You are on page 1of 2

DOKTORUN ZİYARETİ.

Bir hafta sonra, bir pazar sabahı, doktor Pierre'i ikinci kez muayene etmek için odasına girer.

- Merhaba ufaklık, nasılsın bu sabah?

— Daha iyiyim, sağ olun doktor hanım.

Doktor hanım kapalı pencereye doğru yürüyüp açar.

- Bu sabah penceren neden kapalı?

— Çünkü güneş ışığı beni rahatsız ediyor efendim.

Doktor hanım bu solgun, zayıf küçük çocuğun ellerini tutup önüne koyar.

"Geceleri iyi uyuyorsun, değil mi çocuğum?"

- Yok hocam, rahat uyuyamıyorum.

Birkaç kez uyanıyorum, her zaman yatakta kıpırdanıyorum.

— Uyandığınızda kendinizi iyi hissetmiyor musunuz?

— Kendimi çok yorgun hissediyorum ve geceleri uyandığımda çok sıcak oluyorum.

— Başınız ağrıyormu?

— Hala devam eden bir baş ağrım var ve buna ek olarak karnım ve sırtım ağrıyor.

Yemekten önce veya sonra.

- Özellikle yemekten sonra.

_ Elbiselerini çıkarıp yatağa uzan... Neren acıyor söyle?... Çokmu öksürüyorsun?

- Evet efendim.

"Peki ya iştahın?"

— Canım hiç yemek istemiyor.

"Ciddi bir şey değil Pierre. Kafana takma sen. Reçete yazıyorum. Ağrınızı gidermek için tablet, günde
üç tablet ve öksürük şurubu alacaksınız. En önemli şey, kendinizi iyi beslemeniz gerektiğidir ve birkaç
gün içinde ayağa kalkacaksınız.

MARSİLYA GEZİSİ.

Capets birkaç gün içinde Marsilya'ya hareket edecek. Orada bir hafta geçirecekler.

— Annie, ne yapıyorsun? diye sorar Bay Capet.

— Akşam yemeği için sofrayı kurdum. Ya sen?

- Ben, az önce otel müdürü Perrin Bey'e mektup yazdım.

Royal, iki yatak odasını tutmak için.


— Delphine nerede?

- Sadece arkadaşlarını görmek ve trende yerlerimizi tutmak için indi.

Capet arkadaşlarımız Marsilya'ya yeni geldi. Taksiye binerler ve

Bay Capet şoföre otel adresini verir.

— Bavullarımızı otele bıraktıktan sonra yürüyüşe çıkalımmı? delphine taksiyle teklif eder.

"Hayır ," diye yanıtlıyor. Capet, az önce uzun ve yorucu bir yolculuk yaptık. Otelde dinlenmemiz lazım.
Marsilya'da geçirecek bir haftamız var.

BAY DUBOIS'İN BİR PAZAR GÜNÜ.

Bay Dubois her sabah altı buçukta kalkar, kendini temizler, kahvaltı yapar ve ofisine gider. Otobüsü
için birkaç dakika bekler ve sekiz buçuk gibi ofisine gelir. Akşam beşe kadar orada çalışıyor. Saat altıda
döner. Bugün, Pazar, Bay Dubois her zamanki gibi altı buçukta uyandı. Tımarını yaptı. Kahvaltı yaptı ve
ofisine gitmek için değil, kasabayı dolaşmak için dışarı çıktı.

Önce arabasına bindi ve arkadaşı Bay Beaujean'ın yanına gitti. Birlikte dışarı çıktılar. Sabah bu iki eski
dost hayvanat bahçesine gittiler. Orada gördükleri hayvanlar

kaplanlar, develer, horozlar, tavuklar vb.

Öğlen küçük bir restoranda öğle yemeği yediler ve kahve içtiler.

Saat ikide şehrin etnografik müzesini ziyaret ettiler.

Gün batımından önce, arkadaşından ayrıldıktan sonra, Bay Dubois eve döndü. Çok yorgundu ama
unutamayacağı keyifli bir pazar geçirdi.

You might also like