You are on page 1of 4

KARŞIT AÇILAR

(Temel Seviye 13.Ders)


(Temel Seviye 14.Ders)

Transitte Venüs Uranüs karşıtlığı: ani ayrılık, ani kopukluk.


2.evin yöneticisi 1.evdeyse ben parayı kazanmak için o kadar da koşturmuyorum. Para bana
daha çok kendisi geliyor. Şans, para bana geliyor. Ben koşmuyorum paranın peşinden. Para
bana daha çok kendisi geliyor.
Venüs Neptün karşıtlığı: maddi konularda kandırmaya veya kendini kandırmaya çok müsait.

Karşıt açılar Satürn ve Mars karakterinde kişinin hayatında bekleme, kitlenme yaratan durumları
anlatıyordu bize.
 Yerleştiği ev bu konunun açığa çıktığı alanı gösterecek. Yerleştiği burç ise bu konunun
hangi psikolojide ortaya çıktığını gösterecek.
 Burç dışı bir karşıtlık yoktur.

ÖNCÜ BURÇLARDA: öncü burçlardaki karşıtlık veya kare açılar çok ağır değildir. Neticede öncü
burçlar bir şey yapmadan duramadıkları için bir an önce o sorunu çözmek istiyor. O yüzden
öncülerin çözümü daha kolay oluyor kare veya karşıtlığın. Çünkü kendi şansını yaratmada daha
başarılı, herhangi bir sorunla uzun süre yaşamak istemiyor öncü burçlar. Bir de insiyatif
kullanabilme yetenekleri var. Bu yüzden de genelde pek uzun süre o sorunla yaşamak
istemiyorlar.
1. Koç ve Terazideki karşıtlık (1 ve 7 aksı): burası ilişkiler aksı. İlişkiler alanında bir zorluk,
çekişme ve gecikmeyi anlatıyor olacak. Ben ve sen çekişmesi var burada. Bu karşıtlığın
temasında kişinin kendisinin duruşu, kendi pozisyonu ve diğer tarafta diğerleri, diğer
insanları dinlemek, anlamak. Diğer insanların arzularının, isteklerinin farkında olmak.
Kendisinden farklı olabileceğini öğrenmesi gerekiyor. Böyle bir kutuplaşmayı, böyle bir
çekişmeyi anlatıyor. 1.evdeki koç burcu veya gezegen her ne ise, önce kendinle
ilgilenmelisin diyor kişiye, kendi isteklerin, kendi çıkarların. Bu sefer biz karşı tarafı yok
sayabiliyoruz. Burada yeri geldiği zaman bağımsız olma, kendi isteklerini ortaya koyma.
Veya yeri geldiği zaman diğer kişi ile birlikte olma durumunu dengelemek gerekiyor.
Bağımsız olup tek başıma mı hareket edeyim, yoksa birisiyle birlikte mi olayım? Böyle bir
çelişki ortaya çıkıyor. Kendi fikirlerinden, kendi isteklerinden vazgeçmeden karşı tarafı da
dinlemeyi, anlamayı gereken bir durum var. Ay düğümleri gibi düşünülebilir. Karşıt
açılarda dengeyi yaratmak gerekiyor. Eğer, kendi zevklerime yönelirsem ilişkileri
kaybediyorum. Çok fazla ilişkilerle ilgilenirsem bu seferde kendi isteklerimi ortaya
koyamıyorum. Kendimi gerçekleştiremiyorum gibi bir çelişki doğabilir.
2. Yengeç ve oğlak karşıtlık (4-10): bir tarafta evimiz, ailemiz bir tarafta da toplumsal
statümüz, kariyerimiz. Yengeç kısmında veya 4.ev kısmında gelenekler, duygusallık,
anne, iç dünya. Oğlak veya 10.ev kısmında ise kurallar, katılık, baba, dış dünya yer alıyor.
Bir tarafta yengeçte veya 4.evde geleneksel durumlar, muhafazakarlık ortaya çıkarken.
Oğlak veya 10.evde sorumluluklar veya disiplinin vurgulanması var. Buradaki dengeyi
oluşturmak gerekiyor. Mesela, diyorsun ki ev ve aile ile ilgileneyim. Bu sefer toplumsal
statüden uzaklaşabiliyorsun. Veya toplumsal görevlerimle ilgileneyim, orayı
içselleştireyim diyorsun ama bu sefer de aileyi ihmal eden durumuna düşüyorsun.
Burada bu dengeyi kurmak ve farkındalığı kazanmak gerekiyor. Yengeçteki gezegenler
daha duygusal davranmak, daha içe dönük davranmak isteyecek bir hayat yaşamak
isteyecek. Oğlaktaki gezegenler ise daha kuralcı yaklaşmak isteyecek kurallara, daha dışa
dönük bir hayat yaşamak isteyecek. Kişi bu ikisi arasında bir çelişki yaşayacak. Ne zaman
kariyerime odaklanmak istesem, ailedeki bir konu benim paçamdan aşağı çekiyor ve
onlarla ilgilenmek zorunda kalıyorum. Çalışan anneler bu durum için uygun bir örnek
olur.

SABİT BURÇLARDA: kare veya karşıt açılarda sabitler söz konusu olduğunda belli bir kitlenme söz
konusu oluyor. Sorunu yok sayıp, görmezden gelmek veya biraz daha kaderci etkiler de ortaya
çıkabiliyor sabitler söz konusu olduğunda. Hatta konuyu kestirip atmak da görülüyor. Halbuki o
zaman sorun ortadan kalkmış olmuyor.
1. Boğa ve akrep karşıtlığı (2-8): bir tarafta sahip olmak, diğer tarafta ise paylaşmak. Bir
tarafta elindekini koruma isteği, statü korumak, diğer tarafta ise kriz ve kaybetme
korkusu. Bir tarafta biriktirmek, diğer tarafta harcamak. Bir tarafta huzur arayışı, diğer
tarafta ise duygusal fırtınalar. Bir taraf maddi diğer taraf ise manevi. Bir taraf daha
tensel, diğer taraf ise daha ruhsal. Böyle bir çekişme var buradaki gezegenler arasında.
Bu aksta ya da bu gezegenlerde karşıtlığı olan kişilerde ne oluyor? Güven söz konusu.
Güvende olma teması ön plana çıkacak. Maddi – manevi güvende olma teması ön plana
çıkacak. Boğa tarafı maddi güvence isteyecek, biriktirme isteyecek, paylaşmak
istemeyecek. Akrep tarafı ise manevi güvence arayacak ve bir şeyleri paylaşmak
isteyecek. Kişi her ikisi arasında bir karşıtlık yaşayacak. Mesela, çok biriktireyim, çok
kazanayım ama harcamayayım, riske atmayayım, gibisinden. Veya, burada biraz daha
bedensel istekler, zevkler ortaya çıkacak ve ruhsal konuları boşlayacak kişi. Dünyevi
şeylere daha çok yoğunlaşacak kişi, dolayısıyla ruhsal olanın üzerinden atlayacak. Pek
krizli ama keyfimde kaçmasın, rahatımda bozulmasın durumu. Hiç riske girmeyeyim
şimdi, elimdekini koruyayım, kimseyle de paylaşmayayım veya çok paylaşıyorum ama
bana kalmıyor ve zarara giriyorum gibi bir durum olabilir. Aman huzurum bozulmasın, ne
gerek var şimdi bir ilişkiye girmeye, hiç duygusal fırtınaya gerek yok diyor olabilir akrep
tarafı. Ne zaman karşı tarafa güvensem, o zaman aldanma yaşıyorum. Bu yüzden
güvenmemeliyim. Ya da kendi kendimi kandırıyorum. Kendi güvenlik alanımda kalayım,
karşı tarafa güvenip kendimi açtığımda ya kendi kendime kalıyorum ya da
kandırılıyorum. Başkalarına çok değer veriyorum ama kendi öz değerimin farkında
değilim.
2. Aslan ve kova karşıtlığı (5-11): özel hayatım ve sosyal hayatım arasında bir çelişki var.
Aslan veya 5.evim ben demek isterken, kova veya 11.ev ise biz demek isteyecek. Aslan
aşk derken, kova arkadaşlık demek istiyor. Aslan tarafı bireysel, kova tarafı ise toplumsal.
Aslan tarafı monarşi, kova tarafı demokrasi. Böyle bir karşıtlıkta ne zaman aşk hayatım
aktif olsa arkadaşlıklarımı yok sayıyorum veya o kadar çok arkadaşlıklarıma düşkünüm ki
aşk hayatımda bundan dolayı problem çıkıyor. “Sürekli arkadaşlıklarını önemsiyorsun,
benimle hiç ilgilenmiyorsun.” Veya tam tersi olarak arkadaşlardan gelen “sen bir aşk
buldun bizi unuttun, ihmal ediyorsun. İyi ki birini buldun, görüşemez olduk.” O kadar çok
kendi bireysel alanındadır kişi aslanla 5.evde, 11.evin gereksinimlerinden kaçabilir kişi.
Toplumsal konulardan, diğerlerinden, diğerleriyle eşit olduğundan, diğerlerinin de bu
konuda hakkı olduğundan kaçıyor olabilir. Ne olacak bu karşıtlıkta? Oldukça gururlu ve
sabit fikirli bir tema ortaya çıkacak. Aslan kendi yaratıcılığına, bireyselliğine, aşkına-
meşkine, kendi eğlencesine, hobisine önem verirken. Kova tarafı yani toplumsal konular,
sosyal çevre onu bir tarafından çekmek isteyecek. Belki şöyle bir çelişki olabilir, ne
zaman aşk yaşasam özgürlüğümü kısıtlıyor, sosyal ilişkilerimi kısıtlıyor, ben
hayatındaysam böyle bir çelişki olabilir karşı tarafta. Veya o kadar çok özgürlüğüme
düşkünüm ki bir aşk yaşarsam özgürlüğümü elden kaybedebilirim, kaçırabilirim. Sosyal
çevreye, toplumsal normlara uymayan, onların onaylamadığı bir ilişkiye çekilme de
görülebilir.
a. 1-7 aksında yaşadıkları zaman ne yapalım işte bu da bizim kaderimiz, Allah böyle
yazmış, kader böyleymiş gibi söylemleri oluyor. Konu kronik hale geliyor. Neden?
Çünkü, değişikliğe adapte olamıyorlar, değişikliğe açık değiller. Bu yüzden sorunla
daha uzun süre yaşamak gibi bir durumları oluyor. Karşıt açının kendi içerisinde
pişmanlık barındırdığını da unutmamak gerekiyor. Ne oluyor? Dengeyi pek
sağlayamıyorsun ve bir şeyleri kaybediyorsun, kaçırıyorsun. Uyandığında, etkiye
uyandığında, duruma ayıldığında bu seferde bir pişmanlığı da beraberinde
getirebiliyor.

DEĞİŞKEN BURÇLARDA: değişkenlerde tenis topu sendromu ortaya çıkıyor. Nedir bu? Konuya
bir gün öyle bakarken, diğer gün böyle bakıyor. Tarafların bir gün bir tarafına önem verir, diğer
gün diğer tarafına. Yani, değişkenler denildiği zaman ortaya bir tutarsızlık çıkıyor. Mesela, bir
sorun var ve bugün kalkayım da ben bu sorunu halledeyim diyor. Akşam oluyor aman boşver ya,
ortada sorun falan da yok ki zaten diyor. Değişkenlerdeki sorun açısı böyle çalışıyor. Yani, bugün
sorun olarak gördüğünü, üç gün sonra bana ne diye de düşünüyor olabilir. Dikiş tutturmak zor.
Dolayısıyla, kişide kararsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, zihinsel açıdan öfke, sinirsel zorluk ve
hastalığa kadar gidebiliyor. Merkür ve Jüpiter de bilgiyi temsil ediyor. Olay tamamen zihni,
zihinsel bilgiyi temsil ediyor.
1. İkizler ve yay karşıtlığı (3-9): bir tarafta çok fazla merak ama yüzeysel bilgiler, diğer
tarafta ise resmin tamamını görmek ve bilgide derinleşmek. Kişi ne zaman yüzeyselde
kalacağını ne zaman derinleşeceğini bilemiyor olabilir. Burada bir taraf mantık, diğer
tarafta muhakeme var. Bir tarafta yakın çevre, diğer tarafta ise uzak diyarlar var. Sonuçta
burada, böyle bir karşıtlığı olan kişinin hayatında öğrenmek konusu ön plana çıkıyor
ancak fikir savaşmalarını, çatışmalarını da beraberinde getiren bir karşıtlık. Mesela,
ikizlerde veya 3.evdeki bir gezegen yakın çevreye önem verecek ve kopmak istemeyecek
ama 9.ev veya yaydaki gezegeni onu uzaklara davet edecek. Veya kişi uzaklara gitmek
isteyecek ama yakın çevresi buna müsaade etmeyecek. Burada böyle bir çekişme
oluşabilir. Bilginin, öğrenmenin, tecrübe etmenin sınırlarının derinliği ve yüzeyselliği
arasında bir çelişki olacak. Yani, bilgiye ve eğitimlere doyamamak. Yetersiz olduğunu
düşünüp çok daha fazla eğitime ihtiyaç duymak. Aynı şekilde kişi, çok yeterli olduğunu
düşünüp aslında henüz hiçbir şey bilmemesi gibi bir durumu da ortaya çıkarabilir. İkizler
– yay – balık – başak aynı zamanda bilgi ve işlem hattıdır. O yüzden daha kafaca, zihinsel
olarak, iletişimsel olarak deneyimlediğimiz zorluklar ortaya çıkacaktır bu akslarda ve
burçlarda. Genelde bu kişiler daha çok dil bilimci, yazar, akademisyen veya yazar gibi
kişiler olabilir.
2. Başak ve balık karşıtlığı (6-12): bir tarafta başak başkalarına hizmet etmek, balıkta
evrensellik, evrensel bir hizmet etmek söz konusu. Başak daha pragmatik olanın peşinde,
balık daha ruhani olanın peşinde. Başak tarafı daha eleştirel, balık tarafı daha
merhametli. Başak dünyevi mükemmellik arayışında, balık ruhani bütünlük arayışında.
Hizmet konsepti, kölelik, çalışma, hastalık, sağlık konuları ön planda. Genelde bunlar
daha sağlık, hizmet sektöründe çalışan kişiler olabilir. Aynı şekilde üretime dayalı şeyler
de yapıyor olabilirler. Sinirsel gerginlikler söz konusu çünkü, değişkenlerde bir karşıtlık
var. Başak tarafı yaptığı hizmetin karşılığını almak isterken, balık tarafı da yok kendini
adayarak hizmet et diyecek. Buradaki problem kişi ne zaman karşılık bekleyeceğini ne
zaman karşılıksız iş yapması gerektiğini bilemeyebilir. Bunun dengesini ve doğrusunu
bulamayabilir. Başak hizmet ederken kendi benliğini koruyabilirken, balık hizmet
ederken kendini feda ederken kurban pozisyonuna düşecek. Çok mu karşılık bekliyorum
da hayal kırıklığı yaşıyorum? Veya çok mu karşılıksız iş yapıyorum da köle pozisyonuna
giriyorum, bir türlü kıymetim bilinmiyor.

You might also like