Professional Documents
Culture Documents
YUSUF AKÇURA
ÜÇ TAR -I İYA ET
·......
HAZIRLAYAN .
.. Dr. RecepDlJYMAZ
1
ii
i
IJ()(Lc.zlçl
ı ·.. YAYI~tAll;:l
ı . ~~
r
ı
ı
1
··,·,~ ,İÇİNDEKİLER
~~
dJJoö.Atlcl
YA.VIUUJ'~
ÜÇ ·_TARZ~! SiYASET 1 METİN................................. 17
-C~VABIMIZ..._~····•···~·_.'~ ................ ~_: ...... ··~··· ·····'·······.······ 41
BIR MEKTUB....._............... ~ ........................................ 51
ÜÇ. TARZ-ISİYASET ÜZERİNE PANEL................ 69.
.........,
BOGAZİÇİ YAYINL\~ID·A~!Ş~'i·': ·.... :\ SÖZLUK..·.~ ... ~ .. ~ ... ~ ........ ~·····~··············.···,.··················· 115
ISBN 975-451-121-7 KAYNAKI.AR~······~··· ... ~ ...... ~····~·-·· .. ··························· 137
Dizgi Odak Dizgi-512 50 66
Baskı Bayrak Yayıncılık ·Matbaacılık
Limited Şirketi-İstanbul Tel: 638 42 02
·Ocak /1995
,_,.,,~,-·r···-····-·····~···- ---·-····-···· ····--·····-···--···~·-· ·~···-·····"•·• •·····~·-···. ~--·~····----··---··-··--·--·----···-~ı--'"----·~···-·~·-·-~--· .. •• ·······-------..--------·-·"•"-'·----·----···--·-··-·-..·-·,·-------·······---·-----·-···-·-··----•--'-··-----··················· ... - ·ı. -------- ..........., ..... - .- .. ---- . ..... -- ·- ·-- . - -- .. -------- - ......... ' .... ·····-·······-··------·-.,'......:_....................... ,..._...................____......... ..
ÖNSÖZ.
5
arayan şahsiyetlerden birisi de: şüphesiz Yusuf Ak:Çu- YUSUF MÇURA'NJN HAYATI
.,jl1
i,
6 7·
---·r-..·-·----.. ............................................._.............................--.-·--..--.. -............_...............................,. .._._____________,___........-.,............................._._ ......................,......_,___.._____..._______._.....................................___ ..._..... ~.. --.-·-·-----ı·-------~.. ,.___ ..................................- .. -......-----·------·-·-·-·--·---···-·---·-·--·-..-.......... _ ... ____.............................._ ....,.....--.-·---·------·-·-----.......................... -·
~-~~--~----~----------- -·-------~~-
. .
Zaten kendi· sağlığl da pek iji olmayan genç anne, bü- annesi ile birlikte baba yurdu Kazan'ı ve oradaki akraba-
tült bunlan göğüsleyemeyeceğini anlayınca İstanbul'a göç . lannı ziyaret ettiler. Bir yıl kadar süren bu seyahatte bir
etmeye karar verir. · yandan hasret gidermişler, bir yandan da o zamana ka-
dar sürürtcemede kalmış ticaret işlerini, üvey baba Da-
Yus~f Akçura ile ann~si 1883 yılında Kınm yoİuyla İs
ğıstanlı Osman~ın yardımıyle .sonuçlandırmış ve İstan
tanbul'a gelirler. Birkaç kira evi .değiştirdikten sonra Ak-
,bul'a ·huzur içinde dönmüşlerdir. Rüştiye öğrenimini ta-
saray yakınlannda.:Yusuf Paşa'da satın aldıklan kendi.
mamlayan Yusuf Akçura '1892 yılında Harbiye Mekte-
evlerine. yerleŞirler .. Bu yıllarda ·henüz çocukluk çağını
bi'ne kabul-edilmiştir (5).
yaşayaQ. Yusuf Akçura:nın· düzenli öğrenim .hay~tı bura-
da başlar. İlk olarak f;{ahmut Paşa Cami~. yanındaki Bu yıllarda Yusuf Akçura hayatının ikinci büyük acı
:mektebe verilir. Çok geçmeden Divanyolu'iıdaki Kara sıyla karşılaşır. 1895 yılında İstanbul'da meydana gelen
Hafız .İlk Me:ktebirie yazılır. Yusuf burada Kut'an-:ı Ke- _ büy~ik depremde annesi evinden dışan çıkarken çöken
rim'i hatmeder. Ha tim duası ve alayı yapıldığı _gün zabti- halkonun altında kalmış ve feci bir şekilde can vermiştir
ye binbaşılanndan birinin ödünç olar'ak verdiği at üzerin~ (6). BU.acı olaydan sonra Yusuf Akçu.ra için, hayatta sığı
de subay layafeti ile Div~yohı'ndan geçen Yusuf11:n duy- nılacak·tek yer, okumakta olduğu Harbiye Mektebi kal-
duğu heyecan ve gı.irura sınır yoktur. Bundan ·sonra Yu- m~ştır. Biraz da bu olayın etkisiyle dersleıine dört elle sa-
.:: ~ ~
•ı
suf subay elbisesi giymekte ısrar edecek ve annesi onun rıhr ve }.Iarbiye'nin.başarılı öğrencileı1. arasına girer. Çok
l ıii,,. bedenine uygun bir elbise· diktir~celttir (3). Onda askerli- geçmeden başına başka bir olay gelir. Harbiye Mekte-
ğe, dolayısıyla H·arbiye'ye·karşı uyanan güçlü ilginin kay- bi'nin ikinci sın.ı.fında iken «gizli faaliyetlerde» bulunduğu
naklanndan birisi bu olaydır. · gerekçesiyle tutuklanır ve «4·5 gün prangabentliğe>>··mah
· .. Kazan'da bıraktıklan kanşık ticaretişlerinin . b'irtürlü kurn. edilir (7). Cezasını çektikten sonra, çok başarılı bir
öğrenci oması sebebiyle Harbiye'ye dönmesi kabul edilir
sonuçlanamam ası, üste~ik. alacaklılann bir Rus avukatı
ve Mektebi' bitirme~ine imkan tanınır. l89.6'da Erkan-ı
vasıtasıyla kendilerini. İstanbul'da. da rahatsız etmeleri
Harp sınıfina ayrıldıktan kısa bir süre sonra t.TÖn Türkle-
üzer:ine ·iyice bunalan genç .anne, ikinci kez evlenıneye
rin devletin güvenliği aleyhine düzenledikleri kornploya
karar verir ve· kendisine' eş olarak Şeyh ,Şamil'in uzak ak-
katılmak suçlF~-masıyla ikinci kez tutuklanır ve Yıldız Sa-
ll!:. rabalarından biri olan Dağıstanlı Osman· Bey.'i ·seçer.
ra)rı'nda sorguya çekilir (8). 8m:-gu1ann1ası deva-ı::~ ed·?.rker::. ·
·üvey baba Dağıstaxilı. Osrnan Bey, zarnanla Yusufu çok
tutuklu bulunduğu TaşJs.:ışla'da Defter-i Am.alim adlı
sevmiş ve ona kendi ·öz oğlu gibi'b3krnıŞtır. Ona «esas ter-
hatıra:larıtu yaz~. Bu arada sorgulanması tamamlanır
biye yi ve dini ;bilgileri» verdiği gibi, Rüştiye .ve H~rbiye
.ve aralarında yakın arkadaşı Ahmed Ferid Tek'in de bu-
mekteplerine devam .ettiği yıllarda da onu·.hep teşvik et-
lunduğti. 84 kişilik bir grupla Fizaıı'a sürülür. Sürgünler
'miştir. ·
Trablll:sgarb'a ·vardığında vilayet kasasında onları Fi-
' . (Yusuf Akçura ·1886,yılında KocaQıustafa' Paşa Rüştiye
si'ne ·girdi (4). Rüştiye:nin üçüncü sınıfında iken 1889' da 5) Ayn. esr. s. 26.
6) Yrd. Doç. Dr~ Nadir Devlet, ayn. esr. s. 20.
7) Yrd. Doç. Dr. Nadir Devlet;ayn. esr. s. 20.
·3) M.F. Togay, ayri., esr. s. 2 8) François Georgeon, Türk Milliyetçiliğinin Kölıenleri, Çev.
4) Prof. Dr. Ahmet Temir, Yusuf .A'kçura, 1987, s. 13. Alev Er, Ankara 1986, s. 22.
8 9.
zan'a sevkedecek para bulunmadığı için Trablusgarb vila-
yetinde alıkonulurlar. İki yıl kadar burada kald.ı.k.tan son.-
ha Avrupa'ya gidip- gelen Yusuf Akçurf!,; . 1920:.yılında
ken<;}js~nden yirmi yaş kü,çiik olan· Şevket Bey'in kızı Sel-
\
,·
1
ra YusufAkçura, arkadaşı Ahm~d Ferid Tek ile birlikte ma Hanrmla evlendi~:.:O.'sırada-:A.fiadolu· da Milli Mücadele·
1899 yılında gizlice Paris'e kaçar .(9). Burada ilk olar8k çokta~; :İiıi'Şi~liıış; . b'uluııuyqr,4u~: ilerlemiş· yaşına rağmen
· Şerafeddin Mağmumı· ile·.tanışir. Şerafeddiıi"Mağmumi·, yeni evlen~iği eşiylel)irliktErAİik:ara'ya. geçmiş ve bilhas-
ona ~rkçülük konusunda adeta bir. yol ·gösterici olur~ sa Doğu Cephesi'nde faydalı hizmetlerde bulunmuştur. .!
Çok geçmeden. Siyasal Bilimler Serbest Okulu'na yazılır 1924 yılında İst~nbul I)l1.lletvekili olarak Türkiye Büyük
ve Yahya Kemal Be){atlı 'mn da derslerinden faydalandığı Millet Meclis1~e,:giren Akçura, l925' yılında Ankara'da
meşhur tarihçi Albert Sarel'in öğrencileri arasına katılır. aç~an Hukuk Mektebi'nde tarih hocalığına getirilmiştir.
Buradaki öğrenimini, Osmanlı İmparatorluğU Müessese- lf)3l'de Türk Tarih Kurumu'nun kuruculan arasında y~r
leri Tarihi Üzerine Bir Tecrübe adlı tezi ile 1903 yıiinda almiş, 1932'de bu kurumun başkanlığına seçilmiş ve aynı
tamamlayan Yusuf Akçura, aynı yıl Rusya'daki mernleke~ yıl toplanan Birinci Türk Tarih Kongresi'ni de idare et-
ti olan Kazan'a döner. Meşhur "Üç Tarz-ı Siyaset" adlı miştir (12).
uzun makalesini işte burada yazar ve·o yıllarda Mısır'da 19~3 yılında İstanbul Üniversitesi yeniden düzenlenir.
çıkmakta olan Türk gazetesine gönderir. Bu makalenin
Bu düzenleme çerçevesinde, açık. bulunan- Yakın Çağ
Türk aydınlan arasında ciddi tartışmalara sebep olduğu Siyasi Tarih profesörlüğüne Yusuf Ak.çri.ra getirilir; zaten
nu biliyoruz. 1908 yılında İstanbul'da II. Meşrutiyet'in Ankara'nın havası artık sağlığına zararh gelmekteydi.
ilan edilmesi üzerineRu,sya'daki işlerini yoluna koyar ve Çok geçmeden hastalığı yine ilerler. Doktorlann İstirahat
Türkiye'ye gelir. İstanbul'a gelir gelmez hummalı bir faa- · etmesini ve si'garayı bırakmasım tavsiye· etmelerine rağ-
liyete başlar. Bir yandan·Türk Derneği'nin kurucuları . men çalışmalarına devam eder. Nihayet 11 Mart 1935 ta- ,
arasında yer alırken, bir yandan da Sırat-ı Müstakim
rihinde İstanbul'da evinin önünde kalp sektesinden ölür.
dergisinde makaleler neşreder (10). Aynı yıllarda Türk Kabri İstanburda Edimekap~ Mezarlığı'nd.~dır.
Yurdu dergisi (1911) ile Türk Ocağı (1912)'nın da kurucu~
. lan arasında yer alır. ' ESERLERİ
Birinci Dünya Savaşı yıllarında. İstanbul'da bulunan· Yusuf Akçura'nın başlİca eserleri şunl~rdır:
Yusuf Akçura, 1916'da "R:usya'daki Müslül)1an Türk-Ta- -Osmanlı İmparatorlugu Müesseseleri Tarihi Üzerine
tar Halklannın Haklannı Koruma Komitesin· adlı bir ce-· Bir 'ı:ecrübe, Paris 1903., (Bitirme Tezi), 1
miyet kurmuş ve bu cemiyetin Rusya'daki Müslüman
Türklerin durumunu dost ve müttefik ülkelere anlatmak - Üç Tarz-ı Siyaset,
maksadıyla Avrupaya gönderdiği heyette ·yer almıştir Türk Gazetesi'nde (Kahire) nr. 24, 26, 27, (14 Nisan,
(11). Sonraki yıllarda değişik maksatlarla birkaç kez da~ 28 Nisan, 5 Mayıs 1904)'de dizi makale olarak yayınlan
dı.
10 ll
·-·'-r-......_............................................ ·--------··---·--·----···-..---·----..-------.... ·-·---a····---.............................................- ...-.. -...-·------------·--··----····--..·.. ~-·---·--·---.. ·--··-·-""'............. --,·---..·-··-----------..------·--ı---··-··............;. --:---·--·------..--·--...--...................:..---·--·--------·--·-------·-·-·--·------·-·-...-·---~--·----------------···· ..-·-·-------.. ----..--..
'Üç Tarz*ı Siyaset,· '
.; Osmaniı İmparatorluğu'nun Dağılma Devri (XV!II.-
M
Ali Ke~al'in. «Cevabımız>~, Ab~~d Ferid'in .<~Bir Mek- XIX. Asırlarda), Akşam Matbaası İstanbul 1934, ı 76 s.
tub)), adli tenkid yazılapyla· birlikte .:Kitap şeklinde basıl~
~ Osmanlı İmparatorluğu'nun Dağılma Devri (XVIII.-
dı': M~tbaa-i İctihad, Kahira 1907, 80. ~· . . · . XIX. Asırlarda), MaarifMatbaası, İstanbul ı940, ı 74 s.
- ÜçTarz~ı Siyas~t; . . - Tarih-i.~iyası Dersleri (I-IV),
. Matbaa~i l(ader, İstanbul ia27/19i2, ·64 s.
Kader Matbaas~, İstanbul1927-1935, 480 s.
· - Üç .Ta~z~ı Siyaset, . . .
··(Enven Ziya Kararın sadeleştinnesi), TTK. Yayınlan, ·.
Aıikara ı976. ·. · ·
. . .
! . ·· .. · ·
12
13
1 ·~. • • ' : 1 .
·.. ··
-,,.
·1",1·... ·.., ·-~ '• •'
., : ; ~'
,· >
.i
•• . 1 . • • . .
UÇ TARZ-I SIYASET
~~~··---·---~-~-··--·- .. oo••- .. >~·--~•••o::·- .....- .• ~0 -•-••••·-•··-·-·--·--•--oo-H_,o,,,,,, -·---··------·---••-•• ·--·---·--··-·---·~ .. ~ .. -----·-----t-•' ....... ,, ___ , ___ H____ - · - - - O·- O~------~--~-------~---- --•••-••• •• -- ---- _. ._ - ·--
_._~ -~-----
ÜÇ TARZ-I SİYASET/METİN
18 19
-··--------.......................,_.;___,__,_.-...-....··---··-··--........................___,___,____......- .......................................... ---·-----··-·~-· ....- .. ----ı·- . --..··-·····--· . -·ı· ..... ._,.-·----..·---·····-... -................,........--·-·--·-··.....................- ........._ ....................____,__ ,__________.... ,.....................,....,._.. ~-·---····----
· ~: · yeti üzerine İslamiyyet Politikası meydan aldı.{l]. Av-.
rupalıların Panislamizm dedilderi bu .fikir son za.lnanlar-
da Genç Osman1~lık'tan yaiıi O~manlı milleti teşkili siya- sine verdiği ma'na ile bir millet..i vahide haline koyma-
setine kısmen iştirak eden fırkadan doğdu .. Evvelleri en ya .çalışmak lüzumuna kani' oldular. Bu bir cihetten
ziyade «Vatan» ve «Üsmanlılık» "yarii vatanda· mesk~n ·memruik-i Osmaniyye sakinatı arasmda tahallül ve tefer~
bilcümle ·halktan mürek.keb bir Osmanlılık-nidalanyla ruku rl:avet edecekti, müslim tebaa-i Osmaniyye ile gayr-
işe başlayan Genç Osmanlı· şüara ve siyasiyyünundan bir i müslimler artık ayrılacaktı.. Lakin diğer cihetten büyük
çoğunun. nokta-i tevakkuflan «İslamiyyet» oldu. Avrupa. bir imtizac ve .ittihada sebep olacaktı: Bütün müslüman M-~"
içinde bulunmak, efkar-ı Garbiyyeyi yakından görmek la~ birleşeeekti. Bu meslek, meslek-i sabıka nazaran da-
ünlann bu tenasühüne en kavi sebepler idi. Müma-i1ey- . ha vasi, yeni. bir ta'bir ile alem-şümul CMondiale) idi;
hüm Şark'ta bulunduklan zaman, ba~lannı on ~ekizinci ibtida sırfnazari olup yalnız matbuat sahifelerinde görül-
asır. felsefe-i siyasiyye ve içtimaiyyesiyle·pek çok dold~r-· mekte olan bu fikir, gitgide tatbik olunmak da istenildi:
.muşlar -içlerinden birisi (Rouss~au) mütercimi idi;_ ve Ab dülaziz'in son devirlerinde .(Panislamizm) sözü J
fakat ensab ve edyanın derece-:-i ehemmi)ry~tini tamamen mükalemat-ı d~plömatikiyyede işitilir oldu; bazı Asya
· idrak .. eyleyeriıemişler ·Ve bahrisus yeni bir milliyyet hükümdaran-ı Islamiyyesiyle münasebet istihsaline uğ
• 1
teşkili için zamanın pek geçtiğini, D~vlet-i OsnianiyY"e raşıldı; Midhad Paşa'nın sukı1tundan yani millet-i Osma-
. ı
zir-i hakimiyyetinde bulunan anasır-ı mUhtelifenin men- niyye ihdası fiknnin hükümetçe büsbütün terk olunma-
faatıeri değilse bile, arzulan böyle bir ittihad ve i:rp.tizac- . sından sonra Sultan Abdülhamid-i Sani de bu siyaseti
da olmadığını ve binaenaleyh.Fransız kaide-:i milliyyesiM tatlıike çalıştı. Bu padişah Genç Osmanlıların bi-aman
nin Şark'ta tatbiki iİnkansızliğıiu, tamamen anlayama:. hilaf-giri o~m·akla beraber bir dereceye kadar onların
mışlardı. Diyar-ı ecnebiyyede iken, e~serisi memleketle~ şakird-i siyasetidir: Müsavat-ı hukuk ve serbestı-i tam
rini ·uzaktan daha ka-Yrayışlı bir nazarla görmege, din ve temin olunsa bile gayr-i müslim tebaanın Osmanlı hey' et-
ırkın Şark için gittikçe mütezayid eheİnmiyyet··İ siyasiy- i siyasiyyesinde bulunmayacaklannı tefehhüm ettikten
yesini ve 'bu eihetle millet-i Osmaniyye ihd.ası arzusunun sonra, Genç Osmanlılar ·tebaa-i :İnezkureye ve onların
beyhudeliğini anlamaya muvaffak oldular. hamisi olan ·Hıristiyan Avrupa'ya izhar~ı adavete başla~
ınışlardı. Padişahın siyaset;.;i hazıtası, [1] şu tahavvülden
Artık var kuvyeti bazuya·verip İslam anasırını ~vve- .
sonraki Genç Osmanlı ·efkariyl~ pek büyük bir rrtüşabehet
la memalik-i Osmaniyye'dekileri, sonra bütün küre:.i arz.;. gösteij.r... · ·
daJdlen- ihtilaf-ı ensaba~baknıaya.rak dindeki iştirakten
istifade ile tamamen birleştirmeye, her müslimin en· küft . Hükümdar-ı hazır,· sultan, padişah, elkabı yerine
çük yaşında ezberlediği «Din ve millet birdir» kaidesine halife .sıfat-ı diniyyesin~ ikameye çalıştı; siyaset-i
iktifaen bü.tün·m.Üslümanlan son zamanın millet.kelime- umumiyyesinde din; din-i Isiarn nıühim bir mevki tuttu.
Mekatib-i nizamiyyenin tedrisatında mevacld-ı diniyyeye
[1] Bu siyas~t birkaç. asır evvel. de Osmanli H'9-kumeti tara-
fından ta'kib olffi1.muştu. Yıldınni Bayezid, Fatih Mehmed ve
· mahsus zaman arttınldı. 'fedrisatın esası dinileştirilmek
Sokullu Mehmed bu fikre hizmet etmişlerdir. Se1imMi evveliri istendi. Mütedeyyinlik, müttekilik -velev zahiri ve
. ise hemen. her hareketinde tevhid-i alem-i islamiyyet arzusu riyakarane olsun- teveccüh-i hilafetpenahiyi celbe en
zahirdir. Lakin o ~J;'ltmaıılar.· bu makalecin zemininden kavi vasileler haline geçti; Yıldız Saray-ı IIünıaylinu, ho-
. ~ . hariçtir
.
.
· [1] :Maksadım yanlış anlaşılma.sm·: Anasıı:-ı i:İıuhtelife ara- Memalik-i Osmaniyye'ni'n İstanbul'dan başka yerlerin-
sındaki adavetin ve Avrupa ile Devlet-i Osmaniyye beynindeki [1] Yanılınıyorsam Türk Tarihi'~iıi ilinci-~ildinin ~eşrolun-
münazaatın esbab-ı muhtelifesi vardır; yuk~rida söylenen se- masına hükümet müsaade etmedi. · ·
bep, esbab-ı muhtelife~i mezküredeı:ı yal~ız birini teşkil e9.er.
23
. . . .
22
-··r---·--· ·- - · · - - - -·- -· · · · ·- -·-· - · -· ·-· ·- · · ·- ·- · ·- -·-· · ·- -· ·-~ı-· - · · - · · -· ·- -· -·-·- · ·- -· ·-·:·-· · -·-· ·-· -·- · -·- ·- · · - - · -:· -·:· · · ·- · ..:................ ------·-··--~-~~---····~-·······---ı---·--···-·-----·-··-··--·· ·-·-· - ~·-·:~
.. ......._.: ______ ..,..,_.... ------------~---·'"·-·--·-·-·--·····---·•.o•. ·~····..··-·--······~-------..·- - - · · · · · ~- -· · -·"
---··---~-------·-·····---------~---·····-·-·--··-----·-···--------- ........................._..,.....- ..........- ..................------··;........- ...·-··---..·-···-··-····..----·l·----····-..---............ ı........._,___________________________________ . ___;_ _____________..............................:.. _, _________________________ j ____________________________________________________ ......... .............................._ _L__
.. ·~r
de bu fikrin tarafdarları olup olmadığını bilmiyorum. Yukandaki usulü takib etmeyip. de, üç meslekten bir
~- Lakin Türklük siyaseti de, tıpkı .İslam .siyaseti ·gibi veya birkaçımn Osmanlı~ Mü$lüman veya Türklere tatbi-
~
umumidit; hudud-ı Osmaniyye ile mahdüd değildir; bina:. .
._, ..
-kiyle umum insaniyyete menfaat i~batına kalkışılsa
enaleyh kürenin Türkler ile. meskun diğer nikfitına da usulün nekayısından dolayı netice .pek çok hatalı olur.
göz atmak ikti~a eder. Ekser uroür-ı ictimaiyye ve siyasiyyede ıbu hata-aver usu-
En çok TÜrklerle· meskun R~syaıda:, Tü~lderin birleş~ lün isti'mali itiyad edilmiş ise de, .hakikatte bir nevi saf-
me si fikrinin pek :mühim bir· surette vücilduıia zahibim .. . sata ~lduğundan vazgeçiyorum. .
Henüz doğmuş (İdil Edebiyatı) müslüman ohnaktaiı ziya- · Meseleyi biraz tahdid edelim, bir hey'et-i müteşel<Jtile
de · Türk'.tür·. Tazyikat-ı ha::dciyye ol~asa .bu fikrin i beşeriyyeye diyelim.
suhuletle neşv ü nemftsına riıeriıalik-i· Osmaniyye'-d'en faz-
la müsaid muhit, Türklerin ·en kesretli hulunduklan Tür- · Yine de pek umumi bir meseleye çatıyoruz: MuayY-en
kistan ile Yayık ve İdil hayzaları olurdu. bir cemiyyetin menafii neden ibarettir? Buna cevap ver-
. ' meden, falan veya filan meslek~i siyasınin falan cemiyye-
Kafkasya TÜrklerinde de bu fikir m·evcud olsa gerek. te faydalı olduğu hallolunamaz. Ma'lum bir cemiyyetin
Azerbaycan'a Katkas'ın te'sir"i fil\risi .olmakla beraber menafıinin neden ibaret olduğunu ta'yin etmek bir .me se-
şimali İran Türklerinin ne derecelere kadar ittihad-ı le-i siyasiyyedir,.-yani «siyaset» denilen ve henüz mevzu
. r·etrak tarafdan ~lduhl~nm bilınlyorum. ve usulü kafi olarak takatnır edemeyen na-tamam bir il-
N e olursa olsun ırka müsteni d bir milliyyet-i siyasiyye min mesail-i mühimmesinden biridir. İlın-i siyasetin
icadı fikri henüz pek ·turfandadır, pek az.· şayidir. mesaili hakkında, usul-i ta'lil ve istikra tarafdarlan ara-
. -2- sında henüz ·-mün~aşa ve niza berdevamdır. <<Birinciler
derler ki kavaid-i siyasiyye sırf fıkridir (ideal), kavaid-i
İnidi bu.üç siyasetten hangisinin-nafi~ ve kabil-i tatbik mezkure tıbkı riyaziyyenin mütearifeleri gibi peşince (a
p.
olduğunu araştıralım.. · ·priori) vaz' olunur. Rical··i hükümet işbu kavaidi, minla-
1·
i' ~~ · Nafi dedik; lakin kime ve neye·nafi'? rın hendese kavaidini tatbiki gibi, cem.iyyete tatlıilde mü-
ll>~ r.: kelleftir. İkinciler ise, ceıniyyetler itaat ettÜderi ka.vaidi
Evvelen _hütüı:ı insani:yyete. denebiHr. Bu halde insa- fizatihi ihtiva edip, nema ve tekamülleri ile izhar eyler-
n{yyetin nıenfaatine hadimmeslek veyahud'mesalili:-i si- ler; bu cihetle ilm-i siyaset, faaliyyet~i beşeriyyeye bir
1
yasiyyeyi tarif ve sonra o meslek veya niesalikin muay~ - gaye-i hayali tayininden sarfınazar eylemeksizint
i
yen ve .mahdfrd 'bir kısım· in.saniyyete tatbikinde de vakayiden kavallin-i tarihiyye ve ·ictimaiyye çıkarmaya,
umum insaniyyetin müstefid olacağını isbat eylemek ve muhit, ahval, evham ve ihtirasatı gözden kaçırmamaya
daha sonra ·zikrolunan' üç meslekten: bir veya birkaçinıiı, çalışmalıdır, derler [1].» İlın-i siyasetin u~ulünde olan bu
şerait-i ·anifeyi nıuhtevi olan meslek veya mesalik ile··ay- ihtilaJ, ona müteallik mesrulin de ekserisinde bir suret-i
niyyetini göstermek muktez!dir. ise sanniam ki şimdi Bu katiyye-i hall bulmaya mani oluyor. Cemiyy§:t-ı beşeriy-
mümkün olsun; zira Şerait ..i .mebhuseyiihtiva eden mes-
lek veya mesaiik-i siyasiyyeyi, henüz maarif-i beŞeriyye
[1] Liard: «Logique» - Methode des sciences morales, - page
bulamamıştır .... i85.. . .
24 25
. Bu kuVvet elbette artacaktır; muntazam, sıkı, hulasa ffiO··
dadakf bir tabir ile (Bl oc) teşkil 'eden bir millet ahalisi,
muhtelifeye mensub teb~a-ı devletten, .serbesti ve ihtilafve münazaat-ı daime halinde bulunup tahallül et-
ınüsavat-ı hukuk üzerine müesses .bir ııiillet-i mtıhtelite mekte olan ~ir devlet~i fevzaviyyeden (Anarhique) şüphe
·hasıl. olacak, bunlar ·sırf vatan (Osmanlı memleketi) ve siz dBha kuvvetlidir.
millet (Osmanlı milleti} fikriyle birleşerek hayat-ı diniyye . '
ve kavmiyyeden münbais ihtilafat -ve münazaat kalmaya-· Lakin asıl mühim mesele muhtelif cins ve dine men-
cak ve bu· esnada Rumlat, Ermeniler gibi Türkler, Arap- . sub olup şimdiye kadar birbirleriyle niza ve cidalden hiç· ·
halı kalmayan anasınn, şimdiden sonra, terkib ve mezci
liır da eriyecek... Devlet-i ·osmaniyye'nin müessisleri olan
Osmanlı Türkleri,. aricak ilk sergerdeleri Osman Bey~in mümkün olup olmamaktadır.
namını vatan .va millete atfetmek ve bilhassa ·analannın, Yukarıda görüldü ki bu babdaki tecrübe muvaffakiy-
babalannın himmetleriyle vücude gelen imparatorluğUn yetsizlikle hi tam bulmuştu. Ba' denıa muvaffakiyyet kabil
·...
daha ziyade parçalanmaclığım ·görmek fevmd-i uianeviy- olup olmadığını anlamak için, tecrübe~i sabıkanın adem-i
yesiyle iktifa edecekler... ·Belki Osmanlı narnından 'da muvaffakiyyeti esbab~ıu ber-tafsil gözden geçirelinı:
. mehc~r kalacaklar. Ekseriyyeti eski milel·i ma,hk.umeden
(müsliıtı. ve gayr-i müslim) terekküb ·etmiş· bu serbest' 1- Bu terekküb ve imtizacı müslümanlar ve bilhassa
devlette ekseriyyetin arzusuyla, eski mah.kunıiyyeti gös- - Osmanlı Türkleri istemiyordu; zira altı yüz yıllık
teı·en Osmanlı namı bile ortadan.kaldınlacakl ... ha.kimiyyetleri huküken bitecek ve bunca yıllar mahkum
görmeye alıştıklan reaya ile müsavat derecesine inecek-
Maamafih Osmanlı Türicle ri· uzun .bir .maziden beri ic- lerdi. Bunun en yakın ve en maddi bir neticesi olarak, o
:ra ettiklen hakimiyyet te~iriyle,. belki· mahdud, bir istik- .zamana kadar adeta irihisara aldıkları memurluğa ve as-
balde de memleket üzerindeki. nü'ruz-ı maddlleriİı.i idaine kerliğe reayayı da iştirak ettirmek, ta'bir-i diğerle binnis-
edebilirler; lakin hassa-i abiietin urotir-ı ictima{yyedeki be az müşkil. ve akvam-i naciliyye·ce (Ari.stocratique) şe
bu tecellisi hususat-ı saire-i tabiiyyede olduğu gibi.pek az refli zann.olu:q.an bir sa'y yerine me'lı1f olmadıkları ve
sürer. . .
. . . . ·hatta haltir gördükleri sanayi ve ticarete ·süluk eylemek
Osmanlı milletinde bulunacak bilum um müslüinanla~ · lazım gelecekti.. ·
;;ı:
ra geliıice: Ekserlyyeti teşkil edecekleri cihetle, İri.emleke 2~ İslam istemiyordu; zira salikierinin menafi~i haki-
~"''
.. ıııı
tin idaresinde bütün· kuva-yı hakimiyyetiıi onlar .~line· kiyyelerini pek maddi ve beşeri bir nokta-i nazardan gö-
geçmesi ve bin·aenaleyh manen ve maddeten unsur-ı İs· zeten bu.kuvvetli din, müslim ve gayr~i müslimiri. tama-
lam'ın işbu heyet*i ~uhtelitede ·en çok müstefid olması men müsavat~ı hukukunu kabul etmiyor, dairna
iktiza eder gibi görünürse de, bu İstifadeyi tasavvurla. be- zimmlleri ikinci kadernede bırakıyordu. Serbestiye gelin-
raber ·.osmanlr iniiletinde dini ihtilafın kalkmamış, ·haki- ce: İslam ez her cihet ·edyan-ı saitenin en hürri.yyet-per-
. ki bir müsavatın ·vücud bulmamıŞ, ·aıiasır-ı mlihtelifenin ı.
istihsal~i saadeti maksadıyla hürriyyet-i ~amme-i efkar · .du; zira Rus;ya Boğazlara,. Anadolu ve Irak.'a, İstanbul ve
ve vicdam da kabul edemeyecektL ~a~k~n!ar~, ~z-ı ı:n~add:se malik olmak, böylece siyasi,
~tısadı, mıl~ı ve dım makasıdına erişrrıek peşinde idi.. Bo-·
3- 'l'ehaa-i gayr-i müslime de istemiyordu; zira cümle- gazl~z:. .~lde .et~ekle ·~on~asına Karadeniz gibi mahfuz
sinin son zamanlardaki terakkileriyle şaŞaalandırılan .; v~ bu~uk bır liman ıstihsal edecek 1 beynelmilel en .mü':'
mazileri, istikla.lleri, hükümetleri vardi. MuslÜm~ruar ve hım· tıcar~t yolların<;Ian ma'dud Babr-i sefid'e serbestçe
bilhassa Türkler o istiklali bitinniş, o hükumetleri ~ah çıkac~ve. sonra o muhkem pusudan istediği zaman at1..
vetmişti. Osm.anh hakimiyyeti.altında ise, iddialanıla na-. larak ·za~anımızın .Hind karbanlanyla onların muhafız
zaran, ekseriyya adalet değil zulünı, müsavat. değil ~an ola~ Ingiliz sefain-i ticariyye ve.harbiyyesine taarruz
hakaret, rahat değil, azap görmüşlerdi; mallan). hatta ıle KralıY:et-i müttehldeiıin en zengin müsta'meresi yolu~
haysiyyet ve naınuslan bile bazan bazan. parnal edilmiş- nu ~esebıl~cek, .kısacası ö~eden beri göz diktiği Hind'i ci-
ti... . . het-ı gaı;bıyyesıı:den 'biı~·· derece daha kuşatmış ola~ak,
On dokuzuncu asr-ı miladı, bir t;araftan bunlara mazi_. Anadolu ya sahıp olmakla dünyanın en m ün bit ve
lerini, halleı,.ni, haklarım, milliyyetlerini öğretti;. diğer mah.suldar bir kıt'asıru hükmü aitına alacak, Irak'a ka-
taraftan da hrudmlerini, Devlet-i OsmaniyYe'yi zayıflattı. d~r s,~rkarak bütü.n Asya-yı Garb!'yi eline g~çirdiği gibi
Bir derecedeki mahkum arkadaşlanndan bazıları istiklal' Hınd ın ..garb kapılanna d~yaninış olacak ve belki uzak- .
30
--r-·----..--- ....................................................................................................................................il"-'""'----·------·-·:;"·""''""'"'""'""""'"'•''''"'"·""'"'":·-··:.. -~
.....................................,____ ,,_..... - .... ~~----·--·-"-"": ............... ı~-. . . . . . . . _,.,_,___.:-·--·-·-"""""'""-·--····"'"""'"·:..--.. . . . . . .-----·. --.--..-·-··--··"""''""'••-······""""'"'""·---·-··-~·---------"•~·-···"···-. . :..................~-----·
-·---·--·--··---·--···-"·--···-··---··---·-·-·----··-----·--·--··-·-""''······-··--···--·--·-............- ..........._,_.. _______________________....______........................... --··---·--------1-·--------~----;________________________ : ....;._.. ____...........--...- ......................;.......... _ ... _................................. J:................., ...........................--.....................................- .....................................--------.l...-
O zamanlar henüz hayat-ı siyasiyye -kazanmış Sırp ve müslim arasındaki nifak ve zıddiyyeti arttırdı. Tebaa-i
Yunan devletleri ise, <<Türk boyundutuğu altında kalan·· gayr-i müslimenin bir kısmı daha istiklal kazanarak di-
ğerlerinin ş·evklerini tezyid etti. Rusya'nın gittikçe kuv-
milletdaşlarını» arttırmak isterlerdi. Bunun iÇin de te-
vet ve şevketi arttığından Devlet-i Osmaniyye'ye olan
baawi Osmaniyye'nin aynlik halinde bulunması menfaat-
te'sirat-ı m~zırrası ziyadeleşti. Sırp, Yunan, Bulgar, Ka-
leri icabındandı.ve ona çahşırlardı.
radağ te'si:rleri peyda ·oldu. Avrupa efkarı daha ziyade
5- Avrupa efldi.r-ı umumiyyesiriin.bir- kısmı da istemi- Türkler aleyhine çevrildi. Milliyyet-i ·osmaniyye siyaseti-
yordu; zira Avrupa efkar-i umftmiyyesini ihdas ed~nlerin nin eı;ı. kuvvetli tarafdarlarından Fransa, Paris
bazıları ·hala ·Müslümanlık-Hıristiyanlık niza-i Mualıedesi devrindeki azametini zayi ederek, Rusya,nın
dinisinden, Ehl~i Sallp muharebatı an' anatından kurtul- i, yardakçısı oldu. Hulasa dahil ve haric-i.memlekette bu
mamış olduklarından, Hıristiyanlan _İslam hakimiye- siyasete büsbütün gayr~i muvafık bir muhit tahaddüs et-
tinden tahlls etmek; haç'ın hatta ufak bir köşesini bile . 1
ti. Binaenaleyh zannımca, artık Osmanlı milleti vücude
Hilal altında bulundurmamak, gayr-i mürninleri getirmekle uğraşmak., beyhude bir yorgunluktur ....
(Infideles) Avrupa toprağ!ndan, nasara ülkesinden sürup
,ıı
_Demek ki Osmanlı milletini dahil-i memalik-i Osma- naenaleyh Devlet-i _Osmaniyye kuvvetinin tenak:usu ikti-
za edecekti. ·
niyye'deki bilcümle akvamın arzusu hilafına,. harici
mevania rağmen, hükumet-i· Osmaniyye -re.' s-i· karında ·, Bundan başka timftmiyyetle Türkler arasına müslim
bulunan birkaç kişi, bazı .Avı'npa ·devletlerine (bilhassa ve gayr-i müslim farkı girecek, cinsiyyetten müt~vellid
Üçüncü N apoleon Fraıisasına) istinad ederek vücude ge• kardeşlik, ilitilaf-ı dini ile bozulacaktı.
iireceklerdil.. Bu iş gayr-i mümkün denecek kadar müş
Lakin .bu ma~azire :mukabil, Devlet-i Osmaniyye ida-
kildi; re's-i karda bi.ılunan zevatın cümlesi dühattan qlsa,
resindeki bilcümle ·müslümanlar ve ·binaenaleyh onun bir
yine bunca· mevanii iktiham edebilmel~ri pek az riıuhte
cüz'ü olan Türlder, pek kav1 bir rabıta ile sımsıkı b:i.rlese~
meldi. ~ilvaki iş muv~akiy.}retsizlikle bitti. '
cekler, böylece ecnas ve edyan-ı muhtelifeden nıürek.k~~b
Zikrolunan esbab-~ mani·a o z~mandan beri eksilınedi; «IVIillet-i Osmaniyye»ye nisbetle pek ziyade sıkı ve bu. sı
kılığı cihetle, _mülkce~ adüdce, ar&zice, ser:vetce olan
~akayısına rağmen daha kuvvetli bir hey'et, hey' et-i is1a-
33
kil_ettiği vahd~t-i siyasiyye_kısmen bozuldu. Hicretten
miyye vücüde getireceklerdi. henüz bir asır ~eçmein.iş idi ki Arap ve· Acem milletleri
Daha mühimmi, yeryüzündeki bilcümle müslümanla- zı~d~yeti! E~eviyye· ve Haşimiyye hanedanları
rın gittikçe kuvvetlanrnek üzere· ittihadı ve b()ylece Ang- · :ıı~ı:aferetı tarzında tecelli ile vahdet.i İslamiyye'ye
lo·Sakson, Cermen, İslav, Latin ve belki ırk-ı asfer itti- (·
ıltıyam .b~maz bir yara açt~; Sü.nni ve Şii ilitilM-ı azimini
hadlanyla zuhür edecek büyük kuvvetler arasında muha- o~~aya çıkardı. Daha sonralan Arap ve Acem anasınna
faza~i vücud eyleyebilecek din üzerine müstenid- bir kuv- · Türk, B~rber saire gibi anasır-ı Il\Uhtelife daha karİştı:
;e
vetin hudüsü için hazırlanılacaktı. ·Bu yüksek emele B~nlar I~la~_ın t?sv_lye,- tevhid v~ temsildeki şiddetine.
vusfıle değin, şübhesiz hayli zaman geçecek, ilk devirler- ragınen, havas ve ihtırasat-ı milliyyelerini kısmen muha-
de yalnız el'an mevcud münasebat-ı maneviyye takviye f~za ey~emiş o~duklarından İslam'daki vahdet-i efkar ve
olunarak, hey• et-i müstakbele-nin ancak mübhem bit tas- sıy~set.d~a z::ya~e bozuldu. Şark'ta da tipkı Garb'da ol~
lağı yapılacak ve fakat git _gide hututu daha çok belire- d~~ gı?ı tavaı~-ı m~lü~ hasıl oldu .. Hilafet· i· İslamiyye
cek, şekli takarrur ve taayyün edecek, müsbet, kafi ve nyaset-ı_. manevıyyeyı bır dereceye 1kadar muhafaza e tu
henüz zikri geçen büyük 1 korkunç eŞhas-ı nıaneviyye ile ıı:~~e b~_r~~er, pek :~si darii'l~İslani, her tarafta türeyen
boy ölçüşebilmeğe muktedir, Asyaının büyük bir kısmıyla kuçük kuçuk ve senuz:-zeval emaretler1 -saltanatlar şah-
Afrika'mn nısfindan ziyadesine. hakiriı, manevi bir şahıs l~lar, ~.adiş~~ıklar ile parça parça oldu. Ço.k geç~edi
yaratılmış olacaktı .... . bızza::.hi!~e~-ı Isl~i!,Y~ d~ ikileşdi, hatta.iiçleŞti. Lisan-~
res:n.:ı· v~. ~ de bırlıgım kaybetti. Acemce, Arapça kadar
Lakin bu tarz siyasetin Devlet-i Osmaniyye'de muvaf-
haJ< ı ddiasına kalkıştı.. ,
fakiyyetle tatbiki mümkün rnüdür?
!li~·; .zam~n geldi ki kuvve-i İsla~-ıiyye n~kta-i hazize
. j
35
34
ı - ---·-·--··----··-·-··--~-----:--·-··"----··-·-·---··-·----·-···
---:-r·--·------- ·····················-········-···---·-···"··-----··-"·"·.................................... - .................... .. ·-~::~--·~-------- ·ı-· ·
... •.. ····:............-..:................................................ .. ~
.. •·............-. ..................... ------··-···--····-····-··-·----····--··-------·--··---··-·······-·-..··-------·-----------··-··.........:......- .................................. ........................,..........................!..._.
······ ···········-····---··!·-··
İniyye gibi g~sterilmektedir; hrua Arapça y~gane lisan~ı Tevhid-i etrak siyasetindeki fevaide gelince,
dinidir, hatta birçok yerlerin müslümanlan için !isan-ı memtHik-i ·Osıiıaniyye'deki Türkler hem dini, hem ırkı
ilmi ve edebidir <;le. Hala .medaris-i İslamiyye -cüz'i revabıt ile. pek sıkı, yalmz dirii olmaktan sıkı birleşecek
müstesna.J.anndan sarf-ı nazar-·· aynı program ile aYııı li" ve esa,sen Tür~ olmadığı halde bir dereceye kadar Türk--ı~ .
san ·üzere (lisan-ı Arabi) tedriste berdevamdır;· hulasa · leşmiŞ anasır-ı saire-i müslime daha ziyade Türklüğe te-
medeniyye·t-i, İshimiyye vahdet-i e~eliyyesiyle devam niessül edecek ve henüz hiç temessül etmemiş ve fakat
ediyor denebilir. · · · . vicdan-ı millileri bulunmayan anasır da Türkleştirilebile
cekti.
·:Halıl. her·müslüman, Türk veya İraniyim.de~ekten ev-
vel.«El-hamdülillah·.müslümamnı!...» diyor. I-Iala ciha:q.-i Lakin asıl biiyük faide, dilleri, ırklan,adetleri ve hatta ·-:·
1
İslamiyyet in kısm-ı a'zamı Os~anlı Turkleri hakanım ekseriyyetinin dinleri bile bir olan ve Asya kıt'asının bü-
Halife-i.İsla~ tanıyor. Hala bütün müslümanlar, günde yük b.~r kısmıyla AvrU.pa'mn cihet-i şarkıy)resine yayılriuş
beş defa .Mekke-i Mükerre:me'ye yüz çeviriyor ve Ka'be- bulunan Türklerin birleşmesine ve böylece diğer büyük
tüllah' a yüz sürüp Hacer-i Esved'i öpmek için, kemal '7i. te-· milli)'yetler arasında, muhafaza-i vücud edebilecek aziın
heyyüç ve tehalük ile kürenin her tarafindan meşakk-ı bir niilliyyet-i ·siyasiyye teşkil eylemelerine hizmet edile-
gfmagU.ne katlanarak koşuyorlar. Hiç korkmadan. tekrar cek ve işbu büyük hey'ette Türk cemiyyetlerinin en kavi,
olunabilir ki İslam, henüz .pek kavidir. Binaberin -<ctevhid-i en müterakki ve en mütemeddini olduğu için Devlet-i Os-
İslam>~ siyasetinin tatbilrinde nıevani-i. dah.iliyye az maniyye en mühim rolü oynayacaktı. Vukuat-ı ahirenin
müşkilat ile iktiham olunabilecek.. sl''iretted.ir. Lakin · fikre ·getirdiği uzakça bir istikbalde vücud-pez1r olacak
:mevani-i hariciyye pek kuvvetlidir.· Filhakika bir taraftan Beyazlar ve Sanlar a.lemi arasında bir Türklük cihanı
dilvel-i İslamiyJe'nin hepsi na.sara · d.e~letlerinin taht-ı.· . husiÜe gelecek ve bu cihan-ı mutavassıtta Devlet-i Osma-
·nüfuzundad1r. Diğ<h~ taraftan· bir iki' rrıüstesnasından niyye, şimdi J aponya'mn Sanlar aleminde ifa ~trnek iste-
. . sarf-ı nazar bilcümle Hıristiyan devletleri tebaa-f müsli-· diği vazifeyi derulı~e eyleyecekti.
meye maliktir. Zir-i tabnyY-etlerinde bulunan mÜslünlari- Bu fevaide mukabil~ mema.Iik-i Osmaniyye'de m.eskun,
. ların, hattA kuvvetiice bir vasıta-i maneViyye ile olsun~ müslim olup da Türk· olmayan ve Türkleştirilmesi· de
hudndiarı haricindeki merkez-i siyas.iyyeye mümkün bulunmayan akvamın Devlet~i Osmaniyye elin-
merbutıyetlerini, istikbalde netayic-i iuühimmesi çıkabi ve
den çıkması .ve İsliüniyyet'in Türk gayr-i Türk kısımla
Iecek hlr fikr-i u:nilım1ye .. hizmetlerini; İne~aatleri.ne ·pek nna aynlarak artık Devlet:-i Osmaniyye'nin Türk olma-
mügayir gördüklerinden, . h usulüne her s tıretle yan Müslümanlar ile ciddi bir münasebeti kalmaması
mümaıJ.aat etmek isterler ve bütün İslam ·devletleri üs- mahaziri vardır.
tün deki nüfuz ve· iktidarları sayesinde biı· istediklerini
icra da: edebilirler. Binaenaleyh.zamaıllmızda en kuvvetli Türkleri birleştirmek politikasının tatbikindaki
devlet-i İslamiyye olan ·Osmanlı Devleti'nin bile ciddi bir müşkülat-ı dahiliy)re, İslam siyasetine nazaren ziyadedir.
surette ~;evlıid..i İslam siyasetini tatlıike kalkışmasina', Her ne kadar Garb'ın tesiriyle Türkler arasına efk.ar-i
ı.
36 37
. _(
'
"
.r
çocuktur. İslamiyyet'te gördüğümüz o kuvvetli teşkilat~ bu siyaseti. terviç bile .ederler~
tan, o pür ·hayat ve pür heyecan-ı hissiyyattaıı, hq.lasa Mutaleat-ı fuıifeden şu neticeler çıkıy~r: Millet-i Qs.. ı
ı
sağlam bir ittihadı husule getirebil~cek · mevad· ve maniyye ihdası Devlet-i Osmaniyye için fevaidi müşte
müstahzarattan hemen hiçbirisi Türklükte yoktur~ Bu~ mil ise de, gajrr-i·kabil-i tatbiktir. Müslümaniann veya
gün ekseri Türkler mazilerini unutmuş bir halde bulunuD Türklerin ittihaduia müteveccih siyaset, Devlet-i Osma-
yorlar!... ·
niyye hakkında, siyyan denebilecek menafi ve. mehaziri
şu
da unutulmamalıdır ki zamanırmzda ittilıadı
Lakin muhtevidir. Tatbikleri cihetine gelince, sühulet ·ve ·
muhtemel Türkl~rin büyük bir ekseriyyeti müslümandır. müşkilat yine aynı :derecede denebilir.
Bu cihetle din-i İsl.am. büyük .Türk milıetinin teşekkülün
de. mühim bir unsur olabilir. Milliyyeti tarif etmek iste-
Bu
halde hangisinin tatbikine çalışmalıdır?.. «Türk»
ceridesinin ismini işittiğim z~man, nihayet beni daim~
yenlerden bazılan, dine bir amil (facteur) gibi bakmakta-: iz'aç eden şu suale cevap bulacağımi ümid ve ismine na-
dırlar. İslam,. Türklük ittihadında şu bizineti ifa edebil- zaran o cevabın da Türklük siyaseti olacağını zanneyle-
mek ·için, son zamanlarda Hıristiyanlıkta. olduğu .gibi, ıniştim~ Lakin gördüm ki «hukuku muhafaza», ezhanı
içinde milliyyetlerin tahaddüsünü kabul edecek vechile tehzib, efkan tenşit olunacak «Türk», sandığım gibi şimdi
tahavvül eylemelidir. Bu tahavvül ise hemen hemen bile Hanbalık'tan Karadağ'a, Timur Yanmadası'ndan Ka-
mecburidir de. Zamanımız tarihinde görülen cereyan-ı ralar İli'ne kadar Asya, Avrupa ve Afrika'nın birer kısm-ı
umumi ırklardadır. Edyan, edyan olmak haysiyyetiyle, · mühimmini kaplayan büyükırkın efh.ldından herhangi
gittikçe siyasi ehem:miyyetlerini, kuvvetlerini zayi ediyor, bir. Türk olmayıp, ancak Devlet-i Osmaniyye tebaası olan.
ictimai olmaktan ziyade şahsıleşiyor, cemiyyetlerde bir Garb Türkü'dür. «Türk)) yalnız onları görüyor, onlan
serbesti-i vicdan, vahdet«i edyan yerine kaim oluyor. biliyor ve hem ·de aiıcak ondördüncü asr-ı miladiden . beri
Edyan cemiyyetlerin munazzım-ı umuru olmaktan -ve· Fransız menabiine nazaran- biliyor... Ve binaena-
feragatle kalbierin hadi ve mürşidliğini deruhte ediyor. leyh.. şu zaman,da aynı dev:letin tebaası olup müslim ·veya
Ancak halik ile mahluk. arasındaki rabıtaMi vicd.aniyye ·gayr-i müslim ve fakat diğer. cinsden bulunan cemaatlere
haline geçiyor. Binaberin·edyan ancak ırklarla birleşerek, ·ve milel-i hariciyyeye karşı yalnız onların «hukukunu
ırklara muavin ve hatta hadim olarale ehemmiyyet-i siya- muhafaza» etmek istiyor. «Türk» için Türklüğün ·mazi-i
siyye ve ictimaiyyesini muhafaza edebiliyor [1). askeri, siyasi ve ·medenisi yalnız Hüdavendigarlardan,;
Mevani-i hariciyye·ise, siyaset-i İslamiyye'ye nisb~tle Fatihlerden, Selimlerden; İbnüi Kemallerden~ N efilerden,
daha az kuvvetlidir; çünkü Hıristiyan devletlerden yalnız Bakilerdeİı, · Evliya Çelf~bllerden, Kemallerden teşekkül .
hirisinin, Rusya'nın Müslüman.,.Türk tebaası vardır. Bu ediyQr; Oğuzlara, Cengizlere, ''rimurlara, Uluğ Beylere,
cihetle menafıi :l.ktizası, Türklerin birleşmemesine çahşa-: Farabilere, İbn-i Sinalara, Taft.azani ve Nevailere kadar
varaınıyor ...
cak yalnız bu devlettir. Başkanasara devletlerille gelin~
ce, ihtinıal ki bazıları Rusya menafiine muzır olduğu. için Arada sırada İslamiyyet, Hilafet polit1kasına da y'akla- .
şırgibi oluyor da birieşebilecek Türklerin hemen cümlesi
[1] Rusya'da Ortodoksluk, Almanya'da Protest~nlık, İngil~ · müsH.iman ohnak cihetiyle esas en lıildit-ı mülrimniede iş
re'de Angilikanlık, muhtelifmemleketlerde Katoliklik. tirakleri bulunan İslam ve Türk siyasetlerinin ·ikisini bir-
38 39
..._..r.........-.................................................................................................- .......................................;r·.........................................................,,................................ ......................,.........................................................................:..:.. ~~~·--···--····"·•'"''''-'"''"'"·-·ı ....- ...................,..,__~·-·--------····-··..--~···.............- ............................................._ ....__,___________,____________,.,...,_....,_______,_, ____,__ ,_,.... _ ... ,...._ ..
likte terviç etnıek istediği zanJ?.olunuyor;lakin. bunda da CEVABIMIZ
çok kalmıyor, -~srar· etmiyor Tl]. . · ·
. Hulasa öteden. berl zihninii işgal. ~dip de· kendi kendi-
mi ikna edecek cevabıılı. buiamadığım sual, yine· önüme
.dikilmiş ·cevap .bekliyor~ Müslümanlık, Türklük siyasetle-
, rinden hangisi Devlet-i Osmaiıiyyeiçin daha nafi' ve~ka-
bÜ-i tatbtktir? ... . · ·
Zoya Köyü_· (Rusya), 15 Mart 1904
Mukaddimede, ilk nüshamıza uzun uzadıya bast eyle-
. AkÇuraoğlu·Yusuf . diğimiz halde gazetemizin esas ttıesleğine dair bizden yi-
ne izahat istiyorlar. «Üç Tarz-ı Siyaset» unvanıyla nüsah-
ı saö'ıkamızda neşredilen bir' bend-i mufassalda ise tev-
hid-i etra:k., ·ittihad-ı İslam, milliyyet-i Osmaniyye diye
tavsif eylerlikleri mesaiik-i muhtelifeden hangisini tervic
ettiğimizi · anlayamadıklarını beyan eyliyorlar ... Öbür
izahata girişmeden evvel, şu beyanata cevaben deınek is-
teriz ki bizim için Türktü İslam'dan, İslam'ıTurk'ten,
Türk ve İslam'ı Osmanhlıktan, Osmanlıhğı Türk'ten, İs
lam' dan ayırmak, vahdeti teslis eylemek muhaldir.
Hayalimize gelse bile fikrimize yerleşemez. Böyle
taksimatı kağıd üzerinde yürütmek, sonra zavallı tarihi,
hakayık-ı vakayii -b!çarelerin ağızı, dili yok ya- bu
indiyata göre devir devir, sınıf sınıf bol boluna bölerek
öbür devri ittihad-ı İslam'a, beri devri milliyyet-i Osma-
niyye'ye, en son kısmı ise-tevhid-i etrak.e hasreylemek ko-
laydır, alelhusus a'ladır; çünkü bir nevi müzakere-i ilmiy-
yedir, her halde bir mümarese-i edebiyyed.ir .. Şu kadar ki
(Türk) gibi gazete emel -i ceyyidini esasen bu yola has re-
demez. Edemediği için de hakaike daha muvafık,' vakayie
daha mutabık bir meslek takib eyler. Şu hakikatten hepi-
miz emin. olmalıyız ki Padişahlarımızdan, rical-i
hükumetimizden, hatta ulemamızdan, fuzalamızdan bel~
ki Türk'ü İslam'dan, İslam'ı, alelhusus İslam'ı Türk'ten,
Türk ve İslam'ı Osmanlılık'tan ziyade seven, düşünen ol-
[1] ((Maldlm-ı Celil~i Hilaf~t» ·- «Türk», 18 Ka~rin-ı evvel du, bittabü oldu... ·çürikü tab'an kiminüz mütedeyyin, ki-
1319..
40 41
mimiz hürrü'l-efkar oluyoruz. Böyle olduğUmuzu da vurlardandır.. Yoksa tarihi alt ·Üst, ·karmakanşık. ederek
ahvru ve e!alimizde gösteriyoruz. Yoksa hiçbir padişahı" zorla delil gibi göstermek ciddiyyet-i ilmiyyeye tevafuk
mız, hiçbir v~zirimiz, hakimimiz ne karlb, ne de ba1d bir . etmez. Yine bilfarz Fı·ansa'da ÜÇüncü Napoleon filhakika
mazide, hatta ne de halde~ ne ittihad-ı İslam, ne miliyyet- ·milliyet tarafdan idi, İtalyalılann, Almaıilann teşekkül-i
i Osmaniyye, ne tevhid-i etrak mesleğine vakf-ı sa'y eyle· milliyyeleı;ine çabaladı; hatta Fransız menafiirie muhalif
medi. Sultan Mahmud' dan, Reşid PaŞa' dan, ta Ali ve Fu- surette çabaladı ... Alman, İtalyan milliyyetleri teşek.k.ül
ad Paşalara, Midhat Paşaıya kadar bütün o eazımın hiç- ·· eder etmez 'ilk hamlede ·Fransızlann aleyhine dönüverdi-
biri Bulgar'ı, Rum'u, Sırb'ı, Ermeni'yi, illah'ı, Marılnfyi, ler. Her ne ise, ohüldi.m.4~r-ı garibü 1-hulka, esasen felsew 1
Keldani'yi fi.trat"ı milliyye"i Osmaniyye'ye sokmak hayal- fe-i .ihtilal-i kebirden tereşşuh -eden bu fikh·, milliyyetin
i m{ıhaline sapmadı. Çünkü ·her biri biliyordu ki Fransa hem evvelit hem alıiri oldu.· Şimdi fJçüncü Napoleon'un
İlıtilal-i Kebiri'ndent Napoleon'un o dastan-ı rengarenk reviş-i siyaset-i Osmaniyye'ye derin. bir tesiri farzolunsa
zafer ve eserinden, Avrupa'mn o günagün teheyyiicünden · idi, o da devletimizin· külli iz~hlruiyle, az ·çok zir-i tabiiy"
sonra uyanmağa; maziden istikbale doğru göz açmağa, yetimizde yaşayan akvam-ı muhtelifenin ibtida-yı emirde
varlıklarını candan, gönülden anlamayı isterneğe başla Bulg·arların, bir dereceye kadar Sırplann~ Romanyalıla·
yan bu milel-i muh_telifeyi, öyle vahdet-i milliyye-i Osma- · nn istiklal-i tamıyla olabilirdi. Hatta bir mertebe oldu bi-
niyye'ye temsile kalkışmak, bir tabir-i amiyane ile yangı le ... 185Ş mü'temeriyle :rvı:emleketeyn'in kayd-ı tabiiyyet-i
na körükle gitmek demek idi. Hatıra bile gelmezdi. Fakat Osmaniyye'den sıyrıhnasına en ziyade o zaman Fransa
tarz-ı hükumet-i o·smaniyye'yi Avrupa'nın efkar-ı çalıştı. Sırhistan için de böyledir~ O vakit Fransızlara kal-
cadidesine mülayimce bir şekle sokarak gerdiş-i siyaset-i sa idi, ta Suriye'ni~ Marunilerinden Bulgarlara, Ermeni·
devrandan istifade ile bütün akvamın zir-i bu lere kadar bizde milliyyet~i tabia bırakmaz mazhar-ı
tabiiyyetimizde kalmasına çalışmak tabii idi, makul idi ... . istikHH eylerlerdi. imdi bu bedalıete rağmen ·<,Milliyyet"i
Öyle yapıldı. D,aha doğrusu, mümkün olabildiği kadar öy- O~maniyye fikri en. ziyad~ Ali ve Fuad Paşalar zamanın:
le yapılmağa çalışıldı. Hakikat-i va.ld!yi bu derece basit, da mer'1 idi, .Fransız ).{aidesinin, ara-yı ümmet ile millet-
vazılı iken: ~<Ahaliyi, aralanndaki din ve neseb ihtilafına ler teşekkül ·etn.ıenin resülü Üçüncü Napoleon da bu
rağmen yakdiğerine mezc ve temsil ile Amerika Garblılaşmış paş~lara kuvvetü'z.Mzahr oluyordu» demek
H ükümat-ı Müttehidesi'ndeki Amerikan milleti gibi va- tarihi bir parça hırpalamakla olur. Tarih! Tarih! Lakin
tan-ı müşterekle birleşiniş bir milliyyet-i cedide, Osmanlı tarihe gayet im' an ile, insaf ile bakmalıyız; gelişi güzel ,
n1illeti meydana çıkarmak» tasavvuratına sapmak, ne ya-. . vakayii tarihe bürhan, rical.ve vakayi-i tarihlyyeyi şahid
lan söylemeliyiz? Bize pek garib görünüyor!.. Öteki ·padi~ getirmek, bilıneyiz amma,·o fenJ.l-i şahaneye bir mertebe
şaha, heriki vezire, o fikri, bu niyyeti atfetrhek kolaydır; hürmetsizlik olmaz mı? ·
fakat bu müddeiyatı herahin-i tarihiyye ile te yid ve isbat
1
42 43
-r·------- ...................................._. .................................---·---·-.. --..-····-····-·-•ı"'·-"'-"'···-·"····-·"'"'"""' .........- ...- ..•.,._....._, _ _. _______...._.,......... ~•.. -.-•.•.•.---··-·-··--....... __:..... ----··-···---·-··--..·---·-·ı·-··-·· .. --···-···--·--..................._,,_......•_. ___ ,__ ..,.... - -.. --·-·····--······"'---..-·..--·-··-----··-··-·"•·-··"'·····-····--.-·-··-·-···-··•-·>•--··"'""'--·---········.,·--·····.·
._,..___ ............... ,r._,~.,.••••~.,•• ..•"~'''""••••_...-,..-.,.,_,.,.. ••• - , _ ·_,N_~,.,,..,.,... ,~••,...~·-------•-- •••....,.•"--..--.---..----•'-••- ---~n~--· .-•-•• ----- _____ ,_____________J ______ ~-------------- --------- -----'-·-·---·-·---------------------------- ...... ----- ------'·---------- ------ ...................... -......................---...- ... - ......... __________ J _
44 {•
lik gösterdiği için mi böyle bir acibenin mürevvici addolu- rak sönmeğe. mahkum edilemeyiz. Mazimize, mezaya-yı
nuyor? Fakat Ş. Sami Bey esasen Arnavud olduğu için li-· fıtnyyemize mesaimiz~ istinaden varlığımızı, istikliilimi,.
sanen, fikren, emelen ne sU,retle olursa olsun, ancak Os-
manlılık itibariyle Türklüğü idrak edebilir, öyle tevhid-i
zi muhafaza' etmek, mihr-i şaşaa-darın taht-ı füyil- bu
. 1
; zatında .akvam-1 ·srure gibi tekemmül-i 'ıİıukadderimizi -ta-
etrak gibi acaib efkara vakf-ı sa'y etmez, edemez. Huliisa kib eylemek isteriz. Öyle . .bir devirdeyiz ki alemde şöyle
ne kadar muht~şem, mübeccel olursa olsun, muğlak , böyle bir h'(ikm-i madeletin· careyanına kaniiz. O halde
ale'l-husus muhal olduğu için biz öyle vahdet-i milliyyet-i koskoca bir kavmin imhasına hangi adalettir ki kail olur?
Osmaniyye, ittihad-ı İslam, tevhid-i etrak gibi fikirleri
hedef-i funai ittihaz edemeyiz, bu yollara bezl-i nıes~ ey- Sade nevakısımı~~ görmemeli, bir parça munsıfane
leyemeyiz;. çünkü sa'yimizin memleketimiz için, vatan~ kemalatımıza atf-i nazar-ı im'aıi eylemeli. Şark'ın başka
daşlarımız için nefini, bir semeresini görmek, göstermek bir kavmi var mıdır ki bilfarı elii altmış sene içinde lisa-
isteriz. · na, edebiyyata hatt~ u:muriıiyyetle irfana Türkler. kadar
feyz ve kem~l ~ermiş olsun? Devr-i Mahmudide Türkçe
Bu tafsilattan sonra bahsimizin şıkk-ı diğerine nakl-i ne idi? .Devr-i Hamidide Türkçe ne oldu? O zaman Türk-
kelam ederek mesleğimiz, fıkrimiz, maksadımız nedir? ler ne biliyorlardı? Bu'gün Türkler yine akvam-ı saire-i
Bir kere ·daha bervechi ati mücmelen fakat aynen bast et- Şark'a nisbeten neler bilirler,? Alelhusus bütün b1,1 tecelli
nıek dileriz. ne kadar ·mevanie rağmen h usule geldi!. O kadar rizalda-
·* ra bile gitn1eğe hacet yok. Ne·türlü sevaik .ile olursa ol-
** sun, tabib, davavekili; muharrir, saire bir kütle-i şübban .
Bugüne kadar dedik, diyoruz, demek istiyöruz ·ki · bir müddet 'Avrupa'da tahsil.:i kemale· çalıştıktan sonra
(Türk) 1 mazi, meziyyet sahibi bir kavimdir, altı yüz beş birkaç sene evvel bu zer.p.1ne geldik. Az bir müddet içinde
senelik bir devletin, bir saltanatın müessisi} mruik.idir. h~rbirimiz bir ·meslekte ilerledik. · · Fikrimizi,
Bugün bile saik~i .zeınin ve zaman ile uğradığı şaibe:..i muamelatımızı,. ahvalimizi yakından· tedkik eden
izmihlal' içinde dembedem maddeten, manen= fı~at-ı ., riıunsıfin-i Efrenç ·bile:· «Türk hakikaten ·akva.ın.-:ı saire-i
mümtazesini izhar ve isbattan geri kalmıyor. Bir ma're- Şark'tan müterakki, müteali imiş!.. Bir Avrupalıdan hiç
kede aleme ekseriyya baştan başa veleh veriyor; bununla aşağı kalmıyor. Şark'da ·doğan Avnıp~hlara ise nıürec
beraber iktiza ederse, fırsat duşerse Avrupa medarisinde, c~htır>ı. .diyorhır. Hakkımızı, fazhmı~ı tesl.inı etmeyen,
cihan~ı irfanında terneyyüz e de biliyor! _Filhakika idrak eylemeyenler yine··olsa olsa içimizdendir. Çünkü
hükumet, cemiyyet itibariyle zeviil-zededir. Fakat bu.sey- şahıs itibariyle alayız; fakat ce.miyyet, kabiliyyet-i ictima
yienin taksi . .J. kavimden ziyade iklimin, fıtratın değil, ze- nokta-i nazarından henüz· berbadız. Es bab-ı. gftnagüne
min ve zamanındır. Bu engeller, bu belalar olmasaydı~ · mebni aramızda daimi bir nifak-ı kerihtir ki hükünıran
Şark'a bu suretle gömülmeseydi Türk bu izmihl&J,-i dır. Bilfarz bu derece·safvetle> böyle hüsn-i niyyetle neşN
ictimaiye uğramazdı.· Maamafıh ıneşiyyet-i hükm-i ezeli rolunan şu «Türk» gibi· bir .gazeteye bir nazar-ı buğz ile
değiştiremeyiz, olan oldu. Şimdi öbür mahasine- istinaden bakmak vesiİelerini aramağa kadar vannz, o derece mü- ·
bu nevakısı giderrneğe çalışmalıyız. Cihan~· göstermeliyiz na.:fi.lo.z, o derece teşne-i tefrikayız. t · •
ki böyle bir· asr~ı tealide taassub-ı sayyibin kurbanı olaw Fakat biz sehat v~' metanet g~sterirsek, alelhusus her-
46 ·47
···~---r··'--·--·-··-:--·· ··-----···-·-····-------···-··---·-···-···---·--······ ·-·-.. ·-···--·----·--················ .... :r~·-··~·--·-- ............. ~_....... - -· ·-· ...... p··-........... ···· · ....---· ....--............ ·-~------·· --·-· ·-.. -.--.. -··- -.-ı-u·---··-·-----·-··-----·-·---r-----·-- · ...... ··-·
~ ·-·-~-- - --·- ~- - - - - - . . - - · , _______ _ . _ ... _____ .__.... _ --··- -~ -- ---~----·-·· ...· · - .t .....- - -·u ·------·-----·--·•--...------· _,. . -- -- ....-.. ···---·
niyye 'her suretle yavaş yavaŞ ne parlak bir nizanı ve inti-
zama ~azhar olur' görurüz. . '
biri:miz mesİeğimizde meiiyyetimizi gösterrneğe çalışır* ·
s~ o hissiyyat-ı redlenin hiçbir zaman kurbam olmayız; İşte bu ·ceridenin emeli Türklere şu sebil-i feyz ve
akibet emel-i memdUhumtiza ereriz. salahı, ma'reke-i medeniyyette şu cedel-i ceyyid-i ·hayatı
göstermek, fıtrat-ı mümtazelerini ihtar etmekle beraber
Ernelinriz nedir? Cihanın hangi bir köş~sinde olursa
şimdiye kadar uğrayageldiğimiz meskenet ve atiHetten
olsun, bilfarz Mısır'da, bir mevki-i mümtaz Rumlar ttal~
. ' '
yanlar, hatta Ingilizler, }4,ransızlar gibi bir mevki-i müm~
fısk ve nifaktan halinıizi, atimizi sıyanet 'eylemektir ki b~
içimizden hangi tarafın, her kimin olursa olsun aleyhinde
".taz tutabilniektir. Niçin öyle olmasın? Fezail-i kisbiyye ve
~:ulunmak,, uğraşmak zilletinden, o bisud, hatta muzır
vehbiyye itibariyle onlardan aşağl nu;Yı.z? Güzel bir terbi*
· mesaiden beri, mi,inezzeh bir meslektir. Umduğumuz
ye gördü.kten s~nra hangi bir işi d.eruhte eylersek hiç ol~
vechile olursa, . . dünyanın her köşesinde Türkler istediği
mazsa onlar kadar ifa edemiyor muyuz? Gözümüzün
miz gibi tea.Ii ederse, hey'·et, hükümet ·de bittabi feyz bu-
önünde öyle idareler, işl~r pluyor ki aynı ka'b-ı irfanda
lur; yo'\tsa öbürü olmadan. heriki asla olamaz: Bir hey' etin
bir Türk, akvam-ı ·saireden ziyade bunlarda muvaffakıy- ,
mesavisi efradın cümle-i seyyiatıdır.
yet gösteriyor.
. ~u; ~z~hattan. sonra, vahd.et-i milliyyet-i Osmaniyye
Bir hey' et-i ictimaiyyeniri cem.iyy?t itibariyle. islabı o
ı~~ş, ıtt:ha. d-ı.
. Isl~m imiş, .tevhid-i e trak imiş öyle
hey'eti terkibeden efra~ın şahıs itibariyle, salahına, fey-
mubhemıyyat ıle ugraşmak vazifemizden haric olduğu
zine mütevakkıftır: Ne zaman Türkler dahil ve haricde
anlaşılmaz mı? Biz Türklerin, efrad itibariyle tealisirie
şahsen teali ederler, kavlleşirler, maddeten've manen,
çaışanlardanız. Bu nimet o ·derece-i vefrette husule gel-
. fikren ve ilmen kudret ve servetı sahibi olurlarsa, gide gi-.
sin. Türkler, hali muhafaza eyleyebilsinler. Hey'eten
. de .yegane bu Türk devleti de o füyılzatın semeresini .gpr-
zeva.lden kurtulsunlar, ikbal yolunu tutsunlar. Sonra
meğe, iktitaf etmeğe başlar. Yoksa biz sa'yimizi, istidadı
vahdet-i milliyyet-i Osmaniyye mi? İttihad-ı İslam mı?
.mızı bu maallye hası-edeceğimiz ye:re dahil ve ha.ricde
_Tevhid-i.etrak mi? N e gerektir düşünsünler. Bütün bu :fi-
kendimizd.en,· ·. hükümetimizden acizf:tiıe, miskinarıe,
kirlerin mebdei, nokta-i iftita,hı, şu maksad-ı basit-i müs-
şikayete, tazalluma vakfeder:sek~ küru' kuruya. malumu
tahse.nemiz olduğu için milliyyet-i Osmaniyye'nin vahde-
i 'lAm kabliil).den ·olmak 'üzere aleyhde bulunmaktan
tini~. Islam'ın ittihadını, etrak:in tevhidini mi, ne istiyor-
rnaada bir meslek sahibi tılamazsak, yş.ni .yaramıza bh·
. s~ ıste, fakat bu mealiye ermek için evvel-emirde gel, bi-
yara ·daha katmalda ıiğraşırsak, netice, şimdiye kadar ·oı
zımle çalış! Cevher-i fıtrilerinden istifade ile Türkler
dı:t~'ll gibi., nura ·9.eğil, zalama çıkar. Ey koca ·T·ürk! Hali
dahilde olamazsa haricde her suretle mazhar-ı teall ol-
beğe:nn1.edin, hoş görme din,· niemleke'tini terk eyledin ...
sunlar. Böyle olduklannı da yar u ağyara göstersinler.
değil Illi? Maksadın hayır ise yürü, git. Mısır'a, Ameri-
Şahralı-i irfanda, hatta irfan-ı millide ilerlesinler. Elli
. ka'ya, Ingiltere'ye, ·Fransa'ya nereye ·istersen git; fakat.
~tmış. s~ne için~e bir ıhertebe-i harika-i bedi2ya ref eyle-
her }P.ttiğin. yerde bir'meslek, bir rp.eziyyet, bir irfan sahi-
dikle~ li~an-ı mıllilerini daha ziyade ıslah, daha çok i'la
.bi olmağa. çalış; çalış da 'maddi ve manevi kudret ve. ser~
eylesınler. Bununla beraber edebiyyat-ı Türkiyye 'ye daha
vet edin; fikren, cismen· yüksel; yüks~l ki bir gün sen'den
revnak, daha ineila versini er. Hikayelerimizi, tarihleri-
rnemlek~tin her. suretle müstefid ·oiabilsin... Hepimiz
böyle yapabilirsak ·çok geçmez hey'et-i müctemia-{Osma~
49
48
)
. ı··
.r
·f '
.:1
nıizi, eserlerimizi elsine-i Garbiyye'ye tercüme etmeğe
koyulsunlar. Cihfu:ı.-ı tt~meddün· biz_zarure bizi bir Avrupa
·. IlİR JYIEKTUB ,;J
kavmi gibi telakki, cemiyyet-i milele kabul eylesiiı. O za- 1
-------------------------------------------------------------------------
cevabım muhterem «Türk»ün· bir köşesinde· yer bulabilir..
se bahtiyar olu~. .
·* nemiz olduğu için, millet-i Osmaniyye'nin vahdetini, İs
lam'ın ittihadını, efraıdn tevhidini mi? Ne istiyorsan iste;
Cevabınuz muhamr-i muliteremi, biraz kanşık, )Jiraz fakat bu maaliye ermek için evvelemirde gel bizinıle ça-
lış!..» . . . .
mahrum-ı tertib makalesinde başlıca şu fiki:rleri dermi-
yan- ediyor: Ve «Yine bu sefer de Latin şuarasından birinin şu sade
<<Hiçbir Padişahım.ız, hiçbir vezirimiz, hrudmimiz ne olduğu kadar· büyük :sözüyle ha time veriyoruz: Çalışa
lım!..»'
karib ne de bai'Çl bir mazide, hatta ne de h~de, ·ne -İslain,,
ne milliyyet·i .Osmaniyye, ·ne tevhid-i ·.e'trak mesleğine Bendeniz zannediyorum ki kucak kucak tarihten sos-
vakf-ı sa'y eylemedi. Bunlar hep gayr-i .kabil-i icra yolojiden bahseden, fevc fevc vakayii işhad eden bu ~evi
tasavvurat-ı garlbe, evham ve hayalattır~ .. ·En coşkun bir ze, ne tamamen savabdır; ne de «Üç Tarz-ı Siyaset» ma-
hayale bile sığmaz·ahlamdaridır. Hem «Üç: Tarz-ı Siyaset» kalesinin ruhuna ve usulüne edilen itirazlar haklıdır. Sa-
muhamri bu. siyasetleri, tarihi· indiyata göre bol· boluna h~b-i makale, belki zemininin siyaset-i fi'liyye olmasına
bölerek, tanzim e·derek, hakayık-ı vakayii altüst eder~k rağmen nazariyyataı (mantığa) çok ehemmiyyet ve mevki
meydan·a çikarımştır .~> balışetmiştir; fakal herahin-i tarihiyyesi, usul-i tedvini ve
mütaleatı tamamen sahihtir.
<<Tarih, .tarih, lakin tarihe gayet im' an ile, insaf ile
· bi:ıkınalıyız;. gelişigüzel vakayii tarihe bürhan,. rical ve va- «Hiçbir padişahımızr hiçbir vezirimiz, hakimirhiz ·ne
. k~yi-i tarihiyye}ri · şlliid getirmek... O fenn~i şah~eye karib, ne. de baid bir mazide, hatta ne de halde, ne.itti-
hürmetsizlij{. olur». had-ı islam, milliyet-i Osmaniyye, ne tevhid-i etrak mes·
«Bizim· i.çin Türk~ü. İslam,dan, İslaİn'ı Tütk''ten, ·Tü.rk leğine vakf~ı saty eylemedi}> demek, bütün son asır
ve İslam'ı Osmanlılıktan, ·Osmanlıliğı. Türk'ten, Is- vüzera-yı güzidesini siy~setsizlikle, mesleksizlikle itharn
lam'dan·ayırniak, vahdeti teslls eylemekmuhaldir».
.olur; ~nlar bu hakaretin fevkindedirler.·
«Biz hakayıka daha muv~, vakayie d~ha mutabık Evet! Türkleri tevhid siyaseti bir tali'-i müstiıkbele
malik olsa da, bugün henüz pek yeni, p~ turfanda, her
1
53
[.
.Büyük Selirrııin., bu, Suriye,. Mısır 1 IIicaz, Yemen <~Rumelinin· mqslim!nini ·mı1hafazaya mukte dir değil
iken Hindistan'ırilqleri teshire''kalkişmak. en coşku~r bir
,
.
lememesin.i tahtie ve tenkid et:ın.ekteler is.e de biz, itti.· Ey üstad! Ge,~ek ittihad~ı İslam, gerek Türklerin tevhi-·
had·ı.İslaın tabirinin son asırda Avrupalılar taraf1i1da~ di siyasetleri bugüfl: bir gaye, bir gaye-i siyası, bir hedef,
· diğer e~stHine nisbetle düşünülmüŞ, vaz' edilıniş bir ta- bi;r hedef-i asl!dir. Her i.kisi:ııin,kabul ve takibi. halinde de
bir olduğunu zannettiğirnizden, b1:ı. ba1d ı::p.azide:n sarf-ı o tasavvu:r ettiğiniz harblerin. hiçbiT'i~e teşebbüs olunrrıa
nazarla snın. siyasete, sultan··ı zk.maııın. politikasina aif:.ı yacaktır ve bu ~ebeptendit .ki hu.. t'asavvurlar, güç olnlak-
lihaza-i dikluıt ile iktifa edecef.j,iz. la beraber, ahlam değildi( Siz'bir terakld ve tekamül-i .·
Sultan-ı m~işarnnileyh, pek sevdiği tahir He~ Ffalife~i ~ah~1 tasavvur ·ediyorsu~uı;, işte bugün İslanı veya Türk ·
lVHislin1in1 ·elçilerle, murahhasla:rla) k.om.isyonlarlaı., me~ siyas.etini takib ·:demek, bu eine-li', bu h.edef~i h~kikiyi, te-
buslarla, inlkan derecesinde·neşrlyyat-ı hariciyye ile~ bü- r~~ı ve· tekenımül etmek·üzer.e_. bulunan o· eşhasın· di-
tün d.ünyaya yayılmış İslamlaı-ın. celbai muhabbetine, ma~ maglcınna, yetl~ştirmeğe sa'y etmek. demektir. ·osmanlı-
kan:ı··ı IIHafet'e :ırabt-ı kalb etinesine çahşıyo:r):onları Os- . lar ;k,ıhç ku~etiyle teshii'e ·kalkİnÇtyacaldar; İslaı:nlar, ya-
J'l'1.an.ü . J.ga tal:ı::rı."'b e. say ecuyor, merr.ı..an
·~ ~ v' "·'ll 'k·~~ı' f...)s:rn:uuyye
ı'"' l '
ye '!" • 1
hud. Türkler dimağ kuvvetiyle .birl~şmeğe can atacaklar-
g~31erı ehl·i J:slaı:n'1L akıl ve diı·ayeti derecesinde rza:ı::a çalı:. dır. D~vl~tlerin, cemiyyederin hayat-ı siyasiyyesinde yal-
şıyor~ j]Jenı-i İstanı'ın ehemmiyyet isnad ettiğiİli :t~~nney- l!UZ F"..ilıç, bazu kuvvetin.i m.edh ve ıtr~. etmemeliyı.z. · Bu
1<.-~diği zev~ıtı yanına iıhyor, Hica2hn: rn.uhafa.ıasını 1-\n.ado~ kuv.a~yı: ınadc1~yy~nin kudret~i fikriyye ile. nak.abil-i
h:{nuıı hıf~ı ve müdafaasına tercih ediyor; 1slanıların} hem n:rukavemet bir satve~ ve. şevket iktisab edeceğini de dü-
de .calül İs1am]ann.ihtisa.sat-ı sa.fdilanelerhıi okşayacak . şürmıeliyiz. I{.llıcaı bazuya hükr(leden de dimağdıt.
hareketlm:i kemal-i· ımemn:uniyyetle i cr~ ediyor~ ka.vaid-i , ·."~Üliyyet~ i •: q·s~n~niyye ~eş~ili. ·siyas~ ti;ıe gelince ...
zahire-i. İsla1ni:y-ye;ye riayetten hlç geri kalmıyor; n.ıemle Lakın' hayat·ı ,'milliyyeinizi: tG1nZ1me~ umur·ı id.arer.nizi
ketin taassubwl 'diı.uyyf~Sin.i muhafaza için her }töşeye bU·· tensika teşebbüs edeliden beri bütün harekatımız, bütün
cağa hocalar i'zanıındanv mekteb ·prog.rrunhınıu tedrisat"ı a:;mellıeriıniz l:punu i.stihsale mevküf oldu. · .
diniyye ile hal~i işbaa gethmelı;-.ten bile çekin:m.iyor. · ı• ı.
hükümetin taht-ı idaresinde, yakdiğeriyle tamamen nazar Girid, Bosna, Arnavutluk, Bulgaristan) hulasa bü-
müsavi aym hiss-i milli. ve vatanperveri ile mütehassis tün Rumeli m,üsl~manlan, Osmanlılann, o hiç milliyyet-i
efrftddan mürekkeb bir «millet-Lvfthide» buhınur~ F:akat Osmaniyye ile uğraşmadığı iddi~ olunan padişahlanmı"
daima temsilin şuubat-ı. muhtelifesine bir anda müracaat zın vüzeranuzın bu tarz-ı temslle riayet-i fevkaladelerini
etmek kabil· olamaz. Mesela dinen temsil, kadimen en gösterir. Memleketimizin bir kısmı mesela Anadolu'nun
mer'l.bir usul olduğu halde zaınanı~zdat oldukça temad- şarkı el'aİı temsll-i diniye mv.vafık bir zemin olduğu için
dün etmiş akvam arasında, ekseriyyetle metrftktur; dindar hocalar fevc fevc bu cfuıibe, i'zam olunmaktadır
. nakabil-i icradır.· Bu halde bütün kuvvet-i ··hükumet, lar ...
lisanen temsil ümniyyesihe tevcih olunur. Vahdet-i lisan,
Tanzimat kurun-ı vüsta adatının terki demek oldu-
beynelahali münasebat ve muarri.elati tezyid etti~· cihetle
ğundan bu devrin temsili de daha medenibir tarzda vu-
temsil -i tabeye pek çok hizmet eder; vahdet-i edebiyyat,
ku bulmuştur. Tanzimat evvelemirde hukuken, idareten
oldukça müterakkl akvfunda, adeta vahdet~i diriiyye yeri-·
temsile uğraşmıştır. Kable't-tanzimat, tebaa"i Devlet-i
ni tutmak iktidanndadir. Binaenaleyh milel-i muhtelife':.
Osmani:Yye yekdigerine müsavi ve memzuç olmayıp her
.den mürekkeb olup ahalisini .temsile uğraşan hükumat;, ·
~rk, her din başlı başına idare olunur hususi bir fi.rka, bir
m~mleketinin gevşek, bilhassa· din-i resmiye karib dinli;
millet,. hükumet içerisinde birer hükümet idiler. Devr~i
. ahalisi yanına vaizler, riiuallimier, müderrisler yo~lar.
teceddüd siyasiyyünu, İlıtilal-i Kebir'in müsavat kaidesi-
Bütün milel-i muhtelife arasına ılıillet-i hakiine hicret et-
ni, o rida-yı medeniyyeti siper ittihaz ederek bu tefrikayı
tirerek onlann seyrekleşmesine çalışır. Milel-i malıküme
bozmağa, tebaa-i Osmaniyyeyi idareten tevhide çalıştılar.
lisanını, edebiyyatını tazyık ile iıema ve tevessuuna ttıani
olur; ve lisan~ı hükumetit ,gücünun yettiği her vasıta .ile, 1856 Hatt-ı HümayU.nu'nun bahsettiği «maarif ve za-
bilhassa mektebl~rle, lisan-i umumi haline solqnağa gay- manın terakkisi_ile mütenasip ıslahat» patriklerin ikti-
ret eder. Bu tezyİkatın hepsine mukabeh~ edebilen bir dar-ı siyasi'sini azaltmak, papaslann vihidatını kesrnek
millet eğer karşıya.· ç1karsa o halde imkari dairesinde o umur-ı adliyyeyi malıakim-i muhtelite-i Osmaniyye'ye
milletin ecanibe İnuhac.eretim teşvik etmekten 'başka_ça tevdi etmek; Hıristiyan mekatibini, kiliselerini teftiş altı
re kalmaz. Bu da mümkün olainazs·a bilmelidir ki, o mil· ~ na almak demekti. Bunlar niilei-i muhtelife hayat-ı mil-
let muh.afaza-i ın:evcudiy)rete, yaşa.ilıağa ve belki idQ.ia-yı liyye ve siyasiyyesini tahdid etmek idi.
ıstikiale nani:Zeddii.
J
Hükümet-i Osmaniyye memleketin cihat-ı muhtelifesi-
İşte Devlet-i Osmaniyye'hin zamanımı'za kadar devam ne, bilhassa milel..;i gayr-i müslinie arasına muhacir
\ e.den bir asırlık hayatı, hep bu' mü~~deledir. Hükumet-i 'iskaml}.a da çalışmaktan geri durmamiştır. '
Osmaıiiyye, Tanzimat'tan beri ku-vVet ve kudre.ti· derec·e-
Rusya muharebe-i ahiresinden evvel gelen Rusya, Kaf-
sinde, imkan dairesinde bu vesa!t-i temsilin: bir çoğuna
kasya muhacirleri bugünkü Bulgaristan'a yerleştirilmiş
müracaat etmiştir.
tL Şimdiki Girid muhacirleri İzmir civanna, B.osna'nınki
Dinen temsil ... fakat bu bir emr-i dinidir;. bir vacibe-i l~r kısmen' Rumeli'ye yerleştitiliyorlar.
·. diyanettir. Hiçbir.. İslam hükümeti tasavvur olunamaz ki
Yine hükumet-i Osmaniyye bilhassa iı:ıekatib ve lisan
buna şöyle böyle riayet etmiş olmasın. Anadolu'dan sarf-ı
ile de tevaggul etti. 1856 Hatt-ı HümayCınu, o valde ka~ ·
57
J
·ı
dar bilaruhsat tamir ve inşa edilen Hıristiyan kilise ve :rak neşr ve ilan olunamaz .. ·
mekteblerinin. tamir ye inşasına .müsaade~i ·resmiyye isw
tihsali· kaidesini vaz etti. ·usul~i tedı-i.s ve muallinı intiha- lV.Iuharrir-i ~ev~b, bir de ağzı dili olmayan biçare tari-
bını lıükfrmetin . tahtwı teftişine aldı .. 1869 · Maarif he acıyarak., ~<Uç 1'arz-ı Siyaset»de bahsolunan bir va:k:a.~i
Nizamnamesi, tahsil~i all ve idadiyi milel-i muhtelifenin ta:r.ihiyyeye itiraz· .ediyor: ·Kendisiıie ·mahsus bir tarz~·ı
umümu için aynı ve Türkçe olarak t~nziın eyledi. Alelu- latif-ibeyan ile Napolt:;on, Türk miUiyyeti fikrine tarafdar
mum. usul-i tedr1sin ve ki tabların intihab;ı.nı maarif mü~ ~eğildi; bilaids ·Tüiklüğrü parçalamağa sa'y. etti., diyor.
dürlerine terk ve tevdi ettikten başka ibtidaiye kadar Evet!.~ N a.polıeon~ 'esasen arzusu hilatl.na ··parçalanm.ış
.··'
tekınil inilel~i gayr-i ınüsl.irne. mekteblerinde lisan-ı-re·sm'l Tü:rlt;iye· aksamııu. t~kviyeye çalıştı. :Falç_at Türk mHlet:hrıe
tahsilini ınecbfııri yaptı.· Bu ihtimarnların neticesi, serne:.; mua:r;ız olduğu için değil, inlnsarn1n önünü alamadığı i~~in
i·esi tan1aJ.nen iktit§.f olunamadL Fakat ·mB}:sadımxz bun~
ların düşünüldüğü.nü, padişab.lanmızın, vüzeri\'nuzın mil-
,~üsyaının ka:r.şısında yalmz k~ıa:c3.k pa:r.çaıa:rı t.akviye·- bu
l . ye uğraş b.; yoksa d.ai~S: Rusya'ya n?.uarız, r.ıiuh;;~lif politi···.
liyyet-i Osmaniyye fikrine vak.f-ı :inesai eylediklerini :ınes- ka takib ettiğh1den her za."rn.an 'İ,ürkiye'nin haliyle mu.h~~
leksiz ohnadıklannı isbattır; Cid.den tatbik ohınabilseydi, fazasına, ·binaenaleyh Türk ınille.tiniri.. izdiyad-ı kudretine
temsil, bugün h?-yli ilerlemiŞ olurdu. ve·: ten;ıslldtı;' ınuvaffakiyyetine ·.çalış h~ B linu· ·kısaca isbat·
Ali Paşatnın f!att-ı Hüinayunu gibi:t Midhat'in Kanun-ı etmek üzere Fransa I-Iaridyye Neza.reti Diemu.rlarından
Esası'si de tarrıanıen bu ürnniyyeye, aükkan-ı ·memalik-i biı~iİı...in eserindeıi ufak bir. pa~ça·nakledeceğim.·Avrnpah~
Osm;;.ın.iyyeıyi tevhid ve. mezcei ·lıunhirdan bir millet-i Os- .lar .şarkı bilmezlıer; fakat F:rarisıılar, kendi siyasetle:rin.i
rna:niyye vücüda getirrneğe ve bu millete Türkçeıyi lisan-ı elbet. Ceva!:nnnz
. ·-··
·muharririnden
. . .
iyi bilid.e:r.
. )'
xesıni ve milli ya.pn~ağa :anatuf oldu. Fransa Jiüki.iıneti,:Şa:rk'ı ha1":1·aşllsi-ile.muhafaza poli-
l{anuil~ı Esası'nin seldzind maddesi mucibince: Dev:. tilı.as.ından sarf~ı ınazar ettiğini zao.nettirecek, bazı anı taw
·vct··i Osn1aniyye.tabiiyyetirıı.de huhu:ian efdid1n cümleŞin.e. ha'VvüUere r~ğmen -dah.na 1-Iatt~ı Hümayfi.n ·nn riıülhem 1
herhangi din ve rnezhebd.en olursa olsu.n lbihi istiana Os·~ bulunduğu fila·mi itil,afve ·amizişe sadık k~lmıştı. ·
nıa.:rıh tabiir ohın~.rr,ı> ·Üçüncü ·N.apoleon~un. Flariciyye Nazın'nın· dediği gibip.
On s'ekizind. rnaddesi~ «1'ebaa-i Osmaıüyye~nin Fransa milel-i ·muhteli~eAi Osn::ıaniyye an.lsı.nda asla bir --~-.
h.ideına.i;u:ı. devlette istihdam öhı:nmak için de~İ~tin lisan~:ı fark tesisine ta:tafdar değildi .. İhtiçnam ve iltizamında, tem
ı:esı:n!si olan. 'l'ürkce yi bilnieleri şartım>ı vaz' eylemiştir. ·
1 baa"'i müslimeyi~ gayr~i :müslimeden tefrik. eylemiyo:r.du.
~ . , D· .
·[İstanbul sefirhıe tahrh·at 22 l\!Iart 1867] Iier jkisinin rEı-
Ou aitıncı r.nadde: Bilcümle :rı:ıeldebler devletin talıı.t~ı . faı.\·ve saadeti onca, yeknesalô~i idare, nriisavat"ı'nıülkiy~
nezaıtetinded{1·. Teba~~i Osmaniyye nin te:rbiyesi bir 1
ye ve· siyasiyye esaslarınin peyderpey .daha saınim1 bir
siya.l~wl ittihad .ve intizarn üzere olmak için iktiza eden surette tatbikine vapeste idi.· Hepsi aym ·hukük:;ı_ mfHik)
esbaba teşebbüs olunacaktır>) diyor. . ayıu n:s.e.nafi'den müstefi~ olmalı. :idiler.
. \
«Cevabımız»
xn-uharr.ir-i muhtereminin .biraz safdilane, <'~Hul~s~ Tuileries: kabi~esi, imtizaç ve .zeveban"ı ecnfis
h~::t· h~reket-i siyasiyyeyi göı'nıel~ için· ai~ad1ğı «cedvel-i (fusion des.rıices) maksad:rnı tıa~1b·eyliym:du. Türkiye'de ·
h.att-1 ha:n~ltet)>, lisan-ı siyasette bundan daha vazılı ola- tefrikayı nıüşarekete tahvil; ittihadı, nıü.baadet-i
·:.•._,
58 59
·--'[--.--..·-··-· ............- ...····-·-····.................................................................................. _ .... .......--.....--···---........._••__ :,......... - ...............- .........................:-·c-··,........:...... ---·-·--·--·--..-·.'.::........'........- ........... ~..:_..~-r--·-:....~.---·-"'·:--·-·-............................................._, ___,_·"··---..--·--·..............._. __·-··-·--·---··--·--··-·····---····-·-·-··-...........................-.................................................-
11
.
-----·-·---------··-----······-·---··--··----------··-·----------------------·----···-··--·-·--·----····-......._ .._____ ;_________________________________________ ;_._...........----·----l-.---·-···----·····-··--·----·-----:-·-~-----·-·--··----------··--·-----------·-----------------·---·•;........................................................ ı·;.................. ---· -·--·---------·--·-----------····-···--------------- ............. ________________L, ___ _
1
/
amma, bir darbeye maruz çoeuklann, tehlikeden kurtul~
mak üzere gözlerini yummalanna benzemez mi? ..
mütakabile, ekseriyyet halkı ~einleketin sergüzeştine
hemen hemen bigfuıe kılan mübaadet-i mütakabile;_yeri- Onun «hakayıka daha muvafik,.. vak.ayj,e. daha mutabık
ne ikame eylemek istiyordu.» : [1] mesleği» tabir-i vechile «koskoca devleti», bir hey' et-i icti-
mruyyeyi sevke kafi değildir..
«Tarih, tarih, lakin tarihe gayet im' an ile, fakat aynı
zamanda biraz tedkik ve tetebbu' ile bakinalıyız·. Vakayi..i Evet!.. «Bir hey'et-i ictimaiyyenin cemiyyet itibariyle
tarihiyyeyi iddiaya bürhan olac·akvechile gelişigüzel tah- ıslahı o hey'eti terkib eden efradın ·şahıs itibariyle
rif: ile meydana · koymak, bilmeyiz amma, o fenn-i ısHüuna, feyzine mütevakkıftır.» Bugünkü tedkikat-ı icti-
şahaneye bir inertebe hürmetsizlik-olmaz mı?» maiyyenin irae ettiği bu da'va belki pek ziyade sahihdir.
. . . - . Fakat şunu unutmamalıyız ki, Osmanlılık, efradı ha.vi ol-
«Cevabımız))
muharrir-i lazılına göre: Bu hakikatierin makla _beraber bir de şahs-i manev1dir. Efrada tavsiye
. hepsi indiy.atti.r.O, müverrihin beyanatinı kabul için mu- edilen çalışmak hedefi, şahs-i maneviye gelince büsbütün
harebeler, {(cedvel-i hatt-ı hareket>~ler görmek, hatta belkF ·mübhem ve manasız olur. ~<Türkler hali muhafaza eyleye-
bu beyanatın yerini kitabda ıriü.şahede. etmek istiyor. Fa- bilsinler, hey'eten zevaldep. kurtulsunlar)) demek için ev-
kat, tarih, . bilmaliyiz. ki .yalniz .riıüthı-i as ardan, veleinirde o hey' etin, o şahs-ı'manevinin hedefini, hedef-i
,hatırattan, muharebe derecesindeki azım vakayi-i ictima- _ siyaslsini, hatt-ı hareketini tayin etmek lazımdır. Efradın
iyyeden istinbat.etmez. Bunlar mevctıd ise· 'aladır; lakin tealisi ile uğraşırken, sefine-i devleti maksutsuz, hedef-i
·olmadığı zaman da vakayi-i sagl:redeıi ·istihraç kifayet ey-. 4areketsiz bırakmak arzu ediliyorsa o başka; fakat böyle
ler~ Müvenih, bunları tedkik ve tenkid eyler; ebvaba, olmadığı takdirde müstağniyane, müzeyyiffuıe <(Üç tarz-ı
fusftle t~frik, hatta isimler vererek erizar~ı karline ·ar~ ey- Siyaseh•i red değil, talihane bu üç yoldan birim in tiliab ve
ler. Yoksa zamariımizda kitablardan, tarilı kitabianndan tercih etmek lazımdır. ·
nakledilerek yazılan,.- yalmz, tefekkür değil, tercüme ile·
tedvin edilen eser sahibierine müverrih bile denemez. · Makale sahibinin suali de bundan ibaret idi. Pek ziya-
. .
de kanşık cihatı, -son derece muğlak hayat-ı ictimaiyyeyi
Beyanat-ı salifeden p.nlaşıldı,_ zaİinediyortız ki ~Üç gay~t basit bir kaide, bir düstür içine sokmak ulum-ı
Tarz-ı Siyaset» muharriri. bu inesleği sırf'lıayan olarak hazıraya sığamaz. Bir muharrir-i siyası; bir rahber-i
icad ve ihtira etmemiştir. Yekdiğerinden :tamamen müte.:. ictimai için felsefe-i ictimaiyyede bu'.kadar 'sathi-b1rilik,
ferrik olarak .üç tarz-ı siya~et mevcuddur. ·Bunlar gaye, ~iyasette bu derece hedefsizlik bilmem caiz olur mu?
hedef-i hakiki olarak takibi· mümkün olduktan başka, iki-
si hayat-ı milli)'yemizin muhtelif devirlerinde takib edil;. Bu halde yine .sahib..i makalenin suali cevab bekliyor ı'
miştir bile..- Bu halde ·«Cevabımız>> muharririnin lattf bir De-ylet-i Osmaniyye'nin saadeti için, 'ittihad-ı İslam,
safsata ile «Türk'ü İslam' dan, 'İslam'ı Türk'ten, Türk ve Türk Ittihadi ve Osmanlılık siyasetlerinden hangisini ta-
· ·İslam'ı Osmailhhk'tan, Osmanlılığı ·Türk't~n., İslam' dan . kib nB.fidir?.• ·
a~rmak, vahdeti teslis :eylemek» ten -ictiriabi-, bilmeyiz ·
*
* *
[1] La Turqtrle et le Tan.Zimat, Par.Engelhardt Toı:İiel, Page.: Makale muharriri, menafi-i Osmaniyye nokta-i naza-
'1218. . . .
61
60
ve tefevvuklı, belld a:tiy~~. siyaset-i. dini~enin büsbütün
nndaıı ittihaz ve takibi mümltün üe meslek~i siyu.siyi teş unutulmasını icab ettirecel~tir. Fakat bu, böyle olmakla
rih ve tafsll ettikten sonra içlerinden birisini ~Milliyet~i Osman~~ Hük(l.meti'nin, ·ıri~~cudiyyet-i siyasiyyes.ine bir
Osmani:yye>> siyasetini, bugün takibi gayr-i mümltün; yal~ ~uvvetu z-zahr olmak üzere Islamiyyet!in kuVv-etinden is-
mz o kadar değil, hatta nakabil-i iliya, diye bir taı·afa atı- ~ıfade e_tme~esi,icab eylemez. Hatta. ravabıt-ı maneviyye-
yor. ~ ~slamıyye'yı vasait-i nıuhtelife ile tezyiqden Osmanlılar
Baki ikisini: İttihad-ı İslam ve Türk İttıhadı politika- ıçın pek .büyük· fevaid m,emuldU:r. 'İşte bu sebebiedir ki
larını, birç~k d,ahill, l~arici mevani' ta' dad etmakle .berau ~evlet~~. Osmani~e, siyaset-i.İslamiyye'ye, tevhid·i İslam ·
. b er aynı cferece·-i inıkan ve rnenfaıatte .buluyor. Fikt~i sıyase~ıne ehemmıyyet vermelidir. . . .·
acizaneınce muharririn bu hükümleri musib değildir."Yu~ Türk. siyaseti atiyen İslam siyasetinden·daha kavi ol-
kanda beyan ettiğimiz vechile sahib-i makale, katiyyet-i nıak ihtimalini ·haiz~r. Türider hemen yekdiğerine .mer-
:nıantıkıyye ilcasıyla bu hataya düşmüştür. Biz.ce .İttihad~- but ·-ola~ak 30-35 nıilyonluk büyük bir kavim teşkil et-
1 İslam siyaseti, hayyiz-i fi'le tsali gayr-i mümkü:n, istiku
. me~tedı~ler. ·Rusya'nın ce samet-i mülkiyyesi hiH1fına 1
halen ku:vvetsiz, fakat hal-i hazırda takibi kabil ve nefi erbab-ı.sıyasetçe.malum olan.za'f-ı siyasi ve ictimaisi düK
ın,elhüz h ir siyasettir. Türkler ittihadı politikası a.tiyen şünülürse uzak bir istikbalde büyük bir Türk Hükünıeti
daha kavi~ daha talfli, fakat bugün hel?len gayr~i tı:savvur et~ek.be~ki hayal*i mahz -olma'Z.. MedeniyY-et-i
ınevcüddur. lv.tevcüd olmayan şeyden istifade edilemez. hazıra,. gaye.ı emeh olmak üzere iddia ettiği «insaniyyet»
JYiilliyyet··i Osmaniyye siyaseti hunlaı'ln altsine olaralt devres~ne bugünkü reviş-i ba~l: ile ·yürümekte devam
atiyen pek parlak neticeler va'detmese de elyevı:n en seh- ederse }l~lki, bö~le bir .Türk imparatorluğu. vücftde gelir.
lü't-takib~ en ziyade müfid bir politika:dıi·. • 1 ~aa:_nafih bu sıyasetın esasını, ·ruhtinu teşkil edecek
Mevztt-i ·xnünaka.şfı.tımızı.teşkil eden·milletler.ln hepsi irtıbat-ı manevi, tabir caiz ise, silk-i elektriki henüz teesM
el'an niın medenidir, denebilir. Bunlann dimağlarının en siis e~m~d~ği~~en .bu gü? buna istinaden hiçbir şey yapı
. sağlam noktasım, ınevcudiyyet..i fiJcriyye ve :ruaneviyyele l~az. Sırf daıre-ı tedkık ve tetebbua mü:nhasır olan bu
8
rinin enfa'al, en z1hayat kısmını din işgru eder. Bina.ena·· \ sıy~seti, .Devlet-i Osmaniyye hedefittihaz etmiş görüne-
leyh. bu~rün beynelislam, siyaset-i diniyye her türlü mez; ç~nkü ~içbir
,..
faide me'..'mul ·değildir.
. . . . .
'' \
siyasetten daha kavi olmak nıazhar.iyyetindedir .. Elyevm Siyaset-i Osmaniyye~ işte Devlet-i Aıiyye'nin şimdiye
birçok münevver İsla~lara tesadüf olunuyor ki Ittihad-ı ka~~ en e?eın:ni~etli takib ettiği bu· politikadır ki siya-
İslam fikir ve emelini pek büyük bir lezzetle t~hayyül ve ~~t-ı mebhuse ..ı selasaden en esaslı ve en,sehlü'l-icrasıdır
tasavvur etmektedirler. Bu sebebden siyaset-iislamiyye- · · Obür si:yasetler D.evle~-i_ Osınaıiiyye'ye, ·ciddi-i hayatt~
nin oldukça kavi bir zemin-i tekemmüle mali~c olduğu~u ~cak bırer:dest-gıı~, bırer muavin, muavin-i harb olabi-
~.ddia ı:~tnıek, hata olmaz~ Dikkat buyurulsun: IttihadMı Is- lırler. SiyasetMi .Os.maniyye,. bilakis Osmanlı Devleti'nin
lam, uP.ü~:rikünüıl..icradır, demiyoruz; belki, hiç de k~bil ol~· en ~a~ zır~~ en büyük silah-ı müdafaası, en: doğru hede-
riıayacağnıakaniiz. Zaten gaye-i hayaliye vüsul kabil mi.. fidir r ~ç sıyaset ~uharririni-~ bu hususta yanlış hüküm
dir? Muharrir-i nıakalenin tafsil ettiği, bilcümle mevani verm~ge sevkeden· şey, ·mumaileyhin. hakikatten
bu siyaseti bugün gayr-i kabil-i husül yaptığı gibi, umur-ı hakikat-i maddiyeden ziyade kat'iyyet-i mantıkiyye v~
siyasiyyede fikrni milliyyetin itikadat-ı dinl:yyeye rüch~n
63
62
\
---····--·-·-···-···- ·--·-····--·······---··-------·-·-···············.•............ ·-------··-····---··--···--··---"·-···--··-..·-·········-······--··-·--·-·-·--·---·-·····-·"·"·········---.. ·---·-··-·,-·-·------·-----····-···---···--'""""--·-~·-·-····--·--·-··--"·t----·--·..--..-·--..·----·--·"····..····-..-·-····-·-·-··-·--·--···--····--·-..----··-..···-··-··-··-·----·--·--··-·······-··--···----·-·-·-·-·-·--"'''•<'-··-"-'"-····. ··-·.......... -.........-----·
..............................................................................-----····--·-·--.-----·------··--··--·-·--·····-·--------·--·-........:.....- . -------·---·----~--..--···------1---· ------········---·--··----------·-----~----;--~: _____ .. _________________.. _____ ,; __ ·---····--·-··--······-··------------L-··--·-··----·-··· ···--·------·-·----..········--···---·--···---···- ··········--····-··-----------L--
. .
65
ı
,:.
·üç_TARZ-1 SİYASET
ÜZERİNE "PANEL
··-·-··r·-·-.............. .. ............_, ________________________________________.. _____ .............____ ,_r-··----..................... -... ----····'"'"""':-··-·--· ... -· ..... - ..-....................................................................................... - ............ ------·----·----·--ı ............................_. ···---------..---..--..·-----·--··----·-------....................................... ····-···--·~-----~-······-·-----···--·-----·'-·--······· ... -·----~- ·-··-!··~---·--- ...
ÜÇ TARZ·I'SİYASET
ÜZERiNE PANEL
i
1
·Konuşmacılar Doç. Dr Bahaeddin YEDİYIDIZ
o
69
,:,
ı.!
:, ı··
iı
makalede «Millet-i. Osmaniye» tabiri :yoktur.. On-dn yeri- unsurlann kuvvetli bir. şekilde tan~inı ve tertip edilmiş
.--ne, Osınanlı· ülkesinde oturaıı muhÇelif ı:ıkvam için <~he parç~lar halinde bıilunmalannda: daima menfaatleri var-
.·· ·;
yet-i müctemia-ı Osmaillye» gibi terimler kullanılır. Os- dır. Ya da oiılarin.~teşle; demirle otonomilerini kazanma-
manlı ülkesinde o.turan halkların, kavimlerint kavimce lannı bekl~yecektir. görüş.ünü Akçuraoğlu daha aon- Bu
menfaatleıi müşahade ve ifade olunmaktadır. Osmanh ·ralri yazılannda }(ade eder~· Travayın sonuç· bölümü şu
topluluğunun bu kavimler tarafından hozulmakta olduğu sözle;rle tamamlanır: «Hasılı Osmarilı İmparatorl:uğu var-
tespit edilir. Fakat yazar, henüz Osmanlı birleşmiş topl"U;- .lığını koruy~bilmek için bir birleşilç. devlete dönüŞmekte~
luğunu, çok çetin, adeta olmayacak şartlann .meydana dir.» Bu satırlar· 1903 t.arihinde yani, II. Meşrutiyet'in
gelmesi halinde, muhafazanın imkanı haricinde bulun· ilanından 5·, Arnavutl~~ Makedonya ve Batr Trakya'mn .ı
madığını 'zannetmektedir. Cemiyet-i Osmaııiye 11İn ıöyle aynlnıasın.4an 15' sene. önce yazılmıştır. Ve o.:.zaman.İtti
ı
1
bir şekil ve hal kabul etmesi gerekir ki, AkÇuraoğlu~nun hat ve. Terakki Fırkası'nda 4akim olan düşüneeye tamaM
n az ann da, O sm ani ı ülkesinde oturaiı halk yalnız. aynl- men zıt noktalan dile. getirmektedir. Hatta ·adem-i m~r
makta fayda bulmakla kalmasın. ·Memleketin durumu- keziyet ·taraftarİ Genç· ·Türkler bile idari adem-i merkezi-
nun düzelmesi demek yruriız idare şeklinin· qeğişmesi de- , . yetlere kadar gidiyor, ve açıktan ıp.illetlere bir hak tani-
mek değildir. Butün· Cemiyet-i Osmaniye•nin inkılabı de- · mak cesaretiı:ıde hulup.amıyorlardı. Kendisinin belirttiği
rnektir. 1903 öğretim yılı nihayetinde Akçuraoğlu; Paris gibi Ak:çuraoğlu :bu nazari reçetesi.nde eksik bilgilerin.bu-
Serbest Umumi Siyasi Mektebi'ni üçüncülükle bitirerek luı;.ı.duğuna da işaret eder. · ·
diplomasını alnııştır. Diplama alabilmek için «Osmanlı
1903'den .itibaren Akçuraoğlu Yusufun artık Osmanlı
Saltanatı Müesseselerinin tarihine dair·deıieme» adlı bir
birliğinin Ş1ddetıe sarsildığına: ve Osmanlı ülkesinde otu- .
travay yazar. Burada, kendisinin ·'de-ifadesiyle, dersler·
nin milletierin ·milli gaye~e,rine ulaşmalarını önlemenin ·
den tasarruf edilebilen bir zamanda ve sınırlı kaynaklar-
mümkün olriı~dığına dair kesin kanaati söz konusudur.
dan istifade ile yazılan bu mektep çalışmasım-n ciddi ve · Ve böyle.ce O'nıl:İı milliyet ~eselesi~e verdiği kıyınet ve
ilmi bir kıymeti olmamakla beraber, milliyet fikrinin bu
ehemmiyet açıkça ortadadır. Nitekiırı milliyet mesel~sine
kadar inkişafından ve muhtelif milliyetler arasında, bil-
verdiği bu J:c:Lymet 'sebebiyle .Akçıir~oğlu'nun gittikçe da-
hassa iki dil arasında bu derecede husumetin tahsilinden. ha· farklı bir anlayışa vardığıİlı gqrüyoruz. Akçuraoğlu
sonra, İmparatorluğun unsurlarını birleştirece~ ve kay• YusufParis'te tahsilini bitirdikten sonra Osmanlı Devleti
naştıracak bir millet teşkil· etmek mümkün değildir der.
hudutlan kei'l:disine. kapalı olduğundan (arkadaşlanmız
Onun nazarında, eğer Osmanlı Devleti bu milletler için ' d un de .bu noktayı belirtmiŞti) Rusya'ya akrabalannın
kendiliğin.den, hemen hemen müstakil self ~ determ:inas~
yanına gJ.der ve Akçura ~lesiiıin· asıl. kökeni olan Suyeva-
yon teşkiline razı olmazsa onlar' k~vvet ve· {şiqdetle oto- şi köyqnde a~casi Yusuf Bey'in yaİunda bir mÜddet ka-
nomilerini koparıp alabileceklerdi. !gnatiyef «ya· otonomi lır. İşte bu köyde :Ucen ·Kahire'de çı:ıtan Türk Gazetesi'ne ·
ya anatoiıomi» demekle haklıydı ~er Yusuf Akçura .. <~Üç Tarz-ı Siyaset>>. adlınıakalesini yazıp gönderir. ·.32
Bundan dolayı ya Osmanlı saltana·tı eski tecrübelerin" . sayfalık bu uzunca· makaleyi· gazetenin baş muharriri Ali
. den faydalanarak imparatorluğun .tnilli olmayan urisur- Kem~l Bey bir makale·ile tenkit eder ve· hatta alaycı bir
lanna milli otonemiler verecek, ·bu suretle onlann .deV're- .\, ·. uslupla cevap verir. ·.O· sırada Mısır'da· bulunan Ahmet
de olan zayıf bağlannın kesilmesine engel olacak, zira bu . Ferit· Bey bir mektupla arkadaşı Yusufun görüş ve düM
70 71
_T ___,..__ .._ ......._......................-... -....-................... --.............- ...........................-....··----·~ır-·..........................................-·-..----='·-·---·-..---··-··..···--··-........~·-··--· ...............-.........._............ _ ..._ ..............---···-.................. _.......... -ı ....·----···-......................._. ____ ,__ ,_,___ ,_.........,,.,.__,__.,_..._., __..... _ ..--·-··-·-·--·-·..·-·-.............-.................-...---·---··-· ....-....................._................................... ~.----·
-·-··-······---~~-----·-----------·--------------------·-----------------·----------------:·-··---·-----··------------·------:. _____________ J_______________________ .....................................................:-L...... _................... . ... -·-----------------------------------·---L---------------............................................................... . ...........................J __
şüncelerini ·açıklamak ve bir kısmım doğrulamak yolun- . terakki ettirnıek için» o güne kadar takip edilen siyaset-
da bir tavır takınarak .mülıf!.k,aşaya katılır. Bu seri maka.-:- leri tarihl_açıdan tahlil eder:ek başlıyor. _Bunlann başında
. .'\
leler. Türk .Gazetesi'nin 24-Ş4. numarah nüshalarinda da Osmanlılık siyaseti geliyor.
1904 Mayıs ve Haziran .aylalı.nda basılır.
Aslında bir yazann~ bir düşÜnürün fikri yapısını ve
Akçuraoğlu Yusufun·kendi bakış_açısından en mühim düşünce. tarzını doğru olarak tahiii edebilmek için şüphe
eseri: ol art bu birkaç ·sütunluk ·makale ile·_ ilk ·defa siyasi · siz onun ye'tiştiği ortam, etkilep.diği tesirler çerçevesinde
sahada Türkçülük meselesi bütün .açıklığı ile söz konusu . değerlendirmek gerekir.. Fakat ben bu hususlara -temas
edilmiş olmaktadır. Bu makalede ilk defa Osmanlı·salta etmeyeceğinı~ diğer bir ifadeyle Akçuraoğlu'nun düşünce
natmın takip ettiği ve e·debileceği Üç ';I'arz-ı Siyaset yaıii, · tarzını oluşturan muhitin tahliline girmiyeceğim; zira
Osmanlılık, İslamcılıkve/Türkçülük sarih bir şekilde tes- · dünden Öeri onUn hayati, ·yetişme tarzı v·e hangi kültür
bit' ve beyan olundu~ Makale şu s11:retle· başlıyordu; Os·- ' ortamlanndan ·etkilendiği ve orjinal yönlerinin ne olduğu
manlı ülkelerinde Garp 'ten· feyz· alarak, terakki arzulan büyük ölçüde aydınlığa kavuşturuldu. Şimdi ben onun
uyanarak.o·elli başlı üÇ yol tasavVur ve takip edildi saİll· Osmanlılık siyaseti hakkındaki düşüncelerini, genellikle
nm. Birincisi Osmanlı hükümdann~i tabi; muhtelif mil- kendi ifadelerinden yararlanarak izah etmeye çalışaca-
. letleri ten:isil ederek, birleştirerek bir· Osniarili.Milleti vü- ğım. .
cuda getirmek. İkincisi hilafet hakkinın Osmaiilı Devleti
hükümdarlarında olmasından· istifade ederek,.' bütün
Yusuf Akçura'ya göre, Osmanlılık 1839 - 1876 yıllan
arasında Tanzimat dönemini temsil eden bir politikadır.
İslamlan sözkonusu h iİkilmetin idaresinde, siyaseten bi:r-
·Bu-politikanın gayesi, Ösmanlı likesinde yaşayan muhte.
~leştirmek. Yani ·Frenklerin tabiri ile.Panis~amizm~ ·Üçün-
cüsü ırka . dayanan siyasi_ bii.. TÜrk milleti teşkil ·etmek. lif ;milletleri birbiri içinde kaynaştınp eriterek tek bir
Osmanlı milleti yaratmaktı. Bun-q.n için, memleketteki
· Bu suretle üç tarz-ısiyaseti kisaca tarif. etnriş·oluyorum.
. ~
müsl~man ve ıp.üslüman olmayan herkese,
Makalenin birinci kısmında üç· siya~et yolunun biraz
genişçe açıklahinasına'·geçiyoruz. ·üç Ta'rz-ı· Siyaset; _ya-
...;_ aynı siya-si hakları tanımak ve vazifeleri yüklemek,
zann belirttiği gibi bti .Yollardan İlk 1kisinin bir zamanlar -böylece bu değişik urlsurlar arasında eşitlik sağla-
Osmanh Devletinin uniuı:nl siyasetine ·;önemli tesirleri ol;. mak, ·
muştur. Diğen ise; ancak .bazı yazarla.~ri ·yazılannda gö-
rülmüŞtür. Sayın Yediyıldız, ·üç Tarz-ı Siyaset yazart- .-yine bu muhtelif kavim ve zümrelere fikir ve din
serbestliği tanımak,
nln dediği gibi, 'bir zamanlar Osmanlı Devleti umumi si-
yasetine mühim tesiri olan, Osm~:o.h Hükümetine· tabi - bu eşitlik ve serbestlikten faydalanarak, din ve soy
m1:1htelif milletleri temsil ederek, birleştirerek bir ·os-, ihtilaflanna rağmen, söz konusu ahaliyi birbiri içinde
manlı milleti vücuda· geti~ilmesi hakkında Akçuraoğ- eriterek bütünleştirmek -gerekiyordu. Böylece müşterek
lu'nun fikirlerini sizde~ rica ediyoru~. , · · . va~an üzerinde· birbirleriyle kaynaşmış unsurlardan yeni
B·. Yediyıldız- Efend~m, Yusuf Akçura,- Üç ·rarz-ı bir milliyet, yam Osmanlı . milleti yaratılacak ve bu· sa-
Siyaset adlı makalesine;·, Sayın Kardaş'ın-. da- belirttiği yede de · Devlet-i Aliyye-i Osmaniye asli şekliyle
miıhMaza ,edilebilecektL ·
gibi, «Osmanlı Devl.eti'ne ~uvvet kazandırmak ve .onu
72 73
-r
! .
·_ı: ..
·ı
Akçura, bu politikayı ideal bir politika olarak görme"· Milleti siyaseti de dayanağım ·_kaybetmiştir. Ya~- isteğe, ı
mekte, «mahalll ve dahili bir mesela» olarak değerlendir vicdçmi d uygulara dayalı ıni}liyet. anlayışı yerine ·ırka daM
ınektedir. Çünkü, ona gör~, ekser.lyeti m:iislünian· ve mü- ' yalı nıi~yet anlayışı~n yaygıDlaşmasıyla, · Osmanlılanıı ı
him bir kısmı Türk olan Osmanlı .devl~tinin, bekasında, muht~lif ırki v_e diru'tinsurla:rdan tek bir ınillet- yaratma : ı
bütün müslümarilar Türkler için fayda vardır. Fakat ve politikalan da·
iflas·.et_miŞ· oltiyor. Yusuf Akçura, ·Ali ve
böyle bir durum, Osmanlı İmparatorluğu dışındaki Türk- Fuad Paşalan taldp eden Mithat Paşa'nın siyasi progra-
leri ve, Müslüm.an.ları doğrudan doğruya ilgilendirme- mının daha· karmaşık gel~p geçici olduğunu, Genç Os-. ve
mektedir. Akçura «Osmanlı milleti yaratmak siyaseti»nin manlıla~n politikasının ise çok müphem l;>ulunduğunu
ciddi olarak II. Mahnıud'1a başladığııp. vurguladıktan vurguluyor. Dolayısıyle, Osmanlı milliyeti teşkili hayalde
sonra, XIX. asır başında ve sonunda bu politikanın tatbik ·-kalmış ve Fransız İmpa.ratoduğu ile beraber ölm:(.l.ştür
edilebilir zannedilmesini tabii bulmaktadır; çünkü, ona· · inancında olduğunu belirtiyor1 Yt,tsuf Akçura.
göre, söz konusu dönemde, soy ırktan çok Frans1zlar ve R. Kardaş - Teşekkür ederim sayın Y ediyıldız. Sayın
tarafından ortaya koı1ulan vicdanı isteğe dayalı _bir mil-
· B9lay, Üç Tarz~ı S~yaset yazannın belirttiği gibi, ilk za-
liyet prensibi kapul görüyord1,1~ IL Mahmud ve halefieri
manlar Os11_1anlı Devleti'nin umumi siyasetine niühim te-
de böyle bir milliyet teşkilini serbestlik ve eşitlik ilkeleri-
.sirleri olan 9smanlı milli siyasetinin başansızlığı üzeri-
nin uygulanmasıyla gerçekleştirebileceklerine' inanıyor
ne .bir başka politika söz konusu ·oldu.' Bu İslamiyet pôli-
lardı. Üstelik, İsviçre'de değişik din ve ırk farkıanna rağ
tikasıdır. Akçu:raoğlu'nun -İslamiyet politikası ha.kkindaM
men bu ülkedeki insaniann bir millet teŞkil etmiş olma-
ki düşü~c~leiini sizd~n 'rica ediyorum.
sı; Fransız inilliyeti içinde cernıeri, selt, latin, grek gibi ..
unsurlann bulunması; Alman milliyetinin de bir ·çok -slav S.H.· Bolay-Teşekkür ederim. Akçuraoğlu Yusuf,
unsurunu yutmuş olması, bu hususun müşahhas örnek- Osmanlıcıhk siyasetinin çıkmaz olduğu.kanaatine var-
leri olarfi.k. değerlendiriliyordu. Öyleyse niçin bir Osmanlı dıktan sonra İsl~nl.cıhk veya tttihad·ı·islam, yani bütün
milleti yaratılmayacaktı? O günü.:q. şartlan ve düşünce ·müslümanları birleştirmE?k 'fıkrine ·dayanan siyasetin Oş
tarzı içinde bunu hiç de anormal bir davranış olarak de- m~nlılar için bir çözüm olup ohimayacağı münakaşasına ·
ğerlendirmek doğru olmazdı.. · giriyor. Ona-göre Türkçülük gibi; İslam~alık siyaseti de
uniumidir~ Yani, cihanşümuldur, bütün cihanahitabeden ..
Akçura'ya göre, Osmanlı milleti yaratmak düşüncesini
bir anlayıştır. Daha önceki Osmanli-padiŞEıhlan yani Yıl-·
en çok Ali (1815 - 1871) ve Fuad (1815- 1869) Paşalar s·a-
dınm Bc:t.yezid'd~n başlayarak· Fatih ve· diğerleri, hatta
vunrnuşt bu düşünce onlar zamanında ·itibar· bulmuşt-q.r.
Sokullu .Mehmed Paşa bu ·siyaseti takip:etmişler, hatta
Bunlar plebisit ile millet teşkil etm;erun resuiü"addedilen .
· Yavuz· Selim· bizzat bütün İslam dünyasını birleştirmek
III. N apolyon nezdinde destek de ·bulmuşlardır. Abdüla-
· gibi bir hedefin .peşinde daha bariz bir şekilde koşmuş
ziz,in fransızvan ıs1~hatlan,_ m.esela mekteb-i sultani'ni~
tur.· Arkad~şımız ·Yediyıldız'in da belirttiği gibi, Akçu- .
kuruluşu bu sistemin ürünüdür. Yina Akçura'ya göre,
·ra'ya göre ·Islamcılık siyaseti, Osman~ıcılık siyasetinin
milliyet a:r;ılayışında değişme meydana gelmiş, Almanı~
tutmayacağı anlaŞıldıktan sonra GenÇ- Osmanlılar tara-
yeni bir yorumla, milliyetlerin esasının ırk olduğu tezini
findan o~taya atılmaya ve benims~nmeye başlamıştır ve
ortaya atmışlardır. Milletlerin oluşmasında temel unsu-
·Abdülaziz devrinde bu hususta.yine arkadaşın ifade_ etti-
.run ırk olduğu görüşünün yaygınlaşmasıyla Osmanlı
74 '75
cı
76 77
miryolunun döşenmesi veya buna benzer teşebbüslerde muştur:. Türk'e }?akış tarzım değiştiriniştir. Nasıl oluyor
bulunmuş olmalandır. Buradan kendisi· şöyle bir netice da -bu ·öğreriı,neye.· susamış büyukmücahit·, Akçura bu me.- ..
çıkanyar. Osmanlı Devleti Tanzimat'ta terk etmek istedi- selelerin farkına varinıyoı;. Doğrus:u benim .bala ·ha~eti
ği dini devlet şeklini tekrar kazanma cihetine gitmiştir. mi :rnuçib olan ·bir noktadır. Diğer bir husus da -Osmanlı
diyor. Yani;. ona göre Tanzimat'ta ()smanlı, Devleti artık .tarihini layıkıyla tetkik etmeden,· teıikide tabi tutması-
dini devlet şeklinden aynlıp, .laik devlet şekli~e ;girmiştir -mr. Burada :kıyrhetli. Osm~i tarihçileri bulunuyor, ania-
Abdülhamid bunu tesbit edip, tekrar eski. şekline sok· nn y~mnda.bana söz söylemek düşmez. Ve. aynı zaman-
muştur, kanaatini uyandınyor. Dolayısıyla bura:da.n ·da .da,_ bu .Türk ~ydını·mn kendini araİna, Türk'ü arama mü..
vicdan ve fikir hürriyeti,. siyası serbestlik, dinit ırkit cadele~i~i görüyo~z ..Malumıınuz meseleye temelden
siyasi ve medeni müsavat, eşitlik terke mecbur kalındı. girm~ştir: o da .milletin eğitilmesi, cehaletten kurtulması
Bütün bunlann neticesinde, tebada :diı·ve din ihtiliflan idi; ·eğiti~en insaıllann ·m-utlaka. hal çarel~~i" bulacağına
arttı. Cemiyet hayatında
him~yeci sl.nıfhinnda görülen, inancı icij.; Akç\lra kendisine Çok yakın olan .bu büyük in.;
görülen 'ihtilaf ciddiyet ve ·düşmanlık şekline dönüştü, .is- sandan feyt aldı~ Fakat biz·· ders alm~yı orada unu tuyo-
yan1ar arttı ve daha da mÜhimi Akçora•ya gör-e, Avru- ruz.· Belki de buna. Osmanlı Devleti'nin o Yıllarda içine
pa'da Türklüğe olan düşmanlığı,n: artması neticesini do .. düştüğü .çrik_-problemli.·havası tesir ·etmiştir .-diyeceğim.
ğurdu. Böylece dine dayanan, yeryüzündeki bütün ·Müs- Akçura.·· bi:rdenbire acil çözüm yollan · aramaya başlıyor.
lümanlan birleştirmek siyasetine _dayanarak; Osmanlı Yine ha~etimi mucip olan bir nokta; nasıl oluyor da çağ
İmparatorluğunu. ayakta tutmak Şeklinde ifade edilen daşı olan· meşhur bir Pan-slavist'in· fikirleriyle aynı para-
.·~
İslamcılık siyasetinin de mahzurıan· ve faydaları., ile bi-r~. lele _f;elebiliyor. Akçura ve·. Osmanlı padişahlarının haya-
likte, mahzurlannın -daha fazla olduğu netic~siyle, Os- tında gerçi Türk diye bir şey olmamıştı~. Benim hasbel
manlı İmparatorluğuna fayda getirmeyeceğini beyan et,;, kader uğraştığım devirlerde· Türklük jbaresi kullanılmış
miştir. tır: Mesela N adir_ Şah'la .Osmanlı Devleti arasındaki mü·
R. Kardaş -Teşekkür ederim Sayın Bolay. S.ayı~ Sa- • ·naseb~tlerde .Osmanl~ padişahi Nadir. Şah'ın sÖzüne·
ray, Üç Tarz-ı Siyaset ·yazarının ancak bazı yaza:rlar.ın in.arimıŞtır. Çünki o. yüksek biİ·.~Türkmen 'ailesinden gel-
yazılannda görüldüğünil belirttiği ve p~k yeni olduğu or- mektedir. Bunlar. 'fürk dünyasında ve Osmanli dünya-
taya konan ırk üzerine müstenid bir Türk siyasi tirilleti sında sık sık kullamlan terimlerdir. Yani Türklük ilk de-
~a ortaya_ Çıkmıyqrdu.
meydana getirme fıkrini siz nasıl açıklarsım:z? ·
M. Saray___: 1'Iuhterem başkarum; Yusuf Akçura .şah Fakat; arzettiğim gibi bu büyük mücahit· Türklerin
sen çok sevdığim, üzerinde- çok çalıştığım bir Türk düşü- bilh~ssa ön~mli ·bir kısmının Rus. esaretinde yaşıyor oı-':
nürüdür, fıkir adamıdır. · ması ve Osmanlı Devleti'nin gittikç·e köt"ü bir duruma
düşmeye devam etmesi, kendisini öyle zannediyorum
· Bazı hususları izah ederek meseleye girmek istiyo~ ümitsiz bir mücadele tarzına· doğru itiyor ve :bu düşünce~
rum. Akçura'nın .tahsil yıllan Türk tarihinin çok önemli ler ve ha.Iet-i ruhiye içinde diyor ki; ıı·k üzerine müsteriid
hadiselerinin ortaya çıkış yıllarınıı tesadüf eder. O da bit Türk siyasi Iiıilliyeti meydana getirmek yenidir diyor .. ·
Göktürk kitabelerinin keşfi ve okunmasıdır. Malumunuz . Gerek şimdiye kadar süren Osmanlı. Devletinde, gerekse·
bu kitabeler Türk medeill çehresini tüm insanlığa duyur-· şimdiye kadar gelmiş geçmiş Türk devletlerinin hiç biri-
78
. . .
81
80
etmek s-q.retiyle insanlığın menfa3:tini temin eder. Tüm'""';;·.
göre şimdiki halde mümkün değildir. Zira, insanl.l;ğın bu-
günkü ~ilgisi böyle bütün insanlığın faydasını ve bütün
insanlığı:p. menfaatini, .huzurunu temin etmeye yetecek
vanşçı yolla hareket etmek isteyenlere göre ise, bu ka-
· d~recede gelişmiş değildir. Bu üç yoldan bi~si, insanlığın nunlar insan zihninde cieğil, cemiye.tte·· vardır. Cemiyet
bır parçası olarak ve· insanlık adına Osmanlllara veya
geliŞti~çe, ilerledikç~ bunlar ortaya çıkar, onlarda!)., tec-
Müslümanlara ve Türklere tatbik edilmiş olsa bütün in- rübelerden istifade ederek, aynı kanunlan tatbik suretiy-
sanlığa. merifaat getirecek midir? Böyle ·bir soru. evvela le aynı menfaati temin etmek mümkün olur. Fakat Akcu-
usul bakımından hatahdı:r . .A-ltçura'ya göre 1 bilhassa Ba-· ra'ya göre bunlar ı-ıaıa. nazaıidir, münakaşa halindedir,
tı'da hatalı bir şekilde ·bu, metod olarak tatbik. edilmekte- bir f~~d-~. . da getirme~. Onu:n.,için:usulde~i bu münakaşa~
dir, alışkanlık haline getirilmiştit. Aslinda bu· safsatadır. lan,. ıhtılatları, kavgalan. bit tarafçı bırakmamız lazımdır.
Bir bölgeye·; bir kavinıe veya ona benz.er bir gruba tatbik . Bırakmasak bile.aslında cemiyette, bizzat bti mesele tat-
edilmek suretiyle buradan. bütün insanlığa aynı faydayı bile olunmaktadır. Yani pratik ol~rak ce.tniyetler, millet-
getirir gibi umunıileştirerek, çok umum:i bir sonuca van- ler· ~endi ha:Y~tlannı ~dam~ ettirmek için, menfaatlerini·
ternın suretiyle. kuvvetlerini korumak ve· düşmanıanna
lıyor. Bu hem yanlıştır, hem safsatadır, diyor ve kendisi
böyle bir yoldan sakıniyor. Meseleyi ve salıayı tahdit et- kfirşı kendini.korlılll:ak yo~unu bulll1;aktadırlar. Dolayı
mek ihtiyacını duyuyor ve teşekkül etn1iş. herhangi bir sıyla, kendileri isteseler de, isteineseler de cemiyetler,
insan cemiyeti, herhangi bir beşeri cemiyet desek, bu ·se- · :ıniHe.tler bir t~kamül, gelişme içerisindedirler. Böylece bu
fer de bu mu~yyen cemiyetint teşekkül ·etmiş ·bu cemiye- içtimat ve siy~si mesel e .dolayısıyla nazari omaktan arneli
tin, menfaatl~rinin nelerden ibaret olduğunu ortaya koy- ·olmal'\: du.rurn.u:p.a geçm~ktedir. Burada Akç:ui·a --;-nasıl
mak icab eder diyor. Bunun için de, bu siyasi yolun şu ce~ karşılanır bilıniyorum- ~sas kanaatıarım malıdut kal-
miyete veya bu· cemiyete, onun menfaatine veya bunun nıak suretiyl.ıet ·Darwinizmin. açık tesirine giren· bir fikre
menfaatine diye daha açık bir şekilde belirtilınes{ bu- ve ıneyle~iyor. Diyor ki; bu devamlı deijişme sırasında, men:..
na cevap vermemiz. icab eder. Böylece ceıPiyetlerin·-men- faa;t diye fiiliy~ta dökülen şey hayattır. :Hayat da 'lr..t"fvvet-
. faaterinin nelerden ibaret olduğunu tesbit siyasi bir me- le devam eder·. Binaenaleyh hay~tın varlığım devanı ·etti··
sele olarak karşımıza çıkmaktadır.· Ve Akçura'ya· göre, si- ren .ş~y kuvvetti.r. Derimk ki ·her ceı~yetin m.enfaatini
yaset denilen ilirn d:e· böyle bir takını meseleleri kati bir · ~ayatt~ yani kuvvet kazanmakt~ buhrrq.ş·oluyor. Sosyal
şekilde ortaya koyacak vuzuha kavuşmuş değildir.- Geliş- .
. Darwinciliğin tesiriyle bu kanaate vanyor. Bu ~iheile, ce~
miş olan Avrupa'da bile :böyle bir vuzuha kavuşmuş de-
miyetler ·arasında kainatta.ki bütün varhklann peşinde
koştuğu, varlıklari.n~ ıiıuhaf~za·· etmek için daimi bir mü.;
ğildir. Bu hususta felsefeciler, metodcular, yani derlüksi-
yon metodunu, tümdengeliş diyorlar şimdi, vey8hutta is- cadele 'için.de olduğu gibi, cemiyetler· de~ milletler de böy~
tikra (tümevanş} metodunu kullanmak suretiyle arala- le bir varlığını nıuhafaza etme.mücadelesi, kuvvet müca-·
rında bu meseleyi halletmeye çalışıyorlar diyor ve «Louis
delesi içindedirler diyor. Bii de buna uymak mecburiye-
Liard'ın>}, mantık kitabından bu hususta bir fikir nakle-
tindeyiz diyerek bir de mecburiyat getiriyor. ·Her 'cemiye-
diyor. TümdengeliŞ taraftariarına göre bunui-ı kanunlan tin menfaati .. varlığını muhafaza etmektedir' kuvvetli ol-
·makta4ı:.· Oyleyse biz hangi cemiye~in menf~ati~e çalışa~ ·
insan zihninde vardır, ideal olara& vardır, doğuştan gel-
cağız? Nıye Osmanlı'ya v.s. çalışalım?.Niye Slav'a, Polon-
miştir. Onu insan kendisi geliştirir ve cemiye tl ere tatbik
yalı'ya veya baŞka birine çalışmayalım? ·Bizi ot;Llardan
1
82
·83
-·--r-·----·-....- ..........................................................................- ..............................____, ____...........,, ..................................................................:;.........._ .........-..............--------:--~-~·--··-------·-··..--.......................................- . .-------..--............1...............................--:·--..----...............- ................................................- .........................._. __ ,_.........- ....................................- ........................._ ..........- ............................_.. ....................._ ...
___,........._._____.,..................,......._._____~·------~--------·---------·--------·------·-··-----·-·--·-----------·--·--------·---l--------·-·--...-............................................................................. ;.,_.:._•:_________________ ,_,____ ,: . __________,......................._.,, ........ ll............................................................................................................................,...................._,J.:~. ..
.ayıran şey nedir? Bir cemiyetin menfaatini temin etmek, ·Osmanlı sınırlan dışındaki diğer Türkler ve Müslüman-
başka bir menfaatin. zaranm temiri. etmektir. Yani; bm lar için de sağlam ve sarsılmaz bir destek olacaktır.
menfaatini te:inin e.derkeri, öbürünün menfaati alıkonul ·Görülüyor· ki,· Osmanlı devletinin menfaatına çalış
duğu için, birinin. ~enfaati, öbürünün ·zarannı niucib ıiıaJ..t, bütün Türklüğün bütün İslamlığın. inenfaatına ve
oluyor. Öyleyse biz bir. cemiyete menfaat temin "ederken. çalışmak demektir._ Halbuki İslamın· menfaatı, Osmanlı
· hangi sebebe dayanarak kendimizin haklı olduğunu izah Devletfnin ve ·Türklüğün menfaatıyla tam bağdaşma
e de bileceğiz? ·Bunu da: hi~leri:Qlizle, hen'U.z tebel~ür etme~ ·maktadır. Sırf İslam b{rliği ·için çalışıldığı taktirde, Os-
yen hislerimizle, yani Türkçülükle izah edebili:r;iz nokta- manlı Devleti, gayrımüslini tebaasım kaybedecektir. Bu
sına getiriyor. Teşekkür ederim.
durumda yine Türkler, müsliin ve gaynmüslim diye ikiye
·R.. Kardaş ~ Teşekkür edenm· sayın Bolay. Bazen bu bölünece:k, böylece. müslüman olm ay art Türkler bu birli-
noktalar araşında oldukça-mÜhim bir y'akinlık a·a ·söz ko· . . ğiİı dışında kalacaktır. Ancak, Y. Akçu.ra~ya göre, dunya-
nusu, tabiatıyla bu ya.zann yaradılışına. bağlı. O halde, da Müslüman olmayan .Türklerin sayısı çok az olduğu
yazann tabirmeyli itibariyle bu. mes'eleye ·nasıl, y~aştığı için bu
mahzur pek ehimmfyetli değildir.
sorusuna bir cevap veril~bilir ·mi? Bu hususta diyorsu- ne Diğer -taraftan, Türklüğün menfaatı da Osmanlı Dev-
nuz sajrın Yediyıldız~ . · .. . .
leti'nin ve İslamın inenfaatıyla tam uyum sağlamaz.
.. B. Y:ediyıldız ......; ·Uç. Tdrz-·ı Siyaset' i -_~uhteva açı~ı~w Çünkü, sırf Türklük için çalışıldığı taktirde, İslam toplu"
dan tahlil:ettiğimiz ·zaman;_ tabii meyli itibariyle Yusuf mu Türk ve Türk olmayan diye ikiye bölünür ve zayıflar.
Akçura nın Osm~nlı Devleti'nin resmt görüş açısını _be-
1
Osman.İı tebaası olan müslümanlar arasına:da nifak so-
niinsedfğini ·söyleyebiliriz~ Zira,._her şeyden öİıpe~ Yusuf 'kar.. · ·
Akçuraımn pu makalesi baştan sona, O$manh-D_evleti'ni Bu gerekçeler toplu· olarak gözönünde bulunduruldu-
çöküşten. ve dağılmaktan kurtarriı.ak·için gerekli vasıta- ğunda Osmanlı devletine ·mensup Müslüman bir Türk'ün
. lann tesbitine tahsis ,edilniiştir.. · herşeyden önce Osmanlı devletinin menfaatı için çalış~
«Ben Osmanlı ve Müslüman .bir· Türküı:iı» tesbitinden· ması gerektiği, Yusuf Akçura'ya göret en akıllıca iş ol~
sonra ·Y. Akçura;· öyleyse ben, Qsn:ı.anlı Devleti, İsl3,miyet maktadır. ·
ve 'bütün·Türk dü:iıyasından hangisiriin.ı:nerifaatı'için 'ça- R. Kardaş-Teşekkür edeıim sayı.n Yediyılclız. Efen-
lışacağım? sorusunu_ soruyor.ve bu .soruya kesin olarak dim bu noktada şüphesiz.Akçuraoğlu'nu:n hareket nokta..
şu cevabı ve~yor: ·· · · · .Iaı·ı psikolojik motivasyonlarla desteklenn1iş durumda-
«Her üç cemiye te me~sup bir. şahıs, Osmanlı -Devleti dir: ·Fes efi --m:ülahaza burada taman1en ferdi temayüle
menfaatı için çalışmalıdır.» · bağlı bir şekil almıştır. Dikkat edilirse,. o, her tip cemiye-
te mensup bir şahıstır. Buradaki ceımyeti pek yanlış an-1
Niçin? Çünkü, Yu's:uf AkÇura'ya 'göre; ·_os~anlı Deyle- lamamak lazım. Her üç kola niensup olan., yani Osmalliı
ti'nin menfaatı~_.bütün. Türk.lerin ve müslüm~ann men M
cılık~- İsHl.mcıhk, Ti.irkçülük taraftan. Mesele bu şekilde
faatınadır. Osmanlı Dev1eti ku.vvetlendiği taktirde, kendi ortaya- konulduğuna göre, gerek ruış noktaları itibariyle,
tebaası olan Türkler ve :Müslümanlar da~ kuv1retlenmiş gerekse vardığı o günkü atmosfere göre bu psikolojik ınü-
olur. Şüphesiz güÇlü--bir Ösnuinlı devleti;·aynı zamanda;
84 85
1:
·ı
r
.
:·~:
}
...·~'
• 1
talaalar ile ikinCi !iJ{l}.lümü nihayetlendirnriş olduk. Şimdi lan köklü ~~ değişim yolu teklif etm~ktedir. Bir c~eyl~
makaleniri üçüncü ve son kısmına geçiyoruz. Valttimizin söylemek ,g~reki~se, Yusuf Akçura'riın ileri sürdüğü çö~
asıl mevzuunu teşkil eden üç t~rz-ı siyasi'den hangisini
züm y~lu ~~ırka dayalı Türk siyasi inilli~~tçiliğidir».
takipte m,erifaat mevzubahistir. Mühim olan nolç.ta.'bu. .·
dur. İşte bunu· yazarımız son bölümde m~talt:ıa ediyor.· . . ~u ö.lÇüler. v~ b~ perspektif içinde, Osmanlı milleti teş
Sayın Yediyıldız, Akçuraoğlu'nu~ nazannda · Osmanlı · kilı denemesımn .başarıya ulaşmanuş ·olmasının sebeple·
milleti teşltili, Osmanlı ülke~erini, muhafaza için· biricik rini gözden geçiren Y. Ak.çur~, ÇJu sebepleri şu şekilde sı-
çare midir? Osmanlı Devleti'nin hakiki kuvveti,· coğra~ ralamaktadır: · · .
şeklini korumak için yeterli midir? Akçura,oğlu'nun bu
.1. Osmanlı milleti teşkilini, müslümanlar ve bÜhassa ,.
konudaki fikirlerini sizden rica ediyorum.. O~n:a:ılı T~rkleri. i~temiyor~u. Zira . altıyüz yıllı~
B. Yediyıldız-
Efendim, biraz önceki konuşma~da: hakımıyetlen sona. ere~ek ve.gaynmüslimler ile eşit sayı~
belirtmiş olduğum gibi, Akçura, her ne-kadar, Müslüman· lacaklardı ..Memuriyet ve askerlik ·elden gidecekti. Sana~
bir Osmanlı Türkünün Os_mtinh Deyleti menfaatına·ça · yi ve ticaretle uğraşmak zorunda kalacaklardı. ·
lışması gerektiğini vurguluyor ve böylece devletin resım 2. Osmanlı _milleti·teş:k:ili, İslam dinince de ·tasvip edi-:-
görüşünü paylaşıyorsa da, devlet .için bünye ve toprak. de- lemezdi. ·Zira Islalil: diıii, mÜslümaiıla hıristiyanı eşit gö~
ğişikliklerini bir çözüm yoiu olarak düşünmekten ve bu . remezdi. N ass· buna müsait· değildi. ·
düşüncesini açıkça ifade etmekten de kaçınmiyar ve şöyle
bir soru sorm.a cesaretini kendinde bulabiliyor: '3. Osmanlı ·mill.eti teşkilini, gaynmüslim tebaa da is- ·
temiyordu. Es~ den old'9-ğu gibi artık Türk hakimiy~ti al-
·+~Osmanlı
milleti teşkili 1 Osmanlı ülkelerini şimdiki tınd~ yaşamak istemiyorlardı; geçmişi merifl' yönden .de-
hudutlanyla muhafaı;a iÇin yegane çaredir. Fakat, Os- ğerlendiriyorlardı. İstiklal_kazannia Ümitleri. artmıŞtı. ·
manlı devletinin hakiki kuvveti, günümüzdeki coğrafi Ç:ünkü Osmanlı devleti. eskisi. gibLgüçlü değildi. Zayıfla
şeklini korumakta mıdır?». yan hakim· unsur, yan~ Türkler, ·gayrımüslimlere dostl~k
Akçura bu soruyu cevaplandırmak için, ortaya koydu- elini. uzattılar. Hakimiyeti onla.rla paylaşmak ve hukuku
ğu her üç siyaset tarzını, «Üsnıanh Devleti'nin menfaati» b_irleşt;irmek iste~iler. Fakat gajrımüslimler çok daha
ve «uygulanabilirlik» kriteryunılan ışığı altında inceliyor. açıkgöz davramyodardı. Batımn bu ·politidaki tesirini ve
Onun bu sistemleri tahlil için kullandığı siyEisi vokab:üler meruaatım biliyorlardı .. Menfaatı Osmanlı devleti teşki... .
son derece dikkat· çekicidir. Gerçekten bu tahlillerd~, linde olanlar· da hissı·hareketler -içinde· bulundular.. N eti-·
mellfaat, fayda, mahzur,.ziyan~ zarar, sü:Q:Q.let, müşk.Uat ce 'itibariy~e gaynmüslim tebaa~iuı hiçbiri. yeni bir niillet
gibi kavramlar ön planda yer almaktı:ıdır. Böyle bir seçi- husüle getirmeye razı olmadı.' . . ·. '
min, Akçura'nın histen çok akla· hitap etmek istemesin-:- . 4. Osmanh milleti teşıa.Hni; Rusya ~e onun gü.dü~ün··
den kaynaklandığıni söyleyebiliriz. · deki Balkan ülkeleri de istenj.iyordu. Zira ~uslann Akde-
.Aslında Akçura, 'yeni bir dayanışma prensibi yaratıl niz'~. i;mne, A,yasofya'nııi kubbesine haç dikerek, orto-
masını, yeni bir toprhlc dengesi sağlanmasim ve istikbal doksluğun merkezini ele geçirme ve dindar ·halkının dirlı
hakkında yeni perspektifler tesbit edilmesini gerekli la~ .ı
ve ruhi emellerini gerçekleştirme politikal~n> Osm.anh
milleti teşkiline muhalifti. ·. · · · .
86 87
88 89
.ı
ki bu bir zaman alır. Sonra must~bel İslaınl topluluğun tabii ki kanaatler beyan edilebili~.
nıüphem de olsa, müstağrlıel de olsa bir planı, bir taslağı Diyo.r ki; İsla.miyet zuhur ·ettiği zaman, zamanla Şii
yapılıp tatbike konulacaktır. Yine bunlara rağmen, bu Sünni ihtilafları :.ortaya çıktıktan s9nra artık bugün
topluluğun belli başlı haklan, kendiliğinden zamanla or- İslami ku-vVet eskisi kadar tesirini gösterememektedir.
taya çıkacaktır. Karşıs·ındaki teşekkül etmiş, büyük Bütün bu. menfi faktörlere rağmen, müslü~anlar günde
manevi birliklere ka:rşı, Asyanın büyük bir kısmını, Afri- 5 ~akit ,namazlarinı. :kılmak içi~ Kabe'ye ·dönüyorlar.
ka'~n yarısından fazlasını elinde tutan Osmanlı İmpara Dünyanın dört bir yanından Kabe 'ye gelmek içi;n onca
torluğu hakim bir unsur olarak, arkasına böyle bir birliği me.şakkate katlanıyqrlar. Kabe'ye gitmek, Hacerül Es-
alarak varlığını devam ettfreceği kanaati hakim olmakla ved'i öpmek, n~ıriaz kılmak onlara heyecan veriyor. Aynı
beraber' zamanın buna müsait olmadığı, yani bu nazari- zamanda Osmanlı ·pa.dişahlannı halife olarak görmekte-
yede doğru olan bu fikirler için tatbikatta zamanın ve dirler. Arapça, .eski' kuvvetini kaybetmiş olmasına rağ- ·
imkanların musaade etmeyeceği fıkri hakimdir. Onun men~ bütün dünya m:i~slümanlap. arasında din dili olarak
için İslam'ın doğduğu günden, Osmanlı İmparatorlu- devam etmekt~dir. Birçok dü.riya memleketlerinde r~sıni
. ğu'nun son .zamanlarına kadar gelen bir kronolojisini ge- .okullarda dim ~edris~t yapılmakt3.,. Arapça Öğretilmekte
çirmekte. İslam doğduğu zaman siyasi teşkilatı vardı, re- dir. ·Bütün hq.İıİann yanında bugün «Ben bir Türk.üm»
:isi vardı, manevi kuvvetli· birliği vardı. Ama fazla bir za- veya İranlıyım demekten evvel, her müslüman ilk önce
man geçmeden bu İslami ·unsur zedelenmf?ye başladı. «ElhamdÜlillah Müslümamm» demekt~dir ..
Çünkü Haşimi-Emevi çekişmeleri başladı. Sonra bunlara
İra.nlı, Acemli unsurlan girdi Olay Arap-Acem çekişme Dolayısıyla, bütün ·bunlardan çıkardığı ne.tice; İsl~m
sine döndü. Daha sonra Türkler ve Berberil~r gibi daha yine· de 'güçlüdür. Eski gücünü, kuwetirii bul'ai:namış ve-
değişik unsurlar girdi. Bunla.nn tesir ve rolleri artmaya ya ka~betmiş olmas~~ rağm~n yine d~· güçlüdür.
başladı. Böylece bu manevi birlik zıddiyete, ye hatta kav- · Buna rağmen . menfi ve müsbet fakt<?rlere rağmen ·
gaya, münaferete dönerek bu,
manevi· birliği·zedeledi. Bu İslamı tatbik edersek ne 'olur? T~vhid-~ Islam ·siyaseti
da tabii n1illiyetlerin daha kuvvetli olmasından, milli muvaffak Qlur mu?. ~orusunu;
duyguların ortadan kaldınla~amasından ileri gelmekte-
dir. · · ·· «B:U saydığınnz dahili· maniler, yani İsla:tn. ülkelerinin·
içindeki engeller.. o .kadar n1ühim değildir, katlamlabilir.
Burada· İshimtı bünyesindeki herşeyi öğüten bir değir Es~s katla'mla:mayacak ·.olanlar ise dışa:rdaki marıilerdi:ır'>)
mene benzetiyo:r. «İslaın kuvvetli bir degi:rmendir lci bu- diyor. Bunlar nelerdir?. Evvela,· artık bugün (o ~anian
nun işi farkİıdır ve dini müktesipleri bünyesinde öğütüp, 1903.'e gö;re.) bütün İslam ~einleketlerinin hemen hepsi
dinep. ve ilm en,
bir ve aynı haklara sahip yekdiğerin~ hiç ·-bir Hirist1y:an ıievletiD:in. hükmü idaresi altındadır, veya
bir farkı olnıayan bi:r müslümanlar grubu meydana getir~ en azından nüfuzu.altındadır. Yahut H;ı.ristiyan devleti-
m ektedir. Ve yine, d.i.D; ve milliyet birdir esasıyla milliyet~
leri İslamiyet yok ediyor, müminlerin milll hususiyetleri-
mn kendi bünyelerlnde· bir hayli kuvvetli müslümanlar
bulunmaktadır. Onlara da tesir etmektedir. Dolayısıyla
:ni yok ediyor diyo:r. Bu tabii kendi, kanaatı. İns~ları Osmanl~ İ~paratorluğu bünyesinde İslami Birlik siyase"
kandn:m~ya çalışıyor diyor. Ma:dleri, an'anelerini unut- tinin ·tatbiki halinde Avrupah büyük devletler kend~
tu:rnıaya ~;ahşıyor diyor 1 İsHlmın hedefi budur. Bunlara
91
nıenfaatlerine halel geleceği cehpesinden ·buna nıani ol- miner vasıtasıyla Akçura ve fikirlerini tartışıyoruz. Fa-
mak isteyeceklerdir. Hatta. kendi idarelerindaki müslü- kat burada Pan~islamizm meselesi ortaya· çıkıyor. İslam
manlann, 'kendi sinırlan dışınd;,ıki maneVi, siyası, diıil birliği, Türk birliği~ tabii bunlar kendiliğinden ortaya
bir birliğe· bağlanmaiatını da istemeyecekler, oriu orta- çıkmış· hadiseler değil. Önce bunların gelişimi hakkında
. dan kaldırmaya çalışacaklardır. Çü.nkü ileride bu kendi- bir ka:ç söz söylemek istiyorum. Bir Pan-slavizm, hare-
leri için menfaat yokhığtina sebep olacak veya menfaatle- keti vardır, en erken başlıyan budur. Alman şarkiya.tçıla
rini .ha1eldar edecektir, problem -çıkaracaktır.· Bunun içiti nnın başlattığı, Ç~k ve Lehlilerin dahil olduğu ve bu saf-
en büyük.mani ·dıştan gelecektir..BU:günku durumda Os- hada Ruslan-n katıldığı bir akımdır bu. Buna tepki ola-
·. manlı Devleti·dıştan 'gelecek . olan b~ gibi·manilere karşı rak bir Gennen birliği, bir Latin biriiğit bir İtalyan birliği
koyacak durumda değildi!·~ Sadece· o değil, .tabii diğer· . görülür ve Sultaiı_ri. Abdülhamid'1n tahta çıktığı yıllarda
İslam devletleri de aynı durumdadır. ·· · onun_c;.da, İslam dünyasımn başı olarak, İslam birliğini
sağlayacak bir harekete girişınesi mevzu ·bahisdir. Bu
Sonuç olar~ Tevhid-i isı'am.siyaseti ·de muvaffak ola~·
Pan-islamizm hareketine yol açmıştır. •
bilecek bir d~~ da ·görülriıemekte~r. . · · ·
Akçura makalelerinde bu meselelerin tenkidini yapı
R. Kardaş - Teşekkür. ederim ·sayın Bolay. Demek
yor. Bizler içiri hangisi daha makul.dür· onu tartışıyor. Ta-
ohıyor ki Tevhid-i İsl!m·· siyasetiıiin·.tatbikiıide iç .engeller
bü ki Fransız ihtilali olmuş, milliyet meselesi ortaya atıl
az güçlükle katlanilabilecek ,şekildedir~. Lakift' dış engel-
mıştir ~ Akçura'nın yetişme yıllarm da, onun Fransız hoca-
ler takdir edersiniz ki sayın Bolay'ın Akçuraoğlu'na izafe-
lan, millet meselesinin, günün şartlannın milletleriri ka-
t'en belirttiği gibi, sanıldığı kadar kolay değildir.. Sayın.
derine nasıl tesir ettiği hususunda bilgi vermişlerdir. Ak-
Saray~ makttle yazarının. yukanda ·.açıkladığı üzere
çura .bunlardan çok· tesir almıştır. Benim anladığım. ka-
mantılcl olarak· şunlan hertaraf eçliyoruz~ Bit taraftan·
danyla tartışmalarında, Osmanhlığı ve Pan-islamizmi,
İslam siyaseti; bir tarafbıiı da ôsma:rili ·siyaseti hertaraf
İslam birliği hareketini -ortaya koyarak, bunun tatbikine
edildikten sonra, asıl kalıyor,' ~elki ileride kendi' nazari-
iİnkan olmadığı sonucun!3- varmış, tek çarenin milliyet
yesinin de esaslanm teş!Pl edecek olan Tevhid-i Etrak si-
,pre-nsibine daya~mak olduğu noktasına ulaşmıştır. Ata-
yaseti, Türk milli' siyaseti. Şimdi bu koriuda AkÇuraoğ~.
· lu' nun düşüncelerin~ s~z~en. rica ediyorum .sayın Saray.
türk de cumhuriyeti kurarken, Osmanlılık fikrinden zi-
yade, Türkmilliyetçiliği prensibine göre ·hareket ederek,
· Mehmet Saray - Muhterem ·hocam ·Üç· Tarz-ı Siyaset bugü~i Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır.
birbirine o kadar girmiş 'vaziyette ki, 'oiıriıi yakul arka~ İşt~ büyük Akçura burada karşımiza ç~kıyor.
daŞlanndan hi#, şÖyle söylüyor: T"G.rkü İslamdan, İsl&mı
Kendisinin. fikirlerini yazılarından şöyle özetlemek
Türkden, Türk ve islamı Osmanlılıktan, Osmanlılığı
mümkün: Türk birliği siyasetindeki faydalara gelince;
Türk ve İslaı:lıdan ayırmak mümkün müdür? O da haklı. ·
Osmanlı ülkelerindeki Türkler hem dini, hem ırkı bağlar
B. Yediyıldız Osmanh meselesini anlatırk_eıı bazı husus·~
ile pek sıkı, yalnız.dini olmaktan ziy~de sıkı birleşecek ve
lan gÜzeı· dile getirdi. Arzetmek·-istediğim··nokta bu. Me-
. esasen Türk ·olmadığı halde bir ·dereceye kadar Türkleş~
sele birbirine o kadar girmiş vaziyette. ··
·... . ' ııiiş unsurlar daha .-ziyade Türklüğü benimseyeceklerdir.
İzninizle ben bir noktaya değinmek.istiyorum. }3u·se- Türklüğü heriüz hiç benimsememiş unsurlar da birleşti-
92 93
.. r
\
.
.
'
.
mektedir. Tatbik ~ihetine gelince, kolaylık ve zorl-uk aynı
rilebilecektir. Lakin asıl büyük faYda,' dinleri, ırkları,.
derecede denebilir diyor Akçu;ra ve arkasından Türk dün-
ı
halde duruyorlar. Harici engeller ise: İslam siyasetine na~ Şimdilik arzedeceklerini . bu ·kadar.
.zaran d;:i1ıa az kuvvetlidir.
.
· . R. Kardaş -Teşekkür ederim sayın Saray. Gerçekten
Yukarıdaki mütah1alardan şu neticeler. çı,k.ıyor: Os- YusU,f A,Jrçura Üç .Tarz'-ı .Siyas~t ·adlı makalesinde bu
manlı rnilleti yaratılması Osmanlı Pevleti için faydalı idi. Pan-İslamizm,. Pan Ottomanizm, Pan~Türkizm politika-
Müslürnanların· veya Türkleriri birleşmesine dönük ·siya- lannı. çekingen bir dille ifade etmekte, tenkitlerini yap-
setler, eşit sayılabilecek menfaat ve mahzurlar ihtiva et-·
95
94
--·~ı--·-···- ..·---····..................................:.................................- ..................~..,-:-·---·-..·-·--·-~--·--·-----"-··""·!.......:............._:........~-·-···-·r·-·-·.......... _ ....................."........................._ ..:-_............- ..........- ........- ......., ..................___................-·-·~·--...-...............................- ........._,__ ..................~-~-··-...- ....--.~..--.
.........r·-·--...-..... ..........................................................................................................................
şanda Pan-türkist veya Pan-islamist olmasını gerektir-
makta, vardığı sonuçta maritıki bir hata y~parak, vazılı mez. Ve bu yapılabilmiş olsaydı 1908'den bugüne kadar
bir şüphecilik içinde bUlunmaktadır..Şüphecilikte ·vuzuh vuku bulan hadiseler, yani 1928'den 20 sene sonraya ka-
olur mu, olmaz mı, fakat biler~k bu hatayı yapıyorum, dar meyda!la gelen hadiseler daha çok görülmüş ve ifade
gerçekten ·şüpheci -bir üsluphı, ·arkada§m;nızıti· da: biraz ö:O:- edilmiş olurdu zihniyetini paylaşmaktadır.
ce belirttiği ·gibi su3Ji tekrar. ortaya koytıyörum. Acaba bu
üç belli baŞh· siyasetten hangisi tercili,'edilir? Bu soriı Şimdi, üç tarz-ı siyasetin Türk Gazetesi'nde yayınlan,
· 1904 yılında kime soruluyor? Türk .gazetesi~n okuyu~u ması üzerine söz konusu gazetenin baş muharriri Ali Ke-
larına, ~uh;arrirlerine soruluyor. Şimdi, bu sorulara kar- mal Bey ~<cevabımız» başlıklı yazısıyla Akçuraoğlu'nun
. şi verilmiş olan cevaplarda t~nkidi_bir tavır. da taklndığı düşünceletini, ağır bir dille, hatta dün de arkadaşlarımı
malum. Biraz sorira o noktalara geleceğiz. Yalnız· şunu zın ifade ettikleri gibi alaycı bir dille tenkid ederek tepki-
belirtmek istiyorum; AkÇuraoğlu yine kendi· fikri' evolüs- leriili b~lirtmiştir. Teniddinde bu düşüncelerini Ali Ke-
yonunu takip ederken gôsterdiği gibi Şöyle· diyor: «Bu ya- mal Bey ·şöyle belirtiyor; «Tarihin havsalasıp.a; hakikatin
zılarda beni~· fikıi evolii:syonum heni\z· tamamhınirllş de- şahasına girmeyen tasavvurlar, halci.kate uymaz, hayale
ğildir~> .. Bunu altım çizerek ifade ediyorum,_ fikri evolüs- . ı sığmaz imkansızlıklar' kuru bir ve him, tam hayal, e de bi-
yonum tamaml;:ınrinŞ değildir. Ama'bu makalelerden bir · yat idmam, edebiyat egzersiZi olarak· vasıflandınlabilir.
netice çıkarmak kendisiniri de ifade ettiği gibi mümkün- . ~izim "için Türkü İsla~dan, islamı .Türkten, Türk ve
dür. M?kalede Türkçülük siyasetinden bahsederken de- Islamı Osmanlılıktan, Osmanlıyı Türkten ve İslamdan
. ğindiği' noktalar Şunlardır: İslam dini. Turk nıilletinin ayırma, teki üçe bölmek, olmaz, hayalimize girs~ bile fik-
i(
teşkilinde mühim bir. unsur olabilir .. İslam~ TürklÜğün rimi.ze yerleşme.z». Bunun· da gayet tabii kendi mantığı
· · birleşmesinde, son zamanlarda hıristiyanlık.ta .olduğu gi M •
içinde bir tutarlılığı, bir insicamı, toleransı söz konusu-
bi içinde milİiyetlerin doğmasıi.iı kabul edecek şekilde de- . dur.
ğişmelidir. Bu değişme. ise hemen heme·n mechu.ndir. Za- Kısaca Ali Kemal Bey'in Akçura'mn Üç Tarz-ı Siyaseti
manımız. tarihinde görülen umumi· eecyanlar açıklanır hakkında tenkit babındaki düşüncel~rini sizden rica edi-
ken dinler, gittikçe, siyasi ehei:nntiyetlerini, .kuvvetlerini yorum sayın Yediyıldız.
göstermektedir.· İçtimaı·olmak.tan ziyade ş"t:ıhslleşiyorlar,
dolasıyla dinler ancak ırklarla birleŞerek, ·ırklara yardım B. Yediyıldız -Ali Kemal'in cevabını ve tenkidini
cı ve· hatta hizm~t edici olarak siyasi" ve içtimai ·ehemnri- özetlemeye geçmeden önce Türk gazetesinin -ki Ali Ke-
yetlerini ·muhafaza e.diyorlar kanaatinde olduğunu Akçu- ;mal bu gazetenin baş muharriridir- genel yapısını ve
.ra·oğlu '1928 tarihli yazılannda ifade ediyor. Demek ki eğilimini belirtmenin faydalı olacağını zannediyorum,
1904-1928 arasında aşağıyukarı çeyrek asırlık-b;.r farkla çünkü-Ali Kemal tenkitlerini bu temel üzerine oturtmak-
Akçurao-ğlu'nun fikirleri evoiüsyoiıa uğrainıştır. Bu da taclır. ,,
anteresan oısa gerek.. Akçuraciğlu'nun bu makalesiilde · Türk, Üç Tarz-ı Siyaset'in yayınlanmasından birkaç
me_vzubahis e~tiği v'e yine kendi"sinin "de üzeriiıde ·ısrada ay-önce kurulmuş bir gazetedir. Bu gazete, yazar vega-
·durduğu gibi Türklük siyaseti ·ile TUrk birliği, İslam siya- zeteciA.li Kemal'in etrafında toplanan bir liberaller gru-
seti ile· İslam birliği b1rbinne kanş:tn:ıştır. Osmanlı De\Tle- bu tarafından kurulmuştur. Mısırıda yayımlanan ilk
ti'nin içeride Türklük ve islarp_ siyas·eti tatbik etmesi dı-
97
··gs
1
\·
1
Türkçe gazetelerden biri olan Türk, siyasi yelpazede tinin yaradılışına solanak beyhude hayaline» sapmaınış
ılımlı bir yaklaşım tarzına sabiptL Gazetenin ortakları tır.·Fransız ihtilalinden sonra ~böyle bir harekete kalkış~
revolüsyoner olduklarını söylüyorlar, fakat Abdülhamid mak yangına körükle gltmek ol.urdu. Ancak, «Osmanlı
idaresine doğrudan saldırmaktan da kaçlnıyorlardı. Libe- . hükumet tarzını Avrupa'mn y~ni. fikirlerine mülayiriıce
raldiler. Avrupalının zihnindeki yanlış Türk imajını dü- bir şekilde sokarak, deVrin siyasi gidişinden istifade ile
zeltmek, her yerde Türklerin hakkırn müdafaa etmek, ziw bütün bu kavimleriri tabiiyetimizde kal~asına çalışmak
hinlerini aydınlatm~, Türklere fikri bir hareketlilik ka- tabii idi, makul i'di. Öyle yapıldı» diyor, Ali Kemaı: Her-
zandı:rınak istiyorlardı. 'Gazetelerine Tiirk adını koyma- halde Ali Kemal bu satırlanyla,. Tanzimat'tan b.u yana
lannın sebebi, kaba ve köylü manasına indirgenmiş· olan Osmanlı yöneticileri~in Avrupa'dan gelen bazı fikirleri
Türk kelimesine asil manasını kazandırmak düşüncesiy ve idare tarzını, İmparatorluktaki muhtelif kavimleri
di. Bununla birlikte, Türk gazetesinde toplanmış olan kendi yönetimleri altında tutabilmak için mecburen be-
bu gazeteciler grubu, dış Türklerle değil, Osmanlı İmpa nimsediklerini söylemek istiyor. Yoksa, Ali Kemai'e göre,
rcitorluğu dahilindeki Türklerle ilgileniyorlardı. ~<Osmanli 'Milleti yaratmak»· düşüncesi yanlış ve saçma
İşte bu perspektif içinde baktığınuz zaman, meseleyi · bir düşünc~dir. AID.erika jle. Osmanlıyı mukayese etmek.
.bu temel üzerine oturttuğumuz zaman, zannederim Ali mümkün. değildir. Ali Ketnal'in bu hus-y.staki haklılığı,
Kemal'in taVrı ile Akçura'mn tavn arasındaki fark da net kanaatima göre, şuradan gelmektedir. Aİn.erika'da, Avru-
olarak ·ortaya çıkar. Zaten Ali Kemal ve grubunun bu pa'dan bu kıtaya geçen dinamik 'gU.çler, yerlileri yok et-
tavrına karşı kaleme alinmıştır, üç Tarz-ı Siyaset. Do- mişlerdir. Ülkeyi ve. toplumu k~ndi isteiderine göre şekil
layısıyle, Ali Kemal'in Üç Tarz-ı Siyaset{i değerlendir lendirmişlerdir. Halbuki Osmanlılar, ilk f~tih yıllannda,
mesi biraz farkli olacaktır. . güçlü ve dina.m.ik. olduklan asıdarda, yerli ve. yabancılan
yok etmek şöyle· dursun, onlan kendi kültürbütünlükleri
Bu. açıklamalard~~:;:ı. sonra, Ali l):emal'in Üç rarz-ı her
·içinde türlü iç ve dış tehlikeye karşı korumuşlardır ..
Siyaset' i değerlendirnıasine ·geçebiliriz. Biz Türk'ü çı Eğer iste·selerdi, bu .. dönemlerde Osmanlılar da kendi ül-
karmaya başladığınuz zaman, yolumuzun. ne olduğunu kelerinde tek bir millet yaratabiiirierdi ..Ancak, XIX. asır
açık seçik ortaya Jwyduk; buna rağlnen dunnaksızın bize da· artık iş işten geçmiştir. Osmanlı. devletinin muhtelif
Türklerin tevhid.inden yana mısınız. İslfunittihadından unsurlan yağuracak gücQ. kalmaımştıı·. Osmanlı devleti-
yana mısınız yoksa bir Osmanlı milliyeti teşkilinden ya- . nin teŞekkülünde ve yaratılm:;ısinda rol oyn.ay~n temel
na mısınız .diye sorulup duruluyor, diyerek başlıyor yazı- . felsefe .gerÇek bir hüm_anizma .. anlayışı olduğU halde,
sına Ali Kemal ve şöyle devam ediyor: Bu üç un§uru bir- Amerika öropeosantrfst, egoist düşünceler üzerind\3 te-
birinden ayırmak tekli üçe bölmekten başka bir manaya şekkül et~iştir. ·
gelnıez. Böyle bir tahlil, ilmi bir tartışma konusu, edebi
bir egzersiz olabilir. Fakat uygul.amada böyle bir yola gi- Ali Kemal İslam ittihadı görüşünün de gerçekç~ olma-
rilemez. Nitekim tarihimiz boyunca, hiçbir .devlet adamı dığı· düşüncesindedir. On göre, . böyle bir. düşünce, hiçbir
mızın, bu üç unsurdan birine öncelik verdiği ·görülmemiş"
zaman kuvvetten fiile çıkmamıştır; hatta teşebbüse mf'::·
tir. II. Mahmud'dan Mithat Paşa'ya kadar hiçbir yönetici, har olmamıştır. 'MüslÜmanlan bir birlik etrafında toi)La-
Bulgan, Rumu ve diğer bazı unsti.rları, «Osmanlı -milliye- yabilmek için Fransa, Rusya. ve.İngiltere'ye meydan ~;ku
yabilecek güce sahip olunması ge.rek.ir. Halbuki. bizim .:'n-
qg 99
ı
·{.
--·-·~·r··-·········-----
......~..............·.......~------------·---------·--·--. ---····--·-----·····----..-·------·----··--·--·------·-.......................~...-.. .----·-···-----~------··--.......-................_. __________________ı..___. ,__________________________________........ ~...:.......................................................::________________ ,.............. t........................................... --·-··------------·--------·····-...................................................J.....-
. '
hürmet göstermek, dini tedrisatı artırmak, Şam'dan ·· tetmiştir. Bu durumu Avrupalılar da: takdir. etmektedir.
Mekke'ye demiryohı inşasına kalkışniak_İshl.m birliği pe- Fakat içimizdeki münafıklık bu yapılanlan görmemize
şinde koşmak manasına gelmez. Bunlar 'İslam ittihadı erigel olmaktadır.
politikasına delil teşkil etmez. Coğrafya ve müslümanlar
(\
arasında dinden başka rabıta bulunmaması, islam ittiha- Ali Kemal, cemiyetin ıslahım fertlerin şahıs olarak iyi-
dım engelleyen paşlıca funillerdir. leşmesine· ve feyz kazanmasına bağlamakta ve şöyle de-
mektedir: «Türkler iç~ride ve dışarıda şahsen yükselir,
Ali Kemal' e g·öre,. «Türklerin tevhidi» düşüncesi de kuvvetlenir, maddeten ve manen, fıkren ve ilmen kudret
. \ .
manasız b~r düşüncedir. Tarih, coğrafya ve siyasi kon- ve servet sahibi olursa, gitgide bu Türk devleti de o feyiz-
jonktür, Türk birliğinin sağlanmasım engeiler. Türk bir- lerin meyvelerini görmeye, toplamaya.başlar>>. «Bir heye-
liğini gerçekl~,ştirmek için her şeyden evvel Rusya devle- tin köt:ülükleri, fertlerin toplaın günahlandır».
. tini parçalamak gerekir. ·Türklerle meskün olduğu halde
Kınm'ı koruyamadık da, şimdi bütün Asya. Türklerini Ali Kemal'e göre, kalkınmanın, meseleleri çözmenin
birleştirmeye, tek bir idare ·altında toplamaya mı kalkı temelinde çalışmak yatmaktadır. Nitekim onun, Yusuf
şacağız? Şimdiye kadar bu yolda· çalışari kişi de olmamış.:. Akçura'nın. Üç Tarz-ı Siyaset' 6 ine cevap niteliğindeki
tır. Netice-itibariyle, Ali Kemal'.e göre, Yusuf Akçura'nın tenkit yazısı «Çalışalım!» sözüyle son bulmaktadır ...
sergilediği, Osmanlılık, Türklük İslamlık düşünceıe.:. ve R. Kardaş - Teşekkü'r ederim sayın Yediyıldız. Türk
rinden her üçü de yanlıştır. Bu yollarda mesai harcamak Gazetesinde Ali Kemal'in -~<Cevabımız» başlıklı yazısını
doğru değildir.,: · <<Bir 1\IIektup» başlığı altında Ahmet Ferit-Bey'in yazısı
Yusrif Akçuta'mn Üç Tarz~ı Siydset'iıll bu_şekilde ten- takip eder. Bu yazıda Ahmet Ferit bir taraftan Ali Ke-
kit e~~ikten sonra, Ali Kemal,. kendi düşüncelerini açıldı~ mal'in ileri sürdüğü delilleri çürütmeye çalışır ve latif bir
yor. Once Türklerin mazisini anlatarak onlann meziyet- safsata ile Türkü İslamdan, İslamı Türkten, Türk ve
lerini sayıyor;, fakat, «hükümet son zamanlarda bozulma- İslaniı Osmanlıdan, Osmanlıyı Türkten ve İslamdan
!a .u~amış~ır» ~yor. Ancak ona göre, suç, milletin değil,; ayırmak, teki üçe bölmek d~mektir mantığına iştirak et-
ıklımın,. yaratılışın değil zaman ve. zeminindir. «Mamafih mediğini ifade etmeye çalışır~ Evet sayın Saray, Ahmet
ezeli_ hükmün gidişini değiştiremeyiz, olan oldu>>. diyen Ferit'in Türk Gazetesi'nde çıkan bu yazısımn çok kısa bir
Ali Ke~al, Osmanlı çöküşünü kaderci bir görüşle, açıkla a
özetini ana çizgileriyle sizden rica ediyorum.
maya çalışıyor. Fakat k~ndisl. kadere teslim olmaya ra~ı M. Saray- ·Efendim, Ahmet Ferit, malumunuz Akçu-
..ra ile .Fransa' da tahsilde bulunmuştu. Neşrettiği gazete-
100 ye gönderdiği metinde bir bakıyorsunuz arkadaşını savu-
ıoi
nuyor, bir bakıyorsunuz arkadaşına mal ettiği
noktalan !}ir büyüğümürt naklinden Şunlan arzedeyim; Atatürk
hatırlatıyor, öyle bir havada ele alıninış; hakikaten ente- .Akçura'mn kendişiyle .has b·i- hal ettikten sonra «Türk ta·
resan bir mektup. Osnianlı'mn yapı~nm aruatıyor. Tarih riliinin temelleri, başıan~cı Türkistan1 d~dır,' sayın Akçu-
içinde müesseselerini, ·ortaya koyduğu devletin mevcudi- ra oradan başlayıp devam ettirip geleceğiz, .günümüze.·
yetini asırlardır'nasıl devam ettirdiğini açik:ııyor. Fakat · ka d~» ·demiştir. Fakat b~nim hayıflandığım, yıllar geçti,
burada ısrarla müdafaa edilen Tanzimat var, diğer yeru- bu büyük, ~uhterem insanıann arzulan henüz gerçek-
lik hareketleri var. İşte· burada bir nokta benim dikkati- leşmedi. Bunu üzülerek arzedeyim, teş~k.kür ederim
. rni çekiyor; o devirde yapılan yenilik hareketler:inin ön- efendim.· ·
, derleri olan zevat, mektupta isimleri zikredilmiş, biraz
bizim tarih ve kül tür ~raştırmalanmızda, abartılarak R. Kardaş - Teşekkür ederim Sayın Saray. Ahmet.
nakledilmiş inti.baını bırakıyor bende. Bunun sebebini Fer,it Bey'in· makalesini elde:q. geçirecek olursak her üç
ben kendiınce şöyle izah ediyorum; yapılan yenilikler, politikanın da kahil-:-i tatbik olan ci~etleriW.n şöyle ifade
inkılaplar millete, halka götürÜlmek me~buriyetindedir. · edildiği görülür: «Üsffi:anlı .-birliği siyaseti bunların aksi
Halk, millet benimserse bu yeniliktir. Şimdi biz4e Tanzi- olarak gelecekte pek birşeyler vaad etmes.e de günümüz-
rrıat da dahil. bütün yapılan yenilik har~ketleri maalesef de en ~~lay ·tatbik edilebilir; en ziyade faydalı bir {ioliti~
şekilde kalmıştır, payitahtta kalmıştır, ancak bazı mües" kadı:r>), Yani Akçuraoğlu'nun hertaraf ettiği siyaseti Ah- ·
seselere aksetmiştir. Yapılan yeniliklere rağmen halkl.n :ı;net Ferit J?ey kah~llenmektedir .. ~Siyası işlerde milliyet
hayatında, görüşünde bir yenilik gi;)rülmemiştir. Tarihi- fıkrinin mill inançlara üstünlüğü belki gelecekte din1'si-
mizin, zannederim en b~hranlı devirlerinden birisi adde- yaseti~ bii;sbütün unutulmasını ·icap ettirecektir. Fakat
dilen, arayışlarla dolu olarak bildiğimiz XIX. asrın t?blo-:- böyle olmakla beraber .Osll).anlı hükumetinin siyasi mev-
sunun şahs.e'n üzerimde bıraktığı intiba budur. Şimdi za- cudiyetine bir destek olmak üzere İslŞmiyetin kuvvetin~
ten cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk•ü bir lider den istifa etmemesi b.eklenemez,_ Hatta· İslamin.·manevi
olarak, muhakkak ki ·büyük vasıfları olan büyük bir rabıtalanm muhtel~fv.as~talarla.çoğaltmaktan pek büyük
adamdır, onu hepsinin üstüne çıkaran yaptıgı inJulaplan fayda sağanabilir. Işte· bu· sebepledir ki Osmanlı devleti
halka göti.irmesidir, benimsetmesidir. Aradaki fark bu- İslam siyaseti, İslam bi.rliği·.siyasetine ehemmiyet ver-
dur. Bizim bu kiymetli fikir adamlarımız o devrin kalbur ımekte~r)>. Görüyoruz ki bu noktalara bir~ ·şüpheci bir
üstü fikir-insaiıları bu arayışları yaparlarkeJı- bu esasa nazarla bakıyor. Akçuraoğlu'nun şüpheci ·na~arla baktığı.
taalluk eden meselelere hiç temas etmemişlerdir. Benim hususlarda Ahmet Ferit 'Bey daha kati bir lisanla tavır.
arzetmek istediğim budur; fakat şunu da söyleyeyim, Ak- ~akııiı!. Bir üçün.cü nokta ise, 'rürk siyasetinin gelecekte
çura·nın Türkçülük meselesi dolayısıyla, Türk tarihinin Islam .siyasetinden daha kuvvetli olma ihtimali vardır.
ve kültürünün araştırılmasında, Türklük fikrinin cum- Türkler;.hemel?- biri diğerine baglı olarak 30~35 milyon-
huriyet devrinde hakikaten iyi bir şekilde yerleşmesinde luk bir kavim teşkil·etniektedir. Tabii bu 1900 seneleri
büyük tesirleri ve emekleri olınuştur. Atatürk'le de yakın için geçedi olan bir rakamdır. Sosyolojik bir hadise ola-
dostluğu vardır. o·nun teveccühünü kazanmıştır. o ka· rak ifade etmek lazım geliyorsa 30'larda nüfusun iki ka-.
dar hemfikir olmuşlardır ki yeni kurulan Tarih Kuru- tını düşünmek gerekiyor. 'Geçen zaman üç çeyrek asırlık,
mutnun başkanı olmuş~ur. en azından 80,.. 85 senelik bir .zamandır. Bu zar.nan içeri~
sinde nüfus miktanmn ehemmiyeti büyük bir ıliana ifade
102 103
-r--···--··-·
·---·-·-~·----~---·-·· ..··----..---~-.....................- ...-.--.. ---·-------·-··..··----..·--------..---·-·--·-··----·..---·-··-----..-----------; _________ J.........-----------······-~------··--···-···--·....- ....................-,; .. ...;.... ,_ _________ , ______ ,,,........ ,; .............................. _.,,.....................J~---·--·--------·--· ............. ......................................................................................_ ..... .J, __ _
_eder. Ferit Bey'in teşhislerinde ne kadar realist olduğunu zümreleri arasında dil ve edebiyat birliği vücuda getir-
ifade e~meye gerek yoktur.- . mek iÇin bir ilim mecniuasına olan ihtiyaçtan bahsediyor.
DÜn Emel H~nımefendi de buyurduıar, her nekadar Böyle bir mecmua ·Türk tarihine ait k::ıynak~an Osmanlı
pragmatik ise de pragmatik. olduğıinn d~ğil,_ düşüiıce ta- Türkleri'ne öğretineliydi. Hemen hepsı kendı varlıklanm
rihinin intizamı içerisinde gerç~~ten varlığinı, hissettire.;. duymuşlardı. Arnavutlar, Araplar bu !o.ldadır, ar~ık Os~
manlı ·diye bir millet. düşünülmemelıdır. Rus Turklen
cek kitleleri ifade ettiğini ~belirtmeye çalışıyor. Rusya ·mn
büyüklüğüne· karşılık siyaset erbabınca malum ·olan
· Osmanlı Türklerine nazaran ileri olduklan için milli var-
lıklanm çoktan hissetıneye başladılar. Halbuki Osmanlı
siyasi içtimaın izahı düşünülürse; uz·ak bir istikbalde
Türk hükümeti tasavvur 1etmek sırf bir· hayal olur. Bu da Türkleri çok geridir, uykudadır, onlan Auyan~ır~ak la-
zımdır diyordu. Şu hikayeyi anlattı; Erkanı harbıye sın:-
çok manidar bir tesbittir. Görülüyor ki Ahmet Ferit
Bey'in İslam 'birliğinin gerçekleştirilmesini ne bugün ne . fina dev~m ediyorduk. Hocalarımız hüınyetten7 meşrutı
de yarin için mümkün görmediği muhakkaktır. Türk bir- · _ye.tten gizli -gizli bahsediyorlardı. Kanun-ı :-sa~ı yü~rlü
ğe konursa imparatorluk ·kurtulur· derlerdı. B ız ~e ın~n
li~. politikası takip etm_enin hal için değil,_ ancak gelecek·.
dık, ·onların etrafında toplandık, topla_nmak ıstedık.
için düşünülebileceği kanaatindedir. Fakat Osmanlı Dev- .
letinin içinde bulur1:duğu şartlar dahilinde en kolay ve en · Rafiyeler anladılar, jurnal ettiler, kısa bir soruşturma
faydalı olanı gayet tabii Osmanlılık siyasetini takip et~ . dan sonra Trablusgarb•a sürüldük. _Vali ve Recep Pa-
mektir. Böylece diyebiliriz. ki.Ahm.et Ferit Bey'in naza- şa'nın dikkatli hü~yetperver yave? Şe:~~t P.~şa'nın de-
nnda Akçuraoğlu'nun dediği pel). doğrudur. Osmanlı ül- laleti ile Fransa'ya kaçtık. Artık b ız de J on Turk olmuş
kelerini buiundukları hu_dutlarda muhafaza etmek, bu tuk, politika için hazırlanmak istiyorduk. Ark~daşım Fe-
·hudutlarda ahaliyi tekmiL Osma:tıh-Türk yapma~ kabil rit ve ben Ecole des Sciences Politiques denen mektebe
değidir,. belki imkansızdır. Fakat siyaset fUliyattır, 'haM yaz_ıldık. Qalışkan çocuklardık 1 boş z.aı:nania_~da mekteb~~
yattır. Siyaset gerçekten .milli bir aksiyon dur. Binaena-
kÜtüphanesinden ayrılmıyordulc B,ızım bu davamız ku-
leyh bunda kabiliyet, b..ükemmeliye~ aranmaz. Türkiye tüphane memurunun dikkatini çekti. Bizimle arkadaş ol-
bütün hudutlarını tekmil tebasım muhafaza edemiyecek, · du· bize lazım olan kitaplan tavsiye etti. Bir gün aileleri-
.geri kalan tebanın hepsini Türk yapamıyacal{ farz~delim. 'mi~ilı geçim· tarzını öğrenınek istedi. Biz de ailHlerimiz
tarafından tahsile gönderildiğimizi söyledik. Türkiye'den
Bu siyaseti devam ettirmeye aslında mecburdui·lar. Aca-.
. ba bu düşünceler nereden, nasıl ve ne şekilde kaynaklan- . ;hasıl kaçtığımı*ı anlattık. Kızıl sultan dediğimi~ Sultan V
104 105
. Şimdi profesör olan bu kütüphane memuru sakin bir eda · notasınd~ farkiı Türk milliyetçiliği notası çalan ye~i b~
ile ~~Osmanlı olduğunujınlı:yoru~ fakat niyetiniz nedir?)) parçadır. Dahı;t sonra Türkiye'de büyük tesiri olacak bu
deyın.~e, M_üslü:mamz,_ Türk'üz dedik. O zaman bize: şun denemede Ak:Çur::ı Osmanlı İmparatorluğu için mümkün ·
ları soyledi: ~Bır Türk nasıl olur da--hürriyet·ilanı ile ·va- olan üç birlik:tep:ıelini incelemekt~ ve formül önermekte~
tanının tehlikeden kurtulacağını sanır. Buna aldım e·r- dir. Birincisi,· menşei hesaba: katmaksızin. ortak bir Os~
m~di. Benim bildiğir:ne göre Osm~lı İmparatorluğu kırk manlı· vatandaşlığı ve bağlılığı kt;~.rulİnası konusunda 19.
mılletten mürekkep siyasi bir topluluktur. Yine benim · yy. liberal reformculanmn ell).eli"~lan Osmanlılık. İkinci
bildiğime göre hürriyet yalmz fertlerin değil milletierin si, Abdüİhamid'i:i:ı Pan-İslamizm politikasında tazelendi~.
de ~en~ ben~i~lerini bulmalan ve siyasi kuwet karşıs~n ğlnden ·beri O~:manh İmparatorluğu ve ondan önceki
da ıstedıklennı serbestçe söylemeleri ve bu isteklerini el- ınüslüman devletler'in gelenekleşmiş temelini teşkil eden
de etmek için tedbir düşünebilmeleridir. Böyle bir'hütri- İslamiyettir. Akçura hı,ırilann ikisini enine boyuna tartış
yet havası içinde Osmanlı İmparatorluğunun hakim mil- tıkt~n sonra başariSIZ bulmakta 've .kısmen reddetmekte-
leti ölan Türklerin nasil bir politika takip etnieleri la~ım dir. Çünki Osmanlılık, ·Osffi:~lı tebasının devlete borçlu,
geleceğini düşündünüz mü?» Bunu Fransız değil sanki olduğu siyasi bir sadakattir, fakat. bir Osmanlı milleti
Sultan ·Abdulh~mid söylüyordu. <<Fas»ta doğmuş bir yok.;tur . ve meydana · getirilmesine çalışmak da
Fransız, Fas'ın tam bir hürriyet ve meşrutiye.te- kavuş beyhüdedir, pir yorgunluktan ibarettir. İslam halklarının
masını isterse biz ha)tiki Fransızlar onun vatanseverli~ ·birliğini hedef ahin Pan~İslamist politika fazla engelle
ğinde:ı ş~ phe ederi·z. Me·ml~ketinizin şimdi yaşadıği ş.art karŞılaşmaz. Fakat Hıristiyan dev1etlerce şiddetle karşı
lan bılmıyorum. Osmanlı Imparatorluğunda ·hürriyetin lamr. Ve Türkler tabiy~tlerini yersiz ve·.muhtemelen ger-
ilanı ve meşrutiyetin kabulü belki mukadderdir. Siz .çekleŞmez bir· ideale sarfetme.kle birşey· kazanamazlar,
Türkler o zaman imparatodukta nasıl· bir politika takip ama ço.k şey kaybederler. Üçüncü olarak Türk.ırkına da-,
etmek gerektiğini. tesbit etmeni_z.ve onu kendi milletdaş yanan bir Türk milleti politikası ileri sürer. Öyle bir poli-
lannıza kabul ettırmeniz lazım». Fransızın bu sözleri bi- tika için Osmanlilıktan daha az iç, Pan.:islamizmden da-
~im gözümüzü açtı. Hani şu üç tarz siyasete dair neşredi ha az dış engelin olduğu görülmektedir. Irkçı bir politika,
len münakaşa var ya hep bu telkinin ·neticesidir. Fransı Osmanlı İmparatorluğu'nda hakim Türk ırkının bağlılık-··
zın söylediklerini Avru.pa'daki Türklere şöyledik durduk. lannı birleştirir, Osmanlı ·sınırlan ötesinde, Rusya ve di-
F~ka~ onları milli meseleler üzerine düşündP,remedik. ğer yerlerdeki milyonlarca Türkün bağımsıplığı ile de
Şı~dı de Osmanlı Türkleri, bu meseleler üzerine dÜŞün kuvvetlenir. Demek oluyor ki Akçura için bir şüphe ve
~uyor, bazı ar~adaşlanmız kızıyor ama yine söyleyece- tartışma haline gelmiş olan şey, tecessum eden Türk
gırn, bu bakımdan Rus Türkleri sizden çok ileridir vs.». hürriyetinin asıl temelini oluşturur... Onda İslamiyet üç
imkandan sadece biridir. Eski z~manlann Daiii'l-ilamına
Ahmet Ferit Bey'in arkadaşın~ yaptığı tenkitlerin duyulan sade, .kuvvetli ve kendiliğinden\ bağlılık değildir.
n:ar~.tı~n~a şüphesiz bu Fransızın zihniyetinin aşikar .Daha kanşık ve daha zayıfyeni bir şeydir. Yabancı mey-
çızgılerını görürüz. Bu tespitler doğru olabilir çünki bu-
dan okuma ve· tesirl~re karşı kendisine verilen, Pan-
gün için aleyhte bir vesika bulmak pek mümkÜn·değildir. İslamizm diye bilinen siyası bir cevap ve hissi bir terltip-
Görüyorsunuz ki Akçura'nın Siyaset adlı denemesi sür- tir. Akçura'nın diğer iki alternatifi Osmanlılık ve Türk-·
gündeki Jön Türkler arasın.da, Müslüman ve Osmanlı
106 . 107
-· ........ ~.-" ~ ...... ~~- ... ..- ..
~ ~~ ........ ~•-w .........__._. _.............._ ______ - · - ......-.-·-···--·-· ............... ----··- -----·---·--------~ . . ··-·-··--·-·---·--· -· --------------·- -- --- ..... -- .ı.--- -·---·--------------·--- ---·-. --· ._,-.. ------------------------- ---· ... . ---_____L______ -------- ----- -- ................................. .....................L....
lannı, İslamiyetten de siyasi, hukuki ve sosyal gelenekle- Türkçülük konusunda karş1. çıkıyor~ İslamın içtihadı m~-
rinden sıynlmiş dini inançlan aimaiıdır .· Harsuı bütün . selesinde birlik içinde gibi görünüyor. Onu fıkren tasvıb
diğer unsurları ve bütün ahlaki değerler Türkün
·~diyo~ ama şiddetli tenkit~.eri itibariyle ondan·yi~e ayrıl
dığı no~ta ortaya çıkıyor; Obür noktalar da daha once be-
m!rasınd~ devşirmedir. Görüyorsunuz ki Ç-ökalp bu·dü-
şünceleri ile toprağa .daha önceden Akçura tarafından
lirtildi. Ahmet Ferit Tek, arkadaşmı, eski,. uzun ~üddet
ekilmiş olan tohumun büyümüş şeklidir. Batı yazarları,
beraber oi duğu· arkad.a'şını müdaraa ediyor; ama ~azı
bu hususta çalışanlar bilhassa Akçura'nın Türklüğü ko~. noktalarda · da içinde buhinduğu, ya~adığı devletini
·· fedAya gönlü. ~azı olmuyor. Bu açıdan Uç Tarz~ı Siyfı:set
nusunda, zamanına göre Komünist Manifest'in 184~'de
Marxcılar için oynadiğı rolü Türkçüler arasında.oynadığı
o devirde herhalde 'bir fikri çığır açmış·, bugün de ışık tut-
konusundadır. Bu görüşü ilk defa «Turkism inthe Sovi-
muş, bugÜn de zanrlediyorum Rızil; Bey'in 'bahsetmiş ol- .
duğu Ziya Gökalp'in «Türkleşn;_ıek, Ialamlaşm~, Muasır
et» adlı eserde Charles Hostler tesbit etmiştir. Sonradan
laşmak»· terkibinde ortay~ ç'ıkan, hatta.<? kıtapta ~~r
bu görüşü bir Marksist yazar, François Georgeon, eserin-.
de aşağı yukarı benzer tema ile işlemiştir. Daha.' önce alan, kültürel sahada bir Islatncılı.lr programımn bugun
bahsettjğimiz gibi siyasi Türkçülük henüz bu noktada or-
bir hayli .ölçüd~,.hatta onu aşan bir tarzda gerçekleşme
safhasında olduğunu görmekteyiz ki,. ~en bu ko~ u da Ak-
tada değildir. Ancl;lk bazı muharri:ı;le.rimizin kafalan~~a
çuraoğlu'niı bunun temellerini _atını? bir kim·s~ olarak
dır ve o da 'daha ziyade ilmi manada ·Türkçülüktür. Ilme -
dayanan Türkçülüktür, siyasete dayanan 4eğildir. Deni- görmenin isabetli olacağı· kanaatındeyım. Akçura mn teı:
lebilir kiPan-Türkistler için bu bir manifesto olmuştur. kit .edilebile·cek bazı taraflan var, zamammız .olmadıgı
Kaç kişidir, kemiyet ve keyfiyeti de hesaba katmak gere- .için onlara. girmiyorum, ama bir husu~u !a~ış a~ladığı~
kir. Sadece keyfi.yet hadisesi olarak bakılacak olursa bel- belirtmek zannederim 'faydalı olur. lf?lam ın mılletlerın
ki doğrudur, fakat bunlar bir avuç insandır. Bir avuç in~ dillerini,. adetlerini v.s. ~nutt~rnlak istediğini söylüyor.
san için bu düşünceler çok daha ileride tebellür· edecek, f •. · Bence' buna iŞtirak zor gibi .görünüyor. Ç~ıı:tü; ~ç~r~
. kristalize olabilecek fikirler değildir. Bu bakım4an bu de- zannederim Kur'an'da yer alan bu husustakı ayetlerı bılı
ğerlendirme tarzını bilhassa 1904'lerin Türk dünyası için
yor. BÜiyorsa, kasden buna taraftar olmadığı için söylü-
çok ileri fikirler olarak düşünme bence yerin4e olsa ge- yor; yahut da bijm·ediğini kabul edebiliıiz .. Yalnı~, ?en
. rektir. Bilmiyorum arkadaşlanm bu hususlara ne derece- burada sizin de bildiğiniz bir iki ayeti hatırlatmak ıstıyo
nım. Çüİıkü; İslam milliyet farklanın ortadan k~ldırıyor
ye kadar iştirak .etmiş o~urlar. Bilhassa Ahmet Ferit
Bey'in cevabında veya Bir Mektupta Akçuraoğlu'nuıı ma- fikri ve intibaı İslam'ı öcü gibi göstermeye vesıle olur.·
kalesi hakkında · takındıkları tavır da bir devrin
Bunun için bu·-. noktaya te.mas . etmek istiyoruın.
lıülasasıdır.
İslamiyet'in. aslında vardır. Akçura Islam milletleri mu-
hafaza etmek· iÇin değişmelidir diyor. Değişmesine ·ıüzum
Sayın Bolay bu noktadan bir umumi değerlendirmeyi yok~ özünde var zaten. Mesela, bilinen bir ayet ,«Sizi ~eft
sizden rica edebilir miyiz? Şitli şubeler, kabileler halinde yarattık, anlaş:rg.amz, ~ır
S. H. Bolay- Teşekkür ederim. Bence Ali Kemal, Ak- birinizle tanışnıamz ·birleşıiıeniz daha kolay olsun dı!e
çura'dan iki noktada ~ynlıyor görünüyor. Birincisi; bir tek tip olll)asın diye>> diyor_. Bir başka· ayet var. «Allah ın.
varlığımn delillerindend.lr ki sizin ·renklerinizi ayrı y~rat"
tekin üçe bölünmemesi hususunda ona karşı ç~ıyor.
İkincisi de TÜrklüğün, Türklerin birleştirilnıe-si, yani
110 lll
tık ve lisanlanmzı·da ayn yarattık)>-. Bu:bir sosyolojikha-
Bunlann .açıklığa çıkması benim canı gönülden temen*
kikat olarak Cenab~ı Hak tarafından ifade ediliyor~ Öy-
.nimdir. Teşekkür ederim efendim.
leyse milletierin dillerini ortadan kaldırdığı veya kaldır
ma emeline gittiği fikri herice isabetli değil, İslamiyete· de R. Kardaş - Efendim anlaşılıyor ki Yusuf Akçura'mn
uygun düşmez. Bu nôktayı böylece tebarüz ettirip sözü- . qrtaya koyduğu tez şüpheci bir mantığın daya,naklanm
mü bitirmek istiyorum. Teşekkür ederim. · beraberinde getirmiş olmaktadır. Bu bir eklektizmdir,
yani üçünü yanyana koydu, Osmanlıhk, İslfuncılık, Türk-
R. Kardaş - Teşekkür e~erim s,ayın Bolay. Sayın Ye-.
çülük. Bir tetkik mevzu-bahis değildir. Esaseiı yazanmız
·diyıldız, bu hususta çok kısa hatlanyla sizin görüşünüzü. ·
da bu noktada çok sarih olarak suali bize tevc~h etmekte-
de rica edeyim.
dir. İsterseniz 1904'tet isterseniz bugün doğmuş olalım
B. Yediyıldız - Çok kısa olmaya çalışacağım. Çünkü bu sual hala cevaplanmış değildir. Gelelim bu işin terkip
panelin oldukça uzun sü~düğünün·ve kiınsede· sabır kal- tarafına. Bu terkip daha sonraki yıllarda ge-rçekleşmiştir.
madığımn farkıiidayım. Üstelik maselenin de bütün yön- Yanyana değil, acaba 'nasıl bir koropozisyona kalp etmek-
leriyle açıklandığı kanaatindeyim.· İslamlık, Osmanlılık tedir: Bu Gökalp'in dehasına mahsus olan bir durumdur.
ve. Türklük ideolojilerinden o· gün· için hangisinin doğru, Hüseyinzade Ali'nin işaret ettiği hususlar, Gökalp tara-
hangisinin yanlış· olduğunu; ·Yusuf Akçura gibi; ben .de fından bir dereceye kadar terkibe vardınlmaya çalıştınl
sayın dinleyici! ere bır8.kıyoruin~ -·Fakat- bir husustı. al tım . mıştır. Ama Türkiye'nin siyasi buhranlannda.Akçur:a'nın
çizerek belirtmek istiyorum. · Osmanlılık, 'İsİftmlık ve 1904'te teşhis ettiği husus, bu yanyana koyma hadisesi
Türkiük, bu üç· siyasi cerey~ da, Yusuf Ak.çura'dan bu. bugün de mevzubahistir.
yana tarihi tecrübeden geçmiş ve gelişmeler Çok ~arklı bir
50 yıl Üzerinden geçti, 19B5'in l l Marfında vefat eden
biçimde cereyan etmiştir. Ve bu gelişnieniıi nasıl olduğu~
zatı biz, böylece 1904'te topraklara ekilmiş· olan bere-
. bu
ini da aŞağr yukan biliyoruz. Siyasi yönden meseleyi ta 4
TeŞekkÜr ederim.·
:R. Ka.rd~~ıŞ.- S~yın Saray siz de bir·· hakkı mahfÜz tut- \
muştunuz, sizin'de .görüşlerinizi ·şlahm.
IV.L Saray- Efendim, hocam, ,.arkadaşlar,' sizler-her
şeyi söylediniz. Benim dileğim bundan so~ra yapılacak -------ı .
.Panellerde O'nun Tiirklüğe yaptığı hizm·etlerin ortaya çı~·.
Ölümünün Ellinci Yılında YUSUF AKÇURA Sempoz-
kanlinasıdır. Bu ·hususta Ataturk'e· son derece yardımGı
yumu Tebliğleri, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsu
olan bir insandı. Bunlar bugün -Tü~kiye'de bilinmiyor..
Y'ayınları, Ankara, 1987, s. 61-96;.
112 113
: .-\ .
SÖZLÜK Asya-ı Garbi: Batı Asya'ya ait.
Asya-yı· Osm~: Osmanlı Asyasına ait. ·
atf-i lihaza-i dikkat: ince bir dikkatle bakma.
atf-ı nazar~ı ibr~t:' ibret nazarun atfetme, -ibret n~zan ile
bakma. . \ . . .
atf-ı·nazar-ı ~ın' an: dikkat nazanm atfetme, .dikkatle bak-
ma.
A, atiyen: iJerde, gelecekte.
Avrupa-kan: Avrupalıya benzer yolda.
adem-i muvaffakiyyet: muvaffakiyetİn yokluğu, muvaffa-
kiyetsizlik, başarısızlık. B
adem-i takarrur: karar· kılmama, yerle.şmeme.
adüvv-i ekber: en büyük düşman. ba'de:m-a: bundan sonra, bundan böyle.
agah: bilgili, haberli, uyamk. ba-hıisus: husüsiyle, en çok, hele. ·
ahlam: rüyalar, hülyalar Bahr-i sefid: Akdeniz.
ahvru -i alem: dünyanın halleri, durumlan. bahs-i·m~fassal: uzun.bahis, geniş bahis.
alıval-i tabiiyye: tabii haller. 1.
basar:.ı pasir.et: pncederi görme, sezme. _
aksam-ı memalik: memleketlerin kısımlan. bast: yayma, açma, uzun uzadıya. anlatma.
akvaın-ı naciliyye: soylu kavimler, soylu insanlar, aris-· bati: yavaş, ağır·hareketli.
tokratlar. · · · bend-i mufassal: uzun makale.·
akvam-ı saire-i şark: şarkın diğer kavimleri. herahin-i tarihiyYe: tarih delilleri, tarihle ilgili deHJJıe1".
a la mode: modaya uygun. · ber~tafsil:.. tafsilatlı olarak, ·geniŞ olarak. :
aelhusus: hele, hususiyle. beyne'l-ahali: ahillinin arası.
alem-i İslamiyyet: İslamiyet alemi. bezl~i mesai:. çalışmayı dağıtma~ emeği. harcama.
alelumum: genel olarak.. bi-anian: amansız, aman vermez, acımaz, merhametsi.z.
ale.m şümul: ciham saran. bi-gane: ilgisiz~ yabancı.
ali: yüce, ulu. -- bil~-ruhsat: ruhsatsız,. izinsiz. ·
ara-yı ümmet: ümmetin reyleri, halkın oylan. .bil~cümle: hep, bütün,-toptan.
arazi-i mukaddese-i İslamiyyet: İslam'in ·mukaddes top- bi'l-fi'l: hakiki olarak, gerçekten.
raklan. · ·,bi'l-umum: bütü_n, hep.
arz-ı mukaddes: mukaddes topraklar. bfuaberln: bundan dolayı; bunun üzerine, ·bu sebepten
asr~ı miladı: miladi asır, miladı yüzy}l.. . pinaenaleyh: bunun üzerine, b~nd?t.L dalayı.
asr-ı terui:·yükselme·, ilerleme asn. _ bi'n-nisbe: nisbetlet nisbeten, bir dereceye kad.nr. ·
.. ·/
114 115 .
. ·. \ '.
•. .......r........
~ # ..... -•• ~..... -~······-·· ... ·-······· •••.• _ .......... ·-······-···"'~--- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . - ••••• ,. ··-··~-~· ••••• -~- ---·-·-·--·--·ır-~--------------·--- .. ----~··--··------·~-·-·-··--- ........_............ . .!'"-·-·· .... .................. ..-.............._ ...,.............................. ---------------··-·-·r ......-......................
~-· ~ ~ -~·---.---------··-·M-·n-··-········~-- ............. ,... ,_........--............-.A··---·-.---.-·--·----·--··-·--------·-.. ···-·-····--· ..····-................................................................................... ,.......... . .
-~
c ı
. ...,) '
116
\
\
emr"i muhal: olmayacak iş, gerçekleşmeyecek iş. . filvaki': hakikaten, gerçekten.
enva~i eltaf: türlü iyilikler. : . .Jt-zatih: zatinda, kendinde,. kendisinde..
enzar-.ı karl'nin önü: okuyucunun nazan, okuyucunun Fransız-kan: Fransızlara layık, Fransızlara yaraşır.
gözlerinin ön~.
erbab-ı siyase~: siyas~t er,babı, siyas~tçiler. ·G
esas-ı milliyyet: milliyetin esası.
esbab-ı günagün: çeşitli sebepler. Garb: ~neşin battığı taraf, günbatisı, batı; Avrupa.
esbab-ı muhtelife: muhtelif sebepler. gaye-1 haya.lı: hayAli gaye, ~ay~e ait gaye. , ·
esbab-ı muhtelife·i mezkfi.re: anılan muhtelif sebepl~r.. 1
gaye-i siyasiyye·: siyasi. gaye·, siyas.etle ilgili gaye.
.eser..i Midhat: Mith~t'ın eseri, ·gayr-i kabil-i husul: gerçekleşmesi kabil olmayan.
eşhas-ı manevi: manevi şahıslar, manevi birlikler. gayr-i kabil-i tatbik: uygulama k:abiliyeti olmayan~
Etat theocratique: din.devleti. gayr-i muvafık: uygun olmay~~ elverişli olmayan.
evham: zanlar, kuruntular, esassız şeyler. gayr-i müslim: müslüman ~lmayan. .
ez·her cihet: her yönden, her bakımdan. · gayr-i Türk: .Türk olmayan. .
1
Genç Osmanlılar: N apıık ·Kemal ve ~kadaşlannın 1867
• •• • • • ı
118 119
120 121
(/'
1
iğtiraren: ına~r
ihtilM-ı
ihtilaf-ı
lıklar.
olarak, güvenerek.
ihdas: meydana g~tirme, ortaya çıkarma.
ihtilafat: 'ayrılıklar, uymayışlar, :.anlaşmazlıklar~ aykın_-
122 123
-----r--·--------·· ·······----··-···---------···-···..·-········-·-··········--·----··· ·-··· ............................ r,ı--------------------·----··,·,---·-·--··"··············"···-·-·-..-..._.--.:,.-····-·-··-·····-····-·-··--··--··..···-··--···-~--~ ......... _____ ,. __________ [ ---·-··---···,!--~-------·-·-·----·····-..·"······--···-,:----·---·-···--··--·-..···----····--.--·-·--·····-·----····..---·-·-·-·-··--··-····--·-·-·····.. ···-------· . ···--·· ..........-, -----·
maksad~ı basit-imüstahsene: güzel basit maksat .
125
124, ,··'\
. r(
muhafaza-ı mevcüdiyyet: varlığını koruma. müsaade-i resmiyye: resmi müsaade, resını izin.
::nuhafaza-·ı vücud: vücudu muhafaza, varlığı korl;lllla. müsavat-ı hukUk: hukuk müsavatı, hakiann eşitliği.
muhatebe-i ahire: son rriuharebe. müs~vat-ı kamil e: kamil müsavat; tam . eşitlik.
muharrir: yazar, telif eser sahibi. müstefid: istifade eden, faydaJanan.
muharr·i muhterem: :m.uhterem yazar. niüstenid: istinadeden, dayanan, ·.yaslanan.
· muharrir~i siyasi: siyası yazar, siyaset·yazan. müşabehet: benzeyiş, benz.eme. ·
127
126
---r·---·-·
·-···--···~---- ................,.. ,_._.,_,._,__.,__.._______.,......----·--..------.. -------··-----.. ·---·~·--·..·-··--·----..----..........................................-................................-.:·-------·-----L.... --..~--..····---·-·-··-------··---.................................- .........- ................, .....i .....:....................................................;;...................................i...................J ............................................. . . ................. L... ..
1'
_:-ı·.
p
nafi.': meıifaatli, faydali, karlı.
na-kabil-i icra: icrası~ uygulaması kabil olmayan..
na-kabil"i ihya: ihyası 'kabil değil, canlandııi.lması mum- Panislamisme: XIX. yüzyılın sonlannda ortaya çıkan dü-
kün değil.· . şünce akımı. Dünyadaki müsl~manlan birleştirme
' ı
131
.....-···r·-··-·. ······-·~ ··-··-········. . .········-····· ..............................._________ , _________ :r-------"----·----··"·""'""''"":"--·----·-·""""'"'"""- ····--·----.. -,-~-------------..·--·--·------·---~~----·------·-··--· .................. _ı--····-··----·----·"--··----------··· ..--·-------·-···--~--------~---·-----·-------·--··-······----···-···-····--------·--------- - _ _ ,_._... __..__ -~·-- --- * ··----
.........~...--..--.-.................- . . ---.--···--------·---·. ·---·--·------··-------·.....................-------···-------··-"·"'"~---·-----...........___ , ___;________ . .,_ı_______________ ;_____ ,___________ , ............J._l...:...............................- ...................ı.........._.................~----. - ....1: ............................................................................................... .. ............._._ ...!..;. __
:, .:l .
·ı
.
T
;
tebaa-i gayr-i müslim: müslüman olmayan tebaa.
tebaa-i mezkfu: amlan tebaa, adı geçen tebaa.
taalluk: ilişiği, ilgisi olma, asılı_oma. tebaa-i Osmaniyye: Osmanlı tebaası.
taasub-ı diniyye: dini taassup. · · tecrübe-i sabıka: geçmiş tecrube; önceki teciübe.
taassub-ı kavmiyye·: ·kaVm.e ·ait taas·sup, kavim taas'subu. ·tedkikat-ı ictimaiyye: ictimai tedkikler, sosyoloji incele-
taasub-ı sayyib: koyu taassup. · meleri.
ta'dat: sayma. . . tedrisat-ı diniyye: din tedrisatı, din öğretimi.
tahallül: hallolma; _cüzleri, ·parçalan bitbirinden aynlma. tefehhüm: yavaş yavaş aiılama, farkına varma.
tahavvül-i daimi: devamlı değişm·e~ .. teferruk: aynlma, dağJ.lma.
tahmil: yükle·me, yükletme. · teha1ük: can atma, koşuşma, istekle atılma.
tahsil-i all: yüksek tahsiL tekamül~i şahsi: şahsi tekamül, ferdi olgunlUic
taht-ı idaresine almak: idaresi aftma almak~ te~emmül-i mukadder~ İnukadder olgunluk, alın yazısı.
tahtie: yaiılıŞım çıkarma,. yanlışım görme. _ . temsil: benzetme; özümleme.
taleb-i vicdanı~ vicdahi talep, Vicdan talebi. ten,asüh: ruh göçümü, ruh sıçraması, ruhun bir cisimden
tali'-i müstakbel: müstakbel talih. · aynlır ayrılmaz ötekine, bazan da insandan hayvana
tamfuni-i mevsukiyyet: tani sağlamlik, tam d~ğrtıluk. ve hayvandan insana geçines~ inancı.
Tanzimtit: Sôzlükte «düzenlemeler» anlamın.a gelen bu tenşit: şenlendirme, ferahlandıiına.
· kelime· ile 2 Kasım .1839 tarihinde Mu.stafa Reşid P;ı. terekküb: kanşıp birleşme, meydana gelme.
şa'nın okuduğU «Gülhane Hatt-ı HümaYftnu» kasde~ ternÇ: kısmet ve itibannı arttı~a, destekleme.
dilir. Bu· tarihten başlayıp 'i876'ya kadar ·doevam te'sirat"ıırkıyye: ırka ait tesirler, ırkla ilgili tesirler.
eden bu devreye Tanzimat devri denilir. Siyaset, ikti- · te'sirat-ı muzırra: zararlı tesirler. .
sat ve kültur tarihi bakıinından çok önemli 'bir devir" te'sir-i fikr: fikir tesiri.
dir. te'sir-i mühim: mühim tesir, önemli etki.
taraf-gir: bir tarafı tutan, 'bir tarafı k~yıran. teşne-i tefrika: tefrikaya hazır, pa:rçalamnaya istekli.
tarz~ı Hükumet-i Osmaniyje: Osmanlı Hükünu3ti tarzı. teveccüh-i l;ıilafet-penahi: hilafeti koruyan kimsenin, pa-
tarz-ılatif·i beya.n: beyanin latiftarzı, latifbeyan tarzı. dişahin teveccühü, sevgisi.
tarz-ı mevcudiyyet: mevcudiyet tarzı. tevhid-i aıem"i islamiyyet: İslam ilieminin birleştirilmesi.
tarz-ı tabii: tabii tarz. tezayüd-i kuvvet: kuvvetin ·çoğalması.
tasavur-ı garib:· garip tasavvur.: turfanda: körpe, taze.·
tavaif-i mülUk: Abbasi İmpar~torluğu~nun yıkilniasından
sonra islam rue~nde teşekkül edeii küçÜk devl~tler. u
tazyikat-ı hfuiciyye: dış baskılar.
tebaa-1 devlet: devletin tebailsı, devletin uyrugu. ulum-ı hazıra: şimdiki ilimiert zam~ın ilimleri..
tebaa-i Devlet-i ,~)~~maniyye: Osmanlı Devleti'nin t~baası. ulum-ı ictimaiyye: eelniyet iliınleri, ictimai ilimler.
132 133
ulum~ı tarihiyye: tarih ilinilen. y
umur-ı adliyye: adliye işleri. .
lımur-ı ictimaiyye: cemiyet işleri. · yek~dlğer:birbirinit bir taraf!.
unsur-ı İslam: İslam unsuru: . . . !.
yeknesaki-i idare: idare yeknesaklığİ, idıue düzeni.
usul-ı ta'lll: ta'lll usUlü, tümdengelim usQ.lü, deduction.
usul-i tedris: öğretim usulü. . . . z
usul-i tedvin: te·d.vin usulÜ, ortaya koym_a ~sulü.
za'f·ı siyasi: siyasi.zayıflık.._
ü zahib: bir fikir veya zanua uyan, kapılan.
zaviye: köşe, tekke.
ümniyye: ümit, arzu. zayi': elden, çikaıı, k_ay]?olan, ~arart ~iyan.
zemin: yer, y~ryüzü; temel,: d~yanak; ·_ınevzu, tema ..
V zenun-i .teke~mül: tekemniÜI.zenriirl. . .
zevAI-zede: boz~~~~ş, yok-~Im~şı yıkilmış. _
vacibe-i diyanet: ·din vecibesi, din e ait vecibe. zeveban-ı cenas: cinslerin erimesi.
vahdet-i evveliyye: evvelki bi~llk. zıya': kayıp,kayboiııla~· ' ..
vahdet-i lisan; dil birliği. z1-hayat: canlı~ . ,
vahdet-i milliyye-i Os~aniyye: Osmanlı milliyetinin bir-: .zimmi: İslam Devleti tebaasındai). olan ve.ha~aç· veren
liği. . . . . . ·.. . · ··Hıriıştiyanhir,' Yahudil~r. . . . . . . .. .
vahdet*i siyasiyye: siyasi birlik. zir-i hakimiyyet:. hakinıiyyetin altı, id~resinin ·Eııtı, haki-
vak~yi-i ictimaiyye: ictima1 olayla,r, cemiyet olay lan. miyeti altı, idaresi altı. · ·
vakayi-i sağire: küçük olaylar. · zir-i tabiyyet: 'tab'iiyetin_:aıt1, tabiiyet altı.
vakf-ı sa'y: çalışmayı ayirma, eıneğf vakfet~~. zulm-kar: ~ulüm edici, h~ızlık ede~.
Vakit: günlük_ siyasi gazete. (187Ş-1~79) ile (1917-1959)
yıllan m..asında çıktı.
vakta k~: ne va.ldt ki, o vakit.kis olduğu vakit ..
KAYNAKLAR.
vasait-i muhtelife: muhtelifvasıtalar.
vasıta··i icra: uygulama vasıtası. Akçura, Prof. Yusuf, .
vat{ln-ı müşterek: müşterek vat~n, ortak vatan. - Yeni Türk Devletinin Öncüleri - 1928 Yılı Yazılan ~
va;ıaif~·i siyasiyye: siyasi vazifeler, siyaset vazifeleri. (Hazırlayan: .Nej~t- S~fercioğlu)~ Kültür B~kanlığı YaYın-:_
velev: olsa da~ bile, hatta, ister, isterse. ları, Ankara 1981.
vescüt-i temsil: temsil vasıtalan. .Beya~lı, _1(emal, __ . . . .
vücud-pez1r: vücut bulan, meydana gelen. . _;___ Siya,sı ve Edeb'i Portreler, 2. Ba$kı, İstanbul Fetih.
vü.zera"yı güzide; seçkin vezirler. Cemiye~r,x~:Y{~i~·/İstanbul 1976, s. ı24. . ·
134
135.
:tst=:~~r~k::;:J::~;iıyati:ııüsnütabı~t Bas;iıı~Vi···-.·.·
Yüce, Nun;· · . .. · >· · . -'. . . .
· · .. -. Ak.Çura, Yüs~f, TTJV'İsla~ Ansiklop~di~i, ·,c:·_2,ts~
.· .. :··
t~bU=,29: ·. - :,,ıı·~\::';~~ı, .'
Dt.cr~;_to.,~'i· f: _.{.~. ~-.,·Küt~praan$~1_ ) . ~· -: }·.ı.
· i36
. ~~~'~c:.lıL .. ,
.
,1
•
ı:~~ ~~.,~
··
..
~reştfrma\ati-.~ ...· : . ~:
.· ·• · ·
·
·
. ··········-·-···:ı·--·-·-··········· .. ---·-·---····ı--···---··-·-··-············'-·""'·"·""''"""'''-·•--·····---. .............................. - -.. -·ı·--··-"•"'""'"·"'"!'-"-;---·-··-·-o.- ........................._......:.. ·-·"--·-..-·_ .. ___ ,................................,_ .......................... ~ ....- ..............._ .................. ,.. , ........... - ... ~·----·----··............_..