You are on page 1of 271
Thorstein Veblen AYLAK SINIF (Onséz : C. Wright Mills) THORSTEIN VEBLEN AYLAK SINIF Geviren: inci User ISTANBUL - 1995 Thorstein’ Veblen, “The Theory of the Leisure Class,” with an introduction by C. Wright Mills, Copyright © 1992 by Transaction Publishers, New Brunswick, New Jersey 08903. Originally published in 1899 by The MacMillan Company. All rights reserved under International and Pan-American Copyright Conventions. No part of this book may be-reproduced or transmitted in any form or by any means, electronic or mechanical, including photocopy, recording, or any information storage and retrieval system, without prior permission in writing from the publisher. All inquiries should be addressed ,to Transaction Publishers, Rutgers- The State University, New Brunswick, New Jersey 08903. “This edition is translated into Turkish by Ghee with Transaction Publishers, New Brunswick, New Jersey , U.S.A.” ISBN 975-400-131-6 MARMARA UNIVERSITEst TEKNIK EGITIM FAKULTESi DONER SERMAYE ISLETMESi MATBAA BIRIMINDE BASILMISTIR iCGINDEKILER CEVIRENIN ONSOZU ONSOZ SUNUS 1. Girig 2. Maddiyatg: Yarigma 3. Gdsteriggi Aylakhik 4, Gésterisgi Tiiketim 5. Maddiyatg: Yagam Tarzi 6. Maddiyate Begeni 7. Giyim: Maddiyatg1 Kiiltiirtin Bir Digavurumu 8. Uretimden Muafiyet ve Tutuculuk 9. Arkaik Ozelliklerin Korunmasi 10. Yigitligin Giiniimiizdeki Sagkahmlan 11. Talihe inanmak 12. Dinsel Térenler 13. Hasetsiz Tutumun Sagkalimlan 14. Yiiksek Ogrenim ve Maddiyate: Kiiltiir 27 48 68 88 96 126 138 152 171 189 199 22 240 Cevirenin Onsézii a I Cevirenin Onsézii Veblen'i ve Ayl&k Sinif1 tanitmak icin, C.W. Mills tarafindan yazilmig olan Onsézden daha yetkin bir kaynak bulmak pek kolay defildir. Bu nedenle, gevirenin énsézii kapsamlhi bir tanitim ya da elestiri girisimi olarak planlanmamustir. Ancak, neredeyse yiiz y1l énce yazilmis olan klasik bir eseri Tiirkge'ye gevirme sorumlulugunu iistlenen kisinin okura iletmek istedigi bir kag kaygisi ve griigil bulunmas: herhalde kabul edilebilir. Veblen'i_tercitime etmek, onun anlayigina gére ne tir bir girisim sayslabilir? Acaba yasasaydi, bu girisimi tretken bir caba olarak mi smuflandinird: yoksa bir gosterigci aylaklik etkinligi olarak mi? Mills'in de belirttigi gibi, Veblen, alaya aldigi toplumsal kesimlere yaragacak bir dil ve anlatim kullamyor: dolambaghi, gisterisli, siislii ve agir... Hemen her goriistinii en az iki, kimilerini pek cok kez yineleyerek, okurunun zamammi ve giiciinii tiketiyor (kitabi igin harcanan kagidi ve miirekkebi de). Bir biitiin olarak bu kitap, yazarimn zaman ve emek israfim géze alabilecek kadar varhkh oldugunu ima ediyor. Oysa, Mills'in sundugu biyografik verilerden, bu imanin gercgege uygun olmadigim sezebiliyoruz.Belki de Veblen, okur kitlesinin ve olasi gevirmenlerinin, alaya aldigi “klasik arasurma ve caligmalar” ile ugragan aylak sinif mensuplarindan ibaret olacagim diisiinmiistiir. Latince alintilarim Ingilizceye gevirmemesinin nedeni de bu olabilir... Metni Tirkce'ye aktarirken, hem “okunabilir” bir eviri olusturmak, hem de Veblen'in islubunu bir parga olsun yansitmak amaglanmugtir. Ceviride yer yer cok dolambagh ciimlelerle kargilasacak olan okur, orijinal metnin pek gok ciimlesinin ikiye, kimilerininse dérde Ddéliindigiini bilmelidir. Fazla eski s6zciikler kullanildigim, bunlarin daha an kargiiklan bulunmasi gerektigini diigiinen okur ise, kitabin yz yaginda oldugunu ve sisli anlatim seven bir yazara ait bulundugunu I Cevirenin Onsézii hatrlamalidir. Kimi. art Tiirkge sézciikler, eski dildeki kargiliklarryla Dirarada kullanildi, giinkti orijinal metindeki kavram cesitliligini. ve esanlamlilar bollugunu biraz olsun yansitmak gerekiyordu. Bigim konusunda gisterilen tim Szene kargin, kitab: huzur i¢inde basktya teslim etmek miimkiin olamadi . Redaksiyon, geviriden daha fazla zaman aldi ve sonugta bu caligsma (Veblen'in kavramlariyla) adeta bir gésterisli aylaklik etkinligi haline geldi: Buna harcanan zaman ve emekle bunun herhangi bir okura salayacagi yarar arasinda manukh bir oranti kalmamusui! iste bu nedenle, Veblen yasasaydi, cevirenin “en uygun anlatim” icin gdsterdigi bu cabayi iyi niyet olarak algilayacag: kugku gotiiriir, Muhtemelen cevirenin “hayatin temel gereksinimlerinden artakalan zaman ve enerjisinin coklugu ile gdsterig yapmaya calisigim” diistiniirdi. Boyle konulardaki yorumlarinin ne denli sert olabilecegini anlamak igin, kitabin son béliimiine géz atmakta yarar olabilir. Burada, Veblen'in en somut anlamiyla maddf iiretime ynelik olmayan her tir akademik gabay: da son tablilde aylkik kapsamina aldigim gériiyoruz. Bu hikim, entellektiiel etkinligin yararlarmm her zaman kisa vadede netlesmesi ve somutlagmasi gerekmedigine inanan ve bu inang dogrultusunda etkin. oamaya caligan insanlan “mesgulmiis gibi gériiniip aylaklik etmek icin tas alan” bir hizmetliler sinifina indirgiyor. Anlatim ise dyle kesin ve ikna edici ki, bu hiiktim kargisinda titrememek, tim yasamumizin amag ve anlamindan kuskulanmamak ¢ok zor... Her eserin yaratildigs dinemin birikimi ve kogullari gercevesinde de§erlendirilmesi gerektigini hig unutmadan, Veblen'in bugiin kabul edemeyecefimiz bir kag yanilgisina deginmekte yarar olabilir: Veblen, Klasik evrimci toplumsal degisme kuraminin etkisi altmda kalmigur. Bu kuram, tim toplumlann belirli geligme asamalarindan gegen, degigmez bir evrim siirecine tabf oldugunu varsayar. Her agama belli bir teknolojik diizey ve bunun gereklerine uygun bir toplumsal Srgitlenme tarz1 ile tanmlamir, Klasik evrimci gériis, toplumlarn dogayla ya da birbirleriyle etkilegim sonucu bazi geligme asamalarim gok liz kaydedebileceklerini, belki tiimilyle atlayabileceklerini ya da,baz1 asamalara gok uzun siirelerle mahkum kalabileceklerini gézardi etmistir. Ayrica, tiim toplumlar icin ortak bir uygarlik hedefi ngérmilg, aynt teknolojik asamada bulunan bazi toplumlarin farkli sosyal ve killtiirel dizenlemelere sahip olabileceklerini varsaymamistir. Giiniimiizde, bu gériigii ve bundan” ttiretilen yaklasimlan kabul etmemek icin yeterli bilgi birikimine sahibiz. Cevirenin Onsi m1 Veblen'in tanimladig: toplum tiplerinin somut drnekleri gergekte varolmustur. Teknolojik gelisim diizeyleri cok digtik olan, miilkiyet kavrami heniiz geligmemis bulunan, yasamlari tehdit edilmedigi siirece savasmayan ilkel topluluklarin dreklerine bugiin de rastlanabilmektedir. Baslica Uretimleri tarim olan, teknoloji yogun caligmadiklan igin cok genis topraklara ve cok fazla emege gereksinim duyan, bu yiizden saldirgan, yayilmaci, talanci ve kéleci bir yasam tarzi benimseyen toplumlar da varolmustur. Ama, yukarida belirtildigi gibi, bunlar degigmez ve tek yOnli bir evrim cizgisi tizerinde yer alan olugumlar degildir. Veblen'in bir diger sorunu, biyolojik evrim kuramindan cok etkilenmig olan diger gagdaslar gibi, kalitumin mekanizmalan hakkinda hig bir bilgiye sahip olmadan kalitim iizerinde fikir yuiriitmiig olmasidir: Veblen, insanlarin yagam iginde edindikleri ézellikleri kaliumla bir sonraki kusaga aktarabildigine inanmis, dolayisiyla belli mizag ézellikleri ve davranig aliskanliklarinm belli etnik gruplarda ya da belli toplumsal simiflarda_yogunlagabilecegini varsaymistir. Bu, modern genetik biliminin, en azindan simdilik, aksini gésterdigi bir 6nermedir. Veblen'in atalarimizdan kalitimla devraldigimiza inandigi mizag ve davramg Ozellikleri, aslinda kugaklararasi sosyal etkilesim ve kiiltiirlenme yoluyla edinilen 6zelliklerdir. Ote yandan, Veblen'in “kalitsal simdiki zaman” kavrami, anlamin: yeniden tanumlamak koguluyla cok kullanigh olabilir. Gergekten de bireyler ve toplumilar, ézellikle huzi degisim dinemlerinde, giiniin toplumsal gereklerine uyumsuz kalabilirler. Ama bunun nedeni bir Gnceki dénemin degerlerini kalitum yoluyla edinmig olmalari degil, bir Onceki kugak tarafindan, daha eski deferlere gére eBitilmis olmalaridir. Davramislarimuzin altinda yatan giidiilerin “simdiki zaman” yasadigimiz ortamin “simdiki zamant” ile celigebilir. Veblen, insan mizacinin bazi temel cesitlemeleri oldugunu ve bunlarin kalitimla aktaridigini ve yerine gére melezlestigini iddia etmistir. Aslinda aktartlan, belli davram kaliplar1, aktarma bicimi ise sosyal etkilesimdir. Yine de her dénemin, her toplumun, her kesimin, bireysel farkliiklara kargin varigim hissettiren ortalama insan tipleri oldugu inkar edilemez. Kiiltirlerin fark zelliklerini yansitan da bu ortalama tiplerdir, Veblen'in Kurumcu Iktisat yaklagim biiyiik Slide bu ortalama tiplerin psikolojilerine dayanmaktadir. Iv Cevirenin Onsozit Veblen, gagdan gaa ve toplumdan topluma degisen ortalama tiplerin tiimiinde ortak bir gidiiniin varhgim kabul etmistir: “Emekeilik iggiidisi”. Bu icgiidiiyii, insanhik tarihini sekillendiren olumlu bir giig olarak algilamaktadir. Emekcilik i¢giidiisii, insan iiretiminin ve toplumsal ilerlemelerin motoru olmustur. Bunun yaninda bir egilim daha vardir: Haset duyma ve diger kigilerde haset uyandirmay: isteme egilimi ya da yarigmaci egilim. Bu egilim, insam siirekli olarak kendi konumunu baskalartyla kiyaslamaya, daha iyi yerde olmak, daha cok geye sahip olmak ve herkesi kiskandirmak icin cabalamaya ydneltmektedir. Veblen'e gure, insanda yirtict, yamaci ve saldirgan davramslan kériikleyen de bu egilimdir. Emekcilik iggiidisii yararsiz olan her tir eylemi diglamaya Galigirken, yangma efilimi insanlan pek cok yararsiz seyi -Salt gdsteris amactyla- edinmeye, hatta yararli seylere fazlasiyla sahip olduklarim kanttlamak igin, caligma yasamindan uzak durmaya ve yararsiziklart acikca gérilen hizmetkér ordulani beslemeye zorlamaktadir. iki temel eSilim arasindaki celiski dylesine giigli ve giziimsizdiir ki, gercek aylaklik asla bos oturma geklinde ortaya gikmamaktadir. Aylaklar (toplumun en varlikh ve giiglit kesimleri) ve dolayh aylaklar (bagkalart hesabina ve onlarin gosterigini arttirmak igin yararsiz isler yaparak gecinen kisiler) somut tretimle ugragan (toplumun gergek gereksinimlerine hizmet eden) kigiler kadar didinmekte ve yorulmaktadir. Ancak, bunlarin yaptiklari isler ya siyaset ve savas gibi dogrudan kiyim ve talan baglantuili islerdir ya da spor, av, e¥lence, tdren, stislenme, kumar, mal biriktirme gibi yargma ve gisterig baglantili igslerdir. Veblen, kategorik bir zengin, giigli, aylak ve yoksul, giigsiiz, iiretken ayirimi yapmis ve Mills'in vurguladigr gibi, iktidar seckinlerinin yiikseligini Ongdrememistir. iktidar seckinleri, yani toplumun gergek karar alici ve yOnlendirici kesimi, k6ken olarak varlikl olmak zorunda degildir. Veblen bilginin (hem bilimsel, hem de istihbar? anlamda) asil gig olacagi ve kitlelerin (tuketim olanaklan ve prestijleri ne diizeyde olursa olsun) belli kritik bilgilere ve bunlara dayandirilan kararlara asla ulagamadigi XX. Yiizyil toplumunu éngérememistir. Teknokrasinin yiikseleceini hissetmis ve ummus, fakat, sosyal bilimci olmasina kargin, teknokratlari yalmzca sinaf iiretimin uzmanlari olarak diisiinmistiir. Cevirenin Onsézii v Veblen'in gérmezden geldigi bir gercek de, insanin somut tiretim. teskil etmeyen bazi etkinlikleri yarigma, gésteris, huikmetme gibi “yagmaci” heveslerle degil, bir anlam arayigi icginde, benligine’ ve diinyaya bir geyler katmak, kendinde hissetigi bir gizilgiicii yagama gecirmek iste$iyle iistlendigidir. - Ote yandan, iktisat kuramimn benimsedigi gdsterig¢i tiiketim kavrami ile, bu eserde anahtar konumunda olan gosterisgi aylaklik kavrami konusunda Veblen'e katilmamak icin hig bir neden yoktur. Aksine, Veblen'in yasadi®i ca$dakinden cok daha kapsamli ve ¢arpici tiiketim olanaklarina sahip bulundugumuz agikur. Moda ve reklamcilik sekt6rlerinin varliklarint borglu bulunduklari belki en énemli etken de tiiketim ve gésterig arzusudur.Keske Veblen kendi gagimin igsgi tulumlarmin giniimiizde en aranilan giysilere déntistip ytiksek fiyatlarla satildigini ve giyilmeden Snce asitle yrkamp kesilerek lime lime edildigini gorebilseydi. insanmn, bedenini ve gevresini islevsiz ve pahali nesnelerle donatma tutkusu hig kérelmedi.Aynr sekilde, dolaylt aylakligin kimi kesimler igin hala bir erdem oldugunu gdsteren pek cok drnek de mevcuttur. Cagin en etkili iletisim araci sayilan televizyonda filmler ve reklamlar aracilifayla cizilen evkadim: tipi, bu Greklerden sadece biridir: Deterjan sisélerini bagurlarina basarak, beyaz esyalartyla sarmag dolas olarak danseden giizel, sik ve gilleg reklam kadinlan, bize tanittiklari her bir triintin giindelik etkinliklerini biraz daha hafiflettigi mesajini veriyorlar. Kendilerine kalan zaman ve enerjiyi hangi yararh ugragilara ayirdiklarint ise belirtmiyorlar. Zira onlarin gérevi, bu tiiketimi miimkiin kalan kisi adina aylakk ederek, onun maddi bagarisim kamtlamaktan ibaret... Her insan zaman zaman kiyici hurslann, oburluk ve tamahin pengesine diisebilir. Bunlar, insanin tekil varlik olarak sagkalimi icin gerekli olan bencilligin abartlmig gérintileridir. Bunlarin kargisinda ise olumlu, tiretken, dayamgmaci egilimlerimiz yeralir. Bunlar da toplumsal varolugu mimkiin kilan digerkémhgin uzantilandir, Bu iki egilimin eligkisini farkeden ilk ve tek disiintir Veblen degildir. Vebien'in hatasi, dengelenmesi gereken (ve sosyallesme siireci icinde dengelemeyi Ogrendigimiz) bu iki egilimden birine saplamp kalmanin kigisel bir sorun oldugunu gérmeyip, bu agimliklardan biri ya da digerinin bir yérenin, bir VI Cevirenin Onsézii toplumun, bir irkin ya da bir cagin degigmez SzelliZi oldugunu varsaymasidir, Millse gére Veblen, felsefeyle ilgileniyordu ama efgitimi iktisat iizerineydi ve bunlarin yaninda hem psikolog, hem sosyologdu! {igi alaninin genisligini takdir etmemek- (ézellikle sosyoloji ve psikolojiye inanc1, onu yeni bir okulun kurucusu haline getirdigi igin) olanaksizdir. Ancak, eserinin karmasikligi da, yine bu genig ilgi alanndan kaynaklamyor. Veblen, bu kitabin higbir yerinde yéntemini net olarak agiklamiyor ve yaklagiminin simirlarim gizmiyor. Céziimlemenin. farkli diizeyleri oldugunu gérmezden gelerek, toplumsal ve iktisad? olgulan bireysel degigkenlerle aciklyor. Gergi, gu tinlii homoeconomicus'u elinin tersiyle bir kenara iten bir iktisatgry: okumak bash bagina bir zevk, ama psikolojiyi hesaba katmak, psikolojik .indirgemecilik noktasina vardirilmamalidir. Aylak Sif, geng sosyal bilimcilere bir negatif 6grenme kaynaga olarak da nerilebilir. Veblen'in indirgemeciligi, displinlerarasi degil disiplinlerdigi gdriinen tavri ve bilimsel caligmanin gekil gartlari konusundaki mutlak Kayrtsizlsg1 (hangi bilim adam basvuru kaynaklarimt bildirmeyi gereksiz buldugunu eserinin sunug boliintinde gururla agrklar ya da yabanci dilden yaptsgi alintilari terciime etmez?) bir yéntem dersinin “kesinlikle yaptlmamasi gerekenler” bahsinde drnek olarak sunulabilir. Yine de, Mills'in dedigi gibi, Veblen tarzim degistirseydi, belki okurunu biylesine etkilemeyebilirdi. Anlauminda okuru derinden kavrayan, belki ancak Freud'un yazilanyla kiyaslanabilecek bir mizah ve cogku var. Siirekli olarak gézlemci konumunda yasayan, kendine cok fazla inanan ve diinyanin ne diigiindiigiine hig aldirmayan, inatgi, israrci bir adamin buruk mizahi ve coskusu... Millsin anlatimryla Veblen, yasamunda fazla “bagarili” ve “makbul” biri olamamis. Ama, hem kuyasiya alay edebilecek kadar mesafeli hem de inangli ve cogkulu olmak ve coskusunu yiiz yil sonraki okura hissettirmek de bir biiyiik hiner ve basari degil midir? Bu ceviri caliginasinm ortaya cikigindan dolayi pek cok tesekkiir borcum var. Bu caligma, Amerikan Kiiltir Ateseligi ile Marmara Cevirenin Onsézii VII Universitesi'nin miisterek bir projesidir. Bu projenin mimarlarina miitesekkirim: Beni bu ceviri caligmasina yénlendiren ve tegvik eden degerli hocam, Marmara Universitesi Rektéri Prof. Dr. Omer Faruk Batirele ve bu gérevi kendisine bagli olarak siirdiirdiigiim Marmara Universitesi. Rektér Yardimcisi Prof. Dr. Beyazit Cirakogluna tesekkiirlerimi Gzellikle ifade etmek isterim. Latince alintilarin cevirileri istanbul Universitesi Edebiyat Fakiiltesi, Klasik Filoloji, Latin Dili ve Edebiyats Béliimii arastirma gérevlisi Sn. Evren Erem tarafindan, dzenle gerceklestirildi. Sn. Eremin kitabi biitiinliigti iginde kavramamiza yardimci olan bu gabasim takdirle amyorum. Basta Dog. Dr. Mehmet Oktav olimak iizere, iiniversitemiz Teknik Egitim Fakiiltesi Matbaa Eitimi béliimé clemanlan, kitabin basimim. biiyiik bir dzen ve dzveriyle gerceklestirdiler. Kendilerine tesekkiir ederim. Degerli meslektagim Prof, Dr. Turgay Berksoy, kisith zamanlart degerlendirmeme firsat verdi. Universitemiz Kiitiiphane ve Dokiimantasyon Daire Baskam Sn. Ayten Koran'dan siirekli yardim_ gordiim. Cevirinin bilgisayara girigine geng dostlarim Hatice ve Kadir Kahraman yardimci oldular. Annem Giller Uzkan, hig eksilmeyen destegiyle yine yanimdayd: ve degigmez kurtaricim sevgili Yilmaz User, cevirinin basima hazir hale gelmesindeki teknik islerin sorumlulugunu iistlendi. Hepsine géniilden borclu ve miitegekkirim. Ortaya tiim ‘kusurlan bana, begenilebilecegini umdugum yanlari ise tegekkiirlerimi sundugum degerli kisilere aittir. inci User 1995 VI Onséz Onséz Thorstein Veblen, Amerika'nin yetistirdigi en iyi Amerika elestirmenidir. Kullandigi dil, her egitim gérmiig Amerikali'nn ligatgesinin bir parcasi, kendisini modern toplum bilimciler arasindaki yegane mizah yazari konumuna getiren stili ise, anatomisini ¢ikarttig1 toplumda yerlesik bir stildir. Hatta, bir kugagi agan bir zamandan beri Veblen'i okumakta olan aylak simfin konugma tarzi bile, bir parca onunkini andinir. Veblen, eserinin basina gelenlere tantk olsa sevinirdi. O, herhangi bir modaya uymayan zihniyeti ile bir diisiince modasi yerlestirmeyi basarmistir. Kendisi inangsiz oldugu halde, ¢aligmatart Amerikan sosyal diistincesinin kutsal kitaplan arasina kabul edilmistir. Aslinda, bakig acist Sylesine benimsenmistir ki, onun Sfretisi diginda bir elestiri Olciittiniin meveut olmadigini bile disiinebilirsiniz. Tim bunlar, kinandigi kadar hayranhik da toplayan bir, toplumu elestirmenin giigligiini kanitlar gibidir. Veblen hala okunmaktadir. Bunun nedeni, sadece elegtirisinin hala akla yakin olmasi defildir. Elestirisinin ciddiye alinmadigi durumlarda da, stili onu akla yakin kilmaktadir. Stil, Amerikan sosyal biliminin pek de giclii bir yénii degildir. Aslinda, kimi tarihgilerin stil geligstirmesine karsin, pek cok sosyolog stil sahibi olmaktan kaginmaktadir. Ve bu agidan Veblen, “sosyal bilimci”den cok tarihgidir. Her ahvalde “ilerici Dénem”in bu oldukga belirsiz ve bagarisiz sosyologunu (lim tarihi 1929), anatomisini cikarttgi ortam tarihe kangtktan sonra da hayatta tutan, stili olmustur. George Bernard Shaw, “Man and Superman” adli eserinin Snsiziinde gunlar séylemistir: “Bir iddias: olan kisi, iddiasimin Snemi kadar ve kendi inancinin yettigi dlgiide giiglii bir stil yaratir. Iddiasim Giiriitseniz de, stili kalic: Olacaktr. Martin Luther, Giotto'nun stilini ne kadar yiktrysa, Darwin de Job veya Haendel'in stilini o kadar yikabilmistir. Her iddia er ya da geg ciiriitilir. Iste bu yéizden diinya, Onséz x gercefe dayal inanihrliklars coktan yok olmus, ama bigimleri hala miikemme! giriinen sanatsal fosillerin gahane kalintilani ile doludur.” Bu, eserlerindeki “gergege dayali inanilirigin” tiimiiyle yok oldugunu sdyleyemesek de, Veblen icin de gecerlidir. 2) ' Yasadigi cetin ve yabanf dinyaya kiyasla, Veblen‘in stili dylesine neseyle doludur ki, insan, onun cevresini saglik kilmak icin saglam kalmasim arzu eder. Giindimiiz. kosullarinda onun ne kastettigini anladigimizdan her zaman emin olamayabilirsiniz. Fakat, eserine yansittygi rub, yanlig anlamalan asmaya ve saghiga yarai olmaya devam eder. lik eseri olan bu kitapta stilinin en iyi Ornegini verip vermedigi hususu bir yana, Veblen'in galismalar1 topluca bir sanat eseri ve Amerikan usulii yaganfa iligkin, eksiksiz bir yorumdur. Birer sanat eseri olarak Veblen'in kitaplari, her sanat eserinin uymasi gereken kurala uyarlar. Yani giindelik algi, duygu ve giidiilerimizin stereotipik diinyasim yikar ve bize yeni imgeler gérmek, hissetmek ya da bunlara dogru yénelmek icgin gerekli uyamkhgi saglarlar. Bu eserlerin cogu parlak ve cin fikirlidir. Veblen'in yarattig: diinya, tutarl: bir diinyadir, Bunun her parcast kisa siirede anlasilabilir ve bu diinyanin insanlan, ilk defa kargilagi]mis olsa da, kisa siirede tanmnabilen, biiyiileyici kadin ve erkek tipleridir. Ondan alabilecegimiz ders, tiim sosyal aragtirmalarin hedefinin, belli bir toplum tarafindan secilen ve bigimlendirilen erkek ve kadin tiplerini anlamak ve onlari belirgin Olciitlere gre yargilamak oldugudur. Veblen'in mizahmnin biiyiik bdliimi, kendi dzgiin diciitlerini acik ve belirgin bir bicimde sunmasindan kaynaklanmaktadir. Veblen’in kitaplarinda bicim ve igerik birdir, Sdyledikleri kadar bunlari sdyleme tarzi da caligmalarmin uyandirdigi takdire katkida bulunur. Ciimleleri aksida kaldigi gibi, agiklamani da, eer erken yasta #Brenilmisse, cogu kisinin yasam Kalitesinde bir defigim yaraur. Hayir, Veblen’ in diisiincesi kendi sectiginden fark bir bicimde yeterince ifade edilemezdi. iste bu nedenle, her sanat eseri gibi, onun calimalarim da kaynagindan okumanuz. gerekir. x Onséz 3 Thorstein Veblen, yasadig1 diinyanin “eksantrik gercekcilik” denebilecek bir olgunun egemenligi altinda oldugunu fark etmisti. Bu, Veblen'in Amerikan gerceSine iligkin olarak sonuna dek benimsedigi metafizik (metafizik s6zciifiini kullanmak zorundayiz) bir yorumdu. Onun inancina gére, herkesin temkinli, inatgi, ama igini bilen bir pratik yaklagim temsil ettiklerine inandigi ig adamlari gercekte iitopyaci kapitalistler ve monomanyaklardi. Savagta askerlere komuta eden ve barista sivillerin giindelik yasamim diizenleyen kararlar1 alma konumundaki insanlar ise, en yiiksek maddf diizeyde eksantrikler idiler. Kendilerine inanan bir diinyayi “satmis” durumdaydilar ve -isin mizaht tarafi da bu ya- kendi diig tiriinii diinyalarmda bag fanatikler roliinti iislenmek zorundaydilar. Veblen‘e 1922’de, bugtin de ayn dictide gegerli olan agagudaki sozleri yazdiran diirti, bir niikte yapma istegi deil, kendi bakis agisimn. temel bir unsuruydu: “Amerika'nin gu andaki durumu bir psikiyatri Klinigini andirmaktadir, Bu durumu anlamak icin, kuskusuz pek cok seyin hesaba katilmasi gerekir. Ancak, Amerika olgusu, gecici oldugu varsayilan, yine de su an iin yeterince siddetli olan bir’ zihniyet diizensizligi ve dengesizligi dikkate alunmadan, anlaglamaz. Bu dengesiz zibniyetin belki de en yaygin ve basit gdstergesi, Amerikalilar’in biiyik bir béliimiinii etkisi altuna almig olan iirkitiicl ve atesli bir safdilliktir.” Cevresini tiimilyle kugatan sahte bilincin farkina varmasi ve buna boyun egmeyecek kadar saglam akil ve karaktere sahip olmasi, Veblen’in diinya gértistiniin anahtandir. Onun gorislerinin genel geger gériislerden ne kadar farkh oldugunu gdsteren bir veri, “saticilik” konusundaki tautlak yeteneksizligidir. 4 Bize anlatildigina gére, Veblen gencliginde bile sézlerini gevelemig ve insanlarda anlasilmaz biri izlenimini birakmusur. Ogrencileri, Veblen’i sikic: bulurlar ve kendisi de onlardan hoslamyormus gibi goriinmeye galigmazdi. Veblen higbir zaman dojru diiriist bir akademik gireve sahip olamadi. 19. yizyil Olgillerine gre “dizgiin” bir adam Onséz XI deSildi. Ayagimi saglam basan bir ihtiyar olarak yapmacsktan nefret ediyor, ve bir yandan yasam tarziyla bir yandan da yagamim adadigi eserleriyle yapmacigi kintyordu. Bu, hem gergekci hem de romantik yonleri olan bir protestoydu. Veblen, kalin enseli dalkavuklarin nefret ettigi o ince ve kimseye boyun efmeyen insanlardandi. Oynamayi reddettigi oyunlarda onu yenen, giiriiltici ve telasli yurttaglar: ve gdsterisli hatipleri izleyerek zaman geciren, aylak ve merakli bir adamdh. Veblen'i “Amerikan entellektiiellerinin en yabancilagmigi, gettolarin bile diginda kalan prens” gibi duygusal ifadelerle anlatmak moda olmustur. Oysa, Veblen'in erdemi yabancilagma degil, basansizlikur. Modern entellektiiellerin “yabancilagma” olgusunu bir basariya ddniistiirmelerine kargm, Veblen dogustan basansiz bir insandir. Gésterigli bir “yabancilasma” hali, onun en fazla horgérecegi bagani olurdu. Karakteri ve kariyeri, diigiince yapisi ve giindelik yagamuyla “digarida” kalmig biriydi ve eserleri, hissettigi bu durumun entellektiiel incelemelerinden olusmaktaydi. Veblen, adeta bir yabanci gibiydi. Ancak birisi ona “burasim begenmiyorsan geldigin yere din” diyecek olsa, Wisconsin ya da Minnesota'ya dénmesi gerekecekti. 1857’de, Wisconsin’de yasayan Norvegli bir aileden dogmug ve sekiz yagindayken, zanaatkar ve ciftgi olan babast tarafindan Minesota'ya g6tiiriilmiistii. Ciftlikte dokuz yil daha gecirdikten sonra, Northfield, Minnesota'da kiigik bir kilise okulu olan Carleton’a yerlestirildi. Bu okulda etkileyici fakat yetersiz biri olarak degerlendirildi. 1880 yilinda okulu bitirdikten sonra, iilkenin orta-batisinda bir akademide ders vermeyi denedi. Daha sonraki yil, lisans Ustii caligmasi icin Johns Hopkins'e gitti ve 1884’de Yale’den doktarasim aldi: Ortada Thorstein Veblen'e uygun bir ig yoktu. O da ciftcilize geri dindi. Universitede yOneticilik yapan kigilerin mensup bulundugu bir ailenin krz1yla evlendi. Hala igsizdi. Alu ya da yedi yilim aylakca bir 6frenme meraki iginde gecirdi. Veblen ciftliginde bilim adamhii dogal bir ig sayihyordu; fakat cifik yasaminda bir bilim adamina yer yoktu, Veblen, babastyla uzun konusmalar yapmak ve ondan cesitli bilgiler almakla mesguldil. ee XII » Onsiz 1891’de, yeni lisans iistii galigmalar igin Cornell'e gitti ve kisa bir sire sonra Chicago Universitesi‘nde ilk akademik gérevini buldu. Eksantrik bir yagam siirdiirilyordu. Bu arada esi de zaman zaman evi tetk edip geri dénmekteydi. Bilindigi kadanyla, geng kizlar Veblen'den hoslanmakta, o da buna kars: koymamaktaydh. istifasi talep edildi. Yine esiyle bir araya gelerek, Stanford’da bir ig buldu ve Chicago'da yasanan olaylar,burada da tekrarland:. Bu defa esi tarfindan kesin olarak terkedilen Veblen, Missouri Universitesi’nde ders vermeye bagladi. Burada, bir meslektaginin mahzeninde yasayarak, en iyi kitaplarindan drt-bes tanesini kaleme aldi. 7 Veblen, I. Diinya Savasi sirasinda Washington’a giderek, Gida idaresi’nde kiigiik bir gérevde bulundu. Basan olamadi. Ateskes ilfan edildikten sonra, kiigiik ve bagarisiz bir dergide yazilar yazmak ve gdcmen bilim adamlaninin miistakbel siginagi olan New School of Social Research’de ders vermek iizere New York'a gitti. Parlak bir Ggretmen de§ildi. Daha sonra Stanford’a gecti ve 3 Agustos 1929’daki 6liimiine dek, gevredeki ormanhik alanda bir kuliibede yagadi ', Amerikan akademik tarihinde, Veblen’inki kadar biiyiik bir bagarisiziik yoktur. O, kimseye boyun eSmeyen, dik kafali bir adamdi. Onu Amerika sahnesinin bir yerine yerlestirmek gerekirse, en uygun yer Wobbly grubu ? olacaktir. Zira bunlar, en dik kafali Amerikalilardi. Veblen, yiiksek dgrenim diinyasinin kiyisinda bir Wobbly gibi yasamaya caligmigur. Bulundugu yer, béyle bir yasam denemesi igin uygun degildi. Wobbly’ler e&itimli kisiler deBildi. Ancak, onlar da Veblen gibi boyun emeyen insanlardi. XX. yiizyil Amerikasi’nn orta simf kdkenli olmayan tek ayaklanmasim gergeklestirmekteydiler. Had safhadaki hosnutsuzlugu ve programli yasamdan iirkmesi nedeniyle, Veblen bir tir entellektiiel Wobbly gibiydi... ‘Joseph Dorfmann, “Thorstein Veblen and His America” (Viking, 1934) adh eserinde, Veblen'in yagamu ve yapitlart hakkinda ayrintils bilgi vermistir. 2wobbly : Diinya isciler Birligi tiyelerine verilen argo ad (¢ev.) Onsoz XI 5 Veblen'in déneminden bu yana, Amerika'da iki sosyoloji akimi serpilmistir. Bunlardan biri yOntemi, digeri teoriyi putlasturmaktadir. Dolayisiyla, her ikisi de asil galisma alanlarim net olarak gérememektedir. Yiiksek istatistikciler, gergeBi ve gergek digim dyle ince parcalara ayirmaktadir ki, ikisi arasindaki farki saptamaya Olanak kalmamaktadir. Yontemin pek pahaliya mal olan kesinligi ile toplumu ve insam basite indirgemeyi basardiklari gibi, bu stireg iginde kendi diigiinsel yaprlarim da basite indirgemektedirler. Ote yanda, biiyiik kuramcilar insan davramgim ve toplumu sade bir bigimde tammlama, agiklama ve anlama ugrasisindan, hayli érgiitlt bir ¢abayla uzaklasmaktadir. Bunlar, XIX. yiizyil sosyologlarindan okuduklari diizensiz igerigi siislii metinler iginde dile getirmekte ve bu arada kendi yaptiklari baslangiclari, yanlig degerlendirerek, sonug diye kabul etmektedir. Bu iki Snde gelen akimin uygulamalarinda cagdag sosyal bilim, basit bir deyisle, hig kimsenin insan ya da toplum hakkinda fazla bir sey bilmemesini sailamani etrafli bir yéntemine dintismektedir. Birinci akim bunu bicimsel fakat bos bir yaraticilik ile, ikincisi ise yine bigimsel, fakat pustu bir belirsizlik ile basarmaktadit. Thorstein Veblen'in eserleri ise, yiiksek cehaletin bu hakim egilimlerine karg1 canli bir protesto niteligindedir. O, her zaman basit olan ile Gnemli olan arasindaki farki bilirdi ve isgiizarlk ve bébiirlenmeden ibaret akademik tuzaklardan bezginlik duyardi. Diisiinen bir. adam olmakla birlikte, aklinin gézlerini inceledigi nesneden bir an bile ayirmazdi. Veblen, uzmanlasmaya uygun yapida deildi. Felsefeyle ugragmg ve iktisat efitimi gérmiis olmakla birlikte sosyolog ve psikologdu da... Uzmanlar, yalnizca kendilerine uyan bir diinyay1 kurgulamakla mesgulken, Veblen profesyonel bir uzmanhk aleyhtarrydh. Kisaca s6ylemek gerekirse, 0, biiyiik geleneSe mensup bir sosyal diisiiniirdi. Zira, Hegel ve Comte ve Marx ve Spencer ve Weber -herbiri kendi tarzinca- ne yapmaya caligmissa, 0 da aym seyleri_ yapmaya caligiyordu: Tim bir toplumun ve cagin temel niteliklerini kavamak; bu xIv : Onséz toplum ve cada yasayan tipik insan karakterlerini belirlemek; bu cag ve toplumun siiriklendigi yénii ‘saptamak ... Veblen’in bu cabalarimin sonuclan on kadar kitapta toplanmigurr. 1899’da yayinlanan ilk galigmas1, élinizde tttugunuz bu kitaptir. Beg yil sonra, “The Theory of Business Enterprise” (Girisim Kuram) ve 1914’de “The Instinct of Workmanship” (Emekeilik icgiidtisit) adit kitaplanni yayinlamisuir. I. Diinya Savasi ciktiginda, Veblen dogal olarak bu konuya yénelmig ve 1915’de “Imperial Germany” (imparatorluk Almanyasi) ve 1917"de “The Nature of Peace” (Barigin Dogast) adit kitaplan ortaya gikmiguir. Daha sonra, birkag yilhk bir arayla, The Higher Learning” (Ytiksek Ogrenim) ve “The Vested Interests” (Kazanilmig Haklar) adh eserlerini iretmistir. Daha nitelikli denemeleri “The Place of Science in Modern Civilization” (Bilimin Modern Uygarlk icindeki Yeri) adh kitapta toplanmistir. 1921’de “The Engineers and the Price System” (Miihendisler ve Fiyat Sistemi) adh kitabint ve 1923'de, pek goklani tarafindan en iyi eseri olarak kabul edilen “Absentee Ownership” (Miilkten Uzak Yagayanlarin Miilkiyeti) kitabim yay:nlamistir. Olimiinden sonra da “Essays in Our Changing Order” (Degisen Diizenimize Dair Denemeler) yayinlanmigtir. Bu kitaplar, Veblen'in insanhiga biraktig: mirasi olusturmaktadir, Amerikan toplumuna dair, tek kisi tarafindan yazilmg daha kapsamh bir kitap dizisi mevcut degildir. Hala kendi atalarin: segebilenter igin bundan daha degerli bir miras da olamaz. 6 Su siralar aydin sinifi tutucu bir ruh hali iginde bulundugundan, Veblen’in 1950°li yillarda, eer girmezden gelinmiyorsa, tutucu bir diigiinir olarak yeniden yorumlanacaji muhakkaktrr. Ve oldukga bigimsel bir bakis acisindan, Veblen'in muazzam derecede tutucu bir Amerika clestirmeni oldugu sdylenebilir! O, timiiyle Amerika'ya dzgii ve berrak olma niteligine sahip az sayidaki toplumsal degeri tiim kalbiyle benimsemistir: Verimlilik. yarar, ve pragmatik sadelik... Amerikan toplumunun kurumlari ve kisilerine iliskin elestirileri, istisnasiz olarak, bunlarin séz konusu- Amerikan degerlerine uymadiklar! inancina dayandirrimistir. Eger benim diisiindiigiim gibi bir diigiinir idiyse, Onséz XV Sokrat’in kendi tarzinca Atinali oldugu kadar, Veblen de kendi tarzinca Amerikali'ydi denilebilir. Veblen, bir elestirmen olarak etkinligini kesinlikle Amerikan gercegini Amerika'ya Szgii verimlilik degerini kullanarak elestirmesine borgluydu. Yapugs, bu degeri ciddiye almak ve yikicihk boyutlanna varan sistematik bir titizlikle kullanmaktan ibaretti, Bir Amerikali elestirmen olarak bakig agisi, XIX. yiizyslda da giintimiizde oldugu kadar tuhaf kaciyordu. O giinlerde, Henry Adams gibi St. Michel tepesinden ya da Henry James gibi ingiltere iizerinden Amerika'ya bakmak adetti. Veblen, belki de Amerikan toplumsal elestirisinin tim niteligini degistirdi. Son kusaktan Amerika tipi silinip giderken, birinci kugak Amerikali tipi -Norvecli gécmenin oglu, bir orta-bati iiniversitesinde ingiliz edebiyati okutan New York'lu Yahudi, New York'u alt dist etmek icin Kuzey'e gelen Giineyli- yiizde yiiz Amerika olmasa bile kauksiz elestirmen tipi olarak kendine yer yapu. Yarn temel bir deger olarak benimsemesine kargin, Veblen, yine tiimilyle Amerika'ya dzgii olan bir degeri, yesil banknotlarin soylu diinyasini reddetmistir. Modern sirket dedigimiz o tuhaf kurumda, sade mithendisin verimliligi ile patronun maddiyatgr fanatizmi géziilmesi gig bir bicimde birbirlerine kangmug oldugu icin, Veblen, yasamim ve mesaisini bu iki fark insan tipi ve yarattiklart toplumsal sonuclar arasindaki farkliiklari belirlemeye adamistir. 7 Veblen’in goztyle Amerika ikiye ayirilmis gibi gériintyordu. Yazdigi hergeyde, iiretken ve yararh olan ugragilar ve ruh halleriyle gisterige ve tOrensellige yinelik olanlar arasindaki ayirim, rnegin emekci tavmyla igadami tavri ya da tiretken ve dostcanli tavirla maddiyatc: ve ya§maci tavir arasindaki ayirimlar ele alimyordu. Veblen’e gore, tarihin akigi iginde madd? emek degersizlesmis, yagmaci sémiirgenlik ise yiiksek vakarin Ozii haline gelmisti. Emek, usandinici oldugu igin deger yitirmemis, kendisine atfolunan degersizlik yiiziinden usandiric olmustu, Onun tammuyla “aylaklik”, giindelik liretken galigmanin ve emekgi zihniyetinin diginda kalan herseyi kapsiyordu. XVI Onséz Aylak sinifin modern tarihinin anahtar unsuru, 6zel miilkiyet ile tamgmaydi. Veblen'in anlattigina gore, baslangicta yiruici savas kumandanlart bir diigmanin mallarini, 6zellikle kadinlarim gaspediyor, béylece yigitliklerini kamtlayacak bir ganimet topluyorlardi. Bu, iistiin bir giiciin ortaya konmasi anlamina geldi§i igin, kugkusuz seref kazanmanin bir yoluydu. Belli bir zaman sonra, varolug miicadelesi bir maddiyat yarigmasina d6niisti: Milk edinmek, seref sahibi olmaku. Bu yoldan, haksiz ve hurslandiric: bir ayirim oluguyor, kendi tiiketebileceklerinden fazla varliga sahip bulunan ve miilklerinden uzakta yagayan mal sahipleri, kendi ge¢imlerine yetecek kadar varliklari bulunmayanlara kargi “ben senden iyiyim” tavrim gelistiriyorlardi. Béylece, toplulugun saygisi miilkiyete dayamyor ve “Ozsaygi dedigimiz kendinden hognutluk duygusunun da” temelini olusturuyordu. Zira insanlar, kendileriyle aym gruptan olan kisilerle kendilerini madd? gti acisindan kargilastirarak yargiliyor; bu da haset uyandiran bir konum elde etmek icin siirdiirilen, doyumsuz ve duraksiz bir gabanin yolunu aciyordu. Fakat, acaba boyle bir maddf caba, insanlari tiretken ve tutumtu yasamlar siirdiirmeye tegvik etmez miydi? Bu, belki agai simflar igin mimkin, yukan simflar iginse imkAnsizdi. Uretken calisma, varolus miicadelesini izleyen stati miicadelesinde yararsiz, dolayisiyla degersiz sayiliyordu. Daha iyi konumda olan simflar, caligmaktan kaginirken, bir yandan da birbirleriyle yarisiyorlardi, Sayginlik kazanmak igin, servet sahibi olmak yeterli degildi. Bu servetin gézle gériilir kamtlanm olusturmak ve baskalarina kendi Snemini kabul ettirmek gerekiyordu. Veblen'e gure gésteriggi aylakhk tam da bu ige yartyor, kisinin servetini topluma sergilemesini saglyordu. Bu maddiyatg: toplum igin, aylakigin tagidigi deger, gisterisle baglantiliydi, Kisinin dahil oldugu grup yogun iliskiler iginde bulundugu ve her iiye birbirini yakindan tanidigi takdirde, ya aylaklik ya da tiketim, kiginin servetini gézler Sniine sermesine yardimes oluyordu. Ancak, kentli yabancilardan olusan genig cevrelerde, kisinin servetinin reklémim yapmast gerekiyordu. Bu durumda, gsteris¢i tiketim siadan bir terbiye ve nezaket belirtisi olarak gereklilik kazamyordu. Bariz bigimde pahali ve ziyankar tiketim eylemleri aracihgiyla, her tirli gelip gegici ve anonim gézlemciyi etkilemek miimkiin oluyordu. Onséz XVII $u halde, sadece bosta gezmek yeterli degildi, Pahali rahatsizhklar, soylu. giinahlar ve miisrif eglencelerle bezenmig bir bosta gezmeydi istenen; ya da daha kisa bir deyisle, gsteriggi tiiketim: sayginlik kazanmak icin degerli mallarin gézle gOriiliir bicimde israf edilmesi.., Veblen’in diinyasinda, yukarida siralananlarin kargisinda modern toplumun sinaf gikarlari ve bu cikarlara hizmet eden diiriist ve sade insan tipi yer air. Ancak bdyle barisci kisiler, “insanlara ve esyaya karsi duyduklan hasetten uzak ilgi” yiiziinden, giriskenlik ve yaraticilik sayslan Szellikleri gelistirememekte ve sevimli ve yararsiz kisiler durumuna gelmektedir. Zira bir eksantrik gergekgilik rejiminde topluluk icin iyi olan, kuskusuz “bireye yararsizdir”, ig adamlarmin madd tarafta yer aldigi temel ayinm uyarinca Veblen, aylak simf kuramini ig girisimi kuram ile baglantilandirmistir. Zira, millkiyet ve edinim, parah yagama bzgi, maddiyatg: ugrasilardi. “Sanayinin kaptanr” ise, ismi yanlg secilmig bir varlikt, giinki onu kaptanhgi smaf degil, maddf nitelikteydi. Yukarida belirtilenler, bu kitabi ilk kez okuyacak olan sizlerin girecegi, gergek bakir diinyanin gok simrli bir tammidir. Veblen, Kitaplarindan birinin ortasinda syle der: “Bunlarin timii de inanilmaz, fakat giindelik gergeklerdir.” Veblen, herbirimizi birer Alice’e dOniistiirmiis ve aynadan gecirerek, toplumsal gercekligin harikalar diinyasina birakivermistir. 8 Veblen’in iddialari, giintimiizde ortaya cikan sahne ve karakterleri kapsamadiklari halde, gergekliklerini korumustur. Veblen gercekligini korumaktadir, zira yazdiklanim kendi tarzinda yazmamig olsaydi, cagimizin yeni dzelliklerini géremeyecektik, Onun tarafli goriislerinin, Amerikait toplumsal protesto yazimmn en verimli taraf tutma Orneklerini olusturmasi gerceginin bir anlam: budur. Fakat, elestirmenler fanidir ve Veblen’in gériiglerinin bazi béliimleri de bizim igin artik hayatta degildir. Agagidaki elestirilerde, yanlizca aylak simf kuramint ele alacaim. XVIII Onséz 9 Veblen‘in kurami, “Aylak Simifin Kuramy” degildir. Bu, bir ulusun tarihinde belli bir dénemin iist simflarinin yine belli bir béliimiine iligkin bir kuramdir. Bu kuram, Veblen’in yetistigi dénemde, Vanderbilt’lerin, Gould’larin, Harriman’larin, Saratoga Springs ve Newport’un, pirilu ve yaldizin diinyast olan XIX. yiizylin il Amerikasi’nda cok én planda olan yeni zenginlerin bir elestirisidir. Dahast, Veblen’in hakkinda yazdigi bashca kisiler, yerel sosyete ve onun son siginaklart ile zellikle bu cevrenin kadinlanydi, 1890°larda, Veblen’in ulusal kitle iletisim araclan ve eflence dinyas: aracilipi ile yiikselen ulusal sihretlerin, bugtinkii ulusal stati sistemimiz igin ne anlam ifade ettigini ya da bugiin ulusal cazibe anlayigimszda olusan biiyiik degisimi Sngérmesi, kuskusuz, beklenemezdi. Bu degisim, yiiksek sosyeteye tanitilmak igin hazirlanan geng kwzin yerine sinema sanatessini, yerel sosyete hammefendisinin yerine siyasal ve iktisadt yéneticileri -iktidar seckinlerini- gecirmistir. Giniimiziin eksantrik gercekcileri, bu kigileri gercek dnderleri olarak alkislamaktadir. 10 Veblen’in karamsarligi -kendi stzleriyle ifade edecegimiz- gu varsayima dayanmaktaydi: “madd? siralamamn ist ucunda servetin birikmesi, alt ucta yoksunluk sonucunu. dogurur.” Her zaman benimsedi§i varsayim, pastanin belli bir biyikliikte oldugu ve zengin simifin, alt siniflarin elinden “gegim araglarinm alabildigince cogunu alarak, bunlarin tiiketimlerini, dolayistyla enerjilerini yeni diigtince aligkanliklarim Ggrenmek ve benimsemek igin gerekli cabay1 gisterebilecekleri bir dizeyin altuna indirdigi” idi, Tum bunlar, ne gariptir ki, Veblen’in diisiincesinde egemenlifini siirdiren Klasik kithk kavramimin iiriiniidir ye teknolojik olarak saglanan bolluga giivensizligini ifade etmektedir. Bugiin, Veblen’in sade anlatiminda girdiigiimiz yaklagim: kabul etmemiz, miimkiin degildir. Ons6z XIX Kendi dineminin gdgmen kitlelerini ve servet dagihmindaki muazzam egitsizli$i géz tiniinde tutan Veblen, ekonomik pastanin biiyiimesi igin yeterince zaman tammamusur. O giinden bugiine, ézellikle de I. Diinya Savagi sonrasinda gergeklegen durum ise, Amerikan toplumunun cogunlugunun gosterigci tiketime gegebilmesidir. Aslinda “kau. katina gecinen alt simflarin” bulunmadigs bir toplumda “gésteriggi tiketim” kavramu, yiiksek yagam standartlarmin kismen sabit bir tami konumuna indirgenmektedir. Zira, haset unsuru aruk meycut degildir. Veblen’in estetigi ise, kugkusuz, halen uyarlanabilir bir durumdadir. 11 Veblen, yiiksek yasam tarzim tasvir ederken, aristokratik ve kent soylu Ozellikleri birbirine kansurmig gibidir. Belki bu, onun Amerikan usulii yaklagiminin igerdigi bir kistlamadir. Bu karigikhk, galigmasinin bir kag yerinde barizdir: “Aristokrat ve kentsoylu erdemler -yani yikici ve maddiyatg Ozellikler- cogunlukla ist simflarda gérilir...” Bunun kesinlikle gercek olmadigim anlamak igin, kiigik diikkan sahibinin zevklerini gézden gecirmek yeterlidir. Veblen’in bildigi gibi, gésteris¢i tiiketim dst simflarla simirlt degildir. Fakat, gunu da siylemek zorundayim: Giintimiizde gdsterisci tiiketim, dzellikle yeni ist simflarin bir béliimiinde -yeni sirketlerin yeni zenginleri- igverenlerin hesabina harcama yapan erkek ve kadinlar, ig diinyasimn diger ayricaliklarimin safasim stirenler arasinda egemendir ve list orta siniflar ile orta simiflarin yagam tarzlan ve standartlan tizerinde gok iiziicii etkiler yapmaktadir. Kuskusuz, gdsterig¢i tlketim, yeni ortaya gikan “Texasl milyoner” ordulan arasinda da yaygindir. 12 Veblen’in pek cok aciklamasina dayanak olarak kullandigi ‘emegin utang verici sayildigi’ varsayim1, dist simf unsurlan dahil Amerikan yasamumn biiyiik bléimiine egemen olan piiriten calisma ahlaki ile pek bagdasmamaktadir. Samyorum ki Veblen, elinizdeki kitapta orta siniflardan - hele de zengin piiriten orta sinflardan defil, sadece ust siniflardan. séz etmektedir. igadaminm etkinligini “caligma”, dzellikle de “dretken caligma” olarak adlandirmay: reddetmistir. Aylak simf tabiri, XX Onséz onun anlayisinda tist sinifla eg anlaml: hale gelmistir. Fakat, calisan bir tist simf -aslinda muazzam derecede aktif kisilerden olugan bir simf- kuskusuz 0 zaman da vardi, bugiin de vardir. Veblen'in onlarin calismasint onaylamamis ve kendince olumlu olan “galisma” szciigind onlarin eylemlerine yakisurmay1 rededetmis olmasi bence gecerli degildir. Kald: ki, bu durumda Veblen’in elestirisi bir toplumsal olugum olarak dist siniflari kavrayigimuzi belirsizlestirmekte ve carpitmaktadir. Yine de Veblen icin bu basit gercegi (caligan iist simflarin varligim; gev.) kgbul etmek, tiim yaklagimim yikmak (ya da bu yaklagimin sasaasimi bozmak) anlamina gelecekti ki, bu da elestirisinin baslica ahlaki temellerinden birinin ortadan kalkmasi demekti. 13 Veblen, psikolojik tatmine ilgi duyuyordu. Tammladig: olgularin cogunun sosyal islevlerini gérmezden gelmek e@ilimindeydi. Aslinda “iglev” sdzcigunin bu sekilde kullamimasindan da hoslanmazdh. Zira, onun degerlendifmesine gére su kati ve saglam “islev” sézciigu, tam da emekgi insanlar ve giigler i¢in kullanmak istediZi sbzciiklerdendi. Eldeki gu tig Srnegi dikkate aliniz: Veblen’in fazlastyla: alaya aldigi toplumsal yagam sahnelerinin cogu, gergekte karar alma konumundaki ¢esitli segkinlerin bulustugu yerlerdi, zira prestije yOnelik davramg cesitli alanlar ve hiyerarsiler arasinda aracilik eder. Dolay:styla, prestij sadece insan egosunw tatmin eden bir toplumsal sagmalik degildir. Prestij birlestirici bir islev gértir; aylakga etkinlikler dst simfin cesitli kesimleri ve unsurlarmmn esgiidim iginde karar almalarim salar. Bu tiir statii olusturucu etkinlikler, iist diizey aileleri de esgiidiim igine sokar. Bu etkinlikler, koyu kizil orkideler ve beyaz saten gibi zerafet gusterilerini cok agan islevierle donanmus bir evlilik piyasas: olusturur. Bu piyasa, mUllk sahibi bir sintfin, kzlari ve ofullari tizerinde tekel kurarak ve kan baglarimn mesruiyetinden gig alarak, salam ve bitin kalmasim sajlar. Hig kuskusuz “ziippece” kendi igine kapanma, bunun bedelini Sdeyebilenler icin bir mahremiyet temin eder. Yiiksek ve giiglii konumda Onséz XXI olanlar, baskalarint cislamak suretiyle kendilerine bir takim 6zel dlnyalar kurar ve bu diinyalarda sorunlarm ve kararlarim tarugmak ve cocuklarinda da karar-alici mizaclar gelistirecek, gayri’ resmf bir egitim etkinligini siirdiirmek olanagint bulurlar. Béylece de, gayri sahst karar alma becerisini gayri resmi duyarhiiklar ile harmanlayip, bir seckinler sunfinin karakterini bigimlendirirler. : 14 Prestijin ve statiiye yOnelik davramgin -bugiin igin hergeyden daha Snemili- bir diger islevi vardir. Prestij, iktidart destekler, otoriteye dénlistiirir ve toplumsal tabriklere karst korur. “jktidar igin iktidar”, psikolojik agidan, prestij doyumuna iligkin bir kavramdir. Fakat Veblen, se¢kinlerin ugaklar, kadinlart ve sporlariyla siddetle alay ederken, onlarin askeri, iktisadf ve siyasal etkinliklerinin hig de komik olmadigim gézden kagirmistir. Kisa bir deyisle, onlarin ordular ve fabrikalar tizerindeki iktidarlan ile, hakli olarak giiliing buldugu isleri arasindaki baglantiy: kurmay1 basaramamustir. Bence, prestij konusunu yeterince ciddiye almamasinin nedeni, prestijin iktidar igin nasil timilyle ve karmagik bigimde Snemli oldugunu gdrmemesidir. “Korunan simflar” ve “alta kalan niifusu” algilamy, fakat, iktidar se¢kinlerini gercekten gdrememistir. 15 Veblen’ in -statii-iktidar baglantisina yeterince dikkat etmemig olmasimin sebebi, belki de bail bulundugu tarih kuramidir. Onun tammladi{1 aylak sinsfin iiyeleri, tarihi yapan insanlardan defildir. Aslinda bu kisilerin tarih icinde gercek bir islevieri:yoktur. Zira, Veblen’e gore, modern toplumiarda tarihin motorunu sinai. sintflar olusturur ve aylak simf bir kalinti ve bir gecikme, bir anakronizm ya da asalak bir olugumdur. Aslinda Veblen, aylak simf dyelerinin “sina? toplulugun gercek bir anlamda birer parcasi” olmadigina kesinlikle inanmistir. Zira bu gercek¢i toplulukta gecerli olan insan tipi, mucittir. Aylak simf agisindan ise, mucit kaba bir varlik, icat etme eylemi de, en hafif deyisiyle bayagilikur. XXII Onséz Veblen’é gére tarihi yapanlar, teknoloji mucitleri ve, ikincil olarak, yeni teknik kogullara uymak igin tarzlarim deistirmek zorunda kalanlardir. Bugiin, teknoloji ile kurumlar ve teknolojiyi uyarlayan ve yeni icatlarin tir ve — kullanimlarint belirleyen insanlar arasindaki iligkilerin béylesine basite indirgenmis bir tammim kabul etmemiz miimkiin defildir. Bu, Veblen diistincesinde gériilen cok sayida Marxist esintiden biridir: Veblen, topluluk igin islevsel agidan vazgecilmez olan insanlan 6nemsemis ve asalaklar1 l4netlemistir. Giiniimiizde teknik acidan asalak saylabilecek dyle cok insanin iktidan elde ettigini ve yetkeyle korudugunu gériyoruz ki, Veblen'in akilci ve iyimser tarih kuramina inanmak mimkiin olamiyor. 16 Veblen’in stnat verimlilik ile mekanik. siirece yakin duran insanlarin akilcilig arasindaki iliskiye dair goriigii hatalidir. Akilcrigin modern insan ve modern toplumda aldigi korkung muglak nitelifi gorememistir. Vasiflt igciler, miihendisler ve teknisyenlerin, hem bireyler hem de toplumsal tabakalar olarak gercekci akilciligi giderek artan 6lgiilerde temsil edeceklerini varsaymusur. Ashnda, “aylk simf” hakkinda ders verirken, dayanag:, bu toplumsal tabakalardir. Bu da, yine serefli (tazim edici) ve emekgiye dzgii olan unsurlar arasinda gézettiBi agin basit ayiimdan kaynaklanmistir. Veblen’in kavrayamadig: guydu: Verimlilik saglayan makinalarin giderek artan akilohgi, bu makinalan: galigtirmak amactyla biraraya getirilen insanlarm bireysel olarak daha akilc: ya da zeki olmalarim gerektirmemektedir. Bu, makina dairesindekiler igin oldugu kadar, onlarin bir pargasi oldugu toplum igin de gecerlidir. Aslinda, teknisyenlerin mantklani ve genel kapasiteleri, hele de toplumsal ve siyasal konular kargisinda, ¢ofunlukla felce ugramis gibidir ve maddiyatg. fanatiklerin zeka ve manuklarindan daha iyi degildir. Akilci mekahizma, bireyi akilciiktan dylesine yoksun birakmustir ki, cou zaman bilyiik kuruluglardan sorumlu olanlarin hayli budala kisiler olduklarim diigiinmek durumunda kali, Dahasi, biitiintin yapisim akilc1 olarak kavramay1 bagaran az sayida anahtar insan, ne iggi ne de mithendis olarak gorev yapmaktadir. Onséz XXII Veblen’in sinai verimlilik dedigi seyin ya da “neden ve sonuglarin opak seyrinin”, bagimsiz zihnin gergek akilciligini arttirmas gerekli deildir. Aym gekilde, biiyiik makina ile yakin temas da, insanlarda Veblen’in “emekGilik ig¢giidiisii” kavramina yarasurdigi bitin © sevimli ve sagliklt Szellikleri arttrmamaktadir. Zira, gergekte Veblen’in emekciligi, idealler ortaya atmaktan cekinen bir adamin tanmlamis oldugu bir idealdir ve toplumsal aidan, bizim iginde yagamaya ve anlamaya ¢abaladigimiz modern diizensizlikten ziyade, basit zanaatkar topluma uygun diismektedir. 17 Veblen’in statilye iliskin olarak bdylesine fyi tahlil ewigi fiyakaci maymun tavirlan ile politik iktisadin igleyigi arasinda ne iliski vardir’? Cok zenginlerin yerel sosyetesinin (ki Veblen de bunlar hakkinda yazmistir), iktisad? istikrarsiziigi ve siyasal zay:fligi nedeniyle ulusal bir prestij sistemine déntigemedigi aciklanmisuir. Kitle iletigim araglarimin profesyonel sOhretleri herhangi istikrarli bir iktidardan yoksundur ve aslinda sihretleri gdrece Omiirsiizdiir. Yine de, iist simflarda kalici ve istikrarh bir prestij drgtitlenmesine karst -Veblen’in tablilinin kismen atladigi- bir talep mevcuttur. Bu, giiniimiiz Amerikasi’nda servet seckinleri ve Ozellikle de iktidar seckinleri tarafindan, oldukca bilingli ve oldukca derinden duyulan bir gereksinimdir. XIX. ylizyilda, gerek siyasal gerekse askert segkinler, ulusal prestij sisteminin tepesinde ya da tepesine yakin noktalarda kendilerine saglam birer yer edinmeyi bagaramamuslardi. “Discourses on Davila” (Davila’ya Dair Vaazlar) adi eserinde John Adams, bu konuda bit Sneride bulunmus ama Gnerisi dikkate alinmamisti. Siyasaya sahip bulundugu dizeni veren, herhangi bir resmf ayinmlar ve payeler sistemi degil, baska giiglerdir. Amerikan iktisad? segkinlerinin iktisadf iktidara gelig bigimi, ulusal stati dizgesini kalici siildleler Uzerine oturtma yolundaki siirekli gabalar: boga cikartmigtir, Bu olgu, bu nedenle, benzersiz bir Gneme sahiptir. Ancak, son otuz yilda, miilk sahibi simfin yOneticilik agisindan yeniden 6rgiitlenmesi ve yénetici segkinlerin benimsedigi siyasal rollerle birlikte iktisadi siyasi ve askerf seckinlerin XXIV Onsoz yeni, adeta tizel yapida bir sinifta birlegeceklerine dair isaretler belirmektedir. Bunlar hep birlikte, iktidar segkinleri olarak, giiclii insanlarin her yerde ve her zaman yapugi gibi, iktidarlarim yetkin stati kalifi ile pekigtirmek istemeyecekler midir? igverenler adina yaptklant harcamalar ile halka tanitilan, fakat onlarin tizel sinifindan kbken alan. yeni statii aynicaliklarim pekistirmeyecekler midir? Ve uluslanin kiiltir alemindeki konumlarim gizdniine aldiklarinda, palyagolar ve kraliceleri -yani profesyonel sdhretleri- Amerikan ulusunun diinya gapindaki temsilcileri olarak yeterli bulacaklar midir? Zamant geldiginde, sOhrete ulasurdiklanmuzla aramizdaki en giiglii kisiler, ayn: kisiler olmayacak midir? Zaman geldiginde ziippelik resmilegmeyecek ve her birimiz kendine en uygun derece ve riitbeye itilmig olmayacak midir? Baska tiirliisiine inanmak, bana dyle geliyor ki, diinya tarihi anlayigimizda kullamilabilir ve gecerli olan her seyi reddetmektir. 18 E¥er Veblen disiincelerini yaztya dokmeseydi, bu tiir elestiri ve spekiilasyonlan, en azindan béylesine rahathkla gelistiremezdik. Bunu unutmamak gerekir, Veblen’in gergek ve kalici degeri sudur: O, bizim zihinlerimizi agmakta, bizi “balinanin karmndan cikartmakta” ve resmi yapmacik perdesini aralamamiza yardime1 olmaktadir. En dnemlisi de, bize, grkemli bir bigimde yikthp gitmemize yol agabilecek olan pratik ig adamlarimn eksantrik gergekciligine karsi uyamk olmay1 dgretmesidir. C.Wright Mills Sunus XXV Sunus Bu caligmanin amaci, aylak simfin ekonomik bir faktér olarak modern yagamdaki yerini ve degerini tartsmaktir. Ancak, tartigmay1 kesin olarak bu simrlar i¢inde tutmak, olanaksiz: bulunmustur. Zorunlu olarak, bu kurumun kékeni ve tlireyig gizgisi ile, sosyal yagamun genelde iktisadt olarak «miflanmayan bazz 6zelliklerine de deginilmistir. Bazi noktalarda targa, okuyucu igin kismen yabanci olabilecek iktisadf kuramlara ya da etnolojik genellemelere dayandirilmaktadir. Girig Doltimiinde bu kuramsal Snkabullerin niteligi hakkinda anlam kargasasint nlemeye yetecek kadar bilgi sunuldugu umulmaktadir. Galigmanin teorik temelinin daha kesin ve acik bir anlatim: American Journal of Sociology, 4. Cilt’te yayimlanan bir dizi makalede yer almaktadir. (“The Instinct of Workmanship and the Irksomeness of Labor”- Emekcilik icgiidisi ve Emegin Usandinicihgi -; “The Beginnings of Ownership”- Miilkiyetin Dogusu-; ve “The Barbarian Status of Women” -Kadinin Barbar Killtirdeki Konumu-), Fakat, bu - kismen yeni, - genellemeler, bilimsel otoriteler ya da aragurma bulgulan tarafindan yeterince desteklenmeyerek okurun diigiincesinde gecersiz hale gelseler bile, caligmanin temel savinin, iktisadt kuramin bir detay: olarak degerini yitirmemesi gerekir. Zira, savin bu genellemelere dayandinihs bicimi bunu gerekli kilmamaktadir. Savimuzi ortaya koymak ve desteklemek icin kullanilan veriler, giinlik yagamdan dolaysiz gézlem ya da genel. bilgiler yoluyla Gikarsanmig ve daha iist bir diizeydeki, daha az bilinen kaynaklar tercih edilmemistir. Burada amag, kismen kolaylik sajlamak, kismen de tim insanlar igin tamidik olan olgularin yang anlasilma olastiginin zayifgindan yararlanmakur, Umariz ki, higbir okurun edebi ya da bilimsel yeterlik duygusu, bizim bu alelade gergeklere basvurmamuz. ya da kaba ve insan yasamindaki mahrem yerleri sayesinde iktisad? tartigmalarin etkisinden korunmug olan olgular: ele aligimizdaki -kayitsizhk gibi de algilanabilecek- serbestlik yiiziinden incinmez. XXVI Sunus Daha uzak kaynaklardan cikarsanan nkabuller ve destekleyici veriler ile etnoloji biliminden ding alinan kuram ve cikarsamalar da, oldukga tamidik ve yeterince bilgili kisilerin kaynaklarim kolayca bulabilecegi tiirdendir. Bu nedenle, kaynaklara ve otoritelere atifta bulunmak adetine uyulmamustir. Ayn sekilde, okur, cogunlukla drnek vermek amactyla kullanilan az sayidald alinty1 da, dipnotlar yerilmeden kolayca tamyabilecektir. Giris 27 1 Giris Bir aylak simf kurumunun en iyi Ornekleri, barbar kultiriin yS¥cek asamalarinda, émegin Feodal Avrupa ya da Feodal Japonya’da goriilmilstir. Bu tir topluluklarda simflar arasindaki ayiim biiyik bir titizlikle korunur. Bu sinifsal farklar kapsamindaki en carpici ve Onemli olgu, cesitli simflar igin uygun gériilen istihdam bigimleri arasindaki farkllagmadir. Ust sinflar, tore geregi, sinaf iglerden muaf ya da hari¢ tutulur ve bir Sigiide geref atfedilen belirli islere yénlendirilirler. Tim foedal topluluklarmn serefli saydigt iglerin basinda askerlik gelir. Rahiplik ise cogunlukla ikinci en gerefli igtir. Eger barbar topluluk kayda deger Sigiilerde savasa egilimli deBilse, rahiplik gOrevleri birinci plana, askerlik ise ikinci plana gecebilir. Ancak, kiigiik istisnalar diginda, kural, ister savagci isterse rahip olsunlar, tist siniflarin sinaf islerden muaf tutulmasidir ve bu muafiyet onlann tistiin konumlarimin ekonomik ifadesini olusturur. Hindistan’daki Brahman diizeni bu iki sinifin sinaf etkinlikten muaf tutulugunun parlak bir drnegidir. Yiiksek barbar kiiltiire mensup topluluklarda genis olarak aylak simf diye adlandirabilecegimiz kesim iginde Snemli alt siniflagmalar vardir ve bu alt sintflarm benimsedisi isler de ayn gekilde farklilagir. Aylak smifin tiimii soylular, rahipler ve bunlarin maiyetindeki gok sayida insandan olugur. Sinifin ugrastigi isle de kendi iglerinde ayrigmts olmakla birlikte, hepsinin ortak ekonomik dzelligi gayri sinaf olmalaridir. Bu sanayi digi iist simsfi ugragilan: kabaca hiiktimet isleri, askerlik, dint torenler ve spor etkinlikleri olarak siniflandirilabilir. Barbarligin ilk degilse de kismen erken bir agamasinda, aylék simf daha az ayrigmis bir bigimdedir. Ne simf aynmlan ne de aylak sinifa Gzgi Galigma alanlani arasindaki ayirimlar, daha sonra ortaya cikacak olan ayirimiar diglisiinde ince ve karmagik degildir. Polynesia Adalart halkt genelde bu gelisim asamasimin iyi bir gOriintiisiini sunar. Sadece, av hayvanlar biiyik sayida olmadigi igin, avlanmak onlarin yagaminda yeterince gerefli bir konumda degildir. izlanda’daki Saga toplulugu da 28 Aylak Sinif uygun bir Gmektir. Boyle bir toplulukta, simflar ve her simfa Szgii igler arasinda kesin bir ayirim vardir. El sanatlan ve sanayi, hayat: kazanmak igin yapilan giindelik etkinlikler arasinda ne denli dolaysiz bir yer tutarlarsa tutsunlar, tamamen alt simfa dzgiidiir. Bu alt simf kéleleri, diger bagiml kesimleri ve cogunlukla da tim kadinlan kapsar. Eger bir toplumda soylulugun cegitli dereceleri mevcut ise, yiiksek konumlu kadinlar cogunlukla sinaf islerden, hig degilse elle yapilan islerin en kabalarindan muaf tutulur. Ust simf erkekleri ise sinaf islerden yalmz muaf olmakla kalmaz, geleneksel kurallar gere$i bu islere katiImalari yasaklamr da... Onlarin mesgul olabilecegi isler katt kurallarla belirlenmistir. Daha énce séz edildigi gibi, bu isler hiikiimet isleri, dinsel gérevier, askerlik ve spordur. Bu dért etkinlik tiirti tist simiflarin yasam tarzim belirler. En yiiksek konumda bulunan krallar ve gefler iginse, bu etkinlikler geleneSin ve toplulugun ortak saduyusunun izin verecegi yegdne etkinliklerdir. Aslinda semanin tiimiiyle gelistigi yerlerde spor etkinliklerinin bile en yiiksek tabaka igin uygun sayilp say:lmayacagi konusunda tereddiitler olugur. Aylak simfin daha alt tabakalarinin ugrasabilecesi belirli baz1 isler olmakla birlikte, bu isler, aylak sinifin drt tipik etkinliginin herhangi birine ikincil konumdadir. Bunlar arasinda silahlar, teghizat ve savas teknelerinin yapim ve bakimu, atlarin, képeklerin, sahinlerin tmart ve bakim1, kutsal araclarin hazirlanmasi gibi etkinlikler sayilabilir. Alt simflar bu ikinci dereceden gerefli islerden genelde uzak tutulur, Bu igler, ancak timiiyle sinaf nitelik tasryorlarsa ve aylak simfin tipik etkinlikleriyle gok uzaktan baglantih iseler, alt siniflara teslim edilir. Bu érnek barbar kiiltiirden bir adim geriye, barbarligin daha alt agamalarina dogru gidersek, timiyle geligmig bir aylak simifa rastlayamayiz, Ancak, bu agagi barbarlik asamasinda, aylak* sinifin olugumuna kaynakhk etmis olan adetler, giidiler ve kogullar ile smmifin ilk geligme adimlani gézlemlenebilit. Diinyanin degisik yerlerindeki gogebe aver boylar ayrigmanin bu daha ilkel agamalari igin birer drnek olusturmaktadir. Kuzey Amerika’daki avei kabilelerin herhangi biri iyi bir Grnek sayslabilir. Bu boylann iyice belirlenmig birer aylak smifa sahip olduklar: pek séylenemez. Bir islev farklilagmasi ve bu farklilasma temelinde olugan bir simf aytrimi bulunmakla birlikte, list simfin caligmadan muafiyeti “aylak simf* tanrmlamasina uyacak Slgiilere varmamistir. Bu ekonomik diizeyde bulunan agirctler, ekonomik farklilagmay1 kadin ve erkek arasinda belirgin bir ugrag aysrim: diizeyine Giris 29 getirmislerdir, Bu ayinm diigmanca bir nitelik tagir. Bu asiretlerin hemen timiinde kadinlar, geleneksel kurallar geregi daha sonraki asamalarda sinaf islerin kaynagim olusturacak etkinliklerde géreviendi-rilmistir. Erkekler bu kaba ugrastlardan muaf tutulmakta ve savas, av, spor ve dinsel térenlere yénlendirilmektedir. Genelde bu konuda ¢ok incelikli bir ayirim meveuttur. Bu ig boliimii, yiiksek barbar kiiltiirde galigan ve aylak simflar arasinda gozetilen ayirim ile drtiigiir. igler farklilagp uzmanlastikca, baslangictaki ig béliimtiniin gizdigi simr, sinat olan ve olmayan isleri birbirinden ayiracak duruma gelir. Barbarligin ilk agamalarinda erkege diigen ig, daha sonraki etkinliklerin herhangi anlaml bir bicimde béliinmesine kaynaklik etmemistir, Daha.sonraki geligme siirecinde erkek igi, sinaf olarak siniflandirilamayan ugrasilar halinde siirer: Savas, siyaset, spor, 6Zrenim ve rahiplik. Bunun kayda deger yegdne istisnalart, balikeiik sanayii ile sinat sayihp sayilmayaca’i_ tartigmali olan silah, oyuncak, spor malzemesi tiiriinden mallarin iretimidir. Sinaf islerin hemen hemen tiimii ilkel barbar toplulugun kadin isi olarak sinflandirdigi etkinliklerin uzantilandir, Asai barbar killtiirde erkeklerin yapugi isler grubun yasamu igin kadin islerinden daha az gerekli degildir. Hatta erkek islerinin grubun beslenme ve diger tiiketim gereksinimlerine kadin isleri kadar katkida bulunmus olmas: miimkiindiir. Ashnda, erkegin yaptig: islerin tiretken niteligi o kadar belirgindir ki, geleneksel iktisat caligmalarinda avcilik bir ilkel sanayi tir olarak ele alimmiguir. Ancak, barbarin bu durumu algilayigi farklidir. O kendisini bir iggi olarak gérmez ve bu anlamda kadinlarla aym kategoriye girmeyi de kabul etmez. Ayn sekilde, harcadigi cabanin da kadinin cektigi angaryalar ile birlikte ig ya da tiretim simifina sokulmasini ve béylece bir anlam karmasasimn olugmasin kabul etmez, Tim barbar topluluklar, erkek ve kadin isleri arasinda muazzam bir farkuhk g6zetirler. Erkegin caligmasi grubun siirekliliini sagliyor olabilir. Ancak bu katkinin mikemmeliyeti ve yararim kadina ézgii gdsterigsiz calgkanhik ile kargilasurmak bir alcaltma olacaktr. Kiilttir dizininde bir adim daha geriye, vahsi gruplara dogru gittigimizde, etkinlikler arasindaki farkiilasmanin daha da kaba oldugunu ve siniflar ve isler arasindaki hakstz ayirimin daha az tutarlihk ve kesinlik 30 Aylak Sinif. gésterdigini izieriz. [kel vahgi bir kiilttiriin kesin ve net Orneklerini bulmak giictiir. “Vahsi” olarak siniflandirilan grup ya da topluluklarin kiigiik bir béliimii, daha ileri bir kiiltiirden gerilemis olduklarini gésteren izler tagimaktadir. Fakat, ilkel vahgiligin dzelliklerine oldukca sadik goriinenen ve kimileri gériniirde yozlagma iiriinii olmayan gruplar da vardir. Bunlarin kiiltiirii, bir aylak simfin yoklugu ve aylak simfin kurulabilmesi icin dayanak olusturan zihniyetin ya da ruhsal tutumun bulunmamasi itibariyle, barbar topluluklarin kiiltiiriinden ayrir. Bir ekonomik siniflar hiyerarsisine sahip olmayan bu ilkel vahsi topluluklar, insan tiiriintin. sadece kiigiik ve dnemsiz bir béliimiinii olustururlar. Bu kiiltirel asamay: olabildigince iyi temsil eden érnekler, Andaman kabileleri ya da Nilgiri Tepeleri’nde yagayan Toda gruplaridir, Bu gruplann Avrupalilar ile ilk kargilastiklar dénemlerdeki yasam tarzlanmin, bir aylak simifin bulunmamasi bakimindan oldukga tipik oldugu anlagilmaktadir. Diger Grnekler, Yezo’lu Ainular ve, daha tartismali olarak da, kimi Eskimo ve Bushman gruplari olabilir. Kimi Pueblo topluluklari, daha tereddiitlii olarak, aynt simifa dahil edilebilir. Burada anilan topluluklarin tiimii degilse de cogu, varolan diizeyini hig asamamug bir killtiiriin deZil de, daha yiiksek bir barbarlk agamasinin yozlagmasi ile ortaya gikan bir killtiriin temsilcileri olabilir, Eger gergek béyleyse, bu topluluklar gahsmamuzin amaci acisindan ihtiyatla ele alinmalidir, Yine de sa$ladiklari verilerden gergekten “ilkel" topluluklar séz konusu imigcesine yararlanilabilir. Belirli birer aylak sinifi bulunmayan bu topluluklar, sosyal yapilarimin ve yagam tarzlarinin baslica bazi dzellikleri itibariyle de birbirlerini andirir. Bunlar arkaik yaptya sahip kiigik topluluklardir; yoksuldurlar ve bireysel millkiyet, iktisad? sistemlerinin baskin bir Szelligi degildir. Aym zamanda, bunlarin varolan en kiigiik topluluklar oldugu, sosyal sistemlerinin bilinen en az farklilagmig sistemler oldugu ya da bu kategorinin belirli bir bireysel miilkiyet sistemine sahip olmayan tim topluluklan kapsadigi da sdylenemez. Ancak bu kategorinin ilkel insan gruplan arasinda en barigcil olanlarim -belki dé tipik olarak barigcil gruplarin timiinii- kapsadigi sdylenebilir. Gercekten de bu_ tir topluluklarn tiyelerinin en dikkate defer ortak dzelligi, zorbalik ya da sahtekarhk kargisinda gisterdikleri sevimli caresizliktir. Giris 31 Gelismenin diisiik bir diizeyinde yer alan topluluklarin adetleri ve kiiltiirel Gzellikleri incelenerek elde edilen bilgiler, aylak simfin kurumlasmasinin, ilkel vahsilikten barbarlga, daha Kesin bir deyisle, barigcil bir yasam tarzindan siirekli savasa yénelik bir yagam tarzina gecis agamasinda, tedrict olarak gerceklestigini géstermektedir. Aylak simfin tutarl bir bigimde olugmasi igin gerekli oldugu anlagtlan kogullar sunlardir: (1) Topluluk yagmacr bir yagam tarzina (savas, genis capli av ya da her ikisi) sahip olmali; bir baska deyisle, bu toplulukta heniiz olugum halindeki aylak sinifa mensup erkekler, kuvvet ve hile kullanm yoluyla zarar verme aliskanligina sahip bulunmalidir. (2) Temel gereksinimlerin kargilanmasi toplulugun énemli bir béliiminé rutin caligma zorunlulugundan muaf tutacak kadar kolay olmalidir. Bir aylak simifin kurumlasmasi, etkinliklerin daha énceden degerli ve degersiz olarak iki gruba ayiriimg bulunmasimn bir sonucudur. Bu cok eski ayirima gore, degerli igler yigitlik olarak sin:flandirilabilenler, degersiz olanlar ise dikkate defer bir yigitlik dgesi igermeyen, gerekli giindelik etkinliklerdir. Bu ayirm, modern bir sanayi toplulugunda pek az gizle giriiliir éneme sahiptir. Bu nedenle de iktisat yazarlarimn pek ilgisini cekmemistir. iktisad? tarusmalari yOnlendiren modern safduyunun igifinda ele alindiginda, bu ayirim bigimsel ve gercek digi gibi gortinmektedir. Fakat modern yagamda bile yaygin bir Snyargi olarak varhigim biiytik bir direngle stirdirmektedir. Bunun bir drnegi bayagi iglerden tiksinme aligkanhigimizdir. Burada sézkonusu olan, kisisel nitelikte bir ayirim, “tistiin” olan ile “asagil1k” olan arasindaki ayiimdir. Bireyin kisisel giiciiniin olaylarin akigim daha dolaysiz ve gézle bicimde etkileyebildigi, daha eski kiiltiirel gelisim agamalarinda, yigitlik Sgesi giindelik yagam tarzinda daha dnemli bir yere sahipti. Dolayisiyla, bu temele dayanan bir ayirim, bugiinkiine kiyasla daha emredici ve bailayici griiniiyordu. Geligme siirecinin bir gergegi olarak, bu ayrim yeterince gecerli ve inandiric: temellere dayanmaktadir. Belli gercekler arasinda aliskanhkla yapilan ay:rimun temelleri, bu gerceklere bakig aliskanligimuzs belirleyen cikarin degisimine bagh olarak degisir. Dénemin baskin gikant, ele alinan olgularin belli yOnlerini bariz. ve esash bicimde ortaya gikarir. Hethangi bir ayirim mesnedi, siz_konusu olgulam baska bir agidan gOrmek alskanhiginda olan ve onlan baska bir 32 Aylak Sinif amagla. degerlendiren bir kisinin géziine gercekcilikten uzak gibi goriinebilir. Cegitli etkinliklerin amaclari ve yonelimlerini birbirinden ayimak ve siniflamak aliskanligi her yerde ve her zaman kaginilmaz olarak vardir. Zira bu, yagama iliskin gecerli bir kuram ya da tasarima sahip olmanin vazgegilmez bir koguludur. Yasamin_ gergeklerini siniflamada belirleyici saytlan gérlis agisi ya da dzellik, olgular arasinda ayirim yapmamuzs dayatan gikara baglidir. Bu nedenle, ayirmin temelleri ve olgulart simflarken uyulan normlar, kiiltiirtin ilerlemesine bag olarak gelisim gisterir. Zira, yasam olgularimn yéneldigi kabul edilen amag deigmekte ve buna bagli olarak bakig agist da farklilasmaktadir. Oyle ki, killtiiriin belli bir asamasinda ortaya cikan bir dizi etkinligin ya da bir sosyal sinifin belirleyici kabul edilen ézellikleri de, daha sohraki herhangi bir agamanin amaclar1 agisindan aynt géreli Snemi tasimayacaktur. Ancak dlciitler ve bakig agilarindaki degisim tedricidir ve daha Snceden kabul edilmig bir gériistin yikiImasina ya da timiyle bastirllmasina nadiren yol agar. Bugiin bile sinat ve gayri sinaf isler arasinda bir ayirim g6zetilmektedir ve bu modern ayirm barbar kiiltiiriin yigitlik ve caligkanlik arasinda gézettigi ayirimin degisim gecirmig bir bicimidir. Halkin zihninde savas, siyaset, toplu ayin ve toplu eBlence gibi ugragilar, yasamin somut_géreksinimleri iizerinde yogunlagan caligmadan daha degisik bir anlam tasir. Kesin sim cizgisi barbar tarzin erken agamasindakinden farkh olmakla birlikte, bu genel ayirim, varigint korumustur. Bugiin tistéi kapal olarak benimsenen genel ayirim, aslinda sadece nihai amaglari insani olmayan nesnelerin kullammuna yinelik ugragilant sinaf ugragilar olarak kabul etmektedir. insanin insandan zorbahk yoluyla yararlanmast, sinaf bir islev say:Imamaktadir. Oysa, insan yagamunt gelistirmek amactyla, insant olmayan ortamdanyararlanmaya yOnelik her ugrast sinaf sayilmaktadir. Klasik gelenegi en iyi korumug ve uygulamis olan iktisatgular, insamin “doga izerindeki egemenligini” sinat iretkenligin temel gergegi olarak kabul etmektedir. Doga tizerinde kurulan bu sinaf egemenligin insanin hayvanlar ve tim madd? gii¢ler lizerindeki egemenligini de kapsadig kabul edilmektedir. Béylelikle, insanoglu ile diger yarauklar arasinda bir sim cizilmektedir. Bu simr, baska dénemlerde ve fark Onyargilar tagtyan insanlar arasinda tam olarak bugiin bizim cizdigimiz gekilde cizilmemistir, Vahsi ya da barbar yasam tarzinda simir baska bir yerde ve baska bir bigimde Giris 33 belirlenmistir. Barbar kiiltiire mensup tim topluluklarda, iki kapsamh olgu grubu arasindaki geligkiye yOnelik, yaygin bir dikkat ve kavray1s vardir. Barbar insan, bu gruplardan birine kendini, digerini yiyecegini dahil eder. iktisad? ve iktisat digi olgular arasinda bir kargithk oldugu hissedilir, ama bu modern bigimde algilanmaz. Kargithk, insan ve hayvan arasinda deBil, ruh tagryan ve cansiz seyler arasindadir. Burada “ruh tasiyan” terimi ile ifade edilmeye caligilan barbar kavramin “canl” sézciigiiniin ifade edecegi anlamdan fark oldugunu agiklamak, giintimilz igin aim tedbirli bir davranty olurdu. Bu sizclik, canli nesnelerin tiimiinti kapsamadigi gibi pek cok cansiz nesneyi de kapsamaktadir. Bir firtina, bir hastalk ya da bir selale gibi carpic: dogal olgular “tuh tagryan olgular” diye kabul edilirken meyvalar, sifalt otlar ve hatta sinek, meyva kurdu, tarla faresi. koyun gibi gdsterigsiz hayvanlar, topluca ele alindiklart durumlarin disinda, “ruh tagiyan varliklar” sayilmamisur, Burada kullaniidigi gekliyle, bu terim, ille de bedende barnan bir can ya da tin anlamum tasimamaktadst. Kavram, animist yabani ya da barbarin anlayigina gére, gercekten ya da-yakistirma yoluyla bir eyleme yol agma Ozelligine sahip olduklan igin dehsetengiz sayilan nesneleri kapsamaktadir. Bu kategoriye giren dogal nesne ve olgular bilyik bir sayi ve cesitlilik arz eder. Diisiinme aligkanhgi olmayan insanlarin zihinlerinde hala boyle bir “atl - etkin” ayirim bulunmaktadir, Bu ayirim, insan yagamina ve dofal siireglere iligkin genel gecer kuramlart hala biiylik diciide etkilemektedir. Ancak, artik bu ayirim giindelik yasamumuza kiiltiir ve inancin daha erken asamalarindaki kadar egemen deBildir ve 0 dénemlerdeki kadar biiyiik pratik sonuglara yol agmamaktadir. Barbar insanm zihniyetine gére, aul doganin sagladiklariyla ugtagmak ve onlart kullanmak, ruh tagryan nesneler ve giiclerle ugrasmaktan cok farkh bir etkinliktir. Bu ikisini ayiran sim muglak ve degigken olabilir. Fakat, yapilan kaba ayirim barbar yagam tarzint etkilemeye yetecek kadar gercek ve inandiricidir. Barbar dilg giicil, belli bir amaca yénelik olarak gerceklegen etkinligi de ruh tagidigi :cabul edilen nesneler kategorisine dahil etmistir. Herhangi bir nesne ya da olguyu ruh tastyan bir gergek haline getiren, etkinligin bu teleolojik gelisimidir. Donanimsiz vahsi ya da barbar insan, beklenmedik bir etkinlikle kargilagiginda, bunu elinde bulunan yegane kavramlarla 34 Aylak Sinif yorumlar. Bunlar da bilincinde yer alan, kendi etkinliklerine iliskin kavramlardir. Bu nedenle, etkinlik insan eylemine ve etkinlestirilmis nesneler de insani varolusa dahil edilir. Boyle varlklar -ézellikle davramslari kayda deger Olciide iirkiitiicii ya da sagiruci olmayanlar- atil nesnelere yaklagimin gerektirdiginden farkli bir ruh ve beceri ile ele alnmalidir. Bu tir olgularla basarih bigimde mesgul olmak, iiretken bir ig deBil bir yigitlik isidir. Burada kisinin iddiasi caligkanhk defil cesaret olmaktadir. Aul ve ruh tagiyan varliklar arasinda gézetilen bu naif ayimmun 1gifinda, ilkel sosyal grubun etkinlikleri modern dilde yiitlik ve dretkenlik olarak adlandinlabilecek iki gruba ayrilmak egilimindedir. Uretkenlik yeni bir nesne yaratmak igin harcanan gabadir. Pasif gayri insant malzemeye gekil vererek nesneyi ortaya ¢tkan el, ona yeni bir de amag yiiklemektedir. Yigitlik ise daha Onceleri bagka bir araci tarafindan, baska bir amaca yénlendirilmis enerjilerin yeni bir aract tarafindan, in yarari bir sonuca dogru yénlendirilmesidit. Burada- hala barbar insanin sézctige atfettigi muazzam aulamin bir parcasim muhafaza ederek, “gayrt insant malzeme”den siz etmekteyiz. Yigitlik ve caligkanhk arasindaki ayiim iki cins arasindaki farklilasma ile Ortiigmektedir. Cinsler, yalnz beden iriligi ve kas giicit agisindan deil, fakat belki de daha belirleyici olarak mizag acisindan da farklihk gésterirler ve bunun cok eskilerde belli bir ig bliimiinii ortaya cikartmis olmasi gerekir. Yigitlik Kategorisine giren etkinlikler, daha iri, daha masif, ani ve siddetli baskilara daha dayamkhy, ve girigkenlik, aktif rekabet ve saldirganhik gibi davramislara daha yatkin olan erkeklere diigmektedir. ilkel toplulugun iyeleri arasindaki bedensel hacim, fizyolojik yap: ve mizag farkhhklan kiigék olmug olabilir. Gergekten de, bildigimiz bazi arkaik topluluklarda -Grnegin Andaman asiretlerinde- bu farkin Onemsiz digiilerde oldugu gézlenebilmektedir. Ancak, bu fiziksel ve muhsal farklihga tekabtil eden bir iglevsel farklilasmanin ortaya cikmast ile birlikte cinsler arasindaki temel ayirim kendiliginden bilyiiyecektir. Yeni ugrag: dagilimina secici olarak uyum saglayacak dogrultuda birikimsel bir stirec baslayacaktir, Bu uyum siireci, Szellikle azimli caligmayi gerekli kilan bir barinma alam ya da fauna ile temas halinde bulunan gruplar icin sézkonusu olacakur. Biiyiik bir av sahasimn varhga irilik, nizhhk ve vahget gibi erkeksi Gzelliklerin geligmesini zoruntu Giris 35 Kilacagindan, béyle bir sahada cinsler arasindaki farklilasmanin hizlanmast kagimlmazdir. Grup baska gruplarla diigmanca iligkilere girdigi anda da, islevler arasindaki farklilagma daha geliskin bir bigim alarak yigitlik ve Uretkenlik farkllagmasina ddniigecektir. Boyle yitici bir avei grupta, savasmak ve avlanmak bedenen giiclit erkeklerin gorevi haline gelir. Kadinlar geriye kalan isleri yaparlar. Bu nedenle de erkek isi yapabilecek durumda olmayan grup ilyeleri kadinlarla ayni sinifa sokulur. Fakat, ekegin savagmasi ve avlanmast ayn genel nitelikleri tagir : ikisinin de dogasi yirticidir, Hem savasgi hem de ave, girdikleri yerdeki canlilari_kesip bigerler. Erkeklerin giiglerini ve zekalarim saldirganca ortaya koyuslart, kadinlarin malzemeye sebat ve siikunetle bicim verislerinden farkhidir. Av ve savas eylemlerine tiretken galigma defil, olsa olsa malzemeyi gasp yoluyla edinmek adi verilebilir. Barbar erkegin isi, en geligmig ve kadin isinden en fazla uzaklagmig haliyle, bu gériiniimii aldigi icin, bir yigitlik gésterisi teskil etmeyen cabalar erkefe lay:k giriilmez olur, Gelenek kalict hale gelince, toplulugun sagduyusu onu bir davramy yasasi haline getirir. Gyle ki, bu kiiltirel asamada bulunan ve kendisine saygist olan erkek igin yigitlik -kaba gli¢ ya da hile- temeline oturmayan higbir ugragi ya da edinim bigimi, ablaken uygun degildir. Grup, uzun bir aligma dénemi sonunda yagmaci yasam stilini benimsediginde, bedenen giiglii erkegin toplumsal ekonomi iginde tstlenmesi beklenen gérev de Sldiirmek, varolus miicadelesinde kendisine kargi koyan ya da kendisinden kagmak isteyen rakiplerini- ortadan kaldwmak ve evrede zaman zaman ortaya gikan diisman giiglere boyun e¥dirmek olur. Yigitlik ve caligkanhk arasindaki kuramsal ayiim dylesine tistii kapali ve incelikli bir bicimde saptanmisur ki, pek gok ave1 grupta erkek avim eve tagimaz ve bu degersiz gorevi yapmasi icin kadinim gOnderir. Daha Once belirtildigi gibi, yigitlik ve caliskanlik arasindaki ayirim ugrasilar arasinda gézetilen haksiz, bir ayirimdit. Yigitlik olarak simiflanan ugragilar'degerli, serefli, soyludur. Bir k dgesi tagmayan, zellikle de hizmet veya boyun egme igeren ugrasilar degersiz, alcaltict ve bayagi sayiir. 36 Aylak Sinif Vakar, deger ya da seref kavrami, kisilere ya da davramslara uyarlandigi bicimiyle, simflarin ve simf ay:mlarinin ortaya gikiginda birincil dneme sahiptir. Dolayistyla, bu kavramin tiretilisi ve Gnemi hakkinda bir kag s6z sbylememiz. gerekmektedir. Kavramin psikolojik temeli ana hatlan ile aagida agiklanmaya cahsilacakur, Segici gereklilikler sonucu olarak, insan etkin bir varliktr. Kendisini gelisen giidiisel etkinliklerin -teleolojik etkinliklerin- merkezi olarak gériir, O, her davramiginda belli bir somut, nesnel ve gayri gahsi amaca ulagmaya cabalayan, etkin bir varliktir. Boyle bir varlik olmasi nedeniyle, onda aktif calismaya karsi bir diiskiinlik ve sonugsuz gabalara karg bir tiksinti hakimdir..Yararliik ve etkinligi erdemli, yararsizhik, israf ya da yetersizligi ise erdemsiz olarak algilar. insanin bu yatkinhigi ya da egilimini emekcilik i¢giidiisti olarak adlandirabiliriz. Kogullar ya da yagam gelenekleri, nedeniyle, iki kiginin etkinlikleri agisindan kargilagtiiimasi adetinin ortaya ciktigi yerlerde, emekcilik iggiidiisii insanlarin bir miisabaka iginde karsilagtirilmasi sonucunu verir. Bu sonucun hangi siddette ortaya crkacagi, nemli Olciide siz konusu toplulugun mizaci ile baglanuldir.. Kisiler arasinda bu tir hasetgi kargilastirmalar yapma aligkanligi bulunan herhangi bir toplulukta, yarigma gizte ir bir amag ve bir sayginlk temeli haline gelir ve bdylece yargma_ basarisinin pesinden kogulur. Birey, etkinligini ortaya ¢ikarmak yoluyla sayginlik kazamr ve tenkitten kagim. Sonug, emekcilik icgiidiisiintin rekabetgi bir gii¢ gdsterisi seklinde disa vurulmasidir. Toplulugun hala barig¢1 aliskanhiklar siirdirdiigi, belki topraga yerlesik oldugu ve geligkin bir bireysel milkiyet sistemine sahip bulunmadhgs ilkel sosyal gelisim agamasinda, bireyin verimliligini ortaya koyabilecegi baslica ve en tutarl ugragilar, grubun yaganuna katkida bulunan ugragilardir, Boyle bir grubun iiyeleri arasinda var olabilecek bashica iktisad? yarigma, tiretken yararhgi olan yarigmadir. Aym zamanda, yarigma iste zay:fur ve yarigilabilecek konularin kapsami dardir. Topluluk barigcil yabanilikten yagmaci bir yagam agamasina gectiginde, yarigma kogullart degisir. Yarigma olanaklari ve milgevviklerinin hem caplart biyur hem de siddetleri artar. Erkeklerin ugrasisi giderek yigitlik niteligi kazamr. Bir aver ya da savage ile digerini haksizca karsilaguimak giderek Kolaylagir ve giderek bir aliskanliga Giris 37 dUniisiir. Somut yigitlik gUsterileri -zafer yadigarlari- erkeklerin diistince aliskaniklarinda yasam donamiminin temel bir unsuru olarak yer eder. Ganimetler, av ya da yaima yadigarlan Onde gelen gig kanitlan olarak yiiceltilmeye baslar. Saldirganhk, benimsenen davranis bicimi haline gelir ve ganimet, basarili saldirganligin harici géstergesi islevini gérmeye baslar. Bu kiltiirel agamada, insanin kendini kabul ettirebilmesi igin uygun ve saygin sayilan tarz, yarigmadir. Gasp ya da zorlama yoluyla ele gecirilen yararli egya ya da hizmetler, yarigmada basariya ulagmansn gistergesi olarak benimsenir. Bu nedenle, gasp diginda yéntemlerle ‘elde edilen mallarin, yagaminin olgun ¢aginda bulunan erkee yarasmadigi diigiiniiliir. Yine aym nedenle, tiretken calgmak ya da kisisel hizmet sunmak da erke%e yarastirilmaz. Béylece, yigitlik ve gasp yoluyla sahiplenme ile sina ugragilar arasinda haksiz, ve hasetgi bir ayirm ortaya gikar. Caligma, kendisine atfedilen vakarsizik yiiziinden itici bir nitelik alir. Kavramin basit igeriZi kendi dallamp budaklanmalari ve ikincil olarak ortaya cikan benzer fikirler tarafindan bulandimilmadan énce, “sereflilik”, ilkel barbar igin daha giigli olma iddiasindan Oteye bir anlam tasimamig sayilabilir. “Serefli”; “heybetli”, “degerli”, “niifuzlu” ile aym anlama gelmektedir. Serefli bir eylem, son tahlilde, kabul gérmiig basarih bir saldirgantik eyleminden baska bir sey degildir, Saldirganhigin insanlar ve hayvanlarla catigma anlamina geldigi durumlarda 6zellikle ve dncelikle serefli sayilan etkinlik, kaba giictin ortaya konmasidir. Tim gig gisterilerini kigilik ya da “irade” baglaminda kavramlagurma aliskanhgi, naif ve arkaik bir aliskanlikur ve kaba giiciin yiiceltilmesi gérenegini desteklemektedir. Hem barbar agiretler hem de daha ileri bir kiiltiire mensup insanlar arasinda yaygin olan tazim edici lakaplar genelde bu incelmemig seref anlay:ginin damgasim tasir. Seflere hitap edilirken ve krallar ve ilahlara saygi sunulurken kullamlan lakap ve iinvanlar, gogu zaman, tazim edilen olan kisiye biiylik bir siddet eBilimi ve karsi konulmaz, yikici bir gii¢ atfeder. Bu, giiniimiiziin daha uygar topluluklarinda bile bir dlgiide gecerlidir. Yirtict hayvanlar ve av kuslari ile bezenen kraliyet armalarimin tercih edilmesi de ay gériigii desteklemektedir. Barbar insanin sagduyusunda deger ya da serefin bu bigimde kavramlasmasi, kurban ister insan ister hayvan olsun, can almayi ve tirki rakipleri ldiirmeyi son derecede §erefli bir eylem haline getirmektedir. Katilin giiciiniin bir gistergesi 38 Aylak Sinf olan bu yiice katliam isi, tiim kry1c1 davramslar ve bunlara iliskin her tir techizati bir degerlilik drtiistine biriir. Silahlar sereflidir ve bunlarin kullanilmasi, isterse tarlalardaki en zavalli yaratiklari Sldiirmek amactyla olsun, geref veren bir ugragtir, Buna kogut olarak, iiretken islerle ugrasmak ayn derecede tiksindirici hale gelir. Halkin saSduyusuna gore, iiretken araglar ve gereclerin kullaniimasi yetkin bedenli erkege yaragmaz. Caligma itici hale gelir. Buradaki varsayim, kiiltirel evrim dizgesinde ilkel insan gruplarinin baslangicta barigcil bir evre yagayip, daha sonra, savagmanin grup icin acikca tasdik edilen, karakteristik bir ugrasiya dOniistgd baska bir evreye gectikleridit. Ancak, kesintisiz barig ve iyi niyetten ani kopusla miicadelenin ilk kez yagandigi, daha geligkin bir yasam agamasina aniden gegildifi. ileri siiriilmemektedir. Kiiltdrtin yirtict agamasina gecisle tim barig¢il iretimin ortadan kalkugi da diistiniilmemelidit. Toplumsal gelismenin herhangi bir ilkel asamasinda bir miktar savay yagandigi rahatlikla sdylenebilir. Bu savaslar degisik sikhklarla ve cinsel rekabet sonucu ortaya cikmusur. ilkel gruplarin bilinen aligkanhklan ile yiiksek maymunlann aliskanhiklan kadar insan tabiatimn iyi bilinen giidiileri de bu gériisii desteklemektedir. Bu nedenle, kiltiirel geligmenin baslarinda, yukarida tarif edilen tiirde bit banggil agamanin yasanmig olamayacags ileri stirilebilir. Kiiltiirel evrimde, Sncesinde savas ya da kavga yasanmamis bir nokta yoktur. Ancak burada iistiinde durulan nokta, tesadiifi ya da miinferit hatta az cok milkerrer ve ahgskanlik haline gelmig kavgalar de@il, siireklilik kazanmug savaskan bir zibniyetin ortaya gikmasidir. Bu zihniyet, olgu ve olaylani savasgi bir agidan degerlendirmek aligkanhigindadir. Killtiriin ya’maci asamasi, ancak grup dyelerinin yirtict tutumu kalici ve saygin bir ruh hali olarak benimsemeleriyle ortaya gikar. Burada kavga, gecerli yagam kuraminin hakim dgesi haline gelmistir ve halkin sagduyusu, insanlan ve nesneleri kavga acisindan ele almaktadir. Su halde kiiltiiriin bariggil ve yagmaci agamalart arasindaki asil fark, mekanik degil ruhsal bir farkur. Tutumlarm farklilagmast grubun madd? yagam kogullarindaki bir degigmenin sonucudur ve yagmact bir tutuma elveren maddf kogullar egemenlik kazanirken bu tutum da tedrict olarak ortaya gikar. Yagmaci killtiriin alt simi dretken bir sinirdir, Yagmaciligin herhangi bir grup ya da sinif igin geleneksel ve siirekli bir Giris 39 kaynaga déniisebilmesi icin, sinaf ydntemlerin belli bir verim diizeyine ulagmig olmalar gerekir. Bu verimlilik, yagamlarim saglamak igin ugrasanlarin gecim diizeyinin tistiinde ve ugrunda savagmaya depecek bir miktar yaratabilmelidir. Bu nedenle de, baristan yaraticthga gecis teknik bilgi diizeyinin yikselmesine ve alet kullammimn artmasina baglidir. Ayn sekilde, silahlar insam Urkiitiicl bir canavar haline getirecek Slgiide gelismedikce de yirucr bir kiiltiir olugamaz. Alet ve siléhlarin ilk gelisimi de, elbette, ayn gergegiin iki ayrt agidan gértiniisiidir. Belirli bir grubun yagami, kavgay1 insanlarin giindelik diistincelerinde yasamin hakim dgesi olarak $n plana gecirmedigi siirece, bariggil olarak nitelendirilebilir, Bir grup bu tir bir yagmaci tutumu tedric? olarak ve belli bir biitiinliik iginde edinebilir ve yasami ve davrants kurallart az ya da gok yagimaci tinin denetimi altina girebilir. Bu nedenle, kiiltiiriin yagmaci agamasinn, yirtict egilimler, aligkanliklar ve geleneklerin birikimi sonucunda, tedricf olarak ortaya cikigi kabul edilmektedir. Bu tedtici birikim, grubun yasam kogullarindaki bir degisimin sonucudur. Bu defisim, gerek insan tabiatunda gerekse gelenckler ve davramg normlarinda, -bariggil degil yagmaci bir yagama uygun olan unsurlari gelistiren ve kalici kilan bir degisimdir. like! kiiltiirde bdyle bir barisgil agamanin varh gi hipotezini destekleyen bulgularin cogu etnolojiden degil psikolojiden derlenmig olup, burada ayrinilarina inilmesi olanaksizdir, Bu hipotez, kitabin daha sonraki bir bélimiinde, insan tabiaunin arkaik dzelliklerinin modern kiiltiir altmnda varoluslarini stirdiirmeleri baglaminda yeniden s6zkonusu. edilecektir. 40 Aylak Suuf 2 Maddiyate: Yarisma Kiiltirel evrim siirecinde aylak simfin ortaya cikisi, miilkiyetin baslangici ile Grtiigmektedir. Bu iki kurum ayni iktisadf giiclerin iirtinii oldugu igin, bu Ortlisme de kaguniImazdir. Gelisimlerinin baslangic agamasinda bu iki kurum, sosyal yaprya iliskin aym geniel gerceklerin fark cephelerini olustururlar. Aylakhk ve miilkiyetin bizim galigmamuzi ilgilendiren yénleri, toplumsal yapinin birer dgesi -géreneksel olgular- olmalaridir. Caligmay1 ihmal etmek aligkanhg1 bir ayl4k simf yaratmaz. Aym sekilde, mekanik kullanm ve tiketim de miilkiyetin olugmasi icin yeterli degildir. Dolayisiyla, bu caligma tembelligin ortaya gikigt ya da yararh nesnelerin bireysel tiketime tahsis edilmeye ‘baslamasiyla ilgili deildir. Bizi ilgilendiren nokta, bir yandan geleneksel bir aylak simifin kdkeni ve 6zellikleri, diger yandan da bireysel millkiyetin Orff bir hak ya da bir adalet iddiast olarak ortaya gikigidir. Aylak ve caligan simflar arasindaki ayirimin kaynagim tegkil eden ilkel farklilasma, barbarligin asagi asamalarinda kadin ve erkek isleri arasinda gézetilen ayimdi, Ayn: sekilde, millkiyetin en eski bicimi de toplulugun bedenen giiclii erkeklerinin kadinlari sahiplenisidir. Bu olgulari daha genel ve barbar yasam anlayigina daha sadik bir ifade ile 6zetlemek gerekirse, miilkiyetin en, eski bicimi erkegin kadim sahiplenmesidir. Kuskusuz, kadinlar1 miilk edinme adetinin ortaya @kigindan nce de bazi gerekli esyamn miilk edinilmesi séz konusuydu. Kadimn mal sayilmadigi, hala varliklarim siirdiiren bazi topluluklardaki adetler bu goriisii desteklemektedir. Tim topluluklarda, kadin ya da erkek tim yeler, gesitli yarar nesneleri kendi kigisel kullanmlan icin sahiplenirler. Fakat bu nesneler, onlari edinen ve tiiketen kisinin miilkiyetinde olarak

You might also like