You are on page 1of 19

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/348622146

GÜNÜMÜZ SANATINDA TÜKETİM NESNESİ OLARAK SANAT ESERİ

Article in Journal of History School · December 2020


DOI: 10.29228/Joh.47224

CITATIONS READS

0 910

2 authors:

Tamer Aslan Ece büşra Eryılmaz


Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi
12 PUBLICATIONS 17 CITATIONS 2 PUBLICATIONS 0 CITATIONS

SEE PROFILE SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

Anadolu'nun Geleneksel El Sanatları Uluslararası Sempozyum View project

cecily brown View project

All content following this page was uploaded by Tamer Aslan on 20 January 2021.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS)
Aralık 2020 December 2020
Yıl 13, Sayı XLIX, ss.4531-4548. Year 13, Issue XLIX, pp.4531-4548.

DOI No: http://dx.doi.org/10.29228/Joh.47224

Makale Türü: Araştırma makalesi Article Type: Research article


Geliş Tarihi: 28.10.2020 Submitted: 28.10.2020
Kabul Tarihi: 15.12.2020 Accepted: 15.12.2020
On-line Yayın: 30.12.2020 Published Online: 30.12.2020

Atıf Bilgisi / Reference Information


Aslan, T. & Eryılmaz, B.E. (2020). Günümüz Sanatında Tüketim Nesnesi Olarak Sanat
Eseri. Journal of History School, 49, 4531-4548.

GÜNÜMÜZ SANATINDA TÜKETİM NESNESİ OLARAK


SANAT ESERİ 1
Tamer ASLAN2 & Ece Büşra ERYILMAZ3

Öz
Tüketim kültürü nesneyi insanın hayatının merkezinde tutmaktadır. Makalenin ana teması
sanat ve sanat eserinin ve sanata dair estetik değer ve anlayışın, tüketici olarak bireyin
gündelik yaşam tarzlarına nasıl ve hangi nesnel durumlarda tezahür ettiğine vurgu
yaparak, kültürün ve estetiğin tüketiminin esas alındığı imajlar dünyasında, ‘Tüketici
(gündelik yaşam) – Sanat (nesne) – Estetik (özne)’ spiralindeki etkileşimi gösterebilmeyi
sağlamaktır. Sanat eseri, gerek ait olduğu kültürün gerekse kültürler arası etkileşimin
evrensel boyutta bir yansıması ve bu etkileşimlerin muhafazasındaki estetik yaklaşımı
olarak görülmelidir. Sanat eserinin günümüz tüketim anlayışıyla (nesne) küresel boyutta
yer değiştirmesi, aynı zamanda estetik kaygıların da (özne) tüketimi anlamını
taşımaktadır. Tüketim, temelde yaşamımızı şekillendiren ihtiyaçların karşılanması ile
anlamlandırabileceğimiz bir kavramdır. Bunun yanı sıra, tarihsel süreçte gerçekleşen
gelişmeler neticesinde, değişen toplumsal ve kültürel değerlerin odağında yeni anlamlar
da kazanmaktadır. Özellikle Sanayi devrimi sonrası toplumlarda yerleşmeye başlayan
tüketim kültürü, birçok alanda olduğu gibi sanat eserinde de kültürel estetik yaklaşımların
neredeyse tamamen yok edildiği, kapitalist sistemin aracısı konumunda olup bireylerde
‘arzu üretimi ‘ne neden olmaya başlamıştır. Bu durum ile ilgili olarak Postmodern dönem
başlarında sanatçıların, tüketim kültüründen etkilenerek eserlerinde genellikle protest bir
tavır benimsedikleri gözlemlenmiştir. Marcel Duchamp’ın “Çeşme” isimli yapıtının
ardından sanat eseri ve tüketim nesnesi arasındaki farkın sorgulanmaya başlaması söz

1
Makale yazımı yazar etki oranı: 1.yazar: %50, 2. yazar: %50.
2Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, taslan@omu.edu.tr, Orcid: 0000-
0002-2752-8839
3 Araştırma Gör., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, ecebusra.eryilmaz@omu.edu.tr, Orcid: 0000-0001-

8706-2420
[4531]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

konusu olmuştur. Günümüzde ise, sorgulamacı tavrın giderek azalmasıyla, sanatsal


üretimlerin tüketim nesnelerine dönüştürüldüğü ve sanatçıların, sanat piyasasının
yöneticisi konumundan yönetileni konumuna doğru evirildiği gözlemlenmektedir. Süreç
içerisinde sanatta yaşanan bu değişimin sebepleri ve sonuçları makalenin konusuyla ilgili
kaynakların incelenmesi ve veriler toplanması yöntemiyle ulaşılan nitel materyallerin
içerik analizleriyle “Günümüz Sanatında Tüketim Nesnesi Olarak Sanat Eseri” çalışması
için sanatın tarihi süreci yanı sıra güncel örnekler üzerinden incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Postmodern Sanat, Sanat Eseri, Sanat Piyasası, Tüketim Kültürü,
Tüketim Nesnesi, Estetik

Art Work as a Consumption Object in Today's Art


Abstract
Consumption culture keeps the object at the center of human life. The main theme of the
article emphasizes how and in what objective situations the aesthetic value and
understanding of art, work of art, and art manifest in the daily life styles of the individual
as a consumer. At the same time, in the world of images, where the consumption of culture
and aesthetics is based, to be able to show the interaction in the spiral of ‘Consumer (daily
life) – art (object)– aesthetic (subject). The work of art should be seen as a universal
reflection of both the culture it belongs to and the interaction between cultures, and its
aesthetic approach in the preservation of these interactions. The global displacement of
the work of art with today's understanding of consumption (object) also means the
consumption of aesthetic concerns (subject).Consumption is basically a concept that we
can make sense of by meeting the needs that shape our lives. In addition, it gains new
meanings in the focus of changing social and cultural values as a result of the
developments in the historical process. Especially after the Industrial Revolution, the
consumption culture, which started to be settled in societies, has been the mediator of the
capitalist system, where cultural aesthetic approaches have been almost completely
destroyed in the work of art, as in many other fields, and has begun to cause "desire
production" in individuals. Regarding this situation, it has been observed that at the
beginning of the postmodern period, artists generally adopted a protest attitude in their
works by being influenced by consumption culture. After Marcel Duchamp's work named
Fountain, the difference between the work of art and the object of consumption began to
be questioned. Nowadays, with the gradual decrease of the questioning attitude, it is
observed that artistic productions are transformed into consumption objects and that
artists evolve from the position of the manager of the art market to the one who is
managed The causes and consequences of this change in art in the process the work of
‘’Art Work As A Consumptıon Object In Today's Art'’ was studied through the historical
process of art as well as current examples by analyzing the content of qualitative materials
obtained by examining the sources related to the subject of the article and collecting data.
Keywords: Postmodern Art, Artwork, Art Market, Consumption Culture, Consumption
Object, Aesthetics
[4532]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

GİRİŞ
Tüketmek sözcüğü TDK sözlüğünde ilk anlamı; kullanarak, harcayarak yok
etmek, bitirmek, yoğaltmak iken ikinci anlamında ise; güçsüzleştirmek,
bezdirmek ve üçüncü anlamında; yürüyerek aşmak, bitirmek olarak
açıklanmaktadır (TDK). Tüketmek fiilinden türeyen tüketim kavramı,
insanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için zorunlu ve bireysel davranış
şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Üretim-tüketim döngüsü süreç içerisinde
ekonomik bir boyutta kültürel zeminle de ilişkili hale gelmiştir. Sanayi devrimi
ile birlikte seri üretimin gerçekleşmesi aynı oranda tüketimin de artmasına sebep
olmuştur. Tüketim olgusunun ilerleyen zamanlarda bireyler üzerinde psikolojik
açıdan yönlendirici bir güç haline dönüşmesi ve bu durumun çeşitli reklam
stratejilerinde yaygın olarak kullanımı söz konusudur.
Tüketim kültürü nesneyi insanın hayatının merkezinde tutmaktadır. Sanayi
devrimi sonrası günümüze kadar geçen süreçte değişen ekonomik sistem, serbest
pazar oluşumuna neden olarak sanat eserlerinin de tıpkı tüketim nesneleri gibi
piyasada dolaşıma girmesini sağlamıştır. Jean Baudrillard “Kötülüğün Şeffaflığı”
isimli kitabında göstergelerin hızlı ve kontrolsüz bir biçimde çoğaldığı ve
aynılaştığı bu çağda sanatın kendi bağımsız değerini kaybettiğinden bahseder;
‘’Bizim tanık olduğumuz şey, ticaretin maddi kurallarının ötesinde, reklamlar,
medya ve görüntüler aracılığıyla her şeyin bir gösterge sanayisine (semiurgie)
dönüşmüş olmasıdır. En marjinal veya en sıradan en müstehcen şey bile
estetikleşiyor, kültürelleşiyor, müzelik bir hal alıyor’’ (Baudrillard, 2018). Estetik
anlayışın özgünlükten uzak yaratımları, kapitalist sistemin baskısı altında
bulunan sanatçıların birbirleri ile yarışabilmek ve varlıklarını koruyabilmek için
başvurduğu yöntemlerin sonucudur (Şaylan, 2009). Bu durum günümüzde sanat
eserinin değerini sıradan tüketim nesneleri ile eş tutulmaya başlanmasına
sebebiyet vermektedir.
Sanat tarihi incelendiğinde her dönemde sanatçılara destek olan bir
kurumun varlığı göze çarpmaktadır. Bu kurumların farklı yüzyıllarda değişim
göstererek kilise veya saray oldukları bilinmektedir. Bununla birlikte sanatçıların
hamilerden destek almaları, sanatsal üretimlerinin meta haline dönüşmesine
neden olmamıştır. Sanatçılar para kazanmak için sipariş alarak yaptıkları
eserlerde dahi özgünlüğe önem vermiş, yaratıcı düşüncelerinden ve üsluplarından
vazgeçmemişlerdir. Sanatın metalaşmasına karşı kesin ve net bir duruş
sergilenmesi ise 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Sanat eserinin paha biçilemez bir
üretim olduğu görüşü egemendir ve sanatçı deha olarak tanımlanmaktadır.
Bugüne gelindiğinde ise sanatın içinde bulunduğu çıkmaz ekonomik
değişkenlerin doğrultusunda konumlandırılabilir.

[4533]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Günümüz kitle iletişim araçları ve kültür aracıları vasıtasıyla “Son derece


dinamik ve sınırsız göstergelerin; toplumsal ve kültürel kimlik, davranış, tutum
ya da pratikleri ifade eden nitelikler olarak önemli olurken, endüstriyel bir anlamı
çağrıştıran sanatsal üretim ve tüketime ait süreçlerin artık kültürel süreçlere de
yansıdığı görülmektedir. Günümüzde sanat eseri bir meta/üretim olarak
görülürken, eserin yorumlanması ve değerlendirilmesi ise bir tüketim olarak
telaffuz edilmektedir” (Aslan, 2010).

YÖNTEM
Günümüz Sanatında Tüketim Nesnesi Olarak Sanat Eseri isimli bu makale
literatür taramasına dayalı araştırma çalışmasıdır. Bu çalışma günümüz tüketim
sistemi ile ilişkili olarak değişmekte olan sanat üretimlerinin güncel örnekleri
üzerine bir araştırma gerçekleştiriken aynı zamanda sanat tarihinden önemli
örnekler ile bir karşılaştırma yapılarak bu sürece dair eleştirel bir bağlam
oluşturmayı amaçlamaktadır.

BULGULAR VE YORUM
1. Kapitalist sistemin bireyleri hızlı tüketime teşviki, estetik değerleri farklı bir
boyuta indirgemektedir.
2. Günümüzde sanatın kendi biricikliğine ve özgün değeriyle çelişkili bir sistem
kurulmuştur ve sanatçılar bu sistem içerisinde özgürlüklerini
kaybetmektedirler.
3. Sanat ile kültürel yapıların oluşturdu bileşke sanatçının yaratıcılığını etkileyen
önemli unsurdur. Bu bileşkenin yapısında gerçekleşen bozulmalar sanatçının
kendi konumunu sorgulamasına da sebep olmuştur.
4. Kapitalist Pazar ekonomisi etkisinde olan sanat, gelenekselle olan bağını
giderek koparmaktadır.
5. Kültür Aracıları, adeta bir pazarlamacı üslupla çalışmaktadır ve beğeniye göre
üretimi sağlama çabasındadır.

Kültürün Tüketimi Ve Sanatın (Estetik) Nesnelleşmesi


Kültürel sermaye ve kültürün tüketim biçimlerindeki farklılıklar, bireylerin
günlük yaşam pratiklerindeki estetik anlayışın ve estetiğin tüketiminde ortaya
çıkar. Kültürün tanımlanmasında başvuru kaynağı olan sanatın, hedefleri
değişime uğradıkça sanatın özünü oluşturan estetik kavramı da değişecek, bir
başka ifadeyle de, sanat değişime uğradıkça estetik değerler de değişime
uğrayacaktır. Debord’ın (1996), belki de bu durumu en yalın ve keskin hatlarıyla
[4534]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

tanımını “Çağımızın... tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış


görünüşü öze tercih ettiğinden kuşku yoktur... Modern üretim koşullarının hâkim
olduğu toplumların tüm yaşamı devasa bir gösteri birikimi olarak görünür.
Dolaysızca yaşanmış olan her şey yerini bir temsile bırakarak uzaklaşmıştır”
ifadesiyle yapmıştır. Sanatın temsil gücü elinden alınmış ve sanat adına yapılan
üretimlerdeki estetik anlayış, özündeki ölçütlerden uzaklaşarak tüketimin nesnesi
haline dönüşmüştür. Bourdieu (1987), “Postmodern Kültürel Sermaye” olarak
sınıflandırdığı bu Kültürel tüketimi üç ana başlıkta toplar:
1. Bedenselleşmiş halde: sunum üslubu/konuşma tarzı/güzellik/giyim-
kuşam v.s.
2. Nesneleşmiş halde: resimler/kitaplar/makineler/binalar v.s.
3. Kurumsallaşmış halde: eğitim düzeyi (edebiyat-müzik) gibi.

Bu sınıflandırmada, makalemizin ana teması sanat ve sanat eserinin ve


sanata dair estetik değer ve anlayışın, tüketici olarak bireyin gündelik yaşam
tarzlarına nasıl ve hangi nesnel durumlarda tezahür ettiği görülmektedir. Kültürün
ve estetiğin tüketiminin esas alındığı imajlar dünyasında, ‘Tüketici (gündelik
yaşam) – Sanat (nesne) – Estetik (özne)’ spiralindeki etkileşimi görebilmek için
Venkatesh-Meamber’in “Estetik Tüketim Modeli” ne göz atmakta da fayda
olacaktır.
Tablo 1. Estetik Tüketim Modeli, (Venkatesh ve Meamber, 2008)
A. Estetik Ve Günlük B. Tüketicinin Hayatında
Tüketim Deneyimleri Sanatın Rolü

C. Estetik Ve Sanat: Birleşik Bir


Deneyim İçerisinde Ayırım veya
Entegrasyon

D. Tüketici Kimlik Oluşuma ve


Yapısal Anlam İçin Estetik
Deneyim Kullanarak Üslup
Oluşumu

E. Estetik Bir Konu Olarak


Tüketicinin Anayasası (Düzeni)

“Birinci olarak, günlük tüketim deneyiminin bazı tüketicilerdeki estetik


kapsamının daha çok evlerdeki, ürünlerdeki ve kişisel süslemelerde gündeme
gelmesi; ikinci olarak, günlük estetiklerin sanat tüketiminde bulunan tüketicilerin
ve her iki tüketimin alanı arasındaki doğrudan ya da dolaylı ilişkiler. Tüketiciler
[4535]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

için günlük estetikler ve sanatın anlamı kendine özgü değer ile enstrümantal
değerin her ikisi için bir uzlaşmanın ileri sürülmesidir; Üçüncüsü, estetik
deneyimlere katılıma katkı sergileyen kimlik inşası ve onunla ilişkili bazı
motivasyon faktörlerine yani hedonist içerik, deneyimler ve duygular; dördüncü
olarak, hoşlanma formasyonlarına neden olan estetik deneyimlerin sürmesi; son
olarak ise, estetik tüketimin imaları içinde estetik konu olarak tüketicinin varlığı
söz konusudur” (Aslan, 2010).

Tüketim Nesnesi Olarak Sanat Eseri


Tüketim nesnesi ve sanat eserini karşılaştırdığımızda yapılış amaçlarının
farklı olduklarını görmekteyiz. Tüketim nesnesi, insanların gündelik
yaşamlarında çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla biricik olmayan, seri
üretilen nesnelerdir. Sanat eseri ise tüketim nesnesinden farklı olarak biricik olma
özelliği taşımaktadır. Sanat eserinin yapılış amacı, yapıldığı döneme, mekana ve
sanatçıya göre farklı şekillenebilir. Örnek olarak; sanat eserleri ilkel dönemlerde
büyü yapımında kullanılmış olabileceği düşünülürken daha sonraki zamanlarda
dini inançların etkisi olmuş ve dini öğretileri halka yayabilmek amacıyla da
eserler üretilmiştir. Bunun dışında burjuva sınıfının varlığıyla birlikte gelişen
süreçte sanat eserleri sınıflar arası ayrımı tasdiklemek amacıyla edinilmek
istenilen nesneler olmuşlardır.
Fakat günümüzde tüketim nesnesi ve sanat eseri arasındaki farkın
belirsizleştiği gözlemlenmektedir. Bu konu ile ilgili sorgulamaların
başlangıcında Marcel Duchamp’ın ‘Çeşme’ ismini verdiği bir pisuarı sanat eseri
gibi imzalayarak yarışmaya göndermesi ve ardından gelişen olaylar yer
almaktadır. Sanatçının yaratıcılığına dair bir sorgulama geliştiren Duchamp’a
göre yaratıcılık ‘fikirdir’. Sanatçının yaratıcılığı yalnızca el emeği ile ölçülemez.
Duchamp bu düşünceye karşı tepkisini bu çalışmasıyla göstermek istemiştir.
Çeşme’ye imza dışında hiçbir müdahalede bulunmamıştır ama onun bir sanat
eseri olduğu fikrini ortaya atmış ve bu şekilde sergilemiştir. Böylelikle sanat
eserinin üretim sürecinde sanatçının konumunu da sorgulamıştır.

[4536]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel 1. Çeşme, (Marcel Duchamp, 1917)

Duchamp, sanat piyasası ile ilgili şöyle demiştir: ‘’Bütün diğerleri gibi
kendi kendimi taklit etmek istemiyorum. Aynı şeyi elli defa veya yüz defa
boyamaktan hoşlandıklarını mı sanıyorsunuz? Hiç değil; artık resim yapmıyorlar;
çek yapıyorlar’’ (Artun, 2011). Duchamp’ın bu sözünden hazır nesneye
yöneliminin sebebini daha net bir şekilde anlamaktayız; sanatçıların eserlerini
üretim süreçlerinde önceliklerinin değişmesi ve para kazanma kaygısının ağır
basması durumunda sanatçının yaratıcılığının zedelenmeye başlamasıdır. Bu
sebeple samimiyetin yok olduğunu düşünerek, sanat piyasası içinde var
olabilmek adına kendini tekrar eden el emeğinin değersiz olduğunu savunur.
Featherstone (2005), Postmodernizm ve tüketim kültürü isimli kitabı
“gündelik hayatın estetikleştirilmesi” başlığı altında Dada’nın “sanat ve gündelik
hayat arasındaki sınırı yok etmeye” çalıştığını ve 1960 lı yıllarda Modernizme ve
akademik kurumsallaşmaya tepki olarak çıkan Postmodern sanatın da aynı
temeller üzerine inşa edildiğini söyler. Featherstone; “Ortaya koyduğu kepaze
“hazır mamuller”le temelde erken dönem Dada dönemine dahil olan Marcel
Duchamp’ın” çalışmaları için “her şeyden önce sanat eserine dosdoğru meydan
okuma, sanatın halesini bozma, sanatın halesini başka bir kılığa sokma”
(Featherstone, 2005) olarak niteler.
Sanat eseri ve tüketim nesnesi arasındaki farkın sorgulanmaya başlandığı
dönem itibariyle özellikle Pop sanat içerisinde adını en çok duyduğumuz Andy
Warhol’un seri üretim şeklini benimsediğini görmekteyiz. Marilyn Monroe gibi
döneminin ikonik figürleri (Görsel 3) ve günlük hayatta kullanılan tüketim
nesneleri (Görsel 2) onun üretim pratiğinde sık kullandığı konular olmuştur.

[4537]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel 2.Brillo Kutuları,(Andy Warhol, 1969) Görsel 3. Marilyn Monroe, (Andy Warhol,1967)

Warhol’un bu eserlerini incelediğimizde popüler kültürün ortaya çıkardığı


karakterler üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Kuspit’e (2006) göre Warhol,
kapitalist sistemin Amerika toplumu üzerinde yarattığı etkiden hareketle yaptığı
çalışmalarını ticari amaç doğrultusunda dönüştürmektedir. Bunun yanı sıra
Warhol bu eserleri ile sanatın ne olduğu sorusu üzerinde felsefi bir sorgulamaya
yer vermiştir. Sanat eseri ve tüketim nesnesi arasındaki farkın sorgulandığı
önemli örneklerin yapılış amaçlarını incelediğimizde, aslında sanatçıların sisteme
karşı eleştiri ve alay etme gibi tepki göstermeye yönelik olduklarını görmekteyiz.
Ayrıca sanat eserinin günlük kullanım eşyaları ile eş değer tutularak sanat
piyasasına sunulması onun biricikliğinin yok olmasına dair çeşitli düşüncelerin
ortaya atılmasına da sebep olmuştur.
“Postmodernizmle birlikte geleneksel ayrımlar ve hiyerarşiler çöker:
küresel ortama uygun düşen çokkültürcülük kabul edilir; kitsch, popüler olan ve
farklılık selamlanır” (Featherstone, 2005) yaklaşımına karşın, günümüz sanatında
ise, Duchamp’ın hazır nesnenin bir sanat eseri olabileceği fikrini benimseyen ve
bunu geliştiren pek çok sanatçı bulunmaktadır. Jeff Koons bu sanatçılardan
birisidir. Heykelleri devasa boyutlarda çelik dökümden yapılmıştır. Balondan
yapılmış gibi görünen köpek, tavşan gibi figürler kullanır. Koons, sadece fikri
üretir ve heykellerin yapımında yer almaz. Bunun için ayrı bir ekibi
bulunmaktadır. Genellikle aynı eserin birkaç versiyonunu üretmektedir.

[4538]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel 4. Balloon Dog, (Jeff Koons, 1994-2000)

Koons çalışmalarının üretim kısmı ile ilgili şöyle açıklamada bulunmuştur:


“…Ben esas olarak fikri geliştiren kişiyim. Üretime fiziksel olarak katılmıyorum.
Bunun için gerekli becerilere sahip değilim, bu nedenle dökümhanemde -Tallix-
çalışırken ya da fizik bilgisi gerektiğinde işin erbabı kişilere başvuruyorum”
(Thompson, 2012).
Bu eserlerde yaratıcılığın göstergelerinden biri olarak sayılan el emeğinin
sanatçıya ait olmadığını görmekteyiz. Bu durumun ‘Çeşme’ isimli yapıt ile
benzer bir noktaya temas ettiği düşünülebilir fakat Duchamp’ın dikkat çekmek
istediği konu ve bu konu üzerindeki eleştirisi göz önüne alındığında Koons ile
aralarındaki fark ortaya çıkmaktadır.
Resim sanatında ise günümüzde dekoratif unsur olarak yapılan
röprodüksiyonlarla sıkça karşılaşmaktayız. Aşağıdaki örnekte görüldüğü gibi
belirli bir fonksiyona sahip ve günlük ihtiyacımızı karşılayan bu tüketim
nesnesine bir sanat eserinin (Gustav Klimt-Öpücük) kopyası basılmıştır.

[4539]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel 5. Yastık

Bir sanat eserinin tüketim nesnesinin tasarımında kullanılması durumuna


günümüzde sıklıkla karşılaşılmaktadır. Artık sanat eseri meta haline getirilmekte
iken, tüketim nesneleri de hitap ettikleri pazar içerisinde estetik açıdan daha tercih
edilebilir konuma gelebilmek adına pek çok sanat eserini tüketmektedir.
Bu örneklerin dışında ayrıca günümüz sanatçılarının eserlerini üretirken
özgünlük, özgürlük ve yaratıcılık kavramlarından uzaklaşarak sanat piyasasının
yönlendirmesi dâhilinde üretimler yapmak zorunda olduklarını görmekteyiz.
Sanat piyasasına yön veren dinamikler ise ekonomik gücü elinde bulunduran
kimseler “Kültür aracıları” (Bourdieu, 1984); yani koleksiyonerler ve onların
yanı sıra galeriler, müzeler, özel şirketler gibi farklı kişi ve mecralardır.
‘’Artık koleksiyonerler gerçek sanat nesnelerini pek umursamıyorlar.
Çünkü bakmak, birlikte yaşamak ve hazzetmek için sanat eseri almıyorlar.
Depolarında istiflemek ve vakti gelince, gene onlara bakmaya tenezzül
etmeyecek başkalarına satmak için satın alıyorlar… Spekülasyon oyunu devasa
ölçülere geldi. Başta müzayede evleri, galeriler ve hatta sanatçılar tarafından
körükleniyor. Paraları almaktan memnunlar ama çoğu bunu kabul etmiyor’’
(Artun, 2011).
Ali Artun’un da bahsettiği üzere günümüzde para, sanatı yönlendiren tek
güç haline gelmiştir. Tüketim kültürünün insanoğlunu hızlı bir tüketim
çılgınlığına doğru sürüklemesi sanat eserlerinin değerinin doğru algılanmamasına
sebep olmaktadır.
Özellikle şirketler büyük çoğunluğunun kendi imajlarını konumlandırmak
için sanatı reklam aracı olarak kullandığını da görmekteyiz. Hitap etmek

[4540]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

istedikleri kitleye özgü kültürel özellikler göz önünde tutularak ekonomik açıdan
çıkar sağlamak için sanatı kullanmaktadırlar (Wu, 2019).
Bir sanat eseri, sanatçının yaşadığı dönemle bağdaşan ve gelecek nesle o
dönem içerisinde gerçekleşen olayları ve sahip olunan değerleri, kültürü aktaran
bir aracı konumunda olmuştur. Fakat tüketime olan bağımlılığın günlük
yaşamımızda pek çok konuda olduğu gibi sanatı ve sanatçıyı da kaçınılmaz bir
biçimde etkilediği gözlemlenmektedir. Bununla birlikte sanat piyasasının
günümüzde geldiği nokta ele alındığında sanatçıların büyük bir yarışın içerisine
hapsolduklarını görmekteyiz. Artık günümüzde sanatçıların birçoğu ‘ne
yaparsam satabilirim?’ şeklindeki sığ düşüncelerle “arzu üretimi ”ne dayalı eser
üretme çabası içerisinde bulunmaktadırlar.
Sanat piyasasının tüketime dayalı bu tavrı karşısında günümüz
sanatçılarından Banksy, eleştirel yaklaşım sergileyen bir sokak sanatçısıdır.
Sanatçı kimliğini gizlemekte ve genellikle sokaklarda duvarlara yapmış olduğu
eleştirel graffitiler ile tanınmıştır. Onun için her yer eserlerini yapıp izleyiciyle
buluşturabileceği bir sergi alanıdır. Bu açıdan bakıldığında özgür bir biçimde
eserlerini üretebildiğini söylemek mümkündür. Fakat yasak olması sebebiyle
çoğu zaman illegal üretimler yapmaktadır. Ayrıca yapmış olduğu eserleri para
kazanmak gayesinde olmadan yalnızca mesaj vermek için yapmaktadır.
Banksy’nin bu muhalif duruşu 2006 yılında Sotheby’s isimli müzayede
şirketinde gerçekleştirdiği bir eylem ile örneklenebilir. Sanatçı 2006 yılında
yapmış olduğu ‘Kırmızı Balonlu Kız’ isimli resmin çerçevesine daha önceden
kağıt öğütücü bir makine yerleştirmiştir. Eser, Sotheby’s de 1.4 milyon dolara
satılmasının hemen ardından çerçevesi içinden aşağıya doğru kayarak
parçalanmıştır. Fakat teknik bir arızadan dolayı resmi parçalama işlemi yarıda
kalmıştır. Bu olayın ardından ilginç olarak eserin fiyatı 1.5 kat daha artmış ve
eserin alıcısı satın alma işleminden vazgeçmemiştir. Resmi parçalanmış haliyle
almıştır.

[4541]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel 6. Girl with red baloon, (Banksy, 2006)

Eserin parçalanmasına müzayedede bulunan herkes çok şaşırmıştır.


Müzayede şirketinin sanat direktörü ise bu olayın ardından şöyle açıklama
yapmıştır:
“Banksy müzayedede bir eseri parçalamadı, yeni bir eser yarattı.
Müzayede gecesindeki sürpriz müdahalesini takiben, sanatçının Love is in the
Bin ‘Çöpteki Aşk’ diye yeniden isimlendirilen eserinin satışının onaylandığını
duyurmaktan memnunuz. Tarihte müzayede sırasında üretilen ilk sanat eseriyle
karşı karşıyayız’’ (Busby, 2018).
Bu olay günümüzde kapitalizmin toplum üzerinde kurmuş olduğu
tahakküme dair tipik örneklerdendir diyebiliriz. Sanatçı bu eylemiyle muhalif bir
tavır sergilemiş ve eserinin pazarlanmasına mani olmaya çalışmıştır. Banksy,
kapitalizmin sebep olduğu bu pazarlama stratejisinde rol oynayan kişi/kurumlar
tarafından yüksek fiyatlara satılmaya çalışılan eserlerin abartılarak sunulduğunu
göstermek istemiştir. Bu olaydan çıkarılabilecek sonuç ise, sanat piyasasını
yöneten güçlerin yönlendirdiği bu sömürü düzenine karşıt bir duruş sergilemenin
bile zor bir hal almış olduğudur.
Protest bir tavırla bu konuya dikkat çekmek isteyen Fatih Balcı isimli
sanatçı 10. İstanbul Bienalinin gerçekleşeceği tarihlerde bir gazeteye ilan
vermiştir. İlan şu şekildedir:‘’ Bienal ve festivallere uygun sanatsal malzeme
üretilir. ‘’ Bu ilan 10. istanbul Bienali ile eş zamanlı olarak bir hafta boyunca
yayınlanmıştır. Sanatçı bu ilan ile sanat piyasasının geldiği noktaya ilişkin bir
eleştiri getirmiştir.

[4542]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Bienallerde gerçekleşen duruma, yani tüketici konumuna dönüşen


izleyiciye sanat nesnesini yani tüketim nesnesini ‘pazarlama’ durumuna karşı
aynı zamanda mizahi bir anlatım yolu tercih etmiştir.
‘’Artık bienallerin, uluslararası sanat alıcısı yeni nesil burjuvaların özgürce
alışveriş ettikleri, sanat hipermarketleri halini aldığını söylemek zorlama
olmayacak. Fatih Balcı, bu protestosu ile sanatçının ölümünü, yani sanatçının
pazara iş üreten bir meta üreticisine dönüşmesinin altını çiziyor ‘’ (Arslan, 2007).

Görsel 7. Gazete ilanı, (Fatih Balcı, 2007)

‘’Dünya çapında büyük galerilerin üç ay içinde dört sanat fuarına


katıldıkları düşünüldüğünde, sanat nesnesinin nasıl bir tüketim nesnesine
dönüştüğünü anlamak zor olmayacaktır. Bu durum izleyici için de bir zorluğu
gösterir. Sanatçı bir projeden diğerine yetişme çabasındayken, izleyici de maruz
kaldığı kültürel yoğunluğa yetişmeye çalışan antropolog gibidir. Sanat
nesnelerinin tarihsel derinliklerini ve söylemsel genişliğini öğrenmek zorundadır.
Kuşkusuz bu yoğunluk sanat dünyasındaki eleştirmen, küratör vb. kişileri bile
zorlayabilir’’ (Foster, 2009).
Sanat piyasası hakkında daha güncel bir veri elde edilebilmek adına Art
Basel Miami’de İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan tarafından yapılan enstalasyon
örnek verilebilir. Sanatçı bir muzu duvara bantlayarak sergilemeye başlamıştır.
‘Komedyen’ adlı bu eser 120 bin dolara alıcı bulmuş ve bu olay özellikle sosyal
medyada pek çok kişi tarafından paylaşılarak bunun bir sanat eseri olup
olmadığını tartışılmıştır.

[4543]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel 8. Komedyen, (Maurizio Cattelan, 2019)

Ardından sergi esnasında David Datuna isimli performans sanatçısı muzu


yemiştir. Daha sonra başka bir muz tekrar bantlanmış ve fiyatı yükseltilerek
yeniden satışa çıkarılmıştır. Bu olaylar zinciri esnasında, bu eserin farklı
versiyonları paylaşılmaya başlanmıştır. Hatta çeşitli markaların reklamlarında da
bu esere göndermelerin yer aldığı görülmektedir. Hiçbir el emeğinin
uygulanmadığı ve sıradan bir şeyin sanat olarak izleyiciye sunulması ve
pazarlanması, konuşulması ve büyük çapta tepki görmesi aynı zamanda onun
daha fazla ‘değerli (?)’ hale gelmesine de sebep olmuştur.

Görsel 9. Performans, (David Datuna, 2019)

[4544]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Buradan da anlaşılacağı üzere günümüzde bir şeyin sanat eseri olup


olmayacağı artık onun hakkında iyi veya kötü etkiler yaratılmasını sağlayan
pazarlama stratejisinin geliştirilmesine bağlı olduğunu görmekteyiz.
“Sanatsal üretim alanı, diğer alanlar gibi, sosyal alandan görece özerktir…
Sanatsal alandaki üretici çıkarlar, sınıf çıkarlarıyla, sosyal alanda “türdeşlerini
(homologies) bulacaktır. Çünkü popüler sınıflar, görece farklılaşmamış kültürel
sermaye bakımından sanatsal üretimin geniş ölçekli sosyal alanından bile çoğu
durumda, etkin biçimde dışlanırlar. Burada söz konusu olan çıkarlar baskın
sınıfın iki ana fonksiyonunun: burjuvazi ve entelektüellerin çıkarlarıdır” (Lash,
1990).

SONUÇ
Sanat, günümüzde hızlı tüketimin ve seri üretimin bir parçası haline
gelerek metalaşması sonucunda biricikliğini kaybetme ile karşı karşıya kalmıştır.
Ekonomik kaygılar kimi sanatçıları etkilemektedir. Sanatçının yaratıcılığı,
sanatın paraya bağımlı hale gelmesiyle sınırlandırılmış ve sanat eserinde
özgünlük kavramı yok olmaya başlamıştır. Eğitimsiz izleyici ve
koleksiyonerlerin çoğalması sanat eserinin bilinçsiz bir biçimde tüketilmesine
sebep olmuştur. Yalnızca para kazanma kaygısı güdülerek yapılan yapıtların
sanat tarihi içerisinde kalıcılık yakalayamayacakları da ayrıca belirtilmelidir.
‘’Sanat 24 saat yapılan bir işlem ve değer olarak herhangi bir fiyatla karşı karşıya
bırakılamaz. Sanatı maddi, parayla ölçülebilir bir şey olarak görenler oldu. Sanatı
bir galeri dünyası ve piyasa dünyası olarak ele alanlar, yani muhafazakâr sanat
yapanlar, bunu ‘ekmek teknesi’ olarak düşündüler. Hâlbuki sanat, paranın
aşkınlığına ve baskısına bağlı olamayacak kadar serbest bir düşünce biçimi.
Birçok çağdaş sanatçının örnek aldığı Marcel Duchamp sanattan para kazanmadı,
babası tarafından ve arkadaşı olan Amerikalı bir koleksiyoncu aile tarafından
desteklendi. Sanatı bir düşünce olarak ele aldı hep. Bugün de sanat değişmedi,
yalnız şartlar öyle bir yere getirdi ki, para konuşulur oldu. Sanat, ekonomi
sayfasının bir nesnesi haline geldi, süslü bir madde olmaya başladı. Koleksiyoncu
veya burjuvazinin ‘kötü beğenileri’nin parçası oldu. Türkiye’deki en büyük
şanssızlık belki de iyi koleksiyoncunun az olması. Sanatın bir meta olarak
görülmesinin yanı sıra, bazı sanatçılar, kendilerini misafir sanatçı
programlarında, ısmarlama sanat üretilen sergilerde bulmaya başladılar.
Ismarlama sanat yapanların çoğu geleceğe aktarılmıyor. Para ile sanat yan yana
ilerleyemez. “Kaç para alacağım” diye sanat yapılamaz!’’ (Esen, 2014).

[4545]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Pazar/alış/veriş gibi gündelik tüketimin bir parçası haline gelen, anlık


spekülasyonlar yaratılarak popüler kültürün bir parçası haline getirilen sanat
eserleri (?) yalnızca tüketim nesnesi olarak varlığını sürdürebilme imajını
üstlemiş görünmektedir. Teknolojinin ve kapitalist pazar ekonomisinin ortaya
çıkardığı bu durum, kapitalizm koşullarında sanatın artık bir meta anlayışıyla ve
gündelik hayatın içerisinde herhangi bir tüketim nesnesi anlamında kimlik
kazanmasına zorlanmış olması, aynı zamanda geleneksel kültürlerin de yok
olmasına, dışlanmasına ve sanatı geçek anlamda yaşama –yaşatma çabasına
olumsuz örnekler yaratmaktadır. Tarihte büyük ustalara ‘ısmarla’ olarak
yaptırılmış (Guernica gibi) tanık olduğumuz ve sanatın tarihi içerisinde önemli
yer edinmiş eserler mutlak bulunmaktadır ve yer aldığı dönemin / akımın en iyi
temsilcieridirler. Burada birbirinden ayırt edilmesi gereken konu, sadece
tüketime yönelik yapılmış meta/nesne/tüketim nesnesi ısmarlama üretimler sanat
adına gerçek kullanım ve edinim değerlerini yansıtamayacaktır. Yeni kültürel
sermayenin parçası olarak varlıklarını devam ettirecekler ancak kalıcı
olamayacaklardır. Ancak; günümüzdeki küresel ekonomik şartların getirdiği
zorluklar, elbette sanatçının da refah düzeyi ve yaşam standardını bir şekilde
etkisi altına almaktadır. Bunu fırsata dönüştüren kapitalist sistemin cazip tüketim
pazarı, sanatçıyı ‘ışığa giden pervane kelebek’ gibi kendine çekmektedir.

KAYNAKÇA / REFERENCES
Artun, A. (2011). Çağdaş Sanatın Örgütlenmesi Estetik Modernizmin Tasviyesi.
İletişim Yayınları.
Aslan, T. (2010). Kültürel Yeniden Üretim Süreçlerine Etkisinde Postmodern
Tüketim Estetiği. Yayınlanmamış sanatta yeterlilik tezi, Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim
Dalı.
Baudrillard, J. (2018). Kötülüğün Şeffaflığı Aşırı Fenomenler Üzerine Bir
Deneme. Ayrıntı Yayınları.
Bourdieu, P. (1987). The historical genesis of a pure aesthetic. The Journal of
Aesthetics and Art Criticism, (46), Analytic Aesthetics, 201–210.
Debord, G. (1996). Gösteri Toplumu ve Yorumlar, (Ayşen Ekmekçi & Okşan
Taşkent, Çev.) AyrıntıYayınları (Orijinal eserin yayın tarihi 1996).
Featherstone, M. (2005). Postmodernizm ve Tüketim Kültürü. (Mehmet
Küçük, Çev.), Ayrıntı Yayınları. (Orijinal eserin yayın tarihi 1991).

[4546]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Foster, H. (2009). Gerçeğin Geri Dönüşü -Yüzyılın Sonunda Avangard-. (E.


Hoşsucu, Çev.) Ayrıntı Yayınları.
Kuspit, D. (2006). Sanatın Sonu. Metis Yayıncılık.
Lash, S. (1990). Sociology of Postmodernism. Routledge.
Şaylan, G. (2009). Postmodernizm. İmge Kitabevi.
Thompson, D. (2012). 12 Milyon Dolarlık Köpekbalığı Sanat Mezat Çağdaş
Sanatın ve Müzayede Evlerinin Tuhaf Ekonomisi. (R. Akman, Çev.)
İletişim Yayınları.
Venkatesh, A. & Meamber, L. A. (2008). The aesthetics of consumption and the
consumer as an aesthetic subject. Consumption Markets & Culture, 11(1),
45–70.
Wu, C.T. (2019). Kültürün Özelleştirilmesi 1980'ler Sonrasında Şirketleri Sanata
Müdahalesi. İletişim Yayınları.

İnternet Kaynakları
Arslan, R. (2007). Sanat Satılıyor! , http://www.ebenzin.com/sayi4/7.asp, Erişim
tarihi:10.10.2019
Busby, M. (2018). Woman who bought shredded Banksy artwork will go through
with purchase. https://www.theguardian.com/artanddesign/2018/oct/11/
woman-who-bought-shredded-banksy-artwork-will-go-through-with-
sale, Erişim tarihi: 10.10.2019
Esen, T. (2014). Tüketim çağı sanatı: Az düşün çok üret.,
http://www.agos.com.tr/tr/yazi/7636/tuketim-cagi-sanati-az-dusun-cok-
uret, Erişim tarihi:11.10.2019
Sözlükleri, T. D. (tarih yok), https://sozluk.gov.tr/, Erişim tarihi:12.10.2019

Tablo 1. Estetik Tüketim Modeli, (Venkatesh-Meamber, 2008, 49)

[4547]
Tamer ASLAN & Ece Büşra ERYILMAZ

Görsel Kaynaklar
Görsel 1. Marcel Duchamp, Çeşme, 1917. https://medium.com/t%C3%BCrkiye/
inceleme-4135aac9ae16
Görsel 2. Andy Warhol, Brillo Kutuları, 1969. https://www.nortonsimon.
org/art/detail/P.1969.144.001-100
Görsel 3. Andy Warhol, Marilyn Monroe, 1967. https://www.masterworks
fineart.com/artists/andy-warhol/marilyn-monroe
Görsel 4. Jeff Koons, Balloon Dog, 1994-2000. https://www.donrockwell.
com/topic/49168-balloon-dog-orange-1994-2000-by-jeff-koons-the-
highest-price-paid-for-an-artwork-by-a-living-artist-in-auction-history/
Görsel 5. Yastık. https://www.perabulvari.com/urun/cipcici-gustav-klimt-
opucuk-1-55x35cm-kirlent-782114
Görsel 6. Banksy,Girl with red baloon, 2006. https://www.sothebys.com/
en/articles/sothebys-gets-banksyed-at-contemporary-art-auction-in-
london, https://www.usatoday.com/story/money/business/columnists/
josh-linkner/2018/10/13/banksy-shredder-business/1614965002/
Görsel 7. Fatih Balcı, Gazete ilanı, 2007. http://evvel.org/iyimserlik-kurbanligi
Görsel 8. Maurizio Cattelan, Komedyen, 2019. https://ceotudent.com/120-bin-
dolara-satilan-muz-sanati-bir-cok-markaya-komik-reklamlar-yapmak-
icin-ilham-verdi
Görsel 9. David Datuna, performans, 2019. https://img.piri.net/resim/upload/
2019/12/08/03/07/2f148238m.jpg

[4548]

View publication stats

You might also like