You are on page 1of 4

BÜYÜK KEDİ KATLİAMI- ROBERT DARNTON

Aydınlanma Fransa’sında Düşünceler, İnanışlar


Teşekkürler
Gözden Geçirilmiş Baskıya Önsöz
Giriş
BİRİNCİ BÖLÜM
Köylüler Masal Anlatıyor: Anne Kaz’ın Anlamı
İKİNCİ BÖLÜM
İşçiler Ayaklanıyor: Saint-Sevérin Sokağı’nda Büyük Kedi Katliamı
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Bir Burjuva Yaşadığı Dünyayı Düzene Sokuyor: Bir Metin Olarak Kent
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bir Polis Müfettişi Dosyalarını Düzenliyor: Edebiyat Cumhuriyetinin Anatomisi
BEŞİNCİ BÖLÜM
Filozoflar Bilgi Ağacını Buduyor: Ansiklopedi’nin Epistemolojik Stratejisi
ALTINCI BÖLÜM
Okurların Rousseau’ya Tepkisi: Romantik Duyarlılığın İnşası
Sonuç

Özellikle akademik tarih camiasında ufuk açıcı bir metin olarak bilinen Büyük Kedi Katliamı

yazılışı üzerinden 32 yıl geçtikten sonra Türkçede. Aydınlanma Fransa’sından Düşünceler,

İnançlar alt başlığı taşıyan kitap toplamda altı makaleden oluşuyor. Birbirlerinden bağımsız

içeriklere sahip her bir bölüm, okuyucular tarafından anlamlı bir bütün halinde kavranabilecek

şekilde düzenlenmiş.
Peki, Büyük Kedi Katliamı gibi itici bir isme sahip olan kitabı bu kadar kült kılan ne? Robert

Darnton belirli bir tarihsel döneme ve mekâna bakarken kralları, muzaffer komutanları, büyük

toplumsal çalkantıları değil sıradan insanları ve önemsiz gibi görünen yerel olayları mercek altına

alıyor. Annelerin çocuklarına anlattıkları masalları, herhangi birinin yaşadığı kent üzerine tutuğu

ayrıntılı notları veya bir okuyucunun satın almak istediği kitap listesini inceliyor…

Paris’teki bir matbaanın işçileri sokaktaki bütün kedileri yakalayıp idam ederken ve bu iş

sırasında fazlasıyla eğlenirken ne düşünüyorlardı, ne hissediyorlardı gibi sorular Dranton’un çıkış

noktası. Yazar kendini bir zihniyetler araştırmacısı olarak konumlandırıyor ve o dönemde yaşayan

insanların korkularını, endişelerini, öfkelerini anlamaya çalışıyor. Tıpkı ilksel bir kabilenin

arasına karışmış bir etnolog gibi davranıyor tarihçi Robert Darnton.

Karınlarını zor doyuran işçilerin yok ettiği kediler, burjuvalar tarafından kızarmış tavukla

beslenmekteydi ve yine zenginler ressamlara paralar ödeyip kedilerinin resimlerini

yaptırıyorlardı. Sadece bu küçük bilgilerin bile Fransa tarihine neredeyse yüz yıl boyunca damga

vuracak devrimlerin nedensel nüvesini içlerinde taşıdığını görmemiz gerekir. İşçilerin kedilerden

neden hoşlanmadığı ve onları idam ederken aslında kimlerle hesaplaşmaya çalıştıkları böylece

daha net anlaşılabilir. İşte Robert Darnton kitabında böylesi basit olaylardan yola çıkarak makro

tarihi kavramamıza yardımcı olacak küçük ipuçlarını gözlerimizin önüne seriyor.

Bir Polis Müfettişi Dosyalarını Düzenliyor başlıklı bölüm ise aydınlama çağı Paris’inde tutulmuş

polis raporlarına götürüyor okuyucuyu. Bir polis müfettişi Paris’te yaşayan 501 yazar hakkında

ayrı ayrı dosyalar açmış. Bu sayfalarda, devlet aklının fişleme geleneğinin çok çarpıcı bir örneğini

sunuyor Dranton okuyucusuna. Dosyaların ön yüzlerinde Montesquieu, Voltaire, Rousseau,

Diderot, d’Alembert gibi isimlerin olması ise ister istemez heyecan uyandırıcı!

Kent yaşamının yeni figürü olan entelektüeller, Paris polisinin merceğine takılmakta fazla

zorlanmamışlar. Buluştukları tavan araları ve kafeler polislerin izleme noktalarına dönüşmüş.

Şimdiki gibi telefonların dinlenemediği bir çağda devlet bu işi casuslar, sıradan kahve

dedikoducuları ve kapıcılar üzerinden kotarmış!

Tutulan dosyalarda, adres bilgileri, fiziksel tarifler, dinsel ve politik görüşler not edilmiş. Ama

polisler edebiyat bilgilerini de kullanıp yazarların üslupları hakkında eleştirel notlar da almışlar!
Yazarların en az %10’nun Bastille zindanını boyladığı bir çağda “kurbağaya benziyor, açlıktan

ölüyor, bir çamaşırcı kadınla yaşıyor,” bilgi notuna göre “monarşi karşıtı ve ateist” gibi ibarelerin

daha tehlikeli olduğunu tahmin etmek zor değil.

Ana cadde tarihçiliğinden sıkılanlar ve biraz da geçmişin sıradan patikalarında yol almak

isteyenler için ideal bir kitap Büyük Kedi Katliamı. Mantaliteler tarihine meraklı olanların ve

benzer bir yolu kullanan Foucault’un metinlerine aşina olanların atlamaması gerek bir çalışma ile

karşı karşıyayız.

2. Bölümde: Matbaa işçilerinin ayaklanmasını, matbaadaki çalışma düzenini,sosyal olayları


ve sembolik olarak kedilerin katledilmesini o zamanki Paris'i (1730' ların sonu) matbaa
işçisi Nicholas Contat'ın bir belge bırakması ve belgedeki anlatılarından anlıyoruz.

3. Bölümde, 1768 yılında adı bilinmeyen orta sınıftan bir yurttaşın Montpellier
betimlemesi ise tam 426 sayfalık bir belge ve bu kentteki her soyluyu,her burjuvayı her
meslek gurubunu,kostümlerine ve hizmetkarlarına ve de köpeklerine kadar ayrıntılı
yazmış.

4. Bölümde ise: Paris'te bir polis müffettişi olan Joseph d'Hémery kitap ticaretini yakından
takip ediyordu başta entelektüel yazarlar olmak üzere her kim ne yazarsa yazsın
şiirler,broşürler,romanlar;her türlü yazılı belgeyi 1748-1753 tarihleri arasında beş yılda 500
rapor yazarak dosyaladı ve de yazanları tabiri caizse fişledi.

5. Bölüm ise, Ansiklopedik bilginin nasıl oluşturulduğu,felsefecilerin,yazarların ve


bilginlerin hangi yöntemleri ve yolu izlediklerini "Bilgi Ağacını" oluşturmalarını ve
birbirlerinden etkilenmelerini görüyoruz. Kısaca bilgilerin sınıflandırılması da diyebiliriz. 6.
Bölümde: Bir Rousseau hayranı olan iyi bir okur Jean Ranson, o yıllarda tüccar ve 27
yaşında bizi Rousseau'nın dünyasına sokuyor ve onun ne muhteşem bir yazar ve kişilik
olduğunu, daha sonra da başta fransız devrimi olmak uzere birçok kişiyi etkilediğini,
Rousseaucı okuma anlayışı olduğunu ve de okuyucularıyla aralarında özel bir bağ
kurduğunu çıkarıyoruz.

Bu kitabın tüm anlatımları Fransız Devrimi'nden önce 100-150 yıl ve 40-50 yıl önceye
denk geliyor. Buradaki olaylar; yazarlar, şairler Kedilerin katledilmesi sosyolojik olayı bile
Fransız Devrimi'nin alt yapısını hazırlamıştır.

You might also like