You are on page 1of 2

Kafa Kâğıdı

Necip Fazıl KISAKÜREK

26 Mayıs 1904'de İstanbul'da doğan Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983'de İstanbul'da
vefat etti. Türk şair, romancı, oyun yazarı ve düşünür.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;


Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
80 yaşında vefat eden, ancak çok genç yaşlarda adını duyurmaya başlayan Necip Fazıl, 22
yaşında olmak genelde bir sanatçı için henüz orijinalliğin ne olduğunun pek bilinmediği bir
dönemde olmaktır, öğrenme ve kendi tarzını oluşturma çağlarının göstergesidir fakat Necip
Fazıl için bu öyle olmadı, o gençliğinde bile diğer şairlerden farklı şeyler üretmeye başlamıştı.

Necip fazıl, 20. yüzyılın yetiştirdiği en önemli ve çok yönlü dehalardan biridir. Necip Fazıl ne
sadece şairlerden bir şair ne de konuşmalarıyla kitleleri sürükleyen hatiplerden bir hatiptir.
Onun şiiri cumhuriyet döneminde yetişen bütün önemli şairlerde iz bırakmış, düşüncesi de her
türlü fikrî veya siyasî hareketleri etkilemiştir. Dinî, tasavvufî ve tarihî eserleriyle kendine
özgü görüşleri, makale ve denemeleriyle dünya görüşünü rahatlıkla ortaya koymuş, fikri
olarak günümüz yazarlarından pek çoğunu etkileyebilmiştir. Necip Fazıl’ın estetik yanı, belki
de sanatçılığı kadar önemlidir, estetik görüşleriyle eserlerini bütünleştirebilen, tutarlı olmaya
son derece dikkat eden ender sanatçılardandır. Necip Fazıl’ın fikrî portresi, din, tarih ve
felsefe alanında, akıllara durgunluk verecek bir derinliğe ulaşır. Felsefe alanında uzmanların
ilgisini çekecek kadar ileri görüş ve düşünceleri olmasına rağmen, felsefeye karşı felsefeci
diyebileceğimiz kimliği onu İmam Gazali’yi andıracak bir derinliğe ulaştırmaktadır. İslâm
felsefesi kavramına karşı geliştirdiği görüşler, ancak felsefî disiplin okumuş bir uzmanın
kavrayabileceği inceliklerle doludur.

Necip Fazıl kelimelerin ve cümlelerin ustasıdır, nasıl ki bir marangoz bir ağaç parçasını kesip
biçip güzel bir bicime sokuyorsa, Necip Fazıl Kısakürek de aynen öyle kelimelerin ustasıdır.
Harflerin mükemmel bütünlüğü ve anlamı onun şiirlerin de bir araya gelmiştir.
Dönemeç

bir gündü hava ılık


ve cadde kalabalık

bir kadın sapıverdi önümden dönemece;


yalnız bir endam gördüm, arkasından ipince.
ve görmeden sevdiğim, işte bu kadın dedim
çarpıldım sendeledim.

bir gündü mevsim bayat


ve esnemekte hayat
dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam;
yalnız bir ahenk sezdim, çerçevede bir endam.
ve tabutta, incecik o kadın var, anladım;
bir köşede ağladım.

Ömer COŞAR- 22180000041

You might also like