You are on page 1of 12

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/331375131

LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE BLOCKCHAIN: VAATLER,


UYGULAMALAR VE ENGELLER / BLOCKCHAIN IN LOGISTICS AND SUPPLY
CHAIN MANAGEMENT: PROMISES, APPLICATIONS, AND BARRIERS

Conference Paper · December 2018

CITATIONS READS

2 7,365

2 authors, including:

Sinan Çinar
Hasan Kalyoncu University
1 PUBLICATION 2 CITATIONS

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by İbrahim Akben on 27 February 2019.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

LOJİSTİK VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNDE BLOCKCHAIN:


VAATLER, UYGULAMALAR VE ENGELLER
BLOCKCHAIN IN LOGISTICS AND SUPPLY CHAIN MANAGEMENT: PROMISES,
APPLICATIONS, AND BARRIERS

Dr. Öğr. Üyesi İbrahim AKBEN


Hasan Kalyoncu Üniversitesi, ibrahim.akben@hku.edu.tr

Sinan ÇINAR, Doktora Öğrencisi


Hasan Kalyoncu Üniversitesi, si.cinar@gmail.com

ÖZET
Blok zincir, kriptoğrafi ile birbirine bağlı ve tahrifi zor dağıtık bir dijital kayıt listesidir. Son birkaç
yıl içinde, bu teknoloji verimlilik artışı vaat ettiği için lojistik ve tedarik zinciri endsütrisinde büyük
ilgi odağı olmuştur. Blok zincir teknolojisinin lojistik ve tedarik zinciri endüstrisinde devrim
yaratacağı savı üç önemli soruyu gündeme getirmektedir: Birincisi, bu teknoloji gerçekten bir
devrim mi yoksa abartı mı ?. İkinci olarak, başarılı uygulama alanları var mıdır ?. Üçüncü olarak,
bu teknolojinin karşılaştığı başlıca engeller nelerdir ?. Bulgular, blok zincir teknolojisinin tedarik
zincirinde güven sorununu çözmeyi, aracıları kaldırmayı, verimliliği artırmayı ve lojistik sektöründe
ticari süreçlerde otomasyonu geliştirmeyi vaat ettiğini ortaya koymaktadır, ki bunların her biri
devrimsel nitelikte olaylardır. Diğer yandan, blok zincir teknolojisinin finans, enerji, imalat ve ilaç
sanayi gibi alanlarda başarılı uygulamaları gelecekte büyük bir potansiyele sahip olduğunu
göstermektedir. Ancak, yasal belirsizlik, teknolojinin ham olması ve sektördeki tedrici benimsenme
oranı gibi meseleler başlıca engeller olarak durmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Blok Zincir, Lojistik, Tedarik Zinciri Yönetimi, Uygulama Alanları ve
Engeller
ABSTRACT
Blockchain is an immutable distributed list of digital records which are joined together through
cryptography. Over the last several years, this technology has attracted considerable interest in the
logistics and supply chain industry mainly because it promises to improve the overall efficiency.
That Blockchain technology will revolutionize the logistics and supply chain raises three important
questions: First, is blockchain technology truly revolutionary or simply hype? Second, are there
successful industrial use cases? Third, what are the key barriers? The findings suggest that
blockchain promises to establish trust, remove intermediaries, facilitate efficiency in the supply
chain and increase automation in logistics. Applications of blockchain in a number of industries
including finance, energy, manufacturing and pharmaceuticals suggest it has great potential moving
forward. Nevertheless, issues of regulatory uncertainty, immaturity of technology, and slow
industry adoption remain key barriers.
Keywords: Blockchain, Logistics, Supply Chain Management, Use Cases and Challenges

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1451
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

1. Giriş
Günümüzde tüm üretim ve dağıtım kanallarını kapsayan tedarik zinciri süreçleri çok karmaşık ve
yönetilmesi zor bir hal almıştır. Duruma göre bir ürünün tedarik zinciri süreci birden çok
uluslararası sınırı, farklı devlet ve gümrük süreçlerini, çok sayıda fatura ve ödeme aşamalarını,
hakeza birden çok şahıs veya kurumu, işlemin mahiyetine göre aylarca sürebilen kapsamlı ve çok
boyutlu işlemleri ihtiva edebilmektedir. Tüm bu karmaşıklıklar tedarik zincirinde performansı
olumsuz etkilemekte ve riskleri artırmaktadır. İşlemlerde gecikmeler, maliyetlerin artması, taraflar
arasın güven kaybı öne çıkan bazı risklerdir (Christopher 2011, 159-70). Blockchain, tedarik
zincirindeki bu ve benzeri bazı temel sorunlara potansiyel bir çözüm olarak görülmektedir.
Blok zincir, veya dünyada bilinen genel adı ile blockchain teknolojisi, son yıllarda hem akademik
dünyada hem de tedarik zinciri endüstrisinde büyük ilgi uyandırmıştır (Saberi vd. 2018). Bu ilgi
boşuna değildir. Blokchain, geleneksel olarak lojistik ve tedarik zincirinde zaten var olan ve
küreselleşme ile birlikte daha karmaşık hale gelen sorunlara köklü bazı çözümler vaat etmektedir.
Temelde blockhcain işlem kayıtlarının şeffaflığı ve ulaşılabilirliğini, ticari işlemlerde güven tesis
etmeyi, veri tahrifini önleyen güvenlik yapısı, aracıları aradan çıkararak maliyetlerde tasarruf ve
işlemlerde hızlılık gibi bazı önemli çözümler vaat etmektedir.
Bu çalışma özünde keşfetmeye yönelik olup literatür taraması metodu ile yapılmıştır. Kaynak
olarak özellikle son yıllarda blockchain ve tedarik zinciri ilişkisini ele alan çalışmalar, lojistik
firmaları raporları ve lojistik uzmanlarının çalışmaları incelenmiştir. Bu çalışmada blockchain ve
blok zincir terimleri eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Çalışmanın devamı şu şekilde organize edilmiştir: İkinci bölüm tedarik zinciri yönetiminin tanımını
vermekte ve günümüz tedarik zinciri süreçlerinin bazı temel sorunlarını analiz etmektedir. Üçüncü
bölüm, blockchain teknolojisinin ne olduğunu, mevcut alternatif veritabanı teknolojilerden hangi
yönlerden farklı olduğunu ve niçin tedarik zincirindeki bazı kronik sorunlar için umut vaat ettiği
sorularına cevap aramaktadır. Dördüncü bölüm blockchain teknolojisinin tedarik zincirindeki
başarılı uygulamalarından bazı örnekler vermektedir. Bunu izleyen bölümde, blok zincir
teknolojisinin mevcut bazı sorunları ve sınırları kısaca işlenmektedir. Çalışma, bulguların özeti ve
kısa bir değerlendirme ile son bulmaktadır.
2. Tedarik Zinciri Yönetimi ve Temel Sorunlar
Tedarik zinciri yönetimi bir mal, hizmet ve bilginin menşe noktasında son varış menziline kadar
olan koordineli akışını ifade eder. Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyoneleri Konseyine göre “tedarik
zinciri kaynak bulma, satın alma, işleme ve lojistik yönetimi faaliyeleri de dahil tüm operayonların
planlanması ve yönetilmesini kapsamaktadır. En önemlisi, tedarik zinciri, tedarikçi, aracı, üçüncü
taraf hizmet sağlayanlar ve müşteriler gibi kanal partnerleri arasındaki eşgüdüm ve işbirliği
faaliyetleri de bu kapsamdadır. Özünde, tedarik zinciri yönetimi, şirket içinde ve şirketler arasında
arz ve talep yönetimini entegre eder” (CSCMP, 2013).
Literatür incelendiğinde tedarik zinciri yönetimi ile herkesin üzerinde anlaştığı tek bir tanım
bulunmadığı ancak tüm farklı tanımların genelde bazı ortak noktalara vurgu yaptığı görülmektedir
(Mentzer vd. 2001, 2). Şöyle ki tedarik zinciri yönetiminin temelde mal, hizmet ve bilgi akışının
etkin yönetiminin hedeflendiği ve tedarik zinciri süreçlerinde çıkış noktası olarak hammadde ile
başlandığı ve bunun dönüşüm ve katma değer süreçlerinden geçmesi ve bitmiş haldeki ürünlerin
son tüketiciye ulaştırılmasına kadar olan tüm süreçleri kapsadığı görülmektedir. Ayrıca mal, hizmet
ve bilginin etkin akışını sağlama amacı nihai olarak değer üretmek, performans artırmak ve riskleri
azaltma gibi temel amaçlar da tedarik zinciri tanımının içindedir (Tan, 2001).

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1452
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

Temel Sorunlar
Günümüz tedarik zinciri süreçleri birkaç bakımdan sorunludur. Herşeyden önce küreselleşme ile
birlikte tedarik ve lojistik operasyonları çok karmaşık bir hal almıştır. Tedarik zincirinde süreçlere
pekçok kişi, şirket, kurum taraftır (alıcı, satıcı, gürmük, banka, taşıyı, vb), işlemlerdeki belgeler
sayıca fazla ve tür olarak çeşitlidir (ödemeler, faturalar, gümrük belgeleri vb), bazen birden fazla
devlet sınırı, farklı gümrükler ve bunların her birinin tabi olduğu farklı hukuksal yapıların hepsi
günümüz tedarik zincirini çok boyutlu, çok taraflı, çok kurumlu ve çok belgeli bir hale
getirmektedir. Her işlem ve belgenin izini sürmek külfetli ve maliyetli bir iştir. Önemli belgelerin
kaybolma veya sahte belge oluşturma riski her zaman mevcuttur. Tüm bu olasılıklar sistemde
karmaşa yaratır ve büyük maliyetlere ve zaman kaybına neden olur.
Küreselleşme nedeniyle, ilgili taraflar (satıcılar, tedarikçiler ve müşteriler) arasındaki
ödemelerin işleme koyulması birkaç gün sürebilirken, sözleşmeler bankacılar ve avukatlar
tarafından incelenirken ekstra maliyet ve gecikmeler yaşanmaktadır. Dahası, ürünler varış yerine
varmadan önce çeşitli coğrafi bölgelerden (ulusal / uluslararası) geçer, belgelerin kaybedilmesi veya
sahte olması nedeniyle ürünün gerçekte nereden geldiğini izlemek zorlaşır.
Şu anda, müşterilerin / alıcıların ürünlerin değerini ve kökenini tam olarak bilmeleri çok zor
çünkü mevcut tedarik zinciri sisteminde şeffaflık eksikliği var. Ayrıca, sistemde herhangi bir
yasadışı veya etik dışı uygulama olup olmadığını araştırmak son derece zordur.
Karmaşık tedarik zinciri operasyonları birden fazla uluslararsı sınır, gümrük kapıları, alıcı ve satıcı
durumlar, lojistik firmalarını kapsayabilmektedir. Üretimin küreselleşmesi süreçleri daha da
karmaşık hale getirmiştir. Tüm bunların yanında işlemde şeffaflığın bulunmaması taraflar arası
güven eksikliği süreçlerde etkinlik ve verimliliği azaltmakta ve maliyet ve işlem süreleri
uzamaktadır.
Tedarik zincirin sorunlarına değinen Bernard Marr (Marr, 2018), sistem “şeffaf” olmadığı
için “alıcı ve satıcılar için bir malın gerçek değerinin bilinmesinin imkansız” olduğunu ifade
etmiştir. O halde temel sorunlardan biri şeffaflık ve bilgi paylaşımı sorunudur. Benzer şekilde
günümüz tedarik zinciri süreçlerinde bir işlemin kim tarafından ne zaman nerede gerçekleştirildğini
takip etmek zordur. Yani işlemlerde deyim yerinde ise “faillerin tespiti” konusunda sorunlar
yaşanmaktadır.
Güven sorunu ve bunun ticarete olumsuz etkisi tedarik zincirinin daimi sorunlarından biri
olagelmiştir. Günümüz tedarik zinciri süreçleri, küreselleşme, hızla gelişen teknolojiler, artan
müşteri talepleri ile çok daha karmaşık ve dinamik bir piyasada cereyan etmekte ve dolayısıyla
performans artışı, risklerin azaltılması, süreçlerde verimlilik ve etkinliğin arttırılması gibi hedefler
tüm bu süreçlerin daha entegre olması ve taraflar arasında daha yakın eşgüdüm ve işbirliği
gerektirmektedir (Singh, Garg, ve Sachdeva, 2018, 149). Tabi ki bu hedeflere ulaşmak için taraflar
arasında tam bir güven ortamı olmalıdır. Soosay ve Hyland, (2015, s. 613) performans artışı
sağlamak için tedarik zinciri taraflarının “uygun bir güven düzeyi oluşturması, kritik bilgileri
paylaşmaları, ortak kararlar vermeleri ve gerektiğinde, tedarik zinciri süreçlerini entegre” etmeleri
gerektiğini ifade etmişlerdir. Hızlı değişen ekonomi ve küreselleşmenin yarattığı karmaşık süreçler,
şirketlerin verimli süreçlere sahip olmaları ve sadece kendilerini değil genel tedarik zinciri
performansını iyileştirmeleri için işbirliği yapmaları ve tedarik zinciri süreçlerinde eşgüdüm
sağlamaları gerekmektedir.
Tedarik zinciri operasyonlarında hem işletme içi hem de işletmeler arası işbirliğinin genel
performans üzerinde dolaylı veya doğrudan olumlu bir etkiye sahip olduğu ifade edilmiştir (Stank,
Keller, ve Daugherty 2001, 33). Tedarik zinciri yönetiminde işbirliği sağlama konusundaki asıl
sıkıntı taraflar arasında faaliyetlerde eşgüdüm sağlamaktır. Bu yapıldığı takdirde, işletmeler tedarik
zinciri süreçlerinde “maliyetleri düşürme, hizmet seviyesini yükseltme, kaynakları daha etkin

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1453
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

kullanma ve piyasadaki değişikliklere daha hızlı ve daha verimli tepki verme” gibi faydalar elde
ederler (Tsou, 2013, 5206). Bununla birlikte, işbirliği başarısı temel olarak ortakların katılımı ve
bağlılığı seviyesine dayanmaktadır (Thomas ve Baird, 1990). Tedarik zinciri yönetimi ve süreçlerin
eşgüdümünde taraflar arası işbirliği sorunları literatürde araştırma konusu olmuştur. Örneğin,
Sabath and Fontanella (2002) “güven” eksikliğini işbirliğinin önünde başlıca engellerden biri olarak
saymışlardır. Başarılı işbirliği önündeki engelleri üzerinde literatür çalışması yapan Ralston, Richey
ve Grawe (M. Ralston, Richey, ve J. Grawe 2017, 521), işletmeler arasındaki statü farkı algısı,
işbirliği için yalnızca finansal ölçütlere bakılması, taraflardan birinin geçmiş iş pratiklerinin güven
sarsılmasına yol açması, bilgi teknolojileri kullanımındaki güç farkı, finansal sebeplerin işbirliğini
engelleyen başlıca sorunlar olarak ifade etmişlerdir. İşbirliği iradesi olmadığında, işletmeler tedarik
zinciri süreçlerinde “maliyeti azaltma ve faydayı artırma” amaçlarını etkin ve verimli bir şekilde
elde edemezler (Magnan, Fawcett ve McCarter 2008, 37).
Bu bölüm tedarik zinciri yönetiminin tanımını ve bazı temel sorunlarını irdeledi. Bir sonraki
bölümde blockchain teknolojisinin bahsi geçen tedarik zinciri problemerine nasıl bir potansiyel
çözüm olabileceği incelenmektedir.
3. Blockchain
Blockchain, aynı anda birden fazla bilgisayarda bulunan dağıtık bir veritabanıdır (Swan 2015, 19).
Don Tapscott ve Alex Tapscott (2016) blockchain teknolojisini “sadece finansal işlemleri değil aynı
zamanda değerli olan hemen her şeyi kaydetmek için programlanabilen, tahrif edilemez bir dijital
veritabanı” olarak tanımlamaktadır. Blockchain veritabanına girişi yapılan kayıtların tahrifi,
değiştirilmesi veya silinmesi mümkün değildir (Xu vd. 2016, 182). Blok zincir veritabanına eklenen
her yeni kayıt için işlem tarihinin günü ve saati işlenir. Ayrıca yeni girişi yapılan bilgiler önceki bir
bilgiye sıra ile dijital bir link ile bağlanır. Böylece sürekli artan kayıtların birbirine bağlanması bir
zincir kaydı oluşur ki blok zincir adı zaten buradan gelmektedir.
Geleneksel veritabanlarının aksine blockchain herhangi bir kişi, kurum, örgüt veya devletin
kontrolünde değildir (Notheisen, Cholewa ve Prasad Shanmugam 2017, 425). Yani merkezi değil,
dağıtık bir veri tabanı sistemidir. Veritabanı ağında bulunan tüm taraflar bütün veritabanının
hepsinin aynı kopyasına sahiptir. Ağdaki herkes vertabanındaki bilgi erişimine sahiptir. Bu şeffaf ve
erişime açık bir sistemdir. Ayrıca, veritabanına eklenen kayıtlar geri döndürülemez, silinemez ve
daimi bir kayıt olarak kalır (Dobrovnik vd. 2018, 3). Böylece kayıtlar tahrif edilemez, ki bu blok
zincir tekonolojisinin geleneksel veritabanlarından en önemli farklardan biridir. Bu özelliği
sayesinde kayıt, işlem ve bilgilerde sahtecilik önlenebilmektedir.
Blockchain veritabanına eklenen tüm yeni kayıtlar özel bir yöntem ile şifrelenmektedir. Yalnızca
özel bir şifreleme anahtarına sahip olan yetkili kullanıcılar belirli bir zincire yeni bir kayıt
ekleyebilir. Şifre bilgileri korunduğu sürece istenmeyen kişilerin kayıtlara müdahale imkanı yoktur.
Blok zincir kayıtlarının birer kopyası ağ içindeki her bir bilgisayarda güncellenmesi kriptoğrafi
denilen matematiksel yöntemler ile sağlanır.
Blok zincir teknolojisinin tedarik zinciri ve diğer pekçok sektörde heyecan yaratmasının en önemli
sebeplerinden birisi şu ki geleneksel ticari ilişkilerde mevcut olan “güven” sorununa köklü bir
çözüm bulma iddiasından gelmektedir. Ticari ilişkilerin en temel koşullarından biri karşılıklı güven
veya güvensizlik sorunudur (Hawlitschek, Notheisen ve Teubner, 2018, 50). Bir ticari ilişkide,
örneğin, satıcı parasını alacağından, alıcı ise malının kendisine kusursuz teslim edileceğinden emin
olmak ister. Yani ticari ilişkilerde bir “güven” problem her zaman var olmuştur. Devreye güven
sağlayacı hizmet veren aracı kurumlar girmektedir, ki bu hem maliyetleri artırmakta hem de
gecikmelere sebebiyet vermektedir. Örneğin, uluslararası ticarette bankalar sıklıkla bu görevi ifa
eder. Blokchain ise “güven” sorununu blok zincir teknolojisinin kendi yapısı ile sağlamakta ve
böylece taraflar arası değer alışverişinde aracı ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır (De Filippi, 2017).

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1454
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

Bu başarılabilirse, ticaret gelenek ve yapısı kökten değişecek ki bu devrim niteliğinde bir değişim
olur. Şimdi blockchain teknolojisinin tedarik zinciri için bazı potansiyel faydalarına göz atalım:
İzlenebilirlik ve Şeffaflık: Tedarik zinciri ve lojistik faaaliyetlerinde blok zincir teknolojisi taraflar
arasında güveni arttırır, şeffaflığı ve öngürülebilirliği mümkün kılar. Blockchain sayesinde, örneğin,
kullanıcılar herhangi bir zamanda gönderi, kargo veya konteynırın nerede olduğu takip edebilir.
Otomasyon: Smart contracts denilen akıllı sözleşmelerin kullanılması, tedarik zinciri işlemlerini
otomatikleştirmelerini sağlar, bu da maliyetlerin düşürülmesine ve zaman kazanılmasına neden olur.
Akıllı sözleşmeler, tedarik zincirindeki işlem akışı ve güvenliği de artırma potansiyeline sahiptir.
Erişim/Ulaşılabilirlik: Tedarik zinciri paydaşları blok zincir teknolojisi ile ürün çıkış noktasını,
depolama yerlerini, güvenirliğini, ürün sertifikalarını ve kayıtları gibi önemli bilgileri tek bir
veritabanında muhafaza edebilirler. Tüm önemli kayıtların tek bir yerde bulunması ve kayıtların
blockchain ağındaki herkese açık ve erişilebilir olması şeffaflığı artırmakta. Şeffaflık ise sahtecilik
ve hırsızlığı azaltan bir etkendir.
Güvenlik: Blockchain veritabanı değişmez dağıtık bir veritabanı olduğu için bir mal, hizmet veya
başka türden bir değerin mülkiyet transferi veritabanına anında ve kalıcı olmak üzere kayıt
edilebilir. Blockchain teknolojisi kriptografik olarak korunduğundan ve merkezi değil, dağıtık
olduğundan veri mülkiyet kayıt ve transferi siber saldırılara ve sahtecilik teşebbüslerine karşı daha
iyi korunabilir.
Hızlı Ödeme: Blockchain teknolojisinin ödeme sistemine uygulanması, ticaretin finansmandaki
anlaşmazlıkların azalmasına yardımcı olabilir ve böylece ticari davaları azaltır ve ticarette
verimliliği arttırır.
Maliyet ve Zaman Tasarrufu Sağlar: Lojistik firmaları depolama kapasiteleri ve nakliye
güzergahlarının mevcudiyeti konusunda bilgi paylaşabilir ve yük naklinde maliyet ve zaman
tasarruf sağlayabilir. Tüketiciler, bir ürünün çıkış noktasını, üreticisinin kim olduğunu, üretim tarihi
ve benzeri bilgileri anında öğrenir ve tüketici güveni artar.
4. Başarılı Endüstri Uygulamaları
Gıda Endüstrisi: Blockchain teknolojisi sayesinde ürünlerin tedarik zincirinde, menşe noktasından
son tüketim noktasına kadar takibini ve süreçlerin şeffaflığı artırmak mümkün olacaktır. Bu amaçla
bir ürünü kimin ürettiğini, ürünün çıkış noktasında son varış menziline kadar hangi süreçlerden
geçtiğini takip etmek üzere aralarında wallmart gibi dünya devlerinin bulunduğu bazı şirketler
blockchain veri tablanlarını başarı ile test edip uygulamaya koymuşlardır. Bu teknoloji sayesinde
elde edilen veriler network içindeki dağıtık noktalarda kalıcı bir şekilde depolanabiliyor, daha önce
hiç olmadığı ölçüde takip ve denetim imkanı sağlanıyor. Bu sayede tüketici veya kullanıcılar
“güvenli” bir şekilde bir ürünün orjinal olup olmadığı, üretim yeri ve tarihi, nakil ve diğer
süreçlerde hangi standartlara tabi olduğu ile ilgili bilgileri görebilmektedir. Şimdi tüm bunlarına
nasıl gerçekleştiğini tedarik zincirindeki bazı uygulamalarla görelim.
Gıda endüstrisi toplumların sağlık ve güvenliği ile ilgili olduğu için, gıda ürünlerinin üretim ve çıkış
kaynağından son tüketim noktasına kadar takip edebilen güvenilir kayıtların olması önem
kazanmaktadır. Bu nedenle Walmart, Çin'den aldığı domuz etini ve her et parçasının nereden
geldiğini, nerede işlendiğini, nerede depolandığını ve satışı ile ilgili tüm işlemleri tarihi seyri ile
birlikte takip edebilen kayıtlarını blockchain kullanarak gerçekleştirmiştir (Marr, 2018).
Blockchain teknolojisi sayesinde geçmişte takip ve denetimi günler alan gıda ürünlerinin takip
işlemleri yalnızca bir kaç dakikada yapılabilmektedir. Ayrıca domuz eti ürününün geldiği çiftlik,
işlendiği fabrika, malın parti numarası, ürün ile ilgili depolama sıcaklığı ve nakliye hakkındaki tüm
ayrıntılı bilgiler blockchain üzerinden takip edilebilmektedir (Yiannas, 2017). Bu sayede bozuk bir
ürünün geldiği kaynağın takibi, tespiti ve gerekli önlenmlerin hızla alınması imkanı doğmuştur.

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1455
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

İşlem hızı, bilgi paylaşımı ve şeffaflık faydalarına ilave olarak temel amaç “gıda güvenliğini
arttırmaktır” (Kshetri, 2018, 84).
Provenance firması balıkçılık endüstrisinde ürünlerin denizden sofraya kadar olan hareketlerini
şeffaf bir şekilde takip etmek için Endonezya’da blockchain temelli bir pilot proje yürütmüştür.
Normalde deniz ürünleri ticareti çok geniş bir balıkçı ağından oluşmakta ve kalite kontrolü çok zor
olan bir sektördür. Sektörde güvenilir bir denetim mevcut değildir. Bu proje uygulama ile amaç, ton
balığı endüstrisindeki yasadışı, aşırı, denize ve çevreye zararlı, sağlık kurallarına riayet etmeyen
balıkçılık ihlallerini durdurmaya yardımcı olmaktır. Böylece hem tüketiciler yedikleri gıdanın
kaynağı hakkında şeffaf güvenilir bilgi sahibi olur hem de bahsi geçen yasadışı balıkçılık ile ilgili
önlemlerin alınması konusu daha hassas hale gelir (Kshetri, 2018, 83). Blockchain teknolojisinin
kullanımının şeffaflık, takip ve denetimi kolaylaştıracağı ve bu sayede gıda ürünlerinin güvenirliği,
yasa dışı ve aşırı balık avlanmanın önlenmesi, çevreye verilen hasarın önlenmesi hefeflenmektedir.

Gemi Yük Taşıma ve Gümrük İşlemleri


Sorun: Gemi yük taşıma ve gümrük işlemlerinde konşimento, gümrük beyannamesi ve menşe
şahadetnamesi gibi belgeler geleneksel olarak el ile tanzim edilmektedir. Bu durum belgelerin
hazırlanması, onayı ve transferi süreçlerinde çok zaman almakta be bununla birlikte begelerin tahrif
edilmesi ve kaybolması gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Gümrükler, çoğu zaman gerekli olan tüm bilgi ve belgeleri kolayca temin edemediklerinden,
konteynırlar seyahat sürelerinin neredeyse yarısını gerekli evrak ulaşıp onaylanana kadar
bekletilmektedir (Jensen, Bjørn-Andersen ve Vatrapu 2014, 19). Bu durum zaman ve maliyet
kaybına yol açmaktadır.
Taraflar arası koordinasyon eksikliği ve bilgi paylaşımı sorunlarından kaynaklanan bu durum
güven erozyonuna da sebep olmaktadır. Diğer yandan, gümrükler için ise yanlış, eksik bilgi ve
belgeler hem iş yükünü artırmakta hem de güvenlik riski oluşturmaktadır (Loklindt, Moeller ve
Kinra, 2018, 195). Özet olarak, gemi yük taşımacılığı endüstrisi ve gümrük işlemlerinde acil olarak
bahsi geçen bu riskleri azaltma ve işlemleri hızlandırmak için belgelerin blockchain veritabanında
dijital hale getirilip bilgilerin anında paylaşımı bahse geçen sorunların çoğunu büyük oranda
çözebilir. Şimdi bunu bir örnek ile görelim:

Çözüm: Maersk dünyanın en büyük gemi konteyner taşıyıcısıdır ve yıllar her zaman gemi filoları
ve konteylerinin izini sürmek ve takibini yapmak için çözüm arayışı içinde olmuştur. Maersk için
en büyük sorun, her bir konteynır için gereken onlarca evrakın hazırlanması, bir noktadan başka bir
noktaya güvenilir bir şekilde transferi, taşınma sırasında her noktada onanması, evrak kayıtlarının
güvenli bir şekilde muhafazası gibi önemli ama yüksek maliyetli hata ihtimali yüksek işlemler hem
maliyetli hem de zaman kaybına yol açan işlemlerdir. IBM ve Maersk ortak çalışması ile geliştirilen
blockchain uygulaması tüm bu sorunlara bir çözüm olarak geliştirilmiştir (Carson vd. 2018, 5).
Gümrük yetkilileri tarafından imzalanan bir belgenin bir kopyası anında Maersk tarafından dijital
bir imza ile internete yüklenebilmekte be böylece ilgili tüm taraflar, hükümet yetkilileri, gümrükler
ve gemi şirketi dahil, anında işlemin tamamlanmış olduğunu görebilmekteler. Kayıtlar şeffaf ve
güvenli olacağından tahrifi nerede ise imkansızdır. Daha sonra kayıtlarla ilgili herhangi bir
anlaşmazlık durumunda tüm taraflar kolaylıkla orjinal kayıtları inceleyebilme olanağına sahiptirler.
Ayrıca güvenli mimarisi nedeniyle blockhcain dijital belgelerinin sahte hale getirilmesini nerede ise
imkansızdır (Popper ve Lohr, 2017).
DHL Tech Radar 2018 raporuna göre (DHL Trend Research 2018, 41) ortak bir block
zincir veritabanı kullanımı tüm tedarik zinciri tarafları için “şeffaflık” sağlar zira “malların takibi,

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1456
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

gümrük evrakının statüsü, ve ilgili diger bilgiler” bu sayede tüm taraflarca anında görülebilir. Yine
aynı rapora göre blockchain, konşimento ve benzeri önemli ticari belgeler dijital hale getirilebilir
ve bu sayede bir ticari faaliyete taraf olan partiler blok zincir ağı üzerinden “asıl dokümanı
düzenleyebilir, karşı tarafa devrini yapabilir ve devrini alabilirler” (DHL Trend Research 2018, 41).
Böyle bir uygulama tüm endüstri çapında benimsenir ve yaygınlaşırsa etkileri devrim niteliğinde
olur çünkü işlemlerin kağıt evrak ile yapılması devrinin sonu anlamına gelir. Yine bahsi geçen DHL
raporuna göre böyle bir gelişme tedarik zinciri süreçlerinde “gecikmeyi, sahtekarlığı ve maliyetleri
azaltacak” şekilde önemli bir etkiye sahip olacaktır (DHL Trend Research 2018, 41).
5. Blockchain Teknolojisi: Engeller
Blokchain tedarik zincirinin tüm süreçlerinde verimliliği artırmak, maliyetleri düşürmek, işlemlerde
hız ve güven sağlamak, bilgi erişiminde şeffaflık ve taraflar arası işbirliğinin arttırılması gibi
konularda potansiyel olarak ciddi değer yaratabilecek heyecan verici yeni nesil bir teknolojidir.
Ancak, tedarik zinciri ve diğer endüstrilerde yaygın kabul görmeden önce aşması gereken ciddi
engeller mevcuttur. Şimdi bunlara sırası ile değinelim.
Endüstride ne kadar kabul göreceği ve benimseneceği blok zincir teknolojisinin başarısına etki eden
unsurlardan biri olacaktır. Bu teknolojinin faydası kısmen kullanıcı sayısının artması ve dolayısıyla
endüstrideki kullanım hacminin artması ile paralel olarak büyüyecektir. Yani bu teknolojiyi
kullanan firma sayısı arttıkça ve bu teknoloji aracılığı ile yapılan işlem miktarı arttıkça teknolojinin
tedarik zincirine yapacağı katma değer o oranda artacaktır. Ancak bu aşamaya gelmek kolay
olmayacatır. DHL ve Accenture 2018 ortak blockchain raporuna göre (DHL/Accenture, 2018, 7)
firmaların dijital hazırlık bakımından farklı seviyede olmaları ve işbirliğinin getireceği karşılıklı
faydalar konusunda farklı yorumlar nedeniyle teknolojinin kabulünde ilk başlarda zorluklar
yaşanacaktır.
Blockchain teknolojisinin karşı karşıya olduğu bir başka engel geçmişin mirasıdır. Firmalar uzun
yıllara dayanan iş yapma alışkanlıklarını kolay terketmek istemezler zira yeni teknolojiye ayak
uydurmak hem maddi külfet hem de teknoloji bilgisi ve eğitimi gerektirmektedir. Ayrıca, iş hayatını
düzenleyen farklı yasa ve kurallar nedeniyle tedarik zincirinde farklı taraflar farklı iş yapma
ortamlarına tabidirler. Tedarik zinciri endüstrisinin yeni değerleri farketmesi ve uyum zaman alacak
bir süreçtir. Tüm bunlara ek olarak, blockchain teknolojsiinin henüz olgun olmayışı pek çok firmayı
bekleyelim-görelim pozisyonuna itmektedir.
Blockchain teknolojisi ile ilgili standartların olmaması ve teknolojiye yön verecek bir ortak yönetim
organlarının henüz geniş çapta kurulmamış olması eksikliği bir diğer ciddi sorun teşkil etmektedir.
İş dünyasındaki rekabet ve farklı anlayış ve menfaatlerden dolayı tedarik zinciri endüstrisinde
muhtemelen çok farklı ve değişik blok zincir platformları türeyecektir. Farklı blok zincir
platformları arasında eşgüdüm ve ortak çalışma imkanlarının geliştirilmesi için standartlar
düzenlemek ve anlaşmalar gerçekleştirmek için örgütsel organlar gerekecektir. Bu potansiyel
soruna yönelik çözüm belirtileri ortaya çıkmaya başladı bile. Lojistik sektöründe Blockchain in
Transport Alliance (BiTA) ve Blockchain Mobility Consortium bunlara iki örnektir (Hofman ve
Brewster, 2018, 195).
Blokchain ile ilgili bir diğer sorun veya eleştiri konusu teknoloji ile ilgili hal edilmesi gereken bazı
teknik sorunlardır. Öncelikle bilinmeli ki şu ana kadar literatürde bahsi geçen başarılı
uygulamaların çoğu pilot çalışma aşamasındaki projelerden oluşmaktadır ve teknolojilerin teknik
sorunları ile ilgili problemlerin anlaşılması geniş çapta gerçek ticari dünyada uygulama ile daha iyi
anlaşılacaktır. Örneğin bazı blok zincir uygulamalarının ölçek performasının zayıf olduğu veya ağır
işlediği gözlemlenmiştir. Benzer şekilde bazı uygulamalarda aşırı elektrik tüketimi ve muazzam
bilgisayar gücü gerektiği ve bunun da elde edilmesi umulan faydayı gölgede bıraktığı iddia
edilmiştir (Zheng vd. 2018, 354). Tabi ki bu problemlerin halli için çalışmalar devam etmektedir.
Ancak şu belli ki teknolojinin olgunlaşması için bunların aşılması gerekmektedir.

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1457
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

British Standards Institution (BSI) için 2017 yılında hazırlanan bir raporda bazı engeller analiz
eidlmiş ve temel sorunlar içinde “teknolojinin henüz olgun olmaması ve kullanılan terimlerde
karmaşıklık, henüz olgunlaşmamış bir teknolojiyi benimseme riski, fayda ve ekonomik etkisi
hakkında yetersiz bulgular, teknoloji standartları ve yönetimi ile ilgili belirsizlikler, hukuki altyapı
eksikliği, aşırı enerji ve bilgi-işlem kaynak israfına yol açması” blockchain teknolojisinin
günümüzde karşı karşıya olduğu başlıca sorunlar olarak sıralanmıştır (Deshpande vd., 2017, 7).

6. Sonuç

Bu çalışma birbiri ile ilintili üç soruya yanıt bulmayı amaçlamıştır. Birinci soru blockchain
teknolojisinin tedarik zincirine endüstrisindeki etkisi araştırıldı. Bu teknolojiinin bürokrasiyi ve
evrak işlerini büyük ölçüde azaltarak küresel ticarette verimliliği önemli oranda artırma
poltansiyeline sahip olduğu görülmektedir. Örneğin, gemi ile yük taşıma ve gümrük işleri gibi çok
taraflı ve bol evrak gerektiren işlemlerin tahrife karşı korunaklı kayıtların blockchain
veritabanlarında dijital olarak kayıt edilip paylaşılabileceği görülmüştür.
İkinci soru blockchain teknolojisinin tedarik zincirinde başarılı uygulamalarına eğilmiştir.
Blockchain henüz yeni sayılabilecek bir teknoloji olmasına rağmen uygulama örnekleri gün
geçtikçe artmaktadır. Bu çalışmada yalnızca iki örnek analiz konusu edildi. İlk örnek blockchain
teknolojisinin gemi konteynır taşımacılığında başarılı bir örnek çalışması analiz edildi. İkinci örnek
ise blokchain teknolojisnin gıda sektöründe ürünlerin güvenli takibinde uygulaması incelendi. Her
iki örnek de bu teknolojinin verimlilik artışı, kaynak tasarrufu, güven ve şeffaflık konusunda
geleneksel metotlara göre köklü ve başarılı bir gelecek vaat ettiğini ortaya koymaktadır.
Üçüncü soru ise blockchain teknolojisinin karşı karşıya olduğu başlıca sorunlara
değinmiştir. Büyük potansiyeline ve başarılı uygulama örneklerine rağmen, olgunlaşması için
aşılması gereken teknolojik, hukuki ve ekonomi ile önemli engeller olduğu anlaşılmaktadır.
Örneğin bu teknoloji ile ilgili yasal düzenlemeler henüz tam anlamı ile yapılmamıştır. Yasal
dünenlemelere ihtiyaç vardır. Diğer yandan endüstri çapında benimsenmesi zaman alacaktır. Bu
teknolojiyi bilen ve benimseyen firma sayısı henüz sınırlıdır. Ayrıca, blockchain teknolojisinin
çözmek zorunda olduğu teknoloji ile ilgili sorunları mevcuttur. Bunların çözümü için çalışmalar
devam etmektedir.
Çalışmayı geleceğe dair bir öneri ile noktalamak gerekir ise; bahsi geçen tüm potansiyel ve gerçek
faydalarına rağmen blok zincir teknolojisi henüz gelişiminin emekleme evresindedir. Bir dijital
veritabanı teknolojisi olarak kullanımı ve uygulaması konusunda ihtiyatlı olunmalı ve kendisini
henüz tam ispat etmemiş bu teknolojiye en iyi tabirle henüz deneysel ve umut vaat eden bir
uygulama olarak bakılmalıdır. Faydalarının yanında henüz çözüm bekleyen sorunları da mevcuttur.
Sorunları hal olduğunda ise ekonomiyi kökten dönüştürücü potansiyel etkilere sahip olduğu
görülmektedir.

Kaynakça
Antoinette Soosay, Claudine, ve Paul Hyland. 2015. “A decade of supply chain collaboration and
directions for future research”. Supply Chain Management: An International Journal 20 (Eylül):
613-30. https://doi.org/10.1108/SCM-06-2015-0217.
Carson, Brant, Giulio Romanelli, Patricia Walsh, ve Askhat Zhumaev. 2018. “Blockchain beyond
the hype: What is the strategic business value?” McKinsey and Company.

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1458
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

https://cybersolace.co.uk/CySol/wp-content/uploads/2018/06/McKinsey-paper-about-Blockchain-
Myths.pdf. Erişim tarihi 08.12.2018.
Christopher, Martin. 2011. Logistics and Supply Chain Management. Financial Times Prentice
Hall.
CSCMP Glossary. 2013. “Supply Chain Management Definitions and Glossary”. 2013.
https://cscmp.org/CSCMP/Educate/SCM_Definitions_and_Glossary_of_Terms/CSCMP/Educate/S
CM_Definitions_and_Glossary_of_Terms.aspx?hkey=60879588-f65f-4ab5-8c4b-6878815ef921.
Erişim tarihi 05.12.2018.
De Filippi, Primavera. 2017. “What Blockchain Means for the Sharing Economy”. Harvard
Business Review, 15 Mart 2017. https://hbr.org/2017/03/what-blockchain-means-for-the-sharing-
economy.
Deshpande, Advait, Katherine Stewart, Louise Lepetit, ve Salil Gunashekar. 2017. “Distributed
Ledger Technologies/Blockchain: Challenges, Opportunities and the Prospects for Standards”.
2017. https://www.bsigroup.com/LocalFiles/zh-tw/InfoSec-
newsletter/No201706/download/BSI_Blockchain_DLT_Web.pdf. Erişim tarihi 01.12.2018.
DHL Trend Research. 2018. “DHL Trend Radar”. 2018.
http://www.dhl.com/en/about_us/logistics_insights/dhl_trend_research/trendradar.html. Erişim
tarihi 03.12.2018
DHL/Accenture. 2018. “Blockchain in logistics: Perspectives on the upcoming impact of
blockchain technology and use cases for the logistics industy”. DHL Trend Research and
Accenture. https://www.logistics.dhl/content/dam/dhl/global/core/documents/pdf/glo-core-
blockchain-trend-report.pdf. Erişim tarihi 08.12.2018
Dobrovnik, Mario, David Martin Herold, Elmar Wilhelm M. Fürst, ve Sebastian Kummer. 2018.
“Blockchain for and in Logistics: What to Adopt and Where to Start”. Logistics 2: 1-18.
http://dx.doi.org/10.3390/logistics2030018.
Hawlitschek, Florian, Benedikt Notheisen, ve Timm Teubner. 2018. “The limits of trust-free
systems: A literature review on blockchain technology and trust in the sharing economy”.
Electronic Commerce Research and Applications 29 (Mayıs): 50-63.
https://doi.org/10.1016/j.elerap.2018.03.005.
Hofman, Wout, ve Christopher Brewster. 2018. “The Applicability of Blockchain Technology in
the Mobility and Logistics Domain: Challenges, Solutions and Collaborations”. Towards User-
Centric Transport in Europe, 185-201. https://doi.org/10.1007/978-3-319-99756-8_13.
Jensen, Thomas, Niels Bjørn-Andersen ve Ravi Vatrapu. 2014. “Avocados Crossing Borders: The
Missing Common Information Infrastructure for International Trade”. Proceedings of the 5th ACM
International Conference on Collaboration Across Boundaries: Culture, Distance & Technology,
15–24. CABS ’14. New York, NY, USA: ACM Digital Library.
https://doi.org/10.1145/2631488.2631500.
Kshetri, Nir. 2018. “Blockchain’s roles in meeting key supply chain management objectives”.
International Journal of Information Management 39 (Nisan): 80-89.
https://doi.org/10.1016/j.ijinfomgt.2017.12.005.
Loklindt, Christopher, Marc-Philip Moeller, ve Aseem Kinra. 2018. “How Blockchain Could Be
Implemented for Exchanging Documentation in the Shipping Industry”. Dynamics in Logistics,
editör Michael Freitag, Herbert Kotzab, ve Jürgen Pannek, 194-98. Lecture Notes in Logistics.
Springer International Publishing.

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1459
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

M. Ralston, Peter, R. Glenn Richey, ve Scott J. Grawe. 2017. “The past and future of supply chain
collaboration: a literature synthesis and call for research”. The International Journal of Logistics
Management 28 (2): 508-30. https://doi.org/10.1108/IJLM-09-2015-0175.
Magnan, Gregory M., Stanley E. Fawcett, ve Matthew W. McCarter. 2008. “Benefits, barriers, and
bridges to effective supply chain management”. Supply Chain Management: An International
Journal 13 (1): 35-48. https://doi.org/10.1108/13598540810850300.
Marr, Bernard. 2018. “How Blockchain Will Transform The Supply Chain and Logistics Industry”.
Forbes. 2018. https://www.forbes.com/sites/bernardmarr/2018/03/23/how-blockchain-will-
transform-the-supply-chain-and-logistics-industry/.
Mentzer, John, William Dewitt, James S Keebler, Soonhong Min, Nancy Nix, Carlo Smith, ve Zach
Zacharia. 2001. “Defining Supply Chain Management”. Journal of Business Logistics 22 (2): 1-25.
https://doi.org/10.1002/j.2158-1592.2001.tb00001.x.
Notheisen, Benedikt, Jacob Cholewa, ve Arun Prasad Shanmugam. 2017. “Trading Real-World
Assets on Blockchain: An Application of Trust-Free Transaction Systems in the Market for
Lemons”. Business & Information Systems Engineering 59 (Ekim): 425–440.
https://doi.org/10.1007/s12599-017-0499-8.
Popper, Nathaniel, ve Steve Lohr. 2017. “Blockchain: A Better Way to Track Pork Chops, Bonds,
Bad Peanut Butter?” The New York Times, 22 Aralık 2017, blm. Business.
https://www.nytimes.com/2017/03/04/business/dealbook/blockchain-ibm-bitcoin.html.
Saberi, Sara, Mahtab Kouhizadeh, Joseph Sarkis, ve Lejia Shen. 2018. “Blockchain technology and
its relationships to sustainable supply chain management”. International Journal of Production
Research 0 (0): 1-19. https://doi.org/10.1080/00207543.2018.1533261.
Singh, Harjit, R. Garg, ve Anish Sachdeva. 2018. “Supply Chain Collaboration: A State-of-the-Art
Literature Review”. Uncertain Supply Chain Management 6, (2): 149-80.
Stank, Theodore P., Scott B. Keller ve Patricia J. Daugherty. 2001. “Supply Chain Collaboration
and Logistical Service Performance”. Journal of Business Logistics 22, (1): 29-48.
https://doi.org/10.1002/j.2158-1592.2001.tb00158.x.
Swan, Melanie. 2015. Blockchain: Blueprint for a New Economy. O’Reilly Media.
http://shop.oreilly.com/product/0636920037040.do.
Tan, Keah Choon. 2001. “A framework of supply chain management literature”. European Journal
of Purchasing & Supply Management 7 (1): 39-48. https://doi.org/10.1016/S0969-7012(00)00020-
4.
Tapscott, Don, ve Alex Tapscott. 2016. Blockchain Revolution: How the Technology Behind Bitcoin
and Other Cryptocurrencies Is Changing the World. Unabridged edition. Portfolio.
Tsou, Chi-Ming. 2013. “On the strategy of supply chain collaboration based on dynamic inventory
target level management: A theory of constraint perspective”. Applied Mathematical Modelling 37
(7): 5204-14. https://doi.org/10.1016/j.apm.2012.10.031.
Xu, Xiwei, Cesare Pautasso, Liming Zhu, Vincent Gramoli, Alexander Ponomarev, An Binh Tran,
ve Shiping Chen. 2016. “The Blockchain as a Software Connector”. 2016 13th Working IEEE/IFIP
Conference on Software Architecture (WICSA), 182-91. https://doi.org/10.1109/WICSA.2016.21.
Yiannas, Frank. 2017. “A New Era of Food Transparency with Wal-Mart Center in China”. Food
Safety News. 27 Mart 2017. https://www.foodsafetynews.com/2017/03/a-new-era-of-food-
transparency-with-wal-mart-center-in-china/. Erişim tarihi 10.12.2018.

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1460
ANADOLU I. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR KONGRESİ 2018

Zheng, Zibin, Shaoan Xie, Hong Ning Dai, Xiangping Chen, ve Huaimin Wang. 2018. “Blockchain
Challenges and Opportunities: A Survey”. International Journal of Web and Grid Services 14 (4):
352-75. https://doi.org/10.1504/IJWGS.2018.095647.

28-29 Aralık 2019 – DİYARBAKIR TAM METİN KİTABI ISBN 978-605-69046-0-8 Sayfa 1461

View publication stats

You might also like