You are on page 1of 2

Buraya her gelişimde amacımı sorgulayan, benim şuan niçin burada olduğumu ,

beynimi neden kullanacağımı ,eğitimin neden bukadar önemli olduğunu, hayatımı


diğerleri gibi emmek istemediğimi anlamak. Kötü düşüncelerin sadece bir
düşünceden ibaret oldugu fakat düşüncelerin ve zihinlerin; paha biçilmez,eşsiz
ve süresi belirli olmayan bir ömrü yavaş yavaş eritip, bakmak bile istemediğin
bir aynaya dönüştürmesi korku hissinin beyine gitme sürecinde kat ettiği yolu
uzatıyor. İşte bu yüzden kalkıp şimdi masamın başına geçmeliyim. 5 yıl sonraki
ben şimdiki
Yaptıklarımla ve yapmadıklarımla netleşecek ise doğru olan apaçık ortada. Biz
bunları sadece daha iyi bir hayat yaşamak için yaparız. Peki hayat dediğimiz
ömür sadece üstüne ayak bastığımız topraklardanmı ibaret? Ahiret hayatını
düşünmemek beynini kulanamayanlara özeldir. Düşünmek çözüm ve yaratıcılık, bizi
yaratanın düşünülemeyecek kadar özel olan lütfudur. Burada niçin olduğunu, kim
olduğunu, doğruluk ve gerçeklik üzerinde ne kadar hacim kapladığını ve seni
yöneten yöneticinin senin kendi yönettiğin yada yönetemediğin beynin olduğu
gerçeğini asla unutma çünkü sen "düşünebilme" yetkisine sahip tek türdensin. Bu
türün beyin olarak adlandırdığımız organında bulunan "düşünce" yani "sınavda
kullanabileceğin tek ve eşsiz olan kalem"i kullanmak beyninin pasaklı tuttuğu
guc Beynindeki düşünceler sonu olan hayatını , sonu olan hayatın ise sonu
olmayan hayatını belirler. Hergün amansızca gördüğün insanların ne kadar acınası
durumda olduğunu ikmiz de biliyoruz önemli olan toplumun ne yaptığı değil senin
düşüncelerin ve hayal gücündür. Hayatına düzen vermek istersen düçüncelerinden
başla. Yaşadığın , Kokusunu çektiğin dünyanın sadece sınama yeri olduğunu ve
her beynin bir sonu olduğunun doğrusuna ulaştığında işte görebildiğin ve
göremediğin herşeyin sadece şey den ve seni sınama sırasında kulanılan birkaç
malzeme,nesne,zihin ve obje olduğunu anladığın an umarım hala beyninin ve
düşüncelerinin vakti vardır.
Seni kontrol eden düşüncelerinin hiçbir zaman diliminde başkaları tarafından
kontrol edilmesine ve sınırlanmasına katiyen izin verme . Çünkü senin sınama
hayatındaki ve ahiret hayatındaki yerini özgür yada köle olan ,seni burada
yazmaya zorlayan düşüncelerin belirleyecektir . Bir beyin ,bir düşünce ipin
yarısından sonraki mükemmel, paha biçilmez yada göz ucu ile bakılamayacak kadar
kötü olan kısmını belirleyecekse işte bu yazdıklarımdan veya söylediklerimden
önemli herhangi bir şey yoktur ve olamazda . Şu an bunları unutulmaz
kılabildiğim araç dünyevi hayatın, sınandığımız yerin bir parçasıdır. Yada
buradaki "konuşmacılar" " "salon" üstümdeki "kıyafet" de sınava girdiğimiz
ufacık yaşam alanının objeleridir . Dünyadaki hiçbir obje zaad'in
düşüncelerinden önemli değildir. Çünkü bizi yöneten, ömrümüze neyi çizip
çizmememizi belirleyen düşünceler ve doğrulardır. Şu sözler unutulmamalıdırki
dünyada her geçen zaman kalemindeki mürekkep bitebilir. Mürekkebin bittiği an
çizim yeteniğinizi kaybedersiniz. Bu nedenle süresi belli olmayan bir "sınavda"
geçen saniyeler akli beyin ile düşenemeyeceğin bir öneme sahiptir. Burada neden
oturduğunu, sabah neden işe kalkıp gitmeni, yada boş kavramlarla neden bir ömür
tükettiğini seni yaratan yaratıcının sana lutfettiği düşünme kabiliyetiyle
düşün. "Tırnağ'ının" üzerindeki lekeler, "Ten'inin" rengi, vücudun yada fiziksel
ozelliklerin senin yetkinle yada himayenle gerçekleşmediğine göre bunların bir
onemı olmadığının aslında bu ozellikler seni yaratan yaratıcının isteği üzerine
gerçekleştiğine bununda bir sınama olduğu bilinciyle asıl doğru ve onemli olan
nefis ve dunyevi hayatına kapılmayıp düşüncelerin ve doğruların konuştuğu beyni
kullanabilmektir "çoğu bunu bilmez" diye yazmıştır kitabında beni yaratan
yaratıcı. Asla ve asla bu sözleri unutmamalıyım
"Burası süresi net olmayan ve çoğunun yanlış yaptığı bir sınav yeridir." Ve işte
tamda bu yüzden şimdi dünyadaki hiçbir şeyin önemli olmadığını bilerek doğru
olan yola yaklaşmak ve bize verilen tüm lütufları amacımı unutmadan
mükemmeliğini çıkarmak üzere herzaman doğru için çalışmalısın...

You might also like