Professional Documents
Culture Documents
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
ANABİLİM DALI
Özlem GÖKÇE
Ankara – 2013
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
ANABİLİM DALI
Özlem GÖKÇE
Tez Danışmanı
Ankara – 2013
İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... i
ÖNSÖZ ....................................................................................................................... iii
KISALTMALAR ........................................................................................................ iv
1. BÖLÜM GİRİŞ ...................................................................................................... 1
1.1. Tezin Adı ........................................................................................................... 1
1.2. Tezin Konusu .................................................................................................... 1
1.3. Tezin Amacı ...................................................................................................... 1
1.4. Tezin Önemi ...................................................................................................... 2
1.5. Tezin Yöntemi................................................................................................... 3
1.6. Tezin Sınırlılıkları ............................................................................................. 4
2. BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE ...................................................................... 5
2.1. Toplumdilbilim .................................................................................................. 5
2.1.1. Toplumdilbilimin Konusu Ve Kapsamı ....................................................... 11
3. BÖLÜM TOPLUMDİLBİLİM AÇISINDAN KORECE ................................. 14
3. 1. Dil – Kültür – Toplum Bağıntısı .................................................................... 14
3.2. Toplumdilbilimsel Açıdan Korecede Saygı Dili ............................................. 16
3.3. Kore Toplumunda Ve Dilinde Konfüçyüsçülüğün Etkisi ............................... 18
4. BÖLÜM KORECEDE SAYGI DİLİ SİSTEMİ ................................................ 26
4.1. Özne Yüceltme Ve Nesnelerde İfade Dereceleri............................................. 28
4.1.1. Eylem Saygınlaştırıcı Eki ......................................................................... 29
4.1.2. Özel Saygınlaştırma Biçimleri (Sözcük Değiştirimleri) ........................... 31
4.1.2.1. İsimlerde Saygınlaştırma (Nesnelerde İfade Dereceleri) ..................... 32
4.1.2.2. Eylemlerde Saygınlaştırma ................................................................... 34
4.1.2.3. Eklerde Saygınlaştırma ......................................................................... 37
4.2. Dinleyiciye Yönelik İfade Dereceleri .............................................................. 39
i
4.2.6. 합쇼체 / Habşo İfade Derecesi ................................................................. 49
ii
ÖNSÖZ
zaman önemli bir konumda bulunması bu ülkenin düşünce yapısıyla beraber dilini de
görev üstlenmiştir.
Ertan Gökmen’e, manevi desteğiyle yanımda olan Öğr. Gör. Yeşim Ferendeci’ye,
Özlem Gökçe
Ankara, 2013
iii
KISALTMALAR
E: edat
iv
SA: sebep anlamlı
v
1. BÖLÜM
GİRİŞ
Korecede yaş, statü gibi çeşitli değişkenlere bağlı olarak farklı kullanımsal
Kore’de saygı bir Doğu toplumu olmasından dolayı önemli bir yer tutar.
İnsan ilişkileri çok çeşitli hiyerarşik sınıflara ayrılır ve bu durum dile de yansır ve
diğer birçok Batı diline göre Kore dilinde saygınlaştırma kuralları çok çeşitli ve
Bunun da yanında bir yabancı tarafından yapılacak ufak tefek dilbilgisel hatalar
gerçek olmasından yola çıkılarak tezde doğrudan bu konunun temel alınmasına karar
verilmiştir. Bu sebeple yabancı dil olarak Korece öğrenen Türk öğrencilere Kore
Edebiyatı öğrencilerinin Korecenin saygı dili konusunda nasıl bir tutum sergilediğini
görmek amaçlanmaktadır.
önemlidir. Yalnızca Kore dilini öğrenenler için değil Kore toplumunu daha iyi
Koreceyi yabancı dil olarak öğrenen Türk öğrencilerin öğretim ortamında teorik
2
1.5. TEZİN YÖNTEMİ
dili yapısı betimlenecek ve yabancı dil olarak Korece öğrenen Ankara Üniversitesi
çalışılacaktır.
Dinleyiciye yönelik ifade dereceleri içinde altı tane cümle bitirme sonekleri
uzun inceler fakat tezde en çok kullanılan biçimleriyle sınırlandırılarak yedi başlık
3
Korecenin saygı dili bu sınıflamaya uygun olarak örnekleri de verilerek
çalışılacaktır.
Edebiyatı Anabilim Dalı adı altında Kore ile ilgili akademik çalışmalar yapılmasının
bir diğer kurum ise 2011 yılında Ankara Üniversitesi TÖMER bünyesinde kurulan
4
2. BÖLÜM
KURAMSAL ÇERÇEVE
2.1. TOPLUMDİLBİLİM
olacağı düşünülmektedir.
“Toplumu, belirli amaçlarla bir araya gelen bireyler topluluğu; dili ise belirli
dil geniş bir alan olduğu için tanımlamaları da çoktur. Diğer bilim insanlarının bu
şeydir” tanımlaması yanında König (1991: 59)’de dilin toplumsal olarak paylaşılan
bir olgu olduğunun altı çizilmektedir. Tüm normal bireylerin dili sürekli olarak
duruma uygun bir biçimde kullanmakta olduğu ve dilin duruma uygun kullanımının
ilk kullanılan araçtır. Fakat König (1991), burada dilin yalnızca konuşmadan ibaret
bir işlevi olduğunu göstermesi amacıyla dil ve toplum arasındaki ilişkileri inceler”
toplumdan ibaret bir alan olarak ya da bu ikisi arasındaki ilişki olarak bakmak da
yeterli değildir.
alanlararası daldır. Ancak bu dal, doğrudan doğruya dilbilim ile toplumbilimin basit
Toklu (2007: 140)’da toplumdilbilimin, dil yapısıyla toplumsal yapı, ayrı bir
deyişle, dille dil kullanıcıların üyesi oldukları toplumsal çevre arasındaki ilişkileri
dil kullanımlarının yaşa, cinsiyete, mesleğe, bir parçası olduğu toplumsal kesime,
6
(social variety) adı verilmektedir. Bütün bu değişkenlerin ve bu değişkenlerle dil
kantinde arkadaşlarıyla otururken kullandığı dille, bir öğretim üyesi ile konuşurken
kuramının ilk amacı, bağdaşık (homojen) bir dilsel topluluğa ait ideal konuşucu-alıcı
olmuştur. Daha sonra Amerikalı dilbilimcilerin etkisiyle, yeni bilimsel akım, bir
dilsel toplulukta bir arada bulunan farklı çeşitlemeleri (variation) toplumsal yapılarla
ilişkilendirerek betimlemeye çalışmıştır.” Dil, tek bir toplum içinde bile koşullara
göre değişiklikler gösterir. Dilin odağında insan olduğuna göre ve insan da ayrı ayrı
de incelemektedir.
“Ne dilsiz bir toplum ne de toplumsuz bir dil düşünülebilir. Bu olgu dil ile
toplum arasında karşılıklı bir içerme, derin bir akrabalık ilişkisi olduğunu gösterir.
Dil iletişim süreci dışında kendini oluşturamaz, çünkü dil toplumsal yaşamla
7
Kıran (2001)’ın bu ifadeleri toplumdilbilim kavramının inceleme alanı olarak
birbirinin değişkeni olarak ortaya çıktığını iddia eden İmer (1990)’le paralellik
taşımaktadır.
yaptığı çalışmalarında bazı sesbilgisel değişkenliklerin toplumsal köken ile sıkı bir
ilişki içinde olduğunu gördüğünü ifade etmektedir. Burada da vurgulanan olgu dil
kullanıcısı ile toplumsal değişken arasında bir etki olduğudur. Bazı sesbilgisel
Kıran aynı zamanda, bir dil düzeyini kullanmanın, ister bir yaş grubu, bir
meslek çevresi, ister bölgesel bir topluluk söz konusu olsun, bir grupla bütünleşmeyi
König (1991: 60-61), “Birey başarılı bir iletişim kurmak için belirli
Örnek olarak, bir çocuğun kendi dilinde iletişim kurmayı öğrenirken aynı zamanda
toplum içinde kiminle, ne zaman, nasıl konuşacağını, başka bir deyişle ana dilini
kullanımlarla ilgili kuralları bildiğini ancak bunun neredeyse hiç bilinçli olmadığını
8
temelinde dilbilim çalışmalarında genelde üzerinde durulmayan iki olgunun yattığını
şeyi ayrı biçimlerde anlatma olanağına sahip oldukları ve bu olgunun seslerin farklı
seçimine kadar uzayan geniş bir değişkenlik alanını kapsadığı, ikinci olarak, bireyin
bir yandan iletişim kurarken, öte yandan toplumsal konumunu gösterdiği ileri
sürülmektedir.
Burada vurgulanan konu, kişinin kendi seçtiği dil biçiminin onun toplumsal
değişkenleri baz alarak bireylerin nasıl bir dil kullanımı benimseyeceklerini büyük
inceleme alanlarının genişlemesi sebebiyle hem kendisi için çeşitli terimler üretilmiş
çalışmaların dilleri, lehçeleri, dil türlerini, toplumsal ikidilliliği, özel dilleri; mikro
9
toplumdilibilimin (micro-sociolinguistics) ise küçük grupların ya da bireylerin dilsel
kapsadığını belirtmektedir.
toplumdilbilim daha geniş bir yelpazede, çoğu zaman toplumların ve toplulukların dil
kullanımlarıyla ilgilenmektedir.
10
2.1.1. TOPLUMDİLBİLİMİN KONUSU VE KAPSAMI
Dille toplum arasında bir ilişki olduğu kabul edilmekle birlikte bu ilişkinin
4)’de belirtildiği üzere dil ile toplum arasında dört tür bağlantı ileri sürmektedir.
noktasıdır. Ayrıca dilin toplumda bir güç aracı olarak kullanılması da bu bağlantıyı
yansıtır” (König, 1992: 4). Burada vurgulanmak istenen konu ölçünlü dil olarak
geliştirilen dil türlerinin öteki dil türlerinden daha üstün toplumsal konum kazanması
ve bu şekilde toplumda bir güç aracı haline gelmeleridir. König (1992), yönetici
yönünde bir iddiadır. König (1992: 4)’de, söz dağarcığının toplumsal değişmeler,
Dil ile toplum arasındaki üçüncü bağlantı bu etkinin iki yönlü olduğudur. “Dil
bağlantısı son derece karmaşıktır” (König, 1992: 4). Dildeki değişmenin topluma,
11
toplumdaki değişmenin ise dile yansıyabileceği belirtilmektedir. König (1992),
toplumsal yapının farklı dil türleri aracılığıyla dile yansıdığını, toplumsal bağlama
Örnek olarak, belli bir toplumda kullanılan hitap biçimleri toplumdaki hiyerarşik
şekillendirdiğini vermektedir.
iddia edilmektedir. König (1992: 5)’de “dil ile toplum arasında bir bağlantı olsa dahi
yönlerine eğildiklerinin altı çizilmektedir. Amaçları toplumsal yapı ile dil yapısı
bulunmaktadır. Fakat genel görüş dil ve toplumun karşılıklı olarak birbirini etkilediği
König (1992)’de de belirtildiği gibi bazı dil kullanımları insanlar üzerinde etki
ikidillilik/çokdillilik, geçer dil, ilişki dili ve “kreol” ile ilgili konular toplumdilbilim
alanında yeni bir bakış açısıyla değerlendirilir olmuştur. Doğal olarak toplumdilbilim
12
özellikler, büyük çapta çalışılacak alanı da belirleyici olmaktadır” (İmer, 1990: 18-
19).
çalıştığı sorular bu kadarla kalmaz. Dil çeşitliliği ve dilin farklı biçimlerinin kim
olmadığı, neden bazı biçimler ya da dillerin diğerlerinden üstün geldiği, bir dil
topluluğu içinde sürekli değişen biçimler arasında bir ilişki olup olmadığı da
daha çok söyleyecek sözü olduğu bilinmekte. Ama bir çalışmayı toplumdilbilimsel
yapan ayırt edici nokta vurguladığı nokta ne olursa olsun çalışmanın hem dilbilimsel
13
3. BÖLÜM
unsur arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır. Kültür, bir toplumun düşünce
olan en önemli unsurlardan birisi dildir” (Altundağ, 2007: 30). Bu yüzdendir ki dil
toplumsal değerler açığa vurulur, ifade edilir ve toplum içi ve toplumlar arası
iletişim gerçekleşir.
Er (2006: 3)’de de belirtildiği üzere dilin kültür ile ilişkisini dilin düşünce ile
birbirlerini tamamlar.
dille yansıtılır. Dil, kültürün ifade araçlarından biri olarak toplumun kültürünü
yansıtan bir ayna işlevine sahip olduğundan kültürün gelişimi dilin gelişimini
etkilemekte, dilin gelişimi ve zenginleşmesi yine kültürün her açıdan gelişmesi için
gerekli bir unsur olmaktadır. Yaşayan bir varlık olan dil kültürle doğru orantıda
büyümekte, gelişmektedir” (Türközü, 2009: 12). Bütün bu açıklamalardan
noktasının her dilden, o dili konuşan ulusun karakterini, kültürünü, dünya görüşünü
bağımsız bir olgu olarak incelediğine ne de dili kültürün dışında gördüğüne vurgu
yapmaktadır.
düşünce biçimleri arasında yakın bir ilişki olduğu görüşünün bulunduğu ifade
edilmektedir. O’na göre Humboldt dili, bir insan topluluklarının düşünce biçiminin
Humboldt’a göre, bir dilin evrim aşamaları, bir insan topluluğunun kültüründeki ve
15
3.2. TOPLUMDİLBİLİMSEL AÇIDAN KORECEDE SAYGI DİLİ
sistem oldukça karmaşık ve zengindir. Aslında dünyadaki hiçbir dil daha iyi
ayrılmış bir saygı sistemine sahip değildir. Japonca benzer bir karmaşıklık
sistemden çok daha düşük boyutlu bir saygı sistemi var gibi gözükmektedir. Kore
karmaşık bir saygı dilini bir norm olarak kabul eder” (Lee, 2008: 385). Lee’nin de
değişen özel dil yapısı ve kelime dağarcığıyla Kore toplumunun hiyerarşik doğasını
belirlemedeki en önemli unsurların sosyal statü, yaş farkı, akrabalık ilişkileri, kuşak
farkı, okullardaki alt sınıf-üst sınıf ilişkisi olduğu vurgulanmaktadır. Paik (2004:
335) de bir cümlenin dinleyicinin ya da bahsi geçen kişinin toplumsal statüsü, yaşı,
16
taktirde ifadenin tuhaf ve uygunsuz kaçabileceğini belirtmektedir. Korece
olanları seçmeden bir şey söylemesi imkansızdır (Yoon, 2004: 193-194). Yani
konuşulan dilin, ilk kez karşılaşılan biriyle konuşurken kullanılabilecek daha resmi
bir dilden, bu dilin de saygı duyulması gereken biriyle konuşulan dilden belirgin
çalışma ortamındaki ast-üst ilişkisi, okuldaki alt sınıf-üst sınıf ilişkisi ve yaşa göre
ifade dereceleri belirlenir. Üst olan kişi normal-saygı içermeyen hitap şeklini, ast
ise saygı içeren ifade derecesini kullanır. Ne kadar yakın-samimi olunsa da bu kural
genel olarak değişmez” (Türközü, 2009: 32). Korecede saygı dili bölümünde de
ayrıntılı olarak inceleneceği üzere ifade dereceleri, hitaplar gibi saygı dilinin çeşitli
Bu unsurlara uygun olarak bir seçim yapmak Kore kültüründe büyük bir
kullanmaması onun okuldan atılmasına kadar yol açabilir. O’na göre saygı
17
sahip biri olarak sunma çabasında olan Korece konuşucusu için değil aynı zamanda
saygının dilsel ekipmanları Kore toplumunda ve kültüründe çok önemli bir yere
ETKİSİ
geçmişinde önemli bir bir yeri bulunan Konfüçyüsçülüğün olduğu bilinen bir
bakış açısına göre Koreliler toplum içinde bireylerin birbiriyle eşit olmadığını
Bireylerin ister aile içinde ister iş yaşamında statü farklılıkları vardır. Yoon’a göre
vi saram (üst statüdeki kişi) ve are saram (alt statüdeki kişi) ifadeleri arasındaki
18
Kim (2009: 4-5)’de Hall (1976, 1983)’un Kore kültürünün kolektivizm ve
kültürlerde ise yalnız ya da çekirdek aile gibi küçük gruplarda yaşamaya daha
çocuklara büyüklerine karşı iyi birer dinleyici olmaları öğretilir. Bir çocuk büyüğüyle
Bu yalnızca çocuklar için geçerli bir durum değildir. Herhangi bir yaş
gereken bir durumdur. Öyle ki aile içinde, okul yaşamında, iş hayatında ya da başka
herhangi bir toplulukta bir yaşlık fark bile yaşça küçüğün büyüğe saygıyı ifade
Kore’de özellikle 60. yaş çok önemlidir. Çünkü bu yaşla, kişinin bir yaşam
Yoon (2004)’un Korece kibarlık ideolojisiyle ilgili olarak “yaşlılar”la yani noinlerle
statüsünün çoğunlukla 60. yaş gününden itibaren elde edilebildiğine vurgu yaptığını
19
hemfikir olmayı, çatışmamayı ve onlara rahatsızlık vermemeyi de kapsadığını ve bu
ifade etmektedir.
Bununla birlikte yaşlılara saygı sadece 60 yaşından itibaren geçerli olan bir
Ayrıca aradaki yaş farkı çoğu zaman çok da önemli olmamaktadır; birçok durumda
bir yıllık bir fark bile kişiye saygı duymak ve konuşmaya saygı ifadelerini eklemek
konu ile ilgili olarak Kee (2008: 4-11)’de kadınların temel rolünün erkeklere itaat
Kore’de kadınlar yalnızca eve aittirler ve ev dışı faaliyetlere katılmaları için hiçbir
fırsat verilmez.” Kee (2008)’de bu durumun kadınların ileriki yaşamlarında iyi bir eş
Günümüz Kore toplumunda kadınlar için bu kadar keskin kurallar yoktur elbette
20
öğretilerinin etkisinin hala devam etmekte olması ve toplumda kendine yer bulması
ile alakalıdır.
konu yalnızca kadın ve erkeğe bakış açıları değildir. Kee (2008: 3), günlük
etmektedir.
gereken bazı etik kurallar vardır. Bu kuralların tümü daha iyi ve huzurlu bir toplum
getirmelidir. Bir hükümdar tebaasına adil yaklaşmalıdır ve keza tebaa da krala bağlı
olmalıdır (chung). Karı ve koca arasında bir ayrım (pyol) olmalıdır ve bir kadın her
21
Konfüçyüs’ün ana öğretilerinden birinin “bırak kral krallığını yapsın, tebaa
O’na göre her bireyin oynaması gereken bir rolü ve yerine getirmesi gereken
olarak da bu değerlerin daha yüksek sınıftan insanlara alt sınıfa ait insanların saygılı
vurgu yapmaktadır.
22
Koreliler toplumsal güç özellikle de yaşla bağlantılı olan geleneksel düşünce
gruba katılım önceliğine bağlı olarak bir düzenin oluşturulduğu ve bu düzene göre
gruplarda yaş sıralaması yapıldığına dikkati çekmektedir. “Bir gruba daha önceden
katılan kişiye sonbae denir ve genellikle gruba sonradan dahil olandan yani
hubae’den yaşça büyüktür. Eğer sonbae’den yaşça büyük bir hubae varsa grup
kabul ediliş sırasına vurgu yapmaktadır. Genelde bir gruba alınış sırası ve yaş
arasında paralellik bulunur; basit bir örnek verilecek olunursa bir okuldaki alt sınıf
– üst sınıf hiyerarşisinde yaş olarak da üst sınıfın daha yüksek olması beklenir fakat
Kim (2009), bu yüzden birçok Kore şirketinde ve okullarda yaşın, birini işe alırken
çok önemli bir faktör olarak görüldüğünü belirtmektedir. Çünkü okulda öğrenciler
arasındaki bir yıllık bir yaş farkı bile hiyerarşide önemli bir boşluk oluşturur.
için onun Kore’ye nasıl ve ne zaman girdiğini de ve Kore’yi nasıl bu kadar etkisi
“Konfüçyüsçülük, eski Çin’de yaşamış Kong Chiu (M.Ö. 551 -479) adında
fakat Master Kong ya da Kong Fuzi olarak tanınan bir adamın öğretileridir.
23
Konfüçyüsçülük (neo-confucianism) olarak yayılmıştır. Bu Neokonfüçyüsçülük
Konfüçyüsçülük iyi bir devlet kurmada mükemmel bir ideoloji olarak görülüyordu”
devlet vatandaş ilişkisi ile ilgili öğretileri olduğuna, refah içinde ve düzenli bir
toplum yaratmak için Konfüçyüsçü düşüncenin ayırdığı beş ilişkiden birinin kral –
tebaa ilişkisi olduğuna 3.3 bölümde değinilmişti. Devleti yöneten iktidarın halkına
yer bulabilmiştir.
dayanışma ruhunu aşılamak için Konfüçyüsçü düşünceyi bir araç olarak gördüler.
24
yüzyıllar boyu büyüdü. İlk yüzyılda yönetimin politik dönüşümü sağlandı. İkinci
nesil anlayışının ve en büyük oğula verilen önemle baba soyunun önem kazandığı
bilgeler olarak mükemmellik arayışına girmelerine sahne oldu. Beşinci yüzyıl ise
geçirmeye başlamasına rağmen geçmişe sıkı sıkıya tutundukları bir yüzyıl oldu.
25
4. BÖLÜM
yaşına göre özel davranış biçimlerinin oluşmasında bu akımın payı oldukça büyüktür.
bulunmayan daha samimi bir dil kullanır. Bu etkenler çeşitlidir fakat Yoon (2004:
etkileşimde olunan kişinin yaşı olduğu belirtilmektedir. Fakat yaş tek başına bir
faktör olamayacağı için diğer faktörler olarak sosyal kademe (güç açısından),
insanlar ileri yaştakilerin saygı görmesi ve onların belli bir otoriteye sahip olması
gerektiği düşüncesini hala da sürdürmektedir. Dolayısıyla Kore toplumunda ‘yaş’ı
(nai) merkez alan ve günlük dilde sıkça kullanılan birçok ifade vardır. Bir yıllık bir
yaş farkı dahi Kore’de anlamlıdır. Hatta aynı yılda doğan bazı insanlar özellikle
bazı sözcüklerin ‘sen benden üsttesin’ mesajı içeren, saygı barındıran sözcükler ve
olmak üzere iki gruba ayrıldığını gösterir. Yoon (2004)’un bu unsurlarla kast ettiği
zorunluluğu hakkında genel bir anlayışın var olduğu ve Koreli konuşucuların hangi
27
Tablo 1: Korecede Saygı Dili Sistemi (Brown, 2008: 1)
Heraçé1 {T}, Heçé {E}, Hagéçé {N}, Haoçé {S},
Dinleyene
1 Yönelik Cümle bitirme Heyoçé {Y}, Habşoçé {P}
İfade son ekleri örn. Nuni onda{T}/ va {E}/ oné {N}/ oo {S}/ vayo
Dereceleri {Y}/ omnida{P}
Eylem saygınlaştırıcı
ek -şi- örn. Sŏnseŋnimi gaşŏs’ŏyo / Hagseŋi gas’ŏyo
örn. sŏŋham, conham, cinci,
yŏnsé, çunçu, deg, seŋşin
Ad vs. conham, cinci
örn.cabsuşida, géşida,
Gönderge
saygınlaştır Fiil (özne) cumuşida
ma kuralları örn. –g’ésŏ
Ek (özne)
Özel saygınlaşırma
2 biçimleri (sözcük Fiil (obj) örn. dırida, moşida, böda
değiştirimleri)
Ek (obj) örn. –g’é
gösterir. Korecede özne saygınlaştırma işlemi (1) eylem saygınlaştırıcı ek olan –şi ile
verilmiştir,
1
Tezde Yeon (1995)’un Türkçe için oluşturduğu transkripsiyon sistemi kullanılmıştır.
28
4.1.1. Eylem Saygınlaştırıcı Eki
(-şi) ekidir. Öznenin konuşucudan mevki ve yaş olarak daha üst konumda olduğu
29
ÖE OE ESE-GÇE-heyo
(Dede, babam henüz gelmedi.)
belirtilmektedir. Örneğin, tümcenin öznesi saygın bir kişi olmamasına rağmen özne
gösterilmesi gereken bir kişi değildir ancak bu tümcenin yüklemi olan 많- [(man)
çok]’a özne saygınlaştırma kuralı uygulanarak –şi eklenmiştir. Yine (5)üncü örnekte
konuda örnek vererek durumu net biçimde ortaya koymakta ve bir öğretmenin ya da
30
Bir diğer ayrıntı da Kim&Gökmen (2002)’de belirtildiği gibi, devlet başkanı
gibi kişiler özne olduğunda yani “öznenin belli bir konumda konuşucudan daha
yüksek olmasına rağmen konuşucu özneyi konumundaki tek kişi olarak kabul etmesi
ve –şi’yi kullanmamasıdır.
durumlarda –şi ekinin kullanılmaması normaldir. Fakat tersi olduğu bir durumda yani
31
4.1.2.1. Adlarda Saygınlaştırma (Nesnelerde İfade Dereceleri)
yaş üstü) için kullanılmaktadır. Brown (2011), bu kullanımlarla ilgili olarak özellikle
32
Halmŏni, cinci cabsuşi-ŏyo
AS ES ESE-heyo
kullanılmıştır. Burada saygınlık gösterilen aslında nesnenin kendisi değil nesnenin ait
olduğu kişidir.
alçaltan kelimeler de vardır. Yani hem hedefi yüceltip hem de özneyi alçaltma söz
konusudur. Korecede iki tane birinci tekil şahıs zamiri ya da birinci çoğul şahıs
zamirinin olması buna örnek teşkil eder. Bu durum, konuşucunun tevazu göstermesi
33
VE YE Ye OE- heyo
işaret etmektedir.
34
aslında her iki gruba da girmektedir. Dolayısıyla bunlar Tablo 1’de görüldüğü gibi
yüceltmektedir.
kuralıdır (Lee, 2008: 215). Yani bu kurala göre nesnenin kimliği eylemin saygın
35
Ŏmŏni-g’é sŏnmur-ıl dıri-ŏ
NYE NE ES- he
(Annene hediyesini ver.)
kullanılması uygun değildir. Her ne kadar ‘baba’ nesne göndergesi (object referent)
yüksek değildir.
36
4.1.2.3. Eklerde Saygınlaştırma
biri de bazı eklerin saygın biçim almasıdır. Bu ekleri de özneyi ve nesneyi yücelten
-i/-ga, Türkçede olmayan bir yapıdır. Korecede özne eki olarak geçmektedir.
Brown (2011: 35), bu ekin saygın halinin sadece ad pozisyonunda ortaya çıkan insan
saygın bir kişi olması ve biraz daha yüceltilmesi gerektiği durumlarda ‘-i’nin yerine
çözümlendiğinde –g’ésŏ kullanımı –i’nin kullanımına göre özneyi biraz daha fazla
yüceltmektedir.
37
(Sayın Başkan geliyor. Büyük bir alkış alalım.)
Nesneyi yücelten eke bakacak olursak yine (19), (20), (21), (22)’deki gibi
- 에게 (-égé)
Kişilere gelen ve Türkçede –e yönelme eki olarak var olan bu ekler –g’e’ye
2
(19), (20), (21) ve (22) örnekler Lee (2008: 210-211)’den alıntılanmıştır.
38
Örneklerde de görüldüğü üzere cümlelerin nesnesi ‘hoca, dede’ gibi saygın
statüsü, yaşı, sosyal konumuna göre derece belirlenir. Dinleyici terimi Lee (2004:
bir metni okuyan kişiye gönderme yapan bir sözcüktür.” Yani konuşucu ya da
günlük ya da resmi konuşmalarda kullanılan cümle bitirme sonekleri bir diğer deyişle
ve dinleyici arasındaki ilişkiye göre herhangi bir ifade derecesinden birini seçmek
zorundadır. Kore dilinin en belirgin özelliği böyle ayrıntılı ve gelişmiş bir ifade
39
4.2.1. 해라체 / Hera İfade Derecesi
samimi biçim olarak değerlendirilir. Brown (2011: 25)’da bu derecenin iki kullanımı
yaşta/konumda olan kişiler arasında ya da üst konumdaki kişiyle alt konumdaki kişi
arasında asimetrik olarak; ikincisi de genel anlamda okuyucusu belirli olmayan metin
(25) 난 집에 간다.
Na-n cib-é ga-nda
VE YE hera
(Ben eve gidiyorum.)
(27) 예쁘다!
Yeb’ı-da
hera
(Ne kadar güzel!)
dinleyici için kayda değer olduğunu düşündüğü bir bilgi aktarılırken sıklıkla
40
kullanımın özellikle sıfatlarla kendini çok gösterdiğine (Korecede sıfatlar fiil
çekimine benzer şekilde çekilir hatta çoğunlukla bunlar “betimsel fiil” olarak
Byon (2010: 2)’da konuşucunun önemli bulduğu bir duruma dinleyicinin dikkatini
konuşurken de çok sık başvurduğu bir biçim olmakla beraber konuşucunun yanında
çok samimi de olsa yaşça büyük birisi olduğunda kullanılması çok da hoş
karşılanmamaktadır.
belirtildiği gibi genel okuyucu yani gazete haberleri olsun, dergiler olsun, ders
41
Bağlam örnek verilecek olunursa; öğretmen öğrenciye, amir çalışana, baba
çocukluk arkadaşına ya da ilişkileri zaman içinde daha samimi bir düzeye gelen
Hatta Lee & Ramsey (2000: 254)’de he ve hera ifade biçimlerinin birlikte tek
bir konuşma seviyesi yani tek bir ifade biçimi oluşturdukları vurgulanmaktadır. Bu
iki ifade biçiminin arasında değişiklik yapmanın kast edilen niyet açısından hiçbir
42
(28) ve (29) cümlelerinin ikisi de “nerelisin?” sorusunun karşılığı fakat ilk
Genelde olan ise banmal’le başlayıp biraz daha yakın ilişki kurmaya başladıktan
Bu ifade derecesiyle ilgili küçük bir ekleme yapmak yerinde olacaktır. Lee
(2008: 194) bu derecenin kullanım alanıyla ilgili olarak ani bir şaşırma veya
vermektedir:
(30) 불이야!
Bur-(i)ya
he
(Yangın var!)
(31) 도둑이야!
Dodug-(i)ya
he
(Hırsız!)
(33) 아이 뜨거워!
Ai, d’ıgŏ-vŏ
ÜS he
(Ay, yandım!)
43
Bu örnekler, bu derecenin hera derecesi gibi ünlem cümlelerinde de sıkça
kullanılabileceğini göstermektedir.
Brown (2011: 28) bir önermede bulunmakta ve kullanımın daha çok erkeklere ait
aşağıda da olsa belli bir yaşta olduğu için samimi ifade derecelerinin kullanılmasının
olduğunu ve bir konuşucunun, arkadaşının evli ve belli bir yaşta olan oğluna, bir
olan eski bir öğrencisine ya da bir üvey babanın üvey oğluna kullandığını
vurgulamaktadır.
44
(34) 너무 늦었으니 그만 가게.
Nŏmu nıc-ŏs’-(ı)ni gıman ga-gé
GÇE-SA hagé
(Çok geç kaldın, bırak da git)
(35) 비가 많이 네리네.
Bi-ga man-i néri-né
ÖE ZE he
(Çok yağmur yağıyor.)
“Bu derece hagé derecesi gibi yaşça ve mevkice küçük kişilere hitap ederken
hagé derecesine oranla daha fazla, resmiyet de nispeten daha azdır. Erkeğin eşine,
mevkisi yüksek olan birinin kendisine göre daha alt mevkide olan birisine yönelik
3
Örnek cümleler iki farklı kaynaktan alınmıştır. (34) ve (35) Lee (2004: 341)’de bildiri ve emir tipinde
verilmişken (36) Lee (2008:225)’de yalnızca bildiri formunda verilmiştir.
45
Bu ifade derecesinin kullanımının azalmasıyla ilgili olarak Brown da
çalışmasında dikkat çekici bir tespite yer vermiştir. Günlük hayattaki kullanımıyla
tespit ettiğini vurgulamaktadır. Lee (2008: 226)’de bu derece için örnek cümleler
verilmektedir.
46
(40) 어떻게 당신은 그 소식을 모른단 말이오?
Ŏd’ŏ-ké daŋşin-ın gı soşig-ıl morı-ndan mar-(i)o
ZE VE NE DAE hao
(Sen nasıl bu havadisi bilmediğini söylersin?)
derecesinin hem benzer yaşta kişiler arasında kullanılabilirken hem de yeteri kadar
saygı belirttiği için mevkice ve yaşça üst kişilere karşı da kullanılmasında sakıncası
yoktur.
“Bu ifade derecesi günlük etkileşimde sıkça göze çarpmaktadır. Örneğin bir
yolda yürüyen bir kişi yol sormak için konuştuğu kişiye bu ifade derecesini rahatlıkla
47
(43) 선생님, 언제 오시었어요?
Sŏnseŋ-nim, ŏncé o-şi-ŏs’-ŏyo
SU ESE-GÇE-heyo
(Hocam, ne zaman geldiniz?)
Bunda bir sakınca olmadığı daha önce de belirtilmişti fakat burada dikkat edilmesi
gereken bir nokta, bu cümlede olduğu gibi –시 (-şi) ekiyle birlikte kullanıldığında
yaşça ve mevkice arasında oldukça fark olan dinleyicilere karşı daha hoş
Heyo, çokça kullanılan bir derece de olsa dikkat edilmesi gereken nokta bu
uygun olmadığı belirtilmekte; bunun yerine genelde en samimi derece olan ‘he’
48
kurumlarında genelde öğretmenin öğrencilere karşı bu dereceyi kullandığını
bir öğrenciyi tahtaya kaldırırken ya da soru vs. sorarken samimi konuşma derecesini
yani he derecesini kullanabilir ama sınıfın geneline hitap ederken heyo derecesini
arasında üst seviyede bir resmiyet söz konusudur. Saygılı ifade derecesi olarak heyo
49
Brown (2009: 29) bu ifade derecesinin tercih edilmesindeki nedeni şu şekilde
örnek verilebilir.
dikkat edilmesi gereken noktanın habşo derecesinin tercih edilmesi için dinleyicinin
kullanımının imkansız olduğunu ifade etmektedir. Buna göre aşağıdaki gibi bir
50
Bu derecenin kullanıldığı alanlarla ilgili olarak Lee (2004: 339), aralarında
belli bir mesafe olan 40 yaş üstü kişilerle asker ya da polis gibi grup içi hiyerarşik bir
düzeni barındıran toplulukların önde geldiğini ve bununla beraber genel bir dinleyici
kaçmayacağını belirtmektedir.
derecesinin resmi bağlamlar için uygun olduğu, heyo derecesinin de habşo gibi saygı
gidildiğinde de bu ayrıma göre habşo resmi ve saygılı, heyo ise resmi olmayan ve
51
4.3. HİTAP BİÇİMLERİNE GENEL BİR BAKIŞ
Korecede hitap sistemine geçmeden önce konuya geniş bir açıdan bakmak ve
başka dillerden örnekler vermek yerinde olacaktır. Bu konuda yapılmış çok sayıda
çalışma vardır. Çünkü hitap sistemi dile toplumsal bir yönden bakmamızı
Başkalarına, unvanla mı (title), ilk adla mı, soyadla mı, bir rumuzla mı ya da
barındırmaktadır aslında.
52
grubunun toplum düzenini anlamada büyük yardımı dokunur. Her dilde, dinleyenin
kurallar vardır” (Türközü, 2009: 87). Bu durum kişilerin birbirleriyle olan ilişkileri
toplumdaki konumu hakkında bilgi verdiği de bir gerçektir. “Bir kişinin başkasına
245).
görüşlere yer verilmiştir. Kültürel işlevle tam olarak vurgulanan konu aslında hitap
kişiler farkında olmasa da önemli bir yer tutmaktadır. Bu yüzden bu konu dilsel
farklı toplumlarda benzer veya aynı hitap şekilleri görülebildiği gibi, bir toplumda
sık kullanılan, son derece doğal karşılanan bir hitap şekli, başka toplumlarda
53
Hitap sistemi bize dilin konuşulduğu toplumla ilgili önemli kültürel ipuçları
vermektedir. Bu meseleyle ilgili olarak Wardhaugh (2010: 281)’da güzel bir örnek
olduğumuzdan çok farklı adlandırma sistemleri vardır. Her Nuer’in, anne babası
tarafından doğumdan hemen sonra verilen kendine ait bir doğum adı vardır. Bu
çocuk ‘ [kişisel ad]ın oğlu’ şeklinde çağrılabilir. Bazen çocuğa anne tarafından bir
akrabası ikinci bir kişisel ad koyabilir. Sonuç olarak çocuğun anne ve baba tarafı
akrabaları çocuğa iki farklı adla seslenebilir.” Bu örnekteki gibi seslenme tek bir
harekete geçirilmektedir.
54
Bunun yanında hitap biçimlerinin asimetrik kullanımı bir güç farkının açık
göstergesidir.
işyerinde çalışanlar arasındaki ilişkiye göre uygun hitap biçimleri benimsenir. Bir
müdür çalışanına yalnızca adıyla seslenebilirken tam tersi durum söz konusu
(2010)’un sözünü ettiği güç farkı hitap kullanımında kendini bu şekilde hitap
seçiminde göstermektedir.
öğretmenine ilk adıyla seslenemeyeceğini ayrıca o kişiye asla samimi tip adıl olan
gösterdiği için ilişkileri daha güçlendirebilir de yerle bir edebilir de. Bununla
beraber bir dilin hitap sistemi o dilin kullanıldığı toplumun yapısal özelliklerini de
yansıtmaktadır” (Go, 2005: 5). Bu bakış açısına göre, bir dilde var olan hitap
55
boyutlarda gerçekleştiği ve bireyler arasındaki ilişkilere yüklenen anlamlarla ilgili
beraber toplumun kültürü ile de ilgili olduğu bilinen bir gerçektir. Seslenme
hitapların konuşan ile dinleyenin toplumsal ilişkisini ortaya koyan dil unsurlarından
biri olduğunu ve Kore dilinin hitap sisteminin Kore kültürünü ve Kore toplumunu
de Kore toplumunda her ne kadar samimi olsa da yaş farkı söz konusu olduğunda
yaşça küçük olan kişinin kendinden büyük birisine ismiyle hitap edemeyeceğini
toplumunda bu durum daha keskindir ve aile, akraba, okul ortamında kişiler yaşıt
değillerse aralarında bir güç farkı oluşur ve asimetrik hitap kullanımı gerçekleşir.
Hwang (1991: 117) da Korecedeki hitap seçiminde geçerli olan bir başka
değişkene gönderme yaparak Kore kültürünün unvan ve aile adı odaklı bir kültür
olduğunu ifade etmektedir. O’na göre ‘doktor’, ‘profesör’ gibi unvanlar soyadıyla ya
birlikte ilk adların kullanımı çok sınırlıdır. Yalnızca akran çocuk/genç grupları içinde
56
ya da yaşça büyük kimse tarafından kendisinden küçük ya da çocuk bir aile bireyini
çağırırken kullanılmaktadır.
arasındaki kuşak farkı da bir diğer önemli bir etkendir. Akrabalık derecesi yaş
unsurunu da aşmıştır. Bu dereceye göre, eğer dinleyen kişi üst derece akrabaysa
kendisinden her ne kadar yaşça küçük olsa bile –eğer bu kişi çocuk değil ise- onunla
samimi bir dilde konuşamaz. Üst derece olan akrabaya direk ismiyle seslenmek
Park, Korecede kullanılan hitap biçimlerini isim hitap, unvan hitap, akrabalık hitap,
zamir hitap, genel hitap ve diğer hitap şekilleri olarak sınıflamıştır. Bu sınıflamaları
Korecede isim hitabının kullanımı birden fazla hal almaktadır. Genellikle bir
kimseye yalnızca ismiyle seslenilme durumu bulunmamaktadır. Park (2005: 76) isim
hitabıyla ilgili olarak bazı koşullar bulunduğunu ifade etmektedir. Bu koşullardan bir
57
dinleyicinin ast-üst ilişkisini ya da yakınlık derecesini ifade etmek olduğunun altını
kendinden küçük kişiye seslenirken kullanabileceği bir takıdır. Park (2005: 78)’ta
isim hitap biçimleri arasında bu hitap şeklinin samimiyeti en fazla gösteren hitap
58
kesinlikle eklenemez yalnızca kişisel adlarla birlikte kullanılabilir. Brown (2011:
40)’da bu takının her ne kadar bir dereceye kadar mesafe ifade etse de ve çok yakın
kişiler arasında kullanılmıyor olsa da saygılı kullanım olarak görmenin biraz zor
kadın olması bir kriterdir. 양 (-yaŋ) kadınlar için kullanılırken –군(-gun) ise
kullanılmaktadır” (Park, 2005: 78). Fakat bu kullanımın da özel bir bağlamı vardır.
aynı şekilde tersinin yani “soyad- ad” kullanımının nadir olmadığından ve evrensel
59
4.4.2. Unvan Hitap Şekli
düşünülemeyen öğelerdendirler.
kullanıldığında saygı eki ‘-님 (-nim)’ unvana eklenerek muhatabı yüceltme hitabı
oluşturulur. Yani ‘교수 (gyosu)’ (hoca, profesör) gibi bir unvan tek başına
kullanılamaz. Unvanın sonuna eklenen –nim saygı eki Korecede çok geniş bir
kullanım alanına sahiptir. Yani bu ekin işlevi normal hitap seklini saygılı hale
getirmektir.”
Park (2005: 79) da –nim saygı ekinin önemine vurgu yapmaktadır. O’na göre
unvan- nim yapısı dinleyiciyi yücelten hitap şekli olarak konum olarak üst ya da
akrabalık terimlerine de eklenir ve kullanımı daha saygılı kılar. Brown (2011: 40),
60
unvanla birlikte kullanımında –nim’in eklenmesi ya da atılmasının dinleyicinin
Park (2005: 79)’a göre şu şekilde bir genelleme yapmak mümkün olmaktadır:
Görüldüğü gibi –nim saygı eki hem unvana gelebilmekte hem de kişisel adla
4
Gyosu: hocam, bucaŋ: müdür anlamına gelmektedir.
61
(56) 선생님 (Sŏnseŋ-nim] Hocam / Sayın hocam
SU
Ayrıca genel anlamda Korecede isimler unvan ile birlikte bir hitap
oluşturamaz. Örneğin ismi Çŏlsu olan bir öğretmen Türkçenin aksine ‘Çolsu hocam’
göre belirlenebilir. Bir öğrenci özel bir durum yoksa hocasına soyad ya da
kullanıldıkları da olmaktadır fakat bunlar bile karşılıklı konuşmada çok fazla tercih
62
edilmektedir. Bu hitap bağımsız kullanılır ve – 님 (-nim) almayarak özne eki olan –
Ancak Türközü (2009), günümüzde yaş ve mevkice üst bir kişinin ‘-nim’
hitap edebildiğini ifade ederek örnek olarak bir okul müdürünün okulunda çalışan
genç bir öğretmene ya da bir patronun, emrinde çalışan birim amirine aşağıdaki gibi
da 김용집 부장님 (Gim Yoŋcib Bucaŋnim) gibi hitap şekli genelde aynı unvana
63
kullanım şekilleri konum olarak üst ya da aynı seviyedeki dinleyicileri yüceltme
özelliğine sahiptir.
olmak üzere bulunmaktadır. Miktarları dilden dile değişiklik gösteren akrabalık hitap
teyze, dayı gibi akrabalık hitap sözcükleri sokakta yol sormak için birine
Önce akrabalık hitap şeklinin tam olarak ne olduğuna bir göz atmak faydalı
akrabalık ilişkisini ifade eden akrabalık sözcüklerinin de hitap olarak kullanıldığı “3.
kişiye hitap” şekli bulunmaktadır. Bunlar da kendi içinde alt kollara ayrılmaktadır.
Korecede akrabalık hitap sözcükleri Batı dillerine ve Türkçeye göre çok daha
gibi hitap şekillerinin de neden başka dillere göre fazla olduğu açıklanamamaktadır.
Türközü (2009: 98)’ne göre Kore toplumu ataerkil bir yapıya sahip olduğu
için ‘삼촌 (samçon)’ yani ‘amca’ hitabı olmasının yanı sıra babadan yaşça büyük
64
amcaya ‘büyük baba’ denmektedir. Bunların eşlerine de ‘yenge’ hitabının yanı sıra
hitapları temel hitap (아버지-abŏci, baba), temel hitap – nim (아버님-abŏnim, baba)
tiptedir. Samimi hitap şekli genel olarak küçük konuşucu tarafından babaya
kullanmaya başlamaktadırlar.
olduğundan Park (2005)’ta belirtildiği gibi ikizler arasında bile üst-ast ilişkisi vardır.
Dinleyici daha büyük olduğunda akrabalık terimlerinden biri kullanılır. Dinleyici alt
konumda olduğu zaman dinleyici yetişkin olmadan önce genellikle ismiyle hitap
edilir. Yetişkinliğe adım attıktan sonra yine ismiyle hitap edilebilir fakat daha çok
‘teknonimik5’ olarak bahsedilen hitap şekli işte budur. Ne zamir ne de herhangi bir
5
Teknonimik hitap şekilleri ebeveynlerin çocuklarının adıyla çağrılmalarıdır (Brown,
2010: 49).
65
Akrabalık hitap biçimleri, yalnızca akrabalar arasında kullanılmaz. Yukarıda
(2005: 81)’a göre üniversitede tanışan iki erkek öğrencinin zaman içinde
yakınlaşmaları üzerine küçük olan öğrenci büyüğe ‘형 (hyŏŋ)’ yani ‘ağabey’ diye
Park (2005)’ta 3. kişiye hitap şekli ise ikiye ayrılmaktadır: İlk şekli
çocuğunun adının akrabalık hitap şekli olarak kullanılması durumudur. Mesela bir
할머니 (Çŏlho halmŏni) şeklinde seslenilir. Park (2005)’ta açıklanan bu durum yani
66
geçerli olabilmekte ve Brown (2008, 2011)’da net bir şekilde sınıflandırıldığı üzere
삼촌 samçon Amca
고모 gomo Hala
이모 imo Teyze
사위 savi Damat
67
처제 çŏcé Baldız
처남 çŏnam Kayınbirader
durumu ve dinleyicinin cinsiyeti, yaşı gibi faktörler etkili olmaktadır (Go, 2005: 11) .
bir hitaptır. Benzer şekilde abla hitap sözcükleri olan 누나 (nuna) ve 언니 (ŏnni)
68
göstermektedir. Kadın, ablasına seslenirken 언니 (ŏnni)’yi kullanırken erkek kendi
외숙모 (vesuŋmo) hitaplarına bakacak olursak ilk hitap, babanın büyük erkek
kardeşinin karısına, ikincisi babanın küçük erkek kardeşinin karısına; üçüncü ise
de bu gruba örnek verilebilecek türden hitaplardır. 시누이 (şinui) kocanın küçük kız
kardeşine seslenirken kullanılan hitap iken diğeri ise kocanın küçük erkek kardeşidir.
(매제) mecé hitap sözcükleri ise küçük kız kardeşin kocaları için kullanılmaktadır.
69
sınıflandırılabildiği vurgulanmaktadır. Aşağıda yine yukarıda bir bütün olarak verilen
hitaplarına ait tablolar (Tablo 9, Tablo 10) olarak ayrı ayrı verilmiştir.
annenin ailesi için yaygın kullanılan hitap sözcükleri verilmiştir. Burada küçük bir
70
parantez açılması gerekmektedir. Anne soyu akrabalık hitaplarında görüldüğü gibi
hitapların evliliğin ilk başları, çocuk olduktan sonra, 40-50 yaşlar arasında ve 60 yaş
71
isim+씨 (ş’i)” şeklinde hitap edilir bununla birlikte “여봐요 (yŏbayo)” hitabı da
adı + ~아빠 ab’a (-babası) / ~엄마 ŏmma (-annesi)’ olduğu belirtilmektedir. Fakat
bir parantez açılarak ~아빠 ab’a hitabının yanı sıra kullanımı çok az da olsa ~아버지
ataerkil toplum yapısından dolayı babaya daha fazla saygı gösterilmesi olduğu öne
‘~엄마 (ŏmma)’ diye seslenmekten daha kibar bir ifade olduğu iddia edilmektedir.
72
Çiftler arasındaki hitap seçiminde cinsiyetlerin de rol oynadığı bilinmektedir.
“-씨 (-ş’i)” ekinin kadının kocasına seslenirken kullandığı ekler olduğunu ileri
sürmektedir. Bunun nedenini ise genellikle erkeğin kadından daha büyük olması ve
açıklamaktadır. Çünkü –ş’i eki bünyesinde –ya ekine göre daha fazla mesafe
hitaplar genellikle akraba olmayan kişiler arasında kullanılan hitaplardır. Park (2008:
karşı taraf hakkında ön bilgiye sahip olunmadığı durumlarda tercih edildiği fakat
73
Acumma, yŏgi-ga ŏdi-yéyo? ----------- Cŏ-do morı-ayo!
ÖE heyo E heyo
(Acumma, burası neresi?) --------- (Ben ne bileyim!)
bakar mısınız)’ gibi başka hitap şekilleri almıştır. Park, abla anlamına gelen ŏnni
alanını genişleterek yaşı küçük olan kadın tarafından büyük olana seslenirken de
rastlamak mümkündür. Hatta Park (2008: 77) bu noktada bir parantez açarak bu hitap
sözcüğünün her ne kadar yalnızca kadınlar tarafından kullanılan bir hitap şekli olarak
bilinse de kuaför gibi yerlerde erkek çalışan tarafından bile kadın müşterisine
kullanabildiğini ifade etmektedir. Benzer olarak Brown (2011: 40) da lokanta, kuaför
74
ya da bar gibi yerlerde çalışanların müşterilere akrabalık terimleri olan ‘이모 (imo -
yerini tutan zamirlerdir. Kişi zamiri konuşmacıyı işaret eden 1. şahıs zamiri,
dinleyiciyi gösteren 2. şahıs zamiridir; bunun dışında kişileri ve nesneleri işaret eden
Byon (2000: 276)’da Sohn (1999)’un toplumda daha üst konumda olan
Korecede 2. şahıs zamiri ile yapılan çok sayıda çalışma ve sınıflama vardır.
Park (2005: 82)’ta da 2. şahıs zamirlerinin birçok tipi olduğu belirtilerek bu konuyla
75
2. tekil şahıs olarak görmektedir. Cho (1982)’da 너 (nŏ), 자네 (cané), 당신 (daŋşin)
çalışmalar da vardır.” Fakat Park (2005), bağımsız olarak da anlamlı kelimeler olan
Korecede zamir hitap şeklinin en önemli özelliği Park (2005: 82), Koo (2000:
106-107) ve Hwang (1991: 120)’da belirtildiği gibi konumca ve yaşça üst kişilere 2.
zamirinin yerine kullanılabilecek başka hitap sözcükleri vardır. Park (62) ve (63)
örnekleri vermektedir:
76
(Dede, dede de elma sever misin?)
(63)’te görüldüğü üzere Türkçeden farklı olarak dedeye 2. şahıs zamiri olan
küçük dinleyici için geçerli değildir. Dinleyicinin alt konumda olduğu durumlarda
(canéégé hal mari inné, sana söyleyecek bir şeyim var) diyebilir ama o kişiyle benzer
yaşlarda olan fakat konuşucunun çok iyi tanımadığı bir profesöre bunu kullanamaz”
kullanımından kaçınılmıştır.
6
Hwang, 1991: 120
77
belirtmektedir. O’na göre her ne kadar 당신 (daŋşin), 너 (nŏ) ve 자네 (cané)’den
daha kibar olsa da ve çocuklar arasında asla kullanılmasa da birçok bağlam için de
soylu bir kimse olduğunu belirten şiirsel hitabıyla genel durumlarda kullanılmadığı
de kullanılmaz. Bu zamir sevgililer arasında, şarkı, şiir gibi edebi alanlarda kullanılır.
Genel hitap şekilleri Türközü (2009: 122)’nde muhataba nasıl hitap edilmesi
olarak adlandırılmaktadır. Park (2005: 84)’ta ise dinleyici öğretmen olsun olmasın
선생님 (sŏnseŋnim, hocam) gibi ya da yine yaşlı bir dinleyicinin gerçekten babaanne
78
olup olmadığına bakılmaksızın 할머니 (halmŏni, babaanne) diye seslenilmesi gibi
Bu hitap şekillerinin ilk türü olarak Park (2005: 84) unvan hitaplarının
bir öğretmen için kullanılan hitaptır ama dinleyicinin yalnızca beyaz yakalı çalışan
şirketin en yetkili kişisi için kullanılan bir sözcüktür ama dinleyicinin unvanı
bilinmediğinde bu hitabın kullanıldığı olur. İşte böyle bir kullanım genel hitap
kadın dükkan sahibine 아주머니 (acumŏni) diye seslenilebilir. Böyle bir durumda
dinleyici, konuşucunun gerçekten akrabası olduğu için değil o yaşlarda görünen bir
7
Bu hitap aslında birinin öğretmeninin ya da konum olarak üst bir kişinin karısı için
kullanılan bir sözcüktür.
79
kadına tipik olarak bu hitabın normal karşılanır olmasındandır. Benzer şekilde 언니
(ŏnni) de karşılıklı ya da tek taraflı olarak daha genç yaşlardaki kadın satış
(2011: 40), bu noktada bazı mekanları örnek vererek lokantada, kuaförde, barda
dinleyiciden büyük bile olsa o kişiye babaanne ya da dede diye seslenebilir” (Park,
2005: 85). Yaşlı mavi gömlekli çalışanlar acŏşi (amca) ya da acumma (teyze) olarak
çağrılabilmektedir (Brown, 2011: 40). Hong (2008: 33)’a göre örneğin acŏşi bir
8
언니 (ŏnni, abla) hitabının müşteri-çalışanlar arasında kendine yer bulmasıyla ilgili olarak
Park (2005: 84) şunu söylemektedir: bu kullanım geçmişte lokanta gibi yerlerde çalışanlara
kullanılan 아가씨 (agaşi, genç bayan) hitabının yerine kullanılmaya başlanmıştır. Bunun
sebebi de günümüzde agaş’i sözcüğünün çağrıştırdığı anlamın farklılaşması, gittikçe olumsuz
bir anlam kazanmasıdır.
80
5. BÖLÜM
ÖRNEKLEM
Korece, konuşurken karşı tarafın konumuna, yaşına göre uygun cümle bitirme
ekinin ya da uygun hitap şeklinin kullanılmasını gerektiren karmaşık bir saygı dili
yapısına sahip bir dildir. Bu yapıyı bilmeden Kore kültürüne uygun olarak
YÖNTEM: Çalışmaya 1. sınıf 11 kişi, 2. sınıf 19 kişi, 3. sınıf 7 kişi ve 4. sınıf 5 kişi
olmak üzere toplam 42 öğrenci katılmıştır. Her sınıfa toplam üç durum verilerek her
duruma uygun olarak birer e-posta yazmaları istenmiştir. Her öğrenci toplam üç
duruma da uygun olarak e-posta yazmıştır. Çalışmada toplam 126 e-posta yazılmıştır.
1. durum: Bölümde ders veren 55-60 yaşlarındaki bir profesöre final ödev tarihini
2. durum: Kendileriyle yaşıt bir Koreli sınıf arkadaşından eksik bir ders notu
tamamen hayalidir. E-postalar her durum için öğrencilere ayrı ayrı dağıtılan kağıtlara
yazdırılmıştır.
dili ile alakalı olduğu söylenmedi. Öğrencilerin yanıtlarında başta cümle bitirme
zamirlerinin kullanımı da incelenmiştir. Metinlerdeki her bir öğenin bir metinde kaç
görüyor olmasıdır.
82
Bulgular ve Tartışma:
deneğin 10’u (% 91) habşo derecesini, 6’sı (% 55) heyo derecesini ve 1’i (% 9)’u
83
giren hera ve he dereceleri yaşça ve konumca büyük olan muhataba karşı hiç
beklenirken yalnızca bir denek tarafından kullanılması dikkat çekici bir durumdur.
çösoŋ, teşekkür anlamına gelen gamsa ve teslim etmek anlamına gelen céçul’dür. Bu
kullanılmadığı gibi bir rica mektubu olduğu halde fiillerde de herhangi bir
değiştirime rastlanmamıştır.
nim kullanımının –nim ekinin saygı bildiren bir ek olduğunun biliniyor olmasından
birlikte Kore’de bir öğrencinin hocaya her ne kadar sonuna –nim de eklese
soyad/adıyla birlikte unvanını kullanarak seslenmesi çok saygı çerçevesinde bir hitap
84
+ unvan + nim formatını da benimsedikleri görülmektedir. 1. şahıs zamiri olarak
Yukarıda da belirtildiği gibi aslında 1. kişi zamiri doğrudan saygı dili sisteminin bir
unsuru olarak kabul edilmese de kişi kendini alçaltarak dolaylı olarak karşı tarafı
diğer seçenek olan ve yalnızca yaşça / konumca eşit ve/veya küçük kişilerle
çekicidir. Bu, onların, bir hocayla konuşurken hangi 1. kişi zamirini kullanmaları
85
2. Birinci Sınıf İkinci Durum
incelendiğinde dinleyiciye yönelik ifade derecesi olan cümle bitirme son ekleri
86
rahatça kullanılıyor olmasından kaynaklanmaktadır diye düşünülmektedir. Onu
takiben en samimi form olan he derecesi 5 denek (% 45) tarafından tercih edilmiştir.
çıkması normal karşılanmaktadır. Habşo derecesi ise iki kişi tarafından (% 18)
olduğu görülmektedir.
anlaşılmaktadır.
Hitap olarak ise kişisel ad + ş’i formatı 5 denekle (% 45) en çok kullanılan
hitap şekli olmuştur. Ardından tek başına isim kullanımına 3 deneğin (% 27)
birer kere (% 9) rastlanmıştır. Bir diğer hitap şekli olarak soyad+kişisel ad 2 denek
(% 18) tarafından benimsenmiştir. Korecede tek başına isim kullanımı çok nadirken
eki ise bir kere ile beklenenden az kullanılmıştır. Oysaki isim+-a/-ya kullanımı
görülmüştür. Başka bir ikinci kişi zamiri bulunmamaktadır. Saygılı 2. kişi zamirleri
samimi kullanım olan na’dan daha çok kullanılmıştır. Cŏ zamiri 11 kişiden 5’i
87
tarafından kullanılmışken na 1. şahıs zamiri 1 kere kullanılmıştır. Bu da bize
Oysaki Korece, cümleyi bir bütün olarak alır ve dinleyiciye yönelik samimi ifade
yönelik saygılı ifade derecesiyle yine aynı şekilde saygınlaştırıcı zamir ve hitap
kullanımını gerektirir. Fakat burada öğrenciler sen zamirinde samimi kullanımı tercih
88
3. Birinci Sınıf Üçüncü Durum
dinleyiciye yönelik ifade derecesi olan cümle bitirme son ekleri içinde en çok
89
tarafından kullanılmıştır. 3. durum yaşça küçük ve samimiyet derecesinin yüksek
olduğu bir muhataba e-posta yazma görevi olduğu için bu derecenin en çok
derece olmuştur. Hera ve en saygılı form olan habşo derecesi ise 1’er kere (% 9)
gelmektedir.
Muhatap yaşça küçük samimi biri olduğu için bu formatın kullanılması olağandır.
Dinleyiciye yönelik ifade derecesi olan sonekler içinde en çok tercih edilen samimi
oranı kendi arasında bir uyum göstermektedir. Biraz daha mesafe belirten kişisel ad +
90
seslenildiği 2 veri (% 18) vardır. Bunun da 2. durum anketindeki gibi bu öğrencilerin
kullanım zaten yalnızca iki denek tarafından tercih edilmiş olduğu için genel bir
Fakat bu kullanımı tercih eden denek dinleyici soneklerinden yalnızca resmi olmayan
ama saygılı form olan heyo derecesini kullandığı için bu da genel bir sorun olarak
zamirlerine bakıldığında üçüncü durumda ikinci kişi zamiri olarak sadece samimi
sadece bir kez kullanılmış olması diğer deneklerin ikinci şahıs zamir kullanımından
zamirini kullanan öğrenci sayısı 5’te (% 45) kalmıştır. Muhatap yaşça konuşmacıdan
küçük olduğu için sadece na’nın kullanılması beklenirken cŏ zamirinin daha çok
tercih edilmiş olması dikkat çekicidir. Bir başka dikkat çeken husus ise saygılı birinci
çelişkidir. Bir başka deyişle, dinleyene yönelik ifade derecelerinin içinde en samimi
form en çok kullanılırken birinci şahıs zamirlerinde saygılı formun en çok tercih
göstermektedir. Burada sorun teşkil eden bir başka kullanım da, çoğunluğun dışında
kalan sayıda deneğin yazdığı e-postalarda hem mütevazilik bildiren birinci şahıs
91
zamiri cŏ’nun hem de samimiyet bildiren ikinci kişi nŏ zamirinin aynı metinde hatta
bazen aynı cümlede kullanılmış olmasıdır. Çünkü Korecede daha önce de belirtildiği
gibi, cümleler bir bütün olarak oluşturulur ve cümlenin bir kısmında samimi
kullanım, bir kısmında saygılı kullanım gerçekleşemez. Yani öğrencilerin bu iki ayrı
kullanımı aynı muhataba tercih etmeleri bir çelişkidir. Aynı şekilde aynı cümlede ya
kullanımı da bir çelişkidir. Üçüncü duruma uygun olarak yazılan e-postaların az bir
92
4. İkinci Sınıf Birinci Durum
öğrencileri her duruma uygun on dokuzar e-posta yazmıştır. Başka bir deyişle 19
bir profesöre yazdıkları e-posta metinlerinde dinleyiciye yönelik ifade derecesi olan
93
cümle bitirme son ekleri içinde en çok habşo derecesini kullandıkları göze
ardından en çok kullanılan derece heyo (12 denekle % 63), daha sonra da bir kere (%
5) ile hao derecesidir. Görüldüğü gibi en samimi derece olan ve asla bir hocayla
bir kişi tarafından tercih edilmiştir. En saygılı ifade derecesinin en çok; en samimi
göstermektedir.
uygun olan bu ekin neredeyse birinci sınıf öğrencilerindeki kadar düşük çıkması
alan fiillerin ise 3 metinde (% 16) geçtiği görülmüştür. Adlarda sözcük değiştirimi
gamsa (teşekkür), céçul (teslim) ve çösoŋ (özür) sözcükleri için kullanmaları olarak
düşünülebilir. Özne yücelten ekin yalnızca iki kere kullanılmış olmasına bakılarak
94
de hiç tercih edilmemiş olduğu göz önünde bulundurulursa öğrencilerin eklerde
yerinde olacaktır.
Hitaplarda ise unvan + nim formatı 10 denek (% 52) ile verilerde en çok yer
alan hitap şekli olmuştur. Soyad + unvan + nim formatı 11 denek tarafından tercih
1. sınıf denekleriyle olan durumda da belirtildiği üzere –nim ekinin saygı bildiren bir
formatın arkasından en çok kullanılan hitap şeklinin soyad + unvan + nim (11 denek
edilmesi uygun düşünülen 1. şahıs zamiri na ise hiç kullanılmamıştır. Denekler doğru
95
5. İkinci Sınıf İkinci Durum
96
olduğu görülmektedir. heyo derecesi 15 metinde (% 79) görülmüş olup bunun
derecesi azaldıkça habşo ifade derecesinden günlük ama saygılı heyo ifade
genel olarak muhataba uygun ifade derecesi seçebildikleri ama tek metin içinde farklı
söylenebilir.
değiştirimi 5 denek (% 26) tarafından kullanılmış olup başka bir özne yüceltme ve
97
+ -a/ya ve soyad+ad+-ş’i seslenimi dörder deneğin (% 21) metinlerinde yer
olmadığı için adın tek başına kullanımının yine deneklerin ana dillerinden bir aktarım
olduğu düşünülebilir. Aynı oranda çıkan kişisel ad+ -a/ya hitabı da Kore’de bu
durumda yaygın olarak kullanılan hitap biçimlerinden biridir. Burada dikkat çeken
husus kişisel ad+ -a/ya hitap biçiminin benimsendiği bazı verilerde he derecesi
yerine saygılı ifade derecesi olan heyo’nun tercih edilmiş olmasıdır. İkinci sınıf
yönelik uygun ifade derecesi ile uygun hitap şeklini bir araya getiremedikleri tespit
16) ve soyad+ş’i formatı (2 denek / % 11) olmuştur. Kişisel ad+-ş’i ise bir kez (% 5)
kullanılmıştır. Hitap olarak kişi zamirlerinin içinde yalnızca samimi kullanım olan nŏ
zamirini tercih eden bir kısım denekler aynı zamanda dinleyene yönelik saygılı ifade
metinlerde yine eşit derecede saygı ifade eden bir ikinci kişi zamirinin kullanılması
çeken, deneklerin bir kısmının samimi 1. şahıs zamiriyle saygılı ifade derecesini, bir
kısmının mütevazılık ifade eden birinci şahıs zamiri ile samimi bağlamlarda
98
kullanılan ikinci kişi zamirini bir arada yani bazen aynı cümlede bazen tek metinde
farklı cümlelerde kullanmış olmalarıdır. Kısacası samimi “sen” derken, mütevazı bir
şekilde “ben” demektedirler. Buna rağmen ikinci sınıf deneklerinin saygı dili
99
6. İkinci Sınıf Üçüncü Durum
100
2. sınıf öğrencilerinin 3. duruma uygun olarak yazdıkları e-postalarda
görülen derece ise 11 deneğin (% 58) kullanımıyla heyo, daha sonra ise bir kere (%
5) ile habşo derecesi olmuştur. Diğer derecelere ise hiç rastlanmamıştır. 3. durum
yaşça küçük ve samimiyet derecesinin yüksek olduğu bir muhataba e-posta yazma
görevi olduğu için he ve hera derecesinin en çok kullanılıyor olması beklenen bir
kere bile yapılmamıştır. Muhatap yaşça küçük birisi olduğu için denekler
nesnelerde ifade dereceleri konusunda yanlış yapmadıkları gibi genel bir yargıya
varılabilmektedir.
(% 58) tarafından tercih edilmiştir. Bu hitap şekli muhatap yaşça küçük kimse olduğu
101
için beklenen bir hitap biçimidir. Soyad + ad hitap şekli 4 denek (% 21) tarafından,
edilmiştir. Görüldüğü üzere denekler tek bir hitap biçiminde karar kılamamaktadır.
Samimi ifade derecesinin ön plana çıktığı bu durumda yine samimi ikinci şahıs
karşın birçok denek kişi zamiriyle dinleyene yönelik ifade derecesini doğru
denek (% 63) tarafından kullanılmıştır. Birinci kişi zamirlerinde böyle bir dağılım
beklenen bir durumdur. En samimi ifade derecesinin en çok kullanıldığı bir tabloda
na zamirinin kullanım sıklığının yüksek çıkması çoğu deneğin saygı dili bağlamında
deneklerinin saygı dili kullanımı genelde doğru bir çizgide akmaktadır fakat birinci
ve ikinci kişi zamirlerinde zaman zaman hem mütevazılık hem de saygı ifade eden
iki zamiri tek metinde ya da cümlede kullanma gibi bir karmaşıklık da yaşanmaktadır.
102
dereceleri hatta zamir-hitap konularında doğru eşleştirmeye gidemedikleri
anlaşılmaktadır.
yani bir profesöre yazılan e-postalarda dinleyiciye yönelik ifade dereceleri içinde
103
yalnızca iki derecenin kullanıldığı görülmektedir. Bu veriler içinde en resmi kullanım
olan habşo derecesi 7 denek (% 100) tarafından uygun bulunurken, heyo derecesi 2
anlaşılmaktadır.
göre –şi ekini daha çok kullandıkları gözlenmiştir. Buradan bu ekin kullanımının
eklerde değiştirime gitmemiştir. Oysaki bir profesöre yazılan e-posta metninde özne
sınıf deneklerin de diğer deneklerde olduğu gibi özne yüceltme ve nesnelerde ifade
incelendiğinde ise unvan + nim ve soyad + unvan + nim formatlarının 4’er denek (%
104
21) tarafından tercih edildiği görülmektedir. 1. ve 2. sınıf deneklerde de bu iki hitap
deneklerin bu yakışık almama durumundan çok fazla haberdar olmadıkları için ana
dillerinin etkisinde kalarak profesöre hitap ederken onun ismini de unvanına eklemiş
tarafından tercih edilmiştir. Bu iki zamiri kullanan denek sayısının birbirine bu kadar
yakın çıkmış olması bir noktada şaşırtıcıdır çünkü 2. sınıf deneklerinde 1. durumda
sınıf ve saygı dili kullanımı arasında ortaya çıkan ters orantı açısından dikkat
olarak herhangi bir zamir kullanmamış olduğunu görmekteyiz. Buna rağmen saygı
ifade derecelerinde ve hitaplarda çok dikkat çekici hatalar yapmadıkları fakat özne
105
8. Üçüncü Sınıf İkinci Durum
106
olduğu görülmektedir. Heyo derecesi 5 (% 71), he derecesi 2 (% 29) ve habşo
resmi ve saygılı cümle bitirme sonekinin yerini resmi olmayan ama saygılı derece
durum için yazdıkları metinlerde de olduğu gibi deneklerin bir dereceyle başladıkları
bilemediklerini gösterebilir.
kişisel ad + -a/ya formatları 1’er denek (% 14) tarafından kullanılmıştır. Soyad + ad,
biçimleridirler fakat hiç kullanımı olmayan sadece soyadı ile seslenim biçiminin
107
yaratmamaktadır. Ayrıca metinler tek tek incelendiğinde de diğer denek ve
durumlarda olduğu gibi burada 1. kişi zamiri ve dinleyene yönelik ifade derecesi
olabileceği de düşünülmektedir.
108
9. Üçüncü Sınıf Üçüncü Durum
109
3. sınıf öğrencilerinin kendilerinden yaşça küçük bir arkadaşlarına yönelik
edilmiştir. Bu durum için en çok tercih edilen ifade derecesi 6 denekle he derecesi
olmuştur. Heyo derecesi 3 denek (% 43), habşo derecesi 2 denek (% 29), hera
derecesi ise 1 denek (% 14) tarafından kullanılmıştır. Muhatap yaşça küçük kimse
yapılmamıştır. Bu durum da muhatap yaşça küçük kimse olduğu için beklenen bir
beklenen bir seslenme şeklidir fakat –ş’i ekinin samimiyet derecesinin görece
110
tanımlanırken muhatapla konuşucu arasında samimiyet derecesinin yüksek olduğu
belirtilmiş ise de deneklerin bir kısmı yaşça ve konumca büyük kişilerle konuşurken
kullanımı daha uygun düşen cŏ zamirini kullanmayı tercih etmişlerdir. Burada yine
gözde kaçırılmaması gereken nokta, bir yandan cŏ zamirini kullanıp bir yandan ifade
111
denekler tarafından (% 100), habşo derecesi ise 4 denek (% 80) tarafından
işlevindeki –şi eki beş denekten 2’si (% 40) tarafından tercih edilmiştir. Bunun
yalnızca fiil değiştirimi 1 kez (% 20) yapılmıştır. 4.sınıf olmaları bakımından daha
unvan + -nim formatındaki hitap ise bir denekçe uygun bulunmuştur. Hitap şekilleri
açısından 4.sınıf deneklerinde ciddi bir yanlış görülmemekle birlikte unvana hocanın
ifade eden cŏ 1. şahıs zamiri 3 denek (% 60) tarafından tercih edilmiştir. 1.şahıs
112
11. Dördüncü Sınıf İkinci Durum
ile he derecesi aynı sayı denek tarafından kullanılmıştır. Her ikisinin de 3’er denek
113
düşüşüyle ifade derecesinde habşo’dan heyo’ya kayış arasında bir paralellik
bulunmaktadır.
kullanıldığı görülmektedir.
a/ya, kişisel ad + ş’i formatındaki hitaplar birer kişi tarafından benimsenmiştir. Soyad,
etmektedir. Karmaşık bir hitap sistemi olan Korecede yabancıların hata yapması bir
zamiri 3 kişi (% 60), cŏ zamiri ise 2 kişi (% 40) tarafından kullanılmıştır. Dinleyiciye
eşit denek sayısına sahip olduğu için birinci kişi zamirinin de kullanımının birbirine
114
12. Dördüncü Sınıf Üçüncü Durum
115
derecesine 3 denek (% 60) tarafından yer verildiği görülmektedir. Son olarak da 2
denekle (% 40) habşo derecesi gelmektedir. Muhatap yaşça küçük kimse olduğundan
ifade derecesi olarak en samimi derecelerin toplamda oran olarak saygılı ifade
derecelerini aştığını görmekteyiz. Fakat saygılı kullanıma yer veren toplam denek
olduğu böyle bir durumda saygılı ifade derecesi özellikle de heyo’nun yüksek oranda
ise kişisel adın tek başına kullanımına 2 deneğin (% 40) metninde rastlanmıştır.
soyad hitap biçimi olmamakla birlikte kişisel adın tek başına hitap olarak kullanımı
nŏ da hitap olarak 1 denek (% 20) tarafından kullanılmıştır ve başka bir ikinci kişi
116
zamiri tercih edilmemiştir. 1. şahıs zamirlerinden samimi kullanım olan na 3 denek
Beklenen birinci kişi zamirinin kullanımı en yüksek çıkmıştır. Birinci şahıs zamiri
seçimi ile dinleyene yönelik ifade derecesi seçimi arasında bir paralellik bulunduğu
göz önüne alındığında genel olarak 4. sınıf deneklerin yaşça küçük muhatapla
iletişim kurarken ifade derecesine göre birinci şahıs zamiri kullandıkları tespit
edilmiştir.
117
SONUÇ
dili yapısı betimlenmiş ve yabancı dil olarak Korece öğrenen Ankara Üniversitesi
1. 4. 1.
4. Sınıf Sınıf Sınıf
Sınıf %55 %80 %91
%100 3. 2.
2. Sınıf Sınıf
3. Sınıf %100 95%
Sınıf %63
%29
incelendiğinde genel olarak hangi durumda hangi ifade derecesinin uygun olacağı
biliniyor şeklinde bir sonuç ortaya çıkmıştır. Fakat ifade dereceleriyle ilgili dikkat
çeken hatalar genelde tek metin içinde birden fazla ifade derecesinin kullanılmış
118
olması ya da bu derecelerin saygı dili sisteminin diğer bileşenleriyle uyumsuzluk
Yani deneklerin genel olarak muhataba uygun ifade derecesi ya da hitap seçebilmiş
olmalarına rağmen metin içinde seçtikleri bu ifade derecesiyle çelişen başka öğeler
çalışmalarında saygı dili bağlamında metin içi uyumu sağlamaları konusuna belki
Deneklerden elde edilen verilerde görülen bir diğer eksiklik ise gönderge
seçimi ya da ifade derecesi seçimi bakımından deneklerin çoğu doğru bir yol izlemiş
119
olsalar da gönderge saygınlaştırma kurallarını çok uygulamadıkları açık bir şekilde
tercihinde 4. sınıfa kadar ciddi bir artış gözlenmemiştir. 4. sınıf deneklerinde bile bu
ekin kullanımı %40’ta kalmıştır. Bunun sebebi olarak Türkçede benzer bir yapının
120
değiştirimi yapmadıkları görülmektedir. Örneğin 4. sınıf deneklerinde bile cümlenin
unvan+nim Soyad+unvan+nim
4.
4. 1.
Sınıf
Sınıf 3.
Sınıf %20 1.
%60 %36 Sınıf
%21 Sınıf
%64
3. 2. 2.
Sınıf Sınıf Sınıf
%21 %52 %58
121
bildiren bir ek olduğunun bilincinde olduğu gibi bir tablo ortaya çıkmaktadır. Fakat
öğrencilere ‘hocam’ hitabının başından beri –nim ile birleşik şekilde öğretildiği için
Korecede çok özel durumlar haricinde bir hocaya adı ya da soyadını unvana
ekleyerek hitap etme geleneği bulunmazken deneklerin (4. sınıf denekleri hariç) bu
hitap biçimini unvan+nim formatından bile daha çok kullanmış olmaları onların bu
metinlerde geniş yer tutmasının sebebinin deneklerin anadilden bir aktarım yapmış
122
Grafik 11: He+hera dereceleri
He + hera dereceleri
1. Sınıf
4. Sınıf
%45
%80
2.Sınıf
3. Sınıf %52
%29
yer kapladığı görülmektedir. Fakat yine de en sık kullanılan ifade derecesi heyo
derecesi olmuştur. Bunun sebebi olarak da gerçek hayatta bu derecenin her yaştan ve
Grafik 12: -şi eki kullanımı Grafik 13: Adlarda sözcük değiştirimi
123
Gönderge saygınlaştırma kurallarından olan eylem saygınlaştırıcı ekin
kullanılması beklenen bir durum değildir ve denekler burada hiçe yakın oranda hata
1.
3. Sınıf 4.
Sınıf %9 Sınıf 1.
%14 %20 Sınıf
2. %27
Sınıf 2.
%21 Sınıf
%26
kişisel ad + ş'i
4. Sınıf
%20
1. Sınıf
3. Sınıf %45
%14
2. Sınıf
%21
124
Yaşıt bir sınıf arkadaşı ya da samimiyet derecesi çok yüksek olan yaşça
beraber hitap konusunda öğrencilerin doğru bir kullanım sağlanmasına dönük olarak
dillerinden aktarım yaptıkları düşünülmektedir. Dikkat çeken bir diğer husus da bazı
bir durum olduğu için deneklerin ders dışında izledikleri dizi veya filmlerden
125
3. Durum İçin Kullanılan Saygınlaştırma Kuralları:
Grafik 17: Samimi ifade dereceleri Grafik 18: Saygılı ifade dereceleri
10
Yaşça küçük bir kişiye yönelik üretilen metinlerde ifade derecelerinde samimi
10
3.durum için verilen grafikler resmiyet durumu göz önüne alınmaksızın saygılı – samimi olarak
sınıflandırıldı ve her grafikte iki ayrı derecenin yüzdelerinin toplamı belirtildi.
126
Grafik 19: Adlarda sözcük değiştirimi
4. Sınıf 1. Sınıf
%20 %14
2. Sınıf
3. Sınıf %9
%5
127
Grafik 20: Kişisel ad+ -a/ya Grafik 21: Kişisel ad
ya formatı olmasına rağmen neredeyse en az onun kadar çıkan adın tek başına
Örneğin; 2. sınıf deneklerinde bir kişi –a/-ya takısını soyada ekleyerek kullanmış, iki
kişi soyadı tek başına kullanmış, 3. sınıf deneklerinden iki kişinin tek başına soyad
olmasının sebebi olarak Korelilerde soyadın addan önce gelmesi ve az sayıda da olsa
edilmektedir.
128
Yalnızca hitap konusu değil, önceki bölümlerde de sıklıkla değinildiği gibi,
yabancı dil olarak öğrenen Türk öğrencilerin yer yer ana dilleriyle benzerlikler içeren
fakat çoğunlukla oldukça farklı olan Korece saygı dili sistemini tam olarak
birlikte ana dili Türkçe olan Korece öğrencilerinin saygı diline bakış açıları ve bu
sistemi başarıyla kullanıp kullanamadıklarını tespit etmek amacıyla daha geniş çaplı
129
KAYNAKÇA
Irvine, J.T. (2009), Honorifics: Honorifics, Culture and Language Use, (Ed.
Senft, Gunter Östman, Jan-Ola Verschueren, Jef), John Benjamins Publishing
Company
130
İşisağ, K. (2009), Toplumdilbilimin Yabancı Dil Öğretimine Katkısı Ekev
Akademi Dergisi, Yıl: 13, Sayı:38
Kim, H.S. (2005), “Gyosa Bubuıy Gvangé Byŏnhvaé d’arın Hoçiŋŏ Sayoŋ
Byŏnhva 교사 부부의 관계 변화에 따른 호칭어 사용 변화 (Öğretmen Karı
Kocanın İlişki Değişimine göre Hitap kullanım Farklılıkları)”, Hankuk
Sahöva Hoçiŋŏ 한국 사회와 호칭어 (Kore Toplumu ve Hitap Sistemi),
Dosoçulpan Yongrag
131
http://ehis.ebscohost.com/ehost/ebookviewer/ebook/bmxlYmtfXzcyNTU3X19BTg2
?sid=7c12e4ee-e47d-4e30-9e90-
28368db039df@sessionmgr4004&vid=3&format=EB&rid=2
132
Strauss S., Jong O. E., (2005), Indexicality and Honorific Speech Level
Choice in Korean, Linguistics
Toklu, O. (2007), Dilbilime Giriş, Akçağ Yayınları, Ankara
www.dic.naver.com
www.tureng.com
www.tdk.gov.tr
www.tubaterim.gov.tr
133
EKLER
ㅏ a, ɑ a a
ㅑ ja ya ia6
ㅓ ə, ɚ, ʌ ŏ ŏ
ㅗ o, ᴐ o o
ㅛ jo, jᴐ yo io6
ㅜ u u u
ㅠ ju yu iu6
ㅡ ɨ ı ı
ㅣ i i i
ㅐ æ e e
ㅒ jæ ye ie6
ㅔ e é é
ㅖ je, jɛ yé, é2 ié
ㅘ wa, wɑ va oa6
ㅙ wæ ve oe5
ㅚ ø, we ö, vé3 ö
ㅝ wŏ vŏ uŏ6
ㅞ we, wɛ vé ué6
ㅟ ɥi, y vi, ü4 ü
5
ㅢ ɨi Iy, i, é ıi6
134
Açıklamalar:
5. ünsüzden sonra /i/ olur, sözcüğün ilk hecesinden sonra hece başında ise /i/ olabilir.
135
Tablo 25: Korecenin ünsüzleri ve açıklamaları (Yeon, 1995)
Ünsüzler Ses Değerleri Türkçeye Türkçeye
Uyarlanmış Uyarlanmış
Transkripsiyon Transliterasyon
ㄱ k, g g g
ㄴ n n n
ㄷ t, d d d
1
ㄹ r, l r, l r
ㅁ m m m
ㅂ p, b b b
ㅅ s s, d2 s
ㅇ ŋ ŋ ŋ
ㅈ ts, ʧ c, d2 c
ㅊ ts , ʧ ç, d2 ç
ㅋ k ,g k, g2 k
ㅌ t ,d t, d2 t
ㅍ p ,b p, b2 p
ㅎ h h, n3 h
ㄸ t‘ d‘ dd4
ㅃ p‘ b‘ bb4
ㅉ ts‘, ʧ‘ c‘ cc4
136
Açıklamalar:
2. Korecede hecenin başına ünlülerden biri ya da ㄱ /g/, ㄴ /n/, ㄷ/d/, ㄹ/r/, ㅁ/m/,
ㅂ/b/, ㅅ /s/, ㅈ /c/, ㅊ /ç/, ㅋ /k/, ㅌ /t/, ㅍ /p/, ㅎ /h/, ㄲ /g‘/, ㄸ /d‘/, ㅆ /s‘/, ㅉ /c‘/
ünsüzlerinden biri gelir. Hecenin sonuna ise ünlülerden biri ya da ㄱ /g/, ㄴ /n/, ㄷ/d/,
ㄹ/r/, ㅁ/m/, ㅂ/b/, ㅅ /s/, ㅈ /c/, ㅊ /ç/, ㅋ /k/, ㅌ /t/, ㅍ /p/, ㅎ /h/, ㄲ /g‘/, ㅆ /s‘/
ünsüzlerinden biri veyahut ㄳ / gs/, ㄵ /nc/, ㄶ /nh/, ㄺ/rg/, ㄻ/rm/, ㄼ /rb/, ㄽ /rs/, ㄾ
/rt/, ㄿ/rp/, ㅀ/rh/, ㅄ /bs/ çift ünsüzlerinden biri ve ardından bir ünsüz gelirse
1. ㅅ /s/, ㅈ /c/, ㅊ /ç/, ㅌ /t/, ㅆ /s‘/ seslerinden biri gelirse /d / olur. Ancak
ardından bir ünlü gelirse hece başı olup kendi seslerini korur.
2. ㅋ /k/, ㄲ /g‘/ seslerinden biri gelirse /g‘/ olur. Ancak ardından bir ünlü
3. ㅍ /p/ sesi gelirse /b / olur. Ancak ardından bir ünlü gelirse hece başı olup
/p/ olur.
137
4. çift ünsüzlerden biri gelirse genel olarak sadece çift ünsüzün ilki okunur
ancak ardından bir ünlü gelirse çift ünsüzün ikinci ünsüzü, hece başı olur.
3. ㅎ /h/ sesi, hece sonu olarak sadece eylemin gövdesinde bulunur. Arkada—sından
ünlü ile başlayan çekim eki ya da yapım eki gelirse kendisi düşer. ㄱ /g/, ㄷ /d/, ㅂ
/b/, ㅈ /c/‘lerden biriyle başlayan ek gelirse bunları birer soluklu yapar. ㄴ /n/ ile
başlayan ek geldiği zaman kendisi /n/ olur, ㅅ /s/ gelirse bunu ㅆ /s‘/ yapar.
4. Ejective stop.
138
2. Öğrenci durum anketleri
ANKET
SINIFINIZ: ______________
DURUM: Kim Hoca bölümünüzde ders veren 55-60 yaşlarında bir profesör ve siz
ondan bir ders alıyorsunuz. Haftaya yapacağınız derse kadar final ödevinizi teslim
etmeniz gerekmektedir. Fakat bu hafta ödevinizi yazacak hiç vaktiniz yok. Bu
yüzden Kim Hoca‘ya şimdi bir e-posta yazıp final ödevinizi haftaya teslim
edemeyeceğiniz için teslim tarihini biraz uzatması için ricada bulunacaksınız. Bu
durum için ona nasıl bir e-posta yazarsınız?
CEVAP:
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
________________ .
Soruyu yanıtlarken lütfen muhataba bir e-posta yazdığınızı düşünün. Ankete katılıp
139
ANKET (2)
SINIFINIZ: ______________
DURUM: Yu Eunhye, birlikte ders dinlediğin seninle yaşıt bir sınıf arkadaşın.
Yarıyıl sonu sınavlarına bir hafta var ve sen sınavlara hazırlanmak için kütüphanede
ders çalışıyorsun. Fakat Kore Tarihi dersinin notlarının bir kısmı sende eksik ve
Eunhye‘den notları senin belirlediğin gün ve saatte kütüphaneye getirmesi için ona e-
posta mesajı atarak bir ricada bulunacaksın. Bu durum için ona nasıl bir e-posta
yazarsın?
CEVAP:
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
________________ .
Soruyu yanıtlarken lütfen muhataba bir e-posta yazdığınızı düşünün. Ankete katılıp
140
ANKET (3)
SINIFINIZ: ______________
DURUM: Kim Minho senin Kore‘deki en yakın olduğun insanlardan biri ve yaĢça
senden küçük. Sen kaldığın odadan memnun olmadığın için yeni bir yer buldun ve
pazartesi günü oraya taşınacaksın. Fakat uzun zamandır bu odada yaşadığın için çok
eşyan var ve onları toparlaman için yardıma ihtiyaç duyuyorsun. Bu yüzden
Minho‘ya bir e-posta yazıp hafta sonu eşyalarını birlikte düzenlemek için ondan
yardım isteyeceksin. Bunun için ona nasıl bir e-posta yazarsın?
CEVAP:
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
________________ .
Soruyu yanıtlarken lütfen muhataba bir e-posta yazdığınızı düşünün. Ankete katılıp
141
ÖZET
ilişkileri dengede tutar. Bunun içine dilden dile ve toplumdan topluma farklılık
saygı dili konu edilmiştir. Saygı dili sistemi Lucien Brown‘un sınıflaması baz
142
SUMMARY
Each society has linguistic mechanisms which designates the relation between
interpersonal relations. Within these mechanisms are greetings and address forms
that differ in various societies and languages but mostly universal. To move any of
these components may cause misunderstanding and digress from natural language
use.
under three titles and given example sentences according to each of their contexts.
There is a research in the final chapter of the thesis done with the students of Ankara
whether they have sufficient information about Korean honorifics and whether they
can use them appropriately. The students were given three situations which have all
different contexts and were made and asked to write three e-mails according to each
situations. These questionarries were analyzed and tried to reveal in what degree they
143