SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ DERSİ

ÇDE316

Tuğba BATMAN 1120710130

Didem YILMAZ
 Türk Dil Kurumu ‘sorumluluk’ kelimesini “Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına
giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet” olarak açıklar. Bu noktada ‘sosyal
sorumluluk’ dediğimizde de aklımıza ilk olarak içinde bulunduğumuz toplumda, kendi çevremizdeki
olayların mesuliyetinin toplumdaki her birey gibi bizde de olduğu gelebilir.

Sosyal sorumluluk dediğimizde kulağa çok büyük bir kapsama alanına sahip iki kelimeymiş gibi
gelse de, ben aslında öyle olmadığını düşünüyorum. Örneğin, sokaklarımızın, caddelerimizin ne kadar
kirli ve çöp dolu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sokakları temizlemek bizim görevimiz değil ama
kirletmemek bizim görevimiz. Sokakları kirletmek sadece bir kişinin yaptığı bir eylem değil aksine
toplumca bizlerin bu duruma önem vermeyişimizin el birliği ile ortaya çıkan bir ürünü. Ben tek başıma
sokak sokak gezip tüm çöpleri toplayamam, bu aylarımı alır ki ben daha bitirmeden önceden
temizlediğim yerler de eski haline geri döner fakat toplum olarak hep birlikte çöplerimizi artık yere
atmamaya karar verirsek sokaklarımız çok geçmeden tertemiz olacaktır. Başta bahsettiğim şey de
buydu aslında, herkes topluma karşı sorumluluğunu yerine getirirse herkese ne kadar az düştüğünün de
farkına varırlar.

Ülke bizim ülkemiz, toplum bizim toplumumuz ve hepimizin bu ülkeye, bu topluma karşı
sorumlulukları var. Bu sorumluluklardan en basit ama en önemlilerinden birinin de herkesin birbirine
karşı saygı duyması olduğunu düşünüyorum. Mağaza sıralarında, trafikte, caddelerde her gün
insanların birbirlerine karşı saygısızlığından ötürü sözlü ve fiziksel kavgalar çıkıyor. Bu değeri
çocuklarımıza güzelce aktaramadığımızdan okullarda akran zorbalığının önü kesilemiyor. Günlük
hayatta ve internette herkes birbirini yediğiyle, giydiğiyle, izlediğiyle, dinlediğiyle yargılıyor. İşte tam
da bu yüzden bence en önemli sosyal sorumluluğumuz birbirimize saygı duymayı öğrenmemizdir