You are on page 1of 13

SOSYAL İÇGÜDÜ ALT TİPLER

SOSYAL İÇGÜDÜ BİR- ADAPTE OLAMAMA

1’lerin sosyal içgüdüsü, mükemmeliyetçi olmaktansa başkalarına doğru yolu göstermek için
mükemmel bir örnek olmaya odaklanır. 1’ler mükemmeliyetçi olmaya çalışan, yaradılış olarak
endişeli insanlar değil de insanları yönlendirmede gösterilebilecek en mükemmel örneklerdir. 1’ler,
bir şeyi yapmak ya da var olmak açısından nasıl mükemmel olunabileceğini hareketleriyle ya da
örneklerle yansıtmak gibi bir ihtiyaç duyarlar. Ichazo bu tipi “Adapte Olamama”, Naranjo bu tipi
“Bükülememe” olarak nitelendirir ve 1’leri “Okul Öğretmeni” zihniyeti olan kişiler olarak tanımlar.
Adapte olamama ya da bükülememe bu karakterin, bir şeyleri doğru yapmak ve doğru düşünmek
için sahip oldukları özel yolları ifade etmek amacıyla, bir şeyleri yapmak için sahip olduğu belirli
yollara sıkı sıkıya bağlı kaldığını ima eder.

1’lerin alt tipinde, öfke yarı gizlidir. Öfkenin ateşi yerini kendini korumanın sıcaklığına
bıraktığında, öfkenin ateşi giderek soğur. Bu tip, ana karakteristiği kontrol olan sakin ve daha
entelektüel olma eğilimindedir. Ancak 1’lerin tipinde öfke tamamen baskılanmamıştır, çünkü
öfkenin bir karşılığı olan hakikat sahibi olma tutkuları vardır. Bu alt tipte öfke, haklı veya
mükemmel olma şeklinde aşırı güvene yönlenir.

1’ler (genellikle bilinçdışı olarak) üstün hissetme ya da üstün görünme ihtiyacı vardır (çünkü
bilinçli istenilen üstün olma arzusu kötü bir davranış oluşturur). Dolaylı olarak ‘’Ben haklıyım ve
sen haksızsın’’ demektedirler. Kendilerini, onların üzerinde güçlü hissettirmek için başkalarını
haksız çıkarma konusunda temel ihtiyaçları vardır. “Ben haklıysam ve sen haksızsan bir durumu
kontrol etmek konusunda senden çok hakkım var.” Aynı benim Tip 1 olan babamın her zaman
söylediği gibi: ‘’Bir kez hariç hiç yanılmadım, onda da yanıldığımı düşündüğüm için yanıldım.’’

Bu tipteki bir insan değişen zamana ya da geleneklere ayak uydurmayı bilerek reddedebilir. 1’ler,
başkaları işleri farklı şekilde halletmeye evrimleşmiş olduğu halde, bir şeyleri doğru olduğunu
düşündükleri yolla yapmakta üsteleme eğilimi gösterirler. Bu şu tutumu gösterir: “Bu, olayların
nasıl olduğu ve ben sana nasıl olması gerektiğini söyleyeceğim.” 1’ler duygularını bastırmayı çok
erken yaşlarda öğrenirler; genelde sorun çıkarmayan uslu çocuklardırlar. Yaşlarından daha
büyükmüş gibi davranan ve genellikle çocuk olduklarını unutan genç yetişkinler olabilirler.

1’lerin genelde öğretmen rolünü üstlenmeleri de hiç şaşırtıcı değil. Öğrettikleri şeyi göstermenin ya
da modellemenin sadece konuşmakla aynı değerde, hatta konuşmaktan daha değerli olduğunu
düşünürler. Bu, iyi bir rol modelin öğretilen şey açısından uzun bir yol katettiği düşüncesinden gelir.
Aynı zamanda, üstün olma ihtiyaçlarının farkında bile olmayabilirler ve bu insanlar tarafından “çok
bilmiş” gibi yorumlanmalarına neden olabilir.

Tip 1’lerin bu özelliği Tip 5’teki içe dönük olmayı, “herkesten önemli” olmayı ve duygulardan
bağımsız olmayı andırabilir. Kendilerini kalabalıktan uzaklaştırırlar çünkü mükemmel ve bu yüzden
de daha üstün olduklarını düşünürler. Takıldıkları gruplarla birlikteyken asla tamamıyla rahat
hissetmezler; yabancılaşmış hissetmeye eğilim gösterirler. Ama 5’ler öncelik olarak enerjiyi ve
kaynakları korumaya odaklanırken 1’ler daha çok bir şeyleri mükemmelleştirmeye odaklanırlar ve
öfkeleri her an gün yüzüne çıkmaya hazırdır.

İlişkilerde, 1’ler yüksek beklentilere girebilir. Özgüvenleri, başkalarına ölen güvenlerinden daha
yüksektir. Başkalarına ihtiyaç duymayacak kadar kendini beğenmiş olduklarından bazen mesafeli
gibi görünebilirler. Kendi görüşleri dışındaki bir görüşün de doğru olabileceğini 1’lere kanıtlamak
oldukça zorlayıcı olabilir. Gayet mantıklı düşünebilen insanlardır ve savundukları şey hakkında
gayretle tartışabilirler. Karşılarındaki kişinin haksız olduğunu kanıtlayarak egemenlik kurarlar ve
onlara rakiplerinin bakış açısının da doğru olabileceğini kabul ettirmek çok zor olabilir.

SOSYAL İKİ – HIRS

Sosyal 2 çevreyi baştan çıkaran kimsedir – gruplar önünde iyidir; daha yetişkin ve lider tiptedir.
Diğer 2 alt tiplerinin aksine, sosyal 2 güçlü veya entelektüel bir kişi olarak görünür. Bu 2 güç için
bir tutkuya sahiptir ve onun gururu kendini etki ve avantajlara sahip olma ve etkili bir kişi imajı
yaratma yoluyla gösterir.

Bu 2 görünür biçimle en gururlu alt tiptir çünkü hırslıdır, doğru kişileri tanır, önemli şeyler yapar,
liderlik pozisyonlarında yer alır ve genellikle elde ettikleri başarıları için takdir edilirler. Sosyal
2’de, gurura karşı tutku kendini bir izleyici topluluğunu fethetmekten gelen bir tatmin hissi ile
dışavurur.

Kıyasla daha çocuksu kendini koruyan 2 ve daha açıkça baştan çıkarıcı cinsel 2’nin tersine sosyal 2
daha olgun bir “Güç 2’si”dir – kendi şirketine sahip biri, bir organizasyonda yüksek mevkide
çalışan biri ya da alanında bir lider olabilir.

En entelektüel 2 olan sosyal 2’ler kendi gururlarını beslemek için önemli birileri olmalıdırlar - ve
önemli biri olmak için, zihinlerini daha çok kullanırlar. Baştan çıkarma bu durumda sosyal 2’nin
etkileyici, istisnai ve bilgili olma yoluyla büyük grupları etkileme becerisi ile işler.

Sosyal 2’nin adı ,Hırs, kişinin en üstte olmaya karşı tutkusuna, bilgili olmasına, güçlü olarak
algılanan kişilere olan yakınlığına ve kendilerinin gücü kullanımına işaret eder. Sosyal 2’nin
üstünlüğe, daha iyi olmaya karşı bir tutkusu vardır. Beğeni ve takdire olan ihtiyaçlarından dolayı
sosyal 2’ler rekabetçidir ve zaman zaman başkalarının hislerine karşı duyarsız, kayıtsız veya inkar
içinde olabilirler. Herkesin kendileri gibi olmak istediğini, insanların kendilerinden daha yeteneksiz
olduklarını ya da kendilerinin üstün becerilerini kıskandıkları için diğer insanların peşlerinde
olduklarını düşünme eğilimini (bilinçsiz bir şekilde) gösterirler.

Sosyal 2’ler grup içinde etkilerini genişletmek ve asıl bütünün kendilerine yarar sağlayacak yönde
hareket etmesine yardımcı olmak için sahne arkasında çalışma konusunda beceriklidirler. Bağlılık
ve saygı elde etme yolu olarak “stratejik verme”yi (daha büyük bir amaca hizmeten, bilinçli ve
stratejik olarak verme) kullanarak grup ve komünite içerisindeki bireyleri organize etmeyi bilirler.
Her ne kadar bu bilinçaltı düzeyinde işlese de, bu 2 başkalarıyla etkileşiminde “almak için verme”
stratejisine en çok bel bağlayandır. Sosyal 2 cömertlik gösterirken neredeyse her zaman stratejik bir
bakış açısına sahiptir. Sadakat ve karşılıklı ilişkileri sağlama almak için başkalarını desteklerler.
İyiliklerin teklifi veya temini yoluyla etrafındakileri etkileme yönünden düşünürler ve ödül ile
olumlu ilgi vaadiyle işleri gerçekleştirirler.

Bu 2 diğer 2’lerden daha içe dönük olabilir. Güç ve otorite mesajı veren bir toplumsal imajın etkili
bir şekilde yaratılmasına uyum sağlamışlardır; bu durum onları seyirci önünde iyi performans
sergileyen kimseler haline getirse de sahne arkasında daha yüksek düzeyde bir mahremiyeti
gerektirir.

Sosyal 2’ler , her şeye gücü yetmeye eğilimi ile beraber, işkolik de olabilirler. Hevesli, kendine
güvenen ya da kendinden fazla emin – hatta kimi zaman çılgın görünebilirler. Güç mücadelesi
göstermeye meyillidirler, domine etmek ve koruyucu rolünü oynamak isterler ve kimi zaman
mülkilik (kendi “alan”ına bağlılık ve bu alanı koruma davranışı) hissi ifade edebilirler. İş ve
hedeflerine karşı da genellikle oldukça pozitif bir anlayışa sahiptirler – her şeyi elde
edebileceklerine inanırlar.
Bu içgüdüsel alt tipe sahip insanlar utanç, korku, çaresizlik, güvensizlik ve kıskançlık gibi
savunmasız duyguları inkar etmeye meyillidir. Kırılganlık göstermez iken gösterdiklerine içtenlikle
inanabilirler ya da kırılganlık göstermeyi bir kitleyi etkileme amaçlı kullanabilirler. Bilinçsiz ve
sağlıksız olduklarında ise başkalarına karşı kayıtsız ve küçümseyici olabilirler. Kendilerinin farkına
varmadıkları yollar ile güç içeren konumlar veya insanların üzerinde kontrol elde edebilirler, ayrıca
onlara yardım ettikleri düşüncesiyle, bilinçsizce başkalarından faydalanıyor olabilirler.

Sosyal 2 tip 3 ya da 8’i andırabilir. Sosyal 2’ler tip 3 gibi hedef odaklı, rekabetçi ve işlerinde iyi
olmaya meyillidirler. Tipik olarak çok işi tamamlarlar ve gruba önderlik edebilen güçlü insan
itibarına sahiplerdir. Ancak 2’ler genellikle daha ılıman bir duruşa sahiptirler ve özellikle bu
gösterimler asıl hedeflerine hizmet ediyorsa amaçlarına giden yolda daha fazla savunmasızlık,
sıcaklık ya da duygu gösterebilirler, halbuki 3’ler savunmasız duygularını bu kadar ifade etmezler.
Sosyal 2’ler tip 8 gibi güçlü, etkili, koruyucu ve büyük resim odaklı olma eğilimindedirler. Fakat
8’lerin aksine sosyal 2’ler daha fazla kırılganlık sergileyebilirler (ya da kendi çıkarları için
savunmasızlık gösterebilirler) ve başkalarını destekleme ya da kontrolü kurma durumunda kendi
duygularına daha kolayca erişebilirler.

SOSYAL ÜÇLER- SAYGIN

Sosyal Üçler görünür olmaya ve insanları etkilemeye dair bir istek duyarlar. Bu onların kibirle tüm
dünyadan önce parlama isteğiyle hareket etmelerine yol açar: Sosyal üçler sahnede olmaktan keyif
alırlar. Bu alttip Üçler arasında en beyhude olandır ve en bukalemundur.

Bu alttipe verilen isim "Saygın", insanların hayranlığına ve beğenilerine olan ihtiyaçlarını yansıtır.
Bu Üç, diğer iki tipten daha çok olarak (Cinsel Üç ve Kendini Koruyan Üç) muteber olmayı daha
çok sever ve ihtiyaç duyar. Bu yüzden daha ön planda olmaya ve spot ışığından daha çok zevk
almaya meyillidirler. Çocuklukta Sosyal Üçler için tipik olarak bir şeyler "göstermek", iyi
görünmek ve bir şeyleri yapmada yeterlilik göstermek; sevilmek için önemlidir. Destek, genellikle
ebeveynlerinden onaylayıcı bir "bakış" şeklinde gelmiştir.

Sosyal Üçler, sosyallik yönünden harikalardır. İnsanlarla nasıl konuşulacağını ve sosyal merdiveni
nasıl çıkacaklarını bilirler. Bu Üçler maksimum yararı alabilmek için kelimelerini dikkatle
seçmeleri gerektiğine dair bir ihtiyaç duyarlar; bu da doğru görünümü yaratma, istediklerini alma ve
hedeflerine ulaşmak şeklinde ölçülebilir. Onların besini sosyal başarıdır, fakat "başarıyı" neyin
oluşturduğu Sosyal Üçün kişisel tarihi ve bağlamına göre değişkenlik gösterebilir. Bazıları zeka,
kültür veya zarafet gösterirken bazıları dereceler ve unvanlar gösterir; bazıları ise sosyal dereceye
dair materyal sembollere sahiptir- hoş bir ev, pahalı bir araba, özel dizayn kıyafetler veya pahalı
saatler gibi.

Sosyal üç yarışmak ve kazanmak hakkında oldukça endişelidir. En hırslı Üç alt tipidir. Aynı
zamanda güce, ona sahip olan kişi olup olmadıklarına oldukça odaklılardır. Emredici ve otoriter
olmaya yatkınlardır; fakat bu karakteristik özellikler mülayim, kibar ve esprili olmalarının altında
saklı olabilir. Sosyal Üçler diğerlerini hedeflerine potansiyel olarak ne kadar uzak veya süreç içinde
önlerindeki bir engel olup olmadıkları şeklinde görüntüleyebilirler. Olaylara üzerlerinde nasıl
kontrol uygulayabilecekleri şekilde bakarlar ve kendilerinin hayat tarafından şaşırtılmalarına izin
vermezler.

Sosyal Üç aynı zamanda Üçler arasındaki en agresif alttiptir, güçlü ve iddialı bir karaktere
sahiptirler. Çünkü duygularını uyuşturma konusunda iyidirler ve (oldukça) soğuk olabilirler.

Sosyal Üçler dış görünüş açısından kurumsal bir anlayış ve bir işi yapabilecekleri en iyi şekilde
yapmaya yönelik bir tutkuya sahiptirler. Grup için en iyisi neyse onun hakkında düşünürler;
özellikle durum neyin satacağı, neyin iyi göründüğü ve neyin onlara iyi yansıyacağı hakkındaysa.
Grup için ne işe yarıyorsa onu yapmak aynı zamanda başarı imajlarını daha da ileri götürmelerinde
işe yarar. Sosyal Üç için imaj ve para kazanmak iyi niyetleri ve dürüst hareketleri geçersiz kılabilir.
Mevcut dönemde şirketler her şeyden önce para kazanmaya odaklıdırlar ve bu da Sosyal
Üçün kurumsal hedeflere ulaşmak için verimli bir yol bulma ve yıkıcı sonuçları hesaba katabilecek
veya dikkate almayabilecek alt çizgiyi iyileştirme konusundaki endişesine yansır, daha geniş
anlamda başkaları için sonuçlanır.

Bu Üç alt tipi aynı zamanda bir gruba gitmek istedikleri yönde yönetmeye dair öz güven ile
doludurlar. Eğer bir lider bir grubu yeterince iyi yönetmiyorsa Sosyal Üç, ileriye giden yolu ve
insanları daha verimli veya başarılı bir şekilde yönlendiremediklerini görmeleri onlar için korkutucu
olacağından (liderin) yerini almaya yönelik güçlü bir arzu duyar. Sosyal Üç merkezde olmaktan
keyif alır.

Bu Üç alt tipi imaj yaratma konusunda oldukça gelişmiş bir yeteneğe ve kendilerini (veya promo
etmek istedikleri herhangi bir ürünü) sarma konusunda güçlü bir hünere sahiptirler. Naranjo'ya göre
bu Üç alt tipi oldukça iyi görünür, neredeyse hiçbir kusurları yokmuş gibi bir algı vardır. Hatalarını
görmek oldukça zordur çünkü doğru görünüşü yaratmakta harika bir iş yapmışlardır. Oldukça iyi ve
işleri gayet düzgün yapıyormuş gibi görünürler ki bir sorun varmış veya bir şey dışarıda kalmış
hissi gölgede kalır.

Yine de Sosyal Üçler aşırı olmak hakkında kaygı duyarlar. Hiçbir değerleri yokmuş gibi görünmek
onları çaresiz kılar. Çünkü iyi bir görünüm yaratmaya o kadar önem vermişlerdir ki eleştirilmek
onlar için yıkıcıdır, fakat bunu göstermezler. İyi görünmek istemek aynı zamanda kendilerini
başkalarına tamamen açmak onlar için zor olabilir anlamına gelir, bu yüzden insanları uzakta tutma
ihtiyacı duyarlar. Pozitif olarak görünmeyi çok isterler, ve bundan dolayı eğer yakınlaşırlarsa
insanların (yarattıkları) imajın içini görebileceklerinden korkarlar. Kendilerini açmak ve imajlarını
yönetmek üzerine çok düşmemek onlar için zor olabilir. İyi bir görünüm sunmaya yönelik bu güçlü
ihtiyaç Sosyal Üçleri gerçek kişiliklerini ve duygularını bilmekten, onlarla bağlantılı olmaktan
alıkoyabilir.

Bu Üç alttipinin birçok yönden en belirgin Üç olması ve özellikle geçmişte Enneagram kitaplarında


nasıl karakterize edildikleri (de düşünüldüğünde) Sosyal Üçlerin diğer tiplerle karıştırılması pek
olası değildir.

SOSYAL İÇGÜDÜ DÖRT

Sosyal 4 duygusal olarak hassas görülür, bir şeyleri derinden hisseder ve çoğu insandan daha fazla
acı çeker. Bu 4'lerin, ızdıraplarının görülüp tanık olunması tutkuları vardır. Eğer acıları yeterince
fark edilir ve anlaşılırsa, başarısızlıkları ve eksiklikleri için affedilebileceklerini ve koşulsuz
sevilebileceklerini umarlar.

Naranjo, Sosyal 4'lerin çok fazla dövünen ve sık sık kendilerini mağdur rolüne sokan kişiler
olduklarını söyler. Acılarını ve mağduriyetlerini açık açık duyurarak başkalarında sempati
uyandırmanın bir yolu olarak kullandıklarında, kendilerini sabote ediyor gibi görülebilirler ama aynı
zamanda ıstıraplarının nedenlerine fazla bağlı kalarak kendilerini baltalarlar.

Bu 4'te kıskançlık, sürekli bir acı kaynağı sağlayarak utanç ve ıstıraba odaklanmayı besler: 4'ün
istediği şeye başkalarının sahip olduğu hissi. Ancak, onları benzersiz ve özel kılanın da ıstırapları
olduğuna inanırlar- acı çekme yoluyla başkalarını baştan çıkarma türü vardır.
4'lerin ıstırap ve hassasiyet içinde hayat sürdürme motivasyonu, ıstırabın cennete giden en kısa yol
olacağı fikriyle bağlantılı görünüyor. Annesinin ilgisini çekmek için ağlayan bir çocuk gibi,
mutluluğa giden yolun gözyaşlarından geçtiği fikrine sahipler. Dönüşüm yolunun zorluk
gerektirdiği fikrinde bir miktar doğruluk olsa da, bu daha yüksek ideal, başkalarının yardımını
çekmenin bir yolu olarak memnuniyetsizliğin ifadesini haklı çıkarmak için kullanılır. Sosyal 4'ler
acıya bağlılıkları hakkında bir şeyler yapmak yerine bu durumu rasyonalize ederler ve diğerlerinin
onların ihtiyaçlarını karşılamasına çok bağımlıdırlar. İhtiyacınızın yoğunluğunu yeterince acı verici
bir şekilde ifade ederseniz, sonunda birisinin yardımınıza geleceği ve bu ihtiyacı karşılayacağı
fikrini ifade ederler.

Kıskançlık, Kendini Koruma 4'lerini istediklerini elde etmek için çalışmaya motive ederken, Sosyal
4'leri duygusal memnuniyetsizliklerine ve içsel eksikliklerine odaklanmaya motive eder. Sosyal 4
için ıstırapta bir rahatlık ve aşinalık duygusu vardır- şiirin tatlı hüznü, melankolik müziğin zengin
anlamı ve acılı güzelliği- ve ıstıraplarının onları bir şekilde kurtaracağına dair bilinçsiz bir umut.

Bununla birlikte, Sosyal 4'ün temel sorunu sadece acı çekmek değil, aşağılık kompleksidir. Bu alt
tip için kendini küçük düşürmeye ve suçlamaya, kendine sırt çevirmeye, kendini zayıflatmaya
ihtiyaç vardır. Sosyal 4'ün kıskançlığı, kendini başkalarıyla karşılaştırma ve en düşük pozisyonda
kalma tutkusuyla ifade edilir. Başkalarına göre, zihniyetlerinin aşırılığı ve “bende bir sorun var”
ısrarı şaşırtıcı olabilir. Kendilerinin sürdürdüğü zayıf bir öz imaja sahiptirler. Ayrıca kendilerini çok
fazla sabote ederler: kendilerini düzenli olarak hafife alırlar ve diğerlerine kıyasla her zaman "daha
az" hissederler. Naranjo'nun belirttiği gibi, Sosyal 4, diğerlerinde, "Senin neyin var ki, sende bir
sorun olduğunu düşünüyorsun?" diye sormak istemelerine neden olacak bir yanıt uyandırabilir. Bu
alt tipe sahip bir kişi yetkin, çekici ve zeki olabilir, ancak yine de odaklanma ve acı ve eksiklik
duygusuyla güçlü bir şekilde özdeşleşme eğiliminde olabilir.

Sosyal 4'ler, istekleri ve ihtiyaçları hakkında bir utanç duygusu hissetmeye eğilimlidirler ve arzu
deneyimleri, diğer insanlarınkinden daha fazla suçluluk duygusuyla ilişkilidir. Sosyal 4 herhangi bir
dilek için suçluluk duyar. Utanç, içsel odaklarını kıskançlık, kıskançlık, nefret ve rekabet gibi yoğun
ve karanlık duygulara verir. Acı gösterme dışında arzularını ifade etmekte çok utangaçtırlar. Kendi
ihtiyaçlarının karşılanmasını istemeyebilirler ama aynı zamanda dünyanın onlara “karşı” olduğuna
veya “kimsenin onlara istediğini ya da ihtiyacı olanı vermediğine” inanabilirler. (düzenlendi)

Sosyal 4'ler, kendilerini başkalarıyla kıyasladıkları ve eksik buldukları kadar (Cinsel 4'lerin yaptığı
gibi) başkalarıyla rekabet etmezler - sanki eksik olduklarını göstererek, ihtiyaç duyduklarını
başkalarından talep edebilirlermiş gibi. Bununla birlikte, altında, büyük ölçüde bilinçsiz olabilecek
şiddetli bir rekabet gücü yaşarlar: tanınma, benzersiz ve özel olma ve ilk sırada olmayı isteme
rekabeti. Ancak bu, Sosyal 4'te, Cinsel 4'ten daha gizli ve inceliklidir.

Sosyal 4, kendileriyle ilgilenecek ve isteklerini tatmin edecek birini cezbetmenin bir yolu olarak
geçmişin acısını tekrar tekrar keşfeder. Birçoğumuzun yaptığı gibi, isteklerini suç haline
getiriyorlar, ancak kendilerine karşı döndükleri için daha fazla acı çekiyorlar.

Bu alt tipe sahip 4'ler, duygularıyla düşünmeye meyillidirler - “duygusal” düşüncelere dolanırlar,
kendilerini yoğun duygulara kaptırırlar ve kendileri için iyi olsa bile harekete geçemeyecekleri
kadar kendilerini yoğun duygularla özdeşleştirirler. Cömert olma ve başkaları için bir şeyler yapma
eğilimindedirler, ancak kendi yaşamlarının sorumluluğunu almazlar ve bir çözüm bulmak için bir
şeyler yapmaktan kendilerini rahatsız etmek için sorunları dramatize edebilirler.

Toplum içinde, Sosyal 4'ler öfke veya nefret gibi "tatsız" duyguları bastırır ve sevimli, arkadaş
canlısı ve yumuşak görünebilir- ama özel hayatta, sosyal durumlarda biriktirdikleri duygularını
ifade edebilir ve agresif hale gelebilirler. Genel olarak kendi zehirlerini etraflarındaki insanlara
yansıtmaktansa yutmayı tercih ederler ve genellikle bir grupta ve toplumda yerlerini bulmakta
zorlanırlar. Bu 4'ler kendilerini uyumsuz olarak görebilirler, ancak aynı zamanda utançlarını
kuvvetlendirmek için sosyal reddedilme durumları yaratma eğilimindedirler. Kendilerini kurban
olarak görürler ve diğerlerini “suçlu” olarak görebilirler, ve her zaman kendi hareketleri ve
agresiflikleri için sorumluluk almazlar.

Sosyal 4'lerin diğer enneagram türleri ile karıştırılma olasılığı diğer iki 4 alt tipten daha düşüktür,
ancak yaşamlarında neyin eksik veya yanlış olduğuna odaklandıklarında 6 gibi görünebilirler.
Bununla birlikte, 6'ların aksine, özel olma arzusuna sahiptirler (6 tipinin “herkes” ile
özdeşleşmesinin aksine, ve korku içinde daha az zaman harcarlar ve üzüntü, acı ve utançla ilgili
duyguları hissetmek için daha fazla zaman harcarlar.

SOSYAL İÇGÜDÜ BEŞ – TOTEM

Sosyal Beş’ler için hırs tutkusu bilgiyle bağlantılıdır. Bu Beşler, ilişkilerin sağladığı beslenmeye
ihtiyaç duymazlar, çünkü bilgiye olan tutkuları, doğrudan insan temasından elde edebileceklerini bir
şekilde telafi eder. Sanki ihtiyaçları olan her şeyi akıl yoluyla bulabileceklerine dair bir sezgileri
varmış gibidirler. İhtiyaçları (insanlar ve duygusal geçim için) bilgi susuzluğuna dönüşür.

Bu alt türe verilen isim, onların “süper ideallere” olan ihtiyaçlarını veya entelektüel değerlerini, ilgi
alanlarını ve ideallerini paylaşan insanlarla ilişki kurma ihtiyacını ileten “Totem”dir. Bir totem
imgesi, hem bilgeliği hem de bir insandan ziyade inşa edilmiş (bir nesne gibi) bir karakteri akla
getirir. Bu Beşler, günlük yaşamdaki sıradan insanlarla değil, ideallerini paylaşan kolayca idealize
edilmiş uzmanlarla ilgilidir; ortak değerlere ve bilgilere dayalı olarak üstün özellikler olarak
gördüklerini sergileyen ve belli bir mesafede durabilen insanlardır bunlar.

O halde Sosyal Beşler için açgözlülük sorundur, onları özel bir şeye bağlayarak bir anlam duygusu
sağlayacak nihai idealler için açgözlü bir arayışla hareket eder ve böylece hayatlarını yükseltir.
Sosyal beşlinin tutkusu, şimdi ve burada olanın yerine esas, yüce veya olağanüstü olana duyulan
ihtiyaçtır. Paylaşılan ideallere dayalı ilişkilere duyulan bu ihtiyaç doğrultusunda, sosyal beşlilerin
yukarıya, daha yüksek değerlere bakma eğilimi vardır. Naranjo'ya göre “Yıldızlara bakıyorlar ve
yeryüzündeki yaşamı pek umursamıyorlar."

İkonoklastlar* olan Cinsel İçgüdü Beşlerin aksine, Sosyal Beşler, ideallerini olağanüstü şekillerde
ifade eden başkalarına hayran olan insanlara hayrandır. Süper değerleri ararken ve bunlara bağlı
kalırken, sıradan yaşamı ve sıradan insanları küçümseyebilirler. Zihnin yaşamı daha çekici geliyor
ve olağanüstü olanı temsil eden uzaktaki insanlar, onlara günlük yaşamda tanıştıkları insanlardan
daha baştan çıkarıcı ve ilginç görünüyor.

Sosyal beşler, nihai anlam bulunmadıkça, şeylerin anlamsız olduğuna dair altta yatan (potansiyel
olarak bilinçsiz) bir his tarafından motive edilerek, hayattaki nihai anlamı ararlar. Bu Beşlerin
olağanüstü olanı bulma dürtüsü, olağanüstülük ile anlamsızlık arasında algılayabilecekleri bir
kutupluluğun altını çiziyor. Dünyanın anlamsız olduğuna dair korku dolu bir duygudan kaçınmak
için anlam ararlar, ancak anlam arayışlarında kendilerini hayatın özünü bulmaya o kadar çok
yöneltirler ki, gündelik hayata ilgi duymayabilirler. İdeal ve günlük yaşam arasında bir boşluk
görürler ve nihai anlamın özlemiyle yanıp tutuşurlar. Açgözlülüğün hizmetindeki toplumsal içgüdü
tarafından motive edilen bu beş için, ortak, sıradan benlik, anlam dürtülerini tatmin etmek için
yeterli değere sahip değildir.

Anlam arayışında, bu beşler, şefkat, empatiyi ve insanların sıradan yaşamda birbirleriyle nasıl
bağlantı kurduklarının pratik seviyesini atladığı için, gerçek ruhsal kazanıma aykırı bir şekilde
manevi veya idealist olabilirler. Bu eğilim, kişinin ihtiyaç duyacağı duygusal ve psikolojik
çalışmayı yapmaktan kaçınmanın bir yolu olarak kendisini daha yüksek bir ideal veya değerli bir
bilgi sistemine adadığı ve bazen büyümek ve gelişmek için yaptığı “manevi baypas” olarak
adlandırılan şeyin örneğidir.

Sosyal beşli, hissetmemeyi tercih eder. Gizemli ve erişilmez ya da eğlenceli, entelektüel olarak ilgi
çekici olabilirler. Bir uzman kılığına girebilirler ve akıllarını kullanarak her şeye gücü yetme
duygusuna sahip olma eğilimindedirler. Bu beşler, daha yüksek değerleri ve idealleri nedeniyle
diğerlerinden üstün olduklarını hayal edebilirler. Bunu asla (kasıtlı olarak) göstermeseler de,
tanınma ve prestij peşinde koşarlar; önemli biri olmak isterler ve genellikle hayran oldukları
insanlarla ittifak kurarak bu arzusunu yerine getirmeye çalışırlar.

Sosyal Beşler, oldukça dışa dönük olmaları, ilginç fikirler ve insanlar hakkında büyük bir heyecan
sergilemeleri açısından Enneagram 7 tipe benzeyebilir. Sosyal beş, daha sosyal olma ve katılım
gösterebilme anlamında tipik olarak diğer beşlilerden daha “sosyaldir.” Bununla birlikte, sosyal
beşler, yedilerden daha çekingen olmaları, daha az kişisel ilgi göstermeleri ve yedilerden daha az
duygusal olmaları bakımından farklıdır.

SOSYAL ALTI - "HİZMET"

Ya kendilerine güvenmekte sıkıntı yaşarlar (Cinsel Altılar gibi) ya da başkalarına güvenmekte


sıkıntı yaşarlar (Kendini Koruma Altılar gibi), Sosyal Altılar kaygıyla alakalı olan öfkeyle ve
kaygının kendisiyle kişisel olmayan bir referans çerçevesi olarak soyut bir mantık şekline veya
spesifik bir ideolojiye güvenerek başa çıkar. Güvende hissetmek için otoritelere ya da "mantığa,
kurallara ve rasyonel düşünmeye" güvenirler.

Ichazo tarafından bu tipe "Görev" ismi verilmiştir ama bu görevlerini yerine getirdiklerini
göstermez (tabii çoğunlukla yerine getirirler). Sosyal Altılar kaygıyla başa çıkarken bağlı
bulundukları herhangi bir otoritenin yönergelerini dikkate alır. Kriterlerin veya ölçütlerin ne
olduğunu bilmeye odaklanırlar, kurallara uymaya çalışırlar. Referansın tüm anlamlarını, kimlerin iyi
kimlerin kötü taraf olduğunu bilmeleri gerektiğini hissederler.

Sosyal Altılar bilinçli ya da bilinçsiz olarak otoritelerin onları onaylamamasından korkar ve


güvende olmanın yolunun otoritenin belirlediği şeyleri yapmak olduğunu düşünürler. Ayrıca doğru
şeyin ne olduğunu bilmek nasıl düşünmeniz ve hareket etmeniz gerektiğinin belli olduğu kuralların
olduğunu gösterir. Bu yönelişin felsefik bir zihin oluşturma etkisi vardır çünkü nasıl yaşamanız
gerektiğini tam olarak bilmiyorsanız, size rehberlik edecek sezgi veya içgüdülerinize
güvenmiyorsanız; epey entelektüel olmanız gerekir. Ama bu görev anlayışı aynı zamanda
hayatınızı yapılandırmanın bir yolu haline gelir: biri size kuralları bildirir ve siz onlara uyarsınız.

Arketipsel olarak Sosyal Altının uyduğu rehber veya sistem ilk otoritenin yani ebeveynin (bu kişi
genellikle babadır) yerine geçer. Gerçek babaları tarafından karşı gelinilmiş veya kabul edilmemiş
olabilirler bu yüzden güvende hissetmek için hayatlarında iyi bir otorite arayışında olurlar.
Otoriteye tamamem teslim olma ve bağlılık (ve otoriteyle ilgili olan kurallar) dünyada güvende
hissetmelerine yardımcı olur. Ancak Naranjo, yanlış otoriteyi seçmenin bir problem olabileceğini
belirtir. "Haklı veya doğru olan kişiye güvenmek yerine doğru şeyler söylüyormuş gibi konuşan ve
kendilerini inandırmakta özel yetenekleri olan insanlara güvenirler."

Sosyal Altı fobik ve karşı fobik ifadelerinin bir karışımını temsil eder genelde. Bu altı Kendini
Koruma Altı'dan daha havalı bir karakterdir. Onlar kendini yönetmek konusunda titiz ve net olarak
güvende hissederler. İleriye yönelik fazlasıyla kaygıları vardır; her şeyin sorunlu gideceğine
inanırlar, bu kaygılarıyla başa çıkmak için kurallara uymakta dikkatli olmaya güvenirler. En
güvende hissettikleri zaman zihinleri boş olduğunda ve her şeyin belirli kategorilerde olduğu
zamandır. Sosyal Altılar kendilerini grup kodlarına bağlı kalmaya ve o kodları yetkin bir şekilde
yerine getirmeye kendilerini adamış kişilerdir.

Sosyal Altı Kendini Koruma Altı'dan daha güçlü bir karakterdir ve bu güç belirsizlikten daha fazla
belirli şeyler olmasından kaynaklanır. Kendini Koruma Altı kendine güveni olmayan birisidir,
tereddüt ederler çünkü emin değillerdir. Sosyal Altı emin olmamanın verdiği güvensizliğe karşı
gelir ve fazla emin olur. Ekstrem durumlarda "Gerçek inanan" veya fanatik olabilirler. Karşı Fobik
Cinsel Altı güçlü olabileceği bir duruma gelirse korkusu tersine döner ancak Sosyal Altı'da "korku
değil şüphe tersine döner."

Aynı zamanda Sosyal Altı fazlasıyla idealist olabilir, hayatı yüksek ideallere bağlılıkla yapılandırır.
Bu karakter güvende hissetmek için ideolojilere ve belli bir görüşe sıkıca tutunur. (düzenlendi)
[07:31]
Sosyal Altıların kararsızlıkla boğuşan ve karar veremeyen Kendini Koruma Altı'ya göre belirsizliğe
toleransı daha azdır. Kararsızlıktan korkarlar ve belirsizliğe karşı toleransları düşüktür çünkü onlara
göre belirsizlik kaygıya karşılık gelir. Bunun bir sonucu olarak kesinliği çok severler ve dünyayı
griden çok siyah ve beyaz olarak görürler.

Sosyal Altı biraz yasalcı bir karakterdir; kanun yapıcının ortasına sahiplerdir ve belli kategorilerden
hoşlanırlar. Kültürel olarak Almanlar kesinlik, düzen ve verimi sevmeleriyle bu arketipin güzel bir
örneğidir. Sosyal Altıların güçlü bir görev duyguları vardır, otoriteyi idealize ederler,
genelleştirilmiş bir hürmetkarlık gösterirler - yasalara bağlılık, dış otorite tarafından tanımlanan
sorumlulukların yerine getirilmesine adanmışlık, kurallara uymaya yatkınlık, belge ve kuruluşlara
değer verme eğilimi.

Sosyal Altılar hem hata yapmaktan korkar hem de kesinlik arzular. Entelektüel bir yönelime
sahiplerdir ve düşünce kalıpları diyagramlar ve akış şemaları şeklinde olabilir.

Bu Altılar pek spontane sayılmaz: daha çok planlamaktan senaryolaşmış bir hayat yaşıyorlar.
Kafalarında bu kadar çok olmalarının bir sonucu olarak, içgüdüleriyle veya sezgileriyle çok fazla
temas kurmuyorlar. Utangaç olma eğilimindedirler ve sosyalleşmek konusunda pek yetenekli
olmayabilirler. Serbest hayvani içgüdüler veya cinsellikle ilgili deneyimlerden rahatsızlık
duyabilirler.

Sosyal Altılar kontrolcü, sabırsız, eleştirel ve öz eleştirel olma eğilimindedir. Kendilerine rağbet
edebilirler, her şeyin kendi kodlarına ve bakış açılarına göre yapılmasında ısrar edebilirler. Diğerleri
Sosyal Altıları soğuk ya da havalı olarak algılayabilir çünkü yaptıkları şeylerde çok resmi
davranabilirler.

Bu alt tipe sahip bireyler, tip Birlerle birçok ortak özelliğe sahip, özellikle Kendini Koruma
olanlarla. Bir'ler gibi kurallara uyarlar ve kontrollü, eleştirel, çalışkan, dakik, titiz ve sorumluluk
sahibi olma eğilimindedirler. Ancak Bir'ler kendi iç standart duygularıyla kendine güvenen bir
şekilde idare edenler olsa da, Altıların hata yapma korkusunun daha çok bir otorite ile başını belaya
sokmamakla ilgisi vardır.

Bu Sosyal Altı alt tipin kesinlik ve verim sevgisi de onları Tip Üç'lere benzetebilir; Ancak bu Altı alt
tipinin temel motivasyonu, referans noktalarında otorite anlayışı bularak kaygıdan kaçınmaktır,
hedeflerini başarmak ve verimle iyi görünmek değildir.
SOSYAL ÜÇGÜDÜ YEDİLER – “FEDA” (KARŞIT-TİP)

Sosyal 7’ler ,7 alt tiplerinin karşıt tipi olarak, bir çeşit saf karakteri temsil ederler, “açgözlülüğün
tersi”ni ifade ederler. Sosyal 7’ler bilinçli bir şekilde başkalarından faydalanmaktan kaçınarak
7’lerin açgözlülük tutkusuna karşı çıkarlar. Naranjo’nun dediğine göre, sanki kendi içlerindeki
açgözlülüğe olan eğilimi hissederler ve bunun yerine kendilerini açgözlülük karşıtı olarak
tanımlamakta karar kılarlar.

Eğer açgözlülük daha fazlasını istemek ve bir durumdan elinden geldiğince yararlanmak ise,
açgözlülükte bir nebze sömürü yer alır. Fakat karşıt tip olarak sosyal 7 iyi ve saf olmayı, açgözlü
dürtüleri yönünde harekete geçmemeyi ister. Bu kişi haddinden fazla fırsatçı olmaktan kaçınan,
başkalarından faydalanmaya karşı sahip olabileceği bilinçsiz eğilime karşı koyan kişidir.

Fedakar davranışlarla gizlemeye çabaladıkları için açgözlülük sosyal 7’lerde zor ayırt edilebilir. Bu
durum onları hazza veya başkalarından faydalanarak kendi kişisel çıkarları doğrultusunda hareket
etmeye karşı hissettikleri çekimin yarattığı suçluluktan arındırır.

Sosyal 7’ler kendileri ve tüm dünya hakkında bir idealin peşinden koşarak kendi kişisel çıkar ve
avantajlarına odaklanmaktan kaçınırlar. Daha iyi bir insan olmak ve hiçbir acı veya çatışma
içermeyen daha iyi bir dünya yolunda çalışmak için kendi açgözlülüklerini feda ederler.
Naranjo’nun açıkladığı gibi, kendi arzularını bir amacın peşinde koşmak için ertelerler.

Açgözlülüğe karşı koymak için çabalarken sosyal 7’ler gereğinden fazla saf olabilirler. Saflığı elde
etme çabaları kendi beslenme, sağlık ve maneviyatları konusunda endişelenme yönünde
genişleyebilir. Naranjo’nun belirttiğine göre, ilginç bir şekilde bu 7’ler genellikle vegandır.

Saflık ve açgözlülük karşıtı istekleri içinde iken münzevi (ya da tip 5’e benzer) bir ideali dışa
vururlar. Az ile yetinmeyi kendileri için bir değer haline getirirler. İyiliklerini kanıtlama çabaları
içinde, daha fazlasını isteyen açgözlü arzularına karşı gelmenin bir yolu olarak, genelde başkalarına
daha fazla verir ve kendileri daha az ile yetinirler. Her ne kadar pastanın en büyük dilimini isteseler
de bu dürtüye karşı koyar ve en küçük dilimi alır, daha büyük porsiyonları başkalarına bırakırlar.

Sosyal 7’ler grup veya aile içinde oldukça fazla sorumluluk üstlenirler. Bunu yaparak başkalarının
iyiliği için açgözlülüklerini feda etmiş olurlar. Hizmet etme ideallerini canlandırmak için kendi
isteklerini ertelerler. Bu alt tipin adından da anlaşılacağı üzere, “feda etmek” hizmet etmeye karşı
duyulan gönüllülük anlamına gelir.

Peki bu görünürde saf, bencil olmayan kişilik stratejisindeki ego ödülü nerededir? Bu alt tipin ego
stratejisinin bir kısmı fedakarlıkları yüzünden iyi olarak görünmek istemeleri, buna ihtiyaç
duymalarında yatar. Yaptıkları fedakarlıkların tanınmasına karşı gizli bir istekleri vardır, sevgi ve
onaylanmaya karşı açtırlar ve bu açlık doyumsuz hale gelebilir. Bu 7’ler kendi kusur ve
yetersizliklerini örtmek ve tanınma, takdir edilme ya da sevgiyi davet etmek için feda ettiklerini
kullanırlar, çünkü kendi istek ve geçici heveslerini haklı çıkarırken ve bu istekler üzerinde hareket
ederken kendilerini iyi hissetmezler. Onların fedakarlıkları ve hizmetleri, takdir edilmeye karşı
sahip oldukları sinirsel ihtiyaçları için ödedikleri bedeldir.

Başkalarında takdir ve tanınma hislerini uyandırmalarına ek olarak, sosyal 7’ler çatışmaları


azaltmak ve başkalarında alacak yaratmak için iyi bir imaja sahip olmak isterler. Fakat bu istekler
sosyal 7’lerin göreceli olarak yüzeysel ilişkilerde yer almalarına yol açabilir.

Fedakarlıklarının tanınmasına duydukları ihtiyaca paralel olarak, bu sosyal alt tipte yardımcı rolünü
üstlenme, hizmet etme, acının dindirilmesi ile alakadar olma eğilimi bulunur. Fakat her ne kadar
başkalarının acılarını dindirmeye ilgi duysalar da, kendileri acı hissini sevmezler, yani başkalarına
yardım etme onlar için acılarını kendi dışlarında bir yere yansıtarak güvenli bir mesafeden
rahatlatmanın bir yolu olabilir. Onlar her zaman başkaları için “olurlar”. Bu, projeleri yönetebilen
ve belirli bir amaç doğrultusunda enerjiyi yönlendirebilen, anlayışlı ve cömert bir karakterdir.
Temin ettikleri hizmetleri kararlılıkla teslim etme eğilimindelerdir.

Sosyal 7’ler bencillik konusunda içsel bir tabu oluştururlar ve “iyi evlat” ya da “iyi biri” olarak
görülmek isterler. Kendi çıkarlarını iyilik kılıfıyla gizledikleri için bastırılmış bir suçluluk
hissederler ve kabul etmedikleri açgözlülüklerinin yarattığı reddedilmiş suçluluk duygularını
başkalarına yansıtabilirler, sonrasında başkalarını yeterince adanmadıkları gerekçesiyle
yargılayabilirler. Bu 7’ler başkalarını düşünmeleri ile kendi çıkarlarını birbiriyle karıştırdıklarını
bildikleri için kendilerine güvenmeyebilirler; kendi derin motivasyonlarını “kötü” veya “çıkarcı”
olarak etiketleyebilirler.

Sosyal 7’ler oldukça idealisttir, fakat onların idealizmi illüzyon, iyi niyet ve becerinin karışımından
oluşan, harekete geçmeyi teşvik eden “entelektüel bir ilaç”tır. Oldukça aktiflerdir ve dünyayı
geliştirmek amacıyla hayata geçirmek istedikleri idealleri yolunda süregelen bir şekilde hareket
ederler, fakat harekete geçmek için idealizme ihtiyaç duyarlar- kabul edilmek için fedakarlığa,
idealizme ve bağlılığa yatırım yaparlar. Ayrıca fedakarlık ve idealizm adı altında yaptıkları şeyleri
desteklemek için rasyonelleştirme savunmasını kullanırlar. İdealizmleri kısmen ideolojileri
rasyonelleştirmeye dayalıdır çünkü herhangi bir inançlarının yanlışlığı kanıtlanırsa basitçe
inançlarını başka bir gerekçe ile değiştirebilir ve bu değişimi evrim olarak adlandırabilirler. Bu göz
önüne alındığında, idealizmlerini kaybetme konusunda içten içe bir panik hissine sahiptirler çünkü
bu durumun sonucunda ilgisizlik ve boşluğa yol açabileceğinden korkarlar.

Sosyal 7’lerin kendilerini idealizm aracılığıyla motive etmeye olan odakları bir görev hissine
dönüşebilir- “Kurtarıcı” olmak isteyebilirler. Kimi zaman kendilerini toy oldukları, gerçekçi
olmadıkları ve insanoğlu için isteklerinin çok yüksek olması konusunda eleştirebilirler. Sosyal 7
kimi gençlikle bağdaştırılan özelliklere sahiptir: kışkırtıcıdır, aydındır, basite yatkın olabilir ve
ellerindeki görev çok zahmet isteyen hale geldiğinde tembelleşebilir. Buna ek olarak, kendi
tembelliğinin, rahata düşkünlüğünün ve narsisizminin bilincinde olmayabilir.

Naranjo, coşku, idealizm ve sosyal becerinin sosyal 7 karakterinin 3 ayağı olduğunu söyler. Bu 7’ler
ayrıca vizyoner kimselerdir: daha iyi, özgür, sağlıklı ve barışçıl bir dünyanın hayalini kurarlar.
(New Age kültürü sosyal 7 kültürüdür.) Genellikle vizyonları konusunda aşırı coşkululardır ve
kusursuz bir gelecek fantezisine sahiplerdir. Coşku yoluyla başkalarını manipüle etmeye eğilimleri
vardır. Yüzeyde oldukça neşeli görünürler, uyumsuzluktan ve çatışmalardan kaçınırlar.

İlişkilerde, sosyal 7’ler başka birinin acısına sebep olmamaya karşı duydukları güçlü istek ile
bağlanma korkuları arasında kaldıklarında kendilerine meydan okunmuş hissine kapılabilirler.
Saflık ve idealist duruşlarını koruma istekleri ile tutarlı olarak, saf ve kusursuz bir romantik ilişki
arayışındadırlar. Kendilerini bilinçsizce partnerlerinden daha iyi ya da saf olarak kibirli bir
pozisyona sokarlar ve bunun ardından partnerlerinin kusursuzluk doğrultusunda değişmesi
beklentisine girerler. Samimi ilişkilerin yol açtığı derin duyguları idare etmede zorluk yaşayabilirler.

Yardımcı olma ve hizmet etme istekleri ile beraber coşkulu ve neşeli olmaları sosyal 7’lerin tip 2
gibi görünmelerine sebep olabilir- fakat 2’ler öncelikli olarak başkalarına odaklanırlar ve
kendileriyle pek bir bağlantıları yoktur; sosyal 7’ler ise öncelikle kendilerini referans alırlar, yani
onu feda etmeye karar verseler bile genellikle neye ihtiyaçları olduğunu bilirler. Yardım etme
istekleri yalnızca onaylanmaya dair isteklerinden değil kendi çıkarlarına karşı gelmeye olan
ihtiyaçlarından doğar, yani başkalarına ya da daha büyük bir amaca hizmet etmek için
çabalamalarına karşın kendi ihtiyaç ve isteklerine dair daha doğrudan bir anlayışları vardır. Bu
insanlar oldukça saflardır – bu şekilde ayrıca tip 1 gibi görünebilirler- fakat onlarınki alkış için bir
iyiliktir, (tip 1’lerin kendi içlerinde oluşturduğu “doğru” fikrine zıt olarak) toplumsal uzlaşıya
dayanan bir mükemmel idealine ulaşma isteğidir.

SOSYAL SEKİZ – DAYANIŞMA (KARŞIT TİP)

Sosyal Sekiz, üç Sekiz alt tipinin arasından karşıt tip olanıdır. Sosyal Sekizler bir çelişkiyi temsil
eder: Sekiz arketipi sosyal normlara isyan eder, ancak Sosyal Sekiz aynı zamanda koruma ve
sadakate yöneliktir. Yaşamın ve diğer insanların hizmetinde şehvet ve saldırganlık ifade ederler.

Bu kişi "sosyal antisosyal"dir. Kendini Koruma Sekizlerinin aksine, Sosyal Sekizler daha sadık,
daha açık bir şekilde arkadaş canlısı ve daha az saldırgandır. Besleyici, koruyucu ve insanların
başına gelen adaletsizliklerle ilgilenen yardımcı Sekizler'dirler, ancak aynı zamanda toplum
kurallarına göre antisosyal bir görünüm sergilerler.

Naranjo, sembolik olarak bu karakterin, annesini babasına karşı korurken agresif (ya da şiddetli)
hale gelen çocuğu temsil ettiğini açıklıyor. Bu, anneyle bir araya gelen ve ataerkil iktidara ve onunla
bağlantılı her şeye karşı çıkan biridir: Dayanışmadan kaynaklanan şiddet ortaya çıkar. Arketip
olarak bu karakter, babasından sevgi almaktan vazgeçen ve ona karşı annesiyle ittifak kuran çocuğu
temsil eder.

Sosyal Sekizler, insanların daha fazla güce sahip başkaları tarafından zulüm gördüğü veya
sömürüldüğü durumları tespit etmeye çok yatkındır. Bu tür şeyleri tespit ettiklerinde, daha az güçlü
olanları korumak için hareket etme eğilimindedirler. İşçi dayanışmasının savunucusu ve
kapitalizmin açık sözlü eleştirmeni olan Karl Marx, bir Sosyal Sekizli olabilirdi.

Genel olarak, bu Sekizli diğer Sekizlerden daha yumuşak, cana yakın ve daha az öfkeli görünüyor.
Daha az belirgin olarak isyan etme eğilimindedirler. Çok aktifler ve sürekli hareket halindeyken
kendilerini kaybedebilirler. Projeler veya bir şeyler toplamak için orantısız bir şehvet gösterebilirler.

Sosyal olarak, Sosyal Sekizler bir grubun sunduğu gücü sever ve daha "bireyselleştirilmiş" ilişkilere
girmekte zorluk çekebilirler. Aşırı durumlarda, bu Sekiz egoya yönelebilir. Yakın ilişkilerde,
bilinçsiz bir terk edilme korkusunu gizleyen partnere bağlılık eksikliği gösterebilirler.

Bu Sekizler, çok genç yaşta koruyucu olduklarından genellikle kendi sevgi ve bakım ihtiyaçlarının
bilincini kaybederler. Bu Sekiz alt tipine sahip kişiler, başkalarını önemseme ve koruma konusunda
güçlü bir yetenek geliştirirken, bilinçsizce kendi sevgi ihtiyaçlarından vazgeçerler ve onun yerine
güç ve zevke yönelik telafi edici bir hareket koyarlar. Bir Sekizlerin sevilme ihtiyaçlarının bilinçli
hale getirmesi genellikle zordur ve diğer Sekizlilerden daha yumuşak veya daha sakin
görünebilseler de Sosyal Sekizlilerin kendi sevgi ve korunma ihtiyaçlarının söz konusu olduğu bir
kör noktası vardır.

Bu Sekiz genellikle bir Sekiz'e benzemez, Ichazo bu alt türe "Dostluk" adını verir, ancak Naranjo,
"arkadaşlık" kelimesinin gündelik, olumlu anlamını, Sosyal Sekiz'in bilinçsiz kişilik modelinin "ego
oyunu" dediği şeyden ayırmak için "suç ortaklığı" veya "dayanışma" kelimesini kullanır. Naranjo'ya
göre, bu bireyin ana dürtüsü sadakat gibi bir şeydir. Sosyal Sekiz alt tipi, diğer Sekiz alt tipleri
arasında en entelektüel olanıdır, ancak bu Sekizler aynı zamanda baskın (ataerkil) kültüre de isyan
ederler. Bu isyan zorunlu olarak otorite ve zekanın bir birleşmesini içerir, çünkü ataerkil
toplumlardaki baskın otorite, dürtülerin ve aşırılığın entelektüel kontrolünü teşvik etme
eğilimindedir. Cinsel Sekizli, üç Sekiz alt tipin en açık biçimde anti-entelektüel olanı olsa da,
Sosyal Sekiz, ezilenleri koruma arzusundan ve bilinçsizce anne bakımıyla ilişkili kişisel bir
ihtiyaçtan dolayı otoritenin gücüne karşı çıkar.

Erkek Sosyal Sekizler, Tip Dokuzlar gibi görünebilir ve dişi Sosyal Sekizler, Tip İkilere
benzeyebilir. Bununla birlikte, bu Sekizler, daha doğrudan ve güçlü şekillerde hareket etmeleri,
çatışmaya daha kolay girmeleri ve diğer insanları koruma ve destekleme arayışında daha fazla güç
ve kontrol ifade etmeleri nedeniyle Dokuz ve İki'den ayırt edilebilir.

SOSYAL İÇGÜDÜ DOKUZLAR - ORTAKLIK

9’lar psikolojik tembelliğin ya da üşengeçliğin tutkusunu grupla birleşerek, grubun ilgi alanında çok
sıkı çalışarak ya da grubun ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarından öne koyarak belli eder. 9’lar kafa
dengi insanlardır ve olayların bir parçası gibi hissetme ihtiyaçları vardır. Bu, gruptan farklı olmak
ya da bir gruba veya bir topluluğa ayak uyduramama gibi altta yatan sebeplerden kaynaklanır.
Gamsız, girişken ve eğlenceyi seven, gruba katılma ihtiyacı hisseden insanlardır.

9’ların olaylara katılma isteği içten içe hissettikleri, gruba uymadıkları hissinden kaynaklanır. Bu
his, 9’ları cömert olup gerekli olan her şeyi feda ederek güya gruba uymayışlarını telafi edip grubun
bir parçası olmaya hak kazanmaya sürükler. Bir şeylerin parçası olduğunu hissetmeye büyük bir
ihtiyaç duyarlar, çünkü normalde öyle olmadıklarını hissederler. Gruba katılabilmek için ekstradan
bir şeyler yapmak zorundaymış gibi hissederler ve bu yüzden grup için diğerlerinin iki katı çalışırlar
ve gruba ait olduklarından emin olmak isterler.

9’lar gruba kabul biletlerinin hakkını verebilmek ve grupla bir olabilmek için ellerinden gelen her
şeyi yapma tutkusuna sahiptir fakat bu çok fazla çaba gerektirir. İşkolik olabilirler çünkü çok
çalışmaları ve fazla vermeleri gerektiğini hissederler. Fakat bu sadece işle ilgili değildir- arkadaş
canlısı ve sosyal olduklarını kanıtlamak için oldukça çaba harcarlar; acılırını göstermezler, insanlara
yük olmak istemezler ve gruba efor sarf etmenin ne kadar enerji tüketici olduğunu göstermezler. Bu
insanlar cömert ve özverilidir, grubun dikkatli üyesidir ve başkalarının üstlerine bıraktıkları
sorumlulukları yerine getirebilecek kadar başkalarının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar
yeteneklidirler.

Daha bastırılmış karakterlerde olan diğer iki 9 alt tipinin tam tersine, 9’lar fazlasıyla dışa dönük ve
enerjiktir- 9’u karşı-tip yapan da budur. Farklı türde bir güce sahiptirler çünkü grubun ihtiyaçları
için çalışmak onları motive eder. 9’lar sosyal olarak dışa dönük, canlı ve etkileyicidir. Bu yüzden
tipik 9’un tembelliğiyle bazı açılardan ters düşerler fakat içlerinde bir yerlerde, kendi istekleri ve
ihtiyaçları söz konusu olduğunda ortaya çıkan bir tembellik bulunur.

9’lardan çok iyi lider- hatta en iyi lider çıkar. Kendilerine verilen sorumlulukları yerine getirmek
için can atan iyi ve özverili insanlar olmaları bunu kanıtlar. Yetenekli arabulucular olabilirler; doğal
olarak, farklı fikirleri tercüme etmek isterler ki grup içinde herhagi bir tartışmadan kaçınılsın. Lider
olarak yaptıkları işlere tüm enerjilerini verirler. Zorluklara fazlasıyla katlanabilme potansiyeline o
kadar sahiplerdir ki bazen “kum torbası” olarak görülebilirler. 9’lar (bazen farkında olmadan)
kendilerini kayıt şartsız terk edilme korkusuna, çatışmaya, ayrılığa veya barışın kaybolma
tehlikesine bırakırlar.

Sosyal 9’lar bir şeyleri kontrol etmeyi ve konuşmayı çok severler. Çünkü grup adına çok çalıştıkları
için kendilerine ayıracak zaman bulamayabilirler. Çok dolu-kendileri hariç her şeyle dolu bir hayat
yaşama eğilimindedirler. 9’lar kimliklerini ve gerçeklik algılarını bir yere ait olmaktan alırken
genellikle kendi varoluşlarını sorgularlar.
Bu alt tipin görünen ifadesi genellikle üzgün değil de mutludur ama ifadeleri eninde onunda taraflı
olarak ortaya çıkar: neşeli dış görünüşlerinin altında hiçbir yere ait olamama hissi üste çıkar ve
başkalarıyla paylaşılamadığı için içe atılan bir üzüntü yaratır. Üzüntülerini en uçta yaşamazlar fakat
bu durum neşeli anlar için de aynıdır. Duygusal olarak tam ortadadırlar (ne çok sıcak ne çok soğuk)
ve bazen duygularından veya hissetmekten uzaklaşabilirler.

9’ların sosyal içgüdüsü Tip 3 gibi görünebilir çünkü çok çalışır ve streslerini kimseye yansıtmadan
bir sürü iş başarabilirler fakat ilgi çeken kişi olma konusundaki gönülsüzlükleri ve grubu bir imaj
yaratmak ya da hayranlık kazanmak amacıyla kullanmamalarıyla bu tipten farklılık gösterirler. Aynı
zamanda Tip 2 ile de karıştırılabilirler çünkü başkalarının ihtiyaçlarını gidermekte isteklidirler fakat
2’lerden daha az onaylama ve takdire ihtiyaç duyarlar ve genellikle duygusal olarak 2’lerden daha
sağlıklıdırlar.

You might also like