Professional Documents
Culture Documents
TBMM 23 Kasim 2005
TBMM 23 Kasim 2005
•• ••
TURKIYE BÜYÜK MILLET MECLISI
TUTANAK DERGISI
22 nci Birleşim
23 Kasım 2005 Çarşamba
İÇİNDEKİLER
Sayfa
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ 207
II. - GELEN KÂĞITLAR 209
IIL- YOKLAMA 222
IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI 222
A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR 222:22 7
1.- Tokat Milletvekili Resul Tosun'un, Türkiye Yazarlar Birliği tararından
Kırım Özerk Cumhuriyetinin Başkenti Simferopol'de (Akmescit) gerçekleş
tirilen Türkçenin 6 ncı Uluslararası Şiir Şölenine ilişkin gündemdışı konuşması 222:223
2.- İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu'nun, ülkemizde çocuklar ve
kadınların temel sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması 223:225
3.- İstanbul Milletvekili Halide İncekara'nm, Kadına Yönelik Şiddetle
Mücadele Günü münasebetiyle, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için
alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması 225:227
V.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI
VE MECLİS ARAŞTIRMASI 228
A) ÖNGÖRÜŞMELER 228:262, 264:265
1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve Samsun
TBMM B:22 23 . 1 1 . 2005 0:1
Savfa
Milletvekili Haluk Koç'un, Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli il
çelerinde meydana gelen olaylann araştırılması amacıyla Meclis araştır
ması açılmasına ilişkin önergesi (10/322)
2.- Anavatan Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Malatya Millet
vekili Süleyman Sanbaş ve Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun, Hak
kari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde meydana gelen olaylann
araştınlması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/323)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve 47 milletvekilinin, Hak
kari'de meydana gelen olayların ve bu olaylarla ilgili iddiaların araştırılması
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/324)
VI.- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞ
MALAR
1.- İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un, Hatay Milletvekili Sadul-
lah Ergin'in, konuşmasında, Partisine ve Genel Başkanlanna sataşması
nedeniyle konuşması
VII.- SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, İşsizlik Sigortası
Fonuna ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/8502)
2.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya'da mülhak bir vakfın
denetimiyle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/8525)
3.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞES
GİOĞLU'nun cevabı (7/8556)
4.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, sporda yaşanan doping
olaylarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Ali ŞAHİN'in cevabı (7/8563)
5.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, Marmaray Projesine ve
Haydarpaşa Garına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın
cevabı (7/8741)
6.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Aydın Garı
otoparkının kiralanmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YIL
DIRIM'ın cevabı (7/8743)
7.- Tekirdağ Milletvekili Nuri SAYGUN'un, TBMM Televizyonunun
bir yayınında meydana gelen kesintiye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Beşir ATALAY'm cevabı (7/9641)
8.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, futbol 2. lig A kategorisin
deki maçların TRT kanallarından yayınlanmamasına ilişkin sorusu ve Dev
let Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/9642)
-206-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası ile bu konuda yaşanan
sorunlara ve çözüm önerilerine,
İzmir Milletvekili Türkân Miçooğulları, Avrupa Birliği sürecinde ülkemizde zeytinciliğin ve
zeytinyağının geleceği ile üreticilerinin sorunlarına ve bu konuda alınması gereken önlemlere,
Mardin Milletvekili Mehmet Beşir Hamidi, Mardin'in düşman işgalinden kurtarılışının 86 ncı
yıldönümüne,
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
Aydın Milletvekili Semiha Öyüş'ün, Fas'ın Başkenti Rabat'ta 23-25 Kasım 2005 tarihleri
arasında yapılacak olan "Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Akdeniz Buluşması Birinci Toplan
tısına katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi,
Gündemin "Kanun Tasan ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 291 inci
sırasında yer alan 1009 sıra sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî Eğitim
Bakanlığına Devredilmesine Dair Kanun Tasarısının bu kısmın 5 inci sırasına alınmasına;
22.11.2005 Salı günkü birleşimde sözlü sorular ile diğer denetim konularının görüşülmeyerek,
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması
Yapılmasına Dair Ongörüşmeler" kısmının 271 inci sırasında yer alan (10/322), 272 nci sırasında
yer alan (10/323) ve 273 üncü sırasında yer alan (10/324) esas numaralı Hakkâri Merkez, Yük
sekova ve Şemdinli İlçelerinde meydana gelen olaylar konusundaki Meclis araştırması öner
gelerinin görüşmelerinin 23.11.2005 Çarşamba günkü birleşimde ve birlikte yapılmasına; görüş
melerin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına; 23.11.2005 Çarşamba günkü bir
leşimde sözlü soruların görüşülmemesine; Genel Kurulun 22.11.2005 Salı ve 24.11.2005 Perşembe
günleri 15.00-20.00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi,
Kabul edildi.
Konya Milletvekili Atilla Kart'ın, Yeniceoba Adıyla Yeni İlçe Kurulması Hakkında Kanun
Teklifinin (2/130) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesinin, yapılan görüşmelerden sonra,
kabul edildiği,
Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan'ın, Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifinin (2/240) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesinin, yapılan görüşmelerden
sonra, kabul edilmediği,
Açıklandı.
-207-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tek
lifinin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon
raporu henüz gelmediğinden;
2 nci sırasında bulunan, Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hak
kında (1/950) (S. Sayısı: 920),
3 üncü sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030)
(S. Sayısı: 904),
Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulun
madığından;
Ertelendi.
4 üncü sırasında bulunan, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasansı (1/1121) (S. Sayısı: 1014),
12 nci maddesine kadar kabul edildi.
23 Kasım 2005 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.59'da son verildi.
İsmail Alptekin
Başkanvekili
Harun Tüfekçi Ahmet Küçük
Konya Çanakkale
Kâtip Üye Kâtip Üye
Türkân Miçooğulları
İzmir
Kâtip Üye
-208-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
No.: 33
II.- GELEN KÂĞITLAR
23 Kasım 2005 Çarşamba
Teklifler
1.- İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü ve 21 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/617) (Plan ve Bütçe
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.11.2005)
2.- İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek ve 21 Milletvekilinin; Sanatçıların Sosyal Güvenlik
lerinin Sağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/618) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Sağ
lık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.11.2005)
Rapor
1.- Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
ile Dışişleri Komisyonları Raporlan (1/1055) (S. Sayısı: 1010) (Dağıtma tarihi: 23.11.2005)
(GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Samsun Milletvekili Mehmet KURT'un, kapalı halk kütüphanelerine ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1605) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
2.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, emekli, dul ve yetim aylığı alanlara yapılacak bazı
ödemelere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1606) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
3.- Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN'm, su politikasıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Baş
bakandan sözlü soru önergesi (6/1607) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10662) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
2.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10663) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
3.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10664) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
4.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10665) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
5.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İs
kân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10666) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
6.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10667) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
7.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İs
kân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10668) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
8.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10669) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
9.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10670) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
-209-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
10.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10671) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
11.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10672) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
12.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve Sos
yal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10673) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
13.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10674) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
14.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve Sos
yal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10675) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
15.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/10676) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
16.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Or
man Bakanından yazılı soru önergesi (7/10677) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
17.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Or
man Bakanından yazılı soru önergesi (7/10678) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
18.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Or
man Bakanından yazılı soru önergesi (7/10679) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
19.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10680) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
20.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Or
man Bakanından yazılı soru önergesi (7/10681) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
21.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10682) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
22.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10683) (Başkan
lığa geliş tarihi: 27.10.2005)
23.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10684) (Başkan
lığa geliş tarihi: 27.10.2005)
24.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10685) (Başkan
lığa geliş tarihi: 27.10.2005)
25.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10686) (Başkan
lığa geliş tarihi: 27.10.2005)
26.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10687) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
27.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10688) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.10.2005)
-210-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
28.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/10689) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
29.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10690) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
30.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10691) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
31.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10692) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
32.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10693) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
33.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanın
dan (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10694) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
34.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10695) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
35.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanın
dan (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10696) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
36.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10697) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
37.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10698) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
38.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10699) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
39.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10700) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
40.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanın
dan (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10701) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
41.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanın
dan (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10702) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
42.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanın
dan (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10703) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
43.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10704) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
44.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10705) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
45.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10706) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
46.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10707) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
47.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10708) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
-211-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 1
48.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10709) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
49.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10710) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
50.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10711) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
51.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10712) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
52.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10713) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
53.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10714) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
54.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10715) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
55.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10716) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
56.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10717) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
57.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/10718) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
58.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10719) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
59.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10720) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
60.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10721) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
61.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10722) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
62.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10723) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
63.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10724) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
64.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatırımlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10725) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
65.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10726) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
66.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10727) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
67.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatırımlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10728) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
68.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanın
dan yazılı soru önergesi (7/10729) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
-212-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
69.- Bursa Milletvekili Kemal DEMIREL'in, Şırnak İlindeki yatınmlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10730) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
70.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanın
dan yazılı soru önergesi (7/10731) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
71.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatınmlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10732) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
72.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatınmlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10733) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
73.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatınmlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10734) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
74.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatınmlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10735) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
75.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatınmlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10736) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
76.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10737) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
77.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10738) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
78.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatınmlara ilişkin Tanm ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10739) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
79.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatınmlara ilişkin Tanm ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10740) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
80.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatırımlara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10741) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
81.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatınmlara ilişkin Tanm ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10742) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
82.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatınmlara ilişkin Tanm ve Köyiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10743) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
83.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10744) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
84.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatınmlara ilişkin Tanm ve Köyiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10745) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
85.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman İlindeki yatınmlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10746) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
86.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10747) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
87.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya İlindeki yatınmlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10748) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
88.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum İlindeki yatınmlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10749) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
89.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt İlindeki yatınmlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10750) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
-213-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 1
90.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10751) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
91.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10752) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
92.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10753) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
93.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10754) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
94.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10755) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
95.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10756) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
96.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10757) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
97.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10758) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
98.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10759) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
99.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10760) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
100.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10761) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
101.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10762) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
102.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10763) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
103.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10764) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
104.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10765) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
-214-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
105.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10766) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
106.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10767) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
107.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10768) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
108.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki tamamlanmamış yatırım
lara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10769) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
109.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10770) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
110.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10771) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
111.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10772) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
112.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10773) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
113.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10774) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
114.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10775) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
115.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10776) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
116.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10777) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
117.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10778) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
118.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10779) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
119.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10780) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
120.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10781) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
121.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10782) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
-215-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 1
122.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10783) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
123.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10784) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
124.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10785) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
125.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10786) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
126.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin içme
suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10787) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
127.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10788) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
128.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10789) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
129.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10790) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
130.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10791) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
131.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10792) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
132.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10793) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
133.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10794) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
134.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10795) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
135.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesindeki köy yollarına ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10796) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
136.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10797) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
137.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10798) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
138.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10799) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
139.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10800) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
-216-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
140.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağn'nm bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10801) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
141.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10802) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
142.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin içme suyu ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10803) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
143.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10804) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
144.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10805) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
145.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10806) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
146.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10807) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
147.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10808) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
148.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10809) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
149.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10810) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
150.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10811) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
151.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Adıyaman'ın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10812) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
152.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10813) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
153.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10814) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
154.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10815) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
155.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10816) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
-217-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
156.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10817) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
157.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10818) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
158.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10819) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
159.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ağrı'nın bir ilçesi ve köylerinin sağlık
ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10820) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
160.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10821) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
161.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10822) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
162.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10823) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
163.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10824) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
164.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Çevre ve Or
man Bakanından yazılı soru önergesi (7/10825) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
165.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10826) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
166.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İlindeki yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/10827) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.11.2005)
167.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü hakkında
yaptığı iddia edilen açıklamaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10828)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14.10.2005)
168.- Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLAN'ın, TEDAŞ'ın bir bilgi işlem projesi ihalesine
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/10829) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.10.2005)
169.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, kadın istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/10830) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
170.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, İstanbul-Kartal Kaymakamlığının bir uy
gulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10831) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
171.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi sekreteri
hakkındaki bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10832) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.10.2005)
172.- Zonguldak Milletvekili Harun AKIN'ın, Zonguldak'ta yatırım ve istihdamın teşvik edil
mesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10833) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
173.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, organizasyonlar için yapılan hizmet alımlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10834) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
-218-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
174.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, Van Cumhuriyet Başsavcısının bir açıklamasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10835) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
175.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, bir konuda yasal düzenleme yapılıp yapıl
mayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10836) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
176.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, İzmir'de meydana gelen depremlere ilişkin Baş
bakandan yazılı soru önergesi (7/10837) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
177.- Bursa Milletvekili Ertuğrul YALÇINBAYIR'ın, Bilgi Edinme Hakkı Kanununun uygulan
masına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10838) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
178.- İstanbul Milletvekili Halil AKYÜZ'ün, İstanbul'da yapılacak bir yatırıma ilişkin Baş
bakandan yazılı soru önergesi (7/10839) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
179.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, İzmir'de görevden alınan okul müdürlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10840) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
180.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, emeklilerin maddi
durumunun iyileştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10841) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.10.2005)
181.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz KETENCİ'nin, İstanbul'a yapılacak bir yatırımla il
gili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/10842) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
182.- Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem CANTİMUR'un, el halısı ithalatına ilişkin Devlet
Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/10843) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
183.- Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, Nemrut İskeleler Bölgesinin limana dönüştürülme
çalışmalarına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/10844) (Baş
kanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
184.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, SHÇEK Malatya Çocuk Yuvasında yaşanan
olumsuzluklara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10845)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
185.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, kadın istihdamına ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10846) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
186.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, SHÇEK Malatya Çocuk Yuvasında yaşanan
olumsuzluklara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/10847)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
187.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Çukurova Bölgesindeki elektrik iletim sis
teminin bakımına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10848) (Baş
kanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
188.- İstanbul Milletvekili Gürsoy EROL'un, kuruyan veya suları azalan göl ve akarsulara
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10849) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.10.2005)
189.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Adana-Tufanbeyli'de yapılacak elektrik
üretim tesisine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/10850) (Baş
kanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
190.- İsparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, Türkiye Kömür İşletmelerinin bayilik stan
dartlarına ve kömür karaborsasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru öner
gesi (7/10851) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
191.- Ankara Milletvekili Zekeriya AKINCI'nın, Keçiören Belediyesiyle ilgili bazı iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10852) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
-219-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 1
192.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN'ün, mesken altındaki oto galerilerine ilişkin İçiş
leri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10853) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
193.- İstanbul Milletvekili Gürsoy EROL'un, bazı büyükşehir belediyelerinin topladıkları atık
lara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10854) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
194.- İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, çocuk kaçırma olaylarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10855) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
195.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, İstanbul'daki oto galerilerine ve
trafik müeyyidelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10856) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.10.2005)
196.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'daki sit alanlarının korun
masına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10857) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
197.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Karaveliler-Kocain
Mağarasının korunmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10858) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.10.2005)
198.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz KETENCİ'nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
yaptığı bir yatırım anlaşmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10859) (Başkan
lığa geliş tarihi: 26.10.2005)
199.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, Yalova-Çiftlikköy-Taşköprü Belediyesi hak
kındaki bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10860) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
200.- Manisa Milletvekili Uruk ÖZKAN'ın, Nemrut İskeleler bölgesinin pasaport polisi ih
tiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10861) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
201.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'daki sit alanlarına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10862) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
202.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Bitlis'deki kültürel çalışmalara
yapılan katkılara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10863) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.10.2005)
203.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya Müzesine ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10864) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
204.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Karaveliler'deki Kocain
Mağarasının tanıtımına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/10865) (Baş
kanlığa geliş tarihi: 26.10.2005)
205.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl İlindeki deprem mağdurlarına
yapılacak yardıma ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/10866) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.10.2005)
206.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, köylerdeki elektrik abonelerinin borç ödeme
ve sayaç okuma sürelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/10867) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.10.2005)
207.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Kepez'de açılan tapu
iptali davalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/10868) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.10.2005)
208.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCTnın, ilköğretim müfettişlerine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/10869) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
209.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, okul kantinlerinin denetimine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/10870) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
-220-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
210.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, okul öncesi eğitime ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/10871) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
211.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA'nın, Muğla İl Millî Eğitim Müdürlüğündeki
bazı atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/10872) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.10.2005)
212.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, yeşil kartlılara ortopedik tıbbi cihazların
verilmemesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10873) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.10.2005)
213.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, AİDS'e karşı alınacak tedbirlere ilişkin Sağ
lık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10874) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
214.- Ordu Milletvekili îdris Sami TANDOĞDU'nun, İnsani Amaçla İlaca Erken Erişim Prog
ramına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/10875) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
215.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, kuş gribine karşı alınan tedbirlere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10876) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
216.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, tütün kotasına ve tütün üreticilerinin destek
lenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10877) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.10.2005)
217.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, çiftçilerin gübre borçlarına ilişkin Tanm ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10878) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
218.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, arazilerin yeni sahiplerine doğrudan gelir des
teği ödemelerine ilişkin Tanm ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10879) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.10.2005)
219.- İstanbul Milletvekili Gürsoy EROL'un, balık çiftliklerinin denetimine ilişkin Tanm ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/10880) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
220.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl'ün Yedisu İlçesinde yapılacak deprem
konutlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/10881) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.10.2005)
221.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu üyelerinin
istifalanna ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru
önergesi (7/10882) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
222.- Bursa Milletvekili Ertuğrul YALÇINBAYIR'ın, Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 15 inci
maddesi uyarınca yapılan başvurulara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/10883)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
223.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN'ün, mesken altındaki oto galerilerinin şehir dışına
taşınmasına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/10884) (Başkan
lığa geliş tarihi: 25.10.2005)
224.- Kırşehir Milletvekili Mikail ARSLAN'in, SSK ve BAĞ-KUR'a yapılan malulen emek
lilik müracaatlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/10885)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
225.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/10886) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.10.2005)
226.- Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, Ege Bölgesindeki OSB'lerin liman taleplerine ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/10887) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2005)
-221-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 1
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
23 Kasım 2005 Çarşamba
BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir), Harun TÜFEKÇİ (Konya)
-222-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
1 inci Şölen, Osmanlı Devletinin gerçek anlamda kurulduğu Bursa'da başladı, Anadolu Selçuk
lularının Başkenti Konya'da tamamlandı. 2 nci Şölen Asya'nın hayli doğusunda ve kuzeyinde
Kazakistan'ın Başkenti Almatı'da yapıldı. Bozkırın atlıları, âdet olduğu üzere, güneye doğru aktı ve
Horasan'da karar kıldı. 3 üncü Şölen Türkmenistan'ın Başkenti Aşkabat'ta idi. Ortaasya bozkırların
dan şiir rüzgârları batıya ve güneye doğru esti ve Kıbrıs'ta karar kıldı. 4 üncü Şiir Şöleni Girne'de
icra edildi. Oradan Avrupa'nın batısına yol buldu ve 5 inci Şölen Avrupa Birliğinin siyasî başkenti
sayılan Strazburg'ta demir attı.
Bu yıl ise Türk dünyasının şiir ve dil ustalan "Türkçenin Şöleni" için 6 ncı defa Girayların
diyarı Kınm'da bir araya geldi. Evet, Türkçenin 6 ncı Uluslararası Şiir Şöleni, bu yıl, Kırım Tatar
Yazarlar Birliği Başkanı Şakir Selim ve Kırım Pedagoji ve Mühendislik Üniversitesi Rektörü Fev
zi Yakubov işbirliğiyle, 11-13 Kasım 2005 tarihleri arasında, Kınm Özerk Cumhuriyetinin Başken
ti Simferopol, yani, bizim bildiğimiz ismiyle Akmescit'te gerçekleşti.
Türkçenin 6 ncı Şiir Şölenine Şanlıurfa Milletvekilimiz değerli şair kardeşim Mehmet Atilla
Maraş ve bendeniz iştirak etme fırsatını bulduk; Kırım'daki dostlarımızla, soydaşlarımızla ve din
daşlarımızla bir araya gelme bahtiyarlığını yaşadık.
1944 yılında Stalin'in gazabına uğrayıp alelacele hayvan katarlarına doldurularak Sibirya ve
Özbekistan'a sürgün edilen, sürgün sırasında nüfusunun yarısını kaybeden ve ancak 1989 yılından
sonra kendi öz topraklanna dönme fırsatı bulan 3,5 milyonluk Kınm'da sadece yüzde 10'luk bir
nüfusa sahip olabilen ve öz kimliklerini korumak, kültürlerini yeniden ihya etmek için çırpınan
Kınm Tatarları, Türkçenin 6 ncı Uluslararası Şiir Şöleninin Akmescit'te yapılmasını âdeta bir bay
ram telakki ederek, misafirlerini bağırlanna bastılar.
Şölenin açılışına Kırım Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Vladimir Vasiliyevic Kurdikov, Kırım
Millî Meclis Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu, Kültür Bakan Yar
dımcısı İsmet Zat da iştirak ederek, memnuniyetlerini izhar ettiler.
Başta Türkiye olmak üzere, Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tataristan,
Çuvaşistan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın Sayın Tosun.
RESUL TOSUN (Devamla) - . . .Gagavuzya, Makedonya, Irak, Kosova, Romanya ve Bulgaris
tan'dan 150 Türk şairin katıldığı şölenden artakalan zamanlarda, bizler, Kırım'ı gezmeye, Kınm
Tatarlarıyla kaynaşmaya çalıştık. Akmescit'te, Gözleve'de, Sivastopol'da, Yalta'da, Canköy'de, Bah-
çesaray'da, Gaspıralı İsmail Beyin ve Giray Hanlann yurdunda, onların torunlarıyla görüştük, kay
naştık, kucaklaştık.
Kırım Tatarlarına bir sivil toplum örgütünün vermesi gereken en büyük manevî desteği Türk
çenin 6 ncı Uluslararası Şiir Şölenini Akmescit'te yaparak sağlayan Türkiye Yazarlar Birliğine,
diğer sivil toplum örgütlerimize örnek olması temennisiyle, huzurlannızda teşekkür ediyorum.
Sizlere, Akmescit'teki, Canköy'deki, Bahçesaray'daki, Sivastopol'daki, Gözleve'deki, hulasa
Kınm'daki tüm Tatarlann kucak dolusu sıcak selamlannı takdim ediyor, saygılar sunuyorum. (AK
Parti sıralanndan alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Tosun.
Gündemdışı ikinci söz, ülkemizde yaşanan kadın ve çocuk sorunlarıyla ilgili, İstanbul Millet
vekili Sayın Güldal Okuducu'ya aittir.
Buyurun. (CHP sıralanndan alkışlar)
2.- İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu'nun, ülkemizde çocuklar ve kadınların temel sorun
larına ilişkin gündemdışı konuşması
-223-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
GÜLDAL OKUDUCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum ve Yüce Meclisi en iç
ten saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, sözlerime, yarın günlerini kutlayacak olan değerli öğretmenlerimizi
anarak başlamak istiyorum. Bir 24 Kasım daha geldi ve bu 24 Kasımda öğretmenler hem yaşamsal
sorunlarıyla başetmeye hem de felsefesini aldıkları Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerine ve çağdaş,
demokratik, laik hukuk devletine sahip çıkma anlayışı içinde günlerini kutlamaya hazırlanmaktalar.
Bu duygularla, öğretmenlerimizin bu güzel gününü ben de kutluyorum. Onun ardından da, 25
Kasım Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Günüyle ilgili çeşitli toplantılara sahne olacak ülkemiz.
Böyle bir günün arifesinde konuşurken, kadın ve çocuk sorunlarını konuşurken, ülkemizde kol
gezen şiddeti burada kınıyor ve toplumun yarısını oluşturan kadınlara ve çocuklara dönük bu şid
detin son bulması için de Meclisin üstüne düşen çalışmaları yerine getirmesi gerektiğine olan inan
cımı bir kez daha tekrarlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, kadınlar ve çocuklar üzerine ve onların yaşamsal sorunları üzerine kısa
bir değerlendirme yapmak için söz aldım. Çok açıktır ki,ülkenin yarı nüfusunu oluşturan kadınların
temel sorunlarının başında eğitimsizlik gelmektedir, sağlıksızlık gelmektedir, şiddet gelmektedir, iş
sizlik ve yoksulluk gelmektedir. Bu sorunlar, öncelik sıraları açısından bazen yer değiştirmekte;
ama, on yıllardır ülkemizin gündemini işgal etmeye devam etmektedir.
Bugün yürütülen ekonomik ve sosyal politikalar açısından bakıldığında da, sorunların hafif
lemeye niyeti yok gibi görünmektedir; ama, bazen konjonktürel gelişmeler, o gelişmelerin kullanılış
şekli öyle bir boyut alır ki, evde yangın yerine dönüşe sebep olan sorunlar bir an için ötelenir ve
konjonktürün getirdiği yeni bir sorun gelir, gündemin en üstüne oturur.
Ben görüyorum ki, ülkemiz yine böyle bir konjonktürden geçmektedir ve milyonlarca insanın
açlık, işsizlik, yoksulluk, şiddet gibi sorunlarının ötesine, ülkemizde milyonlarca kadının eşit, çağ
daş, özgür yurttaş olarak yaşamalarının önünde engel oluşturabilecek bir temel yaklaşım ve uy
gulama anlayışı yine gündemimizi işgal etmiştir.
Şuna değinmeyi, bu cumhuriyetin bir kadını olarak, cumhuriyet aydınlanmasına varlığını borç
lu bir kadın olarak, bu aydınlanmanın ürünü olan bir milletvekili olarak değinmeyi borç biliyorum:
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemi, biz kadınları da çok yakından ilgilendiren bir tartışmay
la kendini gösterdi. Bu tartışmanın en temel eksenlerinden bir tanesi, AİHM'in aldığı türbanla ilgili
son karardı. Leyla Şahin'in başvurusu üzerine AİHM'in aldığı karar ve yeniden temyize başvuru
üzerine alınan karar, Türkiye'de kadınlar üzerinden politika yapma, kadın kimliğini, kadın bedenini
politikaya alet etme ve bunun üzerinden kendi tabanına mesaj verme ve marjinalleşmenin yeni bir
belirtisi olarak toplumun baş gündem maddesi oldu.
Bu gelişme karşısında, ülkesinin kadınlarını çağdaş hukuk yasalarıyla yönetmek durumunda
olan Başbakan dedi ki: "AİHM'in, mahkemenin bu konuda söz söyleme kararı yoktur; bu konuda
danışılacak olan yer dinî ulemadır."
Buradan sormak istediğim sorular var ve bu soruları, ülkenin ezici çoğunluğunu oluşturan tüm
kadınlar adına da, Atatürk ilkelerine inanan ve onun çağdaş felsefesiyle yaşamaya çalışan tüm
kadınlar adına da sormak lazım geldiğine inanıyorum. Türkiye, 1923'ten beri çağdaş bir hukuk dev
letidir. Türkiye'deki Anayasanın, bugün bağlı olduğumuz Anayasanın 2 nci maddesi çok açıktır ve
milletvekilleri olarak ettiğimiz yemin de çok açıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın konuşmanızı.
GÜLDAL OKUDUCU (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Burada şunu sormak istiyorum: Bu kararı ulemaya sormak gereği, şu anlayıştan mı ortaya çık
maktadır. ..
-224-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 1
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Bilirkişi...
GÜLDAL OKUDUCU (Devamla) - Bundan birbuçuk yıl önce, Türkiye Cumhuriyetinin Baş
bakanı, Almanya'da kendisine sorulan "Kuran'da dört kadınla evlenme hükmü vardır, ne diyor
sunuz" sorusu üzerine açıklama yapmak istemiş ve şöyle demiştir: "Evet, bu hüküm vardır; ama,
kadın sakatsa, kadın yaşlıysa, kadın hastaysa yeni bir kadın alınabilir, kadının rızasını almak
koşuluyla" ve bugün yapılan bu yeni açıklama da, ulemaya sorulması gerektiği açıklaması da, Bah
reyn'deki, Mısır'daki, İran'daki ulema kararlannın, kadınlar konusunda recme kadar uzanan ulema
kararlannın bize reva görüldüğüne dair bir açıklama olarak belleklerde yerini alacaktır.
Ben, burada konuşmamı bitirirken şunu demek istiyorum ki, ülkemin kadınlan, sakın hastalan
mayın, sakın yaşlanmayın, sakın sakat kalmayın; böyle olduğu takdirde, yeni bir eş alınmasının fet
vasını veren bir Başbakanla yönetilmektedir Türkiye ve sakın hukuka, hukukun kararlanna, yargı
kararlanna güvenmeye kalkmayın; çünkü, ülkenin Başbakanı, hukuku, çağdaş ve modern Türkiye
Cumhuriyetinin, laik, demokratik bir ülkenin öngördüğü kararlarla değil, bugün toplumu kuşatmaya
çalıştıkları dinsel değerlerle, ulemayla, şeriat hükümleriyle yönetme hevesi ve özlemi içindedirler.
(CHP sıralanndan alkışlar, AK Parti sıralanndan gürültüler)
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Her gece hanım değiştirenler var; onlara ne diyeceksiniz?!
GÜLDAL OKUDUCU (Devamla) - Bu uyarıyı buradan yapıyorum ve hem tüm kadınlanmızı
hem de Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralanndan alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Okuducu.
Gündemdışı üçüncü söz isteği, kadına yönelik şiddet ve şiddetin önlenmesiyle ilgili, İstanbul
Milletvekili Sayın Halide İncekara'ya aittir.
Buyurun Sayın İncekara. (AK Parti sıralanndan alkışlar)
Süreniz 5 dakika.
3.- İstanbul Milletvekili Halide İncekara'mn, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü
münasebetiyle, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin gündem
dışı konuşması
HALİDE İNCEKARA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 25 Kasımın Kadına
Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olması sebebiyle gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesiley
le, tüm eğitimcilerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü de canı gönülden kutluyor, Yüce Mec
lisi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugüne kadar, kadına şiddeti hep konuştuk ve sanıyorum, özellikle
Sayın Milletvekilim Güldal Hanımı izledikten sonra, kadına şiddeti daha yıllar boyu konuşmaya
devam edeceğiz; ama, yine, hep birlikte, biz, kadına değil, kimden kime gelirse gelsin, topyekûn
şiddetin taraflarını ve taraftarlanm kınayalım.
Biz, biliyoruz ki, insan, dünyaya geldiğinde, kadın-erkek eşit yaratılır. Bu yaşam süresi içinde,
kimliğinizi sosyal, kültürel ve inanç değerleriyle oluşturur ve bu kimlikle kendinizi bir yere oturtur
ve konuşlandırırsınız ve problemleri de o tanımın altında kavramaya başlarsınız; ama, bu, sizi her
zaman doğruya götürmez; çünkü, kadına şiddet bir sonuçtur, başlangıç değildir; ama, siz, eğer, top
lumunuzda şiddete son verecek değerlerinizi oluşturmazsanız, şiddet çocuğunuzda, zayıfınızda,
kadınınızda kendini gösterir ve şiddetten payınızı, toplumdaki değer algılamalanyla doğru orantılı
olarak alırsınız. Şiddet, güçlüden zayıfa doğru, sosyal konumuna, maddî gücüne göre yayılır. Sos
yal konumu, maddî gücü, aynca, unvan ve bağımlılıklan, şiddete maruz kalma oranlannızı belirler.
Üzülerek görüyoruz ki, sosyal hayatın içinde güçlendirilmeyen kadın, savaşlann, tacizlerin ve şid
detin en yakın muhataplan oluyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadına uygulanan şiddet oranlannı vererek vaktinizi al
mak istemiyorum. Şunu bilmeliyiz ki, kadına şiddetin taraflan, taraftarlan ve sebepleri değişiyor;
-225-
TBMM B: 22 23 .11 . 2005 O: 1
lakin, şiddetin odağında, biz, hep kadını görüyoruz. Bazen çağdaşlık adına zulmediyorsunuz kadın
lara, bazen din adına, bazen töre adına; ama, bakıyorsunuz ki, şiddetinizin muhatabı devamlı kadın
lar ve hiç değişmemişler.
Birleşmiş Milletler, kadına şiddeti şöyle tanımlıyor, özellikle, Sayın Güldal milletvekilime ses
lenerek ve üzerine vurgulayarak söylüyorum: "İster kamusal, ister özel yaşamda meydana gelsin,
kadınlara fiziksel, psikolojik acı ve ıstırap veren veya verebilecek olan, cinsiyete dayanan bir eylem
veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama -üzerine basarak söylüyorum- keyfi olarak özgürlükten
yoksun bırakma" şeklinde tanımlanmaktadır. (AK Parti sıralarından alkışlar) Bu tanıma son olarak,
kurbanı, ekonomik ihtiyaçlardan da yoksun bırakmak dahil edilmiştir. Kadınlara yönelik ayırım
cılığın önlenmesi komitesi "kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, bir kadına, sırf
kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen şiddettir" diyor.
Kadının, kendine karşı uygulanan şiddeti kendi cephesinde aşması zordur. Şiddet gördüğünü
söylediğiniz karşı cinsin, yani beylerin, bu konuda en az kadınlar kadar mücadele etmeleri
gerekiyor. "Kadınımız kutsaldır, kadınımız başımızın tacıdır" cümleleri şiddeti bitirmiyor. Överken
yere göğe koyamadığımız analarımız, eşlerimiz ve kızlarımız, ne yazık ki, toplumda ortak bir say
gı ve güven bulamıyor. Neden mi; çünkü, ufak ufak esprilerimiz arasında tüketiyoruz kadınlarımızı
ve küçültüyoruz onları. Ağzımızı doldura doldura ettiğimiz küfürlerin baş kahramanı, yine kadın
larımız, analarımız. Kendi hanemizdeki kadınlar kıymetli ve kutsal derken, başka hanedekilerin de
o kadar kutsal olduğunu düşünmüyoruz; eğer böyle olsaydı,en ünlü küfürlerimiz ana ve avratla baş
lamazdı.
Yıllarca kadının maddî özgürlüğü yok diye şiddet gördüğünü söyledik, erkeklere de eğitimsiz
dedik; ama, gelin görün ki, son günlerde basına da yansıyan görüntüler, bize, bunların yetmediğini
söylüyor. Eğitiminiz artıyor, toplumda önemli bir kimliğe sahip oluyorsunuz; ama, kadına el kaldır
maktan çekinmiyorsunuz. Çok meşhur olmanız, zengin olmanız, dayak yemenizi ya da tacize uğ
ramanızı engellemiyor. O halde, bundan daha farklı bir yere gelmeniz ve çözümlerinizi gerçekçi
sunmanız gerekir. Kadına gösterilen şiddetin nedenlerini kültüründen, eğitiminden, ekonomik ve
sosyal politikalarından ayrı düşünmek mümkün değildir. Güçlü kıldığınız her politikanız, kadınınızı
direkt güçlendirecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Kadına dayak atan bir adamın yuhalanıp, ötelenmediği bir
toplumda, sığınma evlerini konuşmak zorunda kalacaksınız tabiî ki. Okul kapılarından keyfinize
göre kovaladığınız kızlarınızı, demokratik bir eğitim politikanız olmadığı süre içinde, özgürlükçü
ve eşitlikçi olmayan bir eğitim politikası içinde kadının eğitim problemlerini konuşacaksınız ve bu
kürsüye çıkacaksınız, okumakla ilgili bir kaygısı olan bir kadının, bir başka mahkemelerde aradığı
hakkı kınayacaksınız ve ondan sonra kadına şiddeti kınamaya geleceksiniz! Yok böyle bir şey. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
Politikalarınızı yasalarınızla düzenlersiniz.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Ulema!..
HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Ona da cevap vereceğim şimdi. Ulemalarınızdan kork
mayın. Ulemalarınızdan korktuğunuz gün bitişiniz başlar. Ne zamanki bu millet, ulemasından,
âliminden ve bilim adamından uzak kalmıştır, bu hale düşmüştür. Yok öyle şey. (AK Parti sıraların
dan alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Ulemadan korkan sizsiniz. Rektörü hapse siz attınız.
HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Ben bir bitireyim...
-226-
TBMM B:22 23.11.2005 0:1
Politikalarınıza paralel yasal düzenlemelerinizi yaparsınız ve kültürel gelişime katkıda
bulunursunuz.
Gelişen, büyüyen ve hızla haberleşen dünyada, yasal düzenlemeler, yavaş ve zor da olsa, kabul
edelim ki, kadının lehine değişmektedir; fakat, sokakta, hanede ve işyerinizde hiçbir şey değiş-
memekte. Hanenizde yaşadıklanmızı politikalar ne kadar etkiliyor ya da yasal düzenlemeler bizim
hayatımızı ne kadar değiştirebiliyor; yani bir yanda yasalarınız var ve bir yanda kapalı kapılar ar
kasında yaşadıklarınız ve üniversite kapısı önünde yaşadıklarınız var; yaşadığımız fiilî bir durum
var.
Yasalar ortak ahlak kurallarını oluşturmakta, huzur sağlamakta yeterli olamaz. Tam tersi, eğer,
toplumda kültürel değerlerinizi ve ayıplarınızı oluşturmamışsanız, bunun sonucu ortaya çıkan suç
lara sadece ne kadar ceza vereceğinizi oturur aranızda tartışırsınız. Suçları ve suç fiillerini ortadan
kaldıramadığınız süre içinde de sadece suçlannızın sayısını artırırsınız. Öyleyse, hep birlikte, ümit
ve güven hissettiğimiz kültürel değerler üretmekte, onları korumakta kararlı olmalıyız.
Konuşmamı, yine, cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözüyle bitirmek is
tiyorum ve herkesin duymasını istiyorum; birkısım kadını kendine benzemediği için, kendi gibi
düşünmediği için, kendi gibi giyinmediği için yok sayanlar için söylüyorum: "İnsan topluluğu,
kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir ki, bir kütlenin bir parçasını ilerletelim,
ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin. Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa
bağlı kaldıkça öteki yarısı göklere yükselebilsin."
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralanndan "Bravo" sesleri, alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın İncekara.
Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.34
-227-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.47
BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir), Harun TÜFEKÇİ (Konya)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştı.
Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına
geçiyoruz.
Alman karar gereğince, bu kısmın 271 inci sırasında yer alan, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve
Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, 272 nci sırasında yer alan, Anavatan Partisi Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş ve Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğ-
lu'nun, 273 üncü sırasında yer alan, İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve 47 milletvekilinin, Hak
kâri Merkez, Şemdinli ve Yüksekova İlçelerinde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergelerinin birlikte yapılacak öngörüşmesine başlıyoruz.
V.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS ARAŞTIRMASI
A) ÖNGÖRÜŞMELER
L- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili K. Kemal
Anadol, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, Hakkâri Merkez, Yük
sekova ve Şemdinli ilçelerinde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/322)
2.- Anavatan Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Malatya Milletvekili Süleyman
Sarıbaş ve Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun, Hakkâri Merkez, Yüksekova ve Şemdinli il
çelerinde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/323)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve 47 milletvekilinin, Hakkâri'de meydana gelen olay
ların ve bu olaylarla ilgili iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/324)
BAŞKAN - Hükümet?.. Hazır.
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeler Genel Kurulun 15.11.2005 tarihli 18 inci Bir
leşiminde okunduğundan tekrar okutmuyorum.
İçtüzüğümüze göre, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunda sırasıyla hükümete, siyasî
parti gruplarına ve önergelerdeki birinci imza sahibine veya onların göstereceği bir diğer imza
sahibine söz verilecektir.
Konuşma süreleri, hükümet ve gruplar için20'şer dakika, önerge sahipleri için 10'ar dakikadır.
Şimdi, söz isteğinde bulunup bulunmadıklarını soruyorum sayın grupların.
İlk söz, Hükümet adına, İçişleri Bakanımız Sayın Abdülkadir Aksu'ya aittir.
Süreniz 20 dakika.
Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
-228-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
AK Parti Grubumuzun, Anamuhalefet Partisi ve muhalefet partisi gruplarının, ayrı ayn, Şemdinli
ve Yüksekova başta olmak üzere, Hakkâri'de meydana gelen olaylar ve bunlarla bağlantılı diğer
terör hareketlerinin tekrarlanmaması, gerekli şeffaflığın sağlanması, olayların yapısı, sorumluları ile
terörle mücadelede hukuk kurallarına uyulup uyulmadığı iddialarının incelenmesi için verdikleri
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeler üzerine söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, konuş
mama başlamadan önce Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca, yarının Öğretmenler Günü olması nedeniyle, eli öpülesi öğretmenlerimizin bu anlamlı
günlerini kutluyorum, hepsine sevgiler, saygılar sunuyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de meydana gelen, başta bölücü terör olmak
üzere, tüm yasadışı terörist faaliyet ve hareketleri daha iyi tahlil edebilmek için, isterseniz, son yıl
larda dünyada terörizm konusunda hangi değişimler yaşanıyor, bu konuda genel bir değerlendirme
yapmak istiyorum.
Bireysel ve örgütsel terörist faaliyetler insanlık tarihinin her döneminde var olmuştur; ancak,
Sovyetler Birliğinin çöküşüyle soğuksavaş üzerine kurgulanmış iki kutuplu dünya tek kutuplu hale
dönüşerek dengelerin altüst olmasına ve terörizmin farklı boyutlara ulaşmasına sebep olmuştur.
İletişim ve bilişim alanındaki akıl almaz hızlı gelişimde, ekonomide, bilgi dağılımında, sosyal ve
kültürel sahada âdeta sınırları yok eden küreselleşme olgusunu yaratmıştır. İşte, böyle bir ortam
içerisinde terör de büyüdü, pekişti, insanlık tarihinin hiçbir döneminde görülmeyen şekilde devasa
bir tehdit haline geldi. Artık, terör, lokal, hatta bölgesel değil, küreseldir. Önceleri, bazı devletlerin
kendi çıkarları için hoş gördükleri, hatta yönlendirip destekledikleri terör örgütleri, artık, onların da
canını yakmaya başlayan küresel ve kitlesel tehlike oluşturmaktadır.
Türkiye, terörün dini, milleti, ülkesi olmadığını, millî çıkarlar ve içpolitikanın aracı olarak kul
lanılmasının mahzurlarını, terörle mücadelenin bütün ülkelerin ortak uğraşı alanı olması gerektiğini
yıllarca her uluslararası platformda ve her seviyedeki ikili görüşmelerde anlatmıştır. İşbirliği yapıl
masının zaruretini, aksi takdirde, ortaya çıkacak tehlikenin altında her ülkenin büyük zararlar
göreceğini devamlı söyledik ve söylemeye de devam ediyoruz. Maalesef, pek çok gelişmiş ülke bu
uyanlarımızı dikkate almadı; ancak, 11 Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletlerinde, 12 Ekim
2002'de Endonezya'nın Bali Adasında, 15-20 Kasım 2003 İstanbul'da, 11 Mart 2004'te Madrid'de,
7 Temmuz 2005'te Londra'da, 23 Temmuz 2005'te Mısır'da ve en son 9 Kasım 2005'te Ürdün'de ger
çekleştirilen terörist eylemler, pek çok ülkenin gözünü açmış oldu. Dünyanın çeşitli yerlerinde mey
dana gelen terör olaylarının ardında terörizm, özellikle demokratik ülkelerin temel güvenlik
meselesi haline gelmiş, ülkeler, bu terör belasından nasıl kurtulabilirim çabası içine girmişlerdir.
Ortadoğu ve Irak'tan Kafkaslara, Afganistan'a ve Balkanlara kadar uzanan geniş bir bölgedeki
karışıklıklar, buralardaki halklar ve uluslararası toplum için, yüksek siyasî, ekonomik ve sosyal
bedelleri olan belirsizlikler ve en kötüsü olarak, terörün istediği ortamı yaratmıştır.
Özellikle Irak'ta yaşananlar, istikrarı yok eden tam bir trajedidir. Sınırlarımızın hemen yanın
da, etnik ve dinî motifli pek çok terör örgütü, eğitim ve uygulama alanı bulmaktadır. Bu durum, baş
ta Türkiye olmak üzere, en çok bölge ülkelerini rahatsız etmektedir. Dinsel, etnik ve demografik ay
rıştırmayı, ekonomik ve ticarî istismarı öngören uygulamalar, binlerce yıl bir arada yaşamış insan
lar arasında gerginlik ve çatışma ortamını yaratıp, terörü ve terör örgütlerini ayakta tutmaktadır.
11 Eylül saldırıları, terörizm açısından, aslında, yeni bir sürecin de ortaya çıkmasına yol açmış
tır. Bu süreç, global terör dalgasının yaşanmaya başlandığı süreç olarak adlandırılmaktadır. Kitle
imha silahlarının geliştirilmesi ve bu silahların terörist şebekeler tarafından elde edilme potansiyeli,
uluslararası güvenliği korumamıza yönelik tehditlerin diğer boyutlarını oluşturmaktadır.
Bütün bu yaşanan olumsuz gelişmeler, artık, dünya ülkelerinin, gerçek anlamda, teröre karşı
mücadelede kararlı ve samimî olmalarını zorunlu kılmaktadır. Terörün Batılı demokratik ülkeleri et-
-229-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 2
kilemiş olmasıyla birlikte gelişen tepkiler, Türkiye'nin yıllardır uluslararası alanlarda dile getirdiği
argümanlarındaki haklılığı gözler önüne sermiş. Daha önce kayıtsız kalınan tezlerimiz, artık, kabul
görmeye başlamış. Bütün insanlığı tehdit eden terör örgütlerinin faaliyetlerinin, gelişen teknolojik
unsurlara paralel olarak globalleşmesi, terörizm olgusuyla uluslararası alanda mücadelenin
önemini, kendiliğinden ortaya çıkarmaktadır.
Yurt içinde verilen mücadele, ancak yurt dışındaki uluslararası nitelikteki mücadelelerle bütün
leştiğinde somut bir sonuç almak mümkün olmaktadır. Barış ve huzur, ülkelerin tek başına sağ
layabilecekleri bir unsur olmaktan çıkmıştır. Artık, dünyaya kapılarını kapatarak, kendi sınırları
içinde barış içinde yaşama imkânı da kalmamıştır. Başta terör olmak üzere, her türlü organize suç,
uyuşturucu madde ve insan kaçakçılığı, malî suçlar ve diğer suçlarla mücadele edebilmek, ulus
lararası işbirliği olmaksızın çözülmez hale gelmiştir.
Terörizmle mücadele bazında yukarıda ifade ettiğim gibi, son dönemde, özellikle, Amerika
Birleşik Devletlerinde meydana gelen terör eylemleri sonrasında, birçok yasadışı örgütün ulus
lararası alanda terörist örgüt olarak kabul edilmesi, yasaklanması ve gerçekleştirilmeye çalışılan
terörist eylemlerin önlenmesi gibi stratejik konularda ortak bir anlayışa doğru gidildiği ve taktik
bazda birtakım başarılara ulaşıldığı da görülmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; tüm dünyada yaşanan bu gelişmeler karşısın
da, ülkemizdeki bölücü terör konusunda da bazı değerlendirmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ülkemiz, tarihsel gelişimi içerisinde başta, ASALA terör örgütü olmak üzere, aşın sağ, sol örgüt
ler, dinî motifli örgütler, uluslararası hareket eden grup ve örgütler ile bölücü terör örgütüyle mücadele
etmiş ve bunlardan varlıklarını devam ettiren bazılarıyla da mücadele hâlâ devam etmektedir.
Şunu da ifade edeyim ki, dünyada hiçbir terör örgütü, bölücü terör örgütü kadar dışdesteğe maz-
har olmamıştır. Bu destek, örgütün, bir noktada nasıl korunup kollandığının da açık göstergesidir. Ül
kemizin jeopolitik konumu ve terör örgütlerine verilen destekler dikkate alındığında, durumu daha
iyi analiz etme imkânı bulunmaktadır. Ayrıca da bu örgüt, ne değer yargısı tanımakta ve ne de
faaliyetlerinde bir sınır vardır. Ama, Türkiye Cumhuriyeti olarak biz, demokratik kurallar içerisinde,
hukuk devleti ilkesine bağlı kalarak, bu ilkeden ayrılmadan mücadelemizi devam ettireceğiz.
Bu mücadeledeki en büyük gücümüz de, birlik ve beraberlik içinde bulunmaktır. Çünkü, terör
örgütü, bulduğu her fırsatta istismara yönelmektedir. Onun için, birlik ve beraberliğe her zamankin
den daha fazla ihtiyacımız bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, hepinizin bildiği gibi, bölücü terör örgütü, ilk silahlı eylemini gerçek
leştirdiği 1984 yılından günümüze kadar geçen zamanda, çocuk, yaşlı-genç, kadın-erkek, polis, jan
darma ve asker ayırımı yapmaksınız, hain saldırılarını hep sürdüregelmiştir.
Terör örgütü elebaşısının 1999 yılında yakalanması akabinde örgüt strateji değiştirmiş,
Hükümetimizin Avrupa ülkeleri nezdinde sürdürdüğü yoğun temas ve kararlı tavır üzerine yasak
lanma korkusuyla sürekli isim değiştirmiş, köşeye sıkışmış, eylem yapamaz hale gelmiştir. Başta
Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa ülkelerinin birçoğunda faaliyetleri yasaklanmış,
terör örgütleri listesine dahil edilmiş ve zaman zaman da bu örgüte karşı operasyonlar yapılmıştı.
Evet, bölücü terör örgütüne yönelik olarak Avrupa ülkeleriyle birlikte hareket ediyor, operasyonlar
yapıyoruz; ancak, halen bazıları bu konuda pasif davranış sergilemektedirler.
Burada şunu da ifade etmeliyim ki, bölücü terör örgütünü sadece listeye almak ve yasakladım
demekle bu iş çözümlenmiyor, terör örgütleriyle mücadelede pasif kalmak da bu örgüte destek ver
mek anlamına gelmektedir.
Bölücü terör örgütü, maalesef, son zamanlarda kendilerine göre riski az hain pusularla güven
lik güçlerimize ve masum vatandaşlarımıza yönelik menfur saldırı ve eylemlerini sürdürmek is
temektedir. Terör örgütü ve işbirlikçileri, bu çöküş süreci nedeniyle, kullandıkları tahrikçileri
-230-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
aracılığıyla, her yönüyle et ve tırnak gibi bir bütün olmuş vatandaşlarımız arasına nifak tohumları
saçmaya da çalışmaktadırlar. Ancak, sağduyulu aziz milletimizin bireyleri, bu haince ve sinsice
planlanmış oyunun aktörleri olmadılar ve olmayacaklardır.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, bugün, güvenlik güçlerimiz, kendilerini, teknik donanım ve
bilgi açısından süratle yenileyerek, terör örgütlerinin eylemlerini boşa çıkaracak bilgi birikimini
yakalamış durumdalar. Bununla beraber, terörle mücadelede başarılı olunabilmesi için, sadece
güvenlik güçlerimizin önlem ve çalışmalarının yeterli olmayacağı açıktır; çünkü, terörizm sadece
bir güvenlik sorunu değildir.
Terörizmin geçirdiği evreleri ve trendleri iyi analiz edersek neden böyle söylediğim daha iyi
anlaşılacaktır zannediyorum. Çünkü, Türkiye, ne zaman kalkınma hamlesine başlasa, ne zaman
ekonomik rahatlama ve ilerleme olsa, ne zaman yatırım, üretim, istihdam, ticaret sarmalı kuvvetlen-
se, vatandaşlarımızın refahlarında ve hayat standartlarında ciddî bir gelişme olsa, Türkiye ne zaman
âdeta şaha kalksa, hukuk, ekonomi, sosyal ve kültürel altyapı ve millî gelirde, dışticarette önemli
gelişmeler olsa, 58 ve 59 uncu hükümetlerimiz döneminde; yani, şimdilerde olduğu gibi, birtakım
engellemelerle karşılaşılıyor, insanlarımızın arasına ayrılık gaynlık sokulması isteniyor. Bunun için
diyorum ki, terör sadece bir güvenlik sorunu değil.
Bu itibarla, terörle mücadelede bütün kuruluşların ortak tavır takınmaları ve bu konuda üst
lerine düşen görevleri en iyi şekilde yapmaları gerekmektedir.
Hükümet olarak, güvenlik güçlerimizin özverili çalışmaları ve vatandaşlarımızın büyük des
teğiyle, bugün, kontrol edilebilme seviyesine getirdiğimiz terörle mücadele çizgisinden asla geri
dönmemek üzere, gayret ve çalışmalarımız, inanç ve kararlılıkla devam etmektedir.
Biz, bir insanlık suçu olan terörün, ancak birlik ve beraberlik içerisinde önlenebileceğine
inanıyoruz. Ülkemizin üniter yapısı, devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ile demokratik, laik
ve sosyal hukuk devleti ilkelerine yönelik faaliyet gösteren her türlü terör örgütüne karşı
mücadelede kararlılığımız sonuna kadar devam edecektir.
Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizdeki problemlere, istismar ve polemiğin bir
aracı haline getirilmeden çözüm üretilmesi gerektiği inancındayız ve biz, Hükümet olarak, bu
konuda da büyük gayret göstermekteyiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son zamanlarda, özellikle Hakkâri İli, Şemdinli İlçesin
de meydana gelen olayların, bizleri ve millet olarak hepimizi derinden üzdüğünü belirtmek is
tiyorum. 9 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli İlçemizde meydana gelen olaylar sonrasında, olayın
bütün yönleriyle aydınlatılması için gerek Hükümetimiz ve gerekse Bakanlık olarak bizim
tarafımızdan ne yapılması gerekiyorsa, kararlılıkla yapılmıştır ve yapılmaktadır. Daha işin başında,
bizzat Sayın Başbakanımızın ağzından, Hükümetin bu konudaki yaklaşımı, açık, net ve kesin bir
şekilde açıklanmıştır. Olayın hemen akabinde, Sayın Meclis Başkanımız, Sayın Başbakanımız,
Sayın Genelkurmay Başkanımız, Sayın Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanımız, Sayın Adalet
Bakanımız ve ben; yani, devletimizin bütün organları tarafından, bu olayın derhal aydınlatılması
yönünde mesajlar verilmiştir.
Yine, bizzat Sayın Başbakanımız ve Sayın Adalet Bakanımızla birlikte, ben, 21 Kasım 2005
tarihinde, Hakkâri, Yüksekova ve Şemdinli'ye giderek incelemelerde bulunduk. Olayın aydınlatıl
ması yönünde ne gerekiyorsa onun yapılacağı, vatandaşlarımızın müsterih olmaları ve sağ
duyularını kaybetmemeleri yönünde birlik ve beraberlik mesaj lan verdik.
Bundan önce, bayramın birinci günü Şemdinli'de meydana gelen bir büyük patlamadan sonra
da, ben, bizzat, yine Şemdinli İlçemize gitmiş, vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmiş,
bayramlaşmış ve bu patlamadan dolayı evleri ve işyerleri zarar gören, hasara uğrayan vatandaş
larımıza her türlü yardımın yapılacağını da belirtmiştim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
-231-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 2
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım, konuşmanızı tamamlayın.
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, kuşkusuz,
Türkiye bir hukuk devletidir. Bu nedenle, olayın aydınlatılması için gerekli adlî ve idarî işlemler
derhal başlatılmıştır. Nitekim, konuyla ilgili herhangi bir tereddüt meydana gelmemesi ve olayların
bütün çıplaklığıyla aydınlatılması için çalışmalar en üst düzeyde sürdürülmektedir. Olayların baş
lamasından kısa bir süre sonra, İl Valisi, İl Cumhuriyet Başsavcısı, İl Jandarma Komutanı ve İl Em
niyet Müdürü derhal Şemdinli'ye intikal etmişlerdir. Adlî yönden olayın soruşturulması amacıyla,
Şemdinli Cumhuriyet Savcısının yanma, yine Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesi hük
mü gereğince yetkili kılman Van Cumhuriyet Savcısı da görevlendirilmiştir. Ayrıca, olayın idarî
yönden incelenmesi için, tarafımdan, derhal, iki mülkiye başmüfettişi görevlendirilmiş, müfettişler
11 Kasım 2005 günü orada görevlerine başlamışlar ve halen, dün gittiğimizde arkadaşlarımız
oradaydılar, belki bu hafta sonu bitirip dönecekler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu olaylara müdahale edilirken hiçbir şekilde demok
rasiden taviz verilmeyecektir. Devletimizin imkân ve kabiliyeti buna fazlasıyla yetmektedir. Özel
likle, bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan en büyük istek ve arzumuz, demokratik haklarını,
yasaların kendilerine tanıdığı imkânlar ölçüsünde aramaları ve tahriklere kapılarak suçlu duruma
düşmemeleridir.
Bilindiği gibi, güvenlik, toplumsal yaşamın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Bu nedenle,
vatandaşlarımızdan, bu tür olaylar karşısında tepkilerini ifade ederken, güvenlik güçlerimizin moral
motivasyonunu bozacak, çalışmalarını engelleyecek tutum ve davranışlardan da uzak durmalarını
bekliyoruz.
Bölgede son günlerde yaşanan terör olaylarından dolayı, hassasiyeti olan, ülkemizin, diğer il
lerimizde de benzer olayların meydana gelmemesi için her türlü tedbir alınmış, illerimizin ihtiyaç
ları da karşılanmıştır.
Milletimiz, sevinçlerin paylaşılarak büyüyeceği, sıkıntıların paylaşılarak azalacağı gerçeğin
den hareketle, birlik, beraberlik ve bütünlüğümüze yönelik hiçbir harekete fırsat vermeyecektir.
Bu tür olayların aydınlatılmasında siyasî partilerimiz ve sivil toplum örgütlerimize de büyük
görevler düşmektedir; çünkü, bu ülke, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, her karış top
rağıyla hepimizindir ve her karışında yaşayan insanlar bizim insanımızdır, biz, büyük bir ailenin
fertleriyiz.
Özellikle vurgulamak isterim ki, otuz yılı aşkın süregelen terörle mücadelemiz, bizlere, terörün
siyasete ve şahsî menfaatlara alet edilmemesi gerektiğini öğretmiştir. Ülkemizi uzun yıllardan bu
yana meşgul eden terör örgütlerine karşı mücadelede, vatandaşlarımıza da birtakım görevler düş
mektedir. Halkımızın öncelikle terörün amacının, vatandaşlarımızı tedirgin etmek, otoriteyi zayıf
göstermek, güvenlik güçlerini şiddet kullanmaya zorlamak ve istikrarsız bir ortamın oluşmasını
sağlamak olduğunu bilmeleri gerekir. Halkımızdan, bu tür eylemleri soğukkanlılıkla karşılayıp
sükûnetlerini korumalarını, bize her zaman olduğu gibi güvenmelerini ve desteklerinin devamını is
tiyoruz. Bu konuda sağduyulu davranan vatandaşlarımıza, siyasî partilerimize, sivil toplum kuruluş
larımıza ve basınımıza teşekkür ediyorum. Basın yayın kuruluşlarımızdan da, bu konuda daha ön
ce, bugüne kadar gösterdikleri hassasiyeti artırmalarını; daha dikkatli ve kamuoyunun duyarlılığını
gözönünde bulundurarak yayıncılık yapmalarının ülkemizin ve ülkemizde yaşayan herkesin
yararına olduğunu ifade ediyorum.
Değerli milletvekilleri, toplumumuzun tüm kesimlerinin meydana gelen bu olaylardan ders
çıkarması, siyasî hesap ve rant kaygısından uzak durması gerekir; çünkü, terör örgütleri bunu is
tiyor. Bitmek üzere olduklarını hesap edip, öyle ya da böyle, bir şekilde kendilerini gündemde tut
mak istiyorlar. Onun için, bu olayları bu yönüyle de değerlendirip, terör örgütlerinin ekmeğine yağ
sürmeyelim.
-232-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
Bu vesileyle, bir arada yaşamanın ortak paydasını 7'den 70'e insanımızla paylaşmamız lazım
geliyor. Bu al bayrağın altında, birbirini anlayan, hoşgörüyle yaşayan vatandaşlarımız bizim
geleceğimizdir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; biz bir yandan teröristlerin yakalanarak
adalete teslim edilmesi konusunda azamî gayret sarf ederken, öte yandan da, demokrasinin kurum
ve kurallarıyla yerleşmesi için gereken her türlü tedbiri tavizsiz bir şekilde almaya devam ediyoruz.
Son yıllarda Hükümetimizle birlikte sağlanan demokratik açılımlar, Avrupa Birliği sürecinde
yaşanan olumlu gelişmeler ve ülkemizin her alanda gösterdiği basanlar ve gelişmeler vatandaş
larımızın rahat bir nefes almasını sağlamıştır. Bu nedenledir ki, terör olayları, ülkemizdeki bu
demokratik gelişmeleri, atılımlan ve açılımlan hedef almıştır; ancak, kaynağı ne olursa olsun, her
türlü teröre karşı tavizsiz bir mücadelenin sürdürüleceğinden her vatandaşım emin olmalıdır.
Bu arada, terörden yılgınlığa düşmemenin, terörle mücadelenin temel şartı olduğu da bilin
melidir. Bu gerçek, terörsüz bir yaşam isteyen insanlann ortak tavn olmalıdır.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, sonuç olarak sizlere şunu ifade etmek istiyorum:
Hükümetimizin ve Bakanlığımızın, Şemdinli'de meydana gelen olayı aydınlatma konusundaki sağ
lam iradesi ile mutlak ve tavizsiz yaklaşımından hiçbir kimsenin şüphesi olmasın ve bu olay, hiçbir
şekilde, geçmişte yaşanan bazı talihsiz olaylarla mukayese edilmesin.
Biz, olayın meydana gelmesinden itibaren, hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa onu
yaptık ve yapıyoruz. Bu nedenle, vatandaşlarımız, soğukkanlılıkla, itidalle, sabırla olayların hukukî
gelişimini beklemelidir. Büyük bir kararlılıkla, olayı bütün yönleriyle ortaya çıkarmak ve suçluları,
kim olursa olsun, yüce adalete teslim etmek bizim en amir görevimizdir. Bundan hiç kimsenin şüp
hesi olmasın. Buna rağmen, olayla alakalı olarak soru işareti taşıyan herhangi bir hususun kal
maması için de, Yüce Parlamentomuzun bu konuda araştırma yapmasında da yarar olduğunu
düşünüyorum.
Bu vesileyle, Yüce Heyetinizi yeniden, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK Parti ve Anavatan
Partisi sıralanndan alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Bakana teşekkür ediyoruz.
Gruplar adına söz istekleri var. Anavatan Partisi Grubu adına İsparta Milletvekili Sayın Erkan
Mumcu...
Sayın Mumcu, önerge sahibi olarak da isteğiniz var, birleştirilmesini istiyor musunuz?
ERKAN MUMCU (İsparta) - Evet.
BAŞKAN - Sürenize ilave ettim; buyurun efendim. (Anavatan Partisi sıralanndan alkışlar)
ANAVATAN PARTİSİ GRUBU ADINA ERKAN MUMCU (İsparta) - Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlanm; sözlerime başlarken, Heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Biraz önce, bu kürsüde söz alan Sayın İçişleri Bakanımızın teröre ilişkin görüşlerini, ülkenin
birlik ve bütünlüğüne ilişkin değerlendirmelerini paylaşmamak mümkün değil. Hepsi, hem ulus
lararası teröre ilişkin olarak hem ülkemizin yaşadığı terör sorununa ilişkin olarak, bir bütünü kap
samasa da, doğru tespitlerdir. Ancak, burada özel bir vesileyle bulunuyoruz. O da hem İktidar Par
tisi hem muhalefet partilerinin verdikleri, sonradan birleştirme karanyla birleştirilen, Şemdinli'de
meydana gelen olaylann açığa çıkanlması konusunda Meclis araştırma komisyonunun kurulması
yönündeki önergelerin görüşülmesidir. Yani, somut bir gündemimiz var: Şemdinli olaylan.
Niye somut bir gündemimiz var; bunun altını çizmek istiyorum; şunun için altını çizmek is
tiyorum: Çünkü, Şemdinli olaylan üzerinden yürütülen spekülasyonlar, tartışmalar, ima yoluyla
yapılan konuşmalar, zan yoluyla ifade edilen bazı düşünceler, haklı ya da haksız olduğunu şu an
bilemeyeceğimiz bir biçimde devletimizi töhmet altında bırakmıştır. Üzülerek ifade etmek zorun-
-233-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
dayız ki, orada kamu görevlilerinin bir suç işlemiş oldukları yolunda yaygınlaşan haberler, devlet
memurlarının, kamu görevlilerinin, terörle mücadele amacıyla dahi olsa, hukukdışına çıktıkları yolun
da bir zannı pekiştirmiştir ve bu zanla beraber bir "derin devlet-görünen devlet" tartışması açılmıştır.
Sayın Başbakanın konuya ilişkin kamuoyuna yaptığı açıklama, olayın lokal bir olay gibi görün
mediği, daha kapsamlı bir boyutunun var olduğu yolunda işaretlerin bulunduğu biçimindedir. Hiç
şüphesiz, bir ülkenin başbakanı böyle bir beyanı, bilgiye dayanmaksızın ifade etmez. Eğer, bu
konuda Sayın Başbakanın kamuoyuyla bu kadarını paylaştığı bilgileri, sağlam kaynaklardan edinil
miş, tutarlı, doğru bilgilerse, bu bilginin bugün burada Türkiye Büyük Millet Meclisiyle paylaşıl
masında hayatî derecede fayda vardır. Bu bilgi burada paylaşılmalıdır; zira, konunun araştırılması,
Mecliste temsil edilen bütün siyasî partilerin ortak iradesiyle, Meclis araştırma komisyonu kurul
ması yönünde tahakkuk etmişse, bu bilgi Türkiye Büyük Millet Meclisiyle paylaşılmalıdır. Eğer, bu,
bir bilgiye dayalı değil, bir zanna dayalı ise, bunun bir zan olduğu da burada ifade edilmelidir; zira,
bu zannın yarattığı tartışmalar, bu zannm yarattığı töhmet, gerçekten, vatandaşlarımızın devlet
otoritesine ve devletin adaletine duydukları güveni tahrip edici yönde işlemektedir.
Değerli arkadaşlar, devlet otoritesinin tesis edilmesi, her zaman güvenlik güçleriyle, kolluk
güçleriyle mümkün olmaz. Esas itibariyle, devlet otoritesinin tesis edilmesinin en önemli aracı
hukuktur, adalettir; zira, hiç kimse, adaletine inanmadığı bir otoriteye sadakat göstermez. Dolayısıy
la, eğer Şemdinli'de meydana gelen olayda, devlete hizmet saikıyla bile olsa, kamu görevlileri bir
suç işlemişlerse, bunun açığa çıkarılması, bunun yargı önüne getirilmesi ve cezalandırılması, dev
let otoritesinin sağlamlaştırılması, vatandaşın devletin adaletine duyduğu güvenin pekiştirilmesi
bakımından artık olmazsa olmazıdır. Zira, biraz önce sözünü ettiğim kaygılar, biraz önce sözünü et
tiğim töhmet sadece ismi belli birkaç kişinin itham edilmesinin ötesinde, devletin bu gibi konular
da hukukdışına çıkabildiği yolundaki kanaati besleyen, güçlendiren bir yargıya dönüşmek üzeredir
ve böyle bir yargının vatandaşlar arasında yerleşmiş olması bu ülkenin başına gelebilecek en kötü
şeylerden birisidir. Bu çerçevede bir hususu daha dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, hepiniz araştırma komisyonlarının yetki ve imkânlarının neler olduğunu
biliyorsunuz. Meclis İçtüzüğüne baktığımızda, Meclis araştırma komisyonlarının bu gibi konuları
araştırmak için yeterli imkân ve yetenekle donanmış olmadığını görürüz; oysa, bu meselenin açığa
çıkarılması, ülkenin birlik ve bütünlüğü açısından, hukuk devletinin işlediğinin herkese gösterilmesi
açısından fevkalade önemlidir. O bakımdan, Parti Grubumuzun teklif ettiği bir kanun teklifi var, o
teklifin içeriği araştırma komisyonunun imkân ve yeteneklerinin geliştirilmesi yönündedir; başka
tekliflerle de zenginleştirilmesi, bizim düşünemediğimiz hususların da ilave edilmesi hiç şüphesiz
mümkündür; ama, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hususun açığa çıkarılması konusunda samimî
bir iradeye sahipse, bu önergenin kabulüyle beraber araştırma komisyonlarının imkân ve yetenek
lerini geliştirecek, soruşturma komisyonlarının sahip olduğu bazı yetkileri, imkânları araştırma
komisyonlarına da verecek düzenlemelerle yola çıkmalıdır. Dolayısıyla, Genel Kurulumuz bu
hususu da gözden kaçırmamalıdır diye düşünüyorum.
Bu meselenin açığa çıkarılması, biraz önce de söylediğim gibi, Türkiye'nin terörle ve bölücülük
le mücadelesinde atacağı son derece önemli bir adım olacaktır. Her şeyden önce, güvenlik güçlerini
bir töhmetten kurtaracaktır, devleti bir töhmetten kurtaracaktır ve hukuk devletinin işlediği, devletin
adaletinin müesses olduğu, işler olduğu konusunda vatandaşın kanaatini güçlendirecektir.
Sevgili arkadaşlarım, adalet, biliyorsunuz, bir terazi ve bir kılıçla temsil edilir. Terazinin dili,
karşılıklı rızayı ifade eder; yani, hak ve hukuk çizgisinde bir dengeyi, bir ahengi, hakkaniyeti ifade
eder; ama, adalet, sadece teraziyle ifade edilmez; adalet, aynı zamanda, kılıçla da ifade edilir. Niye
kılıçla ifade edilir; çünkü, insanlar arasından bir zümre, birileri, daima hak ya da hakkaniyet kar
şısında mütereddittirler, hak çizgisinden çıkmak eğilimindedirler, haddi aşmak eğilimindedirler.
Hak çizgisinden çıkan, haddi aşmak eğiliminde olanları doğrultmak için, adaletin, teraziden başka
-234-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
bir aracı daha vardır; o da kılıcı. Devletin kılıcı keskin olmalıdır arkadaşlar. Devletin kılıcı, vatan
daşın hakkından, hukukundan, hayatından emin olabilmesi için keskin olmalıdır ve bu meselenin
açığa çıkarılmaması, ne yazık ki, ne yazık ki, devletin kılıcının keskinliği konusunda da tereddütler
ortaya çıkaracaktır. Türkiye'nin dört bir yanında, Türkiye'nin uzak köşelerinde, vatandaşların sağ
lığı, selameti için, can ve mal emniyeti için, devlet hizmeti, vatan hizmeti gören insanların töhmet
altında bırakılmasına, eminim ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yüce iradesi rıza göster
meyecektir. Dolayısıyla, sorumluların açığa çıkarılması, fevkalade önemlidir. Sorumlunun, bunu ne
için yapmış olduğu da hiç önemli değildir. Sonuçta, en kutsal amaçlarla yapmış bile olsa, hiçbir şey
adaletten, hakkın ve hakikatin hatırından daha yüksek bir değere sahip değildir.
Değerli arkadaşlarım, bu konu hakkında tartışmaların, sadece bu olaydan ibaret kalmamış olması,
esas itibariyle, bölücü hareketin, bu olayı, bir biçimde, kendi stratejisi, kendi taktik amaçlan doğrul
tusunda kullandığı, yararlandığı ve yararlanmayı sürdürmek eğiliminde olduğunu göstermektedir.
Nitekim, Şemdinli'de meydana gelen olayların başka bölgelere çeşitli biçimlerde yansıtılması
ve bunun bir başkaldırı olarak ifade edilmesi -serhildan kelimesinin Türkçe karşılığı olarak söy
lüyorum- ülke adına kaygı duymamız gereken şeyin sadece ve sadece bir vakadan ibaret ol
madığının altını bize çizmektedir. Onun için, bu vakanın aydınlığa çıkarılması çok önemlidir.
Tabiî ki, şu ana kadar, özellikle kamu görevlilerine dönük isnat ve ithamları değerlendiren bir
yaklaşımı ifade ettim; ama, eğer bu olay terör örgütü tarafından ya da şu anda kimliği teşhis
edilememiş birileri tarafından yapılmışsa dahi, olayın açığa çıkarılması ve sorumlularının cezalan
dırılması devletin görevidir, devlet adına hükümetin görevidir.
Konunun araştırma komisyonuna havale edilmiş olmasının, bir komisyona havale olmaktan
ibaret kalmamasını diliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonlarının imkânları
göz önünde bulundurulduğunda, başka mekanizmaların devreye sokulmasının, özellikle yargısal ve
idarî soruşturma süreçlerinin çok etkili bir biçimde işletilmesinin son derece gerekli olduğunu hatır
latmak isterim.
Bu vesileyle, büyüyen olayın tetiklediği, dolayısıyla, olaya bir ateş dersek, cürmünden daha
fazlasını yakmaya doğru yöneldiği süreci de doğruca anlamamız gerekiyor ve bir şeyi tespit et
meliyiz ki, olayı aydınlatmak, açığa çıkarmak yerine, konuyu daha kapsamlı bir tartışmanın odağına
getirmek, yani, birdenbire bir kimlik tartışmasının odağına getirmek de, Türkiye'nin birlik ve dir
liğine hiçbir katkıda bulunmaz. Yapılması gereken şey, şu aşamada yapılması gereken şey, bir kim
lik tartışması asla değildir ve terör ve güvenlik etrafında, bölücülük sorunu etrafında yaptığımız,
yürüttüğümüz araştırmayı, müzakereyi bir kimlik tartışmasına dönüştürmek, hiçbir zaman Tür
kiye'nin birliğine hizmet etmez, tam tersine, bölücü örgütün değirmenine su taşır. Bundan uzak dur
mamız gerekiyor.
Onun için, Türkiye'de bölücü hareketin tarihçesini belki bir gözden geçirmemiz gerekiyor.
1980'li yıllar öncesinde, 12 Eylül darbesinden önce başlayan bir süreçten söz ediyoruz arkadaşlar.
Marksist-Stalinist bir ayrılıkçı örgütün, bölgede var olan diğer örgütleri sindirmek ve kendi
otoritesini kabul etmek üzere yola çıktığı bir süreçten bugüne geldik. Bu örgütün başında ortaya
koyduğu strateji, bugün de aynı strateji olarak işlemektedir. Ne yazık ki, Türkiye'de, terörle
mücadele ettiğini söyleyen, terörle mücadele konusunda kahramanca mücadeleler ortaya koy
duğunu söyleyen insanlar bile, çoğu zaman bu gerçeği gözden kaçırmaktadırlar.
Sonuç itibariyle, terörist örgütün hedeflediği şey, Stalinist bir yöntemi hayata geçirmektir.
Onun adı şudur: Marksist terminolojiden ödünç alınmış, faşist bir anlayışla yeniden yorumlanmış,
kendisi için sınıf, kendiliğinden sınıf ayırımına dayandırılmış mücadele pratiğini, kendisi için ulus,
kendiliğinden ulus ayırımına uyarlamak. Yani, Stalinist doktirine göre, işçi sınıfı kendi sınıf bilin
cinin farkına varmamışsa, onu bir proletaryaya dönüştürmenin yolu, öteki ilan ettiğiyle bir çatış
manın içine sürükleyerek, kendi sınıf bilincine onu sahip kılmak. Stalinist Apo'nun stratejisi,
-235-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
Stalinist PKK'nın stratejisi budur. Sözümona, bin yıl bir arada yaşayan bu ulus, kendi kimliğinin,
kendi benliğinin ayırdında değildir; onu, kendi ulusal kimliğinin ayırdına vardırmak için, bir
mücadelenin içine; yani, öteki ilan edilenle bir çatışmanın içine sokmak lazımdır. Böylece, Kürt
ulusal bilinci inşa edilebilir. Kürt ulusal bilinci inşa edilmekle de, Kürt ayrılıkçılığının önü açılmış
olur. Strateji budur. Strateji budur ve yirmibeş yıllık uygulaması da aynen budur.
Meseleyi bölücü, ayrılıkçı hedeflerinden ayrıştırarak, basit ve uluslararası güçlerin kullandığı
bir terör girişiminden ibaretmiş gibi görmek, sorunu çözme konusunda hiçbir sağlıklı yaklaşıma ve
anlayışa sahip olmak demek değildir. PKK'nın hedeflediği şey, zaten bu kimlik tartışmasını açmak
ve derinleştirmektir. Bugün, yeniden Türkiye'yi bir kimlik tartışmasına, derinleşen bir kimlik tartış
masına sürüklemenin Türkiye'ye ne faydası olacağını ben anlayabilmiş değilim.
Eğer farklılıklarımızı görmek istiyorsak, PKK'nın yaptığı gibi farklılıkları işaret etmek istiyor
sak, farklılıkları bir düşmanlığa dönüştürmek istiyorsak, bu, anlaşılabilir bir şeydir; ama, Türkiye
Büyük Millet Meclisine mensup hiç kimsenin, sağduyuya, vicdan ve izana sahip hiçbir vatan
daşımızın böyle bir niyetinin olabileceğini düşünmek bile istemem; ama, gaflet yoluyla bile olsa,
PKK'nın değirmenine su taşımaktan uzak durmalıyız.
Aylardır, Türkiye'de, bölücü hareketin, yeni gelişmeler, yeni uluslararası gelişmeler ışığında,
yeni bölgesel gelişmeler ışığında bir strateji değişikliğine gitmeye hazırlandığını, gittiğini, artık
terörden ibaret olmayan bölücü, ayrılıkçı mücadele yöntemleriyle kendisine yeni bir yol çizdiğini;
ancak, teröre ve teröre karşı reflekslere ayarlanmış bir mücadele anlayışının, Türkiye'nin
mücadelesini başarıya götüremeyeceğini anlatmaya çalışıyoruz.
Bu vesileyle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin konuyu ele alan bir genel görüşme yapmasını,
muhalefet partileri olarak istedik. O gün, iktidar partilerimizi ikna etmek, bu konuyu görüşmeye ik
na etmek mümkün olmadı. O gün, Ankara'da, Diyarbakır'da yüksek sesle söylenmiş cümleler,
"sorun benim sorumundur" tarzında kahramanca ifade edilmiş cümlelerle sorunun çözülebileceği
yolunda, kısmen kamuoyunda kısmen parlamenter arkadaşlarımızda, milletvekili arkadaşlarımızda
bir kanaat vardı.
O günden bugüne nelerin olduğunu bir gözden geçirelim değerli arkadaşlar. Klasik gerilla
metotlarıyla terör yerine, daha çok sivil itaatsizlik modeline dayalı başkaldırı, ayaklanma girişim
lerinin prova edildiği bir sürece girdik mi girmedik mi? Peki, bundan Türkiye bir şey kazandı mı?
Peki, Türkiye bununla mücadele etmeye hazır mı? "Teröre karşı işbirliği, teröre karşı işbirliği..."
Başından beri aynı şeyi söylüyoruz. Hiç şüphesiz, Türkiye'nin birlik ve dirliğini korumakta,
hepimiz anayasal, yasal, ahlakî, siyasî mesuliyetlere, ortak mesuliyetlere sahibiz ve bu kadar kap
samlı bir meseleyle mücadele, hiç şüphesiz bir millî mutabakat ve bir millî strateji gerektirir. Biz
buna açık olduğumuzu söylediğimizde, biz buna katkı sunmaya hazır olduğumuzu söylediğimizde,
biz buna katkılarımızın ne olacağını ifade etmeye çalıştığımızda, ne yazık ki, terörden medet um
mak, kandan ve gözyaşından siyasî rant elde etmeye çalışmakla itham edildik.
Değerli arkadaşlarım, çok üzülerek ifade ediyorum ki, bu cümleler, benim hayatımda duy
duğum en ağır küfürden daha ağır hakaret içermektedir ve bunun, iyi niyetli, samimî, ülkenin bir
lik ve beraberliğinden yana bir işbirliği teklif etmekten öteye hiçbir niyeti olmayan bir girişim kar
şısında ifade edilmiş olması da, bana göre vicdan ve izanla ifade edilmez. Bunu yapmamak lazım;
hiç olmazsa bu konuda bunu yapmamak lazım.
Siyasî rekabetin meşru olduğunu, demokratik rekabetin meşru olduğunu hepimiz biliyoruz.
Eğer bu mesele üzerinden birbirimizi eleştirerek varabileceğimiz bir yer olduğunu zannediyorsak,
çok yanılıyoruz ve eğer bu mesele üzerinden bir siyasî rekabet üretmenin birine bir faydası olsay
dı, geçmişte bunun örneklerini görürdük. Hiç böyle bir şey yok ve bu konuda eleştirmeye niyetlenir
sek, söylenecek o kadar söz var ki, söylenecek o kadar söz var ki; hele hele, metin dışı konuşulan
cümlelerde söylenecek o kadar söz var ki... Maksadımız hiç kimseyi mahcup etmek filan değil,
maksadımız yardımcı olabilmek.
-236-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
Şimdi, sürekli bir sorundan söz edildi; ama, çaresinden söz edilmedi. Önce, sorunun doğru teş
his edilmesi lazım, çarelerinin de ondan sonra, peş peşe doğru konulması lazım. Müsaade ederseniz,
iktidarın bu konuya ilişkin yaklaşımındaki yanılgılarına da işaret edecek şekilde, konuyu ayrıntılı
bir biçimde ele alalım.
Değerli arkadaşlar, bu sorun, bir etnik sorun değildir ve bu soruna "Kürt sorunu" denilemez.
Bu cümle, Türkiye'de Kürtlerin yaşamadığı anlamına gelmez; bu cümle, Türkiye'de Kürtlerin, Kürt
kimliğinden kaynaklanan sorunlarının bulunmadığı anlamına da gelmez; ama, sorunun daha kap
samlı pek çok niteliği ve boyutu yanında, bir tek etnik boyuta indirgenmiş olmasının, çözümü im
kânsız hale getireceğini anlatma çabasıdır bu cümle. Bunu anlamamız gerekiyor. Soruna etnik bir
tanım koyduğunuz zaman, çerçeveyi etnik bir alandan üretmek, çözümü etnik bir çerçeveden üret
mek zorunda kalırsınız. Oysa, sorun, etnik bir sorun değildir. Sorun, demokrasi sorunu mudur; evet,
sorun, bir yanıyla demokrasi yoksunluğu sorunudur. Özellikle Türk demokrasisinin bugüne göre
çok daha niteliksiz olduğu dönemlerden, darbe dönemlerinden biriktirilmiş, bugüne kadar gelmiş ve
bugüne kadar gelen siyasetin konuyu kapsayıcı bir biçimde ele alamayışının yarattığı bir birikim
den söz ediyoruz. Çözüm için daha fazla demokrasi mi; kesinlikle evet. Çözüm için daha fazla hak
ve özgürlük mü; kesinlikle evet. Ama, bunların çözmeye yeterli olduğunu düşünüyorsanız
yanılıyorsunuz. Daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve özgürlüğün bölücü-aynlıkçı hareketi sön
düreceği yolunda, kesinlikle söndüreceği yolundaki kanaat tutarlı değildir. Örneği İspanya ve
Bask'tır. Örneği Avrupa'nın pek çok ülkesinde görülmüştür. Sorun, bir geri kalmışlık sorunu mudur;
evet. Ama, Türkiye'nin geri kalmışlığında hiç kuşku olmayan başka bazı bölgeleriyle mukayese
edildiğinde sorunun sadece salt bir geri kalmışlık sorunu olarak görülemeyeceğini de anlamamız
gerekiyor. Yani, Türkiye'de Kastamonu'da, Kütahya'da yoksulluğun ve geri kalmışlığın olmadığını
mı söyleyeceğiz?! Ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Türkiye'de terör eylemlerinin yaygın ol
duğu, yoğun olduğu bölgelerle mukayese edildiğinde Kastamonu'nun, Kütahya'nın, Afyon'un pek
çok köşesi çok daha geri kalmıştır, çok daha mağduriyet içerisindedir, çok daha yoksuldur.
SONER AKSOY (Kütahya) - Kütahya'da öyle bir şey yok.
ERKAN MUMCU (Devamla) - Bu mukayeseyi...
İsterseniz düzeltelim. Peki, Kütahya milletvekillerimizi de incitmeyelim. Kütahya'da böyle bir
şey olmasın. Kütahya fevkalade müreffeh bir bölgedir; kabul edelim. Ben İsparta'yla mukayese
edeyim. İsparta'nın Sütçülerinin Şırnak'tan daha ileri olduğunu söyleyebilecek bir Allah'ın kulu
yoktur. Mesele şudur arkadaşlar: Mesele, bir geri kalmışlık sorunundan ibaret değildir. Kaldı ki, geri
kalmışlık sorununun çözümüne ilişkin kapsamlı bir yaklaşım ortaya koymadıkça, bu sorunu ikide
bir ortaya koymanın, bunu ifade etmenin, geri kalmışlığa ve farklılıklara vurgularda bulunmanın da
bir değeri yoktur. İktidarsanız, iktidar gibi davranacaksınız; muhalefetseniz, muhalefet gibi dav
ranacaksınız. Sürekli muhayyel, hayalî hedefler ima ederek, sürekli bilinmeyen muhataplar ima
ederek varabileceğimiz bir yer yok.
Araştırma önergesinin, araştırma önergenizin ilk cümlelerine bir bakar mısınız... Bakın, ben
size okuyayım: "Ülkemizde son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler ile demokratik kazanımlar,
temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasındaki kararlılık, AB sürecinde atılan başarılı adımlar, ül
kemizi istikrar, huzur ve güven ülkesi haline getirmiştir."
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Doğru...
ERKAN MUMCU (Devamla) - "Türkiye'de yaşanan bu güzel gelişmeler ve 3 Ekim 2005
tarihinden itibaren başlayan yeni süreç sekteye uğratılmak istenmektedir."
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Doğru...
ERKAN MUMCU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, "doğru" diyen arkadaşlarım ya da Sayın
Başbakan ya da grup sözcüleri, gelip, burada, kimin, neyi sekteye uğratmak istediğini apaçık söy
lemelidir. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
-237-
TBMM B: 22 23 .11 . 2005 O: 2
İma, korkakların dilidir. İma, bilgisizlerin dilidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, millî iradenin
tecelligâhı olarak, imayla konuşulacak bir yer değildir. Burada açık konuşmak lazım. Neyi kas
tediyorsunuz; derin devleti mi kastediyorsunuz? Bunu mu kastediyorsunuz? Böyle bir derin devlet
mi var? Varsa, getirin, demokratik bir hukuk devleti olmanın gereğini yapalım. Bu millet, size,
anayasa değiştirebilecek çoğunluğu, sırf, caka yapın diye vermedi; sadece, pazarlama faaliyetleriy
le meşgul olun diye vermedi. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Babalar gibi(!) özelleştirmeler
yapın diye vermedi.
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Milletin iradesini sattın!..
ERKAN MUMCU (Devamla) - Gelip, bu Meclis kürsüsünden, kendi parti grubunuz da dahil olmak
üzere, milletvekillerine yalan beyanlarda bulunun diye vermedi. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Millet iradesini sattın!..
ERKAN MUMCU (Devamla) - Millet, bunu, kendisine hizmet etmeniz için verdi. Eksiğiniz
mi var; biz, hazırız. Türkiye'nin şeffaf, demokratik bir hukuk devleti olarak işlemesi için haklar ve
özgürlüklerin önünde ne engeliniz ne eksiğiniz varsa, biz hazırız.
FATMA ŞAHİN (Gaziantep) - Önce millete git, güvenoyu al, öyle gel!
ERKAN MUMCU (Devamla) - Eğer akıl yönünden, bilgi yönünden, proje yönünden bir des
tek icap ediyorsa, Türkiye'nin üniversiteleri, Türkiye'nin siyasî partileri, Türkiye'nin aydınları, Tür
kiye'nin derin irfanı sizi desteklemeye yetecektir.
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - İhtiyacımız yok!
ERKAN MUMCU (Devamla) - Yeter ki, bunu yapma iradenize sahip olun ve bu iradenizi or
taya koyun. Bu iradeyi ortaya koymadıktan sonra, sürekli karanlığa ateş etmekten vazgeçin, ima et
mekten vazgeçin, komplo teorilerinin önünü açmaktan vazgeçin. Bu komplo teorileri, devlete
duyulan güveni tahrip ediyor, devletin adaletine duyulan inancı tahrip ediyor.
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Köstek olmayın yeter!
ERKAN MUMCU (Devamla) - Size düşen görev, devletin adaletinin işlediğini göstermektir,
apaçık göstermektir. Bunu göstermek isteyen, işi komisyona havale etmez. Bunu göstermek isteyen,
ima yoluyla konuşmaz. Bunu yapmak isteyen, ima yoluyla konuşmaz.
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Meclisin komisyonunu nasıl küçümsüyorsun?!
ERKAN MUMCU (Devamla) - Bunu da hep beraber Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel
Kurulunda göreceğiz.
Şimdi, bir soruyu sormak istiyorum. Üçüncü yılını tamamlamış... (AK Parti sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın hatibe müdahale etmeyelim lütfen.
ERKAN MUMCU (Devamla) - Sayın Başkanım, tamamlayacağım; ama, benden önceki
konuşmacıya gösterdiğiniz toleransın aynısını bana da gösterirseniz, şükranlarımı ifade ederim.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Size bir şey söylemedi...
ERKAN MUMCU (Devamla) - Değerli arkadaşım, şimdi bir şey soracağım; 1999 yılında baş
layan bir süreç vardı; Türkiye'nin Suriye'yle savaşı da göze alacak biçimde PKK'nın himaye edil
mesine son verilmesini talep eden kararlı duruşuyla başlayan süreç. Bu süreç, Suriye'nin terör ör
gütüne destek vermesinin önünün kesildiği ve Kuzey Irak'ın terör örgütü için bir geri üs olarak kul
lanma imkânlarının ortadan kalktığı bir döneme işaret ediyordu. Nitekim, bu dönem içerisinde terör
yavaşlamıştır ve terör örgütünün toplum üzerindeki etkinliği de kırılmıştır. 2002 yılına gelinceye
kadar devam eden bu süreç, daha doğrusu 1 Marta kadar gelen, devam eden bu süreç, ne yazık ki,
Türkiye tarafından iyi değerlendirilmiş, fırsatları iyi değerlendirilmiş bir süreç değil. 1 Marttan son
ra yeni bir konjonktür ortaya çıkmıştır. Bu konjonktür, Kuzey Irak'ın yeniden terör örgütü için bir
geri üs olarak kullanılabilir kılındığı süreçtir.
-238-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
Burada, hep birlikte, 1 Mart tezkeresini oyladık. Bu tezkerenin ülkenin hayrına olduğu ya da
olmadığı yolunda yorumlar yapıldı; ama, şunu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, konuşmanızı tamamlayın.
ERKAN MUMCU (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum.
...bilmemiz gerekiyor değerli arkadaşlarım: 1 Marttan sonra PKK, Kuzey Irak'ı yeniden kul
lanmaya başladı ve biz, terör örgütünün faaliyetlerine mâni olunması için, bunun bu faaliyetlerin
den menedilmesi için Amerika'dan rica eder konuma geldik. Bu, Türkiye'nin terörle mücadelesinde
kaybettiği, daha doğrusu stratejik bir kayıp yaşadığı bir dönemdir ve halen ricacı pozisyonumuzu
sürdürüyoruz.
Burada, bu ricacı pozisyonumuza karşı hangi duyarlılığın geliştirilip geliştirilmediği bahsi bir
tarafa, insanlarımızı kaybettiğimizi, devletin otoritesinin sarsılmaya devam ettiğini görmek ve buna
bir tedbir almak zorundayız.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - Başa çuval geçirilmesi...
ERKAN MUMCU (Devamla) - Bu gerçeği gözardı etmeden; yani, sorunun uluslararası iliş
kilerden beslenen tarafını gözardı etmeden çözümleri tek tek ortaya koymalıyız.
Çözümlerin en başında geleni, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde kendi yerini, kendi
konumunu, kendi arzu ettiği, kendi gücüne mütenasip bir biçimde net olarak ortaya koymasıdır. Bu
sorun, uluslararası ilişkiler alanından beslenen bir sorundur. Türkiye'nin bu alandaki varlığını iddia
etmesi, gücünü ortaya koyması, bu sorunun nihaî olarak çözülmesi için "olmazsa olmaz" denecek
kadar hayatîdir.
İkincisi, sorunu besleyen bir faktör olarak geri kalmışlığın önlenmesi, giderilmesi, böl-
gelerarası gelir farklılıklarının önlenmesi hiç şüphesiz önemlidir; ama, ikide bir dile pelesenk edilen
Teşvik Yasasının buna derman olmayacağı açıktır.
Sayın Başbakan Teşvik Yasasından umduğu faydayı bulamadıklarını kendisi kamuoyuna çeşit
li beyanlarıyla ifade ediyor. Ben de buradan kendisine sormak istiyorum: Sayın Başbakan, bu Teş
vik Yasasının işlemeyeceğini, bu Teşvik Yasasının gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak, gelir
dağılımını, bölgelerarası kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırmak bir yana daha da derinleş
tireceğini size ifade etmeyen kaç kişi kaldı?! Yani, Bakanlar Kurulu üyelerinizin tamamı, millet-
vekillerinizin çok büyük bir kısmı, parti grubunuzun çok büyük bir kısmı, işadamlannız...
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Bizim adımıza konuşma!
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Kendi adına konuş!
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Kim verdi sana bu hakkı?!
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - İm
zanız var ama...
ERKAN MUMCU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bunu, siz istiyorsanız, gelir beni yalanlar
sınız. (AK Parti sıralarından "imza, imza" sesleri)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatibe müdahale etmeyelim.
Sayın Mumcu, siz Genel Kurula hitap edin lütfen.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - İyi de bizim adımıza konuşamaz ki!
ERKAN MUMCU (Devamla)' - Kimsenin adına konuşmuyorum, kendi adıma konuşuyorum;
sadece bir soru soruyorum. Sorum da şudur: Size bunu hatırlatmayan kaldı mı; Odalar Birliği,
sanayi odaları, siyasî partiler, milletvekilleriniz, bakanlarınız...
-239-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
İmza konusuna da bir cevap vereyim. Siz değerli arkadaşlarım, Bakanlar Kurulu üyesi herhan
gi bir bakanın kendi görüşü farklı olduğu için Bakanlar Kurulunun iradesini tıkamaya hakkı ol
duğunu mu düşünüyorsunuz?!
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Şerh koyabilirdin.
ERKAN MUMCU (Devamla) - Evet, ben de bunu yaptım zaten. Ben de bunu yaptım. Açık ve
kapalı olarak yaptım. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Ben de bunu yaptım. Mesele böyle bir
muhasebe değil arkadaşlar. Anlatmaya çalıştım.
HAYATİ YAZICI (İstanbul) - Nerede yaptın yahu?!
ERKAN MUMCU (Devamla) - Nerede yaptığımı size arkadaşlarınız anlatırlar, onlar biliyor
lar. Ben hâlâ onların doğru sözler söyleyip, doğru beyanlarda bulunabileceklerine dair bir umut
taşıyorum.
ZÜLFÜ DEMÎRBAĞ (Elazığ) - İkibuçuk sene niye bekledin?! (Anavatan Partisi sıralarından
"Sus" sesleri)
ERKAN MUMCU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sevgili arkadaşlar, şimdi gelelim asıl fay
daya. Türkiye, bu vergi politikalarıyla, Türkiye, bu muafiyet ve istisnalarla ve bu teşvik
politikalarıyla gelir adaletini sağlayamaz, bölgelerarası kalkınmışlık farklarını ortadan kaldıramaz,
terörün de beslendiği bir sorun olan işsizlik ve geri kalmışlık sorunlarını çözemez. Bunu çözmenin
yolu, sektörel ve bölgesel bir farklılaşmayı mümkün kılan, küresel bir rekabet stratejisiyle ilişkilen-
dirilmiş, ulusal bir rekabet stratejisiyle ilişkilendirilmiş teşvik politikalarının hayata geçirilmesidir;
ama, bundan daha önemli olan bir şey var, ikide bir farklara işaret etmekten, farklılığımıza işaret et
mekten vazgeçmemiz gerekiyor. Eğer fark arıyorsanız, tek yumurta ikizleri arasında da fark vardır.
Tek yumurta ikizlerinin bile arasında yüzlerce, binlerce fark sayabilirsiniz. Bin yıldır bir arada
yaşayan bir milletin unsurlarını farklarıyla ifade etmeye başlamak, hiç hayra alamet bir iş değildir.
Batı sosyolojisinden ödünç alınmış tanımlarla bu ülkeye kimlik tarifleri yapamazsınız. Bu ül
kenin sorunu, bir kimlik tarifinin yapılmamış olması filan değildir. Anayasadaki bir kimlik tarifini
ucundan kıyısından eğip bükerek ifade etmenin de kimseye bir faydası olmaz. (Anavatan Partisi
sıralarından alkışlar) PKK'nın yapmaya çalıştığı şey, zaten kimlik ve kimliğin anayasal tanımı
sorununu gündeme getirmektir.
BAŞKAN - Sayın Mumcu, tamamlar mısınız.
ERKAN MUMCU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Bunu yapmanın kimseye bir faydası yok. Biz, bin yıldır bir arada yaşayan bir milletiz. Bizim
kardeşliğimiz ortak tarihimize bağlıdır. Bizim kardeşliğimiz ortak değerlerimize bağlıdır. Bizim
kardeşliğimiz ortak ülkülerimize bağlıdır ve Türkiye'nin bölücü, ayrılıkçı hareketle baş edebil
mesinin nihaî yöntemi, biraz önce saydığım metotların tamamının üzerine, ortak değerlere dayalı,
ortak ülküleri kurmaya çalışan bir dünya görüşünü, bir ideolojiyi, çağdaş, demokratik Türkiye
ideolojisini bütün fertlerine anlatabilmesine bağlıdır.
Onun için, bu konuda tereddütler yaratan, sürekli farklılıklara işaret eden, sürekli kimlik tartış
masını besleyen tartışmalardan bir yere varamayız; bunlardan uzak duralım, bunlar Türkiye'ye bir
şey kazandırmaz. Türkiye'nin meselesi, bu tarifin yapılmamış olması değildir, bu tarif yapılmıştır.
Bugün bu tarifi yeniden yapmaya hiç kimsenin ihtiyacı yoktur. Bu tarifi yeniden yapmaya çalışmak
kimsenin görevi filan da değil.
Önemli olan şudur, şunu söylemeliyiz vatandaşlarımıza: Hak mı istiyorsunuz, özgürlük mü;
sonuna kadar evet; demokrasi mi; sonuna kadar evet; insan hakları mı; sonuna kadar evet; kardeş
lik duyguları içinde fırsat eşitliği mi, adalet mi; sonuna kadar evet; ama, birilerinin, bölünebilir bir
Türkiye hayali içinde olduklarını biz biliyoruz, eminim sizler de biliyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın Mumcu, lütfen...
-240-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
ERKAN MUMCU (Devamla) - Son sözümü söylüyorum Sevgili Başkanım.
Söylememiz gereken şey şudur: Adalete, kardeşliğe, eşitliğe, hakka, özgürlüğe evet; ama,
bölünebilir Türkiye'ye sonuna kadar hayır, yüz milyon kere hayır!
Çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (Anavatan Partisi sıralarından ayakta alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Mumcu.
Sayın milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın İsmet
Atalay konuşacaktır.
Buyurun Sayın Atalay. (CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz 20 dakika.
CHP GRUBU ADINA İSMET ATALAY (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Hak
kâri İlinde ve ilçelerinde yaşanan olaylar için Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge üzerinde
Grubum adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, biraz evvel, burada, İçişleri Bakanını dinledik, Anavatan Partisi Genel
Başkanını dinledik. Bizim konumuz, Meclise verilmiş bulunan, gerek bizim tarafımızdan gerek AK
Parti tarafından gerekse Anavatan Partisi tarafından verilen araştırma önergeleriyle ilgili konuşmak,
Hakkâri Şemdinli ve Yüksekova'da meydana gelen olayları anlatmaktı; ama, ne yazık ki, ne Bakan
ne de Anavatan Partisi Genel Başkanı bu konulara girmeden, özellikle İçişleri Bakanı, dünyadaki
terörle ilgili görüşlerini, yapılması gerekenleri anlatmıştır.
Bugün, burada, sevindirici olan bir konuya da tanık olmaktayız. Hepinizin çok iyi bildiği gibi,
biz, geçtiğimiz günlerde, Meclisi toplantıya çağırarak terörle ilgili bir Meclis araştırması talebinde
bulunmuştuk; ama, o gün, AK Parti, bu girişimimizi engelleyerek, önce Mecliste çoğunluk sağ
lamayarak, daha sonra, çoğunluk sağlandıktan sonra, Başbakan da dahil olmak üzere, Meclise gel
meyerek bu konunun tartışılmasını, görüşülmesini engelleme yönünde bir hareketin içerisinde
bulundular. Bugün, sevindirici olan yanı, Başbakanın da burada olmasıdır diye değerlendiriyorum
değerli arkadaşlarım.
Değerli arkadaşlar, Hakkâri ve ilçelerinde temmuz ayından itibaren ivme kazanan terör olay
ları, Şemdinli İlçesinde yaşanan son bombalama olayıyla tüm ülkede üzüntüyle karşılanan hassas
bir noktaya gelmiştir. Bu noktada, olayları örtbas etmek, görmezlikten gelmek ya da bunu sadece o
çerçevede bir olay gibi değerlendirmek mümkün değildir. Şemdinli'de, Hakkâri'de yaşananlar,
sadece 9 Kasımda ortaya çıkan olaylar değildir. Olaylar, tüm dehşetiyle temmuz ayından beri devam
etmektedir. Peki, ne oldu; son beş ayda, Hakkâri'de olaylar bu boyuta nasıl taşındı? Bu konuda bir
çok kişi düşüncelerini açıkladı. Ben, önce, Hakkâri'de son beş ayın bilançosu hakkında kısaca bilgi
vermekle konuşmama devam edeceğim.
Hakkâri İl merkezinde, temmuz ve kasım aylarında 4 patlama olmuştur. Bunlardan birincisi;
1.7.2005 tarihinde, Hacı Demir adlı bir şahsa ait araçta patlama meydana gelmiş ve bu sırada olay
yerinden geçmekte olan Tahir Akarsu ve Kemal Gezer adlı yurttaşlarımız çeşitli yerlerinden hafif
şekilde yaralanmışlardır.
İkinci olay: 29.7.2005 tarihinde, İş Bankası arkasında MNG karşısında, 34 TA 0245 plakalı
araçta meydana gelen patlamada, Assubay Şevket Kaygısız ile Burhan Baykal şehit olmuşlardır.
Olayla ilgili olarak, aynı gün, nöbetçi cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltına alınan İskân
Kazancıoğlu ve Faik Baş isimli şahıslar, cumhuriyet başsavcılığınca serbest bırakılmışlardır.
Üçüncü olay: 10.9.2005 tarihinde, korucubaşı olan Hasan Özsucu'nun evine bahçesine 2 el
bombası atılmış, olayda ölen ya da yaralanan olmamıştır. Bu olayla ilgili olarak gözaltına alınan
Kinyas İnci ve İbrahim İnci isimli şahıslar tutuklanmışlardır.
-241-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 2
Dördüncü olay: 11.10.2005 tarihinde, iki araç arasına konulan bomba patlamış, olayda ölen ya
da yaralanan olmamıştır.
Yüksekova İlçesinde, temmuz ve kasım ayları arasında 8 bombalama olayı olmuştur.
Birinci olay: 29.7.2005 tarihinde, emniyet lokali girişi lojmanlar nokta kulübesi karşısında, öğ
retmenlerin kaldığı binanın önündeki çöp kutusuna konulan bombanın patlaması sonucunda, polis
memuru Osman Yenipmar yaralanmıştır.
İkinci olay: 31.8.2005 tarihinde, bir iş merkezinde, merdiven altına konulan el yapımı, basınç
etkili bombanın patlaması sonucunda, Şahin Petrol adlı işyerinde maddî hasar meydana gelmiştir.
Üçüncü olay: 2.9.2005 tarihinde Van Erciş Seyahat Firmasına ait otobüsün altına konulan bom
banın patlaması sonucunda, otobüste ve çevrede bulunan işyerlerinde maddî hasar meydana gelmiştir.
Dördüncü olay: 15.9.2005 tarihinde, Zağroş İş Merkezinin üçüncü katında patlama gerçekleş
miş ve büyük çapta hasar meydana gelmiştir.
Beşinci olay: 2.10.2005 tarihinde 2 patlama meydana gelmiştir. Yeşildere Mahallesinde pat
lama gerçekleşmiş, bu patlama için yapılan incelemeler sırasında, çöp kutuları arasında ikinci bir
patlama daha olmuş, olayda Başkomiser Hamdi Kaman, polis memurları M. Birol Coşkun ve Meh
met Tokmak yaralanmışlardır.
Altıncı olay: 20.12.2005 tarihinde Huzur Lokantası önünde patlayan el yapımı, basınç etkili,
anahtar sistemi belli olmayan bombanın patlaması sonucunda bina, işyeri ve araçlarda maddî hasar
meydana gelmiştir.
24.10.2005 tarihinde, askerlik şubesi nöbet kulübesi altına bırakılan bombanın patlaması
sonucunda, askerlik şubesi binası ile çevrede bulunan binalarda maddî hasar meydana gelmiştir.
Yine Yüksekova'da, 28.10.2005 tarihinde, Zağroş İş Merkezinin dördüncü katına, cinsi belir
lenemeyen roket silahıyla saldırı yapılmıştır.
Şemdinli İlçesinde, temmuz ve kasım ayları arasında 5 bombalama olayı yaşanmıştır. Birinci
olay, 5.8.2005 tarihinde Şemdinli İlçesi İlçe Jandarma Komutanlığı Misafirhanesinin önünde mey
dana gelen patlamada; Dursun Çetin, Durmuş Ali Uzun, Evren Ayyarkın, Ramazan Çakar, Kaan
Kayabaşı isimli jandarma uzman çavuşlar şehit olmuşlardır, jandarma er İnan Hakan yaralanmıştır.
Yine 1.9.2005 tarihinde, 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliklerinin düzenlendiği alana yakın bir
yerde patlama meydana gelmiş, olayda 13 şahıs hafif şekilde yaralanmıştır.
7.10.2005 tarihinde, Moda Mahallesinde bir minibüsün altında patlama meydana gelmiş, olay
neticesi ölen veya yaralanan olmamıştır.
28.10.2005 tarihinde, Sermet Caddesi Emniyet Müdürlüğü binası, emniyet müdürlüğü makam
odası hizasına bırakılan, muhtemelen ses bombası olan şüpheli bir paketin patlamasıyla birlikte
maddî hasar meydana gelmiştir, ölen ya da yaralanan olmamıştır. Çalışmalar neticesinde Cafer Er,
Mesut Öpegin, Haşim Töre, Harun Öpegin, Sadık Caner, Devrim Yurdakul, Abdulsamet Akgündüz,
Ömer Geylani ve Mehmet Öpegin yakalanmışlar, güvenlik birimleri tarafından sorgularının ardın
dan Emniyet Müdürlüğünce serbest bırakılmışlardır.
Beşinci olay ise, 1.11.2005 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı gazinosunun yanındaki büfe
önünde bir araca yerleştirilen patlayıcı maddenin patlaması sonucu ilk belirlemelere göre, 3 polis
memuru, 1 asssubay, 3 uzman çavuş, 16 vatandaş hafif şekilde yaralanmıştır. Birçok kamu kuruluşu
binaları ile vatandaşlara ait ev ve işyerlerinde hasar meydana gelmiştir; olayda can kaybı olmamıştır.
Değerli arkadaşlar, bu olayla ilgili, arabanın plakasından hareketle araç sahibi yakalanmış, araç
sahibi sorgulamaya alınmış, arabayı iki üç gün evvel tanımadığı şahıslara sattığını beyan etmiş, ne
yazık ki, bu şahıs, ne tutuklanmış ne de gözetim altında tutulmuş, derhal serbest bırakılmıştır. Bunu
da, bir hukukçu olarak çok garipsiyorum; yani, böyle bir olayda arabanın sahibinin bulunup, bu suç
la ilintisinin araştırılmadan bırakılması da dikkat edilecek hususlardan birisidir.
-242-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
Değerli arkadaşlarım, yine, Hakkâri Merkez, Yüksekova, Şemdinli İlçelerinde son zamanlarda
yaşanan ve gittikçe tırmanan bu olaylar, ülkede büyük üzüntü yaratmış, yörede büyük korku ve endişeye
yol açmıştır. Olayların hemen ardından Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından görevlen
dirilen ve içinde benim de yer aldığım heyet, Şemdinli'de incelemelerde bulunmuştur; heyetimizin yap
tığı incelemelerde olayın ne şekilde geliştiği aşağıda arz edeceğim şekilde tespit edilmiştir.
9 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli İlçe merkezinde Özüpek Pasajında yer alan bir kitabevine
konulan bombanın patlaması sonucunda, 1 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 8 vatandaşımız da
yaralanmıştır. Bombalanan kitabevinin sahibi Selimi Yılmaz, bombayı atan Veysel Ateş'in peşinden
koşarak, bu şahsın yakalanması için halktan yardım istemiş, kaçmakta olan Veysel Ateş, 30 AK 933
plakalı renault marka araçta kendisini bekleyen başçavuşlar Ali Kaya ve Özcan îldeniz'le birlikte
vatandaşlar tarafından yakalanarak güvenlik güçlerine teslim edilmişlerdir.
Değerli arkadaşlarım, orada dinlediğimiz vatandaşların bize aktardığına göre, Veysel Ateş, bu
araçla olay yerine gelmiş, bombayı attıktan sonra kaçarken, bu araca binmek istemiş, halkın yardım
ve desteğiyle bunlar suçüstü yakalanmışlardır. Bombalama eylemine kansan kişileri güvenlik güç
lerinin gözaltına almasından sonra dağılmayan vatandaşlar, delillerin karartılacağı iddiasıyla, bu
kişilere ait olduğunu iddia ettikleri renault marka beyaz arabanın başından ayrılmamışlardır. Sav
cılık tarafından yapılan inceleme sonucunda aracın bagajında 3 kalaşnikof tüfek, 10 şarjör ve
güvenlik güçlerinin kullandığı sanılan yeleklerin bulunduğu tespit edilmiş; ayrıca, siyah bir çan
tanın içinde Makine Kimya yapımı el bombası ile 4 dosya bulunmuştur. Dosyalardan birinde, araca
ait kimlik belgeleri ve bombanın konulduğu dükkânın sahibine ilişkin kimlik bilgileri ile bombanın
patladığı pasaj ve dükkânın krokilerinin içerisinde bazı şahısların kimlik bilgilerini içeren listelerin
olduğu görülmüştür.
Savcının yaptığı incelemeler sürerken halkın toplandığı yere bir panzer üzerinden ateş açılmış,
daha sonra da gözcü konumunda olduğu sanılan Tanju Çavuş isimli uzman çavuş, birlikte olduğu
kişilerle suç delillerini yok etmek ve yakalanan aracı, çıkacak panik arasında kaçırmak amacıyla
kalabalığın üzerine ateş etmiş ve bu arada Ali Yılmaz isimli yurttaşımız hayatını kaybetmiş 4 yurt
taşımız da yaralanmıştır. Bu olay sonrasında savcı, incelemelerini tamamlayamadan olay yerinden
ayrılmak zorunda kalmıştır.
Güvenlik güçlerinin gözaltına aldığı 4 kişiden Ali Kaya ile Özcan İldeniz'in, aslında, gözetim
altına alınmadan jandarma veyahut da askerî birlikler tarafından güvenli bir yere götürüldükleri an
laşılıyor. Bu iki kişi, hâkime sevk edilmeden daha sonra savcılıkça serbest bırakılmıştır. Tanju
Çavuş ile Veysel Ateş ise Şemdinli Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilerek tutuklanmışlardır.
Şimdi, bu olaylara baktığınız zaman, Veysel Ateş'in münferit hareket etmediği, Tanju Çavuş'un
münferit hareket etmediği, adı geçen assubay başçavuşlarla birlikte olay yerine gittikleri, olaya
karıştıkları açıkça anlaşılmaktadır; ancak, savcılıkça yapılan tutuklamada Veysel Ateş'in bombayı
atan kişi olarak tutuklandığını, Tanju Çavuş'un ise meşru müdafaa sınırlarını aşarak, kendisine
yapılan saldırıyı defetmek üzere ateş ettiğini ve bu nedenle adam öldürdüğünden bahisle tutuklan
mıştır. Olayın bu şekilde algılanması bizce mümkün değildir, olaya 4 kişi birlikte katılmışlardır. Bu
olayların, bu öldürmenin, bu patlamanın, münferit adi bir suç olarak kabullenilmesinin mümkün ol
madığı açıkça ortadadır. Olayların gelişimi ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak göz
lemlerimiz bu şekilde olmuştur. /.
Tüm bunlar düşünülünce, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörünün maruz kaldığı haksız uy
gulamalar akıllara geliyor. Bir tarafta hâkime bile sevk edilmeden serbest bırakılan Şemdinli olay
larına adı karışanlar, bir tarafta Van'da onurlu bir kamu görevlisinin yapılanlara katlanamayıp in
tihan ve Sayın Rektörün kalp kriziyle hastaneye kaldırılması... Bir tarafta Van'da soruşturmanın giz
liliği ilkesini yaptığı basın toplantısıyla ayaklar altına alan savcı ve ona sahip çıkan Adalet Bakanı,
bir tarafta olaylara adı kanşanları savunmak üzere devletin helikopteriyle taşınan avukat... Bir taraf-
-243-
TBMM B: 22 23 . 11. 2005 O: 2
ta Şemdinli'de çete yok diyen savcı, bir tarafta çete suçlamasına muhatap olan Van Rektörü ve
yaşananlara dayanamayıp intihar eden onurlu bir kamu görevlisi... Bu yaşananlar sizin vicdanınızı
yaralamıyor mu? Partisinin adında adalet kelimesi olanlar, işine geldiğinde adalet diyenler, acaba,
adalet mekanizmasındaki bu çürümeye ne diyorlar?
Olaylar bu aşamaya geldikten sonra, siyasî iktidarın açıklamalarını, olayları başka yönlere çek
mek isteyen tutumunu ibretle izliyoruz.
Saym Başbakan, önceki gün Şemdinli'de şöyle diyor: "Bakınız, bizim üç yıl önce aldığımız bir
Türkiye ve bugün geldiğimiz bir Türkiye var. Bunları toptan ele aldığımızda, dış politikada,
ekonomide, eğitimde, sağlıkta, toplukonutta, yollarda neredeydik, nereye geldik ve nereye gidiyoruz."
Sayın Başbakan burada hükümet programını okurken acil eylem planında üç önemli şeye
değinmişti; biri yolsuzlukla mücadele, biri yoksullukla mücadele, biri işsizlikle mücadele olarak
açıklamalarda bulunmuştu. Ne yazık ki, Hakkâri'de bunları konuşurken, karşısındaki Hakkârili
yurttaşlar kendisine aç olduklarını, işsiz olduklarını haykırdılar. Demek ki, üç yılda açlığı da
giderememiş, işsizliği de giderememiş.
Eğitimde geldiği noktaya kısaca değinmek istiyorum -bugün, Milliyet Gazetesinde de yayımlan
mıştı- eğitimde o noktaya gelmişiz ki, Hakkârili gençler, Hakkâri'de lise mezunu olan gençlerimiz,
bugün, Kuzey Irak'ta Barzani'nin verdiği bursla Erbil'de Salahaddin Üniversitesine, Dohuk'ta, Kuzey
Irak'taki üniversitelere gitmektedir. Bu, eğitimde geldiğimiz noktayı açıkça ortaya koymaktadır.
Yine, bu sözleri, teröre en çok maruz kalmış yörelerimizden birinde halkın gözlerinin içine
baka baka söylüyor. Herhalde, Türkiye'de, terör sorununa sanki kendisi bu ülkede yaşamıyormuş
gibi aymazlıkla yaklaşan bir siyasî iktidar olmamıştır.
Sayın Başbakan, her nedense, hiçbir yurttaşın istemediği sanal başarılardan bahsedip yöre in
sanına gayri samimî söylemlerle hitap ederken, terörün, kendisi iktidara geldiğinde bitmiş olduğun
dan bahsetmiyor.
Evet, Sayın Başbakan, terörde üç yıl önce neredeydik, şimdi nereye geldik ve nereye gidiyoruz;
siz, önce bu sorunun cevabını verin. Terör, bu siyasî iktidarın işbaşında olduğu dönemde ivme
kazanmış ve yeni bir aşamaya gelmiştir. Türkiye, terör örgütüyle sizin döneminizde sınır dışında
mücadele edemez konuma taşınmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinin telkinleriyle Eve Dönüş
Yasası sizin döneminizde çıkarılmıştır. Terör, Amerika Birleşik Devletlerine yaptığınız geziler
sonucunda, verdiğiniz ödünlerle bu noktaya gelmiştir.
Sayın Başkan, Başbakan, olaylardan 12 gün sonra Şemdinli'ye, Hakkâri'ye gitmiştir. Hak
kâri'de deprem olmuştur; hükümetten yetkililer gitmemiştir. Başbakanın 12 gün sonra gitmesini an
lıyorum; çünkü, Başbakan, bütün konuşmalarında, Türkiye'yi pazarlamakla meşgul olduğunu söy
lemektedir; herhalde, bu pazarcılık anlayışından boş vakit bulup olay yerine gidememişlerdir. Sayın
İçişleri Bakanı da, Avusturya'da, Avusturya Ekonomi Bakanıyla, herhalde, Türkiye'yi pazarlamak
la meşguldü; çünkü, o anda olay yerinde olamamışlardır.
MUSTAFA NURİ AKBULUT (Erzurum) - Pazarcı sizsiniz!
İSMET ATALAY (Devamla) - Sayın Başbakan, olaylardan -biraz evvel söylediğim gibi-
12 gün sonra bölgeye gitti ve demin söylediğim gibi, olaylara, kafası karışık, edilgen bir tutumla
yaklaştı. Hadi, Sayın Başbakan, ülkedeki işleri nedeniyle bölgeye zamanında gidemedi; biz, bekler
dik ki, olayların ardından, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı bölgeye gidip olaylara el koysun.
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) - Sizin Genel Başkanınız gitti mi?
İSMET ATALAY (Devamla) - Baykal'ın, muhalefet lideri olarak gitmesine gerek yok. Olay
ların hemen akabinde, 5 kişilik bir heyeti olay yerine göndermiştir. Biz, işte, orada bunları tespit et
tik, söylüyoruz. Bir şey söyleyeceğiniz varsa, gelip burada söylersiniz.
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Onun kongresi vardı!..
-244-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
İSMET ATALAY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, İçişleri Bakanı bölgeye gidip, olaylara el
koysun isterdik; ne yazık ki, bu da yapılmamıştır. Siyasî iktidar, Malatya Çocuk Yuvasında yaşanan
lara benzer bir şekilde, bu olaya da kayıtsız kalmış, zamanında irade gösterememiştir.
Değerli milletvekilleri, burada, olaylara ilişkin, siyasî iktidarın tavrı üzerine bir tespitte daha
bulunmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Şemdinli olaylarını Türkiye Büyük Millet
Meclisi gündemine taşımamızın ardından, AK Parti de bir önerge vermiştir; önergede, olayların
derinine inmeden, genel tespitlerin yapıldığı görülmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMET ATALAY (Devamla) - AK Parti, gönülsüz, yani, sanki, Cumhuriyet Halk Partisinin,
Şemdinli olaylarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıması nedeniyle, günü kurtarmak
için bir önerge vermiştir.
Bir diğer tespitim; AK Partinin önergesinde, olayların Avrupa Birliği sürecini baltalamak için
çıkarıldığı değerlendirilmesinin yapılmış olmasıdır. Bu ruh hali, sanki, olayların AK Parti İktidarına
karşı yapılmış olarak algılandığı izlenimini vermektedir. Yani, yine, AK Partinin, meşruiyeti, ülke
sorunlarının önünde görmesidir.
Bir noktaya daha dikkatlerinizi çekmek istiyorum: Halkın ve güvenlik güçlerinin siyasî iktidara
karşı tutumuna gelince; güvenlik güçleri, olaylar devam ederken, İçişleri Bakanını, Valiyi, Emniyet
Müdürünü değil, bir siyasî parti liderini aramıştır. Devlet dışında fiilî güç kullanan odakların varlığı
ortaya çıkmıştır. Yani, bölgede, kamu otoritesi etkisiz ve himayeye muhtaç hale gelmiştir.
Vatandaşlar, tehlikelere karşı kamu otoritesinin kendisine kol kanat germesini istiyor. Tüm
bunlar, siyasî iktidarın konunun önemini kavramamış ve kafasının karışık olduğunu göstermektedir.
Siyasî iktidarın irade ortaya koymaması, bölgede, vatandaşı ve kamu görevlilerini sahipsiz bırak
maktadır. Meydan fiilî güç odaklarına teslim edilmektedir.
Terörle mücadelenin ihmal edilmesi yanlıştır. Bu ihmal sonucunda ortaya çıkan terör olgusuna
karşı, bu defa, hukuku yok sayarak, devlet düzenini yok sayarak bir mukabele etme arayışı, işte, o
da yanlıştır. Şimdi, bir yanlıştan bir başka yanlışa sürüklenmektedir.
Terörle mücadelenin en büyük dayanağı orada yaşayan insanlardır. O insanları kazanmak
lazımdır. Onları dışlayacak, onların hukuka ve devlete olan güvenlerini sarsacak yanlışlara girerek
terör mücadelesini başarıya ulaştırmak mümkün değildir.
Değerli arkadaşlarım, biz, bu olayları, Türkiye'nin terörle mücadelesine zafiyet getirecek bir
anlayışla değerlendirme arayışı içinde olan bir parti değiliz. Biz, bu olaylar karşısında Türkiye'nin
terörle mücadelesini zaafa uğratmayı, etkisizleştirmeyi amaçlamıyoruz, tam tersine, Türkiye'nin
önündeki terör konusunun çok ciddî olduğunu ve bu ciddî terör konusuyla Türkiye'nin daha uzun
yıllar mücadele etmek zorunda olduğunu bilerek ve Türkiye'nin terörle mücadele kararlılığına, az
mine zaaf getirmeden, ama, doğrulan da dile getirerek mücadeleyi götürüyoruz. Geçmişte de öyle
yaptık; geçmişte de aynı anlayışla yaptık. Biz, devletin hangi kademesinde mevzilenmiş olursa ol
sun, hangi kutsal amaç için, ulusal amaç için yaptığını söylerse söylesin, Türkiye'nin hukukuna,
devletin saygınlığına, halkın devlete olan güvenine zarar verebilecek bütün hukukdışı davranışlar
karşısında kararlılıkla tavır gösterdik, bundan sonra da aynı anlayışı sürdürmek kararındayız.
Bizim bu girişimimizi kimse, Türkiye'nin terörle mücadelesine zafiyet verecek bir anlayışla
kullanmaya kalkmasın, kimse bizim bu girişimimizden alınganlık içerisine girmesin. Kim ne hata
yaptıysa, o hatanın hesabı sorulmalıdır; bunu sorarsak Türkiye'yi rahatlatırız, terörle mücadelemiz
de bunu yaparsak daha güçlü oluruz. Bunu yapmak zorundayız.
-245-
TBMM B:22 23.11.2005 0:2
Bu konuda biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, olayın aydınlatılması, hiçbir şekilde saptırıl-
maması, kimsenin örtbas edilmemesi doğrultusunda kararlılıkla görev yapacağız. Süreci sağlıklı bir
şekilde işletmek istiyoruz. Bu doğrultuda her türlü katkıyı vereceğiz. Olayı çığırından çıkarmaya
yönelik girişimlerin önünde Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hukukun, hakkın, meşruiyetin
savunucusu olarak görev yapacağız.
Açıkladığım bu gerekçelerle, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Hakkâri merkez, Yük
sekova, Şemdinli İlçelerinde son zamanlarda meydana gelen olaylar ile 9 Kasım 2005 tarihinde
2 yurttaşımızın ölümü ve çok sayıda yurttaşımızın yaralanışlarıyla sonuçlanan bombalama olayları
için Meclis araştırması komisyonu kurulmasını Yüce Meclisten talep ediyoruz.
Hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞYKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Atalay.
Birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati 17.25
-246-
TBMM B:22 23 .11 . 2005 O: 3
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.38
BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir), Harun TÜFEKÇİ (Konya)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci Birleşiminin Üçün
cü Oturumunu açıyorum.
Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.
V.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam)
B) ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)
L- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili K. Kemal
Anadol, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, Hakkâri Merkez, Yük
sekova ve Şemdinli ilçelerinde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/322) (Devam)
2.- Anavatan Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş
ve Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun, Hakkâri Merkez, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde
meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/323) (Devam)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve 47 milletvekilinin, Hakkâri'de meydana gelen olay
ların ve bu olaylarla ilgili iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/324) (Devam)
BAŞKAN - Hükümet?.. Yerinde.
AK Parti Grubu adına, Hatay Milletvekili Sayın Sadullah Ergin.
Buyurun Sayın Ergin. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Süreniz 20 dakika.
AK PARTİ GRUBU ADINA SADULLAH ERGİN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli millet
vekilleri; son yaşanan terör olaylarıyla ilgili olarak Anayasamızın 98 ve Türkiye Büyük Millet Mec
lisi İçtüzüğümüzün 104 ve 105 inci maddelerine göre verdiğimiz Meclis araştırması açılmasına iliş
kin önergemiz hakkında AK Parti Grubumuzun görüşlerini açıklamak üzere söz almış
bulunuyorum; bu vesileyle, hepinize saygılar sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, tabiî, bugün burada oldukça önemli ve önemli olduğu kadar da hassas bir
konu üzerinde Meclis araştırması komisyonu kurulmasıyla ilgili Mecliste grubu bulunan üç siyasî
partimizin önergeleri birleştirilerek görüşülüyor.
Bugün siyasetüstü, partilerüstü bakılması gereken bu konuyla ilgili olarak, benden önceki
konuşmacıların birkısım konuşma tarzlarını, üsluplarını, doğrusu, yadırgadığımı ifade ederek söz
lerime başlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi, bölgede yaşanan son hadiselerden sonra o bölgede ciddî bir
takım asayiş sorunları ortaya çıktı ve "ikinci Susurluk mu karşımızdaki "yeni bir Susurluk vakasıy-
la karşı karşıya mıyız" gibi, yayın organlarında da çok çeşitli yayınlar yapıldı.
Bu olayların ortaya çıkmasından hemen sonra, Sayın Başbakanımızın, bu olayların arkasında
kim olursa olsun, ucu nereye giderse gitsin, kesinlikle sonuna kadar takip edileceğini ve bu olay-
-247-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
ların örtülmeyeceğim, bu konuda yapılması gereken tüm çalışmaların yapılacağını ifade etmesi,
bölge halkı üzerinde gerçekten müspet bir etki bıraktı.
Olaylardan hemen sonra, AK Partinin olayları yerinde incelemek üzere hazırladığı ekiple,
Genel Başkan Yardımcımızın başkanlığında bölgeye intikal ettik, bu ekipte ben de görev aldım ve
Hakkâri, Yüksekova ve Şemdinli bölgelerimizde çok geniş temaslarda bulunduk.
Hemen şunu ifade etmem mümkün: Türkiye, bugüne gelinceye değin bu hadiselerin benzeriy
le çok karşılaştı. Türkiye'nin bulunduğu jeostratejik ve jeopolitik konum Türkiye'ye çok büyük im
kânlar sağlamakla beraber, aynı zamanda, bu imkânların ve bu önemin getirdiği birtakım sorunlar
la da karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye, gerçekten, Kafkasların, Ortadoğu'nun, Balkanların ve dün
yadaki enerji kaynaklarının çok önemli bir kısmının kesiştiği trafik üzerinde yer alıyor ve bu
konumuyla, Türkiye'nin bölgesel, küresel bir güç olmasını kendileri için sakıncalı gören birtakım
unsurlar dün de vardı, bugün de var, belki yarın da olacak; ama, Türkiye'nin üzerinde oynanan bu
oyunlara karşı duyarlı olmak, basiretle karşılamak ve bu oyunları düzenleyenlerin istediği yönde
gitmesini engelleyerek, ülke çıkarlarını önplanda tutmak daha önemli. Dolayısıyla, yakın siyasî
tarihimize baktığımızda, 1980 öncesi yaşanan sağ-sol çatışmaları, 1980'den sonra Ermeni terör ör
gütü ASALA'nın Türkiye'yle ilgili hain saldırılarıyla karşılaştık. ASALA'nm sona ermesinin hemen
arkasından, PKK terör örgütü devreye girdi. Bütün bunlar tesadüf değil tabiî ki. Bunlar, Türkiye'nin,
çok geniş hinterlandmdaki alanlarda nüfuzunu artırmasını engellemek için meşgul edilme projeleri
olarak değerlendirilebilir.
Değerli arkadaşlar, Türkiye ne zaman bir hamle yapacak olsa, önüne, bu neviden terör hadiseleri
ve toplumsal olaylar, maalesef, getirilmiştir. Bugün de benzer bir hadiseyle karşı karşıyayız.
Dolayısıyla, olaylara bu tarihî perspektifle baktığımız zaman, Türkiye'nin, bugün, Kopenhag Kriter
lerini tamamlamış, AB'yle müzakerelere başlamış, bölgesinde ciddî bir siyasî ve ekonomik güç ol
muş ve yıldızı parlayan bir ülke olduğunu görmek mümkün. Tam da bu zamanlama dilimi içerisin
de, son üç aylık süreçte, doğu ve güneydoğuda, hadiselerde belli artışları gözlemlemekteyiz.
Değerli arkadaşlar, Şemdinli, Yüksekova ve Hakkâri'de yaşanan olayların yerinde yaptığımız
incelemelerde... Ki, biz, orada çalışırken, Cumhuriyet Halk Partisinin heyeti de orada çalışıyordu;
daha sonra, Anavatan Partisi heyeti geldi; değişik sivil toplum örgütleri benzer çalışmalar yaptılar;
ama, şunları söylemek mümkün: Bölgede, kaymakamlarla, savcılarla, emniyet güçlerimizle ve
halkla yaptığımız görüşmelerde, sivil toplum örgütü temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde, bir
çok tespitlerimiz oldu. Ancak, buradan şunu ifade etmem mümkün olacak; o da şudur: Bu kürsüden,
yaptığımız temasların sonucunda, hüküm cümleleri kurmamız mümkün değil. Şöyle olmuştur, böy
le yapılmıştır, şu şunu atmıştır, bu bunu kapmıştır gibi sözler, gerçekten, Anayasamızın 138 inci
maddesine göre, bizim açımızdan biraz sıkıntılı pozisyon ortaya çıkarır. Anayasamızın 138 inci
maddesi, çok net bir ifadeyle: "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanıl
masında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve tel
kinde bulunamaz."
Değerli arkadaşlar, bu hüküm karşısında, birçok defa, belki bilinmeden, şu eleştiriler yapılıyor:
Falancalar niçin tutuklanmadan salıverildi, niçin tutuklamaya sevk edilmedi gibi birtakım beyanlar,
Anayasamızın bu hükmü karşısında, gerçekten, o sözü söyleyenleri sıkıntıya düşürecek ve Anayasa
ihlali anlamına gelecek sözlerdir. Bu açıdan, ben, burada değerlendirmelerimi yaparken, vatandaş
lardan aldığımız intibaı ve o bölgedeki yöneticilerin kanaatlerini kısmen aktarmaya çalışacağım;
ama, onun ötesindeki hususu, idarî soruşturmaya, bağımsız mahkemelerin yapmış olduğu yargılama
sürecinin sonucuna bırakmaya ihtiyaç var diye düşünüyorum ve o bölgede gördüklerimizi sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, son üç aya kadar, bahsi geçen ilçelerde, il merkezinde ciddî asayiş sorun
ları bulunmamaktadır. Rutin asayiş problemleri olan bu bölgelerde, son üç ayda, her ne hikmetse,
-248-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
birtakım bombalama hadiseleri, terör olayları belli bir sıklıkla yaşanmaya başlanıyor. Bunlara bakıl
dığı zaman, Hakkâri merkezde, Yüksekova merkezde ve yoğunluklu olarak Şemdinli'de cereyan
ediyor bu hadiseler. Bunlardan, en son 1 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli merkez çarşıda olan ve
9 Kasımda Umut Kitabevinin bombalanmasıyla ilgili hadiseler kamuoyunda çokça yer aldı.
Bütün bu olaylar incelendiği zaman, bu olayların aydınlatılmasıyla ilgili, bu olayların arkasın
da ciddî sorulann olduğu ve bu sorulann aydınlatılmaya ihtiyacı olduğu, kamuoyunda da, bunların
aydınlatılmasıyla ilgili ciddî bir beklenti olduğu açık.
Ancak, vatandaşın birtakım iddialarını, olmuş olaylar gibi bu kürsüye taşımak ya da belli
raporlara dökmek çok doğru değil kanısındayım; çünkü, cumhuriyet savcılanyla yaptığımız görüş
melerde, şu hususu savcılar bize ilettiler: "Sayın milletvekilim, çarşıda pazarda konuşulan iddialar,
bizim dava dosyamızın içerisine girmiş değil. İnsanlar çarşıda konuşuyorlar; ama, gelip, cumhuriyet
savcılığında ifade vermiyorlar. Dolayısıyla, biz de, duyumlarla değil, dosyadaki hukukî belgelerle
hareket etmek zorundayız. Bu nedenle, dosyamız, şimdi, bu aşamadadır. Aldığımız kararlar da
bunun neticesidir." Tabiî, ben, burada, savcının ya da bir başkasının sözcülüğünü yapmıyorum; ama,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Anayasamıza ve İçtüzüğümüze uygun olarak bir araştırma
komisyonu kurulmasıyla ilgili görüşmelerde, Anayasamızın da ihlal edilmemesi açısından, bu has
sas noktanın altını çizmek istiyorum.
Dolayısıyla, şu anda, bu konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığımızın idarî soruşturması son
aşamaya gelmiş durumda. Olay olur olmaz, Sayın Başbakanımızın, Sayın Dışişleri Bakanımızın,
Adalet Bakanımızın, İçişleri Bakanımızın bu konunun peşinin bırakılmayacağı yönünde çok ciddî
açıklamaları var ve bunun da gereği yapılıyor.
AK Parti olarak bölgeye hemen bir heyet gönderdik ve siyasî parti olarak oradaki tespit
lerimizi, kanaatlerimizi edindik ve parti yetkili kurullanmıza ilettik. Arkasından, o bölgeye yapıl
ması gereken takviyeler yapıldı ve şu anda, dün itibariyle, bilindiği gibi, Şemdinli Savcılığı, dos
yayı, organize suçlarla ilgili, yetkili olan Van Ağır Ceza Mahkemesine bakan cumhuriyet savcısına
tevdi etti. Dolayısıyla, bundan sonraki soruşturma bölümü, organize suçlara bakan ağır ceza mah
kemesi kapsamında devam edecek.
Değerli arkadaşlar, burada olaylann içine girmek istemiyorum. Falanca pasaja girdi, bomba at
tı çıktı, filancalar peşinden koştu ve vatandaş etrafını sardı, şunlar oldu bunlar oldu... Bunlann hep
si, dava dosyasında, tahkikat evraklan içerisinde var olan şeyler. Ama, bizlere düşen, burada görgüsü
olanlann adalete yardımcı olmak için gidip ifadede bulunmalan, savcılığı bu noktada bilgilendir
meleri, elinde kanıt, delil, bilgi olanlann da, bunu yargı organlannca paylaşması, onlara bu bilgilerini
aktarması. Hükümetin üzerine düşen, İçişleri kanalıyla oranın ihtiyaçlannı karşılamak ve yargı or
ganının ihtiyacını duyduğu diğer kurumlardan gerekli olan bilgilerin süratle dosyaya girmesini sağ
layacak idarî tedbirleri almak ve yargılama sürecinin en kısa sürede neticeye varması için üzerine
düşen yükümlülüğü yerine getirmesidir ki, şu ana kadar hükümete mensup bütün birimler, yargı
dokunulmazlığı ve yargı bağımsızlığı ilkesini zedelememek kaydıyla, Şemdinli'de devam eden
soruşturmaları en kolay şekilde getirecek katkılan sağlamışlar ve sağlamaya devam etmektedirler.
Bölgedeki ilk sıkıntılı atmosfer, hükümetin, Başbakanın vermiş olduğu bu güvenceyle bir mik
tar hafiflemiş durumda. Şu anda, dosyanın Van Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki cumhuriyet sav
cılığına gitmesi de olumlu bir gelişme olarak algılanmış gibi gözüküyor.
Değerli arkadaşlar, bu arada şu hassasiyetimi de ifade etmek zorundayım: Bütün bu yaşanan
hadiseler, gazetelerde yazılanlar çizilenler, görgü tanıklarının anlattıklan; ama, diğer tarafta ise,
konuşmayan, konuşamayan ayn bir kesim, güvenlik güçleri. Dolayısıyla, ben, buradan, şu konunun
da hassasiyetine değinmek istiyorum: Yanlış yapan varsa, hukukun kendisine vermediği bir yetkiyi
kullanan varsa, elbette ki, adalet onun yakasına yapışacak ve Başbakanımızın da ifade ettiği gibi,
kanunlar önünde, adalet önünde bunlar bedelini ödeyecekler; ancak, eğer varsa -yine şart cümlesi
-249-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 3
kullanıyorum- bunlar ayıklanacak ve fakat, zor şartlarda görev yapan güvenlik güçlerimizin zan al
tında tutulması, itham altında bırakılması da doğru bir yaklaşım değildir diye ifade ediyorum; çün
kü, gerçekten, bölgede ciddî bir terör tehdidi var ve bu terör örgütüyle mücadele eden, her şeyiyle
-ailesiyle, çoluk çocuğuyla- o zor şartlarda, coğrafık şartlarda mücadele eden güvenlik güçlerimizin
de moralini bozmadan, bu mücadelede zayıf düşürmeden, onların bu mücadeleyi yapmasına imkân
verecek ortamı da sağlamak, yine bizlerin görevi.
Dolayısıyla, başka güvenlik görevlilerimiz yok, başka güvenlik birimlerimiz yok. Bunları yıp
ratmak hiç kimseye bir şey katmaz; ama -parantez açıyorum- yetkisini aşan varsa, haddini aşan ol
muşsa, halk ile devlet arasında nifak oluşturacak hareket yapmış olan varsa, onların da yakasına
yapışmak ve onlardan hesap sormak, yine, hepimizin hakkı olacak.
Değerli arkadaşlar, bugün sevindirici olan, üç siyasî partimizin de müştereken, bu konuyla il
gili, Meclis araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili birer önerge vermesi, bunların birleştirilip
beraberce görüşülmesidir ve muhtemelen, biraz sonra, inşallah, bunun lehinde oy kullanarak bu
karan alacağız ve önümüzdeki süreçte, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Şemdinli, Hakkâri ve Yük-
sekova'daki olayları araştırma komisyonu görevine başlayacak.
Yalnız, benden önceki konuşmacılardan bir kısmı "bu komisyon ne yapabilir", "bu komisyon
zayıf kalır", "bu komisyonu kurmak çözüm değil" gibi ifadelerde bulundular. Bu komisyonun görevi,
suçluları yakalayıp onları mahkûm etmek değil ki. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi; millet adına
iradelerin ortaya konulduğu, milletin arzusu yönünde icraatların yapıldığı mekân. Burada, millet
adına oluşturulacak komisyon, bu hadiselerle ilgili, Meclis için bir araştırma yapacak. Ancak, unutul
masın ki, suçluları ortaya çıkaracak olan, bağımsız yargıdır, idarî tahkikat sonucu ortaya çıkacak olan
sonuçlardır, raporlardır, müfettiş incelemeleridir. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi
konunun önemine binaen, hassasiyetine binaen bu konuya bigane kalmamak ve yapılacak çalış
malara ışık tutmak maksadıyla bu çalışmaları yapacaktır. Dolayısıyla, biraz önce ifade edilen "araş
tırma komisyonu zayıf kalır", "bundan hiçbir şey çıkmaz" gibi görüşlere katılmak mümkün değil.
Aslında, bugün, burada, sadece Şemdinli, Hakkâri ve Yüksekova'daki hadiseleri konuşmak,
kurulacak komisyona başarılar dilemek ve çalışmalardan sonra ortaya çıkacak kanaatleri burada pay
laşmak gerekiyor idi; ama, bizden önceki grup sözcülerinin birtakım beyanları oldu ki, onlara da bir
kaç cümleyle cevap vermek zarureti hâsıl oldu. Normalde bunları konuşmak doğru değil, bu konuş
maların yapılacağı mekân burası değil. Bugün, gerçekten, hepimizin ortak hassasiyetlerine hitap
edecek bir çalışma yapıyoruz; ama, Sayın Mumcu'nun buraya gelerek söylemiş olduğu sözleri, ben,
doğrusu, esefle karşıladım. Bir dönem görev yaptığı Bakanlar Kurulu icraatlarını farklı birtakım bil
giler de katarak kamuoyuyla paylaşmak ve bunları ortaya koymak devlet adamlığıyla, siyaset ah
lakıyla ne kadar örtüşür, böyle bir eski bakanla ilgili ne cevap vermek gerekir, doğrusu, ben şaşırdım.
Çok fazla da bir şey söylemek gerektiğine inanmıyorum; ama, Sayın Başbakanımızın, Türkiye Cum
huriyeti vatandaşlığı kimliğiyle ilgili olarak yapmış olduğu eleştirilere şu haklı eleştirimi de söy
lemek istiyorum: AK Parti kurulduğunda, parti programını yazmış ve bunu kamuoyuyla paylaşmış,
deklare etmiş. Değerli arkadaşlar, bizim parti programımızda doğu ve güneydoğuyla ilgili bir bölüm
var. Bu bölümde bizim bir tanımımız var. "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma bilinci, top
lumumuzun birlik ve beraberliğinin çimentosudur" demişiz parti programımızda. Dolayısıyla, Sayın
Mumcu AK Partiye üye olurken, AK Partiden milletvekili adayı olurken, AK Partinin kurulan her iki
kabinesinde çeşitli bakanlıklarda görev alırken, AK Parti Programındaki bu tespite...
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın efendim.
SADULLAH ERGİN (Devamla) -... bu tanımlamaya katılmıyor muydu; katılıyorsa, bugünkü
eleştirilerin ahlakî temeli var mıdır; yok "ben o tanımlamaya katılmıyordum; ama, milletvekili
olabilmek için, bakan olabilmek için takıyye yaptım, onu görmezden geldim" diyorsa, bu, siyaset
ahlakıyla ne kadar bağdaşır; ben hem sizlerin hem milletimizin takdirine sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
-250-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Bunun dışında, Sayın Başbakanımız, dün, Meclis Grubumuzda, son Hakkâri, Şemdinli, Yük
sekova olaylarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi, daha önce de Sayın Başbakanımızın doğu ve güneydoğu il
leriyle ilgili olarak yapmış olduğu tespitler var. Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştı hatırlarsanız, o
konuşmasında "Kürt sorunu" lafını kullanmıştı Sayın Başbakan. Sayın Başbakan bu lafı kullandık
tan sonra, Anamuhalefet Partimizden çok şiddetli eleştiriler geldi. Bir defasında bu kürsüden ifade
etmeye çalışmıştım. Anamuhalefet Partisinin 1999 yılında doğu ve güneydoğuyla ilgili oluşturduğu
bir komisyon var, doğu ve güneydoğu raporu hazırlatıyor. Hazırlanan doğu ve güneydoğu raporuy
la beraber demokratikleşme ve insan hakları raporları hazırlanıyor.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan, şimdiden uyarıyorum. Sataşmayla sonuç
lanabilir bu konuşma.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Bu raporlar 1999 yılında yayımlanıyor ve şu anda Cum
huriyet Halk Partisinin internet sitesinde halen mevcut. Ben oradaki rapordan, en az on onbeş yerin
de "Kürt sorunu", "Kürt kimliği", "Kürt kimliğinin tanımlanması, tanınması" ifadelerini buradan
okuyabilirim.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan, bunların hepsi cevap hakkı doğurur, birazdan
söz isterim.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Müsaade ederseniz, sizin sözcünüz burada konuştu.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Benim sözcüm bunları söylemedi.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Hilafı hakikat sözler söylüyorsam cevabını verirsiniz; ama,
benim elimdeki bilgiler CHP'nin internet sitesinden indirdiğim raporlardır.
M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Hangi tarihli rapor?
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Bu raporlarda "hukukun üstünlüğü, eşitlik, kimlik ve kül
türe saygı..." Buradaki kimlikten kasıt nedir, hangi kimliktir? Bütün bunlar çok açık, ortada. Ben,
Cumhuriyet Halk Partisinin bu noktada koyduğu çelişkilerden bir iki örnek vermek için bunları söy
lüyorum; ama, daha acı olanı şudur: Dün Sayın Başbakanımız Grubumuzda bir konuşma yaptı, bu
konuşmada şunları ifade etti: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı yetmişüç milyon için sigortadır,
hepimize yeter bir güvencedir. Laz'ı, Kürt'ü, Türk'ü, Çerkez'iyle, doğulusu, batılısı, kuzeylisi,
güneylisiyle, inananı, inanmayanıyla birleştiren, bir arada tutan bu üst kimliğimizdir. Bu ülkede
yaşayanlarımızın, bir defa, anayasal vatandaşlık ortak gücüdür, bu gücü kimse bölmeye, par
çalamaya kalkmasın." Sayın Başbakanın bu mealdeki sözlerine Sayın Deniz Baykal dünkü Grup
toplantısında çok ağır ithamlarla cevap verdi. Sayın Baykal'ın ifadelerini de okuyorum hemen:
"Değerli arkadaşlarım, şimdi, Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimlik değildir; Türkiye cum
huriyeti vatandaşlığı bir hukukî kimliktir, hukukî kimlik. Sana millî kimlik soruyorlar. Nedir millî
kimliği? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını, Türk Milletinin yerine ikame edemezsin. 'Türk Mil
leti' tanımını, kafana, içine sindireceksin. 'Türk Milleti' demekten korkmayacaksın; utanmayacak
sın, mahcup olmayacaksın..." Bunlar, Sayın Baykal'a ait sözler ve sonuna doğru da diyor ki Sayın
Baykal: "Aç Anayasaya, gör, aç Anayasaya bir bak. Birisi Sayın Başbakana anlatsın. Aç tarihe bak;
gör, ne millet olduğumuzu bir incele" mealinde laflar ediyor.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -Yalan mı; yani, şimdi yalan mı?!
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Doğru söylüyor...
BAŞKAN - Sayın Ergin, toparlar mısınız.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Sayın Baykal doğru söylüyor. Ben, şu raporlarda yazdıklarınıza da yanlış demiyorum.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Doğru söylüyor; raporları bir daha oku!
-251-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Ama, yanlış olan, karakolda doğru söyleyip, mahkemede
şaşmanızdır; buralara doğru şeyleri yazıp, ondan sonra, bunları konuşanları suçlamanızdır yanlış
olan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Şimdiden söz istiyorum. Önergeyle hiç alakası yok; sürekli
sataşıyor!
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Bakın, bu konuşmaların hemen ardından şu cümleler kime
ait olabilir: "Ulusal birliğin temeli, kan bağı değil, yurttaşlık bilincidir. Türkiye Cumhuriyeti vatan
daşlarının taşımaları gereken tek ortak kimlik, siyasal kimlikleridir; yani, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı olmalarıdır. Kürtlük ya da başka kültürel kimlikler, bu üst kimlikle çatışmamalıdır. Hiç
bir kültürel kimlik, kendi varlık alanını aşarak, kendisine kurtarılmış bir siyasal alan talebinde
bulunmamalıdır." El hak doğru.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Doğru; ne var bunda?!
SADULLAH ERGİN (Devamla) - "Etnik duyarlılıklara demokratik çözüm ilkesi temel alın
malıdır. Ülkemizin tüm diğer etnik kümeleri gibi, Kürt kökenli yurttaşlarımız da, ülke mozaiğimizin
bizi ulus yapan değerlerinin ayrılmaz parçasıdır. İnsanlarımızın, kendi anadil kültür ve kimliklerini
özgürce geliştirebilmelerinin önündeki yasal veya fiili eksikliklerle, bu alanda yürürlükte olan en
gelleyici ve caydırıcı siyasî ve idarî tavır ile mekanizmalardan kaynaklanan sorunları simgeleştiren
Kürt sorununun aşılarak Kürt kimliğinin tanınması, içbarışımızın kökleştirilmesi ve demokratikleş
me çabalarımızın en kritik test noktalarından biri olarak görülmelidir. Bu olgu, Türkiye Cum
huriyeti yurttaşları olarak üst siyasî kimlikle kucaklaşmamızın engeli olarak değil, farklı alt kimlik
lerin kaynaşmasını güçlendirici bir süreç olarak algılanmalıdır." Bu beyanlar, AK Parti Genel Baş
kanı ve Başbakanımıza ait beyanlar değil, bana ait beyanlar da değil.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) - Aynen doğru...
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Bu beyanları bir yerden tanıyor musunuz, hatırlıyor
musunuz arkadaşlar?
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) - İmza atıyoruz, imza!..
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan, bir daha uyarıyorum, bakın...
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Bu beyanlar, Cumhuriyet Halk Partisinin Demokratikleşme
ve İnsan Haklan Raporundaki beyanlarıdır. Dolayısıyla...
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan, bir daha uyarıyorum, sataşmada bulunuyor.
Biraz sonra söz talebinde bulunacağım.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Hiçbir sataşmam yok.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Ne bu?...
İSMET ATALAY (İstanbul) - Hayır, bunların önergeyle ne alakası var?!.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Burada, Cumhuriyet Halk Partisinin Demokratikleşme ve
İnsan Haklan Raporundan iki paragraf okudum.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) - Çelişki nerede, çelişki?..
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Genel Başkanımızın sözlerini koydum, Sayın Baykal'ın
ifadelerine baktım, Sayın Baykal diyor ki: "Nedir bu üst kimlik, alt kimlik?"
BAŞKAN - Sayın Ergin, son cümlenizi istiyorum.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Konuşan Baykal değil, İsmet Atalay. Baykal, Grupta konuştu...
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Sayın Başkanım, bağlıyorum.
Şimdi, Sayın Baykal, Başbakanımıza şunu söylüyor...
-252-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
-253-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 3
Süreniz 10 dakika efendim.
Buyurun.
ESAT CANAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi
tarafından verilmiş bulunan Hakkâri, Yüksekova, Şemdinli olaylarına ilişkin araştırma önergesi
üzerinde önerge sahibi sıfatıyla söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün görüştüğümüz çok önemli bir konu var; asıl bu konu, doğu,
güneydoğu sorunu değil, bir önceki konuşmacıların büyük bir kısmı, doğu ve güneydoğu sorunu
diye nitelendirdiler; ama, bugünkü gündemimizde olan, Hakkâri'de ortaya çıkan son olaylarla ilgili
bir araştırma çalışmasıdır.
Bugün görüşmekte olduğumuz Şemdinli olayını, başından itibaren orada bulunan ve yaşayan
bir arkadaşınız olarak, gördüklerimi ve yaşadıklarımı öncelikle sizlerle paylaşmak istiyorum.
Olayın meydana geldiği 9 Kasım günü, Yüksekova'da bulunduğum bir sırada, öğle saatlerinde,
Şemdinli İlçemizden bazı vatandaşlarımız telefonla beni aradılar.
Şemdinli İlçemizin ana caddesi üzerinde bulunan bir pasaja bomba atıldığı ve atılan bu bom
banın patlaması sonucunda 1 vatandaşımızın öldüğü, çok sayıda da yaralı vatandaşımızın olduğu
belirtildi ve aynı zamanda, bununla birlikte, aynı anda, ilçede büyük bir kargaşanın yaşandığı, kar
gaşanın büyümesinden endişe edilerek benim ilçeye gitmem vatandaşlarımız tarafından istendi.
Bunun üzerine Şemdinli'ye hareket ettim, kısa bir süre sonra ilçeye ulaştığımda, öfkeli büyük
bir kalabalıkla karşılaştım. Halktan aldığım ilk bilgide, bombanın, Özipek Pasajında bulunan Sefer
Yılmaz'a ait dükkâna atıldığını, patlama sonucunda 1 kişinin öldüğünü, 8 kişinin yaralandığını,
yakalanan 3 failin de güvenlik güçlerine teslim edildiğini öğrendim. Ayrıca, 3 zanlının kullandık
ları aracı da, delillerin karartılmaması amacıyla halkın abluka altına aldıklarını gördüm.
Olay yerini inceledikten sonra, halkı sabırlı ve sağduyulu davranmaya davet edip, gereğinin
mutlaka sağlanacağını söyleyerek, yetkililerle görüşeceğimi ifade ettim.
Daha sonra, İlçe Kaymakamı, Cumhuriyet Savcısı, Emniyet Müdürü ve askerî yetkililerle yap
tığım görüşmede, araç üzerinde sağlıklı bir incelemenin yapılması gerektiğini ve aracın kime ait ol
duğunun belirlenmesini istedim. Bunun üzerine, ancak güvenlik sağlandıktan sonra sağlıklı bir in
celemenin yapılabileceği bana söylendi.
Yeniden halka dönerek, araç üzerinde cumhuriyet savcısının sağlıklı bir keşif yapması için
güvenli bir ortama ihtiyaç duyduğunun ve bu nedenle halkın aracın çevresinden uzaklaşması gerek
tiğinin, ancak bu şekilde sağlıklı bir keşfin yapılabileceğinin ve bu konuda bize yardımcı olmaları
gerektiğinin tarafımdan duyurulması üzerine, halk geri çekildi.
Bunun akabinde, Cumhuriyet Savcısı, beraberinde İlçe Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı, iki
avukat ve benim de hazır bulunduğum bir sırada, araç üzerinde keşfin yapılmasına başlandı. Aracın
bagajı açıldığında, gerçekten dehşet verici bir manzara ortaya çıktı. Bagajda 3 kalaşnikof silah,
10 adet mermi dolu şarjör, 2 adet el bombası, bomba yapımında kullanıldığı zannedilen bazı mal
zemeler, güvenlik güçlerimizin kullanmakta olduğu kamuflaj yelekleri ve 4 adet dosya görüldü.
Dosyaların yapılan incelemesinde, bir dosyanın tamamen aracın kimlik bilgileriyle donanımlı ol
duğu, aracın jandarmaya ait olduğuna dair tescil belgesi, görevlendirme belgesi ile teslim tutanak
ları ve yetkili imzalar görüldü. Diğer dosyalarda ise, bombalanan pasaj içindeki dükkânın krokisi
ve dükkân sahibinin kırmızı kalemle çizilmiş ismi görüldü. Ayrıca, daha birçok isim listeleri ile
Hakkari'deki aşiretlerin ve ileri gelenlerinin devlet yanlısı olup olmadıklarına ilişkin birtakım lis
teler görüldü.
Yetkililerle yapmakta olduğumuz bu inceleme devam ederken ve halk sessizce uzaktan bizi iz
lerken, birdenbire, panzerden, bulunduğumuz yöne ateş açıldı. Emniyet Müdürüne dönerek "müdür
-254-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
bey, durup dururken neden ateş ediliyor; müdahale ediniz; burada biz bir görev yapıyoruz" dedim.
Emniyet Müdürü de şaşkınlığını gizlemeyerek, buna bir anlam vermediğini söyledi. Halk arasında
ise, küçük çapta bir panik yaşandı.
Bu olumsuzluklara rağmen biz incelememizi sürdürürken, panzerden açılan ateşin ardından,
aynı yöne çok sayıda ateş edilmeye başlandığına tanık olduk. Bizi izleyen kalabalıktan feryatlar
yükselmeye başladı; "ölü var", "çok sayıda yaralı var" şeklindeki imdat sesleri üzerine, Cumhuriyet
Savcısı, Emniyet Müdürü, ben ve yanımızda bulunan diğer arkadaşlar da kaçmak zorunda kaldı ve
dolayısıyla, yapmakta olduğumuz keşif de tamamlanamadı, yanda kesildi.
Ben, yakın olan hastaneye girdim. Hastaneye girerken, yaralanan 5 kişi halk tarafından has
taneye taşındı. Ağır yaralı olan bir şahıs, Yüksekova Hastanesine sevk edildikten sonra, yolda
hayatını kaybetti. Bu olayda, ateş edenlerden Tanju Çavuş ismini tanıyanlar bana gelerek, ismini ve
araba plakasını verdiler; ben de, bu ismi, yetkililere anında ulaştırdım.
Değerli milletvekilleri, bu bilgileri, orada gördüğüm şekilde, objektif olarak sizlerle paylaştım.
Şemdinli'de ortaya çıkan bu hazin tablo karşısında, resmî yetkililer, ilk iki gün ne yazık ki suskun
kalarak, kamuoyuna, ikna edici hiçbir açıklama yapmamışlardır. Kamuoyuna hiçbir açıklama yap
madıkları gibi, bana da, bu konuda hiçbir bilgi vermemişlerdir. Halk tarafından yakalanan 3 failden
sadece 1 kişinin gözaltında bulunduğunun daha sonra anlaşılması üzerine, kamuoyunda büyük bir
infial yaşanmıştır. Başlangıçta olayın basit bir adlî vaka gibi değerlendirildiğinin anlaşılması
sonucu, halkta olayın örtbas edileceği kaygısına ve tansiyonun yükselmesine neden olmuştur. Özel
likle, olayın hemen akabinde, bazı askerî üst yetkililerin failleri himaye edici nitelikte açıklama yap
maları ve olayla ilgisi bulunan iki zanlının gözaltına alınmadan serbest bırakılması da halkın tep
kisini artırmıştır. Bu tepkiler, daha sonra benzer olayları yaşayan Yüksekova ve Hakkâri'de de ar
tarak devam etmiştir. Yüksekova'da gelişen olaylar sonucunda 3 genç vatandaşımız hayatını kay
betmiş ve birçok vatandaşımız da yaralanmıştır. Yüksekova'da hayatını kaybeden gençlerin cenaze
töreninde F-16 savaş uçaklarının mezarlık üzerinde alçak uçuş yapmaları da sağduyulu Yüksekovalı
hemşerilerimizi oldukça üzmüş ve tedirgin etmiştir.
Sayın milletvekilleri, Şemdinli'de meydana gelen olay ciddî ve kaygı verici bir nitelik taşımak
tadır. Bu olay, halen* Susurluk tipi gayri meşru odakların varlığına, hukukdışı eski zihniyetin devam
ettiğine işaret etmektedir. Geçmişte görüldüğü gibi, bu hukukdışı uygulamalar, hem demokrasimiz
ve insan hakları rejimi açısından hem de bölge halkının ve Kürt sorununun çözümü açısından büyük
engeller oluşturmuştur. Terörle mücadele adı altında geçmişte ülkemizde yer yer uygulanan hukuk
dışı yöntemlerin terörü bitirmediği, aksine körüklediği anlaşılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın konuşmanızı.
ESAT CANAN (Devamla) - Bu nedenle, Şemdinli'de ortaya çıkan hukukdışı uygulamanın terörü
azaltmayacağı artık anlaşılmalıdır. Demokratik hukuk devletlerinde, devlet organlarının hukuka uygun
faaliyette bulunmaları, hukuk devleti olmanın gereğidir. Yakın geçmişimizde devletle bağlantılı suç
örgütlerinin karıştığı benzer olayların yaşandığı hepimizin malumudur. Eğer, geçmişte yaşanan bu tür
olaylann üzerine kararlılıkla gidilerek olaylar tam aydınlatılmış olsaydı, ülkemiz, bugün bir Şemdinli
olayını yaşamazdı. Ama, geçmişten de ders alarak, Şemdinli olayı, ülkemizin hukuk devleti olması
açısından son bir fırsat olarak değerlendirilmeli ve mutlaka aydınlatılmalıdır.
Sayın Başbakan "askeri, polisi karalamak çok yanlış" diyor; elbette yanlış. Kelle koltukta
görev yapan asker, polis, güvenlik görevlileri, elbette karalanamaz; ama, hukuku hiçe sayanlan
kovalamak ve adalete teslim etmek de hukuk devleti olmanın gereğidir, hatalan eleştirmek ve
üzerine gitmek doğru bir yaklaşımdır.
Türkiye geçmişte bunun tersi örnekleri çok yaşadı. "Şimdi, sırası değil; askerin, polisin morali
bozulur" gerekçesiyle yanlışın üzerine gidilemedi. Olaylar hep örtbas edildi ve bunun sonucunda
-255-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
oluşan hukuk boşluğunda faili meçhul cinayetler, insan hakları ihlalleri ve yargısız infazlar yaşan
dı. Bu gerçek, bugün, geçmişe göre, çok daha çıplak hale gelmiştir. Bu gerçekten hareketle, hukuk
devleti olacak mıyız, bazı tabuları kıracak mıyız, yoksa, yine eski hamam eski tas mı kalacağız?
Kamuoyu bu soruların cevabını öncelikle Sayın Başbakandan beklemektedir.
Hükümet, bu konudaki siyasî iradesini ve kararlılığını öncelikle ortaya koymalıdır. Türkiye'nin
tam bir hukuk devleti olması için Sayın Başbakana desteğimiz tamdır. Demokrasimizin ve hukuk
devletinin gerekleri, milletimizin devlete ve onun kurumlarına olan güveninin yeniden sağlanması,
ülkemizde birliğin, huzurun ve barışın tesisi açısından benzer olayların bir daha yaşanmaması için,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin partilerüstü ortak bir siyasî irade oluşturarak geçmişe nazaran
daha kararlı bir biçimde hareket ederek Şemdinli olayının üzerine gitmesi ve mutlaka aydınlatması
gerekmektedir.
Yüce Meclisimizin bu olayların üzerine büyük bir kararlılık ve sorumluluk bilinciyle
gideceğine olan inancımı belirtiyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Canan.
Yine, önerge sahipleri adına, İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Ataş; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
Süreniz 10 dakika.
MUSTAFA ATAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şemdinli olaylarının araş
tırılmasına ilişkin vermiş olduğumuz önerge üzerinde önerge sahipleri adına söz almış
bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz günlerde Şemdinli merkezindeki bombalama olayları, bizleri ve milletimizi kay
gıya ve derin üzüntüye düşürmüştür. Bir kez daha, ölen vatandaşlarımıza rahmet, ailelerine başsağ
lığı, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.
Tarihiyle, kültürüyle, stratejik coğrafyasıyla, Balkanların, Kafkasların ve Ortadoğu'nun denge
ülkesi güzel yurdumuzun özel hassasiyetleri bulunan bir bölgesinde cereyan eden bu ve benzeri
olayların derinlemesine, bütün boyutlarıyla incelenip, araştırılıp, gerçeğe varılarak sonuçlandırıl
ması, sadece bizim değil, tüm vatandaşlarımızın beklentisidir; çünkü, bu ülke ne zaman siyasî,
ekonomik ve sosyal istikrara kavuştuysa ve ne zaman bu ülke atağa kalkmaya başladıysa, hep aynı
sahneleri yaşadık. Bu sahneleri bir daha yaşamamalıyız.
Bu ülkenin yükselen değerleri hedefine varmalı, ülke istikrarı bozulmadan, dünya siyasetinde
elde etmeye başladığı barışçıl, öncü rolünü devam ettirmelidir. Uzun dönem güçlü iktidarlardan
uzak kalan ülkemizin insanı, 3 Kasım seçimleri sonrası, istikrarı sağlayacak bir Meclis yapısına
kavuşmuştur. Bu Meclisin güvenoyuyla işbaşına gelen hükümetin ve Parlamentonun gayretli çalış
malarıyla ve uygulanan sosyal, ekonomik, siyasî doğru politikalar neticesinde, ülkemizdeki olum
suzluklar, umutsuzluklar umuda dönüşmüştür. Bu sayededir ki, fakiri daha fakir yapan, halkımızı
ezen enflasyon, hayal bile edilemeyen noktaya inerek, tek haneli rakamlara ulaşmıştır. Yoksulu
daha yoksullaştıran, yatırımların önünü kesen, işsizliği artıran ve rant ekonomisini besleyen faizler
yüzde 60'lardan yüzde 14'lere inmekle, bütçenin içindeki yatırım paylarının artmasına fırsat oluş
turmuştur.
Makroekonomik tüm değerler bugün alabildiğine bir hızla iyileşmekte, dünden çok farklı, çok
iyi noktalara koşmaktadır. Bütün bu iyileşmeler, sağlanan istikrar sayesinde olmuştur. Bu sayededir
, ki, dış dünyada, ülkemiz, uzun yıllardan beri hasret kaldığımız saygınlığı yakalamıştır.
Bu sayededir ki, yabancı yatırımcıya ülkemiz cazip hale gelmiştir; ihracatımız cumhuriyet
tarihinin en büyük rakamlarını yakalamış, rekor hedeflere yönelmiştir.
Bu sayededir ki, bugüne kadar cumhuriyet hükümetlerinin neticelendiremediği Avrupa Birliği
yolu açılmıştır.
- 256 -
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Bu sayededir ki, AK Parti İktidarı öncesinde her gün onlarca, yüzlerce kapanan kepenkler
yerine, açılan binlerce işyeri sayesinde işsizlerimiz yeni iş imkânlarına kavuşmaktadır; işsiz
lerimizin sayısı her geçen gün azalmaktadır.
Bu sayededir ki, yıllarca ihmal edilmiş Anadolumuzun her köşesi duble yollarla, toplukonut
projeleriyle, yeni barajlarla, yeni okullarla, yeni hastanelerle, yeni fabrikalarla, kamu ve özel sektör
yatırımlarıyla âdeta bir şantiyeye dönüşmüştür.
Bu sayededir ki, komşularımız ve dünya ülkeleriyle geliştirilen ilişkilerle sağlanan dostluklar
neticesinde, ülkemiz, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapar konuma gelmiştir; Avrupa
Birliği normlarında anayasal ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilerek, insan haklan ve demokratik
leşmede dünya standartları yakalanmıştır.
Şimdi soruyoruz: Ülkemizin üç yıldan bu yana kazandığı bu istikrar neticesi bu gelişmeler,
iyileşmeler kimleri rahatsız etmiştir?! Oysa bizler düşünüyor ve iddia ediyoruz ki, bu istikrarın
devamı demek, her eğitim döneminin başlangıcında öğrencilerimizin sırasına ücretsiz ders kitap
larının konması demektir.
Bu istikrarın devamı demek, inşası devam eden ve planlanan yollarla Anadolumuzun ulaşıl
mayan köyünün kalmaması demektir; hâlâ susuzluk çekmekte olan köy ve kentlerin su problem
lerinin çözülmesi demektir; elektriksiz, telefonsuz, internetsiz yöremizin kalmaması demektir.
Bu istikrarın devamı demek, sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımızın hastanelerde rehin
kalmaması demektir.
Bu istikrarın devamı demek, yoksulumuzun yakacaksız, yetim ve öksüzümüzün yiyecek ve
giyeceksiz, insanımızın işsiz kalmaması demektir; geleceğimiz olan gençlerimizin yarınlarının
güzel umutlan demektir; her yıl yüzlerce okul ve hastane demektir.
Bu istikrarın devamı demek, Bahçesaray yolunun oniki ay açık kalması demektir; yıllardır ih
mal edilen doğu ve güneydoğuya beklenen gerekli yatınmlann gerçekleşmesiyle Şemdinli'deki ve
bölgedeki gençlerimizin, iş, aş ve eğitim imkânlanna kavuşması demektir ve şimdi tekrar soruyoruz
ki, bu istikrardan, devamında gelmekte olan hızlı gelişme ve kalkınmadan kim veya kimler rahatsız
olmuştur? Milletimiz adına, milletin Meclisinden sesleniyorum, milletin mutluluğundan, kann tok
luğundan, iş, aş bulmasından, huzurundan, insan haklan ve demokratikleşmeden rahatsız olanlar,
gelin, siz de milletin bu kıvancına, bu umuduna ortak olunuz ve bu istikrarın devam etmesine kat
kıda bulununuz.
TUNCAY ERCENK (Antalya) - Şemdinli'ye gel, Şemdinli'ye.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - AK Parti Hükümeti, bu ülke vatandaşlannın menfaatlarının
doğrultusunda koyduğu hedeflere kararlılıkla yürümesini devam ettirecektir. Neredeyse ay ve gün
geçmiyor ki, "ülkemiz zor günler geçiriyor" diye bir cümle kurmayalım. Niye, çok mu sevdik bu
sözü; alışkanlık mı yaptık bu cümleyi bunca kullanıyoruz; yoksa zorluklardan şikâyet etmek zoru
yenmekten daha mı kolay geliyor?! Zoru yenmek ve bu milletin önünü açmak, Türkiye'yi dünyada
hak ettiği yere koymak hepimizin sorumluğundadır; el ele verildiğinde bunun nasıl kolaylaştığını
görüyoruz ve yaşıyoruz. Milletin devletine, kurumlarına ve seçtiklerine olan güven ve saygıyı ayak
ta tutmak, hatta artırmak, bizlerin millete ve devlete olan sorumluluğumuzdur.
Millete dönüp "bize güvenin" demek yeterli değildir. Millet adına yetki kullanan ve vatandaşa
hizmet amacıyla kurulmuş ve oluşturulmuş bütün kurumlar kendini millete karşı hesap vermek
zorunda hissetmeli. Hiç kimse ve kurum milletin eleştirisine kendini kapalı tutmamalı, kimse ken
dini milletten ve milletin iradesinden daha üstün bir yere koymamalıdır.
Şunu bilmeliyiz ki, denetlenen, eleştirilen kurumlar ve kişiler yıpranmaktan ziyade, daha diri,
aktif ve sürdürülebilir bir güveni milletin karşısında sağlayacaklardır. Devleti zan altında bırakmak
doğru değildir. Devletin organları üzerinde kaygı ve kuşku yaratmak, yürütmek, ancak dost ol-
-257-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
mayanlann işine gelir. Şeffaf, sorgulanabilir, vatandaşına kapısı açık ve güler yüzlü bir devlet adalet
ve güveni sağlarken, bilelim ki, yine en büyük desteği halkından bulacaktır.
Yüce Milletimize ve özellikle bölge halkına sesleniyorum: Bu gelişmelerden ve ülkemizin
kazandığı istikrar ortamından, olumlu gidişattan rahatsız olanların planlarını, sükûnetinizi
koruyarak bozunuz. Bu tür müessif hadiselerle, özellikle bölgede yaşayan halkımız olmak üzere, in
sanlarımızın zihinlerini taraf olmaya zorlamak, bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. İn
sanımızın tamamı hukuk devleti ve hukukun yanında taraf olduklarında, bu oyunların tamamı
bozulacaktır. Herkesi bu anlamda soğukkanlı olmaya ve sağduyulu düşünmeye davet ediyorum.
Kargaşadan medet umarak, Türkiye'nin istikrar ve güvenini hedef alanlar şunu bilmeliler ki,
karşılarında cumhuriyetin değerlerini, demokrasiye ve halkına inanan bizleri ve Yüce Milletimizi
bulacaklardır. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hevesleri kursaklarında kalacak ve son
söz milletin olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın efendim.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu ve benzeri, ülke
huzurunu bozacak olayların araştırılmasında, iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasîlerin, kamu kurum
ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının, basının elbirliğiyle hareket etmesi, bir bütünlük sağ
laması arzumuzdur; inanıyoruz ki, Parlamentoda bulunan tüm milletvekillerimizin de arzularıdır ve
inanıyoruz ki, tüm siyasîlerimizin de kurumlarımızın da milletimizin de inancı ve beklentisi budur.
Dilerim ki, güzel ülkemiz bu tür olumsuz olayları bir daha yaşamasın ve bu Yüce Meclis bu
tür olumsuz olayları araştırmak zorunda kalmasın. Verilmiş olan araştırma önergeleri sonucunda
araştırma komisyonunun kurulmasını destekliyoruz ve bu vesileyle Yüce Meclisimizin değerli
üyelerini ve bizleri izleyen yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ataş.
Sayın milletvekilleri, önerge sahipleri adına da konuşmalar tamamlanmıştır.
Elazığ Milletvekili Sayın Mehmet Ağar, İçtüzüğün 60 inci maddesine göre, yerinden bir açık
lama talebinde bulunmuşlardır. Kendilerine, malum olduğu üzere, İçtüzüğün 60 inci maddesi, kısa
ve öz bir açıklama imkânı vermektedir; kendilerine söz veriyorum.
Buyurun.
MEHMET KEMAL AĞAR (Elazığ) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin, tabiî, son günlerdeki en önemli gündem
maddesiyle ilgili görüşmeleri izledik. Ortada sağlıklı bir ortaya koyuş, teşhisler yönünden
kamuoyunun beklediğini millet bulabildi mi; o, milletin vereceği bir cevaptır; ancak, görünen odur
ki, görüşmenin sonuna doğru, gerek sayısal anlamda gerekse hükümetin temsil anlamındaki
zafiyeti, konuya milletin verdiği önem ölçüsünde olmadığı ortadadır.
Türkiye, elbette bir hukuk devletidir. Türkiye'de her şey hukukun kuralları ve şartlan içerisinde
sonuna kadar araştırılacak, soruşturulacak ve bunlar, yargının hiçbir baskı altında kalmaksızın
hukukun herkese eşit biçimde uygulanmasıyla ortaya çıkanlacaktır; ancak, bazı hususlan görmezden
gelebilmek mümkün değildir. Meselenin kronolojik tarihine bakıldığında, temmuzdan bu yana devam
edegelen olaylar vardır. En son, 9 Kasım itibariyle, Şemdinli'deki malum olay meydana gelmiştir.
Şimdi, İktidar Partisi sözcüleri -üzülerek ifade etmek lazım- konunun çok uzağında geziniyor
lar. Önce, 3 Ekime kadar "Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakere tarihini engellemek için birtakım
odaklar bu işleri yapıyor" deniliyordu. 3 Ekim müzakere tarihi geçti, olaylar devam edince, bugün
de görüyoruz ki üzüntüyle "efendim, ülke büyük gelişmeler kaydediyor, istikran önlemek için bazı
odaklar yapıyor."
-258-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Şimdi, ben, iki şeyi sormak isterim buradan: Birincisi, hükümet sorumluluğu üzerinde olan
siyasî heyet hayalet taşlamaz. Kim bu odak, kimler, neler; neyin adına yapıyorsa, bunları getirip
somut olarak milletin önüne koyarsınız, hayalî birtakım şeylerin arkasına sığınmak olmaz.
İkincisi, millet makrodan, mikrodan anlamaz; tencerede aş, çocuğuna iş bekler. Hakkâri'de
kime iş buldunuz; hangi büyük yatırımı yaptınız?! Üç seneden beri, Hakkâri'de hangi önemli kamu
hizmetinin, devlet hizmetinin sahibi oldunuz?! Kaç kişiniz oraya gitti?! Ne yaptınız?! Türkiye'nin
diğer yerinde ne yaptınız?! Emeklinin gözünden yaş eksik olmayan bir Türkiye'de, bu bahanelerin
arkasına saklanmanın hiçbir doğru tarafı yoktur. Meselelere doğru teşhis koymak ve doğru teşhis
ler üzerinden yürümek sizin işinizdir.
Hakkâri değil, Türkiye'nin dört bir tarafında, hizmet eden tüm kamu görevlilerinin sorum
luluğu bu hükümetin sırtındadır, havada uçan kuştan, yerde yürüyen kanncaya kadar. İstihdam
edenlerin kusursuz mesuliyetleri diye, hukukî bir kavram vardır. Meseleyi, siz, kendi sorum
luluğunuz dahilinde almayıp, bir muhalefet sözcüsü gibi, olayı tenkit ve eleştirel boyutlarda tutarak
iktidar görevini yapamazsınız. İktidar, muktedir olma işidir. İktidar görevine sahip olan kişi, sivil,
asker, her kesimin sorumluluğunu üzerinde taşıyan kimsedir. Oralarda, evet, doğrudan doğruya bir
sorumluluk değildir; ama, yönetenlerin sorumluluğu meselesi, doğrudan doğruya size ait olan bir
sorundur, bir sorumluluktur. İktidar, hukukî anlamda, millet adına yetki kullanan siyasî heyetin
adıdır; devlet ayrı, hükümet ayrı değildir; burada, devlet organizasyonunu, milletin verdiği güçle,
millet adına kullanan siyasî heyettir. Dolayısıyla, meselelerin dışında, sadece bir gözlemci edası
içerisinde meselelerin ortaya konulması mümkün değildir. Olayların başlangıcından beri, herkes,
Türkiye'de, bu terör sıkıntısından korkunç acılar çekmiş insanlar olarak, tümümüz, meseleye
suhuletle yaklaşarak, hükümetin, olayların üzerine daha bir dikkatle gitmesi konusunda söyledik
lerimizi...
BAŞKAN - Sayın Ağar, toparlar mısınız.
MEHMET KEMAL AĞAR (Elazığ) - Evet.
... ortaya koyduğumuz önerileri, birtakım sözcüler vasıtasıyla, muhalefeti tenkit amacıyla kul
lanabilmenin, hükümet etme anlamında bir doğru tarafı yoktur.
Bu kimlik konusunda, ben, bir şeyi zabıtlara geçmesi açısından uygun görüyorum; Türkiye, bu
meseleyi Osmanlıda da çözmüştür, Türkiye'de de çözmüştür. Bakın, 1876 tarihli Kanunu Esasinin
8 inci maddesi der ki: "Devleti Osmaniye tabiiyetinde bulunan efradın cümlesine her hangi din ve
mezhepten olur ise olsun, bilaistisna Osmanlı tabir olunur." Aynı şekilde, 20 Nisan 1924 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği ilk Teşkilatı Esasi Kanunu madde 88'de "Türkiye
ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın, vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur" denilmiştir.
Dolayısıyla, "birinci harbe Osmanlı olarak girenlerden elimizde kalanların hepsi Türk" denilmiştir.
Türk Milleti, bu topraklar üzerinde, imanı gereği, hiçbir zaman etnik menşe aramamıştır. Ha
babam, bu Mecliste veya siyasî platformda bu meseleleri kaşımanın, millet nezdinde hiçbir karşılığı
yoktur; bunları bırakınız. Milletimizin bütünlüğü konusunda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. El
bette ki, terör, siyasetüstü bir kavramdır; herkesten fazla soğukkanlı olması lazım gelen, Başbakan
dır. Bugün, Meclisin bu havası içinde meseleyi germemek için söylemiyorum, yarın öbür gün An
talya meydanlarında gerekenlerin hepsini söyleyeceğiz; ama, söyleyeceğimiz bir kere daha şudur ki:
Meseleyi muhalefetin sırtına yüklemek suretiyle sorumluluktan kaçabilmek mümkün değildir. Biz
söyleyeceğimizi televizyonlarda söyledik; meydan burasıdır. Burada, eğer hukukdışı herhangi bir
şey olduğuna dair kanaati olan kim varsa, Meclisin sayısal üstünlüğü üzerinizdedir. Şahsımıza
yönelik gayri ahlakî suçlamaların yeri yoktur. Buyurun, gelin, getirirsiniz Meclise, ne dokunulmaz
lık kalır ne bir şey. Kendinizle ilgili değerlendirmeniz, kendi vicdanınıza aittir. Benim, Türkiye'de,
Allah'ın dışında hiç kimseden korkum olmadığını, bir kez daha huzurlarınızda, söylemek gereğini
duyuyorum.
-259-
TBMM B: 22 23 . 11. 2005 O: 3
Servetimizle ilgili... Biz havadan gelmedik siyasete, devlet memuriyetinden geliyoruz; yıllar
dan beri bütün mal varlığımızı veriyoruz. Bununla ilgili araştırmalar da yapılmıştır. Haysiyetimizin
zekatı, bu konularda muarız olanlara da yetecek kadar güçlüdür.
Saygılar sunuyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Ağar.
Sayın milletvekilleri, konuşmalar sırasında, Adalet ve Kalkınma Partisi sözcüsünün Anavatan
Partisine sataştığı talebiyle, Sayın Sanbaş Grup Başkanvekili sıfatıyla, şifahî olarak Başkanlığımıza
müracaatta bulunmuştur. Zabıtları getirttim, inceledim; ama, 69 uncu maddeye göre, bu talepte
bulunan sayın milletvekilinin, partinin temsilcisinin veya hükümetin ne maksatla bu talepte bulun
duğunu, nasıl bir sataşma olduğunu yerinden iki cümleyle Sayın Başkanlığa ifade edecek ki, ben
bunu değerlendireceğim.
Yerinizden...
Ben duyuyorum efendim, buyurun.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - AK Parti Grup Başkanvekili, konuşması sırasında, Sayın
Erkan Mumcu'nun konuşması sırasında "kimliklerle oynamayın" lafını "efendim, bizim AK Parti
yönetmeliğinde vardır, parti bildirgesinde vardır; o partiden aday oldu; bunu söylemesi ahlakî değil
dir" diye bir sataşması oldu; ona cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
HAYATİ YAZICI (İstanbul) - Yanlış değil, doğru.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - Doğru veya yanlış, söyleyeceğim. (AK Parti sıralarından
gürültüler) Çıkıp söyleyeceğim işte.
BAŞKAN - Sayın Yazıcı, lütfen... Burada kararı Başkanlık verecektir. İçtüzük, bu konuda çok
açık ve Türk parlamento hayatında da bu teamüller var; biz değerlendireceğiz bunu.
Şimdi, zabıtlarda, Sayın Ergin "bizim parti programımızda doğu ve güneydoğuyla ilgili bir
bölüm var. Bu bölümde bizim tanımımız var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma bilinci top
lumumuzun birlik ve beraberliğinin çimentosudur' denmiştir parti programımızda. Dolayısıyla, Sayın
Mumcu AK Partiye üye olurken, AK Partiden milletvekili adayı olurken, AK Partinin kurulan her iki
kabinesinde çeşitli bakanlıklarda görev alırken, AK Parti Programındaki bu tespite" diyor.
Şimdi, burada, zaten...
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - Doğru, doğru... Devamı var Sayın Başkan. O parti
tüzüğüne kimse bir şey demiyor. Erkan Mumcu da ona aykırı bir şey söylemedi. Sanki, buna eleş
tiri olarak sataştı; cevap vermek istiyorum Sayın Başkan.
SADULLAH ERGİN (Hatay) - Sayın Başkan, cevabının olması ayrı bir şeydir, sataşma ya da
hakaret olması ayrı bir şeydir.
ÖMER ABUŞOĞLU (Gaziantep) - Ama, ahlaksızlıkla itham ettiniz.
BAŞKAN - Doğrusu, ben, bugünkü Genel Kurulda biraz şaşırıyorum; her arkadaşımız Başkan
lığa açıklama yapıyor, yorum yapıyor. Siz konuşmanızı yaptınız, talepte bulundular.
Sayın Sanbaş, benim devamını da okuduğum burada "bu tanımlamaya katılmıyordu da niye
milletvekili oldu" vesaire... Bu biliniyor, beraber. Zabıt burada; siz de aldınız. Dolayısıyla, gerçek
dışı, küçük düşürücü ve Sayın Genel Başkanın ifadelerinin dışında burada bir açıklama olmaması
hasebiyle, 69 uncu maddeye göre bir söz veremiyorum.
Sayın Anadol, buyurun efendim.
Aynı şekilde, 69 uncu maddeye göre, nedir, ne sebeple siz bir sataşma olduğunu ifade ediyor
sunuz?
-260-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - Her zeminde konuşurum Sayın Başkan. Yarın her mad
dede çıkar konuşurum, bu ahlaksızlığın bedelini ödetirim burada; ödetirim burada!..
AGAH KAFKAS (Çorum) - Ahlaksızlık senin tavrın; o, senin karakterin.
BAŞKAN - Sayın Sanbaş, bir grup başkanvekih olarak size yakışmıyor.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - Her maddede konuşurum; görürsünüz siz!
AGAH KAFKAS (Çorum) - O kelimeyi geri al!
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) - Germeyin burayı! Bırakın iki kelime konuşalım!
AGAH KAFKAS (Çorum) - Konuşmak başka bir şey, ahlaksız lafını kullanmak başka bir şey.
Sözünü geri alsın.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Karşılıklı konuşmayın.
Efendim, zabıtlara Sayın Sarıbaş'ın sözleri geçmiştir. Varsa bir talebiniz, siz onu yaparsınız;
ama, ben, kendisine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı adına bu Genel Kurulu yöneten bir Baş
kan olarak, değil bir grup başkanvekiline, bir sayın milletvekiline o sözlerin yakışmadığını açıkça
ifade ettim.
Buyurun Sayın Anadol.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkanım, İçtüzük 69 uncu maddeye göre söz is
tiyorum.
BAŞKAN - Evet.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Gerekçesi şudur; zatıâlinize arz ediyorum:
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın İsmet Atalay konuşmuştur,
görüşlerimizi o dile getirmiştir. İsmet Atalay'ın konuşmasında herhangi bir eleştiri veya sataşma söz
konusu olsaydı, elbette, arkadaşlarım, bizden sonra çıkan AK Partinin sözcüsü ona cevap verme
hakkına sahipti, verirdi zaten. Bu, normal; ama, Sayın AKP Grup Başkanvekih Sadullah Ergin,
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın dün CHP Grubunda yaptığı konuş
maya atfen, ona cevap vererek kürsüde konuştular. Şimdi, bu...
ÜNAL KAÇIR (İstanbul) - Yanlış mı yani?..
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Efendim, meramımı anlatayım Sayın Başkana.
BAŞKAN - Efendim, müsaade edin, bir dinleyelim efendim. Rica ediyorum arkadaşlar.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Ve bu, zabıtlarda vardır.
Sayın Baykal, CHP Grubunda, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın beyanını eleştirmiştir. Meclis
dışında bunlar. Hakkâri'deki, Şemdinli'de, Yüksekova'daki sözlerini eleştirmiştir. Nerede; CHP
Grubunda. Sayın AK Parti Grup Başkanvekih, bir basın toplantısı yaparak, Baykal'a gereken cevabı
verme imkânına sahipti; ama, nitekim, Grup Başkanvekih Sayın Salih Kapusuz, bugün yaptığı basın
toplantısında Sayın Baykal'a yanıt verdi. Bunlar olağan şeyler; ama, bir Grup Başkanvekilinin,
konuşma yapmayan Genel Başkanın, Mecliste değil, Gruptaki konuşmasına yanıt vermesi tamamen
69 uncu madde kapsamı içindedir. O nedenle, söz talebinde bulunuyorum.
BAŞKAN - Söz istiyorsunuz...
Sayın milletvekilleri, burada parti gruplarının, milletvekillerinin özellikle kendileriyle ilgili bir
yanlış anlama, yanlış yorumda bulunulmaması bakımından 69 uncu maddenin hassasiyetle uy
gulanması ve genellikle de gruplar ve milletvekillerimizin lehine uygulanması noktasında, bizim,
Başkanlık olarak uygulamalarımız var. Yani, bu değerlendirmemi de o noktada yapıyorum; ancak,
bunu yaparken, maddenin yorumunu da beraber yapmamız lazım. Zabıtları getirdim. "Sayın Ergin,
bu dediklerinizin hepsi vakıa..." Burada da var.
-261-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Sayın Ergin, burada, kendisi herhangi bir yorumda bulunmaksızın sadece Cumhuriyet Halk
Partisinin 1999 yılında yayınlanmış raporu ve internet sitesinde de mevcut olan bu rapordan cüm
leleri tırnak içerisinde burada ifade etmişlerdir.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Çelişki var diyor, çelişki.
BAŞKAN - O bakımdan, zaten Cumhuriyet Halk Partisinin buna da bir itirazı yoktur. O bakım
dan, yapılan konuşmadaki ifadeleri, kastî ve Genel Başkana karşı bir olumsuz tutum olarak, biz,
Başkanlık olarak değerlendirmiyoruz; ama, Sayın Anadol, 69'da bu da var; eğer, siz ısrar ederseniz,
Genel Kurulun oyuna sunacağım.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Israr ediyorum.
Bir cümle söyleyeceğim.
Sayın Başkan, elbette bu tutumunuza saygı duyuyorum, takdir hakkınıza; ama, maalesef,
katılamıyorum. "Şahsına sataşılan -yetmiyor- veya ileri sürmüş olduğu görüşten farklı bir görüş
kendisine atfolunan hükümet, komisyon, siyasî parti" diye devam ediyor. Sayın Sadullah Ergin,
değerli arkadaşım, ileri sürdüğümüz görüşü farklı bir şekilde bize atfederek, bize açıklama hakkı
doğurdu; onu arz ediyorum. Yani, o eski metinleri okuyarak ve yeni sözlerimizi buraya getirerek,
farklı görüş atfetti. O nedenle açıklama yapmak istiyoruz.
BAŞKAN-Evet, şimdi...
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - "Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar" ifadesi var orada
Sayın Başkan.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan "karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar"
sözü sahibine aittir. "Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar" dedi.
BAŞKAN - Sayın Anadol, evet, Sayın Oral'dan sonra, Sayın Ergin "yanlış olan karakolda doğ
ru söyleyip mahkemede şaşmanızdır. Burada doğru şeyleri yazıp, ondan sonra bunları konuşanları
suçlamanız" şeklinde... Yani, şunu mu demek istiyorsunuz: Biz raporumuza da, bugünkü konuş
mamıza da sahip çıkıyoruz; ama, bundan bir açıklama yapmak mı istiyorum diyorsunuz?
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Evet.
M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Kesinlikle...
BAŞKAN - Açıklama yapmak istiyorum diyorsunuz...
Tamam, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Yalnız, Sayın Anadol, siz, çok tecrübeli bir siyasetçisiniz; işin sonuna geldik, zamanımız da
bitiyor, lütfen, sadece bir açıklama. Bir sataşmaya da bu yolla mahal vermeyelim.
Buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
/.- İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol 'un, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin 'in, konuşmasında
Partisine ve Genel Başkanlarına sataşması nedeniyle konuşması
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkanım, hiç merak etmeyin, yeni bir sataşmaya yol
açma amacıyla bu kürsüye çıkmadım. Gerçekten, bundan sonra da devam edeceğini sandığım bir
kimlik tartışması var. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubu da
bu konuda yanlış anlaşılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Meramımızı anlatma bakımından gerçek
ten bir açıklık getirmek istiyorum.
Arkadaşımın, Sayın AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin arkadaşımın, Cumhuriyet
Halk Partisinin 1999 yılındaki Cumhuriyet Halk Partisi metinlerinden, belgelerinden okuduğu
ifadeler doğrudur. Bugün, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Sayın AK Parti Genel Başkanına yanıt
-262-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
veren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ifadeleriyle bu karşılaştırılmakta ve
önemli bir çelişki diye Yüce Meclisin huzurunda ve kamuoyuna takdim edilmektedir. Amacım bu,
yeni bir sataşma falan hiç yaratma niyetinde değilim ve bu üslupla konuşmak istiyorum.
Şimdi, bakın, değerli arkadaşlarım, tartışma şuradan çıktı, buna bir açıklık getirelim: Sayın
Başbakanımız, Hakkâri gezisinde, ben de televizyonlardan izledim, siz de izlemişsinizdir; şunları
söyledi...
FARUK ÇELİK (Bursa) - Yeni bir sataşma oluyor Sayın Başkan.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sataşma yok; söylüyorum.
FARUK ÇELİK (Bursa) - Sataşmaya başlıyor yavaş yavaş Sayın Başkan.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Hayır, hayır; sataşma niyetinde filan değilim.
EKREM ERDEM (İstanbul) - Tabiî, Anadol'un mantığıyla, şimdi sataşma başlıyor.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Hayır...
BAŞKAN - Sayın Anadol, buyurun siz...
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Şunu söylediler: İnsan alt kimliklerini söyleyebilir; Kürt
olabilir, Arnavut olabilir, Gürcü olabilir; ama, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği ol
duğunu bilmelidir anlamında, mealen. Üst kimliği, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olarak tarif et
ti. Sataşmak için filan söylemiyorum, olayı anlatıyorum. Baykal da, bunun yanlış olduğunu, Tür
kiye Cumhuriyeti vatandaşlığının bir statü, bir tarif olduğunu, bunun bir üst kimlik olmadığını, üst
kimliğin Türk Milleti olduğunu söyledi ve eleştirilerine bu yolda devam etti. Şimdi, bu tartışma
devam edebilir. Sayın AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan, buna karşı söyleyeceklerini söy
leyebilir; o beni ilgilendirmiyor, normal siyasal bir tartışma. Ama, Sayın Mehmet Ağar'ın, Osman
lıdan bu tarafa tarif ettiği statü bir noksanla kaldı. Yani, Sayın Mehmet Ağar, Teşkilatı Esasiye
Kanunundan bir madde söyledi vatandaşlıkla ilgili, 1924 Anayasasından bîr madde söyledi. Ben,
Anayasamızın 66 ncı maddesini okuyorum; 66 ncı maddenin ilk fıkrası bir tek cümle, deniliyor ki:
"Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür." Yani, bir insanın alt kimliği Hıris
tiyan olabilir, Ermeni olabilir, Amerika'dan gelmiş olabilir, Protestan olabilir; Türk vatandaşlığına
geçtikten sonra, o, Türktür, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil. Yani, Türk tarifi, burada, ırkî bir
tarif değil, bir statü değil, bir üst kimlik; yani...
FİKRET BADAZLI (Antalya) - Başbakan da bunu söylüyor zaten.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Hayır; "Türkiye Cumhuriyeti -iyi dinleyin- vatandaşlığı
üst kimliği" dedi Sayın Başbakan. Eleştiri ne? Elbette, insanlar Kürt olduğunu söyler, Gürcü ol
duğunu söyler, Laz olduğunu söyler, Arap olduğunu söyler; ama, bunlar alt kimliktir. Nedir üst kim
lik; bize göre, Türk Milleti üst kimliğidir. Osmanlı çözümlemiş, Mustafa Kemal Atatürk de çözüm
lemiş "ne mutlu Türküm diyene" demiş. (CHP sıralarından alkışlar) Ne mutlu Türk olana dememiş,
dikkat edin arkadaşlar "ne mutlu Türküm diyene" demiş. Yani, bu üst kimliğin, Türk kimliğinin bir
kafatası anlayışı, doğuştan kazanılan bir kimlik değil, hissedilen, aidiyet belirtilen kimlik olduğunu
söylemiş. Yani, bunları biz niye tartışıyoruz?!
Haa, diyorsunuz ki, asıl cevap vereceğim şu...
SADULLAH ERGİN (Hatay) - Siz gündeme taşıdınız.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Bir dakika, bir dakika...
BAŞKAN - Sayın Anadol, toparlar mısınız.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Toparlayacağım efendim.
Şimdi, gelelim Cumhuriyet Halk Partisi belgelerine. Orada "Kürt sorunu" sözcüğünü söyledi,
doğrudur. "Kürt kimliği" sözcüğünü söyledi, doğrudur. Nasıl doğrudur, anlatayım. Lütfen, yine
-263-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 3
sataşmaya meydan vermek için söylemiyorum. Arkadaşlar, o zaman, bu alt kimlikleri söyleme, Tür
kiye'nin içinde bulunduğu antidemokratik koşullar dolayısıyla suçtu. Siyaset arkadaşım benim, siz
lerin çoğunuzun da tanıdığı bir politikacı, Şerafettin Elçi, eski bakanlardan, 12 Eylülde, o dönem
de, üç sene hapse mahkûm oldu, birbuçuk sene hapis yattı. Söylediği şuydu: "Türkiye'de Kürtler
vardır, ben de Kürdüm." Tek cümle... Bunun için birbuçuk sene hapis yattı. 12 Eylül döneminin en
büyük yanlışlarından biri, alt kimlik sahibi bir büyük kitleyi, Kürt yurttaşlarımızı anadilinde konuş
maktan yasaklayarak...
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) - Adlarını değiştirerek...
K. KEMAL ANADOL (Devamla) -...onların konuşmasını suç sayarak, konuşanları hapse
atarak, bugünkü terörün altyapısını hazırlamıştır.
EYÜP FATSA (Ordu) - Biz de onu söylüyoruz.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Gerçek değil mi bunlar; sizinle tartışmak için söy
lemiyorum, bir gerçeği ifade ediyorum.
EYÜP FATSA (Ordu) - Bizim söylediğimiz de bu zaten.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Dolayısıyla, Cumhuriyet Halk Partisi, o zaman Sosyal-
demokrat Halkçı Parti, bu alt kimlikler için mücadele ederken, yani, Kürdün "Kürdüm" demesini,
diliyle konuşmasını savunurken, elbette, bu Kürt sorunu sözcüklerini, elbette Kürt kimliğini söy
leyecekti, kullanacaktı; söyledi, Güneydoğu Raporu yazdı ve savcılar, hakkında dava açtı o zaman.
BAŞKAN - Sayın Anadol, rica ediyorum... Sayın Başkanım...
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Bitireceğim efendim; yani, çarpıtılıyor, ben açıklama
getirmek istiyorum.
BAŞKAN - Ama, gerekli açıklamayı yaptınız; anlaşıldı.
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Dolayısıyla, bu alt kimliğin rahatça ifade edilebilmesi; öz
gürlükler daha çok artsın, tamam; ama, o günden bu tarafa mesafe katetmiştir. Hele, Avrupa Bir
liğine uyum yasalarıyla, demokratikleşme, oldukça daha mesafe... İktidarıyla muhalefetiyle bunları
gerçekleştirdik. Şimdi, o günkü dönem ile bugünkü dönem arasında büyük fark vardır.
Bugün, biz-son cümlelerimi söylüyorum-Cumhuriyet Halk Partisi olarak, terörle mücadelede
en büyük zafiyetin, terör örgütüyle oradaki yurttaşları özdeşleştirmek olduğuna inanıyoruz. Bunu
kabul etmiyoruz.
AGAH KAFKAS (Çorum) - Biz de kabul etmiyoruz; kim kabul ediyor?!
K. KEMAL ANADOL (Devamla) - Bunu kabul etmediğimiz için de üst kimlik konusunda
misakı millî sınırlarının bölünmemesi konusunda duyarlılık gösteriyoruz ve bu üst kimliği, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığı biçiminde kabul etmiyoruz; o bir hukukî statü olarak söylüyoruz, bir tarif
olarak söylüyoruz; iddiamızı da böyle ortaya koyduk.
Meramımı anlattıysam memnun oldum. Hepinize teşekkür ederim. (CHP sıralarından kalkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Anadol.
V.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam)
C) ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)
/.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili K. Kemal
Anadol, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, Hakkâri Merkez, Yük
sekova ve Şemdinli ilçelerinde meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/322) (Devam)
-264-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
2.- Anavatan Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş
ve Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun, Hakkâri Merkez, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde
meydana gelen olayların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/323) (Devam)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Ataş ve 47 milletvekilinin, Hakkâri'de meydana gelen olay
ların ve bu olaylarla ilgili iddiaların araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/324) (Devam)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Meclis araştırması önergeleri üzerindeki görüşmeler tamam
lanmıştır.
Şimdi, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunu oylannıza sunacağım.
Meclis araştırması açılmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Meclis araştırması açılması
kabul edilmiştir. (Gürültüler)
Müsaade eder misiniz... Devam ediyoruz, daha oylama devam ediyor.
Meclis araştırmasını yapacak Komisyonun 12 üyeden kurulmasını oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Komisyonun çalışma süresinin, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden
başlamak üzere üç ay olmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Komisyonun, gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilmesi hususunu oylannıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, kanun tasan ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 24 Kasım 2005 Per
şembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
İyi akşamlar diliyorum.
Kapanma Saati: 19.00
-265-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
VII.- SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
/.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, İşsizlik Sigortası Fonuna ilişkin Başbakan
dan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/8502)
8.9.1999 tarih 23810 numaralı Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanunu çerçevesinde oluşturulan Fonun amacı dışında kullanıldığı
kamuoyunca ifade edilmektedir.
3. Kanuni hak olarak İşsizlik Sigorta Fonu'ndan yararlanmak için başvuran fakat
bürokratik engeller veya başka nedenlerle yararlanamayan sigortalı var mıdır ?
Varsa sayısı nedir ?
-266-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
îlgi'de kayıtlı yazı ekinde alınan İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇÎÇEK'in Sayın
Başbakanımıza tevcih ettiği 7/8502 Esas No'lu yazık soru önergesi Bakanlığımızca
incelenmiş olup, konuya ilişkin cevabi bilgi ve değerlendirmeler aşağıda sunulmuştur
İşsizlik Sigorta Fonu'nda biriken para 3 İ/l 0/2005 tarihi itibariyle
17 milyar 179 milyon YTL 'dir.
İşsizlik Sigortasından yararlanmak için 30/09/200S tarihi itibariyle 565.863 kişi
başvurmuş olup, 31/10/2005 tarihi itibariyle 508.600 kişiye toplam 595.918.626,37 YTL
işsizlik ödeneği ödenmiştir.
İşsizlik Sigortası Kanunu'nda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamamaları ve
kendi istek ve kusuru ile işinden ayrılmaları nedenleriyle 31/10/2005 tarihi itibariyle, 53.392
kişinin işsizlik sigortası ödenek talebi reddedilmiştir.
Fon kaynaklan, İşsizlik Sigortası Fonu Kaynaklarının Değerlendirilmesine İlişkin
Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereğince, Türkiye Bankalar Birliğince ilan edilen bir
önceki yıl sonu bilançolanndaki aktif büyüklüklerine göre ilk on şuada bulunan ticaret
bankalarında ve Devlet iç borçlanma senetleri, ters repo işlemleri, mevduat ve yatırım
fonlarında değerlendirilmektedir.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 53'üncü maddesinde fonun giderleri
belirlenmiş olup, Fon kaynaklan belirlenen kalemler dışında kullanılmamıştır. Ancak, hak
etme koşullarını sağlamadığı sonradan tespit edilenlere yapılan fazla ödemeler yasal faizi ile
birlikte tahsil edilmekte ve kasıtlı belge tanzim edenler hakkında ayrıca Cumhuriyet
Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
ESGİOĞLU
2.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya'da mülhak bir vakfın denetimiyle ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHÎN'in cevabı
(7/8525)
TBMM Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sn.R.Tayyip Erdoğan tarafından
yazılı olarak cevaplandınlmasım Anayasa'nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri
gereğince saygıyla talep ederim.
Atilla Kart
CHP Konya Milletvekili
Konya'da mülhak vakıfların en büyüğü olan Şıh Ahmet Efendi Vakfı; Aziziye
Camii civarındaki 300 dükkan, otel, hamam ve benzeri taşınmazları kapsamaktadır.
-267-
TBMM B: 22 23 .11 . 2005 O: 3
Başka bir anlatımla; bu konulan düzenleyen belgelerde tahrifat yapıldığı, bu
durumun yargılama aşamasında bilirkişi raporlarıyla ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
Bütün bu süreç, bu olayda taraf durumunda bulunan kişiler tarafından Konya
Cumhuriyet Savcılığına iletilmiş, ilgili Savcılık yetkisizlik karan vererek, ".....amca, baba ve
kendisinin aynı batından olmasının mümkün olmadığını bildiği halde tayini yapan Vakıflar
Genel Müdürlüğü Tevcih Komisyonu hakkında, Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç
duyurusunda ..." bulunulmasına karar vermiş, Ankara Cumhuriyet Savcılığı Devlet
Bakanlığından Vakıflar Genel Müdürlüğü Tevcih komisyonu hakkında soruşturma izni istemiş,
ancak bârız suç bulgularına rağmen Sn. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali
Şahin soruşturma izni vermemiştir.
Soruşturma izni verilmemesi kararında, " Vakıflar Genel Müdürlüğü
Başmüfettişleri Harun Mermerkaya ve Cuma Karakaya'nın..." konuyu inceledikleri ifade
edilmektedir. Oysa bu Müfettişler, Şıh Ahmet Efendi Vakfı'nı inceleyen, ancak her nasılsa ve her
nedense yukanda sözü edilen usulsüzlükleri ve hukuka aykınlıklan görmeyen, görmezden gelen
kişilerdir.
Haksız uygulamanın mağduru olan Kişiler; bu gelişmeleri, Sn.Başbakan
Yardımcısı, Sn.Adalet Bakanı ve Teftiş Heyeti Başkanı'na yazılı olarak iletmişler ise de,
başvurulanndan bir sonuç alamamışlardır.
-268-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
T.C.
DEVLET BAKANLIĞI VE
BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI
Mehmet AüİİAHİN
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
-269-
TBMM B:22 23 . 11 . 2005 O: 3
Seyit Nazını Burhanzade'yi vakfın 7. batın evladı kabul eden mahkeme kararı ile
ilgili açılan yargılamanın yenilenmesine ilişkin Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde
devam eden 2004/44 E, sayılı davada; bilirkişi raporu mahkemeye intikal etmiş olup, Adli
Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin raporuna göre evladiyetin sübutuna ilişkin davanın
bilirkişi raporunda batın rakamı olan (S) rakamı fiziksel yolla silinmek suretiyle farklı bir
daktilo kullanılarak (7) rakamı yazılarak raporda tahribatın yapıldığı belirtilmiştir. Bundan
sonraki duruşma 13.12.2005 tarihinde yapılacak olup, dava sonucuna göre işlem tesis
edilecektir.
-270-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Kemal DEMİREL
P
Bursa Milletvekili
Bakanlığınızın merkez ve taşra teşkilatları tarafından, son beş yıllık süre İçerisinde;
-271-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
T.C.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
İlgi yazınız ekinde alman Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'e ait 7/8556 Esas No'lu
yazılı soru önergesi Bakanlığımızca incelenmiş olup, konuya ilişkin cevabi bilgi ve
değerlendirmeler aşağıda sunulmuştur.
Bakanlığımız ilgili kuruluşu Sosyal Sigortalar Kurumu'nun geçen beş yıllık süre
içerisindeki yatırımlarından;
İhalesi yapılan Ankara Batıkent Dispanser inşaatı ihale komisyon kararının Kurum
Yönetim Kurulu'nca iptal edilmesi sebebiyle inşaatına başlanılmamıştır.
İhale edilerek devam etmekte olan inşaatlardan;
- Kütahya Hastanesi Tevsii inşaatı,
- Bursa 600 yataklı Hastane inşaatı (400 yataklı kısmı tamamlanmış olup, 200 yataklı
Kadın Doğum Ünitesi devam etmektedir.)
- İstanbul Halkalı 400 yataklı Hastane inşaatı,
- Diyarbakır 320 yataklı Kadın Doğum Hastanesi inşaatı,
Sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığına devri ile ilgili 19/02/2005 tarihinde yürürlüğe giren
5283 sayılı yasa gereğince Sağlık Bakanlığına devredilmiştir.
İnşaatı tamamlanmış olup da faaliyete açılmamış olan yatırım bulunmamaktadır.
Bakanlığımız ilgili kuruluşu Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nün son beş yıllık süre
içerisindeki yatırımlarından;
Bağ-Kur İzmir İl Müdürlüğü hizmet binasının ihalesi yapıldığı halde inşaatına
başlanılmamıştır. İnşaata başlanılamamasının sebebi İzmir Büyükşehir Belediyesinin arsayı, ihale
ve yer tesliminden sonra yeşil alana çevirmesi ve konunun hukuki sürecinin devam etmesidir.
Bağ-Kur Genel Müdürlük hizmet binası inşaatına başlanılmış olup, inşaat çalışmaları
devam etmektedir.
Bakanlığımız ilgili kuruluşu Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'nüh geçen beş yıllık
süre içerisindeki yatırımlarından;
İhalesi yapıldığı halde inşaatına başlanmamış yatırımı bulunmamaktadır.
Düzce İl Müdürlüğü hizmet binası inşaat çalışmaları devam etmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat BAŞESGÎOĞLU
Bakan
-272-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
4.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, sporda yaşanan doping olaylarına ilişkin sorusu
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHÎN'in cevabı (7/8563)
TÜRKÎYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
ANKARA
23 Eylül 2005
Aşağıdaki sorumun Anayasa'nın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddeleri uyarınca
spordan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali Şahin
tarafından yazılı olarak yanıtlandırılmasını istiyorum.
Saygılarımla.
Prof. Dr. Yakup KEPENEK
Ankara Milletvekili
-273-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
3. Ulusal Basketbol Takımımızda bir oyuncumuzun dopingli çıkması ile ilgili olarak
neler yapılması düşünülmektedir?
CEVAP 1.2. 14-15 Kasım 2005 tarihlerinde Katar' da yapılan duruşmada 5 Milli Sporcunun
Eylül 2005 ayında ki kamp esnasında yapılan doping kontrolü sırasında kamp yerinde
bulunmamaları ile ilgili olarak; Uluslararası Halter Federasyonu (IWF) Türkiye Halter
Federasyonuna 31 Mayıs 2006 tarihine kadar Uluslararası müsabakalardan men ve
100 Bin Dolar para cezası vermiştir. Uluslararası Halter Federasyonu (IWF)
yetkilileri, 5 Milli Sporcuyla ilgili kararı ise daha sonra açıklayacaklarını
bildirmişlerdir.
Ayrıca; Söz konusu olaylara sebep olan sorumlular ile ilgili olarak Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca soruşturma
başlatılmıştır. Uluslararası Halter Federasyonunun (IWF) vereceği karara göre
ilgililere gereken cezai işlem Bakanlığıma bağlı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
Merkez Ceza Kurulunca belirlenecektir.
-274-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Basketbol A Milli Takımımız 2005 yılı içerisinde 24 Haziran-3 Temmuz tarihleri arası
İspanya' da düzenlenen Akdeniz Oyunları ve Sırbistan & Karadağ' da düzenlenen
Avrupa Şampiyonası finallerine katılmıştır. Bakanlığıma bağlı Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğünün Akdeniz Oyunlarına katılacak olan tüm sporcu kafilesinin doping
kontrolünden geçirilmesi yönündeki talimatı ile Ermal KURTOGLU dahil tüm
basketbol kadrosu doping testinden geçirilmiş, yapılan testler sonucu sonuçlar negatif
çıkmıştır. Ermal KURTOGLU ve bir oyuncumuz tarafından da kullanılan Propesiya
(saç ilacı) bu test öncesi de belirtildiği halde test sonuçlarında hiçbir bulguya
rastlanmamıştır.
Ermal KURTOGLU' nun bilinçli olarak doping yapmadığı ortaya çıkınca kendisinin
savunulması çalışmalarına başlanmıştır. Oyuncumuzun ikinci numunesinin de açılması
için karara varılmış ve FIBA doping yetkililerinin de bulunduğu bir toplantı
yapılmıştır. İkinci örneğin Avusturya ' da ki laboratuarda açılması aşamasında Ermal
KURTOGLU bizzat hazır bulunmuş, kendisine ayrıca bu konuların uzmanı olan Prof.
Dr. Ahmet ARAMAN eşlik ederek prosedürlerin doğru uygulandığına nezaret etmiştir.
Ancak; netice pozitif çıkmıştır.
Ermal KURTOGLU kendisine tanınan savunma hakkını kullanmayı ve kararı verecek
olan FIBA komisyonu önünde konuşmayı talep etmiş, kendisine bu hakkın
kullandırılması için 7 Kasım 2005 saat 10:00' da İsviçre' nin Cenevre kentinde FIBA
bürosunda bir toplantı düzenlenmesi sağlanmıştır.
Toplantıda önceden hazırlanan güçlü savunma yapılarak komisyon üyelerinin soruları
cevaplanmıştır.
-275-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
Saygılarımla. -_
Enis TÜTÜNCÜ/
Tekirdağ Milletvekili
Söz konusu haberlere karşı, sivil toplum kuruluşlarınca ortaya konulan tepkiler, gizli
tutulmaya çalışılan bu konunun tartışmaya açılmasını sağlamıştır. Konunun kamu yararı
gözetilerek etraflıca incelenmesi ve değerlendirilmelisi gerekmektedir. Çünkü ülkemizin ve
halkımızın tarihsel zenginlikleri her hangi bir bedelle karşılanamaz.
1- Şu anda TCDD nin uhdesinde kalan gar ve limanı da içeren bu sahaların geleceği
ile ıslahı ve güzelleştirilmesine yönelik olarak TCDD elemanlarınca bir çalışma yapılmış
mıdır?
2- Böyle bir çalışma yapıldı ise çalışmanın sonucu nedir? TCDD'nin elinde bu
konuda hazırlanmış herhangi bir rapor var mıdır?
3- Marmaray projesinin ilk halinde Haydarpaşa Garının da yer aldığı ve tüp geçidin
batma noktasının, şimdiki noktadan farklı olduğu ve projenin daha sonra değiştirildiği
iddiaları doğru mudur?
4- Buraya yapılacağı iddia edilen ticaret merkezinin istanbul'un hangi ihtiyaçlarından
kaynakladığına dair yapılmış bir araştırma, master plan veya benzeri bir belge var mıdır?
5- Yapılacak yapıların şehrin altyapısına nasıl entegre olacağına ilişkin gerek ilçe
belediyeleri ile gerek Büyükşehir Belediyesi ile bir çalışma yapılmış mıdır?
6- Bu proje şu anda Ulaştırma Bakanlığı tarafından İTÜ'ye hazırlatılan Ulaştırma Ana
Planı ile ilişkilendirilmiş midir?
7- Bu projenin hayata geçirilmesi durumunda şu anda Haydarpaşa Gar sahasında
verilen demiryolu hizmetleri ne olacaktır?
8- Hızlı Tren projesinin bitmesiyle birlikte Ankara-lstanbul arasında saat başı tren
çalışacağı basın yoluyla açıklanmıştır. Haydarpaşa'nın kapanması halinde bu trenler hangi
parkurda çalışacak ve hangi gar sahasında toplanacaktır.
9- Gördüğü önemli işlevin yanında, tarihimizin önemli köşe taşlarından biri sayılan bu
yapıların, iş merkezi yapılarak yok edileceği iddialarını, tarih ve kültüre verilen değer
açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
-276-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
T.C.
ULAŞTIRMA BAKANLIĞI
Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
22 KASIM 2<M
3
SAYI : B.l 1.0.APK.0.10.01.610-01-^ l ~ 7 # & 5 y
KONU : Tekirdağ Milletvekili
Sayın Enis TÜTÜNCÜ'nün
yazılı soru önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MÎLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
EK:
1 Cevap formuf
Ulaştırma Bakam
-277-
TBMM B: 22 23 . 11 . 2005 O: 3
-278-
TBMM B:22 23 . 1 1 . 2005 O: 3
edilen bu güzide kentin, kongre turizminde bugün bulunduğu 27. sıradan daha üst
sıralara çıkarılmasına katkı sağlanması, kentin Anadolu ve Trakya yakası arasında
gelirin ve şehre ait işlevlerin bölüşülmesinde dengeleyici fonksiyonu olan bir
konseptin hayata geçirilmesi (bugün için turizm gelirlerinden Trakya yakası %97,
Anadolu yakası ise sadece %3 pay almaktadır), ana ulaşım modları ile kentiçi ulaşım
modları arasında uyumun sağlanması, özellikle Sabiha Gökçen Havaalanının kapasite
kullanım oranının.yükseltilmesinin sağlanması ile proje sahasını ilgilendiren daha
önce yapılmış -ve- yapılmakta olan tüm çalışmaların değerlendirilmesine
çalışılmaktadır.
-279-
TBMM B: 22 23 . 11. 2005 O: 3
6.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROGLU'nun, Aydın Garı otoparkının kiralanmasına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/8743)
Kemal KILIÇDAROGLU
İstanbul Milletvekili
1. Aydın Gar binasının önündeki otopark kime ne zaman
kiralanmıştır?
T.C.
ULAŞTIRMA BAKANLIĞI
Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
finali YILDIRIM
Ulaştırma Bakanı
EK:
1 Cevap formu
-280-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 3
CEVAP 1- Aydın Gar'da TCDD'ye ait gazino ve düğün salonu kiracısı olan
İrfan ÇAYHANOGLU adlı şahsın talebi doğrultusunda mevcut otoparkın 176 m2'lik
bölümü, müşteri araçlarından ücret alınmaması kaydıyla 2002 yılı kira bedeline 125.-
YTL ücret ilave edilerek kiraya verilmiştir.
SORU: 2- Kiralama işlemi nasıl yapılmıştır?
CEVAP 2- Kiralama işlemi, TCDD 3. Bölge Kiralama ve Değerlendirme
Komisyonu'nun 06.11.2002 tarihli karanyla, Yönetmeliğin 18. maddesi gereği
verilen yetki ile yapılmıştır.
SORU: 3- İhale ile yapılmışsa, söz konusu ihale ilanı hangi gazetede ne zaman
yayınlanmıştır?
CEVAP: TCDD Taşınmaz Mallar İhale Yönetmeliği'nin 18. maddesinde
"Devlet Daireleri, İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşları ile
benzeri diğer Kuruluşlar, Üniversiteler, Kamu Bilimsel Araştırma Kurumları, Ulusal
Sigorta Ortaklıkları, Hayır Kurumları, Kamu yararına çalışan Dernekler, TCDD
bünyesindeki Spor Kulüpleri, Dernekler ve Vakıflarla veya özellik arzeden ve rekabet
imkanı olmayan taşınmazlar için yapılacak sözleşmelerde bu Yönetmelik hükümleri
uygulanmayabilir. İhale ön onayı vermeye yetkili mercilerce bu husus belirlenir"
hükmü çerçevesinde kiralama işlemi gerçekleştirilmiştir^
7.- Tekirdağ Milletvekili Nuri SAYGUN'un, TBMM Televizyonunun bir yayınında meydana
gelen kesintiye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/9641)
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorulanının Devlet Bakanı Sayın Beşir ATALAY tarafından yazılı olarak
cevaplandırılması için gereğini arz eririm.
Saygılarımla.
v.
Mehmet Nuri SAYGUN
Tekirdağ Milletvekili
05 Ekim 2005 Çarşamba günü Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül, AB Müzakere
Çerçevesi Hakkında Genel Kurula Yönelik yapmış olduğu konuşmadan sonra. Ana Muhalefet
Partisi sözcüsü Sayın Onur öymen'in konuşması esnasında TRT3 ten yayın yafen Meclis TV.
nin yayını kesilmiştir.
Buna göre;
1) Yayının kesilerek muhalefetin sesinin halkımıza canlı olarak verilmesinin Önüne mi
geçilmek istenmiştir?
2) Yayın kesilerek muhalefetin sesinin kısılması mı amaçlanmıştır?
- 281 -
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
4) TRT3 'ün yayınının kesilmesi Türkiye'nin gerçekleri öğrenmesi adına atılmış bir
sansür değil midir?
Tekirdağ Milletvekili Sayın Mehmet Nuri SAYGUN tarafından tevcih edilen 7/9641
esas sayılı yazılı soru önergesi ile ilgili olarak, Bakanlığım ilgili kuruluşu Türkiye Radyo
Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünden alman 22.11.2005 tarihli ve B.02.2.TRT.0.61.00.
00/3947 sayılı cevabi yazı ekte gönderilmektedir.
DEVLET BAKANLIĞINA
(Sayın Prof.Dr.Besir ATALAY)
1- 05.10.2005 tarihinde meydana gelen kesinti TBMM-TV ile TRT arasındaki fiber
hattaki arızadan kaynaklanmıştır. Söz konusu kesinti, CHP Milletvekili Sayın Onur ÖYMEN'in
konuşmasının son iki dakikasında meydana gelmiştir. Saat 19.07'den itibaren Sayın Onur
ÖYMEN'in konuşması da dahil olmak üzere kesinti boyunca gerçekleşen TBMM çalışmaları,
TRT-3 kanalında banttan yaymlanmıştır. Soruda belirtildiği şekilde bir kasıt ve amaç söz konusu
değildir. Ayrıca arıza, altyazı ile seyirciye duyurulmuştur.
-282-
TBMM B:22 23.11.2005 0:3
3- Birinci ve İkinci sorunun cevabında izah edildiği üzere, kesinti ile ilgili hiçbir özel
veya genel amaç bulunmamaktadır. Kaldı ki, TBMM-TV yayınlarının amacı milletimizin
TBMM çalışmalarından haberdar edilmesidir. Ayrıca kesinti daha sonra bant yayını ile telafi
edilmiştir.
5- Kesinti ile ilgili yapılan araştırma sonucunda, arızanın, Kurum dışında Telekom
hatlarında meydana geldiğinin anlaşılması nedeniyle, görevlilerin kasıt, kusur ve ihmaline
rastlanmadığından soruşturma açılmamıştır.
Arz ederim.
İA1İTGUNEY
Genel Müdür V.
8.- Bursa Milletvekili Kemal DEMIREL 'in, futbol 2. lig A kategorisindeki maçların TRT
kanallarından yayınlanmamasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/9642)
Kemal DEMİREL
Bursa Milletvekili
Geçtiğimiz yıllarda, 2. Lig A Kategorisindeki maçların naklen yayınları TRT
tarafından yapılmakta idi. Ancak 7. haftaya girilmesine rağmen bu kategorideki
maçların yayınları TRT'de yapılmamıştır.
Bursa ilindeki vatandaşlarımız Bursasporun maçlarını izleyerhemenin
üzüntüsünü tarafıma bildirmişlerdir. 2. Ligde takımı olan diğer illerde de benzer
sorunlar yaşandığı düşünüldüğünde, bu konunun çözümünün sporseverleri ve
taraftarlarını mutlu edeceği açıktır.
-283-
TBMM B: 22 23 . 1 1 . 2005 O: 3
T.C.
DEVLET BAKANLIĞI
Sayı :B.02.0.005/Û:l</m/ .2.S/44/2005
Konu : Soru önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İlgi : Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 15.11.2005 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.
00.02-14730 sayılı yazısı.
Bursa Milletvekili Sayın Kemal DEMÎREL tarafından tevcih edilen 7/9642 esas sayılı
yazılı soru önergesi ile ilgili olarak, Bakanlığım ilgili kuruluşu Türkiye Radyo Televizyon
Kurumu Genel Müdürlüğünden alınan 22.11.2005 tarihli ve B.02.2.TRT.0.61.00. 00/3946
sayılı cevabi yazı ekte gönderilmektedir.
3, 4- Kurumumuz liglerin başladığı tarihten bu yana her hafta Federasyondan yayın yetki
belgesi alarak 2. Lig A Kategorisi karşılaşmalarının çekimlerini yapmakta ve haber amaçlı özet
görüntülerini program ve haber bültenlerinde yayınlamaktadır. Futbol Federasyonundan cevap
gelmesini müteakip karşılaşmaların naklen yayınlanması konusu yeniden değerlendirilecektir.
Arz ederim
JNEY
Genel Müdür V.
-284
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
GÜNDEMİ
DÖNEM: 22 YASAMA YILI: 4
22 NCİ BİRLEŞİM
23 KASIM 2005 ÇARŞAMBA
SAAT: 15.00
KISIMLAR
01 BAŞKANLIĞIN G E N E L K U R U L A SUNUŞLARI
03 SEÇİM
05 M E C L İ S SORUŞTURMASI RAPORLARI
G E N E L G Ö R Ü Ş M E ve M E C L İ S ARAŞTIRMASI
06 YAPILMASINA D A İ R Ö N G Ö R Ü Ş M E L E R
07 SÖZLÜ SORULAR
K A N U N TASARI ve T E K L İ F L E R Î İ L E
08 KOMİSYONLARDAN G E L E N D İ Ğ E R İŞLER
KOMİSYON TOPLANTILARI
* Plan ve Bütçe Komisyonu * (10/251) Esas Numaralı
23.11.2005 Çarşamba-Saat: 10.00 Meclis Araştırması Komisyonu
24.11.2005 Perşembe - Saat: 10.00 23.11.2005 Çarşamba - Saat: 10.00
25.11.2005 Cuma - Saat: 10.00
* Dışişleri Komisyonu
24.11.2005 Perşembe - Saat: 10.00
* Adalet Komisyonu
24.11.2005 Perşembe - Saat: 11.00
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİ
22 NCİ BİRLEŞİM 23 KASIM 2005 ÇARŞAMBA SAAT: 15.00
>Çfe
03 _ SEÇİM
*&
^
sCtk
sCtk
06 - GENEL GÖRÜŞME VE MECLIS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAIR ONGÖRÜŞMELER
1. - Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz ve 30 Milletvekilinin, sekiz yıllık kesintisiz
zorunlu eğitim uygulamasının getirdiği sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/15) (1)
2. - Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer ve 34 Milletvekilinin, Diyarbakır Emniyet Müdürü
Gaffar Okkan ve polis memurlan cinayetinin araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/17)
3. - Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer ve 32 Milletvekilinin, Doçent Doktor Necip
Hablemitoğlu cinayetinin araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/18)
4. - Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve 79 Milletvekilinin, İlkokul Öğretmenleri Sağlık
ve Sosyal Yardım Sandığı'nın (İLKSAN) kuruluş amacından uzaklaştığı, yönetiminde
usulsüzlükler ve yolsuzluklar yapıldığı iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/21)
5. - İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 34 Milletvekilinin, İzmir'in Karşıyaka İlçesinde
otopark olarak düzenlenen bir alanla ilgili mahkeme kararlannın uygulanmadığı iddialarının
araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/25)
6. - Ankara Milletvekili İsmail Değerli ve 28 Milletvekilinin, Ankara-Mamak çöplüğünün
yol açtığı sorunlann araştınlarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/27)
7. - Zonguldak Milletvekili Harun Akın ve 115 Milletvekilinin, kuruluşundan bugüne
Atatürk Orman Çiftliğinin durumunun araştınlarak içinde bulunduğu sorunların çözümü için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/30)
8. - Kars Milletvekili Selami Yiğit ve 21 Milletvekilinin, Ermenistan'daki bir nükleer
santralın ülkemiz için oluşturduğu tehlikenin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/32)
9. - İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 22 Milletvekilinin, sosyal güvenlik kurum
larının sorunlannın araştınlarak sosyal güvenlik sisteminin sağlıklı bir yapı ve işleyişe kavuştu
rulması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/33)
10. - Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük ve 28 Milletvekilinin, ülkemizdeki ulaşım
sistemlerinin mevcut durumunun ve yol açtığı sorunlann araştırılarak öncelikli, ekonomik ve
güvenli ulaşım politikalarının belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/34)
- 4 - 22 NCİ BİRLEŞİM
06 - GENEL GÖRÜŞME VE MECLIS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAIR ONGÖRÜŞMELER
11. - îzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 19 Milletvekilinin, TEKEL'in özelleştirilmesinin
doğuracağı sonuçların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/35)
12. - Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve 73 Milletvekilinin, tütün üreticilerinin
sorunlarının ve tütün piyasasını düzenleyen 4733 sayılı Kanunun uygulamalarının
araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/40)
13. - Edirne Milletvekili Necdet Budak ve 45 Milletvekilinin, yağ bitkileri tarımı ile bitkisel
yağ üretimindeki sorunlann araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/41)
14. - Antalya Milletvekili Nail Kamacı ve 22 Milletvekilinin, doğal afetlerin yol açtığı
zararlann araştınlarak en aza indirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/42)
15. - Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ve 19 Milletvekilinin, özel kurs ve dersaneler ile etüt
eğitim merkezlerinin sorunlannm araştınlarak düzenli, verimli bir yapı ve işleyişe kavuşturulması
için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/43)
16. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun ve 19 Milletvekilinin, Trakya'da tanm ve
sanayi sektörlerinin yer seçiminden ve çarpık gelişmeden kaynaklanan sorunlann araştınlarak dengeli
ve sağlıklı gelişmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/45)
17. - İzmir Milletvekili Canan Antman ve 24 Milletvekilinin, İzmir'in Konak İlçesinde
ticaret merkezi olarak projelendirilen bir alanla ilgili iddialann araştmlması amacıyla Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/46)
18. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun ve 27 Milletvekilinin, Tekirdağ İli başta
olmak üzere Marmara Bölgesindeki balıkçılann sorunlannın ve çözüm yollannın araştırılması
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/47)
19. - İstanbul Milletvekili Onur Öymen ve 25 Milletvekilinin, askerî üs ve tesisler ile
limanların modernizasyonu amacıyla, ABD teknik ve askerî personelinin ülkemizde bulunmasına
izin verilmesine ilişkin TBMM kararına dayanan uygulamalann ve aykırılık iddialarının
araştınlarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/49)
20. - Zonguldak Milletvekili Harun Akın ve 42 Milletvekilinin, ERDEMİR'in mevcut
durumunun ve sorunlannm araştınlarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/50)
21. - İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 27 Milletvekilinin, Adlî Tıp Kurumu ve ruh ve sinir
hastalıklan hastaneleriyle ilgili çeşitli iddialann ve bu kurumlann sorunlannın araştınlarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/52)
- 8 - 22 NCİ BİRLEŞİM
06 - GENEL GÖRÜŞME VE MECLIS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAIR ONGÖRÜŞMELER
57. - İstanbul Milletvekili Emin Şirin ve 21 Milletvekilinin, Türk basınının sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/94)
58. - Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribey ve 58 Milletvekilinin, kamu yatınmlan
konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/97)
59. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu ve 21 Milletvekilinin, Adıyaman İlinin
ekonomik ve sosyal sorunlannın araştınlarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
60. - Malatya Milletvekili Ahmet Münir Erkal ve 31 Milletvekilinin, kayısı ürününün
ekonomik değerinin artmlması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/99)
61. - Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün ve 42 Milletvekilinin, kamuda bürokrasinin
azaltılarak hizmetlerde etkinlik ve verimliliğin sağlanması için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/100)
62. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya ve 21 Milletvekilinin, üniversite kurulacak
illerin ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/101)
63. - Trabzon Milletvekili Asım Aykan ve 22 Milletvekilinin, kamuda geçici işçi statüsünde
çalışanların durumu konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/102)
64. - Tunceli Milletvekili V. Sinan Yerlikaya ve 25 Milletvekilinin, Munzur Vadisi Projesi
konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/103)
65. - Manisa Milletvekili Hasan Ören ve 21 Milletvekilinin, Gediz Nehrindeki kirliliğin ve
tanmsal üretime etkilerinin araştınlarak havzadaki tarımın geliştirilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/104)
66. - İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü ve 27 Milletvekilinin, İzmir Aliağa Nemrut Körfezi
Liman Projesi konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/105)
67. - Hatay Milletvekili Abdülaziz Yazar ve 34 Milletvekilinin, eczacılann sorunlannın
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/106)
68. - Adana Milletvekili Atilla Başoğlu ve 22 Milletvekilinin, Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla
bağımsızlığını kazanan Avrasya ülkeleriyle ilişkiler konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/107)
69. - Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 24 Milletvekilinin, Marmara depremi
sonrasında, yapılan yardımlar ve kamu ihaleleri ile ilgili iddialann araştınlması amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin Önergesi (10/108)
- 9 - 22 NCI BİRLEŞİM
06 - GENEL GÖRÜŞME VE MECLIS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAIR ONGÖRÜŞMELER
70. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23 Milletvekilinin, doğalgaz politikası
konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/109)
71. - Ankara Milletvekili Eşref Erdem ve 22 Milletvekilinin, doğalgaz politikası konusunda ve
Mavi Akım Projesi ile ilgili çeşitli iddiaların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/110)
72. - Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve 42 Milletvekilinin, bürokratik engellerin
azaltılarak hizmetlerde etkinlik ve verimliliğin sağlanması için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/112)
73. - Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan ve 33 Milletvekilinin, Mersin İlinin ekonomik ve
sosyal, kültürel ve kentsel sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/114)
74. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 25 Milletvekilinin, Tekel'in,
özelleştirilmesinin sigara sektöründe ortaya çıkaracağı sorunların araştırılması amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/115)
75. - Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük ve 21 Milletvekilinin, emeklilerin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/117)
76. - Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oğuz
Oyan, Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek ve Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, ABD
askerlerinin Kuzey Irak'ta bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri personelini gözaltına alması olayında
Hükümetin yürüttüğü politika konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü
maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/3)
77. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 21 Milletvekilinin, elektrik üretim
politikası ve Bölgesel Elektrik Tarifesi uygulaması konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/119)
78. - İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 21 Milletvekilinin, Millî Piyango İdaresinin
özelleştirilmesi konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/120)
79. - Ankara Milletvekili İsmail Değerli ve 25 Milletvekilinin, LPG ve akaryakıt
istasyonlarının yer seçiminden kaynaklanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/121)
80. - Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 25 Milletvekilinin, beyin göçünün nedenlerinin,
boyutlarının ve etkilerinin araştırılarak, önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/122)
81. - Hatay Milletvekili Züheyir Amber ve 36 Milletvekilinin, İskenderun Gümrük
Başmüdürlüğünde pirinç ithalatındaki yolsuzluk ve kaçakçılık iddialarının araştırılarak alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanm 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/124)
- 19 - 22 NCİ BİRLEŞİM
06 - GENEL GÖRÜŞME VE MECLIS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAIR ONGÖRÜŞMELER
188. - Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt ve 26 Milletvekilinin, Uluabat Gölü çevresine
kurulacak organize sanayi bölgesinin doğuracağı muhtemel zararlann araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/236)
189. - Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Ateş ve 25 Milletvekilinin, Ziraat Bankasının çöken
bilgi işlem ağı ile yeni kurulan sistemin neden olduğu sorunlann ve iddialann araştınlarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/237)
190. - Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş ve 23 Milletvekilinin, Büyük Menderes Nehri ve
Havzasındaki kirliliğin, çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlann araştınlarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/239)
191. - Ankara Milletvekili Yakup Kepenek ve 22 Milletvekilinin, yapılması planlanan nükleer
santrallerin ülkemiz şartlarına uygunluğunun ve çevreye etkilerinin araştınlarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/240)
192. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz ve 22 Milletvekilinin, kamuya ait gayrimenkullerin
tahsisinin ve tahsis amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının araştınlarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/241)
193. - Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 47 Milletvekilinin, Uludağ'ın doğal ve tarihi
zenginliklerinin araştınlarak daha iyi değerlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/242)
194. - Adana Milletvekili N. Gaye Erbatur ve 24 Milletvekilinin, Çukobirlik'in sorunlannın
araştınlarak sorumlulann tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/243)
195. - Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 26 Milletvekilinin, Muğla'da SİT alanı, Tabiat ve
Kültür Varlıklan ile Özel Çevre Koruma Bölgesindeki vatandaşlann sorunlannın araştınlarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/244)
196. - İzmir Milletvekili Vezir Akdemir ve 20 Milletvekilinin, esnaf ve sanatkârlann
mağduriyetine yol açan 253 Nolu Gelir Vergisi Tebliğinin yol açtığı sorunlann araştınlarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/245)
197. - Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir ve 19 Milletvekilinin Çankın İlinin ekonomik,
sosyal ve kültürel sorunlarının araştınlarak kamu ve özel sektör yatınmlannm artınlması için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/246)
198. - Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve 29 Milletvekilinin, sigara sanayiinin durumu ile
sigara kaçakçılığının araştınlarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyannca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/247)
07-SÖZLÜ SORULAR
- 44 - 22 NCİ BİRLEŞİM
0 8 - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
181. - Ankara Milletvekili İsmail Değerli'nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Ankara Milletvekili İsmail Değerli'nin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
îtirazı (3/349) (S. Sayısı: 562'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
182. - Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe'nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe'nin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/365) (S. Sayısı: 566'ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
183. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/379) (S. Sayısı: 569'a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
184.- Kayseri Milletvekili Adem Baştürk'ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/405) (S. Sayısı: 575'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
185. - Siirt Milletvekili Öner GülyeşiFin Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/406) (S. Sayısı: 576'ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
186.- Ağn Milletvekili Naci Aslan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Ağn Milletvekili Naci Aslan'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı
(3/456) (S. Sayısı: 590'a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
187.- Zonguldak Milletvekili Nadir Saraç'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Zonguldak Milletvekili Nadir Saraç'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/457) (S. Sayısı: 591'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
188. - Düzce Milletvekili Fahri Çakır'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/462) (S. Sayısı: 592'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
189.- Zonguldak Milletvekili Nadir Saraç'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Zonguldak Milletvekili Nadir Saraç'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/463) (S. Sayısı: 593'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
190. - İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldınlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
-45- 22 NCİ BİRLEŞİM
08 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Raporu ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/464) (S. Sayısı: 594'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
191. - Çanakkale Milletvekili İbrahim Köşdere'nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/465) (S. Sayısı: 595'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
192. - Siirt Milletvekili Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Milletvekilleri Mehmet Mustafa
Açıkalm ve İdris Naim Şahin ile Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan'ın Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara İtirazı (3/466) (S. Sayısı: 596'ya
1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 29.12.2004)
193.- Mardin Milletvekili Muharrem Doğan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/467) (S.Sayısı: 597'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 3.1.2005)
194. - Elazığ Milletvekili Mehmet Kemal Ağar'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/468) (S.Sayısı: 598'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 3.1.2005)
195.- Yozgat Milletvekili Mehmet Erdemir'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/480) (S.Sayısı: 599'a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 3.1.2005)
196. - Mersin Milletvekili Vahit Çekmez'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/494) (S.Sayısı: 600'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 3.1.2005)
197.- Denizli Milletvekili Osman Nuri Filiz'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/495) (S.Sayısı: 601'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 3.1.2005)
198.- Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Yıldız'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Yıldız'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/496) (S.Sayısı: 602'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 3.1.2005)
199.- Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
- 47 - 22 NCİ BİRLEŞİM
08 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/563)
(S. Sayısı: 816) (Dağıtma tarihi: 2.3.2005)
210.X - Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/572)
(S. Sayısı: 817) (Dağıtma tarihi: 2.3.2005)
211.- Terörle Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Millî Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/630)
(S. Sayısı: 818) (Dağıtma tarihi: 2.3.2005)
212. - Malatya Milletvekilleri Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Ali Osman Başkurt, Süleyman Sarıbaş,
Muharrem Kılıç, Fuat Ölmeztoprak ve Miraç Akdoğan ile 8 Milletvekilinin; 78 Sayılı
Yükseköğretim Kurumlan Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Ekli
Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/100) (S. Sayısı: 826) (Dağıtma tarihi: 2.3.2005)
213. - Sıtma ve Frengi İlaçları İçin Kanunun Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/567) (S. Sayısı: 828) (Dağıtma
tarihi: 4.3.2005)
214.- Tekirdağ Milletvekili Tevfık Ziyaeddin Akbulut'un; Yolsuzlukla Mücadele Günü
Hakkında Kanun Teklifi ile İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ve 27 Milletvekilinin;
Yolsuzlukla Mücadele Günü Düzenlenmesine Dair Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu
(2/369, 2/204) (S. Sayısı: 830) (Dağıtma tarihi: 8.3.2005)
215.- Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/948) (S. Sayısı: 834) (Dağıtma tarihi: 10.3.2005)
216.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ile 46 Milletvekilinin; 14.9.1971 Tarihli ve 1479
Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa Bir
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme
Alınma Önergesi (2/352) (S. Sayısı: 841) (Dağıtma tarihi: 24.3.2005)
217. - Polis Yüksek Öğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/932) (S. Sayısı: 844) (Dağıtma tarihi: 29.3.2005)
218. - Emniyet Genel Müdürlüğüne Ait Araç, Gereç, Mal ve Malzemenin Satış, Hibe, HEK
ve Hurda Durum ve İşlemleri ile Hizmet Satışına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/981) (S. Sayısı: 848) (Dağıtma tarihi: 29.3.2005)
219. - Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun'un; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre
Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/338) (S. Sayısı: 859) (Dağıtma tarihi: 7.4.2005)
220. - Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Adana Milletvekili Ziya Yergök ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/524) (S. Sayısı: 742'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
221. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/525) (S. Sayısı: 743'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
222. - Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
- 48 - 22 NCİ BİRLEŞİM
0 8 - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/527) (S. Sayısı: 744'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
223. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldmlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/528) (S. Sayısı: 745'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
224. - İstanbul Milletvekili Memduh Hacıoğlu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İstanbul Milletvekili Memduh Hacıoğlu'nun İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/549) (S. Sayısı: 746'ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
225. - Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/557) (S. Sayısı: 747'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
226. - Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Adana Milletvekili Ziya Yergök ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/560) (S. Sayısı: 748'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
227. - Tokat Milletvekilleri Orhan Ziya Diren ile Feramus Şahin'in Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldmlması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve Tokat Milletvekilleri Orhan Ziya Diren ile
Feramus Şahin'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara İtirazı (3/574) (S. Sayısı: 749'a
1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
228. - Konya Milletvekilleri Hasan Anğı, Remzi Çetin, Kerim Özkul, Mehmet Kılıç ve
Muharrem Candan'ın Yasama Dokunulmazlıklannın Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve
Adana Milletvekili Ziya Yergök ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Raporlara İtirazı (3/584) (S. Sayısı: 750'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
229. - Tokat Milletvekili Mehmet Ergün Dağcıoğlu'nun Yasama Dokunulmazlığının
Kaldmlması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar
Ertelenmesine Dair Raporu ve Adana Milletvekili Ziya Yergök ve 6 Milletvekilinin İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/594) (S. Sayısı: 751'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
230. - Yozgat Milletvekili Mehmet Erdemir'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldmlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/624) (S. Sayısı: 767'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
231. - Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldmlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
-49- 22 NCİ BİRLEŞİM
08 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
Raporu ve Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu'nun İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/625) (S. Sayısı: 768'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
232. - Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/626) (S. Sayısı: 769'a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
233. - Afyonkarahisar Milletvekilleri Ahmet Koca ve Sait Açba'nın Yasama Dokunul
mazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine
Kadar Ertelenmesine Dair Raporları ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Raporlara İtirazı (3/627) (S. Sayısı: 770'e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
234. - Sivas Milletvekili Orhan Taş'm Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/629) (S. Sayısı: 771'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
235. - Niğde Milletvekili Mahmut Uğur Çetin'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/630) (S. Sayısı: 772'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
236. - Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/631) (S. Sayısı: 773'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
237. - Karabük Milletvekili Ali Öğüten'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/632) (S. Sayısı: 774'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
238. - Karabük Milletvekili Hasan Bilir'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Antalya Milletvekili Atila Emek ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/633) (S. Sayısı: 775'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
239. - Çorum Milletvekili Ali Yüksel Kavuştu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/634) (S. Sayısı: 776'ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
240. - Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/636) (S. Sayısı: 777'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
-50- 22 NCİ BİRLEŞİM
08 - KANUN TASARI VE TEKLIFLERI İLE KOMISYONLARDAN GELEN DIĞER İŞLER
241.- Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/637) (S. Sayısı: 778'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
242. - Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/638) (S. Sayısı: 779'a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
243. - Mersin Milletvekili Vahit Çekmez'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldmlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Mersin Milletvekili Vahit Çekmez'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/639) (S. Sayısı: 780'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
244. - Konya Milletvekili Halil Ürün'ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre Rapora İtirazı (3/642) (S. Sayısı: 782'ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
245. - Karabük Milletvekili Ali Öğüten'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldmlması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Antalya Milletvekili Atila Emek ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/643) (S. Sayısı: 783'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
246. - Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonlan Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Antalya Milletvekili Atila Emek ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre Rapora İtirazı (3/573) (S. Sayısı: 784'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
247. - İzmir Milletvekili Muharrem Toprak'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldmlması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve İzmir Milletvekili Muharrem Toprak'ın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre Rapora
İtirazı (3/628) (S. Sayısı: 785'e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 11.4.2005)
248. - Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay ile Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve
34 Milletvekilinin; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/59, 2/281) (S. Sayısı: 886)
(Dağıtma tarihi: 26.4.2005)
249. - Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasansı ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/1001) (S. Sayısı: 887) (Dağıtma tarihi: 2.5.2005)
250. - Er Kazanından İaşe Edileceklere İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasansı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/778) (S. Sayısı: 889) (Dağıtma tarihi: 5.5.2005)
251. - Mesleki Eğitim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasansı ile Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1010) (S. Sayısı: 892) (Dağıtma tarihi: 5.5.2005)
252. - İzmir Milletvekili Zekeriya Akçam'ın; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Kanununun
Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonu Raporu (2/414) (S. Sayısı: 893) (Dağıtma tarihi: 5.5.2005)
_ 51 - 22 NCİ BİRLEŞİM
0 8 - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
253. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair
Raporu ve Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
Rapora İtirazı (3/213) (S. Sayısı: 496'ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 16.5.2005)
254. - Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Sulan Dahilinde İcrayı
San'at ve Ticaret Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/1018) (S. Sayısı: 913) (Dağıtma tarihi: 24.5.2005)
255. - Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/663, 1/738) (S. Sayısı: 917) (Dağıtma
tarihi: 31.5.2005)
256. - Çavuş ve Uzman Çavuş Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/795) (S. Sayısı: 923) (Dağıtma tarihi: 7.6.2005)
257. - Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/881) (S. Sayısı: 924) (Dağıtma tarihi: 7.6.2005)
258. - Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma
Komisyonu Raporu (1/985) (S. Sayısı: 925) (Dağıtma tarihi: 7.6.2005)
259. - Er ve Erbaş Harçlıkları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/998) (S. Sayısı: 926) (Dağıtma tarihi: 7.6.2005)
260. - Doğal Gaz Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/1041)
(S. Sayısı: 931) (Dağıtma tarihi: 13.6.2005)
261. X - Karayollan Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı;
Karayollan Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı; Manisa Milletvekili
Hasan Ören'in 2918 Sayılı Karayollan Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi; Yalova Milletvekili Şükrü Onder'in, Karayollan Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi; Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un, Karayolları Trafik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Erdal Karademir ile 18
Milletvekilinin, 13.10.1983 Tarihli ve 2918 Sayılı Karayollan Trafik Kanununa Bir Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Avrupa Birliği Uyum ve İçişleri Komisyonlan Raporları
(1/905,1/347, 2/287, 2/330, 2/353, 2/507) (S. Sayısı: 933) (Dağıtma tarihi: 16.6.2005)
262. X - Denizli Milletvekili Osman Nuri Filiz ile Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali'nin;
Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/499) (S. Sayısı: 949)
(Dağıtma tarihi: 21.6.2005)
263. - Maden Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasansı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (1/1025) (S. Sayısı: 950) (Dağıtma tarihi: 21.6.2005)
264. - Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasansı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1047) (S. Sayısı: 954)
(Dağıtma tarihi: 24.6.2005)
265. - Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün ile 10 Milletvekilinin ve Samsun Milletvekili İlyas
Sezai Önder ile 6 Milletvekilinin; Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifleri ile Adalet Komisyonu Raporu (2/480,2/483) (S. Sayısı: 968) (Dağıtrifa tarihi: 29.6.2005)