You are on page 1of 6

.

Ommi
 DivAN
UZEDINE METINLED

Hazirlayan:

MEHMET KALPAKLI
itt

fj

opo
ji i s t a n b u l
tClNDEKlLER

Sunuj vii

Tezkire­i ^uard'nin Onsozu'nden  Latifi 1


Kendi Dilinden Zatfnin §airlik Macerasi* A§ik Qt\th\ 6
Farsga Divan'm Onsozii  Fuzuli 9
Tiirkge Divan'm Mukaddimesi  Fuzuli 13
Mevaidu'n­nefais'den  Alt 17
Turk Edebiyati'ndan  Giovanni Battista Donado 18
Lisan­i Osmam'nin Edebiyati Hakkinda  Namik Kemal 19
§iir ve ln§a  Ziya Pa§a 25
$iir ve Edebiyattaki Teceddiid­i Ahirimiz  §emseddin Sami 28
Istizah ve Izah  Ali Kemal 32
Divan  Ferid Kam 34
Tiirk $iirinin Kisa Tarihi  Servan de Sugny 35
Yapi Kredi Yaymlari ­1288
Osmanli Edebiyati  Stanley Lane­Poole 41
Osmanli Divan §iiri Uzerine Metinler "
Hazirlayan: Mehmet Kalpakli Osmanlilarda §iir; Istiareli Destanlar  Dora D'Istria 48
Kitap Editoru: M. Sabri Koz
Tiirk Edebiyati  Charles Wells 51
Tasarim: Nahide Dikel
Baski: Altan Matbaacilik Ltd. Osmanli $iirinin Hususiyeti ve Sahasi  EJ.Wilkinson Gibb 54
1. Baski: Istanbul, Aralik 1999
ISBN 975­08­0164­4
Hayat ve Edebiyat  Fuad Kopriilii 64
© Yapi Kredi Kultur Sanat Yayincilik Ticaret ve Sanayi A.§. 1999 Harabat ve Harabati  Riza Tevfik 68
Yapi Kredi Kultur Sanat Yayincilik Ticaret ve Sanayi A.§.
Yapi Kredi Kultur Merkezi
A§k (Lirizm)  Yahya Kemal 70
istiklal Caddesi No. 285 Beyoglu 80050 Istanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 Yeni Edebiyat Iginde Eski Estetik Zihniyet* Ali Canip 73
http://www.ykykultur.com.tr
http://www.shop.superonline.com/yky
e­posta; ykkultur@ykykultur.com.tr
[Eski Edebiyatimiz]  Ahmet Hamdi Tanpmar 75

ICINDEKILER  V
Eski §iir  Ahmet Hamdi Tanpmar 78 Divan §iiri Sanat G6rii§ii  Harun Tolasa 229

Eski §iir ve Devrim  Nurullah Atag 80 Ne§atr Bugiin de Bir 'Sakli Su'dur  llhan Berk 245

Bir Deneme: Iki Devir ve Iki "Terkib­i Bend"  Sabri F. Ulgener 81 Divan §iirimiz  Turan Alptekin 247

Divan Edebiyati Nasil Bir Edebiyattir?  Agah Sirri Levend 88 "Bir Luthi Cok Miiriiweti Cok Padi§ah": Baki  Turgut Uyar 249

Eski Edebiyatimizin Dili  Agah Sirri Levend 90 Divan §iiri Bugiiniin Ozanma Ne Verebilir?  Konur Ertop 251

Tabiat ve Divan Edebiyati* Abdulbaki Golpinarli 92 Osmanli'nm Diizeni ve Edebiyati  Atilla Ozkirimh 253

Tasawuf ve Divan §iiri  Abdulbaki Golpmarh 94 O Keyfi Unuttuk* Attila llhan 259

Tarihimizde Bir Fecr­i Kazip ve Nedim  Hasan Ali Yucel 96 Divan §iiri, Simgeci Bir §iir mi?  Hilmi Yavuz 261

Divan Edebiyati  Ali Nihad Tarlan 99 Divan §iirinde Kadm A§ki Yok mudur?  Mehmet Kaplan 263

Divan Edebiyatinda Sanat Telakkisi  Ali Nihad Tarlan 104 Onsekizinci Asrin Ilk Yarisma Kadar Divan §iirinin

Eski §iir  Nihad Sami Banarh 110 Umumi Durumu  Hasibe Mazioglu 265
Oil! "Edebiyat"  1. Zeki Eyiiboglu 269
Divan $iiri  Fahir Iz 112
Osmanli §air Biyografileri  James Stewart­Robinson 134 Divan §iiri Savunma Istemez  Alaeddin Ozdenoren 273

Arap, Ears ve Tiirk Edebiyatlannda Leyla ve Mecnun Temi  Divan Edebiyati Uzerine Tanitici Bir Yazi  Jale Baysal 275
Divan $airinin Dunyasi  Necmettin Tiirinay 285
Abdiilkadir Karahan 147
Alman Gozuyle Divan Edebiyati  Annemarie Schimmel 153 Eski Edebiyatimizdaki Bazi Insan Tipleri;
Rind ve Zahid Tipleri, Orta Insan Tipi  Mine Mengi 288
Osmanli Imparatorlugu'nda $iir  John R. Walsh 157
Osmanli Edebiyati Tiirk Edebiyati midir?  Richard C. Clark 159 Divan Jairinin Diinyasi* Mustafa Miyasoglu 291

Divan §iirine Uzaktan Merhaba  Cevdet Kudret 164 Tiirk Kiiltuni Kaynagi Olarak Divan §iiri  Cem Dilgin 295

Divan Edebiyati Kimin?  Orhan $aik Gokyay 171 Divan 5iiri Ustilne  Murat Beige 300

Ortagag Tiirk §iiri Cah§malarmin Metodu ve Tipolojisi Uzerine  Osmanli Kiiltiir Cografyasina Baki§  Mustafa Isen 302
Divan §airlerinin Tasawuf ve Tarikat lli§kileri  Mustafa Isen 306
Elizbar Javlidze 179
Divan §iirine Toplum Agisindan Baki§  Ru§tii $ardag 187 Divan $airlerinin Meslekl Konumlari  Mustafa Isen 310

Oliimuniin 430. Yildoniimiinde Zati  Behget Necatigil 190 Iskender ve Giil§ah Mesnevisi  Robert Dankoff 315

Divan §iiri  Mehmed Cavu§oglu 194 Ah'a Dair  Cemal Kumaz 321
Cuvaldiz, Igne ve Divan Edebiyati Uzerine  Feyyaz Saglam 324
Bir Beyitin Cevresinde  Mehmed Cavu§oglu 204
16. Yuzyilda Divan EdebiyaU; Divan Edebiyatinda $iir Kavrami  Divan Edebiyati* M. Akif Inan 330
Divan §iirinde Eda ve Soylem: Divan §airleri Birbirine Benzemez 
Mehmed Cavu§oglu 208
Osmanli Imparatorlugu'nun Degi§imi Iginde Divan §iiri  Kemal Bek 335
Osmanli Gazelinin Yapisi Igin Miizikal Bir Model 
liber Ortayli 218
Osmanli ve Azeri Unsurlanni Igeren Bati Turk Edebiyati: Walter Feldman 349

FuzUlI, Baki, Yunus Emre  Eleazar Bimbaum 220 Gul Kasidesi  Tunca Kortantamer 357

Divan $airlerinin Toplanti Yerleri: Meyhaneler  Haluk Ipekten 224 $iir ve Nesir  Be§ir Ayvazoglu 367

ICINDEKILER  VIl
VI  OSMANLI DIVAN JlIRl UZERINE METINLER
Bati'da Osmanli §iirini Okumak  Waker G. Andrews 369
Eski Edebiyatimiz  Birol Emil 380
Eski $iirimize Yakla§mak  Orhan Okay 384
§air Ahlaki  Sezai Karakog 388
Osmanh Gazelinin Uzunlugunda Goriilen Geli§meler:
16. Yuzyilda Durum  Edith Giilgin Ambros 391
Buyuk listad La­edri  Iskender Pala 396
"Mazmun"un Mazmunu  Iskender Pala 399 SUNU§
Alegorinin Olumii, Husn u A^k'in Ozgunliigu 
Victoria Holbrook 403
Osmanli kavrami zihnimizde genellikle saygiyla yakla§ilan ama .bu­
^ Tezkirelere Gore 16. Asrin Sonuna Kadar Turk Edebi
nunla birlikte Cumhuriyet ideolojisinin karjitligi, dolayisiyla da olum­
Kultur Hayati  Namik Agikgoz 413
suzlanmi§ bir gegmi§ olarak yer alir. Cagda§ Turkiye'nin egitiminde Os­
Metin $erhi Uzerine  Muhammet Nur Dogan 422
manli'ya yakla§im, kurulu§tan itibaren Viyana bozgununa kadar olan
Bir 'Dil' Gurbeti...  Murathan Mungan 428
Osmanli $airlerinin Gozlemciligi ve Klasik Edebiyatimizda sultanlarm siyasi ba§anlarinin goklere gikarildigi ama son yuzyillardaki­

Realiteye Dair  A. Atilla §enturk 431 lerin becerisizlikle, bo§vermi§likle ve zevk ve safa alemlerinde, haremde

Divan §iirinde Ahenk Unsurlari: Ritm  Muhsin Macit 438 giinunu gun etmekle suglandigi bir "resmi tarih" goriijunii temel almak­
Miizik­Edebiyat Ele§tiri ve Divan $iiri  Kemal Silay 445 tadir. Osmanli'nm edebiyati ise, oncelikle "zorlugundan" ve "yapay ve
Divan Jiirinde A§k  Mehmet Kalpakli 454 taklit" niteliginden ya §iddetle ele§tirilmi§, ya da bir kenara itilmi§; kii­
Nabi'nin 'Sulhiyye'si ve Yorgun Osmanli  A. Euat Bilkan 456
tuphanelerin tozlu raflarinda ve universitelerin kendi igine kapali tekdu­
Divan Jiirinde Sosyal Hayatm Izlerine Dair Birkag Omek 
ze "akademik" gali§malanna mahkum edilmi§tir. Kurulu§unun 700. yili
Selguk Aylar 459
dolayisiyla Osmanli'nm her yontiyle yeniden du§unuldiigia, aragtirildigi

giinumuzde, "ke§fetmekte" oldugumuz Osmanli'nm edebiyatmdan da


Yazarlar 465
soz edilir oldu. Osmanli'da edebiyat demek §iir demekti. Aslmda, §iir,

Segilmi^ Bihliyografya 467 yalnizca edebi bir tiir, bir sanat; hiiner gostermenin bir yolu degildi, sos­

yal hayatm her boyutuna girmi§ti. l§te, hazirladigimiz bu, divan §iiri

uzerine ge§itli zamanlarda ve ge§itli cografyalarda kaleme almmi§ yazi­

lardan olu§an bu segki, Osmanli'da jiir hakkinda genel bir fikir edinmek

ve §imdiye kadar yapilan degerlendirmeleri bir arada gormek isteyen

okuyucu igin hazirlandi.

Bu segkiye Osmanlilar'dan guniimuz yazarlanna kadar geni§ bir yel­

VIIl  OSMANLI DtVAN JIIRI OZERINE METINLER SUNUS  IX


§iir ve Edebiyattaki Teceddiid­i Ahirimiz §ayan­i takdtr ii tahstn ej'ar nazmma muktedir §a­
irler yeti§ti. Nact merhum bir arahk Nabt ve
dugunu dermiyan etmek hissiyat­i kalbtye ve ­ta­
bir caiz ise­ fikriyemi tasvtr demektir.
5EMSEDD1N SAMI Nefflerin sonmii§ geragmi uyandirarak, gengleri­ §iir ve edebiyatimizin tarz­i cedtdine en ziyade
mizi o tarafa sevketmeye gah§ti ve gorenek ve nev­ isnad olunan kabahat, edebiyat­i garbtye takltdi­
heveslik belasiyle o tartke |itab edenler de bulun­ ^ dir. Vakia bu isnad biisbiitiin iftira degildir; bir de­
madi degildir. Lakin nafile, on dordiincii karn­i receye kadar dogradur ve bu taklitte gok ileri va­
Bilmem dikkat buyuruluyor mu ki, bu son on­ lerin tarihleri bir numune­i tedenntdir. hicrt §iir ve edebiyatga teceddiid devridir; tarz­i nlmamak iktiza ettigini bundan ewelki makalele­
on be§ sene zarfmda §iir ve edebiyatimizda kiilli ve El­hasil kamdan kama ve asirdan asra umumi­ j kadtmin ihyasi sirasi degildi. Siirin tarz­i kadimi­ rimin birinde dahi bi'l­miinasebe beyan etmijtim.
esasli bir teceddiid hasil olmu§tur? Bu teceddiidun yet uzere terakkt gorCilmeyip, bir taraftan boyle bir nin Nact'nin kaleminde biraz vakit parlamasi, Ihtiraz olunacak cihet takltttir, yoksa imtisal mez­"^
kam­i hazir­i hicrtnin ibtidasma tesadiifu giizel bir terakkt vuku'una inandiracak bir §air veya miin§t­ kandilin sonecegi vakit verdigi parlak ziya kabi­ mum degildir ve belki tabit ve zarurtdir. Maarifte
isabettir; bu teceddiide on dordiincii kamm mah­ nin bilakis kiillt bir tedennt vuku'una §ahit olacak lindendi. Nact hakikaten tarz­i kadtmde Bakt'lere, vesair §uabat­i medeniyette bizden gok ileri bulun­
sulii nazanyla bakilabilir. Bu kamm maarif ve me­ birgok muasirlari goriilur. Suret­i husustyede Nabt'lere, Neft'lere iddia­yi takaddiim edebilecek duklari asla cay­i bahs­i miizakere olmayan
deniyetge mekatib­i idadiye­i mulkiyenin payi­ mebde­i terakkt olan on iigiincii kam­i hicrtye bir §airdi; lakin o mektebin son §akirdi idi; kendi­ limem­i garbtyeye peyrevhk ve eserlerine imtisal
tahtta ve vilayat ve elviye merkezlerinde tekessiir umumiyet uzre bir devr­i tedennt nazariyle bakila­ si ile beraber o tarz ve usul dahi soniip gitti. Artik etmek, yalniz edebiyat hususunda mi mezmiim­
ve taammiimii gibi terakkiyati gayr­i miinker ise bilir. §u kadar var ki her karn yeti§tirdigi bir veya bundan sonra o tarzda §air yeti§mez; gegmi§ §u­ dur? Her hususta onlann mukallitleri degil miyiz?
de, mevzu­i bahsimiz olan husus adi ve sade bir iki, iig deha ile tavstf olunur, onun veya onlarin as­ aramizm o tarzdaki e§'ari tarih­i edebiyatimiz nii­ BugCmkii gCinde giizel ve muntazam bir §ehir, bir
terakki degildir; esash ve kulli bir tebeddiil ve te­ ri addolunur, digerleri asnn posasi ve ha§viyati ad­ miine­hanesinin raflarinda asar­i atika kabilinden sokak, bir daire, bir ev yapmak igin indt ve misH
ceddiiddiir. dolunarak, asla kale almmaz. Varsmlar Kmah'lar, olarak enzar­i umumtyeye arzolunmaya §ayan ise sebketmemi§ bir tarz ve usul dii5unen var midir?
Usul­i mimariyede, musikide, mefrajatta, kiya­ Lattft'ler, Salim'ler, Fattn'ler §uara esamtsiyle mCi­ de, niimune­i imtisal ittihazi kimsenin hatirina Dii§tiniilse de miinasebetsiz ve giiliing bir i? vucii­
fette ve sair her hususta her asrin, her devrin ve celledat doldursunlar, onuncu kam­i hicrt Ba­ gelmez. da getirmekten ba§ka bir neticeye dest­res oluna­
ale­l­husus her kamm kendine mahsus bir hali, kfnin, on birinci Neft'nin, on ikinci Nabt'nin, on Bu iki usGlii halk ne suretle telakkt etti? Buna ne bilir mi? Umem­i garbtye, medeniyetin hayret ef­
bir gehresi, bir sureti oldugu gibi, §iir ve edebiyat­ iigiincCisii de §inast ve Kemal ve Ziya'nm asndir. nazarla bakiyor? Kabul­i ammeye mazhar oldu za­yi ukiil olan o derecesine tevekkeli vasil olma­
ga dahi her karnm kendine mahsus bir tarzi vardir. Mahza bu eimme­i edebin asannda dahi bir terak­ mu? Tarz­i kadtmi busbiitiin iptal edip yerini tuta­ mi§lardir; biitiin kiire­i arzm iimem­i hazira vii
Tiirkge bir beyit veya bir iki satirlik bir ibare okun­ kt­i mutlak ancak on iigiincii kamda §inast ile ru­ cak surette taammiim edecek midir? Asil i§ bunda­ maztyesinin ve alel­husiis az gok bir medeniyete
sa, sekizinci kam­i hicrtnin mi, Celebi Sultan fekasmm asannda gorebiliriz. dir. nail bulunmu§ olanlarmm ahvalini, asanni, ke§h­
Mehmed Han'dan Yavuz Sultan Selim Han devrine Edebiyat­i cedidemizin esasini vaz'eden, lisani­ Diinyada iilfet ve iinsiyet pek garip bir §eydir. yatini, kaffe­i semerat­i sa'y u zekalarmi, tecarib­i
dek devam eden dokuzuncu kamm mi, onuncu mizi "sanayi'­i lafztye"den kurtanp sade, giizel ve Insan ali§madigi §eye birdenbire ismamaz, kendi­ vaki'alarmin netayicini uzun uzadiya tetebbu' et­
karnin mi, Nefi'yi yeti§tiren on birinci, Nabt ve tabit bir tarz­i ifade tartkini agan §iiphesiz §inasi ile sine yek­nazarda tuhaf goriiniir, hatta gok defa et­ tikten sonra kendi ilim ve marifetleri kuwet ve
Nedtm ve Nahtfi devri olan on ikinci, yoksa Sina­ riifekasidir ki, bu miyanda Re§id Pa§a'yi dahi raflica diigiinmezden, ciddt surette muhakeme et­ yardimiyle ve tevalt eden tecnlbeleriyle en dogm,
st, Kemal, Ziya gibi terakki­perveranla temeyyuz unutmamak iktiza eder. Bu miiessislerin asannda mezden, hemen red ve inkara miisaraat eder. Bu en saglam, en nafi tartki bulup ona siiluk etmi§ler­
eden on iiguncii kamm mi mahsulii oldugu anla­ gorulen islah ve terakki pek biiyuk, pek metin ve kabilden olarak §iir ve edebiyatimizin bu tarz­i dir. Biz ki medeniyetin kaffe­i §uabatmda onlardan
§ilir, belli olur. pek cedtddir; lakin yine islah ve terakktdir, kuUl­ ahtri dahi itirazata ugramiyor degildir. Lakin sene­ gok gerideyiz, biz ^imdilik kendiligimizden tecari­
Lakin zannolunmasin ki bu saydigimiz kuriinda yen tebeddiil ve teceddiid degildir. Cunkii dikkat den seneye o tarzda yazanlann tekessiiriiyle eser­ be, taharriyata, ke^fiyata, kendiligimizden bir §ey
miitemadt bir terakkt ve kamdan kama al­l­idak olunsa vezin, kafiye, usul­i ifade yine eski tartkten lerinin ragbet­i umumtyeye mazhariyeti az zaman bulmaya, kendimize mahsus bir reh­i na­refte tut­
bir islah vuku bulmu§tur. Bilakis, mesela sekizinci aynlmami§tir. Kiilliyen tebeddiil ve teceddiid §ere­ zarfmda buna da iilfet olunarak, pek o kadar garip maya muhtag degiliz; o reh­i na­refte bir gikmak
karnm, eski tezkirecilerimizin "kelam­i mevzun" fi on dordiincu kam­i hicrtye mahfuz idi; bu kar­ goriinmemeye bajladigina delll­i kafidir. Yeni ye­ sokak olabilir, bir ugumma sevkedebilir; hazir
tabir­i istihfafkaranesiyle tavsif ettikleri asan miya­ nm bed'iyle beraber zuhiir etmi§tir. ti§en §uara miyanmda tarz­i kadtme siiliik eden agilmi§, denenmij, tecriibesi icra olunmu§ yol du­
nmda, ta'dadi na­kabil §uara yeti§tiren onuncu Bir mukaddeme veya tecriibe olmak iizere, en hig kimse goriinmemesi, artik o tarzm miilga ve mrken, herkesin gittigi §ah­rah­i selamet meydan­
kamm "sanayl­i lafziyye" dedikleri belaya bogul­ ewel lisanimizda Avmpa hsanlan tarzmda §iir menst olup, tarih dairesine dahil oldugunu goste­ da iken, ba§ka yol aramaya ne ihtiyacimiz vardir?
mu§ eg'ar ve ibaratma tercih olunacak pek gok gey­ soylemeye ba§layan Abdiilhak Hamid Beyefen­ riyor. Kayd­i hayat §artiyle tarz­i kadtm tarafdari Garb halki muhteltfii'­l­cins ve'l­mezhep iimem­i
ler bulunur. On birinci kamm biitun jairleri di'dir ki kam­i hazinn duhiiliinden ewelce bu olan sal­hurdelerin sebatlan ise bittabt gok vakit adtdeden ibarettir; her birinin ahlaki, etvari ba§ka­
Neffye benzemedigi gibi, on ikinci ve hele on tarzda ba§i e§'ar soylemi? ve o vakit yazmakta ol­ daha devam edemez. dir; lakin medeniyet ve maarif hususundaki tartk­
iiguncii kamm da, yukarida sayilanlar gibi bazi dugum Hafta mecmuasinda miigariin­ileyhin e§'ar­ Bu gibi mesailde daima evsat­i umiir u itidal ta­ leri birdir. Temeddiin ve terakkt etmek isteyen ka­
me§ahir istisna olununca, digerleri hemen misrala­ 1 milltyemize yeni bir gigir agtigmi beyan ettigim rafdari oldugum halde, edebiyatimizin ve bilhassa vim igin o tartk­i miijtereke siiliiktan ba5ka gare'
rm yalniz birinci kehmelerini degi§tirmekle ve "... sirada, bu usul­i cedtdenin taammiim etmesiyle, ej'anmizm bu tarz­i cedtdini bu derecede iltizam yoktur. Japonyahlar ancak o tartke bila­ihtiraz ve
olur alem bu ya" yahut "... bir ben, bir gondl" gi­ alem­i edebiyatimizda bir biiyiik tebeddiil ve te­ edifim belki musab­i itiraz olur. Filvakt bu iltiza­ bila­kayd u §art suluk etmekle bu kadar az miid­
bi soguk ibarati munasebetsiz tekrar etmekle tatsiz ceddiid hasil edecegini ke§fetmi§ idim. mim bila­kayd u §art degildir. Lakin rey ii meslek­ det zarfmda o kadar temeddiin ve terakkt ettiler.
tuzsuz e§'ar soylenenlerden ibarettir, Fattn'in tez­ Bu tarz­i cedtd me'muliin fevkinde bir siirat ve i acizanemce, lazim gelen kayd u §art ikinci dere­ Igimizden limem­i garbtyenin elsine ve ahvaline
kiresini gozden gegiren §iir okumaga tovbekar siihiiletle taammiim ve terakkt edip, az vakit zar­ cede olup, onun zikrinden ewel tarz­i cedtdin ale­ vakif olmayan bazi adamlar' onlann vapurlanm,
olur. Nesirde §akir, Subht, Samt gibi vak'a­niivts­ fmda nev­residegan­i vatan beyninde hakikaten 1­itlak §ayan­i kabul degil, miistahakk­i peresti? ol­ demiryollarini, telgraflarim ve masniiatlarmi ve sa­

28  OSMANLI DIVAN SURl UZERINE METINLER


SIIR VE EDEBIYATTAKI TECEDDUD­I AHIRlMlZ  24
okudukga telezziiz eder, hissiyat­i raktkasi uyanir,
ir maddi ve zahiri eserlerini gorerek, yalniz sana­ okunur asar viicuda getiren gengler taklide ithama
efkar­i altyesi beslenir! Bunlar bu zamana, bu asra,
yi'de kemallerini teslim ederlerse de, ulum ve ma­ mi, yoksa iktidar ve hCisn­i tabiat ve hamiyetle tak­
fimdiki hal ve ihtiyaca goredir. Nesir dahi buna
arifte ve hele §iirde, edebiyatta, tarihte, mantikta, dir ve tahslne mi miistahaktirlar? Insaf buyurul­
maktstir.
sarf ve nahiv ve maanide bizim ka'bimiza varmak­ sun!
Hissiyat­i kalbtye ve efkar­i altyeyi musawir
tan gok geri ve dun bir mertebede bulunduklarma Zaten kam­i sabikda edebiyatimizin teceddiidii
olan edebtyat­i cedtde asanni sirf lafizdan ibaret
mutekiddirler; ve bu zehab­i batillanm tashih et­ tartkini hazirlayan iistadlann muasirlari olan sair
olan Nergisi'nin Hamse'si ile, Aziz Efendi'nin Mu­
mege de riza ve arzulari olmayip, bu fikirlerinde o §uara­yi Osmantye'den farklari neden ileri geliyor­
hayyeldt'i ile mukayese edersek "eyne's­sera ve's­
kadar mutmain gorunurler ki kendilerine her ne du? Sirf kalemleri iktidarmdan, Arabt'ye ve Fart­
Siireyyali" demiyecek miyiz?
kadar aksi edille ve asar ile gosterilse, yine inan­ si'ye tamamiyle vakif olmalaiindan, zekavet li feta­
Bu ifademizle bundan mukaddem lisanimizm
mazlar ve bildiklerinden caymazlar. net­i tabiiyelerinden mi? Evet, bu jeraitin hepsini
noksanmdan ve muhtac­i islah u tashth olmasm­
Halbuki ulum ve maarifin kaffe­i enva' u aksami cami' idiler; lakin bu evsah haiz hem­asirlari miya­
dan bahseden makalemiz arasmda belki bir tezat
birbirlerine merbut ve muallaktir; medeniyet an­ nmda daha birgok §airler, katipler vardi ki, Veyst
goniliir. Lakin hakikatte tezat yoktur. Yeni iideba
cak ulum ve maarifle vucuda gelebilir; edebiyat fu­ ve Nergisfye pey­revlik edip ancak hatir igin isim­
ve §uaramizm siiret­i ifadeleri pek giizel ve tuttuk­
ru'undan olan ulilm­i mezkureyi bilmeseler, oku­ leri bazi tezkirelere kaydolunmu? veya biisbiitiin
lari meslek |ayan­i tahstndir; lakin lisan­i edebt­
masalar idi, fununu nasil tahsil eder ve bulunduk­ unutulmu§tur. O iistadlann sebeb­i siyt ii i§tihan,
miz yine noksandan bert degildir. Sadele§meye, is­
lari derece­i medeniyete nasil vasil olurlardi? Li­ tistad namma miistahak olmalari fezail­i mesriide
lah ve tashih olunmaya ve fikr­i mahsiis­i kasira­
sanlanna vakif olanlann ra'na malumudur ki, ile beraber Garb edebiyat ve maarifine vakif olma­
nemce, Arabt ve Farist'den miimkiin mertebede te­
iimem­i garblye sanayi'de bizden ne kadar ileri ise­ lari ve onlara bakarak edebiyat u maarif­i milltye­
baiidle asil Tiirkge'ye takarriibe muhtagtir. Hatta
ler, ulum ve maarifin kaffe­i §uabatmda ve bilhas­ mizi de o yolda islah etmege gah^malan sayesinde
gok defa munzatammin oldugu efkar ve hissiyatla
sa §iir ve edebiyatta dahi o kadar ve belki daha zi­ olmu§tur. na­kabil­i tevftk Farisi vasf­i terkfbtlerle miitetabi'
yade ileridirler. Zaten bizim edebiyat­i §arkiye ve Onlar Garp efkar­i miineweresini §ark kisvesi­
izafetlere de tesadiif olunuyor. Lakin me'mill ede­
Islamiyemizin kaffe­i asanni goktan 6grenmi§, li­ ne biirumekle eserleri umiimun fevkalade hiisn­i riz ki yeni iidebamiz bu noktalari dahi nazardan
sanlanna da nakil ve tercume etmi§lerdir. Eger bu kabulune mazhar olmu§tu. Kam­i hazir $uara ve dUr tutmayarak, Avrupa asar­i edebtyesine teba­
hususta bizden geri ola idiler, bizden ders alarak udebasi ise Garb'a dogru bir ve belki birkag adim iyet ve imtisal etmekle beraber, taklitten ihtiraz ve
ileri gitmeleri tabii idi. daha atmi§, alem­i medeniyete gok daha ziyade ta­ mumkiin mertebede sade Tiirkge yazmaya sa'y ve
Onlarin lisanlanna vakif olanlar bilirler ve go­ karnlb etmi§lerdir. Onlann e§'an efkar­i cedtdeyi gayretle imla hususunda dahi kavaid­i asltye vii i?­
rurler ki onlann e§'ar ve edebiyatma nisbeten bi­ mutazammm idi; lakin sureta Bakt'nin, Nabt'nin, tikaktyeden gok ayrilmamaya gayret edeceklerdir.
zim e§'ar ve edebiyatimiz pek noksan ve pek kaba­ Fuzulfnin ei'anna mu§abih idi. Bunlannkiler ise,
Zaman her §eyi yaptinr.
dir. Bir Avrupa lisanma a§ina olup da Garb §uara­ kudema­yi juaramizm asarma lisan i§tirakinden
smm e§'anndaki tasvir­i hissiyata ali§an ve Lamar­ ba|ka higbir miigabehetleri yoktur; Avrupa asar­i
tine'in, Victor Hugo'nun e§'anndan lezzet alan bir edebtyesine ise yalniz fikren degil, lafzen dahi mii­ (Sabah, nr. 3240,16 Tesrin­i sant 1314/28 Tejrin­i sant 1898)
Turk §airi artik kendi lisanmda §iir soyleyecegi va­ §abihtir; vezince ve kafiyece bile Avrupa e§'ari tar­
kit mugbegeden, pir­i mugSndan, harabattan, ay zina tabi'dir. Avrupa'nin efkar ve ahvalini istihfaf Yeni Turk Edebiyati Antolojisi, III, haz. Mehmet Kaplan, vd. Is­
yuzlerden, servi boylardan, zencir veya §em­i hic­ edenler elbette bu takarnibii abes gonirler. Lakin tanbul 1979, s. 318­323.
ran kadar uzun ziiltiflerden, hatt­i sebzden bahis onlann tefewukunu ve bizim kendilerinden istifa­
e§'ar soyleyemez. Shakespeare'in, Moliere'in, Raci­ deye iftik^imizi bilenler, bu takarnibden miisteftd
ne'in, Schiller'in, Goethe'nin, Alfieri'nin manzu­ olacak, biz oldugumuzu teslimden geri durmazlar.
melerini okuduktan sonra, leyleklerin Mecnun'un Asnmizm icap ve ihtiyacma gore tahsil gormCis
ba§mda yuva yapmasmdan, Leyla'mn ay ile muka­ bir adam Fuzillt'nin Leyla ve Mecnun manzumesini
lemesinden, Ferhad'm daglari yarmasmdan bahis ­§iiri ne kadar listadane olursa olsun­ okumaktan
kaba ve gocukga hikayeleri silk­i nazma gekmege lezzet duyamaz, okursa asar­i attka kabilinden ola­
tenezzul edemez. Bizim dahi iimem­i miitemeddi­ rak okur; yoksa Mecniin'un etrafinda toplanmi§
ne gibi hissiyat­i rakikayi musawir e§'arimiz, ma­ kurt ile kuzu, arslan ile ceylan gibi muhtelif hay­
kul ve tabiiye §ebih manzumelerimiz, miiessir hi­ vanlann ortasmda oturup onlarla lakirdi ettigini
kayelerimiz, giizel tiyatro kitaplarimiz oldugunu veya Leyla'mn mumla konugtugunu bir ufak go­
arzu eder, tabiat­i §i'riyyesinden bi'l­istifade edebi­ 'cuk bile severek ve begenerek okuyamaz. Halbuki
yatimizin bu noksanmi ikmale kendisini tabiat ve mesela Servet­i Fiinun'un bu haftaki niishasinda
hamiyet sevkeder. Bu saika­i memdiiha ile lisani­ miinderic bulunan be§ kit'amn her birini okuduk­
mizda Garb asarina mCimasil ve zevk­i selim ve ga insan kendini pek raktk birtakim hissiyat­i kal­ 1 "Yer nerde, Sureyya (Olker) yildizi nerde!"
hiisn­i tabiat ashabi tarafmdan kemal­i telezziizle btye ile, pek alt birtakim efkar ile muhat goriir;

30  OSMANLI DIVAN JllRl UZERINE METINLER

You might also like