You are on page 1of 56

Içındekıler

-BUTIK OTEL NEDİR?


-BUTİK OTEL VE TEMA
-KONSEPT BUTİK OTEL ARASTIRMALARI
-ÖRNEK BUTİK OTEL PLANLARI
-ERGONOMIK ÖLCÜLER VE
YÖNETMELİKLER.
-KARAKÖY ARAŞTIRMASI
-Vaziyet planı
-İstanbul konsept katman
araştırmaları
-Senaryo
-Logo calısmaları
-KURUMSAL KIMLIK
-MOODBOARD
-BUBBLE DİYAGRAMLARI
-LEKE ÇALIŞMASI
-1/100 ÖLCEKLİ PLANLAR
BUTİK OTEL NEDİR?

Butik otel, “genelde


modaya uygun, bir
kentsel konumda
bulunan küçük ve şık
bir oteldir. Butik otel,
farklı bir karaktere,
özel bir tasarıma,
dekora ve
kişiselleştirilmiş
hizmete sahiptir.

4
BUTİK OTEL VE TEMA

Herhangi bir butik otelin teması, o


otelin popülaritesini belirlemede
çok önemli bir rol oynar. Otelinizin
çekiciliğini ve adını artırmak için
tema ve tasarım konseptini nasıl
organize edeceğiniz tamamen
size kalmış. Butik otellerle
bağlantılı olan gerçek şu ki,
yapılan her şey tek bir amaç için
yani misafirleri daha rahat
hissettirmek için. Butik otel
sahipleri için tema seçip
uygulamak hem çok zor hem de
çok riskli olabilir. Risk faktörünü
ortadan kaldırmak için çok
dikkatli bir şekilde planlamak, çok
kapsamlı araştırmak ve son olarak
da onu çok geniş bir şekilde
pazarlamak gerekir.

5
The Press Hotel

Portland, Maine
6
Hotel Cycle

Onomichi, Japonya

7
The Yard

Milan, İtalya

8
Hazlitt’s

Londra, İngiltere
9
BALTIC

Liverpool, İngiltere

10
11
12
13
THE POST OAK

Houston, ABD

14
15
Butik Otel Odası
Nitelikler

Otellerin yüzde 65-85’lik kısmı


odalardan oluşmaktadır. Otel
odası konaklama yapacak
müşterinin öncelikle uyuma
ihtiyacı olmak üzere banyo
yapma, dinlenme, giyinme gibi
ihtiyaçlarını karşılayacak en
önemli mekânlarından biridir.
Bu işlevler otelin çeşidi,
konumu, konaklama amacı,
verdiği hizmet türü gibi
özelliklere göre arttırılabilir. Bu
ihtiyaçların karşılanabilmesi için
mekân içerisinde en uygun
şekilde düzenleme yapılması
gerekir. Bu nedenle otel odaları
müşteri memnuniyeti açısından
da büyük önem arz etmektedir.
Misafirlerin konaklama için
gittikleri işletmelerde öncelikle
yatma-geceleme eylemi
gerçekleştirilir.

Otel Yatak katlarında temel kütle


formları (Rutes, 1985, s.162)

16
Odanın Konumu

Yatak katının tasarımı doğrudan yatak


odasının formunu, odanın tipini ve
büyüklüğünü de belirlemektedir. Aynı
zamanda yatak katlarının planlaması
otelin yatak kapasitesini, oda sayısını
belirleyici özellik taşımaktadır. Yatak katı
plan tipi oluşturulurken müşterinin en
rahat şekilde odaya ulaşması ana
amaçtır. Kütle formu, otellerde geceleme
işlevinin yer aldığı oda katları ve katların
plansal şemasının oluşturulmasında
önemli rol oynamaktadır. Otel tasarımda
odaların planlandırılmasında ana amaç
mümkün olduğu kadar fazla odanın
cepheden ve varsa manzaradan
faydalanabilecek şekilde
yerleştirilmesidir. Otel tasarımında, ön
cepheye bakan ve manzara gören
odaların, diğer odalara göre daha pahalı
olarak satılması nedeniyle, tasarım
çalışmalarında da ön cepheye bakan
odaların sayısı fazla olacak şekilde kütle
formunu biçimlendirmek, işletme
açısından da en doğru tasarım şekli
olacaktır.
Kare formlu örnek kat planı (Bird Butik
Otel, Hatay)
17
Yatak Odası Alt
Mekanlarının Alan
Standartları

Yatak odalarının değişen farklı


tipleri için, farklı işlevlerin
gerçekleştirildiği alt mekânlara
bağlı olarak alan standartları
değişkenlik göstermektedir.
Yapılan tasarım süreçlerinde,
odada konaklayacak kişi sayısı
ve konaklama süresi yatak
odası metrekarelerini
etkilemektedir. Oda tiplerinden
en fazla kullanılan tiplere göre,
iç mekân bölümleri için bazı
genel değerler tanımlanmıştır.
Bu değerler, gerçekleşecek
eylemlerin gerektirdiği, ihtiyaç
duyulan alana göre
değişmektedir (Yüce, 2015).
Kendine özgü farklı tasarımlara
sahip, her odası farklı konsept
ve farklı tarzda olabilen butik
otellerde bu konuda herhangi
bir standart bulunmamaktadır.

17
Oda Tipi

Otel odaları, odanın büyüklü ğüne, kattaki


yerine, yatak ölçülerine, konaklayacak kişi
adedi gibi çeşitli özelliklere göre farklı
tiplerdedir. Farklı tiplerin oluşmasında ;
müşteri talepleri, mimari tasarım, odanın
kütlesel formu gibi etkenler yer
almaktadır. Standart Oda ve Suit Oda
olarak ikiye ayrılan oda tipleri gelişen ve
değişen müşteri taleplerine göre çok
çeşitlenmiştir. Standart Odalar kendi
içerisinde yatak sayısı ve yatak ölçülerine
göre çeşitlilik göstermektedir. Tek kişilik
Oda (Single room), çift kişilik oda (Double
room), iki kişilik geniş yataklı oda (French
room), iki ayrı yataklı oda (Standart Twin
room), üç kişilik oda (triple room) vb.
çeşitlilik göstermektedir. Suit odalar bir ya
da daha fazla yatma mekânına sahip,
standart odalardan daha büyük alanlara
sahip odalardır. Fiziki özelliklerine göre
suit odalar da kendi içlerinde çeşitlilik
Örnek Executive Suit Oda Planı göstermektedir.

19
Odanın Formu

Otelin Mimarisi, Odanın kattaki


yeri ve yatak katlarının kütlesel
formuna bağlı olarak otel
odasının kütlesel formu da
değişkenlik göstermektedir.
Odanın formuna uygun olarak
en iyi işlevselliği sağlayacak
şekilde planlama yapılmalı,
yerleşimlerde alt mekân alan
standartları göz önünde
bulundurulmalıdır. Koridor
tarafına bakan duvarı kısa, dış
cephe tarafında ki duvarı uzun
olan yamuk formda olan oda
formu gerek manzara ve doğal
aydınlatma açısından uygun,
gerek de iç mekânın daha
esnek tasarlanabilmesi için en
kullanışlı olandır. Ama bu oda
formu yalnızca dairesel kat
planlarında kullanılabildiği için
en fazla görülen oda formu
dikdörtgen planlı olanlardır.

20
TURİZM TESİSLERİNİN NİTELİKLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK
Cumhurbaşkanı Kararının Tarihi : 31/5/2019 Sayısı : 1134
Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi : 1/6/2019 Sayısı : 30791
Butik oteller
MADDE 21-
(1) Butik oteller; bu Yönetmelikte turizm tesisleri ve konaklama tesisleri için belirlenmiş olan asgari nitelikleri sağlayan,
deneyimli, konusunda eğitimli veya sertifikalı personel ile kişiye özel yüksek standartta hizmet verilen, en az on, en
fazla altmış odalı otellerdir.
(2) Butik otellerde;
a) Üstün kaliteli, özel tasarım seri üretim, sanatçı tarafından tesise özel tasarlanarak üretilmiş veya antika ürünlerden
oluşan tefriş, dekorasyon, donanım ve servis malzemeleri,
b) Alakart hizmet verilen lokanta,
c) Resepsiyon, lobi, yatak kapasitesinin yüzde yirmibeşi oranında oturma alanı,
ç) Yönetim odası, d) Genel mahallerde klima,
e) Genel mahallerde ve odalarda kablosuz internet,
f) Beş yıldızlı otel odaları için belirlenen nitelikleri taşıyan müşteri yatak odaları,
g) Yatak katlarında kat hizmetleri ofisi veya dolap,
ğ) Oda banyolarında aydınlatmalı büyüteçli ayna,
h) Yatak odasını gece kullanımına hazırlama hizmeti,
ı) Oda servisi hizmeti ve bu hizmete ilişkin bilgilendirme ile menü,
i) Kat sayısı itibarıyla müşteri asansörü zorunlu olanlarda servis alanları ile bağlantılı servis asansörü (Müşteri asansörü
zorunlu olmayan tesislerde servis merdiveni yeterli görülür, konaklama üniteleri ayrık, yaygın ve az katlı yerleşimler
şeklinde düzenlenmiş tesislerde servis merdiveni veya asansörü ile ilgili esaslar tebliğ ile belirlenir.),
j) Bagaj odası ve bu mahalde emanet hizmeti ile bagaj taşıma hizmeti,
k) Çamaşır yıkama, ütüleme, kuru temizleme ve terzi hizmeti ile bu hizmetlere ilişkin çamaşır torbası ve fiyat tarifesi,
l) Görevli personel aracılığıyla sağlanan otopark hizmeti,
m) Tesis müşteri yatak kapasitesinin en az yüzde ellisine denk gelen sayıda deneyimli, konusunda eğitimli veya sertifikalı
personel ile konusunda eğitimli veya en az beş yıl deneyimli idari personel,
n) En az elli kişi kapasiteli olmak üzere 14 üncü maddenin beşinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (g), (h), (ı) ve (i) bentlerinde
belirtilen ünitelerden biri,
o) 14 üncü maddenin beşinci fıkrasında belirtilen ünitelerden en az biri (aynı fıkranın (k) bendinde belirtilen ünite hariç),
bulunur

21
22
KARAKÖY

İstanbul’un bankaları ve iş
hanlarıyla ünlü en eski ticaret
merkezlerinden biridir Karaköy.
Antik Galata semtinin modern
adıdır. Tarih boyunca bir liman ve
ticaret merkezi olma özelliğiyle ön
plana çıkan Karaköy, İstanbul
Boğazı ve Haliç’in buluştuğu
noktadadır. Şehrin en eski
bölgelerinden biri olan Karaköy,
tarihi meydanı ile kendisini
çevreleyen semtlere bağlanır.
Kentin geleneksel simgelerinden
biri olan Galata Köprüsü ile
Eminönü’ne, Tersane Caddesi ile
Azapkapı’ya, Voyvoda Caddesi ile
Şişhane’ye, Yüksek Kaldırım
Caddesi ile Beyoğlu’na, Kemeraltı
ve Necatibey Caddesi ile
Tophane’ye, Londra’dan sonra
dünyanın ikinci metrosu olan
Tünel ile İstiklal Caddesi’ne ulaşılır
Karaköy Meydanı’ndan.

23
24
25
ISTANBUL

İstanbul, yerleşim tarihi


son yapılan Yenikapı'daki
kazılarla bulunan liman
doğrultusunda 8500 yıl,
kentsel tarihi yaklaşık
3.000, başkentlik tarihi
1600 yıla kadar uzanan
Avrupa ile Asya kıtalarının
kesiştiği noktada bulunan
bir dünya kentidir.
İstanbul'un tarihi ana
hatlarıyla beş büyük
döneme ayrılabilir:
Tarih öncesi çağlar
Kuruluş Dönemi ve
Byzantion
dönemi
Konstantinopolis dönemi
Konstantiniyye dönemi
İstanbul dönemi

26
Cumhurityet Dönemi
Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında
fiziksel atılımlar oldu. 1900'lerin başında 1
milyon olan nüfus, 1927'de 690.000'e düştü,
1935'te 740.000 ve 1945'te tekrar 900.000'e
ulaştı. 1950'lerde Balkanlar'dan göç alan
şehirde, bu dönemde şehirleşmede Osmanlı Dönemi
gecekondular ön plana çıkmaktadır. Bu dönem 1453-1923 yılları
1960'larda ise gecekonduların yanında, arasını kapsadı. 29 Mayıs 1453'te;
apartmanlaşma başladı Osmanlı Padişahı II. Mehmed'in
53 gün süren kuşatması
Bizans İmparatorluğu Dönemi
sonrasında; İstanbul
Bu dönem 324-1453 yılları arasını kapsadı. I.
Osmanlı'nın 4. ve
Konstantinus şehri ele geçirip Roma
son başkenti oldu.
İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra,
şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim
merkezi oldu. Romalı nüfusu bu dönemde,
Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere
önemli boyutta arttı. Bu dönemde; yeni bir Byzantion Dönemi
mimari yapıyla şehir oldukça genişledi. 2008 yılında İstanbul metrosu
100.000 kişilik bir hipodromun (Sultanahmet için yapılan Marmaray tüp
Meydanı) yanı sıra, limanlar ve su tesisleri geçidi kazıları sırasında Cilalı Taş
yapıldı. Devri'nin sürdüğü MÖ 6500'lü
Tarih Öncesi Çağlar
yıllara ait kalıntılara rastlanan
Tarih öncesi çağlar İstanbul'un tarihi üç yüz
şehrin,Anadolu Yakası'ndaki
bin yıl önceye kadar uzanmaktadır.
Fikirtepe'de yapılan kazılarda ise
Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan
Bakır Çağı'nın sürdüğü MÖ
Yarımburgaz Mağarasında yapılan kazılarda
5500-3500 yıllarına ait kalıntılar
insan kültürüne ait ilk izlere rastlandı. Bu
bulundu. Bunun yanında
dönemde gölün çevresinde Neolitik ve
Kadıköy'de Fenikelilere ait
Kalkolitik insanların yaşadığı sanılmaktadır.
kalıntılar bulundu. Traklar,
Çeşitli dönemlerde yapılan kazılarda,
kentin yakınlarına MÖ 13. yüzyıl
Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ'a,
ve 11. yüzyıllarda Semistra
Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ
kentini kurdu.
ile Üst Paleolitik Çağ'a özgü aletlere
27 rastlandı.
Byzantion’un Mimari Öğeleri

Üç tarafı denizle çevrili, surlarla korunan


Byzantion kentinde bir antik Yunan
kentinde bulunan tüm mimari ve şehircilik
ögeleri bulunmaktaydı. Antikçağ
kaynaklarında, erken dönem Byzantion
kenti üç agoraya sahipti, bunlardan
Strategion (Eminönü civarı) muhtemelen
kentin en erken meydanlarından biridir ve
ticari agora olarak kullanılmıştır. Thrakion
meydanı Ayasofya’nın bulunduğu
düzlüktür.
Antik bilgilere göre Byzantion akropolisi
içinde güneye doğru dört yönde
portikolarla çevrilmiş stoalar
bulunmaktadır. Sultanahmet meydanının
olduğu yerde olan bu meydan yüzyıllarca
işlevini sürdürmüş, daha sonra Augusteion
olarak adlandırılmıştır, meydanda ayrıca
Tyche ve Rhea’ya adanmış tapınaklar
bulunmaktadır. Bu meydanlar (agoralar)
Septimus Severus dönemi imar
hareketlerinde tamir edilmiştir. Prytaneion,
bouleuterion, gymnasion, stadion,
tiyatrolar, Zeuksippos, Aias ve Akhilleus
hamamları antik kaynaklar tarafından
Byzantion’da olduğu bilinen ancak yeri
saptanamamış Roma öncesi yapılardır.
1946 – 1952 yılları arasında Beyazıt ve
Süleymaniye’de yapılan kazılarda
Byzantion Nekropolisi’ne ait mezar stelleri
ele geçmiştir.
28
Antik Yunan Kentlerinde bulunan bir yapı olan Stoa, Antik Yunanistan mimarisinde bir sokak
Akropolis, bir şehir devletinin en önemli yapısı ya da agoranın yanında yer alan, üstü kapalı,
olarak kabul edilirdi. Kente ait hazineler, tapınaklar sütunlu galerilerdir.
ve devlet kurumlarının bulunduğu yerdir ve kentin
en yüksek yerine kurulurdu.

Mimaride bir portiko, sütunlar, kemerler veya Agora Yunan klasik çağında, bir sitenin
pilastörler gibi döşemeleri destekleyen bu tür yönetim, siyasa ve ticaret işlerini görüşmek
taşıyıcı elemanların oluşturduğu çıkıntılı bir üzere yurttaşların toplandığı kent alanı.
parçadır.
29
Büyük Konstantin Dönemi
Byzantium Mimarisi

Byzantium ismi yerine Nova Roma


(Nea Roma-Yeni Roma) ismini
kullanan Büyük Konstantin, şehrin
hem pagan nitelikleriyle
korunmasına hem de Hristiyan
yapılarıyla gelişmesine önem
vermiştir. Byzantium tarihçesi
içinde önemli imar planlarının
gerçekleştirildiği dönemde kent
yeni bir çehreye kavuşmuştur. I.
Konstantin kenti başkent
yaptıktan sonra bugün bile hala
isminin geçtiği önemli imar
faaliyetlerinde bulunmuştur.
Byzantion zamanından kalma
Artemis, Afrodit ve Apollon
tapınaklarının harabeleri üzerine
önce Eski Kilise olarak da bilinen
Aya İrini Kilisesi’ni, daha sonra
yakınına Büyük Kilise olarak
bilinen günümüze kadar
gelememiş ilk Ayasofya Kilisesi’ni
yaptırmıştır. Aya İrini,
Konstantinopolis Katedrali olarak,
Ayasofya’nın 360 yılında
açılmasına kadar hizmet
edecektir. O zamanki Ayasofya
Kilisesi’ni yapan Efratas isimli bir
mimar olup, yapı, ahşap çatılı, taş
duvarlı ve üç nefli bir bazilikadır.
30
Konstantinopolis Dönemi İmar Hareketleri

Bu dönemde Konstantin özellikle Septimus Severus’un yaptırmış olduğu Hipodromu büyütmüş,


eklemeler yaptırmış fakat ilk iş olarak da Septimus Severus’un yaptırmış olduğu surları, Byzantium’a
küçük geliyor diyerek yıktırmış ve daha geniş surlar yaptırmıştır. Bu surlar Septimus Severus’un yaptırdığı
surlardan sonra ikinci İstanbul Surları’dır.
Yine Septimus Severus’un yaptırmış olduğu meydandaki saray büyütülmüş ve Büyük Saray (Magnum
Palatium) adı verilmiştir. Sarayın tüm eklemelerle birlikte 100.000 metrekarelik bir alanı kapladığı
düşünülmektedir. Sarayın yanına bir de Augustaion isminde meydan ve halk için Zeuxippos isminde
büyük bir hamam ile Hormisdas Sarayı’nı (Bukoleon Sarayı) yaptırmıştır.
Konstantin ayrıca kentin merkezine Büyük Saray ve Hipodromun yanına bir protokol yolu olan kentin ana
caddesi Mese yolunu da yaptırmıştır. Mese yolu, günümüzde Sultanahmet Meydanı kenarında
bulunmakta olan Milyon taşı ile başlamakta ve bugün Çemberlitaş semtindeki Konstantin Forumu’nda
bitmektedir. Forumun ortasında bulunan anıta günümüzde Çemberlitaş Sütunu denilmekle birlikte bu
sütunun üzerinde o dönemde Konstantin’in altın bir heykeli bulunmaktadır.
Konstantin büyütmüş olduğu Hipodromun ortasına ‘spina’ isminde bir set veya duvar yaptırmış, bunların
üzerine de günümüzde hala bir kısmını gördüğümüz eserler yaptırmış veya yerleştirmiştir. Örneğin,
Yunanistan’da Delphi Tapınağı önünde duran birbirine sarılmış üç yılandan oluşan burmalı sütunu (Yılanlı
Sütun) buraya getirmiştir. Ayrıca senato üyesi Philoxenus kendisi için Konstantinopolis surlarının içine
yakın bir yere üstü saray altı sarnıç olan bir yapı inşa ettirmiştir. Bu saray ileride I. Justinianus (Jüstinyen)
zamanında genişletilecek ve aşağıda açıklandığı üzere günümüzde hepimizin bildiği bir sarnıç haline
getirilecektir

31
Büyük Saray

Büyük saray kompleksinin


üst yapısı tamamen yok
olmuştur, bundan dolayı
Konstantin döneminden
beri var olduğu bilinen bu
sarayın sınırları
bilinmemektedir. Şu an
müze olan alandaki
Jüstinyen dönemine
tarihlenen mozaik peristilli
zemin sarayın ihtişamını
gözler önüne sermektedir,
orijinal mozaik tabanın
toplam 1.900 m² civarında
olduğu tahmin edilebilir.

32
Su Kemerleri Ve
Sarnıçlar

Şehre su getiren kemerler,


Konstantinopolis tarihçesi
içinde Hadrian döneminden
başlayarak yapılmıştır. En ünlü
ve günümüze kadar korunan su
kemeri Valens dönemi
kemerleridir. Şehrin en
kalabalık olduğu dönemlerde
binlerce sarnıç olduğu
kayıtlardan okunmaktadır.
Başta Bazilika (Yerebatan),
Binbirdirek, Aetius, Aspar olmak
üzere birçok sarnıç bir şekilde
günümüze ulaşmıştır.
Hipodromun sphendone
kısmının bile sarnıç olarak
kullanıldığı bir dönem vardır.

33
Osmanlı İmparatorluğu Ampir üslup dönemi (1808-1876)

1808-1860 yıllarında verilen eserler bu üsluba dâhil edilmektedir. Osmanlı Devleti’nde çeşitli
sahalarda yenilikler yapılmasının gerekli görüldüğü zamanda, III. Selim (1789-1807), II. Mahmud
(1808-1839) ve Abdülmecid (1839-1861) dönemlerinde benimsenmiş ve âdeta devletin resmî
üslûbu haline gelmiştir. Bu mimari akımın 19. yüzyıl başlarından başlayarak II. Mahmud yıllarında
geliştiği söylenebilir

Özellikle başkent İstanbul’da görülen bu üslup Avrupa Ampir üslubundan farklı olarak
gelişmiştir. Avrupa Ampir'inde görülen insan ve hayvan figürleri yerine çiçek ve yaprak gibi
bitkisel ve soyut motifler kullanılmıştır. Balyan ailesi bu döneme damgasını
vurmuştur. Beylerbeyi Sarayı, Sadullah Paşa Yalısı ve Sultan Mahmut Türbesi bu üslubu taşıyan
diğer önemli eserlerdir.

Türk Ampir Üslubunun Özellikleri

• Camilerde son cemaat bölümlerinin kaldırılması,


• Minarelerin ana binadan ayrı bir birim olarak inşa edilmesi,
• Hünkâr dairelerine verilen önemin artması,
• Süslemede ise çiçek, yaprak ve bitki motiflerinden oluşan kompozisyonlar tercih edilmesi

34
Dolmabahçe Sarayı

Avrupa saraylarının anıtsal


boyutlarına özenilerek yapılan
Dolmabahçe Sarayı, değişik
biçimlerin, yöntemlerin öğeleriyle
donandığından belirli bir biçime
bağlanamaz. Büyük bir orta yapıyla
iki kanattan oluşan planında,
geçmişte mimari açıdan işlevsel
değeri olan öğelerin farklı bir
anlayışla ele alınarak süsleme
amacıyla kullanıldığı gözlemlenir.
Dolmabahçe Sarayı'nın kendine has,
belirli ekollere giren bir mimari
biçemi olmamasına karşın Fransız
Baroku, Alman Rokokosu, İngiliz Neo
Klasizmi, İtalyan Rönesansı karışık bir
şekilde uygulanmıştır. Saray, batı
anlayışıyla çağdaşlaşma çabaları
içinde bulunan toplumun sanatta da
batının etkisi altında kalarak,
Osmanlı saray gereksinimlerini de
dikkate alıp, o asır bünyesinin sanat
atmosferi içinde yapılmış bir eserdir.
Nitekim, 19. yüzyıl köşk ve saraylarına
dikkat edildiğinde onların, içinde
yaşanılan yüzyılın sanat olaylarına
değil, toplumun ve tekniğin
gelişmesini de anlattığı fark edilebilir.

35
Çırağan Sarayı

Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel


yerleri sultanlar ve önemli
kişilere saray, köşkleri ve
yapıtlar için tahsis edilmişti.
Zaman içinde bunların
birçoğu yok olmuştur. Büyük
bir saray olan Çırağan da 1910
yılında yanmıştı. Önceki bir
ahşap sarayın yerinde 1871
yılında Sultan Abdülaziz
tarafından Saray Mimarı
Sarkis Balyan’a yaptırılmıştı. 4
yılda 4 milyon altına mal olan
yapının ara bölme ve tavanı
ahşap, duvarlarda mermer
kaplıydı. Yapımı için Avrupa
devletlerinden borç
alınmıştır. Taş işçiliğinin
üstün örnekleri sütunları
zengin döşenmiş, mekânlar
tamamlardı. Odalar nadide
halılarla, mobilyalar altın
yaldızlar ve sedef kalem işleri
ile süslüydü

36
2F Evi (Han Tümertekin)
İstanbul, Türkiye, 2008-2010

2F Evi, Galata Kulesi’nin karşısında


konumlanmış bir 19. yüzyıl
apartmanının yeniden
işlevlendirilmesi projesidir. Konum,
manzara ve kullanıcı istekleri,
tasarım sürecindeki belirleyici
faktörler olarak sayılabilir. Bu
istekler, kapsamlı çağdaş sanat
koleksiyonunun sergilenmesi, ev
sahibi ve misafirlerinin şehir
içindeki geçici konaklama
ihtiyacının giderilmesi, aynı
zamanda da davetlere ev sahipliği
yapılması olarak tanımlandı. Giriş
holünün ve arkadaki düşey bahçeyi
seyredecek şekilde
konumlandırılmış kütüphanenin
yüksek mekanlara dönüştürülmesi,
yapının kesitini kuvvetlendiren
etmenlerdi. Düşey bahçe kullanımı,
görselliğin dışında, arka tarafa
bakan tüm mekanların doğal
aydınlatma ve havalandırma
ihtiyaçlarının giderilmesi
bakımından da önemliydi. Teras
katında oluşturulan şeffaf hacim,
manzaradan maksimum seviyede
faydalanacak bir etkinlik alanı
olarak düzenlendi.
37
38
SENARYO

1955 Yılında İstanbulda


doğan iş adamı Cem
ASLAN, Medya sektörü
üzerine olan ASLAN
GROUP şirketinin
sahibidir. Tarih Belgesel
programlarına Yapımcılık
yapan Cem, İstanbul tarih
ve kültürüne ilgisi vardır.
Karaköy’de bulunan Nimet
Han’da butik otel açma
fırsatı bulan Cem, bu fırsatı
değerlendirerek, İstanbul
tarihini konsept olarak
otele yansıtmayı
amaçlamaktadır.

39
Otel Adı – MORPHOSIS
Anlamı;
1 – Organik yapının oluşumu.
2- Strüktürel değişim.
3- Başkalaşım.
Kökenİ – Yunanca, oluşturma
süreci olan morphōsis’ten
gelmektedir.

40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
50
52
53
54
55
56

You might also like