You are on page 1of 12

Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

barisozcan.com

Permakültür Cenneti - Barış


Özcan
Barış Özcan

13–18 minutes

(Jenga parçalarıyla ev yaparken) Şunu şuradan alıp, buraya


koyarsam daha iyi olacak. Bu benim için küçük, ama yaptığım
bu ev için büyük bir adım!

(Bir Jenga parçasının üstünde yazılı) Küçük eylemler, büyük


sonuçlar yaratır.

(Bir yandan Jenga parçalarını yerleştirirken) Bir gün Mars’ta bir


evim olursa duvarına bu sözü çerçeveletip asacağım. Ama tabi
önce orada bize solunacak bir atmosfer lazım. Lazerlerle Mars’ın
yüzeyini ısıtarak atmosfer için gereken gazları açığa çıkarabiliriz.
Ama ya bir Güneş fırtınası gelip de çarparsa, tüm emeklerimiz
boşa çıkar, o güneş rüzgarı atmosferi silip süpürür. E gezegenin
manyetik alanı da yok ki korusun. En iyisi bir de Lagrange
noktasına devasa bir manyetik alan üreteci yapıp koymak
sanırım. Böylece atmosferi de korumuş oluruz. Fakat hala
yeterince azotumuz yok. Hah! Satürn’ün uydusu Titan’da bolca
olacaktı, oradan da Mars’a azotu fırlattık mı…

(Heyecanla yapılan ani el hareketi Jenga parçalarını devirir)

1 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

Eyvah, her şeye baştan başlamam lazım. Kahve köşelerinde


sadece konuşarak memleketi kurtaracağını sanan dayılar gibi
ben de Mars’ı kurtarmaya çalışırken, kendi evimi bile
koruyamadım bak gördün mü?

Küçücük bir şeyi bile yaparken, şu tahta parçasını şuradan alıp


buraya koyarken bile bunun bir yan etkisi var. E sadece ben bir
şey yapmıyorum ki. Yanımdaki de boş durmuyor. O da kendince
iyi bir şey yaptığını düşünerek bunu alıp oraya koyuyor. İşte
böyle böyle milyarlarca insan 100 yılda bakın kendi evimizi ne
hale getirdik!

Bu gördüğünüz çubukların rengi tahmin edebileceğiniz gibi


dünyanın ortalama sıcaklığını gösteriyor. Ve anlayabileceğiniz
gibi Dünyada işler biraz sarpa sarıyor… Biz bu grafikte sadece
Mars gibi kızaran bir renk görüyoruz. Oysa o rengin arkasında
geçen yıl Somali’de kuraklıktan ölen 43000 kişi var. Biliyorum
bizim de depremlerden çok canımız yanıyor ama zaten hepsi de
aynı kapıya çıkıyor. Doğanın sesini unutuyoruz. Biz unuttukça o
sesini yükseltiyor. Rengini değiştiriyor.

Biz gözümüzü kızıl gezegen Mars’a diktik. Terraform yoluyla onu


maviye dönüştürmek istiyoruz.

Ama zaten mavi olan gezegenimizi kızartmaktan da geri


duramıyoruz.

Peki ikisi de mümkün olamaz mı? Hem Dünya’yı kurtarmak,


hem de Mars’ı dönüştürmek? Eğer herkes elindeki taşı doğru
yere yerleştirirse neden olmasın? Bu bir kültür meselesi.

Permakültür

2 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

Bakın size şöyle bir yer göstereyim. Burası Mars’ta değil,


Dünya’da. Ama ilk hali bu değil. Birileri orada “madencilik”
yapmaya çalışmış. Tam 160 yıl boyunca kazmış, çıkarmış, almış.
Bu tek başına kötü bir şey değil. Doğa cömerttir. Ama sadece
almak, karşılığında bir şey vermemek kötü bir şeydir.

(Jenga kulesi, üzerinden alınan parçalarla yıkılır) Herkes sürekli


almaya çalışırsa sonucu büyük bir yıkım olur.

Şimdi size şöyle bir yer göstereyim. Nasıl? Tropikal bir cennet
gibi değil mi? Milyonlarca bitki burada bir arada yaşıyor. Kuş
cıvıltıları susmak bilmiyor. Görüntülere bakarken bile nefes
aldığını hissettiriyor insana!

Bu iki farklı görünümlü bölgenin ortak bir yanı var. Çünkü ikisi
de tam olarak aynı yer.

Şaka yapmıyorum. 1999 yılında vizyoner bir grup insan bu terk


edilmiş madene gözünü dikmiş, tıpkı bizim şimdilerde Mars’a
gözümüzü diktiğimiz gibi. Ve demişler ki: “Biz burayı tropikal
bir cennete çeviririz!”

Yaptıkları işleri güçleri bırakıp, hayatlarını buna adamışlar.


Doğadan aldığımız parçaları doğru bir sırayla yerleştirirsek
bunu başarabiliriz diye düşünmüşler. Geri dönüştürülebilir
atıklardan 83 bin ton toprak yapıp bu alanı doldurmuşlar.
Dünyanın her yerinden milyonlarca bitki getirmişler. Aynı
Mars’ta kurmayı düşündüklerimize benzer kubbeler, seralar
yapmışlar, hem de daha önce yapılmamış büyüklükte.

O küçücük, tarumar olmuş alana, kocaman bir dünyayı


sığdırmayı başarmışlar. Ve adına da “Eden Project” demişler.

3 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

İşte bu Eden Projesinin önemli isimlerinden Jo Elworthy diyor


ki:

• Aslında her şeyin birbirine ne kadar bağlı olduğunu ve sorumlu


davrandığımızda geriye ne kadar güzel bir dünya
bırakabileceğimizi gösterdik.

Her şey birbirine bağlı.

Eğer bu bağlantıları görebilirsek ve kendi üzerimize düşenleri


yapabilirsek bırakın Mars’ı Dünya’da bile bir terraform olabilir
demek ki.

İklim krizine dair sürekli kötü haberler alıyoruz. Bilim insanları


daha geçen hafta bir önemli rapor daha yayımladı. “İnsanlık ince
bir buzun üzerinde ve bu buz hızla eriyor” diyorlar. Birleşmiş
Milletler’in hazırlattığı bu raporda dünyanın tüm ülkelerini,
organizasyonlarını, şirketlerini sorumluluklarını yerine
getirmeye davet ediyorlar.

Çünkü Dünya liderleri 2030 yılına kadar daha iyi bir dünya için
17 hedefte anlaştı. Ben bunların hepsini ezbere bilmiyorum ama
cep telefonumdaki bir uygulamayla hatırlıyorum. Bu videonun
sponsoru Samsung’un da desteklediği bu hedefler yoksulluğu
sona erdirme, eşitsizlikle mücadele ve iklim değişikliğini
durdurma gücüne sahip.

Buradan isterseniz doğrudan bağış yapabiliyorsunuz ya da


isterseniz “Aç” düğmesiyle reklam özelliğini aktif hale
getiriyorsunuz. Telefonunuz şarj olurken size ara sıra reklamlar
gösteriyor. Bunlarla elde edilen gelirler, 17 global hedefin

4 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

gerçekleşmesi için çalışan Sivil Toplum Kurumlarını ve hayır


kuruluşlarını desteklemek için kullanılıyor.

Bu hedefleri sürekli hatırlamak için ana ekranınıza


“sürdürülebilirlik widget”ı da ekleyebiliyorsunuz. Biz bir son
kullanıcı olarak en azından bunları yapabiliriz. Kullandığımız
ürünleri seçerken bu konuda neler yaptıklarını sorgulayabiliriz.

Örneğin benim kullandığım Galaxy S23’ün bir çevresel etki


raporu var. Telefonun piyasaya çıktığı gün adeta bir karne gibi
bunu da yayınlıyorlar. Bu karnede onun notunu görüyoruz, yani
karbon ayak izini… Çünkü gezegenimizdeki her şeyde olduğu
gibi bunun da bir yaşam döngüsü var. Doğumundan ölümüne
kadar tüm aşamalarda onun çevresel etkilerini de hesaba
katmak zorundayız.

Galaxy S23 Ultra’nın içinde kullanılan plastik parçaların %20’si


denizlerden toplanan balık ağlarının ve plastik şişelerin geri
dönüşümüyle elde ediliyor. Yandaki düğmeleri görüyor
musunuz? İşte SIM kart tepsisi, ya da bu düğmelerdeki
Aluminyum’un %28’i geri kazanılmış hurdalardan yapılıyor.
Dünyada ilk kez bu cihazın ekranında kullanılan Corning®
Gorilla® Glass Victus® 2 malzemesinin %22’si geri
dönüştürülmüş cam.

Bunun üretiminde tamamen yenilenebilir enerji kaynakları


kullanılıyor. Dağıtımındaki paketlerin sadece %1.6’sı plastik
içeriyor ve onu da 2025’e kadar tümüyle kaldırmayı planlıyorlar.
Pakette kullanılan kağıtlarınsa %100’ü geri dönüştürülmüş.

Sürekli yeni cihaz almak yerine, var olanın kullanım ömrünü


uzatmak da çok önemli bir hedef. Bu amaçla “tamir edilebilirlik”

5 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

ilkesi benimsenmiş. Galaxy S23 Ultra IP68 sertifikalı su ve toz


korumasına sahip. İçindeki yazılım da 5 yıl ve 4 nesil boyunca
güvenlik güncellemeleriyle güncel tutuluyor.

Şu anda 50 ülkede elektronik çöpleri toplayan Samsung 2030’a


kadar bunu 130 ülkede yapmayı planlıyor. Eğer evimizi,
gezegenimizi bulmak istediğimiz gibi bırakacaksak, yaşam
döngüsünü tamamladıktan sonra bu cihazların da geri
dönüştürülmesi gerekiyor.

Geri dönüştürülebilir.

Bir madeni alıp onu tropikal cennete dönüştürmek mümkün


demiştim ya. Oradaki insanlar daha da ileri gidip içinde bir
yağmur ormanı yapmışlar.

• İngiltere’de, Cornwall’da bu izole sistemi kurarak içinde bir


yağmur ormanı yarattık. Eğer Cornwall’da bunu yapabiliyorsak,
Amazon ormanlarını rahatlıkla yeniden inşa edebiliriz.”

Jo neden Amazonları yeniden inşa etmekten bahsediyor,


birazdan daha iyi anlayacağız. Onlar bunu daha iyi anlatabilmek
için, Eden’ı bir eğitim projesine dönüştürmüş durumdalar. 2019
yılında 1 milyondan fazla ziyaretçi almış. Yani ekoturizm
yapıyorlar. Bu sayede bölgenin ekonomisine 1 milyar dolar
katkıda bulunmuşlar.

Bu örneği seçerken tasarımını da vurgulamak istedim. Çünkü


Mars gibi gezegenlerde kurulması düşünülen üslere
benzemesinin bir sebebi var. Bu bir ekolojik tasarım.

Ekolojik tasarım.

6 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

Kubbeler doğadan, arıların bal peteklerinden ilham alınarak


tasarlanmış. Minimum malzemeyle, maksimum dayanıklılık
prensibi bu. Aynı zamanda her bir altıgende üç katman ETFE,
yani esnek, geri dönüştürülebilir plastik materyal yer alıyor.

Böylelikle harika bir izolasyon yaratıyorlar. Gündüz sıcaklığı


içeride tutarken, gece dışarıya bırakabiliyor. Üstelik kırılırsa
cam gibi yaralanma tehlikesi de yok.

Belki bu çatı altında bir tehlike yok, ama dünyanın çatısının


altında bir tehlike var. 20 senede yapılan bu devasa kubbelerin
altındaki yağmur ormanı var ya hani. İşte Amazonlar’da o
büyüklükte bir alanı her 12 saniyede bir yok ediyoruz.

Bir orman deyip geçmemek lazım. Amazon ormanı yok olursa,


sıcaklıklar 4-5 derece daha yüksek olur. Çünkü gökyüzündeki o
beyaz bulutlar, sıcağı geri yansıtıyor. Sonra orman terliyor,
buharlaşıyor… Yağmur yağıyor. Her yer serinliyor. Isınınca
tekrar bulutlar oluşuyor… Bu bir döngü. Amazonlara zarar
vererek koca bir döngüye zarar veriyoruz. Zinciri kırıyoruz.

Zinciri kırma!

Videonun başından beri, bazı anahtar kelimeleri söyleyip


duruyorum. Bunlarla bir şeyler inşa etmeye çalışıyorum. Bugün
burada tüm anlattıklarımın bir çok adı var, ama ben birini öne
çıkarmak istiyorum: Permakültür.

Bu öyle bir yaklaşım ki sadece böyle oyuncaklarla bir şeyler


yaparken değil her yerde uygulanabilir. Ne yaparsam yapayım
“permakültür ilkeleri”yle hareket edebilirim. Bu ilkeler o kadar
evrensel ki ister bugün Dünya’da başımızı sokacak evler yapalım

7 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

ya da istersek yarın öbür gün Mars’ta üsler kuralım fark etmez,


her yerde geçerli.

Permakültürün ilk ilkesi “Gözlemle ve etkileşime geç.” Yani


neredeyim ben? Bir ona bak. Bulunduğum yerde hangi güçler
etkin? Önce bunları anlayalım ki ona göre bir tasarım yapalım,
değil mi? İklim, topografi, su, toprak, hava, ateş, vahşi yaşam,
insan faktörü. Bunların hepsini gözlemlemek gerekiyor
öncelikle. Diyelim ki bir dağ var bulunduğumuz yerde.

İkinci ilke “Enerjiyi yakala ve depola.” Sadece elektrik


enerjisi değil. Örneğin suyu da değerlendirmek gerekiyor. Ben
bu permakültür ilkelerini bilgisayar oyunlarına benzetiyorum.
Hani strateji oyunlarında çevrendeki kaynakları kullanırken her
şeyi düşünürsün ya. Bir ormanın biyokütlesi, yapı
malzemelerinin, yakıtın, besinlerin ve suyun canlı bir deposu
gibidir. Oradaki rüzgarı, güneşi, akan suyu yakalamak demek
enerji üretmek demektir.

Bunu yaparsak üçüncü ilkeye ulaşırız: “Faydalı ürünler elde


et.” Çünkü aç karnına çalışamayız. O yüzden dikeceğimiz ağacı
bile seçerken sadece süs bitkisi olarak düşünmeyip farklı
faydalarını da göz önünde bulundurmalıyız.

Dördüncü ilke “Kendini idare et ve geri bildirimleri kabul


et.” Bu ilke bizi bilinçli yaşamaya ve tüketimimizi sınırlamaya
yönlendiriyor. Çünkü bunu bizim yerimize başka hiç kimse
yapamaz. Dünyaya ve insanlara özen göstermek istiyorsak bu
sorumluluğu üstlenmeliyiz. Geri bildirim yapan birileri varsa,
mesela habire raporlar hazırlayıp, grafiklerle iklim değişikliğini
bize anlatmaya çalışan bilim insanları filan, onları dikkate

8 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

almalıyız.

Beşinci ilkeden bugün epeyce bir bahsettik: “Yenilenebilir


ürünlere değer ver ve kullan.” Sadece elektronik cihazlarda
değil yediğimiz yemekte bile buna dikkat edebiliriz. Yemek
artıkları nereye gidiyor? Onlardan kompost yapıp, seneye
domatesleri bu topraktan yiyebiliriz. Ya da eğimli bir toprağa
meyve bahçesi dikebiliriz. Böylece yokuş aşağı hareket eden
besin ve suları değerlendirebiliriz.

Altıncı ilke “Atık Üretme.” Hiçbir şeyi israf etmemek lazım.


Sistemin bir parçasından çıkan şey, başka bir yere giriş
yapabilir. Atıkları kompostlamak, temizlemek bunu sağlar.
Bozulan eşyaları hemen çöpe atmak yerine tamir etmek. Hatta
insanlara tehlikeli ya da anlamsız işler yaptırmamak yani insan
gücünü ziyan etmemek bile permakültürün bir parçası.

Yedinci ilke tasarımla ilgili: “Örüntülerden faydalanarak


tasarım yap.” Bir resim yaparken bile uyumlu renkleri
seçiyoruz değil mi? Tablodaki örüntüleri anlayıp ona göre
tasarım yapıyoruz. Öyle bir yol inşa ediyoruz ki, yağmur
yağdığında üzerinde toplanacak su, yandaki göle akacak şekilde
yerleşiyor, sele yol açacak şekilde değil. Altında bir fay hattı
varsa onun üstünden geçirmiyoruz.

Sekizince ilke: “Ayrıştırma, bütünleştir.” Kurmaya


çalıştığımız bir sistemin parçaları arasında ne kadar çok ilişki
olursa sistemimiz de o kadar güçlü, üretken ve esnek olur. Bu
sistem jengadan yaptığınız bir kule de olabilir, insanlarla
kurmaya çalıştığınız bir topluluk da. İnsanları birleştirecek
şekilde tasarım yaparsanız aralarındaki iş birliği kendiliğinden

9 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

artar.

Dokuzuncu ilke: “Yavaş ve küçük çözümler kullan.”


Videonun başında doğadan almakta tek başına bir problem
olmadığını söyledim. Daha önce diktiğimiz ağaçların bir kısmını
kesip onlardan çit yapabiliriz. Problem almakta değil,
vermemekte. Kestiğimiz ağaçların yerine ceviz ağaçları dikersek
5-10 yıl içinde meyve vermeye başlar ve yüzlerce yıl yaşar. Küçük
ve çok yavaş bir tasarım kararı bu. Ben aldım, ama yerine
yenisini koydum. Belki o koyduğum şey bana hemen fayda
sağlamayacak ama çocuklarımın, torunlarımın yaşam kalitesini
arttıracak. Doğadan cömertliği öğrenmek işte böyle bir şey
olmalı.

Onuncu ilke: “Çeşitliliğe değer ver ve kullan.”


Görüyorsunuz burada evlerimiz var, bahçelerimiz var, rüzgar
enerjisi kullanıyoruz, suyu depoluyoruz, ormanlardan ve meyve
ağaçlarından faydalanıyoruz. Hadi bir de hayvancılığı ekleyelim.
Onları dönüşümlü olarak otlatalım. Göle balıklar ekleyelim. İşte
bu çeşitliliğe değer vermeliyiz. Çünkü çeşitlilik dayanıklılıktır.
Sistemimizin bir parçası başarısız olsa bile, diğer parçalarıyla
toplamda başarılı olabiliriz.

Onbirinci ilke: “Kenar, köşeleri değerlendir.” Hayvan


otlaklarının çevresine ve yol kenarına yenilebilir çitler ekleyelim.
Böyle kenarlar, köşeler daha üretken türler ya da habitat
bölgeleri eklemek için harika yerler.

Onikinci ve sonuncu ilkemiz: “Değişime yanıt ver ve


yaratıcı bir şekilde kullan.” Doğa değişebilir, şartlar
değişebilir. Buna açık ol ve yaratıcı çözümler üret.

10 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

Sürdürülebilir, kendine yetebilen, geri dönüşebilir bir sistemin


ilkeleri bunlar. Hatta bunu hayatının kendisi haline getirip,
böyle yaşantılar sürenler bile var. Çiftliklerinde, tamamen
dışarıdan bağımsız şekilde, neredeyse elektriğe bile ihtiyaç
duymadan… Melliodora bunlardan biri. Tabii bunlar artık bir
yaşam stili ve doğrusunu söyleyecek olursak pek çoğumuz bu
kadarını yapamaz herhalde.

Fakat zaten olay da o değil. Olay bu ilkeleri anlamak ve


maksimum faydayı sağlayabilecek şekilde hayatımıza entegre
edebilmek. Mesela marketten aldığımız gıdaların ne kadarı ziyan
oluyordur sizce? Bunu azaltabilir miyiz?

Hadi gelin hep birlikte biraz konfor alanımızın dışına çıkıp,


proaktif bir eylem yapalım. Ziyan olacağını düşündüklerimizi ya
almayalım ya da daha az miktarda almaya çalışalım. Bunu bence
başarabiliriz. Ben buna dikkat etmeye başladığımdan beri
atığımı epeyce bir azalttım açıkçası. Hatta kalırsa atıkları da
artık komposta dönüştürüyorum. ABD’de yapılan istatistiksel
tahminler, gıda atığının %30-40 civarında olduğunu gösteriyor.
Bu 150 milyar dolara karşılık geliyor. Sadece bunun bile ne
kadar büyük bir etkisi olabileceğini bir düşünün.

Dünya’da yaptığımız bu hatalar, milyonlarca yıldır kendini


sürdüren devasa bir ekosistemde artık problemler yaratacak
nitelikte. Eğer yarın bir gün sıfırdan Mars’ı tekrar kuracaksak,
bu ufak hatalar, artık ufak kalmayacak. Kurulmaya çalışılan o
hassas dengeyi daha kuramadan bozacağız. Jenga’yı dizerken,
yamuk yumuk dizmek gibi olacak. Dünya, sağlam bir kule
olabilir ve birkaç parçayı hatalı koymayı tolere edebilir belki…

11 of 12 29/4/2023, 8:54 PM
Permakültür Cenneti - Barış Özcan about:reader?url=https%3A%2F%2Fbarisozcan.com%2Fpermakultur...

Fakat en baştan yamuk yumuk dizmeye başlarsak, o ev çok


çabuk yıkılır.

12 of 12 29/4/2023, 8:54 PM

You might also like