You are on page 1of 53

BUTİK OTEL

FUAT AYDIN 84190102

İÇ MİMARİ TASARIM
STÜDYOSU IV
BUTİK OTEL NEDİR?

Butik otel, “genelde modaya


uygun, bir kentsel konumda
bulunan küçük ve şık bir
oteldir. Butik otel, farklı bir
karaktere, özel bir tasarıma,
dekora ve kişiselleştirilmiş
hizmete sahiptir.
BUTİK OTEL VE TEMA

Herhangi bir butik otelin teması, o


otelin popülaritesini belirlemede
çok önemli bir rol oynar. Otelinizin
çekiciliğini ve adını artırmak için
tema ve tasarım konseptini nasıl
organize edeceğiniz tamamen size
kalmış. Butik otellerle bağlantılı olan
gerçek şu ki, yapılan her şey tek bir
amaç için yani misafirleri daha rahat
hissettirmek için. Butik otel sahipleri
için tema seçip uygulamak hem çok
zor hem de çok riskli olabilir. Risk
faktörünü ortadan kaldırmak için
çok dikkatli bir şekilde planlamak,
çok kapsamlı araştırmak ve son
olarak da onu çok geniş bir şekilde
pazarlamak gerekir.
The Press Hotel

Portland, Maine
Hotel Cycle

Onomichi, Japonya
The Yard

Milan, İtalya
Hazlitt’s

Londra, İngiltere
BALTIC
Liverpool, İngiltere
THE POST OAK
Houston, ABD
BUTİK OTEL ODASI NİTELİKLERİ
Otellerin yüzde 65-85’lik kısmı odalardan oluşmaktadır. Otel
odası konaklama yapacak müşterinin öncelikle uyuma ihtiyacı
olmak üzere banyo yapma, dinlenme, giyinme gibi ihtiyaçlarını
karşılayacak en önemli mekânlarından biridir. Bu işlevler otelin
çeşidi, konumu, konaklama amacı, verdiği hizmet türü gibi
özelliklere göre arttırılabilir. Bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için
mekân içerisinde en uygun şekilde düzenleme yapılması
gerekir. Bu nedenle otel odaları müşteri memnuniyeti açısından
da büyük önem arz etmektedir. Misafirlerin konaklama için
gittikleri işletmelerde öncelikle yatma-geceleme eylemi
gerçekleştirilir. Doğru yapılmış bir otel odası tasarımı,
müşterisini memnun eden ve müşterisinde otele yeniden gelme
isteğini oluşturabilen mekânı yaratma becerisine
dayanmaktadır.
Odanın büyüklüğü, oda tipi, odanın konumu, kattaki yeri gibi
özellikler odanın ana niteliklerini oluşturmaktadır.

Otel Yatak katlarında temel kütle


formları (Rutes, 1985, s.162)
Odanın Konumu
Yatak katının tasarımı doğrudan yatak odasının formunu,
odanın tipini ve büyüklüğünü de belirlemektedir. Aynı
zamanda yatak katlarının planlaması otelin yatak kapasitesini,
oda sayısını belirleyici özellik taşımaktadır. Yatak katı plan tipi
oluşturulurken müşterinin en rahat şekilde odaya ulaşması ana
amaçtır. Kütle formu, otellerde geceleme işlevinin yer aldığı
oda katları ve katların plansal şemasının oluşturulmasında
önemli rol oynamaktadır. Otel tasarımda odaların
planlandırılmasında ana amaç mümkün olduğu kadar fazla
odanın cepheden ve varsa manzaradan faydalanabilecek
şekilde yerleştirilmesidir. Otel tasarımında, ön cepheye bakan
ve manzara gören odaların, diğer odalara göre daha pahalı
olarak satılması nedeniyle, tasarım çalışmalarında da ön
cepheye bakan odaların sayısı fazla olacak şekilde kütle
formunu biçimlendirmek, işletme açısından da en doğru
tasarım şekli olacaktır.

Kare formlu örnek kat planı (Bird


Butik Otel, Hatay)
Yatak Odası alt mekanlarının alan standartları
Yatak odalarının değişen farklı tipleri için, farklı işlevlerin gerçekleştirildiği alt
mekânlara bağlı olarak alan standartları değişkenlik göstermektedir. Yapılan
tasarım süreçlerinde, odada konaklayacak kişi sayısı ve konaklama süresi yatak
odası metrekarelerini etkilemektedir. Oda tiplerinden en fazla kullanılan tiplere
göre, iç mekân bölümleri için bazı genel değerler tanımlanmıştır. Bu değerler,
gerçekleşecek eylemlerin gerektirdiği, ihtiyaç duyulan alana göre değişmektedir
(Yüce, 2015). Kendine özgü farklı tasarımlara sahip, her odası farklı konsept ve
farklı tarzda olabilen butik otellerde bu konuda herhangi bir standart
bulunmamaktadır. Otelin kullanım amacı, konaklayacak olan kişi sayısı,
konaklama süresi, kullanıcının otel odasından beklentileri gibi çeşitli etkenler
otel odası büyüklüğünde etkili olmaktadır
ODA TİPİ
Otel odaları, odanın büyüklü ğüne, kattaki yerine, yatak ölçülerine,
konaklayacak kişi adedi gibi çeşitli özelliklere göre farklı tiplerdedir.
Farklı tiplerin oluşmasında ; müşteri talepleri, mimari tasarım, odanın
kütlesel formu gibi etkenler yer almaktadır. Standart Oda ve Suit Oda
olarak ikiye ayrılan oda tipleri gelişen ve değişen müşteri taleplerine
göre çok çeşitlenmiştir. Standart Odalar kendi içerisinde yatak sayısı
ve yatak ölçülerine göre çeşitlilik göstermektedir. Tek kişilik Oda
(Single room), çift kişilik oda (Double room), iki kişilik geniş yataklı oda
(French room), iki ayrı yataklı oda (Standart Twin room), üç kişilik oda
(triple room) vb. çeşitlilik göstermektedir. Suit odalar bir ya da daha
fazla yatma mekânına sahip, standart odalardan daha büyük alanlara
sahip odalardır. Fiziki özelliklerine göre suit odalar da kendi içlerinde
çeşitlilik göstermektedir ; Junior Suit , Kral dairesi (Presidental Suit),
Executive Suit , Superior Room , Köşe Oda (Corner Room /Suit ) vb .
Butik otellerde yatak ölçüleri, oda büyüklüğü ve fiziki özelliklere ait
oda tipleri dışında, oda tasarımlarına göre kendisine ve tasarımına Örnek Executive Suit Oda Planı
özgü farklı konsept ve isimlerde her odası birbirinden ayrı hizmet
veren farklı oda tipleri bulunmaktadır
Odanın Formu
Otelin Mimarisi, Odanın kattaki yeri ve yatak katlarının kütlesel
formuna bağlı olarak otel odasının kütlesel formu da değişkenlik
göstermektedir. Odanın formuna uygun olarak en iyi işlevselliği
sağlayacak şekilde planlama yapılmalı, yerleşimlerde alt mekân
alan standartları göz önünde bulundurulmalıdır. Koridor tarafına
bakan duvarı kısa, dış cephe tarafında ki duvarı uzun olan yamuk
formda olan oda formu gerek manzara ve doğal aydınlatma
açısından uygun, gerek de iç mekânın daha esnek tasarlanabilmesi
için en kullanışlı olandır. Ama bu oda formu yalnızca dairesel kat
planlarında kullanılabildiği için en fazla görülen oda formu
dikdörtgen planlı olanlardır. Oda formunu oluştururken, bu formun
içinde yer alan alt mekânlarının boyutunu, ölçeğini, oranını
etkilemesi de en önemli unsurlardandır. Bu nedenle oda formu,
tasarımı yönlendirici belirleyici ön unsurlardandır
TURİZM TESİSLERİNİN NİTELİKLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK
Cumhurbaşkanı Kararının Tarihi : 31/5/2019 Sayısı : 1134
Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi : 1/6/2019 Sayısı : 30791
Butik oteller
MADDE 21-
(1) Butik oteller; bu Yönetmelikte turizm tesisleri ve konaklama tesisleri için belirlenmiş olan asgari nitelikleri sağlayan,
deneyimli, konusunda eğitimli veya sertifikalı personel ile kişiye özel yüksek standartta hizmet verilen, en az on, en fazla
altmış odalı otellerdir.
(2) Butik otellerde;
a) Üstün kaliteli, özel tasarım seri üretim, sanatçı tarafından tesise özel tasarlanarak üretilmiş veya antika ürünlerden oluşan
tefriş, dekorasyon, donanım ve servis malzemeleri,
b) Alakart hizmet verilen lokanta,
c) Resepsiyon, lobi, yatak kapasitesinin yüzde yirmibeşi oranında oturma alanı,
ç) Yönetim odası, d) Genel mahallerde klima,
e) Genel mahallerde ve odalarda kablosuz internet,
f) Beş yıldızlı otel odaları için belirlenen nitelikleri taşıyan müşteri yatak odaları,
g) Yatak katlarında kat hizmetleri ofisi veya dolap,
ğ) Oda banyolarında aydınlatmalı büyüteçli ayna,
h) Yatak odasını gece kullanımına hazırlama hizmeti,
ı) Oda servisi hizmeti ve bu hizmete ilişkin bilgilendirme ile menü,
i) Kat sayısı itibarıyla müşteri asansörü zorunlu olanlarda servis alanları ile bağlantılı servis asansörü (Müşteri asansörü zorunlu
olmayan tesislerde servis merdiveni yeterli görülür, konaklama üniteleri ayrık, yaygın ve az katlı yerleşimler şeklinde
düzenlenmiş tesislerde servis merdiveni veya asansörü ile ilgili esaslar tebliğ ile belirlenir.),
j) Bagaj odası ve bu mahalde emanet hizmeti ile bagaj taşıma hizmeti,
k) Çamaşır yıkama, ütüleme, kuru temizleme ve terzi hizmeti ile bu hizmetlere ilişkin çamaşır torbası ve fiyat tarifesi,
l) Görevli personel aracılığıyla sağlanan otopark hizmeti,
m) Tesis müşteri yatak kapasitesinin en az yüzde ellisine denk gelen sayıda deneyimli, konusunda eğitimli veya sertifikalı
personel ile konusunda eğitimli veya en az beş yıl deneyimli idari personel,
n) En az elli kişi kapasiteli olmak üzere 14 üncü maddenin beşinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (g), (h), (ı) ve (i) bentlerinde belirtilen
ünitelerden biri,
o) 14 üncü maddenin beşinci fıkrasında belirtilen ünitelerden en az biri (aynı fıkranın (k) bendinde belirtilen ünite hariç), bulunur
KARAKÖY
İstanbul’un bankaları ve iş
hanlarıyla ünlü en eski ticaret
merkezlerinden biridir Karaköy.
Antik Galata semtinin modern
adıdır. Tarih boyunca bir liman ve
ticaret merkezi olma özelliğiyle
ön plana çıkan Karaköy, İstanbul
Boğazı ve Haliç’in buluştuğu
noktadadır. Şehrin en eski
bölgelerinden biri olan Karaköy,
tarihi meydanı ile kendisini
çevreleyen semtlere bağlanır.
Kentin geleneksel simgelerinden
biri olan Galata Köprüsü ile
Eminönü’ne, Tersane Caddesi ile
Azapkapı’ya, Voyvoda Caddesi ile
Şişhane’ye, Yüksek Kaldırım
Caddesi ile Beyoğlu’na,
Kemeraltı ve Necatibey Caddesi
ile Tophane’ye, Londra’dan sonra
dünyanın ikinci metrosu olan
Tünel ile İstiklal Caddesi’ne
ulaşılır Karaköy Meydanı’ndan.
ISTANBUL
İstanbul, yerleşim tarihi
son yapılan Yenikapı'daki
kazılarla bulunan liman
doğrultusunda 8500 yıl,
kentsel tarihi yaklaşık
3.000, başkentlik tarihi
1600 yıla kadar uzanan
Avrupa ile Asya kıtalarının
kesiştiği noktada bulunan
bir dünya kentidir.
İstanbul'un tarihi ana
hatlarıyla beş büyük döneme
ayrılabilir:
Tarih öncesi çağlar
Kuruluş Dönemi ve Byzantion
dönemi
Konstantinopolis dönemi
Konstantiniyye dönemi
İstanbul dönemi
Cumhurityet Dönemi
Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında
fiziksel atılımlar oldu. 1900'lerin başında 1 milyon
olan nüfus, 1927'de 690.000'e düştü, 1935'te
740.000 ve 1945'te tekrar 900.000'e ulaştı.
1950'lerde Balkanlar'dan göç alan şehirde, bu
dönemde şehirleşmede gecekondular ön plana Osmanlı Dönemi
çıkmaktadır. 1960'larda ise gecekonduların Bu dönem 1453-1923 yılları arasını kapsadı. 29 Mayıs
yanında, apartmanlaşma başladı 1453'te; Osmanlı Padişahı II. Mehmed'in 53 gün süren
kuşatması sonrasında; İstanbul Osmanlı'nın 4. ve
son başkenti oldu.

Bizans İmparatorluğu Dönemi


Bu dönem 324-1453 yılları arasını kapsadı. I.
Konstantinus şehri ele geçirip Roma
İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir
ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi oldu.
Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü
de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı. Bu Byzantion Dönemi
dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça 2008 yılında İstanbul metrosu için yapılan Marmaray
genişledi. 100.000 kişilik bir hipodromun tüp geçidi kazıları sırasında Cilalı Taş Devri'nin sürdüğü
(Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve su MÖ 6500'lü yıllara ait kalıntılara rastlanan
tesisleri yapıldı. şehrin,Anadolu Yakası'ndaki Fikirtepe'de yapılan
kazılarda ise Bakır Çağı'nın sürdüğü MÖ 5500-3500
yıllarına ait kalıntılar bulundu. Bunun yanında
Kadıköy'de Fenikelilere ait kalıntılar bulundu. Traklar,
Tarih Öncesi Çağlar kentin yakınlarına MÖ 13. yüzyıl ve 11. yüzyıllarda
Tarih öncesi çağlar İstanbul'un tarihi üç yüz bin yıl Semistra kentini kurdu.
önceye kadar uzanmaktadır. Küçükçekmece Gölü
kenarında bulunan Yarımburgaz Mağarasında yapılan
kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlandı. Bu
dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik
insanların yaşadığı sanılmaktadır. Çeşitli dönemlerde
yapılan kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik
Çağ'a, Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ ile Üst
Paleolitik Çağ'a özgü aletlere rastlandı.
Byzantion’un Mimari Öğeleri
Üç tarafı denizle çevrili, surlarla korunan Byzantion kentinde
bir antik Yunan kentinde bulunan tüm mimari ve şehircilik
ögeleri bulunmaktaydı. Antikçağ kaynaklarında, erken
dönem Byzantion kenti üç agoraya sahipti, bunlardan
Strategion (Eminönü civarı) muhtemelen kentin en erken
meydanlarından biridir ve ticari agora olarak kullanılmıştır.
Thrakion meydanı Ayasofya’nın bulunduğu düzlüktür.
Antik bilgilere göre Byzantion akropolisi içinde güneye
doğru dört yönde portikolarla çevrilmiş stoalar
bulunmaktadır. Sultanahmet meydanının olduğu yerde olan
bu meydan yüzyıllarca işlevini sürdürmüş, daha sonra
Augusteion olarak adlandırılmıştır, meydanda ayrıca Tyche
ve Rhea’ya adanmış tapınaklar bulunmaktadır. Bu
meydanlar (agoralar) Septimus Severus dönemi imar
hareketlerinde tamir edilmiştir. Prytaneion, bouleuterion,
gymnasion, stadion, tiyatrolar, Zeuksippos, Aias ve Akhilleus
hamamları antik kaynaklar tarafından Byzantion’da olduğu
bilinen ancak yeri saptanamamış Roma öncesi yapılardır.
1946 – 1952 yılları arasında Beyazıt ve Süleymaniye’de yapılan
kazılarda Byzantion Nekropolisi’ne ait mezar stelleri ele
geçmiştir.
Antik Yunan Kentlerinde bulunan bir yapı olan
Akropolis, bir şehir devletinin en önemli yapısı Stoa, Antik Yunanistan mimarisinde bir
olarak kabul edilirdi. Kente ait hazineler, sokak ya da agoranın yanında yer alan, üstü
tapınaklar ve devlet kurumlarının bulunduğu kapalı, sütunlu galerilerdir.
yerdir ve kentin en yüksek yerine kurulurdu.

Mimaride bir portiko, sütunlar, kemerler Agora Yunan klasik çağında, bir sitenin yönetim,
veya pilastörler gibi döşemeleri siyasa ve ticaret işlerini görüşmek üzere
destekleyen bu tür taşıyıcı elemanların yurttaşların toplandığı kent alanı.
oluşturduğu çıkıntılı bir parçadır.
1.Afrodit Tapınağı
2.Apollon Tapınağı
3.Artemis Tapınağı
4.Poseidon Tapınağı
5.Athena Ekbasia Tapınağı
6.Temenos Tapınağı
7.stadyum
8.Amfitiyatro
9.Demeter Tapınağı
10.Kore Tapınağı
11.Apollon Tapınağı
12.Helios Tapınağı
13.Selene Tapınağı
14.Plüton Tapınağı
15.Hera Tapınağı
16.Agora 1
17.Agora 2
18.tetrastoon
Büyük Konstantin Dönemi Byzantium
(Konstantinopolis, Constantinople) Mimarisi

Byzantium ismi yerine Nova Roma (Nea Roma-Yeni Roma)


ismini kullanan Büyük Konstantin, şehrin hem pagan
nitelikleriyle korunmasına hem de Hristiyan yapılarıyla
gelişmesine önem vermiştir. Byzantium tarihçesi içinde
önemli imar planlarının gerçekleştirildiği dönemde kent
yeni bir çehreye kavuşmuştur. I. Konstantin kenti başkent
yaptıktan sonra bugün bile hala isminin geçtiği önemli imar
faaliyetlerinde bulunmuştur.
Byzantion zamanından kalma Artemis, Afrodit ve Apollon
tapınaklarının harabeleri üzerine önce Eski Kilise olarak da
bilinen Aya İrini Kilisesi’ni, daha sonra yakınına Büyük Kilise
olarak bilinen günümüze kadar gelememiş ilk Ayasofya
Kilisesi’ni yaptırmıştır. Aya İrini, Konstantinopolis Katedrali
olarak, Ayasofya’nın 360 yılında açılmasına kadar hizmet
edecektir. O zamanki Ayasofya Kilisesi’ni yapan Efratas
isimli bir mimar olup, yapı, ahşap çatılı, taş duvarlı ve üç
nefli bir bazilikadır.
Konstantinopolis Dönemi İmar Hareketleri
Bu dönemde Konstantin özellikle Septimus Severus’un yaptırmış olduğu Hipodromu büyütmüş, eklemeler
yaptırmış fakat ilk iş olarak da Septimus Severus’un yaptırmış olduğu surları, Byzantium’a küçük geliyor
diyerek yıktırmış ve daha geniş surlar yaptırmıştır. Bu surlar Septimus Severus’un yaptırdığı surlardan sonra
ikinci İstanbul Surları’dır.
Yine Septimus Severus’un yaptırmış olduğu meydandaki saray büyütülmüş ve Büyük Saray (Magnum
Palatium) adı verilmiştir. Sarayın tüm eklemelerle birlikte 100.000 metrekarelik bir alanı kapladığı
düşünülmektedir. Sarayın yanına bir de Augustaion isminde meydan ve halk için Zeuxippos isminde büyük
bir hamam ile Hormisdas Sarayı’nı (Bukoleon Sarayı) yaptırmıştır.
Konstantin ayrıca kentin merkezine Büyük Saray ve Hipodromun yanına bir protokol yolu olan kentin ana
caddesi Mese yolunu da yaptırmıştır. Mese yolu, günümüzde Sultanahmet Meydanı kenarında bulunmakta
olan Milyon taşı ile başlamakta ve bugün Çemberlitaş semtindeki Konstantin Forumu’nda bitmektedir.
Forumun ortasında bulunan anıta günümüzde Çemberlitaş Sütunu denilmekle birlikte bu sütunun üzerinde
o dönemde Konstantin’in altın bir heykeli bulunmaktadır.
Konstantin büyütmüş olduğu Hipodromun ortasına ‘spina’ isminde bir set veya duvar yaptırmış, bunların
üzerine de günümüzde hala bir kısmını gördüğümüz eserler yaptırmış veya yerleştirmiştir. Örneğin,
Yunanistan’da Delphi Tapınağı önünde duran birbirine sarılmış üç yılandan oluşan burmalı sütunu (Yılanlı
Sütun) buraya getirmiştir. Ayrıca senato üyesi Philoxenus kendisi için Konstantinopolis surlarının içine yakın
bir yere üstü saray altı sarnıç olan bir yapı inşa ettirmiştir. Bu saray ileride I. Justinianus (Jüstinyen)
zamanında genişletilecek ve aşağıda açıklandığı üzere günümüzde hepimizin bildiği bir sarnıç haline
getirilecektir
Arcadius Dönemi Konstantinopolis
Mimari Yapıları
Arcadius toplamda 13 yıllık bir süreçte Bizans
İmparatoru olsa da 403 yılında yaptırdığı Arcadius
Forumu ve Arcadius Sütunu ile günümüzde
kendisinden bahsedilmektedir. Bugün Arcadius
sütunu ne yazık ki harap olmuş ve iki ev arasına
sıkışmış durumdadır. Sütun günümüzde Fatih
ilçesinde Aksaray semtinde bulunmakta olup artık
sadece kaidesi görünür hale gelmiş olup harabe
halindedir. Büyük Konstantin’in yaptırdığı Mese
yolu üzerindeki son Forum olan Arcadius (Arkadios)
Forumu da İmparator Arcadius tarafından
yaptırılmış olup sütun bu forumun ortasındadır ve
ne yazık ki günümüzde ağlanacak haldedir.
Diğer Byzantium Ve İstanbul Tarihi Konstantinopolis Dönemi
Mimari Yapıları
Günümüzde Tarihi İstanbul Yarımadası, Byzantion’un kurulduğu ilk dönem yapılarının izleri
üzerine inşa edilmiş birçok katman barındırmaktadır. Konstantinopolis tarihçesi içinde
Bizans Dönemi’ne ait olan ancak ne zaman yapıldığı belli olmayan veya yapıldığı tarih
konusunda anlaşmazlıklar olan mimari yapılar da mevcuttur.

-İstanbul Surları
-Dikilitaş
-Konstantin Forumu
-Theodosius Forumu
-Bous Forumu
-Million Taşı
-Tekfur Sarayı
-Aya İrini
-Chora Kilisesi (Kariye Müzesi)
-Kutsal Havariler Kilisesi
Büyük Saray

Büyük saray kompleksinin üst yapısı


tamamen yok olmuştur, bundan dolayı
Konstantin döneminden beri var olduğu
bilinen bu sarayın sınırları
bilinmemektedir. Şu an müze olan
alandaki Jüstinyen dönemine tarihlenen
mozaik peristilli zemin sarayın ihtişamını
gözler önüne sermektedir, orijinal
mozaik tabanın toplam 1.900 m²
civarında olduğu tahmin edilebilir.
Su Kemerleri Ve Sarnıçlar

Şehre su getiren kemerler, Konstantinopolis


tarihçesi içinde Hadrian döneminden
başlayarak yapılmıştır. En ünlü ve günümüze
kadar korunan su kemeri Valens dönemi
kemerleridir. Şehrin en kalabalık olduğu
dönemlerde binlerce sarnıç olduğu
kayıtlardan okunmaktadır. Başta Bazilika
(Yerebatan), Binbirdirek, Aetius, Aspar olmak
üzere birçok sarnıç bir şekilde günümüze
ulaşmıştır. Hipodromun sphendone kısmının
bile sarnıç olarak kullanıldığı bir dönem
vardır.
Osmanlı İmparatorluğu Ampir üslup dönemi (1808-1876)

1808-1860 yıllarında verilen eserler bu üsluba dâhil edilmektedir. Osmanlı Devleti’nde çeşitli
sahalarda yenilikler yapılmasının gerekli görüldüğü zamanda, III. Selim (1789-1807), II. Mahmud
(1808-1839) ve Abdülmecid (1839-1861) dönemlerinde benimsenmiş ve âdeta devletin resmî
üslûbu haline gelmiştir. Bu mimari akımın 19. yüzyıl başlarından başlayarak II. Mahmud
yıllarında geliştiği söylenebilir

Özellikle başkent İstanbul’da görülen bu üslup Avrupa Ampir üslubundan farklı olarak
gelişmiştir. Avrupa Ampir'inde görülen insan ve hayvan figürleri yerine çiçek ve yaprak gibi
bitkisel ve soyut motifler kullanılmıştır. Balyan ailesi bu döneme damgasını
vurmuştur. Beylerbeyi Sarayı, Sadullah Paşa Yalısı ve Sultan Mahmut Türbesi bu üslubu taşıyan
diğer önemli eserlerdir.

Türk Ampir Üslubunun Özellikleri

• Camilerde son cemaat bölümlerinin kaldırılması,


• Minarelerin ana binadan ayrı bir birim olarak inşa edilmesi,
• Hünkâr dairelerine verilen önemin artması,
• Süslemede ise çiçek, yaprak ve bitki motiflerinden oluşan kompozisyonlar tercih edilmesi,
Avrupa saraylarının anıtsal boyutlarına özenilerek yapılan Dolmabahçe Sarayı,
değişik biçimlerin, yöntemlerin öğeleriyle donandığından belirli bir biçime
bağlanamaz. Büyük bir orta yapıyla iki kanattan oluşan planında, geçmişte mimari
açıdan işlevsel değeri olan öğelerin farklı bir anlayışla ele alınarak süsleme
amacıyla kullanıldığı gözlemlenir. Dolmabahçe Sarayı'nın kendine has, belirli
ekollere giren bir mimari biçemi olmamasına karşın Fransız Baroku, Alman
Rokokosu, İngiliz Neo Klasizmi, İtalyan Rönesansı karışık bir şekilde uygulanmıştır.
Saray, batı anlayışıyla çağdaşlaşma çabaları içinde bulunan toplumun sanatta da
batının etkisi altında kalarak, Osmanlı saray gereksinimlerini de dikkate alıp, o asır
bünyesinin sanat atmosferi içinde yapılmış bir eserdir. Nitekim, 19. yüzyıl köşk ve
saraylarına dikkat edildiğinde onların, içinde yaşanılan yüzyılın sanat olaylarına
değil, toplumun ve tekniğin gelişmesini de anlattığı fark edilebilir.
Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray, köşkleri
ve yapıtlar için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların birçoğu yok olmuştur.
Büyük bir saray olan Çırağan da 1910 yılında yanmıştı. Önceki bir ahşap sarayın
yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Sarkis Balyan’a
yaptırılmıştı. 4 yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap,
duvarlarda mermer kaplıydı. Yapımı için Avrupa devletlerinden borç alınmıştır.
Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekânlar tamamlardı.
Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile
süslüydü
2F Evi (Han Tümertekin)
İstanbul, Türkiye, 2008-2010

2F Evi, Galata Kulesi’nin karşısında konumlanmış bir 19. yüzyıl


apartmanının yeniden işlevlendirilmesi projesidir. Konum, manzara
ve kullanıcı istekleri, tasarım sürecindeki belirleyici faktörler olarak
sayılabilir. Bu istekler, kapsamlı çağdaş sanat koleksiyonunun
sergilenmesi, ev sahibi ve misafirlerinin şehir içindeki geçici
konaklama ihtiyacının giderilmesi, aynı zamanda da davetlere ev
sahipliği yapılması olarak tanımlandı. Giriş holünün ve arkadaki
düşey bahçeyi seyredecek şekilde konumlandırılmış kütüphanenin
yüksek mekanlara dönüştürülmesi, yapının kesitini kuvvetlendiren
etmenlerdi. Düşey bahçe kullanımı, görselliğin dışında, arka tarafa
bakan tüm mekanların doğal aydınlatma ve havalandırma
ihtiyaçlarının giderilmesi bakımından da önemliydi. Teras katında
oluşturulan şeffaf hacim, manzaradan maksimum seviyede
faydalanacak bir etkinlik alanı olarak düzenlendi.
SENARYO

1955 Yılında İstanbulda doğan iş adamı Cem ASLAN,


Medya sektörü üzerine olan ASLAN GROUP şirketinin
sahibidir. Tarih Belgesel programlarına Yapımcılık
yapan Cem, İstanbul tarih ve kültürüne ilgisi vardır.
Karaköy’de bulunan Nimet Han’da butik otel açma
fırsatı bulan Cem, bu fırsatı değerlendirerek, İstanbul
tarihini konsept olarak otele yansıtmayı
amaçlamaktadır.

Otel Adı – MORPHOSIS


Anlamı;
1 – Organik yapının oluşumu.
2- Strüktürel değişim.
3- Başkalaşım.
Kökenİ – Yunanca, oluşturma süreci
olan morphōsis’ten gelmektedir.

You might also like