You are on page 1of 19

Vatandaşlık Hukukuna Hakim Olan İlkeler: 1.

Eşitlik Esası
Yabancı ile vatandaşın eşit muameleye tabi olmasıdır. Anayasa’da da çeşitli hükümlerde ‘herkes, hiç
kimse’ ifadelerine yer verilmiştir. İstisna: AY m.16: Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için,
milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. 2. Karşılıklılık - Mukabele-i Bil Misil Esası
Karşılıklılık esası çerçevesinde hak tanırız, misilleme esası çerçevesinde ise yabancıların haklarını
ellerinden alırız. Temel insan hakları karşılıklılık esasına tabi tutulamaz. Ve burada kıyas yaparak temel
insan haklarının misilleme esasına da tabi tutulamayacağını söyleyebiliriz. 3. En Ziyade Müsaadeyi
Mazhar Millet Kaydı
Bir örnekle açıklayacak olursak: Türkiye ile Ukrayna arasında bir yatırım sözleşmesi olsun ve bu
sözleşmeye en ziyade müsaadeyi mazhar kaydı (MFN) koyulsun. Artık Ukrayna, oradaki Türk
yatırımcısına en geniş haklara sahip ülkenin yatırımcısına tanıdığı hakları sağlar. Bu ilke yatırım
hukukunda çok önemlidir ve bir anda sözleşmelerin rejimini değiştirir. 4. Diğerleri
a. Tahdit (Sınırlama) sistemi
Anayasada yabancılara neredeyse hiç siyasi hak tanınmamıştır. Anayasanın ilgili hükümlerinde
‘vatandaşlar’ ifadesi geçmektedir. b. İzin sistemi
Yabancılar bazı işlemleri yapabilmek için (Ör: çalışmak, ikamet ekmek) izin almak zorundadır. c. Kota
sistemi
Yabancıların Türkiye’de çalışmaları (%10), taşınmaz edinmeleri (kişi başına en fazla 30 hektar) için
belirli kotalar öngörülmüştür.
Yabancı Kimdir? : YUKK m.3/ü: Türkiye Cumhuriyeti ile vatandaşlık
bağı bulunmayan kişiye yabancı denir. Kimler Yabancı Olarak Tanımlanır? : 1. Başka ülke vatandaşı
olanlar 2. Vatansızlar 3. Özel statüdeki yabancılar (Ör: Diplomatik temsilciler, yabancı askeri personel,
BM çalışanları) 4. Uluslararası korumadan yararlananlar (Ör: Mülteciler, şartlı mülteciler, ikincil koruma
statüsüne sahip olanlar) 5. Geçici korumadan yararlananlar (Ör: Suriyeliler) 6. Göçmenler (Türk
vatandaşlığına kabul edilene kadar)
Göçmen; Türk soyundan olma + Türk kültürüne bağlı olma + Türkiye’ye yerleşme niyetiyle gelme. 7.
Mavi kartlılar
Bu kişiler doğup Türk vatandaşı olup daha sonra Almanya’da yaşamaya başlamışlardır. Almanya da bu
kişilere Alman vatandaşlığı vermiştir ve genellikle de buna karşılık olarak Türk vatandaşlığından
çıkmalarını istemiştir. Veya Almanya bunu istemese bile kişi kendisi istemiştir. Bu durum Türkiye’nin
elinin güçlenmesine neden olmuştur, çünkü insanlar Alman vatandaşlığına geçtikçe orada seçme ve
seçilme hakkı gibi haklara sahip olmuşlardır. Eskiden Türk vatandaşları dışındaki kişiler, köylerindeki
taşınmazlara mirasçı olamıyorlardı.
(Bugün bu hüküm kaldırıldı.) Ve 1990’lı yıllarda Almanya’da yaşan kişiler bu nedenle arada kalmışlardı.
Devlet de bu konuda bir düzenleme yaparak bu kişilere (Alman vatandaşı olanlara) Türkiye’de Türk
vatandaşı gibi davranılacağını, Türk vatandaşının sahip olduğu her türlü hakların sağlanacağını temin
etmiştir. Ve bu kişilere Mavi Kart verilmiştir. Bu kişilerin ülkeye giriş-çıkışları bu kartla olurdu ve tıpkı
nüfus cüzdanı gibi kullanılırdı. Mavi Kartlılar yabancı olmasına yabancıdır ancak Türkiye’de seçme ve
seçilme hakkı, memur olma hakkı, askerlik yükümlülüğü dışında Türk vatandaşlarına tanınan tüm hak ve
yükümlülüklere tabidirler. Mavi Kartlılar, doğumla Türk vatandaşı olup da Türk vatandaşlığından izin
alarak çıkan kişilerdir. Bu kişilerin altsoyları da mavi karta sahiptir. 8. KKTC vatandaşları
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasındaki 1998 tarihli KKTC Vatandaşlarına İlave Kolaylık Sağlanmasına Dair
Sözleşmeye göre, KKTC vatandaşları istedikleri zaman Türk vatandaşı olabilirler. ! Çifte vatandaşların
Türkiye’de Türk vatandaşlıkları esas alınır. ! Düzenli göç: Hukuka uygun biçimde Türkiye’ye gelme,
kalma, çalışma. ! Düzensiz göç: Hukuka aykırı biçimde vatandaşı olunmayan ülkeye gelme, kalma,
çalışma.
Yabancıların Türkiye’ye Girişi: Pasaport Kanunu m.1: Türk
vatandaşları ve yabancılar İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tayin olunan yolcu
giriş-çıkış kapılarından Türkiye’ye girip çıkabilirler. Gümrük kapılarının açılışında İçişleri Bakanlığının
görüşü alınır. YUKK m.5: Türkiye’ye giriş ve Türkiye’den çıkış, sınır kapılarından, geçerli pasaport veya
pasaport yerine geçen belgelerle yapılır. O halde temel şartlar;
- Sınır kapısından girmek - Pasaport veya pasaport yerine geçen belgenin olması - Yabancı ise vize veya
vize muafiyetinin olması - Kişinin Türkiye’ye girişi yasaklı kişilerden olmaması A. Sınır Kapısı: Sınır
kapısından insan+mal geçer; gümrük kapısından ise sadece mal geçer.
B. Pasaport: Türk pasaportları temel olarak 5 türdür:
- Bordo Pasaport: Topluma mahsus, herkesin aldığı pasaport. - Siyah Pasaport: Diplomatik pasaport.
Kanunda bu kişiler sayılmıştır; konsoloslar, büyük
elçiler, devlet adına belli kongrelere gidecek temsilciler, belli örgütlerde çalışan kimseler, TBMM üyeleri
vs. - Yeşil Pasaport: Hususi pasaport. Genel olarak üst kadrodaki devlet memurları alır ve 30 güne
kadar Avrupa’da vizesiz seyahat imkanı sağlar. 15 Temmuz 2016’da çıkarılan Türkiye’de Yatırım
Ortamının İyileştirilmesine Dair Kanun ile birlikte artık; yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan
sınıflandırmada, son 3 yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunun belirleyeceği değerin
üzerinde olan firma yetkililerine, Bakanlar Kurulunca belirlenen esaslara göre 2 yıl süreyle hususi
damgalı pasaport verilebilir. - Gri Pasaport: Hizmet pasaportu. Yeşil pasaport alamayan ama devlet
göreviyle de yurtdışına
giden kişilere verilen geçici pasaporttur.
- Yabancılara Mahsus Damgalı Pasaport: Bu pasaport yabancılara verilir. Ama bu kişilere
vatandaşlık hakkı vermez, sadece belli ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlar. Vatansızlara, şartlı mültecilere,
ikincil korumadan yararlananlara verilir. Türk vatandaşları için her ne kadar pasaport gösterme
zorunluluğu getirilse de bu kişiler Türk vatandaşlıklarını kanıtladıkları sürece ülkeye alınmak
zorundadırlar. Türk vatandaşlığı, her türlü belgeyle (kimlik dahil) kanıtlanabilir. Bu aynı zamanda
anayasal bir prensiptir. AY m.23: Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun
bırakılamaz. O halde 3 prensipten bahsedebiliriz: - Vatandaş sınır dışı edilemez. - Vatandaş yurda girme
hakkından yoksun bırakılamaz. - Vatandaş suçluların iadesi prosedüründe iade edilemez. Pasaport yerine
geçen belgeler:
- Pasavan (İran ile) - Hudut belgesi (Suriye ile) - Gemi/Uçak mürettebatının belgeleri - Mültecilerin
belgeleri - Devletlerin karşılıklı sözleşme ile akit devlet vatandaşlarının birbirlerinin ülkesine pasaportsuz
girebileceğini kararlaştırması halleri - NATO seyahat emri Pasaport yokluğunun yaptırımı: YUKK
m.7: Aşağıdaki yabancılar, Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyerek geri çevrilir:
- Pasaportu, pasaport yerine geçen belgesi, vize veya ikamet ya da çalışma izni olmayanlar ile
bu belgeleri veya izinleri hileli yollarla edindiği veya sahte olduğu anlaşılanlar - Vize, vize muafiyeti
veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az 60 gün süreli pasaport
veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanlar - 15.maddenin 2.fıkrası saklı kalmak kaydıyla, vize
muafiyeti kapsamında olsalar dahi,
15.maddenin 1.fıkrasında sayılan yabancılar Sahte pasaportla ülkeye giren veya pasaportu
olmadığı halde bir türlü içeri giren kişiler hakkında idari para cezası uygulanır. Bunun ötesinde bu
kişilerin farkına varıldığında sınır dışı edilmeleri söz konusu olur. Sınır dışı edilmenin bir diğer sonucu da
ülkeye giriş yasağıdır. Bu yasak en fazla 5 yıldır, ancak süresi 10 yıla kadar uzatılabilir.
C. Vize: Bizim mevzuatımıza göre vize en fazla 90 güne kadar Türkiye’de kalış hakkı sağlar. Bu süre,
yabancı ülkelerle akdedilen anlaşmalara göre farklılık gösterir. Vize muafiyeti: YUKK m.12: Aşağıda
sayılan yabancılardan Türkiye’ye girişte vize şartı aranmaz:
- T.C.’nin taraf olduğu anlaşmalarla ya da BKK ile vizeden muaf tutulan ülkelerin vatandaşları (Ülkeler
bu vize muafiyetinden dolayı kendi kamu düzenlerinin ihlal edilebileceğini düşünürlerse vize muafiyetini
kaldırabilirler. Yine bir ülke vize muafiyetini kaldırırsa karşılık olarak diğer ülke de vize muafiyetini
kaldırabilir.) - Türkiye’ye giriş yapacağı tarih itibariyle geçerli ikamet veya çalışma izni bulunanlar
(Çalışma izni ≥ İkamet izni ≥ Vize) - Pasaport Kanunu m.18 uyarınca verilmiş ve geçerliliklerini
yitirmemiş yabancılara mahsus
damgalı pasaport sahipleri - TVK m.28 kapsamında olduğu anlaşılanlar (Mavi Kartlılar)
Aşağıda sayılan yabancılardan Türkiye’ye girişte vize şartı aranmayabilir:
- Mücbir nedenlerle Türk hava ve deniz limanlarını kullanmak zorunda kalan taşıtlardaki
yabancılardan liman şehrine çıkacak kişiler - Deniz limanlarına gelip, 72 saati geçmemek kaydıyla
liman şehrini veya civar illeri turizm
amaçlı gezecek kişiler Gerekli tüm belgelere sahip olunması nihayetinde ülkeye giriş hakkı
vermez. Türkiye’de kalınan süre boyunca mali kaynakları yeterli olmalıdır. YUKK m.11:Türkiye’de 90
güne kadar kalacak yabancılar, vatandaşı oldukları veya yasal olarak bulundukları ülkedeki
konsolosluklardan geliş amaçlarını da belirten vize alarak gelirler. Vizenin veya vize muafiyetinin
Türkiye’de sağladığı kalış süresi, her 180 günde 90 günü geçemez. Aynı sistem Türk vatandaşlarının da
yurtdışına gidişinde uygulanır. Vize nereden alınır: Vize almak için prensip olarak yurtdışındaki Türk
Konsolosluğu’na başvurmak gerekir. E-vize formunu doldurarak havaalanında gösterme suretiyle de vize
alınabilir. Ya da havaalanında sınır kapılarında da vize almak -81 ülke için- mümkündür. Tabi havaalanı
polisi, kamu düzeninin bozulacağı kanaatiyle vize vermeyebilir. Türkiye’de vize en fazla 5 yıl süreyle
verilebilir, tabi bu 5 yıl kesintisiz Türkiye’de kalma hakkı vermez. Çok girişli bir vize söz konusuysa, 5
yılda 180 günde en fazla 90 gün kalma suretiyle Türkiye’ye giriş çıkış yapma hakkı verir. Bazı vizeler ise
tek girişlidir. Vize verilmeyecek olan kişiler: YUKK m.15: Aşağıda belirtilen yabancılara vize verilemez:
- Talep ettikleri vize süresinden en az 60 gün daha uzun süreli pasaport ya da pasaport yerine
geçen belgesi olmayanlar - Türkiye’ye girişleri yasaklı olanlar - Kamu düzeni veya kamu güvenliği
açısından sakıncalı görülenler - T.C.’nin taraf olduğu anlaşmalar uyarınca, suçluların geri verilmesine
esas olan suç veya
suçlardan sanık olanlar ya da hükümlü bulunanlar - Kalacağı süreyi kapsayan geçerli sağlık
sigortası bulunmayanlar - Türkiye’ye giriş, Türkiye’den çıkış veya Türkiye’de kalış amacını haklı
nedenlere
dayandıramayanlar - Kalacağı sürede, yeterli ve düzenli maddi imkana sahip olmayanlar - Vize
ihlalinden veya önceki ikamet izninden doğan ya da AATUHK’a göre takip ve tahsil
edilmesi gereken alacakları ödemeyi kabul etmeyenler veya TCK’ya göre takip edilen borç ve cezalarını
ödemeyi kabul etmeyenler Bu madde kapsamında olmasına rağmen vize verilmesinde yarar görülenlere
Bakanın onayıyla vize verilebilir.
D. Türkiye’ye Giriş Yasağı: YUKK m.9: Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu
sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir.
Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından
yasaklanır. Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla 5 yıldır. Ancak kamu düzeni veya kamu güvenliği
açısından ciddi tehdit bulunması halinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla 10 yıl daha artırılabilir.
Sınır dışı kararı, arkasından Türkiye’ye giriş yasağını getirir. Sınır dışı edilen kimselere vize de verilmez.
Kimseye, süresiz sınır dışı yasağı konulamaz.
Vizenin alınmasından itibaren 6 ay içerisinde kullanılmazsa vize iptal edilir. Yani şartlar hem vize
verilirken kontrol edilir hem de ülkeye girerken.
İkamet İzni: YUKK m.19: Türkiye’de vizenin veya vize
muafiyetinin tanıdığı süreden ya da 90 günden fazla kalacak yabancıların ikamet izni almaları
zorunludur. İkamet izni, 6 ay içinde kullanılmaya başlanmadığında geçerliliğini kaybeder. YUKK m.20:
Aşağıda sayılan yabancılar ikamet izninden muaf tutulurlar:
- 90 güne kadar vizeyle veya vizeden muaf olarak gelenler, vize süresi veya vize muafiyeti
süresince - Vatansız Kişi Kimlik Belgesine sahip olanlar - Türkiye’de görevli diplomasi ve
konsolosluk memurları - Türkiye’de görevli diplomasi ve konsolosluk memurlarının ailelerinden Dışişleri
Bakanlığınca
bildirilenler - Uluslararası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerinde çalışan ve statüleri
anlaşmalarla
belirlenmiş olanlar - T.C.’nin taraf olduğu anlaşmalarla ikamet izninden muaf tutulanlar
Ör: KKTC, NATO . - TVK’nın 28.maddesi kapsamında olanlar
Mavi Kartlılar. - m.69/7 ile m.76/1 ve m.83/1 kapsamında belge sahibi olanlar
Uluslararası Koruma Statüsü başvuru sahipleri ve mülteci başvurusunda bulunanlar. Birinci
fıkranın c,ç,d ve e bentlerinde belirtilen yabancılara şekil ve içeriği Bakanlık ve Dışişleri Bakanlığınca
birlikte belirlenen belge tanzim edilir. Bu yabancılar, ikamet izninden muafiyet sağlayan durumları sona
erdikten sonra da Türkiye’de kalmaya devam edeceklerse en geç 10 gün içinde ikamet izni almak üzere
valiliklere başvurmakla yükümlüdür. İkamet izni kural olarak yurtdışındaki Türk Konsolosluklarından
alınır. Ancak belirli hallerde istisnalar tanınmıştır. Ör: Yabancının Türkiye’den ayrılmasının makul ve
mümkün olmadığı durumlarda ikamet izni şahsi başvuruyla alınmak zorunda olmakla beraber
vekaletname ile de alınabilir. Bu istisnai hallerde Türkiye’de valiliklere başvurulabilir. İkamet izninin
süresi bitmişse ve uzatılmak isteniyorsa yine Türkiye’den başvuru yapılabilir. İkamet izni türleri:
- Kısa dönem ikamet izni:
YUKK m.31: Aşağıda belirtilen yabancılara kısa dönem ikamet izni verilebilir:
✓ Bilimsel araştırma amacıyla gelecekler ✓ Türkiye’de taşınmaz malı bulunanlar ✓ Ticari bağlantı
veya iş kuracaklar ✓ Hizmet içi eğitim programına katılanlar ✓ T.C.’nin taraf olduğu anlaşmalar ya da
öğrenci değişim programları çerçevesinde
eğitim ve benzeri amaçlarla gelecekler ✓ Turizm amaçlı kalacaklar ✓ Adli veya idari makamların
talep veya kararına bağlı olarak Türkiye’de kalması
gerekenler ✓ Aile ikamet izninden kısa dönem ikamet iznine geçenler ✓ Türkçe öğrenme kursuna
katılacaklar ✓ Kamu kurumları aracılığıyla Türkiye’de eğitim, araştırma, staj ve kurslara katılacaklar
✓ Türkiye’de yükseköğrenimini tamamlayanlardan mezuniyet tarihinden itibaren 6 ay
içinde müracaat edenler ✓ Türkiye’de çalışmayan ancak Bakanlar Kurulunca belirlenecek kapsam
ve tutarda
yatırım yapacaklar ile bunların yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı
çocuğu ✓ KKTC vatandaşları Kısa dönem ikamet izni, birinci fıkranın j ve k bentleri hariç olmak üzere
her defasında en fazla 2şer yıllık sürelerle verilebilir. Birinci fıkranın h bendi kapsamında verilen ikamet
izinleri en fazla 2 defa verilebilir. Birinci fıkranın i bendi kapsamında verilen ikamet izinleri, bir defaya
mahsus olmak üzere en fazla 1 yıl süreyle verilir. Birinci fıkranın j ve k bentleri kapsamında verilen
ikamet izinleri en fazla 5er yıllık sürelerle verilebilir. YUKK m.32: Kısa dönem ikamet izinlerinin
verilmesinde aşağıdaki şartlar aranır:
✓ m.31/1’deki gerekçelerden biri veya birkaçını ileri sürerek talepte bulunmak ve bu
talebiyle ilgili bilgi ve belgeleri ibraz etmek ✓ 7.madde kapsamına girmemek ✓ Genel sağlık ve
güvenlik standartlarına uygun barınma şartlarına sahip olmak ✓ İstenilmesi halinde vatandaşı olduğu
veya yasal olarak ikamet ettiği ülkenin yetkili
makamları tarafından düzenlenmiş adli sicil kaydını gösteren belgeyi sunmak ✓ Türkiye’de kalacağı
adres bilgilerini vermek - Aile ikamet izni:
Bu iznin alınabilmesi için Türkiye’de destekleyici denen bir şahsın olması gerekiyor. Destekleyici ya Türk
vatandaşıdır ya da yabancıdır ama legal olarak ikamet hakkı vardır. YUKK m.34: Türk vatandaşlarının,
TVK m.28 kapsamında olanların veya ikamet izinlerinden birine sahip olan yabancılar ile mültecilerin ve
ikincil koruma statüsü sahiplerinin;
✓ Yabancı eşine ✓ Kendisinin veya eşinin ergin olmayan yabancı çocuğuna ✓ Kendisinin ve eşinin
bağımlı yabancı çocuğuna her defasında 3 yılı aşmayacak şekilde aile ikamet izni verilebilir. Ancak aile
ikamet izninin süresi hiçbir şekilde destekleyicinin ikamet izni süresini aşamaz. Vatandaşı olduğu ülkenin
hukukuna göre birden fazla eş ile evlilik halinde, eşlerden yalnızca birine aile ikamet izni verilir. Ancak,
diğer eşlerinden olan çocuklara da aile ikamet izni verilebilir. YUKK m.35: Aile ikamet izni taleplerinde
destekleyicide aşağıdaki şartlar aranır:
✓ Toplam geliri asgari ücretten az olmamak üzere, ailedeki fert başına asgari ücretin
1/3’ünden az olmayan aylık geliri bulunmak ✓ Ailenin nüfusuna göre, genel sağlık ve güvenlik
standartlarına uygun barınma
şartlarına sahip olmak ve tüm aile fertlerini kapsayan sağlık sigortası yaptırmış olmak ✓ Başvuru
tarihi itibariyle, 5 yıl içinde aile düzenine karşı suçlardan herhangi birinden
hüküm giymemiş olduğunu adli sicil kaydıyla belgelemek ✓ Türkiye’de en az 1 yıldır ikamet izniyle
kalıyor olmak ✓ Adres kayıt sisteminde kaydı bulunmak
Bilimsel araştırma amaçlı ikamet izni ya da çalışma izni bulunanlar, TVK’nın 28.maddesi kapsamında
olanlar veya Türk vatandaşlarıyla evli olan yabancılar hakkında birinci maddenin ç bendi uygulanmaz.
Türkiye’de destekleyicinin yanında kalmak üzere aile ikamet izni talebinde bulunacak yabancılarda
aşağıdaki şartlar aranır:
✓ m.34/1 kapsamında olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri ibraz etmek ✓ m.34/1’de belirtilen kişilerle
birlikte yaşadığını veya yaşama niyeti taşıdığını ortaya
koymak ✓ Evliliği aile ikamet izni almak amacıyla yapmamış olmak ✓ Eşlerden her biri için 18
yaşını doldurmuş olmak ✓ m.7 kapsamına girmemek - Öğrenci ikamet izni:
YUKK m.38: Türkiye’de bir yükseköğretim kurulunda önlisans, lisans, yüksek lisans ya da doktora
öğrenimi görecek yabancılara öğrenci ikamet izni verilir. Bakımı ve masrafları gerçek veya tüzel kişi
tarafından üstlenilen ilk ve orta derecede öğrenim görecek yabancılara, velilerinin veya yasal
temsilcilerinin muvafakatiyle öğrenim süresince 1er yıllık sürelerle öğrenci ikamet izni verilebilir ve
uzatılabilir. - Uzun dönem ikamet izni:
YUKK m.42: Türkiye’de kesintisiz en az 8 yıl ikamet izniyle kalmış olan ya da Göç Politikaları Kurulunun
belirlediği şartlara uyan yabancılara, Bakanlığın onayıyla valilikler tarafından süresiz ikamet izni verilir.
Mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri ile insani ikamet izni sahiplerine ve geçici
koruma sağlananlara, uzun dönem ikamet iznine geçiş hakkı tanınmaz. YUKK m.43: Uzun dönem ikamet
iznine geçişte aşağıdaki şartlar aranır: ✓ Kesintisiz en az 8 yıl ikamet izniyle Türkiye’de kalmış olmak
✓ Son 3 yıl içinde sosyal yardım almamış olmak ✓ Kendisi veya varsa ailesinin geçimini sağlayacak
yeterli ve düzenli gelir kaynağına
sahip olmak ✓ Geçerli sağlık sigortasına sahip olmak ✓ Kamu düzeni veya kamu güvenliği
açısından tehdit oluşturmamak Göç Politikaları Kurulunun belirlediği şartlara sahip olması nedeniyle
uzun dönem ikamet izni verilmesi uygun görülen yabancılar için 1.fıkranın d bendi dışındaki şartlar
aranmaz. YUKK m.44: Uzun dönem ikamet izni bulunan yabancılar;
✓ Askerlik yapma yükümlülüğü ✓ Seçme ve seçilme ✓ Kamu görevlerine girme ✓ Muaf olarak araç
ithal etme Ve özel kanunlardaki düzenlemeler hariç, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakların
kullanımında ilgili mevzuat hükümlerine tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan
yararlanırlar. Birinci fıkradaki haklara kısmen veya tamamen kısıtlamalar getirmeye BK yetkilidir. Uzun
dönem ikamet izni sahiplerinin durumu mavi kartlılara çok benzer. Fark: Mavi kartlılar Türkiye’de
çalışmak için ikamet izni almak zorunda değilken uzun dönem ikamet izni sahiplerinin alması gerekir. Ya
da yeni evlilere yapılacak evlilik yardımından uzun dönem ikamet izni sahipleri yararlanamaz.
Turkuaz Kart sahibinin hakları da tıpkı uzun dönem ikamet sahibi kişiler gibidir. - İnsani ikamet izni:
Acil durumlarda, çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda verilir. Normal şartlarda sınır dışı
edilmesi gereken ancak geri gönderme yasağı nedeniyle sınır dışı edilemeyen kişilere verilen ikamet
iznidir. Kişi gideceği ülkede insanlık dışı muameleye, işkenceye, idam cezasına maruz kalacaksa geri
gönderme yasağı vardır. Ya da sınır dışı edilen kişi, bu sınır dışı etme kararına karşı 15 gün içinde dava
açma hakkına sahiptir. İşte bu kişilere de dava sonuçlanıncaya kadar insani ikamet izni verilir. İnsani
ikamet izni verilirken m.7’deki şartlar aranmaz. Resen verilir, kişi talepte bulunmaz. - İnsan ticareti
mağduru ikamet izni:
Esir gibi muamele görmüş, zorla çalıştırılmış, cinsel kullanıma uğramış vs. kişiler, insan ticaretine
uğramıştır. Bu kişilere rehabilitasyon sürecini geçirebilmeleri için 1 aylık sürelerle ikamet izni verilir. Ve
bu kişilerin yetkililerle işbirliği yapması sağlanır. İnsan ticareti mağduru ikamet izni verilirken m.7’deki
şartlar aranmaz. Resen verilir, kişi talepte bulunmaz.
Uluslararası Koruma: Bu kişiler düzensiz göç ile ülkemize
gelenlerdir. Uluslararası koruma kavramının temelinde 2 uluslararası kaynak vardır:
- 1951 Tarihli Mültecilerin Korunmasına Dair Cenevre Sözleşmesi.
Bu sözleşme sadece mültecileri düzenler. Türkiye bu sözleşmeye 3 çekince ile taraf olmuştur.
✓ 1951 yılından önce meydana gelen olaylar nedeniyle mülteci statüsüne giren kişiler
hakkında (Daha sonra bu çekince kaldırılmıştır.) ✓ Sadece Avrupa’da meydana gelen olaylar
nedeniyle mülteci statüsüne giren kişiler
hakkında ✓ Bu sözleşmede sağlanan hakların, Türkiye’de Türk vatandaşlarına sağlanan haklardan
fazla olmaması kaydıyla - Sözleşmenin 33.maddesinde söz edilen ve günümüzde de
uluslararası teamül haline gelen,
geri gönderme yasağı kavramı. MKDCS m.33: Hiçbir taraf devlet, bir mülteciyi, ırkı/dini/tabiiyeti/belli
bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak
ülkelerin sınırlarına, her ne şekilde olursa olsun geri gönderemeyecek veya iade etmeyecektir. Bugün
artık bu 5 sınırlamaya dahil olmasa bile geri gönderme yasağı uygulanmaktadır. Uluslararası korumada
3 statü vardır:
- Mülteciler: - Şartlı mülteciler: - İkincil koruma statüsünden yararlananlar: (Suriyeliler geçici korumadan
yararlanmaktadırlar. Ve geçici koruma, uluslararası korumaya bir geçiş adımıdır. Uluslararası korumadan
yararlanabilmek için bireysel başvuru yapmak ve bu başvurunun bireysel olarak değerlendirilmesi
gerekir. Halbuki geçici korumada kitle akını halinde ülkeye giren kişiler vardır ve o anda acil olarak
ülkeye alınmışlardır.) Temel olarak bilmemiz gereken 2 kural vardır:
- Uluslararası koruma, bir ikame koruma statüsüdür. - Uluslararası korumadan yararlanabilmek için
bireysel başvuru + bireysel değerlendirme
gerekir.
Kişi, Türkiye’ye girdikten sonra da uluslararası koruma başvurusunda bulunabilir. Arzu ederse sınırda
başvurur ve bu başvuru Valiliğe gönderilir. Burada şartların varlığı incelenir. Bu değerlendirme
yapılırken 2 esasa bakılır (YUKK m.64):
- Bazı kişilerin uluslararası korumaya zaten ihtiyaçları yoktur. - Bazı kişiler korunmaya layık değildirler.
A. Mülteciler: YUKK m.61: Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı/dini/tabiiyeti/belli
bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı
sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından
yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar
sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku
nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında mülteci statüsü verilir.
B. Şartlı Mülteciler: YUKK m.62: Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle;
ırkı/dini/tabiiyeti/belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme
uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin
korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya
veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya
söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında şartlı
mülteci statüsü verilir. Üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar, şartlı mültecinin Türkiye’de kalmasına izin
verilir.
C. İkincil Koruma Statüsünden Yararlananlar: YUKK m.63: Mülteci veya şartlı mülteci olarak
nitelendirilemeyen, ancak menşe ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği takdirde;
✓ Ölüm cezasına mahkum olacak veya ölüm cezası infaz edilecek ✓ İşkenceye, insanlık dışı ya da onur
kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak ✓ Uluslararası veya ülke genelindeki silahlı çatışma
durumlarında, ayrım gözetmeyen şiddet
hareketleri nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak olması nedeniyle menşe
ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan veya söz konusu tehdit nedeniyle
yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye, statü belirleme işlemleri sonrasında ikincil koruma
statüsü verilir.
İdari Gözetim: A. Başvuru Sahibinin İdari Gözetim Altına
Alınması: YUKK m.68: Başvuru sahipleri, sadece uluslararası koruma başvurusunda bulunmalarından
dolayı idari gözetim altına alınamaz. Başvuru sahiplerinin idari gözetim altına alınması istisnai bir
işlemdir. Başvuru sahibi sadece aşağıdaki hallerde idari gözetim altına alınabilir:
✓ Kimlik veya vatandaşlık bilgilerinin doğruluğuyla ilgili ciddi şüphe varsa, bu bilgilerin tespiti
amacıyla ✓ Sınır kapılarında usulüne aykırı surette ülkeye girmekten alıkonulması amacıyla ✓ İdari
gözetim altına alınmaması durumunda başvurusuna temel oluşturan unsurların
belirlenemeyecek olması halinde ✓ Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehlike
oluşturması halinde İdari gözetim kararını valilik verir. Karar, en fazla 6 ay için verilebilir ancak bu süre
bir 6 ay daha uzatılabilir. AYM, kişinin uzun süre idari gözetim altında tutulmasını AY m.17’ye aykırılık
görmüştür.
B. Hakkında Sınır Dışı Kararı Alınmış Kişinin İdari Gözetim Altına Alınması: YUKK m.54: Aşağıda
sayılan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınır: ✓ TCK m.59 kapsamında sınır dışı edilmesi
gerektiği değerlendirilenler ✓ Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü
yöneticisi, üyesi veya
destekleyicisi olanlar ✓ Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılacak işlemlerde gerçek dışı
bilgi ve sahta belge
kullananlar ✓ Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar
✓ Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar ✓ Vize veya vize
muafiyeti süresini 10 günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler ✓ İkamet izinleri iptal edilenler ✓
İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan
ikamet izni süresini 10 günden fazla ihlal edenler ✓ Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler
✓ Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler ✓ Hakkında Türkiye’ye
giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler. ✓ Uluslararası koruma başvurusu
reddedilen, uluslararası korumadan hariç tutulan, başvurusu
kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan,
uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra bu
Kanunun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar ✓ İkamet izni uzatma
başvuruları reddedilenlerden, 10 gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar ✓ Uluslararası kurum ve
kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili oluğu
değerlendirilenler Bu maddenin 1.fıkrasının b,d ve k bentleri kapsamında oldukları
değerlendirilen uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler
hakkında uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında sınır dışı etme kararı alınabilir. YUKK m.55:
54.madde kapsamında olsalar dahi aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınamaz:
✓ Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya
muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar ✓ Ciddi sağlık sorunları, yaş ve
hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler ✓ Hayati tehlike arz eden hastalıkları için
tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede
tedavi imkanı bulunmayanlar ✓ Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti
mağdurları ✓ Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fizyolojik veya cinsel şiddet mağdurları Sınır
dışı etme kararı Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklere alınır. Kararın gerekçesiyle
birlikte yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğinden itibaren bu kişiler 15 gün içinde
İdare Mahkemesine başvurabilirler. Başvurular 15 gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin verdiği
kararlar kesindir. 54.maddenin 1.fıkrasının b,d ve k bentleri ile 2.fıkrasındakiler hariç, yargılama
sonuçlanana kadar yabancı sınır dışı edilemez.
Geçici Koruma: YUKK m.91: Ülkesinden ayrılmaya
zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak
sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabacılara geçici koruma sağlanabilir.
Uluslararası korumada olduğu gibi geçici korumada kabul edilmiş birtakım asgari ilkeler, prensipler
yoktur. Bunu kitlesel akına uğrayan devletin kendisi belirler. Fakat geri gönderme yasağı, aynı
uluslararası korumada uygulandığı şekilde ve hatta daha fazla olarak geçici korumada da uygulanır.
Geçici korumanın uygulandığı süre içinde, bireysel uluslararası koruma başvuruları işleme konulmaz.
Uluslararası Koruma Statüsü Sahibi Kimlik Belgesi, ikamet izni yerine geçer. Hatta mülteci ve ikincil
korumadan yararlananlar bakımından çalışma izni yerine de geçer. (Şartlı mülteciler, koruma statüsünü
aldıktan sonra 6 ay sonra hala Türkiye’delerse o zaman çalışma iznine başvurabilirler.) Fakat Geçici
Koruma Statüsü Sahibi Kimlik Belgesi, ikamet izni yerine geçmez sadece bu kişilere Türkiye’de hukuka
uygun olarak kalma hakkı verir; bu süre içinde Türkiye’de geçirilen süreler ikametten sayılmaz. Geçici
korumadan yararlananlar, statüyü aldıktan 6 ay sonra istisnai çalışma iznine başvurabilirler.
Çalışma İzni: Bu konu, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü
Kanunu’nda düzenlenmiştir. UİK geçici m.1: Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur. AY m.48: Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun
yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. AY m.16: Temel hak ve
hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Kural olarak
yabancıların Türkiye’de çalışabilmesi için çalışma izni almaları gerekir. Çalışma izni için yurtdışında
konsolosluklara başvurulabilir, yurtiçinden başvurmak da mümkündür. Neticede çalışma iznini, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verir. UİK m.13: Çalışma izni muafiyeti kapsamında olan yabancılar,
çalışma izni muafiyeti almak kaydıyla çalışabilir. Çalışma izni muafiyeti başvuruları yurt içinde
doğrudan Bakanlığa, yurt dışında yabancının vatandaşı olduğu veya yasal olarak bulunduğu ülkedeki
Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri ya da başkonsolosluklarına yapılır. Yurt dışında yapılan bu
başvurular Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri veya başkonsolosluklarınca Bakanlığa iletilir. Çalışma
izni muafiyeti başvuruları yetkili aracı kurum tarafından da yapılabilir. Çalışma izni muafiyeti
başvurusunda bu Kanunun 7.maddesinin 4,5,7.fıkraları uygulanır. Başvurusu olumlu değerlendirilen
yabancılara Bakanlıkça çalışma izni muafiyeti düzenlenir. Çalışma izni muafiyetiyle geçirilen süreler,
kanuni çalışma izni veya ikamet izni sürelerinin hesabında dikkate alınmaz. 6102 sayılı Kanuna göre
kurulmuş anonim şirketlerin Türkiye’de ikamet etmeyen yönetim kurulu üyesi ve diğer şirketlerin yönetici
sıfatı olmayan ortağı ile Türkiye’de gerçekleştirdiği faaliyetleri 180 gün içinde 90 günü geçmeyen
sınırötesi hizmet sunucusu, çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirilir. Hangi durumlarda çalışma
izni alınmayabilir?:
- Bir kanun hükmüyle veya ikili/çok taraflı anlaşmalarla çalışma iznine muafiyet getirilmiş
olabilir. (Örnek: Mavi kartlılar, neredeyse Türk vatandaşlarının sahip olduğu tüm haklardan yararlanırlar.
Uzun dönem ikamet izni sahipleri, mavi kartlıların sahip olduğu tüm haklardan yararlanırlar ancak
Bakanlar Kurulu bu hakları kısıtlayabilir.)
- Mültecilere ve ikincil koruma statüsü sahiplerine çalışma izni verilmez, çünkü zaten bunlara verilen
kimlik belgeleri çalışma izni yerine geçer. (Şartlı mülteciler ve geçici korumadan yararlananlar ise ancak
çalışma izni alarak Türkiye’de çalışabilirler.) - Çalışma izninden muaf olanlar (UİK m.13/7). - Mevsimlik
tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılar. Çalışma izni muafiyeti ile
geçirilen süreler, Türkiye’de ikamet süresi olarak kabul edilmez. (Örneğin 5 yıl çalışma izninden muaf
olarak Türkiye’de bulunan ve çalışan bir kişi daha sonra buna istinaden bu 5 yılı 8 yıllık uzun dönem
ikamet izni almak için saydıramaz.) Çalışma izninin türleri:
UİK m.8: Mesleki yeterlilik gerektiren sağlık ve eğitim hizmetlerinde çalışacak yabancıların çalışma izni
başvurularının değerlendirilmesinde ön izin alınması zorunludur. Çalışma izninin verilebilmesi için
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, çalışma izni talep eden kişinin talebinin uluslararası işgücü
politikasına uygun olup olmadığını değerlendirir. UİK m.4: Bakanlık, Uluslararası İşgücü Politikası
Danışma Kurulu kararlarını dikkate alarak uluslararası işgücüne ilişkin politika belirlemeye ve
belirlenen politikayı uygulamaya yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyette bulunmaya yetkilidir.
Uluslararası işgücü politikası; uluslararası işgücü hareketliliği ve bölgesel gelişmeler ile Göç
Politikaları Kurulu kararları, istihdam ve çalışma hayatına ilişkin gelişmeler, sektörel ve ekonomik
dönemsel değişiklikler, kalkınma plan ve programları, yabancının uyruğunda bulunduğu ülkeyle ikili
ekonomik/sosyal/kültürel ilişkiler, Türkiye’nin taraf olduğu ikili/çok taraflı anlaşmalar ve uluslararası
sözleşmeler, kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığı dikkate alınarak belirlenir. UİK m.9: Bu
Kanunun 7.maddesine göre yapılan değerlendirme neticesinde;
a. Uluslararası işgücü politikasına uygun olmayan, b. Sahte veya yanıltıcı bilgi ve belgelerle yapılan, c.
Yabancı istihdam edilmesine ilişkin gerekçesi yeterli görülmeyen, d. Diğer kanunlarda Türk
vatandaşlarına hasredilen iş ve meslekler için (avukatlık, eczacılık,
veterinerlik) yapılan, e. Gerekli nitelik ve uzmanlığı taşımadığı anlaşılan yabancılara ilişkin olan, f.
Bakanlıkça belirlenen değerlendirme kriterlerini karşılamayan, g. 6458 sayılı Kanunun
7,15,54.maddeleri kapsamında olduğu İçişleri Bakanlığınca bildirilen
yabancılara ilişkin olan, h. Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından Türkiye’de
çalışmasında
sakınca görülen yabancılara ilişkin olan, i. Dışişleri Bakanlığının uygun görüşü olması durumu
hariç, Türkiye Cumhuriyetinin tanımadığı veya diplomatik ilişkisinin bulunmadığı ülke vatandaşları için
yapılan, j. Kanuni süresi içinde yapılmayan veya eksiklikleri tamamlanmayan başvurular reddedilir. -
Belirli süreye bağlı olan çalışma izni:
[Ya hep aynı işverenin yanında çalışmak şartıyla 1+2+3+3+.... yıl ya da farklı işverenlerin yanında
çalışmak şartıyla 1+1+1+....] Bu kişilere öncelikle 1 yıllık çalışma izni verilir. Bu izni almak için başvuru
yapıldığı anda kişinin çalışacağı yerin ve işvereninin hazır olması gerekir. 1 yıllık süre sona erince kişinin
uzatma talep etmesi gerekir. Süre, ancak aynı işverenin yanında çalışmak kaydıyla 2 yıl uzatılır. 3 yılın
sonunda yine aynı işveren yanında çalışmak kaydıyla 3 yıl daha uzatılır. 6 yılın sonunda hep aynı işveren
yanında çalışmak kaydıyla bundan sonraki tüm uzatmalar 3 yıl için geçerli olur.
Yabancı çalışan başka işverenin yanında çalışmak isterse her defasında başa dönerek 1 yıllık çalışma izni
alabilecektir. Aynı zamanda işveren de yanında çalıştırmak istediği yabancı için başvuruda bulunmak
zorundadır. Bağımsız çalışma izni dışında, bir yabancı çalışma izni almak için başvuru yapıyorsa
işverenler de başvurmalıdır. (Bu hüküm, çalışma özgürlüğü bakımından eleştirilmektedir.) - Bağımsız
çalışma izni:
Türkiye’ye gelerek herhangi bir işverene bağlı olmaksızın çalışmak isteyenlere (şirket kuracak kişiler)
bağımsız çalışma izni verilir. - Süresiz çalışma izni:
Türkiye’de uzun dönem ikamet izni sahibi olanlara veya 8 yıl kanuni çalışma izni olanlara, süresiz
çalışma izni verilir. Süresiz çalışma izni sahipleri, tıpkı uzun dönem ikamet izni sahipleri gibi haklardan
yararlanırlar. (Mavi kartlılar, neredeyse Türk vatandaşlarının sahip olduğu tüm haklardan yararlanırlar.
Uzun dönem ikamet izni sahipleri, mavi kartlıların sahip olduğu tüm haklardan yararlanırlar ancak
Bakanlar Kurulu bu hakları kısıtlayabilir.) - Turkuaz kart:
UİK m.11: Uluslararası işgücü politikası doğrultusunda; eğitim düzeyi, mesleki deneyimi, bilim ve
teknolojiye katkısı, Türkiye’deki faaliyetinin veya yatırımının ülke ekonomisine ve istihdama etkisi ile
Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu önerileri ve Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre
başvurusu uygun görülen yabancılara Turkuaz Kart verilir. Turkuaz Kart, ilk 3 yılı geçiş süresi olmak
kaydıyla verilir. Bakanlık, geçiş süresi içinde işveren veya yabancıdan yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi
ve belge talep edebilir. Geçiş süresi içinde 15.madde uyarınca iptal edilmeyen Turkuaz Kartta yer alan
geçiş süresi kaydı, yabancının başvurusu halinde kaldırılır ve süresiz Turkuaz Kart verilir. Bu başvuru,
geçiş süresinin dolmasına 180 gün kalmasından itibaren her durumda geçiş süresi dolmadan yapılır. Bu
süre dolduktan sonra geçiş süresi kaydının kaldırılmasına ilişkin yapılan başvuru reddedilir ve Turkuaz
Kart geçersiz hale gelir. Turkuaz Kart sahibi yabancının, mevzuat hükümlerine göre eş ve bakmakla
yükümlü olduğu çocuklarına Turkuaz Kart sahibi yakını olduğunu gösteren ve ikamet izni yerine geçen
belge verilir. Turkuaz Kart sahibi yabancı bu Kanunda düzenlenen süresiz çalışma izninin sağladığı
haklardan yararlanır. Turkuaz Kart uygulamasında; akademik akanda uluslararası kabul görmüş
çalışmaları bulunanalar ile bilim, sanayi ve teknolojide ülkemiz bakımından stratejik kabul edilen bir
alanda öne çıkmış olanlar ya da ihracatı, istihdam veya yatırım kapasitesi olarak ekonomiye önemli katkı
sağlayan ya da sağlaması öngörülenler nitelikli yabancı olarak değerlendirilirler. Geçici koruma
sağlanan yabancılara bu madde hükümleri uygulanmaz. Turkuaz Kart sahibi yabancının, mevzuat
hükümlerine göre eş ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına Turkuaz Kart sahibi yakını olduğunu
gösteren ve ikamet izni yerine geçen belge verilir. Bu belge, ikamet izni yerine geçer. Burada aile ikamet
izni alınmasına gerek yoktur (destekleyici olması gerekemez). Bunun da ötesinde Turkuaz Kart
sahiplerine ve bu kişilere istisnai Türk vatandaşlığı verilir.
Türk Soylu Yabancıların Çalıştırılmaları: 2527 sayılı Türk Soylu
Yabancıların Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun uyarınca Türk soylu yabancılar, silahlı kuvvetler ve
güvenlik teşkilatı dışında Türkiye’de yabancılara yasaklanmış işleri yapabilirler; hatta görevlerine dahi
girebilirler. TSYÇİK m.12: Çalıştırılabilmelerine izin verilen Türk soylu yabancıların, kamu veya özel
kurum, kuruluş ve işyerlerine alınabilmeleri; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca o göreve
atanabileceklerde aranacak niteliklerin ilgilide bulunması ve atama için öngörülen usul ve formalitelerin
yerine getirilmiş olmasına bağlıdır. Türkiye’de ikametlerine izin verilmiş Türk soylu yabancılar, kamu
veya özel kurum, kuruluş ve işyerlerinde personel ihtiyacının karşılanması amacıyla açılan yarışma ve
yeterlilik sınavlarına Türk vatandaşları gibi girme hakkına sahiptirler. Ancak bunların atanmaları çalışma
izni verilmiş olmasına bağlıdır. Türk soylu yabancıların Türkiye’de çalışabilmesi için: ikamet izni almak,
çalışma izni almak, Türk soylu olmak, o mesleğe ilişkin yeterlilikleri haiz olmak, güvenlik açısından
sakıncası bulunmamak, yabancılar için açılan kütüklere kayıt olmak şartları aranmaktadır. İçişleri
Bakanlığınca belirli zamanlarda bazı gruplar Türk soylu kabul edilir ve bu kişilere zamanla istisnai Türk
vatandaşlığı verilir. Bu, devlet politikasıyla ilgilidir. Danıştay; Türk Soylu Yabancıların
Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanunu, Avukatlık Kanunu’na kıyasla özel kanun olarak kabul etmiştir. Bu
kişilerin avukatlık mesleğini yapmalarında vatandaşlık bakımından herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Yabancı Sermaye İle Yapılan Yatırımlar: Bugün mevzuatımızda bir
karışıklık vardır, şöyle ki; 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun uygulanmasını gösteren
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Yönetmeliği’nin dayandığı madde, Uluslararası İşgücü Kanunu ile iptal
edildi. Dolayısıyla bugün için Yönetmelik’in yürürlükte olmadığını kabul edebiliriz. Özel Sermaye
Transferi:
1. Doğrudan Yatırımlar 
a) Doğrudan Bir Tesise Yatırım
o Bağımsız Olarak o Yerli Bir Ortak ile Birlikte b) Şube Açma 2. Dolaylı Yatırımlar  Sermaye
piyasalarında tahvil ve hisse senedi gibi menkul kıymetlere
yapılan yatırımlardır. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu, kural olarak sadece doğrudan
yatırımlara ilişkindir; ancak büyük ölçekli bir dolaylı yatırım varsa (menkul kıymet borsaları dışında hisse
edinimi veya menkul kıymet borsalarından en az %10 hisse oranı ya da aynı oranda oy hakkı sağlayan
edinimler yoluyla mevcut bir şirkete ortak olmak) bu da DYYK kapsamındadır. Yabancı yatırımcıya
verilen taahhütler:
1. Türkiye’de yerli teşebbüs ile eşit muamele görürler. 2. Karşılığı ödenmedikçe kamulaştırılamazlar.
DYYK m.3-b: Doğrudan yabancı yatırımlar, yürürlükteki mevzuat gereğince; kamu yararı
gerektirmedikçe ve karşılıkları ödenmedikçe kamulaştırılamaz veya devletleştirilemez. 3. Kambiyo
senetleri açısından kolaylıklar sağlanır.
DYYK m.3-c: Transferler; yabancı yatırımcıların Türkiye’deki faaliyet ve işlemlerinden doğan net kar,
temettü, satış, tasfiye ve tazminat bedelleri, lisans, yönetim vb. anlaşmalar
karşılığında ödenecek meblağlar ile dış kredi anapara ve faiz ödemeleri, bankalar veya özel finans
kurumları aracılığıyla yurt dışına serbestçe transfer edilebilir. 4. Uyuşmazlıkların çözümünde kolaylıklar
sağlanır.
DYYK m.3-e: Özel hukuka tabi olan yatırım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü ile
yabancı yatırımcıların idare ile yaptıkları kamu hizmeti imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden
kaynaklanan yatırım uyuşmazlıklarının çözümlenmesi için; görevli ve yetkili mahkemelerin yanı sıra ilgili
mevzuatta yer alan koşulların oluşması ve tarafların anlaşması kaydıyla milli veya milletlerarası tahkim
ya da diğer uyuşmazlık çözüm yollarına başvurulabilir. Devletlerarası bir sözleşme ile ICSID adlı bir
tahkim örgütü kurulmuştur. Bu sözleşme ile, yabancı yatırımlardan dolayı doğan uyuşmazlıkların / ev
sahibi devlet ile yatırımcı arasındaki uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesini sağlamıştır. ICSID
tarafından verilen karar, ICSID’e üye olan tüm ülkelerde kendiliğinden icra olunur ve hiçbir zaman
tanıma/tenfiz işlemine ihtiyaç olmaz. 5. Türkiye’de taşınmaz mal edinmeleri sınırlandırılmıştır.
Tapu Kanunu m.36: 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı TVK’nın 28.maddesi kapsamındaki kişiler hariç
olmak üzere yabancı uyruklu gerçek kişilerin, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişilerin
ve uluslararası kuruluşların %50 veya daha fazla oranda hissesine sahip oldukları veya yönetim hakkını
haiz kişilerin çoğunluğunu atayabilme veya görevden alabilme yetkisine sahip oldukları Türkiye’de
kurulu tüzel kişiliğe sahip şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen faaliyet konularını yürütmek üzere
taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinebilir ve kullanabilirler. (Burada kanun yapma tekniği
açısından bir sorun vardır. DYYK m.5’e göre ‘Bu Kanun hükümlerine ilişkin değişiklikler, ancak bu
Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir.’.) Yabancı yatırımcı
kimdir?:
- Yabancı ülke vatandaşı olan gerçek kişiler - Yurtdışında ikamet eden Türk vatandaşları - Yabancı ülke
kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiler Yabancı yatırımcının yapabileceği yatırım şekilleri:
- Türkiye’de Türk ortaklığı kurabilirler. - Türkiye’deki bir Türk ortaklığının hisselerini alabilirler. -
Türkiye’de şube açabilirler. Yabancı yatırım değerleri:
- Yurt dışından getirilen;
o TCMB’nca alım-satımı yapılan konvertibl para şeklinde nakit sermaye o Şirket menkul kıymetleri
(Devlet tahvilleri hariç) o Makine ve teçhizat o Sınai ve fikri mülkiyet hakları - Yurt içinden sağlanan;
o Yeniden yatırımda kullanılan kar, hasılat, para alacağı veya mali değeri olan yatırımla
ilgili diğer haklar o Doğal kaynakların aranması ve çıkarılmasına ilişkin haklar
Turizm Teşvik Kanunu uyarınca; Bu Kanun çerçevesinde yabancı yatırımcılar, Türkiye’de tek başlarına
veya yabancı ortakla beraber yatırım yapabilmektedirler. Çalıştırılacak yabancıların çalışma izni alması
gerekir. Bu şekilde çalıştırılan yabancı personelin miktarı, toplam personelin %10’unu geçemez (kota
sistemi). (Bu %10’luk kota, geçici koruma altında olanların çalışmasında da uygulanır.) Türk Kıyı, Liman
ve Karasularında Ticaret Kanunu (Kabotaj Kanunu) uyarınca; Türkiye limanları ve sahilleri arasında
taşımacılık yapma hakkı Türk bayrağı taşıyan gemilere aittir. Buna mukabil iç sularda, göllerde, Marmara
havzasında, boğazlarda, körfezlerde taşımacılık yapmak Türk vatandaşlarına hasredilmiş bir haktır. Türk
bayrağı çekmek ile Türk vatandaşı olmak, birbirinden farklı şeylerdir. Yabancı uzmanların ve tayfanın,
Türk gemilerinde istihdam edilmesine Bakanlar Kurulu izin verebilir.
Suçluların İadesi: Cezai Konularda Adli İşbirliği Kanunu bu
konuyu düzenlemektedir. (Eskiden TCK m.18’de düzenlenmekteydi, madde kaldırılsa da suçluların
iadesine ilişkin ana prensiplerin bilinmesi açısından önemlidir.) TCK m.18: Yabancı bir ülkede işlenen
veya işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle hakkında ceza kovuşturması başlatılan veya mahkumiyet
kararı verilmiş olan bir yabancı, talep üzerine, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın
infazı amacıyla geri verilebilir. Ancak, geri verme talebine esas teşkil eden fiil;
a. Türk kanunlarına göre suç değilse, b. Düşünce suçu veya siyasi ya da askeri suç niteliğinde ise, c.
Türkiye Devletinin güvenliğine karşı, Türkiye Devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk
kanunlarına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmişse, d. Türkiye’nin yargılama yetkisine
giren bir suç ise, e. Zamanaşımına veya affa uğramış ise, geri verme talebi kabul edilmez. Uluslararası
Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebiyle
yabancı bir ülkeye verilemez. Kişinin, talep eden devlete geri verilmesi halinde ırkı, dini, vatandaşlığı,
belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle kovuşturulacağına veya
cezalandırılacağına ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalacağına dair kuvvetli şüphe sebepleri
varsa, talep kabul edilmez. Kişinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi, geri verme talebi hakkında bu
madde ve Türkiye’nin taraf olduğu ilgili uluslararası sözleşme hükümlerine göre karar verir. Bu karara
karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Mahkeme geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar
verirse, bu kararın yerine getirilip getirilmemesi Bakanlar Kurulunun takdirine bağlıdır. Geri verilmesi
istenen kişi hakkında koruma tedbirlerine başvurulmasına, Türkiye’nin taraf olduğu ilgili uluslararası
sözleşme hükümlerine göre karar verilebilir. Geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar
verilmesi halinde, ayrıca CMK hükümlerine göre tutuklama kararı verilebilir veya diğer koruma
tedbirlerine başvurulabilir. Geri verme halinde, kişi ancak geri verme kararına dayanak teşkil eden
suçlardan dolayı yargılanabilir veya mahkum olduğu ceza infaz edilebilir. Cezai Konularda Adli İşbirliği
Kanunu’nun uygulaması sınırlıdır; bunun yerine SİDAS (1957 tarihli Suçluların İadesine Dair Avrupa
Sözleşmesi) uygulanmaktadır. SİDAS’a taraf olmayan ülkeler bakımından ise iki taraflı anlaşmalar
uygulanmaktadır.
AY m.90: Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe
konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konularda farklı
hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
(O halde SİDAS  İki taraflı anlaşmalar  CKAİK sıralamasını yapmak yanlış olmaz.) Suçluların
iadesinde temel prensipler:
- Vatandaş iade edilemez, meğerki Uluslararası Ceza Divanı’na taraf olmanın gerektirdiği
yükümlülükler aksini gerektirsin. - Suçluların iadesi için kural olarak suçluların iadesine dair bir
sözleşme olmalıdır. Bir sözleşme
yoksa da suçluların iadesi mümkün olmakla birlikte artık bir yükümlülük söz konusu olmaz; iade,
uluslararası nezaket kuralları çerçevesinde gerçekleşir. - İlgilinin fiili her iki ülkenin kanuna göre de suç
niteliğinde olmalıdır. - Suç, askeri/siyasi/siyasi bir suçla irtibatlı suç olmamalıdır. - Suç nedeniyle söz
konusu olacak ceza önemlidir. Kovuşturma amaçlı iadede suçun en az 4 ay
süreli hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektirmesi ve infaz amaçlı iadede suçun en az 1 yıl süreli cezayı
gerektirmesi aranır. (ABD ile aramızdaki iki taraflı anlaşmaya göre gerek kovuşturma gerek infaz amaçlı
iadede suç en az 1 yıllık ceza gerektirmelidir.) - Suç Türkiye’de işlenmişse iade söz konusu olmaz. - Suç
Türk makamları tarafından kovuşturulmuşsa iade söz konusu olmaz. - Suç Türk hukukuna göre
zamanaşımına uğramışsa iade söz konusu olmaz. - Af çıkmışsa iade söz konusu olmaz. - Irkı, dini,
tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla
hürriyetin kısıtlanması söz konusu olacaksa iade söz konusu olmaz. İade usulü: SİDAS’a göre
iade usulü, ülkelerin kendi iç mevzuatlarına tabidir. Yabancı ülke, iade evrakını Adalet Bakanlığı’na
gönderir.  Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet başsavcılığına başvurur.  Cumhuriyet başsavcılığı, ağır ceza
mahkemesine başvurur.  İadesi istenen kişinin Türk vatandaşı olup olmadığı konusunda ön inceleme
yapılır. CKAİK m.15: İade talebi hakkında karara vermeye, kişinin bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi
yetkilidir. Kişinin bulunduğu yer belli değilse, Ankara ağır ceza mahkemesi yetkilidir. Cumhuriyet
başsavcılığı, iade talebine ilişkin karar vermek üzere ağır ceza mahkemesinden talepte bulunur.
Mahkeme, iade etme kararı verirse bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruları
3 ay içinde sonuçlandırır. CKAİK m.19: Ağır ceza mahkemesince iade talebinin kabul edilebilir olduğuna
karar verilmesi halinde bu kararın yerine getirilmesi, Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarının görüşü alınarak
Adalet Bakanının teklifi ve Başbakanının onayına bağlıdır.
Özel Eğitim Kurumları: Burada aklımıza 3 tip okul gelmelidir:
- Milletlerarası Özel Öğretim Kurumu 
Buraya yalnızca yabancılar girebilir. Yabancı gerçek veya tüzel kişiler Türkiye’de milletlerarası özel
eğitim kurumu açabilirler. (Yabancılar üniversite açamaz.) Bu okullar, MEB’in denetimindedir. Bu
okullarda zorunlu Türkçe dersleri yoktur (Diğer iki tip okulda vardır.). Bu okullarda yabancı öğretmen
çalıştırılabilir (Devlet memuru olmaksızın, sözleşmeli olarak. Türk okullarında da sözleşmeli olarak
yabancı öğretmen çalıştırılabilir.). - Yabancı Okullar 
Yine yabancılar tarafından kurulmuş ve üzerinde yabancıların hakim olduğu okullardır. Ancak Lozan
Anlaşması ile birlikte bu okullara Türk vatandaşları da girebilme hakkı kazanmıştır. Devlet kontrolü bu
okullarda nispeten daha fazladır. Zorunlu Türkçe dersleri vardır. Müdürleri yabancı olabilir ancak müdür
yardımcıları Türkçe öğretmeni bir Türk vatandaşı olmak zorundadır. Bu okullardan yeni açılması
mümkün değildir. (Örnek: Robert Koleji, Saint Benoit Koleji.) - Azınlık Okulları 
Azınlıklar Türk vatandaşıdırlar ve bu okullar Türk okullarıdır. Azınlık statüsü, Lozan Antlaşması ile
belirlenmiştir. Bu okullarda yalnızca Türk vatandaşlarının çocukları eğitim görebilir. Yönetmelikteki
değişikliğe göre yabancı çocuklar da bu okullardaki derslere katılabilir ancak kendilerine diploma
verilmez, bunun yerine derslere katıldıklarına dair belge verilir. Bu okullarda Türkçe dersleri zorunludur.
Bu okullarda ancak mütekabiliyet şartı ile yabancı öğretmen çalıştırılabilir.
Yabancıların Taşınmaz Mal Edinmesi: Bu konu Tapu Kanunu’nda ikiye
ayrılarak düzenlenmiştir:
- m.35: Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin taşınmaz edinmesine ilişkindir. - m.36: Doğrudan yabancı
sermayeli şirketlerin taşınmaz edinmesine ilişkindir. Tapu Kanunu’nun 2002 yılındaki son değişikliğine
göre bugün artık karşılıklılık şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulu’nun belirlediği listede yer alan ülke
vatandaşları Türkiye’de taşınmaz mal edinebilirler. Tapu Kanunu’ndaki sınırlamalar:
- Belli bir ilçede tüm yabancıların edinecekleri taşınmazların miktarı, o ilçede özel mülkiyete
konu alanın yüzölçümünün %10’unu aşamaz. - Bir yabancının ülke bazında edineceği taşınmaz
miktarı 30 hektarı aşamaz. Ancak Bakanlar
Kurulu ülke genelinde bu miktarı 2 katına kadar çıkarabilir. - Bir yabancı, üzerinde herhangi bir yapı
olmayan taşınmaz edinirken bir proje yapmalıdır (Örneğin ‘burada otel açacağım’ gibi.). Bu projede
belirtilen süre içerisinde projesini gerçekleştirmezse taşınmaz tasfiye edilebilir. Tapu Kanunu dışındaki
bazı özel kanunlarda da bu konuda bazı sınırlamalar getirilmiştir:
- Askeri Yasak Bölgeler Kanunu  1.derece askeri yasak bölgelerde görevli olmayan Türk
vatandaşları da taşınmaz mal edinemez, oturamaz. 2.derece askeri yasak bölgelerde Türk vatandaşları
taşınmaz mal edinebilir, oturabilir ancak yabancılar taşınmaz mal edinemez. Günümüzde miras yoluyla
taşınmaz mal edinme ile satın alma yoluyla taşınmaz mal edinme arasında bir fark yoktur. Miras yoluyla
taşınmaz mal edinimi de aynı koşullara tabidir.
İmtiyazlı Yabancılar: Bu yabancılar, Türkiye’de taşınmaz mal
edinme bakımından sınırlamalara tabi değillerdir. (KKTC vatandaşları da aramızdaki iki taraflı anlaşma
gereğince herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmaksızın Türkiye’de taşınmaz mal edinebilirler.) Mavi
Kartlılar  Seçme ve seçilme hakkı, memur olma hakkı, muafen araç ithal etme hakkı, askerlik
yükümlülüğü dışında Türk vatandaşlarına tanınan tüm hak ve yükümlülüklere tabidirler. Uzun Dönem
İkamet İzni Sahipleri  Uzun dönem ikamet izni sahiplerinin durumu mavi kartlılara çok benzer. Fark:
Mavi kartlılar Türkiye’de çalışmak için ikamet izni almak zorunda değilken uzun dönem ikamet izni
sahiplerinin alması gerekir. Ya da yeni evlilere yapılacak evlilik yardımından uzun dönem ikamet izni
sahipleri yararlanamaz. Uzun dönem ikamet izni sahipleri, mavi kartlıların sahip olduğu neredeyse tüm
haklardan yararlanırlar ancak Bakanlar Kurulu bu hakları kısıtlayabilir. Süresiz Çalışma İzni Sahipleri 
Süresiz çalışma izni sahipleri, uzun dönem ikamet izninin sağladığı haklardan yararlanır. Turkuaz
Kartlılar  Turkuaz Kart sahipleri, süresiz çalışma izninin sağladığı haklardan yararlanır.

You might also like