Professional Documents
Culture Documents
SAYI: 2
iMAR
iN
Vakfiyyeleri - hayır eserleri • hayatı - Padişaha
· vekaleti .. az adlık kağıdı - ahm, sahm hüccetleri·
istanbui
1948
Bu kitabın menfaatini ''Şişli
Camii,,ne bırakıyoruz
~~
'
1
1
••
\ i '"\ \ Ç;ı...
On söz
Sinan Osmanlı İmparatorluğunun altın çağının en büyük mimarıdır.
Yalnız Türk miımar1 tarihimin değil dünya mimari tarihinin ufuklarında
~incirlenen büyük şöhretler arasında Sinan; başı göklerle öpüşen bir şahi
kadır. Diğer mimarlar onun haşmetli varlığı .önünde diz çökmüş tepecikler-
dir.
Bu kadar çok yaşatılan bir adama beğenilen b1rçok abideleri mal etmek
kolaylaşır. Çel:ebimizin elinde ya b;ze kadar gelen 'I'ezkir~t - ül - ebniye,
Tezkiret-ül-Bünyan ve Risale-i Tuhfet-ül-Mi'mariyyelerden başka Sinan
ın eserlerini daha geniş ölçüde içine .alan bir liste vardır veyahut J70 yı1' ya-
şattığı Slnan'a birçok eserleri nisbet etme imkanını bulmuştur. Bizce ikin-
ci şıkkın doğru olması daha kuvvetlidir. Muhakkak olan şudur ki üç asır
evvel de kütüphaneleriımizde Sinan'uı yaptığı eserlerin hakiki sayı1arın ı.
adlarını ve yerlerini gösterıen doğru bir kitap yoktu. Ols.aydı çelebimiz bu-
nu görebilirdi.
l
Sfti'ye nisbet edil:en 'listeleri.11, hepsi yanlıştır .. Talıminin1ize göre Sal:
ı
-6-
1
1
.yazdığı listeleri Sinan'ın ağzından almış değildir: Birçok büyüklerimiz gibi
·sinan'ın da kadri musalla taşında bilinmeye başlamıştır. Sai Sinan öldük-
ten sonra dahi san'atkari bir eserle yaşatmak istemiş, yaptığı kalem tecrü-
belerinden manzum, mensur ve hazan karma «Tezkiret-ül-Bünyamı, ((Tez-
kiret-ül-EbniyeJl ve «Tuhfet-ül-MiınıariyyeJl gibi eserler ortaya çıkmıştır.
Geniş muhit Sinan'ı ve eserlerini daha çok Rumi 1315 yılında İkdam
kütüphanesinin bastığı Sai'nin «Tezkire - ül - büı1yaı1ıı ı ile tanımaya
başlamıştır. Esasen gayrı kafi ve çok yanlış olan Sai'ınin bu kitabı ile 11
Teşrinievvel 1312 tarihli İkdam akzetesinden alınarak mukaddime gibi başı
na geçirilen tamamen indi ve uydurma yazı; hiç bir esaslı tetkike ve tenkide
tabi tutulmadan şarkda ve garpde yarım asırdanberi Sinan ve eserleri :hak·
kmdaki bütün neşriyata kaynak . olmuştur.
Doğulu ve batılı tarihçileı-, bilginler, güzel san'at müntesipleri ve mu-
harrirler bu uydurma mukaddimeden ve yanlış kitaptan aldıklarını Sinan
1n abidelıeri hakkındaki müşahadelerine katarak okuyucularına sunup dur·
muslardır.
i .
Bu nesr,iyatın içinden görgüye dayanan kısımları çıkarılırsa geriye ka-
lan bütün malumat hep o sahte ve uyd-ı'ırma makalenin malıdır.
Bizde yalnız tarihçi Ahmet Refik bey merhum Sinan'ın eserleri ve res-
mi vazifasi hakkında bilinenlere Başbakanlık Arşivindeki Mühimrne def-
terlerinden çıkardığı elli beş kadar hükmü katabilmiştir. Fakat onun kal'e-
mine de matbu <(Tezkiret-ül-Bünyanıı ve mukaddimesi hakim olduğu için
«AHmler ve San'atkarlar)ı , «Türk Mimarlarrn , «Mimar Sinam) gibi kitap-
larında ve çeşitli makalelerinde hep o yanlış ve uydurma malumattan, hic-
ri yılları miladiye 9evirmek gibi küçük tasarruflarla ve evirip çevirmelerle
faydalap.mıştır.
-7-
1
İlim Aleminin, Sinan sev·enlerin. büyük bir ümitle, sabırsı:thkla bekle- ·~
dikleri bu davalı eser aradan 11 yıl geçtiği halde henüz yayınlanmamıştır.
Mümt~z bir kurum tarafından yayınlanacak olan bu büyük eserde; tedarik
ve .temininde pek de ihtisas ve derinleşme istemeyen birçok resimler, tablo-
lar, süsler ve renkler bulunacağı muhakkaktır, tab'tek.niği bakımından da
kusursilz ve mükemmel olacağında hiç şüphe yoktur. Yalnız mazrufun bu
muhteşem zarfa uygun olabileceğinde şüpheımiz vardır. Çünkü bu iddial•
eserin hazırlanmasında vazife alain mütehassılarm iki adaşı; Mimar Koca
Sinan ile Fatih İkinci Sultan Mehmet devrinin atik (Azatlı) Mimar Sinanım
biribirinden ayırd edemediklerini görüyoruz.
·, Neşr geleneğine göre tanıtma ve takdim sayfaları kitapların en kuvvet;.,
li taraflarını aksettiren aynalardır. Eserin Fuat Köprülü ve Aihert Gabriyel
in imzalarını taşıyan bfrıinci formasının üçüncü sahifesine fotoğrafı konan
ve Koca Sfu:ıan'a ait olduğu resim altında belirtilıen vesika Fatih'in Mimar
Sinan'ına aittir.
-8-
hamam, saray, kervansaray, mektep, ımedrese, dar-ül-1"u;rra, 'Jıar-üş-şifa.
imarethane, kütüphane, türbe, dar-üt-tıb, çeşme, sebil, musluk, köpr!i.
sarnıç, mezartaşı, nişantaşı, dikilitaş, kuyubileziği, tabhane, tekke, suyolu,
bend, kale, kule, manastır, ayazma, kilise, havra gibi küçük büyük bütün
eserlerini yerl.erinde gördü1>:. Kitabelerini topladık, fotograflarmı çıkarı.tık
Bunların arşiv, müze ve kütüphanelerimizde ki vesikalarmı,varsa vakfiyele-
rini bulduk. Yıkılan ve yok olanlarının yerlerini teshit ettik. Bu arada Koca
Sinan'ın İstanbulda yaptığı eserlerin doğru bir listesi meydana çıktı.
İstanbul abidel.eri tamamen bilinmedikçe, başka bir ifade ile bizim yaptı
ğimiz gibi bunların hepsi kalburdan geçirilmedikçe Sinan'ın eserlerini V·e yer-
lerimi tesbite, bunların doğru bir listesini yapmağa imkan yoktur.
Bunları yaparken İstanbul kitabeleri, İstanbul cami ve mescidl'eri, İs
tanbul medreseleri, İstanbul türbeleri, İstanbul abid,el'eri ve nihayet Mimar
Sinan'ın İstanbuldaki eserleri (1) ... gibi büyük cildl·er· hazırliadık. İmkföi
bulundukça bunlar neşredilecektir.
Bu kitabımızda mi:mar Koca Sinan'm şimdiye kadar hiç bir yerde neş-·
redilmeyen ve - bir vakfiyesi müstesna - şimdiye kadar hiç bilinmeyen vakfi-
yeleri ile itiknamesini (azadlık vasiyeti), Kanuni sultan Süleyman'ın «ve-
kili mutlakrn sıfatile yaptığı satışların ve kendisinin padişahdan satın al-
dığı bir arsa ile torunundan V·e gelininden a.Idığı bir evin hücccetlerini neş
ııediyoruz.
Başlı b'aşına ve büyük bir iUem olan Slııan neşrettiğimiz vesikalarla ta-
mamen bilinmiş v~ tanınmış olmayacaktır. Müzelerimizdeki, küfüphanP-
-9-
rı,ır
lerimizdeki ve arşiv1erimizde k i
vesi k·alarm tasnif1,eri henüz -bitmiş değildir. ı
Siııan hakkında daha birç-0k vesikalar çıkabilir ve çıkacaktır da,,, Bizden
sonra gelen mesl-ekdaşlarımız bunları bulup yaymladıkça Sinan iLm ve sar:
at alemine hakiki çehresile doğacaktır, Okuyucul'arımız bu kitapda bekle-
doiklerinin hepsini bulamıyacaklardır. Birçok noksanlarımızın ve kusurla-
rımızın bulunduğunu itiraf ederiz. Amma bu bir başlangıçtır. Her başlangıç
gibi de zordur. Bu bakımdan noksanlarmuzın ve kusurlarımızın bağışlan-
masını dileriz. Tevfik Allahdandır. 1 IKanunusani,'1948
- 1{j -
Sinanın .Vakfiyyeleri
·'
• .. •
B ırıncı Vakfiyye
- 13 -
te ve bunlara günde beşer akçe verilmesini şart koşmaktadır.
Eğ·er bunlar kocasız kalırlar veyahut muhtaç bir hale düşerlerse vakfet-
tiği mescidin yanma yaptırıfa.n yedi odadan arta kalan 4 odada ücretsiz otu-
racaklar. Bunlar öldükleri veyahut evlendikleri vakit odalar vakf adına
zabt edilecektir.
-14 -
Kur'an okumak/ şartile mescidinin kayyumma tahsis edHecektir.
2- Bu odalarda oturanların faydalanmaları için aynı arsa üzerine bit
fırın yaptırıfacaktır.
3- Yedi odadan geri ka'ıan dördü ile diğer akarlar kiraya verilecek ve
gelirlerile evvela vakfın senelik mukataaları ödenecek, sonra mescid ve d:-
ğer binalar tamir edilecektir. Artan para da şu şekdde sarfolunacaktır:
A- Günde beş akça imama, üç akça müezzine, iki akça kayyime, iki-
şer akça iki kürsihane verilecek ve iki akça da mabedin hasırı ve kandil
yağı için ayrılacaktır.
B- Ramazan yaza rastlarsa her gece iki akçalık buz alınarak mescidin
önünde sebil olunacak ve buzlu su dağıtana da her sene onbeş akça, suyu
taşıyan ile mescid.in önündeki musluğu tatlı su ile doldurana her gün bire:·
akça verilecektir.
C- l\!IüteveH'iye günde beş, nazıra bir, kat]be, vakfın Istanbuldaki ve
Rumelideki tahsildarlarile değirmenin tahsildarına üçer akça verilecektir.
D- Eğer vakfın mali durumunda genişlik ve imkan hasıl• olursa bu
mescid cami haline ketirilecek ve günde hatibine üç, sala müezzinine, dör.t
devirhanın her birisine, müarrifine v.e noktacısma birer akça verilecek, mi-
naresinin kandili için de her sene on sekiz okiye zeytinyağı alınacak, mabe-
din kandil'J!erini ve diğer ışıklarını yakana da hd: sene elli akça verilecek-
tir.
E- Geri kalan gelirler kızları Ümmi, Hütma ve Hatice .ile nikahlı akrı
sı Gülruha; hayatta oldukları müddetçe günP.e beşer akça verilecektir. bun-
lar kocasız kalırlar veyahut ınühtaç bir hale düşerlerse mescidin yanına
yaptırılan yedi odadaın geri kalan dört odanın birerinde ücretsiz olarak .otu-
racaklardır. E~l'enirl·er veyahut ölürlerse odalar tekrar vakıf adına zabte-
'Clilecektir . Eğer vakfın geliri bu masrafları karşıladıktan sonra artarsa her
1
gün öğle namazından sonra mescitte otuz cüze varıncıya kadar birer cüz
Kur'an okunacaktır. Okuyanlara cüz başına birer akça verilecektir. Eğer
gelir müsait olursa cüz okuyanların vazifeleri birer buçuk akçaya çıkarıla
caktır. Bunlar iyi ve dindar kimseelrden seçi1ecektir.
-15 -
1- Diğer cüz okuya:ı:tlarl'a beraber toplanarak bir camide[l] Idris be-
yin ruhu için bir cüz okuyana günde bir akça verilecektir. ı:dris bey adına
vakfedilen paranın mütevellisine de yılda kırk akça ödenecektir.
2- Kamer hatunun ruhu için yukarıdaki şekilde bir cüz k.uran oku-
yana günde bir akça ve bunun parasının mütevelliliğini yapana da yılda
yirmi akça. veril'eoektir.
4- Merhum Hubyar beyin ruhu için yukarıdaki şekilde bir cüz oku-
yana günde bir akça veriliecekfu.
5- Ayni şekilde Ayni hatunun ruhu için bir cüz Kur'an okuyan da
günde bir akça alacaktır.
Mimar Sinan Hubyar tle Ayni hatunun ruhları için ayrı ayrı para vak-
fetmiştir.· Bunların ruhları için okunacak cüz ücretleri diğer üçü için vak-
fedilen paranın gallesinden ödenecektir.
6- :vakfin marammetçisi (2) için günd:e bir akçe, gelir müsait olursa
bir buçuk akça ve daha iyi olursa iki akça verHecektir.
7- Fazla gelir olursa bununla evkafın diğer masrafları karşılanacaktır.
Vakfiyenin burasındaki((v;e vakıfı mezburun sa-
SINAN'IN EVVELKi
·bıkan yazdırdığı vakfiyelerde ... ıı kaydından Sinarı
VAKFİYELERt
ağamn bu vakfiyenin tarihi olan 971 H. yılından
evvel de vakıflar itesis etti:ği, vakfiye ve yahut vakfiyeler yazdırdığı anlaşıl
maktadır. ((Vakfiyeler» kaydına göre daha .evvel yazdırdığı vakfiyenin 'bir-
den fazla olması lazımdır. Eğer buradaki (dem edatı Sinan ağaya s1yg1 gös-
termiş olmak için eklermıiş ise o va.ki.t bundan evvel yalnız bir vakfiye daha
tanzim ettirdiği anlaşılır. Bu takdirde ifadede bir zaaf vardır. Cümlenin
((sabıkan yazdırdığı vakfiyelerinde)) şekliınde olması lazımdı.
(l) Vakflyevi tescil eden zat burada mescicHn camie tıahYil edildiğini fan
ederek mabede (Cami) demiştir. Bunuıııla beraber m•scid sonradan camie tabvi·
edilmifHr· .. . ·. . · · · ·· . · ·
· · (2) .Vakfiyenin burasında bir k~Ume unutulduğu· a'nlaşılmaktadır.; Rakabe- ,,
lerin tam•rhıe ·; yu:kiarıda para v·akfettiti için bura.da (Ye) . U:nutııl mutt~r. Doj'·
rusu ''merem~atcıya,,·· anlamına ''meramaUye,. olması la:ıııımcbr. . '
- :ıs -
tasnif edilmemistir. Bir gün bu vakfiyenin de meydana çıkacağını zanne-
diyoruz.
Sinan bu vakfiyesile sağ iken kendisin:n tasarrufunda bulunmak, öldük-
ten sonra vakfın gelirleri arasında yer almak üzere bazı milkle1· de vakfe~
miştir. Bunları da vakfiyedeki sıralarına göre aşağıya yazıyoruz,:
- 17 ~ F. 2
tine kavuştuktah sohı·a kendisinin ve evladının mezarları tamire muhtaç
olursa bunlar vakfın gelirinden tamir ve termim edilecektir.
Vakfiyyenin metni
23- arz-ı haliye üzerinde yedi bab oda bina olunup bu mescidin .ima-
mına şol şartla verile ki
24- her sabah namazından sonra bir Sure-i Yasin tilavet eyleye ve
,'ıbiri dahi mescid-i mezburun :müezzinine verile
25- Şol şartla ki yassı namazından sonra bir Sure-i Tebareke okuya
ve birisi mescid-i mezburun kayyimine verile
26- ol dahi her gün bir cüz' tilavet ede ve cami-i cedid-i mezbur bff-
bü.nde olan arz-i haliyede dahi
27- (odalar ve) (2) odalarda sakin olan kimesnelere ekmek için bir
furun bina oluna ve imaıma ve müezzine
28- meşruta olan üç odadan yayri dört oda kalur ve sair akarat
icareye:.
29-;;- verilüp ücretinden evvela her senede lazım olan mukataat veril-
dikten :sonra tamiri rakabata
30- sarfo1una andan baki kalan mahsulden bes akçe imama üç akçe
müezzine iki akçe kayyime ve yevımi iki (3)
31 akçe kürsihanlara ve iki akç.e hasırına ve dühn-ü siracına ve kandil
yağına ve ramazan-ı şerif gecelerinde
32- Raımazan eyyam-ı sayfda vaki' olduğu vakit her gece iki akçPlik
buz alına mescit önünde
33- sebil oluna ve her sene on beş akçe buzl u suyu üleşdirene vireler
1
ve yevmi bir akçe abkeşe ve bir akçe mescit önündeki musluğu tatlı su ile
doldurana verile ve mütevelliye beş akçe ve nazıra
35- cabi olana yevmi iki akçı:: ve eğer vakfa müsaade gelirse zi.krolu-
nan mescid cami' olup
- 20 -
'36- hatibe üç akçe sala müezzinine bir akçe dört devirhanm her birine
bir akçe ve muarrife yevmi bir akçe
38- zeyt, alına ve vakkada ~ı;, (1) her senede elli akçe veri:1e baki
kalan zev§.itten kerimeleri Ümmi ve Hüma -ve Hatice
39- nam hatun:ara ve hal§_ vakıfm menkuhası kıdvet-ül-muhadderat
[>:,( = Gülruh nam hatuna madam ki hayatta olalar
40---,- yevmi beşer c:.kçe verile ve eğer "'.)c = (2) Azibe ve muhtace
olduklannca zikrolunan yedi odanın dördünün her birinde
41- biri bilaücret sakin olalar ve fevt olup veya ere vardıklarında vakf
için zabt oluna
42- ve eğer masarif-i merkume ziyade nesne kalursa otuz cüze varınca
carni-i merkumda öğle namazından
43- sonra yevmi bir'er akçe ile bir cüz tilavet oluna ve eğer vakıf mü-
sait olursa vazifeleri birer buçuk
44- akçe ola eczahanlar salih ve mütedeyyin kimesneler olalar ve her
sene mescid-i :mezburda mevlUtname-i
45-'- şerif cemi' levazımına bin akçe sarfofona ve bunlardan gayri vakıf-ı
mezblir yirmi üç bin
46- Emine hatun ruhu iç:n ve dört bin akçe Kamer hatun ruhu için
ve beş bin akçe İdris
47- Bey ruhu için ki cem'an otuz iki (3) akçe olu:r vakfedüp şart eyledi
ki onu on bir olmak
48- hisabı üzere her senede j')\i~.. ı = istiğlal olunup ve melblağ--ı
mezburun ribhinden yevmi bir akçe merhum
49 - İdris Bey ruhu için cami-i mez;burda sair eczahanlar ile cern' olup.
birer cüz tilavet edene
50- verile ve her sene de kırk akçe İdris Beyin akçesine mütevelli
olana verile ve bir akçe dahi Kamer hatun ruhu için
-21-
51- tarik-i mezkur üzere bir cüz tilavet edene verile ve her sene de
yirmi akçe mütevellisine verile
52- ve yevmi beş akçe beş kimesneye verile bunlar dahi veçh-i meşruh
üzere sair eczahanlar ile
53 cem' olup öğle naımazından sonra her biri mescid-i mezburda Emin~
hatun ruhu için ibirer cüz' ti:l'avet
54- ide ve her sene de üç yüz altmış akçe mütevellisine verile ve
1
57- ve eğer dahi ziyade olursa iki akçe mere.mmata verile ve masa-
rifden baki kalan evkafı
53,_ mezhCıre
sair :masarifi.ne sarfoluna ve vakıf-ı mezbur sabıkan yaz-
durdugu vakfiyelerde
59- tayin olunan masarifi ve şeraiti tebdil ve tağyiri kendi nefsine şart
ettiği sadrı - kitapta tevki-i refi'-i
(1) Burada bu kelime .;..~ · Baad gibi yazılmışsa da •.ı..; • badehu olmaıı
lazımdır.
- 22-
67- mütevellilerinin muhasebeleri görüldükde salif-üz-zikr mütevelli-i
kebir mahzarında hakim-ül-vakt
68- evkaf-ı mezbure mütevellisinin dahi muhasebesini görüp defterle-
rin imza edüp yev:mi
69- bir akçe ki nazaret için tayin olunmuştur. Mutasarrıf ola ve cemi'
mürtezika hasbi nazır olalar
70- ve vakıf-ı mezbfu mahmiye-i ımerkumede Eski İmaret mahalle-
sinde olan. evleri ki İshak Çelebi
71- ve Uncu Ali mi'l'klerile ve Kamer Hatun vakfı ile ve Nakkaş Ba-
haeddin odalarile
72- ve Sancakdar Hayreddin ve Kurd ibn-i Hamza m~lkleril.e ve tarik-i
has ile ve _;ı;...;ı = Ümmihani ve vakıfı
73- mezbur milklerile ve Enserici Osman ve Paşa zade Hacc.e Sultan
milklerile ve vakıf-ı
74- mezbur milkler.ile mahdud vakfedüp şart eyledi ki kendu~'er ha-
yatta oldukca
75- mutasarrıf ola. kendulardan sonra zikrolunan evın .denizden cani-
binde olan ev sofasile
76- mektephane olup hakisi dahi mescid-i mezbur masarifi için ab!'.'
bina olunmak enfa' olursa
77- hedmolunup ·enfa' ak<:tı bina oluna ve eğer ribhi ekser ve (1)
evfer zabt-ı eshel akar bulunursa
78- .isti:bdal oluna ve bun1ardan biri müyesser olmazsa isticar o:ıuna
ve zikroYunan mektebin
79- muallimine dört akçe ve halifesine yevmi üç akçe verile ve eyya-
m-ı şitada 1s.tıla'-i sıbyan
için
80--- on çeki odun alına ve vakıf-ı mezbl'ır havass.ı Kostantiniyye (2).
tevabiinden J:'~:':" .=
Cebeci nam
81- karyede vaki' olup müteaddid evleri ve ahırları ve anıbar:1rarı ve
samanlıkları
82- ve bir değirmeni ve bir kıt'a bahçeyi müştemil olup ımaruf ol-
makla tahdidden gani olan
- 23-
83- ınilklerini ~eıni'-i tevabi ve levahiklerile ve içinde hala mevcut
olan davarları ve alat-i
84- ziraat ve hırasetleri ile ve Gümülcine'de olan müteaddid evleri ve
samanlıkları
85- müştemil olµp sahibine intima ile maruf o!mağın fahdidden gani
olan
86- ımilklerini cemi' -i tevabi' ve· levahikleri içinde , olan koyunları ve
kara sığırları ve su sığır
87- lan ile ve yundları (1) ve su sığırları (2) ile ve alat-ı ziraat ve
h'ırasetlerile vakf
; 88- idüp şöyle şart eyledi ki hayatta oldukça kendi tasarruf eyleyüp
kendilerinden sonra
89- bey' olunup münasip akar iştira o\ma ve kezalik Gümülcine'de
olup tahdidden gani
90- olan deve ahırını dahi vakfedüp şöyle şart eyledi ki uslüb-u sabık
üzere
91- hayatta oldukça tasarruf edüp, badehu bey' olunup münasip akara
sarfoluna
92-. ve vakıf-ı mezbur mabmiye-i İstanbulda Ayasofya mahallesinde
Arslanhcıhe kurbünde vaki' olan
93-: hududu tarik-i am ve Hüseyin ağa Karbs.nsarayına ve merkum
Arslanhaneye ve Arslan
94- haney.e çıkacak nerdubana ınüntehi olup arzının her senede on be§
akçe mukataası olan
95- dükkanın ve odanın binasını vakf ve hapsedüp şöyle şart eyledi
ki zikrolunan dükkan
96- ve oda icareye verilip ücretten yevmi bir buçuk akçe8i mahmiyye-i
mezburede Haffaflar
97- çarşısında vakıf-ı mezbur vaz' ettiği musluğu her günde tatlı su
ile dolduran kiınesneye
98- verile bakisi mescid-i .mezburun masar.ifine sarfoluna ve salif-fü;-
zikr olan cihetlerin
99- tevliyetten gayrisi evladının ve evlad-i ·evladının aslahına ve u1.e-
kasının ve evlad-ı utekasının
100- aslahına verilüp bunlardan taiib var iken ecnebiye verilmeye ve
vakıf-ı mezbur
101- ahirete intikal ·ettikden sonra kendunun ve evladının mezarları
tamire muhtaç olursa
102- vakf-ı mezbur malından tamir ve termiım oluna vakfen sahih2n
24 -
şeriyyen ve şartan sarihan rner'iyyen ve cümk-i
103- akarattan ve nakidden tahliyesi lazım olanı tahliyy.e-i şer'iyye
~:~ ~-~ ~: i i'ctikden sonra Silahi Sinan Bey
104- ibn-i Abdullah'a teslim eyledi ot dahi tes~llüm ve kabzedüp mü-
tevellileri sair evkafda tasarruf
105- ittigü gib~ tasarruf eyledi didikde mukırri mezbur Sinan Bev
bil-muvacehe tasdik
106- ittikden vekil-i mezbur rücua şuru' ve istirdad-ı asl'-ı mal idüp
ve ımütevetliden
107- ecr-i mislinden ziyade aldığı ı'ibhi dava edüp İmamı A'zaın Haz-·
retleri mezhebinde adem-i.
108- lüzum muhakkak olduğuna binaen ve .nukudde vakfiy~t-i mıku:l
eimme-i selase katlarında batıl' olup
109- ve ana mebni olan şurut dahi batıl olduğu için pes m;i: ~·ve1li
dahi teslimden imtina' edüp
110- akardan İmam·eyn mezhebine ve nukuddan İmam-ı Züfer'den
İmam-ı Ensari rivayetine temessük idüp
111- cevab vericek hakim-i mumaileyh akarat-ı mezburenin ana taba·
iyyet ile sair menkuh3.tın sıhhatine
112- ve lüzumuna hükmedüp ve İmam-ı Züfer hadisi üzere nukudun
vakfiyetinin sıhhatine ve mütevellinin
113- hemen vazifeden beraatine hük:metti badehu vekil geru müna-
zaaya şuru' edüp vakfiy.et-i
114- nukuda İmarn-ı Züfer kavli üzere gerçi sıhhat menkul ve mer-
vidir lakin .anın katında sıhhat-i vakfe lüzum H'ı.zım
115- o]'mamağın mücerred hakim anın hadisi üzere hükmeylemesib
nukudun vakfiyetinde lüzum yoktur
116- deyu geri .istirdad-ı asl-ı mal edicek mütevelli cevab verüb fil-
, vaki' İmaln-ı Züfer katında .
117- vakfa lüzum Ji'tzım değildir ve hüküm anın hadisi üzere caridir
lakin sıhha:t-i vakfa hüküm sair eimme
118:_ reyl1erine saridir pes bu takdirce sıhhat-i vakf-ı nukud mücme-ü:ı
aleyh olup mücme-ün-aleyh olduğu
i19- takdirce İmameyn katında sıbhat-i vakfa lüzuım lazımdır lacerem
anların reyleri üzerine lüzum
120 hükmoJ1unmak talep iderin dedikde hakim-i mezbur nukud-·.ı
mez-bürenin vakfiyetinin lüzumun~
121- dahi hükmeyledi pes cümle z:krolunan vakf sahih lazım oldu.
fomen beddelehu badema semiahu el-aye
122- Cera zalike ve hürril'e fi evfül-i ahirir rabiayn 1is.ene ti 971
1
123- <:uhud-ül-hal:
- 25 -
1- Abdurrahıman ibn-i Hamdullah-il-imam
2- Ramazan ibn-i Kasım-il-müezzin
3- Mustafa bey ibn-i Cafer bey il-müt.eferrika
4- Halil: Çelebi ibn-i Dede İlyas
5- Mehmet Çelebi ibn-i Hüseyin Yayabaşı
. 6- Hüseyin bey ibn~i Süleyman-is-sipahi
7- Mehmet ihn-i Abdullah-is-sipahi
8- Bali bey ibn-i Abdullah-il-bevvab
9- Abdull:ah Çelebi ibn-i Receb
·' 10- Mehmed ibn-i Ali
' 11- Mustafa ibn-i Ahmet
12- Derviş Mehmed ibn-i Mehmed
13- Perviz iıbn-i Abdullah ,
14- Muharrir-ül-huruf Ahmet ibn-i Süleyman ve gayrühüm min-el-
haz irin, . ) !
1
1
• 1
~
l
r
s. - 2
s. 5 s. - 4
, Vakfiyenin 58 inci satırından 69 uncu satırına ka-
SİNAN İBRAHİM
dar olan 11 satırlık kısmı Mimar Sinan hakkında
PAŞANIN AZADLI
şimdiye kadar bilinen şeyleri ta kökünden yıkacak
KÖLESİ
ve onun içtimai hüviyetini yeniden tayin edecek bir
mahiyet taşıdığı için fevka:lade mühimdir: Tesçil eden kadinın el yazısı ile
bize kadar gelen vakfiyenin bu satır,larrna göre merhum İbrahim Paşa
Sinan'ın .efendisi ve mutikıclır. Yanl. Sinan onun azatlı kölesidir.
Sinan ağanın vekili bu vakfiye- Sinanı azat ed,eın İbrahim Pıaşıa ev-
yi tescil ettirirken Balat naibine mü- ~afmın ımütevelli-i kebiri ve Simıamın
v·ekkilinin eski vakfiyesini göstermiş- ıdünürü Pervanenin vıa.kf,a ait bir
.. t·-' d kt· hAk· · . d'k· ıdükkanı kir,al,(Jjdığını göste. ren.vesika
t ır. U s un e va • ın a ımının tas ı ı- . . . •1 •
·t
nı aşıyan
b u vakf'ıyıeye .k..ore s·ınan aga (lVEesıhıat ıarşıv:ı 15 No. h BıaıLat
o 0 defterı)
yıhnda ölen Hadım ·İbrahim paşa qa İstanbulda Silivri kapıda cami, çeşme
ve mektepten müteşekkfö bir hayır ve irfan manzumesi fos.is ve vakfetmiştir.
Vakıfın !>u camiinin ve diğer hayır ·eserlerinin İstanbul Türk ve İsı1am eser-
leri müzesinde 968 ,H. 1560 M. tar.ihli 95 sahifelik bir vakfiyesi vardır. Başın
da Kanuni'nin. tuğrasını taşıyan bu vakfiyeyi vaktinin Rumeli Kazıaskeri
Konyalı Hamit Efendi tescil etmiş, Ş.eyhülisl&.'U ,Ebüssuut Efendi de
onaylamıştır.
- 31-
Umum Müdürlüğü arşivinde yeni 581 ve eski «1255 başlarıı defterinin 76
ncı s.ahifesinden 85 nci sahifesine kadar devam ·eden 9 sahifelik Türkce bir
vakfiye suretini bulduk. Her sahifesinde 86 satır ve her satırında ort;lam~
20keLme bulunan bu vakfiye sureti 10 Cumadelahire 1258 yılında vakıf
defterine kayıt ve yürürlükte bulunduğu da ayrıca işaret edilmişıtir. Sureti
vaktiyle İstanbul Kadısı Mevlana Mehmet oğlu Hüseyin çıkarmıştır. Yine
bu vakfiyeden öğr,endiğimize göre asıl vakfiyeyi Mehmet oğlu Ebussuudun
reyile Rumeli Kazıaskeri Muhittini Fenari tescil etmiştir. Vakfiye 937 H.
1530 M. yılında ;tanzim edilmiştir. İbrahim paşa yalnız bu vakfiyesile hayır
-inüesseselerine Selanikte irili ufaklı 39 ev, 40 hücre, 119 dükkan Hortac
,dağında bir buzluk, Kavalada 80, Fener kazasında 900 dükkan,' Drama
0
Zihne ve Ağrıbozun Kızıl hisarında b:rer tekke, Timurhisarda bir çift ha-
mam, F,en~r kazasında bir köy ile ayrıca zamanına göre mühim bir serv-et
o.lan 450,·000 akça vakfetmiştir. İstanbul Başbakanlık arşivinde 251 No. da
kayıtl:ı 953 H. tarihli İl yazıcı defterinin 803 ncü sahifesinden ve Ankara
kuyutlu kadime arşivinde 540 No. da kayıtlı İl yazıcısı defterinin 587 R yap-
rağından öğr,endiğimize göre İbrahi:m paşanın 933 yılı Recebinin sonların
da Ali oğlu Mehmetli Fenari tarafından fanzim edilmiş 'bir vakfiyesi daha
vardır. ,Yine bu defterlerin ayni sahifelerinden İbrahim Paşanın Galatadaki
caımii i<;l.~ yaptığı. vakıfları da öğreniyoruz. Fak.at defter emini bu vakfiyenin
tarihini:»ermemiştir. Bu defterlere göre İbrahim paşanın Niyebolu zaviye:;i
için vakfettiği paranın m:iktan 37884, Galatadaki cami için vakfettiği nak-
din miktarı da zevaidi ile beraber 123,945 f.iloriye baliğ olmuştur.
Paşa Galatadaki cami için ayrıca Yedikulede 14, Gala:tada 39 dükkan
vakfetmiştir ki bunlar da vakfa senede 6,810 akça sağlıyorlardı.
Yurdun bir çok köşelerinde hayır müesseseleri kuran v·e bunların ya-
şaması için de bir çok vakıflar tesis eden İbrahim paşa çok dagınık olan
evkafının idaresi için bir «hütevellii kebinı e ihtiyaç duymuştur. Bunun
- 32
~ıçın937 H. tarihli vakfiyesile evkafına iki mütevelli tayin e1ımiştir; ]3iris
.mütevellii kebir, ötekisi de mütevellii sagirdir.
Kanuninin şehzadeliğindenberi gözdelerinden bulunan, sonra da İmpa
ratorluğun en büyük hükümdarına Sadrazam ve Serasker olan İbr:ahim Paşa
_yüksek mevkii ve serveti bakımından bir çok köleye sahip .olabilirdi ve
sahipti de...
İşte Mimar Sinan bu İbrahim Paşanın kölesi idi. Sonra kendisini azat
·etti. Sinanın bu İbrahim paşanın azathsı olduğunu destekleyen başka delil:
Jer de vardır. Sinan vakfiyesinde kendi evkafına kendisini azat eden efen-
·disi İbrahim Paşan.in ccmütevellii kebirl> inin nazırlığını şart koşuyordu. .
Bab~ Meşihati İslamiye arşivinde bulunan 15 N o. lı Balat· niyabeti def-
terinde bulunan 984 H. T576 M. tarihli bir kiralaıma akdinden öğren,diğ:i:ınfze
.göre Maktu:l İbrahim paşa evkafımn bu tarfüte :müıtevellis1 Abdullah oğlu
Pervanedir. Pervane Galata surunun dışında iskele kapısı yanım.d~ İbrahim
paşa evkafından bir dükkanı Ali oğlu Yusufa kiralamaktadır. Sinan; k..zı
Sanevbere ve torunu Abdiye vekalet eden bu Pervaneden hir ev satli!ı ·aldı
ğını gösteJ:1en bir hücceti bu eserimizin başka bir yerinde yayınlıyoruz. Biz
~bu Pervanenin de mühtedi ve belki de Sinanla hemşehri ve hem ~illet
olduğunu zannediyoruz. İşte Sinan kendisine yakınlık duyduğu bir adamın
·da nezaretini sağlamak için vakfiyesine böyle bir kay.~t koymuştl.lr.·
Sinan İbrafom Paşanın nasıl köl.esi olmuş, nasıl ve ne zaman azad. ed11~
·ımişti,Sinan· köle olduğu zaman kaç yaşında idi, efendisi onu nereden almış
·idi, harp cephesindemi aldı, esir pazarından mı, İbrahiım Paşa Sinana sahip
•olduğu zaman kaç yaşında idi, Sinanın Ağırnasla, Kayseri ile münasebeti
nin derecesi nedir, Sinan Ağırnasta:mı doğdu yoksa orasını ikinci vatanını
:yaptı, Sinan köle. ise nasıl ·_devşirme oldu, nasıl yıeniçeri ocağına girdi? ....
. . .
Mevzuun çok girift ve arapçası. gibi karışık bir noktasına g.elmiş bulunu,.
yoruz. DWı sanatkarın içtimai hüviyeti önünde çöreklenen bu soruları .son
bulduğum v,esika1ar da dahil olduğu halde bu günkü bilgilerimizle tan1
:manasile ve. kesin olarak cevaplandırtmağa imkarn buhinmadığını peşin söy-
lemek mecburiyetindeyim.
İbrahim Paşanın ilk zamanları da; sahip olduğu ve sonra azad ettiği
~kölesi Sinanınkinden daha aydınlık <leğiıldir.
İbrahim Paşa nerelidir? Babası olarak gösterilen Yunus Bey kimdir?
-Babası bir denizci olduğu için ,ri:ıi Yunus şeklinde adlandırılmıştır Yoksa
. ihtida eıttikten sonra mı Yunus adını almıştır? Şehzade Süleymanın emrin~
·girdiği zaman kaç yaşında idi? O vakit köle mi idi~. yoksa daha evvel azat e-
dilereık hürriyeti!ne kavuşmuş mu idi? öldürüldüğü .zaman kaç yaşında idi,
'' ~Sinanla İbrahim Paşa arasındaki .yaş. farkı nedir? ...
- 33 - F. 3
İbrahim Paşa Sinanı harp sahnesinde anası, babası, kardeşleri ve bütüne
::ıkr:abası ile beraber mi esir alarak hepsini birden kendisine köle ve cariye
yapmıştır? İbrahim Paşaya verilen ((Frenk)) lik vasfil-e Fransızlık mı yoksa,
A \rrupalılık mı kasdedilmiştir? ....
oldu. İbrahim en aşagı derekeden zinei ikbale çıktı; Köle hemen efendisine· ·
müsavi oldu.>> (4)
- 34 -
Paşa meşhur sarayını iri yontma taşlarla İtalyan mimari tarzında yaptırmış-·
tı (1).
- 35-
islama gelmişti. 100 yaşından ziyade Muammer o1up 996 H. 1587 M. tarih
de terki mamureyi f.ena eyledi.» (1).
:akı
Sicilli Osmanı sahibi ise şunları söyler :
ya:
A\ «Sinan Arnabuddur. 958 de v.efat eyledi. Dökımecilerde medfundunı (:
Evliya Çelebide şunları okuyoruz ;
hı;
«İşte bu mescitlerin kaffesini Süleyman han camiini bina eden mim<
za
şöhretşiar, bennayi ziiktidar, mühendisi darilkarar koca Mimar Sinan aı
bina etmiştir. İşte bu koca mimar Sinan mecmuu 3600 adede baliğ olan ha
~l cami, imaret, medrese, darülkurra, darülhad:i;s. ve sarayı vüzera ve ayan ı
b! kibar .ile Mekke, Medine, Kudüs, Şam, Siğedin, Bender gibi mahalli mütea~
G didinin kailelerim.e bani ve mühendis olmuştur. Cismi azizi İstanbulda Süle:
(J maniye camii kurbunde ağa kapısı köşesindeki sebiJhanesi cenbinde yel
pare mermerden bir kubbei müdevvereyi aşiyan etmiştir. Daribakaya l'i
h ;,_; yaşında rihleıt etmiştir. Seri saadetieri önünde olan mermer üzere müzel
hep hattı celilerin cümlesi Karahisari Hasan Çelebi hattıdır ki sihri bukaleı
ondurn (3).
Çelebimiz seyahatnamesinin başka yerlerinde de Sinan hakkında şun
ları şöyler:
1
gösterilmektedir.
İstanbul - Sü[eyımaniye Esat efendi kütüphanesinde 2258 N o. <la kayıtlı
-.36 -
ıin-
ı(Risalei T,ezkeret-ül-ebniyeıı nin manzum kısmında (1) Sinanın devşirme
liği ·ve yeniçeriliği şu mısralara söyletilmektedir:
<ıSultan
Selim Hah hazretlerinin zamanı saltana1tlarında devşirme ge-
lip şerefiıislam ve imfuı veı hizmeti ekah:rii ayan He müşerref olup merhum
ve mağfurünleh Sultan Süleyman Han Gazi devrinde yeniç.eri olup ... ».
Matbu <<Tezkeret-ül-ebniyeıı Süleymaniye kütüphanesindeki Tezkereiül-
ebniy.enin ayni olduğu için Sinanın devşirmeliği ve yeniçeriliği ayni cümleler-
le belirtilmiştir (2).
İkdam matbaası tarafından basılan Tezkere-ül-bünyanda ve Fatih Ali
Emiri efendi kütüphanesinde tarih kısmında 921 No. da kayıth yazına nus-
hada Sa!, Sinanm devşirmeliğini ve yeniçeriliğini Tezkeret-ül-eb:ö.iyenin
manzum kısm:İndan aynen aldığı par·çalara söylettiği gibi devşirmeliğini ay-
rıca nesir halinde şu ((bu hakir Sultan Selim Han gülüstanı saltanaiımn
- 37 -
·'
Padişahınkadimi çakfriyiz.
Kal'e hıfzetmenin da hi eriyiz.
Eskiden kuluyuz, Yeniçeriyiz.
Yanar oda girer semerderiyiz (1)
Sa1nin Topkapı sarayı müzesi arşivinde 1461 No. da kayıtlı yazma (<Ri-
salei Tühfot-ül-mimariye>> adlı eserinde Sinanm devşirmeHği ve yemçerı
liği şöyle anlatılmıştır:
- 38 ·j
i
J
-;l
·di Yi.ınamn devşirme oğlanlarile deri devlete gelip ve anda bir kaç. zaman
taşrada bazı hidametia kullanılıp taki acemi oğ1lanhğı payesini katedip yeni
·çeri olmak rütbesine eriştim>> (1). .
Bu risalede Sinanm nereli olduğu da şöyle anlatılmıştır
- 39-'
miz fenni bir şekilde tamamen tasnif edildikten sonra Sinanın aslı ve ilk:
zamanları hakkındaki son s-Oz belki söylenebilecektir.·
4- sakin olduğu Ağırnas (2) nam karye halkı \l"e ahar karyede sakin
- 41-
Taki atıf (vavı)
m ikinci has. ismin birinci harfi gibi göstererek «Kudnişan>ı ı
«Vekudnişanıı gibi yaZimıştır. Hatanın en korkuncunu «Üskübfüı yi ((Ür-
güpıı: gibi okur ve yazarken yapmıştır. $inanın sürgünden affedilmesini is-
tediği akrabası Ürgüpte değil «Üskübiıı köyünde .idi. Ahmet Refü.k bey «Ki-
çibürüngüz)} de ((Geçiberigözıı gibi okunmuştur (1).
Karaman beylerbeyisi bu hükümden sonra hir mektup göndererek Kay-
.seriye zimmilerinin Kıbrısa sürülmekten affedildikleri için civardaki köyle-
rin de affedilip edilmedik]eri hakkındaki tereddüdünü bildirmiştir. İkiillci
Ş)elim 20/Ramazan/981 tarihinde Karaman Beylerbeyine bir hüküm daha
·yazmıştır. (Aydın zade Kara Mehmet Çavuş) a veri,len bu hükmü de 23 No.
lu müfomme defterinin 263 cü sahifesinde ve 559 cu sıra numarastnda bul-
duk. Bu beş ,!,'ratırlık hükmü de okuyalım:
olan kura halkı dahi affolma.sın rica eylemekle Kıhrısa emri şerifim muci-
bine yazılmayıp tehir olunduğu bildirmiş::in 3- imdi bundan. akdem nefsi
Konya ve Kay.seriye ve mimarbaşı Sinan (2) bir karyeden gayri bir fert
- 42 -
:affolunınamıştır. buyuxdum ki 4- vusul buldukta mezkurlerden gayrı ku-
rada sabıkan gönderilen emri .şerifim mucebince amel eyleyip Kıbrısa sürül-
mek 5- emrim olundu fermanı şerifim üzere ihraç ettirip irsal eyleyesin
,olbabta sürgün hizmetine mübaşır -0lan Hüseyin Çavuş ile mufassal emrim
·dahi gönderilmiştir mucebince amel eyleyesiırn.
Dikkat edilirse bu hükümlerde Ağırnas köyünden; «Sinan Ağanın ken-
·di sakin öl<li.ığu karyesi>>, «müşarünileyhin sakin olduğu karyesbı ve «müşa
rünileyhin sabıkan sakin olduğu kary,esi>> şekilleriınde bahsedildiği görülür.
HükümLerde geçen «sakin)) keliımesini (coturanı> şeklinde türkçeleştir.L.'1ce
Mimar fü?anın Ağırnas köyünde eskiden oturduğu manası çıkaT. Luğatlar
((Sakinıı kelimesini izah ederlerken bunun «bir y;erde müterriekin ve muta-
vattın olan, bir yerde yerleşen, vatan tutan, karar kılanı> anlaırnlarına gel-
diğinide belirtirler. Eğ.er Ağırnas Sinanın doğduğu yer olsaydı bu hüküımler
de ve vakfiy~rerde (<Uoğcluğu yer, mevlidi, mahalli viladetiıı gibi kelimeler-
le gösterilmesi lazımqı. Vakfiyesindeki «azatlı köle)) ve hükümdeki «eski
·den sakin olduğuıı kayıtlarının yardımı ile şu hükme yarıyoruz:
Ağırnas Sinanın doğduğu yer degildir. Sinan sonradan oraya gelmiş
- 43-
y1etle.riiıe kavuşurlardı. S.inanın da ailesile beraber bir harp yerind:e esir
edildiği sonra İbrahim Paşaya satıldığı, onun da azad etmesi üzerine Ağu:..:_
nasa giderek oradan devşirildiği bir tahinin olarak ileri sürül,ebilir.
Matbu Tezkeretülbünyanııı,
- 44 -
:aldığını tekrarlar durur. Bu risaleye göre Sinan iddia ettikleri gibi Macar
,değil an .aslın Kayseriye ahalisinden Hiristo adlı birisinin oğlu imiş (1).
Ahımet
Refik Bey merhum <<Alimler ve Sanatkarlarıı, «Türk Mimarları:)
ve «Mimar Sinanı> adlı kitaplarında Sinanı yazarken t(Tezk~ret-ül-bünyan»
mukaddemesinde ki uydurma yılları v.e malumatı almış, bunları evirip çe-
virmek suretile hüner ~atmağa çalışmıştır.
«Risalei Mimariye)) den vıe Selim Nüzhet Bej merhumdaki ffTezkeret-
ill...Ebniyeıı
nin kabının mıklebinin içindeki bir kayıttan Sinanın 997 yılı
na kadar mimar başılık yaptığı ve bu yılda old.i.i.ğü gibi bir mana çıkıyorsa
da saiınin yazdığı türbesindeki tarih kita ;)eSh°•r> göre 99() H. 1587 M. yı1ında
1
Türbe kitabesine göre Siman 996 H. yıllında ölınüştür. 100 yıl yaşadığını ka-
bul ettiğimize görıe 896 H. yılında ikinci Beyazıdın onuncu saltanat yılında
doğmuş olması lazımdır. Yavuzun ilk saltanat yılında devşirildiği kabul e-
dildiğ.ine göre 22 yaşında devşirilmiş olur. Yaşı yüzü aştığı iddiasına, Ya-
vuzuın saltanatının diğer yıllarında devşir'ilrnesi ihtimaline göre de Sinanın
devşirildiği ıtarihte ki yaşı artar.
Acaba oğlanlar kaç yaşlarında devşirilirlerdi? Buna da kısac>a bir göz
:atalım:
Devşirilen çocukJarın sıhhatleri,, ten ve vücut güzıellikleri, zindelikleri
:gibi iç güzellikleri:Üe, soy V·e soplarının temizliğme, başka bir ifade ile
asaletlerine çok dikkat edilirdi. Anası babası ölen oğJan kııt terbiyeli ve
yüzsüz Olacağı için devşirilınezdi. Köy K·ethüdalarınıın çocuklari çok yır-
tılmış, halkla yüz göz olmuş oldukları için bunların da devşirilmiyecekleri
.ranunnamelerde tasrih edilmiştir. Sığırtmaç; yaınaşma, çoban oğullarıle bı:..-
2at sığırtmaçlık, yanaşmalık ve çobanlık yapmış oğ1anlar izzeÜ · nefislerini
v.e ruh asaletlerini kaybettikleri, İstanhula geUp giden, bir sanat ve Türkç:e
-öğrenen yahut evlenen hiristiyan çocukıları da halkla fazla laübali olmak
-45 -
ve hayat mücadelesile bizzat uğraşmak suretile iç dürüstlükleri gedildiği,,
doğuştaki iyiye meyil ve eğitim istidatları azadhğı için devşirilmezlerdi.
Kel, fodul, köse, doğuştan sünnetli, çok uzun ve çok kısa boylularla vücutla-
rında ve ruhlarında herhangi bir arıza ve kusur bulunan oğlanlar da kanun.:.
namelere göre devŞirmeler arasına giremezlerdi. Hülasa ((Küllü mevludün
yu:ledü ala fıtrat-ıl-islfun,_ ,)) hadisine göre varlıkları islam ve Türk pota-
sında eriti]erek kolayca temsil edilme iStidatları galip olanlar, başka 'bir
deyişle İslam ve Türk harsini ve terbiyesini; fotoğraf plakları gibi çabucak
aksettirebi1ecek ruh ve kafa bekareti olanlar· devşirilirlerdi.
·'
l
; İtinalı bir suı,ette seçilen <<oğlaiı devşirme memurlarrn alacakları zimmi
hiristiyan oğlanlarınli11 vaftiz kağıtlarını gördükten, içtimai durumlarını
sıhhatlerini ve yaşlarını adam akıllı inceledikten soma bunların kendilerinlıL
ana ve babalarının adlarını ve "Çeferrüatlı şekil ıtariflerini defterlerine yazar-
lardı. Oğlanların devşirildikıten soma İstanbula sevkediliderken değiştiril
memeleri için de ciddi tedbirler alırlardı. Devşirmecilik Türk ve isl'ılm eği
tim usulünün çok beğenilen bir işidir. Bu usul Türkün müstait ruhları ken-
di medeniyeti ve harsı ile nasıl temsil edebildiğini g6stermesi itibarile derin-
leştimneğe değer bir mevzudur. Osmanlı TürMeri devşirmeciliklerHe- ço-
raklara ~kıp gidecek olan birçok istidatları dehanın güllerle, zü:nıbüllerle
bezenmiş 'cennet bahçelerine kadar yükseltmişlerdir. Bu sur-sHe devşirilen
çocuklar ;acemi oğlanı teşkilatına alın.ıifar, Türk üstüne verilerek İslamiyet
ve TürkÇe öğrenirler. -Hayatın sertliklerine ve zorluklarına katlanma kabi-
liyetleri arttırılırdı. Acemi oğlanı teşkilatının kaynaklar.mm birisini de ser-
hatlerde alınan esir, köle çocukları teşkil ederlerdi. Bunlar çok kerre gazi-
lerin aldıkları esirlerin beşte birlerini teşkil ettikleri için kendHerine «PEN-
CİK, = pencüy,ek oğlanlarrn denilirdi. Bunlar seçilirken de devşirme oğlan
larda olduğu gibi çok titizlik gösterilirdi (1).
Devşirme oğlanlarla (PençiJk) denilen köle -0ğlanların alınma yaşları
zamana ve ihtiyaca göre değişmiştir: Devşirme oğlanların yaşları 8, 10, 15,,
18 v:e nihayet 20 olurdu. Pençik!Ler de Çok kere, 10 ile 17 yaş arasındaki
oğlanlardan seçilir1erdi. 18 yaşında ve hatta daha bir az büyük olanların··
da alındıkları olmuştur. Sinan devşirme ise devşirme oğ1anlarındaki
bütün şartlar onda vardı; devşirildiği zaıman anası, babası sağdı, türkçe bil-
mezdi. Soy ve sop .ve ruh asaleti· vardı. Yaşı da 8-18 veyahut 20 arasında
- 46-
.J
idi. Eğer «Pençik ağlanııı ise on.farda aranılan evsafı da haizdi. Yaşı da 10-18'
arasında idi. •
1ar)) defterleri de çıkarsa ancak o vakit Sinanın hakiki yaşı ile hiristiyan
adı, anasmm ve babasının adları öğr-enilebilecektir (2). Aksi takdirde bugün-
kü bilgimizle bu sırlan çöz:meğe imkan yoktur.
Devşirmeler acemi oğlanı ocağına gir~bilmek için on altıncı asrın son-
larına kadar mutlaka en az üç, en çok- sekiz yıl kadar Türk üstünıde, çift-
çilerin yanlarında 'kalırlar, Türkçeyi, Türk adet ve an'anelerini, islamiyeti
öğrenirler, hayatın her çeşit zorluklarını yenmek için esaslı bir ıterbiye a-
lrnlardı.Bundan sonra titiz bir yokl~adan geçirilirler, tarihi ıstıhahile
((Torbaya yazılım laı·, acemi ocağm1n ana kütüğüne kaydedilirlercli. Bu
yazılma esnasında her hangi bir «Saplama!) yapılmasından yaıni devşirme
olmıyan her hangi bir oğlanın kütüğe geçirilımesinden fevkal'ade sakını
lırdı.
- 47 -
~
.
.
met Ağa 970 H. yılında Rumelinden İstanbula devşirme gelmiş. beş yıl ka-
-<lar ulı'.üesiz kalmış, altıncı yı1 ulılfeye yazılmıştır (1).
Acemi oğlanlarından bilfiil acemi ocağında çalışanların kapıya çıkma
yani yeniçeri ocağına kaydedilmelıeri için tesbit edilen müddet 7-8 senedir.
Devşir:me oğlanlarının azami yaşları,· Türk üstünde v;e acemi ocağında kal-
dıkları azami müddetler göz önünde tutularak Smanın yaşı hakkında şöy
le bir tahmin yürütülebilir:
Jık yılında aceımi oğlanı olmuştur. 8 sene acemi oğlanı ocağında kaldığına
:göre 934 H. Yılında yeniçeri o}muş demektir.
Müddetler asgariye indirilince veyahut ortalama yapılınca onun daha
€vvel yeniçeri olduğu anlaşılır ki kendisinin iştirak ettiği seferle:rıe göre
de bu ciheti kabul etmek daha doğru olur. Sinanın iştirak ettiği seferleri
ıtakvimi b.ir ·surette çıkarmak şimdilik mevzuumuzun dışındadır. Bun.farı
başka bir eserimizde inceliyeoeğiz.
Sinan ser mimar.anı hassa AGem Alisi öldükten sonra 944 H. yılında
'Onun y'.erine getirilıniş ve ölünciye kadar taım 52 yıl bu vazifede katmıştır.
Cafer Çıe1ebi Koca ağanın faaliyet sınırlarım şöyle çizmiştir:
«Sabık mimar başı olup 100 yıldan ziyade vaki sermayei ömrünün ek-
seriyetini fi sebilillah gaza ve cihada v;e lillah olan biına ve bünyada sarf ve
harceden ·ehli veğa koca mimar merhum Sinan ağa ki kamil 26 yıl gaza ü-
zere olup müddeU mezbur.ede her biri gazayi ekber olan Belgrad ·gibi ve
Rodos gibi kaleforin fethinde ve Ungarus Kralının inhizamında, Sahrayı
Mohaç cengind.e ve Almanya ve Bağdat seferlerinde ve Kaırabuğdan :fethinde
ve bunlardan gayri nice azim. seferlerde yararlık edip riayet.enlehCt yeniçeri
ocağında yeniçeri iken 926 senesinde Rodos kalesi :liethinde atlı Segban o-
lup sonra Kralı bedmeal cenginde ettiği yararlıklarJa haseki olup ve sonra
mimar ,haşı mertebesile ana riayet olunup andan sonra 52 yıl dahi mimar
başı: olup zamanı mezburda vaki olan bakiyei ömrünü hayrat binasına sarl ve
harcedip ımüddeti merkumede 83 kıt'a camii şerif ve 51 kıt'a mescidi latif ve
57 kıt'a imaret şedfe ve 3 kıt'a darüİşifa ve 5 kıt'a kargir su yolu kemeri
ve ziri zeminden bir günlük mesafeli 19 kıt'a karbansaray ve üç kıt'a haımam
ve bunlara göre dahi türbe ve mahzen ve kapan ve miri saray ve kiler v.e
matbak ve han ve bezzazistan bina edip zamanı sahavet ve şebabından gayri
kühulet ve şeyhuhatında mürur eden 79 yıllık nakdi 6mrünü hasbetenlil--
-48-
iah gaza ve hayrat binasında sarfedip her birinde sayi beİiğ ve kuvveti ba-
zusunu bidiriğ eylemiştir)) (1).
Cafer Çelebiye göre koca ağa mimar başı olmadan evvel 26 yıl savaş
lara iştirak .ederek gaza ile meşgul olmuş, 52 yıl da ımimar başıhk yapmıştır.
Bunun hesabına göre gazalarda ve mimarlıkta geçen faaliyeti 78 yıl tutu
yor demektir. Cafer çelebi bunu bir sene farkile 79 yıl gös·termiştir.
Cafer Çelebi Sinan ağanın ((Sabavet v.e şebabından gayrı kühwet ve
şeyhuhatinde geç.en 79 yıllık nakdi ömrünü hasbetenlillah gaza ve hayrat
binasında scırf.ettiği.niıJ s.öy.lüyor. Arap lug:atleri kühu1eti 30 yıl yaşı ka-
bul ettiklerine göre Sinan 30 yaşbcnda faal hayata atümış demektir ki.
Bundan 109 yaşlarında ö.ldüğü sonucu çıkarılab'.lir.
- 49 - F. 4
Mimar Sinanın ikinci vakffyyesi
·'
Vakfiye Ankara vakıflar Umum Müdür'1üğü Arşivinde 576 7/1 No. lu
((Müceddet İstanbul _:___ mükerer sabin def~er:n birinci cildinin 20/279 sahi-
fesinde kayıtlıdır. Altı sahife tutar. Metni 186 satırdır. 14 satırını da şahitler
işg.al eder. · .
Üstündeki «İşbu vakfiye II rebi-ül-evve1 se:ne 1337 tarihinde sudur e~
den iradei aliyye muoebince kaydolunmuştunı satırından vakfiye suretinin,
1918 yılında Padişahın bütün vakfiyelerin Evkaf nazırhğınca aynen kayd8-
dilmeleri hakkındaki emri üzerine a:lındığı anlaşılmaktadır.
'
Vakfiye Türkçedir. Mukaddemesi edibane, ağdalı v·e tumturaklı bir ifa-
de ile kaleme alınmıştır. Muharrir ayetleri, hadisleri, büyüklerin sözlıerir.i
ve sözle~in büyüklerini mukaddimenin satırları arasına mahir bir kuyum-
cu gi:bl işlemiştir. Vakfiyeın),n diğer kısımlarına sadelik ve .açık bir üslup
hakim ·olduğu için daha sıı:hıiı;nidir ..
Vakfiye hiç ArapÇa bilmeyen ve iyi TÜrkçe bildiği de şüpheli olan bil·
katip tarafından istinsah ·edildiği için bir çok kopya haıtaları vardır. Biz
vakfüye:ı;ıin maksadına ve ruhuna te&ir .etmiyen bir ·çok yanlışları kari:ı;ıe-,
lerle düzelttik, doğDu hir metin ortaya çıkardık.
Evkaf nazırlığı vaktile büyük bir haıta işlemiştir .. Alakadarları tarafm-
daın getirilen vakfiyelerin sureıHerini aldırırken bunların kiımleriai. ellerıi#de
buli.ı.nduğunu kaydettirmemiştir. Bunun . için vakfiyelerin orijinallerini ve
asıllarını bulmak· çok müşkhlleşmiştir. Birçok araştrnmalarımıza rağmen bu
vakfiyelerin de asıllarını bulımak mümkün olmadı.
Vakfiy,enin tarihi yoktur. Üstünün sağ tarafına üç satLr ha.li~de şunlar
yazı,lımıştır:
''Kılıç Ali paşa camii,. adlı makalemizde bu çel}me hakk,ıuda malumat vardır
52
S:nan ağa bu vakfiyesile bir mescid, iki mektep, iki çeşme, bir su yolu,
bir mezarlık, ayrıca İstanbul yollarının kaldırımlanması için para, hayatta
bulunan ,eşi, evlat ve akrabası için para ve mtl:k, ölen eşinin, çocükılarının
ve yakınlarının ruhlarını taziz maksadile kuran okunması ve mekteplerin-
. de okuyan yetim talebenin giydirilip kuşatı:1 ması ve başka hyır işleri için
para vakfetmiştir.
Vakfettiği din, irfan ve içtimai
yardım ve diğer hayır müesse-
seleri şunlardır:
1 - İstanbulda Yenibahçede
kendisine nisbetle «Mimarbaşı
mahallesi)) şeklinde ~dlandırılan
mahallede bir mescit.
2 - Ayni yerde mescidin ya-
nında bir mekiep.
3 - İstanbulda Süleymaniye-
deki evinin bitişiğinde yeni yap-
tığı bir mektep.
~ 53 -
·'
- 54 -
artığı olan su padişahın iznile bostana akıyordu. Mimar Sinan buraya; ya-
. nsı kendi bostanına, yarısı da Ali Paşanın vakıf bostanı:na akmak üzere bir
maslak yapmış~ı. İşte bu suyu da vakfetmiştir.
8- Sinan ağa İstanbulda Aheveyn mal::allesindeki Çukur çeşme iJe kendi
a,dını taşıyan mahalledeki mescidinin .yakınına yapılan ç·eşmenin sularının
künk ile geçtiği geriz = lagım ·içinde hasıl 0 1!an acı suyu savulduğu yerden
padişahın iznile kendi evinin içinden bostanına akıtmıştı. Bu suy:u da vak-
fetti.
9- Mescidin yanında b:rer oda, birer sundurma, bir;er· kenef ve biı"er
avluyu ihtiva eden yedi evin binaları.
Bu evleri bir taraftan Abdullah oğlu Ahmedin milki, iki tai·aftan vakıf
bostan ve umumi yol sınırlandırmaktadır. Arsalarının senelik mukataası
70 akçadır. Bu ·evlerden bir :sinde mescidin imamı, birisinde de müezzini o-
1
11- Mevlana Aheveyn malıallesinde umumi yol için alınan ev. Bu evin
Mustafa oğlu Hasan milkinin sınır]iandırdı,ğı tarafının uzunluğu 30, ~ki ta-
raftan yolun ı?ardığı krnmın uzunluğu 38, Abdullah oğlu İskenderin ev.inin
sınırlandırdığı· tarafın eni 10 arŞ'mdır.
- .55 ~
·'
18- Aynı yerde deniz kenarında nısi.f dük:kanı n:ıüştemil olan menzil
ki b:r tarafı vakıf He, bir tarafı Süleymaın Bey milki ;i:l!e diğer ıtarafları umu-
mi yol v.e deniz'1e hudutlanmıştır. Arsasının senelik mukataası 120 akçadır.·
19- Aym yerde deniz kenarında Ayazma yakınında yapılan kayıkhane
. binasıki bir taraftan mezbele, bir taraftan miriyer [1]. Bir taraftan Ayasor-
- 56
ya vakfının boş arazisi, bir taraftan deniz il:e mahdudıtur. Kayıkhanenin u-
zunluğu 12, eni yedi arşındır. Senelik mukataası da 15 akçadır.
20- Deniz kenarında (Haliçte) yeni yapılan kale kapısı yıkınında burç
arasındaki 8 dükkan ki bunlat iki taraftan umumi yol, iki tarafından da
·Padişahın emri ile bırahlan boş arazi sınırlandırmaktadır. Bu dükkanların
· s·enelik yer mukataalan 120 akçadır. Dükkanlar 30 arşın uzunluğunda, 4,
5 arşın eninde bir yer ·:şgal etmektedir.
21-'Unkapanı yakınında
iki burç arasında bir tarafı Rüstem Paşa vakfı,
bir tarafı
umumi yol, iki taarfı hisar duvarile mahdut olan ve arkasında
sundurması bulunan ağaççı dükkanının yapısı. Bu dükkanın serıelik yer
mukataası 48 akçadır.
24 Aynı
mahallede berberha:µe yakınında iki tarafı umumi yol, bi:'
tarafı Süleyman Subaşı evi, öbür tarafı Şerif zade Mehmet Çelebi vakıf
larile mahdud olan dükkan.
25- İstanbulda Çıkrıkçı Kemal mahalles.inde Sarıgüz hamamı yakının
da altı fevkani üç tahtan! odası, dört sofası, bir ahırı, iki su ktıyusu, iki ab-
desthanesi bulunan ve «Şehnameci evi>l şöhretini taşıyan ıev. Bu ev bir ta-
raftan Çakrıkçı Kemal vakfı, bir tara>ftan İskender kızı Haticenin ve Mehme-
din evieri, '.ki taraftan da umumiyol ile sınırlandırılmıştır.
1
26.:_ Ayni mah~lled:e (<Cabi Ferhat evi)) diye meşhur olan ulvi ve talı
tani iki oda ile bir su kuyusunu ve bir abdesthaneyi müştemil olan evki 1i:ki
taraftan İskender kızı Haticenin milki, bir taraftan umumi yol, bir .taraf-
tan kendi vakfı olan ev 1 i:Jıe sınırla11dırıumıştır'.
27.:._ Vakıfın kendi mescidine ve bo:otanma akan acı sudan Hüma Hatu-
nun yaptırdığı· camie <(Bali Paşa camii)) müslüm2.nların abdest airnaları
için akıttığı suyun yolu.
- 57 -
çin çeşmenin yakınında 260 arşıi1 uzunluğunda ve 160 arşın enindeki arazi.
30- Kayseriye kazası tabileriı'1den Gergeme köyünün alt tarafında A-
lagöz değirmeni ayağında bir tarafı (Boduk =
J.l,. ) çiftliği, diğer tarrı.
fları umumi yol ile sınırfanan bir dam alzında dört göz değirmenin her gö-
zü için miriye verilen 30 akça resim padişah tarafından bir temlikname ile
Sin.an Ağaya verilmişti. İşte bu rusum da vakfedilm'ştir.
·' 31- Hasl'.ar kaz.asına «Eyyüpıı bağlı Soğanlı köyünde umumi yol üzeri-
IH.' Allah rizası için yaptırdığı çe~me.
32- Vize sancağına bağlı Urgaz köyünde Allah rizas·ı için yaptırdığ·ı
çeşme.
1- Vakıfın büyük evinden başka bütün akarları meşru bir şekilde ki-
raya verilecektir.
2- Vakfedilen para onu on bir olnak üzer.e yani onda bir ile; doğru
bir mütevellinıin nezareti altında; salih ve dindar bir tahsildarın, kitabet
kevaid::ne vakıf bir katibin yardım1arile güvenilir adaml!ara v~rilmek su-
retile işletilecektir. Bu para sadata, gezginlere «Ehli sefer·eıı ve itimaıt ,edifo-
miyen ada:m11ara verilmiyeoektir. Borçludan sağlam k,efil V•e l'eh:n alınacak
tır. İcap ederse bµ teminatın yalnız birisi ile iktifa edilecektir. Bütün İJH
muameleler vakıfın evladı hayatta isder onların huzurunda yapılacakıtır.
Allah saklasın, eğer vakfın evladi munkar'z olursa bu muamele mescidin
cemaati huzurunda ayni şartlar içinde yapılacaktır. Hasıl olan galleden
evvela tevliyet ciheti .olan günde on akça verilecektir. Tahs;Jdara günde üç
katibe dört akça ödeneoektir.
- 58 -
?:aımanda vakıfm buradaki mektebinin ınualliınliğini .. yapacaktır. Çocukla-
ra ders verecek v'e günde nerede oiursa o;sun sevabım vakı~a bağışlamak
üzere bir cüz kuran okuyacaktır. Bunun için kendisine günde beş akça vazi-
fe verilecektür. Bunun dört akçası öğretme karşılığıdır, bir akçası da sada-
ka kabilindendir.
Kışın bu iki ımektepte yakılmak iiçn ber sene mektep başina 150 şer ·
akçalık odun parası tahsis edilmiştir. Bu iki mektep1!e mescicl için hasır a-
l!ınmak üzere de her sene 160 akça ayrılmıştır.
7__: Güzel sesli, iyi tecvitli salih b"r adam merhum Sultan Süleyma-
nın latif mabedine konulcın kürside her gün öğle namazından sonra bir aşir
okuyacak ve sevabım vakıfa bağı~layacaktır. Bu hizmetine karşı.l:ık kendi-
sine her gün iki akça verilecektir.
_..:... 59 -
8-' Mütevelli her gün bu vakıfları~ gelirlerindm beş akça ayıracak
toplaı:an para her üç yılda 90 filoriyi bulur. Bu para ile evladın ve nazınn
söz birliklerile evvelce hac etmiş olan salih ve mütedeyyin bir adama veri-
lerek hacca gönder~;~ecektir. Bu; kıyamet günü.ne kadar böyle devam ede-
cektir.
11- Vakfın galle'.:erinden alim, salih ve mm:.tahik bir adama günde iki
akça verilecektir. Bu zat 'istediği vakit istediği yerde kuram kerimcfon En'am
suresini okuyarak sevabım vakıfa hibe edecektir.
12-:.. Her sene vakfin ga]]esinden 300 akça ayrılarak mübarek muhaı·
remin 10' cu gününde vakıfın Süleymaniye imar·eti yanındaki büyük evin-
de çeşith yemekler hazırlanacak ve fukaraya dağıtılacaktır. Y eııı:}'ekten son-
ra kura~dan cüzler okuyan üç kişiı toplanarakhatmi şerif duası okuyacaklar
ve sevabını vakıfa bağışlayacaklardır. Bundan- sonra da 60 akça dua eden-
lerle, mecliste bufonan fakirlere sadaka olunacaktır.
14.:_ Vakıfın •evladından şehit olan merhum Mehmet Beyin ruhu için
de ter gün iyi ve tec'vid ilımine vakıf iki kims.e diledikleri yerde ve zaman-
da kurandan bir-er cü~ okuyacaklar ve aziz ~ehidin ruhuna bağışlayacak
lardir. Buna karşılık kendiler:ne günde birer akça vazife v.erilecektir.
15-İhtiyaç olan yerde vakıfın ruhu için kalgırım yapılmak üzere gün-
d.e dört akça ayrılacaktır.
(1) ,;Ümmihan" burada kopya hatası ile "Efihan" şeklinde yazılm•ş isede
nkflyenin başka yerlerinde doğrulanmıştır.
- 60 ~
1
ıntisavi olarak taksim edil.eoektir ki hunlar ik1nci karn sahipİeridj;f. ±kin-
ci kaı-,nden b:risi ölürse onun hissesi de üçüncü karnliler arasında'.. müsavi
bir şekilıde paylaşılacak. bu hal diğer karnlerde de aynı şekilde devam ede-
cektir. Yani baıtında ,en evvel gelen diğerlerine tercih olunarak bırakılan
hisseden payını alacaktır. Birinci evlattan birisinin evladı olmadığı veyahut
munkariz olduğu taktirde muayyen hissesi birinci karndan olan kendi kar-
deşlerine verilecektir. Birinci karnden kimse hayatta o}mazsa ikinci karn-
dekilere müsavi bir şekilde taksim edilecektir. Bu· taksim hususunda yu-
karıda söylenen şekil tatbik olunacaktır.
Allah, korusun; bütün evlat munkariz olur, hiç kib1se kalmazsa hisse-
leri olan 33 akçanın 18 akçesi Süleymaniye «Medarisi Sultaniyeıı nın alt ta-
rafında yapılan 18 hücrede otura:n mj.ilaziriı1erin her birisine günde bi-
rer akça ve6lmek sureül·e taksi:m edileoektir. Bunların her birisi kurandan
birer cüz okuyarak sevabını Hazreti Peygamberin ve bütün Peygamber-
lerin V'e vakıfın ruhlarına bağışlayacaklar. Mütebaki on beş akça
Süleymaniy.e camiinde tesbih ve selahanlık yapan otuz kimseye gün
de yarımşar akça verilmek sur.etiyle dağıtılacaktır. Bunlar :tesb:hten sonra
vakıfın Süleymaniye camii yakınında müşebbek taşlarla fevkalade
güzel bir surette yaptırdığı metfenin.de toplanarak üç·er kerre ihlas· ve
birer kerre Fatiha suresi okuyarak vakıfın ruhuna hediye edeceklerdir.
17- Vakıf kendi kızlarından Ümmihan ve Neslihana ayrıca üçer akçe-
lik vazife tayin .etmiştir. Bunlar yukarıda tayin edilen vazif.elerile beraber
her ay kendileTine veril'ecek, vffefatlarından sonra bu üçer akçelik vazife va-
kıf adı.na kesilecektir.
61 -
ıvlimarbaşv her sene evl§.dın ittifakiie evkafın hesabına bakmayı dirig b•:-
yurmayacak, nazırlık için. de kendisine günde b:r akçe verilecektir.
21- Evkafa rakabe lazım olunca diğer murtezika gibi mütevelli, katiIJ
ve tahsildar da rakabe olunacaklar, faka~ bunlar diğerlerine kıyas edilmi-
yerek üçte. ikı:nin üçte biri kadar rakabe o:unacaklardır.
~ 62 =
vasıtasiİe ve &zatiıların evi&tiarın:ın ittifakiie evi&dının
en iyi, doğru \r~
;ımin olanına verilecektir. O bu parayı saklayacak, vakfın .akarları tamir
V·e termime muhtaç olursa bu para ile tamir ve termim edilecektir. Bu
paradan eksilen kısım tamamlandıktan sonra kese y~ne mühürlenecek_tir.
Fazla gelirin diğer kısımları evlfü arasında vazifelel'.i nisbetinde taksim
olunacaktır. Bu; evlat ve torunlar munkariz oluncaya kadar böyle devam
edecektir.
29- Kaldırım için ayrılan para ile İstanbulun ihtiyacı olan yerler~ne
bir arşın dörıt parımak
eninde taşla yaya kaldırımı yapılacaktır. Kaldırı:'.1
parası hiç bir surette kesilrniyacek, icabında ecri misli verilecekt:r [1]
göre nükudun rnütevelliye teslimi ile vakfın Iazım geldiğini söyleyerek va-
"Kıfın rücuunun reddedilmesini istiyor.
·' 989 H. tarihinde yazılan 6243 No. lının hattatı da Hüseyin oğlu Hasan-
d1r. Müellif es-erinde kendis:ni Kastamonu Beyliğinin .müessesesine şu şekil-,
de nisbet etmektedir:
<<Ebülhasen İsmail ibni İbrahim ibni İsfendiyar ibni Beyazıt ibni Adil
ibni Emir Yakub ibn:i Şe.mseıttn ibni 0 ,_ =Yaman ;l..ı.:~ = Çündar (2).
İsmaiL fü~y 847 H. 1443 M. den 864 H. 1459 M. yılına kadar Beylik yaµ-
mış ve bu yıl Sinobu Fatih İkinci Sultan Mebmede teslim etmek zorrn:ıda
kalmıştır. Kendisine Filibe sancağı verilmişti. 865 H. tarihli vakfiyesi oldu-
ğuna göre bu tarihlerden sonra öldüğü an1 aşılmaktadır. Çeşitli, fıkıh kitap-
larından:.faydalandiğını söyleyen müellif kitabına «Hülviyyatıı ad1m koy-
duğunu _a:çıklamaktadır.
Niko, kardeşi Akyani, Kasti, D.imitri, Mihal, Nakkaş oğlu Yani, Gelibo-
lulu Yani, Andına, Köse Anderya, Koçi.
Hükme göre bu hıris1 tiyan hassa mimarları da Se.rıdar Ferhat Paşa ile
beraber Şark seferine gitmişlerdir. Sinan orduda hizmet gören mimarların
da başı idi. Mimarbaşı seferlere iştirak edecek o:1an yapıcı ve dülg,er gibi
usta ve kalfaları da seçer, onlara lazım olan avadanlıkları hazırlar ve baş
larına hass a mimadcı.rından kethüdalar v,e çavuşlar tayin ederek gönderirdi.
1
Ayni arşivde bulunan 991 ve 992 H. tarihli iki hükümden öğr,endiğimize göre
·Sinan Ağa bu sefere iştirak edecek olan 400 usta neccarı hassa ımimarların-
,dan Davut Ağanın emrinde serhadde göndermiş, usta yapıcı ve :nıeccarlar
dan müteşekkil başka bir gruba da Miımar SüLeyma:nı kethüda tayin etmiş
tir. Vakfiyenin altına imza koyan Mimar Süleyman işte bu Silileymandır.
(1) Metinde bu ı;nimar şöyle yazılmıştır; ;l....t~ ,_;. J- .;.;!- çok cahil olan
hattatın Mehmet Subaşıyı böyle yazdığını tahmi.n ediyoruz vakfiyede bir çok
imla ve kopya hataları ve dil kaidelerine uygunsuzluklar vardır .. Arapfada Ud
':has isim arasındaki uibin" kelimesinin hemzesi hazfedilmesi ldzım gelirken
;hattat bu kaideye uymamıştır.
-65 - F. 5
J
Meşihat arşivindeki
Balat Naibliğinin 16 No. lı Sicil Defterinden öğren
diğimize göre şahit mimarlardan Ahmet Ağa İstanbulda Alipaşa ma.hıal1e
sinde oturuyordu. 996 H. yılında ölmüştür. Karısı Fatma Hatunla çocukları
Balat Naibine başvurarak Ahmet Ağadan tevarüs ettikleri bir evi taksim
etmesini istemişlerdir.
Topkapı Sarayı axşivinde bulduğumuz vesikalara göre şahit mimarlar-
dan. Abdullah oğlu Mehmet 976 H. yılında Selanikte Hanım Sultan vakfın
dan bir dükkanın kiralama hüccetinin aı1tına şahit sıfatile imza koymuştur.
993 H. de Küçükayasofyada Sinanağa mahallesinde bir evin damla.lığının ·
keşfini yapmış. 998 H. de Mesihpaşa evkafından Gümrükhane Çarşısındaki
.'•:<Karagümrükıı altı dükkanı tamir ettirmiştir. 1006, 1007 ve 1009 H. tarih-
lerinde de çeşitli vakıflara ait kervansaray, fırın ve ev gibi akarları taırni.-r
ettiğini gösteren raporları bize kadar geı1miştir.
(1) Mehmet agannı Sultan Ahmet camiine ve daha başka yapılara ve ta-
ıınirlereait inşa defterleri ve veşikaierı ve Cafer Çelebt ta.rafından adına yau-
lan ,,Rlsalei mimariye 11 Toplnıpu saravı arşiy ve küttiphaı>elerb:ı.dedir. Bu defter-
Uerin No. ları şunlardır: 205, 7764, 7952, 8013, 10135, 10t36.
{2) Türk mimarları S. Ü5
(8) Türk mimarları S. 118,
- 00 -
Sinan Ağanın azatlı kölelerinden Abdullah oğlu Safer ile Abdulılah
oğlu İskender de vakfın tesciline şahadet etmiş1:erdir. Sinan Ağa mahallesi-
nin imamı Ahmet oğlu Recep, Sinan Ağa vakfının katibi Piri oğlu Hacı
Abdülkeri..ın, ayni mahallede oturanlardan Haydar oğlu Ali, .AJ1i oğlu Hasan,
Yarışi oğlu Saraç Mustafa, Şah Veli oğlu Ahmet, Tirgerandan İdris oğlu
Ali, Pervane oğlu bevvabi Sultani Süleyman (1).
Ahmet Paşanın mütevellisi Abdullah oğlu Hüscrev,ayni vakfın nazı...1
Abdullah oğlu Haydar, Dergahı ali müteferrika.Jarından Mustafa oğılu Derviş
de şahitler arasındadır. Vakfiyenin altında iş ve vazifeleri tasrih edilmiyen
şu dört şçıhidin de adları gösterilmektedir:
Derviş oğlu Mustafa, Derviş oğlu Ömer, Abdullah oğlu Behram, Yusuf
oğlu Şah Veli.
Osmanlı İmparatorluğunun aı1tın çağında 52 yıl
OSMANLI İMPARA-
hassa Başmimarlığı yapan Sinan Ağanın emrinde
TORLUGUNUN BEŞ
ve kurduğu mektepte çalışan ve yetişen mimarların
Mİl\'l'AR SİNANI
sayıları öy I:e sanıyoruz ki onlar hanesinin en dolgun
1
İlyas oğlu Ali, AlaetJtin, Ramazan oğlu Ali, Ferhat, Kalender, Abdü[L
ce.vat oğlu Mehmet, Mustafa oğlu Davut, Veli oğlu Ömer, Sadi, Halil oğlu
Sinan.
Sinan Ağanın adaşı bu Halil oğlu Sinan 1002 H. 1Ş93 M. yııhnda baş
mimar Davut ve hassa mimaJ:1larında11 Abdülcevat ile beraber Mesihpaşa
vakfına ait bazı keşifler yapmıştır. Bunun 1004 Hicri yılında Bursada mi-
mar o1dluğunu da öğreniyoruz (2).
Topkapı Sarayı arşivindeki başka vasikalardan da bu mimarın bu ta-
rihten tam 78 sene sonra Hatice Suılıtan mahallesinde Meryem Hatunun· evine
vaki bir zararı tayin ve tesbit ettiği anlaşılıyor (3). Bu Smanm ölüm tarfuinj;
t€sbit edemiyoruz. Yaşının yüzü aştığı muhakkaktır.
(1) Bu Süleymanm; Slmrn ağenn• dünürü yani rğlıı: Th'ı'ı!tfaı:ıı' hı,·ı:ıı lıııı.
hası Pervanenin oğlu olduğunu zan;~dfyoruz~
.- (2) Arkitekt[Sayı 2 S. 59 Yıl' 1937
(~) ,, ,, yayınlarından "Hassa mimarları,, S, 10.;Zarif Orgun.
-67-
Hassa mimarJarı başı Sinan Ağadan evvel Abdullah oğlu Sinan adlı
bir mimar daha vardır.
İkinci Beyazıt zamanında 909 H. 1503 M. yılında sağdı ve hassa mii11ar-
ları arasında idi (1). Bunun da ölüm yılını ve nereli olduğunu bilmivoruz.
Abdullah oğlu olduğuna göre mühtedi olduğu anlaşılmaktadır. .
İstanbul Belediye kütüphanesinde mualli:m Cevdetin yazma kitaplan
arasında 0,64 No. da kayıtlı Ayasofya camii evkafını tesbit eden ve 926 y;ıh
Muharremi içinde Edime kadısı Fenari Ali oğlu Mehmet Efendinin tahrir
eminliği ile hazırlanan Arapça bir defterden Balıkesirli Abdullah oğlu Sinan
·~dh bir mimar daha öğreniyoruz. Bunun da faaliyet yıllarını ve ölüm tari-
hini kesin olarak bilmiyoruz.
Kıymetli bilgin Osman: Ergin Vakit gazetesinde (2) neşrettiği yazılarm
da bu Sinanın tahrir defterinde adı geçerken «Merhumıı şeklinde tavşif edil-
mediğine dayanarnk 926 yıllarında yaşadığına hükmetmek istiyor. Çok es-
kiden tetkik ettiğimiz bu defterde tahrir eımini ((merhum>> tavsifini yalnız
sultanlarla kalbur üstüne gelen bazı alimler ve ulular için kullı1anmıştır.
Tahrir emininin bu defterde mesela: Fatih devrinin Mimar Sinanı (S. 2
ve 276). Mimar Ayas (S. 130<), Çandarh Halil, Paşa (S. 68), İbrahiım Paşa
(S. 208} 1 Mustafa Paşa (S. 92), Mimar Şuca (S. 294), Nişancı Mehmet Paşa ·
(S. 107) gibi ölüLer ve biilhassa mimarlar hakkında ((merhum>ı vasfını kullan-
madığını görüyoruz. Yalnız (merhum) kelimesinin kullanılmadığına baka-
rak bu Sinanın 926 yılında yaşadığını söylersek iddiamız müeyyidesiz kalır.
Eski vesika1arda ve kanunnamelerde (Ül yazıcı defteriıı, <(defterhane
defteri» şeklinde adlandırılan bu defterler bir Osmarı:lı Kanunnaımesine göre
her 25 senede bir yapılması mecburi olan tahrirleri gösterirler. ((Defteri
Mücmellıı ve ccDefteri Mufassahı şekillerinde vasıflandırılan bu defterlerin
birer nüshası Topkapı Sarayında ((Deft.erhanıe hazinesi» nde saklanırdı. Bu
yazımlar 25 ·er senelik fa_;ıla ile 1050 H. 1640 M . yılına kadar muntazam
devam etmiştir. Bu tarihten sonra İmparatorluğun çöküntü devirlennde bu
defterlerin de ihmal edildiği anlaşılamktadır. Eğer padişah yapılan tahrirde
hir yolsuzluk olduğunu anlar ve yahut başkiı. seh2pl0rle hu. yazımın tekrar-
lanmasını isterse 25 senelik müddet beklenilmeden tahrir yenilebilirdi.
Y ~ni tahrir defterine «Defteri cediıtıı, bundan evvelkine «Defteri atikıı, daha
eskisine de <(Defteri köhne)) denilirdi. Defterlerin tahrir eminlerinin adlarile
anı1dıldarı da olurdu.
-68-
Eğer Ayasofya evkafını tesbit eden bu defter kanuni müddete uyula-
rak yapılmış ise bundan evvelki defterin, yani defteri atikin 901 H. tarihli
olması lazımdır. Yalnız bu defterin 307 nci sahifesinde Sinan Subaşının evi
kaydedilirken şöyle bir derkenar yapılmıştır :
c<Beyti mezburu cabi bilmezmiş. 18 yıldanberi mukataa almazınış.)ı
Bu kayıt bize eski yazımın 908 H., 1502 M. yıllarında yapıldığını tah-
min ettirmektedir. Bu defterde BalıkesiTli Mimar Sinanm üç >~erde adı
geçmekt?dir: Tahrir emini 92 nci sahifede Ayasofya mabedinin Balat cabi-
liği ccTahsildarhğrn emrinde ve zaptında bulunan vakıflarından Balat Çar-
. şısı:tıdaki bir dükkanı sınırlandınrken Mimar Muratla Mimar Sinanın Sul-
iani arazi üzerine mukataa ile yapılmış dört vakıf dükkanlarından iki defa
bahsetmiştir. Bu defterin 270 ci sahifesinde Ayasofyanın j.J;.:.) = Günguz
mahallesinde Günguz Çarşısındaki vakıfları arasında bulunan ve <<defteri
atik» de iki dükkan şeklinde gösterilmiş iken tahrir zamanında üstlerinde
biT mescit bulunan dört dükkan haline getir.ilmiş dlan bir bip.a sınırlandırı
lırken şunlar söylenmektediT:
(1) İkinci Beyazıt devrinin bir mimar Muradı vardır, Yedi gün altı gece
eden zelzelede yıkılan Galata kulesini tamir etmişti. Yağ kapanının kapısı Üı&erl
lle. devam koyduğu tamir kitabesinde adı vardı. Evliya Çeiebi seyahatname111i
C. I. S. 14<!.
- 69 -
bir vesikadan 909 H. tarihinde sağ ve hassa mimarı dlduğu tesbit edilen
Abdullah oğlu Mimar Sinan mıdır, yoksa bunlar başka başka mıdırlar? Şim
dilik hu soruları kesin olarak cevaplandıracak vesikalardan da mahrumuz.
Osman Ergin hassa mimarları başı Sinan Ağaya nisbet edilen, fakat
yapılış tarihleri itibarile onun tarafından yapılması ihtimali olmıyan bazı
binaları yazarken hulasa olarak «Fatihin Mimar Sin.anından ve meşhur
Sinan Ağadan başka Balıkesirli bir Mimar Sinan daha vardır. O binaları
.bunun yapmış o1ması muhtemeldir, sonra bunlar da mimar.larının adları
fun benzerliği yüzünden meşhur Sinan Ağaya nisbet edilmiş olabilirler)ı
dıiyor.
Biz Fatih devrinin 876 H. 1471 M. yılı:nda şehit edilen a.zatlı köleler-
den Mimar Sinan.dan (1) V'e Koca Sinan Ağadan başka biraz yukarıda
gösterdiğimiz gibi üç Mimar Sinan daha bulduk:
Sa.inin ve yahut Mimar. Sinanın kendi el yazılarile bir liste çıkıncaya ka-
dar ihtiyatlı davranmak lazımdır. Biz Sainin; yaptığı abidelerin listesini
Mimar Sinan sağ iken kendisinden aldığıua vce ağzından dinlediğine kani
değiliz. Bizim büyüklerimizin kadir ve kıymetleri çok kere musalla taşında
bilin:meğe başlar·. Sainin naz1m ve nesir halinde evirip 9evirdiği, uzatıp kı
salttığı, bir çok kalıplara soktuğu ve çeşitli .adlar verdiği risalesinde bize
hak verdirıecek sayısız yanlışlar vardır. Fakat bunları açıklamanın yeri
burası değildir. Bunlara başka bir kitabıımızda geniş ölçüde y,er verdik,
- 70 -
Mi~ar Sinanın ikinci vakfiyyesinln
metni
Atayay-ı hamd-i bisyar ıki sadr nişanan-i encüınen-i ins edasında acz-ü
inkisar izhar edüp zaviye-i La uhşi senaen aleyke=..!l~l.: ".. l:.. ..s..... ı)lııde kuşe-i
humuul ihtiyar ettiler ve hedaya-yı şükr-i bişumar ki temcid gt'.l.yan-i cevami-i
i'tikafla iftihar ettiler ol vacib-ülı..vücud ve saru-i pür cud derga:hına olsun
Kuds kazasmda kusur vıe iftikar ikrar idüp ımabed-i <t ;.t_.;; Jo ~:'ı.. ı ~ .:.ı ı »de
ki enva...:i mahlftkatı perde-i ademden sahrayı vücuda irad ve er;nas-ı mek-
nunatı hıyta-i gawbdenı beyday-ı şuhuda icad ıedüp araste-i saınayi-i
kudret ve hedayi-i hikmet kılmağla ıesafilin ealisine kayd ve eşrafın
edanisin:e serbend etti. Husus.a nev'i insanı mazhar-ı ~emalat-ı zat
ve a'y.ine-i tece1li-i sıfat kıl'ub civar:-ı efradına rişte-i kudretinde ahsen-i
:hey'et üzere nizam verdi <eve refo~' ba'zuhÜJm fovka ba'zın derecat =
..:..~p,_;..! ,J,; !"'~""·! /";J J)> f,ahva-yi şerifile bazın ashab-ı vahy ve bazın erbab-ı
'.takHd ve bazın zev~il-ilham kıldı. «Fesubnan-el-lezi biyedihi melekUt-u külli
şey'in ve ileyhi türceun .J ,.>:-.)'. "':ıı , ~1.$: j(..:. _,C1 • .,..ı.:-: ı.>-ilı .:ıı ...~-~ >> ve sa:lavat-ı
safiyat ve teslimat-ı kafiyat ol ·eşfrıef-i mevcudat ve ekımel-i mahlukat imam-
ür-RüsUI had-is-sübül habib-i ilahı Muhammedin-ir-ResUlillah asitanına ol-
.sun ki desıtkir-i üftadegah-ı vadi-yi cehl-ü zılal V·e bedrika-i cuyendegan-1
diyar-Ü mal olub güruh-ü mü'minine sebeb-i ~ahsil-i makaımat-ı aliye ve
·taife-i müvehhidine bais-i tekmil-i derecat-i samiye olan umuru bitarik-i
. !(küllün ala ıma hüv-el-hakıı beyan idüb mubahat ve muharrematı ve mü-
şebbeha:tü müşkülatı üslub-ü seyr ile fark etti. 'l.\.ııl _,. \... "'~" JlJ dl ·'..>'""'
0,<_,.!.11 .;\) ' K ..1.-.ıı Jc 01~~1 _;Lı ..!_:11' ~..1.~ı~ ~, .... ; j ... ;I u.illı jıll .1':"
·ve aliberere-i kiram ve ashab-i hayıe!le-i i'zaım üzerlerine olsun ki dar-ı
İslamiy;eyi keınal-i ihtimam ile himayet ve hudud-u şer'iyeyi tamam-ı ikdam
ile sıyanet idüb zümre-i bağy-ü-inad ve tai:fe-i tuğyan-Ü fesada vücud ver".'
mediler. Rızvan-ül-lahi teala aleyhim ıecmain. Dünya-yı nasaz kar-i bedgir-
dar ımakar ve karargah o11rnayup ıına'ber ve güzergah olması gün gibi ruşen
·ve ecla-yi beıdihiya:ttan beyyindir. Mevazı-i süror-i surisi: makam-ı fitur-i
'binihaye ve mevaki-ü mal-i zarurisi meşfür-i infisal-i bila gaye olup irtifa-i
- 71-
menasıp-ü hazzı ayn-i denaet ve irtifa-i meratib-ü izzi nefsi rezalet olmu.3--
tur. Ve bilcümle «eddünya cifetün ve talibüha kilab ....,)ıs-'Ut.b, ~ıi.> L.. .Jı =
kavl-i sevabdır. Bilaşüphe vela irtiyab 13.kin mahall-i tahsil-i 'kemalat~ı ;e~
niyye ve menzil-i teksir-i merarrnat-ı diyniyye olmağla nebiyyi ekrem buyur-
muştur. Sallallahü aLeyhi ve sellem (cEddünya mezraat-ü'l- ahire =
; -'> ':/l ~" J.;... l:.._ ..JI ıı lazımdır ki herkes arsa-i dünya-yı kiştizar-i ahiret ahze-
düb kiştikar-i tohm-i hasenat-Ü hayrat ve büzergeh-i ibadat-ü sadakat ola ve
ruz-ü şeb evkat-i tamir-i ravza-i saray-ı bakiye bezl ve kendusun tebyin-i bah-
·, çe-i fanidan azi:l ,eyleyıe belki müddet-i ömründe salik-i mesalik-i hasenat ol-
~ duğundan maada bir tarik-i makbul-ü şer'i ve semt-i makul-ü mer'i tedarik
oluna ki ila yevın-il-kıyam asar-ı hRyr~t ve inkıta ve semerat-i. hasenattan
intifa' oluna ki daver-i a'zam celle celalühu ve amme nevalühu buyurmuş»
ı _,·(' \.:. ı:.ı-: ~ r.J> -;,~ ı t;! .J"."~ı _, ~::1 ;, J:>- <1:::'~:l~ .:.ı• J. y• _, 1.Y· 1 __, ..;)-;,, :.:· tı ı..., J' ;f
;\. ... J!~~r-All .::A \:::~;, <\~\ ;;\...:..,... ol;.:..ı rtll_,_.: ,;;.;;;;.. j..\11 J!• dahi buyurur. cJ}•ıı>J
~'""! . :ı _,1.-il.e. <\~ 1 J jl..; ıt:...! ~ lı\ • ~-.,,;, 1...ıs-- 1 ..:..:.:' l9 Jı 1' \r. \..., 1 ;.
JJ, t .Y;
ila gayri zalik min-el-ayat-il-varide fi hakk-il-hı=-ısenat-i vel-hayrat netekim
ayn-i .a'yan-ı mühendisin zeyn-i erkan-ı müessisin üstad-1 esatizet-i-zaman
reis-i :cehabiset-it-d.everan oklidis-il-as-ı vel-evan .mimar-i. su1tani ve mual-
lim-i hakan! el-mahfuf bisunUf-i avatıf-il-melik-il-mennan Sinan Ağa ibn-i
Abdurrahman vücuh-i hayrat ve hasenata cfuı-ü dilden vıe talih ve cihad-i
tayyihat-ü sadakata kemal mertebede ragıb olup .ekser-i evkatını mesalih-i
ıuhreviy.eye sarf ve derunundan taaHukat-ı rediyeyi hazfotmekle mutad ol-
muş ·iken vücuh-ü hayrattan bazın ila saat-il-kıyam ibka ımın;ad edinüb em-
lak.inden v;e malinden beher mikdarın vakfetmek evla gördüğü ecildeın mec-
lis-i şer'i şerif-i şamih-il-imad ve mahful-din-i münif..:i ~~asih-il~evtadda kaffe-i.-
tasarrufatı sahiha ve amme-.i tasarrufatı nafize olduğu halle hazır olub şöyl~
:ikrar ve itiraf eyledi ki Mahmiyye-i Kostantiniyye humiyeıt an-ilbe1iyye .ma-
hallatmdan kenduye mensub olan mahallede talebeı:tı limerzat-il'"lah.i teala
bina ettiği ınescid-i şerif ve ma'bed-i münifi ikaıne-i aslat eden mü'ıninine
vakfedüb mescid-i şe:rif-i münif kurbünde ibtigaen livech-il-lahi teala ihdas
ettiği meekıteb-i Iatifini sıbyan-ı müteallimine vakfetti ve ınesalih-i mescid-i
şerif-i merkum ve tmüfommat-i mekteb-i malum iç1n ve sair vücuh-i hayrat
için ki vakti geldikde inşaallahü tealıi't zikrolunur. Kendu emlakinden ima-
ret-i sultaniye huriset an-il-afat-is-semavi.yyıet-i vel-arziye kurbünde vaki'
olan menzilin ki üç muhavviteyi müştemildir. Biri dahi1iyye ve biri vüsta-
niyye ve biri. hadciyyedir. Emma dahiliyyesi on hah u1tvi evleri ve iki hah
süfli evleri ve bir furunu vıe iki hamamı ve bir muthahı ve bir mahzeni ve
beş ke:nifi ımüştemildir ve emma vüstaniyyes.i iki bab ve bir gurf.e ulvi evleri
ki mabey:rileri sofa ve önleri bahçe ve altı ahırdır V·e ahırın önünde bir hah
ev ki fevkinde bir mahzen vaki' olmuştur. Ve bir su kuyusunu mÜştemildir
- 72 -
ve emma hariciyyesi birbirine muttasıl dört hüceratı müştemildir ve cüm-
lenin taraf-ı kabulü merhum ve mağfurunleh Sultan Süleyman Han aleyhir-
rahmet-ü v-er-rızvan medrese-i şeriflerine müntehl olup ve etraf-ı selasesi
tarik-i amme müntehidir. Cami-i tevabi' ve elvahiki ve tarayik-ı merafikiyle
vakfetti ve dahi menzi1-i mezküre muttasıl yirmi bab dükkanlarını vakf~tti
ve ihdas olunan ulvi mektebini sıbyan-ı müt.eallimine vakfetti. Dahi menzil-i
mesfurun taraf-ı şimalisin.e :muttasıl olan muhavvita ki ahcar-ı müşebbeke
ile ahsen-i vaz' üzere bina ofonup vakıf-ı mezbure medfun olmak için tehyi~
olunmuştur vakfetti ve dahi mescid-i E:abık kurbünde mekteb-i mesfur,e mii-
lasık vaki' olan birbirine muttasıl üç menzilin binaların ki her biri bir yer
evin ve birer zulle ve birer muhavvita ve birer kenifi müştemildir vakfetrti
ve dahi ımescid-i merkuma muttasıl boE:tan ki eşcar-ı müsmire ve gayri
müsmire ve bir sundurma ve üç havuz ve akar suyu ve bir musluğu ve sed
üzerinde vasatında vaki' bir köşkü müştemildiı· bir canibi Naslihan Hatun
milki ile bir canibi Ali Paşa merhumun vakıf bostanile ve bir ciheti vakf-1
mezbur ile ve bir tarafı Kara Kasım vakfı ile mahduddur ve cümle yer'leri-
nin mukataası her ·senede yüz doksan akçedir cümle tevabiile vakfotti ve
dahi ımahrusa-i mesfure mahallfömdan Hoca Veys mahallesinde merhum
Ali Paşa hamamı dolabı fazlası izn-i sultani ile bostana cari olup bostan-ı
mezburıe bir maslak bina olum.muştur nısfı bostana cari olup msfı dahi
vakıf bostana cari olup am vakfetti ve Mev1ana Ahaveyn mahallesinde Çu-
kurçeşme c1ernek1e maruf çeşmeye ve kendi mahallesinden ınesci~i kurbün-
de bina olunan çeşmeye gariz içinde künkle gelen suyun garizi içinde hasıl
olan acı suyun ayağı savuld:uğ:u mahaldeki kendu vakıf hanesi kurbünde
1
emr-i hüımayun1a hane-i mezburun içinden vakıf bostanına icra eylemiştir
anı vakfetti ve dahi mescid-i mahud kurbünde vaki' olan yedi menzilin bi-
na:ları:nki her biri birer yer evi ve birer zulle ve bir·er kenifi ve bir muhav- .
vitayı µıüştemildir bir canibi Ahmed ibn-i Abdullah milkine ve iki canibi
bostan .ve bir tarafı tarik-i amma müntehl olup ve arsanın mukataası her
s€ıne y,etmiş akçedir vakfetti ve zikrolunan menzilin biri iımam-ı mescid-i
merkum olan kimesneye mesken tayin etti ve birin müezzinine makar e tü 1
şöyle ki ihtiyar idüb sakin olalar ve eğer sakin oılmayalar mütevelli olan
kimesne sair akarat' gibi icareye verüp ücretin zabt ide kendulara taarruz
ettirmeye ve dahi mescid-i şerif-i mezbur mukabeJies:nde vakf olan :menzilin
binaların ki yedi bab tahtani evleri ve dört bab dükkanı ve yedi bab kea:ıifi
ve bir su kuyusunu müştemildir bir tarafı Ahmed ibn-i Mus.tafa milki ile
ve etraf-ı selasesi tarik-i amile mahduddur ve arsanın mukataası her senede
on dokuz akçedir vakfetti. Ve. dahi Mevlana Ahaveyn mahallesinde rizaen
.
lillahi teala tarik-i am icin
, istira
, olunan evin biı· canibi Hasan ibn-i Mustafa
ınilkine tulen otuz zira' ve iki canibi tarik-i amme tulen otuz sekiz zira' ve
bir tarafı İskender ibn-i Abdullah milkine arzen on zira'dır vakfetti v·:::
- 73 -
"dahi mahaHe-i ımezbtırede üç bab tahtani evleri ki bir su kuyusu ve bir
kenifi müştemildir. Bir canibi bostan-i Ali P8.§a ve bir canibi gariz ve bir
tarafı tar1k v<e bir ciheti vakfı mezbılr ile mahduddur vakfetti ve dahi Mah-
miyye-i mezbure mahallatı:ndan Hafız Mustafa Çelebi mahallesinde vaki'
· olan menzilin b.inaların ki bir süfla evi ve bir sundurma ve bir su kuyusu
ve bir kenifi ve bir muhavvitayı ve altı bab ulvi ve süfla evleri ve bir mik-
. dar .arzı haliyeyi müştemildir. Bir ıtarafı Ali Çelebi milki He ve bir carubi
··Hüseyin Çelebi ibn-i Ali memluki ile ve iki canibi tarik-i am ile mahdud-
tlur ve arsasının mukataası her senede yetmiş akçedir vakf.etti. Kezalik ma~
· halle-i ınezburede vaki' binaların iki bab ulvi evleri ve bir sofayı ve bir höc-
re ve bir zulleyi vıe bir su kuyusunu V•e bir kenifi v·e ·hir muhavvitayı müş
tenıildir. Bir tarafı Süleyman ibn-i Abdullah ımiLki ile ve bir canibi Mustdfa
ibn-i Sinan nıemlUki ile ve bir canibi İskender ibn~i Abdullah vakfı ile ve
bir tarafı t~·ik-i anı ve tarik-i has ile mahduddur ve arsasınin :mukataası
her senede on akçedir vakfetti. Kezalik mahalle-i mezkurede 'vaki' olan
menzilin binaların ki iki hah tahtani ve bir bab fevkani evleri ve bir ahın
ve iki kenifi müştemildir ve bir canibi Pasban Veli ibn-i Abdüllatif vakfı
ile ve iki canibi· vakıf-ı mezburun vakfı ile ve bir tarafı tarik-i anı ile mah-
duddur ·~.e arsasının ımukataası her senede alıtı akçedir vakfetti ve dahi
mahrusa.,.i mesfure mahallatından Sarı Nasuh mahallesinde vaki' olan men-
zilin ki ·iki heyt-i süfla ve bir arsa ve bir sofa ve bir su kuyusunu ve bir
bağçeyi ve bir muhavvitayı ve bir kenifi nıüştemildir bir ıtarafı Zühre Ha-
tun ihnete Abdullah ınilki i1e ve bir taraf-ı aharı Ahmed ibni Abdullah
milki ile ve tarafeynden tarik-i anı ile .mahdudd:ı,ır vakfetti ve dahi Mah-
nıiyye-i mabude iskelelerinden Çöplük iskelesinde Ayazma kurbünde vaki'
olan birbir:ine muttasıl üç hah dükkanların ve ardında vaki' olan mülasık
ağ;cı dükkanın ki bir canibi derya ve iki tarafı t:;ıriki am ve bir canibi vaH-ı
mezbur ile mahduddur ve arsasının mukataası her senede yüz elli döyıt ak-
çedir vakfetti ve yine kenar-ı deryada mahalli nıezkurda vaki' menzilin
binasının ki nısfı dükkanı ınüşteıni1dir bir canibi vakf-ı mezbur ile' ve bir
tarafı Süleym<m Bey ımilki i1e ve bir tarafı tarik-ı anı ve bir canibi derya
ile mahcluddur ve arsasının mukataası her senede yüz yirmi akçedir vak-
fetti kezalik kenarı deryada Ayazma kurbünde bina olunan kayıkhanenin
' !
bhı.ası ki bir canibi mezbele ve cayi ınıri kariz ve bir canibi Ayasofya vakfı
nın arzı haliyesi ve bir canibi derya iJe nıahduddur tulen on: iki zira' ve ar•
zen yedi zira' yeri müşteınildir her senede arzın on beş akçe mukataası'
' vardır vakfetti ve dahi derya kenarında cedid bina olunan kapu kurbüınıde
ve burc mabeyninde sekiz bab dükkanlıarı ki iki canibi tarik-ı am iki canibi
hisar dibi f.erman-i p.adişahi ile konulmuş arz-ı haliye ile ımahduddur. Tulen:
<>tuz zira' ve arzan 4,5 zira' yeri nıüştemildir her senede yedi yüz yirmi akçe
nmkataası · vardır vakfetti ve dahi Unkapanı kurbünde iki burc arasında
- 74 -
bir tarafı Rüstem Paşa vakfı ile ve bir canibi tarik-ı fun ve iki: canibi divar-i
.hisar tıe· mahdud olan ağaççı dükkanının binası ki ardında sundurması var-
dır ve her senede arzın kırk sekiz akçe mukataası vardır vakfetti ve dahi
Güınrükhane kurbünde Muhtesib İskender mahallesiın.de vaki' olan men-
zilin ki beş hah ıtahtani ve bir bab fevkani evleri ve bir su kuyusunu ve
dört bab kenifi müşteımildir bir canibi Salih ibni Mustafa mülki He ve bir
tarafı Ahmed ibn-i İskender milki ile ve bir canibi Mustafa ibn-i Mehıned
mi:Lki i1e ve bir canibi tarik-ı aın ile mahduddur vakfetti kezalik Edirne-
kapusu kurbünde mahalle-i Sultanda üç bab ulvi evleri ve bir ahırı ki iki
tarafı tarik-i am ve bir canfüi Seyyit Şaban milki ve canibeyni Muhtesib
Karagöz milki ile mahduddur vakfetti ve yine mahalle-i mezbure kurbünde
Berberhane yanında bir bab dükkanı ki iki tarafı tarik-ı am ile ve bir ca-
nibi Süleyman Subaşı vakfı ile ve bir canibi Şerife Zade Mehmet Çelebi
vakfile mahduddur vakfetti ve dahi Sarg-ez hamamı kurbünde Çıkrıkçı
Kemal mahallesinde Şehnameci evi demekle maruf menzilin ki . altı balı
fevkani evleri ve dört sofayı ve üç bab tahtanı evleri ve bir ahırı ve iki
su kuyusunu ve iki bab kenifi ınüştemildir bir canibi Çıkrıkçı Kemal vakfı
ile ve bir tarafı Mehmed ve Hatice binti İskender milklecrile ve iki cfuıibi
tarik-i amile ımahduddur vakfetti ve dahi mahalle-i mezburede Cabi Ferhat
evi demekle maruf u]vi ve süfla iki bab evleri ki bir su kuyusunu vıe bir
kenifi ıni.iştemildir iki canibi Hatice ibnete İskender mülkü ve bir canibi ta-
ri.k-iam ve bir tarafı vakfı mezblir ile mahduddur vakfetti.
Ve dahi vakıf-ı merkumun vakıf mesddine ve bostanına cereyan ede:ı
:acı Sıudan Hüma Hatun bina ettiği cumaya kifayet mikdarı ımüslimun ah-
,dest almağ içun r:izaen liHahi teala cari olan su yolun vakfetti. Ve dahi
=
'.Kayseriye sancağında u-i _,..~T Ağırnas nam karyede rizaen :lillahi teala
bina eylediği çeşmeyi vakfetti ve mezbO.r çeşmenin kurbünde oLan tfılen iki
yüz altmış zira ve arzan yüz altmış zira' arz-ı memlUkesini vakf,etti. Ta ~i
çesme-i
-
.~
mezbura gelen hayvanat orada istirahat edeler.
~
- 75 -
Ve ..::.,b\,.. = Hi.ilviyyat nam kitab-ı latifi taleben limerzat-ir-rabb-il-a'Ia
muhtaç olanlara vakfetti ol şartla ki mescid-i merkumda vazolunup muhta-
ci..~ mevzi'i şer.ifde mütalaa buyuralar. Mescid-i şeı·ifden asla ihraç olunmaya
ve üç yüz bin fızz'ı rayic-ül-vakt akçe malından ifraz ve kemal-i imtiyaz ile
sairlerinden mümtaz kıldığından sonra vakfetti ve şart eyledi ki menzil-i
kebir-i meşruhundan gayri akarat vechi meşru' üzere istiğlal oluna ve
meblağ-ı mübeyyen dahi onu her senede on bir olmak üzere yine bir emin
,müstak'.m mütevelli reyile ve bir cabi-i salih ve mütedeyyin muaveneti ile
'pir kavaid-i kitabete alim katip mübaşeretile yarar kimesneler i,le muame-
1e-.i şer'iye oluna.Fırka-i saadiHa ve ehl-i seferden mutemedünaleyh olma--
yana verilmeye ve medyundan kefil-i meli' ve rehn-i kavi alunup ve yahut
birile iktifa oluna ve zikrolan muamelat vakıf-ı mezburun evladları mahza-
rmda oluna ki madam kaydı hayatta olalar el-iyazü billah ba'd-el-inkiraz
mahalle-.i mescid-i şerif-i merkum cemaatı mazhannda olan ve şerait-i mez-
kılreye riayetle hasıl olan gallattan evveli cihet-i tevliyet yevmi on akçe ve-
rile ve cabiye yevmi üç akçe verile ve katibe yevmi dört akçe verile ve da-
hi şart eylediki mescid-i şerif-i merkurne bir salih ve müteverri' erkan-ı sa-
~at ve :vacibata alim ve sünen ve mi.istahabha:ta vakıf kimesne imam nas-
boluna evkat-ı hamsede salayat-ı hamsi eda etmek emrinde kemal-ı ihtimam
edip .ihtnalden ihtiraz ede ve her sabah namazından sonra bir k,ere sure-i ya-
sin-i şe~ifi tilavet edüp savabın vakıfa hibe eyleye mukabelede yıevmi dört
akçe vazife verile üçü mihraba geçmek mukabelesinde v,e biri her gün t:-
-lavet-i sure-i yasin-i şerif 1düp sevabın vakıfa hibe itmek sıfatile muttasıf
olduğu için sadaka olmak taTikile ve şart ettiki mescid-i şerif-i merkuma
her kim imam ola mekteh-i mesfure dahi mualiliım olup hizmet-i talimi eda
ede ve · murad ettiği vakıtta dilediği mekanda kur'an-ı şerifden yevmi bir
cü'ü şerif tilavet edüp savabın vakıfa hibe eyleye bu mukabelede dahi yev-
mi beş akÇ·e vazife verile dördü lugat talim ve birer cü'ü şerif tilavet etmek
sıfati1e muttasıf olduğu içün sadaka ola ve dahi şart etti ki mescid-i sabıka
bir müezzin-i salÜı nasbofonup evkaf-ı salatta taharet üzere ezan-ı şerif o-
kuyup hikmet-i te'zinde kaim ola müsahele ve ihmalden ictinap ile her yat--
su namazından sonra sure-i Tebareke okuyup sevabın vakıfa hibe ,eyleye
mukabelede yevmi üç akçe vazife verile ikisi cihet-i te'zin ve biri cihet-i
tılıavet ola şart ,eyledi ki müezzin olan kimesne mekteb-i mahude dahi ha-
life olup hizmet-i hilafeti eda ede ve murad edindiği mekanda ve vakıtt;,ı
kur'anı şerifden yevmi bir cüz-Ü şerif tilavet edüp sevabın vakıfa h'.be ey-
leye bu :mukabelede dahi yevmi dört akçe vazifeye mutasarrıf ola üçj cihet
-i hilafet ve biri cüzü şerif tilavet etmek sıfa~ı iJe muttasıf olduğ11 için sa-
daka ola ve eğer müezzin kaadir olmcızsa evlat marifeti Ye nazır izıtile eh}i-
ne verile ve dahi mescid-ı şerifde vaz olunan iki çırağ için her scE~ de dördü
_c___ 76 -
bir akçahk seksen akçe yağ mumu tayin etti. Ve her senede berat gece1e-
lerinde yüzer akçalık iki adet balmumu tayin etti ve şart etti ki müezzini
rnerkum mescid-i şerifde kay.yum dahi olup va:kt-i hacette mescidi açup
kapayup çırağlan yaka ve lazım oldukça mescidi süpüre kezalik mekteb-i.
münifde ferraş dahi olup hizmet-i 18.zimesin eda edüp müsahele ve ihmal-
den ihtiraz ede b~ mukabelede dahi yevmi bir akçe verhle ve sahib-i vakıf
tavvelallahü taala ömrehu kendi rnc-zarı için mevzu' olan mahalde vaki' mek··
teb-i şerifin mmlJllimine yevmi altı akr;e vazife tayin etti beşi ciheti taliın
için ve bir akçe dahi. kendi huzurun;:ıd vakıfın ruhu için ~'cvmi bir cüzü
şerifi tilaveti ciheti ola ve iki mekt·eb-i meşruhda mütealliın olan sıybyanın
eytamına her sene mubearek mah..,ı Ramazan evahirindeki .iydi şerif karip
ola hasbet-en-li1lahi taala kendu hallerine _ münasip buğasi kaftanlar ve
kutru takyeler almmağ için yevmi bir akçe tay.in etti mütevelli olan ki-
ınesne cem' edi.ip vakti .ile sarfeyleye ve müteallimin-i mezkurin iç.in h.:::r
sene fasl-ı şitada iki mekteb-i münifde yakmağa odun baha yüz eili~cr ak-
çe tayin ·etti ve mescid-i mezbur ve mektebeyne lazım olan hasır için her
senede yüz altmış akçe tayin .etti ki cam-i şerif-;i merl}uın Sultan Si.ilC>y-
man Hanide ve mabed-i latif-i hakanide vaz' oılunan kürsid,;o- her gün vakti
zuhurda bir salih hçış elhan ve mücevvid kimesne Kur'anı şeriften bir aşri
latif kıraat edüp sevabı vfükfa hibe eylemek sıfatiyle muttasıf olursa iki
akç.eye mutasarrıf ola ve şart etti ki evkaf-ı ımezkure ga1latından mütevel-
li olan kimesne yevmi beş akçe hıfz edip üç yılda bu mecmuu meblağ ki
doksan :fülori olup evlad ittifakı ve nazır marifetiıle bir salih v.e mütedey-
yin haç itmiş kimesneye virüp haç ittirsi.in ila inkiraz-id-deveran bu min-
val üzere ola ve şart etti ki mescid-i mezkur mahal1esinde avarizi lazi-
mesi için müteveilli olan kimesne yevmi birer a&çe cem' edüp her senede
mescid-i merkuma imam olan kimesneye teslim 'ide ol dahi 18.iım olduğu
senede avarıza sarfede lazım oldukça .ehli maah1le marifetile istiğlal olunup
mahalle-i mezkureye müteallik olan havayice sarfoluna v·e ~art etti ki üç
nefer sulehadan ve müstehikkinden kiımesnelere yevmi birer akçe vazife
verile şol şart iıle ki diledikleri zamanda ve mekanda yevmi birer cüz'ü
şeif tilavet edüp sevabın vakıfa hibe eylemek sıfati1e muttasıf ola ve ·şarıl:
eyledi ki evkaf-ı ımezkure galla:tından bir alim-i salih ve mi.istahik kimes-
neye yevmi iki akçe verile ol şartla ki murad idindiği zaman ve mekanda .
yevmi en'aım-ı latif tilavet edüp sevabın vakıfa hibe eylemek sıfatHe mut-
tasıf ola ve şart etti ki her sene mübarek mah-ı muhanemin onuncu gü-
nünde evkaf-ı mezküre gallatından üç yüz akçe et'ima-i mütenevviaya
harcolupnup vakıf-ı mezburun imaret-i sultan.iye huriset an-il-afat-is-,se-
maviyet-ü vel-beliyye kurbünde vaki' olup vakfettiği· menzÜ-i keber.indeki
mukaddema beyan olunmuştur. Tabhdlunup fukaraya it'am oluna ve ba-
,del-it'am zikrolunan üç nefer cüz'ü şerif :tilavet eden k1mesneler c.em' olup
-77 -
eczayı selas.enin hatmi şerif duasm okuyup sevabın vakıfa hibe eyleyeler
ve altmış akçe dahi. bad-e-d-dua duahanlara ve ol meslicde hazır olan fu-..
karaya tasadduk ·edeler ve dahi şart etti ki merkume ve mağfure zevcesi.
olan Mihri binti Mahmud nam hatun ruhu için iki nefer salih ve mücev-
vid kiımesneılere yevmi biı»er akçe vazifo verile şol şartla ki dil.edikleri za··
manda ve mekanda kur'anı şerifden yevmi bir cüz tilavet edüp sevabın
merhuma hibe etmek sıfatile muttasıf olalar ve sakl ve şehit el-muhtac-ii
ila rahmet-i rabbih-il-ımescid evlad-ı kiramlarından şehid olan merhum
Mehmet Bey ruhu için dahi iki nefer salih ve mücevvid kimesnelere yev-
mi birer akçe vazife vireler şol şartla ki difiledikleri zamanda 've mekanda
:.kur'an-ı şerifden yevmi bir.er cüz tilavet edüp ·sevabın şehld'i merkumun
Tuh-u saidine hibe eylemek sıfatiyle muttasıf olalar ve yevmi dört akçe
ruh'u Jatıifi için ihtiyaç olan mevazide kaldırım binasına sarfolunmasma
tayin etti ve dahi şart etti ki ~evladından Ümmihan ve Neslihan nam kız
larına ve ıeivladmdan şehid olan merhum Mehmet Beyin Fahr.i nam ·kızı
na yevmi on hirer akçe vazife ver.iıle 've şart etti ki birisi elhükrnü lillah
fevt oldukda hisse-i muayyenesi fevt olan sahib-i hisse evladı mabeyninde··
alesseviyye taksim oluna ki ashab-i karn-i saınidir ashab-i karn-i s.aninkı
dahi birisi fevıt olduğu takdirde kezalik hisse-i muayyenesi sahib-i hisse·
evladı .mabeyninde alesseviy.e taksim oluna ki ashab'ı 'karn'i. salistir baki
kurunda hal böyle olup .el-akdeımü fel-akdem riayet oluna ve zikrolan sa-
hib-i hisse ki evlad-ı evveldir evladı olmadığı takdirde yahut munkarız
oldukda hisse-i muayyenesi kendi ihvananına verile ki ashab-ı karn-i ev-
veldir :ashab-ı karn-1 evvelden kimesne hayatta olmadığı takdirce ashab-1
karn-,i san.iden mevcud olanları mabeyninde al-es-seviy etevzi' olunup
minvaıl-i sabık ü:oere •rıiayet oluna .el-iyazü billahi taala cümle inkirazın
dan sonra mezbur. otuz üç akçanın on sekiz akçası medaris-i sultaniye hu-
riset an-il-afatı vel-heliyye tahtında mülaz;min .için bina olunan. on sekiz
bab hucerat-ı sultan•iyede sakin olan mülazimlerin her birine yevmi birer
akçe tayin oluna şöyle şart eyledi ki her b.iri kur'anı mecidden yevnıl hir
cüz'ü şerif tilavet edüp sevabın ervah-ı. 1oemii enbiyaya ala nebiyy.ina V€
aleyhim-is-saılatü ves-selam ve ruhu pür fütfilıü vakıfa hibe .eyleye on heş
akçesin Sultan Süleyman Han aleyh-ir-rahmeti vel-gufran camii şerifin
de tesbih ve salavathan olan otuz nefer kiımesnenin her birine yevmi ımsıf
akçe verile şol şartla ki bad-et tesbih vakıf-ı merhuma medfen olan ma-
havvıta üzecre ki cami-i şerif-i sultanı kurbünde ahcar-ı müşebbeke ile ah-
sen-i hey'et uzere bina olunmuştur. Cemi' olup üçer k.ere sure-i ihlas ve
,bir kerre sure-i Fatiha tilavet .eyleyüp sevabın 1·uh-u vakıfa hibe ey;leye
ve dahi .salif-üz-zikir kendü evladından
. Ümmihan ve Neslihan nam kız-
larma üçer akçe vazife mukarrer itti şol şartla ki sabıkan tayin olunan
vazifeJeriyle mah bemah verilüp ba'd-.elmemat ' vakfa zabtoluna ve dahi
Kayseriyeden getirtüp müslüman eylediği karındaşı oğlu kızlarından Ra-
-- 78 -
ziye ve Kerime ve müslüman olup Seyhan olan karındaşı oğiu Süleyma-
nın kızı Ayişe'y,e yevmi beşer akçe vazife tayin edüp şart eyledi ki madam
ki kaydı hayatta olalar mah bemah verile had-el-memat vakfa zaptoluna
ve şart eyledi ki ev1addan ve evlad-ı evladdan ve utekadan ve evl5.d-ı ute-
kadan tevliyet uhdesinden gelür ve kavaid-i kitabeti bilir 've salih ve mü~
tedeyyin müstakim kimesne olduğu takdirde ecnebiye v,ermeyeler zikro-
lanlardan hizmete kadir kimesne oLmıyacak nazır marifetile bir salih ve
müstakim kimesneye tevcih oluna kezalik tilavete kadir kimesne olnııya
cak ·eczayı şerife da:hi harice verilmeye ve şart itti ki re's-.i ınimaran olan
kiımesne evkaf-ı meşruaya nazır olup her sene müteveJli olan kimesnenin
evlad ittifaküe muhasebelerin görmek eınr.inde r.zar-i inayetlerin diriğ bu-
yurmayanlar ve :hizmet-i nezaret için yevmi bir akçe vazife tayin etti ve
dahi şart etti ki biiradet-il-lah-il-Melik-ii-Kahhar evkaf-ı mezbureye raka-
be laz1m geldikde sair mürtezika rakabe olunduğu gibi müteV'elli ve katip
ve cabi olan kimesneıler dahi rakabe oluna lakin sairlere kıyas olunmayup
sülüsü sülsan rakabe oluna V•e dahi şart etti 'ki sahib-i. vakıf tavvelallahü
taala ömrehu madeımki kaydı hayatta ola menzH-i kebir-i 'meşruhda ken-
disi sakin ola ve badel-memat evlad mütemekkin olalar ve_ ·evladd.an sa-
kin olmayan keındu süknası hissesi için menzi:l-i mezburda sakin olandan
nesne taleb etmeye v.e ittiği takdirdıE< (1) olunmaya neslen bade neslin ve
:fer'an bade aslın ila inkıraz-il-evlad abkallahü silsiletehu ila intiha-id:.d~
veran eviad munkarız oldukdan sonra nazır marifeti ve ecri mislil~ kare-
ye verilip ücret. zevaide zam oJuna ~e Şart etti ki ımenzil-i kebir-i meşruhun
mereınmeti ve sair meremmeti vakıf mecmuu zevaidl:.en ola ve dahi sabı
kan beyan olunan akarat mukataatın -evkafı mezkure gallatmdan her sene
eda oluniınasın şart etti V•e sabık-uz-zikr Şehnameci evi dimekle maruf olan
menzilde oılan bir birine muttasıl fevkani ve 'tahtani üç muhavvıta ile müş
temil olan ,evlerin birinde mukaddema zikrolunan kardeşi oğlu kızlarından
Raziye ve 'birinde dahi Kerime ve birine müslüma:n olup Segban ;iken ~
fat eden ;kardeşi oğlu Süleyman'ın kızı Ayişe sakin ofop vakıf-ı mezbur~u
ınebrua'nen fea'na düayı hayırdan feramuş 'itmeyeler had-el-unemat sahib-i
vakfın kendi evladından hayaıtta' ola:rırın muhtaçları sakin olalar neslen
ba'de neslin 'fer'an bade a~::lin ila inkiraz-il-evlad-ı vel-ahfad ecri .misli ile
icareye verilüp ücretin zevaide zaım ideler ve şart eyledi ki menzil-i mez-
burada cediden bina olunan on bir hah odalarda utekadan aslah olanlar
hasbet~n il.illahi taala sakin .olaar vakıf-ı mezburu a'nen feana duayı· ha-
yırdan feramuş itmeyeler 've içinde sakin olanl.ar meremmeti yanlarından
idel~r zikrolunan tarik ile muaımele ofona uteka ve evlad-ı uteka munka- ·
riz oldukd.a icareye verilüp 'ücretin sa.ir mahsulat-ı vakfa zam ideler yani
(1) Burada bir kelime noksandır doğrusu şöyle olsa gerek: ''isaf olunmaya,,
- 79-
uteka ve evJad-ı utekadan kimesne kalmadıkda; ve şart eyledi ki tebdil ve
. tağyir-i usul ve ,şerait-ıi evkaf-ı mezbure ve azil ve nasib ve ziyade ve nak-
Sl vazfilf Ve sair tasarrufat-ı şer'iye vakıfın tasarrufunda olan kendusu tev-
be ve tevfikle ve kemal-i ·imanla inşaallah-ül-melik-ür-rahman «el-ınü'mi
nune la yemutune bel yenkulı'.lne min dar-il-fenai i'la dar-il-bekaıı fahvayı
şerifile irtihal ettikten sonra Allahüınm•erzukuna ve cemi'-al-müsliınin bi
hörmeti habibike Muhammedin rahmeten ılila'lemin şalavat-ul-lahi ve se-
lamühu aleyhi ve alihi ecmain. Evkaf-ı mezkurenin cem-ii-ehl'i vezaifin
azil ve nasib ve tasarrufatı nazır marifetile ola ve dahi şart 'eyledi ki ev-
~af-'ı mezkurenin galılatmdan hasıl olup mecmuan 'mevacip ve harçda:ı
ıi;ıaada baki kalan zevfüd malin kendu kabzeyleye madam ki 1kaydı hayat-
t~ olalar Ve kendulardan sonra zikrolunan mali zevfüd 1ki veçhi me'
dan baki kalan meblağı mezburdan on bin akçası der kise kılmup rne:
hur oldukdan sonra nazır marifeti V·e evlad-ı uteka ittifakı 'ile evladın a.:;-
lah olup emin ve müstakim olanında hıfzoluna ta ki evkaf-ı mezkureden
akarata halel geldikd.e termim ve tamirine sarfolunup ınukud-u mesrure-
ye kesr geldikde itmam oluna ve ziyade baki kalan .evlad mabeyninde va-
zife üslUbü üzere al-es-seviye taksim oluna ila inkıraz-il-evlad-ıv-el-ahfad
mahrusa-,i mezkurede ihtiyaç 'olan yerlerde bir zira' ve altı parmak mik-
darı taşı ile piyade kaldırımı vaz' itmak için harç ideler mikdar-ı mezbur-
dan kasr, itmeye ve ecri mislin vireler ve şart eyıledi ki mescid-i şerif ma-
hudat 11fahallesi ehli ve adamı ve müezzini olan kimesne ve evladın hayat-
ta olanl~rı ve uteka ve ehli vezaif mecmuan hasheten lillahi tea'1ş nazır
olalar v·e dahi eyitti takrirden ila haz-el-an zikrolan. akarat ve derahim ve
mecmu.an vakfı sahih ve şer'i ile habsı ınelih ve ımer'i .iıle hapsettiği halde
tescil rnurad idinüp cemi' evkaf bittamam vakıf kendi nasbittiği mü:tevel-
liye ki fahr-ül-emasil-i v.el-akran madin-il-ılutf-ıi vel-ihsan kendi evladın
dan Derviş Çel·ebidir lazale müşarün rleyh-i beyn-el-ekabir-i vel-ayan tes-
liım itti ol dahi bila noksan mecmuu ma zükire vakıf-ı mezburdan ki ced<:h
azizidir tesellüm etti mütevelliler sair evkafda tasarruf i!ttikler gibi tasar-
ruf eyledi deyu mezbur 'mütevelli mahzarmda ikrar ve itiraf ittikt1e rnez-
bur mütevelli dahi evkafda tevliyeti ve tasarrufµ hasm-i şer'i yüzüne veç-
hi ınerzi üzere sabit oldukda ol dahi ;tesellüm ve kabz ve tasar-
rufa itiraf idüp birbirine ikrar ve itiraflarında vicahen V:e şifahen tas-
dik idicek vakıf-ı mezkur enamrnallahü aleyh takıiri kelam ,idüp ve ittiği
vakfa fütµr ve gallatına küsur gelmek ihtimali karip olduğu .ecilden w
imam! az'zam ve hühami efham hazreıt-i Ebi Hanifet-il-kufi katında vakfı
akarın, luzumu olmadığına binaen veçhi meşhur ve ma'hud üzere beynen-
nas cereyan ala asl-il-kıyas 'vakfiyet-i nukudun butlanı mukarrer V•e mu-
hakkak ve ana mebni olan şurutun dahi fesadı muayyen ve musaddaktır
ol sebepten zikrolunan :emlak ve akarat ve usul ve musakkafat her ne V'.ar
-· 80 -
ise cümlesinin vakfiyetinden rücu' eyledim müteve1li-i mezbur emla::-j
m:;sfureden yedi ref' idüp 'nukud-u mahudeyi bana teslim eyleyesin ve
meblağı mezkur için ecri misilden ziyade aldığı mal dahi ana helal <J<lma-
yup hak o;:;nadığı cihetten anı dahi taleb iderin deyu dava ettikde müte-
velli-i mezbur dahi c,evab-ı savaba ve .hitab-ı müstetaba müteveccih olup
didi ki emlak-i rnestur.e \re akarat-ı mesfure imameyn-i hümameyn katla-
rmda bad-et-teslim il-el-mütevelli vakfi lazım kabi<linden olduğunda hiç
şüphe yoktur ve imaımı rehberi muzaffer züferden imamı Ensari riayet et-
tiği üzere vakfiyeti hukudun sıhhati mimma layünkerü vela yüred kısE•m
dan olup şerait-i mukarrere ve zevabıt-ı musavverenin dahi ala m,~zhehihi
sıhhati mukarrer olup bermuceb-i şart-ı sahih rıbıh ve gallatında!ı ve ribi-
hı müstegallattan aldığı mal hakki 'sarihimdir diy·icek münazaa ve muha-
sama edüp hatta işbu tevkii refii ve imza-yı veki'i şeref efzayı s2dri kitap
olan sadr-ül-u~ema-il-·izam bedr-ül-fuzala-il-fiham fahr-ül-hükkam huzurla
rında :murafaa olduklarında hakim-i mumaileyh esbegallahü sıcale nevali-
hi akarat-ı mezburen'n ,şerait-i ımersume ve z.evabit-i me~rkume üzere vak-
fiyetin sıhhatine ve Wzumu.na V·e nukud-u mesfuirenin \dahi sıhhati vakfi-
yetine ve şeraitin şer'iyetine ve zimmet-i mütevellinin zaman-ı vazifeden
beraetine hükmü şer'i v kaza-i merzi ittikde vakıf-ı mezbur bu babda mat-
labına fevz-ü felah ve meramına zafer-Ü necah bulmayıcak inan-ı kıl-ü ka-
li sem~i
ahere masruf ve z'rnami ' bahs-ü cidali nehci ahare matuf kılup
sıhhati vakfı nukud reyi imarn-ı rnahud üzere müseHem ve makbul ve 'nak-
li sahih ile mer'i ve menkuldür lakin ol mikdar ile rücua kudret-Ü-mecal
ve feshe rneknet-ü-ihtimal kalmayup cülli acal ımunsarım ve ürvi telafı ve
tedarük mün'adım olmaz. Zira sıhhati vakıf anın katında lfızumi icap ve
devamı tebidi istida ve isticab eylemez. Vakıfm zımamı ihtiyarı fe.sih ve ib-
kaya iktidarı elindedir .çünkü s'ıhhati 'vakfa hüküm anın mezhebi üzere ca-
riy~ d:yüp vakıfdan rücua ve mütevelliden istirdada asl-ı :maıle şuru' itt.ik-
de mütev-ellii rnezbur cevab verttp eğerçi sıhhat-i vakfı nakdi mestur reyi
imamı mezkur üzere lüzum ve te'bidden aridır ve hükmü hakim ol rey üze-
rıine caridir lakin 'bad-el-hüküm sıhhat sair eimrne reyiUlerine dahi sari-
dir. Zira Kaffe-i Sala.tin (1) ictinad-1 ittifak ve içtima' .idüp hükmü haki-
me arif ve
mahalli icıtihada
,
mülaki' ve müsadif
'
ola ol hüküm nafiz ve müb-
rem ve cumhur katında makbul ve ımüsellem olup kabil-i nakz-ü tahvil ve
mahalli tağayir-ü-tebdil olmayup cemii kuzata kabul ve itirazda olmak H1zım
ve cümle vülata temfiz ve imza emri mütehattiım oılur deyu beyan'ı sarih
ve' tansisi sahih ey1em'şlerdir bu ittifakı şayı'_ı umumu sıhhate menut ve
şumul-u şer'iye merbut iduği §·evb-i hafadan muarra ve r,eyb-ü meradan
mübei;radır pes mahalli niza'da aıı.lı sıhhat curnhurıi ulema-i ümmet katıla-
F. 6
Şi:mdi vakfiyeyi fotoğraflarmdan . :tetkik edelim: ·
82 -==
,;. ,;, _;,;,.;;,,c:; c L:.))-, ,,-L ıC:• ,;J,C~;.V;. ~ -1v;C, ; ;., : ı.«, ;;("'
----~(.li
• ·I ~· . ;.-. .;1,,;,;_..ı;.
,. .. 7---..ı~.ıl
/ ........,. ~ \.:_, \.)
...., "'."'".>l.,,~,-.lr'":"
•• ' • ....• /~l»"°:""
. • . L"". .J·~
' ll .1
::~--_,_ ~1.sL,.:.;,
. • ~j~." ::.ı;ı;,..,-.,//.1,.,:, ~J--
•
":f..ı,_\..>
. 1. ::i'...,_•;,:;;'>-,.
. •
.. .:>..>\....:.u~e-....ı.;..,~
··'' ~ •..>,..,.J\.ı .
• .
.. :~.--;,..r~...ı,
,;
,,,j•;._.;..L.J•.K-!'-
•· ;,:
.. ·' -'-:- '·".l .s,.-h."':
.•
• \
~·ı
, , ~,,, ,,,. ..."""".,,,,h:,.;,".:.,, ;;., "'.:.j ,;ı:.../,:_,. .1;; :; ;,.,,.,. ' ' .:;,,.
_,.,. . / • "f..
. : Mimar
( Ank;ar.a Y,w k ı.fıar
Sir1<wn~n
u. Mdtarı "'· . 5760 No. Lı ıdefterdıedw.
'hsiz vıakfiye·si S. 1
. . ar§ıvı;
. )
6 ·,s·
i
.,,·;...-•('f""-1ı'?:,.,:..yj,.ı<)<f<>\';.,.--.,;:_,:.r ,;;.,u;,
1 -,r~ ·,,
1
"
1
• l / , / • 1• t. <'
,.,,:.,.--';, .:,.:.,;.."rrrrr <f,...,1•i(...r
\ • ,, / \ ı ., , 1 ; I
1
\ ••
, I
','/rı/ '.~ ·':'''' ~-''P,T' r1 ~,~r ~'(?"(." ~~.re. ''fi~.</',~-=:: .·" ~ ..-J' . ~. "f. '
. ,. ;. ,,,.,;,;,f'rr/ r,;.,~,.«- '") ~-')' ./ ,-ırf"r'f'fl'•(rr-ı-.rr~
.-?;:,_..r '(rr.1tr; / ıi 1
\· ~- .. ;.:.. ı . /- · · .• / ·
'
ı~ ,,-~~~~,:~,;~~.'(~:.(.;..~.~i.(:ı< "İ'l',~fr',; 1'-'i?~.'':.. ''r(:-- :'':' t.('•
..,..
,['•
')I 1'\>1 'f. .,. :.,. .,r•ı '/',.,(r.ı:.
.
,,, • • • •
.
•
'· ,•
1
• ·~ı.,
··. .. .. "· ··'
,..,...·, r :,., rrr...:.,.,,,..,
,,. .. " ..,,,,,,.,;..,.;.,.;;,
·' ..
..
.. . . ı.f-q, ·'"'
..
t'f"Y'':- ,,,..,.~:.n~:.r.:..,:. :;;... .,, ',':'.i-'.':<'r!:·..,,~ ·'r,...r,w~,;; v:-r.j~-:.,:r.,,.:-1'
• ,.. ,,,,,., 'rv·•;.c_,;,. ~'.~.:. ,:. ..r;.., ,,... i-.< ,.., ~ ''no '"( ,.;.,. ,/:f 'İ'F.;~....,9;,.,..
,, 1
.....
ı. . . ·•
,.;.:, •
'.- ";.>·' ··'· . , . . . /" ı.'
,.,,.,· r.• ''Y>
1 ~,,..~..... .-.
.; 1 tfİ1--..rr~rv(r/; '~ ;;~,t'f.(r/< ~":'İY'•·:(t"/<"1'-::,,.;.;;-,,..,;,./,r,,:.i,"'1,".A'Jf:'
• • - • l '1. 'I • • . / • •
t ""'·.,.,'
1 • , ft
·• . ı .• ..
_;, '11 ..,_,;...'"l'-Y' ·, •,ı ••
;.:,.,.- (; ..;,,r/,(
'
,;. • . • • •.•• • • • •••• , •
t<..
•
'·:J
r;.;J;.:,...'1',~ı>'ıı
.
......... l
~<r "'''1'"1rl'"11~-1ı.f'
'-:;;.:;_;,, ,,...
°'• ""'' •'n• ""'""'
.ı;. ''(.?ı--• r;.t.-... i .:.,r?ı~
'''"'"-''."
'ı.ı.,. ,·;!fır-o 'ı·' :.rr-(1? '·11 ••;";.
;,Aı•-;ı-11(1• n'/r"j • .,,....,.;y, ~,:... ;:.-r,; 1"'Trr_-:.; ,,.. ,. 4.,,.,. 'r rr; ;;ır
. . .. . . ... . •'. ' •..•. i. ',.,•'
;;:~:::
.'(:,(
,·,,.. ·"iı. , İ"r!'/•r.r :<.rıh,~;. l'"",rr~...,.<') ~ rt"(7ı ~ rıa ''"f' J,r.:r-~:.r·roj,;r;f'\__o,
ı 0 'ı ı .. ,/ ' ı•·, • • ••• 1
t
.•.
r
•
N,
l,
l
l
~ ~-;, r.:rr: (• ,.,...,.. :.,,,. "1''"'1 r,?r~ ,.r ~,,,,{'('" ,) ,,: y.ı ~i-, ff ''(/"
.;--·,-,..,... " , • '• ". '! , I • / • . / , l •
/ ·ı. '
,;.;..;.,.-,..:. .......,,.. r~i'(r,,)
. ·).-' ,. -..
r.i-<r,,...1·.(
• ... '
;..,,,_
.
,,.. =-r "l'r<"';,-t'"C'
•__ . '· ' ,, •
riY',;-:.,;;.:,,.f..
•. ' ' '
.
••.• "\_ .:...:;..;;.
•71,,_ ,..,, '"fr'7r
.... ' ., ,, .; "ıiıı','"
"l'r:-i . '?°.~,,..ı;.r.r ,:.-i.;!(l) :.-n.-;,,.,
• y;.
"
;'r
,• '·'o { . P"'f1
· . .- ',,_,.l ~rrrr
..- ı ''*''rr ~ ,. _. °;(r(i-;.>
" ;,
'\ .,,
· ~·.,.,,:r..~r<•ı ·.,,_-..r·-·«·r:...r~.,..
. ..- . · . , ,. _ · •·
.,. _,,
' ''iV<' • '" r
.,~,,,- ~"-'rr>.~r''f
.. , •. • ..... .. / .. '' :rrr.r,..,r,r...r
. • ,.
.,. ··r:,,f,..,/·
rr .. ~-·<' r.ı·. ,. ' . . ...,,. ,.,.
, ,-, '•""';.P, , v-,,.., ,.'"r',.,.._..;,.:'1f"-"
- .-..
. . ,.'i(,,..-=-~~--
' ''/1', , ·
.,,,,,·, ...,~"\.'(°?_'il"_'\"
. . .
.·.•--t:,·~~o
. ... ,. " 1 '"" ' • • • •• . .
~·""'· . ""',....,..
..... . ~.,..,.,.
., •. ·-.·,.p_~:«'(f'~"('"')'
.. ·. ·: . . . . r.r.;-r/1·11>,,,,,.,,;.r":
.. ,. . .. .. '\. .. '· " - r.(r-.
"" . .
ı;,.,'
,ı
s. 4
- · .· · . '
,. r 'l j'Jl'
it 1;/.J)',,;>ı.11',;,,l,,._\..)>,'}f"'Jr.J";·ı"'Jo:'' '.''!
i • \ • );«'-'
~~ ,,.,..,J, 1 ),lJJJ-'..,V-"!-,~~" ·' • • , . / ı - ·· '·\·'j./ \J-'f,;H*;,J
.,;,'..;,';·;,-~: ;.....,, ii.v:.J.;:,·~;.,ı;,,._.:);.w. ~)ı-' ·" .J.l:/• ,rı.l. ·," ' :
.. • . . . ' ' . ı• J'.>'i.r Jı' • .,,;
· ·· ;' · . .,· f,:; 1>_;, 1 ·),uı,,.1;; 1 ;u'.JJ>.nı\J11\,f;'11~,>~J..n'v.. ~ • ;,,:.P-
. ı; j 1,1,1\;.J t.#J l J J " ' ' ;J). ) " • "# • • . • "" • • ••
ı; i-~;,
.. :,~ı., •.,J:;; •'J),,,.,~...,v::..')/~ı
.. .>,'.;. o\.ı.':.>'..:,1,:,.~.)/.,.,J),';,;,);,J
. . . . . ,;:r,
--1- ;;, ./-. ,.1.;.;_,.,t!,;u, ;;..,.)·~ ~/ ./'t,,.;/, )J/ AıJ:.v~ı J;',.;0;,;J,-6,;-j.>; "
>\
.
. / . . ~ ~ '
;ı ;\.ı'. '""",.;.;. J,,;,.,1,;~,.·,,-J)'e»;,',C· >:~ '.;ıJ, ~j,. ,,JJ',J;ı't)j,;j,i;,', ;/,;. \..t4JJ""'
• ~ ' 1
i.J,,J<.;,. ...J' ;·, :',.,.,,, •.: ;,,., ,,Y ..,,Jw;,~~'e', 0,;.»>~ ~)~'.>'.;: ·~/'.;'}..;;· .ı··
. - .• .. \" • /-> ".
'ı \ \ \ • .. , . . 1 • ~· / • • • / •\ .•
,.;~)ı (ıhİ> ,;..:\.ı''Y.>d,' .r,.,)1, µ.;,;,J, .;Vv,.:',..>,,,,-~ 0:;;,;~,. t_; tw wJl ",.,, /".'
,,~,), '<~· •./.JI/~,,,._,,;.., ':~J,.J/;/.'ı (...-·J,,ı/,y.-::~-,. '-1..;~;;ı.:),'~,:,,)ı 1 ?
.:;;,,,.,,),;;l/t·~'.,,J;;.-,/,\.;,;',J;h:)J".,'n)';,,.,,
·
. ı ·,,.~ ·1,· .ı' ,,,'.,;'\
.r" -~C\_-:r..r,ı>,~T"-'~Jı--:. ,,;.~,,,, •
.. . / . . ..
.r.J.;,:-"JJr'-f'l'_,;;''>d }1:.'~/ı -:~"" ı-. ',.:..).)!/ "J..'e.},,'r!, ,/.)..: 11':;.; \}J, :.;,;.ı'ı:
~,;'..Pfu;~AJ~\j,,)J,')\~;_,';J'\,l..LIV,"'~'"·J<J:.,
. .,,, .T· ~
• ·_, .ı 1 ( ''·ı'ı fJV~
.T)~,,,,.r.;)Jr)J.-";):l);J
'·~"11 J
s. 5
.
'' • ... • .. "" I"
. . 1 ..
..•'il.
. ll•, 0,o
' JIJ'
''.ı 1 • ı'..ı
1-/Jv-
. \ \ • ·ı;,;_,,ı),J.J)01...... .UJ1.-JJ;N'~>."..l.I(( >ç( ••••.
.,..,,..,,, ,,,,,.., _,.,,,,,,. . • . • •. .. .. • ~j..J> \._,1
.. , .. ,
•(J;ı>N,')ı "'-::J' "',.J
; ...,,~,ı.;,,j,:»,/•:1/r.w',,,;.J, ,,,,,~fJ·"""I'''"
• .. . . . . . . . . ·• ,.,.
. .-
· . · • . ~,),v'.1:.ıır(.>1 \,.,.ı~Jclr..f,..J.,.;~1.Avı.1'ı .... 'APJ
("ııılV",;ı..,,_,.-;~"'-:."ı. . ..... , . r· .
},'z;j;.ef~ 'Jyı~ı ~·:'-/'.!• i'•~J.)/..l'-:~'JµV' j,)\, j,)',,;: ,.,..;:,,,_"'-{.~ V ~ı.;~'
v~;.~(·:ı,4,-, .ı;;:r~~ ~/·..,.~\}~., ~.,;...,:.;.;., .#tJ><-'!-:· ~.;ı;~;~~~,:~'..:
~~.,J,i.ı';..-:,,,.·: ,;ı!>'•f; 11/~,,;;,:.::;, ,,;,';~~·:.:~-~~~~ . ;.,;,, _;J,,;, (\,~ ••:J?~~
".ı:Af ,A,'.:. <J.J.•. ;,-!üJ'v (';;',,;,,,:., 1.:' ,,;.;,,:,., t: (>./<:',,/,~;,~;.,/..f;,J>.J; ()_;,,11
~,:.ı/.;j.,t.o(iı/.i <';:}<\il'~;-: <u.,.ıı;µ;,,,,;;": ;;, .../,i',;/~, '~~el:· i;:.;.'/
;;...,:.JJ,~,,/V,;,~ 1,),/~J ,,;;,,;.1ı,'/I, ,,19..,:;d..,,;.:.~wh.ı.v.,.•~~.:V-fv
,1
! . .:..,1~1,J~l-;\Y:,ı,:,;~,;~°J/,ıj;,;;~~/.,;ı >!,,,\,. ci._J,:...:.;, 1;~:,.:..
~,...,(,_;~.;, ~111"<'-'J ~,;.:.,;.,~ .:.J-:,.;.;,;.,,~'i.ı~, ~<ı,;;,',;,.P ,/.;,-<>~~•.ıv,.,,1>.J,,_ ı\I,
?>t'v:.:,j,,.:.,,h(,.ı..-J\,~~~ı;Jl,#/:.:..;.r,JV,~.,;,.
. . .
.........~..> .. .. ( ..
r,• ':.,,,.,ı..,,.. ,..,,~,_,;.' .,.,
f'J.ıi.:t.f;,,,,.;,N;;,.•,ı:,',i_.s.~'<.•;cJ;,•, /'.ıY;~ ·'J t· · ,,, . . . . . . . 1
' . ' • . ' • .. - -;-. ('"-:~.ltO)ı...;c)/'.J.,7;:./J'.
I • ,/ •
. J'. .;ı..;;,.:.;, .:.!~)'".'~' ~~- ~;;e-ı.:;' ıı;.Jl,,j1';,;..~+. ;1:,,;.;, '."-'.'''.'~ ... ..,'/,;, ~,,·
. \ 'ı• • jı. / 1 1 . ...."> / 'ı.l- v )" \ ti: \,\
;;~;.-;.ı....Jj-;(•JJ'.\...J'(7'""1·-:·~-; .. ;J.Jı( (''•-;• "'':· 'f ' " ' ' v . (
J;/,)~~
"
.;....-ı~
'
o1;J'
..~J'..... ~ı.;...-
~l...,J~ Jı4>- ;-...;,
.
.;,;· ..
-=~ ~ı;,., .ı)\~~ .ı..J~".,s_.:,_,,
.;~:.,,
.t,ol'
4'~.... \>tr-·' """"'
..(;·,..:....~~
.J.J•
~'c.A.,,..;. .v>'~,/ ....~ .....(;,,
'.Vi" c~...;...,·
Jı.:.:.>:ı;•
.. ıi~:,,~~~ .-.1~',J.'.f
j,;;.>.'JJ
.i/J'J
'
•..,,;;;,,.,,;,,,'.)I
,1;4;~,
s. 6
Sinanın hayır
eserlerinin bugünkü .
durumları
1 •
Sinanın vakfettiği hayır müesseseleri-
nin ve akarlarının bugünkü durumları
- 91 -
mesne memul/etmesin bu dehr~ faniden vefa/bikarar etti nihali ömrümü
badi ecel/hayfler kim tazelik halimde oldum :müptela/kimseye baki dea·il-
dir çün _dehri bisubut/ge>l oku ihlas ile bir Fatiha itme sükı1t/yeni ham:m-
da Sinan ağa camisinin kayyumu Saraç Etem efendi ruhuna fatiha/Fi. 22
R.a. Sene 1244.
- 92 -
sinde «Vak!ı Camii şerifi merhum Emin'i bina S'nan aga der nezdi çeşmei
Kadı der İstanbulıı başlığı altında bu camiin tedavül kqyıtları vardır. Bu
kayıtlardan öğrendiğimizegöre cami'.n ve mektebin geniş bir vazifedar ve
:müstahdem kadrosu vardı. Mabedde ve mektepte hizmet ve vazifesi olan-
lar şunlardır:
\ \ \ '
m.~
hi
((Vakfı
ca:mii merhum Sinan Ağa ~mini binayı merhum ' mağrurünleh
sultan Süleyman han Gazi der mahallei Sinan ağa der nezdi Haydar Pa'ia ··
der İstanbul». Bu deftere göre camiin ilk Dersiamı Diyar:ıhekirli Hasan oğ-
- 94-
iu Seyyid Abdülvehhab efendidir. Yedi akça Sinan vakfıncl.an, . 3 a:kça cl3.
Evliya Mehmet 'efendi vakfından alıyordu 1160 H. tar,ihinde cülüs beratı
almıştır. Camiin dersiamlığı 1171 H. yılında Mustafa oğlu Numan efendiye
tevcih edilmiştir. Defterde daha evvellere ait dersiam!hk kayıtları yoktur.
Matbu ve yazma Hadikat-ül~cevainilerde bu cami «Sinan ağa Camii
der kurbi camii Yarhisar>~. şeklinde_adlandırılmış ve şu çok yanlış tmalU.:.
mat verilmiştir: <<Banisi Fatih'in camiine bina Emini olmuştur. Mihrap önün-
de medfundur. Mektebi vardır. 'Karşısmda Da:mat Mehmet efendi medre-
sesi vardım (1). Ayvansaraylı Hüseyin e:fondi bu mescidin ba:nisini Fa:tih
devrinin mi:mar Sinanı sanmıştır. Ayvansaraylının eserini ilavelerle g,en,işiet
mek istiyen Ali SaJti ·efendi de bu hatayı oldu:ğu gibi kabul etmiştir. İhtifalci
Ziya bey merhum hu mescidi bir türlü bulamamıştır. Birçok yanlış yoLlar-
dan yürüyerek bu mabedi 'kaptan Sinan Paşanın Ayakapı civarında Debbağ
Yunus yokuşunda kızıl çıkmazının içindeki mescit sanmıştır. Onu bu yan-
lışlığa ve bocalamağa sevkeden şimdi harap bir halde bulunan bu mescide
halk tarafından «Kızıl Mescid» de denilmesidir. Bir Bizans kilisesinden ç.ev-
rilen bu mescidin ankazı hala ayak:tadır. Mösyö Pa.spati ve Doktor Mort-
man bu mescidin yerini isaıbetle tayin ettikleri ve Paspati bir de resmini
yaptığı halde Ziya hey bunları da düzeltmek isteyerek ve bu mescidin Sı
nan Ağa mescidi olduğıunda ısrar ederek şu yanhş malumatı veriyor:
«Siınan Paşa
bu mescidi paşaılık unvaninı ihraz etmeden evvel yaptır
mıştır. Elyevm harap bir halde duran bu mescit Kadıçeşmesi civarında
dır». (2).
J.l6 -
•Sinan mescidiı) şek1inde almıştır
(1), Matbu Hadikat-ü!l-cevami'de bunuın
yerini yanlış
olarak ((Mfrnar Sinan mescidi der kurbi Ağa kapusmı şeklinde
göster~ştir. (2).
~~'
!
l
l \ '
1
,<,
~ 98-
Y eknasaklıığı. sevmli.yen Sinan mendi adına yaptırdığı mescidinde de
bambaşka bir plan tatbik etmiş ve bir hususiyet göstermiştir. Mescidini y~z
lik Ve kışlık olarak iki kısım yapmıştır. Bu husus Ayvansaraylmın dikka-
tini çektigi için bilhassa belirtmiştir.
Mescidin ailt kısmı muntazam kesme taşla, üstü üç sıra tuğla ve bir sıra
taşla yapılmıştır. Yine muntazam kesme taşla yapılan minare,si şimalden
biraz dışarıya taşmak suretile ım~scidin yazlık kısmına bir ayakkabılık ve
son cemaat yeri yapmıştır. Mabedin kapusu minare He kışlık mescidin ara-
sından batıya açılır ve altı basamaklı bir merdivenl'e çıkılırdı. Mescidin
üstü çatı fü,tü idi. Yazlık mescittenı iki sıra halinde 6, kıbleye 4, batıdan kış
lığa üç pencere açılırdı. Mescidin altına aı:rtı köşeli iri tuğlalar döşenmişti.
Bu tuğlalar hala görülmektedir. Mabedin umumi kapısından girince sağda
ki bir kapıadn kışlık mescide geçilirdi. Burasının da iki sıra halinde kibleye
sekiz; batıya altı i1enceresi vardı.
Yazlık
ve kışlık mescitlerin
kıble
ve doğu pencer,eleri Si~
nan'ın cennet gibi yemyeşil o-
lan bostanına açılırdı. Kışlık
mescitten sonra bir küçük hav-
. ıu ve sonra mektep gelir. Mek-
tebin de alt kısmı muntazam kes-
me taşla yapılmıştır. Üstü mes-
c;dinki gibi 'idi. Mektebin kapu-
su doğudan önyndeki küçük
bahÇeye ·açılırdı: Ü stil çatı ofaa
mektebin altında bodrum var-
.dı. Mesdt ve ımektep 31/Mayıs/
1333 R. de büyük Fatih yangı-
nında yanmıştır. Mescidin son
imamı . Hafiz• Ömer Efendi, so:.ı.
müezzini Ahmet Efendi, mek-
tebin. son . hocası da Kırımlı
Hafız Ömer ıeferndi idiler. Yan-
. madan evvel burada çok işlek
bir çarşı vardı. Son senıe1ere
kadar ımescit ve mektebin dı.
varları ayakta idi. A7. bir mas-
Sinwnın Yeniba.hçedeki- mina:rıesi
rafla eski hallerine getirilmele-
ri mümkündü. İlgiJi· dair-elerin. kayıtsızlıkları yüzünden dıvarları sökülmüş,
şimdi de y;erlerine bir kaç· (gecekondu) yapılmı~tlr. .
_;_ 99 -
Bu ~naıızumeden şimdi yalnız çeşme
ile minare ayakta kalmıştır. J.Vrı.m.
tazaım kesme taşla yapılan beyzi kemerli çeşme asil varlığıındaın hiç bir şey
kaybetmemiştir. Bitişiğindeki haz~nesi de ufak bir masrafla eski haline ge-
tirilebilir. Çeşmenin. ayna taşı som ınermerdendir. Sinan çeşmesinin solun-
nıa hammalların yükleöıi koyarak dinlenmeleri ve su alanların iri testi ve
güğümlerini koyarak sırtlarına yükle:nımıeleri için m:ilırahımsı bir hücre yap-
tırmıştır. Çeşmenin kemerinin solunda kalan yuvarlak bil' mavi çini bize
vaktile yer yer ç'nilerle süslenmiş olduğunu anlatmaktadır. Sinaın'm yaptı
ğı şerefesiz minare. İstımbulda eşsizd}r; Dahi sanatkar mini ıiniıü mescidile
al1'enkli .-düşmek için bu tarzı seçmek suretile selim zevkinin başka bir te-
zahürünü göstermiştir. Büyük abideler, dev cüsseli eserler sanat ihtiŞamla
rını birden bire göze vururlar. Sinan kendi adına yaptığı bu küçük manzu-
tl Kö; J..IU.
-f>.. ve ho.Yu~ lu boı!Bnı
mede sanatını pırlanta üzerine i~~er gi-
0
-- 100 -
Yeniçeri mahallesindedir. Dört köşeli ve düz damlı binaya ikinci bir kısuil
daha eklenmiştir ki minaresi bunun yanımdaki ciimle kapısı tarafmdadı:c.
Camiin pencereleri iki katlı ve iki sıra halindedir.
Bu mescidin dikkate §liyan tarafı sekiz köşeli bir kule gibi yükselen
ve tepesi soğan şeklindeki kubbe ile :nihayet bulan minares'dir. Minarenin
şerefesi yoktur.· Üs.tündeki; çan kulelerinin çan odalarına benzeyen heı
1anıfı pencereli höcre şerefe vazifesini görmektedir.
- 101 -·
becik örter. Kubbeciğin eteklerini zambak şeklinde dantel gibi işlenmiş bir
kuşak sarar, bu kuşağın altından taşlara zai-if bir şekilde oyulmus 8 pencere
açfhr. Müezzin ezanını bu pencerelerden okur. Mabedin faal, zaU:amna yeti~
şen ve 65 yıl önce Sinanın bu mektebinde okuyan semtlıi ihtiyarlarmd~~
Hafız Mus.tafa Karamızrak bana dedi ki:
- Sinan· bu mina-
rede sacla aksettirme-
nin başka bir tılsımı
nı bulmuştur. Nağme
- 102,-
suyu da hala akmaktadır. Sinan severler ve ilgililer derhal
'ıı:nıştır. Sinan'ın
faaliyete geçerlerse Sinan'ın bostanınl ve havuzlarını eski haline getirmek
·ve burasını bir açık hava miraesi halinde İstanbullulara açmak mümkün
olacaktır. Bu bostanın ve havuzların. tarihi kıymet1eri bilinmediği için bue
radan 15 metre gen:şllğinde bir yol geçirilmesi planlaştırılmıştır. Bu planın ·
·da tadil edilmesi lazımdır.
Mesihpaşacamiinin önüp._de, Şemsettin Sami sokağının arkasında Ali
paşanın ımuhteşem bir hamamı vardı. Enkazcıya satılarak yıktırılan b~ ha-
mamın suyu dolapla temin ıediliyordu. Barbaros Hayrettin Paşanın Sinan'a
yaptırdığı Atatürk Bulvarı üz.erindeki Çinili hamamlarının da su do1:abı var-
rdı. Yerleri yüksek olduğu için su çıkmıyan hamamlara su böyle hayvanla-
:rm çevirdiği dolapla verilirdi. Mimar Sinan padişahın iznile Ali Paşa su-
yunun fazlasını kendi bostanına almıştı. Bu suyun bir kısmı da Ali Paşa'~
nm vakıf bostanına akardı. Şimdi AliPaşa bosfanmın yerine birçok evler
·yapılmıştır. Ali paşa hamaımının kuyusu da yıkıcı tarafından doldlırulmuş
tur. Fakat Sinan'ın suyu hala akmakta v,e bostanını sulamaktadır.
Ahaveyn mahallesindeki şimdi yıkılmış olan Çukurçeşm~ ile Sinanın
çeşmesine gariz içinden künk ile tath su geliyordu. Bu garizin içinden ayrı
ca acı su da akıyordu. Sinan bunu da padişahını iznile keridi bosıtanına akıt
mış ve vakfetmiştir. Bu suyun havuz üstündeki taş oluğu hala' duruyor• Ha··
vuzun yolaşırı öbür tarafına bir (;!V yapılırken yolu bozulduğu için suyu şim
di serseri1eşmiş ve kaybolmuştur._
Miımar Sinan Hüma hatunun yaptırdığı camie ccBali paşa ca:i:nibı abdest
almak için kendi bostanıına akan ac.1 sudan vermiş ve su yohınu da yaptır
:mışb. Bu yolu da vakfetmiştir. ·.
Sa.iye nisbet ·edi1en listelerde 910 H;, 1504 M. yılında yapılan ve Sina-.
·:nın kendi vakfiyesinde de Hüma Hatun tarafından yaptırıldığı kabul ve tas"
rih edilen bu cami Mimar Siınan'ın. ·eserleri arasında görülmektedir. Bu ca-
·mie 1000 H; yılında yani Sinan'.ın. ölümünden ·d~rt yıl sonfa hassa. sıi yol:..
· cuları bölüğüunden Hızır Bey baz;ı. emlak ·v:akfetıniş ve vak:fiyeslriL J:jir ~aşa
kazdıraralt cainiin bir penceresinin Ustµne koydµrımuştur. Bu> ya:liJ:iyede
ga0:'ı menkuller sınırlandırılırken.j]tl yerde ((Sinan Ağa» geçer.
-1Q3 -
·'
Üçüncü Murat 992 H., 1584 M. Yılındq_ eski Karaman vilayeti defterdarı
Ahımet oğlu Mus:tafa'ya Kayseri'nin tahririni yaptırnııştrr (2).
. '
B,u tahrir S:nanin ölümü!1den dört yıl önce yapılmıştır; O zaman Ka:..
ramaria bağlı bulunan Ağırnas koyü malikanesinin yarısı Mesih Çelebi mes-
cidinin; ya~ısı da Zülkadi; Oğullıarmdan Alaüddievle Beyin oğlu Şah Ruh
Bey:n vakfıdır. Divan.ı, ve ulf.diesi timardır.
:Bu t?hrirde köyd~. vergi .il),;::ıııÜ!\~Ii~f 189 raiyyet vardı. Bunlar~n yaİ
<Ü :Alıarıya-\!afv~ adhkitabım•z 5;75~
(2) A:ıılı:ara k.ıy.tdu kadime ar§ivt; 136 Nô hı «Defteri mU'faıi•ah ihra;t' Kay
eriye.» yaprak 126. ·
mz beşi müslüınandır.
Müteba:kisini ((gebrı1 derul,en hıristiyanlaı• tşekil edıi
yorlardı.Köyün Marhasa, Hacı1ar, Delikeşiş adlı üç mahallesi vardı: Bu
mahallelerdeki -hıristiyanlarm çoğu Türk ve müslüman ~dı taşiyorlardı.
_,., ....
iy w..,, ,.,,
iı~
~...
. . .__,,r.l "~"' ('
~t'~
{'
•:i
~ ~
"
?;
"il.fi
_,.;ı:-ıtJ
"
1.
ii! .... / ~·.
:f~
-··.....
.~.
~~~!.ı
.,._,
-····l
~·
·-..\
.~I(
-r
t'
~~
_A,,
µ
t'
,1)
it
l
,,,.
1/1 ~{
'ijw;;J~t.s
'1\ııl:J, .
~/J
•J
l
.,;,J..
~ı.
.'$L
t•
,"('
1.
Cf&
·"'t..h
, ,,.J
/
-...ı_&
·"ii
~
~,-
"..l!
t!; .>.!!/
,-ti.
~_..,.lJ
\:
• -4.'
-'1l.. _.:t,
.•..
t:
."}
, Uf
.......·.l
·(/ı -41.1~
.,
g
;·
..~:,ı
(
__./H'
"-'[
..
.."'Y,A
fnl
~
.5
'
~
..
ı(,, l '
t ").
-Zi ~
....... -~;
,,..i·,
~
...
:11_.;:if .)~ .......
,tiA
.. ..s;..'
·1,4 ~ -e .-r.
.....
i4.
~ ~
'
•rC
'~
'
'
~;1
ru~ Al ~~ı
~.,.,
_. ..
~>->
( . •;,,,.,,,l -~-~t t
..ı1. ·~"'Lt
~ ıt
",J;
...~.ı·
1J ~l: ,,.&'/<· ~.#&''
< •
'
~t=. Jj _.;;'.;(
<rl;../""'"' ~ et
:"'Uf' :ı!l;
•.ı,,~
"' l
•h'' llJIJ -~;.l
~--1. .
Konyaı~a Hıristiyıan ·mıa.hıallesiırı,de Sina:nın otıimdıığ'ıı Kıajjserinin Ağir
Türk ve Miü;Lüma:n a.dı taşıywn n,as köyüınile
Türk. v'e Miislümam:
bristivıtııi~.:i~r. · ( Aınkara kwyudu Joa- aıdvııi taşıyan hıristiyankır. (Ankara
. dime ,arşivi) kuywdıı lrodiırne arşivi)
Koço, Ormişe, ".!.*.. ;, '· , Karyağdı, Yani, Çakır, Hurşudi, Yahşi, Yana-.
kon,. 0,(':.._ ·.. Viton, . ..;ı ,:,_, -•· •··.·
Ağımas;ta TÜrk ve müslüınım adı ta'şıyan hıristiyanlar da şunlardır:
•• ·-.· •• •• ·: ,. ' -: • < "< l .· '
-- 10'.7 -
Tatar, Paşabey, Timu.r, Kutlubey, 1\mur, San,. Hüdaverdi, Kalender, Bay--
:ram, Borhan, Kalanh, Karaca, Sultanşah, Urumşeh, Paşa, Şadi, Karyağdı,
Çakır, Bayramlı, Şemsiye, Nıurullah, Yürür, Asılbey, Kutluşah, Seylanşah,
Keçi, Sarıaş, Atmaca, Kademşah, Tursun, Sefer Şah. M'urad, Erı:ıirşah, Hc-
;arşehı Kuru, Karakoç.
··SESİ
rin her birisi miriye 3-0 akçe resim verirlerdi. Padi-
şah bi~ temJiknaıne ile, bunJarı $inana,' vennişti. Sinan da vak~'trniştir.
Alagöz Kayseri'nin. şimalinde ve Samırsaklı Su 1kencırmdadır. Geı,geme- · ·
de<şimdi 'k11rwi-puun:~]3fu1yaj1 ·ilcesine ~J~h+bir köydür (3).
Burad<ı; hala değirmenler vardır. Sinan'm hi5sesi bulunan d.eğirıi1eni;}
bugün:kü durumunu tesbiteı imkan bulamadım.
S:mm Viz-e sancağının Urgaz köyünde Alfalı rizası
$İNANIN KIRKLAR kf
ELİNDE URGAZDA~ içfrı yaptırdığı hir çeşıneyi de va - ediyor. Urgaz
buglinkü idari teşkilatta Kırklarelinin Demirköy
Kİ ÇEŞMESİ
cıeski Smnakofa ilçesine bağlı bir köydür. Siınan Viz,;
sancağmda arpalık sure tile araziye tesahüp ediyordu. Buraları havassı hü -
mayundandı. Kanunen başminiar olanlara arpalık oılamk verilirdi (4)' ·
- 108-
Sinan'm buralarda bu ş-ekiide ilgisi ;rar(h. Bunun için Urgaz'a bir çeş·
me yaptırmıştı. Çeşmenin bugünkü durumunu öğrenemedim.
SİNANIN SOGANLI Sinan vakfiyesinde İstanbulda Haslar «Eyüpı; kaza-
sına bağlı Soğanlı köyünde umumi yol üzerinde çeş··
BAHÇEDEKİ
nıe yaptırarak vakfettigini· söyler. Şimdi bu köy
ÇEŞMESİ
Soğanlıbahçe adını ahnıştir. Soğanlıbah9e Nifus kö·-
yünün doğusunda ve Bakırköyünün civarınıd~ 'Sinanın yaptığı ((Siyavuşpaşa
kasrni nm ve ((Siyavuşpaşa çiftliği)) nin şim8.ıindedir. Çeşmenin bugünkü
~urumunu fesbit edemedim.
- 109 -
Bu çarşı 13/Ağus.tos/1324 Rumi ve 1908 M. yılında Çırçü: - Fatih yangı-
mnda yanmıştır. Çarşı eski Saraçhane sokağının ağzından ve henıeri Dülger
zade camiinin kıble tarafından başlar, şimdiki Meşrutiyet oteLne ve Nak·
şidil Valide Suhan türbesine doğru mail bir şekilde karşilıkı karglr ve k(;;.
merli dükkanlar haliride deva:m ederdi. Yanan çarşı ·tramvay yolu ve cadde
acıldıktan sonra tamamen yokolmuştur. Kamil Paşa sokağının içinde yal-
ın;z beş dükkan kalnnştır. Bu dükkam1ar yokolan haffaf dükkanlarının ve
çarşının istikameti hakkında açık bir fikir verebilir (1).
Sinan hayır eserleri!niın yaşaması ıçın zamanına gör.e mühiım bir servet
olan (300.000) gümüş akç:eden, değirmenlerind,en, bahçelerinden, çift hay-
vanlarıiılan ve çift alat ve ed(?vatından .başka (37) ev, (37) dükkan; bit ka-
yıkhane vakfetmiştir. Bunların y.erlıeri vakfiyecle gösterildiği için burad2
tekrarlamağa lüzum göıımedik.
- 11-0 _-
!''
-112-
1eri vekili mutlak tayin ettiği ebniyei sultaniye emini Sinan Ağa vasıtasi
le sattırıyordu. Sinan Ağa 972 H., 1564 M. yılında bu yerlerden 953 arşı:ıH
nı padişahdan 19070 akçaya satın alarak evkafına ilave etmiştir. Satın al-
dığı yer ikinci ınedresenin arkasında idi. Kamer Hatun vakfı, Mustafa Kerı:
hüdia m·lki, Derviş Çe1ebi odaları, Kazzaz Hfueyin Çelebi ntiılki ve hususi
l 1
yol He mahdud bulunuyordu.
(1) Buradaki (ev) ile oda ~~stedi!m~kt dtr. Arapc• (Gurfe)oıh d.,m.,kth•. Cafeır
ÇelebfuRisalei mtmariy,, 0 sinde~Gurf4tfyi devkao'i çardak demeld:ir Şahııişin g. bb
şeklin t~ i~~h etmekt· dir.
(2) uVustaniye"ye hazan "mabeyn,, denilir.
1
1
-- 113 - F. 8
bilmiyorlar. Şu halde mektep çok eskiden yok olJ;nuştur. Tamir esnasıınd~.
mektebin arsası türbeye katılmıştır. Sinan bu vakfiyesile vakfıettiği eve ş:mat
tarafından bitişik ve müşebbek (1) taşlarla çok güzel bir surette yapılmış du--
varla çevrillen bir avluyu da kendisine medfen o1arak ayırıyor ve vakfedi--
yordu •
. Sinan'ın vakfettiği bu ev, dükkanar ve mektep tamame~ :kargir mi,
yoksa alt kısıımları kargir üstleri ah§ap mı idi?. Bu huşuşta kat'iyet ifad.::-
eden bir vesika elimize. geçımedi. Amma bize kadar gelen döküntü ve·ka--
·' lmtılardan çıkardığımız manaya göre bunların tuğla v·e taşla yapılmış ol--
dukları kabul edilebilir. Bu evin iki kat oluşu devrine göre, büyük sayıla
bilecef mahiyettedir. Çünkü İstanbul Belediye kütüphanesinde 0.64 No. da,
kayıtlı Kanuni devrine ait 926 H., 1519 M. tarihli bir yazım defterirı:ııden,
öğrendiğimize göre, o zaman İstanbul'daki evlerin pek çoğu tek katlıdır.
İki katlı binaya az rastlanmaktadır. İki kattan fazlası ise yok denecek ka-
dar azdır. Fatih vakfiyeleri .de eski İstanbul evlerinin çoğunu tek katlı ol-
duğunu gıösterirler.
Siiıını'ın vakfettiği büyük evinden bize kadar hiç bir şey gelmemiştir.
"Yalııız eviiıin altında bulunan ~emerU bir b:ına hala .ayaktadır. Bu; Meşi-
hat d~iresinin önündeki Fetva yokuşundan aşağı doğru inerken, sağ kolda,
Nazır:·- İzzetbey. sokağının tam. karşısındadır; Buraya hafif meyilli ve ıner
divenh bir yoldan·çıkdır. Bu meylin sonundaki kapı da Sinanm eviiıe çı-
kardı. Şimdi çivi imalathanesi olarak kullanılan bu binanın üstü bqhçedir..
Ü~ıtüne iiısafsızca ağaç ve çiç.ek dikildiği ve havuz yapıldığı hakle- bina:
asaletinden ve sağlamliğmdan hiç bir şey kaybetmemiştir. .. '
Sinanın 'evip.in yerinin bir kısmına sonradan bir konak· y?,pılmıştı~ Bu·
konak yanımıştır.. Arsasını· Vanlı· Abdullah. Geyikler ism2nde. birisi satın
alri:ıl.ş ve bir apartman yaptırmıştır. Evin cenup tarafı yani ikind medrese
tarafı bahçe halindedir.
Biz Sinan'm vakfiyesinde bahs:ettiği kuyuyu da uzun bir araştırma-
dan sonra bulduk. Fetva yokuşu• sokağında 33 No. lu evde kapudan girin-
ce· soldadır. Tuğla He ör:ülen ve. başlı başma tetkike değer bir eser olan bu:
'kuyuyu Sinan, kırk çeşme mecrasının üstüne yaptırmıştır. Böye bir kuyu·
'Wyasofya'da «Soğuk Kuyu Medresesi» nin içinde de vardır. Bu medrese-
'Yi de Sinan yapmıştı. Bu )myunun suyu (15) metre derinden geçer. Bir
ışıkla bakılınca su yolu açıkça görü1mektedir.
Sinan'it;:ı sahip olduğu adamı: dpğusunda şimdi 29, 31, 33, 35, 37, 3~ ve 41
(1) Onuncu asri hforlde Istanbul hayatı. S. 4(1 ve Türk mimarları. S. 99.
-115 -
İstanbul! kadısının yaptığı iahkikatın verdiği neticeyi bilmiyoruz, Bü-
tün servetini, emlakini. vakfeden ve yaşı doksanı aşan büyük Sinan'dan i&-
nad edilen küçüklerin sadır olabileceğini hiç zamıetmi.yoruz. O Süileymaniye
. camiinin avlusundaki şadırvandan husust künk ile. gelıen sudan bir lüle
. almış ve vakfettiği evinin önüne, bir çeşme yapmışfu. K~b:rli .de, İkin~i Se-
llin de hatta üçüncü Murad dıa Slııan'a bu kadar suyu verebilirlerdi. Mutla-
ka onun elinde bir temessük vardı, YeniBahçedehl mamutesinin vakfij'€sin-
;de de padişahın iznile oradaki bahçesine su alındığını açıklamaktadır.
·; Arslan ağzından billfu gibi su akıtan ve Sinanm selim zevkinin mu-.
hakkak iyi bir mahsulü ~lan bu çeşmeden de şimdi eser yoktur, Sinanın evi
· ile İkinci medreseyi; aralarında bulunan bir havlu ayırdığı için Skıan'ın her
· hangi bir kubbenin veyahut bir damın kurşunlarını vıe kerestele;rini aldığı
. m iddia etmek büyük bir iftira cl!ur,
Sinan'ın Kağıthane suyu meerasmın üzerine kuyu kazımık suretiyle
su. kaçakçılığı yaptığ.ı iddiasını da; Kanuni'nm !starnbula akıttığı sudan· her
kesin faydalanması hakkında.1':i tevsiyesi açıkça yalanlayacak mahiyettedir.
· ~anuni getirttiği su için şu emri vermişti:
•'
cc- :Benim maksuduım bu su her mahalleyıe r.evane ooa, Çeşme bina ola~
cak yerde çeşme ve kabiliyet olj:ri.ıyan yüksek yerlerde tatlı kuyular ola ki
su için.e oğraya, ·Ta ki her yerde pirüzayH ve dul hatunlar;' uŞacık ~ıe~ oğlan
cıklar desti1erin ve bardakların. doldurup devamı devletime dua edeler» (1).
Sinanın Türbesi·
Sinıanın türbesiniın Mimıarsinam caıddesi tarafvnrla:n görfrnüşii. (ta.rni.,,den sonra)
-118-
•
Slnanın Tftrbesi
Ölülere v'e hilhassa ulu ölül>ere hürmet 'tavsiye eden islam V'e Türk ana-
nesi Sinanm t_ürbesini bize kfıdar oldukça iyi bir halde getirmiştir. Türbe Si-
-nanın vakfettjği müsellesin sonuna yapılmıştır. Vakfiye ıtürbeyi ve onu saran
··avlu duvarlarını §U cfun:lelerle çok güzel canlandırmıştır:
0
·
«Menzilin tarafı şimal'isine muttasıl olan muhavvıta ki ahcarı müşebbe
ke ile ahs-eni,vaz' üzer,e-bina nlunup vak1fı mezbure-medf-en 0'1ma-k içlıı teh-
yie olunmuştur.)>
Türbe: avlusunun duvarları yontma taşla, sebil som mel'mer1e ya-
pılmıştır. Hav:1u dıvarından Fetva yokuşu tarafına beş pencere açılmaktadır.
Bu pencerelere hendesenin ,en zor şekilleriy1e müşebbek bir halde iş
lenmiş yekpare ak mermerler geçiri:lmişt.iır. Pencerelerden sonra som mer-
merden yapılan seb~l! gelir. Eskidıen türbeil1İlnı ve sebilin mermer söveli kapısı
son peıncere ile sebil arasından açılırdı. Tamir esnasında bu kapı kapatılmış,
şimdiki kapı açılmıştır. Bu cephenin eski duvarının alt kısmı adi v·e gayri
muntazaım taşla yapılmıştı. Penceederin .altından ta1 bir fir:iz geçerdi. Ta.-
mir esnasında buralar da muntazam kesme taş1a kaplanmıştır.
- - Sebilin dışarıya altı penceresi ve
a1tı yüzü vardır. Her yüzün alt kısmın
da da bir.er musluğu vardı. Miinar se-
bilin saçaklarında ve kubbesinde bü-
yük bir ımeharet ve sanat kudreti gös-
termiştir. Kubbe birbirine adamakıllı.
tutturulmuş mermerlerle örtülmüştür.
Tamamen mermerden yap:ı:lmış olan
•saçaklar da kubbeyi itinalı bir şekilde
eteklcmektedir. - Üstüne taımir esna-
sında dik;~len zambak şeklindeki a1em
kubbey$ müstesna bir ahenk temin
etmiştir.
Sebil o kadar muntazam ve o
kadar pürüzsüz ve temizdir ki mer-
merd.en dökülmüş yekpare bir ıeser
sanılıp. Avlu du,v:~rının Mimar Sinan
-caddesi tarafına ı;tçılan 10 penceresi--
ne de müşebbek yekpare merıınerler ge-
çil-ilmiştir. Bu tarafta Sinaının tam baş
Mimar Si~n türbesi tıamıiritLen ucuındarn açrlan bir de niyaz ve ha. -
eınıeı (Fetvayo~m tar,a:fımd<m cet pencel'esi Y<!J'.dır. Diğerl-eriınd.en bü-
g(;r$itiişü) ' yük oaln bu pencerenin parmaklık-
.119 -
.•
farı üstundeki yekpare mermere nefis bir sülüs ile üç satır halinde _nak~
kaş Sa.miın 15 mısrajık şu kitabesi kazılmıştır:'
,i
(1) Ahmet Refik bey bu mııırıu yanlış olarak "Han Süleymanın olup.
mimara bıı ~erdi güzin,,;9elali':nd~ kopya etmiştir. Alimler ve sanatkarlar• S. 3i.
(2) Hattat "!C.elıkeşan;,;= .;.ı~ ,,ı yanhı ~olaıalı.'' Keh9an =
-~ıo!,r ııiJ>.
yaııı:.mıştır.
-120-
3 ~ Yüzden ıa:rt:uk i>mr sürdü akibet kıldı vefat
"'fattugu yeri Hüda kı:Vsvn anın bagı cimın.
Rihl.eti:nin Saı-i ddi didi tarihini
'\'\ '\ ..,.~ ..>l;l••• ~ J ..:ı..... ..ı.-.:ı !J (1) J.J.":'('"
Giçdi bu demıde cihandan piri mıimamn Siman 996.
Rııh içii:n fatiha ihsan !file. pirü civan.
- (1) Tarih mt'll'•ı luı.,;1ldığı şe~llde Ehcet: heııabına vı.ırulııuca 936 ralduuın
çıkar, halbuki mısraın üs•line 996 rakamları kaııılmışhr. .
Bunuıı için mısroııı birinci kelimesi (giçdi • IS"""f".r) 9eldinec yaı.ıhrsa hesapı
dü'lellr. Hattat bu1ada bir (y~) harfini unutmuşiur.
(2) Evliya Çelebi seyahatnareai C. I.S· 314.
-.121-
Avlu duvarının üstünü zambaklarla süslenımiş taş bir çelenk süsl,e:r
Sinan işte bu niyaz pencereshlin arkasında görülen heybetli ve burma sankh
mermer sandukanın altında ebedi uykusuna dalmıştır.
~-122- .
yapılan beton binaların içlerindeki demir1erüı birkaç asır sonra üst1erüıdeki
1 1) Hadikat-üı~cevami Ç. I, S. 199·
(2) Hadikat-ü.l ·cevami. Ynma nüshalar. Ali Emiri kütüphaneli tarih kısma
.No. 926 S. 100 ve No. 9!5 S. 63.
-123 -
Sinaıı'ın Türbes~nin.
içeriden görWnii§ii
Sinamn türbesinin sağında ve solunda birer mezar
SİNANIN TÜRBE
vardır. Solundaki mezarın taşları yassı, sağındaki
~VLUSUNA Kİl\i
nin köşeli yuvarlaktır. İkisinde de kitabe bulunma·-
LER GÖMÜLDÜ?
dığı için bu mezarların kimlere a't oldukları hak-
kında kesin bir şey söylemek mümkün değildir. O devirdeki mezar taşçılığı
teamülüne göre soldakinin kadın,· sağdakinin· edrek o[P,uğ:u kabul edilebilir.
Biz soldakinin' Sinanın; , bildiğimiz karılarııiı
daın ikincisi Güfuıh Hatuna; sağdakini;ıı d:e to-
runlarından ve vakfının ·ımütev·e1!1i1erinden D.:>r-
vişIÇ.eleb'ye ait olduğunu ve bunların Sinandab
sonra öldüklerini zannediyoruz.
Buraya Siinanın evladından, torunılarında:r:.
ve yakınlarından başka kimselerin gömülüp gö-
mülmedikleri hakkında da şimdilik bilgimiz
yoktur.
Y atl;nız Sinan vakfiyesinde kendisinin ve ev-
ladının mezarlarının tamiri için para .ayırdığıını
Mimıatr Si'lU1!f!Jlı tilrbesiıni
biliyoruz. Türbeyi ve avlu duvarlarını esaslı bir
tıamıir edıe.n
Mimal!" surette. tamir eden Mimar Vasfi Egeli de
Vasfi Egeli tami:r esnası11da yapılan kazılarda b~şka
- 124 --
Af.imar Siınarnvn tiitrbesi tamir ıedihirrkıem (Mtmarsi'lULn caıclıciesinden görürnüş)
"ır.f
mezarlara rastlanmadığını
bize söyledi. Mektebin bu1unduğu tarafta toprak
. altından. tuğla He kemer halinde örülmüş, daha ziyade su-
mahzenirıe ben•
.,•
zeyen bir yer çıkmıştır ki bu da buraya koyduğumuz ı'esimde açıkça görül-
mektedir.
.. Tamir esnasında burada çalışan işçilerin ve Mimar Vasfi Egeli'nin mü~
şahedeye dayanarak söyled.:klerine göre Sinanın mezarı ile, sağındaki me-
zar baş taraflarından açılmıştı. Her iki mezardaki kemikler tamamen çürü..'.
müş ve toz haline gelmiştir. Bu iki mezarın baş taraflarından açıldık1arı
fotoğrafta da körülmektedir.
-125-
,ı
-_l?6 -
·Sinanın köleleri hakkın
daki vasiyetnamesi.
.etmedikçe, hu vakıflarla ilişiklerini kesmedikçe kendilerine <otk -
azatlık kağıdrn verilmiyeoektir. Kitabete kesinler (1) kendileri için tayin
edilen hizmeti ifa edip biıtirdikten sonra hür olacaklar, •ellerine azatlık ka-
ğıdı verilecektir. Müvekkili bunları şer'e uygun bir şekilde ikrar
ve yüz·e karşı ağızla tasd1k et-
miştir Bu ikrar ve tasdik 971 yılı
Rebiül-evvelinin başlarında oldu
ve buraya yazıldı.ıı
.• 971 H., 1563 M. yılında, ölü-
münden 25 yıl önce tescil ediılen
bu vasiyetnameye göre, Sinanın
bu vasiyetnamey.e gıöre; Sinanın
kıflarında çalışan ve kendi hiz-
metinde bulunan köl•eleri ve ca-
riyeleri vardı. Sinan Ağa birinci
vakfiyesinin 99 uncu satırında
vakıflarındaki mütevellilikten
başka hizmetlıerin kendi evladı
nın ve yahıut evladının evla-
dının, azatlılarının veyahut bun-
IVIi rnar Sı~nıamn 971 tıariıhLi ( itıkna:me) si
ların evıladının ·en iyilerine veril-
mesini, bunlar varken bu .vazifelerin yabancılara verilmemesini bilhassa be-
lirtmiştir. Sinan'ın babası aynı kadı tarafından ayni günde tanzim ve tesçil
edilen vakfiyede (Abdulmennan) bu ı.tknamede ise (Abdurrahman) şekJıin
de gösteri1miştir. Vakfiyede Sinan'ın. «Binayi Suhanı Eminiıı şeklinde va-
sıflandırıldığını görmüştük. Burada ise «Ebniy.ei sultaniye emini)) şeklinde
tavsif edilmiştir. Birinci vakfiyede ve itlmamede Sinan'ın :mimarlık vasfı
anılmamıştır.
....... 130 =
Sinan kanuninin vekili
ve
Sioanın alım satım httccetJeri
.•
Kanuninin vekili ebniyei sultaniye emi-
ni Sinan ağanın padişah adına yaptığı
satışların hüccetleri
(1) Kanuni Sultan Süleymanın güzel bir nesh ile 206 ~ahifelik kitap halinde
yazılan çok nefis ve muhteteŞem bir vakfiyesi vardır. Vakfiyeyi Rumeli Kazi
Askeri Konyalı Mehınet efendi oğlu Hamit efeındi tasdik etmiştir. Biz bu vakf\-
ye hakkında bir kitap hazırladıl(. yakında neşredilecek.
- 133 -
Bu hüccet Meşihati İslamiye hazinei evrakında 2
SİNAN AG.ANIN Bİ
No. lı Balat naibliği sicil defterinin 69 cu yaprağının
RİNCİ SATIŞ
(B) sahifesiındedir. 971 Muharreminin sonralarında
HÜCCETİ
tanzim .edilımiştir. Defterin üstünde: _
~l.--i _, J::•:"" ~~.. .;; ;..;ı_,11 t~la_," J;_,•..U J"."-lıı..i.o
Merhum Mua11imzad·e sicillidir. Sene 970 yazılıdır.ı> Divani kırmasile
yazdan bu tescil Balat naibliğinde bulunan Muallimzade Ahmet efendinin-
' dir (1).
Bu hüccette Kanuni Sultan Sü1eymanın; Eski Saraydan ayırarak satılma
sını emrettiği yerleri satmağa mutlak vekaleti bulunan Abdur~ahman oğlu
Bina eımini Sinan Ağa; bu yer1erdenı yapıcı arşını ile 250 arşınlık bir kısmını
naib huzurunda Safer kızı Fatımay1a 5()00 akçeye satmağa Abdullah oğlu Ah-
met Beyi tevkil etmiştir. Vekaleti de Silahı Mustafa oğlu Mehmet ve Abdullah
oğılu Hüdaverdi'nin şahadetleriyle sabit dmuştur. Abdullah oğlu Hüseyin,
Fatma'yı naib huzurunda vekil sıfatiyle te'msil etmiştir. Bunun vekaletine
de Abdullah oğ1u Mehmet ve Resul oğlu Mustafa şahadet .etmişlerdir. Satı
şın şa~itleri de Abdullah oğlu Nasuh, Süleyman oğlu Ahmet ve Süleyman
oğlu Mehrne<ttir. Şimdi< bu Türk9e hücceti diğer sahifede okuyalım:
~- . /
vJ',J-":1.r(~~~IJ,t.f. ~~·{Jr-,~ıi-ılı
1
911
il/;'~yu.ı.J.J ~""-''o~J 1 rrrl>~~~.·ıi_;;ıı
~f', ~;.; 1 r.1)na,.~1r.1,_.pı~ ö't-'f ,.,)');w
~1~u1J17c. 1 o'wJ-'ı<,, 0·1.1{;;,·P.ıı..,.,~~
,~'t/.~)jı y~P...-ı'(/:/;1v71'1o',J~ı.J
Y4'1f,,J.ı ~j 'v(-:/'-')/~?J'I./!/..rJJ v ~! Kaınıu.ıni'ınfo vekili mutıakı Ebniye-i
V~'f.l'J~ 1V-&}i/1jf g i.r'v-7'}1 Jp'~ S~Ltmıiye ıe,mini . .Simıam Ağıanıın
.· ~~.'-'~".t'..~r.fit;>vf-: ıtl.J/f' f//JIV~ padişah ıaıdıııuı SüLeymaxııiye oamiiın
~...,Jf:~}.;!JJ•:4!,i.~'!L-i:/r-Vl,..Jl1}.JW~WJ/I dıen ar,tan bir ıarsıcıyı ~atma HıafJwrııa
,;\jt;.jıJj ·~t..~_;.ı :-ıt.::~l~Jö ..VJ)crJ'~~ !.i
sattığ.1iıvı
göster.en bir hüccet. (Me-
~;"_~;,,,,g!_ıef!!...-.o "-1./;i~vjı f:w.'-iı:- r;
·~~·~+w~~
~~~.if r
~~·..,;.J,;"M.J-:..
~,.> f../ ~ d ~·ı;.:, v) !.)~1.
şihat arşivi 2 ınıumuımlı BaLat ınaib-
liği ıcLef teri)
(1) Muallim zade Ahmet efendi sonra Rumeli ve Anadolu kail askerliklerin
de de bulunmuştur. ilaveli Esmar-üt•tevarih S.166 ve 179•
- 134 -
Satış hticcetinin metni
kurbünde vaki
11 -.Olan yer ki benna zıraiie (2) ve arzan sekiz zıradır. Cüımle ikiyüz
eıli zıra' yeri
12 - Beş bin akçeye mezbure Fatma'ya beş bin akçeye (3) bey' eyle-
yüp semenini
13 - Bi ,kusur altp kabzeyledi didikde sifr-i mezburu mezbur Hüseyin
bil-muvacehe.
-135 -
14 - Tasdik edicek ma veka bittaleb kaydolundu tahriren fi evahir-i
Muharrem sene 971.
Ş U H U D : Nasuh ibn-i Abduliah, Ahmet ibn-i Süleyman, MehmPt
ibn-i Süleyman V•e gayrihim.
KANUNİNİN VEKI-
İkinci satış hüccetini de Balat naibliğinin 4 No. Ll
Lİ SİNAN AGANIN
sicil defterinin 19 cu yaprağının (B) sahifesinde
İKİNCİ SATIŞ
buluyoruz. Defterin Üs·tünde:
HÜCCETİ
·' 912 4:~ ll) 7ll .:,l..;..J j.-1 Ji 971 :i_:_l iı).ı i.J,.:. .;r! (.~:_,Jı /"~\;)! .l.:al J:ı:--li
yazılıdır. Bu 15 satırlık hüccet 972 yılı Rebiulevvelinin b~şlannda tanzim
edilmiştir.·
Kanuni'nin Eski Saraydan a-
yırdığı yerleri sa:tımağa mutlak
surette tevki:l ettiği bina emini
Abdurrahman oglu Sinan Ağa
hücoet ile uzunluğuna ve enine
yapıcı arşını ile 953,5 arşınlık
boş yeri kendi vakfı adına mü-
tevellisi Abdu]lah oğlu Yusufa
(19070) akçaya satmış ve para-
sınıtamamen almıştır. Bu akid-
de hem satıcı ve hem de alıcı
Sinan Ağadır. Sinan Ağanın
kendi evkafı· adına aldığı bu yer
Süleymaniyed-e ikinci medresıesi
nin arknsında idi. Burasını; Ka-.
mer Haıtunun vakfı, Mustafa
Kethüdanın milki, Derviş Çe-
lebinin oda'1arı, Kazzar Hüs·eyin
Bin,tı em~imi Sin,aıı Ağa Kaııuııı'niıı ve- Çelebinin evi (1) ve hususi yol
sınırlandırıyordu. Bu sınıriaı·
kili sı!afüe p.aıdi§ah a.dın:a, Eski Saray-
clari art.an bir kısım arsayı sattığını 971 tarihli vakfiyede de aynen
gösteren .foaıdı hücceti. (Meşihati İsla:.. p.eçer. Bu yer Mimar Sinanın
miy.e arşivi Balat naibliğinin 4 nıı türbesi ile Kanuni'nin medresesi
mamlı ıdefterin.de•n) ~"J asına rastladı. Sinan· l:ıuras'r' ·
vakfettiği ve kendi oturduğu büyük evine bahçe olarak ilaye etmiştir.
Bu Türkçe hücceti de okuyalım:
136 -
Satış hllccetinin metni
(t) (İbrişim bükücü) anlamına gelen ve (Kan.az) şeklinde yazılan sıfat bu~
rllda yanlış olarak ( ~ = G } ile yazılmaktadır.
- 137 -
Mimar Slnanın alım httccetl
Mimar Sinan kendisinden evvel ölen Sinan oğlu
MİMAR SİNAN TO-
Mustafa adlı birisinın çocuğu Abdi ile bunun karısı
RUNUNDAN VE
Sanevberden Y enihahçede kendi memuriyet unva-
1
GELİNİNDEN EV
nile <<Mimarbaşı µrnha llesb) şeklinde adlandırılan
1
SATIN ALIYOR
ımahallede kendi emlakine ittisali bulunan bir evi
zamanında geçen gümüş para ile (32.100) dirheme satın a1mıştır.
-138 -
çıkarılmamalıdır. Çünkü biz çeşitli v,esikalarda ve kitabelerde mimar Si-
nan'ın muasırı 10 daın fazla Stnan gördük. Onun adaşlarından .ekmekçi obn
" .. bir Sinan da 950 H., 1543 M. yılında· Mimar Sinanın Y·eınibahçedeki man-
zumesinin sokak aşırı kuzey tarafına bir çe~me yaptırmıştır. (1).
(1) Ekmekçi Sinan çeşmesi hala faaldir. Suyu acıdır. Kış ve yaz akar.
Muntazam kesme taşla yapılmıştır. Üstlindekl iki satır halindeki kitabesi şudur:
· Bu hayri zibayl Sinan etmekçt bünyad eyledi.
Avni inayet eyleyüb ana kerimi layezal
Huş abdar elfazla Nazım cildi tarihini
Oldu Safa· vü- lütufle çeşme zeht ayni zülal
J'1j ~~ J'j .._• .;.~ .ıj..il..l J Uo# ı>..11_,I
Bu son mısra Ebcet hesabına vurulunca çeşmenin 95fl yılında yapıldığı anlaşılır
Kitabenin ortasındaki .. Sebebthü Mehmet bey'' cümlesinden çeımenin yapılma·
sında Mehmet bey isminde birisinin amil olduğıı anlaşılmaktadır. Hattat 4 ncü
- mısradaki ,,abdar" kelimesinin uRt' harfini unutmuştur.
-139 -
Biz bu satış ve alışı tesbit eden hücceti İstanbul.da Babi meşihatı is1a-
miye sicillatı şer'iyye arşivinde Rurne!i vekayüni zabt V•2 kaydeden (7) No.
lu sic] defterinde bulduk. Bu defterin üstüne «Bu; Mevlana muallim zade
ve kadı zade efendi zamanJarmda 974 ve 975 yılları Rumeli vekaiini zabt
için saklanan sicildinı; Anlamına gelen şu satırlar yauılmıştır:
.~lj ı..s"'~ eı·)J 975 ~;..., J 974 ~:...,'j J:I t.JY. c:_tli}t .k~.;,J 1_,.<..tl J".'"'.:'ll i-i.,.,,
•.\..;,i ..ı.ı) o~l.) ('\.. ~·'} )' Ö.r.i.... J 15.+:il
2 ---'-' Bu tarihten evvel Sinamn Mustafa adlı oğlu ö]müş, Abdi isıminde
bir oğlu' ile Sanevber adlı karısı ka1mıstır. Sanevberin babasının adı Per-
vane-·(~) bunun babasının adı da Abdullah'tır. Pervane'ni.n mühtedi oldu-
ğu anlaşılmaktadır.
( !) ilii'veli Esmar - üt - tevarih'e göre (sayfa 166) kadı zade Ahmet efendi
birinci defa 974 H. yılında, onun halefi Muıı.Hm zade Ahmet efendi de 974 H, dan
979 H. yılına kadar Rumeli Kazi askerliklerinde bulunmuşlardır. Kendi
el vazılarını ihtiva eden bu defter tarihçinin verdiği l:ıu malumatı kısmen
tashih edecek mahiyettedir. Kanuni Sultan Süleyman son seferi olan Sigetvara
giderken ıı9 Şevval 973 de" Mevlana kadı zade Ahmet efendi İstanbul kadısı
olarak kendh:::.d teşyi edenler arasında bulunuyordu. :Solak :ı:ade Tarihi S. 572·
(2) Pervarıe maktül Yunus bey :ı:.ade Sadı:azam İbrahim psşanın evkafının
mütevellisi idi.
HO
ıievberi babası Pervane vekil, Abdiyi de Mehmet oğlu Derviş vasi olarak
temsil eidiyorlardı.
SİNAN OGLU MUS- Sinan oğlu Mustafanın adı ve Sinanın sonradan sa-
TAFA NE VAKİT tın aldığı ·evi yukarıya koyduğumuz vakfiyesinde de
ÖLDÜ? geçmektedir.
Sinan vakfiyelerinde ölen r·efikasmın ve çocuk-
larının ruhları için Kur'an okunmak üzere vakıflar t·es:s etmiştir.
971 yılı rabiulahirinin ba§larında tanzim ettirdiği vakfiy.esinde ruhları
için Kuran okunacaklar arasında Mustafa'nın adı bulunmadığına göre o ta-
rihte sağdı. Mustafa'nın bu tarihten ::.mnra ve bu tetkik ettiğimiz satış hüc-
ceti tarihi olan 974 H. yılından evvel öldüğü anlaşılmaktadır. Bununla be-
raber daha sonra tanzim edilen ikinci vakfiyede Mustafa hakkmda wmer-
humn vasfı kullanılmamıştır. Amma böyle bir vasfın ku11anılmasında ela
her hangi bir mecburiyet yoktur.
Kadı satış hüccetini şu on iki şahitle tesvik etmiştir:
·'
r
Hüccetin metni
jı.. ... LI. J.J..:• , ....u ~·.....ut.r~.ıı J:i .J•":" , .. ;;ı..s ... )ı .;..I-;; ı.r~,;:. :.,;ı
A
./':. .j~ı ..~,llj,. ,)IJ<:i J (:::l~ ._.ı'6_, ..:..!\:il Jf)l .ı.Ul ..\•.İ. .;ıJ.M j,:ll
J .r! """'";. .r;..~,_ ) 1..:..ıı J ,;11 ;.~ ,; •.J\sl ı ~,, ....._ . : .:. _ ./.,:-1 ;; '".ılı ..::... J:i .J"
..ı;..• ~ .. ~ıl(_,ıı, ~~ \.., J~ ~~..ı.; (1) ı;~ '\\11.ı~" j_;.J.;"".J ı.r~ j ~V' ö:.lr:.!
;§-..ilı.,e•...llJı y::u_,... ı.. ~ııauı .;t••11 f..ıı:::-11.;..:"· ..::.ı ~i ~ı:... l";IS"')fı, ..ı.~\..>ft
:. (",;)\ ~;....» ':-'IJ• .s..ill J,:ll .)\:... .J. jl...,. .. .J• J.r:.ll .:..;~~ ~.Ji)I ;.\(",llJ
JJ:)I ~;..,.\ 1 ;...,.,.. J .:_..:ll ~ ;j)l~lGll ;....... .) ,~.:,ı J" ;;1.)l;.l(',.U '(_JJJ
JtÇ:lı J;11 r:~ <!.U':..J .ı.~ ) .. -ıt..,I. .\iJ\".>."J ":"ı.)-ıJI t;.r:. .. "'·,cı Jl:ll '.:.
.s,ıJ..ı~ .•Jı ~.;b:k ...; .:,::ı4~ 0 ....~~&'::'. ...JJ.;•tı t°Jll ':-'..ı~ c.5!4;1.......~ j
JJ'_)I ıJ;!.ll <!..\l..JI .~J.J.>- J~;llJ;l...... ıJ e:l....J :;.;,,..J ;..ı'':"" J JA- ..:.~. J•
.ı.'ll\.;..~· ,:,,_ .....A~i. ~.il..,\..:.~ J"\"J>-.;1 1.....UJ JıJ .ı.lll.ı.:" j_ Lı;..:_) wl: ~ll.j\_,
ı)-'"" <!.ll•J .ı.lll.J..:• ,:,,_ ;.J..!.CI <!.U .., \"l..llJt)all JIJ -.ııı..ı.~" ı:.t.- ..ı...-ı .!ll·J
j" i...;:\', t)J·~,:&.. ~... 0 .t. j;ı).IJ J,ı:l..ı~l.oııı; .ı..\11~" ,j.1
r/';:. ~ı.., i~;:. ...;lı ,:ıJ:~ı, ..:ıı::ı ,,.,.J~ ;..ıi ~:;1)1 \+ı:t..>- ;..ı.;
J:ı~iJ c;~I~ _;l_}'':J~ .ı,;1'6, ..::.: l~ll.ı..f ,j_ .i...Jı~;. .}IJ ..::J)IJ t}; c.S..;.;
;:.1,.:.ı ;_,ı.)ı ~ ~ı:- J:;ı:ı,. J-".r! r.;,,.. . . ...a...,_ ••f"~ J'JI .ı.~_,!ı J" .:,~ı
J.;;ıı ı;. ~ . .:.!.l.;..i \",;_,tı fJtl ~ Jl:-~~ J"ıJ. ~.... , ..ı.ı:-1 ,:,,_ jl......
~;.rı..ııı,;.. \;..ı..,.... l:".r:. İ;ı __,;ı ;,1_11 ..~,ııJ" l",; ...ıı .:,~~ ı_,ı..;tı :.,..ı...ıt
~l......iJ ~·:-.J c_uP,:-1 &:..ı;.)111.5.,,\.f .:_. .. j .r~•llJ J:.l:l..1 \"-'}lj J.;'"J .!U~ ı.5.1": \.,.~,
~-.. ,:,,. .;..f :.ıv"
1
.J. :.;,; '.J..ı--ı,:,,,1.,$&\..... 'J-",:,,. jL...... , ..uı.J.:• ,:,,, "''•)
J.. ,:,,_.J.r '"".>.:" ,:,,, ..ı..ı-ı ,.;..;.,:,,_ J, , ...uı.;..:"ı:r. ,iı....... ,J,,.J-. ~......
.ı.Ul.ı.:•,j.~-· ~.;,~_;tı.;,1~...:.j r.•l.t.1
(1) Burada Arap dil kaldeılne uygunsuzluk vardır. Bttnun « l.r:~ » olmaaı
li.ıımdı.
·sinan ve ailesi
"
Vakfiyelere, hDccetlere ve· kitabelere
göre ~Sinanın ailesi
(l) Daye zade Selimiyvecıin<'e «Sulta• s .. U'TI'" R~v"n t>dıtsında bt"a ettikleri.
. Kütüpha.,ede mevcut Mimar Slnanın Mimarna'11e»ııiıı<len balts..,tmelıtedir Daye
'iade Solak Z'"ienin (S. 595) Selimiyeden bahse-terken T .. z~iretüleb-.ivevi me•
'baz gösterdiğlnl yaz-lığına göre ''Mlrnunam•., ile Tezldr.. tiilebnlvevt kaııtetti•
'iln' 7aunedivorın. Müıe kltabıarı harp dolaylslle Anadolu.ya nakiedildlği ~çiııı
'bu hususu. ayrıca ine"leyemedik.
- 145 - ,. F. 1\l>
.•
- 146-
:fınarastl:ayan kitabe taşının sağında ve üstündeki imza kitabesi «Amile Yu-
suf ibni Abdullah)} şekllndedir, (1). ,
Sinanın Topkapı Sarayı arşivinde ·1661 No. da ka-
SİNANIN MÜHRÜ
yıtlı Kanlıcadaki İskenderpaşa hamamı inşa defte-
VE İMZASI
rinde imza ve mührii vardır. İmzası «El-fakir Sinan
Ser-i ınimaran-ı hassaı> şeklindedir. Beyzi mühürünün ortasında da talik:
ile ((El-fakir-ül-hakir Sinan)) ve kenarlarında da:
--"i
·--.·----:---.....----•.....uı
-147 -
Mi11Utr Simıaının ım<ilhürü ve imzası (Topkapı Sarayı ı:ıırşivi)
Soldaki ıresam aziz sıa:ıU,,tkar Prof.' Dr. Sühey1ı Üınve1· tarafıırvıwrn
kitabımız için çi.zilltmiştir
-148 -
Sirrutınnı ·t:Q'l"'W'ııu Fatrııa. Hanım'!izııı Eıdi-r nede Nazırçeşmesi m.ezarl1,ğvrııdıaki
·merrmıer satııilııı.kası
-149-
·'
"
Simanın oğlıu Mekm.et Beyin kızı F'atma Hrnwrnın Edfrıwde Nlızır
Çeş·nıe mezarlığı:ııdalci lahdinin kitabesi
kaddidı.~ muharririnin indi bir hükmü, daha doğru bir ifade - ile. uydmma-
, ' ~
971 H. tarihi vakfiyesinde bu tariht'e sağ olan nikahlı karısı Gülruh için
bazı vakıflar tesis etmiştir. Bu vakfiyeden 23 yıl kadar sonra tanzim edildi-
ği. anlaşılan tarihsiz ikinci vakfiyesinde de ölen karısı Mahmud kızı Mih-
ri'nin ııuhu içiın Kul'an okunmasını şart koşuyor. Bu Mihri'nin kadı 'çeşme
si yanındaki camiinin mezadığına göımi.ilmüş olması muhtemeldiT. Gülru-
hun kendiSinden sonra öldüğünü zannediyoruz. Sinan'ın solundaki mezarın
buna ait· olması muhtemeldir.
Birinci vakfiyesinden Si...~anın. «Hatun\> şeklinde
SİN~·
tavsif edilen Ümınl, Hüm.a ve Hati~e. adlı üç kızı
KIZLARI ...
bulunduğunu öğreniyoruz. Bunlara hayatta olduk-
·ları müddetçe günde beşer akçe 'Verilecek, kocasız kaldıkları veyahut muh-
. 'taç oldukları takdirde KadıÇeşılıesindeki c~iiınin yanindaki odalax4a be-
,Çl.av.a oturacaklardır. Sinanın bu. ·kay.ıtlarından. erkekler hayatlarını kazana-
bilecelcleri hakkındaki teanıUle uyarak oğulfarı için bir şey vakfetırtediğL
manası çıkarılabilir.
_:.. 150 -
F:cıtn•a Hıaınımııı Mertner samıdııkasındak:i siisıl:er ve .çiçekler
~Sinan ikinci vakfiyesile Ümmihan w Neslihan adlı iki kızı için bazı vakıf
Jax y.apmiştır. Şu kayıtlardan Sinan'in beş kizı oldüğu anlaşılınaktadır:
Sinanın ikinci vakfiyesinden kardeşi bulunduğunu
.SİNANIN KARDEŞ
öğreniyoruz. Bu kardeşinin iki oğlu vardır. Vakfi-
LERİ VE KARDE-
yede ikisinin de ihtida ettikleri açıkça anlatılmış
ŞİNİN ÇOCUKLARI
tır. Sinan birisini Kayseriyeden getirterek müslü-
man ettiğini, ikincisinin de müslüman ve seğbaın olduğunu açııklıyör. İkincisi
nm adı Sül·eymanchr. Birincisinin adını vakfiyesinde vermiyor. Birincisinin
Raziye ve K:erime, ikincisillin Ayişe adlı kızları v:aroır. Vakfiyede ki-
ibarede zaaf vardır. Sinaiıın iki kardeşi olduğu·. manası da çıkarıla.bilir. Biz
yukarıdaki gibi anlamayı tercih ettik. Dil mütehassısiarı·da bizim bu an'1.a'-
yışımızı teyit ettiler.
(1) Vak.flyede b9yledh·. Bunun "Fahriye,, iken kopya· hatasi ile ·yazılmtt
"Olmasa muhtem~ldir~ Bununla ·beraber sonundaki nisbet "Y,, 'sinin -faracil eh
·duğu na,,;llt'a~:atınara'kii dıt;''höybıı adlandırılabilir· Osmanlı hanedanıiıdaiı bir sut-
Ttı..un adı da Fahri idfi ·
-151-
981 H. , 1573 M. yılında ölen Fatma isminde bir kızı olduğunu öğreniyo
ruz (1).
Bu Mehmet Beyin. bu kitabe tarihi ile vakfiye tarihi arasına sikışan.
ve takriben 12 sene kadar olan müddet içinde şehit olduğu anlaşılmaktad:r.
Sinan ikinci vakfiyesinde torunlarından Derviş Çe1ebiyi vakfına· mü~
tevelli yaptığım söylemektedir. Bu Derviş Çelebinin: kimin oğlu olduğu vak-
fiyede açıklanmamıştır. Biz bunun Mehmet Beyin oğlu olduğunu tahmin
ediyoruz. 971 H. 1563 M. tarihli vakfiyeye ((Derviş Mehmet ibni Mehmet»
şeklinde şahit sıfatile iıınza koyanın da bu olması muhtemeldir. Sinan vak-
·'
fiyelerinde kendinden evv~ ölen kansırun, çocuklarının ve yakınlarının.
ruhları iÇin Kur'andan cüzler okunmasını şart koşmuş ve vazifeler ay;ıx
mıştır.
- 152 -
Sloanın aile şeceresi
Hiristiyan (Abdullah)
,------,
Hiristiyan kardeşi
1
Sinan
·--'~-
1
1 .. , - , ,1 1 .. 1 1 1
1 Müslüman lan Hüma Ummi Hatice. Meh. b. Ummi han Nesli han Mustafa
. '
Mubtedi Süleyman B. erkek
1 1
Ayşe Kerime Raziye Fahriye DQvriş çelebi? Fatma Abdi
Matbu Tezkeret-ül-Bünyau ımukaddiınesmde Mimar
SİNAN NEREDE
Sinanın ikametgahının -ı\.ksarayda Horhor çeşmesi
OTURURDU?
_yakınında bulunduğu söyleniyor. Muharririn bu,."1.Ü
da mevhum Arapça «Kuyudatı Mühimme)) risalesine dayanarak uydurduğu
anla.şı1maktadır. Neşrettiğimiz vakfiyelerile Sinan 37 ev vakf.etmişt.ir. Aksa-
rayda ve Horhorda. hiç bir evi yoktur. Sinanın vakfettiği evlerin ikisi çok
büyüktür. Birisi Süleymaniyede türbesinin yanında.ki evi, ikincisi de Sarı
güzelde Çıkrıkçı Kemalettin mescidiınin yanındaki «Şehnameci evi» şöhre
tini taşıyan konaktı. Sinan tarihsiz vakfiyesinde hayatta bulunduğu inüdb
d~tçe Süleymaniyedeki büyük evinde oturacağını şart koşmuştur. Öldükten
sorma nesli münkariz oluncaya kadar bu evde yalnız evladı ve evladının
oevladı oturacaklardı.
(1) Kamus-ül·a'Jam·
- 154 --
göre brrbir1eıinden ayırdedilmiş değilerdir. Mühendishk .miiınarhğın başlan
gıcı ve onun ayrılmaz· bir .cüz'ü gibi idi. İyi hendese bilmiyen, hatta resim
ve plan yapaınıyan mimar o-lamazdı. Bq· bakundan Miım:ar Sinan ayni za~
manda ressam v.e mühendisti. Bunun iç.in ınaib onu vakfiy.ede evvela mühen-
dislikle tavsif etmiş, riyaziyedeki büyük kudretini; Ökli<fü.'e benzetmek
suretile belirtmiştir.
Ankara Vakıflar Umum Müdürlüğü arşivinde 22 No. lı ((Müceddet ·
Anadolu Defteri)). nin 1~3 üncü sıra numarasıııda kayıtlı bulunan İkiınci
Sultan Selimin şehzadeliği zamanında, 965 Şabanı sonları:µ.da tanzim edilen
Arapça bir vakfiyesi vardır. Şehzade bu vakfiyesile Tire'de dar-ül- hadis ve
Dar~ül- tefsir, Sart'da dar-üt-talim ve İzmir'de bir zaviye vakfetmektedi:r
Bu üç hay:ır ve irfan müe'SS€sesinin nasıl yapıldığı vakfiyede şu cümlelerle
anlatılmaktadır:
l_f..,.JJ 1,..ı;ı:--IJ l.J.ı.':"J fJ.a:.!..t l..t~.J dl-.-, ı) ...>I ~; l_,("1.;.J c.!ü11j .) 1 .... .ı.!fllt;.!.t
~:-~.ı.:li~I Jls..!.~ı ı.)i:..J ~: .. .A~f!I ..:.l:+lil"(~Je e_\i~I ı_,• .-._JJ l_,~j_, 1_,..ıı ... J-' 1,;~IJ
;;......11~'!..ı. Jt:?ı".:"'.)> J1!l'~'.~ ..:ı,,....
Dikkat edilirse vakfiyede mimardan hiç bahsedi1ınemekte, işe derhal
mühendislerin başladıkları, hendesenin en sağlam esaslarına, Öklidis'in mu-
kannen şekillerine göre inşaatın tam:aımlandığı ve ortaya muhteşem: eserlerb
çıktığı belirtilmektedir. Bu vakfiy.e"mülw:µdislerin ayni zamanda mimar ol-
<lu.kları:..'11 gösteren gayet açık ve su götürmez bir vesikada·.
-155 -
«Haliya hatıra hutur eyledi ki resmedüp bina eylediğim cevami ve me-
sacidi, sair ebniye-i illyeyi düvazda bab üzre inşa ey'leyüp... »
Edirnedeki Sultan Selim caıhiini tesvir ederken de derki: «bu hakir da-
hi bir resm-i ali eyledim ki Edirne içinde ınanzur-u halk ola ... ».
--
Sinan yapacağı eserlerin planlarını, resimlerini ve hesaplarmı hazır-
lar, sonra işe başlardı. Topkapı saraymda ı(Karnameıı denilen Sinan dev--
.• rine ait bazı iş kağıtları ve planlar-ı vardır.
((Sultan Süleyman ve Sel~m han asırlarında koca Mimar Sinan ibni Ab-
dül:nıennıeın ağanınilm-i hendeseye tatbikan bina eylediği m€Scitler ber veç- ,
bi zir tahrir oLunur ...balıada muharrer-ül-esami mescitlerin kaf:Eesi Süleyman
Han caımiini bina· eden mimar-ı şöhretşiar, benna-yı zi. iktidar, mi.ihendis~i
dar-ül-karar Koca Miımar Sinan ağa bina etmiştir. (2)))
Çelebimiz Edirnedıeki Seliımiyeyi _tasvir ederken de şunları söyler:
((Cami Mimar ve mühendis-i kamil İstanbulda Süleymaniye, Şehzade
(1) !Rtanbul AH. Eıniri efendi kütüphanesi· riyaziye kısmı No. 98 ·de "Ki·
fab·ül Miİil'ady~ c V-(\'' Safa' 1 'li~me/, s. ~9 ve <Mimar Mehmet ağa ve Riaale-1
mınia~tye:ı/'S'~cs~:-,_,_< ;·" :· '·''·' .'''' . __. -. · ., -
(if 1Evlijll2 'tei~bi, s~yyallltfuıllriesi 'ciıd ··~.· 313~
1
,- S.
cami'lerile nice su kemerlerini inşa €den koca Mimar Sinan ibn-i Abdül-
mennan ağanın kar-i destidir (1) .)}
Cafer Çelebi Mimar Mehmet ağanın Sultanahmet camilnin resim ve pla-
nını nasıl hazırladığım ve kendisinin bu camii için bir «Kaside-i Esasiye»
yazdığım ve padişaha sunulduğunu anlatırken derki:
((Ağa hazretleri ca:ıni-i şerifi r·esmi için tasvir ettiği eşkal bu dfillerinin
manz:urum olmağm işbu esasiye kasidesini demek vaki olup rikah-ı liüma-
yuna ref olundukda ... >>
Cafer Çelebi kitabında mimarlığin mühendislikle başladığmı da uzun
boylu izah efunişfir. ·
H. 970 yılında İstaınbula devşirme acemi oğlaıtu g·el.en Mehmet ağa bir
sene kadar Kanuninin türbesinde bahçe bekçiliği yaptıktan sonra Topkapıt
sarayındaki Has bahçeye (2) girmişti. Aynı zamanda bir mektep o'lan Has
bahçede Mehmet ağa evvela musiki öğrenmeğe başlamış, bir gece gördüğü
rüyayı bir şeyhe yordurmuş, Şeyh musikinin çalgıcılık de!fiek olduğunu
Heri sürerek başka bir mesleğe. girmesini tavsiye etmiş. Bunun üze:rine Meh-
met ağa mimarlığa tmeyletmiş ve Has bahçede v.eri1en ilk hendese dersini
dinlemiştir. (3) Hendese dersinin verildiği karhanedeki üstad1ar Mehmet
ağanın; hendese taktirini büyük bir dikkat vıe alaka He dinlediğini tetkik
«ediyorlarmış. '
Ders veren hocaya:
- İşbu ferzend senin tahkikatını pesend kılup sadefkarhk ve mimarlık
san'.atlarınaarzumend oldu.!. .. dediler. Küçük bir imtihan geçiren Mehmet.
ağanın mühendislik ve mimarlığa olan istidadı sabit olmuştu. Bunun üzeri-
ne Mehımet, ağa tam w··· se:ne Sman'dan ve· başkalarından nrühendislik ve
1nimarlık öğrenmiştir.
Mehmet ağa Has bahçede sadefkarlığı, mühendislik ve mimarlığı. öğ
renirken üstadı Sinan onu daınia teşvik ederdi. Mehmet ağa bazı sadef işleri
yaparken Sinan ağa ona:
- Aferin kaJ!fa bi ınazir iş iş1~emişsin. Şimdi hu senin işini işler· adam
yoktur !... der, teşvik ederdi; Bir gün de onu padişaha cc Uçün'.cü Murat ;~
takdhn edi1mek üzere bir yadigar hazırlamaya .teşvik etti. Mehmet ağa bir
-157-
kur'an rahlesi yaptı, üstüne hendesenin en zor şekillerini işledi. Cafer Çe--
]ebi bu tilavet iskemlesini anlatırken derki:
(<Mehmet ağa merhum koca ağa Sinan'ın pend-ü nasihati üzen~ ilin-i
hendese de olan eşkali makbule ve adlar birbirine mevs-Cıle yine rahl üslu--
bunda tuh:fe-i ruzğar mekulesi bir tilavet ishmlesi işleyüp 998 senesinde ...
padişaha sundu.ıı
158
Lugatler Arapça (ııeccar} kelimesini <<marangoz, dülger, doğramacn)
şeklinde izah ederler. ·«Risale-i Mimariye)) bu kelime ve a:ynı manaya gelen
diğer kelimeler hakkında şunları yazaı·:
(Mimar) lafzı arabidir. siga-i mubalega ile ism-i faildir. Fariside (A-
<<
badan künend), Türkide (şenledici) derıler. (Şenl\edici) kadiınl türkidir.
Şimdi bi1'..:külliye terkoCTunup aınm yerine (mimar), (mamm ,edici) derler(2) ıı
Mimar Siınan (Tatvan= Van) gölünde gemi ve bir çok ahşap ve kargir
köprü de yapmıştır. Evliya ve Ca:lier çelebilerin (n.eccar) kelimesini bizim
bildiğimiz (Maraıngoz) dan daha geniş ölçüde bir manaya aldıkları açıkça
anlaşılmaktadır. Mimar Sinan aynı z:armanda dülger \'e yapı ustasıydı,
nazar! bilgi1erle ameliyatı birleştirmişti. Eski mimarlarımız kesri, ve
m'alayı, aynı zamanda muvaffakiyetle kullanabilen san'atkarlardı. Mimar
denilince r.esim ve plan yapmasını, hendeseyi, dülgerliği ve yapıcılığı bileri
adam ·kasdedilirdi. İşte koca Sinan bu anlaıma göre bir miımardı.
İkinci vakfiyede mimar-ı sultani Sinan ağa «Mu-
PADİŞAH HOCASI
· aJJim-i hakaniıı şeklinde de tavsif edilmektedir. Be
MİMAR SİNAN
tavsif ile <<Padişah hocahğrn kastedildiği muhak-
kaktır (3). Bundan başka bir mana kasd.edi11ehiı1ip ıedi1emi~eceğini Arşivle-
rimizde ki mütehaıssıslara sorduk. Onlar da bizim anlayışımızı ve manalan:-
dırışnnızı teyit ettiler.
.)
159 -
Siınan Has bahçede ve Vefadaki ccNeccaran-ı mim.aram> karhanesinde,
Enderonda ve daha başka yerlerde mühendislik v·e mimarlık dersi verirdi.
Cafer çelebi Mehmet ağan'.ın mimarlık v:e mühendisliği nasıl öğrendiğini an-
ıatırken Mehmet ağanın ımimar S:nan'a gidecek Oından ders aldığını söyler
ve şunları da ilave··ooer:
ccSinan ağa dahi ekser eyyamda Has bahçeye ge1up g1ttikç·e Mehmet
ağa hendese ilmi ve mimarlık· sanatını andan ve gayriden taalı1üm OOÜP:· (1)
·', Sinan'ın ikiınci Selim'e, Üçüncü Murad'a, Üçüncü Mehmed'e ~jızade
likleri zamanında riyaziye, mimarlık ve mühendiilik dersleri vermiş olıması
çok muhtemelfür. Sai •eserini Üçüncü Murad ~aımaınında hazırlamış olduğu-
na göre Sinan'ın üçüncü Murad'ın Hocası olduğıında hiç şüphe yoktur.
· Sina'!! vefatından dört yıl önce, H. 992 M. 1586
HACI SİNAN
yılında hacca gitmek suretile islamm umdelerinden
bir far~eyi daha yerine getirmişti.
1/Kanunusani/1948
İ. H. Konyalı
SON-
(1) Anton Springen "San'at tarihi,,nde der ki: "Sinan,ın Runımu, yoksa
Arnavutmu olduğuna dair çok münakaşalar yapılmıştrr. Eserleri baştan başa
ve en ince teferruatına kadar Türk kaldığına göre bu soy meselesi -kale alı-·
nacak şey değildir,,.
Büyük bir yetki sahibi olan GURLITT de ''KostantinopI,, adlı eserinde
( Sahife 94 ) Sinan'ın bütün eserlerinde Türk karakterinin pek açık göze vura
duğunu kaydettikten sonra diyorki "onun ibda, eitiği eserlerde ne Bizans, ne
han, ne Selçuk, ne Sürye tesiri vardır. O san'atında tamame müstakildir,,.
Franz 13abinger İslam Ansiklopedisinde "Sinan Türklerin Mikelanj'ıdır.
Yaşı itibadle de onunla mukayese edilebilir .Çünkü o da çok yaşamıştır,, diyor.
(2) Sinan'ın liayranlerından ve Sinan İhtifalinin ilk kurucularından Muhid-
din Hattatoğlu bize Sinan hakkında bazı fotoğraflar, Gazete ve Mecmualardan
kesilmiş bazı makalaler verdiler. Kendlldrine açıkça teşekğürü bir boaç sayarız.
ÖRNEK
Üç Aylık Mecmua
Sayı: 2
Sahibi ve Neşriyatı fiilen idare eden:
İbrahim Hakkı Konyalı
SİNAN'IN VAKFİYELERİ
13 Birinci Vakfiye.
14 Vakıfın şartları.
,.,. 63
65
67
-Sinan'ın vakfettiği Hülviyyat' kitabı.
Sahife
133 Kanuni'nin vekili Sinan Ağa padişah adına Eski Saraydan ayrılan
yerler.i satıyor.
134 Sinan Ağanın birinci satış hücceti.
135 Satış hüccetinin metni.
136 Kanuni'nin vekili Sinan Ağanın ikinci satış hücceti.
137 Satış hücoetinin met!!'ı;·' '"""· r
'' . ' :'""'
SİNAN VE AİLESİ
Düzeltme cetveli.
Düzeltme Cetveli
',
39 26 etmet etmek .
39 11 çok çün
41 35 başların başlarını
41 37 alaiye Alaiyy~e,
42 5 «Kiçibürüngüzı> de «Kiçibürüngüz» ü de
42 5 okunmuştur okumuştur
45 34 Teskeret-ül-bünyan Tezkiret-ül-bünyan
46 40 çocuhlari çocukları
50 26 J!:•c" JI .)'~;.:! 1
51 33 Alaiyc Alaiyyc
51 36 İstanbui İstanbul
52 9 ...s"'·l ...s"'·~'
52 35 mecmu asın mecmuasının
52 36 hakkıuda hakkında
63 36 nohsanı noksanı
64 32 . ı:
·ı:
0. 0.
65 38 ibin ibn
68 36 Akitekt Arkitekt
SATINALM~
f •ı