You are on page 1of 26

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/368810714

Afet Sosyolojisi

Book · February 2023

CITATIONS READS

0 168

1 author:

Onur Yerlikaya Şaşmaz


Firat University
8 PUBLICATIONS 0 CITATIONS

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by Onur Yerlikaya Şaşmaz on 25 February 2023.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Afetlerle
Yaşamayı
Öğrenmek
Editör:
İskender DÖLEK
Editörler: Dr. İskender DÖLEK

AFETLERLE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK

ISBN 978-625-8044-93-5

Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

© 2022, PEGEM AKADEMİ

Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. AŞ'ye aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik,
fotokopi, manyetik kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Bu kitap,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan
kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz.

Pegem Akademi Yayıncılık, 1998 yılından bugüne uluslararası düzeyde düzenli faaliyet yürüten
uluslararası akademik bir yayınevidir. Yayımladığı kitaplar; Yükseköğretim Kurulunca tanınan
yükseköğretim kurumlarının kataloglarında yer almaktadır. Dünyadaki en büyük çevrimiçi kamu
erişim kataloğu olan WorldCat ve ayrıca Türkiye’de kurulan Turcademy.com tarafından
yayınları taranmaktadır, indekslenmektedir. Aynı alanda farklı yazarlara ait 1000’in üzerinde yayını
bulunmaktadır. Pegem Akademi Yayınları ile ilgili detaylı bilgilere http://pegem.net adresinden
ulaşılabilmektedir.

1. Baskı: Haziran 2022, Ankara

Yayın-Proje: Nisanur Uzunlu


Dizgi-Grafik Tasarım: Müge Çetin
Kapak Tasarımı: Pegem Akademi

Baskı: Sonçağ Yayıncılık Matbaacılık Reklam San Tic. Ltd. Şti.


İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı 48/48 İskitler/Ankara
Tel: (0312) 341 36 67

Yayıncı Sertifika No: 51818


Matbaa Sertifika No: 47865

İletişim
Macun Mah. 204. Cad. No: 141/A-33 Yenimahalle/ANKARA
Yayınevi: 0312 430 67 50
Dağıtım: 0312 434 54 24
Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60
İnternet: www.pegem.net
E-ileti: pegem@pegem.net
WhatsApp Hattı: 0538 594 92 40
ÖN SÖZ
???
BÖLÜMLER VE YAZARLARI

Editör: Dr. İskender DÖLEK

1. Bölüm: Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek


Dr. İskender DÖLEK, ?? Üniversitesi
ORCID No: ???

2. Bölüm: Afet Yönetimi ve Etik


Doç. Dr. Esen DURMUŞ, ?? Üniversitesi
ORCID No: ???

3. Bölüm: Afetlerle Yaşamayı Öğrenmenin Teolojik Boyutu


Prof. Dr. Yusuf BATAR, ?? Üniversitesi
ORCID No: ???

4. Bölüm: Afetlerde Risk Ve Kriz Yönetimi: Dünyadan Örnekler


Doç. Dr. Zeliha TEKİN, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: ???

5. Bölüm: Afet Sosyolojisi


Dr. Öğr. Üyesi Onur YERLİKAYA ŞAŞMAZ, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: ???

6. Bölüm: Doğal Afetlerin Sosyoekonomik Etkileri


Dr. Öğr. Üyesi Abdulmecit YILDIRIM, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: 0000-0002-6228-6601
Prof. Dr. Ömer Faruk ALTUNÇ, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: 0000-0002-1563-7990

7. Bölüm: Doğal Kaynaklı Afetler ve Gıda Güvenliği


????, ??? Üniversitesi
ORCID No: ???

8. Bölüm: Uluslararası İlişkiler ve Afetler


Prof. Dr. Abdullah KIRAN, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: 0000-0001-9136-7665

9. Bölüm: Psikolojik Boyutlarıyla Afetler


Doç. Dr. Zekeriya ÇAM, ??? Üniversitesi
ORCID No: ???
vi Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

10. Bölüm: Afetlerden Sonra Meydana Gelen Bulaşıcı Hastalıklar


Ahmed Galip HALİDİ, ??? Üniversitesi
ORCID No: ???
Turgut AKYOL, ??? Üniversitesi
ORCID No: ???
Yakıp DİLBİLİR, ??? Üniversitesi
ORCID No: ???

11. Bölüm: Afetler ve Deprem Okuryazarlığı


Doç Dr. Ufuk SÖYLEMEZ, ??? Üniversitesi
ORCID No: ???

12. Bölüm: Öğretmen Adaylarına Yaratıcı Drama ile Afet Eğitimi: Örnek Bir
Uygulama
Doç. Dr. Ayça KARTAL, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: ???

13. Bölüm: İlkokulda Afet Eğitimi Üzerine Bir Değerlendirme


Doç. Dr. Ayça KARTAL, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: ???
İÇİNDEKİLER
Ön Söz������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������ iii
Bölümler ve Yazarları�������������������������������������������������������������������������������������������������������������v

1. BÖLÜM
ÖRNEK
Örnek........................................................................................................................................1
5. BÖLÜM
AFET SOSYOLOJİSİ
Dr. Öğr. Üyesi Onur YERLİKAYA ŞAŞMAZ, Muş Alparslan Üniversitesi
ORCID No: ???

Bu bölümde;
• Afetlere sosyolojik olarak bakmak,
• Afet sosyolojisinin bir disiplin olarak kavramsal kuramsal ve metodolo-
jik çerçevesi,
• Afet sosyolojisinin ortaya çıkışı, gelişimi ve ilgilendiği konular,
• Afet sosyolojisinin dünyada ve Türkiye’deki ilerlemesi hakkında bilgi
edineceksiniz.

1. Giriş
Afetler, çeşitli disiplinlerin farklı açılardan ele aldığı olgulardır. Her ne kadar
yapısal anlamda afet genel olarak doğa bilimlerinin araştırma alanında görünse
de doğal ve beşeri kaynaklı tehlikelerin afete nasıl dönüştüğü, afet esnasında ve
sonrasındaki sosyal ve davranışsal boyutlar ve afet sonrası toplumsal yapıdaki de-
ğişimlerin sosyal bilim paradigmasından değerlendirildiği görülmektedir. Dünya
literatüründe sosyal bilimlerin afeti bir çalışma alanı olarak ele alması 1930’lu yıl-
lara dayanmaktadır ancak Türkiye’de afetlere sosyal bir perspektiften bakan çalış-
maların hız kazandığı dönem 1999 Marmara ve Düzce depremleri ile ilişkilendi-
rilebilir. Son dönemlerde ise küresel düzeyde etkili olan Covid-19 salgınını temel
alan araştırmalarla kısa zamanda ortaya çıkan bilimsel bilgi birikimi ile birlikte
farklı disiplinler tarafından afet çalışmalarına yönelik farkındalığın arttığı gözlem-
lenmektedir.
Bu çalışmanın konusunu sosyolojinin bir alt dalı olan afet sosyolojisi oluştur-
maktadır. Afet sosyolojisinin ortaya çıkışı, tarihsel süreç içindeki gelişimi, sosyolo-
jik açıdan afet konusundaki kavramsal, kuramsal ve metodolojik yaklaşımlar, afet
sosyolojisinin konu alanı, afet çalışmalarında ele alınan konular genel hatlarıyla
74 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

özetlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, afetlerin sosyolojik bir yaklaşımla


nasıl ele alındığını ortaya koyabilmektir. Küresel düzlemde afetlerin etkilerine
git gide daha fazla maruz kaldığımız bu çağda afet farkındalığı açısından afetlere
sosyal bilimsel bir perspektiften bakabilmek ve Türkiye’de afet konusunda yapılan
sosyolojik araştırmaların kuramsal ve metodolojik anlamda sistematik bir zemine
oturmasının önemini vurgulamak için tasarlanan bu çalışmanın afet sosyolojisi
alanında çalışan sosyal bilimcilere bir katkı sağlaması hedeflenmiştir.

2. Sosyolojik Açıdan Afetin Kavramsallaştırılması ve İlişkili


Kavramlar
Sosyal bilimlerde kavram oluşturma ve geliştirme karmaşık ve zor bir süreç-
tir. Sosyal bilimciyi bilimsel gerçeğe doğru götüren yolda açıklayıcı ve yol gösterici
kilit unsur olan kavram üzerinde bir fikir birliği sağlanmasının oldukça güç ol-
duğuna dair açıklamaları pek çok çalışmada görmekteyiz. Afet kavramının sosyal
bilimlerdeki konumu da bu türden bir güçlüğü beraberinde getirmektedir. Farklı
disiplinler tarafından inceleme konusu olarak ele alınan afetleri tanımlarken söz
konusu disiplinin penceresinden bakma gerekliliğinin yanı sıra, tanımların kar-
maşık olmasının diğer bir sebebi; afetleri tanımlarken olgunun nedenleri, özellik-
leri ve sonuçları arasında net bir ayrım yapılamamasından ileri gelir (Quarantelli,
2005). Bu sebeple sosyal bir olgu olarak afeti tarif ederken, çeşitli özellikleri bağ-
lamında afeti incelemek, neyin ele alınıp neyin dışarıda bırakılacağını belirlemek,
açık ve anlaşılır bir kavramsallaştırma için gerekli ön koşullar olarak kabul edi-
lebilir. Perry (2007) afet tanımları konusunda sözü edilen karmaşıklığı ortadan
kaldırabilmek için bazı çözüm yolları önermektedir: Öncelikle amaç ve hedef kitle
belirlenmesinin tanımın temel amacını ve tanımın kullanılacağı alanları netleşti-
ren anlamlı bir bağlama yerleştirilmelidir. Tanımların oluşturulmasındaki amaç-
ların farklılık gösterdiği ve tanımlar için tek bir meşru amaç veya içerik olmadığı
kabul edilmelidir. Ayrıca, iki yaklaşım arasında kaçınılmaz bir örtüşme olmasına
rağmen, afetin bir kavram olarak mı yoksa bir çalışma alanı olarak mı tanımlandı-
ğı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Afet araştırmalarının ilk yıllarında afet olgusunun anlamı genellikle örtük
ve kısmî bırakılmıştır (Perry, 2007). Bu durumun sebeplerinden biri afetin diğer
pek çok sosyolojik kavram gibi toplumsal gerçekliğin özünde yer almasıdır. Kreps
(1995), “afetlerin ne olduğunu ve ne zaman meydana geldiklerini tartışmaya de-
vam ederken, hiç kimse onların meydana geldiğini inkâr etmiyor” derken kav-
ramların gerçeklikten önce gelmediğini, gerçekliği takip ettiğini ima etmektedir.
Quarantelli (1989) bu yaklaşıma katılmayarak; “afetlerin gerçekler olarak değil,
Afet Sosyolojisi 75

kavramsal yaratımlar olarak doğru etiketlere ihtiyaç duyduğunu” söylemektedir.


Afetleri sosyolojik açıdan kavramsallaştırırken, işlevselliklerini ortaya koyabil-
mek için ampirik verilerden başka kriterlerin de gözetilmesi gerektiğini, kavram-
laştırma sürecinde önemli olanın mantık, ilgili kavramlarla tutarlılık, kullanılan
tanımların netliği, sorulabilecek yeni sorular ve önerilebilecek farklı araştırmalar
olduğunu dikkat çekmektedir. Dombrowsky (1998), dilin dünya algımızı nasıl ya-
pılandırdığından hareketle afeti yalnızca bir olay olarak tanımlamanın, bizi insan
dışı olayları insan faaliyetleri açısından tanımlayan bir zayiat kavramı olan animis-
tik bir yanılgıya düşüreceğini söyleyerek afet ve afetin etkileri arasında bir ayrım
olmadığını bir başka deyişle afetlerin sonuçlara neden olmadığını, afetin etkileri
dediğimiz şeyin bizatihi afetin kendisi olduğunu belirtmektedir.
Afet sosyolojisinin öncülerinden Quarantelli (1989) afeti sosyolojik açıdan
tanımlarken, öncelikle afetlerin, insan ve toplumsal davranışla ilgilenen herhangi
bir disiplinin tüm bakış açılarından meşru bir şekilde incelenebileceği gerçeğini
vurgulamaktadır. Afetleri sosyolojinin varsayımları ile ele aldığını, sosyolojinin
genel teorilerinden ve araştırma bulgularından faydalandığını belirtirken, afetlere
çok disiplinli bir yaklaşım olasılığını, disiplinler arası farklılıkların korunması ko-
şulu ile kabul etmektedir. Quarantelli, afetleri kavramsallaştırmaya ve tipolojiler
veya taksonomiler geliştirmeye atfettiği önemle (1989), afetleri çeşitli özellikleri
açısından şu şekilde tanımlar: Afetler; ani başlangıçlı durumlardır, toplumsal dü-
zeni ciddi biçimde bozarlar, bozulan düzenin tekrar tesis edilebilmesi için plan-
lanmamış kararlar alınmasına neden olurlar, sosyal mekân ve zaman açısından
kendine özgü farklı bir yapı ortaya çıkarırlar, maliyeti ve değeri (manevi ve tarihi)
yüksek toplumsal kazanımlar için tehlike oluştururlar (Quarantelli, 2000).
Afetin bir sebep değil bir sonuç olduğunu, bir başka deyişle afetin bir sonuç
ürünü olduğunu söyleyen ilk sosyolog Carr (1932) olmuştur. Ancak afet sosyolo-
jisinin bir disiplin olarak kurumsallaşmaya başladığı II. Dünya Savaşı sonrası dö-
nemde afetlere yönelik klasik bakışı sonlandıran ve bir dönüm noktası oluşturan
afet tanımı Fritz (1961) tarafından yapılmıştır. Fritz, afeti tüm toplumu veya bazı
alt bölümleri etkileyen, risk ve kriz kavramlarını da içeren bir olay olarak gör-
müştür ve sosyal kesimlerin zarar görebilirlikleri ile “toplumun temel işlevlerinin
önlendiğini” vurgulayarak afetin sosyal boyutlarına dikkat çekmiştir.
Afet olgusunu uluslararası ve kültürler arası bir yaklaşımla ele alan Bates
ve Peacock (1993), afetleri, “sosyo-kültürel bir sistemin başarısızlığını içeren bir
süreç”ten kaynaklanan sosyal bir olay olarak nitelendirmektedir. Olay kavramı
tanımın içine sızmıştır, ancak bu yazarlar için afetler, kökleri toplumsal yapının
kendisinde olan toplumsal olgulardır (Perry, 2007). Horlick-Jones’a (1995) göre,
“afetler, kültürel beklentilerdeki bozulmalardır ve bu durum kurumların tehlikele-
76 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

ri kontrol altında tutamayacağı algısıyla sonuçlanır”. Beklentilerin kesintiye uğra-


ması, toplumdaki afet direnci ile ilişkilidir.
Afetlere sosyolojik bir perspektiften bakarken, bir doğa olayı ya da toplumsal
bir etkinin neden bir afete dönüştüğü sorusu etrafında şekillenen yanıtlar, afeti
sosyal bağlamda nasıl tanımladığımıza ışık tutar. Perry (2007), afeti sosyal açı-
dan tanımlamayı kolaylaştırabilmek açısından öncelikle sosyal nitelik taşımayan
tanımları devre dışı bırakarak işe başlamaktadır. Ona göre sosyal veya hükümet
politikası meselesi olarak oluşturulan zorunlu tanımlar, genellikle resmî afet bil-
dirimleri için veya afet yönetimi (zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme)
ile bağlantılı kaynak tahsisleri hakkında karar vermede kullanılır. Bu tür tanım-
ların tasarlanma amaçları çok çeşitlidir, ancak sosyal bilimsel bir bağlamda de-
ğildir. Aynı şekilde tehlikeler-afet geleneğini takip eden kavramsallaştırmaların
odak noktasının afeti ortaya çıkaran kaynak olmasından dolayı bu tür tanımların
sosyolojik bir bakış açısıyla uyumlu olmayacağını belirtir. Çünkü sosyal bilimsel
bir bakışla afet, bir tehlike unsurunun bir sosyal sistemle kesiştiği zaman ortaya
çıkan yıkıcı bir olaydır. Tehlike yaklaşımının meşru bir çalışma odağı olduğu, an-
cak afetlere yönelik klasik sosyolojik yaklaşımdan farklı olduğu vurgulanmaktadır.
Bir afetin birden fazla topluluğu, devleti veya ulusu etkileyebilecek geniş bir
etki alanı vardır. Bu tür olaylar, önemli hizmetleri keskin ve eşzamanlı olarak ke-
sintiye uğratan yüksek düzeyde fiziksel hasara ve sosyal bozulmaya yol açar. Mü-
dahalenin zorlukları, afet planlarında öngörülenleri aşma eğilimindedir ve geniş
etki ölçeği, her bir topluluğun acil müdahale sistemini bozar, topluluk dışı desteği
sınırlar, afetten etkilenen alanlar tahrip olduğu için genellikle merkezi bir hükü-
met müdahalesini gerektirir. Afetten etkilenen bu tarz bölgelerde büyük ölçekli
tahliyeler, uzun süreli yerinden edilme veya göç gibi zorunluluklar doğabilir. Bü-
yük ve sosyal anlamda eşitsizlikler yaratabilecek toparlanma zorlukları, genellikle
ilk afetten sonra uzun yıllar boyunca insanları ve coğrafi bölgeleri etkileme eğili-
mindedir (Peek vd.,2021).
Afet sosyolojisinde kavramsal çerçevenin afet olgusunu sosyal bir perspek-
tiften ne şekilde ele aldığını belirledikten sonra afetlere ilişkin afet sosyolojisinin
çalışma alanında yer alan konulara değinilecek olursa, insanın doğal çevre ile olan
etkileşimi, afet esnasında ve sonrasında toplumsal yapıda ortaya çıkan sosyal ve
psikolojik durumlar, toplumdaki dezavantajlı grupların zarar görebilirlikleri, afet-
lerin toplumsal kurumlar üzerindeki etkileri, afetlerde resmi ve sivil kurumlarla
birlikte medyanın rolü, karar alma mekanizmalarının afet yönetimindeki görev ve
sorumlulukları, bununla ilişkili olarak kamu politikaları sayılabilir (Can, 2020).
Afet Sosyolojisi 77

Sosyolojinin metodolojik prensipleri göz önünde bulundurulduğunda afet


alanındaki çalışmaların toplumsal yapı içindeki ilişki biçimlerine ilk elden odak-
landığı söylenebilir. Çünkü bir alt disiplin olarak diğer alt alanlarda olduğu gibi
odağındaki olgu ile toplum arasındaki karşılıklı etkileşimlerin konu edildiğini
söylemek mümkündür. Bu etkileşimli süreç afet sosyolojisi açısından afetin top-
lum üzerindeki etkilerinin öncelenmesi kadar toplumun da afete verdiği yanıtı
incelemeyi gerektirir. Aynı zamanda afet durumunda toplumsal kurumların işle-
yişinin ve kurumlar arası etkileşimin de kesintiye uğradığı söylenebilir. Bu nok-
tada afet esnasında ve sonrasında sürdürülen sosyal ve davranışsal örüntülerin
ve afet sonrasında ortaya çıkan toplumsal yapının incelenmesi, kesintiye uğrayan
kamusal düzenin işleyişinin iyileştirilmesi açısından önemlidir. Bununla birlikte
meydana gelen bir afetten farklı kademelerde etkilenen sosyal kesimlerin davra-
nışlarının analiz edilmesi, afet yönetimi açısından işlevsel ve sistematik bir plan-
lamayı kolaylaştırır.
İnsanlar afetlerde nasıl davranırlar sorusuna verilebilecek pek çok yanıt var-
dır. İnsanların afet esnasında ve sonrasındaki davranışları ve afetten nasıl etkilen-
dikleri sayısız durumsal, demografik, çevresel, politik, ekonomik, kültürel, sosyal
ve diğer değişkenlerden etkilenir.
Öncelikle sosyolojik açıdan afetlerden değişik düzeylerde etkilenen farklı sos-
yal kesimlerin varlığını vurgulamak gerekmektedir. Dezavantajlı gruplar biçimin-
de nitelendirilebilecek söz konusu sosyal gruplar, bir toplumda afetten önce de var
olan toplumsal eşitsizlikler temelinde afet sonrasında daha belirgin hale gelmek-
tedirler. Bu durum toplumların afete direnci ve afetler karşısındaki kırılganlığı ile
ele alındığında, toplumda dezavantajlı gruplar olarak nitelenen sosyal kesimlerin
afetler karşısındaki etkilenme düzeyleri farklılaşabilmektedir. Toplumsal yapının
işleyişindeki aksaklıklar ve yaşanılan afetin yıkıcı etkilerinin büyüklüğü, özellikle
dezavantajlı grupların afet sonrası iyileştirme sürecinde çözülmesi gereken yeni
sosyal sorunları beraberinde getirmektedir.
Sosyal sınıf, sosyo-ekonomik statü (SES), toplumsal cinsiyet, etnik köken, ırk,
sağlık durumu açısından “normal-patoloji” ayrımı, bir başka deyişle bedensel ve
zihinsel engellilik durumları, farklı yaş kuşakları ve yaşlılık olgusu, toplumun he-
terojen yapısının hem zenginlik ve çeşitlilik hem de incinebilirlik, kırılganlık ya da
hassasiyet olarak nitelendirilebilecek özelliklerinin göstergesidir (Odabaş, 2014).
Toplumda farklı sosyo-ekonomik ve kültürel koşullara sahip olan; ırk, etnik kimlik
cinsiyet ve benzeri özellikleri sebebiyle ayrımcılığa maruz kalan farklı sosyal grup-
ların varlığı, afet yönetiminde toplumun çok bileşenli yapısının dikkate alınması
gerekliliğini ortaya koymaktadır.
78 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

Irk, sınıf ve etnik köken bir kişinin her türden çevresel tehlikeye karşı savun-
masızlığının potansiyel belirteçleridir (Bolin, 2007). Savunmasızlık olarak betim-
lenen bu durum kırılganlık ve sosyal zarar görebilirlik şeklinde de ifade edilebilir.
Fothergill, Maestas ve Darlington, (1999), Amerika Birleşik Devletleri’nde ırk ve/
veya etnik köken tarafından marjinalleştirilen insanların, afetlerin ardından dil,
kültür, deneyim, klişeler, ayrımcılık ve sosyal izolasyondan kaynaklanan engellerle
karşılaştığını bulmuşlardır. Bununla birlikte ırk ayrımcılığı ile toplumsal cinsiyet
eşitsizliğinin kesiştiği alanların var olduğunu, bu tür çalışmalara ihtiyaç duyuldu-
ğunu vurgulamışlardır. Toplumsal cinsiyete dayalı afet çalışmaları, kadınların ve
erkeklerin toplum tarafından atanan sosyo-kültürel rolleri sebebiyle hâlihazırda
maruz kaldıkları ayrımcılıkların ve etiketlenmelerin, afet durumunda daha da de-
rinleştiği argümanı ile yürütülmektedir. Enarson, Fothergill ve Peek (2007), top-
lumsal cinsiyete dayalı afet araştırmacılarının cinsiyet ilişkilerini ırk, etnik köken,
milliyet ve sosyal sınıf gibi diğer sosyal farklılık ve güç kategorileri bağlamında
inceleyen daha incelikli, uluslararası ve karşılaştırmalı bir yaklaşıma doğru iler-
lediklerini ifade ederek geçen yıllar içerisinde kırılganlık çalışmalarının kat ettiği
yolun arttığını vurgulamışlardır.
Kırılganlık araştırmacıları bir süredir çevresel felaketlerin, hâlihazırda var
olan sosyal politik, çevresel ve ekonomik koşullar tarafından şekillendiği ve bu
nedenle “doğal” olaylar olarak görülmemesi gerektiğini tartışmışlardır (Bolin,
2007). Gerçekten de yaşanan büyük çaplı afetlerin toplum üzerindeki etkilerine
bakıldığında, afet sonrası yaşanan maddi ve manevi kayıpların öncelikli olarak
risk yönetimi açısından yeterince üzerinde düşünülmemiş potansiyel tehlikeler
konusunda tedbirsizlikler ve güvenlik açıklarından kaynaklandığı söylenebilir.
Afete müdahale ve kriz yönetimi sürecinde organizasyon hataları ve hatalardan
kaynaklanan kayıplar, afet sonrası iyileştirme süreçlerinde ise sosyo-ekonomik ve
kültürel açılardan dezavantajlı ve marjinalleştirilmiş sosyal kesimlere yönelik hak-
kaniyetsiz bölüşümler, afetin olağan sonuçlarından ziyade afete dirençsiz toplum
yapısından kaynaklanmaktadır.

3. Afet Sosyolojisinde Kuramsal Temeller


Farklı disiplinlerin afetlere yönelik farklı teorik çerçevelerde yaklaşımları söz
konusudur ancak afete sosyal bilim temelinde baktığımızda Gilbert (1998), afet-
lere yönelik sayısız teorik yaklaşımı, üç ana paradigmada sınıflandırmıştır. İlki, sa-
vaşın bir kopyası olarak afettir burada afet bir dış etkene atfedilebilir, ikincisi sos-
yal kırılganlıkların bir ifadesi olarak afettir (afet, içsel ve sosyal bir sürecin altında
yatan topluluk mantığının sonucudur). Üçüncüsü, bir belirsizlik durumuna giriş-
Afet Sosyolojisi 79

tir çünkü afet, özellikle gerçekliği bilmek ve anlamak için kullandığımız zihinsel
çerçevelerin altüst edilmesinden sonra, gerçek veya varsayılan tehlikeleri tanımla-
manın imkânsızlığına sıkı sıkıya bağlıdır. Alexander (1991) ise afet çalışmalarında
altı farklı düşünce ekolü olduğunu belirterek, bunları sırasıyla; coğrafi yaklaşım,
antropolojik yaklaşım, sosyolojik yaklaşım, kalkınma çalışmaları yaklaşımı, afet
tıbbı ve epidemiyoloji yaklaşımı ve doğa ve fizik bilimciler arasında yaygın olan
teknik yaklaşım olarak açıklamıştır. Sosyolojik yaklaşımı, kırılganlık ve etkiler, in-
san davranışı kalıpları ve afetlerin topluluk işlevleri ve organizasyonu üzerindeki
etkileri açısından ele alan sosyolojik perspektiflerle birlikte, “afet sendromu” gibi
faktörlerle ilgili olarak afeti inceleyen psiko-sosyal yaklaşımla tanımlamıştır.
“Araştırmacılar olarak gördüğümüz şey, aynı zamanda kendi sosyal ve kültü-
rel konumlarımız ve teorik merceklerimiz tarafından da şekilleniyor” diyen Peek
ve diğerleri (2021), ilk afet araştırmacılarının genellikle yapısal işlevselci veya
sembolik etkileşimci bir çerçeveden çalıştıklarını; daha yeni nesil araştırmacıla-
rın, daha sağlam bir teorik araç setinden yararlandığını ve afet araştırmalarında
çatışma teorisini, eleştirel ırk teorisini, feminist teoriyi veya kesişimsel bir bakış
açısını giderek daha fazla kullandıklarını belirtmektedirler.
Klasik sosyoloji açısından afet çalışmalarının dayandığı kuramsal temel-
lere değinen Alkın (2020), Rousseau’nun Aydınlanmacı/seküler yaklaşımını,
Durkheim’ın işlevselci bakış açısının ve Merton’un gizli işlev kuramının takip et-
tiğini belirterek, afetleri siyaset sosyolojisi bağlamında ve çatışmacı bir yönelimle
ele alan ilk klasik sosyoloğun Weber olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca Marx’ın
kapitalist sınıfın artı değer üretme çabasının yol açtığı çevre tahribatı ile birlikte alt
sınıfların zarar görebilirliklerinin daha fazla olduğu tespiti ile birlikte Marx’ın da
afet sosyolojisi literatüründe yer bulan klasik sosyologlardan biri olduğunu ifade
etmektedir.
Afet sosyolojisinin gelişiminde modern dönem kabul edilecek dönüm nokta-
sı 1950’li yıllardan günümüze kadar gelen süreci kapsamaktadır. Sosyal bilimlerin
siyaset bilimi gibi pek çok alt disiplini, bu yıllarda modern bir kimlik taşımaya baş-
lamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın toplum üzerindeki etkileri, sosyal bilimleri farklı
yaklaşımlarla çalışmaya zorlamıştır. Bu sebeple afet sosyolojisi de deney gözlem
ve uygulamalı çalışmalara yönelik bir metodoloji izleyerek kendine has bir bilim
alanı çerçevesi çizme gayretinde olmuştur. Batı dünyasına içkin bu dönüşüm afet
sosyolojisi literatüründe kurumsal çalışmalar odağında başlamaktadır.
Amerika Ulusal Bilimler Akademisi bünyesinde 1950’li yıllarda kurulan Afet
Çalışmaları Komitesi ve 1941 yılında kurulan ancak 1951 ve 1952 yıllarında mey-
dana gelmiş afetlerde saha çalışmaları yürüten Chicago Üniversitesine bağlı Ulu-
80 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

sal Fikir Araştırma Merkezi (NORC) ile afet sosyolojisinde ampirik yaklaşımlar
odaklı bir anlayışın temelleri atılmıştır.
Afet sosyolojisinin öncülerinden E. L. Quarantelli, Russell Dynes ile birlikte
ve 1963’te Afet Araştırma Merkezi’ni (DRC) kurarak modern dönemden bugüne
yetiştirdiği pek çok afet sosyoloğu ile birlikte nitel ve nicel yaklaşımlı pek çok uy-
gulamalı çalışma ortaya koymuştur (Perry, 2007)
Bugün afet sosyolojisinin kuramsal temellerine dair yine Quarantelli öncülü-
ğündeki bir dizi afet sosyoloğu, 21. yüzyılda afet sosyolojisinin geleceğini tartışır-
ken teori inşasının önemine vurgu yapmaktadırlar. Örneğin 1998 yılında yayımla-
nan “Afet Nedir? Soruya Yönelik Bakış Açıları” kitabında dokuz farklı disiplinden
afet araştırmacıları afetin ne olduğuna ilişkin önemli kavramsal farklılıkları ortaya
koyarak teori, çalışma ve uygulama için önemli çıkarımlar sunmaktadırlar. Ba-
zıları afetlere yönelik geleneksel yaklaşımın devam etmesini savunurken, post-
modernist bir çerçeve kullanan diğerleri, afetlerin davranışsal yönlerinin ancak
onlara öznel olarak, özellikle de mağdurların bakış açısından bakıldığında anlaşı-
labileceğini iddia etmektedirler (Quarantelli, 1998). 2005 yılında ise Perry ve Qu-
arantelli editörlüğünde hazırlanan “Afet Nedir? Eski Soruya Yeni Cevaplar” eseri,
ilk kitapta olduğu gibi alanda öncü uluslararası afet çalışmacılarının çok disiplinli
bakış açılarıyla afet kavramlarını karşılıklı tartışmalarla sunmalarını içermektedir.
Buradaki amaç, afetin farklı açılardan kavramsallaştırılmasından hareketle ku-
ramsal ve uygulamaya dair farklı düşünceleri bir araya getirerek gelecekteki afet
çalışmaları için ortak bir dil oluşturma gayretidir (Perry ve Quarantelli, 2005).

4. Afet Sosyolojisinde Metodolojik Yaklaşımlar


Sosyolojinin bir alt dalı olarak afet sosyolojisinin metodolojik izleğinin genel
sosyolojinin araştırma yöntem ve tekniklerini takip etmesi beklense de afet ça-
lışmalarına özgü birtakım önemli noktalara dikkat edilmesi gerektiğini söylemek
mümkündür.
Stallings (2007), afet çalışmalarında metodolojik meseleleri ele aldığı çalışma-
sında herhangi bir afet araştırmasının bulgularından genelleme yapma yeteneği-
nin, zamanlama ve erişim sorunlarının başarılı bir şekilde çözülmesinden doğru-
dan etkilendiğini ve erişimin kendisinin zamanlama sorunlarından önemli ölçüde
etkilendiğini ifade eder. Afet çalışmalarında en sık rastlanan yöntemlerden nitel
vaka çalışması veya basitçe saha çalışmaları olarak tanımlanan saha araştırması,
anket araştırması ve belge araştırması/tarihsel araştırma (doküman analizi) olarak
üç tür araştırma yöntemini “zamanlama, erişim ve genellenebilirlik” ölçütlerine
göre değerlendirmiştir. Belge araştırmasına ayrı bir önem atfederek, değerlendir-
Afet Sosyolojisi 81

melerini afete müdahale esnasında ortaya çıkan anlık belgeler, istatistiksel analize
kaynak teşkil edebilecek nicel (ikincil) veriler içeren belgeler ve tarihsel belgeler
olmak üzere üç ayrı temelde gerçekleştirmiştir. Afet araştırmalarında yararlanılan
bu metotların dikkate alınması gereken yönleri aşağıda tablolaştırılmıştır.
Tablo 1. Stallings’den (2007) yararlanılarak afet araştırmalarının çeşitli ölçütlere
göre değerlendirilmesi

Saha (Alan) Anket Araştırması Belge Araştırması


Araştırması (Survey) (Doküman Analizi)
Zamanlama -Zamanlama çok -Yöntemin avantajları: -Anlık belgelere ulaş-
önemlidir. Mümkün Zamanlama konusu mak için zamanlama
olduğunca ve en hızlı saha araştırmasındaki önemlidir.
biçimde araştırma sa- kadar aciliyet içermez.1 -İstatistiksel analiz için
hasına ulaşılmalıdır. -Yöntemin dezavan- kullanılan nicel veriler
-Yöntemin avantajları: tajları: Uygulanacak belli bir zaman periyo-
Henüz sosyal engeller anketin kısa süre içinde du gerektirir.
olmadığı için gözlem bulunamaması veya -Tarihsel veriler için
yapma ve belge topla- oluşturulamaması, uzun bir zaman aralı-
ma imkânı olması ve örneklemi acil olarak ğından söz edilebilir.
afetzedelerin işbirliğine belirlemenin güçlüğü
açık olmasıdır. ve finansman sorunu-
-Yöntemin sınırlılığı: dur.
Kurumsal inceleme
kurullarından (IRB)-
Etik Kurullar- gereken
izinlerin alınmasının
zamanlama açısından
sorun oluşturmasıdır.
Erişilebilirlik Zamanlama ile Erişim telefon ve dijital İşlevsellik açısından
ilişkilidir. Ne kadar araçlarla gerçekleşir. seçici erişim tercih
erken hareket edilirse Örneklemin nüfus için- edilmelidir.
alandaki görüşülenlere deki dağılımı (temsil Dijital teknolojiler
erişilebilirlik o oranda yeteneği) ve denekle- kullanılabilir.
artar. rin yanıt verebilirliği
Belgelere erişimde ku-
önemlidir.
rumsal kısıtlar ve etik
sorunlarla karşılaşabil-
me olasılığı vardır.

1 Bourque ve arkadaşları (2002), 1994 Northridge (Kaliforniya) depreminden 8, 19 ve 24 ay


sonra toplanan üç veri dalgasını kullanarak, her birinde yer alan aynı soru setine verilen
yanıtları inceleyerek tüm bilgilerin üç yıllık veri toplama boyunca sabit kalma eğiliminde
olduğunu bulmuşlardır.
82 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

Tablo 1. Stallings’den (2007) yararlanılarak afet araştırmalarının çeşitli ölçütlere


göre değerlendirilmesi (Devamı)

Saha (Alan) Anket Araştırması Belge Araştırması


Araştırması (Survey) (Doküman Analizi)
Genelleme -Olasılık dışı amaçlı -Örneklemin evreni Belgelerin (özellikle
örneklem veya kartopu temsil edebilirliğine anlık ve tarihsel olan-
örneklem tercih edil- dikkat edilmelidir. ların) orijinal ve yansız
melidir. -Nedensel ilişkileri olması önemlidir.
-Yöntemin doğası kurabilmek için kontrol -İkincil (nicel) veriler
gereği genelleme amacı gruplarına ihtiyaç istatistiksel analiz ile
olmasa dahi güvenirlik vardır. birlikte verilmelidir.
için birden fazla saha -Farklı afetlerden sonra
çalışması ile benzerlik yapılan farklı anketle-
yakalanmalıdır. rin karşılaştırılabilirliği
-Nedensel ilişkiler, önemlidir.
üçgenleme yaklaşımı
ile kurulmalıdır.

Quarantelli (1991) Weber’in ideal tiplerine bir gönderme yaparak ve Pelz’i


(1978) takip ederek afet sosyolojisi alanında yapılan araştırmaların ve araştırma
bulgularının kullanım alanları konusunda üç ana ve oldukça farklı kullanımını
belirlemiştir:
1- Araştırmanın araçsal veya eylemsel kullanımları: Belirli politika veya ope-
rasyonel kararlar için bir temel olarak kullanılabilecek belirli bir çalışmaya veya
çalışma setlerine atıfta bulunur. Doğrudan eylemlere yol açabilecek araştırmadır.
2- Kavramsal veya anlamacı kullanımlar: Araştırma sonuçları bir konu hak-
kındaki görüşleri etkileyebilecek arka plan bilgisi ve bakış açısı sağlar ve bu birçok
yönden bilgiden çok anlama veya aydınlanma sağlayan araştırmadır.
3- Araştırmanın sembolik veya politik kullanımları: Araçsal veya kavramsal
kullanımlar dışında, yeni bir programı gerekçelendirmek veya bir politika kararı-
na destek sağlamak gibi meşrulaştırıcı veya politik bir işleve hizmet edebilen araş-
tırma sonuçlarıdır.

5. Dünyada ve Türkiye’de Afet Sosyolojisi Çalışmaları


Afet araştırmalarının dünyanın pek çok ülkesinde yürütüldüğü açık olsa da
tarihsel açıdan bakıldığında, kurumsal düzeyde afet çalışmalarını sosyal bir para-
digma ile ele alan çalışmaların büyük çoğunluğunun Amerika Birleşik Devletle-
rinde başladığını söylemek mümkündür.
Afet Sosyolojisi 83

Sosyal bilimler alanında afet konusunda yapılan ilk deneysel çalışma Prince
(1920) tarafından I. Dünya Savaşı’nın sonunda Halifax limanı yakınlarında iki ge-
minin çarpışması sonucu meydana gelen bir patlama üzerine yürütülmüştür ve ilk
teorik çalışma Sorokin’in (1942) Afette İnsan ve Toplum adlı eseridir.
Amerika Birleşik Devletlerinde afetlerin sistematik olarak incelenmesi
1940’ların sonları ve 1950’lerin başlarını bulmuştur. Sosyal bilimde afet araştır-
maları, Soğuk Savaş döneminde ABD ordusunun Amerikan sivil nüfusunun aşırı
baskı koşulları altında nasıl tepki vereceğini incelemek için üniversite temelli kü-
çük bir saha araştırma ekibi kadrosunu finanse etmesiyle ciddi bir şekilde başla-
mıştır. Kasırgalar, yangınlar, uçak kazaları, tren raydan çıkmaları, tehlikeli kim-
yasal salınımlar ve diğer beklenmedik, akut başlangıçlı acil durumlar ve afetler,
bireysel ve toplu davranışların incelenmesi için doğal deneyler olarak afet çalışma-
larına hizmet etmiştir. Öte yandan, 1970’lerde İsveç’te Afet Araştırma Grubu’nun
kurulmasıyla Avrupa’da bir başka önemli afet sosyolojisi akımının ortaya çıktığı
söylenebilir. Sosyologlar Jan Trost ve Örjan Hultåker, İsveç hükümeti tarafından
desteklenen ve ABD’de olduğu gibi öncelikle ordu tarafından finanse edilen bu
çabalara öncülük etmişlerdir.
Sosyoloji tarihinde afetlere ilişkin alt alan oldukça genç olmakla birlikte,
Dynes ve Drabek (1994) bu alanın sınırlarını belirlerken ampirik temellere atfen;
(Barton 1969, Dynes 1970, Drabek 1986), uluslararası ve kültürler arası çalışmala-
rı özetleme çabalarına dair; Dynes (1988) ve alanın entelektüel tarihini içeren tar-
tışmalar açısından; Quarantelli (1987, 1990) gibi afet çalışmacılarını işaret ederek
alanın sınırlarının hatırı sayılır ölçüde geniş olduğunu vurgulamaktadırlar.
Bu tespitten bugüne geçen zaman içinde afet sosyolojisi alanında yapılan ça-
lışmalar yoğunlaşmakta ve afetlerin toplumsal ilişki biçimlerine ve toplumsal ya-
pının tüm unsurlarına yansımaları konusunda zengin bir literatür oluşmaktadır.
Özellikle son yıllarda hem küresel hem bölgesel düzlemde yaşanan afetleri afet
sosyolojisinin perspektifinden incelemenin önemi açıktır.
Drabek, her ne kadar bazı sosyologların afet araştırmasını önemsiz gördük-
lerini söylese de, afet araştırmasının kamu politikası, kullanıcı uygulamaları ve
orta menzilli teoriler gibi çeşitli boyutlar arasında stratejik bir kesişim noktasında
olduğunun iddia edebileceğini öne sürmüştür (Dynes ve Drabek, 1994).
21.yüzyılda bölgesel ve küresel anlamda büyük oranda kayıplara sebep olan
11 Eylül, 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisi, 2005 Katrina Kasırgası, 2010
Haiti depremi, Japonya’daki 2011 afetleri, 2017 Maria Kasırgası ve COVID-19 kü-
resel salgını gibi afetler, afetlerin sosyal bilimsel ve disiplinler arası çalışılmasının
aciliyetini gözler önüne sermiştir. Afetleri inceleyen sosyologlar ve diğer sosyal
84 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

bilimciler, bu tür olayları toplumun gerçeklerini yansıtmak için bir ayna olarak
kullanmaya devam ederken, aynı zamanda tehlikeleri afete dönüştüren sosyal ko-
şulları değiştirmek için de çaba sarf etmektedirler (Peek ve diğerleri, 2021).
Türkiye’de afet sosyolojisi alanında yapılan çalışmalara bakıldığında iki te-
mel eksende yapılan çalışmaların ön plana çıktığı görülmektedir. 1999 Marmara
ve Düzce depremleri sonrasında yapılan çalışmalar ve Covid-19 salgını sebebiy-
le 2020’den itibaren kısa bir sürede çok sayıda çalışmaların yapıldığı son dönem,
afetlerin farklı disiplinlerle birlikte sosyolojik açıdan en yoğun ele alındığı dönem-
ler olmuştur. Afetlerin toplumsal değişmeyi zorunlu bir biçimde içermesinden do-
layı afetin sosyoloji ile ilişkisinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Alkın (2020),
afetin toplumsal hayat ve kurumlar içinde incelenmesinin klasik sosyolojiye ve
toplum felsefesine değin götürülebileceğini vurgulamaktadır.
Afet sosyolojisinin öncü isimleri bugüne kadar yapılan çalışmaların birço-
ğunun kuramsal ve metodolojik olarak disipliner özgünlükten yoksun olduğunu
ima etmektedirler. Dünyada afet sosyolojisinde bu tartışmalar sürerken söz ko-
nusu sistematik eksikliğin yani afetin sosyal bir bakışla kavramsallaştırılmasının,
afet araştırmalarının kuramsal temellere ve taksonomik bir sınıflandırmaya tabi
tutulmasının ve metodolojik olarak disiplinin kendi özgü parametreler oluştur-
masının önemini vurgulayan çalışmalar, Türkiye’deki afet sosyolojisi alanında ça-
lışan sosyal bilimcilerin de dikkatini çekmektedir. Perry’ye (2007) atfen, afeti bir
kavram ya da bir çalışma alanı olarak tanımlamaktan yola çıkıldığında Türkiye’de
üretilen sosyal bilim perspektifli afet çalışmalarına bakılacak olursa öncelikle afeti
bir çalışma alanı olarak kabul eden ve ampirik açıdan ele alan çalışmaları 1999
Marmara ve Düzce depremlerinin araştırılmasından başlatmak mümkündür. Ta-
mamına yer vermek mümkün olmasa da yapılan çalışmaların bir kısmından bah-
sedilecek olursa, Kasapoğlu ve Ecevit (2001) tarafından yürütülen Doğu Marmara
1999 Depreminin Sosyolojik Araştırması: Hasarları Azaltma ve Toplumu Depre-
me Hazırlıklı Kılma adlı çalışma, sosyolojik bir deprem araştırması olarak deprem
sonrası toplumsal yapının analizinin yanı sıra, Türkiye’nin bir deprem ülkesi ol-
masından hareketle Türkiye’de etkili bir afet yönetimine duyulan ihtiyacı vurgu-
lamıştır. Yine Kasapoğlu, Ecevit ve Ecevit (2004), yürüttükleri bir saha çalışması
ile 17 Ağustos 1999 Doğu Marmara Depremi afetzedelere yönelik sosyal desteğin
sosyolojik analizini yapmışlardır. Odabaş (2014), 2011 Van Depremini sosyolojik
açıdan incelemiş, “Karmaşıklık ve Kaos Çalışmaları” perspektifi ile iki büyük ve
yıkıcı depremin sosyal etkilerini ortaya çıkarmıştır. Toplumsal cinsiyete duyarlı
afet yönetimi açısından Sürdürülebilir Afet Yönetimi ve Kadın (2009), Toplumsal
Cinsiyet, Kadın ve Afet (2016) çalışmaları ile dezavantajlı grupların afetler kar-
şısında sosyal zarar görebilirlikleri üzerinde durmuştur. Ecevit, Karancı ve Öner
Afet Sosyolojisi 85

(2010), Elazığ Kovancılar depreminin raporunu yayımlamışlardır. Öner (2013)


Van depreminin öğrenciler üzerindeki etkilerine dair bir çalışma yürütmüştür.
Parin (2020) editörlüğünde yayınlanan Sosyal Bilimler Perspektifinden Deprem
Fragmanları kitabı ise Van depremini afete direnç, afette kırılganlık, yeniden ya-
pılanma, kalkınma, kentsel dönüşüm, konut hareketliliği ve benzeri perspektifler-
den ele alan makalelerden oluşmaktadır. Çalışkan ve Kaya (2021), İzmir Depremi
örneği üzerinden deprem sonrasındaki toplumsal dayanışma pratiklerini sosyolo-
jik bir bakışla inceleyerek nitel bir araştırma yürütmüşlerdir. Alkın (2021a), afet
esnasında ve sonrasındaki afet yönetim süreçlerinde sivil toplum kuruluşlarının
rolünü İzmir depremi üzerinden değerlendirmiştir. Akpolat, Kaya, Çalışkan ve
Karaağaç (2021), İzmir depreminden etkilenenler üzerine sosyolojik bir araştırma
yürüterek, depremle ilgili toplumsal bilinci etkileyen faktörleri analiz etmişlerdir.
2020’den bugüne küresel düzlemde etkilerine maruz kalınan Covid-19 Salgı-
nı konusunda oldukça zengin bir literatür oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu
konuda Türkiye’de yapılan çalışmalarının tamamına yer vermek mümkün değildir
ancak sosyologlar ve diğer sosyal bilimciler tarafından yürütülen birkaç çalışmaya
değinmek gerekmektedir. Gülerce ve diğerleri (2021) tarafından editörlüğü üst-
lenilen Society in the Covid-19 Pandemic kitabı, farklı ülkelerden sosyal bilimci-
lerin Covid-19’u toplumsal yansımaları bakımından değerlendirdikleri, oldukça
kapsamlı bir eserdir. Yine uluslararası bir perspektifle bir araya gelen makalelerin
yer aldığı, Bozkurt ve diğerleri (2021) tarafından editörlüğü üstlenilen The Socie-
tal Impacts of Covid-19 kitabı da salgının toplum üzerindeki etkilerine odaklan-
maktadır. Dölek, Durmuş ve Kuruyer (2021a, 2021b), Covid-19 salgınının toplum
üzerindeki etkilerine odaklanarak bireylerin afetlere ve biyolojik afetlere yönelik
bakış açılarını, afete maruz kalanların afet sonrası görüş ve beklentilerini tespit
etmek amacıyla nitel çalışmalar yürütmüşlerdir.
Afet sosyolojisi perspektifinden yapılan afet araştırmalarının Türkiye’de-
ki ilerleyişinin son yirmi yılda oldukça hız kazandığını söylemek mümkündür.
Marmara, Düzce ve Van depremlerinin toplumsal yapıya etkileri ile birlikte yine
afet sosyolojisinin bir konu alanı olan afet yönetimi ile ilgili yapılan çalışmalarda
afetin sosyolojik açıdan nasıl kavramsallaştırıldığına, hangi teorik ve metodolojik
temellere dayandığına dair yapılan çalışmalar da mevcuttur ve afet sosyolojisinin
Türkiye’deki ilerleyişi konusunda önemli çıkarımlarda bulunmaktadırlar. Örnek
vermek gerekirse, Akgüngör (2010), afetlerin siyasal ve toplumsal bağlamı üzerin-
de değerlendirmelerde bulunmuştur. Can (2020) editörlüğünde yayımlanan Afet
Sosyolojisi eseri, kapsam açısından afet çalışmalarını kuramsal ve metodolojik ola-
rak bir zemine yerleştirme amacıyla hazırlanmıştır. Afetlere sosyolojik yaklaşımın
benzer perspektiften değerlendirildiği diğer çalışmalarla beraber düşünüldüğünde
86 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

(Gökalp-Yılmaz, 2021; Alkın, 2021b) afet sosyolojisinin Türkiye’de kendine özgü


bir disiplin olarak kurumsallaşması yolunda önemli adımlar atıldığını söylemek
mümkündür.

Sonuç
Afetleri anlamlandırabilmek, afetlerin sebep ve sonuçlarını ortaya koyabil-
mek ve afetlerin fiziksel çevre ve toplumsal yapı ile kesiştiği noktada ortaya çıkan
maddi ve manevi zararlarını azaltmak ve mümkünse ortadan kaldırabilmek ama-
cıyla farklı disiplinler tarafından birçok çalışma yürütülmüştür. Yapılan çalışma-
larda her ne kadar afetler depremler, kasırgalar, salgınlar ve benzeri doğa olayları
vurgulanmışsa da bir başka deyişle afetlerin bir doğa olayı veya yapay bir nedenle
ortaya çıktığını ifade eden tehlike-afet bakış açısı literatüre hâkim olmuş olsa da
afetlerin sosyal birer olgu olduklarına ilişkin sosyolojik perspektifin giderek daha
fazla kabul edildiğini söylemek mümkündür. Bu bakış açısına göre afetler birer
doğa olayı olarak yıkıma neden olan aracılar değil, şiddeti ve maddi manevi kayıp-
ları sosyal yapıdaki zafiyetlerden kaynaklanan sosyal olgulardır.
Afet sosyolojisi, sosyolojinin bir alt dalı olarak kökleri bilimsel anlamda 20.
yüzyıla dayanan zengin bir disiplindir. İnsanların afetleri anlamlandırma çaba-
ları sosyal bilimlerin felsefi birikiminin temellendiği çağlara götürülebilir ancak
bir bilim dalı olarak kendine has kavramsal, kuramsal ve metodolojik çizgisinin
oluşması öncelikle Amerika Birleşik Devletlerindeki kurumsal çalışmalarla başla-
mıştır. Bugün gelinen noktada afet sosyolojisinde biriken zengin literatür, Türkiye
açısından bakıldığında ancak yirmi seneyi aşkın bir geçmişe sahiptir. Türkiye’de
sosyolojik açıdan afetlerin incelenmesinin başlangıç noktasını oluşturan 1999
Marmara depreminin, afet sonrası ortaya çıkan toplumsal yapıda ekonomik kay-
bın en yüksek düzeyde olduğu afet olması belki de Türkiye’de tehlikeler-afet ge-
leneğinden sosyal bir olgu olarak afet kavramına bir geçiş olarak kabul edilebilir.
Depremin yıkıcı etkilerinin doğurduğu sosyal ve ekonomik kayıplar, deprem es-
nasında afet yönetiminde yaşanan aksaklıklar, depremde acil durum yönetiminde
sivil toplum kuruluşlarının desteği, etkili bir afet risk yönetiminin eksikliği, afete
sosyal bilim perspektifinden bakmayı neredeyse zorunlu kılmıştır. Geçen 20 yılı
aşkın sürede afet yönetimi konusundaki kurumsal ve sosyal işleyiş, akademik açı-
dan afetlerin de sosyolojik bir yönelimle ele alınmasına yol açmıştır. Son dönemde
Covid-19 salgınının toplum üzerindeki yadsınamaz etkilerinde ve sebep olduğu
ekonomik, sosyolojik, psikolojik aksaklıklarda da toplumbilim bakış açısının öne-
mi ortaya çıkmıştır.
Afet Sosyolojisi 87

Coğrafi alana bağlı olarak farklı bölgelerde yaşanan afet çeşitliliği afet çalış-
macılarını en yaygın afet üzerine çalışmaya yönlendirmiş olsa da günümüzde daha
önce alışkın olmadığımız çeşitlilikte afet olaylarına maruz kalmaktayız. Afet çalış-
malarını, sel, yangın, kuraklık, çığ ve bunlara neden olan iklim değişikliği ve olası
yeni salgınlara hazırlıklı olma amacıyla çoklu bir bakış açısıyla yürütmek gerek-
mektedir. Sosyolojik açıdan afetlerin zararlarını en aza indirebilmek için öncelikle
toplumların afete dirençli hale getirilmesi önem kazanmaktadır. Quarantelli’nin
(2005) gelecek dönemlerdeki afet sosyolojisi çalışmaları için öngörülerini bu ça-
lışma açısından vurgulamak gerekirse, afet sosyologlarının bakış açılarına göre,
bir sonraki gerekli adım, bir süredir farklı afet araştırmacıları ve teorisyenleri ta-
rafından ifade edildiği gibi, afetlerin sosyal sistemlerin kendi doğasından kaynak-
landığını iddia etmektir. Bu çerçevedeki afetler, temel olarak sosyal yapılardaki
veya sosyal sistemlerdeki zayıflıkların, gizli toplumsal kırılganlıkların açık teza-
hürleridir. Felaketlerin kaynağı veya kökenleri, tam da ortaya çıktıkları sistemde-
dir. Sosyal sistemi etkileyen dışarıdan bir gücün sonucu olarak görülmemelidirler.
Aynı şekilde, bir afetin ortaya çıkması, bir tehlikenin mağdurlar arasındaki farklı
yaşam tarzları üzerindeki etkilerinin ötesine geçer. Daha ziyade bir afetin kökleri,
o sistemin dinamiklerine bağlı olarak kendini gösteren bir sosyal sistemin zayıf-
lıklarında yatmaktadır.

Özet
Afetler, çeşitli disiplinler tarafından farklı boyutları ile incelenen olgulardır.
Afetlere sosyal bilim perspektifinden bakıldığında afete ilişkin geleneksel yak-
laşımların afetin kendisine ve ortaya çıkardığı tehlikeye odaklanmaktan ziyade
sosyal sistemden kaynaklanan aksaklıklar temelinde incelenmesi gerektiği orta-
ya çıkmaktadır. Afetin bir sebep değil toplumsal yapıdaki kırılganlıklardan dolayı
maddi ve manevi kayıplara yol açan bir sonuç ürünü olduğu düşüncesinden hare-
ketle, afetlerle mücadelede toplumsal yapının güçlendirilmesinin bir odak noktası
olarak kabul edilmesi gerektiği söylenebilir.
Toplumların ve kurumların afete hazır olması için etkili ve verimli bir afet
yönetimi tesis edilmesi, afette zarar görebilirliği yüksek sosyal kesimlerin güçlen-
dirilmesi, afet esnasında ve sonrasında toplumsal yapıda ortaya çıkan sosyal ve
davranışsal kalıpların incelenmesi ve benzer konular afet sosyolojisinin çalışma
alanını oluşturmaktadır. Bir alt disiplin olarak afet sosyolojisinin kendine özgü
kuramsal temellere ve metodolojik yaklaşımlara ihtiyacı vardır. Afet sosyolojisi
alanında yapılan uygulamalı çalışmalar literatürde önemli bir yer edinmiş olsa da
gelecekte yapılacak çalışmaların, alanın kendine özgü bilimsel çerçevesi içinde
88 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

yürütülmesi afet sosyolojisinin kurumsallaşmış bir disiplin olarak güçlenmesine


katkı sağlayacaktır.

Kaynakça
Can, İ. (Ed.). (2020). Afet Sosyolojisi. İstanbul: Çizgi Kitabevi.
Dölek, İ. (2021). Afetler ve Afet Yönetimi. Pegem Akademi Yayınları.
H. Rodrigez, E.L Quarantelli, R.R. Dynes (Ed.). (2007). Handbook of Disaster Research. Sprin-
ger, New York, NY.
Perry, R.W., Quarantelli, E. L. (Ed.). (2005). What is a Disaster?: New Answers to Old Questions.
Xlibris Corporation.
Quarantelli, E. L. (Ed.). (1998). What is a Disaster?: Perspectives on the Question. Psychology
Press.
KAYNAKÇA
Akgüngör, A. Ç. (2010). Toplumbilim perspektifinden afeti düşünmek. LAÜ Sosyal Bilimler
Dergisi, 1(1), 3-22.
Akpolat, Y., Kaya, G., Çalışkan, A., Karaağaç, Ş. (2021). İzmir deprem afetinden etkilenenler
üzerine sosyolojik bir araştırma: Depremle ilgili toplumsal bilinci etkileyen faktörlerin ana-
lizi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 23(2), 723-753.
Alexander, D. (1991). Natural disasters: A framework for research and teaching. Disasters,
15(3), 209-226.
Alkın, R. C. (2020). Dünyada ve Türkiye’de Afet Sosyolojisi, Afetlerin Sosyolojideki Yerine İliş-
kin Literatür Taraması. İ. Can (Ed.). Afet Sosyolojisi içinde (ss. 63-81). Çizgi Kitabevi.
Alkın, R. C. (2021a). Afet yönetiminde sivil toplum: İzmir depremi sonrası müdahale ve iyileş-
tirme aşamaları üzerine bir inceleme. Karadeniz Araştırmaları, (70), 313-334.
Alkın, R. C. (2021b). Bütünleşik afet yönetimine sosyolojik bakış: Toplumsal yapı, işlev ve temel
kavramlar ışığında bir okuma denemesi. Medeniyet ve Toplum Dergisi, 5(1), 18-34.
Barton, A.H. (1969). Communities in disaster: A sociological analysis of collective stress situations.
Garden City, New York: Doubleday and Company.
Bates, F.L., Peacock,W.G. (1993). Living conditions, disasters and development. Athens, GA: Uni-
versity of Georgia Press.
Bolin, B. (2007). Race, class, ethnicity and disaster vulnerability. H. Rodrigez, E.L Quarantelli,
R.R. Dynes (Eds.). In Handbook of Disaster Research (pp. 113-129). Springer, New York, NY.
Bourque, L. B., Siegel, J. M., Shoaf, K. I. (2002). Psychological distress following urban earthqu-
akes in California. Prehospital and Disaster Medicine, 17(2), 81-90.
Bozkurt, V., Dawes, G., Gülerce, H., Westenbroek, P. (2021). The Societal Impacts of Covid-19: A
Transnational Perspective. Istanbul University Press.
Can, İ. (2020). Giriş Niyetine: Afet Sosyolojisine Alan Açma Çabası. İ. Can (Ed.). Afet Sosyolojisi
içinde (ss. 15-36). Çizgi Kitabevi.
Carr, L. J. (1932). Disaster and the sequence-pattern concept of social change. American Journal
of Sociology, 38(2), 207-218.
Çalışkan, A., Kaya, G. (2021). Deprem Sonrasındaki Toplumsal Dayanışma Pratiklerinin Sos-
yolojik Görünümü: İzmir Depremi Örneği. Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi,
12(32), 1052-1077.
Dombrowsky, W. R. (1998). Again and again: Is a disaster what we call a “disaster”? In E. L. Qu-
arantelli, (Ed.). What is a Disaster?: Perspectives on the Question. Psychology Press.
Afet Sosyolojisi 89

Dölek, İ., Durmuş, E. ve Kuruyer, D. (2021a). Covid-19 sürecinde afet ve biyolojik afetlere yö-
nelik görüşler. International Journal of Geography and Geography Education (IGGE), 44,
338-358.
Dölek, İ., Durmuş, E. ve Kuruyer, D. (2021b). Afete maruz kalanların afet ve afet sonrası görüş
ve beklentileri. Staub, Selva (Ed). Covıd-19 Döneminde Lojistik Sektörü: Örnek Olaylarla
Afet Yönetimi içinde (ss. 17-32). Nobel Akademik Yayıncılık.
Drabek, T.E. (1986). Human system responses to disaster: An inventory of sociological findings.
New York: Springer-Verlag.
Dynes R. R., Drabek T. E. (1994). The structure of disaster research: Its policy and disciplinary
implications. International Journal of Mass Emergencies and Disasters, 12, 5-23.
Dynes, R. R. (1970). Organized behavior in disaster. Lexington, MA: Heath Lexington Books,
Dynes, R. R. (1988). Cross Cultural and International Research: Sociology and Disaster. Inter-
national Journal of Mass Emergencies and Disasters 6:101-129.
Ecevit, M. Karancı, N., Öner, İ (2010). 08.03.2010 Turkey, Elazig-Earthquake, European Federa-
tion of Psychologists’ Associations.
Enarson, E., Fothergill, A. Peek, L. (2007). Gender and Disaster: Foundations and Directions. H.
Rodrigez, E.L Quarantelli, R.R. Dynes (Eds.). In Handbook of Disaster Research (pp. 1-15).
Springer, New York, NY.
Fothergill, A., Maestas, E.G.M., Darlington, J. D. (1999). Race, ethnicity, and disasters in the
United States: A review of the literature. Disasters, 23(2), 156–173.
Fritz, C. E. (1961) Disaster. In. R.K Merton., R. A., Nisbet (Eds.). Contemporary Social Prob-
lems. Harcourt, Brace and World, 651–694.
Gilbert, C. (1998). Studying disaster: Changes in the main conceptual tools. In E. L. Quarantelli,
(Ed.). What is a Disaster?: Perspectives on the Question. Psychology Press.
Gökalp Yılmaz, G. (2021). Afetlere sosyolojik bakış ve Türkiye’de afet yazınına kuramsal bir
yaklaşım. Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9 (1). 195-204.
Gülerce, H., Nmehchisalem, V., Bozkurt, V., Dawes, G., Rafik-Galea, S. (2021). Society in the
Covid-19 Pandemic: Inequalities, Challenges, and Opportunities. Pegem Akademi.
Horlick-Jones, T. (1995). Modern disasters as outrage and betrayal. International Journal of
Mass Emergencies and Disasters, 13(3), 305–316.
Kasapoğlu, A., Ecevit, M. (2001). Depremin Sosyolojik Araştırması: Hasarları Azaltma ve Toplu-
mu Depreme Hazırlıklı Kılma. Sosyoloji Derneği Yayınları.
Kasapoğlu, A., Ecevit, Y., Ecevit, M. (2004). Support needs of the survivors of the August 17,
1999 earthquake in Turkey. Social Indicators Research, 66(3), 229-248.
Kreps, G. A. (1995). Disaster as systemic event and social catalyst: A clarification of subject
matter. International Journal of Mass Emergencies and Disasters, 13(3), 255-284.
Odabaş, Z. Y. (2014). 2011 Van Depreminin Sosyolojik İncelenmesi (2012-2014). Araştırma
Raporu.
Odabaş, Z. Y. (2016). Toplumsal Cinsiyet, Kadın ve Afet, iç. Hastalıkta ve Sağlıkta Kadın Olmak
(der. A. Keser, F.Yıldırım, M. Kaplan), Ankara: Ankara Nobel Tıp Kitabevleri.
Odabaş, Z.Y. (2009). “Sürdürülebilir Afet Yönetimi ve Kadın: Ankara Örneği”,Uluslararası-
Disiplinlerarası Kadın Çalışmaları Kongresi, 05-07 Mart 2009 Sakarya, Türkiye.
Öner, İ. (2013). Footprints of an earthquake: Experiences of Firat University students’ from Van.
Procedia-Social and Behavioral Sciences, 84, 367-372.
Parin, S. (2020). Sosyal Bilimler Perspektifinden Deprem Fragmanları Van’dan Örnekler. Hiper-
link Yayınları.
90 Afetlerle Yaşamayı Öğrenmek

Peek, L., Wachtendorf, T., Meyer, A. N. (2021). Sociology of disasters. Caniglia, B. S., Jorgenson,
A., Malin, S. A., Peek, L., Pellow, D. N., Huang, X. (Eds.). In Handbook of Environmental
Sociology. Springer International Publishing.
Pelz, D. C. (1978). Some expanded perspectives on use of social science in public policy. J. Mil-
ton and S. Cutler (Ed.). in Major social issues: A multidisciplinary view. Collier Macmillan
Publishers.
Perry, R. W. (2007). What is a disaster?. H. Rodrigez, E.L Quarantelli, R.R. Dynes (Eds.). In
Handbook of Disaster Research (pp. 1-15). Springer, New York, NY.
Perry, R.W., Quarantelli, E. L. (2005). What is a Disaster?: New Answers to old questions. Xlibris
Corporation.
Prince, S.H. (1920). Catastrophe and Social Change Based on a Sociological Study of the Halifax
Disaster, Columbia University, New York, NY.
Quarantelli, E. L. (1987). Disaster Studies: An Analysis of the Social Historical Factors Affecting
the Development of Research in the Area. International Journal of Mass Emergencies and
Disasters 5:285-310.
Quarantelli, E. L. (1989). Conceptualizing disasters from a sociological perspective. Internatio-
nal Journal of Mass Emergencies and Disasters, 7, 243-251.
Quarantelli, E. L. (1990). Thirty Years of Catastrophe Research. In P.Lagadec, States of Emer-
gency: Technological Failures and Social Destabilization. London: Butterworth-Heinemann.
(pp.) 101-119.
Quarantelli, E. L. (1991). Converting Disaster Scholarship into Effective Disaster Planning and
Managing: Possibilities and Limitations. Newark, DE: Disaster Research Center (Prelimi-
nary Paper #162).
Quarantelli, E. L. (Ed.). (1998). What is a Disaster? Perspectives on the Question. Psychology
Press.
Quarantelli, E.L. (2000). Disaster research. In E. Borgatta, & R. Montgomery (Eds.), Encyclope-
dia of sociology. (pp 682–688). New York: Macmillan.
Quarantelli, E.L. (2005). A social science research agenda for the disasters of the 21st century.
In R.W. Perry, E.L. Quarantelli (Eds.), What is a Disaster? New answers to old questions (pp.
325–396). Philadelphia: Xlibris.
Sorokin, P. A. (1942). Man and Society in Calamity: Effetcs of War, Revolution, Famine, Pesti-
lence upon Human Mind, Behavior, Social Organization and Cultural Life. William Byrd
Press.
Stallings, R. A. (2007). Metodological issues. H. Rodrigez, E.L Quarantelli, R.R. Dynes (Eds.). In
Handbook of Disaster Research (pp. 55-82). Springer, New York, NY.

View publication stats

You might also like