Professional Documents
Culture Documents
Mir - Az Osman Pamukoglu Unutulanlar Disinda Yeni Bir Sey Yok Mir - Az
Mir - Az Osman Pamukoglu Unutulanlar Disinda Yeni Bir Sey Yok Mir - Az
ÜSMAN PAMUKOGLU
Ofset Hazırlık
Harınoni Yayıncılık
Kapak Tasannu
Dağ Ve Komando Tugayı Emir Ve Harekat Komutasındaki Birliklerde
l 984-1995 Yıllan arasında şehit olan 623 personelin adlarından oluşturulmuştur.
Baskı
BARIŞ MATBAA
Cilt
Barış Mücellit
1. Basım, Kasım 2003
14. Basım, Aralık 2003
© Hamıoni Yayıncılık
UNUTULANLAR DIŞINDA
YENİ BiR ŞEY YoK
HAKKARİ VE KUZEY IRAK DAGLARINDAKİ
ASKERLER
•
Harmoni
''VATAN SAGOLSUN"
I. ÖNSÖZ 7
Louis Aragoıı
7
Ônsöz
Osman PAMUKOGLU
27 Aralık 2002
*Bu kitapta )'et' alan olaJlar; J3 lıia.riir belge, 33 111ulıarehe ıo.Uo kaseti, 28 albüm fotoğraf ve
el )'azılı 3 bü)1lk cilt defterden kaleme a/mnııştır.
9
Fuzuli
Birinci Böliim
ÖNCESİ
10 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
ÔNCESJ 11
ğı yere sakladım.
Yaşlı adamın bütün karşı koymalarına rağmen her iki ktunanyayı da
orada bırakıp, İran tarafına doğm yanından ayrıldık.
�Gölgede gürıeşlenilmez"
"Baştan kara"
2J PKK Kuruluş Bildirisi 1984, PKK Kürdistan Drorinıi11i11 Yolu 1984, PKK 3ııcü Koııgre
Güııdcıııi 1986, Abdullalı Öcalan, Seçme Yazılar Cilt /V 1989, il nci Ulusal Koııfera11J Ka
rarlan 1990.
16 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
dar değişmiştir. Şeyh Sait'te 5000 silahlı, Tunceli'de 3000 silahlı, Ağ
n'da 800-1500 silahlı olduğu tahmin edilmektedir.
İsyanların basurılması Tunceli'de yedi ay, Şeyh Sait'te 4,5 ay sür
müş, diğerleri iki gün ile azami bir ay içerisinde bitirilmiştir.
3 Milli Müdnfaa Vekaleti, Erkanı Harbiye Umumiye Riyaseti, Harp Tarihi Dairesi, 26 Hazi
ran 1953.
ÔNCES! 17
reye atandıysam atanılan yerde bir mesele veya meseleler vardı. Böy
le bir atanma ve görevlendirme ne rastlanır, ne de bilinen bir dumm
dur. Bu nedenle yıllar sonra herkes gibi tayin kitabında ismimin gö
rünmesi mucizevi bir şeydi. Fakat devamı gelemedi, 11 ay sonra da yi
ne bir mesajla Dağ ve Komando Tugayı ve Hakkari Güvenlik Komu
tanlığına atandım.
42nci Piyade Alay Komutanlığından ayrılıyor fakat, Kara Kuvvetle
rinin yeniden teşkilatlanma planı gereği Alayı ve Sancağını teslim ede
miyordum. Çünkü, alaylar lağvediliyordu. 42nci Piyade Alayının son
komutanı olarak Iağvetmeyle ilgili tüm çalışmaları bitirdikten sonra
yeni görevime katılacaktım.
29 Mayıs 1992 günü öğleden sonra 42nci Piyade Alayını Sancağı
açılınış, madalyaları ve Kuran-ı Kerim'i gönderine, atlas kumaşına ta
kılmış halde Ergene düzlüğünde içtima düzenine aldırdım. Bu son
beraberliğimizdi, 1 Haziran'dan itibaren Alayın, personel, silah, araç
ve malzemeleri başka yerlere dağıtılacaktı. Mazisi Tiırk Milletinin ya
kın tarihinin ta kendisi olan 42nci Piyade Alayına son kez yaptığım
konuşmayı aşağıya alıyomm:
"42nci Piyade Alayı'nın mümtaz subay, astsubay ve askerleri;
113 yıl önce, 1879'da Bağdat'ta kumlan 42nci Piyade Alayı, 1912'de
başlayan Balkan Savaşı'na kadar; bu günkfı Irak'ın Güneyinde Bağ
dal, Basra, Kerbela, Kütülamare bölgelerinde isyanlar bastırmış ve
muhtelif muharebelere katılmıştır.
1912 Balkan Savaşı'nda Yunanistan'da Stmma Kolordusunun içeri
sinde Selanik bölgesini savunma görevini üstlenmiştir. Selanik kuze
yinde tertiplenen 42nci Piyade Alayı Yunan asıl kuvvetlerinin taarruz
ları kendi cephesine yönelmiş olınasına rağmen, mevzilerini terk et
mediği gibi, zaman zaman da mevzilerden çıkarak düşman içkrine
baskınlar düzenlemiştir. Ancak, genelde harbin kaybedilmesi üzeri
ne antlaşma gereği, Alay 9 Kasım 1912'de ve hiç Lerk etmediği Sela
nik'te silahlarını teslim etmek zonında kalmıştır.
42nci Alay 1915'de bu defa Çanakkale'de, Kerevizdere muharebe
lerinde; düşmanların bile b\ıyfık takdirlerine mahzar olacak ölçüde
savaşarak Çanakkale zaferinin birinci derecede kahramanları sırası
na geçmiştir. Çanakkale' de dörL taburlu olarak muharebe eden 42nci
Piayde Alayının zayiatı; subay ve er olarak 991 şehit, 2486 yaralı ve 168
kayıptır. Alay, Osmanlı ve Mecidiye madalyaları ile Laltif edilıniştir.
1916 yılında Alay Hicaz cephesine 12nci Kolordu emrinde olarak Su
udi Arabistan'da görevlendirilmiş ve iki yıl Arabistan'ın cehennemi
ÔNCESI 21
"Sıladan geliyorsunuz;
Ne var, ne yok oralarda?
Çiçek açmış mıydı kış erikleri,
Örgü perdeli pencerenin alhnda?"
Cahit Sıtkı Tarancı
İkinci Bölüm
1993 DÖNEMİ
24 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
1993 DöNEMI 25
halde farkı nereden gelecekti? Bunu üniforma giyen herkes böyle bi
lecek ve ruhen hazır olacaku. O nedenle bu konuşmayı yadırgıyor,
ne emir verilecekse hemen verilsin istiyordum. Sonunda Komutan
dayanamadı:
- Pamukoğlu Albayım, sizi Hakkari'ye göndermek istiyoruz, dedi.
- Şerefle giderim, derhal, ne zaman emrederseniz? Hemen göreve
kaulayım.
Kara Kuwetleri Komutanı sağ tarafındaki telefonlardan birini kal
dırdı, huzurlu ve neşesini belli eden bir ses tonuyla; "Sayın Komuta
nım Parnukoğlu Albayım şu an karşımda, "Bfüün görevler benim için
şereftir" diyor...Sağ olun Komutanım" dedi ve telefonu kapatarak ba
na döndü:
- Genelkurmay Başkanı seni bekliyor yarım saal sonra kendilerini
gör, teşekkür ederim, sana yakışan hareketi gösterdin, dedi.
Komutanın hal ve hareketlerinden rahatlayıp sevindiği anlaşılıyor
du.
Özel Kalem Müdürü ve Emir Subayının beklediklerini söylemesi
üzerine Genelkurmay Başkanının makam odasına girdim. Odada Ge
nelkurmay İkinci Başkanı diğer giriş kapısının önünde esas dunışta
ayakta duruyor, Genelkurmay Başkanı ise ceketinin önü açık bir hal
de öfkeli ve yüksek bir sesle konuşarak odanın bir ucundan diğer ucu
na hızlı hızlı gidip geliyordu. İçeri girince kendimi takdim ettiğimde
her ikisi de önce bana bakular, sonra da sanki ben içeride değilmi
şim gibi davranmaya başladılar. Konuşan Genelkurmay Başkanıydı.
İkinci Başkansa gergin bir şekilde sadece dinliyor, yüzünden boncuk
gibi akan terleri görüyordum. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Do
ğan Güreş arada bir kolnıklardan birine otıınıyor, kısa bir süre son
ra yeniden ayağa fırlıyor, odanın içinde bir duvardan diğerine yürü
meye devam ediyordu. Öfke ve şiddetle söylediklerinin özeti şuydu:
"Bu karargahta beni kandıran adamlar var. Beceriksiz adamları ya
par diye ısrar ediyorlar. Beni ne dumma düşürdüler. O Güneydoğu'ya
gidemem diyenlerden hesap sanılacak, emekli yapılmaları yetmez.
Hiçbir sosyal haktan yararlanamamalılar. Milletin kırk yılda bir Türk
Silahlı Kuwetlerine işi düşecek, o zaman da sen nıt ben gidemem de.
Ordu barış için mi kumlınuş, savaş çıkınca biz yokuz deyin. Siz sulh
zamanı kışlalarda büyük karargahlarda zaman geçirin, risk yok, ölüm
kalım yok, koltuklarının alunda dosyalarla yıllarını geçiriyorlar. Bun
lar general olunca daha çok kendilerini gizleyebilir!Cr, yahu bu adam
lar benim bulundıığnm makama kadar yükselirler, nasıl tespit ede-
1993 DöNEMI 27
ceksin ki? Günlük sıradan şeylerde ölüm yok, savaş yok, gerçek kah
raman, gerçek general, gerçek yurtseveri hangi ölçüyle ortaya çıkara
caksın? Cesur adamlar bu günlerde millete Iazım...Çok müşklıl durn
ma düştük."
Genelkurmay Başkanı bir ara dunıyor, kısa bir süre susuyor, tekrar
başlıyor ama bu defa aym şeyleri daha şiddetli ve ağır ifadelerle söy
lüyordu. Durdu, bana doğru yüıiirken:
- Ben seni Binbaşılığından tanıyonım, nasıl bir subay olduğunu çok
iyi bilirim dedi ve tam karşımda durarak sağ eliyle sol göğsümün üze
rine vunıp:
- Seni tümgeneral yapum, dedi.
Bu ifade Komutanın içinde bulunduğu nıh halini gösteren, aynı za-
manda da yüksek bir iltifattan başka bir şey değildi. Ben de:
- Sağ olun komutanım, diye cevap verdim.
-Ne zaman gideceksin?
- Ne zaman emrederseniz, ben hazırım.
- Şahsi işlerinizi bitirip üç gün içinde hareket edin.
- Emredersiniz.
-Aileniz ve çocuklarınızla ilgili işleri ben takip ederim.
-Sağ olun.
Selam verip Genelkurmay Başkanının makamından çıkum. Karar
gahtan ayrılmadan Genelkurmay İstihkam Daire Başkanı General Ka
muran Orhon'a veda eımek istedim. Aynı Tümende ben Binbaşı rüt
besiyle Kurmay Başkanı iken kendileri Albay rütbesi ile Alay Komuta
nıydılar. Açık sözlülüğü ve farklı kişiliğinden dolayı her zaman, rfıt
be hiyerarşisi dışında kendisine saygım, klasik askeri yapının ötesin
deydi. Karargaha geldiğimi duyduğundan Kamuran Paşayı beni bek
lerken buldum.
Kamuran Paşa meselenin öncesini biliyordu. Bana içeride ne oldu
ğunu sordu, genel şekliyle özetledim. "Genelkurmay Başkanının bu
son dunımlardan çok rahatsız olduğunu ve bir Kurmay Albayın gitmi
yonım, istifa ederim demesine içerlediğini" söyledi. Bunun üzerine:
-Yalnız bir şey var, madem Hakkari ve Şırnak'a iki Tuğgeneral la
zım, bu iki kişinin Albaylardan seçilmesine gerek var mı? Şu anda Ka
ra Kuvvetlerinin 80 tane Tuğgenerali yok.mu? Bunlardan 20 tanesi
hadi dördüncü ve son yılına giriyor, bir yıllığına o görevlere gidile
meyeceğini düşünelim, peki geri kalan 60 Tuğgeneralden iki kişi bu
görevlere niçin seçilemiyor? 60 kişiden 2 kişi atanmazsa sonuç böyle
olur, dedim.
28 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
Birkaç saat sonra bize tahsis edilen UH-1 helikopteri ile Şırnak ve
Hakkari'ye gitmek üzere Diyarbakır'dan ayrıldık. Uçuş boyunca pi
lotlar üzerinden geçtiğimiz arazi hakkında bize bilgi veriyorlardı. Hak
kari Diyarbakır'dan üç vilayet daha doğudaydı. Yaklaşırken pilotlar
"Şırnak" diye işaret ettiler. Havadan buranın şehir mi köy mü oldu
ğu hususunda insan karar veremiyordu. Helikopter Şırnakjandamıa
Tugay Karargahının yakınındaki piste indi. Ben aynı helikopterle de
vam edecektim. Hemen yanımızda bir Skorsky (Black Hawk/Kara Şa
hin) helikopterine personel ve malzeme yükleniyordu. Geldiğimiz
helikopterin pilotlarından biri yanıma gelerek "Komutanım bu Skorsky
Hakkari'ye gidiyor, arzu ederseniz onunla gidebilirsiniz, istemezseniz
beraber devam ederiz" dedi. "Ben onunla giderim, siz dönün, teşek
kür ederim" dedim. Helikopterde bir kişinin oturacağı yeri zor bul
dular, kapısı güçlükle kapandı, havalandık. Bu iş o kadar çabuk ol
muştu ki, pistten uzaklaşmış olan Erdal'la bile vedalaşamadık. Heli
kopter tavanına kadar malzeme doluydu. İzinden döndüğü anlaşılan
sivil kıyafetli 7-8 personel de aralara sıkışmışu. Benim üzerimde hari
ci üniformam vardı. İçeridekilerin bakışları donuktu ve tepkisiz bir
halleri vardı. Ben camdan sürekli araziyi inceliyordum. Onların ne
rede oldukları, kimin ne yapuğı gibi bir meraklan yoktu. Her halle
rinden bezginlik akıyor, hiç konuşmuyorlardı. Benim de içimden on
lara kim oldukları, hangi birlikten oldukları gibi sıradan bir soruyu
bile sormak gelmedi.
Doğuya doğru uçtukça arazi sürekli yükseldi, dağlar artık uçsuz bu
caksız, hepsi de çıplak kayalıklarla kaplıydı. Hakkari sınırlarına gir
miştik, bir süre sonra alumızda bir plato belirdi. Üzerindeki 10-12 bi
na ve barakadan oluşan yerleşimin askeri kışla olduğu anlaşılıyordu.
Helikopter iniş için dönerek alçalırken uzaktaki bir vadinin tabanına
doğru uzanan kerpiç ağırlıklı binaların hakim olduğu meskun mahal
de Hakkari olınalıydı. Pistte, Dağ ve Komando Tugay Komutan Yar
dımcılarından Piyade Albay Nevzat, Kurmay Başkanı Kurmay Albay
İhsan ve Karargah subayları karşıladı. Tugay Komutanı Utku Paşa kı
sa bir süre için izine ayrılmış ve henüz dönmemişti. Tugaya Albay Nev
zat vekalet etmekteydi. Ben, Utku Paşa görevden ayrılıncaya kadar bir
nevi gözlemci dunımundaydım ve herhangi bir konuda sorumlulu
ğum yoktu. 50 m. ilerideki Tugay Karargah binasına geçtik, burada
bana bir çalışma odası hazırlanmıştı, kısa bir görüşmeden sünra; "ba
na hemen bir eğitim elbisesi hazırlasınlar ve bütün Şube Müdürleri
kendi faaliyet sahalarındaki tüm bilgileri sonsuz bir ayrınuyla anlat-
30 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
"Boş bir harita da sen bul. İran ve Irak sınırlarındaki Jandarma Sı
nır Karakollarından başlayarak iç bölgelerdeki İl Jandarma Karakol
larını, Dağ ve Komando Taburlarını, Takviye Piyade Taburlarını, Jan
darma Komando Taburunu,Jandamıa ile Komando Bölüklerini, Jan
darma Özel Harekat Grubunu ve nerelerde ne kadar Geçici Köy Ko
rucusu (GKK) varsa yerlerini işaretle, bunların subay, astsubay, asker,
havan, tanksavar topu, roketatar, uçaksavar, makinalı tüfek olarak mu
harebe giıcüniı kiıçük bir not alarak yanlarına yaz. Sonra biriniz bu
iki haritayı benim masamın iızerine bıraksın" dedim.
Aynı tarihlerde Kürdistan İşçi Partisi (PKK) 'nin Behdinan diye isim
lendirdiği Hakkari, Kuzey Irak ve İran topraklarını kapsayan bölge
lerde gmplannın faaliyet gösterdikleri mınukaları şöyle değerlendi
rilebilirdi:
Yüksekova kuzeyi, Mor Dağ, Yüksekova Doğusu, İran sınırı ve İran
topraklanndaki Kalereş kam pı bölgesinde bir gmp.
_
Şemdinli Kuzeyi, Doğusu, Iran sınırı ve Iran topraklannda jerma
Betkar kampında bir gmp.
Şemdinli gtineyi, doğusu, İran sının ve İran topraklarında Zagros
kampı, Irak topraklarında Hakurk kampında bir grup.
Şemdinli güney batısı, Derecik, Balkaya Dağları ve Irak topraklann
da Basyan kampında bir gmp.
Hakkari güney doğusu, Oraman (Alandüz), Irak sınırı ile Irak top
raklarındaki Mezi-Karyaderi (Avaşin) kampında bir gmp.
Çukurca kuzeyi ve doğusu ile Hakan Tepe Irak sınırı altındaki Irak
topraklarında bir gmp.
Çukurca gtineyinde Irak topraklarında Şivi (Zap) kampında bir
g mp.
Çukurca doğusundan Şırnak idari sınırına kadar olan bölge .ile Irak
topraklarında Metinan kampında bir grup.
Hakkari batısı ile Şırnak idari sınırı arasındaki Karanlık (Kato) Da
ğı arasında bir grup.
Hakkari Kuzeyi-Van idari sınırı Karadağ bölgesinde bir gnıp.
PKK'nın silahlı teşkillerine gmp tabiri kullanılması bunların aske
ri örgütlenmede taşıdığı biıyiıklüklerin tarafımızdan tam bilinmeme
sinden kaynaklanıyordu. Bunun Türkçe'si, zayıf istihbarat demektir.
Aslında PKK tam gayrı nizami harp teşkilatında bıılıınııyordu, dağ
kadrosu; manga, takım, bölük, tabur savaşçı örgütlenmesi halindey
di. 1993 Temmuz'unda PKK takımları 40-50, bölükleri 1 10-120, ta
burları 240-260 militandan olıışuyordu. Hareketli alay dediği savaşçı
örgütlenmeyi de yaptı ve denedi. Her kademede komutan, komutan
yardımcısı, propaganda görevlisi, maliye sonımlusu, askere alma gi
bi karargah hizmetlerini yürüten personel mevcuttu. ( 1994'de Kuzey
Irak'ta yürüttüğümüz bir harekatta ele geçirdiğimiz belgelerden bi
rinde Behdinan-Zağros (Hakkari) teşkilatlanması, kullanılan kuvvet-
1993 DöNEMI 35
ne diyorsun dedim:
- 300-400 kişi olduklarını değerlendiriyonım komutanım.
- Siz oraya hiç çıkunız mı?
- Hayır komutanım. Yedi yıldır çıkılmamış, bu bölgedeki Gerdi Aşi-
reti devletten yanadır ve çok cesurdmlar, fakat orayı uğursuz sayıyor
lar.
- Şu anda görünen, onlar ağacın üstünde siz altındasınız. Saçları
nızın tellerini bile sayıyorlar. Bu böyle sürüp gidecek mi? Sizin 600
askeriniz ve ağır silahlarınız var. Etrafınızda basılmayan karakol kal
mamış, burayı da geçen sene basmışlar. 28 şehit var. Küçük ri'ıtbeli
ler ve askerlerle konuşun, böyle saçma sapan şeyleri kafalarından çı
karsınlar, dedim.
Benimle gelen, Şemdinli'de bulunan Dağ ve Komando Tugay Ko
mutan Yardımcısı Piyade Albay Cahit'e:
- Cahil, buraya çıkuğımızda göreceğiz, azami bir bölük kadar PKK'lı
olabilir (80-100 militan) . Karşı tarafın propagandası ne kadar etkili
görüyor musun? Eğer bunların dediği kadar militan .bu dağda olsa,
hiç durmaz buralarda ne varsa hepsini siler slıpiınirler. (Kısa bir sü
re sonra bu dağa taarnız ettik, tamamı 47 kişiyıniş. 28'i yok edildi.)
- Kim? Nerede?
- Üzıimcü köyü komculan Geven Dağı eteklerinde. Köylerine her
an saldın bekliyorlarnuş, kendi inisiyatifleriyle bugün Geven Dağı böl
gesine operasyon düzenlemişler.
Bu köy Hakkari merkeze 15 km. uzaklıkta, çatışma yeri de 10 km.
mesafedeydi.
- Kendi başlarına bir sonuç alabilirler mi?
- Bu aşiret iyi savaşçıdır komutanım. Çok şehit verdiler, bunun öcü-
nü almak istiyorlar.
- İl Jandarma Alay Komutanının haberi oldu mu?
- Oldu. Temas zaten 10 dakika önce sağlandı. O da çatışmayı takip
ediyor. .
Komculann başlangıçtaki konuşmalarından her şey iyi gidiyor gö
ri'ınmekteydi. PKK'lılar sıkışunlmış, kurtuluş çareleri kalmamıştı. Tel
sizlerden gelen silah sesleri insan seslerini bastınyordu. Karargah su
bayları sevinçle konıcu başı ve diğerlerine neler yapması gerektiğini
söylüyor, onlar da ballandıra ballandıra anlatıyordu. Çatışmanın bi
rinci saati arkada kalmışken komcu telsizlerinin birinden ''yandım"
diye bir feryat geldi. Sesin sahibi komcu başının kardeşiydi ve bir aya
ğını daha önceki çatışmalardan birinde kaybetmişti. Daha da ilginci
PKK'lılara en yakın, en ileri hatta o vardı. Harekat Şube Müdürü Kur
may Binbaşı Ahmet' e:
-Jandarma Alay Komutanı bir tedbir düşfınüyoi- mu?
- Komutanım komcular yardım istemiyor.
- Konuşmaları ben de duyuyomm. Karışmamak için de kendimi zor
tutuyomm. Bu komcuların keyfine bırakılacak iş mi? 25-30 korucu
ellerindeki hafif silahlarla militanlara ne yapabilir? Yapsalar da ne ka
dar yapabilirler? Buraya geldiğim günden beri gördüğüm en iyi fır
sat; adamlar bulunmuş, iyi kötü yerlerine mıhlanmış, üstelik gündüz.
- Ben İl Jandarma Alay Komutanı ile göri'ışeyim.
O sırada Alay Komutanı aradı; iki tim hazırladığını, helikopter ve
rilebildiği taktirde, Alay Komutan yardımcısı Yarbay Şerafettin 'i çatış
ma bölgesine gönderebileceğini söyledi. Helikopterler kısa sfırede iki
timi çatışma yerine yakın bir yere attılar. Yarbay büyük özveri ile, bir
ayağı olmayan buna rağmen herkesten önde çarpışa"\ yaralıya ulaş
mak için kayalıkların içerisinde debelendi, fakat olmadı. Bu arada
başka bir korucu şehit oldu, iki korucu yaralandı. Ayağı olmayan ya
ralı konıcıı öyle bir yerdeydi ki ne tam göri'ılebiliyor ne de ateşle yar
dım edilebiliyordu. Son ana kadar soğukkanlılığını kaybetmedi, elin-
48 UNUTIJLANLAR DışıNDA YENi BiR ŞEY YOK
daki karakola gündüz gözüyle böyle bir eyleme kalkışacak kadar mey
dan okuyorlardı. Karakola giderek bir tepeye çıkum. Asteğmen kaç
ukları yön olarak Mor Dağı gösteriyordu. Saldırı personel karakol ci
varında günlük işlerini yürütürken şok şeklinde yoğun bir ateşle baş
lamış ve azami 20 dakika sürmüştü. Yüksekova'dan komando ve jan
darma birlikleri gelmiş, yakın civarı tarayıp karakol bölgesine dön
mü1jlerdi. Kaçan militanları takip etmek gene yoktu. Ylıksekova'daki
l . Dağ ve Komando Tabunınun kışlasına döndüm ve gece boyunca
subaylarla görüştüm.
Üç gün sonra bu defa Ylıksekova'nın yedi km. güneyindeki dümdüz
bir ovada bulunan Kamışlı Jandarma Karakoluna eylem yapıldı ve üç
jandarma eri de burada şehit oldu.
Bir öğleden sonra Utku Paşa ile birlikte Hakkari'ye indik. Kışla şe
hir arası 1 2 km.lik bir dağ yoluydu. Şehir 1700 metre rakımda, kışla
ise 2600 metre yükseklikteydi. Utku Paşa bana lojmanları ve komutan
konutuni.ı göstermek istiyordu. Lojmanlar şehrin güneyinde prefab
rik barakalardı. Bunlar piyade tüfeği auşlanna bile dayanıksızdı. Ba
zıları uçaksavar ateşine maruz kalmış, bir taraftan giren mermilerin
bazıları duvardan çıkamayıp kalmışlardı. Tek katlı bu barakalar Tu
gay 1984'de Bolu'dan Hakkari'ye intikal edince, askeri birlikler tara
fından inşa edilmişti. Lojmanların etrafı ağır silahlar dahil çepeçev
re mevzilerle çevrili ve askerlerin elleri tetikteydi. Bu sahayı hemen
yanındaki upuzun konik bir tepede gene ağır silahlarla donatılnııŞ,
20 kişilik bir komando timi gözetliyor, bir tehlike anında tehdidin gel
diği istikamete ateş açıyorlardı. Subay ve astsubayların büyük bir kıs
mının eş ve çocukları yanlarında değildi. Yüksekova, Şemdinli ve Çu
kurca' da da aynıydı. İncelendiğinde görünen şuydu; ailesi ve çocuk
larını Bauda bırakabileceği uygun bir yeri olanlar ailelerini yanların
da getirmemişlerdi. Bir bakıma iyi bir durumdu, çünkü lojman sayı
lan yetersizdi, üstelik şehirde kirada otunılacak doğru dürüst ev bul
mak hemen hemen imkansız, aynı zamanda da emniyetsizdi.
Utku Paşa prefabrik tek katlı konunı gösterdi ve bazı önerileri ol
du: "Aynı odada yatmayıp, her gece farklı odalarda yatmamı, hiç de
ğilse hafta sonları gündüzleri de burada geçinnenin sinir sistemim
için iyi olacağını, kışla havasından kurtulabileceğimi, gece saat
2 l :OO'den sonra mutlaka telefonların fişini çıkarmamı, aksi halde
PKK'lı erkek ve kadınların arayarak hakaret edip, propaganda yap
uklarını" söyledi.
- Bunlar nereden arıyorlar komutanım?
50 UNUTULANLAR DIŞINDA YENİ BiR ŞEY YOK
- Emredersiniz komutanım.
Aşağıya Harekat Merkezine indim. Beklemekten başka yapacak bir
şey yoktu. Sabah olurken rapor geldi. Karakoldan bir üsteğmen, bir
uzman çavuş, altı er olmak üzere sekiz şehit, bir o kadar da yaralı var
dı. Her iki tabur da güney ve kuzey istikametlerinden karakola ulaştık
larında PKK'Iılar çatışmayı keserek çekilmişlerdi. Utku Paşa ile Uzıın
sırt'a gittik. Saldın karakolun Batısındaki emniyet timine yapılmıştı ve
zayiat oradaydı. Üsteğmen İsmet ise Yı'.ıksekova Jandarma Komando
Bölüğünün Komutanıydı. (Topçu üsteğmeniydi ama bu bölüğe atan
mıştı. O dönemde jandarmayı takviye için çok miktarda K.K.K. 'lığına
mensup subay ve ası.subayjandarma görevlerine verilmişti.) İsmet bö
lüğiınün bir timinin bulunduğu bu karakola gelerek kendi askerleri
ni görmek istemiş ve gece de orada kalmıştı. Saldırı sırasında eyleme
manız kalan timin bulunduğu yerin tam tersi istikametinde olmasına
rağmen saldın altındaki askerlere yardım etmek için bulunduğu mev
ziden çıkarken, atıldığı hedefi bulamayan serseri bir roket boğazına
saplanmıştı. Aynı mevzi çukunında bir de uzman çavuş vardı. Olayı sa
niye saniye }"dşar gibi anlattı. Aynı mevziye girdim ve karşı taraftan üze
rime ateş ediliyormuş gibi çıktım. Uzmana sordum:
- Böyle mi çıktı üsteğmeniniz?
- Hayır komutanım, beline kadar yükselmişti. Siz süründünüz.
Sinir sisteminin kontrolü dışında, muharebe teknikleri aslında çok
basit alışkanlıklardı. Fakat bu basit şeyleri yapmak, her zaman ve her
kes için çok zor olmuşnır.
Gece karakolda 5-6 konıcu da vardı. Bunlardan birinin söyledikle
ri, insanı çileden çıkarmaya yetiyordu: "Emniyet timini çok kısa bir
zamanda telef ettikten sonra 10-12 PKK'lı orada halay çektiler kuman
danım".
Saldırıya uğrayan tepeye çıktım. Burası bir mevzi ve muharebe yeri
değil, karyolalar, yataklar, battaniyeler, çaydanlıklar, sigaralarla bir ge
cekonduyu andırıyordu. Her yerde aynı, kabul edilemez hatalar var
dı. Odaya benzeyen çukur darmadağınıktı. Erlerden birinin defteri
yerdeydi. El yazılı bazı adresler, bir iki telefon numarası, küçük para
lara ait hesaplarla birkaç mani ve türkü sözü vardı. Bunlardan biri:
yasaya karşı gelmiş sayılmaz. Özgür bir millet, sınırlarını kimseyle pa
zarlık konusu yapmaz. Ortada olumlu hiçbir şey yok. Sağır bir iyim
serlik bir ulusu zayıflatmaktan başka işe yaramaz. Tutkusuz da büyük
bir iş başarılamaz.
Kalbimizin sesini dinleyerek karar verip uygulayacağız. Kalbinin se
sini duyan insanlar hayal kırıklığına uğramaz. Bütün çıkışlarımızda
gönülden olacağız, coşkulu olacağız. Vatanını seven, hayaun her ya
şında ateşlidir.
Üzüntüler yalnızlıkla büyür. Üzüntünün tek ilacı harekettir. Fırsat
bulabildiğinizde, birkaç saat uykunun dışında, hepimiz sürekli hare
ketli olacağız. Muharebe teknikleri içinde böyle davranmaya mecbu
ruz.
Üç kişi bir sırrı ömfrr boyu saklayabiliyorsa, bilin ki, bunlardan iki
si öl[ı demektir. Çalışmalarımızda şu sözü de unutmayın; üç türlü ya
lan vardır; adi yalan, yeminli yalan ve resmi istatistikler.
Bir ulusun gerçek karakterinin ancak tarihinin önemli buhranla
rında meydana çıktığı kabul edilir. "Türklerin vatanlarına bağlılıkla
rı her huylarının üstündedir" sözünün kanıtlanma zamanı geldi, ar
kadaşlar.
Kendilerini zamanında sıcağa, soğuğa, açlığa, susuzluğa, benzer zor
luklara alıştırmamış olanlar askerlik sanatında başarısızlığa mahkum
dur. Savaş ve muharebeler taamız demektir. Savunma halindeki bir
birlik, yenilmeye, yıpratılmaya mahkumdur. En iyi muharebe yöneti
mi; düşmanı rahat bırakmamaktır. Bunu yapacağız. Güneşin geceyi
boğması gibi, milletin başına musallat edilen bu belayı boğacaksınız.
Cesaret mertliğin en belirgin niteliğidir. Dünyada taklit edilemeyen
tek şeydir. Bütün silahları yener. Cesırr insanın ruhunu hiçbir şey yı
kamaz. Büyüklük, ölüm bilincine rağmen gösterilen cesarettir. Son
suz olmak için ilk şart cesur olmaktır. Hayata korkllSllZ bakmaktır. Cü
retkar davranırsan kimse senin hata yaptığına inanmaz. Kişisel yiğit
lik karakter sağlamlığıdır.
Korku ve paniğin uzaklaştırılması, muharebe şoku altında akıl ve
vücudun isyan etmesini önlemek, ancak herkesin zora alıştırılması ve
dayanıklığın artırılmasıyla, kazanılacak olan güven duygusuyla sağla
nabilir. Çünkü, insan beyni sahibini koruyacak gibi çalışmakta, iç gü
düsel tepkiler vermektedir. Dayanıklılık artarsa ateş altında kalmayı
sevmeyen asker sayısı azalır.
Bir insanın emir vermeye hakkı olması için, emir verdiklerinden da
ha değerli olduğunu kanıtlaması gerekir. Üstelik zeki adamlar, baş-
66 UNUTULANLAR DışıNDA YENi Btıı. ŞEY YoK
***
!erinin iki temel ilkesi var. Birincisi sürekli hareket, ikincisi; ara, bul
ve yok et. Son 200 yıllık yakın tarihte bunu erken kavrayan millet ve
ordular daha az acı çekmiştir. Diğerleri işi uzatuklarından daha faz
la bedel ödemişler ve daha fazla acıya mamz kalmışlardır. Bu arz et
tiğim yeni bir şey değil; hazır olma meselesi.
- Doğru, aferin; çok iyi sonuçlar aldınız. Kutlarım. Bütün subay, ast
subay ve mehmetçiklerin gözlerinden öperim.
- Sağolun komutanım.
Bu konuşma esnasındaJandarma Genel Komutanı aramışlardı. Ken
dilerini aradım, hemen hemen ayni şeyleri arz ettim. Sonuçların çok
iyi olduğunu söyleyerek tebrik ettiler. Diyarbakır' dan Asayiş Komuta
nını da arayarak son durumu rapor ettim, Genelkurmay Başkanı ile
Jantlarına Genel Komutanının da aradıklarını bildirdim.
- Kuzey Irak: Kesin sayıyı verin. Ölüleri mutlaka gömün. Ağır yara
lı alanlan yanınızda taşımayın. Öldürüp uygun bir yere gömün.
- Agir: Şu ana kadar belirleyebildiğimiz 184 kaybımız var. Ne yapa
cağımızı şaşırdık.
· - Kuzey Irak: kadınlar gibi ağlamayın. Sizi oraya savaşa gönderdik.
Orada çarpışarak öleceksiniz."
29 Ağustos 1993 Ortadoğu politik sayfası:
"En tehlikeli virüs, beynimizdedir. Terör önce beyinde yenilmeli
dir. Bu 30 Ağııs tos'ta paşalık sırası gelen Kurmay Albaya terfi edece
ği fakat Şırnak'a gidip görevi teslim alması istendiği zaman kabul et
meyerek istifa ettiği basına yansıdı. Eğer bu doğnıysa baştan beri an
latmaya çalıştığımız "diışünce erozyonu"nun son ve vahim örneğidir.
Bulunduğumuz mevkiler psikolojik olarak teslim edilmektedir.
Bunun üzüntüsünü yüreğimizde hissederken Hakkari'den Dağ ve
Komada Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Pamukoğlu'nun gür
sesi yükseldi: "Askerlere leş taşıtmam" dedi. "Askerime bir kurşun ata-
·
zilli silahı olan uzman çavuşa bunları gösterdim.: "İyi takip et, kaçır
ma". "Emredersiniz" dedi, gitti. Başka başka yerlere ateş eoııeye baş
ladı. Muharebe şokundaydı, kulak ve beyin irtibatı koptıknı.
Bölük komutanı yüzbaşının geldiğimden haberi oldu, fakat kendi
sinin de bulunduğu çatışma noktasından ayrılamıyordu. Jandarma
Komando Taburu yol boyunca kurulabilecek pusuyu dikkate alarak
vadiye güneydeki büyük Ana tepeye tırmanarak gelmiş, PKK militan
lan ile temas sağlamış, çauşmaya devam ediyordu.
İki tarafı kilometrelerce uzanan duvar gibi kayalıklarla çevrili bu va
dide insan başını yukan kaldırdığında gökyüziıniı bir yol genişliğin
de görebiliyordu. Askerler yaşlı bir adamı getirdiler. Hiç kimsenin ya
şamadığı bu vadide, buralarda olması normal değildi. Neden bu sa
atte burada olduğunu sordum. Saçma sapan bir şeyler söyledi. Göz
lerinden baştan beri burada olup bitenlerden haberi olduğu belliy
di. Etrafımıza hafif silah mermileri düşüyordu, kaybedeceğimiz za
man yoknt. "Her şey normale dönünce jandarmaya teslim edin, sor
gulasınlar" dedim.
Bölüğün bulunduğu yerin Güneyindeki emniyet timi esas saldın he
defiydi. Saldın grubuna ağır silah desteği sağlayan PKK unsum da ku
zeyde olmalıydı. Arazi bunu dikte ediyordu. Bu görev başka yerden
yapılamazdı. Haritasına saldırının nereden, nasıl yapıldığını işaretle
meye uğraşan Kurmay Binbaşı Ahmet'e:
"Adamların ağırsilahlı destek unsurları karşıdaki kayalıklarda, giın
düze kaldıkları için yerleri ortaya çıkmasın diye ateş etıniyorlar, fakat
bizi izliyorlar" dedim. O tarafa baktı, aklı haritası üzerine çizecekler
deydi, çalışmasına devam etti. "Kimseye faydası olmayan şeyleri bırak,
şu şuradan gelmiş, bu buradan gitmiş diye çizgiler çizince, herkes cen
gaver ve savaş ustası mı olacak?"
"Komutanım her saldırıdan sonra üst karargahlar krokileri istiyor
lar" dedi.
"Yüzlerce, binlerce olayın çizimini yukanya gönderince işler iyi mi
gidecek? Kağıtlarla, dosyalarla ve memur zihniyetiyle muharebe edi
lemeyeceğini kaçıncı söyleyişim? Seni bu zahmetten kurtarıyomm ve
bu işlemi yasaklıyomm. Senin işin PKK'nın mhunu yakalayıp gerçe
ği görmek."
"Görmek" sözü daha ağzımdan çıkmadan, arkamızdan "güm" diye
tok bir ses geldi, saniyen döndüğümde, arkasından kırmızı ışık çıka
rarak havadan bize yaklaşan roketi gördüm. "Dağılın, tanı siper!" diye
bağırdım. Roketatar mermisi büyük bir giıritltiıyle birkaç saniye önce
96 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YoK
"Sayın Komutanım,
19 Ağustos tarihli Milliyet gazetesinde Türk ordusuna yakışır, mil
letimiz için bi'ıyük moral kaynağı, yüksek fazilet ve asaletinizin göster
gesi ifadelerinizi okudum. Şahsınızı hiç görmedim, ama saygımın de
recesini anlatamam. Yüce görevinizde Tanrı ve aziz milletimiz daima
sizinle olacakur. Saygılarımın kabulü ile."
F. Budak
Y. Müh. Yzb.
Kara Harp Okulu Ankara
lazımdı. Her komando tabum için 30, Tugay için 120 keskin nişancı
tüfeği gerekiyordu. Jandarma Komando Tabum ve Jandarma Özel
Harekat Gnıbu ile birlikte bu ihtiyaç 176'ya çıkıyordu. Bu dezavanta
jı ortadan kaldıramadığımız sürece her zaman can sıkıcı durumlarla
yüz yüze kalacaktık. Pratikte bunu düzeltmenin iki yolu vardı. Bir, bü
yük çaplı operasyonlarda PKK'dan ele geçirecektik. İki; PKK'nın yap
tığı gibi, biz de açık bir silah pazarı gibi çalışan Kuzey Irak 'taki silah
tüccarlarından parayla satın alacaktık.
"Asker Ordu'dur.
Hiçbir ordu askerinden iyi değildir.
Asker hızlı ve sert çarpışmalıdır. "
miş bir çok doküman çuvalların içinde dunıyordu. Bir gece İstihba
rat Şube Miıdüriıne emir verdim. "Bu çuvalların hepsini getirin ve ça
lışma odamın ortasına dökün". Meydandaki sehpalan, oturma gn.ıp
lannı, ne varsa duvarlara doğru yanaştırıp odanın ortasına, biraz da
"hayretler içerisinde" döktüler.
Hepsi PKK'nın yazdığı, yazdırdığı, siyasi, askeri konulan kapsayan
çeşitli kitaplar, tebliğler, talimatlar, konferans notları, makaleleri kap
sayaıı klasik ve sıradan şeylerdi. İçlerinde iki not defteri vardı. Diğer
dokümanların yanında, hani "insanın baıjını çevirip bakmayacağı" gi
bi dikkati bile çeknıiyordu. Islanmış, yıpranmış, sayfaları sarımtırak,
bir iç cebe girecek biıyiıkliıkteydiler. Biri tükenmez, diğeri kurşun ka
lemle yazılmış notları, gün gün yazılmış anıları içeriyordu. Muntaza
man tutulmuş giınlüklerdi. Birinin salıibi eğitimliydi ve İstanbul'dan
örgiıte katılanlardandı. Hızla taradım. Her şey açıktı, en sağlam bil
gileri kapsıyordu. İhtiyaç duyulan cevapların biıyiık bir bölümünü
karşılıyordu.
Mevcut bilgilerimi, bu günlüklerden ortaya çıkanlarla birleştirdi
ğimde meselenin biılünü berraklaşıyordu. Her şey şöyle cereyan edi
yordu:
Sommlu oldukları yıırt içi mıntıkalardan havanın soğuması ve kar
yağışına bağlı olarak Ekim sonu veya en geç Kasım'ın ilk yarısında
yurt dışı kamplara çekiliyorlardı. Irak ve İran'daki kamplardan yurt
içine hareketleri en erken Nisan'ın ilk haftası başlıyor, Mayıs'ın ba
şında bitiyordu. Mayıs ve Haziran ayları, gruba yeni katılanlar da bu
lunduğu için, mıntıkanın ayrıntılı taranması ve hedeflerin defalarca
keşiflerinin yapılması için kullanılıyordu. Temmuz ayından itibaren
başlayan, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim'deki, dört ayda saldırı ve
eylemler domk noktasına çıkmış oluyordu. Yurt içinde Mayıs ve Ha
ziran' da yapılan saldırıları ülke içinde kalmış olan gruplar başlatıyor
du, çünkü bunların zaten hiç ayrılmadıkları yerlerde bir oryantasyo
na ihtiyaçları yoktu. Bunlara ilave edilebilecek başka önemli bir hu
sus da, sınırlarımız yakınlarında işletilen yabancı topraklardaki kamp
lardaki gruplar da fırsat yakalarlarsa, örgütün ismini muhafaza, yeni
gelenleri alıştırma ve cesaretlendirerek kendilerine olan güveni artır
ma maksadıyla kışın da sınır karakollarına saldırıyorlardı. Kış döne
minde mayın döşeme, adam kaçırma, meskun alanlan silahla taciz ya
panlar ise şehir ve köylerde yaşayan milislerdi. Şayet güç ve otoritele
rini kanıtlamak için büyük bir saldırıyı kışın yapmak isterlerse, bunu,
yurt içindeki kamplardaki dağ kadrosu ile mıntıkalarında bulunan
1993 DÖNEMi 103
lik çomak oynadığı" bir yerdir, herkes oyunu iyi oynayacaktır. Sürek
li aldatma, sınITsız hayal gücü, parende atan kurnazlık, yönü ve gıkü
kestirilemeyen yumnık kullanılacaktır. Geceleri yarasa, gündüzleri yı
lan gibi hareket edilecek, Türk komandoları olarak kasırga gibi yak
laşıp, yıldınm hızıyla kurt sürüsü taktiği kullanılacaktır. Herkes, ken
dilerine verilen "ölüm bölgeleri"nde bulunan veya buralara giren PKK
gnıplarının işlerini, kendi bölgelerinde bitirecektir."
3 Eylül tarihli dörd(ıncü emrin metni:
"Hakkari vilayetindeki dokuz kritik ve en yoğun kullanılan, PKK'nın
en fazla pusu kunıp yol kestiği, hareket güzergahı ve yolun giwenlik
sonımluluğu; binbaşı-albay rütbesindeki dokuz subaya verilmiştir. Do
kuz subay ve sonımlu oldukları dokuz yolun listesi ektedir. Her subay
on kişilik "Yol Şahinleri Timi" kuracaktır. Timin başında bir uzman
çavuş olacak, askerler en saldırgan, göziı kara, serdengeçti, iyi silah
ve bıçak kullanan erlerden seçilecektir. Mahalli kıyafetler giyecekler,
ana silahlarının yanında hafif tanksavar silahı (LAW) ve el bombala
rı yeterince bulunacaktır. Bu ekipler yol giızergahlarının gelişigüzel
bir yerinden herhangi bir saatte oradan geçen bir otobüs, pikap, kam
yon veya traktöre binecektir. Silahları bol kıyafetler içinde, bir çuval
veya torbada, bir küfede, köylünün mahsulü, esnafın bir malı gibi sak
lanacaktır. Genel trafik akışı içerisinde yolun kesilmesi veya pusuya
maruz kalınması halinde gereğini yapacaklardır."
- Buyurun .komutanım
- Tahtının komutasını bana devredebilir misin?
- Bütün taburlar zaten sizin komutanım.
- Bu öyle değil, senin yetki ve sorumluluğunu bana devreder misin?
Beni kendi yardımcın kabul et. Sen 15-20 dakika sakin bir yerde dinlen.
- Emredersiniz komutanım.
4. Taburun ortak frekansına girip çağrıda bulundum. "Çevrimdeki
bütün telsizler, konuşan ''Yavuz"." (Dağ ve Komando Tugay Komuta
nının kod adı) . Bütün telsizlerden canlı bir şekilde "alındı, anlaşıldı"
geldi. "Taburnn komutası geçici olarak bende, her şey planlandığı ve
ününfıze yakışır şekilde sürüyor. Testinin kayaya kafa mtnığu nerede
görülınüş? Son derslerini vererek işlerini bitirin, sizleri gururla izliyo
rum" anonsunu yapum.
Hemen karargahtan bir helikopter istedim. Çatışma bölgesinin ya
kınlarında bir UH-1 (küçük tip) helikopter olduğunu bildirdiler.
Onunla temas kurup, bölgeye göndermelerini söyledim. Helikopter
geldi ve yaralı üsteğmenin yanında bulunan subaylar helikopterle ir
tibat sağladılar. Helikopter yaralının bulunduğu yere iki kez iniş için
yaklaşma denedi. Başarılı olamadı. PKK'lılann yoğun atışlarından zi
yade kayalıkların arasına palleri sığmıyordu. Pilot dahil, hepimiz ka
yalar veya atışlar sebebiyle her an helikopterin dfışebileceğini bilerek
faaliyeti izliyorduk. Dağın çıkılan kısmında artan asker sayısıyla baş
ka bir çare bulınayı düşünürken, pilot en tehlikeli olan dalışını yaptı
ve Atilla'nın yanında bulunan subay ve askerlerin PKK'lıların üzeri:
ne bütün gfıçleriyle ateşlerini toplamasından istifade ederek, yaralı
üsteğmen helikoptere bindirildi ve pilot bizim bulunduğumuz vadi
ye süzülerek bôlgeden çıktı. (Mermi Üsteğmen Atilla'nın kuynık so
kumuna saplanmıştı. Sakat kalmadı. Şimdi Kurmay Binbaşı).
Irak tarafındaki patikayı kullanan 3. Dağ ve Koıı:ıando Taburu da
koni biçiınindeki dağın üstüne çıkmıştı. Çıkılan her yerde tim mev
cutları hemen çoğaltıldı. İşin hayati kısmı bitmişti. Arı peteğine ben
zeyen kayalıklarla kaplı 10 x 8 kilometrelik alanin adım adım taran
ması ile faaliyetin ikirici safhası başlıyordu. Şu ana kaclı\r üsteğmen
Atilla dışında, bir yaralı dahi yoktu.
Binbaşı Atakan yanımdaydı:
- Atakari, Tabur Komutanı yardımcılığı görevim bitti. Komuta'Sende.
- Estağfurullah komutanım.
PKK telsizlerinden, gene her taraftan sarılınış olmalarının şaşkınlı
ğı ve paniği duyuluyordu. Bir kısmı geceyi bile beklemeden, bizim
1993 DONEMi 1 1 1
- Yok öyle değili Her defasında bir leylek ailesi gelip tellerin arası
na hızla bir yuva inşa ediyor. O üç adamınız için şimdi emir verece
ğim. Siz ve ınüdürünüz her kimse, korkarak kendinizi güvende his
setmekten vaz geçin. Farkında değilseniz ben söyleyeyim, bu saldırı
larda ölenlerin vebalinin bir kısmı size ait. Konuşmam bitti; sonrası
nı siz bilirsiniz!
ki insanlarsınız, başka kimseye bir şey oluyor mu? Söyleyin! Başka hiç
kimsenin şu ana kadar canına, malına bir şey oldu mu? Hayır. Bun
dan sonra olacak mı? Gene hayır.
Bu ülkede Atatürk'ten sonra hiçbir şey iyi gitmedi. Size bir şey an
latayım. Lozan'dan sonra İngiliz Büyük Elçisi, halkın nabzını kontrol
etmek amacıyla, Ankara'da bir Pazar yerine gidiyor. Sebze satan bir
tezgahın başındaki Türk'e sanıyor:
- Siz Mustafa Kemal Paşa'yı neden bu kadar çok sevip, sayıyorsunuz?
Cevap, sade ve nettir.
- Çünkü; o bizi, bizden daha çok düşünüyor.
Arkadaşlar; iyi ve kötü giden her şey, bu sözün derinliğinden hay
kırıyor.)
Bir haftaya yakın karargaha hiç uğramadığım için, karargah subayla
n mutlaka benim imzalamam gereken mali ve personel konularına iliş
kin evrakları arz ettikten sonra, Harekat Merkezinden aynlmayıp, bek
lemeye başladılar. Her harekattan sonra benim ağzımdan bir değer
lendirme yapmamı, döndüğümde beklerlerdi. Bu defa yüzlerinde bir
durgunluk seziliyordu. Ara ara gözleri Kurmay Başkanına kayıyordu.
- Hayrola Başkan, bir şey mi var?
Biraz tereddüt geçirdi, zorlanıyordu.
- Söyleyeceklerin ne olabilir ki, yaşadıklarımız yanında, bizi şaşırta-
cak veya daha kötü olacak?
- Komutanım yeni vali göreve başladı.
- Tamam, bir şey mi var? Bunu mu söyleyecektin?
- Bazı durumlar var komutanım.
- Ne durumu? Ne söyleyeceksen söyle, uzatmayın!
- Gelir gelmez malum bir derneğe para yardımı yapu. Bazı subay-
ların mezheplerini araştırıyor.
- Başkan, senin ağzından çıkanı kulağın duyııyor mu? Vali daha dün
gelmedi mi? Nasıl böyle bir şey olabilir? Yanlışınız var.
- Komutanım, incelemediğimiz, doğru olmayan bir konuyu size arz
etmemiz mümkün değil.
İstihbarat Şube Müdürtı kısaca özetledi.
Üç ayın her günü, her günün uykusuz ve gergin geçen neredeyse
24 saati; tüm yaşadıklarımız, şimşek gibi zihnimden geçti. Hakkari gi
bi, altımızdan toprağın çekildiği zehabına kapıldığımız bir yerde, böy
le bir şey olamazdı. Yazık...
"Aklıma gene; Üsteğmenken Ağn Dağlan 'ndak� yaşlı adamla, 20 yıl
sonra İkiyaka Dağları'ndaki eli silahlı diğer yaşlı a"'dam geliyor. İkisi
r993 DöNEMI 127
zenlemekteler.
9. Farklı kıyafet (bize benzer) giymekteler.
"Gün doğuyor,
Kimi mahzun güzler üstiine;
Kimi uykusuz sabahı bekleyen. "
- Öyle komutanım.
- Siz olsanız bu araçları nasıl alırdmız?
- Özellikle hava araçlarını alırken donaumı eksik olmamalı, hatta
zamana yayarak parça parça alırsanız daha pahalı olur. Yeteneklerin
den tam istifade edebilmek için her şeyi tam olmalı. Burada sayı de
ğil, yetenek bütünlüğü şartur. İşte·sürekli yaşadığımız gece eylemle
rinde siz hazırsınız ama biz sizi olıİıanız gereken yere götüremiyoruz.
Amerikalılar bu bölgede kara şahinlerle gece uçuyorlar. Geçen sene
Şırnak'ta bir çauşmadan sonra iki Skorsky gece PKK'lıların bulundu
ğu bölgeye malzeme atu ve onların yaralılarını tahliye etti.
- ABD helikopterlerinin bu bölgede işi ne?
- Çekiç Güç h�likopterleri, Kuzey Irak semalarından çok yüksekten
uçup, istedikleri hizaya gelince, bizim topraklarda gerek gördükleri
bölgeye girebilirler.
(Bunu birçok pilot anlattı. Bazıları bizzat kendileri görmüşlerdi.)
Kavaklı'daki çatışma saat 02:00 civarında kesildi. Yardıma giden Jan
darma Özel Harekat Grubunun araçlarından biri mayına çarpu. Şans
lıydılar, kimseye bir. şey olmadı. Daha tedbirli ilerlemek zorunda kal
dılar ve yolda iki mayın daha buldular. Biz Kavaklı Karakolu'na indi
ğimizde yardım kuvveti de kısa bir süre önce köye girmişti.
İkisi uzman çavuş olınak üzere sekiz asker şehit olmuştu. Karakol
binasının, isabet eden havan ve roket mermilerinden, çatısı, kapısı,
cam ve çerçeveleri paramparçaydı. Birlik dağınıku. Alay komutanına;
rütbeli rütbesiz herkesi uygun bir yere toplayıp yoklama yapmasını
söyledim. PKK, karakol binasındakiler dahil her yere saldınnışu, ama
şehitler karakolun bitişiğindeki kayalıkta mevzilenmiş olan emniyet
timindeydi. Sonuç daha vahim olabilirdi, bunu iki kişi önlemişti. Ka
rakol komutanı jandarma başçavuşu koluna isabet eden bir mermiye
rağmen, kınlan kolunu askıya alııuş ve soğukkanlılığını kaybetmeden
her yere yetişerek paniği önlemişti. Diğeri de bir astsubay çavuş; ya
nına 6-7 asker alarak emniyet timinin yardımına koşmuş ve bizzat iki
PKK'lıyı vurarak karşı tarafta şaşkınlık yaratmıştı.
Kolu kırılan komutan başçavuşun tedavi için buradan ayrılması ge
rekiyordu. Yanıma geldi:
- Komutanım beni buradan alınasınlar, ben burada kalayım.
- Kırık kolun iyileşince gene gelirsin. Tek kolla silah kullanamaz-
sın.
- Buradan bu şartlarda aynlmak istemiyorum. Karakolu bırakamam,
ne olur komutanım, beni almasınlar.
134 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
man Paşa.
- Komutanım, hangi yetkilerle? Gözaltının süresi için bile; üç vila
yet ötedeki OHAL valisinden yetki gelmesi lazım. İnsanları nerede,
ne kadar tutabiliriz ki? Gayrı nizami harbe mamz kalan hangi devlet-
·
ulaşınca da ateş açılmışu. Bu tam bir pusuydu. Başka bir grup da ka·
takola ateş açmışu ama esas hedef tepeye çıkan timdi. Aslında saldı
rı takviye kuvvetleri oraya ulaşıncaya kadar, 45 dakikada bitmiş, timin
tamamına yakını saf dışı olmuştu.
O gün �ama kadar burada kaldım. Üzümlü'ye bu güne değin ya·
pılan dördüncü büyük saldırıydı. Üzümlü'ye sürekli yüklenmeleri ve
yaklaşmayı gündüz bile yapmaya kalkışmaları bunları cesaretlendiren
bir şeylerin olduğunu kesin hale getiriyordu. PKK kolay kolay risk ka
bul etmezdi.
Emniyet timinin, mevzilerine alışılagelmiş izden çıkmaları ve tepe
nin listiıne başkalarının gelebileceğini düşünmemeleri hataydı. Ha·
zırlıksız yakalanmasalar da bu kadar zayiat olmazdı.
Yurt içi ve yurt dışı kampların alunı üstiıne getirip tek kayıp veril
mezken, bir küçük mekanda on şehit veriliyordu. Yaşamınızın bağlı
olduğu bir binanın etrafında, kaçınılmaz şekilde kalıplaşan hareket
ler, durmak, beklemek, karakol nizamında bulunmanın olumsuzluk
lanydı. Ne yaparsanız yapın; saldırı zamanı ve yerini karşı tarafın seç
mesine mani olunamaz. Sonuçta yumnık sert olmasa da sizin bekle
mediğiniz zamanda ve yerden geldiği için, sizin beklediğiniz yerden
gelen, kuvvetli bir yumnıktan daha fazla hasar yarauyordu. Karakol
eski kultüre ait bir kunımdu, zaman onu eskitmişti. Ancak, getirdiği
götiırdüğü tecriıbe ve gerçekçi bir değerlendirilmeden geçmediği için
halen işlevi varmış gibi varlığını sürdüriıyordu. Muharebe hareket ve
sürattir. Gayrı nizami harp daha çok hareket ve daha çok sürattir. Kla
sik muharebe akılla yürlitülebilir. Gayrı nizami harpte akıl yetmez;
çok zeki olmak gerektir. Konvansiyonel çauşmada zebaniyle karşıla
şabilirsiniz, gayrı nizami saVl4ta karşınızda şeytan bulunacakur.
Sınır karakolları sınırı mı konıyor; yani geçişlere mani mi oluyor,
yanındaki köye güvenlik mi sağlıyor? Hayır. Tersine saldın hedefi ol
maktan öteye gidemiyor. Neden? Çünkü, sabitler. Üzi'ımliı Karakolu
neredeyse bir taburun banş kadrosundaki personel giıcüne sahip, ol
mayan ağır silahı yok. Niçin sürekli saldırıya maruz kalıyor? Çünkü bir
beton kalıba dökülmüş gibi durağan, diğer bütün karakollar da aynı.
Yapılan işleve biraz daha yukarıdan bakıldığında ise şunu görmek
miımklin; aslında karakol döne döne mevcut binasını konınıaya çalı
şan bir askeri teşkil. İki ay içerisinde; üç alaya, dört sınır tabunına ve
dört ilçe merkezine bağlı 44 karakola hemen yapabileceğimiz birşey
yoknı. Üstelik sınır alaylarından biri de üç ay önce yeni kurulmuştu.
"Her şey eskir" sözü yeryüzünün hiç değişmeyen yasasının adıdır.
138 UNUTULANLAR DıŞINDA YENi BiR ŞEY YoK
İstemem geceyi,
Onda mehtap gam oldu diye.
Gözüm acıyor, ağlanm;
Hala bilmem, niye?"
(Kişiliği çok farklı olan, hayata değişik bakan Yarbay Zafer; Hakka
ri'den döndükten iki yıl sonra rahmetli oldu.) ·
Yarım saat sonra, 29 Ekim saat 23:30'da Yüksekova'ya bağlı, sınırda
ki Dilekli köyü ve yanındaki Dibecik mezrasının büyük çaplı saldırı
ya uğradığı haberi geldi. Tugaya çıkum. Köyde 50 korucu vardı, Irak
sınırının lanı üzerindeydi, Yüksekova'ya bağlı olmasına rağmen Çu
kurca'ya daha yakındı. Bu köy bu güne kadar PKK'ya hiç yüz verme
yen ve hiçbir şekilde pes etmeyen vatandaşlardan oluşuyordu. Bura
sı da dağların arasında kaybolmuş, yolu izi bulunmayan bir yerdi.
Komcular bütfın güçleriyle karşı koyııyorlar ama çauşmanın şidde
tinden Irak'tan gelen PKK gruplarının kalabalık olduğu anlaşılıyor
du. füksekova'daki birlikler 6-7 saatten önce oraya ulaşamazdı. Kom
cular sürekli yardım talebinde bulunuyorlardı. Çukurca'daki jandar
ma komando tabunına, hemen uygun istikameti kullanarak Dilek
li'ye müdahale etmesi emrini verdim. Komando tabum saat 03:00 ci
varında çalışma bölgesine vardı. Yürüyerek dağlarda kat edilen me
safe için bu olağanüstü Juzdı. Tabur, güney kuzey istikametinden kö
ye saldıran PKK gmplarının halısına yandan taarmz etti.
Gün ağarITken köye indim. Geldiğim helikoptere bir eve toplanmış,
bazıları ağır 1 1 yaralı yüklenirken, köyün nerede ise bütün kadın ve
çocukları da helikoptere binmek için birbirini çiğniyordu. Bu yüzden
140 UNiıTıı LANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YoK
ruyorlar.
- Silahlara da meraklılar.
- Silahlarla iç içe bıiyüyorlar Paşam. Ne yapsınlar?
- Yerden göğe haklısın.
Bir korucu ile birlikte, uzun yeşil entarili, orta yaşın tistfınde bir ka
dın ve bir genç geldiler.
- Beyim, bu kadının ailesinden bu gıine kadar kocası ve çocukları
dahil yedi kişiyi PKK'War öldıiidıi. Şimdi 16 yaşındaki oğlu ile birlik
te yaşıyor. Dıiıı gece kendisi ve oğlu hepimizden daha çok PKK'ya kar
şı· savaştı. Size bir arzuhali var.
- Nedir?
Anlatmaya başli!-dı. Genel olarak anlaşılıyordu, ancak yarı Türkçe
yarı Kıirtçe konuştuğu için beraber geldiği komcu dayanamadı:
- Paşam, oğlunun komcu yapılmasını istiyor. ''ben zaten yıllardır
çarpışıyorum ama kadınım diye beni koruculuğa kabul etmiyorlar,
etmesinler; ben zaten PKK'dan çocuklarımın öcıinıi alacağım" diyor.
Oğlunun komculuğu için Yıiksekova'da ilgililere mıiracaat etmiş, "oğ
hın 16 yaşında mevzuata uygun değil" demişler. Geçen hafta Hakka
ri'ye gitmiş. Üç gıin tugayın nizamiyesinde beklemiş, sizi görmek için,
"komutan burada değil" demişler. Köye geri dönmüş.
Korucu anlatırken çevredeki bıitün köylıiler de başlarını sallayarak,
anlatılanları onaylıyorlardı. Şu "zıkkım mevzuat", bu memleketin en
dip köşesinde, neredeyse tanrıdan başka kimsenin doğru düriıst ha
berinin olmadığı şu vadide bile, insanlara acı çektiriyordu. Buna diı
şiınce, yargı ve sorgudan kısmeti olmayan hafif akıllıların tembellik
leri de eklenince, insanlar pratik ve sıradan işlerde dahi kelimenin
tam manası ile işkenceye maruz kalıyordu.
- Peki kendisine söyleyin, oğlu şu andan itibaren komcudur. Bu
nun işleınleri için sağa sola koşturmasına gerek yok. Biten bu Ekim
ayının maaşı da bu gıin kendisine teslim edilecek. Gene bu gün ikisi
nin bir aylık erzağı, buraya getirilip verilecek. Nizamiyede ıiç gün bek
lemiş olmasına gelince, ben orada devamlı olamıyorum. Ona tam ola
rak söyle: eşim ve çocuklarım da beni aradıklarında bulamıyorlar, haf
talardır onlarla bile görıişemedim. Bunun için kusura bakmasın. Ken
disi gibi böyle fedakar bir insana biz millet olarak ne yapsak azdır. Bi
ze, kendileri gibi cesur insanların ancak elini öpmek dıişer.
Konuşmanın bir bölıimıinıi anladığı anlaşılıyordu. Korucu gene kı
sa kısa anlattı. Kırışık yüzıi aydınlandı. Koynundan bir şey çıkarıp uzat
tı. Bu, birkaç santim boyutlarında, ıiçgen şeklinde deriden yapılmış
142 UNUTULANI.AR DışıNDA YENi BiR ŞEY YoK
arasında kayboldular.
Yanımdaki karargah subayı ve komando tabur komutanına: "Bu köy
den hasta, hamile veya Hakkari'ye gitmek isteyen kim varsa, hava ka
rarmadan tugayın kışlasına taşınacak, bizim misafirhanelerde kala
caklar. Bu kahraman kadının oğlunun iki aylık konıcu maaşı ile bir
aylık erzağı bu gün, gelip giden helikopterlerle getirilip teslim edile
cek. Komando taburu geceyi burada geçirecek, yarın dönerken ikin
ci bir emre kadar kalmak üzere bir bölüğünü burada bırakacak. Ge
ne bu gün uzun bir gönder ile en büyük ebatta Türk bayrağı getirile
rek, hududun üzerindeki, PKK'lılann dün gece ağırlıkla saldırdığı te
peye dikilecek. Korucuların biten cephanesi de hava kararmadan ta
şınmış olsun. Ben akşama kadar buradayım. Başlayın." emrini verdim.
Köye hakim yamaçlardan birine urmanıp yalnız başıma oturdum.
Bölgede hava aruk iyice soğıımuş, 3.000 metre üzerindeki dağlara kar
çoktan yağmışu.
Dün 29 Ekim'di. 29 Ekim gecesini ve ertesi günü nasıl geçiriyorduk.
Her zaman olduğu gibi konuşmalar yapılmış, törenler düz.eıılenmiş
tir herhalde. Halbuki bu memlekette bir şeyler çoktan kopmuşnı. Ateş
düştüğü yeri yakmaya devam ediyordu. Buralarda, halkın hali işte or
tadaydı. Ya buralarda çocukları askerde olan annelerin dunımu na
sıldı? Birilerine; "işlerin iyi gittiğine" inanmak, "ısırıldığında mayhoş
olduğu anlaşılan gerçekten" daha kolay geliyordu.
Orhan Veli boşuna dememiş!
"Bu memleket için neler yapmadık;
Kimimiz nutuk allık,
Kimimiz öldük. "
Basında Dibecik baskını aşağıdaki gibi halka duyuruldu:
"Konıcular PKK'yı bozguna uğrattı: Hakkari'nin Dibecik köyüne 29
Ekim gecesi baskın düzenleyen 150 PKK militanı, 50 konıcunun ina
dı ve komandoların yetişmesi üzerine, 6 ölü ve 1 1 yaralı vererek, gel
dikleri Kuzey lrak'a kaçtılar."
r993 DöNEMI 1 43
1 Kasım 1993 giinü Şemdinli Jandarma Sınır Alayına bağlı Alan Ka
rakolu 'na gittim. Burası PKK'wn İran'dakijerma-Betkar ile Zagros
kamplan arasında, Tiırkiye'nin İran hududundaki en uçtaki karakol
du. 3121 rakımlı Kralın Kızı Dağı'nııi dibindeydi. 30 Ağustos 1992'de
İran'dan gelen ve gene oraya geri çekilen PKK gnıpları tarafından
saldırıya uğramıştı. 17 asker şehit olmuş, PKK bu eylemini videoya da
çekmiş, dünya haber ajanslarına göndermiş, Türkiye de bütün dün
ya gibi televizyonlardan izlemişti.
Karakol Şemdinli'ye, bir vadi boyunca uzanan dar ve kötü zeminli
bir yolla bağlıydı. Karakola geliş gidişlerde yolun iki tarafının mutla
ka emniyete alınması gerekiyordu. Buna rağmen intikal halindeki
araçlara tepelerden sık sık ateş açılıyordu.
Çevre araziyi, karakol bina ve müştemilatı ile mevı:ileri dolaştım. Bu
karakol da böliık teşkilatındaydı. Subay, astsubay ve askerlerle toplu
ca görüştüm. Onlara:
"Bu karakoldan herhangi bir askerin kılına halel gelirse, bunu yap
maya kalkışacakların başına neler geleceğini, bu karakolda bulunan
herkesin kendi gözüyle göreceğini" söyledim.
- Yüreğiniz cesur, silahlarınız çalışıyor, mermileriniz bol, yiyeceği
niz güzel. Geriye kalan sadece, dikkat ve uyanıklığınızla, belayı kısa
bir süre önceden fark etmeniz. Gözleriniz gece baykuş, gündüz şahin,
viıcutlarınız gece ve gündüz yılan gibi olacak. Öyle bir satır atın ki,
bu onun bunun uşaklanna, size bir daha sırtaramasınlar. Gözüm üze
rinizde; nasıl yapacağınızı göreceğim. Bu giin sizinle beraberim. Bi
raz önce binanızı dolaşırken malzemelikte iki bağlama gördüm. Kim
ler çalıp söylüyorsa, ben de dinleyeceğim.
Bölük dağıldı. Bölük komutanı üsteğmen:
- Komutanım bir aya yakın Kralın Kızındaki (eliyle göstermemek
için, yüzü bana dönük halde arkasında kalan dağda belirgin iki nok
tawn arasını tarif etti) tek sivri ile yayvan kayalık arasında bütıin gün
karakolu gözetliyorlar.
- Bu keşif demektir. Nasıl hareket edeceğini biliyorsun, dedim.
- Biliyonım komutanım, sabit bir yerde durmayıp, sürekli değişik-
144 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
- İhbar geldi. İhbarcı yerini gösterdi. Terk edilmiş bir köy evinde
bulduk.
- Kime aitmiş?
- Onu bulamadık.
- Yerini bilen ihbarcı kime ait olduğunu bilmez mi?
- Kendisi de olabilir Komutanım.
- Anlamadım!
- İhbarda bulunarak alacağı yasal para, bu malı satarak alacağı pa-
radan daha fazla olabilir.
- Bir yaşıma daha girdim. Ne kadar güzel. Yakın hepsini hemen.
- Komutanım savcılığa bildirdik, bunun işlemlerini bitirelim. Yaka-
layanların da kimliklerini verdik.
- Yakalayanların kimlikleriyle ilgisi ne?
- Bu malı yakalayanlar da yasal ikramiye alacaklar.
- Albayım; ömriımüz hayretle geçti.
Aynı gece; K.K.K. vejandamıa Genel Komutanlığı birliklerine aşa
ğıdaki yazılı emri yayımlatUm:
"Ylıriıtiılen biıtün faaliyetlerde esrar, eroin, ve benzeri uyıışnırucu
lar ile bunların hammaddeleri, sahipleriyle birlikte yakalanamadığı
takdirde; ürünler nerede bulunuyorsa, aynı yerde yakılarak imha edi
lecektir. İşlemin yapıldığı da bir nıtanakla belgelenecektir. Emrin akc
sine hiçbir harekete rastlanmayacakur."
Bu sıralarda Genelktınnay çıkışlı iki mesaj geldi. Bunlardan biri, ye
ni general ve amiral olanlar için Genelkurmay' da yürütülen bir seıni- ·
nere, diğeri de bir ay sonra Avrupa'ya yapılacak gezi için hangi tarih
te kaulmak istediğimle ilgiliydi.
Seminere "daha sonraki yıllarda kaulmamın uygun olacağını", "Av
rupa gezisine de, içinde bulunduğumuz ağır koşullarda kaulmak is
temediğim, birliklerin başından ayrılmamın söz konusu olmadığı",
iki ayrı mesajla iıst karargahlara bildirildi.
Kasımın son haftası karargaha aşağıdaki iki emri verdim:
1. En geç üç ay içinde, derin kar ve şiddetli soğuklarda muhabere
koşullan altında, Kuzey lrak'ta Hakkari bölgesine dönük alu PKK kam
pından en büyüğü olan Hakurk kampına taamız edeceğiz. Türk-İran
Irak topraklarındaki dağlarda çevrili "U" şeklindeki kampa, "U"nun
açık ağzı olan, 46 kilometre içerdeki Irak arazisinden gireceğiz.
Birlikler iki taktik vazife yapacak şekilde gruplanacak; "U"nun ağzın
dan içeri girenler, "Sürgiı" görevi ile vadi tabanındaki PKK gruplarını
kanatlarda bulunan dağların iızerindeki derin karlı alanlara atacak.
1993 DöNEMI 149
Hasan Paşa saat lO:OO'dan saat 14:30'a kadar beliti 10-15 kere Ge
nelkurmay Karargahında bulduğu herkesle görüştü. İstihbarat Baş
kanı arzda, Harekat Başkaw arzda diye, tam 4,5 saat geçti. Sonunda
Hasan Kundakçı Paşa'ya haber geldi. Görüşmesinden sonra bana;
- Genelkurmay Başkanı'na arz etmişler, O da "Osman Paşa'ya söy
leyin operasyon sırasında Barzani'nin peşmergelerin hiçbirinin kılı
na halel gelmemeli, böyle olacaksa operasyonu yapabilir" demiş.
- Mezi-Karyaderi Kampına taarruz ettiğimizde bunlann denilen ka
rakolların ne olduğunu gördük. Üzümlü saldırısından sonra bizim
birliklerin karşılarına çıkmaları ortada, şimdi gideceğimiz bölge ve
köy onların, PKK gruplan ile Üzümlüye saldıranlar da oradalar. Bar
zani ve peşmergelerin daha başka ne yapmaları lazım? Bunların da
hepsi bir tarafa havanın kararmasına 1,5 saat kaldı, Türkiye'nin en
doğusundayız. Biz hafif donanımlıyız, bütün ağırlık.lan atuk. Asgari
alu saate ihtiyacımız vardı. Harekat arı kovanının içine dalmak şek
lindeydi. Oriun için ancak aydınlıkta yapılabilir. Her şeye rağmen he
saplanamayan dummlarla da karşılaşabiliriz. Ateş desteğinden vaz
geçtim. Yaralılarımızı da gece helikopterler uçamayacağı için tahliye
edemeyiz. Harekattan vazgeçiyonım, dedim.
Hasan Paşa sakin bir şekilde konuşmayı sonuna kadar dinledi. Sonra:
- Gene de sen bilirsin Osman Paşa zaman çok geçti. İyi bir kötek yi-
yeceklerdi ama olmadı işte.
- Aruk bu planla yapılacak bir şey kalmadı, komutanım ,dedim.
Kundakçı Paşa yarım saat sonra Diyarbakır'a gitmek üzere ayrıldı.
Ben ve bütün birlikler gece sınır bölgesinde kaldık.
21 Aralık 1993 günü yayımlanan Hürriyet gazetesi aşağıdaki habe
ri veriyordu:
"Gece lrak'a sızdılar. Dağ Komandolan 27 PKK'lı öldürdü. Kuzey
Irak'taki bir peşmerge karakolunun PKK'lılann ele geçirdiğini belir
leyen dağ komandolan, dün gece bir "sızma operasyonu" gerçekleş
tirdi. Sınırdan 7 km içerdeki peşmerge karakolunu basan dağ koman
doları 27 PKK'lıyı öldürdü."
25 Aralık günü gene Çukurca' daydım. Hakkari il Jandanna Alay Ko
mutanının aradığını söylediler. Albay Necmettin sınıf arkadaşımdı.
- Necmettin dinliyorum.
- Komutanım Karanlık Dağ (Kato) civarından bir ihbar aldık. Ya-
kındaki boş köylerden birine inmişler. Oraya gitmek istiyorum.
- Bunu bana niye soruyorsun, herkes tam inisiyatife sahip. Ancak
senin kaç timin var ki?
158 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
iki kara şahin gönderdik. Komandolar piyade ıabunı ile çarpışan PKK
grubunun arkasındaki kayalık mıntıkaya atladılar. Ben de çalışma ala
nına gittim. Geri bölgeleri kuşatılan, hiç ummadıkları bir durumla,
hem de Irak arazisinde yüz yüze kalan PKK grubunun telsizleri, ana
baba giınü, panik halinde ciyak ciyak ötüyordu. Laçkalaşan sinirleriy
le birbirlerine küffırler yağdırıp durdular.
28 Aralık 1993, Hürriyet Gazetesi:
"Irak sınırında 1 1 PKK'lı öldü: Hakkari'nin Şemdinli ilçesinin Irak
sınırı yakınlarında 1 1 terörist ölü olarak ele geçirildi. Sığınaklarda 30
el bombası, 24 mayın, bol miktarda gıda maddesi bulundu. "
2 8 Aralık 1993, Milliyet Gaietesi:
"Hakkari'nin Şemdinli ilçesi yakınlarındaki operasyonda 11 PKK'lı
öldürüldü."
Jandarma Asayiş Komutanlığı 'ndan 22 Aralık 1993 tarihli bir mesaj
geldi. Metinde 'Jandarma Asayiş Komutanlığı bölgesinde (Güneydo
ğu Anadolu-13 vilayet) yedi operasyonun, uygulanan taktikler, kişisel
cesaret ve gözü peklik açısından harp tarihi ve kayıtlarına kaynak teş
kil edecek şekilde olduğu belirtiliyor ve harp tarihine esas olacak gi
bi, daha detaylı rapor edilmeleri" isteniyordu. Bu yedi harekatın dört
tanesi Hakkari'ye aitti; Ağustos, Eylül, Kasım ve Aralık aylarını kapsı
yordu. Diğer üç operasyonun her biri başka bir vilayete aitti, tarihle
ri de Kasım ayını gösteriyordu. Hakkari'dekiler; İkiyaka Dağları, Bal
kaya Dağı Operasyonlarıyla, Serbest ve Üzümlü Karakolları çatışma
larıydı.
Mesajı karargah subaylarına verdim ve sordum:
- Bu mesajda büyük bir noksanlık var, nedir?
- Ekim ayında Kuzey Irak'a, Mezi-Karyaderi Kampına yaptığımız ha-
rekatı unutmuşlar. Hızla dalıp çıkmamızdan olacak herhalde; şok et
kisi var ya komutanım, dost düşman herkesi etkiliyor.
- Bizi sonuçlar ilgilendiriyor arkadaşlar ama; bir tugayın ilk kez, tek
başına PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarından merkezdekine, gece
20 km sızması, bunu 3000 komandoyla gerçekleştirmesi bir tabunın
da kimsenin bilmediği, görmediği Kuzey Irak'ıa dağlardan, bir karan
lık süresinde 36 km yol kat ederek kampı güneyden kuşatması ve bu
ranın hiç zayiat verilmeden 18 saatte yerle bir edilmesi doğal bir şey
olamaz. Bu kadar asker gece kayalıklarda zaman zaman geçerken dü
şüp kolunu bacağını kırabilir, kayalıklardan vadilere düşer, herhan
gi bir nedenle ayağı kayar, başı parçalanabilir. Çünkü sürekli hızlı ha
reket ihtiyacı bu sonuçları dahi mantıklı gösterebilir. Bunlar bile ol-
160 UNUTULANLAR D!Ş!NDA YENi BiR ŞEY YOK
Üçüncü Bölüm
1994 DÖNEMİ
162 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
1994 DöNEMİ 163
Uğı ve halen de tehdit ettiği için müteahhit günde bütün bölge için
4-5 kamyon ancak kömür çıkartabiliyor, O da bize düşmüyordu. Mar
din'deki taşıma müteahhiti de mukavelesini yaku. Kömür hazır bile
olsa taşınamıyordu. Siz ikimize "Bu işlerde hiçbir aksaklık istemiyo
nım" diye birkaç kere emir vermiştiniz.
- Hallettiniz mi?
- Zafer bizzat kendisi Diyarbakır'a giden helikopterlerden biriyle
Şırnak'taki madene gitti. İki gün kaldı ve iş yoluna girdi.
- Doğnısunu yapmışsın Zafer, işlerin iyi gitmesini istiyorsan kendin
yap; dedim.
- Komutanım askerlerin operasyon dönüşlerinde kışlanın ısınmadı
ğını öğreıµnce, nasıl olsa siz beni madene aturacakunız. Ben savaş leç
hizaunı kuşanıp, tüfeğimle birlikte oraya giderek Dağ ve Komando Tu
gayının Levazım Müdüriı nasıl olurmuş dosta düşmana gösterdim.
1994 DöNEMI 165
***
***
PKK grnplan buradaydı. Daha ilk uçuşta, kendilerini kaya ve kar sı
ğınağına sakladıkları zaman, iki gözetleme noktasındaki militanların
ayak izlerini dürbün kullanmadan lespil clmiştim. Genci yerleri ko
nusunda zaten şüphe yoklu ama militan sayısında nel bir şey söylene
mezdi. Değerlendirmemiz 250-300 kişi olduğu yönündeydi. Alandü
zü çeviren dağların ortalama yüksekliği 3.000 ila 4.000 metre arasın
da değişiyor, tabanda çöküntü ise lOxlO kilometrelik bir alanı oluş
turnyordu. Çöküntü tabanında, 4-5 sene önce PKK'nın sürekli saldı
rılarından bıkıp, yaşanmaz duruma ıelen, her biri onlarca ölü ve ya
ralı verdiğinden terk edilmiş olan Uç Kardeşler, Alandüz, Çanakçı,
Demirli ve Çevrecik köyleri vardı. Köyliılerin boşalttığı topraklara ve
evlerden barınaklara PKK'lılar yerleşmiş ve bölgede tam hakimiyet
kurmuş durumdaydı. Burası Cumhuriyet'in ilk yıllarında Oramar
(Alandüz) ve Nasturi (Han Yaylası) isyanlarının çıkış yeriydi. Türki
ye ve Irak bağlantılı derin vadileri yanından ıistiın fiziki koşullarıyla
ideal bir harekat üssüydü. Zamanın da onun coğrafi değerini azalt
ması düşiınülemezdi. Tabana inmek için Hakkari istikametinden Kı
nkdağ, Yüksekova istikametinden Keçi ve Rubarişin; batıdan ise 3815
Rakımlı Hanyaylası'nın Gürcükaya, geçit ve boğazlarını; Irak yönün
den de Aslankerim geçidini kullanmak gerekiyordu. Bunların uzun
lukları 7 ila 12 kilometre arasında değişmekteydi. lOx!O kilometrelik
çöküntü alan kuzey-güney ve batı-doğu istikametindeki dere yatalda
rını bulunduran paramparça vadilerden oluşuyordu.
Üç ve beş günlük aralıklarla alınan meteoroloji raporlarını takip edi- .
yorduk. 28 Ocak 1994'ten itibaren hava üç gün normal göriıniıyordu.
Bu stire bizim için, silahlı çatışma yönünden uzun bile sayılırdı. Esas
zamanımızı alan girdiğimiz kampta onlarca, yüzlerce mağara ve kaya
kovuklarının içerleri ile toprağın altına inşa edilmiş olan yer altı gö
müleri ve sığınaklarını tek tek ortaya çıkarmaktı. Bunların yarısından
. fazlası da bubi tuzaklıydı. Çıkarılan silah ve cephane dışındaki malze
me ve tonlarca er.takın tahrip edilmesi veya işe yaramaz hale sokulma
sı da, ne kadar süratle yapılırsa yapılsın belli bir süre alıyordu.
Böyle bir harekatta en kıymetli temel faktör; subay, astsubay ve as
kerlerin kendilerine güvenin yanında, fizik ve nıhsal güçlerinin do
rukta bulunması, vazifeye olan inançlarının ölümcül derecede, en üst
seviyede olmasına bağlıydı . Herkes kendini en kötü koşullarda bile
iyi hissetmeli, mücadele iradesini zayıflatacak hiçbir şeye boyun eğ
memeliydi.
Hakkari bölgesindeki bütün birliklerin kendilerine olan güvenleri,
1994 DöNEMI 177
yok edildiler.
Tugayın ileri komuta yeri, aynı sabah Oramar'ı Irak'a bağlayan As
lankerem Geçidi'nin üstündeki Yüksekova'ya bağlı Dağlıca Jandarma
Sınır Karakolu'nda açıldı. Karakol köyün bitişiğinde, iki küçük eski
tip bina ile 35-40 askerden oluşuyordu. Binaların durumu kötüydü.
Köyde komcu da vardı. Oramar Kampı'nın dibinde, iki geçidin çata
lında, 35-40 askerli karakola bugüne kadar hiçbir sataşma olmaması
nın tek sebebi olabilirdi. PKK'lılarla köylüler, karakola saldırarak, or
talığı karıştırıp dikkatlerin buraya çekilmesini istemiyorlardı. Bir ka
rış düz arazisi olmayan Dağlıca Köyü 'nde ancak kaçakçılık yaparak
geçinilebilirdi. Kaçakçılık ise PKK'ya vergi demekti. İki taraf da bera
ber yaşamlarının bozulmaması için karakola sataşmıyorlardı. Biz böl-
178 UNUTULANLAR DIŞINDA YEN! BtR ŞEY YOK
- Evet.
- Onlar niye üç günlük yiyeceği bir günde yemiyor? Bölgede 3.500
asker, yüzlerce subay ve astsubay var, herkesin yiyeceği duruyor da se
nin yanındaki 1 4 asker mi hunu yapıyor? Askerler hiçbir şey yapmaz,
yapsa da bunu söylemezler, katlanırlar. Her şey senden kaynaklanı
yor. Aklının ermediği şeyleri yakınındaki üstçavuşa sormayı düşüne
meyecek kadar panik içerisindesin. Durup dururken anlamsız şeyler
çıkarma. Sakin ol çocuk.
Bu timin yanındaki çok namlulu roketatarın kısım komutanı Üst
çavuş Yavuz'lı aradım: "Bu time sahip olması" emrini verelim. Hare
kata kaulan tim sayısı l 72'ydi.
Harekaun üçünci'ı giınü, 30 Ocak 1994'tü. Hava koşullannda hiç
bir değişiklik olmamışu. Hiçbir hava aracı gökyüzünü delip Al;ı,ndüz'e
giremiyordu. Hiç kimsede en küçük bir şikayet yoktu. Dağ ve Koman
do Tugayı, komutanı ile birlikte üç gündür dünyadan irtibatları ta
mamen kesilmiş halde sanki ayrı bir galaksideydi. Ateş eclilmecliği için
mermide sonın yoktu. Herkes tecrübeli olduğundan üç günlük erzak
alu gün yetecekmiş gibi kullanılıyordu. İkmal yapılmasa da normal
koşullarda arazideki bitki ve diğer canlılarla beslenebilirdik, fakat ara
zi metrelerce karlı kaplı olduğundan böyle bir imkan yoktu. -25/30
derecede vücudun kalori ihtiyacı daha da aruyordu. Vücudun ısısını
muhafaza eUnek, donmanın önüne geçmek için enerji şartu. Vadi
nin tabanındaki l . ve 2. Dağ ve Komando Taburları PKK'nın bazı er
zak depolarını ve akarsuların kenarlarında olduklanndan çare bul
dular. Alandüz'ün bausında Hanyaylası yönündeki Çanakçı köyünde
bulunan Jandarma Özel Harekat Grubu yanındaki korucular vasıta
sıyla, terk edilıniş köyün toplanmadığı için yere dökülüp karların al
unda kalan elmalarını toplayarak beslendiler. Alandüz'ün doğusun
da 3500 metre yükseklikteki Tove Dağı'nda bulunan 3. Dağ ye Ko
mando Taburu bu tip imkanlardan mahnımdu.
Çanakçı köyündeki Jandarma Özel Harekat Grubu komutanına iki
emir verdim: "Bir tini başına bir subayla birlikte Gürcı.ikayası'ndaki
çok namlulu roketatarın yanındaki timin yanına gitsin". "Grubun ge
ri kalanı Çanakçı Köyı.i'nün beş kilometre doğusunda vadinin uzan
usınqaki Alandı.iz Köyı.i'ne kadar olan mihveri arasın." Diğer birlik
ler bu vadiden çok uzaku. Zaten bu dilimi kendileri arayacaklardı ama
kar buna mani olduğundan üç gündür aynı yerde bekliyorlardı. Jan
darma Özel Harekat Grubu, Alandüz istikametine defalarca ilerleme
ye teşebbüs etti. Vadiye dolmuş olan tonlarca kan açamadılar. Han-
182 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
Arkadaşlar, başka söylenecek bir şey kaldı mı? Hani herkes Ata
türk'ün izindeydi?
"Harman yeri düz olunca, sap yığını dağ gibi görünür. "
3000 metrenin üzerinde Han Yaylası'nda iki ayn yerde karların için
de duran helikopterlere herhangi bir zarar verilmemesi için bölgede
sürekli havadan keşif faaliyeti ile karda iz takibi yapıldı. Bu dönemde
ağır hava koşulları ve saldın sırasının hangi kamplarına geldiğini dü
şünmekten helikopterlere zarar vermek gibi bir şeyi akıl edecek du
mmda değildiler. Buna rağmen havadan bölgeyi devamlı izledik.
Tiırkiye'de ve Türk ordusunda Skorsky'i (kara şahin) bulunduğu
yerden kaldınp havadan kışlaya taşıyabilecek bir hava aracı olınadı
ğından İtalya'daki NATO kumluşundan ABD 'ye ait çift palli CH-53
tipi ıılaşurma helikopteri Şubaun son haftası bir akşam üstü, Çekiç
Gfü;'e ait iki kara şahin refakatinde Tugayın helikopter pistinin üstü
ne geldi. Hava aydınlık, görüş açıktı. ABD Skorsky pilotları devamlı
havada dönüyor, bir türlü piste inmiyorlardı. Sürekli "buzlanma du
mmunu" soruyorlar, pistte bulunan bizim kara şahinlerin pilotları da;
"gece herhangi bir sorun olmayacağını, kendilerinin devamlı bu kış
lada bulunduğunu, çekinecek herhangi bir şeyin söz konusu olmadı
ğını" ısrarla ABD'li pilotlara anlauyorlardı. Kışla üzerinde ona yakın
tur atular ve "gece burada kalamayacaklarını, Diyarbakır'a dönüp ya
rın gene geleceklerini" söyleyip, geldikleri 1 ,5 saatlik yola gene 1,5 sa
at harcayarak geri döndüler. Gece bu yükseklikte buzlanma olur di
ye inmemişlerdi. Halbuki yerde, pistin üzerindeki kara şahinleri gö-
190 UNUTUi.ANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
rini Hanyaylası'na bırakt:ım, akşam gelir, sizi alının dedim. Ama ha
va çöktü, oraya uçulmaz. Yann alınz.
- Sen bu söylediklerini benden b�ka kimseye anlatamazsın. Seni de
hiç kimse anlamayacakur. Onlann bulunduğu yer, nokta olarak 3600
metre ve 2,5 metre kann içindeler. Bütün gece orada kalmaları sonu
cu meydana gelebileceklerden yer yerinden oynar. Sonra onlar bize
emanet ve bize hizmet ediyorlar, hayatlarından biz sorumluyuz.
Odanın Hanyaylası istikametini gören penceresine gittim. Rahmet
li de geldi, beraber bakuk. Dağların büyiık kısmı kapanmış, gön"ınen
bir koridor da kapanmak üzereydi.
- Gün er Albayım, siz pilot olarak mümkün değil derseniz ben baş
ka bir çare bulacağım.
- Ben gidiyorum Paşam.
Bulunduğum yerden pisti görüyordum. On dakika içinde yükseldi
ve bulutların arasında kayboldu.
Onuncu gün ABD'li askerlerin işleri bitmişti. Son akşam b�ların
daki Albaya, kışlada bizim karargah subaylarıyla birlikte yemek ver
dik. İlk geldiği gün beni ziyaret etmiş, daha sonra hiç görmemiştim.
Onlar bu kışlada kalıyordu. Ben geceleri, yanlarına gittiğim birlikler
le bulumıyordum. Yemekten önce kendisine bizimle geçirdiği günle
rin anısına Dağ ve Komando Tugayı'nın armasının altına;
"Üzerimize kılıç çekilmedikçe
Ülkemiz topraklarına girilınedikçe
Milletimiz cefa çekmedikçe
Bizden kimseye zarar gelınez."
sözlerini yazdırmış olduğumuz şiltini verdim. Bu sözlerin Tugayın
sloganı olduğu, İngilizce'ye çevrilerek kendisine okundu. "Onlarca
kitap yazılsa bir ordunun, bir birliğin varoluş sebebi ile kararlılığının,
bıı kadar kısa, bu kadar özlü anlaulamayacağını" söyledi. Birkaç kere
daha terciwıe ettirdi, hepsinde de hayret ve sevinç çığlıkları atu; "Bıı
yazıyı mutlaka komutanlarıma göstermeliyim" dedi.
Bütün yemek boyunca diınyanın nerelerinde bulundu ise sıra sıra
anlatu. Burada gördüğü coğrafyada ilk defa bulunduğundan, çok vah
şi ve ıirkütiıcü olduğıından bahsetti. Yemek bitince, müsaade isteye
rek ayağa kalku ve kısa bir konuşma yapmak istediğini söyledi. Tec
rübeli, açık sözlü tabiau, askerlik sanatına uygun bir kişiliği olduğu
ortadaydı. Kendilerine gösterilen yakınlığı, Türkler için anlaulan mi
safirperverliği �adıklarını söyleyip teşekkür ettikten sonra konuşma
sını şu cümlelerle bitirdi; "General on gündür birliklerinizle berabe-
192 UNUTULANLAR DışINDA YENi BiR ŞEY YOK
"Sayın Paşam, ben el emeği ile idare eden köylü bir vatandaşım. Oğ
lıım Uğur DİKER' in bayrağına, vatanına, milletine ve silah arkadaş
larına gunır veren, başarılı asker olduğunu, ben acizane babası olan
Durmuş DİKER, mektubunuzdan öğrenince göğsüm kabardı, ken
dimde duygular ürettim, sevincimden ağladım. Ne mutlu bu bilgi
yi ve takdirnameyi bana layık görüp de gerçekleri yazan siz değerli
Paşama ben de selam ve hürmetlerimi bildiririm. Cenabı Allah sizi
düşmanın şerrinden konısıın."
Dursun DİKER
Yalvaç, Isparta
"Çok sevgili oğlum Kenan ŞİMŞEK'i elim bir trafik kazasında kay
betmemiz neticesi göstenniş olduğunuz her tiirlii samimi ilginizi
unutamayacağız. Ailemize tevdi ettiğiniz ve bizim için de çok biiyük
kıymet ifade eden madalyon ve beraunızı haura olarak özenle sak
layacağız. Elbette oğlum Kenan'ın aramızdan ayrılmasından, dev
letimize ve milletimize hizmetinin yarım kalmasından biiyiik iizün
tü duyduğum kadar, askerlik görevi ve suda boğulma olayı neticesi
vefaundan şehitlik mertebesinde olacağı ümidiyle mutlu olmakta
yım. Şahsınıza ve tüm Tugayımı mensuplarına yakın ve samimi il
ginizden dolayı şükran ve saygılarımı sunar, biitiin şehitlere Allah'tan
rahmet dilerim. "
Babası, Vahap ŞİMŞEK
Sivas
Hakkari'de 21 bin asker, 2 bin subay astsubay vardı. Her üç ayda bir,
ortalama 5 bin civarında askerin terhis olduğıı yerlerine yeni 5 bin as
kerin geldiği düşünüldüğünde; 2 yılda 40 bin askerin geçtiği anlaşı
lır. Başlangıçtaki 20 bin askerin 5 bininin hemen terhis olduğunu ka
bul etsek dahi, ilk 20 binlik gmptan 15 bini de sonradan hizmete de
vam ettiklerinden, iki yılda toplam 55 bin askerin bu topraklardan
geçtiği görülür. Ayw dönemde, ortalama 4 bin subay, astsubay da mu
harebe koşullarını her günün 24 saatinde çoğu zaman da dakikala
rında yaşadılar. Bunu şu nedenle belirtiyorum; iki yılda sayı olarak bu
derece büyük bir gücün ailelerinden, aile bireylerinden, halktan ki
şilerden, batıya dönen subay ve astsubaylardan, terhis olan askerler
den gelen bütün mektup, faks, telgrafların tamamı ilk olduğu şekliy
le yazılmaya kalkılsa, başlı başına binlerce sayfalık kitap olur.
Ancak halk olarak; nıhu, felsefesi, inançları ve dilekleri, bu ülkenin
neresinde yaşarsa yaşasın, hangi statüde olursa olsun aynıydı.
"Mücadelenin tam bilincindeydiler, mutlaka başarılı olmalıydik, el
bette şehitler de olacak, elbette yaralanılacaku, çocuklarını va tanlan
için yetiştirmişlerdi, keşke kendileri de mücadelede yer alabilseydi
ler, bir toprakta bağımsız yaşanacaksa bedeli neyse ödenecekti, her
şeylerini kaybedebilirlerdi, yeter ki 'Vatan Sağolsun'du, psikolojik ya
pılan yüz yüze kalınan dunımlar nedeniyle hassaslaştığından, kendi
lerine güven duygulan yüksek olmakla beraber, daha çok morale ih
tiyaçları vardı, istisnasız kazanmamız, muzaffer olmamız için Tanrıya
dua ediyor, dilekte bulunuyorlardı"
200 UNUTUIANLAR DIŞINDA YEN! BiR ŞEY YOK
!ar atanırsa, hiç değilse; pusu, taktik akın, sızma gibi teknik konular
da temel bilgileri almış olarak gelirler demiştim. Hatta kurslarm ko
mı ve kapsamlarıyla muharebenin çok farklı olduğunu; şu anda Dağ
ve Komando Tugayının bün-ın subay ve astsubaylarının değil kurs gör
mek, herkese ders verecek düzeyde Gayri Nizami Harp tecrübesinde
olduklarını da" arz euniştim.
Mart başında gelen bir mesajda;
'Tugayın mevcut subay ve astsubaylarının 1 /3 şeklinde gruplar ha
linde üçer aylık komando kursuna gideceğini ve ilk kursun Mart ayın
da başlayacağı " yazılıydı.
Kara Kuwetleri Karargahı'ndaki ilgili başkanlıkları tek tek aradım.
"Marttan itibaren iki tarafın da bütün oklarını aunaya başlayacağı
nı ve bunun artarak Nisan, Mayıs ve devamı aylarda da yoğunlaşarak
arunaya devam edeceğini, böyle bir şeyin nasıl anlaşılamadığını" be
lirttim. "Komutana refakat edenler meseleyi nasıl olur da ilgili yerle
re doğrıı dürüst aktaramıyorlar? Komutana zaten iki şey arz euniştim,
ikisi de bundan sonraki çalışmalarında insanlara faydası olur diye ya
pılınışu. Hay söylememiş olaydım, dedim.
Bir metin kaleme alıp "kişiye özel" olarak doğnıdan Kara Kuwetle
rine gönderdim.
İki gün sonra mesajı iptal ettiler.
rahatlaımayı hedefliyordu.
204 UNUTULANLAR DIŞINDA YEN! BiR ŞEY YOK
- Emredersiniz.
Harekat Merkezine indim. Benimle beraber Hakan Tepe' de bulu
nan Harekat ve İstihbarat Şube Müdürleri dışındaki bütün karargah
subayları buradaydı. Herkesin kanaati aynıydı; "ABD pilotları vuru
lan helikopterleri bizim harekata kaulan helikopterler diye vıırmuş
lardı. Havadan 25-30 kın. bir mesafe sayılmazdı ve 10-15 dakikalı uçuş
aralığı demekti."
- Hepiniz, diyelim ki doğnı düşünüyorsunuz. Peki, hiçbir tehdit teş
kil etmeyen, silahsız bir hava aracını neden vurarak düşüriıycirsunuz?
İnmeye mecbur etsenize. İçlerinde kim olduğunu öğrendiniz mi?
- Haberlerde söylediler. Helikopterlerde, ABD, İngiliz, Fransız, Bel-
210 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
***
***
***
da telsizle konuşana göre her şey kötüydü. Üst kademesi ona bir ta
kım önerilerde bulunuyor, fakat o, sayısını arurarak şikayetlerini tek
rar edip dunıyordu. Sonunda dayanamayan onlarla konuşan telsiz:
"Hepinizin Allah belasını versin. Hepiniz ölün. Sizden dağda savaşçı
olur sananlann da Allah canını alsıiı" deyip konuşmayı kesti. Bir müd
det sonra yeniden başladılar ve iki saate yakın, şikayetler ve öneriler
şekliyle, saçma sapan konuşup durdular.
Bu gece bizim subaylarla PKKgmplannın başındakiler arasında her
zamankinden daha fazla karşılıklı telsiz konuşması yapıldı. Subaylar
gene ikna güçlerini kullanarak, usanmadan teslim olun çağrısı yapu
lar. Baştan etkili olmuyormuş gibi görünen bu konuşmaların, düşün
diıkçe militanları etkilediği olmuş, sırf bu konuşmaların tesiri ile tes
lim olan çıkmışur. Bu konuşmalardan biri:
Üsteğmen - Bu dağlarda aç susuz, bit içinde yaşamanın sana kazan
dırdığı ne var? Gel teslim ol. İnsan gibi hayata dön.
PKK'lı - Kürdistan fedakarlık gerektiriyor. T.C. Ordusu Kiırdistan'ı
işgalden vaz geçinceye kadar savaşacağız.
Üsteğmen - Senin kuş beynine böyle aptalca şeyleri dolduranlar,
bu saatte kuş tüyü yataklarında uyurken, senin gibiler bu soğukta ka
yaların arasında böyle titreyip dururlar.
PKK'lı - Tansu niye Amerika'ya gitti? Gene paranız mı bitti?
Üsteğmen - Bırak politikayı. Bunların sana faydası olmaz. Sen ki
min nereye gittiğine bakacağına, kendi işine bak.
PK.K'lı - Ben kendi işimi yapıyomm. Sizin Cumhurbaşkanınız bile
Kiırttü. Hakka�i'de "bende Kürt kanı var" demedi mi?
Üsteğmen - Bizde ayrım kaynın yok ki. Herkes her şey olabilir. He
pimiz bu devletin vatandaşıyız. Milletin arasına nifak sokan sizsiniz.
Bebek öldiırüliır miı? Yaşlı nine ve dedeler _öldürülür mü? Sizin başı
nızdakiler katil, katil... Bunu geç de olsa anlayın. Gel teslim ol veya
neredeysen ben oraya geleyim.
PKK'lı - Bu yılki biıtçenizden T.C.
·
Ordusuna ne kadar verildi? Pa-
ranız biunedi mi?
Üsteğmen - Bizde para var ama, sizi maşa diye ktıllanan devletler
de daha çok var. Sen politikayı ne kadar çok seviyorsun? PKK'nın po
litik propagandasını senin gibi çobanlar mı yapıyor?
PKK'lı - Ben çoban değilim. Orta okulu bitirdim.
Üsteğmen - Sen okuma yazma bile bilmezsin.
PKK'lı - İspatlanm. Diplomam kağıtlarımın arasında.
Üsteğmen - Getir, göreyim bakayım . .
1994 DONEMi 215
yazdı. Gazetede Ti'ırk yetkililerin; PKK ile daha önce yapılan ateşkesi
hatalı bir davranış olarak nitelendirdikleri ve PKK'ya kesin darbe in
dirilene kadar, operasyona devam edilmesine inandıkları belirtildi."
22 Nisan 1994, Sabah:
"PKK'nın Kuzey Irak'taki Türkiye'yi hedef alan eylemlerine destek
sağlayan terör yuvaları komandoların karargahı oldu. Kuzey Irak'ın
sarp dağlan ve derin vadilerle dolu bölgelerinin doruklarında kum
lu PKK kamplarına Türk komandoları havadan indi. Dağ ve Koman
do Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Pamukoğlu Türk Silahlı Kuv
vetlerinin daha önce denemediği bir harekat tarzını uyguladı ve bir
liklerini Kuzey Irak'taki kampların gerisine indirerek PKK'lıları an,
ve beklenmedik bir baskınla neye uğradıklarını şa.şırtu."
23 Nisan 1994, Milliyet:
"Geçmiş dönemde pusu kuran, saldıran, baskın düzenleyen PKK,
şimdi savunmaya geçiyor. Gece ve gündüz aktif taraf artık, terörle mü
cadele yapan askerlerimizde. PKK büyük kayıplar veriyor. Dağdaki mi
litan ikmal yönünden sıkınu ve zora düştü. PKK köy ve kasabalardan
militan toplamada son 10 yılın en büyük güçlüğünü çekiyor. Giıney
doğuda denge önemli ölçüde değişiy�r. Uzun bir zamandan sonra
devlet otoritesi yeniden sağlanıyor."
Mezi-Karyaderi kampında ele geçirilen, çuvallar ve sandıklar dolu
su PKK dokümanından en kıymetlisi olan Botan-Behtinan (Şırnak
Hakkari) teşkilatlanma ve yürütülecek faaliyetlerle, gerçekleştirilme
si planlanan hedefler belgelerinin özeti:
"1993 yılında Batan eyaletinden ayn olarak faaliyet gösteren Beh
dinan (Hakkari) eyaleti 1994'de yeniden Botan'la birleştirilıniştir.
Botan-Behdinan eyaleti genel koordinatörü Nizamettin Taş' dır (Kod
adı Batan).
Behdinan cephe karargahı sabit olarak İran:Jerma' da açılmış olup,
sommlusu kod Felah'ur.
Cephe karargahı sorumluları, Behdinan eyaleti cephe karargahı,
bayan ordulaşma yönetim sorumluları, basın yayın sommluları, de
netim kumlu üyeleri, yazım kurulu üyeleri, sağlık kurulu üyeleri, mu
habere kumlu üyeleri, bağımsızlık mahkemesi sorumluları, maliye
üyeleri, kunımlann karargah sommlulan, arşiv ve sicil üyeleri, hem
Batan hem de Behdinan için ayn ayn ve yedek üyeleriyle birden ye
diye kadar değişen miktarlarla, tek tek ve ismen gösteriliyordu.
Batan eyaleti; Mardin'den bir, Siirt'ten bir olmak üzere iki kesimle
Şırnak vilayetinin tamamını içeriyordu.
1994 DONEMi 221
Binbaşı Fikret bir şey söylememi bekliyordu. "Fikret, dağı en iyi dağ
adamları, denizi de en iyi deniz adamları anlar. Yadırganacak bir şey
yok" dedim.
1994 DÖNEMi 223
timine saldırıldı. Bir asteğmen iki er şehit oldu. Aynı gün saat 21 :00'da
Şemdinli ilçe merkezi veterinerliğine ait dört araç yakıldı.
3 Haziran saat 22:00' da Şemdinli Mezargediğinde bir er mayına ba
sıp şehit oldu.
5 Haziran saat 01 :OÖ' da Şemdinli Ortaklar sınır karakoluna saldırıl
dı. Bir er, iki GKK. şehit oldu. İki vatandaş öldü, alu militan ölü ola
rak ele geçirildi.
8 Haziran saat l l:OO'da Çukurca- Ormanlı-Çığlı ·yolunda seyir ha
lindeki minibüslere ateş açıldı.
10 Haziran saat 0 1 :45'de Çukurca Serbest karakoluna ateş açıldı.
Bir er Şehit oldu.
12 Haziran saat 20:00'da Şemdinli Alan sınır karakoluna ateş açıldı.
14 Haziran sa;ı.t lO:OO'da Yüksekova-Esendere yolunda mayın ara
ma timine ateş açıldı. Tim çauşmayı geliştirirken Yüksekova'dan hız
la gelen dağ komando bölüğü, dokuz militanı kaçmalarına fırsat ver
meden yok etti.
15 Haziran saat 23:20'de Hakkari merkez Şivekör Dağındaki role
merkezine ateş açıldı.
16 Haziran saat 22:30'da Yüksekova Kadıköy'e ateş açıldı ve yakın
daki yayladan 1.500 koyun kaçırıldı. Sürüyü Alandüz ve Kuzey lrak'a
götürmek için Keçi Kapısı geçidindeyken yakalandılar.
18 Haziran saat 18:00'da Şemdinli Yeşilöz mezrasından Günyazı kö
yüne giden aracın yolu kesildi. Üç GKK. ve iki vatandaş kaçırıldı.
·
tan (K) Nizarnettin Taş olduğu, bunun yanında Sadun (K) ve Ham
za (K) adlı sorumluların da suçlu bulunduğu.
5. 1994 yılında sınır ötesine dayanarak sıklet merkezi ile Betan eya
letine özel bir ağırlık vermek istediği. Ancak, Hakkari bölgesinde alı
nan: önemli ·darbeler sonucu bu düşüncelerini gerçekleştiremediği."
------ -------
mız şarttı. Biz yurt içi kamplara harekat yaparken o da Kuzey Irak' ta
sürekli yer değiştirerek bir eylem planı peşindeydi. Sansasyonel bir
saldın ancak yurt içinde yapılabilirdi. Başındakinin karakteri de bu
na uygundu.
Köylere saldırılardan 15 gün sonra, daha fazla dayanamayıp Kuzey
Irak'taki geçitleri kullanarak gece İkiyaka Dağları 'nın tizerindeki es
ki kampa çıktılar. Ertesi gece de (29/30 Haziran 1994) Dağ ve Ko
mando Tugayı bulundukları bölgede PKK'nın hareketli alayını önim
cek ağı tarzında kuşattı.
Çatışma 24 saat sürdü. Harekat dört günde tamamlandı. Kaçabile
cekleri Kuzey Irak'a giden iki geçit de kale kapısı gibi tutulmuştu. İkin
ci gece üçerli, beşerli unsurlar halinde bütün çevreye tespih taneleri
gibi bitkin ve perişan bir vaziyette dağıldılar. Tüfekleri ve mermileri
olmasına rağmen, yol ve patikaların kenarlarına çömelmiş bfr dunım
da, oralardan geçen tabur komutanları tarafından yanlarına gidip tek
tek toplandılar. Böyle bir duruma ilk defa rastlanıyordu. Üzerinden
ağır bir araç geçmiş kurbağalardan farksızdılar.
Hareketli alay safsatası İkiyaka Dağlarının 3395 metrelik donığtı et
rafında bitti. Alay denilen teşkil toplam 1 70 kadar PKK'lıdan oluşu
yordu. 94 militan yok edildi. Bir kısmı teslim oldu, bir kısmı da iki
gün boyunca yerleri tam kestirilemeyen noktalardan telsizlerinin ener
jileri bitinceye kadar, çığlık çığlığa, her an yerlerinin bulunabileceği
korkusuyla, başlarına gelenleri Kuzey Irak'takilere anlatıp durdular.
İkiyaka Dağları'ndan kışlaya döndi'ığümde masamın üzerinde bir
çizelge gördüm. Hakkari'deki subaylar kamp deyince ne anlıyorlar ve
bu kamplara gitıne koşullarının neler olduğu bu çizelgede açıklanı
yordu.
DAl'i VE KOMANDO TUGAY VE GOVENLIK KoMUTANUl'il
N
....
o
KAMP VE DiNLENME TESiSLERi
ş
c
Kampm Adı Kamp Komuıaııı 1. Dönem 2. Döııem 3. Döııem 4. Dönem Düşünceler
1 O - 25 Temmuz 25 Temmuz- IO - 25 Ağustos 25 Ağustos -
�
IO Ağustos IO Eyliıl e
ı;:
"
Hakurk Eğitim P. Bıılı. M. Lv. Ylı. Z. P. Bııb. H. P. Kd. Bnb. Ü. Lv. Bçvş. H. Yardımcı
Merkezi Ve Sınınardan İlk g
Dinlenme Tesisleri Defa Harekat
z
c
>
Şerit Rozeti
Avaşin Eğitim
Merkezi Ve
P. Bııb. A.V. Per. Bııb. F. Lv. Yb. Z. Ord. Bçvş. M. Lv. Bçvş. A. Aldığından
Dolayı Ylı. Z. �
tıı
Dinlenme Tesisleri Bi'ııün Kamp ;-
""
Dönemlerinde
Slıivi Eğitim P. Bııb. N. Mly. Asısl:ı. M. Mly. Bııb. S. Lv. Ylı. Z. P. Bçvş. R. Öncelik
�
Merkezi Ve Verilmiştir. o:
"'
Dinlenme Tesisleri
Metina Eğitim P. Bııb. K. Mly. Asısb. A. Per. Yzl:ı. A. P. Yzl.ı. S. Lv. Ylı. Z.
Merkezi Ve
Dinlenme Tesisleri
- Kiminle gönişüyordun?
- Çukurca Sınır Alay Komutanı ile komutanım.
- Bir şey mi var?
- Bize komutanın haberi olmasın diye tembih ediyor. Siz geçtikten
hemen sonra mayın arama timi yolun Köprülü-Çığlı arasında yere dö
şenmiş uç mayın buldu.
- O yolu kullanmakta ısrar eden benim ve akşama kadar yanların
daydım, niçin söylemiyorlar ki? Çukurca'da mayınlanmamış yol ve
mayın bulunmayan gün var mı? Mayın olaylarına tarih tarih baksanı
Çekinecek ne var? Sonra, kimseye zamanı gelmeden bir şey olmaz.
za.
Mehmet Ali'ye söyle rahat olsun.
21-30 Temmuz tarihleri arasında Çukurca ve Yi"ıksekova bölgelerin
de Pııma-2 adıyla geniş çapta harekat başlatuk. Yüksekova'nın 10 km.
güneyinde Kamışlı bölgesinde üste bulunan 4ncü Dağ ve Komando
Tabıını bu harekatta, Yiiksekova'nın kuzeyine geçerek önce Beyazdağ,
sonra Mordağ (3807 rakım) istikametinde operasyonlara başladı. Mor
dağ'ın yarısı Hakkari vilayeti, yansı da Van vilayeti ve onun Başkale il
çesinde kaldığından Mordağ'ın taranması bittiğinde tabur bir hafta
sonra Başkale topraklarının içine 15 km. girmek zornnda kaldı. Böl
gesinde harekat bittiğinde, bir an önce ve hızla konuşlu olduğu Dağ
lıca'ya dönmek için tabur motorlu araçlarını yanına istedi. Bölgedeki
Başkale 'ye bağlıjandarma bölüğü yolların keşfini yapu ve emniyetini
kontrol etti. Jandarma Bölük Komutanı ve emniyet timlerinin geçtiği
noktadan 15 dakika sonra da 4ncü Dağ ve Komando Taburnnun kon
voyu geçerken yol kenarından araçlara 8-10 metre mesafeden iki PKK'li
RPG-7 roketatarlarıyla ateş etti. Civardan da ateş açılmasına rağmen,
esas; aulan roketlerin üstleri açık araçların içine düşmesiyle 14 erbaş
ve er şehit oldu. Tabiırnn bölükleri roketleri atanlar dahil alu milita
nı kaçmalarına fırsat vermeden bulundukları yerde yok etti. Diğerle
rini de kaçukları İran sınırı istikametinde, daha önce hiç bilmedikle
ri vadi ve yükseltilerde hava kararıncaya kadar kovaladılar. Haberi alır
alınaz, saldırının yapıldığı Başkale'nin Oğulveren Karakoluna gittim.
Roketlerin auldığı yeri gördüm. Hakkari 'den helikopter isteyerek ta
şınabildiği kadar timi militanların kaçabileceğini tahmin ettiğimiz yön
lerde önlerine indirdik. Hava kararırken taburnn bulunduğum kara
kola toplanması emrini verelim. Akşama doğru Van Valisi ve Van jan
darma Tugay Komutanı general karakola geldiler. Yanlarında da ba
zı siviller vardı. Karakolun bahçesinde uzak bir yerde 4. Dağ ve Koman
do Talmmmın öldürdüğü PKK militanlarının başında masalar, dakti-
1994 DÖNEMi 239
14 Ağustos saat 10:30' da gene Ördekli köyiı civarında bir kadın ma
yına basu ve iki kadın yaralandı.
19 Ağustos saat 23:00' da Şemdinli Koçyiğit Kırca mezrasına ateş açıldı.
20 Ağustos saat 03:00'da Şemdinli Gelişen köyü Atalık mezrasına
saldınldı. Yedi GKK şehit oldu, alu vatandaş öldiıriıldiı.
21 Ağustos saat 23:30'da Şemdinli Çevre köyiıne saldırıldı. Bir GKK,
bir vatandaş yaralandı. 1500 koyun Kuzey lrak'a kaçınldı.
-25 Ağustos saat 10:15'de Şemdinli Dıırak Sınır Karakoluna, İran'da
kijerma-Betkar kampındaki PKK gnıbu saldırdı. İki asker şehit oldu.
20:30'da Yüksekova Mezarlık mahallesinde zabıta amirine suikast te
şebbıisiınde bulumıldu.
31 Ağustos saat 04:00'da Şemdinli Tfıtiınliı Güleç mezrasına ateş
açıldı. Bir mili �n öldiırüldiı.
Aralık 1994' deki hava koşulları, 1993 'ün bu aylarını aratacak kadar
sert ve kötüydü. Sürekli kar yağdı. Gökyüzü nadiren göriındü. Bölge
de ziyaret için dolaşan bazı karargah generallerinden, bir gfınliığü
ne Hakkari 'ye gelenlerden 5-6 gfın Tugayda kalmak zorunda kalan
lar oldu.
Dağ ve Komando Taburları kışlalarının civarında hazırladıkları yer
alu, kar sığınak ve mağaralarında bir hafta on günlük süreler zarfın
da kaldılar. Günün 24 saatini buralarda geçirip derin kar ve şiddetli
soğuklarda bedenen ve ruhen dayanaklıklarını arturdılar. Geçen se
ne kışın dağlarda ve PKK kamplarında harekata kaulan askerlerin ya
rısı terhis olmuşnı. Yeni kaulanlann hepsi bau bölgelerinden gelen
çocuklardı. Bütün birlikler kendi sorumluluk alanlarında kritik olan
yerlere kısa süreli sürpriz çıkışlar yaparak, fırsat hedefleri aradılar. Fa
kat silahlı dağ kadrosuna ait ne bir militana rastlandı, ne de herhan
gi bir sıcak temas oldu.
Aralık ayında PKK'nın hiçbir eylemi görülmedi. Yolların bir bölü
mü trafiğe açık olmasına rağmen mayınlama faaliyetini çok seven ve
aruk bu işte uzmanlaşmış, yer alu gfıci:ınü oluşturan milisler dahi, bu
işte yoktular.
1 2 Aralık Hürriyet ;
"Apo ve PKK, S.O.S veriyor. Apo'mın geçtiğimiz gfınlerde baulı ül
kelerin devlet başkanlarına ve uluslararası kuruluşlara gönderdiği
mektup bir tür S.0.S mesajı niteliğindeydi. PKK. lideri, kan dökme
ye, katliamlara dayalı örgfıtünün aruk çıkınazda olduğunun farkın
da. Bu nedenle mekttıbunda ateşkese razı olduğunu vurguluyor, Tür
kiye'nin siyasi çözüme razı edilmesi için girişimde bulunulmasını is
tiyor.
Apo'nun kaderi; kanlı geçmişi ve taşınamayacak kadar ağır gfınah
larıyla tarihin bataklığına gömülmektedir. Aruk can derdine düştü
denilebilir. Hiçbir yerde kendini güvenlik içinde hissetmiyor. Değiş
mez sonunu korku içinde bekleyecek.
Bu gelişmelerin göstergesi içerde de somut olarak yaşanıyor. Gü
neydoğuda il ve ilçe merkezlerinde durum, terör öncesi döneme dön-
1994 DöNEMI 263
Berra Atasagun
İstanbul
Ali ALBAYRAK
Çaykara - Kabataş Köyü,
Trabzon
(Şiirin tamamı 15 kıtadır.)
"Ben bir şehit ablasıyım. Kardeşim 5.7.199l 'de şehit oldu. 1V'de
Tugayınızı büyük bir gunır ve gözyaşları içinde seyrettim. Hele şe
hit kardeşimin üzerinden çıkan "Komando Olınak Onurumdur" ad
lı şiir okunduğunda göz yaşlanmr mtamadım. Sizden ricam müze
nizde yazılı olan şiirin bir metnini bize göndermenizdir. Eğer gön
derirseniz bu kederli aileyi çok mutlu edersiniz ve size minnettar
2 70 UNUTIJLANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YoK
'Tugayınızı TV' de büyük bir gururla izledik. Bir Türk ailesi olarak
şanlı tarihimize yakışır bir şekilde bu kutsal görevinizi en iyi şekil
de yerine getirdiğinizi görünce bu vatanın asla parçalanmayacağı
nı bir kez daha anladık.
Sayın Paşam, eğer mümkünse, bir hatıra olarak Tugayınıza ait bir
kaç anı gönderirseniz (kep.bere v.s. gibi) ailecek bizleri mutlu e t
miş olursunuz. Bir de şehit olan askerimizin bir şiiri okundu, onu
da gönderirseniz seviniriz. 1 995 yılında inşallah bu pisliği temizle
yip ulusça rahat eder, Türk.iye için el ele verip Atamızın istediği ye
re ulaşırız. Sizlerin ellerinden, asker arkadaşlarımın yanaklarından
öperim."
Cem Sünger
Karşıkaya, İzmir
Milletçe sCrjleyelim.
Sensiz mahurfaslını
Neyleyelim gayri, hüzzam makamına kaldı işimiz.
Sana bağlılığımız, seni sevişimiz
Bize güneş gibi, hava gibi, su gibisin.
At mermer iirtünü üstünden
Bir meclis riefl.le kurduk sana
C-epheleri, meydanlan, kürsüleri koy bir yana ·
Bir şarkı sCrjle bize Mustafa Kemalim.
Haykır yedi düvele, diz çöktüren sesinle
"Dağ başını duman " almışı.
Topla etrafına Bayburtluyu , Dadaşı
Bir şarkı siiyle.
Bir bar oyna Mustafa Kemalim
Titresin meydan
Geç oradan Sivas'a, başla kıvrak endamınla halaya
Efelerin halın kalmasın,
Bir harman dalı oyna Mustafa Kemal'im
Kaysın altımız.dahi toprak.
Sonra,
Hep beraber söyleyelim türkümüzü
Dağ dağ, şehir şehir, köy kiiy
Dalgalansın bayrak,
Dalgalansın Mustafa Kemal'im".
279
Dördüncü Bölüm
1995 DÖNEMİ
280 UNUTULANLAR Dı�INDA YENi BiR ŞEY YOK
.1 995 DONEMi 281
Üç tarafı dağlarla çevrili ve açık ağzı giıney Irak'a döniık, içinde boy
dan boya 20 kilometrelik derin bir vadi bulunan "U" şeklindeki Ha
kurk kampının açık ağzından kama gibi girip, vadinin içini Türkiye
istikametinde, kuzeye doğru temizlemek; kaçmaya kalkışanlan doğu
da İran, bauda Irak topraklarında iki metreye yakın karla kaplı yük
sek dağ geçitlerinde karşılamaku. U mm dip, yani kapalı kısmında
" "
***
***
***
***
***
Havanın kararmasından kısa bir süre sonra bir gnıp PKK'lı Baraz
gir suyunun üstünde kumlu olan, İngiliz ıiretimi malzemelerden ya
pılı, kampın içinde girmeyi sağlayan çelik köprüden bizim olduğumuz
tarafa geçmeye çalışarak dışarı kaçmaya kalkıştı. Bu kesimde bulunan
lnci Dağ ve Komando Tabunı köprüyü geçmelerine fırsat vermedi.
Dalya tepenin oldukça güneyinde bulunan Talabani'ye ait köyler
de kontrol yaparken 2nci tabur bölük komutanlarından Yüzbaşı İb
rahim, evlerin yakınlarında bulunan hayvan gıibrelerinin altından çı
karılan çuvallara doldunılmuş patlayıcıların katırlara yüklenmesi sı
rasında yaralandı.
Çelik-1 Harekatına katılan diğer birlikler de 20 Mart 1995 günü Çu
kurca doğusu ve Şımak'tan Kuzey Irak'a girmeye b�ladılar.
21 Mart'ta havanın aydınlanmasıyla birlikte, ıiç dağ ve komando ta
bunı; çelik köprü, PKK'nın yaptığı asma köpniler, bizim kurduğu
muz hava hatları ve yanımızda getirdiğimiz lastik botları kullanarak
Barazgir suyunu geçip Hakurk'un içine girmeye b�ladı.
Kampın içinden kuzeye 'U'nun kapalı ağzına doğru ilerlerken, on
larca derenin de mutlaka tedbir alınarak geçilmesi gerekiyordu. Çev
resindeki rakımı 3000 metrenin ıizerinde dağlarla kaplı olan Ha
kurk'un ortasında kuzey-güney istikametinde 20 km akarak çelik köp
rüde Barazgir suyuna bağlanan akarsu ve vadi, tamamen kar altında
ki bölgede havadan ve karadan siyah bir çizgi görünümündeydi.
1. ve 4. Taburlar vadi tabanı ve hemen iki yanlarından, 2. Tabur
Türk İran sınırını meydana getiren Drav Dağı 'ndaki iki metreye va
ran karların ıizerinden, görenlerin gözlerinin gördüğlımi beyinleri
nin kabul edemeyeceği insan üsn-ı akıl almaz bir tempoyla kuzeye doğ
nı ilerleyişlerini sürdürdüler.
3. Dağ ve Komando Taburu ile jandarma komando taburları kam
pın batısındaki dağlara tırmanmaya devam ettiler.
5. Dağ ve Komando Taburu da indirildiği yerden İran sınırına doğ
ru yakl�masını sürdürdü.
Derecik'ten batıya, Mezi kampı istikametinde ilerleyen Piyade Ta
bum kontrol ettiği arazide aram alarına devam etti.
Ejder-kış Karekatı 37 gün sürdü. Bu süre içerisinde zaman zaman
olmak üzere 14 gün kar ve karla kan şık yağmur yağdı.
268 tane depo, sığınak ve yer altı gömüsü bulundu. Hastaneler, malı
kemeler, çamaşırhaneler, yatakhaneler, dershaneler, araçlar ve katır
lar için bile kaı;>alı garaj ve ahırlarla, Hakurk'ta yok yoktu. Vadinin
içerisinde Irak-Iran savaşından kalma tahrip edilmiş askeri araçlar ve
294 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
konaklama tesisleri vardı. Aynı savaşta, burada dört İran tugayı ile iki
Irak tümeni çarpışmışu. Kampın girişindeki çelik köpriıden sonra
Türk sınırına en yakın yer olan Durcan vadisine kadar uzanan 20 ki
lometre mesafede iki beton köpriı daha vardı. Durcan vadisinin üs
tünde kayalık ve karların arasında bir Türk savaş uçağının enkazı bu
lundu. lnci Dağ ve Komando Tabur Komutanı Binbaşı Vahap bu uça
ğın üzerindeki ay yıldızlan sildi.
Kampın ağzındaki Dalya Tepe'den başlamak üzere İran sınınna ka
dar 25 kilometreye kadar olan hat ve arazi klasik birlikler tarafından
hazırlanmış personel ve silah mevzileriyle kaplıydı. En kötüsü bu böl
gede karşımıza araziye gömülü binlerce mayın çıku. 5nci Dağ ve Ko
mando Tabunı da bu alana bir iz takip ederek girdi. Fakat tabur böl
geye yayılmaya kalkınca kendisini konvansiyonel bir savaşta savunma
mevzileri etrafına çepeçevre döşenmiş mayın tarlalarıyla kuşaulmış
buldu. Sayıları o kadar çoktu ki, tek tek bulup tahrip eunek mümkün
değildi. Bu istikamette bir şey olmadığı anlaşılınca tabunı bulundu
ğu yerlerden cımbızla çeker gibi helikopterlerle alıp Mezi istikame
tinde ilerleyen piyade tabunınun bölgesini takviyeye verdik.
Hakurk; kapladığı alan, coğrafi özelliklerinin sertliği, 20 kilometre
lik ana vadiye yanlardan bağlanan yüzlerce derin çukurlarla, Hakka
ri 'yi Irak ve İran' dan kuşaunış olan tüm PKK kamplarını içine alır da
arlardı bile.
Biz Kuzey Irak'a geçmeden dört gün önce 200 kişilik PKK gnıbu bu
radan batı istikametinde ayrılmıştı. Kamptakilerin genel bir harekat
tan haberleri vardı ama Hakurk'a kış koşullarında gelineceğini hiç
düşünmemişlerdi. Ayrılan 200 kişilik grup da bu nedenle batıdaki
kampları desteklemeye giunişti.
Hakurk'un içindeki 9'lu, 11 'li ve 24'liı PKK unsurları bulundu. En
büyüğü olup da kaça kaça kuzeye doğnı gidip çaresiz kalınca kendi
ni İran tarafındaki karlı dağlara atan 62 kişilik PKK gnıbu İran'daki
Zagros kampına giderken, yiırüyüş kolunda ve karların üzerinde, ka
ra şahinlerden önlerine atlayan komando timleri ile kobralara yaka
landılar.
Ölen PKK'lılardan biri doktordu. Çok ayrıntılı olarak tııttuğıı kalın
bir günlüğü vardı. Van Devlet Hastanesinin kadrolu doktoruydu. Tu
gay vasıtasıyla Van'a bir telgraf çektirip, "adı, soyadı şu olan doktonı
mız halen nerede" diye sordurttum. Van Devlet Hastanesi Baştabip
liğinden cevap geldi: "Doktorumuz falanca, Temmuz 1993'den beri
iş yerine gelmemektedir." (İşte bu kadar basitti.)
199 5 DöNEMI 295
nin lojistik sommlusunun büyi'ık kalın bir defterde kendi el yazısı ile
nıtnığu envanterdi. Bu dokümana şöyle hızla göz gezdiren mücade
lenin bu boyutundan habersiz asker veya sivil bir kişinin dudakları
birkaç dakikada uçuklardı.
Hakurk'ta 'Azem' kod adlı, PKK'nın metropol timi bomba uzmanı
bir militan yakalandı. Bu militan sıradan biri değildi. İstanbul' dan ör
güte kaulrnışu. PKK'nın Yunanistan ve Balkanlardan başlayarak, bü
tün Avmpa ülkelerindeki bütün faaliyetlerini; kamp, demek, bürolar,
şehirler, mahalleler, isimler, apartman ve telefon numaraları, araç pla
kaları, modelleri, renkleri dahil, akla gelebilecek her şeyi biliyordu.
İstanbul içinde PKK'nın diğer örgütlerle olan çalışmalarına, hüra ya
pılarına, şaluslar dahil, tam hakimdi. PKK'nın \\ınanistan ve Hollan
da'daki kamplarının içlerini de krokiler halinde çizdi. İstanbul ve yurt
dışında dönen bütün dolapları en açık şekliyle, içtenlikle anlam.
Yakalanmadan bir gece önce kayalıkların arasında bir yarıkta sak
lanmış haldeyken askerlerinizden biri sıruma basıp geçti diye ilginç
bir şey söyledi.
14 sayfalık ifadesi bütün makamlara hemen gönderildi ve kendisi
de İstanbul'daki çalışmalara faydalı olması için İstanbul İljandarrna
Alay Komutanlığına sevk edildi.
Hakurk'tan Derecik Karakoluna döndüğüm bir gün harekat mer
kezi diye kullandığımız bir odadaki subaylar:
- Komutanım televizyon kanallarından bazıları haberlerde sizden
bahsediyor, dediler.
- Konu neymiş?
- Sizin PKK'nın 5. Kongresinin ne zaman ve nerede yapıldığını söy-
lemedikleri için MİT'in ilgilisine kızdığınızı anlauyorlar.
- MİT'in ilgilisi dıımmun nasıl geliştiğini oradakilere anlatu. İstihba
rat teşkilaunın işlevinde bir noksanlık görülmüyor da akabinde ne ol
du? İki aya yakın zaman geçtikten sonra bıınu kim ortaya çıkarıyor? Ve
tam harekaun ortasında. O salonda bulunanlardan biri yapu bunu.
Bir saati geçmedi ara haberlerde üç TV kanalı, gene aynı şeyleri he
yecanlı bir ses tonu ile verdiler. Özetle şu deniliyordu: "Hakkari Dağ
ve Komando Tugay Komutanı Osman Pamukoğlu Paşa, "neden za
manında bize haber vermediniz. Biz gider, onların bulundukları ye
ri cehenneme çevirir, işlerini bitirirdik' dedi ve çok öfkelendi".
Nerede, ne zaman söylendiği yoktu. Hiç kimse bana böyle bir şey
var mı, yok mu, doğru mu, yanlış mı diye ne sordu, ne de aradı.
Derecik Piyade Taburu ve sonradan aynı bölgeye gönderilen 5. Dağ
1995 DöNEMl 297
Ejder-Kış biunişti.
Harekatın ilk glınü Hakurk'a yaklaşırken iki şehit vermiştik. Hare
kat boyunca 134 PKK'lı öliı ele geçirildi. Hakurk'ta bulunan her 10
silahtan biri, her 1.000 mermiden biri, her 100 mayından biri sadece
bir kişiyi öldiırse bu, binlerce insanın ölmesi demekti. (Bir mayın bi
le birkaç kişiyi öldürmeye veya yaralamaya yeter.)
Ele geçen 166 tip ve çeşitteki malzemenin genel dökümiı:
l . Yeralu deposu 268 adet
2. Piyade Tiıfeği 229 adet
(ka/q11ikof. ka,.a.s, mavzer, M-16, dikritiof. G-1, simiııof. G-J ııe 417 ytdek şa7jör)
3. Makineli-<>tomatik tüfek (BKC, Arabiki, MG-3) 40 adet
4. Uçaksavar/tanksavar 1 6 adet
5. Roketatar (RPG 7-9-11-18) 53 adet
6. Havan 15 adet
7. El bombası 2446 adet
8. Hafıf silah mühimmau 430.501 adet
9. Roket mühimmau 1731 adet
10. Havan miıhimmau 3475 adet
1 l. Mayın 2336 adet
1 2. Patlayıcı 225 kilogram
13. Telsiz 13 adet
14. Gece göriış cihazı 8 adet
15. Teçhizat 445.190 parça
16. Erzak 86.022 kg
Hakurk/Ejder-Kış Harekauna kaulan Hakkari birlikleri kışla ve üs-
lerine döndüklerinde; Çelik-1 'in Çukurca bölgesindeki operasyonu,
Çukurca doğusunda devam ediyordu. Heniız Çukurca baUsındaki Me
zi ve Karyaderi kampına harekat başlamamışu. Bizden 15 gün sonra
da 2 Mayıs'ta Çukurca alu ve diğer bölgelerdeki Çelik-1 sona erdi.
Birlik komutanlarını topladım. İdari hazırlıkları ağırlığı tugayda ve
kışlalarda olan bu lıarekaun mecburen getirdiği bazı tertiplenmeler
den hemen çıkıp eski düzenimize geçmemiz gerekiyordu. "Kışlaları,
karakolları hızla tertipleyin, düzenleyin ve idari işlerin getirdiği yığıl
maları yok edin. En kısa zamanda yazlık konuşlanmaya geçmeliyiz.
Kuzey Irak'ta ne oldu, ne bitti bunu zaman gösterecek. İran kampla
rında ne olup bitiyor ona bakmalıyız. O kamplardan Irak'a gmplar
da gelebilir. Mayıs'ın ortalarına geliyomz. Her dunıma hazır olmalı
yız" emrini verdim.
Hakurk dönüşiınden birkaç giın sonra, Harekat Şube Miıdimı Ferhan:
r995 DONEMi 299
"İyi bir liderin efsanevi Ö%ellikleri olmalıdır. Silahlan Ç()k yazar ve konu
fUrlar da ilham üzerinde pek durmazlar. İlhamın gücü esas silahtır. 'Za
fer makinelerden daha çok ruhlann bakımına dayanır. "
bum, toplam 1200 asker kaulacaku. Taban sabit kalmak üzere üçge
nin her kenarında 400 komando bulnnacaku.
İki topçu bataryası azami gizlilikle hava kararmadan sı�ıra yaklaşıp
ateş mevkilerine girecek, saat 05:00'da obüsler koordinatları tarafı
mızdan tespit olunmuş olan 9 bina ve 1 1 çadırı hassas (yerde parala
nan) ve ihtiraklı (havada paralanan) mermilerle bir saat şiddeti ve
auş hızı hiç düşmeyecek şekilde ateş aluna alacaku. Bulundukları çu
kur alana düşen topçu mermilerinden kurtulmak için hemen civar
larındaki yfıksekliklere kaçmaya çalışanlar karşılarında komandoları
bulacaklardı.
Topçunun auşının başladığı 05:00'dan itibaren en geç dört saat son
ra, saat 09:00'da iş bitirilmiş olarak fakat bu defa kanatlardan yürü
nen urun güzergahtan değil, üçgenin tabanının ortasına, Şehidan'ın
zirvesine 8-10 kilometrelik dağ tırınanışı yapılacaku. Çekilmeyi taban
daki 400 komando uzak mesafeli silahlarla emniyete alacaku.
Muharebeler sırasında, çok zayıf olmakla birlikte, eğer şehit düşen
ve yaralanan olursa sırtta taşınarak getirilecekti.
Şehidan Dağı'nın güneyinde iki ayn noktadan gündüzleri Türkiye
tarafını gözetleyen, gece de biraı geri çekilip istirahat eden, her biri
3-4 militandan oluşan iki gözetlenı<.. timinin aynı gece sessizce orta
dan kaldırılması şartu. Gece karanlıkta patlayacak bir silah veya bun
lardan birisinin kaçması planın baskın etkisini ortadan kaldırdığı gi
bi, genel amacını da tehlikeye sokardı.
"Yarasa" harekat planını onaylanmak üzere üst kademeye gönder
dik. Bir hafta sonra Mayıs'ın 1 1 'inde önce uygulanmayacak diye bir
emir aldık. 19 Mayıs günü akşama doğnı da tatbik edin emri geldi.
Harekata kaulacak taburlara gece operasyona hazır olun emri veril
di. Fakat nereye gidecekleri söylenmedi. 20 Mayıs sabahı Binbaşı Fer
han ve Yüzbaşı Giıngör'ü de yanıma alıp Yıiksekova ve Şemdinli'de
bulunan 1. Dağ ve Komando Tabur Komutanı Binbaşı Vahap, 3. Dağ
ve Komando Tabur Komutanı Yarbay Reha ve 4. Dağ ve Komando Ta
bur Komutanı Binbaşı Kemal' e "yarasa" emrini verdim. Plan kendile
rine anlauldı ve bulundukları yerden sınır hatuna olan yüriıyiış me
safesi dikkate alınarak, havanın kararmasıyla birlikte sının geçmeleri
için hazırlıkları yapmak (ızere ıabur komutanları serbest bırakıldılar.
Yüksekova' dan Şemclinli'ye geçtim. İki topçu bataryası akşama doğ
m plandaki ateş mevzilerini işgal ettiler.
Saat 1 5:30'da Hasan Kundakçı Paşa Şemdinli'ye geldi. Kendileri Tu
gay Komutan yardımcısı Albay Akifle birlikte tabur karargahında bu-
1995 DöNEMI 307
niş kapsamlı olmak ıizere bıitıin yurt içi alanlarını didik didik eder
cesine, mıntıka esasına göre operasyonlar yapıldı. Bulunan 52 PKK
militanı imha edildi.
sin. Size daha onlarca örnek verebilirim. Hem siz bunları yaşayarak
görmüyor musunuz?
(1999 Ekim'inde Kıbns'ta Tümen Komutanı iken bir ödül töreni
için Ankara'ya çağinlmışum. Ayrılmadan önce Kara Kuvvetleri Ko
mutanı Orgeneral Atilla Ateş'i ziyaret ettim. Kıbrıs ile ilgili konu
lardan sonra Komutan:
- Osman Paşa, sen terör uzmanı olarak ne önerirsin? PKK ile mü
cadelede nasıl bir teşkilat ve yöntem uygulayalım? dedi.
- Estağfurullah komutanım. Fakat ben bunu, malumlarınız her rüt
be, her makam ve her seviyede yapılan toplantılarda defalarca arz
ettim, anlattım. Gene arz edeyim. Bir kışla boşaltılıp bize verilsin.
Subay ve astsubayları seçeceğiz. 4-6 ayda 15-20 bin kişilik bir birlik
yetiştirelim. 14 ayda bölgeyi tertemiz yapalım. Kimseden hiçbir şey
istemiyonız. Sadece helikopter ve dağ topçularına ihtiyaç olacak.
Zaten onlar da bölgede.
- Ben de bir eğitim merkezi açılmasını düşünüyorum.
- Komutanım bu mücadele tipinde karşı taraf için küçük birlik da-
ha ürkütücüdür. Büyük birlikler hem daha fazla paça kaptırıyor hem
de yaklaşmaları ağır ve gürülnilü oluyor. Aslında çok sayıda askere
hiçbir yerde gerek yok. Şu anda Kıbns'ta biz Rum Milli Muhafız Or
dusundan üç misli daha fazla askerle dunıyonız. Ada, Anadolu'ya
70 mil, Yunanistan'ın en yakın adasına 540 mil mesafede. Kim kim
den çekinip korkuyor? Biz mi Rumlardan, Rumlar mı bizden? .Be-.
nim böyle bir durumu kabul eunem mümkün değil, dedim.)
Kurmaylardan biri:
- Komutanım gene afve pişmanlık yasası meselesi çıku ortaya, dedi.
- İki yılı aşkın zamanda bizim bölgede 202 PKK militanı kendiliğin-
den teslim oldu. Bunların 170 kadarını ben de sorguladım. Bu gelen
ler samimi. Fakat sizi bağışladık diye afla her halu yiyenleri tekrar hal
kın arasına sokarsanız bu kurumaya yiız nıunuş tarlayı yeniden sula
maya benzer. Sonuçlarını görür, bedelini de millete ödetirsiniz. Son
ra da "pişman olmakta geç kalındı, sayılmaz" dersiniz.
- Komutanım şimdi bir husus daha aklıma geldi. Bugüne kadar
23.000 kişiden bir kişiyi bile mahkemeye vermediniz. İntihar eden
yok. Firar eden yok. İzinden geç dönen yok. Yaralıların bazıları iyileş
meden birliklerine koşuyor. Ne olursa olsun burada her tip insan var.
Bizim bu sayının beşte birirıe dahi ulaşmayan eski birliklerimizde, üs
telik normal garnizonlarda bunların hepsi oluyor. Siz de biliyorsu
nuz. Biz aslında bütün sebeplerini biliyoruz da, siz söyler misiniz, bu
199 5 DONEMi 333
nasıl oluyor?
- Prensip, ilke gibi şeyler bekliyorsunuz değil mi? Hayır. Sadece
içimden geldiği gibi hareket ediyorum.
Binbaşı Ferhan:
- Komutanım Hakkari ve Kuzey Irak kabartma haritasına hiç kıpır
damadan sekiz saat bakıyorsunuz. Yiizbaşı Güngör de bir kere 13 sa
at hiç gözünüzü ayırmadan izlediğinizi görmüş. Geçen ay altı ayn böl
gede başlatılan operasyonda beş tabur da ayn ayn yerlerde sıcak te
mas sağladı. 'Temas sağlayamadım" diye rapor eden tabur komuta
nına "en geç 30 dakika içinde temas sağlayacaksın" dediniz ve 20 da
kika sonra o tabur da temas sağladı.
- Bunun cevabı çok basit; yüreğini açacaksın ve gönül gözüyle ba
kacaksın. İnsanın isteyip de yapamayacağı bir şey yoktur.
- Bu bela bitecek mi komutanım?
- Doğru çoğunlukla dehşet vericidir. Hayır, bitmeyecek; 'oturma',
"bekİetme", "sabır" dönemlerine girecek fakat tamamen kaldınlama
yacak. Sebebi de, 1984'den itibaren israf edilen 10 yıldan ötürü me
sele dipsiz kör kuyulara dönmüş. Gene de yapılabilecek çok şey var
ama kim yapacak?
Cumhuriyet denilen şey onu ilan edenlerin canlarıyla, kanlarıyla
imzalanır. Ve kuranlar hangi bedeli ödediyse, ancak o bedel ortaya
konularak savunulabilir. Herkesin bu ruh ve inançta olması lazım; Y-o
netimlerde, kendine acımayan, millet sevgisinde sınır tanımayan, ce
sur ve iyi insanlar olmalı. Aksi halde her şey bahane olacak.
- Döndükten sonra her şey size çok sıradan ve basit gelecek, hiçbir
konu sizi tatmin etmeyecek, ofislerde, bürolarda onıramazsınız, canı
nız çok sıkılacak komutanım. 'Hareket eden her şey etki yaratır' der
diniz. Bundan sonra da duran her şeye kızacak mısınız?
- Duranla, onıranla, hareketsizle ne gidilecek bir yer, ne de ulaşıla
cak bir amaç vardır. Herkes ve her toplum kendi bilir. Bana gelince
eski ruhuma geri dönemem.
18 Haziran' da başlayan "İsimleriyle Güneşi Yükseltenler" anıtının
yapımına mimar, endüstri tasarımcısı ve inşaat mühendisi üç asteğ
menin nezaret ve yönetiminde Tugay İstihkam Bölüğüne mensup as
kerler tarafından geceleri aydınlatma altında çalışarak da hızla de
vam ediliyordu.
1984-1995 arasında geçen 12 yılda Hakkari'de şehit düşen 623 su
bay, astsubay, erbaş ve erin ailelerine haberleri olması için aşağıdaki
yazıyı gönderdim.
334 UNUTUUNLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
T.C.
K.K.K.
DAG VE KOMANDO TUGAYI VE GÜVENLİK KOMUTANLIGI
HAKKARİ
Osman PAMUKOGLU
Tuğgeneral
Dağ ve Komando Tugayı
ve Hakkari Güvenlik Komutanı
1995 DÖNEMi 335
"Canım paşam
Can asker çocuklanml...
... Mayıs ayı, haber geldi;
- KAPIMIZA BAYRAK VE O'NUN HER ŞEYİ ...
ŞEHİT OLDUGU HABERİ GELDİ...
Hala bitmeyen "KOR ATEŞ" yakıyor içimiz;
Bilinmez ki, kör talih . .
- Oğlumu - Alim 'i - Afişim 'i;
Buhıverecek - Nedense boş aruk benim "giılüm" yok...
- GECELER öyle yalnız,
GÜNDÜZLER öyle cılız ki;
Gel de bitmesini isteme DÜNYADAN
AGLAMA dur HADİ!..
Bizleri çok duygusallaştıran mektubunuzu aldım. Bu kadar İŞİNİ
ZİN ARASINDA bile YAVRUMUN ADINA - çocuklarımızın adı
na ... dikilen muhteşem ANIT için; ne kadar yazsam, ne kadar teşek
kür-minnet-şükranlarımı göndersem karşılayamam. Ama "O ANA
KALBİNİ" gönderdim. O'NUNIA SARIN; O'NUNLA yemyeşil edin
toprağını.
- Aruk bir can borcum vardı YARADANIMA
- Şimdi minnettarlığım var siz askerlerime!..
KOMANDO ANNESİNDEN
İçime işleyen zifiri karanlıklar
Beni benimle tutsak edemez;
Zincirlerle san/sa gündüzler
Gülüp geçer benim can çocuklarmı
Onlara wr gelmez.
Duman tüten bacalanrııda leylekler;
340 UNUTULANLAR DIŞINDA YENi BiR ŞEY YOK
"EŞREFPAŞA GÜLÜ"
Komando Ali'nin
- Babası Mustafa
- Annesi Berran
- Kardeşi Rıfat
Özçilengir Ailesi
Ağı.ıtos 1995, İzmir
1995 DONEMi 341
Selam Olsun
Arlhur Rimbaud
Beşinci Bölüm
EKLER
�
İSİMLERİYLE GÜNEŞİ YÜKSELTENLER �
�
DAG VE KOMANDO TUGAYI EMİR VE HAREKAT KOMUTASINDAKİ BİRLİKLERDE �
1 9 84-199 5 YILLARI ARASINDA ŞEHİT ÜLAN PERSONEL !;:
z
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şeltadet Yeri 5
Ve Sicili Tarihi Tarihi E
P. Onb. Abdurrahman Güzel Ahmet Aydın 1963 30/08/1984 K. Bağlar-Yiırekli Yay. z
2 P. Ütğm. Adnan Şen Mustafa Ankara 1963 30/08/1984 K. Bağlar-Yürekli Yay. �
-<
3 Osman Temiz Nevzat Am'in 1963 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu "'
.J. Çvş.
4
�
.J. Er Miırsel Ulunç Nunıllah Ankara 1963 09/1 0/1984 Çukurca-Hakkari Yolu
!:!'
5 .J. Er Cevdet Özdemir Ramazan Sinop 1963 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu ..
""
G J. Er Hamit Deniz Hamit Bursa 1963 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu "'
...
7 .J. Er Musa Aytar Ali Zonguldak 1964 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu
8 J. Er Naci Çakar Hacı İstanbul 1963 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu �
9 J. Er Cengiz Karaca Ali Edirne 1964 09/10/1981 Çukurca-Hakkari Yolu
10 J. Er Metin Akkoç Alım�_ Kiııahra 1964 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu
il J. Er Cemil Onaran Kemal Çanakkale 1964 09/10/1984 Çukurca-Hakkari Yolu
12 P. Komd. Er Münir Kopuk MehJl!et _l!ilecik 1964 O'ij09/19f15 Ancliç�n Ky.-Van
13 J.Er _Ömer Kara Ali _M:uğla _ 1965 2�10/191!5_ SeriıtJ. Snr. Krk.
14 j._ Er Ahmet Bursa ___I:I_iıseyirı__ Kütahya 1965 25/10/1985 Serin]. Snr. Krk.
15 .J. F.r Beytııllah Ariç Mülar_im �alıkesir_ 1965 2�1 0/19� _ SeriıJJ. Snr. l<rk.
16 ]. Er Halis Annığ Hamdi Denizli_ 1965 2�10/1985 _ SeriıJJ. Snr. Krk.
17 J. Onlı. Celal Çekler __ Hasan Muğla___ 1965 �10fl9� _5eri_ııj. Snr. Krk.
18 J. Onb. Ali Türker _l'hıri Amasya__ 1965_ _1. 5/10/1985 Serin]. Snr. Krk.
19 J. Er İsmail Temelbaş Reşat Trabzon 1 964 25/10/1985 Serin]. Sur. Krk.
20 J.�- Nihat Çelebi Mehmet Niğde 1965 25/10/1985 SerinJ. Snr. Krk.
21 J. Er Ramazan Çelik ___ Lütfi A;;m __ 1964 25/10/1985 Serin]. Snr. Krk.
22 J.k_ Kasım Karakaya Mustafa Tokat 1964 31/10/1985 49 Nolu SınırTaışı
23 P. Komd. Er Hasan Yayla Ali Kırklareli 1964 18/11 /1985 Habur Çayı
24 P. Komd. Er Zülfettin Acar Abdüllazım Çanakkale 1966 08/04/1966 Kavak-Armutlu Böl.
25 J.k_ Murat Uzunal Mustafa Bursa 1966 27/02/1987 P. Eken]. Snr. Krk.
26 .J. Er Ertuğml Kocaer Mitlıat Çomm 1966 12/04/1987 Bölük Merkezi
27 P. Bnb. Ömer Aktuğ Alımet Rize 1949 28/04/1987 Güzelkaya.Şemdinli
28 P. Kd. Ütğm
--zz
-:-l ettin Polat Ahmet Muş 1958 28/04/1987 Güzelkaya-Şemdinli
(1980-153)
29 P. Ütğm. Halil Durmaz Hulusi Afyon 1961 29/04/1987 Tütünlü Ky..Şemdinli
( 1982-87)
30 P. Komd. Er Hasan Atay Yusuf Aksaray 1966 29/04/1987 Tütünlü Ky..Şemdinli
31 .J. Er Ferhat Çopur Kemal Giresun 1967 22/04/1988 Yeşilova Krk.
�
32 P. Ütğm. MacitAğca İsmail Sivas 1961 26/05/1989 Beyazıopraktepe �
(198�75)
33 P. Komd. Onb. Mahmut Kaynak Yusuf Malatya 1968 l 7/07 /1989 Hakkari Y. Ova Yolu
5
34 ]. Er Cengiz Akpınar Aziz E17jncan 1968 18/07 /1989 Çığlı Körü Yakını �
cı
35 ]. Çvş. Zafer Aşçıoğlu Arif . Adana 1968 18/07/1989 Çığlı Köyü Yakını e
z
36 ]. Onb. Kadir Rençber Mustafa Aydın . -· 1968 1 8/07/l!l89 Çığlı Köyfı Yakını
37 P. Er Mustafa Küçükbektaş Mehmet Çomm 1969 28/08/1989 Oüul Bölgesi
.;
-<
38 ]. Kd. Çvş. Orhan Korkınaz Seyit Ömer Kayseri 1968 01/10/1989 Spingen Tepe e
ı:;
39 ]. Er Abdullah Eyınur Mehmet Tokat 1968 01/10/1989 Işıklı]. Snr. Krk.
40 P. Er Hasan Kurt Osman Amasya 1969 13/10/1989 Taşlık Ky-Tepe Mevkü
41 P. Aığm. Mustafa Erdem Muammer Shıas 1964 13/10/1989 Taşlık Ky.-Çııkurca
��
(205/467877) "'
...,
...
"
"'
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri ...
00
Ve Sicili Tarihi Tarihi
42 P. Komd. Çvş. Ahmet Tokg�z ____Mi Mersin 1968 1 3/'10/198!) Kuşdağı Ky.-Gürpınar �
43 .J. Er Kamil Büyükbardakçı Mustafa Konya 1969 20/10/1989 Ormancık
44 P. Er Bilal Ayıtgın Mamo Gaziantep 1969 05/11/1989 1. Tb. 3 Nolu Mevzi
�
45 J. Er İbrahim Korucu A. Refık Bursa 1968 06/1 1/1989 Yıldız Krk.-Y. Ova �
!;
46 ]. Astsb. Çvş. Cevdet Şişman İsmet Malatya 1967 21/1 1 /1989 Kavuşak "'
(1987/649) g
47 Tbp. Atğm. Fensun Oğuz Süle)'Jilan Ankara 1960 1 0/01/1990 Van-Hakkari Karayolu z
ı:ı
48 J. � _J'ılmaz Aı__ ____asan
_I:l __ İzmir _!!)_69 28/06/199Q P. Ekenj. Snr. Krk. >
49 J. � _l.ihni Ateşli �ahattin _ Tokat _!!169 28/06/!99Q Ozümlüj. Snr. Krk.
50 P. Komd. Onb. Sadık Erişen Ahmet Çankırı 1970 28/08/1990 Serdary.ı. Gedijii- Şem. �
51 P. Komd. Onb. Erı:ün Ünlü Haı:nla Kars 1969 28/09/1990 Ördekli Krk.-Hakkari !!"
"'
.,,.,
52 İs. Atsb. Çvş. (19B8/20) Orhm Korkmaz Seyit Ömer Ankara 1965 16/10/1990
!:!
53 P. Komd. Er İsa Doğaıı_ Ramazan Afr<>n _!!170 29/03/1991 Keklikkaya-Çukurca
54 P. Er Sülefınan Duru Rafet Aksaray 19&7 30/03/1991 Şemdinli o<
"
55 P. Atğm. Osman Uçar Alımet Adana 1964 01/01/1991 Kuzey Irak
(213/486398)
56 P. Kd. Çvş. Mustafa Adışen Ertem Balıkesir 1969 01/04/1991 Kuzey Irak
(1987/75)
57 P. Komd. Onlı. Tezcan Özdemir Muslahatıin Ankara 1970 01/04/1991 Kuzey Irak
58 P. Komcl. Onb. Duran Sayan Osman Sivas _1970 01/04/1991 Kuzey Irak
59 P. Er Kerim Ç_okbiçer Hamdi Eskişehir _l972 01/04/1991 Kuzey Irak
60 P. Er Mustafa Doğan Bekir Yozgat 1970 Olt'()4/199! Kuzey Irak
61 P. Er Melayip Erdoğan _ Mehmet Sivas _1970 01 /04/1991 Kuzey Irak
62 P. Çvş. Latif Keçeli Mehmet Isparta 1970 1 3/05/1991 Haznekayalar Köyü
63 P. Komd. Onb. Cevdet Ocak Haydar Kırkıkkale 1970 13/05/1991 Koringantepe Mevkii
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
64 P. Atğm. M. Yaşar Seven Münir Samsun 1966 1 3/05/1991 Koringan tepe Mevkii
(213/48GGOO)
ü5 P. Komd. Er A. Muhsin Ataç Ali Hatay_ 1970 23/05/1991 Aksu Köyü-Hakkari
GG P. Komd. Çvş. Mustafa Keskin Veysel Mersin 1970_ 1 2/06/19� Sanmağra.Şemdinli
67 Mu. Kel. Çvş. Mürsel Dilber Servet Sakarya 1969 1 7/07/1991 Çavuştepe Köyü Mevkü
GB P. Koıi:ıd. Er Oktay Orkan _ Şcraf"-tıin İstanbul 1970 24/07/1991 Mczargediği.Şemdinli
69 P. Komd. Er İbrahim Er Hasan İzmir 1971 24/07/1991 Mezargediği.Şemdinli
70 P. Komd. Er Refik Doğdu Mehmet Kocaeli 1970 24/07/1991 Mezargecliği.Şemdinli
71 P. Komd. Çvş. M. Emin Kocaman A. Haydar Kayser 1970 24/07/1991 Mezargediği.Şemdinli
72 J. Er Mustafa Hiçyılmaz Orhan Kırıkkale 1970 04/08/1991 Samanlı.J. Snr. Krk.
73 ]. Er Bekir Özaydm Muhaınmet Çoru� 1970 04/08/1991 Samanlı]. Sıır. Krk.
74 j. Er Seyit Ahmet Apak Kazım Konya 1971 04/08/1991 Samanlı}. Snr. Krk.
:;;'
75 J. Er Durak Açıkgöz Hacı Çorum 1970 04/08/1991 Samanlı .J. Snr. Krk. 3:
76 J. Er Mustafa Gedik Abdullah Gires_un 1970 04/08/1991 Samanlı]. Snr. Krk. ı;;
..
77 j. Er Erdal Çoban Mustafa Niğde 1970 04/08/1991 Samanlı]. Snr. Krk.
78 J. Er Sezai Özer Fikri Sivas 1970 04/08/1991 Samanlı]. Snr. Krk. �
79 j. Er Yüksel Karaca Mustafa Niğde 1971 04/08/1991 Samanlı]. Snr. Krk. �
z
80 ]. Er Ramazan Hasan Tannı Mus�a Kon� 1970_ 04/08/19� Samanlı]. Snr. Krk.
.;
81 P. Komd. Er Adem Yıldız Türker Samsun 1970 07/08/1991 Kuzey Irak
82 P. Komd. Onb. Atilla Dcmirtaş Rahnıi Kın�e 1971 16/08/19� Kuzey Irak �
1:i
83 J. Er Kadir Mecidiye Alım(!( Adana_ 1970_ 26/08/19� Ha)<.an Tepe Krk.
84 J. Çvş. Erol Er Hacı Kırşehir 1970 01/09/1991 Esendere �
85 J. Onb. Şevki Sakaoğlu İsmail Kastamonu 1971 10/09/1991 Çobaııpınar J. Snr. Krk.
86 (:Onb. Sebahattin Koçak Halit Ankara 1968 10/09/1991 Çobanpınar J. Snr. Krk.
5
"'
87 J. Er Şahin Yılmaz Abdurralıim Niğde 1971 10/09/1991 SaınaıılıJ. Snr. Krk. ...
\O
....
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri ..,,
o
Ve Sicili Tarihi Tarihi
88 [. Er Umut Gökdeınir Yusuf Kars 1970 10/09/1991 Çobanpınar J. Snr. Krk. ş
89 J. Er Murat Güler Şükrü Kastamonu 1970 10/09/1991 Çobaııpınar J. Snr. Krk.
90 J. Er F.rsin Ilıtan Rasim Eskişehir 1971 10/09/1991 ÇobanpıııarJ. Snr. Krk.
�
91 J . Er Ayhan Çelik Veli Zonguldak 1971 10/09/1991 Çobanpınar]. Snr. Krk. �
ı:
92 P. Komd. Er Cevdet Şimşek Halit Nevşehir 1971 28/09/1991 Başyun Kışlası "'
93 J. Er Ümit Uçan Mehmet - İstanbul 1971 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı İ. Snr. Krk. .§'
94 {.Er Y;ı,;ar Kocabaş Ali Konya 1971 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı İ. Snr. Krk. z
95 J. Oııb. Halis Akdemir Ahmet Elazığ 1970 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı İ. Sur. Krk. �
..:
96 J. Er Hidayet Yılmaz Hüseyin Niğde 1970 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı i. Sar. Krk.
97 J. Er Zeki Akdoğan Necip Balıkesir 1970 07/10/1991 Taşlıtcpc Çayırlı i. Snr. Krk. �
!:!'
98 J. Er Abdurralunan Eraslan Hasan Adıyaman 1970 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı i. Snr. Krk. "'
""
99 J. Er Murat Sancar Fazıl Bayburt 1971 07/10/1991 Taşlıtcpe Çayırlı i. Snr. Krk. '"
..
100 J. Er Feridun Yılmaz Mehmet İzmir 1971 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı İ. Snr. Krk.
101 J. Er Seyfun Ateş Hasan 1971 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı i. Snr. Krk. o:
"'
102 J. Er Nayrnm Yüce Rasim Si\'as 1971 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı i. Snr. Krk.
103 J. Er Şaban Üke Yaşar Çankırı 1971 07/10/1991 Taşlıtepe Çayırlı i. Snr. Krk.
104 J. Astğm. Bilal Çakırcalı İsmail Balıkesir 1964 25/10/1991 Çayırlı]. Snr. BI.
(219/501486)
105 J. Er Fehmi Koç Zahir _ Ağrı_ _ _1911_ 2:;fl0/19�_ Çayı.r:lıJ. Snr. BI.
106 ]. Er Cengiz Sabuncu Mustafa Kayseri _ _1970 25/10/19!l] Çayırlı]. Snr. Bl.
107 _J. Er İsmet Ôzdemir Yaşar _ Ka�ri _J92Q 25/10/l!)!)
_l_ Çayırl_ıj. Snr. BI.
108 J. Er Ali Erdoğan Ramazan _ Boiıı _1920 2�1 0/199_!_ Çayı_!(ıj. Snr. BI.
109 j. Oııb. Necdet Aylıaıı_ Selalı;ı_ttiıı Bilecik _ _J9ZQ____ 2 5/I0/191!_ Çayırl_ıj. Snr. BI.
1 1 0 ]. Er Cumali Çağlar Emin _Al<saray l!l'ZO 2�10/1991 Çayırlı]. Snr. BI.
l l l ]. Er Mehmet Ünal Ali Kayseri 1970 25/10/1991 Çayırlı]. Snr. BI.
S. No. Rüıbe Adı Soy.ıdı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadeı Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
112 J.� Yılmaz Kobak İbrahim- B;llıl<e�ir 1970 25/10/1991 Çayırlı.J. Snr. Bl.
113 J.� _ Hasan YağlıgirdiSelalllltıin Z()[]guldak _ 1970 25/10/1991 ÇayırlıJ. Snr. BI.
1 14 J._Qnb. Duran Okçu Veli Tokat 1970 25/10/1991 Çayırlı.J. Sıır. BI.
115 J._Qııb. _ Ali Akdoğan İsınail Yozgat _ 1970 25/10/1991 Çayırlı]. Snr. BI.
1 16 J. Çvş. Necati Çiçek ______Mıı>�-- Ordu ____!!l1Q__ 25/10/199 _!_ ÇayırJıj. Snr. BI.
117 J. Er Savaş Gedik A.Osman Artvin 1970 25/10/1991 Çayırlı]. Snr. BI.
118 J.Kr Ali Erdem H. Mııstafa Ka}'SI'!! 1971 _2_5/10/199_1_ Çayırlı]. Snr. BI.
119 J. Er İsmail Akduman M. Fikri Ad� __1[71 25/10/1991 _ Çayırlıj. Snr. BI.
120 J. Onb. Hüseyin Albaşgil Halil Gaziaıı_tep 1970 25/10/1991 Çayırlı]. Snr. BI.
1 21 .J. Er İdris Demirtaş İshak Rize_ _ 19_71 25/I0/199L Çayırlı Krk.
122 Mu. Er Salih Çakan Mehmet Amasya 1970 07/11/1991 Şivckör Dağı
123 Kr. PiL Ütğm. Tanju Baytekin Nur (Eşi) İsıanbul 1965 1 1/1 1/1991 Şivekör Dağı :;;'
(Bf>.91 12) �
124 J. J;:r _ Hüseyin Tokalı Nail Denizli ___l_[7L -�,101/19!l_L Alyuv;ı Köyü
125 _(. Er Hamdi Pekçalışkan Feıhi Kony.ı_ 1971 22/04/1992 Ycşiltaş Dağlıca B.
�
126 J. Astsb. Çvş. Ayhan Yıldırım Sabri Tokat 1971 25/05/1992 Hakkari İIJ. K.L.'ığı �
cı
127 _J. Er Kadir Akbulut Siınneli Erzurum 25/05/1992 Hakkari İIJ. K.L'ığı c
"
128 _J. Onb. Mehmet Çevik İsmail Adana 1971 26/05/1992 Üzümlü]. Krk.
Amasya 1968 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca
.;
129 p, Kd. Çvş. Hayrettin Çobaıı Sadık
(988/29) �
"'
130 P. Komd. Er Sami Erşahin Necati Sino� 1971 26/05/1992 Üzüınlii Krk.-Çukurca
1 31 P. Koınd. Er Ramazan Toaman Mehmet Ardın 1971 26/05/1992 Üziimlii Krk.-Çukurca
132 P. Komd. Oııb. İmdaı Pala Yaşar Aksarar 1971 26/05/1992 Üzünıliı Krk.-Çukurca
�
ı;;
"
133 1'. Koınd. Çvş.Mücahit Okur İbrahim Kocaeli 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca
134 1'. Komd. Onb. Atilla Yaııgöz Sclinı İzmir 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca ....
::::
....
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
1:3
Ve Sicili Tarihi Tarihi
135 P. Komd. Onb. Necati Binekçi ibrahim Yo'lgat 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca �
136 Top. Atğm. Turgay Süzgcn Ali Kırklareli 1967 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca
(219/502994)
�
137 P. Onb. Muharrem Erdoğan Sıtkı Adana 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca �
ı;:
138 P. Onb. Hacı Kılıç Cabbar Van 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca "'
139 P. Onb. Turabi Demirci Ali Adana 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca ı:;ı
-:a
140 P. Er Cüneyt Sardaı;lar Halil İstanbul 1971 26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca z
141 P. Er Yusuf Şahin İsmail YO!llat !971 _26/05/1992 Üzümlü Krk.-Çukurca �
142 J. Er Osman Alinı Me�el Gıiııı_üşhanc !971 26/05/1991 Üzümlü-Çukurca
143 P. Er Mehmet Keskin Halil Mersin 1971 07/06/1992 Kayal;ır Köyü.Şemdinli �
144 P. Onb. Mustafa Sönmez Ali Ankara 1971 07/06/1992 Kayalar Köyü.Şemdinli �
<;ı
145 İs. Çvş. Hakan Elis Arif Is� . _ !971 _17/06/1992 Kayalar Köyü-Şemdinli
�
146 J. Onb_._ E�Akaı'_ __ _Hasan __ Tokat _:_!970 _g2/06/1992 Perihan]. Krk. -<
147 J. Oııb. Ramazan Sağlam Mevlüt Z()[)guldak 1971 22/06/1992 Perihan]. Krk. �
148 J. Çvş. Ercan Takıl Kenaıı_ Es!i§ehir _ !971 _22/06/1992 PerilıanJ. Krk.
149 J. Er Hüzevm Gökçimen Şerif Erzurum 1971 22/06/1992 Perilıanj. Krk.
150 J. Onb. Mesut Bilgin Emin Manisa 1971 22/06/1992 Perihan.J. Krk.
151 J. Er Se"1i Pal� _ _sırrı Erzuru111_ _1971 _g2/0G/1992 Perihan]. Krk.
152 J. Er Mehmet Kopar Mehmet Kırşehir 1971 12/07/1992 Işıklı-Tekevler Malı.
153 J. Er Cemal Dil Münir Adana 1971 20/07/1992 Sivritepe .J. Krk.
154 ). Onb. Ferhat Narlak Hüseyin Karaman 1971 20/07/1992 Sivriıepej. Krk.
155 J. Er Hüdayi Danış Mehmet Tekirdağ 1971 20/07 /1992 SivritepeJ. Krk.
156 J. Er Aziz Çil Ali Si� 1971 20/07/1992 Sivritepe.J. Krk.
157 J. Er İrfan Kartal Seyitali Çankırı !971 _20/07/1992 SivriıepeJ. Krk.
158 J. Er Aslan Palut Aslan Erzincan 1971 20/07/1992 SivritcpeJ. Krk.
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
159 J. Çvş. Sadettin Anıl İsmet Erzincan 1971 20/07 /1992 Sivritepe J. Krk.
160 J. Er Hakan Ülger Hasan Ankara 1972 20/07/1992 SivritepeJ. Krk.
161 J. Er Adem Pantik İhsan Ordu 1971 20/07/1992 Sivritepej. Krk.
162 J. Er M.Sena Gelmez __ M.Salilı__ Ağn _ _ 1971 20/07/1992 SivritepeJ. Krk.
163 J. Komd. Er Erdal Erarslan Muhsin Bayburt 1972 1 2/08/1992 Hakan Tepe İ. Krk.
164 J. Er Metin Kaçar Yusuf Ağrı 1971 13/08/199_2__Aktütün J. Krk.
165 J. Onb. Abdül ÖZten Şaban__ Kırklareli 1972 21/08/1991 GiıvenliJ. Krk.
166 P. Komd. Çvş. Vedat Dur Tabslıı Bileci_
k _ 1971 _ 23/08/1991 Dolamadibi Tepesi
167 P. Komd. Er İbrahim Ayhan ___ Cafer __ Bolu 1971 23/08/1991 Dolamadibi Tepesi
168 J. Er Sami İllıan Emrab Gümüşhane 1971 25/08/1992 Çukurca
169 J. E_r _ Murat Menteş İsmail Bolu 1973 _ 25/08/1991 Bingöl Karayolu
170 J. Çvş. Dilaver Koca Kemal Mala!E_ 1971 30/08/1991 Şemdinli-Alan]. Krk.
171 J. Er Zekeriya Çalışıc_
ı__ Alımeı __ Ordu 1971 30/08/199-1_ Şemdinli:AlanJ. Krk. �
172 J. Er__ Fuat Acar Süleyman Bursa 1971 30/08/1992 Şemdinli-Alan.J. Krk.
173 J. Er _ . Abdullah Çakar_ Ali Mersin 1971 30/08/1992 Şemdinli-Alan]. Krk.
�
...
....
174 J. l':r__ Yusuf_Gedik H.İbrah_im Tokat 1972 30/08/1992 Şemdinli·Alan.J. Krk. '"
cı ·
175 [. Er İsa Tabii Emlilıan Ağrı 1971 30/08/1992 Şemdinli-Alan J. Krk. e
176 ]. Er Hüseyin Tahmaz Malunuı Giresun 1971 30/08/1992 Şemdinli-Alan.J. Krk. �
-ı:
177 .J. Er Nusret Şen Ali Aydın 1971 30/08/1992 Şemdinli-Alan_J. Krk. -<
e
178 J. Er Hızır. Karaosma_ıı__ Necati Rize 1971 _ 30/_08/1991 _ Şemdinli:AlanJ. Krk. i:l
179 J. Er Mustafa Göğebakan Eşref Adana__ 1972 30/08/1991 Şemdiııli-Alaıı J. Krk. '"
334 .J. Komd. Çvş. R�it Kık__ __Malıit lıtanbul � 12/12/1993 Üzümlü J. Snr. Krk.
335 .J. Komd. Onb. Mehmet Turan ___ Neşet Bursa 1972 12/12/1993 Üzümlü J. Snr. Krk. �
!!
336 J. Komcl. Onb. Ramazan Gel __ Auf Bolu 1972 12/12/1993 ÜzÜI!@J. Snr. Krk. l'l
-<;,
337 .J. Komd. Onb. lel<eriya, Gözyuman Mustafa__ S� 1973 12/12/1993 Üzü�. Snr. Krk.
�
338 JAtğm. Bekir Hacıismailoğul Salih Yozgat 1969 12/12/1993 Üzümlü]. Snr. Krk.
�233/534097) 'd
"
339 J. Er Tamer Seloğlu Kazım Kars 1973 12/12/19� Üzümlü]. Snr. Krk.
340 J. Er Hasan Çiçek Elbay Erzurum 1973 25/12/1993 Kaval Köyü-Kato Mevkii
341 P. Komd. Er Aydın Çelik Mustafa İstanbul 1973 1 1 /01/1994 Kato
342 J. Er Durmuş Sarıçam H.İbrahim Adana 1972 1 1 /01/1994 Pirinçeken Krk.
343 ]. Er İlker Karakuş Necati Adana 1972 _1_1/01/1994 Pirinçeken Krk.
344 J. Aığm. Kadir Kılcı Vedat Erzurum 1967 19/01/1994 Pirinçeken
(231/530038)
345 P. Uz. Onb. Yıldıray Kılınç Cumali Niğde 1970 01 /02/1994 Alandüzü
346 P. Komd. Onb. Lokman Erkan Bekir Yozdat 1973 01/02/1994 Alandüzü
347 J. Kd. �- Fethi Murat Cemal Elazığ 19G8 01/02/1994 Alandiız-Hakkari
(1989/479)
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
348 J. Astsb. Çvş. Osman Genç İbrahlııi Eskişehir 1973 01 /02/1994 Alandüz-Hakkari
(1991 /505)
349 J. Uz. Çvş. Mustafa Karanfil KaE Balıkesir 1967 01/02/1994 Alandüz-Hakkari
350 J. Komd. Er İsmail Konuk Veysel Bolu 1973 01 /02/1 194 Alandüz
351 J. Komd. Onb. Ramazan Karaca Mustafa Isparta 1973 01/02/1194 Alandiız
352 [. Komd. Onb. Mete Okur Kemal Bayburt 1973 0 1 /02/1194 Alandüz
353 J. Komd. Onb. Göksel Yaman Kemal İzmir 1973 01/02/1194 Alandüz
354 J. Komd. Onb. Mehmet Iımak Mehmet Mala� 1973 01/02/1194 Alandüz
355 [. Komd. Onb. Mustafa Üngör Mehmet Ankara 1973 0 1 /02/1194 Alandüz
356 I· Komd. Onb. Elimdar Yılınaz Ahmet Yo�t 1973 01 /02/1194 Alandüz
357 ]. Plt. Yb. Yusuf Turgut Mustafa Yozgat 1 949 02/03/1994 Alan düzü
( 1972-56)
:;;-
358 I· Er İbrahim Kuru KaE KütahE 1973 12/04/1994 Mezi Ka!l!!deri :i
...
359 P. Komd. Onb. İdris Özgür Necmi Tekirdağ 1973 1 2/04/1994 Mezi Ka!}!!deri ..
360 I· Komd. Onb. Ali İhsan Tekoğlu Cemil Gazianıee 1967 1 2/04/1994 Mezi Kaıyaderi i!
..
361 [. Komd. Er Cafer Mavi Hasan KütahE 1972 1 3/04/1994 Mezi Ka!}!!deri ı;;
21 /04/1994 G1
362 P. Er Yusuf Erk İbrahim Gümüşhane 1973 Şarzeri-Peş.Krk. o
z
363 [. Komd. Er M.Ali Şener Mehmet İstanbul 1973 06/05/1994 T�k ..
-ıc.
364 · I. Komd. Er Selçuk Do�n Kamil Isearta 1973 07/05/1994 Kuzey Irak
-<
365 P. Komd. Er Alımeı Kaelan Mevlüt Mron 1973 1 1 /05/1994 Üzümkıran-Şemdinli o
"'
366 P. Komd. Er Ali Özçilengir Mustafa İzmir 1973 1 1 /05/1994 Üzümkıran-Şemdinli
367 P. Komd. Onb. Davut Kara Emin Samsun 1973 16/05/1994 Geçitli-Kalıeee
z
§
...
368 P. Komd. Çvş. Halil Bakırlı Osman KüıalıE 1973 31 /05/1994 Alandiız ..
..
369 P. U1_ Çvş. Mürsel Gürlek Mahmlll Karseri 1968 31 /05/1994 Alandüz
""
370 P. Komd. Onb. Mahmeı Malçuk Hüseyin Manisa 1974 01/06/1994 Alandüz
�
"'
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri a-
N
Ve Sicili Tarihi Tarihi
c
371 P. Komd. Er Şenol Çolak Lütfi Rize 1973 01/06/1994 Alandüz z
372 P. Komd. Er Sel'.J'.it Şahin Mehmet Gaziantee 1973 01 /06/1994 Alandüz
373 1973
�
P. Komd. Er Erciimenı Bozdoğan Saiın İzmir 01 /06/1994 Alandüz
374 P. Komd. Er Ahmet Yalçınkar!': İsmail Çankırı 1973 01/06/1994 Alandiiz �
ı;:
375 P. Komd. Er Mehmet Akkurı Hacı Konra 1973 01 /06/1994 Alandiiz ..
376 P. Komd. Çvş. Cengiz Toklu S9'.di Afyon 1974 01/06/1994 Alandiiz g
377 P. Komd. Onb. Zeynel Giilgen İbrahim Eskişehir 1973 02/06/1994 Alandiiz z
tı
378 İs. Uz. Onb. Cevdet Biçici Ba� Elazığ 1969 02/06/1994 Meza!]!ediği >
>-(
379 J. Atğm. Mehmet Kova Nimet Sivas 1971 02/06/1994 Alan.Şemdinli "'
(233/534043) �
"'
380 J. Er Celıan Misket İsmail Am� 1973 02/06/1994 Alan ;;
""
381 [. Er Mehmet Ali Demir Murat Aksarar 1973 02/06/1994 Alan "'
..
382 I· Er Talie Bulut Alımet Ardın 1973 05/06/1994 Umurlu [· Krk. >-(
o
383 [. Er Saulmış Görkem Hikmet Çorum 1974 10/06/1994 Serbest Çukurca "'
384 P. Onb. Erkan Birkış E!]!iil Kars 1973 19/06/1994 Kuzugediği-Kuzer Irak
385 [. Er Cengiz Karcıoğlu Mehmet Kastamonu 1974 21/06/1994 Ördekli-Hakkari
386 P. Uz. Çvş. Erol Ursal Kemal Ardın 1967 25/06/1994 Ocakteee-Be)'.!iişşebae
387 P. Komd. Er Ercan Mersin Kemal Ardın 1973 25/06/1994 Ocakteee-Bel'.tiişşebae
388 P. Komd. Er Alımet Ece Ômer Konı;a 1969 08/07/1994 İkiyaka-Yiiksekova
389 P. Komd. Er Erdal Ôzçelik Diindar Konr!': 1973 08/07/1994 İki�a-Yiiksekova
390 j. Er Alim Araç Ali Samsun 1973 13/07/1994 Al�va Mez.-Yiiksekova
391 İs. Uz. Çvş. Aıif Kaeıan Mustafa AJ'.d ın 1968 1 4/07/1994 Ari-Kuzer Irak
392 P. Uz. Onb. Kahraman Çelikbaş İrfan Niğde 1968 14/07/1994 Ari
393 P. Er Kamil Kışan Ramazan Ordu 1973 1 4/07/1994 Ari
394 P. Er Yusuf Kaya Mehmet K. Maraş 1973 14/07/1994 Alundağlar-Beytiişşebap
S. No. Riitbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
395 I· Komd. Er A.İbralıim Ka� Ali K. Maraş 1974 16/07/1994 Bulutlu Çukurca
396 I· Er Mehmet Genç Mustafa Kütah}:'.!! 1973 19/07/1994 Serbest Çukurca
397 I· Er Ramazan Karataş Sadık Ka�eri 1973 19/07/1994 Serbest Çukurca
398 I· Er Abduralıman Ay Muharrem Çorum 1974 19/07/1994 Serbest Çukurca
399 p:..- Varol Karaca Ali K. M= 1974 19/07/1994 Seı-bcsı Çukuı-ca
400 I· Er Halil Altunb�ak Şehmuz Adana 1974 19/07/1994 Serbest Çukurca
401 I· Er Atilla Kurt Mustafa Hatay 1974 19/07/1994 Serbest Çukurca
402 I· Er Gürcan Karakaya Şefik Manisa 1973 19/07/1994 Serbest Çukurca
403 I· Er Murat Uludağ Asaf Gaziantc2 1973 19/07/1994 Serbest Çukurca
404 J. Er İbrahim Güner Kasım Hatay 1974 19/07/1994 Serbest Çukurca
405 J. Atğm. Osman Altunkuyu Hüseyin Yozgat 1972 19/07/1994 Serbest Çukurca
(233/533690)·
406 P. Komd. Onb. Necati Çatal İsmet Edime 1973 22/07/1994 Varibazo-Şemdinli �,...
407 P. Komd. Çvş. Abdullah Çoban Mustafa Kastamonu 1973 22/07/1994 Varibazo-Şemdinli "'
"'
408 P. Er Cevdet Korkmaz Mustafa Gümüşhane 1973 23/07/1994 Geçitli-Hakkari =<"
,...
"'
409 To2. Çvş. Alunet Solmaz Hüse)'.!n Tokat 1971 25/07/1994 Hakante2e
c;ı
410 P. Uz. Çvş. Adil Oruç Mehmet Kütah)'.'.! 1973 25/07/1994 TahtataNemdinli c
411 P. Er Osman Kurtka� Ali Trabzon 1974 25/07/1994 TahtaıaNemdinli
412 P. Komd. Çvş. Bedri Şahin Mustafa Yo�t 1973 26/07/1994 Kısıklı-Yüksekova
�
-<
c
413 P. Komd. Çvş. Muhammet Önder Bal:'.!am Samsun 1973 26/07/1994 Kısıklı
::;
"'
414 P. Komd. Onb. HüscY!n Akb:g ibralı im Kocaeli 1974 26/07/1994 Kısıklı
415 P. Komd. Çvş. Murat Çetin Y�ar Kınkkale 1973 26/07/1994 Kısıklı E
z
416 P. Uz. Çvş. İdris Uslu Abdurrahman Kon� 1970 26/07/1994 Kısıklı ,...
"'
"'
417 J. Er Bülent Deniz Fehmi Kon}'.! 1973 26/07/1994 ÇaJ::!rlı-Çukurca
1970
"'
418 P. Uz. Çvş. Hüseyin Bedir Lütfi Erzurum 28/07/1994 Nişantcpe-Esenyamaç "'
"'
"'
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri O\
...
Ve Sicili Tarihi Tarihi
419 P. Uz. Onb. Murat Alıcı Şerif Çorum _!Q'71 28/07 /19� Nişaııtepe-Esen'p.11laç �
420 P. Uz. Onb. Mfueyyit Uluışık Ali Tokat 1971 28/07/1994 Nişaıı
_tepe-Esenyamaç
421 P. Komd. Er Hüseyin Kuçar Mehmet_ M�isa 1973 28/07/1994 Nişaııtepe-Esenyamaç
2
422 P. Komd. Onb. Mustafa Dündar Mümin Tekirdağ 1973 28/07/1994 Niş�Esenyamaç �
ı;
423 P. Komd. Er Mustafa Korkmaz Mehmet AY<lı_n _1973 _28/07/199_1 Nişan_tepe-Esenyamaç ..
o
424 P. Komd. Er Nurettin Yel Selelıatlin Çaııakkale 1973 28/07/1994 Nişaıı
�e-Esenyamaç
425 P. Komd. Çvş. Ayhaıı Orak __ Alıme _t__ Edime 1973 28/07/199__!_ Nişan_ıepe-Esenyamaç �
426 P. Komd. Er Recep Av� __ Selalıattin Tokat �I 28/07/1994 _ Nişaııtepe-Esenyamaç �
427 P. Komd. Er İsmail Külek Hüseyiıı__ Denizli_ �73 _28/07/1994 Nişaııtepe-Esenyamaç
428 P. Komd. Er Hüseyin Demirel __Mehnıı:ı__ Barun 1973 28/07/19!1!_ Nişaııtepe-Esenyamaç �
°'
429 P. Komd. Er Muharrem Taş __Hüseyiıı__ 1� 1973 28/07/19!1±_ Nişaııtepe-Esenyamaç ;;
""'
430 P. Komd. Onb. Sezai Ergiil_ ___ Ali Haydar Kırıkkale 1974 �07/1994 Nişantepe-Esenyamaç
�
431 P. Komd. Çvş. Zafer İpek Halil B�cik 1973 _28/07/19�4 Nişaııtepe-Esenyamaç
432 P. Komd. Çvş. Bülent Karakaş Bilal Erzurum 1973 _28/07/19!11 Nişantepe-Esenyamaç �
..
433 J. Onb. Ramazan Teke Musa Niğde 1972 29/07/1994 Bulanıktepc:-Şemdinli
434 J. Er_ Osman Karabuluı Ömer __ Çankırı _1973 _05/08/1994 Umurlu.Şemdinli
435 .J. Er_ İsmet Çıplak Ömer__ Am:ısya _1973 _05/08/1�4 Umurlu.Şemdinli
436 J. Er Alımet Gözütok Mustafa Aınasya 1973 _Q5/08/1994 Umurlu.Şemdinli
437 J. Er Kemal Giınaydın Kerim Trabzon 1973 05/08/1994 Umurlu.Şemdinli
438 J. Er Ayhan Kaplan Nihat Kastamonu 1972 _Q5/08/1994 Umurlu.Şemdinli
439 P. Komd. Er Cihat Alun Neşet B�hkesir 1973 _07/08/1994 Cudi Dağı
440 P. Er Orhan Cengiz Karaçam İsfendiyar Kastamonu 1973 08/08/1994 Kavaklı-Hakkari
441 P. Komd. Çvş. Haldun Ateş Ali-Güllü Kayseri 1973 09/08/1994 Cudi Dağı
442 P. Komd. Çvş. Cem Güçlü Nurettin �kesir 1973 _12/08/1� NiŞID!tepe-Esenyamaç
443 J. Uz. Çvş. Fihmi Bingöl Salilı Adana 1971 13/08/1994 Ördekli]. Krk.
S. No. Rütbe Adı Soyadı . Baba Adı Memleketi Doğtını Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
444 J. Qnb. Ali Rıza Baştuğ Ramazan Aksaray 1973 13/08/1994 ÖrdekliJ. Krk.
445 .J. Er Kadir Alonıaş Osman Konya 1973 1 3/08/1994 ÖrılekliJ. Krk.
446 J. Er Sefer Emre Mete İsmail Rize 1974 13/08/1994 ÖrdekliJ. Krk.
447 J.!r_ Özcan Özdemir Selahattin Tokat 1973 13/08/1994 Ördekli]. Krk. ·
448 P. Koind. Onh. Arman Galata Cihan Tekirdağ 1973 14/01!/1994 Beyazta.ş-Şemdinli
449 P. Komd. Er Keramettiıi Koçak Kemal Karaman 1973 14/08/1994 Beyazta.ş-Şemdinli
450 . P. Komd. Er . Yılcllnm Aksal Haydar Kırıkkale · 1973 14/08/1994 Beyaz�mdinli
451 P. Komd. Onb. Hasan Erdal Yaşar Durmuş Mersin 1973 17/08/1994 Karadağ-Hakkari
452 P. Komd. Er Yasin Yılmaz Hacıömer İstanbul 1974 1 7/08/1994 Karadağ-Hakkari
453 .J. Er Musa Üstün Recep Zonguldak 1973 21 /08/1994 P.Eken-Çukurca
454 .J. Er Ayhan Çakır Hüseyin Burdur 1973 25/08/1994 Nişantepe-Şemdinli
455 J. Er Ali Keleş Mehmet Ordu 1973 25/08/1994 Nişantepe-Şemdinli �
456 J. Atğm. Erkan Apalak Erol Ankara 1967 07/09/1994 Serinıepc-Çukurca . !:;
(235/537166)
457 P. Er İsa Ceylan İbralıim Bolu 1973 09/09/ 1994 Şemdinli-Karadağ
�
=<
458 J. Er Üstün Demir Valıit Ankara 1974 1 1 /09/1994 Uzundere-Çukurca ı;;
459 P. Komd. Er Murat Keleş Ömer Çorum 1974 11 /09/1994 Çağlayan]. Krk. 2
z
460 P. Komd. Er Ertan Yılmaztürk Muzaffer ' Sinop 1973 1 1 /09/1994 Çağlayan]. Krk. "'
�
461 P. Uz. Çvş. Mahir Tüfekçi Mustafa Ka)llieri__ _ 1971 13/09/199 ....!_ Yfırekli..ş.,_mdinli
462 P.Uz.Onb. Necdet Şenses Seyit Samsun 1969 1 3/09/1994 Yürekli-Şemdinli �
::;
463 J. Er Harun Örgen İsmail Manisa 1973 13/09/1994 Kırmızıkayalar-Şemdinli
4G4 J. Er Sami Sarı Aliosman Kütahya 1974 13/09/1994 Kırmızıkayalar-Şemdinli
465 J. Er Hasan Çelik Musta[a_ _ Çankı_l"1__ 1974 ----1QL.09/1994 Aslankal'_am-Çııkurca
�ı;;
"
4GG J. Onb. Abdülkadir Tuğ Fikret Yozgat 1970 20/09/1994 Aslankapanı-Çukurca
"'
�
"'
S. No. Riitbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri "'
"'
Ve Sicili Tarihi Tarihi
c::
467 J. Atğın. Salim İzleyen A.Hiisnii İzmir 1969 27/09/1994 İsimsiztepe-Çukurca :z
(235/538867) �
c
468 I· Er Ramazan Avcı Halil K. Ma� 1973 27/09/1994 İsimsizteee �
:z
469 l· Er Adem Tamrak Zekeri� Erzurum 1973 27/09/1994 İsimsizıe�
470 ]. Astsb. Çvş. Hakan Gökçe Musa Konya 1973 03/10/1994 Atak Op.-Kuzey Irak 5
(1992/490) g
471 [. Uz. Onb. Taıfun Özaksor :ahir NiŞde 1971 03/10/1994 Atak o2. z
c
472 [. Uz. Onb. Durali Dönmez Omer Faruk Anial� 1969 03/10/1994 Atak Oe. >
473 I· Er Raşit Çakır Aliosman Samsun 1974 05/10/1994 Gülkavak-Yüksekova ...(
"'
474 Adem Yılmaz İsmet Kastamonu 1973 12/10/1994 P.Eken-Çukurca �
!· Er t:o
475 [. Er İsa Tahta M.Fettalı K. Maraş 1973 12/10/1994 P.Eken-Çukurca ;
476 Giinsör Çetinka� M.Ali Muğla 1974 12/10/1994 P.Eken-Çukurca JJ>
}. Er
!:;
477 I· Er Ahmet Yazıcı Ali . Rize 1974 12/10/1994 P.Eken-Çukurca ...(
478 Fazlı Kesekler Şakir Çorum 1974 12/10/1994 P.Eken-Çukurca o
I· Er ..
479 !· Er Ali Bar Melunet Kars 1972 12/10/1994 P.Eken-Çukurca
480 I· ç:vş. Ümit AIEak Mustafa Burdur 1974 12/10/1994 P.Eken-Çukurca
. 481 [· Er Sinan Demirbaş Selahattin Bolu 1974 12/10/1994 P.Ekcn-Çukurca
482 P. Onb. Nadir Şimşek AJımet EslW;ehir 1972 17/10/1994 Kato-Hakkari
483 j. Er Murat Morkoç Binali Erzu ru m 1973 24/10/1994 P .Eken-Çukurca
484 [· Er Şcnari lan Salman Ardahan 1974 24/10/1994 P.Eken-Çukurca
485 [· Er Ardın Çelik Hardar Sivas 1973 27/10/1994 Kctina Boğ..Şemdinli
486 [. Er Yusuf Akbaş Ali Elazığ 1973 27/10/1994 Kctina B�..Şemdinli
487 J. Atğm. Fahrettin Özden Halit EslW;ehir 1963 01/11/1994 İncirlik-Bozkaya
(235/538475)
488 ]. Er Sabri Acar Hüseyin Muğla 1974 01/11 /1994 İncirlik-Bozkaya
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarihi Tarihi
4B9 J. Er Hüseyin Birimen Hüseyin Adana 1973 03/11/1994 Alan-Şemdinli
490 J. Er Coşkun Köçek Mehmet Giresun 1974. 15/1 1 /1994 P.Eken-Çukurca
491 j._k__ YusufCeran İbrahim Konya 1974 24/1 1/1994 Hakantepe-Çukurca
492 ]._Er Musa Dinç Hızır Konya 1974 24/11/1994 Hakantepe-Çukurca
493 ]._§- Seyit Erdoğan___ _Tevfik_ _ . Kon�-- 1974 24fll/19!1!_ Hakantepe-Çukurca
494 ]._Ik__ . Nihat Turfan ___Fuat ___ _Çoruııı__ 1974__24/1 109!1!_ Halıanıepe-Çukurca
495 J. Er Selahatıin Koç Osman KütafıE 1974 24/11/19!1!_ Hakantepe-Çukurca
496 P. Onb. Bahattin Erdem Yusuf Muş 1973 28/02/1995 Şemdinli-Tb.Üs.Böl.
.497 P. Komd. Er Burhan Köse Rıza Gümüşhane 1974 03/03/1995 4.Tb. Kışlası-Van
498 Mu. Er Hüseyin Çat.al� Gülbey Erzurum 1974 10/03/1995 Hakkari-Derin Köprü
499 Mu. Çvş. Ender Aydın Abdülkerim Adana 1973 10/03/1995 Hakkari-Derin Köprü
500 P. Komd. Onb. Yakup Karakuş Mehmet Aydın 1973 20/03/1995 Kuzey Irak �
501 P. Komd. Er Ahmet Baş Mehmet Kastamonu 1974 21/03/1995 Kuzey Irak �
502 P. Uz. Onb. Ahmet Gürbüz Ali Malatya 1969 25/03/1995 Hakantepe 11.J.Snr.B. !ii
503 Tnk. Kd. Çvş. f:!iı.daiın Öner Rasim Eskiş�hir 1973 07/04/199 2 Kuzey Irak-Meıina :(
,...
504 P. Er Tamer Gülveren Ali Kayseri 1974 07/04/1�5_ Kuzey irak-Meıina '"
cı
505 P. Er Tekin Ulu Rıza Kars 1974 07/04/1995 Kuzey irak-Meıina e
z
506 P. Er Ali Osman Gökdere Mehmet Kırıkkale 1974 07/04/1995 Kuzey iralı-Meıina
.;
507 P. Er Kemal Akça Mehmet Kırşehir 1974 12/04/1995 Basyan Vadisi-Kuzey Iralı -<
508 P. Onb. İsmail İbili Osman Gaziantep 1974 12/04/1995 Basyan Vadisi �"'
509 P. Er Nadir Bekar Musıafa Sivas 1970 12/04/1995 Basyan Vadisi
510 P. Onb. Mehmet Emin Borazan Yalıup Kütahya 1974 12/04/199� Basyan Vadisi
511 P.Uz.Onb. Davut Baydar Bekir Arcvin 1971 12/04/199� Basyan Vadisi
�:;;
..
512 J. Er Dursun Çepni Nuri Artvi11_ 1974 17/04/19� Çobanpınar
...
513 J. Er Ömer Akbulut Mürsel Erzurum 1965 17/04/1995 Çobanpınar O\
.....
....
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri "'
00
Ve Sicili Tarihi Tarihi
514 J. Komd. Er Barış� __ Cevat M� _!974 22/04/1995 Güven Dağı �
515 P. Er Abdülkadir Koç _ Ömer Sivas 1974 06/05/1995 Çukurca Güneyi
516 ]. Tğm. Nadir Ozan Turgut F.lazığ 1967 1 1/05/1995 Aktütün-Şemdinli
�
(237/540689) �
517 J._E:r_ Zafer Kızılıaş Yasin Kars 1974 1 1/05/1995 Aktütün 5
518 .J. Er Necati Özge( Kerim Ardahan 1974 1 1 /05/1995 Aktütün S'
'la
519 J._E:ı:_ Murat Karaboğa Nazmi Mersin 1974 29/05/1995 Durak-Nizar Tepe z
520 J._Qııll.__ _Cihangir Tok __ Kadir__ KClil}"l _!973 29/05/1995 Durak-Nizar Tepe g
521 J.�- _Kerem Beksiz __ İsmail_ Çorum _!973 29/05/19!15 Durak-Nizar Tepe
522 j._E:r__ _Eınin Ünal Durmuş Çorum _!972 _2�/05/1995 Durak-Nizar Tepe �
523 ]. Er Rasim Şevik Kenan Adana 1974 29/05/1995 Durak-Nizar Tepe !:'
,.
""
524 .J. Er Melımet Mungan Ahmet K. Maraş 1974 29/05/1995 Durak-Nizar Tepe '"
"'
525 ]. Er Adem Ateş Halil Tokat 1974 29/05/1995 Durak-Nizar Tepe
52G P. Uz. Onb. Atakan Birı:ül Muzaffer Afyon 1971 05/0G/1995 Alandüz ö<
..
527 Top. Ü tğm. Hasan Şahan Veysel Kayseri 1970 09/06/1995 Bostanlı Ky.-Yiıksekova
(1991-26)
528 J. Er Rahmi Yılmazer Mehmet Kastamonu 1975 1 1 /06/1995 Güzelkonak.Şemdinli
529 .J.!ı: Muhterem Şengül_ Emin Balıkesir 1975 llf06/1995 Güzelkonak.Şemdinli
530 .J. Komd. Er Murat Doğan H. Dursun Gümüşhane 1974 1Y06/1995 Karacadağ-Yiıksekova
531 is. Çvş. Abdülkadir YiızbaşıoğluMürsel Artvin 1964 13/06/1995 Karacadağ
532 P. Komd. Er Alyşar Sıkar Mahmut Hatay 1974 13/06/1995 Karacadağ
533 P. Komd. Onb. Ercan Pın ar Mustafa Sivas 1974 13/06/1995 Karacadağ
534 J. Kd. Çvş. Ekrem Kayar · Hüseyin Konya 1970 16/06/1995 Ortaklar]. Krk.
535 J Astsb. Çvş. Vedat Özayar Edip Yozgat 1972 16/06/1995 Ortaklar]. Krk.
(1992/417)
S. No. Rüıbe Adı Soyadı Baba Adı Memleketi Doğum Şehadet Şehadet Yeri
Ve Sicili Tarilıi Tarihi
536 j._E_r__ Hasan Çelik ___ Ali ___ Afyoıı_ _ 1974 16/06/1995 Ortaklar]. Krk.
537 j._E:ı:__ Ali Çelik Osmaıı___ İstan[)ul_ 1971 16/06/1995 Ortaklar]. Krk.
538 j._ı;:ı:___ Mehmet Demir___ Musuıfa__ Çankın _ 1971 16/06/1995 Ortaklar]. Krk.
539 J. Er Mehmet Çadırcı Osman__ İzmir 1974 16/06/1995 Ortaklar J. Krk.
__
540 ]. Er Halil Tallı Teğmu r _ Hakkari 1974 16/06/ 1995 Ortaklar]. Krk.
_
541 J.J'r_ İlimdar Atasoy___ Servc_L__ ErLUrum 1974 _!G/06/1995 OrtaklarJ. Krk.
542 İrfan Ünccli ___ _ Recep __ Ordu_ 1974 1 6/06/1995 OrtaklarJ. Krk.
j._E:r_
543 J.J'r_ Sadık Şişman İlhan_ İstanbul 1974 16/06/19% Ortaklar]. Krk.
__
544 j._l-_r Ali Akyol Must�fa __ Denizli 1974 lfı/06/19% OrtaklarJ. Krk.
545 j._E:r_ �gln Çil Relik_ Hatay_ _ 1975 16/06/1995 OrtaklarJ. Krk.
__
546 J. Onb. Ali Suyabaımaz__ _ Mehme_ t_ Manisa 1969 16/06/1995 OrtaklarJ. Krk.
547 J. Er Arif Meydan Yusuf Kocaeli 1972 16/06/1995 Ortaklar J. Krk. �
548 ]. Er Mehmet Ôztürk Faik Konya _ 1971 16/06/ 1995 OrtaklarJ. Krk. i('
....
549 !'. Er Güner Soydan Abdurr•lıınanMuş 1972 20/06/1995 Çatalca-Şemdinli
!:)
550 P. Komd. Çvş. Umul Üıılüıürk S.Nazif Karaman 1971 21 /06/1995 Pirinçcken-Çukurca =<
....
551 P. Komd. Çvş. Durmuş Yıldız Recep Bolu 1971 2 1/06/1995 Piriııçcken-Çukurca "'
Ç)
552 P. Komd. Çvş. Yakup Yıldırım Osman Sivas 1971 21 /06/1995 Pirinçcken-Çukurca c
:z
553 !'. Komd. Er Ercan Eker Salih Bolu 1971 21/06/1995 Pirinçckcıı-Çukurca
�.
554 P. Konul. Çvş. Alımcı Durgun Ali Bilecik 1971 2 1 /06/1995 Pirinçckcıı-Çukurca -<
c
555 P. Koıııd. Onb. Bülenı Ay[en K.Yaşar Konya 1974 2 l /06/1995 Pirinçckcn-Çukurca ı:;
556 J. Er Kamil Keleşoğl_
ıı___ Relik___Kayscri 1970 21 /06/1995 Pirinçeken-Çukurca "'
s;
557 J. Er Sadık Sağmç Mıısıafa Dcıüzli H >71 2 1 /06/I995 Pirinçckcıı-Çukım:a "'
z
558 J. Er . �e�e�ıt Kuşoğlu Sami K. Maraş 1974 21 /06/1995 Pirinçckeıı-Çukurca ....
"'
"'
559 J. Er Adnan Sfınicü İIJr.dıim Adana 1968 2 1/06/1995 Pirinçekcıı-Çukurca
....
560 J. Er Yılmaz Düzgörcn Süleyman Yo1.gat 1974 21 /06/1995 Pirinçekeıı-Çukurca :;';:
w
S. No. Rütbe Adı Soyadı Baba Adı Memleke ti Doğum Şehadet Şehadet Yeri "
o
Ve Sicili Tarihi Tarihi
561 P. Er Şenol Özkan Cafer Gümüşhane 1975 28/06/1995 Er<lcmli Kö� �
c:
562 !· Er M uraL Demir İsmail İstanbul 1974 30/0G/1995 K. lrak-Kokazcr Mevkii
d
563 P. Koınd. Çvş. Ardın Aıılıarlı Alwıet Edime 1971 03/07/1995 Hisardağı s:
z
564 P. Er İsmet Zadsan Hasan Ağ!ı 1974 04/07/1995 Şemdinli-Ka�lar
>
565 P . Er Metin Kap Hamit Adana 1973 04/07/1995 Şemdinli "'