Professional Documents
Culture Documents
net/publication/267781874
Article
CITATIONS READS
2 4,510
4 authors, including:
Some of the authors of this publication are also working on these related projects:
All content following this page was uploaded by Ferdi Cihangir on 19 April 2015.
ABSTRACT The Schmidt hammer has been commonly used device for hardness
determination of rocks and concrete and for predicting the unconfined compressive strength
(UCS) of rocks, due to the fact that it is a quick, inexpensive and easy testing method. In this
study, it was try to determine the UCS of five different rocks which were obtained from
various locations, by using the ‘L’ type Schmidt hammer. The Schmidt hammer values were
evaluated seven different methods of cylindirical samples. UCS was calculated in laboratory
and compared with the calculated indirect UCS values from different methods proposed by
different authors in the literature and it was try to determine the most suitable method of
evaluation for rocks. It was also established rock hardness class according to the suggested
procedure by ISRM (1981) from Schmidt hardness values. From the test results, it was
considered that the relation between real UCS and indirect UCS that the most suitable for
rocks with the only suggested procedure by ASTM, (2001) and Sumner and Nel, (2002)
methods. It was also observed that the rock hardness has a significant impact on UCS values.
87
K.Karaman, B. Erçıkdı, F. Cihangir, A. Kesimal
88
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
3 VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
3.1 Yöntem
Laboratuvara getirilen blok örneklerden NX
çapında (5.47 cm) karotlar alınıp, karot
düzeltme makinasında boyları 13.5-15.5 cm
veya boy/çap oranı 2.5-3.0 olacak şekilde
hazırlanmıştır Tek eksenli basınç dayanımı
deneyi 5 kaya türü için 10’ar adet olacak
şekilde gerçekleştirilmiştir. Schmidt sertliği
ölçümü için koratlar karot beşiğine
yatırılarak 7 farklı yönteme göre schmidt
sertliği bulunmuştur. Çatlak gibi yapısal
kusuru olan veya deney esnasında karot
bütünlüğünü bozacak hasara veya
deformasyona sahip olan numuneler
değerlendirilmeye alınmamışlardır. Ayrıca
araziden laboratuvara getirilen kaya blokları
üzerinde yoğunluk deneyleri yapılarak
örneklerin birim hacim ağırlıkları
bulunmuştur. Daha sonra Deere ve Miller Şekil 3. Laboratuarda deneyler için örnek
(1966) tek eksenli sıkışma dayanımı tahmini hazırlama ve deney örnekleri.
için önerdiği abak kullanılmıştır (Şek. 2).
Laboratuarda gerçekleştirilen Schmidt Literatürde yer alan farklı yöntemlere göre
çekici ve tek eksenli basınç dayanımı bulunan Schmidt sertlik değerleri ile ISRM
deneylerine ilişkin görüntülerden bazıları 1978’e göre kayaç sertlik sınıflaması
Şekil 3’te yer almaktadır. Deneylerde L-tip yapılmıştır (Çiz. 1). Bu sınıflamaya göre
Schmidt çekici düşey konumda tutularak kayaçlar yumuşak, az yumuşak, az sert, sert,
sertlik ölçümleri yapılmıştır. oldukça sert ve çok sert olarak
tanımlanabilmektedir.
89
K.Karaman, B. Erçıkdı, F. Cihangir, A. Kesimal
90
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
Her bir yönteme göre Schmidt sertliği yüksek değerler elde edilmiştir. Bu, kayaçları
değerleri dolaylı yoldan tek eksenli sıkışma normalden daha sert göstermekte ve yanlış
dayanımlarının tahmin edilmesinde yorumlamalara neden olabilmektedir. ISRM
kullanılmıştır. Bunun dışında ISRM (1978) (1978) Schmidt sertliğine göre kayaç
tarafından önerilen sınıflama sistemi ile sınıflamasında killi kireçtaşı, ayrışmış killi
değerler birbirleriyle karşılaştırılmıştır (Çiz. kireçtaşı ve bazalt örneklerinde Poole ve
3). En yüksek Schmidt sertlik değerleri tüm Farmer (1980) ve Hucka (1965) yöntemleri
kayaçlarda Poole ve Farmer (1980) ve Hucka ile belirlenen sertlik tanımlamaları diğer
(1965) önerdikleri yöntemler ile yapılan yöntemlerden daha yüksek sonuçlar
deneyler sonucunda elde edilmiştir. Her iki vermiştir. Bunun nedeni bu üç kayacın ISRM
yöntemde en yüksek sertlik değerlerinin (1978) sınıflamasında bir üst sınıf
ortalamaya katılması söz konusu aralığındaki değerlere yakın olmaları
olduğundan, diğer yöntemlere göre daha olmuştur.
Çizelge 3. Yedi farklı yöntemle elde edilmiş Schmidt sertlik değerlerinin (ISRM, 1978)
sınıflamasına göre karşılaştırılması
Yöntem Killi ISRM,1978 Ayrışmış ISRM,1978 ISRM,1978 Kuvarslı ISRM,1978 Dasitik ISRM,1978
Kçt tanımlaması Killi Kçt tanımlaması Bazalt tanımlaması andezit tanımlaması Breş tanımlaması
ISRM Az Az Sert Oldukça
(1981) 17.2 15.4 49.2 52.9 42.6 Sert
yumuşak yumuşak Sert
ASTM Az Az Sert Oldukça
(2001) 15.6 12.1 47.1 52.2 40.8 Sert
yumuşak yumuşak Sert
Poole ve Oldukça Oldukça
Farmer 20 Az Sert 21 Az Sert 50.3 53.3 43.6 Sert
Sert Sert
(1980)
Sumner Az Az Sert Oldukça
ve Nel 13.3 11 45.3 51.3 40.6 Sert
yumuşak yumuşak Sert
(2002)
USBR Az Az Sert Oldukça
(1998) 18 14.8 49.6 52.8 42 Sert
yumuşak yumuşak Sert
Soiltest Az Az Sert Oldukça
(1976) 16.6 15.1 48.5 52.5 42.3 Sert
yumuşak yumuşak Sert
Hucka Oldukça Oldukça
(1965) 21.3 Az Sert 21.7 Az Sert 50.3 53.6 44.3 Sert
Sert Sert
91
K.Karaman, B. Erçıkdı, F. Cihangir, A. Kesimal
Çizelge 4. Örneklerin birim hacim ağırlığı, tahmini ve gerçek tek eksenli basınç dayanımları
Gerçek Tek Eksenli Basınç Dayanımı (MPa) 18.85 8.19 121.16 134.5 71.04
Soiltest Hucka
Soiltest
Hucka Hucka 120
20
20
80
10 10
40
0
0 Poole ve Sumner
Poole ve Sumner 0 ISRM ASTM USBR Soiltest Hucka
ISRM ASTM USBR Soiltest Hucka Poole ve Sumner Farmer ve Nel
Farmer ve Nel ISRM ASTM USBR Soiltest Hucka
Farmer ve Nel
USBR
Tek Eksenli Basınç Dayanımı (MPa)
USBR Soiltest
Soiltest Hucka
160 Hucka
80
120
80
40
40
0
0 Poole ve Sumner
Poole ve Sumner ISRM ASTM USBR Soiltest Hucka
ISRM ASTM USBR Soiltest Hucka Farmer ve Nel
Farmer ve Nel
Şekil 4. Tahmini ve gerçek tek eksenli basınç dayanımlarına ilişkin sütun grafikleri.
92
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
93
K.Karaman, B. Erçıkdı, F. Cihangir, A. Kesimal
ISRM, 2007. The Complete ISRM Suggested Mechanics Mining Science, Geomechanics Abstr,
Methods for Rock Characterization, Testing and 17, pp.167-171.
Monitoring, eds: Ulusay, R., J.A. Hudson, Kozan Schmidt, E,1951. A non-destructive Concrete Tester,
Offset Press, Ankara, pp. 153-154. Concrete,59(8),34-5.
ISRM, 2007. Suggested Method for Determination Soiltest Inc. (1976). Operating instructions- concrete
of the Schmidt Rebound Hardness, International test hammer, Evanston, IL.
Rock Mechanics and Mining Science, pp.107- Sumner, P, Nel, W, 2002.The effect of moisture on
108. schmidt hammer rebound: Tests on rock samples
Kahraman, S, 2001. Evaluation of simple methods from Marion Island and South africa. Earth Surf
for assessing the uniaxialcompressive strength of Proc Landforms, 27, pp.1137-1142.
rock. International Journal of Rock Mechanics USBR, 1998. Engineering geology field manual.
and Mining Sciences, 38, pp.981–994. Field index tests. vol. 1, pp. 111–120.
Katz, O. Reches, Z, Roegiers, J.C, 2000. Evaluation Xu, S, Grasso, P, Mahtab, A, 1990. Use of Schmidt
of Mechanical Rock Properties Using a Schmidt hammer for estimating mechanical properties of
Hammer, International Journal of Rock weak rock. 6th Int. IAEG Congress, pp. 511 –
Mechanics and Mining Sciences, 37, pp.723-728. 519, Balkema, Rotterdam.
Poole, R.W, Farmer, I.W, 1980. Consistency and Yaşar, E, Erdoğan, Y, 2004. Estimation of rock
Repeatability of Schmidt Hammer Rebound Data physiomechanical properties using hardness
During Field Testing, International Journal Rock methods, Eng. Geol,71, pp.281-288.
94
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
ÖZET Gelişen teknolojiye paralel olarak ortaya çıkan yüksek kapasiteli ve hızlı bilgisayar
donanımlarıyla, alt yapısı çok gelişmiş, karmaşık fiziksel ve matematiksel problemlerin ve
eşitliklerin çözümü, önceki yıllara göre çok daha basit olmaktadır. Dolayısıyla bu teknoloji,
birçok sektörde olduğu gibi madencilik sektöründe de oldukça zahmetli ve masraflı olan
laboratuvar ve tesis koşullarında yapılan çalışmaların, daha basit ve ucuz benzetim ve
modelleme yöntemleriyle desteklenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu
modellemelerin yapılması esnasında kayaç için kullanılan verilerin, sonuç üzerinde tamamen
bir etkisi olduğundan çok büyük bir titizlikle belirlenmesi gerekmektedir. Ayrık elemanlar
prensibinde çalışan PFC3D programında, kaya kütlesinde yapılan modellemelerde doğrudan
kayaç verileri kullanılmamaktadır. Kayacı tanımlayan veriler, programın alt yapısına uygun
verilere dönüştürülmektedir. Bu çalışmada, kaya mekaniği deneyleri ile elde edilen verilerin
PFC3D sayısal modelleme programına uygun bir veri haline dönüştürülmesi anlatılmaktadır.
Çalışmanın sonuçlarının, kaya kütlelerinde gerçekleştirilen modelleme çalışmaları için
oldukça faydalı olacağı düşünülmektedir
ABSTRACT Availability of computers with higher capacity and fast processors has enabled
solution of complicated physical and mathematical problems much easier than the previous
years. Hence, realistic modeling and simulation work related with both laboratory and plant
operations in mining sector like many other sectors could be performed in a faster and
cheaper manner. However, the rock parameters data used in modelling studies, which affect
the results completely have to be determined very carefully. On the other hand, the rock
parameters data can not be used directly in PFC3D operated based on discrete element
method. The data defining the rock obtained from rock mechanics tests are transformed to
appropriate data for the software of PFC3D. In this paper, this procedure was explained. The
results of the study will be very helpful to numerical modelling studies performing in rock
mass.
95
N.E.Yaşıtlı, F.Bayram, B.Ünver, Y.Özçelik
96
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
Fi temas kuvveti vektörü (tanecik-tanecik değiştirme ve kuvvet ile ilişkili olan tanjant
temasında A tanesinin B tanesindeki modülüdür ve bu da kuvvet / yer değiştirme
hareketini ve tanecik-çeper temasında (N/m) olarak tanımlanır. Bu sistemin
çeperdeki tanenin hareketini gösterir) normal mekanik davranışı, her bir tanenin
ve makaslama bileşenlerine ayrılarak temas hareketiyle ve her bir temasta etki eden
yüzeyindeki etkisine göre Eş. 5 kullanılarak kuvvet ve momentle tanımlanır. Newton
hareket kanunu, tane hareketi ve hareket
tekrar çözülür.
sonucu oluşan kuvvet ve momentler
arasındaki temel ilişkileri sağlamaktadır
(5)
(Potyondy and Cundall, 2004).
PFC3D sayısal modelleme programında,
Fin ve Fis sırasıyla normal ve makaslama tanelere ek olarak çeper (wall) diye
bileşen vektörlerini göstermektedir. tanımlanan elemanlar kullanılmaktadır.
Çeperin programdaki rolü, taneleri modelin
Normal temas kuvvet vektörü de Eş 6’ya göre başlangıcında bir arada tutarak katı cismi
hesaplanmaktadır. oluşturmaktır. Bu çalışmada da çeperlerle
küp şeklinde oluşturulan model içerisine
(6) taneler yerleştirilmiştir. PFC3D sayısal
modelleme programında taneler, hem kendi
Kn, temastaki normal katılık (kuvvet/yer aralarında hem de çeper ile etkileşim
değiştirme) halindedir (Yaşıtlı, 2008).
Kaya mekaniği alanında yapılan
modelleme çalışmalarında, taneler 2.1 Paralel Bağ Modeli
birbirleriyle temas halindedir. Taneler Kurulacak ve kullanılacak modellerde taneler
arasında bağlayıcı modeller kullanılmaktadır birbirlerine temas halinde ve birbirleriyle
ve bağlı tanecik modeli (BTM) (Bonded bağlı olmalıdır. PFC3D sayısal modelleme
Particle Model) olarak ifade edilmektedir. programı içerisinde birçok model
BTM, karmaşık makroskobik davranışları bulunmasına rağmen kayaç numunesini
meydana getiren mikro mekanizmaların modelleyebilmek için “Paralel Bağ Modeli”
araştırılmasında hem bilimsel bir araç diye adlandırılan ve birbirine bağlı malzeme
özelliği gösteren hem de bu makroskobik özelliğine sahip kayaçları tanımlamak ve
davranışların önceden tahmin edilmesinde modellemek için kullanılan model
kullanılan mühendislik aracıdır. Mikro seçilmiştir.
çatlakların oluşumu, gelişimi ve etkileşimi, Paralel bağ modeli, iki tanecik arasına
kayaçların mekanik davranışlarını yerleşmiş sonlu boyuttaki birbirine
yönlendirmektedir. BTM, hem düzenli hem kaynaşmış malzemenin temel davranışını
de düzensiz boyutlarda olan ve birbirlerine tanımlamaktadır. Bu bağ, tanecikler arasında,
bir temas noktasından bağlı olan küresel tanelere paralel yönde etki eden elastik bir
tanelerin mekanik davranışının etkileşim oluşturmaktadır. Paralel bir bağın
modellemesini yapmaktadır. Burada varlığı, taneciklerin kaymasını ortadan
kullanılan “tane” tabiri, mekaniğin birçok kaldırmamaktadır. Paralel bağlar, parçacıklar
alanında kullanılan tanımdan farklıdır. arası bileşke kuvvetin ve momentin birbirine
Buradaki anlamı, “uzayda küçük bir noktayı bağlı parçacıkların üzerinde etkin olmasına
temsil eden ve ihmal edilebilir büyüklükte neden olmaktadır. Paralel bağ, bir bağlantı
bir kütle”dir. Katı taneler, birbirlerini sadece yüzeyinde uzanan dairesel bir disk boyunca
ince temaslarla etkilerler ve sonlu normal ve yayılmış ve merkezi temas noktası olan, sabit
makaslama katılığına (stiffness) sahiptirler. normal ve makaslama katılığına sahip elastik
Normal katılık, toplam yer değiştirme ve yaylar serisi gibi düşünülebilir. Bu yaylar, bir
kuvvet ile ilişkili olan sekant modülüdür ve noktadaki parçacık kırılganlığını
kuvvet / yer değiştirme (N/m) olarak ifade modellemek için kullanılan ve temel
edilir. Makaslama katılığı da artan yer davranış şekli, Şekil 2‘de gösterilen noktasal
97
N.E.Yaşıtlı, F.Bayram, B.Ünver, Y.Özçelik
98
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
3.1 Tek Eksenli Basınç Dayanımının gibi verileri ifade eden komutlar
Modellemesi girilmektedir.
Tek eksenli basınç dayanımının
Tek eksenli basınç dayanımının belirlenmesi modellenmesi işlemi, laboratuvarda yapılan
için oluşturulan modelin genel görüntüsü tek eksenli basınç deneyinin bir benzeri
Şekil 3‘de verilmiştir. şeklindedir. Laboratuvarda yapılan
deneylerde numune, hidrolik pres içerisinde
bulunan iki plaka arasına konmaktadır. Daha
sonra alttaki plakanın belirli bir hızda
yukarıya doğru hareketi ile basınç
uygulanmaktadır. Kayacın kırıldığı ana kadar
bu plaka yukarıya doğru hareket etmekte ve
kırıldığı anda durmaktadır. Modellemede de
bu işlem aynı şekilde çeperlerle
yapılmaktadır. Modelin üstünde bulunan
çeper aşağıya doğru hareket ettirilerek,
numune kırılıncaya kadar modelleme sürmüş
ve numune kırıldığı anda durmuştur.
Modelin belirli zaman aralıklarında yük ve
yer değiştirme verileri almasını ve programın
ara yüzünde elde edilen grafiği çizmesini
Şekil 3. Tek eksenli basınç dayanımının sağlamak için komut dosyasında, modele
belirlenmesi için PFC3D programında ölçüm küreleri (measurement sphere)
kurulan model (Yaşıtlı, 2008) yerleştirilmiştir. Böylelikle tanecikler
içerisinde oluşan yük ve yer değiştirme
Şekil 3’de görüldüğü gibi öncelikle modelin ölçümlerinin her bir adımda alınması
sınırlarını belirleyen çeper elemanlar (6 adet) sağlanmıştır. Bu verilerin, FISH diye
oluşturulmuştur. Çeper elemanlar modelin tanımlanan ve program içerisinde program
tamamını saracak şekilde yerleştirilmiştir. yazabilmeye izin veren programlama sistemi
Daha sonra çeperlerle oluşturulan bu ile farklı bir dosyada kaydedilmesine ve
modelin içerisine istenilen boyutta programın bu verileri işlemesine olanak
taneciklerin yerleştirilmesi gerekmektedir. sağlamaktadır (Şekil 4). Bu işlem,
PFC3D programında modelleme yapılmadan laboratuvarda elde edilen sonuç ile
önce, kurulacak modelin “txt veya dat” modellemeden elde edilen sonuç uyuşuncaya
uzantılı bir dosyada; komutların, programın kadar farklı veriler kullanılarak
kabul edeceği dilde ve programın kurallarına tekrarlanmıştır.
uygun olarak satır satır yazılması
gerekmektedir. Bu dosya içerisinde,
modelin boyutları
modelde kullanılan taneciklerin
boyutları
model içerisine yerleştirilecek tanecik
miktarı
modelin etrafını saran çeperler
tanecikler arası etkileşim değerleri
tanecik-duvar arası etkileşim değerleri
99
N.E.Yaşıtlı, F.Bayram, B.Ünver, Y.Özçelik
Afyon Menekşe hakiki mermeri için yapılan 3.2 Elastisite Modülü Tayini
modelleme sonucu Şekil 5’te görülmektedir. Modellemesi
Afyon Menekşe hakiki mermeri için TEBD Elastisite modülünün belirlenmesi için de
değeri laboratuvarda 73,94 MPa olarak Şekil 3‘de görülen model kullanılmıştır. Bu
bulunmuş iken sayısal modelleme sonucunda model ile ayrıca Poisson oranının
72,92 MPa olarak bulunmuştur. Tek eksenli belirlenmesi de mümkündür. Elastisite
basma dayanımı modellemesi esnasında modülünün belirlenmesinde, tek eksenli
laboratuvarda gözlenen yenilme olayının bir basınç dayanımında olduğu gibi üstteki çeper
benzeri, modelleme sırasında da meydana aşağı doğru hareket ettirilip kuvvet meydana
gelmektedir. Şekil 6‘da modelin tek eksenli getirilirken, düşey ve yatay yönde meydana
basmaya maruz kaldığı süre sonunda gelen birim deformasyonlar da ayrıca
bünyesinde meydana gelen yenilme kaydedilmiştir ve sonuçlar Şekil 7‘de
görülmektedir. Şekildeki farklı renkler verilmiştir. Modelleme sonucunda Elastisite
yenilme tipini göstermektedir. Siyah renk modülü 16,7 GPa, Poisson’s oranı da 0,27
makaslama yenilmesini gösterirken kırmızı olarak belirlenmiştir.
renk çekme yenilmesini göstermektedir.
Şekil 5. PFC3D programında modelleme ile Şekil 7. PFC3D programında modelleme ile
belirlenen tek eksenli basınç belirlenen elastisite modülü grafiği
100
Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi 11-13 Mayıs 2011 • ANKARA
101
N.E.Yaşıtlı, F.Bayram, B.Ünver, Y.Özçelik
102