Professional Documents
Culture Documents
Hiç zihninize takılan bir şeyi atmakta zorlandığınız oldu mu?
Çoğu insana yabancı gelmeyen bir durum olan ruminasyonu
bu yazımda açıklamaya çalışacağım. Kökeni
Latince Rumen kelimesinden gelmektedir. Rumen geviş
getiren hayvanlarda sindirilen besinlerin bakteriyel
fermantasyona maruz kaldığı midenin ilk bölümüdür. Bu
kelimeden gelen ruminasyon (Rumination) 16. yüzyıldan
itibaren Batı dillerinde hem “tekrarlayıcı bir şekilde
düşüncelerin zihinde dönüp durması” hem de “geviş getirmek”
anlamlarında kullanılmaktadır. Psikiyatri pratiği içinde kısaca
ve kabaca “zihinsel geviş getirmek” olarak tariflenen kelime
literatürde ilk kez 1960 yılında obsesif-kompulsif bozukluk
(OKB) ile çalışmalar yapan Ingram tarafından OKB’den ayrı bir
fenomen olarak kompülsiyon olmadan düşünce düzeyindeki
patolojiyi işaret etmek için kullanılmıştır.
1970’li yıllarda post-travmatik stres bozukluğu (PTSB) üzerine
yapılan çalışmalarda araştırmacılar “istemsiz bir biçimde
ortaya çıkan, kişinin sürdürmekte olduğu eylemlerini
engelleyen, çoğunlukla geçici, kontrol edilmesi zor ve
bastırmak için zorlu bir çaba gerektiren tekrarlayıcı
düşünceler” olarak tanımladıkları zorlayıcı/girici
ruminasyon (intrusive rumination ) terimini kullanmışlardır.
Klinger kısaca “olumsuz içerikli zihinsel uğraş” olarak
tanımladığı ruminasyonu endişe kavramı ile kıyaslayarak “aşırı
genelleştirilen ve tekrarlayıcı bir forma dönüşen endişe,
ruminasyon olarak adlandırılır” demiştir.