You are on page 1of 386

Prof. Dr.

CAR/ SAG$1

KOZMOS
I(95(119(<$$0,16,5/$5,

eviren :
Reit Aolu
OKURLARIMIZA

NCE TV DZS, SONRA KTAP...

amzda gelimiliin bir lt de halkn bilgi ve kltr


dzeyidir. leri lkelerde bu dzeyi ykseltmek amacyla basn
yayn organlaryla yayncln el ele verdiini grmekteyiz. Bi-
limsel konular geni ynlara tantma, sevdirme ve onlar ay-
dnlatmada bata TV olmak zere, kille haberleme aralar etkin
bir rol oynamakta.
Bilimsel dizilerin amacna ulamas iin izlenen tamamlayc
br yol da, dizi senaryolarnn gelitirilerek kitap haline getirilme-
sidir. nk TV dizisinin program sresiyle snrl ak inde ak-
tarlan youn bilginin alglanmas, derinlemesine kavranmas g-
l szkonusudur. te diziyle birlikte oluturulan kitaplar, anla-
lmas dikkat isteyen konulara yeniden eilme olana vermek-
tedir.
Bilimsel Sorunlar Dizimizin ilk kitab olarak sunduumuz, k-
tisadi dncenin balangcndan gnmze dek temel retile-
rini konu alan Kuku a (The Age of Uncertanfy) le insanln
evriminde nemli bir aamay oluturan uzayn kefini konu alan
Kozmos (Cosmos) adl yaptlar, dnyann en nl TV kurumlarn-
ca gerekletirilen iki nemli dizisinin kitaplardr. Olanaklarmz
lsnde ilgin grntlerini vermeye altmz, gsterildii
her lkede halkn beeni ve ilgisini toplayan bu dizilere, Trkiye
Televizyon Kurumunun da gereken ilgiyi gstereceini umuyo-
ruz...
Halkmzn bilim - kurgu rn film ve kitaplarla gidermeye
alt, evrenin ve yaamn srlarna duyduu dern merak b-
yk lde giderecek bilimsel bir yapt Kozmos. Yazar Cari Saan,
halk ynlarnn ilgisine ve yararna sunulmayan bilim, mutlu
bir aznln ayrcal olarak tanmlamakta, aratrma ve bu-
lularn halka maledilmesi yolunda zel bir aba gstermektedir.
Olaanst Bilimsel Baar ve Bilimi Halka Ulatrma d-
lnn sahibi olan Cari Saan, Kozmos'un yapsyla yeryzndeki
yaam arasndaki ba vurgulamak in kendini yle tantyor :

BEN CARL SAAN ADINDA...

,,.su, kalsiyum ve organik molekllerin toplamym. Siz de


ylesiniz, yalnz adnz baka. Ama hepsi bu kadar m?
Olabilir m?..
Cari Saan, Gezegen Aratrmalar Laberatuvar baynetci-
si ve CorneI niversitesi Uzay Bilimler! ve Astronomi Blm
retim yesidir, Mariner, Vikng ve Voyager uzay aralar yol-
culuklar ve aratrmalarnda barol oynamtr. Uluslararas Ast-
ronomi dln kazanan bu nl bilmadam, Amerikan Astro-
nomi Dernei Gezegenler Bilimi Blm, Bilimin lerleyii Der-
nei ve Amerikan Jeofizik Birlii bakandr.
Dr. Saan drt yz bilimsel ve popler makale yaynlam-
tr. Yazar olduu br dzineden fazla kitab vardr. Evrende
Ak Yaam (tntelligent Life in the Universe), Kozmik liki
(The Cosmic Connecton), Cennetin Canavar {The Dragon of
Eden), Dnyann Fsltlar (Murmurs of Earth) bunlardan bazlar.
Cari Saan in, yukarda zetlenen bunca nemli ve onurlu
grevi yklendiini sylemek yeterli mi?.. Hepsi bu kadar m?
Olabilir mi?..
Cari Saan, insann renme merakn giderme, evreni ke-
fetme abasnn da tesinde bir grev tadnn bilincinde...
nsan soyunun srdrlmesinin, uygarlmzn korunup geliti-
rilmesinin en nemli koulu olan evrensel barm da savunucu-
su Cart Saan.
1975'te insanln Refah ve Huzuruna Byk Kafkda Bu-
lurmu Kiin ve 1978'de Pulitzer Edebiyat dllerini alan Cari Sa-
gan'n tm insanla mesaj u :

KOZMOS'UN KEF,
KEND KENDMZ KEF YOLCULUUDUR...
Biz hem gkyznn, hem yeryznn ocuklaryz. Bu ge-
zegen zerindeki varlmz sresince tehlikeli bir evrimsel yk
srtlam bulunuyoruz. Bu yk torbasnn iinde saldrya ve t-
reye yatknlk, liderlere ba eme ve yabanclara dmanca dav-
ran gibi kaltsal eilimler yer alyor. Fakat ayn zamanda baka-
larna kar efkat, ocuklarmza kar sevgi, tarihten bir eyler
renme ve giderek zek ve yeteneklerimize bir eyler katma ei-
limlerine de sahibiz; bunlar da hayatta kalmamza ve refahmz
srdrmeye yarayan etkenler... Yapmzdaki bu eilimlerin han-
gileri stn gelecek bilmiyoruz,..
Bizi Kozmos'un enginliklerinde kanamayacamz bir hedef
beklemekte. Dnya - d akll varlklarn bulunduuna ilikin he-
nz ak belirliler yok. Bu, bizimkine benzer uygarlklar acaba
hi durmamacasna kendi kendilerini yok mu ediyorlar, diye br
soru getiriyor aklmza. Yerkremize uzaydan baktmzda, ulu-
sal snr diye bir ey gremiyoruz. Uzaydan gezegenimizin ince-
cik mavi bir hill, sonra da yldzlar kenti arasnda bir k nokta-
s olarak grndn izleyince; etnik, dinsel ya da ulusal o-
ven ist davranlarn srdrlmesi akl almaz bir duruma dn-
yor...
Hayatn hibir zaman balama olana bulunmad dnyalar
var. Kozmik felaketlerin yakp ykt dnyalar da var. Biz talih-
liyiz, hayattayz, glyz. Uygarlmzn ve trmzn refah
elimizde olan bir ey. Eer yerkre adna bizler sz sahibi del-
sek kim olabilir? Varlmz srdrmede karar veren bizler ola-
1
mazsak kim olabilir?..

Dr. Turhan BOZKURT

M
SUNU

alar boyunca giriilecek sabrl ve dikkatli


almalar, bugn in sr perdesinin arkasnda
kalan birok eyi aydnla kavuturacaktr. n-
san, evrenin srlarn aratrmak in yaamnn
tmn bile harcasa, yine de bylesine engin bir
sorun karsnda yeterli olamaz. Bu nedenle, bil-
giler, ancak alar aldka nsanolunun nne
serilecektir. Bir zaman gelecek, o gnn insanlar
kendilerince bilinen eylerin daha nceleri bilin-
meyiine aacaklar... Birok buluun ortaya k-
, bizlerin ans oktan silinip gittii dnemlere
rastlayacaktr. Her an insanna, aratrlmak
zere sorular gizlemesini beceremeyen bir evren,
ekici olmaktan uzak, tekdze br yaam ortam
oluturdu.
Seneca, Doa Sorunlar
7. Ktap, M.S. 1. yzyl

B u g n bizler iin apak olan gerekler, eski zamanlarda ev-


r e n i n akl sr e r m e y e n olgular arasndayd. G n l k y a a m d a k i
en basit bir olay bile e v r e n i n srlaryla ilikili olarak y o r u m l a -
nyordu. Bu k o n u y a bir rnek olarak, A s u r l a n n M.. 1000 ylla-
rnda, di arsna neden olduu sanlan br k u r t in dzdkleri
tlsml dizeleri gsterebiliriz. Bu dizeler evrenin balangcm
aratrmakla balayp, di ars iin bir tedavi yntemi salk
vermekle son bulur.

Evren, Au tarafndan
Yeryz, evren tarafndan
Akarsular, yeryz tarafndan
Dereler, akarsular tarafndan
Bataklklar, dereler tarafndan
Ve kk kurt, bataklklar tarafndan
Yaratldktan sonra,
Kk kurt alaya szlaya
Tanr ama'n huzuruna vard
Yal gzlerle dedi k i :
Bana verecein besin ne ela?
fitnenle kays senin ola.
Bunlar ne ki benim iin?
ncirle kays ha!
Brak da hi olmazsa
Dile dieti arasna sokulaym
Az dilerinin iine yerleeyim.
Madem ki byle dedin, ey kk kurt,
Katretsin seni Toprak Ana
O kudretli eliyle...
(Di arsna kar dzlm tlsml dizeler.)
Tedavisi: Mayalanm arpa suyuna kartrlm ya,
bu dizeler kez yinelenerek aryan diin zerine s-
rlecek.

Atalarmz, iinde yaadklar dnyann srlarm renmeye


ean attklar halde, bunun yntemini kefedememilerdi. Anu'-
lar, ama'lar gibi tanrlarn egemen gler oluturduklar k-
ck, garip ve aciz bir dnya varsaymyla yayorlard. Byle
bir dnyada, nsanolu nemli olmasna nemli, ama balca rol

12 Kozmos : F. 4
stlenmekten uzak bir yaam sryordu. Doayla insan sk bir
balant iindeydi. Di arsnn mayalanm arpa suyuyla teda-
visi, en derin evrensel gizleri ieriyordu.
Gnmzdeyse evreni anlamamz salayan sekin, gl ve
ad bilim olan bir yntem bulduk. BUim bize, varl ylesi-
ne eskilere uzanan ve ylesine engin bir evrenin gizlerini n-
mze serdi ki, bunun karsnda insanoluna ilikin sorunlar bile
neredeyse nemini yitirdi. Bylece Kozmos, gnlk yaammz-
la ilgisi bulunmayan uzak, soyut bir kavram gibi grnd. Ne
var ki, bilim giderek evrenin insan vecde boan bir grkemi bu-
lunduunu ve akln bu giz perdesini aralamaya yetebileceini
ortaya koymakla kalmam, insanolunun gerekten evrenin bir
paras olduunu, ondan kaynaklanarak yine onda son bulduu-
nu gstermitir. En temelinden en nemsizine dek insana ili-
kin tm olgular, evrene ve onun kkenlerine balayabiliriz. Bu
kitap ite byle bir kozmik perspektifin kefini amalamaktadr,

1976 ylnn yaz ve sonbaharnda, yaklak yz kadar bilim-


adam arkadamla birlikte, Mars gezegeninin kefine gnderi-
len Viking uzay arac projesinin hazrlanmasnda grev aidim.
nsanlk tarihinde ilk kez baka bir gezegenin yzeyine iki uzay
arac indirmitik. Kitabn Beinci Blmnde ayrntl biimde
anlatlaca zere, aldmz sonular gerekten gz kamatr-
cyd ve bunun tarihsel anlam tm aklyla ortadayd. Buna
karn, dnya halkoyu bu byk olaydan hemen hemen haber-
siz braklyordu. Basn bu konuya pek lgi gstermedi, televiz-
yonsa olay adeta grmezlikten geldi. Mars gezegeninde hayat
olup olmad sorusuna kesin bir yantn alnamayaca anla-
lnca, halkn ilgisi daha da azald. Yantlarn kesinkes olmayp
her iki yana da ekilebilmesine. hogr gsteriliniyordu. Mars
gezegenindeki gk renginin, nceleri yanl olarak bildirildii gi-
bi, mavi deil de pembemsi bir sar renkte olduu belirienince,
bu konuda haber toplayan muhabirlerin d krklyla kar-
latk. Mars gezegeninin bu bakmdan da zerinde yaadmz

13 Kozmos : F. 4
yerkremize benzemesini arzuluyorlard. Bu gezegenin yerkre-
mize az benzedii oranda hal koyunun ilgisinin azalaca kam-
szdaydlar. Oysa Mars yzeyinin insann heyecandan soluunu
kesecek kadar ilgin grnmleri var.
Yaamm, dnyamzn ve Kozmos'un oluumunun srr, ba-
ka gezegenlerde insanst akll canllarn bulunmas olasl
gibi birbiriyle ilikili birok bilimsel sorunun yantlarn aramak
zere halkoyunn uzayn kefine klmasna genellikle ilgi duy-
duu inanndaym. B\ ilginin ok gl iletiim arac olan te-
levizyon araclyla harekete geirilebileceini dndm-
den, Vikng Verileri Aal2 ve Planlama Mdr B. Gentry
Lee ile birlikte bir televizyon dizisi yapmay kararlatrdk. Ast-
ronomiyi konu edinen bu televizyon dizisinde insan esinin ge-
ni bir yer almas, insanolunun aklna olduu kadar yreine
de hitap edilmesi gerekiyordu. ekimi yl sren ve ad Koz-
mos Projesi olan bu dizinin hazrlanmas iin yazarlar, rejisr-
ler ve prodktrlerle ibirlii yaptk. Kozmos dizisinin 140 mil-
yon kii tarafndan televizyonda izlenecei hesapland. Bu hesa-
ba gre, yeryzndeki insan nfusunun ancak yzde 3' bu di-
ziye ilgi gsterebirdi. Ne var ki, bizler, dnyann oluumu ve
yapsna ilikin en derin bilimsel sorunlarn, ok byk bir o-
unluun ilgisini ve renme aln kamlad kansndayz.
Sradan insann sanldndan ok daha bilgi peinde kotuu-
na inanyoruz. amz, uygarln ve belki de insan trnn
gelecei asndan bir yol kavanda bulunmaktadr. Sapaca-
mz yol hangisi olursa olsun, alny azmz kanlmaz bir biimde
bilime baldr. Varolmak, hayatta kalabilmek iin bilim vazge-
ilemeyecek kadar temel bir gereksinimdir. stelik bilim, in-
sanoluna zevk verir; evrimin yasalar renmenin, anlamann
insanoluna zevk vermesini salayacak biimde dzenlenmitir.
nk hayatta kalabilmek daha ok renebilenlerin, anlayan-
larn harc olacaktr. Kozmos televizyon dizisiyle Kozmos adm
tayan bu kitabn, bilime ilikin baz dncelerin, yontemle-

14 Kozmos : F. 4
!
rin ve bilim zevkinin iletilmesinde yararl bir giriim olduu
inancndayz.
Kitapla televizyon dizisi el ele bir geliim inde olutular.
Aslnda biri tekinin temelini oluturdu. Ama yine de kitaplar-
la televizyon dizilerinin birbirinden ayr yaklamlar ve zel-
likleri vardr. Kitabn en nemli zelliklerinden biri, okura, an-
lalmas dikkat isteyen konulara yeniden eilme frsat verme-
sidir. Televizyonda byle bir frsat henz yeni domaktadr vi-
deoteypler sayesinde. Bir yazarn kitapta bir konuyu derinleme-
sine ve ayrntl olarak ele almas, televizyondaki elli sekiz da-
kika ve otuz saniye gibi bir zaman giyotini korkusu bulunma-
dndan, daha kolaydr. Televizyon dizisindeki blmlerin kita-
bn blmleriyle e konularda balayp bitirilmesine zen gs-
terilmitir. Birinin verdii zevki tekinin tamamlamas da mm-
kndr.
Kitapta baz konular tarih srasna gre ele alnmamtr,
rnein, Johannes Kepler'in anlatld nc Blmden ok
sonraki Yedinci Blmde eski Yunan bilginlerinin dnceleri
ele almyor, yle sanyorum ki, Yunan bilginlerinin fikirlerine,
hangi konular gzden karm olduklarn saptadktan sonra
eilmek daha uygun olur.
Bilim, insanolunun yaamndaki teki abalarndan ayr bir
ura olarak ele alnamayacandan, sosyal, siyasal, dini ve fel-
sefi birok soruna bazen kubak bir gz atlarak, bazen de
dorudan iine girilerek yer verildi. Bu nedenle, yeri geldii ve
gerektiince, hem televizyon dizisinde, hem kitapta sosyal so-
runlara da deindim.
Bilimin temelinde dt yanlgy dzeltme esi yatar.
Yeni deney sonulan ve yeni dnceler, srekli olarak eskiden
giz olan eyleri zmlemektedir. rnein, Dokuzuncu Blm-
de, ad ntrin olan grlmesi zor zerreciklerden pek aznn
Gne'ten kaynakland sanlyor bugn. Bu konuyu aklay-
c varsaym niteliindeki grler sralanacaktr ilerki blm-
lerde, Onuncu Blmdeyse yerkremizden ok uzaklardaki ga-

15 Kozmos : F. 4
w
laksilerin (gkadalar) geri ekilip bzlmelerini nlemeye ye-
tecek kadar maddenin evrende bulunup bulunmad; evrenin
balangcnn saptanamayacak kadar eski olup olmad ve ba-
langc yoksa, yaratlm da olmayaca gibi ok merak ettii-
miz konulara gireceiz. Szn ettiimiz ve merak duyduu-
muz bu her iki alana California niversitesi profesrlerinden
Frederick Eeines'in aratrmalaryla k tutmaya balad sy-
lenebilir. nk Profesr Reines aada sraladmz bulgula-
ra ulat kansndadr: a) ntrinler ayr durumda bulu- !
nurlar ve bunlardan yalnzca bir tr Gne'i inceleyen ntrin |
- teleskoplaryla incele ne bilmektedir; b) ntrinler -ktaki du-
rumun tersine- bir ktleye sahiptirler; bylece uzaydaki ntrin-
leri tmnn ekim gc, Kozmos'un srekli genilemesini n-
leyen bir engel oluturabilir. leride giriilecek deneyler, b g-
rlerin doruluunu ya da yanllm ortaya karacaktr. Ne
var ki, bu abalar, birikim yoluyla bize aktarlan bilgilerin s-
rekli ve tekrar tekrar elden geirilip snandn gsteriyor. Ve
bilimsel aratrma serveninin temeli de i$te burada yatmakta-
dr.
Ithaca ve Los Angeles
Mays 1980

16 Kozmos : F. 4
Blm I

KOZMK OKYANUSUN
KIYILARI

Yeryznn enginliin! zihnin kavrayabildi mi?


In evrendeki adresini biliyor musun?
Peki, ya karanlnkini..?
Eski Kitaplardan

Mekan olarak evren, drt br yanm evreleyip beni br


atom zerrecii gibi yutuyor; ama ben zihinsel dn-
cemle dnyay kavryorum.
Blaise Pascal, Dnceler

Bilinende snr vardr, bilinmeyende snr yoktur. nsan


akl anlastlmazln engin okyanusunda barnacak bir
ada salar. Her kuaa den i, bu okyanustaki adaya
biraz daha toprak katarak bytmektir.
T. H. Huxley, 1887

17 Kozmos : F, 2
KOZMOS. OLMU VEYA OLAN YA DA OLACAK HER
EYDR. Kozmos dzen iinde bir evren anlamnda kullan-
lan Yunanca bir szcktr ve bir bakma karmaa anlamna
gelen Kaos'un kartdr. Evreni oluturan tm canl ve cansz
varlklarn birbirleriyle derinden uyumlu balarnn gizlerini
ierir ve bu karmak ama gizemli bir incelikle ilenmi balara
kar hayranlk ifade eden bir szcktr.
Kozmos'u yle bir dnmek bile garip bir heyecan verir.
nsann sesini soluunu kesen, ensesinden aa rperti veren,
bir bolua dn hayal meyal anmsan gibi badndrc
br duygudur bu. nk tm srlarn en bynn karsnda
olduumuzun bilincindeyizdir,
Kozmos'un mekn ve zaman boyutlar her insann anlay
snrlan iine girmez. zerinde barndmz yerkre, basz ve
sonsuz bir enginlikte kaybolmu minicik bir gezegendir. Koz-
mik perspektifte, insanoluna ilikin uralarn ou anlamsz,
hatta ocuksu grnr. Ama yine de insansoyu her dem gen,
her dem merak kp ve her dem cesur, ayrca ok da umut ve-
ricidir. Son bir iki bin yllk dnemde Kozmos konusunda ok
artc ve hi beklenmedik bululara ulatk. Bu bulular d-
nmek bile inam heyecanlandryor. Btn bunlar, insanolu-
nun evrim sonucu merak duygusuna sahip olduunu, renme-
nin, anlamann insana sevin verdiim ve bilginin hayatta kala-
bilmenin nkoulu olduunu bir kez daha vurguluyor. una ina-
nyorum ki, geleceimiz, bir toz zerrecii gibi iinde dolat-
mz Kozmos'u e denli yi bileceimize baldr.
Bn o bulularla keifler, kuku ve hayal gcnden hz
alarak gerekletirilmitir. Hayal gc bizleri ou zaman bilin-
medik diyarlara gtrr ve o olmadan hibir yere ulaa m ayz.
Kuku da bize, d rnyle gerek arasndaki fark bulmam-
z ve varsaymlarmz snamamz salayan yolu aar, Kozmos'-

18 Kozmos : F. 4
un zenginlikleri snrszdr. Her ark ayr bir hayranlk dou-
ran bu makinenin olaanst gzellikteki paralar ve bu par-
alar arasndaki byleyici balant, szn ettiimiz snrsz
zenginliin kaynadr.
Yerkremizin yzeyi, kozmik okyanusun kysn oluturur.
Bilgilerimizin ounu bu kylarda edindik. Son zamanlarda de-
nize birazck aldk... yle ayak parmaklarmz slatacak ka-
dar... ya da en ok ayak bileimize kadar diyelim. Bu sularn
arsn yadsyamayz, nk benliimizde oradan geldiimizi
kavrayan bir yan var. Orann arsn ta iimizde hissediyoruz
ve bu duygumuz, hangi tanr kzarsa kzsn, yine de kutsaldr.

Dnyamzda uzunluk ls olarak kullandmz metre ya


da kilometre gibi ller, Kozmos'un boyutlar iin geerli de-
ildir. Kozmos ylesine byktr ki, kilometreler anlamsz ka-
lr. Kozmos'ta l olarak k hzn kullanrz. Ik, saniyede
300.000 kilometre hzla ilerler. Baka bir deyile, yerkremizin
evresini saniyede yedi kez dolanm olur. Ik sekiz dakikada
Gne'ten dnyamza ular. Bylece yerkremizin Gne'ten
sekiz k dakikas uzaklkta bulunduunu syleyebiliriz. Bir
ylda k uzayda on trilyon kilometre kateder. In hir ylda
ald mesafeye k yl ad verilir. k ylyla zaman deil,
uzaklk llr.

Yerkremiz Kozmos'ta biricik yer deildir kukusuz. Hatta


tipik bir yer bile saylmaz. Aslnda Kozmos'ta hibir gezegen
ya da yldz veya galaksi tipik olamaz, nk Kozmos'un ou
botur. Kozmos'un tipik zellii engin, souk, her yeri kaplayan
boluklar arasndaki sonsuz uzay gecesidir. Galaksileraras bu
sonsuz uzay gecesi ylesine garip ve sszdr ki, bunun kart
olarak gezegenler, yldzlar ve galaksiler iac bir gzellik ya-
ratrlar. Ama bunlar ok a2dr. Ola ki, Kozmos'ta bulunsak, bir
gezegene rastlama olaslmz on milyar trilyonun trilyonunda

19 -
(33 sfrl) birdir (*). Giink yaammzda byle bir say iin
zorlama say denir. Bu da evrende dnyalarn ne denli deerli
olduunu ortaya koymakladr.
Gaiaksileraras uygun bir noktadan bakabilsek, uzay dalga-
lar zerine yaylm kpk gibi hafif ltl ekiller grrz.
Bunlar galaksilerdir; bazlar tek bana, bazlar kme halinde
engin kozmik karanlkla kayarak dolarlar. Evet, ite karmz-
da, bildiimiz kadaryla, en geni boyutlardaki bir Kozmos...
Yerkremizden sekiz milyar k yl uzakta bulutsu yldzlar
(nebulalar) yresin dey iz. Bilgilerimiz, burasnn bilinen evrenin
u blmne yan uzaklkta olduunu sylyor.
Bir galaksi gazdan, tozdan, yldzlardan oluur, milyarlar ve
milyarlarca yldzdan. Birileri iin gne ilevi gryor olabilir
bu yldzlar. Bir galakside yldzlar ve dnyalar vardr. Belki de
canl varlklar, akll canllar ve uzaya yaylm uygarlklar da
bulunmaktadr. Fakat uzaktan bir galaksi bana gzel bir eya
koleksiyonunu anmsatyor, deniz kabuklar ya da mercanlar gi-
bi. llemeyecek kadar uzun zaman dilimleri iinde doann
kozmik okyanustaki giriimlerinin rnleridir bunlar.
Yz milyar kadar galaksi, her birinde de ortalama olarak
yz milyar yldz var. Btn galaksilerde, yldz kadar gezegen
de bulunmas olasl szkonusu. Bylesine akl almaz saylar
karsnda, neden tek bir yldz, yani Gne insanlarn yaad
bir gezegene yaam veriyor olsun da, baka olaslklar bulunma-
sn? Niin Kozmos'un cra bir kesinde yaama mutluluuna
yalnzca bizler ermi olalm? Kanmca, evrende hayat kaynyor
olmas ok daha gl bir olaslktr. Ama biz insanlar bunu he-
nz bilemiyoruz. Keiflerimiz daha yeni balamtr. Sekiz mil-
yar k yl uzaklktan bakldnda, Samanyolu'un iinde bu-
lunduu kmeyi be zor bulabiliriz, deil ki, Gne'i ya da yer-

( * ) ABD bilim evrelerindeki kurallara gre, byk saylar y-


le ksaltdyor : Br milyar = 1.000.000.000 = 10"; bir trilyon t=
1,000.000.000 000 = 10'*.

20 Kozmos : F. 4
kremizi.,. zerinde insan yaadndan emin b u l u n d u u m u z
tek gezegen, k a y a l a r ve madenlerden olumu minnack bir k-
r e d i r : Dnyamz. Gne nn yansmasyla h a f i f t e n parla-
y a n b y e r k r e uzayda k a y p bir cisim gibidir.
i m d i d n y a m z d a n yola karak balayacamz yolculuk,
y e r y z n d e k i astronomi bilginlerinin Blgesel Galaksiler K -
mesi adn verdikleri yreye gtrecek bizi. Buras iki milyon
k yl temizdedir ve yaklak yirmi ana galaksiden oluur.
zel ya da ilgin bir g r n m olmayan, dank, karanlk bir
k m e d i r bu. Bu galaksilerden biri, y e r y z n d e n grlen Andro-
m e d a galaksisindeki M31'dir. b r galaksiler gibi bu da yldz-
lardan, g a z d a n ve tozdan olumu kocaman bir frldaktr; e-
k i m gcyle kendisine bal olan iki uydusu b u l u n u r .
M31'in .tesinde bir benzer galaksi daha vardr. Bu, sarmal
kollar yavatan her 250 milyon ylda bir dnen kendi galaksi-
ni izdir. Yuvamz olan yerkrenin krk bin k yl uzandaysa
Samanyolu'nun merkezine varm oluruz. Buradan yine yerk-
remizi bulmak stersek, galaksinin kylarna doru rotamz de-
itirerek sarmaln uzak kolu dolaynda karanlk bir blgeye
girmeliyiz.
Sarmal kollar arasnda bulunduumuz anda bile, genellikle
edineceimiz izlenim, yanmzdan yldz nehirlerinin akp git-
mesi olacaktr. Kendiliklerinden pek gzel aydnlanm olarak
kayp giden bu yldzlardan, sabun kp grnmnde olma-
sna karn, iine 10.000 Gne ya da bir trilyon yerkre sa-
cak byklkte olanlar vardr. Buna karlk, bazlar da ufak
bir kasaba biiyklndedir.
Baz yldzlar, rnein, Gne tek banadr. Dierleriyle,
ki ou yledir, kalabalk grup halindedirler. Genellikle sis-
temler ifttir ve iki yldz birbirinin yrngesinde dolar. Bu
yldz kmelerin iinde, l sistemden tutun da, birka dzine
ya da binierce yldzn yer ald gruplar vardr. Yldzlarn ok
sk kmeler oluturduu blgeleri milyonlarca gne aydnlatr.
Baz ift yldzlar, birbirlerinin ylesine yaknndan gelip geer-
21
ler ki, aralarnda kalan mesafe toza boulur. ounun b i r b i r i n -
den uzakl Jpiter'in Gne'ten uzaklna eittir. Daz gen
yldzlar (speraovalar) bal bulunduklar galaksinin t m ka-
dar parlaktr; kara delikler dediimiz tekilerse birka kilo-
metre uzaktan bile grlemezler. Bazlar srekli parltldr, ba-
zlar henz k a r a r verememi gibi yarup sner ya da amaz
aralklarla gz krptrrcasua parldar. Kimisi ok edal biim-
de dner d u r u r ; kimisi de ylesine lgnca dnerler ki, k u t u p -
lar yamyass olmu gibi g r n r . Yldzlarn ou gzle gr-
lebilir ve kzltesi k karrlar; bazlar ayn zamanda p a r -
lak X nlar ya da radyo dalgalar kaynadrlar. Mavi yldz-
lar gen ve kzgndrlar; sar yldzlar orta yaldrlar ve ou
bu snfa girer; krmz yldzlarn ouysa yal ve l g n d r l e r ;
kk beyaz ya da siyah yldzlar da lmn eiindedirler.
Samanyolu'nda karmak ama u y u m l u biimde dolaan h e r
trden 400 milyar yldz yer alr. Gezegeni mi zdeki insanlarn
b t n bu yldzlar arasnda yakndan bilebildikleri yalnzca b i r
tanedir.
Her yldz sistemi, uzayda tekilerden nice k yl uzakl-
nda ayr dm birer adacktr. Kendi gezegenleriyle kendi
gnelerinden baka bir eyin varlndan habersiz, yalnzca
bunlara ait bilgiler edinmeye alanlar g z m n nne getiri-
yorum bazen. Ne k a d a r ayr ve yalnz bir adack oluturuyo-
ruz. Kozmos'u dnebilme konusunda aklmz ok yava al-
yor.
Yldzlardan b a n l a r , evrimlerinin e r k e n bir dneminde
donmu milyonlarca cansz ve talam dnyacklarla, gezegen
sistemleriyle evrili olabilirler. Belki de yldzlarn ounun bi-
zimkine benzer bir gezegen sistemi vardr. B u n l a r n d snr
izgisinde, gazlarn b y k halkalar oluturduu gezegenler ve
buzlu aylar, merkeze yakn blmnde de kk, scak, m a v i m -
si beyazlkta bulutlarla kapl d n y a l a r bulunabilir. B u n l a r n ba-
zlarnda, insana benzer akll y a r a t k l a r geliip gezegenlerinin
yzeyini byk yaplarla kaplam olabilirler. Onlar bizlerin

22 Kozmos : F. 4
K o z m o s t a k i kardeleridir. Bizlerden deiik yapya m sahip-
tirler? ekilleri nasldr? Biyokimyasal, norobiyolojik y a p l a n
nedir? Tarihleri, politikalar, bilimleri, sanallar, mzikleri, din-
leri, felsefeleri nedir? G n n birinde belki bunlar bilebileceiz.
imdi h e m e n arkamzdaki avluya, yani y e r k r e m i z d e n bir
k yl u z a k t a b u l u n a n blgeye geldik. Gne'imizi buz, k a y a
ve organik molekllerden olumu buz y u m a k l a r yn evre-
ler. Bu k o c a m a n buz y u m a k l a r yn br k r e biimindedir,
te b u n l a r k u y r u k l u yldzlarn kaynakland ekirdeklerdir.
kide bir geen bir yldz ekim gc araclyla bunlardan bi-
rini hafife i gne sistemine doru iter. Burada Gne'in st-
m a l y l a buz b u h a r l a r ve gzel grnl bir k u y r u k l u yldz
(kornet) k u y r u u oluur.
te, sistemimizin gezegenlerine, G n e ' i n tutuklular olan
b y k e d n y a l a r a yaklayoruz. Bunlar ekim gc nedeniyle
h e m e n h e m e n dairesel diyebileceimiz yrngeler izerler ve
G n e t a r a f n d a n stlrlar. B u n l a r d a n Platon metanl buzla r-
t l d r ve eliinde kocaman Charon Ay' vardr. ok uzan-
da kald G n e ' i n aydmlal P l a t o n gezegeni, simsiyah gk-
lerde k c k bir k noktas gibidir. Gaz dol dev d n y a l a r
olan Neptn, Urans, S a t r n ve J p i t e r ' i evreleyen buzlu Ay'-
lar vardr. B u n l a r arasnda S a t r n , gne sisteminin elmas par-
asdr. Gazl gezegenlerle bunlarn yrngelerinde dola:-;ti ay. -
b e r g l e i n o l u t u r d u u blgenin ierleri i gne sistemi yre-
sini o l u t u r u r . Burada, rnein, kpkrmz Mars gezegeni var-
dr, Y k s e l e n volkanlarn, k o c a m a n vadi yarklarnn, gezegii
b a t a n baa kasp k a v u r a n k u m frtnalarnn saptand bu ge-
zegende basit h a y a t ekilleri de bulunabilir. B t n gi?zogf..:vr
G n e ' i n y r n g e s i n d e dolanrlar. Bize en yakn olan bu yldz,
h i d r o j e n ve h e l y u m ateinde t e r m o n k l e e r tepkilerle t m
t e m e k y a d r r .
S o n u n d a , Kozmos'u keif servenimizin son durandaki k-
ck, Dikkat krlacak eya denecek elimsizlikle, m a v i be-
yaz renkli d n y a m z a d o n u y o r u z . Kendilerini dev aynasnda g-

23 Kozmos : F. 4
renlerin bile, bu engin kozmik okyanusta deta kaybolmu bir
noktack gibi d u r d u u n u aresiz kabullendikleri y e r k r e m i z e de-
mek isliyorum. ok sayda d n y a l a r arasnda yalnzca bir ta-
nesidir zerinde yaadmz yerkre. Ve yalnzca bizim iin
bir anlam tayor olabilir. Yerkre bizim yuvamz, bize yaam
veren kaynaktr. Yaadmz hayat biimi burada gelimitir.
nsan t r n n burada douu ok eski zamanlara dayanr. Bu
y e r k r e zerindedir ki,Kozmos T u keif isteklerimiz kabarm, bir-
raz zahmetlice a m a hibir garantisi olmadan kaderimizi belir-
lemeye almzdr.
Dnya adn verdiimiz gezegene hogeldniz... Mavi r e n k
nitrojenli gnde, su okyanuslarnda, serin o r m a n l a r n d a ve
meralarnda cvl cvl hayat kaynad kesin olan y e r k r e m i z e
hogek-iniz. Kozmik perspektifte, daha nce de belirttiimiz gi-
b: gzel ve enderdir bu gezegen. H a l t a imdilik tektir diyebi-
hriz. Uzayda ve zaman iinde yaptmz yolculukta. Kozmos
maddesinin kesinlikle canlya dnt yer olarak imdilik yal-
nzca Dnya'mz gsterebiliriz. Bylesi d n y a l a r uzayda ser-
pisLrilnj.; olarak herhalde vardr. O d n y a l a r iin yapacamz
aratrmalar, bir milyon yl boyunca t r m z n erkek ve ka-
d; karnm abalaryla oluturduu bilgi birikimine d a y a n a r a k
dnyamzda balatacaz. Zek prlts saan insanlarn bilgi
peinde kotuklar ve bilimsel aratrmalara deer verilen bir
dnemde dnyaya gelme m u t l u l u u n a sahip insanlardanz. Yap
harc yldzdan olan ve D n y a adn verdiimiz bir y e r k r e d e
yaayan bizler, imdi de y u v a m z n derinliklerine doru keif
yolculuuna kyoruz.
Yerkremizin kk bir d n y a o l d u u n u n anlalmas, bir-
ok nemli kefin yapld Ortadou'da aydnla k a v u m u t u r .
Bu keif Milattan ce nc yzyl olarak belirlenen bir za-
manda, o dnemin en b y k metropol saylan Msr'n sken-
deriye kentinde oldu. Bu kentte Eratostenes adnda biri yayor-
du. adalar arasndan kskan biri, ona Beta lakabn tak-
m. Beta, Yunan alfabesinin ikinci harfidir. Eratostenes d n -

24 Kozmos : F. 4
Ii

yada her konuda birinci deil de, birinciden bir geride kald
iin ona bu lakab vermi. Oysa Erastostenes her ite Alfa*y-
m, birinciymi. Astronomi bilgini, filozof, ozan, tiyatro ele-
tirmeni ve matematiki. Yazd kitaplar arasnda Astronomi
zerine diye bir kitap bulunduu gibi, Ac ekmekten Kurtu-
lu Yolu adl bir kitab da bulunuyor. Ayn zamanda iskende-
riye Kent Kitaplnn da yneticisiydi. Bir gn oradaki papi-
rs zerine yazl kitaplardan birini okurken, Nil nehri avlam
dolaylarndaki Syene adl gney snr karakolu yaknlarnda ye-
re dikilen sopalarn 21 Haziran gn glge yapmadklarna ili-
kin bir yazya rastlad. Yaz gnlerinin en uzun olduu gndo-
nmnde, saat lene yaklatka, tapnak stunlarnn glge
boylar da ksalyordu. Tam len vaktiyse, glge diye bir ey
kalmyordu. O anda Gne'in derin bir kuyunun dibindeki suya
yansd grlebilirdi. Gne o anda tam tepedeydi.
Bu gzlem, baka biri tarafndan kolaylkla ihmale uraya-
bilirdi. Sopalar, glgeler, kuyudaki k yansmalar, Gne'in
konumu... Bu gnlk olgularn ne nemi olabilirdi? Ne var ki,
Eratostenes bir bilgindi ve gnlk olaan olgular zerinde
durmas dnya hakkndaki grleri deitirdi. Bir bak-
ma, dnyay yeniden biimlendirdi. Eratostenes deneye yne-
lik bir zihin yapsna sahip olduundan, bu kez skenderiye'de
topraa dikilen sopalarn 21 Haziran gnleri lene doru glge
yapp yapmadklarn gzlemledi. Ve glge yaptklarn grd.
Eratostenes kendi kendine u soruyu sordu: Kasl oluyor da
ayn gnn ayn anmda Syene'de dikilen bir sopa glge yapm-
yordu da, bir hayli kuzeydeki skenderiye'de sopalarn glgesi olu-
yordu? Eski Msr'n bir haritasn gznne getirin ve haritaya
ayn uzunlukta iki sopa dikildiini dnn. Bunlardan biri s-
kenderiye, br de Syene blgesi zerinde olsun. Ve gnn be-
lirli bir annda her iki sopa da gnete hi glge yapmyordu
diyelim. Bundan yeryznn dz olduu sonucu kard. O tak-
dirde, her iki blgede de gne tam tepede olurdu. Eer iki sopa
eit boyutlarda glge yapsayd, o takdirde yass bir yeryznde

25 Kozmos : F. 4
renlerin bile, bu engin kozmik okyanusta deta kaybolmu bir
noktack gibi durduunu aresiz kabullendikleri yerkremize de-
mek istiyorum. ok sayda dnyalar arasnda yalnzca bir ta-
nesidir zerinde yaadmz yerkre. Ve yalnzca bizim iin
bir anlam tayor olabilir. Yerkre bizim yuvamz, bize yaam
veren kaynaktr. Yaadmz hayat biimi burada gelimitir.
!: san t r n n burada douu ok eski zamanlara dayanr. Bu
yerkre zerindedir ki, Kozmos'u keif isteklerimiz kabarm, bir-
raz zahmetlice ama hibir garantisi olmadan kaderimizi belir-
lemeye almzdr.
Dnya adn verdiimiz gezegene hogeldiniz... Mavi renk
nitrojeni) gnde, su okyanuslarnda, serin ormanlarnda ve
meralarnda cvl cvl hayat kaynad kesin olan yerkremize
hogeldiniz. Kozmik perspektifte, daha nce de belirttiimiz gi"
bi gzel ve enderdir bu gezegen. Hatta imdilik tektir diyebi-
liriz. Uzayda ve zaman iinde yaptmz yolculukta, Kozmos
maddesinin kesinlikle canlya dnt yer olarak imdilik yal-
nzca Biinya'mz gsterebiliriz. Bylesi dnyalar uzayda ser-
piiirilmi.j olarak herhalde vardr. O dnyalar iin yapacamz
aratrmalar, bir milyon yl boyunca t r m z n erkek ve ka-
dnlarnn abalaryla oluturduu bilgi birikimine dayanarak
dnyamzda balatacaz. Zek prlts saan insanlarn bilgi
peinde kotuklar ve bilimsel aratrmalara deer verilen bir
dnemde dnyaya gelme mutluluuna sahip nsanlardanz. Yap
harc yldzdan olan ve Dnya adn verdiimiz bir yerkrede
yaayan bizler, imdi de yuvamzn derin llilerine doru keif
yolculuuna kyoruz.
Yerkremizin kk bir dnya olduunun anlalmas, bir-
ok nemli kefin yapld Ortadou'da aydnla k a v u m u t u r .
Bu keif Milattan nce nc yzyl olarak belirlenen bir za-
manda, o donemin en byk metropol saylan Msr'n sken-
deriye kentinde oldu. Bu kentte Eratostenes adnda biri yayor-
du. adalar arasndan kskan biri, ona Beta lakabn tak-
m. Beta, Yunan alfabesinin ikinci harfidir. Eratostenes dn-

24 Kozmos : F. 4
y a d a her konuda birinci deil de, birinciden bir geride kald
iin ona bu lakab vermi. Oysa Erastostenes her te fAlfa*y-
m, birinciymi. Astronomi bilgini, filozof, ozan, tiyatro ele-
tirmeni ve m a t e m a t i k i . Yazd k i t a p l a r arasnda Astronomi
zerine diye bir kitap b u l u n d u u gibi, Ac ekmekten K u r t u -
lu Yolu adl bir kitab da b u l u n u y o r . Ayn zamanda skende-
riye K e n t Kitaplnn da yneticisiydi. Bir gn oradaki papi-
r s zerine yazl kitaplardan birini okurken, Nil nehri avlan
dolaylarndaki Syene adl gney snr karakolu yaknlarnda ye-
re dikilen sopalarn 21 Haziran gn glge yapmadklarna ili-
kin bir yazya rastlad. Yaz gnlerinin en uzun olduu gndo-
n m n d e , saat lene yaklatka, tapnak s t u n l a r n n glge
boylar da ksalyordu. T a m len vaktiyse, glge diye bir ey
kalmyordu, O a n d a Gne'in derin bir k u y u n u n dibindeki suya
yansd grlebilirdi. G n e o anda tam tepedeydi.
Bu gzlem, baka biri t a r a f n d a n kolaylkla ihmale uraya-
bilirdi. Sopalar, glgeler, k u y u d a k i k yansmalar, Gne'in
k o n u m u . . . Bu g n l k olgularn ne nemi olabilirdi? Ne var ki,
Eratostenes bir bilgindi ve g n l k olaan olgular zerinde
d u r m a s d n y a hakkndaki grleri deitirdi. Bir bak-
m a , d n y a y yeniden biimlendirdi, Eratostenes deneye yne-
lik bir zihin yapsna s a h i p olduundan, bu kez skenderiye'de
topraa dikilen sopalarn 21 Haziran g n l e r i ylene <' . ':
y a p p y a p m a d k l a r n gzlemledi. Ve glge yaptklarm .":-rj:i.
E r a t o s t e n e s kendi kendine soruyu sordu : Nasl oluyor da
a y n g n n ayn annda Syene'de dikilen bir sopa gol;." di-
1
yordu da, bir hayli kuzeydeki skenderiye'de sopalarn g' lu-
y o r d u ? Eski Msr'n bir haritasn gzoniine gelirin v : 1.1 y:
ayn u z u n l u k t a iki sopa dikildiini d n n . Bunlar- 1 ' : s-
kenderiye, b r de Syere blgesi zerinde ol. 111. Ye y - i:: u-
lirli bir a n n d a h e r iki sopa da gnete hi glge y a p m y o r d u
diyelim. B u n d a n y e r y z n n dz olduu sonucu k a r a . O tak-
dirde, h e r iki blgede de g n e t a m tepede olurdu. E e r iki sopa
eit boyutlarda glge yapsayd, o takdirde yass bir y e r y z n d e

25 Kozmos : F. 4
bunun da u anlam olurdu ; Gne nlar iki sopaya ayn eim
asyla dyordu. Oysa ayn anda Syene'de bi glge yokken,
skenderiye'de olduka nemli saylacak boyutta glge vard.
Bu durumda yeryznn yuvarlak olduu yantndan baka bir
zm yolu bulunmad akt. Eratostenes bununla da kalma-
d. ki blge arasndaki meale uzayp y e r y z n n eimi geni-
ledike. glge boyutlar arasndaki farkn da byk olduunu
;-. ; , eh. ki blgede saptanan glge boylar arasndaki f a r k a da-
ya .larak, skenderiye ile Syene arasndaki mesafenin yedi de-
recelik olmas gerekirdi. yle ki : ki ayr blgede yere sapla-
nan sopalar y e r y z n n derinliklerine doru itilebilse, birbiriy-
le kesitikleri noktada yedi derecelik bir a oluurdu. Yedi de-
rerle, yerkrenin ii yz altm derecelik evresinin yaklak el-
lide birine eittir. Eratostenes skenderiye ile Syene arasndaki
mesafenin 80 kilometre olduunu, bu mesafeyi parayla tuttuu
bir aoam yaya olarak gndererek ltrd. Sekiz yz kilomet-
re elliyle arplrsa 40.000 kilometre kar. Bu da yerkremizin
evre lsdr.
Eratostenes doru ya m bulmutu. Onun kulland ara
gere yalnzca sopalard. Bir de gzleri, ayaklar ve beyni. B u n a
deney merakn da eklemek gerek. Szn ettiimiz biimde,
Eratostenes yerkremizin evre lsn yzde bir, ikik bir
hata payyla bulabilmiti. Bunu 2.200 yl nce bulduuna gre,
yapfc hata ok byk saylmaz. zerinde yaadmz gezege-
ni; evre lsn salam bir temele d a y a n a r a k tam olarak l-
ebilen ilk insandr.
O dnemde Akdeniz denizciliin gelitii bir blge, sken-
deriyede gezegenimizin en byk limanyd. Yeryznn m t e -
vaz apl bir kre olduu bilinince, keif yolculuklarna kmak
insan aklm kurcalamaya balamaz myd? H a t t a yerkre ev-
i'eyinde bir deniz yolculuuna kmak ilgin olmaz myd? E r a -
tostenes'ten drt yz yl nce, Msr F i r a v u n u Necho'un emrin-
de alan bir Finike filosu Afrika ktasnn evresini dolam-
t. Byk bir olaslkla kk teknelerden oluan bu yelkenli

26 Kozmos : F. 4
kayk filosu, Kzldeniz'den hareket edip, A f r i k a ' n n dou ky-
l a r m izleyerek Atlantik O k y a n u s u n a alm ve Akdeniz'den
geri gelmiti. Bu destans yolculuk yl s r m t . G n m z -
de Voyager uzay aracnn y e r y z n d e n S a t r n ' e gidiine e bir
sredir.
Eratostenes'in bu kefinden sonra cesur ve servenci de-
nizciler birok u z u n deniz seferine ktlar. Tekneleri kck
ve donanmlar ilkeldi. K a b a pergel hesaplar yaparlar, ky ky
giderek olduka uzun mesafeler alrlard. Geceleri gz k r p m a -
m a c a s m a gzledikleri yldzlarn u f u a gre aldklar durumla-
rna b a k a r a k bilmedikleri okyanuslarn ortasnda enlemleri
saptayabiliyorlard. F a k a t boylamlar hosaplayamyorlard. Var-
l belirlenmi yldz gruplar, h e n z kefedilmemi okyanus-
larn ortasnda h e r h a l d e gven verici oluyordu. Yldzlar, keif-
ler iin yola kan insanlara dostturlar. O alarda deniz adam-
l a r n n dostlarydlar. imdi de uzay ad . : , inin, Eratostenes'-
ten sonra da belki deneyenler olmutu, fal:;t y e r k r e y i epeev-
re denizden dolanarak kefeden Macellan'a k a d a r bu ii baaran
baka biri kmad. skenderiye'li bi! in yapt hesaba daya-
n a r a k h a y a t l a r n tehlikeye a t p d n y a y kefe kan nice de-
nizci iin kimbilir ne serven ykleri dzlrrtr?
Eratostenes'in zamannda, y e r y z n n -imdi uzaydan gr-
l e n ekillerinin benzeri k r e l e r yaplrd. Bu krelerin, kar ka-
r kefine klan Akdeniz blgesi dndaki yerlerinde v :l; -
lklar gze arpyor, iyice bilinen bu bolgede&uzakhldka ha-
ta pay b y m e k t e . B u g n Kozmos'a ilikin b i l g i l e r i m i z e ! a y r l
tatsz a m a kanlmaz sonula karlayoruz. Birine yzylda
skenderiye'li c o r a f y a bilgini Strabo unlar yazmt;

Y e r y z n deniz yoluyla dolanma giriiminde b u l u n u p da


geri d o n e n l e r arasnda yolculuu engelleyen bir ktann
karlarna kmasndan t r geri dndklerini syleyen
y o k t u r . nlerinde denizin ak olduunu, yolculua i m k n
verdiini ama kararszlk ya da ikmal olanakszl nedeniy-

27 Kozmos : F. 4
le yola d e v a m etmediklerini sylyorlar... Eratostenes At-
las Okyanusunu bykl nedeniyle amak zor olmasa,
berya'dan Hindistan'a geebileceimizi belirtiyor... Ilman
blgede insanlarn yaad birka yere rastlayabiliriz... Ve
eer dnyann teki yrelerinde insanlar yayorsa, bunla-
rn blgemizin insanlarna benzememeleri gerekir. Bu ne-
denle de oralara d n y a n n baka yreleri gzyle b a k m a -
lyz.

Bylece insanlar, iigs d u y d u k l a r h e m e n her k o n u y a yne-


lik olarak, baka d n y a l a r n servenlerine atlmaya balyor-
lard.
Y e r k r e n i n b u n d a n sonraki blgelerinin kefi t m dnyal-
ln: in toptan abas sonucu olmutur. Bu abalar arasnda in'e
ve P o n n e z y a ' y a yaplan yolculuklar da vard. Bunlar, Kristof
Kolomb'ur: A m e r i k a ktasn kefiyle kukusuz doruk noktasna
ulat. Daha sonraki yzyllarda baarlan keifler de yeryz-
nn corafi kefini t a m a m l a d . Kristof K o l o m b ' u n ilk yolculu-
mu kelimenin tam anlamyla Eratostenes'in hesaplar sayesinde
gereklemitir. Kristof Kolornb Hindistan'lar Serveni adn
verdii A f r i k a kylarn gdm gdm izleyip douya doru yel-
kt; aarak deil de, batdaki m e h u l O k y a n u s a cesaretle al-
mak suretiyle Japonya'ya, in'e vc Hindistan'a ulamay ng-
ren tasarmnn cokusuyla y a n p t u t u u y o r d u . Eratostenes de bu
yolculuk iin bilimsel diyebileceimiz bir bilgiye d a y a n a r a k
eiberya'dan Hindistan'a gei deyimini kullanmt.
Kristof Kolomb haritalarla epey har neir olan ve bunlar
kullanarak denizlerde bir hayli dolaan biriydi. Ayrca Eratoste-
nes, Strabo ve Butlamyus gibi eski corafyaclar t a r a f n d a n ya-
zlan kitaplar okurdu. Bu corafyaclara ilikin olarak yazlan
kitaplarla da ilgilenirdi. F a k a t Hindistan'lar S e r v e n i n i n ger-
ekletirilebilmesi iin teknelerle m r e t t e b a t n bu uzun yolculu*
a dayanabilmesi, yerkrenin Eratostenes'in talimin ettiinden
daha kk olmasyla m m k n olur ancak, diye d n d . Bu ne-

28 Kozmos : F. 4
denle Kristof Kolomb yolculuunun hesaplarnda hile yapt. Ni-

I
t e k i m d a h a sonraki tarihlerde Salamanka niversitesinin yetkili
fakltesi bu projeyi incelediinde, Kristof Kolomb'un yanl ve-
rilere d a y a n a r a k h a r e k e t ettiini ortaya k o y m u t u r . Kristof Ko-
lomb y e r k r e evresini en kk ve Asya'y douya doru ge-
nilemi gsteren h a r i t a l a r k u l l a n m a y a zen gsterdikten baka,
bunlar da keif ihtirasna denk decek biimde abartmt. Eer
yolu zerinde A m e r i k a ktasn bulmasayd, Kristof Kolomb'un
serveni herhalde ok kt sonulanrd.
Y e r k r e m i z b u g n t m y l e kefedilmi b u l u n u y o r artk. Ne
yeni ktalar, ne de b i l i n m e y e n t o p r a k paralar vaat. ediyor. Ne
var ki, y e r y z n n en cra kelerini kefetme ve b u r a l a r d a in-
san b a r n d r m a teknolojisi, imdi bize, g e z e g e n i m i z i n kp git-
mek, uzayda s e r v e n l e r e girimek ve baka d n y a l a r k e f e t m e
olana salyor. Y e r y z n d e n ayrlarak yksekliklerden dn-
yamza b a k p Eratostenes'in tahmin ettii boyutlardaki k r e y i
ve ktalar gozleyebiliyoruz. Bylece eski haritaclarn gerekten
y e t e n e k l i kiiler o l d u u n u da anlyoruz. Bu tr bir grnt Era-
tostenes'e ve skenderiye'li teki corafyaclara k i m b i r ne b-
y k haz verirdi...
M.. n c y z y l d a n itibaren alt yzyllk bir sre bo-
y u n c a insanlarn iskenderiye'de balatt bu dnsel serven,
bizi uzay kylarna g t r m t r . Ne yazk ki, o an dolu m t r-
merli k e n t t e n hibir ey kalmamtr. Zulm, bask ve r e r m e -
den korku, eski skenderiye'ye ait izlerin h e m e n tmt ilip
s p r m t r . K e n t halk alacak k a d a r deiik kk*< Uy l. n-
ce M a k e d o n y a l l a r , sonra Rona'l askerler, Msr'la rohij .. V -
n a n aristokratlar, Finlke' denizciler, Yahudi tacirler, Hindis-
t a n ' d a n ve G n e y S a h r a ' d a n gelme ziyaretiler -kahbal.'; bir
n f u s o l u t u r a n kleler dnda herkes- iskenderiye' i p a r l a k
d n e m i n d e b y k bir u y u m ve anlay havas iinde y a p m t .
Bu kenti B y k s k e n d e r k u r m u , eski bir muhafz da ina
etmiti. skender yabanc k l t r e ve bilgiye ak bir insand. Bir
sylentiye gre -gerek olup olmamas n e m tamaz- B y k s-

29 Kozmos : F. 4
kenfler d n y a n n ilk denizaltsyla Ki2ildeniz'in dibine inmitir.
Generallerini P e r s ve H i n t kadnlaryla e v l e n m e y e tevik etmi-
tir. teki uluslarn Tanrlarna kar sayglyd. Gittii yreler-
den ismi cismi bilinmeyen h a y v a n b a l a n edinirdi. i doldurul-
m u bir fil ban da hocas Aristo'ya a r m a a n olarak getirmiti.
Adn verdii kenti, dnyann ticaret, k l t r ve eitim merkezi
olmak zere harcamalar geni t u t a r a k ina ettirmiti. Otuz m e t -
reyi bulan caddeler, sekin bir m i m a r i ve gzel heykeller bu
kenti sslerdi. skender'in antsal bir mezar da buradayd. Yap-
trd Faros Feneri ise eski d n y a n n yedi h a r i k a s n d a n biri ola-
rak bilinir.
Fakat skenderiye'nin h a r i k a denebilecek asl yeri, kitapl-
ve ona bal mzesiydi. O efsanevi kitaplktan b u g n geriye
kalan bir m a h z e n d e n baka bir ey deildir. Mahzende belli be-
lirsiz hl d u r a n birka raf, bu eski kitaplktan arta kalan tek
tk eyadr. Oysa buras gezegenin o z a m a n k i en b y k kenti-
nin an eref ve dnce merkeziydi. D n y a t a r i h i n d e ilk ger-
ek aratrma enstitsn oluturuyordu. Bu kitapla gelip gi-
den bilgeler e v r e n i n u y u m u anlamna gelen Kozmos'u inceliyor-
lard. Burann sakinleri d n r l e r , icata m e r a k l fizikiler,
edebiyatlar, tp uzmanlar, astronomi bilginleri, corafyaclar,
filozoflar, matematikiler, biyologlar ve mhendislerdi. Bilim ve
dnce rnleri burada iek amt. D e h a l a r n t o m u r c u k l a n -
d yereli. skenderiye Kitapl, biz insanlarn, d n y a m z a ili-
kin bilgiyi ilk olarak sistematik ve ciddi biimde devirebildik-
leri merkezdir.
Eratostenes'in yan sra, H i p p a r k u s adnda bir astronomi bil-
gini yldz kmelerinin haritasn karp yldzlarn parlaklk de-
receleri zerine t a h m i n l e r y r t m t . Sonra zorlu b i r m a t e m a -
tik problemi karsnda bocalayan Kral'a, Geometri a l a n n d a
krallara mahsus bir zel yol yoktur, diyen geometri ustas E u k -
ld'e rastlyoruz. Euklid'in geometri alanndaki baarsn dil ala-
nnda gstererek g r a m e r kurallarn t a n m l a y a n T r a k y a ' l Dio-
nisos da bu kitapln yelerinden di. Akln merkezi o l a r a k kal-

30 Kozmos : F. 4
bi reddeden ve beyni kesin olarak s a p t a y a n fizyolog Herophilus
da buradand. Dilileri ve b u h a r makinesini icat eden, ayn za-
m a n d a robotlar h a k k n d a ilk kitap olan A u t o m a t a ' n n yazar s-
kenderiye'li H e r o n ' d u r . Elips, parabol, hiperbol gibi konik di-
lim (*) ekillerini k a n t l a y a n Bergama'l matematiki Apolloni-
us bu kitapln gediklisiydi. Y u k a r d a sz geen erilerin ge-
zegenlerin, k u y r u k l u yldzlarn ve yldzlarn izledikleri yrn-
geler olduu g n m z d e artk biliniyor, Leonardo da Vinci'ye
gelinceye dek makineler alannda rastlanan en b y k deha Ar-
imet ve b u g n iin gerek astroloji bilimine ters dmekle bir-
likte bu alandaki birok bilgiyi toplayan B a t l a m y u s da skende-
riye o k u l u n d a n d r . B a t l a m y u s ' u n y e r k r e m i z i evrenin merkez
s a y a n gr 1500 yl sreyle geerliliini k o r u m u t u r . Buysa bi-
limsel almaya girienlerin ortaya att grler::? t m y l e
yanl olabileceini bize gsteren bir h a t r l a t m a yerine geer.
Ad geen b y k a d a m l a r arasnda matematiki ve astronomi bil-
gini olan b i r kadn da vard. Ad Hypatia'yd, skenderiye Ki-
taplndan salar aydnln son yd o. Bu kadnn p a r a m -
para edilerek ldrl, k u r u l u u n d a n yedi yzyl sonra kitap-
ln yok ediiiyle ilikidir. y k n n bu y a n m a daha sonra de-
ineceiz.
Msr'n B y k skender'den sonraki Y u n a n Krallar re-
nim s o r u n u n u ciddiye alrlard. Yzyllar boyu bilimsel aratr-
m a y a destek o l d u l a r ve kitaplkta ar, en b y k beyinleri iin
alma o r t a m hazrladlar. skenderiye kitaplnda her konu
iin ayrlan on geni hol b u l u n u y o r d u . Botanik bahesi, ha; va-
sat bahesi, k a d a v r a inceleme odas, rasathanesi vard. Dinlen-
me saatlerinde ak t a r t m a l a r n yapld b y k y e m e k s. !onu-

(*) Bir koninin deiik alardan d il imi erimesiyle ortaya kan ekiller
olduundan bu ad veriyoruz. On sekiz yzyl sonra J jhaunes
Kepler, gezegenlerin devinimlerini ilk kez olarak blgulayab !-
mok iin Apollonius'un konik dilimler konusuna ilijkin yazlarn-
dan yararlanmtr.

31 Kozmos : F. 4
nu sularn akt emeler sslemekteydi.
Kitapln kalbi, kitap koleksiyonuna ayrlan blmyd.
Koleksiyon uzmanlar dnyann birok k l t r ve diline ait ki-
taplar tararlard. Yabanc lkelere adam gnderip kitapklar-
daki kitaplar toptan satm alrlard, iskenderiye'ye demirleyen
yabanc gemiler kaak eya iin deil, acaba kitap m karyor-
lar diye aranp taranrlard. Her biri elle yazlm papirs to-
mar olmak zere kitaplkta o zamanlar y a r m milyon kitap bu-
lunduu sanlyor. Bazen papirs tomarlarnn kopya edilmek
zere alnd da olurdu. B t n bu kitaplara acaba ne oldu? Bun-
lar yaratan klasik uygarlk yok oldu ve k i t a p b k kasten t a h r i p
edildi. Bu eserlerden yalnzca kk bir blm kalmtr. Ba-
zlarnn da insann iini b u r k a n blk prk paralar. G n -
mze kalan bu blk prk paralar bile insan zihnim uyar-
c ne denli zengin bilgiler tayor, bir bilseniz! rnein, kitapl-
n raflarndan birinde bulunduunu bildiimiz Sisam'l astro-
nomi bilgini Aristarkus'un kitabnda, y e r k r e m i z i n gezegenler-
den bir tanesi olduuna ve onlar gibi Gne'in etrafnda dnd-
ne ve yldzlarn ok uzaklarda olduklarna deiniliyordu. Bu
fadelerin hepsi de doru olduu halde, sz edilen gereklerin
yeniden bulunmas iin iki bin yl beklemek zorunda kalnm ol-
du, Aristarkus'un bu eserinin kaybna duyduumuz znty,
daha baka konulardaki kayplar iin de yz binler saysyla ar-
parsak, klasik uygarln yaratt grkemi ve m a h v n n t r a j e -
disini alglamaya balayabiliriz.
Eski a dnyasnn bilimini ok atk. F a k a t bilim tarihi-
ne ilikin bilgilerimizde byk ukurlar var. Bunlar doldurmak
olanaksz. Gnmzde bir kitaplk okuyucusunun hangi kitab
okuduunu gsteren k a r t gibi o zamanki bir k a r t elimize gese
kimbilir ne bilgiler edinebiliriz? Biliyoruz ki, Berossuz adnda
Babil'li bir rahibin yazd ciltlik Dnya Tarihi kayptr. Bu
kitabn ilk cildinin Dnyann yaratlndan T u f a n ' a kadar uza-
nan dnemi ierdii sanlyor. Sz geen k i t a p t a yazar, bu d-
nemi 432.000 yl olarak belirttiine gre, T e v r a t kronolojisinin

32 Kozmos : F. 4
yz kat bir zaman kapsyor demektir. M e r a k ederim, acaba o
kitapta ne vard...
Eskiler, d n y a n n ok eski olduunu biliyorlard. Gemiin
derinliklerine gz gezdirmeye almlard. imdi biz de Koz-
mos'un, onlar t a h m i n etmi olamayacaklar k a d a r eski oldu-
unu biliyoruz. Uzaya kp evreni inceledik ve karanlk bir ga-
laksinin cra kesindeki bir yldzn evresinde dolanan toz zer-
recii zerinde yaadmz grdk. Uzayn enginliinde bir
zerreciksek, alarn enginliinde de ancak bir anlk zaman iin-
de yayoruz demektir. E v r e n i n yaratl tarihinin ya da son ek-
lini b u l d u k t a n sonraki yann on be, yirmi milyar yl eskiye
dayandn imdi biliyoruz. Bu, kayda deer Byk P a t l a m a ' -
mn olduu a n d a n bu y a n a geen sredir. E v r e n i n balangcn-
da yldz kmeleri, yldzlar ya da gezegenler, h a y a t veya uygar-
lk yoktu. Yalnzca uzayn t m n k a p l a y a n parlak ve tekdze
bir ate yuvarla vard. B y k P a t l a m a ' d a k i Kaos'tan sonra,
yeni yeni t a n m a y a baladmz Kozmos'a gei, bir anlk bile
olsa gzleyebilme ayrcalna sahip b u l u n d u u m u z en h a y r e t
verici e n e r j i - m a d d e d n m d r . Ve evrenin baka bir yre-
sinde kendimizden d a h a akll y a r a t k l a r l a karlancaya dek de-
iimlerin en mthii olan biziz... B y k P a t l a m a ' n n en uzak
ahfadyz... K a y n a k l a n d m z Kozmos'u renmeye ve deitir-
m e y e kendilerini a d a y a n l a r biziz...

'l

33 Kozmos : F. 4
Blm II

KOZMK ARAYITA
TEK SES
Dnyalar Yaratan'a kendimi teslim etmek zorundaym.
Szleri toz zerreciklerinden var eden O'dur.
Kuran'dan 40. Sure

Felsefelerin en eskisi olan Evrim Felsefesi, skolastik d-


ncenin taht kurduu bin yl boyunca drt br yann-
dan eli kolu smsk balanarak derin karanlklara g-
mlmt. Darvvin eski ereveye yeni kan rngalayn-
ca, erevenin kenarlar dayanamayp atlad ve yeni-
den canlanan Yunan dnemi grleri, evreni oluturan
eylerin dzenini aklamaya daha uygun olduklarn
kantladlar. Bylece, eski Yun t n'c'an sonra yeryzn-
den gelip geen 70 insan kucann benimsedii batl

35
inanlarla beslenmi grn yerini yeniden biimlendi-
rilmi eski Yunan gr ald.
T.H. Husley, 1887

Olasdr ki, zerinde bulunduumuz u yeryznde ya-


am tm organik varlklar, lk yaam soluunun lerine
estirildigi basit ekilli yaratklarn gelimileridir... G e -
zegenimiz ekim yasas uyarnca evrende dolanrken,
balangfa bylesine basit, sonsuz ekillerden bylesine
gzel ve hayranlk uyandrc yaratklarn gelimi bulun-
duu ve gelimekte olduu gibi br yaam gr ne
grkemlidir!..
Charles Darvvin, Trklerin Kkeni, 1859

Gzlemleyebildiimiz evrenin tmnde ortaklaa mad-


delerin varl gze arpyor. nk Gne ve yerkre-
mizdeki elementlerden ou yldzlarda da var. Yldz
kmelerinde epey yaygn elementlerin, yerkremizdeki
canl organizmalarn yapsnda bulunan elementlerden
bazlaryla ayn olmas lgin bir nokfadr. rnein, hid-
rojen, sodyum, magnezyum ve demir bu elementlerden-
dir. Acaba hi olmazsa yldzlarn parlak olanlarna, bi-
zim Gne'imiz gibi gezegen sistemlerini ayakta tutan
ve oniara enerji veren, canl varlklara barnak salayan
dnyalar gzyle bakamaz myz?
William Huggins, 1865

D N Y A M I Z I N D I I N D A B R Y E R D E H A Y A T V A R MI-
DIR, diye t m y a a m m b o y u n c a m e r a k e t m i i m d i r . Varsa aca-
ba nasldr? Bu h a y a t hangi elerden olumutur? Gezegeni-
mizdeki t m canllar organik molekllerden oluuyor. Organik
molekller, karbon a t o m u n u n balca rol oynad k a r m a k ve
m i k r o s k o p t a g r l e b i l e n y a p l a r d r . Y a a m n b a l a m a s n d a n nce
y e r k r e m i z i n o r a k v e ssz o l d u u b i r d n e m v a r d . i m d i y e r y -

36 Kozmos : F. 4
znde hayat kaynayor. Bu nasl oldu acaba? Hayatm bulunma-
d durumda karbon temeline dayal organik molekller nasl
olutu? lk canl varlklar nasl gn yz grdler? Yaam na-
sl bir evrim gsterdi de, gnmzn insanlar gibi yaplar ay-
rntlarla bezenmi ve karmak varlklar ortaya kt? Kendi
kkenlerini aratracak yetenekte yaratklara nasl ulald?
Ve teki gnelerin evresinde dolanyor olabilecek geze-
genlerde de hayat var mdr? Dnyamz dndaki dnyalarda
hayat varsa, bu, yerkremizdeki gibi avn organik molekllere
mi dayanyor acaba? teki clnyalardaki hayat yerkremiz ze-
rindeki hayat gibi mi? Yoksa artc biimde deiiklik mi
gsteriyorlar baka evrelere uyumdan tr? Baka ne d-
nlebilir bu konuda? Yerkremizdeki hayatn niteliiyle teki
dnyalarda hayat aray, ayn sorunun iki yzn oluturur.
Biz ite bu arayn peindeyiz.
Yldzlar arasndaki engin karanlklarda gaz ve toz bulut-
laryla organik madde bulutlar yer almaktadr. Radyo - teles-
kop araclyla buralarda says birka dzineyi aan organik
molekln varl saptanmtr. Bu molekllerin bolluu, hayat
maddesinin her yerde yaygn olduuna aret ediyor. Yeterli
bir zaman sresinde hayatn balamas ve geliimi belki de ka-
nlmaz bir kozmik olaydr. Samanyolu galaksisindeki milyar-
larca gezegenlerden bazlarnda hayat belki hi balamayabilir.

I
Bazlarnda balayabilir ve bitebilir ya da hibir zaman en ba-
sit eklini aamaz. Ve bu dnyalarn bir kk blmndeyse,
bizden daha akll yaratklar ve ileri uygarlklar geliebilir.

Yerkremizin uygun sya sahip olmasnn ve su, atmosfer,


oksijen vb. bulundurmasnn yaam iin ok elverili bir ortam
yaratt yolunda yorumlara zaman zaman rastlarz. Byle d-
nmek, birazck nedenlerle sonular kartrmak oluyor. Biz
: dnyallar, yerkrenin evre koullarna uyuyoruz, nk bura-
da yetimi bulunuyoruz. Daha nceki yaam ekilleri evre ko-
ullarna uyamadklarmdan yok olup gittiler. Biz, koullara iyi
ayak uyduran organizmalarn vrisleriyiz. evre koullan daha
37

i .
deriik bir dnyada gelien organizmalar, hi kukusuz o dn-
yann trksn syleyeceklerdir.
Yerkremizde yaayan her ey birbiriyle yakndan ilikili-
dir. Ortak bi organik kimya yapsna ve ortak bir e v r i m mira-
sna sahibiz. B u n u n sonucu olarak biyologlarmzn a r a t r m a
alan ok kstldr. Tek bir biyoloji t r n , yaam mziinin
yalnie bir temasn inceliyorlar. Binlerce k ylnn iinde
\ ->lun tek lgn m z i k sesi bizimki midir? Yoksa galaksinin
y iara mziini oluturan milyarlarca deiik ses harmonisi mi
var?
Yeryzndeki yaam mziinin kk bir blmne ili-
kin bir yk a n l a t m a k isterim. 1185 ylnda J a p o n m p a r a t o r u ,
Anoku adtda yedi yanda bir ocuktu. G e n j i S a m u r a y l a r ka-
bilesiyle kran krana bir savaa girien Heike s a m u r a y l a r ka-
bilesinin lider adayyd A n t c k u . H e r iki g r u p da i m p a r a t o r l u k
tahtnda cedlerinin stnl nedeniyle hak iddia ediyordu. Son
atma, m p a r a t o r u n da bakomutan gemisinde b u l u n d u u 24
N san lluD gn J a p o n i denizi D a n n o - u r a ' d a yer ald. Heike'-
kr yenildiler ve ou ldrld. Geriye kalanlar da, dalga dalga
kendilerini denize a t a r a k bouldular. m p a r a t o r u n a n n e a n n e s i
Su ar Nii, Antok'yla birlikte d m a n n eline gememesi ge-
rektii k a r a r m a vard. Balarna neler geldiini Heike ykii-
sii'nden izleyelim.

m p a r a t o r yedi yandayd o yl. F a k a t dahq b y k g-


r n y o r d u . yle sevimliydi ki, beline k a d a r inen uzun ve
simsiyah salarnn evreledii y z n d e n k parlts sa-
lyordu. akn bir ifadeyle S u l t a n Nii'ye, Beni n e r e y e
gt ryorsun?^ diye sordu.
Gzlerinden yalar boalan Sultan Nii, gen h k m d a -
ra dnerek onu teselli etti ve uzun salarn g v e r c i n renk=
li pelerinine dolad. Gzleri dolan kk h k m d a r ellerini
kavuturdu. nce b a m douya evirip T a n r se'ye veda
etti, sonra da batya dnerek N e m b u t s u ' s u n u (Budda'ya ya-

34 Kozmos : F. 4
plan bir dua) syledi. Sultan Ni, ocuu gsne skca bas-
trp, Okyanusun diplerindedir bizim saraymz, diye m-
rldand. Bylece dalgalar arasndan birlikte deniz dibini
boyladlar.

Heike'lerin tm filosu yok oldu. Yalnzca krk kadn ha-


yatta kald. m p a r a t o r l u k saraynda hizmetkrlk yapm olan
bu kadnlar, deniz savann yapld yerin dolaylarnda yaa-
yan balklara iek satmaya ve onlara yakr't gstermeye
zorlandlar. Heike'ler tarih sahnesinden kaybolup gittiler. Bu
arada saray hizmeti arlarndan ayaktakm olanlarnn balk-
lardan peydahladklar ocuklar, sava g n n anma festivali
dzenlediler. Bugne elek her 24 Nisan gn bu festival tekrar-
lanr. Heike'lerin torunlar olan denizciler, boulan m p a r a t o r u n
antkabirinin bulunduu Akama tapnana giderler. Orada
Danno - u r a deniz arpmas olaylarnn temsil edildii bir oyu-
nu izlerler. A r a d a n yzyllar getikten sonra bile insanlar bura-
da S a m u r a y ordusu hayaletlerinin k a n d a n ve yenilgiden 'arn-
mak iin denize doru kotuklarn grr gibi olurlar.
Balklar, Heike S a m u r a y l a r m m o i denizin derinliklerin-
de yenge biiminde dolatklarn sylerler. Gerekten de bu-
rada, srtlarmda ki girintili kntl ekilleriyle s a m u r a y yz-
n andran yengeler vardr. Bunlar yakalayan balklar tek-
rar denize atarlar. Yeniden denize atmalarnn nedeni I t e n n -
ura olaylarnn acsn anmalarndadr.
Bu efsane ilgin bir soruna yol ayor. Nasl oluyor da bir
savann yz bir yengecin k a b u u n a ilenmi olabilir? Bu-
nun yant, o yz eklini yenge k a b u u n a insanlarn aktard-
dr. Yengecin kabuundaki ekiller kaltsaldr. F a k a t insanlar-
da olduu gibi, yengelerde de birok deiik kaltsal izgiler
vardr. Diyelim ki, rastlant sonucu, bu yengecin ok eski cedle-
ri arasndan biri, azck da olsa insan yzne benzer bir ekille
ortaya km olsun, O takdirde, balklarn, D a n n o - u r a Sava-
sozkonusu olmadan da, insan yzn andran bir yengeci ve-
39
mek istemeyecekleri sylenebilir. Balklar yakaladklar y e n -
geleri yeniden denize a t m a k l a evrim k u r a m n n bir srecini
harekete geirmi oluyorlar. O da u d u r : E e r bir y e n g e ola-
an bir yenge kabuuna sahipse, insanlar onu yerler ve o yen-
gecin soyundan gelenlerin says azalr. Eer k a b u u insan y-
. n andryorsa, yenge yeniden denize atlacandan o yenge-
cin soyundan reyecek olanlar d a h a yksek saylara ulaacak-
tr. Yengeler, bylesi kabuklara s a h i p b u l u n m a k t a n y a r a r l a n -
mlardr. Yenge ve insan kuaklar z a m a n iinde akp gittike
S a m u r a y y z n e en ok benzerlik gsteren k a b u k l u l a r n y a a m -
larn s r d r m e l e r i olana domutur. T m bu olgunun yen-
gelerin stei'yle bir ilintisi yoktur. Ayklama (seleksiyon) on-
larn dndan gelen ve kendini kabul e t t i r e n bir g t r . S a m u -
ray yzne benzediiniz oranda h a y a t t a kalma olaslnz a r t -
yc: S o n u n d a S a m u r a y yzne benzer k a b u k l u l a r n says b i r
hayli oalacaktr da.
Bu krece doal deil, y a p a y ayklama denir. H e i k e yengeci
olgusu, balklarn h e m e n h e m e n bilinsizce davranlar so-
nucu ortaya kmtr. n s a n l a r n hangi bitkilerin ya da h a y v a n -
larn yaamlarn binlerce y l s r d r m e l e r i ya da s r d r m e m e -
leri konusunda seim y a p t k l a r d u r u m l a r da vardr. K e n d i m i -
zi bildiimiz gnden i t i b a r e n evremizde belirli iftlik ve evcil
hayvanlarla kar karya geliriz. evremizdeki m e y v a l a r , seb-
zeler ve aalar da belirlidir. B u n l a r n douu nasl o l m u t u r ?
Bu aamaya nereden gelmilerdir? Acaba bir z a m a n l a r y a b a n i
hayvan ya da bitkiydiler de iftliin d a h a az etin y a a m koul-
larna m altrldlar? Hayr, gerek t m y l e bakadr. B u n l a -
rn ounu b u g n k d u r u m a getiren bizleriz.
On binlerce yl nce m a n d r a inei, taz ya da msr baa
yoktu. Bu hayvanlarn ve bitkilerin soylarn evclletirdiimiz-
de. remelerini denetleyerek ynlendirdik. B u g n k bu hay-
vanlarla bitkilerin eski soylar b t n y l e deiik g r n t e y d i -
ler. Bunlar arasnda zelliklerinin s r p gitmesini istediklerimi-
zin remesini yeledik. Koyunlarmzn gzetimi iin k u l l a n a -

40 Kozmos : F. 4
c a m z kpei y e t i t i r m e k iin u y a n k , i t a a t k r v e s r u otlat-
m a y a y a t k n olan t r l e r i n i setik. M a n d r a i n e k l e r i n i n k o c a m a n
ve y a y v a n m e m e l e r i , i n s a n o l u n u n s t e ve p e y n i r e olan ilgisi-
nin s o n u c u d u r . B i z i m b u g n y e d i i m i z msr, elimsiz olan ilk
t r n d e n b u g n k t a d m v e y k s e k besin deerini k a z a n a b i l -
mesi iin, on b i n l e r c e yl y e t i t i r i l m i t i r . S o n u t a ilk h a l i n d e n
ylesine u z a k l a t ki, imdi a r t k i n s a n o l u n u n m d a h a l e s i ol-
m a d a n kendi k e n d i n e r e y e m i y o r .
s t e r H e i k e yengeci, ister b i r k p e k y a d a sr v e y a m s r
iin olsun y a p a y a y k l a m a n n ilkesi u d u r : B i t k i l e r i n v e h a y -
v a n l a r n o u n u n fiziksel ve d a v r a n zellikleri kaltsaldr. Bu-
n a gre r e r l e r . n s a n l a r u y a d a b u n e d e n l e baz t r l e r i n r e -
m e s i n i y e l i y o r l a r , baz t r l e r i n r e m e s i n i y s e i s t e m i y o r l a r . r e -
m e s i i s t e n e n t r oalyor, i s t e n m e y e n d e azalyor, h a t t a t r n
t k e n d i i de o l u y o r .
P e k a m a , e e r i n s a n l a r y e n i biki v e h a y v a n t r l e r i yeti-
t i r e b i l i y o r l a r s a doann da a y n eyi y a p m a s g e r e k m e z mi? Bu
srece doal a y k l a m a ad veriliyor. H a y a t n ok u z u n z a m a n
dilimleri b o y u n c a d e i i m e u r a m olduu, i n s a n o l u n u n y e r -
y z n d e k i ksack i k a m e t i s r e s i n c e h a y v a n l a r v e b i t k i l e r ze-
rinde y a p t d e i i k l i k l e r d e n , bu a r a d a fosillerden aka anla-
l m a k t a d r . Fosiller bizlere, bir z a m a n l a r y e r y z n d e ok sa-
y d a b u l u n a n a m a a r t k t m y l e y o k o l m u y a r a t k l a r a t bil-
giler s a l y o r (*). Y e r y z t a r i h i n d e b u g n v a r o l a n t r l e r d e n
d a h a ou d a yok o l m u t u r ; b u n l a r e v r i m i n sona e r e n d e n e y i m -
leri niteindedir.
E v c i l l e t i r m e s r e c i n i n getirdii g e n e t i k deiiklikler b -
y k b i r hzla o l u m u t u r . T a v a n n evcilletirilmesi O r t a a a
rastlar. (Fransz rahipler yeni doan tavan yavrularnn balk

{*) Batnn geleneksel dini gr srarla bunun tersini savunmu-


tur. rnein, John "VVesley'n 1770 ylnda ne srdiigu sav y-
ledir : Hi deer verilmeyen trlori bile lmn yok etmesi mu-
bah grlmemitir.

41 Kozmos : F. 4
olduklar inancyla tavan retmeye girimilerdir, nk, balk
kilise takviminde et yemenin yasakland baz" gnlerde yene-
bilen bir besin maddesiydi.) Kahve retimine de ancak on be-
inci yzylda balanmtr; eker pancar on dokuzuncu yz-*
ylda retilmitir. Mink se evcilletirmenin henz ilk dnemle-
rini yaamaktadr. On bin yla yakn bir srede evcilletirme,
koyun bana alman bir kiloluk sert kl on ya da yirmi kilo yu-
muak yne karrken, bir inein st verme dnemindeki veri-
mini de birka yz santimetrekpten bir milyon santimetre-
kpe karmtr. Eer yapay ayklama bu kadar ksa bir sre-
de bu denli byk deiimlere yol aabiliyorsa, milyarlarca yl-
dan beri ileyen doal ayklama neler yapabilir? Bunun yant,
biyolojik dnyann gzellii ve eitliliinde yatmaktadr. Ev-
rim bir kuram deil, bir olgudur.
Evrim mekanizmasnn doal ayklama olduu bulgusu,
Charles Darwin ve AJfred Russel Wallace'a aittir. Yaklak yz
yl nce. ad geen bu iki kii, hepsi birarada yaayamayacak
kadar ok sayda hayvan ve bitkinin yetitiini, bylece ev-
renin, rastlant sonucu hayatta kalmaya daha yatkm olan trle-
ri setiini vurguladlar. Kaltmda ani deimeler demek olan
mtasyonlar evrimin hammaddesini olutururlar. evre, hayat-
ta kalma stnl gsteren mtasyonlar lehine davrandn-
dan, bunun sonucu olarak bir hayat eklinden baka bir hayat
ekline doru yavatan bir dizi deime yer alr ki, bu da yeni
trlerin varolmasna yol aar,
Darwin Tiirierin Kkeni adl kitabnda yle der:

nsan bakalam yaratmaz. Yapt, yalnzca organik


varln bilmeden yeni yaam koullarnn iine srmektir.
Bunun dzenlenmesi iin harekete geen Doa, bylece e-
itlilie etken olur. Ne var ki, insan, kendisine Doa tara-
fndan sunulan eitlilikleri seebilir ve semektedir de.
Bylece bu eitliliklere istediince sahip kmaya aba
gsterir. rnein, kendi yarar ya da zevki iin hayvan ya

42 Kozmos : F. 4
da bitkilere ekil vermeye alr. Bunu belirli bir yntem
uyarnca istemiyle yapaca gibi, kendisine en yararl gr-
dklerini koruyarak hem bilinsizce, hem de soylarn de-
itirmeyi amalamadan da yapabilir... Hepsi de hayatta
kalamayacak kadar ok yaratk domaktadr... Yaratklar-
dan birinin rekabet alanna giren baka biri zerindeki ya-
a ya da mevsimlik stnl veya ortamn fiziksel koul-
larna ok kk bir derecede bile gsterecei uyum stn-
l, terazinin kefesini onun lehine evirecektir.

Evrimin on dokuzuncu yzydaki en etkili savunucusu ve


halka sunucusu olan T. H, Huxley, Danvin'le Wallace'm yayn-
ladklar yazlarn, kendini gecenin karanlnda kaybetmi in-
sana birden yolunu aydnlatan bir k satn, bu n insa-
n asl hedefine ulatramasa bile bu hedef dorultusunda ona
yol gsterdiini syler. Daha sonra Huxley yle der:
Trltvrin Kkeni yaptndaki fikrin zn kavradm a,
'Bunu daha nceden dnememi olmak ne aptallk!, dedim.
Sanrm, Kristof Kolomb'un arkadalar da buna benzer szler
sylemilerdir... Bakalam olgusu, varolma savam, koulla-
ra uyum salama zaten bilinen eylerdi. Fakat trler sorununun
zne inen yolun bunlardan getiini, Darwin ve Wallace ka-
ranla k tutuncaya dek hibirimiz akl edemedik.
Evrim ve doal ayklama fikirleri karsnda ou kimse
hayrete dt. Hl da denler var. Atalarmz yeryznde
yaam mekanizmasnn dzenine, organizma yaplarnn ilev-
lerini yerine getiriine bakarak, bunda bir Byk Mucit grd-
ler. En basit yapl tek hcreli organizma bile en mkemmel cep
saatinden daha karmak bir makinedir. Saatlerin paralar ken-
diliinden biraraya gelmedikleri gibi, dedelerimizin saatleri k-
k aamalarla kendiliklerinden bugnk saatlere dnmez-
ler. Saatin bir yapmcs vardr. Atomlarla molekllerin byle-
| sine hayret verici karmaklkta ve dzgn ileyite organizma-
J 1ar yaratmak zere her naslsa kendilerinden biraraya gelme-

| 43
lerine ihtimal verilmiyordu. Her canlnn zel olarak o haliyle
yaratld, bir trn baka bir t r e donemeyecei kavramla-
r, alalarmzn hayat hakkndaki kstl tarihi bilgilerine yatkn
geliyordu. Her organizmann bir Byk Yaratc tarafndan ti-
tizlikle yapld dncesi, doaya bir anlam ve dzen sala-
dkJ;-:n baka, insanlara da zerinde hl duyarllk gstererek
durduumuz bir nem kazandrmaktayd. Mucit ya da Yaratc
f.hi'i, ekicilii olan, doal ve biyolojik dnyann insancl tan-
n: salayan bir dncedir. F a k a t Danvn'le Wallace'n gs-
terdii gibi. yine ekici, yine insancl ve ok daha kna edici bir
dnce yolu daha vardr: O da uzun zaman dilimlerinin ge-
mesiyle yaam mziini daha gzel klan doal ayklamadr.
Fosillerin saladklar kantlar bir Byk Mucit dnce-
sine uygun debilir. Diyelim ki, Yaratc yaratt baz trler-
den memnun kalmaynca, o trleri yok edip daha iyileri iin
deneylere giriiyor. Byle bir k a v r a m tutarl olamaz. n k her
bitki ve hayvan, zerinde titizlikle allarak m e y d a n a getiril-
mitir. Her eye kadir Byk Yaratc'nm yaratt bir sonraki
t: nceden yaratm olmas gerekmiz miydi? Fosierdeki ka-
ytlar, deneyler yapldn ve yanlglara dldn, gelece-
e ynelik olarak ne yaplmak istendiinin bilinemediini gs-
teriyor. Bu durumsa, Byk Yaratc'ya ters dmektedir,
1950'lerin balarnda henz niversite rencisiyken, gene-
tik uzman H. J. Muller'in laboratuarnda da alma olanana
kavumutum. Muller radyasyonun mtasyolara yol atm
bulan nl bir bilimadamdr. Muller yapay ayklama rnei
olarak dikkatimi ilk kez Heike yengelerine eken kiidir. Ge-
netik biliminin deneysel ynlerine eilmek iin ad D-osophila
melanogaster olan ve ii seven kara vcutlu anlamna gelen
sinekler zerinde alyordum. Meyva sinei ola Drosophila
melanogaster'ler iki kanatl ve kocaman gzl kck yaratk-
lardr. Bunlar orta boy st ielerine doldurduk. Deiik iki
tr iftletrerek ana baba genlerinin yeni dzenlemesinden
ve hazrl yaplm doal mutasyondan ne treyeceini ince-

44 Kozmos : F. 4
l e d i k Diiler ielerin iine konan eker pekmezinin zerine yu-
murtalarn braktlar. ielerin azna tka kondu. Dllenmi
y u m u r t a l a r n larva, larvalarn yavru-larva ve yavru-iarvalarin
da ergin meyva sinei olmalar iin iki hafta bekledik.
Bir gn yeni getirilen, eterin etkisiyle hareketsizlemi bir
sr Drosophila inceliyordum mikroskopta. Devetiiynden ya-
plm bir frayla farkl trlerini ayryordum. ok deiik bir
eyle karlanca ardm. Bu beyaz gz rengi yerine krmz
renk gz ya da klsz bir boyun yerine kll bir boyun gibi bir
deiiklik deildi. K a r m d a kanatlar daha byk ve duyarga-
lar uzun tyl baka eit bir yaratk vard. Tek bir kuakta
b y k bir evrimsel deiimin Muller'in laboratuar .:1a gerek-
lemesi talihin cilvesi, diye dnyordum. nk Muller by-
le bir eyin olamayaca kansndayd. imdi bu olup biteni
kendisine anlatmak gibi zor bir i dmt bana.
stemeye istemeye kapsn aldm. K a r a n l k odada tek ay-
dnlk yer mikroskobundan kan k demetinin kmelendii
noktayd. Odada t kmamas beni daha da artt ne diyece-
im konusunda. ok deiik bir sinek tr bulmutum. B u n u n
iedeki eker pekmezi zerindeki y a v r u - larvalardan tredii
kesindi. Dorusu ya, Muller'i rahatsz e t m e k istemiyordum, ka-
rarszdm, A m a Muller mikroskobun alttan v u r a n nn ay-
dnlatt yzn kaldrarak, Diptera'dan ok Lopir; ::. 'ya
m benziyor? diye sordu. B u n u n ne anlama geldiini bilerni-
yordum. Bu nedenle aklamasn s r d r d . Kanatlar: m b-
yk? Duyargalar tyl m? Keyfim kam d u r u m : \ m
salladm evet anlamnda.
Muller odann klarn y a k t ve babacan bir tavrla g-
lmsedi, Benim yeni b u l g u m eski bir hikyeymi m t ^ e r . Gene-
tik laboratuarlarmdaki yaama uyum salam bir tr perva-
neydi bu, Meyva sineine benzemiyordu. stelik meyva sine-
iyle bir ilikisi olmasn da istemiyordu. stek duyduu ey
meyva sineklerinin zerine k o n d u k l a r eker pekmeziydi. Labo-
rantlarn meyva sinei k a t m a k iin ienin tkacn amalayla

45 Kozmos : F. 4
kapamalar arasnda geen ksack sre iinde tadna doyama-
d eker pekmezine doru pike ini yapan anne pervane y u m u r -
talarn drmt. Byk bir mtasyon (makro - mtasyon)
k;u^snda deildim; yalnzca doadaki uyum olgularndan biri-
ne m.\.:o - mtasyon ve doal ayklama r n bir olguya tank
olmutum.
Evrimin gizleri lm ve z a m a n d r : evreye gereince
-.'ayaraayan byk sayda bayat ekillerinin yok olup
gitmesi; rastlantsal olarak uyum salayan kk mtasyonlarn
u un tiizis iin gen zaman ve uygun mtasyonlar sonucu be-
lien hayat ekillerinin birikimi iin gerekli zaman... Darvvin
V.'allace'm grlerine kar direnme gsterilmesinin nedeni,
binlerce yllk srelerin gemesi olgusunun gcznnde tutulma-
y :: andr. 70 milyon yl, bunun ancak milyonda birine eit
; ir yaayabilen insan iin ne ifade eder? Yalnzca bir gn-
ci . . ve gn sosuzmu gibi alglayan kelebeklere benzi-
yorum..

Yei kremizde olup bitenler, teki birok dnyada yaam


evi imine ilikin olup bitenlerin az ok aynsdr belki. Ancak
protein kimyas ya da beyin nrolojisi gibi ayrntlar asndan
yeri- ircmiz zerindeki yaam tarihi tm galakside benzersiz
olabilir. zerinde yaadmz yeryz 4 milyar 600 milyon yl
nce yldzlar aras gaz ve tozun younlamasndan olutu. Fo-
sillerin saladklar kaytlardan reniyoruz ki, hayatn balan-
gc t n d e n az sonra ilkel y e r k r e n i n su birikintilerinde ve ok-
yanuslarda belirdi. Hayat belirtisi tayan ilk eyler, tek hcreli
organizmann karmaklndan ok uzakt. nk tek hcreli
orga izma olduka gelimi bir yaam biimi saylr. lk h a y a t
titreimleri ok daha mtevazyd. Yeryznn o ilk g n l e r i n d e
imek ve Gne'ten gelen mortesi nlar, ilkel atmosferin hid-
rojence zengin basit molekllerini ayryor, ayrlan paralarsa
ksa zamanda karmaklaan molekllere dnyordu. Bu ilkel
kimya, olgularnn rnleri, okyanuslarda zlyor ve giderek

46 Kozmos : F. 4
'karmakl artan bir tr organik bulama meydana getiriyor-
du. Ve bir gn, tmyle rastlant sonucu beliren bir molekl,
"bulamataki teki moleklleri yap talar olarak kullanarak
kendi kaba kopyalarn yapabildi. (Bu konuya ileride dnece-
iz.)
Balarfleri DNA olan deoksiriboniiklei asit'in bu ilk atas,
yeryzndeki yaamn da ilk molekldr. Bkl pervane
biimine sokulmu bir merdivene benzer. Merdivenin basamak-
lar drt ayr molekl paras halindedir ye genetik kodun
drt harfini oluturur. Nkleotid denen bu basamaklar, belirli
bir organizmann vcut bulmasn ieren kaltsal talimatlar
verir. Yeryzndeki her hayat ekli iin, hepsi de ayn dilde ya-
zlm ama farkl talimat dizileri vardr. Organizmalarn farkl
olularnn nedeni, nkleik asit talimatlarndaki deiikliktir.
Nkleotiddeki deiim bir mtasyondur. Bu mfasyon, bir son-
raki kuak tarafndan kopya edilerek gerekletirilmi olur. M-
tasyonlar nkleotiddeki rastlantsal deiimler olduklarndan,
ou zararl ya da ldrcdr. nk ilevsel olmayan enzim-
lerin ortaya k kodlarn hazrlarlar. Bir mtasyonun bir or-
ganizmay daha iyi alr duruma getirebilmesi uzun bir sre-
yi gerektirir. Ne var ki, bir santimetrenin on milyonda biri k-
klndeki bir nkleotidde yer alacak yarara dnk ama ger-
ekleme olasl ok az olan bu mtasyon, evrim yolculuu-
nun srdrlmesini salar.
Drt milyar yl nce yeryz br molekller cennetiydi.
Bunlarn henz avclar yoktu. Baz molekller yeni molekller
retmede yetersiz kalyorlar, yap talar bulmak iin rekabet
ediyorlar ve ancak kendi kaba kopyalarn yineleyerek retebi-
liyorlard. reme, mtasyon ve en elimsizlerin ayklanarak 3-ok
oluuyla, evrim, molekl dzeyinde bile geerliliini srdr-
yordu. Zamanla bunlarn reme koullarnda uyumlar artt.
zel ilevli molekller, sonuta biraraya gelerek bir molekl
ortakl kurdular. Bu ilk hcreydi. Bitki hcreleri bugn k-
k molekl fabrikalarna sahiptirler. Bunlara kioroplast ad

47
veriliyor. Fotosentez ileviyle ykml bu kk molekl fab-
rikalar gne n, suyu ve karbondioksid, karbonhidrat ve
oksijene dntrrler. Bir damlack kandaki hcreler farkl
bir molekl fabrikas bulundurur. Bu fabrikaya da mitokondri-
yon ad verilir. levi yiyecekleri oksijenle kartrp yararl
enerji salamaktr. Bu fabrikalar bugn bitki ve hayvan hcre-
lerinde varlklarn srdryorlar ama bir zamanlar kendi ba-
larna varlklarn srdrm hcreler olabilirler.
milyar yl nce bir mtasyonun, tek bana varln sr-
drmekte olan bir hcrenin blnmesinden sonra ikiye ayrl-
masn engellemesi sonucu, tek hcreli bitkilerden bazlar bir-
araya gelmi olabilirler. ok hcreli ilk organizmalar bylece
artk gelimi bulunuyordu. Vcudunuzdaki her hcre, bir za-
manlar tek balarna varlklarn srdren paralarn kendi or-
tak karlar uruna birleip oluturduklar bir eit komndr.
Ve bizler yz trilyon hcreden, bir baka deyile bir okluk
tan olumu bulunuyoruz.
Seks yaklak iki milyar yl nce icat edilmie benziyor.
Daha nceleri yeni organizma eitleri, yalnzca rastlantsal
mtasyonlar dizisiyle, yani genetik talimatlardaki harflerin de-
itirilerek ayklanmas sonucu ortaya kahiliyorlard. Evrim,
bunaltc bir yavallk iinde yer alm olmal. Seksin icadyla,
iki organizma aralarnda DNA kodlarnn tam olarak birer pa-
ragraflarn, sayfalarn ve kitaplarn dei toku edebilmeye
baladlar. Bylece ayklama eleine hazr yeni eitlilikler or-
taya kt. Organizmalar seks likisi asndan ayklanmadan
geerler ve sekse kar ilgi duymayan organizmalar abucak
yok olup giderler. Bu sre yalnzca iki milyar yl ncesinin,
mikroplan iin geerli deildir. Biz insanlar da bugn DNA'la-
rmzn baz blmlerini dei toku etmeye merakl bir aa-
maya gelmi bulunuyoruz.
Bir milyar ydr bitkiler ibirlii iinde alarak yeryz-
nn evre koullarnda artc bir deiiklik yapmlardr. Ye-
il bitkiler oksijen molekl retmektedirler. Bu arada okya-

48 Kozmos : F. 4
nuslar basit yapl] yeil bitkilerle dolutuundan, oksijen yery-
z atmosferinin bileimindeki balca e oluyordu. Bylece

(
yeryznn balangtaki hidrojence zengin yaps bir daha geri
gelmemek zere deitiriliyor ve yaamn biyolojik olmayan s-
reler dnemi sona eriyordu. F a k a t oksijen organik moleklle-
rin paralanmasna da neden olur. Oksijene olan ballmza

ramen, aslnda kendini koruyamayan organik madde iin oksi-


jen zehirlidir. Oksidasyona yol aan bir atmosfere gei, ya-
am tarihinde nemli bir bunalm yaratm ve oksijenle ba
edemeyen birok organizma yok olup gitmitir. lkel yaam e-
killerinden olan botlizm ve tetanos basilleri bugn bile oksi-
jensiz bir ortamda yaamlarm srdrebilmektedirler. Yeryz
atmosferindeki nitrojen kimyasal b a k m d a n daha kalc oldu-
undan, oksijene kyasla daha salkldr. Fakat o da biyolojik
yaam kaynakldr. Bylece gryoruz ki, y e r y z atmosferinin
%99'u biyolojik kkenlidir. Ksacas gkler yaam doludur.
Hayatn balangcndan itibaren 4 milyar yllk srede var-
olan balca organizmalar, mikroskopik kklkteki mavi ye-
il yosunlar olup b u n l a r okyanuslar kaplamaktayd. Derken,
600 milyon yl nce, yosunlarn tekelleen egemenlii krlm
ve bir dizi yeni hayat ekilleri, Cambrian patlamas ad verilen
olgu sonucu ortaya kmtr. D n y a n n varoluundan sonra ha-
yat deta birdenbire patlak vermitir. Bu da, yerkremize ben-
zer h e r h a n g i bir gezegende, kanlmaz sayabileceimiz kimya-
sal bir sre sonucu hayatn varolabilecei ne iarettir. Ne var
ki, hayat 4 m i l y a r yl sreyle mavi yeil yosunlarn tesinde bir
gelime kaydetmedi. Bu da unu gsteriyor ki, zel organlar
olan b y k y a r a t k eitlerinin gelimesi, hayatn balangcn-
dan da zordur. Bugn belki birok gezegende bol miktarda mik-
rop vardr da, iri h a y v a n l a r ve sebze t r n d e n bitkiler yoktur.
Cambrian patlamasnn heme ardndan, okyanuslar dei-
ik hayat ekilleriyle dolup tat. 500 milyon yl iinde byk
trilobit srleri belirdi. Bunlar bycek bir sinee benzeyen, iyi
yaplanm hayvanlard; baz srler okyanuslarn tabannda

49 Kozmos : F. 4
v a r r d . Bugn artk trilobitler y o k t u r . 200 milyon yldr yery-
znde triiobit yaamad. Yeryznde b u g n canlsnn izine
r a s t l a n m a y a n bitkiler ve h a y v a n l a r oktur. Ve hi kukusuz ha-
len gezegenim izdeki trlerin hepsi de bir z a m a n l a r v a r deil-
lerdi. Eski kaymalklarda bizim gibi y a r a t k l a r a ait bir ize rast-
lanmyor. Trler bir ara berdikte sonra, uzun ya da ksa bir
s r e gezegende ikamet ediyorlar, sonra da ortadan kayboluyor-
lar.
Cambrian patlamasndan nce. trlerin birbirinin peisra
epey yava bir hzla ortaya ktklar sanlyor. B u n u n bir nede-
ni de, daha e-ki tarihlere inildike, bilgi daarcn d o l d u r a n
kaytlarn azalvermesidir. Gezegenimizin ilk dnemlerinde, ya-
p:larmda kat paralar b u l u n a n organizmalar ok azd ve y u m u -
sk yapl canllardan da geriye ok az fosil k a l m a k t a d r . B u n a
ramen, Cambrian p a t l a m a s n d a n nce, inanlmaz derecede ye-
ri h a y a t ekillerinin ortaya k -tembel bir ilerleme hzyla da
olsa-gerek br olgudur. H c r e yapsnn ar ekim bir filmi
andran bir tempoyla evrimi ve biyo-kimyasal zellii, fosil ka-
lntlarnn d g r n n d e tan bir belirginlie k a v u m u y o r .
Cambrian patlamasndan sonraysa yeni hayat ekilleri badn-
d r c bir hzla belirmilerdir. B i r b i r i n i n a r d n d a n b y k bir
(hzla ilk balklar ve omurgallar ortaya kt. nceleri yalnzca
v) yanuslar kaplayan bitkiler, kara paralarn igale koyuldu-
lar. lk bcek geliti; b u n u n y a v r u l a r k a r a l a r a y a y l a n h a y v a n -
larn ncleri oldular. K a n a t l bceklerle amfibik bcekler do-
'du. H e m karada, hem suda yaayabilen balk tredi, ilk aalar
ve srngen hayvanlar belirdi. Dinozorun geliimi gerekleti.
Memeliler ortaya karken, ilk kular u m a y a , ilk iekler a-
maya baladlar. Sonra dinozorlar yok oldular y e r y z n d e n . Y u -
nus balklaryla balinalarn atalar olan ilk balklar belirdi. A y n
donemde m a y m u n l a r n , o r a n g u t l a r m ve i n s a n l a r n atalar oan
primatlar ortaya kt. Yaklak on milyon yl nce, insana epey
benzeyen ilk yaratklar beyinlerinin b y k l n d e nemli ge-
limeler gsterdiler. Ardndan da, yalnzca birka milyon yl

50 Kozmos : F. 4
nce. ilk gerek insanlar ortaya ktlar.
lk insanlarn yaam ortam ormanlardr. Aslnda insanlann
Ormanlara doal bir yaknl vardr. Gklere doru trmanan
bir aa ne gzeldir... Yapraklan fotosentez olgusu hazrlamak
in gne na kucak aarlar. Aalar yanlarndaki aalar
'glgelemek suretiyle rekabete giriirler. Eer dikkat edecek
'olursanz, yan yana yetien iki aacn birbirini ite drte br ya-
am yarma girdiklerini grrsnz. Aalar, enerjilerini g-
'ne ndan salayan kocaman ve gzel birer makinedirler.
Topraktan su, havadan karbondioksit alarak bunlar hem ken-
dilerinin kulland, hem de bizlerin yararland yiyecee evi-
rirler. Bitki, rettii karbonhidrat, kendi bitkisel yaamn
srdrmek iin enerji kayna olarak kullanr. Ve sonula bit-
kilerden geinen parazitler olan bizler de kenii yaammz
srdrmek iin bitkilerin karbonhidratlarn alarz. Bitkiler-
den aldmz kanrazdaki karbonhidratlarla iimize ekintimiz
havann erimi haldeki oksijenini kartrarak yaayabilmemiz
iin gerekli enerjiyi salarz. Bu sre sonucunda karbondiok-
sit karrz. Bitkiler de aldklar bu karbondioksiti karbO' h; 'ra-
ta dntrrler. Ne alas bir ibirlii dzeni... Bitkilerle n-
sanlarn birbirinin soluunu alp vermesiyle gezegen apnda
karlkl bir hayat pc dngs, 150 milyon kilometre
uzaklktaki bir yldzn enerjisiyle srp g r m e k t e . . .
Bilinen organik molekl 'says on milyarlar a;T. Oysa
bunlar arasnda yalnzca ellisi yaamn temel faaliyetlerine ge-
reklidir. Ayn r n tter (pattern) deiik ilevler iin alas
bir dzenle kendilerim koruyarak yinelenirler. Y e r y ^ L d e k i
hayatn temelinde yatan ve hcrenin kimyasal yapm kontrol
eden proteinlerle kaltsal talimatlar tayan mikleik asitlerden
oluan molekller, hem bitkilerde, hem hayvanlarda temelde
ayndr, nar aacnn da, bizlerin de yaps ayn hartandr.
Zaman asndan yeterince geriye doru gidildiinde ortak bir
atamz olduu anlalr.

Canl hcrede, yldzlar ve galaksiler alemindeki gibi kar-

51

1
nak ve gzel bir dzet h k m srer, ince bir iilie daya-
nan hcre yaps ancak 4 milyar yd iinde ulalm bir meka- 1
nizmadr. Yiyecek paralan hcrenin iinde ekil deitirir. B u -
gn akyuvar olan, d n n spanadr. Hcre bu deiimi nasl
gerekletirir? Hcrenin ii ylesine dzenli bir ibirliine da-
yanan bir yapdr ki, kendi z yapsn koruyarak moleklleri
deitirir, enerji depolar ve kendini oaltma ilevini yerine
getirir. Bir hcrenin iine girebilecek olsak, molekl benekle-
ri: n ounun protein moleklleri olduunu, bunlardan bir b-
lmnn cokun bir faaliyet iinde bulunurken, bir blmnn
de bekleme halinde olduklarn grrdk. En nemli proteinler
enzimlerdir. B u n l a r hcrenin kimyasal tepkilerini dzenleyen
molekllerdir. Enzimler, bir makineyi oluturan p a r a l a n bir-
araya getiren ve her biri ayr bir parann uzman olan iileri
andrrlar. rnein, hcrede nkleotid guanozin fosfat oluu-
m u n a geden drdnc aamaya ya da enerji salamak zere
bir eker moleklnn ayrtrlmasa geilen on birinci aa-
maya, hcre iindeki teki ilevlerin yerine getirilmesine kar-
lk denen bedel ya da harcanan e m e k gzyle bakabiliriz. Ne
var ki, bu oluum defilesi enzimler tarafndan ynetilmemek-
tedir. Enzimler emirkuludurlar ve kendileri de baka grevlile-
rin verdikleri talimat zerine meydana gelirler. P a t r o n - mole-
kl dediimiz molekller nkleik asitlerdir. B u n l a r hcrenin
en dip blmesinde, bakalarnn girmesine izin verilmeyen bir
Yasak Kentte, hcrenin ekirdeinde b u l u n u r l a r .
Hcrenin ekirdeindeki bir gzenekten ieri dalabilsek,
b i r makarna, uzun makarna fabrikasnda meydana gelmi bir
patlamay andran bir grnmle karlardk. Dzensiz bir
kangal ve dz tel okluu grrdk ki, b u n l a r iki nkleik asit
t r d r : DNA talimat verenidir, R N A ise DNA t a r a f n d a n ve-
rilen talimat hcrenin geri kalan blmlerine iletenidir. Drt
milyar yllk evrimin meydana getirebildii ve bir hcrenin, bir
aacn ya da insan vcudunda bir ilevin nasl yapldna ili-
k i n tm bilgiler birikimine sahip olan ite bu hcrelerdir. n s a n

52 Kozmos : F. 4
DNA'snda yazl bilgi birikimi toplam, normal konuma dili
t e m e l i n e d a y a n l a r a k yazlsa, kaln kaln 100 ciltlik kitap t u t a r -
d, Ayrca DNA moleklleri, baz istisnalar dnda, kendilerini
a y n e n t e k r a r l a y a r a k tpatp birer kopyalarm karabirler.
D N A bir ift s a r m a l eriden oluur; birbirine bal iplikler
sarmal bir m e r d i v e n i a n d r r l a r . Anayapsal ipliklerden her
b i r i boyunca varolan niikleotidlerin oluumu ya da dzeni, ha-
y a t szln verir. r e m e srasnda, s a r m a l eriler zel bir
proteinin de yardmyla kendi kendine alrlar ve her biri, ya-
knndaki hcre ekirdeinin yapkan svsnda dalgalanan
n k l e o u d yap bloklarndan teki s a r m a l erinin aynsn olu-
t u r u r . Szn ettiimiz alma balaynca, &DNA polimeraz ad
verilen nemli bir enzim, oluan s a r m a l erinin m k e m m e l bi-
im almasna y a r d m eder. Eer yanl bir ilem yer alrsa, ha-
tay o r t a y a karan ve yanl nkleotidi doru nkieotid'.-: ika-
me eden enzimler belirir. Bu enzimler h a y r e t verici glere sa-
h i p bir molekl makinesidir.
D N A ekirdei tpatp kendine benzeyen bir kopyasn ret-
m e s i n i n -ki b u n a kaltm diyoruz- y a n sra, h c r e n i n aaliycti-
ni de y n e t i r -ki bua da m e t a b o l i z m a diyoruz-. H c r e n i n faa-

liyetini y n e t m e iini R N A nkleik asit bileimi y a p a r a k sa-


lar. l a k l k y a p a n bu nkleik asitlerin h e r biri, hcre ekirde-
inin d blgelerine geer ve oada, tam zamannda ve i;:.', ye-
rinde, bir e n z i m i n yapln denetler. H e r ey tamarpland'.n-
da, o r t a y a br tek e n z i m m o l e k l km d e m e k t i r ki. bu da
h c r e n i n k i m y a s a l yapsnn bir zel ilevini ynetme - . ba
nsan DNA's bir m i l y a r nkleotid uzunluunda bi merdi-
v e n d i r , N k i e o t i d l e r i n akln alamayaca k a d a r ok s a y i d bile-
im olasl v a r d r . F a k a t bu bir a n l a m ifade etmez, nk ya-
r a r l bir ilev g r m e y e n protein sentezlerine yol aar. Yal: .-vi
ok kstl sayda nkleik asit moleklleri bizimki gibi k . m a k
h a y a t ekilleri v c u d a g e t i r m e y e y e t m e k t e d i r . Buna r a m e n
bile, nkleik asitlerin y a r a r l biimde biraraya getirilmi yolla-
r artc derecede o k t u r ; belki de evrendeki tm elektron ve

53 Kozmos : F. 4
protonlarn saysndan daha oktur. Bu noktadan hareket ede-
rek dnyaya getirilebilecek insan saysnn imdiye dek yaa-
m insan saysndan ok daha fazla olduu sylenebilir. nsan
t r n n kaynak potansiyeli b y k t r . Nkleik asitleri imdi-
ye kadarkj herhangi bir insandakinden daha iyi almalar iin
biraraya getirmenin eitli yollan olmaldr. Neyse ki, baka
tii bir insan meydana getirmek iin nkleotidleri deiik bile-
imlere kavuturma bilgisinden yoksunuz. leride nkleotidleri
istediimiz biimde biraraya getirerek arzu edilen nitelikleri
yaratmak m m k n olabilir... Dndrc ve r k t c bir
proje!
Evrim mtasyon ve ayklama yoluyla gerekleir. Mtas-
yon oalma srasnda DNA polimeraz enziminin bir yanl-
lk yapmasyla olur, ama pek ender olarak hata yapar. Mtas-
ycnlar, Gne veya kozmik nlardan gelen radyoaktivite ya
da m o re: esi n veya evredeki kimyasal maddelerin etkisiy-
le oiabiiir. Tm bu etkilar, nkleotidleri deitirebilir ya da
nkleik asitleri dmler halinde balayabilir. Eer m t a s y o n
oram yksekse, 4 milyar yldr uzun uzadya edinilmi kaltm
kaybetmi oluruz. Eer ok dk orandaysa, evrede ilerde g-
rlebilecek herhangi bir deiime ayak uyduracak yeni eitli-
likler olumayacaktr. Hayatn evrimi, mtasyonla ayklama
arasnda az ok kesin bir dengeye gereksinim gsterir.
Tek bir DNA nkleotidindeki deiiklik, szkonusu D N A
ifresinde varolan proteinin tek bir amO - asilinde deiiklie
yol aar. Avrupa asll insanlarn alyuvar hcreleri aa y u k a r
kresel bi grntedirler. Afrika aslllarn bazlarndaki al-
yuvar hcreleriyse ortak biimde ya da hilal grn nde-
dirler. Orak biimindeki hcreler d a h a az oksijsn tarlar ve
b u n u n sonucu olarak bir tr kanszla (anemi) yol aarlar. Bu
durum stmaya kar daha b y k bir diren salar. l m e k t e n se
anemik olmak tercih edilir. Kann ilevi zerindeki bu nemli
etki, normal bir insan hcresinin DNA'snda ki 10 milyar k-
leotidden bir tekindeki deiikliin sonucudur. teki nkleotid-

54 Kozmos : F. 4
I
lerdeki bir deiikliin neler yapabileceinden henz habersiz
Tbir durumdayz.
Biz insanlar, bir aaca kyasla deiik gr ntey izdir. Hi
kukusuz dnyay bir aacn algladndan farkl alglarz. Fa-
kat molekln asl yapsna baknca, aala insann kaltm a-
sndan nkleik asit kullandklar grlr. Hcrelerimizin kim-
yasal yapsn denetleyici enzimler olarak proteinleri kullan-
maktayz. in daha da anlaml yan, nkleik asit bilgisini pro-
tein bilgisine evirmek in, nsann da, aacn da, gezegenimtz-
deki hemen tm teki yaratklarn da ayn ifre kitabn kullan-
makta olulardr. Molekl benzerlii asndan temeldeki bu
birlik iin yaplabilecek akla uygun aklama udur: Aalar
da, insan da, balk da, salyangoz da, ksacas tm canl varlk'
lar, gezegenimiz tarihinin ilk dnemlerinde tek ve ayn yaam
'balangcndan kaynaklanmlardr. Peki, yleyse, yeryznde-
ki bugnk yaamn oluumunu hazrlayan temel molekller
nasl ortaya kmlardr?
Cornell niversitesindeki laboratuarmda ilgilendiimiz ko
nular arasnda, pre - biyolojik (biyoloji ncesi) organik kimya
da yer alyor. Yeryznn ilkel dnemindeki gazlar olan hidro-
jeni, suyu, amonya, metan, slfit hidrojeni kartrp bu gaz-
larn karmndan elektrik akm geirdik. Bu arada bunlarn
halen Jpiter gezegeninde ve tm Kozmos'ta bulunduunu
knmsatmalyz. Bu elektrik akmnn gemesi imek akmas
gibidir. Bu tr imek eskiden yerkremizde akt gibi, bugn
Jpiter'de de akmaktadr. Gazlar koyduumuz ve iinde im-
ek aktrdmz kap saydam olup, szn ettiimiz gazlar gz-
le grlmez durumdadrlar. Fakat on dakika sreyle imek
aktrldktan sonra, kabn kenarlarndan yava yava kahve-
rengi pigmentlerin aktn grrz. Giderek kabm i donuk-
lar ve kahverengi youn bir katran yaylr. Mortesi , ya-
ni Gne'in o dnemlerdeki zelliini tekrarlasaydk da, sonu
az ok yine ayn olurdu. Katranl bulama, iinde protein ve
nkleik asitler bileimleri de dahil, ok zengin karmak orga-

55
nik molekllerle doludur. Bylece hayatn can suyu kolaylkla
eld e edilmi oluyor.
Bu konuya ilikin deneyler 1950'Ierin banda Harold Urey
Kimya Enstitsnden mezun Stanley Miller t a r a f n d a n yapl-
mtr. Kimyager Urey ilk dnemdeki yeryz atmosferinin
hidrojen bakmndan ok zengin olduunu srarla sylemiti.
Bugn Kozmos da hidrojen bakmndan ok zengindir. O tarih-
!' >n bu yana hidrojenin yeryznden uzaya gdm gdm s-
rldn, ktlesi byk Jupiter'dense sziilmediini ve haya-
tn hidrojen kaybndan nce baladn ileri s r e n de Urey*-
dir. Kimyager Urey bu gazlardan elektrik akm geirilmesini
nerince, biri bu deneyden ne salamak istediini sordu. O da,
Be i iste in, dedi. Bcilsiein kimyagerlcrce bilinen t m organik
molekller in listesinin bulunduu 28 ciltlik kitaptr.
O zamanlar yerkrede en bol bulunan gazlar ve kimyasal
ba,Llanlan zc herhangi bir e n e r j i kaynan kullanarak
a\ atn temel yap talarm retebiliriz. Szkonusu kapta h a y a t
mziinin yalnzca notalar vardr, ama mziin kendisi 3rok-
'tur, Yaamn yap t a l a n olan molekller doru bir dzen iin-
de dizilmelidir. Hayat, hi kukusuz proteinleri yapan a m i n o -
asitten ve nkleik asitleri y a p a n nkleotidlerdeo daha baka
bir eydir. Ne var ki, bu yap talarndan uzun molekl zincir-
leri dizisi oluturarak laboratuarda nemli admlar atld. Ami-
n o - asiller, yerkrenin o zamanki koullarnda, proteinlere ben-
zeyen molekllere dntrld. B u n l a r d a n bazlar, kimyasal
tepkileri, zayf olarak da olsa, enzimlerin yapt gibi denetli-
yebiyorlar. Nkleotidler 20 - 30 m e t r e uzunluu bulan nkleik
asit iplikleri gibi dizilebildiler. Deney t p n d e y a r a t l a n uygun
koullar altnda, ksa nkleik asitler kendilerinin tpatp benzeri
bileimler meydana getirebiliyorlar.
imdiye dek hi kimse y e r k r e n i n ilk dnemine ait gaz ve
sularn birbirine kartrp sonuta test tpnden br ey ka-
rabilmi deil. Bilinen en kk canllar olan viroitler o b i n e
yakn atomdan olumulardr. Halen canl diyebileceimiz hi-

56 Kozmos : F. 4
bir varlk viroitler kadar basit yapl deildir. Virslerin aksine
viroitler yalnzca nkleik asitten oluuyor; virslerin evresin-'
de protein tabakas da vardr, Viroit tek bir R N A ipliinden
"baka bir ey deildir. Dz izgi biiminde olabilecekleri gibi,
daire biiminde olanlar da var. Virsler gibi viroitler, daha b-
yk ve dzgn alan bir hcrenin molekl mekanizmasnda
egemenlik kurarak onu daha ok sayda hcre reten bir fab-
rika durumundan karp, daha ok viroit reten bir fabrika
durumuna sokarlar.
Bamsz yaayan en kk organizmalar arasnda bilineni,
*PPLO (Plropnomi benzeri organizmalar) ile buna benzer k-
ck hayvanlardr. Bunlar yaklak 50 milyon atomdan meyda-
na gelmitirler. Kendi balarna yaamak zorunda kaldklarn-
dan viroitlerden ve virslerden daha karmak yapdadrlar. Fa-
kat bugn iin yerkremizin evre koullan, basit hayat ekil-
leri iin elverili deildir. Bunlar yaamlarn srdrebilmek
iin ok abalamak zorundadrlar. Gezegenimiz tarihinin ilk d-
nemlerindeki hidrojeni bol atmosferde, Gne ok miktar-
da organik molekl yaratrken, ok basit yapl organizmalar
(parazit olmayanlar) yaama ansna sahiptiler. lk canllar,
ancak birka y z metrelik nkleotidler olan kendi balarna
yaayabilir trden viroitlerdi herhalde. En ilkel maddelerden
.balayarak bu tr yaratklar retmek zere bu yzyln sonla-
rna doru almalar balayabilir. Yaamn kkenine ilikin
reneceimiz daha ok ey var. Her eyden nce genetik ko-
dun kkenlerini renebilmeliyiz. Bu konudaki deneylere ba-
layal ancak otuz yl oldu. Doann drt milyar yl nce al-
maya baladn dnrsek, az ilerlemi saylmayz almala-
rmzda.
Bu deneylerin yalnzca yerkremize zg eyler olduunu
syleyemeyiz. lkel gazlar ve enerji kaynaklan tm Kozmos'a
'zgdrler. Laboratuar kaplarmzdaki kimyasal tepkilerin ay-
ns yldzlararas uzayn organik maddesinin ve meteoritlerde-
ki amino- asitlerin olumasnda rol oynam olabilir. Benzer

57 Kozmos : F. 4
kimyasal olgular Samanyolu'ndaki milyarlarca dnyada da ken-
'dini gstermi olamaz m? Hayat moleklleri Kozmos'u doldur-
an aktadr.
Fakat baka bir gezegendeki hayatn molekllerine ait kim-
yasal yapyla gezegenimizde kinin yaps ayn olsa bile, oralar-
da bizimkine benzer organizmalar bulunmasn beklemeyebiliriz
de. Yerkremizdeki canl varlklarn eitliliini gznne ge-
tiriniz. Oysa hepsi de ayn gezegeni ve ayn molekl biyolojisi-
ni paylayorlar. Oradaki hayvanlar ve bitkiler bizim buradaki-
lerden temelde belki de farkl eylerdir. te yandan belirli ev-
re koullarna uyum asndan, rnein, grmek iin ki gzn
elverili olmas gibi durumlardan kaynaklanan benzer bir ev-
rim de yer alm olabilir. Fakat evrim srecinin rastlantsal
zelliinden tr, yerkre - d yaratklar yerkre yaratkla-
rndan ayr olabilir.
Yerkre-d bir varln nasl bir grne sahip olduu-
nu bilemem. Ne yazk ki, yalnzca yerkremiz zerindeki haya-
t biliyorum. Baz kiiler, rnein, kurgubilim yazarlar ve sa-
natlar teki varlklarn nasl olabilecekleri konusunda tahmin-
ler yrttler. Ben yerkre-d varlklarn o grnte olduk-
larndan kukuluyum. Bildiimiz hayat ekillerine fazlasyla da-
yanan bir d gcnn rn gibiler. Herhangi bir organizma-
nn u ya da o biimde grnmesi uzun bir evrimin sonucudur.
Baka bir gezegendeki hayatn bir srngene ya da bir bcee
veya bir insana benzedii kansnda deilim. O yaratklarn
derisini yeile boyasanz, kulaklarn sivriltseniz ve balarna
da birer anten ekleseniz, yine de bize benzeyecekleri kansnda
deilim. Fakat nasl olduklar konusunda tahmin yrtmem
iin srar edecek olursanz, biraz deiik de olsa yle bir tah-
min yrtebilirim:
Jpiter gibi atmosferi hidrojen, helyum, metan, su ve amon-
yak dolu, gazdan olumu dev bir gezegende kat bir yzey bu-
lunmaz. Burada youn ve bulutlu bir atmosfer vardr ve bu
atmosferde organik molekller gkten dklyor olabilirler.

58 Kozmos : F. 4
tpk laboratuar deneylerimizde olduu gibi. Bununla birlikte,
bu gezegende hayat bulunmasna engel bir durum vardr. At-
mosferi alkantl ve aa tabakalar ok scaktr. Bir organiz-
mann aa kayp kebap olmamas iin ok temkinli davran-
mas gerekmektedir.
Ad geen gezegende hayat olmadn kesin olarak belirle-
mek iin Cornell niversitesi meslektalarmdan E, E. Salpeter
ile baz tahmin hesaplarna giritik. Kukusuz, byle bir yerde
hayatn nasl olduunu tam olarak kestiremeyiz, fakat fizik ve
'kimya yasalar erevesinde, byle bir ortamda yaanabilir mi
diye incelemeye koyulduk.
Bu koullarda yaayabilmenin bir yolu, yanp kebap olma-
dan nce remek ve yeni doanlarn atmosferin daha yksek ve
daha serin tabakalarna ekilebilmeleridir. Bu tr organizmala-
rn ok kk olmas gerekir. Bunlara tenler diyebiliriz,
iinden helyum ve ar gazlar darya pompalayp en hafif ga-
z brakan bir hidrojen balonu da dnlebilir. Ya da ii scak
havayla dolu bir balon olabilir; ii scak tutularak havada salla-
nabilir. Bu sy da yedii besinin enerjisinden salayabilir. Ad-
na dner-gezer diyebileceimiz bu balonsu yaratk varolan
organik moleklleri yiyebilir ya da besinini gne ndan ve
havadan kendi yapar. Yerkremizde bitkilerin yapt gibi. Bir
bakma, d n e r - g e z e r ne denli csseli olursa o denli etkindir.
Salpeter ve ben, dner - gezerlerin imdiye dek yaam en b-
yk balinalardan daha byk olduklarn dndk. Kent b-
yklnde varlklar.
Dner - gezerler, gezegenin, atmosferinde gaz salarak ken-
dilerini itebilirler. Jet motrii ya da roket rnei. Onlar gzn
alabildiince tembel srler halinde dolar varsayyoruz. Deri-
lerinde de ekiller olduunu dnyoruz. Bunlar uyum iin
kamuflaj arac olarak yarattklarn sanyoruz. nk onlarn
da uyum sorunlar var. Bylesi bir ortamda en azndan bir eko-
lojik yerleim derdi szkonusudur. Avclk. Avclar hzl hare-
ket ederler ve manevra yeteneine sahiptirler. Dner - gezerleri

59 Kozmos : F. 4
gerek organik moleklleri iin, gerekse saf h i d r o j e n birikimleri
in yerier. i bo tenler ilk dner - gezerlere dnm
olabilirler. Kendi gleriyle kendilerini iten dner - gezerler de
ilk avclara. Avc says ok deildir. n k avclar t m dner -
gezerleri tketirlerse, kendileri de yok olacaklardr.
Fizik ve kimya, bu t r hayat ekilleri oluumuna olanak ve-
rir. Sanat onlar sevimli klar. B u n u n l a birlikte doann bizim
tahminlerimize ayak uydurmasn art koamayz. F a k a t Sa-
manyolu galaksisinde h a y a t b u l u n a n m i l y a r l a r c a d n y a varsa,
bunlardan bazlarnda hayal g c m z n fizik ve kimya yasala-
rnn snr iinde y a r a t t Ten'ler, Dner-Gezer'ler ve Av-
clar bulunabilir.
Biyoloji, fizikten ok tarihe daha b i r benzerlik gsterir. Bu-
l:> bilmek iin dn bilmek zorundayz. H e m de yle byle
deil. Mthi ayrntl biimde bitmek zorundayz. Tarihi nce-
- en belirleyen bir k u r a n m henz b u l u n m u olmamas gibi, bi-
yolojiyi nceden belirleyen bir k u r a m da y o k t u r . N e d e n l e r i y s e
a y n d r ; Her iki konu bizler iin h e n z ok k a r m a k t r . Ne
var ki kendi d u r u m u m u z u , baka d u r u m l a r bilmek yoluyla da-
ha iyi kavrayabiliriz. Y e r k r e - d h a y a t a likin tek bir olgu-
nun incelenmesi, biyolojiyi b u g n k s n r l a r n d a n dar kara-
caktr. lk olarak biyologlar baka ne gibi h a y a t t r l e r i n i n m m -
kn olduunu anlayacaklardr. Baka bir y e r d e h a y a t aray
nemlidir derken, onu b u l m a n n kolay olacan sylemek iste-
miyoruz. Demek istediimiz, a r a m a y a d e e r olduudur. ok,
ama ok deer...
imdiye dek yalnzca k k b i r d n y a zerindeki y a a m n
sesine kulak verdik. F a k a t a r t k hi olmazsa, Kozmos'un ok
sesli mziine kulaklarmz am b u l u n u y o r u z .

60 Kozmos : F. 4
Blm III

DNYALARIN UYUMU
Gklerin buyruklarn biliyor musunuz?
Yeryznde onlar egemen klabilir misiniz?
Kutsal Kitap'tan

Her varlk trnn kendine zg gizli bir zellii bulun-


duunu ve bu zelliine dayanarak hareket edip belir-
gin etkiler yaptn sylemek, aslnda hibir ey syle-
memeye etir. Oysa doa olaylarndan iki ya da g e -
nel kural karp, ardndan da tm varlklarn zellikle-
riyle devinimlerini o belirgin kurallarla tanmlamak, 15te
bu byk bir adm atmaktr.
Isaac Nevvton, Opics

Kularn hangi yararl ama uruna ttn aratrma-

yz, nk tmek onlarn zevkidir. Kular bunun iin ya-

61
satlmlardr. Bu nedenle insan z i h n i n i n de e v r e n i n sr-
larn arnlama zahmetine niin katlandn sormama-
I t y z . . . Doa g z dolu o denli deiik h a z i n e y l e kapl-
dr ki, btn bunlar, insan z i h n i n i n hibir zaman taze
gdalardan y o k s u n kalmamas iin yaratlmlardr,

Johannes Kepler, Mysterium Cosrnographicum

HBR EYN D E M E D BR G E Z E G E N D E YA-


AM OLSAYDIK, yaplacak pek az i b u l u n u r d u . D n p
bulacak bir ey kalmazd. Bilimin hz kayna k a y b o l u r d u . Ve
e. he; eyi rastlantsal olarak ya da ok karmak biimde
e r i t i i bir dnyada yaasaydk, bu kez de bir eyler d n p
bi ma olana kalmazd. Bilim diye bir ey de olmazd ayn ne-
den i ere1 e l . Ne v a r ki, bu iki d u r u m arasnda kalan bir ev-
n : ;ce \ ;yoruz; her eyin deitii, la k a t yntemlere, r n t -
lere ya da doya yasalar dediimiz k u r a l l a r a gre deitii bir
evrende. Havaya bir sopa frlatrsam, her defasnda da y e r y -
zne dyor. Gne batda baiyorsa, her z a m a n ertesi s a b a h
dogucb: douyor Bylece belirli k u r a l l a r karp ona gre d -
rr;ttiiiynruz. Bilim yapabiliyor ve o say r ede y a a m m z daha
iyiye dor ynedrefeiiiyoSuz.
:s;:i:clu dnyay a n l a m a y a y a t k n d r . H e r z a m a n da by-
le lmtr. Avcla ya da ate y a k a b i l m e y e balamamz, b i r
eyler jnp bulma yeteneimizden ileri g e l m e k t e d i r . Yery-
znde insanlarn televizyondan nce, sinema f i l m l e r i n i n o y n a -
tlmasndan nce, radyodan nce,-kitaptan nce yaad dnem-
ler olmutur. nsan yaamnn b y k bir b l m byle d n e m -
lerde gemitir. Krda yaklan bir atein kllemesi srasnda,
mehtapsz b i r gecede yldzlar gzlemitir.
Geceleyin gk ilgintir. Gkte b a z ekiller grrz. K e n d i -
mizi bunlar grmeye zorlamasak bile, baz resimler diileyebi-
liriz. rnein, gn kuzey blgesinde bir ayya b e n z e y e n bir
ekil ya da yldz kmesi var. Baz u y g a r l k l a r bu ekle B y k

62 Kozmos : F. 4
Ay ad veriyorlar. Eazlarysa bunu baka bir eye benzetiyor-
lar. Gkte aslnda byle bir ekil yok. O ekli yaktran bizle-
riz. nsanolu avclk dnemini yaad. Avcsn grd, kpei-
ni grd, aysn grd ve kzn ksran grd, insanolu-
nun ilgisini eken eylerdir btn bunlar. XVII. yzyl denizci-
leri gkyznn gney blgelerini ilk kez grdklerinde, ora-
lara o dnemin ilgisini eken eya ekilleri yaktrdlar: Tu-
kanlar, tavuskuar, teleskoplar, mikroskoplar, pusulalar ve ge-
mi k. Yldz kmelerine XX. yzylda isimler verecek olsay-
dk, sanrm, gkte bisikletler ve buzdolaplar, rock - and - roil
yapan yldzlar ve belki de mantar biiminde bulutlar grr-
dk. Bugnk nsanlarn yldzlarda arayp bulacaklar umut ve
korkulardr bunlar.
Atalarmz arada srada ok parlak ve kuyruu olan bir yl-
dz bir an iin gzledikten sonra hzla kaydm grrlerdi.
Bir yldz dt derlerdi; ama iyi bir tanmlama deil bu. D-
en yldz kayp gittikten sonra da yal yldzlar orada kalr-
lar. Baz mevsimlerde kayan yldz says oktur; baz mevsim-
lerdeyse ok azdr. Bu konuda da, her eyde olduu gibi, bir
dzen szkonusudur,
Gne ve Ay gibi, yldzlar da hep doudan doarlar ve
batda batarlar. Btn bir gece bir 'boydan bir boya g kat-
ederler. Tabii eer zerimizden geerlerse. Deiik mevsimler-
de deiik yldz kmeleri oluur, rnein, sonbahar balarn-
da her zaman ayn yldz kmeleri grlr. Srpriz olarak yeni
bir yldz kmesinin doudan domas diye bir ey olamaz. Yl-
dzlar konusunda bir dzen ve kalc bir tahmin olana vardr,
nsanm iine neredeyse rahatlatc bir gven verirler.
Yldzlardan bazlar Gne'ten az nce doar, az sonra da
batarlar. Mevsimlere gre deien dou ve batlar gzlenir.
Yldzlar dikkatlice gzlense ve yllar boyunca durumlardaki
deiiklikler not edilse, bu yldzlara bakarak mevsimlerin ge-
liini tahmin edebilirsiniz. Ayn zamanda Gne'in ufukta her
gn doduu yeri gzleyerek, yln hangi blmnde bulundu-

__ 63
unuzu da saptayabilirsiniz. Kendini bu ie verecek olan, yete-
nekli ve dikkatli kiiler iin gklerde yazl bir takvim b u l m a
olana vardr.
Atalarmz mevsimlerin sresini lecek yntemler bul-
mulard. Ne w Mexico'nun Chaco Canyon blgesinde XI. yz-
yldan kalma atsz kocaman bir tapmak var. Hazirann 21'in-
de, yani yalnzca yln en uzun gnnde, buradaki pencereden
afak vakti giren k demeti ar ar h a r e k e t ederek odann
iindeki zel bir blmde gezinir. Kendilerine Eskiler adn
veren marur Anasazi topluluunun burada tyl elbiselerini
giymi, alg aletleriyle biraraya gelerek Gne'in kudretini k u t -
laylarn gzmn nne getirebiliyorum. Yine bu odada Ay'-
n devinimini de izledikleri anlalyor. Tapnak odasnn st
blmlerindeki duvara kazlan 23 izgi, Ay'n yldzlar kme-
sindeki yerine dnmesi iin gemesi gereken gnlerin saysn
ifade ediyor olmal. Bu insanlar Gne'e, Ay'a ve yldzlara ok
yakn bir ilgi gsteriyorlard. Benzer dncelere d a y a n a r a k bu-
lunup yaplm ara gerelere, Kamboya'da Agkor Wat'ta,
ingiltere'de Slonehenge'de, Msr'da Abu Simbel'de, Meksika'da
Chichen Itza'da, ve Kuzey Amerika'nn Great Plains blgesin-
de de rastlanyor.
Takvimi bulmaya ynelik ara gerelerden bazlarm rast-
lantya borlu olabiliriz; rnein, 21 Haziran gn pencereden
giren belli blgeleri aydnlatmas gibi. B u n u n yan sra
ok deiik bululara da rastlyoruz. A m e r i k a ' n n gneydou-
sundaki bir blgede topraa dikilmi k t k bulunuyor. Ar-
kalarndaki bir kayaya da birazck galaksiye benzeyen bir sar-
mal ekil kazlm. 21 Haziran gn, yazn ilk gn, k t k l e r
arasndaki bir gedikten szan gne haner gibi sarmal iki-
ye ayryor; km ilk gn olan 21 Aralk gnyse sarmal iki
yanndan kuatan iki adet gne haneri oluuyor. Gkten
ki takvimi okumak iin le gneini ok iyi belirleyen bir yn-
tem.
Dnyann ayr ayr blgelerinde nsanolu astronomiyi -

64 Kozmos : F. 4
renmek iin neden bu kadar aba harcamtr dersiniz? Mevsim-
lere gre gleri artan ya da azalan ceylan, antilop ve y a b a n
kzleri av szkonusuydu elbet. Meyva ve fstklarn toplanma-
s iin mevsimlerin bilinmesi gerekiyordu. Tarm icat ettiimiz
zaman ekimin ve haatn ne z a m a n l a r a rastlatlmas gerektii-
ni bilmeliydik. Birbirinden d n y a l a r kadar uzak gebe toplu-
luklarnn toplantlar iin de takvim kullanmak gerekiyordu.
Ksacas gkte yazl takvimi okuyabilmek t a m anlamyla lm
kalm sorunuydu, o gnler iin. Hilalin gkte yeniden grn-
mesi; t a m bir t u t u l m a d a n sonra gnein yeniden gzkmesi; g-
nein geceleyin o r t a h k t a gzkmeyerek verdii huzursuzluun
sabahleyin giderilmesi; b t n bunlar d n y a n n drt bir yann-
da y a a y a n insanlar t a r a f n d a n zerinde titizlikle durulan olay-
lard. H a y a t t a kalabilmek iin gkteki bu olaylar zlemek gere-
kiyordu. Atalarmz iin bu doa olaylarnn bir dili vard. Ayn
zamanda gklerdeki olaylar bilmek lmszle e bir a n l a m
da kazanyordu.
alar getike, insanlar a t a l a r n d a n bilgi birikimi salad-
lar. Gne'in, Ay'n ve yldzlarn yerlerini ve hareketlerini ne
kadar iyi bilirseniz, e k i p bimek, avlanmak, kabileleri toplamak
iin o denli gvenilir bir z a m a n l a m a olanana sahiptiniz. l-
de kesinlik olana arttka, b u n a ait kaytlar t u t m a k gerekti.
Bylece astronomi, gzlem gereksinimini, matematii ve yaz-
nn geliimini zorlad.
Ancak d a h a sonraki dnemlerde, garip bir f i k i r hareketi
balad. Temelde deneysel olan bilim dncesi, batl inanlarn
ve mistisizmin saldrsna urad. Gne ve yldzlar mevsimle-
ri, yiyecei ve sy belirliyordu. Ay ise gel - gitleri, birok hay-
vann y a a m evrelerini ve belki de kadnlarn ayba dnem-
lerini belirliyordu; ocuk sahibi olmak isteyen ateli bir tr iin
nemli saylan bir noktayd bu. Gkyznde baka trden ci-
simler de vard. Gezegen denen ve aylak dolaan yldzlar. G-
ebe atalarmzn a y a k dolaan bu gezegenlere yaknlk d u y m u
olmalar gerekir. Gnele Ay' saymazsanz, yalnzca be geze-
I
65 Kozmos : F. 4
gen grebilirsiniz. Arkalarna ok daha uzaktaki yldzlar alm
olarak devinirler bu gezegenler. Uzunca aylar boyunca bunlarn
devinimlerini izleseniz, bir yldz kmesinden tekine getii-
ni grebilirsiniz. Gkteki teki cisimlerin insan yaam zerinde
etkisi olduuna gre, gezegenlerin etkisi acaba ne olabilirdi?
ada Batl toplumda bir astroloji dergisi satn almak,
rnein gazete bayiinden, kolay bir itir. Fakat astronomi der-
gisi bulmak ok daha zordur. Amerika'da hemen her gazete-
nin bir astroloji kesi vardr. Fakat haftada bir astronomiye
ke ayran gazete zor bulunur. ABD'deki astrologlarn says
astronomlarn saysndan on kat fazladr. Partilerde, bir bim-
adam olduumu bilmeyenler bana bazen, kizler Burcunda m
dodunuz? (Baar ans on ikide bir) diye sorular yneltirler.
Bazen de Altn, gen yldzlarn patlamasndan oluurmug,
doru mu? diye soranlar da olur. Ya da, Mars iin bir Rover
araba yaplmasna Kongre ne zaman yeil k yakacak? gibi-
sinden sorular da eksik olmaz.
Astrolojinin iddiasna gre, doduunuz zaman gezegenle-
rin iinde bulunduklar yldz kmesi, geleceinizi yakndan et-
kiler. Gezegenlerin devinimlerinin krallarn, kraliyet aileleri-
nin, imparatorluklarn almyazlarn belirledii yolundaki d*
nce birka bin yl nce gelimiti. Astrologlar, gezegenlerin
devinimlerini inceleyerek, diyelim, Vens gezegeni son olarak
Olak Burcundayken neler olduunu gzden geirip, bu kez de
ayn eylerin olabileceini dnmlerdir. Bu olduka nazik ve
rizikolu bir iti. Astrologlar devlet tarafndan bu ile grevlen-"
dirilirlerdi. Ve yalnzca devlet hesabna alrlard. Birok lke-
de gklerde sakl gizleri aa vurmak yalnzca astrologa veril-
mi bir grevdi. Baka biri gkleri okumaya kalkrsa lm ce-
zasna arptrlrd. Bir rejimin decei tahminini yrtmek*
o rejimi devirmek iin fena bir yol saylmaz. Yanl tahminler-
di bulunan in Saraynn astrologlar idam edilirlerdi. Astro-
loji tonunda, gzlemler, matematik ve olaylar muhasebesiyle
karlm karmak dncelerin, dindarlk kisvesi altnda entri-

66 Kozmos : F. 4
k a l a r m evrilmesine yol aan garip bir bilgi birikimine dnt.
Gezegenler uluslarn almyazlarn belirliyorlarsa, yarm be-
nim bama gelecekleri de haber veremezler mi? Kiileri
hedef alan bir astroloji 2.000 yl kadar nce Msr'da, sken-
deriye'de gelierek Yunan ve Roma dnyalarna yayld. Eski
alarn astrolojisinin kalntlarm bugn Bat dillerinin baz
szcklerinde bulabiliriz. rnein, facia karl kullanlan
ngilizce disaster szc Yunancada kt yldza demekti,
italyanca Influenza szcnn karl bugn etki demek-
tir, asl yldzlarn etkisi anlamndadr. branice ve sonra da
Babil dilinde mazeitow> szc iyi bur demektir, Babil ast-
roloji szlnde ve yine eski b r a n i dilinde shlamazel sz-
c kendini kt talihten k u r t a r a m a y a n kii anlamnda kul-
lanlr. P l i n i u s ' u n yazlarndan Roma'l y u r t t a l a r arasnda si-
deratio (gezegen - zede) kiiler b u l u n d u u n u anlyoruz. Geze-
genlerin insanlarn l m n d e n dorudan sorumlu olduklar d-
ncesi yaygnd. Gz nnde tutmak anlamndaki ngilizce
consider szcnn kken anlam u d u r : Gezegene baka-
r a k konumak. Gezegenlere b a k a r a k konumaksa olduka cid-
di bir iti. 1632 ylnda Londra'daki lm istatistiklerine ilikin,
olarak y a y n l a n a n saylar, ocuk hastalklar arasnda hi bilme-
diimiz klarn ykselii ve kraliyet eytan gibi h:utalk-
larn y a n sra, gezegene yenik d m e k k e n toplam 9,548 !: i-
nin l d n aklyordu. Byle br hastaln belirtiler' acaba
neydi, m e r a k ediyorum, Gezegene yenik denlersin says bu
istatistiklerde kanserden lenlerin saysndan fazla.
Kiilerin k a d e r i n e ilikin astroloji bugn de geerlidir: ayn
k e n t t e ayn gn y a y n l a n a n iki gazetenin yldz fal stunlarn
gznne getiriniz. rnein, 21 Eyll 1979 tarihli Ne w York
Post ve N c w York Daily News gazetelerini ele alalm. Diyelim
ki, Terazi Burcunda, yani 23 Eyll - 22 Ekim arasnda domu-
sunuz. Post gazetesi falcsna gre, Bir uzlama sayesinde ger-
ginliiniz giderilecektiif. Evet, bu yararl bir neri ama ol.lk-
a belirsiz. Biaily Ncws falcsna greyse, Kendinizi biraz da-

67 Kozmos : F. 6

r
ha zora komalsnz. Bu da belirsiz ama deiik bir uyar. Bu
sylenenler birer tahmin deil, birer nerindir. Size ne yap-
manz gerektiini sylyor, banza neler geleceini deil. Kas-
ten yle yazyorlar, herkese uysun diye. Aralarnda karlatr-
lnca tutarszlklar da belirgin. Yldz fal neden acaba spor re-
korlar ya da borsadaki hisse senedi fiyatlar gibi sorumsuzca
veriliyor?
Astroloji kizlerin yaamndan snanabilir. yle durumlar
var ki, ikizlerden biri henz kkken bir trafik kazasnda ya
da yldrm arpmasndan ld halde, teki ikiz yaamn son
demlerine dek srdrebiliyor, ikizlerin ayn yerde ve hemen
hemen aym zamanda doduklar biliniyor. Onlarn doumu ay*
n gezegenin belirli bir yerde oluuna rastlar. Eer astroloji ya
da yldz fal geerli bir ey olsa, bu ikizlerin bu denh deiik
bir ahnyazsma sahip olmalar nasl aklanabilir? Astrologla-
rn titiz bir testten geirilmesi sonucu, yalnzca doum yeri ve
tarihini bildikleri kiilerin karakterleri ve gelecekleri hakknda
doru tahminlerde bulunamadklar grlmtr.
Gezegenimiz zerindeki devletlerin bayraklarna baklnca,
ilgin bir durumla karlalr. ABD'nin bayranda 50 yldz
bulunuyor, Sovyetler Birlii'nin ve srail'in bayraklarnda birer
yldz var. Birmanya'mnkinde 14, Venezela bayranda 7, in
bayranda 5, Irak bayranda 3 yldz var. Japonya, Uruguay,
Bangalde, Taiwan, Malavi bayraklarnda gne var. Brezilya
bayranda gkyz kresi bulunuyor. Kamboya bayranda
Angkor Wat astronomi laboratuar; Hindistan, Gney Kore ve
Moolistan Halk Cumhuriyeti bayraklarnda kozmolojik simge-
ler yer alyor. Birok sosyalist lke bayranda yldz var. Bir-
ok slam lkesi bayranda da hilal vardr. Ulusal bayraklar-
dan hemen ya s astronomi simgeleri sergiliyor. Bu olgu u kl-
tr ya da mezhebin ii deil, evrenseldir. Yalnzca zamanmzn
bir olgusu da deildir. Nitekim Milattan nce 3,000 yllarndaki
S liderlilerin kullandklar silindir biimli mhrlerinde ve
in'deki Tao bayraklarnda yldz kmeleri yer almt. Devlet*

68 Kozmos : F. 6
ler, kukusuz, gklerdeki gizli kudreti temsil etmek istiyorlar.
Kozmos'la ilikimizi ortaya koymak, Byk Olaylar dizisinde
yerimizi almak istiyoruz, ilikimiz bulunduu kesin; ancak bu
ilikinin, astrologlarn iddia ettikleri gibi, dar grl, 'kiisel
ve dnce onurunu zedeleyici biimde deil de, maddenin do-
uu, yerkrenin insana kavumas, insan trnn evrimi ve ka-
deri asndan olduu kukusuz. Btn bu konulara yeniden d-
neceiz.

Halk arasnda yaygn ada astrolojinin kkenleri Batlam-


yus adyla bilinen Ciaudius Ptolemaus'a kadar iner. skenderiye
Ktphanesinde ikinci yzylda alm bir kiidir. ya da bu
Gne veya Ay Evinde ykselen gezegenleri gizli kuvvet kay-
naklarn, Babil astrolojik geleneklerini kitap haline dnt-
ren Batlamyus'tur. Yaklak 150 ylnda domu bir kz ocu-
u hakknda Batlamyus dneminde papirs kd zerine Yu-
nanca olarak dlen, astrolojik kayt yledir: Hakanmz
Antonius Caesar'm 10, yl, Phamenoth'un 15 - 16's, gecenin ilk
saatmda Philoe dodu. Gne Balk Burcunda, Jpiter ve Mer-
kr Ko Burcunda, Satrn Yenge Burcunda, Mars Aslan Bur-
cunda, Vens ve Ay Kova Burcunda, Yldz Fal Olak Burcu.
O zamandan bu yana aylarn ve yllarn saylmasmdaki ynte-
min bir hayli deimesine karlk, astrolojik bulgular o denli
deimemitir. Batlamyus'un Telrabiblos adl astroloji kitabn-
dan ilgin bir kayd aktaryorum: Satrn doudaysa, doanlar
esmer grnl, salam yapl, siyah kvrck sal, gsleri
kll, gzleri orta byklkte, orta boyda ve soukla rutubetten
fazlaca etkilenip sinirli oluyorlar. Grld gibi, Batlamyus,
gezegenlerle yldzlarn insanlarn yalnzca huylarn etkiledik-
lerine inanmakla kalmyor, ayn zamanda boy bos, renk, beden-
sel zelliklerin de gezegen ve yldzlar tarafndan etkilendiine
inanyordu. Doutan olan fiziksel kusurlar da bu etkilere ba-
lyordu. Bu noktada ada astrologlar daha temkinli bir tavr
taknmlardr.

69
Batlamyus zamanndan bu yana bulunan tm aylarla geze-
genleri, as t reo itleri, kornetleri, radyo dalgalar gnderen gkci-
simlerini, infilak eden galaksileri, ortak yaaml yldzlar, fela-
kete yol aabilecek deiken yldzlarla X - n kaynaklarm
gnmzn astrologlar hesaba katmyorlar. Astronomi bir bi-
limdir. Evreni olduu gibi inceler. Astroloji ise szmona bi-
limdir, kant, yokluu karsnda teki gezegenlerin bizlerin gn-
lk hayatm etkiledii savnda olan bir szde bilim. Batlam-
yus'un zamannda astronomi ile astroloji arasndaki ayrm ke-
sin deildi. Bugnse bu ayrm kesindir.
Bir astronomi uzman olarak Batlamyus yldzlara adlar ve-
riyor, parlaklk derecelerini belirtiyor, yeryznn kresel bir
biime sahip olduuna ilikin nandrc nedenler ileri sryor,
Gne ve Ay tutulmalarm nceden belirleyici kurallar koyma-
ya alyor ve belki de en nemlisi, gezegenlerin uzaktaki yl-
dz kmeleri nnde garip ve aylak dolamasn anlamaya al-
yordu. Batlamyus gezegenlerin devinimlerini nceden bilme-
yi mmkn klacak ve gklerdeki mesajlar deifre edici bir
yntem gelitirdi. Gkleri incelemek Batlamyus'a byk coku
veriyordu:
Yalnzca bir gnlk bir yaam iin dnyaya geldiimi bili-
yorum. leceimi de biliyorum. Fakat yldz kmelerinin sk
sralar halinde dairesel devinimlerini gnlmce izlediim za-
manlar, ayaklarmn artk yeryzne demediini hissediyo-
rum...
Batlamyus yerkremizin evrenin merkezinde olduuna na-
nyordu. Gne'in, Ay'n gezegenlerin ve yldzlarn yerkremiz
evresinde dndn sanyordu. Dnyadaki en doal inan
budur diyebiliriz. nk yeryz duruyor gibidir. Hareketsiz,
kat bir cisim olarak grnyor. Buna karlk gk cisimlerinin
her gn doup battn gryoruz. Her kltr yerkrenin ev*
renin merkezi olduu varsaymna bir dayanak aramtr. Bu
nedenledir ki, Johannes Kepler yle yazmtr: Daha nceden
eitilmemi bir zihnin, yeryznn st gkkubbeyle rtl

70
b y k b i r e v o l d u u n d a n d a h a b a k a b i r ey d n e b i l m e s i
o l a n a k s z d r . B u zihin, y e r y z n n h a r e k e t s i z o l d u u n u v e k -
k a p t a k i g n e i n , bu evin iinden, h a v a d a uan ku gibi b i r
b l g e d e n g e l i p b i r blgeye gittiini sanr. P e k i , g e z e g e n l e r i n
g r l e n d e v i n i m l e r i n i nasl aklayabiliriz? r n e i n , B a t l a m -
y u s z a m a n n d a n b i n l e r c e yl ncesinden b i l i n e n M a r s ' n h a r e -
k e t l e r i g z l e m l e n i y o r d u . (Eski M s r l l a r n M a r s ' a v e r d i k l e r i s-
f a t l a r d a n biri S a k d e d - ef em h e t h e t ' t r . B u n u n a n l a m y s a ge-
r i y e d o r u s e y r e d e n d e m e k t i r . M a r s g e z e g e n i n i n geriye do 'U
a r a d a b i r z p l a r gibi izgi izerek d e v i n m e s i k a s t e d i l i y o r b u
adla.)
B a t a m y u s ' u n g e z e g e n l e r i n d e v i n i m i n i g s t e r e n modeli, b i r
m a k i n e araclyla ahtnlabilir. Bu amala Batlamyus zama-
n n d a y a p l a n l a r a b e n z e y e n b i r m a k i n e y l e (*)... B t n s o r u n
g e z e g e n l e r i n o r a d a n , y u k a r d a n v e dtan g r n d biim-
d e k i gerek d e v i n i m i n i g z l e r n n e s e r m e k t i . B u m a k i n e ge-
z e g e n l e r i n d e v i n i m i n i b u r a d a n , a a d a n iten g r n d bi-
imde tekrarn salayacakt.
Y e r k r e m i z e v r e s i n d e d n y o r o l a r a k gsterilen g e z e g e n -
ler, t m y l e s a y d a m k r e l e r e t a k l m t . Aslnda d o r u d a n ta-
k l m a m l a r d da, k r e l e r e dolayl o l a r a k b i r t r m e r k e z s e t e -
k e r l e k a r a c l y l a takl d u r u m d a y d l a r . K r e d n e r k e n , k k
t e k e r l e k d e d n y o r v e y e r y z n d e n g r l d gibi, M a r s ka*
visli zplayn y a p y o r d u . B u m a k i n e modeli, g e z e g e n l e r i n
d e v i n i m l e r i n i f a z l a f a r k l a o l m a m a k zere n c e d e n b i l m e y i m m -
k n k l a n b i r a y g t t . B a t a m y u s ' u n y a a d d n e m l e r in ku=
k u u z d a k i k s a y l a c a k l l e r s a l a y a b i l e n b i r aygt... H a t t a

(*) Drt yz yl nce byle bir aygt Arimet tarafndan yaplm ve


Roma'cia iert tarafndan incelenerek aklanmt. Roma'ya bu
aygt getiren General Marcellus olmutu. nk, askerlerinden
biri, Srakz'n igali srasnda emirlere karg gelip keyfi olarak
yetmilik bilgin Argimet'i ldrmt.

71
onun dneminden yzyllarca sonra bile dakik b i r l sayla-
cak nitelikteydi.
Ortaada yaplar kristalden sanlan B a t a m y u s ' u n makine-
sindeki krelerin mzii nden ve gn yedinci katndan
sz edilmesi, g n m z e k a d a r aktarlm bir alkanl dour-
mutur. (Gkteki Ay, Merkr, Vens, Gne, Mars, J p i t e r iin
ve ayrca yldzlar iin b i r e r cennet ya da kre olduu v a r -
saymyordu.) Yeryz evrenin merkezi olduuna, d n y a n n do-
uu y e r y z gizlerinde arandna, gn k a t l a n cisim olarak
deil de, cisimsiz mehuller olarak kabul edildiine gre, insan=
l a n astronomi gzlemleri y a p m a y a iten n e d e n l e r yok denebilir-
di. K a r a n l k alar boyunca kilisenin destekledii B a t a m y u s ' -
un e v r e n modeli, astronominin gelimesini bin yl k a d a r e n g e l -
lemeyi salamtr. Sonunda gezegenlerin izlenebilen devinimle-
rini aklayan yeni bir k u r a m 1543'te Polonyal bir Katolik ra-
hip olan Nicholas Copernicus t a r a f n d a n o r t a y a atld. K o p e r -
nik'in en cesur k, e v r e n i n m e r k e z i n i y e r y z deil G n e
s a y a n g r d r . Bylece y e r k r e m i z h e r h a n g i bir gezegen ol-
ma s t a t s n e dmt. G n e ' t e n uzakl asndan n c s-
r a y alan ve dairesel bir y r n g e d e dolaan bir gezegen. (Bat-
l a m y u s evrenin merkezini G n e k a b u l eden bir gr zerinde
d u r m u , a m a b u n d a n h e m e n vazgemiti. N e d e n i de, Aristo fi-
zii uyarnca, y e r k r e n i n b y k bir hzla dnebileceinin gz-
lem k u r a l l a n n a aykr olmasyd.)
K o p e r n i k ' i n modeli, gezegenlerin gzlenebilen devinimlerini
ortaya k o y m a k t a B a t a m y u s ' u n k r e l e r i k a d a r baarlyd. N e
v a r ki, birok kiinin houna g i t m e y e n b i r grt bu. 1616 y -
lnda K a t o l i k Kilisesi, Kopernik'in g r n ieren k i t a b n ya-
sak y a y n l a r a r a m a ald, 1835 ylnda blgesel kilise yetkilile-
rince dzelti line ye dek yasak y a y n l a r arasnda kald. M a r t i n
L u t h e r onu Zibidi bir astrolog o l a r a k niteledi. Bu lgn, t m
astronomi bilimini altst e t m e k istiyor. F a k a t K u t s a l K i t a p bi-
ze, J o s h u a ' n m G n e ' i n deil, y e r y z n n hareketsiz kalmas-
n emrettiini sylyor. K o p e r n i k ' i n h a y r a n l a r n d a n hazlar

72
bile, oun merkezi Gne olan bir evrene gerekten inanmad-
n ve byle bir eyi gezegenlerin devinimlerini hesaplama ko-
layl iin nerdii kansn tamlardr.
O dnemde bu iki grn, merkezi yerkremiz olan Koz-
mos'la, merkezi Gne olan Kozmos grlerinin, XVI, ve XVII.
yzylda atmas, bem astrolog, hem astronomi uzman olmas
asndan Batlamyus'a benzeyen bir kiinin ortaya kmasyla
doruk noktasna vard. Bu kii insan zihninin zincire vurulduu
ve insan ruhunun da kokutuu bir dnemde ortaya kt. Bu ki-
i OTtaya kt dnemde, kilisenin bilimsel konulara likin
bin ya da iki bin yl nceki grleri, yeni teknik sayesinde
elde edilen bulgulara stn tutuluyordu. ster Katolik, ister
Protestan kiliseleri olsun, geerli inanlardan herhangi br gizli
sapma bile szkonsu olsa bu kiilerin vergi, srgn, horlanma,
ikence ya da lmle cezalandrld bir dnemdi. Gklerin sa-
kinleri meleklerle eytanlard ve Tanr'nn Eli kristalden kre-
ler kabul edilen gezegenleri dndryordu. Bilim doa olgula-
rnn altnda fizik yasalarnn yatyor olabileceini dnmek-
ten yoksun braklmt. Neyse ki, szn ettiimiz bu kiinin
tek bana cesaretle yrtt savam, ada bilim devrimi-
nin fitilini ateleyecekti.
Johames Kepler 1571 ylnda Almanya'da dodu. Rahip ola-
rak yetimesi iin Maulbronn kasabasndaki Protestan okuluna
gnderildi. Katolik Roma'ya kar teoloji alannda eleman yeti-
tirmekle tannm bir yerdi buras. Kepler zeki, inat ve zgr
ruhlu bir insand. Hareketsiz bir kasaba olan Maulbronn'da iki
uzun yl geirdi. ine kapamk bir insan olan Kepler Tanr'nn
gznde deersiz bir kii olduunu dnrd. Bakalarnn i-:
ledii gnahlardan hi de daha kt olmayan binlerce gnahn-
dan pimanlk duyar, ruhunu kurtarabilecei umutlarn yitir-
dii olurdu.
Fakat onun iin Tanr, mafiret dilenecek makam olmaktan
te bir anlam ifade ediyordu. Kepler iin Tanr Kozmos'taki Ya-
ratc G't. Gencin merak korkusunu yendi. Gkleri ara-

73
tnma, renme istei uyand i i n d e : T a n r ' n n Zihni'ni o k u m a
cretine kapld. nceleri akln zaman zaman kurcalayan bu
konudaki dnceler giderek mrti boyunca onu t e r k e t m e y c n
ih':ra stara dnt. nemsiz bir r a h i p adaynn dnceleri,
Avrupa'y Ortaa zihniyetinin andan skp karacakt.
Klasik Antik dnemin bilim dallar, bin yl akn bir s-
yle susturulmutu. Ne var ki, Ortaa sonlarna doru A r a p
d i llerinden gelen seslerin hafif yanklar. A v r u p a renim,
pcgramlr-na szmaya balad. Kepler, Maulbronn'da Teoloji,
Yunanca, Latince, Mzik ve M a t e m a t i k okurken o seslerin y a n -
klarm duydu. Eukd'in geometrisinde m k e m m e l l i k simgesi
ve kozmik grkemle karlat. Sonradan Kepler unlar yaza-
a k t : Geometri dnyann varoluundan nce vard, T a n r ' n n
Zihni'yie e - yaamldr... Geometri Tanr'ya v a r e t m e modeli
salad. Geometri Tanr'nn ta kendisidir.
K e p l e r i n m a t e m a t i k aknn verdii o l a a n s t cokunun
yan sra. ine kapank geen yaamna karn, kiiliinin olu-
masn dndaki dnyann kusurlarla dolu oluu etkilemitir.
Aln sefaleti, bulac hastalklar ve lmne yaplan reti
tartmalar karsnda acz d u y a n insanlara, batl inanlar h e r
derde deva kabilinden bir ila gibi gelirdi. Birok kimse in,
en kesin bilgi kayna yldzlard ve k o r k u n u n kol gezdii Av-
rupa meyher.eleriyle evlerin avlularnda eski astrolojik k a v r a m -
lar iek ayordu. T m yaam boyunca astroloji karsnda
kukulu bir tavr t a k m a n Kepler, g n l k yaamn k a r m a a s
altnda gizli yaam modelleri b u l u n u p b u l u n m a d n m e r a k
ediyordu. Eer dnya Tanr t a r a f n d a n yaratldysa, daha ya-
kndan incelenmesi gerekmez miydi? Yaratln t m Tanr'^
nn zihninde bir u y u m ifadesi deil miydi? Doann kitab oku-
yucusunu bulmak iin bin yldan daha u z u n bir sre bekleme-
mi miydi?
1539 ylnda Kepler Tbingen'deki b y k niversitede ila-
hiyat okumak zere Maulbronn'dan ayrld. B u r a d a almaya
balaynca zihni zgrle kavumutu. Z a m a n n n en nemli

74
dnce akmlaryla kar karya gclince, dehas retmenleri
t a r a f n d a n hemen fark edildi. Bu retmenlerden biri gen ada*
ma Kopernik'in varsaymnn tehlikeli gizlerini at. Merkezin-
de Gne'in bulunduu bir evren, Kepler'in dinsel duygularna
uygun den bir titreim yaratt ve bu fikri kurcalamasna yol
at. Gne, Tanr'nn bir gorntsyd ve h e r ey O'nun ev-
resinde dnyordu. Rahip olarak mezun olmadan nce K e p l e r ' e
dinle ilgisi b u l u n m a y a n bir i nerildi. Kepler de dinsel bir g-
r e v almakta faza srarl olmad iin kilise dndaki bu ie ta-<
lip oldu. A v u s t u r y a ' n n G r a z kentindeki bir ortaokula m a t e m a -
tik retmeni olarak atand. Daha sonra astronomi ve meteoro-
loji almanaklar, yldz fal hazrlad. Tanr h e r hayvan in
varln s r d i m e olanaklarn salar, dye yazan Kepler,
Astronom iin de astrolojiyi vermitir, diyordu.
K e p l e r prl prl dnen ve gzel yazan biriydi. F a k a t
okul retmeni olarak bir felaketti. Kekelerdi. ekinirdi. Bazen
ne dedii bile anlalmazd. Snfta rencilerin dikkatini bile
zor ekerdi. Ve bir yaz gn leden sonrasnda, bitmez gr-
nen dersin zorluklar arasnda, zihnine astronominin gelecei-
ni kknden deitirecek olan bir fikir dt. Derse ait cmle-
sini y a n d a kesti. Ders bitsin diye sabrszlanan renciler, bu
tarihi n f a r k etmemilerdi bile.
Kepler'in zamannda bilinen yalnzca 6 gezegen v a r d :
M e r k r , Vens, Dnya, Mars, J p i t e r ve S a t r n . Kepler neden
acaba yalnzca 6 tane diye m e r a k etti.,. Neden yirmi gezegen
ya da yz tane deildi? Kopernik'in gezegen yrngeleri ara-
snda varsayd mesafe neden olsundu? Daha nceleri kimse-
cikler bu soruyu sormamt. Pitagoras'tan sonraki eski Yunan
matematikilerince bilinen, kenarlar dzgn kegenli, Platom
nik ad verilen boyutlu be cisim vard. K e p l e r bunlarla ge-
zegenler arasnda bir iliki b u l u n d u u n u dnd. Ve sonuta
yalnzca 6 gezegenin varolu nedenini yalnzca 5 dzgn cisim
b u l u n u u n a balad. Birbirinin inde y e r alan bu b o y u t l u
cisimlerin, gezegenlerin G n e ' t e n uzaklklarm belirleyeceini

75
dnd. Bu mkemmel ekillerde, 6 gezegen kresini ayakta
tutan gizi kefetmiti. Bunun Kozmik Giz olduunu syledi.
Pitagoras'm boyutlu cisimleriyle gezegenlerin dizilii ara-
snda bantnn bir tek aklamas vard: Byk Geometri Uz-
man Tanr'nn Eli.
Kepler syrlamadn sand
gnahlar arasnda, byle b-
yk bir kefi akl etmek
zere seiliini tanrsal bir g-
rev sayd. Wrttemberg D-
k'ne bir aratrma bursu sa-
lamas iin bavurdu, ie
gemi boyutlu cisimleri g-
mten ve deerli talardan
yapmay nerdi. Bunun, D k -
O boyutlu be "mkemmel" cisim.
lk iin hatra niteliinde bir
kse olarak kalmasn nermiti. Bu nerisi kt gibi daha
ucuz bir malzemeyle denemesi tavsiyesiyle nezaketle red-
dedildi. Buna raz olup hemen ie girien Kepler yle yaz-
yordu: Bu kefimden tr duyduum haz, kesinlikle szler-
le anlatlamaz... Ne denli zor olursa olsun, hesap stne hesap
karalamaktan hi usanmadm. Zihnimde beliren varsaym. Ko-
pernik'in yrngelerine uygun decek mi, yoksa sevincim kur-
samda m kalacak, diye nice gnler ve geceler saysz mate-
matik problemlerine daldm... Fakat ne denli etin problem-
lerin zmne kalkm olsa da, bu geometrik cisimlerle geze-
genlerin yrngeleri arasnda bir balant yoktu. B u n u n l a bir-
likte kendi kuramna verdii b y k nem, onu gzlemlerin yan-
l olabilecei olaslna itti. Byle bir sonuca, bilim t a r i h i n d e
daha baka birok kuramcnn da kendilerini gzlemleriyle ba-
l saymamalarna ilikin nice rnee d a y a n a r a k ulamtr. Ge-
zegenlerin izlenebilen devinimlerini ok iyi gzleme olanakla-
rna sahip dnyadaki tek kii, o tarihlerde D a n i m a r k a l bir soy-
lu olan matematiki Tycho Brahe'ydi. Brahe, K u t s a l Roma I m -

76
Kepler'in "Kozmik Giz". Alt gezegenin kreleri be "mkemmel"
cismin inde yer alyor. Dtaki "en mkemmel" cisim kptr.

p a r a t o r u I I R u d o l f u n s a r a y n d a m a t e m a t i k i k grevini ka-
bullenmi ve kendine s r g n h a y a t m reva grm biriydi. ok
iyi bir rastlant sonucu, Tycho Brahe, mparator Rudolf'un tav-
siyesi zerine, m a t e m a t i k alanndaki n yaygnlaan Kepler'i,
Prag'a y a n m a gelmesi iin d a v e t etmiti.
Ad san duyulmam, basit bir kasaba retmeni olan Kep-

77
ler yaplan bu daveti k u k u y l a karlamt. F a k a t K e p l e r ' i n
P r a g ' a gi'.mesi b a k a l a r n c a k a r a r l a t r l m t . 1598 ylnda Otuz
Yl S v. ; ' n m belirtileri K e p l e r i n , geleceini de etkiledi. Bl-
genin d o g m a t i k grlerine sk skya bal K a t o l i k D k , Ye-
ni mezhep t a r a f t a r l a r n y n e t m e k z o r u n d a k a l m a k t a n s a , lke-
yi le e \ : m e y i y e l e d i i n i sylyordu. P r o t e s t a n l a r a ekono-
; olilik k t i d a r kaplar hepten kapalyd. K e p l e r ' i n oku-
lu ];;; .m;';, kabul edilmi dinsel g r l e r e a y k r d u a bitap-
lar, dier k i t a p l a r ve ilahiler y a s a k l a n m t . S o n u n d a k a s a b a
halk;m o l u t u r a n kiiler, teker t e k e r a r l a r a k dnsal inan-
lar k o n u s u n d a sorguya ekildiler. Katolikliin e m r e t t i i dinsel
ir.a rlar;. bal o l m a y a n l a r d a n , g e l i r l e r i n i n oda biri ceza ola-
rak al? i: ve i d a m cezas tehdidiyle G r a z k a s a b a s n d a n srl- 1
dler. K e p l e r s r g n e gitmeyi yeledi. Sahte i n a n l a r besle-
meyi beceremem. n a n k o n u s u n d a ok ciddiyimdir. n a n ko--
i-jsu.::! h e r h a n g i bir o y u n a alet e d e m e m .
( lan a y r l a n K e p l e r ' l e kars ve v e y k l l a r P r a g ' a
doru . c u bir yolculua k o y u l d u l a r . K e p l e r m u t l u b i r evlilik
yapmamt. kide bir b a s t a olan, son z a m a n l a r d a iki o c u u n u
d r e n karisi budala, s o m u r t k a n , yalnzln y e n e m e y e n , m e -
lankoli biri olarak t a n m l a n y o r d u . Kocasnn y a p t iin f a r -
knda deildi ve d a r grl k r s a l k e s i m d e b y d iin ei-
nin para g e t i r m e y e n mesleini hor g r r d . O da karsn ih-
mal e'.r.: .'kteydi. (almalarm b a z e n beni dalgn y a p y o r . Ne
var ki, ona kar sabrl o l m a m g e r e k t i i n i r e n d i m . Szle-
rimden alndm grnce, ona h a k a r e t e t m e k t e n s e o t u r u p par-
mam srmay yelerdim.
Tycho'r.un yaad yeri, z a m a n n n k t l k l e r i n e k a r s-
nabilecei, Kozmik Giz'inin onay grecei b i r y e r o l a r a k gr*
yordu. Ayrca teleskopun i c a d n d a n nceki d n e m d e , saat gibi'
dzenli ve dakik alan b i r e v r e n i n l m l e r i n i b u l a b i l m e k
amacyla h a y a t n n otuz be ylm v e r e n b y k m a t e m a t i k i
Tycho B r a h e ' n i n mesai arkada olmak iin can a t y o r d u . A m a
Kepler'in u m u t l a r boa kacakt. T y c h o gsteri m e r a k l s bi*

78
riydi- Kimi d a h a iyi m a t e m a t i k i olduu konusunda bir a r k a -
dayla giritii delloda bir blm u u p giden b u r n u altn
destekle duruyordu. evresinde fiyatlarndan geilmeyen,
asistanlar, d a l k a v u k l a r , uzak y a k n a k r a b a l a r ve bo gezenin
bo k a l f a l a r vard. Sonu g e l m e y e n entrikalar, zevke dkn-
l k l e r i ve temiz d u y g u l a r l a dolup taan kasabal toy bilginle
dalga gemeleri Kepler'i y p r a t y o r d u . Tycho b y k olanakla-
ra sahip, a m a nasl y a r a r l a n a c a n bilemiyor. Onu:: elindeki
t e k bir aygt bile, b e n i m ve t m ailemin parasn b i r a r a y a ge-
tirsek de, a l a m a y a c a m z deerde.
Tycho'un astronomiye ilikin bilgi b i r i k i m i n i renme
t u t k u s u y l a y a n p t u t u a n K e p l e r , nne yalnzca a r a d a bir, bir-
ka bilgi krnts atldn g r y o r d u . Tycho d e n e y i m l e r i n d e n
y a r a r l a n m a olana v e r m e d i bana. Bazen y e m e k srasnda, ba-
zen de baka ler k o n u u l u r k e n , rastlant sonucu, kh bir ge-
zegen y r n g e s i n i n y e r y z n e olan en u z a k noktasndan, k h
baka br gezegenin ekliptii kestii n o k t a d a n sz aard... T y c h o
en yi gzlem o l a n a k l a r n a sahip... Mesai a r k a d a l a r da yok de-
il. F a k a t b t n bu bilgilerden y a r a r l a n a c a k m i m a r d a n yok-
sun. Tycho o am en iyi astronomi gzlemciliini y a p a n b i r
dehayd, K e p l e r de en b y k kuramcsyd. H e r ikisi de biliyor-
du ki, t e k b a l a r n a d n y a sisteminin ileyiine ilikin t u t a r l
ve d a k i k b i r sentez k a r a m a y a c a k l a r d . Ancak yine her ikisi
de biliyordu ki, bu sistemin aklanmasna r a m a k kalm gibiy-
di. Tycho y a a m boyunca s r d r d almalarnn meyvala-
r m ok d a h a g e n bir r a k i b e a r m a a n e t m e k niyetinde deil-
di. birlii y a p m a l a r da olanakd g r n y o r d u . K u r a m l a gz-
l e m i n t o h u m l a r n d a n d o m u olan ada bilim, bu iki insann
karlkl gvensizliklerinin y a r a t t u u r u m u n kenaruda bo=
c a l a y p d u r d u . Tycho'nun mrnn geri k a l a n blm olan on
sekiz aylk s r e d e , sk sk kavga ettiler ve her defasnda bar-
trldlar. Rosenberg B a r o n u t a r a f n d a n verilen bir z i y a f e t t e
Tycho k e n d i n i a r a p seline k a p t r n c a , salm n e z a k e t t e n az
d n e r e k Baron'u s o f r a d a n a y r l m a s n d a n nce t u v a l e t e git-

79
meyi kendine yediremedi. Bunun sonucu olarak idrar yollarn-
da beliren enfeksiyon Tycho'nu yeme - ime tutkusunu frenle-
mey ii nedeniyle giderek salm iyice bozdu. lm deinde
Tycho bilgilerini Kepler'e armaan etti ve biho lgnlnn
son gecesinde, u szlerini, sanki iir yazan biri gibi tekrarlad,
durdu: 'Bouna yaam olduum sanlmasn... Bouna yaam
olduum sanlmasn...
Tyclo'nun lmnden sonra Kepler mparatorluun Mate-
matikisi unvann devralarak onun geride brakt bilgileri der.
Jemeye alt. Gezegenlerin izdikleri yrngelerin daha nce
szn ettiimiz boyutlu be ekille snrl olduu yolundaki
Kepler'in grn, Tycho'nun verileri desteklemiyordu. ok
sonralar Urans, Neptn ve Pluto gezegenlerinin bulunmasy-
la, Kepler'in Kozmik Giz'inin kantlanmas olanaksz lat; n-
k bunlarn gneten uzaklklarn saptamaya yarayacak ba-
kaca boyutlu cisim yoktur. Fitagor'un boyutlu cisimleri-
nin i ie yerletirilmesi de yerkremizin Ay'ma yer tanmyor-
du. Galileo'nun Jpiter'in drt byk Ay'n bulmas da Kep-
ler'in kuramna darbe indirici bir gelimeydi. Fakat bu gelime-
ler karsnda morali bozulacana Kepler ek uydular bulmak
istiyor ve her gezegenin ka uydusu olabileceini merak ediyor-
du. Kepler, Galeo'ya yazd mektupta yle diyordu: Benim
'Mysterum Cosmographicum' (Kozmik Giz) grmn geer-
lilii reddedilme dike, gezegen saysnn na3 olup da artt-
na aj'orum. Bu grm erevesinde, Euklid'in boyutlu
5 cismi evresinde 6 gezegenden fazlasna yer tanmamakta...
Jpiter'in evresinde 4 gezegen bulunduu grne inanmak-
tan ylesine uzam ki, orant hesaplarnn ngrdne gre,
Mars evresinde 2, Satrn evresinde 6 ya da 8 ve Merkr'le
Vens evresinde de belki birer uydu bulunduunu sizden n-
ce kantlamak iin bir teeskobum olsun isterdim. Mars geze-
geninin gerekten iki kk Ay' var. Ve bunlardan byn-
deki byk bir jeolojik ekil, Kepler'in tahmininden tr Kep--
ler B a y m adn tayor. Fakat Satrn, Merkr ve Vens ko-

80
nusunda tmyle yanlmt Kepler. Jpiter'in de Galileo'nun
bulduundan daha ok Ay'lar var. Halen de 9 gezegen bu-
l u n u u n u n ve Gne'e olan uzaklklarnn nedenini t a m olarak
bilemiyoruz. (Bkz. Sekizinci Blm.)
Tycho, Mars gezegeniyle teki gezegenlerin yldz kmeleri
boyunca olan grnr devinimlerini yllar boyunca gzlemiti.
Teleskopun icadndan nceki, yirmi, otuz yllk srede Tycho'nun
salad gzleme dayal bilgiler, o tarihe dek elde edilenlerin
en dorusu ve dakik olanlaryd. Kepler bu gzlemlere ilikin
bilgileri derleyip toplama abasmdayd. zellikle unu renmek
istiyordu: Gne'in evresinde yerkreyle Mars'n hangi gerek
devinimleri, Mars'n ardna yldz kmelerini alm olarak yapt-
belirgin hareketleri (geriye doru izdii kavisler dahil) ak-
layabilirdi? Tycho devinimleri olaand ve dairelerden oluan
bir yrngeyle badatrlamaz olmas asndan Mars' incele-
mesini salk vermiti Kepler'e. (Tycho yapt hesaplarn karma-
klndan sklabilecek okuyucuyu dnerek u notu dm-
t: Bu can skc srecin tekrarndan kamyorsanz, ayn eyi
yetmi kez gzlemi olan beni dnerek acyn ltfen.)
Milattan nce altnc yzylda Pitagor, Eflatun ve Batlam-
yus'la Kepler'den nceki tm Hristiyan astronomlar, gezegen-
lerin dairesel yollar izlediklerini kabul ediyorlard. Daireye de
mkemmel bir geometrik ekil gzyle bakarlard. Ve cennet
katlarndaki, yeryznn kokumuluundan uzak olan geze-
genlere mistik bir dnle mkemmel bir ekil yaktrlyor-
du: Daire. Galileo, Tycho ve Kopernik gezegenlerin tekdze dai-
resel yrngeler izdikleri dncesine yatknlard. Hele Koper-
nik, baka bir ekild&n sz etmek insan zihnini sarsyor, nk
en iyi biimde dnlm bir yaratla baka trlsn ya-
ktrmak olanakszdr, diyordu. Bylece Kepler nceleri gz-
lemlerini, yerkrenin ve Mars'n Gne evresinde dairesel y-
rngeler izerek dolatklar varsaymna dayandrmaktayd.
yllk hesaplamalardan sonra, Tycho'nun, Mars'n dairesel
yrngesine ilikin gzlemlerinin on tanesinde kavisin iki daki-

81 Kozmos : F. 6
kalk blm iinde uyuan gerek deerleri bulduu kansna
kapld. Bir derecelik ada 60 dakikalk kavis vardr. Ufukla
baucu arasnda da 90 derece olan bir dik a vardr. Bu nedenle
birka kavis llebilecek ok kk bir blmdr - hele teles-
kopsun llrse. Yeryznden baklnca Dolunay'm asal ap-
nn onbete biridir. Bu arada Kepler'in boalp boalp dolan co-
i . ha, nesi abucak paraland - Tycho'nun sonraki gzlemlerin-
den ikisi Kepler'in yrngesine kyasla kaviste 8 dakikalk fark-
lyd;

Tanr bize Tycho Brahe'nn ahsnda ok akll bir gzlemci


gnde-mitir. Fakat onun hesaplar sz geen sekiz dakika-
lk farka yol ayor. Tanr'nn byle bir zeky dnyaya gn-
dermi olmasndan tr teekkr borluyuz. Bu sekiz da-
kikalk farka aldrmazlktan gelmem mmkn olsayd, var-
saymm buna uydurabilirdim. Fakat aldrmazlktan gel-
mek diye bir ey olamayacana gre, o sekiz dakikalk fark
astronomide toptan bir reforma giden yolun iareti oldu.

Dairesel bir yrngeyle gerek bir yrnge arasndaki fark,


yalnzca dakik bir lmle ve olaylarn cesaretle gslenmesiyle
ortaya karlabilirdi. Uyumlu orantlar evrene damgalarn ba-
sarak onu gzelletirmilerdir. Fakat uyum deneyle belirlenmeli-
dir. Kepler'in dairesel yrnge fikrini brakp Geometri Uzman
Tanr'ya inancn snamak zorunda kalmas iini rpertiyordu.
Daireler ve helezonlar astronomisini eledikten sonra bir yn
sprnt kalyordu geriye. Bunlar arasnda bir dairenin bast-
rlarak uzatlm ekli olan bir elips biimi sozkonusu olabilirdi.
Sonunda Kepler daireye kar duyduu hayranln bir d
krkl olduunu grd. Yerkre, Kopernik'in dedii gibi, bir
gezegendi ve Kepler savalar, salgnlar, alk ve mutsuzlua b-
rnm yeryznn mkemmellikten uzak olduunun bilincin-
deydi. Kepler gezegenlerin, yerkre gibi mkemmellikten uzak
maddeden yaplm olduklarm eski zamanlardan bu yana syle-

82
yen ilk insand. Peki, gezegenler mkemmel olmadna gr
gezegenlerin yrngeleri neden mkemmel olsundu? Elips bii-
minde birok kavis zerinde alt, hesaplar yapt, baz matema--
tik yanlglara dt (bu yzden doru olan sonular yanl di-
ye kestirip att) ve aylarca sonra bir elips forml kard. Bu
elips forml zerinde ilk kez skenderiye Ktphanesinde Ber-
gama'h Appollonus'un durduu anlalmaktadr. Tycho'nun gz-
lemleriyle bu elips formlnn pek gzel uyutuunu gren
Kepler yle yazd: Doann gereini arayp durdum, elimden
kardm, sonra onun arka kapdan kyafet deitirerek gelip ken-
dini kabul ettiriini grdm... Ah, ne budalalk ettim, bir dal-
dan tekine konup asl dalda kalmay akl edemeden!
Kepler, Mars'n Gne evresinde daire biiminde bir y-
rnge izerek deil, elips izerek dndn saptad. teki ge-
zegenlerin Mars'mkinden ok daha az eliptik yrngeleri vard.
Eer Tycho, Kepler'e dikkatini Mars'a deil de, rnein V e n s ' -
n devinimlerine younlatrmasn salk vermi olsayd, Kepler
gezegenlerin gerek yrngelerini kefedemezdi. Byle bir y-
r n g e d e G n e merkezde olmayp elipsin odak noktasnn dna
der. Gne'ten en uzak noktasndayken hz azalr. Bu devi-
nimdir ki, gezegenlerin G-
ne'e doru kaydklarn, dn-
d r r ama hi bir zaman da ora-
ya ulaamadklarn ortaya ko-
yar. Kepler'in gezegenlerin devi-
nimlerine ilikin ilk ak seik
kural udur: Bir gezegen G-
ne'in evresinde bir odak noktam
sndan elips biiminde y r n g e
Kepler'in birinci yasast; Bir gezegen c i z e r e k dner.
J 1
Gne'in evresinde elips biiminde " ... '. . -
bir yrnge izerek dner. Tekdze dairesel devinimde,
eit alar ya da daire kavisi-
nin bir blm eit zamanlarda katedilir. yle ki: rnein, bir
dairenin evresinin te ikilik blmn dolamak, te birlik

83
yol iin gerekli zamann iki katdr. Kepler eliptik yoriingeli ge-
zegenler iin deiik bir kural buldu: Gezegen yrngesi boyun-
ca yol alrken, Gne'e yaknlatnda biraz genie bir kavis
izer. Belirli bir sre iinde geni bir kavis izmesine karn,
kavisle gne arasndaki taranan alan geni deildir, nk o s-
rada gezegen gnee yakndr. Gezegen Gne'ten uzak bulundu-
u srada ayn zaman dilimi iinde daha yayvan bir kavis izer;
a. - l k o kavisle Gne arasnda t a r a n a n alan genitir. Bu da G-
n e e uzaklndan trdr. Kepler y r n g e ne denli eliptik
olursa olsun, bu iki alann eit olduunu buldu. Kepler'in buldu-
u ikinci kural uydu: Gezegenler eit zaman dilimlerinde eit
alanlar tararlar.
Kepler'in ilk iki astronomi ya-
sas bize eski ve soyut gzke-
bilir. Gezegenler elips biimin-
de bir yrngede dolanyorlarsa
ve eit zamanlarda eit alanlar
taryorlarsa, bundan ne kar de-
nebilir? Dairesel devinimi kav
ramak daha kolaydr. Bu yasala-
r k u r u k u r u m a t e m a t i k sihir
Kepler'in ikinci yasast; Bir gezegen cjit bazlklar sayarak, gnlk ya-
lamanda eit atan tarar. B'den A'ya gi- amla bunlarn ne gibi ilikisi ol-
diciyle 9'den E'ye ve D'den C'y gidii
; il zamanda oiur. BGA, F5E ve DCC duu akla gelebilir. Ne var ki,
aknlar einir. yerekimi nedeniyle yzeyine ya-
pimi gibi bal b u l u n d u u m u z
dr; ya m 32 gezegenleraras alanda dolanrken, biraz nce belirtti-
imiz uzay yasalarna uymaktadr. lk olarak, Kepler'in bul-
duu doa yasalar uyarnca uzaydaki yrngemizde dolanmak-
tayz. kncisi, gezegenlere uzay arac gnderdiimiz ya da uzak
yldz kmelerinin devinimlerini incelediimiz zaman, evrende
Kepler'in yasalarna uyulduuna tank olmaktayz.
Kepler birka yl sonra, gezegen devinimlerine ilikin n-
c ve son yasay buldu. Bu, eitli gezegenlerin devinimlerini

84
b i r b i r l e r i y l e olan ilikileri a s n d a n inceleyen ve G n e sisteminin
b i r s a a t gibi leyiini a k l a y a n y a s a d r ; E v r e n i n Uyumu ( T h e
H a r m o n e s of T h e W o r I d ) adl k i t a b n d a a k l a m t r . K e p l e r
uyum szcnden
birok ey a n l y o r d u .
G e z e g e n l e r i n devini-
m i n i n dzenini ve g-
zelliini, bu d e v i n i m i
aklayan matematik
yasalarn varln
(bu d n c e P i t a g o -
ras'a kadar gider),
fOplcr'in nc ya da uyum y^msi: h a t t a m z i k asn-
Bir gezegenin yrngesinin bvi*'d-
dan u y u m u da anla-
yle Gne'in evresinde bit- Ivsz don-
n,e ii'est iinde kesin bir iliki vj-dr,
d krelerin u y u -
(u lm Kepef'n '.imnck-: ek mu szcklerinden
sor.ra kefedilen Uran'js, Nepn ve bellidir. M e r k r ve
Pluto gezegenleri iin de g;er) ol- Mars'n yrngeleri-
mu; tur.) n i n tersine, teki ge-
z e g e n l e r i n y r n g e l e r i d a i r e s e l y r n g e y e ylesine y a k n -
lk g s t e r i r l e r ki, o n l a r n g e r e k biimlerini en a y r n t l di-
y a g r a m l a r l a bile g s t e r e m i y o r u z . zerinde y a a d m z y e r k r e ,
teki g e z e g e n l e r i n d e v i n i m l e r i n i g z l e m e y e y a r a y a n h a r e k e t l i
b i r p l a t f o r m d u r . g e z e g e n l e r (*) y r n g e l e r i n d e b y k b i r
hzla d n y o r l a r . M e r k r en bzi d n e n i d i r . Bu g e z e g e n e Mer-
k r ad v e r i l m e s i n i n nedeni T a n r ' l a r m h a b e r c i s i saylmas a d a n -
dr. V e n s gezegeni, y e r k r e m i n v e Mars, G n e ' i n evresinde
hu s r a l a m a y a o r a n t l o l a r a k d a h a az hzl d n e n l e r d i r . Dtaki
gezegenler, rnein J p i t e r v e S a t r n a r d a n a l a r a k y a v a ya-
va d n e r l e r . T a n r l a r t a n r s gibi.
G e z e g e n l e r i n hareke- y a s a l a r n renmekle yetinmeyen
K e p l e r , bu d e v i n i m e n e d e n olan d a h a t e m e l bir bilgiyi, G n e ' i n

(*) Gne'e yerkremizden daha yakn olanlar.

85
dnyalarn kinematii zerindeki etkisini de aratrmaya koyul-
du. Gezegenlerin Gne'e yaklarken hzlandklarn, uzaklar-
ken de yavaladklarn saptad. Her naslsa uzak gezegenler G-
ne'in varlndan etkileniyorlard. Manyetik etki de uzaktan his-
sedilen bir eydi. Ve evrendeki ekim yasasnn varln hay-
ret verici biimde sezinleyen Kepler, gezegenlerin devinimleri-
ne neden olan eyin altnda manyetik etkinin yatt fikrini ne
srd. _f

Bundan benim amaladm udur: Gklerdeki cisimle-


ri harekete geiren makinenin, tanrsal bir organizmaya de-
il, bir saatin ileyiine benzetilmesi gerekir. ok ynl de-
vinimlerin hemen hepsi, tek ve ok basit manyetik gle y-
netiliyor. Tpk saatin ileyiindeki btn hareketlerin basit
bir arlkla salan gibi.

Manyetik g, elbette ekim gcyle ay deildir; ancak


Kepler'in bu konuda ne srd yenilik getirici fikir ok il-
gintir. nk yeryzne uygulanan kantitatif fizik yasalarnn,
ayn zamanda gkcisimlerini yneten kantitatif fizik yasalarn-
da da geerli olduuna dikkati ekmitir. Gklerdeki cisimlerin
devinimlerini mistik olmayan bir grle ilk kez aklayan Kep~
ler'dir. Yerkremizi Kozmos'un bir eyaleti haline getirmitir.
Astronomi, Eziin bir parasdr, diyen Kepler, tarihte bir d-
nm noktas oluturdu; bilimsel astrologlarn souncusuyken,
ilk astrofiziki oldu.
Alak gnllle hi de taraftar gzkmeyen Kepler bu-
lularn u szlerle anlatyordu:

Bu seslerin senfonisini duyabilen bir insan, zamann


sonsuzluunu bir anda bile kavrayabilir ve azck da olsa
Tanr'nn, En Byk Sanat'nn zevkini tadabilir... Kutsal
cokunun girdabna brakyorum kendimi... Kalb dktm
ve kitab ben yazmaktaym... Bu kitap ister imdi okunsun,

86
ister gelecek k u a k l a r t a r a f n d a n okunsun, f a r k etmez. T a n -
r ' n n da bir tank bulabilmek iin 6.000 yl bekleyii gibi.

K e p l e r ^Sesler Senfonisi iinde her gezegenin hznn La-


tince m z i k notalar gamndaki do-re-mi-fa-sol-Ia-si-tlo notalarn-
d a n birine benzer ses kard kansndayd. K r e l e r Senfoni-
si'nde y e r k r e m i z i n kard nota seslerinin fa-mi olduuna na-
nrd. K e p l e r ' i n kansnca, Latince famine szc alk an-
l a m n a geldiinden d n y a m z d a n kan nota seslerinin srekli
f a - m i olmas akla yaknd. G e r e k t e n de zerinde yaadmz
y e r k r e n i n , o tek ac kelimede, alk szcnde ifadesini bul-
d u u n u sylemek mantkszlk olmasa g e r e k . . .
K e p l e r ' i n nc yasay b u l u u n d a n tam sekiz gn sonra
Otuz Yl Sava p a t l a k verdi. Sava milyonlarca aileyi, bu a r a -
da K e p l e r ailesini de perian etti. Karsn ve olunu askerlerin
tadklar bir salgn hastalk y z n d e n kaybetti. Kendisini hi-
m a y e eden h k m d a r t a h t t a n ndirildi. Doktrin konularnda
gsterdii uzlamaz bireyselcilik y z n d e n de L u t h e r Kilisesi ta-
r a f n d a n afaroz edildi. K e p l e r bir kez daha gmen oldu. Gerek
Katoliklerin, gerekse P r o t e s t a n l a r n k u t s a l sava olarak nitele-
dikleri atma, t o p r a k ve iktidar hrsyla y a n a n kiilerin din-
sel fanatiklii s m r m e l e r i n d e n baka bir ey deildi.
H e r yeri sylenti, k u k u ve korku dalgalar sard. Bu dal-
g a l a r d a zellikle gszler h a y a t l a r n kaybettiler. B y c l k
ddiasyla o k k a n n altna gidenler genellikle tek balarna yaa-
y a n yal kadnlard. K e p l e r ' i n annesi de bir gece yars ama-
r sepeti inde g t r l d . Uyku v e r e n ve sinir yattrc ila-
l a r satt iin b y c l k l e sulanyordu. Kepler'in d o l d u u ka-
saba olan W e i l der S t a d t ' t a 1615-1629 y l l a n arasnda her yl
yaklak kadn b y c l k yapt iddiasyla kence yapla-
rak ldrlml.
K e p l e r bilimi halka m a l e i m e k amacyla kurgu-bilim kitap-
l a r n n ilkini yazmt. Ad S o m n i u m (Rya) idi. B u n d a A y ' n
y z e y i n d e d u r a n uzay yolcularnn gklere bakarak y e r k r e ge-

87
zegeninin hareketlerini izledikleri dle ilinekteydi. K e p l e r pers-
pektifleri deitirerek gezegenlerin gklerde nasl dolandklarnn
daha iyi anlalabileceini dnyordu. Kepler'in zamannda yer=
krenin dnd filtrine yaplan itirazlardan balcas, insanlarn
ayaklaryla basyor d u r u m d a bulunduklar bir yerin dnmekte ol-
duunu fark etmemelerinden k a y n a k l a n m a k t a y d . K e p l e r Somni-
um kitabnda y e r k r e n i n d n d n insanlarn zihnine ilemek
istiyordu. ounluk hata etmedike, onlarn y a n n d a olmak isti-
yorum... ounluun y a n n d a olmak istiyorum. Bu nedenle,
m m k n olduunca ok sayda kiiye aklamaya alyorum.
Teleskopun icadyla Kepler'in Gk Corafyas adn ver-
dii ey m m k n oluyordu, Somnium adl kitabnda K e p l e r Ay'-
n dalar ve vadilerle kapl b u l u n d u u n u , maaralar ve kazl-
m boluklarla delik deik olduunu sylyordu. Bu szlerle
Galileo'nun ilk astronomik teleskopu icat e t m e s i n d e n sonra Ay'-
da kefettii k r a t e r l e r i kastediyordu. K e p l e r a y n zamanda, Ay'-
da insanlarn yaadna ve y a a m koullarnn Ay'daki doal
zorluklara u y u m salayacak biimde olduuna deiniyordu.
Ay'da gnle gecenin u z u n l u u n d a n tr iklimin s e r t ol-
duunu ve soukla scak arasnda b y k s farkllklarnn ol-
duunu belirten K e p l e r bu grlerinde hakl kmtr. K u -
kusuz bu konudaki her gr doru deildir. rnein, Ay'n
bir atmosferi b u l u n d u u n a , O k y a n u s l a r ve insanlar olduuna
inanyordu. Ay'daki k r a t e r l e r k o n u s u n d a syledikleri ok ilgin-
tir. Bu kraterlerin Ay'n yzeyini iek hastalndan y z de-
lik deik olmu bir ocuunkine benzettiini sylemitir. Ay'-
daki k r a t e r l e r i n tepeciklerden deil k n t l e r d e n olutuu nok-
tasnda haklyd. ou kraterleri evreleyen siperlerle y u v a r l a k
tepelerin varln kendi gzlemleri sonucu saptamtr. Ne v a r
ki, d z g n dairesel biimlerin ancak akl sahibi insanlarn v a r -
lyla aklanabilecei sonucuna varmt. Gkten d e n b y k
kaya paralarnn blgesel p a t l a m a l a r a yol aacan, h e r yne
doru simetrik etki yapabileceini ve b u n u n sonucu dairesel
boluklar oluabileceini tahmin edememitir. Oysa A y ' d a k i ve

88
teki gezegenlerdeki kraterlerin ounun kkeninde bu neden
y a t m a k t a d r . Byle dneceine, Ay'n yzeyinde o boluk-
lar kazabilecek yetenekte akl sahibi insanlarn yaayabilecei
ni sylyordu. Bu tr b y k yap projelerinin gerekletiril-
mesinin olanakszlna iaret edenlere de, Msr piramitlerini
ve Byk in Seddi'ni rnek olarak gsteriyordu. Gerekten
bu yaplar b u g n yerkremizin yrngesinden izlenebilir yap-
lardr. Geometrik dzenin bir zek rnei olduu dncesi Kep-
ler'in hayatnn ana fikriydi. Kepler'in Ay kraterlerine ilikin
iddias, Mars'daki kanal tartmasnn (Bkz. Beinci Bolm) bir
ncsdr. Y e r k r e dnda hayat olup olmadna ilikin gz-
lemlere dayal aratrmalar, teleskoba kavuan kuakla an
en b y k kuramcsnn balatmalar arpc bir olaydr,
Somnium'un baz blmleri Kepler'in zyaam yks ni-
teliindedir. Nitekim kitabn k a h r a m a n Tycho Braho'yi ziyaret
eder. la satan ana baba szkonusu edilir. Annesi r u h l a r ve ey-
tanlarla ilgilenir. Sonunda bunlardan biri annesini Ay'a gtre-
cek arac salar. Scmin'dan bizim anladmz, f a k a t Kep-
ler'in adalarndan hepsinin anladn iddia edemeyeceimiz
ey, insana duygularyla alglayamad bir dnyay arada s-
rada ryasnda dnme olanam t a n m a s d r . Kurgubilim
Otuz yl Sava dneminde ok yeni bir giriimdi ve Kepler'in
kilab bir kant yaplarak annesi byclkle sulanp tutuklan-
d.
Yklendii zaten ar baka sorunlar arasnda, Kep!er bir
de 74 yandaki annesini Protestan ynetiminin k u r d u u W r t -
temberg'deki hapishanede zincire v u r u l m u buldu. Galileo'ya
bir Katolik hapishanesinde kence edilmesi gibi, Kepler'ii an-
nesine de ikenceler yaplyordu. Bir b i l i m a d a m m a yarar bi-
imde annesinin byclk sulamasna yol aan nedenleri ara-
t r m a y a koyuldu. Bu arada W r t t e m b e r g yneticilerinin, anne-
sinin byclne baladklar baz vcut rahatszlklarnn
nedenlerini aratrd. Giriimi batl inanlara kar a k h n stn-
lk salamas asndan b y k bir baaryd. Bu adan sala-

89
d baarsn Kepler zaie yaam boyunca srdrmtr. An-
nesi bir daha Wrttemberg'e dnerse idam edilecei kaydyla
srgne gnderildi. Bu arada Kepler'in giriimi, Dk'n bylesi
zayf kantlarla byclkten tr insanlarn yarglanmasna
son veren kararlar almasna yol at.
Savan getirdii sefalet Kepler'i yararland mali deste*
inden de etti. Hayatnn geri kalan blmn dzensiz ve pa-
ra ya da yeni hamiler aramak peinde geirdi. II. Kudolf iin yap=
t gibi, imdi de Wellenstein Dk iin yldz falna bakyor-
du. Son yllarn Wallenstein*in denetimindeki bir Silezya ka-
sabasnda geirdi. Bu kasabann ad Saga'd. Kendinin hazr-
lad mezar tana yle yazmt: Gkleri ltm bitim,
imdi glgelerin boyunu lyorum. Zihnim gklere ynelikti,
vcudum topraa. Ne yazk ki, Otuz Yl Sava srasnda meza-
rnn yerinde yeller esti. Bugn mezarna bir kitabe yazlacak
olsa u-szlerin yer almas gerekirdi: En tatl hayaller yerine
sert gerekleri tercih etti.
Johannes Kepler Cennetlerin rzgrlaryla yelkenleri do-
lacak gk gemilerinin bir gn uzayda yolculua kacaklarn
ve gkleri uzayn enginliinden korkmayan kiflerin doldu=
racan sylemiti. Bugn insan ve robotlarn uzayn enginli-
inde giritikleri yolculuklarda, Kepler'in bulmak iin yaam bo-
yu aba harcad ve kefetmekten byk cokunluk duyduu
gezegenlerin devinimine ilikin yasa uygulanmaktadr.

Johannes Kepler'in gezegenlerin devinimlerini renmek,


gklerdeki uyumu aratrmak iin yaam boyunca harcad a-
balar, lmnden otuz alt yl sonra Isaac Newton'un alma-
laryla deerlendi. 1642 ylnn Noel gn dnyaya gelen Isaac
Newton ylesine zayf ve clz domutu ki, sonradan annesi ona
kendisinin bir ay fincanna sabilecek byklkte olduunu
sylemiti. Hastalkl, ana babann ilgisinden yoksun, kavgac,
insan arasna giremez, ld gne dek hi bir kadnla temas
etmemi olan Isaac Newton belki de dnyann grd en b-

90
yk bilim dehasyd.
H e n z genken bile n bir madde mi, yoksa raslant m
olduu ya da arada hava boluu bulunursa, yerekiminin na-
sl bir etki yapaca yolundaki temelsiz sorular karsnda ters-
lenirdi, Hristiyanlarn l Birlik inancnn Kutsal Kitabn yan-
l y o r u m u n d a n ileri geldiine karar vermiti. Yaam yks-
n yazan John Manyard Keynes'in dediine gre,

Isaac Newton tek tanrc Ya h udiler dendi. Mainomides


mezhebindendi. Tek tanrc olma kararna, akl ya da inkr
yoluyla ulamamt. Eski belgelerin yorumu zerine bu ka-
r a r a varmt. Ona gre l Birlik (Baba, Oul, Ruhl K u -
ds) inanc kutsal belgelerin sonradan sahteletirilmesiyle
ortaya kmt. Var olan tek Tar'dr. N e w t o n bu gerei
yaam boyunca saklamak zorunda k a l m a k t a n tr b y k
ac ekmiti.

Kepler gibi, Isaac N e w t o n ' u n da yaad dnemin batl


inanlarna kar bakl yoktu. Mistik dncelerden etki-
lendii olurdu. Nitekim, N e w t o n ' u n zihinsel geliiminin b y k
bir blm aklclkla mistisizm arasndaki akmadan kaynak-
land sylenebilir. 1663 ylnda yirmi yandayken gittii Sto-
urbrldge F u a r ' n d a bir astroloji kitab satn alm, inde aca-
ba ne v a r diye m e r a k ettii iin aldn sylemiti. Kl-.aptala
bir ekille karlancaya dek okudu. ekle gelince bundan bir
ey anlamad, nk bu trigonometriyle ilgiliydi. Trigonometri
renmek amacyla ald kitapta da bu kez geometriyle ilgili
tartmalar anlayamad. Euklid'in Geometrinin Elemanlar adl
kitabn bulup okudu. ki yl sonra da diferansiyel hesaplama-
nn temelini att.
rencilik yllarnda Newton gnee b a k m a y a baylrd. G-
ne nlan vcuduna sanki ok gibi geip onu yerine mhlard.
Gne'in aynadaki g r n t s n e bakmak gibi tehlikeli bir al-
kanlk e d i n m i t i :

91
iki saat iinde gzlerim o d u r u m a gelmiti ki, iki g-
zmden ne biri, ne de tekiyle parlak bir cisme bakamaz ol-
mu Lum. G z m n nnde Gne'ten baka bir ey gre-
ni iy ordum. Ne bir ey okuyabiliyor, ne de yazabiliyordum.
Gzlerimi yeniden kullanabilir d u r u m a getirmek iin ken-
dimi karanlk bir odaya gn kapadm ve Gne'i dn-
memek iin zihnimi oyalamaya altm. n k Gne'e b a k -
madan bile onu dnecek olsam, odann karanlna ra-
men, yine de Gne'in g r n t s k a r m a geliyordu.

1666 ylnda New(.on, Cambridge niversitesinde renciy-


di. Bir salgn hastalk onu b u r a d a n uzaklamaya ve dodu-
u yer olan Woolsthorpe'da bir yln geirmeye zorlad. Bu
srada n niteliine ilikin temel bululara ulat ve e v r e n d e -
ki ekim gc k u r a m n n zn bota kald bu y l iinde bi-
imlendirdi. Fizik tarihinde byle bir yla bir d a h a ancak 1905'-
de Einstein'in Mucize Ylda rastlanr. O l a a n s t bulula-
ra nasl ulat sorulduunda, Newton ok yaln bir y a n t ver-
mitir: Onlar zerinde dnerek. Bulular o denli nemliy-
di ki, Cambridge'deki profesr Isaac B a r r o w , renci Isaac
Newton niversiteye dndkten be yl sonra m a t e m a t i k k r s j
snden ayrlarak bu k r s n n profesrln ona devretti.
Ua 35 - 40 y a l a n arasnda N e w t o n ' u yle anlatr:

Onun ne hava almak, ne y r y y a p m a k , ne ata bin-


mek, ne top oynamak iin dar ktn hi g r m e m i i m -
dir. almadan geirdii kayp saatleri d n r , alma
odasndan ancak ders v e r m e y e g i t m e k zere kard...
Dersini dinlemeye gelenlerin says o k a d a r azd ve b u n l a r
arasndan anlayanlar da o denli e n d e r d i ki, dinleyici bul-
mak isteiyle y a n a r tutuur, d u v a r l a r a h i t a p ederek hrsn
giderirdi.

Gerek Kepler'in, gerekse N e w t o n ' u n o sralardaki -


rencileri neler kaybettiklerinin hibir z a m a n f a r k n a v a r m a m
olmallar.
92
Newton, hareket eden bir cismin, yolu zerinden ekecek
bir etkiyle karlamadka, dz hat zerindeki gidiini srdr-
dn zetleyen ekim gc yasasn buldu. Ay' yeryzne
doru srekli olarak ekerek hemen hemen dairesel bir yrn-
gede tutacak bir baka g olmasa, Ay yrngesine teet bir
izgi zerinden dmdz frlayp giderdi diye dnyordu New-
ton. Bu ekim gcnn uzaktan etki yapt kansndayd. Yer-
kreyle Ay' fiziksel olarak birbirine balayan hi bir ey yok-
tu ortada. Buna karn, yerkremiz srekli olarak Ay' kendine
doru ekmektedir. Kepler'in nc yasasn kullanarak (*)
Newton matematiksel olarak yerekimi gcn hesaplad. Bir
elmay yere eken gcn Ay' da yrngesinde tutan ayn g
olduunu gsterdi. Uzak gezegenlerden Jpiter'in o zamanlar
yeni kefedilen Ay'larn yrngesinde tutan gcn de ayr bir
ey olmadm ortaya koymutu.
Dnya varolduundan beri yeryzne cisimler dyordu.
Ay'n yerkremiz evresinde dndne insanlk tarihi boyun-
ca hep inanlmtr. NewLon hem yere elmay dren, hem de
Ay' yerkre evresinde dndren gcn ayn olduunu akl ede-
bilen ilk nsandr. Newton'un bulduu yerekimi kuramna Ev-
resel ekim Yasas denilmesinin nede budur.
ekim gc, aradaki mesafenin karesine ters orantl olarak
azalr. Eer iki cisim birbirinden iki misli uzaklatrlarak dn-
drlrse, onlar birbirine eken g ancak 1/4 oranndadr.
Eer bu iki cisim on misli uzaklatnlrsa, ekim gc 101, ya-
ni 100 kez klr. ekim gcnn ters orantl olmas gerek-
lidir, yani mesafe arttka ekim gc azalmaldr. Eer ekim
gc uzaklk arttka doru orantl olarak oalsayd, en b j

(*) Ne yazk ki, Newton Princtpa adl bayaptnda Kepler'e olan


borcunu kabul etmiyordu. Fakat 1686 ylnda Edmund Halley'e
yazd bir mektupta yerekimi yasasyla ilikili olarak yle de-
mgtir: Bunu yirmi yl kadar nce Kepler'in kuramndan ren-
diimi kabul ediyorum.

93

f , M
yk gc en uzaktaki cisimler zerinde etkisini gsterecek ve
sanrm, evrendeki t m madde tek bir kozmik birikinti olutur-
maya doru srklenmi olacakt. Hayr, d u r u m byle deildir.
ekim gc, mesafe arttka azalmaldr. Bu nedenledir ki, bir
gezegen ya da kuyruklu yldz (kornet), Gne'ten uzak oldu-
u srada yava ve Gne'e yaknken hzl dnyor; Gne'ten
ne denli uzaktaysa, ekim gcn de o lde az hissediyor.
Kepler'in gezegenlerin devinimine ilikin her yasas da
Newton'un kuramlarndan karlabilirdi. Kepler'in yasalar de-
neyseldi. Tycho Brahe'ni sabr k p oluu sayesinde s r d r -
d gzlemlerine dayanyordu. Newton'un yasalarnn tm de
kuramsaldr. Tycho'nun lmlerinin hepsinin bulunabilecei
yaln matematik soyutlamalardr. Newfon yasalarndan h a r e k e t
ederek, Priueipia adl bayaptnda gizlcyemedii bir g u r u r l a ,
imdi Dnya Sisteminin evresini sizlere kantlayarak gste-
riyorum, demitir.
Hayatnn daha sonraki blmnde Nevrton bilim adamla-
rnn iiye bulunduklar Royal Society (Kraliyet Dernei) ba-
kanlna getirildi. Darphane M d r l grevi de verilen N e w -
to sahte para yapanlarla mcadele yollarn arad. Bu arada
ie kapankl ve huysuzluu artyordu. teki bilginlerle tar-
tmaya neden olar ve zellikle ncelikler kazanmaya ilikin so^
runlardan bktndan bilimsel almalarn d u r d u r d u . Bugn
<Sinir bunalm adn verdiimiz d u r u m d a olduu sylentisi
yayld. Buna ramen Newton bilimi simya ile kimya arasnda-
ki snr zerinde deneylerini s r d r y o r d u . Son olarak b u l u n a n
baz kantlar, ektii hastaln ruhsal b u n a l m kaynakl olma-
yp ar maden zehirlenmesinden ileri geldii yolundadr. B u -
na, kk miktarlarda olsa da. arsenik ve cva y u t m a s neden
olabilirdi. Bilindii gibi, o dnemlerde analitik ara gere ola-
rak tat duyusuna bavurulurdu.
Her eye ramen Newton'un zihin gc hi eksilmedi. 1696
ylnda svireli matematiki J o h a n n Borneull, brakistokron ad
verilen zmlenmemi bir problemin halli iin rencilerine 6

- 94
ay s r e tanmt. F a k a t rencilerinden olan filozof Leibnz'in
ricas zerine problemin zm sresini 18 aya kard. Leib-
niz, Newton T un bu alandaki bulularndan habersiz olarak, ken-
di bana diferansiyel ve entegral hesaplama yntemlerini bul*
m u bir kiiydi. 29 Ocak 1697 g n leden sonra s a a t 16'da
bu problem N e w t o n ' a sunuldu. Ertesi s a b a h ie giderken prob-
lem zmlenmi olarak masann zerinde bekliyordu. zme
ilikin olarak b u l d u u yeni yntemlerle birlikte problemin -
z m y a y n l a n d . N e w t o n f u n istei zerine ad aklanmamt.
F a k a t almann orijinallii N e w t o n ' u ele verdi. Bernouli -
z l m problemi g r d k t e n sonra unu sylemiti: Biz aslan
penesinden tanrz. N e w t o n o t a r i h t e elli be yandayd.
K e p l e r ve N e w t o n insanlk t a r i h i n d e ok nemli bir g c i j
dnemi ifade ederler. Bu dnemin ortaya koyduu ilke, doa-
n n t m n d e ok yaln m a t e m a t i k y a s a l a r n n geerli olduu ve
y e r k r e m i z d e olduu k a d a r gklerde de ayn yasalarn uygulan-
ddr. K e p l e r ve N e w t o n gzlemlere dayal bilgilerin dakikli-
ine sayg gsterdiler; onlarn gezegenlerin devinimlerine i=
k i n t a h m i n l e r i n i n d o r u l u u , insanolunun sanlandan ok da-
ha fazla Kozmos'u anlayabilmesine yardmc kantlar salad.
ada uygarlmzn t m , d n y a h a k k n d a k i grmz ve
u a n d a e v r e n i keifteki giriimlerimiz, h e p onlara borlu ol-
d u u m u z eylerdir.
N e w t o n b u l u l a r n a k l a m a m a y a ok d i k k a t eder, Bilim
a l a n n d a k i rakipleriyle de kyasya m c a d e l e y e giriirdi. ekim
g c n n mesafeyle t e r s orantl oluuna likin yasay bulduk-
t a n on ya da y i r m i yl sonra bile y a y n l a m a k iin bir giriim-
de b u l u n m a d . Ne var ki, B a t l a m y u s ve K e p l e r gibi, doann
g r k e m i ve gizleri karsnda coku d u y a r ve sngs den gu-
r u r u n u n y e r i n i alakgnlllk alrd: Beni d n y a nasl gre-
cek, b u n u b i l e m e m . . . F a k a t ben kendimi, kocaman bir gerek*
ler o k y a n u s u nmde k e f e d i l m e m i d u r u r k e n , kyda kendini
o y a l a y a n ve k h d a h a y u m u a k bir ta, k h daha gzel bir de-
niz k a b u u b u l a n bir ocuk gibi gryorum.

95

wmm
I : |s g 1 i
K.Ulun oludc ^.1 vu Kunt; kjini- s
4d 1 n 1 veni^tn Sjmdnyokl'flm uee^y ' ^ ' l k t '
kiil-mesiti iinlediftj mjtnd.ydLt
Mars'ta h a y a t aray iin gezegenin C n r y s e b l g e s i n d e y a p l a n kazlar ( s t t e ) .
Rzgarn savurarak o l u l u r a u u k u m ynlar a r a s n d a k a z l a n bir y e r i n ya-
kndan g o n m (altta). Bir bakma b a k a br d n y a n n t o p r a k l a r n a k t a r m a
iine girimi b u l u n u y o r u z . Bu f o t o r a f l a r N A S A s a l a d .
Jpiter gibi bir gezegenin atmosferinde hayat rn olmakla birlikte mmkn
grlen hayat ekilleri. Av peinde koan varlklar bulunabilecei gibi avla-
nanlar da bulunabilir. izilen bu resimdeki bulut biimleri Voyager uzay ara-
c tarafndan Jpiter'de kefedilen bulutlara benzetilmitir.
Yeni doan ve varln s r d r m e y e a l a n bir teknik u y g a r l a y u v a o l m u .
Gezegenimizin b u grnts, o n u r t e k d o a l u y d u s u olan A y ' d a k i bir tek-
roloik k a r a k u l d a n s a l a n m t r . Y e r k r e m i z , G n e ' i n e v r e s i n d e g n d e y a k -
lak 2.5 milyar k i l o m e t r e yol alr. Bu a d a n d n n c e , h e p i m i z i n z a t e n
uzay yolcusu o l d u u a n l a l m t r . B u f o t o r a f N A S A ' d a n a l n m t r .
Eri yakn yld/: Gne'in uzak morinesinde ionize edilmi helyum ndak
grnts. Sa kedeki knt bir anda uzaya 300.000 kilometre kadar ya
yltp, sonra Gne'in grlen yzeyindeki parlak gaza dnen bir uzantdr, G
nei yzeyinde grlebilen en kk kzgn gaz oluumlar yeryz bykl
gndedir. Bu grnt Skylab 4 tarafndan saptanmtr.
ubat 1976'da grlen bu Kuyruklu Yldz'n fotoraf yeryznden ekil-
mitir. Gne'in proton ve elektron rzgrnn Kuyruklu Yldz'n buz ekir-
deini flemesiyle kuyruk uzayp gidiyor. t)u fotoraf ekilirken gne ufkun
altna gemi bulunuyor.
(a) DNA'nn sarmal merdivenindeki bklmleri gryorsunuz. nsan DNA's-
nn bir moleklnde bu tr 100 milyon bklm ve yaklak 100 milyar da
atom var. Buysa ortalama olarak bir galaksideki yldz saysna eittir.

(b) Bkl biimi. ki yeil plikten her biri molekln omurgasn oluturur.
plikler srasyla bir ekerden, bir fosfattan meydana geliyor. Merdivenin sar-
mal basamaklar arasndaki sar, kahverengi, krmz ve haki renkteki payanda
lar nitrojenli nkleotd'lerdir. Nkleotid bazlarnn dizilisi yaam szldr.

(c) DNA'y zc enzim, DNA'nn remesini hazrlayan civar nkleotid baz-


lar arasndaki kimyasal balarn zlmesini denetler.

(d) ift sarmall orijinal her iplik, DNA'nn kendini kopya etmesiyle rer. Be
liren yeni nkleotid, iftine benzerlik gstermezse, DNA polimeraz onu yok
eder. Onun bu ilevine biologlar "aslna uygunluk grevi diyorlar. "Aslna uy-
gunluk" konusundaki herhangi bir hata bir mtasyona, deiime yol aar.

I
Voyager uzay aracnn yrldzlararas gezi rekoru. ki Voyager uzay arac, dev
gezegenlerin kefini tamamladktan sonra Gne sistemini terk edeceklerin-
den, karlaabilecekleri herhangi bir uygarla mesajlar tamaktadrlar. Plak
klfnda (stte), plan (altta) nasl dinleneceine ilikin bilimsel bir akla-
ma var. Ayn klfta gezegenimizin yeri ve amza ilikin bilgiler veriliyor.
Bu plan bir milyon yl dayanaca garantisi vardr.
Blm IV
CENNET VE CEHENNEM
Cennetle cehennemin kaplnr biik ve ayndr.
Nkos ICzanlzakis, G n a h a Son ar (The Last Temptati-
on of Chrst)

Y E R Y Z G Z E L V E O L D U K A S A K N BR YERDR.
Deien e y l e r olur, f a k a t b u n l a r d a ok y a v a deiir. Olabi-
lir ki, y a a m m z b i r f r t n a d a n d a h a iddetli b i r doal f e l a k e t
g r m e d e n t a m a m l a y a b i l i r i z . Bylece gerilimsiz ve endiesiz ola-
biliriz. N e v a r ki, d o a n n t a r i h i n d e k a y t l a r ak seiktir. D n -
y a l a r n her z a m a n iin yokolmas k a n l m a z d r . Biz insanlar
bile k e n d i f e l a k e t l e r i m i z i y a r a t m a y a v a r a n b i r teknie ulam-
zdr. Bu k a s t i olabilecei gibi, b i l m e d e n i h m a l sonucu da g e r -
ekleebilir. U z u n gemiin f e l a k e t i z l e r i n i n k o r u n d u u dier
g e z e g e n l e r d e byk f e l a k e t l e r e ilikin b i r s r kanl d u r u y o r .
B t n i z a m a n dilimi s o r u n u d u r . Y z yl iinde olmas d=

97 Kozmos : P. 8
n demeyecek bir felaket yz milyon ylda gerekleebilir. Y e r -
kremizde iinde b u l u n d u u m u z yzylda bils, kt doal olay-
larla karlalmtr.
30 Haziran 1908 g n n n e r k e n s a b a h saatlerinde Orta Sbr->
ya gklerinde s e y r e t m e k t e olan k o c a m a n bir alev y u m a grl-
m t r . U f u k t a temas ettii yerde b y k bir p a t l a m a oldu. 2.000
kilometrekarelik bir ormanlk blgeyi yerle b i r etti ve t e m a s et-
mesiyle binlerce aac y a k m a s bir oldu. Y e r k r e n i n evresini
iki kez dolaan bir atmosferik ok y a r a t t . A r d n d a n iki gn s-
reyle atmosfere ylesine incecik toz yayld ki, olay y e r i n d e n
10.000 km. tede kalan Londra'da sokaklara d e n k para-
cklar altnda gazete okunabiliyordu.
Rusya'daki arlk h k m e t i Sibirya'nn az gelimi T u n g u s -
ka blgesindeki bu nemsiz olayla ilgilenecek deildi elbet, Sov-
yet Devrimi'nden 10 yl sonra, olay y e r i n i incelemek zere bir
heyet gitmitir. Oradakilerle y a p t k l a r k o n u m a l a r a ait izlenim-
lerden bazlarn a k t a r y o r u m :

S a b a h n e r k e n saatlerinde adrda herkes u y u r k e n , bir--


den iindeki insanlarla birlikte adr h a v a y a utu. T e k r a r
yeryzne dtklerinde aile bireylerinin t m u f a k t e f e k
yara bere almt. F a k a t Akulina ile v a n baylmlard. K e n -
dilerine geldiklerinde, b y k b i r g r l t d u y d u l a r ve ev-
relerinde ormann yanyor olduunu, b y k b i r b l m n -
den geriye bir ey kalmadn grdler.

Vaovara pazarndaki evimin s u n d u r m a s n d a o t u r u y o r -


dum. K a h v a l t zamanyd. K u z e y e doru b a k y o r d u m . Bir
fnn kasnam tellemek in keserimi h a v a y a kaldrm-
t m ki birden... gkyz ikiye b l n d . . . Ve o r m a n n ku-
zey blmnde gk ateler iindeydi, O a n d a g m l e i m i n
bir taraf y a n m a y a balam gibi bir scaklk hissettim ze-
ninde... O a n d a gmleimi karp f r l a t m a k istedim a m a
o anda gkte b i r g m b r t koptu. S u n d u r m a d a n frlatld-

98
m birka metre tede yere k a p a k l a n m b u l d u m kendimi.
Bir an k e n d i m d e n gemiim. K a r m koup beni kulbeye ta-
d. G m b r t n n ardndan gkten sanki yaan talarn
sesi ya da k u r u n sesleri geldi. Y e r sarsld. Yere k a p a k -
landmda bama ta y a m a s n d a n k o r k t u u m iin bam
ellerimle rttm. O anda gk y a r l d m d a k a y n a r bir r z j
gar, sanki patlayan b i r toptan km gibi b i r esinti kul-
beleri tarad. R z g r t a r a r k e n topran zerinde de iz b-
rakyordu.

S a b a m m m y a n banda k a h v a l t m e d e r k e n tfek pat-


lamas gibi sesler d u y d u m . A t m dizleri s t n e dt. O r m a -
n n z e r i n d e n k u z e y d e n b i r alev ykseldi... Sonra orma-
nn r z g r t a r a f n d a n b k l d n g r d m . Bir kasrga di-
ye d n d m , ki elimle birlikte s a b a n m a yaptm. U u p
gitmesin diye. R z g r yle g l y d ki, yerin y z e y i n d e n
t o p r a k s k p g t r d . A r d n d a n kasrga A n g a r a ' d a n h o r t u m -
la eker gibi youn b i r su kitlesi emdi. B t n bu olup bi-
teni g a y e t ak seik izleyebildim, n k topram bir ba-
yrdayd.
G r l t atlar ylesine k o r k u t t u ki, bazlar p a n i k in-
de drtnala komaya baladlar. S a b a n l a r a y r ayr ynlere
s r k l y o r l a r d . A t l a r d a n bazlar da y e r e ykldlar.

Marangozlar ilk ve ikinci g m b r t d e n sonra aknlk


iinde istavroz k a r m a y a balamlard. Gk nc kez
grleyince, tala ynlar zerine a r k a s t dtler. Hepi=
miz ii b r a k p kye gittik. K a l a b a l k halk ky alann dol-
d u r m u , korku inde bu doal a f e t t e n sz ediyordu.

Tarladaydk.. A r a b a y a a t n birini balamtm. kinci


at da b a l a r k e n sa y a n m d a b y k bir g r l t koptu. Bir=
den geriye b a k t m ve gkte alevler inde uan uzunca b i r
cisim g r d m . B u cismin n b l m k u y r u k b l m n d e n

99
daha geniti, rengi de gndzleri y a k l a n ate rengindeydi.
Gne'ten birka kez daha b y k t , f a k a t gne k a d a r par-
lak olmadndan insan gzn dikip bakabiliyordu. Alev*
lerin arkasndan toz gibi bir b u l u t izliyordu. elenk gibi k-
k daireler brakyordu ardndan. M a v i k u y r u k l a r da g-
r n y o r d u . . . Alev gzden kaybolunca, t f e k t e n kan ses-
lerden d a h a b y k g r l t l e r koptu. Yerin sarsld hisse-
diletiliyordu. Pencere c a m l a r da angrdyordu.
Nehir kysnda yn ykyordum. K o r k m u b i r k u u n
kanat hrts gibi bir ses d u y d u m . . . N e h i r d e bir k a b a r m a
oldu. B u n u n a r d n d a n yle bir g m b r t oldu ki, iiler-
den biri suya dt.

te bu olay Tunguska Olay diye bilinir. Bilginlerden ba-


zlar, zt zerrecikti bir m a d d e parasnn (anti - m a d d e n i n ) yer-
yzndeki olaan maddeyle arpnca, paralanp g a m m a n-
l a n biiminde o r t a d a n kaybolduu g r n s a v u n d u l a r . F a k a t
getii yerde radyoaktivite b u l u n m a y bu aklamay boa -
karyor. Baz bilginler de k k b i r k a r a deliin S i b i r y a ' n n
dousundan geip gittiini s a v u n u y o r l a r . F a k a t a t m o s f e r i k ok
dalgalar o g n n d a h a ilerki saatlerinde K u z e y Atlan tikten b i r
cismin getiine iaret e t m e k t e d i r . Y e r k r e d bir u y g a r l a ait
bir uzay aracnn bozulmas y z n d e n gelip a r p m a s szkonu-
su olabilir, f a k a t byle bir a r a c n h e r h a n g i bir parasnn izine
rastlanmad. Bu s a v l a r ortaya a t l a r a k az ok t a r a f t a r b u l d u . A n -
cak hepsi de k a n t t a n y o k s u n d u r . T u n g u s k a Olay'nn k i t nok-
tas, b y k bir patlamayla dev bir ok dalgasnn olmas ve b-
yk bir orman yangm balatmasdr. Ve b t n b u n l a r a karn,
olay yerinde arpmaya ilikin h e r h a n g i bir k r a t e r izi y o k t u r . As-
lnda bu olaylarn nedenine u y g u n debilecek tek bir akla
ma vardr: 1908 ylnda bir k u y r u k l u yldzdan gelme b i r par-
a yeryzne arpmtr.
Gezegenler arasndaki engin a l a n l a r d a birok cisim var.
Bunlardan bazlar ta cisimlerdir, bazlar madensel, bazlar

100
buzlu, bazlar da ksmen organik moleklldrler. Bykleri
toz zerreciinden t u t u n da, N i k a r a g u a ya da B t a n b y k l n -
de paralara k a d a r deiir. Bazen, rastlant sonucu nlerine bir
gezegen kar. T u n g u s k a Olay bir k u y r u k l u yldzn yaklak
100 m e t r e apndaki buzdan bir parasnn ii olabilir. Futbol sa-
has u z u n l u u n d a k i ve bir milyon ton arlndaki bu cisim sa-
niyede 30 km., s a a t t e de 100.000 km.yi aan bir hzla yol almak-
tadr.
E e r bugin byle b i r arpma olsa. zellikle o ann panik
havas iinde, bir a t o m bombas patlamasyla kantrlabiiir.
K u y r u k l u yldzn arp etkisi ve alev yuma, bir m e g a ' o n ' u k
nkleer b o m b a p a t l a m a s n n t m etkilerini yapabilir. Mantar
biiminde ykselen buluc da dahil o h n a k zere. Ancak u f a r k -
la ki, g a m m a nlar ya da radyoaktif d k n t y e neden olmaz-
d. E n d e r a m a doal bir olay olan b y k e bir k u y r u k l u yldz
paras, b i r n k l e e r savan balamasna yol aabilir mi? G a r i p
bir senaryo: K k bir yldz y e r k r e y e arpyor. imdiye dek
milyonlarcas gelip arpmtr. F a k a t g n m z d e uygarlm-
zn yant, a n n d a kendini yok e t m e tepkisiyle belirleniyor. Bu
nedenle k u y r u k l u yldzlar, y e r k r e m i z i n karlat arpma-
lar ve doal afetleri imdi bildiimizden biraz daha iyi bilmek-
te y a r a r vardr, samrz. rnein, 22 Eyll 1979 g n G n e y At-
lantik ve Bat H i n t O k y a n u s u y a k n l a r n d a ift izgili youn
bir k A m e r i k a n Vela u y d u s u t a r a f n d a n grld. B u n u n G-
ney A f r i k a devleti ya da israil t a r a f n d a n giriilmi b i r atom
bombas denemesi olabilecei t a h m i n l e r i y r t l d nce. Poli-
tik sonular n e m tayan bir olay niteliindeydi. Peki. ya bu
n kayna, k k b i r asteroidin ya da k u y r u k l u yldz p a r -
asnn y e r k r e y e a r p m a s n d a n ileri geliyorduysa ne olacakt?
O blgede d a h a sonra y a p l a n uularda r a d y o a k t i v i t e izine
r a s t l a n m a d n d a n , szn ettiimiz olaslk k u v v e t k a z a n m a k -
tadr. Bu olay da, n k l e e r s i l a h anda uzay kaynakl cisimle-
rin y e r y z n e arpmasn imdikinden daha iyi gzlemeyisimizin
tehlikelerini o r t a y a koyuyor..

101
Bir k u y r u k l u yldzn y a p s n d a o u n l u k b u z v a r d r : S u -
dan o l u m u (H^O) buz, b i r para m e t a n l (CH) buz ve b i r a z
da a m o n y a k t (NH;) buz. Y e r y z a t m o s f e r i n e arpnca, k -
c k bir k u y r u k l u yldz paras b y k b r a l e v y u m a v e b -
y k bi p a t l a m a dalgas o l u t u r u r . B u n u n s o n u c u o l a r a k aa-
lar y a n a r , o r m a n l a r yerle b i r o l u r v e g r l t s d n y a evresin-
de duyulur. Yeryznde krater amayabilir. nk atmosfere
girite b u z l a r e r i y e b i l i r v e k u y r u k l u y l d z d a n g e r i y e t a n n a b i -
lecek pek az p a r a kalr, belki de buzlu o l m a y a n b l m n n
k c k taneleri. G n m z d e S o v y e t bilgini E . Sobotovich,
T u n g u s k a blgesine y a y l m ok s a y d a k k e l m a s p a r a l a r
saptamtr. Bu t r elmasn meteoritlerin atmosfere arpmasn-
dan a r t a kalan p a r a l a r olduu b i l i n m e k t e d i r . S o n u o l a r a k k u y -
r u k l u yldzdan g e l m e b i r p a r a d r .
Gn ak olduu ou gece banz k a l d r p s a b r l a gz=
lerseniz. zerinizde ksack b i r s r e p a r l d a y a n b i r m e t e o r g-
r r s n z . Baz geceler d e m e t e o r y a m u r u n a r a s t l a r s n z . Bu
geceler yln h e p a y n g n l e r i n d e d i r . B u gecelerde doal b i r h a -
vai Eek gsterisi v a r d r : C e n n e t elencesi. B u m e t e o r l a r k -
ck tanelerden, hardal t o h u m u n d a n d a h a k k tanelerden
oluur. D e n l e r yldz deil, m e t e o r l a r d r . Y e r k r e n i n atmos-
f e r i n e g i r e r l e r k e n bir an iin p a r l d a r l a r , y a k l a k 100 k m , yk- j
sekte s r t m e d e n tr snp yok o l u r l a r . M e t e o r l a r k u y r u k -
lu yldzlarn k a l n t l a r d r . (*)

(*) Meteorlarla meteoritlerin kuyruklu yldzlarla ilikili olularna


dikkati ilk eken Alejrander von Humboldt'dur, Bilimi halka
maletraek zere I845-18S2 yllarnda yaynlad Kozmos adl ki-
tabnda buna deinmiti. Huraboldt'un daha nceki kitaplarn
okuyan gen Charles Darvrin, corafi keiflerle doa tarihini
birarada inceleme isteine kaplm, Eeagle adl keif gemisinde
aratrmac olarak grev alm, incelemelerinin sonucunda Tr-
lerin Kkeni adl nl kitabn yazmtr.

102
Eski k u y r u k l u yldzlar G n e y i n y a n n d a n gee gee snp
paralanr, b u h a r l a r ve zerreciklere ayrlrlar. Bu paralar kuy-
ruklu yldz yrngesini d o l d u r u r c a s m a yaylrlar. O yrngenin
y e r k r e yrngesiye kesitii yerde meteor y a m u r u vardr.
A k n e d e n m e t e o r l a r n bir b o l m hep y e r k r e yr imgesinin ay-
n blgesinde o l d u u n d a n m e t e o r y a m u r u her yln ayn gnn*
de g r l r . 30 Haziran 1908 Beta T a u r u s m e t e o r y a m u r u olduu
t a r i h t i r . B u m e t e o r y a m u r u , Encke K u y r u k l u yldz yrnge-
sinden t r m e y d a n a g e l m i i . T u n g u s k a Olay'a Encke Korne-
tinden gelme b i r p a r a n n r.eden olduu kabul edilebilir. Bu p-
rl prl ve zararsz m e t e o r y a m u r u n u oluturan kck par-
acklardan d a h a b y k e bir p a r a y d k
K u y r u k l u yldzlar h e p korku, huu ve batl nan nedeni ol-
mulardr. B u n l a r n a r a d a srada belirmesi, deimez ve tanrsal
dzenli Kozmos k a v r a m n glgelemitir. St beyazlnda m u h -
teem bir alev kuann, birka gece st ste, yldzlarla birlikte
gzkp yldzlarla birlikte k a y b o l u u n u n nedensiz olmas ya da
insan h a y a t n etkilemeyecei dnlemezdi. Bylece k u y r u k l u
yldzlarn felaket habercisi, t a n r s a l g a z a p belirtisi olduu d-
ncesi geliti. K r a l l a r n t a h t t a n devriliini, tahta vrislerin l-
m n h a b e r verdii fikri yerleti. Bablliler k u y r u k l u yldzlarn
cennet kular o l d u u n u sanrlard. Yunanllar uan salar, Arap-
lar alev karan kllar olarak grrlerdi. B a t l a m y u s z a m a n n d a
k u y r u k l u yldzlar, biimlerine gre ayrntl olarak snflandrl-
mlard. B a t l a m y u s kornetlerin sava, scak h a v a ve tatsz olay-
lar getirdii kansndayd. Ortaada kornetleri gsteren tablo-
larda k u y r u k l u yldzlar a r m h biimindedir. Luther'c bir Tahip
olan Andreas Celichius adndaki M a g d e b u r g Piskoposu, 1578 y-
lnda yaynlad Yeni Kornetin Dinsel Adan Hatrlatlr adl
kitapta kuyruklu-yldzn insan g n a h l a r n n youn d u m a n hali-
ne gelii olduunu, h e r gn, saat, her an Tanr'nn nnde ko-
kumuluk ifadesi o l a r a k ykseldii, y a v a yava younlap
bir k u y r u k l u yldza d n t n ve sonunda Y a r a t a n ' m kzgn

103
lyla yaklp alev olduunu sylyordu. F a k a t bu dnceye,
eer k u y r u k l u yldzlar gnahlarn dumanlam haliyse gklerde
srekli bunlarn dolamas gerekirdi, gryle karlk verildi.
Halley K u y r u k l u Yldznn (ya da baka bir kornetin) gk-
lerde grlne ilikin en eski kayda inlilerin P r e n s Ha i Nan'-
n Kitob'nda rastlarz. Tarih M. . 1057'dir. 66 ylnda Halley
K u y r u k l u Yldznn dnyamza yaknlamasndan olacak, Josep-
bus, K u d s zerinde b i r kl gibi bir yl asl kalan yldz anla-
tr. 1GSS ylnda Normalar, Halley K u y r u k l u Yldznn bir kez
daha yeryzne yaklamasna tank olurlar. N o r m a n l a r b u n u n
herhangi bir kralln d anlamna geldii kansnda olduk-
larndan, Halley K u y r u k l u Yldznn bir b a k m a ngiltere'nin
kendileri t a r a f n d a n istila edilmesini desteklediini d n d l e r .
Zamann bir gazetesi olan B a y c u x Tapestry'nin 1301 tarihli say-
snda kornetten sz ediliyor. ada gereki resmin kurucularn^
dan olan Giotto, Halley K u y r u k l u Yldznn b i r kez daha gr-
nne tank olduundan, bu yldz sa'nn douuna ilikin bir
tabloya dahil etmitir. 146G'da b y k bir k u y r u k l u yldzn g-
rnmesi Avrupa'y telaa d r d . Bu da Halley Kornetiydi. H-
ristiyanlar, y e r y z n e k u y r u k l u yldz sevkeden Tanr'nn, stan-
bul'u henz yeni zapteden T r k l e r i n y a n n d a olabilecei korku-
suna kapldlar.
XVI. ve XVII. yzyln nl astronomlar k u y r u k l u yldz-
lar karsnda h a y r e t l e r i m yenememilerdir. N e w t o n bile onlarn
sihrine kaptrd kendini. K e p l e r k u y r u k l u yldzlarn u z a y d a
denizdeki balk gibi h a r e k e t ettiklerini ve d a i m a Gne'e ar-
kalarn vererek dndklerinden, k u y r u u n Gne t a r a f n d a n eri-
tilip datldn sylerdi. N e w t o n gkte k u y r u k l u yldz g r m e k
iin ca atar, nice geceler uykusuz beklerdi. O k a d a r ki, bu a-
basndan tr hasta dt. Tycho ve K e p l e r gibi N e w t o n ' a gre
de y e r y z n d e n grlen k u y r u k l u yldzlar d n y a n n atmosfe-
rinde dolamyorlard. Oysa Aristo ve baz d n r l e r k u y r u k u
yldzlarn y e r k r e n i n atmosferinde devindikleri g r n d e y d i -
ler. N e w t o n kornetlerin Ay'dan daha u z a k olmakla birlikte, Sa-

104
t r n ' d e n de daha yakn olduklarn syledi. Kornetler de, geze-
genler gibi, yansyan gne yla p a r l a m a k t a y d l a r . Onlar
sabit yldzlar gibi uzakta sananlar ok aldanyorlar, nk yle
olsayd, Kornetler Gne'imizden gezegenlerimizin belirli yldz-
l a r d a n ald ktan fazla k almazlard. N e w t o n kornetlerin
de gezegenler gibi dmerkezli elips bir yrnge izerek Gne
e t r a f n d a dndklerine iaret etmitir. Kornetleri s a r a n gizin kay-
bolmas, kornetlerin dzgn yrngeleri b u l u n d u u n u n ve bun-
larn nceden aklanabileceinin belirtilmesi, New'.on'un arkada-
E d m u n d Halley'i 1531, 1607 ve 1682 ylnda gzken kornetle-
rin 76 yllk aralklarla g r n e n h e p ayn k u y r u k l u yldz olduu
s a v m a ulatrd. Halley 1758 ylnda bu kornetin yeniden yer-
yzne yaklaacan syledi. Gerekten de 1758 ylnda geldi,
bu nedenle de ona Halley K u y r u k l u Yldz ad verildi, nsan-
lk t a r i h i n d e ilgin rol o y n a y a n Halley K u y r u k l u Yldznn
1986'da y e r y z n e gelii srasnda zaya frlatlacak ara, bu ko-
rnete ilikin a r a t r m a l a r iin uzaya gnderilmi ilk a r a ola-
cak.
Gezegenlerle ilgilenen ada bilginler, bir k u y r u k l u yld-
zn gezegenle arpmasnn gezegen atmosferine y a r a r l oldu-
u g r n ne s r y o r l a r . rnein, Mars gezegeninin atmos-
ferindeki t m suyu son z a m a n l a r d a k i kk bir k u y r u k l u yl-
dzla arpmasna borlu olduu sylenebilir. N e w t o n k u y r u k -
lu yldzlarn k u y r k l a r m d a k i m a d d e n i n gezegenleraras alan-
da daldn, k u y r u k l u yldzdan k o p u p gittiini ve yava ya-
va ekim yasas u y a r n c a y a k n n d a k i gezegen t"3>rafin-!:; e-
kildiini kaydetmiti. N e w t o n y e r k r e zerindeki s u y u n ('bitki-
lerin sulanmas, r m e olaylar ve topraa dnmek vb. ii-
r aamal olarak kaybolduu kansn beslemitir. Sv, d
k a y n a k t a n beslenmezse, yava y a v a azalr ve sonunda hi kal-
maz. N e w t o n y e r y z n d e k i Okyanuslarn kornet kaynakl ol-
duklar ve gezegenimizde h a y a t n ancak k u y r u k l u yldza ait
m a d d e n i n dmesi sayesinde m m k n olduu dncesin deydi.
1868 ylnda a s t r o n o m Wliam Huggins bir kornet t a y f

105
(spcctrum) ile doal ya da petrol trevi gazn tayfndaki n i -
Ic-lkkrir. ayn olduunu saptad. Huggns k u y r u k l u yldzlarda
organik madde b u l m u t u ; daba sonraki yllarda bir karbon alo-
m:y]a bir nitrojen a t o m u n d a n oluan cyanogen'i (CN) kornet-
lerin k u y r u k l a r n d a belirledi. K a r b o n atomuyla nitrojen a t o m u
cyarJd'ieri oluturan molekl parasdr. Y e r k r e m i z 1910 y-
:1 a Halley kornetinin k u y r u k b l m n d e n gemek zereyken,
"ys panie kapld. Bir kornetin k u y r u u n u n ok incelmi ol-
duunu dnemediler. Bir kornetin k u y r u u n d a k i z e h i r l e r d e n
gelecek tehlike, aslnda, 1910 ylnda b y k kentlerdeki sana-
yilemenin yol at evre kirlilii tehlikesinden daha azd.
Bu olayn y e r y z n d e nasl yanklandna basnda kan
baz haber balklaryla rnekler verelim. 15 Mays 1910 tarihli
Sar Fransisco Chronicle gazetesindeki bir balk, New York
Salonlarnda Kornet Partileri veriliyor, diyordu. I^os Angeles
Examier alayl bir yaz biimini tercih etmiti: Baksana! u
Kornet seni cyanogen'ledi mi, cyanogen'lemedi mi henz?.. T m
insanlk bedava Gaz Banyosu yapacak! Bir h a b e r bal da
yejrdi: ' K u r b a n aday aaca kp K o m e t ' e telefon etti.!
1910'da dnyann cyanogen tehlikesiyle b a t m a s n d a n nce
insanlar neelenmek iin v e d a partileri veriyorlard. Bu a r a d a
baz akgz giriimciler kornete kar iyi gelen h a p l a r ve gaz
maskeleri retip satyorlard. Gaz maskeleri Birinci D n y a Sa-
vann sezinlendiini gsteren uursuz aletlerdi.
Kornetler konusundaki dncelerde baz karkln gn*
m7.de de s r p gittii anlalyor, 1957 ylnda Chicago n i v e r -
sitesinin Yerkes Gzlemevinde alan bir niversite m e z u n u y -
dum. Gzlemevinde yalnz nbet t u t t u u m bir gece t e l e f o n u n
srarla alna tank oldum. Atmda, alkol b a n y o s u n u n ileri
aamalarna geildiini ele veren bir ses, Baksana... S e n b a n a
bir astronom versene, konuaym, diyordu. Size b e n y a r d m -
c olabilirim, yantn verdim. ey, b u r a d a bir gardan parti
d u r u m u n d a y z da... Gkte de bir ey var ya... in garibi, ger-
ekten tuhaf ha arkada, gkteki bu eye baktn m kap gidi-

106
yor. B a k m a d n zamansa, ite, tam urda karamzda duruyor.
Gzmzde r e t i n a n n en d u y a r h kesimi, gr alannn t a m
m e r k e z i n d e deildir. Baknz hafif y a n a k a y d r a r a k gkte ha-
yal meyal yldzlar ve baka cisimler grebilirsiniz. B u n u bi-
liyordum. Gkte yeni kefedilen Arend-Rolland K u y r u k l u Yl-
dz o sralarda iyice gzkecek gibiydi. Bu nedenle ona bir ko-
rnete bakyor olmas olaslndan sz ettim. Uzun bir durak-
samadan sonra, telefondaki ses bana, Peki bu kornet nasl bir
eydir? diye sordu. Bir kornet bir kilometre u z u n l u u n d a bir
kartopu yndr. Bu a k l a m a d a n sonra bu kez karmdaki
ses daha uzun bir d u r a k s a m a geirdi ve, Baksana bana... Sen
beni gerek a m a gerek bir astronomla g r t r e m e z misin?
diye sordu. 1986 ylnda Halley K u y r u k l u Yldz yeniden g-
zkecei z a m a n m e r a k e d i y o r u m , politik parti liderleri kornetin
gzkmesi zerine ne k o r k u l a r geirecekler ve bizler de ne ser-
semce so ular karsnda kalacaz.
Gezegenlerin Gne evresinde eliptik bir yrngede dn-
melerine karn, yrngeleri fazla eliptik deildir. lk bakta
denebilir ki, gezegenlerin yrngeleri daireden farkszdr. Bu-
na karlk zellikle uzun peryodlu kornetler son derece eliptik
bir y r n g e izlerler. Gezegenler i G n e sisteminin eski m -
terileridirler; k u y r u k l u yldzlarsa yeni p e y d a h olmu m t e r i -
lerdir, N e d e n gezegenlerin yrngeleri h e m e n h e m e n daire-
seldir ve birbirlerinden kesin biimde a y r l m t r ? n k geze-
genlerin ok eliptik y r n g e l e r i olsayd ve bu y z d e n de kesi-
selerdi, er ge arprlard. Gne sistemi t a r i h i n i n ilk dnem-
lerinde, o l u u m s r e c i n d e birok gezegen vard belki de, Elip-
tik y r n g e l e r i kesien gezegenler arpp yok olmaya yne-
lik bir geliim gsterirlerken, dairesel yorngeliler byyp
varlklarn s r d r m e y e ynelik bir geliim gsterdiler. imdi-
ki gezegenlerin yrngeleri, a r p m a l a r d a n ve doal ayklama-
dan sasalim kp geriye kalabilenlerdir. G n e sisteminin is*
tikrarl ortaana, ilkalarn felaketli arpmalarndan sonra
geilmitir.

107
D Gne sisteminde, gezegenlerin ok tesindeki blgede
bir trilyon kornet ekirdeinden oluan kocaman kresel bir bu-
lut var. Bu kornet bulutu, otomobil yarlarna k a t l a n a r a b a -
lar m yapt hzdan d a h a fazla olmayan bir s r a t l e Gnein
evresindeki yrngesini t a m a m l a r , 1 kilometre apndaki bir
kar ynn takla ata ata dnmesini gznne getirirseniz, ti-
; 1: bir k u y r u k l u yldzn neye benzediini anlayabilirsiniz. B u n -
larn ou, P l u t o ' n u n yrngesi snrndan ieri dalamazlar. F a -
k/ z a m a n zaman bir yldzn geii, kornet b u l u t u n d a evrensel
ekim dalgalanmas ve kprtsna yol atndan, bir kornet
g r u b u kendini bir hayli eliptik y r n g e l e r d e Gne'e doru yol
alyor bulabilir. J p i t e r ve S a t r n gezegenlerinin ekim etki-
siyle bu kornet g r u b u n u n yolu biraz d a h a deiince, y z y l d a
bir falan i Gne sistemi t a r a f n d a n ekilebiliyorlar. J p i t e r ' -
le M a r s gezegenlerinin yrngeleri arasndaki bir y e r d e snp
b u h a r l a m a y a balarlar. Gne'in a t m o s f e r i n d e n da doru f-
lenen madde, gne rzgr, k u y r u k l u yldzn arkasna toz ve
buz paralar yar, bylece kornet k u y r u u n d a b i r i k i n t i oluur.
Eer J p i t e r ' i yalnzca bir m e t r e geniliinde d n r s e k , o
takdirde k u y r u k l u yldzmz bir toz zerreciinden k k ka-
bul edebiliriz. F a k a t k u y r u k t a k i kmeleme geliince, uzunlu-
u gezegenler ar as boyutlar kazanabilir. Y e r y z n d e n grlebi-
lecek mesafede yrngelerde d n m e y e balaynca, d n y a l top-
lumlar arasnda batl inan frtnas y a r a t a c a k t r . F a k a t sonu-
ta dnyallar anlayacaklar ki, komet kendi gezegenlerinin a t -
mosferinde d e i l teki gezegenler arasnda dolamaktadr. Ar-
tk b u n u n yrngesini hesaplayabilirler. Ve belki da bir g n
yldzlar leminden gelen bu ziyaretinin gizlerini kefetmek
iin kck bir uzay arac f r l a t a c a k l a r d r .
Er ya da ge k u y r u k l u yldzlar gezegenlerle arpacak-
lardr. Y e r k r e m i z ve onun yakn dostu Ay, kornetlerle k k
asteroitlerin bombardman altnda kalabilirler. B u n l a r G n e
sisteminin oluumundan a r t a k a l a n d k n t l e r d i r . K k cisim
says b y k cisim saysndan daha ok o l d u u n d a n , kk ci-

111
sim arpmas d a h a ok olacaktr. Tunguska'daki gibi k k bir
kornet parasnn y e r k r e y l e arpmas yaklak bin ylda bir
olur. F a k a t Halley K u y r u k l u Yldz gibi ba t a r a f n d a k i par-
laklk ap 20 kilometreyi bular b y k kornetle bir arpma
bir milyar ylda bir olabilir.
Kk, buzlu bir cisim bir gezegen ya da Ay'la arpnca
derin bir iz b r a k m a y a b i l i r arpt yerde. F a k a t arpan cisim
b y k s e ya da ana yaps kayadansa, k r a t e r a:h verilen bir ya-
r m k r e s e l boluk aar. Ve eer bu krateri dolduracak ya da
s r t n m e y l e rtecek bir gelime olmazsa, krater milyarlarca yl
olduu gibi kalr. Ay'n yzeyinde hibir t o p r a k anmas ol-
maz. Yzeyini incelediimizde Ay'n arpma sonucu k r a t e r l e r -
le dolu o l d u u n u grrz. H a l e n i Gne sistemini d o l d u r a n
kornet ve asteroit d k n t p a r a l a r : . u n t m n n neden olabi-
leceinden de ok k r a t e r vardr. te bu nedenledir ki, A y ' n
yzeyi, d n y a l a r n ok daha nceki dnemlerde, milyarlarca yl
ncesinde yok olu andan geip geldiklerini aklamaktadr.
a r p m a sonucu oluan k r a t e r l e r yalnzca Ay'a zg u-
k u r l a r deildir, gne Sisteminin birok blgesinde, M e r k r ' -
den (Gne'e en y a k n b u l u n a n M e r k r ' d e n ) b u l u t u n evrele-
dii Vens'le Mars'a ve kck Ay'lar Fobos ve Deimos'a dek
her yerde bu k r a t e r l e r e rastlyoruz. B u n l a r az ok y e r k r e m i z e
benzeyen d n y a l a r ya da gezegenler ailesindendir. Yzeyleri
serttir, ileri k a y a ve d e m i r d e n d i r . Atmosferleri de, bo uk de-
nebilecek basn dzeyinden, yerkremizikinden 90 kez d a h a
yksek d z e y d e basnlar arasnda deiir. Ik ve i: : .
olan Gne'in evresine toplanmlardr, tpk ate evre n e
kamp k u r a n l a r gibi. Gezegenlerin hepsinin ya yaklak 4 mil-
yar 600 milyon yldr. Ay gibi, hepsinde de, G n e i k i n i n i n
ilk d n e m l e r i n d e geirilmi bir arpma felaketinin ideri g-
rlr.
Mars gezegenini geince, baka r e j i m e girmi oluruz, J -
piter gezegeiyle teki dev gezegenlerin rejimine. B u n l a r koca-
man d n y a l a r d r . ounlukla h i d r o j e n ve h e l y u m d a o i u u r -

109
lar. Metan, amonyak ve su gibi hidrojen asndan zengin gaz-
lardan az miktarlarda bulunur bu gezegenlerde. Buralarda, ya-
ni Jpiter'de ve Jpiter ailesinin gezegenlerinde kat yzeyler
yoktur. Yalnzca atmosfer ve rengrenk bulutlar grlr. Bun-
lar yerkremiz gibi ufak tefek gezegencikler deildirler. Jpi-
ter'e dnyamz gibi bin tane gezegen sar. Jpiter'in atmosfe-
rine bir komet ya da asteroid derse, bir krater amasn bek-
lememeliyiz. Bulutlar arasnda paralanp gider. Bununla birlik*
te d gne sisteminde de birok milyar yl ncesine ait arp-
malarn yer aldn biliyoruz. nk Jpiter'in bir dzineden
ok Ay' vardr ki, bunlardan 5'ini Voyager adl uzay arac ya-
kndan inceledi. Burada da gemi felaketlerin izlerini grmek
mmkn. Gne sisteminin tm incelenebildiinde, her dokuz
gezegende de, Merkr'den Pluto'ya kadarki dnyalarda, arp-
madan tr felaketlerin yer aldn greceiz. Ayn zaman-
da bu gezegenlerin aylarnda, kornetlerinde ve asteroitlerinde de
ayn felaket izlerini gzleyebileceiz.
Ay'n bize yakn yannda, yeryzndeki teleskoplarla gz-
lenebilen 10.000'e yakn krater var, Maria ad verilen deniz-
ler blgesinde, ap 1 kilometre olan 1.000'e yakm krater gr-
lyordu. Bask yerli blgeler olan buralar, belki de Ay'n olu-
masndan ksa zaman sonra lavlar basmlar ve daha nceki
kraterleri rtmlerdir. Gnmzde, Ay'da ancak yz bin yl-
da bir krater almasna tank olunabilir. Birka milyar yl n-
ce gezegenler arasndaki blgelerde imdikinden daha ok d-
knt paralar varolduundan, imdi artk Ay'da bir arp-
madan tr krater almas iin yz bin yldan fazla bir sre
beklemek gerekli olabilir. Yerkremizin alan Ay'mknden geni
olduu in, gezegenimizde bir kilometre apnda bir krater aa-
bilecek arpma grmek on bin ylda mmkn olabilir. Yerk-
remizde Arizona ad verilen 1 kilometre apndaki meteor
kraterinin yirmi ya da otuz bin yllk olduu saptanmtr; bu
da yaplan hesaplara uygun dmektedir.
Kk bir kornetin ya da asteroitin Ay'a arpmas, yery-

110
z n a e n grlebilecek gibi br p a t l a m a y a yol aar. Byle bir ola-
y gsteren bir rnek vardr: 25 Haziran 1178 tarihinde be n-
giliz rahibi Ay'da olaanst bir olay saptamlardr. Daha son-
ra bu olay C a n i e r b u r y ' d e k i Gervase g n l n e kaydedilmitir.
Bu gnlk, zamannn siyasal ve kltrel olaylarm gvenilir
biimde kaytlara geirmekle tannyor. te, bu giilgn yet-
kililerine be r a h i p yemin ederek grdkleri olayn y k s n
anlatmlardr. K a y t l a r d a yle deniyor:

Ay'n prl prl olduu bir geceydi. H e r zaman olduu


gibi byle gecelerde yarm Ay'n iki ucu douya bakyordu.
stteki ucu b i r d e n ikiye bolnd. Blnmenin orta yerin-
den bir meale frlad, ate, kzgn kmrler p s k r d ve
kvlcmlar yayld.

A s t r o n o m l a r D e r r a l Mlhollan ve O aile Calame, bir ar-


pma sonucunda, A y ' n yzeyinden, C a n t e r b u r y rahipleri t a r a -
f n d a n verilen bilgiye uygun biimde bir toz bulut unut kalkabi-
leceini hesaplamlardr.
Eer Ay'n yzeyinde 800 yl nce byle bir a r p l m a ol-
musa, k r a t e r i n hl grlebilmesi gerekir. Ay'da h a v a ve su
b u l u n m a d n d a n a n m a ylesine etkisizdir ki, birka milyar yl-
lk k c k k r a t e r l e r bile olduu gibi d u r u y o r . Gervas^ t a r a -
fndan kaydedilenlerden, Ay'da g r l d sylenen olguy be-
lirlemek m m k n d r . a r p m a l a r nlar yaratr, pE','.amadan
p s k r e n ince toz izgileri brakr. Ay'daki ok y e n i ' ?!.-r-
de, rnein K o p e r n i k ve K e p l e r ad verilen kraterlerde, bu t r
nlar v a r d r . K r a t e r l e r Ay'daki yok denecek kadar a:- a n l m a -
ya kar koyabildikleri halde, ok ince olan nlar buna kar
koyamazlar. Z a m a n l a uzayda den ok k k zerrelerin (mik-
romeleoritierin) gelii bile ortal tozutarak nlar rter. By-
lece nlar y a v a yava kayboluyor. In grlmesi yeni bir ar-
pmann imzas niteliindedir.

111
Meteorit uzman J a c k H a r t u n g nl ve ok yeni g r n e n
bir kk kraterin C a n t e r b u r y rahiplerinin syledikleri blge-
deki varlna iaret ediyor. Bu k r a t e r e Gi orda no B r u n o ad ve-
rilmiin'. Nedeni, Katolik Kilisesi bilginlerinden ola XVI. yz-
ylda yaam bu kiinin saysz d n y a l a r b u l u n d u u n u ve but-
ian ounda insan yaadn sylemesi zerine 1600 ylnda
bir kazaa balanarak yaklm olmasdr.
Olayn bu biimde y o r u m l a n m n doruluunu ortaya ko-
yan bir baka kant, alama ve Muiholland t a r a f n d a n belirlen-
di. Bir cisim b y k bir hzla Ay'a arpnca, Ay hafifken sallan-
t geirir. Sonuta titreimler yok olup gider, a m a sekiz yzyl
gibi ksa bir zamanda olmaz bu. Ay'n geirdii bylesi bir r -
perti, laser yanstma tekniiyle llebilmektedir. ApoIIo astro-
notlar Ay'n birok blgesine zel aynalar yerletirdiler. Bu ay-
nalara laser geri reflektr deniyor. Y e r y z n d e n gnderilen
bir laser n aynaya arpp yansynca, geri dn iin h a r c a -
d : m a n inanlmaz bir dakiklikle llebiliyor. Bu sayy -
n hzyla arpnca da, o andaki Ay'a olan uzaklmz inanl-
maz bir kesinlikte ortaya kyor. Bu lmler, birka yllk bir
dnemde s r d r l d n d e , Ay'n yllk bir dnemde m e t -
re kadar enlemesine bir t i t r e m e geirdii saptanyor. Bu sou-
sa Giordano B r u n o k r a t e r i n i n b i n yl a m a y a n bir z a m a n iin-
de Ay'n arpma geirdii olgusuna u y g u n d m e k t e d i r .

B t n bu bilgiler dolayl k a r m a y n t e m i n e d a y a n m a k t a -
dr. Byle bir olayn tarihi z a m a n l a r iinde m e y d a n a gelmi ol-
mas olasl ok zayftr. F a k a t ortaya kan kant, olduka
uyarcdr. Tunguska Olay gibi Arzona Meteor K r a t e r i de bize
t m arpma felaketlerinin gne sisteminin e r k e n d n e m l e r i n -
de meydana gelmediini gsteriyor.

Yerkremiz A y a ok yakn mesafededir. Ay a r p m a l a r so-


nucu bylesine kraterlerle delindiine gre, y e r k r e m i z b u n l a r
nasl Kavuturmutur? Meteor k r a t e r i neden bu denli e n d e r yer-
yznde? Kornetler ve asteroidler insan y a a y a n gezegenlere

112
a r p m a m a y a zen mi gsterirler? Byle bir iyimserlik dn-
lemez. B u n u n olas tek aklamas, arpma sonucu k r a t e r l e r i n
hem Ay'da, hem yerkremizde h e m e n hemen ayn oranda olu-
tuu f a k a t h a v a ve su b u l u n m a y a n Ay'da k r a t e r l e r i n u z u n za-
m a n k o r u n m a s n a karlk, y e r y z n d e anmann yava yava
onlar sildii ya da doldurduudur. Sularn akmas, rzgrn
kum tamas ve da birikintileri ok geni z a m a n iinde yava-
tan yer alan olgulardr. F a k a t milyonlarca ya da milyarlarca yl
s r p gidince, b u n l a r a r p m a d a n t r m e y d a n a gelen yara iz-
lerini k k n d e n bile silme gcne sahip olurlar

H e r h a n g i bir ayn ya da gezegenin yzeyinde d etkenli


sreler y e r alacaktr. rnein, uzay kaynakl etkenler gibi.
Bir de d e p r e m gibi i kaynakl sreler olacaktr; volkanik pat-
lamalar gibi annda felaket y a r a t a n olaylar. B u n u n yan sra
h a v a n n tad k u m tanecikleriyle ukur larn ok yavatan
dolmas gibi sreler de olur. H a n g i srelerin, hangi sreler-
den d a h a ar bastn sylemek olanaksz, Ancak u sylene-
bilir : Ay'da d kaynakl felaket etkenleri ar basyor; y e r y -
znde i kaynakl y a v a t a n oluan ekenler ar basyor. Mars
ise kisi arasnda bir d u r u m d a bulunuyor.

Mars ve J p i t e r yrngeleri a r a s n d a saysz 'seroic-.le*, k-


ck gezegenler v a r d r . B u n l a r n e n b y k l e r i birka y k i l o -
m e t r e apndadr. ou, boyu eninden fazla dikdrtgen blv.. -
dedir ve uzayda takla a t a r a k dolarlar. Birbirlerine ok y a k n
karlkl y r n g e l e r d e ikier ya da er asteroid do y r~ ola-
bilir. Asteroidler arasnda arpma sk grlen bir o!ay Ba-
zen b u n l a r d a n bir para kopar, gezegenimize rast in; -
teorit olarak y e r y z n e der, Mzelerimizin raflarnda ve bi-
limsel sergilerde uzak d n y a l a r d a n paralar olarak g&rgilenh'ler.
Asteroidler kua b y k bir tc deirmendir. Bu deir-
men kiik k k paralar toz zerreciklerine dntrr. K u y -
ruklu yldzlarla birlikte b y k asteroidler, gezegen yzeylerin-
deki en y e n i k r a t e r l e r d e n s o r u m l u d u r l a r . Asieroit kua, b i r

113 Kozmos : P. 8
zamanlar bir gezegenin, yaknndaki dev J p i t e r ' i n ekim gel-
gitleri nedeniyle olumaktan alkonulduu br blgedir diyebi-
liriz. Ya da asteroit kua, kendini p a r a l a y a n bir gezegenin
paralardrlar. Bu son k olaslk tamyor, nk y e r y z n -
deki hibir bilgin bir gezegenin kendi kendine patlayp paralan-
mas c b y diye bir ey bibniyor. F a k a t belki de byle olmutur.

S a t r n ' evreleyen halkalar asteroit kuayla benzerlik


gsteriyorlar. Bunlar gezegenin yrngesinde dolaan b u z d a n
olumu milyarlarca kck Ay'lardr. S a t r n ' n ekim gc
nedeniyle civardaki bir Ay'a k a t m a k t a n alkonulmu parack-
lar olabilir bu k c k Ay'lar. Ya da ok y a k n n d a dolat
iin ekim gc g e l - g i t i e r i y z n d e n p a r a l a n a n bir Ay'n ka-
lntlar da olabilir. Baka bir olaslk da, S a t r n ' n bir Ay'n-
dan, rnein Titan gibi bir Ay'ndan f r l a y a n maddeyle gezege-
nin atmosferine den m a d d e arasnda sabit bir denge d u r u m u
oluudur. J p i t e r ' i n ve U r a n s ' n da halkalar sistemi vardr.
Yeryznden gzlenebilmesi h e m e n h e m e n olanakd b u l u n a n
bu halka sistemleri henz yeni kefedilebilmitir. N e p t n ' n de
bir halka sorunu v a r m yok mu sorusu, gezegen bilginlerinin
gndem defterinde listebadr. Szkonusu halkalar, J p i t e r ben-
zeri gezegenlerin evrendeki zel bir ss aralar olabilir.

Satrn'den Vens'e dek gezegenlerin son d n e m l e r d e arp-


ma durumuyla kar karya kaldklarnn n s r l d bir ki-
tap, 3950 ylnda I m m a n u e l Velikovsky adnda b i r pskiyatr uz-
man tarafndan yaynland. Geni halk ynlarna h i t a p e t m e k
zere hazrlanan bu kitaba arpau D n y a l a r (Woxlds in Colli-
sion) ad verilmitir. Gezegen b y k l n d e kornet denen bir
cismin J p i t e r sisteminde her naslsa olutuunu leri s r e n ya-
zar, 3,500 yl kadar nce b u n u n i gne sistemine girdiini, yer-
kremiz ve Mars'la birka kez arptn, bu a r p m a l a r n so-
nucu olarak Kzl Deniz'i ayrdn, Musa'yla sraillilerin Fira-
vun'dan kamalarn saladm ve J o s h u a ' n m emirleriyle geze-
genimizin dnmesini engellediini sylyordu. Bu y z d e n vol-

114
k a n p a t l a m a l a r ve sellerin g r l d n (*) y a z a n Velikovsky*-
n i n i f a d e s i n e gre, k a r m a k g e z e g e n i c r a r a s bir bilardo o y u n u
s o n u c u n d a , b u kornet h e m e n h e m e n dairesel b i r y r n g e y e o t u -
r a r a k bildiimiz V e n s gezegeni o l u v e r m i t i r (ad geen y a z a r a
gre V e n s e s k i d e n y o k m u ) .

z e r i n d e birazck d u r a r a k a n l a t m a y a altm gibi. yaza-


r n b u d n c e l e r i h e m e n t m y l e yanltr. A s t r o n o m l a r arp-
ma o l g u l a r n a itiraz e t m i y o r l a r , yalnzca a r p m a l a r n y a k n ta-
rihli olabileceine kar kyorlar. G n e sistemini s e r g i l e y e n
h i b i r modelde gezegenler y r n g e l e r i n d e k i leklere uygun
o l a r a k gsterilemez. n k byle b i r eye ka i ksa, y o r n g e -
l e r i n d e k i g e z e g e n l e r gzle zor g r l e c e k k k l k t e gsterilebi-
lir. G e z e g e n l e r i g e r e k l ekleriyle gsterebilecek olsak, y a n i toz
zerrecii gibi gsterilebilirlerde, belirli bir k u y r u k l u yldzn
y e r k r e m i z e b i r k a bin yl iinde a r p m a s olaslnn ok, a m a
ok a z b u l u n d u u n u kolaylkla a n l a y a b i l i r d i k , s t e l i k Vens
k a y a l k v e m a d e n i y a p d a bir g e z e g e n d i r . H i d r o j e n b a k m n d a n
f a k i r d i r . Oysa J p i t e r -ki Velikov.-.ky kornetin J p i t e r ' d e n gel-
diini ne s r y o r d u - h e m e n h e m e n t m y l e h i d r o j e n d e n olu-
u y o r . J p i t e r ' d e n kornet y a d a gezegen f r l a m a s n a u y g u n e n e r -
j i k a y n a k l a n y o k t u r . B u n l a r d a n h e r h a n g i biri y e r k r e m i z i n ya-
n n d a n gese, g e z e g e n i m i z i n dnmesini d u r d u r a m a z . stelik
d u r d u r d u k t a n s o n r a y e n i d e n d n d r e m e z de. V o l k a n l a r n patla-
mas ya da sel b a s k n l a r n n sk t e k r a r l a n na ilikin gr
d o r u k a r a c a k jeolojik k a n t ca elde yokLur. M e z o p o t o m y a ya-
z t l a r n d a V e n s ' t e n sz e d i l m e k t e d i r . B u y a z t l a r s a Velikovsky'-
n i n V e n s ' n k o r n e t t e n b i r g e z e g e n e d n t n syledii '.a-

(*} Bildiim kadaryla, tarihi bir olay mistik olmayan bir yoklan
ve kornet mdahalesi olarak aklamaya lk bat E-lmund
Halley "d ir. Edimi d Halley, Nuh'un sellerim bir kuyruklu yl-
dzn rastlantsal goku olarak nitelemitir.

115
r i h t e n ncesine r a s t l a r (*). Bir ayli elipiik y r n g e l i b i r cis-
m i n , b u g n d a i r e s e l biime ok y a k n olan V e n s y r n g e s i n e
y l e abucak gemesi olanak diidir. V e l i k o v s k y ' m n k i t a b n d a
b u n a benzer olanaksz d a h a birok v a r s a y m d a n sz e t m e k m m -
kn.
G e r e k b i l i m a d a m l a n , gerekse k o n u n u n u z m a n o l m a y a n l a r
t a r a f n d a n ne s r l e n v a r s a y m l a r n yanll er ge o r t a y a -
kar. Ne v a r ki, bilim k e n d i n i d z e l t e n b i r g i r i i m d i r . V a r s a y m -
larn bilim t a r a f n d a n k a b u l edilebilmesi iin ciddi k a n t sna-
v n d a n gemesi gereklidir. V e l i k c v s k y olaynn e n kt yan, b u
kiinin ne s r d v a r s a y m l a r n y a n l olmas ya da kesinlii
kabul edilmi olgulara t e r s dmesi deildi. E n k t y a n , k e n -
dilerine b i l i m a d a m diyen baz kiilerin VeIikovsky*nm k i t a b n
o r t a d a n k a l d r m a k i s t e m e l e r i y d i . Bilime g c n v e r e n , zgr
a r a t r m a ve ne denli g a r i p gelirse gelsin, o r t a y a a t l a n b i r v a r -
s a y m n deeri z e r i n d e a r a t r m a y a p l m a s g e r e k t i i d n c e -
sinin yerlemesidir. Allm f i k i r l e r e b e n z e m e d i i iin insan
tedirgin eden yeni f i k i r l e r i n boulmas, din ve siyaset evrele*
rinde grlebilir. F a k a t byle b i r ey, bilgiye g t r e n b i r yol de-
ildir. Bilimsel aba k a v r a m y l a b a d a a m a z . Y e n i u f u k l a r aa-
cak grleri kimin ne s r e c e i n i nceden k e s t i r i p a t a m a y z .
Vens ktle, b o y u t v e y o u n l u k a s n d a n hemen hemen
y e r k r e m i z e eittir. E n y a k n gezegen oluu n e d e n i y l e y z y l l a r
boyunca y e r k r e n i n k a r d e gezegeni gzyle b a k l y o r d u . K a r -
d e gezegen acaba nasl b i r y e r d i r ? Yazn h k m s r m e s i v e
gnee yaknl nedeniyle d e y e r k r e m i z d e n biraz d a h a sjcak
b i r yer m i d i r acaba? Y z e y i n d e a r p m a sonucu o l u m u k r a t e r -
ler v a r mdr, yoksa anmayla k a y b o l u p g i t m i l e r m i ? V o l k a n
var m? Y a dalar? O k y a n u s l a r ? Y a d a h a y a t v a r m ?
Vens'e teleskopla ilk b a k a n 1609 y l n d a Galileo o l m u t u r .

Silindir biimindeki Adda mhr, M.. bininci ylm ortala-


rna aittir ve Vels tauras Inanna : y sabah yldz ve Babil
iar'nn habercisi olarak gsterir.

116
Yzeyinde hibir eklin bulunmad, yass bir yuvarla!: grd.
Galileo, Ay gibi, Vens'n de incecik bir hilal biiminden t a m
bir y u v a r l a k biime ve a y n nedenle dnp deitiini kay-
detti. Bazen Vens'n gece y a n m a daha uzun s r e bakyoruz,
bazen de g n d z y a n m a . Bu arada, bu b u l g u y e r k r e n i n G n e
e t r a f n d a dnd (ve G n e ' i n y e r k r e e t r a f n d a dnmedii)
g r n g l e n d i r m i oldu. Optik teleskoplarn daha b y k l e -
ri yapldka ve ayrntlar f a r k e t m e zellikleri artrldka, sis-
temli biimde Vens'e evrildiler. F a k a t Galileo'dan daha iyi
gzleyebilmi deiller. Vens' youn ve i karartc bir bulut
tabakas evreliyordu. Gezegene s a b a h vakti ya da geceleyin
baktmzda, V e n s ' n b u l u t l a r n d a n y a n s y a n g n e n gr-
mekteyiz. Ne var ki, kefedildikleri g n d e n bu y a n a bu b u l u t -
larn yaps bilinmezliini hl koruyor.
Vens' grebilme olanaklarnn bulunmay, baz bilginle-
ri bu gezegen yzeyinin bataklk olabilecei grne itti. Bu
g a r i p iddia yle bir m a n t a b a l a n m t ;
Vens'te hi b i r ey gremiyorum.
Niin gremiyorsun?
nk t m y l e b u l u t l a r l a kapl.
Bulutlar n e d e n olumutur?
Sudan tabii.
yleyse Vens'n bulutlar, neden y e r y z b u l u t l a r n d a n
d a h a kaln?
nk orada daha ok su var.
Fakat b u l u t l a r d a d a h a ok su varsa, y z e y d e daha da ok
su b u l u n m a s gerekir. Ne t r y z e y l e r daha suludurlar?
Bataklklar.
Peki, bataklklar varsa bcekler, y u s u f u k l a r h a t t a belki di-
nozor neden b u l u n m a s n V e n s ' t e ? Gzlem : Vens'te hi bir ey
grlemiyor. S o n u : H a y a t olmas gerek. V e n s ' n geit ver-
m e y e n b u l u t l a r imdilik sadece isteklerimizi yanstyorlar. Biz
canl v a r l k l a r olduumuza gre, baka y e r l e r d e de h a y a t olmas
isteiyle y a n p tutuuyoruz. Ancak k a n t l a r n dikkatlice derle-

117
nip t o p a r l a n m a s ve d e e r l e n d i r i l m e s i s o n u c u n d a belirli b i r d n -
y a d a canl v a r l k l a r n b u l u n u p b u l u n m a d n a k a r a r verilebilir.
V e n s bizi byle d n m e y e zorluyor.
V e n s ' n yaps h a k k n d a a n a h t a r bilgi o l u t u r a c a k ilk ve-
riler, cam p r i z m a ya da m k r n m zgaras d e n e n d z bir y -
zeyde yaplan a l m a l a r d a n elde edildi. Bu z g a r a n n zerinden
belirli a r a l k l a r l a d z g n izgiler geer. N o r m a l beyaz m yo-
u n bir d e m e t i d a r b i r y a r a y n e l t i l d i k t e n s o n r a p r i z m a d a n
ya da krnm z g a r a s n d a n geirilirse, tayf adn a l a n g k k u a
r e n k l e r i n e ayrr. Tayf y k s e k f r e k a n s l (*) ktan d k f r e -
k a n s l l a r n a k a d a r (mor, mavi, yeil, sar, t u r u n c u ve k r m z )
gider. Biz bu r e n k l e r i grebildiimiz in b u n a gzle g r l e b i -
len k denir. Oysa t a y f t a n g r d m z b l m n d e n da-
h a baka klar d a v a r d r . D a h a y k s e k f r e k a n s l a r d a , m o r r e n -
gin tesinde, t a y f n m o r t e s i a 3 m v e r d i i m i z b u l u n u r ; t a m
anlamyla gerek bir k olup m i k r o p l a r a l m s a a r . G z m -
zn grmedii bu a n l a r ve f o t o e l e k t r i k h c r e l e r k o l a y l k -
la f a r k e d e r . D n y a d a gzlerimizle a l g l a y a b i l d i i m i z d e n fazlas
vardr. Mortesi m tesinde t a y f n X - n b o l m b u l u n u r .
X - nlarnn tesindeyse g a m m a n l a n , d a h a d k f r e k a n s -
larda da, krmznn tesinde t a y f n kzltesi b l m v a r d r . G -
zmze g r n m e y e n b u k b l m , b i r t e r m o m e t r e a r a c l y -
l a saptanabilmitir. G z m z n g r e b i l d i i n i n t e s i n d e t e r m o -
m e t r e y e k v a r d n d a n , t e r m o m e t r e d e d e r e c e n i n y k s e l d i i
grld. ngrakl y l a n l a r l a sv p r e p a r a t i i n d e k i y a n i l e t k e n *
ler kzltesi nlar t a m a n l a m y l a f a r k e d e r l e r . Kzltesi bl-
m n tesinde t a y f n ok geni r a d y o d a l g a l a r b l m g e l i r .
B u n l a r g a m m a nlarndan r a d y o d a l g a l a r n a dek, a y r ie y a -
r a y a n k trleridir. Hepsi de a s t r o n o m i d e k u l l a n l r . Gzleri^

<*) Ik bir dalga hareketidir; belirli bir zaman biriminde (rnein


bir saniye), gzn agtabakas gibi bir gk alglama mekanizma-
snn ine Ulaan dalga boyu says frekansn belirler.

118
m i z i n r e n k alglama alan kstl olduundan, tayf a d m verdii-
m i z gzle grlebilir bu kck k demetine kar eilimi-
m i z vardr.

1844 ylnda filozof Augeste Comte sonsuza dek gizli kala-


c a k bilgiye ilikin b i r rnek ararken, yldzlarn ve gezegenle-
r i n yapsn gsterdi. Fiziksel olarak yldzlara ve gezegenlere
hibir z a m a n gidilemeyeceini ve b u n l a r n yapsna ilikin r-
n e k l e r i n de elimize geemeyeceini d n e n Auguste Comte,
b u n l a r n yaps h a k k n d a k i bilgilerden sonsuza dek y o k s u n ka-
lacamz s a n y o r d u . F a k a t Comte'un l m n d e n yalnzca
y l sonra gklerdeki cisimlerin yapsn belirlemek zere t a y f t a n
yararlanlabilecei anlald. Deiik molekller ve deiik kim-
y a s a l elementler, f a r k l k f r e k a n s l a r ya da k rengi emer-
ler, E m d i k l e r i n d e n bazlar t a y f n grlebilen blmnde bulu-
nabilir, bazlar t a y f n gzle g r l m e y e n blmnde. Bir geze-
g e n a t m o s f e r i n i n t a y f n d a tek b i r siyah i2gi, n kayp bl-
m n ifade e d e r ki, bu da n baka bir gezegenin havasndan
getii srada ona emi yoluyla kaptrd blm demektir. H e r
izgi deiik bir m o l e k l ya da atomun r n d r . Her madde-
n i n k tayfna att zel bir imzas v a r d r . V e n s gezegenin-
d e k i gazlarn zellikleri, y e r y z n d e n , y a n i 60 milyon km. uzak-
t a n imzann t a n n m a s gibi t a n n r . Gne'in yapsn tanrsal
b i r gce sahipmiiz gibi bilebiliyoruz. Gne'in yapsnda nce
h e l i u m b u l u n d u u s a p t a n m t r . (Yunanllarn Gne T a n n s ' n a
Helios adn v e r m e l e r i nedeniyle helium denilmitir.) E u r o p u m

119
bakmndan zengin m a n y e t i k A yldzlarnn yapsn bilebiliyo-
ruz; ok uzaklardaki galaksilerin yapsn bu t a k m y l d z l a n
oluturan milyarlarca yldzn verdii toplu ktan karabiliyo-
ruz. Astronom spektroskopu h e m e n h e m e n sihirbazlk denebile-
cek bir teknik dzeyine ulamtr. Bu teknik kargsnda h a y r e t -
ten azm hl ak kalr. Auguste Comte'un bu rnei semesi
talihsizlik olmutur.
Eer Vens bataklklarla kapl bulunsayd, su b u h a r izgi-
lerini t a y f n d a grmek m m k n olurdu. Oysa 1920 yl dolayla-
rnda Mount WiIson Gzlemevinde denenen ilk spektroskopk
aratrmalarda, Vens bulutlarnn zerinde su b u h a r izine hi
rastlamad. Bulutlar zerinde ince silikat t o z u n u n dnendi
Vens'n, bylece le benzer, k u r a k bir yer olduu anlald.
Daha sonraki incelemeler, V e n s ' n atmosferinde b y k m i k -
tarda karbondioksit b u l u n d u u n u ortaya koydu. Baz bilginler,
gezegendeki b t n suyun h i d r o k a r b o n l a r l a k a r a r a k k a r b o n d i -
oksit oluturduunu, bu nedenle de Vens'n yzeyinin petrol de-<
nizinden m e y d a n a geldii y o r u m u n a yneldiler. K i m i bilgin de,
bulutlarn zerinde su b u h a r n n b u l u n m a y n b u l u t l a r n ok
souk oluuna balam ve bu y z d e n b t n s u y u n d a m l a c k l a r
halinde younlatn, b u n l a r n da tayf izgilerinde su b u h a r
gibi gzkmediini sylemiti. B i l i m a d a m l a n n n tahminlerine
gre, kireta ran k a b u k gibi r t t birka adack dnda Ve-
ns gezegeni t m y l e suyla kaplyd; ancak atmosferdeki yo-
un karbondioksidin varlndan t r deniz olaan sudan de-
il, karbonatl sudan olumutu.
Gerek d u r u m hakknda ilk belirtiler, t a y f n grlebilir k
ya da kzltesi blmlerinden gelmemitir; b u n l a r radyo dal-
galar blmne aittir. Bir radyo - teleskop, b i r fotoraf m a k i -
nesinden daha iyi k-ler gibi i g r r ve g n genie b i r
alann iine alacak ekilde ynlendirdiimizde, zel bir r a d y o
frekansndan ne miktar enerjinin y e r y z n e geldiini k a y d e d e r .
Akll canllarn radyo sinyalleri gnderdiklerini biliyoruz; b i r
baka deyile, radyo ve televizyon yneten kiilerin b u l u n d u u -

120
nu bilmekteyiz. Fakat doal cisimlerin radyo dalgalar gnder-
melerinin baka nedenleri olduunu da biliyoruz. Bunlardan bi-
ri, scak olmalardr. 1956 ylnda radyo - teleskoplardan biri Ve-
ns gezegenine doru evrildiinde, ok yksek s derecesi gos-
terircesine radyo dalgalan yayd anlald. Fakat Vens'n y-
zeyinin mthi scak olduunu asl ortaya koyan, karanlk bu-
lutlar delip geen Sovyet Venera uzay aracnn bize bu en ya-
kn gezegenin gizemli yzeyine inmesi oldu. Anlald ki, Vens
yanyor. Vens'te ne bataklk var, ne petrol alanlar, ne karbo-
nat okyanuslar. Yetersiz verilerle yanlmak kolaydr.
Biz her eyi yansyan kla gryoruz. Bu Gne vere-
bilecei gibi, elektrik ampul de verir. In nlan baktmz
eye arpp geri gelerek gzmzn iine girer. Fakat eskiler,
ki bunlar arasnda Euklid gibi nemli kiiler de var, gzmz-
den uzanan nlarn, baklan cisme temas eimeleri suretiyle
grebildiklerim sanrlard. Bu tr bir dnceye b u g n de rast-
land oluyor. Geri karanlk bir odadaki cismin grlemeyii-
n aklamaya yetmiyor, ama doal bir dnce olarak bunu sr-
drenler var. G n m z d e bir laser'le bir fotohcre ya da bir ra-
d a r vericiyle bir radyo - teleskobu arasnda balant k u r a r a k
uzaktaki cisimleri k yoluyla alglyoruz. R a d a r astronomisin-
de radyo dalgalan dnyamzdaki bir teleskop tarafndan gnde-
riliyor ve, rnein, Vens'n yerkremize bakan blgesine ar-
parak geri dnyorlar. Birok dalga uzunluunda Vens'n b u j
lutlar ve atmosferi radyo dalgalarna kar b t n y l e saydam-
dr. Yzeydeki baz yerler radyo dalgalarn emecek ya da y e r
ok sertse, onlar yanlara doru datacak, bylece radyo dalga-
larna karanlk grnecekler. Vens yrngesinde dnerken
yzeyindeki ekilleri izlemek suretiyle ilk kez Vens'te g n n
uzunluu saptanabildi; baka bir deyile, Vens'n kendi ekseni
evresinde dnmesi ii geen zaman. Vens yeryz gn ola-
rak 243 gnde bir dnmektedir; ancak gne sistemindeki t m
dier gezegenlerin dndkleri y n n tersine, yani geriye doru
dnyor. Bunun sonucu olarak Gne batda doar, douda ba-

121
t a r ve gnein douundan bir dahaki douuna geen sre de
yeryz gn olarak 118 g n d r . Vens y e r k r e m i z e yaknla-
t her defasnda h e m e n hemen y z n n hep a y n t a r a f n
gsterir.
Vens'n r a d a r yoluyla fotoraflar ekilmitir. B u n l a r n
bazlar y e r y z n e yerletirilmi radarl teleskoplarla, bazlar
da Vens evresinde dolaan Pioneer a r a c n d a n alnmtr. arp-
ma sonucu alm k r a t e r grntleri ok ilgintir. Bu k r a t e r -
ler bize Vens'n ok yal bir gezegen olduunu a n l a t m a k t a d r .
Vens'teki k r a t e r l e r olduka sdr. imdiye dek b u l u t l a r t a r a -
fndan tmyle gizli t u t u l a n bir d n y a n n bize aldn gr-
mekteyiz.
Vens'n yzeyindeki s, h e m radyo astronomisi, h e m de
dorudan uzay arac lmlerinden rendiimize gre, 480
satigrad derecedir. M u t f a k f r n l a r n d a n en scandan daha da
scak. Yzeyinde dnya atmosferi basncnn 90 kat basn var-
dr, Bir uzay aracnn Vens'te u z u n s r e kalabilmesi iin buz-
dolab iinde srekli soutulmas gerekecektir.
Sovyetler Birlii ve ABD, Vens'e l'u akn uzay arac
gnderdiler. B u n l a r youn atmosfere dalp b u l u t l a n atlar. Ba-
zlar Vens yzeyinde bir saat k a d a r k a l m a y a dayanabilmiler-
di. Sovyetlerin attklar Venera tipi uzay aralarndan ikisi
Vens'ten fotoraflar ektiler.
Gzn grebildii a gre, V e n s ' n ak yeil b u l u t l a n
var, fakat ilk olarak Galileo'un kaydettii gibi, b u n l a r arasn-
dan herhangi bir ekil a y r t e t m e k olanakszdr. Oysa k a m e r a -
larmz mortesi blgeyi taradnda, yksek a t m o s f e r d e k a r m a -
k girdapl bir hava sistemi karsnda kalyoruz. R z g r l a r sa-
niyede 100 metre, saatte 360 km. hzla esmektedir. V e n s ' n at-
mosferi %6 karbondioksittir. Nitrojen, su b u h a r , argon, k a r -
bonmonoksit ve teki gazlara eser m i k t a r d a rastlanyor. F a k a t
rastlanan hidrokarbon ya da k a r b o n h i d r a t oram milyonda 0.1'den
de azdr. Vens'n b u l u t l a n sonuta koyu s l f i r i k asit eriyii
olarak karmza kyor. Az miktarlarda hidroklorik asitle hid-

122
r o f l o r i k asit de b u l u n u y o r . Y k s e k t e k i serin b u l u t l a r n zerin-
d e bile V e n s y a a m a y a elverisiz b i r y e r olarak g z k y o r .
V e n s y z e y i n e 45 k m . k a l a n a dek s l f r r e n k l i sis aa
d o r u yaylr. B u n o k t a d a n i t i b a r e n y o u n f a k a t k r i s t a l beyaz-
lnda b i r a t m o s f e r l e karlayoruz. B u n u n l a b i r l i k t e a t m o s f e r
basnc ylesine y k s e k ki, y z e y i g r l m y o r . G n e at-
m o s f e r i k m o l e k l l e r e a r p p geriye d n d n d e n , y z e y ekille-
ri m e h u l m z kalyor. A t m o s f e r i n bu blgesinde toz yok, bu-
l u t yok, yalnzca a t m o s f e r i n b e l i r g i n b i i m d e y o u n l a m a s sz
k o n u s u . Y e r k r e m i z d e h a v a n n ok k a p a l olduu g n l e r d e k i ka-
d a r G n e b u l u t l a r d a n V e n s ' e szyor.
Y a k c sca, ezici basnc, z a r a r l g a z l a n t e k i n g z k m e y e n
b i r k r m z l k l a k a r n c a , V e n s b i r Ak T a m a s ' n d a n ok b i r
c e h e n n e m i a n d r y o r . k a r a b i l d i i m i z k a d a r y l a , Vens yzeyi-
n i n a n c a k baz b l m l e r i n d e y u m u a m k a y a l k l a r b u l u n u y o r .
B i r d e k h o r a s n d a , k h b u r a s n d a uzak b i r g e z e g e n d e n g e l i p
iskeleti k a l m bir u z a y a r a c k a l n t s n n b u r a d a k i vaheti ha-
f i f l e t t i i y o z m a n z a r a l a r v a r . B t n b u n l a r d a kaln, b u l u t l u ,
z e h i r l i a t m o s f e r a r a l n d a n f a r k e d i l m e s son derece zor g r n -
t l e r d i r (*).

(*) Bu boucu yerde canl varlk bulunmas, hatta bizlerden ok de-


iik varlklarn bile bulunmas olaslk ddr. Ornanik ve- akla
gelebilen bakaca biyolojik molekller parampara olmaktan kur-
tulamazlar. Fakat diyelim ki, bu gezegende bir zamanlar akll
canllar yaamlardr. Byle bir varsaymn bilime ne katks
olur ki? Yerkremizde bilimin gelimesi temel olarak yldzlarla
gezegenlerin devin imi erinci ek i dzenin gzlemlenmesiyle olmu-
tur. Oysa Vens tmyle bulutlara sarih bir gezegen. Geceler ol-
duka uzun, yeryz gn olarak 59 gn uzunluunda. Fakat gc-
eleyn Vens'ten gklere bakacak olsanz hibir ey gremezsi-
niz. Gndz bile Gne gzkmez. Gne ge ancak deniz
dibi bulanklna benzer biimde yaylr. Vens gezegeninde bir

123
Vens, gezegen apnda f e l a k e t i n h k m s r d b i r y e r -
dir. Y e r y z n d e k i y k s e k s, s e r a l a r d a s s a l a m a k iin u y g u -
lanan y n t e m e benzer bir s r e t e n k a y n a k l a n r . G n e ,
g2e grlebilen bu a y a r t - s a y d a m bir o r t a m o l u t u r a n Ve-
ns a t m o s f e r i n d e n v e b u l u t l a r n d a n geiyor, y z e y e ulayor.
Yzey ok scak o l d u u n d a n , g n e n gerisin g e r i y e u z a y a
doru y a n s t m a y a abalar. F a k a t V e n s G n e ' t e n ok d a h a s e r i n
(daha az scak d i y e m ) o l d u u n d a n , t a y f n gzle g r l e b i l e n
k b l m n d e deil de, ounluk kzltesi b l m n d e m y a -
y a r . B u n u n l a birlikte V e n s a t m o s f e r i n d e k i k a r b o n d i o k s i t l e s u
b u h a r kzltesi ma s a y d a m bir o r t a m oluturmadndan,
Gne'in ss h e m e n t m y l e e m i l i p t u t u k l a n m olur v e b u n u n

radyo-teleskop kurulsa Gne grlebilir. Hatta yerkremiz ve


uzaktaki daha baka cisimler de grlebilirdi. Eer Vens'te ast-
rofizik geli5e.yelit yldzlarn varl fizik yasalar yoluyla ka-
rlabilirdi, fakat btin bu bilgiler yalnzca kuramsal dzeyde
kalmaktan te geemezdi. Merak ettim, Vens'teki akll varlk-
lar bir gn umay, youn havada bir arala dolamay rense-
lerdi ve zerlerindeki 45 kilometrelik gizemli bulut tabakasna
girerek sonuta o tabakadan kp balarn yukarya kaldrsa-
lard ve ilk olarak o Gne'li, gezegenli, yldzl muhteem ev-
renle kartlasalard, acaba tepkileri ne olurdu?

124
s o n u c u n d a s dzeyi ykselir. {*) Bu s ykselii, szkonusu yo-
u n a t m o s f e r d e n kzltesi nn b i r nebzecik kann, alak-
t a k i a t m o s f e r d e v e y z e y d e emilen g n e m dengeledii nok-
t a y a dek a r t a r .
Evet, d n y a m z n k o m u s u V e n s gezegeni, dediimiz gibi,
hi d e y a a n a s bir y e r deil. A m a y i n e d e V e n s k o n u s u n a de-
ineceiz. n k k e n d i asndan h a y r e t u y a n d r c y a n l a n d a
y o k deil. Y u n a n v e N o r d i k ( K u z e y lkeleri, s k a n d i n a v y a ) mi-
tolojisindeki k a h r a m a n l a r n ou, ne de olsa, C e h e n n e m i ziya-
r e t e g i t m e k in e p e y aba h a r c a m l a r d r . K y a s l a n n c a C e n n e t
s a y l a b i l e c e k g e z e g e n i m i z h a k k n d a , o n u C e h e n n e m l e karla-
t r a r a k r e n e c e i m i z ok ey v a r d r .
Y a r s insan y a r s a s l a n olan S f e n k " 5.500 yl nce yapl-
m t . Y z b i r z a m a n l a r d z g n , p a r l a k v e tertemizdi. Binler-
c e yldr Msr l n d e n g e l e n k u m f r t n a l a r y l a a r a d a s r a d a
y a a n y a m u r l a r n e d e n i y l e i m d i anm, bozulmu v e m a t l a -
a n y e r l e r i v a r . N e w Y o r k ' t a K J e o p a t r a ' n n nesi adl bir di-
kilita d u r u r . M s r ' d a n g e t i r i l m i t i r . B u dikilita k e n t i n Cent-

(*) Vens'teki su buharnn miktar konusunda henz tam bir ke-


sinlik yok. Pioneer uydusunun verdii bilgiler, yzde birin yir-
mi, otuzu orannda su mevcudu bildirirken, Sovyetler'in Venera
il ve 12'nin verdii bilgiler, yzde birin yzde biri orannda su
mevcudu bulunduunu bildirdi. Eer bunlardan birincisi doruy-
sa, o takdirde karbondioksitle su buhar mevcudu gezegenin de-
recesini 480'e ykseltmeye yeterli demektir, kinci bilgi doruy-
sa -ki, tahminen ikinci bilgi dorudur- o takdirde karbondioksit
miktaryla su buhar miktar gezegen yzeyinin ssn ancak 380
dereceye karmaya yeterli olmaktadr ve kzltesi frekans pen-
cerelerinin tkanmas iin atmosferde bagka yapsal maddeler var-
dr anlamna gelir; Vens'n atmosferinde varl saptanan SOr,
CO ve HCI miktarlar geri kalan 100 derecelik s artn sa-
lamaya etken olur.

125
rai P a r k n a getiriliinden bu y a n a yalnzca yzyl getii hal-
de, zerindeki y a z l a r h e m e n h e m e n t m y l e silinmitir. B u n u n
nedeni d u m a n l sis ve s a n a y i tesislerinin yol at evre k i r -
liliidir. V e n s gezegeni a t m o s f e r i n d e k i k i m y a s a l erozyon b e n -
zeri b i r d u r u m . Y e r y z n d e k i a n m a (erozyon) bilgiyi siler s -
p r r . ancak bu s r e ok y a v a t a n y e r ald iin f a r k e d i l m e z .
Csseli s r a d a l a r m i l y o n l a r c a yl v a r l k l a r n s r d r r l e r ; a r p -
ma sor.ucu oluan k k k r a t e r l e r belki y z bin yl k e n d i l e r i n i
k o r u r l a r . (*) n s a n n y a r a t t b y k y a p l a r s a yalnzca b i r k a
bin yl a y a k t a kalrlar. Bylesi y a v a ve t e k d z e e r o z y o n d a n ba-
ka k k ya da b y k f e l k e t l e r de y a p l a n yok e d e r l e r .
Vens'te, y e r k r e m i z d e ve g n e s i s t e m i n d e k i teki geze-
genlerde felaketlerin y e r l e bir etlii eylere ait k a n t l a r v a r . D a -
ha yava ve t e k d z e yok edici s r e l e r de, y e r y z n d e y a m u r ,
dereler, a k a r s u l a r ve sellerin t o p r a k tamas gibi o l a y l a r d r .
M a r s ' t a eski a k a r s u k a l n t l a r y e r a l t n d a n geliyor olabilir. J -
piter'in Ay' olan lo'da szkonusu f e l a k e t etkisini a k a n s l f r
y a t a k l a r n n oynad sanlyor. Y e r y z n d e ok gl h a v a sis-
temleri, Vens ve J p i t e r ' d e k i a t m o s f e r de b e n z e r b r etki y a -
par. Gezegenimizde v e M a r s ' t a k u m f r t n a l a r a y n r o l o y n a r .
Vo~'-: r.l.;r y e r k r e n i n ve I o ' n u n a t m o s f e r i n e d k n t l e r p s k r -
tr. Vens'n, M a r s ' n ve gezegenimizin y z e y l e r i n i n b i i m l e -
rini i jeolojik s r e l e r y a v a t a n bozar. Y a v a d e v i n i m l e r i dil-
lere destan olan b u z u l l a r y e r y z ekillerini y e n i d e n y o u r u r -
lar. B u z u l l a r n M a r s ' t a da a y n eyi y a p m a l a r olasl szko-

{*) Bu konuda daha kesin bir ey sylemek gerekirse, arpma so-


nucu olumu ap 10 km'.Iik bir krater her 500,000 yda bir g-
rlr, Jeolojik bakmdan "istikrar gsteren Avrupa ve Amerika
gibi blgelerde bir krater erozyona kar yaklak 300 milyon yl
dayanabilir. Daha kk apta kraterler daha sk olarak grlr ve
abucak ortadan kaybolurlar, zellikle jeolojik bakmdan hare-
ketli blgelerde.

126
n u s u d u r . Bu srelerin zaman b a k m n d a n sreklilii a r t de-
ildir. A v r u p a ' n n b y k bir blm karlarla kaplyd. Birka
milyon yl nce b u g n Chicago'nun bulunduu yer kilomet-
re kalnlnda buz altnda g m l y d . Mars'ta ve Gne sis-
t e m i n d e k i teki gezegenlerde b u g n birdenbire m e y d a n a gel-
m i olmas olanaksz ekiller gryoruz. B u n l a r milyonlarca ya
da m i l y a r l a r c a yl nce gezegenlerin iklimleri ok deiikken
olumu ekillerdir.
Y e r y z n n eklini ve iklimini deitirebilecek bir e t k e n
d a h a sozkonusudur: O da evre koullarn deitirebilen akl
s a h i b i canllardr, Vens'te olduu gibi, yerkremizde de kar-
bondioksit ve su b u h a r nedeniyle bir sera koulu bulunuyor.
E e r bu sera koullar geerli olmasa, y e r k r e n i n toptan ss,
s u y u n donma derecesinin altna derdi. Okyanuslar sv du-
r u m d a tutan v e h a y a t m m k n klan b u d u r . Hafif t e r t i p sera
etkisi y a r a r l d r . Vens'teki gibi y e r k r e m i z d e de 90 atmosfer-
lik karbondioksit v a r d r ; u f a r k l a ki, kireta ve dier karbo-
n a t l a r eklinde y e k a b u u n d a c k r , a t m o s f e r d e y o k t u r . Y e r k r e -
miz birazck, hem de ok azck. Gne'in yaknna kaydrlsa,
s hafife ykselir. Byle bir ey karbondioksitin bir blm-
n yzeydeki k a y a l a r d a n dar atar, buysa sera koullarn id-
detlendirirdi. Bu d u r u m d a da yzeydeki s dzeyi ykselir-
di. Yzeyin daha ok snmas sonucu, k a r b o n a t l a r buharlaa-
r a k karbondioksite d n r ve seradaki d z g n s kontrol
kaybolur. V e n s ' n Gne'e yaknl yznden, hu gezegenin
t a r i h i n i n ilk d n e m l e r i n d e byle bir olguyla karlatn san-
y o r u z . Vens y z e y i n i n evre d u r u m u bir u y a n saylmaldr.
Bizim y e r k r e m i z de byie bir felaketle karlaabilir.
B u g n k sanayi uygarlnn balca e n e r j i kaynaklar fo-
sil adn verdiimiz y a k t l a r d r . O d u n ve petrol, kmr ve do-
al gaz y a k m a k t a y z . B u n l a r y a k a r k e n , havaya, ounlukla
karbondioksit olmak zere, zararl gazlar salyoruz. B u n u n sonu-
cu olarak, y e r y z a t m o s f e r i n d e k i karbondioksit m i k t a r kor-
k u n derecede artyor. S e r a d a k i s artnn kontrolden k m a j

127
s olasl, ok dikkatli o l m a m z gereini h a t r l a t m a l d r : Y e r -
k r e m i z i n t m ssnda b i r ya da iki derecelik s art bile b i r
felakete neden olabilir. K m r , p e t r o l y a d a m a z o t y a k a r k e n ,
a t m o s f e r e s l f r i k asit de salyoruz. V e n s ' t e olduu gibi, b u -
g n gezegenimizin a t m o s f e r i n d e k c k asit d a m l a c k l a r n n
o l u t u r d u k l a r y o u n sise rastlyoruz. B y k k e n t l e r i m i z zararl"
molekllerle evre kirliliine u r a m d u r u m d a . D a v r a n bii-
m i m i z i n u z u n d o n e m d e d o u r a c a s o n u l a r kesti r e m e s l e k t e -
yiz.
Bu a r a d a iklimi kart ynde de bozma abas g o s t e r i y o r u ? .
n s a n l a r y z binlerce yl o r m a n l a r d a n kestikleri o d u n l a r y a k -
yorlar v e evcil h a y v a n l a r n y e m o l a r a k k u l l a n d k l a r o t l a k l a r n
yok olmasna gz y u m u y o r l a r . K e s - v e - y a k t a r m y l a s a n a y i u-
r u n a o r m a n l a r n yok edilmesi v e h a y v a n otlatlmas g n m z -
d e yaygndr. N e v a r ki, o r m a n l a r o t l a k l a r d a n d a h a koyu r e n k -
tedir. O t l a k l a r d a lden d a h a k o y u r e n k t e d i r . Bylece y e r i n
emdii gne m i k t a r a z a l m t r . T o p r a n k u l l a n m n d a k i
deiiklikler y z n d e g e z e g e n i m i z y z e y i n i n ssn d r m e k -
teyiz. B u souma k u t u p t a k k e s i n i n b o y u t u n u b y t r v e b e y a z
rengi nedeniyle y e r y z n e gelen g n e m d a h a ok y a n s -
t a r a k gezegenin d a h a d a s o u m a s n a yol aabilir m i a c a b a ? B u
da eKaak albedo (*) o l g u s u n a yol a a r m ?
Bizim sevimli gezegenimiz y e r k r e , bilebildiimiz t e k y u v a -
mzdr. Vens ok scak b i r y e r . M a r s ok s o u k b i r y e r . Y e r -
y z m z s e u y g u n b i r yer, insanolu iin bir c e n n e t t i r . n s a n o -
l u b u gezegende e v r i m geirmitir. F a k a t asl y a p m z a u y g u n
den iklimimiz bozuluyor olabilir, Z a v a l l g e z e g e n i m i z i t u t a r -
sz biimde etkiliyoruz. Y e r y z n n e v r e k o u l l a r n V e n s ce-

(*) AJbedo, bir gezegene gelip arpan gne nn uzaya geri d-


nen blmnn lsdr. Yerkremizin Albedo'su %30-35*dir.
Gne nn geri kalan blmn toprak emer ve yerkremi-
zin ortalama dzey ssn belirleyen bu orandr.

128
h e n n e m i n e ya da Mars'n buzul ama d n t r m e tehlikesi sz-
konusu m u ? Bu soruya kesin yant v e r m e k olanaksz. Y e r y z
ikliminin t o p t a n incelenmesi, y e r k r e m i z i n teki gezegenlerle
karlatrlmas, henz ok dk dzeyde bir incelemeye konu
olmulardr. B u n l a r z e r i n d e fazla d u r u l m a y a n konular. Bilgi-
sizlik ve bilinsizlikle y e r k r e m i z i n orasn burasn ekitiri-
yor, u z u n vadeli sonularnn ne olacan bilmeden atmosferi
kirletip topra o r a k l a t u y o r u z .
Birka milyon yl nce, y e r y z n d e k i evrim sonucu ilk in-
s a n l a r belirdiinde, zaten orta yaa ulam bir d n y a y d y e r k -
remiz. Genliinin f e l a k e t l e r i n d e n ve haarlndan bu y a n a
4,6 m i l y a r yl gemiti, Biz insanlar, imdi yeni ve belki de so-
n u c u etkileyecek bir d a v r a n gsteriyoruz. Aklmz ve tekno=
lojimiz bizlere iklimimizi etkileme g c kazandrd. Acaba bu
g c hangi ynde kullanacaz? T m insanlk ailesini etkileye-
c e k s o r u n l a r d a bilgisizlie ve 'neme;lazmcla' boyun mu ee-
ceiz? Ksa vadeli karlar y e r k r e m i z i n varlndan ye mi
t u t u y o r u z ? Yoksa d a h a uzun zaman llerini znnde t u t a -
r a k ona gre alp ocuklarmz, torunlarmz d n m e k su-
r e t i y l e gezegenimizin varln k o r u y u c u k a r m a k yntemlere
akl e r d i r m e y e mi alacaz? Y e r k r e m i z m i n n a c k ve Dik-
kat! Krlacak eya! t r n d e n bir eydir. zen gsterilmek is-
ter.

129 Kozmos : F. 10
Blm V

KIRMIZI BR GEZEGENE
LKN HLYALI
DNCELER
Tanrlarn vine bahelerindeki su yollarn zliyor...

Enuma Elsh, M.. yaklak 2500. yl

Kopernik'in fikrini paylaan, baka bir deyile, zerin-


de yaadmz yerin br gezegen olduu, dnd ve
gne tarafndan aydnlatld grn savunan kii
iin. teki insanlar gibi bazen hayal kurmaktan te bir
ey yapamyor denebilir... teki gezegenlerin de ken-
dilerine gre bir yaplar bulunduunu ve hatta yery-
zndeki gibi nsanlarn orada yaadklarn syleyenler
de ayn biimde hayal kuruyor olabilirler... Doann s-
tediini yapt ve yaptklarnn nedenlerini renmeye
kalkmak nasl olsa sonu vermez diye doa hakknda
soruturma almasnn gereksizlii zihnimize yerle-

131
misti... Fakat bir sre nce bu konu zerinde biraz cid-
diyetle dnnce, (kendimi daha nce gelmi gemi
byk adamlardan daha akll saydmdan deil, on-
lardan daha sonraki bir tarihte dnyaya gelme mutlu-
luuna eritiim iin) bu soruturmann sonusuzlua
mahkm olmayabilecei, engellerin soruturmay dur-
duramayaca ve dncenin yeni yollara alabilecei
aklma geldi,
Chrstian Huygens, New Conjectures Concerning t h e
Panelary Wor!ds, Their nnabitants and Productions,
yakt. 1690

nsanlarn gr alanlarn geniletebilecekleri bir za-


man gelecek... Ve yerkremiz gibi gezegenler grecek-
lerdir.
Christopher Wren, Gresham College al konu-
masndan, 1657

M A R S ' T A H A Y A T O L U P O L M A D I I N I 500 K E L M E Y -
LE TELLE. Yllar nce b y k bir gazetenin sahibi, n l b i r
astronoma byle bir telgraf e k e r e k posta c r e t i kendisine a i t
olmak zere bilgi istemiti. Astronom biraz d n d k t e n s o n r a
u telgraf e k m i : K M S E B L M Y O R , K M S E B L M Y O R . . .
250 kez b u n u yazm. Bir u z m a n n srarla bylesi bir bilgisizlik
itirafna karn, hi kimse bu a k l a m a y a kulak asmayarak
Mars'ta hayat o l d u u n u syleyenlerle h a y a t o l m a d m syle-
yenler bulunuyor, s t e l i k b u n u b y k b i r otoriteyle aklyor-
lar. Baz kiiler Mars'ta h a y a t olmasn ok istiyorlar; b a z l a r y -
sa olmasn istemiyorlar. H e r iki t a r a f t a r g r u b u n d a da arya
kaanlar oldu. Bu a n duygular, bilimin n g r d h e r iki ta-
r a f a da kulak verme esnekliinin snrn at. B i r b i r i n e k a r t
iki olasl zihninde tama z a h m e t i n e k a t l a n m a k i s t e m i y o r g-
zken birok kii, tek bir y a n t bekliyor bu konuda. T e k olsun
da nasl olursa olsun yant. Baz bilginler M a r s ' t a i n s a n y a a d -

132
na ilikin verilerinin s o n r a d a n ok e n t i p f t e n kantlar olduu-
nu grdler. Kimisi de Mars'ta herhangi bir yaam biimi ara-
trmas baarl olamad ya da kesin bir sonu vermedi diye ad
geen gezegende h a y a t b u l u n m a d n a k a r a r verdi. Bu krmz
renkli gezegen iin hlyal dnceler ne s r l m e k t e n geri du-
rulmad.
N e d e n Mars'llar? Neden, rnein S a t r n ' l e r ya da P l -
ton'lular deil de, ille Mars'llar zerinde bu denli hayal atei
alevlendirildi? n k ilk bakta, Mars birok b a k m d a n y e r k -
r e m i z e benziyor da ondan. H e r eyden nce yzeyini grebildi-
imiz en yakn gezegsn. K u t u p l a n buzlarla kapl. Uuan bulut-
l a n , m t h i toz frtnalar, kzl r e n k l i yzeyinde mevsimlik e-
kil deiiklikleri o l d u k t a n baka, gnleri de bizimki gibi y i r m i
drt saat, n s a n zihninin orada da insan yaadn dnmesine
yol aan y a n l a n v a r bu gezegenin. Mars, y e r y z insanlarnn
u m u t ve korku yatrm yaptklar efsanevi bir a r e n a y a dn-
m t r . Ne var ki, bizlerin psikolojik eilimleri (lehteki ya da
a l e y h t e k i ) yanltc olmamaldr. Asl nemlisi kanttr ve bu
kant hez y o k t u r . Mars'n gerek d u r u m u bir h a r i k a l a r diyar
olabilir. leriye ait a r a t r m a l a r d a reneceklerimiz, imdiye
dek rendiklerimizden ok daha ekici gelebilir. B u g n iin
M a r s gezegeninin k u m l a r n oraya gnderilen aygtlarla elemi,
aygtlarmzn oradaki varln s r d r m e y e balam bulunu--
y o r u z . Yzyllk r y a m z n gereklemesidir buncaz!

X I X . yzyln sonlarnda d n y a n n , bizim insanmzdan


d a h a akll a m a ayn biimde l m l y a r a t k l a r t a r a f n d a n
inceden inceye seyredildiine kimse inanmazd. Bir damla-
ck suda kouan ve oalan tek hcreli yaratklarn mikros-
kopla incelenmesi gibi, i n s a n l a r n da g n l k ilerine dalm
o l a r a k kouup d u r u r k e n ayn biimde incelendiklerini k i m -
se aklna getirmezdi. K e n d i l e r i n d e n son derece emin ve
m e m n u n olarak insanlar bu gezegende kck ilerinin pe-
inde oraya b u r a y a kouup d u r d u l a r , m a d d e zerinde k u r -

133
d u l d a n i m p a r a t o r l u k l a r n d a g v e n dolu a d m l a r l a dolat-
lar. Mikroskop a l t n d a k i tek h c r e l i l e r de belki a y n biim-
de d a v r a n y o r l a r . U z a y d a k i eski d n y a l a r n nsan iin b i r
tehlike k a y n a oluturabileceini k i m s e a k l n a g e t i r m e d i .
Ya da, bu d n y a l a r d a h a y a t b u l u n m a s olanan ya da ola-
sln o r t a d a n k a l d r m a a m a c y l a kstl olarak d n d .

O eski g n l e r i n zihinsel a l k a n l k l a r n i m d i a n m s a -
mak g a r i p geliyor insana. D n y a m z insanlar, M a r s ' t a a n -
cak k e n d i l e r i n d e n d a h a d k akl d z e y i n d e ve o r a y a g n d e -
rilecek bir heyeti k a b u l e h a z r y a r a t k l a r b u l u n d u u n u akl-
larndan geirdiler. Oysa bizim tek h c r e l i ve gelip geici
y a r a t k l a r a baktmz gzle bizlere u z a y n te k y l a r n d a n
b a k a n sevimsiz, souk f a k a t geni u f u k l u zihinler, y e r k r e -
y e kskan baklarn evirdiler. Y a v a a m a e m i n a d m l a r -
la bizlere kar olan p l a n l a r m izdiler.

H. G. Wells'in 1897 ylnda yazd ve k l a s i k l e e n D n y a l a -


rn Sava (The W a r of the W o r l d s ) adl k u r g u b i l i m k i t a b n d a -
ki u ilk satrlarn insanolu z e r i n d e y a p t e t k i s i n i g n m -
ze dek s r d r m e k t e d i r (*). T a r i h b o y u n c a , y e r k r e m i z i n dn-
d a hayat varolabilecei k o r k u s u y a d a u m u d u sregelmitir.
Son yzyldr bu ar gecenin k a r a n l k gindeki bir k r m z
noktaya ynelmitir. D n y a l a r n Sava k i t a b n n y a y n l a n m a -
sndan yl nce P e r c i v a l Lowel a d n d a Boston'lu b i r i n i n k u r -

(*) 1938 ylnda Orson Wlles'in bu kitaptan radyoya uygulad


oyunda, Mars'ltarn yeryzn igale ngiltere'den balayp
Amerika Birleik Devletlerime uzandklar sylenince, sava ha-
vasnn gerginlii iinde bulunan ABD'de milyonlarca insan
Marsllarn gerekten saldrya getikleri dncesiyle panie
kapd.

134
duu byk bir gzlemevi, Mars gezegeninde h a y a t olduu sa-
vnn en b y k destek grd merkeze dnt. Genliinde
amatr bir astronom olan Lowell, H a r v a r d ' d a okuduktan sonra
Kore'de yar resmi diplomat grevi stlenmiti. B u n u n dnda
yaptklar genellikle zenginlerin uralar arasna giren ilerdi.
1916 ylnda ld. F a k a t lmnden nceki almalaryla doa
ve gezegenlerin evrimine ilikin bilgilerimize, evrenin genleti-
i varsaymna ve kesin biimde de Pluto gezegeninin kefine
katklarda bulunmutu. Zaten bu gezegene Pluto denilmesi onun
adndan kaynaklanmaktadr. P l u t o szcnn ilk iki harfi,
Percival Lowell'in isim ve soyadnn baharflerinin biraraya gel-
mesinden oluturulmutur.

Lowell'in yaam boyunca t u t k u n olduu konu Mars geze-


geniydi. 1877 ylnda talyan astronomu Giovanni Schiaparelli'-
nin Mars gezegeninde karal'lar grldn sylemesi Lovell'i
etkilemitir. Mars'n yerkremize yaknlat bir dnemde
Schiapareili gezegenin aydnlk yanlarnda birbiriyle kesien
tek ve ift izgili kanal'lar grdn bildirmiti. talyancada
caanali szc oluk anlamna gelir. F a k a t haber yaylr yayl-
maz ngilizceye hemen canals (kanallar) olarak evrilmiti. K a -
nal yapmysa o gezegende aklla donatlm varlklarn buluna-
bilecei varsaymna yol amt. Bylece Avrupa ktasyla Bir-
leik Amerika'y bir Mars tutkusu kaplamt. Lowelt de bu tut-
ku dalgalarna kapld.

1892 ylnda grme duyusu zayflayan Schiapareili, Mars ge-


zegenini gzlemeyi artk braktn aklaynca, Lowell bu ii
s r d r m e k istedi, Lowell birinci snf bir gzlem yeri bulmaya
alt. Bulutlarn ve kent klarnn rahatsz etmeyecei iyi
gr olanaklar salayan bir yer olmalyd buras. Ona gre
iyi gr teleskoptaki bir astronomi cisminin parltsn asga-
ri dzeye indirecek bir atmosfer ortamyd. Teleskopun hemen
tesindeki atmosferde en ufak bir alkant kt gr tanm-
na girerdi. n k byle bir o r t a m yldzlarn gz krpmasna

137
olanak verirdi (*). A i z o n a ' d a k u r d u u g z l e m e v i n d e Lowell,
Mars gezegeninin k a n a l l a r bata o l m a k zere y z e y i n i incele-
yip durdu. Mars' gzlemek iin s a b a h n e r k e n s a a t l e r i n d e teles-
kopun bana geip saatler b o y u i n c e l e m e k g e r e k i r . Genellikle
gorni ak seik deildir, ou z a m a n b u l a n r ve a r p k gelir.
B u gibi d u r u m l a r d a g e z e g e n d e k i g r n t y , z i h n i n i z d e n s m e k
zorundasnz. P e k enderdir g r n t n n netlemesi. Bylesine
e n d e anlarda gezegen bir an iin g z n z n n n d e b e l i r i r ve
brakt muhteem izlenimle geip gider. Z i h n i n i z d e k e s i n b i r
biimde yer eden g r n t y a n l a t m a k zere kda g e i r m e k
grevi o z a m a n b a l a m t r ite. Bu k o n u d a k i nyarglarnz b i r
kenara tip zihin aklyla M a r s ' n gizlerini a n l a t m a y a k o y u l -
malsnz.
P e r c i v a l Lowell'n not d e f t e r l e r i , g r d k a n s n a v a r d
eylerle d o l u : Aydnlk v e k o y u blgeler, t a k k e b e n z e r i b i r k u -
t u p blgesi, k a n a l l a r v e genellikle k a n a l l a r l a b e z e n m i b i r geze-
gen. Lowell k u t u p t a k k e l e r i n d e n e r i y i p e k v a t o r blgesinin susa-
m kentlilerine s u t a y a n k a r m a k bir k a n a l ebekesine s a h i p
bir gezegen g r d n e i n a n y o r d u . M a r s ' t a bizim insan neslin-
den belki deiik a m a d a h a akll ve y a r a t l kkleri ok d a h a
eskilere u z a n a n kiilerin yaad i n a n c m d a y d . G e z e g e n i n k o y u
renkli hlgelerindeki m e v s i m l i k deiiklikleri b i t k i bymesi
ve rmesine balyordu. M a r s g e z e g e n i n i n d n y a m z a ok
benzer olduuna i n a n y o r d u . F a z l a c a i n a n m t diyebiliriz, so-
nuta.
Lowell, Mars' yal, k u r a k ve llemi b i r d n y a o l a r a k
canlandryordu g z n n n n d e . A s l n d a Mars, g e z e g e n i m i z e
benzeyen b i r l g r n m n d e d i r . LoweH'in M a r s ' n d a g n e y b a t

(*) Isaac Newtt>n, Eer teleskop yapmna ilikin k u r a m uygulama-


ya tam olarak aktarlsa bile, yine e teleskopun belirli snrlarn
tesinde fazla ie yaramayacan, nk yldzlar gzlemek iin
baktmz havann srekli titreim halinde bulunduunu... ya-
zyordu.

136
ABD'ye benzeyen o r t a k y a n l a r vard. K u r d u u l a b o r a t u a r da
A B D ' n i n bu blgesindeydi. Mars'ta s derecesinin souk sayla-
bileceini kabul etmekle birlikte, yine de ngiltere'nin g n e y
blgesi k a d a r y a a m a y a u y g u n bir ortam salayabilecei kans-
n tayordu, LoweIl'e gre Mars'n atmosferi oksijen bakmn-
dan fazla zengin olmasa da &oluk almaya yetecek oksijen vard.
Su ktt f a k a t gze ho gelen kanallar ebekesi gezegenin h e r
blgesine h a y a t veren bu svy tayordu.
G e r i y e bakldnda Lowell'in fikirlerine b u g n iin en cid-
di eletiriyi o l u t u r a n itiraz, t a h m i n edilmesi zor bir k a y n a k t a n
geldi. Doal ayklama yoluyla e v r i m dncesinin ortaklarn-
dan olan A l f r e d Russel Wallace'n 1907 ylnda Lowell'in kitap-
l a r n d a n birini incelemesi istendi. Genliinde mhendislik ya-
pan A l f r e d Russel Wallace, d u y u - tesi alglama gibi k o n u l a r d a
inanl olmasna karn Mars'n yaanabilir bir y e r olabilecei
noktasnda t a k d i r e deer k u k u l a r besliyordu. Mars'n o r t a l a m a
s derecesi k o n u s u n d a Lowell'in yapt hesaplarda yanlgya
d t n o r t a y a koydu Wallace. ngiltere'nin g n e y blgesi gi-
bi l m a n ilime s a h i p b u l u n m a y p birka blge dnda, sfrn al-
tndaki soukluk derecelerinde o l d u u n u belirtti. Yzeyin altnda
srekli d o n m u y e r l e r bulunabilecei ve oksijenin Lowell'in he-
sapladndan yetersiz olabilecei sonucuna vard. Wallace'a g-
re, Mars, Ay k a d a r ok k r a t e r olabilirdi. K a n a l l a r d a k i su du-
rumuna gelince:

Varl iddia edilen suyun, bylesi bir l blgesinden


ve Lowell'in belirttii gibi, bylesine b u l u t s u z bir gk al-
t n d a k i yerden, k a n a l l a r araclyla gezegenin e k v a t o r u n -
d a n kar t a r a f n a u l a t r m a k , akll insanlarn deil ldr-
m insanlarn eseri olabilirdi. u n d a n kesinlikle sz edebi-
liriz ki, kaynan yalnzca 100 k m . tesine bile buharla--
m a k t a n k u r t u l m u olarak ulaabilecek bir s u damlasna
rastlanmaz.

137
Geni apta doru ve Lowell't grlerine darbe indiren
bu fiziksel zmlemeyi Wallace yaamnn seksen drdnc
ylnda ortaya koymutu, Mars gezegeninde h a y a t b u l u n m a s n n
olanakszlna iaret eden Wallace'm hayattan kastettii, ora-
da hidrolik sorunlara eilmi m h e n d i s l e r bulunamayacayd.
Mikro - organizmalar konusunda bir fikir ne s r m e d i .
Wallace'm bulgusuna, LoweH'inki k a d a r iyi ve teleskoplu
gzlemevlerinde grev alan astronomlarn da efsaneleen ka-
nallarn izine rastlamaylarna karn, Lowell'in canlandrd-
Mars grnts hakoyunda ekicilik kazand. Yaratln
dinsel aklamas k a d a r efsaneleti bu fikir de. Byle bir d n -
cenin yaygnlk kazanmasnda XIX. yzyln Svey, K o r e n t ,
P a n a m a kanallar gibi kanallarn al dahil olmak zere, m -
hendislik alannda mucizelerin yaratlmasnn da rol vard. Av-
rupallar ve Amerikallar byle mucizeler yaratabiliyorlarsa,
Mars'llar neden y a r a t a m a s m l a r d ? Kzl renkli gezegenin ku-
rumasna kar cesaretle savam v e r e n daha akll bir y a r a t k
t r olamaz myd?
imdi Mars gezegeni evresinde dolaan gzlemci u y d u l a r
gndermi bulunuyoruz. T m gezegenin haritas karld. Yze-
yine otomatik olarak alan l a b o r a t u v a r l a r indirdik. Ne var ki,
Lawell'in gnlerinden bu y a n a Mars'n gizleri daha da a r t t . Bu-
nunla birlikte Lowell'in hibir z a m a n grme olanana k a v u a -
mad ayrntl resimlerde ne kanal ebekesine, ne de tek b i r
kanala rastlam deiliz. Lowell ve Schiapareili, zor g r ko-
ullar altnda yaptklar gzlemlerle yanl sonulara v a r m l a r -
d; bu yanlgya Mars gezegeninde h a y a t olduu y o l u n d a k i n-
yargnn yol amas da olasdr.
Percival Lowell'in not d e f t e r l e r i yllar boyu teleskop ban-
da harcanm abalan ortaya koyuyor. Lowell'in notlarn o k u -
yunca, onun herhalde bir eyler g r m olduu kansna var-
yorum ve bu dnce beni huzursuz ediyor. Hi k u k u s u z b i r
eyler grd ama acaba neydi diye m e r a k e d i y o r u m .
Cornell niversitesinden Paul Fox'la birlikte Lowell'in

138
Mars haritasn ve Mariner 9'un gnderdii resimlerden oluan
haritay karlatrdmzda, aralarnda hibir ilinti kuramadk.
Mars kanallar, zor gr koullan altndaki isan gznn,
elinin ve beyninin birarada yanl almasnn sonucu olabilir.
(Daha dorusu, baz insanlarn demek gerekir, nk Eoyell'in
zamannda ya da daha sonra onunki kadar iyi aygtlarda gzlem
y a p a n birok astronom herhangi bir kanal grmediklerini iddia
ettiler.) F a k a t bu d u r u m her eyi aklamaya yetmez ve Mars
kanallar s o r u n u n u n nemli bir yannn zmlenmemi olarak
kald yolunda zihnimi kurcalayan bir kukuya sahibim. Lo-
well kanallarn dzgnln, bunlarn akll insanlarn ii ol-
duuna amaz bir belirti saydm her zaman sylemitir. Bu
kesinlikle dorudur. F a k a t zmlenmeyen sorun, akll insann
teleskopun hangi yannda, o tarafta m, bu t a r a f t a m, bulundu-
udur.
Lowell'in Mars'llar iyi ve u m u t kayna, hatta biraz da
tanr benzeri yaratklard. Wels*in ve Wel3es'in Dnyallarn
Sava'ndaki kt niyetli yaratklarsa LoweIl'inkine benzeme-
mektedir. H e r iki gr de halkoyuna gazetelerin pazar ilavele-
ri ve kurgubilim kitaplaryla aktarld.
LoweH'm Mars gezegenine ve efsanelemi kanallara ilikin
olarak edindii izlenimler iflasa uram olsa da, bu gezegenin
g r n t s n vermeye almasnn u erdemli yarar oldu :
K e n d i m de dahil olmak zere, sekiz yandaki ocuk kuaklarn-
da gezegenlerin kefinin gerek olabilecei dncesini uyand-
r a r a k Mars'a g n n birinde yolculuk edip edemeyeceimiz me-
r a k n a yol at.
Organizmalar gibi, makinelerin de kendi evrimleri vardr.
Roket, onu ilk ateleyen b a r u t tozu gibi, in'de ortaya kt. in'-
de roket eskiden trenlerde ve estetik amalarla kullanlrd.
XIV. yzylda in'den A v r u p a ' y a getirilen roket sava alanna
aktarld ve XIX. yzyl sonlarna doru Rusya'da bir okul -
r e t m e n i olan Konstantin Tsiolkovsky tarafndan gezegenler
arasnda tamaclk iin d n l d . ok yksekteki uularda

139
kullanlmak zere ciddi biimde yapm B. Amerikal bilgin Ro-
bert Goddard tarafndan gelitirildi. kinci Dnya Savann Al-
man V - 2 askeri roketi, Goddard'm bu alandaki alma sonu-
larnn hemen tmnden yararlanarak olutu. 1948 ylnda da
c tarihe dek klmam bir ykseklik olan 400 km. yksee, iki
kademeli V - 2/VVAC Corporal arac frlatld. 1950'lerle Sov-
ye 'er Birlii'nde Sergei Korolov ve ABD'de W e r n h e r von
Braur.'un mhendislik alannda salad aamalar, kitlesel im-
ha silahlan frlatclar olarak ilgi grerek, ilk yapay u y d u l a r n
ortaya kmasna neden oldular. Bundan sonraki geliim ok
hzl oldu : Dnya yrngesine insan yerletirmek, Ay'a nsan
gndermek, d gne sistemindeki gezegenlere insansz ara-
lar frlatmak. u anda uzaya uydu frlatan baka lkeler de var.
ngiltere. Fransa, Kanada, Japonya ve in (roketi ilk kez bulan
toplum) bu lkeler arasnda.
Tsiolkovsky'nin ve Goddard'm (Goddard gen yata Wells'i
okumu ve Percival Lowell'in konferanslarndan etkilenmiti)
dlemekten zevk aldklar uzay roketinin ilk u y g u l a m a alanla-
r, yeryznn ok ykseklerdeki bir bilimsel istasyondan iz-
lenmesi ve Mars gezegeninde h a y a t olup olmadnn aratrl-
mas oldu. imdi artk bu her iki rya da gerekletirilmi b u -
lunuyor.
Kendinizi baka bir gezegenden d n y a y a geliyor d n n z .
Aklnzda da herhangi bir nyarg bulunmasn. Gezegene yak-
latka gezegenin grnts netleecek ve giderek a y r n t l a r
artacak. Gezegen zerinde insan yayor m u ? Hangi andan iti-
baren buna karar verebilirsiniz acaba? Eer bu gezegende akl*
h canllar varsa, yaplar da bulunmas gerekir. Birka kilomet-
re boyutundaki blmlerinin uzaktan gze arpmas olaandr.
Fakat bu yaplar grdmz anda, y e r y z n d e henz insan-
dan belirti yoktur. Ad Washington, N e w York, Boston, Mosko-
va, Londra, Paris, Berlin, Tokyo ve Pekin olan yerlerde h a y a t
belirtisi daha grlmez. Gezegende akl sahibi yaratklar b u l u n -
sa da, yeryznn birka kilometre uzaktan grlebilecek ka-

140
dar deitirilmi ve geometrik biimlere d n t r l m olmas
szknusu deildir.
Gr mesafesi yaknlap yz m e t r e y e inince d u r u m dei-
ir. Y e r y z n d e k i birok y e r birden kristalleir, kare, dikdrt-
gen ekiller toplamyla dz ve y u v a r l a k izgiler belirir. B u n l a r
hi k u k u s u z akll y a r a t k l a r n m e y d a n a getirdikleri y a p l a r -
dr : Yollar, karayollar, kanallar, i f t l i k l e r - Euklid'in geometrik
ekillerine ve topraa kar olan insan sevgisi karmnn yapt-
lar. Bu m e s a f e d e n Boston'da, Washington'da ve N e w York'ta
akll y a r a t k eserleri farkedilir. Mesafe on m e t r e y e dnce,
y e r y z n n nasl bir iilikten geirildii gerekten anlalr.
G n d z gzyle g r mesafesi bir m e t r e y e k a d a r inince, o za-
m a n ilk kez teker t e k e r organizmalar f a r k e d e r i z : Balina, inek,
flamingo, insan.
Yeryznde, akln izi, nce yaplarn geometrik d z g n l -
n d e gsterir kendini. Lowell'in kanal ebekesi gerekten var-
o b a y d , Mars'ta da akll y a r a t k l a r n yaad fikri ekiciliini
k o r u r d u . Mars'n y z e y i n d e h a y a t olup olmadn fotorafla
s a p t a m a k iin (bu f o t o r a f l a r Mars'n yrngesinden gnderil-
m i olsa bile) yzeyinin bir iilikten getiinin saptanmas ge-
r e k i r . T e k n i k uygarlklarn, k a n a l deyicilerinin f a r k edilmesi
kolaydr. F a k a t artc bir iki g r n t d e n baka M a r s geze-
geninin yzeyine ilikin olarak insansz u y d u l a r d a n gnderilen
saysz a y r m t h f o t o r a f t a byle b i r ize rastlanamyor. Bununla
birlikte, ne b u g n ne de d n h a y a t b u l u n m a y a n bir gezegen-
den, dev aalar ve h a y v a n l a r l a dolu olan ya da mikroorganiz-
ma ve lm h a y a t ekilleri b u l u n a n bir gezegene dek nice ola-
slklar szkonusudur. M a r s Gne'e, y e r k r e m i z i n Gne'e
m e s a f e s i n d e n d a h a u z a k o l d u u n d a n s derecesi ok daha d-
k t r , inde oka k a r b o n d i o k s i t b u l u n a n havasnda ok az
m i k t a r d a su b u h a r , oksijen ve ozon b u l u n d u r u r . N i t r o j e n mole-
klleriyle a r g o n da vardr. Sv d u r u m u n d a suya r a s t l a n a m a z ,
n k M a r s ' t a k i atmosfer basnc souk s u y u n bile abucak k a y -
namasn nleyemeyecek k a d a r d k t r . Gezegen toprandaki

_ 141 __
deliklerde ve d a m a r l a r d a k k m i k t a r d a sv su bulunabilir.
Oksijen bir insann soluk almasna yetmeyecek k a d a r azdr.
Ozon younluu ylesine incedir ki, Gne'in mikrop l d r c
mortesi n Mars'n yzeyine hibir engel t a n m a d a n ular.
Byle bir o r t a m d a herhangi bir organizma yaayabilir mi?
Bu soruya cevap bulabilmek iin birka yl nce arkadala-
rmla birlikte Mars gezegeninin szn ettiimiz o r t a m n iin-
de yarattmz kavanozlara b a v u r d u k . Bu kavanozlara yerle-
tirdiimiz y e r y z mikroorganizmalarnn yaayp y a a m a y a c a -
na baktk. B u n l a r a Mars Kavanozlar adn verdik. M a r s K a -
va nozlarndaki oksijensiz ve genellikle karbondioksit ve nitro
jenden oluan atmosferde s tpk M a r s gezegeninde olduu gi-
bi lenleyin sfr donma derecesinin az s t n d e bir dereceyle
afak vakti -80C arasnda deiti. Mortesi a m p u l l e r gnein
vahi scan salad. Birka k u m tanesini slatmas iin konan
ok ince tabaka dnda sv su b u l u n d u r u l m u y o r d u . Mikroplar-
dan bazlar daha ilk gecesinde d o n a r a k ldler. Bazlar oksi-
jensizlikten, bazlar susuzluktan l d l e r . Bazlarn da morte-
si n kavurdu. F a k a t oksijene g e r e k s i n m e d u y m a y a n birok
t r yeryz m i k r o b u n a h e r zaman rastlanr. B u t r d e n olanlar,
s ok dnce kepenklerini bir sre iin kapadlar. Yine bu t r -
ler ince kum tabakalar ya da talar altnda k e n d i l e r i n i m o r t e -
si ndan korudular. Baka deneylerde, az m i k t a r d a sv su bu-
lundurulduunda mikroplar baya boy attlar. Y e r y z mik-
roplar Mars ortamnda y a a m l a r n s r d r e b i l d i k l e r i n e gre,
Mars'ta da mikroplar varsa v a r l k l a r m haydi haydi s r d r e b i l i r -
ler. F a k a t her eyden nce oraya ulaabilmemiz gerekir.
Sovyetler Birlii iinde insan b u l u n m a y a n u y d u l a r l a geze-
gen kefi programn ateli bir biimde s r d r y o r . Gezegen-
lerin deien yerleri ve Kepler'le N e w t o n ' u n fizik yasalar,
Mars'a ya da Vens'e her yl veya h e r iki ylda bir asgari yakt
harcamasyla uydu atma olana v e r m e k t e d i r . 1960'lardan bu ya-
na Sovyetler Birlii bu frsatlardan pek azn karmtr. Sov-
y e t l e r i n srarl t u t u m u ve mhendislik yetenekleri sonuta har-

142
canan abalarn karln verdi. Ba Sovyet uzay arac -Ve-
nera 8'den 12'ye dek- Vens'e indi ve gezegen yzeyinden ba-
aryla bilgi gnderdiler. ylesine scak, youn ve madde an-
drc bir gezegen atmosferinde byle bir ilev grmek az i de-
ildir. Buna karlk Sovyetler Birlii birok giriime karn
Mars'a hibir aracn baaryla indiremedi. Oysa Mars, souk ve
az youn atmosferi, fazla babis olmayan gazlaryla ilk bakta
daha konuksever grnyor. K u t u p lakkeleriyle, ak pembe
gokleriyle, yksek k u m birikintilerlyle, eski rmak yataklaryla
ve bildiimiz kadaryla, gne sisteminde en b y k volkanik ya-
py oluturan geni vadisiyle ve de ekvatorundaki lk yaz -
le de nson rai aryla Vens'e kyasla ok daha fazla yeryzne
benzeyen bir yerdir,
1971 ylnda Sovyetler'in Mars - 3 adl uzay arac Mars'n
atmosferine dalmt. Otomatik olarak radyoyla verdii bilgiye-
gre, ini sistemlerini baaryla kulland ve iniinin son bl-
m n d e fren ilevi gren roketlerini altrd. Mars - 3 verdii
haberlere gre, baarl bir ini yapm olmalyd. Fakat indik-
ten sonra uzay arac y e r k r e m i z e yirmi saniye s r e n televiz-
yon grntlerinin (hibir ey g r n m y o r d u ) ardndan yay-
nn esrarengiz biimde kesti. 1973 ylnda da M a r s - 6 aracyla
benzer olaylar dizisine tank olundu. Bu kez televizyon g r n t -
s, ara gezegene indikten bir saniye sonra kesildi. Acaba ne
aksilik olmutu?
Mars - 3'e ait grdm ilk resim bir Sovyet pulu zerin-
deydi. Uzay aracnn mor renk bir amura inii gsteriliyordu.
Sanat, sanrm, toz bulutlar ve b y k bir hzla esen r z g r l a r
r e s m e t m e k istemi olmal. nk Mars - 3 gezegen apnda bir
toz frtnas srasnda Mars'n atmosferine girmiti. Amerikan.
U.S. Mariner - 9 aracndan gnderilen verilerden gezegen yze-
yini yalayan, saniyede 140 m e t r e d e n sratli -Mars'ta ses hz-
nn yarsndan sratli- rzgrlarn o frtnaya neden olduunu
biliyoruz. Bu rzgr ktnda Mars - 3'iin parat akt. Bu
nedenle dikey olarak yumuak ini yapmasna rzgrlar y a r -

143
dm etmitir, fakat yatay ynde tehlikeli bir hzla srklenmi-
tir. Byk bir parate bal olarak ini yapan bir U2ay arac,
zellikle yatay yndeki rzgrlarn tehlikesi altndadr, initen
sonra M a r s - 3 birka srayn ardndan yzeydeki bir kaya
parasna arpp devrilmi ve tayc O'obssle radyo balan-
tsn kaybederek baarszla uramtr.
Peki ama neden Mars - 3 bir b y k toz frtnasna girmiti?
M a r s - 3 frlatlmadan nce grevi kesin izgilerle nceden sap-
tanmt. Ataca her adm, y e r y z n d e n ayrlmadan nce ara-
ca yerletirilen bilgisayara kaydedilmiti. Bilgisayar program-
n deitirme olana yoktu. Uzay kefi literatrnde Mars - 3'n
grevi ^nceden Programlanm olarak bilinir. P r o g r a m n du-
ruma gre deitirilmesi m m k n deildi, Mars - 6'mn baar-
szlysa daha da esrarl. Bu ara Mars'n atmosferine girdii
zaman gezegen apnda br frtna yoklu. Bazen ini yerinde
rastlanan blgesel frtna da sozkonusu deildi. Belki de ini
annda mhendislik hatas yznden baarszla urad. Ya da
belki Mars gezegeni yzeyinde zellikle tehlike tayan bir ey
vardr.
Sovyet uzay aralarnn Vens'e ini y a p m a baarlaryla
Mars'a ini yapma baarszlklar, bizim gndermek istediimiz
Viking'ler konusunda ister istemez k u k u y a r a t t iimizde. Vi-
king'lerin ilkini 4 Temmuz 1976 tarihinde ABD'ni k u r u l u u -
nun 200. yldnmnde Mars yzeyine indirmek istiyorduk.
Sovyet aralarnda olduu gibi, Viking'in ini manevras iin de
sdan koruyucu bir kalkan, bir parat ve geriye itli roketler
bulunuyordu. Mars atmosferi yerkremiz atmosferinin ancak
yzde l'i orannda bir younlukta olduundan, aracn, Mars'n
ince yapl atmosferinden geerken yavalatlmasn salamak
zere on sekiz metre apnda ok byk bir parat kullanld
Atmosfer youn olmadndan Vking yksek bir yere ini y a _
pacak olsa, fren hareketini salayacak yeterli atmosfer bulamaz
paralanrd. Bu yzden, alak bir blgeye inmesi gerekiyordu'
Mariner - 9'un sonularndan ve yeryzndeki radar almala

144
r n d a n bylesi birok blge Olduunu bilmekteydik.
M a r s - 3'n akibetine u r a m a m a k iin Viking'in r z g r n
ok esmedii bir zamanda ve yerde inie gemesini tasarlyor-
duk. Mars'n yzeyinde toz kaldrabilecek kuvvetteki rzgrla-
rn ini aracn paralayabilecei d n l m t . ni iin sei-
len blgenin tozu kolay kalkan bir yer olmamasna zen gste-
rince, r z g r tehlikesini azaltabilirdik. ni aracnn Mars'n at-
mosferine k a d a r y r n g e arac eliinde girmesinin nedeni bu-
dur. Y r n g e arac ini blgesinin zelliklerinden e m i n olma-,
dka ini aracn salvermeyecekti. M a r i n e r - 0 almalarndan
renmitik ki, sratli r z g r dnemlerinde Mars yzeyinin ko-
yu ve ak renkleri deiiklie u r u y o r . Y r n g e aracnn foto-
r a f l a r olumsuz olsayd, Mars yzeyine ini garantisi veremez-
dik. F a k a t g a r a n t i n i n de yzde y z olmas szkonusu deildi
elbet.

Aracmzn sert bir zemine inmesini istemiyorduk. Bir k a y a


parasna taklp devrilmesi olasl vard. F a k a t fazla yum s; k
b i r zemine inmesini de istemiyorduk. S e r t zeminden m e k a n i k
kol toprak n u m u n e s i toplayamazd; y u m u a k zeminde de aklp
kalr, m e k a n i k kol oradan kamazd.

Viking 2'nin ni yeri olarak 44 kuzey enlem seildi Bu bl-


gede pek az m i k t a r d a da olsa "sv su b u l u n m a s olas! . sozko-
n u s u y d u . Viking'in biyoloji deneyleri sv suda geliebilen or-
g a n i z m a l a r y n n d e olduundan, baz bilginler Vking'in M .rs
gezegeninde h a y a t izine rastlamasnn, aracn Cydo. :. "i-
len blgeye inmesiyle m m k n olacan sylediler. Bu a r a d a
M a r s gibi rzgrl bir gezegende, bir blgede m i k r o - o : una
varsa h e r blgesine tanm olabilecei gr savunuldu. Vi-
k i n g l'in ini yeri olarak ta 21 kuzey enlem seildi. B u r a y a ve-
rilen ad Chryse'ydi ( Y u n a n c a Altn Toprak demekti).

Viking 2'nin inecei blgenin radarla gzlf&meyecei, bu


nedenle k u z e y blgeye indirildii t a k d i r d e bu rizikonun gze

145 Kozmos : F. 10
lnmas gerektii ne srlyordu. Viking l'in istenen yere
baaryla indirilmesi halinde, Viking 2'yi d a h a rizikolu bir yere
indirmenin gze alnabilecei s a v u n u l u y o r d u . Mali t u t a n 1 mil-
y a r dolar olan byle bir uzay deneyi karsnda, t v e r m e k t e
ekingen d a v r a m y o r d u m dorusu.

Viking'ler iin uygun bir ini alam bulabilmek zere k a r a r -


latrlan 4 T e m m u z 1976 g n n ertelemek zorunda kaldk. Bu
tarihten tam 16 gn sonra Mars'n atmosferine soktuk uzay ara-
larn.

Gezegenleraras bir buuk yllk bir yolculuktan ve G n e ' -


in evresinden dolanmak suretiyle 100 milyon kilometre gittik-
an sonra, her biri yrngesel i n d i r i c i / s o n d a j arac iftinden
oluan iki Viking, Mars'n yrngesine girdiler. Yrngesel in-
diriciler aday ni blgeleri incelediler. S o n d a j aralar rad-
yoyla kumandal olarak Mars'n atmosferine girdiler, sdan ko-
r u y u c u kalkanlar ynlendirdiler, paratleri atlar, rtleri at-
tlar ve geri itili roketleri atelediler. nsanlk t a r i h i n d e ilk kez
omak zere zay aralar Kzl Gezegenin Chryse ve Utopia
blgelerine indiler. Bu baarl ini, aralarn dizaynna, yapl-
a ve ara yneticilerinin yeteneklerine dayanyordu. Mars'n
ne dr nii tehlikeli ve gizemli bir gezegen olduu d n l r s e ,
baarda talihin de rol olmutur diyebiliriz.

Ara, gezegene konar konmaz h e m e n r e s i m a l m a k istiyor-


duk. Viking l'in gnderdii ilk resimler kendi a y a k t a b a n l a r n a
aitti. Mars'n batak k u m l a r n a gmlebilir korkusuyla bir an
nce resmini almak istiyorduk. Resmin yava yava ve izgi iz-
gi ekranlara ktm grdk. Karmza, aracn M a r s y z e y i n e
konan ayak tabannn kocaman bir resmi kt. Az sonra d a h a
baka fotoraflar da gelmeye balad.
Sondaj aracnn gnderdii ilk resimler arasnda M a r s ge-
zegeninin u f k u n u grntleyen resim gelince h a y r e t t e n dona-
kaldm anunsyoTum. Bu hi de yabanc bir dnya deildi.

146
Bizim Colorado, Arizona ve Nevada'da buna benzer blgeler
vard. Kayalar ve savrulmu k u m ynlar grlyor, y e r y -
zndeki herhangi bir manzaraya benzeyen doal ve yadrgan-
mayan bir g r n m sergileniyordu. Bir baka deyile, Mars'ta
ite buras bir yer denecek bir g r n m vard. K u m birikinti-
lerin hemen ardndan yzn buruturan bir maden arayc-
snn katrn srerek karmza kmas bizi elbet aknla
uratrd, ama yine de bu dnce ters gelmiyordu insana. Oysa
Vens'n yzeyini gsteren Venera 9 ve Venera 10'un gnder-
dii grntlere bakarken, byle bir dnce zihnimin ucundan
bile gemedi. u ya da bu ekilde, g n n birinde, Mars'n ken-
disine dneceimiz bir dnya oluturduunu biliyordum.

Mars yzeyinin manzaras yaln, kzl ve sevimliydi : Bir


kraterin oluumu srasnda ufka, bir yere frlayp gitmi kaya
paralar, kk k u m tepecikleri, uup giden tozun r t p sonra
plaklatrd kayalar, rzgrn f r d son derece incelmi
ve ty biimde savrulan zerrecikler... Sivri kayalar, gmlm
kaya paralar, yerde okgen oyuklar bulunduuna gre, geze-
genin tarihi acaba ne ola? K a y a l a r acaba nasl bir yapya sa-
hip? Onlar da k u m u n yapsna m sahip acaba? K u m toz hali-
ne gelmi kaya m, yoksa baka bir ey mi? Gn rengi neden
pembe? Havasnn yaps nedir? Rzgrn hz nedir? Acaba y e r
sarsntlar, d a h a doru bir deyimle, Mars depremleri oluyor
m u ? Mevsimlerin deimesiyle atmosfer basncyla manzarann
grn nasl deiiklie u r u y o r ?

B t n bu s o r u l a r d a n her birine Viking kesin ya da akla


yakn yantlar salad, Viking giriimlerinin sonunda Mars'n
y z n d e n karlan r t n n altndaki bilgiler byk deer ta-
maktadr, zellikle ini yeri olarak garanti asndan ok ilgin
saymad]mz yerlerin seildii hesaba katlrsa. Ne var ki, Vi-
k i n g kameralar kanal inaclart, prensesler ya da savalar,
soluk kesen uak ekilleri g r n t s nakledemediler. H a t t a bir
kakts ya da bir fare g r n t s n bile saptayamadlar. n k

147
grebildiimiz k a d a r y l a , bir h a y a t belirtisi y o k t u O .
Ola ki, M a r s ' t a h a y a t ekilleri (byiik h a y a t ekilleri) v a r -
dr, f a k a t biz:m a r a l a r n indikleri y e r l e r d e y o k t u . Belki de h e r
k a y a d a v e k u m taneciinde h a y a t vardr. Y e r k r e m i z t a r i h n i n
b y k bir b l m sresince, suyla kapl o l m a d blgelerde bu-
g n k M a r s gezegeni gibi g r n y o r d u ; k a r b o n d i o k s i t i zengin
nferlivdi ve ozon t a b a k a s n d a n y o k s u n a t m o s f e r d e n szan
mortesi k y e r y z n vahice p a r l d a t y o r d u . Y e r y z n b-
y'-: bitkilerin ve h a y v a n l a r n k a p l a m a l a r , d n y a t a r i h i n i n yal-
nzca y z d e 10'luk br b l m n d e o l m u t u r . B u n a kargn y e r y -
z n n her yresinde 3 m i l y a r yl s r e y l e m i k r o - o r g a n i z m a l a r
b u l u n u y o r d u . M a r s ' t a h a y a t o l u p olmadn a n l a m a k iin m i k -
r o p d u r u m u n u incelemeliyiz.
V i k i n g gezegen - kondusu, i n s a n o l u n u n y e t e n e k l e r i n i ya-
banc d n y a l a r a nskledebilen b i r a r a t r . B z l a r n n t a k d i r i n e
gre, bir ekirge k a d a r akilidir, bazlarna g r e y s e b i r b a k t e r i
kadar, Bu k y a s l a m a l a r n k l t c bir a n l a m tad d n l
m e m e l i d i r . Bir b a k t e r i y i g e l i t i r e b i l m e k iin doa y z m i l y o n -
larca yl u r a v e r m i t i r . e k i r g e iin de m i l y a r l a r c a yl h a r -
camtr, Bu alanda aba h a r c a y a r a k ii d a h a iyi k a v r a y a b i l m e k -
teyiz. Viking gezegen - k o n d n s u ' n u n bizim iki gzmze ben-
zeyen iki aygt v a r d r . Ancak o n u n g z l e n kzltesi a l a n d a da
ie yaryor. Bizim g z l e r i m i z e bu a l a n d a b i r ey a l g l a m y o r .
K a v a l a r itekleyen, topra kazp n u m u n e l e r alan b i r kolu v e

{*) Chryse blgesindeki bir kaya paras zerinde Marsllarn tag ya-
zs olduu varsaylan alfabenin B harfino benzer bir ey gr-
nnce, nmth' bir heyecan dalgas sard ortal. Fakat sonradan
yaplan br inceleme, bunun bir k ve glge oyunu olduunu,
ayrca yeryz insanlarnn ehit seme eiliminden ileri geldi-
ini ortaya koyriu. Marjllarn Latin alfabesini tercih ettikleri-
ni dnmemiz de garip bir gey. Her eye ramen, bir an iin
zihnimde ocukluumda Mars gezegenine ilikin olarak kitapla-
rn okuduum Barsoom'un dnyasndan bir yank geldi.

148
h a v a y a kaldrp rzgrn y n n ve hzn lt bir p a r m a
var; b u r n a ve molekl izlerinin varln bizden daha iyi alg-
layan bi* tad alma yetisine de sahip. Sonra i kulak araclyla
M a r s d e p r e m l e r i n e ilikin g r l t l e r i duyabilecei gibi, uzay
aracnn r z g r d a n sallanan paralarnn kard sesi de duy-
m a k t a d r . M i k r o p detektiflii y a p m a yeteneiyle donatlmtr.
Salad t m bilimsel verileri y e r y z n e r a d y o araclyla
bildirir. Y e r y z n d e n talimat da alr. Bylece uzay aracnn
verdii bilgiler zerinde biz insanlarn d n p tanarak yeni
t a l i m a t vermesini de olanakl klar.
Peki, boyutu, m a l i y e t i ve g gereksinimi asndan baz
kstlamalar karsnda b u l u n d u u m u z a gre, Mars'ta mikrop
a r a m a n n en aklc yolu nedir acaba? imdilik Mars'a mikro-
bolog g n d e r e m i y o r u z . O l a a n s t bir mikrobiolog olan Wolf
Vislniac adnda bir a r k a d a m vard. N e w York't ak i Rochester
niversitesinde alyordu. Mars'ta h a y a t olup olmad konu-
sunda a r a t r m a y a p m a y 1950'Ierin sonlarna doru k a f a y a iyi-
ce k o y d u u m u z sralarda, ad geen arkadam, mikroorganizma
varln saptayc otomatik ve gvenilir bir aracn mikrobiyo-
loglar t a r a f n d a n gelitirilmemiinin astronomlarca eletirildii
bir toplantnn iinde b u l m u t u kendini. Vishnac bu alanda bir
eyler y a p m a y a k a r a r verdi.
Gezegenlere gnderilebilecek bir kk aygt gelitirdi. Ar-
kadalar bu aygta Wolf Kapan (Wolf T r a p ) adtn verdiler.
Bu tuzak ya da k a p a n br ieden ibaretti. ienin iine besle-
yici organik m a d d e konulacak. Mars toprandan bir paracn
iedeki svyla karmas salanacak ve Mars'taki bceklerin
(eer v a r s a ) b y r k e n (eer b y r l e r s e ) svnn deien kirli-
lii ya da bulankl saptanacakt. Wolf Kapan, Mars'a inecek
Viking aracnda yaplacak ayr deney aygtna ek olarak gn-
deriliyordu. t e k i deney y n t e m l e r i n d e n ikisinde Mars'a yiye-
cek gnderilmesi n g r l y o r d u . Wolf K a p a n ' n m baars
Mars'l bceklerin svdan holanmas kouluna balyd.
V i s h n i a c ' m svsnda Mars'l bceklerin boulabilecekleri olas-
149
lm ne srenler vard. Wolf deneyiminin a v a n t a j , Mars'l
mikroplarn besin aldklar srada nasl bir davran gsterecek-
lerine bal olmayyd. Gzlenecek olan tek gelime, b y y p
bvmemeleri noktasnda toplanyordu. teki deneylerse, mikrop-
larn yiyeceklerini yediklerinde kardklar ve aldklar gazla-
rn tryle de ilgiliydi. Bu varsaymlar da t a h m i n l e r e d a y a n -
m a k t a n te gidemezdi.
N.A.S.A. (Ulusal Havaclk ve Uzay Dairesi) A m e r i k a Bir-
leik Devletleri'nin uzay gezegenleri p r o g r a m l a r m y n e t i r k e n ,
sk sk ve nceden habersiz bte ksntlaryla karlaan bir
k u r u l u t u r . Btenin artrlmas d u r u m u y s a pek enderdir. N A -
SA'nn bilimsel faaliyetini h k m e t pek gzetmez. Bu y z d e n
NASA'dan para kesilecei zaman b u n u n k u r b a n olan bilimdir
ou kez. 1971 ylnda Mars'ta giriilecek drt mikrobioloji de-
neyinden birinden vazgeilmesi istendi. Bu yzden Wolf K a p a n
Viking gezegen - k o n d u s u n d a n tahliyeye urad. Bu k a p a n ge-
litirmek iin Vishnac 12 ylm vermiti. zc bir ey olsa
gerek.
Vishnac'in yerinde bakas olsa, Viking'in Bioloji Heyet'n-
den istifa ederdi. F a k a t o, bilimsel h e d e f l e r u r u n d a sabrla a-
lan sakin bir insand. Mars gezegeninde h a y a t olup olmad-
n aratrabilmenin en iyi yolu olarak y e r y z n n Mars'a en
ok benzeyen yrelerinde, G n e y K u t b u n u n k u r u vadilerinde
almay seti. Daha nce baz aratrmaclar G n e y K u t u p
topran incelemiler ve bulabildikleri birka m i k r o b u n k u r u
vadi asll olmadklarn, baka ve daha y u m u a k e v r e l e r d e n
oraya savrulduklarn belirlemilerdi. M a r s Kavanozlarn a n m -
sayan Vishniac yaamn sert koullarm gznlinde b u l u n d u r a -
rak Gney K u t b u n u n mikrobiolojiye u y g u n bir o r t a m olutur-
duunu dnd. Yeryz bcekleri Mars'ta yaayabilir diye
dnlyorsa, Mars'tan daha scak, daha sulu, daha oksijenli
ve ok daha az mortesi nl k u t u p o r t a m n d a neden y a a m a -
smd? G n e y K u t b u n d a , G n e y K u t u p asll m i k r o p l a r n b u l u n -
mad varsaymna dayanan deney tekniini hatal grd.

150
Bylece 8 Kasm 1973 tarihinde Vishuiac, kck mikrobi-
oloji aygtn yanna alp jeolog arkadayla birlikte helikopter-
le Asgard'daki Balder Da yaknlarna gittiler. Amac Antar-
tika toprana k k mikrobioioji istasyonlar yerletirmek ve
b i r ay sonra dnerek istasyonlardaki sonular saptamakt.
10 Aralk 1973 gn Balder Dandan niimuneler toplamak iin
h a r e k e t etti. H a r e k e t edii kilometre uzaktan fotoraf ekile-
rek saptand, O g n d e n sonra onu bir daha gren olmad. Hare-
k e t i n d e n on sekiz s a a t sonra cesedi bir buzdann eteklerinde
b u l u n d u . Daha nce kefedilmedik bir blgeye dalm, buzda
kaym ve 150 m e t r e k a d a r srklenmie benziyordu. Belki g-
z bir y e r e taklmt. Ne bileyim, bir m i k r o p kona falan. Ya
da bir avu yeillie taklmt gz. B u r a l a r d a olaand bir
g r n m d yeil. Ne olduunu kesin olarak hibir zaman bile-
meyeceiz. O gn beraberindeki not d e f t e r i n e son yazsnda
yle d i y o r d u : 202 sayl istasyonu buldum. 10 A r a l k 1973.
S a a t 22.30. Topran s derecesi -10. Havann s derecesi -16.
M a r s gezegeninin tipik bir yaz g n ssyd.
Vishniac'n mikrobioioji istasyonlarndan ou hl A n t a r -
tika'da yerlemi d u r u m d a d r . O r a l a r d a n geri getirilen n m u n e -
ler Vishniac'n yntemleriyle ve onun mesai arkadalar tara-
f n d a n incelendiler. Klasik t a r a m a yntemleriyle farkedilemeye-
cek birok m i k r o p t l n e incelenen h e m e n h e r blgede rastlan-
m b u l u n u y o r . O n u n brakt n m u n e l e r d e n yalnzca G n e y
K u t b u n a zg saylan yeni m a y a trleri Vishniac'n kars tara-
f n d a n bulundu, A n t a r t i k a ' d a k i o seferden gori getirilen ve Im-
re F r i e d m a n t a r a f n d a n incelenen b y k e kayalarn ii, ar-
tc bir mikrobioioji kayna olarak g z k t l e r . K a y a l a r n bir
iki m i l i m e t r e iini k a p l a y a n y o s u n l a r kck br d n y a y a sa-
h i p kmlar ve b u r a y a kstrlan su svya d n t r l m t .
Mars'ta byle bir d u r u m d a h a da ilgin olurdu, nk fotosen-
tez im gerekli gzle g r l r k o derinlie szar ve m i k r o p
ldrc mortesi k hi olmazsa ksmen hafiflerdi.
Uzay giriimlerinin amalar, aralar frlatlmadan birka

151
yl nce saplanp erevesi izildiinden ve Vishniac'm da l-
m yznden, A n t a r t i k a deneylerinin sonular Mars'ta h a y a t
arama konusundaki Viking hedefinde herhangi bir deiiklie
yol amad.
Viking gezegen - k o n d u a r m d a n her birinde Mars gezegeni-
nin yzeyinden malzeme numunesi toplayacak bir kol vardr.
Bu kol toplad malzemeyi yavaa aracn iine eker, para-
cklar be ayr deney iin k k blmelere yerletirir. Bu de-
neylerden biri, topran inorganik kimya yapsn; bir dieri,
k u m u n ve tozun organik molekllerini; teki de, mikropla-
rn yaamn inceler. Bir gezegende h a y a t olup olmadn anla-
mak iin baz varsaymlara dayanrz. H e r eyden nce gezege-
nimizden baka yerlerde h a y a t n bizdeki gibi olmadn d-
nrz. F a k a t byle bir dncenin de snr vardr. Ayrntl bi-
imde bildiimiz h a y a t ekli, sonuta gezegenimizdeki hayat
eklidir. Viking'in bioloji deneyleri giriilmi ilk nemli abalar-
dr. Mars'ta h a y a t olup olmayna ilikin sylenmi son sz de-
ildir. Sonular kh srkleyici, k h skc, kh zihin ac ve
u f u k geniletici olmusa da, p e k y a k n bir zamana k a d a r kesin-
likten uzak kalmlardr,
Mikrobioloji deneylerinden de deiik sorular sormak-
tayd, f a k a t her n n de o r t a k s o r u n u M a r s gezegenindeki
metabolizmaya ikindi. E e r Mars topranda m i k r o - organiz-
malar varsa, besin alp gaz k a r m a l a r ya da a t m o s f e r d e n gaz
alp (belki de gne yardmyla) onlar y a r a r l m a d d e y e
evirmeleri szkonusu olacaktr. Bu nedenle Mars'a yiyecek gn-
deriyoruz. Ve M a r s l l a r n (eer oradalarsa) bu besinlerin ta-
dm beenmelerini u m u t ediyoruz. Sonra da t o p r a k t a n ilgin
gazlar kp kmayacana bakacaz. Ya da bizim radyoaktif
yoldan etiketlediimiz gazlarmz v e r e r e k b u n l a r n o r g a n i k
maddeye evrilip evrimediini gzleyeceiz. O r g a n i k m a d d e -
ye dnt takdirde, ortaya kacak olanlara Kk Mars'l-
lar adn verebiliriz.
Uzay aracn f r l a t m a d a n nce s a p t a n a n ller asndan

152
Vkng'deki mikrobioioji deneylerinden iki ya da olumlu so-
nular vermie benziyor. H e r eyden nce y e r y z n d e n gnde-
rilmi sterilize bir orba M a r s toprayla karldmda, toprak-
taki br ey orbay kimyasal b a k m d a n zd. Sanki soluk alan
mikroplar y e r k r e m i z d e n gnderilen orbay bnyelerinde de-
iime uratyorlard. kincisi de, y e r y z n d e n Mars toprana
gazlar gnderilince, gazlarn kimyasal b a k m d a n toprakla bir bi-
leim m e y d a n a getirmeleri o l m u t u r ; atmosfer gazndan foto-
sentez yoluyla organik madde o l u t u r a n mikroplar varmas-
na. Mars gezegenindek iki blgeden a l m a n 7 deiik n u m u n e
zerinde Mars mikrobiyolojisine ilikin olumlu sonular elde
edildi. Bu iki blgenin birbirinden uzakl 5.000 km.'dir.
F a k a t deneyler a k - s e i k br y a n t getirmemitir, Viking'-
deki mikrobioioji deneylerinin sonularn burada tekrarlayp
deiik m i k r o p l a r n testinden geirmek iin b y k abalar har-
cadk. Ancak deneyleri M a r s yzeyinin inorganik maddesine
m a k u l derecede y a k n malzemeyle t e k r a r l a m a abalarnn ye-
terli olduu sylenemez. n k Mars y e r y z deildir ve P e r -
cival LoweU'in almalar bize yamlabileceimizi anmsatmal-
dr. Belki de Mars topranda yle deiik bir inorganik k i m y a
yaps v a r d r ki, Mars'ta m i k r o p b u l u n m a m a s n a ramen yiye-
cekleri okside edebilmektedir. Belki de atmosferik gazlar ay-
rtrp onlar norganik molekllere d n t r e n zel bir inor-
ganik, cansz katalizr v a r d r Mars topranda.
Son d e n e y l e r bu ynde baz iaretler v e r m e k t e d i r . Mars ge-
zegenindek 1971 b y k toz f r t n a s n d a M a r i n e r 9'un kzltesi
s p e k t r o m e t r e l e r i n i n c a m levhalar zerinde tozlar birikmitir.
Bu levhalar inceleyen O. B. Tooo, J, B. Pollack ve ben, baz t r
killere benzer d u r u m l a r saptadk. Viking gezegen - kondusu ta-
r a f n d a n daha sonra s r d r l e n gzlemler, Mars'taki f r t n a n n
f r d killerin nitelii k o n u s u n d a k i gzlemlerimi dorular
niteliktedir. imdi, A. Banin ve J. Hshpon, Mars topranda
grlen o killere benzer killeri l a b o r a t u a r deneylerinde retile-
bilirse, Viking'in baarl mikrobiyoloji deneylerinden bal-

153
ca zellikleri -fotosenteze ve soluk almaya benzeyen zellikleri-
tekrarlayabileceklerin sylemektedirler. Sz geen Mars kili-
nin y ^ y i karmak bir etkinlie sahiptir. Gaz alp v e r m e y e
ve kimyasal reaksiyonlar katalize e t m e y e yatkn grnmekte^
d r. Viking mikrobiyolojisinin t m sonularnn organik kimyay-
la aklanabileceini sylemek iin vakit henz erkendir. F a k a t
i yle bir sonuca uiahrsa, bu artc olmaz artk. Kil varsa-
ym, Mars'ta hayat olmad grn zor yadsr; ne var ki,
Mars'ta m ^ r o b i o i o j i k bir k a n t t a n ille de sz etmemize olanak
vermedii de kesindir.
Byle olsa bile, Banin ile Hishpon'un elde ettikleri sonular
biolojik b a k m d a n ok b y k nem tamaktadr. n k h a y a t
olmasa da toprak ylesine bir kimyasal yapya sahip olabilir ki,
hayatn yerine getirdii baz ilevleri stlenir. Y e r y z n d e ha-
yal balamadan nce. soluk alveri ve fotosentez srecine ben-
zer kimyasal sreler toprakta h a r e k e t e gemi ve h a y a t bala-
v.nca h e m e n benimsenmi olabilir. stelik montmorilonit t-
rnden killerin, amino-asitleri daha uzun molekl zincirlerine,
proteinlere dntren gl katalizrler olduunu biliyoruz.
Yerkremizin ilk zamanlarna ait killer hayata y a t a k l k etmi
olabilir. G n m z d e M a r s gezegeninin kimyasal yaps, bizim
gezegenimiz zerindeki yaamn kkeni ve tarihi iin kilit nok-
talar salayabilir.
Mars'n yzeyinde darbe sonucu alm birok k r a t e r var-
dr. Her birine genellikle bir bilginin ad verilmitir. r n e i n
Mars gezegeninin G n e y K u t b u n d a k i bir k r a t e r Vishiac krate-
ri denmitir. Vishniac Mars'ta h a y a t olduunu iddia e t m i y o r d u .
Olabileceini sylyor ve olup olmadnn bilinmesinin b y k
nem tadm belirtiyordu. Eer Mars'ta h a y a t varsa, kendi ha-
yat eklimizin genel izgilerini karlatrma olanaklarna kavu-
uruz. Ve eer Mars'ta hayat yoksa, bizim gezegene benzeyen
bu gezegende neden hayat olmadn bilmemiz gerekir.
Viking mikrobioloji sonularnn killere balan ve m u t l a -
ka hayat bulunduu grn iermeyii b u l g u s u n u n bir gizi

154
daha zmeye y a r a d m syleyebiliriz: Viking organik kimya
deneyi, Mars topranda organik m a d d e izi ortaya karm de-
ildir. Eer Mars'ta h a y a t varsa, gml cesetler nerededir-
ler? Hibir organik molekle rastlanmad. Protein, nkleik asit
y a p t a l a r m d a n iz yoktur. Y e r y z n d e k i gibi ne hidrokarbon,
ne de benzeri eyler v a r Mars'ta. B u n a ille de bir eliki gzy-
le bakmamalyz. n k Viking mikrobioioji deneyleri, Viking
k i m y a deneylerinden bin kez daha duyarl olmak zere dzen-
lenmitir. K a r b o n - a t o m duyarll daha ok olan Viking mikro-
bioioji deneyleri, M a r s topranda organik m a d d e sentezine ia-
r e t ediyor. F a k a t b u n u n oran ok nemsizdir. Y e r y z topra-
, bir z a m a n l a r yaam organizmalarn organik kalntlaryla
doludur. M a r s toprandaysa Ay yzeyin de kinden daha az or-
g a n i k m a d d e var. Eer Mars'ta h a y a t olduu g r n benimse-
me eiliminde olsak, Mars'n kimyasal tepkili, oksidasyonlu y-
zeyinin cesetleri yokettiini dnebiliriz; inde hidrojenli pe-
roksitin b u l u n d u u bir iede m i k r o b u n yok oluu gibi. Ya da
yle dnebiliriz: H a y a t var a m a organik kimya y e r y z n d e -
kindc o l d u u n d a n d a h a az nemli bir rol oynuyor.
Bu son g r benim iin ok daha ekici. tiraf etmeliyim
ki, k a r b o n a oven denecek derecede gnl vermi biriyim. K02-
mos'da k a r b o n bolluu v a r d r ve karbon hayat iin gerekli olan
i n a n l m a y a c a k k a d a r karmak molekller m e y d a n a getirir. B e n
a y n zamanda, suya da oven denecek derecede gnl vermi
b i r i y i m d i r . Su, organik kimya almalarn m m k n klan ve
baz s derecelerinde sv kalabilen ideal bir zc oluturur.
Bazen d n y o r u m da, acaba diyorum, b e n i m bu maddelere
k a r olan ar ballm, temelde bu maddelerden m e y d a n a
g e l m e m d e n k a y n a k l a n y o r olmasn? Y e r k r e m i z i n oluumu sra-
snda bu m a d d e l e r ok bol o l d u u n d a n tr m d r yapmzn
temelinde karbon ve su b u l u n u u n u n nedeni? Baka bir yerde,
rnein Mars'ta, h a y a t n temeli baka m a d d e l e r d e n mi olumu-
tur?
Ben su, kalsiyum ve organik molekller koleksiyonundan

155
oluan Cari Saan adl biriyim. Sizse hemen ayn molekller
koleksiyonundan olumu deiik kollektif etiketli birisiniz. A m a
d u r u m yalnzca b u n d a n m ibarettir? Bizde moleklden baka
bir ey b u l u n m a z m? Baz kiiler bu d u r u m u insan haysiyet ve
g u r u r u n u kltc bulabilir. Ben kendi hesabma, evrenin, bi-
zim k a d a r karmak ve hassas dengeli molekl m a k i n e l e r i n i n
geliimine olanak salamas asndan g u r u r verici b u l u y o r u m .
Hayatn temelini oluturmada, varlnzdaki atomlarla ba-
sit molekller kadar, bunlarn biraraya dizilii de rol o y n a m a k -
tadr. Zaman zaman insan v c u d u n u oluturan kimyasal mad-
delerin b i k a dolar karlnda satn alnabilecei yolunda ha-
berler okuruz. V c u d u m u z u n bu kadar az p a r a ettiini ren-
ihek IC olabilir. F a k a t bu, en basit oluum paralarna b-
lnm maddelerin fiyatdr. Fiyat ok y k s e k olmayan sudan
oluur vcudumuz genellikle. K a r b o n da k m r f i y a t n a gre l-
lebilir. Kalsiyum ise v c u d u m u z d a tebeir olarak m e v c u t bu-
lunmaktadr. Proteinlerimizin nitrojeni de hava olarak b u l u n u r
ki, bu da ucuzdur. K a n d a k i demir deseniz iviyi oluturan m a d -
deden baka bir ey deil. E e r h a y a t a ilikin daha derin bilgi-
lere sahip olmasak, bizleri oluturan bu atomlar alp b y k bir
kapta ha bire sallamaya koyabiliriz. Sonuta da can skc b i r
atom karmndan baka b i r eyle karlamayz. Bu d u r u m d a n
baka bir ey beklememeliyiz elbet.
Harold Morovntz nsan oluturan molekl temel talarnn
tmn kirnyaevleriden satn almaya kalktmz takdirde
ne kadar para harcamamz gerektiini hesaplam. Bulgularna
gre 10 milyon dolara y a k n malzeme edermiiz. B belki de-
erimiz asndan sevindirici bir fiyat, ama ne v a r ki, kimyae-
vinden satn alacamz b t n molekl y a p t a l a r m b i r a r a y a ge-
tirip kartrsak bile kavanozun iinde bir insan y a r a t a m a y z . Bu
bizim yeteneklerimizin dnda k a l m a k t a d r ve uzun bir sre
daha kalacaa benzemektedir. Neyse ki, daha ucuza ve daha ga-
rantili biimde canllar y a r a t m a y n t e m l e r i n e s a h i p bulunuyo-
ruz.

156
yle s a n r m k, baka d n y a l a r d a bulunabilecek hayat e-
killeri de, aa y u k a r bizimle ayn atomlardan m e y d a n a gelir.
P r o t e i n ve nkleik asit gibi yapsal ana molekllerin bile ayn
olabileceini d n r m . u farkla ki, bunlarn dizili biimi bi-
zimkinden ayrdr. Gezegenlerin youn atmosferinde dolaan
organizmalarn atom yaps, belki bizim atom yapmza benzer.
A m a belki k e m i k sahibi olmadklarndan fazla kalsiyum gerek-
sinimi d u y m a y a b i l i r l e r . Baka bir gezegende belki de su yerine
baka bir zc m a d d e kullanlmaktadr. H i d r o f l o r i k asit i
g r y o r olabilir. Bizim molekllerimize hidroflorik asit zarar ve-
rebilir, f a k a t baka t r organik molekller olan parafin m u m -
lar hidroflorik asit iinde dengeli d u r u r l a r . Florin Kozmos'ta
fazla m i k t a r d a b u l u n m a z . Bu nedenle sv a m o n y a k daha iyi bir
zc oluturabilir. Kozmos'ta a m o n y a k boldur. Ne var ki, yer-
k r e m i z d e n ve M a r s ' t a n ok daha yal gezegenlerde sv halde
b u l u n u r . Y e r y z n d e a m o n y a k m gaz halinde bulunmas gibi,
Vens'te de su gaz h a l i n d e b u l u n u r . Olabilir ki, eriyik sistemi-
ne s a h i p b u l u n m a y a n canllar vardr. B u n l a r molekllerin y-
zer biimde deil de, elektriksel sinyallerle balant k u r d u k l a r
kat yapl h a y a t ekilleri olabilirler.
F a k a t b t n bunlardan, Viking gezegen-kondsu deneyleri-
nin Mars'ta h a y a t olduu v a r s a y m n destekledii sonucu k-
maz. Y e r k r e m i z e ok benzerlik gsteren bol k a r b o n l u ve sulu
Mars'ta eer h a y a t varsa, organik kimya temeline dayanmas
gerekir. Organik k i m y a verileri, Mars'tan aldm/, g r n t ve
mikrobiyoloji sonularnda olduu gibi, 1970'lerde Chryse ve Uto-
pia blgelerinde h a y a t b u l u n m a d grne u y g u n l u k gster-
m e k t e d i r . K a y a l a r n birka milimetre altnda (Antartka'nn ku-
tu vadilerinde olduu gibi) ya da gezegenin baka bir blgesin-
de veya ok d a h a eski z a m a n l a r d a k i d a h a y u m u a k bir dnem-
de hayat belki olmutur ya da vardr. F a k a t bizim baktmz
yerde ve z a m a n d a y o k t u .
Viking'in Mars' keif giriimi, tarihsel boyutlar b y k bir
giriimdir. Bir uzay aracnn baka bir gezegende bir s a a t t e n

157
fazla alr d u r u m d a kalnn t a r i h t e k i ilk kantdr. V i k i n g ' i n
baka bir gezegende alr d u r u m d a kal yllarca s r m t r .
Jeoloji, mineraloji, sismoloji, meteoroloji ve baka bir d n y a n n
daha birok bilini dalna ilikin bilgilerini toplayp veren ilk
uzay aracdr Viking. Olaanst nitelikteki bu bilimsel geli-
meleri bundan sonra nasl srdrmeliyiz? Baz bilginler Mars'a
giderek orann toprak numunelerini alp y e r y z n e getirecek
otomatik aralar gnderilmesini neriyorlar. Bylece bu n u m u -
nelerin Mars'a gnderilen m i n y a t r l a b o r a t u a r l a r d a incelenme-
sini deil, y e r y z n n geni olanakl l a b o r a t u a r l a r n d a enine
boyuna incelenmesini istiyorlar, Viking'deki mikrobiyolojik ince-
ltmelerin sonularndaki elikilere bu yolla son verilebilir, di-
yorlar. Topran kimyasal yaps ve mineralojisi saptanabilir.
H a y a t var m yok mu diye kayalar paralanabilir, dorudan do-
ruya mikroskopla inceleme dahil organik k i m y a ve h a y a t var-
l asndan yzlerce deney gerekletirilebilir. Vishniac'n
nerdii aratrma yntemlerini de uygulayabiliriz. Byle bir de-
neyime girimek ok b y k para h a r c a m a l a r m gerektirse bile
teknolojik olanaklarmz buna yeterlidir.
unu da aklamalyz ki, b u n u n b i r tehlikesi Mars'tan yer-
kremize mikrop getirilmesi olasldr. Mars toprandaki mik-
roplar y e r y z n d e incelemek istiyorsak, n m u n e l e r sterilize
etmeden ele almalyz. Byle bir giriimin amac, Mars topra-
ndaki mikroplar dnyamza canl olarak getirebilmektir. P e -
ki, b u n u n sonucu ne olur? Y e r y z n e getirdiimiz Mars'l m i k -
r o o r g a n i z m a l a r halk sal iin bir tehlike oluturur m u ? Bu
konuda kesin bir ey syleyemeyiz. Ciddi ve tehlikeli bir sorun-
dur. Yerkremize Mars'tan mikro-orgaizma g e t i r m e k istiyor-
sak, bunlarn yaymamasn son derece gvenilir bir biimde
salamalyz. Bakteriyolojik silahlar gelitiren ve depolayan l-
keler var. Bu lkelerin topraklar zerinde ok e n d e r k a z a l a r
grlse bile, yaygn bir tehlike sozkonusu olmadan t e h l i k e n i n
nne getikleri grlyor. Ola ki M a r s ' t a n a l m a n n m u n e l e r
tehlikesizce yeryzne getirtilebilir. Dorusu ya, M a r s ' t a n d n -

158
y a y a toprak nmunesi getirmeden nce tehlike unsurunu kl
krk y a r a r a k incelemeyi yelerim.
Bu gezegenin gzler nne serecei yle ilgin y a n l a n ol-
duu kansndaym ki, Viking gezegen-kondusunun hareketsizli-
ine bir are b u l m a k gerekir. B u n u n iin de tepeleri aan, u-
k u r l a r a dmeyen, kaya paralar karsnda tkezlemeyen bir
ara indirmek gerektiini d n y o r u m . Bu ynde N A S A ' d a
almalar s r d r l y o r . Byle bir ara gnderebilirsek Mars
gezegenine, oray enine boyuna k a t e d e n bir aracn gnlk g-
r n t l e r i ve bilgileriyle yaklak bir milyar insan y e r y z n d e n
baka bir gezegenin kefine g n g n n e katlabilir. Gnderile-
cek Rover (gezgin) tipi bir ara y e r y z n d e n verilecek radyo
sinyalleriyle Mars'n yzeyini tarayabilecektir. Viking'ler in-
dirdiimiz blgelerden daha ilgin olan en az yz blge bulun-
duu kansndaym. Mars'ta hayat bulmasak bile gezici bir ara-
la salanacak bilgiler ve g r n t l e r l e baka bir gezegenin keif
dizisini canl olarak izleme olanana kavuacaz.
Mars yzeyinin yzlm y e r k r e m i z i n toprak b l m n e
eittir. Mars yzeyinin ayrntl grntleri bizleri yzyllar bo-
yunca megul edecek bilgiler salayacaktr. Mars'n t m yze-
yinin kefedilecei bir z a m a n gelecek. Robot-uaklarn tepe-
den tm haritasn kardklar, r o v e r l e r i n zerinde dolatklar,
t o p r a k n m u n e l e r i n i t y e r y z n e gnderildikleri. M a r s yzeyi
k u m l a r n insanlarn admladklar zaman gelecektir. Peki, bun-
dan ama nedir? Mars'la ne alp vereceimiz var bizim?
E e r M a r s gezegeninde h a y a t varsa, bizler iin yapacak faz-
la bir ey olmaz. O takdirde Mars M a r s l l a r n d r demek zorun-
da kalrz. Mars'llar yalnzca m i k r o p l a r d a n olusa bile. Yak-
nmzdaki bir gezegende bizimkinden ayr ve bamsz bir biyo-
lojinin h k m srmesi anlatlamaz bir deerdedir. Orada bu
h a y a t n k o r u n m a s Mars k o n u s u n d a besleyeceimiz dncele-
rin banda yer almaldr. T u t u n ki, Mars'ta hayat yok. O tak-
d i r d e h a m m a d d e kayna asndan verimli bir k a y n a k sayl-
maz; Mars'tan y e r y z n e h a m m a d d e tamacl yzyllar bo-

159
yunca ekonomik olumsuzluunu s r d r r . F a k a t acaba M a r s ge-
zegeninde yaayamaz myz? Oray bir bakma yaanabilir du-
r u m a getiremez miyiz?
Mars hi kukusuz sevimli bir y e r . Ne var ki, bizim amz-,
dan Mars'n birok kusuru szkonusu: Oksijen azl, sv h a l d e
su bulunmay ve mortesi n okluu. B t n bu sorunlar bi-
razck hava retebilsek zmlenebilir. Atmosferik basnc artra-
rak sv halde su elde edebiliriz. Daha fazla oksijenle atmosferi ii-
mize ekebiliriz. Mortesi gne r a d y a s y o n u n a kar ozondan
bir kalkan da bylece oluabilir. Mars'ta bir z a m a n l a r atmosfe-
rin daha youn oluuna ilikin belirtiler var. Youn a t m o s f e r
gazlarnn Mars' t e r k e d i p gitmesi olas deildir. Gezegende bir
yerlerde varlklarn s r d r y o r olmallar. Bazlar yzeydeki
kayalarla kimyasal bileim halindedir. Bazlar yiizeyalt buzla-
r m d a d r . F a k a t nemli bir blm k u t u p takkelerinde b u l u n a -
bilir.
K u t u p takkelerini b u h a r l a t r m a k iin onlara s vermeliyiz.
Koyu renk tozla rterek daha fazla gne emmesini sala-
yabiliriz. Yeryznde ormanlar ya da yeillik r t s n yok et-
mek iin kullandmz yntemin tersini orada yapm oluruz.
Fakat Mars'n k u t u p blgelerinin yzeyi ok genitir. Yeryzne
den Mars'a gereken tozu tamak iin 120 adet S a t r n 5 roketi
atelemeyi gze almalyz. Byle yaplsa bile, gnderilen tozlar
rzgrn baka yerlere tamas olasl k u v v e t l i . Bu n e d e n l e
daha iyi bir yntem bulmalyz. O da kendini oaitabilen koyu
renkli bir madde olmal. Mars'n k u t u p blgesine gndereceimiz
bu makine oradaki yerli malzemeyle kendini oaltabil mel idir.
Bylesi makineler vardr. Adna aa diyoruz. B u n l a r ok daya-
nkl ve inatdrlar. Yeryz m i k r o p l a r n d a n bazlarnn M a r s ' t a
yaayabildiklerini biliyoruz. K o y u r e n k aalar, rnein liken
aac zerinde genetik mhendislii almalaryla y a p a y bir
ayklama yntemi gelitirerek bunlarn y e r y z n d e n ok d a h a
sert Mars o r t a m n a dayanmalar salanabilir. Bu t r aalar ge-.

160
D e r e b e y l i k J a p o n y a ' s n n zrhlar i i n d e k i bir
samuray.

J a p o n adalar sularnda yaayan bir Heike


yengeci.

Trlobit fosilleri. Sol s t t e , y a r m m i l y a r o t u .


sine ait ilk trilobitcrin gozii y o k t u . O r t a d a k i
ve alttaki fotoraflarda, d a l u s o n r a k i d n e m -
lere ait, daha o k g e l i m i ve gzlerini iyin*
koruyacak bir durum k a z a n m trilobitk-
grlyor.
21 H a z i r a n gn a f a k vakti Casa Rica-
n a ' d a hir p e n c e r e d e n giren g n e
belli bir o y u u a y d n l a t r .

Gn dnmnn gzlenmesine
yarayan^ yaklak 1000 yl n-
cesine ait bir gndnm yar.

Ay'n sk kraterli yzi, uzay ara-


lar yokken insanolunun mehu-
lyd. lk kez Sovyetler'in uzay ara-
c l una tarafndan grntleri sap-
tand. (Sada)

Arizona'daki Meteor
Krateri, 1,2 kilomet-
r e a p n d a k i b u kra-
terin, 15.000'le:
4 0 . 0 0 0 yl n c e , sa-
n i y e d e 15 kilometre 1
hzla yul a l a n , 25i
m e t r e a p n d a k i biri
demir yumann Sovyetler'in Mars i iuy aracm
y e r y z n e a r p m a >| simgeleyen bir posta pulu. I Aralk
sonucu o l u t u u sa 1971 tarihinde bir toz frtnasn
nlyor. Szkonus dan geerken grlen arata srtn-
enerji 4 m e g a t o n l u me ssna kar koruyucu zl butt
bir n k l e e r p a t l a m a ruyor.
ya eittir. (Solda)
1577 ylndaki Byk Kuyruklu Yl-
dzn Trkler tarafndan yaplm
bir resmi. Kornetin grlmesinin ya-
ratt heyecan, stanbul Gzlem-
evinin kurulmasna yol amtr.
(Sada)

Prag'da Codicillus tarafndan yap


lan bu tabloda, 1577 ylndaki B-
yk Kuyruklu Yldz, Ay ve Satrn
gezegeninden daha arka planda gs-
terilmitir. Bu Kuyruklu Ylrfz'n
Ay'dan uzakta grld konusun-
da Tycho Brahe'ni srarl gr,
kornetleri yeryz olgularndan alp
gk cisimleri arasna katt. (Solda)

Jpiter'in en byk Ay' olan Ga-


rimede'nin Voyager 1 tarafndan
gnderilen bu resminde grlebi-
len en kk noktalar bile yakla-
k 3 km. apndadr. (Solda)

Ganimede'ye at Vo-
yager 2 tarafndan &
Temmuz 1979 gn
gnderilen fotoraf.
(Sada)
DOUM Y E K L E R N G S T E R E N A K D E M / H A R T A S I

MISIR
Vens'n yeryzndeki radar astrono-
misi araclyla ekilmi fotoraf.
Ekvator blgesine ait bu resimdeki
kraterlerden bykleri yaklak 200
km. apndadr. (stte)

Gn X-nl bir fotoraf Kuu


X1 Galaksisinin aydnlk kayna-
n gsteriyor. Bir kara delik olmas ola-
sl szkonusu. (Altta)
,
CltpSydfd __ "su hrszlann
y da ... n tidu 1 anrs Shiv'n VaratSi Dms ^iiva'n <u- .:on ImI
dern bir yapm Empedoklcs ben/ ri'li^r. Bu ate Hindu'larn aydnlk 'imgesi ola
tur ^creijk- havann says/ kti,uk p jr-^fnaRta, Sliva bu dans, cclale'i mineleyen yj.t^n , ti i >
atktan olutuu sunucuna vjrm U
(stte)
Samanyolu'na benzeyen ve galaksimize
yakrn sarmal gkadalardan M 18. Ye-
di milyon k yl uzaktaki bu galak-
si bizim "yerel" diye adlandrdmz
Samanyolu grubundan deildir. Bu fo-
toraf aprazlama ekilmitir. (stte)

Porto Riko'daki Are-


cibo radyo - radar
gzlem kulesi.

Yandan grlen bir sarmal galaksi.


NGC 891 galaksisini evreleyen yl-
dzlar bizim galaksimize ait olup
NGC 891'in berisindedirler.
litirilirse ve Mars kutuplarnn geni takkelerinde kk salmalar
salansa, bunlar alanlarn genileterek kutup takkelerine koyu
bir renk kazandrmak suretiyle gne emilmesine, buzlar
stmasna ve Mars'n uzun dnemlerdir t u t u k l u bulunan atmos-
ferinin serbest kalmasna yol aarlar.
Bu k a v r a m n adna Toprak Deiimi diyoruz: Bilinmedik
bir topran insanlar iin daha u y g u n bir d u r u m a getirilmesidir.
nsanolu binlerce yl sren dnemler boyunca dnyann baz
blgelerine beyazlk kazandrma yoluyla ve sera etkisi eledii-
miz srele y e r k r e m i z i n ssn yalnzca bir derece kadar dei-
tirmitir. Oysa fosil yaktlar kullanm ve ormanlarla yeillik
rtsn m a h v e t m e k suretiyle bir ya da iki yz yl gibi ksack
bir zaman iinde yerkremizin ssn bir derece daha deiti-
rebilecek d u r u m a geldik. Bu ve buna benzer yntemlerle
Mars toprann nemli bir deiime uratlmas iin gereken
Zaman dilimi yzler ve binlerce yl arasnda oynar. Gelecekte
ok ilerlemi bir teknolojiye ulatmzda, Mars'n yalnzca t m
atmosferik basncm artrp sv su elde etme olanana kavu-
t u k t a n baka, eriyen k u t u p blgelerinden daha scak ekvator
blgelerine doru su da tayabileceiz. Byle bir ey iin m u t -
laka ok zaman ister. F a k a t sonunda kanallar yapacaz demek-
tir.
Yzeydeki ve yzeyin alt tabakalarndaki buz b y k bir ka-
nal ebekesiyle tanacak. Buysa henz yzyl nce Pervical
Lowell'in yanl bir biimde ortaya koyduu fikre uygunluk
gsteriyor. G e r e k Lowell, gerek Wallace, Mars'ta yaam olasl
azlnn su darlndan ileri geldiini anlamlard. Eer bir
kanal ebekesi olsayd, su yokluu giderilebilir, Mars'ta yaam
olaslndan sz edilebilirdi. Lowell'in Mars gezegenini zleyii,
son derece zor gr koullar altnda oldu. Dierleriyse, rne-
in Schiaparelli gibi, kanallara benzer g r n t l e r e rastlamlar-
d. Lowell'm Mars'a tutkunluu balamadan nce, bunlara Ca-
nali (Kanallar) ad verilmiti. nsanlarn duygular galeyan ha-

161 Kozmos : F. 10
ndeyken kendilerini aldatma eiliminde olduklar kantlanm
bir olgudur. Ye komu bir gezegende insan yaad dncesin-
den daha ok insan zihnini galeyana getiren bir ey yoktur.
Lowciri dncesinin gc, bir nsezi olmasndan ileri ge-
liyor olabilir. Onun szn ettii kanal ebekesi Mars'llar tara-
f ,d:jii yaplm olabilir. Bu nokta da doru bir k e h a n e t e dn-
ebilir : Mars'n topra deiime urarsa, bu, srekli yerleim
yerleri Mars olan ve bu gezegenle bir yaknlklar b u l u n a n insan-
lar t a r a f n d a n gerekletirilecek. Szn ettiimiz Mars'llarsa
bizlerden bakas olmayacaktr.

162
Blm VI

GEZGNC YKLER

Birok dnya m, yoksa tek br dnya m var acaba?


Doann incelenmesinde bundan daha soylu ve sekin
bir soru olamaz.

Albertus Magnus, on nc yzyl

Dnyann ilk alarnda, adalarda yaayanlar kendilerini


bu yeryznn tek sakinleri sanrlarn ya da baka
yerlerde yaayan bulunsa bile, geni ve derin denizlerin
ayrd toprak paralar) arasnda nasl iliki kurabilecek-
lerini blemezlerm. Fakat daha sonraki zamanlarda ge-
miler cat etmilerdir,,. Bakarsnz, Ay'a ulaabilecek
aralar da cal edilebilir... Byle bir yolculuu gze
alacak bir Columbus ya da Drake yoktur bugn iin.
Ya da havada uacak bir Dedalus. Fakat hi kukum yok
ki, yeni gerekler yolunda bize hl ebelik eden ve
alalarmzn bilemedii birok gerei bize aklayan

163
zamarF imdi bilmek istediimiz ve bilemediimiz birok
eyi bize retme ltfuu da gsterecektir,

John Wfkns, The Discovery of a


VVorld in the Moone, (1638)

Bu skc yerkreden kp yukarlardan aa bakarak,


doann tm abasn ve ince iiliini bu kck pislik
noktas zerinde mi harcadn dnebiliriz. Bylece
uzaktaki teki lkelere yolculuk eden gezginler gbi,
anayurdumuzda yerde neler olup bittiini daha iyi bi-
leceiz ve evrendeki her eyin deerini daha iyi tak-
dir edebileceiz. Yerkremizden baka yerlerde canl
varlklarn yaadn ve buralarn da bizim gezegeni-
miz kadar zene bezene yaratlm yerler olduunu g-
rnce, dnyamza likin olarak kullanlan byk
szcne dtiha az kaplacak, insanlarn ounun tut-
kuyla balandklar nemsiz konulan kmseyeblece-
iz.
Christlan Huygens, The Celestial
World Discovered, (1690 dolaylarnda)

NSANOLUNUN UZAY O K Y A N U S L A R I N A YELKEN


ATII BR ADA YAIYORUZ. Kepler'in gsterdii geze-
gen yollarn izleyen ada uzay aralar, insansz olarak yol-
culuklarn srdryor. ok iyi bir biimde yaplm bu yar-
aklh robotlar bilinmeyen dnyalar kefe kyorlar. D gne
sistemine yolculuklar, J e t Propulsion Laboratory ( J P L ) a d m
tayan California'nn Pasader.a'daki N A S A (Ulusal Havaclk
ve Uzay Dairesi) merkezinden ynetiliyorlar.
9 Temmuz 1979 gn Voyager 2 adndaki bir uzay arac,
Jpiter sistemiyle karlat. Gezegenleraras boluklarda iki yl-
dr yolculuk yapyordu. Bu uzay gemisi paralarndan biri bozu-
lursa, ilevi benzer baka bir para t a r a f n d a n alnsn diye mil-

164
yanlarca yedek paradan olumutur. Arl 900 kilo; geni bir
oturma odasna sabilir. stlendii grev, onu Gne'in ok
uzaklarna da alp gtreceinden, baka uzay aralarnn fayda-
land Gne enerjisinden y a r a r l a n a m a m a k t a . Voyager'in ener-
jisi kk bir n k l e e r e n e r j i tesisincc salanyor. ap 3.7 met-
re olan geni bir a n t e n araclmla y e r k r e d e n radyo sinyalle-
riyle k o m u t a l m a k l a ve bulgularn radyo yoluyla yeryzne
gndermekte. J p i t e r ' d e n radyo dalgalaryla elektrik y k l zer-
recikleri lecek bilimsel a y g t l a r a sahip. F a k a t sahip olduu ay-
gtlar arasnda en yararllar, d gne sistemindeki gezegen
adalarnn binlerce resimlerini alanlar o ' m u t u r .
J p i t e r ' i g r l m e y e n , f a k a t tehlikeli bi imdi:1 yksek e n e r j i
ykl olan paracklar k a b u u evrelemektedir. U / a y gemisi
J p i t e r ' l e y a k n Ay'larn incelemek ve S a t r n ' l e daha tedeki
gezegenlere doru yolculuuna d e v a m etmek iin szn enii-
miz radyasyon k u a n n y a n m d a n gemek zorundayd, Elektrik
ykl paracklar hassas yapl aygtlar bozabilir ye elektronik
aygtlar kl edebilir. Jpiter'i evreleyen kat cisimli bir em-
berin b u l u n d u u n u Voyager 1 saptam ve Voyager 2'nin ama-
s gereken bu emberin varln drt ay nce haber vermiti.
K k bir k a y a parasyla karlamak, uzay aracnn .lgnca
sarslmasna, anteninin y e r y z y l e temasnn bozulmasna ve
verilerinin de sonsuza dek kaybna neden olabilirdi. Bu byk
karlamada nce Voyager 2'nin y e r y z n d e n ynetildii
merkezde gergin bir h a v a esiyordu. Z a m a n z a m a n a l a r m ve ola-
anst d u r u m anlar yaand, f a k a t y e r y z n d e k i in.^nhnri
aklyla uzaydaki robotun akl birleince facia nlendi.
20 Austos 1977 t a r i h i n d e frlatlm olan Voyager 2, Mars
gezegeni y r n g e s i n d e n y a y gibi bir yol izerek A n e r o i t Kua*
'ndan geip J p i t e r sistemine yaklat, gezegeni ve says on
drt ya da o dolayda olan Ay' geerek yolculuunu s r d r d .
Voyager uzay aracnn J p i t e r ' i n yanndan gemesi, ona hz ka-
zandrd. Ayn ekilde S a t r n ' n ekim gc, aracn U r a n u s ' a
doru hzla yol almasn salayacaktr. Voyager 2, Uranus'la

165
198S'nn Ocak ay sonunda karlaacaktr. U r a n u s ' t a n sonra bir
dal daha y a p a r a k Neptn'le karlap onu da getikten sonra
gne sisteminden syrlarak b y k yldzlar o k y a n u s u n u srek-
li dolama kaderine boyu eecektir.
Bu t r keif yolculuklar
insanlk tarihini belirleyen
uzun yolculuklar dizisinin
yeni blmleridir, XV. ve
XVI. yzyllarda birka
gnde spanya'dan Azor
Adalarna gidebilirdiniz.
imdiyse birka gnde yer-
kremizle Ay arasndaki
m e s a f e alnabiliyor. O za-
m a n l a r Atlas O k y a n u s u n u
gemek birka ay t u t u y o r
Voyaper'lerin uu plan:
Uranifi yrngesinden (yukarda sol- ve ancak bu sreden sonra
d.) g^en V -1 Yeni Dnya ad verilen
1; - m Oranda (Jrans'dcn geecek A m e r i k a ktasna varlyor-
olan V II
du. B u g n i gne sistemi
okyanusu birka ayda katediiebiliyor ve bizleri t a m a n l a m y l a
bekleyen yeni d n y a l a r olan Mars ve Vens gezegenlerine ini
gerekleebiliyor. XVII. ve XVIII. yzyllarda Hollanda'dan in'e
bir ya da iki yl da yolculuk yapabiliyordunuz. Bu sre imdi
Voyager'in y e r k r e m i z d e n J p i t e r ' e gitmek iin h a r c a d za-
mandr, Bugnk uzay aralarnn robotlar insanlarn giriecek-
leri yolculuklarn ncleridir,
XV, yzylla XVII. yzyl arasndaki dnem, tarihimizin b-
yk bir dnm noktasdr. O tarihler, gezegenimizin her y a n n a
gidebileceimiz dncesinin yerletii dnemdir. Yelkenlerini
cesaretle iiren tekneler be, alt A v r u p a l i m a n n d a n d e m i r ala-
rak her okyanusu taramaya koyuldular. Bu gezilerin birok itici
gc v a r d : htiras, para hrs, ulusal eref, dinsel fanatizm, ha-
pis cezasndan affedilmek, bilimsel m e r a k , s e r v e n cokusu ve

166
E n s t r e m a d u r a ad verilen spanya ile Portekiz arasndaki k u -
rak ve verimsiz t o p r a k l a r d a h k m sren isizlikti. Bu yolcu-
luklar k t l k l e r getirdii gibi iyilik de getirdi. F a k a t s o m u t
sonucu, insanlar birbirine balamak, blgecilii azaltmak ve
gezegenimizle kendimiz hakkndaki bilgilerimizi derinletirmek
oldu.
Yelkenli kayklarla gerekletirilen keifler dnemine, XVII.
yzyln devrimci Hollanda C u m h u r i y e t i simgelik e t m e k t e d i r .
Gl spanya m p a r a t o r l u u n d a n k u r t u l u p bamszln ilan
edince, A v r u p a ' n n Aydnlk ann r n l e r i en ok bu lkede
belirdi. Akla, dzene d a y a n a n yaratc bir toplum zelliini ta-
yordu. s p a n y a limanlarn Hollanda gemilerine kapal t u t t u -
undan, bu k c k c u m h u r i y e t i n yaamas gemi yapmna, tay-
fa yetitirmesine, ticareti gelitirmesine balyd.
Hollanda h k m e t i y l e zel t e e b b s n n ortaklaa k u r d u u
Hollanda ve Dou H i n d i s t a n irketi, d n y a n n uzak kelerine
tekneler gnderir, eine e n d e r rastlanan teberiler getirip A v r u -
pa'da krla satard. Bu yolculuklar Hollanda C u m h u r y e t i ' m n
yaam kaynayd. S e f e r yollar ve h a r i t a l a r devlet s r l a n a r a -
sndayd. Gemilerin sefere kmas m h r l z a r f l a r iindeki
emirlere bal olurdu. Gezegenimizin h e r y e r i birden Hollanda
gemileri ve gemicileriyle dolup tamt. K u z e y d e B a r e n t s De-
niziyle A v u s t r a l y a ' d a T a s m a m a , adlarn Hollandal kaptanlarn-
dan almtr. B u n l a r yalnzca ticari amal seferler deildi. G e r -
i ticari amacn rol b y k t a m a bilimsel serven, yeni lke-
lerin kefi, y e n i bitkiler, y e n i h a y v a n l a r , yeni i n s a n l a r bulmak,
ksacas bilgi ak da ar basyordu,
A m s t e r d a m Belediye S a r a y X V I I . yzyl Hollanda'snn,
kendine g v e n d u y a n b i r t o p l u m u n resmettii portresi niteliin-
dedir, Bu sarayn inas iin gemiler dolusu m e r m e r l e r getirtil-
miti, Yldzlarla bezenmi e v r e n i n y k n omuzlarnda ta-
y a n Atlas'n heykeli bu binadadr. Yine bu bina salonlarnda Ba-
t Afrika'dan B y k O k y a n u s a k a d a r u z a n a n lkeleri ieren b i r
harita duvarlar k a p l a r . O z a m a n l a r d n y a Hollanda'nn h e r ye-

167
rine gemi gnderdii bir arenayd.
At koturur gibi denizlerde gemi kotururlard. D n y a n n
yar evresine teknelerinin yayld bir ylda, Hollanda gemile-
rinin bir blm Habeistan Denizi adm verdikleri Bat A f r i k a
kylarna ynelirler, bat kylarm izleyerek A f r i k a ' n n gne-
yini geerler, oradan Madagaskar Boazn ap Hindistan'n
gneyinden B a h a r a t Adalarnda soluu alrlard. B a h a r a t Ada-
lar dedikleri b u g n k Endonezya. S e f e r e kan gemilerin b i r
bolm de Yeni Hollanda adn verdikleri bir diyara, b u g n k
Avustralya'ya giderdi. Teknelerden bazlarysa M a l a k k a Boa-
zm ama cretini gsterir ve Filipinler'i geerek in'e ular-
lard.

Hollanda o dnemden nce ve sonra hibir zaman ylesine


bir Dnya Devleti olmad. Yeni fikirlere ak bir lke oldu-
undan, A v r u p a ' n n baka lkelerinde bask altndaki a y d n l a r n
cenneti olmutu. 1930'larda Nazi egemenliindeki A v r u p a ' d a n
aydnlarn kamasndan ABD'in y a r a r l a n m a s gibi, A v r u p a ' n n
teki lkelerindeki s a n s r ve baskdan kaan a y d n l a r Hollanda'-
ya akn ediyordu. XVII. yzyl Hollanda's b y k Y a h u d i filo-
zofu Spinoza'mn snd bir yer oldu. Spinoza, Einstein'in tak-
dir ettii dnrlerdendi. M a t e m a t i k ve felsefe tarihi alannda
byk bir isim olan Descartes ii de ayn d u r u m szkonusu.
Siyasi bilimci J o h n Locke da Hollanda'ya snd ve f e l s e f e y e
yatkn devrimci dnceleri olan Adams, F r a n k l i n , Jefferson,
Pain ve Hamilton gibi kiileri etkiledi. Hollanda bilim ve s a n a t
adamlarnn akn ettii bir lkeye dnt. Byk ustalar
Rembrandt, Vermeer ve F r a n s Hals bu d n e m i n sanatlardr.
Leeuwenhoek mikroskopu icat etti. Willebrordo Snellius, n
krnm yasasn buldu.

Dnce zgrl gelenei kkleen Hollanda'nn L e i d e n


niversitesi, yerkremizin Gne'in evresinde d n d g r -
n yadsmasn isteyen Katolik Kilisesinin z u l m n d e n kaan

168
^

Galieo'ya (*) b i r b u r s v e r e r e k p r o f e s r l k g r e v i n e d e v a m e t -
mesini salad. Galileo, H o l l a n d a ' y l a sk t e m a s h a l i n d e y d i . O n u n
ilk a s t r o n o m i k teleskopu H o l l a n d a yaps b i r d r b n d i z a y n m -
d a n gelitirilmiti. Galileo teleskop sayesinde g n e t e k i lekeleri,
V e n s ' n e v r e l e r i n i , Ay'n k r a t e r l e r i n i v e J p i t e r ' i n imdi Gali-
leo U y d u l a r a d y l a bilinen d r t b y k A y ' n saptad. Galileo'-
!
n u n kilise ii a l m a l a r n a ilikin olarak verdii bilgilere, 1615
y l n d a H o l l a n d a B y k Desi C h r i s t i n a ' y a yazd m e k t u p t a
rastlayabiliriz.

Bildiimiz zere, b i r k a yl nce g k l e r d e a m z d a n


n c e k i d n e m l e r d e b i l i n m e y e n b i r o k e y b u l u p o r t a y a -
k a r d m . B u b u l u l a r n yenilii v e a k a d e m i k filozoflarn edin-
d i k l e r i fizik k a v r a m l a r y l a genellikle elien sonular, k-
m s e n m e y e c e k s a y d a p r o f e s r n b a n a kar v a z i y e t a l m a -
s n a yol at. Bu p r o f e s r l e r i n ou kilise a d a m l a r d r . Doa-
y ve ona ilikin bilimsel y a s a l a r t e r s y z e t m e k iin ge bu
c i s i m l e r i s a n k i b e n k e n d i e l l e r i m l e y e r l e t i r m i i m gibi b a n a
k z y o r l a r . G e r e k l e r i n g n na k a r a k b i r i k i m y a r a t -
m a s n n eitli s a n a t k o l l a r n d a k i a r a t r m a y v e gelimeyi
k a m l a d n u n u t u y o r g z k y o r l a r (**)

(*) 1979 ylnda Papa Et. John Faul Galeo'yu kilisenin 346 yl n-
ce mahkm ediine ilikin kararn bozulmas nerisini evrede
lazla patrt karmadan ortaya att.
{**) Dnyann gne evresinde dnd (helyosantrik) grn or-
taya atma konusunda Galileo'nun {ve Kepler'in) gsterdikleri
cesarete teki dnrlerin davranlarnda rastlamyoruz. Av-
rupa'nn dnce banazlnn ortal kasp kavurmad lke-
lerde be bu cesareti gremiypruz. rnein, 1634 ylnda Hollan-
da'da yaayan Descartes'n bir mektubunda u grlere yer
verdiine tank oluyoruz.

Galeo'mm yerkremizin Gne evresinde dnd yolun-


daki grnn kilise tarafndan sulandn biliyorsunuz.

169
K e i f l e r e ynelmi H o l l a n d a ' y l a e n t e l l e k t e l ve kltrel
m e r k e z olan H o l l a n d a a r a s n d a k i ba ok skyd. Y e l k e n l i g e m i -
lerin gelitirilmesi h e r t r teknolojiyi tevik etti. El s a n a t l a r ge-
liti. B u l u l a r dllendirilmeye baland. Teknolojik i l e r l e m e
bilgi e d i n m e y e , bu da en geni b o y u t l a r d a z g r l e i h t i y a gs-
terir. Bu nedenle Hollanda, A v r u p a ' d a en ok k i t a p baslan ve
satlan bir l k e d u r u m u n a geldi. B a k a l k e l e r d e y a s a k l a n m
k i t a p l a r n evirilerine izin verdi. B i l i n m e d i k t o p r a k l a r k e f e t m e k
v e garip gelen y e n i t o p l u m l a r l a k a r l a m a k , k e n d i halinden
m e m n u n t o p l u m yapsn sarst v e d n r l e r i akl diye belle-
dikleri eyleri y e n i d e n gzden g e i r m e y e v e g e r e k l e r i s n a m a -
ya zorlad. Bu a r a d a binlerce yldr, rnein c o r a f y a k o n u s u n -
da, doru olarak belledikleri bilgilerin yanlln anladlar.
D n y a n n b y k bir b l m n d e k i l k e l e r e k r a l l a r v e i m p a r a t o r -
lar h k m e d e r l e r k e n , H o l l a n d a C u m h u r i y e t i h a l k t a r a f n d a n y-
netilen lke k a t e g o r i s i n d e s a y l m a y en ok h a k e t m i b i r top-
l u m d u . z g r l k v e d n h a y a t n n tevik grmesi, maddi
refah, yeni d n y a l a r n kefi v e b u n l a r d a n y a r a r l a n l m a s , t o p -
lumsal s e r v e n cokusu y a r a t t .
talya'da Galileo baka d n y a l a r n v a r l m aklam, B r u -
n o d a baka h a y a t ekillerinin varl z e r i n d e d u r m u t u . B u d -
ncelerinden t r Galileo v e B r u n o t a l y a ' d a ikence g r r -
ken, Hollanda'da h e r iki g r p a y l a a n a s t r o n o m C h r i s t i a a n
H u y g e n s dllerle d o n a t l y o r d u . C h r i s t i a a n H u y g e n s , Dnya
benim l k e m ve d i n i m de bilimdir, d i y o r d u .

Kitabmda ele aldm konular -ki, bunlar arasnda yerkre-


nin devinimi de vardr. Birbirine ylesine baldr ki, bun-
lardan birinin yanll tekileri de silip sprr. Her ne ka-
dar bu grlerimin kesin ve doru kantl temeller zerine
oturtulduunu biliyorsam da, kiliseye kar gelmek iste-
mem... yi yaamak in gSze batmadan yaamak gerek
sloganma uygun olarak yaamm srdrmek niyetindeyim.

170
a ileyen b y k motif kt: D n c e ve vicdan zgr-
l n n simgesi k; corafi keiflerin simgesi k; zellikle
V e r m e e r ' i n k i l e r o l m a k z e r e o d n e m i n tablolarm a y d n l a bo-
a n k; bilimsel a r a t r m a n n k o n u s u o l a r a k k; Snell'in kr-
n m y a s a l a r y l a L e e u w e n h o e k ' i n m i k r o s k o b u n d a k i k v e H u y -
g e n s ' i n n d a l g a l a r d a n o l u t u u k u r a m m d a k k (*). B u n -
lar h e p b i r b i r i n e balantl e t k i n l i k l e r d i ve bu f a a l i y e t l e r e giri-
enler b i r b i r l e r i y l e serbeste t e m a s a geiyorlard. Vermeer'in
tablolarndaki i d e k o r a s y o n l a r denizcilik aygtlar ve d u v a r ha-
ritalaryla doludur. Mikroskoplar konuk o d a l a r n n ilgi eken
kelerini o l u t u r u y o r d u . Leeu-wenhoek ise V e r m e e r malikanesi

(*) Isaac Newton, Dnceleri en sekin matematiki olarak nite-


ledii Huygens'i takdir ederdi. Ayn zamanda onun eski Yunan-
llarn matematik geleneinin en ssdk izleyicisi olduunu sy-
lerdi ki, bu o zaman da, imdi de iltifat saylr. Glgelerin sivri
ulu olmalarndan tr, Newton m kk zerreciklerin ak-
ndan olutuu kansndayd. Krmz n en ok ve mor n
da en az zerrecikten olutuu grndeydi. Huygens ise m
bolukta yayan dalgay andrdn, deniz dalgas gibi yayld-
n savlmyordu. Bu yzdendir ki, n dalf;a uzunluu ve frekan-
s terimlerini kullanmaktayz. In sapp krlmas zellikleri
Dal^a Kuramyla aklanabilmi ve Huygens'in grleri yaygn-
lk kazanmtr. Fakat 1905 ylnda Einstein Tanecikler kuramy-
la fotoelektrik olgusunu, baka bir deyile, k gsterilen bir
madenin elektronlar samas olgusunu aklad. Modern kuva.'a
mekanii her iki gr badatrr ve bugn artk n baz
durumlarda dalga olarak yayldn, baz durumlarda da tane-
cikler satn kabul etmek olaandr. Szkonusu dalga - tanecik
ikilemi saduyu kavramlarmza ters debilir, fakat m zel-
liklerini ortaya koyan deneylere uygun dmektedir. elikilerin
badamas olan bu durumda gizemli ve heyecan verici bir yan
vardr ve her ikisi de bekr yaam Newton'la Huygens'in -
n nitelii hakkndaki ada anlaymzn ebeveyni olmalar
ilgin bir rastlantdr.
171
yneticileri ndendi ve Huygens'i Hofv/ijck'deki evinde sk sk
ziyarete giderdi.
Leeuwenhoek'ir rr.ikroskopu, manifaturaclarn k u m a ka-
litesir giptamak iin kullandklar bytecin gelitirilmesinden
domutur. Mikroskop sayesinde L e e u w e n h o e k bir kak suda
bir evren kefet': : Mikroplar buldu. lk mikroskoplarn yapl-
masna Huygens de yardm etti ve bu aygtla epey yeni ey bul-
du L e u w e n h o e k ve H u y g e n s insan sperm hcrelerini dnya-
da gren ilk kiiler olmulardr. nsanolunun r e y i p oaln
a n l a m a k in bu spermleri grmek artt. Mikro - organizmalarn
kaynatlmak suretiyle nceden sterilize edilmi sula yava ya-
va reyi nedenlerini havada yzecek k a d a r k k olularna
ve sudan kalarna balayarak aklad. Bylece kendi kendine
r e m e kavramna yeni bir gr getirdi ve zm s u y u n u n m a -
yalarm asyla etin rmesi srasnda r e m e n i n olabileceine
iaret etmi oklu. Huygens':n iaret ettii d o r u n u n k a n t l a n m a -
s iin iki yzyl geti ve P a s t e u r ' n buluu beklendi. M a r s geze-
geninde hayat olup olmadn aratran Viking projesinin k a y -
naklan, I,eeuwenhoek ile H u y g e n s ' t e aranabilir.
XVII. yzyl Hollanda'snda gelitirilen mikroskop ve teles-
kop, insanolunun m e r a k n n ok kk ve ok b y k a l a n l a r a
uzanma ister.i yanstmaktadr. Bizlerin atomlar ve galaksile-
ri izleyiimizin tohumlar o tarihlerde atlmt. A s t r o n o m i a-
lmalar iin yaplan m e r c e k l e r e kar ilgi duyan H u y g e n s be
metre uzunluunda bir mercei kendisi imal etti. Teleskopla
yapt keifler bile Huyges'in bilim t a r i h i n e gemesi iin ye-
terlidir. Eratostenes'in izinden giderek b a k a bir gezegen boyut-
larn len ilk bilgindir Huygens. Vens gezegeninin t m y l e
bulutlarla evrili olduu g r n lk ortaya atan odur. M a r s
gezegeninin yzey biimini ilk gstermeye alan yine H u y -
gens'tr. Mars'n dnerken gsterdii kaybolu ve y e n i d e n orta-
ya k zelliklerini izleyen Huygens, Mars'ta bir g n n , y e r k -
remizdeki gibi yaklak yirmi drt saat o l d u u n u ilk kez sapta-
mtr. S a t r n ' n halkalarla evrili o l d u u n u ve bu emberle-

172
r i n g e z e g e n e hi dernediini yine i!k olarak H u y g e n s sylemi-
tir (*). SaLrn g e z e g e n i n i n en b y k Ay' olan T i t a n ' k e f e d e n
de o d u r . T i t a n g n e sistemindeki en b y k A y ' d r ; son derece
ilgin v e incelenmesine u m u t balanabilecek bir d n y a g r n -
m n d e d i r . H u y g e n s b u keiflerinin ounu y i r m i y a l a r n d a y -
k e n y a p t . Astrolojinin de anlamsz bir ey olduunu v u r g u l a r d .
H u y g e n s ' i n d a h a baka baarl almalar d a var > s
y o l c u l u u n d a b o y l a m s a p t a m a k s o r u n u zor b i r ti. E n l e m , yl-
dzlar sayesinde kolaylkla bilinebiliyordu; giineye gidildike g -
n e y d e k i yldz k m e l e r i n i grebilirsiniz. F a k a t b o y l a m n s a p t a n -
m a s t a m o l a r a k z a m a n n bilinmesini g e r e k t i r i r . G e m i d e k i has-
sas bir saat, t e k e t t i i n i z l i m a n d a k i saati size bildirebilir. G -
ne'in d o u u y l a bat ve yldzlarsa g e m i n i z i n b u l u n d u u y e r e l
saati v e r i r . kisi a r a s n d a k i f a r k b o y l a m n s a p t a n m a s n salar.
H u y g e n s s a r k a l s a a t i icat etti. B u n u n p r e n s i b i Galileo t a r a -
f n d a n d a h a nce b u l u n m u t u . Denizcilikte kullanlan saatler-
de gelime salayc a l m a l a r y a p a r k e n , H u y g e n s b u g n bile
baz s a a t l e r d e k u l l a n l a n s a r m a l dengeli y a y b u l d u . S a n t r i f j
g c n hesaplan gibi m e k a n i e ilikin b u l u l a r da v a r d r . Z a r
o y u n l a r n a d a j ' a r . a r a k olaslklar k u r a m n o r t a y a att. S o n r a d a n
m a d e n s a n a y i i n d e d e v r i m y a r a t a c a k h a v a pompasn icat etti,
Slayd p r o j e k t r n n habercisi Sihirbaz Kutusus>nu b u l d u .
Baka b i r m a k i n e n i n daha, b u h a r m a k i n e s i n i n geliimini etkile-
y e n B a r u t M a k i n e s i n i d e cat e t t i .
H u y g e n s y e r k r e n i n G n e e v r e s i n d e h a r e k e t e d e n bir ge-
zegen olduu y o l u n d a k i K o p e r n i k ' i n grnn Hollanda'da
halk a r a s n d a bile k a b u l edilmi b i r g r o l m a s n d a n utiir
zevk d u y a n b i r b i l i m a d a m y d . K o p e r n i k ' i n t m a s t r o n m l a r c a

(*) Galileo halkalar kefetmiti. Fakat bunlar hangi fikir ereve-


sine oturtacan bilemedi. Astronomi teleskopl aryla yapt in-
celemelerde Satrn gezegenine simetrik olarak den iki pro-
jeksiyondan sz ediyor ve ne olduklarn bilmediini gsteren bir
aknlkla, kulaa benzediklerini belirtiyordu.

173
kabul edildiini. Ancak kafas yava alanlarla batl inanla-
rn etkisinde olanlar t a r a f n d a n reddedildiini sylerdi. O r t a -
an Hristiyan filozoflar, gk cennetinin ber g n bir kez y e r -
y z evresinde dnmesinden esinlenerek b u n u n sonsuz olama-
yaca grn t u t t u r u r , tartrlard. Bu grn etkisiyle sa-
ysz, hatta ok sayda bile (ve b a t t a varolandan baka) d n y a
olamayacan savunurlard. Gn deil de y e r k r e n i n d n d -
n n kefi, y e r y z n n tek dnya oluturduu k a v r a m n teh-
likeye atyor ve baka dnyalarda da h a y a t bulunabilecei ola-
slna yol ayordu. B u n u n nemli sonular sozkonusuydu. Ko-
pernik yalnzca gne sisteminin deil t m e v r e n i n Gne'in
evresinde dndn, baka bir deyile helyosantrik o l d u u n u
sylyor. Kepler de yldzlarn gezegen sistemlerine sahip olduk-
larn reddediyordu. ok sayda, daha dorusu saysz baka d n -
yalarn baka gneler evresindeki y r n g e l e r i n d e d n d g-
r n ilk kez akla k a v u t u r a n kiinin Giordano B r u n o oldu-
u sanlmaktadr. Bazlarna greyse, d n y a saysnn okluu
gr, Kopernik'le Kepler'in fikirlerinden filizlenmitir. X V I I ,
yzyln balarnda Robert Merton, helyosantrik varsaymnn
daha birok gezegen sistemi iermesi gerektiini ve bu y n d e
ne srlen fikirlerin anlamszdan h a r e k e t ederek a n l a m kar-
mak olduunu belirtiyordu. Bir z a m a n l a r karsndakinin dili-
ni yutmasna neden olabilen bir savla R o b e r t M e r t o n yle di-
yordu :

Kopernikolu Kopernik c a n a v a r n n dedii gibi, gk k-


yaslanamaz bir b y k l k t e . . . Yldzlar saysz ve enginlik
sonsuzsa, gkte g r d m z saysz yldzlarn gneler ol-
duklarm, bunlarn da deimez m e r k e z l e r i b u l u n d u u n u ne-
den kabul etmeyelim? Gne'in evresinde dolaan gezege-
ni bulunmas gibi, onlarn da benzer biimde kendilerine
bal gezegenleri b u l u n d u u n u dnebiliriz... B u n u n sonu-
cu olarak ta sonsuz sayda yaanabilir d n y a b u l u n d u u so-
nucunu karabiliriz. Byle d n m e m i z e engel nedir?..

174
Kepler'in ve tekilerinin syledii gibi, yeryz dnyorsa,
y u k a r d a dile getirdiim daha nice kstaha elikiyi o r t a y a
dkebiliriz.

F a k a t y e r k r e m i z dnyor. Merton eer b u g n yaasayd,

I
saysz ve yaanabilir d n y a l a r s n varln kabul etmek zorun-
da kalacakt. H u y g e n s bu zorunluu o z a m a n d u y d u ve hibir
zama f i k r i n d e n caymad: Uzay okyanusundaki yldzlar da b i r e r
gnetiler. Bizim gne sistemiyle kyaslayarak, Huygens o
yldzlarn da kendilerine ait gezegen sistemleri bulunmas ge-
rektii ve bu gezegenlerden birounda canl yayor olabilece-
i g r n ne s r y o r d u . Gezegenlerde yalmzca engin l-
lerin b u l u n d u u n u k a b u l eder ve buralar Kutsal M i m a r a daha
ok yaknlk d u y a n t m canllardan yoksun kdarsak, gzellik
ve soyluluk asndan t m gezegenleri y e r k r e d e n aa s a y m
oluruz ki, bu da m a n t a u y g u n dmez.
Bu fikirler olaanst bir kitapta ve zafer habercisi bir
balk altnda t o p l a n m t : Gklerde Kefedilen Dnyalar : G e -
zegenlerdeki Bu D n y a l a r d a Yaayan tnsanla*, Bitkiler ve r n -
lere likin Dnceler. 1690 ylnda H u y g e n s ' i n l m n d e n ksa
bir s r e ce derlenen bu kitap, Rus ar B y k P e t r o dahil
birok kii t a r a f n d a n hayranlkla karland. P e t r o , Rusya'da
Bat bilimine ait ilk kitap olarak bastrd.
H u y g e n s ' i n gzlemlerine d a y a n a r a k kard sonular a-
da kozmik p e r s p e k t i f e benzerlikler gsteriyor.

E v r e n i n m t h i enginliinin ne gzel ve artc b i r


emas karsnda b u l m a k t a y z kendimizi... Bunca gneler,
bunca y e r k r e l e r . . . ve bunlarn h e r biri de otlar, aalar,
h a y v a n l a r dolu ve nice denizler ve dalarla ssl!.. Yldz-
larn okluu ve birbirleri arasndaki b y k uzakl d -
nnce, h a y r a n l m z ne k a d a r d a h a ok artyor?
Voyager u z a y arac, o g n k keif yolculuklarna kan yel-
kenli g e m i l e r i n ve Christiaan H u y g e n s ' i n bilimsel ve tasarmc

175
geleneinin uzantlardr. Voyager uzay aralar, yldzlara doru
yol alan gemilerdir ve yollan zerindeki Hnygens'in iyi bildii
ve sevdii dnyalar kefetmektedirler.
Yzyllar ncesinin yolculuklarndan dnerken getirilen
nemli eylerden biri Gezi ykleri'dir. Bunlar, yabanc lke-
lere ve hayranlmz uyandran, yeni keifleri kamlayan, da-
ha nce hi grlmemi (egzotik) yaratklara ait hikyelerdir.
Bu hikyelerde ge deen dalar; e j d e r h a ve deniz c a n a v a r -
lar; gnlk yiyecekler iin altndan yaplm k a p kaak; acayip
yapl hayvanlar; Protestanlar, Katolikler, Museviler ve Msl-
m a n l a r arasndaki kavgalarn anlamszl; azlar gslerinde
bulunan insanlar; aalarda yetien keiler vardr. Bu hikye-
lerden bazlar dorudur, bazlar da u y d u r m a d r . Kimisinde bir
dirhem gerek bulunur, kimisi de kele kanlar ya da onlarn
anlattklar t a r a f n d a n abartlm ya da yanl y o r u m l a n m l a r -
dr. Bu ykler Voltaire'in ya da J o n a t h a S w i f t ' i n elinde, Av-
rupa toplumu iin yeni bak alar getirmi ve k a b u u n a e-
kilmi bu topluma yeniden d n m e malzemesi salamlardr.
Voyager 2 uzay arac, hibir z a m a n y e r y z n e dnmeyecek.
Fakat biiimsel bulgular, yapt destans keifleri, yolculuk an-
lar gelmekte. rnein, 9 T e m m u z 1979 tarihini ele alalm. B -
yk Okyanustaki yerel saatle 8.04'de yeni bir d n y a n n ilk re-
simleri yeryzne geliyor. Bu yeni d n y a y a A v r u p a adn veri-
yoruz dnyamzdaknden esinlenerek.

D gne sisteminden y e r y z n e resim nasl geliyor? J p i -


ter evresindeki yrngesinde donen A v r u p a zerinde g n e -
panldyor. Bu k uzaya yansyor. Uzaya y a n s y a n n bir
blm Voyager televizyon k a m e r a s n d a k i fosfora arpyor ve
bir grnt yaratyor, Voyager'deki bilgisayarlar grnty
okuyorlar, yarm milyar kilometre uzaklktaki yeryznde
yerletirilmi bir radyo - teleskopa r a d y o sinyalleri veriyorlar.
Bu radyo - teleskoplardan biri spanya'da, biri G n e y Califor-
nia'daki Mojave lnde, ncs de A v u s t r a l y a ' d a .

176
Voyager'Ierin kt yolculuklarda insan bulursa, kapta-
nn seyir defterinde unlar yazl olacak:

1. Gn : Gezegenlere ve yldzlara doru Cape Canaveral'-


dan havalandk.
2. G n : Aracn bilimsel gzetleme platformunda bir bozuk-
luk var. Bozukluu gideremezsek ekmemiz gereken fotoraf-
lardan ou ve bilimsel veriler kayba urayacak.
13. G n : Geriye doru bakarak imdiye dek birlikte foto-
raflar ekilmemi yeryzyle Ay'n uzayda birarada ve bir-
birinden ayr dnyalar olarak fotoraflarn ektik. Uzayda
giizel bir ift oluturuyorlar.
170. G n : Olaan ev ve temizlik ilerine baktk. Olaysz
birka ay geti.
185, G n : Jpiter'in resimlerini ektik. Bunlar ayar foto-
raflaryd.
207. G n : Radyo vericisinde bir bozukluk var. Vericiyi ona-
ryoruz. Dzeltemezsek, yeryznde bizden bir daha hi ha-
ber alamayacaksnz.
215. G n : Mars'n yrngesini geiyoruz. Gezegenin kendi-
si Gne'in te yanna dyor.
295. G n : Asteroit Kua'na giriyoruz. Genie ve dzen-
siz kaya paralar var. arpmay nlemeye alacaz.
475. G n : Belli bal Asteroit Kua'ndan syrldk. Her-
hangi bir arpmaya k u r b a n gitmediimize sevinliyiz.
570. G n : J p i t e r gkte giderek daha belirginleiyor. Yer-
yzndeki en b y k teleskoplarn salayamad ayrntlar
saptayarak grntlerini alabileceiz.
815. Gn : J p i t e r ' i n deiken bulutlar nmzde fr d-
nerek bizi hipnotize edecek derecede aknla uratt, Ge-
zegen ok kocaman bir ey. teki t m gezegenler biraraya
getirilse, J p i t e r onlarn t m n d e n iki kat daha byk bir
ktleye sahip. Ba diye bir ey yok. Ova, Volkan ve akar-
su yok. Toprakla hava arasnda smr diye bir izgide yok.

177 Kozmos : F. 12

1
Youn gaz okyanus uy la yzen bulutlardan oluuyor her ye-
ri. Yzeyi bulunmayan bir dnya. J p i t e r zerinde grd-
mz her ev gklerinde dalgalaniyor.
630, Gn : Jpiter'in havas ok ilgimizi ekti. Bu masif
dnya ekseni etrafnda on saatten az bir zamanda dnyor.
640. G n : Bulut biimleri birbirinden farkl ve ok gzel.
Van Gogh'un Yldzl Gece tablosunu andryor. Ya da
William Blake'in yaptlarm. F a k a t hibir sanat bylesi bir
tablo henz izmemitir, nk hibiri henz gezegenimiz-
den dar ayan atmamtr. Y e r k r e zerindeki hibir
sanat bylesine acayip ve gzel bir dnya dleyememi-
tir.
J p i t e r ' i n rengrenk kuak ve izgilerini yakndan izliyoruz.
Beyaz izgiler yksek bulutlar olabilir, belki de amonyak
kristalleridir. Kahverengine alan kuaklar daha aada ve
daha scak blgeler olabilir. Mavi blgelerse bulut rtleri
arasnda ak bir gk paras grebildiimiz deliklerdir.
Jpiter'in krmza bakan kahverenginin nedenini bilemiyo-
ruz. Belki de fosforun ya da s l f r n kimyasal yapsndan-
dr. Belki de Gne'ten gelen mortesi k J p i t e r atmos-
ferindeki metan, amonya ve suyu ayrtrarak ak renk-
te karmak organik molekllerin oluumuna, sonra da bu
molekllerin yeniden biraraya gelmesine yol ayor. Bu tak-
dirde, Jpiter'in renkleri drt milyar yl nce y e r y z n d e
hayatn balangcna yol aan kimyasal olgulardan sz ediyor
demektir.
47. G n : Byk Krmz Nokta. B y k bir gaz stunu
ykseliyor. Yanndaki bulutlarn boyuna eriiyor. O kadar
byk bir stun ki, iine 6 tane y e r k r e sar. Krmz olu-
unun nedeni, belki de ok derinde olumu ya da younla-
m karmak moleklleri yzeye karmasmdandr. Bir mil-
yon yllk bir byk frtna sistemi olabilir.

;
650. G n : Muhteem karlama. n m z d e mthi gzel
likler sergileniyor. Jpiter'in azl radyasyon kuaklarm

178
yalnzca tek bir aygtn bozulmasyla aabildik. Jpiter'in
yeni kefettiimiz halkalarnn parackl aryla arpmadan
bunlar atk. Radyasyon kuann gbeinde bulunan k-
k, krmz bir dnya olan Amalthea'y, ok renkli lo'yu
Avrupa'daki izgili iaretleri, Ganyemede'nin rmcek a-
n anmsatan gzel ekilleri getikten sonra, Callisto'nun ok
halkal havzasn atk. J p i t e r gezegenin bilinen Ay'larndan
e dtakini de ap da doru alyoruz.
662. G n : Alan detektr-
lerimizle kk para de-
tektrlerimiz J p i t e r rad-
yasyon kuandan ayrld-
mz gsteriyor. Gezege-
AFTl" ro -'i,*.;: r nin ekim gc hzmz ar-
m trd. Sonunda J p i t e r ' d e n

V syrldk ve uzay okyanu-


suna doru alyoruz,
874. G n : Bundan sonra-
Voyager I ve ll'nin Jpiter'in aylarm ki uramza iki yl sonra
incelemesi 5 Mays 9 Haziran 1973
v a r a c a z : S a t r n sistemi.

Voyager tarafndan gnderilen gezi ykleri arasnda en ok


houma giden Galileo uydularndan biri olan Io'dan gelenidir.
Voyager gitmeden nce de lo'da garip bir eyler olduunu bi-
liyorduk. Yzeyinde baz deiik ve ilgin ekiller grlyordu.
Rengi de ok krmzyd, Mars knmzsndan daha da krmz.
Voyager bu kocaman Ay'a yaklatnda, gne sisteminde-
ki baka bir yerde rastlanmadk biimde deiik renkler tayan
bir yzeyle karlat. Io, Asteroit Kua'na yakn bir yerdedir.
Tarihi boyunca den kaya paralaryla yumruklanm olmal.
K r a t e r l e r alm olmas gerekir. Fakat krater gzkmyordu.
Alan kraterleri silebilen olduka etkili bir sre szkonusu ol-
mal. Atmosferin etkisi olamaz bu, nk Io'nun gsz olan
ekimi nedeniyle atmosferin b y k bir blm uzaya kaymt.
Akarsudan t r olamaz, nk Io'nun yzeyi ok souk. Vol-

179
kan azna benzeyen yerler vard. F a k a t emin deildik.
\ oyager'in yoluna devam etmesini salamaktan sorumlu
ekip yelerinden Linda Morabito, lo'nun arka planndaki yl-
dzlar grebilmek amacyla bilgisayardan lo'nun bir u blge-
sinin grntsn vermesini istemiti. Uydunun yzeyindeki ka-
raiiikn dik duran bir :y sorgu grr gibi oldu. ard. Son-
r -: birden karar verdi k, ty sorgu, varolabileceinde kuku-
land bir volkand. Voyager, yerkremizin dndaki ilk faal
volkan kefetmiti. u ada I'da gaz ve paralar kusan dokuz
byk volkan ve yzlerce de -belki binlerce- snm volkan bu-
lunduunu biliyoruz. Volkanik dalarn yanlarndan akan ps-
krtlm dkntler kraterleri rtmeye yetmektedir. Gezegen-
lerdeki grntlerden yepyemsiyle kar karya bulunmaktayz.
Gaiileo ve Huygens baylrlard bu grntlere.
Ic Jaki volkanlarn kefedilmesinden nce, bunlarn varl
S an:o Peale ve arkadalar tarafndan haber verilmiti. Io'da
g'_:-. mz renklerin ekilleri, volkan azndan kan erimi
slfr nehirlerinin alabilecei renk ekillerine benziyor. lo'nun
yzeyi birka ay iinde bile deiiklie uruyor. Yeryznde
d enil aralklarla hsva raporlar yaynlanmas gibi, lo'ya ait ha-
ritalarn dzenli aralklarla hazrlanmas gerekmektedir.
Younluu pek az olan Io atmosferinde Voyager genellikle
slfr di oksit br.lgusuna vard. B u n u n bir y a r a r olabilir: yice
iine dt Jpiter radyasyon kuann elektrik y k l par-
acklarndan yzeyini koruyor.
lo'nun byk volkanik sorgular, J p i t e r ' i n evresindeki
:?.; - Ti atomlarn dorudan sokabilecek kadar yksek. Io'dan
kan gazl maddenin, birok arpma ve younlama sreci so-
nunda Jpiter'in evresindeki krmz halkalarn sorumlusu ol-
mas da szkonusudur.
nann Jpiter'ce yaayabileceini dnmek zordur. Bu-
nunla birlikte atmosferinde srekli olarak dolanacak b y k ba-
lonlu kentler kurulmas uzak bir gelecein dncesi olabilir,
Jpiter'in Ay'larn kefetmek isteyenler iin J p i t e r gezegeni

180
bir t a h r i k noktas olmaya devam edecektir.
Gne sistemi, yldzlararas gaz ve tozun younlamasn-
dan oluurken, J p i t e r , yldzlararas uzaya p s k r m e y e n ve
gnei o l u t u r m a k zere ie doru dmeyen m a d d e n i n b y k
bir b l m n kendine ekmitir. J p i t e r i n ktlesi otuz, krk mis-
li olsayd, iindeki madde de t e r m o n k l e e r tepkiler geirecelr.-
den, bu gezegen kendi yla p a r l d a m a y a balard. Gezegen-
lerin en by, yldz olmay b a a r a m a y a n bir ktledir. By-
le olmasna karn, i ss Gne'ten ald e n e r j i n i n iki k a t m
verebilecek k a d a r yksektir. Tayfn kzl tesi blmyle deer-
lendirilince, J p i t e r ' i bir yldz s a y m a k bile doru olur. Gzle
grlebilen bir yldza dnseydi, ifte yldz sistemli, gkte iki
gneli bir d n y a d a yaayacaktk. Ve geceler dnyamza daha
e n d e r olarak necekti. S a m a n y o l u boyunca saysz gne sistem-
lerinde olduu gibi.
J p i t e r bulutlarnn alt blmlerindeki a t m o s f e r tabakala-
rnn arl, y e r k r e m i z d e k i n d e n ok daha y k s e k basn ya-
par, Bu basn ylesine b y k t r ki, hidrojen atomlarndan
elektronlar sktrp karr ve sv met a lik hidrojen maddesi
oluturur. Y e r y z laboratuarlarnda elde edilmemi bir fiziksel
sonutur bu. n k y e r k r e m i z d e bylesine y k s e k basn sa-
l a n m a m t r . (Metallik hidrojenin orta dereceli sda sper-ilet-
ken ilevi yapabilecei u m u t ediliyor. Y e r y z n d e retilebilir-
se elektronik alannda bir d e v r i m yaratabilir.) Yerkremizdeki
; atmosfer basncndan milyon kez fazla basn b u l u n a n J -
I piter'in i k a t m a n l a r n d a , metallik h i d r o j e n o k y a n u s u n d a n ba-
1
ka bir ey y o k t u r . Bu a r a d a J p i t e r ' i n en i blmelerinde kaya
ve demir ktlesi bulunabilir. Basn mengenesi iinde yeryz
. benzeri bir dnya, bu en b y k gezegenin ortasnda sonsuza dek
> gizli kalabilir.
J p i t e r ' i n ierlerindek sv m a d d e n i n tad elektrik akm-
lar, gezegenin m u a z z a m m a n y e t i k alannn kaynan oluturu-
yor olabilir. G n e sisteminin en gl m a n y e t i k alan bu ge-
zegendedir. Gezegenin radyasj'on kua ise elektron ve proton

181 --
kapan oluturur. Elektrik y k l bu zerrecikleri, Gne'in sal-
d gne rzgrlar tarlar. J p i t e r ' i n m a n y e t i k alam b u n -
lar yakalayp hzlandrr.
Io, J p i t e r ' e ylesine y a k m bir yrngede dner ki, sz-
konusu youn radyasyonun gbeinden geer. Geerken elek-
trik ykl paralar avlaru yaratr, b u n l a r da r a d y o e n e r j i s i pat-
lamalar dourur. J p i t e r ' i n radyo enerjisi p a t l a m a l a r n n ne za-
m a n l a r olaca, y e r k r e m i z iin hava t a h m i n l e r i n d e n d a h a b-
y k bir kesinlikle h a b e r verilebilir.
J p i t e r ' i n radyo dalgalar y a y n l a y a n br m e r k e z olduu,
1950'lerin balarnda radyoastronominin yeni icat edildii g n -
lerde bir rastlant sonucu b u l u n m u t u . ki gen A m e r i k a l olan
B e r n a r d B u r k e ve K e n n e t h F r a n k l i n , yeni yaplm ve o g n -
ler iin epey duyarl radyo-teleskopla gkleri kolaan ediyor-
lard radyo sinyali alabilecek miyiz diye. G n e sisteminin d-
ndaki kozmik alanda r a d y o dalgalar kayna a r a m a k t a y d l a r .
nceden bilinmeyen bir k a y n a k t a n r a d y o d a l g a l a n gelince a-
rdlar. nki b u n u n kayna, b i r yldzdan, n e b u l a d a n ya da
galaksiden deil gibiydi. in garibi, ok uzaklardaki cisimlere
oranla epey hzla h a r e k e t eden bir cisimden geliyordu radyo dal-
galar. Uzak Kozmos alanlarna ait h a r i t a l a r n a bakp bu rad-
yo kaynana ilikin bir aklama y a p a m a d k l a r s r a l a r d a b i r
gn, r a s a t h a n e d e n kp ge plak gzle baktlar. Salarnda
olaanst parlaklkta bir cisim grmeleri onlar artt. a k a y -
la kark bir sevin iinde r a d y o dalgalar y a y n l a y a n cismin
J p i t e r olduunu grdler. Laf aramzda, bu t r raslantsal bul-
gular, bilime yabanc bir olgu deildir.
Jpiter'den daha kk b i r gezegen olmasna karlk, Sa-I
trn yap b a k m n d a n ve birok ynyle J p i t e r ' e benzemek-
tedir. H e r on saatte bir kendi ekseni e t r a f n d a dnen S a t r n
ekvator blgesinde renkli izgi k u a k l a n sergiler. Bu renkli ku-
aklar Jpiter'iki k a d a r belirgin deildir. J p i t e r ' d e n d a h a za-
yf bir manyetik alan ve radyasyon kuana sahiptir. S a t r n '
evrsleyen h a l k a l a n n g r n m , J p i t e r ' i n k i n d e n ok daha et-
182

j
kileyicidir. Says otu aan uyduyla da evrelenmitir.
S a t r n ' n Ay'larndan en ilginci olarak Titan gzmze ar-
pyor. Titan g n e sistemindeki en b y k ve hatr saylr de-
recede atmosferi olan tek Ay'dr. 1380 yl Kasmnda Voyager 1
Titan'la karlamadan nce Titan h a k k n d a k i bilgimiz az ve
dzensizdi. Varl k u k u y a yol a m a y a n tek gaz tr m e t a n
gazyd (CH4) ve G.P. K p l e r t a r a f n d a n saptanmt. Gnein
mortesi m e t a n gazn d a h a karmak hidrokarbon mole-
kllerine ve hidrojen gazna d n t r m e k t e . Hidrokarbonlar Ti-
t a n ' n yzeyini koyu r e n k ve k a t r a n s bir organik balk olarak
kaplyor. Bu, y e r y z n d e k i h a y a t n balangcna ilikin olarak
dzenlenen deneyde y a r a t l a n bala benziyor olmal, l ' i t a n ' -
n ekim gc az olduundan, hafif hidrojen gaz ka dar-

I
bes olarak nitelenen iddetli bir srele abucak uzaya ka-
yor ve b e r a b e r i n d e m e t a n l a atmosferin teki yapsal maddele-
rini g t r y o r d u r . F a k a t Titan'n atmosfer basnc en azndan
M a r s gezegenin a t m o s f e r basnc k a d a r b y k t r . Bu nedenle
ka darbesi pek gereklemiyor galiba. Belki de henz ke-
f e d i l m e y e n yle a t m o s f e r i k yapsal bir madde vardr ki. rne-
in nitrojen, bu m a d d e a t m o s f e r i n ortalama molekl arln
a r t r a r a k darbeli ka nlyordur. Ya da darbeli ka oluyor,
a m a uzaya kaan gazlarn yerini gezegenin iinden gelen ba-
ka gazlar alyor. T i t a n ' n ktle younluu o k a d a r d k t r ki,
ok m i k t a r d a su ve buz bulunmaldr. Bu arada metan da var-
dr. sdan t r yzeye bunlarn ne oranda salverildii bi-
linmemektedir.
T i t a n ' e teleskopla baktmzda, zar zor farkedilen bir kr-
mz disk grebiliyoruz. Baz gzlemciler o diskin yukar blm-
lerinde beyaz b u l u t l a r grdklerini bildirmilerdir. Bunlar, b-
y k bir olaslkla, m e t a n kristalleri b u l u t l a n d r . Peki ama k r -
mz rengi v e r e n n e d i r ? Titan inceleyicileri, b u n u n nedenini kar-
mak organik molekllere b a l a m a k t a d r l a r . Titan'n yzey s-
s ve a t m o s f e r i k younluu halen t a r t m a konusudur. Atmos-
ferde oluan sera tipi bir e t k i d e n t r yzeyinde snn artt

183
belirtileri var. Yzeyinde ve a t m o s f e r i n d e bolca organik mole-
k l varlyla Titan, g n e sisteminin i k a m e t edilebilir t e k ve
ilgin bi yeridir. Keif a m a c y l a giriilen d a h a nceki yolculuk-
lar tarihi, Voyager'in ve baka uzay a r a l a r n n giriecekleri
keif uular, bu y e r h a k k n d a k i bilgilerimize d e v r i m sayla-
cak bilgiler k a t a c a k t r .
Tita'n b u l u t a r a l n d a n S a t r n ' v e h a l k a l a r m g r e b i -
. i niz. A r a d a k i a t m o s f e r i n etkisiyle ak s a n r e n k t e d i r h a l k a -
lar. S a t r n sistemi, y e r k r e m i z i n G n e ' e m e s a f e s i n d e n on k a t
daha uzak o l d u u n d a n , T i t a n ' a ulaan g n e bizim alkn
o l d u u m u z u n yzde I' y o u n l u u n d a d r . Is d e r e c e l e r i de a t m o s -
f e r i n sera tipi b i r e t k i g s t e r m e s i n e karn, s u y u n d o n m a de-
recesinin ok altnda olmaldr. F a k a t organik m a d d e bolluu,
g n e ve belki de volkanik blgeleriyle T t a n ' d a (*) h a y a t
o ..- :h pek de y a b a n a atlamaz. Bylesine deiik b i r o r t a m -
da, h a y a t da doal olarak y e r y z d e k i d e n f a r k l olacaktr, Ti-

(*) 635 ylnda Titan' kefeden Huygens bu konudaki grlerini


5 ">! GZctbyon Gzlerimizi gklere evirip Jpiter ve Satrn
t: tem'erini minnack gezegenimizle kyaslarken, bu iki gezege-
nin bykl ve soylu bekileri karsnda hayran kalmama-
ya o-an ak var mdr? Ya da akll Yaratcmzn btn hayvan-
lar: ve bitkileri bize bahederek yalnzca yeryzn ssleyip b-
tn o dnyalar yoz ve insandan yoksun braktn dnme-
ye olanal: var m? O dnyalar ki, orada yaayanlar da Yarat-
clarna tapmak isteyeceklerdir. Yoksa tiim o gk cisimleri bize
gz krpsnlar ve tarafmzdan incelensinler diye mi yaratldlar,
d nitesin de siniz? Satrn Gne'in evresini otuz ylda dn-
dne gre, Satrn gezegeniyle Ay'larnn mevsimleri Yery-
z mevsimlerinden epey uzun olmal. Satrn'n Ay'larnda ya-
yor olabilecekler hakknda Huygens unlar ekliyor: Bylesi-
ne uzun ve cansktc klar olduuna gre, yaay biimleri bi-
zimkinden' ok farkl olamaz.

184 --
tan'da h a y a t var ya da yoktur, eklinde kesin yantlar verebi-
lecek kantlara s a h i p deiliz. F a k a t bir olaslk szkonusudur.
Titan'n yzeyine, iinde aygtlar b u l u n a n uzay aralar indir-
medike, bu s o r u n u n yantn kesin olarak veremeyiz.
S a t r n ' n h a l k a l a r m oluturan m a d d e paracklarm ince-
lemek iin onlarn y a k n m a gidebilmemiz gerekir. Bunlar
kartopu buz kpleri ve ap bir metreyi aamayan cce
buzullardr. B u n l a r n sudan yaplm buz zellikleri tad-
n biliyoruz, n k h a l k a l a r d a n yansyan g n e nn
t a y f t a k i zellikleri, l a b o r a t u a r d a lmleri yaplan buzunk-
ne b e n z e m e k t e d i r . Bir uzay aracyla bu buz paralarnn
y a k n n a gidebilmek iin sratimizi keserek onlarn S a t r n
evresinde dn hzlar olan saatte 45.000 mil (yaklak 62.000
km.) yapmalyz ki, b e r a b e r l e r i n d e dolaabilelim. Baka bir de-
yile, o buz p a r a l a r n n S a t r n evresindeki dn hzlarna
ayak u y d u r a r a k biz de S a t r n evresinde yrngede dolanma-
lyz. A n c a k o takdirde ne olduklarn t a m olarak anlayabili-
riz.
S a t r n ' n evresinde ember sistemi yerine neden tek ve
b y k bir u y d u yok? Halkay oluturan madde paras, S a t r n ' e
yakn b u l u n d u u o r a n d a y r n g e d e dnme hz artacaktr; ite-
ki paracklar dtaki p a r a c k l a r d a n daha hzl dnmektedirler.
H e r ne k a d a r komple g r u p olarak paracklar gezegenin evre-
sini saniyede 20 km. hzla dnyorsa da, birbirine yakn iki par-
acn greceli hz ok d k t r . Dakikada birka s a n t i m e t r e
farkedecek k a d a r . B u greceli devinimden t r paracklar k a r -
lkl ekimin etkisiyle hibir z a m a n b i r b i r i n e yapamyorlar.
Yapmaya abalaynca, y r n g e s e l h z l a n m n az f a k a t de-
iik oluu onlar b i r b i r i n d e n ayryor. E e r h a l k a l a r S a t r n ge-
zegenine bu denli y a k n olmasalar, szn ettiimiz etkinin g-
c azalr ve k k kartoplar b i r a r a y a gelerek sonuta bir u y -
du o l u t u r u r l a r d .
G n e rzgr, S a t r n gezegeni yrngesinden ok teler-
deki d g n e sistemine kadar etkisini pek az da olsa hissetti-

185 --
rir. Voyager, Unr.us'a ve Neptn'le P l u t o ' n u n yrngelerine
ulatnda, eer aygtlar hl alr d u r u m d a kalrsa, Gne'-
in d n y a l a r arasnda estirdii rzgrn etkisinin azaldn m u t -
laka hissedecektir. Gne'in estirdii rzgrn, Yldzlar i m p a -
ratorluunun eiine uzanan son kalmtsdr bu. P l u t o ' n u n G -
ne'e olan uzaklnn iki misli daha uzaklktaki yldzlar-
aras protonlar ve elektronlarn basnc, Gne rzgrnn ora-
lara kadar vardrabildi basncndan ok daha etkilidir. Gne'-
in i m p a r a t o r l u u n u n sona erdii bu blgeye heliopause (G-
ne duraksamas) ad veriliyor. Voyager adl uzay aracmz he-
liopause blgesini XXI. yzyl ortalarna doru aarak bir d a h a
Gne sistemine geri dnmemek zere yldz adalarna yak-
Iaacak ve Samanyolu'nun orta blmlerindeki youn blgenin
evresini bundan birka yz milyon yl sonra dolanmay ta-
mamlayacaktr. lk olarak! Artk destans yolculuklara balam
bulunuyoruz.

186 --
Blm VII

GECENN BELKEM

Gkte yuvarlak br delie rastge diler... ate gibi par-


lyordu. te bu bir yldzdr, dedi Kuzgun.

Yaratl'a at Eskimo efsanesi

Bir eyin nedenini renmeyi, kral olmaya y e tutarm.

Demokritus

Sisam'l A r s l a r k u s , e v r e n i n imdi s a n l d n d a n birka


kez daha b y k olduu sonucuna gtren baz v a r s a -
ymlar att ortaya. Bu varsaymlar, sabit yldzlarla G-
ne'in yerlerinden kmldamad, y e r y z n n G n e
e v r e s i n d e bir daire izerek dnd, Gne'in de bu
y r n g e n i n orta yerinde d u r d u u yolunda. A y n zaman-
da, sabit yldzlarn b u l u n d u u ve merkezi G n e olan

187 --
kreyi yie byk varsayyor k, yeryznn dnn
tamamlad dairenin sabit yldzlara U2aklk oran kre
merkezinin kendi yzeyine olan uzaklk oranna etir,
diycr.

Arimet, The Sand Reckoner (Kum Saycs)

insanolu Tanr hakkndaki dncelerinin gereki bir


muhasebesini yapacak olursa, tank olduu olaylarn bi-
linmeyen, gizli kalan nedenlerini de getirmek in o-
u zaman tanr szcn kullandn itiraf etmek
zorunda kalr. Bu szc, nedenlerin kaynan bula-
mad, doal olann kayna anlalr olmaktan kt
zaman kullanmaktadr. Ya da nedenleri birbirine ba-
r
!yan zincirin halkalarn kaybettii anda, sonucu Tan-
r'ya balayarak sorunu zer ve aratrmasna son ve-
rr. Bu yzden, bir eyn olusunu tanrdara baladn-
da, aslnda zihnindeki karanln yerini, hayref duygu-
suyla nnde eildii allm bir sese terk etmekten
baka bir ey mi yapyor?

Paul Heinrich Detrich, Baron von Holbach, S y s t 6 m e


de la N a t u r e (Doann Sistemi) Londra, 1770

OCUKLUUMUN GET MAHALLE AVUCUMUN


G B B L D M B R E V R E N D . T m k o m u l a r m z ta-
nr, i s i m l e r i y l e t e k e r t e k e r s a y a b i l i r i m . B e s l e d i k l e r i h a y v a n l a -
r bilirdim. K a l d r m talarna dek o y n a d m sokaklar tanr-
dm. F a k a 4 b i r k a blok t e d e , t r a f i k g r l t s n n h k m s r -
d 88. S o k a k t a n i t i b a r e n z i h n i m d e y o l c u l u a k t m s n r -
lar b a l a r d . A n m s a d m k a d a r y l a , y o l c u l u a k t m b u y e r
Mars geregeniydi.
K a k a m l a r b a z e n g k t e y l d z l a r g r e b i l i r s i n i z . U z a k t a n
gz k r p t k l a r n g r r , n e o l d u k l a r n m e r a k e d e r d i m . B e n d e n

188 --
b y k ocuklara ve yetikinlere sorduumda, aldm yant yal-
nzca u olurdu: Onlar gkte birer ktrlar, olum. Ik ol-
duklarn ben de grebiliyordum. Ama neydiler acaba? Gkte
sallanan kck ampuller mi? Neden oradaydlar? Onlar iin
zlrdm; meraksz arkadalarm iin gizliliini koruyan ga-
rip yerlerdir, diye dnrdm. S o r u m u n daha derin bir yant
olmalyd.
Yam b y r byimez, evdekiler semt kitaplna gitmemi
salayacak kartlarm bana verdiler. Kitaplk 85. Sokaktayd ga-
liba. Benim iin mehul bir yerdi. Hemen gittim ve kitaplkta
alan m e m u r kzdan bana yldzlar hakknda bir ki kitap bul-
masn rica ettim. Bana getirdii kitapta Clark Gabe ve J e a n
Harlow gibi erkek ve kadn isimleri tayan yldzlar vard. Bi-
raz kzdm gren kzcaz o zamanlar iin anlamadm bir
nedenle glmsedi ve bana baka bir kitap karp verdi. Bu
istediim kitapt. Kitab hemen aarak soluk almadan aradm
bilgiyi buluncaya dek okudum. Evet, kitap insanda hayret uyan-
dran bir bilgi veriyordu. B y k bir fikir. Yldzlarn gne,
ama uzakta kalan .gneler olduunu yazyordu. Gneimiz de
bir yldzd, f a k a t yakn bir yldz.
Diyelim ki, Gne'i minnack ve gz krpan bir k duru-
muna gelinceye dek uzaklara srklediniz. Acaba ne kadar uzak-
lara g t r m e k gerekirdi? A ls kavramndan habersizdim.
In yaylmasna ilikin ters kare ilkesini bilmiyordum Yl-
dzlara olan mesafemizi lmeyi bilecek en ufak bir bilgi krn-
tsna sahip deildim. F a k a t u n u syleyebilirim: Madem ki yl-
dzlar gnetiler, epey uzakta olmalar gerekiyordu... 85. So-
kaktan uzak, M a n h a t t a n da uzak, N e w Jersey'den de uzak olma-
lydlar. Evren tahminimden daha byk, diye geirdim ak-
lmdan.
Sonralar daha da artc bir ey okudum. Bizim mahalle-
nin de dahil olduu yeryz bir gezegendi ve Gne'in evre-

I
sinde dnyordu. Baka gezegenler de vard, Bunlar da Gne'in
etrafnda dnyorlard. Baz gezegenler Gne'e daha yakn,

189
bazlanysa daha uzaktayd. Ne var ki, gezegenler kendi kla-
ryla parldamyorlard. Oysa Gne kendi yla parldyor-
du. Gezegenler yalnzca Gne'in n yanstyorlard. E e r
ok uzak mesafeler tesine gitseydiniz, yerkremizi ve teki ge-
zegenleri hi mi hi gremezdiniz; yalnzca fersiz b i r e r k nok-
talar olarak g r l r d . Gne'in yaldr yaldr parlaklna kar-
lk snk birer nokta olurlard. Derken, u n u geirdim aklm-
dan : teki yldzlarn gezegenleri b u l u n d u u n u d n m e k man-
tksz olmaz. H e n z gozleyemediimiz gezegenler rnein. S-
zn ettiim bu teki gezegenlerin bazlarnda b a y a t olabilirdi
de... Neden olmasmd? Bizim mahallede bildiimiz h a y a t bii-
minden deiik olabilirdi belki. Bylece astronom olmaya ka-
r a r verdim. Yldzlar ve gezegenler hakknda bir eyler ren-
meyi aklma k o y m u t u m . Ve m m k n olursa, oralara gitmeyi
de.
Bu garip isteime annemle b a b a m n set ekmemesi ve baz
retmenlerimin tevik etmesi benim iin bir talih olduu gibi,
teki dnyalarn ziyaret edilip Kozmos'un y a k n d a n kefe kl-
d bir dnemde yaamam da bir talihtir. Daha nceki bir a-
da domu olsaydm, bu k o n u y a m e r a k m ne denli derin olur-
sa olsun, yldzlarn ve gezegenlerin ne olduunu ya da ne olma-
dn bilemeyecektim. Baka gneler ve baka d n y a l a r d a n ha-
berim olmayacakt. B u n l a r atalarmzn 1 milyon yldr s r d r - ,
dkleri sabrl gzlem ve cesur dnceleri sonucunda doann
barndan koparlm gizlerdir.
Nedir yldzlar? Bu t r sorular bir ocuun glmseyii ka-
dar doaldr. Bu sorular h e p s o r m u u z d u r . amzn zellii,
bu soruya yantlarn bazlarn bliimizdir.
E m b r iyonik gelimemizde trlerimizin e v r i m t a r i h i n i izle-
yiimiz gibi, zihinsel gelimemizde de atalarmzn dnceleri-
nin izi zerinden geeriz. Bilim ncesi z a m a n l a r d n n . Ki-
taplklarn henz bulunmad z a m a n l a n gznzn n n e ge-
tiriniz. O zamanlar da zeki, m e r a k dolu ve hem toplumsal, h e m
cinsel konulara kar ilgi duyan insanlardk. F a k a t o dnemler-

190
de henz deneyler gereklememi, icatlar gn. na kma-
mt. nsanolunun ocukluk dnemiydi. Atein lk kez bulun-
duu zaman dnn. O sralarda insanlar acaba nasl yaar-
lard? Atalarmz yldzlarn ne olduunu sanrlard dersiniz?
Bazen d kurar ve birilerinin yle dndn geiririm
zihnimden:

Kiraz yiyoruz, ot yiyoruz. Fndk, fsk yiyoruz. Yaprak yi-


yoruz. l hayvanlar yiyoruz. Baz hayvanlar ldryoruz.
Hangi yiyeceklerin iyi, hangilerinin zararl olduunu biliyoruz.
Baz yiyecekleri azmza koyunca yerde debelendiimizi biliriz.
Baldran ve ykskotu sizi ldrebilir. ocuklarmz ve arka-
dalarmz severiz. Onlar bu gibi yiyeceklere kar uyarrz.
Hayvan avna gittiimizde avlanp Mrlebilecemzi de
biliriz. Boynuz yiyerek ya da inenerek lebiliriz. Ya da do-
rudan doruya bizi yiyen hayvanlar da olabilir. Hayvanlarn
davran biimleri bizim iin lm kalm sorunu oluturur. Na-
sl iftletiklerini, yavrulafbklarn, tladklarn, Hangi yollan
izlediklerini, btn bunlar bilmeliyiz. ocuklarmza retiriz
btn bunlar. Onlar da bu bilgileri ocuklarna aktarrlar.
Hayatmz hayvanlarnkine baldr. Onlar iyice izleriz,
zellikle kn yenecek bitki azalnca. Hayvanlarn pelerinde
koan ve toplayp saklayan avclarz.
Bu gkkubbenin altnda bir aata ya da dallarnda uyuruz.
Giyim iin hayvan derisinden yararlanrz. nk bizi scak tu-
tar. plaklmz giderir. Bazen de hamak iin kullanrz deri-
sini. Hayvaa derisi giydiimizde o hayvann gcn hissederiz.
Karaca ile birlikte srarz. Ay postunu stmae geirince
hayvan avna karz. Bizimle hayvanlar anasnda bir ba var.
Hayvan avlayp yeriz. Hayvanlar da bizleri avlar ve yer. Bir-
birimizin paralaryz.
Ara gere yaparak yaayabiliriz. Kimimiz iyi odun yarar,
kimi iyi rendeler, kimi iyi eeler, kimi iyi cilalar, kimi de iyi
ta bulmakta ustadr. Tahta sapa ta parasn hayvan ilerisiyle

191 --
balayarak balta yaparz. Bahayla aa deviririz. Bazen de hay-
van. Bazen hayvana uzaktan ok saplarz.
Et abuk bozulur. Bazen kokmu cti tadn gidermek iin
otla piiririz. Baz yiyecekleri hayvan derisi iimle ya da geni-
e yapraklara sararak saklarz. Bir kenarda yiyecck bulundur-,
mak iyidir. Hepsini imdi yersek ileride a kalabiliriz. Bu ne-
denle birbirimize yardmc olmalyz. Bu ve daha baka birok
nedenle kurallar koyarz. Herkes kurallara uymaldr. Kurallar
ler zaman varolmutur. Kutsaldrlar kurallar.

Bir gn frtna vard. imek akm, gk giimburdemi ve


yamur yamt. Kkler frtnalardan korkarlar, liazen ben
de korkarm. Frtnann srlar gizlidir. Gk grleyii derinden
gelir vc grltl olur. imek ak ksa sreli vo parl t h dr.
ok kudretli biri fena halde kzm olmal. Gklerde biri, san-
rm.
Frtnann ardndan civardaki ormanda bir trd duyuldu..
Gidip baktk. Parldayan, scak, srayan, sar ve krmz renkte
bir ev grdk. Baha nce li byle bir ey grmemilik. imdi
buna aev adn veriyoruz. Deiik bir koku karyor. Bir ba-
kn:- canl saylr. Bitkileri, aalar yiyip bitiriyor. Eer bunu
yapmasna izin verirseniz... Giicii var ama akl yok. nne gelen
her eyi bitirdiinde, kendi de son buyo*. Yolu zerinde yiye*
cek bir ey bulamazsa bir aatan tekine srayamaz bile.
Aramzdan birinin, aklna cesur fakat tehlikeli br fikir gel-
di : Alevi yakalayp ona yemini vermek ve dost klmak. Kuru
aar. dallar bulduk. Alev bu dallan yiyip bitiriyordu, fakat ar-
dan yapyordu fc ii. Ballan yanmayan ucumtan tutabiliyorduk.
Hafif ya?an bir dal eline alarak hzla koarsan alev sner. Ko-
madk. yi dileklerimizi bildirerek yrdk. Aleve lme di-
ye tembih ettik. teki avclar gzlerim falta gibi aarak a-
tlar bize.
O zamandan bu yana ona beraberimizde tadk. Yanmz-
da hep bir -.ana aev tadk ki, alevleri ardan emzirsin diye.

192 --
Bylece alevin yaamasn (*) saladk. Alev harika bir eydir
ve yararldr. Hi kukusuz kudretli varlklarn br ltfudur. Fr-
tnalarn da kudretli yaratclarm bu varlklar?
Alev souk gecelerde zi str. Eize k verir, Ay yeni k-
t zamanlama karanl dolar. Ertesi gnn av iin ok hazr
edebiliriz atete. yi bir yan daha! Ate hayvanlar uzak tutar.
Geceleyin hizi yiyebilen hayvanlar yaklaamaz ate sayesinde.
Bz alevi koruruz, alev de bizi.
Gkyz nemlidir. Yukarya bamz kaldrnca gkyz-
n grrz. Bi^e seslenir deta. Alevi bulduumuz gnlere dek
gecenin karanlnda srtst uzanr ve gkyzndeki kl her
noktaya gzmz dikerdik. Ikl noktalarn Ifzjlar biraraya
getir ilihce nmzde ekiller izilirdi. Aramzdan bri gky zn-
deki ekilleri tekilerden daha iyi grebilirdi. Bize yldzlarn iz-
dii resimleri retti, onlara e adlar vermemiz gerektiini f-
sldad. Gcce ge vakitlere kadar oturup gkte grdmz e-
killer ii, ykler uydurduk: Aslanlar, kpekler, aylar, avc-
lar. Vc dala baka garip eyler. Bunlar gkteki kudretli varlk-
larn resimleri olabilir mi? Kzdklarnda bizlere frtnalar ya-
dranlar olabilir mi?
Genellikte gckyiiz deimez. Yldzlarn izdii resimler hep

{*) Atein canl, korunmas ve bakm istemesi gibi kavramlar il-


ke] diye kesip atmamak gerekir. ada birok Uygar! 1:. kk-
leri yaknnda grmek mmkndr. Eski Yunan'da ve E mal-
larda, ayrca eski Hindistan'daki Brahmanlarda aile o'.... bu-
lunurdu ve bu ocan br yerinde alevin bakmna ili.: . du-
rallar belirtilirdi. Geceleri kmrn st kiille rtiiirse i anp
ate yitip gitmesin diye. Sabahlar da kllerden e e I eh t n korlar
rayla tu tutur ulurdu. Ocakta alevin sndrlmesi iyi bel: ti sa-
ylmaz. ve ailenin yok olup gidisi olarak yorumlanrd. Her
uygarlkta ocakta alevin yaatlmas atalara gsterilen saygnl-
n belirtisiydi, ite bu, sonsuz alevin simgesidir. Bugn d din-
sel, siyasal, sportif ve anma trenlerinde bavurulan br ^im-
ge.
193 Kozmos : F. 13
oradadr. Her yl aynen. H yoktan hilal gzkr. Yuvarlak br
top olur. sonra yine bir bi olur. Ay deitii sralarda kadn-
lar ayba olur. Baz kabileler Ay'n lk douunda ve kaybolu-
unda cinsel iliki yaplmasna kar kurallar gel irmiler;] ir. Ba-
z kabileler Ay l gnleri ya da kadnlarn ayba olduu gn-
leri g?vik boynuzlarna iaret ederler. Ona gre plan program
yapp 1 ura lan saptarlar. K u r a l l a r kutsaldr.
Ylt'zlar ok uzaktadrlar. Br tepeye ya da aaca trmand-
iu^da onlara yaknlam olmayz. Bulutlar da bizlerle yldz-
lar arasnda, yani yldzlar bulutlarn arkasndadlar. Ay ya-
va ; .va devinirken, yldzlatn nnden geer. Daha sonra g-
rr- iutz ki, yldzlar duruyorlar, nk Ay yldz yemez. Yl-
dz .eip dururlar. Garip, souk, beyaz, uzak bir ktrlar.
X kadar ok yldz var. Gkyzn doldurmular. F a k a t yal-
nzca geccleyi grnyorlar. Ne olduklarm m e r a k ediyorum.
Alevi bulduktan sonra aklktaki bir atein yannda otur-
mu, yldzlar hakknda dnyordum. Yavalan bir dnce
bel-di zihnimde: Yldzlar alevdirler. Sonra aklma baka bir
fil;i: geldi: Yldzlar baka avclarn geceleyin akta yaktklar
atetir. Yldzlar kamp yerinde yaktmz ateten dala az k
eriyorlar, Fakat, diye soruyorlar harta, gkte ate nasl ya-
k1 ; . O atein evresindeki avclar nasl oluyor da gkten aa-
dmyorlar? Oradaki garip kabileler nede gkten aa d-
myorlar yanmza, bizim ate yaktmz kampa?
Bunlar esasl sorular. Zihnimi kurcalayan sorular. Bazen g-
n bir byk yumurta ya da fndk kabuunun yars olduu
geliyor aklma. O uzak yerlerdeki kamp yerlerinde yaklan ate-
in evresinde oturanlarn bize baktm dnyorum. Onlar da
bizim neden dmediimiz soruyor olabilirler. Anlatabiliyor m u -
yum e demek istediimi. Fakat avc milleti, Aas aas-
dr, yukars da yakardr, diyor. Bu da iyi bir yant saylr.
Bizlerden birinin aklna baka bir dilnce gelmi. Omn d-
ncesine gre, gece gn stne rtlen kocaman, siyah bir
hayvan deriidir. Deride delikler var. Biz deliklerden bakyoruz.

194
Ve alev gryoruz. Ona gre ate yalnzca yldzlan grd-
m z birka yerde deil, i l e r y e r d e alev var. Ona gre alev b-
t n g kaplyor. Ne var ki, deri alev rtyor. Delikli yerler
dnda.
Baz yldzlar dolarlar. Bizim avladmz hayvanlar gibi.
E e r dikkatle vs birka ay si'eyle gzlerseiz, yldzlarn k-
mldadm g r r s n z . B u n l a r n says yalnzca betir. Tpk
elimizdeki p a r m a k ayi& kadar. teki yldzlar arasnda ar
ar kmldarlar. E e r k a m p atei dncesi doruysa, dnp do-
laan avc kabilelerin kocaman ateler tadklar yldzlar ol-
m a l onlar. F a k a t dolaan yldzlarn derideki delikler olmas fik-
r i n e aklm e r m i y o r . Belik atn m, o bir delik olarak orada ka-
lr. Belikler dolamaz k... H e m sonra, alev dolu bir gk tara-
fndan s a r l m a k istemem. E e r deri derse, geceleyin gkyz
ok parlak olur, hem de pek parlak, her yanmz alev alm gibi.
S a n r m alevden bir gk hepimizi y e r bitirirdi. Kanmzca gky-
znde iki t r k u d r e t l i varlk b u l u n u y o r : Ktler, ki b u n l a r alevin
bizi yiyip yok etmesini istiyorlar. Ve iyiler, Bunlar da alevi biz-
den uzak t u t m a k iin zerlerine giyiyorlar. yilere t e f e k k r et-
m e n i n y o l u n u aramalyz.
Yldzlarn gkte k a m p dolaylarnda yaklan ateler olup ol-
madn bilemiyorum. Aralndan k u d r e t alevinin bize bakt
derideki delikler olup olmadn da bilemiyorum. Bazen u e-
kilde d n y o r u m , bazen de bu ekilde. Bir defasuda da !:r.mp-
ta yaklm ate olmadn ve delie benzer bir ey blma-
dn d n d m , Buj bem a n l a y a m a y a c a m k a d a r zor l ir ey-
di.
Bir aa k t n e banz dayayn. Banz a r k a y a doru
kayar. O z a m a n yalnzca g g r r s n z . Ne tepeler, ne aa-
lar, ne avclar, ne k a m p atei... G k t e n baka bir ey y o k t u r
grlecek. Bir a r a y u k a r y a , ge doru debileceim geldi ak-
lma. E e r yldzlar k a m p y e r i n d e y a k l a n atesse, bu avclar zi-
y a r e t e t m e k isterdim, u bizim dolap d u r a n avclar. Hadi d-
eyim d i y o r u m . F a k a t eer yldzlar derideki deliklcrse korka-
nm. inde alevin bekledii delikten ieri dmek istemem.
Bu dncelerden hangisinin doru olduunu bilmeyi ne
kadar isterdim. Bilmemek bouma gitmiyor.

Sanmam ki. avc - toplayc g r u p yelerinden ounun ak-


hna yldzlar hakknda bu gibi dnceler gelmi olsun. Belk,
alar boyunca, b a n l a r n n aklna gelmitir bu sorular. F a k a t
tm de ayn kiinin aklm kurcalamam tr. Oysa bu tr ilgin
fikirlere baz topluluklarda rastlanmas olaandr. Botswana'da
Kalahar lnde K u n g kabilesi insanlarnn Samanyolu'nu
aklaylar buna bir rnek gsterilebilir. Samanyolu'nun h e p
tepelerinde olduu bu boylamda, K u n g kabilesi Samanyolu'na
^Gecenin Belkemii adm vermitir. Sanki gkyz iinde ya-
admz kocaman bir hayvanm gibi. Onlarn bu aklama bi-
imi Samanyolu'nu h e m y a r a r l gsteriyor, h e m de anlalr k-
lyor. Kung'lar Samanyolu'nun geceyi yukarda tutup aaya
salvermediine inanyorlar. E e r Samanyolu diye bir ey ol-
m a s stmze karanlk dklecek. Mthi bir dnce...
Gklerde yaklan ate ya da karanln belkemii gibi ben-
zetmeler, insan uygarlklarnda zamanla yerini baka bir fikre
braktlar. Gkyznn kudretli varlklar tanrla ykseltil-
milerdi. Onlara adlar takld, akrabalar yaktrld ve kendile-
rine evren apnda stlenmeleri gereken ilevler konusunda so-
rumluluklar yklendi. H e r bir insan s o r u n u n a zg bir tanr ya
da tanra vard. Doay tanrlar ynetiyordu. Onlarn dorudan
mdahalesi olmadan hibir ey yaplamazd. Eer tanrlar mut-
luysa, yiyecek bolluu grlrd ve insanlar da mutlu olurlar-
d. Fakat eer tanrlarn houna gitmeyen bir gelime grlr-
se -ki ou zaman tanrlarn honutsuzluuna neden olmak pek
kolayd- kt sonular doard: Kuraklk, frtna, sava, dep-
rem, volkan patlamalar, salgn hastalklar. Tanrlarn yatt-
nlmas gerekirdi. Bu yzden onlarn kzgnln azaltmak ama-
cyla byk bir rahip ve adak sanayii kuruldu. Ne var ki, tanr-
lar kaprisli olduklarndan, tutumlarndan emin olamazdnz.

196
Doa b i r giz k u t u s a y d t t , D n y a y a n l a m a k z o r d u .
Gk t a n r s olma g r e v i n i s t l e n e n H e r a adna Ege'deki Si-
s a m a d a s n d a dikilen H e r a i o n a n t n d a n b u g n pek a z kalnt
v a r . T a n r l a r d a n A t h e n a ' n n A t i n a ' d a oynad rol, I e r a o za-
m a n l a r d n y a n n h a r i k a l a r n d a n bri saylan S i s a m a d a s n d a oy-
n u y o r d u . S o n r a d a n Zeus'la e v l e n m i t i r . O l i m p t a n r l a r n n ba-
t a n r s Zeus'la. E f s a n e l e r e gre, b a l a y l a r n S i s a m a d a s n d a ge-
irdiler. S a m a n y o l u d e d i i m i z v e Batllarn S t Yolu (Milky
W a y ) d e d i k l e r i geceleyin g k t e beliren kl yolun H e r a ' n m
g s n d e n g k l e r e d o r u fkrm s t t e n k a y n a k l a n d n a n -
l a t r Y u n a n mitolojisi.
Biz, hepimiz, ne y a p a c a k l a r n c e d e n k e s t i r i l e m e y e n ve ho-
n u t s u z l u k l a r n d a n t r h o m u r d a n a n t a n r l a r a ilikin hikye-
ler icat e t m e k s u r e t i y l e y a a m t e h l i k e l e r i n i g s l e m e y e aba-
l a y a n i n s a n k u a k l a r n n d e v a m y z . U z u n b i r s r e iin i n s a n -
o l u n u n olup b i t e n l e r i a n l a m a igds, H o m e r o s zamannn
Y u n a n i s t a n ' n d a olduu gibi, kolaya kaan dinsel aklamalar
y z n d e n kreltildi. O z a m a n k i Y u a n ' d a Gk Tanrs v a r d .
Y e r T a n r s v a r d , G k g r l t s Tanrs, Ak Tanrs, Sava
T a n r s , A t e T a n r s v e Z a m a n T a n r s vard.
E v r e n i n ipleri g r l m e y e n v e inceleme k o n u s u y a p l a m a -
y a n bir t a n r n n y a d a t a n r l a r n elinde olan b i r k u k l a duru-
m u n d a o l d u u k a v r a m , i n s a n l a r binlerce yl basks altnda
t u t t u ve b a z l a r m z h a l e n de t u t u y o r . D e r k e n , 2500 yl nce,
l o n y a ' d a m u h t e e m b i r u y a n m a ba g s t e r d i (*). B i r d e n h e r e-
y i n a t o m l a r d a n o l u t u u n a i n a n a n i n s a n l a r kt o r t a y a . n s a n -
lar v e h a y v a n l a r n d a h a basit h a y a t e k i l l e r i n d e n gelitiine,
h a s t a l k l a r n e y t a n y a d a t a n r ii o l m a d n a v e y e r y z n n
G n e e v r e s i n d e d n e n b i r gezegen o l d u u n a i n a n a n i n s a n l a r -

(*) Buras Ege'nin dou blgesindeki Sisam adas ve Yunan koloni-


lerinin yer ald blgede bulunan, o zamann ok faal merkez-
lerinin addr,

197
d bunlar. Ve yldzlarn ok uzaklarda b u l u n d u u n u sylemek-
teydiler.
Bu devrimdir ki, Kaos'tan Kozmos'a geii salad. Eski Y u -
nanllar varolan ilk eyin Kaos (karmaa) olduu iancdayd-
lar. Bu szc, Tevrat'n Yaradl Blmndeki belli b i r bii-
mi olmayan anlamnda kullanyorlard. Bu inanca gre, Kaos,
ad Gece olan bir tanray yaratt ve bu ikisinin birlemesinden
de tm tanrlar ve insan k u a k l a n dodular. Kaos'un, yani K a r -
maa'nm bir dnya yaratmas, nasl olaca nceden kestirile-
meyen bir doann kaprisli tarlarca ynetildii biimindeki
Yunan inancna pek u y g u n den bir k a v r a m d . F a k a t M.. 6.
yzylda yonya'da yeni bir k a v r a m geliti. n s a n t r n n b -
yk dncelerinden biri. Eski yonya'llarn savlarna gre ev-
reni tanmak m m k n d r , nk e v r e n i n bir i dzeni v a r d r :
Doada, gizlerinin zlmesine izin veren bir dzen szkonusu-
dur. Doa olgular nceden hi de kestirilemez t r d e n deildir-
ler. Onur: da boyun emek zorunda kald k u r a l l a r vardr. Ev-
renin bu dzenli ve hayranlk uyandrc nitelii Kozmos adnn
verilmesine neden oldu.
Peki. neden yonya'da, neden acaba bu iddiasz ve krsal
yaaml yerlerde, Dou Akdeniz'in cra adalarnda ve krfez-
lerinde douyor byle bir dnce akm? N e d e n H i n d i s t a n ' n
ya da Msr'n, Babil'in, in'in ya da Orta A m e r i k a ' n n b y k
kentlerinde deil de b u r a d a ? in astronomi alannda binlerce yl-
lk bir gelenee sahipti. Kd ve basm aracm icat etti. Ro-
ketler, saatler, ipek, porselen ve okyanusa alan d o n a n m a tek-
neleri hep inlilerin buluuydu. B u n a r a m e n baz tarihilerin
kans udur ki, in yenilik istemeyecek k a d a r geleneklere ba-
l bir toplumdu. Matematik bilgilerinden y a n a talihli ve ok
zengin bir lke ola Hindistan neden olmasmd? Tarihilere g-
Te olmamasnn nedeni, Hintlilerin evreni, ezelden beri dei-
meyen, ruhlarn ve dnyalarn sonsuz lm ve y e n i d e n d o u m
dnglerine m a h k m , temelde yeni hibir eyin olamayaca bi-
iminde gren dnceye smsk b a l a n m a l a r n d a n t r y d .

I
198
Neden Maya ve Aztek topluluklarnda olmasnd? Bu toplumlar
astronomide ileriydiler ve H i n t l i l e r gibi sayjlara hayrandlar.
Tarihiler bu soruyu da, bu toplumlarn mekanik icatlara ei-
limli olmaylarna balayarak yantlyorlar. Maya'larla Aztek'-
ler -ocuklarnn oyuncaklar dnda- tekerlei bile icat etme-
milerdi.
fyonya'llar baz a v a n t a l a r a sahiptiler. yonya, adalardan
oluuyordu. T m y l e deilse de biraz yaltlanm d u r u m d a ya-
am s r d r m e k deiiklikler dourur. Deiik adalarda deirk
siyasal sistemler h k m s r y o r d u . Adalarn tmr.r'e b i r d e n
toplumsal ve dnsel birlik salayabilecek tek g merkezi ola-
mazd. S e r b e s t a r a t r m a ve inceleme bu sayede m m k n d . Ba-
tl inancn yaygnlatrlmasndan siyasal iktidarlar m e d e t um-
m u y o r l a r d , Dier birok topluluun tersine onlarn k l t r , uy-
garlklarn kesitii bir yerde yeeriyordu. Tek bir uygarlk mer-
kezine bal deillerdi. yonya'da Finike alfabesi ilk kez Yunan-
caya u y a r l a n d ve bu sayede o k u m a yazma oran artt. Yaz, ruh-
ban snfyla h a t t a t l a r n tekelinden kt. Birok kiinin dn-
cesi ortaya atlabiliyor ve tartlyordu. Siyasal iktidar, r e f a h -
larnn baml bulunduu teknolojiyi fiilen gelitirme abas
iinde olan tacirlerin elindeydi. A f r i k a . Asya ve A v r u p a u y g a r -
Iklanyla Msr ve Mezopotamya k l t r hazinelerinin karlap
verimli melez doumlar y a p a r a k nyarglar, yabanc dili_r, ya-
banc dnceler ve yabanc tanrlarla atmalara giritii y-
reydi Dou Akdeniz blgesi. H e r biri de ayr toprak zerinde
egemenlik k u r a n birok tanryla karlarsanz ne yaparsnz?
Babil tanrs M a r d u k ile Y u n a n tanrs Zeus, h e r ikisi de gkle-
rin h k i m i ve b a t a n r saylyordu. M a r d u k ' l a Zeus'un ayn ey-
ler olduu sentezine varabilirdiniz. Deiik isimlerde iki t a n r
karsnda kalnca, b u n l a r d a n birinin rahipler t a r a f n d a n icat
edildiini dnebilirdiniz. E e r biri iin icat edildii d n -
lrse, neden ikisi iin de ayn ey d n l m e s i n ?
-Ve ite, bylece b y k bir fikir dodu: Dnyay tanr var-
saymndan s o y u t l a y a r a k anlayp r e n m e yolunun bulunabile-

199
ei, her serenin d nedenini Zeus'e b a l a m a d a n ilkeler,
gler, doa yasalarnn varolabilecei dncesi,
in, Hindistan ve Orta Amerika da bilim yoluna sapabilir-
lerdi, Ne var ki, her yerde k l t r ayn anda domaz. Deiik
zamanlarda doabilir ve deiik hzda geliebilir. Bilimsel d n -
ya, olgulara eyle kesin bir gzle bakar, yle gzel anlatr ve
beyinlerimizin en gelimi blgelerinde yle t i t r e i m l e r y a r a t r
ki. yeryzndeki her k l t r toplumu, zamanla bilimi kedi ola-
naklaryd kefedebilirdi. Ancak bu srete baz k l t r toplum-
lar ncelik kazandlar. yonya'nn bilimin doduu yer olmas
gibi-
' dnutineki bu b y k devrim M.. 000 -400 yl-
1;:n arai:.da gerekleti. Devrimin a n a h t a r insan eli olmutur,
iyen yVl dnrlerden bazlar ifti, denizci ve dokumac o-
cuk! y ' . Elleri i tutard. T a m i r ileri yaparlard. Baka l-
k; . . . ' ip eri ve hattatlar lks iinde yetitiklerinden byle
ilerini kirletmek istemezlerdi. y o n y a ' h d n r l e r batl
ina;. la a kar karak h a r i k a l a r yarattlar. O z a m a n olup biten-
lere ili ! .' g n m z e kalan bilgiler krnt halindedir ve dolay-
l yoldandr. O zamanlar kullanlan mecazlar b u g n k d n y a
grmze; uymayabilir. Kesin olan bir ey varsa, bu y e n i g-
rleri bomak iin birka yzyl sonra bilinli bir bask h a r e -
ketinin baladdr, B devrimi gerekletirenlerin banda ge-
lenler, Yunanl kiilerdi. B u g n onlarn isimleri bize pek y a b a n -
c gelebilir, f a k a t b u n l a r uygarln ve insanln gelimesinin
gerek ncleridirler.
lk yonya'l bilim adam Miletos'lu Thales'tir. Miletos, Si-
sam adasnn h e m e n karsnda n Asya'da bir k e n t t i r . Thales
Msr'a yolculuk etmi ve Babil k l t r edinmiti. G n e t u t u l -
masn nceden haber verdii sylenir. Bir piramitin yksekli-
inin nasl llebileceini glgesinin u z u n l u u y l a G n e ' i n u f k a
olan asn hesaplayarak bulmutu. Bu yntem b u g n de Ay'da-
ki dalarn yksekliini lmek in kullanlyor. Thales, kendi-
sinden yzyl sonra Euklid t a r a f n d a n yazl belge haline ge-

200
tirilerek teoremleri kantlanan ilk bilimadamdr. rnein ikiz-
kenar genin tabanndaki alarn birbirine eit olduunu ka-
ntlamtr. Thales'ten Euklid'e ve daha nce de belirttiimiz
gibi N c w t o n ' u n 1663 ylnda Element3 of Geometry kitabn
Stourbridge Fuarndan satn alma -k bu olay ada bilim ve
teknolojinin olaanst hzlanmasna yol amtr- dek uzanan
etellektel aba zincirinde sreklilik halkalar vardr.
T h a l e s d n y a y t a n r l a r n araclna b a v u r m a d a n a n l a m a
a b a s n a g i r i m i t i r (*). Babilliler gibi o da d n y a n n bir z a m a n l a r
s u d a n o l u t u u inanc n d a y d . Babilliler k u r u topra a k l a m a k
iin M a r d u k ' u n , s u l a r n y z e y i n e b i r paspas serdii ve kiri bu-
n u n z e r i n e yd i n a n c n tayorlard. T h a l e s d e b u n a ben-
z e r b i r d n c e y e s a h i p t i . A n c a k u f a r k l a ki, aklamasnda
M a r d u k ' a y e r v e r m e m i t i . Evet, balangta ler e y s u y d u . Top-
r a k p a r a l a r doal b i r s r e s o n u c u o k y a n u s l a r d a n k p m e y -
d a n a geldi. Nil d e l t a s n d a g r l e n t o p r a k b i r i k i m i n e b e n z e r bi-
imde b i r o l u u m olmal, d i y e d n y o r d u Thales. G e r e k e su-
y u n h e r m a d d e n i n t e m e l i n d e b u l u n a n vazgeilmez e o l d u u n a
i n a n y o r d u . B u g n bizim d e elektronlar, p r o t o n l a r v e n t r o n -
lar ya da q u a r k ' l a r d a n sz ediimiz gibi. Thales'in vard sonu-
larn d o r u o l u p o l m a d n e m l i deil. n e m l i olan y a k l a m -
dr. D n y a n n doada karlkl e t k i l e i m d u r u m u n d a k i m a d d i

{*) Bundan nce Sm eri il erin ilk yarattklar ve M.. 1000 yllarna
doru belgeselletirilen efsanelerde doac bir nitelik grlr. Fa
kat bu tarihe gelinceye dek efsanelerdeki doa esinin yerini
tanrar almlardr. Smer efsanelerinin belgeselleririhni hali
olan Enuma Eli, Japonlarn Ain efsanelerini andrr. Adge-
en Japon efsanesinde yaratltaki amurlu evreni kanatlaryla
dven bir kus topra sudan ayrr. Yaratla ilikin bir Fiji ef-
sanesinde de yle d e n i r : Rokomautu topra yaratt. Okya-
nusun dibinden avu avu topra karp alan Rokomautu oraya
buraya yd. Bunlar Fiji Adalardr.

201 --
glerden olutuunu ileri sryor, b u n u tanrlarn o l u t u r m a -
dn sylyordu. Thales Babil'le Msr'dan astronomi ve geo-
metri gibi yeni bilimlerin tohumlarm yonya'ya getirmiti ve
bu bilimler bu verimli t o p r a k l a r d a filizlenip yeerecekti,
Thales'in zel yaam zerine bildiimiz fazla bir ey yok.
Fakat onun hakknda Aristo Pol'tics adl kitabnda ilgin bir fk-
ra anlatr.

Thales'in yoksulluu y z n e v u r u l u r d u . B u n d a n da fel-


sefenin y a r a r l bir ura olmad anlam karlrd. Anla-
tldna gre, kn ge bakp gelecek ylki zeytin rekol-
tesinin iyi olup olmayacan anlayabilme yetisi ve bilgisi-
ne sahipmi. Bir yl, zeytinya m a k i n e l e r i n i n t m n n-
ceden k i r a l a y a r a k az parayla b y k b i r ie girimi. H a s a t
zaman geldiinde o yl bol zeytin olduu ve h e r k e s m a l m
zeytinyana evirmek zere pres peinde k o t u u n d a n
Thales makineleri istediine ve istedii parayla v e r e r e k b-
yk kr etti. Bylece filozoflarn isterlerse ok para kazana-
bileceklerini, f a k a t uralarnn baka eyler olduunu h e r -
kese kantlam oldu.

Thales'in siyasi grleri de glyd. Miletos'Iularn, U r i -


ya Kral Krezs t a r a f n d a n devleti iinde eritilmesine kar koy-
malarn baaryla salamtr. Ancak yon ya Adalarnn Liclya'-
ya kar bir federasyon oluturmas fikrini k a b u l e t t i r e m e m i -
tir,
Miletos'lu Aaksimender, Thales'in dostu ve mesai a r k a d a -
yd. Deney yapt bilinen ilk insanlardan biridir. Dik d u r a n bir
sopann y r y e n glgesini izleyerek y l m ve m e v s i m i n uzunluk-
larm tam olarak hesaplayabildi. alar boyunca i n s a n l a r so-
palan saldr ve savunma arac olarak kullanmlard. A n a k s -
mender zaman lmek iin kulland. Y u n a n i s t a n ' d a gne saati-
ni icat eden ilk insandr. Snrlarn bildii kadaryla bir d n y a
haritas ve takm yldzlarn biimlerini gsteren bir k r e y a p t .

202
Gne'in, Ay'n ve yldzlarn ateten olutuuna ve gkkubbe-
deki y r y e n deliklerden grldklerine nanrd. Bu inan bel-
ki eski fikirlere dayanyordu. Y e r y z n n asl durmad ya da
gkteki t a v a n d a n destek grmedii, f a k a t kendiliinden e v r e n i n
m e r k e z i n d e d u r d u u , nk gkkuhbesindeki tm yerlere
eit uzaklkta bulunduu, y e r y z n oynatacak hibir g bu-
l u n m a d yolundaki grleri ilgintir.
A n a k s i m e n d e r doduumuz anda ylesine aresiz olduu-
m u z a inanrd ki, ona gre, ocuklar dnyada yalnz baslarna
braklverseler h e m e n lrlerdi. Bu dnceden hareket ederek
A n a k s i m e n d e r insanlarn, doduklarnda daha gl ve kendine
yeterli olan baka h a y v a n l a r d a n gelimi olduklar sonucuna
vard. H a y a t n ilk olarak amurda balad ve ilk h a y v a n l a r n
belkemikli -balklar olduu g r n ortaya att. Bu balklardan
olma baka balklar, sonradan s u y u t e k e d e r e k topraa ktlar
ve b u r a d a bir h a y a t eklinden baka hay;:; ekline geerek ba-
ka h a y v a n l a r a dntler. Saysz dnyalarn Varlna, hepsi-
nin de y a a n r olduuna ve t m n n de yokolup yeniden varol-
ma e v r e l e r i n d e n getiine inanrd. Saint Augustine'in esefle
yaknd gibi Anaksimender de Thales gibi d u r m a k bilmeyen
t m bu devinimin nedenini bir t a n r s a l gce balamamt,"^
M.G. 540 yllarnda S i s a m adasnda Polifcrates aclrda bir
zalim iktidara geti. Bir lokantada ii olarak h a y a t a atld ve
sonradan uluslararas apta korsanlklara giritii syie: ir. Po-
likrates sanat, bilim ve mhendislik faaliyetlerinin koruyucuyuy-
du* F a k a t halkna zulm reva g r r d . Komu i'ktierle sa-
var ve hakl olarak istilaya u r a m a k t a n da korkard. Bu ne-
denle bakenti uzunluu alt kilometreyi bulan duvarlar;-! ev-
reledi. K a l n t l a r n bugn bile g r m e k m m k n . Uzak bir kay-
n a k t a n su g e t i r m e k iin m s t a h k e m mevkiler arasndan tnel
k a z d r m a k gerekiyordu. On be ylda t a m a m l a n a n IJU p r o j e n i n
nasl bir mhendislik eseri olduu g r l m e y e deer, lyoya'lla-
rn y e t e n e k l e r i n i n bir kantdr. H e m e n belirtmek gerekir ki,
bu b y k eser, Eolikrates'in korsan gemileri tarafndan y a k a l a n p

203
getirilen klelerce m e y d a n a getirilmitir.
Bu d n e m d e Theodorus, o an en b y k m h e n d i s i y e t i -
ti, Y u n a n l l a r a n a h t a r , cetveli, gnyeyi, tesviyeyi, t o r n a tezg-
hn, bronz kalb ve m e r k e z i stmay o n u n b u l d u u n u syler-
le;- Niin bu a d a m n b i r heykeli y o k t u r ? Doann y a s a l a r m zi-
h i n l e r i n d e t a r t a n l a r ve onlarla ilgili y e n i b u l u l a r iin d k u -
:;i-j:.t\ ounlukla teknoloji u z m a n l a r ve m h e n d i s l e r l e g r -
r tartrlard. K u r a m c l a r l a u y g u l a y c l a r b i r a r a y a gelmi
o l u r d u bylece.

O c i v a r d a k i Istanky (Cos) adasnda, h e m e n h e m e n a y n


dnemde, Hipokrat, nl tp geleneini y e r l e t i r i y o r d u . imdi
ancak H i p o k r a t Y e m i n i nedeniyle a n m s a n y o r . H i p o k r a t k u r -
duu tp o k u l u n d a olduka baarl s o n u l a r salyor, bu o k u l u n
ada fizik ve k i m y a (*) bilimine e d e e r d e t u t u l m a s n isti-
yordu. Bu okul yalnzca p r a t i k a l a n d a baarl s o n u l a r elde e t -
mekle k a l m y o r d u , k u r a m s a l yn de vard. On A n c i e n t M e d i -
cie (Eski T p z e r i n e ) k i t a b n d a H i p o k r a t yle d i y o r : n-
sanlar sara hastalnn n e d e n i n i t a n r l a r a balyor, n k ne ol-
d u u n u a n l a y a m y o r l a r . F a k a t a n l a m a d k l a r h e r eyin n e d e n i -
ni tanrya balarlarsa tanrsal ilerin sonu gelmez.

O d o n e m d e o n y a ' n m etkisi ve deneysel y n t e m l e r i Y u n a -


nistan'a, talya'ya, Sicilya'ya yayld. B i r z a m a n l a r i n s a n l a r n
hava denen ey h a k k n d a bilgileri y o k t u . Soluk a l m a n n ne ol-
duunu elbet biliyorlard. R z g r t a n r n n soluu s a n y o r l a r d .
Havay statik, cisimsel a m a g r l e m e z b i r m a d d e o l a r a k d n -
m y o r l a r d . H a v a y a ilikin ilk deneyin E m p e d o k l e s adl b i r fi-

(*) Ve astroloji diye eklememiz gerekir, nk o zamanlar bilim


olarak kabul edilip byk yaygnlk kazanmt. Hipokrat, ayn
zamanda, insanlarn yldzlarn gkte grnp grnmeyigi du-
rumuna kar da kendilerini korumalar gerektiini sylerdi.

204
ziki (*) t a r a f n d a n yapldna ilikin k a y t v a r d r . E m p e d o k l e s
M.. 450 y l l a r n d a y a a m t r . Baz k a y t l a r a gre, k e n d i n i t a n -
r o l a r a k k a b u l e d e r m i . F a k a t olabilir ki, b a k a l a r o n u ok zeki
b u l a r a k t a n r gzyle b a k m l a r d r . Ik hznn ok y k s e k ol-
d u u n u k a v r a m t . E s k i d e n y e r y z n d e d a h a ok canl tr
b u l u n d u u n u , f a k a t birok canl t r n n v a r l k l a r m s r d r e -
m e m i o l a c a k l a r m , y a a y a n h e r canl t r n cesaret, beceri y a
da sratin koruduunu retirdi. Organizmalarn evreye uyu-
mu sorununu aklamaya almakta, Anaksimender ve Demok-
r i t u s gibi E m p e d o k l e s de, D a r w i n ' i n doal a y k l a m a yoluyla ev-
r i m e ilikin d e r i n g r n n baz y a n l a r n n n c l n y a p -
mtr.
E m p e d o k l e s d e n e y i n i e v l e r d e k u l l a n l a n b i r gerele g e r e k -
l e t i r m i t i r . B u g e r e c i n ad C i e p s y d r a y a d a 'Su Hrsz'dr.
B u alet m u t f a k l a r d a y z y l l a r d r k u l l a n l m a k t a y d . P i r i n t e n y a -
plm b u k r e n i n st u c u n d a b o r u b i i m i n d e incecik bir b o y u n
b l m v a r d r . K r e n i n a l t n d a d a k c k delikler. B u k a p su-
ya batrlarak doldurulur. Eer boru biimindeki boynun st
ksmm parmanzla bastrmayarak kreyi sudan karrsanz,
alt d e l i k l e r d e n s u d u gibi d k l r . F a k a t s u d a n k a r r k e n b o r u
deliini p a r m a n z l a t a m o l a r a k tkarsanz, s u k r e n i n iinde
p a r m a n z o d e l i k t e n e k i n c e y e dek k a l r . E e r b o y u n deliini
parmanzla tkam d u r u m d a kreye su almaya kalkrsanz
hi b a a r a m a z s n z . D e m e k oluyor ki, s u y a geit v e r m e y e n ci-
simsel b i r m a d d e v a r . Biz b u cismi g r e m i y o r u z . N e olabilirdi?
E m p e d o k l e s b u n u n h a v a d a n b a k a bir ey olmad g r n
o r t a y a a t t . G r e m e d i i m i z b i r ey b a s n y a d a p a r m a m bo-
y u n delii z e r i n d e n e k m e z s e m s u y u n dolmasn engelleyici b i r
e t k i y a p y o r d u . E m p e d o k l e s g r l e m e y e n bir eyi k e f e t m i t i .

(*) Deney kan dolamna ilikin tmyle yanl bir kuram des-
teklemek zere yaplmt. Burada nemli olan doann snan-
mas amacyla bir deneye giriiImesidir.

205
Kava, grlemeyecek k a d a r nce biim alm bir m a d d e d i r , di-
yordu.
Empcdoklis'in Etna'daki b y k yanardan tepesindeki lav-
larn iine decek kadar bir dalgnlk nbeti geirmesi sonu-
cunda ld sylenir. Ben bazen, bir jeofizik s o r u n u n u gzlem-
leme srasnda cesaretli ve nc bir giriimde b u l u n u r k e n lavJa-
iine kaym olabilecein: d n y o r u m .
A omlarn varl hakkndaki bu kck ima, bu hafif esin
k a y r a , Demokrits adl bir bilgin t a r a f n d a n daha da geliti-
rildi. Dcmokritus Yunanistan'n kuzeyindeki yonya kolonisi
Abc-era'da domutu. Abdera akalarn k a y n a k l a n d bir kentti.
M.. 43'da Abdera'I biri hakknda bir hikye a n l a t m a y a kalk-
tm;-; d a, karnzdakinin k a h k a h a s pein olarak hazrd. De-
mokriiu 'a gre, yaamn tm a n l a y a r a k ve elenerek geiril-
melidir: anlamak ve elenmek ayn eylerdi. O, Elenccsiz bir
yaam, meyhaneye r a s t l a m a d a n uzun uzadya gidilen yola ben-
zer. derdi Dsmokritus Abdera'l olabilirdi, f a k a t budalann bi-
ri dei d:. Uzayda yaylan m a d d e d e n ok sayda d n y a n n b i r d e n
olutuuna, gelitiine, sonra da daldna inanrd, D a r b e kra*
terlerinden hi kimsenin haberi olmad bir dnemde, Demok-
rits dnyalarn bazen arptn d n y o r d u . D n y a l a r d a n
baz)arnr, uzayn karanlnda dolarken, bazlarnn birok
gne ve ay eliinde dolatklarn; d n y a l a r d a n bazlarnda
hayat olduunu; bazlarndaysa ne bitki, ne h a y v a n h a t t a ne su
bile bulunduunu ve ilk h a y a t ekillerinin ilkel bir a m u r t-
rnden kaynaklandn ileri s r m e k t e y d i . Alglamann -rne-
in, elimde bir kalem b u l u n d u u n u d n m e n i n - srf fiziksel
ve mekanik bir sre olduunu; d n m e n i n ve hissetmenin
maddenin karmak ama yeterince dzenli bir biimde b i r a r a y a
getiriliinden olutuunu ve maddenin, iine t a n r l a r t a r a f n d a n
r u h verilerek domadn retiyordu.
Demokritus'tur atom szcn bulan. Yunanca, kesil-
mesi olanaksz anlamndadr atom. Atomlar bir m a d d e n i n b-
lnemez zerrecikleridir; o maddeyi daha k k p a r a l a r a bl-

206 --
memzi engellerler. H e r eyin i ie yerlemi atomlar k o l e k s i -
y o n u n d a n o l u t u u n u sylerdi. Biz bile atomdan oluuyoruz,
diye eklerdi. Atomdan ve boluktan baka hibir ey yoktur.
Demokritus'a gre, bir elmay kestiimizde, bak a t o m l a r
arasndaki boluklardan gemelidir. Eer bu boluklar olmasa,
bak iine girilemez a t o m l a r a rastlar ve elma kesilmezdi.
1750 ylnda Thomas W n g h t , D e m o k r i t u s ' u n S a m a n y o l u ' n u n
ounlukla kararsz kalm yldzlardan olutuu y o u r d a k i inan-
cna amtr. Thomas W r i g h t , Astronomi optik bilimlerin ya-
rarl m e y v a l a r m toplamadan ok cnce Demokritus, zihin gz-
l deyimini kullanalm, evet, zihninin gzlyle, sonsuzluu
ok d a h a elverili aygtlarla alan astronomlardan iyi grm-
tr, diyor. H e r a ' m n gsnden fkran St'n, Gecenin Belke-
mii'nn tesinde, D e m o k r i t u s ' u n beyni ykseliyordu.
D e m o k r i t u s kadn, ocuk ve cinsel ilikiden fazla holan-
mazd. Biraz da zamann alyorlar diye onlardan kanrd. F a -
kat dostlua deer verir, neenin h a y a t n amac olduu gr-
n s a v u n u r ve heyecann asl k a y n a k l a r n b u l m a y a ynelik
felsefi a r a t r m a l a r a giriirdi. Atina'ya Sokrates'i grmeye gi-
der, f a k a t kendini t a n t m a y a ekinirdi, H i p o k r a t ' m yakn dostuy-
du. Doann gzellii ve grkemi karsnda az ak kalacak
derecede h a y r a n l k duyard. Demokrasi dzeninde yoksulluu,
bask y n e t i m i n d e k i zenginlie ye t u t a r d . Z a m a n n d a geerli
olan dinlerin k t l n e nanr ve, lmsz r u h ya da lm-
sz t a n r l a r diye bir ey olmadn, sylerdi.
Anaksagoras M.. 450 yllarnda n y a p a n ve Atina'da ya-
ayan y o n y a ' h deneyimcilerdendi. Zengin biriydi Zenginliini
b i r y a n a brakp bilime m e r a k sarmt. Hayatn amac nedir?
diye s o r u l d u u n d a , Gne'in, Ay'n ve gklerin aratrlmas.
yantn verirdi. G e r e k bir a s t r o n o m u n verebilecei bir y a n t t
bu. T e k b i r damla beyaz bir svnn a r a p gibi koyu renk sv
b u l u n a n bir s r a h i y e girince gzle grlebilecek bir renge b -
r n m e d i i n i saptad. Bu nemli bir deneydi. Duyularmzn do-
r u d a n alglayamayaca k a d a r hassas deiikliklerin baka yol-

207
lardan saptanmas gereine dikkat ekmi oluyordu bylece.
Dcmcl.rit.us kalar radikal deildi Anaksagoras, H e r ikisi de
maddeciydi. Bir eylere sahip olma asndan maddeci deil, fa-
kat dnyann temelini maddenin o l u t u r d u u n u s a v u n m a l a r ba-
kmndan maddeciydiler. Anaksagoras atomlara inanmazd, i n -
san ;-:h'i:nde zel bir cisim bulunduu kansndayd. nsanlarn
i yva dardan daha akll oluunu elleri b u l u n u u n a balard.
Tipik bir yon'ca dn.
A :-,kr:-.gora.s Ay'n yanstt k nedeniyle parladm ke-
siijJike avunan ilk bilim adamdr. Ay'n evrelerine ilikin bir
kurara da gelitirdi. Bu gr zamannda ylesine tehlikeliydi
k kunuri ieren yaz elden ele gizlice dolatrlyordu. Ay'n
evreic-i: i ve Ay tutulmalarn, y e r y z n e , Ay'a ve kendiliin-
de ay: : n lan an Gne'e ilikin geometriyle aklamaya kalk-
mak, o : (n:in nyarglarna ters dmekteydi. Kendisinden
i " > "_nra, Aristo Ay'n evrelerinin ve t u t u l m a l a r n n Ay'n
yay. ' 'V bulunan baz nedenlerden ileri geldiini sylyordu ki,
b :lar laf oyunundan ibaretti. Hibir eyi izah e t m e y e n izahat-
lar:: cmlesinden yani.
O amann geerli inanc, Gne'in ve Ay'n tanr olduklar
yolundayd. Anaksagoras, Gne'in ve yldzlarn y a n a n t a l a r
olduu grn benimsemiti. Yldzlarn ssn hissetmiyo-
ruz. nk ok uzaktadrlar, diyordu. Ay'da dalar b u l u n d u u
(doru) ve insan yaad (yanl) grndeydi. G n e ' i n Pelo-
ponez k a d a r b y k olduunu sylemiti. Bu blge Y u n a n i s t a n ' -
n te biri kadardr. O t a r i h l e r d e Anaksagoras' eletirenler,
bu grn ok ar ve sama olduunu belirtmilerdi.
Anaksagoras, Atina'ya Perikles t a r a f n d a n arlmt. P e -
rikles'in, Atina'nn lideri olarak en p a r l a k dnemiydi. P e r i k l e s
ayn zamanda Atina demokrasisinin m a h v n a yol aan Pelopo-
nez Savalarnn balamasndan s o r u m l u kiidir de. F e l s e f e d e n
ve bilimden byk zevk alan Perikles'in en y a k n srdaarn-
dand Anaksagoras. Anaksagoras'n bu arkadal nedeniyle Ati-
na'nn ihtiamna byk lde katks olduu sanlr. F a k a t
I
218 --
P e r i k l e s siyasi s o r u n l a r l a k u a t l m t . K e n d i s i n i d o r u d a n ele-
t i r e m e y e n l e r e v r e s i n d e k i l e r e a m u r a t m a y a yneliyorlard, By-
lece d m a n l a r , P e r i k l e s ' i n y a k n l a r n hedef aldlar. Anaksago-
r a s dinsizlikle s u l a n a r a k hapse m a h k m edildi. S u u A y ' m h e r -
h a n g i bir m a d d e d e n , y e r y z gibi b i r y e r o l d u u n u ve G n e ' i n
g k t e scak b i r t a t a n o l u t u u n u sylemesiydi. P e r i k l e s ' i n A n a -
sagoras' h a p i s t e n karabildii anlalyor. F a k a t a r t k ge ka-
lnmt. Y u n a n i s t a n ' d a olaylarn ak y n deiirken, m e r k e z i
i s k e n d e r i y e ' n i n o l u t u r d u u M s r ' d a y o n y a gelenei iki yzyl
daha srecekti.
Thales'ten Demokritus'a ve Anaksagoras'a kadar uzanan
b y k b i l i m a d a m l a r , t a r i h t e y a d a felsefe k i t a p l a r n d a Sokra-
t e s ' l e n nceki*ler o l a r a k n i t e l e n i r l e r . B u n i t e l e m e onlarn, Sok-
rates, P l a t o v e Aristo gelinceye d e k f e l s e f e kalesini a y a k t a t u t -
m u v e b i r a z d a b u filozoflar e t k i l e m i olularn anlatmay
a m a l y o r gibi. O y s a y o n y a ' l l a r ada b i l i m l e ok d a h a iyi
b a d a a n d n r l e r d i . y o n y a ' l b i l i m a d a m l a r m n etkisinu yal-
nzca iki ya da y z y l s r m e s i , y o n y a Uyan ile t a l y a R-
nesans a r a s n d a y a a m insan k u a k l a r iin ac b i r k a y p t r .
Sisam'l b i l g i n l e r l e k y a s k a b u l edecek t r d e n en etkili kii
o l a r a k belki P i t a g o r a s ' {*) gsterebiliriz. P i t a g o r a s , M.. 6. yz-
ylda, P o l i k r a t e s ' i n yaad d n e m d e y a a m t . Yresel bir sy-
l e n t i y e gre, S i s a m ' d a k i K e r k s da m a a r a l a r n d a yllarca ya-

(*) M.. 6. yzylda y e r y z n n derin bir enU-llektel ve ruhsal


uyana, tank olduunu grmekteyiz. Yalnzca Thaes'leri,
Anaksimender'leri, Pitagoras'lan ve dier lyon'ilar grmyo-
ruz dnya sahnesinde. Ayn zamanda Msr Firavunu Necho Af-
rika ktasnn gemiyle epeevre dolalmasna destek salyor.
ran'da Zoroaster'i, in'de Konfys' ve Lao-tse'yi, srail'de,
Msr'da ve Babl'de Yahudi Peygamberlerini ve Hindistan'da da
Gautama'y gryoruz. Bu olaylarn birbiriyle ilgisi olamayaca-
n dgnmek zordur.

209 Kozmos : F. 13
am srmtr. Yeryznn bir kre olduunu dnya tarihinde
ilk kez P i t a g o r a s a n l a m t r . Belki Ay'n ve G n e ' i n k r e bii-
m i n e b a k a r a k benzetmitir, belki b i r a y t u t u l m a s srasnda y e r -
y z n n Ay zerindeki kavisli glgesini f a r k e t m i t i r . Ya da Si-
sam a d a s n d a n u f k a doru u z a k l a a n g e m i l e r i n gzden en son
kaybolan b l m l e r i n i n d i r e k l e r oluu d i k k a t i n i ekmitir.
Kendisi ve rencileri Pitagor Teoremi olarak bilinen k u -
ram buldular. H e r t r bilime t e m e l o l u t u r a n ada m a t e m a -
tiksel d n c e y n t e m i P i t a g o r a s ' a ok ey b o r l u d u r . P i t a g o r a s
yalnzca teorimi n e ilikin r n e k l e r i s r a l a m a k l a k a l m a m , b i r
eyi genellikle m a t e m a t i k s e l o l a r a k k a n t l a m a n n y n t e m i n i bul-
mutu. Dzenli ve u y u m l u , i n s a n zihninin k a v r a y a b i l e c e i b i r
evreni t a n m l a m a k zere ('Kozmos s z c n k u l l a n a n ilk o
olmutur.
y u n y a ' k - a r m ou, e v r e n i n t e m e l i n d e k i u y u m u n gzlem v e
deneyle anlalabilecei k a r a n d a y d l a r ki, b u g n bilime e g e m e n
y n t e m cTe b u d u r . B u n u n l a birlikte, P i t a g o r a s ok deiik b i r
y n t e m k u l l a n m t r . Doa yabalarnn salt d n c e d e n k a r -
labilecei g r n b e n i m s e m i t i . P i t a g o r v e y a n d a l a r t e m e l -
de deneyimci deillerdi (*}. M a t e m a t i k i y d i l e r . Ve t a m a n l a m y -

Jeyse ki, bunun baz istisnalar vard. M z i k uyumlarn s a y


oranlarna indirgeme istekleri g z l e m e , h a t t a t e l l e r i n oynanma-
kt dan kan sesler zerindeki deneylere dayanr. Empedokles
hi olmazsa ksmen Pitagor'eu saylr, P i t a g o r a s ' n r e n c i l e r i n -
den olan Alkmenon bir insan vcudunu k e s i p b i e r e k z e r i n d e
inceLc-me yapan i'k aratrmacdr, A t a r d a m a r a d a m a n ayrt e t -
ti: gz siniriyle, kulan staki borusunu buan ilk kiidir. Akim
beyinde bulunduunu anlad (bunu daha sonralar reddeden
Aristo akim kalpte olduunu syledi ve bu fikri sken deriye 'li
Herfilus yeniden canlandrd). E m b r i y o l o j i b i l i m i n i n de n c l -
n yapt. Ne var ki, Alkmenon'un salt dnceye deil de
deneye ball Pitagor'cu arkadalar tarafndan sonraki d-
nemlerde destek grmemitir.

210 --
la mistiktiler. M a t e m a t i k t e kusursuz gerei bulduklarn, m a -
tematiin tanrlar leminin bir paras olduunu, dnyarmzmsa
bu lemin kusurlu bir yansmas olduunu belirtirlerdi. Pita-
gor'cular, Platon'u, daha sonra da Hristiyanl gl biimde
etkilemilerdir.
Birbiriyle elien gr noktalarnn serbest tartma yo-
luyla dzeltilmesine Pitagor'cular iltifat etmezlerdi. Bunun ye-
rine, t m kat grl dinlerde olduu gibi, yanllar dzeltme-
yi salayan e s n e k l i k t e n yoksundular. iero yle d e r :

T a r t r k e n iddiaya g k a z a n d r m a k iin otoriter dav-


rana ajrlk verilmemelidir. n k retmek iddiasnda
olanlarn otoriter davranlar, renmek isteyenlerin -
r e n m e l e r i n i engelleyen bir o r t a m y a r a t r . r e n m e k isteyen-
l e r i n bu d u r u m a drlmesi, onlar kendi yarglarn kul-
lanmaktan alkoyar ve stad olarak karlarnda bulunan ki-
inin her szn s o r u n u zmleyici bir yarg olarak kabul
ederler. D o r u y u sylemek gerekirse, tartma Srasnda bir
savn gerekesi s o r u l d u u n d a , stadmz byle dedi, ek-
linde y a n t verdikleri sylenen Fitagor'cularn yntemleri-
ni k a b u l e t a r a f t a r deilim. stadmz byle dedi szn-
deki stad*dan kastettiklerinin Piagoras olduu biliniyor
elbet. Yargs nceden verilmi bir dnce demek, akln
desteinden yoksun bir otorite k u r m a k demektir,

P i t a g o r ' c u l a r k e n a r l a r n n t m ele birbirine e o" m .; iv>-


y u t l u cisimlere t u t k u n d u l a r . K e n a r l a r alt k a r e d e n oh: ;..: k p
bu cisimlerden en yaln biimlisidir. Ekenarl okgen ay z
denecek k a d a r oktur, f a k a t ekearl cisim says yalnzca be-
tir, H e r nedense, adna dodekahedron dedikleri ve her bir ke-
nar on iki begenden oluan bir cisim, onlarca tehlikeli bir ekil
saylrd. Mistik b i r balant k u r a r a k bu cismin biimini Koz-
mos'ukine e sanrlard, Ekenarl teki drt cismi de, yine her
nedense, o z a m a n l a r d n y a y o l u t u r d u u n u sandklar drt ana

211
eyle e t u t a r l a r d ; bu d r t ana e t o p r a k , ate, b a v a ve suy-
du. Beinci ekenarl cisim, g k l e r l e m i n i n esini o l u t u r d u u
k a b u l edilen b i r m a d d e y l e bir t u t u l u r d u . B i l g i d e n y o k s u n in-
sanlara dodekahedro'dan sz almas d o r u deildi (*).
T a m saylar ak d e r e -
cesinde s e v e n P i t a g o r ' c u lar,
e v r e n d e k i her eyin saylar
sayesinde anlalabileceine
inanyorlard,
Pitagor'cularca kre
mkemmel dzgnlkte
b i r cisimdi. M k e m m e l s a y -
m a l a r n n nedeni, y z e y i n -
Soldan saa doru: Drt gen yzl ci- deki h e r n o k t a n n m e r k e z i -
sim {tetrahedron}; (tp; sekiz gen yzl ne e u z a k l k t a b u i u n m a s m -
cisim (oktahedron); yirmi yzl cisim
(ikosaJcdron) Dnyay simgeleyen kbiin d a n d . D a i r e eklini d e m -
stndeki on iki yzl cisim {dodekahed- kemmel bulurlard. Pita-
rort), Pitagor'cular tarafndan Kozrnos'un g o r ' c u l a r g e z e g e n l e r i n dai-
biimiyle e tutulurdu. r e biimi izerek h e p a y n
hzla d n d k l e r i n i ddia et-
mekteydiler. Gezegenlerin y r n g e l e r i n d e b a z e n hzl, b a z e n y a -
va dnmelerini doru b u l m u y o r l a r ve dairesel o l m a y a n d e v i -
nimi kusurlu sayyorlard.
Pitagor'cu d n g e l e n e i n i n y a n d a l a r n v e k a r t l a r n
Kepler'in m r b o y u s r d r d a l m a l a r n d a g r m e k m m -
k n d r . D u y u l a r n dnda k a l a n m k e m m e l v e m i s t i k b i r d n -
y a y a ilikin Pitagor'cu gr, K e p l e r ' i n a l m a l a r n d a n e m l i
b i r yer ald gibi, Hristiyanln ncleri t a r a f n d a n da h e m e n

<*) Hippasus adl bir Pitagor' cu, dodekahedron'un, yani on iki be-
kenarl krenin srrn yaymt. Sonradan bir deniz kazasnda
ldnde, Pitagor'culann, Hppasus'un cezalandrdnn ada-
letinden sz ettikleri biliniyor.

- 22 -
benimsenmiti. K e p l e r bir y a n d a n doada m a t e m a t i k s e l u y u m -
larn h k m s r d kansndayd, Evrenin, u y u m l u orantla-
r n sekin damgasn tadm, gezegenlerin devinimini basit
saysal orantlarn saptamas gerektiini sylemitir. te yan-
dan da, y i n e Ptagor'cularn dnce y o l u n u izleyerek, ancak
dairesel ve t e k d z e yrnge deviniminin m m k n olabilecei
f i k r i n i u z u n s r e beslemitir. Gezegenlerin devinimlerini gzle-
yip de bu fikirle aklayamadn f a r k ettike, gzlemlerini tek-
r a r t e k r a r snad, t e k i Pitagor'culardan f a r k l olarak gerek
d n y a n n gzlemlenmesine ve d e n e y i m d e n geirilmesine inan-
y o r d u . B u n u n sonucu olarak, gezegenlerin devinimlerini anla-
mas, Kepler'i onlarn elips biiminde bir y r n g e izledikleri d-
ncesine ynelmeye zorlad. Bylece dairesel y r n g e fikrini
t e r k etti. K e p l e r gezegenlerin devinimi konusunda Pitagor'cular-
d a n hem esinlendi, hem de P i t a g o r retisinin ekiciliine kap-
larak almalarnda on yldan fazla bir s r e geri kalm oldu.
D e n e y e kar bir horgr sarmt eski dnyay. Platon ast-
r o n o m l a r a dncelerinden gkleri eksik e t m e m e l e r i n i neri-
yor, a m a ayn z a m a n d a da onlar, gkleri gzlemek suretiyle va-
kitlerini h e b a etmemeleri konusunda uyaryordu. Aristo'nun ka-
nsnca, Dk dzeydekiler, yaplar nedeniyle kledirler. Bun-
l a r n bir e f e n d i n i n e m r i altnda b u l u n m a l a r kendileri iin iyi-
d i r . . . Kle, efendisinin h a y a t n n bir parasdr. Zanaat, efen-
dinin h a y a t n n t a m bir paras deildir. Ancak kleletii oran-
da iinde m k e m m e l l i e eriir, A r a gere kullananlarn kleli-
i ayr ve zel bir nitelik tamaktadr. P l u t a r k da yle yaz-
y o r d u : Eer y a p l m bir i sizi gzelliiyle etkiliyorsa, bu de-
mek deildir ki, bu ii yapan t a k d i r e layktr. Ksenofon da ka-
nsn yle zetliyor: Mekanik zanaatlar toplumda h o r l a m y o r
ve hakl olarak kentlerimizde erefli bir i gzyle baklmyor.
Bu t r t u t u m l a r n sonucu olarak, yonya'llarn parlak ve u m u t
v a a t edici deneysel yntemleri iki b i n yl sreyle ounlukla
terk edildi. Deney olmadan, elien v a r s a y m l a r arasnda bir se-
me y a p m a , baka bir deyile, bilim y a p m a olana y o k t u r . Pita-

213
gorc'larm deney a l e y h t a r : t u t u m l a r n n izleri bugne dek sr-
mtr. Acaba ncde? Deney aleyhtarl nereden kaynaklan-
yor?
Eski zamanlar biliminin gerileyicini aklamak iin bilim
tarihisi Benjamin Farrington unlar yazyor: yonya'm bi-
limine yol aan ticareti, ayn zamanda bir kle ekonomisine de
yol amtr. Kleye sahip olmak zenginlie vc iktidara g t r e n
oldu. Polikrates m s t a h k e m mevkilerini klelere yaptrmt.
> * Perikles, Platon ve Aristo dneminin Atina's b y k bir kle
. n f u s u n a sahipti. Atina'nn demokrasi diye cesaretle v n d
* $ e y , yalnzca ayrcalkl bir aznlk iin szkonusuydu. Klelerin
yaptklar! iin zellii kol iiliidir. Bilimsel deney de kol ii-
ki... girer. Byle bir abadasa kle sahipleri kendilerini uzak
tutmaktaydlar. in garibi, bilim y a p m a k iin zaman ayrabilen-
di 1er de klelerin efendileriydi. Baz toplumlarda kibar a n l a m n -
d a k i gsntlc, c-men (insan) denilen gentleme'lerdi kle sa-
j hipleri. Vakit ayrabilen yalnzca kle sahipleri olduklarndan,
A v e u r l a r da kol iilii y a p m a d k l a r n d a n , h e m e n hi k i m s e bi-
lim yapma olanam bulamad. yonya'llar gzel ara gereler
retebilecek yetenekteydiler. F a k a t kleye sahip olma olana
teknolojinin gelinmesini salayacak d r t y ortadan kaldryor-
du. Bu nedenle yonya'daki b y k uyana (M.. 600) y a r d m -
c olan ticaret, klelik k u r u m u yznden, iki yzyl sonra ger-
leyiin nedeni olmutur denebilir. T a r i h i n b y k cilvelerinden
Vbii r;z konusudur bu olgu da.
B u r a benzer eilimleri b t n d n y a d a gzlemek olasdr.
in'de d etkiler olmadan beliren astronomi, 1280 ylnda K u o
u-ing'in almalaryla st dzeye ulat. 1500 yllk bir ge-
mii olan gzlem bilgilerinden h a r e k e t eden bilgin, astronomi
hesaplarnda matematik yntemle gzlem aralar gelitirmitir.
Ancak bu noktadan sonra in'de astronominin geriledii k a b u l
edilmektedir. N a t h a n Sivin bu gerileyiin nedenini bir lde
sekin tabakann esnekliini kaybediinde buluyor, -Bylece
okumu kiiler teknie kar ilgi d u y m u y o r ve bilimi k i b a r kii-

214 --
lerin deer verecei bir ura olarak grmyorlard. Astronom
meslei b a b a d a n oula geer bir d u r u m a dnt. Buysa konu-
n u n gelimesini k a m l a m a k t a n uzakt. Ayrca astronominin ge-
limesi m p a r a t o r l u k S a r a y n n s o r u m l u l u k l a r n d a n saylyordu.
S a r a y da bu grevi yabanclarn eline vermiti. B u n l a r Cizvit
papazlaryd. Eklid'i ve Koperuik'i inlilere tanttklarnda,
inlilerin az ak kalmt. Kopernik'n kitabn yasaklayan
in yneticileri, helyosantrik (dnyann gnein evresinde dn-
d g r ) kozmolojinin y a y l m a m a s m d a kar gryorlard.
H i n t , Maya ve Aztek uygarlklarnda bilim, l y o n y a ' d a k geri-
leyi n e d e n i n d e n M a y a ve Aztek uygarlklarnda bilim, yonya'-
d a k i gerileyi nedeninden t r , baka bir deyile, kle ekono-
m i s i n i n yaylmasyla l domutu. amzn nc Dnya
s o r u n l a r n d a n en nemlisi, o k u m u snflarn zengin ocuklar
olmas, b u n l a r n da s t a t k o n u n s r p gitmesinden karlar bu-
lunmas ve kol iiliine y a t k n olmadktan baka allm bil-
gi snrlarn a m a k iin m e y d a n o k u m a y a kalkmamalardr.
B i l i m i n kk salmas ok yava gerekleiyor...
P l a t o n ve Aristo kleli bir t o p l u m d a r a h a t h a y a t sryor-
lar, z u l m iin b a h a n e l e r b u l u p n e r m e k t e n geri kalmyorlar-
d. T i r a n l a r n emrindeydiler. V c u d u n zihinden soyutlanmas
retisiyle (kleli t o p l u m iinde olduka doal bir ama) yanp
t u t u u y o r l a r d . Maddeyi dnceden, y e r y z n gkten ayrd-
lar. B u n l a r , B a t dncesine iki bin yl sreyle egemen ola-
c a k Ayrlk grlerdi. P l a t o n ' u n Demkritus'a ait t m ki-
t a p l a r n yaklmasn nerdii (Homeros'un kitaplar iin de ben-
z e r n e r i l e r d e b u l u n m u t u r ) sylenir. B u n u n nedeni, Demokr-
t u s ' u n lmsz r u h l a r a ya da lmsz t a n r l a r a veya P i t a g o r
mistisizmine i n a n m a y olabilecei gibi, sonsuz sayda dnya-
nn varlna inan da olabilir. D e m o k r i t u s ' u n yazd syle-
n e n t m insanlk bilgisine ilikin k i t a p t a n b i r tanesine bile
r a s t l a n a m a m t r . O n u n hakknda t m bildiklerimiz blk pr-
k bilgi k r n t l a r n a d a y a n m a k t a d r . B u n l a r daha ok a h l a k a
ilikin yazdklar olup ikinci el bilgilerdir. Anlatlara d a y a n m a k -

215 --
tadr ou. Ayn ey t m teki yonya'l bilginler iin de ge-
erlidir.
Fitagoras'la P l a t o n ' u n Kozmos'un bilgi snrlar iine alna-
bilecei ve dou gereklerinin saylarla ifade edilebileceine ili-
kin fikirleri, bilimin gelimesine yardmc o l m u t u r . F a k a t bi-
limi snrl bir sekin tabakaya zg bir dnce alan olarak
irmeleri, s u l a n bulandrc olaylarn rtbas edilmesini isteme-
L'i'i, deney aleyhtarl, mistisizme kucak alar ve kleli top-
lumlarn varln kolayca sineye ekmeleri, insanln b y k se-
rvenini ksteklemi t ir. Bilimsel a r a t r m a ara gerelerinin
r m e y e brakld uzun bir mistik u y k u d a n sonra, baz bul-
gular skenderiye K t p h a n e s i bilginleri araclyla aktarlm
o!;;n yc.ya'hlarn byk giriiminin rts sonunda kaldrld.
Bat dnyas yeniden uyand. Deney ve ak a r a t r m a y e n i d e n
saygnlk kazand. U n u t u l m u kitaplar ve bilgi krntlar yeni-
ce--; ele alnp okundu. Leonardo, Kristof Kolomb ve K o p e r -
nik, Y u n a n dnce geleneinden esinlendiler. Zamanmzda
/ a n y a bilimine benzer bilimsel almalar olduka ok yapyo-
ruz. (Siyaset ve din alanlarnda deil). S e r b e s t a r a t r m a yn-
temi de uyguluyoruz. F a k a t y i n e de artc batl inanlar ve
ahlak asndan m t h i elikiler karsndayz. Eski z a m a n e-
liki : n r ; ; yanlglarna biz de dyoruz.
Plato; 'cular ve onun fikirlerini s r d r e n H r i s t i y a n l a r u
garip saplant iindeydiler: Y e r y z kt b i r yer, g k y z y s e
mkemmel ve tanrsal bir yerdir. Y e r y z n n b i r gezegen, biz
insanlarn da evrenin sakinleri olduumuz temel dncesi red-
dediliyor ya da grmezden geliniyordu. Bu dnceyi, ilk e n e
sren Aristarkus'iu. Aristarkus, Pitagoras'tan yzyl sonra
Sisam adasnda domu bir bilgindi. yonya'h bilginlerin sonun-
cusuydu. Artk o sralar entellektel aydnlk merkezi, b y k
skenderiye Ktphanesi'ne kaymt. A r i s t a r k u s gezegen siste-
minin merkezinde yeryznn deil Gne'in b u l u n d u u n u , t m
gezegenlerin yeryz evresinde deil Gne'in evresinde dn-
dklerini ilk olarak ne srmt. lgintir, bu konudaki kitap-

216 --
lar k a y p t r . Bir a y t u t u l m a s srasnda, A y ' m y z e y i n d e k i yer-
k r e glgesinin b o y u t l a r n d a n G n e ' i n y e r y z n d e n daha b-
y k ve d a h a uzak olduu k a n s n a v a r d . Belki o an G n e gibi
k o c a m a n bir cismin y e r y z gibi k c k bir cisim evresinde
d n m e s i n i n a n l a m s z l m k a v r a m t . Gne'i m e r k e z e o t u r t t u ,
y e r y z n n g n d e b i r kez k e n d i ekseni ve ylda b i r G n e ev-
r e s i n d e d n d n syledi.
A y n d n c e y i K o p e r i k a d y l a da zdeletiriyorz. Gali-
le, K o p e r i k iin h e l y o s a n t r i k v a r s a y m n onaylaycs ve can-
landrcs d e y i m i n i k u l l a n r . Yoksa onu bu kefin sahibi kl-
m a z (*). A r i s t a r k u s ' u n d n e m i y l e K o p e r n i k ' i n dnemi a r a s n d a
geen 1800 yl b o y u n c a g e z e g e n l e r i n doru olarak dizilisini bi-
len kmad. O y s a M.. 250 y l n d a bu doru olarak aklanm-
t, A r i s t a r k u s ' u n o r t a y a a t t fikir, adalarn ileden kar-
d. A n a k s a g o r a s ' a , B r u n o ' y a ve Galilea'ya kar y k s e l e n sesle-
r i n b e n z e r l e r i A r i s t a r k u s ' a kar da y k s e l d i ve dinsizlikle su-
l a n m a s istendi. A r l a r kus ve K o p e r n i k ' e kar gsterilen dire-
ni, G n e ' i n y e r k r e e v r e s i n d e d n d g r g n l k yaa-
mmzda halen de srmektedir. Hl Gne'in doduundan,
G n e ' i n hatlndan sz ederim. A r i s t a r k u s ' u n h e y o s e n t r i z m
f i k r i n i o r t a y a a t t n d a n bu y a n a 2.200 yl geti ve kulland-
mz dil h l y e r k r e m i z i n dnmedii y o l u n d a d r .
Gezegenleri birbirinden ayran mesafe yeryznden V .-

(*) Konernik, Aristarkus'u okuyarak b: :;onc;t varm ol ;l f' l-


ya niversitelerinde bduncn son ki t alar bil'm .cvr '.r: : 1
byk bir heyecan yaratt. Kopernik'in tp okuluna - et-
:
tiini gsteren bir elyazmas kitabnda Koperik, Ar .-.."'rn
b dnceyi nceden ortaya attn syler Koperni': P.pa HT.
Paul'e unu yazmtr: (-'ieero'y3 gre Nicetas yery 1 m r d'jn-
d retisini ortaya koymutur... Plutark'a gre (ki Aristur
kus'tan sz eder)... yeryznn dnd fikrini b; ka payla-
anlar da vardr... Biitn bunlar okuduktan sonra ben de yer-
yznn hareket ettii dncesine yer verdim.

217 --
ns'e o)an uzakhl 4 milyon kilometre, Pluto'yaysa 6 m i l y a r
kilometre- Gne'it Peloponez k a d a r biiyiik olabilecei fikri kar-
cnda ileden kan Yunanllarn azn ak brakrd. Gne
sistemini daha dar bir ereve ve daha yerel olarak d n m e k
doald. Aristarkus yldzlarn uzaklardaki gneler olduklar yo-
lunda bas kukular d u y m u ve Gne'i sabit yldzlar arasna
koy mu m. Teleskopun icadndan sonra Y'onan geometrisine da-
- a n a r a k yapla hesaplarla yldzlarn nice k yl uzaklarda
bulunduu XIX. yzylda a ulalabildi.
Aristarkus dnemiyle H u y g e n s dnemi arasndaki z a m a n
iinde, insanlar, ocukken m e r a k ettiini bir s o r u n u n yantn
vermilerdir: Yldzlar nedir? B u n u n yant, yldzlarn gl
gneier olduu ve yidzlararas uzayda nice k yl uzaklk-
larda bulunduklardr.
Aristarkus'un bir.e brakt b y k miras u d u r : Ne bize,
ne gezegenimize doada ayrcalk tannm deildir. Bu gr,
gezegenimizin yldzlarla kyaslamamda geerli oldur. kadar,
insanlk ailesinin kiileri arasndaki eitli ilikilerde de geerli-
dir. Bu griin etkisiyle astronomide olduu kadar, fizikte, bi-
yolojide, antropolojide, ekonomide ve siyasette b y k ilerleme-
ler kaydedilmitir. Bu grn sosyal adan fazla y a y g n l a m a -
s, ayn zamanda rtbas edilmesini hedef alan giriimlerin de
nedenini oluturuyor mu, diye s o r m a d a n e d e m i y o r u m .
XVIII. yzyl sonlarnda ingiltere K r a l III. George'un m -
ziklisi ve astronomu William Herschel, yldzl gklerin harita-
sn kardnda Samanyolu eridinden h e r yne doru eit sa-
yda yldzn dalm olduunu grerek y e r k r e m i z i n bu ga-
laksinin tam ortasnda bulunduu sonucuna varr. Birinci D n -
ya Savandan bir sre nce H a r l o w Shapley k r e s e l yldz k-
melerine uzaklmz lme teknii gelitirmitir,
XX. yzyla gelinceye dek, astronomlar, Kozmos'ta yalnzca
bir tek galaksi, Samanyolu Galaksisi var sanyorlard. Bu a r a d a
Tbomas W r i g h t ile I m m a n u e l K a n t teleskopla yaptklar ince-
lemeler sonunda baka galaksilerin v a r o l d u u n u sezmilerdi,

218 --
nsanlar yaadka Kozmos'daki yerimizi arayp durduk. T-
r m z n e m e k l e m e dneminde (atalarmz gklere avare ava-
re bakarken) eski Y u n a n ' n yonya'l bilginleri t a r a f n d a n ve a-
mzda sorulan sorudan kurllamycruz: Neredeyiz? Bizler kim-
leriz? nsanlardan ok galaksilerin bulunduu bir evrenin cra
kesindeki dank galaksiler kmesine dahil bir galaksinin s-
nrlarnda, iki s a r m a l kol arasnda kaybolmu srada bir geze-
gende yayoruz. Kendimizi byle bir perspektifte gzleyiimiz,
gklerin nasl olduuna ilikin olarak j-arattmz zi'ir.^1 mo-
delleri snama eilimimizi cesaretle s r d r d m z ortaya ko-
yar. Szkonusu modellere gre Gne kpkrmz, scak bir ta,
yldzlar sema alevleri, S a m a n y o l u da Gecenin Belkemii'dir.
A r i s t g r k u s ' t a n g n m z e dek evreni a r a t r m a k zere gi-
ritiimiz abalarn her biri bizi, Kozmos sahnesinin ortasnda-
ki bir y e r d e n daha az nemli bir yere itelemit-ir. Bu alandaki
yeni bulgular zmseyecek vakti insanolu henz bulamad. B-
tn y e n i bulular, y e r k r e m i z i n e nemli, en merkez ve en
hayati yer olmasn isteyenler iin znt kayna olmaktadr.
n k e v r e n i n aratrlmasmdaki her yeni buluu gezegenimiz
iin tenzil-i rtbe s a y m a k t a d r l a r . Ayrcala ve en ok ne-
me m a z h a r gezegen s t a t s n d e olmay bos y e r e steyenler, ge-
limelerin getirdii deiiklikleri sineye e k m e k zorundadrlar.
N e r e d e yaadmz b i l m e k iin komularn d u r u m u n u bilmek
z o r u n l u d u r . teki komularmzn d u r u m u n u bilmek, kendi du-
r u m u m u z a k tutacaktr. E e r gezegenimizin nem nas. ::
istiyorsak yapabileceimiz u d u r : Sorularmzn cesareti ve ya-
ntlarnn derinliiyle gezegenimizi nemli klabiliriz.
K o z m i k yolculuumuza, ilk nce, t r m z n emekleme d-
n e m i n d e o r t a y a atlm bir soruyla baladk ve t r m z n her
y e n i kua bu soruyu y e n i d e n ve hi de ekitmemi bir merak-
la sordu: Yldzlar nedir? Aratrp k e f e t m e k insann inde var-
olan bir d u y g u d u r . Bu s o r u n u n peine taklm yolcular olarak
ie baladk. Halen de bu yolun yolcularyz. Kozmik O k y a n u -
sun kylarnda biraz fazlaca oyalandk. Sonunda yldzlara do-
ru yol a l m a y a hazrz.
219 --
Blm VIII

ZAMAN YE MEKN
NDE YOLCULUKLAR

l br ocuktan daha uzun yaam kimse yoktur. Pi-


eng Tsu ok kk yata hayata gzlerini yumdu.
Gk ve Yer benim kadar yaldrlar ve bnbir eyin hep-
si br ve ayndr.

Chuang Tzu, M.. yaklak 300, in

Yldzlar, geceden korkmayacak kadar iten seviyoruz.


Amatr iki astrqnomun mezartandaki yaz

Yldzlar, buz tutmu efsaneleri yazp iziyor, gzlerimi-


zin iinde. Srlarn ele vermeyen uzayn parltl ark-
larnn eliinde.
Hart Crane, Kpr

221
G N E VE AY OK U Z A I M I Z D A D I R . F a k a t ekim g-
lerinin etkileri y e r y z n d e fark edilir. Kumsallar bize uzay
anmsatrlar. Hepsi de aa y u k a r birbirine benzer b y k l k -
teki ince kum taneleri, kayalarn alar boyunca d u r m a d a n , sr-
tnmesinden, anp yenmesinden ve yine Ay'la Gne'in ya-
ratt dalgalar ve havann andrmasndan olumulardr. K u m -
sallar bize zaman da anmsatm olurlar. D n y a , insan t r n n
belirmesinden ok daha eski zamanlara dayanr.
Bir avu kumda yaklak 10.000 kum tanesi vardr. Gn
ak olduu bir gecede plak gzle grebildiimiz yldz say-
s n n d a h a oktur bir avu k u m d a k i taneler. A m a grebildii-
miz y 'dzlar, varolan yldzlarn ancak k c k bir b l m d r .
Geceleyin grdklerimiz en yakn yldzlardr. Oysa Kozmos l-
k a v r a m n aan bir zenginliktedir; yle ki: Evrendeki yldz-
larm toplam says yeryzndeki t m kumsallardaki k u m ta-
nelerinden daha oktur,
E: i astronomlarla astrologlarn gklerdeki yldzlarla e-
killer k u r m a y a almalarna karn, bir takm yldz aslnda y a -
ktrmadan baka bir ey deildir. T a k m yldzlar, gerekte fer-
siz e!ru-:lar halde bize yaknlklar nedeniyle p a r l a k gzken
ve Uzakta b u l u n m a l a r n a karn gerekten parlak olan yldzla-
r, belli bir ereve iine alr gibi baklmasndan doan
birtakm ekillerdir. Yerkremiz zerindeki h e r yer, h e r h a n g i
bi y v : : a t a m olarak ayn uzaklktadr. Bu nedenle de h e r h a n -
gi bir takm yldzdaki yldzlarn o l u t u r d u u ekiller, A s y a ' d a
ay c';r, Amerika'da da. H e r h a n g i bir t a k m yldzdaki yldzla-
rn hepsi de ylesine uzaktr ki, bizler y e r y z n d e olduka on-
lar a boyutlu ekiller olarak g z m z n n n e getiremeyiz.
Yldzlar arasndaki ortalama uzaklk birka k yldr ve b i r
k ylnn da 10 trilyon kilometre olduunu a n m s a y a l m . Ta-
km yldzlarn oluturduu ekillerin deitiini grebilmek iin
bu yldzlar birbirinden ayran mesafeleri amalyz. Ve ancak
o durumda, yldzlarn bazlar takm yldz dna, bazlar da
ieriye kayyor gibi olacak, bylece de erevenin g r n m de-
iecektir.
222 --
Teknolojimiz imdilik, y-
lesine uzak mesafeli yldzlar-
aras yolculuklar iin yeterli de-
ildir. Ya da yle diyelim: Bel-
li bir yolculuk sresi inde bu
mesafeleri a l m a y a yeterli deil-
dir. Olabilir ki, nmzdeki
yzyllarda y e r y z n d e n hare-
ket edecek bir uzay arac, sz-
n ettiimiz b y k mesafeleri
ok hzl k a t edebilir ve bylece
d a h a nce hi kimsenin grme-
dii bir erevede baka bir ta-
km yldz biimi yaktrlabi-
Ur.
G n m z d e bilgisayara, ya-
knmzdaki t m yldzlarn
boyutlu d u r u m l a r n verebilir ve
onlar kk bir yolculua -
karabiliriz. rnein, bilgisayara
B y k Ay'y o l u t u r a n parlak
yldzlar evresinde tam bir tur
atmasn emredebiliriz. Bylece
t a k m yldznn iinde grnd-
S o n iki e k i l , e e r 1 5 0 (ik yl glclerek
u y g u n n o k t a l a r a varabilmeydik s a p t a y a c a - erevenin deiiklie ura-
m grntlerdir. yim izleyebiliriz. Yldzlar,
u - noktalar - birletir el: m
o y u n u n d a k i gibi gklerde yaktrdmz bir ekil ine yerleti-
rebiliriz. F a k a t perspektifimiz deiince, g r n r d e k i takm yl-
dz biimlerinin de deitiine tank oluruz.
T a k m yldzlarn g r n m yalnzca uzayda (mekn iin-
de) deimez, z a m a n iinde de deiiklie u r a r . Bir baka de-
yile, biz k o n u m u m u z u deitirince, g r n t l e r i deimi olmaz

223
yalnzca; yeterince uzun bir sre bekleyebilsek yine deiir. Yl-
dzlar bazen bir g r u p ya da hevenk halinde hareket ederler;
bazen de tek bir yldz, gruptakilere oranla daha abuk yol alr,
Bu t r yldzlar, sonunda, eski bir takm yldz t e r k e d i p yeni-
sine katlrlar. P a z e n de ift yldz sistemindeki yelerden biri
patlayarak, uzaydaki eini bal tutan ekim zincirlerini kopa-
rr. O da eski. yrngesel, hzyla uzaya srar. Gkte sajpanla
frlatlm gibi bir yldz grrsnz o an.
Birde yldzlarn doup gelime ve lme d u r u m l a r vardr.
Yeterince uzun bir sre bekleyebilecek olsak, o dnem iinde
yeni yldzlar belirecek ve eskileri kaybolup gideceklerdir. Gk-
teki ekiller yava yava birbirine kararak deiirler.
nsan t r n n yaam boyunca bile (birka milyon yl) ta-
km yldzlar deimilerdir. rnein, B y k A y ' m n b u g n k
g r n m n e bir gz atalm. Bilgisayarlarmz bizi m e k n ve za-
man olarak b u g n d e n alp baka gnlere gtrebilir. Yldzla-
rn devinimlerini hesaba katarak, bilgisayarmz bizi eski zaman-
lara doru gtrnce, bir milyon yl nceki B y k Ay ekli-
nin ayr g r n m d e olduunu anlarz. O tarihlerde B y k Ay'-
mn biimi bir oku andryordu. Bir z a m a n - makinesi sizi bir-
den ok eski devirlere g t r p brakacak olsa, B y k Ay'nn
o zamanki biiminden hangi donemde yaadnz anlardnz:
Orta Pleistosen anda.
Bir takm yldzn ilerki zamanlarda alaca g r n m n b i -
imini de bilgisayardan sorabiliriz, r n e i n , Aslan t a k m yld-
zn (burcu) ele alalm, n m z d e k i bir milyon yl iinde, Aslan
Burcu imdikinden daha az aslana benzeyecektir. lerki k u a k -
lar Aslan Burcu'na Radyo - Teleskop Burcu diyebilirler. Bu
arada, bir milyon yla k a d a r radyo - teleskopun da modas ok-
tan gemi bir aygt olarak eski eyalar arasnda yer almasn-
dan endie ettiimi sylemeliyim.
Gne'e komu blgede, yani uzayda Gne'in y a k n evre-
sinde, en yakn yldz sistemi b u l u n m a k t a d r : Alfa K e n t a u r u s .
Aslnda l bir yldz sistemidir. K e n t a u r u s t a k m yldz. k i

224
.ooo.ouo yl 6nteki
ruk Ay

Gniimiu deki Astan Burcu

5 1.0 00 yl ttncodl
Siyik Ay

fl fitim [ir aotti


Byn Ay
Bilgisayarn rettii Byk Ay'nn laman Atlan takm yldznn 1.000.000 yl son
iindeki grintlcr. ra alacal jekl.

yldz b i r b i r i n i n e v r e s i n d e dolanr, n c s d e P r o k s m a K e n -
t a n r u s , b u i f t i n e v r e s i n d e , b i r a z mesafeU bir y r n g e d e dola-
r. K e n t e a u r u s ' l a r m {*) P r o k s i m a ' s (proksima en y a k n de-
m e k t i r ) a d n d a n d a anlalaca z e r e G n e ' e e n y a k n olan-
dr. B i z i m G n e ' i m i z i n y a p a y a l n z l anlalmaz bir eydir.
T a k m y l d z n e ok p a r l a y a n kinci yldz Andromeda
( B e t a A n d r o m e d a adn t a r ) y e t m i b e k yl u z a k l a r d a d r .
O n u g r m e m i z i m m k n klan k, yldzlaras karanlklar

(*) Ba insan, gvdesi at olan mitolojik yaratklar.

225 Kozmos : P. 15
ap yeryzne gelinceye dek yetmi be yl gemi demektir.
Diyelim ki (olmaz ya!). Beta Andromeda getiimiz h a f t a infi-
lak ct'.i. Bizim bu nemli olaydan yetmi be yl haberimiz ol-
maz. Bu yldz grmemize olanak veren k uzun yolculuuna
balad srada gen Albeni Einstein y e r y z n d e Grecelik (R-
tetivitej K u r a m n yaynlamt. Einstein o sralarda svire P a -
tent Brosunda bir m e m u r olarak alyordu.
Uzay (mekn) ve zaman i ie girmi d u r u m d a d r ; z a m a n
ki . m: olmakszn mekn, m e k n k a v r a m olmakszn zaman
kav uyumayz. Ik ok hzl yol alr. F a k a t uzay ok botur
\v yld::lari aralarndaki mesafe b y k t r . Yetmi be k yl
gibi uzaklklar, astronomi alannda ok k k t r . Gne'ten Sa-
m..'.yo!nun merkezine olan mesafe 30.000 k yldr. Bizim ga-
!.... .;,izden M31 adn alan ve yine Andromeda t a k m yldzn?
a bulunan en yakn sarmal galaksi 2.000.000 k yl uzaklk-
;' Bugn g r d m z MS'den gelen k o z a m a n l a r hare-
,".i.. :.de, y e r y z n d e insan t r h e n z yoktu. Atalarmz
bugn kazandklar ekle yeni yei dyorlard. Bu denli
ziik. n gelen b u g n grebilmemizin nedeni, b u n u n k a y -
J;ri!i y e r k r e m i z ve S a m a n y o l u n olumasndan nce v a r -
olmu bulunmasmdardr.
Bu urum yalnzca astronomi alannn cisimlerine zg de-
ildir. Br odann iinde m e t r e tedeki bir arkadanza ba-
kyorsanz. bu arkadamz u andaki haliyle gryor deilsi-
niz. Saniyenin yz milyonda birine e zaman nceki d u r u m u n u
gryorsunuz. Buna, isterseniz, bir mikrosaniyenin y z d e biri de
diyebilirsiniz. Bunun hesab yledir : (3 m) / (3 x 1 0 ' m / sa-
niye) = 1 / (10 v saniye) - 1Q-S
Bu hesapta yaptmz, uzakl hza blp a r a d a geen za-
man bulmaktan ibarettir. Ne var ki, u andaki arkadanzn
grntsyle saniyenin yz milyonda birine e z a m a n nceki g-
rnts arasndaki fark o k a d a r k k t r ki, f a r k edilemez. Oy-
sa sekiz milyar k yl uzaktaki bir kuasara baktnz za-
man, onun sekiz milyar k yl nceki d u r u m u n u g r y o r ol-

226 --
manz nemli f a r k yapar. (Kuasar'lar galaksillerin yalnzea er-
ken tarihlerinde grlmesi olas patlama olgular kabul edenler
vardr. B takdirde, bir galaksi ne denli uzaksa, o denli e r k e n
tarihini izlemekteyiz demektir. Ve o denli de tam olarak kuasar
grme olasl vardr. Nitekim on be milyar k yllk mesa-
felerden d a h a uzaklara baktmzda k u a s a r l a r m says a r t m a k -
tadr.)
Yldzlararas gezilere km olan iki adet Voyager uzay ge-
misi, k hznn on binde birine eit sratle ilerlemektedirler
imdi. En yakn yldza 40.000 ylda varabilirler. Yeryznden
kalkp da hi olmazsa K e n t a u r u s Proksima'ya u y g u n sre iin-
de gitme u m u d u besleyebilir miyiz acaba? Ik hzna yaklaa-
bilecek miyiz dersiniz? Ik hzyla ilgili giz nedir? G n n birin-
de ktan hzl yolculuk edebilir miyiz?
1890 yllarnda talya'nn gzel Toskana krlarnda dola-
y o r olsaydnz, okuldan atlm, uzun sal br gencin Pavia yo-
l u n d a ilerlemekte olduunu g r r d n z . Almanya'daki ret-
m e n l e r i ona a d a m olamayacan, sorduu sorularn snf disip-
linini b o z d u u n u , okulu braksa daha iyi edeceini sylemiler-
di. Bylece okulu brakan gen, Toskana krlarnn gzellikle-
r i n d e dolarken, zihninde snfta d n m e y e zorland konu-
l a r d a n baka sorunlara y a n t l a r a r a m a y a koyuldu. Bu gencin
ad A l b e r t Einstein'di ve zihninde yant arad sorunlar dn-
yay deitirdi.
Einstein People's Book of N a t u r a l Science (Doa Bilim: El
K i t a b ) adn tayan Bernstein'i kitabna h a y r a n kalmt. I :-
ha ilk sayfasnda tellerden geen elektriin ve uzayda: .. .; n
n k o r k u n hzn a n l a t a n ve bilimi halka s u n m a y ; [ilala-
y a n bu kitap Einstein'i ok etkiledi. Bir k dalgas : e.de
yolculuk edince dnya nasl g r n r , sorusu zihnini kurcalama-
ya balad. Ik hzyla yolculuk ha! G n e nn gzellikleri
arasnda t a l y a ' n n krlarnda dolaan bir gencin aklna gelebi-
lecek ne gzel ve gizemli bir soru... Ik dalgas zerinde yol-
culuk etseniz, hz k a v r a m n kaybedeceinizden k dalgas ze-

227 --
rinde olduunuzu bilemezsiniz. Ik hzyla giderken g a r i p bir ey
olur insana. Einstein bu t r sorunlar zerinde k a f a yorduka,
bu sorunlar dnya iin daha da nem kazand. Ik hzyla yol-
culuk halinde birok elikili d u r u m kard ortaya. Baz fikir-
ler, dnce szgecinden yeterince incelenmeden geirildiinden
gerek gibi kabul edilmiti. rnein, iki olayn ezamanl oldu-
unu sylemekle neyi kastediyo-
ruz acaba?
F4>C
l Bisiklete binmi olarak size
doru geldiimi d n n . B i r
kavaa yaklarken bir at a r a -
basyla arpyormuum gibi
geliyor bana. Direksiyon krp
inenmekten zor k u r t u l u y o r u m .

imdi bu olay y e n i d e n d -
nn. T u t u n ki, atl a r a b a ve bi-
siklet k hzna y a k n bir s-
ratle ilerliyorlar. E e r siz y o l u n
aa ksmnda seyirci olarak
hareketsiz duruyorsanz, a r a b a
gr izginize gre dik a ier-
sinde ilerliyor olacaktr. Siz, be-
Gzlemci yol k a v a n n g n e y i n d e b u l u - ni, y a n s y a n k nedeniyle, size
nuyor Kucyden jjtlen bisikletli izgi o k - doru ilerliyor greceksiniz. Be-
la gsterilen hzla ilerliyor. Bisikletlitlcn
yansyan d a h a hzl y o l i l a n k n o k - ki, b e n i m y a p t m srat, k
tal izgiyle g s t e r i l m i t i r . K a v a a bat-
dan yaklaan robann h n izgi okla, g- hzna eklenmeyecek midir ki,
neye dugru y a n s y a n g g n n t n n o k t a l
i l g i y l e belirtiliyor. E e r g z l e m c i y e y a k -
bylece, g r n t m , size a r a b a -
l a a n bisikletlinin hzn k h r n a e l d e - nn g r n t s n d e n bir hayli da-
y*bil e y d i k , bisikletliden yansyan ^ k
(Bzlemciyt a r a b a d a n y a n s y a n ktann. ha e r k e n ulasn? B e n i m direk-
ce varacak ve bisikletliyle a r a b a c y a ar- siyon krdm, a r a b a n n geli-
p a c a k gibi g r n e n d u r u m , grlemci ta-
r a f n d a n d e d i k b i i m d e alglanacakt. inden nce grmeniz g e r e k m e z
Oysa d e n e y l e r . b y l e b d u r u m u n olma-
dn g s t e r m i t i r B u n d a n da kan so-
m? Ben ve atl araba kavaa,
nu udur: tn cis-
hz h a r e k e t e d e n benim gr amdan eza-
mim bizindin bamszdr.

228 --
m a n i i olarak v a r r da, size gre v a r m a z m? Bana arabayla
crpyormuum gibi gelirken, siz beni nmde hibir engel bu-
lunmad halde direksiyon krp caddede keyiflice pedal evir-
diimi gryor olamaz msn? B u n l a r ilgin ve kl krk y a r a n
sorulardr. Herkesin olaan kabul ettii eyi deitirmeye y-
neliktirler. Bu sorunlar Einstein'den nce hi kimsenin ele al-
maynn nedeni vardr. Einstein bu basit sorulardan hareket
ederek d n y a n n yeniden ve yeni biimde alglanmasna yol a-
m, fizikte devrim yaratmtr.
D n y a y t a m olarak anlamamz ve y k s e k hzla ilerlerken
o r t a y a kan mantksal elikileri gidermemiz gerekiyorsa, Do-
a n n Emirnamesi adn verebileceimiz baz kurallar vardr ki,
b u n l a r a u y m a k zorunludur. Einstein, ite bu kurallar yasa ha-
line getirmi ve Grecelik (Rlativite) (izafiyet) k u r a m adn
vermitir. Bir cisimden yansyan ya da kaynaklanan k, o cisim
ister h a r e k e t etsin ister dursun, ayn hzda ilerler : K e n d i hz-
n m hzna asla eklemeyeceksin. Ayn zamanda hibir mad-
desel cisim ktan daha hzl ilerleyemez: Ik hzyla ya da k
h z n d a n sratli gitmeyeceksin. Fizik kurallar sizin k hz-
nn %99,99'u k a d a r s r a t yapmanz engellemez. B u r a y a kadar
t a m a m . F a k a t ne denli aba gsterirseniz gsterin %100'e vara-
mazsnz. D n y a m z n bir salam temel s t n e o t u r t u l m u ol-
mas iin, kozmik bir srat snrlamas tannmtr. Yoksa hare-
ket eden bir p l a t f o r m sayesinde n hzndan fazla olmak ze-
re istediiniz s r a t e eriebilirdiniz.
XTX. yzyln bitimine doru A v r u p a l l a r stnlk da
ayrcalk asndan kyaslamalarda baz d a y a n a k noktalarna g-
veniyorlard. Alman veya Fransz ya da ingiliz k l t r ve siyasi
rgtleniinin baka lkedekilerden daha iyi olduu i n a n l d a y -
dlar. A v r u p a l l a r n stn olduklarna inanrlar ve bunlarn s-
m r g e haline getirdikleri yerlerdeki insanlarn talihli olduklar-
n sanrlard. Aristarkus'un ve K o p e r n i k ' i n fikirlerinin sosyal ve
siyasal alanlardaki uygulamas, ya redde urard ya da aldr-
m a z l k t a n gelinirdi, Gen Einstein fizikte olduu kadar siya-

. _ 229 -
sette de ayrcalk ve stnlk grne kar gelmi biridir. Yl-
dzlarn vzr vzr her yne gidip geldikleri bir evrende du-
ran hibir ey yoktur ki, belli bir sabit dayanak noktas aln-
sn Dolaysyla da belli bir erevedekileri baka erevede-
kilere stnlk taslamalar diye bir ey olamaz. Einstei'in g-
recelik (rlativite) (izafiyet) szcnden anlad b u d u r . Bu
kuramn tuzaklar var gibi g r n r s e de, aslnda fikir ok ak
seik olarak o r t a d a d r : Evreni izlerken, izlemek iin k u r u l a n
her gzlem yeri, teki gzlem yeri k a d a r iyidir. Doann yasala-
rm kim aklarsa aklasn herkes iin ayndr. Eer bu do-
ruysa -ki Kozmos'd ak yerimizin ayrcalkl olduunu d n m e k
alas bir d u r u m d u r - bunun sonucu olarak lj kimsenin ktan
d ha hzl gidemeyecei de dorudur.
B:r krbacn aklaym duyarz, nk krbacn ucu ses h-
zn su daha sratli hareket eder ve bylece bir ok dalgas,
kk bir sonik patlama y a r a t r . Gk grlemesinde de benzer
bir d u r u m szkonusudur. Bir z a m a n l a r uaklarn ses hzndan
daha ok srat yapamayacaklar sanlrd. Bugnse sesten hzl
giden uaklarn says olduka oktur. F a k a t k hz snrlama-
d. ses hzndan ayr bir eydir. Sesten hzl u a k t a s o r u n m -
hendislik s o r u n u d u r ve bu mhendislik s o r u n u zmlendikten
son: a sesten hzl yolculuk yaplabilmektedir, F a k a t k hz
sorunu, yerekimi gibi, Doa Yasasnn temelinde y a t a n bir ko-
nudur.
Ses maddi bir ortam araclyla, genellikle h a v a aracly-
la yaylr. Bir arkadanz konutuunda Size ulaan ses dalga-
s. havadaki molekllerin hareketidir, Iksa bir bolukta yol alr.
Bu nedenle ezamanllk sorunlar sese uyguland gibi a
uygulanamaz. Gne'in bize aradaki boluklar aarak ula-
r. F a k a t ne kadar kulak kabartrsak k a b a r t a l m g n e patla-
malarn duyamayz. Einstein'in Grecelik K u r a m n d a n nceki
dnemlerde n zel bir ortam araclyla ulat sanlrd.
Tm uzay kaplad sanlan bu ortama Ik sac ad verilir-
di. Michelson - Morley deneyi byle bir o r t a m n var olmadn

230
ortaya kard.
Gcorge Gamovv'un deneyine d a y a n a r a k , n gerek hz
olan saniyede 200.000 k m . sratte deil de saatte 40 km. lzla
ilerledii bir yer dnelim. Bir motosiklet zerinde olduuuuz
halde k hzna yaklatnz dnn. (Grecelik K u r a m
Tutun k... Dnn ki... deyimleriyle doludur. Einstein bu
nedenle Almanca olan G e d a n k c n e x p e r i m e n t -dnce a n t r e n -
man- szcn kullanmtr.) Sratiniz arttka, geride brak-
tnz cisimlerin kenarlarn nnzde grmeye balarsnz.
Ik s r a t i n e yakn bir hzla giderken, dnya, sizin anzdan,
ok g a r i p bir hal a n r ; sonuta herey skp k c k dairesel
p e n c e r e y e dnr. Olduu yerde duran bir g;:iemci asndan,
sizden y a n s y a n k siz uzaklarken, k:rmi2. ar, yaklarken
mavileir. Eer gzlemciye doru k sratine yakn bir hzla
yolculuk ediyorsanz, renkli bir na b r n m bir glge olur-
sunuz; n o r m a l olarak gzle farkedilmeyen kzltesi n sa-
nz, gzle grlebilen daha ksa dalga boylarna dnr. H a -
r e k e t ettiiniz ynde pres altnda younlam gibi ktleniz ar-
t a r ve geirdiiniz deneyim nedeniyle, zaman yavalar. Ik s-
r a t i n e y a k n b i r hzla yolculuk e t m e n i n verdii soluk kesici de-
neyim, z a m a n genlemesi y a p a r .
Bu garip ve zel grecelik y a r a t a n artc ngr, bil.m
alannda her eyin doru olduunu aklamaktadr. H e r ey si-
zin greceli deviniminize baldr. Ne var ki, b u n l a r dorudur-
lar ve gze hitap eden hayali d u r u m l a r deildir. Bu, basit bir
m a t e m a t i k ilemle, daha dorusu cebir dersinin ilk yln ta-
mamlam herkese cebir ilemiyle anlatlabiiir.
A y n zamanda, birok deneye de uygun d m e k t e d i r , l/ok-
l a r d a b u l u n d u r u l a n ve zaman gstermede ok hassas saatler,
olaan saatlere oranla birazck geri kalr. N k l e e r hzlandrc-
lar, hzn a r t m a s y l a k t l e n i n b y m e s i n e olanak tanyacak bi-
imde yaplmlardr; e e r bu a y g t l a r bu biimde yaplmasa-
lard, hzlandrlm zerreciklerin t m aygtn eperlerine ar-
parlard. B u n u n sonucu olarak nkleer fizik deneyleri alannda

231
fazla bir ey yaplamazd. S r a t i veren, katedilen m e s a f e n i n
zamana blndr. Ik sratine yakn bir hza bakaca s-
r a t ekleyemeyeceimi ze gre (oysa g n l k yaammzda yapt-
mz hzlar birbirine eklemek olasdr) sizin grece devinimiz-
den bamsz olarak geleneksel m u t l a k m e k n ve z a m a n k a v r a m -
lar terk edilmelidir. Meknn bzlmesi ve zamann genleme-
sinden anladmz b u d u r . Ik hzyla yolculuk eden kiinin
yala n m a m a s m n nedeni de bu ilkede y a t m a k t a d r .
Mhendislik asndan n hzna e s r a t t e giden ara-
lar y a p m a k acaba m m k n m d r ?
talya'nn Toskana vilayeti yalnzca gen Einstein'in vak-
tini geirdii bir yer deildir. Toskana tepelerine t r m a n p ora-
dan bir k a r t a l gibi dzlkleri seyreyleyen biri daha yaamt
400 yl k a d a r n c e : L e o n a r d o ' d a Vinci. L e o n a r d o ' n u n resim,
heyketralk, anatomi, jeoloji, doa tarihi ve sivil ya da askeri
mhendislik alanlarndaki ilgi ve almalarndan baka kendini
kaptrd bir alan daha v a r d r : insann uabilecei bir ara
yapmak. Bu konuda resimler izdi, modeller yapt, t a m boy pro-
totipler retti, f a k a t hibiri de ilemedi, O t a r i h l e r d e yeterince
gl ve hafif bir m o t o r yoktu. Ne var ki, izimler m t h i t i .
E ' ..onraki kuaklarn bu alandaki cesaretine hz verdi. Leo-
nardo da Vinci'nin baarszlk nedeniyle moralinin bozulduu
olurdu. Fakat kabahat o n u n deildi. XV. yzyl onu k a p a n n a
ksmt.
Leonardo da Vinci'nin bana gelen bu d u r u m u n benzeri
1939 ylnda bir g r u p ngiliz m h e n d i s i n i n bana da geldi. n-
sanlar Ay'a gtrecek bir ara izdiler. Gezegenleraras ngiliz
Dernei'nin mensuplar. 1939 ylnn teknolojisiyle izmilerdi
bu arac. 30 yl sonra Ay'a insan g n d e r m e ilevini yerine geti-
ren Apollo uzay aracnn a y n olmad kesindi 1939 ylnn ge-
zegenleraras gemisi. F a k a t g n n birinde Ay'a yolculuun m -
hendislik asndan m m k n olabilecei dncesini h a r e k e t e
geirdi.
Bugn de insanlar yldzlara g t r m e y e y a r a y a c a k uzay

232 --
aralarnn ncleri zerinde allmaktadr. Bu aralarn hi-
biri de y e r y z n d e n direkt uula yldzlara v a r m a kapasitesin-
de deil. D n y a evresindeki yrngesinden yldzlara frlatl-
m a k zere gelitiriliyorlar.
Ara hznn k hzna yakn olaca yldzlararas sratli
aralar y a p m belki gelecek yzyln amac deil. Ama bin ya
da on bin yl sonrasnn amac. Ne var ki, ilke olarak byle bir
ara gelitirmek olasdr.
Yldzlara yolculua henz hazr deiliz. Yz ya da iki yz-
yla k a d a r gne sistemi tmyle kefedildiinde, biz de kendi
gezegenimize yeni bir ekidzen veririz. O zaman yldzlara gi-
decek istek, kaynaklar ve teknolojiye sahip olacaz. Uzak me-
safelerde bazlar bizimkine ok benzer, bazlar da ok deiik
baka gezegen sistemlerini inceleyeceiz. Hangi yldzn ziyaret
edilmesi gerektiini bileceiz. Thales'in, Aristarkus 1 un, Leonar-
do'nun, Einstein'in ocuklar o zaman k yl evrenini dolaa-
caklar.
K a gezegen sisteminin varolduunu henz kesinlikle bil-
miyoruz. Saysnn bir hayli kalabalk olduu sanlyor. Bizim
h e m e n yaknmzda bir deil, birka gezegen sistemi v a r : J -
piter, S a t r n ve U r a n s ' n her birinin bir gezegen sistemi bu-
l u n u y o r . B u n l a r boyutlar ve Ay'laryla olan mesafeleri bakmn-
d a n Gne evresindeki gezegenlere benziyorlar. Ktleleri bir-
b i r i n d e n f a r k l olan ift yldzlara ilikin istatistiklerin y sygm-
latrlmas, G n e gibi yapayalnz yldzlarn hepsinin arkada
-gezegenleri b u l u n d u u n u gsteriyor.
H e n z d o r u d a n doruya grememekteyiz baka 1 ichzlann
gezegenlerini. B u n l a r kendi blgesel gnelerinin dtrda
b i r e r parltl n o k t a c k t a n ibarettir. F a k a t grlmeyen bir geze-
g e n i n gizleyebildiimiz bir yldz zerindeki ekim etkisini sap-
t a m a aamasna geldik.
Yldzlar evresindeki gezegenlerin varln saptamaya ya-
r a y a n baka y n t e m l e r l e birlikte n m z d e k i on yllarda bize
en y a k n yz yldzdan hangilerinin a r k a d a - gezegenleri bulun-

233 --
duu nu denebileceiz. Bu yeni yn teinlerden biriyle yldzn
kard ve parlaklnn grmeyi engelledii n yapay ola-
rak giderilmesi sz konusudur. Uzay teleskopunun nne
a ,m bir disk konulabilecei gibi, Ay'n karanlk ucunu da
byle bir disk yerine k u l l a n m a k m m k n d r . Bylcce gezegen-
de:! gelen yansm k, yaknndaki gnein parlakl altnda
'iulmadndan b e l i r t i l m e k t e d i r .
Son yllarda kzltesi gzlemler yaknmzdaki yldzlardan
bazlarnda disk biimli gaz ve toz bulutlarn belirlemitir ki,
bunlar gezegen mjdecisi olabilir. Bu a r a d a k u r a m s a l baz al-
l :1ar. gezegen sistemlerinin galaksilerde olaan bir d u r u m oldu-
unu belirtiyorlar. Galaksilerde kefedilmeyi bekleen belki de
yz milyarca gezegen sistemi vardr.
Bu d n y a l a r d a n bir tanesi bile y e r k r e m i z i n ay olmaya-
c k;n belki de. Bazlar konuk barndrabilir olacak. Bazlarysa
koni vtv olmayacaktr. Kimisi de insana kalp arlar vere-
ce! gzellikler sergileyebilecektir. Bazlarnda g n d z vakti ni-
o: gneler grlecek, gecelerinde aylar kacak. Ya da bir u f u k -
p. doup teki u f u k t a batacak b y k halka sistemleri be lire-
erktir. Baz gezegenler, Ay'larnn yaknl nedeniyle gkler-
di pnl prl yanacaktr. Bazlar gaz b u l u t u n d a n oluacak, bir
zamanla; varolan ve imdi artk olmayan bir yldzn kalnts
olarak. Uzak ve egzotik t a k m yldzlarla dolu b t n bu gkler-
de souk bir sar yldz olacak -plak gzle belki grlebilen,
belki de ancak teleskopla f a r k edilebilen. Bu yldz, b y k Sa-
manyolu'nun kck b i r b l m n incelemek i2ere yldzlar-
aras tat filosunun k u r u l u p yolculua karld bir liman ola-
rak kullanlabilecektir.
Mekn ve zaman konularnn i ie olduunu d a h a nce sy-
lemitik. Dnyalar ve yldzlar, insan misali, doar, yaar ve
lrler. Bir insann mr on yllarla llr, Gne'in m r
yz milyonlarca kez daha u z u n d u r . Yldzlara oranla t m ya-
am bir gnck sren mays sinei gibiyiz. M a y s sineinin
gznde insanlar salam yapl, csseli, yerinden oynatlmaz,

234 --
e i yapt belli olmayan yaratklarz. Bir yldz asndan in-
san uzaka ve silikatla demir yapl egzotik ve souk bir kre-
nin yzeyinde bir varm - bir yokmu rnei gelip geen bir
eraredir.
B t n o d n y a l a r d a kendi geleceklerini belirleyecek olay-
lar ve gelimeler yer almaktadr. Ve bizim kck gezegeni-
mizde, 2500 yl nce yonya'llarn mistiklerle kar karya gel-
meleri k a d a r nemli bir tarihi yol kavanda bulunuyoruz. Ta-
r i h i n bu dneminde yapacaklarmz yzyllarca etkisini srd-
recek ve gelecek kuaklarn yldzlar arasnda bir rol oynamala-
r m u k a d d e r s e bunu tayin edecektir.

235
Blm IX

YILDIZLARIN YAAM
SRELER

ki gzn birden aan Gne Tanrs Ra, Msr zerine


k sat ve geceyi gndzden ayrd. Tanrlar onun a-
zndan kp geldiler, insanlar da gzlerinden. Her ey
ondan dodu. Nilfer ieinde parldayan ocuk da,
tm varlklara yaam saan iein nlar da.

Batlamyus dnemi Msr'na ait by yazs

Tanr eitli boyut ve biimde madde zerrecikleri yara-


tabiliyor... Deiik younlukta ve gte de. Bu neden-
le doann deiik yasalarn uygulayarak evrenin bir-
ok blgesinde deiik dnyalar yaratabilir.

Isaac Newton, O p f i c s

237
Us-tmzde gk vard, her yanna yaylm yldzlarla.
Srtst uzanp onlar seyre dalar ve bunlar yapma m,
yoksa kendiliklerinden m olma diye fikir yrtrdk.

Mark Twain, Huckleberry Fnn

Korkun br ihtiya duyuyorum.., O szc arklasam


m?.. Din szcn. te o zaman geceleyin yldzlar
boyamaya gidiyorum.
Vincent van Gogh

E L M A L I BR K E K Y A P M A K N N E L E R E G E R E K -
SNME D U Y A R S I N I Z ? Bir m i k t a r una, birka elmaya, az -
b u n a ve frnn ssna... Elmal kekin iindekiler molekl-
lerden olumutur, eker ya da su gibi diyelim. Molekller de
atomlardan m e y d a n a gelmitir, karbon, oksijen, hidrojen vb. gi-
bi. R.t atomlar nereden geliyor? H i d r o j e n dnda t m yldz-
larr; imal ediliyorlar. Bir yldz, hidrojen atomlarnn daha a r
.:" mlara d n t r l d kozmik bir m u t f a k t r . Yldzlar, b y k
bir blm hidrojen olan yldzlararas gaz ve tozun younla-
mam sonucu olumulardr. F a k a t hidrojen Kozmos'u balatan
b \ ik patlamada meydana gelmitir. Eer bir elmal keki, iin-
deki ilk temel maddeleri yeniden elde ederek y a p m a k isterse-
niz. her eyden nce evreni yeniden ieat etmeniz gerekir.
Diyelim ki, bir elmal keki aldnz ve ikiye kestiniz; bu iki
paradan birini aldnz, yine ikiye bldnz. Ve D e m o k r i t u s ' u n
retisine uygun olarak blyece s r d r d n z kesme ilemini.
Tek bir atom parasna ulancaya dek ka kez kesmelisiniz? B u -
nun yant doksan kez kesmeniz gerektiidir. K u k u s u z hi b i r
bak bunu becerecek kadar keskin deildir. K e k ylesine u f a l a -
nacaktr ki, yardmc bir aygt olmadan kck atom parasn
gzle gremezsiniz. Fakat g r m e n i n bir yolu b u l u n m u t u r .
ngiltere'de Cambridge n i v e r s i t e s i n d e k i krk be yllk a-
lmalarn younluk kazand 1910 ylnda, ilk kez, a t o m u n ya-

238 --
ps anlalabildi. B u , a t o m l a r a t o m l a r l a a r p t r p nasl sra-
d k l a r m izlemek s u r e t i y l e oldu. Olaan b i r a t o m u n d kesimin-
de, e l e k t r o n l a r d a n o l u m u b i r b u l u t tabakas v a r d r . E l e k t r o n -
lar, i s m i n d e n de anlalaca gibi, e l e k t r i k y k l d r l e r . Bu elek-
t r i k y k n e , kolaylk olsun diye, negatif elektrik y k denil-
m e k t e d i r . A t o m u n k i m y a s a l zelliklerini e l e k t r o n l a r belirler;
rnein, a l t n n parltsn, d e m i r i n s o u k l u u n u v e e l m a s k a r -
b o n u n u n k r i s t a l yapsn. A t o m u n i b l m n d e , e l e k t r o n bulu-
t u n u n ok a a l a r n d a gizlenmi b u l u n a n e k i r d e k v a r d r . e-
k i r d e k genellikle pozitif y k l p r o t o n l a r l a e l e k t r i k asndan
n t r d u r u m d a k i n t r o n l a r d a n oluur. A t o m l a r ok k k zerre-
c i k l e r d i r ; 100 m i l y o n a t o m elimizin k k p a r m a n n ucu ka-
d a r y e r a n c a k k a p l a r . F a k a t e k i r d e k y z bin kez d a b a d a k k -
t r . B u l u n u p o r t a y a karlmasnn g e c i k m e s i n d e k i neden, biraz
d a b u y z d e n d i r (*). B u n u n l a birlikte, b i r a t o m k t l e s i n i n b -
y k b i r b o l m e k i r d e i n d e d i r ; ekirdee kyasla elektronlar,
k e t e n helvas b u l u t u gibidir v e s r e k l i h a r e k e t h a l i n d e d i r l e r .
A t o m l a r genellikle b o l u k t a n i b a r e t t i r . Madde, t e m e l d e h i b i r
e y d e n m e y d a n a g e l m i deildir.
B e n a t o m l a r d a n y a p l m m d r . n m d e k i m a s a y a dayad-
m d i r s e i m a t o m l a r d a n m e y d a n a gelmitir. M a s a d a atomlar-
dan o l u m u t u r , i y i a m a , e e r a t o m l a r ylesine k k ve bosa,
e k i r d e k l e r de ok daha k k s e , m a s a d a y a d m dirseimin

(*) Daha nceleri, protonlarn, atomun merkezinde pozitif yiik ola-


rak deil de elektron bulutu iinde dzenli biimde dald "
sanlyordu. ekirdek, Cambridge'de Ernest Rutherford tarafn-
dan. bombardman edilen zerrecikler geldikleri yne gerisin
geri srarlarken bulundu. Rutherford bu buluu karsnda un-
lar sylemekten kendini alama m l: Hayatmda h' byle bir
ey bama gelmemiti. 38'lik bir topla bir kt dokusunu bom-
bardman ediyordunuz ve attnz top gelip geri arpyordu
sanki.

239 --
arln nasl kaldra biliyor? A r t h u r E d d i n g t o n ' u n sevdii bir
s o r u s u n u yineleyelim : Nasl oluyor da dirseimi o l u t u r a n e-
k i r d e k l e r , m a s a y o l u t u r a n atom ekirdeklerinin a r a s n d a n ge-
ip yere k a y m y o r ? N e d e n k t diye y e r e d m y o r u m ?
B u s o r u l a r n yantn e l e k t r o n b u l u t u n d a aramak gerek,
Dirsemdeki a t o m l a r n d kesimleri negatif elektrik y k l d r -
ler. Masadaki h e r a t o m u n d u r u m u d a ayndr. Negatif e l e k t r i k
y k l e r b i r b i r i n i geri itiyor. Dirseimin m a s a d a n aa g p git-
m e y i i n i n nedeni, a t o m u n , ekirdekleri evresinde e l e k t r o n l a r a
s a h i p b u l u n u u ve elektriksel g l e r i n d a y a n k l o l u u n d a n d r .
G n l k y a a m a t o m u n yapsna baldr. E l e k t r i k y k l e r i n bo-
alvermesi halinde, h e r ey g r l e m e y e c e k k a d a r incecik toza
d n r d . Elektriksel gler v a r o l m a s a e v r e n d e k i h e r ey y o k
olur, evreyi e l e k t r o n , p r o t o n ve n t r o n b u l u t l a r k a p l a r ve ci-
simlerin ilkel paracklar k k k r e l e r biiminde dolanrd.
Bu da d n y a n n biimsiz k a l n t l a r o l u r d u .
V c u d u n u z d a k i atom says t u t a r y a k l a k lCP'dr (1 say-
snn sama 28 a d e t sfr e k l e m e k g e r e k ) . Gzlenebilir e v r e n -
deki t e m e l zerrecik -proton, n t r o n ve e l e k t r o n - says ICP'dir (*).
Elmal kekin y a n m hali ounlukla karbondan oluur.
Doksan kez kesince bir k a r b o n a t o m u n a i n d i r g e y e b i l i r s i n i z . Bir
k a r b o n a t o m u n u n ekirdeinde alt p r o t o n v e alt n t r o n v a r d r .
evresindeki b u l u t t a d a alt e l e k t r o n b u l u n u r . e k i r d e k t e n b i r
p a r a ekip alacak olsak -rnein, iki p r o t o n l u ve ki n t r o n l u

<*) Bu saynn kkeni ok eskilere dayanr. Ar i met Kum Saycs


kitabnn ilk cmlesinde yle der : Bak Kral Gelon, k u m say-
snn sonsuz olduunu dnenler var. Ben kumdan sz ederken
yalnzca Sirakz'deki ve Sicilya adasnn teki blgelerindeki
kumlar kastetmiyorum. Her yerdeki kumdan sz ediyorum. Ar-
imet bildii evreni, yan yana getirilmek suretiyle d inilebilecek
/.a kum tanesinin kaplayacan hesap ederek 1083 saysn bu-
luyor. 10*3 saysyla hayret edilecek bir benzerdik...

240 --
bir para- arlk o bir karbon a t o m u n u n ekirdei olmayacak, fa-
kat bir helyum a t o m u n u n ekirdei olacaktr. Byle bir kesme
ya da atom ekirdei blnmesi, nkleer silahlarda ve nkleer
gl elektrik santrallerinde oluur. (lem gren atom, a r t k
k a r b o n atomu deil, baka bir atomdur.) Eer elmal keki dok-
san birinci kez kesmeyi baarabilirseniz, ortaya daha k k bir
karbon paras kmaz, baka bir ey kar : T m y l e deiik
zellikler tayan bir atom. E i r atomu paralaynca elementleri
deitirmi oluyorsunuz.
Bir adm daha attmz dnelim. Bilindii gibi, atomlar
proton, ntron ve e l e k t r o n l a r d a n olumutur. Acaba bir protonu
kesebilir miyiz? E e r protonlar y k s e k e n e r j i derecelerinde
baka yapsal zerreciklerle -rnein protonlarla- b o m b a r d m a n
edersek p r o t o n u n iinde gizlenen d a h a temel yapl birimler f a r k
etmeye balarz. Fizikiler imdi yapsal zerrecikler diye ad-
landrdmz proton ve ntron gibi zerreciklerin aslnda daha da
temel yapl ve adna kuarks denen zerreciklerden olutuunu
ne s r y o r l a r . K u a r k s ' l a r m deiik renk ve adlarda orta-
ya kt belirtiliyor. Fizikiler bu zerreciklerin szn e r i i -
miz biimdeki zelliklerini b u l a r a k a t o m u n ekirdek - alt d n -
y a s n n iyice m a h r e m i y e t i n e girmeye alyorlar. Acaba kuark *-
Iar m a d d e n i n ensouncu yap talar mdr, yoksa daha da te-
mel zerrecikler var m d r ? Maddenin yapsn anlamann bir ro
n u gelecek mi, yoksa daha temel v e d a h a temel z o r r c . e
doru mu inilecektir? Bilimde z m l e n m e y e n byk '.;.
dan biridir bu.
E l e m e n t l e r i n deiim srecinden geirilmesi, ortaa dne-
mi l a b o r a t u a r l a r n d a ilm-i simya ad verilen bir yntemle ya-
plyordu. Birok simyac her m a d d e n i n drt temel eden olu-
tuu k a n s n d a y d : Su, hava, toprak ve ate. Bu ayn z a m a n d a
yonya'llarn da paylat bir dnceydi. Toprakla atein gir-
di orann deitirerek, diyelim ki, bakr altna evirmeyi d-
nyorlard, S a h t e k r l k l a r kol geziyordu. Yalnzca element-
lerin y a p l a r m deitirdiklerini iddia e t m e k l e kalmayp, lm-

241 Kozmos : F. 13
s zln srlarm ela ellerinde tuttuklarn ne s en adamlar
ortaya kt. Caglioso ve S a n t - G e r m a i n Kontu gibi. Bazen
alt gizlice alabilen bir baston iinde saklanan altn, deney
gsterisi srasnda potada gz kamatrc biimde ortaya k-
yordu. Oltalarna zenginlik ve lmszlk yemlerini takan -
ktlk sanatnn uzmanlar, Avrupa'nn soylu snfndan bir
layli para szdrmay baardlar. Bu arada, unutmayalm, P a r a -
celsus, harta Isaac Newton gibi simyaclar da vard. Bununla
birlikte simyaclarn aldklar paralar b t n y l e havaya gitme-
di; fosfor, antimon ve civa gibi yeni kimyasal elementler bu-
lundu. Zaten, ada kimyann kkenleri dorudan bu deneylere
balanabilir.
Doada birbirinden ayr zellikler gsteren doksan iki atom
vardr. Bunlara kimyasal elementler denir. Son zamanlara dek
yerkremizdeki her eyi bunlar oluturuyordu. Bu elementler
genellikle molekl bileimi halindedirler. Su, rnein, hidrojen
ve oksijen atomundan meydana gelmitir. Hava ounluk nitro-
jen (N), oksijen (O), karbon (C), hidrojen (H) ve Argon (Ar)
elementinden meydana gelmi olup molekl biimleri N", O-,
CO. : H : 0 ve Ar'dr. Y e r y z n n kendisi, ok zengin atomlar
karmndan oluur; ounluunu silikon, oksijen, a l m i n y u m ,
magnezyum ve demir atomlar m e y d a n a getirir. Ate hibir kim-
yasal elementten olumu deildir. Yksek s derecesinin atom
ekirdeindeki elektronlarn bazlarn koparmasndan tr
sn saar duruma gelmi bir plazmadr. Eski yonya'hlarn ve
simyaclarn sraladklar e l e m e n t l e r d e n hibiri ada anlam-
da eiement deildir; biri molekldr, ikisi molekl karmdr,
sonuncusu da plazmadr.
Simyaclar dneminden bu yana, birok yeni element ke-
fedildi. Son olarak bulunanlar en nadir elementler. Element-
lerin ounu yakndan tanrz; bunlar yaamn temelinde bulu-
nan elementlerdir ya da yeryzn asl oluturan bunlardr di-
yebiliriz. Bazlar kat, bazlar gaz, ikisi de (bromin ve civa)
oda ssnda sv durumdadr. Bilimadamlart bu elementleri kar-

242
maklklarna gre kademelendirerek bir sraya koyarlar. En
basiti olan hidrojen 1 no.lu, en karmak olan uranyum da
92 no.lu elementtir. Daha baka elementler vardr ama b u n l a r m
ad pek az geer. Gnlk yaamda adna pek rastlamadmz
bu elementler hafniyum, diprozyum, praseodimyum'dur. Genel
lt udur : Bir elementin adndan ok sz ediliyorsa, o element
doada boldur. rnek vermek gerekirse unu syleyelim: YeT-
yz ok m i k t a r d a demir ve pek az miktarda y i t t r i y u m bulun-
durur. Bu kuraln istisnasn da belirtelim: altn ve uranyum gi-
bi elementler, insanlarn verdii ekonomik ya da estetik deer-
leri asndan veya kayda deer uygulama alanlar bulduklarn-
dan t r kendilerinden ok sz ettirirler.
Atomlarn tr yapsal zerreden -proton, ntron, elekt-
ron- olumas d u r u m u , bir hayli yeni ortaya km bir bulgudur.
ada fizik ve kimya, bizi evreleyen dnyay karmaklktan
artc bir yalnla indirgemitir : Her ey temelde bu bi-
rimin deiik biimlerde biraraya getir ilmesinden oluur.
Daha nce sylediimiz ve isminin de aa vurduu gibi,
ntronlarda elektrik y k yoktur. Protonlarn pozitif y k ve
elektronlarnda buna e negatif y k vardr. Elektronlarn ve
protonlarn benzer olmayan ykleri arasndaki karlkl ^kim,
atomu birarada tutar. Her atom elektriksel adan ntr
da bulunduundan, ekirdekteki proton saysyla, ek ' \
lutundaki elektronlarn saysnn ay olmas gerekiri:: B;r
atomun kimyasal yaps yalnzca elektron saysna bal : :. lu
da proton saysna eittir ve buna atom says denir. K : \
inek, yalnzca saylar demektir. Bu saptama Ptagoras'm 1
bilir ne kadar houna giderdi. Eer bir protolu atomsanz hid-
rojensiniz; iki protonlu iseniz helyumsunuz; protonlu lityum;
drt beliryum; be baron; alt karbon; yedi nitrojen; sekiz ok-
sijen; ve bu 92'ye kadar gider ki, o say da u r a n y u m u imu-.-
eder.
Elektrik ykleri gibi ayn iaretli ykler de birbirini id-
detle iterler. Bunu, bir t r n kendi t r n e kar amanszca k a r -

243
1 koymas olarak y o r u m l a y a b i l i r i z . D i y e l i m k, d n y a y doldu-
r a n insan kalabal iki g r u b a ayrlm; b u n l a r d a n bir g r u p da
ak ve insan cani sdr, dier g r u p s a iine k a p a n k ve i n s a n
y z grmek islemez. E l e k t r o n l a r e l e k t r o n l a r iterler. P r o t o n -
lar protonlar iterler. Peki, bu d u r u m d a , bir ekirdek nasl olu-
y o r da y e r i n d e kalyor ve f r l a y p g i t m i y o r ? n k doada ba-
ka bir g d a h a vardr. En ne y e r e k i m i , ne de e l e k t r i k g c -
dr; f a k a t ksa menzilli ekirdekel bir g t r . te bu g, an-
c a k p r o t o n l a r l a e l e k t r o n l a r b i r b i r i n e ok y a k n k e n , bir ift k a n -
ca gibi d a v r a n r ve p r o t o n la r a r a s itii nler. ekirdeksel e k i m
gc u y g u l a y p elektriksel i t m e gc u y g u l a m a y a n n t r o n l a r ,
ekirdei b i r a r a d a t u t m a y a y a r a y a n b i r t r t u t k a l ilevi g r r -
ler. Yalnzl seven m n z e v i kiiler, bylece h a a r dostlarna
zincirle balanp kolay dost e d i n e n l e r a r a s n a s a l v e r m i olur-
lar.

ki protonla iki n t r o n b i r h e l y u m a t o m u n u n ekirdeini


o l u t u r u r . B u n l a r istikrarl b i r denge iindedirler. U h e l y u m
ekirdei bir k a r b o n ekirdei o l u t u r u r ; d r t t a n e s i o k s i j e n ;
be tanesi neon; alt tanesi m a g n e z y u m ; yedi tanesi silikon; se-
kiz tanesi s l f r o l u t u r u r ve bu bylece gider. e k i r d e i d e n g e -
de t u t m a k zere bir ya da d a h a fazla p r o t o n ve ona g r e e l e k t r o n
eklediimiz her seferinde, yeni b i r k i m y a s a l e l e m e n t elde ede-
riz, Cvadan bir proton ve n t r o n k a r r s a k altn elde ederiz.
Bu, simyaclarn d y d . U r a n y u m u n tesinde, y e r y z doa-
snda v a r o l m a y p da i n s a n eliyle ve bileim y o l u y l a s a l a n a n
e l e m e n t l e r szkonusudur. ou d u r u m d a , b u t r e l e m e n t l e r
paralara blnverir. F a k a t b u n l a r a r a s n d a p l u t o n y u m a d n
verdiimiz 94 no.lu e l e m e n t v a r d r ki, bu e l e m e n t i n p a r a l a r a
ayrlmas ne yazk ki ok y a v a olur. Bildiiniz gibi bu e l e m e n t
varolan zehirleyici maddelerin a h d r .

Doada varolan e l e m e n t l e r i n k a y n a n e d i r ? H e r a t o m t -
rnn ayr bir k a y n a k t a n geldiini d n y o r olabiliriz, O y s a
evrenin t m , h e m e n h e m e n her yeri %99 o r a n n d a h i d r o j e n ve

244
h e l y u m d a n (*), bu en basit yapl bir e l e m e n t t e n olumutur.
Y e r y z n d e h e l y u m b u l u n m a d a n nce varl G n e ' t e f a r k edil-
miti. Bu n e d e n l e Y u n a n g n e t a n r l a r n d a n birinin ad olan
Helios denilmitir bu e l e m e n t e . Acaba teki e l e m e n t l e r bir yo-
lunu b u l u p h i d r o j e n v e h e l y u m d a n k a y n a k l a n m olmasnlar?
E l e k t r i k s e l itii d e n g e l e m e k iin ekirdeksel ( n k l e e r ) m a d d e
z e r r e l e r i b i r b i r i n e ok y a k m l a t r m aldr ki, bylece ksa m e n -
zilli ekirdeksel g l e r h a r e k e t e geirilsiler. Byle bir olgu an-
cak ok y k s e k s d e r e c e l e r i n d e g r l r . n k ok y k s e k
sda (10 m i l y o n u n z e r i n d e k i s derecelerini kastediyorum.)
z e r r e c i k l e r ylesine bzl h a r e k e t e d e r l e r ki. karlkl iti g c
k e n d i n i h i s s e t t i r m e y e v a k i t b u l a m a z . Doada bylesine y k s e k
s ve b u n u n s o n u c u olan y k s e k basnlar yalnzca yldzlarn
iinde v a r d r .
Gne'i, bize en y a k n bu yldz, eitli dalga u z u n l u k l a r
z e r i n d e n a r a t r d k . R a d y o d a l g a l a r n d a n gzle g r l e n a ve
X nlarna d e k h e r dalga u z u n l u u n d a n inceledik. B t n bu
nlar G n e ' i n en dtaki t a b a k a l a r n d a n kp gelmektedir.
A n a k s a g o r a s ' t n t a h m i n ettii gibi, scak ve krmz b i r ta par-
as deildir. Y k s e k s derecesi n e d e n i y l e p a r l d a y a n h i d r o j e n
v e h e l y u m g a z l a r n d a n k o c a m a n b i r y u v a r l a k t r G n e . Anak-
sagoras' k s m e n lakl ktn syleyebiliriz. iddetli gne
f r t n a l a r y e r y z n d e r a d y o y l a h a b e r l e m e y i nleyici parLk
;
a l e v l e r d o u r u r . G n e ' i n bat srasnda bazen plak '
1
g r e b i l d i i m i z g n e t e k i lekeler, m a n y e t i k a l a n g c art
p e t e n serin (az scak a n l a m n d a ) blgelerdir. Biz gneyin al
ca 6000 s a n t i g r a d derece sda olan b l m l e r i n i gry G-

(*) Yerkremiz buna bir istisnadr. Dnyamzn nispeten ay T e-


kim gc, ilk zamanlarn yeryzn saran hidrojenin bayuk bir
blmn u;:.aya kaptrmtr. ekini gc ak dahi:* ycun olan
Jpiter, en hafif elementlerden ilk zamanlarda ald nasibini
korumutur.

245
ne m e r k e z i n i n ya da s a n t r a l n n b u l u n d u u gizli k a l m
orta blmde s 40 milyon derecedir.
Yldzlar ve onlarn eliindeki gezegenler, yldzlararas gaz
ve toz b u l u t u n u n ekime baml g srasnda doarlar.
B u l u t u n i kesimindeki gaz m o l e k l l e r i n i n arpmas bulutu
str. O k a d a r str ki, sonuta, h i d r o j e n h e l y u m a d n r , y a n i
drt h i d r o j e n ekirdei bir h e l y u m ekirdei o l u t u r u r , bu s r e
srasnda da bir g a m m a n f o t o n u karr. Yldzn i k e s i m i n -
den y z e y i n e doru y o l u n u y a v a t a n aan foton bir st t a b a k a
t a r a f n d a n emilip b r a k l r k e n h e r a a m a d a s k a y b e d e r . B y -
lece f o t o n u n destans yolculuu b i r milyon yl s r e r , ta ki yze-
ye ulap grlebilen k o l a r a k u z a y a nlancaya dek. Yldz
d o m u t u r artk. Yldz o l m a d a n nceki ekim g c n e b a m l
d d u r m u t u r . Yldzn d t a b a k a l a r n n arl, imdi a r -
.... i blmdeki t e r m o n k l e e r t e p k i m e l e r ( r e a k s i y o n l a r ) sonu-
cu ykselen syla basn t a r a f n d a n d e n g e l e n m i t i r . G n e ' i m i z
be m i l y a r yldr byle b i r t e p k i m e s o n u c u dengesini k o r u m u -
tur. Bir h i d r o j e n b o m b a s n d a k i n e b e n z e r t e r m o n k l e e r t e p k i m e -
ler, Gne'i s r e k l i v e belirli p a t l a m a l a r l a e n e r j i k a y n a y a p -
m a k t a v e b u n u n sonucu olarak h e r s a n i y e drt y z m i l y o n t o n
(4 :: 1G,J g r a m ) h i d r o j e n h e l y u m o l m a k t a d r . G e c e l e y i n g k y -
zndeki yldzlara b a k p g r d m z b t n o m a l a r ok
uzaktaki bir n k l e e r (ekirdeksel) k a y n a m a s o n u c u o l u m a k -
tadr.
Kuu takm yldznda D e n e b yldz y n n d e p a r l d a y a n
krmz kocaman bir kpk var. Bu devasa k p k scak gazdat
olumutur ve bu gaz belki de k p n o r t a s n d a k i bir p a t l a m a -
dan geliyordur. Yldzlarn l m byle olur. len yldz, su-
pernova'dan kan basn dalgalar, d evrede, y l d z l a r a r a s
maddeyi y o u n l a t r r ve d m e y e h a z r y e n i b u l u t nesilleri
dourarak y e n i yldz o l u u m u n a hazrlk y a p a r . Bu a n l a m d a ,
yldzlarn a n a l a r vardr diyebiliriz. n s a n d o u m u n d a o l d u u
gibi douran ana - yldz lebilir.
Gne benzeri yldzlar, bir b a t n d a ok yldz d o u r u r l a r .

246
O i o n bulutsusunda olduu gibi, ok skm bulut birleimiy-
le ortaya karlar. Dtan grldnde, bu tr bulutlar karan-
lk ve kasvetlidir. F a k a t i kesimleri, yeni doa yldzlar lara-
f n d a n b y k bir parltyla aydnlatlmlardr. Az sonra parl-
tl bulutsularla evrili bebek - yldzlar, a n a o k u l u n d a n ayrlarak
S a m a n y o l u ' u d a anslarn denemeye koyulurlar. Ayrlacaklar
a n d a bu yldzlar, henz ekim g c n n etkisine girmemi ve
cenin gaz t a r a f n d a n sarlm d u r u m d a d r l a r . nsanlarn olutur-
duu aileierdeki gibi, olgun yaa ulaan yldzlar, evlerinden
uzaklarlar ve kardeler birbirleriyle e n d e r rastlarlar. Saman-
yolu Galaksisinin baz y e r l e r i n d e Gne'in kardeleri olan bir
dzineye yakn yldz vardr. Bunlar yaklak 5 milyar yl nce
Gne'in olutuu ayn bulut birleiminden domulardr. Fa-
k a t bunlarn kimliklerini t a n y a n u y o r u z ve hangileri olduklarn
bilemiyoruz. S a m a n y o l u Galaksinin arka y a n n d a b u l u n u y o r ola-
bilirler.
Gne'in merkezinde hidrojenin h e l y u m a dnmesinden
ylnzca gzle grlebilir foton parlakl m e y d a n a gelmiyor, ay-
n z a m a n d a daha gizemli, h a t t a h a y a l e t t r n d e n diyebilecei-
m i z nma yol ayor. Szn ettiimiz ey, futolar gibi ar-
lksz o l u p k hzyla ilerleyen ntrin'Ierdir. Notrin'ler flon
deildir. Bir t r k da deildirler. Ntrin'lerin, protonlar,
e l e k t r o n l a r ve n t r o n l a r gibi kedi ilerinde asal bir dnleri
olur, Fotonlarda byle bir dn szkonusu deildir. Ntri'ler
iin m a d d e saydamdr. Bu nedenle yerkremizi ve Gii ko-
laylkla delip geerler. A r a d a k i madde bunlarn pek azn 'z-
d r r . Bir saniye iin Gne'e gzlerimi evirdiimde, gzm-
den bir m i l y a r ntrin geer. G z m z n atabakasnda otan
f o t o n l a r m taklp kalmas, ntrinler iin olas deildir. Ntrinler
gzde hibir engele t a k l m a d a n bamzn arka yanna geliverir-
ler.
in garibi u : G e c e c i n , Gne'in bulunduu yere baka-
cak olursam, (sanki n m d e y e r k r e y o k m u ve Gne karm-
daym gibi), ayn sayda ntrin g z m d e n geer gider. Gne'-

247
l a r a m z d a d u r a n y e r k r e , ntritler iin c a m d a n f a r k s z d r ; ca-
nn geirmesi gibi notrinleri geirir.
G n e ' i n i kesimini bildiimizi sandmz k a d a r biliyor-
sak ve notrinlerin o l u u m u n u da n k l e e r fizie d a y a n a r a k an-
layabiliyorsak, belirli bir alana (rnein, gz y u v a r l a n a ) be-
rji bir z a m a n d a (saniyede) ne k a d a r g n e n t r i n i d t n
hesaplayabilmemiz gerekir. Ntrinler y e r k r e m i z d e n geip git-
tii iin hibirini y a k a l a y a m v o r u z . Ntrinler bazen klorin a t o m -
la rn argon a t o m l a r n a d n t r r . Ntrin akn s a p t a y a b i l m e k
iin epey klorine g e r e k s i n m e var. Bu y z d e n A m e r i k a l fiziki-
ler bol m i k t a r d a klorin d k e r e k incelenebilecek m i k t a r d a a r g o n
e!de ettiler. Bu deneyle G n e ' i n n o t r i n b a k m n d a n hesapla-
nandan daha f a k i r o l d u u n u o r t a y a koyuyor,
Ntrin'lerin srr h e n z zlm deildir. Ne v a r ki, N o t r i n
Astronomisi h e n z balang a a m a s n d a d r . imdilik, G n e ' i n
harl harl y a n a n gbeine d o r u d a n b a k a b i l e n b i r a y g l gelitir-
mi bulunmamz en b y k a a m a d r . N t r i n teleskoplar geli-
tike, y a k n yldzlarn gbeindeki n k l e e r t e p k i m e y i inceleme-
miz mmkn olacak.
Fakat h i d r o j e n t e p k i m e s i sonsuza dek s r p gidemez. G -
ne'in olsun, h e r h a n g i baka bir yldzn olsun, k a y n a r d u r u m d a -
ki i kesimlerinde belirli m i k t a r d a h i d r o j e n v a r d r . Bir yldzn
gelecei, y a a m e v r e s i n i n sonu, b a l a n g t a k i k t l e s i n e b a m l -
dr. Eer bir yldz iindeki h e r h a n g i b i r m a d d e y i u z a y a k a p t r -
dktan sonra ktlesi Gne'in k t l e s i n d e n iki misli fazla ka-
lrsa, y a a m evresinin son b u l u u hi de Ge'inkine b e n z e m e z .
Gne'imiz h a y r e t edilecek k a d a r u z u n bir y a a m evresine s a h i p
gzkyor. Be ya da alt m i l y a r yl s o n r a G n e ' i n o r t a k e s i m i n -
deki h i d r o j e n tepkime sonucu h e l y u m a d n t n d e , h i d r o j e n
tepkimeli blge yava yava o r t a d a n da d o r u k a y a c a k . T e r m o -
nkleer t e p k i m e l e r k a b u u geniledike, s on m i l y o n d e r e c e -
den aa b i r d z e y e decek v e b u n u n a r d n d a n n k l e e r k a y -
nama k a b u u patlayacak. B u a r a d a G n e ' i n k e n d i ekim g -
c, helyumla zenginlemi i b l m e s i n d e b i r kaslma y a p a c a k ve

248
i ssyla basnc y e n i d e n a r t gsterecek. H e l y u m ekirdekleri
b i r b i r i y l e d a h a da sklaacaklar. O k a d a r ki, elektriksel karlk-
l itie r a m e n e k i r d e k l e r i n i n ksa menzilli ekim gc h a r e -
kete geerek b i r b i r l e r i n e yapacaklar. K l yeni bir yakt y e r i n e

I geecek v e G n e h i d r o j e n i n h e l y u m a d n m t e p k i m e l e r i n i n
ikinci t u r u n a b a l a y a c a k .
B u sre, k a r b o n v e o k s i j e n e l e m e n t l e r i n i n d o u m u n a yol
a a c a n d a n . G n e salad ek e n e r j i y l e belirli bir z a m a n iin
daha p a r l d a m a y s r d r e c e k t i r . Bir yldz, kendi k l l e r i n d e n
y e n i d e n d o m a k a d e r i n e erien b i r a n k a k u u d u r (*). G n e ' i n
g b e i n d e n u z a k l a r d a k i incelmi k a b u k t a y e r alan hidrojenin
helyuma dnmyle gbekteki helyum kaynamasnn yarat-
t y k s e k nn etkisi, G n e ' l e b i r deiiklie yol aacak : D
k a t m a n l a r s o u y a c a k v e genileyecek. Bylece G n e k o c a m a n
bir dev yldza d n e c e k ve grlebilen yzeyi g b e i n d e n
ylesine uzak k a l m olacak ki, y z e y blgesindeki ekim gc
azalacak, a t m o s f e r i de uzaya d o r u genleerek k frtnas gibi
esecek.
G n e b i r k r m z d e v halini aklnda. M e r k r v e V e n s
g e z e g e n l e r i n i s a r a c a k t r ve b y k olaslkla y e r k r e m i z i de. Bu
d u r u m d a G n e kollarn u z a t r gibi i g n e sistemini saracak-
tr.
:on
G n m z d e n m i l y a r l a r c a yl sonrasnda, y e r y z n d e
b i r gzel gn y a a n a c a k t r . Bu son gzel g n n a r d n d a n G -
ne'in krmzs koyulaacak, evresi s a r k a c a k ve yeryf :'. i
k u t u p b l g e l e r i n d e bile ter dklecek. K u z e y ve G n e y K r
lar e r i y e c e k , d n y a sahillerini deniz basacak. Okyau:-/ . :
y k s e k s h a v a y a d a h a ok su b u h a r s a l a r a k b u l u t l a r yo:;nn-

(*) Gne'ten daha byk ktlesi olan yldzlar, geliim evrelerinin


son dnemlerinde, gbek blmelerinde daha yksek derecede s
ve basn olutururlar. Karbonu ve oksijeni daha ar element-
lerinin bileiminde kullanarak kllerinden yeniden ve birka
kez doduklar bilinir.
249
latracaklar ve bylece y e r k r e m i z i g n e ndan k o r u m a d a
kalkan o l u t u r a r a k s o n u m u z u birazck geciktirecekler. F a k a t G -
ne'in e v r i m i n i n n n e geilemez. S o n u n d a o k y a n u s l a r k a y n a r
suya dnerek a t m o s f e r b u h a r olup uzaya k a y a c a k ve gezege-
nimizde b o y u t l a r n n k o r k u n l u u n u t a h m i n edebileceimiz b i r
facia y e r a l a c a k t r (*). Bu a r a d a insanlarn i m d i k i n d e n deiik
canllara dnecekleri lemen kesin gibidir. Ola ki, nsansoyunu
_ A , ck k u a k l a n yldzlarn e v r i m i n i kontrol a l t n d a t u t s u n l a r
ya da evrimin etkisini y a v a l a t a b i l s i n l e r . Ya da o d u r u m d a
Mars'a, Europa'ya ya da T i t a n ' a u u p gideceklerdir. Belki de Ro-
bert G o d d a r d ' dedii gibi, gen ve u m u t v a a t eden bir geze-
gen sistemindeki bo bir d n y a y a gidip y e r l e e c e k l e r d i r .
Gne'in t e r m o n k l e e r t e p k i m e l e r i n d e n o l u a n klleri, an-
bir . Lire iin yeni bir y a k t y e r i n e geer, Gne'in i blme-
in tmyle karbon ve oksijen olaca b i r dnem gelecek.
O : aman da. sozkousu s ve basn d z e y i n d e bakaca n k l e e r
tepi-.ine grlemez a r t k . M e r k e z d e k i h e l y u m b t n b t n e t -
. r.C'- Gne'in i blmesi e r t e l e n e n d n biraz d a h a ge-
ciktirecek, s yeniden ykselecek, n k l e e r t e p k i m e l e r i n en so-
nuncular grlecek ve g n e a t m o s f e r i birazck g c n l e e c e k t i r .
lm izgisine varan G n e ' i n bir g e n i l e y e r e k b i r k a s l a r a k
nabz hzla atmaya balayacak ve bu nabz a t l a r d a n h e r biri
binlerce yl s r e c e k t i r . S o n u t a G n e gazn az alnca f-
kran, bir ya da birka deniz k a b u u n u a n d r a n kabuklardan
pskrtecek tir. G n e ' i n ok scak i blmesi, k a b u u n u m o r t e -
si kla sararak P l u t o y r n g e s i n i n telerine vara ho b i r kr-
mz ve mavi floresan y a y a c a k t r . G n e k t l e s i n i n y a r -
sna yakn bir b l m belki bylece k a y p o l u p g i d e c e k t i r . G -

(*) Aztek'ler, Yerkremizin yorgun decei... ve yeryz tohu-


munun sona erecei bir zamandan sz etmilerdi. O gn G-
ne'in gkten deceine ve yldzlarn gklerde sarsnt gei-
receine inanmaktaydlar.

250
ne'in hayaleti d blgelere doru yol alrken, gne sistemi
pek tekin olmayan bir nmla dolacaktr.
Samanyolu'nun bir keciindeki blgemizden gkteki ev-
remize bakmdmzda, kpkrmz gaz pskrmesiyle parlayan
kresel kabuklarla evrelenmi yldzlar grrz. Bunlar geze-
gen bulutsulardr. Sabun kp gibi grnmelerinin nedeni,
yalnzca evrelerini grebilmemizden trdr. Her gezegen bu-
lutsular, lmek zere olan yldzlarn birer armaandrlar.
Merkezdeki yldz yaknlarnda lm gezegenlerin kalntlar,
atmosfersiz ve susuz, fakat hayalet dnyasnn klar altnda do-
layor olabilir. Gne'in kalntlar, nce gezeen bulutsular
t a r a f n d a n sarlm, gbei kaynayan kiiiik bir yldza dn-
ecek ve sonra uzayda souyacaktr. Milyarlarca yl sonra, G-
ne gezegen bulutsularnn orta blmnde, imdi grdmz
o k noktalar gibi souyarak yozlam, beyaz bi cceye d-
necektir. Kanlmaz sonsa l bir k a a ccedir.
Yaklak ayn ktlesel bykle sahip yldzlar aa yu-
kar paralel olarak dnerler. Oysa ktlesi daha byk bir yldz,
nkleer yaktn d a h a ksa zamanda harcar, abuk bir krmz dev
olur ve beyaz bir cce d u r u m u n a daha abuk der. Bu yzden
fte yldz durumlar olmaldr ve vardr. Biri krmz dev <?,-
r u m u n d a y k e n , teki beyaz ccelik dnemine girer. Bu gibi f
ler birbirlerine deecek kadar yakndrlar. ki yldz arasn iki
atmosfer, krmz devden t'.kna/.laan beyaz cceye doru aka:-
ve beyaz cce yzeyine dmeye ynelir. Biriken Midroj
yaz ccenin youn ekim gcnden tr daha yksek
ve s derecelerinde sktrlr, la ki krmz devin almm-
mosferi termonkleer tepkime noktasna gelinceye dek. Bunun
zerine beyaz cce ksa bir sre iin parldar. Bylesi bir yldz
iftine nova ad verilir, Nova'lar yalnzca ift yldz sistemin-
de szkonusudur ve g kaynaklarn h i d r o j e n tepkimesi olu-
t u r u r . Sperova'larsa tek yldzlarda szkonusudur ve g kay-
naklar silikon tepkimesidir.
Yldzlarn iindeki atom bileimleri, genellikle yldzlararas

251
gaza dnrler. Krmz devlerin d atmosferleri uzaya doru
fiirlr; gezegensel bulutsular, st blmleri f l e n e n gne
b' nzeri yldzlarn son aamadaki dnemleridir. S p e r n o v a ' l a r
yldzsa 1 ktlelerinin b y k b i r b l m n iddetlice uzaya ps-
krtrler. Geri gelen atomlar, pek tabii, yldzlarn indeki
termonkleer tepkimelerde .ortaya k a n l a r d r : H i d r o j e n e r i y i p
helyuma dnyor, helyum karbona, karbon oksijene ve a r d n -
dan, byk ktleli yldzlarda, helyum ekirdekleri, neon, mag-
nezyum, silikon, s l f r eklentisiyle -aama aama olmak ze-
re- h t r aamada iki proton ve ki ntron oluur ve bu sre de-
mir oluumuna k a d a r varr. Silikonun dorudan doruya eri-
mesi de (fzyon) demiri oluturur. Yirmi sekiz proton ve nt-
rolu bir ift silikon atomu, m i l y a r l a r c a derece sda birleince
elli alt proton ve ntronlu bir demir atomu m e y d a n a getirir.
Bunlar bize yabanc o l m a y a n kimyasal elementlerdir, isim-
lerini biliyoruz. Yldzlarda szn ettiimiz n k l e e r tepkime-
lerden birden erbiyum, h a f n i y u m , diprozyum, praseodinyum da
da y i t r i y u m kmyor ortaya. G n l k yaammzdan bildiimiz
elementler kyor. Yldzlararas gazlar arasna dnen bu ele-
mentler. de hazr yeni bulut nesli, yldz ve gezegen olmak
zere birikirler. Yerkremizdek elementlerden hidrojen ve hel-
yum dnda tm, milyarlarca yl nce, yldzlardaki bir t r
ilm-i simya m u t f a n d a piirilmitir. Bu elementlerin piirildi-
i yldzlar bugn S a m a n y o l u Galaksisinin te y a n n d a zor se-
ilen beyaz ccelerdir. DNA'mzdaki nitrojen, dilerirnizdeki
kalsiyum, kanmzdaki demir, elma kekindeki k a r b o n gen yl-
dzlarn iinde retilmilerdir. Yldzlardaki malzemedir yap-
mzda varolan.
Nadir elementlerden birka spernova patlamasnda re-
tilir. Yerkremizde nispeten bol m i k t a r d a altn ve u r a n y u m bu-
lunuunu, gne sisteminin m e y d a n a gelmesinden nceki s p e r -
nova patlamasna borluyuz. teki gezegen sistemleri de bizde-
ki nadir elementlerden, deiik m i k t a r l a r d a da olsa, b u l u n d u -
ruyordum Acaba sakinlerinin niyobyum ve p r o t a k t i n i y u m bi-

252
lezikleri takp a l t m laboratuar malzemesi olarak kullandklar
gezegenler var mdr? Acaba gezegenimizde altn ve u r a n y u m ,
p r a s e o d m i y u m k a d a r bilinmez ve deer verilmez eyler olsalar,
y e r y z n d e h a y a t d a h a m gelimi olurdu?
H a y a t n kkeni ve evrimiyle yldzlarn kkeni ve evrimi
a r a s n d a ili dl b i r iliki szkonusudur. B i r i n c i s i : Yapmzda-
ki asl m a d d e l e r olan, h a y a t m m k n klan atomlar ok u z u n
z a m a n nce ve ok uzaklardaki krmz dev yldzlarda imal
edilmitir. Kozmos'da rastlanan kimyasal e l e m e n t bolluuyla
yldzlarda imal edilen atomlarn bolluu, krmz devler ve s-
pernovalarn, madde d k m n n yapld m u t f a k l a r ve potalar
olduklar k o n u s u n d a fazla k u k u y a y e r vermiyor, Gne ikinci
ya da n c nesil yldzlardandr. Gne'teki m a d d e n i n t m ,
evrenizde g r d n z t m maddeler, yldzlardaki simya m u t -
fann birinci ya da ikinci evresinden gemi eylerdir. kinci-
si : Y e r k r e m i z d e baz ar atom trlerinin bulunuu, gne sis-
t e m i n i n olumasndan ksa z a m a n nce y a k n l a r d a bir sper-
nova patlamasna iarettir. F a k a t bunu bir rastlant sayma ola-
sl y o k t u r ; b y k bir olaskla spernova patlamasnn neden
olduu basn dalgas, yldzlararas gaz ve tozu sktrm ve
g n e sisteminin younlamasna neden olmutur. ncs:
G n e varln kazannca, mortesi nlar y e r k r e atmosferi-
ne yaylm, scakl imek akmasna yol am ve bu e n e r j i
k a y n a k l a r h a y a t n balamasn salayan k a r m a k organik mo-
leklleri kvlcmlamtr. D r d n c s : Y e r y z n d e yaam he-
m e n h e m e n t m d e n G n e na d a y a n m a k t a d r . Bitkiler fo-
tonlar toplayp gne enerjisini kimyasal e n e r j i y e dntr-
yorlar. H a y v a n l a r bitkilerin asalaklar olarak yaam s r d r -
yorlar. iftlik dediimiz ey, bitkiler araclyla gne
h a s a d n d a n ibarettir. Hepimiz, h e m e n hepimiz, gne enerjisiy-
le yaammz s r d r y o r u z . Bir de unu syleyebiliriz: M-
tasyon dediimiz kaltsal deiimler, e v r i m i n hammaddesini
o l u t u r u r . Doann yeni h a y a t ekilleri envanterini d z e n l e m e k
iin b a v u r d u u seimler olan m t a s y o n l a r , ksmen kozmik n-

253
lar tarafndan kvlcmlanr. Kozmik nlar, spernova patla-
malar srasnda h e m e n h e m e n k hzna eit bir hzla salveri-
len yksek enerjili zerreciklerdir. Y e r y z n d e h a y a t n evrimi-
ni, ksmen de olsa, uzaklardaki dev gnelerin h a y r e t verici
lmleri dzenler.
Bir Geiger sayacn ve bir para u r a n y u m u y e r y z n n de-
rinliklerinde bir yere g t r d n z d n n . rnein, bir al-
tn madeni ocana ya da kayalarn eriyip akt bir n e h r i n yer
dibinde oyduu bir lav tneline. D u y a r l saya, g a m m a n
ya da proton ve helyum ekirdekleri gibi y k s e k e n e r j i y l e y k -
l zerrecikler karsnda t k - t k diye atar. E e r sayac u r a n -
y u m cevherine yaklatrrsak, u r a n y u m ani n k l e e r zlme s-
rasnda helyum ekirdei yaydndan, sayacn saniyedeki tk'-
lama says m t h i a r t a r . U r a n y u m cevherini ar bir k u r u n
tenekeye atarsak sayacn at hz iyice azalr. n k k u r u n
u r a n y u m nlarm emmtir. A m a yine de baz tk'lar olacaktr.
Tk'lama saylarndan bir blm, m a a r a d u v a r l a r n n doal
radyoaktivitesinden kaynaklanr. Fakat radyoktiviteden tr
olmayan t k l a m a l a r da saptanacaktr. B u n l a r d a n bazlar tavan-
dan szan yksek e n e r j i y k l zerreciklerden t r d r . Uzayn
derinliklerinde baka bir adan kalma kozmik nlardr b u n -
lar. ounlukla elektron ve proton olan kozmik nlar, gezege-
nimizdeki yaamn t m tarihi boyunca y e r k r e y i b o m b a r d m a n
etmilerdir. Bir yldzn lm binlerce k y h tede yer alr
ve Samanyolu Galaksisinde milyonlarca yl s a m a l biimde do-
laan kozmik nlar y a r a t t k t a n sonra, rastlant sonucu bu n-
lardan bazlar y e r k r e y i ve dolaysyla bizim kaltsal malzeme-
mizi gelir bulur. Genetik k o d u m u z u n gelimesini ya da C a m b -
rian Patlamas dediimiz patlamay veya atalarmzn a y a k l a r
stnde kalkp durmalarn kozmik m l a r balatm olabilir.
4 T e m m u z 1054 ylnda in astronomlar Boa t a k m yld-
znda bir konuk yldz saptadlar. Daha nce hi g r l m e m i
bir yldz, gkte baka herhangi bir yldzdan daha p a r l a k b i r
hal almt. Bu son derece parlak yldz, astronomi alannda bil-

254
g i b i r i k i m i sahibi, y k s e k k l t r l bir t o p l u m u n u n yaad G -
n e y b a t A m e r i k a ' d a d a g r l m t r (*). Bir m a n g a l k m r
ateinin kalnts K a r b o n 14'te a n l y o r u z ki, XI, y z y l n orta-
l a r n d a Aasazi'ler ( b u g n k HopiTerin a t a l a r ) gnmzn
N e w Mexico's u n d a k i b i r k a y a l k knt zerinde yapyorlarm.
A n a s a z i ' l e r d e n biri, kt b a v a k o u l l a r n d a n doal olarak k o r u -
n a n k a y a l n b i r b l m n e yeni yldzn r e s m i n i izmie ben-
ziyor. Yldzn hilal y a n n d a k i d u r u u , r e s i m d e k i gibi olmas
g e r e k i y o r . s t t e de b i r el r e s m i v a r . Bu da r e s m i izene ait h e r -
halde.
5.000 k y l u z a k t a k i bu ilgin yldza imdi Yenge S -
p e r n o v a ad v e r i l i y o r . O l a y d a n birka y z yl s o n r a teleskopla
y l d z d a k i p a t l a m a n n k a l n t l a r n izleyen b i r astronom, nede-
n i b i l i n m i y o r a m a , b i r y e n g e biimiyle karlanca Yenge
Spernova adn verdi. Yenge bulutsular patlam kocaman bir
y l d z n k a l n t l a r d r . Y e r y z n d e n plak gzle ay sreyle
g n d z v a k t i bile izlenebilen p a t l a m a , geceleyin h a y d i h a y d i
izlenebilmitir. O r t a l a m a olarak, belirli b i r galakside s p e r n o v a
o l u u m u n a h e r y z y l d a b i r r a s t l a n r . Tipik b i r g a l a k s i n i n 10 mil-
y a r y k b u l a n y a a m s r e s i n c e 100 m i l y o n a d e t yldz p a t l a r ;
belki ok gibi a m a yine de binde biri o r a n n d a d r . S a m a n y o l u
g a l a k s i s i n d e 1054 yl o l a y n d a n s o n r a 1572 ylnda b i r s p e r -
nova gzlendi. B u s p e r n o v a T y c h o B r a h e t a r a f n d a n anlatl-
m t r . Ksa b i r s r e s o n r a diyebileceimiz 1604 ylnda, K e p l e r
t a r a f n d a n a n l a t l a n b i r s p e r n o v a g r l m t r . N e yazk ki, te-
l e s k o p u n i c a d n d a n b u y a n a b i z i m g a l a k s i m i z d e hibir s p e r -
n o v a p a t l a m a s o l m a d ve a s t r o n o m l a r y z y l l a r d r bir tanecii-
n e r a s t l a y a b i l m e k iin h a b i r e g k l e r i n e n g i n l i i n i kolaan edi-
yorlar.

<*) slam toplumlarndaki gzlemciler de bu olaydan sz ediyor-


lar, fakat Avrupa'daki kitaplarn hibirinde onlarn gzlemle
rnden sz edilmiyor.

255
Bizimkinden baka galaksilerde s p e r n o v a olgular rutin
biimde gzleniyor.
G n e devieip krmz bir r e n k alrken, i g n e sistemi
ac bir sona yaklaacak. Neyse ki, gezegenler hibir z a m a n pat-
layan s p e r n o v a l a r t a r a f n d a n eritilip y o k e d i l m e y e c e k l e r . By-
lesi bir son. a n c a k ktlesi G n e ' t e n d a h a b y k yldzlarn ya-
k n n d a k i gezegenlere zgdr. Y k s e k s dereceleri ve b a s n
dzeylerine ulaan bu t r yldzlarn n k l e e r (ekirdeksel) y a -
kt depolar abucak t k e n d i i n d e n , y a a m sreleri G n e ' i n k i n -
de ksadr. G n e ' t e n on, y i r m i kez b y k ktlesi olan bir yl-
dz, h i d r o j e n i h e l y u m a d n t r m e tepkimesini, a n c a k b i r k a
milyon yl srdrdkten s o n r a daha egzotik n k l e e r t e p k i m e l e -
re balar. Bu yzden de gelimi h a y a t ekillerinin e v r i m i n e
yetecek zaman yoktur bu yldzlara elik e d e n g e z e g e n l e r d e .
Yldzlarnn bir s p e r n o v a y a dneceini k a v r a m a frsatna
kavuacak bir varlk d n l e m e z . n k b u n u a n l a y a c a k ka-
dar vakit bulunsa, o yldz z a t e n artk s p e r n o v a y a d n m e y e -
cek demektir.
Spernova p a t l a m a s n n baladna, g b e k t e k i d e m i r k t -
lesinin silisyuma d n m e k zere e r i m e s i iaret saylr. ok b -
yk basn altnda yldzn i b l m l e r i n d e serbest kalan
elektronlar demir ekirdeinin p r o t o n l a r y l a z o r u n l u o l a r a k k a -
rr. nk eit saydaki k a r t e l e k t r i k y k l e r i birbirini y o k
eder. Yldzn ii, tek ve devasa b i r a t o m e k i r d e i n e d n r
ve igal ettii hacim domasna n e d e n olduu e l e k t r o n l a r l a de-
mir ekirdeklerinin hacminden d a h a k k t r . te iddetli bir
patlama yer alr, dta bir t a m a g r l r ve b u n u n s o n u c u n d a
bir spernova patlamas olur. Bir s p e r n o v a d a n d o a n parlt,
kendisinin dahil b u l u n d u u galaksideki t m teki y l d z l a r n pa-
rltsndan daha gl olabilir. Son z a m a n l a r d a Orion t a k m yl-
dznda k u l u k a d a n km k o c a m a n m a v i b e y a z dev yldzlar,
n m z d e k i birka milyon yl iinde s p e r n o v a o l m a y a m a h -
kmdurlar.
r k t c s p e r n o v a patlamas, doacak olan y e n i y l d z n

258
g e r e k s i n d i i m a d d e n i n b y k br b l m n uzaya p s k r t r .
Azck h i d r o j e n ve h e i y u m kalnts, k a r b o n , silisyum, d e m i r ve
u r a n y u m gibi b a k a a t o m l a r d a n epeyce p s k r t r . G e r i y e kalan,
b i r b i r i n e ekirdeksel g l e r l e b a l a n m scak n t r o n l a r yn-
dr. Bu t e k ve k o c a m a n ktleli a t o m e k i r d e i n i n a t o m arl
10ifl dr; otuz k i l o m e t r e a p n d a bir g n e d e m e k t i r . K c k ,
kaslm, solgun bu yldz paras hzla d n e n bir ntron yldz-
dr. Y e n g e b u l u t s u s u n u n m e r k e z i n d e k i n t r o n yldz, byk
bir k e n t ilesi apnda k o c a m a n bir a t o m ekirdeidir ve sani-
yede o t u z kez fr dner. D y l e birlikte a r t a n m a n y e t i k ala-
n J p i t e r i n d a h a az gl olan m a n y e t i k alan k a d a r k k zer-
recikleri eker. D n m e k t e olan m a n y e t i k alann e l e k t r o n l a r n
karr. B u m yalnzca r a d y o f r e k a n s d z e y i n d e deil, g r l e -
bilir k d z e y i n d e d i r de a y n z a m a n d a . E e r y e r k r e bu koz-
mik f e n e r i n n alan iine d e c e k olursa, f e n e r i n h e r d n -
n d e onu g r r z . Bu n e d e n l e ona atarca ad verilir. M e t r o -
ncm, k o z m i k m e t r o n o m gibi bir gtiz k r p a n , b i r tk y a p a n a t a r -
calar, bildiimiz e n d a k i k s a a t l e r d e n d a h a d a k i k z a m a n belirle-
yicisidirler.
N t r o n yldznn m a d d e arln, yalnzca bir ay ka
iindeki m i k t a r n n bir d a a r l n d a o l d u u n u syleyerek be-
lirtebiliriz. yle ki: E e r n t r o n yldznn b i r paras elinizde
olsa ve b r a k s a n z (zaten b r a k m a k t a n b a k a areniz y o k t u r ) yer-
k r e n i n b i r y a n n d a n g i r i p t e s i n d e n kar, o l a a n s t arlk-
t a k i t a gibi. E e r bir n t r o n yldz paras, u z a y d a n br yer-
den, y e r k r e de a l t n d a d n e r halde, b r a k l a c a k olursa, y e r y -
z n e s r e k l i dallar y a p a r a k y z b i n l e r c e d a r b e sonucu yeri
delik deik e t t i k t e n s o n r a s r t n m e g c n n etkisiyle gezege-
nimiz onu i k e s i m l e r i n d e a n c a k d u r d u r a b i l i r . N t r o n yldznn
b y c e k p a r a l a r n n y e r y z n d e k e n d i n i h i s s e t t i r m e y i l bir ta-
lihtir. F a k a t k k p a r a l a r n n h e r y e r d e b u l u n d u u n u u n u t -
m a m a k g e r e k . N t r o n y l d z n n r k t c gc, her a t o m u n
ekirdeinde, h e r ay b a r d a n d a , h e r n e f e s almzda, h e r el-
ma k e k i n d e v a r d r . N t r o n yldz, bize pek olaan g r n e n ey-

257 Kozmos : F. 13
l e r e kar bile sayg d u y m a y retir.
Gr.e gibi b i r yldzn sonu, bir krmz dev, a r d n d a n da
beyaz renge b r n m bir cce o l m a k t r demitik. Gne'ten
iki misli ktlesi o l a n b i r yldz gerken bir s p e r n o v a y a , a r a m -
dan da n t r o n yldzna d n r . F a k a t b y k ktleli bir yldz,
s p e r n o v a a a m a s n n a r d n d a n , r n e i n G n e ' t e n be misli bir
b y k l k t e kalrsa, d a h a da ilgin bir sona m a h k m d u r : e-
kim g c n e bamll onu b i r siyah delik d u r u m u n a d n t -
r e c e k t i r . Elimizde sihirli bir y e r e k i m i m a k i n e s i bulunduunu
varsayahm. Yeryznn ekim gcn kontrol altnda tutabile-
ceimiz bir m a k i n e olsun bu ve belirli bir sayy t e l e f o n d a k i gibi
evirince istediimiz y e r e k i m i g c n u y g u l a y a b i l e l i m . ze-
rinde b i r o k say b u l u n a n k a d r a n 1 g (*) o l a r a k a y a r l a n m t r .
1 g olunca ler ey alk o l d u u m u z z e r e h a r e k e t e t m e k t e d i r .
Y e r y z n d e h a y v a n l a r , b i t k i l e r ve t m b i n a l a r m z 1 g k u r a l n a
baldrlar. ekim gc d a h a fazla olsa bitkilerin, h a y v a n l a r n ve

(*) 1 g y e r y z n e den cisimlerin d h z d r . S a n i y e d e 10 m e t -


re olan bu d-j hz, her saniye a y n m i k t a r d a artar. r n e i n ,
bir ta paras 1 saniye sreyle dtkten sonra saniyede
10 metrelik bir d hz kazanr. ki saniye sren dten
.onra saniyede 20 metre hzla der ve byle gider, yere ula-
ncaya ya da havann srtnme gc tarafndan yavalat-
lncaya dek. ekim gcnn daha byk olduu bir dnyada,
den cisimler o oranda daha byk d hz etki sindedirler.
10 g'lik bir dnyada br ta paras ilk bir saniyelik dten
sonra saniyede 100 m. hzla decektir, ikinci saniyeden sonra
d hz saniyede 200 m. olacaktr. Bu ekim gcn kk-
g harlyla yazmalyz ki. Ne w ton'im deimez ve evrenin h e r
yerinde geerli olan G ekim gcnden fark anladsn. New-
ton'un evrensel ekim gc denklemi yledir: F = mg =>
GMm/r s ; g - GM/r". Bu denklemde F ekim gcdr; M geze-
genin ya da yldzn ktlesidir; m se den cismin ktlesidir ve-
r den cisimle gezegenin merkezi ya da yldzn merkezi ara-
sndaki uzaklktr.

258
b i n a l a r n kmemek in daha ksa, bodur ve melmi gibi b i r
d u r u m almalar gerekirdi. ekim gc daha az olsayd, arlk-
larnn bastramad u z u n l u k l a ve incelikte ekiller grlebilir-
di. u n u da belirtelim : ekim gcnn varolandan daha b y k
.olmas halinde bile, k yine dz bir izgi izleyerek ilerledi.
i m d i olduu gibi.
Alis H a r i k a l a r Diyarnda adl kitaptaki nl ay partisi
srasnda ekim g c n azaltrsak, h e r eyin arl azalr. Eer
g sfra yaklarsa, en kk bir hareket dostlarmz havaya kal-
dracak ve zar zor dengelerini koruyabileceklerdir. Dklen bir
ay damlas ya da baka bir sv havada oynaan kresel tane-
ciklere d n r : Sv yzeyinin gerilme gc, ekim gcne s-
t n gelir. H e r y e r e ay damlacklar dalr. Eer ekim gc
k a d r a n n yeniden l'e evirirsek, ay y a m u r u yadrrz. ekim
g c n birazck a r t r p kadran 3'e, 4'e evirirsek, hibir ey k-
m l d a m a z olur. K e d i n i n penesini oynatmas bile b y k bir a-
ba gerektirir. L a m b a d a n kan k demeti sfr!k ya da birka
g : lik ekim g c n d e t m y l e dz bir izgi izleyerek ilerler. im-
di ekim g c n iyice a r t r a l m . 1000 g'de k demeti yine dz
g i t m e k t e d i r , f a k a t aalar ezik bzk ve yamyass olur. ekim
gc 100.000'e knca talar kendi arlklar altnda ezilirler.
S o n u t a her ey yok olur. Yalnzca kedi, zel bir ayrcalk nede-
niyle, kalr. ekim g c bir m i l y a r a yaklanca daha da acayip
b i r olgu karsnda kalnr. O ana dek ge doru dz giden k
d e m e t i b k l m e y e balar. ok b y k ekim gc szkonusu
* olunca k bile etkilenir. ekim g c n daha da artrrsak k
d e m e t i gerisin geri y e r y z n e dner. A r t k H a r i k a l a r Diyar bir
K a r a Delie d n m t r . O anda kedi de yok olmu, yalnzca
^srt orada kalmtr.
e k i m g c yeterince artrlnca, hibir ey, k bile k-
maz. Byle bir yere verilen ad K a r a D e l i k t i r . Younluuyla e-
-km g c yeteri k a d a r artnca, kara delik gz krpp e v r e n go-
riintleri arasndan kaybolur. Bu yzden adna kara delik de-
nilmitir, inden k kamyor ela ondan. F a k a t iyz, k

259 -
orada ksp kald iin, ilgin g r n t l olabilir. Bir kara delik
dtan grlmese de ekim gc hissedilebilir. E e r yldzlar-
aras yolculukta dikkatli davramlmazsa kara delik sizi iine e-
ker. Bir daha brakmamacasma. V c u d u n u z da g r n t s pek
ho olmayan ince u z u n bir iplik biiminde g r l r . Bu d u r u m -
dan kurtulu yoktur ama eer k u r t u l u r s a , o kii kara delik ev-
resindeki diskte toplanm maddenin g r n t s n bir daha u n u -
tamaz.
Gne'in iindeki t e r m o n k l e e r tepkimeler d k a t m a n l a r -
na destek salayarak, Gne'in ekim gc etkisi altnda g-
medi faciasn milyarlarca yl erteliyor. Beyaz ccelerdeki du-
r u m u d u r : ekirdeklerinden syrlan e l e k t r o n l a r n basnc yl-
dz gmekten alkoymaktadr. Ntron yldzlarndaki d u r u m s a
yledir: Ntronlarn basnc ekim g c n s a v u t u r u y o r . F a k a t
spernova patlamalarndan ve dier z a r a r l a r d a n a r t a kalan eski
ktlesinde de, Gne'ten birka kez b y k olan bir yldz a y a k t a
tutacak g yoktur. Yldz i n a n l m a y a c a k biimde bzlr, u f a -
lr, fr dner, krmzlar ve o r t a l k t a n ekilir. Gne'ten y i r m i
kez b y k ktleli bir yldz Los Angeles kenti k a d a r k l r .
Ezici ekim gc 10t(l deerine ular ve yldz m e k n - z a m a n
sreklilii iinde kendi atrtsyla evrende kaybolur.
K a r a deliklerden ngiliz astronomu J o h n Mitchell 1783'de
ilk sz eden kii olmutur. F a k a t bu fikir acayip karlanm ve
sonradan terkedilmiti. Son z a m a n l a r d a kara delikler zerinde
yeniden duruldu. Ve aralarnda astronomlarn da b u l u n d u u bir-
ok kiinin h a y r e t i n e yol aan k a r a deliklerin varl kantland.
Yeryz atmosferinden X nlar gemez. Gkcisimlerin bu t r
ksa k dalgas karp karmadn s a p t a m a k iin bir X - n
teleskopunun atmosferin dna gnderilmesi g e r e k i y o r d u . By-
lesi bir X - n laboratuarnn a t m o s f e r dna frlatlmas de-
erli bir uluslararas abayla gerekletirilebildi. K e n y a k y l a n
aklarnda, Hint Okyanusunda bir talyan f r l a t m a r a m p a s n -
dan frlatlan ara ABD t a r a f n d a n uzayda y r n g e y e o t u r t u l d u
ve laboratuara Swabili dilinde zgrlk a n l a m n a gelen Uhu-

260
ru ad verildi. 1971 ylnda U h u r u , K u u takm yldzndan
gelme ok parlak bir X - n kaynana rastlad. Saniyede bin
kez k v e r i p snen bir kaynakt bu. K u u X -1 ad verilen kay-
nak kk olmal. Bir asteroid b y k l n d e k i cisim parlaktr,
X - n karr ve yldzlararas mesafelerden grlebilir. Aca-
ba bu ne olabilirdi?
K o z m o s ' u n kefinde h e n z balang aamasndayz. Daha
nce Kozmos'un kefi iin yaplan aratrmalar. Gol;cisimler K-
t a s ' n m henz m e h u l m z olduunu ortaya koyuyor. Ne g ; bi
s r p r i z l e r saklad m bilemiyorum.
K e l i m e n i n t a m anlamyla Kozimns'un ocuklar'yz. Bir yaz
g n , y z n , Gne'e evirdiinizi dnn. Gnee dik bak-
m a n z olanakszdr. 150 milyon kilometre teden g c n hisse-
diyoruz. K a y n a r ve kendi kendine yan bu cismin yannda bu-
lunsak ya da o n u n nkleer ateinin gbeine dalsak, acaba ne-
ler hissederiz? Gne bizi styor, bizi besliyor ve grmemize
olanak salyor. Y e r y z n n bereket kaynadr. nsanolu ta-
r a f n d a n s n a n m a snrnn telerimle bir gce sahip. Gne'in
douunu kular b y k bir sevinle karlarlar. Gne dounca
kta y z m e y e balayan tek hcreli organizmalar bile var. Ata-
larmz Gne'e tapnlard, Taptklar iin knayanlayz da.
Onlar saflkla sulayamayz. A m a unu belirtmeliyiz ki. Gne
olaan diyebileceimiz bir yldzdr. Eer kendimizden iist
saydmz bir gce tapacaksak, Gne'le birlikte yldzlara da
t a p m a m z daha akla y a k n deil mi? Astronomi alannda girii-
len her a r a t r m a n n altnda b y k bir h a y r a n l k k y::: : yat-
m a k t a d r . Bu k a y n a k ou zaman ylesine derinlerde ki, a .u-
mac varlm f a r k e d e m e m e k t e d i r .
S a m a n y o l u Galaksisi yldz b y k l n d e egzotik cisimlerle
dolu, kefedilmemi bir ktadr. S a r m a l biimli bu Gkadalar K;
tas'nda 400 milyar yldz var; k h gaz b u l u t l a r gme d u r u m u -
na geiyor, k h gezegen sistemleri younlap oluuyor. Parltl
dev csimleriyle, istikrarl bir dzen k u r m u orta yal yldz-
laryla, krmz devleriyle, beyaz ciiceleriyle, gezegen bulutsula-

261
ryla, nova'lanyla, spernova'laryla, ntron ydzlaryla ve ka-
ra delikleriyle insann soluuna kesen bilgi kaynaklaryla dolu
dnyalar dolayor s a r m a l biimli Samanyolu'nda. O n u n az te-
sinde Macellan B u l u t l a r n n yldzlan evresindeki yrnge-
lerde gezegenlerin varlna kesin gzyle bakabiliriz. Byle bir
dnyann varl bize, kendi dnyamzn da fsldad gibi har-
cmzn, biimimizin ve yapmzn, hayatla Kozmos arasnda de-
rinden varolan ilikiye sk skya bal o l d u u n u anlatr,

262
Blm X

SONSUZLUUN PUCU
Gkyznden ve Yeryznden nce
Hayal meyal kurulmu bir ey var.
Sessizlikte ve bolukta
ylece riu-uyor ve deimiyor,
Dnp dolayor ve yorgun dmyor.
Dnyann anas olabilir.
Adn bilmiyorum
Bir szck kullanmak iin Ona 'Yol' diyorum.
Derme atma bir sim bulabiliyorum ve Ona 'Byk'
diyorum.
Byk olunca aramzda bulunmuyor,
Bulunmaynca uzaklarda varoluyor
Uzaklarda varolunca da iimizde yayor.

Lao - tse, Tao Te Ching (in, M.. yaklak 600)

Yukarda bir yol var, gkyznde belirgin; ad Saman-


yolu. Parlts kendinden. Tanrlar bu yoldan gidiyorlar

263
byk Yaratc'ya ve meknna... te orada oturuyor-
lar gkyznn glleri.

Ovidius, Metamorphoses (Roma, 1. yzyl)

Baz aklszlar dnyann bir Yaratc'nn elinden kt-


n sylyorlar. Dnyann yaratld gr yanltr.
Reddedilmelidir.
Dnyay Tanr yaraltysa, yaratltan nce neredeydi?..
unu bil k, dnya yaratlm deildir. Zaman gibi dn-
ya da yaratlmamtr. Bir balangc ve sonu yoldur.
Ve kurallara baldr...
Mahapuana, Jinasena {Byk Efsane) Hindistan
9, yzyl

ON YA DA YRM M L Y A R Y I L N C E B Y K P A T -
LAMA O L M U . . . Evrenin balangc olan B y k P a t l a m a . Bu
patlamann nedeni kafamz kurcalayan en b y k gizdir. Ancak
olduu da manta u y g u n d u r E v r e n i n imdiki m a d d e ve ener-
jisi byk bir younluk iindeydi. Bir t r kozmik y u m u r t a diye-
biliriz; dnyann yaratlna ilikili birok uygarln efsane-
lerinde denildii gibi. Bu younluk belki de hibir boyuta sahip
olmayan bir matematik deerdi. T m m a d d e ve e n e r j i b u g n -
k evrenimizin bir kesinde skp kalmt demek istemiyo-
r u m . Madde ve e n e r j i ve b u n l a r n d o l d u r d u u m e k n d a n oluan
tm evren ok k k bir hacim kaplyordu demek istiyorum.
Bir baka deyile, m e k n olaylarn yer almasna olanak v e r m e -
yecek denli dard.
Kozmik patlamada e v r e n srekli olarak genilemeye bala-
d. Evrenin genilemesini, bir kabarcn genilemesinde olduu
gibi, darsndan bakarak a n l a t m a y a kalkmak yanl olur. Bu
konuda bilebildiklerimizin hibiri dardan o l m a m t r zaten.
Uzay gerildike, evrendeki madde ve e n e r j i onunla birlikte
geniledi ve hzla soudu. Kozmik ate t o p u n u n nm, imdi
olduu gibi, o zaman da evreni doldurarak t a y f t a n szld; gam-

264
ma nlaryla X - n l a r n a ve mortesi a, tayfn grlebilir
gkkua r e n k l e r i n d e n kzltesi ve radyo blgelerine kadar,
O ate t c p u n u n kalntlar alan ve gn her yanndan kp
gelen nm b u g n radyo - teleskoplarla saptanabihyor. Evrenin
ilk dnemlerinde uzak parltl biimde aydnlanyordu. Zaman-
la, uzayn yapsal dokusu genilemeye devam etti, nm (rad-
yasyon) scudu ve grlebilir k nitelii asndan, uzay ilk
kez b u g n k gibi karanla dnt.
E v r e n ilk dnemlerinde nmla ve eitli maddelerle do-
luydu, Ate t o p u n u n ilk andaki younluunda ilkel maddeler-
den hidrojen ve helyum olumutu. G r l m e y e deer fazla bir
ey yoktu evrende. Tabii, izleyecek kimse de yoktu. A r d n d a n
k k k k ve birbirinin ayn o l m a m a k zere, gaz cepleri b-
y m e y e balad. K o c a m a n r m c e k a biiminde gaz bulutlar
filizlendi. Ynlara dnt. Y a v a t a n fr dnmeye balayan ey-
ler belirdi. Giderek parlt k a z a n m a y a balad bunlar. Her biri
yz milyarlarca noktay a y d n l a t a n g a l i p h a y v a n g r n m n e
h r n d l e r . E v r e n d e tannabilecek en b y k yaplar belirmi-
ti. B u n l a r b u g n grmekteyiz. B u n l a r d a n birinin cra klesin-
de y a a m a k t a y z . Galaksiler (Gkadalar) adn veriyoruz onlara.
B y k P a t l a m a d a n bir m i l y a r yl sonra evrendeki madde
dalm birbirinin ayn olmayan bekler halinde gerekleti.
beklerin ayn olmay B y k P a t l a m a n n tam olarak dzen-
li g e r e k l e m e m e s i n d e n t r d r belki de. Bu beklerde mad-
de baka yeri erde kinden daha y o u n biimde skmt. ekim
gc bu m a d d e beklerine, y a k n l a r n d a dolaan gazlarn nem-
li bir b l m n ekmitir. Bylece ektikleri hidrojen ve hel-
y u m b u l u t l a r n a h e v e n k h e v e n k t a k m adalara dnme kaderi
reva g r l m t . Balangtaki beklerin ayn byklkte 0.1-
may, sonradan, ok nemli m i k t a r d a m a d d e younlamalarn-
da balca e t k e n d i r .
ekim g c n n etkisine kaplma s r d k e , ilk gkadalarn
fr dnmesi giderek hz kazand. B u n l a r d a n bazlar, ekim g-
c n n m e r k e z k a g n t a r a f n d a n dengelenemedii dn ek-
265
byk Yaralc'ya ve meknna... te orada o t u r u y o r -
lar gkyznn glleri.

Ovidius, Metamorphoses (Roma, t. yzyl)

Baz aklszlar dnyann bir Yarahc'nn elinden kt-


n sylyorlar. Dnyann yaratld gr yanltr.
Reddedilmelidir.
Dnyay Tanr yareitysa, yaratltan nce neredeydi?..
unu bil ki, dnya yaratlm deildir. Zaman gibi dn-
ya da yaratlmamtr. Bir balangc ve sonu yoktur.
Ve kurallara baldr...

Mahapuana, Jinssena (Byk Efsane) Hindistan


9. yzyl

O N Y A D A YRM M L Y A R Y I L NCE B Y K P A T -
L A M A O L M U . . . E v r e n i n balangc olan B y k P a t l a m a . Bu
p a t l a m a n n nedeni kafamz kurcalayan en b y k gizdir. Ancak
olduu da m a n t a u y g u n d u r . Evrenin imdiki m a d d e ve ener-
jisi byk bir younluk iindeydi. Bir tr kozmik y u m u r t a diye-
biliriz; dnyann yaratlna ilikin birok uygarln efsane-
lerinde denildii gibi. Bu younluk belki de hibir b o y u t a s a h i p
olmayan bir m a t e m a k deerdi. T m m a d d e ve e n e r j i b u g n -
k evrenimizin bir kesinde skp kalmt demek istemiyo-
r u m . Madde ve e n e r j i ve bunlarn doldurduu m e k n d a n oluan
t m e v r e n ok kk bir hacim kaplyordu d e m e k istiyorum.
Bir baka deyile, m e k n olaylarn y e r almasna olanak v e r m e -
yecek denli dard.
Kozmik patlamada e v r e n srekli olarak genilemeye bala-
d. Evrenin genilemesini, bir kabarcn genilemesinde olduu
gibi, darsndan bakarak a n l a t m a y a kalkmak yanl olur. Bu
konuda bilebildiklerimizin hibiri dardan o l m a m t r zaten.
Uzay gerildke, evrendeki madde ve e n e r j i o n u n l a birlikte
geniledi ve hzla soudu. K o z m i k ate t o p u n u n nm, imdi
olduu gibi, o zaman da evreni d o l d u r a r a k t a y f t a n szld; gam-

264
ma nlaryla X - n l a r n a ve mortesi a, t a y f n grlebilir
gkkua r e n k l e r i n d e n kzltesi ve r a d y o blgelerine kadar.
O ate t o p u n u n kalntlar olan ve gn her yanndan kp
gelen nm b u g n radyo - teleskoplarla saptanabiliyor. Evrenin
lk dnemlerinde uzak parltl biimde aydnlanyordu. Z a m a n -
la, uzayn yapsal dokusu genilemeye d e v a m etti, nm (rad-
yasyon) soudu ve grlebilir k nitelii asndan, uzay ilk
kez b u g n k gibi karanla dnt.
E v r e n ilk dnemlerinde nmla ve eitli maddelerle do-
luydu. Ate t o p u n u n ilk andaki y o u n l u u n d a ilkel maddeler-
den h i d r o j e n ve h e l y u m olumutu. G r l m e y e deer fazla bir
ey yoktu e v r e n d e . Tabii, izleyecek kimse de yoktu. A r d n d a n
kk k k ve birbirinin ayn olmamak zere, gaz cepleri b-
y m e y e balad. K o c a m a n r m c e k a biiminde gaz bulutlar
filizlendi. Ynlara dnt. Yavatan f r dnmeye balayan ey-
ler belirdi. G i d e r e k parlt k a z a n m a y a balad bunlar. H e r biri
yz milyarlarca noktay a y d n l a t a n g a r i p h a y v a n g r n m n e
h r n d l e r . E v r e n d e tannabilecek en b y k yaplar belirmi-
ti. B u n l a r b u g n grmekteyiz. B u n l a r d a n birinin cra kesin-
de yaamaktayz. Galaksiler (Gkadalar) adn veriyoruz onlara.
B y k P a t l a m a d a n b i r m i l y a r yl sonra evrendeki m a d d e
dalm birbirinin a y n olmayan bekler halinde gerekleti.
beklerin ay olmay B y k P a t l a m a n n t a m olarak dzen-
li gereklememesinden t r d r belki de. Bu beklerde mad-
de baka y e r l e r d e k i n d e n d a h a youn biimde skmt. ekim
gc bu m a d d e beklerine, y a k n l a r n d a dolaan gazlarn nem-
li bir b l m n ekmitir. Bylece ektikleri h i d r o j e n ve hel-
y u m b u l u t l a r n a h e v e n k h e v e n k t a k m a d a l a r a dnme kaderi
reva g r l m t . Balangtaki beklerin a y n b y k l k t e ol-
may, s o n r a d a n , ok nemli m i k t a r d a m a d d e younlamalarn-
da balca e t k e n d i r .
ekim g c n n etkisine kaplma s r d k e , ilk gkadalarn
fr dnmesi giderek hz kazand. B u u l a r d a n bazlar, ekim g-
cnn m e r k e z k a g n t a r a f n d a n dengele ne medii dn ek-

- 265
seni boyunca ezilerek yassldlar, Uzayda frldak gibi d n p
dolaan byk madde birikintileri olan s a r m a l gkadalarn ilki
b u n l a r oldu. ekim gc daha az olan ya da balangtaki dn
hz daha dk ilk gkadalar fazla yassImayarak eliptik dnen,
ilk galaksiler oldular. Ayn kalptan dklmesine benzer
bakaca gkadalar da var evrende. nk ekim gc ve asal
b : gibi doa yasalar evrenin h e r yerinde geerlidir. Y e r k r e -
m; iv ekim g c n n etkisiyle den cisimler ve tek ayak s-
tnde dnen buz patencileri iin sozkonusu olan fizik yasalar,
evrende de gkadalar iin aynen geerlidir.
Yeni domakta olan gkadalar (galaksiler) arasndaki ok
kk bulutlar da ekim g c n n etkisine kapldlar, t slar-
nn derecesi ok ykseldi, t e r m o n k l e e r tepkimeler bagsterdi
ve ilk yldzlar bylece olutular. H i d r o j e n yakt sermayelerini
savurganca t k e t i p mrlerini spernova patlamasyla sona er-
dirdiler. Helyum, karbon, oksijen ve daha ar e l e m e n t l e r d e n
meydana gelen t e r m o n k l e e r kllerini yldzlararas gazlar a r a -
sna katarak yeni yldz nesillerini hazrladlar. B y k ktleli
yldzlarn spernova patlamalar, yan balarndaki gaz ze-
rinde st ste ok dalgalar y a y a r a k galaksileraras o r t a m d a k i
basnla hevenk h e v e n k yeni gkada nesillerini hzlandrd, e-
kim gc b y k frsatdr, younlaan en kk m a d d e birikin-
tilerini bile geniletmekten kendini alamaz. Spernovalarn ok
dalgalar her aamada m a d d e birikiminde rol oynamtr. Koz-
mik. evrimin destan, B y k P a t l a m a d a n kan gazn m a d d e yo-
unlatrmadaki silsile-i meratip destan b a l a m t : G k a d a
hevenkleri, gkadalar, yldzlar, gezegenler, sonuta, h a y a t ve
hayatn balamasndan s o r u m l u grkemli srecin ne o l d u u n u
birazck anlayacak akl...
Bugn evren, gkada hevenkleriyle doludur. B u n l a r d a n ba-
zlar bir dzineye yakm gkadalar b u l u n d u r a n anlamsz ve de-
ersiz koleksiyonlardr. Duygusal bir y a k n l k t a n tr olacak,
'-Blgesel Grup adn verdiimiz g r u p t a h e r ikisi de s a r m a l iki
byk gkada v a r d r : Samanyolu ve M31. Baka gkada he-

266
venklerinde birbirine karlkl ekim gcyle sarlm binlerce
gkada s r l e r i vardr.
Genel anlamda, gkadalardan m e y d a n a gelen bir evrende
yayoruz. Kozmik m i m a r i n i n srekli yapl ve kne ait
belki de 100 milyar galaksi rnei vardr. Dzenle dzensizliin
b i r a r a d a y r d bu kozmik mimaride normal s a r m a l biim-
de olanlarna rastlarz, Y e y z n d e n bak izgimize kyasla e-
itli alar alarak dnerler. (nden grnnce s a r m a l kollar;
profilden grnnce, kollar o l u t u r a n gaz ve toz yollar beli-
rir.) O r t a l a r n d a n yldzlarn geitii ve gazla toz rmann
kestii izgili s a r m a l l a r vardr. Bir trilyon yldzdan fazlasn
b u l u n d u r a n dev elliptik gkadalar bulunur. Cce olanlarna da
r a s t l a n r ki, her biri nemsiz milyonlarca gne b u l u n d u r u r .
ylesine ok dzensiz olanlar var ki, bu, galaksiler leminde
ilerin baz blgelerde iyi gitmediine iarettir. Baz gkadalar
da birbirlerine yle yakn bir yrngede dolarlar ki, ular,
adalarnn ekim gc y z n d e n kvrlmfr. Baz d u r u m l a r -
a a y s a ekim g c gaz ve yldz k m e l e r i n i darya doru itti-
inden, gkadalararas geit geniler. Gkadalararas arpma-
l a r nceleri kresel olan h e v e n g i n biimini deitirir. Elliptik
biimlerin s a r m a l biimlere ya da biimsizliklere dnmesinden
s o r u m l u da olabilir szn ettiimiz arpmalar. Galaksilerin
okluu ve biim eitlilii, bize eski zamanlarda evrende olup
bitenler h a k k n d a bireyler anlatyor olabilir. Bu y k y he-
n z yeni o k u m a y a balam b u l u n u y o r u z .
Kuasar szde yldz anlamna gelmektedir. Yldza ok
benzediklerinden b u n l a r n gkadamzdaki yldzlar olduklarn
d n m t k doal olarak. Ancak spektroskopik aratrmalar
b u n l a r n ok u z a k l a r d a bulunabileceini gstermitir. Kuasarla-
r n evrenin genilemesinde ok nemli rol aldklar sanlyor.
B u n l a r d a n bazlar bizden k hznn yzde 90'na e bir hzla
uzaklamaktadrlar. Eer kuasarlar ok uzaktaysalar, hu mesa-
f e l e r d e n grlecek k a d a r ileri p a r l a k olmal. Aralarnda bin s-
p e m o v a m n bir defada patlamasnn kard k kadar p a r l a k

267

1
clanla var. K u u X - 1 iin spzkonusu olduu gibi, bunlarn hz-
l dalgalanmalar, o m t h i parlaklklarnn kk br hacim iin-
de (baka bir deyile, gne sistemi h a c m i n e yakn.) kaldn
gsteriyor. Bu k u a s a r d a n b y k m i k t a r d a e n e r j i yayldna ba-
a, bun ok ilgin bir sre d o u r u y o r olmal. B u n u n ne-
de ine ilikin olarak ortaya atlan fikirleri yle zetleyebili-
(1) Kuasarlar, gl bir m a n y e t i k alana balantl olarak
hr dnen olaanst ktleli dev - atarcalardr; (2) kuasarlar,
galaksinin gbeinde youn birikimli milyonlarca yldzn ok
yanl arpma 7 arndan ileri gelmektedir. Bu arpmalar sonu-
cvr.da, b y k ktleli yldzlarn d k a t m a n l a r y r t l a r a k , i ke-
simlerinin m i l y a r l a r a v a r a n derecedeki ss ortaya kyor;
(3) fcir nceki savn benzeri hu sava gre, k u a s a r l a r ylesine
youn birikimli yldz galaksileridir ki, yldzlarn birindeki s-
pervona patlamas baka bir yldzn d k a t m a n n y r t a r a k onu
da bir spernova y a p a r ve zincirleme tepkimeyle yldzlarda pat-
lamalar m e y d a n a gelir; (4) kuasarlar maddeyle m a d d e - kart-
nn ( a n t - m a d d e ) birbirini iddetle yok etmesinden g kayna-
alyor ve her naslsa bu gc koruyor; (5) bylesi bir gkada-
m gbeindeki kara delie gaz, toz ve yldzlarn dmesiyle
kan e n e r j i bir kuasardr; ve (6) k u a s a r l a r beyaz delikler-
d:':\ Yar.:, k a r a deliklerin a r k a y a n l a n . E v r e n i n teki y a n l a -
rnda, hatta belki de baka e v r e n l e r d e kara deliklere h o r t u m gi-
bi madde emilerek bir m a d d e n i n g r n t y e dnmesidir.
Kuasarlar incelemeye kalknca, ok derin gizlerle kar
karya kalyoruz. Bir kuasar patlamasnn nedeni ne olursa ol-
sun, uras kesin ki, bylesine iddetli b i r p a t l a m a anlatlmas
zor bir karmaa y a r a t y o r d u n K e r k u a s a r patlamas milyonlar-
ca dnyay -hayat ve olup bitenleri k a v r a y a c a k akll y a r a t k l a r
da bulunabilir bu dnyalarda- silip s p r y o r d u r . G k a d a l a r in-
celendiinde, evrensel bir dzen ve gzellik g r l y o r b u n l a r d a .
F a k a t ayn zamanda, insann aklna smayacak b y k l k t e b i r
karmaa da iddetini beraberinde getiriyor. Y a a m a m z olanak
veren bir evrende hayat s r m e m i z ok ilgintir. Galaksileri, yl-

- 268 -
dzlar ve d n y a l a r yok edip gtren bir evrende yaamamz da
ilgintir. Evreni bizden y a n a ya da bize kar diye y o r u m l a m a -
malyz. Bize kar kaytsz davranyor, Hepsi bu.
S a m a n y o l u gibi g r n r d e uslu br galaksinin bile grltl
patrtl huysuzluklar v a r d r . Radyo gzlemleri, Samanyolu Ga-
laksisinin gbeinden sorgu gibi ykselen iki m u h t e e m hid-
r o j e n gaz b u l u t u belirliyor. Buysa arada srada hafif patlama-
l a r a iarettir. Szkonusu b y k hidrojen gaz bulutlar, milyon-
larca adet gne var etmeye yeter de artar. Y e r k r e m i z i n y-
r n g e s i n e yerletirilen yksek enerjili astronomi gzlemevi,
galaksinin ekirdek b l m n d e zgn bir g a m m a n tayf iz-
gisi kayna b u l m u t u r . iddet dolu erginlik anda k u a s a r l a r
ve patlar gkadalarn gelip getii srekli evrim dizisir.de, Sa-
m a n y o l u gibi galaksiler arbal orta yall ifade ediyor ola-
bilir. u n u belirtelim ki, k u a s a r l a r ok uzaklarda olduklarndan
biz onlarn m i l y a r l a r c a yl nceki genlik hallerini grmekteyiz.
S a m a n y o l u ' n d a k i yldzlar sistemli ve ho bir g r n m iin-
de devinirler. Galaksi dzleminden kresel hevenkler :rlayp te-
y a n a geerler ve orada yavalayarak geri dn yapp yeniden
ne frlarlar. T e k e r teker her bir yldzn galaksi dzlemindeki
bireysel d e v i n i m l e r i n i izleyebilsek msr patlamas g r r gibi
oluruz. Bir galaksinin belirli bir biim deiiklii geiriine hi
tank olmadk. B u n u n tek nedeni devinimin ok z a m a n almas-
dr. S a m a n y o l u Galaksisi h e r 250 milyon ylda bir d n r ta-
m a m l a r . Bir galaksinin astronomik bir fotorafnn ekilmesi,
o n u n arbal devinimiyle e v r i m i n d e k i bir a a m a n n anlk g-
r n t s d r (*). Bir galaksinin blgesi kat bir cisim gibi d-

(*} Aslnda bu pek de doru saylmaz. B i r galaksinin bize baltan


yan, bize, uzak y a n n d a n on binlerce k y l daha y a k n d r ;
bu nednle n cephesini arka y a n n d a n on binlerce yd nce g-
ryoruz. Galaksilerin d i n a m i i n d e k i t i p i k olgular on milyonlarca
y l iinde getiinden, bir galaksinin grntsn zamann bir
annda donmu gibi d u r u y o r dnmedeki hata pay b y k de-
ildir.
269
ner. Fakat teki blmler, Kepler'in nc yasas uyarnca ge-
zegenlerin G n e evresinde dn gibi, d blgeleri daha ya-
va olmak zere dnerler. Galaksinin kollar, orta blgeyi gide-
rek sarmak eilimindedirler. Gaz ve toz sarmal blgelerde d a h a
ok younlar. te buralar ge, scak, parlak yldzlarn olu-
um blgeleridir. Bu yldzlar yaklak 10 milyon yl parldar-
d . B a s r e bir galaksinin dn sresinin yalnzca yzde S'ine
.'-. Sarmal kolu belirleyen yldzlar yap gittikleri iin on-
larn hemen ardnda yeni yldzlarla onlara baml bulutsular
o l u t u u n d a n , sarmal biim h e p varln s r d r r . S a r m a l kolu
belirleyen yldzlar, galaksinin tek bir dn sresi boyunca bile
hayatta kalamadklarndan, srekli olarak yalnzca sarmal biim
Yarln s r d r r .
Galaksinin merkezine yakn h e r h a n g i bir yldzn hz, ge-
n e t i k l e s a r m a l biim iindeki yldzn hzyla ayn deildir. G -
ne, Samanyolu Galaksisi evresinde y i r m i kez t a m a m l a d d-
n srasnda sarmal kollar arasndan epey girip kt. Gne'-
in Samanyolu evresindeki dn hz da saniyede 200 kilomet-
redir. Ortalama olarak Gne'le gezegenler bir s a r m a l kolda krk
milyon yl kalyorlar. Sarmal kol dnda seksen milyon yl h a r -
cyorlar, sonra iinde bir krk milyon yl daha ve bylece s r p
gidiyor. Sarmal kollar kulukaya y a t m yeni yldz hasadnn
hazrland ve Gne gibi orta yal yldzlarn m u t l a k a b u l u n -
mas gerektii blgeler deildir. u dnemde, s a r m a l kollar ara-
snda bulunuyoruz.
Gne sisteminin s a r m a l kollar arasndan belirli aralklarla
gemesi bizler iin nemli sonular d o u r m u olmaldr. On mil-
yon yl kadar nce Gne, Orio Sarmal K o l u n u n Gould K u a -
ndan kt. imdi bu s a r m a l kol bin k yl uzaktadr. (Orion
Kolunun iinde Yay - Sagttarius - Kolu; Orion K o l u ' n u n tesin-
de de Perseus Kolu vardr.) Gne bir s a r m a l kol iinden ge-
tiinde, gazb bulutsuya ve yldzlar aras tozlu bulutlara girmesi
olasl kuvvetlidir. Yeni yldz y a r a t a c a k h a r l a r a raslamas
olasl da iinde bulunduumuz dneme oranla d a h a y k s e k t i r .

270 -
Y e r k r e m i z d e h e r 100 milyon ylda bir t e k r a r l a n a n balca b u -
zul alarnn Gne'le y e r y z arasna yldzlararas m a d d e n i n
girmesinden kaynakland s a v u n u l u y o r . W. Napier ve S. Clu-
be'in ne s r d k l e r i fikre gre, gne sistemindeki epey sayda
ay, asteroid, kornet ve gezegenleri evreleyen halkalar bir za-
m a n l a r yldzlararas m e k n d a serbeste dolanrlarken, Gne,
Orion S a r m a l K o l u n d a n getii srada tutuklanmlardr. Bu fi-
kir ilgintir, ancak gereklemi olmas zayf b i r olaslktr. Fa-
k a t snanabilir bir fikirdir. S n a m a k in ihtiyacmz olan t e k
ey, bir kornettir ve onun m a g n e z y u m izotopunu incelemektir.
M a g n e z y u m izotoplarnn grece fazlal, zgn bir m a g n e z y u m
rnei oluturan bir s p e r n o v a p a t l a m a zamannn belirlenmesi
de dahil olmak zere, yldzdaki n k l e e r olgular dizisine iaret
eder. Galaksinin baka bir kesinde baka olaylar dizisi yer al-
m olabilir ki, b u n l a r d a k i m a g n e z y u m izotop oran deiiktir.
B y k P a t l a m a y a ve galaksilerin uzayn gerilerine ekilii-
ne ait olgu, Doppler etkisi dediimiz doadaki bir olgudan
anlalmtr, Biz bu etkiyi ses fiziinden biliyoruz. Bir otomo-
bil s r c s n n hzla yanmzdan geerken kornasn ald-
n d n e l i m . A r a b a n n iinde src belirli b i r perdeden -
k a n b i r sabit ses d u y a r . F a k a t a r a b a n n dnda olan bizler, ses.
perdesinde deimeler f a r k ederiz. K o r n a sesi bize yksek fre-
k a n s l a r d a n alak f r e k a n s a doru inerek ular. S a a t t e 200 kilo-
m e t r e hz y a p a n bir yar arabas, ses hznn yaklak bete bi-
ri k a d a r s r a t y a p y o r demektir. Ses havada dalgalarn yayl-
m a s n d a n oluur. Dalgann bir s t erisi, bir de alt erisi de-
eri szkonusudur. Dalgalar b i r b i r i n e ne k a d a r yakn olursa
f r e k a n s ya da ses perdesi o denli y k s e k olur. Ses dalgalan bir-
b i r i n d e n ne k a d a r uzak olursa, ses perdesi o denli dk olur.
E e r a r a b a bizden hzla uzaklayorsa, ses dalgalarn genle-
tirerek bizim amzdan daha dk bir ses perdesinde ulat-
r r . Ve bylece hepimizin bildii tipik sese olanak verir. Eer
a r a b a bize doru geliyor olsayd, ses dalgalar birbirine yakn-
lap ezilir, f r e k a n s ykselirdi. Ve y k s e k perdeden bir lk

271
d u y a r d k . E e r a r a b a d u r d u u y e r d e k o r n a s n t t r s e y d i v e -
kard ses perdesini nceden bilseydik, a r a b a n n hzn, gz
kapal, kard k o r n a sesinin deiikliinden syleyebilirdik.
Ik da b i r dalgadr. S e s i n
tersine, b i r boluu ok iyi kat-
e d e r . D o p p l e r etkisi k k o n u -
s u n d a da geerlidir- Otomobil,
herhangi bir nedenden tr,
ses y e r i n e , n n d e n ve a r k a s n -
dan saf sar k d e m e t i kar-
y o r olsayd, n f r e k a n s a r a -
ba yaklarken artacak ve ara-
ba uzaklarken hafife azala-
cakt. A r a b a n o r m a l b i r hzla
ilerlerse, b u e t k i deiimi f a r k
edilmez. F a k a t araba, k hz-
n n belirli b i r o r a n n d a k i hzla
bize d o r u lerlerse, n r e n -
ginin daha yksek frekanslara
d o r u deitiini ( m a v i y e do-
r u ) gzlerdik. A r a b a y i n e d e d i -
Doppfcr etkisi: i b i t bb kaynaktan ses ya i m i z s r a t l e bizden u z a k l a r -
de ^ile dalgah daireler halinde yaylr.
kay na ian s ota doru (arctet
ken, d a h a aa f r e k a n s l a r a (kr-
hzinsseyM, tlireirrin merkezleri Vden m z y a d o r u ) deitiini gz-
b'Yi doru tlcfler. Gzlemci B dalgalar
f i l e m i olarak grrken, Gzlemci A lerdik. Bize ok b y k hzla y a k -
5ik;iF'f olaratagiar. Uzakla an kayrak, laan b i r cismin t a y f r e n g i n i n
dalga boylarnn uzamas nedeniyle krm-
zya d n r k e n , y a k l a kayrak felp izgileri m a v i y e d n e r . B i z d e n
boylarnn ksilrnas nedeniyle maviye d-
nr. Doppler etkin kozmolojinin anah-
ok b y k b i r bzja u z a k l a a n
tardr. b i r c i s m i n tayf r e n k l e r i k r m -
zya (*) dner. Bu k r m z y a d n u z a k l a r d a k i g a l a k s i l e r i n

(*) Cismin kendisi herhangi bir renkte olabilir. Mavi de olabilir.


Krmzya dn, tayftaki her renk izgisinin duraan laldekine
oranla daha byk dalga uzunluklarnda grnmesi demektir.

272
tayf izgilerinde gzlenip Doppler etkisi asndan yorumlann-
ca Kozmoloji biliminin a n a h t a r n a k a v u u l m u oluyor.
Bu yzyln balarnda, uzak gkadalarn krmzya dn
olgusunu incelemek zere d n y a n n en b y k teleskopu Wil-
son Da zerine yerletiriliyordu. O zamanlar g tertemiz
olan Los Angeles'e b a k a r bu da. Teleskopun ok b y k par-
alarnn da tepesine katr srtnda tanmas gerekmiti. Ka-
tr s r l e r i n e sahip olan Milton H u m a s o n adnda biri, dan
tepesine mekanik, optik malzemeyle bilgin, m h e n d i s ve yet-
kili kiileri katr srtnda tama grevini stlendi. Atyla k a t r
k e r v a n n n n n e geen Humason, daa t r m a n r k e n semerin
h e m e n ardnda d u r a n kpeinin peneleri de omuzundan eksik
deildi. T t n ineyen, k u m a r b a z , polo o y u n u n d a baarl ve
o z a m a n l a r h a n m e f e n d i l e r i n erkei t a n m n a giren biriydi.
O r t a o k u l d a n te bir renimi yoktu. F a k a t zekiydi. H e r eyi
inceden inceye soruturur, renmeye alrd. Bu arada da-
n ta tepelerine tad aygtlarn da neyin nesi olduunu sor-
m a k t a n elbet geri kalmad. K u r u l a n gzlemevinde alan m-
hendislerden birinin kzyla da arkadalk ediyordu. Mhendis
baba bir seyis o l m a k t a n te ihtiras tamayan bir adamla kz-
nn arkadalk e t m e s i n d e n endie d u y m a k t a y d . Derken, H u m a -
son gzlemevinde bir s r garip grevlere a t a n d : Elektriki
yardmclna, kapcla, kurulmas in malzemesini ve ay-
gtlarn g e t i r m e y e yardmc olduu teleskop donanm temiz-
leyiciliine, Bir gece, sylendiine gre, teleskop gzlemci yar-
dmcs h a s t a l a n m ve H u m a s o n ' d a n yerine gemesi istenmi.
Aygtlar k u l l a n m a d a ylesine zen ve ustalk gstermi ki, k-
sa zamanda teleskop teknisyeni grevi verilmi. Ayn zamanda
gzlemci yardmcs da olmu.

Birinci D n y a Savandan h e m e n sonra Wilson'a n ksa


z a m a n d a yaylan E d w i n H u b b l e geldi. ok parlak bir astro-
nomdu. S a r m a l bulutsularn aslnda evren adalar olduklar-
n, bizim kendi S a m a n y o l u Galaksimiz gibi ok sayda k o c a m a n

273 Kozmos : F. 13
yidz kmelerinden ibaret bulunduklarn sonuta kantlayan
Hubble'dr. Galaksilere olan uzaklklar lmeye y a r a y a n yldz-
l m j:ikin k birimini H u b b l e akl etmitir, l l u b b l c ve H u -
mason inanlmayacak kadar u y u m iinde alan bir ekip olu-
u n d u . Lowell Gzlemevinde alan astronom V.M. Slipher'n
bir buluuna dayanarak uzak galaksilerin tayf incelemesine
koyuldular. Sonradan Ilumason'u uzak galaksiler tayf l-
ni cio byk bir ustalk kazand grld. Profesyonel astro-
f mdat daha iyi sonular elde etti. Ksa zamanda Wilson Gz-
lemevi kadrosuna alnd, bilimsel verilerin ounu rendi. Ast-
: onorr "nr camiasnda saylan ve zengin bir kii olarak ld.
Bir galaksiden gelen k, onu oluturan milyarlarca yl-
dzdan kan n toplamna eittir. Ik bu yldzlardan kp
ayrlrken, yldzlarn d k a t m a n l a r n d a k i atomlar tarafndan
baz frekanslar ya da r e n k l e r emilir. B u n l a r a ilikin elde etti-
imiz izgiler, milyonlarca k yl uzaklardaki yldzlarn, G -
ne'imizin ve yaknla mzdaki yldzlarn ayn kimyasal ele-
men t!ere sahip olduklarn renmemizi salar. I l u m a s o n ve
Hubble t m uzak galaksilere ait t a y f l a r n krmzya d n d -
n, galaksiler ne denli uzaksalar tayftaki izgilerinin o denli k r -
mzya dndklerini hayretle gzlediler.
Szkonusu krmzya dnn en iyi aklan Doppler ku-
ralyla m m k n o l u y o r d u : Galaksiler bizden giderek geriye
ekiliyorlard. Galaksi ne denli uzaktaysa geriye ka hz o
denli fazlayd. P e k i , neden galaksiler bizden kayorlar? Ev-
rendeki bibini k o n u m u m u z d a zel bir d u r u m mu vard? Acaba
Samanyolu Galaksisi gkadaararas k u r a l l a r kstaha ine-
mi miydi? Evrenin geniledii ve b e r a b e r i n d e galaksileri de
gtrd daha olas bir yantt. Yava yava anlald ki, H u -
mason ve Hubble Byk P a t l a m a y , evrenin balangcn deil-
se bile tekrar dirililerinin en yenisini kefetmilerdi.
ada kozmolojinin hemen t m ve zellikle genileyen
bir evren ve Byk Patlama, uzak galaksilerin krmzya d-
n olgusunun Doppler etkisinden ileri geldii ve geri ekili

274
hzlarnn artt grne d a y a n m a k t a d r . F a k a t doada d a h a
baka t r krmzya dnler de szkonusudur. r n e i n , ekim
g c n d e n doan krmzya dn de vardr. Byle bir d u r u m d a
ok youn ekim gc a l a n n d a n kan k b u r a d a n synlabil-
mek iin ylesine ok aba h a r c a r ki, yolculuu srasnda ener-
ji kaybeder. Uzaktaki b i r gzlemci, syrlp kan n d a h a
b y k dalga u z u n l u k l a r n a ve daha krmz renklere dn ola-
rak saptar bu olguyu. Baz galaksilerin merkezlerinde kocaman
b y k delikler olduunu d n d m z e gre, bunlarn krm-
zya dn olgusuna yol amalar akla yakn gelmektedir. Bu-
n u n l a birlikte, gzlenen zgn tayf izgileri, genellikle ok in-
ce ve seyrek gaz verileri t a m a k t a olup kara delik evresinde
b u l u n m a s g e r e k e n olaanst yksek younluk verilerine uy-
m a m a k t a d r . Bir de u d e n e b i l i r : Krmzya dn olgusu evre-
nin genel bir genilemesini deil, daha mtevaz ve blgesel bir
galaksi patlamasn aklayan bir Doppler etkisidir. Ancak by-
le bir d u r u m d a , p a t l a m a d a n t r bizden uzaklaan eler ka-
dar, bize yaknlaan eler de v a r d r herhalde. Yani krmzya
dn oran ne kadarsa, tayf izgilerinde maviye dn de o
k a d a r olmaldr. Oysa imdiki d u r u m d a g r d m z h e m e n t-
m y l e krmzya dnt. Teleskopumuzu Blgesel G r u p ' t a n
tedeki hangi uzak cisme evirirsek evirelim, g r d m z ey
krmzya d n t r .
B u n u n l a birlikte, Doppler etkisi asndan gkadalardaki kr-
mzya d n saptamakla, evrenin geniledii sonucuna var-
m a n n doru olmayaca g r n srekli ne sren astronom-
l a r da var. Astronom Hallon Arp, bir galaksiyle bir kuasarn
ya da bir galaksi iftinin fizik g r n t u y g u n l u u n a karn, kr-
mzya dn uygunsuzluu gostermeleriyle ilgili artc so-
n u l a r elde etmitir.
Doppler etkisiyle y o r u m l a n a n k r m z y a dnn galaksile-
rin gerilere ekildiini gstermesi, B y k P a t l a m a n n o l d u u n a
t e k kant deildir. B y k P a t l a m a d a n bu yana bir hayli sou-
m u olmas g e r e k e n patlama r a d y a s y o n u n u n gnmze dek kal-

275
mas ve evrenin her y n n d e n beklenen bir younlukta, tek-
dze, hafif d u y u l u r radyo dalgalar olarak gelmesi de ikna edi-
ci kant saylr. Yerkremiz atmosferinin snrlarna U - 2 ua-
yla gtrlen ok duyarl bir radyo anteniyle s r d r l e n gz-
lemler, arka plandaki radyasyonun, ilk t a h m i n i hesaplara gre,
h e r ya ayn younlukta yayldn ortaya koydu; B y k P a t -
lamadan kan ate topunun her yne simetrik olarak y a y l m a -
s gibi. F a k a t daha ince hesaplar sonucu, r a d y a s y o n u n t a m si-
m e t r i k olmad grld. B u n u n nedenini o r t a y a koyabilecek
kk, sistemli bir etki s z k o n u s u d u r : Eer t m S a m a n y o l u
Galaksisi (ve bir olaslkla Blgesel G r u p Galaksilerinin teki
yeleri de) Baak (Virgo) Galaksileri Topluluuna saniyede
600 kilometre hzla gidiyor olsalar, simetri noksanln bize
aklayabilecektir. Bylesi bir hzla Baak Galaksisine on mil-
y a r ylda yaklaabileceiz ve o z a m a n galaksiler - tesi astrono-
mi renimi bir hayli kolaylam olacak. Baak Galaksileri
Topluluu zaten imdi bile en zengin galaksiler t o p l u l u u d u r ;
sarmal, elliptik ve d z g n l k t e n uzak galaksileriyle gkte bir
mcevherat kutusu gibidir. Peki, Baak Galaksilerine doru
gitmek niye? ok b y k yksekliklerdeki cisimlere ilikin gz-
lemler yapm olan George Smoot ve mesai arkadalar, Sa-
manyolu Galaksisinin ekim g c n n etkisi altnda Baak Ga-
laksileri Topluluuna doru yol aldm, bu topluluun nce-
den bulunup ortaya karlandan ok galaksilere s a h i p bulundu-
unu ve asl artcs, Baak Galaksileri T o p l u l u u n u n b-
y k m e k n kaplamas, (bir ya da iki m i l y a r k yl) olduu-
nu ileri srmlerdir. E v r e n i n zaten gzlenebilen b o l m de
yalnzca yirmi, otuz milyar k y l m a eit b i r m e k m kapla-
maktadr. E5er Baak Galaksiler Topluluu o denli genise, da-
ha byl: mesafelerde baka galaksiler var d e m e k t i r ki, bu da
onlarn gzlenmesini zorlatrr. Bylece Smoot, B y k P a t l a -
mann evrene maddeyi dzenli biimde datmad sonucuna
varyor. Dzgn olmayan topaklar olumas beklenebilirdi. H a t -
ta galaksilerin younlamasn anlayabilmek iin topaklar bu-

276
lurmas vazgeilmez bir kouldur, f a k a t dzgnlkten uzak
bu apta bir topak olumas bir srprizdir. Bu elikiyi ayn an-
da iki ya da daha fazla B y k P a t l a m a n n yer aldn dne-
rek belki zmleyebiliriz.
Eer genileyen bir e v r e n ve B y k P a t l a m a gr do-
ruysa, o takdirde, daha g sorularla karlaacaz. Byk Pat-
l a m a annda koullar nasld? Ondan nce ne olmutu? Madde-
den yoksun kck bir e v r e n vard da, ardndan madde bir-
den hi y o k t a n m yaratld? Bu nasl oldu? Birok oplunmn
k l t r n d e Tanr'n evreni hi yoktan var ettii yant veri-
lir. F a k a t sorular savsaklamak demektir bu. Eer soruyu yrek-
lice s r d r r s e k , bir a d m daha atarak T a n r ' n m nereden k-
tn sormalyz. E e r bu soruya y a n t verilemez dersek, ken-
dimizi bouna yormadan, e v r e n i n balangc sorusunun yantsz
kalaca k a r a r n a ede v a r m a y a l m ? Ya da T a n r ' n m her za-
m a n v a r o l d u u n u sylersek, evrenin l-ar zaman varolduunu
neden sylemeyelim?
H e r toplum k l t r , yaratltan nceki d n y a ve d n y a n n
yaratl h a k k n d a tanrlarn iftlemesi ya da bir kozmik yu-
m u r t a d a n e v r e n i n kmasyla sslenmi bir efsane besler. Bu ef-
sanelerde genellikle evrenin balangc, insan ya da hayvann
douu rneine benzetilir safa. Pasifik O k y a n u s u kylarndan
bu t r efsanelere ilikin be rnek sunacam.

Balangta her ey srekli bir k a r a n l a biirunm ii.


Gece, iine d u h n a m a z bir allk gibi her eye zulmedi-
yordu.
Orta A v u s t r a l y a ' d a
Aranda halknn
B y k Yaratc efsanesi

H e r ey beklenti iindeydi, h e r ey sessiz ve sakindi;


hareketsizdi ve gkler bombotu.
Maya efsanelerinden

277
Hilikte yzen bir bulut gibi Na Arean bolukta tek
bana oLurmutu, Uyumuyordu, nk u y k u diye bir
ey bilinmiyordu; ackmyordu nk alk henz bi-
linmiyordu. Uzun bir sre byle kald. Sonunda aklna
bir fikir geldi. Ben bir ey yapacam,s- dedi kendi
kendine.

Maiana'dan bir efsane


(Gilbert Adalar)
nce b y k kozmik y u m u r t a vard. Y u m u r t a n n iinde
kaos ve kaos'ta yzen gelimemi, tanrsal E m b r i y o n ,
P a n Ku vard. Par. Ku y u m u r t a d a n kt b u g n k her-
hangi bir insandan drt kez daha b y k olarak. Elinde
bir eki ve keski b u l u n u y o r d u . Bunlarla d n y a y a bi-
im verdi.
P a n Ku efsaneleri, i
(Yaklak nc yzyl)
Gk ve y e r y z ekil almadan nce t m d e n bir k a r -
maa egemendi... Ak seik ve aydnlk olan her ey
yukarlara kp gk oldu. Oysa kark ve dzensiz olan
her ey katlaarak y e r y z oldu. Saf, ince m a d d e n i n
biraraya gelmesi kolay oldu, f a k a t ar, kark mad-
denin younlamas ok zor oldu. B u n d a n t r nce
gk tamamland ve yeryz daha sonra ekil ald. Gk-
le yeryz biraada boluklar o l u t u r u p her taraf kaba
bir sadelik gsterirken, h e r ey y a r a t l m a d a n varolma-
ya balad. te bu B y k B t n l k t . H e r ey bu B -
tnlkten kt ve deiiklikle donand.

H u n a i - n a n Tzu, in
(Yaklak M.. i. yzyl)

Bu efsaneler insanolunun cesaretine b i r e r v g d r . Fa-


kat eski efsanelerle Byk P a t l a m a y a ilikin ada bilimsel

278
efsane arasndaki balca fark, bilimin kendi kendini sorguya
ekmesidir. Ve dncelerimizi snayacak deneyler ve gzlem-
ler yapabilmemizdir. Yaratla ilikin efsanelere kar da b-
y k sayg duyarz.
nsanlarn m e y d a n a getirdikleri her k l t r n , doada ev-
relerin v a r o l m a s n d a n tr sevin d u y d u u n u grrz. Peki,
t a n r l a r istemedike, bu evreler nasl m e y d a n a gelir diye d-
n l m t r . nsan yaam evrelerden getiine gre, tanrla-
r n y a a m l a r n d a da evreler olamaz myd acaba? Hindu dini,
K o z m o s ' u n ok sayda, h a t t a saysz lm ve yeniden doular-
d a n getii inancna dayanan d n y a n n tek dinidir. Zaman
erevesinin, rastlant sonucu da olsa, ada bilimsel kozmo-
lojiyle badat tek din H i n d u dinidir. Bu dine gre, evreler,
yaadmz bir g n ve geceden itibaren 8.64 milyar yl nceki
bir B r a h m a g n ve gecesine k a d a r gidiyor. Bu s r e y e r y z y -
le G n e ' i n yandan daha u z u n d u r . B y k P a t l a m a d a n bu ya-
na olan z a m a n n da yarsna yakndr.
Bu dinde, evrenin, t a n r n n ryasndan baka bir ey olma-
d k a v r a m y e r alyor. O tanr ki, yz B r a h m a yl getikten
s o n r a kendini ryasz bir u y k u y a braknca, d n y a da onunla
birlikte yok oluyor. Yz B r a h m a yl getikten sonra yeniden
k e n d i n e geliyor, irkiiiyor ve b y k kozmik r y a y t e k r a r gr-
m e y e balyor. Bu arada, baka yerlerde de, saysz baka ev-
r e n l e r v a r d r ve h e r biri de kozmik r y a gren bir t a n r y a sa-
hip. Bu b y k k a v r a m l a r evreleyen baka bir b y k k a v r a m
beliriyor. B u n a gre, insanlar, t a n r a r n r y a l a r n d a n doa m az-
l a r ; t a n r l a r insanlarn r y a l a r n d a n doabilirler.
Hindistan'n birok tanr ve her t a n r n n p e k ok kendini
s u n u biimleri vardr, XI. yzylda kalba d k l m Chola
bronzlar, T a n r S h i v a ' m n deiik g r n l e r i n i veriyor. Bun-
l a r d a n en gzeli ve insana huu vereni, her kozmik evre ban-
da evrenin y e n i d e n yaratlna ilikin olandr. B u r a d a ilenen
balca motif, S h i v a ' m n kozmik dans diye bilinen bir ekildir.
N a t a r a j a ad verilen Dans Kral'nn drt eli grlmektedir. st

279
sa elde bir d a v u l v a r . Bu d a v u l d a n yaratln sesi kyor.
Ust sol elde dil biiminde b i r alev g r l y o r . Bu da y e n i y a r a -
tlan e v r e n i n m i l y a r l a r c a yl s o n r a t m y l e y o k edileceini an-
latyor.
B u derin anlaml v e ho g r n t l e r i n ada a s t r o n o m i d -
n c e l e r i n e b i r e r iaret s a y l m a l a r n ne k a d a r i s t e r d i m . . . (*)
ok b y k b i r olaslkla, evren, B y k P a t l a m a d a n bu y a n a
genilemektedir. F a k a t srekli g e n i l e m e y e d e v a m edecei k e -
sinlikle belli deildir. G e n i l e m e d u r a k l a y a b i l i r , d u r a b i l i r ve
gelimenin tersi olabilir. E e r belirli bir y e t e r l i k t e k i m a d d e d e n
d a h a az v a r s a e v r e n d e , gerilere k a y a n g a l a k s i l e r i n e k i m g c
genilemeyi d u r d u r a m a y a c a k t r . V e e v r e n s r e k l i g e n i l e y i p gi-
decektir. F a k a t eer bizim g r e b i l d i i m i z d e n d a h a ok m a d d e
v a r s a e v r e n d e -rnein, k a r a deliklerde sakl ya da g a l a k s i l e r -
aras scak ve g r n m e z g a z l a r iinde- o t a k d i r d e e v r e n e k i m
g c n n etkisiyle b i r a r a y a gelecek v e H i n d u d i n i n d e s y l e n -
dii gibi e v r e l e r dizisinin b i r d n m noktas olacak. G e n i l e -
m e n i n a r d n d a n b z l m e olacak, e v r e n e v r e n s t n e binecek v e
sonu o l m a y a n b i r K o z m o s ' a dnecek. B y l e s i n e sallantl b i r
e v r e n d e yaarsak, d e m e k oluyor ki, B y k P a t l a m a K o z m o s ' u n
yaratl deil a m a yalnzca b i r nceki e v r e n i n s o n u d u r .

(*) Mayalarn yaztlarndaki tarihler de olduka eskiye dayanmak-


tadr. lerk tarihlere ait bir szeyse rastlanmaz. Yaztlardan
birinde bir milyon yl nceki zamanlardan sz ediliyor. Bir di-
er inci eyse 400 milyon yl ncesinden sz ediliyor. Maya uy-
garln inceleyen bilginler arasnda 400 milyon yl konusun-
da tartma srmektedir. Bu yaztlarda geen olaylar efsane-
lere ait olabilir, fakat zaman ls hayret vericidir, Avrupal-
larn dnyann birka bin yl eskiye dayandna ilikin ncil'-
deki fikri benimsemelerinden bin yl kadar nce Mayalar mil-
yonlarca yllk bir zaman, Hintlilerse milyarlarca yllk bir za-
man dnyorlard.

280
ada kozmolojilerden hibiri houmuza gitmeyebilir. Koz-
molojik grlerden birine gre, e v r e n her naslsa on ya da yir-
mi milyar yl nce yaratlmtr ve srekli genilemektedir; ga-
laksiler kozmik u f k u m u z d a n kayboluncaya dek geri ekilmek-
tedirler. Bu o l g u n u n ardndan, uraklar galaksi astronomluu
olanlar isiz kalacaklar, yldzlar souyup lecekler, madde -
r y p dalacak ve e v r e n ilkel zerreciklerden ince ve souk bir
sise dnecek. Kozmos'u baka t r l gren bir baka kozmolo-
jiye greyse, Kozmos'un ne sonu, ne de balangc vardr, Koz-
mos'un douuyla lmleri arasnda gidip geliyoruz ve bu koz-
mos sarkacnn gidi geliinden hibir bilgi susmamaktadr. Ev-
renin bir nceki yeniden v c u t b u l u t u n d a k i galaksilerden, yl-
dzlardan, gezegenlerden, h a y a t ekillerinden ya da uygarlklar-
dan b u g n yaadmz e v r e n d e eser y o k t u r ; B y k P a t l a m a n n
berisine k a n a t rparak hibir ey u u p gelememitir.

H e r iki kozmolojinin e v r e n iin ngrd almyazs ii-


mizi f e r a h l a t m a y a b i l i r , f a k a t hi olmazsa zaman ls asn-
dan ferahlayabiliriz, Szkonusu olaylar on milyarlarca yl sonra
ya da d a h a ge yer alacak. Gelecek insan kuaklar, bu sre
iinde Kozmos lme t e r k edilmeden, epey nlem alabilirler.

E v r e n i n sarka rnei bir genileyip bir b z l d gr


k a b u l edildii takdirde, bilginler genilemeden b z l m e y e ge-
i d n e m i n d e neler oluageldiii m e r a k ediyorlar. Bazlarna
gre, yle bir d u r u m d a , doa yasalar rasgele deiiklie uru-
yor. Ve b u g n k evreni dzen inde t u t a n fizik ve kimya ya-
salar, sonsuz olaslklar b u l u n a n doa yasalarndan yalnzca
birkadr. Galaksiler, yldzlar, gezegenler, yaam ve aklla
u y u m halindeki doa yasalarnn belirli sayyla kstl olamaya-
can a n l a m a k zor olmasa gerek. E e r sarkacn bir u c u n d a n
teki ucuna geiinde doa yasalar pat diye deiirse, kozmik
t a l i h makinesine atlan p a r a d a n bu kez bizim yapmzla u y u a n

281
doa yasalarnn kmasna kretmeliyiz (*).
Acaba srekli genileyen bir e v r e n d e mi, yoksa sonsuz ev-
reler dizisi arasnda varolan b i r e v r e n d e mi y a y o r u z ? B u n u
b u l u p o r t a y a k a r m a n n yollar v a r . B u y o l l a r d a n biri, e v r e n -
deki toplam m a d d e e n v a n t e r i n i y a p m a k t r . teki de, Kozmos'-
un u c u n u g r e b i l m e k t i r .
R a d y o - teleskoplar varl belli belirsiz, ok u z a k l a r d a k i ci-
simleri b u l u p o r t a y a k a r a b i l i y o r l a r . U z a y n d e r i n l i k l e r i n e b a k -
tmzda, z a m a n n da d e r i n l i k l e r i n e b a k m oluyoruz. En ya-
lan kuasar belki de y a r m m i l y a r k yl tededir. En u z a
on ya da on iki m i l y a r k yl tede olabilir. On iki m i l y a r k
yl tedeki cismi g r d m z d e , o cismin on iki m i l y a r y l n -

(*) Doa yasalar sarkacn bir o y a n n d a , bir bu y a n n d a rasgele


deitiril em v/.. Etr ev f e n b i r o k kez bir o yana bir bu yana
gidip geldiyse, ortaya km olabilecek birok ekim gc ya-
sas uyarma, ekim gc fcylesne zayf k a l m o l u r d u ki, ge-
ni^iernenin balangcn toparlayamazd evren. Evren bir kez
bylesi br ekim yasasna mahkm edilirse, artk bir daha sar-
kacn teki ucundaki deneyimi geiremez ve bir daha yeni bir
doa yasasna kavuamaz. Bu nedenle evrenin varolmasndan
karabileceimiz sonu, ya evrenin belirli bir mr olduu ya
da sarkacn hem a yannda, h t m bu yannda uygulanan doa
yasalarnn belirli ve snrl bulunduudur. Eer fizik yasalar
bir o uta, bir bu uta rasgele de itir ilmi yorsa, hangilerinin
deitirilmesine, hangilerinin deitir ilmemesine olanak verilip
verilmediini belirleyen kurallar var demektir. Bu kurallar da
varolan fizik yasalar zerine yeni izik yasalarm oturtacaktr.
Bu noktada dil zenginliimizin azaldn fark ediyoruz. Byle
bir fizik yasasn ifade iin elimizde hazr bir deyim yok. Bu ko-
nularla fepey ilgisiz faaliyet gsterenler Metafizik ve Paraf.
zik deyimlerini kullandlar. En iyisi Trans - fizik demek olur
herhalde.

282
eki d u r u m u n u g r m oluyoruz. Bu n e d e n l e d i r ki, uzayn de-
r i n l i k l e r i n e b a k t m z d a z a m a n n da derinliklerine, e v r e n i n u f -
k u n a , B y k P a t l a m a d n e m i n e b a k m oluyoruz.
N e w M e x i c o ' n u n c r a bir kesinde ayr ayr y e r l e r d e ku-
r u l m u y i r m i yedi teleskop a v a r d r . B u n u n ad V e r y L a r g e
A r r a y V L A ' d r , H e r iki teleskop b i r b i r i n e e l e k t r o n i k dzen iin-
de b a l a n t l d r . Bylece on k i l o m e t r e apnda lek b i r teles-
k o p m u gibi grev y a p a r . Y'LA. t a y f n r a d y o blgelerindeki en
nice a y r n t l a r bile f a r k e t m e k t e d i r .
Baz d u r u m l a r d a bu t r r a d y o - teleskoplar y e r k r e n i n a r -
ka t a r a f n d a k i teleskoplarla balantl olur. Bylece ap y e r -
k r e n i n k i n e eit b i r t e l e s k o p ekle edilir. Baka bir deyile, ge-
zegen apnda b i r teleskop. Gelecekte y e r k r e m i z i n yrngesi-
n e teleskoplar yerletireceiz. G n e i n a r k a t a r a f n dolaacak
o l a n bu t e l e s k o p u n ap, i g n e sistemi a p m a eit olacak. Bu
t r teleskoplar, k u a s a r l a n n i yapsn ve niteliklerini aa vu-
r a b i l i r . E n u z a k t a k i k u a s a r l a n n yapsn v e krmzya d n
o l g u s u n u r e n m e k s u r e t i y l e e v r e n i n m i l y a r l a r c a yl nce mi
d a h a a b u k genilediini, yoksa g e n i l e m e n i n y a v a l a d n m
ya da e v r e n i n g n n b i r i n d e k p krneyeceni inceleme ola-
nana kavuabiliriz.
G n m z d e k i r a d y o - t e l e s k o p l a r son derece d u y a r l d r l a r ;
u z a k t a k i b i r k u a s a r m v a r l ylesine belli belirsizdir ki, sap-
t a n a n nm b i r v a t n k a t r i l y o n d a biri kadardr. Yeryzndeki
teleskoplarn t m n e gne sisteminin dndan ulaan enerji
t u t a r , tek b i r k a t t a n e s i n i n y e r e arpmas srasnda kard
e n e r j i m i k t a r n d a n azdr. G n e sistemi dndaki kozmik rad-
y a s y o n a r a y n d a , k u a s a r s a y m n d a , u z a y d a akll canllarn
v a r l n b u l u p k a r m a d a k i a b a l a n srasnda r a d y o - astronom-
l a r n z e r i n d e d u r d u k l a r e n e r j i m i k t a r l a r n n varlyla yok-
l u u b i r b i r i n e n e r e d e y s e etir.
Baz m a d d e l e r , zellikle y l d z l a r d a k i zerrecikler grlebi-
len ktaki p a r i l t l a r y l a kolayca f a r k e d i l i y o r . Gkadalarn snr
b l g e l e r i n d e k i g a z ve tozsa kolaylkla s a p t a n a m a z ; r a d y o dal-

283
galan karyor gibiyse ele k karmyor. Kozmolojik gizlerin
anahtarn bulabilmek amacyla gzlerimizin duyarl olduu
k iin kullandmzdan ayr aygtlar ve frekanslar k u l l a n m a k
-orundayz. Yerkremizin yrngesine yerletirilen gslemev-
leri galaksiler arasnda youn X - n parlts saptamlardr.
Bunun, nceden varlna hi rastlamadmz galaksiler aras s*
t :k ve Kozmos'u kaplamaya yeterli h i d r o j e n olduu kansna
va. ,ld. Bylece Kozmos'un varolu, sonra da yokolu ve yeni-
den varolu sarkac arasnda gidip geldiini ne sren gr
kantlayan bir d u r u m l a karlatmz sandk. F a k a t Ilicardo
Giaccoi tarafndan son olarak yaplan gzlemler, X - n pa-
rltsnn belirli noktalarda bulunduunu, b u n l a r n da b y k
kuasar srleri olabileceini gsterdi. Bunlarn ayn zamanda,
evren iin daha nceden varl bilinmeyen kLle k a t k l a r n d a n
say;imas uygun grld. Kozmos e n v a n t e r i t a m a m l a n d n d a
ve t m galaksilerin, kuasarlarn, k a r a deliklerin, galaksilerara-
:-: hidrojenin, ekim gc dalgalarnn ve uzaydaki daha egzo-
tik katklarn miktar saptanp tam bir toplama yapldnda, ne-
m e n e m bh evrende yaadmz anlayabileceiz.
Kozmos'un geneldeki yaps tartlrken, astronomlar, uza-
y:: kavisli olduunu ya da Ko2inos'un bir merkezi b u l u n m a d -
n veya evrenin sonu b u l u n d u u n u f a k a t snr tanmadn sy-
lemekten zevk duyarlar. Acaba b t n bunlarla ne demek isti-
yorlar? Diyelim ki, herkesin y a m y a s s olduu g a r i p bir lkede
yayoruz. Bazlarmz gen, bazlarmz kare biiminde olsun.
Bazlar da daha karmak biimli olsunlar. Yamyass binalar-
mzdan girip kyor, yamyass brolara ve elence y e r l e r i n e
gidip geliyoruz. Adna Yassyer diyeceimiz bu lkede h e r k e -
sin genilii ve uzunluu var a m a ykseklii yok. Sol - sa, leri-
geri k a v r a m l a r m biliyoruz, f a k a t y u k a r - aa k a v r a m l a r n
bilmiyoruz. Yalnzca matematikiler biliyorlar. M a t e m a t i k i l e r
bize, Dinleyin, bakn... Gerekten ok kolay... Sa - solu d-
nn. T a m a m . leri - geriyi d n n . O da t a m a m . i m d i de
baka bir boyut dnn. yle ki, varolan izgilerinizden dik

284
a oluturacak biimde birer izgi kn, diyorlar. Eiz de, Siz
ne anlatmak istiyorsunuz? yantn veriyoruz. Yalnzca iki
b o y u t bitiyoruz. ncy gstersene... Hadisene... Hani nere-
deymi? B u n u n zerine, matematikiler, a n a t a m a m a m n ver-
dii z n t y l e abalarndan vazgeiyorlar. Zaten matematiki-
lere de p e k kulak veren olmuyor szn ettiimiz iki boyutlu
varlklardan.
Yassyer'de yaayan her kare - yaratk, teki kare - yarat
t e k bir izgi olarak, yani k a r e n i n kendine en yakn blmn
izgi olarak g r m e k t e d i r . K a r e n i n te yann, ancak oraya ka-
d a r ksa bir gezinti y a p m a k z a h m e t i n e katlanrsa grebilir. Fa-
k a t k a r e n i n ii h e p bir sr olarak kalacaktr o n u n gznde. Me-
er ki, m t h i bir kaza ya da otopsi f a l a n karenin iini scsm...
G n n birinde boyutlu bir yaratk -rnein elma bii-
m i n d e biri- Yassyer'e gelir ve h a v a l a r d a dolar. Cana vakn
vc sevimli bir canl - karenin evine girdiini f a r k eden elma,
boyutlararas bir dostluk gsterisiyle ii tutuarak, Merhaba,->
der. Ben, b o y u t l u l a r d i y a r n d a n bir ziyaretiyim. Zavall
canl k a r e evde evresine b a k a r ve hi kimseyi gremez. in tu-
haf, sesin y u k a r d a n geldiini anlayamaynca, kendi iinden gel-
dii k u k u s u n a derek d u r u m u garipser de. Acaba rahatsz fa-
l a n mym, der.
Bir r u h olduu sanlmasndan ekinen elma Yassyer'e ini
y a p a r . Yassyer'liler diyarnda boyutlu bir y a r a t k ancak ili-
m e n varolabilir. Yalnzca bir kesiti grlebilir Yassyer'de. Yani
Yassyer'i d m d z yzeyiyle temas halinde olan noktalaryla
k a i m d i r g r n t s ancak. Yassyer'de kaydrak gibi y r y e n 1-
ma nce bir nokta biiminde grlecektir tekilerin gzne. Son-
ra da giderek h e m e n h e m e n d z g n daire biimindeki dilimler
gibi. K a r e y a r a t k iki boyutlu d n y a s n d a k i odada nce bir
n o k t a grecek, sonra da bu noktann yava yava daire biimini
aldn f a r k edecek. G a r i p ve ekil deitiren bu yaratk da ne-
r e d e n kp geldi, diyecektir.
ki boyutlu d n y a d a n sklan elma, kare - yarata bir tek-

285
ne alp onu havaya gnderil-. Bylece o da boyutlu d n y a -
nn artc gizleri arasnda dolar. nce ltarc neye u r a d n
anlayamaz. Bilmedii bir dnyada b u l m u t u r kendini. F a k a t az
sonra, Yassyer'e ilgin ve stten bir yerden baktn f a r k eder.
Yukarya ktm! Kapal odalara y u k a r d a n b a k a b i l m e k t e d i r
artk. Yamyass arkadalarn stten grmektedir. Baka bir bo-
yutta yolculuk edebilmek bir t r X - n gr ya da s t n
bir gr salar. Sonuta den bir y a p r a k gibi, bizim c a n l -
kare yzeye konar. teki kare yaratklar asndan, kapal oda-
nn iinden kaybolan Bizimki birden var o l m u t u r tekrar. Ar-
kadalar. Neredeydin, seni gremedik? diye sorduklarnda,
Bizimki yant verir : Az yukarlardaydm. O m z u n a v u r u r -
lar gemi olsun der gibi. Bu aile zlmeye zaten pek m e r a k l d r .
Madem ki, boyutlararas ilikilerden sz ald, yalnzca iki
boyutlular konusuyla y e t i n m e y d i m . A b b o t t ' u n nerisine u y a r a k
bir tek boyutlu y a r a t k l a r dnyasn gzne getirelim. Bu
dnyada herkes bir izgiden oluuyordu. H a l t a sfr - b o y u t l u ya-
ratklar dnyasn gzrne getirerek yalnzca n o k t a l a r d a n olu-
anlar da dnelim. F a k a t bu a r a d a bir baka soru d a h a da il-
gin gelebilir. Drdnc bir fizik boyut olabilir mi?
imdi bir k p oluturalm, anlatacam y o l d a n : Bir izgi
paras aln. Belirli bir uzunluu olsun. Bu izgiye dik a olu-
turacak biimde ayn uzunlukta izgi izerek birletirin. Bir ka-
re elde ettik. K a r e n i n dik alarndan karak eit b y k l k t e
izgiler izince bir k p elde ederiz. Bu k p n bir glge verdii-
ni biliyoruz. Bu glgeyi, ke n o k t a l a n b i r b i r i n e bal iki k a r e
biiminde iziyoruz. k boyutlu bir k p n glgesini incelersek
izgilerin birbirine eit grnmediini ve t m alarn dik a
olmadklarn gzleriz. boyutlu cisim iki boyutlu d u r u m a ge-
erken grnts tam aktarlamamtr. Geometrik projeksiyo-
na bavurunca bir boyutun kaybyla karlarz. Peki, imdi
boyutlu k p m z alalm ve sahip b u l u n d u u dik alardan iz-
giler ekerek drdnc bir boyut verelim : Saa - sola, ne -
arkaya, y u k a r - a a izgiler ekerek deil, f a k a t a y n anda bu

286
ynlere doru t m dik alardan izgiler ekerek. Bunun hangi
ynde olduunu sizlere gsteremem, ama byle bir durumda
drt boyutlu bir kp, h i p e r k p yaratacamz biliyorum. Bu
kpe Teseract adm veriyoruz. Size bir Teseract gsteremem,
nk boyut iinde kslp kalm bulunuyoruz. Ancak size,
bir Teseract'n boyutlu glgesini gsterebilirim. Btn ke-
leri birbirine izgilerle balantl ve birbirinin iine yuvalanm
iki k p biiminde grrz. F a k a t t a m bir Teseract, yani drt
boyutlu k p gsterebilmem iin btn izgiler birbirine eit
ve t m alar dik a olmaldr.

T e s e r a k t y a d a hipsrkiipiir b o y u t l u g-
tCSpn iti boyutlu gtinifS. runtijti.

Yassyer benzeri bir e v r e n d n n . Bu evrenin sakinleri-


nin hi haberleri olmadan iki boyutlu evrenlerini nc bir fi-
ziksel boyut nedeniyle yuvarlak yapalm. Yassyer'liler ksa ge-
zintilere karlarsa, evreni d m d z grrler. F a k a t biri, tmy-
le dz bir izgi gibi grnen yolda uzunca bir gezintiye kar-
sa, b y k bir srla kar karya g e l i r : H e r h a n g i bir engelle
karlamad ve hibir geri dn yapmad halde, her nasl-
sa, h a r e k e t ettii noktaya yeniden gelmitir. ki boyutlu evre-
ni erilip b k l e r e k bir kavis izmitir, nc gizemli bir bo-
y u t yznden. Szkonusu Yassyer'li nc boyutu bilmemek-
te a m a anlayabilmektedir. Anlattmz bu ykdeki boyutlar
birer tane artrrsanz, bizlere uygulanabilecek durumu kavrar-
snz.

287
Kozmos'un merkezi nerededir. E v r e n i n bir ucu var mdr?
O ucun tesinde ne vardr, nereye uzanyor? nc bir boyut
tarafndan erilmi bir e v r e n d e merkez y o k t u r - e n azndan k-
renin yzeyinde yoktur. Byle bir evrenin merkezi o e v r e n d e
deildir. Ulalamayan bir noktada, krenin iinde, nc bo-
y u . 'adr. K r e n i n yzeyinde yalnzca bu denli geni a l a n l a r
varolduundan, bu evrenin ucu yoktur, yani sonu vardr, f a k a t
snrszdr. Ve daha tede ne v a r d r sorusu anlamszdr. Yass
yaratklar, kendi balarna, iki boyutlu e v r e n l e r i n i n dna ka-
mazlar.
B t n boyutlar b i r e r tane artrlrsa, bizlere uygulanabilen
d u r u m ortaya k a r : Merkez ve ucu olmayan, tede bir ey b u -
l u n m a y a n drt boyutlu br s p e r - k r e biimindeki e v r e n .
Bilimde ya da dinde olsun karlatmz fikirlerin en ga-
ribi, en artcsndan sz edeceim imdi. K a n t l a n a m a d ke-
sin. Hibir zaman da kantlanamaz. A m a yine de insann k a n n
oyr.aian bir fikir. Denildiine gre, sonsuz e v r e n l e r hiyerari-
si vardr. yle ki, elektron gibi evrenimizdeki bir temel zerre-
ciin iine girilebilse, t m y l e kapal kalm bir baka e v r e n
bulundurduunu grebileceizdir. B u n u n iinde gkadalarn ve
daha kk yaplarn blgesel kart olan ok sayda ve d a h a
kk element zerrecikleri vardr. B u n l a r da bir alt d z e y i n
evrenleridir. Ve bu h e p byle gider. E v r e n iinde e v r e n b u l u n -
mas. aa doru bir hiyerari o l u t u r d u u gibi y u k a r doru
da oluturur. Sonsuza dek. Bizim bildiimiz galaksiler, yldz-
lar, gezegenler ve insanlardan oluan e v r e n i m i z bir s t t e k i ev-
renin tek ve temel zerreciinden biridir. Sonsuz bir m e r d i v e n i n
basama yani.
H i n d u kozmolojisinde sz edilen sonsuz evreli sonsuz ev-
renler grn de geride brakan bir dinsel g r olarak b e n
imdiye dek bundan bakasna raslamadm. teki e v r e n l e r aca-
ba nasldr? Deiik fizik yasalar zerine mi o t u r t u l m u l a r d r ?
Yldzlara, galaksilere, dnyalara ya da t m y l e baka eylere
mi sahiptirler? Aklmzn almayaca baka b i r h a y a t biimleri

288
mi v a r d r ? Bu evrenlere girebilmemiz in drdnc fiziksel
boyuta girmemiz gerekebilir... H e r h a l d e kolay deildir; belki
b i r kara delik bu konuda bize yardmc olabilir. Gne sistemi
yaknlarnda k k k a r a delikler bulunabilir. Sonsuzluun ipucu-
nu a r a r k e n , bir srama yapabiliriz...

289 Kozmos : F. 13
Blm XI

ANILARIN ISRARI
imdi Gn ve Yeryznn kaderi tayin edildiine,
ve hendeklerle kanallar ilevlerini stlendiklerine,
Frat'la Dicle'nin kylar belirlendiine gre,
imdi ne yapacaz?
imdi ne yaratacaz?
Syle Anunaki, gklerin tanrs sen syle, baka ne
yapalm?
nsann Yaratlna likin Asur yks, M.. 800

Tanrlar arasndan hangi tanrysa, ite o, kaos ktlesine


dzen verdi ve ktleyi kozmik zerreciklere ayrd; yer-
y z n n lk kalbn da o dkt. Her yan ayn biimi
alsn dye kocaman br kre yapt... Hibir yan verdi-
i bayat ekillerinden yoksun kalmasn diye yldzlarla
tanrsal ekiller gn demesini kapladlar, deniz pa-
rltl balklara yatak oldu, yeryz hayvanlara kucan
at ve uar hava kular barndrd... nsanolu do-
mutu... Tm hayvanlarn baklarnn yere dnk ol-

291
masna karlk, o tanr yalnzca insana yukarya doru
bakma, iki aya zerinde dik durma ve gzlerini gk-
y z n e kaldrma olana tand.
Ovdus, Meta mor phoses, birinci yzyl

ENGN KOSMK KARANLIIN NDE gne stemi-


n. n d a h a gen ve d a h a yal olan saysz yldzlar ve geze-
g e n l e r b u l u n u r . H e n z kesinlikle sylemeyiz, a m a y e r y z n d e
h a y a t n ve akln e v r i m i n e yol aan ayn sreler, K o z m o s ' u n h e r
kesinde geerli olmaldr. Yalnzca S a m a n y o l u Galaksisinde
bi;-.len ok deiik ve ok d a h a gelimi y a r a t k l a r a b a r n a k sa-
layan bir m i l y o n d n y a b u l u n a b i l i r . ok bilmek, ok zeki ol-
m a k l a e deildir. Akl yalnzca bilgi d e m e k deildir, a y n za-
m a n d a y a r g d r da. Baka b i r deyile, bilgiler a r a s n d a b a l a n -
t k u r u p b u n l a r k u l l a n m a k t r . B u n a r a m e n , elimizin a l t n d a
b u l u n d u r d u u m u z bilgi b i r i k i m i yine de akln b i r ls s a y -
lyor. Bilgi b i r i m i n i n lei B i t ' t i r ; belirli bir s o r u y a evet ya
d a hayr y a n t n n v e r i l m e s i y l e oluur, r n e i n , b i r l a m b a -
nn ak ya da kapal o l u u n u n b e l i r l e n m e s i t e k b i r bilgi B i t ' i
gerektirir. Elinizdeki bu k i t a b n szl bilgi ierii 10 m i l -
7
yon (l ) Bit'tir. Y e r y z n d e k i t m k i t a p l k l a r d a k i eitli ki-
taplarda varolan szcklerle r e s i m l e r i n ierdii bilgi 10' ya da
10!T Bit'tir (*). K u k u s u z bu bilgilerin b a z l a r gereksizdir. Bu
say, insanlarn bilgi apn gstermesi b a k m n d a n b i r l d r .
F a k a t h a y a t n y e r y z n d e k i n d e n m i l y a r l a r c a yl nce gelitii
daha baka d n y a l a r d a bilgi b i r i k i m l e r i belki 100 ya da 10 B i t
olabilir.

(*) Bu duruma gre, dnyadaki tm kitaplarn ierdii bilgi, bir


byk Amerikan kentinde bir ylda video olarak yaynlanan
bilgiden ok deildir. Ne var ki, btn Bit'Ierin deeri, hi kus-
kusuz ayn dedir.

292
Akll canllarn yaad o bir milyon dnya arasnda ender
bir gezegen d n n ki, yzeyinde sv d u r u m d a su bulunsun.
S u d a n y a n a zengin byle bir o r t a m d a nispeten zeki yaratklar
yaar. Bazlar a v m y a k a l a m a k iin sekiz kolludur; b a z d a n v-
cutlarndaki koyu ve ak renkli ekilleri deitirerek aralarnda
haberledirler; h a t t a t a h t a d a n ya da m a d e n d e n tekneler yaparak
okyanuslar yama e t m e y e kan k k ve zeki yaratklar da
yaar. F a k a t biz, y e r k r e n i n en b y k yaratklar, belli bal
zeklar, derin okyanuslarn sezgi sahibi ve sevimli ustalar olan
k o c a m a n balinalar zerinde younlatryor uz aratrmalarmz.
Balinalar y e r k r e m i z d e gelimi en b y k hayvanlar-
dr (*). Dinozorlardan da epey b y k t r l e r . Yal bir mavi
balina otuz m e t r e boyunda ve 150 ton arlnda d ir. Balinala-
rn okyanusa almalar yenidir. Daha b u n d a n 70 milyon yl
nce atalar k a r a d a n o k y a n u s a ar admlarla g eden etil
memelilerdi. Balinalar dnyasnda ana balinalar s t emzirir ve
y a v r u l a r n a zenle bakar. B y k l e r i n y a v r u balinalara re-
n i m verdikleri u z u n bir ocukluk dnemi szkonusudur. O y u n
o y n a m a k nemli elencelerinden biridir. B u n l a r memelilere
zgn d a v r a n l a r d r ki, akll v a r l k l a r n gelimesi asndan
n e m tar.
Deniz kasvetli ve lo bir ortamdr. K a r a d a k i memelilerin
iine y a r a y a n grme ve koku d u y u l a r o k y a n u s u n derinliklerin-
de fazla y a r a r l deildir. iftleecek birini ya da ocuunu ve-
ya avn b u l m a k iin bu d u y u l a r k u l l a n m a y a yeltenen balina-
l a r n atalar nesillerini fazla s r d r e m e m i l e r d i r . Bylece evrim
yoluyla y e n i bir y n t e m gelitirmilerdir; bu y n t e m ok ie
y a r y o r ve balinalarn a nlaab ilmelerin de nemli rol o y n u y o r :
i t m e d u y u s u . Balinalarn kardklar baz sesler ark olarak
niteleniyor. F a k a t bu seslerin a n l a m konusunda henz cahil

{*) Ba2i sekoya aalar herhangi bir balina trnden daha b-


yktr.

293
saylrz. Yksek f r e k a n s t a n tutun da insan kulann iitebi-
lecei alak frekansa kadar v a r a n sesler karyorlar. Balinala-
rn tipik bir arks on be dakika srer. En uzunu da bir saati
bulur. Bazen bu arknn h e r haliyle aynen tekrarland olur.
Bazen de arknn ortasnda, bir g r u p balinann k sularn
terkedip gittikleri ve alt ay sonra dnp orada arkya a y n no-
- l:v t e k r a r baladklar -sanki hi ara verilmemi gibi- saptan-
l.. r. Balinalarn bellei ok kuvvetli. ou zaman da ark lis-
telen:.! deitirdikleri grlr.
Bir gruptaki yelerin ayn arky birlikte syledikleri
olur. Karlkl anlama ve ibirlii sonucu sylenen paralar
hu ay deitiriliyor. Bu deime yava yava ama m u t l a k a l-
y. Seslendirme de ok karmaktr. nsann ses perdesinden
kacak olsa syle dik i eri arklar, iindeki bilgi tutar 10" Bit'i
bulur. lyada destanmdak bilgi t u t a r kadar. Balinalarla ku-
zenleri oa yunu. ; balklarnn k o n u m a k t a n ya da ark syle-
mekten amalar nedir bilemiyoruz. El gibi organlara s a h i p de-
iller. el ileri yapamazlar, fakat sosyal yaratklardr. A v l a m y o r -
i?., yzyorlar, balk tutuyorlar, geziniyorlar, coup eleniyor-
lar, iftlemiyorlar, oynuyorlar, yrtc h a y v a n l a r d a n kayorlar.
Bu >;onuda sylenebilecek epey ey var.
Balrvalar iin balca tehlike, yeni t r e y e n bir h a y v a n d a n ,
kendine insan dye bir y a r a t k t a n geliyor. Teknolojisi sayesin-
de okyanuslarda etkinliim gsteren insanolundan geliyor bu
tehlike. Balinalarn tarihinin yzde 99,99'unu k a p l a y a n z a m a n
blmnde derin okyanuslarn yzeyinde ya da diplerinde in-
sanolu grlmemiti. Bu sre iinde balinalar iitme d u y u s u
yoluyla olaanst haberleme sistemlerini gelitirdiler. Bali-
nalarn bir t r yirmi H e r t z frekansl yksek sesler karr. Pi-
yana klavyesinin en dk oktavna y a k n bir sestir bu. (Bir
Hertz bir ses frekans birimidir. Kulanza h e r saniyede gi-
ren bir ses dalgasdr.) Bu gibi dk frekansl sesleri o k y a n u s
zor emer. Amerikan biyologu Roger P a y n e , derin okyanus ka-
nallarn kullanarak iki yunus balnn dnyann neresinde bu-

294 -
lunursa b u l u n s u n l a r birbirleriyle yirmi H e r t z zerinden haber-
leebileceklerini hesaplamtr. G n e y K u t b u n d a Ross Ice kta
sahanlmdakiyle Aleutian adalar aklarndaki iki balinann
haberlemesi m m k n d r . Tarihleri boyunca balinalar, yerk-
re evresini kapsayan bir haberleme ebekesi k u r m u olabilir-
ler. B i r b i r l e r i n d e n 15.000 kilometre k a d a r uzaktalarken kar-
dklar sesler belki de ak arklardr. Okyanuslarn derinlikle-
rine boaltlan u m u t notalar.
On milyonlarca yl sreyle bu kocaman, akll ve haberle-
me yetenei gsteren yaratklar, doada bir dmanla karla-
m a d a n yaamlardr, X I X , yzylda buharl gemi yapmna
giriilince, denizlere hi de hayrl olmayan bir evre kirlilii
iareti u l a t : G r l t . Ticari ve askeri gemilerin daha da o-
almasyla o k y a n u s l a r a yaylan g r l t (zellikle yirmi Hertz
f r e k a n s n d a ) kulak ard edilemez d u r u m a geldi, Okyanuslarara-
s haberleme giriimini y r t e n balinalar iin anlamak gide-
rek zorlat. H a b e r l e m e giderek ksa mesafelere indi. ki yz-
yl nce Fnback denen balina t r n n anlamas 10.000 km.
uzaktan m m k n olurken, imdi bu mesafe birka yz kilo-
m e t r e y e inmi olabilir. Balinalar birbirlerini isimleriyle mi a-
rrlar? Yalmzca ses yoluyla birbirlerini tanyabilirler mi? Ba-
linalarn haberleme olanaklarn kestik. Milyonlarca yl haber-
leeblen y a r a t k l a r imdi s u s t u r d u k .
Onlar s u s t u r d u u m u z bir yana, balinalar l d r p r u j ya
da m a k i n e ya r e t i m i iin cesetlerini satyoruz. Bylesine
akll canllar l d r m e n i n sistemli bir cinayet olduunu birok
lke anlyor. F a k a t J a p o n y a , Norve ve Sovyetler Birlii'nin
nderliindeki balina cesedi ticareti s r p gidiyor. Biz insanlar,
t r olarak, y e r k r e m i z dndaki akll y a r a t k l a r d a n haber al-
ma peindeyiz. Peki, bu uurda, nce y e r k r e m i z d e k i akll can-
llarla, deiik k l t r d e n ve rktan insanlarla, maymunlarla,
yunuslarla, f a k a t zellikle derin s u l a r n stad olan balinalarla
haberlemeyi younlatrsak daha iyi olmaz m?
Bir balinann yaayabilmesi birok bilgi edinmesine bal-

295
dr. Bu bilgi, genlerinde ve beyninde birikmitir. Szkonusu
gcnc-'ik bilgi, planktonu yaa evirme, su altnda bir kilometre
suren bir dal srasnda soluu t u t m a gibi d u r u m l a r da kapsa-
maktadr. Beyinlerindeki bgiyse. yani renilen bilgi, annesi-
v - kim olduunu ya da dinlemekte olduu arknn anlamn
-,:vroma gibi d u r u m l a r ierir. Yeryzndeki t m teki h a y -
vanlar gibi balinalarn da bir gen kitapl ve br de beyin ki-
tapl vardr.
Balinann genetik malzemesi, insanlardaki genetik malze-
me gibi, nkleik asitten m e y d a n a gelmitir. Hani u olaanst
melekller ki, evrelendikleri kimyasal yap talar araclyla
kendilerini retebiliyorlar ve kaltsal bilgiyi eyleme geiriyor-
lar r n e i n , v c u d u m u z d a k i her hcrede bulunann ayn olan
bir balina enzimi vardr. Buna Heksokinase ad verilir. Balina-
nn planktondan ald bir eker molekln e n e r j i y e e v i r m e k
zere yaklak yirmi drt enzim araclyla gerekleen sre-
cin ilk aamasn, szn ettiimiz enzim gerekletirir. P l a n k -
tondan ald o azck e n e r j i de balinann ark sylemesine
ufack bir katk oluturuyor belki de.
Bir balinann ya da insann veya herhangi bir h a y v a n n
ya da bitkinin ift sarmal erili DNA'snda birikmi bilgi drt
h a r f t e n meydana gelen bir dilde yazldr; drt deiik nkleotid
t r DNA'nn molekl malzemesidir. eitli h a y a t ekillerinin
kaltsal malzemesinde ka B i t l i k bilgi birikimi v a r d r ? eitli
biyolojik sorulara ka tane e v e t / h a y r yant yazldr h a y a t n
dilinde? Bir virsn ihtiyac olan bilgi yaklak 10.000 Bit'Iik-
tir; bu sayfadaki bilgi t u t a r k a d a r . Bu bilgi, bir virse, baka
organizmalar hasta etmek ve kendini yeniden r e t m e k iin ge-
reklidir. Zaten virsn b u n d a n baka bir ii de y o k t u r . Virse
ait bilgi bast'tir fakat ok dikkatle okunmas gerekir. Bir bak-
teryse yaklak bir milyon B i t l i k bilgi kullanr; 100 kitap say-
fasndaki bilgi kadar. Bakterilere virslerden daha y k l i
dmektedir. Virsler gibi tam asalak deildir b a k t e r i l e r . B a k -
teriler y a a m a k iin almak zorundadrlar. Bamsz y a a y a n

296
tek hcreli bir amipin yaps daha karmaktr. DNA'smda var-
olan drt yz milyon Bit'lik bilgi birikimi y z n d e n yeni bir
amip r e t e b i l m e k iin her biri 500 s a y f a b k seksen cilt kitaba
sacak bilgiyi k a r t r m a k zorundadr.
Bir balinann ya da insann be milyar Bit'lik bilgi birikimi-
ne ihtiyac vardr. Hcrelerimizin her birindeki bilgilerin top-
lam olan hayat ansiklopedimizdeki bilgi birikimi 5x10 Bit'tir.
Bu bilgiler kitaba dklecek olsa 1.000 cildi doldurur, Bedeni-
nizdeki 100 trilyon h c r e n i n her biri, sizi b u g n k u d u r u m u -
nuza getirmeye ynelik komple bir bilgi kitaplna sahiptir.
V c u d u n u z d a k i her hcre, tek bir h c r e n i n birbiri ardndan
blnmesiyle m e y d a n a gelir. B u n l a r m e y d a n a getiren o tek
hcre, ana babanz t a r a f n d a n retilen t o h u m d u r . O hcrenin
h e r blnnde, sizin siz olmanz salayan birok embriyolojik
aamada, ilk genetik bilgi ciltlerinin b i r e r kopyas b y k bir
sadakatla tekrarlanr. Bylece karacier hcrelerinde kemik
hcrelerinizin y a p m n a ilikin bilgiler bulunmas gereksiz ol-
duu gibi, kemik hcrelerinde de karacier yapmna ilikin
bilgiler kullanlmaz. G e n e t i k kitaplkta, v c u d u n u z u n kendini
sahip olduu d u r u m a getirebilmesi iin gerekli b t n bilgiler
vardr. Eskiden k a l m a bilgiler kahredici bir sabrla, titizlikle,
en ince a y r n t l a r n a dek habire yazlr da yazlr. Nasl gle-
ceinize, nasl aksracanza, nasl yryeceinize, ekiller: na-
sl tanyacanza, nasl reyeceinize, bir elmay nasl sindire-
ceinize ilikin t m bilgiler szkonusu genetik kitaplndadr,
Bir e l m a y e m e n i n son derece karmak bir sre olduunu
belirtmeliyiz. G e r e k t e n de yediklerimden e n e r j i elde etmek iin
zorunlu olan k i m y a s a l surecin t m a a m a l a r n d a n bilinli olarak
g e m e m gerekseydi, baka bir deyile, kendi enzim bileimleri-
mi bilinli olarak kendim y a p s a y d m alktan lrdm belki de.
B a k t e r i l e r anaerobik (havasz - oksijensiz) glikoliz sreci-
ne giriirler ve b u n u n sonucu olarak elmalar r r ; mikroplar
iinse m k e m m e l bir ziyafet. Onlarla bizler ve aradaki t m ya-
r a t k l a r benzer genetik reti sahibiyizdir. Genlerimizin kitap-

297
lklar ayr olmakla birilkte ortak sayfalar vardr. Bu da, ortak
bir evrim mirasna sahip bulunduumuzu bir kez daha hatrla-
tr. Vcudumuzun hi aba harcamadan yapt karmak bio-
kimya srelerini bizler teknolojimizle ancak ksmen gerek-
letirebilmekteyiz. Unutmayalm ki, evrimin milyarlarca yllk
pratik yapma imkn oldu.
Szgelii, stlendiiniz sre ok karmak olduundan mil-
yarlarca Bit'lik bilgi birikimi yetmiyor. Ne bileyim, evre ko-
ullar ylesine hzl deiim gsteriyor ki, o ana dek yeterli
olan genetik bilgi ansiklopedisi artk ihtiyaca cevap vermiyor,
o sreci nasl tamamlayacanz yantlayamyor. Byle bir du-
rumda 1.000 ciltlik bir gen kitapl bile yetmez. te, bu neden-
ledir ki, beynimiz vardr.
Tm dier organlarmz gibi beyin de gitgide daha karma-
k bilgiler iererek, milyonlarca yllk sre iinde geliti. Bey-
nin yapsnda gelime srecinden getii btn aamalarn yan-
sd grlr. Beyin ten darya doru bir gelime evrimi ge-
irmitir. En i blmede, en eski kesimi, beyin kk vardr; kalp
at ve soluk al gibi yaamn temel biyolojik ilevlerini dze-
ne sokar, Paul McLean'in ilgin aratrmalarna gre, beynin
yksek dzeydeki levleri aamada gelimitir. Beyin kk-
n rten R - kompleksi, saldn, tresel davranlara, karaya ba-
llk ve sosyal hiyerari anlay merkezi olup yz milyonlarca yl
nce srngen atalarmzda olumutur. Hepimizin kafatasnn
derin blmnde timsah beynine benzeyen bir ey vardr.
R - kompleksini memelilerin beyni evreler. Bu bolm on mil-
yonlarca yl nce atalarmz memeliyken, fakat henz primat
deillerken gelimitir. Davranlarmzn ve duygularmzn
ocuklara kar ilgilerimizin ve endielerimizin balca kayna-
dr.
D blmde, hemen altndaki ilkel beyinle huzursuz bir
uyum halinde olan beyin kabuu vardr. Beyin kabuu milyon-
larca yl nce primat atalarmzda gelimitir. Maddenin bilin-
ce dntrld beyin kabuu, bizlerin tm kozmik yolcu-

- 298
luklara balang iskelesidir. Beyin ktlesinin te ikisinden
fazla bir blm sezgi ve m u h a k e m e i m p a r a t o r l u u n u n snrla-
rna girer. Fikirler, esinlenmeler b u r a d a doar. B u r a d a okuruz,
yazarz, hesap ve mzik bestesi yaparz. Beyin k a b u u yaam-
mzn bilin yann dzenler. T r m z n belirgin zellii, in-
s a n l a r n t a h t k u r d u u yer burasdr. Uygarlklar beyin kabuu-
n u n meyvasdrlar.
B e y n i n dili genlerin k u l l a n d D N A dili deildir. Bilgile-
rimizin ifrelendii hcreler v a r d r beyinde. Bu hcrelere n-
r o n l a r ad verilir. Nronlar, bir m i l i m e t r e n i n birka yzde bi-
ri oran apnda elektrokimyasal elementlerdir. H e r birimizin
s a h i p olduu nron says belki yz m i l y a r b u l u r Samanyolu
Galaksisindeki yldzlarn saysyla kyaslayabiliriz. ou nron
komu nronlarla binlerce balant k u r m u d u r u m d a d r , tnsan
j b e y n i n i n k a b u u n d a yaklak y z trilyon 10 u balant var-
dr.
Charles S h e r r i n g t o n insann u y k u d a n kalknca, beyin ka-
b u u n u n almasn yle d n y o r :

imdi, r i t m i k kvlcm kabarcklar alanna dnt


ve oraya b u r a y a gidip gelen kvlcm k a t a r l a r n n hare-
kete getii an. Beyin uyannn habercileri bunlar. Be-
y i n u y a n y o r ve dnce y e r i n e geliyor. Samanyolu koz-
m i k bir d a n s lenine balam sanki. Milyonlarca renkli
n o k t a n n gidip gelerek zlmekte olan b i r ekli yeniden
a n l a m ipliiyle r d , f a k a t h e m e n abucak baka anlam
kazandrd bir sihirli tezgh imdi beyin kabuu. Dn-
ce erevesi iindeki m s v e d d e ekiller srekli deien bir
u y u m l a gelip geiyor. U y a n a n v c u d u m u z imdi ayaa
dikilirken, bu b y k e y l e m i n u y u m u n u hazrlayc ekil-
leri, alt- b e y n i n k a r a n l k yollarna k tutuyor. Yolculu-
a balayan kvlcml iplikler aradaki ba k u r m a y st-
| leniyor. D e m e k oluyor ki, v c u d u m u z kendine gelmitir
ve u y a n a n g n k a r l a m a k in ayaa kalkmtr.

299
Uykuda bile beyin nabz gibi atar, kalp gibi arpar ve kvl-
cmlanr. Bunlar insan hayat srdrme gibi karmak grevi
nedeniyle yapar; rya grerek, anmsayarak, dnerek. Dn-
celerimiz, dlerimiz ve zihnimizde kurduklarmz, fiziksel bir ger-
ee dayanrlar. Bir dnce, yzlerce elektrokimyasal drtden
oluur. Nronlar dzeyine ndirgenebilsek, ssl ilemeler gibi
karmak gelip-geici ekillere tank olabilirdik. Bu ekillerin
biri, ocukluumuzdaki ky patikasnda aldmz bir leylek ko-
kusunun ansal kvlcmndan geliyor olabilir. Bir bakasysa, Ey-
vah, anahtarlarm nerede braktm? sorusunun heyecan dal-
gasndan domutur.
Beyin Da'nm vadileri oktur. ap snrl bir kafatasnda-
ki beyin kabuunda bilgi istiflemek iin alan genileten epey
kvrmlar bulunur. Beynin noro - kimyasal faaliyeti inanlma-
yacak derecede youndur. imdiye dek insanolunun icat etti-
i tm makinelerden ok daha mkemmel alan bir makine-
dir bu. Ne var ki, ileyiinin, 10" nron balantsndan bata
bir yolla olduuna ilikin hibir kant yoktur. Dnce dnya-
s aa yukar iki yarm kreye ayrlmtr. Beyin kabuunun
sa yar kresi, ekil ayrt etme, sezinleme, duyarllk ve ya-
rataclk ilevlerini yerine getirir. Sol yarm kre, mantksal
dnce ve muhakeme levlerini yerine getirir. Birbirine kar-
t bu iki temel g, insan dncesini belirler. kisi brarada
fikir yaratmaya ve bu fikrin geerliliini snamaya yarar. ki
yarm kre arasnda srekli bir diyalog kurulmutur. Yarat-
clkla zmleyici muhakeme arasndaki kpry muhteem
bir sinir yuma kurmu olup bu kprnn her iki kys birden
dnyay anlamamz iin vazgeilmez yarm krelerdir.
nsan beynindeki bilgi ieriini Bit olarak ifade edecek olur-
sak, nronlar-aras balant toplamyla Bit saysnn birbirine
eit olduunu syleyebiliriz. Bu da yaklak yz trilyon, 10J1
Bit'tir. Eer bu bilgi yazya dklecek olsa, yirmi milyon cilt
kitab doldurur ki, bu da dnyadaki en byk kitaplklardaki
kitap says kadardr. Yirmi milyon cilt kitaptaki bilgiye e bil-

300
gi, h e r b i r i m i z i n k a f a s n n iinde b u l u n m a k t a d r . Beyin ok az
y e r k a p l a y a n ok b y k b i r bilgi alandr, B e y n i m i z d e tad-
mz k i t a p ciltlerinin ou beyin k a b u u n d a d r . Beynin bod-
r u m k a t l a r n d a a t a l a r m z n ok eski z a m a n l a r d a bel baladk-
lar ilevler y a t m a k t a d r : Saldr, k o r k u , seks, ocuk b y t m e k ,
liderlerin k r k r n e peine t a k l m a k . O k u m a k , y a z m a k , ko-
n u m a k gibi b e y n i n y k s e k d z e y d e k i ilev yerinin b'::yin -ka-
b u u b l m n d e b u l u n d u u sanlyor. A n l a r s a b e y n i n birok
blgesinde oka is f l e n m i ! ir. E e r telepati diye b:.r ey ger-
e k t e n olsayd, h e r b i r i m i z iin s e v d i k l e r i m i z i n beyin k a b u k -
l a r m d a k i k i t a p l a r o k u m a olana alrd. F a k a t t- .opalinin v a r -
ln g s t e r e n bir k a r a t y o k elimizde; bu t r bigi iletiimi sa-
n a t l a r l a y a z a r l a r n g r e v l e r i a r a s n a giriyor.
B e y i n a n m s a m a k t a n d a h a te ilevler y a p y o r . K y a s l a m a
y a p y o r , z m ve s e n t e z yapyor, s o y u t l a m a l a r a ge 1 yor. Gen-
lerimizin bilgi d a a r c n d a n d a h a ok bilgi e d i n m e m i z gerek-
t i i n d e n B e y i n K i t a p l G e n K i t a p l n d a n o n bin kez d a h a
b y k t r . H e n z e m e k l e y e n b i r ocuun d a v r a n l a r n d a n d a
belli olan r e n m e t u t k u m u z hayatta k a l a b i l m e y e yarayan b i r
a r a t r . D u y g u l a r ve treselleen d a v r a n biimleri iimize i-
l e m i t i r . B i z i m insanlk y a a m m z n b i r e r paras olmula: :lr.
F a k a t yalnzca i n s a n l a r a ait zellikleri deildir b u n l a r , 1: -y- un-
l a r n d a d u y g u l a n v a r d r . Bizim t r m z t e k i l e r d e n ay r; e : n
d n c e d i r , f i k i r d i r . B e y i n k a b u u b i r k u r t u l u yolu . ' m u k a -
ltsal g e n e t i k m i r a s m z olan k e r t e n k e l e ve maymun *. "ni
b i i m l e r i n i n s n r l a r iinde ksp k a l m a m z a a r t k gc: k
m a m t r . H e r birimiz, b e y n i m i z i n girdiklerinden ve y>- in
d n e m i m i z d e de r e n m e k i s t e d i k l e r i m i z d e n geni apta s o r u m -
luyum. S r n g e n b e y n i n i n h k m a l t n d a k a l m a y p kendim:/.i
d e i t i r e b i l m e o l a n a n a sahibiz.
D n y a d a k i b y k k e n t l e r i n ou r a s t l a n t sonucu k u r u l -
m u , g n n i h t i y a l a r n a c e v a p v e r m e k zere yava y a v a b-
y m l e r d i r . B i r k e n t i n e v r i m i b e y n i n e v r i m i gibidir. K k
bir m e r k e z d e n geliip y a v a y a v a b y r v e deiir. Deiir-

201
ken, eski b l m l e r i n d e n ou almasn s r d r r . Yetersizlik-
lerinden t r b e y n i n eskiye ait i b l m n karp y e r i n e
daha ada yapl bir ey k o y m a eklinde bir e v r i m olana
yoktur. Yenileme srasnda beyin alr d u r u m d a d r . B u n d a n
trdr ki, b e y i n k k n R - kompleksi, d a h a s o n r a memeli
beyin sistemi (limbik) ve s o n u n d a da b e y i n k a b u u e v r e l e m e k -
edir. Eski blmler, t m birden deitirilemeyecek k a d a r
emli ilevler g r m e k t e d i r ; bylece ad kalsa da, y a r a r de-
il z a r a r verse de, e v r i m i m i z i n gerekli sonucu olarak hrltyla
s o l u y a r a k almalara k a t l a c a k t r .
New York k e n t i n d e b y k s o k a k l a r d a n ou X V I I . yzyl-
dan. borsa binas XVIII. yzyldan, s u boru h a t l a r X I X . y z -
yldan k a l m a d r . E l e k t r i k s a n t r a l l e r i ve g nakil ebekeleri X X .
yzyla aittir.
H a y a t t a kalabilmemiz iin gerekli bilgilerin t m n d e v -
r a l m a y a g e n l e r i m i z y e t e r l i o l m a y n c a b e y i n l e r geliti. Fakat
sonradan yle bir z a m a n geldi ki, rnein on bin yl nce, be-
yinde b u l u n d u r a b i l e c e i m i z d e n d a h a ok bilgi e d i n m e ihtiyac
duyunca, v c u d u m u z dnda ynla bilgi b i r i k t i r m e n i n yolla-
rn bulduk. Gezegenimizde, g e n l e r i n i n ve b e y i n l e r i n i n dnda
olmak zere t o p l u l u a m a l e d i l m i o r t a k bellek g e l i t i r e n tek
tr nsandr. Bu bilgi deposu kitaplk adn v e r d i i m i z y e r l e r -
dir.
K i t a p bir aatan y a p l m t r . K o y u r e n k boyal k a r g a c k
burgack izgilerin izildii ve a d n a yaprak d e n e n p a r a l a r n
b i r a r a y a getirilmesinden oluur. Bu k i t a b a b i r gz a t t n z d a ,
baka b i r insann sesleniini d u y a r s n z ; b i n l e r c e yl nce l-
m birinin sesidir b u . Binlerce yln getii z a m a n k p r s -
n n tesinden yazar, k i t a b araclyla size, zihninizin iine,
aka ve s k n e t l e br eyler a k t a r y o r d u r . Yaz, insanlarn
belki de en b y k icaddr. B i r b i r l e r i n i hibir z a m a n t a n m a -
m, a r a l a r n a alarn girdii i n s a n l a r b i r b i r i n e s a l a y a n en
b y k aratr. Kitap, z a m a n n zincirini atr atr k o p a r r , i n -
sanlarn mucize y a r a t a n s i h i r b a z l k l a r n n b i r k a n t d r .

302 -
Eski zaman yazarlarndan bazlar kil stne yaz yazdlar.
ivi yazs, Bat alfabesinin eski atas, Yakndou'da yaklak
5.00 yl nce icat edildi. Kayt tutma amac tayordu: Bu-
day alm, arazi sat, krallarn zaferleri, rahiplerin heykelleri,
yldzlarn aldklar durum, tanrlara dualar. Binlerce yl yaz,
kil stne ve taa oyularak veya balmumuna, aa kabuuna
ya da deriye ilenerek ya da bambu tahtasna, papirse ya da
ipee boyayla yazld. Bunlarn hepsi de ancak bir tek nsha
olabiliyor, antlardaki yazlar dnda da teki yazlar yalnzca
az sayda kiiye okuma olana salyordu. Derken, in'de, ikin-
ci ve altnc yzyllar arasnda kt, mrekkep ve ii oyulmu
tahta harflerle bask yntemleri icat edildi. Bylece bir yaz-
dan birok suret karp yaymak gerekleebildi. Bu fikrin ge-
ri kaim Avrupa ktasnda uyanmas iin bin yl geti aradan.
Ama uyanr uyanmaz da kitaplar baslmaya baland dnyann
her yannda. 1450 yllarna doru matbaann icadndan nce
tm Avrupa'daki kitap says ancak on binlerle ifade edilebilir-
di. Hepsi de elyazmasyd. in'de M.. 100 yllarnda kitap sa-
ys, 1450'lerde Avrupa'daki kitap says kadard. Byk isken-
deriye Kitaplmdaki kitap says da dnyada varolann yzde
onuna yaknd. 50 yl iinde, yani 1500 yllarnda baslm kitap
says 10 milyonu bulmutu. Okumasm bilen herkes iin -
renmek mmkn oluyordu. Sihir yaylmt.
Son yllarda cep kitaplar denilen ciltsiz kitaplarn basl-
masyla kitap fiyatlar ucuzlad. Bir le yemei parasyla Ro-
ma mparatorluunun k, trlerin kkeni, ryalarn yoru-
mu, eyann doasna ilikin birka kitap alp zerinde d-
nebilirsiniz. Kitaplar tohum gibidirler. Yzyllarca bir yerde
uyuyakalm durumdadrlar, sonra da birden beklenmedik ve n
umut vaat etmeyen topraklarda iek vermeye balarlar. li
Dnyann byk kitaplklarnda milyonlarca cilt kitap bu- f-
lunur. Bunlar, kelime olarak, 10" Bit'lik bilgiye eittir. Resim if
olarak da 10!S Bit'lik bilgiye. Bu say, genlerim izdeki bilgiden -'e
on bin kez fazladr. Beynimizdeki bilgiden de on kez ok, Haf-
21
303
tada bir kitap bitirirsem, m r m boyunca, yalnzca birka bin
kitap o k u m u olurum. Bu da zamanmzn en b y k kitaplk-
larndaki kitaplarn ieriinin yzde birinin ancak onda biri de-
mektir. Btn sorun, hangi kitaplar o k u m a m gerektiini belir-
leyebilmektir. K i t a p i a r d a k i bilgiler doduumuz zamanki gibi
kalmaz, srekli deiir. Olaylarn deitirdii kitaplar d n y a -
;.. -. gidiine ayak u y d u r u r d u r u m a getirilir. skenderiye Kitap-
l k u r u l d u u n d a n bu y a n a yirmi yzyl geti a r a d a n . Ki-
tap olmasayd, yazl kaytlar bulunmasayd, y i r m i yzyl
azdan agza geen bilgiyle ne renebilirdik? H e r yzylda
drt kuak insan doduuna gre, imdiye dek gelip geen yz
kuak nsann azdan aza aktard bilgiyle ne k a d a r az iler-
lerdik! B t n bildiklerimiz, o zamanki bilgilerin doru akta-
rlmasna bal olacakt. Azdan aza aktarldka da giderek
bilgiler birbirine karacak ve yok olup gidecekti. Kitaplar, bi-
ze. zaman iinde yolculuk yapmamz, atalarmzn bilgilerini
miras olarak devralmamz salar. Kitaplk bize, y e r y z n e gel-
mi gemi en b y k dehalarn, doann barndan binbir zor-
lukla kopardklar bilgileri ve gereklerin iyzlerini sunar; ge-
zegenin her yerinde ve tarihi boyunca yetimi en iyi r e t m e n -
lerin bkp usanmadan biriktirdikleri bilgilerin bize esin k a y -
na olmasna yol aar. Biz de kitaplk araclyla k u r u l a n kp-
r sayesinde nsan t r n e katkda b u l u n m a frsatn ele geir-
mi oluruz. Kitaplklarn ou y u r t t a l a r n gnll balary-
la ayakta d u r m a k t a d r . Uygarlmzn salk d u r u m u , klt-
r m z n derin dayanaklar konusundaki bilinsizliimiz ve ge-
lecee gsterdiimiz ilgi h e p kitaplklara kar gstereceimiz
zenle llebilir.
Yeryz yeniden ve t m fiziksel zellikleriyle yaratlacak
olsa, insana benzer bir yaratn y e n i d e n varolmas ok zayf bir
olaslktr. E v r i m srecinde rastlantnn pay b y k t r . Bir koz-
mik nn baka bir gene ulamas sonucunda oluan deiik
bir mtasyon ilk anda ufak tefek etkiler yapabilir f a k a t za-
manla b y k etkilere dnr. T a r i h t e olduu gibi, biyolojide

304 -
de r a s t l a n t n n rol b y k olabilir. ok nemli olgular ne ka-
d a r eski t a r i h l e r d e m e y d a n a gelmise g n m z n derinlikleri-
ne o lde ok n f u z eder.
r n e k o l a r a k ellerimizi inceleyelim. Be p a r m a m z var;
b a p a r m a m z l a teki p a r m a k l a r n i b l m n e dokunabiliriz.
E p e y iimize y a r y o r b u p a r m a k l a r . F a k a t b a p a r m a k dahil al-
t p a r m a m z olsayd ya da d r t p a r m a m z bulunsayd, h a t t a
be p a r m a k ve iki b a p a r m a k olsayd, y i n e de iimizi g r r d .
u a n d a sahip b u l u n d u u m u z p a r m a k l a r n ideallii savunula-
maz. Oysa b u n u imdi ok doal s a y y o r ve byle olmasayd
n e y a p a r d k diye d n r z . Be p a r m a m z var, n k yz-
g e l e r i n d e be p a r m a k kemii ya da k e m i k b u l u n a n Devon ba-
l n d a n t r e m i i z . E e r y z g e l e r i n d e alt ya c r t k e m i k bu-
l u n a n b i r b a l k t a n t r e m i olsaydk, her iki elimizde alt ya da
d r t p a r m a k b u l u n a c a k t ve pekala b u n l a r da doal sayacak-
tk. T e m e l i on saysna dayal a r i t m e t i e b a v u r m a m z n ne-
deni, e l l e r i m i z d e on p a r m a k b u l u n m s n d a n d r . (*) Yok eer
p a r m a k s a y l a r m z deiik olsayd, a r i t m e t i i n t e m e l i n e otur-
t a c a m z say da ona gre olacakt. A y n durm, s a n r m , v a r -
lmzn d a h a birok t e m e l zellii iin de s z k o n u s u d u r : K a -
ltsal harcmz, iimizdeki b i y o k i m y a s a l sre, biimimiz, boyu-
muz, organ sistemlerimiz, aklarmz nefretlerimiz, ihtiraslar-
mz, d krklmz, e f k a t i m i z ve saldrganlmz, hal "a -
z m l e m e s r e l e r i m i z , . . B t n b u n l a r , hi olmazsa ksmen, bi-
zim son d e r e c e u z u n e v r i m t a r i h i m i z d e k i rastlantsal olgularn
s o n u l a r gibi g z k m e k t e d i r . E e r k a r b o n dnemi bakanlkla-
r n d a n b i r i n d e b i r y u s u f u k k u u eksik lseydi, gezegenimizin
akll y a r a t k l a r b u g n belki de k u t y l olacaklar ye ocuk-
l a r n a k u y u v a s dersleri v e r e c e k l e r d i . E v r i m s e l r a s t l a n t a-

(*) A r i t m e t i i n 5 ya ela 10 says temeline o t u r t u l d u u o denli ak-


t r ki, eski Yunaucada saymak fiilinin anlam beslemek-
tir.

305 * Kozmos : F. 21,


rtc b i r k a r m a a a d r ; anlay snrmzn darl a r n a a r
boynumuzu bkyor.
Aitmi be milyon yl nce atalarmz, zihinleri en bo m e -
meliler, kstebek zeksnda y a r a t k l a r d . B u g n gezegenimizin
e g e m e n t r olan o z a m a n k i h a y v a n l a r n bylesi bir gelime
gstereceklerini t a h m i n edecek biyolog zor b u l u n u r d u . Y e r y -
z o z a m a n r k t c , k b u s gibi dev k e r t e n k e l e l e r l e d o l u y d u :
Dinozorlar. Bazlar 6 k a t l a p a r t m a n b o y u n d a y d . Y z e n s-
r n g e n l e r , uan s r n g e n l e r v e y r y e n s r n g e n l e r d i b u n l a r .
Y e r y z n d e dehet s a a r a k dolayorlard. B a z l a r b y k e b i r
b e y n e sahipti. Balar, dik d u r u l a r ve el gibi iki n a y a k l a n
vard. Ellerini y a d a n a y a k l a r n hzla kaan k c k m e m e -
lileri -belki a r a l a r n d a a t a l a r m z da b u l u n u y o r d u - yakalamak
iin k u l l a n r l a r d . Eer b u dinozorlar y a a m l a r m srdrebil-
seerdi, b u g n gezegenimizin e g e m e n akll tr yeil derili,
keskin dili, drt m e t r e b o y u n d a k i y a r a t k l a r olacakt. Tam
k u r g u - b i l i m k i t a p l a r n d a k i gibi. F a k a t dinozorlar h a y a t t a k a l -
madlar. B i r f e l k e t dinozorlarn t m n v e y e r y z n d e k i t r -
lerin ounu yok etti. (*) Aa b c e k l e r i n i ve m e m e l i l e r i yok
etmedi. O n l a r h a y a t t a kaldlar.
Dinozorlar yok e d e n e y i n t a m o l a r a k n e o l d u u n u k i m s e
bilmiyor. lgin b i r f i k r e gre, n e d e n i k o z m i k b i r f e l a k e t t i , y a -
kn b i r yldzn p a t l a m a s ; Y e n g e B u l u t s u l a r n a y o l aan b i r
spernova. A l t m be m i l y o n yl nce r a s t l a n t s o n u c u g n e
sistemimizden on ya da y i r m i k yl u z a k l k t a b i r s p e r n o v a
bulunsayd, uzaya y o u n k o z m i k nlar y a y a r d v e b u m l a r -

(*) Yaplan son bir anat2, okyanuslardaki tm trlerin yzde 96's-


nn bu ada lm olabileceine iaret ediyor. Trlerin bylesi-
ne silinip spriilcesi karsnda, bugnk organizmalar, Me-
zozoik zamanlarda yaam pek kk ve tm canllar tam ola-
rak temsil etmeyecek saydaki rneklerden gelimi olabilir-
ler.

306 -
dan bir blm yerkremizin h a v a r t s n e girerek atmosfer-
deki nitrojeni yakard. Bylece oluan n i t r o j e n oksitler, atmos-
ferdeki koruyucu ozon tabakasn yrtar, yeryzne gneten
gelen mortesi nlar a r t t r a r a k youn mortesi na kar
korumasz birok organizmay yakar, mtasyona uratrd. Bu
organizmalardan bazlar, dinozorlarn balca yiyecek maddesi
olabilirdi.
Nedeni kesinlikle bilinmeyen bir felaket sonucu dmazorla-
rn d n y a sahnesinden ekilii memelilere r a h a t bir soluk al-
drd. A t a l a r m z doymak nedir bilmeyen s r n g e n l e r i n bask-
snda y a a m a k t a n artk k u r t u l m u l a r d . B y k bir coku iin-
de deimeye ve gelimeye koyulduk. Yirmi milyon yl nce
bizim en yakn atalarmz b y k bir olaslkla hl aalarda
yayorlard. S o n r a d a n aalardan indiler, nk b y k bir bu-
zul anda o r m a n l a r yok olmu ve yerlerini allklar almt.
E e r aa says azsa aa zerinde y a a m a alkanln sr-
d r m e k iyi bir ey deildir. O r m a n l a r n kayplara karmasy-
la aalar z e r i n d e y a a m l a r n s r d r e n p r i m a t l a r n ou da
s a h n e d e n silinip gitmilerdir. A r a l a r n d a n yalnzca bazlar ye-
re i n e r e k oradaki tehlikeli ve zorlu hayat gze alm ve yaam-
larn s r d r m t r . Ve b u n l a r d a n br b o y u n u n gelimesinden
biz o r t a y a kmz. klimdeki bu deiikliin nedenini de kim-
se bilmiyor. G n e ' i n i aydnlnda ya da yerkremizin y-
rngesindeki aydnlkta k k bir deime m e y d a n a gelmitir
belki; belki de geni apta volkanik patlamalar stratosfere ince
toz salarak gne nn y e r k r e y e d a h a az geerek ounun
t e k r a r uzaya yansmasna neden olmutur. Bylece de yeryz
s o u m u t u r . Okyanuslarn genel a k m t s m d a k i deiiklikten de
olabilir. Ya da G n e galaksileraras toz b u l u t u arasndan ge-
mitir. Ne olursa olsun, bize, varlmzn astronomi ve jeoloji
alanlarndaki rastlantsal olaylarla ne denli balantl bulundu-
u n u bir kez d a h a gsteriyor.

Aatan aa indikten sonra dik d u r u a gei iin bir ge-

lime gsterdik; ellerimiz serbest kalmt; iki gz birden kul-

307.
l a n m a k s u r e t i y l e g r m e d u y u m u z epey gelimiti z a t e n ; ksa-
cas ara, gere y a p m a k iin g e r e k e n nkoullarn ouna sa-
hiptik. imdi artk genie bir b e y n e sahip o l m a k ve karma-
k dnceleri a k t a r m a k g e r e k i y o r d u . Akll o l m a k aptal ol-
maktan y e d i r . evre ayn kaldna gre, bu yola s a p m a k en
iyisiydi. Akll v a r l k l a r s o r u n l a r d a h a iyi zmlerler, d a h a
.i i.;;-'- y a a y a b i l i r l e r ve dnyaya daha ok ocuk b r a k a b i -
l ; Niik eer s i l a h l a r icat edilinceye dek, akl i n s a n n h a y a t -
ta k. "m. -;na epey y a r d m c olmaktayd. T a r i h i m i z d e , akll k -
k memelilerden oluan baz srler d i n o z o r l a r d a n s a k l a n d -
aa L pelerine sahip ktlar, sonra a a t a n inip atei eh-
lilerdiler, yazy icat ettiler, gzlemevleri k u r d u l a r ve uzay
aralar frlattlar. Eer olaylar birazck deiik bir ak g s t e r -
seydi, bylesi baarl sonulara ulaacak akl ve beceri sahibi
V.v i-.a bir hayvan kabilirdi. Belki ele iki ayakl zeki dinozor-
lar olabil::..;. Ya da tilkiler, m r e k k e p bal veya bakalar.
Zek sahibi e k i y a r a t k l a r n ne derece bilgi sahibi o l d u k l a r -
n o: :-nmek ilgimizi e k t i i n d e n b a l i n a l a r l a o r a n g u t a n l a r i n -
celiyoruz. Baka ne t r uygarlklarn m m k n olabileceini bi-
razck renmek iin tarih ve k l t r antropolojisi inceliyoruz.
Fakat bi: hepimiz -balinalar, o r a n g u t a n l a r , i n s a n l a r - b i r b i r i -
mizle ok yak m b a l a r iindeyiz. A r a t r m a l a r m z tek bir ge-
zegendeki bir ya da iki e v r i m s e l izgiyi i n c e l e m e k l e snrl ka-
lrsa, baka akll v a r l k l a r n ve teki u y g a r l k l a r n eitlerini
ve zek prltlarn b i l m e k t e n yoksun kalacaz.
Kaltsal eitlilie yol aacak r a s t l a n t s a l s r e l e r dizisinin
deiiklik gsterecei ve baz zel g e n b i r l e m e l e r i n i belirle-
yecek a y n evre koullarnn geerli olaca baka b i r g e z e g e n -
de, bizlere fiziksel olarak benzeyen y a r a t k l a r a r a s t l a m a ans,
kanmca, s f n a yakndr. Deiik b i r akl ekline raslamamz
ansyla vardr. Onlarn beyinleri ieriden darya d o r u ge-
limi olabilir. Bizdeki nronlara b e n z e y e n deiken e l e m e n t l e -
re sahip bulunabilirler. F a k a t n r o n l a r b i z i m k i n d e n deiik-
lik gsterebilir. Oda ssnda alan organik a y g t l a r olacakla-

308 -
r m a , ok dk s derecelerinde alan sper - iletkenler ola-
bilir onlarn beyni. Bu takdirde onlarn d n m e hz bizim-
kinden 107 kez olacaktr. Nron balantlarnn bizimkiler gibi
10 M 'lk olduu gezegenler bulunabilir. F a k a t hu saynn 10-4 ya
da 10"4 olduu gezegenler de olabilir. B u n l a r n ne derece bilgi
sahihi olduklarn renmek sterdim, Onlarla birlikte ayn ev-
reni paylatmzdan, ortak bilgilere sahip bulunabiliriz. On-
larla temas kurabilsek, beyinlerinde, bizim ilgimizi ekecek epey
bilgiye rastlardk. B u n u n tersini dc syleyebiliriz. Y e r k r e m i z
dndaki akll varlklar -bizden epeyce gelimi varlklar ol-
salar bile- bize kar ilgi duyarlar, ne bildiimizi, nasl dn-
d m z , beyinlerimizin yapsn, evrimimizin izledii yolu,
geleceimize ilikin d u r u m u m u z u renmek isterlerdi.
Bir hayli yaknmzdaki yldzlarn gezegenlerinde eer akl-
l y a r a t k l a r varsa, bizim hakkmzda acaba herhangi bir bilgi-
ye sahip m i d i r l e r ? Y e r k r e m i z d e k i genlerden beyinlere ve ki-
taplklara dek g i r e n uzun evrimsel gelimemizin krntsndan
h a b e r d a r l a r m acaba? E e r y e r k r e m i z dndaki gezegenlerde
akll v a r l k l a r yayorsa, hakkmzda bilgi edinebilmeleri iin
en a z n d a n iki seenee sahip'.irier. Biri, radyo-teleskopla biz-
leri dinlemeleridir. Milyarlarca yldr imek akmasvia yer-
kremizin m a n y e t i k alannda kapana kslm, slk alan elekt-
ronlarla protonlarn neden olduu zayf ve aralkl radyo dal-
g a l a r n d a n baka bir ey d u y m a m l a r d r . Derken, b u n d a n yz-
yl k a d a r nce, y e r k r e m i z d e n kan radyo d a l g a l a n r h u g-
l, d a h a d u y u l u r bir hal almtr. A y n z a m a n c a sesi daha az
ve sinyali d a h a ok a n d r m a y a balamtr. Y e r k r e in a: lan
sonunda radyoyla haberlemeyi icat etmilerdi. Bugn uluslar-
aras radyo, televizyon ve r a d a r haberleme a k u t l m u ur.
Baz radyo f r e k a n s l a r n d a , y e r k r e , gne sistemindeki tn g-
l radyo k a y n a n a ve en parlak cisme c n m t ^ bulunuyor.
J p i t e r d e n de, G n e ' t e n de daha p a r l a k oldu. Yeryznden
radyo yaynlarn dinleyen ve bu tr sinyalleri alan y e r k r e -
d bir uygarlk, bizim gezegenimizde, son zamanlarda nemli

309 -
bir eyler olduu sonucunu k ar m azlk edemez.
Yerkremiz dndke, daha gl radyo vericilerimiz g
yavatan t a r a r . Baka bir yldzn gezegenindeki bir astronom,
sinyallerimizin belirip kaybolu srelerinden yerkremizdeki
g n n uzunluunu karabilir. En gl verici kaynaklarmz-
dan bazlar da radarlardr. B u n l a r d a n birka radyo-astronomi-
ae kullanlr ve y a k n gezegenlerin yzeylerinde a r a m a t a r a m a
yaparlar. R a d a r d a n ge yaylan sinyal demeti, gezegenlerin
apndan ok daha b y k olduundan b u n u n b y k b i r bl-
m gne sisteminden geip giderek yldzlararas uzayda din-
liyor olabilecek duyarl bir alcya ular. R a d a r y a y n l a r n d a n
ou askeri amaldr. "Nkleer balkl fze atlndan endie
duyarak g srekli olarak t a r a r bu r a d a r l a r . nsan u y g a r l -
nn sona ermesinden onbe dakika ncesini s a p t a y a c a k t r as-
keri amal radarlar. B u n l a r n kard sinyallerin ierdii bil-
gi nemsizdir; bip'ler biiminde ifrelenmi basit saysal dizi-
lerden olumaktadr.
Genel olarak y e r k r e m i z d e n k a y n a k l a n a n en belirgin rad-
yo y a y n l a n televizyon p r o g r a m l a n m z d r . Y e r y z d n d
iin baz televizyon istasyonlar u f u k t a g z k r k e n , dier baz-
lar u f k u n teki y a n n d a n kaybolacaktr. P r o g r a m karkl
olacaktr bu yzden. Bu karklk y a k n bir yldzn gezegenin-
de ayrt edilip dzenli b i r dinleme servisi k u r u l a b i l i r . En sk
tekrarlanan mesajlar, istasyon belirleme sinyalleriyle d e t e r j a n ,
deodoran, baars haplar ve otomobil sat arlar olacak-
tr. En ok kaydedecekleri mesajlar, ayr ayr y e r l e r d e n a y n
zamanda birok vericiden yaplacak olan y a y n l a r d r . rnein,
uluslararas bunalm dnemlerinde A.B.D. B a k a n ya da S o v -
yetler Birlii Bakan t a r a f n d a n y a p l a n k o n u m a l a r a ait sin-
yaller. Televizyon reklamlarnn anlamsz ierikeriyle u l u s l a r -
aras b u n a l m ve insanlk ailesi iindeki sava zr-zrlar Koz-
mos'a yeryzndeki hayat hakknda y a y n yaptmz balca
mesajlardr. Hakkmzda ne d n y o r l a r d r , kimbilir,
O televizyon programlarn geri alabilmek diye bir olanak

310 -
y o k t u r . D a h a nceki y a y n l a r n a r d n d a n yenisini gnderip es-
kisini silme olana da yok. Hi bir ey ktan daha hzl yol-
c u l u k edemez. Y e r k r e m i z d e n geni apta televizyon yaynla-
r 1940'larda balatld. Bylece merkezi y e r k r e m i z olmak ze-
r e , k hzyla ilerleyen kresel bir dalga cephesi vardr. O ta-
r i h l e r d e bakan yardmcs olan Richard Nixon'un demeciyle
y i n e o zamanlar televizyonda gsterilen Senatr Joseph Mc-
C a r t h y ' n i n s o r u t u r m a s n a ait hm-hm yaynlardr. Bu yayn-
lar otuz be, krk yl nce yapldndan, y e r k r e m i z d e n he-
nz elli yln altnda k yl uzakl varmtr. E e r bize en
y a k m uygarlk daha uzaklarda bulunuyorsa, foyalarmzn mey-
d a n a kmas biraz d a h a gecikeceinden r a h a t bir nefes alabi-
liriz. Neyse, belki de, szn ettiim p r o g r a m l a r n ieriini an-
lalr bulmayabilirler.
ki Voyager uzay arac, yldzlara doru yol almaktadr u
anda. H e r b i r i n e altn kaplamal bakr bir pikap pla, bir kaset
ve plak inesi baladk. Plan a l m i n y u m d a n mahfazasnn
s t n e de nasl kullanlacan yazdk. Genlerimiz hakknda,
beyinlerimize ilikin ve kitaplklarmza dair bilgiler verdik. Bu
bilgileri, yldzlararas uzay yolculuuna kmay dnebilecek
b a k a varlklara yolladk. Yldzlararas uzayda, vericileri ok-
t a n susmu Voyager'in varln farkedebilen bir uygarlk ku-
k u s u z bizden d a h a ileridir bilim alannda. O varlklara kendi-
miz h a k k n d a yalnzca bizde v a r o l d u u n u sandmz zellik-
leri a n l a t m a k , beyin k a b u u n u n nemini ve beyindeki limbik
sistemi t a n t m a k istedik. Mesajmz alacak olanlar anlamasa-
lar da, y e r y z lkelerinden altm dilden selm gnderdik. Ba-
linalarn seslerini de ekledik. Y e r k r e n i n drt bir yannda bir-
b i r l e r i n e kar ilgi ve sayg gsteren, kendini renime, ara
g e r e retimine ve sanata adam, zorluklara kar meydan oku-
y a n insanlarn f o t o r a f l a r m derleyip gnderdik. Birka kltre
ait m z i k l e r d e n bir buuk saatlik bir derleme de yolladmz
p a k e t i n iinde. Bu mziin bir blm, kozmik yalnzlmz,
b u n u giderme a r z u m u z u , Kozmos'daki teki varlklarla iliki

. 3 U
k u r m a k isteimizi yanstyor. Ayn zamanda gezegenimizde ha-
yatn balangcndan teki zamanlarda d u y u l m u olabilecek
seslerden, insan trlerinin evrimi ve son olarak patlak v e r e n
teknoloji dnemindeki seslere k a d a r kayt yaptmz plaklar
da gnderdik. Ealinalarmki gibi, enginliklere r ilan bir sev-
gi arksdr bu. Birok mesajmz, belki de ou, zmleneme-
yecek. anlalamayacak, A m a yine de gndermi bulunuyoruz.
nk denemek nemlidir.
Bn anlay ve cokuyla Voyager uzay gemisine bir insann
dncelerini ve duygularm, onun beyninin, kalbinin, gzleri-
nin ve kaslarnn elektriksel devinimlerini bir plaa kaydede-
rek bunu da gnderdik. Bir bakma, bir tek insann, 1977 yl-
nn Haziran aynda, dncelerini ve duygularn Kozmos'a yol-
lam bulnuyoruz. Bu pla alanlar belki onu dinlemeyecekler
ya da radyo dalgalan y a y a n bir gkcismi sanacaklar. Sansnlar.
Zaten yzeysel olarak baknca, gnderdiimiz o plak radyo dal-
g a l a n y a y a n bir gkcismidir de.
Genlerim izdeki bilgiler ok eskidir, ou milyonlarca yl n-
cesine aittir. Bazlar milyarlarca yllktr. B u n a karlk, ki-
taplarjmzdaki bilgiler en ok birka bin yllktr ve beyinleri-
mizdeki de yirmi, otuz yllk. Uzun m r l bilgi, insanlara z-
g bilgi t r deildir. Y e r y z n d e a n m a d a n t r antlar-
mz ve yaptlarmz, doa olaylarnn iinde, uzun bir gelecek-
te yaamayacaklardr. F a k a t Voyager'deki plak gne sistemine
doru yol alm bulunuyor. Yldzlararas anma (erozyon) -o-
unlukla kosmik nlar ve toz zerreciklerinin konmas- ylesine
azdr ki, plaktaki bilgi bir milyar yl dayanr. Genler, beyinler ve
kitaplar deiik yntemlerle bilgi derlerler. Z a m a n a kar da-
yankll da deiik oranlardadr. Oysa insan t r l e r i n i n Voya-
ger'deki yldzlararas plaa kaydedilmi bilgileri z a m a n a k a r -
ok daha inat anlar olarak kalacaklardr.
Voyager'deki mesaj, insann iine sknt verecek bir ya-
valkla ilerliyor yolculuunda. nsan t r t a r a f n d a n frlatl-
m en hzl ara olmasna karn, en yakn yldza v a r m a s iin

312 -
binlerce, onbinlerce yl geecek aradan. V o y a g e r i n on ylda al-
d yolu, bir televizyon program yayn birka saatte alr. Bir
televizyon y a y m bittii andan itibaren birka saatte Voyager'i
S a t r n gezegeni dolaylarnda yakalar, geer ve yldzlara do-
ru ynelir. Eer uzaydaki birileri bizim televizyon yaynlar-
mz duyarsa, dilerim, hakkmzda iyi eyler dnrler. Zek-
mz son zamanlarda bize b y k gler balad. F a k a t , kendi
yokoluumuzu nleyecek yetenei balamad. Neyse ki, ara-
mzda bu ynde ciddi aba h a r c a y a n l a r var. Zaman kozmik
perspektif iinde alglayarak y e r k r e m i z zerinde yaayan her
insann hayatn kutsal sayacak bir dnceyle rgtlenecei-
mizi ve ondan sonraki ilk adm da a t m a y a hazr olacamz
u m u t ederim. Bu, galaksileraras haberleen uygarlklar top-
l u l u u n u n bir aday olma adm olacaktr.

313 -
Blm XII

GK KITASI
ANSKLOPEDS

Kimsiniz? Nereden geliyorsunuz? Sana benzer


hibr ey grmemitim daha nce. Yaratc, insano-
luna bakt ve.., bu yeni garip varln kendine bu den-
li benzeyiine ard.
Eskimolann yaratla likin bir efsanesi

Gkler kuruldu
Yeryz tamamland
Ya imdi kim hayatta kalmaldr, ey tanrlar?

Aztek gncesinden, Krallklarn Tarihi

Biliyorum, baz kiiler, gezegenlerin varl savnda


birazck fazla ileri gittiimizi, birok olaslk ne sr-
dmz ve bunlardan biri, zinhar, bo karsa, kt

315
br femet yznden ken bina gibi m savmz bo-
a karacan syleyecekler. Fakat yerkremizin ie-
ki gezegenlerle birlikte et saygnlk ve onuru payla-
tm sylersek, doann yaptlarnn grkemli gzellik-
lerinden zevk alnan baka bir yer yoktur diye kim d-
dl^da bulunabilir? Ya da doa yaptlarnn grkemini
izlf yenler varsa, bunlar arasnda, bizim kadar yaptlarn
de.-in gtzerine giren yoktur demeye cesaret edebilir
mi?

Christiaan Huygens, !\lew Conjecures Concer-


mng Planetary VVorlds, Their Inhabitents and
Productions, (Gezegenlerdeki Dnyalar, Ora-
larda yaayanlar ve retimlerine ilikin yeni
dnceler), yaklak 1690 yl

Doann yaratcs... imdiki durumda yeryznden ev-


rendeki tek byk cisimlerle haberlemeye girime-
miz olanan vermemitir; olasdr k, teki gezegen-
ler ve sistemler arasnda da ayn biimde haberleme-
yi tmden kesmitir... Btn bu gezegenlerde merak-
mn krkleyen yeterince kaynak var. Doada prl p-
rl bunca zek bulunsun da, meraklar ahlansn da, so-
nunda bu meraklarn giderilmesi mmkn olmasn...
Olamaz... Eu nedenledir ki, bugnk durumumuzu
varlmzn afak zaman ya da balangc sayyoruz.
Daha sonraki ilerlememizin hazrlk dnemidir.

Colin Maclaurin, 1748

Daha evrensel, daha yaln, yanllklardan ve karanlk-


lardan daha arnm bir dl olamaz... Doal eyler ara-
sndaki deimez ilikileri matematikten daha iyi arla-
tan hibir ey yoktur. Tm doa olgularn ayn dille
anlatarak sanki evrenin plan yalnl ve birliine tank-

316 -
Ik eder. Doa olaylarnn nedenlerine deimez bir d-
zenin egemen olduunu daha da belirgin klar.

Joseph Fourier, Analytic Theory of Heat (Isnn -


zmleyici Kuram), 1822

YILDIZLARA DORU DRT ARA FIRLATTIK; Pio-


neer 11, 12 Voyager 1 ve 2. B u n l a r ilkel uzay gemileridir, Yl-
dzlararas geni uzaklklar gznne alnrsa, bazen r y a d a
u l a m a k isteyip de hzl koamadmz iin u l a a m a m a k t a n t-
r k a h r o l d u u n u z d u r u m l a r a benzetebiliriz bunu, leride, uzay
gemilerimiz, daha hzl gideceklerdir. Yldzlararas gezi gzer-
ghlar s a p t a n a c a k t r ve er ya da ge o uzay gemilerinde insan
b u l u n a c a k t r arac yneten. S a m a n y o l u Galaksisinde yerkremiz-
den milyonlarca yl daha eski gezegenler olmas gerekir. Baz-
l a r milyarlarca yl eski de olabilir. imdiye dek ziyaret edilmi
olmamz gerekmez miydi? Gezegenimizin balangcndan bu ya-
na geen m i l y a r l a r c a yl iinde, bir kerecik olsun uzaklardaki
u y g a r l k l a r d a n kalkp y e r k r e m i z e g a r i p bir aracn geldii ol-
m a m m d r acaba? Y e r y z n e tepeden bakp dolaan ya da
bcekler, meraksz s r n g e n l e r , h o m u r d a n a n p r i m a t l a r ya da
dolap gezinen insanlar t a r a f n d a n gzlenmek zere y e r k r e m i -
ze konan acayip bir ara g r l m e m i midir? Bu dnce herke-
sin aklna gelen doal bir s o r u d u r . E v r e n d e akll canllar bulu-
n u p b u l u n m a d s o r u n u n u d n e n herkesin aklna gelmi bir
soru. A m a gerekte oldu mu acaba byle bir ey? Bu konudaki
ok nemli nokta, ortaya atlan k a n t l a r n geerliliidir; olas
gzyle baklan kant geerli deildir. Ya da gnll bir ya da
birka grg tannn temelsiz k a n t l a r yeterli deildir. e by-
le baknca, yerkre-d ziyaretilerin Y e r y z n e geldiklerine
inandrc bir d u r u m y o k t u . U F O ' l a r (Unidentified Flying Ob-
jects, Kimlii S a p t a n m a m Uan Cisimler) h a k k n d a sylenen-
lere ve eski astronotlarn gezegenimizin davetsiz konuklarla do-
lup tatna ilikin szlerine karn, ortada inandrc bir k a m t

317 -
yok. Keke olsayd... Ne k a d a r isterdim byle b i r eyi. Y e r k -
re-d egzotik bir uygarl a n l a m a y a a n a h t a r r o l n o y n a y a -
cak, k a r m a k f a k a t aydnlatc bir bilgi zerreciine bile raz-
yz aslnda.
1801 ylnda Joseph Fourer (*) adnda b i r fiziki F r a n s a ' d a
ere eyaleti belediye bakanyd. l snrlar iindeki b i r okulu
tefti e d e r k e n o n b i r y a n d a k i bir rencinin zeks ve dou dil-
lerine yatknl ilgisini ekti. F o u r i e r ocuu evine b r s o h b e t
iin d a v e t etti. ocuk F o u r i e r ' n i n e v i n d e k i M s r ' d a n g e t i r i l m i
s a n a t y a p t l a r ve eyas k o l e k s i y o n u n u n etkisi altnda kald. N a -
polyon'ui Msr seferi srasnda bu lkedeki eski u y g a r l k l a r n -
dan kalma astronomi a n t l a r n n k a t a l o g u n u k a r m a k l a g r e v -
lendirilmiti F o u r i e r . Hiyeroglif y a z t l a r ocuun m e r a k d u y g u -
s u n u kamlad, Peki, b u n l a r n a n l a m nedir? diye s o r d u u n -
da, Hi kimse bilmiyor, y a n t n ald. Bu o c u u n ad J e a n
Franois C h a m p o l l i o n ' d u . Hi kimsenin o k u y a m a d b i r dilin
gizlerini zme m e r a k y l a y a n p t u t u a n ocuk, dou d i l l e r i n e
m e r a k sard ve eski Msr yazsn zmeye k o y u l d u . O t a r i h l e r -
de, F r a n s a , Napolyon t a r a f n d a n a l m a n , s o n r a da Batl b i l i m -
a d a m l a r n n incelemesine s u n u l a n Msr y a p t l a r y l a d o l u p ta-
yordu. N a p o l y o n ' u n Msr s e f e r i n e ilikin k i t a b n g e n C h a m -
pollion ksa z a m a n d a y u t t u . B y y n c e Champolliot ocuklu-
u n u n d n gerekletirdi: Eski Msr hiyeroglif yazsn z-
mt. Ancak 1828 ylnda, yai F o u r e r ile t a n t k t a n y i r m i ye-
di yl sonra, C h a m p o l l i o n ilk kez Msr'a a y a k basabildi. D -
lerinin toprana a y a k b a s t k t a n sonra, K a h r e ' d e n N i l n e h r i yo-

(?) Fourier snn k a t cisimlerde yaylna ilikin nceleme-


siyle n yapmtr. Bu incelemeleri gezegenlerin yzey zellik-
lerini anlamaya yardmc olmutur. Fourier dalgalarn ve dier-
dngsel hareketler zerinde yapt incelemeleriyle do t a n n r .
Bu almalar Fourier analizi olarak matematiin bir dalm olu-
turmaktadr.

318 -
luyla, uruna yaamn adad k l t r n kaynaklarna gitti. Za-
m a n iinde giritii bir yolculuktu bu. Yabanc bir uygarla ya-
plan yolculuk...

16 g n akam Der.dera'ya vardk. M e h t a p muhteemdi.


T a p n a k l a r a ulaabilmemize bir saat kalmt. Bu denli yak-
lamken d u r a k l a m a k olur m u y d u ? Biz lmller arasndaki
en soukkanl y a r a t a soruyorum! Bir an nce oraya ula-
ma d r t s n e dayanlr mi? O ann insana verdii emir y-
leydi: Bir iki lokma yedikten sonra h e m e n yola kn! Mu-
h a f z z ve yalnz, f a k a t tepeden trnaa k a d a r silahl olarak
geni araziler atk... Tapnak sonunda kendini gsterdi bi-
ze... Bu t a p m a n boyutlar llebilir istenirse. Fakat bu
t a p n a k h a k k n d a bir fikir verebilmek olanakszdr. Gzel-
likle g r k e m i n en y k s e k dzeyde bulutuu bir yer buras.
Azmz iki s a a t ak kald. T a p m a n odalar ve blmeleri
a r a s n d a oradan oraya koup d u r d u k . Aycnda dtij duvar-
lar zerindeki yazlar o k u m a y a altk. Tekneye dnd-
m z d e sabaha kar saat t. S a b a h n yedisinde yine ta-
p m a k t a y d k . . . Aymda gzel olan gne nda da g-
zeldi. G n e bize yazlarn ayrntlarm da gsterdi...
A v r u p a ' d a bizler cceleriz ve hibir toplum, eski ya da ye-
ni, m i m a r i y i Msrllar k a d a r yce ve grkemli bir anlaya
k a v u t u r m a m t r . H e r eyin otuz m e t r e boyundaki insan-
lara gre yaplmasn b u y u r m u l a r .

D e n d e r a ' d a k i K a r n a k s t n l a r y l a duvarlarndaki yazlar,


Msr'n her yanndaki yaztlar Champollion hi zorluk ekme-
den zebildiin! grd. O n d a n nce ok kii denemiti, fakat
b a a r a m a m t hiyeroglif yazsn zmeyi. Hiyeroglif, kutsal
o y u n t u l a r anlamna gelmekteydi. ou aratrmac ve bilgin bu
yazy resim ifresi sanmt. zellikle kularla dolu olmak ze-
re eekarlar, hamambcekleri, gz kreleri ve dalgal izgiler-
le dolu k a r m a k a r k mecazlar sanmlard. Hiyerloflifler konu-

319 -
s u n d a k i karklk b y k t . Msrllar in'den g e l m e smr-
geciler s a n a n l a r vard. Tersini d n e n l e r de vard k u k u s u z .
S a h t e eviriler cilt cilt dolayordu ellerde. eviri y a p a n a r a -
t r m a c l a r d a n biri, Rosetta Ta'na b a k p o a n a dek hiyeroglif
yazlar z m l e n m e m i bu tataki y a z n n a n l a m n h e m e n -
kar vermii i. B a k a r b a k m a z kard a n l a m n Uzun uzadya
'nmenin yol at sistemli h a t a l a r d a n k o r u d u u n u , bu ne-
de::!: de fazla d n c e y e d a l m a d a n daha iyi s o n u l a r elde edil-
diini syledi. Champollion hiyerogliflerin r e s i m biiminde m e -
cazlar olduu savna kar koydu. ngiliz fizikisi T h o m a s Yo-
ung'un zekice s u f l r l sayesinde C h a m p o l l i o n yle b i r f i k i r
silsilesi kurdu: Rosetta Ta 1799 ylnda bir F r a n s z askeri t a r a -
fndan N D e l t a s m d a k i Rat kasabas m s t a h k e m m e v k i l e r i n -
de bulunmutu. A r a p a b i l m e y e n A v r u p a l l a r bu taa R o s e t t a
adm vermilerdi. Eski bir t a p n a k t a n k o p m u b i r ta p a r a -
syd. Ayn m e s a j ayr dilde a n l a t y o r gibiydi; s t t e hiye-
roglif yazs, orta b l m n d e d e m o t i k denilen h i y e r o g l i f i a n d -
ran bir el yazs vard ve s o r u n u n z m l e n m e s i n d e a n a h t a r ro-
ln gren n c blmse Y u n a n c a y d . Y u n a n c a y iyi bilen
Champollion szkonusu Rosetta T a ' n m K r a l V. P t o l e m y E p i h -
panes'in M.. 196, ylnda ta g i y m e t r e n i dolaysyla yazld-
n anlamt. Bu vesileyle k r a l siyasi t u t u k l u l a r s e r b e s t b-
rakm, vergi iadesi yapm, t a p n a k l a r d o n a t m , asileri ba-
lam, askeri hazrlklar a r t r m , ksacas, ada y n e t i c i l e r i n
de iktidarda k a l m a k iin y a p t k l a r n t e k r a r l a m ,
Rosetta T a ' n d a k i y a z n n
Yunanca blmnde Ptolemy
kelimesi b i r k a kez g e i y o r d u .
Hiyeroglif yazl m e t i n d e de he-
men hemen ayn yerlerde etra-
f kabartmayla evrelenmi bir
simge vard. Champollion, bu
s i m g e n i n P t o l e m y kelimesi y e r i -
ne k o n u l d u u n u f a r k etti. E e r byleyse yaz r e s i m ya da m e c a z

320 --
temeli zerine o t u r t u l m u olamaz, tersine, birok simge, harf
ya da hece yerine geiyor, diye d n d , Champollion bu arada,
Y u n a n c a szcklerin saysyla m e t i n boyu ayn olan hiyeroglif
yazsndaki hiyerogliflerin (kutsal o y u n t u l a r ) saysn da kar-
latrmay akl etti. imdi b t n sorun, hangi hiyeroglifin hangi
harf yerine kullanldn zmeye kalmt. Bir ans eseri, Cham-
pollion yle bir dikili tala karlamt ki, b u n d a Y u n a n c a ya-
zl K l e p a t r a adnn hiyeroglif yazsndaki karln saptam
b u l u n u y o r d u . Bu ta Philae adnda bir yerdeki kazlarda ortaya
karlmt. P t o l e m y adyla Kleopatra adnda ortak harflerin bu-
lunmas, Champollion'un hiyeroglif yazsn zmesine yardmc
oldu. P t o l e m y adnn ilk h a r f i P ' d i r . Kleopatra adnda da P h a r f i
v a r d r . P ' n i n hiyeroglif yazsnda bir kareyle simgelendiini fark
eden Champollion, bylece ortak yanlar s a p t a m a y a koyuldu. H e r
iki isimde de L h a r f i vard. Champollion, bakt, L yerine b i r e r
aslan y a t y o r d u hiyeroglif yazsnda. A h a r f i yerine bir kartal
k o n m u t u . Byle byle hiyeroglif yazsnn temel yaps belir-
m e y e balamt. Msr hiyeroglif yazs, temelde basit ifreler-
den olumutur. Ne v a r ki. h e r hiyeroglif bir harf ya da hece
deildir. Hiyeroglif yazlar arasnda resme d a y a n a n a n l a m l a r
da b u l u n u r . P t o l e m y o y u n t u s u n u n son bolm, ok yaa, Tan-
r P t a h ' m sevgili olu demektir. Kleopatra adnn son blmn-
deki y a r m daireyle y u m u r t a da Isis'i kz demektir. H a r f -
lerin resimlerle kark d u r u m d a oluu, Champollion'dan nceki
a r a t r m a c l a r n k a f a l a r n kartrmt.
i m d i geriye doru gz atnca kolay gibi g r n y o r hiye-
rogbf yazs. F a k a t nice yzyllar s r m t incelenmesi. Yazy
evreleyen k a b a r t m a l a r , hiyeroglif yazsn zmek iin b u l u n a n
b y k a n a h t a r l a r n k k a n a h t a r l a r y d . Msr Firavunlar ken-
di isimlerinin e t r a f n k a b a r t m a y l a evrelemeleri, sanki iki bin
yl sonra bu yazy zmeye uraanlara sunulan birer nemli
a n a h t a r a r m a a n y d . Champollion K a r n a k ' t a k i Byk Hyposty-
le K o r i d o r l a r n k e n d i n d e n ncekileri de byleyen hiyeroglif
yazlar o k u y a r a k dolayordu. Bylece ocukluunda F o u r i e r ' e

321 * Kozmos : F. 21,

ynelttii sorunun yantn da vermiti. Kimbilir duyduu zevk


ne b y k t . Baka bir uygarlkla iletiim kanaln amak! Bin-
lerce yldr tarihi, tbbm, sihirbazlarnn bycln, dini-
ni, siyasetini, felsefesini dnyaj r a anlatamayan bir kltre by-
lesine byk bir olanak almt...
Bugn de yine eski ve egzotik bir uygarlktan m e s a j l a r
bekliyoruz. Ama bu clefaki yalnzca zamann gerisinde kalm
bir uygarlk deil, f a k a t uzayda gizli kalm bir uygarlk. E e r
yerkre - d bir uygarlktan bir radyo mesaj alsak, acaba bu-
nun metnini nasl zmleyebiliriz? Y e r k r e - d akll varlk-
larn mesaj karmak, kendilerince ak ama bizce yabanc bir
mesaj niteliinde olacaktr. Bizim anlayabileceimiz gibi bir me-
saj ulatrmak isterler elbet. F a k a t bunu nasl baarabilirler?
Yldz; n aras bir Rosetta Ta v a r mdr? Biz varolduuna ina-
nyoruz. Biz, tm teknik uygarlklarn ortak bir dili bulunduu
kansndayz. Bu ortak dil, matematik ve bilimdir. Doa yasala-
r her yerde ayndr. Uzaktaki yldzlarla galaksilerin tayflar
Gne'in ya da ona gre hazrlanm laboratuar deneylerin deki-
lerin aymdr. Evrenin h e r yerinde ayn kimyasal elementlerin
varlnn yan sra, atomlarn radyasyon emi ve yaaynda ge-
erli kuvantum mekanii de her yerde ayndr. Birbirinin ya-
nndan geerek dolanan uzak galaksilere egemen ekim gc
fizii yasalarnn ayns, yeryzne den elmaya ya da yldzla-
ra doru yol alan Voyager uzay gemisine de egemendir. Ykse-
li halindeki bir uygarlk tarafndan anlalmas iin gnderilen
yldMararas bir m e s a j kolaylkla deifre edilebilir.
Gne sistemimizdeki herhangi bir gezegende gelimi bir
teknik uygarlk bulunduunu sanmyoruz. Bizden az geri -rne-
in 10.000 yllk bir gerilik- bir teknik uygarln teknolojisi hi
de iler: saylamaz. Bizden az ileri bir teknik uygarlk varsa, bizler
gne sistemini kefe ktmza gre, o uygarln temsilcile-
rinin imdiye dek yeryzne inmi olmalar gerekirdi. teki
uygarlklarla haberleebilmek iin yalnzca gezegenleraras
uzaklklar iin deil, yldzlararas mesafelere de uygun den

322 -
bir iletiim yntemi bulmalyz. Bu yntemin ekonomik bakm-
dan ucuz olmas gerekir. Ucuz olmal, nk ancak bu sayede
b y k m i k t a r d a bilgi gnderip getirebiliriz. Hzl olmal, n-
k, ancak bu sayede yldzlararas bir diyalog m m k n olabilir.
Bu haberleme y n t e m i n i n izlemesi gerektii yol ne olursa ol-
sun, h e r h a n g i bir teknolojik uygarlk bu yolu bulacaktr. B y k
s r p r i z : Byle b i r y n t e m b u l u n m u t u r bile ve ad radyo - ast-
ronomidir.
Ad y e r k r e olan gezegenimiz zerindeki en b y k ve d-
m e n gibi k u m a n d a l r a d y o / r a d a r gzlemevi P u e r t o Rico adasn-
dadr. Cornell niversitesi uzmanlarnn A B D Ulusal Bilim
Vakf adna ynettikleri Arecibo Gzlem a n a ' n m ap 305
m e t r e d i r . R a d y o / R a d a r Gzlem a n a ' n m yanstc yzeyi, a-
nak biimli bir v a d i y e d a h a nce yerletirilmi bir krenin
b l m n o l u t u r u r . Uzayn derinliklerinden radyo dalgalar al-
glar. Ald bu radyo dalgalarm anan tepesindeki antene ak-
tarr. A n t e n elektronik balantlarla kontrol odasyla temas ha-
lindedir. Alnan sinyal kontrol odasnda zmlenir. B u n u n ter-
sine, teleskop bir r a d a r vericisi olarak kullanlrsa, sinyalle bes-
lenen a n t e n anaa sinyali geirir, o da uzaya yanstr. Arecibo
Gzlemevi uzaydaki u y g a r l k l a r d a n sinyaller elde e t m e k iin
kullanld gibi, bir defasnda da bir mesajmz M13 adn ver-
diimiz yldzlar k m e s i n e g n d e r m e k iin kullanld. Bylece
yldzlararas bir diyalog k u r m a yeteneimizin varln oralar-
daki akll canllar a n l a t m a k stedik.
Arecibo Gzlemevi yaknmzdaki bir yldzn gezegcninde-
ki benzer bir gzlemevine Encyclopedia Britamica'mn t a m a m -
n n m e t n i n i birka h a f t a iinde yollayabilir. Radyo dalgalan
k hzyla giderler. Bu da, yldzlararas bir yolculua kan
en sratli uzay aracmzdan 10.000 kez daha b y k bir hz de-
mektir. R a d y o - teleskoplar, dar f r e k a n s dalgalar z e r i n d e n y-
lesine youn sinyaller y a y n l a r ki, ok geni yldzlararas me-
safelerde bile alnabilir, Arecibo Gzlemevi, Samanyolu Galak-
sisinin orta y e r i n d e 15.000 Ik yl uzaklktaki bir gezegende

323 -
k u r u l m u b e n z e r bir gzlemeviyle iletiim k u r a b i l i r . Y e t e r ki.
r a d y o - t e l e s k o p u m u z u hangi n o k t a y a ynelteceimiz bilinsin.
Radyo - astronomi doal b i r teknolojik y o l d u r . H e m e n h e r
gezegenin atmosferi, bu a t m o s f e r i n yaps ne olursa olsun, r a d -
yo dalgalarna kar s a y d a m bir o r t a m d r . R a d y o m e s a j l a r yl-
dzlararas gaz t a r a f n d a n fazla e m i l m e z ya da itilmez. r n e i n ,
San Francisco ile Los Angeles a r a s n d a sis, g r olanaklarn,
optik dalga u z u n l u k l a r n n birka k i l o m e t r e m e s a f e y e inmesi ne-
deniyle azaltrken, r a d y o istasyonu y a y n n n gzelce dinlene-
bilmesi gibi, yldzlararas r a d y o m e s a j l a r da a t m o s f e r d e n e t k i -
lenmez. Akll v a r l k l a r n eseri o l m a y a n birok doal k o z m i k
r a d y o k a y n a da szkonusudur; a t a r c a l a r , k u a s a r l a r , gezegenle-
r i n radyasyon k u a k l a r ve yldzlarn d a t m o s f e r l e r i bunlar
a r a s n d a d r , t e y a n d a n , radyo, e l e k t r o m a n y e t i k t a j r f m d a ge-
ni bi- blmn o l u t u r u r . H e r h a n g i bir dalga u z u n l u u n d a k i
r a d y a s y o n u s a p t a y a b i l d i b i r teknoloji, ksa bir s r e s o n r a t a y f n
radyo blmyle karlar.
leri u y g a r l k l a r h a b e r l e m e a l a n n d a r a d y o d a n daha te
y n t e m l e r gelitirmi olabilirler. Ne v a r ki, r a d y o gl b i r k a y -
n a k t r . u c u z d u r , hzldr ve basittir. Bizim gibi geri k a l m b i r
t e k n o l o j i y e sahip uygarln g k l e r d e n m e s a j alabilmek iin
r a d y o teknolojisine b a v u r m a k z o r u n d a k a l d n a n l a y a b i l i r l e r .
Belki bizimle bu y n t e m l e iletiim k u r a b i l m e k z e r e K a d i m T e k -
noloji M z e s i n d e n radyo-teleskoplar t e k e r l e k l e r z e r i n e k o y u p
gzlemevine g e t i r e c e k l e r d i r . E e r o r a l a r d a n r a d y o m e s a j ala-
bilecek olursak, r a d y o - a s t r o n o m i k o n u s u n a e i l m e gereini da-
ha ok duyacaz.
P e k i , ama orada k o n u u l a c a k b i r i l e r i b u l u n u r m u acaba?
Yalnzca S a m a n y o l u Galaksisinde y a r m t r i l y o n a y a k n yldz
b u l u n d u u n a gre, bizimki akll canllarn yaad t e k geze-
gen olabilir mi? Ad geen galaksi ilerlemi t o p l u m l a r n sesiy-
le u u l d u y o r s a ve h e m e n yan b a m z d a b i r k l t r k a y n a n n
nabz atyorsa ne olacak? Belki de plak gzle g r l e b i l e n b i r
yldzn g e z e g e n i n d e yerletirilmi a n t e n d e n r a d y o sinyalleri ya-

324 -
y y o r d u r . G e c e l e y i n ge baktmzda, u z a k l a r d a g r d m z
solgun bir k n o k t a s n d a belki de bizden deiik birileri bir yl-
dza b a k y o r . Ve bizim G n e dediimiz bu yldza birileri ba-
k a r k e n , bir an iin, h a k k m z d a ileri geri szler h a r c y o r olabi-
lirler.
Bu k o n u d a kesin k o n u m a k zor. Bir t e k n i k u y g a r l n ev-
r i m i n d e e n g e l l e r v a r d r belki de. G e z e g e n l e r s a n d m z d a n da-
h a e n d e r olabilir. H a y a t n balamas bizim l a b o r a t u a r deneyle-
r i n i n gsterdii k a d a r k o l a y deildir belki. Belki de ileri h a y a t
ekilleri olas deildir. Ya da ileri h a y a t ekilleri b i r d e n gelii-
yor da, zek ve t e k n i k t o p l u l u k l a r n belirmesi, biraraya zor se-
len r a s t l a n t l a r a baldr; tpk insan t r e v r i m i n i n , dinozor-
larn yok o l m a s n a ve a t a l a r m z n t e p e l e r i n d e dolatklar aa-
l a r n b u z a y z n d e n k a y b o l m a s n a bal b u l u n m a s gibi.
Ya da u y g a r l k l a r S a m a y o l u ' n d a k i saysz g e z e g e n l e r d e s r e k -
li o l a r a k belirip o r t a y a kyor, f a k a t genellikle dengesizlikler
gsteriyorlar; bu yzden yarattklar teknolojiden yararlanam-
y o r l a r ve ihtirasa, c e h a l e t e , evre kirliliine ve n k l e e r savaa
k u r b a n gidiyorlar.
B u dev k o n u y u d a h a e n i n e b o y u n a inceleme olana var-
dr. S a m a n y o l u G a l a k s i s i n d e k i ileri t e k n i k u y g a r l k l a r n n say-
sn kabaca t a h m i n e d i p bu sayya N diyebiliriz. leri u y g a r l k
d z e y i n d e n , r a d y o - a s t r o n o m i d e n y a r a r l a n m a y anlyoruz. By-
l e bir t a n m l a m a d a n dolay d a r g r l d a m g a s n v u r m a k iste-
y e b i l i r l e r , Birok g e z e g e n d e ( d n y a d a ) o l a a n s t dil uzmanla-
r y a d a b y k o z a n l a r b u l u n a b i l i r , f a k a t radyo-astroom yeti-
t i r m e m i olabilirler. O t a k d i r d e o n l a r d a n h a b e r alamayacaz
elemektir. N h a r f i ok s a y d a e t k e n i n t o p l a m n ifade eder.
N., S a m a n y o l u G a l a k s i s i n d e k i y l d z l a r n says;
f p , g e z e g e n s i s t e m l e r i b u l u n a n y l d z l a r n oran;
ne, belirli b i r s i s t e m d e evresel k o u l l a r asndan yaan-
m a y a elverili g e z e g e n l e r i n says;
fl, h a y a t n balad ve y a a n m a y a elverili gezegenlerin
oram;

325 -
fi. akll canllara ait h a y a t ekillerinin gelitii gezegenler;
fc. haberleebilecek teknik dzeydeki uygarlklarn gelitii
gezegenler;
fL, br gezegenin m r n teknik uygarln ssledii orta-
lama sre;
imdi denklemimizi yle kuralm N ^ N . f p n e f l f f c f L

N'yi bulmak iin bu m i k t a r l a r d a n her birini t a h m i n etme-


liyiz. Bu denklemdeki etkenlerden ilk sradakiler hakknda epey
bilgi sahibiyiz. rnein, yldzlarn saysyla gezegen sistemleri-
nin saysn biliyoruz. Oysa son etkenlere ait, rnein zeknn
evrimi ya da teknik topluluklarn m r sreleri h a k k n d a az ey
biliyoruz. B u n l a r iin tahmin yrteceiz. Benim aada y r -
teceim t a h m i n l e r iin a y m fikri paylamayanlar, kendi dn-
celerine u y g u n tahminleri yazsnlar. Bakalm bu t a h m i n l e r i m i z
galaksideki ileri uygarlklarn saysn nasl etkileyecek, Cornell
niversitesinden F r a n k D r a k e t a r a f n d a n ilk kez ortaya atlan
bu denklemin nemli y a n l a r n d a n biri, yldz ve gezegen astro-
nomisinden organik kimyaya, evrimsel biyolojiye, tarihe, siya-
sete ve anormal psikolojiye k a d a r h e r alan iermesidir, Koz-
mos'un b y k bir blm D r a k e denklemi yelpazesinin iine
ger.

Samanyolu Galaksisindeki yldzlarn saysn ifade eden


N.'yi dikkatli saymlardan tr kesine y a k m biimde biliyoruz.
Gn kk blmlerinde saym y a p m olmakla birlikte, se-
tiimiz bu kk blmler t m sayy verecek niteliktedirler. Bu
say birka yz milyardr. Son olarak yaplan t a h m i n l e r 4x10"-
dir. Bu yldzlardan pek az, t e r m o n k l e e r y a k t l a r m israf ede-
rek h a y a t l a r n a ksa zamanda son veren b y k ktleli yldzlar-
dandr, B u n l a r n b y k ounluunun mr m i l y a r l a r c a yllk-
tr. Bu sre iinde dengeli biimde p a r l d a y a r a k yaknlarndaki
gezegenlerde yaamn balamas ve e v r i m i iin e n e r j i kayna
salarlar.

326 -
Gezegenlerin genellikle yldz kmeleri eliinde b u l u n d u -
una ilikin k a n t v a r : J p i t e r ' i n , S a t r n ' n v e U r a n s ' n ge-
zegen sistemleri b u n a rnektir. B u n l a r bizim g n e sisteminin
m i n y a t r l e r i gibidirler. Gezegeni b u l u n a n yldzlar orann fp'yi
yaklak 1/3 olarak kabul ediyoruz. O takdirde galakside geze-
gen sistemleri toplam says, N . f p = 1 , 3 x 1 0 " dir, ( simgesi
aa y u k a r eit a n l a m n d a d r ) . Eer h e r sistemin bizimki gibi
on gezegeni olsa, galaksideki d n y a l a r n toplam says bir trilyo-
nu aar ki, epey b y k bir kozmik arena saylr.
K e n d i g n e sistemimizde u ya da bu biimde bir hayat bi-
imine elverili birok gk cismi vardr; y e r k r e m i z elbet elve-
rili o l a n l a r d a n d r . Belki Mars, Titan ve J p i t e r de olabilirler.
H a y a t bir kez balad myd, vazgeilmez oluyor ve yaam koul-
larna srarla u y u l m a y a allyor. H e r h a n g i bir gezegen siste-
m i n d e h a y a t a elverili den birok deiik evre koulu szko-
n u s u olabilir. Biz fazla c m e r t d a v r a n m a y a r a k ne = 2 diyoruz.
Bu t a k d i r d e y a a m a elverili gezegen says N . f p n e = 3 x 10" dir.
D e n e y l e r unu gsteriyor ki, en olaan kozmik koullar al-
t n d a h a y a t n m o l e k l temeli hemencecik oluuyor, moleklle-
r i n yap bloklar k e n d i kopyalarn eki v e r i y o r l a r . B u n d a n son-
r a k i a l a n a ait daha az kesin konuabiliriz. yle k i : Genetik ko-
d u n e v r i m i n d e engeller kabilir, Samayolunda h a y a t n ' en
a z n d a n bir kez balam bulunduu gezegenlerin tmn
f = 1 / 3 k a b u l edersek, N . f p n e f l 1 x 1 0 " sonucuna, baka bir
deyile y z m i l y a r tane y a a n a n d n y a n n varolduu sonucuna
ulayoruz. Bu m t h i bir sonu a m a h e n z bitmedi hesaplar-
mz.
fi ve fc iin d a h a az kesin konuabiliyoruz. Bir y a n d a n unu
k a b u l etmeliyiz ki, bizim b u g n k akl ve teknoloji dzeyine
e r i m e m i z iin biyolojik e v r i m i m i z d e ve insanlk tarihimizde
b i r b i r i n d e n deiik yle ok a a m a o l m u t u r ki, bunlarn baka
d n y a l a r d a t e k r a r zor olabilir. te y a n d a n , belirli y e t e n e k t e k i
ileri u y g a r l k l a r a gidi yollar da deiik olabilir. B y k orga-
n i z m a l a r n e v r i m i n d e C a m b r i a n P a t l a m a s n n oynad rol be-

- 327
N * X fp X ne * fl X

saba katarsak, f i x f c = 1/100 alarak h a y a t n balad gezegen-


lerden yalnz yzde Finde teknik uygarln gelitiini syleye-
biliriz. Bu tahmin, eitli bilim evrelerinde e g e m e n olan k a m
ortalamasdr. Bazlarnn kansnca, tribolitlerin ortaya kn-
dan atein ehliletirmesine dek sren aama, t m gezegenlerde
ok abuk olmutur; bazlarna greyse on ya da on be milyar
ylda bile teknik uygarln gelimesi olanakszdr. A r a t r m a -
larmz ve bulgularmz t e k bir gezegenle snrl olduka, bu ko-
nuda fazla varsaymda bulunamayz. Bu etkenlerin arpm bi-
ze teknik uygarln en azndan bir kez g n grd geze-
gen saysn N . f p n e f l f i f c ~ 1 x 10', y a n i bir m i l y a r olarak veri-
yor. F a k a t bu, teknik uygarlklarn imdi varolduu geezgen sa-
ys bir milyardr demek deildir. Bu nedenle fL iin de t a h m i n
yrtmeliyiz.
Bir gezegenin m r n n ne kadarlk b l m teknik u y g a r l k
:inde gemitir? Yerkremiz birka milyarlk mr sresinde
radyo - astronominin belirledii teknik uygarlk dnemini a n -
cak yirmi, otuz yldr yaamaktadr. Demek oluyor ki, gezege-
nimiz iin fL 1/lCTden aadr ki, bu da y z d e birin milyonda
biridir. Ve hemen yarn, kendimizi yok edemeyeceimiz garan-
tisi verilemez. Diyelim ki, bizimki tipik bir d u r u m olsun ve
kendimizi yok ediimiz ylesine geni b o y u t l a r a varsn ki, b i r
daha hibir teknik uygarlk -insan t r n n ya da b a k a bir t-
rn uygarl- Gne'imizin m r n n geri k a l a n blm
olan be ya da alt milyar' ylda belirmesin. O t a k d i r d e
N =. N . f p n e f l f i f c f L = l'ya eittir ki, b u n u n anlam, belirli b i r

328
zamanda galakside ok az, avu ii kadar az sayda teknik uy-
garlk bulunduudur. Baka bir deyile, bu kk say, kendini
yok eden teknik uygarlklarn yerini alanlar ifade etmektedir.
N says l'e bile debilir. Eer uygarlklar teknolojik aamaya
geldikten hemen sonra kendilerini yok etme eilimi gsterirler-
se, biz yerkreliler in yeryz - d kimseyle konuma olana
kalmaz. Kendi kendimizle konuuruz. B u n u da pek iyi becere-
miyoruz ya! Uygarlklarn meydana kmas milyarlarca yl al-
yor ve kaplumbaa hzyla oluyor, sonra da balanmaz bir ha-
ta y z n d e n bir anda kendimizi yok edebiliyoruz.
F a k a t bir de teki alma dnelim : Yksek dzeyde bir
teknolojiyle yaamay srdrmesini bilen birka uygarlk oldu-
u n u . . . Diyelim ki, gemiteki beyin evrimi sapmalarnn yarat-
t elikiler bilinle zmleniyor ve uygarlklarn kendilerini
yok etmelerine yol amyor; ya da huzursuzluklar patlak verse
bile biyolojik evrimin yer ald dier milyarl yllarda bu d-
zensizlikler gideriliyor. Bu t r toplumlarn yaam sreleri yl-
dz ya kadar uzun olabilir. Eer uygarlklarn yzde l'i tek-
nolojik erginlik dnemlerini sa salim atlatabilseler ve tarihle-
rinin o kritik dnemlerinde doru yola sapp olgunluk dnemi-
ne girebilseler, o takdirde fL =: 1/100, N I0T olur ki, bu da
galakside varlklarm s r d r e n uygarlklarn saysn milyonlara
ykseltir. Bylece, Drake denkiemindeki astronomi, organik
kimya ve evrimsel biyolojiye ilikin tahminlerimizin gvenilir
olmayabilecei konusundaki endielerimize karn, asl gven-
sizlik d u y u l a n etkenler, ekonomi, politika ve yeryznde in-

329
sa doas deyimiyle fade ettiimiz e t k e n d i r . yle a n l a l y o r
k. e e r kendi kendini yok etme. galaksiler ar as u y g a r l k l a r n
ar basan kaderi olmazsa, gklerde y l d z l a r d a n g e l e n m e s a j l a r
fsldayordur.
Byle bir t a h m i n insann k a n m h a r e k e t l e n d i r i y o r . U z y -
lan b i r m e s a j gelmesi, bu m e s a j n ifresi ziimlenemese bile,
yir.e de ok u m u t verici b i r belirtidir. Bu m e s a j , b i r i l e r i n i n y k -
sek teknoloji d z e y i n e ulam olduunu, t e k n o l o j i k erginlik d-
n e m i n i n baaryla atlatldn belirtiyor. T e k b a n a m e s a j b i -
le, baka u y g a r l k l a r a r a n m a s iin y e t e r l i bir g e r e k e d i r .
S a m a n y o l u Galaksisinin orasnda b u r a s n d a dalm mil-
yonlarca uygarlk varsa, en y a k n m a ola m e s a f e y a k l a k iki
yz k yldr. Ik hzyla bile bir r a d y o m e s a j n n o r a y a u l a -
mam iki yz yl b u l u r . E e r b i r diyalog b a l a t m olsaydk, ku
anda diyalogun n e r e s i n d e olacamz u r n e k l e r l e a n l a t a l m :
Joiannes K e p l e r soruyu s o r m u olurdu, biz de o s o r u n u n y a n t -
n daha imdi alm o l u r d u k .
U z a y d a baka u y g a r l k l a r n b u l u n u p b u l u n m a d yolunda
giritiimiz arayn e r k e n a a m a l a r n d a y z h e n z . O p t i k foto-
raf araclyla r e s m i ekilen y o u n yldzl b i r a l a n d a y z ban-
kerce yldz v a r . Bizim iyimser t a h m i n l e r i m i z e gre, b u n l a r d a n
biri, ilerlemi u y g a r l k blgesidir. F a k a t hangisi? Rarlyo - teles-
koplarmz h a n g i n o k t a y a y n e l t m e l i y i z ? lerlemi uygarlk
m e r k e z l e r i olabilecek m i l y o n l a r c a yldz a r a s n d a i m d i y e dek
r a d y o y l a ancak bin t a n e s i n i t a r a d k . H a r c a n m a s g e r e k e n aba-
nn yzde birinin ancak onda b i r i n i y e r i n e getird^. Ne v a r ki,
sistemli ve ciddi aray ksa z a m a n d a y o u n l a a c a k t r . Bu a l a n -
daki n almalar B. A m e r i k a ve S o v y e t l e r B i r l i i ' n d e bala-
m bulunmaktadr'. B u k o n u d a h a r c a n a n aba fazla m a s r a f l
deildir; orta boy b i r gemi, rnein, m o d e r n b i r d e s t r o y e r f i y a t
bile y e r k r e - d h a y a t a r a y h a r c a m a l a r m g e e r .
nsanln t a r i h i n d e yer alan k a r l a m a l a r i y i l i k t e n yana
k a r l a m a l a r olmamtr o u n l u k l a . Kltrleraras temaslar
b i r r a d y o s i n y a l i n i n alnmasndan ok deiik, d o r u d a n v e -

330 -
ziksel olmutur. Yie de gemiten br iki rnek vermek, u m u d u -
m u z u n apn belirlemek iin g e r e k e b i l i r : Amerikan ve Fransz
devrimleri arasndaki dnemde Fransa K r a l XVI. Louis Pasi-
fik O k y a n u s u n a bilimsel, corafi, ekonomik ve ulusal amal bir
s e f e r dzenlemiti. Bu sefere katlanlarn banda ABD'nin Ba-
mszlk Savanda dvm nl kif K o n t La Perouse bu-
l u n u y o r d u . 1786 T e m m u z u n d a sefer in yelken atktan bir yl
Sonra Alaska kylarna, imdi Lituya K o y u ad verilen yere
ulat. B u r a d a k i liman beenen La Perouse, Dnyada hibir
liman buca kolaylk sunamaz, diye yazmt. La Perouse en-
der y e r olarak nitelii bu limanda,

baz vahilere rastlad. B u n l a r dostluk gsterisi amacyla


pelerinlerini ve deiik t r d e deri m a n t o l a r sallyorlard.
Bu kzlderilileri t e k n e l e r i n d e n bazlar balk avlyordu
koyda... Vahiler, kanolaryla evremizi kuatyorlar, balk,
s u s a m u r u ve baka h a y v a n derileriyle ufak tefek eya su-
n a r a k karlnda demir stiyorlard. Bu tr alverie yat-
knlklar bizi artt. Avrupal tccarlar gibi enikonu pa-
zarlk ediyorlard.

Kzlderili yerliler pazarlkta epey srarlydlar. La Perouse'-


u tepesini a t t r a c a k k a d a r ileri gidiyorlar ve zellikle den-u e-
ya alyorlard. F a k a t bir defasnda Fransz deniz subaylarnn
yastklar altnda sakl n i f o r m a l a r n da almlard. La Perouse
kraliyet e m i r l e r i n e u y a r a k bu d u r u m a kar sert tepki goVer-
meyip, bar yoldan zm g e t i r m e y e alyordu. Fakat ye
lilerin sabrmzn t k e n m e z olduunu s a n m a l a r n d a n yakm-
yor, yerlilerden y a k a silkiyordu. Buna r a m e n , her iki k l t r n
temsilcileri de birbirlerine zarar vermemilerdi. ki gemiyi do-
n a t a n La Perouse L i t u y a K o y ' u n d a n ayrld. Buraya bir daha da
dnemedi. Keif seferine kan gemiler Pasifik'in gneyinde
1788'de kaybolup gittiler. La Perouse kaybolanlar arasndayd.

331 -
M r e t t e b a t t a n bir kii dnda h e p s i l m t (*).
Bu olaydan tam y z yl sonra Tlingit'lerin reisi Cowee T K a -
nadal antropolog G. T. E m m o n s ' a a t a l a r n n ilk b e y a z insanla
karlamalarna a i t bir yk aktard. Bu yk k u l a k t a n k u l a a
a k t a r l a n t r d e n d i r . Tlingit'lerin bilgileri y a z y a clkme olanak-
' y o k t u . C o w e e ' m n de La P e r o u s e ' u duymuluu yoktu.
C w e e ' n i n bu k o n u d a a n l a t t k l a r zetle y l e d i r :

Bir i l k b a h a r g n kalabalka b i r Tlingit t o p l u l u u bakr


alverii iin K u z e y ' e Y a k u t a t ' a g i t m e y i d e n e m i l e r d i . E e -
m i r . b a k r d a n daha d a deerliydi. F a k a t d e m i r b u l m a k ola-
nakszd. Lituya K o y u n a g i r e n drt k a y k d a l g a l a r t a r a f n -
dan yut tJ vermi ti. H a y a t t a k a l a n l a r kyda k a m p k u r u p
len a r k a d a l a r iin y a s t u t a r k e n k r f e z e iki g a r i p c i s i m
girmiti. B u n l a r n 11e o l d u u n u bile y o k t u . K o c a m a n b e y a z
k a n a t l a r olan s i y a h kulara b e n z i y o r l a r d . Tligit'ler d n -
yann k u z g u n biimindeki bir s i y a h ku t a r a f n d a n y a r a t l -
dna i n a n r l a r d . K u z g u n Gne'i, Ay' ve yldzlar hapse-
dildikleri k u t u l a r d a n k u r t a r p u u r m u t u . K u z g u n ' a b a k a n
ta oluverirdi. K u z g u n g r d k l e r i n d e , T l i n g i t ' l e r o r m a n a ka-
arlar v e orada saklanrlard. Bir s r e sonra, h e r h a n g i k t
bi eyin balarna gelmediini g r e n c e s u r b i r k a kii, san-
sar derisini d r b n gibi k v r p bu y n t e m l e baknca bala-

(*) La Perouse bu gemiye sahip firmann bandayken, sefere katl-


mak iin bavurular geri evrilen epey gen aday vard. Bun-
lardan biri Korsikalyd. Korsika'da topu subay olan bu gen-
cin ad Napolyon Bonaparte't, Dnya tarihinin rgsnde nem-
li bir diim atlm oluyordu. yle ki : Eer La Perouse, Bo-
naparte' keif seferine kabul etseydi, Rosetta Ta bulunmazd
ve hiyeroglif yazs hibir zaman Champollion tarafndan z-
lemezdi. te yandan yakn tarihimiz birok adan epey dei-
ik seyir alm olurdu.

332 -
r i n a bir ey gelmeyeceini, ta kesilip k a l m a y a c a k l a r n d -
nmlerdi. Deri paralarndan yaptklar drbnlerden
baknca, k o c a m a n k u l a r k a n a t l a r n katlyorlar v e b u n l a -
rn v c u d l a r n d a n k a n k c k siyah y a v r u l a r b y k l e r i n
t y l e r i z e r i n d e e m e k l i y o r gibi g z k y o r d u .
B u a r a d a n e r e d e y s e gzleri t m y l e k r olacak b i r s a v a -
, t o p l u l u a h i t a p e d e r e k h a y a t t a n bekledii fazla b i r
eyi k a l m a d n , t o p l u l u u n y a r a r in K u z g u n ' u n insan
taa d n t r p d n t r m e y e c e i n i denemek istediini
aklad, S u s a m u r u k r k n o m z u n a a t p k a n o s u n a atlad
v e k r e k ekilen t e k n e y l e K u z g u n ' a doru g t r l d . K u z -
g u n ' a kt ve g a r i p sesler d u y d u . Bozuk gzleriyle n n -
de dolaan k a r a l t l a r n 11e o l d u u n u f a r k e t m e d i . Belki de
k a r g a y d l a r . T o p l u l u k a r a s n a geri d n d n d e o n u n e t r a f -
n s a r d l a r v e h l h a y a t t a k a l m olmasna atlar. Ona
el s r p d o k u n d u l a r , kokladlar, acaba g e r e k t e n yayor
m u diye. U z u n s r e d n d k t e n sonra, a d a m c a z z i y a r e t
ettii eyin T a n r K u z g u n olmad, insanolu tarafndan
y a p l m b i r d e v t e k n e olduu k a n s n a v a r d . Karaltlar
k a r g a deil, deiik i n s a n l a r d . Sava, Tlingit'leri g e m i y i
z i y a r e t e t m e l e r i iin y r e k l e n d i r d i ve o n l a r da k r k l e r i n i
v e r e r e k k a r l n d a d e m i r aldlar.

T l i n g i t ' l e r y a b a n c bir k l t r n temsilcileriyle olan bu ilk


bar k a r l a m a l a r n n y k s n y a z y a d k m e d e n k u l a k t a n
k u l a a a k t a r l m a k s u r e t i y l e hi b o z m a d a n k o r u y a b i l m i l e r d i r (*).

(*) Tlingit'lerin reisi Cowee'nin anlattklar gibi, okuma yazmas ol-


mayan bir kltrde bile leri bir uygarlkla temasa geilmesine
ait bir yk anlatla anlatla, kulaktan kulaa nesillerce koru-
nabiliyor. Eer yerkremize yeryz d bir ziyaretinin geli-
i szkonusu olsayd, bu temasn niteliini ortaya karacak bir
yk geriye kalrd.

333 -
E e r g n n brinde y e r k r e - d daha ileri br uygarlkla te-
masa geersek, bu temas her e kadar Franszlarn szn etti-
imiz temasyla fazla ilgili gibi gzkmese de, acaba bar m
olacak? Yoksa daha ileri teknik dzeye ulam k l t r n daha
d k dzeyde teknie ulam k l t r yok etmesiyle sonula-
nacak bir d u r u m l a m karlaacaz?
X V I . yzyl balarnda orta Meksika'da ileri bir uygarlkla
karlald. A z t e k e r i n m u h t e e m bir mimarisi, titiz kayt tut-
ma yntemleri ve A v r u p a l l a r m k i n d e n ok daha s t n astrono-
mi takvimleri vard. Aztek'lerin sanat eyasyla karlaan
Albrecth Drer, Austos 152'de unlar yazyordu : imdiye
dek kalbimi bylesine sevince boan bir ey grmemitim. H e r
y a n t m y l e altndan, bir kula boyunda, bir gne g r d m
(bu grd, aslnda Aztek'lerin astronomi t a k v i m i y d i ) ; y i n e b i r
A y ' l a r m grdm ki, som gmtendi, yine a y n b y k l k t e y -
di, kocaman bir ey... iki oda dolusu silah, zrh ve daha baka
sava ara gereleri grdm. H a r i k a l a r m g r y o r u m , demek-
ten alamadm kendimi. Aztek'lerin kitaplaryla karlaan ay-
dnlar bayldlar bunlara. Bu k i t a p l a r d a n biri iin, Neredeyse
Msrllarn kitaplarn andryor, diyerek h a y r a n l m ifade
etmiti aydnlardan biri. H e r n a n Cortes bakentleri Tenochtit-
lan' dnyann en gzel kentlerinden biri olarak nitelemi ve
unlar e k l e m i t i : nsanlarnn davranlar ve gsterdikleri
faaliyet spanya'd a ki insanlarn dzeyindeydi. Bir d z e n i n ege-
m e n olduu ve iyi rgtlenmi bulunduklar belliydi. Bu insan-
larn b a r b a r olduklar, T a n r ' d a n habersiz ve teki u y g a r top-
lumlarla temas halinde b u l u n m a d k l a r gznnde tutulursa, sa-
h i p olduklar her ey olaanst artc oluyor. Bu szleri
yazdktan iki yl sonra Cortes, Tenochtitlan' yerle b i r etti. Ve
A z t e k uygarlndan ne varsa onu da, Aztek'lilerden biri yle
anlatyor bu olay :

Montezuma (Aztek m p a r a t o r u ) d u y d u k l a r karsnda deh-


ete kapld. Onlarn yiyip itikleri eyler karsnda arp

334 -
kald. F a k a t onda asl ok etkisi yapan, spanyollarn ortal-
g m b r t y l e kasp k a v u r a n toplar oldu. Toptan kan
ses insan sersemletiyor, kendinden geiriyordu. inden ge-
len koku insann iini allak bullak ediciydi. Daa bile arp-
sa onu p a r a m p a r a ediyor, bir aac toz ynna eviriyor-
du. Aa sanki f r l m gibi o r t a d a n kayboluveri yordu...
M o n t e z u m a ' y a b t n b u n l a r anlatldnda ok geirdi, deh-
ete kapld. Baylr gibi oldu. Kalbi dayanamad.

ispanyollara ait h a b e r l e r Montezuma'ya geldike, Onlar ka-


dar gl deiliz, sz y a y l m a y a balad. Onlarn yannda
b i r hiiz. ispanyollar iin Gklerden Gelen TanttUr denilme-
ye baland. B t n bunlara r a m e n , Aztek'lcr yanlgya dme-
milerdi ispanyollar konusunda. Nitekim ispanyollar eyle an-
latyorlard :

Altna b i r e r m a y m u n gibi yaptlar. Altna sarldklarnda


yzleri parldyordu. Altn karsndaki alklar doymak
bilmiyordu. ldrmlard sanki... altna ehvetle saldrm-
lard. D o m u z u n yiyecek karsndaki davran gibi ah:i yi-
yip h e r y a n l a r m onunla d o l d u r m a k istiyorlard. Bulduklar
y e r d e altna ellerini daldryorlar, altnla konuuyorlar. or.\
bir eyler fsldyorlardr.

F a k a t spanyollarn r u h u n u okuma yetenekleri ke^-L


s a v u n m a l a r n a yetmedi. 1517 ylnda Meksika gklerine byk
bir kornet g r l m t . Aztek'Ierin tanrs Kuetzalkoa'.'.'u Do-
u Denizinden beyaz lenli bir insan olarak gelecei sfsar.aaine
kendini k a p t r a n Montezuma, astrologlarn hemen idam ettir-
miti. n k k u y r u k l u yldzn geleceini h a b e r vermemi ve
b u n u n aklamasn yapamamlard. Bu felaketin geleceine
inanan Montezuma kendini b y k bir z n t y e kaptrmt.
Aztek'leri batl inancnn salad a v a n t a j ve yksek teknolo-
jileri sayesinde 400 silahl Avrupalyla yerli yardmclar, 152

335 -
ylnda ileri uygarlk dzeyine ulam says 1 milyona yakn
bir toplumu yenip d a r m a d a n ettiler. Aztek'ler mrlerinde
at grmemilerdi. Yeni Dya'da at yoklu. Demir metalrjisini
silah sanayiine u y g u l a m a m a l a r d . Ateli silahlar icat e t m e m i -
lerdi. Oysa spanyollarla aralarndaki teknoloji a ok geni
deildi. Belki birka y2 yllk bir akt.
Bizler, galaksideki en geri teknolojiye sahip topluluuz her-
halde. Teknik bakmdan daha da geri bir t o p l u m u n radyo - ast-
ronomiden hi haberi yoktur kukusuz. Y e r k r e m i z zerindeki
kltrleraras hazin atma d u r u m l a r n galaksi b o y u t u n d a d-
nrsek, imdiye dek yok edilirdik herhalde. Shakespeare'imi-
ze, Bach'mza ve Vermeer'imi2e kar h a y r a n l k d u y u l a r a k da
olsa. Neyse ki, b u g n e dek byle bir ey gereklemedi. Belki de
yabanclarn y e r k r e m i z hakknda besledikleri duygular, Cor-
tes'inkinden ok La Perouse'unkine benziyordur. Daha iyilikten
vanadr. Belki de U F O ' l a r a ilikin b t n iddialara ve eski ast-
ronotlarn fikirlerine r a m e n , uygarlmz h e n z kefedilme-
mi olamaz m ?
Bir y a n d a n diyoruz ki, teknik uygarlklarn k k bir bl-
m bile kendilerini dzen iinde ynetebilseler ve kitlesel imha
silahlarn zararszca koruyabilmeler, u a n d a galaksideki ileri
uygarlklarn says bir hayli fazla olmaldr. Yldzlararas yol-
culuklar ok y a v a yapabilecek d u r u m d a y z . A m a diyoruz ki,
insan t r iin sratli yldzlararas yolculuk gerekletirilebi-
lecek bir hedeftir. te y a n d a n d n y a m z n y e r k r e d akll var-
lklar t a r a f n d a n imdi ya da eski z a m a n l a r d a ziyaret edildiine
ilikin inandrc kant y o k t u r . Peki, bu bir eliki deil midir?
Eer bize en y a k m uygarlk 200 k yl mesafedeyse, o r a d a n
buraya ulamak iin -o da k hzyla gelinebilirse- 200 yl tu-
tar. Ik hznn yzde biri ya da y z d e birin onda biri hzyla
da olsa, yine de y e r y z n d e insan yaamnn balamasndan bu
yana yakn uygarlklardan varlklar gelebilirdi. N e d e n gelen
yok? Buna verilecek birok olasl y a n t bulabiliriz. A r i s t a r k u s
ve Kopernik'in grlerine ters dse de, ola ki, bizler tik ve

336
Birincileriz. Galaksi t a r i h i n d e ilk olarak o r t a y a kan bir
t e k n i k u y g a r l k elbet v a r d r . Hi olmazsa baz u y g a r l k l a r n ken-
di k e n d i l e r i n i yok e t m e eilimi g s t e r m e d i k l e r i inancmzda ya-
m l y o r u z belki. Belki de yldzlararas y o l c u l u k l a r d a engeller sz-
k o n u s u d u r . H e m sonra, k s r a t i n i n altndaki hzlarda bile bu
gibi e n g e l l e r i n n e l e r olabileceini s a p t a m a k z o r d u r . Ola ki b u r a d a ,
a r a m z d a d r l a r ve Gk K t a s Ynetmelii u y a r n c a yeni do-
m a k t a olan u y g a r l k l a r n iilerine m d a h a l e y i doru bulmu-
y o r l a r d r . Bir de bakmsnz, bizlerin, bu yl yine kendi kendi-
mizi yok e t m e d e n s a v u t u r a b i l e c e k miyiz diye b i r yosun taba-
n d a b a k t e r i k l t r n izleyiimiz gibi m e r a k l a ve sabrszlk-
la izliyorlar bizi.
Bir a k l a m a yolu d a h a v a r ki, t m bildiklerimizle u y u u y o r .
E e r epey yllar nce, iki y z k yl k a d a r nce, uzayda yolcu-
l u k e d e b i l e n bir u y g a r l k b e l i r m i s e bile, d n y a m z n ilgin ola-
bileceini a k l l a r n a g e t i r m e m i l e r d i r . O n l a r n asndan, yak-
n m z d a k i yldz s i s t e m l e r i n i n t m , keif y a d a k o l o n i ' e t i r m e k
iin aa y u k a n ayn d e r e c e ilgin olabilir (*}.
T e k n i k d z e y i a r t m a k t a olan bir u y g a r l k , k e n d i gezegen
s i s t e m i n i k e f e t t i k t e n s o n r a y l d z l a r a r a s uu olanaklarn ge-
l i t i r e r e k k o m u yldzlarn k e f i n e kar. Y l d z l a r d a n bazlar-
n n gezegenleri o l m a y a b i l i r . H e p s i de g a z d a n o l u m u b i r e r dev
d n y a y l a y a d a a s t e r o i t l e r l e karlalabilir. B a k a yldzlarn d a
gezegenleri b u l u n a b i l i r . B u n l a r d a n k i m i n i n a t m o s f e r i zehirli

(+) Yldzlara gitmeyi istetecek birok etken doabilir. Eer G-


ne'imiz ya da komu bir yldz bir spernova olma yoluna gir-
mise, yldzlararas uzay yolculuu birden ok ilgin bir durum
dourur. Galaksimizde bir patlama olasl belirmesi, eer biz
teknik bakmdan bir hayli ileriysek, galaksileraras yolculuu
ilgin duruma getirir. Kozmos'da iddetli patlamalar olasl
uzay gmenliini gerekli klabilir. Byle bir olaslkta bile bi-
zim yerkremize gelmeleri szkonusu deildir.

337 * Kozmos : F. 21,

f \
olabilir, kiminmkiyse rahatsz edici. Bazlar da meskn olabi-
lir. Uzayda koloni kurmaya gidenler, yerleecekleri dnyay k a -
anr duruma getirme abasna girimek zorundadrlar. Bir ge-
zegenin yaama uyarlanmas abalan uzun zaman alr. Yaama-
ya elverili gezegen de kabilir karnza. Gidilen gezegende,
yeni bir yldza doru yolculua kmak zere orann yerel kay-
naklarndan yararlanlarak uzay arac yapmak uzun zaman iste-
yecektir. Zamanla yldzlara doru ikinci nesil keif ve koloi-
letirme abalan devreye girecektir. Ve byle byle bir uygarlk
asma rnei dnyalar arama trmanacaktr.
Hibir uygarlk, topluluktaki doumlarn saysn snrlan-
drmadan yldzlararas yolculuk abalarnn stesinden gele-
mez. Doum oran yksek herhangi bir toplum, t m enerjisini
ve teknolojisini kendi gezegeni zerinde yaayan insanlar do-
y u r m a k ve barndrmaya adayacaktr. kardmz bu sonu
dorudur ve u ya da bu topluluun zellikleriyle ilgisi yoktur.
Herhangi bir gezegende, biyolojik yaps ya da sosyal sistemi
ne olursa olsun, nfusundaki belirgin bir art t m kaynaklar-
n yutacaktr.
Mesai arkadam William N e w m a n ve ben yle hesapla-
dk : Eer bir milyon yl nce doum oram dk ve uzay yol-
culuu yapmaya yetenekli bir toplum iki yz k yl uzaklk-
larda belirip d dnyalara alsayd ve yolu zerinde elverili
dnyalar koloniletirseydi, keif aralar henz imdi gne sis-
temimize dalacakt. F a k a t bir milyon yl uzunca bir zamandr.
Eer bize en yakn uygarlk bundan daha gen yataysa imdi-
ye dek bize ulaamazlard, iki yz k yl apndaki bir kre-
de 200.000 adet gne ve belki de bir o kadar sayda kolonile-
meye elverili gezegen bulunur. Ancak 200.000 dnya kefedil-
dikten sonradr ki, bizim gne sistemimiz rastlant sonucu ke-
fedilir ve yabanc bir uygarln barna olabilirdi.
Bir uygarln bir milyon yan bulmas ne demektir? Rad-
yo - teleskop ve uzay aracna sahip oluumuz henz yenidir. Yir-
mi, otuz yllk falan; teknik uygarlmz ancak birka yzyl-

338 -
Iktr. ada kalba uyacak bilimsel dnceler de birka bin
yllktr. Genel anlamdaki k l t r m z n eskilii yz bin y l
bulmaz. Gezegenimizde insann belirip gelimesiyle yalnzca bir-
ka milyon yl ncesine dayanr. Yerkremiz zerindeki t e k n i k
gelime oranna baklrsa, birka milyon yllk ileri bir uygarl-
n katettii yol bizimkinden birka miim ileride demektir.
Bizden bir milyon yl ileride olan bir uygarlk yldzlararas
yolculuklar ve gezegenleri koloniletirmekle ilgilenir mi? tn-
sanlarn m r sresinin kstl olmasnn bir nedeni vardr. Bi-
yolojide ve tp bilimlerinde ok b y k ilerlemeler, bu nedeni
a r a t r a r a k u y g u n zmler bulabilirler. Uzay yolculuklaryla
ilgileniimiz, acaba kendi y a a m sremizi u z a t m a ya da sonsuz
klma abalarmzdan m ileri geliyor? lmsz insanlardan olu-
an bir uygarlk, yldzlararas keiflere kmay gereksiz ve
ocuksu mu b u l u r ? Z i y a r e t edilmeyiimiz, uzayda yldzlarn di-
zi dizi bol oluundan ve yaknmzdaki bir uygarlk bize ula-
m a d a n nce urad y e r d e keif nedenini yitirmesinden t r
olabilir.
Gerek k u r g u - bilim yaptlarnda, gerekse U F O edebiyatn-
d a y e r k r e - d varlk h e m e n h e m e n bizim k a d a r yetenekli
k a b u l ediliyorlar. Deiik uzay aracna ya da n tabancasna
sahiptirler, a m a savalarda ( k u r g u - b i l i m u y g a r l k l a r arasnda
s a v a g r n t l e r i n d e n holanyor) onlar ve bizler h e m e n he-
m e n ayn gteyiz. Aslndaysa galaksideki iki uygarln a y n
dzeye erimi b u l u n m a s h e m e n h e m e n olanaksz. Bir at-
m a d a biri tekine m u t l a k a egemenliini k a b u l ettirecektir. B i r
milyon yl az b i r z a m a n dilimi deildir. Eer ilerlemi bir uy-
garlk gne sistemimize b u y u r a c a k olursa, bizim yapabilecei-
miz hibir ey y o k t u r . Onlarn bilim ve teknoloji dzeyleri bi-
zimkinin ok zerindedir. Temasa geeceimiz leri bir u y g a r l -
n olas kt n i y e t i n d e n endie d u y m a k gereksizdir. Bu k a d a r
u z u n b i r z a m a n dilimi u y a r l k l a r n n s r m bulunmas, kendi
kendilerini ve bakalarn yok e t m e d e n yaama yntemini -
r e n d i k l e r i n i gsterir. Y e r k r e - d y a r a t k l a r konusunda d u y -
339
d u u m u z endie, kendi geriliimizin bir sonucu olabilir, ge-
miteki t a r i h i m i z d e n d u y d u u m u z vicdan a z a b n d a n d o a b i l i r :
Uygarlklarn azck geri kalm u y g a r l k l a r a reva g r d sal-
drlar, Corles'i ve Aztek'Ieri a n m s a y a l m . H a t t a La P e r o u s e ' -
da:; sonraki kuaklarn elinde Tlingt'lerin u r a d akibeti de
; Utmayalm. U n u t m u y o r u z . . . z n t d u y m a d m z da syle-
eyiz. E e r gklerimizde yldzlararas bir a r m a d a g r n r -
se. ek: uka uysal d a v r a n a c a m z syleyebilirim,
Dala deiik bir t e m a s a g e m e m i z olasl daha k u v v e t l i -
dir; nce dc belirttiimiz gibi, r a d y o yoluyla m e s a j l a r a l a r a k te-
mas edeceiz ve fiziksel b i r temas, hi olmazsa uzunca bir s r e
m m k n olmayacak. B y l e b i r d u r u m d a m e s a j g n d e r e n uy-
garla y a n t v e r i p v e r m e m e k bizim elimizdedir. E e r m e s a j
saldrgan ve r k t c b u l u r s a k c e v a p v e r m e y i z . Yok, e e r m e -
s a j d a deerli, y a r a r l bilgiye raslarsak, u y g a r l m z a s n d a n
b u n u n sonular h a y r e t verici olabilir : B a k a b i r bilimin ve t e k -
nolojinin, sanatn, mziin, siyasetin, a h l a k n , f e l s e f e n i n ve di-
nin gizlerine gireceiz. Dahas, gezegenimizin d u r u m u galaksi
eyaletine dnecek. D a h a baka neler r e n m e m i z m m k n
olacan da greceiz o zaman.
Baka bir uygarlkla bilimsel ve m a t e m a t i k s e l bilgiler p a y -
laacamzdan yldzlararas m e s a j g n d e r m e k , sorunumuzun
en kolay b l m n o l u t u r a c a k t r . A B D K o n g r e s i ile S o v y e t -
ler Birlii B a k a n l a r K o n s e y i ' n i y e r k r e - d akll yaratklar
aratrmas iin p a r a a y r m a y a i k n a e t m e k iin d a h a zor y a n -
dr (*). G e r e k t e u y g a r l k l a r iki b y k s n f a a y r a b i l i r i z : D n -

(*) Bakaca ulusal organlar da szkonusu olabilir. rnek olarak n-


giliz Savunma Bakanl szcsnn 26 ubat 1978 tarihli Lm-
don Observer gazetesinde yaynlanan u szn aktarabiliriz:
Uzaydan gelebilecek mesajlarla gilenmek P T T ' n i n ve BBC'nin
grevleri arasndadr. Yasad yaynlar b u l u p ortaya k a r m a k
bu kurulularn iidir.a

m
ya - d akll varlklar aratrmas iin para ayrlmasna aba
h a r c a y a n bilginlere, bilgin olmayanlarn kar ktklar ve t m
h a r c a m a l a r n i t k e t i m e yneltilerek yldzlara ilgi gsterilme-
yen, allagelmi dncelerin h k m s r d toplumlar; ikin-
cisiyse baka uygarlklarla temas g r n n paylald ve bu

I
k o n u y a ynelik geni aratrmalara giriilen toplumlar.

Bu alan yle bir alandr ki, nsanolunun giriimlerinin ba-


arszlkla sonulanmas bile baar saylr. yle k i : Milyon-
larca yldz iine alan bir erevede radyo sinyalleri araclyla
d n y a - d varlk aratrmasna koyulsak ve hibir eye rastla-
masak, hi olmazsa galaksideki uygarlklarn pek e n d e r olduu
s o n u c u n a varabiliriz. Bu da evrende kendi deerlendirmemizi
ve apmz r e n m e y e y a r a r . Gezegenimizdeki insan t r n n
ne denli e n d e r rastlanan bir varlk olduu, ok gl ve pek se-
kin bir g r d u r u m u n a gelir, her insann kiilik deeri nem
kazanr. Eer bu ynde bir baar salarsak, t r m z n ve ge-
zegenimizin tarihi kkl ve srekli bir deiime urar.
Baka uygarlklarn varln ve niteliini kefetmemizse,
bilgimizi onlarn bilgisiyle karlatrma olana tanyacandan
apmz genileyecektir. O t a k d i r d e S a m a n y o l u Galaksisindeki
t m u y g a r l k l a r n etkinlikleri ve bilgileri bir Gk Ktas An-
siklopedisinin k o n u s u n u oluturacaktr. '
n,
mz
Bu
ba:
nle?
cuk
;yle
e
. s
anj
341 -
Blm XIII

YER KREMZ ADINA KM


SZ HAKKINA SAHP
nmde lm ve srekli klelik bulunduuna gre, yl-
dzlarn gizlerini aratrma zahmetine neden gireyim?

Anaksimes'in Pitagoras'a yneltmi olduu ve Mon-


taigne tarafndan aktarlan bir soru (M.. yaklak 600)

Ne denli kocaman olmal gkyzndeki o kreler . . . V e


ktidar oyunlarmza gemi seferlerimize ve tm savala-
rmza sahne olan u yerkremiz de ne denli kk ol-
mal anlarla kyaslannca. u kck yerkrenin zavall
bir kesinin efendileri olma uruna bunca insann ha-
yatna kyan krallarla prensler iin goznnde tutulmas
gereken, zerinde dnlmesi art olan br nokta bu.

Chrisaan Huygens, N e w Conjectures C o n c e r n i n g the


Planetary VVorlds, Their Inhabitants a n d Productions, yak-
lak 1690

343

i
Dnyann tmne, dedi Gne Babamz. Ben m
ve prltm veririm; insanlara sm veririm onlar dk-
ler! zaman; tarlalarnn rn vermelerini ve ineklerinin o-
almasn salarm; her gn dnyann evresinde dner r
insanlarn ihtiyalar ve bunlarn karlanmas iin daha
yi bilgiler edinirim. Ben szlere rnek olmalym.

nka'larm bir efsanesinden. Garcilaso de la Vega'nr*


Kraliyet Yoromlarundan, 1556

Nice ve nice milyon yl gerilere doru bakyoruz ve e-


kilden ekle girip br g kaynandan baka br g
kayna arayna sramak, toprak zerinde emeklerken
kertdine gven duyup ayaa kalkmak, havay hkm al-
tna alabilmek iin uran kuaktan kuaa srdrmek,
derinliklerin karanlna inmeye almak ve gelgit bal-
nda yok olmamak iin nsencalunda byk bir sava-
s;m istemi gryoruz. Bu sarslmaz istemin hiddet ve a-
lkla bir o yana, br bu yana yaylanarak yeniden ve ye-
niden ekil ald;gn r genileyip kendine ekidzen v e r e -
rek tam kavram lam sz hedefine dur durak nedir bilmeden
yneldiini, bize giderek yaklatna ve benzediine
tanik olurken varlnn benliimizde, beynimizde ve da-
marlarmzda atmaya baladn fark ediyoruz... Tm
gemiin bir balangcn balangcn oluturduuna, bu-
gne dek varolmu ve varolan her eyin afsn alaca-
karanl olduuna nanmak olasdr, nsan zihninin im-
diye dek ulaabildiklerinin uyanmadan nceki ryadan
baka bir ey olmadna inanmak mmkndr... Bizim
soylarmzdan leride belirecek zihinler, bizi bizden da-
ha yi anlayabilecek bir boyutla bugnk dar grleri-
mizin ine uzanabilecekler. Bir gn gelecek, gnlerin bir-
birini amanszca izledii dizinin inden yte bir gn -
kp gelecek ki, varlklar belirecek; imdi zihnimizde uyur

344 -
uyantk ve etimizde sakl durumda bulunan bu varlklar,
insann bir tabure zerinde durmas gibi topran ze-
rinde dikilerek glecek, glecek ellerini yldzlara dokun-
durarak.

H.G. VVells, The Discovery of the Future, (Gelecein


Kefi), 1902

K O Z M O S H E N Z D N K E F E D L D . Bir milyon yl bo-


yunca herkes y e r y z n d e n baka bir yer olmadn belledi. Der-
ken, t r m z n y e r y z n d e k i m r n n yzde birinin onda bi-
rine e sresinde, Aristarkus'tan g n m z e dek uzanan ksa bir
z a m a n diliminde e v r e n i n merkezi olmadmz ve evrenin var-
olu amacnn zerimizde toplanmadn zlerek rendik. Mer-
kezi ve k u r u l u amac bir olmayp enginlikte ve sonsuzlukta kay-
bolmu m i n n a c k ve m i n y a t r inceliinde, yzlerce milyar ga-
laksi ve milyarlarca trilyon yldzla bezenmi bir Kozmik Ok-
yanusta d n p dolaan bir d n y a zerinde yaadmz f a r k et-
tik. Cesaretimizi toparladk ve K o z m i k O k y a n u s u n sularna ayak-
larmz daldrdk yavatan. O k y a n u s u n bizi ektiini grdk.
Yapmzla badar bulduk. imizden b i r ses Kozmos'un yuva-
mz olduunu sylyor. Yldz k l n d e n yaplm bulunuyoruz.
Kkenimiz ve e v r i m i m i z uzak kozmik olgularla balanm d u r u m -
da. Kozmos'un kefi kendi kendimizi keif yolculuudur.
Eskiden efsane dzenlerin bildii zere, hem gkyznn,
h e m y e r y z n n ocuklaryz. Bu gezegen zerindeki varlmz
sresince tehlikeli bir evrimsel y k srtlam bulunuyoruz. Bu
y k torbasnn iinde saldrya ve treye yatknlk, liderlere ba
e m e ve yabanclara dmanca d a v r a n gibi kaltsal eilimler
y e r alyor. F a k a t ayn z a m a n d a bakalarna kar efkat, ocuk-
larmza ve onlarn ocuklarna kar sevgi, tarihten bir eyler
renme ve giderek zek ve yeteneklerimize bir eyler k a t m a ei-
limlerine sahibiz; b u n l a r da h a y a t t a k a l m a m z a ve refahmz s r -
d r m e y e y a r a y a n e t k e n l e r . . . Yapmzdaki bu eilimlerin hangi-
345
eri stn gelecek bilemiyoruz, zellikle bak amz yalnzca
Yerkre adm verdiimiz k r e sorunlarna ynelikse. H a t t a
!aha da kts, bu krenin yalnzca kck b i r b l m n e y-
lelikse... Bizi Kozmos'un enginliklerinde kaamayacamz bir
lede beklemekte. Dnya-d akll v a r b k l a r n b u l u n d u u n a ili-
,in henz ak belirtiler yok. Bu, bizimkine benzer u y g a r l k l a r
icaba hi d u r m a m a c a s m a kendi kendilerini yok mu ediyorlar,
[iye bir dnce getiriyorlar aklmza. Y e r k r e m i z e u z a y d a n
ak-:mtzda, ulusal snr diye b i r ey gremiyoruz. Uzaydan ge-
egenimizin incecik mavi bir hilal, sonra da yldzlar kenti ara-
mda bir k noktas olarak g r n d n izleyince etnik, din-
el ya da ulusal ovenist davranlarn s r d r l m e s i akl almaz
ir d u r u m a dnr. Yolculuklarn boyutlar b y y o r . . .
Hayatn hibir zaman balama olana bulamad d n y a -
ar var. Kozmik felaketlerin yakp ykt d n y a l a r da var. Biz
alihliyiz, hayattayz, glyz, uygarlmzn ve t r m z n re-
fah elimizde olan bir ey. Eer y e r k r e adna bizler sz sahibi
leiisek kim olabilir? Varlmz s r d r m e d e karar v e r e n bizler
alamazsak kim olabilir?
nsan t r imdi yle b y k bir servene giriiyor ki, eer
baarl olursa topraa hkmedii ya da aatan yere inii k a d a r
nemli bir i yapacaktr. Deneye duraklaya y e r k r e y e bizi ba-
layan zincirleri koparmaktayz, manevi anlamda, iimizdeki da-
ha ilkel beyinlerin d r t l e r i n e kar kp onlar s u s t u r a r a k , mad-
di olaraksa, gezegenlere yolculuk edip yldzlardan gelen m e s a j -
lar dinleyerek. Bu iki s e r v e n birbirine amanszca baldr. H e r
iki giriimde kanmca, birbirinin vazgeilmez biimde t a m a m l a -
ycsdr. H e r biri, teki iin arttr. Ne v a r ki, e n e r j i m i z i daha
ok savalara ynlendirmiiz. Karlkl gvensizlikten hipnotize
olmu d u r u m d a , t r m z n ve gezegenimizin geleceiyle ner-
deyse hi ilgilenmeden toplumlar lme hazrlanyorlar. Ve tut-
tuumuz bu yol ylesine k o r k u n ki, ne yaptmz d n m e -
rneyi, zerinde d u r m a y yeliyoruz. F a k a t gznnde t u t m a -
ya yanamadmz eyi dzeltmek zorundayz.

346 -
Dnen her insan nkleer savatan korkuyor ve h e r tekno-
lojik devlet nkleer sava hazrl iinde. Herkes b u n u n delilik
olduunu bildii halde her lke b lgnca hazrlk iin bir ba-
hane buluyor. Bu yoldaki nedenlerin hazin bir diziliini gryo-
ruz: Almanlar kinci Dnya Savann banda o bombann ya-
pm iin k a f a yoruyorlard; bu yzden Amerikallar onlardan
nce ilk biz yapalm diye almaya koyuldular. Amerikallarn
bombas olursa, Sovyetler'in de olmas gerekirdi. Ardndan ngi-
lizler, Franszlar, inliler, Pakistanllar sahip olmak iin abala-
dlar... XX. yzyln sonlarna doru birok lke nkleer silah
bulunduracak. N k l e e r bomba yapm kolaylat. Nkleer reak-
trlerden malzeme almabilir. Nkleer silah yapmak neredeyse
ev iiliiyle bile m m k n olacak.
kinci Dnya Savanda kullanlan bombalarda yirmi ton
T N T vard ve bir kentin bir semtini yakp ykabiliyordu. kinci
Dnya Savanda t m kentlere atlan bombalarn tutar iki mil-
yon tondu. Baka bir deyile, iki megaton. XX, yzyln sonlar-
na doruysa bir tek termonkleer bombann salverdii e n e r j i
tutar iki milyon ton bombanmkine eit, yani t m kinci D n y a
Sava bombalarnn t a h r i p edici gc bir tek bombann iinde!
u anda on binlerce nkleer silah depolanm durumda. 1990*-
larda Sovyetler Birlii'yle ABD'nin stratejik ve bombardman
gleri, kendilerine y e r y z n d e 15,000 hedef semi olacaklar. De-
mek oluyor ki, y e r k r e m i z d e gelecei garantili hibir blge yok.
Birer lm dehas rnei olan ve patlamak iin bir dmeye ba-
slmasn bekleyen bu silahlardaki e n e r j i 10.000 megatonu a-
yor. Bu t a h r i p gc kinci Dnya Savandaki gibi 6 yllk bir
sava dnemine datlm olmuyor. Yeryzndeki her aileye
kinci Dnya Savann semt tahrip eden bir bombas dyor.
Ya da yle diyelim: Kasvetli bir g n n yalnzca leden sonra-
snda h e r saniye iinde bir ikinci D n y a Sava deheti yaana-
cak.
Nkleer silahl saldrdan gelen lm nedenlerinin banda, v
patlamadan oluan dalgalardr. ok dalgalar birka kilometre .
a
347 - ih-
ti'
uzaktaki beton binalar d m d z edebilir. teki lm nedenleri
de, frtna gibi yaylan alevler, g a m m a nlar ve geenlerin
ilerini kebap eden ntronlar... ikinci D n y a Savan sona e r -
diren ABD'ni Hiroima'ya n k l e e r saldrsndan sa kabilen
bir Japon kz rencisi izlenimlerini hemencecik yle k a l e m e
almt:
Cehennemin dibindeki bir kapkaranln iinde renci ar-
kadalarmn annelerini aran seslerini duyabildim. Orada
kazlan bir b y k sarncn kpr ayanda alayan bir an-
ne, bann zerinde, yand iin v c u d u kpkrmz olmu
bir bebek tutuyordu, Dir baka anne de y a n m g s n d e n
ocuuna st emzirirken hkrarak alyordu. Sarntaki -
rencilerin yalnzca balar ve y a r d m iin ana babalarm a-
rmak zere n*pman kollar su zerinde grlyordu. F a -
kat oradan geen herkes yaral olduundan, hepsi de yara-
landndan, kimse kimseye y a r d m edecek d u r u m d a deil-
di. Kpkrmz kafalaslarnda salar seyrek, beyaz t y l e r e
dnmt. Balar toz iindeydi. Bu d n y a n n insanna
benzemiyordu artk onlar.

Daha sonraki Negazakye atlan atom bombasnn etkisinden


farkl olarak Hiroima toprak yzeyinin ok s t n d e y e r alan
hava patlamasyd. Bu nedenle nkleer d k n t pek o k a d a r faz-
la deildi. Oysa 1 M a r t 1954 tarihinde Marshall A d a l a r n d a k i Bi-
kini'de yer alan bir termonkleer bomba patlamas, s a n l a n d a n
daha fazla radyoaktif d k n t yapt. P a t l a m a n n 150 k m . uza-
mdaki Rongalap m e r c a n adasnda ( b u r a n n sakinleri p a t l a m a y
batdan doan bir gnee benzettiklerini sylemilerdi) genie
bir radyoaktif bulut olutu. Birka saat sonra Rongalap zerine
radyoaktif dknt kar gibi yad. Den o r t a l a m a m i k t a r 175
rad, yani N o r m a l salkl bir insan l d r m e k iin gerekli dozun
yars kadard. P a t l a m a y e r i n d e n u z a k t a olduklar iin lenlerin
says ok deildi. Radyoaktif s t r o n s i y u m insanlarn kemiklerine
girdi, radyoaktif iyodin de tiroit bezlerine dald. ocuklarn te

34a
iki ve b y k l e r i n te b i r i n d e s o n r a d a n tiroid bezi a n o r m a l l i k -
leri, b y m e gecikmeleri y a d a habis t m r l e r g r l d . Neyse
ki, M a r s h a l l A d a l a r s a k i n l e r i u z m a n l a r d a n oluan doktor heye-
tinin b e d a v a b a k m a l t n d a y d l a r .
H i r o i m a ' y a a t l a n b o m b a n n t a h r i p g c o n kilotondu.
B a k a b i r deyile, on bin t o n T N T karl. Bikini'dekyse
on be m e g a t o n l u k t u . Karlkl n k l e e r saldr lgnlnda d n -
y a m z a atlacak b o m b a says 1 milyon a d e t H i r o i m a bombas-
na eit olacaktr. H i r o i m a ' d a on kilotonluk b i r n k l e e r bom-
b a y a k l a k y z b i n kiinin l m n e n e d e n o l d u u n a gre, bir
n k l e e r s a v a t a atlacak b o m b a l a r y z m i l y a r insan l d r m e y e
y e t e r l i d i r . Oysa y e r y z n d e k i insan says X X . yzyln sonlar-
n a d o r u a n c a k be m i l y a r olacak. Bylesi b i r karlkl nkleer
s a l d r d a hi k u k u s u z p a t l a m a d a n t r , a l e v frtnas r a d y a s -
y o n v e r a d y o a k t i f d k n t y z n d e n h e r k e s lmeyecek. R a d y o -
aktif d k n t n n u z u n c a b i r s r e etkisini s r d r d n d e he-
saba k a t m a k g e r e k i r : S t r o n s i y u m 90'n ok b y k b i r b l m
( y z d e 90') 96 ylda e r i r gider; C e s u m 137'nin y z d e 90' 100
yJda; y o d i n 131'in y z d e 9' da yalnzca bir ay iinde e r i r gi-
der.
H a y a t t a k a l a n l a r s a v a n ok d a h a ince becerilerine tank ola-
c a k l a r d r . N k l e e r b i r sava sonucu y k s e k t e k i h a v a n n nitro-
j e n i y a n a c a k t r . N i t r o j e n , n i t r o j e n oksitlerine dnecek, b u d a
y u k a r a t m o s f e r d e k i o z o n u n n e m l i b i r m i k t a r n yok edecek.
O z o n u n yok olmas g n e i n m o r t e s i m i a r m n y o u n biimde
a t m o s f e r d e n szmasna yol a a c a k t r . (*) Mortesi m szmas

<*) Bu sre, zarar boyutlar daha kk olmakla birlikte, aero^ol-


l sprey kutularmdaki fslama gcn veren florkarbonlu itici-
nin ozon tabakasn bozmasna benzeyen bir sretir. Aerosol
sprey kutularnn kullanlmas baz lkelerde yasaklanmtr. Bu
bir anlamda dinozorlarn yeryznden yirmi, otuz k yl nce
silinmesi nedenini anlatrken sz edilen spernova paama et-
kisi srecine benzemektedir.

349 -
yllar boyu srecek ve cilt kanserine neden olacaktr. Mortesi
n genellikle cildi ince olanlar tercih edecektir. Daha da nem-
lisi gezegenimizin ekolojik dengesini imdiye dek duyulmam
boyutlarda sarsacaktr. Mortesi n rnleri yakar. Birok mik-
ro-organizma lecektir. Hangi mikro-organizmalarm hangi mik-
tarda leceini ve bunun sonucunda neyle karlaacamz tam
olarak bilemiyoruz. lecek organizmalar, bildiimiz kadaryla,
insanolunun zirvede sendelemeye balayabilecei geni tabanl
bir evresel piramitin temel blmnden olacaktr.
Nkleer savan havay toza bomas yznden, toz tabakas
Gne m yanstarak yerkremizin soumasna neden olacak-
tr. Gezegen apndaki az bir soumann bile tarm zerinde fela-
ket szcyle ifade edilebilecek sonular olabilir. Radyasyon
kular sineklerden daha abuk ldrr. Sinek srlerinin pey-
dah oluunun getirecei tarmsal dengesizlikler nkleer savan
olas sonular arasndadr. Endie etmemizi gerektiren bir veba
basili bulunduunu unutmamalyz. XX. yzylda vebadan len
olmamsa, basilin yokluundan tr deildir bu. nsanlarn di-
rencinin artmas sayesindedir. Bir nkleer savan getirecei rad-
yasyon insan vcudunun baklk sistemim de zaafa uratr ve
hastala kar direncimiz azalr. Uzun dnemde mtasyonlar
belirir, ortaya yeni mikroplar ve bcek trleri kar ki, bu nk-
lere felaketten paasn kurtaracak olsa bile o kiiyi m r boyun-
ca rahat brakmaz. Bir sre getikten sonra, ktye doru m -
tasyonlarm olumasyla, ortaya belki de yeni ve dehet verici in-
san trleri kabilir. Bu mtasyonlar belirdiinde ou ldrc
bir hal alabilir. Bazlar da ldrc o l m a y a b i l i r Bu arada in-
san kahreden dertler belirecektir: Sevdiklerinizi kaybedeceksi-
niz. tmen tmen yanm insan greceksiniz, gzleri grmeyen-
lerle sakatlarn says kabaracak... hastalklar, veba, inat r a d -
yoaktif zehirlerin havaya ve suya bulamas; t m r tehdidi...
l doumlar ve sakat doanlar olacak; salk hizmetleri aksa-
yacak; nne geebileceimiz fakat gemediimiz br felaketin
uygark umudumuzu yok ediine tank olacaksnz.

3S0
Bir ingiliz meteorologu olan L.F. Richardson sava konusu-
na ilgi. duyar, savan nedenlerini bulup ortaya karmaya u-
rard. Savala hava koullar arasnda zihinsel paralellikler bu-
l u n u r . H e r ikisinin nedenleri de karmaktr. H e r ikisinin de bir
dzen iinde y e r ald g r l r . B z e n derken kastettiimiz, h e r
ikisinin de d u r d u r u l a m a z gler olmad, a m a nedenleri anla-
labilir ve kontrol altna alnabilir gler olduklardr. Kresel
h a v a k o u l l a n h a k k n d a bir fikir edinebilmek iin h e r eyden
nce bir hayli meteorolojik veri toplamak gerekir. Havann na-
sl bir davran gsterdiini bilmek gerekir. Richardson, sava-
m nedenlerini k a v r a y a b i l m e k iin de benzer bir yaklamla ie
balamalyz, demi ve zavall gezegenimizde 1820-1943 y l l a n
a r a s n d a patlak v e r e n savalara ilikin veriler derleyip toplam-
tr.
R i c h a r d s o n ' u n elde ettii sonular, ad The Siatiste of De-
adly Q nar reis ( l d r c K a v g a l a r statistii) olan bir kitapta
kendisi ldkten sonra yaynland. Belirli sayda k u r b a n alp g-
t r e n b i r savala teki arasnda ne k a d a r sre getiini sapta-
y a n Richardson savan neden olduu l saysn iermek ze-
re savan kapmasn M harfiyle tanmlad. M = 3 olduu d u r u m -
larda, sava yalnzca 1.000 kiiyi (10*) l d r y o r demekti. M5
ya da M = 6 olunca savata yz bin ya da bir milyon kii lyor
d e m e k t i . Birinci ve kinci D n y a Savalar bu adan b y k sa-
valard. Richardson'un vard bir bulgu uydu: Bir sava ne
k a d a r ok nsann canna kayyorsa, byle bir savan yeniden
patlak vermesi olasl azalyor ve patlak verse de aradan uzun-
ca bir sre geiyordu. Tpk iddetli frtnalarn hafif frtnalar-
d a n d a h a az kmas gibi. Bu verilerden h a r e k e t ederek bir bu-
u k yzyl iinde M b y k l y l e gsterilen savalara ait bir
g r a f i k izdi.
Richardson bu g r a f i k t e M'nin deerlerini k l t t k e ve M'-
yi sfra indirge dike, d n y a d a k i ortalama cinayet saysnn bulu-
nabileceini belirtti; nitekim d n y a d a h e r be dakikada bir cina-
y e t ileniyor. Bir kiinin l d r l d cinayetlerle ok sayda in-
351
sann ldrld savalar, asgariyle azami snr arasnda s r p
giden kesintisiz bir eridir. Bundan u sonucu karabiliriz: Sa-
va psikolojik anlamda bir cinayet fermandr. M u t l u l u u m u z ve
refahmz tehdit edilince, beslediimiz u m u t l a r a m e y d a n o k u n u n -
ca. cinayet bile ileyebilecek hiddete kaplrz -daha dorusu ba-
zlarmz kaplr. Bu tahrikler devletler iin szkonusu olduun-
da, onlar da ounlukla iktidar ya da kiisel hrsla hareket eden-
lerin krklemeleriyle cinayet ileme hiddetine kaplyorlar. Ci-
navei teknolojisi ve savala verilen ceza biimleri iddetlendike,
ok kalabalk insan ynlarnn h e p birden cinayet turnikesine
kuldnu grlyor. Kitle ilitiim aralar genellikle devletin
elinde b u l u n d u u n d a n b u n u n dzenlenmesi kolay oluyor, (Nk-
leer savata d u r u m deiiktir, nk ok az sayda kiinin ba-
latabilecei br savatr).
Bu noktada hrsl yanmzla varlmzn iyi yan diye adlan-
drdmz yan arasnda bir atmaya tank oluyoruz; b u n a b e y -
nimizin i blmndeki si&ngenlk dneminden kalma ve cina-
yete v a r a n hiddetlerin yata R-kompleksi blmyle d a h a ya-
kn tarihlerde gelien beynimizin memeli ve insans dnemi b-
1 .imlerinin, y a n i limhik sistemle beyin k a b u u arasndaki at-
ma da diyebiliriz. nsanlar kk topluluklar halinde y a a r l a r k e n
ve silahlarmz ilkelken, m t h i hiddete kaplan bir savann
bile ldrebilecei insan says birka kiiydi. Teknolojimiz ge-
litike sava ara gerelerimiz de geliti. A y n ksa dnemde,
bi2 de gelitik. Hiddetimizi, d krklarmz ve u m u t s u z l u a ka-
plmz aklla yonttuk. D n e dek ok y a y g n olan gezegen a-
pndaki adaletsizlikleri azalttk. Ne v a r ki, imdi elimizdeki si-
lahlar milyarlarca insan bir anda ldrebiliyor. ok mu abuk
gelitik dersiniz? Akla yeterince y e r verebiliyor m u y u z ? Sava-
larn nedenlerini cesaretle inceleyebildik mi?
Nkleer savatan caydrma stratejisi dediimiz d u r u m u n , he-
nz insanlamam atalarmzda grlen davrana dayandrla-
rak srdrlmesi ilgintir. amzn politikaclarndan olan
Henry Kissinger yle diyor bir kitabnda: Caydrma, her ey-

S52 -
den nce psikolojik ltlere dayanr. Caydrma amacyla kulla-
nlan b i r b l f n ciddiye alnmas, ciddi bir tehdidin blf olarak
kabul edilmesinden daha yararldr. Gerekten etkili bir n k -
leer b l f n iinde mantkd t u t u m l a r da yer alr ki, kar ta-
r a f nkleer savan dehetinden uzaklatrsn. B u n u n zerine
olas dman mantkd davranlarn varm gibi sunulduu
t o p y e k u n bir atmaya girimekte nse, baz noktalarda geri a d m
a t m a y a raz olur, Mantkd davrannzn inandrclnn en
b y k tehlikesi, inandrc gzkmek iin rolnz ok iyi oy-
n a m a k gerektiidir. Bir sre sonra, bu inandrcla siz de al-
rsnz ve a r t k rol olmaktan kverir.
ABD'ye Sovyetler Birlii'nin nderliindeki topyekn deh-
et dengesi, y e r k r e m i z nsanlarn r e h i n t u t m a k t a d r . H e r iki
t a r a f , kar t a r a f a , hangi davran y a p m a s n n m m k n olduu-
na ilikin s n r l a n izmektedir. Olas d m a n o smr aldnda
n k l e e r savan balayacana i n a n r d u r u m a getirilmitir. N e
v a r ki, snrn tanmlan z a m a n z a m a n deiiyor. T a r a f l a r d a n
h e r biri, kar t a r a f n yeni snrlar k a v r a d n d a n e m i n olma-
ldr. H e r iki taraf kendi askeri a v a n t a j n a r t r m a eilimindedir.
A m a b u n u y a p a r k e n , kar t a r a f da fazla telalandrmamaya
zen gsterir. H e r iki taraf da kar t a r a f n t a h a m m l snrlarn
srekli olarak kefe alr: K b a ' d a k i f z e bunalmnda, uydu
imha edici silahlarn d e n e n m e s i n d e , K u z e y K u t b u n d a nkleer
bomba tayan uaklarn uularnda, Vietnam ve Afganistan sa-
valarnda olduu gibi; b u n l a r u z u n ve hazin s t e d e n b n k a se-
m e d i r . Y e r k r e m i z d e k i t o p y e k n dehet dengesi, k o r u n m a s ok
zor ve nazik bir dengedir. H e r h a n g i bir hata yaplmamasna,
ilikilerin bozulmamasna, s r n g e n yanmzn ihtiraslarnn cid-
di biimde d r t l m e m e s i n e baldr.
imdi gelelim R i c h a r d s o n ' u n emasna. e m a d a k i dz kaln
izgi M b y k l n d e k i b i r savan ne k a d a r z a m a n aralyla
patlak verebileceini gsteriyor. Baka bir deyile, 10 m isam
( B u r a d a M b i r d e n sonraki sfrlarn saysn temsil ediyor) l-
drecek bir savan olaslk sresini anlatyor. e m a n n san-
bi
353 Kozmos : F. 23 iti

H fi

I
Richardson diyagram : Yatay eksen, savan kapsamn gsteriyor
(M = 5 ldrlen 10 ! sayda nsan ifade ediyor; M = 1 0 ise 1 0 "
sayda insan, baka bir deyile, gezegenmizdeki herkesin lm
demek oluyor). Dikey eksen M byklnde br savatn kma-
sna kadar geecek zaman gsteriyor. Eri, Richardson'un 1820
le 1945 arasndaki savalara ait salad verilere dayanmakta-
dr. Bu verilere gre, yaklak bin yl sreyle M = 10'a ulaama-
yacaktr ( 1 8 2 0 + 1000=2820), Ne var ki, nkleer silahlarn art-
, eriyi byk bir olaslkla glgeli blme indirerek Kyamet
Gn'nn sresini ksaltm olabilir. Richardson erisinin eklini
deitirmek elimizdedir; eer insanlar nkleer silahszlanmaya
cankurtaran sim'di gibi sarlrlar ve gezegenmizdeki canl top-
luluunun yapsn yeni bir dzene sokmay amalarlarsa...

354 -
Arkeuiog Adams'in kaz alnmalar, nceden bilinmeyen fakat sonradan Maya uy-
garlna (M.. 250-M.S. 900) ait olduu anlalan, bazlar dz izgili, bazlar da
kavisli olmak iizere kanal sistemlerini ortaya kard. Bu kazlar Mayalarn birka
milyon nsann kurduu topluluu nasl ayakta tutabildiini aklamaktadr. Tarih
ilerin bir blmnn kansna gre, yeryzndeki yksek dzeyli uygarlklarn
kanal yapmyla kedinibetli etmitir. Birok bakmdan ba^ka dnyalarn ke>f,
kendi dnyamz daha yi anlamaya yardmc olmaktadr.
arlklar Zinciri. Atomlarla kar taneleri arasnda ok kk lekteki ve gneylerle
taksiler arasnda ok byk lekteki ilikiler zincirinde (Kozmus'ta) nsanolu -
un yeri konusunda giderek bilinleniyoruz.
ekim gcnn madde ve a etkisi. Lewis Carrol'un Alis Harikdl.tr
ay partisinde Alis, Mart Tavan ve Van Kedisi (a) yeryznn ;
gcnde ( t g.) grlyor. Fenerden kan k yer ekiminden ctku-
giicli sfra yaklatka, en ufak bir hareket bile dostlarmzn hayalci m '-
olmaktadr (b, c); ay damlalar halinde havada dolayor. Yeniden : ,
gcne dndmzde, eski durumlarna kavuan dostlarmz av > . nturu. i-.tu
luyorlar (d). ekim gc arttka, tm hareketler zorlayor, giderek kmld. !
bile olanakszlayor (e) ama k etkilenmiyor ekim gc 100.000 g 'ye ^l.ign
daysa, her ey yamyass oluyor. Bir milyar g.'lik ekim gc ij da etkileyerek ,er
yzne dnmesine neden oluyor (f). Lewis Carrol'un anlatmyla, kedi de yokok
yor, yalnzca srt kalyor. Artk Harikalar Diyar bir k.r. delik olmutr.
nsan beynindeki nronlar yuma,
elektron-mikrografla 15.000 kez by-
tlm halleri, (stte)

Biri telden yaplm ve st iesi bu-


lunduran, dieriyse yine telden yapl-
m ve st iesi bulundurmasna ek
olarak rtye brnm iki mekanik
anne arasnda, yavru maymun hi du-
raksamadan ikincisini yeliyor. nsan-
larn ve teki primatlarn genetik ola-
rak karlkl sosyal ve fiziksel yakn-
lk scak ilgi gereksinimleri ok g-
ldr. (Sada)

Spektrograf aygtyla kaydedilmi olan


balinalarn arks. Her satrda zaman
yatav olarak, alak notalardan yksek
notalara doru olan ses frekans dikey
olarak gsteriliyor. Dikey izgiler he
men hemen parma piyano tularndan
abucak geirilerek karlan sesi andr-
maktadr. Bu sesleri su altnda 28 Nisa
1964 tarihinde Berrnuda'da kaydetmi
olan Roger Payne yle diyor: "1964
ve 1969 yllarnda kaydettiimiz ark-
lar, Beethoven Beatles'dan ne denli fark-
lysa, o kadar farkldr ve 1960'larn bali-
na mzii, 1970'lerdekinden daha gzel-
dir." (Yanda)
daki dikey izginin iinde ayn zamanda son yllardaki n f u s
gsteriliyor ki, 1835 ylnda bir m i l y a r k e n imdi 4,5 milyardr
(M9,7). Richardson erisi dik ve kesintili izgiyle kesitiinde,
z a m a n olarak K y a m e t G n n gstermi oluruz: Yerkre insan-
larnn toptan yok olacaklar b y k bir savaa dek geecek za-
m a n dilimi. Richardson'un ersiyle n f u s u n ilerki yllarda ne
m i k t a r d a artaca t a h m i n l e r i n i ifade eden izginin kesimesi
3.000'nci yla rastlyor. K y a m e t G n bylece ertelenmi olu-
yor.
Ancak unu gz nnde tutmalyz ki, kinci Dnya Sava
7,7 b y k l n d e y d i . Asker ve sivil olarak lenlerin says elli
milyonu buldu. l m teknolojisi dev admlarla ilerledi. N k l e e r
silahlar ilk kez kullanld. Sava nedenlerinin ve eilimlerinin
azaldn gsteren belirtilere rastlanmad gibi, gerek klasik ge-
rek nkleer silahlar daha ldrc olma yolunda ilerliyorlar. Bu
yzden, Richardson erisi bilinmeyen bir oranda aa kvrlarak
kesime noktas e r k e n e alnm oluyor. E e r Richardson erisinin
e r k e n kesimesi izgiyle t a r a n m blgeye derse K y a m e t G-
n yirmi, o t u z yl sonraya r a s t l a y a r a k bir hayli ne alnm olur.
1945 ylndan nceki ve sonraki savalarn patlak veri skl ya
da seyreklii bu s o r u n u n y a n t m almamza y a r d m eder. Bu ya-
nt almaksa gelip geici bir istek olmasa gerek.
Aslnda unu demek istiyoruz: NkleeT silahlarla geliimiy-
le b u n l a r f r l a t m a y n t e m l e r i n i n mkemmellemesi er ya da
ge y e r k r e m i z d e t o p t a n b i r felakete yol aacak, tik nkleer si-
l a h l a n y a p a n A m e r i k a l ve A v r u p a ' d a n Amerika Birleik Dev-
letleri'ne g e t m i bilginler d n y a y a salverdikleri eytandan
t r ok ac d u y d u l a r . N k l e e r silahlarn topyekn yok edilme-
si iin aba harcadlar. F a k a t a b a l a n n a ve arlarna aldran
olmad; ulusal bir s t r a t e j i k a v a n t a j salama beklentisi gerek Sov-
yetler Birlii 1 nde, gerekse B. A m e r i k a ' d a kk sald.
Ayn dnemde n k l e e r olmayan imha edici silah satlar
uluslararas apta artt. N k l e e r o l m a y a n silahlara da u s t u r u p l u
bir deyim k u l l a n l a r a k Klasik ad verildi. Son yirmi be ylda

355
uluslararas yllk silah ticareti, enflasyon pay da hesaplanarak,
300 milyon Dolar'dan 20 milyar Dolar'a kt. 1950-1968 y l l a n
arasnda nkleer silah kazalar bakmndan elimizde epey ti-
tizlikle tutulmu bilgiler var. Bu bilgiler ortalama ylda bir-
ka kez dnya apnda kazann y e r aldm gsteriyor. K a z a r a
nkleer patlama olayysa birka taneyi gemiyor. Silah yap-
myla uraan sanayi blm, gerek Sovyetler Birlii'de ge-
rek ABD'de ve gerekse teki devletlerde yaygn ve gldr.
B. Amerika'da bu sanayiye dahil byk irketlerin i t k e t i m
iin rettikleri mallar ne denli rahat sattklar bilinmektedir.
Bir tahmine gre, silah sanayi firmalar teknolojik dzeyi ay-
n olan fakat baka mallar reten firmalara oranla yzde 30,
50 fazla kr salyorlar. Silah retimi iin kabul edilen mali-
yet ar snrlar, sivil alan iin retilen mallarn maliyetle-
rinde kabul edilmeyecek br dzeye v a n r . Sovyetler Brlii'nde
askeri retim in ayrlan kaynaklar, gsterilen zen, ulalan
kalite, tketim mallarna oranla ok s t n d r . Baz t a h m i n -
lere gre, yeryzndeki bilginlerle yksek teknoloji dzeyine
ulam elemanlarn yars, askeri sektrde ya tam gn ya da
yarm gn alyorlar. Silahlarn gelitirilmesi ve retilmesi
ilerinde alanlara en yksek maalar, en st yetkiler ve
yolunu bulduka da eref nianlar her iki lkede veriliyor. Si-
lahlarn gelitirilmesindeki gizlilik -zellikle ar llere var-
drlan Sovyetler Birlii'nde- kiileri isimsizletiriyor ve grev
sorumluluundan soyutluyor. Askeri sr kavram, herhangi bir
toplumda, askeri sektrn vatandalar tarafndan denetlenmesi-
ni ok gletiriyor. Eer onlarn ne yaptklarn bilmezsek on-
lan durdurmamz da zorlar. almalarnn bylesine yksek
karln alabilmeleri, iki devletin askeri sanayi yelerinin bir-
birlerine iren bir kucaklama iinde bakmalaryla, dnya,
insanolunun byk giriiminin yok olua doru kaydn fark
ediyor.
Her byk devlet kitlesel imha silahlan yapm ve istifi-
lii iin geni reklam kampanyalarna dayanan hakl nedenler

356 -
ilan eder. Bu a r a d a olas dmanlarn s r n g e n k t e n kalma ya-
psn hatrlatrcasma onlarn kiilik ve k l t r noksanlklarndan,
dnyay ele geirme niyetlerinden sz aarak kendi niyetinden
hi sz etmez. H e r devletin yasaklad snrlar i z i l m i i n Bu
snrn tesindeki konularda yurttalarnn kafa yormasna izin
vermez. Sovyetler Birligi'nde bu konular kapitalizm, Tanr ve
ulusal egemenliin yitirilmemesidir. B. Amerika'daysa sosyalizm,
dinsizlik ve ulusal egemenliin yitirilmemesidir. Dnyann her ye-
rinde h e p ayn ey.,,
Y e r k r e m i z d e k silah yarn y e r k r e - d m bir tarafsz gz-
lemciye nasl anlatabiliriz? Uydu vurucusu, laser, ntron bom-
balar yapm, fzelerin geliimini ve ktalararas fzelerin gizle-
nebilmesi iin bir lke b y k l n d e k i arazi paralarnn fze
saklambacna ayrlmasna ne derdi bizim gzlemci? Hedeflerine
ynelik on bir adet nkleer sava balnn h a y a t t a kalmamz
salayacak a r a l a r olduu grn savunabilir miyiz? Yerkre
ynetimindeki ustalmz byle mi anlatmalyz? N k l e e r sper
devletin bu konudaki gereklerini ok duyduk, l k e l e r adna
k i m l e r i n k o n u t u k l a r n biliyoruz. Peki, insan t r iin kim ko-
nuacak? n s a n t r konusunda sz sahibi kim?
nsan beyni ktlesinin te ikisi beyin k a b u u n d a n oluuyor.
Buras da sevgi ve m u h a k e m e merkezidir, nsanolu topluluk
iinde gelimitir. Birbirimizin sznden sohbetinden holanrz,
birbirimize kar lgi gsteririz. biriii iinde yaamamz sr-
d r r z . zgeicilik iimizde vardr. Doann baz yasalarn ze-
kice zmleyebildik, Birarada almamz gerektiren yeterince
neden vardr. B u n u nasl gerekletirebileceimizi akl etme yeti-
sine de sahibiz. N k l e e r bir sava ve yerkremizde filizlenen
yaam t o p t a n yok e t m e y i dnebiliyorsak, toplumlarmzn ye-
ni bir yapya k a v u t u r u l m a s n da dnemez miyiz? Yerkre-
m i z d b i r p e r s p e k t i f t e n baknca, gezegenmizdeki uygarln
en b y k grevi asndan baarszln ucuna geldii grlr.
Bu b y k grev y e r y z n d e k i insanlarn hayatn ve refahn ko-
r u m a k t r . Peki, her lkede olmak zere, hepimiz ileri ele atma-

357 -
I

daki alkanlk kalplarnn dna karak e n e r j i k biimde kk-


l deiiklere bavurmamal myz? Ekonomik, politik, sosyal ve
dinsel kurulularmzn yapsn yeniden izmemiz gerekmez
mi?
Karmzda d u r a n almak zmn zorluu bizi h e p soru-
nun ciddiyetini kmsemeye ter; K y a m e t G n n d e n sz aan-
lara telae uzmanlar denir; k u r u m l a r m z d a kkl deiimle-
re gitmenin pratik olmad ya da insan yapsna ters d t -
sylenir. Sanki nkleer sava pratik bir yolmu ve nsan ya-
ps yalnzca tek biimde ynlendir!lebilirmi gibi. Gezegen a-
pnda nkleer sava deneyimi geirmedik hi. H e r naslsa, bu
durumu, hibir zaman denemeyeceiz sonucuyla e t u t u y o r u z .
Zaten bu deneyimi yalnzca bir kez geirebiliriz. O z a m a n da ar-
tk istatistik karmak zaten olanakszdr.
ABD silahlanma yarn d u r d u r m a y hedef alm bir k u r u -
luu destekleyen e n d e r devletlerden biridir. F a k a t S a v u n m a Ba-
kanlnn btesiyle (1980 yl gideri 153 m i l y a r Dolar) Silahla-
rn Denetimi ve Silahszlanma K u r u m u btesi (0.018 m i l y a r Do-
lar ylda) arasndaki fark, bizlerin iki k o n u y a verdiimiz nemin
farkn ortaya k o y m a k t a d r . Mantkl olarak bir t o p l u m u n bun-
dan sonraki sava hazrlamak iin harcayaca parann, bu sa-
van niteliini a n l a t m a k ve nlemek iin harcayaca p a r a d a n
daha az olmas gerekmez mi? Savan nedenlerini inceleme ola-
na vardr. imdiki d u r u m d a sava nedenlerini a n l a m a olana-
mz kstldr. k tarihin ilk dnemlerinden bu y a n a silah-
szlanma iin ayrlan bteler ya gln denecek k a d a r az ya da
hi olmamtr. Mikrobiyologlar ve fizikilerin hastalklar ince-
lemeleri ounlukla insanlar tedavi amacn tar. Sava da,
Ednstein'in doru biimde tanmlad zere, ocukluk hastal
olarak inceleyelim. Nkleer silahlarn yayl ve n k l e e r silah-
szlanmaya kar k, gezegenimizde y a a y a n herkesi tehdit e d e r
bir noktaya geldi. zel karlar ya da zel d u r u m l a r diye b i r
ey yok artk. Altlmz ve k a y n a k l a r m z kendi alnyazmz ken-
di elimizde t u t m a y a yneltmekle h a y a t t a kalmamz ve Richard-

358
son erisinin daha fazla saa eim gstermemesi m m k n ola-
bilir.
N k l e e r r e h i n l e r olan bizler -yeryzndeki t m halklar-
n k l e e r ve klasik sava konularnda kendimizi eitmeliyiz. Ar-
dndan da h k m e t l e r i m i z i eitmeliyiz. H a y a t t a kalmamz iin
akla y a k n ara gereleri salayacak bilimi ve teknolojiyi geli-
tirmeliyiz. Allm kalplarn dikte ettii sosyal, politik, ekono-
m i k ve dinsel fikirlere cesaretle kar koyma isteini edinmeli-
yiz. D n y a n n h e r blgesindeki insan kardelerimizin insan ol-
duklarn a n l a m a k iin elimizden gelen her abay harcamalyz.
K u k u s u z bu t r bir aba ok zordur. Ne var ki, ne s r d fi-
kirlere, insan yapsyla badamad ve pratik olmad yo-
l u n d a y a n t l a r alan Einstein'in dedii gibi, biz de *Pekl, baka
bir almak, baka b i r seenek var m? diyelim.
Memelilerin zellikleri arasnda olan b u r u n ve az srte-
r e k sevimek, pmek, okamak, iftlemek, yavrular sevmek
s r n g e n l e r d e r a s t l a n m a y a n zelliklerdir. Eer R-kompleksiyle
limbik sistemlerin k a f a t a s m z m iinde huzursuz bir uzlam iin-
de b u l u n d u k l a r ve eskiden kalma eilimleri beslemeyi s r d r -
dkleri doruysa, ana baba efkatinin m e m e l i l e r d e n aldmz
yapmz gelitireceini ve ana baba t a r a f n d a n fiziksel olarak
sevgi gsterilmemesi halinde, s r n g e n l e r d e n aldmz zellik-
lerimizin drtleceini beklemeliyiz. B u n u n doru olduuna ili-
kin bas kantlar v a r . H a r r y ve Margaret H a r l o w laboratuar de-
neylerinde fiziksel sevgiden uzaklatrlm d u r u m d a kafeslerde
yetien m a y m u n l a r n arkadalarn g r p duyabilme ve kokla-
yabilmelerine karn, ilerine kapank, kederli, kendilerine ezi-
yet edici ve genellikle a n o r m a l karakterli olduklar saptanmtr.
n s a n l a r d a da a y n d u r u m szkonusudur. Nitekim ana babann
fiziksel sevgisinden uzak olarak genellikle bakmevlerinde yeti-
e n ocuklarda bu d u r u m g r l y o r . ocuklarn buralarda ac
ektikleri aka ortada.
Nro-psikolog J a m e s Prescott sanayi-ncesi 400 toplulukta
yapt incelemelerde, fiziksel sevgiye yer veren k l t r l e r d e ye-

359 -
te ocuklarn iddete eilimli olmadklarn g r m t r . ocuk-
lar fazla pp sevmeyen toplumlarda bile eer yetikinlerin
seks ilikileri basla altnda deilse, genler iddete ynelmiyor-
lar. Prescott'un kansnca, bireyleri yaamlarnn en azndan bir
ya da iki kritik dnemlerinde, baka bir deyile, ocuklarnda
ya da erginlik yalarnda bedensel sevgiden yoksun b r a k a n kl-
trlerde, iddete yataklk eden bir ortam geliiyor. Fiziksel sev-
gi gsterilen k l t r l e r d e hrszlk, kitlesel din rgtlenmeleri ve
kskanlk tohumu tayan zenginlik gsterisine r a s t l a n m a m a k t a -
dr. ocuklarn dvld yerde klelik, cinayet, d m a n l a r n
organlarn sakat etme, ikence, kadnlar hogrme ve gnlk
yar ima olaanst varlklarn m d a h a l e ettikleri inanc h k m
srmektedir.
Szn ettiimiz ilikileri h a r e k e t e geiren m e k a n i z m a l a r n
ileyiinden ok emin deiliz. Fakat bu konuda nemli kyaslama-
lara sahibiz; t a h m i n l e r e ve varsaymlara ulaabiliyoruz. Prescott
yle eliyor: ocuklara kar fiziksel sevgi gsteren ve evlilik n-
cesi seks ilikilerine kar anlayl d a v r a n a n bir toplumun fizik-
sel iddete b a v u r m a olasl oran yzde 2'dir, Bu ilikinin rast-
lantlara braklmas halinde olaslk oran bire 125.000'dir. Du-
r u r . g r e deikenlik gsteren bir olaslk orannn bylesine
yksek ve kesin sayya ulat baka bir alan bilmiyorum. o-
cuklar sevilip okanma gereksinimini alk gibi hissederler; ye-
tikinlerdeyse cinsel iliki istei gl bir ihtiyatr. E e r P r s e -
cott sylediklerinde haklysa, nkleer silahlarla etkili doum hap-
larnn bulunduu bir ada ocuklara sert d a v r a n m a k ve cinsel
ilikileri bask altnda t u t m a k insanlk sulardr. Bu k o n u d a da-
ha derin incelemeler y a p m a k gereklidir. Bu arada her birimiz,
gelecein dnyasna kiisel ve kesinkes br katkda b u l u n m a k
zere ocuklarmza efkatle sarlalm...
Eer klelie ve rkla, kadm horgormeye ve iddete do-
ru eilimlerimiz birbirine balysa -ki kiisel k a r a k t e r l e r ve in-
sanlk tarihi, ayrca kltrleraras incelemeler bu yndedir- bi-
razck iyimser olmamz gerektiren gelimeler szkonusudur, Top-

360
l u m u m u z d a son zamanlarda kkl deiikler karsndayz. Bin-
lerce yldr sregelen klelik, son iki yzyl iinde, gezegen a-
pnda y r t l e n devrim sonucu hemen t m y l e ortadan kalk-
mtr. Binlerce yldr erkein bir adm gerisinde j ' r y e n ve
siyasi, ekonomik iktidar kaplar kapal t u t u l a n kadnlar, en ge-
ri kalm toplumlarda bile erkeklerle eit d u r u m a geliyorlar. a
da tarihimizde ilk kez b y k saldr savalar, saldrgan dev-
letin yurttalar t a r a f n d a n knand iin son bulmutur. K r -
k r n e milliyetilik ve anlamsz g u r u r duygularnn gdklana-
rak galeyana getirilmesi iddetim yitirdi. Hayat standardnn y k -
selmesinden olacak, d n y a n n her yerinde ocuklara da daha iyi
d a v r a m l y o r . Son yirmi, otuz ylda gezegen apnda deiimler,
insan soyunun srdrebilmesi yolunda gereklemektedir. Hepi-
mizin tek bir t r d e n geldiimiz bilinci yerlemeye balad.
skenderiye K i t a p l ' m n k u r u l u yllarnda yaayan Tleof-
rastus, Kutsal'n karsnda batl i n a n korkaklktr, diye yaz-
mt. Atomlarn yldzlarn gbeinde retildii, her saniye bin-
lerce gnein varla kavutuu, yaamn gne ve imek
akyla gen gezegenlerin sularnda ve havasnda kvlcmlan-
d, biyolojik evrim harcnn Samanyolu'ndaki bir yldzn pat-
l a m a s n d a n retildii, bir galaksi k a d a r gzel bir varln yz
m i l y a r l a r c a kez ekil ald bir Evren'de yayoruz. Kuasar'larn,
k u a r k ' l a r m , k a r y a p r a k c k l a r m m ve atebceklerinin b u l u n d u u
ve k a r a deliklerin, baka evrenlerin, radyo mesajlar u a n d a
y e r y z n e belki de g e l m e k t e olan yerkre-d uygarlklarn bu-
lunabilecei b i r Kozmos'dayz. BaUl nanlarn ve sahte bili-
m i n insan kiiliinin ayrlmaz paras olan bilimin yannda ne
denli snk kald o r t a d a d r .
Doa'nm h e r y a n bize b y k bir gizi aa vuruyor ve hay-
ranlk d u y g u m u z u kamlyor. T h e o f r a s t u s haklym. Gerek
e v r e n d e n korkanlar, ne du belirsiz bilgiyi tafrayla s a t m a y a
kalkanlar, kolay edinilen batl inanlarn konforuna snacak-
lardr. D n y a y l a gz gze g e l m e k t e n s e ondan gzn karanlar-
dr b u n l a r . Oysa K o z m o s ' u n dokusunu ve yapsn kefetme ce-

361
saretini gsterenler, kendi istek ve nyarglarna u y g u n b u l m a -
salar bile en derin gizlerine inebileceklerdir.
Yeryznde bilimle megul olan baka bir t r yoktur, i n -
sann icat ettii bir yoldur bilim ve doal ayklama sonucu in-
sanolunun beyin k a b u u n d a gelimesinin bir tek basit nedeni
vardr: n k belli bir ileve sahiptir. Mkemmelemi deil-
dir; bir aratr sonuta. Yanl kullanlabilir. A m a imdiye dek
icat edilmi e iyi aratr: K e n d i kendini dzeltebilen, alan
ve h e r konuya yatkn. ki kurala sahiptir. Birincisi: K u t s a l ka-
bul ettii gerek y o k t u r . H e r neri eletirerek incelenmelidir.
Tepeden inme, otoriter savlar deersizdir. kincisi: Olaylarla b a -
datramad h e r eyi battal klar. Kozmos'u olduu gibi algla-
maya almalyz. Olmasn istediimiz ekliyle deil. Apak
olan ey bazen sahte kabilir. B e k l e n m e y e n b i r sonusa k i m i
zaman gerek kabilir, n l e r i n d e k i s o r u n u n s n r l a n geni olun-
ca, insanlar ayn grleri, a m a l a n paylaabilirler. K o z m o s ' u n
incelenmesi ise snrlar ok geni bir s o r u n d u r . Gezegen apnda
k l t r gereksinimi dnyamzda yeni beliren bir gereksinimdir.
Szn ettiimiz k l t r , drtbuuk milyar yldr alan perde-
lerin ardndan ve birka bin yl sreyle e t r a f a b a k m p ebedi ger-
ekleri bulmu olma kstahlyla d n y a sahnesine adm atyor.
F a k a t bizimki gibi abuk deien bir d n y a d a ebedi gerekler
reetesi bir felaket reetesi olabilir. Hibir devletin, hibir di-
nin, hibir ekonomik sistemin, hibir bilgi birikiminin h a y a t t a
kalmamza yetecek t m yantlar v e r m e y e yeterli olabilecei
samlmamaldr. imdikilerden ok daha yi ileyen birok sosyal
sistemler m u h a k k a k vardr. Bilimsel geleneimize u y g u n olarak
bize den grev bunlar b u l u p ortaya k a r t m a k t r .
Tarihimizde, b u n d a n nce parlak bir bilimsel uygarlk u m u -
du yalnzca bir kez belirmiti. y o n y a ' d a k i uyamm kvlcm-
lad umudu s r d r e n l e r i n sonraki kalesi s k e n d e r i y e K i t a p l -
y d . Bu kitaplkta 2.000 yl nce antik a m en p a r l a k zihin-
leri matematik, fizik, biyoloji, astronomi, edebiyat, c o r a f y a ve
tbbn sistemli renimine ilikin temelleri atmlard. Biz h l

362 -
Bu kitapta sz edilen in-
sanlar, makineler ve olayla-
ra ait bir zaman izelgesi. A n .
tiktera makinesi Eski Yu-
nan'da gelitirilen astronomi-
ye ait bir bilgisayardr. s-
kenderiyeli Heron b u h a r ma-
kinesiyle uramt. izginin
orta blayse insanolu
iin kaybolan 1000 ylhk b-
yk boluu ifade ediyor.
o temeller stne bina kumaktayz. Bu kitaplk, B y k sken-
der'in imparatorlundaki Msr parselini devralan Y u n a n kral-
lar Ptolemy'ler t a r a f n d a n k u r u l m u ve desteklenmiti. M.. 3,
yzylda k u r u l d u u n d a n yedi yz yl sonra yok ediliine dek,
eski dnyann beyni ve kalbi skenderiye Kitapl'yd.
skenderiye yeryzndeki kitap yaynnn bakentiydi. Tabii,
o zamanlar bask makineleri yoktu. K i t a p pahalyd. H e r b i r ki-
tap elyazmasyd. Kitaplk d n y a d a k i en iyi kitaplarn topland-
merkez durumundayd. Tevrat bize, skenderiye Kitapl'nda
yaplan Yunanca eviriler kanalyla gelmitir. K r a l l a r d a n Pto-
lemy'ler servetlerinin b y k bir b l m n Y u n a n c a yaynlan-
m her kitabn satn alnmas iin h a r c a d k t a n baka Afrika,
ran, Hindistan, srail ve d n y a n n teki lkelerinden kitap al-
maya harcamlardr. IH. P t o l e m y Euergetes, Sofokles'in, Euri-
pdes'in ve Eskhylos'un nl b y k t r a j e d i yaptlarnn asllarn
Atina'dan dn almaya uramt. Atinallar iin bu trajedile-
rin asllar b y k bir mirast. Tpk S h a k e s p e a r e ' m oyunlarnn
yazl asllarnn ngiltere iin b y k bir miras oluu gibi. Bu
trajedilerin elyazmalarn Atina'dan darya k a r m a k isteme-
milerdi. F a k a t Ptolemy b y k bir m i k t a r p a r a y depozito ola-
rak verince, Atinallar trajedilerin asllarn dn v e r m e y e ra-
z oldular. Ne var ki, Ptolemy bu kt tomarlarna altn ya da
g m t e n daha ok deer veriyordu. Depozitonun y a n m a s n a ra-
z oldu ve kitaplarn orijinallerini kitaplkta alkoyarak ereve-
letti. Buna ierleyen Atinallarn kzgnl ancak P t o l e m y ' n i n
ezile bze ad geen yaptlarn yazdrlm kopyalarn v e r m e -
siyle birazck yatt. Bir devletin bilgi u r u n a bylesine aba
harcad ok enderdir.
Ptolemy'ler yalmzca bilgi koleksiyoncular deillerdi. Bilim-
sel aratrmay da tevik ve finanse e d e r e k y e n i bilgi r e t i m i n e
olanak salarlard. Bu giriimler ok iyi sonular verdi. Eratos-
tenes yerkrenin evresini doru olarak hesaplad, haritasn iz-
di ve spanya'dan batya doru sefere klrsa Hindistan'a va-
rlabilecei grn s a v u n d u . H i p p a r k u s yldzlarn varla ka-

364 -
v u t u u , yzyllar boyunca y a v a t a n devindikleri ve sonunda l p
g i t t i k l e r i g r n o r t a y a ilk a t a n kiiydi. Yldzlarn k o n u m de-
i t i r m e l e r i n i ve b y k l k l e r i n i bir liste olarak karan ve dei-
iklikleri s a p t a y a n da o d u r . E u k l i d ' i n geometri k i t a b n d a n insan-
lk y i r m i y z y l d r y a r a r l a n d ; bu yapt Kepler'in, Nr-wton'-
un ve Einsten'in bilimsel ilgisini u y a n d r m a ilevi de grd. G a -
len'in y a r a l a r n k a p a n m a s ve a n a t o m i zerine yazdklar, R-
n e s a n s d n e m i n e dek tpta e g e m e n g r l e r olarak kabul edildi.
D a h a nce belirttiimiz gibi d a h a nice r n e k l e r saylabilir.
s k e n d e r i y e B a t d n y a s n n t a n k olduu e n b y k k e n t t i .
T m t o p l u m l a r d a n i n s a n l a r b u r a y a y a a m a y a , ticaret y a p m a y a ,
r e n i m e gelirdi. H e r h a n g i b i r g n l i m a n n a baklacak olsa, tc-
carlar, t u r i s t l e r i ve renime gelmi hocalar g r m e k m m k n -
d . B u r a s Y u n a n l l a r n , Msrllarn, A r a p l a r n , Suriyelilerin,
Y a h u d i l e r i n , Perelerin, Finkelilerin, N u b y a l l a r n , Gallerin ve
b e r y a h l a r m eya v e f i k i r dei toku e t t i k l e r i b i r merkezdi. Bel-
k i b u r a d a kozmopolit szc gerek a n l a m n a k a v u t u : Bir
u l u s t a n deil, e v r e n d e n , K n z m o s ' t a n (*} gelen herkes, bir b a k a
deyile, Evren ya da K o z m o s Yurttal a n l a m n d a kullan-
lyordu.
a d a d n y a m z n t o h u m l a r b u r a d a atlmtr. Bunlarn
kk salp filizlenmesi n e d e n d u r d u s o n r a d a n acaba? Niin B a t
b i n yllk b i r k a r a n l k d n e m e g i r d i v e s k e n d e r i y e ' d e k i yapt-
larn kefedilip ortaya karlmas Kristof Kolomb ve Kopernik
d n e m i n e k a d a r gecikti? B u s o r u l a r a y a l n b i r yant v e r e m e m .
F a k a t u n u syleyebilirim : K i t a p l n t a r i h i b o y u n c a nl bi-
l i m a d a m l a r y l a r e n c i l e r d e n h e r h a n g i birinin, toplumlarnn si-
yasi, e k o n o m i k ve dinsel d n c e l e r i n e k a r ktna ilikin tek
b i r k a y d a r a s t l a n m y o r . Yldzlarn varl v e b u varln s r e k -
lilii t a r t l y o r d u . O y s a kleliin a d a l e t e u y g u n olup olmad

(*) Kozmopolit szcn Paton'u eletiren rasyonalist felsefe yan-


ls Diyojen bulmutu.

365
tartlmyordu. Bilim ve r e n i m genellikle ok b y k b i r m u t l u
aznln ayrcalyd. K e n t t e k i halkn ounluu k i t a p l k t a k i
bulular hakknda en k k b i r bilgiye sahip deildi. Y e n i b u -
lular aklanmad ve h a l k a m a l e d i l m e d i i iin a r a t r m a ve
b u l u l a r d a n halk pek az y a r a r l a n m o l u y o r d u . M a k i n e l e r ve bu-
har teknolojisindeki bulular, ounlukla silahlarn gelitirilme-
sinde uygulanyor, b a t l i n a n l a r n d r t k l e n m e s i n d e v e kralla-
rn elendirilmesin de k u l l a n l y o r d u . Bilginler h i b i r z a m a n m a -
kinelerin g c n halk zgrle (*) k a v u t u r m a asndan de-
erlendirmediler. A n t i k an bilimsel a l m a l a r n d a n , halkn
yararlanabilecei p r a t i k b u l u l a r a e n d e r o l a r a k geilmitir. Bi-
lim halk ynlarnn ilgisine s u n u l m a m t . D u r g u n l u a , k t m -
serlie ve mistisizmin en sfli b i i m l e r i n e kar t e r a z i n i n teki ke-
fesini bastracak bir aba h a r c a n m a z d . Ve s o n u n d a h a l k g r u -
hu kitapl y a k m a y a geldiinde, o n l a r d u r d u r a b i l e c e k k i m s e c i k
yoktu.
Kitaplkta alan son bilgin br m a t e m a t i k i , a s t r o n o m , fi-
ziki ve neo-platonik felsefe okulu nderiydi. H e r h a n g i bir a-
da bir insann gsterebilecei en o l a a n s t b a a r l a r k e n d i n -
de toplam olan bu k a d n n Ad H y p a t i a ' y d . 370 ylnda s k e n -
deriye'de domutu. K a d n l a r n elinde ok az o l a n a k l a r n b u l u n -
duu ve onlara eya gzyle bakld b i r d n e m d e , H y p a t i a ser-
beste v e geleneksel k u r a l l a r a aldr e t m e d e n e r k e k e v r e l e r i n -
d e dolard. H e r b a k m d a n g z e l b i r k a d n m . P e i n d e n k o a n
epey erkek olmasna karn, e v l e n m e nerilerini r e d d e t t i i bili-
niyor. Hypatia d n e m i n i n skenderiye'si a r t k e p e y d i r K o m a l -

(*) Msr'da tarlalarn sulanmasnda hl kullanlan ve suyu kes-


meye ya da salvermeye yarayan bir burgu sistemini bulan Ar-
imet bile byle bir dnceyle hareket etmemitir. skenderi-
ye'ye geldii srada su burgusunu icat eden Arimet, bu tr bu-
lular bilimin erdem izgisi altnda kalan almalardan sayar-
d.

366
l a r m egemenlii altnda kalm bir kentti ve gerginlik iindeydi.
Klelik klasik uygarln canlln r t m t . Hristiyan Ki-
lisesi yeni domutu; g c n kkletirerek putperestliin etki-
sini ve k l t r n silmeye aba harcyordu. Hypatia bu kkl
sosyal glerin patlama noktas zerindeki detantr rolndeydi.
skenderiye Bapiskoposu Cyril, H y p a t i a ' m n Romal valiyle olan
y a k n dostluu, renimin ve bilimin simgesi olmas, bunun da
kilise t a r a f n d a n putperestlikle e grlmesi nedeniyle ondan nef-
ret ediyordu. A m a H y p a t i a hayatnn tehlikede olduunu bile
bile retime ve retilerini y a y n l a m a y a devam etti. 415 yln-
da bir gn ie giderken Bapiskopos Cyril'in mritleri t a r a f n d a n
yolda kstrld. Atl a r a b a d a n indirildi, elbiseleri yrtld ve ka-
tiller ellerindeki deniz kabuklaryla H y p a t i a ' m n etlerini kemik-
lerinden kazdlar. Kalnts yakld, eserleri yok edildi ve ad
u n u t u l d u . Cyril'e ise azizlik payesi verildi.
skenderiye K i t a p l ' n m an ve erefli varl anlarn lo-
luuna karmtr. H y p a t h i a ' n m ldrlmesinden sonra kitapl-
n son kalntlar yok edildi. Bu olayla t m uygarlk sanki ken-
dine b i r beyin ameliyatn reva grm ve bu ameliyat sonucu
olarak belleinin, keif ve icatlarnn, dnce ve ihtiraslarnn
b y k bir blm silinip gitmiti. K a y p b y k t . Hem de he-
s a p l a n a m a y a c a k lde b y k t . Yaklp yklan yaptlarn ba-
zlarnn ancak blk prk balklarn biliyoruz bugn. ou-
nunsa balm bile bilemiyoruz. Yazarnn adn da. Sofokles'in
K i t a p l k t a k i 123 y a p t n d a n yalnzca yedisinin geriye kaldn
biliyoruz. Eskhylos'la Euripides'ln yaptlar iin de d u r u m ayn-
dr. K a y b n nemini b e l i r t m e k iin yle diyelim; Tutun ki, Sha-
kespeare'in yalnzca Coriolanus ve K Masallar geriye kalm
olsun ve Hamlet, Macbeth, Romeo ve Jliet, K r a l Lear gibi ya-
ptlarnn a d l a r n d a n b a k a bir ey g n m z e kalmam olsun.
O grkemli kitaplktan b u g n e tek bir kt tomar derli
toplu olarak kalmamtr. G n m z skenderiye'sinde, skende-
riye K i t a p l ' m n deerini ya da varolmuluunu bilen pek az
kiiye rastlayabilirsiniz. Ayn biimde, skenderiye Kitapl'ndan

367
ncesinin binlerce yllk b y k Msr u y g a r l n bilen, deerini
a n l a y a n ela azdr. G n m z n daha yeni olgular, baka k l t r e l
b u y r u l t u l a r eskilerin yerini alm b u l u n u y o r . B t n d n y a d a d a
ayn d u r u m szkonusudur. Gemile olan b a l a r m z ok zayf
ve ince. Oysa h e m e n orackla birok uygarln kalntlar bize
gemii anlatyor: F i r a v u n l a r n bilmece gibi d u r a n s f e n k s l e r i ; az
tede bir eyalet d a l k a v u u n u n R o m a m p a r a t o r u D i o k e t i a n u s
iin, belki de s k e n d e r i y e h a l k n n t m n n a l k t a n lmesine
izin vermeyi o n u r u n a y k s e l t t i i b i r h e y k e l ; b i r H r i s t i y a n Ki-
lisesi; birok m i n a r e ve ada sanayi u y g a r l n n iaret talar;
A p a r t m a n l a r , otomobiller, t r a m v a y l a r , g e c e k o n d u semtleri, tele-
vizyon kulesi. ada d n y a m z n ipleriyle kablolarn b i r b i r i n e
ren gemiten gelmi m i l y o n l a r c a b a l a n t v a r d r .
Bugnk baarlarmz, bizden nce gelip g e m i 40.000 in-
S-- : nesline d a y a n r . k i d e b i r eski b i r u y g a r l k k e f e d i y o r u z .
Gemiimizi ne denli az biliyoruz! H a y r e t edilecek b i r d u r u m .
Yaztlar, papiruslar, k i t a p l a r insan t r n n s e r v e n i n i bir za-
man rgs iir.de s u n u y o r l a r bize; k a r d e l e r i m i z d e n , a t a l a r -
mzdan bazlarnn seslerini d u y m a m z a o l a n a k t a n y o r l a r . O n l a -
rn da ne denli bize benzediklerini r e n i n c e d u y d u u m u z se-
vince paha biilemez.
Eu kitapta adlar k a y b o l m a m a t a l a r m z n bazlar ze-
rinde d u r d u k : D e m o k r i t u s , A r i s t a r k u s , H y p a t i a , L e o n a r d o , K e p -
ler, N e w t o n , H u y g e n s , Champollion, H u m a s o n , G o d d a r d , Eins-
tein. B t n b u isimler B a t k l t r d n y a s n a ait, n k geze-
genimizde d o m a k t a olan bilimsel u y g a r l k t a arlk Bat k l t -
r n d e d i r . F a k a t her k l t r -in, H i n d i s t a n , Bat A f r i k a , O r t a
A m e r i k a y e r y z t o p l u l u u n a k a t k d a b u l u n m u v e t o h u m -
levi gren d n r l e r e s a h i p o l m u t u r . letiim a r a l a r tekno-
lojisindeki b y k gelimeler n e d e n i y l e g e z e g e n i m i z t e k b i r top-
l u l u k olma yolunda hzla d e r l e m e k t e d i r . A r a d a k i k l t r f a r k l a -
rn silip s p r m e d e n ya da k e n d i k e n d i m i z i m a h v e t m e d e n y e r -
k r e m i z d e b t n l e m e y i ( e n t e n g r a s y o n u ) b a a r a b i l i r s e k ok b -
y k bir adm a t m olacaz.

380 -
B u g n skenderiye K i t a p l n n yannda biryerde basz bir
sfenks d u r u y o r . F i r a v u n H o r e m h e b dneminde, skender'den b i n
yl k a d a r nce yaplm bu sfenks. O aslans vcudun oradan b i r
gz atnca, ada bir ksa dalga balant kulesi grlyor. Bu
iki yapt arasnda, insan t r n n tarihi boyunca kesintisiz de-
dii bir iplik uzanr. Sfenksle o kule arasnda uzanan zaman koz-
m i k bir andr: B y k P a t l a m a d a n bu yana geen yaklak on be
m i l y a r yllk zamann iinde b i r an, E v r e n i n o zamandan bu za-
m a n a geliine ilikin kaytlarn h e m e n t m zaman rzgrlar
t a r a f n d a n s a v r u l m u t u r . Kozmik e v r i m i n k a n t l a r iskenderiye
Kitapl'ndaki papirs t o m a r l a r n d a n daha kt silinip sprl-
m t r . A m a yine de atalarmz ve bizim yolculuk yaptmz,
o dnemeti yola, cesaret ve akl sayesinde birazck gz atabil-
dik:
B y k P a t l a m a n n kard m a d d e ve e n e r j i n i n yaylmasn-
d a n sonra bilemediimiz alar boyunca Kozmos ekilsizdi. Ne
galaksiler, ne gezegenler, ne h a y a t vard. H e r taraf koyu, ala-
m a z bir karanla g m l m t , hidrojen atomlar da boluktay-
d. K h orada, k h b u r a d a giderek younlaan gaz birikintileri
f a r k edilmeyecek biimde ylyordu. Madde kreleri youn-
layor, y a m u r biimindeki hidrojen damlalar gnelerden da-
ha b y k ktleler o l u t u r u y o r d u . Bu gaz kreleri iinde m a d -
dede hazr bekleyen n k l e e r (ekirdeksel) ate kvlcmland. lk
yldz nesli bylece domu oluyordu Kozmos'u a boarak. O
z a m a n l a r alacak gezegenler, gklerin parltsn izleyecek
canl y a r a t k yoktu. Gn derinliindeki yldzlarn frnlarn-
da n k l e e r e r i m e d e n ar elementleri salayan, hidrojen kllerini
y a k a n , gelecekteki gezegenlerle oradaki h a y a t ekillerinin atomik
y a p h a r c m hazrlayan b i r ilm-i simya belirdi. Kocaman ktleli
yldzlar n k l e e r y a k t depolarn hemencecik tkettiler; b y k
p a t l a m a n n etkisiyle, yap harlarnn b y k bir blmn, bir
z a m a n l a r younlamasndan olutuklar ince gaza d n t r d l e r .
Yldzlararas k a r a a m u r b u l u t l a r n d a birok elementten yeni
y a m u r tanecikleri oluuyordu. B u n l a r daha sonraki yldz ne-

369 * Kozmos : F. 21,


si leriydi. evrelerinde daha kk y a m u r tanecikleri olutu.
Bunlar nkleer atei kvlcmladramayacak kadar k k cisim-
lerdi. Yldzlararas sistemdeki bu damlacklar gezegen olma yo-
lundaydlar. Bunlar arasnda tatan ve demirden yaplm bir k-
ck dnya da vard, adna y e r y z dediimiz gezegenin ilk
haliydi bu.
Yerkre phtlap snrken iinde kaslp kalm m e t a n ,
amonyak, su ve hidrojen gazlarm salverdi. Bylece ilkel at-
mosferle ilk okyanuslar olutu. Gneten gelen yldz ilkel
y e r k r e y i aydnla bodu ve stt. F r t n a l a r imek ve yldrm-
lara yol at. Volkanlar lav p s k r t t l e r . Bu sreler ilkel at-
mosferlerin molekl zincirlerini krd. B u n d a n kan paralar bir-
leip daha karmak biimler alarak y e r k r e y e y e n i d e n dtler
ve okyanuslarda eridiler. Bir sre sonra denizler scak bir bula- i
mac andryordu. Killerin zerinde molekller rgtlendi ve
karmak kimyasal tepkimeler belirdi. Ve bir gn, b u l a m a t a k i
molekller arasndan bir tanesi kp t m y l e rastlant sonucu
kendi kopyalarn retebilmeye balad. Z a m a n l a kendi kopyala-
r m tekrarlayabilen daha karmak molekller belirdi. D a h a son-
ra kendi kopyalarn y a p m a y doal ayklama k a l b u r u n d a n gee-
bilen molekller baardlar. Kopyalarn d a h a iyi t e k r a r l a y a b i -
lenler daha ok rediler. Ve bylece lkel okyanus bulamac gi-
derek koyuluunu yitirdi. K e n d i kopyalarn t e k r a r l a y a n organik
molekllerin younlamas sonucu bulamacn harcanmasyla ok-
y a n u s a m u r u inceld. Aamal olarak ve f a r k n a v a r l m a d a n
hayat balamt.
Tek hcreli bitkiler gelimi, h a y a t kendi besin k a y n a n
yaratmt. Fotosentez atmosferi deiiklie u r a t y o r d u . Cinsel
iliki dodu. Bir zamanlar serbeste y a a y a n h a y a t ekilleri zel
ilevli karmak hcreler o l u t u r m a k zere birletiler. Tat ve
koku alglayc sinirler geliti. Kozmos a r t k tad ve kokuyu bi-
liyordu. Bir zamanlar tek hcreli olan organizmalar ok h c r e
topluluklarna dnerek eitli y e r l e r i n d e zel organ sistemleri
gelitirdiler. Gz ve kulak belirdi. imdi artk Kozmos grebi-

370
liyor ve duyabiliyordu. Bitkiler ve hayvanlar topran h a y a t
kayna olduunu kefettiler. Organizmalar vzrdamaya, s r n -
meye, paytak p a y t a k y r m e y e , kaymaya, kanat rpmaya, tr-
m a n m a y a ve y k s e l m e y e koyuldular. O r m a n l a r d a dev gibi hay-
vanlar k k r e m e y e balad. Denzkabuu iinde bekleyeceine,
d n y a y a dorudan doruya gz aan ve damarlarnda okyanus-
lardaki gibi bir sv dolaan k k yaratklar belirdi. B u n l a r
hzl h a r e k e t edebilmeleri ve akgzllkleriyle hayatta kalabil-
diler. Derken, aalarda y a a y a n baz kk hayvancklar aa
sradlar. Ayaklar zerinde d u r m a y becerdiler ve are gere
k u l l a n m a y rendiler, baka hayvanlar ehliletirdiler. H a y v a n -
larla birlikte bitkileri ve atei ehliletirdiler ve konuma dilini
icat ettiler. Yldzlardaki kl hazrlayan ilm-i simya imdi a r t k
bilinlerine iliyordu. Son s r a t bir giriimle yazy icat ettiler,
kentler k u r m a y akl ettiler, sanata ve bilime yneldiler. Vo ge-
zegenlerle yldzlara uzay aralar frlattlar. Bunlar on be mil-
y a r yllk kozmik evrim sresinde hidrojen atomlarnn yapabi-
lecei eylerden bazlar,,.
Bu sylediklerimizde destans bir mitoloji havas var. Doru-
dur. Aslnda, g n m z bilimi t a r a f n d a n akland ekliyle
b i r kozmik e v r i m i n anlats szkonusudur. Elde edilmesi zor ya-
r a t k l a r z ve ayn z a m a n d a kendimize kar tehlike de yaratrz.
F a k a t kozmik e v r i m l e ilgili olarak yaplan her hesap unu ak-
a ortaya koyuyor ki, y e r y z n n t m yaratklar, galaksi hid-
r o j e n i n i n en son r n l e r i olan y a r a t k l a r y a b a n a atlacak eyler
deillerdir. Maddenin gezegenmizdeki k a d a r h a y r e t verici m-
tasyonlara urad baka yerler de bulunabilir. Bu yzden gk-
lerden bir ses d u y a b i l m e k iin can kulayla dinlemeye koyul-
muuz.
yle g a r i p k a v r a m l a r l a yetitirilmiiz ki, bizden birazck
deiik bir kii ya da toplumla karlanca, onlarn bize y a b a n -
cl nedeniyle gvensizlik d u y u y o r u z ya da nefret ediyoruz. Oy-
sa h e r bir uygarln antlar ve k l t r , insan olmann deiik
biimde a n l a t m n d a n baka bir ey deildir. Yerkre-d bir zi-

371 -
yareti eitli insanlar ve toplumlar arasndaki farklara gz at-
tnda, aramzdaki benzerlikleri farklardan daha ok bulacaktr.
K o z m o s u akll y a a u k l a r dolduruyor olabilir. F a k a t Darwn'n
retisi aktr: Baka bir y e r d e insana rastlayamazsnz. Yal-
nzca gezegenimizde vardr insan. Bu kck gezegenimizde. Na-
dir f a k a t tehlikeli bir trz. Kozmik perspektifte, her birimiz
ok deerliyi?,. E s r bir insann sizinle ayn fikri paylamad-
j fark ederseniz, aldrmayn, brakmz bu gezegende y a a m a y a
devam- irsi. . L a u m a y n , yz milyar galakside bir insan daha
bulamazsnz.
insanlk tarihine, giderek daha genileyen bir ailenin birey-
ler: o..uumuz inancnn yava^;.:n iimizde uyan sreci gzy-
le bakabiliriz. lk zem anlar yalnzca kendimize ve ok y a k n ak-
rabalardan oluan yaknlarm ^ ay d sadakatimiz. Sonradan ge-
be ave gruplarna, ardndan kabilelere, k k yerleim rgtle-
r:. o derken devlet - kentlere ve devletlere sadakat gsterdik.
Sevdiklerimizin emberleri geniledi. imdi s p e r devletler de-
diimiz, deiik etnik g u p l a r ve k l t r o r t a m l a r n d a n gelme
devletlerin bir bakma birlikte altklarn gryoruz. Bu, hi
kukusuz nsancllama ve insanda yeni bir kiilik gelitirme de-
ney.midir. Eer h a y a t t a kalmak istiyorsak, sadakat emberimiz
daha da genilemeli, t m insanl iine alacak, y e r k r e gezege-
nini kapsayacak biimde olmal. Devletleri ynetenlerin ou bu
dnceden holanmayacaklardr. k t i d a r kaybna uramaktan
korkacaklardr. h a n e t ve sadakatsizlik szcklerini bir hayli iite-
ceiz demektir. Zengin devletler zenginliklerini yoksul devletler-
le paylamak zorunda kalacaklardr. F a k a t nmzdeki seenek,
H.G. IVeils'in bir z a m a n l a r deiik biimde syledii zere ak-
tr : Evren ya da hi.

Birka milyon yl nce insan diye bir varlk yoktu. Bir mil-
yon yl sonra gezegenimizde insan olacan kim bilebilir? Geze-
genimizin 46 milyar yllk tarihinde y e r k r e m i z dna hibir
ey gnderilmemiti. Oysa imdi iinde insan olmasa da k -
ck uzay aralar keif amacyla y e r k r e m i z d e n ayrlp g n e

372 -
sisteminde bir gzel dolayorlar. Yirmi dnyann n kefini ta-
mamladk. B u n l a r arasnda plak gzle grlebilen t m geze-
genler, atalarmzn dnce ve hayretlerini harekete geiren
o dnmedolaptaki gk klarnn t m bulunuyor. Eer varl-
mz srdrebilirsek bunu iki eye borlu olacaz: Birincisi,
teknolojik erginliimizin bu tehlikeli dnemini kendimizi mah-
v e t m e d e n atlattmz iindir; ikincisi de bu dnemi yldzlara ge-
ziler balatmak iin kullandmzdan t r d r .
Seenek rlplak karmzda d u r a r a k anlaml anlaml g-
lyor bize. Gezegenlerde s o n d a j y a p m a k zere gnderilen ayn
roket frlatclan, baka lkelere nkleer balklar frlatmak iin
de hazr d u r u m d a bekliyorlar. Viking ve Voyager uzay aralar-
nn e n e r j i kaynaklar olan radyoaktif g santralleri, nkleer si-
lah y a p m n d a y a r a r l a n l a n teknolojiye dayanyor. Balistik fze-
leri nianlamaya, yneltmeye ve bizi saldrya kar korumaya ya-
r a y a n radyo ve r a d a r teknii, ayn zamanda gezegenlere frlat-
lan u z a y aralarn dinlemek, onlara k o m u t vermek ve baka
yldz y a k n l a r n d a k i u y g a r l k l a r d a n gelebilecek sinyalleri dinle-
mek iin kullanlan tekniktir. Eer bu teknolojileri yeryznden
kendimizi silip s p r m e k iin kullanrsak, gezegenlere ve yldz-
lara ulama giriimlerinde bulimamayz. B u n u n tersi de olabi-
lir, Eer gezegenlere ve yldzlara yolculuklar srdrrsek, o-
venizmimiz temellerinden daha da sarslacak. K o z m i k perspek-
tif iinde b a k m a y a alacaz. Baka d n y a l a r a ve yldzlara k-
tmz yolculuklardaki keiflerin t m y e r k r e d e k i insanlar ad-
na yaplabileceini kabulleneceiz. E n e r j i m i z i lme deil, yaa-
ma a d a n m bir giriime yatracaz; y e r k r e m i z i ve zerindeki
insanlar a n l a m a y derinletirerek baka yerde hayat aratrma-
sna girieceiz. Uzayn kefi -aralarda insan bulunsun ya da
b u l u n m a s n - savan gerektirdii ayn teknolojik ve rgtsel be-
cerileri g e r e k t i r d i k t e n baka, yine savataki gibi cesarete ve yi-
itlie y e r verir. N k l e e r sava p a t l a m a d a n nce gerek bir si-
lahszlanmaya gidilirse, uzayn kefi b y k devletlerin askeri sa-
nayi k u r u l u l a r n uzun sreli olumlu bir giriim iin biraraya

373 -
getirebilir. S a v a hazrlklar iin y a p l a n y a t r m l a r , K o z m o s ' u n
kefi a m a c n a olduka kolay b i i m d e ynelt ilebilir.
Gezegenlerin kefi p r o g r a m fazla b i r h a r c a m a y g e r e k t i r -
mez. S o v y e t l e r Birlii'nin uzay bilim ve teknolojisi iin h a r c a -
d para A B D ' n i n h a r c a d n n b i r k a k a t d r . Bu p a r a l a r n top-
lam, iki ya da u n k l e e r denizalt maliyetine eittir. Ya da y a -
pmna yeni giriilen b i r silah sistemi iin h e r yl a y r l a n mali-
yet art p a r a s n a etir. 1979 y l n n son aynda F / A - 18 uak-
lar y a p m p r o j e s i n i n maliyeti 5,1 m i l y a r Dolar a r t a r k e n , F - 1 6
tipi uaklarn m a l i y e t art 3.4 m i l y a r Dolar b u l m u t u r . 1970 -
1973 yllar a r a s n d a ABD'nin ulusal siyaset u y g u l a m a s olarak
Kamboya'y b o m b a l a m a k iin h a r c a d p a r a t u t a r olan 7 mil-
yar Dolar. B. A m e r i k a ' y l a S o v y e t l e r B i r l i i ' n i n iinde i n s a n b u -
l u n m a y a n uzay aral k e i f l e r iin imdiye dek h a r c a d k l a r n d a n
fazladr Viking'in Mars g e z e g e n i n e ya ela V o y a g e r ' i n d g n e
sistemine g n d e r i l m e s i n e h a r c a n a n para, S o v y e t l e r Birlii'nin
1979 - 80'dek A f g a n i s t a n igaline h a r c a d p a r a d a n azdr. T e k n i k
personel kullanm ve y k s e k teknoloji r e t i m i s a l a d iin
u?ay:: k e f i n e yatrlan p a r a n n e k o n o m i k verimlilii y k s e k t i r .
Yaplan bir a r a t r m a d a n a n l a l d n a gre, teki g e z e g e n l e r e
yatrlan her Dolar'n ulusal e k o n o m i y e 7 Dolar'lk k a t k s olu-
yor. B u n a r a m e n , k a y n a k y e t e r s i z l i i n d e n t r ertelenmi
nemli ve aslnda pekala u y g u l a n a b i l i r g i r i i m l e r s z k o n u s u d u r .
E r t e l e n m i projeler a r a s n d a M a r s ' n y z e y i n d e b i r r o v e r ( u z a y
cipi) dolatrmak, kornetle r a n d e v u l a m a k , T i t a n ' a k o n m a ve
uzaydaki teki u y g a r l k l a r d a n r a d y o sinyalleri a l m a k gibi tasa-
r m l a r yer alyor.
Ay'n yzeyinde srekli s l e r b u l u n d u r m a k y a d a Mars'a
insan f r l a t m a k gibi b y k uzay giriimleri y a k n b i r g e l e c e k -
te gerekletirilemez. Meer ki, n k l e e r ve klasik s i l a h l a r a l a -
nnda s i l a h l a n m a y a doru b y k a d m l a r atla. yle olsa bile,
yeryznde yine de bu p a r a n n h a r c a n m a s n g e r e k t i r e n ivedi
ihtiyalar vardr. F a k a t una kesinlikle n a n y o r u m ki, kendi
kendimizi m a h v e t m e becerisini gstermezsek, s z n e t t i i m i z

374 -
giriimleri er ya da ge gerekletirebileceiz, D u r a a n (statik)
b i r toplum d n m e k olanakszdr. Kozmos'u keiften birazck
y z evirmek bile birok kuakta kendini gsterecek gerilemeye
yol aar. B u n a karlk, yerkremizin az tesindeki servenlere
bir nebze katlmz -Kristof Kolomb'un deyimiyle Yldz Se-
r v e n i n e katlmak-, gelecek insan kuaklarnda Kozmos'un ke-
finde pay b u l u n m a cokusu yaratacaktr.
3,6 milyon yl nce imdi Tanzanya'nn kuzeyi olan blgede
b i r y a n a r d a n ps k r d kl bulutlar evredeki savanlara
yayld, 1979 ylnda paleoantropolog M a r y L e a k e y o kller ara-
snda a y a k izlerine rastlad. lkel dnem insanslarndan birinin
a y a k izi olduuna inanan M a r y Leakey'e gre, yeryzndeki t m
insanlarn atas olabilir bu. Ve 380.000 kilometre tede nsanla-
rn bir iyimserlik annda S k n e t Denizi adm verdikleri k u r a k
bir d z l k t e bir a y a k izi d a h a d u r u y o r . Bu, gezegenimizden ba-
ka b i r d n y a y a ayak basan ilk nsann ayak izidir. 3,6 milyon y d -
da epey ilerlemiiz. H a t t a 4,6 milyar ylda. H a t t a hatta 15 m i l y a r
ylda.
Kendisi konusunda bilinlenmeye balayan bir Kozmos'un
blgesel temsilcileriyiz. Kkenlerimizi aratrabilmeye balam-
z : H a r c n d a yldz b u l u n d u r a n l a r yldzlar hakknda k a f a yo-
r u y o r ; on m i l y a r m i l y a r m i l y a r a t o m u n rgtlenmi topluluklar
a t o m l a r n e v r i m i n i inceliyor; en azndan bizim diyarda beliren
bilincin b u r a l a r a gelinceye dek getii uzunca yolu s a p t a m a y a
alyor. Bizim sadakatimiz trlere ve gezegenedir. Biz y e r k -
remiz a d m a konuuyoruz. Varlmz s r d r m e y k m l l -
.mtizse, yalnzca kendimize kar deil, ayn zamanda Kozmos'a
kardr da. Yam kaynamz olan o eski ve engin Kozmos'a...

375

You might also like