You are on page 1of 29

Siyaset Biliminde Bilimsel Kavramlaştırma Ve Ölçüm

Kavramlaştırma ve ölçüm siyaset hakkında geliştirilen kuramsal (teorik) önermeleri görgül (ampirik)
gözleme dayalı sistematik sınama yoluyla yanlışlama etkinliğinin temel merhalelerinden birisi, hatta
ilkidir.

Kavramlaştırma gözlemlediğimiz ya da ileride bir zamanda gözlemlemeyi hayal ettiğimiz bir olgunun
veya olayın anlamlandırılması için zihnimizde yaptığımız bir canlandırmadır.

Bilimde görgül gerçekle ilgili bir kavram oluşturduğumuzda bunu başkalarının kullanımına sunarız. Bu
yolla bu kavramın sadece bizim hayalimizin ürünü olan bir düşünce olup olmadığını, başkalarının da
bu kavramı aynen bizim kafamızda kurguladığımız gibi düşünebilmelerinden anlarız. O zaman öznel
aşırı anlaşabilirliğe bu kavram aracılığıyla ulaşarak belirli bir olgu hakkında düşünmeye, onun oluşum,
gelişim ve yok oluş koşullarını düşünmeye, anlamaya ve nihayet açıklamaya çalışabiliriz.

Görgül Siyasal Gerçek ve Kavram


Toplum bilimlerinden olan siyaset bilimi de Siyasal Felsefe veya Düşünce alanı dışında kalan
Uluslararası ilişkiler dâhil tüm alt dalları da bu varsayıma dayalı olan bilimsel önerileri içerir ve bu
çerçevede yapılan gözleme dayalı görgül çözümlemelerin saptadığı bulgulara dayanarak bu
önermeleri sınamaya tabi tutar ve bunların gerçek olup olmadıklarına dair hüküm verir.

Kavram;lar bizim düşünce yapı taşlarımızdır.Soyut;zihinsel etiketler olarak kavramlar öğrendiğimiz


dille etkileşim içinde gelişir..Kavramlar sadece bizim zihnimizde vardırlar.Kavramlar soyut
tanımlamalar,betimlemeler veya tasavvurlar veya hayallerden ibarettir.. Onlar olmadan hangi
nesneden (object) veya özneden (subject) bahsettiğimizi anlamak, bilmek ve dolayısıyla bir konuyu
anlatmak ve onunla ilgili toplumsal bir iletişimde bulunmak olanaksızdır.2017v,2014v

Kavram ve Tanımlama
Tanımlama ile ilgili ifadeler.2014v
Bir kavramın tanımlanması onun etiketlenmesi ile aynı anlamı taşır. Tanımlamak suretiyle bir
kavramın ne anlama geldiği ifade edilmiş olur.Tanımlama işlemi bir anlamda karmaşık toplumsal
gerçek içinden bir unsuru öne çıkarmak,onu gözlem için belirgin hale getirmek
anlamındadır..Tanımlama işlemi aynı zamanda bilimsel araştırmada hangi görgül toplumsal olguya
bakılacağını,onun sınırlarını ve araştırmanın evrenini kapsar

Bilimsel kavramlar olabildiğince mutlaklığa, anlaşılmazlık veya zihinsel bulanıklığa yol açmayacak bir
sadelikte ifade edilebilmelidirler ki onları her duyan araştırmacı onlardan aynı ve değişmez tek bir şeyi
anlayabilsin.

Kavramlar ve Değişkenler
Denence(Hipotez);Bilimde görgül gözlemlerle kavramlar arasındaki varsayılan
ilişkinin niteliği,biçimi,gücü hakkında bulunulan önermelere ne ad verilir?2017v,2015v,2014v

Bilimde temel amaç kavramların atıfta bulunduğu görgül olgunun varlığını beş duyumuzu kullanarak
saptamak, bu görgül gerçeğin başka görgül olgularla olan ilişkisini anlayabilmek, betimleyebilmek ve
en önemlisi öngörebilmektir. Bu nedenle siyaset biliminde de çok boyutlu kavramlardan oldukça uzak
durmaya yönelik bir gayret sürmektedir.

Bir bilimsel denenceyi (hipotez) bu yalınlık içinde ifade edebilmemiz mümkün olduğunda çok temel bir
buluşa yaklaşmış oluruz. Bu tür bir ilişkinin her zaman ve her yerde mevcut olduğuna inanmamızı
sağlayan verilere ulaşmamız durumunda ortaya determinizm (değişmez mutlaklık, gerekircilik)
temelinde bir ilişki önerisi çıkmış olur. Bu tür bir ilişkinin yanlış olduğunu göstermek için tek bir zaman
ve mekânda bu ilişkinin böyle olmadığını görgül olarak saptamak yeterlidir.

Kavramları değişken olarak algılamak ve araştırmalarda kullanılmak, onlarla bağlantılı olarak


gördüğümüz siyasal olguların var olup olmadığının görgül olarak saptanmasını sağlar.

Eğer gözlem birimlerine veya değişkenlerin kategorilerine raptettiğimiz rakamların daha az veya daha
fazlayı gösterdiğini düşündüğümüz zamanlarda ise bu gözlem birimlerinin karşılaştırmalarını daha
ayrıntılı yapacak bir aşamaya ulaşırız. Burada rakamlar sadece birimleri veya kategorileri ayırmaz, bize
aynı zamanda her bir birim veya kategoride bir nitelikten daha fazla veya daha azının bulunduğun
bilgisini de aktarır.

Nominal ve sıralama ölçeklerinin aritmetik ortalamalarını hesaplamak, serinin değerlerinin toplanıp


gözlem sayısına bölünmesi söz konusu olduğundan anlamsızdır. Eğer bir de aralık ölçeğinin
özelliklerine ek olarak gerçek sıfır “0” tanımını, yani bir kategoride belirli bir nitelikten hiçbir şey
bulunmaması tanımını yapabiliyorsak, o zaman bir oransal ölçeğe ulaşırız ki artık bu düzeyde dört
aritmetik işlemi de her türlü matematiksel hesaplamayı da yapma olanağı buluruz. Nominal, sıralama
veya aralık ölçeklerinde de sıfır rakamı kullanılabilir, ama bu gerçek sıfır olmayıp, keyfi olarak
tanımlanmış bir rakamsal simgeden ibarettir.

Kavramlar değişken olarak algılanmalarından ve tanımlanmalarından itibaren ölçmeye uygun olarak


kabul edilirler. Ölçüm düzeyi olarak ne kadar yüksek düzeyde olursa o kadar fazla bilgi taşır ve o
derecede güçlü matematik veya istatistik hesaplamalarına uygun hale gelirler. Onun için ölçülecek
olan kavramların tanımlarındaki berraklık ve sadelik önemli olduğu kadar, onları ölçmeye yarayacak
olan çeşitli göstergelerin hesaplanmasında da aynı sadelik önem taşıyacaktır.

Değişken olarak araştırmaya dahil edilecek olan kavramlar her zaman kendiliklerinden ölçek haline
dönüştürülemezler. Siyaset biliminde kullanılan birçok kavram zihinsel olgulara, örneğin bireylerin bir
durumla karşılaştıklarında başvuracakları davranışlar hakkındaki zihinsel hazırlıklar olarak
tanımladığımız tutumlarla veya sahip olduğu değerlerle, inandıkları ideolojilerle ilgilidir.

Toplumun temel değerlerinden bir tanesi olan güç, herkesin sahip olmayı (güçlü olmayı) arzu ettiği,
tıpkı servet, saygı, esenlik, eğitim bir değerdir. Onun için de toplumda güç sahibi olmak için bir uğraş
ve zaman zaman da çatışma yaşanır.

Uluslararası siyasette de devletlerden sivil toplum kuruluşlarına hatta bireylere kadar pek çok kişinin
çatışmasına, hatta yaşamlarını tehlikeye atmalarına neden olan temel değerlerden birisi de güçtür. Bu
konuda geliştirilmiş olan uluslararası siyaset çözümlemelerinde de güç ve özellikle devletlerin gücü
esas alınmıştır. Bu çözümlemelerin iddia ve önermelerinin yanlış olup olmadığını saptamak için gücün
işlemselleştirilerek ölçülmesi zorunludur.

Ölçümde Geçerlilik
Ölçeklerin geçerliliğini kanıtlamakta kullanılan dört yol vardır.(2013V)

Yüzeyde geçerlilik ,ölçeğin içerik geçerliliği ,ölçüte ilişkin geçerlilik,yapılanma geçerliliği

Bunlardan ilki yüzeyde geçerlilik olarak ifade edilen mantık yürütmeye dayalıdır. Ayrıca, siyasal
yetkelerin (otoritelerin) ne derecede kendisi gibi olan kişileri ciddiye aldıklarını düşündüklerini
sorgulamak yoluna da gidilebilir. Nihayet, hayatını kendisinin mi yönettiğini düşündüğünü, yoksa bir
yaprak misali kontrol edemediği bazı güçler tarafından oradan oraya sürüklendiğini mi düşündüğünü
saptamak yoluna gidilebilir.

Kendimizce yüzeyde geçerli olduğunu düşündüğümüz bir ölçeğin mantıken ölçmek istediği kavramı
ölçüp ölçmediğini bu konunun uzmanı olan bilim adamlarına da sorarak yolumuza devam edebiliriz.
Bu durumda uzman bilim adamlarının yapacağı mantıki inceleme sonunda ulaşılacak olan sonuç eğer
olumlu olursa, o zaman daha güçlü bir biçimde ölçeğimizin içeriğinin geçerli olduğuna veya ölçeğin
içerik geçerliliğine sahip olduğuna hükmedebiliriz. İki yolla mantıki geçerlilik olgusu daha da
geliştirilebilmektedir.

Bu yollardan ilki ölçüte ilişkin geçerlilik adını verdiğimiz bir geçerlilik türüdür. Yeni geliştirdiğimiz ve
mantıki olarak geçerliliğinden emin olduğumuz bir ölçek, daha önce başka araştırmalarda kullanılmış
olan ve geçerli olduğu genel kabul görmüş olan başka bir ölçekle görgül olarak ilişkilendirilir.

Ölçüt geçerliliğinin biraz daha kapsamlı bir türü olan yapılanma geçerliliği türünden de bahsedebiliriz.
Burada hem mantıki olarak bir ölçeğin ölçülmek istenilen kavramı ölçtüğü ileri sürülebilir hem de
geliştirilen ölçeği kullanmak suretiyle onun temsil ettiği kavramın temel rol oynadığı bir kuramın görgül
olarak sınanması mümkün olur.

Ölçümün Güvenilirliği
Aynı ölçümü iki, üç veya çok defalar yaptığımızda değişik sonuçlar aldığımızda, bu sonuçlar güvenilir
olmayan bir ölçekten mi kaynaklanmaktadır yoksa ölçtüğümüz olgu nitelik değiştirdiği için mi biz bu
sonuçlara ulaşmaktayız sorusunu yanıtlamak için ölçeğin güvenilirliğini saptamak gerekir.

Ölçümün Güvenilirliği’nin saptanması için ilk yapılacak olan bir ölçeği aynı gözlem birimlerine iki
kere tatbik etmektir.2018V/2017v

“Sınama ve yeniden sınama” yöntemi adı verilen bu güvenilirlik saptanmasında aynı sorular aynı
kişilere arada bu soruları tamamen anımsayamayacakları kadar bir zaman bırakarak
sormaktır.2016v

Genellikle, toplum bilimleri araştırmalarında siyasal etkinlik, yabancılaşma, hoşgörü gibi konularda
sorulan soruların sayılarını arttırmanın ve bunları soru cetvelinin farklı yerlerine yerleştirmenin
güvenilirlik ölçümü için iyi bir strateji olduğu kabul edilir. Bunun daha gelişmiş bir türü ortadan ikiye
ayrılmış güvenilirlik sınama yöntemidir.

Gerek geçerlilik gerek güvenilirlik için önemli bir öneri daha önce geçerlilik ve güvenilirliği saptanmış
olan ölçü veya ölçeklerin kullanılmasının tercih edilmesidir. Bu durumda araştırmaya yöneltilebilecek
olan eleştirilerin azaltılması sağlanmış olur. Tabii, dikkat edilmesi gereken bir husus özellikle
bireylerden görüşme yoluyla toplanan alan taraması sonuçlarında anketörlerin ve yanıtları kodlayan
elemanların iyi eğitimli olmaları ve bu güvenilmez yanıtların onların dikkatsizliklerinin eseri
olmamasıdır.

Bu durumda ölçümde dikkat edilecek temel husus kavramların tanımlarının olabildiğince açık, belirgin
olması ve her işiten için tek ve aynı anlama gelmesinin sağlanmasıdır. Bu durum genellikle toplum
bilimlerinin hiçbir alanında mükemmelen yoktur. Onun için bir kavramın birden fazla anlamı varsa,
hepsini aynı biçimde ölçmeye çalışmamız gereklidir.

ÜNİTE -1 SİYASET BİLİMİNDE BİLİMSEL KAVRAMLAŞTIRMA VE ÖLÇÜM


● Olgu (fenomenin) veya olayın (event) anlamlandırılması için zihnimizde yaptığımız canlandırma
Kavramlaştırma.

● Fransız İhtilalinin özelliklerini tanımlamada bulunmak için atılan ilk adım Kavramlaştırma.
● Kavram:Siyasal olgu ve olaylara verilen ad
● Ampirik Dünya: Beş duyu ile varlığı saptanan.
● Duyular ile algılanamayan dünyanın varlığını işaret eden düşünür Platon.
● Kavramları; soyut tanımlama, betimleme ve tasavvur olmadan çıkaran şey Dil ile etkileşim.
● Bilimsel kuramları yanlışlanabilirlik K.Poper.
● Akademik özgürlük:Bilimsel araştırma konularına yeni kavramsal anlayış, bakış açısı ve
yaklaşımlar getirilmesi

● Siyaset biliminde bilimsel kavramların zihinsel bulanıklığa yol açmayacak bir sadelikte ifade
edilmesini Philip Shively Tek boyutlu olması keyfiyeti kavramı ile

açıklar.(2017v),(2016v),(2015v)2014v,2013v,2013v

● Siyaset biliminde belirgin bir olguyu tanımlayan kavram Görece Yoksunluk.


● Bir ortamda yaşayan bireyin etrafındaki topluluklara atfen kendisini toplumda bir mevkiye
koymasına Atıf grup denir.

● Demokrasi kavramının çok boyutlu olmasından dolayı siyaset bilimi araştırmalarında


kullanılmaması gerektiğini savunan siyaset bilimci Robert Dahl.

● Görece Yoksunluk Duygusu Kişinin gözünde bazıları kendisine göre daha çalışkan bazılarının temel
olması buna göre sınav sonunda öğretmenin kendisini geride bıraktığını, haksızlığa uğradığını

düşünmesi durumu.

● Robert Dahl siyaset biliminde demokrasi kavramının muğlâklığı nedeniyle Poliarşi kavramını önerir.
● Uluslar arası ilişkilerde ulusal çıkar kavramının on dört anlamı olduğunu kullanılmasının sıkıntı
yaratacağını savunan düşünür İnis L.Claude.

● Bilimsel Kuram; Bir veya birkaç denence yardımıyla bir görgül olgunun ortaya çıkış, değişim ve
yok oluş nedenlerini ortaya koyan önermelerdir.2015v

● Sonuç durumundaki değişkenler Bağımlı değişken.


● Neden konumundaki değişkenler Bağımsız değişkenler.2015V
● Bağımlı değişken ile bağımsız değişken arasındaki ilişki Nedensellik ilişkisi.
● Nedensellik ilişkisinin matematiksel olarak ifadesi Y=f(x).
● Bir bilimsel denence her zaman her yerde aynı verilere ulaşmamızı sağlıyorsa matematiksel olarak
Y=f(x) şeklinde ifade edilir.

● Bir bilimsel denence her zaman her yerde aynı verilere ulaşmamızı sağlamıyorsa matematiksel
olarak Y=f(x)+e şeklinde ifade edilir.

● Ölçmek Bir olgu ve olayı bir rakamla etiketlemeye denir.


● Nominal ölçüm düzeyi Olguları diğer olaylardan sistemli olarak ayırmak, adlandırmak için yapılan
rakamsal etiketlemedir.En basit ölçme düzeyidir(2013)2017v

● Nominal ölçüm düzeyinde kullanılan ölçekler Sıralama, aralık ve oransal ölçeği.


● Sıralama ölçeği: Nominal ölçümde temel sınıflandırma ilkelerine sadık kalınarak yapılan
sıralamadır.2018V

● Aralık ölçeği Kategoriler veya gözlem birimleri arasındaki aralıkların eşit olduğunu kabul ettiğimiz
durumlar.

● Oransal ölçek Aralık ölçeğinin özelliklerine ek olarak kategoride belirli bir niteliğin bulunmaması
tanımını yapabiliyorsa ve matematiksel hesaplamayı da yapma olanağı bulduğumuz ölçektir.

● Kavramın işlemselleştirilmesi Siyaset biliminde zihinsel olguların ölçüm süresinde, dolaylı gözlem
için gerekli ölçüm araçlarını geliştirme sürecidir.

● CINC puanları itibariyle şuanda dünyanın en güçlü devleti ABD.


● Geçerlilik Bir ölçeğin gerçekten ölçmek istenilen olgu veya eşyayı ölçmekte olduğunu kabul
etmesidir.

● Ölçüte ilişkin geçerlilik Daha önceki araştırmalarda kullanılan ölçek ile yeni geliştirdiğimiz,
mantıken
geçerliliğinden emin olduğumuz ölçeğin görgül olarak ilişkilendirilmesidir.

● İçerik geçerliliği Bir ölçeğin mantıken ölçmek istediğimiz bir kavramı ölçüp ölçmediğini
değerlendirmesidir.

● Yapılanma geçerliliği Bir ölçeğin ölçmek istediği kavramı ölçmesi ve geliştirilen ölçeği kullanmak
suretiyle onun temsil ettiği ve kavramın temel rol oynadığı bir kavramın görgül olarak sınanması.

● Güvenilirlik Bir ölçeğin ölçmek istediğini hatasız ölçmesi, istikrarlı olması ve her ölçümde aynı
kesin
sonuçları vermesidir.

● Aynı ölçeğin üst üste kullandığından farklı sonuçlar vermesi ölçümde Güvenilirlik sorununu
doğurur.

● Güvenilirliğin saptanması için ölçeğin aynı gözlem birimlerine Sınama ve yeniden sınama denir.
● Bilimsel önermelerle bilimsel olmayan önermelerin arasındaki en önemli fark Bilimsel önermeler
görgül gözlemle yanlışlanabilirler.

● Ölçme için ilk adım Görgül olarak gözlenen bir niteliğin farklı kategoriler halinde sınıflandırılmasının
yapılmasından ibarettir.

● Bilimde görgül gerçekle ilgili bir kavram oluşturduğumuzda onu Başka bilimsel araştırmalarda
kullanılmasını sağlamak için iletiriz.

● Bilimsel kavramlar Etrafımızda görgül olgulara zihnimizde uygun gördüğümüz tanımlamalar hatta
etiketlerdir.

● Bilimde kavramların tanımları Serbestçe yapılır ve değiştirilir; bu konuda bir sınır olması bilimsel
düşüncenin sınırlanması hatta yok olması demektir.

● Bilimsel dil Yalın olmak ve kullanılan kavramların tek bir anlam içermesi ve ima yoluyla da olsa çok
anlamlı bir içerikte olmaması esastır.

● Bilimde kavramlar Genellikle neden-sonuç bağlamında kullanılan değişkenler olarak ele alınmaya
yatkındırlar.

2.Ünite;Nedensel İlişkiler,Araştırma Kurguları,Deneysel Yaklaşımlar Ve


Uluslararası İlişkiler
Etrafımızda cereyan eden olaylarla ilgili bizi düşündüren ve bazen de şaşırtan sorulara cevap ararken
zaman zaman araştırma yapmak durumunda kalırız. Araştırma denilen olgu sistemli olarak
gerçekleştirilen, bazı fikirler ve dünya görüşleri ile teknik uygulamaların birleştirilmesi ile ortaya çıkan
gerçek hayatta olan biteni anlamımıza ya da açıklık getirmemize katkıda bulunan bir bilgi üretme
sürecidir. Bu süreçte, neyin cevabını aradığımız ve nasıl aradığımız çok önemlidir. Cevabını aradığımız
soruya kuram ve yöntem rehberlik etmelidir. Genelde hayatımızın erken evrelerinde öğrendiklerimiz
araştırma yapılarak değil de ailemizden, yakın çevremizden, televizyon haberlerinden ve diğer iletişim
kaynaklarından, ya da içgüdü ve sağduyu ile ulaştığımız bilgilerdir.

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanlarında devletlerin siyasi sistemleri, seçmenlerin oylarla ilgili
tercihleri, savaşlar, devrimler, terörizm ve iç savaşlar gibi konuları bir neden-sonuç örüntüsü içinde
açıklamayı hedefliyoruz. Örneğin, “Devletlerin yönetim biçimleri savaşları nasıl etkiler?”, sorusunu
cevaplarken bir devletin demokrasi ya da otokrasi ile yönetilmesinin o devletin bir dış tehditle başa
çıkarken ne şekilde hareket ettiği üzerindeki etkisini inceleriz.

Bilimsel Çıkarım
Yöntem ne olursa olsun, ortak amaç araştırmaya konu olan değişkenler arasında nedenselliği
açıklayıcı bilimsel bir çıkarım yapmaktır. Tümdengelim ve tümevarım sadece bilimsel çıkarım
yapmakta kullanılan iki yöntem değil, aynı zamanda günlük yaşamımızda da kullandığımız mantık
yürütme yöntemleridir. Belirli bir durumdan genele ulaşmaya tümevarım 2013v

Genelden daha özel ve belirli bir gözleme ulaşmaya tümdengelim denir.2015v

Bu iki yöntemin sağlıklı işleyebilmesi için de bilim adamları açık ve tam olarak gerçek olayları
gözlemlemek ve yansıtmak durumundadırlar.

Uluslararası ilişkiler alanında çalışan siyaset bilimciler ise, etrafımızda olup biten siyasi içerikli olayları
araştırmak, açıklamak ve tahminler yürütmekle ilgilenirler.

Nedensellik ve Araştırma Kurguları


Birçoğumuzun düşüneceği gibi negatif propaganda seçmeni kötü yönde etkiler ve seçim adaylarından
uzaklaştırır. İhtiyacımız olan, bilgi toplamaya ve analiz yapmaya yönelik bir plan geliştirmek ve
bulgularımızın sadece fikirlere değil de açık kanıtlara dayandırıldığı konusundaki güvenimizi
arttırmaktır. Bir araştırma kurgusu araştırmacının bir soruyu nasıl çalışacağını belirten bir plan ya da
tasarıdır.

Araştırma kurgusunun niteliği ne olursa olsun, amaç iki ya da daha fazla değişken arasında bir
neden/sonuç ilişkisi olup olmadığını saptamaktır. İki değişkenin birbirleri ile ilişkili olduğunu söylemek
için, bir değişkenin belli değerlerinin diğer değişkenin belli değerleriyle örtüşmesi gerekmektedir.
Uluslararası ilişkiler alanındaki örnekler arasında, uluslararası organizasyonların devletlerarası iş
birliğine katkısı, güç dağılımının savaşın başlaması üzerindeki etkisi ve dış müdahalenin etnik savaş
ya da demokratikleşme üzerindeki etkisini sayabiliriz. Her araştırma kurgusu bir kuram ile başlar ve
kuram ise bir bağımsız değişken, açıklamaya çalıştığımız olay, bir bağımlı değişken, açıklamaya
yardımcı olacağını düşündüğümüz faktörler ve bir de bu ikisini bağlayan ya da ilişkilendiren nedensel
bir beyandan oluşur.

İkinci aşamada, araştırma kurgusu kuramın hangi örneklem (sample) kullanılarak test edileceğini
belirler. Burada önemli olan, ilgilendiğimiz olayın hem pozitif hem de negatif türlerini örneklemimize
dahil etmektir.

Örneklemi belirlerken sadece hızlı büyümeyi başaran değil, başarmayan ülkeleri de analize eklemektir.
Eğer analiz sonunda hızlı büyümeyi başarmayan ülkelerin de benzer şekilde işgücünü baskı altında
tuttuğunu gözlemliyorsak o zaman iş gücü baskısı ve büyüme arasında nedensel bir bağdan söz
edilemez. Sonuçta, büyümeyi başaramayan ülkelerde iş gücünün bastırılmadığını görürsek o zaman
nedensel bir ilişkiden bahsetmek söz konusu olabilir.

Bir araştırma kurgusu, herhangi bir kuramı test etmeye çalışırken aşağıdaki hedefleri dikkate
alır:2013v

1. İki ya da daha fazla değişken arasında bir bağ kurmaya çalışmak,


2. Bulguların gerçek hayatta da genel olarak doğru olduğunu göstermek,
3. Bir olgunun diğer olgudan daha önce ya da sonra geldiğini göstermek,
4. Mümkünse alternatif açıklamaları elemek.

İnsanların seçimlerde oy kullanmaları ve televizyonda sürekli adaylarla ilgili negatif propaganda


görmeleri ve duymaları arasında negatif bir ilişkiden söz edilebilir. Sürekli negatif propagandaya
maruz kalan seçmen hiçbir adayın oyuna layık olmadığını düşünüp seçimde oy kullanmak
istemeyebilir.

Bilimsel çalışmalar, gerçek ve gerçek olmayan ilişkileri birbirinden ayırt etmeyi hedeflerler. Üç aşamayla
bu hedefe ulaşılır:

1. Eş zamanlı değişkenlik (covariation)


2. Zaman sırası
3. Alternatif açıklamaların elenmesi

Bir araştırma kurgusu, araştırmanın nasıl yapılacağı ile ilgili mantıksal yapıyı sunar. 2016v,2014v

Genelde araştırma, araştırmacı açısından ilginç, o zamana kadar çalışılmamış ya da az çalışılmış ve


düşündüren bir soru ile başlar. Soruyu iyi bir şekilde cevaplayabilmek için ne tür bir araştırma
yapılması gerektiğini bilmektir.

Deney dışı yöntemler nedensel çıkarım yapmak ve bir bağımlı değişken ile bağımsız değişken
arasındaki neden sonuç ilişkisini daha kesin bir şekilde ortaya çıkarma konusunda deneysel yöntemler
kadar güçlü değillerdir.

Deney dışı araştırma kurgularında, bağımsız değişkenin uygulanması ve katılımcıların gruplara


atanması üzerinde araştırmacının hiçbir kontrolü olmadığı gibi bazı durumlarda bağımlı değişkenin
bağımsız değişken etkisini göstermeden önce ölçülmesi imkânı yoktur.

Güçlü vaka analizi çalışmaları net olarak tanımlanmış bir kuram ile başlarlar ve vakaları kuramı test
etmek için kullanırlar. Tabi, vaka analizi çalışmalarının bazen tanımlamaya ve keşfetmeye yöneldiği
zamanlar da olur. Bu tür çalışmalar deneysel yaklaşımlar kadar olayın geçtiği yer ve aktörler üzerinde
fazla kontrol imkânı sağlamasa da iyi kurgulanmış vaka çalışmaları bir deneysel çalışmaya yakın
bulgular üretebilir.

Vaka analizi çalışmalarının bilimsel ve nedensel çıkarım konusunda en çok vurgulanan eksikliklerinden
birisi, olasılıklı yanıtlar içermemesidir.

Fakat birçok araştırmacı iki değişken arasından nedensellikten bahsederken, belli bir olasılık oranı
verirler.

Kısımlar arası analizde, araştırmacı bağımlı ve bağımsız değişkenlerle ilgili ölçümleri aynı anda yapar ve
bağımsız değişkenin, araştırmaya konu olan kişileri, ülkeleri ya da diğer kümeli aktörleri, bağımlı
değişkeni etkilediği ortamı kontrol etmez.

Kısımlar arası analizde,analize konu olan aktörler kişiler ise araştırmaya ne ad verilir?2017v

Genel olarak nicel yaklaşımların temel çeşitlerinden olan kısımlar arası ve boylamsal analiz,
nedenselliğin ispatlanması açısından zayıf yöntemlerdir. Araştırmacı nedenselliği araştırmanın en
başında var olan kuramlara göre belirler. Bağımsız değişken üzerinden gözlemlenen etkinin bağımsız
değişkenin nedensel bir sonucu olup olmadığını gözlemlemek hem deneysel kurguya hem de vaka
analizine göre daha zordur.

Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki zaman sırasını kontrol etme imkânı vardır. Fakat kişilerin
özgürlükleriyle ilgili kararların sadece anket esnasında okutulan haberlerle ilgili olduğunu iddia
edemeyiz. Bu nedenle araştırmacılar, kişilerin genel siyasi görüşlerini de anlamaya yönelik bir dizi soru
sormuşlardır.

Deneysel Yaklaşımlar ve Uluslararası İlişkiler


Deneysel yaklaşımlar, psikoloji ve doğal bilimlerde uzun süredir ve sıkça başvurulan yöntemler
olmalarına rağmen, ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanlarında son on yılda kullanılmaya
başlanmışlardır.

Deneysel Yaklaşımlar;Hangi olayın önce geldiği konusunda araştırmacıya tam bir kontrol olanağı
tanımaktadır..2014v

Deneysel yaklaşımların geçmişte uygulandığı araştırma alanlarından bir başkası savaş ve kriz
konularıdır. Ne tür psikolojik süreçlerin ve eğilimlerin savaşa karar verme aşamasında etkili olduğu
temel deney konusunu oluşturmuştur.

Deneysel yaklaşımları içeren çalışmalarda önemli olan kurgunun detaylı bir şekilde planlanmasıdır.
Katılımcıların gözlemlenmeye başlamasından önce araştırmacı şu adımlardan geçer: bir araştırma
sorusu geliştirir, konuyla ilgili öne çıkan kuramları belirler, bağımlı ve bağımsız değişkenleri tanımlar ve
nasıl ölçüleceğini belirler, hipotezleri ortaya koyar, çalışmanın konusu olan popülasyonu tanımlar, deney
katılımcılarını seçer ve uygun olan gruplara yerleştirir, deney esnasındaki gözlemlerle ilgili prosedürü
belirler, deneyin geçerliliğini etkileyebilecek tehditler için hazırlık yapar, deneyde kontrol olarak
kullanılabilecek şartları belirler ve deney sonunda elde edilen verinin analizi için takip edilecek
yöntemleri ortaya koyar.

Deneysel yaklaşımları diğer yöntemlerden ayıran en önemli iki özellikleri;


Rastgele atama Kontrol
grubudu

Bu iki özellik deneylerde hem dâhilî geçerlik, deneyde gözlemlenen neden-sonuç ilişkisinin gerçekten
deneye konu olan bağımsız değişken tarafından belirlendiği, hem de harici geçerlik, deneysel bulguların
daha farklı ortamlara genellenebilir olduğu, için karşılaşılabilecek sorunlara çözüm oluşturur.

Rastgele Atama;Gruplar arası değişkenliği azaltmak için kullanılacak en iyi yöntemdir…2017v

Temelde deneysel bir kurgu bir deney grubu ve kontrol grubundan oluşur.

Aydınlatılmış Onay 2015v

Araştırmaya başlamadan önce etik kurallara uygunluk açısından katılımcılara yapılan araştırma ile
ilgili bilgi verilmeli ve yazılı onayları alınmalıdır.

Katılımcılara çalışma ile ilgili çok fazla detay vermek deney sonuçlarının tamamen geçersiz
olmasına sebep olabilir.

Katılımcılara çalışma ile ilgili çok fazla detay vermek dahili geçerliliğin azalmasına sebep olabilir.

Aydınlatılmış Onay konusu,özellikle tıp alanında yapılan ilk deneylerde gündeme gelmiştir..

Değişkenlik ve Kontrol

Deneysel ya da diğer yaklaşımlarda araştırma kurgusunun amacı, konusu olan popülasyon içerisindeki
değişkenliği sistemli bir biçimde açıklamaya çalışmaktır.

Gruplar-Arası Sistemli Değişkenlik

Bir deney esnasında, bağımsız bir değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisini ölçmeye çalışırız.
Bağımsız değişkenin en az iki farklı değerinin olması ve katılımcıların bağımlı değişken için nasıl tepki
gösterdiklerini ölçmek gerekir.

Gruplar-İçi Sistemli Olmayan Değişkenlik

Grup-içi değişkenlik ya da yanlış değişkenlik grupta bir kaç kişinin farklılık göstermesi ile ortaya çıkar.

Deney Yeri: Laboratuvar, Saha ya da İnternet?

Deneysel yaklaşımların bir boyutu da deneyin nerede yapıldığı ile ilgilidir. Laboratuvar deneylerinde,
katılımcılar aynı yerde toplanır ve araştırmacı katılımcıların davranışları dışında çevre ile ilgili tüm
etkenleri kontrol eder. Alan ya da saha deneylerinde ise katılımcının müdahale etme olanağı daha
kısıtlıdır.

İnternet Üzerinde Deney

Internet sosyal araştırmalar için yeni bir ortam ve olanak sağlamaktadır. Internet üzerinden ya da web
ortamında deney yapmanın çeşitli avantajları arasında, çok fazla sayıda katılımcıya kısa sürede ve
düşük bir maliyetle ulaşma, araştırmacının beklenti etkisi gibi yanlı olmasına sebep olacak durumların
önüne geçme ve sonuçların büyük kitlelere ulaşıldığı için daha genellenebilir olmasını sayabiliriz.
Deneysel Kurgu Çeşitleri
Deneysel kurgular genellikle laboratuvar ve alan deneyleri için geçerlidir.

Deneysel Kurgu Çeşitleri;Değişkenlik ve kontrol kurgusu,gruplar arası


sistemli değişkenlik kurgusu,aydınlatılmış onay kurgusu,küçük-n grupları çeşitleri
vardır.2013v

Deney Öncesi Test, -Deney Sonrası Test, -Kontrol Grubu Kurgusu

En temel deneysel yaklaşım kurgusu dört aşamadan oluşmaktadır.

● Öncül ya da deney öncesi test, deney katılımcılarının başta farklı olmadıklarını göstermek
içindir.

● İkinci aşamada, katılımcılar tamamen rastgele bir prosedüre göre deney ve kontrol gruplarına
atanırlar.
● Üçüncü aşamada deney grubu işleme tabi tutulduktan sonra, son aşamada, ilgilendiğimiz
bağımsız değişkenin etkisini anlamak üzere deney sonrası test yapılır. ● Deney grubunun
kontrol grubundan farklı davranması beklenir.

Deney Sonrası Test-Kontrol Grubu Kurgusu

Bu kurguda deney katılımcılarının başlangıçta eşit olduğunu gösterecek direk bir test
yapılmamaktadır. Fakat rastlantısal atama bir anlamda hem deney hem de kontrol grubu katılımcıların
eşit şartlara sahip olduğunu sağlamak için yeterlidir.

Bu deney kurgusunun bir dezavantajı, öncül testin deney işlemi üzerindeki etkisinin anlaşılamamasıdır.
Bu dezavantajı aşmak için önerilen deneysel kurguya Solomon Dörtlü Grup Kurgusu denilir.

Solomon kurgusu, öncül test-deney sonrası test ve deney sonrası test kontrol grubu kurgularının
birleşiminden oluşmaktadır.

Dâhili Gerçeklik
Dâhili geçerlik, deney sonucunda gözlemlenen etkinin sadece deneyin uyaranı (treatment) olan
faktörlerden ya da bağımsız değişkenden kaynaklandığı anlamına gelir.2017v

Deneysel bulguların yorumlanmasında, dâhili geçerlik önemli bir role sahiptir.

Dâhili geçerliğin sağlanmasında bazı sorunlar yaşanabilir.2018V,2013v

O sorunları şöyle özetlenebilir:

● Geçen Zaman-Tarih (History)


● Olgunlaşma (Maturation)
● Ölçüm (Measurement)
● Seçim Yanlılığı (Selection Bias)
● Deneysel Kayıp (Experimental Mortality)
Harici Gerçeklik
Harici geçerlik, bir deney sonucu bağımlı değişken üzerinde etkisi olduğu söylenen bağımsız değişkenin
ve bu etkinin nasıl ortaya çıktığına dair nedensel sürecin, farklı bir grup katılımcı ve farklı bir ortamda
yine aynı şekilde ortaya çıkıp çıkmayacağı konusunu tanımlamak için kullanılan bir tabirdir.

Deney sonucu elde edilen bulgular genele dökülürken hem katılımcılar hem de araştırmacı tarafından
sebep olunan problemleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

● Katılımcı Popülasyonu Sınırlaması


● Katılımcı Farkındalığı
● Araştırmacının Beklentileri ve Yanlı Tutumu
● Beklenti Etkisi Çözümleri
● Haricî Geçerlik Nasıl Belirlenir?
● Sağlamlık : Deney Tekrarlanabilir mi?

Simülasyon

Simülasyon araştırmacıların dâhili ve harici geçerlikle ilgili tehditlerle başa çıkmak için kullandıkları bir
yöntemdir. Gerçek yaşamdaki bir ortam ya da olay bilgisayar üzerinde taklit edilir.

Uluslararası İlişkiler alanında genelde oyun kuramı diye adlandırdığımız birçok kuram simülasyon ile
yaratılan deney ortamında test edilmiştir.

Simülasyonun en çok bilinen örneklerinden biri, aynı zamanda Uluslararası İlişkiler alanında klasik olarak
nitelendirilen çalışmalardan biri, Robert Axelrod’un 1984 yılında yayınladığı Ortaklığın Gelişmesi isimli
eseri dir.

Kısasa kısas (tit-for-tat): Oyun kuramları arasında yer alan, karşı taraf eğer düşmanca bir tavra girerse
aynı şekilde karşılık vermek, dostça bir tavır sergilerse yine aynı şekilde karşılık vermek prensibine
dayalı bir oyundur. Dünya Ticaret Örgütünün savunduğu karşılıklılık ilkesinin temelinde bu oyun kuramı
yatar. Eğer bir ülke diğer bir ülkeye karşı ticaretle ilgili korumacı politikalarını kaldırıyorsa, diğer ülkenin
de aynısını yapması gerekir.

Beriker ve Druckman 1996’da yayınlanan çalışmalarında Birinci Dünya Savaşı sonunda toplanan
uluslararası bir konferansın simülasyonunu yapmışlar ve sonuçları Lozan’da 1922-23 yıllarında
toplanan konferansla karşılaştırmışlardır.2016v

Dengeli ve dengesiz güç yapıları iki konu üzerinde yoğunlaştı:

● Boğazlardan Karadeniz’e
geçmek ve ● Azınlık hakları.

Konferans tutanaklarına dair içerik analizi iki güç yapısı arasında yapılan pazarlık açısından farklılıkları
ortaya koymuştur.
İçerik Analizi; yazılı dokümanların dikkatlice okunarak iletişim dilinin ve biçimlerinin detaylı olarak
incelenmesidir. Yazılı dokümanlar arasında uluslararası anlaşmalar, organizasyonların ve siyasi
partilerin kuruluş sözleşmeleri yer alabilir.2017v,2015v,2014v

Simülasyonun başarısı iki boyut üzerinde değerlendirilebilir:

● Çeşitlilik (range) ve ● Uzantı


(extension).

Taklit edilen senaryo sayısının kısıtlı olduğu simülasyonlara dar kapsamlı, fazla sayıda olduğunda geniş
kapsamlı denir. Senaryolar ya da modeller gerçek olayla ilgili çok fazla detay içerdiğinde derin uzantılı,
az detay içerdiğinde ise yüzeysel uzantılı olarak adlandırılırlar.

Doğal Deneyler
Laboratuvar ve saha arasındaki fark temelde araştırmanın yapıldığı ortamların farklı olmasıdır.
Laboratuvar deneyinde, katılımcılar deneyin yapılacağı yere giderler. Doğal deneyde ve saha
deneyinde ise araştırmacı deneyle ilgili her şeyi katılımcılara kendi doğal ortamlarında sunar.
İnternet’in gelişmesi ile beraber, araştırmacılar neredeyse katılımcıların evlerinin içine kadar
girebilmişlerdir. Laboratuvar ortamı ve saha arasındaki fark İnternet’in gelişimi ile beraber iyice belirsiz
bir hal almıştır.

Genel bir araştırma stratejisi olarak laboratuvar ve saha ortamları arasında gidip gelme iki yönlü bir yol
üzerinde olmalıdır. Sosyal bilimcilerin ilgilendiği birçok konu doğal ortamların ya da gerçek hayatın
gözlenmesi sonucu ortaya çıkar. Saha ve doğal deneylerde, araştırmacının deneyin yapıldığı ortam,
katılımcıların seçimi ve deneyin sonucunu etkileyebilecek diğer değişkenler üzerinde laboratuvar
deneylerinde olduğu kadar kontrolleri olmadığı için, doğal ve saha deneylerine yarı deneyler de (quasi-
experiments) denir.

Doğal davranış , gözlemlenen etkilerin deneydeki yönlendirmeler sonucu değil de doğal bir sürecin
sonucu olarak ortaya çıkması demektir. Doğal yönlendirme , araştırmacı olsun ya da olmasın doğal
olarak oluşan bir durumdur.

Doğal ortam , laboratuvar dışında gerçekleşen deneysel gözlem demektir. 2016v

Ortam araştırmacı tarafından bir deney yapmak için oluşturulmamıştır. Doğal deneylerde öne çıkan
diğer bir konuda gözlemi yapan araştırmacının, araştırmaya konu olan kişilerle nasıl bir iletişim
geliştireceğidir. İletişimin seviyesi katılımcı gözlemi ya da uzaktan gözlem arasında değişebilir. Doğal
deneyler, uluslararası ilişkilerin analizinde son zamanlarda daha sık kullanılmalarına rağmen, henüz
çok yaygın kullanıldıkları söylenemez. Araştırmacıların, deneyden önce uzun zaman ayırıp her türlü
detayı düşünmeleri, deneye konu olabilecek uluslararası organizasyon ve aktörlerle önceden iletişim
kurup, bağlantılarını geliştirmeleri gerekmektedir.
ÜNİTE -2 NEDENSEL İLİŞKİLER, ARAŞTIRMA KURGULARI, DENEYSEL YAKLAŞIMLAR VE ULUSLARARASI
İLİŞKİLER
● Deneysel yaklaşımların, siyaset bilimi ve uluslar arası ilişkiler alanında uygulanmaya başlama
zamanı 1990.

● Tümdengelim Genelden özele doğru belirli bir gözleme ulaşama yöntemidir.2015v


● Tümevarım Belirli bir durumdan genele ulaşma yöntemidir.
● Araştırma Kurgusu:Bir arastırmanın nasıl yapılacagını ile ilgili mantıksal yapıyı sunar. Bir
araştırmacının bir soruyu nasıl çalışacağını belirten plan ya da tasarı yapmasıdır.2016v

● Araştırma Kurgusunun amacı İki değişken arasındaki nedensellik ilişkisini saptama.2013V


● Bir siyasi partinin derinlenmesine incelenmesi Nitel yaklaşım.
● Tek vaka analizi Farklı veri toplama teknikleri ile bir olayın verileri toplanıp incelenmesi.
● Bolşevik ve Mao devrimi gibi Birden fazla olayın incelendiği araştırmalar Karşılaştırmalı vaka
analizi.2015v

● Vaka analizi çalışmalarında bilimsel ve nedensel çıkarım konusunda en çok vurgulanan eksicilik
Olasılıklı yanıtlar içermemesi.

● Anket Kişilerin analizini yapmak için kullanılır.


● Analize konu olan kişi değil de millet, devlet, parti etnik grup ise bu analize Kümeli analiz denir.
● Periyodik zaman aralığında kişiler ya da kümeler analiz ediliyorsa Boylamsal analiz.
● Nicel yöntemlerin eş anlamlısı İlişkisel yöntemler.
● Nicel yaklaşımların temel çeşitlerinden Kısımlar arası analiz nedenselliğin ispatlanmasında en
zayıf
alandır.

● 2012’de Türkiye’de kişilerin terörizmle mücadele uğruna bireysel hak ve özgürlüklerinden ne


derece
feragat etmeyi kabul ettiklerini anlamaya yönelik çalışmayı yapan kişi Merolla.

● Uluslar arası ilişkilerin ilk olarak geliştiği yer ABD.


● Deutsch İki kişilik laboratuar deneyleri yaparak kişilerin çatışma ortamlarında nasıl karar
verdiklerini incelemiştir.

● Pilisuk-Deustch İki katılımcı deneysel yaklaşımlarını kullanarak katılımcılara Mahkûmların Açması


oynatmıştır.

● Uluslar arası silahlanma kontrolüne dair müzakereleri sadece erkelere deneyle laboratuar
ortamında canlandırtıp ABD ve Sovyet liderleri gibi davranmalarını isteyen bilim insanı Bonham.

● 1995’te iletişimin tarafların düşmanlarına karşı hissettikleri korkuları azalttığını bulan


Majeski-Fricks.

● Druckman Müzakere ile ilgili deneylerin daha sofistikçe örneği olarak bilinen sera gazı salınımı
müzakerelerini deneyleyen kişidir.

● Beer 1987’de ki çalışmasıyla kişilik özelliklerinin uluslar arası arenadaki gelişmelerle nasıl
bağlantılı
olduğunu anlatmaya çalışan, çalışmayı yapan kişidir.

● Alex Mintz-Nehemiah Geva deneysel yaklaşımını kullandığı alan Dış Politika.2018V


● Demokratik barış paradigmasını test eden kişi Aimintz ve N.Geva.
● Demokratik barış paradigması Demokratik devletlerin birbirleri ile savaşmayacağını savunan
paradigmadır.

● Deneysel yaklaşımları diğer yöntemlerden ayıran özellik Kontrol grubu.


● Dâhili geçerlilik Bir deneyde gözlemlenen neden-sonuç ilişkisinin gerçekten deneye konu olan
uyarandan ya da bağımsız değişkenden kaynaklandığı olgusudur.

● Harici geçerlilik Deney sonucu saptanan bulguların farklı ortamlarda ve farklı örneklemler için
geçerli ve genellenebilir olmasıdır.

● Deneysel kurguda deneklerin rastgele dağıtılarak bazılarının kontrol grubuna bazılarının deney
grubuna gelmesi Rastgele atama.

● Deneysel kurguda araştırmaya başlamadan önce etik kurallara uygunluk açısından katılımcılara
yapılan araştırma ile ilgili bilgi verilmeli ve yazılı onayları alınmasına Aydınlatılmış onay denir.

● Deneysel araştırmalarda etik kurallarının ilk defa ABD’de Fergi hastalığı takibi olayından sonra
uygulanmasına karar verilmiştir.

● Solomon dörtlü grup kurgusu Öncül test-deney sonrası test kontrol grubu kurgularından oluşan
kurgudur.

● Deney sonucunda beklenti etkisinin bulguları etkilediğini ispatlayan kişi Rosenthal.


● Beklenti etkisi probleminin kesin çözümü İki taraflı körlük yöntemi.
● Ekolojik geçerlilik Bir deneyin bulgularının ne kadar deneye konu olan kişileri yansıtıp
yansıtmadığını anlamak için bakılır.

● Simülasyon Gerçek yaşamda ki bir ortam veya olayın bilgisayar üzerinde taklit edilmesidir.
● Ortaklığın gelişmesi adlı eseri ile mahkumların çıkmazı oyununu simülasyon ile canlandıran kişi
Robert Axelrod.

● 1.Dünya Savaşı sonrası konferans ile Lozan Konferansını simülasyon ile karşılaştıran ikili
Beriker-Druckman.

● Simülasyon Çeşitlilik-Uzantı boyutunda değerlendirilir.


● Simülasyon yöntemi ile küresel bir otoritenin olmadığını varsayarak devletlerarasında güç
dengesinin nasıl otomatik ortaya çıktığını araştıran kişi Richard Stoll.

● Taklit edilen senaryo sayısının kısıtlı olduğu simülasyonlar Dar kapsamlı.


● Horoz dövüşlerinin köylüler arasında nasıl bir ortak kültür ve gelenek oluşturacağını katılımcı
gözlemle inceleyen kişi Clifford Geertz.

● Güney Afrika da ki etnik kimliğin bir ülkede yaşayan etnik gruplar arasındaki çıkan çatışmalar
üzerindeki etkisini doğal ve saha deneyleri ile inceleyen ikili Adam Horris-Michael Findley.

● Doğal deneyleri diğer deneylerden ayıran en önemli özellik Bağımsız değişken ya da uyaran şans
eseri ortaya çıkar.

. Ünite
3 ;Örnekleme Yöntemleri
Türkçede örnekleme derken; örnek seçmek, daha geniş bir kitlenin temsilcisini seçmek demektir.
Örnek seçim yöntemi daha geniş bir kitle hakkında çıkarım yapma, o geniş kitleyi temsil etme sorunu
üzerine inşa edilmiş bir tartışmadır. Sosyal araştırmalarda örneklem sadece bireylerden oluşan hedef
kitleleri temsil amacıyla bir araya getirilmez. Temsil etmek isteyeceğimiz kitle belgeler ya da
medyadaki içerik dışında farklı özelliklerde bireyler olabileceği gibi şirketler, sivil toplum kuruluşları
gibi kurumlar da olabilir.
Örneklem Seçim Sürecinde Temel Terimler

Hedef kitle ya da çalışma evreni çalışmamızda üzerine eğildiğimiz ögelerin toplamıdır. 2018v,2013v

Bu kitle çoğu zaman oldukça soyut bir tanımdır. Türlü belirsizlikler, görüşme yapılamayan,
ulaşılamayan durumlar nedeniyle bu kitlenin hedef evrenin dışında bırakılması kaçınılmazdır. Benzer
şekilde ulaşılamayacak nüfus coğrafi olarak da belli olabilir. Amaçlanan hedef kitleye ulaşılamamakla
birlikte çerçevesi iyi belirlenebilirse çalışma hedef kitlesi açıklanarak kısıtlanabilir.

Hedef kitle içinde yer alan ögelerin seçilecek örnek içine dahil olma olasılığı olanlarının listesine
örnek listesi diyoruz.2017v

En basit şekliyle örnek listesi örneğimize dahil edebileceğimiz tüm öğeleri içeren bir listedir.

Eğer bir hedeflenen evren ögesi örnek listesinde yer alıyorsa bu öge listemiz tarafından “kapsanıyor”
demektir. 2014v,2013v

Bazı öğeler hedef evrenimizde olabilirler ancak örnek listemize giremeyebilirler. Bu durumdaki
ögelere “kapsam dışı kalan ögeler” diyoruz.2015v

Örneğimize katılım hakkı olmayan öğeler örnek listemizde olabilirler.

Bir diğer kapsama sorunu da örnek listemizde birden fazla ögenin aslında hedef kitlede aynı öğeye
karşılık gelmesi olarak tanımlanabilecek yinelenme sorunudur.2015v2013v

Diğer yandan kümeleme sorunu diye nitelenebilecek bir diğer sorun kümesi de bazı örnek listelerinde
tek bir ögeye tek bir hedef kitle ögesi karşılık gelirken bazı ögelerin kümelenmiş öge gruplarına karşılık
gelmesi nedeniyle birden çok ögeye ulaşma olanağı vermesidir. Hedef kitleyi temsil amacıyla
araştırma amaçlarımıza uygun olarak seçilmiş ögelere örneklem ya da örnek grubu diyoruz. Örneklem
örnek listesinden seçilen ögelerdir ve sadece bu ögeler üzerinde gözlem ve ölçümler yapılır. Üzerinde
gözlem ve ölçümlerin yapılacağı örnek ögelerini seçme sürecine örnekleme diyoruz. Gözlem ve
ölçümlerin başarıyla yapıldığı ögeler örnek ögeleri ya da denekler olurlar ve başarıyla seçilip ölçümleri
yerine getirilerek örneğe dahil edilirler. Kimi örneklemimize dahil edilen ögeler ya da deneklerin bazı
ölçümleri eksik olabileceği gibi kimi örnekleme dahil olmak üzere seçilen ögelerden ölçüm almak
mümkün olmayabilir. Her iki durumda da bir temsil sorunuyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Gözlem
yapamama ya da deneklerden cevap alamama durumları açıktır ki örneklem seçiminde önemli bir
sorundur. Bu sorunu örnekleme sürecinde alınabilecek önlemlerle en aza indirme gayretinde olmak
gerekir.

Sık Kullanılan Hedef Kitleler ve Bunların Örnek Listeleri


Sık kullanılan hedef kitleler;Haneler ve Bireyler,Müşteri, Çalışan ya da Dernek, Kulüp vs.
Üyelikleri,Kurumlar,Olaylar 2016v

Haneler ve Bireyler

Türkiye’de yaygın olarak kullanılan örnek listeleri arasında adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS)
içinden seçilen hane adres listeleri, kentsel yerleşim bölgelerinden sokak isimleri, kırsal yerleşim
bölgelerinden köy isimleri ve telefon listeleridir. Bu tür listelerin kişileri seçmek için kullanılması
durumunda listede kayıtlı olmayan sokaklarda oturanlarla herhangi bir sokak olmaksızın şehirlerin uç
bölgelerinde gecekondularda yaşayan vatandaşların kapsama dışı kalmaları söz konusudur. Bu
aşamada her sokaktan gidilecek hane adresleri tespit edilmekte ve ardından her hane içinden
görüşülecek bireylerin tespiti için bir yöntem takip edilerek hane içinden görüşülecek birey tespit
edilmektedir. Birden çok hane sahibi olanlar için de bu tür listelerde yineleme nedeniyle örnek içine
dahil olma olasılıkları daha yüksektir. Elbette bu tür bir örnekleme yönteminde kümeleme sorunu da
yaşanmaktadır. Açıktır ki sokaklardan seçilecek hane adreslerinde eşit sayıda birey yaşamamaktadır.
Çok kişinin yaşadığı hanelerdeki bireylerin örnek içine dahil olma şansları daha düşük olmaktadır.
Telefon listeleri de benzer örneklem seçim sorunlarına yol açmaktadır.

Müşteri, Çalışan ya da Dernek, Kulüp vs. Üyelikleri

Pek çok zaman anket çalışmalarında müşteri, firma çalışanları, kulüp ya da dernek üye listeleri örnek
listesi olarak kullanılmaktadır. Bu tür listelerin en büyük sorunu güncelleme sorunlarıdır. Pek çok
zaman bu tür listelere bir defa giren kişiler üyelikten ayrılsalar, artık müşteri olmasalar bile listeden
silinmemekte ve bu şekilde listede olmaması gereken pek çok kişi listede görünmektedir. Bu tür
güncelleme ve listeye dahil olma süreçlerinin yakından takibi sağlıklı bir örnek listesi oluşturmanın en
temel gereğidir.

Kurumlar

Kurumlardan oluşan hedef kitle ve bunların temel verdiği örnek listeleri farklı şekillerde ortaya
çıkabilmektedir. Örneğin firma isim ya da adresleri farklı il ticaret odalarından elde edilebilir. Firma
listelerinde temel sorun iflas eden ya da hâlen faaliyetine ara vermiş olan firmaların kullanılan
listelerden düşülmemeleridir. Dolayısıyla listeler aktif olmayan firmayla doludur ve bu listelerde firma
büyüklüklerine genelde ulaşılamamaktadır. Kurum listelerinin en sık rastlanılan sorunu da bu
kurumlara ulaşılabilecek adres ve telefon numaralarının güncel olmamasıdır.

Olaylar

Pek çok zaman hedef evren evli çiftlerden ya da bir servisi almış müşterilerden, bir tür hastalığa
yakalanmış ya da tedavi görenlerden, trafik cezası almış olanlar gibi belli özellikleri olan olaylara
bağlıdır. Burada önemli olan açık bir “olay” tanımı bağlantısıyla mevcut arşivlere erişmek ve listeleri
oluşturmaktır. Hangi tür olayların hangi zaman içinde gerçekleştiğine bağlı olarak örnek listelerinin
oluşturulması gerekir. Bu tür örnek listelerinde de kümelenme ya da yinelenme gibi sorunlar
gözlenebilir.

Nadir Hedef Kitleler

Kimi zaman hedef kitleleri nadir yapan doğrudan söz konusu özelliğin az bulunurluğudur. Kişilerin
değişik nedenlerle söz konusu özelliklerini saklama eğilimine girmeleri de diğer bir nadir olma
nedenidir. Örneğin cinsel tacizle karşı karşıya kalmak, ya da uyuşturucu kullanımı veya ilaç bağımlılığı
gibi sorunlarla karşı karşıya olmak sıradan bir anket çalışması içerisinde kişilerle konuşularak
bulunabilecek olgular değildir. Çoğu zaman ne derece yaygın olursa olsun kişiler bu tür tecrübelerini
araştırmacıyla paylaşmayacak ve gerçek durumlarını saklama eğilimine gireceklerdir.

Neden Örneklem Seçelim Ki?


Bu soruya “zaman ve maliyet masraflarının yüksekliğinden kaçmak” diye cevap verilebilir. Kısıtlı
büyüklükte bir örneklem ile görüşüldüğünde maliyetler çok daha uygun fiyatlı olmaya başlamaktadır.
Yüksek sayıda saha çalışanı gereksinimi çalışmanın gerçekleştirilme süresini uzatacak ve sonuç
olarak toplanan verinin hangi zamana ait bir veri olduğu belirsiz hâle gelecektir. Örneklem ile çalışırken
öncelikle çalışma amaçlarına uygun hedef kitlenin belirlenmesi gerekecektir. Daha sonraki aşamada
seçilecek örnek grubunun hedef kitleyi temsil edebilir özelliklere sahip olacak şekilde seçilmesi
gerekir. En son olarak da seçilmiş olan örneklemin sadece örneklemden kaynaklanan hata
boyutlarının belirlenmesi gerekir. Bu aşamalar sonunda elde edilen sonuçlarının tüm hedef kitleye
nasıl genellenebildiği üzerinde düşünmek gerekir. Gözlem ve sorgulamalar bize temsil edilmeye
çalışılan hedef kitleye dair genellemeler yapma olanağı sunabilmektedir.

Örneklemi Nasıl Seçelim?


Örneklem seçiminde iki temel farklılaşma var. Kabul gören ve istatistiki analiz için uygun örneklem
seçim yöntemi rastsal örneklem seçimidir. Diğer rastsal olmayan örneklem yöntemleri türlü sorunlar
içerir ve istatistiki analize de olanak tanımazlar. Rastsal olan örneklemlerin avantajlarının
gözlenebilmesi de bazı özel şartlara bağlıdır. Bu şartların başında geniş örneklem ile çalışabilmek
gelir. Rastsal örneklemin mantığı hedef kitlenin özelliklerinin bilinmediği sadece örneklem temelinde
istatistiki olarak çıkarsama yöntemiyle tahmin edilmeye çalıştığı durumlarda işleyecektir. Seçim
araştırmaları bu tür araştırmalarda özel bir yere sahiptir. Rastsal olan örneklem ile artı eksi
belirlenebilen örneklem hatası varken diğer örneklem için böyle bir aralık üretilemez. Rastsal seçilmiş
bir örneklemin rastsal olmayan örneklemlerden daha doğru sonuçlar üreteceği de garanti değildir.

Rastsal Olmayan Örneklem Seçimi

Rastsal olmayan yöntemlerin temel ortak özelliği uygulama kolaylığıdır ve seçilen ögelerin temsil
yeteneği zedelenmiştir. Pek çok zaman bu yaklaşım bir elverişlilik örneklemesi yaklaşımıdır. Bir futbol
maçında “haksız” penaltı kararını iki takım tarafları tamamen farklı değerlendirebilmektedir o hâlde tek
bir tarafa ağırlık veren bir değerlendirmenin taraflı olma olasılığı yüksektir. Bir tipik mahalle ya da köy
seçileceğinde hedeflenen “tipik” özelliklere sahip bir yerin seçiminde uzman değerlendirmesine
başvurularak bir seçim yapılabilir. Bu yöntemin en önemli avantajı, seçilen kestirme gücü en yüksek
“kilit ya da tipik” yerleşimdeki durumu en iyi şekilde sezerek ya da ölçerek daha geniş ve tahmin
yapması çok daha güç bir hedef kitle için kestirmeden bir tahmin üretmektir.

Kota Örneklemi ile ifadeler..2018v/2017v

Kota örneklemi hedef kitledeki temel bazı özellikler temelinde grupların örnekleme kullanılan kotalar ile
yansıtılmasından ibarettir.

Detaylı kotalarla çalışıldığında elde edilen örneklemler seçilmiş kota değişkenlerinin özelliklerini
mükemmel olarak yansıtabilirler. Ancak bu örneklemlerin yapamadığı şey elde edilen örneklemin hata
düzeyinin tahminidir.

Kota örneklemleri örneklem hatası tahmini yapamazlar.

Kota örnekleminde unutulmaması gereken bir pratik kısıt da kota değişkenlerinin sayısı arttıkça kotaya
uygun kişi bulmanın da git gide zorlaşmasıdır.

Örneklem hatası hakkında bir çıkarımda bulunulamaması nedeniyle de bilimsel çalışmalarda da kota
örneklemi yine kullanılmaz.

Hedef kitledeki temel bazı özellikler temelinde grupların örnekleme alınması ile oluşan yaş, cinsiyet,
eğitim gibi özelliklere göre seçilen örneklemdir.

Rastsal Örneklemin Mantığı


Tüm ögelerin türdeş (homojen) bir yapıya sahip olduğu durumda ne örneklem büyüklüğünün ne de bu
örneklemin seçiliş şeklinin bir önemi kalacaktır. Herhangi bir tek örnek tüm hedef kitleyi temsil
edebilecektir. Şeker testi için kan örneği almak ya da beyaz peynir kalıbından bir ufak parça tatmak
hep bu tür bir mantığın parçasıdır. Rastsal örnekleme “rastgele” örneklem demek değildir. Rastsal
örnekleme gayet basit bir temel prensibe dayanır: rastsal örneklemde hedef kitledeki tüm ögelerin
örnekleme seçilme şansları eşittir.

Moser ve Kalton sınırlamasız rastsal örnekleme yöntemini hedef kitledeki tüm ögelerin örnekleme
seçilme şanslarının eşit olduğu yöntem olarak tanımlar.2014v

Sınırlamasız rastsal örnekleme aynı zamanda ikameli bir örneklemedir. İkamesiz örneklemeye
geçildiğinde basit rastsal örnekleme geçilmiş olur ve burada da hedef kitledeki her ögenin örnekleme
seçilme şansı eşitlenmiştir. Prensip olarak hedef kitledeki ögelerin örnekleme seçilme şanslarının
bilinmesi ya da hesaplanabilmesi ve bunların sıfırdan farklı olması rastsal örneklem için yeterlidir. Yani
izlenilen yöntem seçilme şanslarının eşitliği prensibine dayanır. Bu temel prensibe uyan rastsal
örneklem seçiminin iki temel avantajı vardır. Birincisi, her ne kadar hiçbir zaman tam olarak hedef
kitleyi temsil edemese de diğer tüm yöntemlerden daha yüksek temsil gücüne sahiptirler. İkinci ve
daha önemli bir avantaj rastsal örneklem ile seçilmiş örneklerde olasılık teorisi yardımı ile örneğimizin
ne derece hata payı olduğu ya da doğruluk derecesi hesaplanabilir.

Birkaç İstatistiki Kavram

Herhangi bir istatistiğin standart hatası o istatistiğin örneklem dağılımının standart sapmasıdır.

Standart sapma; İstatistikte bir dağılımın ortalama etrafında ne derece yayık bir şekilde dağıldığının
bir ölçütüdür.2017v

Bir istatistiğin örneklem dağılımı o istatistiğin kuramsal olarak mümkün olan tüm değerlerinin eşit
örneklem büyüklüğünde mümkün olan tüm örneklemler içindeki dağılımıdır.

Merkezî limit teoremi; ortalamanın örneklem dağılımının normal dağılım olduğunu ve bu dağılımın
ortalamasının hedef kitle ortalamasına eşit olduğunu söyler.2016v,2015v,2014v

Ortalamanın örneklem dağılımının standart sapması da hedef kitlenin standart sapmasının gözlem
sayısının kare köküne bölümüdür. Merkezî limit teoremi hedef kitlenin dağılımından bağımsız olarak
buradan çekilecek bir örneklem dağılımının bu örneklemin büyüklüğü arttıkça normal dağılıma
yaklaşacağını söylemektedir. Bu da örneklem dağılımlarının istatistiki kestirimlerde bulunmakta
kullanılabileceğini belirtir. Örneklem büyüklüğü arttıkça ortalamanın kestirilen standart hatası
düşmektedir. Standart hatayı düşürmek amacıyla örneklemenin büyüklüğünü arttırma eğilimi oldukça
maliyetlidir. Kestirilen ortalamanın standart hatasını yarıya indirmek için örneklem büyüklüğünü dört
katına çıkarmak gerekir.

Örneklem Büyüklüğü

Genellikle örneklem büyüklüğünün ne kadar olacağını pratikte projenin bütçesi belirler. Ana prensip
olarak görece büyük örneklemler küçüklerinden daha avantajlıdırlar. Ancak elbette her zaman sorunun
nihai cevabı araştırmacının amaçlarına bağlıdır. Çoğu zaman örneklem seçim yöntemi basit rastsal
örneklem olmasa da sanki öyle olduğu varsayımı altında basit bir nominal evethayır cevaplı değişken
ile çalışıldığı varsayımıyla oran için bir güven aralığı denklemi kullanılarak farklı varsayımlarda gerekli
örneklem büyüklükleri hesaplanır. Örneklem büyüklüğü ile standart hata arasında negatif bir ilişki
olduğu görülür. Güven aralığını daraltmak için git gide büyüyen örneklemlerle çalışmak gerekmektedir.

Basit Rastsal Örnekleme

Basit rastsal örnekleme tüm rastsal örnekleme yöntemleri arasında bir referans noktası olarak
kullanılan yöntemdir.2017v,2013v

Örnek listemizin elde edilmesini takiben yapmamız gereken bu listedeki her ögeye bir referans
numarası vermektir. Örnek listemizin yinelenme ve kümelenme sorunlarından arındırılmış ve her
ögenin tek bir referans numarası olmasıyla herhangi bir rastsal rakam tablosu ya da basit bir kişisel
bilgisayar programı kullanarak istenilen sayıda rastsal olarak belirlenmiş rakam kullanılarak örneğimiz
seçilebilir. Basit sistematik örneklem eğer örnek listemiz baştan rastsal bir şekilde oluşturulmuş bir
listeyse basit rastsal örneklem seçim yöntemiyle bir farklılık göstermez. Ancak basit sistematik
örneklem yönteminin bir tehlikesi vardır. Eğer örnek listesinde dönemsellik varsa ve bu dönemsellik
örnek listesinde örneklem oranı ile örtüşürse o zaman basit sistematik örneklem yöntemi sistematik
yanlı örnekler seçebilir.

Katmanlı Örnekleme 2018V,2015v

Katmanlı örnekleme yöntemi temel bir gözleme dayanır.

Katmanlı örnekleme Hedef kitlesinin türdeş (homojen) alt gruplara ayırıp her birinden gerekli büyüklükte
örnekleme yoluyla toplam örneklemi oluşturan örneklemdir.

O gözlem de hedef kitlenin ne derece türdeş (homojen) ise çekilen örneklemin de o derece daha az
örneklem hatası ürettiğidir..

Katmanlı örnekleme yöntemi bu gözlem temelinde işler ve hedef kitleyi türdeş alt gruplara ayırıp her
birinden gerekli büyüklükte örnekleme yoluyla toplam örneklemi oluşturur.

Sonuç olarak katmanlama elde hangi değişkenlerin olduğuna bağlıdır. Ancak başka pek çok
değişkenle de yüksek oranda ilgileşim gösteren cinsiyet, eğitim, yaş, coğrafi bölge gibi değişkenler
sık sık katmanlama da kullanılan değişkenlerdir.

Katmanlama yapılırken öncelikle seçilen değişkenler temelinde hedef kitle alt gruplara bölünür ve
seçilecek örneklem içerisinde her alt grubun sahip olması gereken pay tespit edilir.

Küme Örneklemesi

Şimdiye kadar verilen örnekleme yöntemlerinde sonuç olarak bir liste oluşturulup bu listeden rastsal
bir seçim ile örneklem seçiliyordu. Ancak pek çok sosyal araştırmada çalışılacak listeler ya bulunamaz
ya da pratik olarak böyle listelerle çalışmak mümkün değildir. Küme örneklemesi iki adımdan oluşur:
önce bir listeleme yapılır ardından da bu listeden bir seçim yapılır. Bu şekilde birincil örnekleme
birimleri oluşturulur ve hatta gerekli şekilde katmanlanır. Sonra bu birimlerden örnekler seçilir. Bir
sonraki aşamada da bu birimlerden ikinci örneklem birimleri aynı şekilde bir listeleme sonrasında
örnek ikincil örnekleme birimleri seçilir ve bu şekilde bir aşamadan diğerine geçilerek nihai ölçümlerin
yapılacağı birime kadar ilerlenir.

Küme örneklemi etkinlik açısından tavsiye edilir.2014v


Ancak bu etkinlik bir başka maliyeti de beraberinde getirmektedir. Tek bir listeden yapılan basit rastsal
seçim tek bir örneklem hatası içerirken, örneğin iki aşamalı bir küme örnekleminde iki örneklem hatası
söz konusudur.

Büyüklüğe Orantılı Olasılıklı Örnekleme

Önceki örneklemelerde listelenen kümelerin büyüklük açısından farklılıkları dikkate alınmamıştı. Yani
her gidilen sınıfta farklı sayıda öğrenci varsa örneğin bu sınıflarda eşit sayıda öğrenci çekilmesi
durumunda her ögenin seçilme olasılığı eşitlenmiş olmayacaktır. Az sayıda öğrencinin olduğu bir
sınıfta herhangi bir öğrencinin seçilme olasılığı çok sayıda öğrenci olan bir sınıftakinden yüksek
olacaktır. Oysa öncelikle sınıfları seçerken seçilme şanslarını her sınıftaki öğrenci sayısına oranlı
olarak hesaplasak ve ardından da her sınıftan eşit sayıda öğrenci seçersek o zaman her öğrencinin
seçilme şansını eşitleyebiliriz. Elbette eğer bütün kümeler eşit büyüklükte ise bu yönteme gerek
kalmayacaktır.

Anket/kamuoyu çalışmalarında temel olarak hatalar iki ayrı kaynaktan gelir. Birinci hata kaynağımız
ölçüm sorunlarımıza ilişkindir. Burada kavramlaştırmayı takiben soruların dillendirilmesi ve sahada
veri toplamaya kadar değişik kaynaklarda hata yapılabilmektedir. Nihai olarak elde edilen verilerin
işleme sokulması aşamasında da kodlama, bilgisayara geçirme gibi süreçlerde de hata yapılması
beklenir. İkinci ana hata kaynağı ise örneklemin temsil yeteneğine dairdir. Örnekleme sürecinde
karşılaşılan güçlükler, saha çalışması sırasında deneklere ulaşılamamasından kaynaklanan hatalar
dikkate alınmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki tüm çabalara rağmen örnekleme süreci hiçbir zaman
hedef kitledeki gerçek değerleri bilinen değişkenlerin tam bir yansımasını veremeyecektir.

Anket/kamuoyu çalışmalarında ilk sorulardan bir, hangisiyle ilgilidir?


Çalışılacak örneklem büyüklüğüne 2016v

Ağırlıklandırma

Türkiye nüfusunun illere ve kır-kent ayrımına göre nüfus bilgileri doğrultusunda örneklem seçimi
yapılsa, elde edilen örneklemin bölgesel dağılımı eldeki bu verilerden farklılaşmaktadır. Bunun pek çok
değişik nedeni olabilir. Örneklemde bulunması gereken görüşme sayıları bölgelere dağıtılmış olsa da
her bölgede yürütülen saha çalışmasında istenilen sayıda anket belirlenen süre içinde
tamamlanamayabilmektedir. Yapılan kontroller sonucu bazı anketlerin iptal edilmesi de
gerekebilmekte sonuç olarak bölge dağılımını tam yansıtmayan bir sonuç elde edilmektedir. Bu
sonuçları ağırlıklandırma ile amaçlanan dağılıma benzetebiliriz.

Her bölgeden aynı büyüklükte örneklemler bir araya getirildiğinde ülke genelindeki bölge dağılımından
sapılmış olunacaktır. Bunu düzeltmek için verilecek ağırlıklar hesaplanır. Ağırlık değerleri bu şekilde
hesaplandıktan sonra tüm işlemleri gözlemlerin farklı ağırlıkları dikkate alarak gerçekleştirmektedir.

ÜNİTE -3 ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ


● Örneklem Hedefi kitleyi temsil amacıyla araştırma amaçlarımıza uygun olarak seçilmiş öğelerdir.
● Örnekleme; Üzerinde gözlem ve ölçümlerin yapılacağı örnek öğelerini seçme
sürecidir.2016v,2015v

● Örnek liste Hedef kitle içinde yer alan öğelerin seçilecek örnek içine dahil olma olasılığı olanların
listesi.

● Kapsam dışı Hedef evrenimizde olup da örnek listemizde giremiyorsa bu durumdaki öğelerdir.
● Yineleme; Örnek listemizdeki birden fazla öğenin hedef kitlede aynı öğeye karşılık gelmesi
olarak
tanımlanan kapsam sorunudur.2015v,2013v

● Güncelleme Örnek listelerin kullanımında karşılaşılan sorunlardan en önemlisidir.


● Kurum listelerinde ki sorunlardan en önemlisi Kurumlara ulaşılacak adres ve telefon numaralarının
güncel olmaması.

● Olay listelerinde en çok görülen sorun Yenilenme Sorunu.


● Örneklemi nasıl seçelim sorusuna en iyi cevap Rastsal örneklem seçimi.
● Uzman öğe örneklemi Kısıtlı sayıda gözlem yapacak ve yoğun bir derinlemesine çalışma
yürütülecek niteliksel çalışmalarda başvurulan örneklemdir.

● Elverişlilik örneklemi Seçilen öğelerin herhangi bir hedef kitleyi yansıtma yeteneğinin olduğuna
kendimizi ikna etmemiz sonucu oluşan örneklemdir.

● Rastsal örnekleme mantığı Hedef kitledeki öğelerin örnekleme seçilme şanslarının eşitliği.
● Rastsal örnekleme yöntemini hedef kitledeki tüm öğelerin örnekleme seçilme şanslarının eşit
olduğu yöntem olarak tanımlayan ikili Moser-Kalton.2018v,2014v

● Örnekleme seçilme şanslarının eşitliği prensibine uyan rastsal örneklem seçiminin avantajı Yüksel
temsil gücünün olması.

● Standart sapma Bir dağılımın ortalama etrafında ne derece yayık bir şekilde dağıldığının
ölçütüne
denir.2017v

● Örneklem dağılımı Bir istatistiğin kuramsal olarak mümkün olan tüm değerlerinin eşit örneklem
büyüklüğünde mümkün olan tüm örneklemler içindeki dağılımdır.

● Örneklemin büyüklüğünü belirleyen unsur Projenin bütçesidir.


● Referans noktası olarak kullanılan rastsal örneklem Basit rastsal örneklem.
● Küme örneklemi Hazırlanan listeden birincil örneklem ve ikincil örneklem oluşturulup ölçümlerin
yapıldığı örneklemdir.

● Rastsal örneklemde Hedef kitledeki her öğenin seçilme şansı eşittir.


● Küme örnekleminin mantığı Hedef kitleyi coğrafi alt gruplara ayırır ve oradan seçim yapar.
● Katmanlı örneklemin mantığı Hedef kitlenin alt gruplarından birbirine gözlemler arasından seçim
yapar.

4. Ünite Özet ;
Analizi
Vaka ;Siyaset bilimi, sosyal bilimler ve uluslararası ilişkilerde kullanılan nitel araştırma
yöntemleri arasında en önemlilerinden ve en çok kullanılanlardan birisi vaka analizleridir.
2013v

Neden ve Nasıl Vaka Analizi?


Vaka analizleri doğrudan bir veya birkaç vakadaki neden sonuç ilişkilerine odaklanır. Bu odaklanma
sonucu, pek çok vakada rastlanan bir korelasyonun ardında yatan neden-sonuç ilişkisini ve
mekanizmasını ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Vaka analizi bazı karmaşık durumlarda devreye girer
ve şüphelenilen değişkenler arasında bir neden-sonuç ilişkisinin olup olmadığını, eğer varsa hangi
doğrultuda olduğunu ve en önemlisi de bağımsız değişkenin tam olarak nasıl bir mekanizmanın ya da
gelişim sürecinin sonucu olarak bağımlı değişkendeki gelişmelere sebep olduğunu ortaya çıkarmak
için kullanılır.

Vaka Analizi Çeşitleri: En Benzer ve En Farklı Sistem Tasarımı


Bir vaka analizinin tasarımını, cevabı aranan soru yada sorular belirlemektedir.2017v

En Benzer Sistem Tasarımı

En benzer sistem tasarımında, önemli olduğu düşünülen tüm bağımsız değişkenlerde birbirine
benzeyen ama ilgilenilen bağımlı değişkende farklılık gösteren vakalar bir arada ele alınır ve sonuçtaki
farklılığa sebep olan etkenin ne olduğu aranır.

En benzer sistem tasarımında kullanılan yönteme, John Stuart Mill’e istinaden “Mill’in farklılık
yöntemi” denilmektedir.En benzer ve en farklı vaka analizi tasarımlarında kullanılan yöntemler MİLL
ile özdeşleşmiştir.2017v

Lustic’in Uluslararası ilişkiler alanında Britanya ve irlanda,Fransa ve Cezayir,İsrail ve Batı Şeria


üzerine yazdığı kitap hangi vaka analizlerini yakından ilgilenir.?2015v

En Benzer Sistem Analizi

İncelenen vakalarda pek çok bağımsız değişken aynı olduğu halde bağımlı değişken farklı
olduğundan, araştırmacı ‘farklı’ olan ve dolayısıyla bağımlı değişkenin de farklılığının nedeni olan
bağımsız değişkeni aramaktadır.

Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerde en benzer sistem tasarımı kullanan çalışmalar pek çoktur.
Mounira Charrad, en benzer sistem tasarımı örneği olan çalışmasında, ekonomik, sosyal, etnik, dini,
kültürel ve tarihi olarak birbirine son derece benzeyen Cezayir, Fas ve Tunus vakalarını ele almış ve
tüm benzerliklerine rağmen neden kadın haklarının Tunus’ta gözle görülür şekilde daha ileri, Fas’ta
nispeten geri ve Cezayir’de ise ikisinin ortası bir noktada olduğunu araştırmıştır.

En Farklı Sistem Tasarımı

En Farklı sistem tasarımında, birbirinden hemen her konuda çok farklı oldukları halde belli bir
sonucun aynı olduğu vakalar birlikte incelenir.2015v,2014v

Bu sistemde pek çok bağımsız değişkenin değerinin vakalar arasında birbirinden mümkün oldukça
farklı olmasına dikkat edilir. Bağımlı değişkenin ise aynı olması gereklidir. Araştırmacı farklı olan
vakalar arasında ilk bakışta görünmeyen bağımsız değişkeni aramaktadır. O bağımsız değişkenin,
ilgilenilen sonucun (bağımlı değişkenin) sebebi olduğuna işaret sayılmaktadır.

En farklı sistem tasarımının amacı, birbirinden çok farklı vakaları aynı sonuca götüren ortak bağımsız
değişken(ler)i ve nedensellik yapısını ortaya çıkarmaktır. Bu açıdan en farklı sistem tasarımı yeni kuramların
ortaya konmasında ve eski kuramların da gelişmesinde çok önemli rol oynamıştır.2018v

En Benzer ve En Farklı Sistem Tasarımlarının Birlikte Kullanımı


En farklı ve en benzer sistem tasarımlarına yöneltilen ortak bir eleştiri, bu yöntemlerin aynı sonuca
varan farklı neden-sonuç zincirlerini dikkate almamasıdır. Daha genelleştirecek olursak, aynı bağımlı
değişkene sebep olan farklı bağımsız değişkenler ve neden-sonuç zincirleri olabilir. Bu durum
eşsonuçluluk olarak tanımlanır.

Eşsonuçluluk;özellikle sosyal bilimlerde sık karşılaşılan “aynı sonuçlara farklı yollardan ulaşılmasına
denir?2017v,2014v

En benzer ve en farklı sistem tasarımları aynı araştırmanın değişik safhalarında olmak üzere bir arada
da kullanılabilir. Bunun için öncelikle en farklı sistem tasarımına uygun vakalar belirlenir, daha sonra
da bu vakalar bağımlı ve bağımsız değişkenin farklılık gösterdiği zaman dilimlerine bölünür. Bu
durumda her vakanın kendi içindeki zaman dilimlerinin karşılaştırması en benzer tasarımı, vakaların
birbirleriyle karşılaştırılması ise en farklı sistem tasarımını örneklemiş olur.

Eğer araştırmanın amacı, şimdiye kadar sebepleri yeterince incelenmemiş, hakkında fazlaca kuramsal
ya da ampirik bulguya dayalı çalışma yapılmamış bir bağımlı ya da bağımsız değişken üzerine en
geniş anlamıyla değişik hipotezler üretme, test etme ve kuramsal inşa ( theory building ) ise en farklı
sistem tasarımı böylesi bir keşif çalışmasına müsait bir yöntem olabilir.

Oysa araştırmanın amacı hâlihazırda siyaset bilimi veya uluslararası ilişkiler sahasında üzerinde çok
çalışılmış, kuramsal ve ampirik aşama kaydedilmiş bir bağımlı veya bağımsız değişkenin sebepleri
veya sonuçlarını araştırarak test etmek ve incelemek ise en benzer sistem tasarımı bu bağımlı veya
bağımsız değişkenin izole edilerek daha yoğun olarak incelenmesine olanak sağlar

Tek Vakalı Analizler: En Olası ve En Az Olası Vakalar


Tek bir özel vakanın derinlemesine araştırılmasının kuramsal ya da kavramsal fayda sağlayacağı
durumlarda, tek vakalı analizlere yönelinmiştir. Tek vakalı analizlerin ancak çok özel şartlarda ve
ancak karşılaştırmalı vaka analizinden daha fazla yarar sağlayacağı ispat edildiği takdirde
kullanılabileceğini vurgulamak gerekir.

Tek vakalı analizlerin bilimsel açıdan tercihe şayan ve meşru sayılabilmesi içinde öncelikle ele
alınması düşünülen vakanın, tüm benzer vakalar arasındaki karşılaştırmalı yeri tespit edilmelidir. Tek
vaka analizinin kuramsal bir fayda sağladığı durumlar vardır. Bu durumların başında “en olası vaka” ve
“en az olası vaka” olarak adlandırılan araştırma tasarımları gelmektedir.

En Olası Vaka Analizi ;En olası vaka belli bir konuda ele alınan bir kuramın tahminlerinin
gerçekleşme ihtimalinin en yüksek olduğu vakanın incelenmesidir. 2016v,2014v

Eğer ele alınan kuramın tahminleri en olası vakada bile gerçekleşmiyorsa, bu durum o kuram için
gerçekten çok büyük bir eksikliğe işaret eder ve kuramın inanılırlığı ciddi şekilde zedelenir. En olası
vaka, belli bir veri tabanı içerisinde, ilgilenilen bağımsız değişkene sebep olduğu varsayılan bağımlı
değişkenin en yüksek olduğu vaka da olabilir.

En Az Olası Vaka Analizi İNSANİ

En olası vaka analizinin tam tersidir. En az olası vaka analizi, belli bir konuda ele alınan bir kuramın
tahminlerinin gerçekleşme ihtimalinin en düşük olduğu vakanın incelenmesidir. Eğer böylesi bir
vakada bile ilgilenilen kuramın tahminleri gerçekleşiyorsa, o zaman o kuramın analitik gücü
konusunda son derece güçlü bir destek bulunmuş olur. Eğer kuram ‘en az olası vaka’da bile
doğrulanmışsa, ele alınabilecek tüm vakalarda doğrulanma ihtimali de yüksektir.
Özetlemek gerekirse, en olası ve en az olası vakalar da başlangıçta belirtildiği gibi ancak
karşılaştırmalı bir yelpazede tespit edilebilir. Tek vakalı analize yönelecek bilim insanı, incelediği
vakanın en olası ya da en az olası vaka olduğunu açıkça ispatlamak zorundadır. En olası ve en az olası
vaka analizleri, tek bir vakanın bile, belli koşulları sağladığı sürece, yerleşik kuramları sarsabileceğini
ve yeni kuramlara ve kavramsal keşiflere yol açabileceğini göstermektedir.

Tek Vakalı Analizler: Kritik ve Sapkın Vakaların Önemi


Sapkın vaka , belli bir nedensellik ilişkisinin işleyişine dair yerleşmiş kuramlar bütününe, bağımlı ve
bağımsız değişkenler arasında keşfedilmiş korelasyonlara, ters bir durum arz eden
vakadır.2015v,2013v

Sapkın vakalar var olan hiçbir kuramın açıklayamadığı, yerleşmiş genelgeçer kuramların ve varlığı
ispatlanmış ampirik kalıpların öngördüğü modelden belirgin bir şekilde sapmış olan vakalardır.

Tanımı gereği, sapkın vakaların tespiti de ancak karşılaştırmalı bir yelpazede yapılabilir. Tüm vakaların
dağılımı ortaya çıkarıldıktan sonra eğer varsa, herhangi bir vakanın sapkın olup olmadığı tespit
edilebilir. Dolayısıyla büyük ölçekli istatistiksel analizler sapkın vakaların tespitinde çok yararlı ve
yaygın bir rol oynar. İstatistiki analizdeki dağılımı gözlemleyen araştırmacı, aynı zamanda mevcut
dağılımın çok dışında kalan vaka ya da vakaları da tespit etme imkânına sahiptir. Eğer varsa, mevcut
dağılımın en uzağında kalan vaka ya da vakalar sapkın vaka incelemesine tabi tutulabilir.

Sapkın vaka analizlerinin yanı sıra, tek vakalı analizlerin en önemli türlerinden bir tanesi de ‘kritik vaka’
(crucial case) incelemesidir. Kritik vaka, belli bir nedensellik ilişkisinin işleyişine dair yerleşmiş
kuramların birçoğu için açıklanması mutlak gerekli olan bir vakadır. Her kuramın, açıklayamadığı veya
açıklama iddiasında olmadığı, kapsama alanı dışında bazı vakalar olabilir.

Kritik vakalara uluslararası ilişkiler kuramlarından daha büyük ve önemli örnekler vermek gerekirse
Gerçekçilik, Liberalizm ve İnşacılık gibi temel uluslararası ilişkiler kuramlarının tamamı için Birinci
ve İkinci Dünya Savaşı birer kritik vakadır.

Lebow ve Stein’in “ Soğuk Savaşı Hepimiz Kaybettik”adlı eseri kritik vaka


analizine örnektir.2016v,2014v

Kritik vaka kuramsal önemi bakımından en olası ve en az olası vakaların toplamı gibidir çünkü kritik
vakayı açıklayabilen kuramın doğruluğu ispatlanmış, açıklayamayan kuramın ise başarısızlığı tescil
edilmiş olur. Oysa en olası vakayı açıklayamayan kuramın başarısızlığı tescil edilir ama açıklayabildiği
takdirde doğruluğu ispat edilmiş olmaz çünkü zaten bu vaka o kuram için ‘en olası vaka’dır. Tam tersi
olarak, en az olası vakayı ise açıklayabilen kuramın doğruluğu ispatlanmış olur ama açıklayamadığı
takdirde başarısızlığına hükmedilemez çünkü tanımı gereği bu vaka o kuram için ‘en az olası vaka’dır.

Vaka İçi Analizler


Vaka içi ( within case ) analizlerde karşılaştırma mantığı tek bir vakanın kendi içinde uygulanır.
Karşılaştırmalı siyasette genellikle her bir ülke bir vaka olarak ele alındığından, vaka içi analizler
çoğunlukla bir ülkenin tarihteki değişik dönemlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi suretiyle
yapılmaktadır. Vaka içi analizler ‘en benzer sistem’ tasarımına benzemektedir. Vaka içi analiz
yapabilmek için bağımlı değişkenin değerinde önemli bir değişiklik gözlenmiş olması gerekir. Vaka içi
analizinde yol gösterici prensip, bağımlı değişkene sebep olduğunu düşündüğümüz etmenlerin
dağılımındaki değişikliklere göre bir dönemsel ayrım yapmaktır.
Vaka içi analiz yöntemiyle tek bir vakadan yola çıkarak varılan sonuçların genellenebilir olup olmadığı
konusundaki tartışma ve endişeler, bu yöntemin sosyal bilimlere katkısını sınırlayan en önemli
etkendir. Eğer vaka içi analiz yapılan, en az olası, en olası, kritik veya sapkın bir vaka ise en azından bu
hususiyetinden dolayı varılan sonucun kuramsal değerinin yüksek olacağı varsayılabilir. Vaka
analizlerinde en önemli hususlardan biride sorulan soruya uygun ve savunulabilir vakaların
seçilmesidir.

Süreç Takibi Yöntemi


Rastlantısal ilişkilerin üstesinden gelerek hakiki neden sonuç ilişkilerini ortaya çıkarmanın en önemli
yollarından birisi vaka analizlerinin başlıca yöntemlerinden olan ‘süreç takibi’ yöntemidir.2016v

Süreç takibi,ilgilendiğimiz sonuca (bağımlı değişkene) neden olduğu sanılan bağımsız değişkenlerin
adım adım nasıl o sonuca sebep olduğunun izlenmesidir. Süreç takibi, nedensellik sürecindeki
neden-sonuç zincirini ve neden-sonuç mekanizmasını ortaya çıkarmakta kullanılır. Süreç takibi,
nedensellik hikâyesi de denilen ilişkiler zincirini ortaya koymak için gereklidir. Böylesi nedensellik
hikâyelerinde sebep ve sonuç arasında pek çok ara değişkenler olabilir, hatta büyük sıklıkla vardır ve
bunlar ancak süreç takibi sayesinde ortaya çıkartılabilir.

Süreç takibine yoğunlaşan araştırmacıların sıklıkla vurguladıkları gibi, dar anlamda sebebe ve
sonuca odaklanmış araştırma yöntemleri hakiki nedensellik zincirini ve mekanizmasını
kavrayamazlar. Siyaset biliminde ilgilenilen soru ve sorunların pek çoğu bir nedensellik zincirini
ifade etmektedir.

Karşılaştırmalı siyaset alanındaki nitel çalışmaların en fazla başvurduğu yöntemdir.2017v

Uluslararası ilişkilerde süreç takibi analizine başvuran çalışmalar pek çoktur.

Doğal Deneyler
Doğal deney,, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerde pek az rastlanılan ve en benzer sistem
analizinin uç noktası olarak tarif edilebilecek bir yöntemdir.2014v

Doğal deney, hemen her bakımdan birbirinin aynı olan, zaman ve mekân da dahil olmak üzere aynı
çevresel ve bağlamsal etmenler tarafından kuşatılmış, sadece değişken etkisi araştırmanın odağında
olan etmen söz konusu olduğunda birbirinden farklılaşan, iki ya da daha fazla vakanın karşılaştırmalı
incelenmesidir. Doğal deney, neredeyse laboratuar ortamındakine benzer bir şekilde, tek bir etmenin
diğer tüm etmenlerden bağımsız etkisini izole ederek ölçmemize olanak sağlar.

Karşı-Olgusal Akıl Yürütme Deneyleri


Doğal deneylere, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerde pek az rastlandığı göz önünde
bulundurularak, doğal deneyin kuramsal muadili olarak “karşı olgusal akıl yürütme deneyleri” diye
adlandırılan bir yönteme başvurulmaktadır.Soğuk Savaş döneminde uygulanmıştır. 2015v,2013v

“Birbirine çok benzeyen iki tarihî vaka bulunamazsa, kontrollü bir karşılaştırma yapabilmek için var
olan bir vakayla icat edilen bir vaka eşleştirilir” (George ve Bennett ). 2018V,2015v

Bu yöntemde, gerçek olan bir vakaya, etkisi ölçülmeye çalışılan bağımsız değişken eklenerek veya
eğer hâlihazırda varsa, çıkarılarak, karşı olgusal bir vaka icat edilir.2016v

Bu manipülasyondan hareketle, icat edilen bu yeni vakada bağımlı değişkenin değerinin nasıl veya
ne kadar değişeceği üzerine akıl yürütülür.
Bir bakıma her ciddi siyasal bilimler ve uluslararası ilişkiler çalışması, en azından bir boyutuyla karşı
olgusal akıl yürütmeyi gerekli kılar. Çünkü her çalışmada araştırmacı savunduğu tezin bilimsel
olduğunu kanıtlayabilmesi için o tezin kendini çürütme yollarını ve olasılıklarını da açıklaması
gerekir.

Karşı-olgusal akıl yürütme deneylerini kullanırken uyulması gereken koşullar vardır. Bu koşullar
şöyle sıralanabilir:

● Gerçek vakanınnedensellik ilişkisine nispetle karşı olgusal vakanınicat


edilmesi gerekmektedir.
● İcat edilen karşı olgusal vakada değişkenler arasındaki ilişkinin gerçek vakadaki ilişki
örgüsüne paralel ve güçlü kurumsal desteğe sahip olmalıdır.

● Karşı olgusal bir vaka icat edilirken değiştirilen bağımsız değişken eğer varsa diğer
bağımsız değişkenlerden özerk olmalıdır.

Karşı olgusal vakaların en önemli faydası, bağımsız değişkenlerden sadece bir tanesinin bağımlı
değişken üzerindeki etkisini ölçmektir.

Uygunluk Yöntemi
Nedensellik zincirindeki halkaları oluşturan her bir ayrı nedensellik iddiasının, değişik vakalardaki
gerçekliğe uygun olup olmadığı uygunluk yöntemiyle ( congruence method ) test edilebilir. Uygunluk
yönteminde süreç takibine ya da kontrollü karşılaştırma yöntemlerinin ayrıntılı koşullarının herbirini
sağlamaya gerek yoktur. Tek bir nedensellik iddiası ele alınır ve tek tek vakaların bu iddianın
tahminiyle uygunluk içinde olup olmadığına bakılır. Uygunluk yönteminde nedensellik süreci
parçalarına ayrılır ve her bir halkası diğerlerinden izole edilerek incelenir.

Tipolojik Kuramlar
Tipolojik kuramlar farklı bağımsız değişken kombinasyonlarının her biri için belli bir bağımlı değişkeni öngören
kuramlardır.2018v

Araştırmacının tipolojik kuramda bütün olasılıkları öngörmesi gerekmektedir.

Tipolojik kuramların ortaya koyduğu böylesi görece muğlak nedensellik örgüleri, daha kesin ve basit
nedensellik ilişkileri arayan sosyal bilimciler için pek de tatminkâr açıklamalar ortaya koyamaz. Fakat
hangi sebeplerin üst üste gelişinin hangi sonuçlara (patolojinin “sendromları”) sebep olduğunun
disiplinli ve muğlaklıktan uzak bir açıklıkla belirtilmesi, bilimsel bir araştırma için yeterli olacaktır.
Tipolojik kuramlar da bu amaca hizmet eder.

Vaka Analizlerinin Zaman Boyutu


Sosyal bilimlerde nedensellik ilişkileri için zaman boyutu son derece önemlidir. Fizikte yer çekimi
hangi çağda olursa olsun değişmez. Işık hızı zamandan bağımsız olarak sabittir ve değişmez. Oysa
sosyal bilimlerde incelenen pek çok bağımlı ve bağımsız değişken ancak içinde bulundukları tarihsel
bağlamda anlam ve değer kazanırlar.

Zaman boyutunun bu kadar belirleyici oluşunun en önemli sebeplerinden birisi sosyal bilimlerin
incelediği süreçlerin ve o süreçlerin aktörü olan birey ve grupların bilen, anlayan, öğrenen, direnen
ve evrilen varlıklar olmalarıdır.2013v
Pierson;Siyaset ve uluslararası ilişkiler alanındaki nedensellik ilişkilerinin mahiyeti zaman boyutu
açısından dört kategoride incelenmeyi gerektirmektedir:2017v,2013v

1. Tornado ile sebebin ve sonucun zamansal olarak birbirine çok yakın olduğu olayları
kastetmektedir. Bağımsız değişkenin ortaya çıkışından çok kısa süre sonra bağımlı
değişken ortaya çıkar.
2. Göktaşı metaforu ile ifade edilen süreçlerdeyse, sebep (bağımsız değişken) kısa süre
zarfında gerçekleşirken, sonucun (bağımlı değişken) ise çok uzun süreler zarfında
gerçekleştiği süreçlere işaret eder.
3. Deprem metaforu ile işaret edilen süreçlerdeyse, sebep (bağımsız değişken) çok uzun süre
zarfında gerçekleşirken, sonuç (bağımlı değişken) ise bir depremde olduğu gibi çok kısa
sürede ortaya çıkmaktadır.
4. Küresel ısınma metaforu ile nedensellik örgülerinde hem bağımlı hem de bağımsız
değişkenin incelenmesinde geniş zaman dilimlerini ele alan süreç takibi yönteminin
gerekeceği aşikârdır.

ÜNİTE -4 VAKA ANALİZİ

● Vaka analizi Bir olgunun veya olayın derinlemesine ve detaylı incelenmesidir.


● Vaka analizi Siyaset bilimi ve uluslar arası ilişkilerde nitel araştırma yöntemlerinden en çok
kullanılan yöntemdir.

● Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu eserinde kapitalizmin Kuzey Avrupa’da Güneye göre daha
gelişmiş olduğunu vaka analizi ile belirleyen kişi Max Weber.

● Vaka analizini diğerlerine göre hiç kullanmayan kişi Bonham.


● Ekonomik kalkınma ile demokrasi arasında tespit edilen korelasyon dolayısıyla varsayılan ilişkinin
anlamlı olup olmadığını vaka analizi ile araştıran kişi B.Moore.

Moorenin kaleme aldığı ,,,,,,, eserinde İngiltere, Fransa ve ABD liberal demokratik, almanya ve
japonya'nın faşist,rusya'nın ise komünist bir rejim benimsemesini,ekonomik kalkınmanın
oluşturduğu sermayeder sınıfın diğer sınıflarla ilişkisi üzerinden açıklanmıştır.2018v
● Vaka analizi çeşitlerinden en benzer ve en farklı sistem tasarımlarıyla ismi özdeştiren İngiliz filozof
J.S.Mill.

● Vaka analizinin tasarımını belirlerken kullanılan olgu Cevabı aranan sorular.


● En benzer sistem tasarımı Tüm bağımsız değişkenlerde birbirine benzeyen ama ilgilenilen bağımlı
değişkende farklılık gösteren vakalar bir arada ele alınır ve sonuçtaki farklılığa sebep olan etkenin

ne olduğunu arayan vaka analizi çeşididir.

● En benzer sistem tasarımı Mill’in farklılık yöntemi adıdır.


● En benzer sistem tasarımında araştırmacı Farklı olan ve dolayısıyla bağımlı değişkeninde
farklılığının nedeni olan bağımsız değişkeni arar.

● Sistem tasarımı Bir araştırmada bağımsız değişken olan etnik yapı ile benzer olan bağımlı
değişken
olan demokrasiye farklılık gösteren vakaları karşılaştırmalı olarak inceleyen tasarımdır.
● J.S.Mill’in müstakil bir yöntem olarak ortaya koyduğu b yöntemi Mill’in uyuşma yöntemi.
● J.S.Mill en farklı sistem tasarımına istinaden Uyuşma Yöntemini geliştirmiştir.
● En farklı sistem tasarımı Farklı fakat aynı sonuca sahip olan vakalar arasında bir bağımsız
değişkende ortaklık olması, o bağımsız değişkenin ilgilenilen sonuncun sebebi olduğuna işaret

eden tasarımdır.

● En benzer ve en farklı sistem tasarımlarının ortak eleştirileri Aynı sonuca varan farklı neden-sonuç
zincirlerini dikkate almamak.

● ABD’de pasif Fransa ve Türkiye’de dışlayıcı laiklik modellerinin hakimiyetini karşılaştırdığı


çalışmada en benzer ve en farklı sistem tasarımını aynı anda kullanan kişi Ahmet KURU.

● Almanya, Rusya, Türkiye’de devletin etnik siyasetinde ortaya çıkan siyaset değişikliklerinin
sebeplerini en farklı ve en benzer sistem tasarımını bir arada kullanan kişi Şener AKTÜRK.

● En farklı ve en benzer sistem tasarımlarının kullanımında dikkat edilecek husus Yöntemin


araştırmanın amacına uygun olması.

● Özel bir olayın ve olgunun derinlemesine araştırılmasında kullanılan analiz Tek vaka analizi.
● 1960’larda en popüler olan Modernleşme Kuramı En olası vaka analizi ile açıklanabilir.
● En az olası vaka analizi Belli konuda ele alınan bir kuramın tahminlerinin gerçekleşme ihtimalinin
en
düşük olduğu vaka analizidir.

● Arie Kacawicz’e göre uluslar arası ilişkilerde en iyi tek vaka analizi yapan kişi G.Aliison.
● Sapkın Vaka Bağımsız ve bağımlı değişkenler arasında keşfedilmiş korelasyonlara, ters bir durum
arz eden vakadır.(tek vaka analiz türüdür.)

● Kritik Vaka Bir kuramı açıklarken aynı türden bir kuramı açıklayamama durumunda kullanılan vaka
türüdür.

● Soğuk savaşı hepimiz kaybettik eseri ile kritik vaka örneği oluşturan ikili R.N.Lebow-J.G.Stein.
● Gerçekçilik, liberalizm ve inşacılık gibi uluslar arası ilişkiler kuramlarının tamamı için kritik vaka
olarak gösterilen olay 1.2.Dünya Savaşı.

● Vaka içi analiz prensibi Bağımlı değişkene sebep olan etmenin dağılımdaki değişiklere göre ayrımı.
● Süreç takibi yöntemi Bağımlı değişkene neden olduğu sanılan bağımsız değişkenlerin adım adım
nasıl o sonuca sebep olduğunun izlenmesidir.

● Süreç takibi yönteminin önemini vurgulayan ikili A.Bennett-A.George.


● Süreç takibi Nedensellik ilişkisini çözmek için gereklidir.
● Doğal Deney Zaman, mekân, çevresel ve bağlamsal etmenlerin aynı olduğu sadece değişken etkisi
farklı olan iki ya da daha fazla vakanın karşılaştırmalı incelenmesidir.

● Türkiye’de 1923-1938 yıllarında inkılâpların nüfus üzerindeki etkisini ölçmek için kullanılan yöntem
Doğal deney.

● Tipolojik Kuramlar Farklı bağımsız değişken kombinasyonlarının her biri için belli bir bağımlı
değişkeni öngören kuramlardır.

● Vaka analizlerinin zaman boyutunu dört doğal afet metaforu ile açıklayan kişi P.Pierson. (deprem,
göktaşı, tornado, küresel ısınma)

● P.Pierson Amerikan siyaset bilimini eşleştirdiği metaforu Tornado.


● P.Pierson dinozorların neslinin tükenmesini Göktaşı ile açıklar.
● P.Pierson’un sebep ve sonucun çok uzun sürede yayılarak kendini gösteren nedensellik örgüsü
Küresel ısınma.

● Vaka içi analizlerde gözlem sayısını artırmak için Analiz edilen vaka ilgilenilen değişkenlerin
dağılımına göre dönemlere ayrılır.

Hangisi uluslararası ilişkilerde bir devletin gücünü gösteren olgular olarak tanımlanan güç göstergeleri
arasındadır?2018V

Toplam yurtiçi hasıla,Askeri Harcamaların büyüklüğü,Yüzölçümü,Nüfus büyüklüğü


Ülkelerin,sağlık,eğitim ve yaşam standardı göz önüne alınarak hesaplanan insani kalkınma endeksi hangi
kurum tarafından hazırlanır?
-Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2018v

Örneklem varyansı standart sapmanın karesi arttıkça ortalamanın kestirilen ,,,,,,,,,,,,


da artmaktadır? Standart Hatası 2018v

Hangisi ile birlikte biomedikal ve sosyal araştırmalarda katılımcıların haklarının korunmasına ilişkin bazı
kurallar yayınlanmıştır?2017v Belmont Raporu
Siyasi araştırmalarda kimi zaman anahtar yada tipik seçim bölgeleri seçilerek buradaki sonuçların
hangisine yakın çıkacağı beklentisi takip edilir?
Hedef Kitleye 2017v
İntihar konusundaki kuramı,toplumla bütünleşmemiş,dolayısıyla onun koyduğu yazılı ve yazısız kuralların
dışında yaşayan bireylerin daha kolay intihar edebileceklerini öngörmektedir?
Durkheim 2016v Harici geçerliğin üç boyutu nedir?2016v,2015v,2013v Sağlamlık,ekolojik gecerlik ve ilgi
Basit sistematik örneklem yöntemini kullanırken,örnek listesinden aşağıdaki unsurlardan hangisi
bulunduğunda söz konusu yöntemin sistematik yanlı örnekler seçmesine neden olabilir?
Dönemsellik 2016v,2014v
Demokratik barış kuramının iddaalarını Faşoda krizi ve amerikan-ispanyol savaşı süreçleri üzerinden
eleştirel bir şekilde ele alan siyaset bilimci?
James Lee Ray 2016v Araştırma yöntemleri nelerdir? 2016v,2014v Deneysel yaklaşımlar,Kısımlar
arası,Vaka analizi, boylamsal Toplum bilimlerinin çeşitli dallarında kullanılan,günlük yaşamda anlaşılması
ve kullanımı son derecede kısıtlı olan kavramlar?2014v Dikey toplumsal alışkanlık,Sıfır toplamlı
oyun,İkincil grup,Bilişsel uyumsuzluk İki kişinin pazarlık içinde oldugu durumlarda her iki taraf içinde en
faydalı çözüm bulunmasına ve söz konusu çözümün bulunmasının ise iki tarafında zararlarını minimize
edeceğinin kabul edilmesine ne ad verilir?2014v Nash Dengesi Ulusal yetenekler bileşik indeksi
puanlarını oluşturan farklı ölçüm bileşenleri?2013v
Devletin toplam nüfusu,toplam enerji tüketimi,kömür ve demir üretimi toplamı,toplam askeri harcaması 2

You might also like