Professional Documents
Culture Documents
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ
BİTİRME TEZİ
Berna GÜR
0801150173
Danışman
Prof.Dr. Gülden IŞIK
Mayıs-2020
İSTANBUL
I
TEŞEKKÜR
Tüm hayatım boyunca sevgi ve desteklerini hep yanımda hissettiğim sevgili aileme,
Tez çalışmam sırasında bana sabırla destek olup kolaylık sağlayan sevgili Burcu
Bayraktar ve Akansel Karasu’ya
II
İÇİNDEKİLER
Teşekkür............................................................................................................II
İçindekiler.........................................................................................................III
Resim, Şekil Ve Tabloların Listesi..................................................................VII
Kısaltmalar.......................................................................................................IX
Özet....................................................................................................................X
Abstract............................................................................................................XI
1.Giriş.................................................................................................................1
2. Genel Sağlık-Ağız ve Diş Sağlığı İlişkisi…..………………………………….….1
4. Periodontal Hastalıklar……………………………………………………..……..8
4.2. Gingivitis…………………………………………………………….....10
4.3. Periodontitis……………………………………………………………10
III
4.4. Nekrotizan Periodontal Hastalıklar…………………………………….11
5. Plak Kontrolü………………………………………………..…………………..12
5.1.1.4.2.1.Fones Tekniği…………………………………………………...22
5.1.1.4.2.2.Bass Tekniği…………………………………………………….23
5.1.1.4.2.3.Stillman Tekniği………………………………………………..24
5.1.1.4.2.4.Chartes Tekniği…………………………………………………25
5.1.2.3. Woodstick……………………………………………………………...31
IV
5.2.Kimyasal Plak Kontrolü……………………………………………………..34
5.2.3.1.1.1.1. Aşındırıcılar…………………………………………...38
5.2.3.1.1.1.2. Nemlendiriciler………………………………………..39
5.2.3.1.1.1.3 .Bağlayıcılar……………………………………………39
5.2.3.1.1.1.4. Köpürtücüler…………………………………………..39
5.2.3.1.1.1.6. Koruyucular…………………………………………...40
5.2.3.1.1.1.7.Etken Maddeler………………………………………..40
5.2.3.2.1. Antibiyotikler……….……………………………………….42
5.2.3.2.2. Enzimler…………………………………………………….42
5.2.3.2.3. Flouridler……………………………………………………43
V
5.2.3.2.4. Sanguinarin…………………………………………………..44
5.2.3.2.7. Bisbiguanidler………………………………………………..46
5.2.3.2.7.1.Klorheksidin……………………………………………….46
5.2.3.2.8. Bispiridinler………………………………………………….47
5.2.3.2.9. Tuzlar………………………………………………………...48
7. Sonuç………………………………………………………………...……53
8. Kaynakça……………………………………………………………..…...54
9. Özgeçmiş………………………………………………………………….65
VI
RESİM, ŞEKİL ve TABLOLARIN LİSTESİ
Resim 2: Cornelis van Solingen'in kitabında sunulan ilk diş fırçası resmi
Resim 4: Düz kesim, farklı uzunlukta fırça kıllı, açılı fırça kıllı manuel diş fırçaları
Tablo 1: Ağzın farklı bölgelerinde kaldırılan bakteri plağının yüzde (%) olarak
dağılımı
VII
Resim 12: Dilin temizlenmesi ve dil temizleme apareyleri
Tablo 5: Araştırma kapsamında muayene edilen kişilerin indeks yaşa ağız hiyeni ve
diş hekimine gitme alışkanlıklarına göre dağılımı(Türkiye,2004)
Şekil 9: Türkiye'de kişi başı diş fırçası kullanımı (adet/yıl) Kaynak: Nielsen
Şekil 10: Batı ülkelerinde 2007 yılında kişi başı düşen macun kullanımı (ml)
VIII
KISALTMALAR
1. % Yüzde
2. MDP Mikrobiyal Dental Plak
3. ADA American Dental Association
CaCO3 Kalsiyum Karbonat
4.
5. Ca2P2O7 Kalsiyum Pirofosfat
6. CaHPO4 Dikalsiyum Fosfat
7. NaCl Sodyum Klorür
8. NaF Sodyum Florür
9. SMFP Sodyumfluorofosfat
10. NH4F Amin Fluorür
11. SnF2 Kalay Fluorür
12. KF Potasyum Fluorür
13. FDI World Dental Federation
14. ml Mililitre
15. gr Gram
16. NG Nekrotizan Gingivitis
17. NP Nekrotizan Periodontitis
18. NS Nekrotizan Stomatitis
IX
ÖZET
Bu çalışmada ağız bakım ürünleri ve kullanımı ile ilgili bilgilere yer verilmiş olup,
bu ürünlerin toplumumuzdaki yerinden söz edilmiştir. Bireylerin ağız bakımıyla ilgili
davranışlarını etkileyen önemli faktörler arasında olan hasta eğitimi ve motivasyonu
konularına değinilmiş ve bu amaçla uygulanan prosedürler belirtilmiştir.
X
ABSTRACT
Oral and dental health is an integral part of general health. Microbial dental plaque,
which is the main cause of periodontal diseases and dental caries, has to be removed
brushes, dental floss, oral irrigators and mouthwashes. Patient motivation starts with
In this study, the information about oral care products and their usage is given and
the place of these products in our society is mentioned. Patient education and
motivation, which are among the important factors affecting individuals' oral care
behaviors, are mentioned and the procedures applied for this purpose are specified.
XI
1. GİRİŞ
Plak kontrolünün etkili ve yeterli yapılabilmesi için ağız bakım ürünlerinin hekim
tarafından doğru kullanımının hastalara öğretilmesi, doğru ağız bakım ürünlerinin
seçilmesi, ağız bakım alışkanlığının kazandırılması anahtar yoldur [2].
Dünya Sağlık Örgütü’nün genişlettiği tanıma göre sağlık, salt hastalık yokluğu değil
fiziksel, zihinsel ve sosyal tam bir iyilik halidir. İyilik hali içine ağız sağlığı da
girmektedir. Bununla birlikte dünyanın en yaygın enfeksiyon hastalıkları nezleden
sonra diş çürüğü ve periodontal hastalıklardır; bu da ağız hastalıkları ve
yetersizlikleriyle ilgili durumların önemsenmediğini göstermektedir [3,4].
Amerikan Genel Sağlık Servisi’nin 2000 yılı Ağız Sağlığı Raporu’nda ilk kez ‘ağız
sağlığı’nın ‘sağlıklı dişlerden’ fazlası demek olduğu ve ağız sağlığının genel sağlığın
bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır [5]. Dünya Sağlık Örgütü
son beş yılda dünya çapında ağız sağlığı farkındalığını arttırmak için büyük çaba
harcamaktadır [6]. Ağız diş sağlığının genel sağlığı olumsuz etkilemesinin yanında,
genel sağlık da ağız hastalıklarının oluşumunda ve devamlılığında etkili
1
olabilmektedir.
2
2.2. Ağız-Diş Sağlığı ve Genel Sağlığa Etkisi
Son yıllarda, çok sayıda klinik kanıt, diş hastalıkları ile kardiyovasküler hastalıklar,
diyabet, akciğer hastalıkları ve obstetrik komplikasyonlar arasındaki ilişkiyi
vurgulamıştır. Periodontal hastalıklar, patojenik bakterilerin kan yoluyla yayılması ve
ayrıca negatif inflamasyon rolü ile ciddi sistemik etkileri olabilir [11].
Periodontal hastalık tüm vücudu olumsuz etkiler ve diyabet gibi bazı sistemik
hastalıklar ile yakın bir korelasyona sahiptir. Periodontitisin ayrıca diyabetin bir
belirtisi olabilir, çünkü diyabetik kişilerde periodontitis prevalansı, diyabetik olmayan
kişilere göre iki veya üç kat daha fazladır [12]. Aynı anda periodontitis ve diyabet
hastası olan hastalar kardiyovasküler, böbrek ve retinopatik hastalıkların gelişmekte
olan komplikasyonlarına da maruz kalabilmektedir. Son zamanlarda, Alzheimer
hastalarının beyin dokusunda periodontal hastalıktan sorumlu bazı bakterilerin varlığı
bildirilmiştir [13, 14].
3
olduğu belirtilmiştir [16]. Bunlardan 300’den fazlası plak yapısında izole edilmesine
rağmen tanımlanamayan mikroorganizmalar da mevcuttur [17]. Plakta bulunan non-
bakteriyel mikroorganizmalar arasında ise mikoplazma, mayalar, protozoa ve virüsler
sayılabilir. Mikroorganizmaları içinde bulunduran, intermikrobiyal matriks olarak da
adlandırılan esas madde, plağın %20-30’unu oluşturur. Tükürük, diş eti oluğu
sıvısındaki ve bakteri ürünlerinden oluşan organik ve inorganik maddeleri içerir [8].
MDP, ağzın su ile çalkalanması ya da diş hekiminin orta şiddette su sıkması ile
yerinden ayrılmaz, ancak mekanik olarak, dişin fırçalanması ile diş yüzeyinden
uzaklaştırılabilir bir yapıdır [18]. Klinik olarak yaklaşık 24 saat içinde özellikle
fonksiyondan uzak bölgelerde görülebilir. Plak birikimi en fazla mandibular
molarların ve premolarların distolingual ve mesiolingual yüzeylerinde görülürken
bunu maksiller ve mandibular molarların distobukkal ve mesiobukkal yüzeyleri izler.
Maksiller dişlerin palatinal yüzeylerinde ise neredeyse hiç görülmez [19].
4
İlk kolonize olan mikroorganizmalar ortamdaki oksijeni kullanırlar, böylece çevrenin
oksidasyon potansiyelini azaltırlar ve anaerobik suşların büyümelerini sağlarlar. Gram
pozitif bakterilerden gram negatif bakterilere geçiş görülür [21].
Dental plağın yapısı incelendiğinde, mine ve sement gibi diş yüzeylerinin normalde
glikoproteinlerden oluşan ince bir pelikıl tabakası ile örtülü olduğu görülür. Bu tabaka
mekanik işlemlerle uzaklaştırılırsa birkaç dakika gibi çok kısa bir sürede yeniden
5
oluşmakta ve diş yüzeyinde bakterilerin tutunmasında aktif rol oynamaktadır. Pelikıla
ilk tutunan yapılar, kok formunda bakteriler, az sayıda epitelyum hücresi ve
nötrofillerdir. İlk birkaç saat içerisinde uzaklaştırılmayan mikroorganizmaların
oluşturduğu mikro koloniler ile plak zamanla karmaşık bir yapıya dönüşür ve olgun
plak oluşur [22].
Dental plak oluşumunun ilk aşaması pelikıl adı verilen tükürük proteinleri ve
glikoproteinlerinin kısmen diş yüzeyine çökelmesi ile oluşan ince, zara benzeyen,
hücresiz, düz, renksiz, şeffaf film tabakasının oluşmasıdır [23]. Pelikıl; tükürük, dişeti
oluğu sıvısı (DOS), bakteri ve konak hücrelerinden köken alır [21]. Olgun plak diş
yüzeylerinden uzaklaştırıldıktan sonra temizlenmiş yüzeyler birkaç dakika içerisinde
glikoprotein, lizozim ve immunoglobulin gibi denatüre tükürük yapıları ile kaplanır
[8]. Elekrostatik, Van der Waals ve hidrofobik kuvvetler pelikıl oluşumunda etkili
mekanizmalardır.
6
Pelikıl adı verilen bu organik yapı üzerinde çoğunlukla gram pozitif bakteriler
çoğalmaya başlar. Tükürük kaynaklı yapılar, nötrofil polimorfnükleer lökositler epitel
hücreleri gibi konak ürünleri de eklenerek plak yapısının hacminin artmasına katkıda
bulunur [8, 15, 24].
7
3.1.3. Sekonder Kolonizasyon ve Plağın Olgunlaşması
4. Periodontal Hastalıklar
8
II: Periodontitis
1. Nekrotizan Periodontal Hastalıklar
2. Sistemik Hastalıkların Bir Göstergesi Olarak Periodontitis
3. Periodontitis
III. Sistemik hastalıkların periodontal bulguları, gelişimsel ve kazanılmış
durumlar
1. Periodontal Destek Dokuları Etkileyen Sistemik Hastalıklar ve
Durumlar
2. Diper Periodontal Durumlar
3. Dişin Etrafındaki Mukogingival Deformitelerve Durumlar
4. Travmatik Oklüzal Kuvvetler
5. Plak Kaynaklı Gingival Hastalıklar/Periodontitisi Modifiye Eden ya
da Predispoze Eden Protezler ve Dişle İlgili Faktörler
9
sondalamada kanamadır [19].
4.2. Gingivitis
4.3. Periodontitis:
10
Evreleme (Staging) hastalığın şiddeti, karmaşıklığı, yaygınlık ve dağılımı baz
alınarak yapılır ve 4 kategoriye ayrılır:
• Nekrotizan gingivitis
• Nekrotizan periodontitis
• Nekrotizan stomatitis
11
etkilenmiştir. Periodonsiyumun inflamatuar bir prosesidir ve interdental papilla, dişeti
kanaması, ağız kokusu, ağrı ve hızlı kemik kaybı nekrozu/ülsei ile karakterizedir. Bu
durumla ilişkili diğer semptomlar psödomembran oluşumu, lenfadenopati ve ateşi
içerebilir. Varlığında HIV düşünülmelidir [19].
5. Plak Kontrolü
Plak kontrolü, diş ve komşu bölgelerde bulunan mikrobiyal dental plağın düzenli ve
etkili bir şekilde uzaklaştırılması ile sağlanır. Günümüzde plak kontrolünün en etkili
yolu, ilk olarak diş fırçası ve arayüz temizlik araçları ile yapılan mekanik
temizlemedir. Ağız gargaraları veya diş macunlarına eklenen kimyasal plak
inhibitörleri ise mekanik yöntemlere yardımcı yöntemlerdir [2].
12
• Dil Temizleyiciler
• Diş Macunu
• Ağız gargaraları
• Tek kıl demetli fırça
• Misvak
Bilinen ilk diş fırçası 1600’lü yıllarda Çin’de kullanılmış olup domuz kılından
yapılmıştır [41]. İlk seri üretilen diş fırçası ise 1780 dolaylarında İngiltere’nin
Clerkenwald şehrinden William Addis tarafından yapılmıştır. Daha sonra bazı
değişikliklerden geçen diş fırçasının ilk patenti 1857 yılında Amerika’da alınmıştır [2].
1968 yılında ise Cornelis van Solingen Avrupa’da bir diş fırçasının ilk resmini
13
sunduğu bir kitap yayınlamıştır [42].
Resim 2: Cornelis van Solingen'in kitabında sunulan ilk diş fırçası resmi [42]
Diş fırçalarının şekilleri günümüze dek pek bir değişikliğe uğramamasına rağmen
kılların yapısında, diziliminde, sertliğinde ve boyutlarında birtakım değişiklikler
meydana gelmiştir. Amerikan Diş Hekimleri Birliği’nin kabul ettiği standartlar
içerisinde, diş fırçasının başının yüzeyinin yaklaşık olarak 25–32 mm uzunluğunda,
genişliğinin 8-9.5 mm arasında olabileceği, fırça kıllarının ortalama 4 sıra demeti ve
her sırada 5-12 kıl demeti içerecek şekilde olması gerektiği bildirilmiştir. Amaç diş
fırçasının dişin vestibül ve palatinal/lingual yüzeylerine kolayca ulaşabilir bir nitelikte
olmasıyla birlikte tam olarak temasının sağlanmasıdır [43].
14
kılların diğer bir özelliği uçlarının yuvarlatılmış olmasıdır. Böylelikle diş ve dişetine,
yumuşak dokulara zarar verme ihtimali minimuma indirilmiş olmaktadır [44].
1998’de Avrupa Mekanik Plak Kontrolü Workshop’unda ideal manuel diş fırçası
özellikleri şu şekilde sıralanmıştır:
1. Kullanıcının yaşınayla becerisine (sağ el-sol el kullanımı) göre gövdesi olmalıdır.
Böylece fırça etkili ve kolay bir şekilde kullanılabilecektir.
2. Fırçanın başı (fırça kıllarının bulunduğu bölge) her hastanın gereksinimine uygun
ebatta olmalıdır.
3. Çapı maksimum 0.23 mm (0.09 inç) olan yuvarlak uçlu naylon veya polyester fırça
kılları kullanılmalıdır.
4. Kabul edilebilir uluslararası endüstri standartlarının (ISO) açıkladığına dayanarak
yumuşak fırça kılları kullanılmalıdır.
5. Fırça kılı yapısı birbirine yakın olamlı ve dişeti kenarınca plak temizliğini arttıracak
yapıda olmalıdır.
Dayanıklı olması, ucuz olması, kolay temizlenebilir olması ve nemden etkilenmemesi
gibi özellikler de yukarıdaki maddelere eklenebilir [45].
1967 yılına kadar sert fırçalar kullanılmış olup dişetinde travma oluşturma kaygısı
nedeniyle yumuşak filamanlara geçiş başlamıştır [41].
Çetiner ve ark.[34] tarafından yapılan tek kör dizaynlı bir çalışmada yumuşak ve orta
sert fırçaların plağı uzaklaştırma etkinliği ve dişeti sağlığına olan etkileri
karşılaştırılmıştır. 20 diş hekimliği öğrencisi bu çalışmada gönüllü olarak yer almıştır.
Öncelikle profesyonel periodontal tedavileri tamamlanmıştır. Bunu takiben
katılımcılara rastgele fırçalardan biri kullandırılarak 4 haftalık ağız bakım periyodu
başlamıştır ve her haftanın sonunda Löe-Silness Gingival Indeks (GI) ve Quickley-
Hein Plak Indeks (PI) değerleri gözlenmiş ve kaydedilmiştir. İkinci periyotta
katılımcıların kullandığı diş fırçaları değiştirilmiştir. Tüm ağız bakımı uygulamaları
deney periyodu öncesinde 2 gün boyunca durdurulmuştur. Tekrarlı ölçümlerde iki
yönlü varyans analizi kullanılarak veriler karşılaştırılmıştır. İncelenen klinik ölçümler
15
sonucunda kullanılan diş fırçaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark
bulunmamıştır [34].
Resim 4; düz kesim, farklı uzunlukta fırça kıllı, açılı fırça kıllı manuel diş fırçaları [42]
Hasta konfor düzeyini arttırmak amacı ile fırça kıllarının bulunduğu bölgedeki kıl
özellikleri, kılların şekli ve fırça gövdesi üzerindeki yerleşiminde zamanla
değişiklikler yapılmıştır. Günümüzde farklı açılarda yönlenen çeşitli tiplerde fırça
kılları kullanılmaktadır [46]. Böylece diş fırçasının başı dişin yüzeyine yatay şekilde
konumlandırıldığında fırça kılları proksimal diş yüzeyleri doğrultusunda
açılanmaktadırlar. Bu tasarımdaki diş fırçaları düz başlı fırçalarla karşılaştırıldığında
ulaşılması güç alanlarda plak temizliğini kolaylaştırmaktadırlar [47].
Diş fırçalarının ömrü ortalama 2-3 aydır. Genellikle fırça kıllarının aşındığını gösteren
ilk belirtilerden önce diş fırçalarının değiştirilmesi önerilmektedir. Yapılan bazı in
vivo ve in vitro çalışmalarda, diş fırçasının kıllarının aşınmasıyla plak kaldırma
kapasitesinde değişiklik olduğu ve yenilenmesi gerektiği gösterilmiştir [36]. Paşalı ve
16
ark. tarafından yapılan bir çalışmada yeni ve 3 ay kullanılmış fırçaların plak kaldırma
etkinlikleri karşılaştırılmıştır. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 4. ve 5. sınıf
öğrencisi (16 erkek, 9 kız) 25 öğrenci gönüllü çalışmaya dahil edilmiş ve deneklerin 3
ay süresince günde 2 defa verilen fırça ve macunları kullanarak; Modifiye Bass tekniği
ile dişlerini fırçalamaları istenmiştir. Deneklerde, her yarım çenede 1 keser, 1
premolar, 1 molar diş olmak üzere tüm ağızda 12 dişte ölçüm yapılmıştır. Başlangıçta
ve 3. ayda sondalanan cep derinliği (SCD) ve plak indeksi (PI) içeren ölçümler
yapılmıştır. Her ölçüm gününden 48 saat önce denekler mekanik ve kimyasal diş
temizliğini bırakmışlardır. Ölçüm gününde fırçalama öncesi plak indeksi ve denekler
120 sn. süresince aynaya bakmaksızın dişlerini fırçaladıktan sonra, fırçalama sonrası
plak indeksini içeren iki ölçüm yapılmıştır. Sonuç olarak üç ay kullanılmış bir diş
fırçasının 48 saatte oluşmuş plağı kaldırma etkinliğinin yeni bir diş fırçasına kıyasla
daha az olmadığı gözlemlenmiştir [36].
Elektrikli diş fırçaları, hasta motivasyonu ve plak temizliğinde kolaylık açısından bir
gelişmeyi temsil etmektedir. İlk elektrikli çalışan diş fırçası İsviçre’de Bemann &
Woog tarafından geliştirilmiştir ve 1960 yılında Amerika’da ‘’Broxodent’’ adıyla
piyasaya sürülmüştür [37, 42]. Daha sonra General Electric tarafından kablosuz şarj
edilebilir model piyasaya sürülmüştür.
17
Elektrikli diş fırçalarının kullanımının giderek artması, plak uzaklaştırma etkinlikleri
açısından manuel diş fırçaları ile kıyaslanan çalışmaları ortaya çıkarmıştır [37].
Elektrikli diş fırçaları, standart bir manuel fırçasına göre plağı daha kısa sürede
çıkarmaktadır. Yapılan çalışmalara göre profesyonel bir operatörün elinde elektrikli
diş fırçası kullanılarak 1 dakika içinde uzaklaştırılan plak miktarının, manuel diş fırçası
kullanılarak uzaklaştırılması 6 dakika sürer [48]. Yeni nesil elektrikli fırçalar,
proksimal diş yüzeylerinde daha iyi plak çıkarma etkinliğine ve diş eti iltihabı
kontrolüne sahiptir [49]. Bu ikinci yönüyle, ekstrakte edilmiş dişler üzerinde yapılan
bir çalışmada üstünlük açıkça gösterilmiştir. Yapılan bir başka çalışmada ise elektrikli
diş fırçalarının plak miktarını uzun vadede %7 oranında ve diş eti kanamasını %17
oranında azalttığı bulunmuştur [43].
Tablo 1: Ağızın farklı bölgelerinde kaldırılan bakteri plağının yüzde (%) olarak dağılımı
(B=Bukkal, P= Palatinal, L= Lingual) [17]
18
Hastanın motivayonu ve uyumluluğu açısından da elektrikli diş fırçalarının üstün
olduğu düşünülmektedir. Almanya'da yapılan bir araştırmada, çoğu diş hekimi
hastalarının diş fırçalamaya harcadıkları sürenin çok kısa olduğunu belirtmiştir
[Warren 1998]. Diş hekimlerinin yaklaşık yarısı hastalarının elektrikli diş fırçası
kullanmasını önerdiklerini ve diş hekimlerinin büyük çoğunluğu elektrikli diş fırçasına
geçmenin hastalarının diş ve diş etlerinin durumunu iyileştireceğine inanmaktadır.
Manuel diş fırçalarından Braun Oral Ultra B Ultra Plak Sökücü'ye (D9) geçiş yapan
çok sayıda konuyu kapsayan ABD pratiğine dayalı bir çalışmadan elde edilen bulgular,
bir Alman çalışmasından elde edilenleri doğrulamıştır [43].
Ağız boşluğunda iyonik etki gösteren cihazların kullanımı yeni bir kavram değildir.
İyon akışı
Diş
Şekil 3 İyonik diş fırçası bölümleri [50] Resim 5: İyonik diş fırçası [50]
Fırçanın plak temizleme etkinliğini arttıracağı varsayılarak fırça başlığı yoluyla fark
edilemeyecek kadar düşük düzeyde elektronik akım gönderecek şekilde
tasarlanmışlardır. Böylece ulaşılması güç bölgelerde bile plak çıkarılmasında
kullanmak amaçlanmıştır. Gönderilen elektronlar plaktaki inorganik asitten salınan
+
H iyonlarını azaltarak bakteri plağının diş yüzeyinden ayrılmasına neden olur [50].
19
Toshiro ve ark. aktive edilen anyonların, kalsiyum köprülerinin aracılık ettiği pelikül
ve bakteriler arasındaki bağlantıyı engelleyebileğini söylemiştir [51].
İlk olarak 1986’ da Harper dergisinde yayınlanan ve Dr. Scott’un Elektrikli Diş
Fırçası olarak tanıtılan iyonik diş fırçasının; diş ve diş eti dokularında herhangi bir
şoka yol açmadığı, diş çürümesini durduran ve minenin doğal beyazlığını geri getiren
bir elektromanyetik akımla yüklendiği belirtilmiştir [45].
Diş fırçalama sonucu elde edilen başarının aşağıdaki kriterlere bağlı olduğu ileri
sürülmüştür [47, 53]:
• Fırçanın tasarımı
• Kişinin fırçayı kullanma becerisi ve fırçalama tekniği
• Fırçalama sıklığı
• Fırçalama süresi
Diş hekimleri hastalarına uygun öneride bulunabilmek için piyasada mevcut olan diş
fırçalarının ebat, şekil, doku ve diğer özelliklerindeki farklılığı bilmek zorundadır.
Belirli bir hastanın belirli bir diş fırçasını kullanarak diğer diş fırçalarına kıyasla daha
iyi sonuçlar elde edebilmesi oldukça mümkündür. Bu yüzden kişiye özgü ağız bakımı
bilgisi verilmelidir [42].
20
Diş fırçalamanın etkinliği kişiden kişiye değişebilmektedir. Bireylerin fırçayı
kullanma becerisi ve fırçalama teknikleri birbirinden farklıdır. Bu yüzden hastalar
çabalarına rağmen plak temizliğinde beklenen etkinliği başaramayabilirler [46]. De la
Rosa ve ark. [54] dental profilaksiden sonra 28 günde plak birikim paterninin ve plağın
günlük diş fırçalamasıyla uzaklaştırılmasını incelemişlerdir. Diş fırçalama sonrasında
plağın yaklaşık %60’ı diş yüzeyinde kalmıştır. Morris ve ark. [55] İngiltere’de
Erişkinlerde Diş Sağlığı Anketi’nde plak birikimi bulunan dişlerin ortalama oranının
25-34 yaş grubunda %30, 65 yaş ve üzerindeki grupta %44 olduğunu gözlemlemiş ve
bildirmiştir.
Plak kontrolünü sağlamakta diş fırçalamanın etkinliği kadar sıklığı ve süresi de çok
önemlidir [43]. Dişeti iltihabı başlangıcının plak miktarından ziyade plağın
olgunluğuna daha çok bağlı olduğu gözlemine dayanarak dişeti iltihabı oluşmasını
önlemek için gerekli temizleme sıklığı bir prospektif çalışmada araştırılmıştır. Dört
haftalık periyotta farklı temizleme sıklıklarının uygulandığı bir çalışmaya sağlıklı
periodontal dokulara sahip diş hekimliği fakültesinin genç üyeleri ve diş hekimliği
öğrencileri katılmışlardır. Elde edilen veriler günde veya iki günde bir kez plak
temizliğini doğru şekilde yapan öğrencilerde 6 haftalık periyotta klinik dişeti iltihabı
bulguları gözlenmemiştir. Hastaların büyük bir kısmında fırçalama ve interdental
temizlik gibi bütün gerekli prosedürlerin her gün aynı şekilde ve aynı zamanda
yapılması istenilen kriterdir. Çalışmada rol alan katılımcıların büyük bölümünün
günde en az iki defa dişlerini fırçaladıklarını iddia etmelerine rağmen epidemiyolojik
ve klinik çalışmalarda insanların çoğunluğunun uyguladıkları mekanik ağız hijyeni
21
prosedürlerinin dişeti iltihabı ile daha şiddetli periodontal hastalıkları önleme ve
supragingival plağı kontrol altına alma konusunda yetersiz kaldığı açıkça gözlenmiştir
[42].
Diş fırçası üreticileri ve bazı araştırmacılara göre günde 2 kez ve en az 2 dakika diş
fırçalamanın ağız hijyenini geliştirmek için gereklidir [19]. İncelenen çalışmaların
%33’ünde 56 saniyenin altında ortalama fırçalama süresi görülürken, çalışmaların
%66’sında ise 56 saniye ve üzerinde fakat 76 saniyenin altında fırçalama süresi
gözlenmiştir. Çalışmada katılımcı olarak diş hekimliği öğrencilerini kullanan bir
araştırma ortalama 1.5 dakika diş fırçalama süresi bildirmiştir. Manuel diş
fırçalamanın tahmini en fazla 30 ile 60 saniye bandında olduğu görülmektedir [43,56].
Yetişkin hastalarda diş fırçalama süresi ile plak temizliğinin etkinliğinin bağlantılı
olup olmadığı sorusunu araştıran çalışmalar için literatür taraması yapılmıştır. Bulunan
beş çalışmanın sonuçlarının tümü diş fırçalama süresi ile diş yüzeyinden uzaklaştırılan
plak miktarının ilişkili olduğunu söylemektedir. Ayrıca araştırmacılar diş fırçalama
süresinin 2 dk olduğu grupta manuel ve elektrikli diş fırçalarıyla optimum plak
temizleme etkinliğine ulaşıldığını gözlemlemişlerdir. Tüm bu verilere dayanarak diş
fırçalama süresi de hasta motivasyonu esnasında vurgulanmalıdır [35, 43, 45, 57].
Günümüzde pek çok diş fırçalama tekniği tanımlanmıştır. Fakat yapılan çalışmaların
incelenmesi ile, hiçbir fırçalama tekniğinin tek başına üstün olmadığı sonucuna
varılmıştır. Horizontal fırçalama en basit ve hastalar tarafından en çok uygulanan
temizleme şeklidir [2].
22
Şekil 4- Fones Tekniği [60]
Bass tekniği doğrudan dişeti sınırının altındaki alanın temizlenmesini sağlar. Fırçanın
başı apeks yönünde oblik doğrultuda konumlandırılır. Filaman uçları dişin uzun
eksenine yaklaşık 45º açıyla sulkus içerisine yönlendirilir. Fırça kılları sulkuslardan
çıkarılmadan kısa darbelerle ileri-geri yönde fırça hareket ettirilir. Ön diş
bölgelerindeki lingual yüzeylerde fırça başı dikey doğrultuda tutulur.
Bu yöntem sadece dişeti sınırında etkili olmayıp aynı zamanda subgingival plak
temizliğinde en etkili yöntem olarak kabul edilmektedir [32,33,42,59]. Periodontal
hastalığı bulunan ve diş çekimi planlanan dişlerde birkaç çalışma yapılmış olup, bu
çalışmalarda diş eti sınırı işaretlenmiş ve subgingival temizleme derinliği ölçülmüştür.
Bu çalışmalar söz konusu fırçalama yöntemi kullanıldığında plak temizliğinin yaklaşık
1 mm derinliğe ulaşabildiğini göstermiştir [21].
23
Şekil 5- Bass tekniği: Diş fırçasını, kılların diş yüzeylerinden yaklaşık 45 derece açılı olacak
şekilde yerleştirin. Krette bulunan en uzak dişten başlayıp, fırçalarken titreşimli, ileri ve geri
hareketler yapılır [60]
İlk olarak Stillman tarafından açıklanan bu yöntem diş etine masaj yaparak doku
dolaşımının sağlanması ve dişin servikal alanlarının temizlenmesi amacıyla
tasarlanmıştır. Fırçanın başı apekse doğru oblik doğrultuda konumlandırılır ve fırça
kılları kısmen dişeti sınırına ve kısmen diş yüzeyine yerleştirilir. Vibrasyon hareketiyle
birlikte hafif baskı uygulanırken filaman uçları diş yüzeyi üzerinde tutulmaya devam
edilir [61].
24
5.1.1.4.2.4. Chartes Yöntemi
25
Resim 7: Modifiye Bass/ Stillman tekniği
Tek başına diş fırçalamanın dişlerin sadece düz yüzeylerini en iyi şekilde
temizleyebildiği düşünülmektedir [64]. Yani iyi bir fırçalamayla; pit ve fissürler hariç
oklüzal yüzeyler, vestibül ve palatinal/lingual yüzeyler oldukça iyi temizlenebilirken
proksimal ve interdental bölgelerin temizliği yetersiz kalır [53].
İdeal bir arayüz temizleme cihazı, kullanıcı dostu olmalı, plağı etkili bir şekilde
çıkarmalı, yumuşak ve sert dokulara zararlı bir etkisi olmamalıdır [26].
İnterdental temizlik için kullanılan başlıca ürünler; arayüz fırçası, diş ipi ve
kürdanlardır.
26
Şekil 6: İnterdental temizlik ürünleri, Woodstick, Arayüz fırçası, Diş ipi
İnterdental temizleme yöntemi seçilirken, dikkate alınması gereken iki husus vardır.
Birincisi, klinik kanıtlara dayanan teorik etkinlik; ikincisi ise, yöntemin hastaya kabul
edilebilirliği ve elde edilen pratik etkinliktir. Bu son faktör, özellikle günümüzde
interdental temizlik yöntemlerinin, yöntemin kendisinden ziyade hastanın yeteneği ve
motivasyonu ile etkinliği sınırlı olduğu için özellikle önemlidir [65].
Hastanın kabulü, interdental temizlik ürünlerinin uzun süreli kullanımı söz konusu
olduğunda dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur [65]. Hasta tercihleri üç
çalışmada değerlendirilmiş, arayüz fırçası ve diş ipi karşılaştırılmış ve hastaların
arayüz fırçasını tercih ettikleri görülmüştür. Arayüz fırçasının, bükülme eğiliminin
prosedürü zaman zaman karmaşık hale getirmesine rağmen, daha basit bir yöntem
olarak kabul edilmiştir. Hastalar tarafından daha az zaman aldığı ve diş ipinden daha
etkili olduğu düşünülmüştür [47].
27
Tablo 2: Durumlara göre interdental temizleme yöntemi [66]
Dişeti papilinin kaybolduğu veya interdental bölgenin daha geniş olduğu durumlarda
başvurulan yardımcı araçlardır. Diş ipinin yerini tutar ve interdental bölgede vestibül-
lingual veya vestibül-palatinal yönde ileri geri hareketlerle o bölgenin temizliğini
sağlarlar [59].
Fırçalamaya ek olarak arayüz fırçaları, tek başına fırçalamaktan daha fazla diş plağını
temizler. Çalışmalar, plak indeksi, kanama indeksi ve sondalama derinliği açısından
arayüz fırçalarının pozitif anlamlı bir farkı olduğunu göstermiştir. Yapılan
çalışmaların çoğu, diş ipi ile karşılaştırıldığında arayüz fırçası kullanılırken plak
indeksinde pozitif yönde anlamlı bir farklılık sunmuştur [67].
28
Arayüz fırçasının farklı kullanım alanları:
– Dişler arasında diş ipi ile temizlemenin yeterli olmadığı ve dişeti çekilmesine bağlı
arayüzlerde yemek artığı biriminin sık olduğu boşluklarda.
– İmplantların özellikle boyun bölgeleri ve arayüzlerinin temizliğinde.
– Kuron ve köprü gibi sabit protezlerin arayüz ve boyun bölgelerinin temizliğinde.
– Ortodonti tedavisi gören hastaların braketlerinin yan yüzlerinde, telin arkasında
kalan, diş fırçası ile temizlenemeyen bölümlerinde.
Ara yüz fırçaları, paslanmaz çeliğin içine bükülmüş yumuşak naylon filamentlerden
oluşmaktadır. Şekilleri silindirik, konik ya da cross-section dizili olabilir [68]. Ara yüz
bölgesinin morfolojisi iç bükey olan hastalarda, ara yüz fırçası daha etkin bir temizlik
sağlamaktadır. Diş ipinin yukarıda anlatılan bölgeye ulaşması zordur, ancak ara yüz
fırçasının demetleri bu bölgelere girerek daha iyi temizlik sağlamaktadır. Bu şekilde
ara yüz çürüklerinin önlenmesinde, ara yüz fırçası daha etkin bir araç olarak tavsiye
edilmektedir [8, 67].
Levi Spear Parmly New Orleans’ da çalışan bir diş hekimidir. Levi Spear
Parmly’nin icat ettiği modern diş ipi, tüm yöntemler arasında, interproksimal
alandaki plağın temizlenmesinde kullanılan, en sık önerilen tekniktir.
Diş ipi ve daha geniş bir diş ipi türü olan diş bantları interdental papillaların embrazür
alanını tamamen doldurduğu durumlarda en kullanışlıdır. Doğru kullanıldığında, etkili
diş ipi kullanımı proksimal plağın %80'ine kadar çıkarır. Subgingival plak bile
çıkarılabilir, çünkü diş ipi papilla ucundan 2-3 mm apikaline kadar ilerletilebilir [21].
Çeşitli diş ipi türleri (mumlu, mumsuz) mevcuttur. Çalışmalar, mumlanmış diş ipi ile
mumlanmamış diş ipi etkinliğinde hiçbir fark olmadığını göstermiştir [69].
Finkelstein ve ark. [70] tarafından yapılan çalışmada diş ipi kullanımının dişeti
iltihabını baskılamadaki etkinliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ağız içinde dişeti
29
iltihabının dengeli bir şekilde yayılım gösterdiği 50 birey mumlu ve mumsuz diş ipi
kullanmak üzere rastgele iki gruba ayrılmıştır. Her birey ağzının sadece bir bölgesinde
14 gün boyunca diş ipi kullanmıştır. İki farklı skorlama yöntemi uygulanmıştır.
Çalışmaya göre her iki tip diş ipi kullanımında da dişeti iltihabı baskılanmıştır ve
etkinlikleri arasında anlamlı istatistiksel bir fark bulunmamıştır.
Diş ipinin kullanımı şu şekildedir: 45 cm uzunluğunda diş ipi kesilir ve büyük bir
kısmı orta parmağa dolanır. Diğer orta parmağa da diş temizlenirken ipin kullanılmış
olan kısmı dolanır. 2,5 cm boşluk bırakılacak şekilde ip gergin tutulur ve yumuşak
hareketlerle dişlerin arasına yerleştirilir. İp diş eti hizasına gelince dişe doğru
yaslanır, ‘C’ şekli verilir ve diş ile diş eti arasındaki boşluğa yerleştirilir. İp diş ile
temas edecek şekilde tutularak dişin yan yüzeyi boyunca aşağı ve yukarı doğru
kaydırılır. Sonra yan dişe yaslanır ve aynı hareketi tekrarlanır. Bu şekilde plak
parçalanır ve bakteriler uzaklaştırılır [72].
30
5.1.2.3. Woodstick
Woodsticklerin tabanları üçgen formda gingival sınırla iyi bir temas oluşturabilecek
şekilde üretilmektedir. Üçgen, yuvarlak ve dikdörtgen formda Woodstickler
mevcuttur. Üçgen formdaki woodsticklerin plak temizliğinde diğerlerine kıyasla daha
etkili oldukları gözlemlenmiştir. Bunun sebebi interproksimal alana en iyi adapte olan
formdur [73].
31
Resim 9: Woodstick kullanımı [19]
Ağız duşları diş hekimi kliniklerindeki spreylerin benzeri aletlerdir. Bunlar diş
yüzeyine sürekli veya kesik kesik aralıklarla su püskürterek hastanın diş fırçası veya
diş ipiyle uzaklaştıramadığı plağı ortamdan uzaklaştırırlar. Özellikle dişler arası
bölgede yapılmış olan restorasyonların altında kalan plağın bu yöntemle
uzaklaştırılması hastaya büyük kolaylık sağlar. Diş fırçasının kullanımına önemli
destek oluştururlar.
32
Subgingival alanda ve periodontal cepte sıradan uygulama uçlarına sahip pulsatif
irrigatörlerin başarısı sınırlıdır. Özel şekilde tasarlanmış uçlarla titreşimli sıvı akışı cep
alanlarında daha derine nüfuz edebilir [42].
Düzenli dil temizliği eski zamanlardan beri özellikle Afrika, Arap ülkeleri, Hindistan
ve Güney Amerika'nın yerli nüfusu tarafından kullanılmaktadır.
Papiller yapısı ve oluklar bulundurması sebebiyle dil sırtı çok sayıda mikroorganizma
barındırır [74]. Dilin bakteri ve gıda artıklarının birikmesine izin veren bir rezervuar
gibi davrandığı belirtilmektedir. Dil, bakterilerin ağız boşluğunun diğer bölümlerine
yayılmasına neden olabiliir. Bu sebeple, diş fırçalama ve diş ipi kullanımına ilaveten
günlük ağız hijyeninin bir parçası olarak dilin fırçalanması gerekir [43].
Ticari olarak satılan birçok dil temizleyicisi bulunmaktadır. Modern dil temizleyici
plastik şeritlerden meydana gelmektedir. Şeritlerin kenarları dilin üst yüzeyine
bastırılarak çekilecek şekilde elde tutulur ve bükülürler. Dil temizliğinde en kolay
yöntem fırçalamadır fakat öğürme refleksi kontrol altına alınmalıdır [42].
33
Resim 12: Dilin temizlenmesi ve dil temizleme apareyleri (Rateitschak, 2004)
Mekanik plak kontrolünde kullanılan ağız bakım gereçlerinin, biyofilm ve diş eti
iltihabı kontrolünde etkinlikleri kanıtlanmış olsa da farklı çalışmalar [42, 75] ve
sistematik incelemeler [42, 48] periodontal hastalıkların başlamasının önlenmesinde
tek başına mekanik kontrolün yeterli olmadığını göstermiştir:
• Beals ve ark. bireylerin ortalama diş fırçalama süresinin 37 saniyeden az olduğunu
söylemiştir. İdeal diş fırçalama süresi en az 2 dkdır. (Beals ve ark. 2000).
• İnterdental temizleme araçlarını günlük olarak kullananların oranı % 10’dan azdır.
(Ronis ve ark. 1994); her gün düzenli olarak diş ipi kullananların oranı % 2-10
arasındadır. (Lang ve ark. 1995; Stewart ve ark. 1997; MacGregor ve ark. 1998).
• Ağız hijyeni alışkanlıkları konusunda eğitilen hastalar bile zaman içinde başlangıç
plak düzeylerine dönme eğilimindedir (Stewart ve ark. 1997).
• Dil dorsumu, yanak mukoza yüzeyleri veya tonsiller gibi bölgelerin temizliği
konusunda yeterli talimatın bulunmaması nedeniyle dental plak dışındaki oral
biyofilmlerin kontrolü mekanik olarak yeteri kadar sağlanamaz [19].
34
Ek olarak, oral veya periodontal cerrahi sonrasında, intermaksiller fiksasyon yapılmış
hastalarda, akut mukozal veya diş eti enfeksiyonları gibi ağrılı durumlarda; zihinsel
veya fiziksel engelli hastalarda vb. yeterli mekanik temizlik sağlanamaz [76].
• Antiplak ajanlar: Gingivitis veya diş çürüğünü önleyebilecek yeterli etkiye sahip
olan kimyasallardır.
• Antimikrobiyal ajanlar: İn vivo olarak plağa karşı etkinlikleri kanıtlanmamış
fakat in vitro olarak bakteriyostatik ya da bakterisid etkileri olan kimyasallardır.
• Antigingivitis ajanları: Gingival enflamasyonu, bakteri plağını etkilemeden
azaltan kimyasallardır
• Plak azaltıcı/inhibe edici ajanlar: Plak miktarını azalttığı ve kalitesini etkilediği
gösterilen kimyasallar, gingivitis ve/veya diş çürüğünü etkilemeye yeterli
olabilen ya da olamayanlardır. [43].
35
(a) Bakteriyel adezyonu önleyerek
(b) Bakteri büyümesini ve/veya koagregasyonunu önleyerek
(c) Var olan biyofilmi elimine ederek
(d) Biyofilmin patojenitesini değiştirerek.
36
5.2.3.1.1. Diş Macunu
Diş macunu, oral hiyenin ve dişlerin estetiğinin sürdürülmesi için gerekli olan ajanları
içeren, diş fırçasıyla birlikte kullanılan macun veya jel formunda bir üründür. İçindeki
aktif bileşenler (çoğunlukla flour), plak eliminasyonunu sağlar, diş çürükleri ve
periodontal hastalıklarını önler ve halitozisi suprese ederek oral hijyeni sağlar [77].
Bilinen ilk diş macununu MÖ. 5000 yıllarında Mısırlılar kullanmıştır. Ardından
Yunan ve Romalılar çeşitli aşındırıcılar ekleyerek tarifi geliştirmişlerdir [78]. İlk
modern diş macunu 1892 yılında Dr. Washington Sheffielf tarafından geliştirilmiş
olup, 1850li yıllarda Crème Dentifrice adlı diş macunu piyasaya sunulmuştur. 19.
Yüzyılın sonlarındaysa günümüz diş macunu tüplerine benzer tüpte Colgate ile seri
üretime geçilmiştir [79].
De la Rosa ve ark. [54] tarafından yapılan çalışmalarda suyla fırçalamanın aksine diş
macunu ile fırçaladıktan sonra plak büyümesinde azalma olduğu gösterilmiştir. Sadece
suyla fırçalama yapıldığında %59 oranında plak oluşumu önlenirken, diş macunu ile
fırçalamada %67 oranında önlendiği görülmüştür. Bunun aksine Gallagher ve
arkadaşları (2009) yaptıkları çalışmada 1.5 gram diş macunu ile 1 dk fırçalamanın
hiçbir etkisi olmadığını bulmuşlardır. Paraskevas ve arkadaşları [80] yaptıkları çapraz
çalışmada üç farklı silika bazlı diş macununun 40 denek arasında aşındırıcılık farkının
(RDA 80 ve 200) plak çıkarılmasında rol oynamadığını göstermiştir. Plak
çıkarılmasında asıl faktörün diş macunu olmadığını, diş fırçasıyla sağlanan mekanik
temizliğin daha önemli olduğu söylemişlerdir [80].
37
aktif bileşenler sayesinde yıllar boyunca antiplak özellikleri nedeniyle kullanılmaya
devam edilmektedir.
Aşındırıcılar.......................................................%20-45
Nemlendiriciler..................................................%20-40
Bağlayıcılar............................................................%1-2
Köpürtücüler..........................................................%1-2
Tatlandırıcılar.........................................................%1-2
Koruyucular....................................................%0.05-0.5
Su..........................................................................%2-35
Diğer Katkı Maddeleri ve Terapötik Ajanlar.......%0.4-1
5.2.3.1.1.1.1. Aşındırıcılar
Fırçalama esnasında diş üzerinde biriken pigmente olmuş veya olmamış pelikılı
uzaklaştırır, dişin doğal renginde görünümünü sürdürürler. Diş macunlarındaki bu
aşındırıcılar partikül büyüklüğü ve bileşimi, diş yapısında bir aşınmaya neden olmadan
bakteri plağının uzaklaşmasını sağlamalıdır.
Toplumun büyük bir bölümü dişlerdeki lekelenmelere karşı aşındırıcı özelliği yüksek
diş macunu isteseler de parlatma yapan ama en az aşındırıcı içeren ürünler tercih
38
edilmelidir [81].
5.2.3.1.1.1.2. Nemlendiriciler
5.2.3.1.1.1.3. Bağlayıcılar
5.2.3.1.1.1.4. Köpürtücüler
39
5.2.3.1.1.1.5. Tatlandırıcılar ve Koku Verici Ajanlar
Diş macununun kokusu ve tadı toplum tarafından kabul görmesinde önemli bir
özelliktir. Tatlandırıcılar diş macunundaki diğer maddelerle uyumlu olmalı ve işleme,
üretim, paketleme ve depolama süresince değişmeden kalmalıdır. Sakkarin, ksilitol ve
sorbitol en çok kullanılan tatlandırıcılardır [83].
5.2.3.1.1.1.6. Koruyucular
40
oksalat tuzları (potasyum oksalat, fenik oksalat), sodyumklorit ve potasyum
nitrat bu amaçla kullanılan ajanlardır.
Antiplak ajanlar: Bu maddeler kombinasyon şeklinde kullanılabilirler.
Bağlantı çözücü polimerler, bisbiguanidler (klorheksidin), bitkisel alkoloidler
(sanguinarin), metal tuzları (çinko sitrat, çinko klorür, kalay fluorid), fenol
bileşikleri (triklosan, timol), enzimler (dekstranazlar, oksidazlar) antiplak
ajanlardır. Bu maddelerin çoğu aynı zamanda antimikrobiyal etkilidir ve ağız
dokularına tutunabilme özellikleri vardır [42, 59].
Ağız gargaraları günümüzde her geçen gün değişen içerik ve kullanım alanlarıyla
piyasaya sürülmektedir. Antiplak ve antibakteriyel etkileri, çürük oluşumunu
engellemeye destek olmaları, ağız kokusunu ortadan kaldırmaları, periodontal
hastalıkları önlemeleri ve daha bir çok özellikleriyle ağız gargaraları günümüzde çok
farklı bir boyutta ele alınmalıdır [84].
Ağız gargaraları hoş kokulu, ferahlatıcı veya antiseptik etkisi olan non-steril sulu
solüsyonlar olarak tanımlanabilir. Gargaralar oral bakteri sayısını azaltmak, yiyecek
artıklarını uzaklaştırmak, kötü nefesi geçici olarak ortadan kaldırmak ve hoş bir tad
bırakmak için tasarlanmıştır. Ağız gargaraları, kozmetik, terapötik ya da her ikisinin
kombinasyonları şeklindedir. Kozmetik ağız gargaraları daha çok ticari ürünler olup
fırçalama öncesi veya sonrası oral debrisi ortadan kaldırmaya, kötü nefes kokusunu
baskılamaya, bakteri miktarını azaltmaya, ağızda güzel bir tat bırakmaya ve ağız
içindeki küçük enfeksiyonların tedavisinde yardımcı olur. Terapötik gargaralar ise
kozmetik ürünlerin faydalarının yanısıra fluorid veya klorheksidin gibi aktif
maddelerle ağız ve diş sağlığına yardımcı olur. Antiplak gargaraların diş fırçalama gibi
geleneksel mekanik temizlikle kombine kullanıldığında gingivitisi azalttığı ve önlediği
gösterilmiştir [85].
Ağız gargaralarının uzun süreli kullanımının gingival sağlığa faydaları ile ilgili çok
az veri bulunmaktadır. Çocukların alkol içeren ağız gargaralarını kullanmalarının
toksisiteye neden olduğu belirtilmiştir. Gargaralarda alkol oranı genellikle %10’ dan
az olmaktadır, bazı üreticiler ise alkol içermeyen ağız gargaraları üretmektedirler [43,
41
86].
5.2.3.2.1. Antibiyotikler
Antibiyotikler iki mekanizma ile ayrı ayrı ya da kombine olarak plak formasyonunu
inhibe edebilmektedir. Birincisi bakteriyel proliferasyonun inhibe edilmesidir. Bu plak
inhibitör etki bakteriyostatik türde olup elde edilen sonuç bakterilerin çoğalmaması ve
primer plak oluşturan bakteriler üzerine ilave bakteri tutunmasına olanak
tanınmamasıdır. İkinci bakterisid olup antimikrobiyal ajan diş yüzeyine tutunan tüm
organizmaları yok eder.
5.2.3.2.2. Enzimler
42
ve çürük oluşumunu önlediği İn vitro ve in vivo çalışmalarla gösterilmiştir [8, 47].
Ancak insanlar üzerinde gerçekleştirilen bazı araştırmalar, dextranasın bakteri plağı
inhibisyonundaki rolünün çok az [68] veya hiç olmadığını [88] ortaya koymuştu.
Genel olarak enzimleri, dental plağı bozan enzimler (dekstranaz, mutanaz, proteaz
ve lipaz) ve konak savunmasını arttıran enzimler (glikoz oksidaz, amiloglukosidaz
olarak ayırabiliriz (Tablo 4) [19].
5.2.3.2.3. Flouridler
Florürlü maddeler anyonik maddelerdir. Flor bileşikleri; sodyum florür, kalay florür,
43
amonyum florür, asitlenmiş sodyum florür ve aminflorürdür. Bakteri membranına
+
penetre olmaları pozitif yüklü proton H ile ilişkilidir. Florürlü bileşiklerin macun
formu yanında jel ve vernik formu da vardır [19].
5.2.3.2.4. Sanguinarin
Katyonik maddedir ve doğal bir bitki ekstersidir. Hem ağız gargarası hem diş
macunu formunda satılmaktadır. Amerika ve Kanada’da yetişen Sanguinaria
canadensis bitkiden elde edilen bir alkoloiddir. Çinko eklenmesi antiplak özelliğini
arttırmıştır. Bazı hastalarda yanma yakınması dışında boyama, diş taşı oluşumu ya da
tat duyusunda bozukluk gibi yoktur [19].
44
akümülasyonunu %14 ile %35 arasında azalttığı yolunda kısa süreli klinik çalışmalar
sergilenmiştir [7, 74]. Bu grup üyelerinin orta derecede bir plak inhibisyonu
sağlamalarına rağmen aynı oranda gingivitisi önleyemedikleri bildirilmiş, bu da
antibakteriel etkisinin düşük konsantrasyonlardaki yetersizliğine bağlanmıştır.
Setilpiridinyum kloritin etkisi çalkalama sıklığını günde dört defaya çıkarıldığında iki
kat artmaktadır, fakat bu dişlerin renkleşmesi gibi yan etkileri arttırmaktadır [19].
7-60 gün süreli çeşitli klinik çalışmalarda, Listerine'in plak akümülasyonunu inhibe
ettiği gösterilmiştir [8].
45
Gordon ve arkadaşları ile [59] Fine ve arkadaşları [34] tarafından gerçekleştirilen
diğer çalışmalarda anılan ajanın plak toxisitesi üzerine olan etkileri araştırılmış ve
sırasıyla Listerine’in plak toksik aktivitesini %50 ve %80 oranında azalttığı
bildirilmiştir.
5.2.3.2.7. Bisbiguanidler
5.2.3.2.7.1. Klorheksidin
46
bir defa adsorbe olduğunda 12 saati geçen bakteriyostatik etki göstermektedir [43].
Gram pozitif mikroorganizmalar klorheksidine gram negatif mikroorganizmalara göre
daha duyarlıdır [97].
Klorheksidin ağız gargaralarının yanı sıra jel, sprey, diş macunu, vernik ve
sakızların içeriğine de eklenmektedir. Fakat en çok klorheksidin içeren ağız
gargaraları önerilmektedir [43].
5.2.3.2.8. Bispiridinler
Henüz, üzerinde çok yoğun çalışılmamış olan bu grupla ilgili araştırmalara ihtiyaç
vardır.
47
5.2.3.2.9. Tuzlar
Yine Baloş ve arkadaşlarının [101] bir başka çalışmasında aynı bileşimlerin oral
gargara formları test edilmiş, plak eliminasyonunda Sodyum ve Kalay Florürün
etkisiz kaldığı sonucuna varılmıştır.
Özetle, genel olarak gözden geçirildiğinde, ağır metal iyonları içeren preparatlar
ümit verici görülmemektedir [87].
48
Gökalp ve ark.’nın (2004) yapmış olduğu araştırmada 35-44 ve 65-74 yaş
gruplarından toplam 3176 kişi muayene edilmiş, aynı zamanda ağız hijyeni
alışkanlıklarıyla alakalı anket formu uygulanmıştır. Bu araştırmada, erişkin ve
yaşlılarda ağız-diş sağlığı düzeyini belirlemek amaçlanmıştır [104].
Erişkin yaşta %15,9 olan diş fırçası olmama yüzdesi, yaşlı grupta %39,2’ye
çıkmaktadır. Diş fırçası olanların yalnızca %22,2-%34,7’si dişlerini günde 2-3 kez
fırçalamaktadırlar. Diş hekimine gitme durumu incelendiğinde, her iki yaşta da diş
hekimine hiç gitmemiş olanların yüzdesinin yaklaşık aynı olduğu görülmektedir.
Yardımcı temizlik malzemesi kullanan kişi sayısının her iki yaş grubunda da oldukça
düşük olduğu görülmüştür. Gargara kullanımı (%42,7) ve kürdan (%30,7) en sık
kullanılan malzemelerdir. %6 misvak kullanımı vardır [105]. (Tablo 5)
Tablo 5: Araştırma kapsamında muayene edilen kişilerin indeks yaşa ağız hiyeni ve diş hekimine
gitme alışkanlıklarına göre dağılımı(Türkiye,2004) [105]
49
Bir başka çalışma ise İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne başvuran ve
tedavi edilmekte olan hastaların, ara yüz temizliği düzeyinin araştırılması üzerine
yapılmıştır. (Gömeç ve ark., 2010) Bu araştırma kapsamında 400 kişiye anket şeklinde
dişlerin ara yüzlerinin temizlenmesi hakkında sorular yöneltilmiştir. Hastalara diş
fırçası kullanımı yanı sıra diş ipi, ara yüz fırçası, ağız gargarası, kürdan ve ağız duşu
kullanıp kullanmadığı soruları sorulmuştur [106].
Ankete katılan hastalardan elde edilen veriler, iki ayrı grup halinde değerlendirilmiş,
Birinci grupta, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne gelen hastalardan
rastgele 200 kişi seçilerek bu kişilerle yapılan yüz yüze görüşme sonuçları anket
formlarına kaydedilmiştir. Bu grupta 108 kadın ve 92 erkek hasta bulunmaktadır.
İkinci hasta grubunda ise, Periodontoloji ve Ortodonti kliniklerine gelen, ağız hijyeni
eğitimi almış ve diş fırçası ile beraber yardımcı bir araç kullanan 200 hasta ile yapılan
yüz yüze görüşme sonucu anketler doldurulmuştur. Bu çalışmaya toplam 105 kadın ve
95 erkek hasta katılmıştır.
Ankete katılan her iki gruba ait hastaların diş fırçalama sıklığı Tablo 6'te
gösterilmektedir. İstatistiksel olarak değerlendirildiğinde Grup 1 ile Grup 2’deki diş
fırçalama alışkanlıkları arasında anlamlı bir fark bulunmaktadır. Grup 2’de Günde 2¬3
kez ve Günde 1 kez fırçalayanlar daha yüksek iken, Grup 1’de ise daha uzun periyotlar
ile fırçalama sıklıkları dikkat çekmektedir [106]. (Tablo 6)
50
Grup 1'deki 108 kadın hastanın 51'i ve 92 erkek hastanın 34'ü toplam 85 hasta, diş
fırçasına ek olarak ağız hijyeni sağlanmasında yardımcı araç kullanmaktadır. Bu 85
hastadan ağız hijyeni sağlanmasında ilk tercih olarak 24'ü diş ipi, 5'i ara yüz fırçası,
30'u ağız gargarası, 26'sı kürdan kullanmakta olup, bu grupta ağız duşu kullanan kişiye
rastlanmamıştır. Grup 2'deki 200 hasta, ağız hijyeni sağlanmasında ilk tercih olarak 42
kişi diş ipi, 74 kişi ara yüz fırçası, 50 kişi ağız gargarası, 32 kişi kürdan ve 2 kişi de
ağız duşu kullanmaktadır (Tablo 7) [106].
Ara yüz fırçası kullanma sıklığı sorusu sorulduğunda Grup 1 ve Grup 2'de kullanan
toplam 79 kişinin dağılımı Tablo 7'de gösterilmektedir. Anketin son sorusu olan
"Hangi amaçla ara yüz fırçası kullanıyorsunuz?" sorusuna %86 oranında Ortodonti ana
bilim dalı, %14 oranında Periodontoloji ana bilim dalından kaynaklandığı cevabı
verilmiştir.
51
Gömeç ve ark. [85] yaptığı başka bir anket çalışmasında ise 1445 hastaya ağız
gargarası kullanıp kullanmadığı sorulmuştur. 122'si kadın ve 108'i erkek toplam 230
hasta ağız gargarası kullandığını bildirmiş, 230 kişiden (%16) evet yanıtı alınmıştır.
Bu 230 kişinin 122'si kadın ve 108'i erkektir. (Tablo 8) [85].
Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve UNILEVER
Signal’in beraber yürüttüğü Ağzına Sağlık Projesi’nin [107] Basın Toplantısı’nda
(2012) yayınlanan verilerine göre ise; Türkiye’de her kişiye yılda 1 taneden daha az
diş fırçası düştüğü, her iki evden birine hiç diş fırçası girmediği ve her 3 kişiden birinin
dişlerini hiç fırçalamadığı belirtilmiştir. Diş macunu tüketimi ise Avrupa’da kişi başı
700-800 gr iken Türkiye’de tüketim bu değerlerin yarısına bile ulaşmamaktadır [107].
Şekil 8: Türkiye'de kişi başı macun kullanımı (ml/yıl) Şekil 9: Türkiye'de kişi başı diş fırçası kullanımı (adet/yıl)
Kaynak: Nielsen Kaynak: Nielsen
52
Şekil 10: Batı ülkelerinde 2007 yılında kişi başı düşen macun kullanımı (ml) [107]
53
SONUÇ
Başarılı bir mekanik diş temizliği için düzenli olarak yeterli etkinlikte, sıklıkta ve
sürede, uygun teknikle fırçalamak gerekmektedir. İnterdental bölge, diş fırçalama
sırasında temizlenmesi zor, diş çürüğü ve periodontal açıdan önemli bir bölgedir.
Dişlerin ara yüzlerinin temizliği yalnızca diş fırçasıyla temizlendiğinde yetersiz
kalabilmektedir. Bu nedenle diş ipi, arayüz fırçası ve kürdan gibi yardımcı ürünlerin
kullanımı gerekmektedir.
54
KAYNAKÇA
1. Çintan S: Ağız Diş Sağlığı Ürünleri. Diş Hekimliği Dergisi sayı 61 s:14, 2005.
2. Perry DA: Plaque control for the peridontal patient. “Newman MG, Takei HH,
Carranza FA: Clinical Periodontology 9. baskı” kitabı, s:651, WB Saunders
Company, 2002.
3. World Health Organization, Oral Health Surveys: Basic Methods, 4th ed. Geneva:
1997.
4. Pitts NB, Boyles J, Nugent ZJ, Thomas N, Pine CM. The dental caries experience
of 5-year-old children in Great Britain (2005/6). Surveys co-ordinated by the
British Association for the study of community dentistry. Community Dent Health.
2007; 24(1):59-63.
5. U.S. Department of Health and Human Services: Oral Health in America: A Report
of the Surgen General. Rockville MD: U.S.Department of Health and Human
Services, National Institute of Dental and Craniofacial Reseach, National Institute
of Health (2000).
6. Petersen PE: Global policy for improvement of oral health in the 21st century-
implications to oral health research of World Health Assembly 2007, World Health
Organization, Community Dent Oral Epidemiol 2009; 37(1): 1–8.
9. Hanisch, M.; Hoffmann, T.; Bohner, L.; Hanisch, L.; Benz, K.; Kleinheinz, J.;
Jackowski, J. Rare Diseases with Periodontal Manifestations. Int. J. Environ.
Res.Public Health 2019, 16, 867.
55
10. Ravi, D.K.; Taylor, W.R.; Singh, N.B.; Poston, B.; Mickel, C.; Coco, M. The
“Journal of Functional Morphology and Kinesiology” Journal Club Series:
Highlights on Recent Papers in Motor Control and Learning. J. Funct. Morphol.
Kinesiol. 2018, 3, 16.
11. Poole, D.F.; Newman, H.N. Dental plaque and oral health. Nature 1971, 234, 329–
331.
12. Cervino, G.; Terranova, A.; Briguglio, F.; De Stefano, R.; Famà, F.; D'Amico, C.;
Amoroso, G.; Marino, S.; Gorassini, F.; Mastroieni, R.; et al. Diabetes: Oral health
related quality of life and oral alterations. BioMed Res. Int. 2019, 2019,
5907195.
13. Dominy, S.S.; Lynch, C.; Ermini, F.; Benedyk, M.; Marczyk, A.; Konradi, A.;
Nguyen, M.; Haditsch, U.; Raha, D.; Griffin, C.; et al. Porphyromonas gingivalis
in Alzheimer’s disease brains: Evidence for disease causation and treatment
with small-molecule inhibitors. Sci. Adv. 2019, 5, eaau3333.
15. Van Loosdrecht MC, Norde W, Zehnder AJ: Physical chemical description of
bacterial adhesion, J Biometer Appl 1990; 5:91.
16. He X, Zhou X, Shi W. Oral Microbiology: Past, Present and Future. Int Oral Sci
2009; 1(2):47-58.
18. Y, Çilingir A, Koray F. Mikro titreşimli bir diş fırçasının plak kaldırma
etkinliğinin in vivo değerlendirilmesi. İstanbul Üniv. Diş Hek. Fak. Dergisi 2010;
2:81-87.
56
20. Carranza FA, Newman MG. Clinical Periodontology 8th edition, WB Saunders
Co, Philadelphia; 2002.
21. Vincent Zijnge M, Van Leeuwen BM, Degener JE, Abbas F, Thurnheer T, Gmür
R, M. Harmsen HJ. Oral biofilm architecture on natural teeth. Plos ONE 2010;
Vol. 5.
22. Waerhaug J. Healing of the dento-epithelial juntion following the use of dental
floss. Journal of Clinical Periodontology 1981; 8:144-150.
23. Odyakmaz S., “Mikrobiyel dental plak ile diş eti hastalıkları arasındaki ilişki”, Ege
Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Bitirme Tezi,
İzmir, 2004
24. Huang R., Li M., Gregory R.L., “Bacterial interactions in dental biofilm”.
Virulence, 2, 435-444, 2011
25. Schroeder H.E, DE Boever J. The structure of microbial dental plaque. In McHugh
WD, editors: Dental plque, Edinburgh, 1970, Livingstone, p 49
27. Mergenhagen SE, Sandberg AL, Chassy BM. Molecular basis of bacterial
adhesion in the oral cavity. Rev Infect Dis 9 (suppl 5): S467, 1987.
28. Kolenbrander PE, London J. Adhere today, here tomorrow: oral bacterial
adherence. J Bacteriol 1993; 175:3247.
29. Tonetti MS, Van Dyke TE, working group 1 of the joint EFPAAPw. Periodontitis
and atherosclerotic cardiovascular disease: consensus report of the Joint EFP/AAP
Workshop on Periodontitis and Systemic Diseases. Journal of periodontology
2013; 84:S24-9.
57
31. Journal Of Clinical Periodontology 2018 ;45 (suppl 20): 2017 World Workshop
Consensus Report
33. Battaglia A. The Bass technique using a specially designed toothbrush. Int J Dent
Hygiene 2008; 6:183- 187.
34. Collins MF. Toothbrush technology, dentifrices and dental biofilm removal.
Dental Economics 2009; 8:1-10.
35. Çetiner D, Yücesoy V, Yıldız C, Parlar A. Đki farklı diş fırçasının supragingival
plağın uzaklaştırılmasındaki etkinliğini karşılaştırılmalı olarak değerlendirilmesi.
Cumhuriyet Üniv. Diş Hek. Fak. Dergisi 2003; 6:3.
36. Deacon SA, Glenny AM, Deery C, Robinson PG, Heanue M, Walmsley AD, Shaw
WC. Different powered toothbrushes for plaque control and gingival health. The
Cochrane Library 2010; Vol. 12.
39. Sripriya N, Shaik Hyder Ali KH. Acomparativestudy of the efficacy of four
different bristle designs of toothbrushes in plaque removal. J Indian Soc Pedod
Prev Dent 2007; 25:76-81.
58
42. Versteeg PA, Piscaer M, Rosema NAM, Timmerman MF, Van der Velden U, Van
der Weijden GA. Tapered toothbrush filaments in relation to gingival abrasion,
removal of plaque and teratment of gingivitis. Int J Dent Hygiene 2008; 6:174-182.
th
43. Lindhe J, Lang NP, Karring T. Clinical Periodontology and Implant Dentistry 5
edition, Blackwell Munksgaard 2008; p 695-735.
45. Binney A et al.: The plaque removal effects of single rinsing and brushing .J
Periodontol 1993; 64: 181.
47. Jepsen S.The role of manual toothbrushes in effective plaque control: advantages
and limitations. In: Lang NP, Attstrom R, Loe H. Proceedings of the European
workshop on mechanical plaque control. Chicago: Quintessence 1998; p 121-37.
49. Van der Weijden GA, Hioe KPA. Systematic review of the effectiveness of self-
performed mechanical plaque removal in adults with gingivitis using manual
toothbrush. Journal of Clinical Periodontology 2005; 32: 214-228.
59
52. Ansai T, Kasai S, Nakayama C, Hamasaki T, Awano S, Akifusa S. Effectiveness
of an ionic toothbrush with a lithium battery in the removal of dental plaque. J
Kyushu Dent Soc. 2000;54:321–5.
53. Maki Y, Sughara N, Ikeda Y. Plaque removing effectiveness of toothbrush
employing the lithium battery. Shikwa Gakuho. 1993;93:561–74.
54. Pizzo G, Licata ME, Pizzo I. Plaque removal efficiacy of power and manual
toothbrushes: a comparative study. Clin Oral Invest 2010; 14:375-381.
55. De la Rosa M, Zacarias Guerra J, Johnston DA, Radike AW. Plaque growth and
removal with daily toothbrushing. Journal of Periodontology 1979; 50:660-664.
56. Morris AJ, Steele J, White DA. The oral cleanliness and periodontal health of UK
adults in 1998. British Dental Journal 2001; 191:186-192.
57. Fones AC. Mouth Hygiene 4th edition, Philadelphia 1934, p 299-306.
58. Terèzhalmy GT, Biesbrock AR, Walters PA, Grender JM, Bartizek RD. Clinical
evaluation of brushing time and plaque removal potential of two manual
toothbrushes. Int J Dent Hygiene 2008; 321-327.
59. Wolf HF, Rateitschak KH. Color Atlas of Dental Medicine: Periodontology 3th
edition, 2004. )
63. http://www.tdb.org.tr/tdb/admin/mevzuat/userfiles/dis_%20fircalama_yontemleri
.pdf
60
.pdf
65. Meiller TF, Silva A, Ferreira SM, Jabra-Rizk MA, Kelley JI, DePaola LG. Efficacy
of Listerine. J Clin Periodontol 2005; 32:341-346.
66. Moore WE, Moore LV. The bacteria of periodontal diseases. Periodontal 2000
1994; 5:66.
67. Slot DE, Dörfer CE, Van der Weijden GA; Int J Dent Hyg. 2008 Nov;6(4):253-
64.
68. Topçuoğlu N, Yek E, Yıldız S, Çintan s, Külekçi G; İstanbul Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi Dergisi, Arayüz Fırçası ve Diş ipinin Ağız bakterileriyle
Kontaminasyonu, Cilt: 46, Sayı: 3 Sayfa: 9-14, 2012
75. Christensen GJ. Why clean your tongue? JADA 1998; Vol. 129.
76. Rugg-Gunn A. J., Macgregor D. M., Journal of Periodontal Research, 1978, cilt:13
sayı:4, 382-389.
61
77. Storhaug 1977; Nash ve Addy 1979; Shaw ve diğerleri 1984; Zambon ve diğerleri
1989; Hartnett ve Shiloah 1991; Laspisa ve diğerleri 1994; Eley 1999
78. American Dental Association Description of Toothpaste"Toothpaste". April 15,
2010.
79. The History of Toothpaste and Toothbrushes. Bbc.co.uk. Retrieved on April 4,
2013.
80. Johnson TB (March 1942). "Obituary on Harry Ward Foote". Science. 95 (2462):
241
81. Paraskevas, S., Timmerman, M. F., van der Velden, U., & van der Weijden, G. A.
(2006). Additional Effect of Dentifrices on the Instant Efficacy of Toothbrushing.
Journal of Periodontology, 77(9), 1522–1527.
82. Yiu CKY, Wei SHY. Clinical efficacy of dentifrices in the control of calculus,
plaque and gingivitis. Quintessence Int 1993; 24:181-188.
83. Harris NO, Garcia-Godoy F. Primary preventive dentistry. 6th edn. Upper Saddle
River. NJ: Pearson Education; 2004.
84. Embery G, Rolla G. Clinical and Biological aspects of dentifrices,
OxfordUniversity Press, Oxford, 1992.
85. Gömeç Y, Öncü B, Yaman B. Toplumumuzda ağız gargaralarının kullanım sıklığı.
İstanbul Üniv. Diş Hek. Fak. Dergisi 2010; 2:115-124
86. Sharma N, Charles CH, Lynch MC, Qaqish J, Mcguire JA, Galustians JG, Kumar
LD. Adjunctive benefit of an essential oil-containing mouthrinse in reducing
plaque and gingivitis in patients who brush and floss regularly: Asix month study.
J Am Dent Assoc 2004;135:496-504
88. Kökten E, G.Ü. Dişhek. Fak. Dergisi: Bakteri Plağı ve Gingivitisin Önlenmesi
Amacıyla Kullanılan Kimyasal Ajanlar (1990) Cilt 7, Sayı 2, 285-294
89. Goldman HM, Cohen DW. Periodontal Therapy 50th edition St. Louis 1973; 181-
62
182.
90. Alten, D.L., Courtney, P.M:A clinical study of plaque reduction by viokase. J:
Periodontal., 43:1970,1972
91. Harrissony, J.W.E., Salisbury, G.B., Abbott, D.D., Packman, E.W.: Effect of
enzyme toothpasteupon oral hygiene. J: Periodontol., 34:334, 1963
92. Onan, U.; Işık, G.; Fıratlı, E.(1991) Periodontal Tedavide Kullanılan
Kemoterapotikler , İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Dergisi,25 (1)
93. Daly CG, Chapple CC, Cameron AC. Effect of toothbrush wear on plaque control.
J Clin Periodontol 1996;23:45-49.
95. Hardy, J.H., Newman, H.H., Strahn, J.D.: direct irrifation and subgingival
plaque.J. Clin. Periodontol., 9:57, 1982
96. Schmid, E., Kornman, K.S., Tinanoff, N.:Changes of subgingival total colony
forming units and black pigmented bacteroides after a single irrigation of
periodontal pockete with 1,64 % Snh2 J. periodontol., 56:330, 1985
98. Teles PR, Fonseca Teles FR. Antimicrobial agents used in the control of
periodontal biofilms: effective adjuncts to mechanical plaque control? Braz Oral
Res 2009; 23:39-48.
99. Karşıyaka M, Olgun Erdemir HE, Yurt Öncel S. %0.12’lik klorheksidin glukonat
ve %0.15’lik benzidamin hidroklorür içeren ağız gargarasının plak önleyici
özelliği üzerine diş macunlarının etkisi. Türkiye Klinikleri J Dental Sci 2008;
14(3):142-6.
63
chlorhexidine regimen on de novo plque formation. J Clin Periodontol 2004;
31:609-614.
102. Baloş, K., Yılmaz, T., Arpak, N. : Plak giderici kimyasal ajanların salya Ph'sına
etkileri. A.Ü. Dişhek. Fak. Derg., 9-1, 175-182, 1982.
103. Baloş, K, Arpak, N. : Sn F2, NaF ve CHx'in bakteri plağı eliminas- yonuna
etkilerinin klinik olarak incelenmesi. A.Ü. Dişhek. Fak. Derg., 10-1, 151-162,
1983.
104. Mandel, I.D. : Chemotherapeutic agents for controlling plaque and gingivitis.
J. Clin. Periodontol., 15 : 488-498, 1988.
105. Gökalp, S., Güçiz Doğan , B., Tekçiçek M., & Berberoğlu, A. (2007). Erişkin
ve Yaşlılarda Ağız-Diş Sağlığı Profili Türkiye-2004. Hacettepe Dişhekimliği
Fakültesi Dergisi, 31(4), 11-18
107. Türk Dişhekimleri Birliği, TDB, FDI ve Signal Elele, Erişim:27 Nisan
2020,http://www.tdb.org.tr/basin_goster.php?Id=156
64
ÖZGEÇMİŞ
2010-2014 yıllarında İzmir Atatürk Lisesi ile başlayan lise hayatımı 2013-
2014 yılında Ankara Atatürk Anadolu Lisesi ile tamamladım.
Şu an halen 2015 yılı girişli olduğum İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi’ne devam etmekteyim.
65