Plüton ve günümüzdeki transitleri
Söz konusu olan nedir, kendimizi nasıl sürdürebiliriz
ve hediyesi ne olur?
Verena Bachmann
Çeviren: Ferhan Çeçen
Plüton bu sıralarda birçok insanı meşgul
etmekte. Kova burcuna ilk ziyaretinden sonra,
11 Haziran’da Oğlak burcuna geri döndü ve 21
Ocak 2024 tarihine kadar burada kalacak.
Tüm yıl boyunca Oğlak’ın son dereceleri ile
Kova’nın başları arasında gidip geliyor (ve
bunu 2 Eylül ila 19 Kasım arasında
tekrarlayacak).
Bu dergide Plüton’un dünya astrolojisi
açısından anlamı üzerine zaten birkaç makale
yazılmış bulunuyor. Ben geçmiş aylarda
sürekli Plüton transitlerine dair sorularla ve
korkularla uğraştığım için (bakınız: Kişisel
durumlar, sayfa 36), bu makalede Plüton’un
günümüzdeki transitlerinin anlamı üzerinde
duracağım – haritasında bununla ilgili belirli
göstergeleri olan insanlar açısından da ne
anlama geldiğini belirteceğim1.
Plüton transitlerinden birçok kimse korkar.
Esasen bu transitler hangi alana
dokunuyorlarsa o alanda güncel yaşamdaki
durumun kökten gözden geçirilmesine yarar.
Yeraltı dünyasının efendisi olarak Plüton, bizi
yeraltı dünyasına yolculuk yapmaya çağırır
(kendi bilinçaltımıza da); bizi bastırılmış
duygularla, korkularla ve saldırganlıklarla
olduğu gibi bilinçdışı motivasyonlarla da
temasa geçirir.
Yaşamın temel kuvvetinin, kolektif yaşam
enerjisinin ve bununla ilişkili olarak irade
gücünün bir sembolü olarak Plüton, onu
kullanabilenlere büyük kuvvet ve kudret
bahşeder. Plüton, gelişimi ve yaşamı
engelleyen her ne varsa onun yıkılmasına, canlı
ve gelişmeye müsait olanın ise beslenip
kuvvetlenmesine yarar. Ruhun yaşamdaki daha
derin niyetini temsil eden Plüton, (yaşam)
yolumuzda kalmamızı ve varoluşumuzun
maksadını ve vazifelerini yerine getirmemizi
emniyet altına alır. Yolumuzdan sapmışsak, o
yola bizi geri getirir; atılması gereken bir adımı
atmaya hazır değilsek, bizi ileri doğru iter.
“Ruhun yaşamdaki daha derin niyetini
temsil eden Plüton, (yaşam) yolumuzda
kalmamızı ve varoluşumuzun
maksadını ve vazifelerini yerine
getirmemizi emniyet altına alır”
Buna uygun olarak Plüton transitleri, bizi
yaşamın temel sorularıyla yüzleştirir ve güncel
yaşamın temellerini sarsar. Bu transitler,
davranışımızın daha derinde yatan sebeplerini
gözden geçirir; gerçek olmayanı ortaya çıkarır
ve bize ait olmayanı veya (artık) canlı olmayanı
düşmek ve ölmek üzere bırakır. Aynı zamanda
bu transitler, gerçek ve asıl olan her ne varsa
onu güçlendirir; bize büyük zorluklarla veya
sınavlarla baş etmek için ihtiyaç duyduğumuz
enerji ve kuvveti sunar. “Küllerinden doğan
anka kuşu” tasviri Plüton deneyimine tekabül
eder.
Benim açımdan en etkili ve en uyan Plüton
transiti tanımını bir müşterimden edinmiştim:
Çok sene önce bir kadın müşterimin
haritasında bir dizi çarpıcı Plüton transiti
görülmekteyken (Güneş, Merkür, Venüs ve
Yükselen üzerinden), kendisine iki yıl boyunca
eşlik etmiştim. Yaptığımız son konuşmada,
kendisinden geriye dönük olarak o zamana ait
tecrübelere bakmasını ve bunları özetlemesini
rica etmiştim. Müşterim bir müddet düşünmüş
ve üç cümleyle cevap vermişti: 1) Memnunum,
önceden beni neyin beklediğini bilmezdim. 2)
Halen içinde oturmakta olduğum evin dışında,
hayatımda taş üstünde hiçbir taş kalmadı. Ve
3) Şimdi ise tam da her zaman olmak istediğim
yerdeyim!
Müşterimin bu ifadelerinin tam da Plüton
transitlerini tanımladığı görüşündeyim: Plüton
transitleri bizi haritamızda bulunanı hayata
geçirmeye ve ruhun niyetini, benliğimizi yerine
getirmeye iter.
Geçtiğimiz on yıllık dilimler boyunca Plüton’u
ve temalarını ele alma seçeneklerimiz de
değişti; onunla ilgili temaları ve süreçleri ne
kadar iyi ve kapsamlı bir şekilde tanır ve
anlarsak, onları aktif ve bilinçli şekilde
yaşamamız ve bizim de onlara şekil vermemiz o
kadar mümkün hale gelecektir.
İnsan bilincinde Plüton’un
evrimi
Plüton neredeyse 100 yıl kadar önce (18 Şubat
1930) keşfedildi. Gök cisimlerinin keşfinde ve
adlandırılmasında sıklıkla gözlemlendiği gibi,
Plüton’a atfedilen özellikler ve temalar en iyi
Romalı yeraltı tanrısına uyuyor: Bu Romalı tanrı
yeraltında yaşamakta, saklı bir yerde etkisini
göstermekte ve ölülerden oluşan
imparatorluğa hükmetmektedir. Diğer taraftan
Plüton’un özelliklerine zamanın ruhuna ait
önemli temalar da katılmıştır (atomun
parçalanması: maddenin enerjiye dönüşmesi
ve tersi).
Astrolojik yorumlarda Plüton ilk olarak
herşeyden önce kolektif süreçlerle ve olaylarla
ilişkilendirilmiştir. Tek bir insan bunlar
karşısında ya çaresiz ya da güçsüzdür. Ya da
pozitif anlamda, insan Plüton’un bir aracı
olarak, olağanüstü (kahramanlık) girişimlerde
bulunan ve sihirli yeteneklere sahip biri olarak
gösterilmiştir. Fakat çoğu kez insan, dehşet
verici durumların ve şiddet olaylarının (kitlesel
cinayetler, kitlesel imhalar) faili veya kurbanı
olarak da görülür. Önceleri Plüton bireysel
haritalarda sadece birkaç kişi tarafından
dikkate alınmış, bu durumda da esasen kolektif
olaylara dâhil olmanın veya kaçınılmaz kaderin
bir işareti olarak görülmüştür.
Satürn/Plüton’un Aslan burcunda kavuşumuyla
(1947) yeni bir gelişme başlamış, bu gidişat
sırasında Plüton’un kişiler üstü enerjilerinin
kişisel deneyimlere etkisi giderek daha ön
plana çıkmıştır. 1960’lı yılların ortasındaki
Uranüs/Plüton kavuşumuyla (karşıt Satürn)
Plüton’un bireysel haritalardaki ve insan
yaşamındaki anlamı daha da dikkate alınır hale
gelmiştir. Yönettiği burç olan Akrep’ten geçişi
sırasında (1983-1995) Plüton’un çeşitli
yönlerine ait başka işaretler de ortaya çıkmıştır
(herşeyden önce Aids, cinselliğin rolü,
Çernobil). Böylelikle Plüton, haritaların
astrolojik yorumunda giderek daha önemli bir
rol edinmiştir. En çok korkulan gezegen olarak
Satürn’ün yerini almıştır. Daha sonra 2012-
2015 yıllarında Uranüs/Plüton arasında artan
bir kare oluşmuştur; 2017 yılının başında ise
Plüton keşfedildiği sıradaki derecenin (17.46
derece Yengeç) ilk defa karşısına ulaşmıştır.
Döngüsel astrolojinin kurallarına göre,
böylelikle Plüton temalarına daha objektif bir
şekilde bakmak ve daha bilinçli olarak neyin
söz konusu olduğunun farkına varmak
mümkün olacaktır.
“Satürn/Plüton’un Aslan burcunda
kavuşumuyla (1947) yeni bir gelişme
başlamış, bu gidişat sırasında Plüton’un
kişiler üstü enerjilerinin kişisel
deneyimlere etkisi giderek daha ön
plana çıkmıştır”
Plüton - kişiyi aşan bir gezegen
Plüton’u ve transitlerini bir ölçüde bilinçli
olarak ele almanın ön koşulu, onun enerjilerini
ve etki ediş tarzını tanımamızdır. Sonuç
itibarıyla tüm astrolojik faktörlerde olduğu gibi,
farklı açılardan bakılabilir ve bunlarla bağlantısı
olması mümkün deneyimler ve bunlara karşılık
gelen hususlar ortaya çıkartılabilir. Muhtemel
görüntülerden, süreçlerden ve tezahürlerden
oluşan büyük spektrumu anlama yeteneğimiz
ne kadar ne kadar genişse, Plütonik bir
deneyime bilinçli olarak etki etmemiz o kadar
mümkün olur.
Öncelikle önemli olan şunun bilinmesidir:
Plüton; kişiyi aşan, kişiler üstü veya tinsel bir
gezegen olarak farklı şekilde işler ve buna göre
de farklı yorumlanması gerekir – diğer eski yedi
gezegenden farklı bir şekilde (Güneş’ten
Satürn’e kadar). Bu yedi gezegen dünyevi-
insani düzlemdeki yasalar uyarınca işler, bu
düzlemde ise nedensellik (eğer öyleyse-o
zaman şu şekilde) kanunu geçerlidir. Plüton’un
durumunda ise bu kurallar sadece sınırlı bir
şekilde geçerlidir. Plüton (Uranüs ve Neptün
gibi), Satürn tarafından tanımlanan, çizgisel
nedensellik prensipinin (sebep ve sonuç)
dışında yer aldığından, bakış açısına göre, onun
enerjileri farklı mekân ve boyutlarda etki
edebilir. Bizim somut olarak gördüğümüz elle
tutulur gözle görülür deneyimler ve olaylar,
dünyevi düzlemde cereyan eder (haritada
Plüton’un dokunduğu gezegenlerin ve evlerin
alanında); bunlar kendilerini fiziksel olarak
(toprak); dürtülerle, içgüdülerle ve aktivitelerle
(ateş), ya da duygusal (su) ve mental (hava)
süreçler ve deneyimlerle gösterir. Bunlar çoğu
kez mantıkla açıklanabilir ve anlaşılabilir
değildir.
Konuya yaklaşmak açısından, Plüton enerjisiyle
ilişkilendirilen bazı alanları tarif etmek
istiyorum.
1.Yeryüzünün, doğanın kolektif enerjisi
olarak Plüton
Haritadaki Plüton, yeryüzünün ve doğanın
kolektif enerji alanlarıyla bağlantı kurar.
Haritadaki konumu (doğum haritasında veya
transit gezegen olarak) psişemizin içeriğini,
enerjilerini, görüntülerini ve kuvvetlerini aktif
hale getirir ve yaşamımıza etki eder.
C.G.Jung’un kolektif bilinç alanı tanımına
dayanıldığında ve astrolojik bağlantılardan2
yola çıkıldığında, burada söz konusu olan bir
yandan eterik veya hayati önem taşıyan
enerjilerdir ki bunlar fiziksel dünyayı
canlandırırlar. Güç alanları ve enerji çizgileri
(Ley çizgileri) olduğu gibi, bitkilerin ve taşların
fiziksel olmayan etki kuvveti de buna dâhildir.
Plüton bir yandan da kolektif duygu dünyasıyla
(astral dünya) bağlantı kurar. Bu dünyada her
türlü yoğun duygusal deneyimler (tutkular)
olduğu gibi, arketipik görüntüler ve mitolojik
figürlerin hikâyeleri de depo edilmiştir. Her iki
düzlem biraraya geldiğinde, belirli yerlerde
cereyan etmiş (ölüm deneyimleri, hayatta
kalma mücadelesi, şiddet) ve orada
“depolanmış” ölçüsüz olaylara ait deneyimler
görülür. Haritasında güçlü Plüton temaları
bulunan insanların bu gibi yerlere ve enerjilere
yakınlıkları vardır ve herhangi bir şekilde
bunlara reaksiyon gösterirler.
2.Kolektif irade, kitlelerin iradesi olarak
Plüton
Bir kere kitlesel bir organizasyona katılmış olan
herkes, Plüton’un bu görünümünü tanır. Çok
sayıda insan; dikkatini, niyetini, duygusunu ve
tutkusunu (coşku olduğu gibi korku ve
saldırganlığı da) belirli bir hedefe, bir temaya
veya bir kimseye odakladığında, bir enerji alanı
oluşur ki enerjiler ve duygular burada daha da
güçlenir. Bunlardan doğan kuvvet, şifa
amacıyla kullanılabilir ve insanüstü başarıları
mümkün kılabilir; fakat aynı zamanda kitlesel
histerilere de yol açabilir. Öyle bir emme gücü
oluşur ki tek bir bireyin kendisini bundan
kurtarması hemen hemen mümkün değildir.
3. Evrensel yaşam enerjisi, “tanrısal”
irade olarak Plüton
Plüton ayrıca evrensel enerjileri, yaşamın
devam etmesini sağlayan kuvveti de simgeler.
Bu enerji kendisini üreme ve hayatta kalma
içgüdüsü olarak gösterebilir – bu enerji, yaşamı
imkânsız kılan ve tehditkâr durumlarda,
hayvanların, bitkilerin veya insanların hayatta
kalmaları içindir; rejenerasyona ve rasyonel
olarak açıklanamayan “mucizeler” yaratmaya
yöneliktir. Bu enerji bir yandan da bitkilerin,
hayvanların ve insanların öldüğü veya imha
edildiği afet olaylarını gösterir. Daha büyük
zamansal ve mekânsal bağlamda, bu gibi
afetlerden sonra yeni bir yaşamın oluştuğu
görülür.
ABD’deki mamut ağaçları buna örnek teşkil
edebilir. Yaşlı ağaçlar gerçi nispeten ateşe
dayanıklıdır. Öte yandan bu ağaçlardaki tohum
taşıyan kozalakların açılması ve yeni genç
ağaçların büyüyebilmesi için, bir yangına
ihtiyaç vardır. Benzer birşey Avustralya’daki
bitkiler için de geçerlidir. Ayrıca “mucizevi
şifalanmalar” ve insanüstü kahramanlıklar,
evrensel veya tanrısal (Plüton) kuvvetlere
atfedilebilir.
Yukarıda tarif edilen Plüton güçleri uzun
zamandır bilinmektedir; çoğu kez bunların
önce “negatif”, tehdit edici yönleri algılanır ve
bunlardan korkulur; aynı zamanda
barındırmakta oldukları müthiş imkânlar
gözden kaçar.
Plüton’un evrimiyle ilişkili olarak onun başka
bir yönü de anlam kazanır.
4.Ruhun ve benliğin kişiyi aşan, kendisinin hiçbir şey yapmadan, suyun onu
zihinsel-spiritüel enerjisi (irade gücü) denize kadar taşıması, arada yolda durup
kalması, sonra yeniden sürüklenmesi
olarak Plüton
mümkündür. Nehirde gözleri açık olarak
hareket eden birinin; engelleri, çağlayanları,
Buna göre Plüton enerjileri, bir bakıma ruhun,
akıntıları fark etmesi, kendisini ona göre
benliğin niyeti olarak görülür. Plüton enerjileri,
ayarlayıp, böylece durumu bir ölçüde iyi idare
insanı dünyevi hayata, bu enkarnasyona
etmesi mümkündür. Ayrıca bir gölde
getiren, ona hayatı boyunca eşlik eden, kendi
dinlenmek de mümkündür; çünkü nehrin
yolunda kalmasını ve en baştaki niyetinin
sonunda akacağı ve hedefine, yani denize,
(vazife) yerine gelmesini sağlayan kuvveti de
ulaşacağı bilinmektedir. Fakat nehre karşı
temsil eder. Plüton’un bu yönü; içsel kılavuz,
duran, akıntıya karşı yüzen biri müthiş bir
kişiyi aşan irade veya (daha yüksek) benliğin
enerjiye ihtiyaç duyar ve sonunda yol
irade gücü olarak görülebilir. Bununla bağlantılı
alamadığını veya herşeye rağmen ters
olan büyük irade enerjisi, insanı sınavlarında ve
istikamete sürüklendiğini görür.
zorluklarında güçlü kılar ve ona krizleri aşması
için gereken kuvveti sağlar. Bu enerji onu bir
şeyi yapmaya veya birşeye kalkışmaya Plüton transitlerinin rolü ve
“itebilir”. Böylelikle kişi ve gelişimi açısından işlevi
önemli deneyimlerin elde edilmesini sağlar.
Fakat bu enerji, eğer insanın kişiliği birşeyi
Plüton transitleri sırasında şu veya bu şekilde
“istiyorsa” veya yapmak zorunda olduğunu
Plüton’un yukarıda belirtilen yönleriyle temasa
düşünüyorsa, öte yandan onun bu niyeti,
geçeriz. Bunlara atfedilen kuvvetler aktif hale
benliği, ruhu açısından onu başka yollara
gelir ve deneyimlerimize şekil verir. Bu süre
sürükleyecekse, bunu yapmasına engel de olur.
zarfında elimizde her zamankinden çok daha
fazla güç bulunur – bunları kullanmak ve
Bu bağlamda şunu bilmek önemlidir ki, ruhun
yaşamak gerekir. Eğer somut olarak neyin söz
niyetleri ve irade gücü, her zaman kişiliğin
konusu olduğunu bilirsek, gözümüzü açarak,
istekleriyle örtüşmez. Böyle anlarda insanlar
bizi bekleyen zorlukları karşılayabiliriz. O
bilerek ya da bilmeyerek kişisel dürtülerini,
zaman, bize bu transitlerin sunduğu büyük
ihtiyaçlarını ve içine girdikleri kalıpları takip
enerjiyi, önemli adımlar atmak için kullanabilir
etme kararı verdiklerinde, sonunda kendilerini
ve derslerimizi ustalıkla geçebiliriz.
er ya da geç bir çıkmaz veya aciz hissedecekleri
kadersel bir durum içinde bulacaklardır.
Plüton’un farklı tarzlarda etki ettiğini bilen
kişinin, Plüton’un güçlerini bilinçli olarak
“Ruhun niyetleri ve irade gücü, her kullanma, onlarla beraber hareket etme ve
zaman kişiliğin istekleriyle örtüşmez” deneyimlere şekil verme imkânı vardır. Fakat
Plüton enerjilerinin kişiler üstü doğada
Mecazi olarak hayatın akışı bir nehre olduğunu da düşünmek gerekir. Bunlar
benzetilebilir. Nehir bir kaynaktan çıkıp, benliğin, evrensel ve kolektif süreçlerin
sonunda denize dökülür. Temelde insanın hizmetindedirler ve orada geçerli olan
kanunları takip ederler. Plüton enerjilerini
kişisel hedefleri ve amaçları için kullanan birisi,
er ya da geç bunun hoş olmayan sonuçlarıyla
yüzleşir. Tam da bugünkü devirde, bilinçte
yaşanan değişimin Plüton’un enerjisine
erişmeyi ve onu kullanmayı giderek
kolaylaştırdığı bir zamanda, münferit bir
insanın, bu enerjileri kullanmadan önce, net bir
motivasyona ve daha derin niyetlere sahip
olması önemlidir. Plüton transitlerini sağlıklı bir
şekilde idare etmenin ön koşulu; hakikilik,
aslına uygunluk ve dürüstlük vasıflarının yanı
sıra, gerçekten neyin söz konusu olduğunu
algılamaya hazır olmak ve hoş olmayan
gerçekleri de görmektir.
Plüton transitlerinin yorumu
Genel olarak transitleri ele alış yöntemi
Plüton zodyakta çok yavaş hareket ettiği için,
transitleri ve buna bağlı süreçler uzun sürer.
Şimdiki zamanda yoğun fazı yaklaşık 2 yıl
sürmektedir. Esas itibarıyla Plüton’un tüm
transit açıları3 bir süreci harekete geçirir, yine
de somut deneyimler arasında bariz farklar
vardır.
Plüton’un sekstil ve üçgen açı oluşturan
transitleri, çoğu kez çevredeki insanlara ait
hikâyeler olarak ortaya çıkar. Bu transitler
insanın kendisi için de öğrenme fırsatları sunar,
fakat göz ardı da edilebilirler. Yarı sekstil ve
quincunx açı yapan transitler,i çoğu kez
huzursuz veya rahatsız edici olarak algılanır.
Bunların da başlattığı atılımlar göz ardı
edilebilir. Temel açılarda ise durum farklıdır
(Birleşme, kare, karşıtlık). Bu transitler yoğun
olan ve genellikle geleceği belirleyen süreçleri
başlatır. Onlarla hesaplaşmak zorunlu ve
kaçınılmazdır. Tüm temel açılardaki somut
deneyimlerin birbirlerine benzemelerine
rağmen, bunlar arasında yine de ufak
farklılıklar bulunur. Birleşme açısında
Plüton’un gücünü kendi yaşamına katmaya,
onu insanın kendisinin yaşamasına çağrı ön
plandadır. Karşıtlık durumunda söz konusu
olan bilinçlenme sürecidir; öte yandan kare
halinde görülen krizli durumlar, insanı o
konularla derinden uğraşmaya ve gideceği yola
karar vermeye çağırır.
Bir Plüton transiti sırasında somut yorumlarda
bulunulurken, Plüton transitleri için belirtilen
genel ifadeler, o kişi ve onun haritası göz
önüne alınarak farklı hal alırlar. Transit
Plüton’un geçtiği ev ve natal haritadaki
gezegenlere açıları (bakınız Tablo 1), o sırada
hayatın hangi alanına ve hangi konulara
değinildiğine dair ipucu verir.
Güncel pozisyonlardan bağımsız olarak, her
Plüton transiti aynı zamanda Plüton’un natal
haritada bulunduğu yeri ve buna bağlı temaları
da aktif hale getirir4. Bunlar bir insanın
hayatında Plüton’la şekillenen deneyimleri,
ona atfedilen görüntüleri, enerjileri ve süreçleri
belirler. Bu yüzden natal haritasında
Plüton/Venüs açısı bulunan insanlarda, her
transit sırasında ilişki ve kişisel değerler
konusunun da herhangi bir şekilde titreşime
uğraması beklenir. Haritasında Mars/Plüton
açısı olan birinde sözünü geçirme ve
anlaşmazlık konuları, Plüton’u 10.evde olan
birinde kamusal alanda görünüm, mesleki veya
toplumsal pozisyon konuları ortaya çıkabilir.
Plüton transiti sırasında, transitin dokunduğu
tüm konularda önemli ve genellikle yoğun
süreçler meydana gelir. Bu süreçler, psişede
daha derinde yatan ve o zamana kadar
bilincinde olunmayan içeriği gün yüzüne ve süreçlerine daha az aşinadırlar. Plüton
çıkartırlar; bugüne kadar onlarla ilgili hangi transitleri sırasında hemen hemen hiç tecrübe
tecrübeler edinilmiş ve hangi kalıplara etmedikleri durumları yaşarlar; bu yüzden de
girilmişse, kişiyi bunlarla hesaplaşmaya bu transitler onlar için bariz olarak daha
çağırırlar. Fakat bu süreçler, hayat yolunda zorlayıcı olur. Çoğunlukla bu tecrübeler,
önemli bir adım atma ve gerçek olana kendilerini çevredeki insanlar üzerinden veya
yaklaşma imkânı da sunarlar. Dolayısıyla böyle onlar yoluyla, ya da “kadersel” olaylar yoluyla
zamanlarda, söz konusu gezegenler ve evlerle gösterir.
ilgili olarak o zamana kadar edinilen
tecrübelerle uğraşmaya değecektir. Eski
kalıpların farkına varılması, şimdiki yaşamda Plüton’un evlerden transiti
geçerli olup olmadıklarının sınanması,
gerekiyorsa bunların kırılıp atılması gerekir.
Plüton’un evlerden transit geçişi, bir insanın
Travmatik deneyimler yüzünden bloke olmuş
gelişimindeki ve bilinçlenmesindeki yolu
enerjiler de fark edilmeli, serbest bırakılmalı ve
gösterir. Plüton en yavaş gezegen olduğundan,
çözülmelidir.
bir yaşam süresince 3 ila en fazla 6 burçtan
ve/veya evden geçer. Plütonik gelişime giden
Plüton transitleri sırasında çoğu kez insanın
yolun başlangıç noktası, Plüton’un natal
kendisine aşina olan, görünürde güven veren,
haritadaki evidir. Plüton oradan hareketle
fakat artık canlılığı kalmamış alışkanlıklara,
diğer evlerden geçer. Plüton’un natal haritaki
insanlara ve bağlılıklara veda etmesinin de
evine atfedilen konular ve yaşam alanları, daha
zamanı gelmiştir. Aynı zamanda gerçek doğaya,
sonraki gelişim adımları için odak noktayı
kendi gerçek yaradılışına yaklaşmak ve bunları
oluşturur; bundan sonra gelen tüm süreçlerde
hayatta ifade etmenin yolunu bulmak söz
bunların da göz önüne alınmaları gerekir.
konusudur. Bazen de geçerli olan, kendi
Somut deneyimler, transit geçilen evin
kendine itiraflarda bulunmak, kendini hayatın
konularına göre ortaya çıkar (bakınız Tablo 1).
akışına bırakmak, bir görev üstlenmek veya
birşey için yürekten angaje olmaktır.
Ana eksenlerden geçen transitler (birleşmeler)
özellikle dikkate değer.
Plüton’u baskın olan5 insanlar, hayatlarında
onunla ilgili hikâyeler ve tecrübelerle hep haşır
neşirdirler; bu yüzden onun enerjilerine
aşinadırlar. Onların durumunda Plüton, ana
temaları ele alarak bunları güçlendirir ve
bilince çıkartır. Buradaki çağrı, Plüton’a kendi
hayatında yer açmak ve onu mümkün
olduğunca sağlıklı bir şekilde ifade etmektir.
Haritasında Plüton’un hemen hemen hiç açı
yapmadığı, kıstırılmış olduğu ve genelde pek
vurgulanmadığı insanlar ise onun enerjilerine
 TABLO 1
Plüton transitleriyle değinilen temalar -
Plüton’un evlerdeki yerleşimine göre (natal ve transit Plüton)
AC (Yükselen burç): Doğum deneyimi
1.ev: görüntü, başkaları üzerindeki etki, imaj
2.ev: sahip olma, güvenlik, öz değer, bedensellik (bedenle ilişki)
3.ev: kardeşler, komşular, sosyal çevre, öğrenim/okul
4.ev: aileye ait hikâyeler, ikamet etmek, kök salmak
5.ev: kendini ortaya koyma, kendini gerçekleştirme, sahnede olma
6.ev: gündelik yaşam ve işyeri ile ilgili sorular, sağlık
7.ev: karşılaşmalar, ilişkiler (partnerlikler, düşmanlıklar), anlaşmalar
8.ev: aile hikâyeleri (soy/sülale), aile mirası, yabancı değerler, toplumsal değerler, bağımlılıklar
9.ev: kanaatler, gerçekler, kültürel oluşum, inanç ve anlam soruları
10.ev: toplumsal işlev/pozisyon, kariyer, misyon
11.ev: arkadaşlıklar, idealler, gruplar
12.ev: geri çekilme, yalnızlık, toplum dışı kişi, bilinmeyenin dünyası, rüyalar, gizli düşmanlar
Natal haritalarda ve transitlerde Plüton açılarının sergilediği temalar
Güneş’le olan açılar
Babayla ilgili hikâyeler, kendini gerçekleştirme, kendinden emin olma, kendine güven, kişisel
niyetler ve hedefler, eril roller (şefler, patronlar, partnerler)
Ay’la olan açılar
Anneyle ilgili hikâyeler, erken çocukluktaki hikâyeler (bonding: bağlanma), duygusal ihtiyaçlar, şekil
almalar ve davranış kalıpları, kadınlık, kadın imajları (yardım eden kadın – yol arkadaşı)
Merkür’le olan açılar
Kardeşlerle ilgili hikâyeler, ihtiyaçlar, davranış şekilleri, düşünme, öğrenme, iletişim ile ilgili kalıplar
Venüs’le olan açılar
İlişki hikâyeleri, değerler ve varlık, erotizmi ve duyusallığı yaşama ve onlarla ilgili tutum, kadınlık,
kadın imajları (partner, kız kardeş, teyze)
Mars’la olan açılar
Kendini kabul ettirme ve ispat etmeyle ilgili hikâyeler, “yapmak” ve “etkisi olmak”, hedeflere
ulaşmak, erkeklik, erkek imajları (savaşçı, erkek kardeş, amca, dayı), cinsellik
Jüpiter’le olan açılar
Örnek kişiler, idoller, inanç öğretileri, kanaatler, ahlak ve etik, anlam soruları, gelişme
Satürn’le olan açılar
Otoriteyle ilgili hikâyeler, sorumluluk, sınırlar, kanunlar, kurallar

Plüton’un tinsel gezegenlere açıları (Uranüs, Neptün) herşeyden önce zamanın kalitesini ve kolektif
olayları gösterir. Bireysel düzeyde bakıldığında, bu açılar kişiyi onlara atfedilen natal temalarla (eve
ve açılara göre) yüzleştirir.
Plüton’un Yükselen burçtan transiti
(birleşme)
Yükselen burç (AC) özel bir anlam taşır. Bir kere
AC, hayatın başlangıcını gösterir. Yükselen
burçta enerjik olarak gerçek doğum
deneyimleri birikmiştir6. Böylelikle AC, yaşamın
daha sonraki tüm geçişlerinde, yaşamda yeni
bir faz veya yeni birşey başladığında
yaşanacakları ve sergilenen davranışı
şekillendirir.
“Plüton AC üzerinden transit geçerken,
ilk baştaki, doğumdaki tecrübeler
tekrar canlanır”
Böylece Plüton AC üzerinden geçerken, ilk
baştaki, doğumdaki tecrübeler tekrar canlanır.
Bu doğumun gidişatındaki tüm fazlar için
geçerlidir. Özellikle “zor” bir doğumla dünyaya
gelen insanlarda, bu yüzden böyle bir transite
güçlü bedensel semptomlar veya ölüm
korkusu, icabında ölüm isteği de eşlik edebilir.
Sonuç itibarıyla bu transitte söz konusu olan,
yaşamak için yeniden karar vermektir.
Bunun yanı sıra AC; kişisel tavrı, insanın
kendisine ait kişiliğini veya maskesini, onun
imajını gösterir. Plüton transitleri, haritası
transit alan kişiyi renk vermeye çağırır; kişinin
kendisini AC nitelikleriyle özdeşleştirmeye ve
bunları canlı ve aslına uygun bir şekilde ifade
edebilecek ve buna hazır durumda olup
olmadığını sınar. Bunun böyle olmadığı
durumlarda, Plüton maskeyi sıyıracak ve
arkada gizlenmiş “gerçek” yüzü ortaya
çıkartacaktır.
Plüton’un MC’den transiti
Bu transit sırasında kamusal, sosyal alandaki
imaj olduğu gibi, toplumsal işlev ve davranış da
teste tabi tutulur. Böylece çocukluktan ve
gençlikten gelen mesajlar, ailenin beklentileri,
çocuk için “öngörülen” roller ve işlevler de
güncel hale gelir.
Plüton transiti, güncel pozisyonun, mesleğin,
kariyerin ve işlevin o insana uygun olup
olmadığını gözden geçirir; ayrıca burca
(yönetici gezegen) ve muhtemelen o burçta
bulunan gezegenlere göre bunları hayata
geçirmeye ve orada yerini almaya hazır olup
olmadığına bakar. İcabında uymayan rollerin
bırakılması ve geri çekilme de söz konusudur.
Bu transite karşılık gelen diğer bir husus, bu
süre zarfında bir “misyon”un belirmesidir. Bu
durumda içsel çağrının takip edilmesi ve bir
vazifenin üstlenilmesi söz konusudur.
Plüton’un IC’den transiti
Bu transitlerde ailevi hikâyeler odak
noktadadır; öte yandan hayatta kendi köklerini
salmak ve toplumda yer edinmek de gündeme
gelebilir.
Plüton’un DC’den transiti
Bu transitlerde söz konusu olan, karşılaşmalar
ve ilişkilerdir; ayrıca yansıtmalar da olabilir.
Ortaya çıkan sorulardan birisi de, başkaları
vasıtasıyla hangi deneyimlerden geçtiğimiz ve
hangi niteliklerle temas ettiğimizdir.
Bu transitlerde düşünülmesi gereken bir husus,
AC veya MC üzerinden geçen her transitin
(birleşme) aynı zamanda DC/IC’ye de (karşıtlık)
açı yaptığıdır. Kare açılar tüm ekseni, yani iki
kutbu da aktif hale getirir.
Plüton’un gezegenlere transitleri
Plüton bir gezegene transit geçtiğinde, bu
gezegene atfedilen temaları (bakınız Tablo 1),
haritada bulundukları yere göre aktif hale
getirir. Plüton, bizim bu gezegeni nasıl ele
aldığımızı veya başka bir deyişle onu
kastedildiği şekliyle yaşayıp yaşamadığımızı
sınar. Yoğun içsel süreçler, derinden dokunan
ve titreten hadiseler vasıtasıyla, o zamana
kadar yaşanmış tecrübeler (erken çocukluktan
itibaren) ve bunlara bağlı kalıplar (travmalar),
çoktan unutulmuş veya bastırılmış olanlar da
dâhil olmak üzere, yeniden canlanır ve dikkate
alınmak üzere bekler.
Transit süresince bizden beklenen, bir yılan gibi
deri değiştirmemiz ve eski olana, artık güncel
olmayana son vermemizdir. Buna kendi
yaradılışımıza uymayana veda etmek de
dâhildir. Bunu ise içimizde canlı ve aslına uygun
olana daha fazla yer açmak, içsel gerçekliğe,
kendi özümüze giden yola bir adım atmaya
hazır olmak için yaparız. O zamana kadar
alınan yola ve yaşa göre bu adımlar çok farklı
olabilir. Yine de herkes için şu geçerlidir: Plüton
transitleri teorik değildir – sırf mental veya
entelektüel açıklamalar ve farkındalıklar bize
çözüm ve kurtuluş getirmez. Yaşam gücünün
ve irade enerjisinin temsilcisi olarak Plüton, bizi
olduğumuz her halimizle, hayata ve bizi
bekleyen tecrübelere atılmaya çağırır. Eğer biz
buna hazırsak, bize içsel yönlenme ve tüm
zorlukları ustalıkla aşmak için gereken kuvveti
sağlar.
Burada iki transite ait konuları
daha yakından aydınlatmak istiyorum:
Plüton’un Ay Düğümleri eksenine
transitleri
Transit geçen Plüton, Ay Düğümleri eksenine
temel bir açı yaptığında, yaşam ve gelişme
yolunda önemli bir adım bekleniyor demektir.
Güney Ay Düğümü’ne gelen transitlerde
dikkat; geçmişe, beraberinde getirilen
tecrübelere, davranış kalıplarına ve becerilere
yönelir. Bunların hepsi tekrar canlanır ve
bunlardan hangisinden günümüzde artık
yararlanılamayacağı ve hangisine veda edilmesi
gerektiği netlik kazanır. Bu sürece girmeye
hazır olan kişi, beraberinde getirmiş olduğu
hikâyeler hakkında çok şey öğrenebilir, açık
kalmış noktaları halleder ve eski yaralarını
iyileştirir. Gerçi bundan sonra eski şekilleri
bırakmaya, bertaraf etmeye veya “yakmaya”
itiliriz; fakat edinilen tecrübe ve hikâyelerin
özü, beceri ve nitelik olarak muhafaza edilir ve
ileriki yol için kaynak teşkil eder.
Kuzey Ay Düğümü’nden geçen transitler,
gelişme yolunda önemli bir adım atmaya
çağrıdır. Bunun için cesaret gerekir; az bilinen
alanlara girmeye, yeni davranış tarzlarını
denemeye ve öğrenmeye hazır olmak gerekir.
Plüton, Ay Düğümleri eksenine kare
yaptığında, temel kararlar almanın
zamanıdır ki, bunlar gidilecek yolu
belirleyecektir.
Plüton, Ay Düğümleri eksenine kare
yaptığında, temel kararlar almanın zamanıdır
ki, bunlar gidilecek yolu belirleyecektir. Bu
durumda Güney Ay Düğümü’nün eski, aşina
olunan alışkanlıkları ve kalıpları ile Kuzey Ay
Düğümü’nün ilk bakışta bariz olarak zorlayıcı
görevleri arasında seçim yapılması söz
konusudur. Kim Kuzey Ay Düğümü’nün yoluna
gitme cesaretini gösterirse, Plüton’un tüm
gücü ona sunulacaktır. Bunu yaparken Güney
Ay Düğümü’nde mevcut olan, beraberinde
getirilmiş tecrübeler ve beceriler kaybolmaz,
aksine bunlar hâlâ kullanılabilir.
Kendisini Güney Ay Düğümü’nün eski, aşina
konularına doğru çeken kişiler için durum daha
zordur. Bu kişiler çoğu kez önce içsel veya
dışsal bir tıkanma yaşarlar. Bunun sonucunda,
Güney Ay Düğümü üzerinden geçen
transitlerde olduğu gibi, tekrardan eski
hikâyelerle uğraşmak, onlardan birşey
öğrenmek ve artık zamana uymayanlara veda
etmek durumunda kalırlar.
Plüton’un natal haritadaki Plüton’a
transitleri
Şu sıralarda transit Plüton, 40-42 yaşlarında
olan herkesin natal haritasında Plüton’a kare,
83-86 yaşında olanların ise karşıt açı yapıyor.
Bu transit, kişiden kendi yaşamı bağlamında
bulunduğu konumu kökten belirlemesini talep
ediyor. Yapılması gereken, yaşamın en baştaki
maksadının ve şimdiye kadar alınan yolun
tetkik edilmesi ve edinilen tecrübelerin özde
taşıdığı anlamın bilincine varılması.
Haritasında transit Plüton’un Plüton’a kare
yaptığı insanlarda, aynı zamanda transit
Uranüs natal haritadaki Uranüs’e karşıt, transit
Neptün natal haritadaki Neptün’e kare açı
oluşturuyor. Bu sıralarda çoğu kimsede görülen
orta yaş krizinde ortaya çıkan husus, şimdiye
kadarki yaşamın ilk muhasebesini yapmaktır.
Böylelikle varoluşun (benliğin) derinde yatan
niyetlerinin yaşamda yerine getirilip
getirilmediği, yani halihazırdaki yaşam planının
anlamlı olup olmadığı, ruhun planına uyup
uymadığı ve içsel vazifeyi yerine getirip
getirmediği sorusu ortaya çıkar. Öncelikle
kendisine sadık kalmamış, içsel değerlerine
ihanet etmiş ve en başta göze aldığı yolu terk
etmiş olan insanlarda, bu kriz özellikle şiddetli
olur. Onlar, kendilerine en içten hitap edene
yaklaşmak için rota değiştirmeleri gerektiğini
görürler.
İnsanlar Plüton karşıtlığını hayatın sonunun
bariz olarak gelmekte olduğu bir fazda yaşarlar.
Plüton karşıtlığına paralel olarak ayrıca Uranüs
de doğum haritasındaki yerine gelir (Uranüs
dönüşü). Bu insanlar için geriye bakmanın ve
şu soruları sormanın zamanıdır: Varoluşun en
baştaki maksadı yerine geldi mi? Hayatta en
odak noktada olan, en iz bırakan hikâyeler
hangileriydi? Ana bir konu var mı?
Kapanmamış ya da halledilmemiş, açıkta kalan
konular, tecrübeler var mı? Acaba öğrenilmesi
gereken adımlar, henüz bekleyen vazifeler,
farkına varılması ve bütüne dâhil edilmesi
gereken konular mı var? İnsanlar geriye
baktıklarında kendi yollarından gittiklerini ve
vazifelerini yerine getirdiklerini gördüklerinde,
şu soru ortaya atılır: Acaba daha başka, yeni
vazifeler ve hedefler var mı? Onları ele almaya
ve daha ileri adımlar atmaya hazır mıyım?
Eğer Plüton transitlerinin gelmekte olduğu
veya bu transitleri halen yaşamakta olan
kimselerdenseniz: Bunlarla ilgili süreçleri
karşılamaya hazır olun. Kendinizin gerçek
yaradılışına yaklaşma ve gerçekte kimseniz o
olma imkânınız var.
Dip notları:
1
Bundan şimdiki zamanda özellikle Koç, Yengeç, Terazi
ve Oğlak burçlarının son dereceleri (27-30 derece) ve
Boğa, Aslan, Akrep ve Kova burçlarının ilk
derecelerinde (0-4 derece) bulunan yerleşimler
etkilenir.
2
Plüton, Mars’ın yüksek oktavıdır ve Akrep burcunun
yöneticisidir.
3
Yarı sekstil: 30 derece, quincunx: 150 derece, sekstil:
60 derece, üçgen: 120 derece, karşıtlık: 180 derece,
birleşme (kavuşum) 0 derece.
4
Ev pozisyonu, başka gezegenlere açılar, muhtemelen
Akrep burcunun temaları.
5
Vurgulayıcı faktörler: Plüton’un ana eksenler, Ay
düğümleri ekseni etrafında olması, Plüton’un
gezegenlere açıları, Akrep burcunda ve 8.evde
yerleşimlerin olması. Bir haritada bu faktörlerden ne
kadar çok bulunursa, Plüton yaşamda o kadar baskın
olur.

YAZAR:
Verena Bachmann, pedagoji eğitimi almıştır,
1982’den beri Zürih/İsviçre’de astrolojik
danışma ofisi bulunmaktadır; Yetişkinler
Okulu’nun (Schule für Erwachsene: SFER)
yöneticisidir; ASTROLOGIE HEUTE dergisinin
sürekli yazarıdır. Şu kitapları bulunmaktadır:
“Mondknoten (Ay Düğümleri)” (2008/2012),
“Die Macht des Weiblichen (Dişiliğin gücü)”
(2011), “Visionen einer neuen Zeit (Yeni bir
zamana ait vizyonlar)” (2010, eş yazar), “Die
Kiron-Fibel (Kiron kitabı)” (2009), “Pluto-Eros,
Dämon und Transformation (Plüton-Eros, Dev
ve Dönüşüm)”(1989, eş yazar).

NOT: Makale, Astrologie heute dergisinin 223.

sayısında (Haziran/Temmuz 2023, sayfa 54-59)
yayınlanmıştır. Dergiden izin alınarak Ferhan
Çeçen tarafından Almancadan çevrilmiştir.
Herhangi bir şekilde Internet ortamında
dağıtılmasına veya ticari amaçla
kullanılmasına dergi tarafından izin
verilmemektedir.