You are on page 1of 3

İlahi İrade Yasaları ve Evrensel Kanunlar

1. Hafta 1. Ders
Evrensel Yasalar yani İlahi İrade Kanunları ve bu kaideler karşısında varlığın yani senin İlahi
Çaban. İşte bu çaba bir inisiyasyondur. Herkes inisiyasyonu Mısır bilgeliklerinde arar, Sümer
medeniyetinde arar, Anadolu tekke ve zaviyelerde arar. Ancak bilmez ki, hakikatte inisiye
olmak, el almak, bir ustadan eğitim görmek cahiliyetten insanlığa terfi etmek, beşeriyetten
insan olma makamına yol almak tamamen insanın Rabbi ile Kendi arasında bir anlaşmadır.

Kısaca Evrensel Yasalar ve İlahi İrade Kanunları karşısında senin tavırların, o kanunlara ve
yasalara verdiğin cevap, içsel tepkin ve maneviyatındaki somut ve soyut itilimler. Böylece
İlahi Çaba göstermenin gelişmesi ilerlemesi ve genişlemesi yani inisiyasyon.

YARATMA VE YARATIM YASASI


Bir gün gelecek sen şöyle bir hale geleceksin ve bu hal sende açılımların farkındalığını sana
teyit etmiş olacak. Bu büyük bir teyit olacak senin için. Yani bir kanıt. Soyut olan
maneviyatının sende somut bir açılımı. O vakit anlayacaksın tüm bu kelimelerin neye hizmet
ettiğini.
O zaman içinden şöyle bir itilim duyacaksın. Kim önüne gelirse ona dokunmak isteyeceksin ve
ona şöyle diyeceksin korkma sana kötü bir şey olmayacak. Sen istemedikçe ve hiçbir
zaman. Sana kötü bir şey olmayacak. Sakin ve rahat ol. Lütfen bunu yap. Eğer yapmazsan
yalnız sen değil, bütün hepimiz yaşayacağın iyi olmayan hoşa gitmeyen her ne varsa senle
birlikte biz de senin sayende hissemize düşeni yaşayacağız. Bunu kendine de bize de
yapma.

Şimdi sana en önemli soruyu soruyorum. Seni yaratanı seviyor musun yoksa ondan korkuyor
musun. Tek yapman Onu sevgi düzlemine alman.

Dalga boyu gibi düşünün. Denizin dalgası bir görünür olur bir suya karışır. Yani denizin dalgası
kabardığında ben duygusu ile salınır görünür şöyle bir süzülür çünkü ayrılmıştır özgürdür işte
o vakit beşerdir. Ancak tekrar suya karıştığında dalga kalır mı ortada kalmaz. Işte o vakit insan
olmuştur. Insan demek birlik ve bütünlüktür. Bunu hissettiğin an insan olmuşsundur. Biz
olmuşsundur. Işte bunu anladığın an yaratım duygusunu da anlaman mümkün.

O her an bir yaradılışta ve tecellidedir ki sen kainatı sabit mi zannedersin. Gördüğün her şey
gerçek midir. Hayır. O her an bir var olup yok olan her var olduğunda tüm zerreler ona
hasret, her yok olduğunda tüm zerrelerle hemhal olan bir kainat ve içindeki tüm varlıklar.
Kelimeler müsemması ile tecelli ediyor, yani kelimeler adı ile ismi ile beliriyor şu an. Ve sen
her birinin tanımını yapıyorsun ve bilincine işliyor. Çünkü senin atan olan ademe tüm isimler
öğretildi. Ve tanım yapma yeteneği verildi.

Yaratma Yasasının ana temeası: Kün Emri ile yoktan vare gelen tüm varlıklar yaratıma
bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunurlar. İnsandan beklenen, bunu bilinçli ve şuurlu bir
hale getirmesi. Bu bir ilahi yasa ve ilahi kanundur.
TEVHİD YASASI
Mana ile Maddenin tevhidi İnsandır. Ayırabilir misin insanı ikiye. Sadece beden diyebilir
misin, hayır, insan sadece manadır diyebilir misin hayır. O halde insanda madde ve mana
tevhid haldedir. Yani birlik haldedir. Iç içe geçmiştir ayrılamaz, ancak ayırdedilebilir.

Tevhid yasası kainatın her yerinde geçerlidir. Tevhid birliktelikten doğan birliktir. Yani iki ve
daha fazla cevherin yani orjinal varlığın bir amaç için bir aradalığı, ancak öyle bir bir
aradalıktır ki bu ayırd edilebilir ancak ayrılamaz.

Olmakta olan her şeyin, olması gerektiği gibi olduğu o ruhî hâle ulaşman zaman alacak sanki.
Bu ancak varlıklar arasında fark olmadığını anladığında gerçekleşecek. Bu kolay olmayan bir
durum. Deneyimleyen misin? Yoksa gözlemci misin? Bu soruyu kendine sor lütfen.

Kadim zamanlarda sırlı bir söz vardır. Denir ki, O bilinmek istedi ve kainatı ve üzerindeki tüm
canlı varlıkları yarattı. Kendi hakkında minik ip uçlarını kainata serpiştirdi ve aklı olan tüm
varlıklar tarafından bilinsin istedi. Aklı olan tek varlık şerefli mahlukat insan. Insan tarafından
bilinmek istedi bulunmak istedi ve insanın kendisiyle tevhid olmasını henüz insan
bedenliyken yani yaşarken yapmasını diledi.

Tevhid Yasasının ana teması:


Varlığın Birliği yasası gereği, Görünen ve Görünmeyen tüm alemlerde bulunan varlıklar,
birbirine kopmaz bağlarla bağlıdır. Ancak her biri kendine özgedir ve varlıkların kendi özgür
iradeleri mevcuttur.

TEKRARDOĞUŞ YASASI:
Senin sadece beş duyunun ve beynindeki bir merkezin sana bu bilgiyi vermesinin ötesinde
sen çok daha ötelerden de beslendiğini ve bedenin sınırlarının çok ötesinde genişleyerek
evreni kucakladığını ve bunu fark edip farkındalığın da ötesine geçip kendi ilahi yanının bu
noktada ortaya çıktığını sana söylesem. Evet işte sen böylesin. Yani beş duyu ve nörolojik
algılarının ötesinde sen sonsuz ve sınırsız ufuklarda gezinen, bilgiyi her zerreden çekip alan
ancak zaman ve mekan kayıdı olmadan yani ezeli ve ebedi zaman ve mekan bilgisine vakıf
olduğunu bilen bir yapı bu, işte sen busun.

Baktığında gördüğün senin alanına girer ve senin değerin olur. Bu değerler senin görüş
alanına gerek fiziksel gerek manadan yansıyan olsun, senin görüş alanına girişi senin kişiliğini
değiştirir ve yeni bir sen yaratır. İşte bu yeni tekrardoğuş tanımı da senin görüş alanına girdi
ve seni yeniden yaratmaya başladı. Minik benler yani minik minik bir çok sen var şimdi. Bu
minik senlerin her biri bir benlik. Bu benliklerinin tercihi, dünyasal ya da daha üst planlardan
beslenerek yol alabiliyor. Tüm benliklerin ayrı ayrı kimlikler ve kişilikler oluşturuyor. Ve her
biri sensin.

Tekrardoğuş Yasası
Her nefeste tekrar doğar ve yenilenir insan. Bilgiyi her hazmedişte ve hayatına uyarladığında
yeniden yeniden doğar insan. Kainatın şaşmaz yasası Tekrardoğuşta gizlidir.
TEDRİÇ YASASI
Senin gelişmen genişlemen ufuklara doğru açılman tedriç yasasına tabi. Yani bir anda
olmuyor. Zamanla oluyor. Zaman senin bir algın yani senin zamanın. Sana ait sana özel bir
zaman ile, dünya zaman dilimine tabisin. İşte senin sana ait olan zaman enerjin senin
gelişimini takip ediyor. Sendeki eksiklikleri görüyor ve tamamlıyor.

Tedriç Yasasının ana amacı nedir.Yüzleşmek. Her şeyle yüzleşiyorsun. Ne varsa önüne geliyor
değil mi. Olaylar mizansenler kelime oyunları sürekli hayatının içinde. Ne yapıyorsun her biri
ile yüzleşiyorsun. Yani helalleşme bir bakıma bu. Hızlı hızlı ve yavaş yavaş önüne gelen
yaşamına dahil olan insanlar, o insanlarla yaşadığın tüm deneyimler işte bu yüzleşme yani
helalleşme. Sen her türlü duygusal ve zihinsel çaprazlamaya hazır olmalısın.

Tedriç Yasası
Benliğin dönüşümü, insanın kendi hakikatini tanıması uzun ve meşakkatli ve tedriç yasasına
tabidir. Yani yavaş yavaş, zamanla, doğru bilgi ve kullanımı, doğru bakış açısı ile mümkündür.

DÜALİTE YASASI
Sen bir insansın. Nefesin mahiyetini anlayan bir insan. Nefesin gerçek manasını kavradığında
nefsinin de idrakine varabilirsin. İşte bu nefes ve nefs yani düalite yasası. Seni meydana
getiriyor. Senin bir nefesin bir de nefsin var. Yani nefesin alemlerle iletişimde ve sana şuur
sahaları açıyor nefsin de madde ortamında dünya alanında sana yeni deneyim sahaları
açıyor. Bu ikili yani nefes ve nefs senin varlığında olan düailte yasasının işlevselliği.

Sen tüm insanlar gibi ilham alıyorsun sağından solundan sana ulaşmaya çabalayan bir ilham
sistemi var. İşte o ilhamları bir amaca yönlendirebilirsen bilgi yumağın açılır ve ilhamlar beyin
nöronlarında dolaşmaya başlar. Sen bu nöronlarında dolaşan bilgi partiküllerini bilgi
enerjilerini yorumlarsın ve kelimeleştirirsin. Ve ne yapacaksın sanatına aktaracaksın. Y

Düalite Yasası
Bir varlığın vücuda gelmesi düalilte yasası ile mümkündür. Bir şeyi görebiliyorsan o düalite
yasası ile vücuda gelmiştir. Ruh maddeye can vermese idi maddeyi de öz hakikati ile
göremezdik.

You might also like