Professional Documents
Culture Documents
Makalee Son!
Makalee Son!
22 yaşındaki Mahsa Amini, başkent Tahran’a yaptığı ziyaret sırasında ahlak polisi tarafından
başörtüsü “uygunsuz” olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Amini’nin hastanedeki
fotoğrafları daha sonra sosyal medyada dolaşmaya başladı. Üç gün yaşam mücadelesi veren
Amini hayatını kaybetti. Tahran polisi, ahlak polisinin Amini’yi bir saatlik “bilgilendirme”
için karakola götürdüğünü ve genç kadının bir anda bilincini kaybederek, kalp krizi geçirerek
hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Devlet televizyonunda gösterilen görüntülerde, Amini’nin
karakola götürüldükten sonra yere yığıldığı görülürken, iddialar sosyal medya aktivistlerini ve
sokağa çıkanları ikna etmiş görünmedi. Protestocular, Amini’nin karakola götürülmeden önce
işkence gördüğünü iddia etti.
İran’daki protestoların başlamasının hemen ardından İran yönetiminin ilk adımlarından birini
ülkenin cumhurbaşkanı İbrahim Reisi atmıştır. Reisi Amini’in ölümüyle ilgili soruşturma
açılması talimatını verdi. Bu sebeple genel anlamda bakarsak Tahran yönetiminin
protestoların başında sergilediği tavrın değiştiğini söylemek oldukça doğru olacaktır.
Bu protestolara emniyet güçlerinin müdahale ettiği görüntüler ile birlikte can kayıpları sayısı
net olarak belli olmasa da gün geçtikçe arttığı paylaşılıyor.
Devrim Muhafızları Ordusu ülkenin birçok kentine yayılan protestoları, “Siyonist rejimin
(İsrail) ve ülkedeki unsurlarının İran’a yönelik eylemleri” olarak nitelendirildi. Öte yandan
ülke genelinde devam eden gösterilere karşı gösteriler düzenlenmeye başladı. Tahran
Üniversitesi’nde Cuma namazının ardından hükümet yanlısı sloganlar atarak ayrılan cemaate,
dışarıda bekleyen kalabalık da katıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı “yönetime ve güvenlik
güçlerine destek yürüyüşü” Tahran İnkılap Meydanı’na kadar devam etti. Meydanlarda
toplanan kalabalık, ülkede devam eden gösterilere “Fitneciler infaz edilsin”, “polisimin
yanındayım” gibi sloganlar atarak tepki gösterdi.
REJİM GERİ ADIM ATACAK MI?
Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, kısa süre içinde ülke güvenliğinin tam anlamıyla
sağlanacağını ve bu çerçevede ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda yeni bir yönetim
biçiminin kurulması için yasal ve gerekli değişikliklerin başlayacağını söyledi. İslam
Cumhuriyeti. Etkili siyasetçi ve parlamento sözcüsü Ali Laricani de başörtüsüne son
verilmesinin zorunlu olacağını söyledi Laricani, sorunun kültürel bir çözümü olduğuna
verilmesinin zorunlu olacağını söyledi. Bu üst düzey yetkililerden gelen daha yumuşak
tonlardan bazıları, muhafazakar yönetici elitlerin bir politika değişikliğini mi yansıtıyor yoksa
sadece, giderek gerginleşen protestolar konusunda halkı sakinleştirmeyi amaçlayan sözler mi?
Bu aynı zamanda rejimin protestocuları meşru bir toplumsal güç olarak görmeye başladığı
anlamına mı geliyor? Elbette bu soruların net cevaplarını zaman verecektir. Ancak İran’ın
2020 ve 2021 seçimlerinde reform hareketinin parlamento ve devlet kadrolarından
dışlanmasının ardından “ılımlı muhafazakarlar” ile “radikal muhafazakarlar” arasındaki ayrım
derinleşmeye başladı. Bu anlamda Mohammad Bakir Kalibaf son açıklamasında ılımlı
muhafazakar bir duruş sergiledi. Sistem ona bu rolü vermiş olma ihtimali çok yüksek. Çünkü
kendisinin de bu yönde fikirleri var.
Bu arada, bazı gözlemciler, İran’ın muhafazakar kampının iki hizbi arasındaki bölünmeyi,
halka karşı iyi polis ve kötü polis oyunun bir parçası olarak görüyor. Bunda doğruluk payı
olabilir. Tüm bunlar, Tahran hükümetinin küçük reformlar yapmaya hazır olduğu anlamına
geliyor. Yasal olmasa da kamu malının zorla kapatılması söz konusu olduğunda pratikte
pratikte bazı esnemeler yapılabilir. Ancak küçük reformlar İran halkını tatmin etmeyecektir.
İran halkının sorunları yapısal değişim gerektiriyor. Dahası, sistem içinde reformlar isteyen
Yeşil Hareketin aksine, bugün sokakları dolduran muhalefet dalgası İran rejimine derinden
düşmandır. Ancak protestocuların siyasi partisi ve lideri de yoktur. İdeolojik olarak da motive
değillerdir. Bu nedenle tutukları anda pişmanlıklarını dile getirdikleri aktarılıyor. Dolayısıyla
bu protestoların rejimi baltalayacağı kesin olsa da rejim değişikliğine yol açmaları pek olası
görünmüyor.
EKLEMEEEEEEE YARIDA KALDI..
Amini'nin ahlak polisi tarafından gözaltına alınması ve hayatını kaybetmesine en büyük tepki
de kadınlardan geliyor. Sosyal medya mevralarında paylaşılan gönderiler de kadınların
protestolarda ön safta olduğunu gösteriyor.
Zaten protestoları temsil etmesi için ortaya çıkan amblemde de rüzgarda savrulan kadın
saçlarından ilham alınmış. irandaki protestolar birdenbire ortaya çıkmıyor. son yıllarda
örneğin 2009, 2017, 2018 ve 2019da dalgalar halinde gerçekleştiler. ancak bu sefer birçok şey
farklı: protestoya şu anda öncülük eden genç ve eğitimli nesil, anti-düşüncelerden bıktı. iran
tarihinde benzeri görülmemiş bir şeye tanık olabiliriz: Kadın ve erkeklerin paylaştığı, tabuları
yıkan bir feminist toplumsal hareket. "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganları, İranlı gençliğin
kadınlara atfettiği yüksek değeri gösteriyor: kadınlar, özgürlük ve genel olarak yaşamla eş
tutuluyor. Erkeklerin hayatı kadınların özgürlüğüne bağlıdır. Gençler artık kadınların
mollaların kontrolü altında koğuşlarda toplum içinde yaşamasını istemiyor. Modern
zamanlarda beklenebilecek türden temel bireysel özgürlükler talep ediyor.