– Ekonomi ve siyaset arasındaki ilişkiye odaklanır
– Ana aktörler: Sınıflar – Kapitalist ekonomi 2 sınıf temelinde yükselir: burjuvazi ve proletarya (işçi sınıfı) – İşçilere emeklerinin tam karşılığı verilmez; oluşan artı değer (surplus value) burjuva sınıfının cebine kar olarak girer; yani kapitalist kar aslında işçi sınıfının sömürülmesi sonucunda ortaya çıkar – Egemen sınıf (ekonomik olarak) aynı zamanda siyasi olarak da egemendir MARKSİZM
– Devletler aslında otonom değillerdir;
egemen/yöneten sınıfın yani burjuva sınıfının çıkarlarını gözetirler – Bu yüzden de devletler arası çatışmalar ve savaşlar aslında farklı devletlerin kapitalist sınıflarının arasındaki rekabet nedeniyle ortaya çıkmaktadır MARKSİZM
– Kapitalist ekonomik sistemde daha fazla kar ve yeni
pazarlar için bitmek-tükenmek bilmeyen bir arayış vardır – Böyle bir rekabet ve yayılma zaman içerisinde emperyalizmi ve sömürgeciliği doğrumuştur; bunlar günümüzde özellikle çokuluslu ve ulus-ötesi şirketler tarafından yönlendirilen ekonomik küreselleşme olarak devam etmektedir U.İ.’de MARKSİZM
– V. I. LENIN’in emperyalizm eleştirisi: Imperialism, the
Highest Stage of Capitalism (Emperyalizm, Kapitalizmin en Yüksek Aşaması, 1917) – Uluslararası sistemdeki sermaye ve sınıf ilişkilerine odaklanır – Emperyalizm dünya ekonomisinde ikili bir yapı ortaya çıkardı: daha az gelişmiş çevreyi (periphery) sömüren merkez (core) ülkeler – Artık işçiler arasıda çıkarların uyumundan bahsetmek mümkün değil Dünya-Sistem Teorisi (Immanuel Wallerstein) – Küresel kapitalist ekonomik sistemdeki mevcut bağımlılık ilişkilerine odaklanır – Modern dünya sistemi 16. yyda ortaya çıkmıştır – Dünya sisteminde 3 farklı ekonomik alan/bölge vardır: merkez, yarı-çevre ve çevre – Eleştiriler: ekonomik indirgemecilik; determinizm İNŞACILIK
▪ Alexander Wendt , Social Theory of International
Politics (Uluslararası Politikanın Sosyal Teorisi) (1999) ▪ Friedrich Kratochwil ▪ Nicholas Onuf
– Toplumsal gerçeklik verili değildir; aktörler tarafından
inşa edilmektedir ve tekrar tekrar üretilmektedir – Fikirler, kimlikler, normlar ve değerler (hatta duygular) İNŞACILIK
–Devletler ana aktörler; sistem anarşik
–Ama anarşi verili değil; inşa ettiğimiz bir dünyada yaşıyoruz –«Self-help» de verili değil; devletler- arası etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor İNŞACILIK
Güvenlik ikilemi ve savaşlar da inşa edilir
«kendi kendini doğrulayan kehanet» 1.Tehdit ve güvensizlik (önkabul) 2.Devletler olası tehditlere göre hareket ederler (yani askeri kapasitelerini arttırlar) 3.Devletler birbirlerinin varlığını tehdit ederler İNŞACILIK Kimlikler, çıkarlar ve normlar verili değildir; inşa edilirler Aktörlerin kimlikleri onların davranışlarını etkiler (aktörler arası ilişkilerden çok aktörlerin kim olduklarına odaklanıyorlar) Algı (perception) Kimlikler ve çıkarlar inşa edildikleri için yeniden inşa edilebilirler; yani içinde yaşadığımız dünyayı/sistemi değiştirmek mümkündür Güvenlikleştirme
Kopenhag Okulu: Ole Wæver
–Güvenlik verili değildir –Güvenlikleştirme: herhangi bir konunun güvenlik meselesi haline gelmesi süreci