Tarihsel süreç içerisinde kentleşme, kentlileşme bağlamında çeşitli gruplar öteki olarak
tanımlanmış ve dışlanmıştır. Ankara kentinin en dezavantajlı gruplarından
bahsettiğimizde bu gruplar; gecekondulu bireyler, gecekondulu kadın, dul kadınlar, LGBTİ bireyler, toplumun hareketli kesimi olarak sakıncalı öteki şeklinde tanımlanan öğrenciler, Ankara kentinin dezavantajlı kılınmış gruplarıdır. Bu gruplar neden dezavantajlı kılınmıştır sorusuna cevap aramak istediğimizde, esasında gecekondulu bireylerin öteki olarak tanımlanması tarihsel süreç içerisine 1950’lerden başlayarak, Ankara kenti özelinde kırdan kentlere yerleşmeleriyle başlar. Gecekondulu bireyler kendini kentli olarak tanımlayan bireyler açısından modernleşme sürecinde köyden kente göç eden ve köylü olarak tanımlanan kentin kültürünü benimseyememiş gruptur. Aynı zamanda bu gruplar kentin sunduğu hizmetlere tam anlamıyla erişememektedir. Lefebvre’nin bahsettiği kent hakkı kavramında her kentli bireyin bu haklara erişmesi düşüncesi kent çalışmalarında çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu haklar sırasıyla; barınma, güvenlik, hareketlilik, kentsel kamu hizmetlerine erişim, kentsel demokrasi olarak tanımlanmaktadır. Barınma anlamında gecekondulu bireyler, kentteki diğer vatandaşlar gibi uygun, güvenli ve sağlıklı koşullarda barınma olanaklarına sahip olamamışlardır. Onların evleri baraka gibidir, rutubet eksik olmamaktadır. Aynı zamanda ötekileştirilmiş olduklarından suça yönelim bu mekanlarda daha fazla olmaktadır. Yanı sonuç olarak güvenli de değildir. Temel barınma haklarına erişememişlerdir. Güvenlik anlamında gecekondulu bireyler, Kentteki park, kamusal ve yarı kamusal olarak nitelendirilen alanlar onlar için günün her saati güvenli kılınmamıştır. Kentsel kamu hizmetlerine erişim noktasında, gecekondulu bireyler öteki olarak tanımlanmalarından ötürü kentteki yerel kamusal hizmetlere hem erişememekte hem de bu hizmetler onların ihtiyacına cevap verememektedir. Hareketlilik anlamında, kentte yaşayan herkesin günün her saati kent içerisindeki tüm bölgelere ulaşımın sağlanması ve bu ulaşımın da vatandaşın cebine uygun bir fiyatla sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda gecekondulu bireyler açısından bu bireyler kente ucuz ve örgütsüz işgücü olarak katkı vermektedirler. Gecekondulu bireyler gece geç saatlere kadar çalıştıklarından onlar için Ankara kenti özelinde geç saatlerde bir ulaşım söz konusu değildir ve bu bireyler mağdur olmaktadır. Kentsel demokrasi noktasında, kentte yaşayan bireylerin fikirlerinin kentlerin planlanması ve yönetiminde ilk sırada öncelenmesi gerekmektedir. Fakat gecekondulu bireyler kent içerisinde öteki olarak tanımlandıklarından hem yaşadıkları kent üzerinde bir söz hakkı bulunmamakta hem de onların isteklerine hiç önem verilmemektedir. Gecekondulu kadınlar açısından kentsel haklar bağlamında inceleme yapıldığında onların da aynı sorunları yaşadığı gözlemlenmektedir. Yaşadıkları mekanlarda yoğun suç olduğundan ve kadına şiddet, taciz, tecavüz gibi suçlar yoğun olduğundan ötürü gecekondulu kadınlar açısından bu alanlar hiç güvenli değildir. Ataerkil toplumda ikincil konumda bulunmalarının etkisi ile işgücüne erkeklerle aynı ölçüde dahil edilmemişlerdir, eve hapsolmuşlardır. LGBTİ bireyler açısından inceleme yapıldığında, bu bireyler de öteki olarak tanımlandığından temel kent haklarına erişememişlerdir. Barınma anlamında Ankara özelinde bu bireyler düzgün bir evde yaşamak istediğinde karşılarına çeşitli engeller çıkarılmaktadır. Kiraların yüksek tutulması veya cinsel yönelimlerinden ötürü bu
21930789- BERHAN BOSTANCI
bireylere düzeni bozacağı düşüncesiyle hiç ev verilmemesi gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Gençler açısından inceleme yapıldığında ise bu grup kent içerisinde hareketli ve sakıncalı öteki olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda gençlerde kentsel haklara erişim noktasında çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Barınmak için ev kiralamak istediklerinde ev sahipleri gençlere kirayı yüksek tutmakta veya kötü evler sunmaktadırlar. Ankara kenti özelinde gençler Gece geç saatlere kadar çalıştıklarından onlar için belediyeler tarafından evlerine geç saatlerde ulaşım imkânı bulunmamaktadır. Ve gençlerin yaşadıkları kent üzerinden fikirleri ve istekleri önemsenmemektedir.