You are on page 1of 22

citation

(VJLQ0HKPHW´,QTXLVLWLRQDQGWKHWRUWXUHµ-RXUQDORI)DFXOW\RI7KHRORJ\RI
%R]RN8QLYHUVLW\  SS

úüNHQFHYHHQJL]LV\RQ
Ý þkencenin tarihi in-
sanlýk tarihi kadar
eskidir. Tarihin her
safhasý istenmeyen iþ-
kencelerle doludur. Me-
0HKPHW(6*ù1
deniyetlerin kurulup yý-
<UG'Ro'U%R]RNhQLYHUVLWHVLúODKL\DW)DNOWHVL
kýlmasýnda, otoritelerin
devamýnýn saðlanmasýn-
Özet
da, þiddet ve iþkenceleri
hep görmek mümkün
Dinler, ana kaynaklarýnda sevgi, hoþgörü, barýþ
ve özgürlük gibi insanlarýn temel haklarýný ön olmuþtur. Bu görülen
plana çýkarmýþlardýr. Fakat zamanla dini iþkencelerin anlamlan-
inanýþlarýný ve manevi deðerlerini sergilerken dýrýlýp meþru veya gay-
dini kaynaklarýnda bulunan þiddete iliþkin delill-
ri meþruluðu “kim” ve
eri kullanmaktan kendilerini alamamýþlardýr.
Kilise baþlangýçta iþkenceyi kabul etmemiþti. “ne” adýna yapýldýðýnýn
Hatta Papalar iþkenceyi açýkça lanetlemiþlerdir. altýnda yatmaktadýr.
Fakat papalýk 12.yüzyýlda dini kurallardan sap- Bizi burada ilgilendi-
maya ve itaatsizlikleri þeytan eseri olarak görm-
ren bu iþkencelerin Tan-
eye baþladý. Bunun sonucu olarak Papalýk
çýkardýðý kararname ile itirafa zorlamak için rý adýna dolayýsýyla din
yapýlacak iþkence uygulamasýnýn hukuka uygun adýna yapýlanýdýr. Yani
olduðunu ilan etmiþtir. Buna göre; eðer sanýk Tanrý istediði için veya
isteyerek ve iyilikle suçunu itiraf etmek iste-
dini bir içtihadýn netice-
mezse Engizisyon Mahkemesi bedeni acýlar
vasýtasýyla onu itiraf için iþkence aletlerini tatbik sinde yapýlanýdýr. Bunu
edecekti. Ýþkence, Engizisyon mahkemesinin biraz daha özele indi-
baþlamasýndan itibaren, aydýnlanma çaðý rirsek Ortaçaðda ismi
düþünürlerinin etkisine kadar devam etmiþtir. iþkenceyle özdeþ hale
Bu düþünürlerle birlikte, insan ve insan onuruna
saygý gösterilmesi gerektiði, devletin görevinin gelmiþ “Engizisyon”
bu olduðu ifade edilmiþtir. Bunun korunmasý kurumlarýndaki iþkence-
amacýyla “ kiþi dokunulmazlýðý ve güvenliði” ile lerden bahsedeceðiz.
ilgili yeni ilkeler ortaya konarak iþkencenin dev-
Çünkü bu yargý ku-
let uygulamalarýna son verilmiþtir.
Anahtar Sözcükler: Din, Ýþkence, Engizisyon, rumu Tanrý adýna kurul-
Þiddet, Ýnsan Haklarý muþ Hýristiyan dinine
(Katolikliðe)karþý suç
iþlemiþ insanlarý sapkýn
ilan edip yargýlayýp cezalandýran bir yargý kurumudur. Þimdi iþkenceyle
bu kurumlarýn ne alakasýnýn olduðunu, bu duruma nasýl geldiðini, nazar-
lara sunmaya çalýþalým.
kaynakça
(VJLQ0HKPHW´ùûNHQFHYH(QJL]LV\RQµ%R]RNhQLYHUVLWHVLùODKL\DW)DNOWHVL
Dergisi.  VV
iþkenceyi, cezalandýrma sýnýflamasýna
1-Engizisyon ve iþkence kavramla- dâhil ederek mazur ve masum göster-
rýnýn kapsamý: meye çalýþarak, dahasý bu yolla her-
Sözlükte “incitmek, sýkýþtýrmak, hangi bir iþkence biçiminin kullanýldý-
acý çektirmek” gibi anlamlara gelen ve ðýný tamamen inkâr ederek, uygarlýðýn
Farsça, ‘þikenc’ (iþkence) kelimesinden baþlangýcýndan günümüze deðin bir
dilimize geçen iþkence, genel anlamýyla toplum ve devlet geleneði olagelmiþtir.
bir canlýya maddî-manevî olarak yapýlan Cezalandýrma teriminin, neredeyse ev-
haksýz eziyeti, acý ve ýzdýrap veren mu- renselleþmiþ olan bu uygulama yüzün-
ameleyi ifade eder. 01Hukuk dilinde ise den, eski çaðlarda ve dahasý günümüz-
iþkence, bir þahsýn maddi ve manevi var- de neyin iþkence sayýldýðý tam ve doðru
lýðýna yönetilmiþ maksatlý ve haksýz ezi- olarak anlaþýlmýþ deðildir. 04
yeti, acý ve utanç verici tutum ve davra- Buna göre kendine meþrû zemin ara-
nýþý, dar ve teknik anlamýyla ise, itirafta yan iþkence ve þiddet, ister kaba kuvvet
bulunmasý için sanýða veya cezalandýr- içeren, ister otoriteye, isterse psikolo-
ma amacýyla suçluya yapýlan ayný nite- jik, þekli ve yapýsý ne olursa olsun her
likteki haksýz davranýþlarý ifade eder. 02 þiddet hareketi kendini mutlaka bir
Diðer bir ifadeyle iþkence, pozitif kaynaða dayandýrmaya çalýþýr. Þinasi
hukuktaki düzenlemelerden ve daha Gündüz’ün ifadesiyle, “Bu dayandýr-
ziyade fâilin sýfatýndan, sâikinden veya dýðý kaynak; dinsel bir inanýþ, bir kült,
40
iþkence yasaðýyla korunmak istenen ritüel veya bir kutsal kitap olabileceði
hukuki deðerden hareketle çeþitli þekil- gibi, siyasal ya da ideolojik bir birliðe,
lerde tanýmlanabilmektedir. Bu nedenle bir söylem, bir manifasto ya da herhan-
iþkence suçunun hangi unsurlarý barýn- gi bir argüman da olabilir.” 05 Bu sebep-
dýrdýðý ve buna baðlý olarak nasýl taným- le iþkence ve þiddete baþvuranlar, þiddet
lanacaðý karmaþýk bir sorun arz etmekte içeren tavrý ve davranýþý meþrulaþtýra-
ve iþkencenin standart bir tanýmýný yap- cak bir dayanaða daima ihtiyaç duyar-
mak mümkün olamamaktadýr. 03Hatta lar.
01. Þamil Daðcý,“Ýþkence” Türkiye Diyanet Böylece insanlar, dinsel ritüel olan
Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi, (Ýstanbul: 2001), iþkenceden ceza amaçlý iþkenceye plan-
XXII, s.249.
02. Ferhan Ercan, Ýþkencenin Nedenleri ve lanmýþ bir þiddet eylemini meþru gös-
Kaynaklarý,( Ýstanbul: Yalçýn ofis,1993) termeye çalýþarak vicdanlarýný rahata
s.9;Türk Hukuk Lügati, Ankara 1944,ss.174- kavuþturmaya çalýþýrlar. 06 Ne gariptir
175;Ýsa Baþbüyük,“Türk Ceza Kanunu’nda
Ýþkence Suçu” Dokuz Eylül Üniversite- ve Adalet Dergisi, Yýl:2, S: 2, 2005) s.3.
si Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 12,Özel 04. George Ryley Scott, Ýþkencenin Tarihi, çev.
Sayý,2010,ss.1443-1485;GeorgeRyleyScott, Hamide Koyukan, (Ankara: Dost Yay., 1995)
Ýþkencenin Tarihi. çev. Hamide Koyukan,( ss.17-18.
Ankara: Dost Yay., 1995),s.17. 05. Þinasi Gündüz, Dinsel Þiddet-sevgi söyle-
03. Ýsa Baþbüyük “Türk Ceza Kanunu’nda Ýþ- minden þiddet realitesine Hýristiyanlýk (Sam-
kence Suçu” Dokuz Eylül Üniversitesi Hu- sun: Etüt Yay., 2002)s.26.
kuk Fakültesi Dergisi c. 12, Özel Say., 2010 06. Þinasi Gündüz, Küresel Sorunlar ve Din ( An-
s.1444;bkz: ÝlhanÜzülmez, Yeni Türk Ceza kara: Ankara Okulu Yay., 2005),s. 33;bkz. George
Kanunu’nda Ýþkence ve Eziyet Suçu, (Hukuk Ryley Scott, Ýþkencenin Tarihi, çev. Hamide Ko-

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 40
ùûNHQFH YH (QJL]Ls\RQ

ki þiddet silahýný en acýmasýz kullanan ne ve adlî kurumlarý adýna özel bir statü
ve sanýklara en insafsýz iþkenceleri icat kazandýrmýþtýr. 02 Kilise, yönetim ve de-
edenler ruhban sýnýfý içinden çýkmýþ olan netiminde bulundurduðu bu adlî ve dinî
din adamlarý olmuþtur. Adeta Ortaçað- mahkemelerle yani Engizisyonla nasýl
da Hýristiyan adaleti bununla temayüz bir iliþki içinde olup faaliyet yapmýþtýr?
etmiþtir. 01Ýþte bizim de ele almaya ça- Bu dinî ve adlî kurumlardaki iþkence
lýþacaðýmýz þiddet ve iþkence Ortaçað mantýðýna nasýl gelindiðine bakalým.
Hýristiyanlýðýyla sýnýrlý olacaktýr. 2-Engizisyonun kurumunda iþkencenin
Hýristiyanlýk, ilk üç asýrda putperest gerekliliði düþüncesi:
Roma imparatorluðu coðrafyasýnda Hýristiyanlýk, 313 Milan Fermaný’yla
inançlarý sebebiyle iþkence, eziyet gör- birlikte Roma Ýmparatorluðunda resmî
düðü; fakat bu inançlarýndan dolayý iþ- olarak din statüsüne kavuþmuþtur.
kence gören Hýristiyanlar, kendileri gibi Böylece o güne kadar kendilerine reva
düþünmeyen, inanmayan, farklý inanýþ görülen þiddet ve iþkenceden de kurtul-
ve mezhepleri Engizisyon mahkeme- muþlardýr. Bu statü deðiþikliði birçok
lerinde yargýladýðý, yargýlamada suçun konumun da deðiþmesine sebep olmuþ-
itirafý için çeþitli iþkenceler uygulandýðý tur. Yani soruþturulan bir konumdan
bilinmektedir. Engizisyon kavramý La- soruþturan statüye geçmiþ oldular. Bu
tincede “Bezdirici, baskýcý soruþturma geçiþi biraz açmak gerekirse, Hýristi-
ve sorgulama” anlamýna gelen “Inquýsý- yanlýk maziyi çok çabuk unutmuþtur.
tion” kelimesinden gelmektedir. Bu te- 41
Geçmiþte inancýndan dolayý kendine
rim, XII. y.y. ortalarýndan itibaren özel
reva görülen þiddet ve iþkenceleri ar-
bir anlam kazanmýþtýr.
týk ötekine göstermeye baþlamýþlardýr.
Batý Avrupa ve Balkanlar’da Kato- Yani Hýristiyan inanç ve deðerlerine iliþ-
lik kilisesi tarafýndan organize edilen ve kin resmî öðretileri benimsemeyen ve
Katolik Kilisesi inancýnýn dýþýnda orta- heretik ilan edilen çeþitli inanç mensup-
ya çýkan yeni anlayýþ ve inançlara karþý larýna karþý soruþturma ve kovuþtur-
uygulamaya konulan önceleri vaftiz
malar baþlatýlmýþtýr. Kilise bunu Tanrý
edilmiþ Hýristiyanlarýn kilise öðretisi-
adýna yaparken siyasal iktidarýn gücü-
ne baþkaldýranlarý yargýlamakla sýnýr-
nü de yanýna alarak yapýyordu. Çünkü
lýydý. Daha sonra þeytana tapma, zina,
Hýristiyanlýk devlet dini haline gelerek
cadýlýk, bilim adamlarý, Yahudiler veya
02. AlbertM.Besnard,KatolikMezhebi,çev.Mehmet
Hýristiyanlaþmýþ Yahudiler (Konver- Aydýn, Din Fenomeni, (Konya:TekinKitabevi,
tolar) ve kýsmen de Müslümanlar veya 1993),s.175;R.Fýnucane,“Inquýsýtion,
Hýristiyanlaþmýþ Müslümanlar (Moris- The”Thencyclopedia Of Religion, Editör: Mircea
Eliade,(New-York:1987), VII. s.251; Mehmet
kolar) bu kapsama alan bir yargýlama ve Esgin, Hýristiyanlýkta Engizisyon Mahkemele-
cezalandýrma iþlevini yürütmüþtür. Bu ri, (Basýlmamýþ Doktora Tezi, Konya:1998), ss.
süreç ona Katolik Kilise Mahkemeleri- 57–58; Kürþat Demirci, “Avrupa: Hýristiyanlýk”,
Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi,( Ýs-
yukan,( Ankara: Dost Yayýnevi, 1995) ss.51-53. tanbul:1991), XI, s.238; GuyTestas, Jean Testas,
01. Ýlhan Bardakçý, “Örnekleri Usulleri ve Tarihi Orta Çað Hýristiyan Dünyasýnda Dinsel Þiddet
ile Kýyamete Kadar Ýþlenecek Suç: Ýþkence”, Ta- Engizisyon, çev. Ali Erbaþ,( Ýstanbul: Ýnsan yay.,
rih ve Medeniyet, Sayý: 31,( Ekim 1996), s. 23. 2003), ss.13-15

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 41


Mehmet Esgin

siyasallaþmýþtý. Hýristiyan inanç ve ge- siz de merhametli olun” 02“Göze göz, diþe
leneðine yapýlanlar siyasal otoriteye diþ’ denildiðini duydunuz. Ama ben size
yapýlmýþ olarak deðerlendiriliyordu. 01 diyorum ki, kötüye karþý direnmeyin.
Böylece devlete karþý suç iþlemiþ sayýlýp Sað yanaðýnýza bir tokat atana öbür
çeþitli cezalara çarptýrýlýyorlardý. Peki, yanaðýnýzý da çevirin. Size karþý davacý
Hýristiyanlýk bu sürece nasýl gelmiþti? olup mintanýnýzý almak isteyene abaný-
Þiddet ve iþkenceyi nasýl meþrulaþtýrdý- zý da verin. Sizi bin adým yol yürümeye
ðýný görelim. zorlayanla iki bin adým yürüyün. Sizden
A-Ýþkence ve þiddetin kutsal metin- bir þey dileyene verin, sizden ödünç is-
lerle meþrulaþtýrýlmasý: Ýnananlarýnca teyeni geri çevirmeyin. Komþunu sev,
“sevgi ve barýþ dini”olarak tanýmlanan düþmanýndan nefret et’ denildiðini duy-
bir inanç sistemi, bu söyleminden nasýl dunuz. Ama ben size diyorum ki, düþ-
uzaklaþtý? Çünkü sevgi imajýyla insan- manlarýnýzý sevin, size zulmedenler için
lara iman davasýný ulaþtýrmaya çalý- dua edin. Öyle ki, göklerde olan Babaný-
þan Hýristiyanlýðýn Kutsal kitabýndaki: zýn oðullarý olasýnýz. Çünkü O, güneþini
“Ama beni dinleyen sizlere þunu söy- hem kötülerin hem de iyilerin üzerine
lüyorum: düþmanlarýnýzý sevin, sizden doðdurur. Yaðmurunu da hem doðru-
nefret edenlere iyilik yapýn, size lanet larýn hem de eðrilerin üzerine yaðdýrýr.
edenler için iyilik dileyin, size hakaret Eðer yalnýz sizi sevenleri severseniz, ne
edenler için dua edin. Bir yanaðýnýza ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle
42
tokat atana öbür yanaðýnýzý da çevirin. yapmýyor mu?7Yalnýz kardeþlerinize
Abanýzý alandan mintanýnýzý da esirge- selam verirseniz, fazladan ne yapmýþ
meyin. Sizden bir þey dileyen herkese olursunuz? Putperestler de öyle yap-
verin, malýnýzý alandan onu geri isteme- mýyor mu? Bu nedenle, göksel Babanýz
yin. Ýnsanlarýn size nasýl davranmasýný yetkin olduðu gibi, siz de yetkin olun
istiyorsanýz, siz de onlara öyle davranýn. ” 03referanslarýyla yola çýkanlar hatta
Eðer yalnýz sizi sevenleri severseniz, bu mutluluðu sevgide bulup“Bana olan
size ne övgü kazandýrýr? Günahkârlar baðlýlýðýnýzdan ötürü insanlar size sö-
bile kendilerini sevenleri sever. Size iyi- vüp zulmettikleri, yalan yere size karþý
lik yapanlara iyilik yaparsanýz, bu size her türlü kötü sözü söyledikleri zaman
ne övgü kazandýrýr? Günahkârlar bile ne mutlu size! Sevinin, sevinçle coþun!
verdikleri kadarýný geri almak koþuluy- Çünkü göklerdeki ödülünüz büyüktür.
la günahkârlara ödünç verirler. Ama Sizden önce yaþamýþ olan peygamber-
siz düþmanlarýnýzý sevin, iyilik yapýn, lere de böyle zulmettiler” 04þeklindeki
hiçbir karþýlýk beklemeden ödünç verin. sevgi ve hoþgörü, Hýristiyanlýk tarihine
Alacaðýnýz ödül büyük olacak, en yüce damgasýný vuran bu þiddet politikalarý-
Olan’ýn oðullarý olacaksýnýz. Çünkü O, nýn, kiliselerince ve konsüllerce uygula-
nankör ve kötü kiþilere karþý iyi yürek- narak nasýl meþrulaþtýrýlmýþtý. Bu söy-
lidir. Babanýz merhametli olduðu gibi,
02. Luka, VI:29-36.
01. Þinasi Gündüz, Küresel Sorunlar ve Din, 03. Matta, V:38-48.
(Ankara: Ankara Okulu Yay., 2005)s. 42 04. Matta, V:11-12.

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 42
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

lemlere baktýðýmýzda Hýristiyanlýktaki nýný, hatta kendisine zulmedenleri bile


“sevgi ve barýþ dini” olduðu ya da Hz. sevmeli, onlardan nefret etmemelidir. 05
Ýsa’ya atfedilen “düþmanýný bile sev” Yine Hz. Ýsa, baþkalarýna karþý hoþgö-
ilkesi mesnetsiz söylemiydi. Hâlbuki rülü olmayý önermekte ve baþkalarýnýn
öteki dinsel geleneklere karþý Hýristi- suçlarýný baðýþlayýcý olunduðu ölçüde
yanlýðýn en önemli iddialarýndan birisi Tanrýnýn da insanýn suçlarýný affedici
“sevgi” ilkesine yaptýðý vurgu idi. Sev- olacaðýný vurgulamaktadýr. 06 Bundan
gi, baðýþlama ve hoþgörü, yalnýzca Tan- baþka Hz. Ýsa, baþkalarýna karþý yargýla-
rý düþüncesiyle ilgili olarak deðil, gerek yýcý ve kusur arayýcý olmamayý, kiþinin
Ýncillerde gerekse Yeni Ahit metinlerin- kendisine karþý nasýl davranýlmasýný is-
de çeþitli konular baðlamýnda da iþlenen tiyorsa diðerlerine de öyle davranmayý
kavramlar olarak karþýmýza çýkar. prensip edinmesini istemektedir. 07
Yeni Ahit’e göre gerek Tanrý ile in- Ayrýca Hz. Ýsa, hoþgörülü olmanýn
sanlýk arasýndaki iliþkilerde gerekse in- sýnýrlarýný o kadar geniþletmektedir ki
sanlar arasý iliþkilerde esas olan sevgi inananlarýna þunu tavsiye etmektedir:
“Kötüye karþý direnmeyin; sað yanaðý-
ilkesidir. Bu baðlamda Yuhanna Ýnci-
nýza bir tokat atana öbürünü de çevirin;
linde; Tanrý insanlýða olan sevgisi ne-
size karþý davacý olup mintanýnýzý almak
deniyle Oðlunu (Hz. Ýsa Mesih’i) in-
isteyene abanýzý da verin; sizi bin adým
sanlýða göndermiþtir. 01 Oðul, insanlarýn
yol yürümeye zorlayanla iki bin adým
günahlarýnýn baðýþlanmasý uðruna kur- 43
yürüyün” demektedir. 08 Yine Hz. Ýsa,
ban olarak sunulmuþ, onlarýn günahlarý
kendisine karþý yapýlan kötülüðe karþý
için çarmýha gerilerek canýný vermiþtir. 02
koymaya yeltenmediði gibi, kendisini
Benzer þekilde, insanlar arasý iliþkilerde
tutuklamaya gelenlere karþý kýlýç çeken
de önemli olan sevgidir. Ýncillere göre
havarisini de kýlýcýný yerine koymasý
Hz. Ýsa, kendisine îlahî yasada en önem-
doðrultusunda uyarmaktadýr. 09
li emrin ne olduðunu soranlara, Tanrýyý
Hz. Ýsa’yla ilgili Ýncillerde yer alan
yürekten sevmenin birinci, komþunu
bu anlatýlar, geçmiþte ve günümüzde
kendin gibi sevmenin ise ikinci sýrada
pasifizmi temel bir yaþam tarzý edinen
önemli olduðunu ve bunlardan daha bü-
kimi Hýristiyan gruplar için referans ol-
yük emir olmadýðýný söyler. 03
muþtur. Son olarak Ýncillerde Hz. Ýsa,
Yuhanna Ýnciline göre Hz. Ýsa, ken- barýþý ve barýþ yanlýlarýný övüp kutsa-
disine inananlara yeni bir emir ver- maktadýr. 10 Bütün bu olumlu söylem-
mekte ve “birbirinizi sevin, sizi sev- lerinden sonra durum tam tersine döne-
diðim gibi siz de birbirinizi sevin” cektir. 11
demektedir. 04Hz. Ýsa’ya göre sevgi yal- 05. Matta, V:44-46.
nýzca komþuya ya da dost ve arkadaþ- 06. Matta, VI:14-15; Markus, XI:25-26.
lara yönelik olmamalýdýr; kiþi düþma- 07. Matta, VII:1-5,12.
08. Matta, V:39-41.
01. Yuhanna, III:16-17. 09. Bkz.Matta.XXVI:50-52;Yuhanna,XVIII:10-11.
02. Romalýlar, III:25. 10. Matta, V:9.
03. Markus, XII:28-31. 11. Bkz, Þinasi “Gündüz, Din ve Þiddet” (Di-
04. Yuhanna, XIII:34;XV:12,17. nin Dünya Barýþýna Katkýsý 2005 yýlý Kutlu

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 43


Mehmet Esgin

Bununla ilgili söylemlerin kaynaðý bunu uygulayýp takipçilerine bunu öne-


yine Kitab-ý Mukaddes (Eski ve Yeni ren bir þahsiyet olarak anlatýlýr. Oysa
Ahit metinleri) incelendiðinde her za- Hz. Ýsa’nýn yaþamýyla ilgili tarihsel an-
man sevgi, barýþ ve hoþgörü ilkesinin latýlara bakýldýðýnda, Hz. Ýsa’nýn hiç
ön plana çýkarýlmadýðý, yer yer öteki- de öyle pasif karakterli ve bir yanaðýna
lere karþý þiddet, nefret ve öfke içeren tokat atýldýðýnda diðerini de çeviren bir
pasajlarýn ve tanýmlamalarýn bulundu- kiþi olmadýðý anlaþýlmaktadýr. Öyle ki o,
ðu da dikkati çeker. Örneðin, Ýncillere sýk sýk muhaliflerini yerici, aþaðýlayýcý
göre Hz. Ýsa, geliþ gayesiyle ilgili olarak ifadeler kullanmaktan çekinmemekte ve
þöyle der: “Üzerlerine kral olmamý iste- zaman zaman onlara karþý þu ya da bu
meyen bu düþmanlarýma gelince, onlarý þekilde þiddet içeren tavýr ve davranýþ-
buraya getirin ve gözümün önünde ký- larda bulunmaktadýr.
lýçtan geçirin” demektedir. 01
Örneðin Hz. Ýsa, yaþamý esnasýnda
Yine Hz. Ýsa, tutuklanmasý öncesi
kendisine yönelik en þiddetli muhalefet
tutuklanacaðýna ve daha sonra olacak
sergileyen Yahudi din adamlarý ve elitle-
olaylara iliþkin öðrencilerine bazý ima-
larda bulunduktan sonra, onlara þöyle ri grubuna (en baþta da Ferisilere) sýk
der: O da onlara, «Þimdi ise kesesi olan sýk “sizi engerekler soyu”, “yýlanlar”,
onu yanýna alsýn, torbasý olan da onu “ikiyüzlüler”, “kör kýlavuzlar”, “buda-
alsýn» dedi. «Kýlýcý olmayan, abasýný lalar” gibi yakýþtýrmalarla hitap eder. 03
44 satýp bir kýlýç alsýn. Size þunu söyleye- Yine Hz. Ýsa, meþhur tapýnaða giriþ
yim, yazýlmýþ olan þu sözün bende ye- hikâyesinde, tapýnaðý asýl konumu dý-
rine gelmesi gerekiyor: `O, suçlularla þýnda kullanmaya çalýþanlara karþý son
bir sayýldý.’ Gerçekten de benimle ilgili derece radikal, bir tutum alýr; burayý
yazýlmýþ olanlar yerine gelmektedir.» adeta bir ticarethane haline getiren satý-
«Rab, iþte burada iki kýlýç var» dediler. cý ve alýcýlarý kýrbaçla tapýnaktan kovar,
O da onlara, «Yeter!» dedi. 02 Kimi Ýncil sarraflarýn masalarýný devirir, paralarýný
metinlerinde talebelerinin kýlýç kullan- yerlere saçar, kuþ satýcýlarýnýn sehpala-
malarýný hoþ karþýlamayan ve “kýlýç çe- rýný altüst eder, yük taþýyan hiç kimse-
kenlerin hepsi kýlýçla ölecekler” diyen nin tapýnaða geçiþine izin vermez. Hz.
Hz. Ýsa’nýn, bu ifadelerinde talebeleri- Ýsa, tapýnaðýn adeta bir “haydut inine”
ne, gerekiyorsa abalarýný bile satýp kýlýç döndürüldüðünü vurgular. 04
almalarýný önermesi, Ýncil yazarlarýnýn
Ayrýca, eldeki Ýnciller, bir yandan
Hz. Ýsa anlayýþlarý konusundaki farklý tu-
sevgi, merhamet, baðýþlama ve hoþgö-
tumlara örnek olmasý açýsýndan ilginçtir.
rüden bahseden Hz. Ýsa’nýn, diðer ta-
Yukarýda deðindiðimiz gibi, Ýnciller- raftan muhalifleriyle ilgili olarak zaman
de geçen bazý ifadelerde Hz. Ýsa adeta zaman “cehennem azabýndan”, “ateþ-
mutlak pasifýzmi savunan ve yaþamýnda ten” ve “lanetten” bahsettiðini rivayet
Doðum Sem. Tebliði, s150. 03. Bkz.Matta, XII:34;XXIII:13-33.
01. Luka, XIX:27. 04. Bkz. Markus, X1:15-17; Matta, XXI:12-17;
02. Luka, XXII:36-38. Luka, XIX:45-46; Yuhanna, II:14-15.

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 44
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

etmektedir. 01 Hatta Hz. Ýsa, meþhur de Pavlus’un da mektuplarýnda zaman


“incir aðacýný lanetlemesi” kýssasýna zaman muhaliflerine karþý hakaret ve
göre, incir yeme ümidiyle yaklaþtýðý yergi dolu sözlerine ve þiddet çaðrýþtý-
aðaçta yiyecek meyve bulamayýnca (ki ran ifadelerine rastlanmaktadýr. Örne-
Ýncil yazarlarý, o sýrada incir mevsimi ðin o, bir mektubunda, kendisini izle-
olmadýðýný vurgularlar, bu durumda yenlere, kimseye “lanet etmemelerini”
aðaçta incir bulunmamasý gayet doðal- öðütlerken, 03 bir diðer yerde (kendisi-
dýr) aðacý bile lanetlemekten kaçýnma- nin öðretileri dýþýnda bir öðretiyi savu-
maktadýr. Ýncillerde, bu lanetlemenin nanlarý kastederek)”gökten bir melek
ertesi günü aðacýn kökten kuruduðu
bile size bildirdiðimiz müjdeye ters dü-
anlatýlýr. 02
þen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona;
Yiyecek meyve bulamadýðý için öf- daha önce söylediðimizi þimdi yine söy-
kelenip, bir aðacý bile lanetleyerek ku- lüyorum, bir kimse size kabul ettiðinize
rumasýna neden olan öfkeli ve komp- ters düþen bir müjde bildirirse ona lanet
leksli bir figürün, “düþmanlarýnýzý bile olsun” demektedir. 04 Yine Pavlus, dedi-
sevin” deyip herkese yönelik baðýþlama koducu, yerici, küstah, kibirli v.b. þe-
ve hoþgörüden bahsetmesi ne kadar tu-
kilde nitelediði kimseler için “Tanrýnýn
tarlý olabilir? Ya da sevgi, baðýþlama ve
gazabýndan” bahsetmekte, “bunlarýn
hoþgörüye sürekli vurgu yapan bir þah-
ölümü hak ettiklerine dair Tanrý buy-
siyet, nasýl, bir aðaca bile lanetler yaðdý-
ran bir ruh yapýsý taþýyabilir? Hz. Ýsa’ya
ruðunun” bulunduðunu vurgulamakta- 45
dýr. 05 “Gazapla cezalandýran Tanrý” ve
atfedilen ve karþýt tutumlar içeren bu
Tanrýnýn gazabý” ifadeleri, Pavlus mek-
olaylarýn, gerçekte tarihsel Hz. Ýsa’yla
bir ilgisi olabilir mi? Dolayýsýyla Hz. tuplarýnda “seven Tanrý” motifleriyle
Ýsa’ya iliþkin bu deyiþ ve hikâyelerde, yan yana yer almaktadýr. 06
hem Hz. Ýsa’nýn þahsý ve kimliði ile il- Ayrýca o, sünnet olmanýn gerekli
gili erken dönem Hýristiyan cemaatin olup olmadýðý konusundaki tartýþmada
anlayýþýný hem de muhaliflere ya da kendisinden farklý düþünenleri kastede-
öteki statüsündeki insanlara yönelik rek “köpekler”, “sünnet baðnazlarý” ve
tavýr ve davranýþlara iliþkin bu cemaatin “ikiyüzlüler” ifadelerini kullanmakta,
yaklaþýmlarýný (varsa farklý durumlara muhaliflerine yönelik “bu asi, boþboðaz
göre farklý davranýþ biçimlerini meþru- aldatýcý kiþilerin aðzýný kapamak gerek-
laþtýran, böylelikle þartlara göre bazen tiðinden” ve bunlarýn “iðrenç kiþiler”
pasifist ve hoþgörülü bazen radikal ve
olduklarýnýn söz etmektedir. 07 Bun-
saldýrgan olabilen tavýrlarýný) görmek
dan baþka o, “akýl karýþtýran kim olur-
mümkündür.
sa olsun cezasýný çekeceði” tehdidinde
Hz. Ýsa’ya atfedilen rivayetlerde 03. 5RPaO×Oar, XII:14-15.
olduðu gibi, her ne kadar sevgi, hoþ- 04. Galatyahlar, 1:8-9.
görü, þefkat ve baðýþlamadan bahsetse 05. 5RPal×lar,1:18-32.
06. Ekz. 5RPal×lar, III:5, XII:19, XII:4.
01. Bkn. Matta, XXIII:33, XXV:41, 46. 07. bkz.Titus’a Mektup,1:10-12, 16;Filipililer,
02. Markus, XI:12-21; Matta, XXI:19. III:2.

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 4


Mehmet Esgin

bulunmaktadýr. 01Pavlus’un, Yahudileri, hissedar olur” 05 “Her hangi bir adamýn


Hz. Ýsa ve Peygamberlerin katili olmak- bozulup yoldan çýktýðýný ve günah iþ-
la suçlayan ifadelerinde, antisemitizme leyerek kendi kendini mahkûm ettiðini
temel teþkil eden bazý yaklaþýmlar gör- bilmek suretiyle birinci ve ikinci uyarý-
mek de mümkündür. 02 dan sonra sapkýnla iliþkiyi kes” 06
Pavlus’un Romalýlara mektubun- Kitab-ý Mukaddes’teki bu mesajlar
da, Hýristiyan teolojisindeki egemen- asýrlar sonra engizitörlerin kendileri
lik anlayýþýna temel olan ve otoriteden için sapkýnlarý yargýlamada her yolun
kaynaklanan þiddeti meþrulaþtýrmada mubah olduðu noktasýnda yorumlan-
masýna sebep olup sapkýna suçunu iti-
son derece önemli bir rol oynayan bir
rafta her yolun denenmesini mubah gö-
ifadesi oldukça dikkat çekicidir. Pavlus
receklerdir. Buna delil olarak Allah’ýn,
þöyle der: “Herkes, altýnda bulunduðu
Hz. Âdem ile Havva’nýn cennette yasak
yönetime boyun eðsin. Çünkü Tanrýdan
meyveyi yemelerinin cezasý olarak cen-
olmayan yönetim yoktur. Var olanlar
netten kovulmalarýna çok garip bir þe-
Tanrý tarafýndan kurulmuþtur. Bu ne- kilde yorum getirmiþlerdir. Buna göre
denle, yönetime karþý direnen, Tanrýnýn engizitörler, Tanrý adýna yargýlama
düzenlediðine karþý gelmiþ olur. Karþý yaptýklarý için Tanrý gibi hareket ede-
gelenler yargýlanýrlar. ... Çünkü yöne- bileceklerini iddia etmiþlerdi. Burada,
tim senin iyiliðin için Tanrýnýn hiz- Tanrý’nýn ilk engizitör olduðu ve Hz.
46 metindedir. Ama kötü olaný yaparsan Âdem ile Havva’yý þahit dahi çaðýrma-
kork! Yönetim, kýlýcý boþ yere taþýmýyor; dan gizlice yargýlayýp cezalandýrdýðýný
kötülük yapanýn üzerine Tanrýnýn ga- Ýspanya engizitörlerden Paroma dile
zabýný salacak olan öç alýcý olarak Tan- getirerek kendilerince yaptýklarýna îlahî
rýnýn hizmetindedir. Bunun için yalnýz bir dayanak bulmuþ oluyorlardý. 07
Tanrýnýn gazabý nedeniyle deðil, vicdan Böylece engizitörler, Tanrý adýna
nedeniyle de yönetime boyun eðmen hareket ettiði için kendilerine her yolu
gerek”. 03Ayrýca öldürme ve iþkence gibi meþru görürler. Ayrýca sapkýnlýkta inat
mesajlar içeren “Eðer bir kimse bana eden sapkýnlarýn iþkence yapýlmasýnda
gelmezse, budanmýþ bað çubuklarý gibi ve ceza verilmesinde Aziz Jerome þöy-
dýþarý atýlýr ve kurur; sonra bir araya le der: “Bütün bir kitlenin bozulmasýn-
yýðýlýr ve ateþe atýlýr; yanar” 04 “Eðer dan kaçýnmak için kangren olmuþ organ
herhangi bir kimse gelir, Hz. Ýsa’nýn nasýl vücudun selâmeti için alýp kopa-
öðretiþini kabul etmezse onu evinize hiç rýlýyorsa toplumdaki sapkýnlarý top-
lumdan aforoz demiriyle alýp koparmak
almayýnýz, ona selâm vermeyiniz.” Çün-
kü ona selâm veren onun kötü iþlerine 05. Yuhannanýn, II. Mektubu:10-11.
06. Titus, III: 10.
01. Galatyahlar, V:10. 07. H. Charles Lea, Histoire de L’Inquýsýtion,
02. bkz. I. Selanikliler, II:14-15. AuMoyen-Age, ( Paris, 1900-1901), I, s. 406-
03. 5RPal×lar, XIII:1-5;ûinasi GnGz, Küresel 407; ClementWood, øVSDQ\D¾GD(QJL]LV\RQdHY
Sorunlar ve Din, (Ankara: Ankara Okulu Yay., gPHU 5Õ]D GR÷UXO øVWDQEX Koþkun Basýmevi,
2005), ss.48-53 1938), s.6;Rafael Sabatini, Torquemada et
04. Yuhanna, XV: 6. L’Inquýsýtion Espagnole,( Paris: 1937), s. 11.

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 46
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

lâzým”. 01 hainlik” tekrar yorumlanarak sapkýn-


XI. yy. sonlarýna doðru II. Urbain lara karþý uygulamaya sokulmuþtur. 06
bir fermanýnda: “Katolik kilisesini sa- Bu sefer baþka bir yüzüyle ortaya çýký-
vunmada sapkýnlarý aforoz edip yakan yordu. Çünkü ayný kanunlar, Hýristi-
kiþileri katil olarak telâkki etmiyoruz” yanlýðýn baþlangýcýnda Hýristiyanlara
demektedir. 02Tabii bunu Ýncil’in “ateþe uygulanmýþtý. Ne garip ki XI. y.y.dan
atýlýr ve yanar” 03 mesajýndan ilham al- itibaren sapkýnlarýn ortaya çýkmasýyla
maktadýr. Bu konu, St. Tohmas Aquin kilise hukukçularý (kanunist) ve Roma
tarafýndan 1274 yýlýnda þöyle formüle hukukçularý (romanist) kilisede sulhu
edilir: “Sapkýnlýk öyle bir günahtýr ki bu ve birliði savunmak ayrýca sapkýnlarý
günahýn cezasý, sapkýný sadece aforoz yok etmek için bu kanunlarý meþru sayý-
etmekle kiliseden dýþlamak deðil ayný yorlardý. Bir zamanlar kendilerinin yok
zamanda ölümlü dünyadan dýþlamak- edilmesi için reva görülen iþkenceleri
týr. Eðer sapkýn hatasýnda ýsrar eder- artýk baþkalarý için reva görüyorlardý. 07
se, onun imanýndan umudunu kesen Hâlbuki kilise asýrlar boyunca, laik
kilise, aforoz hükmüyle kendi içinden mahkemelerin kabul edip uyguladýðý iþ-
atarak baþka insanlarýn imanýna zarar kenceye düþman kesilmiþti.
vermesinden kurtarýr. Kilise ölüm ce- IX. yüzyýlda bir Bulgar danýþma
zasýnýn uygulanmasýný laik makamlara heyetine cevap veren Papa I. Nicolos:
býrakmaktadýr.”. 04 Ýþte Aziz Gregoire “bu soruþturma aracýný (iþkenceyi) ne 47
Le Grand’ýn “Ecclesiaabharret’asangu- beþerî ne de ilâhî kanunlar asla kabul
ine” formülü bunu destekleyerek þun- etmediðini beyan etmiþtir; zira itirafýn
larý itiraf ediyordu: “Kilise mensuplarý kendiliðinden olmasý gerekir” oldu-
kan dökmeden geri dursunlar, bunu laik ðunu savunuyordu. 08 XII. yy’da kilise
otoriteler yapsýn”. 05 kanunlarýnýn bir araya getirilmesi olan
Sapkýnlarýn tekrar, XI. y.y.da ortaya Decret de Gratien ayný usulü kullana-
çýkmasý Roma Ceza hukukunun yeni- rak suç itirafýnýn iþkenceyle söyletme
den doðmasýna neden oluyordu. Çün- (extorque) deðil kendiliðinden söylen-
kü Roma hukukundaki “Tanrýya karþý mesi (spontere) gerekir demiþtir. XIII.
01. HenriMaisonneuve, L’Inquýsýtion, (Desclée/ yy.’da Roma hukukunun geliþmesi laik
Novalis:1989),s.18;Betül Çotuksöken, Or- hukuk mekanizmasýnda iþkencenin ye-
taçað Yazýlarý, (Ýstanbul: Kabalcý Yayýnlarý, niden tesis edilmesine neden olmuþtur.
1993), ss. 69-72.
02. HenriMaisonneuve, L’Inquýsýtion,(Desclée/ 06.Bkz.George Ryley Scott, Ýþkencenin Tarihi, çev.
Novalis:1989),s. 18. Hamide Koyukan,( Ankara: Dost Yay., 1995), s.70.
03. Yuhanna: XV, 6. 07. H. Maisonneuve, L’Inquýsýtion,(Desclée/
04. H. Charles Lea, Histoire de L’Inquýsýtion, ,(Pa- Novalis: 1989),s. 18-19; J. Imbert, Ölüm
ris, 1900-1901), I, VII; Jean Imbert, Ölüm Cezasý, Cezasý, çev. Beyhan Kayýhan,( Ýstanbul: 1989)
Çev. Beyhan Kayýhan,( Ýstanbul: 1989), s. 28. ,ss. 24-26; Ferhan Ercan, Ýþkencenin Nedenleri
05. Henri Maisonneuve, L’Inquýsýtion, (Desclée/ ve Kaynaklarý, (Ýstanbul: Yalçýn Ofset, 1993),
Novalis:1989), s.18; J. Imbert, Ölüm CezasÕ çev. s. 18; Ýlhan Bardakçý, “Ýþkence” (Tarih ve Me-
Beyhan Kayýhan,( Ýstanbul: 1989)Õ, ss. 24-25; deniyet, Sayý: 31, Ekim, 1996),ss. 24-25.
Altay Ünaltay, Doðu’da ve Batý’da Din-Devlet 08. Jean Guýraud, L’InquýsýtionMedievale, (Pa-
Ýliþkisi, (øVWDQEXOEndülüs Yayýnlarý, 1990) s.34. ris:1928 ) s.106.

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 4


Mehmet Esgin

1228 tarihli Veron Yasasý’nda ve 1231 manýnda iþkencenin Engizisyon mah-


Sicilya Anayasalarýnda iþkence iþlemi kemesi tarafýndan kullanýmý, durumu
görülmüþtür. Engizisyon bunu uyar- ve þartlarýný açýkça belirterek iþkenceye
ladý, zira iþkence 1243 yýlýnda Doðu izin vermiþtir. 03
Fransa’nýn güneyinde Engizisyon mah- Bunu takiben 30 Kasým 1259 tari-
kemesi tarafýndan uygulanmýþtýr. Bu hinde IV. Alexandre halefinin bu kara-
yýllarda Arnaud Bordeler de Lauzerte rýný onayladý ve V.Clement bir kaç yýl
isimli birine Sehba iþkencesi (chevalet) sonra ayný þeyi yaptý. Fakat þöyle bir
ile iþkence yapýlýr. Fakat sapkýndan iti- kýsýtlamaya gidildi: Sakat býrakmama
raf alýnamamýþtýr. 01 (citramembridiminutionem)ve ölüm te
Bütün bu iþkence yapýlmasýný savu- hlikesi(mortispericulum)’inden kaçýný-
nanlara karþý uzun süre kilise, iþkence- lacaktý. Fakat bu sadece kilise kanunla-
ye karþý çýkmýþtýr. Bu itiraza karþý Liege rýnýn (canonique) intizamsýzlýk riskle-
Wazon (1048) piskoposu tarafýndan rini bertaraf etmek için bir formüldü. 04
XI. yy. ortalarýna doðru Chalons’lu Böylece, sapkýnýn sorgulanmasýndan
meslektaþýna yazdýðý þu mektup önem- suçunu itiraf için zorlama ve iþkence
lidir: “Rabbimiz, günahkârýn, sapký- resmen kabul edilip hukukî dayanakla-
nýn ölümünü istemiyor, iþkence, ateþle rýyla kendilerine has savunularýyla meþ-
yakma yeter artýk bitsin. Þeytanýn tu- rulaþmýþ oldu.
48 zaðýna yakalanmamalarý için maðfiret
Burada hemen þunu da belirtelim.
sahibi yaratýcýmýzýn yaþamýna izin ver-
Ýþkencenin de bir uygulama yaþ haddi
diði kiþileri dünyevî cezalarla mahkûm
vardý. Bu zaman zaman deðiþtiði gibi
etme. Bugün sapkýn olanlar belki yarýn
bölgeler arasýnda farklýlýklar arz edi-
hidayete ererler ve cennette en yüksek
yordu. Kadýnlarda dokuz buçuk, erkek-
makama çýkarlar, PavlusHýristiyanlara
lerde onbuçuk yaþ taban olarak kabul
iþkence etmesiyle hidayete ermedi mi?
edilmiþtir. Ama daha çok ondört yaþ
Piskoposlar Tanrý’nýn sevgili kullarýdýr.
genel olarak kabul görür. Gerektiðin-
Fakat insanlara eziyet verme yetkisine
de çocuk olanlarýn vasi tayin etmesiy-
deðil onlara dinî hayatý yaþatma yetki-
sine sahiptirler” 02 Bu ses, feryat, Engi- 03. A.H.Verrill, L’Inquýsýtion, (Paris:1932),
s.117; Jean Guýraud, L’Inquýsýtion Medievale,
zisyona tolerans esintisini getiriyordu. (Paris:1928) s.107; Guy Testas, Jean Testas,
Ama bu esintiler katýlýðý, yenemiyordu. L’Inquýsýtion, (Paris:1974),s.38-39; Henri
Maisonneuve, L’Inquýsýtion, (Desclée/No-
Yine bütün bu iþkenceye karþý çýkýþlara valis: 1989), s. 49-50; Altay hQDOWD\ Doðu’da
raðmen Papa IV. Innocent, 15 Mayýs ve Batý’da Din-Devlet Ýliþkisi,(Endülüs Ya-
1252 tarihli “Ad extirpanda” isimli fer- yýnlarý, Ýstanbul: 1990) ,s.9; Kürþat Demirci
“Engizisyon”,Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm
01. Jean Guýraud, L’Inquýsýtion Medievale, (Pa- Ansiklopedisi, (Ýstanbul: 1994), XI, s. 239.
ris:1928), ss.106-107; Henri Maisonneuve, 04. Guy Testas, Jean Testas, L’Inquýsýtion,
L’Inquýsýtion, (Desclée / Novalis:1989), s.18; (Paris:1974),s.39; Ýlhan Bardakçý, “Ýþ-
Edward Peters, Inquýsýtion,( Berkeley And Los kence”, (Tarih ve Medeniyet, Sayý: 31,
Angeles: 1989), ss. 61-63. Ekim: 1996) s.23; Ferhan Ercan, øúNHQFHQLQ
02. Charles Lea, Histoire de L’Inquýsýtion,(Paris, Nedenleri,(øVWDQEXO Yalçýn Ofset, 1993) s.18;
1900-1901) , I, s. VIII. Dictionary of the Middle Ages,VI, 485.

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 48
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

le de bu iþ halledilmiþtir. 01 Ama çoðu ku salan mahkemelerin ortamýydý. Bu


zaman engizitörün inisiyatifinde ço- mahkemelerden örnek verecek olursak,
cuklara, yaþlýlara ve hamile kalanlara, Portekiz Engizisyon binasý dört mahke-
din adamlarýna ve asillere bu iþkence meyi kapsýyordu. Bunlarýn her biri yak-
uygulanmýyordu. 02Ama ölülerin dahi laþýk olarak yüzelli metrekareden oluþ-
yargýlandýðý, kemiklerinin çýkarýlýp ce- maktaydý. Engizitörlerin her birine ait
zalandýrýldýðý 03 ortamda bunlar yani geniþ odalardan oluþan daireleri vardý.
çocuklarýn yaþlýlarýn, hamilelerin mua- Bu dairelerin önünde ceza infazlarýnýn
fiyeti biraz akla uzak düþmektedir. uygulanmasýnda çok büyük avlular; bu
Hýristiyanlýk, meþru zeminini oluþ- avlularda kraliyet ailelerine, mahkeme
turduðu þiddet ve iþkenceyi; hangi üyelerine ve diðer protokole ait loca-
yolla uygulanacaðýný düþünüp buna lar mevcuttu. Buna karþýn sapkýnlarýn
paralel olarak uzun bir süreç sonucu konduðu hücreler tam tersi korkunç
Engizisyon kurumlarý teþekkül etmiþ- ve ürkütücü bir usuldeydi. Yer altýnda
karanlýk, nemli ve daracýk üçyüze yakýn
lerdir. Buna baðlý olarak Ýlk Engizis-
odalar vardý. Ýçlerinde yatak olduðu bel-
yon 1233’de Toulouse’de kurulmuþ-
li olmayan bir sergi, çok kötü durumda
tu. Beþ yýl sonra Aragon’da bir diðer
bir tuvalet, el yýkamaya bir leðen, bir
mahkeme açýldý. Hareket hýzla yayýldý.
maþrapa, bir lamba ve bir tabaktan mü-
Almanya’da, Hollanda’da, Ýspanya’da,
teþekkil idi. Tutuklulara verilen yemek-
Portekiz’de Fransa’da kurulan mahke-
ler oldukça kötüydü. 49
meler her türlü sapkýnlýða karþý büyük
Kendi aralarýnda sohbetleri ve gü-
bir performansla mücadele vermiþ-
rültü yapmalarý yasak olup, yapanlara
lerdir. Ayrýca sapkýnlýkla suçladýklarý
cezalar uygulanýyordu. Ýþkencecilerin
insanlarýn mallarýna el koyarak (mü-
görünümü olaðan dýþý ve ürkütücü idi.
sadere) Engizisyon kurumunun mali
Baþtan aþaðý siyah giysiler giyerler, yal-
finansmaný saðlamýþ oluyorlardý. 04 Bu
nýzca gözlerini açýkta býrakan kukule-
durumda kilise mali kaynak saðlarken
talar takarlar ve en þeytani görüntüyü
halk arasýnda büyük bir korku meydana
sergilerlerdi. 05 Güneþin dahi sýzmadýðý
getirmiþti.
bu iþkence odalarýnda uzun süre kalmýþ
Diðer taraftan halka büyük kor- insanlarýn bu yargý ortamýna geliþleri,
01. H. Charles Lea, Histoire De L’Inquýsýtion Au suçlarýný itiraf ettirmek için nasýl bir
Moyen-Age, (Paris: 1900-1901),I, 403.
02. Henri Maisonneuve, L’Inquýsýtion, (Desclée þiddet ve iþkence uyguluyordu.
-Novalis: 1989), ss. 49-50 3- Ýþkencenin nedenleri
03. Guy Testas, Jean Testas, Orta Çað Hýristi-
yan Dünyasýnda Dinsel Þiddet Engizisyon, çev. Ýþkence, insan potansiyelinde olan
Ali Erbaþ,( Ýnsan yay. Ýstanbul:2003), s.45 bir duygudur. Bu duygu intikam hýr-
04. Henri Charles Lea, Histoire De L’ýnquýsýtion sýnýn hazýr, etkili, tatmin edici ve kaba
Au Moyen-Age, (Paris: 1900–1901), I,
ss.325-327; Jacqueline Martin Bagnaudez, 05. G. R.Scott, Ýþkencenin Tarihi, Çev. Hami-
L’Inquýsýtion, (Miythes Et Réalités, Pa- de Koyukan,( Ankara: Dost Kitabevi, 2001),
ris:1992), s.21; George Ryley Scott, Ýþkencenin s.82; Robert Muchembled, Ýþkenceler Zamaný,
Tarihi, Çev. Hamide Koyukan,(Ankara: Dost çev. Ali Berktay, (Ýstanbul: Tüm Zamanlar
Kitabevi, 2001)s.82. Yay., trz),ss.162-165.

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 4


Mehmet Esgin

bir aracýdýr. Topluma karþý iþlenmiþ dan, iþkence altýnda verilecek bilgilerin
bir suç veya soyut ilkelerin çiðnenme- saðlýklý ve gerçekleri ortaya koyucu bir
si karþýsýnda devletin adaleti saðlamak özelliðinin olacaðý kabul edilemez bir
için baþvurduðu bir yol olduðu kadar durumdur. Üstelik aðýr ýstýrap altýnda
(günümüzde ceza aracý olmaktan çýkýp kendini itham edebilen bir kimse, baþ-
yasaklanmýþtýr), haksýzlýða uðradýðý- kalarýný daha kolay itham edebilir ve ce-
ný, kendisine ya da ailesine saldýrýda zadan kurtulmak için suçu baþkalarýna
bulunulduðunu düþünen bireyde ge- rahatlýkla atabilir.
liþen ceza verme duygusuyla baðlýdýr. e-Gözdaðý vererek itaate zorlamak
Bu duygusuna ulaþmak isteyen kurum amacýyla: Ýþkenceye maruz kalan kim-
veya bireyler intikam hýrsý, iktidarýn senin, iþkenceyi yapanlar tarafýndan
gereði ve nefret psikolojisi altýnda þu gözü korkutulur ve böylece kendisinin
amaçlar için iþkenceye baþvurmaktadýr. kesin itaat etmesi saðlanýr. Her türlü
a-Bilgi Almak Amacýyla: Suç veya iþkence vasýtasýna baþvurularak, muha-
sanýkla ilgili her türlü bilgi ve haber bu tabýn yapmayý planladýðý eylemlerden
kavrama dahildir. Örneðin, suç delille- vazgeçmesi veya yaptýklarýný haber ver-
rini tespit etmek, suçun hazýrlýklarýný mesi yoluna gidilir.
öðrenmek, suçun iþleniþ nedenini öð- f-Tehdit etmek amacýyla: Tehdi-
renmek, sanýðýn nerede olduðunu veya din amacý, iþkence edilen kimseyi veya
nerede gizlendiðini öðrenmek, suçluyu üçüncü bir þahsý belli bir davranýþta
50 tespit etmek veya yakalamak, suç hak- bulunmaya sevk etmek ve zorlamaktýr.
kýnda bilgi edinmek ve benzeri nedenler, Keza maznunun serbest iradesi dýþýnda
bilgi alma gayesine yöneliktir. ve serbest kaldýðý zaman yapmayacaðý
b-Suçu itiraf ettirmek amacýyla: veya söylemeyeceði bir þeyi yaptýrmak
Ýþkence için kabul edilen sebeplerin yahut söyletmek, iþkence edenin iradesi
önemli olanlarýndan biri þüphesiz, suçu doðrultusunda hareket etmesini temin
ortaya çýkarmak ve gerçeði belirlemek etmek, tehdidin gayesini teþkil eder.
maksadýyla kiþiye ýstýrap çektirmektir. g-Ayrýmcýlýk yapmak amacýyla: Ýn-
c-Cezalandýrmak amacýyla: Bir kim- sanlar arasýnda her türlü farklýlýk doðu-
senin iþlemiþ olmasý ihtimal dâhilinde racak tüm davranýþlar ayrýmcýlýktýr. Ýþ-
olan suçlarýn ortaya çýkarýlmasý düþün- kence eden kimseler din, mezhep, sýnýf,
cesi ile birlikte iþkencenin bizatihi ceza-ýrk, bölge, millet, herhangi bir ideoloji,
landýrma aracý olarak görülmesi þeklin- siyasi parti vs. gibi farklýlýklarý esas ala-
de de olabilir. rak sanýða aðýr bir eziyette bulunuyor-
d-Suç ortaðýný ortaya çýkarmak sa ayrýmcýlýk yapmak suretiyle iþkence
amacýyla: Aslýnda iþkencenin, gerçeðin ediyorlar demektir. 01 Bu çeþit amaçlarla
keþfi için bir vasýta olamayacaðý belli ve iþkenceler yapýldýðý görülmektedir.
kesin iken, bununla bir de suç ortaklarý- 4- Ýþkence tekniklerinin uygulanmasý:
ný ortaya çýkarmak hiç mümkün olmaz. Sorgulamada sanýðýn suçunu itiraf
Çünkü ortaklarý bulmak da suç delille- 01. Hakký Aydýn, “Ýslam ve Modern Hukukta
rini ortaya çýkarmak demek olacaðýn- Ýþkence,” (Ýstanbul: Beyan Yay., 1997), ss.58-63

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 0
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

için zorlama ve iþkencenin resmiyet ve tek bir tanýk, tek bir gösterge bulunan
meþruluk kazanmasýnýn izahýndan son- kiþiye iþkence edilmez. Bütün bunlarýn
ra þimdi de insanýn nefesini kesen þiddet her biri tek baþýna, “iþkenceyi haklý çý-
ve iþkencenin uygulanýþýný sergilemeye karmaya yeterli deðildir”. Bu sebeple
çalýþacaðýz. Bu konuda, 1357’de Nicolai suçunu itiraf etmeyen sanýða engizitör
Eymerich Katalonya, Aragon, Valence suçunu itiraf için istediði cebir ve iþken-
ve Mayorka’nýn genel engizitörü olarak ceyi seçmekte serbesttir. Ama genelde
görev yaptýðý esnada kaleme aldýðý “Di- hafif acý veren teknikten, daha çok acý
rectoriumInquisitorum” (Engizisyon- veren metoda doðru bir sýra takip edi-
cularýn Kýlavuzu) adlý eserinde iþken- liyordu. Yani tedrîcî bir þekilde suçunu
ceye baþvurma gerekliliðini altý noktada itiraf ederek iþkence dozu ve tekniði ar-
özetlemektedir. Bunlar: týrýlýyordu.
a)Cevaplarýnda kararsýzlýk göste- Hatta bazen buna gerek kalmadan
ren, bir öyle deyip bir tersini savunan kýsa yoldan, sapkýnýn da canýnýn acý-
suçluya iþkence uygulanýr. Bu durumda masýna gerek kalmadan sapkýna iþken-
suçlunun gerçeði sakladýðý, sorgulama- ce odalarý, iþkence cihazlarý, aletleri,
lardan yýpranarak sözlerinin birbirini teknikleri nasýl uygulandýðý ve sonuç-
tutmadýðý sonucu çýkarýlýr. Bir kere larýnýn ne olabileceði gösterilip anlatý-
inkâr edip sonra itiraf ediyorsa ve bun- lýyordu. Bu durumda sapkýn iþkenceye
dan da ardýndan piþmanlýk duyuyorsa maruz kalmadan suçunu itiraf ediyor
“kararsýz biri” olarak yorumlanmamalý, veya kabullenmek zorunda kalýyordu. 01 51
mahkûm edilmelidir. Aksi takdirde, iþkence seanslarý baþlý-
b)Eðer ona karþý tanýklýk eden tek yordu. Sapkýn, uzun süre aç ve susuz
bir kimse varsa mahkûma iþkence edilir. býrakýlýp, zincirlere vuruluyordu. Bu hal
Tek bir tanýklýk yeterlidir. Her ne olursa sorgulama sürdüðü müddetçe devam
olsun sivil bir yargýlamada tek bir tanýk- ediyordu. Bernard Gui’nin “Vexatiodat
lýk ayný güce sahip olmayacaktýr. Ýntellectum” diye ifade ettiði ve “Zihni
c)Kendisine karþý bir ya da birkaç açan” anlamýna gelen bu uygulamayý
önemli suç delil bulunmuþsa kiþiye iþ- tavsiye etmektedir. 02
kence edilmelidir. Ýhbar artý deliller ye- Engizisyon, iþkenceyi sadece bir acý
terlidir. Papazlar için ihbar yeterlidir.
01. HenriMaisonneuve,L’Inquýsýtion,(Desclée No-
d)Hakkýnda inançsýzlýkla ilgili tek valis:1989), s.49-50; E.Vacandard,”Inquisition”,
bir delil sunulan, bundan baþka þiddetli Encyclopedia of Religion And Ethics, (I-XIII),
göstergeler bulunan kiþiye iþkence edil- Editör: James Hastings, (New-York: 1980), VII, s.
332; R.C. Finucane, “Inquisition, the”,The Ency-
melidir. Hatta hiç bir tanýk olmasa bile clopedia of Religion,(Editör: Mircea Eliade, New-
göstergelere dayanarak iþkence edilebilir. York: 1987 VII, s. 252; Tarih Boyunca Ýþkence, Pa-
naroma Dergisinin Özel Ekidir,( østanbul: 1993),
e)Sapkýnýn geçmiþine dayalý bir ta- ss. 16-18
nýðýn ifadesi bulunuyorsa sapkýna iþ- 02. GuyTestas, Jean Testas, L’Inquýsýtion,
kence edilmelidir. (Paris:1974),s. 39; FredericMax, Prisonniers de
L’Inquýsýtion, (Editions du Seuil: 1989).ss. 55-58
f)Kendisine karþý yalnýzca bir iftira,
verme yöntemi olmaktan öteye götür- nýn suçunu itiraf etmesi telkin edilirdi.
müþ, deyim yerindeyse, iþkence sanat ve Tabiî sapkýn acýdan itiraf eder veya mu-
bilimini ortaya koymuþtur. Fiilî iþken- kavemet gösterirse, baþka bir iþkenceye
ceden önce psikolojik yaklaþýma büyük geçilirdi. Az da olsa mukavemet göste-
önem verilmiþtir. Sapkýn sanýk siyah el- ren bazý sanýklarýn suçsuz diye salýveril-
biseli maskeli kiþilerce gece yataðýndan diði de olmuþtur.
kaldýrýlarak tutuklanýr. Zindana tam bir Bu iþkence sapkýnýn suçunu itiraf
suskunluk içinde götürülürdü. Burada, için kullanýlmýþtýr. Bu iþkence 1157 yý-
direncinin kýrýlmasý için tam bir karan- lýnda Reimskonsilinde kabul edilmiþtir.
lýkta ve yalnýz baþýna bir süre tutulur, Saint Bernard’da bunu onaylamýþtýr.
direncinin kýrýldýðýna hükmedildiði gün Daha sonra bu cezayý III. Innocent 1212
ayný siyah giysi ve maskeli kiþiler sa- yýlýnda kesin olarak yasaklar. 1215 yýlýn-
nýðý alýr, iþkence odasýna götürürlerdi. da III. Alexandre ve III. Luciaus’deLat-
Burada uzun bir masanýn ardýnda, ön- rankonsili bütün kilise mensuplarýna
lerinde sanýða iliþkin kâðýtlar olan es- herhangi bir ordalie cezasýna baþvurul-
rarlý kiþiler otururlardý. Zemin iþkence masýný yasaklar. Fakat mahallî papazlar
sýrasýnda dökülen kanlarý emsin diye, buna karþý çýkarlar. Bunlar “Tanrý adýna
kum ya da talaþla kaplý olurdu. Sanýða yargýlamanýn bu rahat zevk verici yolu
ne ile suçlandýðý itiraf etmesi söylenir- olmadan acaba hakikate nasýl ulaþýlýr?”
di. Sanýk konuþmamakta ýsrarlýysa baþ diyerek bu iþkenceyi hakikate ulaþmada
engizitör ona bir kaç saat için ellerinde bir vasýta olarak görürler. 02
olmadan, ölünceye kadar ve hatta ce- B-Flagellation iþkencesi: Bu en iyi
hennem azabý çekercesine iþkence hatýr- en kolay bir teknik olarak anýlýr. Bunda
latýrdý. Mahpus hâlâ konuþmak istemi- “Kamçýlama” yolu ile sanýða suçu itiraf
yorsa iþkencelere býrakýlýrdý; bunlarsa ettirilmeye çalýþýlýr. Kamçýlama aletleri
fiilî iþkenceye baþlamadan mahpusa onu demir topuzlar, ateþte kýzdýrýlýp vurulu-
ýþýðýn parlaklýðýný geçirebilecek bir du- yordu. 03
ruma gelinceye kadar incelteceklerini C-Chevalet iþkencesi: “Ýþkence
söylerlerdi. 01 Böylece iþkence seanslarý sehpasý” adýyla bilinir. Çeþitli biçimler-
baþlardý. Bu iþkenceler þunlardýr: de can yakýcý aletler vardýr. Sapkýn bu
A-Ordalia iþkencesi: Sanýk olan aletlere konur caný yakýlýrdý. Mesela:
sapkýnýn suçunu itiraf için baþlangýçta “Zincirli Aský” denilen ve iþkence için
sapkýnýn suçlu olup olmadýðýný anlamak kullanýlan demir kafes. Bu demir kafes
için uygulanan bir iþkence türüdür. Bu içine sapkýn asýlýp sýkýlarak caný yanar-
iþkence seansýnda sapkýna baþlangýç dý. Vahþi kuþlara sunuluyor bazen yem
olarak çok kaynar suya el ve bazý organ- oluyordu 04
larýný batýrýp bir müddet tutma veya kor 02. H. Charles Lea, Histoire de L’Inquýsýtion,
halindeki bir demiri tutma gibi bir ey- (Paris, 1900-1901) I, ss. 306-307.
lemde bulunulurdu. Sanýk olan sapký- 03. FrancoMartinelli, L’InquýsýtionEspagnole,
Çev. Jean Manga, (Paris, 1972) s. 160-161.
01. Daniel P. Mannix, TheHistory of Toture,( New 04. Jean Guýraud, L’InquýsýtionMedievale, (
York, 1967), s. 18. Paris:1928),s. 06; GuyTestas, Jean Testas,
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

D-Faloride boðasý iþkencesi: Bu se “kâfirlik kafeslerine” koyulup teþhir


boða, bronzdan yapýlmýþ olup içi boþtu. ediliyor, insanlardan her türlü hakareti
Bu içi bronzdan yapýlmýþ boðanýn içine görüyor her türlü kötü sözü iþitiyordu.
sapkýn konur altýndan ateþ yakýlýrdý, ký- Bunlarýn dýþýnda mahkemelerde sabit
zan bronz boða sapkýnýn canýný yakar. iþkence büstleri vardý. Bu büstlere sap-
Sapkýn da içeride boða gibi ses çýkartýr- kýn konup istenilen acý çektirilebiliyor-
dý. Bu tür boða örneði Roma Kriminolo- du. 04
ji Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. 01 H-Estrapade iþkencesi: Sanýðý dire-
E-Nuremberg vierji aleti iþkencesi: ðe baðlayýp yere atma iþkencesi. Çýplak
Ýnsan þeklinde, insaný içine atýp kapa- halde olan sanýðýn farklý organlarýnýn
týlan tam kapalý demir kafesler. Ýnsan deðiþik alet ve iple sýkýlmasýndan baþlar.
içine konup ayakta karanlýk sýký bir or- Eklemlerini koparacak þekilde yukarý
tamda aç-susuz tutma metodu. Bu vier- çekilip tekrar býrakývererek düþürme
ge’lerin yarý açýk þekilleri de vardý 02 iþlemleriyle devam eder ve en zorlusu
F-Museliere de commeres iþkencesi: olan sanýðý öldürmeyecek kadar, ama
Aðýz tasmasý iþkencesinde, aðýz tama- alabildiðince su içirmeye devam ederdi.
men kapatýlacak þekilde takýlýp sýkýþtý- Yukarý çekip býrakýverme, gerdirme iþle-
rýlýp yüz üstü yatýrýlýp çeþitli can yakýcý mi itiraf edene dek devam ederdi 05
iþkenceler yapýlýyordu. 03 J-Charbonts Ardents iþkencesi:
G-Organlarý ezme iþkencesi: Sap- Alev alev yanan kömür korunda ceza-
kýnlarýn suçunu itiraf için cinsel uzuv- landýrma ameliyesi. Buna ateþ iþkencesi 53
larýný öðütmeye, ezmeye yarayan canýný denilirdi. Bunun için suçlunun ayaklarý-
yakan aletler vardý. Ayrýca armut biçi- na yað sürülür ve ayaklarý ateþ üzerinde
minde olup insanýn çenesinin içine gi- kýzartýlýrdý. Jean de Belegneya isimli bir
receði büyüklükte açýlabilecek sonra in- yargýç papaz poitiers’de sapkýnlýk su-
sanýn çenesi içine girdi mi armudun sap çuyla itham edilen bir kadýnýn alev alev
tarafý gibi mengeneyi sýktýkça diþlerini, yanan kömürler üzerine ayaklarýnýn
çenesini ezip kýracak alet vardý. Bunla- tabanýný koydurur. Acýnýn etkisiyle bu
rýn dýþýnda parmaklarý ezen presler de kadýn “Katolik inancýna karþý korkunç
mevcuttu. Daha ileri gidip bu maddi hatalarýný ve görümlerini itiraf eder” ve
acýnýn yanýnda onlara psikolojik olarak daha sonra akabinde cezalandýrýlacak
da acý vermek için “kâfirlik miðferleri” olan çok sayýda suç ortaklarýný itiraf et-
vardý. Bu miðferler giydirilip onlara miþtir. Daha sonra bu kadýn, iþkencenin
hem maddî hem manevi acý çektirili-
yordu. Dahasý sokaklarda gezdirilecek-
04. Franco Martinelli, L’Inquýsýtion Espogno-
le, dHY -HDQ 0DQJD  3DULV: 1972) ss. 160-163;
L’Inquýsýtion, (Paris: 1974), s. 39. A.H. Verrill, L’Inquýsýtion, (Paris: 1932) ss.
01. Daniel P. Mannix,TheHistoiry of Toture,(New 113-128.
York: 1967) s. 18. 05. Guy Testas, Jean Testas, L’Inquýsýtion,
02. Franca Martinelli, L’Inquýsýtion Espognole, (Paris:1974)s.39; Jean Guýraud, L’Inquýsýtion
Çev. Jean Manga,( Paris: 1972)s. 160 Medievale,(Paris: 1928) s. 107; C. Wood,
03. Franco Martinelli, L’Inquýsýtion Espognole, Ýspanya’da Engizisyon, çev. Ömer Rýza doð-
Çev. Jean Manga,( Paris: 1972) ss. 160-161. rul, (Koþkun Basýmevi, Ýstanbul: 1938) s. 52.

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 3


Mehmet Esgin

býraktýðý acýlar sonucu ölmüþtür. 01 ne sopalarla vurmalarýný da emrederdi 03


K-Su iþkencesi: Ýþkencelerin en kor- l- Yuvarlak iþkencesi: Bu iþkencenin
kunçlarýndan sayýlýrdý. “Mukaddes ma- Engizisyonun zayýfladýðý XVI. yy. uy-
kam” bunu tercih ediyordu. Bunun için gulandýðý görülür. Bu iþkence ile zanlý-
suçlunun kafasý bacaklarýnýn hizasýna nýn çekiçle kol ve bacaklarý kýrýlýr, daha
getirilerek baðlanýyor ve merdivenin sonra yüzü göðe doðru olmak üzere kü-
üzerine konuluyordu. Sapkýnýn kol- çük bir yuvarlak cisim üzerine baðlanýr
larýný ve bacaklarýný baðlayan sicimler ve ölünceye kadar o halde býrakýlýrdý. 04
ve teller etlerden geçerek ta kemiklere Ölüm uzun zamana yayýldýðý için en ge-
dayanýyordu. Bunun üzerine suçlunun çerli bir usuldü.
burun delikleri týkanýyor, çene aðzýna M-Gemi direði iþkencesi: Uzun bir
konan uzun bir keten parçasýna su dö- direk, direðin tepesindeki yaðlý bir ma-
külüyordu. Suçlu her an boðulma acýla- karaya geçirilen ipe baðlanan sapkýn
rý çekiyordu. Baþýnda bulunulup kendi- sanýk yukarýya çekiliyor ve sonra ip bý-
sinden her dakika itiraf etmesi yönünde rakýlarak adam aþaðý býrakýlýyor; yere
telkinlerde bulunuyordu. Telkinde ýs- çarparak kolayca öldüðünü sanmamak
rarlý olunup bir an sonuca gelinmek is- gerek. Ýnsan aklý yeni geliþmeler de
teniyordu. 02 keþfetmiþ. Direðin tepesinden aþaðýya
L-Tahta at iþkencesi: Engizisyonun doðru uçlarý yukarýya bakan çengeller
baþ vurduðu baþka bir iþkence aletiydi. çivileniyor ve sapkýn sanýk aþaðýya dü-
54 Bir ata benzetilerek inþa edilen bu ma- þerken bu çengellere takýlarak yavaþ ya-
kine aslýnda, üzerinde iþkence görecek vaþ parçalanýyordu 05
olanýn baðlandýðý dört ayaklý bir çeþit N-Kazýða oturtma iþkencesi: Orta-
masaydý. Ayaklara ve ellere baðlanan çaðýn en ünlü cezalarýndandý. Elli san-
ipler, cellâdýn bir kaç manivelayla el ve tim boyunda, sivri ucundan aþaðý doð-
kollarýn ustaca parçalanmasýný saðlayan ru yontulmuþ tahta ve demir kazýklara
bir çýkrýk sistemine baðlýydý. Bu yetmi- sapkýn oturtuluyordu. 06
yormuþ gibi engizitörler, tahta atýn ma- O-Ýþkence tabutu: Sapkýn olan sa-
karalarýyla parçalanmasýndan hoþnut nýk, tabanýnda ve kapaðýnda demir ka-
olmayan hükümdarlar, cellâtlara ayný zýklar bulunan demir bir sandýðýn içine
zamanda onlarýn göðüs, karýn ve dizleri-
03. Sedat Cereci, Vahþi Batý, (Þule Yayýnla-
01. GuyTestas, Jean Testas, L’Inquýsýtion,(Pari rý, Ýstanbul: 1993), s. 34; Kürþad Demirci,
s:1974),s.39; Jean Guýraud, L’Inquýsýtion, (Pa- “Engizisyon”,Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm
ris:1928), s.107, ClementWooud, Ýspanya’da Ansiklopedisi, (Ýstanbul: 1994),XI, s. 241; Ah-
Engizisyon, çev. Ömer Rýza Doðrul,( Ýstanbul: met Gürkan, Ýslâm Kültürünün Garbý Medenileþ-
Koþkun Basýmevi, 1938) s.52; Kürþat Demirci, tirmesi, (Ankara: Nur Yayýnlarý, 1975) ss. 51-52.
“Engizisyon” ,Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm An- 04. Ahmet Gürkan, Ýslâm Kültürünün Garbý
siklopedisi, (Ýstanbul: 1994), XI, s. 240. Medenileþtirmesi, (Nur Yayýnlarý, Ankara:
02. Guy Testas, Jean Testas, L’Inquýsýtion, (Pa- 1975),s. 51-52; Ýlhan Bardakçý, “Ýþkence”,
ris:1974)s.39;Clement Wood, Ýspanya’da En- Tarih ve Medeniyet, Sayý: 31, Ekim, 1996, s. 24.
gizisyon, Çev. Ömer Rýza doðrul,( Ýstanbul: 05. Ýlhan Bardakçý, “Ýþkence”, Tarih ve Medeni-
Koþkun Basýmevi, 1938),s. 52; Franco Mar- yet, Sayý: 31, Ekim, 1996, s. 24.
tinelli, L’Inquýsýtion Espognale, çev. Jean 06. Ýlhan Bardakçý, “Ýþkence”, Tarih ve Medeni-
Manga,(Paris: 1972), ss. 64-65. yet, Sayý: 31, Ekim, 1996, s. 24.

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 4
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

yatýrýlýr. Sandýðýn kapaðý aðýr aðýr kapa- uçlarýnýn kesilmesinde kullanýlýr. Ka-
týlýr. Kapak tekrar aðýr aðýr açýldýðýnda, namalarý durdurabilmek için ince plaka
içinde bedeninde onlarca kazýk delik bu- kýzdýrýlarak ve sanýðýn ucu koparýlan
lunan kazýklara geçmiþ ve kanlar içinde göðsüne yapýþtýrýlarak daðlanýrdý”.
yüzen mahkûm cesedi vardýr. 01 Bir alete baðlanan sanýðýn kol ve ba-
P-Brodequin iþkencesi: Ýþkence caklarýndan çekilip gerilerek veya kasýk-
odalarýnýn diðer bir baþýnda, daraltýlýp, larýndan kýzdýrýlmýþ ustura ile kesilmesi
açýlabilen, içi küçük sivri çivilerle dol- suretiyle, uzuvlarý koparýlan ve artýk
durulmuþ kýzgýn demir ayakkabýlardýr. kolsuz ve bacaksýz kalan sapkýn sorgu-
Mahkûmun ayaklarýna giydirilerek sý- lanmasýna can verinceye kadar devam
kýþtýrýlan ayakkabýlar, ayaklarý bir avuç edilirdi. 03
parçalanmýþ et ve kemik ufaðý haline Bunlardan baþka, suçunu söyleme-
getirir. Sapkýnýn itirafý saðlanana kadar mekte direnen sapkýnlar için konuþma-
uygulanýrdý. 02 yan dili kökünden koparmak için yapýl-
R-Diðer iþkenceler: Karanlýk, rutu- mýþ kerpetenler, diþleri parçalamak için
betli, gizemli, korku uyandýran, aðýr de- kullanýlan demir çekiçler bulunurdu.
mir kapýlý iþkence odalarýnýn zemininde Ayrýca eritilmiþ kurþunun kulaklar ve
halkalar ve çok geniþ halkalý aðýr zincir- boðazdan aþaðýya akýtýlmasý, kýzdýrýl-
ler vardý. Odanýn bir tarafýnda dehþet mýþ, zeytinyaðý içirilmesi veya parasý
verici çivili dolaplar, içi kazýk döþeli ka- ailesinden alýnan zeytinyaðýnda zaval-
panlar ve keskin uçlu mýzraklar durur. lýlarýn kýzartýlmasý en geçerli sorgulama 55
Keskin çivilerle bedenler parçalanýrken, çeþitleriydi. 04
demir kapan ve taraklarla da etler lime Sapkýnýn suçunun itirafý için iþken-
lime bedenden ayrýlýr. Bunlarýn yanýn- ce seanslarý sürerken engizitörlerde
da, iç yüzeyleri sivri kancalarla örülmüþ iþkence seanslarýna katýlýp iþkence iþ-
metal baþlýklar bulunur. Sapkýnlarýn levini yönetiyor ve iþkenceyle özel gö-
baþýna geçirilerek bir mengene gibi ya- revli memurlarý yönlendiriyordu. Bu
vaþ yavaþ sýkýþtýrýlan baþlýklarla acýnýn engizitörler ve yardýmcýlarý bir iþkence-
giderek yükselen miktarý mahkûma den bitkin düþmüþ kiþiyi itiraf etmeye
damla damla tattýrýlýr. Bir süre sonra zorluyorlardý. Bu arada bir noter hazýr
mahkûmun baþýndan sýzan kanlarla bir- bulunuyordu. Ýtiraf eden sapkýnýn iti-
likte yavaþ yavaþ çatlayan kemiklerinin
03. Sedat Cereci, Vahþi Batý,(Ýstanbul: Þule
sesleri duyulur. Diðer taraftan da, ka- Yayýnlarý, 1993), s. 132; Franco Martinelli,
dýn sapkýnlarýn göðüslerini sökmek için L’Inquisition Espagnole, çev. Jean Manga,
kullanýlan demirden burgulu kancalar (Paris:1972), ss. 160-161; A.H. Verrill,
L’Inquýsýtion, s. Paris: 1932. 113-128; Ýlhan
vardýr. Ýnce uzun makaslar var. Altýn- Bardakçý, “Ýþkence”, Tarih ve Medeniyet,
da açýklama: “Kadýn sanýklarýn göðüs Sayý: 31, Ekim, 1996 ss. 12-17.s. 24; Tarih
Boyunca Ýþkence, Panorama Dergisinin Özel
01. Sedat Cereci, Vahþi Batý,(Ýstanbul: Þüle Ekidir, Ýstanbul: 1993
Yayýnlarý, 1993),s. 134. 04. Ýlhan Bardakçý, “Ýþkence”, Tarih ve Me-
02. Guy Testas, Jean Testas, L’Inquisition, deniyet, Sayý: 31, Ekim, 1996 s. 25; Franco
(Paris, 1974),s. 39; Sedat Cereci, Vahþi Batý,( Martinelli, L’Inquisition Espagnole, çev. Jean
Ýstanbul: Þüle Yay., 1993) s. 132 Manga,(Paris: 1972), s. 161.

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 


Mehmet Esgin

raflarýný hemen kayda geçiriyordu. Ay- beyan etmeye itina göstermiþlerdi. Di-
rýca iþkence edilen sapkýnýn iþkenceden ðer taraftan Engizisyonla ilgili kitaplar
mütevellit olan yaralarýný tedavi etmek özellikle Eymeric’in kitabý çok ciddi du-
için bir doktor hazýr bulunuyordu. Her rumlarda ve suçluluk karinelerinin son
ne olursa olsun iþkence edilen suçlu- derece kuvvetli olduðu zaman ancak iþ-
nun, asla sakat býrakýlmamasý ve ölüm kenceye baþvurulmasý gerektiðini ifade
tehlikesi içinde bulunmamasý gereki- eder.
yordu. 01 Bazý engizitörlerin bu acýma- Genel olarak bir kiþiye iþkence yapmak
sýz yöntem olan iþkenceyi çok zalimane için, ciddi bir þahidin ifadesi, suçlunun
kullandýklarý görülüyor. Bu türde olan kötü namý, kötü alýþkanlýklarý olma-
engizitörler zaman zaman gizli mektup- sý, kaçma teþebbüsleri gibi Engizisyon
larla papaya kadar þikâyet ediliyordu diliyle þiddetli iki belirtinin (deuxindi-
ama Engizisyonun þevki, azmi kýrýlýr cesvehements) suçlunun suçu üzerinde
bahanesiyle dikkati nazarýna alýnmýyor- bulunmasý gerekliydi.
du. Dolayýsýyla ilgili makamlarca bilin- Ayrýca, iþkence, diðer itiraf ettirme
miyor havasý veriliyordu. vasýtalarýnýn tükendiði zaman ancak
Bernard Gui, el kitabýnda iþkenceden uygulanýyordu. Nihayet suçlu belki
bahseder. Fakat iþkenceyi az kullandý- hakikati araþtýrma aþkýyla coþmuþ olan
ðýndan söz eder. Tecrübesini sergileyen engizitörün keyfi davranmasýna býrakýl-
Eymerich’e gelince, o, iþkencenin uygu- mýyordu 02
56 lanmasýnýn etkili olduðunu savunur; o, Bütün bunlara raðmen, suçlu iþken-
suçlulardan bazýlarýnýn itirafta bulun- ceye direnç gösteriyorsa ve iþkenceyi
maktan daha ziyade ölümü tercih etti- “maðlûp etmeye” muvaffak olursa, en-
ðini, bazýlarýnýn iþkenceye karþý duyar- gizitörler bu olaðanüstü tahammülü bir
sýz olduðunu söyler. Directoire isimli suçsuzluk alameti, Tanrý’nýn bir yargýsý
eserinde “iþkencenin yanýltýcý ve etkisiz olarak yorumlayabiliyordu. O zaman
olduðunu” söyler. Eymeric böyle dü- suçlu serbest býrakýlýyordu.
þünen tek kiþi deðildir. Engizisyonun Þahitlere gelince, prensip olarak sa-
XIII. - XIV, yy.’da faaliyet gösterdiði dece bir defa ifadeleri alýnýyordu. Eðer
Güney Fransa’da mahkeme tutanaklarý ifade vermeyi reddederse iþkenceyle ifa-
iþkenceden nadiren bahsederler. Bu En- de vermeye zorlanýyordu. Veya verdiði
gizisyona ait yargý mahkemeleri metin ifadelerin sahte olduðu ortaya çýkar-
parçalarýnda, iþkenceyi ima eden ifade- sa cezalandýrýlýyorlardý. 03 Tabii bütün
lerin seyrek olduðu görülmektedir. bunlarý engizitörler, sapkýnýn ruhunu
Papalar, iþkencenin katýlýðýný ve iç-
lerinde onun müracaat ettikleri vakalarý 02. Jean Guýraud, L’Inquýsýtion Medievale, (Pa-
sýnýrlayan tedbirleri resmen karar alýp ris: 1928), s. 107-109; Guy Testas, Jean Tes-
tas, L’Inquýsýtion, s. 40.
01. Henri Maisonneuve, L’Inquýsýtion, 03. Henri Maisonneuve, L’Inquýsýtion, (Pa-
(Desclée Novalis: 1989), s.50-51; Jean Guý- ris:1928), s. 51; GuyTestas, Jean Testas,
raud, L’Inquýsýtion Medievale, (Paris: 1928) L’Inquýsýtion,(Paris: 1974), ss. 40-41; Jean
s. 107; GuyTestas, Jean Testas, L’Inquýsýtion, Imbert, Ölüm Cezasý, çev. Beyhan Kayýhan,
(Paris: 1974), s. 40. (Ýstanbul: 1989) s. 26

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 6
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

kurtarmak için karanlýk güçlerle müca- rýcý” kilisesinin burada yüklendiði gü-
dele ettikleri inancýnda olduklarýndan nah nedeniyle Allah’a verecek çok hesa-
ötürü, acýmasýz olurlardý. Sapkýn na- bý vardýr 03
dim olmadan, tövbe etmeden iþkenceyle Sonuç olarak iþkence, Ýnsanýn onurunu
ölürse, bu olay iblisin zaferi addedilirdi. yok eden bir iþlemdir. Ýnsan onuru ta-
Ýþte Papa II. Urbain’in Lueques Pisko- nýmlanmasý güç bir kavramdýr. Bu ha-
posuna yazdýðý mektupta þu cümleler liyle, insan onuru kavramýnýn sýnýrlarýný
yer almaktadýr: saptamak da bir o kadar zordur. Çünkü
“Dürüst ve samimiyet coþkunlu- insan onuru kavramý soyut ve belirli bir
ðuyla, bir kaç aforozluyu öldürenleri yaþam iliþkisine indirgenemeyecek ka-
cinayet iþlemiþ olarak telakki edecek dar geniþ olduðu gibi; ideolojik boyu-
deðiliz” 01 ifadesiyle ölen insanlarýn En- tu da aðýr basan bir kavramdýr. Kant’a
gizisyonun baðrýndaki dolayýsýyla kili- göre, insan onuru, insanýn kiþiliðinden
senin sinesindeki deðerini ortaya koy- ve doðasýndan ayrýlmasý imkânsýz çekir-
maktadýr. deði barýndýrmaktadýr. Yine, insan onu-
Ortaçað boyunca Engizisyon, kilise ru insanýn özerkliðinin, varlýk nedeninin
ve krallar Tanrý uðruna hizmet için, in- özünü ve temelini oluþturmakta, insa-
sanlarý Tanrý adýna temize çýkarmak için nýn insan olmasýnýn anlamýný ve amacýný
insan yakacak odunlarý hazýrlayarak, anlatmaktadýr 04.
itiraf aletlerinin býçaklarýný bileyerek, Ýþte insaný insan yapan birçok deðeri
binlerce masum insana eza ve iþkence hiçe sayýp, onu obje konumuna düþüren 57
yaparak Tanrý’ya karþý ibadet vazifele- iþkence, bireyi kendi gözünde deðersiz
rini ettiklerini sanmýþlardýr. Tanrý adýna ve kiþiliksiz kýlan, ona aþaðýlanmýþlýk
herkese reva gördüðü bu zulüm ve iþ- hissi veren, tanýmlara sýðmayan bir mu-
kencelerin sonunda insanlarý Tanrý’dan ameledir. Þüpheli veya sanýktan delile
uzaklaþtýracaðýný sanki akýl edememiþ- ulaþan baþkalarýnýn sistemlerin vazge-
lerdi/etmemiþlerdi. Oysa Tanrý’sýz bir çilmezi haline gelen bu muamele, hak-
hayat düþünülemezdi. Sonunda kor- larýný göz ardý etmek uðruna her þeyin
kulan oldu. Avrupa’daki Rönesans-Re- kolayýna kaçan insanoðlunun en büyük
form ve Aydýnlanma döneminde, din icatlarýndandýr. Orta Çað boyunca En-
boyutu terk edilerek vicdanlara itilip gizisyon, kilise ve krallar; Tanrýya hiz-
sosyal alandan uzaklaþtýrýlmýþtýr. Dini met olarak, insanlarý temize çýkarmak
güvensiz bulup sosyal hayattan vicdan- için insaný yakacak odunlarý hazýrlaya-
lara mahkûm eden tecrübenin altýnda
03. Altay Ünaltay, Doðu’da ve Batý’da Din-
bin yýllýk Orta Çað tecrübesi yattýðý bir
Devlet Ýliþkisi,( Ýstanbul: Endülüs Yay., 1990),
gerçektir. 02 Netice olarak tabir yerinde ss.43-44; Betül Çotukseken, Ortaçað Yazýla-
ise bir zamanlarýn “Tanrý’dan çok Tan- rý, (Ýstanbul: Kabalcý Yay., 1993) ss. 69-72;
E. Vacandard, ‘Inquýsýtion”, Encyclopedia of
ReligionandEthics, (Editör: James Hastings,
01. Sedat Cereci, Vahþi Batý,( Ýstanbul: Þule New-York: 1980) VII, ss. 332-333.
Yay., 1993),s. 28 04. Ýsa Baþbüyük“Türk Ceza Kanunu’nda Ýþ-
02. Hüseyin Dað, Ýslam Medeniyetinin kence Suçu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk
Küreselliði, (Ýstanbul: Akis Kitap, 2012) s.14 Fakültesi Dergisi Cilt: 12, Özel S.2010, s.1454

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 


Mehmet Esgin

rak, itiraf aletlerinin býçaklarýný bile- gerçekleþmesine engel olucu bir etki de
yerek, masum insanlara eza ve iþkence doðurabilir. Böylece iþkencenin ayrý bir
yaparak Tanrýya karþý ibadet ettiklerini suç olarak ceza yaptýrým altýna alýnma-
düþünmüþlerdir. sý, ceza muhakemesinin maddî gerçeðin
Ancak o günün kilisesi bir þeyi unu- ortaya çýkarýlmasýna yönelik amacýnýn
tuyordu. Tanrý adýna herkese reva gör- gerçekleþtirilmesine de hizmet etmiþ-
dükleri bu zülüm ve iþkencelerin, insan- tir. 01
larý Tanrýdan uzaklaþtýrabileceklerini 15 Haziran 1215 tarihli Magna Car-
düþünememiþlerdi/düþünmek isteme- ta, 1628 tarihli Petition of Rights, 1679
miþlerdi. Fakat bu ihtimal hiç de anla- tarihli Habeas Corpus Act ile baþlayan
þýlmayacak mahiyette olmadýðýndan ve insan haklarý tarihinin önemli adým-
korkulan olmuþ ve Avrupa insaný XIX. larý sayýlan anayasal geliþmeler ve daha
yüzyýlda dinden uzaklaþmýþtýr. Buna da önemlisi, 12 Haziran 1776 tarihli
baðlý olarak da doðal olarak Avrupa’da virginia haklarý bildirisi ve 1789 tarihli
kilise karþýtý fikirler hâkim olmaya baþ- Fransa insan ve Yurttaþ haklarý bildir-
lamýþtýr. Artýk tarih tersine dönmeye gesi, iþkencenin suç sayýlmasý ve mutla-
baþlamýþtý. Bu geliþmeler karþýsýnda ka önlenmesinin gerektiði fikrini hukuk
kilise, tutumlarýný gözden geçirip geri metinlerine yansýtarak kamuoyuna mal
adým atmaya baþladý. Bunun belirtisi etti. 02 Tarihi süreç içinde 1948 tarihli
olarak da halk içinde o güne kadar suç Birleþmiþ Milletler Ýnsan Haklarý Ev-
58 teþkil eden söz ve davranýþlarý görme- rensel Bildirgesi, 1950 yýlýnda imzala-
mezlikten geliyor veya sudan bahane- nan Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi
lerle tutuklularý salýveriyorlardý. Bu ve bunlarý izleyen çeþitli uluslar arasý
gevþeme Batý’da insan haklarý fikrinin hukuk belgeleri iþkenceyi insan hakký
geliþmeye baþlamasý iþkenceye karþý ihlali ve aðýr suç olarak saydý. 10 Aralýk
tepkilerin de dozunu artýrdý. Ýþkence 1984 tarihli Birleþmiþ Milletler iþken-
suçu ile korunan hukukî deðerin, karma ce ve diðer zalimane insanlýk dýþý ya da
bir nitelik taþýmasýndan; iþkence teþkil aþaðýlayýcý muamele ve cezanýn önlen-
eden fiiller, bir yandan buna maruz ka- mesi sözleþmesi iþkencenin ve diðer
lan kiþilerin vücut dokunulmazlýðýna ve kötü uygulamanýn önlenmesini uluslar
onuruna saldýrý niteliði taþýmakta, be- arasý boyutta ele alan en kapsamlý bel-
den ve ruh saðlýðýný bozmaktadýr. gelerdir.
Diðer yandan, iþkenceye maruz ka- Tarihin baþlangýcýndan bu yana, di-
lan kiþi, irade serbestîsi bertaraf edildiði ðer bir ifade ile devletlerin ortaya çýk-
için ve hatta algýlama yeteneði etkilen- masýyla iþkencenin yaþýt olduðu gerçe-
diði için, duyduðu acý ve elemin etkisiy- ðinden hareketle, sevindirici olan þey
le gerçek dýþý bazý açýklama ve kabullen-
melerde bulunabilir. Bu nedenle, belli 01. Ýsa Baþbüyük “Türk Ceza Kanunu’nda Ýþ-
kence Suçu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk
bir suça iliþkin ikrar veya sair delil elde Fakültesi Dergisi Cilt: 12, Özel S., 2010, s.1447
etmek için baþvurulan iþkence, gerçe- 02. Sami, Daðcý. “iþkence ”Türkiye Diya-
net Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi, Ýstanbul:
ðin ortaya çýkarýlmasýna ve adaletin
2001,XXII, ss.432-433

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 8
ùûNenFe Ye Engi]is\Rn

1950’li yýllarýn ikinci yarýsýndan itibaren dignity and rights. According to this, the
dünya devletlerinin önemli bir kýsmý iþ- state is responsible to preserve the human
dignity by making regulations about the
kenceyi yasaklamýþlar ve hukuk sistem- security of human rights.
lerinde yaptýklarý deðiþikliklerle iþkence Key words: Religion, torture, Inquisition,
altýnda alýnan ifadelerin delil olmayaca- violence, human rights
ðýný kabul etmiþlerdir. Fakat iþkencenin Kaynakça
buna raðmen dünyanýn birçok yerinde Aydýn, Mehmet. “Batý ve Doðu Hýristiyan-
halen devam ettiði bilinmektedir. Bu lýðýna Tarihi Bir Bakýþ”, Ankara Üni-
sebeple devletin dev gibi gücü karþýsýn- versitesi, Ýlahiyat Fakültesi Dergisi,
da, vatandaþlarýn birey olarak haklarýný Ankara: 1985, XXVII/123-148.
arayabilmelerinin önündeki engeller
Aydýn, Mehmet. Hýristiyan Genel Konsil-
kaldýrýlmalý ve iþkenceye ve benzeri hak-
leri ve II. Vatikan Konsili, Selçuk Üni-
sýzlýða uðrayanlarýn müracaat edebi-
versitesi Basýmevi, Konya: 1991.
lecekleri kurumlar çoðaltýlmalý ve sivil
Aydýn, Mehmet. Hýristiyan Kaynaklarýna
toplum kuruluþlarý ve toplumun diðer
Göre Hýristiyanlýk, Türkiye Diyanet
unsurlarý konu ile ilgili harekete geçiril-
Vakfý Yayýnlarý, Ankara: 1995.
melidir.
Aydýn, Mehmet. “Vahþet, Batý’nýn Gelene-
Son tahlilde en yüce deðerin insan
ði”, Tarih ve Medeniyet, Sayý: 10, Ara-
ve insanýn onuru olduðu unutulmama-
lýk 1994/8-15.
lý ve bunun önündeki her türlü engel ve
engellemeler kaldýrýlmalýdýr. Aydýn, Hakký. “Ýslam ve Modern Hukukta 59
Abstract Ýþkence,” Ýstanbul: Beyan Yay., 1997.
(Inquisition and the Torture) Bagnaudez, Jacqueline Martin. L’Inquýsýtion
Inquisition and Torture in the Medie- Miythes Et Réalités, Paris: 1992.
val Religions, in their main sources, have
highlighted the fundamental rights of pe- Bardakçý, Ýlhan. «Ýþkence», Tarih ve Mede-
ople such as of love, tolerance, peace and niyet, Sayý: 31, Ekim, 1996/23-26.
freedom. But over time, people did not Bardakoðlu, Ali. “Ceza: Roma Hukuku’nda”,
avoid themselves interpreting materials
about religious violence in their sources, Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklope-
while they continued to live according to disi, Ýstanbul: 1993.
their religious beliefs and moral values.
Besnard, Alberd, M. Katolik Mezhebi, Çev.
The Church at first did not approve tor-
ture. Even, the popes clearly condemned Mehmet, Aydýn, Din Fenomeni. Konya:
torture. However, deviations from the re- Tekin Kitabevi, 1993.
ligious rules, after 12th century, papacy
began to see disobedience as a work of the Baþbüyük, Ýsa. “Türk Ceza Kanunu’nda
devil. As a result of this, papacy declared a Ýþkence Suçu ”Dokuz Eylül Üniversitesi
decree in which it expressed torture is law- Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 12, Özel
ful in order to bring people back to confess
S., 2010, s.1443-1485 Basým Yýlý: 2012.
Christianity. Accordingly; if the defendant
does not willingly want to confess, Inqui- Cereci, Sedat. Vahþi Batý, Ýstanbul: Þule
sition council could torture the body with Yay., 1993.
instruments to pain defendant to admit
his/her mistake. Torture is ended with the Çotuksöken, Betül. Ortaçað Yazýlarý, Ýs-
thoughts developed with Enlightenment tanbul: Kabalcý Yayýnlarý, 1993.
which has declared the respect for human

-RXrQDORI)DFXOW\RI7KeRORg\RI%R]RN8QiYersiW\, 9RO. 3, 1R. 3 (2013/3), S. 


Mehmet Esgin

Daðcý, Þamil.“Ýþkence” Türkiye Diyanet Maýsonneuve, Henri. L’Inquýsýtion, Desclée


Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi, Ýstanbul: 2001. Novalis: 1989.
Dað, Hüseyin. Ýslam Medeniyetinin Küre- Mannix, Daniel P.The History of Toture,
selliði, Ýstanbul: Akis Kitap, 2012. New York; Dell: 1967.
Demirci, Kürþat. “Avrupa: Hýristiyanlýk”, Martinelli, Franco. L’Inquýsýtion Espagno-
Türkiye Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklo- le, Çev. Jean Manga, Paris, 1972.
pedisi, Ýstanbul: 1991. Max, Fréderic. Prisonniers De L’Inquisition,
Demirci, Kürþat. “Engizisyon”, Türkiye Editions du Seuil: 1989.
Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi, Ýs- Muchembled, Robert. Ýþkenceler Zamaný,
tanbul:1994, XI/238-241. çev. Ali Berktay, Ýstanbul: Tüm Za-
Ercan, Ferhan. Ýþkencenin Nedenleri ve manlar Yay. trz)
Kaynaklarý, Ýstanbul: Yalçýn Ofset, 1993. Peters, Edward, Inquýsýtion, Berkeley And
Esgin, Mehmet. “Hýristiyanlýkta Engizis- Los Angeles: 1989.
yon Mahkemeleri”, Basýlmamýþ Dokto- Sabatini, Rafael. Torquemada Et L’Inquisition
ra Tezi, Konya:1998), Espagnole, Paris, 1937.
Finucane, R.C. “Inquýsýtion, the “The Ency- Scott, Ryley, Ýþkencenin Tarihi, çev. Hamide
clopedia of Religion, (I-XVI), Editör: Mir- Koyukan, Ankara: Dost Kitabevi, 2001
cea Eliade, New-York: 1987, VII/251-255. Tarih Boyunca Ýþkence, Panorama Dergi-
Guiraud, Jean. L’Inquýsýtion Médiévale, Paris: 1928. sinin Özel Ekidir, Ýstanbul: 1993.
60 Gündüz, Þinasi. Küresel Sorunlar ve Din, Testas, Guy, Jean Testas, Orta Çað Hýristiyan
Ankara: Ankara Okulu Yay., 2005. Dünyasýnda Dinsel Þiddet Engizisyon, çev.
Gündüz, Þinasi. Dinsel Þiddet-sevgi söy- Ali Erbaþ, Ýstanbul: Ýnsan yay. 2003.
leminden þiddet realitesine Hýristiyan- Testas, Guy, Testas, Jean, L’Inquisition,
lýk- , Samsun:Etüt Yay., 2002. Paris: 1974.
Gündüz, Þinasi. “Gündüz, Din ve Þiddet”, Ünaltay, Altay. Doðu’da ve Batý’da Din-Devlet
Dinin Dünya Barýþýna Katký yýlý Kutlu Do- Ýliþkisi, Ýstanbul: Endülüs Yay., 1990.
ðum Sem. Tebliði ve Müzakereleri:2005 Üzülmez, Ýlhan. Yeni Türk Ceza Ka-
Gürkan, Ahmet. Ýslâm Kültürünün Garbý Me- nun’unda Ýþkence ve Eziyet Suçu, Hu-
denileþtirmesi, Ankara: Nur Yay., 1975. kuk ve Adalet Dergisi, Yýl:2, S: 2, 2005.
Ýmbert, Jean. Ölüm Cezasý, çev. Beyhan Vacandard, E. “Inquisition”, Encyclopedia of
Kayýhan, Ýstanbul: 1989. Religion And Ethics, (I-XIII), Editör: James
Ýlam Ansiklopedisi (I-XIII), Millî Eðitim Hastings, New-York: 1980, VII/330-336.
Basýmevi, Ýstanbul: 1993. Van Loon, Hendrik Willem. Ýnsanlýðýn
Kitabý Mukaddes, Kitabý Mukaddes Þirketi, Ýs- Kurtuluþu, Çev. Nuvit, Osmay, Atlas
tanbul: 1974. Pazarlama, Ankara: 1986.
Lea, Henri Charles. The Inquisition of The Verril, A.H. L’Inquisition, Paris: 1932.
Middle, Ages, London: 1963. Wood, Clément, Ýspanya›da Engizisyon,
Lea,HenriCharles.HistoireDeL’InquýsýtionAuMoyen- Çev. Ömer Rýza Doðrul, Ýstanbul: Koþ-
Age,(I-II),Paris:1900-1901. kun Basýmevi, 1938.

%R]RNhQiYersiWesiùODKi\DW)DNOWesiDergisi, 3, 3 (2013/3), s. 60

You might also like