Professional Documents
Culture Documents
ARAŞTIRMALARI
II
Editör
Doç. Dr. İbrahim GÜMÜȘ
MİTOLOJİ ARAȘTIRMALARI II
Editör: Doç. Dr. İbrahim GÜMÜȘ
ISBN: 978-625-76-86-03-7
Sertifika No: 32427
Matbaa Sertifika No: 43370
1. Baskı
Matbaa Adres:
Ofis2005 Fotokopi ve Büro Makineleri San. Tic. Ltd. Ști.
Davutpașa Merkez Mah. YTÜ Kampüsiçi
Güngören / Esenler
İSTANBUL
MESUT UĞURLU ∗
GİRİȘ
İnsanoğlunun doğaüstü ve kutsal olaylara yönelik inançları doğrultusunda,
kimileri mitolojik öğeleri “tamamen gerçek” olarak tanımlarken, kimileri tarafın-
dan bu öğeler “kurgu”, “gerçek ötesi”, “uydurma” ve “akıl dışı” gibi kavramlarla
ifade edilir. Buna rağmen mitler, kendisine inanmayanlar üzerinde dahi oldukça
etkili bir araç işlevi haizdir. Mitolojinin bireysel etkilerinin yanı sıra toplumsal
açıdan da etkili bir unsur olduğu bilinmektedir. Bu toplumsal etkilerin içerisinde
“etnik grupların kimliklerini muhafaza etmeleri” ve “milliyetçilik duygularının
güçlendirilmesi” gibi unsurlar yer almaktadır. Mitik öğelerin bu işlevi, politik
aktörlerin kapsamına girmektedir. Kendi halklarının “şanlı bir geçmişe sahip ol-
duğu” söylemleriyle halkın dikkatini ve ilgisini kendi taraflarına çekmek isteyen
politik aktörler, kimi zaman mitolojiye başvurur ve onu bir araç olarak kullanır.
Dolayısıyla mitoloji, geçmişten günümüze toplumların ve bu toplumları idare
eden veya etmek isteyen politik aktörlerin etkili bir araç olarak kullandıkları iş-
levsel bir olgudur. Bunun en açık örneklerinden biri, Sırp siyasetinde aktör olarak
yer almış politiklerin aracı olan Sırp mitolojisinin epik destanı “Kosova Efsane-
si”dir. Bu epik destan; 14. yüzyıldan 19. yüzyılın başlarına kadar Osmanlı idaresi
sürecinde Sırp kimliğinin muhafazasında, 19. yüzyılın başlarında Osmanlı Dev-
letine karşı başlatılan isyanlarda, 20. yüzyılın başlarında art arda patlak veren
Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarında, sonrasında ortaya çıkan İkinci Dünya Sa-
vaşında ve 1990’lı yıllarda meydana gelen Boşnak mezalimine giden yolda araç
olarak kullanılmak suretiyle, mitolojinin politik işlevine en somut örneklerden
biri olmuştur.
∗
Dr. Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Uzmanı, mesut.ugurlu@meb.gov.tr. ORCID ID:0000-0002-1234-1019
76 MİTOLOJİ ARAȘTIRMALARI II
8 Kemal Derviş’in siyaset sahnesinde yer alma süreci ve sonrasında oluşturulmaya çalışılan mitik anlatılarla
ilgili Demirer ve Orhangazi’nin (2011) çalışması buna örnek olarak verilebilir.
Mesut UĞURLU 79
bir diğer nedeni de Prens’in damadı Vuk Brankoviç’in savaş sırasında Sırp tara-
fından Osmanlı tarafına geçmesidir. Bu sebeple Vuk Brankoviç, Sırplara ihanet
eden bir “hain”dir12. Lazar’ın bir diğer damadı Miloş Obiliç ise Murad Hüdâven-
digâr’ı öldüren bir “kahraman”dır13 (Uğurlu, 2019: 21-45).
Günümüzden yaklaşık 630 yıl önceki savaş anlatıları üzerine yapılandı-
rılmış olan bu Sırp epik destanı, ortaya çıktığı günden bugüne kadar Sırp politik
aktörler tarafından kullanılan “politik mit” işlevi haizdir. Bu işlevinin yanı sıra
Sırpların yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti himayesinde kimliklerini muhafaza
etmelerinde kullanılan en önemli unsurlardan biridir. Kaybedilen savaşın hemen
ardından ortaya çıkan Sırp halk hikâyeleri ve şarkılarında yer alan mitik öğeler ve
bu öğelerin sürekli dillerde ve hafızalarda saklanması, Sırpların etnik kimliklerini
korumalarını sağlamıştır (Healy, 1997: 24). Sırpların özümsediği ve içselleştirdi-
ği bu destanın içeriğinde yer alan mitik öğeler, politik aktörlerin kitleleri kendi
düşünce sistemlerinin içerisine çekmek, onları başka etnik gruplara karşı hare-
kete geçirmek amacıyla kullandıkları en önemli araçlardan biri olur. Kosova Sa-
vaşı ile ilgili mitik öğelerin politik sahadaki ilk yansımaları, 19. Yüzyılın hemen
başlarında kendini gösterir. Bu dönemde ön plana çıkan isim, sonraları “Sırpların
Babası” unvanıyla anılacak olan kültür devrimcisi Vuk Stefanoviç Karadziç’tir.
Karadziç’in bu unvanı hak etmesine sebep olan çalışmaları, Sırp dili/grameri ile
ilgili yayınları ve “Kosova Efsanesi” ile ilgili halk şarkılarının yer aldığı halk
edebiyatı derleme çalışmasıdır (Lockwood, 1971: 19). Bu derleme çalışması içe-
risinde yer alan öğeler, Sırpları ve onların milli değerlerini bir araya getiren bir
“yapıştırıcı” vazifesi görmüştür (Ugresiç, 1994: 12-16). Derlemenin içerisinde
yer alan Kosova temalı Sırp epik destan metinleri, son derece başarılı bir şekilde
sunulmuştur (Greenawalt, 2001: 59). Sırp halkına sunulan bu malzeme, Sırp po-
litik aktörlerce siyasi amaçlar doğrultusunda da kullanılacaktır.
Osmanlı Devletine yönelik ilk olarak 1804’te ayaklanma başlatan Sırpların
o dönemki lideri Karageorge (Kara Yorgi) Petroviç’tir. Petroviç, 1389 Kosova
Savaşı’na ve bu savaşın Sırp kahramanlarına atıfta bulunarak Sırpların ve Ko-
sova’nın özgürlüğüne kavuşması gerektiği yönünde halkı harekete geçirir (Pav-
lowitch, 2002: 29-31). “Kutsal” Prens Lazar’a “Kahraman” Miloş Obiliç’e ve
“Hain” Vuk Brankoviç’e atıfta bulunan, Miloş’un Sultan Murad’ı öldürmesinin
sembolize edildiği etkinlikler düzenlenir. Vuk Karadziç’in koleksiyonunda yer
alan bazı şarkılar “Kahraman” Miloş Obiliç’e atfedilir (Milica, 1997: 127). Bu
tarihe kadar Sırpları bir arada tutan Kosova miti ile ilgili halk anlatılarını ve ki-
12 Sırp epik destanına göre Vuk Brankoviç bir haindir. Çünkü savaş sırasında Sırp tarafından Osmanlı tarafına
geçmiştir ancak Malcolm’a göre Birinci ve İkinci Kosova savaşlarında yer alan Vuk Brankoviç ismi karış-
tırılmaktadır. Aslında İkinci Kosova Savaşındaki Vuk Brankoviç Osmanlı tarafında geçmiştir. Dolayısıyla
Sırp epiğinde yer alan ve “hain” ilan edilen Vuk Brankoviç, aslında Sırplara ihanet etmemiştir (1998: 66-
7).
13 Miloş Obiliç’in “kahramanlık” motifi ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. (Uğurlu 2010: 34-9).
Mesut UĞURLU 81
Sırp politikasına yönelik etkide bulunma amacı güden mitoloji içerikli politik
söylemler ve eylemler 20. Yüzyılda da devam eder. Sırp politik aktörler Kosova
efsanesi temalı konuşmaları ile halk üzerinde milli ve milliyetçi etki bırakmaya
çalışırlar. Kosova topraklarının atalarına ait olduğu ve bu sebeple Kosova top-
raklarının asıl sahiplerinin Sırplar olduğu yönünde propaganda faaliyetleri yürü-
türler (Coloviç, 2002: 130). Bu dönemde Osmanlı Devletinin içeride ve dışarıda
yaşadığı sorunlarla bölgedeki konumunun zayıflaması neticesinde patlak veren
1912-13 Balkan Savaşları, Sırpların Kosova toprakları üzerindeki emellerini
daha erken gerçekleştirmeleri için fırsat sunmuştur. Bu fırsatı kaçırmayan Sırp-
ların, Kosova miti temalı halkbilimi unsurlarından ve politik söylemlerden nasıl
etkilendiğini ve o günlerde hangi duygular içerisinde olduğunu, Balkan Savaş-
larından hemen sonra bir Sırp askeri tarafından söylenen şu sözlerden anlamak
mümkündür:
Bu tek kelimenim sesi “Kosova” tarif edilemez bir heyecana neden oldu.
Bu tek kelime, beş yüz yıllık karanlık geçmişe işaret eder. İçerisinde ha-
zin geçmişimizin, Prens Lazar’ın ve tüm Sırpların trajedisi mevcuttur…
Her birimiz beşikteyken bile kendimize bir Kosova resmi yaratmışızdır.
Annelerimiz bizi beşikte uyumamız için Kosova şarkılarıyla salladılar
ve okullarımızda öğretmenlerimiz durmadan bize Lazar’ın ve Miloš’un
hikâyelerini anlattılar… Tanrım, özgür Kosova’yı görebilmek için bizi ne
kadar beklettin!... Üzerinde bulunduğumuz bu topraklar, bizim şanımızın
mezarlığıdır. Atalarımızın düşen gölgelerine saygıyla eğiliriz ve onların
ruhlarının günahlardan kurtulması için dua ederiz (Emmert, 1990: 133-4).
1912 yılında gerçekleşen Birinci Balkan Savaşı’nda Makedonya ve Kosova
topraklarında meydana gelen çatışmalarda Sırplar üstünlük sağlayarak Osmanlı
ve Arnavutlara karşı galip gelir. Büyük bir zafer elde eden Sırpların o dönemde
en yüksek mertebedeki politik aktörü olan Kral Peter Karadjordjeviç, elde edilen
zaferden kısa süre sonra Sırp ulusunun milli birliğini güçlendirmek için Kosova
epik destanını harekete geçirir. Bu amaçla Kosova’nın İpek şehrinin güneyinde
yer alan Decani Manastırını ziyaret eder. 14. Yüzyılda inşa edilmiş olan bu ma-
nastırın içerisinde çok büyük bir kandil bulunmaktadır. Sönük vaziyette bulunan
bu kandilin önemi, Sırplar tarafından Kosova’nın intikamı alındıktan sonra yakı-
lacak olmasıdır. Kral bu kandili yakmış ve dolayısıyla 1389 yılında Osmanlılara
karşı kaybedilen Kosova Savaşı’nın intikamı alınmıştır (Bokovoy, 2001: 241).
Böylelikle Sırpların politik eylem ve söylemlerin içerisinde bir kez daha mitolo-
jik öğeler kullanılmış olur.
Balkan Savaşlarının hemen ardından Birinci Dünya Savaşı patlak verir. Sa-
vaş öncesi gerilmiş olan uluslararası ortam, fitili ateşleyecek bir kıvılcım bekle-
mektedir. Gavrilo Princip adındaki bir Sırp genci 28 Haziran 1914 tarihinde Sa-
Mesut UĞURLU 83
14 Emmert’e göre Princip adındaki bu Sırp genci Njegoš’un Dağ Çelengi adlı eserinde yer alan Miloş Obiliç
ile ilgili mısraları ezbere bildiğini, suikasti işlerken kesinlikle onun kişiliğinden ve anlatılarda yer alan
karakterinden etkilenmiş olduğunu ve Kosova Efsanesi ile gurur duyduğunu iddia eder. Beş yüz yıl önce
Sırbistan topraklarında kaybedilen özgürlüğün yeniden kazanılması için politik suikastın işlenmesi gerek-
tiğine inandığını söyler (1990: 134).
84 MİTOLOJİ ARAȘTIRMALARI II
Kosova’da çaresiz kalan Sırp ordusu Kosova’dan çekilmemek için direnir. So-
nunda ya teslim olacaklar ya da müttefik güçlere katılmak için Kosova’yı terk
ederek kış şartlarında dağlık arazilerden geçmeyi yani ölümü göze alacaklardır.
Sırp komutanlardan bazıları bu savaşın tıpkı 1389 yılında gerçekleşen Birinci
Kosova Savaşı’nın ataları için “son savaş” olduğu gibi kendileri için de “son sa-
vaş” olmasını teklif eder. Komutanların bu teklifi askerlerce kabul edilir. 350 bin
askerden sadece 120 bin asker Arnavutluk dağlarını aşarak müttefiklere ulaşabilir
ve birçoğu da ulaştıktan sonra hayatını kaybeder (1994: 73). Sırp askerler tıpkı
ataları gibi “özgür olarak ölmek, köle olarak yaşamaktan iyidir” diyerek hayatla-
rını feda etmişlerdir (Pavlowitch, 2002: 96-100). Böylelikle Kosova epik destanı,
yine Sırplar için bir rehber olmuş ve Birinci Dünya Savaşında da her zaman oldu-
ğu gibi Sırpların kaderine yön vermiştir (Coloviç, 2002: 12). Burada ifade edilen
yol gösterici (politik aktör) ve yön verilen (Sırp halkı) zamana göre değişse de,
rehber (mitolojik öğeler) hep aynı kalmıştır.
Sırpların Kosova temalı epik destanı, İkinci Dünya Savaşı sırasında da Sırp
politikasının bir aracı olarak kullanılmıştır. 1940 yılında Almanya, İtalya ve Ja-
ponya arasında Tripartite Paktı imzalanır. İlk başta bu üçlünün içerisinde yer al-
mayan Sırplar, daha sonra Hitler’in baskı ve tehditlerine yenik düşecek ve 25
Mart 1941’de Tripartite Paktı’na dâhil olmanın önünü açan Viyana Protokolü’nü
imzalar. İmzaların atılmasının hemen ardından (2 gün sonra, 27 Mart 1941’de)
Sırp hükümetine karşı askeri darbe gerçekleşir. Duizings’e göre Sırp hükümetine
karşı gerçekleştirilen bu askeri darbe, “Kosova Ruhu” ideolojisinin şekillendir-
diği bir darbedir (2000: 191). İmzaya kesinlikle karşı olanlardan biri de Patrik
Gavrilo’dur. Gavrilo bu darbeyi “Kosova Ruhu” kapsamında değerlendirir ve bir
radyo programına verdiği demeçte, Kosova mitinde yer alan Prens Lazar’ın Ko-
sova Savaşı öncesinde “Cennet Krallığı”nı tercih etmesine15 atıfta bulunur:
Ulusumuz bu günlerde kaderini etkileyecek bir soruyla karşılaşmıştır. Bu
sabah şafak sökerken, bu soru cevaplanmıştır. Cennet krallığını seçmiş bu-
lunmaktayız. Bu krallık doğruluğun, adaletin, ulusal güç ve özgürlüğün
krallığıdır. Bu ebedi ideal, tüm Sırpların kalbinde taşınmakta, kiliselerimiz-
de korunmakta, sancaklarımızda yazılı bulunmaktadır (Judah, 1997:113).
Duizing’e göre 1980’li yılların Yugoslavya’sında, Sırp epik destanı Sırplar
açısından “yapıcı” bir rol üstlenmiştir. Bu dönemde yaşanan kaotik ortamdan
Sırpların zarar görmeden çıkmasının nedeni epik hikâyelerdir:
“1980’lerin ortasında Sırp milliyetçi propaganda, halk epiklerinin anlatıla-
15 Mitolojiye göre Birinci Kosova Savaşı’ndan bir gece önce İbrahim Peygamber (Aziz Elijah) Prens Lazar’a
görünür ve ondan “Cennet Krallığı” ve “Dünya Krallığı” arasında bir tercih yapmasını ister. Lazar “Cen-
net Krallığı”nı seçerse savaşta Osmanlılara karşı yenilecek ve tüm ordusu ile birlikte kendisi de ölecektir.
“Dünya Krallığı”nı seçerse Osmanlılara karşı galip geleceklerdir. Prens Lazar “Dünya Krallığı”nı tercih
etmiştir.
Mesut UĞURLU 85
103). Sırp halkının Boşnaklara karşı davalarında haklı olduğunu savunan ve onla-
rın milli duygularını tetikleyen söylemlerden biri de Bosna’daki Sırp kuvvetleri-
nin idarecisi General Ratko Mladiç’e aittir. Mladiç, Kosova Savaşı’nın 1995’teki
yıldönümü kutlamalarında önceki politik söylemlerin içerisinde yer alan mito-
lojik ifadelere benzer örnekler vererek, Sırpların Boşnaklara karşı zulmünü ve
davasını meşrulaştırmaya gayret eder:
Prens Lazar ordusunu kominyona topladı. Ata yurdunu, inancını, özgürlü-
ğünü ve Sırp ulusunun onurunu koruyarak kendini Cennet krallığına teslim
etti. Böylesine bir kendini adamışlığın varlığını anlamak zorundayız ve
böylece ondan tarihsel bir ders çıkarabilmeliyiz (1999: 237).
Slobodan Miloseviç’in Sırp halkını ve ordusunu milli duygularla ayakta tutma
çabalarının içerisine yerleştirdiği mitik vurgulu söylemler, gün gelir tersine döner.
1995 yılının sonlarına doğru Miloseviç’in Bosna’ya karşı aşırı Sırp yanlısı tutu-
mundan kaynaklanan barış bozucu imajı tartışılmaya başlar (251). Bir zamanlar
Sırpların kutsalı Prens Lazar’ın yerine konulan Miloseviç, bu kez Sırpların iha-
netçisi Vuk Brankoviç’in yerine konulur. Sırp milliyetçiler tarafından “Sırpların
ihanetçisi” ilan edilir. Miloseviç, Sırp milliyetçiler tarafından 600 yıl önce Ko-
sova Savaşı’nda Osmanlı tarafına geçerek Prens Lazar’a ve Sırplara ihanet eden
hain Vuk Brankoviç’ten daha hain biri olarak suçlanır. Hatta hain Vuk Brankoviç
yüzyıllardır ilk defa yatağında rahat uyumaktadır çünkü artık kendisinden daha
hain bir Sırp ortaya çıkmıştır (239). Böylelikle Miloseviç, tarihteki en büyük iha-
netçi olma unvanını Brankoviç’in elinden almış olur (242).
SONUÇ
Mitojik öğeler, geçmişle bugün arasındaki zaman farkını ortadan kaldırarak
bu günü geçmişe götürebildiği gibi geçmişi de bugüne getirebilir. Bu yönüyle
mitler adeta bir “zaman makinesi”dir. Hangi döneme ait olursa olsun yok ol-
mazlar. Millî tarihler içerinde de yer alırlar. Tarihi anlatılar içerisinde yer alan
mitolojik öğeler, ulusların varlık sebebi ve ispatı niteliğindedir. Kimin “düşman”,
kimin “hain”, kimin “öteki” olduğu yönünde toplumun yönlendirilmesinde, bir
düşman belirlenmesinde ve o düşmanın propagandasında, toplumun hassas ol-
duğu “vatan” ve “milliyetçilik” gibi duyguların pekiştirilmesi ve sonrasında bu
millî duyguların harekete geçirilmesinde politik aktörlerce bir araç olarak kulla-
nılabilmektedir. Mitolojik öğelerin politik aktörlerce bir araç olarak kullanılma-
sına yönelik olarak verilebilecek en uygun örneklerden biri, Sırpların “Kosova”
temalı epik destanları “Kosova Efsanesi”dir.
1389 yılında gerçekleşen “Birinci Kosova Savaşı” temalı Sırp epik destanı, Os-
manlı Devletine karşı 19. Yüzyılın başlarında ortaya çıkan isyanlarda, Balkan Savaş-
larında, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında, 1990’lı yıllarda Boşnaklara karşı ger-
çekleştirilen soykırımda, milli kimliklerin muhafazasında ve milliyetçi duyguların
harekete geçmesinde Sırp politik aktörler tarafından kullanılan bir araç işlevi haizdir.
Mesut UĞURLU 87
KAYNAKLAR
Aykut, K. ve Mıljkovıç, S. (2016). Birinci Dünya Savaşı Konulu Sırp ve Türk Tarihi Romanlarında
Gerçek ve Kurgu. Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi. 5 (1). 33-57. https://dergipark.org.tr/tr/
download/article-file/407990.
Bieber, F. (2005). Nationalismus in Serbien vom Tode Titos bis zum Ende der Aera Miloseviç. Wien:
Wiener Osteuropa Studien.
Bokovoy, M. (2001). Scattered Graves, Ordered Cemeteries, Commemoration Serbia’s Wars of Na-
tional Liberation, 1912-1918. Staging the Past: The Politics of Commemoration in Habsburg
Central Europe, 1848 to the Present. Nancy Meriwether Wingfield and Maria Bucur (Ed.).
West Lafayette IN: Purdue University Press. 236-254.
Coloviç, I. (2002). Politics of Identity in Serbia. New York: New York University Press.
Connerton, P. (1989). How Societies Remember. Cambridge: Cambridge University Press.
Demirer, Y. ve Orhangazi, Ö. (2011). Kemal Derviş Mit(leştirilmes)ini Tersinden Okumak. Praksis
9, 337-56. http://www.praksis.org/wp-content/uploads/2011/07/009-13.pdf.
Djordjeviç, D. (1994). Serbia: Ally of the West in Two World Wars. Alex N. Dragnich (Ed.). Serbi-
a’s Historical Heritage. New York: Columbia University Press. 63-77.
Duizings, G. (2000). Religion and the Politics of Identity in Kosovo. London: Hurst and Company.
Ekmeciç, M. (1991). The Emergence of St. Vitus Day As The Principal National Holiday of the
Serbs. Wayne S. Vucinich and Thomas A. Emmert (Ed.). Kosovo: Legacy of a medieval battle.
Minneapolis: University of Minnesota Press. 331-42
Emmert, T. A. (1990). Serbian Golgotha: Kosovo, 1389. New York: Columbia University Press.
Greenawalt, A. (2001). Kosovo Myths; Karaždić, Njegoš, and the Transformation of Serb Memory.
Spaces of Identity. Pace Law Faculty Publications. 49-65. https://digitalcommons.pace.edu/
cgi/viewcontent.cgi?article=1338&context=lawfaculty.
Güvenç, S. G. (2007). Sırp Milliyetçiliğinin Bugünkü Sırp Siyasetine Etkisi. Yüksek Lisans Tezi.
İstanbul Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, İstanbul.
Healy, L. T. (1997). Serbian Elites, Kosovo, And The Kosovo Albanians, 1889-1912: Representati-
ons And Policies. PhD Thesis. Indiana: Indiana University.
Judah, T. (1997). The Serbs: History, Myth and the Destruction of Yugoslavia. New Haven CT: Yale
University Press.
Lincoln, B. (1989). Discourse and the Construction of Society: Conparative Studies of Myth, Ritu-
al, and Classification. New York: Oxford University Press.
Lockwood, Y. R. (1971). Vuk Stefanović Karadžić: Pioneer and Continuing Inspiration of Yugoslav
Folkloristics. Western States Folklore Society. 30 (1). 19-32.
Malcolm, N. (1998). Kosovo: A Short History. London: Papermac.
Magaş, B. (1993). The curse of Kosovo. New Internationalist. (247). https://newint.org/featu-
res/1993/09/05/curse.
Mertus J.A. (1999). Kosovo. How Myths and Truths Started a War. Berkeley: University of Cali-
fornia Press.
Milica, B.H. (1997). Devastating Victory And Glorious Defeat: The Mahabharata And Kosovo In
National Imaginings. PhD Thesis. The University Of Chicago, Chicago.
Overing, J. (1997). The Role of Myth: An Anthropological Perspective, or: The Reality of the Re-
ally Made-Up. Geoffrey Hosking and George Schöpflin (Ed.). Myths and Nationhood. London:
Hurst & Company.
Pavlowitch, S.K. (2002). Serbia: The History of an Idea. New York: New York University Press.
Mesut UĞURLU 89
Political Speeches. (1989). Slobodan Mılosevıc’s 1989 St. Vıtus Day Speech. Gazimestan. http://
www.slobodan-milosevic.org/spch-kosovo1989.htm.
Raymond, G. (1995). André Malraux: Politics and The Temptation of Myth. Avebury: Aldershot.
Ricketson, P. (2001). Political myth: the political uses of history, tradition and memory. PhD The-
sis. Wollongong University.
Smith, A. (1994). The Origins of Nations. Nationalism. John Hutchinson & Anthony D. Smith
(Ed.). Oxford: Oxford University Press.
Thomas, R. (1999). The Politics of Serbia in the 1990s. New York: Columbia University Press.
Tismanueanu, V. (1998). Fantasies of Salvation: Democracy, Nationalism, and Myth in Post-Com-
munist Europe. Princeton: Princeton University Press.
Tudor, H. (1972). Political Myth. London: Pall Mall Press.
Ugresiç, D. (1994). Writting out of Yugoslavia. Balkan Blues. Joanna Labon (Ed.). Evanston IL:
Northwertern University Press, 2-35.
Uğurlu, M. (2010). Sırp Milliyetçiliğinde Kosova Efsanesinin Yeri ve Önemi. YL Tezi. Hacettepe
Ün. Türkiyat Ar. Ens. Ankara.
Uğurlu, M. (2015). Kosova Efsanesi’nin Kutsalı: Sırp Prens Stefan Lazar. Prof.Dr. Özkul Çobanoğ-
lu Armağanı, Ankara: Hakim Yay. 889-95.
Uğurlu, M. (2019). Miliyetçiliğin Efsanesi: Sırp Milliyetçiliği ve Kosova Efsanesi. Ankara: Gece
Yay.
White, T. J. (2004). Myth-Making and the Creation of Irish Nationalism in the 19th Century. Studi
Celtici. (3). 325-39.
Zimmerman, W. (1996). Origins of a Catastrophe: Yugoslavia and its Destroyers. New York: Times
Books.