Professional Documents
Culture Documents
krmz
krmz
krmz
Gördüğüne
b Asla
inanma
krmz
YAZAR HAKKINDA
Aslen Toskanalı olan Mario Mazzanti Milano'da dünyaya
geldi. Tıp fakültesini bitirdi. Sinema, edebiyat, opera ve sat
rançla ilgilenen yazar, ailesi ve onun parçası yüz kilodan fazla
ingiliz mastiff cinsi köpeği Homer ile birlikte Bergamo bölge
sinde yaşamaktadır.
krmz
Mario Mazzanti
-6-
krmz
-7-
krmz
Mario Mazzanti
- 8-
krmz
-9-
krmz
Mario Mazzanti
-10-
krmz
Trevis kısa bir sürede üçüncü defa saatine baktı. Geç olu
yordu, neredeyse yarım saattir Profesör Meriurgo'yu görmek
için bekliyordu. Oysa kendisine, gülümseyerek bekleme oda
sına kadar eşlik eden sekreter, "Sadece birkaç dakika... Ben de
şimdi geldim ve Profesör danışanını çoktan kabul etmişti, çok
fazla vakit alacağını sanmıyorum" demişti.
Trevis terliyordu. Sıcaklık, dışarıdaki zorlu kış havası göz
önünde bulundurulunca önce güzel gelmişti ama gittikçe
daha da artıyor gibiydi. Sıkıntıyla yerinden kalkıp koridordan
kafasını uzattı ve muayenehanenin kapısına pes etmiş bir ba
kış attı.
"Bir danışan gibi randevu almalıydım" diye düşündü.
Profesör Meriurgo şehirdeki psikanalistlerin dekanıydı.
Çok derin ve ironik düşünceleri vardı, genellikle aşırı derecede
- ıı -
krmz
Mario Mazzanti
-12-
krmz
-13-
krmz
Mario Mazzanti
-14-
krmz
-15-
krmz
Mario Mazzanti
-16- *
krmz
-17-
krmz
Mario Mazzanti
- 18-
krmz
Mario Mazzanti
Mario Mazzanti
-22-
krmz
dört millet daha aynı sembolü kullandı: Taş. Acaba bu, tanrıla-
rıyla bir iletişim ya da birliktelik anlamını mı taşıyordu? Dol
menleri, Stonehenge* ve Ayers Rock'u** düşün... Semboller ve
rüyalar, ne muhteşem bir bağ... Bu arada lafı geçmişken sana
bir rüya dinletmem gerek, yeni kayıt ettim, müthiş bir şey!"
Trevis ona tatlılıkla karşı geldi:
"Aslında ben öğrencilerime vermen gereken dersle ilgili ko
nuşmaya gelmiştim..."
"Acelen yoktur herhalde?!"
"Doğrusu..."
Meriurgo, "İyi, iyi, çok güzel" diyerek neredeyse kayıt ciha
zının üstüne abandı. "O zaman yeterince zamanımız var de
mektir. Rahatına bak ve dinle."
-23-
krmz
Ertesi Gün
-24-
krmz
-25-
krmz
Mario Mazzanti
-26-
krmz
-27-
krmz
Mario Mazzanti
-28-
krmz
-29-
krmz
Mario Mazzanti
-30-
»
krmz
-31 -
krmz
Mario Mazzanti
-32-
krmz
-33-
krmz
-34-
krmz
-35-
krmz
Mario Mazzanti
Mario Mazzanti
-41 -
krmz
Mario Mazzanti
-42-
krmz
-43-
krmz
Mario Mazzanti
-44-
krmz
-45-
krmz
Mario Mazzanti
-46-
krmz
Aksama Doğru..
H ayal için zor bir gün olmuştu. Bir gece önceki uykusuz
luk etkisini göstermişti ve hepsinden öte, işteki günü
normalden çok daha yoğun geçmişti.
Gece, kısa aralıklarla daldığı huzursuz uyuklamalar dışında
gözünü kırpmamıştı. Ve o huzursuz his bütün gün peşini bı
rakmamıştı. Tıpkı içinde büyüyen rahatsız edici bir şey gibiy
di; nefes alıp vermek gibi genişleyip daralarak belirli aralıklarla
ortaya çıkıyor sonra uzaklaşıyordu.
Ortaya çıkmak için savaş veren bu şey neydi?
Bir form kazanmaya değecek kadar önemli bir gölge miydi bu?
Yoksa en basit şekliyle zaten oldukça geniş olan koleksiyo
nuna eklenecek yeni bir belirtiden mi ibaretti? İyi bir uyku
ilacıyla evcilleştirilebilecek bir beyin dalgası olabilir miydi?
Hayalci kendini yorgun hissediyordu; tüm hayatı boyunca
boş bir iyileşme ümidine asılı kalarak yaşamaktan ve bekle-
-47-
krmz
Mario Mazzanti
-48-
krmz
Mario Mazzanti
-50-
krmz
-51 -
krmz
Mario Mazzanti
-52-
krmz
-53-
krmz
-54-
krmz
krmz
krmz
-57-
krmz
Mario Ma azan t i
-58-
krmz
-59-
krmz
Mario Mazzanti
-60-
krmz
orada hiç bulunmamıştı. Küçük ama sıcak bir evdi, tam bir gi
rişi olmayan sokak kapısından hemen salona girilen evlerden
di. Büyük pencereler oldukça yoğun ışık sağlıyordu, içerisinin
havası temizdi, Trevis bunu hemen fark edip derin derin nefes
almaya başladı.
Kanepeye oturdular ve Denişe ancak o zaman konuşmaya
başladı:
"Ben... Ben oraya ona fotokopileri götürmek için gitmiş
tim. Eve hizmetlisiyle aynı anda varmıştım, kadın içeri daha
yeni girmişti... Bir saniye sonra bağırmaya başladı, hiçbir şey
söyleyemiyor, sadece bağırıyordu... Neler olduğunu anlaya-
mıyordum... Sonra kan izlerini gördüm, o kadar çoktu ki her
yerdeydi; yerde, duvarlarda... Ve sonunda Profesör'ün cansız
bedenini gördüm ve ben de bağırmaya başladım. Beyni... Bey
ni kafasından dışarı çıkmıştı." .
Denişe kendini daha fazla engelleyemeyerek ağlama krizine
tutuldu. Trevis onu kolları arasına alarak sakinleştirmeye çalıştı
ama bunu yaparken kendisinin de böyle avutulmaya ihtiyacı
olduğunu biliyordu.
Uzun süre öyle kaldılar.
Trevis oradan ayrılırken Denişe sakinleşmiş gözüküyordu.
"Seni öğleden sonra arayacağım. Bu gece yanında kalacak
biri var mı?" diye sordu asistanına.
Denişe gözlerini kaçırarak cevapladı:
"Evet, elbette. Bir kız arkadaşım gelir..."
-61 -
krmz
Mario Mazzanti
-62-
»
krmz
-63-
krmz
Mario Mazzanti
-64-
krmz
-65-
krmz
Mario Mazzanti
-66-
krmz
-67-
krmz
Mario Mazzanti
-68-
krmz
-69-
krmz
Mario Mazzanti
ama Meriurgo onu üç yıldan fazla bir süre kendi evinde konuk
etmişti; o ve eşi Sara, Trevis'e kendi oğulları gibi davranmış, ona
hiç yaşamadığı bir yuva sıcaklığı sunmuşlardı. Dahası Profesör
ekonomik özgürlük kazanarak akademik kariyerine konsantre
olabilmesi için ona danışmanlık işleri sağlamıştı.
Başta bunların, her ikisinin de Trentolu olmasından kay
naklanan bir köylü dayanışması olduğunu düşünse de son
raları Meriurgo'nun yapısı gereği böyle olduğunu anlamıştı.
Meriurgo nitelikleri olduğuna inandığı herkese hiçbir karşılık
beklemeden yardım ediyordu.
Bu, belki de hayatının en derin ve mutlu dönemi olmuştu.
Yağmur başlamıştı. Araba şehrin gece ışıkları arasında kaya
rak ilerliyordu. Silecekler acının saniyelerini tutuyordu.
Profesör Meriurgo ölmüştü ve hiçbir şey onu geri getire
mezdi. Trevis kendini hayattan kaçışı olmayan, aşınmış bir
kaya gibi ağır hissediyordu. Bir yandan içindeki öfke, denizin
yükselmesi gibi artıyordu. Mantıksızca olsa da gerçeğe isyan
ettiğinin farkındaydı.
Sonunda araba onu enstitünün yakınlarına götürdü. Park
edip bir bara girdi, belki alkol bir şeyleri düzeltmeye yardımcı
olabilirdi.
Saat geç olduğu hâlde gürültülü çok sayıda genç masaları
doldurmuştu. Reggae müzik ve ortamı kaplayan durağan si
gara dumanı sokağa taşıyordu. Trevis, üstüne birçok kişi tara
fından tarihler ve mesajlar kazınmış olan tahta sandalyelerden
birine oturdu. Canlı ve gürültülü ortam kısa sürede acısını bas
tırmaya başladı; içinde, şiddet dolu karanlık bir isyan duygusu
üstünlüğü ele geçirdi.
Profesör D'Avila karşısına oturduğunda üçüncü konyağını
içiyordu. D'Avila enstitünün en kıdemli üyesiydi, emekli ol-
-70-
krmz
-71 -
krmz
-72-
krmz
-73-
krmz
Mario Mazzanti
-74- ,
krmz
nız.
"İstersen severek anlatırım... Kız arkadaşın bu akşam da
sana eşlik edecek mi?"
"Buna gerek yok, en kötüsü geçti."
Denişe lafı kısa keserek Tosi-Ronchi'nin yazısını okumaya
başladı.
-75-
krmz
Mario Mazzanti
Trevis ısrarcıydı.
"Çok yıkılmış bir hâldeydin ve..."
Denişe sertçe araya girdi:
"Profesörü tanıyordum ve ona hayrandım. Bedenini o hâle
gelmiş durumda karşımda bulmak çok korkunçtu ama bu ha
tıranın hayatımı yönetmesine izin vermemeliyim."
Trevis asistanının sert ve gururlu bakışlarını hafif bir huzur
suzlukla destekledi. Ancak birkaç dakika sonra Denişe davra
nışının farkına vardı ve sesine tatlı bir ton katmaya çalışarak
şöyle dedi:
"Benim için kaygılanmanız hoşuma gitti ama anlamalısınız
Profesör, bunların üstesinden tek başıma gelmeliyim. Hayatım
boyunca yaptığım gibi."
Trevis onaylayarak başka bir gazetenin sayfalarına sığındı ve
birden ortaya çıkan bu tuhaf ortamdan kaçabilmek için sayfa
ları dikkatsizce çevirmeye başladı.
Aniden gazetede gördüğü bir fotoğraf kanını dondurdu.
Meriurgo nun evinde rastladığı hastaydı bu.
Hayalci'nin fotoğrafıydı.
-76-
»
krmz
-77-
krmz
Mario Mazzanti
-78-
krmz
-79-
krmz
Mario Mazzanti
-80-
krmz
Kurt oradaydı.
Kiliseyi dolduran kalabalık kadar üzgün ve karmaşık duy
gular içindeydi.
-81 -
krmz
Mario Mazzanti
-82-
krmz
-83-
krmz
Mario Mazzanti
-84-
krmz
"Evet, bunu bir oyun olarak düşün, gel benimle, taşlar bizi 15
numaralı durağa götürüyor."
Tramvayın gelmesi için birkaç dakika beklemek zorunda
kaldılar, hava karardıkça soğuk giderek artmaya başlıyordu.
Yol Tibaldi Bulvarı'yla kesişene kadar Ripamonti Caddesi bo
yunca ilerlediler. Orada inip sabırla 90 numaralı troleybüsü
beklemeye başladılar. Troleybüsteki yolculuk çok daha uzun ve
rahatsız oldu. Araç tıka basa doluydu ve Denişe nefes almakta
zorlanıyordu. Tibaldi Bulvarı boyunca ilerlediler, oradan Li-
guria Bulvarı'na ve artık iyice çılgına dönen trafikten tercihli
yollar sayesinde kurtulup Cassala Caddesi'ne çıktılar. Kanalın
üstündeki köprüden geçip bir süre trafikte sıkışıp kaldıkla
rı Troya Bulvarı'na vardılar, inecekleri Bolivar Meydanı'nın
yakınındaki durağa gelmeleri oldukça uzun sürdü. Denise'in
sabırsızlandığı görülüyordu, sisle karışık soğuk havayı açgöz
lülükle soludu; Trevis'in zihniyse binlerce kilometre uzakta
gibiydi.
Yine otobüs beklemeye başladılar, bu seferki doğrudan şehir
dışına giden 50 numaralı hattı. Inganni Caddesi'nin köşesinde
indiler, küçük bir sokak olan Sant'Anatalone Sokağı'ndan yü
rüyerek geçtiler ve Val Bavona Caddesi'ne ulaştılar. Şehir nere
deyse bitmişti, ekilmemiş ve çorak tarla parçalarının arasında
yitip gitmek üzereydi.
Sağ taraflarında hiç bina kalmamıştı, sadece karanlığın ve
sisin içinde kaybolup giden çok geniş bir yeşil alan vardı. Sol-
daysa iş yeri olarak kullanılan büyük bir bina yükseliyordu,
biraz ilerisinde haziran ayına kadar atıl kalan açık, kamuya açık
bir havuzu vardı. Tam orada yol net bir şekilde sağa kıvrılıyor
ve spor alanları başlıyordu. İş yerleri bomboştu ve tüm bölge
ıssız gözüküyordu. Yolculukları bir saatten uzun sürdü.
-85-
krmz
Mario Mazzanti
Trevis bir şeyler arıyor gibiydi, asfaltın her bir santimini dik
katle inceliyordu. Bazen bir çıkış noktası arıyormuş gibi etrafı
na bakmıyordu. Aniden durdu, ayaklarının altında bir önceki
günün yağmurundan arta kalan soluk tebeşir izleri vardı.
"Geldik mi?" diye sordu Denişe.
Trevis dalgındı.
"Sonunda ulaştık, evet. Bak, tam bu noktada iki gece önce
bir adam, arabanın biri tarafından ezilip öldürüldü. Karanlık
ve sisin içinde şehrin tam diğer ucundan buraya kadar ölmek
için gelmiş."
"Stadera Caddesi'nde mi yaşıyormuş?"
Trevis başıyla onayladı.
"Uzun bir yol katetti... Son zamanlarda bundan daha ruha
ni bir yere ulaşmak için rüyalarında da uzun yollar gidiyordu,
ulaştığı yerde kendisini bekleyen bir yılan buluyordu..."
Trevis, Denise'in sorgulayıcı bakışlarını görmezden gelerek
bir süre daha düşünceli bir şekilde soluk tebeşir izlerini ince
ledi.
"Düşünüyordum... Phi Fenomeni'nin etkisini düşünüyor
dum... Sen bunun ne olduğunu biliyorsun değil mi? Bu etki
yüzünden gerçekte olmayan bir hareketi varmış gibi algılarız:
İllüzyon."
"Işıklı bir ilan panosundaki yazılar gibi mi mesela?" diye
sordu Denişe.
Trevis kısa bir süre durakladıktan sonra konuşmaya devam
etti:
"Bir illüzyon... Çoğu zaman gördüğümüze inandığımız şey
bir illüzyondur; böyle oluyor çünkü birleşerek bir bütünü, al
gıladığımız "şekli" oluşturan parçaların karmaşıklığını basite
-86- ,
krmz
-87-
krmz
Mario Mazzanti
-88-
krmz
Mario Mazzanti
-90-
krmz
-91 -
krmz
Mario Mazzanti
-92-
krmz
-93-
krmz
Mario Mazzanti
-95-
krmz
-96-
krmz
-97-
krmz
Mario Mazzanti
-98-
krmz
-99-
krmz
Mario Mazzanti
- 100-
krmz
- ıoı -
krmz
Mario Mazranti
- 102 -
krmz
- 103-
krmz
Mario Mazzanti
- 104-
krmz
- 105-
krmz
Mario Mazzanti
- 106-
krmz
- 107-
krmz
Mario Mazzanti
- 108-
krmz
- 109-
krmz
Mario Mazzanti
- 110-
krmz
- 111 -
krmz
Mario Mazzanti
-112-
krmz
- 113-
krmz
Mario Mazzanti
-114-
krmz
-115-
krmz
Mario Mazzanti
-116-
krmz
- 117-
krmz
Mario Mazzanti
- 118-
krmz
- 119
krmz
Mario Mazzanti
- 120 - *
krmz
- 121 -
krmz
Mario Mazzanti
- 122 -
krmz
- 123-
krmz
- 124-
krmz
"Profesör..."
Yatak odasından gelen ses, Trevis'i içinde bulunduğu şaşkın
lıktan çıkardı.
Denişe yatakta oturuyordu ve ancak Trevis içeri girdiği anda
örtüyü üstüne çekerek göğsünü kapattı, bunu elinden geldi
ğince geç yapmaya çalışmıştı.
"Giurato'ya hemen gidemeyeceğim" dedi Trevis. "Rüya te
orimi onaylayacak bir tanık yok artık. Giurato bunu dikkate
almaz, çok gerçeküstü duruyor, şu an için çözmesi gereken
daha önemli sorunları var. Ayrıca tehlikeli de olabilir. Savcı
lıktan gizli haberler oldukça kolay dışarıya sızıyor ve katilin
- 125-
krmz
Mario Mazzanti
- 126 -
krmz
12
- 127-
krmz
Mario Mazzanti
- 128-
krmz
- 129-
krmz
Mario Mazzant-i
- 130-
krmz
sor ama her şeyden önce kendi içine bak, gücün kökleri
ni, enerjinin kaynaklarını ara. Kusursuzluğun nedenlerini
ara. Araştır Profesör... Gözüm üstünde olacak... "
Mario Mazzanti
- 132-
krmz
- 133-
krmz
Mario Mazzanti
"Profesör, biraz dinlenip bir şeyler yeseniz daha iyi olmaz mı?"
Trevis hemen toparlandı.
"Sonra hepsi için vaktimiz olacak. Şimdi, elimizde sekiz
olası suçlu var, görüntüde hiçbiri şüpheli değil; içlerinden de
yebileceklerimiz var mı?"
Denişe kalemiyle oynamaya başladı.
"Kayıt listelerini kontrol ettim. Profesör Meriurgo'nun ens
titüyü ziyaret ettiği sabah Profesör Carraro dışındaki herkes
buradaymış."
"Çok rafine bir bayan olduğunu düşünürsek zaten kendisi
en az şüphelenilecek kişiydi."
"Bu durumda geriye yedi kişi kalıyor; Tosi-Ronchi ve profe
sörlerden D'Avila, Deria, Benatti, Merisi, Rebotti ve Pisani."
"Hepsi o sabah enstitüdeymiş, Meriurgo içlerinden herhan
gi birini görmüş olabilir."
Trevis ilham almak istercesine tavana baktı.
"DAvilayı biraz önce konuştuğumuz sebeplerden dolayı
eleyebiliriz, geriye altı kişi kalıyor."
Denişe kaküllerini iterek konuştu:
"Tosi-Ronchi de dışarıda bırakılacak. Kayıtları kontrol
ederken sekreteriyle konuştum ve bana o sabah kimseyle gö
rüşmediğini söyledi."
"Beş isim kaldı: Deria, Benatti, Merisi, Rebotti ve Pisani.
Bunlardan hangisi katil? İştahını bastırmak için geceyi bekle
yen kurt kim?"
- 134-
krmz
-135-
krmz
Mario Mazzanti
-136-
krmz
-137-
krmz
Mario Mazzanti
- 138-
krmz
- 139-
krmz
Mario Mazzanti
- 140-
krmz
- 141 -
krmz
Mario Mazzantd
- 142-
krmz
-143-
krmz
Mario Mazzanti
- 144-
krmz
- 145-
krmz
Mario Mazzanti
- 146-
krmz
- 147-
krmz
Mario Mazzanti
- 148-
krmz
- 149-
krmz
Mario Mazzanti
- 150-
krmz
- 151 -
krmz
Mario Mazzanti
- 152-
krmz
-153-
krmz
Mario Mazzanti
- 154-
krmz
14
- 155-
krmz
Mario Mazzanti
-156-
krmz
- 157-
krmz
Mario Mazzanti
- 158
krmz
- 159-
krmz
Mario Mazzanti
160
krmz
-161 -
krmz
Mario Mazzanti
-162-
krmz
- 163-
krmz
Mario Mazzanti
- 164 -
krmz
Mario Mazzanti
- 166-
krmz
- 167-
krmz
Mario Mazzanti
- 168-
krmz
- 169-
krmz
Mario Mazzanti
- 170-
krmz
- 171 -
krmz
Mario Mazzanti
-172-
krmz
-173-
krmz
Mario Maz7.an.ti
- 174-
krmz
- 175-
krmz
15
- 176-
krmz
- 177-
krmz
Mario Mazzanti
- 178-
krmz
- 179-
krmz
Mario Mazzanti
-180-
»
krmz
- 181 -
krmz
Mario Mazzanti
tutulması zor bir nefesti bu. Kız uyurken yumuşak bir hareket
le dönüp diğer yanının üstüne yatmıştı. Onun da bu kusursuz
luğun parçası olmayı arzuladığına emindi.
Aralarında birkaç santim kalacak şekilde yanına yaklaşmıştı,
sıcaklığını hissedebiliyordu. Ellerini neredeyse onun bacakları
nı, karnını, yüzünü okşayacak kadar yaklaştırmıştı.
Zihninin göz kamaştırıcı bir köşesinden çıkan bıçak elin
de hayat bulmuştu. Keskin demir kızın gırtlağına girerken kız
çığlık atmıştı. Sıcak kan, özgürce dans ederek havada ve elle
rin üstünde dalgalanmaya başlamıştı; bu mükemmel eller kanı
kutsal bir kaba doldurur gibi toplamıştı.
- 182 -
krmz
- 183-
krmz
Mario Mazzanti
akıyordu. Hayır, bugün ölmek için güzel bir gün değildi... Çok
dikkatli olmalıydı.
Denişe taksiye binip şoföre adresi söyledi.
- 184-
krmz
-185-
krmz
Mario Mazzanti
- 186-
krmz
- 187-
krmz
Mario Maznan ti
-188- »
krmz
- 189
krmz
Mario Mazzanti
- 190-
krmz
-191 -
krmz
Mario Mazzanti
- 192-
krmz
- 193-
krmz
Mario Mazzanti
- 194-
krmz
17
-195-
krmz
Mario Mazzanti
- 196-
krmz
- 197-
krmz
Mario Mazzanti
lerdeki suç ortağı olan bir kadını telefonla aramış ama o geceki
planlarından hiç bahsetmemiş. On dakika kadar konuşmuşlar,
kapattıktan sonra arkadaşı soracağı bir şey olduğunu hatırla
yıp tekrar aramış ama telefon meşgulmüş, birkaç dakika son
ra tekrar denediğinde ise telefon çalıyormuş ama cevap veren
yokmuş. Kadının cesedi ertesi sabah, beni bulmak için ırmak
kenarına gelirken arabayla geçtiğiniz denize bakan büyük çam
ormanında bulunmuş. Yarı çıplak ve ağzı tıkalı, elleri başının
üstünde büyük bir çam ağacına bağlanmış. Yoldan oraya kadar
yaklaşık üç yüz metre sürüklenmiş, bilinci yerinde değilmiş. İz
lerden anlaşıldığı kadarıyla katil yetmiş beş kilo ağırlığında ve
ayakkabı numarası kırk üç. Yine sağ eliyle kullandığı bıçak, bu
neredeyse kesin, ilk cinayettekiyle aynı. Ama bu sefer katil biraz
eğlenmek istemiş ve önce elmacık kemiklerinde ve göğüslerinde
derin kesikler açmış. Kadının yüzü ve göğsü yaralardan akan
kanla kaplanmış. Sonra kollarını bileklerine kadar yararak ana
damarların kesileceği şekilde tendonları ve kasları parçalamış.
Her zamanki boyundan tek kesiğe ancak en son sıra gelmiş. Bu
sefer de tecavüz izi yok ve katil yine hiçbir parmak izi ve ipucu
bırakmamaya çok dikkat etmiş. Kurban karşı koymamış, ense
sinden bir darbeyle bayıltılıp sonrasında da ilaçla uyuşturulmuş.
Büyük ihtimalle son ana kadar kendinde değilmiş. Göreceğiniz
üzere bizimkisi çok ihtiyatlı bir katil. Kurbanlar korku içinde
çığlık atmıyor, tecavüze uğramıyor, kendilerine neler olup bit
tiğinin farkında bile olmuyorlar. Diğer taraftan suç mahalli ve
ortadaki sahne tüyler ürpertici. Her yere saçılmış olan kan âdeta
ben buradayım diye bağırıyor. Eğer o zavallı, mosmor ve içi
boşaltılmış bedenler olmasa ortada bir Grand Guignol* temsili
var gibi gelecek insana. Birçok uzman geldi; psikiyatristler, kri
minologlar, suç antropolojisi uzmanları... Bir araya gelip topla-
1897 yılında Paris'te kurulan ve dehşet verici korku şovlarının sahnelendiği bir tiyatro.
- 198-
krmz
- 199 -
krmz
Mario Mazzanti
-201 -
krmz
Mario Mazzanti
-202-
krmz
-203 -
krmz
Mario Mazzanti
-204-
krmz
-205 -
krmz
Mario Mazzanti
-206-
krmz
-207-
krmz
Mario Mazzanti
-208-
krmz
- 209 -
krmz
Mario Mazzanti
-210-
krmz
-211 -
krmz
Mario Mazzanti
-212-
krmz
"Mareşal! Mareşal!"
Telsiz operatörünün sesi normal bir seslenmeden çok çığlığı
andırıyordu. Salvadori beklediği şeyin olmasından endişelene
rek telsiz odasına gitti. Hoparlörden hışırtılar arasında metalik
ve telaşlı bir ses yayılıyordu:
"Dikkat dikkat, tekrarlıyorum, Scarlino bölgesinde devriye
de olan Zebra 4 konuşuyor. Belirgin bir şokta olan ve birkaç da
kika önce Collacchie mevkindeki taraçaya bitişik korulukta iş
lenen bir cinayete tanık olduğunu belirten bir kişiyi durdurduk.
Boynundan ölümcül şekilde yaralanmış bir kadın söz konusu.
Tekrar ediyorum; boynundan ölümcül şekilde yaralanmış. Kişi,
saldırganı şaşırtmak suretiyle kendisini olay yerinde bırakarak
kaçtığını belirtiyor. Olay yeri için acil denetim izni istiyoruz."
Salvadori operatörün elinden mikrofonu kaptı.
-213-
krmz
Mario Mazzanti
-214-
krmz
-215-
krmz
Mario Mazzanti
"ilk grup yirmi beş otuz kilometre arayla kuruldu, ikinci bir
grup kurma olasılığı üstünde çalışıyoruz. Ancak otuz metreden
sonra ana yollardan ayrılan çok sayıda yan yol var ve hepsini
kontrol altında tutmak çok zor. Ama her halükârda eğer arabayla
kaçtıysa çıkışlar tam vaktinde tutuldu, ancak uçarak kaçabilir."
Salvadori kafasından hızlı bir hesap yaptı. On dört daki
kalık avantajı olmasına rağmen yollardan hiçbirinin yüksek
hızda ilerlemeye uygun olmadığı göz önünde bulundurulursa
vampir birkaç dakika içinde bariyer noktalarından birine denk
gelecekti. Ama deniz seviyesinden beş yüz metre yukarıda, çok
dar ve virajlarla dolu bir yolun en tepesindeki Tirli'ye ulaşmak
için biraz daha sabır gerekecekti.
Mareşal Zebra 4'ün mavi sirenlerini görüp yavaşladı.
-216-
krmz
-217-
krmz
Mario Mazzanti
-218-
krmz
-219-
krmz
Mario Mazzanti
-220-
krmz
-221 -
krmz
Mario Mazzanti
-223 -
krmz
Mario Mazzanti
-224-
krmz
-225 -
krmz
Mario Mazzanti
- 226 -
krmz
-227-
krmz
Mario Mazzanti
-228-
krmz
-229-
krmz
Mario Mazzanti
-230-
krmz
-231 -
krmz
Mario Mazzanti
-232-
krmz
Olivadotti gaza basıp rüzgâr gibi hızla bize geldi. Ertesi gün
koruma programı altında başka bir bölgeye taşındı. Sanırım o
j'.ünden sonra bir daha asla araba kullanmadı."
"Vampir miymiş?"
"Olivadotti öyle olduğuna inanıyordu. Biz gerekli araştırma
ları yaptık. Her ne kadar söz konusu araba, biz Bartolini'nin
peşindeyken ekibimizin rastladığı arabayla aynı marka olsa da o
zamanlar böyle bir şey olabileceğine pek de ihtimal verdiğimiz
söylenemez. Kazaya sebep olan kişinin karşı tarafın tazminat ta
lep etmeden çekip gittiğini görmekten mutluluk duyacağı sıra
dan bir trafik kazası olduğuna inanmak daha kolaydı. Kim bilir
belki de hesaplarını Olivadotti'ye emanet edip mağdur olmuş
müşterilerden biriydi; onu bu yönde tehdit eden çok kişi ol
muştu. Ama elbette ki bu son olaylar düşünülecek olursa o dö
nem Olivadotti'nin gerçekten de haklı olma ihtimali varmış."
Mareşal Salvadori uzun süre sessiz kaldı, gözleri ufukta
Montecristo'yu arıyor gibiydi.
"Rüya, ketamin kullanımı, tanıkları öldürme girişimi, Mi
lano plakalı araç... Hiç şüphe yok Profesör; sizin kurdunuzla
benim vampirim aynı kişi!"
-233 -
krmz
Mario Mazzanti
-234-
krmz
-235 -
krmz
Mario Mazzaııti
-236-
krmz
peyi sattı, yeni sahibi de orayı tarım turizmi için bir otel hâline
dönüştürdü."
"Büyük bir yer miydi?"
"Tam tersi; gerçek bir psikiyatri kliniği olduğu bile söyle
nemez. Küçük, özel bir klinikti. Zengin ve depresif hastaların
enerjilerini geri kazandıkları bir yerdi. Doktor Zucchi'nin çok
başarılı olduğu söylenirdi... Lanet olsun!" Salvadori'nin ifadesi
birden değişmişti.
"Ne var Mareşal?"
"O dönem en büyük sorunlarımızdan biri, katilin kurban
larını nasıl seçtiği, onlarla iletişim kurabilmek için hangi or
tamları seçtiğiydi. Size ikinci kurban Federici'nin çok yakın
arkadaşı olan bir kadından bahsetmiştim, hatırladınız mı? Hiç
ayrılmazlardı ve benim de çok iyi tanıdığım biriydi... Tam
olarak hangi dönem olduğunu teyit etmem gerekir ama cina
yetlerin olduğu sene bu kadının annesi uzun bir süredir Villa
Chiarada tedavi görüyordu ve kadın da her gün onu görme
ye gidiyordu; kurbanın, arkadaşına eşlik edip oraya gitmesi ve
orada kurdun ikinci kurbanı olarak seçilmesi hiç de zor bir ola
sılık değil." Salvadori bir süre sözlerine ara verdi, düşünceliydi.
"Bu mümkün..." dedi en sonunda.
"Villa Chiara'nın izini sürmenin iyi olacağını düşünüyo
rum, Mareşal" dedi Trevis.
"Çok güzel, o zaman ben sizin meslektaşlarınızın izini bul
maya çalışacağım, hâlâ doğru yolun bu olduğu düşüncesinde
yim, bu sırada siz de Villa Chiara konusunu araştırın, Profesör."
"Nereden bilgi alabilirim?"
"Doktorun karısı hâlâ hayatta, tam adresini ve telefonunu
rehberden bulabilirsiniz, onu ziyaret edin. ikinci kurbanın ar
kadaşının adı Laura Volpi ve tam şurada yaşıyor..." Salvadori
-237-
krmz
Mario Mazzanti
-238 -
krmz
-239-
krmz
Mario Mazzanti
-240-
krmz
-241 -
krmz
Mario Ma Tizan t i
-242-
krmz
-243 -
krmz
-244-
krmz
-245 -
krmz
Mario Mazzanti
-246-
krmz
-247-
krmz
Mario Mazzanti
-248-
krmz
-249-
krmz
Mario Mazzanti
-250-
krmz
-251 -
krmz
Mario Mazzanti
-252 -
»
krmz
- 253 -
krmz
Mario Mazzanti
-254-
krmz
- 255 -
krmz
Mario Mazzanti
-256-
krmz
-257-
krmz
Mario Mazzanti
-258-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-259-
krmz
Mario Mazzanti
-260-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-261 -
krmz
Mario Mazzanti
-262- »
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-263-
krmz
Mario Mazzanti
-264-
krmz
-265 -
krmz
Mario Mazzanti
-266-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
Mario Mazzanti
-268 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
Mareşal Salvadori bir sigara yapıp bir süre sessiz kaldı. Bu,
kendini ve Trevis'i doğru olanı yapmak için zorlayabileceği son
fırsattı.
"Bundan emin olabilirsiniz" dedi sonunda ve ekledi. "Geç
mişte burada yaptığı kısa ikamet sebebiyle mutlaka birkaç iz
bırakmış olmalı; artık Villa Chiara'da çalıştığını da kesin ola
rak biliyoruz. Eğer bir şey varsa bunu bulacağım ama şunu
düşünün; bu, polisin çok daha kısa bir sürede yapabileceği bir
araştırma şüphesiz... Hâlâ vaktimiz var."
"Ama hiçbir şey bulunamazsa ve kurt, Giurato'nun peşine
düştüğünü fark ederse kaçabilir."
Mareşal Salvadori onayladı.
"Eğer bir şey bulursanız..." dedi Trevis.
"Size hemen haber vereceğim, siz de bana verin, lütfen. İr
tibatımızı sıkı tutmalıyız. Son ve en önemli şey..." Mareşalin
gözleri çelik gibi soğuk ve sertti. "Kim olduğunu öğrendiği
mizde onu almaya ben gideceğim."
Trevis birkaç saniye daha düşündükten sonra cevapladı:
"Anlaştık. Şimdi bana ayakkabılarınızı ödünç vermeniz
gerek, Mareşal" dedi çıplak ayaklarını göstererek. "Milano'ya
böyle dönemem."
-269-
krmz
-270-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-271 -
krmz
Mario Mazzanti
-272-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-273 -
krmz
Mario Mazzanti
- 274 -
krmz
-275-
krmz
Mario Mazzanti
-276-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-277-
krmz
Mario Mazzanti
- 278 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-279-
krmz
Mario Mazzanfci
-280-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-281 -
krmz
Mario Mazzanti
- 282 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-283 -
krmz
Mario Mazzanti
- 284
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 285 -
krmz
Mario Mazzanti
-286- *
krmz
-287-
krmz
Mario Mazzanti
-288-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 289 -
krmz
Mario Mazzanti
- 290
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-291 -
krmz
Mario Mazzanti
-292-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-293-
krmz
Mario Mazzanti
-294-
krmz
- 295 -
krmz
Mario Mazzanti
- 296 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-297-
•
krmz
Mario Mazzanti
-298-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-299-
krmz
Mario Mazzanti
- 300 -
krmz
tından sarıldı.
"Yağmurluydu, sensiz güneş olamazdı ki zaten."
"Görüşmede neler konuşuldu?"
"Algılama ve öğrenme. Oldukça başarılıydım."
Denişe arkasındaki o sıcak sesin yalanlarını dinliyor, onun
göğüslerini sıkıştırarak kendine çeken kollarını, sırtına yaslanan
gergin ve zayıf bedenini hissediyordu. Yeni bir şehvet dalgasına
karşı koymaları zor oldu. Yalan söylemesinin ne önemi vardı...
"Bana, öldürüldüğü gece Meriurgo'yla konuştuğunuzu söy
lemedin."
Denişe adamın irkildiğini hissetti.
"Sen nereden biliyorsun?"
Ses tonuna ilgisizlik katmaya çalışmıştı ama Denişe kendini
zorladığını hemen fark etti.
-301 -
krmz
Mario Mazzanti
-302-
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-303 -
krmz
Mario Mazzanti
-304-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-305-
krmz
Mario Mazzant.i
"Profesör, benim bu olayla bir ilgim yok ama sizin gibi ben
de sonuna kadar gitmek istiyorum, sakın beni dışarıda bırak
mayı düşünmeyin."
"Denişe, eğer kurt tüm bunları senin de bildiğini öğrenirse..."
"Eğer yalnız devam etmek istiyorsanız öyle yapın ama sizi
uyarıyorum, hiçbir yere gitmeye niyetim yok ve araştırmaya
kendi başıma devam edeceğim."
Trevis kızın bakışlarına karşı koyamadı.
"Denişe..."
"Düşünün Profesör, sizin yardıma ihtiyacınız var ve ben
kendimi çok göstermeden size bu yardımı sağlayabilirim, kurt
bunun farkına varmayacak. Ayrıca evinizde kalamadığınıza
göre eğer otele giderseniz Giurato bundan şüphelenecektir,
oysa bende kalırsanız bu çok normal..." Denise'in sesi sevecen
çıkmaya başladı, elleri Trevis'inkilere dokundu. "İki sevgilinin
geceyi birlikte geçirmesinden daha normal ne var? Hatta bu
gece apartmanın ana girişinden gelin ki bunu görsünler."
"Sanırım Giurato bunu zaten biliyor. Bu sabah Tosi-Ronchi
ona döndüğümü haber vermeden önce enstitüye gelmişti bile."
Denişe şaşırmıştı.
"Belki dün sabah iyi saklanamadım ya da belki evin arka
girişini de kontrol ediyorlar..."
"Ya da daha basiti enstitüyü kontrol ediyorlar."
"Her halükârda İngiltere'deki sanat eseri trafiği hikayesiyle
onu birkaç gün oyalayacağımı düşünüyorum. Denişe..." Genç
asistanını yine caydırmaya çalıştı. "Senin güvende olduğunu
bilirsem daha rahat olacağım."
"Benim için konu kapanmıştır, Profesör."
Trevis derin derin soludu.
306
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
- 307
krmz
Mario Mazzanti
-308-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 309 -
krmz
Mario Mazzanti
- 310-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-311 -
krmz
Mario Mazzanti
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-313-
krmz
Mario Mazzanti
-314- *
krmz
-315-
krmz
Mario Mazzanti
-316-
krmz
-317-
krmz
Mario Mazzanti
-318-
krmz
-319-
krmz
Mario Mazzanti
-320-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-321 -
krmz
Mario Mazzanti
-322 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 323 -
krmz
Mario Mazzanti
-324-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-325-
krmz
Ma r i o Ma zzan t i
- 326-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 327
krmz
Mario Mazzanti
- 328-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-329-
krmz
Mario Mazzanti
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
331 -
krmz
Mario Mazzanti
-332-
krmz
-333 -
krmz
Mario Mazzanti
- 334 -
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-335 -
krmz
Mario Mazzanti
-336-
krmz
-337-
krmz
Mario Mazzanti
-338-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
lıip olma şansına sahip biri neden birkaç geceyi sözde bir bayan
eşliğinde dışarıda geçirir ve kanepede uyumak zorunda kalır?"
Giurato sanki kendi kendine konuşur gibiydi, büyük olası
lıkla bir cevap beklentisinde değildi ama yine de Trevis açıkla
ma yapmak için bir şeyler düşünmeye koyuldu.
Onu bu sıkıntıdan gözleri parlayarak içeri dalan sivil polis
lerden biri kurtardı.
"Doktor, gelebilir misiniz? Bir şey bulduk..."
-339-
krmz
Mario Mazzanti
-340 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-341 -
krmz
Mario Mazzanti
- 342-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
"Elbette."
"Ve eğer yanlış anlamadıysam giriş ucu çıkışınkinden dah;
kısa."
"Genellikle öyledir ama boğaz kesiklerinde uç özelliklerinir
tersine döndüğüne tanık oluruz. Boyun kavisli bir yüzeye sa
hiptir, bundan dolayı eğer kesik büyükse girişte bıçak alt deriy
göre daha teğet bir pozisyonda bulunur ve ortaya daha uzun bi
uç çıkar; oysa çıkışta boynun kavisinde dönen bıçak neredeys
dik bir pozisyon alarak çok kısa bir uç oluşturur... Ama bunla
sadece teknik detaylar. Sonuç olarak yaralar, pozisyon, boyut
yön, uygulanan güç ve kullanılan silah bakımından aynı."
"Tesadüf olamaz mı? Sonuçta boyun farklı insanların çeşit!
türde kesikler ortaya çıkaracağı kadar geniş bir alan değil. Söy
lemek istediğim, bu özellikler tüm cinayetleri bir katile yükle
meye yeter mi?"
"Brancati vakası söz konusu olduğunda..."
Giurato araya girip Mantero'nun sözünü sertçe kesti:
"Şimdilik Brancati'yi bir kenara bırakalım. Beni Brighini \
Melzolu transseksüel arasındaki olası benzerlik ilgilendiriyor.
"Eğer sadece kesiğin özelliklerine yönelik incelemelerin ü:
tünde durursak, her ne kadar ihtimali yokmuş gibi gözük; de
tesadüf mümkün olabilir ama durumun genel yapısı bun
devre dışı bırakıyor."
"Devam edin..."
"Kesiğin başlama noktasını ele alalım; şah damarın hizasıı
da boynun oldukça yan tarafında. Düşünülenin aksine kesn
işlemine başlamak için çok sık kullanılan bir bölge değil. G
nellikle katil darbe için boynun orta kısmını tercih eder çünl<
hem bu bölgeye saldırması daha kolaydır hem de ilk kanan
-343 -
krmz
Mario Mazzanti
-344-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-345 -
krmz
Mario Mazzanti
-346-
krmz
- 347 -
krmz
Mario Mazzanti
-348-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-349-
krmz
Mario Mazzanti
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ na nma
Mario Mazzanti
-352 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 353 -
krmz
Mario Mazzanti
- 354 -
krmz
- 355 -
krmz
Mario Mazzanti
-356-
krmz
28
-357 -
krmz
Mario Mazzanti
-358- >
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-359-
krmz
Mario Mazzanti
-360-
1
krmz
-361 -
krmz
Mario Mazzanti
-362-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-363-
krmz
Mario Mazzanti
-364-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 365 -
krmz
Mario Ma azan ti
-366-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-367-
krmz
Mario Mazzanti
-368- »
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-369-
krmz
Mario Mazzanti
-370-
krmz
-371 -
krmz
29
-372-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-373 -
krmz
Mario Mazzant-i
-374- I
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 375 -
krmz
Mario Mazzanti
-376-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 377 -
krmz
Mario Mazzanti
-378-
krmz
30
-379-
krmz
Mario Mazzarıti
-380-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-381 -
krmz
Mario Mazzanti
-382-
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-383 -
krmz
Mario Mazzanti
-384-
krmz
yapısına göre çok büyük olan bir kulak. Zihnindeki bütün ses
ler otobüsün gürültüsüyle boğuluyordu.
Gerçek ellerinin arasından kayıp gidiyormuş gibiydi. Gör
düğü ve dokunduğu her şey, karşılaştığı insanlar ona yakınlaş
tıkları anda gerçekten kopuyor gibiydiler, içindeki siyah delik
her şeyi emiyordu.
Denişe Guastalla Bahçeleri'ne girerken başının dönmeye
başladığını hissetti. Üstünde yürüdüğü yol onu birkaç metre
sonra enstitüye ulaştırmış olacaktı. Enstitünün toprak rengin
deki duvarı birkaç gün öncesine kadar onun için uzun yıllar
süren öğreniminin gurur tacı gibiyken şu an rüzgâra kapılmış
gitmekte olan hayatı için hiçbir önem taşımıyordu.
O an, geçmişteki duygularını tekrar yaşayıp içlerinde kay
bolmak isterdi. O an, tekrar kendisi olabilmek için büyük bir
arzu duydu.
Kendini var olmanın sınırındaymış gibi hissediyordu. Ha
yat tarafında sadece tek bir ayağı vardı ve belki buna hakkı
bile yoktu. Gerçekten canlı değildi, buna layık değildi, sadece
öyleymiş gibi yapıyordu. Belki bu değersizlik duygusunu kat
lanacağı ceza yenebilirdi. Tanrım, geri dönme arzusu ne kadar
da kuvvetliydi...
D'Avila nın yüzü gözlerinin önüne geldi.
Hiçbir temiz tarafı kalmadığını hissediyordu. Ama bir yan
dan da ne kadar ararsa arasın içinde o deliliğe karşı koyacak
gücün bulunmadığı biliyordu. Kabul etmek istemediği ve yok
saymaya çalıştığı bir gerçekle yavaşça tanışmıştı. Tıpkı kendi
sine sunulan anlık bir hazzı ne pahasına olursa olsun almak
isteyen ve önüne çıkan her engeli yok etmeye çalışan bir çocuk
gibiydi. Kaçınılmaz ve vahşi bencilliğini izlemişti. Bunu, elde
edeceği şeyin acı mutluluğun soluk bir imgesinden başka bir
-385 -
krmz
Mario Mazzanti
-386-
krmz
-387-
krmz
Mario Mazzanti
-388-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
Milano merkez tren garı her sabah olduğu gibi insan kay
nıyordu.
Trevis insanların büyük çoğunluğunda donuk, ilgisiz ve ol
dukça mutsuz bakışlar olduğunu fark etmeden edemedi. Aca
ba kendi de dışarıdan böyle mi gözüküyordu? Kalabalığın ara
sında kalın kıyafetleriyle çılgınca koşuşturanlar da vardı, hare
ketsizce bir yere çöküp hiç bitmeyecek bir bekleyiş içindeymiş
gibi görünenler de.
Trevis'in gözleri uzaktan, barda bir masaya oturmuş olan
Mareşal Salvadori'yi seçti. Birden aklına, onunla Follonica'da
denize nazır verandalı kafedeki ilk buluşmaları geldi.
"Dün gece size ulaşmaya çalıştım" dedi Trevis.
"Yoldaydım."
"Bir şey bulabildiniz mi?"
"Hayır. Hiç iz yok. Ya siz, Profesör?"
"Hiç kanıt yok ama topladığım bütün ipuçları Profesör
Deria'yı gösteriyor."
"Artık zaman kalmadı, Profesör" dedi Mareşal Salvadori.
Ve bir gün öncesine ait bir gazete çıkarıp somurtarak Trevis'e
uzattı. "Sizi Giurato'ya götürmeye geldim, benim tanıklığıma
ihtiyacınız olacak."
Trevis yerel haberlerin bulunduğu sayfada kırmızıyla çem
ber içine alınmış kısa haberi okudu:
Korkunç transseksüel cinayeti. Melzo çevresinde hayat kadın
lığı yapan transseksüel Giuseppe Amenta'nın cesedi dün sabah Ri-
volta d'Adda sınırları içindeki bir kavaklıkta bulundu. Kurbanla
cinsel ilişkiye girmediği anlaşılan katilin Amenta'nın bedenine
uzun bir süre işkence ettikten sonra yanındaki keskin bir bıçakla
kurbanın boynunu tek bir darbeyle keserek yaşamına son verdiği
-389
krmz
Mario Mazzanti
-390-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-391 -
krmz
Mario Mazzanti
-392-
krmz
31
- 393
krmz
Mario Mazzanti
- 394 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-395 -
krmz
Mario Mazzanti
-396-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-397 -
krmz
Mario Mazzanti
- 398 - i
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-399-
krmz
Mario Ma zzanti
-400
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-401 -
krmz
Mario Mazzanti
-402
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 403 -
krmz
Mario Mazzanti
"Paltomun cebine."
"Ve işinize yani birliğe gittiğinizde paltonuzu ne yapardınız?"
"Ofisin vestiyerine asardım..."
Salvadori'nin gözleri parladı.
"Trevis de anahtarlarını paltosunun cebine koyuyordu, bunu
iki defa doğrulama imkânım oldu. Evet Mareşal, eğer ben katil
olsaydım, Trevis'in odasına girmek için doğru zamanı bekler,
anahtarları alıp çoğaltırdım. Sonra da orijinal anahtarları bir
saat ya da daha az bir zaman içinde yerine geri koyardım."
"Bu hiç de zor değil..." dedi Salvadori.
"Buradaki tek problem enstitüdeki yokluğunun anlaşılma
ması ve Trevis'in anahtarlarının kaybolduğunu fark etmemesi.
Bunun için kurdun tüm bunları çok kısa bir zamanda hallet
mesi gerekiyordu. Bundan dolayı doğal olarak enstitünün ya
kınlarını araştırdık. O çevrede iki hırdavatçı, bir tane de kasa
ve kilit dükkânı var. Buraları kontrol ettirdim, eğer işler benim
tahmin ettiğim gibi geliştiyse ve biraz şansımız varsa kısa süre
de bir cevap almış olacağız."
Giurato saatine baktı. Dokuzu çeyrek geçiyordu.
-404
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
405-
krmz
Mario Mazzanti
-406-
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
407-
krmz
-408
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
hvet.
"Şu an nerede olabileceğini biliyor musunuz?"
"Bilemem. Belki üniversitededir belki de birkaç günlüğüne
başka bir yere gitmiştir. Bana bir şey söylemedi."
"Bayan Rollato'nun arabasının dışarıda olmadığını gördük,
arabasını genellikle nereye park ettiğini biliyor musunuz?"
"Şuradaki küçük sokakta bir garaj var, oraya koyuyor."
Kadın bir eliyle paspasını sıkıca tutmaya devam ederken di
ğer eliyle küçük bir sokağı işaret etti.
O ana kadar ağzını açmamış olan Salvadori derin bir ses
tonuyla sordu:
"Bayan Simonette birkaç günlüğüne şehir dışında olacağı
zamanlarda sizi bu durumdan haberdar eder mi?"
"Genellikle evet... Böylece iş yapmak için boşu boşuna evi
ne gitmem."
"Bu sefer hiçbir şey söylememiş olması biraz tuhaf değil mi?"
Kapıcı kadın hınzırca gülümsedi.
- 409 -
krmz
Mario Mazzanti
-410-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-411 -
krmz
Mario Mazzanti
-412-
krmz
-413
krmz
Mario Mazzanti
-414
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
olan aşkı ve şefkati hatırlamaya çalıştı. Bazen içinde bir şey canla-
nıyormuş gibi oluyordu ama bu çok zayıf bir alevdi, içinden bir an
için geçip sonra yerini kuru bir boşluk duygusuna bırakıyordu.
Son günlerde neler olmuştu? Denişe hatırlamakta zorluk
çekiyordu.
Meriurgo'nun cesediyle karşılaştığında duyduğu korku ne
kadar derindi? Yanındaki kadının çığlığı ne kadar korkunçtu?
Deria'nın masum olmasını ne kadar da çok arzulamıştı. Her
şeye karşı gelecek, Deria'nın masum görünmesi için ona her
şeyi yaptıracak güçte bir arzuydu bu... Deria'nın suçlu olması
ya da olmaması Denise'in umurunda bile değildi aslında...
Ama en azından bazı şeyleri yapmamış olsaydı. Yalan söyle miş,
aldatmış ve fahişelik yapmıştı... Bir insanı bilerek ölüme
mahkûm etmişti. Adamın hâlâ hayatta olmasının bir önemi
yoktu, bu sadece yanlış bir tahmindi.
Artık Deria'nın masum olduğu ortaya çıktığına göre yaptığı
hataların da hiçbir anlamı kalmıyordu. Artık ona her şey içi boşal
mış ve bir his yaratmaktan aciz geliyordu. Oysa kendini zorlamalı,
hayata ve Deriaya yeniden tutunmak için bir şey bulmalıydı...
Kendine ve inançlarına ihanet ettiğini biliyordu. Tıpkı rü-
yasındaki gibi ait olmadığı bir yere çekilmişti. İnandığı ve ha
yatını üstüne kurduğu değerlerin unutulduğu bir yerdi burası.
Bunu yapmıştı çünkü denizkızı onu büyülemişti; ne pahasına
olursa olsun korunup savunulması gereken şehvetli ve karanlık
bir aşktan büyülenmişti. Bunu, farkına bile varmadan kendi
siyle oynayarak yapmıştı. Ve artık gerçek onunla alay ederek
tepesinde uçarken o boğuluyordu. Bir tarafı akıntıya bir kefen
gibi sarılıp kendini bırakmak isterken diğer tarafı karşı kıyıya
geçebilmek için hâlâ mücadele etmek istiyordu.
-415
krmz
-416
krmz
-417-
krmz
Mario Mazzanti
Üstüne eğilmekte olan iki koca kafa gördü ve telaşlı bir ses
duydu:
"Sinirlerine hâkim olamıyor!"
Sonra koluna bir şey battı ve Trevis birkaç saniyede karan
lığa gömüldü.
-418 -
i
krmz
-419-
krmz
Mario Mazzanti
- 420 -
J
krmz
-421 -
krmz
Mario Mazzanti
-422-
krmz
34
-423
krmz
Mario Mazzanti
-424-
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-425
krmz
Mario Mazzanti
- 426
krmz
-427-
krmz
Mario Mazzanti
-428
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n ma
-429-
krmz
Mario Mazzanti
- 430 ,
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-431
krmz
Mario Mazzanti
-432
krmz
Gö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 433 -
krmz
-434-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
- 435 -
krmz
Mario Mazzanti
-436 -
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
-437-
krmz
Mario Mazzanti
-439
krmz
Mario Mazzanti
-440-
krmz
G ö r d ü ğ ü n e Asla İ n a n m a
Mario Mazzant-i
-442
krmz
-443
krmz
Mario Mazzanti
-444
krmz
-445-
krmz
- Son -
krmz