Professional Documents
Culture Documents
Şizofrengi Dergisi 04. Sayı
Şizofrengi Dergisi 04. Sayı
Ömer Hayyam
Şizofreııgi.
Sayı 4 Eylül 1992
İki Ayda bir çıkardı, kısmet değilmiş.
Yayın Kurulu
Yağmur, Kültegin, Banu, Güno, Fatih
Tasarım, yapım
Graf, 260 40 00
Katkıda Bulunanlar
Hakan Atalay, Erdogan Özmen, Ali Babaoglu, Peykan
Gençoglu, PTT'nin Pesi, Patlıcanın Pastanesi, Mehmet
Şenol, Elizabeth Taylor, Mustafa Şafak, uykusuz ve dolu
aysı z geceler, E.S.B., İzmir'den Levent ve Yeşim Küey,
Ankara'dan Talip, Yurdaer, Elif, Aysun, Hasan, Aziz Ediz,
Beyoglu'ndan Pehlivan ve Bereket lokantaları,
Eskişehir'den Aylin, Montajcı Belamir Bey, Berna Murat
Cemiloglu, Mert Teközel, Birgül Yürüker, Prefah Sprout,
Tekel 2000 satan benim bakkalıın, benim esnafım, Nevzat
Çalışkan, dergiyi okuyan sizler, dergiyi oraya buraya
taşıyan bizler, dergiyi basan matbaacılar, dergiyi sergileyen
Beyoglu Pandora ve Mephisto, Kadıköy Yeni İskele,
Ankara Dost, İınge, lletişim, İzmir lleri kitabevleri,
2
İ ;��..
ç ,ı:� İ ��=· N {:,. D ...:..
�:.· E '�?.· K --�;).- İ ��:=- L -�-· E {ı, R
4 30
Dostoyevski ve intihar Çocukluğun etiyolojisi ve tedavisi
Foy/Rojcewiez J ordan Smoller
8 34
Ben Napoli Radyosu Nonnallik üst�e
Serdar Koçak Kültegin Ogel
lO 36
Aykırı .. Deha ve ben
Talip Ozcan Sabri Gürses
13 38
Bezgin Kaşif Krokiler-dört
Berna Murat Cemiloğlu Nevzat Çalışkan
14 39
Negatif psikoanaliz ve Marksizm Anlaşmalı itiraf
Heinrich Regius Ediz Evrenosoğin
17 40
Altı Pozitivist anlayış nedir?
Küçük İskender Yurdaer Altınöz
18 41
Ne olacak bu psikiyatrinin hali? Sarı Günler
Ali Babaoğlu Durul Taylan
21 42
Normal nedir? Reddediyorum
E.S.B. Birgül Yiirüker
22 43
Pseudo/Yalan roman Üzerine Esrime
psikolojik de olmayı deneyen bir Aysun Yavuz., Güno Bilger
inceleme
Mert Teközel 44
Şile yolcuları
25 Bir Ş ile Yolcusu
Kliniğin doğuşu Üzerine
denemeler-I 46
Güno Bilger Tüh! Yine beceremedik
26 47
Gidiyom gidemiyom Psikohidrooşinoterapi
Levent Küey AFP
48
28 Bölünmeler
Söylem tipleri üzerine Neil Peart
Erdoğan Özmen
Fyodor M. Dostoyevski, herkesin
t iJJiği gibi çağdaş edebiyat, dinsel
düşünce ve psikolojiye olan katkıla
rından dolayı dünya edebiyatının
Dost�yevski
devlerinden biridir. Yazar, psikolo
jiyi görkemli eserlerindeki artistik
çabanın bir yan dalı olarak kullan
masına rağmen, insan karakterine
ve Intihar
derinlemesine dalışı, motivasyon ve
tutkulann belirsiz köşelerini insan
davranışlarının geniş sınırlan içeri
sinde aydınlatma becerisi ile günü
müz okuyucusunu derinden etkile
m�ye devam etmektedir.
Romanlarmdaki bu özellik, Fre
ud, Adler, Rank, Stekel, Alexander
ve Horney gibi dinamik psikiyatri
nin kurucu ve önderlerine örnek
Dostoyevski yazımndaki intiharların bir çoğunu ezik, acı çeken,
·oluşturmuştur.
aldatılmış, kötüye kullamlmış (misused) bireylerin gerçekleştirdiği
Freud bilinen bir denemesinde
Dostoyevski'nin çalışmalannda par 'kurban intiharlan' oluşturur.
ricid temasını araştınr ve yazann
epileptik nöbetleri (sara hastalığı) ile Çoğunlukla bu gruptakiler, çocuk ya da genç kadınlar, özellikle de
kompulsif kumarbazlığını Oedipus
kompleksinin ışığı altında analize cinsel temaruzo uğramış genç kızlordır. ''Yazarın Günlüğü" bu
yönelir. Adler 1918'deki bir konfe
ransında Dostoyevski'nin artistik,
türden bir çok örnek içerir ve Dostoyevski'nin çalışmalurında
etik, filozofik ve psikolog taraflannı
"Kurban-çocuk" teması bol miktarda bulunur.
övgülendirir. Rank P. sikanalitik ça
lışması "The Double - Öteki" (1 925)
de, Dostoyevski'nin aynı adlı uzun
öyküsünü oldukça tatırbcı ve 'Dop
pelganger' temasının derin bir sunu psikolojik motivasyonlarma çekmiş zmmda, gazeteciliğinde ve kendi öz
lutu olarak tanımlar. Ça�esiz Gol lerdir. Camus, Krilov'un mantıksal yaşamındaki yeri incelenecektir.
yadkin daha sonra yıkımın ve ölü ve ideolojik intiharının absürd nite
mün habercisi olacak rakiliini kop liğine çarpılmışbr. Farher'in intihar Edebiyat
yalayan bir narsisistdir. İntihar do üzerine varoluşçu fenomenolojik de Dostoyevski yazınında intihar
laylı yoldan ima edilir ancak Gold nemesi "Despair and the Life of Sui çoktur; 17 karakterden fazlası ken
yakin'in kaderi kuıkusuz psikozdur, cide; in the Ways of the WiW, Kri dini öldürmüş, diğerleri de intihan
intihar deiil. S tekel, Horney, Ale lov'un mazur gösterilmiş intiharı ile tasarla�ış ya da intihara yeltenmiş
xander ve Laing nörotik karakterler ilitkisinin tartışılmasını içerir. Bu tir. Bunlardan bazıları, intiharları
üzerine görüşlerini Dosteyevski ka her sakin ve ussal Stavrogin'i intiha dolayımlı yollardan verilmiş ana ka
rakterlerine baŞvurarak berraklaş ra sürükleyen utanç ve suçluluk rakterlerdir. Diğerleri, intiharlan
brmışlardır. · duygularını araşbrmıştır. bazen romanın gelişimi açısmdan zo
Varoluşçu yazarlar ise Dosto Dostostoyevski yazınındaki inti runlu, ya da aksiyonun en dış halka
yevski'� intihara yatkın karakter har teması psikolojik kompleksileler sını oluşturan minör karaktcrlerdir.
lerini yeniden ketfetmitler ve dik açısmdan çok zengindir. Bu yazıda Arada sırada da yalnızca raslan
katlerini bu karakterlerin karmaşık intihar davranışının Dosteyevski ya- bsal veya tamamen ilgisizdir. ·
4
Dostoyevski romanında intihann üç karakterdir. edince parayı geri verir ve aynı oda
rolünü anlamak için ilk önce onun "Suç ve ceza" başlangıçta intihar da uyumakta olan annesinin yanm
bir ex nihilo yaratmadığı akılda tu kurbanlarını belimler. Svid rigailov da kendini asar. Karanlıkta yazıl
tulmalıdır. Onun bağımsız dehası tarafından intihara kışkırtılan iki mış bir intihar notu bırakır: "Sevgili
bir edebi gelenek içerisinde dışa vu kişiye kısaca değinildiği bölüm, bu anne, henüz haşlanndayken· yata
rulmuştur. Kullandığı dramatik tek temarun ana karakteristik ve belirti rnma son vererek, &eni kede� hoğ
niklerin, karakterizasyonların, ent lerini berraklaştırmaya hizmet eder. duğu için kızıru affet. Senin Olga'n"
rika yapılarının, helimlernelerin vb. Dostoyevski yazınındaki daha son "Delikanlı"daki kurhan-intihar
bir çoğu Avrupa edebiyatının ana raki örnekler, bu basit çekirdeğin temalannın sonu, nazik ve bilge bir
akımlarıyla, özellikle de Gotik ve tümüyle kabülü ve m antıki geliştiril serf olanMakar lvanoviç tarafınd.an
Fransız ya:r.ınıyla sıkı sıkıya bağıntı mesidir. Svidrigailov, kendi kazanç öykü içinde öykü tekniğiyle anlatır.
hdır. larını uğruna insanları idare eden, Önemi ve duyarlı çekiciliği anlatıcı
İntiharlannın çokluk biçim ve aşağılayan ve alay eden, ben-mer mn şu sözleriyle ironik bir biçimde
dramatik niteliği Balzac'ın "İnsanlık kezci hedonist birisidir. Uşağına çok açığa çıkar: " Öyküyü atlamak iste
Komedya"sındaki bu tür davranışla kötü davranır ve onu intihara sü yen, bunu yapabilir." Küçük çocuk
n ve bunların önemini çağrıştırır. rükler. Svidrigailov bir genç kızı yoksul ve dul annesiyle birlikte ya
Gerçekten de Dostoyevski edebi ka cinsel temaruza uğratır ve çocuk şamaktadır. Annesinin zengin bir
riyerinin başlangıç dönemlerinde, kendini öldürür. Son derece drama tüccardan yardım isteği geri çevril
büyük oranda Balzac'tan etkilen tik bir sahnede Svidrigailov kendi miş, bu yüzden de dört kız kardeşi
miş, adeta onun aktarıcısı konu intiharından hemen önce, bu kızın ölmüştür. Çocuk tesadüfi ola
mundadır. trajik yazgısım düşünde görür. Bu rak,tüccar tarafından merhametsiz
Dostoyevski'nin intiliarı betimle düşle 14 yaşında genç kız kendini ce dövülür.Daha sonra tücaar çocu
.
medeki dehası, ne intiharı gelişkin suda boğar ve güler: "Soluk dudak ğun koruyucusu olmaya ve onu eve
bir edebi anlatımla sunmasında, ne larındaki tebessüm sınırsız, hiç de almaya karar verir. Tüccar tarafm
.
de edebi geleneği alt üst ederek ol çocuksu olmayan bir keder ve kes dan sürekli tedirgin edilen çocuk
maktadır. Daha çok insanın duru kin bir acıyla doluydu." tam bir terör içinde yaşar (zayıf ve
munun derin ve bütünsel bir kavra "Delikanlı" bir çok intihar ve in.: sessizdir ç.n) Bir gün çocuk kazayla
yışı nedeniyledir. tihar girişimi içermesinin yanında, değerli bir lamhayı kırar ve panik
Dostoyevski yazınındaki intihar üç kurban-intihar örneği barmdınr. içinde dereye doğru koşmaya baş
ların bir çoğunu ezik, acı çeken, al Bu tür intiharla, Dostoyevski'nin lar. Tüccar da peşinden gider, göz
datılmış, kötüye kullanılmış (misu roman için notlarında da görülebile dağı verir. Bunun üzerine çocuk- iki
·sed) bireylerin gerçekleştirdiği 'kur ceği gibi romanın ilk planlarmda ta yumruğunu iki meme başına daya
han intiharları' oluşturur. Çoğun sarlanmıştır. mış,gözlerini gökyüzüne dikmiş bir
lukla bu gruptakiler, çocuk ya da Lidya Ahmakov 17 yaşlarında, durumda - suya atlar ve boğulur.
genç kadınlar, özellikle de cinsel te 'kötü, entrikacı ve yalancı' Versi Bundan sonra düşleri tüccarı rahat
maruza uğramış genç kı:t.lardır. "Ya lov'a aşık, hastalıklı bir kızdır. Ver hırakmaz. (Bu düşleri kimseye an
zarın Günlüğü" bu türden bir çok silov'un kızın üvey annesine aşık ol latmaz) Dir öğretmene çocuğun inti
örnek içerir ve Dostoyevski'nin ça duğu söylentisi mevcuttur. Hüyüle harını anlatan bir resim ısmarlar.
lışmalannda "Kurban-çocuk" teması yici bir atmosferde, duygularının Resimde çocuk gökyüzünde cenne
bol miktarda bulunur. ikiyüzlü ve uroarsız manipülasyo tin melekleri tarafından karşılanı
Bu intiharlardan ikisi; "The ma nuyla kız kendini zehirler. Kısa bir yar olacaktır.(Çocuk resimde inti
ke one"daki isimsiz kahraman ve süre sonra babası, kızının ölümü har etmek üzereykenki haliyle görü
11EcinnÜer" deki Stavrogin tarafın nün yasının etkisiyle felçten ölür. necektir: iki yumruğu iki meme ba
dan tecavüz edilen genç kız Matr Olga, dul annesiyle birlikte şeh şına yapışmış olarak ç.n.) Ressam
yosha'dır, ve aşağıda daha ayrıntılı re yeni gelmiş bir genç kızdır. Bir böyle bir resmi yapmasının müm
tartışılacaklır. Bu gruptaki diğer ör baştan çıkarma ve 'gcnelev' olaym kün olmadığını söyleyerek bu isteği
nekler; "Suç ve Ceza"daki S idr.igei dan sonra Versilov'a borçlanır. An geri çevirir. Ve Şöyle bir resim �ne
lov'un kurhanlan ve "Delikanlı"daki cak Versilov'un 'kötü' kişiliğini fark rir: Çocuğa doğru gökyüzünden in-
5
dirilmiş bir ışık huzmesi olacak. Da yor hana. Ne daha önceki, ne de
ha sonra tüccar çocuğun annesiyle sonraki hali Küçücük yumruğunu
evlenir, 'iyi ve şefkatli' bir adam havaya kaldırıp beni tehdit etmek
olur. Bir çocuklan olur ancak tüc
l(urban-intihar için salladığı hali yalnızca... Yalnız
car ölen çocuğun düşünü görmeye lar, }{endilerine acı ca o an, yalnızca o baş sallayışı ...
devam etmektedir. Sonunda kendi Beni tehdit edişindeki tavn artık
çocuğu da hastalıklı büyür ve ölür.
çel{tirmiş olanları gülünç değil, acı vericiydi benim
Tüccar tüm servetini kansına bıra sürel{li rahatsIz için. Acıdan çıldıracak gibi oluyor
karak göçer ve hacı olur. dum. Bu acıdan kurtulmak için be
ederler, özellil�le
Dostoyevski romanlannda daha denimi işkence masasma yatırtıbilir
bir çok kurhan-intihar mevcuttur. düşlerde. dim. Suç işlediğime, ona, onun ölü
Bunlar çokluk genç, yardıma muh-
. Svidrigailov }{endi müne acımıyorum, yalnızca o bir
taç ve yoksuldur. ana dayanarnıyorum bir türlü. Çün
Diğer bir karakteristik,kurhan
intiharindan kü o günden beri hiç gitmiyor gözle
lann hep aynı özelliklere sahip ol henıen önce, rimin önünden, cezaya çarpbrıldığı:
ması ve öykiiye olan dolaylı konu mı da kesinlikle biliyorum. O gün
mudur. Makar'ın öyküsündeki ço
}{endini öldüren den beri buna dayanarnıyorum işte,
cuğun ismi verilmez. "DelikanlıM da }{IZI düşünde daha önce de dayanamıyordum ya,
ki Lidya ve Olga 1mn adlan ise, inti farkında değildim, hemen hergün
görür.
harları öykülendikten sonra veri geliyor gözlerimin önüne. Kendi
lir.Sıklıkla bu intiharlar ana öykü kendine gelmiyor, kendim çağırıyo
den yalıtı.lnuş olarak verilirler. Tüm rum, çağırmadan edemiyorum, on
bu teknikleri kullanıyor olması, suz yaşayamıyorum. Ah, ayıkken
Dostoyevski1nin hu intiharların bir kere görebilsem Matryoşa1yı.
açıklamasına girmekten kaçındığını Hayalini görmeye de razıydım. Bir
destekliyor gihi görünmektedir. kere hile olsa, iri, hasta gözleriyle o
Kurhan-intiharlar, kendilerine zamanki gibi gene haksın hana isti
acı çektirmiş olanlan sürekli rahat yorum, gözlerimin içine bakıp da
sız ederler, özellikle düşlerde. Svid gülümsesin... Budalaca bir umut,
rigailov kendi intiharından hemen olacak şey mi bu. (Cinler, Türkçesi;
önce, kendini öldüren kızı düşünde Ergin Altay, Can Yayınlan 1984)11
görür. Son romanlardaki ana karakter
kuskusuz yalnızca kendisini suçla
Stovrogin düşlerinde: lerin intiharları incelendiğinde,
yan, henüz hiçbir seyi anlayaınayan
"Karşımda Matryoşa•yı (Ah, ger
zavallı bir yaratıgın acıklı umutsuz
hepsinin de aynı grupta toplanabil
çek değildi bu. Gerçek olsaydı, bir diği görülür. (Svidrigailov, Kirilov,
lugu. Keııdiıni bildim bileli böyle bir
kerecik hiç değilse bir kerecik... bir Stavrogin ve Smerdyakov). 11Suç ve
sey gelınemisti basuna. Gece olunca
saniye için, hiç değilse bir saniyecik Ceza 11daki Svidrigailov acımasız,
ya kadar oturdum yatagunın içinde,
gerçek olsaydı. Konuşabileceğim, kendi doyumuna düşkün, paragöz
kıpırdanıadım yerimden zamanı da
canlı Matryoşa olsaydı karşımda.): biridir. Kahramanımızın kızkarde
unutmusum. Su anda içimdekileri
pek zayıflamış, ateşli hasta olduğu şini baştan çıkarmaya çalışır. Kiri
kagıda dökebilmeyi� otel odasında
gözlerinden belli Matryoşa•yı tıpkı o lov ve Stavrogin "Cinler"de belirir
çektiklerimi aniasılır bir dille anla
zaman odamın kapısında durmuş, ler. Kirilov devrimci bir örgüt üye
tabilmeyi çok isterdim. Vicdan aza
başını sallar, küçücük yumruğuyla sidir fakat çevresindeki insanlarla
bı. ya da pismanlık dedikleri bu
beni tehdit ederken olduğu haliyle duygusal kopukluğu olan, içine ka
mudur acaba! Bilmiyorum, hiçbir
karşımda gördüm. Ömrümde hiç bir panık birisidir. Smerdyakov(Ka
zaman da bilemedim bunu. Ama
zaman bu denli acı çekmedim. Beni ramazov Kardeşler) epileptiktir ve
yalnızca bir seye dayan amı yo ru m .
tehdit etmeye çalışan (Neyle? Ne ya yaşlı Karamazov1un gayrı meşru oğ
Onun o hali, özellikle, adamın ka
pahilirdi hana, ah tanrım!) ama ludur. Kibirli ve egoistdir, başkala-
pısında durdugu o hali çok agır ge li -
6
nnın değerleriyle alay eder. nunda söylenebilir. "Budala"daki İppolit belki de
Bu dört karakterde de abartıl Kurban-intihar ve egoislik-inti Dostoyevski'nin en dramatik intihar
mış bir irade, benlikçilik ve narsi har arasındaki ortak bir öğe de din vakalanndan biridir. Üç aylık bir
yaşamı kaldığını öğrendikten sonra,
sizm ortaktır. Hepsi de toplumun sel perspektiftir. "The Meek
insanla dolu bir odada yukandaki
her türlü normuna boyun eğmeyi One"d ..ki kadın kahraman ölümüne
lere benzer egoistik ögeler taşıyan
reddeder. Bunlar Durkheim'ın "ego bir kutsal ikona sarılarak atlar.
itiraflar ve haklılaştırmalarla dolu
istik inlih<Ar'' örnekleridir. Kendi ki "Delikanlı'daki yaşlı hacı Makar, in
bir makale okur: "Aklımı çelen baş
tisel "ego"larının gücünü göstermek tihara ilişkin Tanrı bağışlayıcılığını
ka birşey daha var: Yaşam üç hafta
için, insan varlığını destekleyen her tartaşır ve hemen ardından zengin
lık hükmüyle elimi kolumu kıskıv
türlü aile, grup, kişi ve ilişkiler tüccar tarafından intihara sürükle rak bağlad lğı na göre hana yapacak
ağından kendilerini mahrum bıra nen çocuğun uzun öyküsünü anla tek şey kalıyor, o da intihar. Kendi
kırlar. tır. Tüccar, çocuğun intiharını an gücümle başlayıp biti rcb il eceği m tek
Aşırı irade teması Kirilov'da ol latan bir resim ısmarlar. Resimde iş bu. Kimbilir, belki ben de bir işte
dukça kaba bir biçimde görünür çocuk gökyüzünde, cennetin melek akla gelebilecek son olasılıktan ya
hale gelir. Ki rilov'un "Cinler"de söy leri tarafından karşılanmaktadır. rarlanmak istiyorum. Bazen baş
lediği sözler, Dostoyevski'nin tutuk Dostoyevski ku rba n - inti ha rları kalt!ırma da önemli bir iştir... " (Bu-.
dala, Türkçesi:Mehmet Özgül, Cem
lanmasındt�n hemen önce, devrimci haklılaştırmaya çalışırken, eski Rus
Yayınevi s.ll-94)
bir topluluğa karşı verdiği söylevde din adamlanndan büyük orand a et
İppolit daha sonra çevresine ba
kilerin hemen hemen aynısıdır: kilendiği görülür. Bu din adam ları
kar, bir pistolü şakağına dayar ve
"Kendimi öldürmek zorundayım, nın; ölümün Büyük Peter'in zulüm
te t iğc basar. Pistol ateş almamıştır
çünkü özgürlüğümün doruğu kendi lerine boyun eğmekten iyi olduğu,
çünkü ateşleyici kapsülleri yoktur.
mi öldürmemdir." {a.g.e.s.587) yakalarak ölümün yaklaşmakta olan
"Başlangıçta hf!rkesin üstüne çö
Tüm bu egoistik karakterler, in "son yargı) ama"nın habercisi olduğu kcn korku yavaş yavaş dağılarak
tihar yanında saldırganlık davranı ve en azından bazı gruplarda inti yerini gülüşmelere bıraktı. Bazıları
şını da sık sık gösterirler. Hepsi de barın bir kurtuluş olabileceği gibi ise büyük bir zevkle, kahkahalannı
homicid'e {cinayet) yatkındır. Svid inanışları vardır. gi z le rn eden pis pis gülüyorlardı. İp-·
rigailov karısmı öldürür. Smerdya Egoistik intiharlardaki dinsel tc polit sinir nöbetine tutulmuş gibiy
kov yaşlı Karamazov'un gerçek ka ma örneğin; "Karamazov Kardeş di. Bir yandan hüngür hüngür ağla
tilidir. Stavrogin cinayete yeltenme ler"deki Smerdyakov'un ilk konuş yarak çaresizlik içinde kıvranıyor,
diği halde, birçok karakterin ölü masında görülür. Burada Serdya bir yandan da önüne gelene dcrdini
anlatmaya çalışıyordu... bir sürü
münden suçluluk duyar. İntihar no kov Rus halkı�a olan inancını yitir
yemin ve rerek kapsülü koymayı
tunda Kirilov, Şalov'u öldürdüğünü diğin den kendini mantıksal bir bi
gerçekten unuttuğunu, bunda bir
kabul eder. çimde öldürür, ki bu "kendini öldü
kastı o l m a dığı n ı s ö y l e d i ."
Dostoyevski yazılarında intihar rür, çünkü Rus kilisesinin k uts al
(a.g.e.,s.501)
ve cinayet arasındaki yakın ilişkiyi misyonuna olan inancını yitirmiştir"
Sonunda baygın düşer. Böylece
belimler ve ikisi arasındaki teorik şeklinde yorumlanahilir . absürditeye indirgenen bu melodra
antagonizmanın yüzeysel olduğuna Din ve egoizm arasındaki karşıt matik sahne, öykünün devamında
değinir. Bu formülasyon l..cster ta lık ilişkisi bağlamında, Kirilov en İppolit'in t übe rkü lozdan ölecek ol
rafından doğrulanmıştır{Lester D., kaba çi zilmi ş karakterlerden biri masını kabullcnmemizi sağlar.
dir. "Eğer Tann varsa herşey onun
Why people kill themselves:A surn
iradesidir ve ben ondan kaçamam.
mary of research findings on suici
Eğer yoksa, bu ta mamen benim ira
dal behavior, l 972). Öte yandan
demdir ve ben irademi göstermeye
Durkheim yıllar önce, intiharın
mecburum. "Kendini öldürmekle
farklı çeşitleri olduğunu söylemiş,
K.irilov Tanrı olacağını iddia etmek Foy/ Rojccwicz'den kısaltarak
bazılarının cinayetle akraba, bazı
tedir. Yaşamının bu son anlarındaki Türkçeleştiren
larının ise antagonist olduğunu be ajitasyonu onun mantıksal planının Yağınur Taylan
lirtmiştir. Dostoyevski karaklerle kaba bir rasyonalizasyona ve histe {Devam ede cek)
rinde saldırganlığın bu iki formu- riye dönüştüğünü gösterir" .
7
Bir kafedeyinı, önümde bir fincan çay var. içimde bir gül var ve gölde alıcı verici bir tel
hızla yudumuluyorum onu, tahakta şekerler siz. allah 16 yaşında bir kız, siyah lale filmin
duruyor, karşı nıasada bir çift: ikisi de genç de sevnıek bilmiyor, bütün yapabildiği ses çı
ve aktiviteleri oldukça fazla; sık sık biri diğe kartnıak: İspanya radyosu yüksek frekansta
rinin elini tutuyor, birbirlerine bakıyorlar, bi ışık salgılıyor ve Amerikalıların cihazı bozulu
ri hitirnıeden diğeri konuşmaya başlıyor, hen yor. Radyoyu dinlemek için televizyonları giz
sabahtan beri konuşnıayı haşaramıyorum, yi lemek lazım. Franko allahın yeğeni olmaktadır
ne sesler duymak istiyorum, kafaının içindeki ve sinemaları sever Frankonun ajanları şehir
riciyi hastanede geri almış olabilirler, yeniden lardır renkleri yoketmek için beyaz üniforma
yerleştirecekleri zamana kadar beklemediğim, lar giyerler bu yüzden hen anne hana hamile
hem düşünülenleri kaydeden, hem yayınını dir radyo annemin içinde radyo benim içimde
kesmeyen radyoyu, o beni istiyor, gömleğinıin hen olmazssanı anne allah olur ve dinleyenıez
düğmelerini açıyorunı, araçlar sesin üzerinıe radyoyu o zanıan ağlar çok terler deniz ve
yaydığı etkiden paylarını alıyorlar, araçları radyo annenin içinden çıkarlar çay kolaylaştı
kullanan insanlar yavaşlıyor, radyonun ko rır radyo dinlemeyi beyaz ünifornıalı kadınlar
nuşnıa hızı arttıkça, o sesini yükselttikçe in çocuk doğurnıaz onlar Frankonun akrabası
sanların konuşnıası parazideniyor, insan bir dırlar ve kendilerinden baba diye sözederler
yandan nıüzik dinlerken bir yandan da konu bu sakin sakin konuşurken öfkeli olmaların
şuyor onunla, insanların küstahlıkları orta dan anlaşılır anne Amerikalıları sever baba İs
dan kalkıyor ama susuyor şinıdi ses koııuşnıa panyolları İspanya ve Anıerika henİnı kafam
yı haşaramıyorunı çünkü Anıerikalılar düşün da vapur saati ile yöneltilen iki ııahiyedirler
me dinanıiğinıi değiştirdiler, hislerim oluştuk olurlar sevaş halinde Nagazaki ve Hiroşima
ları atmosferde kalıyor, iletilenıiyor çünkü ar dırlar annenıin radyosunda yeni hir çay geldi
tık konuşma yok ses olmazsa. bütün bunları karşı nıasadaki çift gitti ikisi de üniversite öğ
bir peçete kağıdıııa yazıyorum ve yaznıak için rencisi beni gördükleri için gördüler nahiyele
içinıdeki sesi uyandırmaya çalışıyorum. henüz ri sesleri daha iyi duyabilnıek için yatmaya git
cünıle yapımı hoznıayı başaramadım, kendiu tiler çok ses çıkarttığını için ve allah oluyorkeıı
den ben diye sözeden kişi kendini bölmüştür, kadınlar ben çay içer eski zanıaııda, bahçesi
hen kendini hissediyor, ses büyük yosun kra bir göl kıyısında ve mavi sözlü sandallar peçe
terleri arasında gelnıektedir, ses sevnıez za te bitti ses net ben Napoli radyosu tam özerk
mirleri hen aklımın içinde bir yanardağım,
8
Ülkeler bir biri içine geçmiş rım olmuştu. Gülizar ablayı
15 Ağustos 1952
İngi l iz le r dükkan açıınş düşünmek gibi, cehennemde
makas konışu daydı, bıçak sanıyorum beni tarih ve rahat yaşarım, kafaının içinde
kul lan d ı nı kananıa oldu coğrafya içinde yolculuğu çı bomba olmadan,. Ben nanıaz
yeniden hastanedeyim. Ruh karıyorlar. Galata'da iki tane kılnıayı bilmiyorum, Allah af
hastası olduğunı için beni köprü var bir tanesinden feder. O heryerde dolayısı ile
doğruc a d e li ler e v ı ne geçnıek yasak bir tane çok hen yokum. Ama neden hen
getirdi ler. Kısa bir süre kalabalık ve çirkin eski onu onaltı yaşında bir kız sa-
düzenlenıeleri için fırsat çıktı. yaşında olduğumu bilnıiyorum yo susuyor köşede rahatım.
Bu arada göbe k bağ ı m ı bu yüzden koııuşnıuyorunı, Hangi yıldayız Ben doktor ol
yeniden diktiler henı aııııenı göhek bağı ml a kendime bağlı duğumu sanıyorunı anıa yını-
henı haham; henı Hiroşinıa olduğunı iç in s a n dalyede lıyor olabilirinı. Belki hafıza-
nasıl yaşayacağıın kinı idanı bitiştiği köşeye çömeliyorum olınak istiyorum, göbek bağı
eder ö lnıüş hiı�ini. Yaşadığımı gözlerim önüme düşüyor ve ını kesnıek. Ben intihar etmek
çıksam bile İsp any o llar Opera Allah akluna geliyor beni af
kendilerinin ve kendilerinden
manevi hakaret olarak "anayın
sonrakilerin CAN-MAL ve IRZ
mına korum" sözünün yerine
güvenliğini sağlaması için kurmuş
kullanılır olmuştu.
olduklan rivayeti ağızlarda
Çağın en büyük felaketi olarak
dolaşmakta idi. Tapınağın bilinmez
adlandırılan bu kelimenin açtJb
bir yerindeki taş defterdeki
yaralan sarmak ve daha önemlisi ıie
sözleşme metninde bu sıralama wıun
anlama geldiğini tespit ve tescil
tartışmalardan sonra kimin saydığı
ederek ters aşılama usulüyle sorunu
bilinmeyen oy çokluğuyla alınan
kökünden çözmek için tapınağın
karar uyarınca üzerinde titizlikle
etrafında mantarlama tekniğiyle
durularak-özellikle belirtilmiş,
kurulan yapılarda bir sürü uzman,
sözleşmeye karşı çıkan tek kişinin
10
uzman yardımcısı, uzman yardımcısı "aykın"nın kökeninden habersiz, en ödemeliydi; ödemeliydi ki tapınağın
adaylan ve onların hizmetkarları büyük manevi küfür" anayın mına ve ülkenin hölünmez bir bütün
aynı ülkü etrafında bir yumruk gibi korum"un yerine kullanılışı üzerinde olarak ayakta kalması sağlanabilsin
birleşmiş, gece hile kandil ışığıyla durarak büyük bir erkeklik örneği idi.
yumruğun ineceği yeri arıyor, gösterip aslında aykırı nın bu anlama O mevsim ki son kurhanlar verilmiş,
gündüzleri ise, yazıyor, çiziyor, gelmedijini kanıtlamak için dağların bedeller ödenmiş sunağın kapısı
ölçüyor, hiçiyor, boşa kouyor dol arasmda gözden uzak bir köşede ertesi yılın hasat mevsimi sonunda
muyor, doluya koyuyor olmuyor vb. kurdukları kendi tapınaklarmda yeniden açılmak üzere kapatılmış ve
deneme -yanılma ve başka yollarla lekeleri temizlerneye çalışıyorlar ve bütün ahali ödedikleri hedellerin
çalışıyorlar ve her yıl, yapılan fakat yalnızca lekeleri temizlerneye kabul edilmesi için dualar okumak
çalışma sonuçlan adına mahsus bir çalışınakla kalmıyor aynı zamanda üzere büyük meydanda boy
toplantıda değerlendirilip kayda fırsat buldukça özellikle gece sıralamasma göre toplanmış,
değer görülenlerkayıt edilip bu bela karanlığından yararlanarak büyük yüzlerini hatmak üzere olan güneşe
üzerine yazılmış bedduaların bir cesaretle büyük tapınağa kadar çevirmiş, tapmak görevlilerinin
depolandığı depoların yanındaki sokulup temeline sıçıyorlardı; sunduğu tatlı şarabı yudumlayarak
depoara tozlanmak üzere sıçışlar çoğahp tapınağın dört bir tanrısal sesi duyabilmek için şarabm
kaldırılıyor ve bu tozluklar mantar tarafı hok içinde kaldığında ortaya zihinleri köreittiği o anın gelmesini
binaların arasmda olmadı çıkacak o müthiş koku halkın büyük büyük bir sessizlik ve umutsuzluk
arkasında, tapınağın etrafında yeni tapınaktan soğumasına orayı terki içinde hekliyorlardı. Ve nihayet
bir halka oluşturuyordu. diyar edip kendi tapınaklarına uzun yıllardır bekledikleri şey
Araştırmalarm sayısı o kadar sığınmasına ve dolayısıyla her yıl gerçekleşti; hatmak üzere olan güneş
artmıştı ki araştırmalar üzerine ödenen ve kendilerince nereye gittiği yavaşça yeniden yükseldi,
yapılan araştırmalar ve onların yeni bilinmeyen bedelierin aykırının yükseldikçe parlaklığı artıyor,
yorumlarını saklayacak yer bulmak hizmetinde kullanılmak üzere kendi parlaklık arttıkça ısı düşüyor,
zorlaşmış halktan bazı kimseler tapınaklarmda toplanınası bulutsuz gökyüzünde şimşekler
evlerini kiraya verip saz sağlanmış olacak idi. çakıyor, tüm ülkenin .ve t�pınağın
kulübelerde yaşamaya başlamış ve İşte analır gözyaşına hoğan ve temellerini sarsan rüzgar
bu büyük kargaşa ortamında katlanılmaz vicdan azaplarına şiddetleniyor, yer altından garip
eşyanın tabiatı gereği, bir ermişin de sürükleyen bu anarşi ve terör sesler geliyordu. Güneş, görünen
belirttiği gibi asıl araştırılması ortarnında büyük sağduyu Tapınağı gökyüzünün tam ortasma yi.ikselip
gereken şey ilk aykırının aykırı önünde oluşan bedel ödeme kuyruğu yeniden, batmak üzereyken sahip
düşünceleri nereden aldığı, gittikçe uzuyor, kuyruk uzadıkça olduğu kızıllığa ve durgunluğa
sözle§lllenin tamamma mı yoksa . sunak yerinde ödenen bedelierin eriştiğinde büyük rneydanda
yalnızca can-mal-ırz sıralamasına mı oluşturduğu dağlar birbiriyle yanşı toplananlardan eser kalmamış�.
karşı olduğu ve belki de hepsinden yordu. Herkesin ödeyeceği bedelin Her biri ftrlatılıp atıldığı kendi
önenılisi tapınakla sözleşme türü ve miktarı önceden biliniyordu, köşesinde acılar içinde
arasında ne tür bir neden sonuç ekmek ağacı yetiştiricileri ekmek, . kıvranıyordu. Ve ilk ve son tanrı
ilişkisi olduğu ve türdeş sorulara kuşcular kuş sütü-yumurtası veya sözcüsünün büyük tapınağın
gerekli hassasiyet verilmiyor hatta tüyü, bağcılar şarap, bunlara sahip planlannın çizildiği ve temele ilk
büyük taşkının 68. yılından sonra olmayanlar neye sahipse ondan bir harem atıldığı büyük taşkından çok
şurda burda seyrek de olsa parça can, ırz, sevgi, onur, yiğitlik uzun yıllar önce söylediği sözler
görüldüğü söylenilen ve önceleri kısaca herkes kendince neye sahip ülkenin her tarafından duyulan bir
başka adlar kullanırken, 80. yıldan olduğunu söylüyor ise ondan bir gök gürlemesi şeklinde bizzat
sonra kendilerine "yeni aykırılar" parça vermek zorundaydı ama tannnm kendisi tarafından tekrar
adını veren tarikat mensupları bile istisnasız herkes bir bedel ediliyordu: Gözünüzün gördüğü,
1 1
kulağınızın duydutü, ellerinizle Yol Dağ'ına kazımışlardı. soğuktu. O kadar soğuktu ki
dokunduğunuz bu dünya ve büyük Altı kuşak boyunca taş toprak, çer donmaktan kendini kurtaramayan
bir gaflet ve delalet içinde benimdir çöp ne bulunursa yukarı taşınıp bazı ruhlar daha ilk vardıklannda
benim dediğiniz bedenleriniz gerçek harç olarak kullanılmış Tek Yol. parçalanmış ve her bir parça İyi'nin
değildir. Gerçek dünya benim Dağı dışında ülkede ne bir yükselti hizmetkarlarınca Donmuş
dünyam, Fikirler Dünyasıdır; ne de gölge verecek bir nesne Düşünceler Dünyası'nda kendilerine
görünen dünya ve sizler bu kalmıştı. Gerçi güneş elle tutulacak ayrılan bölgelere yerleştirilınişti
fik:irlerin sönük birer kadar yakınlaşmamışsa da yolun hile. Burada ruhlan karşılayan
yansımasından başka bir şey çoğu gidilmiş azı kalmıştı, ülke Tann, askeri tören düzenlemediği
değilsiniz. Acılannızdan kurtulmak, halkının gönüllü sorumlusu, gibi "nasılsınız" diye de sormadı.
gerçek mutluluğa ve gerçeğin kendisi yöneticisi ve akıl babası olan -Nasılsınız diye sormuyoruro çünkü
olan hana, benim dünyama ulaşmak aykırılar tarikatı mensuplan uzun nasıl olduğunuzu biliyorum, hatta
istiyorsanız, her türlü tartışmalar ve ince eleyip sık eski sefıl yaşantımza dönmek için
· yanılsamanın, dünyevi zevklerin, dokumalardan sonra en yaşlılardan can attığınız halde, sanki
maddenin karanlığının ve bütün başlamak üzere üretkenlik düzeyine hayatınızdan memnunmuş.sunuz
kötülüklerin anası olan, göre "bireylerin" kendi rızasıyla gibi, hep bir ağızdan "sağol"
gökyüzünün en yüksek noktasına olmazsa zorla öldürülerek diyeceğinizi de biliyorum. Asl�da
çıkardığım, artık parlayan ama istiflenmesine ve bu şekilde güneş bütün bunlan sizde biliyorsunuz.
ısıtmayan şu güneşin parlamasını yolunun tamamlanmasına ve Hatta, size güneşin parlamasını
önlemelisiniz. Ancak o zaman karann halk oyuna sunulmasının da önleyin dediğimde bunun kurtuluş
Gerçeğin Dünyası kapılarını siz gereksizliğine kanun hükmünde değil gerçek ölüm olacağını da
zavallılara açacaktır, dedi ve kararname çıkararak ayrıca karar hiliyordunuz; öte taraftan her ne
başkaca bir söz demedi. verdiler. Ve "teori pratiğe kadar sonucu hilsek de başka türlü
Bu tanrısal uyanyla ruhlan uygulanıp" nihai hedefe yapamayacağımızın da
binlerce yılın karanlığından ulaşıldığında ülke halkının yarıdan farkındaydık... ller neyse sözü
kurtulan ama bedenlerine küsen çoğu telef olmuştu, ayakta kalanlar daha fazla uzatmayalım. Artık
ülke halkı vakit geçirmeden milli son görevi de yerine getirip artık yolun sonuna geldik dolayısıyla
birlik ve beraberliklerini borçlu ihtiyaçları olmayacak olan şunu size açıklamamda da bir
olduklan yüce amacı giysilerini birbirine ekleyerek sakınca kalmadı: Büyük sağduyu
gerçekleştirmek için aykırılar yaptıklan örtüyü güneşin üstüne Tapınağının taş defterini hen
tarikatımn önderliğinde çalışmaya örttükleri anda ruhları beden sakladım ve sözleşmeye karşı çıkan
haşlamişlardı. Tapınaklan yüksek zindanından kurtulup Fikirler da hen idim. Böyle yapmakla kendi
dağlarlaçevrili olduğundan diğerleri Dünyası'na doğru yol almaya sonumu hazırladığırnın
gibi dağılınayıp bir arada kalmayı başlamıştı hile. Uroulanın aksine, farkındaydım; biliyorum ki sizlerin
başarmış olan aykırılar beyinlerinin merkezinde soluk mavi ışık saçan "aykınyı" ortaya çıkarması aykın
sol arka tarafında bulunan eleştiri İyi Fikri'nin olduğu bu evren olmanın anlamını kavraması
özeleştiri, somut koşulların somut soğuktu ve ilk uğrak yerleri olan olanaksızdı. Eğer Olanaksızlar
tahlili, ülke gerçekleri vb. Düşünülmüş Düşünceler Dünyasına Dünyasının yerini keşfedehilseydik
mekanizmaları harekete geçirerek ulaştıklarında bedenin sıcaklığını hem ben hem de sizler kurtulmu�
zaman kaybetmeden bir an evvel kaybetmiş olan ruhlar üşüyordu. olacaktmız, ama olmadı. Haydi
dağılmış olan sürüyü toplamış, Nisbeten daha sıcak olan Olası bakalım, sözü uzatmadan gidelim,
işbölümü gerçekleştirilmiş ve "Akın Düşünceler Dünyası'na Karanlıklar Tanrısı bizi bekliyor.
var akın güneşe akın güneşi vardıklarında biraz sevinselerde
zaptedeceğiz güneşin zaptı yakm" sevinçleri kursaklarında kaldı;
sloganını güneş yolu için ilk harcın İyi'ye en yakın dünya olan Donmuş
atıldıb ve kurbanlarm kesildiği Tek Düşünceler Dünyası çok daha
12
•
BEZGIN KASIF f
Bu bezgin kaşifin hikayesiydi
1991-İstanbul.
13
ki gerçekleşmesine ilişkin bütün so
NEGATIF f�IK�ANAlll
runlar karşısındaki geç k avrayı
p"dır. B u arada psişik (tinsel) boyut
yitmiştir ya da en azından sosyaliz
min pratik içeriği hakkındaki ku
ramsal sorunlara taşınırken sulandı
nlmıştır.
MARK�IlM
psikolojik bilinç anlık ve pozitivist
burjuva toplumun içinde kalan- bir
bilinçtir; kuramı yoktur. ''Sınıf bi
linci ne proletaryanın tek tek üyele
rinin psikolojik bilinciyle , ne de pro
leta ryanın bir bütün ola rak (kütle
vaşı sonrası Alm anyasındaki kısa psikolojik) bilinciyle aynı şeydir;
Bir dilenci düşünde
devrimci dönem üzerine "1918 Ka tersine , SlNlFlN TARİHSEL RO
bir milyoner gördü. sım 'mı izleyen a ylarda burj uvazinin LÜNÜN BİLİNCİNE YARMA DUY
Uyanınca bir psikoa örgütlü politik gücü ezilip görünür GUSUDUR." "Oportünizm yanlış
de kapitalizmden sosyalizme geçiş ola ra k PROLETARYANIN GÜN
naliste gitti. Psikoa
yolunda başka bir engel yokken , b ü CEL PSİKOLOJİK DURUMUNU,
nalist ona milyonerin yük şans yakalanamadı, çünkü ya ONUN SINIF BlLlNCl SANAR . H
babasının simgesi ol kalanması için SOSYOPSİKOLOJİK
önkoşullar eksikti." diye yazmıştı. Eleştirel kurarn iki pozitivizm hiçi
duğun u açıkladı. "İl Reich gibi sol Freudculann da odak mine de ka·rşı çıktı: Bir yandan bur
ginç " dedi dilenci. laştıkla n bu 'sosyopsikolojik önko juva ve liberal düşüneeye özgü psi
şullar', öznel harekitti. kolojizm (toplumsal kavramla rın bi
Batı Marksizminde öznelliğin seyri reysel ve psikolojik kavrarnlara in
Heinrich Regius başından beri olumsuzdu: Öznelliğin dirgenmesi), öte yanda sosyalist ve
(Max Horkheimer), 1 934 niçin gösterilmediği, 'büyük şans'ın Marksist d üşüneeye özgü sosyolo-
niçin yilirildiği ve burjuva toplumun
I.D ünya Savaşını izleyen yılla rda zulm ünü sürdürdüğü kavranmaya
Marksist parti ve hareketlerdeki çö çalışıldı. Bunun için otom a tik, me Psikoanaüzin gerçek
küşün ve iflasın çözümlenmesi ama k anik toplumsal değişim öğretileri
cıyla başlayan ve Georg Lukacs'la nin yapm akta olduğu gibi öznenin
diyalektiği budur;
Karl Korsch'un çalışmalarında kris doğasını gözden kaçırmak değil, onu
talleşen eleştirilerde· egem en Mark açıklam ak gerekiyordu. B u öğretiler
sizmdeki öldürücü eksikl�, onun özne-SlZ oldukça toplumsal değişi görünürde toplumun
'mekanik' ya da 'otom atik' niteliği ol min diyalektiğini anlayam a zlardı.
d uğu öne sürüldü; tam ola rak eksik Ne Lukacs, ne de Korsch öznelliğin
olan, Marksizmin öznel , insani ve fel- felsefi (ya da tarihsel) ve psikolojik (evreJUelin) karşıtı olan
. sefi içeriğiydi. Lukacs ve Korsch'un , iki boyutundan ikincisini inceledi
sonra da Frankfurt Okulu vd. nin ça ler. Devrimin 'sosyopsikolojik önko
şullan' Korsch tarafından psikolojik
psikoanaliz, ıekte (bireyde)
balan Marksizmin bu yitik boyutunu
-özncl}iti- kurtarm aya yönelikti. olm ayan ya da neopsikolojik terim
Avrupa devriminin nesnel koşullan leric yorumlandı . Ona göre eksik evreni(ıoplumu) keşfeder.
uzun süre önce olgunl aşmış gibiydi. olan şey sosyaljzmin uygulanabilirli
Çünkü "devrimci koşullar her zaın an ğine olan 'inanç'tır; nedeni de sosya
olgundu!' Karl Korsch I . Dünya Sa- list "kuram "ın "sosyalizmin pra tikte-
1 4
jizm (bireysel kavramiann kuru bir olaylara dek izlenir. erken yaşlardaki eğitimde vb. ke;>k
tarih ve toplum anlayışına indirgen sal�uş , 'geçmişin bugünde demirle
mesi). Her ikisi de toplum ve birey Nesnel bir öznellik kuramı 'iki kere' miş aracı'ydı. Maddeci görüşlerae
antagonizminden çıkmıştır; ilki so nesneldir; öznelliği yalnızca toplum "insani ideolojilerin güncel ekono
mik koşullann ürünü ve üstyapısm
yut bir birey, ikincisi soyut bir top sal ve nesnel belirleyicilerini orta ya
dan başka birşey olm adıklarını söy
lum anlayışı lehine . Yeni-Freudcula çıkarana değin incelemez, varolma
leyerek onu bir yana ittiler. Bu doğ...:
nn liberal psikoanalitik revizyonla yan özneyi yönetmiş olan toplumu
rudur, am a çok olası ki doğrunun
nyla psikoanalizin karşısındaki da açığa çıkanr. Öznelliğin kuramı, tamamı değil. İnsanoğlu asla bütü
Marksizm arasındaki yakınlık bura özneyi ortadan kaldıran burjuva nüyle bugünde yaşam az . Geçmiş . . .
dadır: İkisi de sosyolojizmden muz toplumun da kuramıdır. Birey bi süperegonun idelojilerinden yaşamı
dariptir. Başından beri öznelliği ih reysizleştirilir, öznesizleştirilir. nı sürdürür ve onun aracılığıyla ça
mal eden Sovyet Marksizmi içeriksiz "Burjuva toplumda senn aye bağım lışarak insan yaşammda ekonomik
bir toplum anlayışına vanrken , ye sızdır ve bireyselliğe sahiptir, oysa koşullardan bağımsız, güçlü· bir rol
ni-Freudcular toplum un rolünü bul yaşayan kişi bağımlıdır ve hiçbir bi oynar . U
ma hevesleriyle yavan bir toplum reyselliği yoktur." Bu gerçekliğe uy
anlayışına ulaşırlar. Oysa kendi po gun düşecek bir öznellik kuramı bi Psikoanalizin araya girdiği yer tam
da burasıdır: "İki uç nokta arasın
litikalarına bakm aksızın, bireysel linçli olarak çelişkindir; öznelliği,
da; bir uçta toplumun ekonomik ya
psikenin oluşumunu ve yapısını iz tabir caizse , gözden yitene değin iz-
pısı, ötekinde ideolojik üstyapı a ra
lerken toplumun, bireyin içindeki . ler; onun psikoanalizi negatiftir:
sında bir takım ara atamalar gö
ve üzerindeki iktidanm kanıtlayan, Öznesiz bir öznenin {ya da daha öz rür." Otto Fenichel "ekonomik ko
Freud ve ardıll a n olmuştur. Psikoa gürleşmemiş bir öznelliğin kuramı şullann bireye doğrudan değil do
nalizin gerçek diyalektiği budur; gö dır. Öznelliğin kavranabilmesinden layh olarak, psişik yapısında d�
rünürde toplumun (evrenselin) kar önce, bireyi sakatiayan gerçek mad şiklik yoluyla etkilediğini" yazmıştı.
şıtı olan psikoanaliz, tekte(bireyde) di ve toplumsalkoşullar derinliğine Buna Reich'm belki de en önemli
evreni(toplumu) keşfeder. Yalıılan kavranm alıdır. Birey va rolabilme katkısı 'yeniden üretim' kavramıydı.
mış birey sahteliğinin içyüzünü, den, birey haline gelmeden önce , he Uk bakışta mülkiyet ilişkilerinden
onun sosyo-seksüel-biyolojik temel nüz ne oranda varolm adığı bilin me- . çıkan ideoloji ve baskıcı ahlak niha
dayanağıyla kavrar. Derinlik psiki lidir. Bireyleşmeden önce , birey ya yetinde "ahlakın kitle bireyince ka
lojisi kendi m antığını izleyerek sos nılsaması dağltılmalıdır. Öznellik bullenilmesi'yle sonuçlamr. Bu da
toplumsal ve gerici bir güç haline
yoloji ve tarihe dönüşür. Genelliğin nesnelliğe götürülmeli ki kavrana
psikolojik olarak yeniden üretilen ,
nesnelliğe geçtiği yer burasıdır; öz bilsin . Sorunun özü bud ur.
ideolojiye dönüşür.
nellik, özneye önhiçimini veren ve
onu çarpıtan toplumsal ve tarihsel Öyle görülüyor ki öznellik terimi iki Freud'un öğrencisi bir sosyalist olan
ayn olguyu temsil ediyor: Tarihin Federn, sosyalist örgütlerde bile ör
(potansiyel) öznesi olarak proletar tülü olarak bulunan , derinlere yer- ·
ya ve pazarın sunduğu sorunsal öz leşmiş babaerkil tutumun burjuva
ne olarak burj uva özne. Bu belirsiz toplum u ayakta tuttuğunu öne sür
Burjuva toplumda sermaye lik gerçekliğin belirsizliğidir ve yal dü. Ona göre "daha önceki bütün
nızca kavramsal değildir; asıl sorun , örgütler önderden aşağı doğru ör
bağımsızdır ve bireyseUiğe Lukacs'ı izlersek , proletaryanın sı gütlenmişti; örgütlenme pirarnidi
nıf bilinci yönünde seyreden özgül ideal olarak baba-oğul ilişkisini ko
şulluyordu . . . Yeni örgütlenme
sahiptir, oysa yaşayan niteliklerinin , sınıf bilincini yokeden
-konseyler- , kitlelerden çıkarak ge
özgül burjuva özelliklerle (geçici
lişir ve itici gücünü 'biraderlerin
kişi bağunlıdır olarak?) kaplanmasıdır. Çünkü ilişkisi'nden alır." Otoriter baba
burjuvazide egemen olan bireysellik oğul ilişkisi Reich , Fromm ve
ve biçimi burjuvaziyle sınırlı değildir; Frankfurt Okulunda 'karakter' kav
tersine , proletaryanın içine rarnma genelleştirildi . Karakter,
işler ve onun , kendisini tarihsel bir psikeyle toplumun kesişmesinin çö
hiçbir bireyselliği yoktur. özne olarak oluşturma sürecini en keltisiydi ; aile de karakteri etkile
geller. menin önemli bir aracıydı . Reich'a
göre "kara k ter yapısı verili bir çağın
Freud'a göre süperego anababa da, toplumsal sürecinin kristalleşmesi-
15
dir; . . . burjuva toplumun ekonomik Bilinç ve düşünce n e öznel kökenie
yapısıyla ideolojik üstyapısı arasm rine indirgenmeli, ne de ondan tü
daki aracıdır." Horkheimer de "Çıp m üyle soyutlanm alıdır. Kimi sol
lak biçimiyle zor hiçbir �ekilde ege Freudcular gibi yeni -Freudcular da
men sınıfın niçin bu kadar uzun sü b u diyalektiği koruyam adılar . Psi
ÖzneUiğin re boyunduruğunu sürdürdüğünü koanaliz de sulandırılarak ya psiko
açıklam aya yetmez; özellikle ekono lojik bir uyurolaştırma tekniğine ya
mik a ygı tın daha iyi bir üretim süre da yüzeysel bir toplum kuramma in
kavranabilmesinden ci için olgunlaştığı, kültürün çözül dirgendi. Her ikisi de birbirini hes
düğü ve mülkiyet ilişkileri ve genelde ler; psikoanalizin sağlık ve uyum va
varolan yaşam biçimlerinin toplum adeden bir bireysel terapi olarak
önce , bireyi sakaıkıyan sal güçler için açıkça engel haline ilan edilmesi için, kuramın eleştirel
geldiji dönemlerde yetersiz kalır" di ve toplumsal hileşenleri �kart aya çı
ye yazar. Bunun anlaşılması için "çe karılmalıdır. Böyle bir içerijin (Fre
gerçek maddi �itli toplumsal gruplardaki insanla ucl'un üstkuramının) korunması ,
rm psişik hileşimini11 bilmek gerekir. eleştirel kuramın psikoanaliz oku
Aile yine canalıcı önemdedir. "En m asının özüne uygundur. Bu üstku
ve ıoplumsallroşuUar önemli eğitim araçlarından biri ola ram (öznelliğin nesnel bilimi ola rak
rak aile , in san karakterinin yeniden psikoanaliz) Marksizme intikal eder;
üretilmesiyle ilgilidir ve büyük oran negatif psikoanaliz Marksizmden kı
derinliğine da burjuva düzenin bağımlı olduğu rılarak geçen psikoanalizdir. B u kı
otoriter tutuml arı insan karakterine nlma bireyin -psikoanalizin esnesj
katar.'' nin- Freud'un formülasyonlarından
kavranmalıdır. bu yana ki gelişmeler ışığında ince
Sözgelimi kapitalistin paradan hü lenmesini gerektirir. Öyle ki, tekilci
yülenmesini , çocuğun dışkıyla ilişki kapitalizme geçiş bireye ölümcül bir
Birey varokıbibneden, sine b ağlayan ve "barsak içeriğinden darbe vurmuştur. Horkheimer'in
alınan zevk . . . kokusuz, susuz bir dediği gibi: "Birey kategorisi dev en
pislikten başka birşey olm adığı gö düstri ye karşı koyamamıştır." Bu
birey haline gelmeden
rülen paradan hoşlanma haline ge nun için psikoanaliz nega tifleşir; öz
lir." diye yazan Sandor Ferenczi vb. nelliği kendi varlığı dışında idare
ne yamtında Fenichel şöyle der : "İç edilen özneyi araştırır .
önce, henüz ne oranda
güdüler genel eğilimi temsil ederler,
oysa para ve varlıklı olm a a rzusu Negatif psikoanaliz yalnızca negatif
konulan genel eğilimin yalnızca kimi bir ilişki tanır; tarih ve sınıf bilinci
varolmadığı bilinmelidir.
belirli toplumsal koşullar olması ha ni saptırmış, engellemiş ya da dağıl
linde üstlenehileceği özgül hiçimi mış olan psişik biçimleri inceler. Psi
Bireyleşmeden Önce, temsil ederler . . . Biriktirmede erojen şik ve karaktere ilişkin şeyleşme bi
bir zevkin bulunm ası, Ferenczi'nin çimleri tarihsel olara k özgüldü rler.
sermaye sahibi sermayesini artırma Max Weber'den bu yana kapi taliz
birey yanılsaması ya çalıştığında bunu çok mantıklı min -kendisi değil am a- ruhu onarıl
nedenlerle yaptığı gerçeğini gözden mıştır. Psişik boyut, sermayenin
kaçırmasına neden olur: Kapitalist, kendisi kadar akışkan ve ta rihsel bir
dağılılmalulır. ÖzneUik daha büyük ölçekli üretim yapan ra değişkendir; kapitalist biçimlerin
kiplerince buna zorlanır . . . Bu tür seyri hızİandıkça , psişik biçimler de
den bir toplumsal sistem biriktirme onla n izler. Negatif psikoanaliz ola
nesnelüğe götürülmeli gereksinimine hizmet eden erojen · rak eleştirel kurarn zevk için yaşa
dürtülerden yararlanır ve onlan mın içinde kendisine av arayan yeni
güçlendi rir; buna kuşku yok. Bu lenmecile rin tuzağına düşmeyecek
ki kavranabilsin. nunla birlikte va rolan ekononıik ya da eski sloganiara sığınm ayacak
üretim koşullarının biyolojik dürtü sa , hüzün ve isyan çığlıklan adına
tarafından yaratılıp yaratılm adığı psişik derinliklerin aslını açığa çı
Sorunun özü budur. çok kuşkulu." Sonuç ola rak "varlıklı karmalıdır.
olma gibi bir dürtü bir zam anlar
yoktu ve gelecek bir zamanda da ar
tık olm ayacak . " TürkÇ eleştiren Hakan Atalay
16
or çak ı l ı yordu kas ıklarım ıza.
S ana uzattığım elim i le göğüsle
rinin arasında bir yıldız k ayıyor
du. Gözbebek leri nden biri
mars' tı , ötek i satürn. Güzel .
B i r yer gösteric inin hayatı.
O adam sana hiç dokunmaına
lıydı. O adam sana hiç yaklaş
m amalıyd ı . o adam sana bir söz
söylememel iyd i . O bı çak ya
n ı mda olm am al ı ydı . Batacaktık ,
'· am bir geminin güvertesinde farkındaydık . W ar lock bunu se
bulunacak ölüleri miz. Altımız ni nle t anıştı ğı m ız gün asansörde
okyanus. Binlerce deni zatı baş kaldığı mızda gel i p belirtm i şti.
larını kaldırıp yukarı bakacak Esrarlı sigaram ızdan bir nefes
lar. Sen in bir gözün diri k ala çekm i şti. Hal at i ncel m işti . Al
cak , benim bir dudağı m. İkim i tıncı kattaydık . Kat al tıydı, sen
z i n avucund a da ipek m end il 1er. altıyd ı n , ben al tıydrrn. Uyandı
Nereden düşmüşüz, niye düş ğında ben başuc undum seni n .
müşüz, k i m i tm i ş : bi l i nmeye Güzel . Dostlukların son günü.
cek. Faytona bağl ı at k urtul a Sonra resm i m i z i çekmek isteyen
cak . Güzel . o sokak fotoğrafçısı. Adamı n
Benim Sinemalarım. üstüne döktüğüm su. Fl3:ştaki
Temiz bir aşk yaşad ı k , mesela aküden alcıvermişti elektrik , be
yoktu kılavuzumuz. Tehl i keyi denine. O y anarken biz kaçmış
göze alarak aç ıldık. B atacaktık, t ık. El ele tutuşarak caddeler bo
fark ındaydık. Battık gü lümseye yu koşmuştuk. Tutuşmuş iki el
rek . Battık b irbirimizi seyrede koşuyordu adeta orada. Birbiri
rek. G üzel . Sessiz ev. m izi sınırsız şımartrnıştık.
Sen d ans etmeyi seviyordun . Güzel . Erkek hikayeleri.
Tek başına . Pikaba bir pl ak ko Ne Paris düştü so nra, ne durgun
yuyordun. O çalmıyordu ama akınayı sürdürdü Don. Tavana
· sen oynuyord un . Ben oturuyor ast ığımız film afişleri sarad ı :
dum. Oral arda bir yerlerde otu En çok d a The Doors. Sen git
ruyordum. Beni görmen imkan mek isted in de, açamadın kapı
sızd ı . İçimde altı katl ı bir bina yı . Anahtarı h iç bir yerde bula
çöküyordu. Ağzımdan bumum m adık. Su almaya başlam ı ştı
dan toz duman çıkıyordu. Kuru odamız. Batacaktık, farkınday
m ası için rüzgara ası l m ı ş bir ça dık. Battık, kahkahalarla. Battık ,
m aşır gibi salınıyordun. Güzel . birbi rim i ze şi irler okuyarak.
Sudaki iz. Güzel . A k ış ı olmayan sular.
Her gece biz sevişirken y atağı Mesela.
m ı za yen i peygamber iniyordu,
küçük periler lir çal arak uçuşu 1 4 . 8 . 1 992
yorrlu beyaz bey az çarşafa bu
l anmış siyah vücutl arım ı z ı n ü s
tünde. Yıldız saçıyorl ard ı . Yal KÜÇÜK İSKENDER
dız saçıyorl ardı . Arada bir mete-
1 7
okunm ayan bu günlerde durup da psikiya trinin gelece
ğinin nasıl olacağı üzerinde ahkam yürütmeye çalışm ak
Titrerim Mücrim cesa ret istiyor. Am a , bana kalırs a , 11Ne olu rsa olsun 1
yav. Kıvınrız evel Allah . Hem a yrıca elle gelen d üğün 1
Gibi Bakt1kca
bayra m . "deyip rahat bir vatand aş olma k da , oldukça
'
büyük bir cesaret istiyor. (Onun için m il let fala ba kı
istikbalime
yor. Astroloji mi dersiniz, Tarot m u , Memiş m i , bildiği
miz kahve fal ı m ı ! ) . Dokuz yüz , dokuz yüz, dokuz yüz
bilmem ka ç n u m a rayl a 11Alo, Ne ol acak bu psiki ya trinin
hali?" hattı kurulana kadar iş başa düşüyor gene. Çün
ya h u t
kü , mektepten yeni mezun ya da yeni asistan olmuş, d u
ma nı üstünde genç meslektaşl anmız , ortala m a 35-40 yı1
b u meslekte kalacaklar demektir ve eğer e rken emekli
olm a k um u tları yoks a , 2025-2030 yıllarında ne işlerle
Ne Olacak Bu meşgul olacakl annı üç aşağı , beş yukarı bilip ona göre
"vizyon" sahiJ:>i olm alıdırlar. Sahi, bu perşembenin gele
B
i çinde bulunduğumuz (son günlerde ve ne an sal ku ralla ra tabidir. Bilimin hangi yönde a ra ştırın a ya
lama geldiğini pek de kav rayam adan kulla nır pacağını ve gel işeccğini saptayan , bilim adamının , bili
olduğu m u z deyimiyle) Küresel değişim karma mi n içinde kendi işlevi ve topl um içinde kendi yeri hak
şası içinde kendi geleceğinin na sıl olaca ğını bi kınd aki kan aatı, ideol ojisi ve bilimsel çalışm anın kendi
lehilen herha.ngi bir özel ya da tüzel kişi bırakm ış old u süreci içinde ortaya çıkaca k ol an kura rn ve kurallardır.
ğunu pek s anmıyorum . Bu değişim , pek bi rden geldi ve Bilim sel devrimler, toplum sal devrimlerden çok da
bu perşem benin geleceğini ç arş a m badan bilebilm ekle ha etkin ve kalıcı olm a l a rına ka rşın bu devri mleri ya
küresel olara k yaya kaldık. B u d a , b ü tün benzeri ka pan bili m adam l a rı , bilim sel devrimciler, Gallilei , Co
tastrof durumla rında olduğu gibi , insanla rın kendi bilgi pernicus, Keppler, Lavoisier , Darwin , Einstein ve öb ür
ve deneyi m lerine ka rşı gü venle ri ni sarstı . Ne bütün so leri , diğer devri mcilerle yalnız bir şeyi paylaşırlar; top
ruların yanıtları babalırınd an miras kalmış keskin dev lum karşısınd aki duya rlılık, toplumsal fraj ilite . Psiki
rim ciler kaldı, ne de bütün sorula rın yanıtla nnı kendi yatri ve psikoloji ise tam bir devrim ortamında ortaya
leri ya ratmış bilginle r. Şi mdi, tozdan dum andan ferman çık m ıştı r. Dah a sonra da de vrimsel da vranış , b u iki ala-
18
nın gelişimi sıra sında çok sık olarak rafında yürü tülmesi demekti . O hal ruh h astal a n , bulunduklan koşul
görülm üştür. Psikiyatri'nin babası de daha· büyük insan gücüne gerek l a rd a , bulund ukları toplum l a rda
Pinel , onu izleyen Esquirol , Baillar sinim vardı. Endüstri devriminin ilk uygun olm ayan bir davramşı göster
ger, La segue , Capgras ve öbür m ü adımları , ne kadar büyük sayıda in dikleri için ha sta saylım aktadırlar
bare k in s a nlar toplum tarafından san ha rcandığını göstermişti. O hal ve a ynı davranış belki öbür toplum
son derecede k u tsanmışlardı . Pinel de d aha ilk adımda, kentlerin va roş l a rda ve başka koşullarda pekala
za vallı delileri Bicetre tımarhanesin lannda kendi kendilerine ölüp giden uygun bir davramş sayılacaktır . Ör
de zincirlerinden kurt a rırken halk sefil ve deli kitlelerinin değerlendi neğin, 40 derece ateşi olan bir insan,
onu Robespierre, Danton ve Marat rilmesi akla geldi. İş m erhametli he ister eskim o , ister hintli olsun , a teşi
ile eşdeğerli görüyordu . Pekala , ne kimlere ha vale edildi ve onlar da he olan bir hastadır. Oysa agressiv dav
den? m en , bu işin üstesinden gelebilm ek ramş gösteren bir kim se , b u davra
R uh hastala rı ortaç ağda klerikal için, iki bilim dalı i c at ediverdiler. nışını bir belediye otobüsünde diğer
alana bırakılmış ve toplumdan tümü Bu kitlelerin kol gücünün restoras yolculara karşı gösteriyorsa uygun
ile dışianmış kimselerdi. Ha çlı sefer yonu ve işe yarar halde tutulm ası suz , cephede düşm ana karşı gösteri
leri öncesi , sırası ve sonrasında Av için toplum sağlığını ve bu ki tleler yorsa u ygun bir d avranış içindedir .
rupayı d old uran bütün öbü r işe ya içinde işe yarayacak olanlarla işe ya Dola yısı yla da birinci durumda has
ramazlar, cüzzamlılar, vcbal ıl ar, di ramıyacakları yani deli, aptal ve sa ta , ikinci durumda ise kahramandır.
lenci , h a ydut , serseri , orospu ve katları ayıklamak için de psikiyatri O ha lde psikiya t r her d u rumda ,
öbür sakatlarla birlikte köyden kö yi . Gerçekten de ttbbın bu iki dalı önündeki insanın da vranışl a rını , o
ye , kentten kente sü rüler halinde aynı gü nlerde ortaya a tılm ıştır. Ve insanın kendi toplum u ve koşulları
dolaşır, yan kork u , yarı merhamet gerçekten de toplu m d a yönetime na göre değerlendirmek zorundadır
uyandırarak yaşamlarını sürd ü rme egemen olanlar, bu iki bilim ve sanat ve b u sırada tek tutu nacağı dal, to
ye çahşırl a rdı . Akıl çağı geldiğinde dalını büyük bir hevesle alıp kabul lumun değer yargıları sistemidir. B u
ruh hastaları , akılsızca ol an bütün e tm i ş , korkunç desteklemişlerd i r . değer yargıla n sisteminden bir psi
öbür şeyler gibi gene gündelik yaşam l9 .yy'ın sonlarında yönetimlerin, tıp kiyatr kendini hiç bir zam an soyut
ve toplum örgütlenmesinin d ışında biliminin em rine, bu gün akla sığm a layam az.
bıra kıldıla r . Ancak bu kez , a kıllı yacak kada r büyük bir yaptırım gü Bi reylerin beden sel ve zihi nsel
toplum u n , bu büyük işe yaram azlar cü sağladıkları görül ü r . Polis, j an güç ve yetenekleri, bi r u yga rlı k dü- .
ordusunun teca vüzünden korunabil darma ve bütün ordu ya lnız sözel zcninin temelini oluşturduğu sü rece ,
mesi için büyük ve kalın kalelerin , beyanla bile dcrhal ve itirazsız he topl umdaki yeteneksiz ve hasta bi
tım a rb a nelerin içinde tu tulm aları kimlerin em rine gi rebil mekteyd i . reylerin başa rılı o labilme şansı hiç
daha u ygun görüld ü . Bunlardan kol Virchow v e Neumann gibi büyük he yoktur. Ç ünkü düzen , toplum için
gücü yerinde olanlarınsa sömürgele kimler, hekim liklerinden daha d a üre tim ve göreve katkıda bulunanla
re gönderilmele ri ya da söm ürge sa fa zla , b u polisiye rolü engellemeye nn, ürettikleri değerlerden , katkıla
v aşlarında telef edilmeleri u ygun gö çalışm a l a rı i çi n k u tsanmalıdırl a r . rı oranında pay almasını istemekte
rülmekteyd i. Amerikan kolonileri , Psikiya trinin daha doğuşund a , işte dir. Ancak, II. Büyük Savaş sonra
A v us t ra l y a , O r t a Ameri k a d a k i böylece , toplumun kendisine yükle sında durum değişmiştir. Savaş ?n
Fra nsız kolonileri hep bu eski p a diği , u ygun olanlarla uygun olm a cesi ve sırasında olağan üstü boyutla
çavrala r tarafınd an uygarlığa kaza y a nl a rı ayırdetme sip a ri şi bulun ra ulaşm ış ve ü retimini savaş için tü
nılmışlardır. (Belli oluyor) . Ancak m aktadır. Bu yüzden psikiyatr, sü keterek doymuş olan endüstri , üret
deliler b u işe de yaram adığından an rekli ol arak , doğa bilimleri ile top tiğini tü ketecek olan kitle pazarına
cak tım a rbanelere u ygun görülmek lum bilimleri arasında ki gerilim ala ge reksini m i doğurd u . Son savaşı n
teydiler. Zaman geçti ve m anifaktür nında bul unu r ve kendisi bunun far dehşeti v e a tom s avaşı tehdidi de ,
kendi toplum unu , kendi ahlakını ve kında olmasa d a , mesleği boyunca endüstrinin üretim ini savaşlar yo
ideolojisini geliştirdi . Artık burj uva topl u ms al ge rçeklik ve toplum sal luyla tüke tebilmesi için gereken or
devrim i oluşm aktaydı. Burj uva dev yargılar sisteminin ortasında ve on tamı yok etm işti .
riminin çekirdeğinde endüstri devri lan hesaba ka tarak ç�lışm ak zorun Yeni bağımsızlığa kavuşan ülke
mi embriyo halindeydi . Endüstri de dadır. Tıbbın diğer uzm anlık alanla le rde , tüke time aç yeni sosyal sınıf
mek, o zamana kad a r usta ve eğitim nnda çalışanlar, m esleklcrini , ana l a r doğm a kta olduğu , savaşta yıkıl
li ustalar ve ka lfalar tarafından gö tomi ve fi zyolojisi son bir kaç yüz mış ülkelerin halkların tüketim için
türülen üretimi n , daha az eğitimli ve bin yıldır değişmem iş olan evrensel yü kse k bir ihtiras gösterdikleri ve
becerisiz, ama sayıca çok kitleler ta- insan üze rinde İ c ra ederler. Oysa bunun yüksek bi r s a tınal m a gücü
1 9·
oluşturduğunu ilk farkeden sanırım ka tkıda bulunm a k
Hdki y alimcla hir 'Aio
v arsa , onların da
Japonlar oldu . Onlann silah ürete değil , yatarndan tü neden orta ya gire
l,�ikolt• ra pi ' hattı da lwrulur
rek soğuk savaşın silahianma yan ketimle pay alm a k meyeceklerini, or
\'C �ayı birka\! hint� \� ıkahi lir .
gında� faydalanabilmeleri yasa klan- oluştura caktı . Böy tanm sağla yacağı
Ama ncrt�sindcn haksamz 5-
. mıştı . Bunun üzerine onlar ve biraz lece "Dünya nimet a r a çl a r l a i sp a t
6 milyon 'psilwlt�rapiı;tc
da Almanla r, büyük bir iç pazarla leri " , herkesin öz ediveriyoruz. 'Bir
ı.;c · rd"sini m ulac·aktır. O
1aranti alt md a tutulan tükelim m alı gün zevki ve bu zev kaç milyon m uka
halclt� � i mcl iclc • n
pazarlamasma zorlandılar. Bu alan ke göre y a t a m a sı b ili r u h u n u z u n
mu�tu layabiliriz, t•kmt!k
o kadar verimli çıktı ki öbür ülkele kutsanmaya , yaşam h a ritası çık a rılır
k a pı mı z k ap a n m a y ac· ak .
rin endüstrileri de buraya d ön mek ve beğeni çeşitliliği b a yım . Bakınız
. zorunda kaldılar. övülüp özendirilrne- MRI'nız sizin or
Dünya ekonomisinin kend isin i , ğe başlandı . Yaşam v e davranış öz ganik bir vaka olduğu-nuzu aççık
bu tüketim esaslı sisteme uyariaya gürlüğü ve özgünlüğü insanın temel seççik gösteriyor. Kusura bakm ayı
bilmesi i çin çeyrek yüzyıl gerekti . ihtiyaçlanndan olarak kabul edildi. nız, sizi töyle alalım .'
Am a sonunda b u oldu . Korkunç ho- Toplumun mo ral doğrulan gittikçe Anc a k , bizim de elimiz a rm ut
. yutlarda gelişmiş ola n kitle iletişim genişletHip gevşetiliyord u. Kitle ha-: toplamıyor , yani . Bu gidişle yapa
edildi ve talebi berietme sistemi bü tün gücü yle bu cak işimiz kalm ayacağım şimdiden
. araçla rı seferher
oıuşturacak kitlelerin dünya gör nu kırbaçlıyordu. gördüğümüzden , bu yeni düzen içe
dütleri ve beklentileri , değer sistem- Yeni düzenin yeni insanlara ha risinde yerimizi alalım . Peki am a ,
. leri baştan başa değiştirilmeye b aş zırlop giydirilmesi yerine, biraz mü n e yapalım ?
landı . Artık bireyler, topluma üre- cadele ile elde edilmiş gibi yapılma Bir kere zor m arj inallerin orta
. timle katkıda bulunduklan ölçüde sı, yutturulacak olan lokm arun daha sınıfa geçirilmesi için gayret sar(ede
değil, tüketimden aldıklan pay ölçü lezzetli olm asını sağlayaca ktı . Bu biliriz. Sonra , orta sınıfta hiç işe ya
sünde sasyal prestij kazana caklardı. nun i çin m a rjinallerin m ücadeleleri ram ayacak ol a nla n kenarda tutm a
İyi giyinmek , pahalı m a rkaları kul- pompalandı. işlevini sürdürehiliriz . Ama bu işleri
- lanm ak, pahalı uğraşiara para ve Piyasaya yüklenen büyük satı bilgisayar teknisyenleri de yapabile
zaman ayırabilmek, u zun ve pahalı nalm a talebi sonucunda enflasyonun cek yakınd a. Bize emek yoğUn iŞler
ta tiller yapabilmek sosyal prestij faziletleri ke'şfedildi . (Dönüşümün gerek ki sayıca . azalm a k zor unda
için, yani toplum içinde "Hava basa olduğu an, doların altına endeksli kalmayalım . İşte burada ge�e psiko
bilmek" için · gerekli değerler halini olm a k ta n çıka nldığı günd ür.) Bu terapiler görünüyor falımızda , üç
al ı yo r�u . Bu hava hasm ak uğruna enflasyon sayesinde kendi kendini vadeye kadar. O rtada olanların
insaniann harcam aya hazır old uk şişiren para büyük bir hızla , toplu orada tut u nm asını sağlam ak , kenar
lan para, her türlü silahianma ya n m un çeki rdeğini oluşturan gruba da kalaniann da kenarda mutlu ve
§llld a harcanabilecek olanın çok üs atıyor. Par� dan üretilen para bu çe sorunsuz yaşayıp gitmesi için psiko
tünde ve risksizdi. Bu duru m da , k irdeği besliyor. Bu enfl asyonu terapi yapılır. Çünkü bu n e sneyi ay
çok ve .b üyük istekleri olan, b u i s kontrollu bir şekilde tulumbalaya nı anda bir kişiye, hadi bilemediniz
tekleri uğrunda büyük para harca- bilmek için de beğeni çeşitliliği esas 8-1 O kişi ye sonabilirsiniz bir anda .
. yahilecekleri ola n bir kitlenin, top-. muha rrik kuvveti oluşturuyor. Mar Belki yakında bir 'Alo Psikoterapi'
lum d üze n inin çekirdeğini oluştur jinaldeki beğenilerin de norm al be hattı da kurulur ve sayı birkaç bine
matı 'kaçımlmazdı. Artık emek har ğeni çeşitliliği kataloğuna almabil çıkabilir. Ama neresinden bakaanız
camadan para harcayabilir durum a mesi işi de gene biz ruh konfeksi 5-6 milyon p sikoterapiste gereksi
ge�mit olan, kısa bir çalışma döne yonculanna veriliyor. Önce eski nim ol acaktı r. O ha lde tim diden
m inde hiriktirdikleri tasa rrufun perversiyonlar törenle marjdan çı m u ştula yahiliriz , ekmek kapım ız
rantıyla diledikleri havalı yaşamı kanlarak merkezdeki saygın yerle kapanmayacak. Belki psi ki y a t ri alt
aağlayahilecek genç emekliler de ay rini alıyorlar. Gene de inat edip daUara , ş ub ele re b öl ün ür . Orga n ik
m çekirdeğe a lı nm ah ydı . Aynı değer m a rjda kalacak olanlar için de baş gerekçelerle orta sınıfın hekçiliğini
yargılanm benim semiş , bu değerlere ka iyilikler dütünüyoruz. Bir sürü ·yapacak neuro-science mensuplan
göre kendilerini hazırlayan gençler eski şizofreni alıp, sürekli ilaç kulla ve · ruhiann kırışıklıklannı ü tüleyip
de şimdiden bu çekirdekte yerlerini narak ortada kalabilecek ol an af düzellecek olanlar ayn bilim dallan
almalıydı. Toplumun prestij çekir fektif b ozukl uk olarak ilan ediyo oluştururlar. Ama , her ilcimize de
değini oluşturan bu kitle için , m oral ruz . Bu saygı değer Çekirdeğin ger ekmek var ileride. Korkm ayın.
değerlerin temelini, y a ta m a üretimle çekten kullanamayacağı m a rjinaller
2 0:
nsanlar d ü n y aya geld i k leri a n d a n i ti b a
re n , m e şgul olm � eylem i n i a r a m ış ve ka
nunlar yapm ış , Dinler çıkarmıştı r . İnsan
lar bu topl um yasalarını k e n dile ri koyup
tapmışlardır. Tıpkı p a ra y ı b u l u p taptık
ları gibi . .
B iz bu t opl u m yapılarının esiri , ve t ahu
haline gel m i ş t opl um yasaları hiz i yöne t
m e k t ed i r. E l e ş t İ rime b aşla ma d a n ön ceki
"- • önsözüm bun lardır.
G e l e l i m Toplum ya rgı l a rı v e n or m a l l ik ·
konusuna ;
NormaJ n ed i r?
B u so r u y u k e n d i m i z e S or m a d a n e v v e l .
Normal insa nların ve Topl u m u n u y u mu n
d a y aşayan i n s a n n o r m al k a b u l e d i l i r .
Nor m al l ik Toplum yargıları n ı n
tem el t uğla taşların d a n birisidir . .
Nor m a l l i k Topl u m yargıları n ı n cetvelsel
öl ç ü tl e r i d i r . T o pl u m u n k a b u l e t me d i ği
dışla dığı insanlar a n ormal kabul ed il m iş
tir. Yani toplumda b i r k l a n l aş m a söz ko
n u s u d u r . İnsanların gettoda yaşad ı ğı y üz
yılda u y u m en başta gel m ek ted i r . İ m�anla
rarası u y u m barışı ve h uz uru ge tirir.
Norm all i k old uğu s ü rece D ü n y a barışını
İ n sa n l a r k on� yamaz . Pe k i y i i n s an la r n e
den ll u tartışmayı sald ırgan halleri bırak-
m ıyor .
nedir bu? normallik anorm al lik
İ n s a n d oğa s ı n d a uy u m s u zl u k ve b e n l i k
kargaşası ö l e n e d e k gi t mekte n ormal h a
r e k et t a rz ı , i n sa n l a r böy l e y apıyor de
mek t i r .
Anorm al i se b i z e u y mu yor demek tir, böy
lel i k l e İ n s a n l a r ı n k e n d i k a n u n l arıy l a
u y u m s ağlam a k n o r m a l l i k o l u ms u z u ise
Anormal l ik olarak , diğer toplu m yaşantı
s ından ş u tl a n ı r .
E. S . B
2 1
GiRiŞ
İn celerneyi d ü ş ü n d ü ğü m b u
yapı l a � n e b i r yazın eleştiricisi
gibi yöntem li e l e ş t i re l bir
y a kl aşım la ne d e psikolog y a d a
b i lim i n sanı tavrıyla çöz ü m leyici
bir yaklaşımla yaklaşa cağı
m ı b e l i rtmel i y i m . Çünkü hem
yeterl i 1 i k-yetk i n l i k h em d e rolsel
bel i rl e n i ş a ç ı l a rı n d a n � i k i s i d e
d eğil im . B u peşi nen bel irtilen b i r
a n l a m d a v e b i r tür a c iz l i k ola ra k
d ü ş ü n ü le b i l e c e k sa pıa m a d a n
sonra � yaz ı m ı � ne t ü r bir v a rol u ş
koşu l u n a s o k a c a ğm ı ş i m d iden
kestiremed iğim (a ma en azı n d a n
b a n a b u ya z ı yı b i t i rebi J m e g ü c ü
v e ye tk i n l i ği verecek olan) oku r
( be l k i de ö ğ re n c i ) ol m a
b i l i n c i nden sözetmek i st i yoru m .
Her ne kadar gü n l ü k ( h at t a
y a z ı n s a l ) k u l l a n ım d a b u b i l i n ç
çokça ind irgenmiş de olsa o n u n ,
yaşamı ta lep e d e n v e araya n
i n s a n b i l i n c i n d e n
ayrı l a m a yaca ğmı d ü ş ü n ü yoru m .
B öyles i bi r belirleyişle, bu
b i l i n ci n � b i r a n l a m d a yönte m s i z ,
y i ne b i r an l a m d a el yord a m ı y l a
d a olsa bili msel , felsefi , eleş tirel
soru l a r sorm a ve yan ıtlar arama
yetk i n liği h a t ta bel k i de ken d i
yön temini yara t olasıl ığı vardır.
BÖLÜM 1
PSEUDO/YAr..AN·ROMAN
Ya p ı t ı n yazınsal bir y a pı t
o l m a s ı n i tel iği ön celikle yazınsal
bir değinmeyi gerek li kılıyor.
ÜZERiNE da
K i t a b ı n y azarı E m i l Aj a r y a
Romain Gary ya d a Paul
Pa vlow i tc h , hepsi birden , birkaçı
ya da h i ç b i ri . Kitabın baş
k a h r a m a n ( l a r)ı a y n ı z a m a n d a
PSiKOLOJiK D E OLMAYI DENEYEN yazarı . K i tap h e m bitiriimiş hem
de yazıl m a k ta .
Oru ç A ruoba<2> yazı l ı a n l a m
ü ze r i n e bir yaz ı sın d a post
22
olduğunu g ö re r e k y a şa m a k görerek , yakl a ş ı m ı m ı , k i şi leri d e B u n l ar ı söyledik ten sonra iki
zorunda old uğu n u söyler. Tek ve a n l a m l a r ı d a kend i b ü t ü nsell i ği boyutlu bir · bel irlem eye ·
23
m e yved i r . M ü m kü n ol a n tek Ve ö l , herkes adına söylediğin doğmuştu . Pek i ş im d i yine e rken
çöz ü m , d üşm ü ş , başarısı z , s ak a t için . d oğ a n b i r An t i - İ s a ( y o k s a
· k i ş i l i ği m iz i fa r k e t m e m e y e Kitap •bu benim son k itabım• yazınsall ığı gözönü n de
çalışarak kabul e t m e k tir. s öz ü y le sonlanır. Paul b u l u n d u ru p A n ti- K a hra m an m ı
Psi kiyatrl a r d a b u ku tsal görevi Pavl owi tch ve Emil Aj a r yazı nsal demeliyd i m ) ta vırd a n sözedebilir
yer i n e ge t i r m e k l e , y a n i b i l i n ç neden lerle varol d u kların d a n , bu m iyiz?
fa z l a J ı k l a rı y l a s a va ş m a k l a söz o n l a rı n ö l ü m ü n ü , d a h a İşte i lk aşamada göze ç a rp a n ,
yük üm l ü d ü rler. • Hatta daha ileri doğrus u intiharını kesi nler. İşin k e s i n l i kle çoğa l t ı l a bilecek b a z ı
gidere k , herkes i n , pseu d o , m ı ş i lginci , bütün bunların yaratıcısı , s o ru l a r . K a z ı y a l ı m b a k a l ı m
gibi o y u n u o y n a y a n o y u n c u l a r yazar Hornain G a ry de birkaç y ı l a l tın d a n yeni umutlar
old uğu n u söyleyebilir. s o n ra i n t i h a r e d e r . Hem d e ç ı k abilecek m i ? Ya d a y e n i
ö l ü m ü n den bir y ı l k a d a r önçe , u m u t l a r a ve y e n i b e d e l l e re
BEDEl YA DA MESiH(E a rd ı n d a t ü m y a z ı n tari h i n i n gerçekten hazı r m ıyız ?
EGi tiMlER ger iye şiirsel b i r y a n ılsama hile
h ı ra k m a dığı n ı belirten bir son 1 0 . 2 . 1992
Bedel, 'farkında ola n i n sa n 'ın yazı bırakara k .
her gü n k ü h i k a ye ( y er y ü z ü Tüm bu m acera bedeli ölüm
(ı) PSEUOO/YAlA�OMAN Rormin Gory , Ç8Y:
a c ı l a rı ) karşısında olana ksız b i r ve acılarla ödenmiş yeni sorular
e y le m i i l i k le k a rş ı k a r ş ı y a a c ı bırak mıştır geriye:
Rozo Hakmen Can Yayınion 1 988
çekmesid i r . Buradaki K a l ı t ı m ı d ı ş l a y a r a k , orospu
Bu yazıya ilk boşlod�ımlo nasıl bir sonuca
Mesihsel l i k , k u ts a l ı n koru n m ası çocuğu ol m a d a n , MIŞ GİBİ
gidec�ini bstirerrediQirOOen sodece BIR
a d ı n a -insanın a c ı l ı v a rolu şu n u n yap m ad a n kendi yapı tım ız
yasallaştırı l m ası a d ın a-en büyük ola b i l i r m iy i z ? B a ş l angıç ge n i , INCELEME olon bo�ığı, ertesi gün bnirdiDirme ise
acıya(acılar topl a m ı n a ) razı olan ay n a s ı ziarı v e n ü k l ee r ideo lojisi nasıl bir sonuca ulo�ığını (yo do bir sonuaı ulaşıp
İsa'dan b i raz fa rklı tabii. B u kez olm ayan bir insan türü uloşmodıQını) onloyormdıQımdon yine öyle
a c ı l ı v a rol u ş u n re d d i a d ı n a , yara tahilir m i yiz? Pinochet'le İdi kolrTIŞh. Şirmiyse daha belirli bir belirsizlik �eren
düş ünsel boyu tta (çoğu d ü ş ünsel A m in ' i n de insan old uğu b i r insan
bo�ık bulduğum için memnun um. Aslında pekokı
bo y u t t a ) gerçekleştiği i ç i n b i r old u ğ u b ir d ün y a d a gö n ü l
değil bi rço k k e z çarm ı h a geri len rahatlığıyla i n s a n o l u n a b i l i r m i ?
KUŞAbJMA SORUlAR do olabilirdi. Yanlış
fa r k ı n d a olan insan Batı'nın, d ü n ya n ı n d i ğer onloşılrmsın; olrmrmsının nedeni yanıtion bulmuş
sözkon us u d u r . Örn e ğ i n b u c ı bölgelerindeki acılar duy u l m as ın olrmm dean geç kolnış olmormır. Reklam
çekiş Beyru t'ta ölenlerin sesleri d i ye yükse l t i l m i ş d u v a rl a r ı n ı n bddbordlonndo gördüğü� ·yeni kuşok-yeni seçim·
duyulm asın d iye d u va rla rı ard ı n d a ( yı k ı l a n B e r l i n D u varı sloganlannın bono, seçimini yapmış bir kuşego
. k a l ı n l a ş t ı r ıl m ı ş D a n i m a r k a n ı n kesi n l i k le b i r y a n ı l s a m a d ı r )
S()rulor S()rmo ukololığıno düşme korkusu
psikiyatri kliniklerinde insanlık suçu işlemeden , k o layca
vermesinin ötesinde (yeterince özgün olmadığımı
yaşanabilir. s o l u k a l ı n ı p - ve r i l e b i l i r m i ?
B ü tü n b u n l a r ı s ö y l e d i k te n Gerçeği n ge rçek - d ı şı , n o r m a l i n bUiyorum orm ... ) kuşok esprisinin tekronylo bir de
sonra fark ı n da o l a n i n s a n ı n e n a n o rm a l , h e r gü n k ü h i k ayen i n eskimiş olrm korkusu verecekti. 1 .8.1 992
k es k i n yaşamsal soru n u n a k a b u l edilemez old uğu d ü nyad a ,
değinebil i riz . B u insa n B EN ' de n deliliği saçm alık ol arak ni telerne k
sözederken İNS AN'dan ne k a d a r d oğru d u r?( Ne k a d a r
(2) HUmi Y'nin Acoyip Metinleri, Oru� Aruır
söz e t t i ğ i n i , yani aydın lan m a gere k iyorsa o k a d a r doğru d u r
bo,Cumhuriyet Kitap sayı:69
m a cerası s ı ra s ı n d a e n büyük da ; gerçeği k im a k l a ya b i l i r ? )
ya l n ı z l ı k a n l ar ı n d a b i l e y a l n ı z Ge rçeğ i n o l m a d ığı n ı deği l , eğer (3) Ivan Korormzof
olamad ığını b i l i r . Ke ndis ine t ü m b i r gerçek v a rs a o n u n k a b u l
insanlık a dına konuşabilme edilemez · ol d u ğu n u koyan
yeteneğ i , a m a a y n ı z a m a nd a d a İVAN'ıne> a n l a m sarm a l l a rında $iZOFRENGi'nln notuı
sor u m l u luğu veren b u d u r u m u yen i d e n d o ğuşu d ü şü n ülebi l i r
G-.•• say•••ıclca inivanlteR dost•
oldukça i y i ifa d e edeb i leceği n i m i ? Ta n rı 'n ı n ( k u ts a l ı n ) nefrete
d ü ş ün d ü ğ ü m R e ne C h a r ' i n b i r - lar�••ıa fllğradca ltulu•nwştuk. llıe
karş ı ken d ini sayısız k ü ç ü k baba
şürini alıntılamak istiyoru m : ile k orud uğu savı bunun kanıtı ula.-• ltu lik "öclev"l• salallal Mert
S ÖYLE . . . o la b i l i r mi? Ya bu yen i den d oğuş Teköıel, Ege Üalversltesl
Söyle ateş i n s ö y le m e ye daha önce s o z u n u e tt i ğ i m
Eelalaiyat Fakültesi Psllcololl
çek in d iğini , Mes i hsel l i kle fark l ı b i r a çı d an
H a va n ı n güneş i , gözüpek 1. ••••f öğreaclsl, au111 arcua cia
b ağl anabilir m i ? Örn eği n ş öyle :
aydınlık , S a n ı rı m İ s a m i l a t t a n ö n c e 0463 1 .
24
Kliniğin Doğuşu Üzerine
Denemeler · 1
A kı l hastala rının kapatılma ta rihi , başlad ı . Cüzzam 'ın giderek ortadan zincirleriyle t ü m ü yle uçma ola nağını
ortaçağ'da delile rin büyücülük silinmesiyle beraber cüzzam lıl ardan yiti rmiştir. Büyük kapatıl m a , norm
suçlamala rıyla yakıld ığı dönemden arta kalan yerleri delile r d ol d u rd u . dışı olanı, yeni çağın rasyonellik
sonra başlamış sayılır. Avrupa'da Eskiden cüzzamlılan yalıtan şehir anla yışıyla zincirlerken bir yandan
delilerin bulundurulduğu "akıl di şında ki merkezleri yavaş yavaş da norm alleri aklın bu kanatlı
hastaneleri" 1 8 . yüzyıl 'ın son unda başka bir aykırı nüfus alm aya biçiminden soyu tla yarak tek bir
ku rulm aya başlandı. Fak a t bu başladı . Ayrıksıl ıkları nedeniyle yolu dayatıyordu . Yalnızca bir tek
kurulan yeni me rkezlerin delil iği dışl anan bu yeni nüfus sadece bir yol var: Bunun dışında sadece deli,
teda vi etmekten çok salt toplumdan zamanlar cüzzamhlann ola n sadece k riminal . Belki de hala
yalıtma işlevini görd üğü mekanları değil a y n ı zam anda sokakla rda delile ric karşılaştığımız
söylenebilir. Öyleki İngiltere'de cüzzama ve cüzzaml ılara ait bütün zaman, du yduğumuz sakınaklı
Bedla m'da hastaların zinci riere imgeleri de devraldılar. Deliliğin ürküntünün nedeni , hal a deliliğin
vurul�rak deliliğin düşkünlük ve kötülükle ilgili bağlannı koparm ası suçl a , kötülükle olan bağını n ,
sefaletle karışık insanlık dışı ve hastalık olarak adlandı rılm asında kültürel bilinçdışından bir türlü
m anzarasının para ka rşılığı o dönemde egemen olan hum a nizm silinememiş olm ası sayıl abilir.
soyl ulara seyrettirildiği ve rasyonal izm dalgası nın büyük Bununla birlik te deli , normal
bilinmektedir. Anca k , tıbbı n payı vardı r. Fransız Devrim i 'nin olm ayand ır; kanatsız
ilerlemesiyle ortaçağ hıristiyan Pinel'in delilere insa nca yaklaşma bırakılmışlığımızın maddcleşmiş
a nl ayışında yer alan, delinin ruhuna düşüncesinin temel dayanağı olduğu halidir. Artık kapatılma başka bir
şeytan gi � iş, günahka r kişi olduğu bilinmektedir. Oysa Foucault'ya anlam kazanmı ştı r: Tüm üyle uçma
düşüncesi , yavaş ya vaş ye rini göre bedenlerden sökülen zincirler özgürlüğünü yitirmiş insan
. delinin hasta olduğu düşüncesine ruhlara ta kılmış ve insan aklının topluluklarının, farklılıklara olan
bıraktı . Ve böylece deliliğin insan üzerindeki tahakkümünü taham m ülünü azal t a rak yere
kurumsallaşma süreci başladı. Tuke sağlayacak yeni bir yol icat bağımlı hayat tarzını koru m a k . Ne
ve Pinel , delileri zincirlerinden edilm iştir. Kanatları kopanlan kada r geleneksel olu rsa olsun , ne
kurtarma ve daha insani olanaklar aykın ruh, artık "deliler gemisi" kadar psikiya tri kendi içinde
.
tanıma d üşüncesiyle, ilk yol uyla bile, kendi aklının kapa tma dış ı pra tikler için
"tımarhane" dediğimiz yerleri yeryüzündeki sürgünlüğünü çabalarsa çabalasın , deli a rtık en
k urdular. O dönemde bu yaşayamayacak duruma çok topl u m u korumak için
kurumlarda delilere iyi getirilm iştir. En azından del iler kapatıhn a ktadı r.
davranılarak, moral açıdan gemisinde , deniz üstünde bilinmeyen Artık önemli olan s�m u t kap atılma
desleklenerek iyileştirilebileneceğine coğrafyalara u çm ak henüz korkusu değil, cüzzamın yerini alan
inanılıyord u . Foucault'nun sözünü yaftalanmamış bir biçimde delilikle ilgili söylem ve söylenlerdir.
ettiği "bü yük kapatılma" işte böyle olanaklıyken, şimdi ruh ideolojik GÜNO BiLGER
25
gidiyom gidemiyom
düş gördüm/s�'emiyom
koşu şt u r a ni a nn a ya k l a rı
bu sıca k l ı k da neyin nesid ir d i ye i rkildi ler
yön değişti rd iler .
meyd a n ateşiçeki m inin gücüyle
halka h a l ka oldul a r çevresinde.
beklenenlerin imgeleri duman oldu u ç tu .
beklenm eyen ağaç d a ll a n gözlerinin ön ü nde t u t u şt u .
26
d a l a r giderdi tutu şan dallarm çıtırdılı ezgisine
bir yıldız l a ra bir toprağa bir uçuşup bir öpü şen
alevle rin ü flemel i seslerine .
öbek erirdi yana yana .
yal ım l a r sok u l u rd u toprağa , kor ol u rd u k oca koca tomrukl a r.
çoc u k uzun bir hayı t dalıyl a ya yardı korl a n toprağa .
korl a r göz kırpardı çocuğa .
çoc u k göz kı rp a rdı korlara .
kaldırırn ı n o rta yerinde
a d a m ın b a k ışl a n d a ldı ta a yalım lann i çine .
b i r tel aş a l dı a teşin çevresindeki ayaklan .
koş u ş t u rm a bağırış çağı nş.
kenti yakacak b u adam
deli mi ne deli m i ne deli m i ne
nerede polisi zabıt ası
nerede nerede nerede
telefon l a r edin telefonla r
i t fai yeye hasta neye
kapa tsın l a r şu a d a m ı tı rn a rha neye
hemen şi m d i hemen şi m d i
kapatsınlar tırn a rha neye
a teşle oyun m u ol u rm uş kentin göbeğinde
oyun mu olurm u ş oyun m u
ken tin göbeğine d a ğdan m ı i n m iş ne
d ağd a n inm iş d ağdan m ı ne.
1\'larl 88 , Ankara
Levent K ücy
27
ideolojik üstyapılar, psikanalitik
Söylem " Bazen bütün sınıf çatışmaları teori ve dilbilimsel alana ilişkin
ç alışmaların sonuçlarını tarihi
maddeciliğin imkanl arıyla eklem
bir kavramın leyerek bir söylem teorisi kurma
mn politik önemini yadsıyor deği
••
arasında yeterli farklılığa işaret
biçimde �ylemde bulun. mokratik Kitle Örgütü ilişkilerin raktığı, kolayca erişebilirlik/açık
de bile rastlamak her zaman ola lık duygusu her ne kadar o söyle
sı) bazı özelliklerini sapta maya me bir özerkliklkendi başınalık
I. Kant
çalışacağım . Böylece örneğin; karakteri veriyorsa da , söylem·
28
üretiminin tabi olduğu bu verili ğı toplum yoktur . . . Kendi kültür hiyerarşik iktidar ilişkileririden
kurallarm anlaşılması önemli. sistemimiz içinde, bunlann han beslendiğini ve o ilişkiler ağına
gileri olduğunu biliyoruz dini ya gönderme yaptığını, hatta insan
1 bana göre, söylemin üreti
• • • da hukuki metinlerdir bunlar . . . • lar arasmda bu türden bir ilişki
mi, her toplumda, görevleri onun (M. Foucault, Söylemin Düzeni) b içimini varsaydığını söylemek
gücünü ve tehlikelerini önlemek, bile daha fazla. Bir başka düzey
bellisiz olagelişini dizginlemek, Nemenem bir 'Kamu Yaran• , den bakarak; bu tarz bir söyle
ağır, korkulu maddiliğini savuş 'Kamu Vicdanı• vb . yi tartışmasız min ben-merkezci bir dizgeye yo
turmak olan bir takım yollar, teorik veriler/yanıtlarolarak kul la çtığını ve seslendiği /çağırdığı
hem denetlenmiş, hem ayıklan lanan bütün bir muhalif önerme insanlar nezdinde yersiz bir 'te
mış, hem de örgütlenmiş ve yeni ler yığını ve cennet, cehennem , peden -inmecilik' duygusu bırak
den paylaştırılmıştır. • (M. Fouca kıyamet gibi ancak ait olduğu tığını da eklemeliyim.
ult, Söylemin Düzeni). Özgün ve dinsel dizge içinde bir anlam ilet
bize ai� bir söylem tarzının önko mesi beklenen kavramları refe Söylemin alanının görece
şulu bu bağımlılık ilişkisinin, de rans olarak seçen metinlerin taşı özerk bir alan olarak , deyim ye
netleme ve sınırlama usullerinin dığı paradoks bu anlamda bir rindeyse teorik bir kerte olduğu
aşılması olabilir . Burada sözü hayl i çarpıcıdır, can sıkıcıdır. söylenebilir. Kendisine bir tür çı
edilecek özellikler tam da bu ba kış iıkisi sağlayan teorik formas
ğımlılık ilişkisiyle ilgili . 2) Söylemin ben ·ile başkalan yonlada arasında birebir teka
arasındaki ilişkilerin karmaşıklı büliyeder ol maması , giderek ke
l) Her türden söylemin üreti ğını ve çok -yönlülüğünü gözet m ikleşen bir söylem tarzının ken
mine katılan ve söze başlamanın meyen , bireysel farklılıklara di çıkış noktasından bir hayli
ancak kendisiyle mümkün olduğu hürmet etmeyen bir bakış açısıy uzağa savrulmasıyla sonuçlanabi
hazır ifadelerin, yorumların ve la kurulması . Bir yandan birey lir. Bu yüz den, örneğin; ekono
sözcüklerin oluşturduğu, her tür ci/bencil bir kültürel atmosferin mist bir konunun terkedilmesi ,
den söylemin zaten kurulu olan ağırlığı, diğer yandan egemen ey söylemin otoriter/ ikameci özelli
parçası: Bu özellikleriyle bildiği lem ve örgütlenme anlayışlarının ğini aşmanın garantisi olmayabi
miz/ herkesin bildiği, her zaman/ mantığı gereği ; tek tek bireyleri lir.
her yerde varolan önsel savlar ıskalayan/araştıran perspektifte
olarak ideolojik bir işieve sahip rin bağlayıcılığı altında, bir tür Evet. Bunlar başka her tür
tir. Öznenin kendini ancak bir dışlama ve globalleştirmeyi (tam den söylemin kuruluşuna katıla
söylem (=ideoloji) dolayımıyla ta da olmaması gereken yerde) ken rak , onun özelliği olabilir. Öz
nımladığı ve kurduğu, bu özellik di varoluş gerekçesi olarak algıla gürlükçü ve eşitlikçi bir söyle
le birlikte düşünüldüğünde bir yan; ben ile başkaları arasındaki min , asla .
dönüştürme pratiğinin ideolo ilişkileri bir denge ve uyum getir
jik/kültürel boyutunun içermesi meyi zül sayan söylemin, bu anti Not: Deyim yerindeyse söylemin
gereken malzeme yığınının bir etik özelliğinin hayli ciddi politik gerçekleşme imkanlanndan birisi
hayli derinde/kökleşmiş olduğu etkileri olabiliyor. olan üsluhun ; hiç bir kesinlik ve ka
bilgisine sahip olması gerektiği tılık takmbsı taşunayan bir yumu
ileri sürülebilir. 3) İnsanİ ekonomik çıkar ve şaklığa ve esnekliğe sahip olması ge
motifler ekseninde tanımiayarak rektiğini düşünüyor�m . Öğrenci-Ya
'Pek fazla da emin olmaksı · (duygu ve inancın marjinalleŞti zar Komitesi'nin çıkardığı metinler
zın, öyle sanıyorum ki, durma rildiği bir hayatın içindeiı konu hemen her za man parmak ısırtacak
dan aktarılan, yinelenen ve de şurak) ekonomist bir insan ve bir kesinlikle . Evet. Ne korkunç
ğiştirilen asal anlatıların, iyice dünya görüşünün uzantısından güçlükİerle doğurulduklannı göste
belirlenmiş koşullara uygun ola yer alan ideolojik tavrın bir dışa ren en ufak bir ipucuna rastlanmı
rak ezberden okunan a yinleştiril vurumu olarak; başkalarına çı yor"
mif söylem bütünlerinin, metinle kar ve a maçlarını 'tebliğ' etmek (Marguerite Dura s , Yeşil Gözler)
rin , formüllerin ; bir kez söylen için söz alan , bu haliyle konuşan
miş ve de içlerinde bir kerarnet ve dinleyen konumlarını mutlak
veya giz vehmedildiğinden hep laştıran söylemin otoriter/ikame
korunagelmiş şeylerin varolmadı- ci özelliği. Bu özelliğiyle mevcut Erdoğan Özmen
29
çünkü bezı he k i m 1 er bu
k o n u d e y e t e rl i b i 1 g i y e
ÇOCUKLU�UN s e h i p o l m a y a b i l i r.
30
Duygusal g ö z l e m 1 e r d e d o ğ ru l e z ı k k i , bez ı k u rb a n 1 a r
Dengesi zl i k m l ş t ı r. çocukl uğe öyl esi ne
ve Gel i şmem1ş11k: (bkz. Tem e l Re is, 1 9 5 7). b e t m ı ş l e r d ı ri< i , ç a l l ş
Genel l i kl e tenı i çi n bu m e 1 e rı i m k a n s ı z d 1 r.
k ri t e r y e t e rl i d i r. Bu ÇOCUKLUGUN U m u t v a a t e d e n b i r re
yüzden de di ğer yön- . ET i V O L OJ i S i : h e b i l i t e s y o n p ro g re
l e rd e n n o rm e 1 b i r ç o k S o n y ı l l e rde ç o c u k l u m l n d e e ğ 1 r d e re c e d e
y e t i ş k i n , p ro f e s y o n e l ğ u n n e d e n l e ri k o n u s u n ç o c u k 1 u k k u r be n 1 er 1 n 1 n
l e r h e t t e y e k ı n ç e v re d e p e k ç o k k u re m ü re l i monete setecek dü-
l e ri t e r e f ı n d e n ' ç o c u k ' t i l m i ş t i r. B u n l a r e re z e y e k e d e r i y i 1 e ş t i ri l -
o 1 e re k e t i k e t 1 e n i r v e s ı nde en ek l e yekı n m e s i s a ğ l a n m ı ş t ı r.
sosya l sti gmey1 öm ür o l a n l e rd e n b i rk a ç ı
b o y u t e ş 1 m e k z o ru n d e a ş a ğ ı d e d 1 r. Bi yol oj i k Model :
k e 1 1 r l e r. Çocukl uğun doğuşten
Sosyol oj i k Model : i t i b e re n g ö r ü l ü y o r o 1 -
Bil gi si zlik: Çocuk1 uğun so syo 1 oj i k mesı , ·bi yol oj i k model i
A s l ı n d e b i rç o k ç o c u ğ u n n e d e n 1 eri n e i l k e ğ i l e n o r t e y e ç 1 k e rm 1 ş t 1 r .
z e k e s e v i y e s i n o rm e 1 i n k i ş i E m i 1 e D u r k i n d ' d i r. Ç e k m e k t a ş ve Jetgi l l e r
ü z e ri n d e d i r, e n c e k h e Çocukl er hakkı nde i k i ( 1 9 3 9 ) t e re f ı n d e n y e -
men temam1 çok cahi l en ehter gözl em yep P1 1 e n b i r er eş t 1 r me d e,
d i r. G e rç e k b i r ç o c u k l a m ı ş t ı r; çocukl uğun ei 1 ese1 o l
k e rş ı l e ş m l ş b i ri , bi · 1 ) Ç o c u k l e rı n b ü y ü k d u ğ u k e n 1 t 1 e n m 1 ş t 1 r.
re z c 1 k g e n e 1 k ü l t ü r g e ç o ğ u n l u ğ u i ş s i z d i r, 8000 e i l ede yepı l en
re k t i re n b i r k o n u d a b i 2) çocukler topl umun b i r çe 1 1 ş m e , y er1 de n
l e , o n u n 1 e t a rt 1 ş m e n ı n en ez eği t i m el ml ş ke fazl as ı nde en ez i ki
i m k e n s ı z l ı ğ 1 n ı k e v re s i m i n e d a h i l d i r. G e r çocuk bul unduğunu
m ı ş t ı r. Ç o c u k l a r, y e ç e k t e n d e , ç o c u k 1 e rı n g ö s t e rm i ş t i r. i l e ri
şedı k l erı dünyeye i1i� %20'si nden ezı i l kokul e r e ş t ı rm e l e r , ç o c u k s u
k i n ç o k e z ş e y b i l i rl e r d ö rd ü n c ü s ı n ı f a k e d e r e i l e b i re y 1 e ri n i n b i l e
Pol i ti ka, senet, i l i m ge 1 me yi b a ş e re b i 1 m i � b e l l i b i r s ü re i ç i n ç o -
k o n u s u n d e e ş ı rı c e h l l t i r. c u k 1 u ğ e t u t u 1 d u k 1 e rı n 1
d i rl e r . Bel k i de bu ce Ç o cu k l e r e ç ı kçe bi r o rt e y e k o y m u ş dr. K ü l
hal et nedeni yl e , ço ' d ı ş g ru p ' t u r. E n t e 1 1 e k t ü rl e r e r a s ı ç e l ı ş m e l e
c u k 1 e rı n , k e n d i d e ç o t ü e 1 y e t e rs i z 1 i k 1 e ri ei l es e1 çocuk l u ğun
c u k o 1 m e y a n e rk e d e ş ı nedeni y1 e bezı çocuk- Uzak Doğu'de dehe yay
n a d i re n o l u r. 1 er oy h a k k ı n d e n b i 1 e gı n ol duğunu eç1 ğe ç l
m a h r u m b ı r e k ı l m ı ş t ı r. k e rm ı ş t ı r.
Sebze i ştahs1 z1 1ğ1: Sosyol oj i k bakı ş eçı Ç ocukl uğu n g e n et i k
En umul med1 k öze1 1 i k S l n e g ö re , t e d a v i ç o özel l i ği konusunde ye
b u d u r. Ne var ki hel k c u k 1 e rı n g e n e 1 t o p 1 u m e P ıl e n i l gi n ç b ir ereş
e re s ı n d e y e y g ı n o 1 a n es si m i 1 e e d i 1 m es i ne t ı rm e d a 1 0 6 ç i f t i k i z
bu i nan 1 ş 1 em pi ri k y ö n e l t i l m e l l d i r. N e y e - i ncel enmi ş, tek yu-
31
m u rt e i k i z l e ri n d e h e s l e rd e hümeni st ve temde b üyük öl çüde
t e l 1 k g ö rü l m e o re n 1 n 1 n si stemeti k tedevi e t k i s i z k e l m 1 ş t 1 r.
şeş1 rt1 c1 d e re c e d e p ro t o k o l l e ri u y g u l a n p ro g ra m 1 n . g e t i rd i ğ i
yüksek ol duğu enl eş1 1 - meye beşl em ı ş t ı rBu m u e z z e m v e rg i y ü k ü
m 1 ş t 1 r - y e n i i k i z l e r re f o rm , ç o c u k l u k t e n n ü n y e n 1 s 1 re , ç o c u k l u
d e n b i ri n e ' ç o c u k ' t e n l m u z d a ri p b i re y l e ri n ğ u n g ö rü l m e s 1 k l 1 ğ1 n
s 1 k o n m u ş s e , d i eri n i n s e y 1 s 1 n d e k i ert 1 ş s o d e k i e rt 1 ş d e d u r d u ru ·
de çocuk o l m e ol es1 1 1 - nucu g e rç e k l e ş m i ş l e m e m 1 ş t 1 r.
ğ l ç o k y ü k s e k t i r. o l a b i l i r. B u k e y g 1 v e ri B u b e ş e r 1 s 1 z l 1 k v e e r
c i e rt 1 ş s o n u c u devl et ten çocukl uk sel g1n1 ,
Psi kol oj i k Model : müdehel esi keç 1 n 1 l mez e k l l s e ğ l 1 ğ 1 i l e u ğ ra -
Bu konude bir çok ku h e l e g e l m i ş t i r. 1 9 . y y ş e n p ro f e s y o n e l l e r i
re m v e rd 1 r. E n f e z l e günümüzde de çocukl u çocukl uğun tedavi si
i l g i g ö re n m o d e 1 S e ğ u n tedevi si konusunde konusunde dehe ci ddi
l i g m e n ' l n ' ö ğ re n i l m i ş e n k e p s e m l l p ro g ra m ç e l 1 ş m e l e re y ö n e l t
ç o c u k l u k ' m o d e l l d i r. o 1 m e ö z e 1 1 1 ğ i n i k o ru m i ş t i r. F re u d ' u n ö n e
B u n e g ö re , ç o c u k m u ş y e n ' d e v l e t o k u l l e rl ' n 1 n s ü rd Ô ğ ü k u r e m 1 e r 1 Ş l
g i b i d e v re n l l e n b i re y - o rt e y e ç 1 k 1 ş 1 n e s e h n e ğl nde çocuk psi kol og
1 e r s o n u ç t e p e s e d e re k o l m u ş t u r. l e rl v e p s i k i y e t ri s t 1 e ri
ç o c u k h e l i n e g e l i rl e r. B u p ro g re m d e h i 1 i n d e ö n e m 1 i k 1 i n i k b e ş e r1 -
B u k u re m l e re k e r ş 1 ç 1 · b i re y l e r d u ru m l e r1 n 1 n 1 e r e 1 d e e t t i k 1 e ri n i
ken bez1 uzm enl er i se v e h e m e t i n e g ö re e y r1 1 - i l e ri s ü rm ü ş , encek
ç o c u k l u ğ u n g e rç e k t e m 1 ş t e d e v i g ru p l e r1 n e 1 9 5 0 ' 1 e rd e b u i y i m -
v e r o 1 m e d 1 ğ 1 n ı i 1 e ri y e r l e ş t i r i l i r . Ö rn e ğ i n , s e r l i k l e ri k e y b o 1 m u ş
s ü rm e k t e d i r. S z e s z .en eğ1 r bir şeki l de tu t u r. V 1 l l e r s ü re n v e ç o k
( 1 980) çocukl uğu fey tul muş ol enl er 'ene m e s re f l l e n e l l z s o n re
d e c 1 b i r e t i k e t o l e re k o k u l u ' p ro g re m 1 n e s o s1 nde b i l e k u rb e n 1 e r1 n
t e n 1 m l e r. K o n f o rm i t e k u l u r. B u d ü z e y d e k i h e l e ' ç o c u k ' k e l d 1 k l e r1
e re y 1 ş 1 i ç i n d e , k u r e l - h e s t e l e r t i p i k o l e re k g ö z l e n m i ş t i r.
l e re u y m e y e n b i re y l e k 1 s e , k u re l l e re u y m e Kuşkusuz t bl o t ü m d e n
ri · ç � c u k ' o l e r e k e t i y e n , d u y g u s e l o l e re k k e re n 1 1 k d e ğ i 1 d i r. B e z 1
k e t 1 e y e re k t o p 1 u m d 1 - gel i şmem i ş ve cehi l e r e ş t 1 r m e c 1 l e r, p ro g
Ş 1 n e i t e ri z , v e o n l a r k i ş i l e rd i r. nozun esl 1 nde o keder
d e n k u rt u l u ru z . B u n l e r1 n t e d e v i s i , kötü o 1 med1 ğ1 n1, ye
m e c b u re n , e n e l t d ü t e rl i i z l e m e ç a l ı ş m a s ı
ÇOCUKLUGUN z e y d e t e ra p i i l e m ü m yep1 l m ed1 ğ1 i çi n öyl e
TEDAV i S i k ü n d ü r. Ç o c u ğ u n b e z 1 g ö z ü k t ü ğ ü n ü i l e ri s ü r
Çocukl u ğu t edevi etme . t e m e l y e t i l e ri k e z e n m e k t e d i r.
g i r i ş i m 1 e r i s e n d ro m u n mesl ( ö rn . p e rrn e k b o Bi r y1 l 1 1 k i zl em e ça-
· k e n d i s i k e d e r e s k i l e re y e l e r1 n 1 k u l l e n m e k ) 1 1 ş m e l e r1 , ç o c u k l u ğ u n
d e y e n 1 r. N e y e z 1 k k i s e ğ l e n 1 r. t edav i ye d i re n ç l i b i r
e n c e k m o d e rn z e m e n - Ne y e z 1 k k i , bu s i s - bozukluk o1 duğunu dü-
32
ş ü n d ü rm e k t e i k e n , 1O d ü ş dk ı e ri g ö z ı e n m i ş t i r. S i b i ry e P s i k o l o j i D e rn e ğ i ' n i n
n e l k ü l t ü r, o l g u n l u k , o l a n m i l � o n l e rc e k u r
boy ve sebze yememe b a n a ü m i t v e rm e d e n 3 - S m y t h e v e B e rn e s ( 1 980)
' D e v r e m ş t e d e v i s i d i Şirüme
k o n u l e r1 n d e h e s t e 1 e r1 n önce daha bir çok ko
si n i ö n l e r·
n o rm e 1 s t e n d e r t 1 e r1 n u d a a re ş t 1 r m e y e p l l
D e v r e n ı ş ç ı O rt o d o n t i D e rg i s i
y e k e l e d 1 ğ 1 n 1 g ö s t e r m e s l g e re k i r.
m i ş t i r. A y n 1 ç a l ı ş m a d a
4- P o t e s h v e H o s e r ( 1 980)
kendi l i ği n den i yi ı eşme
· s m y t h e v e B e rn e s · ı n i ı e ri s ü r
o re n 1 n 1 n % 9 5 o 1 e re k K tJ y n a k l a r:
. d ü ğ ü k u re m ı n y e n l ı ş l e r ı ·
septen m es1 bi r kl i ni k 1 - B e rb y - K e n n ( 1 97 1 ) · o e v re -
D e n t e l P s i k i y e tri D e rg i s i
nı şı n P l esti s i tesi '
re f o rm o l e re k d e ğ e r-
P s i k o t e re p i 1 e r
1 e n. d i r i 1 m i ş t i r . s - · S m y t h e v e B e rn e s ( 1 98 1 )
B u se vi ndi ri c i so nuç- ' S i z i n e r e ş t ı rm e n ı z b e rb e t y e
2- Ç e k m e k t e ş v e J e t g i ı ( 1 939
1 er e r eğm en , ç o c uk 1 u k p ı l m ı ş ; P o t e s h � e H o s e r· e y e
' i ş e n l e ş m e z l ı kl erı m n k o gn i t i f
günümüzde ek l l seğl 1 ğ1 nıt'
çözüml emesi '
i l e u ğ r e ş e n l e r1 en çok S u P s i k i y e t ri s i D e rg i s i
Gü n ü m ü z d e E n d ü s t ri y e l
meşgul eden ci ddi ve Psi k o l o j i
h1zle yey1 l en bi r hes 6- Potesh ve Hoser ( 1 98 1 )
' A n n e ı e ri n i z p a s t e l g i y e r d i ;
t e l l k o l a ra k y e ri n i k o 3- R ei sJ ( 1 957)
·
S m y t h e v e B e rn e s · e y e m t '
ru m e k t e d l r. ü s t e l i k , · u ç v e k e l erde ı s p e n e k
B ö c e k l e ri n V e ş e m ı D e rg i s i
p s i k o l o j i k re h e t s 1 z 1 1 - kul l e m m ı ·
ğ1 n ötesi n de bir çok S e b z e Bi l i m l e ri D e rg i s i
7 - ' S m y t h e ve B e rn e s ( 1 982)
f i z i k s e 1 re h e t i l Z l l k t e
' P o t e s h v e Ho s e r·ı n c i n s e l y e
b u b i re y l e ri d a h a f a z l a 4- R e i s ,T ( 1 968) ·ı spenek; fe
ş e m l e rı n d e k i u t e n ç v e r i c i e n
e t k i l e m e k t e d i r. 20 y1 1 n o m e n e ı o j i k b i r p e rs p e k t i f '
l e r; i l e ri y e m t
önce yep1 l en bi r çel l ş V erol u ş ç u Bateni
Newsweek
mede, su çi çeği , kl ze
ml k ve k ebekul eğ1 n ço
S -T o m , C & J e r ry , M ( 1 967) J o rd e n W. Smol ler
t 1 k 1 e r1 , d i ş 1 e r i n i k 1 r ni l m i ş
d 1 k l e r1 v e b i s i k l e t t e n d e v re n ı ş ı n s ö n d ü rü l m e s i ·
33
normal k abul edi len davranış ve
töreler d i ğer kül türler için
anormal olabil ir. Ku şaklar
boyuncada anormal l i k kavramı
NORMALLİK USTUNE değişir.
O Bir kişinin her yönden
fevkalede olması bckl cncmez.
Normal değerleri saptamak için derecelerine karar verilir. B ir veya birkaç özellik
"anorm al " derecede çok görüş "Normal", Çan eğrisine uyar. bakım ından bir parça kusurlu
ileri sürülmüş, bunl ardan (İstati stik norm) ol abilir. Eğer birçok
birkaçı aşağıda sıralanm ıştır. O B ir değer ideal olarak özel liklerinde beli rgin
saptan ı r ve bundan sapmal ara yetersizl ik varsa, o zaman bu
O Eğer k işinin kişisel göre arıormal l i k kişi m uh temelen anormaldir.
özellikleri ve i şlevsel görevleri değerlend irilebilir. İstat istik O S ağlık genel an l amda
arası nda bir uyum ve yeterl i l ik normdan fark ı n i teliksel fiziksel , ruhsal ve sosyal bir
varsa ruh sağl ığı yerindedir. olmasıdır ve J ebrri sinc uyar i y i l i k halidir, sadeec h astalığın
Sözkonusu kişi kendi kendini , (İdeal norm ). yokl uğu anlamına gelemez.
ya da toplumu rahatsız ediyorsa, O Emosyoncl güçlük leri Norm allik i le sağl ı k eş an lam l ı
anorm all iğe işaret eder. olmay an bir insan ol amayacağı değildir.
O Herhangi bir i nsanda i ç i n norm al ded iğim i z insan l ar O Eğer insan bi r iş ve
bel irgin k l i n i k semptom yoksa asl ında normal deği l , sadece aile sahibi olabi liyor, yasa ve
normal k abul eunek gerekir. normal sını rlar iç inde ol an l ard ı r. ·sosyal kural l arla çatışm adan
Yani hastalı k belirti ve bulgusu O K ü l l ürel görüşe göre güçlüklerden sıyrılabil iyor ve
vermediğiniz s ürece normal bir kimsen in davranışları içinde zevki için ol ağan fırsatlardan
olarak değerlendiri lebil irsiniz. bul unduğu sosyal ya da kül türel y ararl anabi l iyorsa normaldir.
*En sık rastl adığımız değerlerin ortama göre normal veya O Normal davran ı ş sosyal
ortalamasına en y ak ın değerler anormal kabul ed il ir. Toplwnun ortanıla k i ş i arasında k i
normal değerler olup, bu değere normal l i k ya da anorm allik etki leşmenin sonucudur. B i reyin
oları uzaklığına göre öteki yargıları o topl uma özgü temel doyu munu etkil emeyecek
değerlerin anorm al l i k . yargılara dayan ır. Bir kül türde kadar büyük değil ve bireyi n
34
tam potansiyeline yakın işlevine Neler normaldir?
Sıntmak, kandınnak, dalga geçmek,
izin veriyorsa normal ol arak
övUnmek, hırslanmak, sözünde durur
kabul edilebilir. gibi yapmak nonnal midir?
O Normallik istenen Kıskanmak, öfkelenrnek, bağınp
35
Deh a , d ü n yaya al ı ş a m a m ı ş ol an ba ğh . Bi r yerlere izl e r b ı r ak m ı ş ol
d ı r . Şa şkın i n s a n d ı r . Onu k an d ır m alı yı m .
DEHA
m ay a ç alışı rl a r , k a nd ıranl arı kandı Doğa d a d o ğu m , öl ü m ü h a şl a t ı r .
ra b i l i rse d e h a s ı n ı gös te rm i ş o l u r . D ü şünce gerçe k d oğadı r , kendisini
Birl i k te yaşad ığı kişiler o n u kendile d oğ u r u r ve öld ü rü r . Genel ol ara k ,
rinden ayırt edem ezle r, ç ü n k ü ayırt d ü şüncenin k o n u su ola n şey , d ü şün
etm e le ri ond an a y rılm a k demektir: cenin konusu ol m a k t a n çıkarılm a k
Biz ve Dch a . Oysa d a h a , onlara ge için varol u r . Kend isi n in doğu r ma dı
rek t i ği zam a n Biz1den ayr ı l m a s ı ge ğı öl ü k o n u l a r ı elde edt:n bi r d ü ş ün
rekendi r. Ona k a tlan ı rla r , am a hır ce, onl a rı toprağı n a k a t m a y a çalışır
pal a y a r a k . İsm i n i söyled i kleri z a ve a n c a k top rağa göm d ü k ten son ra
m a n o m ahv olm u ş t u r , o n a bağırm a onl arın b a ş k a şeylere d ö n ü şe rn eye
ya k a l k a rl a r , n a sıl ge rçek bir deha cek y a p a y a rt ı kl a r olduğunu görü r .
olac ağım öğretm eye kalkışırla r . Onu B a şk a sının çocuğu a n c a k kon u k ol a
anl a m a k istedik lerini söyle rken , ölü bili r, gü l ü m se riz , seve riz , ve a k ş a m
m ü n ü i s tedikleri a nl a ş ıl ı r . Onu l a evine d ön e r . Ya k a ybolm u ş , e vden
n e tl e rl e r . Ö l m e m e s i de gere kl idi r , a t ı l m ı ş ç o c u kl a r? B i rk a ç resm i iş
işe y a r a m a l ı d ı r , o n a i ş h u y u r u rl a r . lemden son ra evde y a ş a y abili rler ,
Uzm anlaşlırm a yı dene rle r. Ka rşı sın a m a bir g ü n ge rçek a n neleri geli rse
d a , on u n l a b i rl i k te k on u ş a m azl a r , h iç d u ra k sam adan gid e rler.
k o n u ş m a y a u yg u n deği l d i r o . O d a Düşünce önce ken d i s i ni b a şl a t ı r ,
onl a rla konuşm ayı dert etmez z a ten . s o n r a dehası n ı y a ra t ı r . Me kan , za
Kendi saptadıkl a rı 11Ge rçek Deh a y a man ve y üzey u ygunluğu varclı r : Da
Uygun D a v r a n ı ş K u r a l l a rı 11n a u y a h a d ü ş ü n cen i n ke n d i si ol a ra k d ü
m a zl a r , öfkeyl e , i ş i n i hem en b i ti rip ş ü n ce yi s ü r ü k l e r , k e n d i k e n d i n i n
gi t mesini söylerle r . Sık sı k , onu i h ti başlangıcı d ı r böylece . Ken disi ol u r ,
y a ç t a n y a n l a rmd a t u t t u kl a rı n ı h a kendisine d o k u n u r . Anc a k kend isi
u rl a tırla r. Dch a , işçili k yap a r . n i n de başl a t m ı ş olabi leceği b i r d ü
Asl ında d e h a y o k t u r . G ü çlerin m a tcm a tiğe uzanan yol u dchalar m ı şünceyle b i rlcşcbil i r , o n u sürd ü rcbi
aşırı toparla n ı ş ı vard ı r anca k . K o r y a ratm ı ş t ı r , yoksa o dehasını göster lir. Ba ş k a d u r u m l a rd a , b a ş k a s ı n ı n
k u l a rını yenern eyen ve güçlerini t o sin diye b a ş k a l a rı m ı ? Son u nd a , d o dehasını tekrarl a r v e s ü rd ü rler, d ü
p a rl a y a m a ya n b u d a l a l a nnsa , elbet ğan çocuk ça resizce k abu llen i l i r , işe ş ü n ceyi d eğil : D ü ş ü nce ge rçekleş
te b a ş k a birine ih tiyacı ol u r . Deh a , y a ra m a zl ı ğı sü re k l i b a ş a k a l k ı l ı r . mez , ke nd ined ok u n a m a z ) çünkü ne
onların o r t a k korku la rını n , i s tek ve Delil iği n in i çi n d en ç ı k t ı ğ ı n ı ki m se ayna ne de gö rüntü ol u r .
a l ı ş k a n l ı kl a rı n ı n ço cu ğ u d u r . O n u fa rke tmez . Yine d e , b ü y ü d ü ğü za He·r şey s ü r ü klenm eye cği l i m l i y
d o ğ u r u rl a r , besl e y ip b ü y ü t ü rle r . man o d a başkal a rı n ı d oğuraca k t ı r , ken , d ü ş üncenin ken d isi olm akla uğ
Hep s i n i n top l a m ı ve t a pl a m d a n d a i ster i stemez. raşm a s ı ge ri k alış s a y ı l ı r . D ü ş ü n ce ·
fa zlasını i sterler. içi n , zam a n i çi ne d ağı lm ış ol uşumla
Deha i se , y a l n ı zca kend i s i d i r ve 2. rın fa rkı n d a oluş i ç i n , y a n i bilinç
kend i n d e n fa zlası . D i ğerleri ne ha (Doğu 1da Düşü nce ve Deh a) i ç in öne m l i d i r bu: Doğ u m , öl üm ve
kar, bağl a rı n ı hissede r , k ü çümser. D ü ş ü n ce, kendisi o l d u ğ u n u n a sıl s ü reklilik h e r şek ilde s ü rer . Dcha
He r şeyi küçü m ser. Ke n d i n i k ü çü m � anlayab il ir? D ü ş ü n cesin i n d ü şü ncesi ise, mekan içinde yer a l ı p y ü zey ü ze
sey işini gizler genelde , ç ü n k ü herke olarak m ı ? Ayn a sı n a bakıp kendine rinde zaman r ü zga rın a k a rşı d u rd u
sin b ü y ü k se rn es i onu deha y apm ı ş dokunarak m ı ? Şey , oluşum içi ndey ğu i çin b öyle y a ş a ya m a z : Ya yokol ur
t ı r . Beklen t i lerin tıpkısa olm a y a yö ken o l u ş u n u k a vr a y a b i l i r m i ? Ya ya d a hönle şir.
n e l t i l d i ği n i b i l i r , onu k u l l a n m a y a ş ü pheye d ü şerse ol u ş i ç i n d e old u -
k a l k ı ş a n l a ra kıza r . Kızdığı z a m an . ğundan y a d a gerçek b i r ol u ş oldu 3.
gü çlerini y a s a v u r u r kend i n den ge ğund a n . Bir y a ğ m u r or m a n ı n d a 11Ama insanın y ükselişi, se vilen
çerek c·Kendini h a rca r11), ya da on kayb ol u yorum v e h e r yön b i rbirine insanlarca ge r ç ek le ş tir il me d i . O in
l a rı topariayıp e t k i n kılm a y a çahşn benzi y o r , a m a elb e t t e gel d iği m ve sanların i k i özelliği vard ı : M . uaz
(11Eli n dekini i yi ku llanır11) . ileried iğim iki yön v a rd ı , birbi rine zam bir d ürüs tlük ve en azın d an
Ne olursa ols u n , a l a y edilir. bir parça de h a. 11
36
talamasına göre d ü zenleniyor ol m a ten kaçabileceği başka bir yer yok m ızın nasıl ol acağına karar vereme
sı , a hi ağı d a i sıekiere göre y ap a r . Lur. Dehası a ncak burada dehadır, den (daha önce denenmiş ola nı) ya
Ancak i s tedi kleri olabild i ği k a d a r . çünkü başka hiçbir yerde onu yara şam a ya başh yoru m . Ya şayı şım baş
Ahlak , yaşayışı sürdürm eyi d üzen tan olm a y a c a k t ı r ve b u ra d a - onu ka d a ol abili rd i , am a böyle . Yaşayı
ler, n a sıl yaşıyorsak öyle ahla klıyız y a r a t a n l a r , y a r a tıl m a yı bekl c rl e r . şın bana daya t ılışı o yaşa yış içinde
dır. Evrensel olabilece k ahl a k , be Yeniden ya ratması d üzenlemesi ge yer almış olan ve yer ala n dehala
nim nasıl yaşam a k istediğimden, na reken o , h i çbi r zam an d ü rü s t ola rın , dehası yer alacak ola n b i r deha
sıl ilişki kurm a k ve varolm a k istedi m az. D ü şünce , hiçbi r zam an old u ğu türünün d ayatılm asıdır. (Uzm a nlık
ğimden öteye gidemez. Başkalannın gibi gerçekİeşme m iştir. dışı dehayı yaşantılamadan , uzm a n
bana dü rüstçe davranm asım i s tiyo l aşm am isten i r . ) Deh anın o r t a k ve
rum , çünkü bilgi eksikliği ve şüphe 4. Deniz'e, te k old uğu , ve o d eh al a rı n b e n i m
beni ted irgin eder. Ba şkası h a kkın D e h a bended i r ve b a şk as ı n d a yaşa yışım ı şekillendirdiği varsayılır;
da edindiğim bilgi , benim onu şekil gerçekleşir. oysa onl a rı n şekillendi rdiği y a ş a yış
lendirmemi sağlar. O, benim "şöyle" • Deha oluş b a şk asın a göredi r . l a r beni m y a ş a n tı m ı etkil e r . S a a t
oluşunu bildiğim kişidi r. Onun bana O ysa b e n kendim i , varl ığırom doğal kullanırım , am a l SOO'lerden b ugün
verdiği yetmez , bi lgi sayıl m a z b u , d urum u olar a k düşü n ü rUm : Başka doğru ol an saat tarih i ni yaşantıl a ya
güven verici d eğildir; benim ond an n a sıl olabilirim ki! Olu ş u m u n her m a m , geriye doğru kısa ba kışlı ya
aldığım rah a tlatır, bilgilenirim . h ali bende saklıdır; kend i m e çok az şantı tasarl a rım ; t a rihler birleşm iş
D ürüstlü k olm ayan şeyd i r ; ç ü n şaşırırım , kend i m e şaşkınlığım daha v a rsa yılı r . B i l gi s a y a r k ull a n ı rım ,
k ü ben b a şk a sı h a kk ı nd a bi lgiy e çok h e yecanla nm a , va rl ığı ın ı n ol otoyoll a rda gezerim , plak d i nlerim ,
ulaştıysam , bu , ond an ayrı bi r şey gunluğunu h i ssetm e ol a rak belirir. a m a ta rihleri yoktur. Yaşay ışım şe
dir, benim ona söylem ediğim , o far Başk a l a rıys a , k a v ra y a m ad ığım da killenmez, evrilmez, kısaca bozu l u r .
ketm eden aldığım bilgidir ve çoğun h iyane yapılar ola rak kalır. Her iki Y a ş a y ı ş dehaların deği ş tirdiği şey
ca ona geri de s u n am a m . Birisi bana şekilde de: Aptalın aptal oluşu n a sıl i se , tarih d eh a l a n n ili şkileri üzerine
karşı dürüst old uğu z a m a n , benim s ü rekli olabilir, deh anın deha ol uşu k u rulu yorsa , varolu rum , am a yaşa
d ü r ü s ts ü z l ü ğ ü m b a şl a r . Am a n e n edir? Her şey dışandadır, her şeyi y am am , ta ri hsizimdir.
olursa olsun bir anlaşm a v a rd ı r ve a n c a k deha m d a n geçi rere k i ç i m e
·s
beli rli bir yaşayışm ve söyle m in d ü a labilirim v e b u , yine ban a a i t şey .
rüstlü k old uğunu va rsay a rı z . Ş u a n ler anlamına gelir, her şey yine dışa Dch a yok-olan şeydir. Zam andır.
v e şu a nki y aşayış onayla nır. Daha rı da kalır. Başkal a rı içi n , benim dı Z a m a n s a y a şa yışın s ü re kliliği d i,r .
dü rüst m ü d ü r? D ü rüst olm ası ola şa v u rd uğum şeyler her şeyin içine Kesinti uğrayama z oluşu , on u varo
naklı m ı d ı r? Evren h a k kı n d a bir k atılır, a m a bana göre her şey onla lu şa aldırm az kılar. Varol u ş ise , za
kavrayışı vard ı r , dehası içinde bir rın dışı n daki şeylerdir. S ü rekliliğim i m a nla birlik te ve onun dışında a k
bütünlük k u ra r ve a kt a rdığını v a r sağlaya n şey b ud u r : Başkalarına gö m a k zoru ndadır. Ya şayış i çindeki
sayar. Bisiklet dahiyane bir alettir, re olu ş . varolu ş dehayı y a r a tı r . Dehanm iz
a m a bizim onun ne olduğunu k avra • Dahiyane yapılarla k a rşı karşı leri , y a ra ttıkları , birl i k te ve dışarda
yışımız y a ra tıcısıyla eş m idir? Kütle yayım : Form üllcre bakarım , deney olm a h a reketini s ağl a r . Herşey ken
sel çekim formülleri , Newton ' u n on l e ri incclcri m , ş i i rleri , rom anl a rı d isi ol u r . Deh a , v a r ol u şun zam a n
lan kurarken ne düşündüğünü ifade okurum . . . Deha ürün üdür bunla r . i çinde düze nlenmesini sağl a y a n d ı r ,
eder mi? Ya d a , l isimli soyu t ve ke Benim yara tm adığım şeyler. Yarat ·ya ni k e n d i kend ini d ü zenleyen za
sin bir zaman birimini varsayarke n , m adı ğım şeyle ri kavra yabil i yoru m . m an . İn sanl ı k t a rihinin y a r a tılmış
şehrin s a a t k ulesiyle k a rşı k a rşıya Ö yleyse onları ben d e y a ra t abilir şeyl e re göre d ü zenlenmesi bu y üz
olan Newton , televizyon kanall a nm el i m . G ö recel i k K u ram ı nı k a vraya dcndir.
değiştirerek kesin ve birbirine geçiş b il iyorum , öyleyse ben de yaratabi Oysa i n sanlık tarihi nin p a rçalan
li bir zamana d üşen bizlere ne anla lirdim . Ben yaratm adım , çünkü , ya m ış olduğu bilgisi, dehayı za m an ol
b r? Deha çaresizdir, evreni k avrayı zaman beni dışarı a ttı , göreceli k leu m a ktan çık�nyor ve d üzenlediği va
şını başka k a vrayışla rın ü zerine ramından sonra yım , ya da deha ger rol uşun i çine k a tıp a n c a k yaşa yışı
k u rm a k zoru nd adır, onl a rl a birleş çekleşmesi zorunlu şey değildir, sa açı kla yıcı şey h aline geti riyor. Hiç
tirmek zorundadı r. Heisenberg, be dece vardır, varolur. bir zaman birlikte ve dışarda olm a
l i rsizlik der, a m a elbette k i doğayı (Beni çeşi tli deha t ü rl e r i ne sü hareketi gerçekleşmemiş, yerine geç
düşü nüşü bu kadar belirsiz bir söz rükleyen bu yapıtiara gerçekten ih mc ve içinde ol m a h a reketi v a rmış.
cükle a ç ı kl a n a c a k k a d a r d ü ş ü k ve tiyacım va r m ı ? Gerçe k ten , deham İnsanlık t a rihi yen iden d ü zenlenir
apacık değildir. Deha , dehasını aç bu t ü rden olması gere ken bir dcha? ken , bundan sonraki tek olası a şa
m alda birlikte tulsa klaşır, yaşayış Dehanın başka şekilleri olamaz m ı?) m a , dchanın yeni doğm uş i n s a n ve
biçimlerine, düzenlenmiş doğaya ve • Birleşen d ünya üzerinde bi rleşen birli k te ya şayan insanlık ola rak or
ahlağa , k u ruluşl a ra tesli m olu r; za- y aşam biçimleri doğuyor. Yaşayışı- taya çıkması olabilir.
37
Krokiler·dört
soruyorum ono:
' hayır· diyor. 'geceleri annemle konuşuruz. sözlerine inonırım onun, yolancı
sonsöz yerine
gizlidir denizlere duyulan özlem�
çıkar bazen yatağının olnndon,
alır götürür onu sevişrnelerden ırak den izlere.
deniz ölüdür ve öldürür cinsell�ini
N e v z o t Ç o l ı ş k o n .
38
y o ru m e k ş e m ı n s e s i b u l d u
beni , yenı nde beden i m e uy
g u n b i r rü z g e r v e r d e n i z d e n
. .. g e l e n , i k i s o k a ğ ı n b i rl e ş t i ğ i
ANLAŞMAL 1 IT I RAF y e rd e d ö n ü p s o l e b e k ı y o ru m ,
d ö r t k i ş i y ü rü y o r e re d e b i r·
b e n i m , d ö rt k i ş i y ü r ü y o r
Bir bede_n vermekt es in m e z , ç ü n k ü s ü rd ü ğ ü n y o l d e o r e d e g ü l ü y o rl e r, y ü z ü m e
dünytJytJ, i ş e re t l e r v e r d ı r e n l e m l e rı n b e k ı y orum e c ı onu b e ğ l e d ı
hep tJyn 1 s1n T kendin inkin i ç ö z m ü ş s ü n d ü r , g ö z l e ri n v e ğı m i çi n k ı z g ı n , i p i n fe z l e
Sen, ben benzerliks izsin b e y n i n b ü y ü t e ç d e ğ i l d i r e r d e y e n m e y e c e ğ ı n ı b i 1 i y o ru m .
P e u l El u e rd t ı k . G e rç e ğ i g ö rü rs ü n e m e D ö r t k i ş i y ü rü y o r e re d e b i ri
onunl e dost olmazsı n o ses b e n i m , k ö p rü m e d e n i b i r
E rk e k : Güneş bettı, siz ç ı ğ l ı k e t ı y o r, m a rt ı l e r
b a t e rk e n b a t e rk e n d e ğ ı n i k i b i r düş mend ı r göl gen ol du i nsen kokusu ve mey ı s one
y e m e c ı e ç ı l d ı v e d e ğ ı i ç e ri ğ u n u d ü ş ü n ü r s ü n , s o n i ş a re t.. k e r ı ş ı y o r, k ü ç ü k d ö r t k i ş i y �
el dı l e r, i s t e k l i y d i l e r on s e e t y ı ğ ı l ı t o m ru k l e n n ü z e ri n b e k ı y o r s o n re k u m y ı ğ ı n ı n
s o nre beşke i k i yem e ç d e d i r, y e n ı n d e m e v i t u l u m l u deki böcekl e oynemeye de
y e n i s i n i d o ğ u re c e k . B e n i m d e m i ry o l u i ş ç i s i e rk e d e o r v e m e d i y e r, k ü ç ü ğ ü n e n n e s i
sonum böyl e bi r gün1 e menl er sı ktı r ve seni çağı - a d e ı ş ı ğ ı n ı y e k ı y o r, e s k i v e
b e ş l e y e c e k , b e l ı k p u l l e rı , rı rl e r: k ü f k o k u l u s e rı b i r ı ş ı k e h
k ö p rü d e m i rl e ri , v e p u r Atl esene ş e p e v d e n d ı ş a rı f ı r l ı y o r,
d ü d ü k l e ri , k e re v e B i ra z d e n h e re k e t e d e c e k d ö rt k i ş i o n e ç e rp ı y o r, k e d ı r.
ş e ri t l e r i m l e y a t ı y o r Gi di yor g ü l ü m s ü y o r, s e rı ı ş ı k k e n e
o l e c e ğ ı m b i r p e n c e re i ş ç i e 1 s e l l er, y e p ra k l er hı r e ç e k i 1 i y e r.
d i b i nde. ş ı rd e r, y e ş i l l i ğ i n e r t e s ı n d e D ö rt k i ş i y ü rü y o r o re d e b i r
K 8 d 1 n : A rn a v u t ç o c u k l e r c e m l e r e t e ş e t e r ben ben mi yi m ?
k e 1 d ı r ı m 1 e r ı n ı n e·re s ı n d e k i ı e r y ü z l e ri n d e c o ş k u y l a , k ü · K a d 1 n : Cem l er ı s l e n d ı , b e
ç i m re ri , t e ş t e n s e t l e ri v e ç ü k d u d e ğ ı n ı b ü z ü p e ğ l e r, t o n z e m i n y e ğ m u r k u s u y o r,
eteş b ö cekl eri n i sen de onunl e E k i m S a ğ u ğ u u z a k l e rd e n
·b u l u ş t u ru r d u m , m e r t ı l e r b i rı i k te n e d e n i n e y n ı o 1 d u g e l d i , b i r ö n c e k i E k i m g i r
g ri , t u r u n c u , m e v i d ü ş ü rü rd ü ğun e i n eneb i l i r mi s i n? depl ı bir kebustu, bu eki m
h e r y e re , K 8 d l n: O e n v e s e s s i z l i k b e ş k e y e rd e e ç t ı m g ö z ü m ü
d e n i z i n k o k u s u b u rn u m u d ü n y a n ı n e n i y i d o s t u d u r, ş e ş k ı n l ı k l e ç e v re m e . b e k
k e n e t ı rd ı . s a p ı l ı rk e n ç o k h e r y e re y a y ı l ı r v e s i n e rl e r, tı m, son gün şeşkı n yatak
c e n ı m y e n e rd ı , d ü z l ü ğ e kokusu üstünden gi tmez, ten kel ktı m, düşündüm göv·
. u l e ş ı r e re n e d e k i e r s l a n l e r ı k i b r i t ç ö p ü y e p e y m e k a n l e r d e m e ğ ı rd ı .
ve d ü n y a n ı n s o n u n u bi l e n de i se çı kmayen mide bu- G e l e cek, Eki m b u d em i r ke
s i y e h p e l e ri n ı i e d e m ı ı e n d ı rı c ı b i r i z b ı re k ı r. pı den çı keceğ ı m , ekl ı mde
e n l e t ı rd ı m o n e . H e r ş e y s e s s i z d i r e rt ı k , s a · k e b u s u n i z l e ri v e d ı ş e n b e
V e rs ı n . d e c e b ü y ü k b i r de p r e m s o n keceğı m.
E rk e k: Ağı r gel i r çok eğı r re s ı n d e b ö y l e b i r i z y e ş e n ı r Dı şerı Sl
g e l i r, F e k e t d e n i z s e n i k a l Ge n i ş b i r b o z k ı r rüy e l e rd e i ç e ri s i y m i ş .
d ı rı r, e ğ l e re t e k ı l m e z s ı n g ö rü l e n , k o y u s e rı y e ş i 1 t e
e m e t o p ra k t e y s e n b o z k ı r p e l e r b i r e z y u k e rı d e
s en i g ö m e r ü s t ü n d e d e h i ç b i re z y u k e rı d e ç i z g i b i r e y ,
b i r ş e y y e t i ş m e z , t re n i n b i r s e l t o - m a rt e l e d ü ş ü n ü
p e n c e re s i n d e n b a k e rs ı n y o rs u n t e k ş e n s ı n ı n o l d u
k u z g u n u z a k l e rd e s e n i ö z - ğ u , t e p e l e re ç e rp m e k t e n
ı e r, o n u k ork u y orsu n .
g ö rd ü ğ ü n z e m e n d ö n ü ş ü n o l ö y ı e U z e k k i ...
Ed; z EVRENOSOGLU
m e d ı ğ ı n ı e n l e r s ı n , ş e ş ı rt - E rk e k: Yokuşten eş eğı i n i ·
39
N E D i R ? başlıgı düzenlilik
paranoyasının yeni bir göstergesi
olarak büyük bir iç huzuruyla atılır.
N ed ir?
mutluluktur yazar için . (yazar
dostları a rasmda bilim adaım, pro
Ka�a Ayr• llr? Bir Örnekle • • • fesör olarak d a anılmaktadır. ) Bu
yeni b aşlık sonrası ilk cümleler
mutlaka hem egitim hem psikolojiyi
Kitaplardan Bir Kitap ayrılmaktadır, unutulmamalıdır. bir arada kapsayacak biçimde
Bir "Giriş"i vardır. 'Formel' Türkçe bir sözcük degildir kurulmalıdır. Böylece ilişki kurulup
"lçindekiler"den sonra yazılması diyenler olabilir mi? Ols un. Onlar son tarnın için gerekli zemin
gerekir ve şöyle başlar: bilimin temel niteliklerinden ikincisi hazırlanır. Magoon ve Garrison
(Konumuzun adı 'Egitim Psikolojisi' ( ! ) olan (-ilki ampirik olmasıdır) isimli bilim ad amları t anımı şöyle
olsun . Aslın da ne olsa gider, "bilim evrenseldir" maddesini yaparlar . "Egitim Psikolojisi, insan
red d edilmez . ) bilmeyenlerdir. Bilim dilinin de , zihni ve davranışlannın egitim
"Egitim Psikolojisinin ne bilimin kendisinin de Türkçesi, ögretim süreçleriyle ilişkili olarak
oldugunu anlamak için konuyla ilgili Portekizcesi, J aponcası yoktur. incelenmesidir.
kavramlarm in celenmesi �erekir. " Anlayan anlamaktadır. Egitim Psikolojisi bir bilimdir,
Mükemmel bir giriş cümlesidir. Formel Eğitimi valla hilla bilimdir; bunun
Böylesine çarpıcı bir b aşlangıç, a) örgün b) yaygın olmak üzere kanıtlanması zaman geçirilmeden
okuru sarsmakla kalmayıp , merakı ikiye ayırdıktan sonra (burada yapılmalıdır, acele edilmelidir.
da arttıracaktır. Yazar bu sorun a dikkat edilmesi gerekilen Egitim Felsefesinden Egi tim
hemen açıklık getirecek v e şunu maddelernede 'sayılar' yerine Psikolojisini a yırmak ilk adımdır,
diyecektir: 'harflerden' yararlanılmasıdır. Akı bu yapılır . "Egitim Felsefesi ne,
Egitim Psikoloj isiyle ilgili cılıgı saglar, iyidir. ) egitiınin tamını neden , niçin sorularına cevap
kavramlar ikiye aynhnaktadır. I için yer ve zaman uygun demektir. ararken , E�itim Psikolojisi neyin,
Egitim kav ramı , 2- Psikoloji (egitim tanımının sayı da degişebilir, nasıl ve ne z aman yapılması
kavramı . Herşey apaçık ortadadır uzman sayısının artması tanım gerekligini araştırır. "
a r tık. Yazar iyi yoldadır, devanı sayısım etkilemektedir. ) Daha önce Böylece bu anlayışın en acayip
eder ve ilk önenıli ba şlıgını bu anda hazırlanıınş olan tarnınl ar, önermelerinden biri daha
yazar . kavramlar torbasında yerini alır. sarfedilmiş olunur. B aşta d a
1. Eği1im N edir? Böylece Egitim Psikolojisinin belirtildi , sadece Egitim
Egitim Psikolojisini ikiye ayırmak 'egitim'i açıklanmış, sıra Psikolojisine ait bir yapılanış
yetmez , egitiınin ne olduğunu da psikoloji'sine gelmiştir. değildir bu. Egemen olan bilim
belirlemek gerekmektedir . B u ll. P S i K O L O J i N E D i R ? sorusu anlayışının , yöresel boyutt a en çok
sorudan sonra yazılacak olan tam burada yer almalıdır. Tarihten uygulanan biçimidir. Anlamaya ,
. "Eğitim, insanlıgın yaradılışından yine sözedilecek ve "psikoloji görmeye ç alıştıgımız ilk günlerden
beri süren bir faaliyettir, çünkü . . . " b aşlangıç tarihi belli olmamakla bu yana bize verilmeye, ögretilmeye
diyerek süren bir cümledir birlikte . . . " diye süren bir cümle ile ugraşılan ve çoklukla başaniandır.
muhtemelen . Bu cümle yazann b aşlanabilecektir. Felsefeyle ilgisi Sistem isteklerini üretmeye devam
tarihsel boyuta derinlemesine inme b urada kurulursa iyi olur. ediyor. İşievlerini yerine getiriyor.
görevidir. Bu görev mutlaka yerine (Amaç tabü ki felsefeden nasıl Ampirisizme tapınarak,
getirilmelidir . Sınıflama çalışmalan kurtulup bilim mertebesine eriştigini araştınnalara dayanarak p aket
elbette sürecektir, sürmelidir. göstermek olmalıdır . ) Öte yand an yaşantılar sunmayı sürdürüyor. ·
Egitim önce ikiye ayrılır (Üç, dört , psikoloji tanımı biran önce verilip Yurdaer Altmöz
beş rakamianna da ayrılabilir ama psikolojinin alt daUarına
bu ayrumn birilerine göre olması geçilmelidir. Bunlarda "b aşlıca alt
z orunludur. ) l. Forınel Egitim 2. dallar" başlıgı ahında birer cümle ile
Informel Egitim açıkça açıklanacaktır.
F ormel Egitim de ikiye l l l. E GiTiM PSi KOLOJiS i
40
çöp gibi değerlendiriyor . belirtisi olduğunu anla tmaya
Gü n ler
Ruhumun cümlelerini ayağa kalkıyoruz , ve o�a sol
Uz andığını yerde bir endişe hatırlıyorunı bu �azıl arda , kağıt kalemİnı yok , b enim
çocuğu oturuyor . Ben onu İs a'yı uıı utuyorum bu alık cümlelerim ve çöp gibi
bana ruhu yardımıyla yerede , köşesine büz ülümüş çocuğuyunı hen , endişe
ulaşnı aya çalışırken ben ona endişe çocuğu birden ona çocuğuy um h en , endişe
daha çok uzanıyorunı . aşık olduğunın sanıyor , çocuğuy unı hen , uzandığım
alışk anlıklarınuz aramız daki bana ruhunun cümlelerini kesen endişe çocuğuyunı
41
Midas gibi eşek kulaklı , çoğu
zaman kana susamış bir cana
var ,
•
milyonlarca hiçim ama asla
dimi işte sana bir ateş yığm ı , Bırak sana gözl ükleri üzerin uy umlu kimliğini . Oys a s iz , o
küçük kimyasal bileşimieriniz
bir volka n her d a im patlayan . d en bakan dok tu run volkan
le nasıl da uyumlu yapabilirsi-
G l RD İM karanlık kuyuya . lar üzerine kimyasal ve ku
niz ben i . Ama hen , ben . . . . . . . . .
Beni uyaran aklımı d inleme rumsal yorumlar yapmaya de
REDDE D İYO RUM .
dim. Ç ıgl ıklarımı içime atıp vam etsin .
her zamanki gibi kapattım ağ Değişi mler ülkesi n i geç tim
zımı sıkısıkıya. Ölüme gider böylece. Zor oldu tak ip e tmek UİRGÜL YÜRÜKER
gib i değildi bu ama. Sonsuz- kendi s u ratımı. Kimi zaman
42
•
e s r ı m e • • •
••
nce sıkınb vardı. trnjedi §Cyimiz yok mli)'Clu? Bir inanç ya da bir ilene gecenin ülketöine ki orda kahve içmenin
o
tanıklığı. akmayan güzy� mckıın . İnsanlar, çocuklar. Deruze hakan birçok an1anu vardır. Gir o eve iler-le, durma
teskin edemezdi. Unutuşa Bank, su, dalga, yalnız ama k.ıılahal« bU Kon1l§lll8k her zaman güzeldir, taılı bir hüzün
vurduk kendimi:ti, atlanmış bir acr, göeteren öf;;leden sonra, her ter böyle başlar de� ürcı.iir ortak okı.ınmuş romanlardan. Ya da
kendini ha§ka JOOklarda. Suçluyduk, Yavaş yavoş yürür karumım yaşamaklığın istersen benim kölem ol ne dersem yap,
diğerleri gibi duyarsız taıUc. olunan zdı iri. ŞD§lnlll§bn· Deniz, gök ve ruhumu al ve karanlıklı:ı.rında dolaş. Bir
trajediye. Zayıf bir çocuk heklcrdi evde, yıılnuLğından gelen ııJaklnr. Muktedir değikik mum1uk �ık zıunaru ne k.udnr yeter ki
kendi hıilinde -alt katın poljt; o turduğun u Naf�cyd.i, smyordu ucuz :arhın deliklct"indcn karanLklanJTW.J g<)nncye. Acele ettin gooe
bilebilir miydi?- Mavilik ilc avu tmuk duygusııl i<ileırkrin . lk.aeyelim de� ülkesini geçmek için, Lc:Jcdin günün
kendiıü, gözlerinin mavi ile birlcş� yerde miydim? ikileyd..im. Ba§langıçta bct ki§iydik. ağarmı:ı.sou, zafer tadıdır §imdi ce2..ruı. H.aydi
suçun büyüdü. İşte avunı.u1nr ülkesine Sonra çoğıı1dık gün ağarana dek. Dolu nay k�, geri di>nmek ve kutsanınak için kendi
seldin, unubı§la baştan çıkarmayı ne za.man vardı geç. Yak.ıırn<Yılar. Dolunayın efendince. Ey efendim, ne muı1u ki ihtsınU
�lin. Kirn6csizdik aslında bıı.suk1ı.rxlır gövdelerimiz dedim ağlarruş oğlan �ı.rtbm ve oyun oynndım ona, ne muılu!
pahuçlarırrnz kadar, ıslak, iiklcrine kadar, çoc��' inanrnııdı. Sen de inanmad.ın . Ama bcD.i olmaz koca bir gün ün nııeıl
sarı �' boş evler, p«jamo.lı ndamlur, Yan.ılswnuJarı.ıruza yuluımozlar bın�lk edebilir hazınunacnğı hir duhnki ccpheye.
öksürük. Mücadde edeceğimiz hiçbir mi? Onlar yarulunar, purlak. Onlar yanıJtırlar, Giıtin c arkandan bütün y�ıklnrı
yadsıyan uzun yağmurlar y�, ne kok.u ne
purLık. On1nr yan�unar, parlak. lluyııllerimizi
yaz ne de deniz tı:ışumyor artık i:derini
ü, kişiyle b a şka arumııya gittik bir �ݧC him biçiminde içtik hir
yaşadıklarımmn . 1\-laviydi g<Yılerin, sarıydı
yudumda. Başka hayaılar, hayaDer var �
t ü r lü kon u ş u lu r, saçları, esnerdi teni, güçlüydü �eri.
olllJUJ1tlk i;Lenen, içine almak y� k üç ük Gövdt�er dcni2ıe ve rü:t� karşı yakrrwkıa
b ir kiş iyle gö-.t.lcrirrü uğu- ağır. Ü:t�-ün, yalnız ve mut.suz
büyük, doğru y� yalnız k.alal:ıalJ<, yubnak
o rda u m u t koşmuk yangına ? Çoğııl �ı;ın yııngııu kuş, ckşimeye başlıyor birden. Kaçar elbet
k.ııç mah , it.kmnbildcn kuldcr yapt.Kr..a
Hızlı b ir ili r e ye YllJ1.6Ul � da, başka evler, � yüzleri
kend.imi2den. Temizleıdim, siklim bütün
dön e r y ü r e k s e rrwtswıuğumuzun. Yersa.yurtsuz bu-ak
Ukrini senin duvarlardan, �iınli sadece
mut.suzluğu; evsiz bu.rbız yalruz, yapayalnız
Ya şa m ı n ı içimde, sadece i�..irnlc, sııdece içimdesin
kendini vıırcdecek 1'11d<.ansız. soluksuz Lir günün sonunda � kulmış iblis?
i1 e r irk en b ir
Bı.ruk. kendini geceye , teslim ol ey esrik ve
yan da n her daim suçlu kOOın . Umk.ta bir yerde buk
iş le r ö l ü m ü n ü de. King Criın;on çıılıyor bir soytan , gö:dcri A'j Wl Yavuz..G üno Bilger
43
p s i i y a 1 r i d e
44
laf ebeliği ötesinde bir işe değişebilecek . En azından düşler zırhı altın daki insanlık
yaraması için panelin sôn u n d a bu merkezde. suistimalieri ne karşı k oymaya
hemen orada kurumlardan b i r 1989 dan 1992 ye dek alınan çabaladılar. (Herh a ngi bir
öğretim üyesi v e bir asi stan ı n yolda asista nlar motor gücü k u rumun fi ili olarak varlığını
temsilci olara k ka tılacağı bir oluşturd u l a r . Bu hareketlilik k abul ed ip, içine gird i k te n
komisyon ol uşturulmasını ve bu bazı öğretim üyelerince sonra , ona , a ncak çabala ma
komisyonun bi r daha ki psikiya tri açısı ndan 'tari h i' tarzında karşı konulabil irdi,
kongreye dek psikiya tri olarak nitelend irild i. ç ü nkü) yabancı paten tli bilgiyi
eğitiminin biçim ve içeriğine Şimdi diyeceksiniz k i , bütün dolayım larında
yönelik ana başlıkları yaptığınız nedir, k ardeşim sizi n ? eleş tird iler. He p ku şkulandılar.
saptam asım önerd iler. Öğretim Toplantı , komisyon , panel , B u amaçla dergiler çıkardılar,
üyeleri ki tamamıyle kongre, karar gibi beş altı kalem makaleler derlediler.
izleyiciydiler. (Belk i de ilk kez) s özcüğü çek ip alsak Psiki ya trin i n b ilgisini
bu çağrıyı ben im se d iler. Ş ilc c ü m lelerinizden ne kalır ken dileri için bir sınıf atlama
yolcuları pa nelden sonra bir elin izde? aracı , bir ticari meta , bi r medya
toplantı ya ptılar. Yaklaşık 40 Bu bağlamda 3 yıllık kartviziti olarak görmediler.
k işiyd iler . yolculuğun uğra kları neler ol d u ? Şimd ilerde k i m isi u zm a n old u ,
Oluşturu lan komi syon 1 99 1 A rzu edersen iz bahsi m izin kim isi öğre tim ü yesi , kim isi
Antalya kongresine dek ü ç kez şimdiki kısmında da kısaca bu yurtdışına gitti, k i m i hala
toplandı ve A ntalya'da herkes i n m ü h im meseleye biraz tem as asistan . Ama hala düş
elinde, ps ikiyatri eği t i m i n i n edey i m . görüyorlar. Hala ak ılları bir
b i ç i m ve içeriğine i lişkin tavsiye B u ü ç yıl içinde, asistanlar karış havada. A d a m olamadılar,
kararlarının yer aldığı b i r meti n kendi hastanelerindeki yıllık n iyetleri de yok . Ucuz
tutmasını sağladı. Bir panel de eği tim progra mlarını ol uşturup, lokantalarda karın doyuru p ,
orada yapıl d ı . Metin a ksaksızbir biçimde sinemaların indirimli
· çerçevesi n de bu kez asis t a nl a r ve u ygulanm ası n ı sağladılar, sea nslarının iz ini sürüyorlar,
öğretim ü yeleri birlikte fakültelerdek i k ü rs ü ayın sonunu güç bela getiriyorlar
tartıştılar, aynı konuyu. 1992 k u rullarında arkadaşların ı ve akıl işi ol mayan tasarıla r
Şubatında İstanbul'da a y n ı temsil ettiler. (ilk kez) peş i nde, anakronik seyahatlere
amaçla yeniden buluşuldu . Ankara da bir dernek çıkıyorlar.
Tavsiye kararl a rı genel kurulca k urdular. Psikiya tri Asistan ları Şile Yolcuları 3 yıldır süren
ona ylan mıştı ve koordinasyon ve Uzmanları derneği . yolcu lukları boyunca belki
kuruluna gene aynı temsil İsta nbul'da Nöropsikiyatri psikiyatri denizine sadece bir
sistemiyle doğru yön verildi Derneğinin yönetim kurul u n d a d amla olara k düşebildiler. A m a
çalışmalara. 1 992 Eylülünde yer aldılar. kendi lerini v e birbirleri n i
Hacettepe de yapılacak ola n B i li m sel çalaşmaların tanı dılar, sürekli , öl üm süz
kongrede her kurumun kend i derlendiği indexle r onlar d os tl u k lara kulaç attılar
temsilcisiyle ka tıl ıp, görüş ü n ü tarafından yayınla n d ı . Eği tim birl i k te . Bu bile tek başı na iyi
getirebileceği ve bu toplantı �arı onlar tarafından bir şey değil m i d ir? Hiç kimseye
ortaklaşalığın varolan soru nları d üzenle n d i . bi rşey olma d ığını kabul e tsek
çözchileceği bir imkan olarak Sıradan insanlara yönel ik bile, onlara 'oldu' yetmez m i ?
ufukta göz ükt ü , koordinasyon ps ikiyatrik içerikli faaliyetler (Yaprakları n bile a m a n gürü l tü
kurulu adındaki göreec onlar tarafı n dan planian d ı ve olmasın diyerek k ımıldam aya
demokratik platform . Belki de y ü rü tülmeye başla n d ı . {çü n k ü zahmet etmediği bu ölüm
bu h a reketlilik zamanla on lar da sırada ndı. B u yüzde n sess izliğinde, son cümle b i raz d a
psikiyatri n i n kendi özel de ileti şimsizl i k gibi bir sorunları züğürt teseliisi gibi old u , a m a ,
tarihinde temsili demokrasiden yoktu . Olm a d ı ve olmayaca k . ) yazdık b i r kere a rtık)
doğrudan demokrasiye d oğru Hastaneleri n deki psikiya tri Bir Şile Yoleusu • • •
45
Tüh ! Yine Beceremedik...
Dergimizin Şubat ayında yayınlanan 1 . soyısında "Bir Soru-Akabinde-Bir Yanıt" başlıklı
bir yazı yer alıyordu. Tornamen kurmaca bir yozıydı. Kendi halinde bir mizoh teşebbüsüy
dü. Boşommomışız. Fena halde ciddiye olınmışız. Bunu 1 2 Temmuz tarihli Milliyet Gaze
tesi' nin Pazar Mogazin ekini görünce anladık. Öyle ba kokoldık. Neclo Akgökçe "Geçer
ken · adlı köşesinde "Yeni Dünya Düzeni ve Kadınlar" başlıklı ve kadıniann giderek daha
fazla om nda ruhsol bunalıma girmesini konu olon çok cıödi bir makale yozmışh. Yazının
sonunda ise anlattıklan nı destekler mahiyette bulduğu için herhalde, bizim mizoh teşülr
büsündeki rakamlar ve om nlardon alıntı yapıyordu.
Alınnn ın sonunda Neclo Hanım makalesini "evet kadın lar, du rumumuz çok vahim" d�
yerek bitiriyordu.
Şimdi 1 . soyımııda yer olan sözkonusu yozımızı yeniden yayın lıyor, ·vehameti n" tok
dirini size bım kıyoruz:
$izofrengi
.. B ir S o ru-Alla b i nd e-B i r Ya n 1 t ..
· (Yani Gecilcmeli M uhabbet)
Soru- Ben 3 günd ü r Nöroz servi sinde yatma ktayı m . G e l a rı ta rafın dan ziya ret e d i l m e ol a sıl ığı %26' d ı r . Bu oran
leli beri kocam zi yaretime gelm e d i . Me r a k ed i yoru m . evl i l i k le 1. y ıl ını s ü renle rede %89 . 6, 20 yıl Lk evl iliklerde
i se %3 .5'tur. Çocuk sahibi ol ma ile ilk hafta i çinde ziya
Yanıt- Ha nımefend i . Bu soru y u b izim i çi n sorun h a l ine
ret ed ilme a ra sında ise istatistiki ola rak anlamlı b i r ili şi
getirmeyin l ü t fen . Soru şöyle ol abi l i rd i , bakınız. S a y ı n
ki saptanam a m ı şt ı r. Jou rnal of Housewife'ın 1987 Şubat
Editör h a s t a neye geleli üç g ü n ol uyor. Ben 3 4 yaşında 1 3
sayısı nd a i se Pakista nl ı beyin göçü Mazall ah ve arkad aş
yıllık evli e v kad ını yım . 2 çocuğu m var. B ü y ü k 1 0 ya şm
l a rı n ı n aynı konuda b i r a raştırm a sı bul u n m a ktad ı r. B u
da (Allah bağışlasın). Küçük bu yıl ilkokula başladı (Ma
çalışmada çocuk sahibi o l m a n ı n (özellikle 2 çocuk v e ü s
vi önlüğü var) . Kocamın ilk bir hafta i çinde beni ziy a rete
t ü ) ziyarete gelme ol asıl uğı n ı a r tırd ığı i d d i a edil mekte
gelme ol a sılığı istatisti ki ola ra k ned i r ?
d i r . Fa k a t bu a ra ş t ı rm a d a kontrol grubu kull anılm adı
Şimdi bu soruya y a n ı t verebil i riz. ğından sonuçl a rın gü venili rliği ş ü pheli d i r . Aslma b a k a r
sanız, herhangi b i r başka konu gibi bu konuda yazarlar
Hanımefend i . 1 982'de ABD'de Schwartz ve a rkad a şla rı
arasında ta rtı şm alıd ı r . Öyle d e d i yen vard ı r . Böyle d e .
nın yapliğa çalışm a y a göre ha staneye y a t a n 30-40 y a ş
S i z en i yisi kocamza telefon edip neden h a l a ziya retinize
grubu 1 3 yıl l ı k evli e v k a d ı nl a rı nın ilk h a fta içi nde koca-
gel mediği ni sorun .
46
p s i k o h i d r o o ş i n o t e r a p i
Ps ikoh id rooş i n ot erapi h astal a r ilk on d a k i k a kelebek
a d ı n d a yeni bir bilim dalı ve k u rb ağalama st i l i n d e
k eş fed il d i . İki psik iyatr yü zmeye hı rak ıld a k ta n son ra ,
t u ristik bir gez i için s a l ı n kenarına t u t u n a rak 30
b u l u n d u kları Japonya'da dak ikalık terapi seansına
i nsanlarm sulard a y il zerk e n al ı n d ılar. B u s ü rede su i ç i n d e
y a d a dald ıklarmda d e n izin d iledi klerince ayak l arını
d ib i n d e , k e n d ileri n i i y i oyna tmal arı ve b ir m ik tar su
h issettik lerin i h ayre tl e y u tmaları serbes u i . Terapide
görü nce (ki beş y ü z y ı l d ı r hek i m v e hasta k l asik Freud
böyley m i ş , ora lar·d a) hemen yen anlayıŞın ters i n e
oracık t a bu yen i bil im d a l ı n ı y üzyüzeyd ilcr. Hatta sala
k eş fettil er . Hemen h i r bü t ü n gü cüyle y ü k l e n e n iki
a raştırma p rogra m ı "ağır" h as ta y ü z ü n d e n , i k i
oluşturdular. Programa göre psikiyatr d e n geleri n i
ruh sal soru n u ol an 30 k işi , k a ybede rek - i n a n m az s ı n ız
onarl ı 3 gruba ayrıld ı . el biseleriyle suya d ü ştüler.
G ru plar yaş cinsiyet v e ruhsal (Durum çok k om i k ti ama
soru n açı s ı ndan birbirlerine hereket versi n b u ı s i a n malar
t ü rd eş k ı l ı n d ı . Ç a l a ş m a çalışman ı n sonucunu
ö ncesi nde denek l ere 77 çeş i t etkilcmed i . ) Sean slar h a ftada
ölçek uyguland ı . Sorulan iki kez tekrarla n arak otuza
s oru lara dayanarnayıp tam amland ı . Çal a ş m a
d u rumu i y ice ağı rlaşan 8 kişi , sonucunda y a p a l a n t ablolar ,
çalışmadan çıka rılarak gra fikler , ya tes d üz el t m eleri ,
yerleri n e daha dayan ıklı 8 k iş i i t t i rm eler kak tı rm alar,
a l ı n d ı 1 0' l u gru plard a n birine Pearson , J a m eson , Mendelson
p lasebo (yalancı il aç) , d i ğerine sayıl arı , t testi , t cetvel i , k i
h ak i k i ilaç başlan d ı . Son u n cu kare v e k i mcne tes tleri ,
gru p ise psikoh id rooşi notera p i varyans ve a l y a n s a nalizleri ,
sean sları na a l ı n d ı . Seanslar psikohid rooş i n otera p i n i n en
ç içeği b u r n u nd a bil im dalı n ı n az ilaç tedavisi kadar etk i l i
i s m i gereği okya n u s k ı yı s ı n d a ol d uğ u n u gös terd i .
gerçek leş t i ril d i . Hastalar A raştırmacılar, b u bilimsel
m ayolarıyla ku msal d an d e n ize çalışmay ı , tebl iğ ettik ten
gird il e r , psikiyatrlar ise d e n i z sonra , çal ışma sırasın d a
ü st ü n d e k i b i r sald a , "hım h ı m " boğu larak çalışma d ış ı kalan
efek tleri , b a ş sall a m a jestleri , iki h astayı mezarları başmda
Auod.aıed Faıilı Pre.. (AFP) k ravatları ve takım rahm e lle a n d alar . .
]apon.ya 'nuı ulclc lu.uıuallaruı elbiseleriyle ciddi ciddi
dan bildiriyor. yerleri n i aldılar. De n ize giren
47
• •
• •
UNME
LER
Şeh ri n kenarlarında uzan ı yor · Bölünm eler- Razıları hayallerini
tecrit edilmiş bir sınır arabal arı n arka koltukları n- ya da yarışı farelere kaybedip
o kadar tek yönlü ki varoşların cazibesi yoktur Hafızamın bir y erleri nde
ayrılmış ve böl ü n m üş
şehre s ü rükleniyoruz
h issetmek içi n .
48