Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
DİN PSİKOLOJİSİ BİLİM DALI
EVRİM ANIK
İstanbul, 20014
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
DİN PSİKOLOJİSİ BİLİM DALI
EVRİM ANIK
İstanbul, 20014
PR
EV
IE
W
GENEL BĠLGĠLER
İsim ve Soyadı: Evrim Anık
Anabilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri
Programı: Din Psikolojisi
Tez Danışmanı: Doç. Dr. Ali Ayten
Tez Türü ve Tarihi: Yüksek Lisans – Mart 2014
Anahtar Kelimeler: Lezbiyen, gey, biseksüel, trans, eşcinsellik, cinsel yönelim,
cinsiyet kimliği, din, maneviyat.
ÖZET
LGBT BĠREYLERDE DĠNĠ VE MANEVĠ EĞĠLĠMLER
W
Din ve maneviyat hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. İnsanların büyük bir
çoğunluğunun dinî veya manevî eğilimleri bulunmaktadır. Alan araştırması şeklinde
yürütülen bu çalışma, LGBT bireylerin dinî ve manevî eğilimlerinin nasıl ve ne derece
IE
olduğunu konu edinmiştir. LGBT bireylere dair Türkiye’de yapılan çalışmalarda, bu
bireylerin dinî ve manevî eğilimlerini konu alan araştırma yok denecek kadar az
EV
i
GENERAL KNOWLEDGE
Name and Surname: Evrim Anık
Field: Philosophy and Religion Sciences
Programme: Psychology of Religion
Supervisor: Associate Prof. Ali Ayten
Degree Awarded and Date: Master - March 2014
Keywords: Lesbian, gay, bisexual, transgender, homosexuality, sexual
orientation, gender identity, religion, spirituality.
ABSTRACT
RELĠGĠOUS AND SPĠRĠTUAL INCLINATIONS OF LGBT INDIVIDUALS
W
Religion and spirituality are indispensible elements of life. The Most of people
have religious or spiritual inclination in their life. The subject of this paper/thesis which
is conducted field research, how is religious and spiritual inclinations of LGBT
IE
individuals. In studies performed in Turkey on LGBT individuals, religious and spiritual
trends of these individuals aren’t researched enoughyl. Therefore this study has a claim
EV
on being the first study in this context and contribution to the literature. Sample of this
research were interviewed with thirty people, including six lesbian, eleven gay, six
bisexual and seven transgender individuals in the Beyoğlu district. LGBT individuals’,
PR
tragic events they have experienced during their childhood periods, growing of sexual
orientation or gender identity, structure of families, views of religion and spiritual,
opinions about religious comments on homosexuality, the using coping of religious way
with the difficulties, imagination of God, religious rituals, morality and families’ degree
of religiosity were determined by interviews. Findings indicated that LGBT people’s
level of spirituality is higher than their religiosity level. It is seen that most of them
(%40) defined themselves as Muslims. Some others have used “atheist”, “Alevi”,
“agnostic” and “irresolute” concepts for defining their beliefs. It was seen that they
received support from religion and spirituality, believers have got merciful God
imagination and they create their own code of ethics.
ii
ÖNSÖZ
Kültürle iç içe olan din ve maneviyat, kişinin yaşam stili, mutluluğu, üzüntüsü,
tercihleri vb. pek çok şey üzerinde etkilidir. Bu nedenle bireyin dini ve manevi eğilimleri
önem kazanmaktadır. Türkiye’deki farklı pek çok örneklem grubunu inceleyen din ve
maneviyat çalışmalarına bir yenisini ekleyip LGBT bireylerin dini ve manevi
eğilimlerini inceledim. Belki olduğum çevreye göre “ilginç” denilebilecek bir grup
seçmiştim ve bilmediğim bir ortama girecektim. Benim için bu yeni ortamda, zaman
bazen zor geçmesine rağmen, yeni hayatları öğrenmek çok zevkliydi. Bu nedenle
araştırmaktan da yeni şeyler öğrenmekten de hiç vazgeçmedim.
Her hafta bana katlanan, beni hep motive eden, umudumun kalmadığı
zamanlarda cesaretlendiren, çok değer verdiğim, sevdiğim ve danışmanım olduğu için
W
kendimi çok şanslı hissettiğim Doç. Dr. Ali Ayten’e ne kadar teşekkür etsem azdır ve
onun gibi bir araştırmacı olmayı temenni ettiğimi söylemekten gurur duyarım.
IE
Lisanstayken, verdiği derslerle, bana Din Psikolojisi Alanı’nı sevdiren, bu alanı
seçmemi sağlayan, benim için çok değerli olan hocam Prof. Dr. Ali Köse’ye, alanımın
saygıdeğer hocalarından Prof. Dr. Ali Ulvi Mehmedoğlu’na, çalışmamı önemseyen
EV
saygıdeğer hocam Yar. Doç. Dr. Osman Aydınlı’ya ve çalışmam için bana gerekli
ortamı sunan İSAM’a çok teşekkür ederim. Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kemal Sayar’a,
beni Psikiyatr Dr. N. Mustafa Merter’e yönlendirdiği için minnettarım. Psikiyatr Dr. N.
PR
iii
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa No
ÖZET ___________________________________________________________________ i
ABSTRACT _____________________________________________________________ ii
ÖNSÖZ _________________________________________________________________ iii
ĠÇĠNDEKĠLER __________________________________________________________ iv
TABLOLAR LĠSTESĠ ____________________________________________________ vi
KISALTMALAR ________________________________________________________ vii
GĠRĠġ ___________________________________________________________________1
1. Konu, Problemler ve Hipotezler ________________________________ 4
W
2. Amaç ve Önem _____________________________________________ 5
3. Yöntem ___________________________________________________ 6
IE
4. Tezin İlgili Literatürdeki Yeri __________________________________ 7
I. BÖLÜM
EV
II. BÖLÜM
BULGULAR VE YORUMLAR
1. DEMOGRAFĠK ÖZELLĠKLER __________________________________________17
1.1 Cinsiyet _________________________________________________ 17
1.2 Yaş _____________________________________________________ 18
1.3 Eğitim __________________________________________________ 19
1.4 Meslek Durumu ___________________________________________ 20
1.5 Sosyo-Ekonomik Durum ____________________________________ 20
1.6 Katılımcıların Ebeveynlerinin Meslek Durumu __________________ 21
1.7 Katılımcıların Ebeveynlerinin İlişki Durumu ____________________ 21
1.8 Katılımcıların Ebeveynlerinin İnanç Durumu ____________________ 22
1.9 İnanç Durumu ____________________________________________ 22
2. AĠLE YAPISI VE ÇOCUKLUK DÖNEMĠ _________________________________23
iv
2.1 Aile Yapısı _______________________________________________ 26
2.2 Mutsuz Çocukluk ve Travmatik Olaylar ________________________ 30
3. CĠNSEL YÖNELĠM VEYA CĠNSĠYET KĠMLĠĞĠ GELĠġĠMĠ VE BUNLAR
FARK EDĠLDĠĞĠNDE YAġANAN SÜREÇ ________________________________ 35
3.1 Cinsel Yönelim veya Cinsiyet Kimliği Gelişimi __________________ 35
3.2 Açılma Sürecinde Yaşananlar ________________________________ 44
4- DĠNĠ EĞĠLĠM VE TANRI TASAVVURU __________________________________56
4.1 LGBT Bireylerin Din Hakkındaki Görüşleri, Dini Bilgi Düzeyleri ve
Dinle Yaşadıkları Çatışma _____________________________________________ 56
4.1.1 LGBT Bireylerin Din Tasavvuru __________________________ 56
4.1.2 LGBT Bireylerin Dini Bilgi Düzeyleri ______________________ 67
4.1.3 Dinlerin Eşcinsellik Hakkında Ne Yorum Yaptığıyla İlgilenme(me)
________________________________________________________________ 69
W
4.1.4 Dinle Çatışma _________________________________________ 78
4.2-LGBT Bireylerin Ailelerinin Dini Eğilimi ______________________ 83
IE
4.3 LGBT Bireylerin Tanrı Tasavvurları ___________________________ 89
4.4- LGBT Bireylerin Başa Çıkma Sürecinde Dinin Rolü ____________ 101
4.5- LGBT Bireylerin Yaptığı Dini Ritüeller ______________________ 109
EV
4.6 LGBT Bireylere Göre Dinleri Onlara Nasıl Bakıyor _____________ 114
4.7- Eşcinsel Din Görevlisi ____________________________________ 116
5. LGBT BĠREYLERĠN MANEVĠ EĞĠLĠMLERĠ ____________________________ 118
PR
v
TABLOLAR LĠSTESĠ
Sayfa No.
W
Tablo 6 : Katılımcıların Sosyo-Ekonomik Durumu………………………….20
Tablo 7 : Katılımcıların Ebeveynlerinin Meslek Durumu……………………21
Tablo 8 : Katılımcıların Ebeveynlerinin İlişki Durumu……………………...21
IE
Tablo 9 : Katılımcıların Ebeveynlerinin İnanç Durumu……………………. 22
Tablo 10 :Katılımcıların İnanç Durumu.……………………………………. 22
EV
PR
vi
KISALTMALAR
B.: Baskı
bkz.: Bakınız
çev.: Çeviren
DSM-4: Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (The Diagnostic
and Statistical Manual for Mental Disorders)
drl.: Derleyen
diğ.: Diğerleri
Ed.: Editör
EK: Biyolojik cinsiyeti erkek olanlar
hzl.: Hazırlayan
W
İÜEF: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
IE
KE: Biyolojik cinsiyeti kadın olanlar
LGB: Lezbiyen, Gey, Biseksüel
EV
S: Sayı
s.: Sayfa Numarası
SBE: Sosyal Bilimler Enstitüsü
TDV.: Türkiye Diyanet Vakfı
vb.: ve benzeri
vd.: ve diğerleri
Yay.: Yayınları, Yayınevi
Y.l.: Yüksek lisans
vii
GĠRĠġ
M. Foucoult, 15. ve 16. yüzyıla kadar cinselliğe dair bilgiyi, ilişkilerdeki
pratiğin oluşturduğunu söylemektedir. Yani ona göre, cinsellikle ilgili olarak daha çok
eşe karşı sorumluluk, aldatıp aldatmama gibi konular üzerinde durulmaktaymış. Bir
anlamda, bu dönemde cinsellikle, sadece hukuki açıdan ilgilenildiği söylenebilir. 16.
yüzyılda ise bu sorgulama, kişinin kendisine cinsel manada dokunup dokunmamasına
(kendi kendini tatmin edip etmemesine), yani kişinin başkasıyla değil, kendisiyle olan
ilişkisine dönmektedir. Bu ise cinsiyetler arası hukuktan, cinsiyetin mahremiyetine dair
bilgi oluşumuna yol açmıştır. 17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın başlarında oluşan bu
durum sonucunda, cinsiyet haklarından, cinselliğin doğasıyla ilgilenen bir psikolojiye
geçiş olmuştur.1 Cinselliğin doğasıyla ilgilenilen bu dönemden itibaren, kişinin cinsel
W
yönelimi veya cinsiyet kimliği meselesinin önem kazanmaya başladığı, söylenebilir.
Yukarıda ifade edildiği gibi cinselliğin doğasıyla ilgilenen bir psikolojiye
IE
geçiş, 17. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın başlarında olmasına rağmen, eşcinsellik
sözcüğü, 1869‟dan sonra kullanılmaya başlanmıştır.2 Eşcinsel sözcüğü, biseksüelleri ve
transları tam anlamıyla kapsamadığından, 1900‟lü yıllarda lezbiyen, gey, biseksüel ve
EV
dünya kadar eskidir. Örneğin Eflatun, eşcinselliği öven yazılar yazmış, Yunan
mitolojisinde de eşcinsellik hikâyelerine fazlaca yer verilmiştir;4 ancak Mondimore,
Yunanlılardaki eşcinselliğin, bugünkünden farklı olduğunu söylemiştir. Yunanlılarda,
cinsellik gerekli olarak görülürken, evlilik üremenin yasal çerçevesini oluşturmuştur.
Mondimore‟a göre, orada bahsedilen eşcinsellik, aslında daha çok biseksüelliği
anlatmaktadır. Bir erkek, ergenlik dönemindeyken pasif olarak diğer erkeklerle ilişkiye
girmekteymiş; fakat yaşı ilerledikten sonra ya eşcinselliği tamamen bırakır ya da
1
Jean Le Bitoux, “Şen Bilim, Michel Foucoult ile Söyleşi”, Doğu Durgun (çev.), Queer
Tahayyül, Sibel Yardımcı ve Özlem Güçlü (drl.), İstanbul: Sel Yay., 2013, ss. 75-86, s.75,76.
2
Francis M. Mondimore, EĢcinselliğin Doğal Tarihi, Berna Kılınçer (çev.), İstanbul: Sarmal
Yay., 1999, s. 25.
3
“LGBT”, Wikipedi Özgür Ansiklopedi, http://tr.wikipedia.org/wiki/LGBT (12.01.2014)
4
Andre M. Daninos, Cinsel ĠliĢkiler Tarihi, Samih Tiryakioğlu (çev.), İstanbul: Varlık Yay.,
1974, s. 66 Aktaran: Arslan Yüzgün, Türkiye’de EĢcinsellik (Dün, Bugün), İstanbul: Hüryüz
Yay., 1986, s. 24.
eşcinsel ilişkide aktif konumda olmakla birlikte, bir kadınla da evlenirmiş. Eski
Yunanlılarda, kadın eşcinselliği ise Lesbos Adası‟nda yaşayanlar tarafından
aşağılanmayıp rahatça ifade edilebilen bir durummuş. Güney Amerika‟da ise translara
berdache denilirmiş. 18. yüzyılda Amerika‟ya giden Avrupalılar berdacheleri
“kendilerini alçakça alışkanlıklara adamış oğlancılar” olarak tanımlamışlardır.
Amerika‟daki bu durum, cinselliğe karşı tutumlarının rahat ve onaylayıcı olduğunu
göstermektedir. Ergenlik çağındaki çocuklarda eşcinsel davranış, beklenen bir şey
olmakla birlikte, yetişkinlik çağlarında ise eşcinsel ilişkilerden uzak durmaları da
beklenmektedir. Bunların dışında, Yeni Gine gibi bazı yerlerde “eşcinsel” yetişkinlik
törenleri yapılmaktadır. Sambiya diye adlandırılan bir toplulukta, erkek çocuklar
ergenlikten önce -8 yaş civarında- annelerinden uzaklaştırılıp yetişkin bir erkeğin
W
yanına verilmektedirler. Yetişkin olan erkek, küçük erkeğe hem avcılık gibi erkeklerin
toplumsal cinsiyet rollerini, hem de cinsellik hakkında bilmesi gerekenleri
öğretmektedir.5 Bu veriler ışığında, eşcinsel ilişkilerin hatta daha doğru bir ifade olması
IE
açısından LGBT bireylerin varlıklarının, çok eskiye dayandığı söylenebilir.
Ortaçağa kadar eşcinsellik, gayet normal karşılanırken, ortaçağdan itibaren aile
EV
kurumuna verilen önemle birlikte, aşağılık bir durum olarak görülmeye başlanmıştır. Bu
dönemde, sapkınlığı ifade etmek maksadıyla kullanılan sodomi kelimesi eşcinsellik için
kullanılmıştır; ancak eşcinselliğin sapkınlık olarak düşünülmesi, eşcinsel ilişkileri
PR
engellememiştir.6
Homoseksüelliğin, psikiyatri ile ilgili olan tarihine bakıldığında, eşcinselliğin
başlangıçta psikiyatride “hastalık” olarak tanımlandığı görülür, zira 1952 yılında
eşcinsellik, APA‟nın (American Psychiatry Association) yayınladığı, ilk Ruh ve Akıl
Sağlığı Bozuklukları Sınıflandırması ve Tanı El Kitabı‟nda (Diagnostic and Statistical
Manual of Mental Disorders/ DSM-I), “sosyopatik kişilik bozuklukları” içinde yer
almıştır. Eşcinsellik, 1968‟de yayınlanan DSM-II‟de ise “sosyopatik kişilik
bozukluğundan” çıkarılıp, “cinsel sapmalar” kategorisi altında yer almıştır.7
“1970‟lerde psikiyatri topluluğunda yüksek sesle ifade edilmeye başlanılan karşıt
görüşler üzerine oluşturulan çalışma gruplarının vardıkları kararlar, APA kurullarında
5
Mondimore, s. 27-47.
6
Pınar Selek, Maskeler Süvariler Gacılar, İstanbul: İstiklal Kitabevi, 2007, s. 53.
7
Joseph Nicolosi, Onarım Terapisi, Ebru Morgül (çev.), İstanbul: Kaknüs Yay., 2008, s. 25.
2
kabul edilerek, 1973‟te karar resmiyet kazanmıştır. DSM-II‟de eşcinsellik kategorisi
yerini “cinsel yönelim bozukluğu” kategorisine bırakmıştır. Bu süreçte karara karşı
çıkan uzmanların etkisiyle oluşturulan bu kategorinin geçerliliği, pratikte heteroseksüel
yönelimi nedeniyle ruh sağlığı uzmanlarına başvuru olmadığı için tartışmalıydı. Bu
nedenle DSM-III‟te (1980) “cinsel yönelim bozukluğu” kategorisi yerini, “egodistonik
eşcinselliğe” bırakmıştır. Belirgin hale gelmiş kendi cinsine yönelik uyarılmanın neden
olduğu ruhsal sıkıntıyı kapsayan bu kategori, hemen tüm eşcinsellerin hayatlarının bir
döneminde eşcinselliklerinin egodistonik olduğu bir aşamadan geçmeleri, toplumsal
homofobi etkisiyle gelişen içselleştirilmiş homofobinin neden olduğu bir sıkıntının
ruhsal bozukluk olarak tanımlanmasının yanlış olması gerekçeleriyle DSM-III-R‟de
(1987) tamamen terk edilmiştir.”8 Daha sonra çıkan DSM-IV-TR ve DSM-V‟te de
W
eşcinselliğe dair herhangi bir ifade yer almamaktadır.
Bilindiği üzere, her insanın bir şekilde dinle ve maneviyatla (spirituality) ilgisi
vardır. Kültürle iç içe olan dinin ya da dinlerin, ilkçağlardan beri var olduğu, sosyolojik
IE
araştırmalar tarafından ortaya konmuştur. Din, insanların yaşamlarıyla iç içe olduğu için
duygularına, düşüncelerine ve davranışlarına etki etmektedir. Yani dinin, insanların
EV
psikolojisi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Din psikolojisi de bu etkiyi ve etkinin
sonuçlarını incelemektedir. Bu bağlamda din psikolojisi, dinin emir ve yasaklarını tespit
ya da ret amacı taşımamaktadır. Sadece dinin, insanlar üzerindeki psikolojik boyutunu
PR
8
Koray Başar, Mahmut Ş. Nil ve Seven Kaptan, “Eşcinsellikle ilgili Yaygın Yanlışlar,
Bilimsel Doğrular” Kaos GL, 10 Aralık 2010, http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=6004
(26.01.2014).
9
Hüseyin Peker, Din Psikolojisi, İstanbul: Çamlıca Yay., 2008, s. 34-35.
10
Sevde Düzgüner, Maneviyat Algısı ve Diğerkâmlıkla İlişkisi: Kan Bağışı Örneğinde Türkiye
ve Amerika Karşılaştırmalı Nitel Bir Araştırma, (YayınlanmamıĢ Doktora tezi, Necmettin
Erbakan Üniversitesi, 2013).
3
araştırılmıştır. Bu araştırmada da farklı bir özellik grubunu oluşturan LGBT bireylerin,
dini ve manevi eğilimleri incelenmektedir.
Bu araştırmada, LGBT bireylerin dinî ve manevî eğilimleri üzerine
odaklanılmıştır. Dinlerin eşcinselliğe dair net tutumları, kutsal kitaplarda yer almakla
birlikte buradaki amaç, dinlerin eşcinsellik hakkında ne yorum yaptığıyla ilgilenmek
değildir. Zaten din psikolojisi, dinlerin yorumlarıyla ilgilenmeyip, dinin insan
psikolojisindeki etkisiyle ilgilenmektedir. Bu nedenle araştırmada, LGBT bireylerin dini
ve manevi eğilimleri, dinin kendilerine dair hükümlerini algılama biçimleri, dini destek
arayış eğilimleri, dinden uzaklaşma süreçleri ve bütün bu süreçlerin psikolojik
yansımaları incelenecektir.
1. Konu, Problemler ve Hipotezler
W
Dini ve manevi eğilimler; cinsiyete, yaşa, sosyal statüye, sosyoekonomik
düzeye, toplumsal yapıya vb. birçok etkene bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu
etkenlerin içine cinsel yönelim ile cinsiyet kimliği de eklenebilir. Tezin içeriğini
IE
oluşturan araştırma, LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender) bireylerin dini ve
manevi eğilimlerini konu edinmiştir.
EV
uygulama(ma)ları, dini bilgi düzeyleri, nasıl bir ahlak yapısına sahip oldukları,
ailelerinin nasıl bir dini veya manevi yapıya sahip oldukları gibi bazı temel konular
işlenecektir. Araştırmanın temel problemini, “LGBT bireylerde dini ve manevi eğilimler
nasıldır?” sorusu oluşturmaktadır. Ayrıca araştırmada şu sorulara cevap aranmaktadır:
LGBT bireylerin manevi eğilimleri, dini eğilimlerine oranla
daha ağır basmakta mıdır?
LGBT bireyler, cinsel yönelimlerini keşfettikleri süreçte, dinin
buna nasıl baktığını merak etmişler midir?
İnançlı olan LGBT bireylerin Tanrı tasavvurları nasıldır?
LGBT bireyler, yaşadıkları olumsuzluklar karşısında manevi
bir güce sığınma ihtiyacı duymuşlar mıdır?
Baskıcı olan muhafazakâr ailelerin çocuğu olan LGBT
bireyler, diğer LGBT bireylere göre dine daha önyargılı
yaklaşmakta mıdır?
Dinle çatıştığını düşünen bazı LGBT bireyler, din değiştirme
yolunu tercih etmişler midir?
4
LGBT bireyler yaşadıkları kaygılı süreçlerde, dini başa çıkma
yolunu tercih etmişler midir?
LGBT bireyler, mensup oldukları dine dair ritüelleri ne kadar
uygulamaktadırlar?
LGBT bireylerin aileleri dindar mıdır?
Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği ile LGBT bireylerin
dindarlıkları arasında nasıl bir ilişki vardır?
LGBT bireyler, ahlaklarını ne ile temellendirirler ve neden
iyilik yaparlar?
Bu tezde yukarıda verilen sorulara cevap aranmakla birlikte yaş, cinsel eğilim,
sosyal çevre, sosyo-ekonomik durum, ebeveyn tutumları gibi bazı demografik
unsurların, LGBT bireylerin dine ve maneviyata karşı yönelimlerindeki rolü de ele
alınmaktadır.
2. Amaç ve Önem
W
Din psikologlarına göre dini inanç ve manevi eğilimler, kişinin yaşam şeklinde
önemli bir yere sahiptir. Araştırma, LGBT bireylerden oluşan bir örneklem grubuyla
yapılan mülakat çalışmasıyla, LGBT bireylerin sahip oldukları dini ve manevi
IE
eğilimlerin, duygularına, düşüncelerine ve eylemlerine yani yaşam biçimlerine, nasıl ve
hangi oranda etkisi olduğunu tespit etmeyi hedeflemiştir. Ayrıca aile yapısının,
EV
5
3. Yöntem
LGBT bireylerde dinî ve manevî eğilimleri, konu edinen bu araştırmada nitel
tekniklerden faydalanılmıştır. LGBT bireylerin dinî ve manevî eğilimlerini öğrenmek
için mülakat tekniği kullanılmıştır. Mülakat, “iki veya daha fazla sayıda insan arasında
belli bir amaç etrafında yapılan tartışmalardır.”11
Araştırmanın başlangıcında alanla ilgili kaynaklar incelenmiştir. Kaynak
taraması yapılırken, aynı zamanda LGBT haklarını savunan bir dernek olan Lambda
İstanbul ile irtibata geçilmiştir. LGBT bireylere dair yeterli bilgiye sahip olunduktan
sonra, mülakat soruları için bir taslak oluşturulmuştur. Bu taslak, din psikologları ve
diğer psikologlarla, psikiyatristlerle ve de Lambda gönüllülerinden bir grupla,
tartışıldıktan sonra son halini almıştır. Bu süreçte, mülakatların verimli olabilmesi için
W
gerekli olan hususlar konusunda bir eksiklik olmaması için birçok kişiyle tartışılmıştır.
Ayrıca LGBT bireylerin tepkisini alacak ifadelerden, kaçınabilmek için de LGBT
gönüllüleriyle sorular üzerine tartışılıp, soruların son hali verilmiştir.12
IE
Lambda‟da her hafta sonu düzenlenen etkinliklerde, Ekim 2012‟den Temmuz
2013‟e kadar bulunulmuştur. Bu etkinliklerde hem LGBT bireyler daha yakından
EV
11
Remzi Altunışık vd., Sosyal Bilimlerde AraĢtırma Yöntemleri: SPSS Uygulamalı, 4.B.,
Sakarya: 2005, s.82.
12
Mülakat sorularının tamamı için bkz. Ek 1.
6
devamlılığı için ve translara da ulaşmak için, translara yüz yüze görüşme konusunda
ısrar edilmemiştir. Gey olan birey ise, ailesinin eşcinsel olmasına tepkili olduğunu ve bu
yüzden dışarıda görüşmenin onun için tehlikeli olacağını düşündüğünden internet
ortamında görüşmek istemiştir.
Mülakat soruları belli olmakla birlikte, görüşülen kişinin özelliklerine ve
mülakatın gidişatına göre bazı sorular sorulmamış ya da farklı sorular yönlendirilmiştir.
Görüşülen kişiler, yapılan çalışmayı destekleyici bir tavır sergilemişlerdir ve sorular
konusunda herhangi bir tepki ve hoşnutsuzluk söz konusu olmamıştır. Araştırmada,
katılımcıların isteği doğrultusunda bazılarının kendi isimleri, bazıları için ise müstear
isim kullanılmıştır.
4. Tezin Ġlgili Literatürdeki Yeri
W
LGBT bireyleri konu edinen çalışmalar, son yıllarda artış göstermiştir. Batı‟da,
LGBT bireylere dair pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan önemli bir kısmı
da LGBT bireylerin dini veya manevi eğilimleri konusuna tahsis edilmiştir. Jones‟in
IE
“din-maneviyat ve açılma süreci” (religio-spiritually and the coming out process)13,
Willcox‟un “Hristiyan LGBT bireylerde, din ve kimlik” (religion and identity among
EV
13
Camilla H. Jones, “Religio-Spiritualitiy and the Coming Out Process” (YayınlanmamıĢ
Doktora Tezi, Kansas State Universitesi, 2008).
14
Melissa M. Wilcox, “Two Roads Converged: Religion and Identity among Lesbian, Gay,
Bisexual and Transgender Ghristian.” (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi. Santa Barbara
Üniversitesi, 2000).
15
Heather Wheeler, Sexuality & Religion: How Devoutly Religious Lesbian, Gay and
Bisexual Individuals Manage the Relationship Between their Sexuality and their Religion,
Ann Arbor: Proquest LLC Publish, 2013.
16
Tarık Bereket ve Barry D. Adam. “Navigating Islam and Same-Sex Liasions Among Men in
Turkey” Journal of Homesuxuality, 55: 2, s. 204-222,
http://dx.doi.org/10.1080/00918360802129428 (18.10.2013).
7
Keniş‟in “Türkiye‟de İslam ve Homoseksüellik Tartışması” başlıklı araştırması,17 bu
alanda ulaşılabilinen nadir çalışmalardandır. “İslam‟la olan ilişkinizin cinsel
yöneliminize göre deneyimlediğiniz, eğlenceli yanları ve zorlukları nelerdir?” sorusunu
temel problem olarak alan Bereket, İslam ile homoseksüelliğin günlük hayatta nasıl
birarada bulunabildiği üzerine odaklanmış, geylerin aktif ya da pasif olmaları değişkeni
üzerinde durmuş ve İslam‟ın eşcinsellik hakkındaki görüşlerine de yer vermiştir.
İslam‟ın eşcinselliğe nasıl baktığı ve Müslüman eşcinsellerin dinle yaşadıkları çatışma
noktasında bu araştırmayla benzer olmasına rağmen pek çok açıdan farklılık
göstermektedir. Örneğin, Bereket‟in araştırması sadece geylerin İslam‟la
eşcinselliklerini nasıl bağdaştırdıklarını konu edinip lezbiyen, biseksüel ve transların
eşcinsellikleri ile İslam‟ı nasıl bağdaştırdıklarını incelememiş ve de LGBT bireylerin
W
diğer dinler hakkındaki görüşlerine, yaptıkları dini ritüellere, Tanrı tasavvurlarına,
manevi eğilimlerine, aile yapılarına vb. değinilmemiştir. Keniş‟in çalışmasında ise
LGBTQ hareketine karşı çıkanların dayandıkları temeller ile LGBTQ haklarını savunan
IE
Müslümanların onlara hangi argümanlarla karşı çıktıklarını konu edinmiştir. Yani
Keniş, daha çok İslam ile LGBTQ hakları arasındaki ilişkiye hem LGBTQ bireylerin
EV
I. BÖLÜM
1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
LGBT‟nin tanımını yapmadan önce, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans
kavramlarını tanımlamada, kullanılması gereken terimlerin açıklaması yapılacaktır.
Cinsel kimlik/ Sexual Identity: Bireyin kendi bedenini ve benliğini belli bir
eşeylik içinde algılayışı, kabullenişi, duygu ve davranışlarında buna uygun biçimde
17
Şebnem Keniş, Islam and Homosexuality Debates in Turkey: “Discursive Contestation
Among Muslims Over LGBTQ Rights” (YayınlanmamıĢ Y.l Tezi, Koç Üni. SBE, 2012).
8
yönelişidir.18 Kişinin biyolojik cinsel özellikleridir. Yani temel olarak kromozomlarının
XX veya XY olması durumudur. İç ve dış cinsel organlar, gonadlar, hormonlar,
insanların cinsel kimliğini oluşturan yapılardır.19
Cinsiyet Kimliği/ Gender Identity: Biyolojik, ruhsal, toplumsal, kültürel vb.
etkenlerin etkileşiminin bir ürünü olarak kişinin kendini, kendi öznel dünyasında bir
erkek veya kadın olarak hissetmesi; bir “erkek” veya “kadın” olma duygusunu kapsar.
Genellikle 3 yaşına kadar tam anlamıyla şekillenen bu duygunun, kişinin anatomik,
biyolojik cinsiyetiyle uyuşması gerekmez. Örneğin biyolojik olarak kadın olan biri,
kendini “erkek gibi”; erkek olan biri ise kendini, “kadın gibi” hissedebilir.20
Cinsel Yönelim/ Sexual Orientation: Kişinin cinsel, sosyal, romantik, bilişsel
ve duygusal anlamda kendi cinsinin, karşıt cinsin veya her ikisinin birden cazibesine
W
kapılma eğilimidir. Genetik yapı, yetiştirilme tarzı, hormonlar, erken dönem yaşantılar
vb. gibi etkenlerin önemli bir rol oynadığı düşünülen cinsel yönelimin, çok erken
yaşlarda oluştuğu kabul edilir.21
IE
EĢcinsellik/Homosexuality: Cinselliğin, birincil erotik bir çekicilik içinde,
aynı cinse yönelmesidir. Bireyin aşk, duygusal bir bağlılık, cinsel çekicilik içinde aynı
EV
cinsten kişilere cinsel yönelimi ve/veya aynı cinsten birisiyle cinsel ilişki içinde olması
durumudur.22
Heteroseksüellik/Heterosexuality: Karşı cinsten üyeler arsındaki cinsel veya
PR
romantik ilişkilerdir.23 Yani kadın ve erkek arasındaki cinsel veya romantik ilişkilerdir.
Homofobi/Homophobia: Hem eşcinsel olmaya yönelik hem de eşcinsellere
karşı hissedilen korku ve nefrettir. LGBT bireylere karşı olumsuz duygular beslemek,
tutum ve davranışlarda bulunmaktır.24
Hermafrodit/Hermaphrodite: Aynı anda iki cinsin de birincil ve/veya ikincil
cinsel özelliklerine sahip olan kişilerdir. Bu kişiler, fizikî cinsel özellikleri açısından
kadın ya da erkek olarak nitelendirilemezler.25
18
Fatma Gül Cirhinlioğlu, Çocuk Ruh Sağlığı ve GeliĢimi, Ankara: Nobel, 2001, s. 147.
19
Verda Tüzer, “Eşcinsellik, Travestilik, Transseksüellik” Kaos GL Sempozyumu: 23-24
Mayıs 2003, Lezbiyen ve Geylerin Sorunları, Ankara: Kaos GL, 2004, s. 5.
20
Selçuk Budak, Psikoloji Sözlüğü, Ankara: Bilim ve Sanat Yay., 2000, s. 174.
21
Budak, s. 172.
22
Oğuz Arkonaç, Açıklamalı Psikiyatri Sözlüğü: Ġngilizce- Türkçe (Latince), İstanbul:
Nobel Kitabevleri, 1999, s. 243.
23
Budak, s.430.
24
Budak, s. 363.
9
LGBT
LGBT kelimesinin, lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender kelimelerinin baş
harflerinden oluşturulan bir kısaltma olduğu daha önce de ifade edilmişti. Bu terimler,
aşağıda sırasıyla açıklanacaktır.
1.Lezbiyen/lesbian: Kadın eşcinselliği demektir. Bir kadın, bir ya da birkaç
diğer kadına duygusal bağlanma, fanteziler, istekler, içtepiler, cinsel veya genital temas
isteğini içeren cinsel bir aşk ile yaklaşım davranışıdır. Ayrıca kadın eşcinselliğini, ifade
etmek için Batı‟da lesbianism ve sapphism kelimeleri de kullanılmaktadır.26 Lezbiyen
kelimesi klasik çağlarda homoseksüel alışkanlıklar sürdüren bir kadınlar grubunun
yaşadığı, bir Yunan adasının adı olan “Lesbos” sözcüğünden türetilmiştir.27
2.Gey/gay: Duygusal ve cinsel yönelimi erkeğe karşı olan, erkekler için
W
kullanılır. Gey terimi, daha çok erkek eşcinselleri tanımlamak maksadıyla kullanılsa da
eşcinsellerin, aşağılayıcı olarak değerlendirdikleri homo veya homoseksüel kavramı
yerine kullanmayı tercih ettikleri bir kavramdır.28 Bu nedenle, birçok araştırmada erkek
IE
homoseksüelleri belirtmek için özellikle “gay men” ifadesinin kullanıldığı görülmüştür.
Bu araştırmada gey terimi, sadece erkek eşcinselleri, ifade etmek amacıyla
EV
kullanılmıştır.
3.Biseksüel/bisexual: Genel biyolojide biri sperm, diğeri ise yumurta üreten,
iki farklı biçimde var olan organizmalar için kullanılan bir terimdir. Klinik açıdan ise
PR
10
4.1.Transseksüel/transsexual: Kişinin, kendini yanlış kişinin bedenine
hapsolmuş hissetmesinden dolayı, karşı cinse özgü fiziksel özelliklere ve sosyal rollere
sahip olmak isteğidir. Karşı cinsten biri olarak yaşamak için zorlayıcı bir arzu duyduğu,
psikoseksüel bir rahatsızlık sahibi olanlar için kullanılır.31 Arkonaç, Psikoloji
sözlüğünde transseksüelliği, “gender identity disorder” yani cinsiyet kimliği
bozuklukları altında ele almıştır. Buna göre bireyin karşı cinsle yoğun ve devamlı bir
özdeşleşmesi ve kendisine verilmiş cinsellikten veya o cinsiyet rolünün
uygunsuzluğundan huzursuz olma, karşıt cins gibi olma isteği, karşıt cinsin tipik
duygulanması ve tepkilerine sahip olduğunu ısrarla belirtmesi, yanlış cinste doğduğuna
inanması, karşıt cinsellikle ya da karşı cinsi taklit etmek amacı ile ikincil cinsellik
özellikleri ile aşırı meşguliyet gibi belirtilerle gözüken bozukluklardır. Böyle bir
W
bozukluktan bahsedebilmek için bireyin, kültürel olarak diğer cinse verilen değerlerden
faydalanma isteğinde olmaması ve aynı zamanda her iki cinse ilişkin (intersex)
özellikleri taşımaması gerekir.32
IE
4.2 Travesti/Transvestism: Karşıt cinsten olmayı şiddetle isteyerek diğer cinsin
giysilerini giymekten veya giyip dolaşmaktan zevk alanlardır. Karşıt giyinişin cinsel
EV
ve kadın giysilerini giyinerek cinsel bir haz duyar. b- Cinsel bir heyecan duymaksızın
sadece kendi erkekliğini yadsıma ve kendini karşıt cinse aktarma yolu olarak karşıt
giyinmede şehvet hislerini icra etme aleti olarak penis ile ilgilenilmez, penisi muhafaza
etmek yerine erken yıllardan başlayan anatomik olarak kadın olma arzusu vardır. 33
31
Budak, s. 767.
32
Arkonaç, s. 223.
33
Arkonaç, s. 582.
34
Halit Erdem Oksaçan, EĢcinselliğin Toplumsal Tarihi. İstanbul: Tekin Yay., 2012, s. 23.
11
kabilelerde, eşcinsel ilişkilerin, tanrılardan veya atalardan ani cezalar getireceğine
inanılmaktadır. Bahailikte aynı cinsle olan cinsel ilişki, doğaya aykırı ve sapkınlık
olarak değerlendirilmektedir.35 Ayrıca Zerdüştler için önemli bir kitap olan
Ardâvirâfnâme‟de, fizikötesi dünyada eşcinsel ilişkiye girenlere verilen ağır cezalara
yer verilmektedir.36
Çalışmada eşcinsel bireylerin dinî ve manevî eğilimleri sorgulanırken, dinlerin
eşcinsellik hakkında ne yorum yaptığıyla ilgilenip ilgilenmedikleri, onlara göre dinlerin
nasıl yorum yaptığı, dinlerin katı tutumundan dolayı cinsel yönelimleri veya cinsiyet
kimlikleri ile dinleri arasında bir çatışma yaşayıp yaşamadıkları gibi konular üzerinde
durulmuştur. Bu nedenle LGBT bireylerin, bu konular hakkındaki görüşlerini daha iyi
anlayabilmek için dinlerin eşcinselliğe karşı tutumları önem arz etmektedir.
W
Araştırmanın asıl konusu, dinlerin eşcinselliğe karşı tutumları olmadığından ve bütün
dinlere yer vermenin zorluğundan dolayı burada sadece Yahudilik, Hristiyanlık ve
İslam‟ın eşcinsellik hakkındaki tutumuna kısaca yer verilecektir.
IE
2.1 Yahudi-Hristiyan Ġnancında EĢcinsellik
Batıda eşcinselleri ifade etmek için Lût Kavminin yaşadığı Sodom şehrinden,
EV
Tevrat'ta Sodom halkının, Rabbe karşı günahkâr olduğu ve orada her türlü
ahlâksızlığın, özellikle cinsî sapıklığın yaygınlaştığı ifade edilir. Eski Ahit‟te Sodom ve
Gomora öyküsünde, bu sapkınlık karşısında Tanrı‟nın nefreti ve cezalandırması
anlatılmaktadır.38 Yahudilikte çirkin bir davranış olarak kabul edilen erkekler arası
eşcinsel ilişkiler yasaklanmış ve bu tür ilişkide bulunanların cezasının, ölüm olduğu
belirtilmiştir.39 Cinsel ilişkilerdeki amaç, neslin devamını sağlamak olduğu için,
35
Geoffrey Parrinder, Dünya Dinlerinde Cinsel Ahlak, Niran Elçi (çev.), İstanbul: Say Yay.,
2003, s. 113.
36
Ardavîrâf, Ardâvîrâfnâme, Nimet Yıldırım (çev.), İstanbul: Pinhan Yay., 2011, s. 128.
37
Kâmil Yaşaroğlu, “Livâta”, Türkiye Diyanet Vakfı Ġslâm Ansiklopedisi, c. 27, Ankara:
T.D.V. Yay., 2003, s. 198-200.
38
Oksaçan, s. 23.
39
Kitab-ı Mukaddes, Levililer Bap 20:13: “Bir erkek başka bir erkekle cinsel ilişki kurarsa,
ikisi de iğrençlik etmiş olur. Kesinlikle öldürülecekler. Ölümü hak etmişlerdir.”
12
Yahudilikte eşcinselliğin yasaklanmasının sebebi olarak “spermin, boşa gitmesi”
gösterilmektedir.40
Yahudilikte, lezbiyenlik de ahlâksızlık ve kabahat olarak değerlendirilmiştir;
fakat Tevrat‟ta lezbiyenliği ifade eden hususi bir kavram bulunmamaktadır. Kadınların
eşcinsel ilişkilerinde, tam bir birleşme olmadığı için yani spermin boşa kullanılması söz
konusu olmadığından dolayı lezbiyenlerin, kocalarından boşanmalarına ya da
öldürülmelerine gerek duyulmamıştır; fakat “lezbiyenliğe yönelik yasak, açık şekilde
Rabbiler Hukukunda yer almaktadır. Bu nedenle lezbiyenler cinsel bir suçtan ötürü değil
de Rabbiler‟in yasağına uymadıkları için kırbaçlanacaklardır.”41
Tevrat‟ta erkeklere kadın kıyafeti, kadınlara da erkek kıyafeti giyinmek
yasaklanmıştır. “Kadının üzerinde erkek esvabı olmayacak ve erkek, kadın esvabı
W
giymeyecek; çünkü bu şeyleri yapan Rabbin mekruhudur”42 Ayrıca yine Tevrat‟ın
Tesniye Bölümü‟nde erkeksi olmayı, beden ve yüz kılları ile açıklamaktadır: “Siz
Allah‟ınız Rabbin oğullarısınız; … gözlerinizin arasını tüysüz kılmayacaksınız”43
IE
İncil‟de “Pavlus, Timeteosa Birinci Mektubu‟nda, eşcinselleri, hırsızlar
uğursuzlar ve katillerle birlikte anmıştır.44 Tanrı‟nın bağışlayıcılığına gönderme
EV
yapılarak, diğer suçlular gibi eşcinsellerin de, bir daha aynı suçu gerçekleştirmemek
üzere, bu eylemlerini terk etmeleri durumunda bağışlanacakları; ancak yaptığından
vazgeçmeyen hırsız, uğursuzlar, fuhuş yapanlar, katiller ile kadınsı görünümdeki erkek
PR
40
Kitab-ı Mukaddes, Yaratılış, Bap 39: 9-10.
41
Maimonides, Misneh Torah, Forbidden Intercourse, XXI: 8 Aktaran: Eldar Hasanov, “İslam
Hukuğu İle Karşılaştırmalı Olarak Yahudi Hukuk‟unda Zina ve Benzeri Cinsel Suçlar”,
(YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans. Tezi, MÜİF SBE, 2007), s. 78-79.
42
Kitab-ı Mukaddes, Tesniye Bap 20: 5.
43
Kitab-ı Mukaddes, Tesniye Bap 13: 1.
44
Kitab-ı Mukaddes, I. Timeteosa, Bap 1: 10.
45
Kitab-ı Mukaddes, I. Koristoslulara, Bap 6: 9-10; Oksaçan, a.g.e., s. 28-29.
13
kadının erkek kıyafeti giyinmesi, yani maskülen görünmesi, erkeğin de kadın kıyafeti
giyinmesi yani feminen görünmesi yasaklanmıştır.
2.2 Ġslâm’ın EĢcinselliğe Dair Tutumu
İslâm kaynaklarında livâta kelimesi, örfte erkekler arasındaki eşcinsel ilişkiyi
ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu kelime, anlamını eşcinselliğin yaygın olduğu Lut
kavminden almaktadır. Kadın eşcinselliğini yani lezbiyenliği, ifade etmek için ise sihâk
(sahk, müsâhaka)⃰ kelimesi fıkıh terimi olarak kullanılmaktadır ve bu kelime ise
Kur‟an‟da iki yerde “uzaklık” manasında kullanılmaktadır. İslam‟ın ana kaynağı olan
Kur‟an-ı Kerim‟de, doğrudan eşcinselliği ifade eden “livâta” kelimesi olmamakla
birlikte, hem livâtanın hem de sihâkın anlamını barındıran fahiĢe ve fahĢa⃰⃰ kelimeleri,
geniş bir içerikle yirmi dört yerde geçmektedir. Bu ayetlerde, livâtanın yaygınlık
W
kazandığı ilk toplum olarak Lut kavminden bahsedilir ve helak edilmelerinin sebebi
olarak da sapkınlıkları (bunun içine eşcinsel ilişkileri de alınabilir) gösterilir.
Lezbiyenliğin ilk defa, Kur‟an‟da helâk edildiği söylenen, “ashâbür-ress”in kadınları
IE
arasında ortaya çıktığı ve sonra Lut kavminde ise yaygın olduğu, belirtilmiştir.46
Fıkıh kitaplarında eşcinsel ilişkinin, anormal cinsel ilişki veya gayr-i tabii ilişki
EV
gerektiği hususunda fikir birliği vardır; fakat bunun zina kapsamında değerlendirilip
değerlendirilemeyeceği konusunda ihtilaflar bulunmaktadır. İmam Şafii, İmam Malik,
İmam Ahmed b. Hanbel ile Hanefi Mezhebinden Ebu Yusuf ve Muhammed b. Hasan;
gey ilişkiyi zina olarak değerlendirmişlerdir. İmam Malik, livâtayı zina kapsamında
⃰
Sihâk, sözlükte “sevicilik/lezbiyenlik” anlamında kullanılır. Ayrıca müsâhika ve sehhâka
kelimeleri de “sevici/lezbiyen” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bkz. T.D.V.İ.A.,
“sihâk” maddesi, c. 37, s. 169.
⃰ ⃰ fahişe ve fahşa kelimeleri, “aşırı derecede çirkin davranış, açık hayâsızlık ve sapkınlık”
anlamındadır.
46
Kâmil Yaşaroğlu, “Livâta” , Türkiye Diyanet Vakfı Ġslâm Ansiklopedisi, c. 27, Ankara:
T.D.V. Yay., 2003 ss. 198-200; Salim Öğüt, “sihâk”, Türkiye Diyanet Vakfı Ġslâm
Ansiklopedisi, c. 37, İstanbul: T.D.V. Yay., 2009,s. 169.
47
Eldar Hasanov, “İslam Hukuğu İle Karşılaştırmalı Olarak Yahudi Hukuk‟unda Zina ve
Benzeri Cinsel Suçlar”, (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, MÜİF SBE, 2007), s. 133-134;
Mehmet Boynukalın, “Zina Suçu ve Cezası” (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üni. SBE, 1995), s. 45-47; İsmail Acar, “İslam Hukukunda Zina Suçu ve Cezası Üzerine
Karşılaştırmalı Bir İnceleme” (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi SBE,
1999), s.89-91.
14
Reproduced with permission of copyright owner. Further reproduction prohibited without permission.