You are on page 1of 10

Türkiye’de Meşrutiyet Dönemleri

Meşrutiyet, yönetimde tek otorite olan Padişah’ın tek karar organı


olduğu bir sistemde halka da söz hakkı veren yenilikçi yapıyı temsil
etmektedir. Halka söz hakkı veren bu yapı da Meclis-i Ayan’ın üyelerini
padişah seçerken Meclis-i Mebusan’ın üyelerini ise halk seçmektedir.

Padişahın boyunduruğu altında olan bir meclisten çıkan Islahat


ve Tanzimat Fermanları asla halkın onayını ve kabulünü alamazdı. Kaldı
ki beklenende tam böyle olmuştu. Yapılan tüm çalışmalara rağmen
mutlakıyetçi yapı değiştirilmediği için bütün çabalara rağmen devlet
kan kaybetmeye devam ediyordu.

I.Meşrutiyet Dönemi
Tanzimat Fermanından sonra Osmanlı Devleti dönemin Batı
felsefesini iyice özümseyerek yenilikçi fikirlere yönelmiştir.
Kendilerini “Genç Osmanlılar (Jön Türkler)” olarak adlandıran ve
önderliğini Mithat Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın yaptığı grup
halkında yönetimde söz hakkı olduğu bir yapı için harekete
geçmişlerdir. Bu teklif ilke olarak Sultan Abdülaziz’e sunulmuştur.
Fakat Sultan bu olaya sıcak bakmayınca Balkan Bunalımı ile ekarte
edilerek tahttan indirildi ve yerine V. Murat tahta çıkarıldı. Sulta n
Murat sağlık sorunları nedeniyle tahttan indirilince yerine
Meşrutiyet sözü ve Mithat Paşaya sadrazamlık makamı vaad
eden II. Abdülhamit tahta çıkarılmıştır. Genç Osmanlılar adındaki
aydınlar Osmanlının çöküşten kurtulması için yenilikçi fikirleri biran
önce hayata geçirmesinin hayati önem taşıdığın bilincindedirler.
Sultan Abdülhamit Türk tarihinin ilk anayasası özelliğini taşıyan
1876 Kanun-i Esasi ve I. Meşrutiyet’i ilan etmiştir.

Kanun-i Esasi şekil olarak halka özgürlük sunarken egemenlik kayıtsız


şartsız Osmanlı ailesindir ifadesi eklenmiştir. Halk yönetime katılırken
parti kurma ve toplantı kurma haklarından men edilmiştir. Hükümet
padişaha karşı sorumlu tutulmuş ve meclisi açma-kapama yetkisi
padişaha verilmiştir. Böylece meclis Anayasal değişiklik yaparken dahi
Monarşik yapıyı kanunla koruma altına alma hatasına düşmüştü

Tanzimat Fermanı’nın Koca Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunuşu.
Meşrutiyet’in ilanı ve Osmanlı tarihinin
ilkleri…
• Osmanlı vatandaşları Meşrutiyetin ilanı ile ilk defa seçme-seçilme
hakkı kazanmışlardır.

• Meşrutiyetin ilanı ile birlikte halk, padişahın yanında yönetime


ortak olmuştur.

• Osmanlı’da Mutlakıyetçi yapı sona ererek Meşrutiyetçi yönetim


dönemi başlamıştır.

• Hem Osmanlı hem de Türk tarihinin ilk anayasası olan Kanun-i


Esasi (1876) ilan edilmiştir.

• Daha önce padişahın tek söz sahibi olduğu Mecliste halkı temsil
eden Meclis-i Mebusan üyeleri söz sahibi olmuşlardır.

I.Meşrutiyet dönemi ağır toprak kayıpların ve ekonomide yaşanan ağır


zorlukların yaşandığı zorlu bir süreç olmuştur. Bu süreç beraberinde
muhalif hareketleri körüklemiş ve İttihat Terakki Cemiyeti'nin
güçlenmesiyle şekillenmiştir.
İttihatçılar ülke idaresinin Padişahların beceri ve yetenekleriyle değil
halkın belirleyeceği vekillerden oluşacak bir meclis ile yürütülmesinden
yanaydı. Abdülhamit ise giderek artan baskılar nedeniyle feshettiği
meclisi yeniden kurmak mecburiyetinde kaldı. Bu atmosferde yeniden
kurulacak meclis ile ilan edilen 2. Meşrutiyet 23 Temmuz 1908'de
hayata geçirildi.

2. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte 23 Temmuz 1908'de ilk


seçimler yapıldı. Vilayet ve Sancaklar üzerinden yapılan seçimlerde
muhtelif fırkalar adaylar çıkartarak seçime katıldılar. Bu fırkalar; İttihat
ve Terakki, Ahrar Fırkası, Rum, Bulgar ve Ermeni fırkaları
olmuştur.Nihayetinde seçim sonuçları ezici çoğunlukla İttihatçıların
lehine sonuçlandı.

Ancak ilerleyen yıllarda mebuslar İttihaçılardan ayrılacak, İttihat ve


Terakki Fırkası zaman içerisinde meclisteki çoğunluğunu
kaybedecektir.
2. Meşrutiyet'in ilk meclisi 17 Aralık 1908'de büyük törenlerle
açıldı. Meclis ezici çoğunlukla İttihatçıların idaresindeydi. Ancak
kurulan hükümetler İttihatçıların kontrolünde değildi. Diğer taraftan
İttihatçılar'a karşı da bir muhalif cephe oluşmuştu. Bu cephe 31
Mart Vakasıyla (13 Nisan 1909) kendisini göstermişti. İttihatçıları
iktidardan uzaklaştırmak isteyen bu isyan hareketi meclisi
basarak Hüseyin Hilmi Paşa hükümetini yıktılar. İttihatçıların
Makedonya'dan getirttiği kuvvetlerle müdahalesi ile isyan bastırıldı. Bu
hareket İttihatçılara karşı yürütülen bir hareket olmuştu
ama başarısızlığa uğraması İttihatçıların elini güçlendirdi. 2.
Abdülhamit'i tahttan indirip yerine 5. Mehmet'i (Sultan Reşat) tahta
geçirdiler. Sonrasında 21 Ağustos 1909'da Kanun-i Esasi'de yapılan
değişiklikle İttihatçılar pek çok siyasi hedeflerine de ulaşmış oldular.

31 Mart Sonrası yeniden şekillenen meclis İttihatçıların dışında Ahali


Fırkası, Mutedil Hurriyet Perveran Fırkası, Rum,
Ermeni ve Arnavut gruplarından oluşuyordu. Bu gruplar 21 Kasım
1911'de birleşerek Hurriyet ve İtilaf Fırkası adını aldılar. 11 Aralık
seçimlerinde Rum ve Ermeni kitlelerin de desteğini alarak bir oy
farkla kazanan Muhalif Cephe, İttihatçılar için tehdit oluşturunca
İttihatçı gruplar Sadrazam Halim Paşa'nın desteğiyle meclisin
feshedilmesini sağlamış ve 1912'de erken seçime gidilmiştir.

Yeni meclisin kurulması ancak 1914'de mümkün olabildi. Seçimler


sonrası yeni meclis 14 Mayıs 1914'de açıldı. Balkan savaşlarının patlak
vermesiyle Gazi Ahmet Muhtar Paşa, görevini Kamil Paşa'ya
devretti. 1914 seçimlerine İttihatçılar tek başına girmiştir. Dolayısıyla
tüm mebuslar İttihatçılardan oluşmaktadır. Diğer taraftan başlamış
olan 1. Dünya Savaşı tüm dengeleri değiştirecektir. Siyasi çekişmeler
sona ermişse de Osmanlı Devleti'nin yıkılışına giden süreç başlamıştır.
DIŞ POLİTİKA

Osmanlı, iç meseleleriyle uğraşırdan batıda dengeler değişmekteydi.


Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek'i ilhak etmiş, Bulgaristan tam
bağımsızlığını ilan etmiş, Yunanistan Girit'i ilhaka teşebbüs etmişti.
Osmanlı, Girit'in ilhakı hariç Bosna-Hersek'in ilhakını ve Bulgaristan'ın
bağımsızlığını kabul etmek durumunda kalmıştır.

Osmanlı Devleti, zaten kaybetmiş olduğu toprakları yeniden kazanmak


için bir girişimde bulunmamış, savaşmayı göze alamamıştı. Bunun
üzerine İtalya da Trablusgarp'ı hedef aldı. Mısır İngilizlerin, Tunus
Fransızların kontrolü altındaydı. Trablusgarp ile bir kara bağlantısı
olmadığı gibi deniz üzerinden ulaşımda İtalya
tarafından engelleniyordu. Buna rağmen Mustafa Kemal ve Kuşbuşarı
Eşref gibi pek çok isim Trablusgarptaki direnişe öncülük ediyor,
tasavvufi bir hareket olan Sunusi'ler İtalyanlara karşı fevkalade bir
direniş sergiliyorlardı. İtalya tüm çabalarına rağmen Trablusgarp'ta
kontrolü ele alamadı. Ancak patlak veren 1. Balkan Savaşı tüm
dengeleri değiştirdi. 15 Ekim 1912'de imzalanan Uşi Antlaşması ile
Trablusgarp İtalya'ya bırakıldı.

Mustafa Kemal Atatürk Trablusgarp-1911


Balkan Savaşları

Trablusgarp savaşında yorgun düşen Osmanlı Devleti, Balkanlarda ki


hakimiyetini koruyabilecek durumda değildi. Bu durumdan istifade
etmek isteyen Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ ittifak
kurarak Osmanlı’ya karşı harekete geçti. İlk saldırı 1912’de Karadağ
Krallığından geldi. Balkan kuvvetleri karşısında muvaffak olamayan
Osmanlı Çatalca’ya kadar çekilmek durumunda kaldı. Bu durumdan
istifade eden Sırbistan ve Karadağ Makedonya’yı işgal ettiler.
Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti ve Yunanistan Gökçeada ve
Bozcaada dışındaki ege adalarını işgal etti.

XX. yüzyılda Balkan Savaşları öncesi Osmanlı Devleti


Balkan Savaşlarının neticesinde Ege'de ki Osmanlı hakimiyeti sona
erdiği gibi Midye-Enez hattının batısı tümüyle kaybedildi.
Ancak Osmanlı aleyhine hareket eden ülkeler bu kez kendi aralarında
anlaşmazlığa düştüler. Bu mücadeleden en karlı çıkan Bulgarlar
olmuştu. Diğer devletler bu durumdan hoşnut değillerdi. Yunanistan,
Karadağ, Sırbistan ve 1. Balkan Savaşına katılmayan
Romanya birleşerek Bulgaristan'a karşı savaş açtılar. Cepleren daha
sonra yeniden şekillendi ve Bulgaristan Romanya ile, Yunanistan ise
Sırbistan ile savaştılar. Bu kez savaşlardan karlı çıkan Osmanlı
olmuştur. Edirne ve Kırklareli geri alınmıştır.

II. Balkan Savaşı sonrasında Balkanlar


Kaynaklar

1)- http://www.tarihin.com/19yy-islahatlari/mesrutiyet-donemi/477-
1mesrutiyet-donemi-ve-mesrutiyetin-ilani.html

2)- http://www.sorubak.com/blog/i-mesrutiyet-konu-ozeti.html

3)http://www.tarihebakis.com/genelt.asp?id=136&ad=I.%20VE%20II.
%20ME%DERUT%DDYET%20D%D6NEM%DD

4)- http://www.dunyabulteni.net/haber/189360/birinci-mesrutiyet-
neden-alelacele-ilan-edildi

5)-https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/i-mesrutiyet-
1390#panel3

6)-https://www.turktarihim.com/2_mesrutiyet_donemi.html

7)- http://www.zindekuvvet.com/1876-kanun-i-esasi-turkiye-
hukumet-i-mesruta-sirasina-dahil-olmustur/

8)- https://www.inkilaptarihi.gen.tr/2-balkan-savasi-ve-sonrasi/

You might also like