Professional Documents
Culture Documents
Sunay Akın - Antik Acılar
Sunay Akın - Antik Acılar
Yazısı
o su, o güvercin...
Daha ne diyeyim...
Zarı atıyorum.
Cemal Süreya
GÜLCEMAL
CEMAL SÜREYYA
Ama Titanik
Nefesleri yetmeyen
Lodosçular
Yakışırdı sonuna
- Önce çocuklar
Ve kadınlar
Gül Cemal vapurunu hiç görmedim ama tanıdığım Cemal Gül idi...
ALACAK
Yol kenarındaki
Yağmur mazgallarını
Kumbara sanıp
Harçlığımı atardım
Bu yüzden en çok
Denizden alacaklıyım
REÇEL
Gülemedim ki hiç
Haberi bu yüzden
Yoktur annemin
Sol yanağımdaki
Gamzeden
Komodinin üstündeki
Kutularından yaptığım
Gökdelenin uzamasına
Sevinirdim
Ve bilmezdim
Annemin yaşantısındaki
Renkliliğin yalnızca
Raflarda dizili
Kavanozların içindeki
Reçeller olduğunu
GİDERKEN
Bilerek mi yanına
Almadın giderken
Başının yastıkta
Bıraktığı
Çukuru
Güveniyordum
Vapur iskelesi
Ya da tren istasyonundaki
Ki göbeğimde durur
Onun yokluğundan
Bana kalan
Çukur
LEBLEBİ
Nasıl ayrılır
Ürkeklik
Değen kargadan
Ne zaman
Ne yazar
Anı defterine
İlk düşen
Yağmur damlacığı
Akıllı çocuğun
Bilgisayarıdır leblebi
Siz hiç anlamadınız mı
Leb denmeden
Bir şeyleri...
MİNARE
İçin acelecidir
Ezan okuyan
Çocuğun sesi
AYNA OYUNU
Duvara aynasından
Yansıttığı ışığı
Nedendir bilmem
Onca çocuğun
Elleri arasından
AİLE BOYU
Bir iskelenin
Üç tekerlekli bisikletimin
Lastikleri
Yani serçeydim
Kar üstündeki
Ve arka bahçesinde
Aile boyu
İçmeyi severim
Gazozu
LİMAN
Penceremizin önünde
Ve çiçekler arkasında
Martı yüzlü
Bir anne
Işıkları yanınca
Yazlık sinemadaki
Biletçi kızın
Hiç ayrılmayan
Limandaki deniz
Yüreğinden
AT KOKUSU
Ki kapısını çalıp
Söyleyeyim içindekilere
Eski iskeleleri
Denizden
Kanaryası olup
Kaldığını söylerim
Tutsak olduğunu
Askısında
Kaç faytoncunun
Artık taksicilik yaptığını da bilirim
Ama söylemem
At kokusundan
ÇATANA
Bacasını kıran
Çatananın
ANTİK ACILAR
Nice yaşlının
Getirdiği eşyalar
Satılıyor antik
Acılar çarşısında
HARÇ
El ele yürüdüğümüz
Ve seni
O kuytu kumsal
Ama duyarım
Yüreğindeki telaşı
İskelenin altına
Sığınan deniz
Savaş gemileri
Çoktan geçip
Gitti
DENİZ
Vedat Günyol'a…
Özgürlük kelimesini
Ve yatmadan önce
Denize bırakır
Takma dişlerini
BENDENİZ
Bir ırmak
Ya da gölü değil
Anımsatır
O denli artar
Susuz rakım
Ve geriye
Gemilerin ardında
Bir anlık
Bendeniz...
FİLİKA
Bir gemide
Ne de çok sevinir
İpleri çözülen
Filika
BEYAZ PERDE
Neden olacak
Siyaha boyanıp
Kadınlara giydiriliyor
Yıkılan sinemalardan
Geriye kalan
Onca beyaz
Perde!
TAHT VE YÜKSÜK
Ve müzelerde
Sergilenirler
Dünyadaki sarayların
Tokmağa uzanıp
Sokaktaki çocuklarla
Oynamasın diye
Veliahtlar
Sayfalarını yırttım
Adlı kitabın
İçinde rastlamayınca
Kılıncı dikiş iğnesi
Babamın
ŞİİRT
Yurdumun dağları
Tutuklansa yurdumdaki
Böceklerin hepsi
Diğerlerinde nayrı
Kitap güvesi
Başörtüsü yurdumda
Güneşi paketler
Ve sorunlarını
Tartışırlar şiirin
Yurdumun şairleri
Ezilirken şiirt!
SÜNGÜ
Kardeş payı
Yapmak için mi
Uzattın süngünü
Elimdeki
Elmaya
KAFATASI
Kafatası
Kendisini bulan
Çocukların ellerinde
Alet oluyor
İkinci defa!
MADALYA
Kentin kurtuluşu
Koltuk deyneklerini
İnandırır herkesi
Barış toplantılarında
Bilir generallerin
Kaç askeri
Kuyruğunu bırakıp
Kentin kurtuluşu
Hiç düşünmeden
Değişir madalyasını
Çorap kokusuna
CUNTA
Gördünüz mü keyfini
Generalin
Başını sıkarken
Yüzünde çıkan
Sivil'cenin
ÖLÜ ASKER
Zeynep ve Derviş'e…
Savaşa gitmeden
Sevgilimle evlenmeyi
Ki silahın
Demirine çarpıp
Parmağımdaki yüzüğün...
JİLET
Kamaralarında çıplak
Savaş gemisinden
Hem okşar
Hem kanatır
Tenimi
MEÇHUL
Mahalledeki çocukların
Ayakkabı boyacısı
Babasının özlemiyle
Meçhul asker
Anıtının!
NAFTALİN
Eksik olan
Bir filminde
Ata binmemesi
Haberin olsun
Vermedim eskiciye
Yırtık ayakkabılarımı
Kapınızın önünde
Az mı çıkarıp
Giymiştim
Naftalin
Kimyasal silahıdır
Anıların
SANA YAKIN
Öylesine
Ya da telleri kopuk
Bir kemanı
Kıyıya vurup
İntihar ettiği
Bir deniz
Toprağa gömülü
Ve sen
Al beni
Gözyaşları içinde
Takılıp kopan
Düğmesini
ALFABE
Sağır ve dilsiz
Ki okşarken
Sevgilisinin tenini
Hem konuşur
YALNIZLIK
Şemsiye yapımcıları
Islanmaktan
Kesince kumaşları
Yağmur değil
Yalnızlıktır yağan
Kentin sokaklarını
Bekçinin nefesiyle
Nohut taneciğinin
Yalnızlığı
Bir yılan
Mezarıma girerde
Kış uykusuna
Yatarsa
BÖCEK
Son nefesinizi
Yolunu şaşırmasın
Diye yastığınızda
Gezinen
Böcek
SARMAŞIK
Gökdelene tırmanan
Sarmaşığın
Görmeye yeter
Yaşantım
ŞAMANDIRA
Hiç büyümeyen
Kimsecikler görmeden
Kapısını çalıp
Kaçarım İstanbul'un
Ticareti sevmeyen
İçinde denizatı
Beslerim
Bulduğu dolmakalemi
Çocuklarına getirmek için
Kaçmaz gözlerimden
Bir parka
Ve payıma