You are on page 1of 96

Levent Şahverdi Arşivi

TC
GENELKURMAY BAŞKAN LIG!

SARIKAMIŞ HAREKATI
(12-24 Aralık 1914)

"İkinci Baskı"

GENERAL N1KOLSK1

Türkçeye Çeviren
Emekli Kaymakam (Yb.) Nazmi

Gnkur. Askeri Tarih ve S tratejik Etüt Başkanlığı Yayınları

A NKA R A
Genelkurmay Basun Evi
1990
GENELKURMAY BASlMEVI
YAYlN NUMARASI: '90/53

Levent Şahverdi Arşivi


ÖN S ÖZ

Birinci Dünya Harbi 'nde Doğu Cephesi 'nde cereyan eden ve Türk Askeri Tarihin­
de çok özel bir yeri olan Sarıkamış Harekatı hakkında şimdiye kadar yerli ve ya­
bancı birçok eser yayınlanmıştır. Doğu Cephesi'nin bilhassa Sarıkamış bölümünü
kapsayan ve Em.Yb. Nazmi tarafından Rusça'dan çevrilmiş "Sarıkamış Hareketleri"
adlı eserde bunlardan birisidir. Bu eserin bizzat harbin içinde olayları yaşamış olan
bir Rus generali tarafından yazılmış olması ise konunun önemini daha da artırmak­
tadır.

General Nikolski her ne kadar eserinde kendilerini ·övme gayreti içerısıne gir­
mişsede, zaman zaman Türk askerinin kahramanlık ve cesaretini de dile getirerek
gerçeği ifade etmektende kaçınamamıştır.

Kitap, ilk defa Em.Yb. Nazmi tarafından "Sarıkamış Hareketleri" adıyla dilimize
çevrilmiş ve Genelkurmay Başkanlığı 'nca 1935 yılında yayı.nlanmıştır.

Daha sonra eser, 1985 yılında 9 ncu Kolordu Komutanı olan Korg.Fuat AV Cl' nın
delaleti ve 4 ncü Zırhlı Tugay Komutanı Tuğg.Akay ŞAKMAN'ın gayretleri sonucu
Tnk.Kur.Kd.Bnb. Ersel KAYAN tarafından güncel Türkçeye çevrilmiştir.

Kitabın baskısının mevcut olmaması, dilinin de ağır olması nedeniyle, sadeleşti­


riimiş şekliyle yayınlanarak Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin ve askeri tarih oku­
yucularının yararlanması için Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlı­
ğı 'nın Yayım Şubesi 'nce redaksiyonu ve son kontrolü yapılarak yayma hazırlanmıştır.

Alıi.attin ·GüVEN
Hv.Korgeneral
As.T. ve Str.E.Bşk.

-1-

Levent Şahverdi Arşivi


IÇI NDEKIL E R

SAYFA NO.
ÖN SÖZ
İÇİNDEKİLER ..••••.••••.••..••....••••.....••••••.••• , ..................................... -... I II
�� ı

BİRİNCİ BÖLÜM
HARBIN BAŞLAMASI 3

İKİNCİ BÖLÜM
TÜRK TAARRUZLARININ BAŞLAMASI 7

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GENERAL MİŞLAYEVFSK İ ' NİN GRUP KOMUTANLIGINI ÜSTLENMESİ ll

DÖRDÜNCÜ BÖL Ü M
SARIKAMIŞ'TAKi MUHAREBELERİN İLK DEVRESI 23

BEŞİNCi BÖLÜM
SARIKAMIŞ MUHAREBELERİNİN İKİNCI DEVRESİ 41
SONUÇ 63
EKLER ............................................................................................. 69

- nı-

Levent Şahverdi Arşivi


G ı R ı Ş

Sarıkamış Harekatı, Türk ordusu tarafından kendi toprakları üzerinde (Rus sınır­
ları dışında) yapılan ve maceraperest bir şekilde sevk ve idare edilmiş bir harekat­
ur.

Çok güç koşullar altında icra edilen bu harekat, 3 ncü Türk Ordusu'nun çökmesi
ile sonuçlanmıştır. Bizzat Türk ordusu Başkomutanı tarafından sevk ve idare edilen
bu h arekata başlamadan önce Türkler, elde mevcut imkıinlarla (maddi güç), bilaha­
re karşılaşabilecekleri durumları (ihtimalleri) ve harekat bölgesinin özelliklerini dik­
kate almamışlar ve manevra planı gereği olarak yapılması gereken yürüyüş hazırlık­
larını da yeterince yapamamışlardır. Ayrıca; Rus Kafkas Ordusunu'nun morali ile
bu ordunun, yüz yıla yakın bir zamandan beri Türklere karşı kazandığı başanlar
Türkler tarafından dikkate alınmamıştır.

Diğer yandan, Enver Paşa, Rus Kafkas Ordusu Komutanlarının birçoğunun mezi­
yetlerini nazarı itibare almamış, kazanmayı tasarladığı başarıyı derhal ve süratle
yapılacak manevra yürüyüşüne ve sayıca üstünlüğe dayandırmıştır. Ruslar açısından
ise ; gerek yurt içinde ve gerekse sınır ötesinde çok güç şartlar altında icra edilen
bu harekat unutulmaz bir harp tarihi örneğini teşkil etmiştir.

Çok kötü olan ulaşım yollarına, şiddetli kış şartlarına, harekatın başlangıcında
harekatı sevk ve idare eden komutanın değiştiritmiş olmasına, erzak ve mühimmat
nakliyatındaki zorluklara, Türk kuvvetlerinin oltu müfrezemize karşı kazandığı başa-.
rılarla moral ve cesaretlerinin artmış olmasına ve başlatmış oldukları intikalin (ma­
nevra için) ilk safhasını başarıyla icra edip birliklerimizi (Rus kuvvetlerini) kuşat­
maya başlamış olmalarına rağmen, Sarıkamış grubu birliklerine dirayetle komuta
eden General Berhman, bu çok ağır koşullar altında, mevcut duruma uygun olarak
hazırladığı dış cephenin ( * ) daraltılması planı dahilinde, yeterli sayıdaki birliğini
düzenli bir şekilde iç cephede tcplamaya muvaffak olabilmiştir. Kafkas Ordusu'nun
bu bölgedeki komutanları, birbirleriyle koordineli olarak gerek dış ve gerekse iç
cephede Türklerle inatla muharebe ederek Türk harekatının gelişmesini, en kritik
bölge olan Sankamış'ta durdurmayı başarmışlar ve bu suretle General Berhman'ın
Sarıkamış ve çevresinde muharebe eden Türk birliklerine karşı kesin darbeyi indire­
bilmesi için yeterli kuvveti toplamasına imkan sağlamışlardır. Bazıları, bu muhare­
belerde Ruslar tarafından takip harekatının yapılmamış olduğunu ve bundan dolayı
Türk Ordusunun bazı birliklerinin (ll nci Türk Kolordusu'nun) imhadan kurtulmuş
olduğunu ileri sürmektedirler. Ancak ; tarafsız olarak söylemek gerekirse, aralıksız
olarak cereyan eden bu karmaşık harekat esnasında Sarıkamış grubu birlikleri hü­
küm süren şiddetli kış şartları altında iki hafta devam eden muharebeler neticesin­
de son derece yorgun düşmüşlerdi. Ağır kış şartları ve yorgunluğun birliklerin
muharebe gücünü zayıflatması, Rus Kafkas Ordusu'nun, Türk ordusu karşısında daha
büyük bir zafer kazanmasına engellemiştir.

(*) Dış cephe deyim.i Rus b irliklerinin Sarıkamış Harekatı öncesi işgal et­
tikl eri geniş cephedeki ilk sa vunma hat tını ; i ç cephe deyimi ise Ge­
neral Berhman ' ın Sarıkamı ş Harekatı i çi n tespit etti ği ni speten daha
dar ve gerideki müteakip savunma hattını ifade etmektedir.

-1 -

Levent Şahverdi Arşivi


BİRİNCİ BÖLÜM
HARBIN BAŞLAMASI (Kroki:l)

Kafkas Cephesi ' nde harekat ; ıs Ekim ı9ı4 ' te b�lamıştır. ( * ) Kafkas Ordusu
Başkomutanlığı ' na ; herkesin saygısını kazanmış, y�lı ve aslen Kafkasyalı olan ve
o tarihlerde Kafkas genel valisi bulunan General Graf Varonsof Daşkof tayin edil­
m işti. Bu zat o tarihlerde hasta olup yatağından kalkamamaktaydı. General G. V.
Daşkof ' un yardımcısı ; eski Kurmay Başkanı ve harp akademisinin tanınmış öğret­
menlerinden General Mişlayefski idi. Kafkas O rdusu Kur m ay B�kanlığı ' nda ise ;
General Yüdeniç bulunuyordu. Harekatın b�langıçında, Kafkas Ordusu ' nun m evcudu
düşük olup ; General Berhman komutasındaki ı nci Kafkas Kolordusu, General
Oganofski komutasındaki yeni teşkil edilmiş 4 ncü Kafkas Kolordusu ve Hazar deni­
zi doğusundan parti parti getirilmekte olan 2 nci Türkistan Kolordusu ' ndan teşekkül
etmekteydi. Bunlardan başka ; avcı alaylarının plaston taburlarının teşkiline b�la­
nılmış ve yedek personelden oluşan taburlarta ( m üstahfaz taburları) ikinci dereceden
(**) bazı birlikler harekat bölgesine intikal et mişlerdi. Esasen ; Kafkas O rdusu bir­
liklerinin miktar ve m evcutlarına bakıldığında, Kafkasya' da bi r Kafkas Ordusu B�­
komutanlığı 'nın teşkiline lüzum yoktu denilebilir. Ancak ; siyasi durumun oldukça
karışık olması ve General Graf Varonsof D�kof ' un bölgede sağlam bir mevki sahibi
olması Kafkasya 1 da yüksek düzeyde bir ordu kademesinin teşkili zaruretini ortaya
çıkartmıştır. Bununla beraber, bu husus ordu içerisinde arzu edilmeyen birtakım
hoşnutsuzlukların çıkmasına neden olmuştur.

Kafkas Cephesi ; B atum bölgesi hariç olmak üzere iki bölgeye ayrılmıştı.

Sağ kanatta (tarafta) ; ilerleme istikameti Erzurum olm ak üzere, General


Berhman komutasındaki Sarıkamış grubu birlikleri harekat yapmakta ve harekat üs­
lerini ; Gümrü-Aleksandropol, Kars, Kağızman, Sarıkamış ve Oltu bölgeleri teşkil
etmekteydi.

Sol kanatta (tarafta) ise ; General Oganofski ' nin birlikleri bulunmakta ve hare­
kat istikametini Türk-İran hududunun bi rleştiği bölge ve çevresi teşkil etmekteydi.

Genel harekat istikameti Erzurum idi. General Berhman grubu ; harekatın baş­
langıcında 4S piyade taburu ile 20 Süvarİ bölüğü ve topçudan ibaretti. Salıra obüsle­
ri hariç, ağır topçu m evcut değildi. Berhman grubununun muharebe için tertiplen­
mesi �ağıdaki gibi idi :

Sarıkamış 'ta 2S tabur, Oltu ' da 8 tabur, Kars 'ta S tabur, Kağızm an ' da S tabur
bulunmakta olup ; birliklerin m evcutları birbirinden farklı idi.

ı nci Kafkas Kolordusu 'nun alayları ile, bir plaston taburunun büyüklük ve gucu­
ne eşit olarak kurulması planlanmış olan avcı alaylarının teşkili henüz tamamlan­
mamıştı. Ancak "Berdanka" tüfeği ile teçhiz edilmiş bazı yedek ( m üstahfaz) tabur­
ları teşkil edilmiş bulunmaktaydı. ( * * * )

(*) Tarihler ile rakaml ar Berhman ' ı n "Yedinen i ye " gazetesinin 2 0 Ocak
1 9 1 9 tarih ve 43 sayılı nüshasında "Tiflis hakikatini bilmek zamanı
geldi" başl ı ğı i l e yazdı ğı makaleden alınmıştır.
(**) "İkinci dereceden b i rli k " terimi hakkında açıklayıcı b i l gi ye mevcut
dokümanl arda rastlanı lmamı ştır.
(***) "Berdanka tüfeği ile teçh i z edilmiş yedek taburların miktarı hakkında
b i l gi mevcut deği l di r .
-3-
Durum böyle iken ; Kafkas geleneklerine uygun olarak harp ilan edilir edilmez,
genel taarruza başlanılmış ve 18 Ekim gecesi S �rıkar�u� müfre;�e�inin önc�sü ol:ın
.
155 nci Piyade Kubinski Alayı ani bir taarruz ıle Zıvın mevzıını ele geçırmıştır.
(Kafkas Ordusu 13 Haziran 1877'de Zivin'de. başarısızlığa uğramıştı).

Aynı anda, Sarıkamış müfrezesinin diğer kolları ; ileride tertiplenmiş Türk bir­
liklerine ait unsurları geri atarak bütün cephede ve Erzurum istikametinde taarruz­
lara başlamışlardır. Türk birlikleri bu taarruzlara karşı fazla bir mukavemet göster­
memekteydiler.

24 Ekim günü, General İstomin koroutasında bulunan Oltu müfrezesi Ardos-İd


hattına ulaşmış, Sarıkamış müfrezesinin General Baratof komutasındaki
kuvvetleri ise Köprüköy'ü ele geçirmişlerdi. Köprüköy ; gerek Rus hududundan ve
gerekse Erzurum' dan takriben 60 km. mesafede bulunmaktaydı.

Birliklerimiz (Ruslar) ulaşılan bu hatta durmaya mecbur kaldılar. Çünkü yolların


olmayışı, ikmal maddelerinin sevkiyatını normal ikmale göre 2 misli daha güçleştie­
rnekte idi. Türkler duraklamayı müteakip geçen süre içerisiride kuvvetlerini süratle
toparlamışlar ve Sarıkamış müfrezesinin ilerlemiş olan unsurlarını şiddetle tehdit
etmeye başlamışlardı.

25 Ekim 1914'te ; 9 ncu, 10 ncu ( * ) ve ll nci Kolordulardan teşekkül etmiş


olan 3 ncü Türk Ordusu (toplam 9 tümen) ; Erzurum bölgesinde toplanınayı mütea­
kip, asıl kuvvetleriyle Sarıkamış müfrezesine karşı kesin bir harekata giriştiler ve
Oltu müfrezesinin harekatına mani olmak maksadıyla da bölgeye bir tıkama kuvveti
gönderdiler.

Köprüköy mevzilerinde şiddetli muharebeler cereyan etmekte idi. Bu muharebe­


lerin sonunda, Türk birlikleri, Sarıkamış müfrezesini her iki yandan da kuşatmaya
başladığından, bu müfreze 30 Ekim günü geri çekilmeye mecbur olmuş ve 1 Ka­
sım ' da Hoşap-Zanzak-Zars hattındaki tahkimli mevzileri işgal etmişti.

General Berhman bu sırada, Sarıkamış müfrezesine iltihak eden Türkistan Kolor­


·dusu birliklerini, Sarıkamış müfrezesi mevzilerinin yanlarına ve Aras suyıınun sol kı­
yısına sevk etmiş ve General Prejevalski koroutasında bulunan 1 nci Pıaston Tugayı­
nı, cebri yürüyüşle Kağızman'dan ve Başköy üzerinden Türk birliklerinin sağ kanadı­
na taarruz etmek üzere Aras suyunun sağ kıyısına göndermiştir. Adı geçen bu tugay
5 ve 6 Kasım günlerinde Türk ordusuna ait 33 ncü Tümeni bozguna uğratmış, bir
gün evvel, yani 4 Kasım'da 2 nci Türkistan Kolordusu'nun ileri unsurları da Zivin
mevziine girerek Sarıkamış müfrezesinin sağ kanadını kuşatmış olan 29 ncu Türk
Tümeni'ni geriye atmıştır. Yapılan bu manevralarla Sarıkamış müfrezesinin durumu
güçlendirilmiş ve 8 Kasım'a <i::ğru Türk birlikleri her türlü faaliyetlerine son vermiş­
lerdir. O sıralarda Türkiye'de bulunan Alman Askeri Yardım Heyeti Başkanı Gene­
ral Liman von Sanders bu çarpışmaları şu şekilde açıklamaktadır. ( * * )

"Kasım 'da Kars-Erzurum istikametinde ve Köprüköy civarında Ruslar ile yapılan


ilk muharebelerde türk birlikleri iyi muharebe etmişlerdir. Başarı ve başarısızlık te­
razinin kefelerinde her iki taraf içinde aynı ölçülerde değişmekte idi. Rus taarruzu,
Hasan İzzet Paşa'nın kesin olarak taarruza geçmesi ile tamamen durmuştu. 1877-
1878 ve Balkan Harbi'ndeki muharebeler ile kıyaslandı�ında halen devam etmekte

(*) 1 0 ncu Kolordu bölgeye henüz yeni gelmi şti .


( ** ) General Liman von Sanders ' i n "Fünf yahre in der Turkei " adlı kitabı
"Sarıkamış Muharebesi " s . 5 1 ,
-4-
olan bu muharebelerde Türklerin daha başarılı oldukları görülmüştür. Türkler mem­
nuniyet verici iyi bir başlangıç yapm alarına rağmen, büyük hırsı ile tanınan Enver
paşa •nın sükunet ve rahatı da bozulm aya başlamıştı."

General Berhman ' a gelince ; şu andan itibaren Başkomutanlığın müsaadesi olma­


dan taarruza teşebbüs etmemesi hususunda emir almış bulunmakta idi.

-5-
Levent Şahverdi Arşivi
İKİNCİ BÖLÜM
TÜRK TAARRUZLARININ BAŞLAMASI (Kroki:l)

1914 senesinin A ralık ayı başlarında Rus Sarıkamış grubu birlikleri ; Karaurgan­
Sinamir-Ardos-Azapköy-Zars-Yüzviran hattındaki m evzileri işgal etmekteydiler. Gru­
bun kuweti 50.000 süngü ve kılıçtan ibaretti. Sağ kanadı, Türkistan Kolordusu ' nun
5 alayı işgal etmekte, merkezde 39 ncu Piyade Tümeni bulunmakta ; Sol kanatcia
1 nci ve 2 nci Plaston Tugayları bulunmakta, süvarİ bi rlikleri ise, cephe gerisinde
köylere dağılmakta idi. Kars ' ta 3 avcı tugayı teşkil edilmiş ve birkaç adet de ye­
dek (müstahfaz) taburu bulunmakta idi. Kağızman ' da 1 adet yedek taburu vardı.

Rusların asıl muharebe hattının önünde Kürt birlikleri ve onların da arkasında


müstahkem mevzilerde Hasan İzzet Paşa 'nın komuta ettiği 3 ncü Türk Ordusu birlik­
leri vardı. Hasan İzzet Paşa'nın Kurmay Başkanı Alman Kurmay Binbaşı "Güze" idi.

Çarpışmalar, tabiatıyla her iki tarafın keşif kıtaları arasında cereyan etmekte,
Türkler bazen şiddetli taarruzlar yapmakta ve bu taarruzlar da genelde Sarıkamış
müfrezesinin sol kanadına, Yüzviran' da yöneltilmekte idi. Bu sıralarda bilhassa kendi
sol kanadına büyük bir önem veren General Berhman ; ihtiyatlarda dahil olmak üze­
re Sarıkamış müfrezesini bizzat m evzilerinde denetlemekte ve tüm birliklerin yiye­
cek ve giyecek ihtiyaçlarını birlik komutanlarının kendilerine sorarak tespit etmek­
teydi.

Yüzviran ' da Türk birliklerinin A rhi 'ye taarruzlarında ; General Berhman birlikle­
rin muharebe için tertiplenmelerine ilişkin gerekli emirleri vermiş ve ihtiyatın bi r
kısmını ileri sevk ederek Türk taarruzlarını durdurmaya muvaffak olmuş, müteakiben
bizzat Ruslar taarruza geçmek suretiyle Türk birliklerini batı istikametinde 5 km.
( * ) kadar geriye püskürtmüşlerdir. General Berhman 39 ncu Piyade Tümeni birlikle­
rini teftiş maksadıyla Ardos ' ta toplandığında kendilerine hitaben bi� konuşma yap­
mış ve bu konuşmasında ; bundan böyle herkesin büyük Rusya ' nın savunmasını dü­
şünmesini, icabında vatan ve imparator için hayatlarını feda etm eleri gerektiğini ve
kendilerini unutm alarını söylemiştir. Denetlemeleri esnasında General Berhman ;
Türk ordusunun son durumu hakkında elde ettiği bilgilerden ; Türklerin yeni bir
taarruzi harekatın hazırlıkları içerisinde bulunduğunu ve bu kez yapılacak olan taar­
ruzun daha ciddi ve nispeten geniş bir bölgede cereyan edeceğini değerlendirdi.

Alman Generali Liman von Sanders hatıratarında Türklerin bu hazırlıklarından


şöyle bahsediyor : "Bu tarihleide orduya bazı Alman subayları verilmişti. 3 ncü Or­
du Karargahı ' nda bulunan subayların bir kısmı, esasen oldukça ağır olan yurt içi
(menzil) bölge faaliyetlerini de yürütmeye çalışıyorlardı. Yolların durumu da çok
kötüydü.

Yaşlı bir Alman subayı olan Albay Posselt, E rzurum mevzileri olarak tanımlanan
mevzilerin sorumluluğunu üstlenmek için emir almıştı. Bu subayın maiyetine Alman
topçu ve istihkam subayları da verilmişti. 23 Ekim ' de Alman subaylar tarafından Is­
tanbul ' a gönderilen bir raporda ; Erzurum m evzilerinin bakımsız, kötü ve terk edil­
miş olduğu belirtilmekte idi. Yetersiz olan araçların bakım ve ikmali için Türk Baş­
komutanlığı tarafından derhal emi rler verilmişti. Ancak, Türkiye ' de her zaman oldu­
ğu gibi, istenen araçların bulunması ve hazırlanması gecikmeyle yapılmaktaydı. 6

(*) Kitabın orijinalinde uzunluk ölçüsü "vörst" olarak geçmektedi r .


1 vörst= 1 0 6 0 m . (yaklaşık olarak 1 vörst=1 Km ) kabul edilmiş ve mesafe­
ler metre veya kilometre cinsinden yazılmıştı r . (Sadeleştirenin not u ) .
-7-
Aralık günü Enver Paşa Milli Savunma Bakanlığı 'ndaki çalışma adama gelerek, o ge­
ce bana ; bir harp gemisiyle Trabzon'a hareket edeceğini ve oradan da 3 ncü Ordu
bölgesine gideceğini söylemişti."

Liman von Sanders Paşa hatıratarının bir kısmında da belirttiği gibi ; "Enver Pa­
şa, harita üzerinde, bizzat kendisi, 3 ncü Ordu tarafından icra edilecek harekatı
açıklamıştır. Buna göre Enver Paşa ; ana istikamet üzerinde Rusları ll nci Kolordu
ile cepheden tespit edecek, aynı zamanda, geri kalan 9 ncu 10 ncu Kolordularla ;
dağlar üzerinden ve çok zaman alacak olan bir sol kanat manevrasıyla (kuşatma)
Sarıkamış'ta onların yan ve gerilerine düşecek ve bilahare 3 ncü Ordu'yla Kars'ı
ele geçirecekti. Bu manevrayı karargıihtaki bir Alman subayından da duyduktan son­
ra, böyle bir harekatın sonuçlarını düşünmeye başladım ve neticede bu manevranın
yapılamayacağına ve yapılacak olsa da çok zor olduğu kanaatine vardım.

Yapılan keşif sonuçlarından ve harita incelemesinden, bölgede mevcut yolların,


dar dağ yollarından veya patİkalardan ibaret olduğu, yüksek dağlar üzerinden geç­
tikleri ve bu mevsimde ise bu yolların karlar içinde kaldıkları anlaşılıyordu. Mü­
himmat ve erzakın yapılacak olan yürüyüşte Türk ordusunun elinde mevcut vasıta­
larla nasıl nakledileceği de ayrı soruydu.

Bu hususların, görevimle yakınen ilgili olması nedeniyle, Enver Paşa 'nın dikkatini
çekmeyi gerekli gördüm. Ancak ; Enver Paşa ; bana bütün hususların göz önüne
alınmış olduğunu, mevcut yollarını keşif ve onarıldığını veya ananlmak üzere oldu­
ğunu ifade etmişti. Bu konuşmamızın sonunda Enver Paşa beni şüphe ve hayretler
içerisinde bırakmıştı. Tüm bu fikirler şaşırtıcıydı. Bana, daha sonra Afganistan üze­
rinden Hindistan'a yürümek fikrinin aklına gelmekte olduğunu ifade etti. Buradaki
görüşmemiz bilahare sona erdi ve birbirimizden ayrıldık. Daha sonra, Enver Paşa'ya
refakat eden Alman Genelkurmay Başkanı General von Bronzar veda için makamıma
geldiğinde ; O'na, tasarlanan sol kanat manevrasının güçlüğünü izah ederek, bu hu­
susta Alman Genelkurmay Başkanı sıfatıyla taşımakta olduğu sorumluluğu ifade ve
ilave ettim."

Türk birliklerinin kendi sol kanat bölgesinde yapmakta oldukları muharebe için
tertiplenmelerine dair General Berhman tarafından zamanında haber alınamamıştı.
lleride bulunan birlik komutanları da, Başkomutanlığın bundan sonra taarruza geçil­
memesi hususundaki emrine uyarak taarruzi keşif yapılmasına başvurmadılar. Bundan
dolayı Oltu müfrezesine karşı Türklerin kuvvetli bir grup toplamakta oldukları habe­
ri, Sarıkamış Grubu Komutanı ve keza Kafkas Ordusu Başkomutanlığı için düşündük­
lerinin tam tersi olarak ortaya çıkmıştır. Bu sıralarda, yaklaşık olarak 1 5.000 kişi­
lik bir kuvvete sahip olan Oltu müfrezesi "İd" köyünde bulunmakta idi. Bu müfreze­
nin vazifesi; Sarıkamış grubunun Erzurum istikametinde taarruzunda bu grubun sağ
kanadını oluşturmak, Erzurum-Oltu-Ardahan-Tiflis istikametini örtrnek ve açık bu­
lundurmaktı.

Fakat, 7 Aralık günü Oltu Müfrezesi Komutanı General İstomin,, General


Berhman' a telgraf mesajı göndermiş (2282 sayılı mesaj) ve bu mesajıyla Türk taar­
ruzunun başladığını, taarruz eden kuvvetin makinalı tüfeklerle desteklenen bir piyade
ve bir süvari bölüğünden ibaret olduğunu, "Kuşa" bölgesinde içinde topçu birlik­
leri de bulunan 2 Türk alayının toplandığını rapor etmiştir. Böyle bir rapor pek ta­
bii olarak General Berhman'ın merakına ve endişesine neden olmuştur.

Ertesi gün General İstomin, durumu daha da açık olarak ifade eden bir telgraf
mesajını (2326 sayılı) General Berhman 1 a göndermiştir. Bir Ermeni firarisinin ifade­
sine dayanarak hazırlanan bu mesaj; kendilerine Yüzviran bölgesinden gelen 84 ncü

-8-
Alay'ın taarruz ettiğini, bu alayın gerisinde topçu birlikleri de dahil olmak üzere
83 ncü ve 87 nci Alayların intikal halinde olduklannı belirtmekteydi.

Bu suretle; 8 Aralık günü Ardos bölgesinde çok sayıda birliğin toplandığı ve bu


kuvvetlerin sağ kanadımız (Rusların) üzerine sevk edildikleri anlaşılmış bulunuyordu.

General Berhman Oltu müfrezesinden gelen bu mesajı aldıktan sonra, Oltu müf­
rezesini takviye maksadıyla Türkistan Avcı Tugayı'nı bölgeye sevk etmiştir. Ancak
bu Tugay ; karın çokluğundan ve arazinin fazla engebeli ve kesik oluşundan dolayı
"İd" e kadar gelernemiş ve 9 Aralık gecesi geri dönmeye mecbur kalmıştır. Bununla
beraber Oltu müfrezesinin cephesinde, Türk birliklerinin süratle çoğalması Müfreze
Komutanı General İstomin'i, Narman'a çekilmeye mecbur etmiştir. 10 Aralık günü
General İstemin General Berhman'a çekmiş olduğu 2042 sayılı telgraf mesajı ile
geri çekilmeyi şöyle rapor etmiştir : "10 ncu Türk Kolordusu'nun Corcoris-Zardans
cephesindeki varlığı tamamen kesinleşti. Kotoladze müfrezesi, Oltu istikametinde
büyüklüğü tespit edilemeyen bir düşman (Türk) kolunu geri atmıştır. Ayrıca ;
Narman-Toprakkale-Bahçecik istikametinde gerimiz kuşatılma tehlikesi altındadır.
Ağırlıkların geri çekilmeye başlamalarını emretmeye mecbur kaldım."

General İstemin 9 Aralık günü ağırlıkların geri çekilmesini sağlamak maksadıyla,


Tamros-Corcoris-Zardans hattını işgal ederek mukavemet etmiş ve gerekli zamanı
kazandırmıştır.

Oltu müfrezesini, düştüğü bu güç durumdan kurtarmak amacıyla; Sankamış


Grubu Komutanı, bütün kuvvetleriyle, tüm cepha boyunca taarruza geçmeye karar
vermiş ve Köprüköy cephesinde Türklere taarruzla, bu kesimde onları bozguna uğ­
ratmayı ve bilahare bir kısım birlikleri General İstemin'in Oltu müfrezesine taarru2:
edenTürk birliklerinin gerilerine kaydırmayı tasarlamıştır. 10 Aralık öğle üzeri baş­
layan genel taarruz büyük bir başarı ile gelişmiştir. Taıi.rruza katılan birliklerden
yalnızca 153 ncü Sakinski Piyade Alayı'nın aldığı esir sayısı 900'dür.

ll Aralık'da muharebeler yeniden bütün şiddetiyle başlamıştı. Bununla beraber,


Oltu müfrezesinin durumunda bir düzelme olmamıştı. 10 Aralık sabah saat 00.08'de
şiddetli muharebeler cereyan etmekte ve Türkler sağ kanadı kuşatarak, müfrezeyi
tehdit etmekte idi. 20 nci Piyade Tümeni birliklerinin şiddetli mukavemeti sayesin­
de Türklerin Oltu önünde 3 saat kadar durdurulması mümkün olmuş, böylelikle ka­
sahanın ta..lıliyesi sağlanmıştı. Sabah saat 00.11'de mukavemet ederek, düzenli bir
şekilde Tuzlalar bölgesine kadar çekilen müfreze, Türkler tarafından takip edileme­
miş ve bu bölgede yeni bir mevzi işgal etmişti. Artçı olarak Id kasabasında bırakıl­
mış olan Albay Kotaladze müfrezesi de asıl kuvvetiere katılmıştı. Bu müfreze bir
gün evvel, oldukça kuvvetli bir birlikle muharebeye tutuştuğu için, 2 top ile bir ma­
kineli tüfeğini kaybetmişti. ( * ) Artçıya memur edilen birliğin komutanı ise kaybol­
muştur. ( * * )

Türkler 1 1 Aralık sabahı saat 00.10'dan itibaren, Tuzlalar bölgesindeki mevzilere


yeniden taarruza başladılar. Küçük bir duraklamadan sonra, Oltu müfrezesi sabahın
saat OO.ll'nde Penyak'a çekilmeye başladı. Türkler burasını karanlık basmadan önce
topçu ateşi ile dövmeye başlamışlar ve bilahare karanlığın basmasıyla taarruz et­
mişlerse de, bu taarruz geri püskürtülmüştü. Gece yarısı Türkler ikinci kez bir

(*) Veri l en esir sayısı h akkında b i l gi yoktur.


(**) Bu husus ; General tstomin 'in 1 1 Aralık 19 1 4 tarih ve 1235 sayılı me­
sajı i l e General Berhman'a bildirilmi ştir.

-9-
taarruz başlattılar. Kanlı bir muharebeden sonra Oltu müfrezesi Fenyak mevziini
terk etti. Bu bölgede yapılan muharebeler neticesinde artık Türklerin oldukça üstün
kuwetlere sahip olduğu anlaşılmıştı.

Geeeli gündüzlü dört gün süren ve inatçı muharebeler yaparak geri çekilmek zo­
runda kalan Oltu müfrezesi unsurlarının düzeni bozulduğu için, müfreze, General
İstomin tarafından Merdenek'e sevk edilmiştir. Merdenek'e gönderilen müfreze bu­
raya 12 Aralık gündüz saat 14.001te ulaşmıştır. Müfreze ; geri çekilme esnasında,
devamlı olarak Türkierin üstün kuwetlerinin hücum ve baskısına maruz kaldığından,
personel bakımından çok fazla zayiata uğramış, bununla beraber top ve arabalarında
zayiat olmamıştı.

General Liman von Sanders'in belirttiği gibi ; Oltu müfrezesi ani (baskın tarzında)
bir taarruza maruz kaldığından bozguna uğramış ve bu suretle Türkler tarafıncin
gerçek bir başarı kazanılmıştır. Ancak daha sonraları dağlar ve geçitlerde bilinen
müthiş zorluklar baş göstermiş, özellikle kuşatma hareketini yapan kolorduların ceb­
ri yürüyüşle hiç duraklamadan ileri sevk edilmeleri bu zorlukları on misli daha fazla
artırmıştır.

-10-
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GENERAL MİŞLAYEFSKİ'NİN GRUP KOMUTANLIGINI ÜSILENMESİ
(Kroki:l-2)

Kafkas Ordusu Başkomutanı General Graf Varonsof Daşkof, Tifl is' te, Sarıkamış
müfrezesi bölgesinde cereyan eden muharebelere ilişkin kendisine gönderilen raporu
aldıktan sonra, yardımcısı olan General Mişlayefski 'yi tüm harekatın sevk ve idaresi
için adı geçen müfrezenin komutanlığına atamıştı. General Mişlayefski, ll A ralık ' ta
Karargahı ile birlikte General Berhman 'ın karargahının bulunduğu Mecingirt ' e gel­
miş ve müfrezenin komutasını üzerine almıştı. Emir koroutayı devir alır almaz der­
hal bi r emir yayıniayan General Mişlayefski ; yayınladığı bu em rinde

Sarıkamış ve Oltu bölgelerinde harekat yapan tüm birliklerin geçici olarak kendi
emri altına girmiş olduklarını belirterek ( *) birliklerden, bundan sonra icra edilecek
harekat için aşağıdaki tertibatı alm alarını emretti

General Berhman'ın ı nci Kolordusu (3 9 ncu Piyade Tümeni ı nci Koban Plas­
ton Tugayı, 20 nci Topçu Tugayı 'nın Hafif Topçu Taburu, ı nci Kafkas Kazak Tü­
meni ve Obüs Taburu ile Kolordu ' ya tahsis edilen unsurlar) Bedrevans-Pezaçor­
Herat-Hopik ve A ras-suyunun sağ kıyısında, Yüzviran-Komasor istikametinde taarruz
ederek Köprüköy 'ü ele geçirecek ve düşmanı geri atacaktır.

General Yüdeniç ' in komutasındaki Karma Kolordusu ; (4 ncü Türkistan Avcı Tu­
gayı, ı7 nci Türkistan Avcı Alayı 'nın topçusu ile de desteklenen 20 nci Piyade Tü­
meni 'nin 2 nci Tugayı, K afkas Topçu Tugayı 'nın 6 bataryası, K oban K azak Ala-'­
yı ' nın 3 bölüğü) elde edilmiş olan başarıların devam ettirilmesine çalışacak ve Türk
ordusunun sol kanadını çökerterek, bu ordunun Oltu istikametinde taarruza geçmiş
olan birlikleriyle inibatını kesecektir.

Albay Dovgirt müfrezesine ; (ıs nci Türkistan Avcı Alayı, 5 nci Türkistan Avcı
Topçu Taburu' nun bir bataryası ile, Bardız hudut muhafız müfrezesinin piyade ve
süvari bölükleri ve ı yedek (müstahfaz) taburu (muhtemelen Sarıkamış ' tan gönderi­
lecekti) Bardız' da toplanması emredilmiş ve Sarıkamış bölgesindeki yolların gözet­
lerne ve emniyetiyle, Oltu müfrezesi ile Karma Kolordu arasındaki irtibatın sağlan­
ması görevi verilmiştir.

General İstamin' in Oltu müfrezesine ; (20 nci Piyade Tüııeni 'nin ı nci Tugayı ve
ve kendisine tahsis edilen diğer bazı unsurlar, 2 batarya ile desteklenen 3 ncü Kaf­
kas Avcı Tugayı) Oltu istikametinde harekatla, (emrine girecek olan 3 ncü Kafkas
Avcı Tugayı ' nın katıl masından önce) Oltu'yu zapt etmiş bulunan Türk birliklerine
taarruz etme görevi verilmiştir.

Ayrıca ; General Berhman' a ; 2 nci Koban Plaston Tugayı ile bu birliğin dağ
topçusunu Horasan yakınında toplaması emredilmiş ve General Baratof 'un süvari
birliklerine ; 2 nci K oban Plaston Tugayı ile Karaderbent müfrezesinin şu ana kadar
icra etmekte oldukları görevler verilmiştir.

Böylece bu emir ile bir karma kolordu teşkil edilmiş ve komutanlığına da Kur­
may Başkanı General Yüdeniç tayin edilmiştir. O ' nun yerine de geçici olarak Gene­
ral Bolhovitinof atanmıştır.

(*) 3 Nol.lu Eke bakınız .


-ll-
Bütün Sarıkamış müfrezesine ; taarruzi harekatı geliştirmek görevi verilmiş idi.
Bu maksatla ; General Berhman ; 10 Aralık'ta taarruza başlamıştı. Şüphesiz ki du­
rum şu ana kadar oldukça değişmiş bulunuyordu.

General Mişlayefski, Sarıkamış ' ı elinde bulundurmak için nispeten önemsiz ted­
birler almıştı. Sarıkamış ; önemli yolların düğümlendiği bir yer, Kars ' a giden de­
miryolu hattının başlangıç noktası ve bir ileri ikmal üssü durumundaydı. Bu bölgeyi
Albay Dovgirt ' in küçük müfrezesiyle elde bulundurmak istemişti. Düşünülen faraziye
Türklerin Sarıkamış ' a Oltu müfrezesi ile karma Kolordu arasından gelecekleri şek­
lindeydi. Ancak ; General Mişlayefski 'nin Türk ordusunun asıl kuvvetleriyle bu isti­
kamette t aarruz etmekte olduklarını değerlendiremediği apaçık görülmekteydi.

Zikredilmeğe değer bir husus da şudur ki ; Oltu müfrezisinin durumuna ait ra­
porların alınmamış olmasından olacakki (bu müfreze bilhassa ll A ralık' taki muhare­
belerden sonra 4 gün hiç durmadan geri çekilme yürüyüşü yapmıştı) bu müfrezeye
gücünün çok üzerinde bir vazife verilmiştir. Bu arada ; teşkilatianmasını henüz ta­
mamlayıp müfrezeye katılmayan 3 ncü Kafkas Avcı Tugayı 'nın bu müfrezeye verile­
ceği hususu dikkate alınarak hareket edilmiştir.

General Mişlayefski 'nin bu emri ; Enver Paşa ' nın başlamış olduğu manevra yürü­
yüşünün ciddiyetini gereği şekilde kavrayamamış olduğunu göstermektedir.

General Mişlayefski ; General Berhman ' a başlanmış olan harekata devam etmek
emrini verdikten sonra, kendisi karargahı ile birlikte komuta yerinin bulunduğu Sarı­
kamış ' a hareket etmiştir.

Bu sıralarda, 3 ncü Türk Ordusu' nun komutanlığını fiilen üzerine almış olan En­
ver Paşa ; birliklerinin muharebe için tertiplenmelerini tamamladıktan sonra, Oltu
müfrezesi üzerine yürüyerek, bu müfrezeyi kuzeye doğru geriye at mış, 9 ncu ve 10
ncu Kolorduların S tümenini cebri yürüyüşle Bardız geçidine doğru cesurane bir şe­
kilde sürerek Sarıkamı. ş ' ı ele geçirmeye teşebbüs etmişti. Kuşatma kollarının başın­
da bulunan Enver Paşa ; kolordularının ileriye gönderilmesinde acele etmekte ve
kendi geri bölgesi ile pek ilgilenmemekte idi. General Mişlayefski, Enver Paşa tara­
fından, Sarıkamış grubunun sağ kanadının süratle kuşatıl makta ve Türklerin Bardız
geçidine doğru yürümekte olduklarını haber alır almaz, Sarıkamış ' ın tehlikeli bir
durumda kalması üzerine 12 Aralık 1 9 14 günü General Berhman'a, Bardız istikame­
tinde durumun açığa kavuşmadığını ve fakat genelde bir tehdidin var olduğunu bil­
dirmiştir. Aynı zamanda ; General Berhman ' a bir mesaj .göndererek ; "M ecingirt­
Başköy hattına çekilme ihtimaliniz vardır. Binaenaleyh bu çekilmeye hazır olmanız
gerekir" demiştir. Yine aynı m esajda General Mişlayefski ; General Berhman ' a ;
General Yüdeniç ile doğrudan doğruya ve devamlı surette irtibat kurmasını ve du­
rumu ondan öğrenmesini belirtmekte (General Yüdeniç ' in birlikleri bu sıralarda
Türk birlikleri tarafından tamamen kuşatılmakta olan kanatta bulunuyordu) ve ka­
rarlarını buna göre vermesini ve kendisinin durumdan haberdar edilmesini istiyordu.

General Mişlayefski ; rahatsızlığı nedeniyle Sarıkamış'ta istirahatli bulunmakta


iken, buraya gelmiş olan 2 nci Koban Plaston Tugayı Kurmay Başkanı Al-
bay Bukretof ' a ; Sarıkamış ' a bu sıralarda gönderilmiş bulunan 2.000 kadar ikm al
personelinden bölükler teşkilini, bu bölüklerin komutaniıkiarına Tiflis Harp Okulu ' n­
dan henüz mezun olmuş 120 kadar subay adayının tayin edilmesini ve bu teşkil edi­
lecek bölükler ile ilerleyen Türk birliklerinin geri püskürtülmesini emretmiştir. Bü­
tün bunlardan anlaşılacağı gibi ; General Mişlayefski Enver Paşa' nın manevrasını ha­
la anlayamamış ve ileri hattaki Türk taburlarının, Oltu müfrezesini takip eden Türk
birliklerinden ayrılmış ve yolunu şaşırmış unsurlar olduğunu zannetmekteydi.

- 12 -
Albay Bukretof, müfrezesinin emrine, 2 nci Koban Plaston Tugayı'nı takip eden
16 makineli tüfeği de aldıktan sonra Bardız geçidine ilerlemiş ve orada Türk birlik­
leriyle tesadüf muharebesine tutuşmuşt\L Ancak, Albay Bukretof'un bu derme çat­
ma müfrezesi, Türk taarruzlarını durdurmaya muvaffak olamamıştı. Türkler zanne­
dildiği gibi 6 taburdan ibaret değillerdi. Bunun üzerine Albay Bukretof asıl geçide
doğru yavaş yavaş çekilmeye başladı. Albay Bukretof'un ; Sarıkamış Garnizon Ko­
mutanı General Voropanof'a göndermiş olduğu raporlardan, aktif bir hareket tarzını
uygulamaya karar verdiği anlaşılıyordu.

O'nun 12 Aralık'ta General Voropanof'a gönderdiği rapor şöyleydi : "Saat


03.15. Bardız geçidindeki kola yetiştim. Burada Hudut Süvarİ Bölüğünü, Özel Koban
Kazak Bölüğü'nün yarısını ve 3 ncü Hudut Piyade Bölüğü'nü iç içe girmiş olarak
buldum. Bütün bu birlikler bugün Kızılkilise köyüne doğru çekiliyorlardı. Çekilen
birlikler Türklerin 1-2 tabur ile 4 makineli tüfek ve bir süvari bölüğünden ibaret
olduğunu değerlendirmişlerdir. Türkler ; yeni haritalarda gösterilen ve Yazyolu der,_;­
len yol ile Kızılkilise istikametinde ilerlemekteler. Müfrezemiz durmuş ve önünde
sadece bir süvari keşif kolu bulunmakta imiş. Ancak bu keşif kolu ; durumu icabı
keşif yapmaya II1UI'affak olamamıştır. Şu andaki görünüşe göre keşif kolları arasında
çatışma başladı. Durum aydınlanır aydınlanmaz taarruza geçeceğim."

Bununla birlikte Albay Bukretof taarruz ederneyerek Türk birliklerinin sadece


durdurulmasını düşünmeye mecbur kalmıştı.

Bu raporun ardından General Voropanof, General Berhman 1 a aşağıdaki raporu


göndermiştir : "Düşman (Türkler) ; 4 piyade taburu ve 6 makineli tüfekten ibaret
olup, Yazyolu'nun her iki tarafından Bardız geçidine taarruz etmektedir. Bununla
beraber sol kanattaki mevzilerimize karşı daha da fazla kuvvetlerle taarruz edilmek­
tedir. 1 nci ve 2 nci Taburlar derhal Bardız geçidine sevk edildiler. Bu hususu Ge­
neral Bolhovitinof'a bildiriniz. Silah yoktur. Albay Bukretof size durumu bilgi olması
için bildirmemi yazıyor. 11

Türklerin kuşatma harekatırun derinliğe ulaşması ve Sarıkamış üzerindeki tehdi­


din devamlı artması üzerine General Mişlayefski, birliklerin işgal ettikleri ilk mevzi­
lerine geri dönmelerini emretmiştir.

General Berhman ; 12 Aralık 1914 tarih ve 896 sayı ile 39 ncu Piyade Tümeni
Komutanı adına ve bilahare 921 sayılı suretlerle General Prejevalski, General Gulik,
General Baratof ve Albay Kulebyakin'e gönderdiği mesajlar ile kendi kolordusunun
Sarıkamış'a çekilmesine ilişkin ayrıntılı talimat ve emirler vermekte idi.

General Berhman, General Yüdeniç'e aşağıdaki mesajı göndermişti : (*) "Gene­


ral Mişlayefski birliklerin daha önceden bulundukları mevzilere, bu mevzileri savun­
mak maksadıyla çekilmeleri hususunda emir vermeye beni görevlendirdi. Bu birlikler
meyarunda emir ve komutası size verilmiş olan Türkistan Kolordusu ile, 20 nci Tü­
men birlikleri de bulunmaktadır. 20 nci Piyade Tümeni birlikleri doğruca Sarıka­
mış'a çekilecektir. Albay Dovgirt müfrezesi kendi görevinde kalacaktır. Gerekli
emirleri lütfen veriniz."

Bunun arkasından General Mişlayefski tarafından da geri çekilme emri verilmiş­


tir. General Mişlayefski'nin karargahı ; müfrezenin tüm birlikleriyle telefon irtibatı
tesis edememiş olduğundan bütün emirler, Başkomutan Yardımcısı, yani Mişlayefski
adına General Berhman tarafından telgraf mesajı ile veriliyord\L

(*) 12 Aralık 19 1 4 , Sayı 89 7.


- 13-

Levent Şahverdi Arşivi


12 A ralık 1 9 1 4 tarih ve 896 sayı ile, 39 ncu Tümen Komutanı adına gönderilen
mesajla genel emir yayınlanmakta idi. Bu emre göre:

1. Karma Türkistan Kolordusu, başlangıçtaki mevzilerine çekilecek ; ancak 1 8


nci Alay ve b i r batarya bundan hariç tutulacak v e bunlara bilahare özel bir görev
verilecektir.

2. 39 ncu Piyade Tümeni ; topçusu ile birlikte başlangıçtaki mevzilerine çekile­


cektir.

3. General Gulik kamutasında bulunan 2 nci Plaston Tugayı en kısa yoldan


Mecingirt ' e çekilecektir.

4. General Prej evalski 'nin 1 nci Plaston Tugayı, General Gulik ' in geri çekilme­
sini himaye ettikten sonra Çiçarek-Horasan-Tayhoca bölgesindeki mevzilere çekile­
cektir.

5. 80 nci Piyade Kabardinski Alayı Sarıkamış ' a intikal edecektir.

6. 79 ncu Piyade Kurinski Alayı ' nın 2 taburu ; Plaston Tugaylarının geriye çe­
kilmelerinden sonra, evvelce kendileriyle birlikte bulunan 20 nci Topçu Tugayı 'nın
2 bataryası ile H orasan-Mecingirt-Sarıkamış yolunu takiben ; Horasan' da kalmış o­
lan 20 nci Topçu Tugayı 'nın yarım bataryası ile Havan Taburu ' nu da emrine alarak
asıl muhabere hattına intikal edecektir.

7. Karaderbent müfrezesi Velibaba-Eşekilyas-Tahi r ' deki m evzilerinde kalacak­


lardır.

8. General Bar at of 'un süva.ri bi rlikleri sol kanada ( Ardi-Alagöz-Mişki-Yukarı


Tayhoca ) bölgesine geçecek, sol kanatla Karaderbent müfrezesi arasındaki irtibatı
muhafaza edecek ve keşif faaliyetlerinde bulunacaktır.

General Berhman' ın ifade ettiğine göre ; kendisi Türklerin niyetini anladıktan


sonra, kendi inisiyatifi ile ihtiyatından 2 alayını ( 1 5 5 nci Piyade Kubinski ve
Zaparajski Kazak Alayı ' nı topçusu ile birlikte) süratle Sarıkamış 1 a göndermiş ve
durumun gereği olarak yeni bazı hazırlıklar yapmaya başlamıştır.

Bu husus ; ayrıntılı olarak hazırlanan ve 1 nci Kafkas Kolordusu ile 39 ncu Pi­
yade Tümeni 'ne 12 Aralık tarih ve 921 sayılı mesaj la ( * ) verilen emirde açıkca gö­
rülmekte olup, emir General Baratof General Prejevalski ve General Gulik ile A lbay
Kulebakin'e şu şekilde bildi rilmekte idi.

"Durumun değişmiş olması nedeniyle geçici olarak Ordu'ya komuta eden General
Mişlayefski tarafından tüm Sarıkamış grubu birliklerine ; tedricen ve düzenli olarak,
belirtilmiş yollardan Sarıkamış İstikamerindeki mevzilerine çekilmeleri e mredilmiştir.
Bu emrin icrası için 1 nci Kafkas Kolordusu birliklerine aşağıdaki tertipte ve bu
gece ( 1 2-1 3 A ralık gecesi) hareket etmelerini bildirdim.

1. Horasan' da bulunmakta olan 1 5 5 nci Kubinski Alayı tüm topçusu ve 3 ncü


Kafkas Alayı 'nın bölüğü ile Horasan' dan Çermik-Mecingirt yoluyla Soğanlık ' a inti­
kal edecek ve burada General Verhofski 'nin müfrezesine iltihak ederek özel görev
alacaktır. Intikallerde sadece büyük mala vermek için durulacaktır.

(* ) Ek 5 , sayfa 108.
-14-
2. Bu müfrezenin hareketinden sonra istisnasız olarak tüm geri teşkiller geriye
intikal edeceklerdir.

3. Ayın 13 ncü günü sabahı şafakla beraber ağırlıklarla, mühimmat ikmali ta­
mamlanmış bataryalar ; Çermik-Mecingirt-Soğanlık yoluyla Sarıkamış'a intikal ede­
cekler, ancak ; demiryolu hattına gelmeden Alisofu Şosesi'ne sapacaklardır.

4. 39 ncu Tümen'in diğer alayları mevzilerinde kalacaklar ve eğer düşman


taarruz edecek olursa bu taarruzu püskürtecekler ve Türkleri geceye kadar tespit
edip (durdurup ) , karanlık basar basmaz alaylar ve bataryalar aynı yoldan çekilerek
birinci gün Yukarı Mecingirt'e gideceklerdir.

S. Birlikler ağırlıkların önüne geçmeyecekler, bilakis onların intikallerini kolay­


laştıracaklar ve onları koruyacaklardır. Ne birlikler ve ne de ağırlıklar aksi emre­
dilmedikçe Sarıkamış'ta durmayacaklardır.

6. 1 nci Plaston Tugayı ağırlıklarının fazlasını ve hafif topçu'yu 2 nci Plaston


Tugayı'na verdikten sonra, 13 Aralık akşamı Horasan'dan hareketle, Serkori yolunu
takip edecek ve Aşağı Mecingirt'e gelmeden Islamsor yoluna dönerek, Akbaba tepe­
lerini doğudan dolaşacak ve Yukarı Mecingirt'e ulaşarak ilk geceyi burada geçire­
cektir.

7. Topçu ve Süvarisi ile birlikte 2 nci Plaston Tugayı ve muharebe nedeniyle bu


Tugay'a katılmış bulunan fakat henüz ondan ayrılmamış olan birliklerle, keza Veli­
baba yolunda kendisine iltihak eden Karaderbent müfrezesinin yarım salıra bataryası
13 Aralık akşamı karanlık basar basmaz geri çekilmeye başlayacaklardır. Bunlar
Plastonların arkasından Velibaba-Başköy-Karakurt yolunu Sarıkamış'ı dolaşmak üzere
yürüyecekler ve ilk geceyi Karakurt'ta geçireceklerdir.

8. General Baratof'un Kazak Tümeni, ağırlıklarını ileriye gönderdikten sonra


Plastonlara tahsis edilen yoldan, onları himaye etmek üzere intikal edecek ve ilk
geceyi Başköy'de geçirecektir. Eğer Karakurt yolu birlik ve ağırlıkları? intikalleri
_
için kapalı bulunursa, o zaman süvariler Şadevan-Mollamustafa yoluJ?dan ıntıkal ede­
_ .
cekler, yolun emniyetini sağlayarak, cephe ve sol kanadı dağlar ıstıkametınden ört­
ıneye çalışacak.lardır.

9. Karaderbent müfrezesi ( * ) ; Tahir, Eşekilyas ve Velibaba'da toplanacaktır.


2 nci Plaston Tugayı bölgeye geldikten sonra hafif toplarını bu Tugaya teslim edı:;­
cek ve kendi dağ topları ile beraber Darphane istikametinde Başköy yayiasma intı­
kal edecektir. Bu esnada Plaston Tugayı'nın intikalini yanlardan emniyet altına ala­
cak, ilk geceyi Karakurt'ta geçirecek ve yolda 2 nci Plaston Tugayı ile birleşecek­
tir.

(*) Karaderbent müfrezesi 4 ncü Kafkas Kolordusu i l e i rtibatı sağlı yordu .


Bu müfreze 3 gruptan müteşekki l di
Vel ibaba Grubu 79 ncu Kurinski Al ayı 'nın bir buçuk taburu, 20
nci Topçu Tugayı'nın 4 topu v e 3 adet süvari bölüğü.
b. Eşekil yas Grubu 12 nci Plaston Taburu ' n un 2 böl üğü, Sunjenski Ka­
zak Alayı 'nın bir bölüğü ve 20 nci Topçu Tugayı 'nın iki dağ topu .
Tahi r Grubu : 12 nci Plaston Taburu ' nun iki bölüğü, sunjenski Ala­
yı 'nın iki bölüğü ve 2 dağ topu .
-15-
Verilmiş olan bu emir General Berhman'ın gerçekten Türklerin m anevra yürü­
yüşlerinin maksat ve hedefini tamamen anlamış olduğuna delalet eder. Emir, kendi
inisiyatifiyle hazırlanarak kendi kolordusunun geniş cephede ve Sarıkamış-Yolgeçmez
bölgesine çekilmesini amaçlamaktadır. Başlıca görev ; 39 ncu Tümen' in 3 tecrübeli
alayına verilmekte ve Türklerin güney ve batıdan taarruz etmeleri halinde onlara
mukavemet etmeleri em redilmektedir.

Bu emir ile ; durum ve şartların değişmesi ihti maline karşı birlikleri manevra
için vaktinden evvel hazır bulundurmayı amaçladığı görülmektedir. Bu emir ; 1 nci
K afkas Kolordusu birliklerini, ileride icra edecekleri harekat için uyarmış oluyordu.
K olordunun bu emre ; gelecekteki harekatının zor anlarında faydalı ve etkili olacağı
düşüncesiyle borçlu olması gerekir.

General Berhman 13 A ralık gecesini Mecingirt ' te geçirmişti. 12 Aralık' ta Gene­


ral Mişlayevski 'ye verdiği raporda, kolordusu muharebeden çekildikten sonra aşağı­
daki tertibi alacağını belirtmiştir : 39 ncu Piyade Tümeni Alakilise-Zanzak-Horasan
bölgesinde, 1 nci Plaston Tugayı ; sol kanatta ve Aras Suyunun sağ kıyısında
Çiçeğrek-Toyhoca mevzilerinde, General Baratof 'un süvarİ birlikleri ; Mişki-Alagöz­
A rdİ bölgesinde, Kolordu ihtiyatı Horasan ' da bulunacak ve 4 tabur ile Obüs Topçu
Taburu ' ndan ve bir hafif batarya ile bir süvarİ bölüğünden oluşacaktır. General
Mişlayefski ; 13 A ralık' ta, Sarıkamış bölgesindeki durumun gittikçe vahim bir hal
alması üzerine General Berhman ile görüşmek amacıyla Mecingirt ' e gelmişti. Yapı­
lan ilk görüşme sonunda Kolordu Kurmay Başkanı Albay Lastoçkin tarafından Gene­
ral Prejevalski ' ye şu m esaj gönderilmiştir. "Sarıkamış ' ta durumun çok ciddileşmesi
üzerine kolordu komutanı tarafından tugayınız ve hafif dağ toplarınız ile birlikte
derhal Mecingirt ' e gelmeniz em redilmiştir. Ağırlıklar sizden sonra hareket edecek­
lerdir. General Gulik ' e Tayhoca ' daki m evzileri hemen işgal etmesi için kolordu ko­
mutanının em rini tebliğ ediniz ve Mecingirt 'e hareket saatinizi bildiriniz. Zatialini­
zin 14 A ralık sabahı şafak vakti buraya ulaşmasının beklenmekte olduğunu söyleye­
biliri m."

Sarıkamış bölgesinde çok sayıda Türk birliğinin toplanmış olmasına ve Sarıka­


mış 'taki durumun oldukça kötüleşmiş olmasına rağmen General Mişlayefski 13-14
Aralık günlerinde Mecingirt ' te kalmış ve devamlı olarak telefonla muhaberede bulu­
narak durumun tamamen aydınlatılması için uğraşmıştır. Şüphesiz duruk kendisi için
son derece kötü idi. Akşama doğru, bizzat Enver Paşa tarafından idare edilmekte
olan 5 Türk tümeninin Sarıkamış ' a yaklaşmakta olduğu ve bunların ileri unsurları
tarafından Kars demiryolu hattının kesildiği öğrenilmişti.

General Mişlayefski, Başkomutan Graf Varansaf Daşkof ' un hastalığından dolayı


merak ve endişe içinde bulunduğundan ve Sarıkamış- müfrezesine karşı Enver Pa­
şa'nın kurduğu tuzaktan bu müfreze birlikleriyle Kafkas Ordusu birliklerinin kurtul­
m asına ihtimal vermediğinden, Kafkas Ordusu 'nun ve onun yetenekli komutanlarının
Kafkas törelerine bağlı kalarak başarılı alabileceklerini de tahmin ve hesap edeme­
diğinden ve tüm Sarıkamış müfrezesinin esir olacağı belirtilerini görmeye başlamış
ol masındandır ki , müfrezeyi terk ederek zamanında Tiflis ' e dönmeyi en önemli bir
görev olarak kabul etmiş ve Sarıkamış ' ta Türklerce esir edileceğini düşündüğü bir­
liklerinin yerine, yeni birlikler teşkiline başlamak maksadıyla ve keza Tiflis'in tahli­
yesinin hazırlanması hususunu da göz önünde bulundurarak Mecingirt ' ten aynlmıştı.

General Mişlayefski ; yola çıkmadan önce 14 Aralık günü, Mecingirt ' te General
Berhman, General Yüdeniç, General Bolhovitinof, 1 nci Kafkas Kolordusu Kurmay
Başkanı Albay Lastoçkin ve General Yüdeniç ' in beraberinde bulunan Kurmay Yarbay
D rasenko ' nun da hazır bulunduğu bir toplantıda oldukça dikkate değer şu direktifini
vermiştir

-16-
"1. Sarıkamış ' a yol açılmalı.

2. Birlikler Mihailova (Tiflis) ' ya gönderilmek üzere bu yoldan sevk edilmeli.

3. Gerektiğinde ; Kars ' a geri çekilme planı yapılmalı ve birliklerin bozguna uğ­
ramaması için kuvvetli bir himaye müfrezesi bırakılmalı ve her üç görevde başarılı
bir şekilde yerine getirilmelidir. Topçuları da dahil olmak üzere, 39 ncu Tümen'in,
4 ncü Türkistan ve 20 nci Tümenierin ikişer tugaylarının ve ı nci Kafkas Kazak
Tümeni ' nin cephede bırakılınasını uygun mütalaa ediyorum.

Mihailovo (Tiflis) 'ya gönderilecek birlikler ; ı nci ve 2 nci Plaston Tugaylarıyla


5 nci Türkistan Tugayı ve bu birliklerin topçularıdır. Kars ' a geri çekilindiği takdir­
de 20 nci Tümen'in Tugayı Kars g arnizonuna ilhak edecektir. 39 ncu Piyade Tüme­
ni, 4 ncü Türkistan Tugayı ve 1 nci Kafkas Kazak Tümeni manevra grubunu teşkil
edeceklerdir.

Sarıkamış ' ta bulunan yedek ( müstahfaz) taburları ile ihtiyat hastaneler Kars ' a,
Karakurt ve ve Ba.şköy' dekiler Kağızman ' a intikal edeceklerdir. ihtiyat ve bütünle­
me personeli kendi birliklerine katılacaklardır.

Komutanların Görev Bölümü


1. General Berhman ; karargahı ile Sarıkamış harekatını idare edecek, yolları
açık bulunduracak ve Mihailovo ' ya gönderilecek olan birlikleri sevk edecektir.
Mihailova'ya gönderilecek birlikler Sarıkamış ve Kars' tan bindirileceklerdir.

2. General Yüdeniç ; cephelerin savunulması faaliyetlerini yürütecek ve geri


bölge savunmasını tesis edecektir. Karargahı için en uygun yer ; Mecingirt olup,
burada gerek cephe ile ve ger.ekse Sarıkamış ile telefon i rtibatı sağlanmış bulun­
maktadır. Sarıkamış müfrezesinin tüm geri teşkilleri Albay Becan Bey'in emrinde
bulunacaktı.r .

Sarıkamış ' a yardım ve onun kurtulması için 20 nci Tümen 'in tugayı, ı nci ve 2
nci Plaston Tugayları, S nci Türkistan ve ıs5 nci Kubinski Alayları gönderilecektir.
ı55 nci Kubinski Alayı 'nı 79 ncu Piyade Kurinski Alayı değiştirecektir. ı nci ve 2
nci Plaston Tugaylarının ağırlıkları Karakurt ' a nakledilecektir. Ben şimdi kararga­
hımla K arakurt ' a gidiyorum. Karakurt ile Mecingirt arasında telefon inibatı tesis
edilmektedir. General Berhman ; benimle olan irtibatını telgrafla sağlayacaktır. ı
nci Kolordu K arargahı 'na ; harp karargahı olarak araç ve personel tahsis edilecek­
tir.

Komutanların değiştirilmesine ilişkin olan bu emir ; ı4 A ralık akşamına doğru,


birliklerimizin, Sarıkamış bölgesindeki Türk birliklerini geri atıp, onları yenilgiye
uğrat maya muwffak olamadığı takdirde uygulanacaktır. Çünkü bu takdirde ; Türkle­
rin bölgede yeni birlikler toplayarak yığınak yapmış oldukları anla.şılacaktır. Eğer
General Berhman ; Türkleri Sarıkamış 'ta yenilgiye uğratamasa, kıdemli olması ne­
deniyle General Yüdeniç ile birlikte 39 ncu Tümeni ve Türkistanlıları Karakurt ' a ve
daha sonra da duruma göre Kars' a göndereceklerdir. "

Bu direktifin üzerinde biraz düşünmek lazımdır. Emir ; usulüne uygun olarak or­
taya çıkarılmamış fikir ve mütalaalara (değerlendirmelere) dayanmakta, harp pren­
siplerinden hedef ile emir ve komuta birliği prensiplerinin hiç nazarıitibare alınma­
dığı açıkça görülmektedir. Emirin kapsadığı tüm hususlar birbirleriyle çelişki halin­
dedir. Esas olan (yapılmak istenen) nedir? Yani vazife nedir? Yolumu açmak? Sarı­
kamış 'ta Türkleri yenilgiye mi uğrat mak? Yoksa birlikleri geriye Mihailova ' ya mı
çekmek? Emirde bu husus açıkca belirtil memiştir.
-ı7-
Bu direktifinde, General Mişlayefski Kafkasya'yı savunmak için yeni bir ordu
teşkil etmeyi düşünmüştür. Sarıkamış g rubunun büyük bir kısmının Sarıkamış 'ta yok
olması ihtimalini aklına koymuş olduğundan dolayıdı r ki, böyle bi r düşüneeye sap­
tanmıştı.

Yeni orduya esas olmak üzere topçusu ile birlikte 2 plaston tugayı ve 5 nci
Türkistan Tugayı 'nı ayırması direktiiinden anlaşılmaktadır. Vermiş olduğu direktif­
teki tutarsızlıklardan birisi de ; komutanların görev bölümüne ilişkin taksimatıdır.
General Mişlayefski harekatın sevk ve idaresi için emir ve koroutayı kesin olarak
tek bi r komutana bırakmamıştır. O, bu hususu aslında çok kısa bir şekilde geçir
miştir. H albuki emir ve komuta gibi önemli bir hususun her harekatta olduğu veçhi­
le Sarıkamış ' ın kurtarılması gibi son derece mesuliyetli bir harekatta da önemi
apaçık ortadadır. Bu düşüncelere uygun olarak ; M işyalefski 2 komutanı ortaya
koymaktadır. General Berhman ve General Yüdeniç. General Yüdeniç ' e ; Sarıkamış
grubunun tüm geri teşkillerinin sevk ve idaresi verilmektedir ki, böyle bir görevin
başka bir komutana verilmiş olması General Berhm an ' ın Sarıkamış bölgesinde icra
edeceği manevra için çok zorluklar yaratacağı pek tabiidir. Görevlerin ; komutanla­
ra bu şekilde taksim edilmesi çok ciddi manevi ve ahlaki sonuçlar doğurur. Netice
itibariyle ; General Berhman ' ın bundan böyle her şeyden sorumlu bir komutan sa­
yılmadığı da anlaşılmaktaydı. Halbuki Sarıkamış ' taki parlak başarı Onun sayesinde
elde edilmişti. General Berhman sonradan ; İ mparatorun müdahalesi ile hak etmiş
olduğu büyük ödülü elde etmesi ve hakkının verilmesi amacıyla General Yalıçın gibi
yetki sahibibir zat tarafından bir buçuk sene süreyle devam eden bir tahkikat ya­
pılmış ve General Berhman ' ın ; Türklerin Kars istikametinde durdurulması için emir
aldıktan sonra, bizzat kendisi tarafından düşünülen tedbirler ve verdiği emirler saye­
sinde Sarıkamış ' ta tam bir zaferin kazanıldığı anlaşılmıştır. 1 5 A ralık sabahı erken­
den General Mişlayefski General Bolhovitinof ile ı nci Kafkas Kolordusu Kararga­
hı ' ndan hayvaniara binerek Mecingi rt ' i terk etmiş Karakurt ' t an Kağızman ' a, sonra
da Aleksandropol(Güm rü) ' den Tiflis ' e gitmişti. Yolda Karakurt ' a geldiğinde 1 5 Ara­
lık ı 9 ı4 tarih ve 21 numara ile Berhman'a şu mesajı çekmiştir : "Bugakale ' den ;
General Bolhovitinof ile gönderilen talimatın icrası hususunda şunu belirtmek iste­
rim ki ; birliklerin Mecingirt ' ten Karakurt ' a çekilmeleri, arazinin çok engebeli olu­
şundan dolayı zor olacaktır. H ayvanların, istenilen vasıflarda olmamasından dolayı,
zor olacaktır. Hayvanların, istenilen vasıflarda olmamasından dolayı, topçunun bir
kısmının kaybedilmesi (zayiata uğratılması) tehlikesi m evcuttur. Ağı rlıklara gelince;
onların hareketleri daha da güç olacaktır. Bunların bi r kısmı yolu kapatacak ve bu
suretle yol biriikiere kapalı olacaktır. Bu güçlük ; yeterli sayıda koşum hayvanı
sağlandığı ve yol üzerindeki rampalarda, arabalara yardım etmek üzere vaktinden
önce çok sayıda erat gönderildiği takdi rde belki bir dereceye kadar kola:y:laştırılabi­
lir. Bu hususlar dikkate alındığında ; dün sizinle ve General Yüdeniç ıle beraber
14 Aralık akşamı kararlaştırılan plana uygun olarak, 4 ncü Avcı Tugayı ve 39 ncu
Tümen ' in ağırlıkları ile beraber Mecingirt ' ten Karakurt ' a intikallerinin de çok teh­
likeli olacağı anlaşılıyor. Üzülerek belirteyim ki, bölgede doğru dürüst bir yol göre­
memekteyim. Dolayısıyla ağırlıkların bi r kısmını Velibaba üzerinden gönderebilirsi­
niz. Bununla beraber ; Türkleri Sarıkamış ' tan geri atmak için, mevcut kuvvetlerimi­
zin tümünün bu maksatla ayrılmasının gerekli olduğuna bir kere daha kesin olarak
kanaat geti rmiş bulunuyorum. Belirtilen bu hususları lütfen General Yüdeniç ' e bildi­
riniz." 21. Mişlayefski.

Geri çekilme yollarının keşiflerinin geçici bir komutan tarafından yapılması pek
gariptir. Onun tüm bu düşünce ve faaliyetlerinin yalnızca bu istikamete, yani geri
çekilmeye yönelik olduğu anlaşılmış olmaktadır. En nihayet General Mişlayefski 1 6
A ralık ı 9 ı 4 tarih ve 5 1 numaralı yazısıyla, ı nci Kafkas Kolordusu ile Karma Kol­
ordu ' nun komutanlığını General Berhman ' a vermiştir. Ancak bu maksatla vermiş ol-

-ıs-
duğu emirde de bir çelişki görülmektedir. Zira denilmiştir ki ; "Nezdinizde ("') ka­
lacak olan General Yüdeniç ile birlikte çalışır ve Türkleri bozguna uğratırsınız. "
Bu suretle General Mişlayefski, General Yüdeniç ' in Seferi Kurmay Başkanı sıfatıyla
yetenek ve şahsiyetini vurgulamak istemiştir. Halbuki General Berhman ' ın nezdinde
O ; Karma Kolordu ' nun komutanından başka bir kişi olarak düşünülemezdi.

General Mişlayefski 'nin kendi el yazısı ile 16 Aralık 1914 tarih ve 5 1 sayı ile
General Berhman'a göndermiş olduğu ve müfrezenin tüm sorumluluğunun kendisine
verildiğini gösteren em rin metni şöyledir

"Türklerin (Novo) Selim ' de demiryolu hattını ele geçirmeleri nedeniyle Kars 'ta
meydana
. gelen durum dolayısıyla ; 1 nci Kafkas Kolordusu ile Karma Kolordu'nun
ko mutanlığını üstlenmenizi rica ederim. Nezdinizde kalacak olan General Yüdeniç
ile birlikte Sarıkamış ' ta Türkleri mağlup ederek demi ryolu hattı boyunca Kars'a yol
açmaya çalışınız. Bu mümkün olmadığı takdirde Karakurt ' a ve hatta Kars ' a kadar
olan bölgedeki diğer yolları açmak için uğraşmaruz gerekir. Türkler Oltu istikame­
tinden, Sarıkamış ile Kars arasındaki yolları ele geçirmişlerdir. Harekatınızı kolay­
laştırmak için arabalarınızın bir kısmını ve fazla ağırlıklarınızı imha edebilirsiniz.
Yiyecek ve giyeceğin yetmemesi halinde mahalli i mkanlardan istifade edilmelidir.
Ben müteakip harekatın planlaması için A leksandropol (Güm rü) ' a gidiyorum. Tiflis
ve Aleksandropol ile irtibatınızı muhafaza ediniz. Kağızman ve Karakurt ' a seyyar
postalar mevcuttur. " General Mişlayefski N o. S l

Böyle bir emir, General Mişlayefski gibi güçlü, zeki ve meşhur b i r askeri ogret­
menin ve hele nazariyarı çok kuvvetli bu zatın oldukça tehlikeli ve son derece ciddi
bu durum içerisinde çok sarsılmış olduğuna ve harekatın başarılı bir şekilde son
bulma ihtimaline karşı ümit ve azmini tamamen kaybettiğine delalet etmektedir.
Örneğin, ağırlıkların tahribini, ağır yük ve malzemenin terkine müsaade et mesi gibi.
Bunun yanı sıra Mişlayefski iki komutan kullanmak suretiyle otoritesini sürdürmeyi
de ihmal etmemiştir. Bu son husus, Kars Kalesi Komutanı General Zübof 'un 20
Aralık 1914 tarih ve 1 270 sayı ile gönderdiği telsiz, telgraf mesaj ında çok güzel bi r
şekilde görülebilm ektedir. "General Mişlayevski 'nin bana em rettiği ve General
Yüdeni ç ' in kaleden kendisine yardım edilmesi hususundaki ricasını içeren telgrafını
aldıktan sonra bugün akşam üzeri 2 avcı alayı ile bir batarya ve bir süvari bölüğün­
den oluşan General Gabayef müfrezesini General Yüdeniç müfrezesi ile m üştereken
harekatta bulunmak üzere demi ryolu ile (Nova) Selim ' e sevk ettim. Sarıkamış 'ta
Türklere karşı olmak üzere 3 piyade t aburu, ı süvari bölüğü ve ı bataryadan ibaret
olan General Voronof müfrezesi şu anda Yolgeçmez ' e doğru ilerlemekte olup, bu
müfrezeyi de General Gabayef'in emrine verdim. 20 Aralık sabahı General Gabayef
müfrezesinin (Nova) Selim ' de bulunacaklarını tahmin et mekteyim. Tüm bu hususla­
rın Geı:ıeral Yüdeni ç ' e bildirilmesini rica ederim . "

İmza General Zübof

General Zübof ' un mesajının bu şekilde yazılmış olması, General Mişlayefski ' nin,
General Berhm an ' ı atlayarak · doğ rudan doğruya General Yüdeniç ' e Tiflis 'ten gön.:.
dermiş olduğu aşağıdaki telgraf m esajından kaynaklanmaktadı r

" 140 sayılı mesaj ınızı Kars Kalesi Komutanı ' na harfiyen ilettim. Bu husustaki
fikrinize tamamen iştirak etmekteyim. Eğer Türkleri geri atmaya muvaffak olursa­
nız, birlikler ne kadar yorgun olursa olsun onları şiddetle takip ediniz. Başkomutan

(*) "Nezdi n de " terimiyle tam olarak neyin kastedildiği anlaşıl amamakta­
dı r . Bu terim "emrinde " veya "harekat kont rol ünde " olarak düşünülebi­
l ir.
- 19 -
hazretleri General Berhman ' ın Sarıkamış ' a gel mesini faydasız görüyorlar. O ' nun,
ağırlıkları koruyan artçı birlikleri ile beraber bulunması çok arzu edilirdi diyorlar.
Başkomutanın düşüncelerini General Berhman 'a bildiriniz.. "

Mişlayefski No. 3800


Bu mesajı General Mişlayefski 'nin bir düşüncesi şeklinde izah etmek güçtür.
Kendisi Tiflis' te sakin bi r şekilde çalışmaktaydı. Bu m esajı ile General Mişlayefski,
16 A ralık ' ta, tüm müfrezenin komutanlığını şahsına verdiği General Berhman üzerin­
deki nüfuzunu göstermeye çalışmış oluyordu. General Berhman 1 ın Sarıkamış ' a gel­
mesinin hoşnutsuzluğa neden olması ve bu tarzdaki bir tenkidi ise çok çelişkili idi.
General Mişlayefski 'nin General Berhman 'a verdiği düşünce tarzındaki direktifi göz
önünde tutulduğunda, Sarıkamış bölgesindeki harekıltın sevk ve idaresinin General
Berhman ' a verildiği ve General Yüdeniç ' in Mecingirt ' e gitmesinin uygun olduğu be­
lirtilmekteydi.

General Berhman, Kars Kalesi Komutanı ' nın General Yüdeniç 1 e verilmek üzere
yolladığı 1270 sayılı telsiz-telgraf mesajını aldıktan sonra aşağıdaki cevabı gönder­
miştİ :

" General Yüdeniç ' in müfrezesi mevcut değildir. Çünkü General Yüdeniç Karaur­
gan-Mecingirt hattında artçı birliklerinin harekatı ile m eşguldür. Türklerin Divik ve
Çarak ' taki sol kanadına karşı harekatta bulunmak üzere General Gabayef ile Gene­
ral Voronof ' a gerekli emirler gönderilmiş olup, her iki generalin müfrezesi de tara­
fı ından General Baratof ' un emrine verilmişlerdir. Sizin her iki generale de vereceği­
niz talimat, Sarıkamış ' taki genel durum hakkunda fazla bi r malumatınızın olmaması
nedeniyle sakınca yaratabilir. Bu itibarla ; General Gabayef ile General Voronof ' a
ancak tarafıından verilecek emirleri yerine getirmeleri hususunda malumat verme­
nizi ve neticeden beni haberdar etmenizi rica ederim."

General Berhman
General Zübof, General Berhman ' ın ricasını yerine getirmiş ve bilgi vermek üze­
re General Mişlayefski tarafından gönderilmiş olan 3806 numaralı telgrafın suretini
de General Berhman' a yollamıştı.

Bütün bunlar General Berhman ' ı (heyecanlandırmamış) değildi. Ancak O i üzün­


tüsünü içinde saklamasını bilmişti. Şu anda ; Başkomutanlık Kurmay Başkanı 'nın
önemine binaen bulunduğu bir bölgede, birlik seferiye kanununun kendisine balışetti­
ği "İstisna hallerde başkomutan adına hareket edebilmesi" konusuyla i grup içerisin­
de görevli bir kolordu komutanı konusu acaba ne derecede birbirisiyle bağdaşır gibi
bir soru ile karşı karşıya bulunmaktaydık. Sarıkamış Grubu Komutanı General
Berhman, kendisine özgü bir katiyet ve sertliği ile, vaktiylede Graf Varonsof
D aşkof 'un Kurmay Başkanlığını yapmış olmasından aldığı güçle "birliklerin seferiye
kanununun ilgili m addesinin başkomutanın onayı ile uygulanması mümkündür. Hali­
hazırda başkomutan Kafkasya ' da bulunmakta olduğu gibi, yardımcısı olan kişi de
kendi arzusu ile Güm rü'ye ve oradan Başkomutan'ın karargahı olan Tifli s ' e hareket
etmiştir" tezini ileri sürmekte idi. Bundan dolayıdır ki , General Berhman emir ko­
mutayı kendi üzerine almıştı.

Sarıkamış harekatının cereyanında da görüleceği gibi i General Berhman, Gene­


ral Yüdeniç tarafından ileri sürülen fikirleri, teklifleri ve alınması gereken tedbirle­
ri daima göz önünde tutmuştur. Çünkü O, her şeyden önce m akul, tedbirli ve komu­
tanlık vasıflarına sahip bir komutan idi ve harekat süresince daima uyanık bulun­
muş, grubun sevk ve i daresini "yegıine komutan" sıfatıyla daima elinde bulundur­
muştur. Ancak General Berhman'ın görüşlerine grupta herkes katılmamakta idi.
-20-
Kafkas Ordusu tarihçilerinden bir zat bu konuda şunları yazmaktadır "General Yü­
deniç, telaş ve heyecan dolu bi r zamanda sükunet ve metanetle, Başkomutan G raf
Varonsof D aşkof ' a aşağıdaki telgraf m esajını göndermişti.

Türkler ümitsiz bir duruma düşmüşlerdir ve herhalde darmadağın ve perişan edi­


leceklerdir. Geri bölgede düzeni sağlamak ve Sarıkamış birliklerini takviye etmek
üzere Kar s ' ta teşkil edilmiş olan 3 ncü Avcı Tümeni ' nin gönderilmesini rica ede­
rim. " (*)

(*) Çasavoy mecmuası ; sayı 6 2 , Rus Başkomutanı 'nın makal esi .


Yazan : General Tomi lof.

-21-
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
SARIKAMIŞ'TAKi MUHAREBELERİN İLK DEVRESİ
(Kroki:2-3)

General Mişlayefski ; gerek Sarıkamış ' t a Ruslar için oluşmuş bulunan çok ciddi
dı.ırum ve gerekse Sarıkamış grubunu teşkil eden komutanların birbirlerine karşı olu­
şan tutum ve durumları hususunda General Berhman ' a çok ağır bir yük ve miras bı­
rakıp gitmişti.

Bizzat Enver Paşa tarafından Rusların kuşatılmasına yönelik olarak hazırlanmış


plana göre yürütülmekte olan harekat oldukça inkişaf etmiş bulunuyordu. Enver Pa­
şa, dağılmış olan Oltu müfrezesini takip ve Oltu-Kai's şosesi İstikamerindeki hare­
katı geliştirmek üzere 10 ncu Kolordu ' nun bir tümeninin görevlendirmiş ve 9 ncu
Kolordusu 'nu en kısa yol olan Çatak-Bardız-Sarıkamış yolundan Sarıkamış grubunun
gerilerine sevk ettiği gibi, ı o ncu Kolordu ' nun 2 tümenini de Oltu-Merdeilek yolun­
dan Kars ile Sarıkamış'ı bağlayan demiryolunu kesrnek üzere daha doğuya doğru
göndermişti. Enver Paşa, aynı tarihte, Erzurum ' da toplanmış yeni erler ile (9 �cu
ve ı o ncu Ihtiyat Kolordularının teşkilleri maksadıyla) takviye edilmiş 1 1 rici Kolor..:
du'ya tüm dikkatleri üzerine çekerek onları yanıltmak maksadıyla Karaurgan-Me­
cingirt hattını işgal · etmiş olan ı nci Kafkas Kolordusu ile Rus Karma Kolordusu
birliklerine taarruz etme görevini vermişti.

Rus birliklerinin durumlarına ait Enver Paşa tarafından elde edilen bilgi nispeten
tamam ve doğru idi. Bu sebeble ; Rus birliklerini kuşatarak Sarıkamış ' ı ele geçüe­
ceğine ve onları imha edeceğine emin bulunuyordu.

General Berhman ise, grubun kritik olan durumunu göz önüne 'alarak daha Gene­
ral Mişlayefski ' nin 16 Aralık tarih ve s ı sayılı em rini almadan önce, grubun bu du­
rumdan dolayı "Birliklerin Seferiye Kanunu"na istinaden, Sarıkamış grubunun emir
ve komutasını üzerine almış ve bu hususu derhal grup komutanlarıila yayınlainfştı.·
Berhman bu durumu ı s Aralık tarih ve 937 sayılı mesajla General Yüdeniç ' e· şu ' şe­
kilde bildirmiştir

" General Mişlayefski, Sarıkamış müfrezesinin hizmetinden ayrıldı. Müfrezenin


komutanlığını ele aldım. Görevimi başkomutan yardımcısının bana ve size birakmı·ş
olduğu talimat çerçevesinde yürüteceği m. Dikkate değer tüm hususları bildiriniz. "

ı nci Kafkas Kolordusu Kurmay Başkanı General Lastoçkin ı914 yılı Aralık
ayında General Berhman'ın faaliyetine ilişkin gösterdiği deliller m eyanında aşağıda­
ki hususlar da yer almaktadır

"General Mişlayefski, Mecingirt ' te bulunduğu esnada Sarıkamış civarındaki rtı'uha­


rebelerin başarıyla sonuçlanması hususundaki ümidini kaybetmiş olmalıdır ki;:'· hiç
olmazsa 39 ncu Tümeni kurtarıp yeni Kafkas Ordusu ' na bir birlik temin etmeyi
sağlamak ve orduyu kurtarmak maksadıyla diğerierinin feda edilmesi lüzumurtu )leri
sürmekteydi. Mişlayefski ' nin Mecingirt ' ten Aras suyuİıun , sol kıyısı boyunca l(a:rıt:,;
kurt ' a giden yolun süratle boşaltılması hususundaki emri, 39 ncu Tümen'in dıilia:
emin ve tehditten uzak olarak geri çekilmesini sağlamak m aksadina yönetikti. Tü­
men, geri emniyetini kendisi veya icab ederse Sarıkamı-ş ' ta kalmış ve · tehlike!l bi t
· ·
. .

duruma düşmüş olan birlikler ile sağlayacaktı.

General Berhman, General Mişlayefski ' nin görüşüne iştirak etmekte ve Sarika­
mış ' taki durumu o kadar ciddi görmemekte idi General Berhman' ın, Ge� eral
• .

-23-

Levent Şahverdi Arşivi


Mişlayefski ' nin dönüşünden sonra verdiği ilk emi rlerden birisi, Türkistan Kolordusu
ile 39 ncu Tümen ' in ve General Baratof müfrezesinin ağırlıklarının geri çekilmesini
planlamak hususu olmuştur. T ürkistan Kolordusu ağırlıklarının Sarıkamış ' a giden yol­
dan derhal, 39 ncu Tümen ile Mecingirt grubu ağırlıklarının bi r dereceye kadar ıslah
edilmiş Mecingi rt yolundan Karakurt ' a ve bilahare Kağızman üzerinden Kars ' a giden
yoldan, diğer bütün ağırlıklarının intikalinin ise ; Aras suyunun sağ kıyısından Kara­
kurt ' a ve Kars ' a giden yoldan yapılması için emirleri verilmişti.

General Berhman koroutayı ele aldıktan sonra General Milayetski ' nin bazı direk­
tiflerini tamamen değiştirmiş, birliklerin "çekilecek" ve "kalacak" şeklindeki t asni­
fini kabul etmeyerek, onların tüm harekatını bir hedefe, yani düşmanın (Türklerin)
imhası maksadına yönelttikten başka, komutadaki iki başlılığı da mümkün mertebe
kaldırmaya çalışmıştır. Düşman kuşat ma çemberini yararak, bu kritik durumdan
kurtulmak için General Berhman çok azimli bir şekilde çalışmakta ve alnması gere­
ken tüm tedbirleri almakta idi. Kendisi, bütün kol komutanlarıyla daima surette
irtibatı tesis ve idame ettirmekte ve Kars Kalesi komutanıyla devamlı olarak te­
masta bulunup, ondan ; kendisi ile işbirliği halinde bulunmasını istemekteydi.

General Berhman ; Türklere karşı harekat hususunda, dış cepheyi tedricen da­
raltmış, bunun neticesi olarak tasarruf edilen ve serbest kalan birlikleri cephe geri­
sine göndermeye başlamıştı. Ancak ; Sarıkamış havalisindeki muharebelerin şiddet­
lenmesi, asıl kuvvetlerin dış cephedeki mevzilerde ve nispeten uzaklarda çok yayıl­
mış olarak bulunmalarıyla yeterli miktarda erzakın kendilerine ulaşamaması gibi du­
rumlar, General Berhman ' ı. 15 Aralık gecesi, karanlık basar basmaz, tüm birlikle­
rin Sarıkamış ' a doğru çekilmeleri karar ve em rini vermeye mecbur etmişti. Esasen
O ' nun asıl maksadı ; 1 5 ve 1 6 Aralık günleri Türkleri yenilgiye uğratarak ; mütea­
kip harekat için Sankamış ' t� uygun bir çıkış arazisini ele geçirmeye yönelikti. Bu
husust a Berhman ancak çok gayret ve zaman sarfıyla muvaffak olabilmişti.

General Berhman ; 946 sayı ile General Yüdeniç ' e, 947 sayı ile General
Devi t ' e 938 ve 946 sayılada General Baratof ' a gönderdiği m esajlarla, aşağıda belir­
tilen tertip ve düzenierin alınmasını em retmekteydi :

"Sağ kanattaki Karma Türkistan K olordusu ; kendi yancı ve artçı müfrezelerinin


himayesinde Bardız istikametinde kendisini emniyete alarak Karaurgan yolunu taki­
ben Sarıkamış ' a çekilecektir. 39 ncu Tümen K arakur t ' a giden yan yoldan kendi
ağırlıklarını gönderdikten sonra, geçmek mümkün olduğu takdirde Yukarı Mecin­
girt ' e ve sonra da Sarıkamış ' a çekilecektir. Bu mümkün olm adığı t akdirde Mecin­
girt ' ten dağ yolu ile K ızılkilise üzerinden Karakurt ' a ve sonrada Kağızman ' a çekile­
cektir (Berhman mesajında bu iki yolu belirtmektedir). Bu tümenin geri çekilmesi
bilhassa tedricen icra edilmelidir. Zira, tümen genelde arttçı özelliğe sahip bulun­
maktadır."

General Berhman ; 947 sayılı mesajında iki önemli mevzi belirtm ektedir. Bunlar­
dan birincisi ; Çermuk ve ikincisi ; Akbaba' daki mevzilerdir. Berhman ; "Tümen bu­
ralarda, oldukça fazla bir süreyle görev yapmalıdır. Geri çekilme başladığı zaman
art çının 16 Aralık sabahı saat 00.05 ' e kadar şimdiki mevzilerinde kalması lazımdır"
demektedir. General B.e rhman Türkistanlılara Sarıkamış yolunu açmak için tümenin
Mecingirt ' te bulunmasını tavsiye etmekte ve 39 ncu Tümen ' in de ancak K arma
Türkistan Kolordusu' nun ağırlıkları geçtikten sonra Sarıkamış ' a hareketi için müsaa­
de alması gerektiğini belirtmekteydi.

General Berhman ; 39 ncu Piyade Tüm eni 'nin geri çekilm esindeki güçlükleri çok
iyi bilmekteydi. Bu nedenle General Devit ' e şu şekilde bir mesaj gönderdi : "Tüme­
ninizin vazifesi güçtür, fakat şereflidir" ve sonra da "Sarıkamış yolunu elde bulun-
-24-
durmak mümkün olmadığı takdirde, artçı ve yancıların hi mayesinde tümenin Kara­
kurt ' a ve daha ileriye intikal etmesi zaruridir" demekte idi. Bütün bunlara ilaveten
Gene ral Berhman topçunun ve yaralıların Türklere bırakılmamasıru ve ağırlıkların,
i cabında tahrip edilmelerini em retmekteydi.

Son derece önem verilen General Baratof kolu ki, bu kol Pasinler ovasından Baş­
köy ' e giden yolu örttüğü gibi, Sarıkamış müfrezesi sol kanadının ll nci Türk Kolor­
dusu birlikleri tarafından kuşatılmasını da önlemekteydi.

Berhman tarafından General Baratof ' a gönderilen 938 sayılı mesaj da "Türkler
mevzilerimize yaklaştıkları takdirde onlara karşı en az 2-3 gün, şiddetle mukavemet
edilmesini ve onları imhaya çalışmasını ve aynı zamanda Horasan' ın 39 ncu P.Tüme­
ni ile olan irtibatın mihveri bulunması sebebiyle ; bu bölgeye özel bir dikkat sarf
edilmesini" em ret mekte idi.

Yine 940 sayılı mesajda General Berhman, genel durumu açıkladıktan ve diğer
kolların harekatı hakkında bilgi verdikten sonra, General Baratof ' a gönderdiği emir­
de: 39 ncu Piyade Tümeni ' nin geri çekilmesini sol taraftan emniyet altına aldıktan
sonra, K arakurt 'a kendisinin emrine uygun olarak geri çekilmeye başlaması ve bu es­
nada da 1 nci Kafkas Süvari Tümeni ' nin geniş bir cephe üzerinde bu geri çekilmeyi
himaye edeceğini, Mecingirt ile olan irtibatı sağlamak için A ras nehrinin sol kıyı­
sında bir süvari alayının görevlendirilm esini, bu alayı aynı zamanda Mecingirt ' t en
Karakurt ' a giden yolu kontrol altında bulundurmasını, çünkü bu yoldan ağırlıkların
bir kısmının intikal etmekte olduğunu ve belki de 39 ncu Piyade Tümeni 'nin dahi
şu sıralarda intikal etmesi ihtimali bulunduğunu belirtmekteydi.

Bu suretle General Berhman ; Sarıkamış grubunun sağdan itibaren Sarıkamış ' a


doğru geniş bi r cephe üzerinde ve kademeli olarak çekilmesini planlamış, bu cephe­
yi yavaş yavaş, kollar arasında sıkı bir i rtibatta tesis etmek suretiyle ve ayrıca
artçı mevzilerinde de mümkün olduğu kadar uzun süreyle görev yaparak, bu harekatı
yürüt müştü.

Bu gerçekte büyük bir manevra olup, kuvvetlerin Sarıkamış bölgesinde toplanma­


larını mümkün kılmakta ve aynı zamanda General Baratof -kcluruın da Sarıkamış ' ın
oldukça doğusuna çıkarılması suretiyle kesin sonuçlu bir manevra için uygun bir
tertiplenme yapılmış bulunuyordu.

Şiı:hesiz ki geri çekilmede bu ilk belirtilen kadem e ile 2 nci kaderneye büyük bir
önem verilmektedir. General Berhm an ' ın yine aynı gün 948 sayı ile General
Baratof ' a gönderdiği 3 ncü mesaj ında ; "Genel olarak sizin kademeli bir şekilde ha­
reket (intikal) etmenizde ısrar etmekteyim. Siz, ileri mevzilerimizden çekilen piyade
kollarının en ileri kademesini teşkil etmeye ve bunları fedakarane bir şekilde ört­
ıneye m ecbursunuz. Karakurt yolu size t ahsis edilmiştir. Eğer ben Soğanlık (Hande­
re) ' t a bekleyecek (duraklayacak) olursam, Karakurt benim sol kanadımı oluştura­
caktır. Eğer ben Sarıkamış üzerinden daha i leriye gidecek olursam, sizi de bu nok­
tadan (Sarıkamış ' tan) itibaren beraberime ( muht e m elen emrine anlamında) alaca­
ğım. Ancak Sarıkamış' tan geçilmezse gayet tabii olarak, Alisofu yoluyla intikal
edilecektir. Bütün birlikler ile Karakurt üzerinden Kağızman ' a git meye çalışacağım.
Müfrezenizle Karakurt 'ta bekleyip, Başköy yayiasım da süvarİ ile tutunuz. Plastonla­
rı yancı müfrezeleri olarak Sarıkamış-Mepetli-Hoperal'l' a sevk ediniz. Kolların belir­
tilen istikametlerde intikallerinde, onlar sizden uzaklaştıktan sonra, gerilerimizi sü­
ratle ört meye (himayeye) çalışıruz. Ben şimdilik Mecingirt ' te bulunacağı m. Beni mle
olan i rtibatıruzı devam ettirmeniz gereki r" demektedir.

-2 5 -
Sarıkamış ' ta harekat başarısızlığa uğrasa bile, müfrezesini kurtarmak için ewel­
ce almış olduğu tedbirleri aynen uygulayan bu zat, harekatın her safhasında ağırlı­
ğını daima hissettirmiş bi r komutandı. Yine bu komutan General Berhman emri al­
tındaki personeli mevcut yönetim usulleri ve vasıtalarını en iyi bir şekilde kullana­
rak sevk ve idare etmekte olan bir kişiydi.

General Baratof gibi tecrübeli ve parlak geçmişi olan bir Kafkas komutanının,
cevap olarak derhal göndermiş olduğu mesajın metni ; kendisinin ve maiyetindeki­
lerin komutanlarını çok iyi bir şekilde anladıklarının, canla başla, birlik ve beraber­
lik içerisinde çalıştıklarının bir delilidir. General Baratof ; "Hepimizi tehdit eden
tehlikeden kurtarılmamız dolayısıyla bütün kazaklar adına zatıalinize tebriklerimi su­
narım. Komutam altında bulunan bütün komutanlar, subaylar ve Kazaklar tarihi düş­
manımıza karşı ananevi zafer arzularıyla .dolu olduklarından geriye doğru İcra edile­
cek bu harekattan üzülmüşlerdir. Şimdi de hepsi kolordu komutanları gibi başarı
ümidiyle moralleri düzelmiş bulunuyor" diyordu.

Geri çekilme harekatı dış cephede normal bir şekilde cereyan ettiği sırada, Sa­
rıkamış 'ı savunan birlikler çok kritik bir duruma düşmüş bulunuyorlardı. Kasahaya
yaklaşacak Türk birliklerini mahalli garnizon karşılayacaktı. Garnizon ; derme çat­
·rn a teşkil edilmiş 2 Tabur ile Albay Bukreto f ' un müfrezesinden ibaret olup bu bir­
Iikiere ilave olarak 1 6 makineli tüfek, hudut muhafaza birliğine mensup 2 süvari
bölüğü ve bir de Özel Koban Kazak Bölüğü verilmişti. Bunlardan başka istasyona
henüz yeni gelmiş olan 18 nci Türkistan Avcı Alayı ' nın bir Taburu da bulunuyordu •

. 14 Aralık günü, Sarıkamı ş ' a güçlü takviye kuwetleri gelecekti. Bu kuwetler ; Gene­
.ral Prejevalski ' nin 1 ncj Koban Plaston Tugayı, 4 atlı topu bulunan Zaporojski Kazak
Arayı (*) ve yine 14 A ralık akşamına doğru topçularıyla birlikte gelecek olan 1 5 5
nci Piyade Kubinski, 5 nci Türkistan Avcı ve 80 nci Piyade Kabardinski Alayları idi.
Bu birliklerin Sarıkamış ' a gelmesiyle Ruslar, içinde bulundukları kritik durumdan
kurtulacaklar ve. kolay şartlar altında olmasa bile mükemmel bir savunma yapmaya
mutedir olabileceklerdi. Kafkas birliklerin yüksek morali ve azmi dikkate alındığında,
böyle bir mücadele, Türklerin her türlü üstünlüğüne rağmen birliklerimiz için kolay­
<:a saldınya geçebilecek bi r husus olarak teliiki edilecektir.

Sarıkamış ; Kars 'ın 60 km. güney batısında olup, demiryolu ve bir karayolu ile
K'ars ' a bağlanmaktadır. Yol ; Seli m ' den (Kars ' tan 20 km. mesafede) iki kola ayrı­
larak Sarıkamış ' ta birbirine yaklaşır. Kısa yol ; Yedikilise (Yenigazi) köyü üzerin­
den demi ryoluna paralel olarak ve diğeri, yani uzun yol ise ; Alisofu üzerinden ge­
çerek güneyden Sarıkamı ş ' a ulaşırlar.

Sarikamış kasabası deniz seviyesinden 2.042 metre yükseklikteki bir yayianın çu­
k\lrluğu içinde olup, güney ve güneybatısında bulunan Süphan (3. 1 50 metre yüksek­
liğinde) dağları kasahaya yaklaşınada engel teşkil ederler.

Batı ve kuzeybatıdan Çamdar dağları ( 2. 700 m.) ve kuzeyden Alaipkara ( Allahü­


ekber) dağı silsilesi (En yüksek noktası 3.000 m. olup, Sarıkamış 'ın 20 km. kuzeyin­
dedir) ile çevrilmiş olup, doğu tarafında geniş Alisofu ovası bulunmaktadır. Gerek

( *.) 12 Aralık tarih ve 9 1 3 sayılı mesaJla General Berhman , General


Baratof ' a'. aşağıdaki emri vermi şti "Durumun ci ddi yetini bilmektesi­
,
niz . BIJn.onl a beraber, a l aylarınızdan birini hemen şimdi Vel ibaba-Kara­
�urt ·üz erinden Sarıkamış 'a sevk edihiz. Bu Alay yarın akşama doğru
orada biıl'uiıarak General Voropanq·f ' un emri altı na girecekti r . Sarıka­
mış elimizde olduğu takdi rde bu şekilde hareket edilecekti r . Aksi tak­
dirde Al i sofu vadisine olan çıkış arazisini el de bulun durmak gerekir.
-26-
demi ryolu ve gerekse karayolu dar ve derin bir vadiden geçerler. Sarıkamış ' ı kuşa­
tan dağlar keşif çam ormanlarıyla kaplıdırlar ve kasabanın 2.000 adım kuzeyinden
başlarlar.

Yukarı Sarıkamış köyünün 4 km. ilerisinde Bardız geçidi bulunmakta ve geçidin


i çinden, yazın arabaların güçlükle geçtiği bir yol, Sarıkamış 1 ın 18 km. batısında bu­
lunan Bardız köyüne gider. (*) Bardız geçidi ; küçük çam ormanlarıyla kaplı bulu­
nan ve Sarıkamış istikametinde bulunan inişli sırtlar tarafında açıktır. Geçit ; Tur­
nagöl silsilesine hakim ve doğrudan doğruya Sarıkamış ' ı kuzey ve kuzeybatıdan kuşa­
tan yüksek bir kesim olup, Sarıkamış ' ı açan bir anahtar durumundadır. Dolayısıyla;
her şeyden evvel Bardız geçidini tam ve kesin olarak elde bulundurmak gerekir.
Şüphesiz ki, Sarıkamış muharebelerinde, General Mişlayefski ile General Berhman'ın
bütün gayretleri bu istikamete yönel mişti. O bakımdan, Albay Bukretof 'un derme
çatma müfrezesine neden bu kadar büyük önem verildiği buradan kolaylıkla analışa­
bilir.

Sarıkamış ' ın 2 km. batısında Yukarı Sarıkamış köyü ve bunun kuzeybatısında


Kargayuvası denilen tek bir dağ vardır. Sarıkamış istasyonu ise ; kuzeyden Kartal­
yuvası ve güneydoğudan Topçudağ denilen iki dağ ile örtülmüştür.

Sarıkamış ' ta muharebeler şu şekilde gelişmiştir

1 3 A ralık sabahı '29 ncu Türk Tümeni Bardız geçicii ne taarruz etti ve öğleye
doğru Albay Bukretof ' un müfrezesini geri attı. Bu müfreze Yukarı Sarıkamış ' a doğ­
ru çekildi.

Sarıkamış istasyonunu 18 nci Türkistan Avcı Alayı 'nın bir taburu savunmaktaydı.
Bu tabur ; Türklerin yoğun ateşinden dolayı çok zayiata uğradı. Sarıkamış ' t a Rus
topçusunun bulunmadığını bilen Türkler, 4 toplu bir bataryasını geçide ve açığa
mevzilendirmişti. Açıkta m evzilenen bu batarya ; hiç beklemediği bir anda iki toplu
bir Rus bataryasının ateşine maruz kalarak, en kısa zamanda üç topunu kaybetti.
( *)
Sarıkamış ' ta Rus topçusunun varlığı sebebiyle ; Türk 29 ncu Tümen komutanı,
Sarıkamış ' t a Ruslara çok sayıda t akviye kiNVetleri gelmekte olduğu neticesine vara­
rak ve bağlı olduğu kolordunun diğer Tümeni 'nin de gelmekte oludğunu düşünerek,
bu tümenin gelişine kadar Sarıkamı ş ' a taarruzu ertelemeye karar vermiş ve bu ka­
rar sayesindedir ki, Sarıkamış kurtulmuştur.

İlk günlerde Sarıkamış ' ta savunmanın esasını Albay Bukretof ' un birlikleri teşkil
ediyordu. Sarıkamış Garnizon Komutanı General Voropanof, durumu tamamen ümit­
siz gördüğünden telefonla Mecingi rt ' e ; Sarıkamış ' ı elde bulundurmanın i mkanı kal­
madığını ve geceleyin bütün depoları yakarak geri çekilmek gerektiğini bildirmek-

(*) Sarıkamış ' ta t üm muharebe sahası dağlık ve genellikl e kesik bir arazi­
den ibaret ol up , bu arazinin deniz sevi yesinden ortalama yüksekl i ği
2 . 1 0 0 metre, münferit tepeler 3 . 3 0 0 metre ve geçitl eri 2.4 0 0 m. yük­
sekl ikte bulunmaktadı r .

( *) B u i k i top ; Türkistan Avcı Topçu Tab uru'nun yeni t eşki latı i çi n ba­
taryaların 6 topa çıkarı lmakta ol duğu b i r sırada gönderi l i yordu. Bu
sırada 1 nci Kolordu Top çu Komutanı Başyaveri Yüzbaşı Veki li Mushelof
bizzat kendi komuta etmek sureti yle Türklere müessir bir a t eş açmı ştı .
-27 -
teydi. Bununla beraber General mişlayefski bu teklifi kabul etmeyerek garnizon ko­
mutanının yanına kendisine yardı m cı ol m ası için üç kurmay subay gönde rmiştir.
Bunlar Yüzbaşı Karaulof, Yüzbaşı Koç e rj evski ve Yüzbaşı Vekili Ahatkin idiler.

Sarıkamış müf rezesinin zayiatla çok azaldığı, garnizon komutanımn moralinin bo­
zulduğu ancak ; A lbay . Bukretof ' un gayretiyle durumun muhafaza edildiği, komutan,
subay ve eratır. cesaretinin kesinlikle bozulmamış olduğu anlaşılmış, bu arada göreve
yeni katılan üç kurmay subayın katkılarıyla cereyan eden faaliyetlerde de bir canlı­
lık görülmüştür.

Gene ral Mişlayefski, M ecingirt ' t en Yüzbaşı Karaulof ' u arayarak ; Sankamış sa­
vunm asının planlanmasını ve her ne pahasına olursa olsun Sarıkamış ' ın elde bulundu­
rulm asını e m ret miştir.

Geceye doğru 4 atlı topla Zaparajski Kazak Alayı gelmiş, iki süvarİ bölüğü Al­
bay Bukretof müf rezesine katılarak, 4 bölük ihtiyatta bırakılmıştır. Yine gece saat
ikiye doğ ru 80 nci Kabaedinski Alayı ' nın bi r taburu, şafak vaktinde ise iki taburu
gelmişti.

14 A ralık sabahına doğru Rus müf rezesi, Sarıkam ış ' ı savunmak için aşağıdaki
tertibi almıştı

Sağ kanat ; Topçudağı ' nı 80 nci Kabardinski Alayı ' nın 2 Taburu ile 4 salıra to-
pu,

M erkez ; Istasyon ve Kanalyuvası dağı 18 nci Türkistan Avcı A layı ' nın bir tabu­
ru, bir yedek taburu, Zaparajski Ala yı 'nın üç bölüğü ve Kubinski A l ayı kışiasının
önünde 2 top.

Sol kanat ; Yukarı Sarıkamış köyü ve Kargayuvası dağı kayalıkları Albay


Bukretof müfrezesi tarafından işgal ediliyordu.

Genel Ihtiyat Sarıkamış ' ın güneydoğusunda 80 nci Kabardinski Alayı ' nın iki ta-
buru idi.

Geceyi müteakip, Türklerin 17 nci Tümeni gele rek cepheyi doğuya ( K ars yonu­
ne) doğru genişlet mişti r. Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte Türkler topçu ateşine başla­
dılar. Yukarı Sarıkamış köyünde bile tüfek ateşi ile muharebe başlamıştı. Türkler;
Sarıkamışı batıdan, kuzeybatıdan ve kuzeyden kuşatan tepeler üzerindeki ormandan
taarruz için ilerlemekteydiler. Örtü ve gizleme sağlayan tepelerde m evzi alan Türk
topçusu yakın m esafeden ( 1 ,5-2 km.) aşağıda açıkta bulunan hedeflere karşı ateş
açmıştı. Gayet uygun bir şekilde bütün cepheye yayılan Rus topçusu müke m m e l bir
şekilde ve çaprazlamasına olarak ateş e debiliyordu. Ancak ; adeden az oldukları gibi
açık mevzilerde bulunmaktaydılar. Düşman t opçusu ile muharebe edecek halde ol­
m ayan, karlı bölgede çok rahatlıkla görülebilen fakat, taarruz için ilerleyen yoğun
Türk hatları üzerine isabetli ateş açan Rus topçusunun m e r m ileri, ilerlemekte olan
bu unsurları biçip dağı t m aktaydı. Yeni gelmiş olan birlikler ile garnizonun yorgun
ve bitkin düşen m anevra unsurları, taktik durumlarının kötülüğüne ve mevziin kuşa­
tıl m ak üzere bulunmasına rağmen Türk taar ruzlarını cesurane ve kahramanca geri
püskürt m ekt eydile r.

Öğleye doğru Yukarı Sarıkamış köyünün sonunda bulunan yalnızca üç kulubeyi


işgal e t m eye muvaffak olan Türk ileri unsurlarının harekatı durdurul muştu.

-28-
Al bay Bukretof ; köyü tahliye et m emiş ve işgal edilen kulubelerde bulunanlara
karşı şiddetli bir mücadeleye girişmişti. Akşama doğru kulübeterin birinde bulunan
Türk bölüğü teslim olmuştu. D iğer iki kulübede bulunanlar ciddi bir şekilde muka­
vem et errnekteydiler. K aranlık basar basmaz muharebe durmuştu. Zayiat çok fazla
idi. Sarıkamış müfrezesi ( * ) ; mevziin çok kritik bir durumda bulunmasına rağmen,
0 derece mukavemet göstermişti ki ; bu günkü muharebelerde, asıl muharebe hattı­
nı takviye için ihtiyattan sadece bir tabur gönderilmiş ve geceye doğru savunmadan
sorumlu olan 80 nci Kabardinski Alay Komutanı, Albay Barkofski ' nin elinde ihtiyat
olarak sadece bir K abardinski taburu kalmıştı. Gece olmuştu. Hava açık ve fakat
şiddetli bir soğuk hüküm sürmekte idi. (**)

ı s nci Türkistan Avcı Alayı 'na mensup 6 bölüğün Sarıkamış ' a gönderildiği Me­
cingirt ' ten telefonla bildirilmişti. Yağmurludağ ' ı kuşatarak Bardız geçiciini ele ge­
çiren Türklerin yan ve gerilerine taarruzla bu dağı ele geçirmek ve bu suretle Sarı­
kamış ' tan K araurgan ve Mecingirt ' e giden yolların (gündüz yapılan muharebelerde
Karaurgan Şosesi Türklerin eline geçmişti) emniyetini sağlamak maksadını güden
Albay Barkofski, bu 6 bölüğü Eski Sırbasan yolunu takiben göndermişti. Bununla be­
raber ; K abardinski Alayı 'ndan geride kalan Handere müfrezesi muharebenin sonuna
doğru Türklerden bu yolu geri almıştı.

Bu gece Rus keşif kolları Yağmurludağ ' da 29 ncu Türk Tümeni Kurmay Başka­
nı'nı yaraladılar ve esir ettiler. Bu Kurmay Başkanı ; Sarıkamış mürezesini, dış
cephede bulunan diğer Rus birliklerinden tecrit etmek maksadıyla girişilecek bir
harekat için keşif yapmak üzere orada bulunmakta idi.

15 Aralık sabahından i tibaren muharebeler yeniden başladı. Ancak Türkler bügün


genel bir taarruza teşebbüs etmemişlerdi. Muharebeler karşılıklı müsademeler şek­
linde sürüp gitmişti.

Albay Bukretof ; Yukarı Sarıkamış köyünde iki kulubeyi ele geçirmek için uğ­
raşmakta ancak ; iki dağ topunun desteklemesine rağmen buna muvaffak olarnamak­
ta idi.

Cepheden gelen 1 5 5 nci Kubinski Alayı ; Bardız geçiciine karşı yapılacak hareka­
tı gelişti rmek için Eski Sırbasan köyü yoluyla! ve süratle ve geçide doğru sevk edil­
di. Ruslar Yağmurludağ 'ın yakın olan sırtlarını ele geçirdiler. 1 5 Aralık akşamına
doğ ru Sarıkamış ' a ı nci K oban Plaston Tugayı ile birlikte General Perjevalski de
gelmiş ve Sarıkamış müfrezesinin komutanlığını üzerine almıştı. Generalin gelişiyle
Sarıkamış ' t aki durum kuwetlenmiş ve müfreze artık kritik dururndan kurtulrnuştu.

Müfreze mensuplarının hem kendilerinin kurtulacağına ve hem de Enver Paşa 'nın


rnağ lup edileceğine dair inançları kesinleşrnişti. Yüzbaşı Vekili Ahatkin bu hususu,
tam bu esnada Gürnrü ' ye hareket etmeye hazırlanan General Mişlayefski ' ye arze­
dilmek üzere Karakurt ' taki General Bolhovitinof ' a telefonla bildirmişti. Ancak ania­
şıian oydu ki ; General Mişlayefski, gelişmekte olan harekatın başarısından ümidi
kesmeye devarn ettiğinden, bir an ewel Tiflis yolunu tutmakta acele etmişti.

(*) B u isim doğrudan doğruya Sarıkamış ve çevresini savunan birliklerden


oluşan müfrezeye veri lmişti r . General Berhman 'ın komutasın daki bütün
birliklere de Sarı kamış grubu ismi verilmekte i di .
( **) Harekat esnasında sıcaklık -25 derece i di . Dağlarda ve tepelerde şüp­
hesiz ki b u sıcaklık daha ·da düşüktü. İl eri h a tl arda kalmış olan era­
tın elbiseleri donmuş bir sepet ve çuval halini almıştır.
-29-

Levent Şahverdi Arşivi


General Berhman bilhassa bugün çok heyecanlı idi. Sarıkamış ' taki harekatın ce­
reyan şekline sinirlenmiş ve özellikle dış cepheden getirilmekte olan takviye birlik­
lerinin farklı zaman aralıklarıyla gelmesinden ve Türklerin dış cephede taarruza
başlamış olmasından endişe etmeye başlamıştı.

General Berhman ; gece saat 21.00 ' de 1 5 A ralık günü cereyan eden muharebe­
lere ilişkin raporunu Tiflis ' e, Başkomutanlığa gönderdiği zaman, Sarıkamış ' ta muha­
rebenin kesilmiş olduğundan henüz haberdar değildi. ( "' ) General Berhman bu rapo­
runda "General Mişlayefski sabah saat sekizde müfrezeden ayrılarak Karakurt üze­
rinden hareket etmiştir.
Bütün gece boyunca, bu cephede ; Sinamir ve Horasan ' dan Tayhoca ' ya kadar
olan mevzilerde muharebeler cereyan etmiştir. Türkler şiddetli olarak taarruz etmekte
idiler. Horasan civarındaki muharebeler süngü muharebelerine dönüşmüştür. ("'"')

Türkler her yerde büyük zayiata uğrarken, erattan da çok sayıda yaralanmalar
olmuştur. 100 kadar er ve erbaşda esir edilmiştir. Oldukça derin bir kuşatm a hare­
katı icra eden Türklerin kuşattıkları Sarıkamış ' ın kuzeybatısında, 9 ncu Türk Kolor­
dusu ' nun mevcut bütün birlikleriyle gün boyunca inatçı muharebeler yapılarak, bura­
da üç günden beri süregelen karşı taarruzlarla ( Mukabil hücumlarla) birliklerimiz
çok zayıf düşmelerine rağmen, dağlarda kuvvetli mevziler işgal eden Türkleri geri
atm aya çalışmışlardır. Türkler ise fazla zayiat verdikleri halde inatçı bir şekilde
mukavemete devam etmektedirler. Sarıkamış grubuna yardım maksadıyla, Bardız ' a
özel bir grup gönderilmiştir. B u grup, aynı zamanda ; Türklerin ulaştırma yollarıru

(*) Gen eral Berhman 'ın 1 5 Aralık tarih ve 95 1 sayı l ı Tifl is ' t e Başkomuta­
na gönderdiği mesajın bir suretini Başkomutan Yardımcısı ile Seferi
Kurmay Başkanına göndermişti . Anlaşıldığı kadarı yl a , bu mesajı gönder­
meden evvel , General Yüdeni ç ' ten henüz rapor almamış bul unuyordu . Ge­
ner:ıl Yüdeni ç kendisinde kalmış olan zayıf mevcu t l u 2 Türkistan Tuga­
yı i l e üç i stikamet t e muharebe etmekte ve geri de ; Bardız-Zeyrek ge­
çidinde savunmakta ydı . Sağ kanadı 1 ; Yeniköy ' ün batısındaki tepel erde
ve cephesi de Karaurgan ' ın kuzeyindeki tepelerde idi . Türkl er Tür­
ki stanlıların mukavemetini kırmak i çi n olanca gayretlerini sarf e tmek­
te ve yeni takviye kuvve tleri gön dermekteydiler. Türkistan avcıları
şartlar i çi n de muharebe etmekte ve Karma Kolordu ' n un azimkar ve inat­
çı Komu tanının (General Yüdeni ç ) kendilerine vermiş ol duğu vazifeyi
fedekarane b i r şekilde yerine getirmekteydi l er .

( * *) 1 5 Aralık günü boyunca ; General Berhman , 3 9 ncu Tümen Komutanı ' n dan
iki mesaj almış ve bunlardan bi rincisi Kolordu Kurmay Başkanı adına
gön deri lmişt i r . Bu mesajda ; "Türkler mevzimizin sol kanadına ve keza
Ardos ' t aki karargahımı za şiddetle taarruz etmişlerdi r . Aynı şekilde
Bakinski Alayı 'nın iki böl üğü i l e savunulan Horasan ' a da taarruz edi l ­
mişt i r . Horasan ' dan A he lk v e Çermuk ' a yollar mevcuttur. B u cepheyi
takviye etmekteyim. Ortaya çıkan durum dolayısı yla Türki stanl ılara
yardım etmeye olanak yoktur . General Devi t "
İkinci mesajda 1 nci Kafkas Kolordusu Komutanı ' n a çekilmiş olup şu
şeki l de i di "Akşam saat 1 7 . 0 0 ' de b i rlikl er düşmanın ( Türkl eri n ) bas­
kısı neti cesinde Azapköy mevz i l eri n den asıl mevzilere muntazam bir şe­
ki l de çeki lmişlerdi r . Yelizavetpol ski Alayı 'nın 13 ncü, 1 4 ncü ve 1 5
nci Bölükl.eri i l e Bakinski Al ayı ' nın 1 nci Bölüğü süngü i l e karşı
taarruz yapmışlar ve Türklerden 50 eri esir almışlardı r . General
Devi t " .
- 30-
kesecek ve takviye kuvvetlerinin cepheyi takviyesine mani olacaktır. Görünüşe göre
grup, 5 alay kadar olduğu tahmin edilen Türk birliği ile muharebeye m ecbur kala­
caktı r.

Bütün cephede Türklerle başarılı bir mücadeleye rağmen ana ulaştırma yolunun
kesilmiş olmasından dolayı Sarıkamış müfrezesinin durumu çok ciddidir. Durum ve
şartlar önemli kararlar alınmasını gerekti rmektedir.

Aralıksız olarak devam eden muharebelerden dolayı zayiat çok fazla olup, dur­
madan da art maktadır. İleri karakol postalarında ve durumun gereği geceyi açıkta
geçiren erler meyanında soğuktan donmuş olanların çokluğundan, müfrezenin gücü
devamlı olarak azalmaktadır" diyordu.

16 Aralık günü, 10 ncu Türk Kolordusu' na mensup takviye birliklerinin Sarıka­


mış ' a yanaştıkları anlaşıldı. Bu birlikler ; Bağbasan-Alisofu hattını işgal ettiklerin­
den Sarıkamış ' ın kuşatılması tamamlanmış oluyordu.

General Perjevalski, şafaktan evvel sağ kanat ve Merkez'de bulunan 80 nci Ka­
bardinski Alayı ' nı kendi plastonlarıyla değiştirdikten sonra, General Berhman'a da
bildirdiği gibi Sarıkamış g rubu birliklerine yolu açmak m aksadıyla Türklerin Sarıka­
mış ' ın kuzeyindeki tepelerde işgal ettikleri mevzilere karşı taarruz için karar vermiş
bulunuyordu. ·

General Perj evalski, müfrezesini şu şekilde tertiplenmişti : Bağbasan ve Alisofu


üzerinden taarruz eden Türklere karşı 5 tabur (bunlar arasında 80 nci Kabardinski
Alayı da bulunmaktaydı) ve 8 toptan ibaret bir birliği, devam etmekte olan Türk
taarruzlarını durdurmak ve onları geri atmak maksadıyla görevlendirilmiş ve Albay
Bukretof komutasındaki 5 Tabur ve 4 toptan (Albayın asıl müfrezesi 1 nci Plaston
Tugayı ' nın taburlarıyla takviye edilmişti) ibaret bi r müfrezeyi de "Berdanka" tüfeği
ile teçhiz edilmiş birbuçuk tabur kuvvetindeki bir birlikte takviye ederek Bardız ge­
çidine göndermiştir. Albay Bukretof ' a ; Türklerin sağ kanadını kuşatmak suretiyle
onu Bardız geçidinin doğusuna geri atması em redilmişti. Geçidi ele geçirmek için
de 2 taburla birlikte 2 top da ayrıca görevlendirilmişti. Bunlar Yağmurludağ ' a taar­
ruz edeceklereli (Yağmurludağ Sarıkamış' tan 7 km. mesafededir. Zikredilen bu ta­
burlar Yağmurludağ ' ı bilahare ele geçirmişlerse de, bunların ileriye doğru olan ha­
rekatı çok zorluklarla karşılaşmıştı.

Kuzeyden Yağmurludağ 'a doğru dik yamaçlı bir sel yarıntısı uzanmakta idi. İle­
ride, bütün Türk m evzileri birtakım sırtlardan ibaret olup, bunların tepeleri orman­
larla kaplıydı. Birliklerimiz bulundukları yerden Türk mevzilerini ve t opçularının mu­
harebe için tertiplenmelerini seyretmekteydiler. Dağın yamaçları çok dik olup Türk­
lerin ateşlerine maruz kalmaktaydı.

Türkler Bardız geçidine giden başlıca yol üzerinde, Yukarı Sarıkamış köyünün
batısı ve kuzeybatısında şiddetli bir şekilde mukavemet göstermekteydiler. Böyle
şiddetli bir mukavemet karşısında A lbay Bukretof geçidi bugün ele geçirmeye mu­
vaffak olamadı ve geçitten 1 km. kadar bir mesafede durmaya mecbur kaldı. Müf­
rezesinde bulunan 4 top, Türk topçusu ile başa çıkamamıştı. Cephanesi de kısa bi r
zamanda tükenmişti.

Sarıkamış istasyonu, 2 bölüğü ihtiyat erierinden teşkil edilmiş olan 597 nci Ye­
dek ( Müstahfaz) Taburu, subay vekilierinin koroutasında bulunan zayıf bir ihtiyat
kıtası ve bir Kazak bölüğü tarafından işgal edilmişti. Zaporojski Kazak Alayı ' nın di­
ğer bölükleri atlı topçusu ile birlikte Alisofu-İmanlı bölgesine gönderilmiş olup, Bo­
zat-Elgeçmez istikametinde keşif yapıyorlardı.

-31-
Sabah saat lO. OOO ' da Türkler Bağbasan-Aiisofu cephesinden Kabardinski Alayı 'na
karşı şiddetli bir taarruza ve yoğun bir ateşe ve ayru zamanda da bütün cephede
taarruza başladılar.

80 nci Kabardinski Alayı, önceki günlerde yapılan muharebelerde çok fazla zayi­
ata uğramış olmasına rağmen, Türk taarruzlarına karşı taarruzlarla karşı koydu. Ça­
tışmalar bir müddet sonra tesadüf muharebesi şeklini alarak şiddetlenmiş ve öğle­
den sonra saat 00.03 'e doğru durum lehimize dönmüştü. Türkler, Bozat - Alisofu hat­
tını terke mecbur kalarak demiryolu hattının kuzeyindeki tepelere çekildiler. Bu
suretle Kars yolu açılmış oldu. Bu arada Mecingirt ' te bulunan 1 nci Kafkas Obüs
Taburu' nun, karanlığın basmasıyla bölgeye gelmesi üzerine General Pe rj evaiski ' nin
zayıf topçusu da takviye edi lmiş oldu. Aynı gece Türkler, saat 22.00 ' ye doğru, ka­
ranlıktan istifade ederek Ruslara görünmeden, sırtlar hattından aşağı inmek suretiy­
le demiryolunun geçtiği vadide toplandılar ve toplu bir düzende istasyona, köprüye
ve Kartatyuvası dağına taarruz ettiler. Bu dağ ; 3 ncü Koban Plaston Taburu tara­
fından işgal edilmekteydi. Tabur ; kendisinden çok üstün olan Türklere karşı muka­
vemet edemiyerek oldukça fazla zayiata uğramış ve Sarıkamış ' a çekil miştir. Türkler
bu taburun arkasından kasahaya girmişler, kasabanın çevresini ve 156 nci Piyade
Yelizavetpolski Alayı Hizmet Bölüğü ' nün eski kışialarını ele geçirmişlerdir. Böylece,
durum oldukça tehlikeli bir hal almıştı.

Merkez bölgesinin İstasyon Komutanı olan Zaporojski Alay Komutanı Albay


K rovçenko, yarılmış olan bölgede duruma yeniden hakim olmak için bizzat ileri
atılmış, ancak ; dere üzerindeki köprüde (Türkler bu sırada köprüden geçmekteydi­
ler) vurulmuştur.

General Perjevalski, bu esnada 1 nci Plaston Tugayı ' na geçici olarak komuta
etmekte olan kendi Kurmay Başkanı Albay Termen (*) ' i em rine 2 plaston bölüğü
vermek suretiyle, Türkler tarafından kasaba girişinde yapılan yarınayı durdurmakla
görevlendirdi. Albay Termen komutasındaki bu bölüklerin karşı taarruzu o kadar ani
ve şiddetli oldu ki, bu dar bölgede açılmaya muvaffak olamayan Türkler süngü hü­
cumuna mukavemet ederneyerek geriye atıldılar. Türk hücumu (taarruzu) bu suretle
geriye püskürtülmüş oldu. Ancak ; kışialar Türklerin elinde kalmıştı. Şafak vakti
getirilmiş olan havanlar, Türkler tarafından ele geçirilen bu kışiaları ateş altına al­
dığından binalara girmiş ve birliklerinden ayrılmış olan bir Türk taburu bu etkili
ateşin tesiriyle teslim olmaya mecbur kalmıştı.

İstasyonu korumakta olan birlikler, Türklerin ani olarak yaptığı gece hücumu ne­
ticesinde dağılarak perişan olmuştu. 1 5 5 nci Kubinski Alayı ' nın levazım başkanı
olup, Alay ' ın bir keşif müfrezesiyle istasyona gelen Yarbay Bahtamof tarafından
bunlar süratle toplattırılarak, yeniden düzenlenmiş ve kendisi de bu bölgenin ko­
mutaniığını üzerine almıştır.

16 Aralık sabahı General Berhman, General Pe rj evaiski 'ye aşağıdaki mesaj ı gönder­
miştir : " Harekatın seyri itibariyle ; K araurgan' dan Hora.san ' a kadar ve daha da
güneyde ileri mevzilerde bulunan bütün bi rliklerimizin Sarıkamış ' a çekilmeleri zama­
nı gelmiştir. Ben ve tüm birlikler eminiz ki, zatialiniz Türkleri bozguna uğratarak
bugün 16 Aralık ' ta geri çekilmemezi mümkün kılar ve bu suretle ; gerilerde yiye­
cek ve yem bulabiliriz. Allah korusun ; eğer Türkler geri atılmazlarsa bu takdirde
mukavemet edin. Bütün birlikler ve ağırlıklarımız Sarıkam ış 'ı geçineeye kadar Türk-

(*) Bu zatın muharebeler hakkındaki düşün celerini i çeren bi r yazısı


Ek : I O ' da mevcutt ur.
- 3 2-
Jerle dövüşsün. Çekilen birliklerin kolbaşısını Türkistanlılar teşkil etsin. Çekilen kol­
lar 1 7 Aralık ' ta Sarıkamış ' a varmış bulunsunlar. Zafer müf rezenizin varlığına bağlı­
dır. Allah bize yardım etsin."

Bu emri göz önünde bulunduran ve büyük bir metaııet gösteren General


Perjevalski pek fazla kuvvetli olmayan müfrezesinin ihtiyatını sonuna kadar eli altın­
da bulundu r m uş ve onu ancak en karışık ve kritik zamanlarda yardı m a ve takviyeye
kesinlikle lüzum hasıl olduğu hallerde kullanmıştır. Bu sayededl r ki ; Türklerin son
defa Sarıkamış düğüm noktasını üstü..rı. kuvvetlerle ele geçirmek için yaptıkları te­
şebbüsleri 16 A r alık ' t a tam bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Türkler Sarıkamış ' ta artık tüm kuvvetlerini kesinlikle kırmışlar ve tüketmişlerdir.


Onların bundan sonraki tüm çabaları, oldukça uzamış olan bu korkunç harekattan
sıyrılıp, kurtulmaya yönelik olacaktı. Bununla beraber Başkomutan Vekili Enver Pa­
şa, Sarıkamış muharebelerinin vahi m e.kibetini hissedip anlamaktan uzak kalmış ve
başlangıçta olduğu gibi Sarıkamış ' ı ele geçirme hayal ve emelinde ısrar edip dur­
muştur. Enver Paşa, görüldüğü kadarıyla ; dış cephedeki harekata ve buradan Gene­
ral Berhman ' ın Sarıkamış ' a yardım için çok ustaca ve devamlı bir şekilde birlik
sevk etm esine aldırış etmediği gibi, kendi asıl kuvvetlerinin ; General Baratof'un
kuvvetli birlikleri tarafından hazırlanmakta olan kuşat masını da dikkate almamıştır.

General Berhman ' ın bu sı ralardaki tüm düşüncesi, şüphesiz ki Sarıkamış ' ı kur­
tarmak için kafi miktarda birliği toplamasıydı. Sabahleyin Kars Kalesi Komut anı
vasıt asıyla, orada teşkil eçlilmiş bulunan 3 ncü K afkas Avcı Tugay Komutanı Gene­
ral Gabayef ' e 952 sayılı bi r telgraf mesaj ı çekmiş ve bu mesaj da, Türklerin Sarı­
kamış istikametindeki ileri harekatı hakkında bilgi verdikten sonra "hedefleri Sarı­
kamış ' ı kuşatmak, Sarıkamış-Kars yolunu ele geçirmektir" demiş ve bundan sonrada
Sarıkamış müf rezesinin Kars ' a . geçeceğini bildi rerek General Gabayef 'e ; A tsenek­
Selim üzerinden Türklerin gerilerine kesin ve şiddetli bir taarruzi harekatt a bulun­
masını ve bu nedenle Sarıkamış müfrezesi ile birlikte koordine yapm asını em retmiş­
ti.

Dalıa sonraları telsiz-telgrafla yapılan görüşmelerde, General Gabeyef ' in teşkil


etmekte olduğu tugayın ; t eşkilatianmasını henüz tamamlamadığı, teşkil faaliyetleri­
nin 3-4 gün daha sürebileceği anlaşılmış ve General Gabayef ; ancak bir kaç tabur­
dan ibaret olan General Voronof müf rezesini ileriye sevk edebileceğini belirtmiştir.

Dış cephede General Devit ' in, General Berhman ' u. 16 Aralık günü rapor ettiği
gibi, 39 ncu P.Tümeni 'nin cephesi karşısındaki Türk birliklerinin yalnız topçu muha­
rebesi ve gösteri taarruzları ile yetindiği anlaşıl makta idi. Bu tümen Zatrak mevzi­
lerinde iyi bi r şekilde tertiplenmiş bulunuyordu. General Devit, daha sonraları tü­
menin geri çekilmesi hususunda oldukça açık ve tafsilatlı bir şekilde bilgi vermiş ve
"Tümen bu akşam saat 2l.OO ' de halen bulunduğu mevzilerden muharebeyi keserek
geri çekilmeye başlaycak ve çıkaracağı 2 artçı ile bu çekilmeyi himaye edecektir.
A rtçılar, işgal m evzinde 17 A ralık sabahı saat OO.OS ' e kadar kalacaklardır. Horasan
da sabah saat 0006'ya kadar özel bir artçı birliği bırakacağım. Çermuk m evzilerincieki
tümenin genel artçısı, diğer tümen birliklerinin Mecingirt 'te toplanıp mevzilenmesi­
ne kadar orada kalacaktır. Horasan ' daki artçı A ras nehri boyunca Serguri 'ye çeki­
lecek ve burada em rine gi rm eye hazır olacakt ır. Bu hususları General Baratof ile
Türkistan K olordu Kom utanı ' na bildirdi m. Tümen iki kol lı.alinde geri çekilecektir.
Sağ kol ; Zat rak-Aşağıahelk-Çermuk üzerinden, Sol kol Ardos-Ç e r rn uk üzerinden.
Ben gece saat 00. 01 ' de Çer muk ' t a bulunacağım. "

Karma Kolordu Komutanı General Yüdeniç, kolordusunun ciddi olan durumunu


ileri sürerek, 39 ne u Tümen' in bu şekilde sürekli olarak geri çeki l m esine muvafakat

-33-
göstermediğini belirtmek üzere General Berhman ' a 16 A ralık günü şu mesaj ı gön­
dermişti

"General Devit ' in mesajından, 39 ncu Piyade Tümeni 'nin doğruca Mecingirt ' e
çekileceğini anladım. Ben bu esnada 4 ncü Tugay ' ı Kabaktepe-Horumdağ mevzile­
rinde ı 7 A ralık akşamına kadar tutacağım ve bunu da gerekli görmekteyim. Çünkü,
vaktinden evvel Sırbasan ' a çekilme hususu ; Bardız'da Türklerle muharebe etmekte
olan Albay Dovgird müfrezesinin derhal geri alınmasını icap ettirecektir ki , bu du­
rum Türklere Sarıkamış ' taki birliklerinin takviyesi imkanını bahşedecek ve mesıfe de
kısa olduğundan, Türkler oraya A lbay D ovgird' ten (*) evvel ulaşacaklardır. 39 ncu
Tümen ' in bir kısmının ı7 Aralık akşamına kadar Çermuk ' ta tutulmasını ve geri ka­
lan kısmının mümkün olan süratle Sarıkamış ' taki Türk birlikleri üzerine gönderilme­
sini rica ederim."

General Berhman, General Yüdeniç ' in bu değerlendirme ve teklifini uygun bul­


muştu. Esasen bu husus ıs Aralık günü yapılan tertiplenmeye de uymakta idi.

ı 6 A ralık akşamı saat 20.00' de General Berhman ; 1 54 ncü Derbendski Alayı ' na
Zatrak mevzilerini terk ederek Cebri yürüyüşle Aşağı Sarıkamış köyüne intikal et­
mesini em retmiştir. Alay ; 1 8 A ralık akşamı intikalini tamamlayarak saat 20.00 ' de
bu köye varmıştır. Alay ' ın hareketinden sonra General Devi t ' in elinde ve mevzilerde
noksan mevcudu (birlikli) 2 alay kalmıştı.

General Berhman özellikle bugün grubun geri çekilmekte olan birlikleri arasında
devamlı bir i rtibatın bulunmasına ve muhafazasına önem vermekteydi. Bu münase­
betle Türkistan Karma Kolordusu Komutanı General Yüdeni ç ' e göndermiş olduğu
9 5 5 sayılı mesajında geri teşkillerin nasıl hareket edeceklerini belirtmiş ve herhangi
bir devlet . malı ve eşyanın kurtarılması mümkün olmadığı takdirde, imha edilmesini
ve imha ile ilgili uygun kayıtların tutlmasını em retmişti.

General Baratof 'un piyade mermisi gönderilmesini rica eden m esajına General
Berhman 965 sayılı ınesaj ıyla şu cevabı vermişti "Geri çekilme dolayısıyla cepha­
ne gönderilmesinin mümkün olamayacağını, ihtiyaç duyulan miktarı bizzat kendi em­
ri ile K arakurt ' t an alabileceğini" ve daha sonra General Baratof ' a "Makineli tüfek­
lerle beraber 2 Plaston bölüğünden ibaret bir müfrezeyi, 39 ncu Piyade Tümeni ' nin
sol kanadını hi maye için ayırmasını ve bilahare bunların Mecingirt mevziinin sol ya­
nını korumasını ve Baratof kolu ile irtibatı sağlamasını" i lave etmekte idi. General
Berhman mesaj em rini şöyle bitirmekte idi : "Yarın ben Mecingirt ' te bulunacağı m
ve belki de sonradan Sarıkamış ' a gideceğim. Raporlarınızı oraya gönderiniz. Birlikle­
ri Sarıkamış ' t a toplamaya ve cesurane bir kuşatma harekatı icra eden Türklere
karşı kesin darbeyi indirmeye çalışacağım."

General Berhman ' ın ifadelerinden ; bu harekatın m aksat ve hedefinin ne olduğu­


nu rahatlıkla anlamak mümkündür. O ' nun ; bu iki hususun gerçekleşti rilmesi ıçın
mevcut birlikleri ne kadar ustalık, temkin ve sükunetle idare ettiği ve duruma uy­
gun olarak kendi planında düzeltmeler yaptığı kolaylıkla görülebilmektedir.

General Perj evalski 'ye evvelce göndermiş olduğu 960 sayılı m esajında da anlaşıl­
dığı üzere General Berhman ; g rubunun sevk ve idaresini bir dakika bile olsun bı­
rakmamış ve bunu kendisine has fevkalade bir süklınet ve uyum içinde yerine geti­
rerek, değişen şart ve durumları bir an bile olsun dikkatinden kaçırmamıştı.

(*) 1 6 Ara l ı k gece saat 23 . 0 0 ' t e , Bardız yaylası köyü süngü hücumu i l e
ele geçi rilmişti r . B u d a Albay Dovgirt müfrezesinin başarılı harekatı
sayesinde olmuş tur.
-34-
Berhman, kendisi tarafından alınmış olan tedbirlerin sonuçlarına ilişkin olarak 1 6
Aralık akşamı saat 21.00 ' de Başkomutan G raf Varonsof Daşkof ' a 9 6 6 sayı ile şu
telsiz-telfraf mesajını göndermişti : "Sarıkamış müfreremizin cephesinde Türkler tara­
fından bırakılmış olan ll nci Kolordu sabahtan beri gösteri taarruzları ve topçu
ateşi ile bizi oyalamaktadır. Birisi, bir Türk piyade kolu ile, diğeri iki Türk süvarİ
bölüğü ile cereyan eden iki olay meydana gelmiştir. Türk süvarİ bölükleri dikkatsiz­
ce hareket ederek kendilerini topçumuzun ateşine maruz bırakmış olduklarından,
birkaç dakika içinde darmadağın olmuşlar ve mevcutlarının yarısından fazlasını kay­
betmişlerdir. Türkler ; tüm kuvvetleriyle Sarıkamış 'ta bizi kuzeyden kuşatmak üzere
oldukça ilerlemiş bulunm aktadırlar. Bu haber ; 29 ncu Tümen'in esir edilen Kurmay
Başkanı 'nın üzerinde bulunan belgeler ve alınan ifadesine dayanmaktadır. Bu belge­
lerde ; ·bugün 10 ncu Türk Kolordusu ' nun Sarıkamış 'ta toplanmasının son bulacağı
yazılıdır. Kuvvetlerinin az oluşuna rağmen, General Perj evalski ' ye bu sabah bölgesin­
den Türklere taarruzla onları bozguna uğratmasını em rettim. Albay Barkofski ile
Albay Bukretof, birliklerine bizzat komuta etmekte ve kurmay subayları mevzilerde
çalışmaktadırlar. Bunlar ; Yüzbaşı Karaulof, Yüzbaşı Koçerjevski ve Yüzbaşı Vekili
Ahatki n ' dir. Bütün birlikler kahramanca dövüşmekte ve düşmanın çokluğundan kork­
mamaktadırlar. Bugün yapılan taarruzlar neticesinde dikkate değer bazı sonuçlara
varılmıştır. Bardız yaylasında olup, Türk takviye kuvvetlerinin cepheyi takviye et­
mesine mani olmak maksadıyla görevlendiritmiş olan müfreze çok sayıdaki düşmana
karşı başarılı bir şekilde çatişmaya devam etmektedir. Tüm cephelerde tarafımızdan
kazanılan başanlara rağmen durum ; arzetmiş olduğum sebeplerden dolayı Sınamir
Ardos-Horasan-Karaderbent mevzilerinden geri çekilmemizi gerektirmekte olup, ge­
celeyin bulunulan mevzileri terk ederek yavaş yavaş çekileceğim. Birliklerin Sarıka­
mış ' a ulaşmasıyla Türkleri mağlup ve Kars yolunu açacığımdan ümitli bulunmakta­
yım.

17 A ralık günü Sarıkamış ' ta sinirler eskisi kadar gergin değildi. Sarıkamış müf­
rezesinin kazandığı başarı, durumun . iyiye doğru gittiğini göstermekteydi. Sabah saat
00.07 ' de Kars Kalesi İstihkam Bölüğü ' nün tahrip kıtası General Perjevalski ' nin em­
rine girmiş ve 14 A ralık günü ; daha önce Türkler tarafından işgal edilmiş olan ku­
lübelerin tahribine karar verilmişti. Kulübelerden bi risinin damına yüksek güçlü bir
tahrip kalıbı yerleştiriterek patiatılmış ve kulübe tamamen tahrip edilerek içinde
bulunan 300 kadar Türkün tamamı öldürülmüştür. Bundan sonra, 2 nci kulübe içinde
bulunan 300 ' den fazla erat ve 83 ncü A lay Komutanı, başlarında Alay Müftüsü ol­
duğu halde teslim olmuşlardır. Türkler bu kulübelerde 3 gün 3 gece aç ve susuz
olarak oldukça inatçı bir mukavemet göstermişlerdi. Bu olaydan sonradır ki, Albay
Bukretof ' un Bardız geçicii ni ele _geçirmek m aksadıyla ilerlemesi mümkün olabilmişti.

Turnagöl dağlarının Hasanağayurt tepesine inanılınayacak derecede bir gayret ve


fedakarlık ile 2 dağ topu çıkarılmıştı. Bu toplar bilahare geçidi geriden ateş altına
almaya başladılar. General Perjevalski, A lbay Bukretof ' un em rine kendi emri altında
bulunan 13 taburdan altısını göndermişti. Perj evalski ; Bardız geçidi ele geçirilme­
dikçe, Sarıkamış ' ın diğer kesimlerinde taarruza geçmenin ve demiryolu hattının ele
geçirilmesinin faydasız ve m anasız olacağını çok iyi bir şekilde bilmekteydi. Bununla
beraber ; birliklerin son derece yorgun oluşu, zaman zaman cephanenin azlığı ve
Türkler tarafından bu bölgede devamlı olarak gösterilen şiddetli mukavemet nede­
niyle, A lbay Bukretof ' un müfrezesi oldukça ağı r ilerlemekte ve bugün ( 1 7 A ralık
günü) kesin bir başarı elde edememiş bulunmakta idi.

General Berhman aynı gün General Perj evaiski ' den şu raporu almıştı "Bugün
saat 05. 3 0 ' a doğru Yukarı Sarıkamış köyü Türklerden temizlendi. Türkler geri atıl­
dıkları esnada ; 49 ncu, 51 nci, 81 nci, 83 ncü, 84 ncü, 85 ve 89 ncu Türk Piyade
Alaylarının kalan erieri esir edilmiştir. 83 ncü Alay Komutanı esir alınanlar arasın­
da bulunmaktadır. Köyün civarı tamamen ele geçirilmiştir. " Bunu takiben mevziin
-3 5-
diğer kesi mlerine ait şu bilgileri vermekte idi "Bir Türk kolu Alisofu ' ya doğru
ilerleyerek Aspuğ deresine kadar gelmiş, burada duraklayarak top ve tüfek ateşine
başlamıştır. Tarafımızdan karşı ateş açıldığı esnada, anlayamadığım bazı sebeplerden
dolayı Aspuğ deresinden uzaklaşmaya ve Aspuğ köyüne doğru keşif kolları çıkararak
bu köy istikametinde çekilmeye başlamıştır."

General Berhman, Albay Bukreto f ' tan bugün 2 rapor almıştı. Bi rincisinde ;
"Taarruzumuz başarılı bi r şek.ilde gelişmekte ve Bardız geçidine haki m tepeler yavaş
yavaş ele geçi rilmektedir. " Ikincisi ise ; "Bardız geçidinin batı sırtlarında Türk
mevzileri keşfedilmiş olup, mevzilerdeki erierin dağınık bi r vaziyette oldukları tespit
edilmiştir" denmektedir.

General Perj evalski, General Berhman ' a Albay Koçergin ' in raporunu göndermişti.
Bu raporda ; "Alisofu istikametinden cephemize (Zaporojski Kazak Alayı ' na) Türk­
lerin 3 taburu ile bi rlikte süvari ve topçu birlikleri gelmiştir" denilmekteydi. Bugün
( 1 7 A ralık günü) saat bi r buçukta atl ı müfrezemizin bir subayı. , maiyetiyle beraber
Elegeçmez köyüne kadar gitmiş ve bu köyün Türkler tarafından işgal edilmekte ol­
duğunu görmüştür. Karahamza köyünden müfrezemize karşı top ve makineli tüfek
ateşi açılmış ve Selim (Novoselim ) ' de de piyade birlikleri görülmüştür.

Aynı gün Türklerin dış cephede birtakım faaliyetleri cereyan etmiş olup, bu
faaliyetler ile ilgili olarak General D evit 2 5 sayılı telefon mesajıyla 1 nci Kafkas
Kolordusu Kurmay Başkanı ' na şu hususları bildirmiştir; "Türkler akşam saat sekiz
buçukta Azapköy mevzileri cephesi boyunca taarruza geçmiştir. Mevziin ilerisinde
bulunan emniyet kademelerimiz geri atıldıklarından asıl mevzilerine dönmüşlerdir.
Yoğun bir sisin hüküm sürmesi nedeniyle Türklerin kuwetini tam olarak tespit et­
mek mümkün olamamaktadır. Türkler şu anda Azapköy mevzilerinin önlerine kadar
gelmiş bulunmaktadırlar.Bu mevzilerdeki kuweti m ; 24 topla desteklenen yedi bu­
çuk taburdan ibarettir." Bu esnada, devamlı olarak kendi sağ kanadından ve 39 ncu
Piyade Tümeni ' nin süratle çekilmesinden endişe duymakta olan Karma Türkistan
Kolordusu Komutaru General Yüdeniç ; 17 Aralık tarih ve 439 sayı ile General
Berhman 'a gönderdiği raporunda ; " Aldığım bilgilere göre Sarıkamış ' ta muharebeler
başarılı bir şekilde devam etmekte, Türkler geri atılmak ve kuşatılmak üzeredir.
Bardız ve Bardız yayiası birliklerimiz tarafından ele geçirilmiştir. Taarruzumuz ;
Türkleri Bardız deresine atmak m aksadıyla ilerlemektedir. Düşmanın Bardız ile Sarı­
kamış arasındaki ikmal yolu tarafımızdan kesilmiştir. 15 ve 16 A ralık ' t a cephede
yapılan keşif faaliyetleri neticesinde, Türklerin Kızılca ' yı kuşat mak amacıyla birta­
kım hazırlıklar içerisinde oldukları anlaşılmıştır. M ademki sağ kanadın kuşatılması
ihtimali yoktur, o halde Türklerin Bardız ve Sarıkamış ' ta muharebe eden birliklerini
takviyeye teşebbüs ettiklerini farzetmek mümkündür. Albay Dovgird müfrezesi, Bar­
dız yaylasına hakim tepeleri ele geçirdikten sonra, Sarıkamış' taki Türklerin t akviye­
sine ve dolayısıyla onlara erzak ve giyecek gönderilmesine mani olacaktır. Bina­
enaleyh, bundan dolayı Albay Dovgirt müfrezesinin bizim için önemi çok büyüktür.
Kavaktepe-Horumdağ-Çermuk mevzilerinden çekilmemiz ; beni Albay Dovgird müfre­
zesini Bardız' dan geri çekilmeye mecbur edecektir. Bu takdirde ; Sarıkamış yolu
Türklere açılmış olacak ve böylelikle Sarıkamış 'taki müfrezelerini kurtarma ihtimali
belirecektir. Bu durum belki de kendi birliklerimizin oldukça güç bir duruma düş­
mesine neden olacaktır.

Yukarıda arzettiğim hususlardan dolayı Kavaktepe-Horumdağ-Çer muk mevzilerin­


de bir gün daha ve bilhassa 18 A ralık günü kalmam teklif ederim. Böylelikle ; Sa­
rıkamış ' a kadar gelmiş olan düşman müfrezesiyle hesaplaşmak için vakit kazanmış
olabileyi m. Türkleri Sarıkamış' tan geri atarak kendimize sadece yol açm ak ve onla­
rın çekilip gitmelerine meydan vermek bizim için pek karlı bir iş olmaz. Onları ta­
mamen imhaya mecburuz ve buna da gücümüz vardır. Bugünkü fırsattan istifade

- 36-
ediniz. Çünkü bunun bir daha tekrarlanması ihtimali yoktur. Albay Dovgirt ; Sarı­
kamış-Bardız yolu üzerinde ve Bardız istikametinde bir Türk nakliye (ulaştırma) ko­
lunun görüldüğünü ve bunu ele geçirmek için tedbir aldığını bildirmektedir. Bardız'
daki müfrezeyi bir tabur ile takviye etmekteyi m." General Berhman ; Sarıkamış' ta­
ki durumu yine eskisi gibi oldukça kritik olarak kabul etmekte ve tüm dikkatini bu­
raya vererek t akviye birlikleri sevk etmeye devam etmekte idi. ( * )

General Berhman Türlerin Sarıkamış ' taki birlikleriyle ihtiyatları arasında H ange­
çidi vasıtasıyla olan irtibatın kesilmediğini düşünmekte ve yine onların gerileriyle
Oltu üzerinden olan i rtibat imkanlarını da söz konusu et mekte idi. K endisi General
Yüdeni ç ' ten tatmin edici bir bilgi aldıktan sonra da General Berhman ' ın 39 ncu
Tümen artçılar:m mevziinde tuttuğu, 17 A ralık tarih ve 973 sayı ile General
Baratof ' a gönderdiği mesajdan anlaşılmaktadır. ( * ) Bugün akşama doğru 39 ncu Pi­
yade Tümeni Kurmay B aşkanı Albay Korganof ; General Berhman ' ın K arargiliı ' na,
39 ncu Tümenin intikalinin ; yolların kötülüğünden dolayı durmak üzere olduğunu
rapor etmekte idi. Tümen ; artçısını Kanıdağ (Kı rdağı) ' da bırakmıştı. Bu sıralarda;
tümende ancak yedi buçuk taburun kalmış olduğu düşünülürse, bu kararın manası
tamamen anlaşılabilirdi.

General Berhman, ·bugün cereyan eden muharebelere ait 977 sayılı raporunu, ak­
şam saat 21.00 ' de Başkomutanlığa göndermişti. Berhman ; "Geçen geceden itibaren
birliklerimiz asıl me\'Zilerinden, Türklere muharebe için lüzumlu hiçbir şey bırakma­
yarak çekilmeye başlamıştır. Tüm hastalar, yaralılar ve ağırlıklar önceden Karakurt
ve Sarıkamış 1 a gönderilmiştir. Bugün artçılar Kabaktepe Dağ-Horumdağ-Kırdağ-

(*) General Berhman ' ı n Sarıkamı ş ' t a toplanacak bi rliklerin komutanlı ğır:ı
General Yüdeniç ' e verme niyetinde olması , Sarıkamı ş ' a n e derecede bir
önem vermekte olduğunu göstermektedi r . General Berhman 3 ı Ağustos
1 9 ı 5 tarih ve 70 sayı ile Graf Varonsof Daşkof 'a gönderdiği mektubun­
da "Diğerl erine naz aran kı demli ve kendisinden en fazl a ümi t bekle­
nen bir komutan olması neden i yl e ; b u büyük ve önemli grubun komutan­
l ı ğını General Yüdeni ç ' e vermek fikri bende hasıl olmuşt ur. Benim bu
teklifim üzerine General Yüdeni ç ' in bana vermiş ol duğu cevap ta, şu an­
da çok mesul i yetli bir durumda ( görevde) bul unmasından dolayı kendi
kolordusunun başında arzusunda olduğunu beli rtmi ş t i r " diye yazmakta­
dı r .

(*) "Düşman kuvvetinin bizden daha fazla olmasına rağmen , Sarıkamış ' t a
başarıl arımız devam etmektedi r . Artçıların Sarıkamış istikametindeki
hareketlerini , bu bölgede yollar açılmaaıkça pek mümkün görmemekte­
yim. Ben artçı l ara , ı B Aralık akşamına kadar Çermuk-Horumdağ-Kavakte­
pe mevzilerinde kalmalarını emre t tim. Bu nedenle hareketinizi (in tika­
l i nizi ) bir müddet geciktirmenizi l üz uml u görmekteyim. Ayrıca ; Sarı­
kamış müfrez esini de takviye etmek gerektiği düşüncesi yle oraya , he­
nüz ulaşmış olan Derbenski Alayı 'nı gönderi yorum. Sizden gecikmemak
kaydı y l a , topçusu i l e birlikte 4 ncü Plaston Taburu ' n un ve tarafınız­
dan tespit edil ecek ve seçilecek bir kısım süvarinin Karakurt ' a gönde­
rilmesini rica ederim. "
Bu karar 39 ncu Piyade Tümeni 'nin sol kanadını General Bara tof '
un müfrezesi yle himaye etmek l üzumundan doğmuş olup , gerçi bu zamana
kadar Türkl erin Sarıkamı ş ' taki sol kanadını kuşatmak maksadı yla Gene­
ral Baratof kolunun sevk edilmesinin kararlaştırılmış olmasına rağ­
men , General Baratof ' un asıl kuvvetlerinin mümkün olan süratle Sarıka­
mı ş ' a doğru ilerlemelerine ihti yaç görül üyordu .
-37-
bir takip yapılmış­
T oti köyü hattına. çekilmiş olup, Türkler tarafından gayet zayıf
tır. Sarıkamış ' ta ıse m uhasem et hiç durm amışt ır.

Dün gece Türkler Bağbasan geç i di civarı na büyük kııvve�er toplay�r �k onl 17rı,
muhte lif kollar halinde demi ryolu köprü7 ü�e v� .sarıkam.� ş ıstasyon� ıstık� metıne
sevk etmişlerdir. Bu kuvv etler mevcut bırlıklerım ız ve bolgeye henuz gelmış olan
ihtiyatları�uz tarafından yoğ� bir m 17kineli tüfek ateşi ile karşılanmı �lardır. Türk­
lerin büyük zayiata uğradığı sabahlı:_yın .�! aşı.� m ��tır. 400' den ! azla esır �lır: mış ve
geçit bölgesinin cesetlerle dolu oldugu gorulmuştur. Ne yazık kı ; Zaporoı skı K azak
Alayı K omutanı Albay K ravçenko ile .3 ncü Plaston Tabur Komutanı Albay
Kvartokin ' i ve daha birkaç subayı kaybettık .

Türklerin gece hücumu geri püskürtüldükten sonra ateş muharebesi sona ermiş,
ancak şafakta cephemiz boyunca tekrar başlamıştır. Bir gün evvel güneyden Bardız
geçiciini kuşatan sol kanattaki birliklerimiz, topçu desteğinde geçide taarruz etmiş­
tir. Taarruz eden ve ormanlarda gizlenmiş olan Türklere çok sayıda zayiat verdiril­
miştir. Türkler, korku ve heyecan içinde ormandan çıkıp geri çekilmişlerdir.

Yukarı Sarıkamış köyünde şöyle bir olay cereyan etmişti r : Buradaki kulübeleri
ele geçirmiş olan bir Türk taburu ile bunun karşısında bizim iki Kabardinski bölüğü
bulunmakta idi. Üç gündür uğraşıldığı halde, buradaki Türkleri esir almak mümkün
olmuyordu. Çünkü kulübelere yaklaşan askerimize civardaki tepelerden yoğun bir şe­
kilde ateş edilmekte idi. Obüslerimizin tepelerde bulunan Türkleri ateş altına alıp,
geri atmasından sonra avcılarımız sürünmük suretiyle ilerleyerek en yakın olan ku­
lübeyi havaya uçurmuşlardır. Bu feci akibet diğer Türk erlerini de etkilediğinden,
3 yüksek rütbeli subay, 7 subay, 1 doktor ile 300' den fazla er silahlarını teslim
etmek zorunda kalmışlardır. Tahrip edilen kulübede bir paşanın cesedi bulunmuş ise
de, esirler bu zatın ismini söylememişlerdir.

Bardız müfrezesi gece yaptığı süngü hücumu ile Bardız yayiası yakırundaki sel
yarıntısına doğru Türkleri geri atmıştır. Sarıkamış 1 taki Türklerin tamamen bozguna
ugratılmasını sağlamak için her türlü gayreti gösteriyorum. Dış cepheden çektiğim
birliklerden ihtiyatımı teşkil etmekteyim. Daha ziyade soğuktan donarak meydana
gelen çok fazla zayiata ve günlerden beri barınacak bir çatı altı görmemelerine
rağmen, zafere herkes tam bir güvenle bakmaktadır.

Cereyan eden muharebelerinin neticesi olarak ; 20 ' den fazla subay ve 1 . 500 ka­
dar erden ibaret olan esirler büyük bir problem teşkil etmektedir. Onlara muhafız,
iskan edilecek yer ve yiyecek tedarik etmek gerekiyor. Birçok yaralının tedaviye
ihtiyacı vardır. Esirlerin ifadesine göre ; Türklerin ; Sarıkamış istikametindeki hare­
katını 17 nci, 28 nci, 29 ncu, 30 ncu ve 31 nci Tümenleriyle icra ettikleri 18 nci
33 ncü, ve 34 ncü Tümenlerinin Köprüköy bölgesinden hareketle ; halen intikal ha­
linde oldukları anlaşılmaktadır. Bütün biriikiere Hasan İzzet Paşa komuta etmekte,
fakat Sarıkamış harekatını bizzat Enver Paşa sevk ve idare etmektedir. Enver Paşa'
nın maiyetinde ; isimleri şu anda bilinmeyen iki Alman Generali ile bir Alman yük­
sek rütbeli subayı bulunmaktadı r. " 18 Araiık gecesinin Sarıkamış ' ta tam bir süklınet
içinde geçitiğini belirten General Prej evalski ' nin 18 A ralık tarih ve 49 sayılı telefon
mesajı şöyledir "18 Aralık sabahına doğru müfrezemizin tertibatı şöyledir :
Kabardinski Alayı ile 3 ncü, 4 ncü ve 6 ncı Paston Taburları Asboğa deresinden ve
dere kenarındaki ufak dağ ve mezbaha üzerinden demiryolu köprüsüne kadar olan
bölgeyi işgal etmekte olup, bu bölgenin sol yanına Türkler taarruz etmektedirler.
İstasyon bölgesini Yarbay Bohmatof ' un grubu savunmaktadır. Yukarı Sarıkamış ve
yakınındaki koruluğu Nagorski g rubu tutmakta olup, köyün yukarısındaki koruluklar­
da bulunan Türklerle ateş muharebesi yapmaktadır. Albay Bukretof fecirle beraber

-38-
Bardız geçidine taarruza başlamış ise de, geçidi henüz ele geçirememiştir. Bukretof
başarı sağladığı takdirde taarruza geçeceğim . "

Öğleden sonra saat ı4.00 ' e d:ığ ru yı::ğun bi r s is peyda oldu. B u esnada ; Türklerin
taarruz ve hücuma hazı rlanmakta oldukJarına dair bütün bölgelerden raporlar alındı.
Bir müddet sonra duyulan "A llah Allah" nidaları hücumun başlamış olduğunu göste­
riyordu. Türkler ; dağlardan bir çığ ve sel gibi, günlerden beri muharebe ederek hiç
İstirahat etmemiş ve yorgun düşmüş olan birliklerimizin üzerine saldırmışlar ise de,
her tarafta kırılması güç bi r mukavemet ile karşılaşmılardır. General Perj evalski ;
nispeten daha fazla tehdit altında bulunan sağ tarafla, Merkez bölgesinin kesişme
noktası olan istasyon bölgesine yani Koban Topçu Taburu' nun bulunduğu kışialar
bölgesine ihtiyat bi rliklerinin gönderilmesini emretti. İstasyon bölge komutanı ; Saat
ı6.00 ' ya doğru ; düşmanın (Türklerin) üç hücumunu geri püskürttüğünü ve dördün­
cüsünü beklemekte olduğunu telefonla bildirmekteydi. İhtiyatı teşkil eden Plaston
bölüklerinden bir tanesi, koşar adımla doğruca istasyona gelmiş ve yapılan 4 ncü
hücuma tam zamanında yetişmişti. Bu hücum ; cephenin her kesiminde, Türklere
ağır zayiat verdirilmek suretiyle geri atılmış ve çok sayıda esir alınmıştı. Enver Pa­
şa artık harekatın başarısızlığını itiraf etmekte ve aynı gün vermiş olduğu emi rde
"Yarın mevzilerimizde tutunacağı mızı ümit ederim " demekteydi. Roller artık değiş­
miş ve Türk ordusunun morali tamamen bozulmuştu. Ordu ; savunmayı tercih etti.
Enver Paşa ; bütün sancakların güvenilir subaylar ile E rzuru m ' a gönderilmesi için
tertibat alıyor ve emirler veriyordu. Sancakların gönderlerinden çıkarılarak elbisenin
altından bel e sarılmasını ve E rzurum ' a gönderilmesini em retmişti.

Şu ana kadar daima . ı 7 nci Tümen' le birlikte bulunmuş olan Enver Paşa ; (Bu
Tümen istasyon bölgesinin karşısında idi) karargıilıını bugün Divik köyüne nakletti.
Bu köy Koser köyünden geçen geri çekilme yolu üzerinde bulunma](ta idi.

Halen Mecingirt ' te bulunmakta olan General Berhman, Bardız geçidinin şu ana
kadar ele geçirilmemiş olmasından dolayı son derece üzgün ve ü mitsizdi. Ona göre
harekat uzamakta, ikmal üssü ve merkezde erzak ve mühi m matın kifayetsizliği his­
sedilmekte, Kars ile olan ulaşırnın da kesik olmasından dolayı endişesi artmakta idi.

General Berhman'ın Kurmay Başkanı A lbay Lastoçkin 18 A ralık tarih ve 985


sayı ile General Yüdeniç, General Baratof ve General Prejevalski ' ye göndermiş ol­
duğu emirde, bugünden itibaren günde kişi başına 358 g ram ekmek veya peksirnet
verilmesini, buna mukabil et miktarının artınimasını istemekte idi.

Sarıkamış muammasıru bi r an önce halletmek hususunda acele eden General


Berhman, General Prejevalski ' ye gönderdiği 987 sayılı m esajda, A lbay Bukretof'un
Bardız geçidinin bir an önce ele geçirilmesi için daha yoğun ve sıkı bir şekilde
gayret göstermesini ve ayrıca şu hususu em retmekteydi : "Sarıkamış ' tan geri çe­
kilme esnasında Bardız geçidi ile Çatak' a kadar uzanan yükseltilerin tamamen eli­
mizde bulunması çok önemli bir husustur. Ziyaret dağı yamaçlarının Türklerin elin­
de kalması bile bizi çok zor bir duruma sokar. Binaenaleyh Albay Bukretof ' a bu
yükseltilerin (tepelerin) kesin bir taarruzla bugün ele geçirilmesini ve yarından son­
raya kalmamasını emrediniz. Bozat dağı kuzey yamaçlarını ele geçiriniz. Yarın şa­
fakla beraber, Türk esirlerinden yürümeye muktedir olanların bi r bölüğün refakatin­
de Sarıkamış ' tan Karakurt 'a tahliye etmek için gerekli tertibatı alıruz. Bunlar ;
Karakurt ' ta 583 ncü Yedek ( Müstahfaz) Tabur Komutanlığı 'na teslim edilecek ve
bilahare bekletilmeksizin Kağızman ' a ve daha gerilere sevk edilecektir. Sarıkamış'ta
koroutanız altında bulunan birliklerin stok edilmiş erzak ve mühim mat! var mıdır?
Bunlara ilave olarak levazım depolarında mevcut olan miktarları bildiri niz."

General Prej evalski ; Bu mesaja cevaben s ı sayılı şu mesajı göndermiştir "Üç


günden beri ve hergün Bardız geçidini kesin olarak ele geçi rmesi için A lbay
-39-
Bukretof ' a emirler vermekteyim. Telefonla em rinizi almazdan yarım saat evvel,
kendisine telefonla yine şu emri verdim Gece geç vakit aiınan mesajınız üzerine
mühim m atınız gönderilmiştir. Şimdi bunun ikinci partisi Yukarı Sarıkamış' a gönde­
rilmektedir. Sizin ağır olarak gelişmekte olan taarruzunuz, harekat planının uygu­
lanmasını (harekatın planlandığı şekilde gelişmesini) geciktirmektedir. Ben ; bölge­
nizde bulunan dağların önemini takdir ettiğimden dolayı 13 piyade taburundan 6 ta­
nesini A lbay Bukretof 'un koiuna gönderdim. Türklerin üstün kuvvetlerinin taarruzunu
cepheden ve sağ kanattan 7 tabur ile durdurmaktayım. Bardız geçidi ele geçirilme­
den cephenin diğer kesimlerinde taarruza geçmeye ve demi �r:ı;ılu hattını "Türkl � rden
.
temizleme imkanı ol madığından dolayı, Albay Bukretof ' a geçıdın ele geçırılmesınden
sonra Turnagöl dağları boyunca taarruz etmesi vazifesini verdim. Muharebe sahası
şu anda yoğun bir sisie kaplı bulunmaktadır. "

Dış cephede artçılar bu esnada düzenli bir şekilde çekilmekte idiler. General
Yüdeniç Karakur t ' ta bulunuyordu. Geceieyin General Devit ; General Berhman ' a
aşağıdaki raporu vermekte idi : "Düşman Altınbulak ' ı işgal etmektedir. 1 53 ncü
Bakinski Alayı 'nın bir ·taburu makineli tüfekler le beraber 808 rakım lı tepeyi ele
geçirmekte ve 14 ncü Türkistan Avcı Alayı ile i rtibatı muhafaza etmektedir. Altın­
bulak' a, tarafıından Yeiisavetpolski Alayı' ndan 2 tabur sevk edildiği için, bu İstika­
metİn emniyet aitına alındığından artık emin bulunuyorum. Akbaba ve Deveboynu
tepelerini işgal etmekteyi m. Ihtiyat olarak elimde 2 tabur m evcuttur. Durum hak­
kında General Yüdeniç ' e de bilgi verdim. Mecingirt 1te şu anda 1 80 yaralı ve don­
muş er mevcuttur. ihtiyacımız olan sargı m alzemesinin Soğanlık (Handere) istasyo­
nuna gönderilmesini rica ederim."

General Devit bu mesaj ı Sarıkamış ' a göndermiş ve karanlık basar basmaz da Ge­
neral Berhman oraya varmış bulunuyordu. Berhman her zaman olduğu gibi bu gece
de saat 21.00 ' de 994 sayılı mesajı ile Başkomutanlığa şu raporu göndermiştir :
" A nçılarımız Kavaktepe-Horumdağ-Kirdağı-Sergüri-Tuti hattında idiler. Türkler ;
39 ncu Tümenin gerilerine Çerınuksu ' da taarruz ettiler. Türklerin bu taarruz Yeli­
saveıpolski Alayı tarafından bi rkaç kez yapılan süngü hücumu ile geri püskürtülmüş­
tür. Keza Türkler sağ yanımızda bulunan Türkistanlılara taarruz ederek onları doğu­
ya atmaya ve bu suretle kendilerine Bardız istikametinde yol açmaya çalışmışlardır.
Bardız ' a hakim tepeleri işgal eden müfrezemiz, Türklerin kendi Sarıkamış grubu ile
birleşmelerine m ani olmaktadır.
Türkler bugün sabahleyin sisten istifade ederek öğleye kadar merkez bölgemize
karşı 3 kez ciddi bir şekilde taarruz etmişlerse de, ağır zayiata uğratılarak geri
atılmış!ardır. Bu çatışmalar esnasında ; Türkierden 6 subay ile 500 er esir olarak
alınmıştır. Takviye birliklerimiz parça parça gelmektedir. Bugün Sarıkamış ' a geldim.
Dün Albay Kvartokin 'in öldüğü bildirilmiş ise de, kendisinin ölmeyip, yaralı olduğu
anlaşıimıştır. Albay Zankofski 'nin göğsünden giren m er mi, delip geçmek suretiyle
yaraianmasırıa neden olmuştur."
General Berhman ; Sarıkamış ' a geierek durum hakkında bilgi aldıktan sonra Sa­
rıkamış müfrezesinin komutasını General Prej evalski ' ye bıraktı. Harekatın sevk ve
idaresi yine eskiden olduğu gibi kendisinde bulu.-ıuyordu.

Berhman ; aynı gece muhtevası aşağıda yazılı 993 sayılı mesajı General
Yüderıiç ' e göndermişti "Şartlar ve Sarıkamış' taki durum, geri çekilmenin ağır ve
tedrici olarak yapılmasını ve işgal ettiğimiz m evzilerin esaslı bir şekilde savunulma­
sını gerektirmektedir. Işgal edilen m evzilerde bir gün daha kalınmasını emrediyo­
rum. Geri çekilme için emir tarafıından verilecektir. Mümkün olduğu takdirde Sarı­
kamış ' a 1 alay göndereceğim. "

Aynı mahiyette diğer bir mesaj da (Sadece 1 alayın Sarıkamış ' a gönderilmesi
hariç) General Berhman tarafından General Devit ' e gönderilmişti.
-40-
BEŞİNCi BÖLÜM
SARIKAMIŞ MUHAREBELERİNİN iKİNd DEVRESİ
(Kroki:2-3)

Sankamış grubuna komuta etmekte olan General Beriıman' ın Sankamış ' a gelişi
tamamen maksada uygun ve zamanında olmuştu. Özellikle bu geliş, hududa kadar
( *) çekilen artçılann, Sarıkamış ve civarına birliklerinin bi r kısmını takviye kuvveti
olarak gönderdikleri ve bu nedenle zayıfladıkları bir zamana denk gelmiştir. Sanka­
mış cephesindeki birlikleri takviye ederek zayıflayan ve bu nedenle 1 tümenden bi­
raz daha fazlaca bir kuvvet haline düşen artçı birliklerini buna rağmen Karma Kol­
ordu Komutanı General Yüdeniç 'in kamutasmda başarılı muharebeler yapmışlardır.

General Baratof ' un ; kuvvetli artçı kolunun Sarıkamış ' a yaklaşması ve ileride
icra edilecek m üteakip harekata iştirak ettirilmesinin de düşünülmesi gibi nedenler­
den dolayı General Berhman tarafından artık koiun Mecingirt ' te bulunmasına gerek
görülmemiş ve Sarıkamış ' a intikal ettirilmesi zorunlu hale gelmişti. Çünkü General
Devit bile Mecingi rt ' e gelerek orada yerleşmişti.

Albay Bukretof müfrezesinin Bardız geçidi istikametinde yavaş gelişen taarruzları


Gerıeral Berhman ' ı huzursuz etmekte ve sabahleyin kendisine gönderilmiş olan me­
saj lardan da endişe duymaktaydı. Çünkü, Berhman olsa olsa en fazla 3-4 gün zar­
fında bütün harekatın ve bilhassa Sarıkamış ' taki harekatın son bulması gerektiğini
hesapiamaktaydı.

Bununla beraber ; General Yüdeniç ile General Mişlayefski arasında karşılıklı


olarak gönderilen mesajlardan, Tiflis ' te ; "General Berhman ' ın Mecingirt ' te kalması
ve ağırlıkları hi m ayeye memur artçıların sevk ve idaresiyle meşgul olması gerekti­
ği" fikrinin hakim olduğu anlaşılmakta idi.

3806 sayılı mesajında da görüleceği gibi Mişlayefski ; Berhman ' ın Sarıkamış ' a
boş yere geldiğine dair başkomutanlık düşüncelerinin Berhman ' a bildirilmesini Yüde­
niç 'ten rica et mektedir. Kesin darbeyi vurmak üzere içinde buiunulan böyle kritik
bi r zamanda bütün g ruba komuta etmekte olan l;ıir zata başiıca görev olarak, artçı­
lara komuta etmesi görevinin verilmek istenmesi ve asıl darbeyi inderecek büyük
kısmın başında bulunamaması hakkındaki başkomutanlık düşüncelerini öğrenmek çok
gariptir. Bu üzücü duruma ilişkin olarak General Berhman Başkomut an ' a bir mektup
göndermiştir. Bu mektubunda ( * ) ; "Burası, benim komuta yeri olarak seçtiğim bir
yerdir. Harekat esnasında da en kritik bölge burası olacaktır. Harekatın sevk ve
idaresi bakımından benim için en uygun yer de burasıdır. Komuta yeri olarak seç­
tiği m bu bölgeden, cephenin her kesimi ile, bütün gruplar ve kollar ile telefon ve
telgraf ile i rtibatın bulunduğu gibi burası Sarıkamış müfrezesinin en önemli birlik
ve tesislerinin de bulunduğu bir yerdi r. "

Bütün bunlardan ; General Berhman ' ı görevinden uzaklaştırmak maksadıyla perde


arkasında birtakım entrikaların çevrildiği anlaşılmaktadır. Kıdemli ve harekatın sevk
ve idaresinden sorumlu bir komutan sıfatıyla ; hiçbir şekilde tenkit edilemeyecek
olan başlangıçtaki icraatını hiçe saymak ve büyük çapta bizzat kendisi tarafından
yaptırılan hazırlık ve alınan tertibatın sonucu olarak, Türklerin başlamak üzere olan

(*) Burada kastedi l en hudut o tarihlerdeki h u du t tur.

( *) General Berhman ' ı n G raf Varonsof Da şkof ' a gönderdi ği 3 1 Ağustos 1915
tarih v e 7 0 sayı l ı mektubun dan .
- 41-
felaketinden O ' na bir şeref payı verilmemek istenmiştir. Bu emir ; tüm Sarıkamış
harekatı boyunca General Berhman'ın İcraatma karşı Başkomutan tarafından göste­
rilmiş olan yegane olumsuz müdahaleyi teşkil eder. Bu müdahale aslında General
Mişlayefski 'nin tertip ve oyunuyla olup, General Berhman' a tebliğ dahi edilmemişti.
İşte bundan dolayıdır ki ; General Berhman bu emrin yerine getirilmesi yönüne
git medi. Bundan başka ; bu emir General Berhman ' a bütün harekatın başanya
ulaşmak üzere olduğu bir dönemde gelmiş olduğundan, O ' nun Mecingirt ' e dönüşü
böyle bir anda büsbütün manasız olurdu.

1 9 A ralık günü General Prej evalski müfrezesi bi rliklerinin Bardız geçidi İstikame­
tİndeki taarruzları devam etti.

Türklerde büyük bir sinir bozukluğu görül mekteydi. Öğleden sonra Yukarı Sarı­
kamış köyüne uzanan sırtlardaki ormanlarda bulunan Türkler ; buraları tahliyeye
başlamışlardı. Çünki Plastonlar buradan Bardız geçidine taarruz etmekteydiler. Sol
kanat ; Derbenciski Alayı ' nın henüz muharebeye sokul mamış bir taburu ile takviye
edildikten sonra, Rusların bu kesim deki harekatı başarıyla gelişmeye başladı. Bu
taarruza işti rak eden 1 54 ncü D erbenciski Alayı 'nın 14 ncü Bülük Komutanı Yüzbaşı
Vasakidze kendi harekatını şu şekilde aniatmaktaydı

" 1 9 A ralık günü öğle üzeri saat 1 2.00 ' de alayı mıza görev verildikten sonra ;
saat 13.00 ' te 4 ncü Taburumuz, Albay Maslannikof 'un Bardız müfrezesine iltihak
etmek üzere intikale başlamıştı. Vazifesi Plastonlar ile Kubinski Alayı arasındaki
boşluğu kapamak ve Yukarı Sarıkamış ' ın kuzeydeki koruluğa taarruzla Türkleri geri
atarak orayı ele geçi rmekti. Belirttiğim bu koruluğa taarruzdan sonra, Türklerden
başlarında bi r albay olduğu halde, 12 subay ve 1 8 2 er esir alınmış ve koruluktaki
bu mevzii 19 A ralık gecesi tahkim edilerek kesin olarak elimize geçmişti. Bu çatış­
maların cereyanı esnasında Havan Taburu geri çekilmekte olan Türk birlikleri üzeri­
ne ateş açarak onları ağır zayiata uğratmıştır.

Öğleden sonra saat 1 5.00 'te Bardız geçidi ele geçirilmişti. Bu taarruzu ; Gene­
ral Çaplıgin kamutasında bulunan Türkistan Avcı Tugayı ' nın 3 Taburu da takviye
etmişti. Bu taburlar ; 1 8 Aralık akşamı Bardız ' dan Kızılkilise ' ye ve Bardız geçidinin
gerilerine sevk edildiklerinden dolayı, Türklerin sağ kanatlarının geri çekilme yolu
da kesilmiş oluyordu.

Müfreze, tüm cephede ilerleyerek, evvelce Türkler tarafından ele geçirilmiş olan
dağ ve tepeleri yavaş yavaş ele geçirmeye ve bunların üzerlerine çıkmaya başlamış­
tır. Türkler ise ; Turnagöl silsilesi boyıınca ve aşağı kesimlerden geri çekilmeye
başlamışlardı. Bu sırada ; Kabaedinski Alayı ; Plastonları takviye etmek üzere ileri­
ye sevk edilmişti.

Sarıkamış ' taki durumu tamamıyla kavramış, duruma hakim olmuş ve harekatın
cereyan tarzını ( gidişatını) rayına oturtmuş olan General Berhman ; bu bölgedeki
harekatın takibi işini General Prej evaiski ' ye bırakarak, kendisi art çı ve General
Baratof ' un kolu ile meşgul olmağa başlamıştır. General Berhman ; 20 Aralık günü;
taarruza geçerek Türkleri kesin bi r şekilde yenilgiye uğrat mayı düşünüyordu.
Berhman ; 996 sayılı mesaj ı ile General Yüdeni ç ' e şu emri verdi "Kolordumuz ve
39 ncu Piyade Tümeni ' nin şu anda işgal etmekte oldukları artçı mevzilerinin uzun
müddet elimizde bulunması gerekmektedir. Çünkü ; Türkleri Sarıkamış ' ta mağlup
etmeyi ve cephemizde yeni baştan taarruzi harekata başlamaya karar verdim. Ümit
etmekte olduğum başarıyı müteakip, size takviye için göndereceğim kuvvetlerin 3
güne kadar emrinize girebileceğini tahmin etmekteyim. Eğer durum değişecek olur­
sa ; artçılarımız Türkleri azimle ve sabırla yavaşlatarak ve durdurarak Sarıkamış ' a
ve belki de daha ileriye çekileceklerdir. B u son ihtimal hususundaki görüş ve teklif-

-42-
)erinizi beklemekteyim. 39 ncu Tümen ' in Türkistanlılar ile sıkı bi r şekilde irtibatta
bulunması şart olup, esasen ; İcra edilen bu önemli manevracia Türkistanlıların bü­
yük bi r payı bulunmaktadır. Bu nedenle ; böyle bir durumda ; 39 ncu Piyade Tü­
men 'nin geri harekatının Türkistanlıların harekatına göre düzenlenmesini rica edi­
yorum, planlama hususunu size bı rakıyorum."

Bu mesajdan anlaşıldığına göre 39 ncu Piyade Tümeni Komutanlığı ' na ; Mecin­


girt ' te işgal etmekte olduğu m evzileri şimdilik bi rkaç gün elinde bulundurması em­
redilmiş, sevk ve idare hususunda tüm enin General Yüdeniç 'in e m ri altında olduğu
da ilave edilmiştir.

General Berhman ; bilahare General Devit ' e bir mesaj göndererek kendisinden
şu hususların cevaplandı rıl masını istemiştir
" Müfrezenin durumu ile size taarruz eden Türk birliklerinin durumunu ve onların
kesin olarak durdurulmasına ilişkin düşüncelerinizden başka, 3 gün sonra yeniden
taar ruza geçip geçemeyeceğiniz hakkındaki düşüncelerinizi bildi riniz. Altınbulak ;
tarafınızdan ele geçirilmiş midi r ? Türkistanlılar ile olan inibat ve ilişkileriniz ne
şekildedi r ? İhtiyaçlarınız nelerdİ r ? Açık olarak bildi riniz. "

Bundan ; yaşlı Kafkasyalı komutanın (General Berhman'ın) ; emir koroutası al­


tında bulunan ast birlik komutanlarıyla sıkı temas kurmak niyetinde olduğu ve der­
hal yerine getirmek m aksadıyla onların ihtiyaçlarını tespit etmeye çalıştığı ve içten
bağlılığı ve birliği muhafazaya ne kadar dikkat ettiği görülmektedir. Kafkas birlik­
leri böyle sıkı ve sağlam bir birlik ve beraberlik sayesinde ne kadar şerefli hizmet­
ler yap mışlar ve ne kahramanlıklar göstermişlerdi.

Berhman ; General Baratof ' a 997 sayı ile gönder m iş olduğu mesajı ile kendi
niyet ve maksadını şu şekilde açıklıyordu : "Yarın Sarıkamış ' t a düşmana taarruz ve
onu mağlup etmek niyetindeyi m. Bu maksadı sağlamak için ; Başköy yayiası ile Ka­
rakurt 'u örtrnek (elde bulundur mak) için ; uygun göreceğiniz kuvvetle bir art çı gö­
revlendi rilmesini ve bu hususta ; taarruz eden düşmanın kuvveti dikkate alınarak onu
uzun m üddet durdurmanızı istiyorum. Öyle ki ; 1 ) Bu suretle Sarıkamış ' taki hare­
katı tamamlamak ve sona erdirmek i m kanı yaratılsın ve ayrıca ; 2) Kağızman ' a
gönderilen ağırlıkların intikalle rinin e m niyeti sağlanmış olsun. Özel bir durum orta­
ya çıkmadığı takdirde ; bugün ; artakalan birliklerinizle Mepetli-İmamlı istikametin­
de intikal etmeniz gerektiği ve akşama doğru oraya ulaşarak, eğer kendinizi düşma­
na g&termemeye muvaffak olursanız geceyi orada geçirm enizi ve varışınızdan, kuvvet ­
lerinizden beni haberdar ettikten sonra, süratle Sarıkamış ' ta beni mle irtibat sağla­
manızı rica ederim. Sarıkamış 1 ta halen tutunmakta olan Türkleri ertesi günü m ağ­
lup etmeyi amaçlayan General Berhman Türklerin sağ kanatlarının General Çaplıgin
müfrezesi tarafından kuşatılmış bulunm ası üzerine, onl arın sol kanatiarına karşı Ge­
neral Baratof kolu ile şiddetli bir darbe vurulm ası için oldukça sağlam ve sıkı ted­
birler almış ve General Baratof müfrezesini ; Kars ' tan gönderilen General Gabayef
ve General Voronof müfrezeleri ile ve hatta K arakurt ' ta bulunan 583 ncü Yedek
( M üst ahfaz) Taburu ile takviye etmişti.

Tüm bi rliklerin ; en kritik bölgede toplanmaları hususunda hiçbir şey esirgen­


ro ernekte idi. Harekatın sevk ve idaresiyle başarılı olarak sonuçlandı niması sorumlu­
luğu General Baratof ' a verilmişti.

Berhman ' a göre ; Bardız geçidi artık eli mizde olduğundan, Baratof kolunun taar­
ruzi harekatıyla, Sarıkamış ' taki Türklerin kuşatılması i mkanı belirmişti. Binaenaleyh
Berhman ' ın Gene ral Baratof ' a 1000 sayı ile göndermiş olduğu 2 nci mesajında şu
hususlara yer verilmişti "Durum ve şartlar, harekatta hiçbir şekilde gecikmeye
meydan verilmemesini gerektirmektedir. Bu sebepten ; bu harekatın da yarın İcra

-43-
edilerek sonuçlandın i ması gerekir. Bize İstirahat sağlayacak ve emniyet getirecek
başarıyı elde etmek için varolan gücümüzü sarfetmemiz lazımdır. 20 A ralık sabahın­
dan itibaren başlayacak olan muharebelere, bi r zararı dokunmayacak bir tehlike
teşkil ·etmeyecek ve son derece yorgunluğu gerektirmeyecek tarzda, katılması imkan
dahilinde olan bütün kuvvetlerinizi hazı rlayarak sevk ediniz. Albay Bukretof, bugün­
lerde Sarıkamış ' taki önemli kolumuza komuta etmekte ve B günden beri muharebe
etmekte olduğundan, O ' nu oradan alma i mkanımız yoktur. ( * ) Icraatınızı uygun kar­
şılarım."

General Berhman'ın bu mesajı ; General Baratof 'un güç bir durumda kaldığına
ve kendisine daha önce verilmiş olan emirlerin icrası için çok zor bir durumda bu­
lunduğuna dair General Berhman' a göndermiş olduğu raporlarına karşı bir cevaptı.

Akşam üzeri General Baratof ' tan gelen rapor aşağıdaki hususları kapsıyordu

"Grubumun büyük kısmını teşkil eden On bir Kazak süvari bölüğü 6 ağır makine­
li tüfek, 2 nci Plaston Tugay:ı 'ndan 24 topla şu anda Başköy ' e geldim. Bu kuvvetle­
ri m Satağan ve Başköy' de yerleşmişlerdir." Daha sonra General Baratof Plastonların
çok yorgun olduklarından bahsediyor ve Müfreze birliklerİnin tamamının İmamlı ' da
toplanmaları zordur. Çünkü birlikler 40150 km., topçuları da dahil olmak üzere süva­
rİler 70 km.lik bir mesafe katetmek mecburiyetindedir. Gruburo şu anda ; tarafınız­
dan verilen emir gereği ; 39 ncu Piyade Tümeni 'nin sol kanadı ilerisinde kademeli
olarak ve mümkün mertebe geri çekilme yürüyüşünü ağır yapacak bir düzende ter­
tiplenmiş bulunmaktadır. "

Bundan sonra ; General Baratof 994 sayılı telefon görüşmesiyle kendi grubu bir­
liklerinin İmam lı ' da ; 19 A ralık akşamı değil, 20 A ralık sabahı bulunabilmelerine
müsaade edilmesi hususunda ısrar etmekte ve buna sebep olarak da grup birlikleri­
nin dağınıklığı ve Plastonlar ile K araderbent (Velibaba) boğazı müfrezesinin cebri
yürüyüş yaptıkları gösterilmekte idi. General Baratof ; Karakurt ' t a toplanarak ha­
zırlık yapmak imkanı hasıl olduktan sonra, lmamlı 'ya doğru hareketi faydalı bul­
makta ve esasen grup süvarİsinin Karakurt ' ta toplanmasına kendisi tarafından emir
verilmiş bulunmakta idi.

Nihayet General Barat of ' un Kurmay Başkanı Albay Piontkovski General


Berhman ' ın Kurmay Başkanı Albay Lastoçkin' e ; durumun açıklığı konusundaki ki­
fayetsizliği nedeniyle Başköy istikametinde Horasan'da Sunj enski Kazak Alayı ' ndan
bir grup ( 3 bölük) bırakılınasına ve geceyi geçirmek üzere artçının Başköy ' de kal­
masına ve bundan başka Şatevan-Hoperan-Çatak istikametini örtrnek için 2 hudut
muhafız bölüğünün, Kurinski alayından bir bölüğün ve Ermeni taburunun bı rakılması­
na (Ermeni taburu Başköy' de kalacaktı ) ve artakalan birliklerin akşama doğru Ka­
rakurt 'ta toplanmasına General Baratof ' un karar vermiş olduğunu bildirmekte idi.
Bundan sonra General Baratof, Albay Piontkovski vasıtasıyla ; lmamlı ' ya intikalin
20 A ralık sabahı yapılmasına ve Karakurt ' ta artçı olarak, 2 Plaston taburunun yeri­
ne Kurinski Alayın' dan bir tabur ile bir Plaston taburunun bı rakılınasına ve Albay
Bukretof ' un mümkün olan süratle 2 nci Plaston Tugayı ' nın başına gönderilmesine ve
yalnız İmam lı 'nın değil, mümkün olduğu takdirde Alisofu' nun da işgaline müsaade
edilmesi hususunda yardımını (aracılığım) rica etmekteydi.

( *) General Baratof General Yul i ga 'nın hastal anmış olmasından dol ayı 2
nci Plaston Tugayı Kurmay Başkanı Al b a y Bukretof ' u , hasta generalin
yerine geçici olarak vekalet etmek üzere gön derilmes.ini General
Berhman ' dan bir mektupla rica etmişt i .
-44-
Anlaşıldığı kadarıyla, belirtilen bu gunun sonuna doğru, General Berhman ; 3 ta­
burdan ibaret olan General Voronof müfrezesinin Kars ' tan Elgeçmez istasyonuna
gelmekte olduğuna dair bir rapor almıştı.

General Berhman ; General Voronof ' a 1 004 sayılı şu emrını vermiştir : "Yarın
i çin size aşağıdaki görevi veriyorum Zaporojski A layı ' nın dört bölüğü ile dört sü­
vari topu müfrezenize katılmıştır. E m riniz altında bulunan bütün kuwetler ile yarın
öğleye doğru Elgeçmez ' e geri dönmenizi, piyadeniz vasıtasıyla himaye edilmiş süva­
rile riniz tarafından Çatak ve Divik istikametinde keşif yaptıracak, buraların Türk pi­
yadesi tarafından ne şekilde işgal edildiğinin öğrenilmesini istiyorum. Elgeç mez-Ye­
dikilise-Yenigazi ve Karahamza ' da yerleşmenizi, Kars ' tan gelen demiryolu üzerinde
ve bilahare Elgeçmez istasyonuna kadar olan hat üzerinde ulaşıım sağlamanızı ve Sa­
rıkamış müfrezesi nakliye kısmının (birliğinin) demiryolu başına kadar olan hareke­
tini ve istasyonda trenlerin tahliye işlerinin yapıl masına nezaret etmenizi rica edi­
yorum. "

General Berhman akşam üzeri General Voronof ' a 1 0 1 2 sayılı yeni bir emir gön­
dermişti. Bu emirde "Türkler şu anda Yukarı Sarıkamış 'ın batısındaki geçitten geri
atılmışlarclır. Makineli tüfekler!e takviyeli üç tabur Bardız gerilerine doğru gitmek­
tedir. Türkler Turnagöl silsilesinin aşağı kesimlerini takiben Çatak istikametinde ge­
ri çekilmektedirler. Zaporojski Kazak A layı ' na şu görevi veriniz : Derhal ; Çatak ve
Divik istikametine piyade ile himaye edilmiş keşif koliamu sevk ederek, Türklerin
sol kanatlarının nerede olduğunu tespit ediniz. Bu geceyi Elgeçmez ' de geçirmeniz
mecburidir.

Bugün akşama doğru Alisofu ' ya beş Plaston taburu, Bozat ' a da General Bara­
tof ' un süvarileri geleceklerdir. ( "' ) Akşama doğru Alisofu ile ne pahasına olursa ol­
sun irtibat sağlamanız lazımdır. General Baratof geceyi Alisofu' da geçi receğinden,
O ' na durumunuzu ve düşman hakkındaki tüm bilgiyi veriniz. Müfrezenizi General
Baratof ' un em rine verdim. Yarınki harekatıruzla ilgili olarak O ' ndan emir alacaksı­
ruz. "

Bununla beraber ; General Berhman, General Voronof ' a ; eğer Türklerin Bağba­
san-Çatak bölgesine doğru çekilmeleri gerçekleşecek olursa, onların geri çekilme yo­
lunun kesilmesi için Zaporojski Alayı ' nın derhal sevk edilmesini bildirmişti.

Akşam üzeri General Berhman idaresinde Sarıkamış 'ta tüm komutanların katıldı­
ğı bir toplantı yapılmış ve bu toplantıda ertesi gün icra edilecek harekat için ka­
rarlar alınmıştı. Durumun gereği olarak ; indidiecek kesin darbe için tespit edilen
kuwetlerin henüz toplanmamış olmasına rağmen, sürdürülmekte olan taarruzların de­
vam etmesi de lüzumlu görülmüştü. (""" )

ı *) Görülüyorki bu emir ; General Baratof ' un 994 sayılı tel efonu alınmaz­
dan önce gönderi lmişti r . Bu Baratof ' un İmamlı ' y a çok geç olarak gele­
ceğini göstermekteydi .
(**) General Berhman ' ı n ; 1 9 Aralık tarih v e 999 sayı i l e Kars Kalesi Komu­
tanı 'na gönderdiği mesaj bu hususu teyit etmektedi r . Bu mesajda
Berhman ; "Mesajınızdan , Selim ' de General Voronof ' un 3 piyade taburu
ve bir bataryasının Benliahmet ' t e 2 pi yade b öl üğünün bulun duğu anl a ­
şı l maktadı r . Türkl ere karşı genel taarruzda General Baratof ' un kornu­
tasında bul unacak olan benim sağ kolumla temas ve i rtibatta bul unması­
nı General Voronof 'a bildirini z . General Voronof l üzum h asıl ol duğu
zaman General Baratof ' un emrini yerine getirecektir ve taarruz hakkın­
daki tafsi lat keşif kolu vası tasıyla General Voron of 'a bi l di ril ecek-
tir. -45-

Levent Şahverdi Arşivi


Fakat ; bütün bunlar General Yüdeniç bi rliklerini müşkül bir duruma sokmakta
ve Yüdeniç için Sarıkamı ş ' taki asıl kuvvetlerin harekatının mahiyeti pek anlaşılır
değildi.

1 nci Koban Plaston Tugayı 'nın başında bulunarak Sarıkamış' taki harekata katıl­
mış olan cesur Kurmay A lbay Termen ' in, General Berhman'ın Kurmay Başkanı
Lastoçkin ' e 19 Aralık günü verdiği rapordan ; Sarıkamış ' taki kesin sonuçlu hareka­
tın icrası hakkındaki niyet ve maksadına karşı çıkmakta oldukları ve bundan sonra
yapılacak harekatın ise ; General Baratof ve General Yüdeniç ' in birlikleri tarafın­
dan yapılması lazım geleceği ve merkezin, kendi kuvvetlerini eli altında bulundura­
rak hareketsiz bir durumda kalması icap edeceği fikrinde oldukları anlaşılmaktadır.
Onların ne derece haklı olduklarına dair şu anda hüküm vermek zordur. Anlaşıldığı
kadarıyla General Berhman onların fikirlerine işti rak etmemişti. Ancak bu hususta
General Berhman ' ın haklı olduğu ve çünkü 9 ncu Türk Kolordusu komutanlarının
22 A ralık 'ta O ' nun eline başka bir şekilde esir düşmeyecekleri belli idi.

Akşam geç bir vakitte General Berhman ; General Yüdeniç ' e gönderdiği 1013
sayılı mesajı ile Sarıkamış 'ta bir gün içerisinde kazanılan başanya ilişkin bilgi ver­
miş ve m esajın sonunda şu özeti yazmıştı : "General Baratof müfrezesi bu akşam
üzeri Alisofu-Bozat bölgesine gelecektir. Bugün öğleye doğru General Voronof ;
Gubinski ve Zaporojski Alaylarıyla Elgeçmez ' de bulunacaktır. Yarın da General
Baratof'un bütün müfzeresini Türklerin sol kanadına karşı taarruza geçmek üzere bu
mahalle (Elgeçmez ' e) sevk edeceğim. Dün akşam ; Türklerden ; 6 top komutanı da
dahil olmak üzere 50 nci Piyade A layı 'nın tamamı ( 1 5 subay, 550 e rbaş ve er) esir
alınmıştır. Bugünkü başarıyı takiben, sizi takviye etm ek ve cephenizden taarruza
geçmek niyetindeyim. ll nci Türk Kolordusu'nun bu suretle mağlup edilmesini dü­
şünmekteyim."

General Yüdeniç ; dış cephedeki bugünkü durumu General Berhman ' a ayrıntılı
bir mesajla şu şekilde açıklıyorrlu "Bugün öğleden sonra saat 1 3.00'te Soğanlık
(Handere) istasyonuna gelerek tüm artçı birliklerinin komutasım üzerime aldım ve
bu durum General Devit ' e bildirdim. Türklerin iki istikamette taarruz etmekte ol­
dukları anlaşıldı. Birinci istikamet ; Heyk ve Altınbulak üzerinden kuzeydoğuya ve
ikincisi Zivin' den Karaurgan ' a olan istikamettir. Bana daha önceden bildirdiğiniz gi­
bi 39 ncu Tümen 'in Taburu Altınbulak' a henüz gelmemiştir. Halbuki burasının işgali
bizim için son derece önemli bir husustur. Altınbulak ; geceleyin Türkler tarafından
o derecede kuvvetli olarak işgal edilmiştir ki, bu sabah Türkistan Alayı 'ndan gön­
dermiş olduğum bir tabur burasını geri almaya muvaffak olamamış ve icra ettiği
hücumu müteakip, kuzeye, tepelere doğru çekilmeye mecbur olmuştur. Türklerin ge­
rek Altınbulak ' tan ileriye doğru ve gerekse Karaurgan ' a karşı taarruzları nedeniyle,
bu taarruzları başarısızlığa uğratmak maksadıyla ; ihtiyatımın büyük kısmıyla, Tür­
kistanlılardan ve 39 ncu Tümen' den bazı birlikleri Altınbulak istikametinde sevk et­
tiğim gibi, General Çaplıgin ' in müfrezesinden, Bardız' dan 2 taburu emrime aldım.

General Çaplıgin müfrezesinin bu suretle zayıf kalmış olmasından dolayı, haliha­


zı rda Sarıkamış müfrezesini takviye için, çok küçük bir kuvvet dahi gönderecek du­
rumda değilim. A rtçı birlikleri halen şu m evzilerde bulunmaktadırlar :

Sağ Kanat : General Çaplıgin'in 6 tabur ve 6 toptan ibaret olan müfrezesi ;


Hanpostası (Çilhoroz) ' nın 4 km. güneydoğusundan Akmezar dağına (dahil) kadar olan
mevzileri işgal etmekte ve Türklerin Bardız istikametine doğru olan taarruzlarını
durdurmakta ve geri atmaktadır.

13 ncü Türkistan Avcı Alayı ; geri alınarak Mezarlıkbaşı (Karaurgan' ın hemen


doğusunda) dağı kuzeyini 127 numaralı direğin bulunduğu yere kadar (burada hudut
taşı olacak) (hariç) işgal edecektir.
-46-
13 ncü Türkistan Alayı ' nın solunda ; Kötek dağırun ilerisindeki bölge ; 2 tabur
ta rafından işgal edilmektedir. ihtiyat Ebulvart ' ta bulunmaktadır. Türkistanlıların ge­
ri kalan 3 taburu 4 dağ topu ile birlikte Altınbulak istikametine doğru gönderilmiş­
tir. Yine oraya Mecingirt ' t en 39 ncu Tümen ' in 3 taburu gönderilmiş ve bunların bir
taburu, 808 rakımlı tepeye gelerek Türkistanlılada temas ve irtibat sağlanmıştır.

39 ncu Tümen ' in geri kalan birlikleri ; Deveboynu dağı (Yukarı Mecingirt 'in 2
km. kadar batısındadır) -935 rakımlı tepe-Akbaba tepeleri (Aşağı Mecingirt ' in ku­
zeyinde) (dahil) işgal etmekte ve 2 taburdan ibaret olan ihtiyatı Mecingirt ' te bu­
lunmaktadır.

Sol Kanat : Kuban Kazak Süvari Alayı (2 top ve 6 m akineli tüfeği vardır) ve 2
Plaston bölüğü İslamsor 1 a doğru gönderilerek korunmaktadır.

General Çaplıgin' in müfrezesiyle, 4 ncü Türkistan Avcı Tugayı 'nın sağ kanadı
arasındaki açıklık (boşluk) Yeniköy' de bulunan Kurinski A layı ' ndan bir bölük ve 2
top tarafından gözetlenmektedir. General Çaplıgin' den aldığım taburlardan birisi,
Sırbasan 'da konaklamış ve diğeri bir ha:Cif top bataryası ile birlikte ve arabalara
bindi rilmiş olarak Soğanlık (Handere) istasyonu üzerinden Horumdere 'nin doğu ya­
nında bulunan H eyket-Abide 'ye doğru gönderilmiştir."

Bu mesaj ; dış cephedeki durumun çok heyecan verici olduğunu göstermektedir


ki ; bu hal Sarıkamış grubu kuwetlerinin azlığından, Türk kuwetlerinin üstünlüğün­
den ve kuwetli bi r şekilde mukavemet göstermelerinden ileri gelmekte idi.

Her akşam olduğu gibi akşam da General Berhman 1 009 sayılı telsiz-tel ç rafı ile
Başkomutan' a (birer sureti başkomutan yardımcısı ile kurmay başkaruna) günün
olayları hakkındaki raporunu göndermişti. Raporun metni şöyleydi : "Sarıkamış müf­
rezesinin Zivin-Horumdağ-Akbaba tepeleri hattındaki Türkleri cepheden tespit ede­
rek, Sarıkamış önlerindeki Türklere karşı icra ettiği şiddetli taarruzi harekat geliş­
mektedir.

Düşman ; mukavemet göstermektedir. Ancak ; anlaşıldığı kadarıyla m ücadele


için gücü tükenmiş olduğundan ümitsizlik içinde ve acımasızca, Sarıkamış ' a, pek o
kadar zararı olmayan top merı:ıı isi yağdırmaktadır. Birliklerimiz (hatta karma ufak
müfrezeler dahil ) cesaretle ve kahramarica muharebe etmekte, özellikle Plastonlar
her türlü takdirin üzerinde bulunmaktadırlar. Plastonlarımız tarafından bugün dahi
çok sayıda esir alınmıştır. 50 nci Türk Alayı tamamİyle (alay komutanı, 1 2 subay,
6 dağ topu, birçok m akineli tüfek semerleri) esir edilmiştir. Şu anda Sarıkamış ' ta
40 'ı subay olmak üzere 3.000 ' den fazla esir mevcuttur. Yaralı esirlerin tedavilerine
bakmak üzere birkaç esir Türk doktorunu hastanelere gönderdim.

Türklerin kendi sınırlarına doğru çekilmek arzusunda olduğu geceleyin anlaşılmış


bulunduğundan, şiddetle taarruz etmek ve ihtiyaç duyulduğunda takipte bulunmak
üzere Türklerin geri çekilme yolu üzerine takviye kuwetleri gönderdim. General
Yüdeniç ; Türklerin geri çekilme yolunu kesrnek üzere Bardız istikametinde birkaç
piyade 'taburu göndermiştir. General Voronof ' un müfrezesi Kars ' tan gelmektedir.
Bu müfrezeye süvari birliği verilmiş ve kendisine Elgeçmez istasyonunun ele geçiril­
mesi emredilmiştir. Kars ' tan her çeşit levazım ikmal maddesi ve mühimmat naklini
kolaylaştırmak için gerekli tertibatın alınması ve istasyonu kesin olarak emniyet al.,
tında bulundurmasını e mrettim. Yolun açık olduğu anlaşıldığından, yarın hasta ve
yaralıları tahliye etmeyi deneyeceğim. Müfrezede çok sayıda yaralı ve soğuktan
donmuş erler mevcuttur.

-47-
İcra edilmek üzere olan harekatı çok zor bi r harekat olarak kabul etm ekteyim.
Çünkü bu harekat çok müstesna ve oldukça ağır şartlar içerisinde dondurucu soğuk­
larda ve kalın bir kar tabakası altında cereyan etmekte olup, bazı birlikler günler­
den beri değiştirilmeksizin düşman ateşi altında ve 3.000 metre yüksekliğe sahip
dağlarda muharebe etmektedirler. Kafkas ordusu bi rliklerinin gayret ve fedakarlıkla­
rı son derece övgüye layıktır."

General Berhman ' ın ; 20 A ralık günü Türklere karşı i cra edilmesi için karar
vermiş olduğu genel taarruz ve hücum yapılamamıştır.

Türkler ise tüm başarısızlıkianna rağ men, aktif bi r şekilde harekata deyam et­
mekte ve devamlı olarak taarruz icra etm ektedirler. Zaten Türkler harekatın bütün
safhalarında kendilerini çok iyi ve cesur birer muharip olarak göstermişlerdir.

Diğer taraftan ; General Baratof ' un kolu tarafından yapıl masına karar verilmiş
olan kesin sonuçlu darbe gecikiyordu. Bunun sebebi ; kolun em rine lüzumundan fazla
topçu verilmiş olması ve grup komutanının bu kola ilave bi r görev daha vermiş ol­
masıydı. Şöyle ki ; kol başlangıçta artçının sol kanadını korumakla görevlendirildi­
ğinden, oldukça güneye doğru ilerlemeye mecbur olmuştu. Akabinde ise kuzeye doğ­
ru hareket (intikal) etmek vazifesi almıştı. Denilebilir ki ; bugün ; Sarıkamış grubu
birlikleri için en zor günlerden biri idi. Bölgenin en ağır ve dayanılması güç şartları
içerisinde aralıksız olarak 8 gün devam eden. muharebeler, erierin muharebe yetene­
ğini zayıflatmıştı.

Gündüzleri Sarıkamış ' ta nispeten sükunet hüküm sürmekteydi. 154 ncü


Derbenciski Alayı ' nın 14 ncü Bölük Komutanı Yüzbaşı Vaşakidze 'nin ifade ettiği gi­
bi, kendisinin m ensup olduğu 4 ncü Tabur ; Bardız müfrezesine ilhak olduğundan,
Yukarı Sarıkamış 'ın kuzeyindeki koruluğu bir gün evvel zapt ederek 20 ve 21 A ralık
günlerinde orada mevzilerinde kalmış, Türkleri gözetierne ve mevzilerine ilerleme is­
tikametlerini (bölgelerini) keşif faaliyetlerinde bulunmuş ve O ' nun bu keşfi sayesin­
de 22 A ralık günü çok önemli sonuçlar elde edilmişti.

General Berhman ; sabahleyin şüphesiz ki aynı zorluk ve şartlar içerisinde bulu­


nan General Yüdeni ç ' ten ; muhtevası oldukça sert ve adeta em reder tarzda bir me­
saj almıştı. Bu mPsaj ; General Mişlayefski ' nin fikir ve düşünceleri ile 2 kişiyi bir
işte kullanmak gibi özelliğini yansıt makta idi. General Yüdeniç bu mesajında ;
"Faaliyetlerinizden (girişimlerinizden) beni haberdar etmenizi rica ederim. Sarı­
kamış ' a gelmeleri beklenen birliklerin ve bilhassa General Baratof ' un 2 nci Plaston
Tugayı ile Kazaklarının gelip gelmediklerini bildiriniz. General Voronof müfrezesi
nerede bulunuyor ve mevcudu (kuvveti) ne kadardır ? Bugün ne yapmak niyetinde bu­
lunuyorsunuz ? Kati sonuçlu taarruzun yapıl masını hangi sebepten dolayı tehir etme­
ye mecbur oldunuz ? Harekata ara verilmesi ve gecikme, Türklerin kendilerini topar­
layarak yeni kararlar almalarına imkan vereceğinden ve General Prej evalski 'nin ba­
şarısını faydasız kılacağından mevcut başarıdan İstifadeyi göz önünde tutunuz"
demekte idi.

Bundan sonra General Yüdeniç ; General Berhman ' a bir öncekinde olduğu gibi
em reder tarzda yazılmış 526 sayılı 2 nci bir mesajı daha göndermiştir. Bu mesajın­
da şöyle demektedir : "Bi rliklerin yorgunluğu had safhaya varmıştır. Türkler kuvvet­
li bir şekilde 4 ncü Tugay ' a taarruz etm ektedirler. 3 tabur ve 6 topun artçıdan
alınması sebebi ile artçı zayıf kalmıştır. Bu taburların komutanları tarafından gön­
derilen raporlardan ; Kuzeyde münferit bazı erler ile birtakım düşman toplulukları­
nın yollardan Bardız ' a doğru geri çekilmekte oldukları anlaşılmaktadır. Sarıkamış 'ta
Türklere karşı yapılacak genel taarruzu tehir etmek mümkün olamaz. Çünkü bu tak­
dirde ; Türkler geri çekilebileceklerinden, bugüne kadarki tüm gayretlerimiz ve dök-

-48-

Levent Şahverdi Arşivi


tüğümüz kanlar boşuna akmış olacaktı r. Eğer ; artçı m ukavemet edemeyip de Türk­
ler hemen peşimiz sıra Sarıkamış ' a gelecek olurlarsa, durum daha da vahimleşir.
Benim takviye birliklerine ihtiyacım yoktur. Fakat tekrar ediyorum bütün birlik­
lerle derhal ve süratle taarruza geçmek lazımdır. "

General Berhman ; bu son mesaja 1 020 sayılı m esajı ile tam bir sükünetle ve
büyük başarılar elde ederek, nihai zaferden kesinlikle emin bir komutan edasıyla
cevap vermiş ve General Yüdeniç tarafından yapılacak bir taarruzun (hücumun) çok
önemli olacağını ilave etmişti. General Berhman bu m esajından ; "C.526 Sarıkamış '
ta elimde bulunan bütün birlikler bugün sabahtan beri muharebe etmektedirler. Mu­
harebe henüz sonuçlanmamıştır. Dünkü günün sonuçları çok büyüktür. Bardız geçidi
ele geçirilmiştir. Türkler Sarıkamış ' tan uzaklara, kuzeye geri atılmışlardır. Top ve
makineli tüfeklerle birlikte binlerce esir alınmıştır. Kars yolu artık açıktı r. Ancak;
Türklerin geri çekilmelerine meydan vermemek için onların gerilerine bir kuvvet
göndermek lazı mdır. Ancak ; böyle bir kuvveti şu ana kadar elde edemedim. Sizin,
Bardız' dan gönderdiğiniz 3 tabur henüz gelmemiştir. General Baratof 'un süvarİ bir­
likleri ile Plastonları Alisofu'ya gelebileceklerdir. G eneral Gabayef ile General
Voronof 7 taburdan ibaret olan birlikleriyle Selim ve Elgeçmez ' e doğru ilerlemekte­
dirler.

İşte ben ; yarın bu kuvvetlerle Türklerin her iki yanını kuşatarak, onları büyük
bir hezimete uğratrııaya muvaffak olacağıını ümit etmekteyim. Bununla beraber şu
da göz önünde tutulmalıdır ki ; Piyade ve Plastonların, yarın Alisofu ve Selim ' den
hareketleri ; bu hususta fevkalade bi r gayret sarf etmeleri gerektiğini em retmeme
rağmen uzunca bir zaman alacaktı r. Burada bir dakikayı bile boşa harcamamaktayız.
Muharebelerin durduğu da yd<tur. Sizin Bardız taburlarımı geli r gelmez, hatta gece
bile olsa taarruza devam et melerini em rettim. Şu anda ; bundan daha fazla bir iş
yapmaya imkan yoktur. G örünüşe göre Türkler uzaklaşlaşmal<tadırlar. Ancak ; or­
manlık bölgelerde ve dağların kuzeye bakan yamaçlarında durmadan taarruz ediyor­
lar ve Kızılkilise ' deki mevzilerini tahkim ediyorlar. ihtiyacınız olduğu takdi rde, ihti­
yatımdan kalan Derbenski Al ayı 'ndan 2 taburu gönderebiliri m."

1 nci Kafkas Kolordusu Kurmay Başkanı Tuğgeneral Lastoçkin, General Berhman


tarafından yaralılar ve esirlerin sevkleri hususunda alınmış tedbirleri bilhassa be­
lirtmektedir. Bütün hastane ve kışialar bunlarla dolu olup, 20 A ralık günü mevcutla­
rı 12.000 kişi'ye ulaşmaktaydı. Erzak azal mış bulunuyordu. General Berhman esir ka­
filelerini Kars ' a gönderdikten sonra ; yaralıların gerek ulaştırma kolları ve gerekse
ağı rlıklara ait arabalara bindirilerek derhal Kars ' a gönderilmeleri hususunda tertibat
alınmasını em retm işti. Bunları. him aye için General Baratof ' un Divik' e gönderilen
kolu memur edilmişti. General Lastoçkin ' e göre ; hareket gece başlamıştı. Türkler
fecir vakti Sarıkamış ' tan Kars ' a doğru birçok kol halinde hareket eden ağırhklar,
piyade, süvari ve topçudan ibaret bu muazzam kafileyi görünce, 9 ncu Türk Kolor­
dusu K omutanı İhsan Paşa ; Rusların Sarıkamış ' ı tahliye etmekte olduklarına hük­
metmiş ve 20 A ralık günü ; "Ruslar Sarıkamış ' ı tahliye ederek Kars 'a çekiliyorlar"
demişti. General Lastoçkin bu husustaki yorumunda şöyle diyordu "Bu görüş hata­
sı şüphesiz ki İhsan Paşa 'yı biraz daha Sarıkamış ' ta kalmaya mecbur etmiş ve en
nihayet 9 ncu Türk Kolordusu birliklerinin tamamen esir düşmelerine neden olmuş­
tu. " Şüphesiz ki bugün General Berhman'ın dikkatini General Baratof ' un kolu çek­
mekte idi. 1018 sayılı m esajıyla G eneral Baratof aşağıdaki emri vermekteydi :

"Bugün 2 nci Plaston Tugayı 'nın dört buçuk taburu ile tümeninizden on süvari
bölüğü Alisofu ' da toplanacaktır. Bu mevcuda General Gabayef ile General Voronof
müfrezelerini de ilave ediniz. Alınan bilgilere göre ; Gabayef ve Voronof müfrezele­
ri Kars ' tan hareket etmiş olup, Elgeçmez ile Selim arasında bulunuyorlar. Bu kuv­
vetlerle Divik ve Çatak ' t aki Türk kuvvetlerini tespit (keşif) ettikten sonra onlara

-49-
taar ruz ediniz ve onları demi ryolu hattının mümkün olduğu kadar kuzeyine geri atı­
nız. Aynı zamanda süvari birlikleriniz ile onların kuzeybatıya doğru çekilme yolunu
kesmeye çalışınız.

Şu hususu da dikkate alınız : Ben Türklerin sol kanat larının D ivik ve Çatak ' ta
bulunduğunu tahmin ediyorum. Sağ kanatları ise Yukarı Sarıkamış ' ın kuyezindeki sil­
silede bulunmaktadır. Devamlı olarak yaptığımız taarruz ve hücumların neticesi ola­
rak, Türkler dağlara doğru çekilmişlerdir. Görünüşe göre soğuktan, açlıktan ve ken­
dilerine indirilen darbelerden dolayı çok zayıf düşmüş olduklarından, çekilmeye ha­
zırlanıyorlar. Bu sebeple ; harekatınızın çok kesin olması gerekiyor. Sizin ; bu mak­
satla D ivik ve Çatak ' tan harekete geçtiğİnizi haber alır al m az bizim de buradan
Türklerin cephe ve Sağ yanlarına karşı t a,a rruzumuz başlayacaktır.

Şartlar ne olursa olsun ; Türklere karşı icra edeceğiniz bu harekatta başlıca


maksat ve hedefiniz ; Kars ' a giden demi ryolunu elde bulundurmak ve onu düşmanın
tahribinden koruyarak her sınıf ikmal m addesinin ikmalini, hasta, yaralı ve esirlerin
geri bölgelere tahliyesini sağlamak olmalıdır. B eni mle olan i rtibatınızı devamlı mu­
hafaza etmeniz ve sık sık rapor gönder meniz lazı mdır. Böylelikle g rubunuzun diğer
birlikleriyle ayrı kal m anız ihtimaline mani olunabilsin. "

Demi ryolunun mevcut olan tehlikeden korunması hususundaki ıtınaya bir örnek
olarak ; Kurmay Başkanı Lastoçkin tarafından kendisine genel bir direktif verildik­
ten sonra, General Baratof ' a da ayrıca şu şekilde bi r emir gönderilmiştir : "Son
e m re kadar, tarafınızdan uygun görülecek 2 Plaston taburu ile salıra toplarını Aliso­
fu ' da bı rakınız. 11

General Berhman ; aynı zamanda içeriği aşağıda olan direktifi mesajla G eneral
Prej evalski ' ye görıdermişti : "Yarın öğleye doğru ; General Baratof kamutasında El­
geçmez civarında topçularıyla birlikte on bir buçuk tabur ve 14 süvari bölüğü top­
lanmış olacak ve bu kuvvet lerle derhal D ivik, Çatak ve daha batıya doğru taarruz
ederek Türkleri demi ryolundan atarak, süvarİ birlikleriyle Türklerin kuzeybatıya
doğru olan geri çekilme yolunu kesecektir. E m i r ve komutanııda olup Sarıkamış ' t a
toplanmış bulunan birlikler için ş u hususları em rediyorum

1. Bardız geçi ciini bir mukavemet merkezi olarak takviye ettikten sonra geçide,
dai mi garnizon şeklinde uygun bir kuvvet (takriben 2 piyade taburu, 2 ila 4 top,
2 süvari bölüğü ) bırakacaksınız. Teşkil edilecek bu garnizonun vazifesi her ne paha­
sına olursa olsun bu geçide elde bulundurmak,

Kızılkilise ve Yazılıtaş istikametlerinde keşifler yapmak ve Türkleri Karaurgan­


Mecingirt hattında bulunan artçılarımızın gerilerine bırakmamaktadır.

2. Yukarı Sarıkamış ' ın kuzeyindeki dağ yamaçlarında harekat icra eden birlikler;
ormanlık kesi mlerde toplanmış olan düşmanı dikkatle gözetleyecek ve onun en ufak
bir geri hareketini görür görmez şiddetle taarruza başlayacaklardır. Kesinlikle inanı­
yorum ki ; Taarruz için en uygun zaman ; bölgedeki birliklerin em rine girmek üze­
re ; Kızılkilise ' den hareket etmiş olan 3 ncü Türkistan Taburu ' nun bölgeye varmak
üzere olduğunun görüldüğü an olacaktır ki ; bu husus taarruzun düşmanı kuşatacak
bir tarzda cereyanını sağlamış olacaktır. Adı geçen bu tabur gelm ediği takdirde ;
öğleye doğru General Baratof 'un yapacağı hücumla (taarruzla) beraber, bizim de
kesin bir şekilde taarruza başlamamız gerekecektir.

3. Albay Barkofski kolu ; 2 nci maddede gösterilen birliklerin harekatı ile koor­
dineli olarak, Bağbasan ist ikametinde taarruz edecekt i r. "

-50 -
Her iki direktif ; planın açık ve sadeliği bakımından dikkati çekmektedir. ifade
tarzının yumuşaklık ve elastikiyeti ; birliklerin çok yorgun düşmüş olmalarına rağ­
men, tasavvur edilen harekatta muvaffakiyet hususunda tam bir güven vermektedir.

Eratın yorgunluğu, irtibat ve ulaştırma yollarının azlığı gibi hususlara rağmen


General Berhman ; bugün, Sarıkamış civarında bulunan bütün kolların aynı zamanda
taarruzlarını sağlamaya muvaffak olmuştu. Bu aslında o kadar kolay bir iş değildi.
Berhman ; önceki gibi, yorgunluğunu göstermemekte idi. O ; dağınık olan birliklerin
sevk ve idareleri hususunda her türlü teferruatı göz önünde bulundurmakta idi. Da­
ha sabahleyin, Kars K alesi Komutanı General Zubof ' a, 1014 sayılı mesajı ile şu
emri veriyordu "Şu anda ; her şeyden çok gerekli olan şey ; hasta, yaralı ve esir­
leri Sarıkamış' tan tahliye etmektir. Tarafınızdan Elgeçmez istasyonuna trenlerin
acilen gönderilebileceğine eminim. Bugün 1.000 kişiden oluşan bir esir kafilesini yola
çıkarıyorum. Yine bu gece buraya 7.000 kişiden ibaret bir müfrezemiz gelecektir.
Herkes ekmek istiyor. Esirler çoktan beridir fena bir şekilde iaşe edilmektedir. Müm­
kün olduğu takdirde Elgeçmez ' de ekmek arnbarı tesis ettirelim. Çok acele olarak
mesaj çekiniz ve bir dakika bile geciktirilmemesi hususunda telsiz-telgrafa emir ve­
riniz. Ben ; öğleden sonra saat 1 6. 00 'ya kadar bekledikten sonra, Sarıkamış ' a hasta,
yaralı ve esirlerin tahliyesine başlayacağım. ( * ) "

General Berhman ·bundan sonra, yine Kars Kalesi Komutanlığı ' ndan ; Elgeçmez
veya Selim ' e SOO hafif yaralı er ve SO subay için sıhhıye treninin gönderilmesini ri­
ca etmiştir. ( * )

General Berhman gündüzün ; 1 0 2 3 sayılı mesajı i l e kale komutanından şunu da


rica etmekte idi : " Mümkünse Selim-Bağbasan-Kızılkilise-Eşekmeydanı (Verisan'ın
güneyi)-Büyük Başköy bölgelerinde hava keşfi yaptınlmasını rica ederim. ( * * )

Yiyecek meselesi General Berhman' ı çok düşündüernekte idi. Konu i l e ilgili ola­
rak General Zubof ' a 1 0 3 3 sayılı şu mesajı çekmek zorunda kal mıştır : "Sarıkamış 'a;
nereden ve ne miktarda olursa olsun un ve ekmek gönderilmesini rica ederim. Yiye­
ceğe ihtiyacımız vardır. Esirleri tahliye eden arabaların geriye dönüşlerinde erzakı
onlarla gönderebilirsiniz."

( *) General Zubof mesajı.a acele ol arak şu cevabı vermişti "Mümkün


olan süra t l e ve imkan dahi l i n de fazla miktarda olmak üzere El geçmez ' e
her ş e y gönderilecektir. Ekmek ; kalede süra t l e hazırlanmaktadı r . Gar­
nizon mevcudunun fazl al ı ğı ve i a şe hususunda diğer taleplerin çoklu-
ğundan dolayı fazla miktarda erzakımız yoktur . "
(*) Buna cevap ol arak Kale Komutanl ı ğı ' n dan alınan mesajda ; "El geçmez ' e
trenlerin sevk edilmelerine ve muhtelif ikmal maddelerinin gön deri l­
mesi hususundaki emi rleriniz imkan dahilinde karşı l anacaktır.
(**) Bu mesaja Kars Kalesi Kurmay Başkanı 1 264 sayılı mesajı i l e şu cevabı
vermekte i di "Elgeçmez ve Selim böl gesinde alınan esirler ; BB n ci ,
8 9 ncu, 1 0 1 n ci ve 1 02 nci Pi yade Alayl arı i l e 3 1 nci ve 3 2 nci Topçu
Alaylarına a i t t i r . Bunların tamamı ; 1 0 ncu TÜrk Kolordusu 'na ai t bir­
liklerdendi r . Esirlerin sorgulanmasından karargahlarının ve bir su­
bay gazirıosunun Başköy ' de bul unduğun u , Emirhan ' da i se bir hastanenin
mevcut olduğu anlaşılmakt adır. Bölgede mevcut sis bugünkü hava keş­
fine m iisade etmemektedir. "

-51-

Levent Şahverdi Arşivi


General Berhman ; 1032 sayılı mesajı ile de ; "Şehirler Birliği" cemiyetinin Tif­
lis temsilcisine başvurarak Seli m ' de bir çay ve iaşe noktasının tesisini rica etmiştir.
Yine K ars Kalesi Komutanı 'ndan ; Sarıkamış ' a ve Türklerin geçtiği mahallere idare
( mülkiye) m emurlarının gönderilmesini rica et mişti. ( * * * )

General Berhman ; bugün t ü m dikkatini General Baratof ' un koluna vermekte idi.
Akşam üzeri Baratof ' a gönderdiği 1039 sayılı mesajında ; "Geçen bugün içerisinde,
Sarıkamış cephesinde hemen hemen bir değişiklik olmamış gibidir. Ancak ; Bardız'
dan Malakan yayiası üzerinden sol kanadımızın harekat bölgesine 17 nci Türkistan
A layı gel miştir. A rtçılarımız yerlerinde tutunmaktadır. Sakinski A layı tarafından 4
düşman topu daha ele geçirilmiştir. Sizin seçtiğiniz ve tarafıından da tasvip olunan
istikametlerde kesin sonuçlu bi r harekata başlamanızı istiyorum. Başlıca vazifeniz ;
Türklerin esas geri çekilme yolu olan Eşekmeydanı geçidini tam olarak ele geçir­
mek ve kuşat ma yaptığınız bölgede, bir kişinin dahi kurtulmasına imkan vermemek­
tir. Sık sık rapor gönderiniz. "

Ben bugün i cra edilen harekat ile ilgili olarak Berhman ' ın verdiği emir üzerinde
yeterince durdum. Bütün bunlar durum ve şartların gereği olarak yapılan faaliyetler
olup, Berhman ' ın Mecingirt ' te değil, Sarıkamış ' ta bulunması gerektiğini gösteren
delillerdir. Halbuki Mişlayefski 'nin Yüdeniç 'e gönderdiği 3806 sayılı mesajında bu­
nun aksini, yani Mecingirt ' t e kalmasında ısrar etmişti.

Berhman bugün Başkomutan' a gönderdiği 17 A ralık tarih ve 977 sayılı mesajına


cevaben aşağıdaki mesajı almıştı :

Cevap 977 "Kazanılan başarılardan memnun oldum. Ancak Kafkasya 'nın bütünlü­
ğünü sağlayacak tam bir zaferi de elde etmelisiniz. " I nci Ferik (Korgeneral) G raf
Voronsof Daşkof.

Akşam saat 21.00 ' de ; mutad olduğu üzere General Berhman 20 A ralık günü ha­
rekatına dair 1027 sayılı raporunu ve suretlerini başkomutan yardımcısına, Kafkas
Ordusu Kurmay Başkanı ve komşu birlik olan 4 ncü K afkas Kolordusu K omutanı
General Oğanovski ' ye gönder miştir. Bu raporda "Muharebeler ; Merkezde, Bardız
geçidinde ve karargahın (Sarıkamış) kuzeyine doğru olan bölgelerde bütün gün de­
vam etmiştir. Bardız geçidi ele geçirildi ve bu esnada 3 m akineli tüfek ile 700 esir
alındı. Düşmanın zayıatı fazladır. Sağ kanadımızda, Zaporojski Kazak Alayı 'nı Kars '
tan gelen General Voronof müfrezesinin em rine verdim. Ve bu alayı keşif yapmak
üzere Divik-Çatak istikametinde gönderdim. Aynı zamanda ; Kars ' tan gelen demir­
yolunun son istasyonu olan Elgeçmez istasyonunun emniyet, bindi rme ve indirme iş­
lerini düzenleme vazifesi verdim. Kars K alesi Komutanı ' ndan ; istasyon faaliyetleri­
ni, bindi rme yerlerinin düzenlenmesi, ekmek gönderilmesi ve Sarıkamış ' taki hasta,
yaralı ve esirlerin tabiiyesi için acilen trenler gönderilmesini rica ettim. Esir kafi­
lelerini bugün Elgeçmez ' e sevk ettim. Kars K alesi Komutanı ' nın bildi rdiğine göre

( ***) "Sarıkamı ş ' t a hiçb i r i dare (mülki y e ) memuru yokt u . Türklerin Sarıka­
mı ş ' a yaklaşmaları üzeri n e , b unlar çekilip gitmişlerdi . ŞU anda ise ;
onları geri püskürtmeye başl a dı ğımız dan , Sarıkamı ş ' t a i ç düzenin tesi­
sine ve dol ayısı yla i dare (mülki y e ) heyetine i h t i ya ç vardı r . Bütün
yayla bölgesinde, TÜrkl erin geçtikleri köylerde onlara a i t çok sayıda
hasta ve yaralının bulunduğunu belirtmek i sterim. Oralara bi rçok mül­
ki memurun gönderilmesi ve mevcut Türkl eri esi r etmeleri ve halktan
s i l ah topl amak üzere araştırma yapmaları ve bunlardan ( Türk veya
Osetin vs. ) Türkl ere beraber işbirliği yapmış olanları n , yani hüküme­
t i mize karşı ayakl ananların cezalandı rılması l azımdı r . " 1 02 8 imza
Berhman .

- 5 2-
General Gabayef 2 alayı ile bugün demiryolu vasıtasıyla Selim ' e, yarın da General
Baratof topçuları da dahil olmak �ere 3 Kazak alayı, 4 Plaston taburu ile birlikte
Elgeç mez istasyonuna gelecektir. General Gabayef ve General Voronof müfrezelerini
O ' nun em rine verdi m. Vazifeleri ; demiryolu hattını korumakla beraber Bağbasan ve
Devik köyleri arasından batı istikametinde Türklere taarruz etmektir. General
Baratof ile aynı zamanda ve koordineli bir şekilde bütün cephede Türklere taarruzla
onları kuzeybatıya doğru atmak üzere gerekli tertibatı aldım.

Keza ; K içesor-Karaurgan-Horumdağ-Yukarı Mecingirt hattında da muharebeler


olmuştur. Türkler ; Kiçesor ' a ve daha ziyade sağ yanımıza yüklenerek, diğer bir yol
ile Bardız müfrezesinin gerilerine düşmeye teşebbüs etmişlerse de, bu müfrezenin
karşısında Bardız ' ı t ahliyeye mecbur kalmışlardır. Mecingirt civarındaki Akbaba te­
pelerinde Sakinski Alayı 'nın 10 ncu Bölüğü, süngü hücumu ile Türklerin iki bölüğü­
nü geri atarak 4 dağ topunu ele geçirmişlerdir. Başkomutanımızın 685 sayılı mesaj ­
larındaki iltifatları yorgun olan Sarıkamış müfrezesi bi rliklerinin sevk ve morallerini
artırmış ve vatarumızın bütünlüğüne yönelen cesur Türkleri kesin olarak mağlup et­
mek için yeni kahramanlıklar göstermesini mümkün kılmıştır."

20 Aralık günü ; Sarıkamış' t a harekat ; sol kanattan sağ kanada Elgeçmez köyü
istikametine intikal etmişti. Burada ; General Baratof ' un l l Piyade Taburu (Plas­
tonlar Gubinski Alayı ve Kars' tan gelen avcı taburları) ve 14 Kazak süvarİ bölüğü
(topçularıyla birlikte) nden oluşan bir yıldırım kuweti t oplanmıştı.

Bu kol öğle üzeri, Tü.r klere kesin bir darbe indirmek üzere onların sağ kanatları­
na ve gerilerine taarruza başladı. General Gabayef ; Laloğlu köyü üzerinden, Gene­
ral V oronof Elgeçmez' den Divik köyü istikametinde ve Plastonlar ise cepheden Divik
üzerine taarruz etmekteydiler. Süvariler ; Eşekmeydanı geçidine sevk edilmişlerdi.

General Baratof ; kendi kolunun harek:hını göndermiş olduğu raporda şu şekilde


açıklamaktadır : " Dağ topçumuz Elgeç m ez ' in kuzeyine ateş açtı. Bu istikamette
mevzie girmiş olan topçumuz, Türk t opçusu ta·rafından ateş altına alındı. Bütün
cephede taarruza başlanmıştır. General Gabayef ; Laloğlu' ndan aşağı doğru inmekte
idi. Keşif kolu ; önündeki Türklerin çekilmekte olduğunu haber vermişti. Plaston ta­
burları Divik' e taarruz ediyorlardı. Kars ' tan gelen ve içerisinde makineli tüfekler
bulunan tren, Yarbay Kaçinski komutasında, yavaş yavaş Sarıkamış ' a doğru ilerle­
mekte ve yolu makineli tüfek ateşi ile açmakta (temizlemek)ydı. Trenle aynı hiza­
da, geçidin her iki yanında, kuzeyde bir süvari bölüğü ve güneyde Gunibski Alayı 1
nın bir bölüğü hareket etmekte idi. Fakat ; ne yazık ki, henüz kalkmış olan sis,
tekrar yoğun olarak ortalığı kapladığından topçu ateşlerine mani ol muştur.

Raporun yazılış tarzından da anlaşıldığı gibi ; General Baratof 'un kolu bugün ke­
sin bir sonuç almaya muvaffak olamamıştır. Türklerin şiddetli mukavemeti ve çok
yoğun olan sis, daha önceden t espit edilen hedeflerin ele geçirilmesine engel ol­
muştu. Bu durumu teyid bakı mından, G eneral Baratof tarafından akşam geç bir va­
kitte, Berhman ' ın Kurmay Başkanı Albay Lastoçkin'e gönderilen rapor gösterilebi­
lir : General Baratof ; "Çok şiddetli soğuktan dolayı telefonlar çalışmamakta oldu­
ğundan henüz resmi bir rapor almak mümkün olmamıştır" demektedir.

General Gabaye f ' in yanında bulunmakta olan muhafız erlerden biri ; Divik ' in
generalin birlikleri tarafından işgal edildiğini ve 500 kadar esir ile piyade mermisi
taşıyan bir deve kolunun ele geçi rildiğini söylemişti. Yine aynı er tarafından Plas­
tonların Yedikilise (Yenigazi) 'yi elegeçi rdikleri ve General Guliga ' nın Çatak 'a bir
gece hücumu (taarruzu) planlamakta olduğu ifade edilmişti.

-53-
Merkez ' de ve Sarıkamış ' ta General Prejevalski müfrezesi tarafından Turnagöl
dağları boyunca taarruz edilmekteydi. Türkler bu dağ silsilesinin ormanlarla kaplı
tepesinde kuvvetli tahki mat yapmışlar ve makineli tüfekleri öne sürdükten sonra,
çok mahi rane bir top ateşine başlamışlardı. Ruslar ; bu hücum (taarruz) esnasında
kendilerini korumak amacıyla acele olarak mevzi inşaasına teşebbüs etmekteydiler.

Kolordu istihkam temsilcisi tarafından Kurmay Başkanı Lastoçkin' e gönderilen


raporda ; gece, istihkim erieri vasıtasıyla Bardız geçidinde, 1 20 adım uzunluğunda
ve diz boyu yüksekliğinde kardan bir mevzi inşa edildiği fakat sabahleyin Türklerin
bu eriere makineli tüfek ateşi açmalarından dolayı m evzi inşaat faaliyetlerine son
verdikleri bildirilm ekte icli. Böyle bir mevziin taarruz eden tarafa esaslı bir fayda
sağlayacağına ihtimal verilemez. Rus topçusu ; Türk topçu ateşini uzun müddet kör­
letıneye muvaffak olamadı. Çünkü Türkler top mevzilerini devamlı surette değiştir­
mekteydiler. 2-3 atımdan sonra toplarını derhal ormana sokmakta, izlerini kaybet­
tirdiktan sonra da yeni mevzilerini işgal etmekteydiler. Burada yapılan muharebeler­
den maksat ; kesin bir şekilde, Bardız geçidine haki miyeti sağlamak olup, bu husus
ise ; her iki yandaki hakim tepelerin ele geçirilmesi ile mümkündü.

20 A ralık günü ; ikinci haki m tepeyi de ele geçirmek için yapılan tüm teşeb­
büsler, Rus birliklerinin çok yorgun olmalarından dolayı sonuçsuz kalmıştır. Türkler
ise, bu ikinci hakim tepeyi inatla savunmaya devam et mekte ve orada çok sayıda
makineli tüfek bulundurmakta idiler.

Geçide bugün hücum (taarruz) eden bi riikiere Albay Maslannikof komuta etmek­
teydi.

General Yüdeniç ' in ; General Berhman ' a gönderdiği raporda ; artçı birliklerinin
birgün evvelki m evzilerinde bulundukları belirtilmekteydi. Ancak ; artçılar Karaurgan
bölgesinde üstün Türk kuvvetlerinin baskısıyla Karaurgan' ın doğusundaki sırtiara çe­
kilmeye mecbur ol muşlarsa da, karanlık basar basmaz, yapılan karşı taarruz ile Ka­
raurgan ' ı geri almışlardır.

Sol kanatta ; 39 ncu Piyade Tümeni bölgesinde ; sabahleyin Bakİnski Alayı 'nın
6 ncı Bölüğü Yüzbaşı Vladimirof ' un kamutasında olarak, Akbaba tepelerinde, 967
rakımlı tepeden Türkleri geri atarak, 4 dağ topu ele geçirmişti. Daha sonra bu
toplardan ;· Türklere ateş açm ak suretiyle istifade edilmişti. Bu olaydan sonra ;
General Yüdeniç 542 sayılı telefon mesajıyla General Berhman ' a ; "Eğer mümkün
ise Derbendski Alayı ' ndan 2 taburu m akineli tüfekleriyle beraber, Soğanlık (Hande­
re) istasyonuna gönderiniz. Bu birliklerin sabaha kadar İstirahat edebilmeleri için
gece gelmeleri arzu edilir. Bütün mevzilerde tutunmaktayı m. Bakİnski Alayı bugün
808 rakı mlı tepede 4 top daha ele geçirdi" şeklinde bir rapor gönderdi.

General Berhman takviye kuvveti olarak, Sarıkamı ş ' tan D erbenski Alayı ' nın 2
taburunu makineli tüfekleriyle beraber göndermek suretiyle, General Yüdeniç ' in bu
ricasını yerine getirmişti.

General Berhman akşam saat 21.00 ' de Başkomutan ' a gönderdiği raporunda (birer
suretleri Başkomutan Yardımcısına, Ordu Kurmay Başkanına ve General Oganofski '
ye) 21 A ralık günü cereyan eden harekatı şu şekilde aniatmaktaydı " Dün Sarı-
kamış 'ta Türklere karşı başlayan taarruz ve hücumlarımız bugün başarı ile geliş­
mektedir. Harekatın sıkJet merkezi ; Yukarı Sarıkamış ' taki sol kanadımızdan Elgeç­
mez köyündeki sağ kanadımıza geçti. SıkJet merkezi bölgesinde ; toplam olarak ;
topçu ile desteklenen ll piyade taburu ve 14 K azak 'süvarİ bölüğünden oluşan Gene­
ral Baratof kolunun Plaston taburları, avcı taburları ve Gunibski Alayı taburları
bulunmaktaydı. Bu kol öğleyin Türklerin sağ kanat ve gerilerine doğru şu tertip ve
düzende taarruza başlamıştır
-54 -
General Gabayef Laloğlu köyü istikametinde, General Voronof Elgeçmez ' den Di­
vik üzerine, Plaston taburları keza cepheden Divik üzerine süvariler ise Eşekmeydanı
geçiciine sevk edilmişlerdir. Türk topçusu taarruzumuzu yoğun bir ateşle karşılamış
ve bunu takiben piyade bi rlikleri muharebeye sokulmuştur. Öğleye doğru kalkmış
olan yoğun sis sonradan muharebe sahasını yeniden kaplamış olduğundan ve bilahare
de hava kararınağa başladığından, Türklerin 10 ncu Kolordularının bulunduğu sol ka­
natlarına karşı giriştiğimiz bu taarruzlar ; daha önceden kararlaştırmış olduğumuz,
onları bozguna uğrat ma (imha) amacını gerçekleştirememişlerdir. Bununla beraber;
sisin arada sırada kalkması esnasında, taarruzumun başarıyla geliştiği görülebiliyor­
du. General Baratof ; bugün icra edilen harekatın sonuçlarına ilişkin raporları henüz
almadığı halde, birliklerimizin Çatak, Divik ve Yedikilise (Yenigazi) ' yi ele geçirdik­
lerini ifade etmektedir. Yarın sabahtan itibaren bu kanatta muharebeye olanca şid­
detiyle devam edilecektir. General Baratof ' a ; Eşekmeydanı 'nın ele geçirilmesi ve
bu suretle Türklerin ulaştırma yollarının kesilmesi em rectilmiştir.

Aynı zamanda, Bardız geçidinde dağ silsilesi boyunca yaptığımız taarruzda, bu


dağların ormanlıklı olan 4 numaralı zi rvesini Türkler çok kuvvetli bir şekilde tahkim
ettiklerinden ve burada bize karşı 16 m akineli tüfek yerleştirmiş olduklarından, bu
kesimdeki hücumun yoğun topçu ateşiyle başlaması (topçu ateşinin ancak uzak me­
safeden açılması mümkündü), işgalimiz altında bulunan Kızılkilise' den düşmanın
gerilerini kuşatma suretiyle harekat yapan Türkistan avcılarının harekatı ile koordi­
neli olarak icrası hususu emredilmiştir. Göründüğü kadarıyla ; Bardız ve Eşekmeyda­
nı 'na giden yolların ele geçirilmesi ; Türkleri içinden çıkılınası çok zor bir duruma
sokacak ve onları, ya ağır şartlar içinde hatlarımızı yarıp geçmeye veyahut da, si­
lahlarını bırakmaya mecbur edecektir. A rtçılarımız Türkleri şiddetle karşı taarruz
yaparak geri atıyorlar. Bugün Sakinski Alayı tarafından 4 Türk dağ topu daha ele
geçirilmiştir. "

En nihayet 22 A ralık ' ta 12 gün süren Sarıkamış harekatı başarılı bir şekilde so­
nuçlanmış ve 3 ncü Türk Ordusu' nun birçok birlikleri esir edilmiştir. Bugün Türkleri
kuşatma harekatı neticelenmiş ve onlar için en müsait olan geri çekilme yolları
Rus müfrezeleri t arafından kesilmiştir.

General Berhman ; bugün harekata katılan bütün müfrezelerle sıkı bir irtibatta
bulunmakta ve onları sevk ve idare etmekteydi.

Sağ kanat birliklerini oluşturan General Baratof kolu ile merkezi teşkil eden
Prej evalski müfrezesi, taarruzlarını başarıyla sürdürmekteydiler. Türkler, artık kuvvet­
li bir mukavemet gösterecek durumda değildiler. Esasen merkezde henüz' kararlı bir
şekilde mukavemete devam etm ekteydiler. Bu husus sabahleyin erkenden General
Prej evalski ' nin Kurmay Başkanı olan Yüzbaşı Karaulof ' un, Kolordu Kurmay Başkanı
Albay Lastoçkin ' e gönderdiği 8 3 sayılı muharebe raporundan anlaşılmakta idi. Bu
raporda, Yüzbaşı Karaulof, taarruza başlamadan önce Türklerin merkezdeki durumla­
rını şu şekilde açıklamaktaydı : "Türkler hakkında bilgi ; Sağ kanat önünde ; Bağba­
san Türkler tarafından ele geçirilmiştir. Onun doğusunda düşmanın karargahı görülü­
yor.

Türklerin ileri karakol hattı ; Bağbasan se l yarınt ısı ın n kuzeyini oluşturan yamaç
üzerinden geçmektedir. İstasyon bölgesindeki düşm an durumunda bir değişiklik yok­
tur. Türk topçusunun doğuya doğru mevzi değiştirdiği daha geceleyin anlaşılmıştı.
Sol kanatta düşman postaları orman kenarındadır. Bir makineli tüfek bölüğü kuzey­
deki 4 numaralı tepededir. Keşif kollarımız, Türklerin ateşinden dolayı ormana gir­
meye muvaffak olamamıştır. Topçumuz düşmanın tespit edilmiş olan bataryası üze-

- 55 -
rine ateş açmıştır." Ancak, müteakiben başlamış olan şiddetli taarruz üzerine bu
durum değişmişti ; Bağbasan hariç olmak üzere Türkler her tarafta geri püskürtül­
müşlerdir.

Sabahleyin General Berhman, Başkomutan Graf Varonsof Daşkof ' tan 3 5 1 7 sayılı
telsiz-telg raf mesajını almıştı. Bu mesajda şöyle denilmekteydi : "Kazanılan başa­
rılardan dolayı memnun oldum. Türkleri Kiçesor'da durdurmak için her türlü tedbiri
alacağınızı ümit ediyorum. 39 ncu Tümen sol kanadının, General Baratof süvarİleri­
nin Elgeçmez istikametinde taarruzuyla tamamen açık kalmış olmasından dolayı en­
dişe duyuyorum. Başköy' e g iden yol da dahil olmak üzere Türkler için tamamen
açık bulunmaktadır. Bu tehlikeli istikameti kapamak üzere gereken tedbirleri derhal
alınız. Başlıca dikkatinizi ; çok güç durumda bulunan ağırlıkları mızı süratle ve za­
manında, Sarıkamış bölgesinden Kars istikametinde yer değiştirerek kurtarmaya ça­
lışınız. Esirler le şim dilik o kadar meşgul 'olmaya gerek yoktur. "

Başkomutanın ikinci derecedeki makmdma hedef olan bu direktifi ; zorlukla ya­


pıltm ve son derece önemli olan bu harekatın bütünlüğünü tehlikeye sokabilecek bir
mahiyet arz etmekte idi.

Ancak bu direktif, söz konusu harekatın tam bir başanya ulaşmasından sonra
alınmış bulunuyordu.

General Berhman 1049 sayı ile Başkomutana aşağıdaki cevabı vermıştır " 3 5 1 7.
Zatı asilanelerine arzı mdır. Sarıkamış müfrezesinde işler tamamen yolunda gitmek­
tedir. Sarıkamış ' t aki düşman kuşatılmıştır. Türklerden çok sayıda silah ve malzeme
ile harp esiri geçmektedir. Türklerin morali tamamen çökmüştür. Cephe gerisinde
bulunan Enver Paşa ile O ' nun birlikleri geri çekilenierin üzerine ateş açarak onları
gayrete geti rmeye (Cepheye geri göndermeye) çalıştığından bitkin bi r vaziyette ve
ümitsiz olarak mukavemet gösteriyorlar. Bu mukavemetin kınlacağından şüphem
yoktu. Bana öyle geliyor ki ; ı dikkatlerden hiçbir şey kaçırmamaktayım. Başköy
yayiası ile Karakurt köyü 3 ncü Piyade Taburu, 12 top, Yunjenski K azak Süvarİ
Alayı ve bir de Ermeni taburu ile kuwetli olarak savunulduğundan, Türklerden hiç­
bi r şekilde çekinmem ekteyiz. Başköy ' deki birliklerle, Mecingirt civarındaki artçıla­
rımız arasında irtibatı sağlamak için 4 top ve makineli tüfekler ile Kubanski Kazak
Alayı ileri sürülmüş olup, bunlar Süphan dağı üzerinden bütün istikametleri kontrol
altında bulundurmakta ve A ras geçiciini de gözetlemektedirler.

Mecingirt ve Karaurgan civarında bulunan artçılarımızın durumları iyidir. Bunla­


rın arasında çok iyi bir irtibat mevcuttur. Han geçidinde (Sayfiye K arakolu) devam­
lı surette bir Türkistan Alayı bulundurmaktayım. Bu alay ; Türklerin Sarıkamış ile
olan irtibatını engeliernekte ve Sarıkamış bölgesine takviye kuweti göndermelerine
imkan vermemektedir. A rtçıdan alınan rapora göre Türkler Mecingirt karşısından
çekilmeye başlamışlardır. Bundan ; Karaurgan bölgesinde toplanınayı amaçladıkları
anlaşılmaktadır. Sarıkamış ' tan Karaurgan' a takviye birlikleri sevk ettim. 39 ncu
Tümeni de Türkistan birliklerinin himayesiyle görevlendirdim. Sarıkamış 'ta toplanmış
olan diğer birliklerle, tabiatın çok korkunç ve güç şartlarına rağmen Türkleri ta­
mamen kuşatarak, esir etmeye veyahutta soğuktan ve açlıktan ölmek durumuna dü­
şürmeye çalışacağım. Kars ile nlaşım yolu tamamen açıktır. Sarıkamış' tan 2.500 '
den fazla hasta ve yaralı ile 3.000 ' den fazla esiri tahliye ettim (sevk ettim). Elde
ihtiyaç fazlası olarak bulwtan ağırlıklar emniyetle Kars önü ve Novomihailofka 'ya
sevk edilmişlerdir. Yine ; Kağızman' dan buraya kadar Başköy üzerinden ulaşmış bu­
lunan ağırlıklar da sevk edilm ektedirler. Yukarıda işaret edilen noktalarda kolordu
yük trenlerinin tesisini em rettim. Bugün Kars ' tan geri dönecek olan arabalarla ek­
mek, un vs. yiyecek ve mühim matın gelmesini beklemekteyim. Zatıalilerinize tam
bir zaferi tebrike henüz cesaret edememekteyim. Fakat o muzafferiyete doğru sü­
ratli bir gelişme mevcuttur. "
-56-
Bu raporda ; General Berhman tarafından tam bir zafer kazanılması maksadıyla,
muhtelif hususlarda alınmış olan tedbirler özet olarak bildirilmekte ve müfrezenin
gerisindeki birliklerinin durumu ve ihtiyaçları hakkında bilgi verilmektedir. Ağırlıklar
hususunda Başkomutanlığın telaşı yersiz olup, bu telaş, Tiflis'in Sarıkamış hakkında
yeterli ölçüde bilgisi olmadığını göstermekte idi. Halbuki burada tüm harekatın kesin
sonucu alınmak üzere idi. Gerçekten de ; öğleden sonra saat 14.00 ' e doğru Türklerin
son mukavemetleri kırılmış, saat 1 7.00 sılarında ise 9 ncu Türk Kolordusu 'nun geri
kalan birlikleri, başlarında komutanları İhsan Paşa ile üç tümen komutanı da olduğu
halde silahlarını terk et mişlerdi.

Bu olay, Türk komutanlarını esir eden 1 54 ncü Derbenciski Alayı 14 ncü Bölük
Komutanı Yüzbaşı Vaşakidze tarafından aoıağıdş.ki şekilde anlatılmaktadır : "Öğleden
sonra saat 1 3.05 1 te, tabur kamutanımdan aldığım emir üzerine kamutam altında bu­
lunan 14 ncü Bölük ile, Türklerin ileri mukavemet noktasını teşkil eden ve üzerinde
3 çam ağacı bulunan kayalıklı tepeye derhal hücuma (taarruza) başladım. Türklerin
burada emniyet erieri ile birlikte 2 makineli tüfeği vardı. Bunları geri attim ve
orman kenarında ele geçirinceye kadar takip ettim. Komşu bölükterin iledemesini
beklemeksizin taarruz istikametimi dik açı teşkil edecek şekilde değiştirerek, 21 -22
A ralık gecesi bizzat keşfettiğim Türk komuta yerine doğru mümkün olan süratle
harekete geçtim. Bu komuta yeri ; Turnagöl dağlarının ormanlık bir tepesinin ya­
maç ve boyun noktasıı:ıda bulunuyordu. Bölüğümle bu tepeye hücum ederek 4 top ve
makineli tüfek ele geçirdikten sonra daha ileriye giderek, Türklerin savunma hattını
yarmaya ve onun gerilerine dü.şmeye muvaffak oldum. Bu suretle düşman komuta
yerini kuşattı.., bölge içerisinde bulduğum bütün yüksek komuta heyetini tümüyle
esir ettim. Böiuğümün bu şekildeki başarılı harekatı neticesinde ; 9 ncu Türk Kol­
ordusu K omutanı lhsan Paşa K urmay Heyeti (Karargahı) ile ve keza 17 nci, 28 nd
ve 29 ncu Tümen Komutanları karargıi.hlarıyla ve ayrıca 107 subay, 2.00 0 ' den fazla
er ve erbaş esir edilmiş, komuta yeri ve önceden yukarıda zikredilen toplardan baş­
ka olmak üzere 4 top ve mühi m m atla ele geçirilmiştir.

K omuta yerinde ; bir buçuk, iki saat kaldım , ancak komşu bölükterin gelmeleri­
ni beklemeyerek, esir alınan komutanlar, subaylar ve erat ile uzun müddet burada
kalmanın tehlikeli olacağım düşünerek, komuta yerinde 2 subayla 3 takım bıraktık­
tan sonra esirleri, Sarıkamış müfrezesi karargıi.hına ve General Berhman 1 a bizzat
götürmeye karar verdim ve oradan esirlerle birlikte hareket ettim. ( * ) General
Berhman, Başkomutana gönderdiği 22 A ralık tarih ve 1052 sayılı mesajında zaferin
sevincini aşağıdaki cümleler ile ifade etmektedi r :

( *) Daha sonraları Yüzbaşı Vaşakidze esirlerin General Berhman 'a götürül­


mesini olayını şöyle anla tmaktadır Yolda kendisine tesadüf eden ko­
mutanları , elegeçirilmiş b u esir kafi l esini O ' nun elin den al arak ken­
dil eri göt ürmek istemişlerse de , Yüzbaşı Vaşakidze büyük bir maharet­
le onların ell erinden sıyrılmı ştır. Vaşakidze esir paşaları General
Prejeval.-;ki 'nin yanına götürmüş ve General de bunları küçük ikamet
gahında kabul etmi şt i r . General Prejevalski komutanları sorguladıktan
sonra bunları Vaşakidze ile General Berhman ' a tavsilatlı bir şeki l de
anlatmı şt ı r .
General Berhman , 1 54 ncü Derben dski Al ayı subayl arından oluşan b i r ko­
misyonun derhal kurulmasını emretmiş ve bu komi syonu esirlerin s� yımı
ve tespi ti i l e bunların grup karargahına gön derilmeleri i çin görevlen�
di rmiştir.

-57-
" Komutam altında bulunan bütün subay ve erierin adına elde edilen büyük ve
şanslı zaferi asil şahsınıza çoşkuyla tebrik etmekle son derece bahtiyarım . Şöyle ki;
Bugün 22 Aralık akşam üzeri saat 17.00' den sonra, kesinlikle anlaşılmıştır ki, Sarı­
kamış bölgesinde harekat icra eden 9 ncu ve 10 ncu Türk Kolorduları tam bir boz­
guna uğratılmışlardı r. 9 ncu K olordu Komutanı İhsan Paşa ile 1 7 nci , 28 nci ve
29 ncu Tümen komutanları, 2 tümen komutan yardımcısı, karargahı ile birlikte 100,
ün üzerinde subay ve l.OOO ' den fazla er ve erbaş esir alınmışlardır. Birçok top, ma­
kineli tüfek, mühimmat, nakliye kolları gibi malzeme elimize geçmiştir. Bunların
miktarları henüz tam olarak tespit edilememiştir. Türklerin sağ kanatlarını teşkil
eden 9 ncu K olordu iz ve eseri kalmamak üzere tamamen imha edilmiştir. 10 ncu
Türk Kolordusu 'nun bir kısmı hala Eşekmeydanı üzerinden kurtulmağa çalışmakta
ise de, bunların geri çekilme yolunu kesrnek üzere suvari birlikleri gönderildiği gibi,
ayrıca 3 ncü Avcı Tugayı birlikleriyle Gunibski A layı tarafından t akip edilmektedir­
ler. "

Sarıkamış grubu birliklerinin son derece yorgun ve bitkin düşmüş olmalarına


rağmen, moralleri oldukça yüksekti. General Baratof ' un General Berhm an ' a gönder­
diği 22 Aralık tarihli mesaj ında çok sevinçli olduğu bariz bir şekilde anlaşılmaktay­

"Sizin komutanız ve em riniz altında olarak gayretlerimizin arzu ettiğimiz parlak


zaferle sonuçlanması nedeniyle kalbirn sevinçle dolu olarak sizi tebrik ederim " de­
mekte idi ve gerçekte de bundan sonra yapılacak çok az şey kalmıştı.

Alman Generali Liman von Sanders hatıralarında, Türklerin Sarıkamış hezimetini,


durumun tam tersine olarak şu cümlelerle ve önemsiz bir şekilde ifade etmektedir:
"Kuşatma harekatını yapan bu iki kolordunun ancak zayıf birlikleri (*) Sarıkamış ' t a
düşmana (Ruslara) kadar soku1muşlar, o kadar önemli olmayan bazı başarıların ("'*)
devam ettirilmemesi üzerine bunlar 2 2 A ralık 'ta hezi mete uğratıldıklarından, müm­
kün mertebe geri çekilmeye mecbur olmuşlar ve bundan sonra da düşmanın takibine
maruz kalmışlardır. "

23 A ralık ' ta, sabahleyin, o zamana kadar elde bulundurulmakta olan Bağbasan
mevzii de Kabardinski Alayı tarafından icra edilen bir hücum ile ele geçirilmiş, 3
subay ile 200 er de esir alınmışlardı.

Yine bugün General Prejevalski birlikleri tarafından 9 ncu Türk K olordusu' nun
kesin olarak m ağlubiyeti sağlanarak, Turnagöl dağları tamamen. temizlenmişti. O r­
manlar içinde ve Sarıkamış ' ı çevi ren dağ ve tepelerde kalmış olan küçük gruplar da
esir alındıkları gibi, pek çok da silah ele geçirilmiştir.

General Baratof ' un kolu, dağınık bi r vaziyette geri çekilen 1 0 ncu Türk Kolor­
dusu birliklerini sıkı bir şekilde takip ederek, bunların Bardız yolu istikametinden
geri çekilme yolunu kesrnek üzere bölgeye 17 nci Türkistan Avcı Alayı gönderilmiş­
ti.

( *) Hakikat te i s e Türk birliklerinin kafi derecede kuvvetli oldukları


esir alınan subay ve er miktarından ve bilhassa Yukarı Sarıkamış ' t a
cereyan eden muharebelerden anlaşılabi l i r .
(**) Doğrusu ; şimdiye kadar verilen b i l gi ve yapılan açıklamalardan da an­
laşıl acağı üzere, Sarıkamış böl gesindeki muharebeler günlerce sürmüş
ve yavaş yavaş gelişmişti .

-58 -
Türkler bugün zarfında artçılarım ıza karşı bir taarruzi harekatta bulunmadılar.
Onların Karaurgan karşısında yığmak yaptıkları (toplandıkları) görülmüştü. Bunlar
olsa olsa başka bi r yoldan Bardız' a geçmeye teşebbüs edeceklerdi.

General Berhman'ın, Başkomutanlığa akşam gönderdiği 1063 sayılı mesajıyla, Sa­


rıkamış grubunun 23 Aralık 'taki harekat sonuçlarını şu şekilde bildirmekte idi :

"Bugün 9 ncu Türk Kolordusu'nun tamamen imha edilmiş olduğu anlaşıldı. Sarı­
kamış önlerinde günlerce süren muharebelerden sonra, mevcudu 1 3.000 olan bu ko­
lorcinın kalmış olan bütün komutanları ile 200 ' ü aşkın subay ve 6.000 kadar olan
eratı bugün esir olarak elimize geçmişlerdir. Bütün topları, hafif silahları ve mü­
himmatı, derin karla örtülü dağlarda, ormanlarda, vadilerde ve geniş bölgelerde terk
edilmiş olduğundan, bunları Sarıkamış ' a taşımak çok güç olduğu gibi, bütün bu ele
geçirilenlerin miktarını tespit etmek de bir hayli zordur. Turnagöl dağları üzerinden
sevk edilen birlikler, bu dağları zayıf düşman gruplarından temizlemişlerdir. Sarıka­
mış ' a hala esirler getirilmektedir. Sağ kanat ve m erkezde Bağbasan ve Yukarı Solut
köyleri tarafımızdan ele geçirilmiştir. General Baratof müfrezesi düzensizlik içnide
geri çekilen 10 ncu Türk Kolordusu birliklerini sıkı bir şekilde takip etmekte ve
bunları mümkün olduğu kadar gerilerinden kuşatmaya çalışmaktadır. Takibi güçlen­
dirmek için Bağbasan üzerinde Verişan ' a 1 0 topla beraber K abardinski Alayı ' nı sevk
ettim. Türkleri geri at mak maksadıyla Eşekmeydanı geçidine de 1 7 nci Türkistan
Avcı Alayı ' nı gönderdim.

A rtçılarımız, K araurgan-Mecingi rt hattında bulunuyorlar. Türklerin Mecingirt


üzerinde hemen hemen hiç baskıları (taarruzları) olmadı. Ancak diğer bir yol ile
Bardız' a geçmek m aksadıyla Karaurgan karşısında t oplaruyorlar. (* )

Karakurt 'ta bırakılan artçıya karşı Türklerin düzensiz atlı birlikleri (süvariler)
nce harekatta bulunulmaktadır. Başköy civarında bulunan Kürt köylerimizin ahalisi
Türkler tarafına geçmişlerdir. ( *) Kars ile olan demiryolu ulaşımı bugün tamamen
sağlanmıştır'! 1063 Berhman

(*) General Liman von Sanders ; "Bi rinci ist ikamette ilerl emiş olan 1 1
n ci T(irk Kolordusu her iki kolordudan artakalan birliklerin Hasan­
kale istikametinde çekilmelerini sağlamak ve bil ahare kendisinin de
geri çekilebilmesi maksadı yla günlerce ve kahramanca bir şekil de muha­
rebe etmiş idi " demektedi r . Fakat hakikat te göründüğü kadarı yla bu
kolordu, kendi birliklerini sol kanadında toplanmakla yetinmiş bulu­
nuyordu .
(*) General Berhman ' ı n , bu raporundaki Kürt ahalinin Türkler tarafına geç­
t i ğine dair ifadelerini tamamlar mahiyette olmak üzere, General Bara­
tof koluna mensup Başköy Müfrezesi Komutanı Albay Kulebaki n ' in 23 Ara­
l ı k tarih ve 51 sayılı raporu i l e sayı verilmemiş diğer bir raporu
gösterilebilir. Birinci raporda şöyle denili yordu : "Keşif müfrezele­
rinin raporl arından ve mahalli halk ile esirl erden elde edilen bi l gi ­
l erden anlaşıldığına göre Başköy artçısının cephesinde TÜrkl er aşağı­
ki gibi tertiplenmektedirler
Vel ibaba ' da takriben 1. 000 asker, Herasun ' da topçusu da olan bi rçok
birlik (miktarları belli deği l ) mevcuttur. Purik, Mağaracık ve Epira­
l i il eri unsurlar tarafın dan işgal edilmi şti r . İleri müfrez elerimiz
ve keşif koll arımız Türk topçusu tarafından ateş al tına alınmışt ı r .
Tarafımızdan yapılan topçu ateşi i l e b u gün Mağaracık ' t an 3 0 0 kadar
pi yade ve süvari geri atılmıştır. Türk topçusunun merrnileri Karakili -

,-5 9 -
10 ncu Türk Kolordusu birlikleri, Alayipkara (AIIahuekber dağı) geçidi üzerinden
Oltu yoluna çıkmak üzere acele olarak çekilmekte ve bu cebri yürüyüşü zorlaştıran
bütün ağı r malzemeleri terk etmekteydiler.

Türkler Sarıkamış harekatı başlamadan önce A rdahan ' ı işgal et mişlerdi. Ancak
bu tarihlerde Sibirya Kazak Tugayı ile oraya yetişen General Kalitin Ardahan' ı geri
almış ve sonra da Oltu şosesine kadar ilerleyerek, Sarıkamış 'ta muharebeden sıyrı­
lıp kurtulmuş olan 10 ncu Türk Kolordusu' nun çöküşünü tamamlamıştı. Öyleki Ge­
neral Kalitin, çekilmekte olan 30 ncu Tümen birliklerinin silahlarını da terke mec­
bur etmişti.

se ' den 4 km. kadar uzağa düşüyor. Kazan ve Bulaklı köyler.lnin Kürt
ahalisi , ha yvanlarını alarak yurt i çine (burada Erzurum istikameti
kast edilmiş olmal ı ) gitmişlerdi r . Söyl en tiye göre ; Hududa yakın di­
ğer Kürtler de aynı şekilde hareket etmektedi rler. Gözbüker ve Halma­
ca köyleri Türkler tarafından işgal edilmiştir. Bulaklı yakınında yap­
makta ol duğumuz keşfe devam etmekteyi z . Meydana gelen çatı şmayı bila­
hare rapor edeceğim. Müfrezenin her şeyi yolunda gitmekt edir. Albay
Yüdeniç bütün ağırlıkl arın Kağızman ' da toplandıklarını bildi rmekt edi r "
İki n ci raporunda Albay Kulebakin şunları belirtmekt eydi "20 Aralık
günü Türk Kür�l e rinin Kazan ve Bulaklı üzerinden hareketlerini ( göçle­
rini ) haber a l dım. Bulakl ı ' ya Ermeni Taburunu sevk ettim. Ancak Kürt­
lerin bu göç hareketini Bulaklı köyü Kürtlerin den öğrenmiş değilim.
Bu köyden hi çbir kimse, hatta muhtarları dahi Türkl erin cepheyi yar­
dıkları . h aberini bana vermemi şti . Kazan köyündeki Kürtlerimiz de aynı
şekilde hareket etmişl erdi . Ermeni Taburu gözcüleri Bulakl ı ' ya yakla­
şı rken ateşle karşılanmışlar ve köylülerle muharebeye tutuşmuşl ardır.
Ermeni Taburu 'na köyden ve civardaki tepel erden ateş edilmiş ve bunun
neticesinde t aburdan üç kişi ölmüştür. Tab ur, bilahare gece karanlık­
ta Başköy ' e geri dönmeye mecbur olmuştur. 2 1 Aralık günü A t aman Grubu
Komutanı Albay Galdi l i n , Bulaklı tarafından kendi yanına yoğun bir
a teşin açı l dı ğını b i l dirmi ştir. Bu haber üzerine ; Kurinski Alayı 'n­
dan bir bölük, 2 dağ topu ve gön üll eri Albay Radde kamutasında Bulak­
l ı ' ya gönderdim . Radde 'nin Bulaklı ' ya gidişi esnasında , kendisine Pa­
landöken dağı halkı tarafından ateş açılmış, ancak t opçumuzun mukabil
a t eş i yl e geri atılmışlar ve Bulaklı 'ya çekilmeye mecbur edilmişler­
di r . Gönül l ü müfrezeye mensup keşif kolumuza bun dan başka bir kez da­
ha ateş açılmış olması üzerine , 22 Aralık sabahı Radde ' yi yine aynı
istikamete sevk ettim. Arsl anbatyan köyünün de Kürtler tarafından i ş­
gal edi l di ği anlaşılmıştır. Radde, onları tekrar geri atmı ş ve yarım
bölükle köye girmişti r .
Türk Kürtleri v e Bulaklı 'nın si l ahlandı rılmış halkı , topl ayabil dikle­
ri bütün hayvanlar i l e yurt içine (Erzurum istikametinde ) gitmişler­
di r .
Çatı şma esnasında köyün muhtelif yerlerinde yangı n l ar çıkmı ştır. Bu­
gün , Bulaklı köyü i st ikametinden tekrar ateş sesleri işitilmektedir.
Gerekli t üm tedbirler alınmıştır.
Bi zim tarafımızda bul unan Kürtler hakkında ne gibi b i r işlem yapılaca­
ğının bildirilmesini rica ederim. Bunlar, Bulaklı ve Kazan köylül eri
gibi biza ihanet etmekte ve Türkl erle beraber hareket etmektedirler.
-60-
Bu felaketten sonra Enver Paşa karargahı ile beraber karayolu ile Istanbul ' a
gitmiş ve yeniden teşkil edilecek olan 3 ncü Ordu ' nun komutanlığını Hafız Hakkı
Paşa 'ya bırakmıştı.

23 A ralık akşamına doğru bütün cephelerde zaferin kesin olarak kazanıldığı anla­
şıldığından, General Berhman Sarıkamış grubu birliklerine hitaben bir emir yayınla­
mıştır. Berhman'ın yayınlamış olduğu 34 sayılı bu em rin içeriği şöyleydi "Sarıka­
mış müfrezesi mensupları ; bundan üç haftayı aşkın bir zaman önce imparator haz­
retleri muharebe mevzilerimizi ziyaret etmek ve başarı gösteren erieri ödüllendir­
mek suretiyle bizleri bahtiyar kılmışlardı. İ mparator hazretleri o zaman K afkas bir­
likleri arasında bulunduklarından dolayı memnuniyetlerini belirtmişler ve aynı za­
manda da onların hizmetlerinden çok ümitkar olduklarını beyan etmişlerdir. Türkle­
rin kuşat ma harekatı anlaşıldığından buyana geçen iki hafta içinde komutam altında
bulunan müfrezeye 3 ayrı cephede muharebe etmek vazifesi düştü.

Ey şanlı Kafkas ve Türkistan birlikleri ; yarı bele kadar karlar içinde cebri yü­
rüyüşler yaparak ve sıfırın altında 20 derece soğuklarda korkunç geceler geçirerek,
toprağımızın bütünlüğüne kasteden düşm ana karşı kahramanca . muharebe etti­
niz ve bir çatı altında (sıcakta) yaşamın ne demek olduğunu unuttunuz.

Hükümdarımız, İmparator hazretlerinin size olan güvenini ıspat ettiniz. Halihazır­


da elde edilen netice şudur Bize karşı harekat İcra eden Türk ordusunun üçte bi­
ri, 9 ncu Kolordusu ise tamamen i mha edilmiştir. Onun bütün üst düzeydeki komu­
tanları esir alınmışlardır. Bu kolordunun alaylarının muharebeden kurtulmuş olanları
da esir edilmişlerdir. 1 3.000 mevcudu olan bu kolordunun ancak 7.000 ' i hayatt adır.
Türklerin bıraktığı toplar, makineli tüfekler ve mühim m at, Sarıkamış civarındaki
ormanlık ve karlı dağlarda olup, bu kez tarafımızdan t oplanmaktadır. Ele geçirilen
malzemenin miktarı henüZ bilinmemektedir. Ancak ; 30 kadar top, 20 kadar maki­
neli tüfek halen elimize geçmiş durumdadır. 9 ncu K olordu komutanı karargahı ile
birlikte ve ayrıca 17 nci, 28 nci ve 29 ncu Tümen komutanları ile 200 dolayında
subay ve 6.000 kadar er ve erbaş esir alınmışlardır.

Sarıkamış m ağlubiyeti ile cesaret ve morallerini kaybeden diğer Türk birlikleri,


A rdahan ' ın da tarafımızdan geri alınması üzerine, hudutlarımızın ötesine (haricine)
doğru tamamen geri çekilmekte olup, birliklerimiz tarafından takip edilmekte ve
esir alınmaktadırlar.

Kahraman subaylar ve erler : Rusya ; askeri tarihine parlak bir sayfa daha ilave
edildiğinden dolayı sizlere minnettar bulunuyor. Bu sayfa öyle ağır bir kış harekatı
sayfasıdırki, �uyurof 'un Alp dağlarından gelişini anlatan sayfa ile yan yana dura­
caktır."

Bütün bunlara rağmen aynı sıralarda 1 nci Ferik ( Korgeneral) Graf Varonsof
Daşkof'un General Berhman adına göndermiş olduğu 23 A ralık 1914 tarih ve 3547
sayılı çok anlamsız olan m esajı oldukça üzücü idi. Bu m esajda ; "Şanlı zaferin el­
de edilmesinde emekleri geçtiğinden dolayı Albay Bukretof ' a, A lbay Barkofski ' ye,
General Prejevalski 'ye, General Yüdeniç ' e, General Gabayef ' e ve General Berhman,
a içtenlikle teşekkür ederim. Canlarını esirgemeyen ve büyük fedakarlıklarla kanla­
rını döken biriikiere ; Çar, Vatan ve Ka;:.:asya 'ya karşı yaptıkları hizmetlerden do­
layı, onların başkomutanı olarak teşekkür ederim. Ordu Kurmay Başkanı bulunması
nedeniyle harp hizmetleri talimnamesinin 7 nci maddesini uygun olarak, m akam iti­
bariyle daha kıdemli olan General Yüdeniç Sarıkamış Grubu Komutanlığı 'nı üstlene­
cektir. 9 ncu ve 10 ncu Türk Kolorduları birliklerinin çekilmelerini kolaylaştırmak
m aksadıyla ; Türklerin cepheden taarruza geçmeleri ihtimaline karşı takip harekatı­
nın çok şiddetli olarak icrası gerekmektedir."
-61-
General Berhman 'ın 34 sayılı emri ve keza 1052 sayılı mesajı ile G raf Varonsof
Daşkof 'un 3 547 sayı lı mesajı arasındaki terslik ister istemez göze çarpmaktadır.

General Berhman ; 1052 sayılı mesajı ile zafere ilişkin raporunu arzederken te­
mayüz eden ve yararlıkları görülen personelin isimlerini sıralamış bulunuyordu. Baş­
komutanın gönderdiği m esaj da ise : Üstün hizmeti·- geçeniere teşekkür edildiği sıra­
da General Baratof gibi büyük bir komutanın ismi hiç belirtilmeyerek, O ' nun kornu­
tası altında olan ve harekata ancak kısmen iştirak eden General Gabayef'in ismi
geçmekteydi. Bu sıralamada komutanların isimlerinin karışık yazıldığı ve astiardan
üstlere doğru bir sıra takip edildiği görülmekteydi.

Böyle bir mesajın ; hasta bulunan başkomutana, onun yardımcısı olan zat tara­
fından dikte edilmesi ihtimali akla gelmekte ve yardımcısının teklifi ile teşkil edi­
len müfrezenin başına getirilen Albay Bukretof 'un isminin üste konulmuş ol ması ve
General Mişlayefski 'nin ; içinden çıkılınasının mümkün olmadığını saydığı bu çok
kritik durumdan başarıyla çıkan General Berhman ' ın isminin listenin sonunda zik­
redilmesi yukarıda bahsi geçen tezatlık konusunu kuvvetlendi rmekteydi. Başkomuta­
nın General Berhman ' a gönderdiği müteakip emirlerinden ; General Berhman ' ın has­
ta olan başkomutana yakın olanlardan birini memnun edemediği açıkça anlaşılmak­
tadır. ( * ) Yukarıda da belirtildiği gibi, harp hizmetleri talimnamesinin 7 nci mad­
desinin tatbikinin o zamanki durum ve şartların icabı olarak mümkün olup olmadığı
hususu tartışma konusudur.

Bu maddenin, bir komutan tarafından harekatın parlak bir şekilde sona erdiril­
mesinden dolayı kendisine teşekkür edilmekte bulunulduğu bir zamanda tatbikine
kalkışılması, bazılarının da söyledikleri gibi, perde arkasındaki birtakım karışık ve
siyasi mahiyetteki oyunlardan kaynaklandığını gösterir. Ancak bu mesele, bu mesaj ­
l a kapatılmış değildi. Sarıkamış zaferinin bu kahramanına, bilahare bizzat i mparator
tarafından, başkomutan sıfatıyla 4 ncü rütbeden "Senjorj " unvanı verilmiştir. Böyle­
likle bu mesele Berhman'ın ödüllendirilmesiyle kapatılmış oldu.

General Berhman, Kafkas Başkomutanı ' nın 3 547 sayılı mesaj ını alınca ertesi gü­
nü, yani 24 A ralık 1914 tarih ve 37 sayı ile Sarıkamış müfrezesi birliklerine hita­
ben aşağıdaki günlük emri yayınlamıştır : "Sarıkamış müfrezesi bi rlikleri, Kafkasya­
lılar ve Türkistanlılar : Yüce makamın isteğiyle başka bir vazife almış olduğumdan,
bugün size veda etmek mecburiyetindeyim. K omutanınız olarak t ayin edildiğim gün­
den şu ana kadar 2 ay geçti. Bu aylar harp ayları olduğundan, amirlerle astiarın
sıkı bi r şekilde birbirlerine yaklaştığı (kenetlendiği) zamanlardı. Bu zaman zarfında
bizler büyük zayiata uğrayarak zor günler geçirdiğimiz gibi, zaferin sevinçli günleri­
ne de ulaştık. Bu dönem, sona ermek üzere olan hayatıının son günlerinde, kahra­
manlığın, tahammülün, vazifeye bağlılığın, K afkasyalılar ile Türkistanlılar arasında
karşılıklı dayanışma alanında yüksek bir duygunun çok parlak bir hatırası olarak ka­
lacaktır.

Sizlere veda ederken, kendi en yakın yardımcılarımdan ve generallerimden son


ere kadar, Türklere karşı elde edilen bu son zaferin kazanılmasında gösterdikleri
müşterek çalışma ve gayretlerinden dolayı kalpten teşekkür ederim. Sizin yukarıda
saydığım üstün vasıflarınız, yakın bir gelecekte, üstün bir sevgi beslediğimiz impara­
tor ve vatanımıza kılıç çekmiş olan cesur düşmana karşı sizlere daha birçok parlak
zaferler kazandıracaktır."

(*) Sarıkamış muharebelerine i ştirak edenlerden bazıları , mük afat ve ödül­


lerin bi lh assa 1 nci Kafkas Kolordusu mensupları hakkında pek hissi
b i r şekilde yapılmış olmasın dan dolayı üzüntü duymaktaydı .

-62-
SONUÇ

Bu bölümde Sarıkamış harekılıuun aydıntatıl ması ve onu takdir ile Türk O rdusu
Başkomutanlığı 'nın icraatı konusunda açıklamalar yer almaktadır. Bu hususta yetkili
bir zat olan Alman Askeri Heyeti Başkanı General Liman von Sanders'in söylediği
sözlere ister istemez önem ve rmek gerekir.

General Liman von Sanders batıralarında şöyle yazmaktadır

"3 ncü Ordu ' nun. komutasını üzerine almış Enver Paşa ' nın icra etmiş olduğ.u hu
harekatın sonunda, 3 ncü Ordu tamamen hezimete uğramıştır. Başlangıçta 90.000
kişiden ibaret olan bu ordudan, resmi kayıtlara göre ancak 12.000 kişi geri dönmüş,
geri kalanı tamamen i mha olmuş, esir edilmiş veya çadı rsız karlı ordugahlarda aç­
lıktan ve soğuktan yok olmuştu. Geri dönen erler arasında çok geçmeden ti füs sal­
gını m eydana geldiğinden, onlarında birçokları öl müştür." Liman von Sanders ; hatı­
ralarında düşmaru, yani Rusları takdir et mekten kaçınmakta ve mahalli coğrafi
şartları oldukça büyüterek gereğinden fazla önem vermeye veya abartmaya çalış­
maktadır.

Anlaşıldığı kadarıyla ; Almanlarla, onların sadık bir öğrencisi durumunda bulunan


Enver Paşa, harbin başlangıcında, Kafkas bölgesinde bulunan Rus birliklerinin Avrupa
harp alanına kaydı rıldıklarını. bildiklerinden Kafkasya ' da kalarak, Türkiye ile harbe
gi rişecek birliklerini 2 nci derecede, yani daha düşük kategoriden ve nispeten zayı f
birlikler olarak farz ve kabul etmişle rdir. Böyle bir zan ve tahmini General von
Sanders'in batıralarında geçen aşağıdaki sözleriyle açıklamak mümkün olabilir :
"Zikredilen harekat için Enver Paşa ' nın başkomutanlığını bizzat üzerine almış olduğu
3 ncü O rdu, bu harekatın sonunda i m ha edilmiş idi ki, 1 nci Dünya Har bi 'nde bu
bozgun Türk ordusunun ilk büyük mağlubiyeti sayılır." Gerçekte ; Sarıkamış ' taki
Rus birliklerini kuşatmak amacıyla oldukça ayrıntılı ve son derece cesur bir plan
tasarlayan Enver Paşa, inisiyat ifi kesin olarak kendi eline almış ve taarruz hareka­
tını süratle ve şiddetle gelişti rmiş ol m asına rağmen, onu sonuna kadar devam ettir­
meye muvaffak olamamıştır.

Bu cesurane harekatın sonuna kadarki bütün safhaları önceden tahmin edileme­


miş olduğu gibi, düşmanın özellikleri ve harekata başlanılan mevsimdeki mahalli
şartlar da asla düşünülmemişti. Ayrıca ; kuwetli bir i radeye sahip olan Enver Paşa
her türlü zorluğa katlanabilen Türk askerini, önüne çıkacak en korkunç engelleri
bile aşabilecek bi r güçte görmüştür.

General Liman von Sanders, felaketin sebeplerini hafi fletmeyi ön plana almakta
ve Rusya 'run kışını, dağ ve geçitlerdeki büyük zorlukları sebep olarak göstermekte
ve bu sıralarda bu zorlukların, Türk birliklerinin cebri yürüyüşler yapması ile de 10
misli artmış olduğunu belirt mektedir.

General Berhman tarafından esir edilen 6.000' den fazla er, muharebeler sonunda
harbin başlangıcındaki ilk harekat üslerine dönen 1 2.000 asker, Ardahan 'ın geri
alınmasıyla General Kalitin tarafından esir edilenler ve Sarıkamış dağlarında malı­
volanların miktarları göz önüne alındığı takdi rde, Enver Paşa tarafından Sarıkamış
bölgesine makineli tüfeklerle ve az sayıda topçu ile desteklenen 30-35.000 dolayın­
da bir kuwetin sevk edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu kuwet, harekatın ilk günle­
rindeki ilerlemeyi başarıyla devam ve tamamlamak için yeterliydi. Ancak, bazı Türk
kom utanlarının, Rus Sarıkamış müf rezesi komutan ve askerlerindeki büyük azim ve
morale sahip ol maları gerekirdi. Görüldüğü kadarıyla, Enver Paşa bu hususa çok az
-63-
önem vermıştı. O, sıklet merkezi bölgesinde azami kuvveti toplamasına rağmen,
düşmanın vasıflarını hiç dikkate almamış ve Napolyon' un ; Harpte manevi unsurun
büyük kıymet ve önemi hakkındaki sözlerini de unutmuştu. Kolordu komutanlarından
itibaren aşağıya doğru olan diğer Türk ast ·bi rlik komutanları Enver Paşa tarafından
kendilerine verilen büyük ve cüret isteyen görevleri başarm aya m uvaffak olamamış­
lardır. Anlaşıldığına göre biriikiere ve komutanlara barış zamanı eğitimlerinde inisi­
yatifi ile hareket etmek ve tehlikeye atıl mak ( riske girmek) gibi vasıflar aşılana­
mamıştır. Enver Paşa ' nın sevk ve idare ettiği bu harekatın maceracı yönü biriikiere
yabancı gelmekteydi. Genellikle bunlar inisiyatif sahibi olmadıkları gibi, her çeşit
idarenin özellikle maceracı sevk ve idarenin esasını teşkil eden kritik bir durumdan
sıyrılmanın sırrını (yöntemini) da bilmiyorlardı. Türk ordusunda bulunan Alman öğ­
ret menler, Türklerin Asya kolordularının eğitimine ve onlara inisiyatifin ne demek
olduğu hususunu öğretmeye, besbelli vakit bulamamışlardır. Örneğin ; 13 Aralık ' ta
29 ncu Türk Tümen Komutanı, Sarıkamış ' ta Yüzbaşı Vekili Mushelof 'un 2 topla aç­
tığı ateşten şaşırmış ve kendisine tam ve kesin bir başarı getireceği şüphesiz olan
Sarıkamış taarruzunu durdurarak diğer tümenin gelmesini beklerneye karar vermişti.

30 ncu ve 31 nci Türk Tümenlerinin 16, 17 A ralık gecesi baskın tarzında yaptık­
ları gece hücumu ve Yukarı Sarıkamış ' ta 3 kulübenin işgali suretiyle kazanılan ba­
şarı, üst rütbeli komutanlar tarafından geliştirilip devam ettirilmemiş ve bu şekilde
çok müsait bir fırsat kaçınlmıştı. Alay komutanları ise daha az inisiyatif sahibi
idiler. Buna güzel bir örnek olmak üzere Yukarı Sarıkamış ' ta 1 nci kulübeyi tahrip
kalıbı ile havaya uçurduğumuz zamana kadar kulübede hiçbir şey yapmadan bekleyen
ve bilahare teslim olan 55 nci Alay Komutanı gösterilebilir.

Bütün Türk komutanları, başta Kolordu Komutan olduğu halde en ümitsiz taar­
ruzları dahi tereddüt göstermeden ve cesurca yapmakta ve m evzilerini delicesine bir
inat (ısrar )la savunmaktaydılar. Gerçekte ; onların arkalarında bulunan Enver Paşa'
nın zalim birlikleri idi ve tereddüt edenlerle geri çekilenleri merhametsizce kurşuna
dizm ekteydiler.

Küçük komuta heyeti ( alay komutanlarından daha küçük kademelerdekiler) ve


eriere gelince ; onlar tarihi olan sabır ve tahammülerini göstermişlerdir. Çatak ve
Bardız üzerinden Sarıkamış ' a taarruz eden birlikler, harekat için hiç müsait olma­
yan bir araziden ilerlemek zorunda kalmışlardı. Türk askeri, kışın en şiddetli za­
manlarında bile muharebe edebilecek bir güce sahipti. Dondurucu soğuğun şiddetin­
ten telefonların işlemediği zamanlarla, 2 3 hafta süreyle ve devamlı olarak bir ba­
rınaktan yoksun kaldıkları anlarda bile hiç durmadan muharebe etmişlerdir. Halbuki
bu asker düzensiz olarak beslenmekte ve erzak gelişigüzel verilmekteydi. Böyle ta­
hammülü çok zor şartlar içinde bulundukları halde, Türk askerleri kahramanca çar­
pışmışlar ve tam 10 gün hiç isti rahat etmeksizin inatçı bir şekilde muharebeye de­
vam etmişlerdir.

Rus K afkas Ordusu' na gelince ; her şeyden önce göze çarpan ve dikkati çeken
husus ; harekat başlar başlamaz savunmaya yönelik bi rtakım tedbirlerin alınması ci­
hetine gidilmiş olmasıdır. Bunun ise ; Kafkasya' da konuşlandırılmış birlik miktarının
az olmasından ve yenilerinin teşkili faaliyetlerinin ağır gitmesinden ileri geldiğini
düşünmek gerekir. Türkler bu durumdan büyük çapta istifade ederek, inisiyatifi el­
lerine geçirmiş bulunuyorlardı. Yüksek Rus Komutanlığı m akamı ; Kafkas Ordusu
Başkomutaru Yardımcısı General Mişlayefski ' nin sorumluluğundaydı. General
Mişlayefski 'nin Kafkas Ordusu ve durumu hakkında pek' o kadar bilgisi yoktu. Mey­
dana gelen kritik durumdan kurtulmanın mümkün olmadığına kanaat getirmiş ve
kendisini son derece teorik birtakım düşüncelere kaptırmıştı. General Mişlayefski
Kafkas Ordusu subayları ve erlerinin duygu ve meziyetlerine de vakıf değildi. Bun-

-64-
dan dolayı ümitsiz gördüğü bu harekatın idaresini kendisinden sonra en kıdemli bu­
lunan ı nci K afkas Kolordusu Komutanı General Berhman ' a bırakmıştı. Bu aceleden
dolayıdır ki, hiyerarşik yapısı bozulmuş oluyordu. Harp (Seferi) Kurmay Başkanı Ge­
neral Yüdeni ç ' in Karma Kolordu Komutanlığı 'na tayin edilmiş olması, bu durumu
teyit etmektedir.
K ritik durumdan kaçınarak, harekatın bütün sorumluluğunu General Berhman ' a
yükleyen General Mişlayefski, 16 A ralık 1 9 1 4 tarih v e 5 1 sayılı emrinde şöyle yaz­
maktadır : "Size I nci Kafkas Kolordusu ile Karma Kolordu ' nun komutanlığını teklif
ederim. Yanınızda kalacak olan General Yüdeniç ile birlikte Türkleri bozguna uğ­
ratmak suretiyle, kendinize Kars yolunu açmalısınız. "

Bu emir ile ; aynı şartlar içerisinde birliği iki şahıs tarafından komuta edilmesi
prensibi tesis edilmiş olunuyordu. B':! şüphesiz son derece mahzurlu bir uygulama
şekli olup, anormal sonuçlar doğuruyor ve harekatın sorumlusu olan şahsın elini
ayağını bağlıyordu. Harekatın izahı esnasında görüldüğü gibi Berhman, bahsi geçen
"Iki komutan şekli" ne uymamıştır. Bununla beraber ; Mişlayefski 'nin bu emri ;
ami r ile onun emri altında bulunan komutanlar arasında ve bilhassa harekatın son
günlerinde bazı sürtüşmelere neden olmuştur. General Berhman ' ın sakinliği ve üstün
ahlaki yapısı sayesindedir ki, bu durumun uygun bi r şekilde halledilmesi mümkün ol­
muştu. Berhman ; General Mişlayefski tarafından emir ve komutanın kendisine ve­
rilmesini müteakip, birJ.iklerinin kuşatılması şeklinde ortaya çıkmış olan bu kritik
durumdan kurtulmak üzere karşı manevraya geçmeye karar vermiştir. O, bu hare­
katta oldukça büyük bir inisiyatif göstermiş bulunuyordu. Esasen kendisi bu konuda
hiçbir kimseden direktif almış değildi. Başkomutandan aldığı 22 A ralık tarihli ilk
direktif ise Türklerin mağlubiyetinden sonra gelmişti. (*)

General Berhman ' ın hazırlamış olduğu mukabil m anevra planının asıl m aksadı
düşmanın imhası idi. Yoksa, muharebeden sıyrılarak, çekilip gitmek (geri harekat )
değildi. Berhman ; Kendi Kurmay Başkanı A lbay Lastoçkin ile Kurmay Yüzbaşıları
Sokolof ve Sergeyef 'in yardımlarıyla Sarıkamış grubu birliklerinin bu çok kritik du­
rumdan kurtarılması hususundaki planını hazırlamıştır. (*)

Bu plan, başlanğıçta Sarıkamış ' a lüzumlu miktarda bi rlik sevk edilmesini v e b u


birlikler i l e Sarıkamış ' a doğru ilerleyen v e o zamana kadar sayısı t a m olarak bilin­
meyen düşmana (Türklere) karşı mukavemet edilmesini, aynı zamanda da dış cephe­
de Köprüköy istikametinden taarruz eden ve Erzurum garnizonu birlikleriyle takviye
edilmiş bulunan l l nci Türk Kolordusu ile, başarıyla mücadele edecek miktarda bir­
likler bırakılması hususlarını ihtiva , ediyordu. ( * * )

Berhman, oldukça hassas bir durumda bulunduğundan, bilhassa kuvvet dengesini


sağlamak için Sarıkamış garnizonuna devamlı bi r şekilde ve yavaş yavaş birlikler ge­
tirerek burasını takviye etmişti. Sarıkamış harekatında kendisini başanya ulaştı ran
hususta bu olmuştu.

{*) General Voronsof Daşkof tarafından gönderilen 2 0 Aralık tarihli mesa­


jı , esas i tibariyl e bir direktif olarak saymak mümkün deği l di .
(*) General Berhman 'ın Graf Voronsof Daşkof ' a 3 1 Ağustos 1915 tarih ve
70 sayılı mektubundan .
(**) Her n e kadar General Mi şl ayefski 1 2 Aralık ' t a Sarıkamış grubu birl i k­
lerinin asıl mevzilerine dönmel erini emretmiş i se de, 1 4 Aralık tarih­
li emrinde harekat i çin üç amaç tespit etmiş i di . General Berhman ' a
verilen b u karışık emir hazırlanmış b i r plan sayıl amazdı . Çünkü b u
emirde asıl amaç (maksa t ) düşmanın imhası deği l , birl iklerin çekilme-
si di r .
-65-
Durum çok vahi mdi. Dış cephe mevzileri ; Sinamir-Ardos-Horasan-Yüzviran hat­
tında olup 3 5 km. genişliğinde ve Sarıkamış ' tan 60-80 km. uzaklıktaydı. Geride ise
kuwetli ve atılgan düşman, Sarıkamış ' ı ele geçirmek üzere beklemekte ve Kars ' a
giden demi ryolunu da kontrol altına almış bulunmaktaydı. Bütün bunlarla beraber,
ancak 8-10 günlük erzak (yiyecek) kalmış ve mahalli imkanlar ile temin edilmesi
mümkün değildi. Mühi mmat stokları da sınırlıydı. Bu durum karşısında General
Berhman düşmanı cephede durdurmaya ve her şeyden ewel, onu Sarıkamış ' ta yenil­
giye uğratarak batıya doğru atmaya ve Kars yolunu açmaya karar vermiştir. Başarı­
sızlık halinde ise ; Sarıkamış ' ı kuşatan Türk birliklerini yararak Kars ' a geç m eyi ve
aynı zamanda Türkleri dış cephede tutmayı (tespit etmeyi) tasarlamıştı. Bütün bu
harekatın bi r plana uygun olarak icrası kararlaştırılmıştı.

Planın tatbikinde Berhman her şeyden önce ; dış cephedeki mevzileri ll nci
Türk Kolordusu tarafından yarıl ması tehlikesinden korumak için bu cepheyi daralt­
m aya başlamıştı. Berhman b daraltmayı, kendi artçılarını Soğanlık (Handere) m evzi­
lerine yani (Karaurgan-Mecingi rt) hattına çekmekle elde ediyor ve Başköy yaylasına
da müstakil bir süvari g rubu gönderiyordu. Yeni mevzi ; Karaurgan-Mecingirt mevzi­
leri olup, toplam olarak 12 km. genişliğinde olduğundan ( daraltılmış bulurrl.ığurrlı )
bu sayede Sarıkamış ' a yeni birlikler sevk edilebilmişti. Sarıkamış ile bu yeni mevzi
arasındaki mesafe 30 km.ye kadar inmiş bulunduğundan, bütün birlikleri ile gerek
dış ve gerekse dahili (iç) cephede büyük bir hareket serbestisi içinde manevranın
icrası oldukça kolayiaşmış ve Sarıkamış ' ta bir başarısızlık halinde, bütün birlikler
ile Kars ' a geçmek ve hiçbir birliği bozguna maruz bırakmamak imkanı elde edilmiş­
ti. Bütün bunlardan başka ; erzak ve mühimmat sevkiyatı ile hasta, yaralı ve don­
muş personelin tahliyeleri de kolaylaşmaktaydı.

General Berhman bütün bu hususları tam bir uyum ve soğukkanlılıkla yerine ge­
tirmeye muvaffak olmuştu:

Dış cepheyi kısalttıktan (daralttıktan) sonra, Berhman bütün dikkatini Sarıkamış


üzerine toplamıştır. Berhman ; "Sarıkamış bir kapıdır. Halihazırda bu kapı gerek
benim ve gerekse müfreze için düşman tarafından çok sıkı bir şekilde kapatılmıştır.
Gayet tabii olarak bu kapıyı her ne pahasına olursa olsun açmak gerekir.
Binaenaleyh her zaman için düşüncem şudur Cepheden çekilmesi mümkün tüm bir­
likleri geri çekerek süratle Sarıkamış 'ı takviye etmek gereki r" demekteydi.

General Berhman, Mecingirt ' te bulunduğu sürece, Sarıkamış garnizonu komutanı­


na sık sık telefonla talimat vermekte ve her ne şekilde olursa olsun Sarıkamış ' taki
Türklerin mağlup edilmesini emretmekteydi. Berhman'ın bu kararı daha sonra emri
altındaki komutanlar vasıtasıyla da tatbik mevkiine konularak sonunda, Sarıkamış ' ta
elde edilmiş ölan zaferin bedeli olma özelliğine sahip oldu.

Durum son derece karışık olup, gerek Sarıkamış ' ta ve gerekse dış cephede de­
vamlı olarak değişmekteydi. Berhman bazı emirleriyle önceden tespit edilmiş olan
kararları değiştirdiyse de (geri çekilmek üzere olan artçıların durdurulmaları ve Ge­
neral Baratof kolu hareketinin ertelenmesi gibi), harekatın asıl maksadını teşkil
eden ; Türklerin Sarıkamış ' t a imhası hususunu bir dakika bile olsun hatırından çı­
karmamaktaydı. O ' nun vermiş olduğu emirler büyük ölçüde elastikiyete sahip bulu­
nuyordu. Başlangıçta başlıca düşüncesi ; Sarıkamış garnizonunu takviyeye yönelik
olduğundan, buraya artçı birliklerinden takviye kuwetleri sevk ediyordu. 22 A ralık'
ta ise dış cepheye, General Yüdeniç ' in ricası üzerine Karaurgan' daki Türkistanlıları
takviye amacıyla (bu sı rada onların karşısında bulunan ll nci Türk Kolordusu önem­
li bir kuwetti) Derbendski Alayı ' ndan iki tabur göndermişti.

-66-
Berhman, kendisinin astı olan bütün komutanların askeri terbiye ve muharebe
eğitimi bakımından yetişkinliklerini (yeteneklerini) çok iyi bir şekilde bilmekteydi.
Bunların çoğu aynı yüksek okulu, yani Harp Akademesi ' ni biti rdikten sonra, K afkas
Ordusu' nda eğitim görmüş (General Berhman, Baratof, Guliga, Prejevalski şahsiyet­
lerdi. General Berhman Sarıkamış harekatı sırasında astiarına büyük bir inisiyatif
vermişti. Bu husus ; özellikle General Yüdeniç, Prejevalski ve Baratof ' ta açıkça gö­
rülebileceği gibi, Albay Kulebakİn'de bu inisiyatiften payını almıştı.

Berhman, Sarıkamış ' a geldikten sonra burada harekat yapan tüm birliklerin ko­
mutasını General Prejevalski 'ye bırakmış ve O 'nun verdiği emirlere asla müdahale
etmemişti. O ' nu yalnız emir ve direktifler vermek suretiyle idare etmişti.

Aslında General Berhman birkaç defa General Prej evalski müfrezesinin kararga­
hına gelmiş ve durum hakkında ayrıntılı bilgi almıştı. Bu bilgi, o esnada oldukça
karmaşık bir durumda olan geri bölge faaliyetlerinin düzenlenmesi için kendisine
lazım dı.

General Yüdeniç tam bir inisiyatifle artçı birliklerine komuta etmekte ve hatta
nispeten pek seyrek olarak, General Berhman' a rapor göndermekteydi. Artçı birlik­
leri komutanı sıfatıyla General Yüdeniç büyük bir inat ve fevkalade bir soğukkan­
lılıkla hareket etmekte, hayret edilecek derecede durumu yakınen takip ederek ha­
rekatı sevk ve idare etmekteydi. General Yüdeniç, düşman (Türkler) tarafından ku­
şatılmış olan kanat üzerinde bulunmakta ve yeteri kadar kuvveti bulunmayan Karma
Kolordu ' nun komutanlığına yapmaktaydı. Bununla birlikte O, kolordu ile büyük başa­
rılar kazanmıştır. G eneral Berhman, General Baratof kolunun harekatına diğerlerine
nispeten biraz daha fazla müdahale etmekteydi. Fakat bu kolun karışık bir kol ol­
ması ve bi riikiere muhtelif komutanlar tarafından değişik görevler verilmiş olması
dikkate alınacak olursa müdahale etmekte ne kadar haklı olduğu görülebilir.

Berhman, müfreze komutanlığını General Mişlayefski ' den teslim alırken, müfre­
zenin artçıları ile kol komutanlarının çok vahi m olan durumlarını pek m ükemmel
olarak anlamış bulunuyordu. Kendisine Kars yolunu açmayı sağlamak ve ne pahasına
olursa olsun Sarıkamış ' a kadar ilerlemiş olan düşmanı mağlup etmek maksadıyla,
artçılardan kendi bütünlüğünü bozmamak kaydıyla Sarkamış ' a birlik kaydınlması gibi
zor bir işi icraya başladığı zaman onun, hayret edilecek kadar planlı bir şekilde ve
soğukkanlıkla çalıştığı görülmüş, Kars Kalesi Komutanlığı ile de devamlı olarak ir­
tibatta bulunmuştur.

O ' nun icraatında, manevi ve akli kuvvetler arasında tam bir ahenk mevcut oldu­
ğu göze çarpmaktaydı.

Bütün harekatı, özellikle, böyle kritik anlarda büyük bir soğukkanlılıkla idare
eden zatın bu hali bazıları tarafından yalnış değerlendirilmiş ve kendisine emri al­
tında bulunan komutanlar tarafından doğrudan doğruya ve emreder t arzda mesajlar
gönderilmiştir. A rtçı komutanının 20 A ralık tarihli mesajı buna bir örnektir. Gene­
ral Berhman ' ın ise 18 Aralık ' ta yalnız bir defa, o da Mecingirt ' te bulunduğu zaman
Albay Bukretof ' un Bardız geçidine taarruzundaki pasifliğinden dolayı sabrı tükenmiş
ve buna da 987 sayı ile General Prej evalski 'ye gönderdiği mesajıyla müdahalede bu­
lunmuştu.

General Prejevalski 'ye müfrezesini, pek akıllıca ve tedbirli bir soğukkanlılıkla


ileri sürmekte, çok ağır ve görünüşte ümitsiz gibi olan bir durumda, yani Türklerin
üstün kuvvetleri tarafından kuşatıldığı bir sırada, Sarıkamış ' a delirmişcesine yaptık­
ları taarruzlarını geri atm aktaydı. O, ihtiyatını çok hesaplı kullanmış ve müfrezesi­
nin imkanlarını birlikleri arasında çok güzel bir şekilde pay etmişti. Bu İcraatında
-67-

Levent Şahverdi Arşivi


General Prejevalski inisiyatifin en güzel örneğini vermıştı. Burada 39 ncu Tümen
Komutanı General Devit ' in İcraatındaki soğukkanlılığı özellikle belirtmek gerekir.
General Devit tam anlamıyla ve devamlı olarak General Berhman ile haberleşmekte
ve irtibatını devam ettirmekteydi. Üstün düşman kuvvetleri tarafından takip edilen
artçının maruz kaldığı her türlü tehlikeyi soğukkanlılıkla karşılamaktaydı. 39 ncu
Tümen tükenmez bir hazineydi. General Berhman bu tümenden bölükler, taburlar ve
hatta alaylar alarak, devam lı olarak meydana gelen gedikleri kapatm akta idi.
Devit, tümenin yedi buçuk taburu kalmış olm asına rağmen, yine aynı sehat ve sü­
kılnetle çatışmalara devam etmekteydi.

Bütün bu yönleriyle m ukayese edildiği takdirde ; Rus Kafkas Ordusu komuta


heyetiyle 3 ncü Türk Ordusu komuta heyeti arasında karekter (seciye) itibariyle
birbi riyle tezat teşkil eden birçok farkın olduğu görülür. Daha küçük rütbedeki Rus
komutanları bile, şahsi inisiyatiflerini akıllıca kullanmaktan geri kalmamışlardı. Bu
hususta Albay Bukretof'un müfrezesi, Bardız geçidinde günlerce süren muharebeler­
de kendisi küçük bir muharebe birliği özelliğine sahip olduğu halde çelik gibi bir
muharebe kabiliyetine sahip olduğunu göstermişti.

Sarıkamış 'ta sağ kanat bölgesi komutanı olan 80 nci K abardinski Alay Komut anı
Albay Barkofski, kendisine verilen ağır vazifeyi en iyi bir şekilde yerine geti rmiş ve
Sarıkamış ' ı ele geçi rmek için taarruz eden çok üstün düşman kuvvetlerini devamlı
olarak geri atmıştır.

Kafkas Kolordusu Topçu Komutanının Başyaveri Yüzbaşı Vekili Mushelof ' un gös­
terdiği inisiyatif de övgüye layıktır. Türkistan Topçu Taburu ' ndan geriye gönderil­
miş olup, henüz depoda saklanan iki topu 13 A ralık günü Sarıkamış ' ta mevzilendir­
mişti.

General Berhman, raporlarında en çok ganimeti S akinski ve Derbendski Alayları­


nın elde etmiş olduklarını takdirle ifade etmektedir. Sarıkamış harekatı sırasında
bu tugaya 1 5 5 nci Kubinski Alay Komutanı Albay Voloşin-Petriçenko komuta et­
mekteydi. Bu alay, Kafkas O rdusu ile birlikte harbe giren başarılı alay komutanla­
rından biri idi. Sarıkamış g rubunda 20 nci Piyade Tümeni ' nin alayları (K abardinski,
Kurinski) ve 39 ncu Piyade Tümeni 'nin varlığıdır ki, muharebe kabiliyeti bakımından
ve Kafkasya ' nın eski ananelerine uymaları hususunda şöhret kazanmışlar, karışık ve
tehlikeli manevralar esnasında insanın gücü ve yeteneği dışında fedakarlıklar göste­
rerek harekatın İcrasını kolaylaştırmışlardır.

Hatıra : General Berhman Sarıkamış ' t an ayrıldıktan sonra Romanya cephesin­


den harekat yapan 40 ncı Kolordu Komutanlığı 'na tayin edildiğin­
den , yeni vazifesinin başına hareket etmişt i .

-68-
EKLER

EK:l
General İstamin ' in 7 Aralık 1914 tarih ve 2282 numara ile General Berhman ' a
gönderdiği mesajın sureti

"Bugün 6 A ralık öğleyin saat 001 2 ' de makineli tüfeklerle desteklenen bi r tabur
kadar piyade ve 1 süvarİ bölüğünden ibaret olan düşman kuvveti taarruza başlamış­
tır. Düşman akşam üzeri, ileri karakollarımızı Kuşa tarafından Eğrek istikametine
doğru geri atmış ve Eğrek'i işgal etmiştir.

Kotmar-Karapınar cephesinde de Türklerin piyade ve süvarİ grupları görülm üştür.


Geceleyin düşmanı Eğrek ' ten geri atmayı planlıyorum. Göç edenlerin ifadelerinden
Türklerin yarın 7 A ralık ' ta bize taarruz etmek niyetinde olduklarını öğrendim. Ku­
.şa ' da 2 alay ve toplar toplanmıştı. Sol Kanadı mı emniyet altına almak ıçın
Tenginski Bölüğü ile 2 makineli tüfek ve 4 Ermeni taburuna 7 A ralık sabahı
Karşim-Kenzesor hattını işgal etmelerini em ret tim. Bir müfrezenin Masiahat ' tan
Koziçan Dağı ve Perstanos istikametine hareketle bam yardım etmesi arzu olunur."

No.22B2, İ mza lstomin

-69-

Levent Şahverdi Arşivi


EK:2
General İste min ' in 10 A ralık 1914 tarih ve 2364 sayı ile General Berhman ' a
gönderdiği mesajın sureti

"İcra edilen keşif sonucunda karşım da bir düşman kolordusunun yığmak yaptığı
tespit edilmiştir. Ağırlıkları geriye sevk edebil m ek için son ana kadar tutunacağım.
Narman (İd) ' da bırakılmış olan birliklerin komutanı Albay Kutaladze 'ye, eğer ben
geri çekilmeye mecbur olursam kendisinin içinden çıkılınayacak zor bir duruma
düşmemesi için bana katılmak üzere derhal hareket etmesi hususunda emir verdim.
Eğer burada mukavemet edebilir ve düşmanı geri atarsam Narman(İd) 1 da yeniden
tertipieni ri m."

No.2364, İmza İstemin

-70-
EK:3
l l A ralık ı9ı4 günü öğleden sonra saat ı 6. 3 0 ' da Mecingirt ' ten verilmiş olan
Kafkas Ordusu'nun emri sureti :

"Başkomutandan aldığım talimat üzerine, Sarıkamış ve Oltu istikametlerinde ha­


rekat yapan kuvvetlerin emir ve komutasını vekaleten üstlenmekle işe başladım.

1. Sarıkamış müfrezesi birliklerinin muhtelif kısırnlara ayrılması vazifeleri ve


birliklerin şimdiye kadar elde ettikleri sonuçlar hakkında General Berhman ' ın yazı­
ları ve General İst omin' in raporları üzerine birliklerin bundan sonraki harekatı aşa­
ğıdaki şekilde tespit ve tayin edilmiştir :

General Berhman ' ın ı nci Kolordusu : 39 ncu Piyade Tümeni Topçu Tugayı (da­
hil), ı nci Kuban Plaston Tugayı (20 nci Topçu Tugayı ' nın hafif topçu taburları da­
hil) ı nci Kafkas Kazak Tümeni (havan taburlarıyla beraber) ve kolorduya bağlı
birliklerden ibarettir.

2. General Yüdeniç ' in Karma Kolordusu 4 ncü Türkistan Avcı Tugayı, ı7 nci
Türkistan Avcı Alayı ve bu biriikiere bağlı bulunan topçular, 20 nci Piyade Tümeni '
nin 2 nci Tugayı (Kafkas Topçu Tugayı ' nın 6 bataryası ile beraber) ve Kafkas Ka­
zak Alayı 'nın 3 bölüğünden ibarettir.

Kolordunun vazifesi ; Bugün, Pertanos-Hapik ve Karabıyık, Çermik su istikamet­


lerinde elde edilen başarılar geliştirilerek, düşman ordusunun sol kanadı bozguna
uğratılacak ve onun Oltu istikametinde taarruza geçmiş olan birlikleriyle irtibatı
kesilecektir.

3. Albay Dovgirt ' in müfrezesi i 18 nci Türkistan Avet Alayı, 5 nci Türkistan
Avcı Topçu Taburu ' nun 1 bataryası ile beraber Bardız hudut müfrezesinin yaya ve
atlı bölükleri, Sarıkamış ' tan gönderilmek üzere bulunan Devlet Yedek Taburu
( D rujina) ' ndan ibarettir.

Müfreze Bardız ' da toplanmış olup, Sarıkamış ' a giden yolları örtecek ve aynı za­
manda Oltu müfrezesi ve Karma Kolordu ile irtibatı muhafaza edecektir.
4. General İstomin' in müfrezesi ; 20 nci Piyade Tümeni ' nin 1 nci Tugayı ve bu
tugaya katılan birlikler, 3 ncü K afkas Avcı Tugayı (Kars ' tan gönderilen 2 batarya
ile) ndan ibarettir. Vazifesi i Oltu istikametinde harekat yapacak, kendisine katıl­
mak üzere bulunan 3 ncü K afkas Avcı Tugayı ' nın iltihakından daha geç kalmamak
şartıyla harekata başlayarak O !tu ' yu ele geçiren düşmana taarruz edecektir.

5. General · Berhman ; 2 Plaston tugayını, tugaya bağlı dağ topçu bataryasıyla


Horasan bölgesinde toplayarak ve bu tugay ' a ewelce verilmiş olan görevi, General
Baratof ' fun süvari birliklerine devredecektir. Karaderbent müfrezesinin vazifesi de
yfne Baratof süvarİsine devredilecektir. Bu müfrezeden Kurinski Alayı ' nın bir taburu
Karma K olordu em rine verilecektir. 2 nci Plaston Tugayı 'nın ileride icra edeceği
vazife, duruma uygun olarak daha sonra bildirilecektir.

6. Ordu Kurmay Başkanlığı 'nı geçici olarak General Bolhovitinof üstlenecek,


harekat ve irtibata ait hususların ayrıntısı Ordu Karargıihı tarafından bir an önce
tespit edilecektir.

Ordu Karargıihı, ikinci bir emre kadar Sarıkamış ' ta kalacaktır.

7. Yardımcım General Berhman' dır"


-7ı- Imza : General Mişlayefski
EK:4
General Berhman tarafından 1 2 A ralık 1914 tarih ve 896 sayıyla 39 ncu Piyade
Tümeni Komutaıilığı 'na gönderilen mesaj sureti

"Başkomutan Yardımcısı General Mişlayefski, bugün Sarıkamış ve Oltu müfreze­


sinin komutanlığını vekılleten üstlenerek, aşağıdaki emri vermiştir

1 . Türkistan Kolordusu bi rlikleri ( 1 8 nci Avcı Alayı ve Topçu Bataryası hariç)


derhal başlangıçtaki mevzilerine çekilecektir (İleri ve asıl savunma mevzilerine). Bu
alaya verilecek olan görev daha sonra bildirilecektir.

2. 3 9 ncu Piyade Tümeni ; topçusu ile beraber başlangıçtaki müstahkem mevzi­


lerine çekilıecektir. (İleri ve asıl savunm a m evzilerine).

3. General Guliga ' nın 2 nci Plaston Tugayı ; topçusu ile birlikte derhal ve en
kısa yoldan, Horasan-Mecingirt hattına çekilmeye başlayacaktır.

4. General Prej evalski ' nin 1 nci Plaston Tugayı ; General Guliga 'nın geri çe­
kilmesini himaye ettikten sonra, topçusu ile birlikte ; Çiçeğrek-Horasan-Aşağı
Tayhoca bölgesindeki mevziye çekilecektir.

S. 80 nci Piyade Kabardinski Alayı ; en kısa yoldan Sarıkamış ' a gidecektir.

6. 79 ncu Piyade Kurinski A layı 'nın iki taburu ; Plaston Tugayları asıl mııhare.,
be hattından çekildikten sonra, yanında bulunan 20 nci Topçu Tugayı ' nın iki batar­
yasıyla Horasan-Mecingirt-Sarıkamış istikametinde hareket edecek ve 20 nci Topçu
Tugay 'nın Horasan'da bulunan yarım bataryasını ve havan t aburunu emrine alacak­
tır.

7. Karaderbent-Velibaba Bağazı Müfrezesi Velibaba-Eşekilyas-Tahir ' deki bü-


tün birlikleriyle kendi mevzilerinde kalacaktır.

8. General Baratof 'un süvarisi ; Ardi-Alagöz Mişki ve Yukarı Tayhoca bölgesin­


de bulunan sol kanadımıza intikal ederek bu kanadımızdaki Karaderbent-Velibaba
bağazı müfrezesiyle inibatı sağlayıp düşmanı keşfedecektir.

9. Bu emre uygun olarak Sarıkamış ve Mecingirt bölgesine geriye çekilecek


olan bütün birlikler bu bölgelere gitmeleri için ağırlıkianna sıkı emir vereceklerdir.

10. Mevzide bulunan birliklerin ağırlıkları, kıta komutanlarından alacakları tali­


mata göre, harekete (intikale) geçmezden önce bulundukları yerlerde kalacaklardır.

ll. Kıta süvarisi : Bağlı bulundukları birliklerle beraber çekileceklerdir. 3 ncü


Kafkas Kazak Alayı ise ; Horasan ' dan hareketle 39 ncu Piyade Tümeni emrine gi­
recektir.

12. Horasan-Yüzviran-(Zeviran) telefon hattı kaldırılarak General Prej evaiski ' nin
bölgesinde ve ondan alınacak talimata göre tesis edilecektir.

13. Bu emrin icrasına ne zaman başlayacağınızı derhal bildi riniz. "

No.896. İmza General Berhman


-72-
EK: S
General Berhman ' ın 12 Aralık 1914 tarih ve 92ı sayıyla General Devit ' e gön­
derdiği m esajın sureti Birer sureti Generaller ; Prej evalski, Guliga, Baratof ve Al­
bay Kulebakın' e

"Durumun değişmesi dolayısıyla Ordu K omutan Yardımcısı General Mişlayefski,


Sarıkamış müfrezesinin bütün birliklerine düzenli bir şekilde ve kademeli olarak
mevzilerini terk etmesini ve emirde belirtilen yolları takip ederek Sarıkamış istika­
metine çekilmelerini emret miştir.

Bu em rin yerine getirilmesi hususunda, ı nci Kafkas Kolordusu birlikleri aşağı­


daki tertip ve düzende bugün 12- 1 3 A ralık gecesi harekete geçecektir.

ı. 1 5 5 nci Kubinski A layı ; H orasan ' da bulunan tüm topçusu ile ve 3 ncü Kaf­
kas Kazak Alayı ' na mensup bölüklere ve yine ı nci Zaparajski Alayı (süvarİ batar­
yasıyla beraber) H orasan ' dan hareketle ; Çermuk-Mecingirt-Handere istikametinde
yürüyecek ve orada General Verhovski müfrezesine iltihak ederek, General

Verhovski ' den ayrıca emir alacaklardır. Yürüyüş esnasında sadece büyük m ola veri­
lecektir.

2. Albay Becanbek ; adı geçen bu birliklerin hareketinden sonra, istisnasiz ola­


rak kolordunun tüm geri teşkillerinin intikallerini planlayacak ve bunlar, muharip
birlikler geçtikten sonra hareket edeceklerdir. Ağırlıkların emniyetini sağlamak
m aksadıyla ; 30 ncu Müstakil Kazak Süvari Bölüğü Albay Becanbek em rine verilmiş­
tir.

3. 13 A ralık fecirle beraber ; eşya ve erzak ağırlıklarıyla birlikte cephane ik­


m alini müteakip mühim mat ikmal unsurları hareket edeceklerdir. Bunlar Çermuk­
Mecingirt-Soğanlık (Handere)-Sarıkamış istikametinde hareketle, demiryolu istasyo­
nuna gelmeden ewel Alisofu yoluna sapacaktır. Bunların ileride takip edecekleri is­
tikamet kendilerine bilahare bildirilecektir. Ağırlıkların emniyeti için muhafız ola­
rak üst rütbeli bir subayın kamutasında olmak üzere ; 39 ncu Piyade Tümeni ' ne
bağlı birlik süvarİsinden bir süvari bölüğü ile, bi r piyade bölüğü görevlendi rilecektir.
Ağı rlıklar Sarıkamış ' a kadar sadece hayvaniara yem verilmesi maksadıyla duracak­
lardır.

4. Tümen ' in diğer 3 alayı mevzilerinde kalacaktır. Düşmanın taarruza halinde


onu karanlık basıncaya kadar durdurmaya çalışacak, karanlığın basmasıyla beraber
tümen komutanının vereceği emir ve tertipte alaylar ve bataryalar çekilmeye başla­
yacaklardır. Geri çekilen birlikleri himayeye memur edilecek artçı, yine tümen ko­
mutanı tarafından tespit edilecektir. Intikal, aynı yoldan yapılacak ve ilk gün Yuka­
rı M ecingi rt ' e varılacaktır.

S. Birlikler ; ağırlıkların intikaline mani olmayacaklar, aksine onlara yardım


edecek ve her durumda onları hi maye edeceklerdir. Gerek birlikler ve gerekse ağır­
lıklar benden emir almadıkları sürece, yığılmaya ve tıkanıklığa meydan vermemek
için Sarıkamışta durmayacaklardır.

6. General Prej evalski ' nin 1 nci Tugayı ; ağırlıklarının fazlasını ve hafif topçu­
sunu 2 nci Tugay ' ın emrine verdikten sonra 13 A ralık akşamı karanlık basar bas­
maz, 39 ncu Tümen ile beraber H orasan' dan hareketle Serguri istikametini takip
-73-
edecek ve Aşağı Mecingirt ' e varmadan önce Islamsor yoluna dönecek ve Akbaba
tepeleri doğusundan. dolaşarak Yukarı Mecingirt 'e gelecek ve ilk geceyi burada ge­
çirecektir.

7. 2 nci Plaston Tugay 'ı ; Süvarİ, topçu ve muharebe durum geregı olarak em­
rine verilmiş olup, henüz kendisinden ayrılmamış olan birlikler ile beraber ve intika­
li sırasında Velibaba ' da Karaderbent (Velibaba boğazı) müfrezesinin yarım salıra
hataeyasını emrine almak suretiyle ve bu em rin alınmasını müteakip ağırlıklarını bir
müfrezenin himayesinde yola çıkardıktan sonra 13 A ralık karanlık basar basmaz
mevzilerinden çekilmeye başlayacak ve Sarıkamış ' ı kuşatan Velibaba-Başköy-Kara­
kurt istikametinde intikal edecek ve ilk geceyi Karakurt ' ta geçirecektir.

8. Kurinski Alayı birlikleriyle 20 nci Topçu Tugayı ' run bataryaları ; Muharebe
durumu gereği olarak emrine girmiş oldukları kolordu birlikleriyle birlikte çekile­
ceklerdir.

9. General BaratQf ' un Kazak Tümeni ; topçusu ve ağırlıkları ; Plastonlara ay­


ulmış olan yolu takip ederek, (Plaston ağırlıklarıda dahil olmak üzere) hareket (in­
tikal) edecek ve bu unsurları koruyacaktır. Ilk gece Başköy' de geçirilecektir. Eğer
Karakurt yolu birlikler ve ağırlıklarla kapalı olacak olursa, o takdirde, tümen Şat­
van-Molla Mustafa arasındaki şosenin sağındaki yoldan yürüyecek ve bu yolu gözet­
leyerek sol kanat ve cepheyi dağlar istikametinden devamlı surette emniyet altında
olacaktır.

10. Karaderbent (Velibaba boğazı) müfrezesi ; Tahir ve Eşekilyas ' dan Veliba­
ba 'ya gelecek, burada toplanacak ve aynı bölgeye 2 nci Plaston Tugayı ' nın gelmesi
üzerine, hafif toplarını bu tugaya teslim edecek ve tugayın hareketini kanattan
örtrnek suretiyle dağ toplarıyla Daraphane istikametinde Başköy yayiasma hareket
edecektir. Müfreze ; ilk geceyi Karakurt 'ta geçireceği gibi, burada 2 nci Plaston
Tugayı ile birleşecektir.

11. Ben Kolordu Karargahı ile birlikte 13 Aralık 'ta Mecingirt ' te bulunacağı m.
Yardımcılarım General Baratof ve D evit 'tir.

No.921. Imza Berhman

-74-
EK:6
General Berhrnan ' ın 15 A ralık 1914 tarih ve 946 sayı ile General Yüdeniç ' e
gönderdiği mesaj sureti

"Sarıkarnış ' ta Türklerin rnukaverneti ve Sarıkamış ' tan m evzideki biriikiere kadar
olan yolların uzunluğu ve ekmek nakliyatının imkansızlığı gibi hususlar beni geri çe­
kilme em rine verıneye mecbur ediyor.

Bugün ( 1 5 Aralık) karanlık basar basrnaz şu anda şiddetli bir muharebeye tutuş­
muş olan 39 ncu Piyade Tümeni ' yle beraber sizin de Karaurgan' a ve sonra da Sarı­
karnış ' a çekilmenizi emrediyorum. İlk ve mühi rn artçı m evziinizin Zivin olacağını
tahmin ediyorum. İkincisi ise ; 39 ncu Tümen ile bağlantılı olarak bölgerniz dahilin­
de ve Zivin ' in kuzeydoğusunda bulunan Horurodağı (Karaurgan ile Yukarı Mecingirt
arasındadır) rnevzii olacaktır. Bu iki m evzi arasında, ortada diğer bir rnevzii seçmi­
yorurn. Buna gerek duyulursa bu mevzi artçı komutanı bizzat kendisi seçecektir. 39
ncu Piyade Tümeni Soğanlık (Handere) m evziine gelerek kolordunuzla birleşince, bu
tümen ile sizin geri yürüyüşünüzü örtrneyi ve kolordunuzla Sarıkamış 1 ta düşmana
tam bir darbe indi rmeyi ve' aynı zamanda, her ne şekilde olursa olsun, Kars yolunu
açınayı düşünüyorum. Ağırlıklarınızın kolordunun önüne geçirilmesi mümkün olmadığı
takdirde, onları yoldan uzaklaştırıp birliklerin güney istikarnetinden sevk edilmesi
gerekir. A ğı rlıklar ; 39 ncu Piyade Tümeni birlikleri tarafından korunacaktır. Tara­
fınızdan bu ağırlıklara güvenilir bir subay koroutasında olmak üzere özel bir müfreze
verilmeli, bu subaya ümitsiz (çok kritik) bir durumun m eydana gelmesi halinde
ağırlıkları imha vazifesi verilmelidir.

Bardız müfrezesinin zamanında geri çekilmesi ve yürüyüş gruplarının Sarıkarnış ' a


hareketi esnasında sol kanadırnızın açık ve tehlikeli bir duruma düşeceği gibi husus­
lara dikkat Çekmeyi vazife sayarım. Harekette beraberliği sağlamak amacıyla ; yü­
rüyüş süresinin 3 güne çıkarılması taraftarıyırn. Bu şekilde ; 39 ncu Piyade Tümeni
artçı mevzileriyle hiza beraberliği korunmuş olur. Bu mevzilerden birincisi ve esası­
nın Çerrnuk ' t a ve ikincisinin ise Mecingirt 'te olması gerekecektir. Cenabı Hak biz­
lere yardım eder. Hareket akşam saat 20.00 ' de başlayacaktı r. "

İmza Berhrnan

-75-
EK:7

General Berhman tarafından 15 Aralık 1914 tarih ve 947 sayı ile General
Devit ' e gönderilen mesajın sureti

"Sarıkamış 'ta Türklerin mukavemeti ve Sarıkamış ' tan mevzilerdeki birlikler kadar
olan yolların uzunluğu ve ekmek nakliyatının imkıirısızlığı gibi hususlar beni geri çe­
kilme em rini vermeye mecbur ediyor. Bugün ( 1 5 A ralık' ta) karanlık basar basmaz
2 nci Türkistan Kolordusu Komutanıyla görüşerek Çermuk üzerinden Mecingirt ' e ve
sonra da Sarıkamış ' a çekilmeye başlayacaksınız. Eğer bu yoldan çekilmek mümkün
olmazsa o takdirde ; Mecingirt ve Kızılkilise üzerinden geçen dağ yoluyla Kara­
kurt ' a ve sonra da Kağızman ' a çekilmez gerekir. Beli rtilen yolda en önemli artçı
mevzileri ; birincisi ; Çermuk 'ta, ikincisi ise ; Akbaba tepelerinde bulunmaktadır.

Ayrıntılı talimat ı bugün sabahleyin size 939 sayı ile göndermiştim. Hareketin
başlama zamanı ; Türkistan Kolordusu Komutanı General Yüdeniç, General Baratof
ve General Guliga ile görüşülerek tespit edilecektir. Fakat gece saat 22.00 ' den ön­
ce harekete geçmemelisiniz. Bununla beraber ilk artçı birliği ; şimdiki mevzilerinde
hiç olmazsa sabah saat 00.05 'e kadar kalmak suretiyle, birliklerin süklınetle ve
mümkün mertebe uzaklara kadar çekilebilmelerini ve aynı zamanda Çermuk mevzile­
rine yeni bir artçı göndeJilmesini sağlayacaktır. Mecingirt 'te muhtemelen uzunca
bi r zaman kalmak icap edecektir. Çünkü Türkistanlılar her ne suretle olursa olsun
Sarıkamış bölgesinde yol açacakları için, bu yoldan geçecek olan Türkistan ağırlık­
larını takiben tümeniniz geçecektir. Eğer bu yoldan istifade mümkün olmazsa, o
takdirde tümeniniz yancılarla artçıların himayesinde olarak Karakurt yolunu takip
edecektir. Daha ilerisi için bildirilen şekilde hareket edilecektir. Yaralılar ve toplar
kesinlikle düşmana bırakılmayacaktı r. Ağırlıklara gelince ; eğer onları ileriye nak­
letmeye imkan bulunarnazsa imha etmek gerekecektir. A rtçı için güvenilir bir ko­
mutan seçiniz. Yer ve zaman müsaade ettikçe artçıları değiştiriniz. Vazifeniz kolay
değildir. Ancak şereflidir. Allah bize yardım eder. Ben şimdilik Mecingirt ' te bulu­
nuyorum. Komşu bi rliklerle ve benimle olan i rtibatınızı muhafaza ediniz. "

No.947. Imza : Berhman

-76-
EK: S
General Berhman tarafından 1 5 A ralık 1 9 1 4 tarih ve 938 sayı ile General
Barato f ' a gönderilen mesajın sureti

"General Mişlayefski hizmet gereği olarak Sarıkamış müfrezesinden ayrılmıştır.


Sarıkamış müfrezesi komutanlığını ben üstlendim. Sarıkamış elimizde ise de, Türkler
henüz çekilmemişlerclir. Bugün veya yarın Türkleri kesin olarak, mağlup ederek, Sa­
rıkamış kapalırını tamamen açmaya çalışacağım. Mevzilerde bulunan birlikler ve bu
maksatla mevcut müfrezeniz ; 2 nci Süvarİ Plaston Tugayı Karaderbend (Velibaba
boğazı) müfrezesidir. Bunlar bulundukları mevzilerde 2-3 gün müddetle tutunmaya
m ecburdurlar. Şayet Türkler bu mevzilere doğru yaklaşırlarsa, onlara aman verme­
den bozguna uğratmaya çalışınız. Bunu için de aşağıdaki hususları emrederim

General Guliga ile birlikte tarafınızdan işgal edilecek mevzileri bir an önce tet­
kik ediniz. Mevzilerde arayacağınız hususlar : Sağlamlık ve 39 ncu Piyade Tümeni
ile irtibat imkanı ; bu hususları sağlamak açısından bence en uygunu Horasan'dır.

Bu m evzi Pasinler ovasından Başköy' e gelen yolları kapatacağı gibi Sarıkamış


müfrezesini de sol kanadından kuşatılmak tehlikesinden kurtarır. A lbay Kulebakİn ' in
Karderbend (Velibaba boğazı) müfrezesine özel bir güven beslemekteyim. Sizde O ' na
büyük bir önem vermekten çekinmediniz. Plastonlar ile yarım dağ bataryasının Ta­
hir ' den Eşekilyas ' a alınmasına üzgünüm. Ancak tarafınızdan da gerekli görüldüğü
takdirde adı geçen tertibin yeniden alınmasını arzu ederim. Horasan ' da Aras su�
üzerinde bulunan köprünün sizin ve 39 ncu Piyade Tümeni artçılarının çekilmesine
kadar sağlam olarak elde bulundurulması gereklidir.

Taarruz harekatına kesinlikle girişmeyiniz. Ancak düşman taarruz ederse onu


karşı taarruzlarla behemahal geri atınız. Tertibatınızı ve mevzilerinizi gösterir kroki­
yi gönderiniz. Benimle ve Zatrak 'ta bulunan 39 ncu Piyade Tümeni ile irtibat kuru­
nuz. A ras suyunun sol kıyısında Horasan istikametinde Türklerin bir yarma hareketi
yapmalarına dikkatinizi çekerim. Ağırlıkların hareketine ve kol nihayetinin nerede
bulunduğuna ilişkin bilgiyi akşama doğru veriniz.

Müfrezenizin geri çekilmesi hususu talimata bağlı olup, mevzilerinizin terkine


dair kısa bir emir verilecektir. Aniaşılmayan her husus için soru sormanız gereke­
cektir.

Karakurt ' tan hareket eden ve sizce arzu edilen topçu mühimmat ikmal unsurla­
rına karşılık, 20 nci Topçu Tugayı mühimmat ikmal unsurlarını Çarmuk ' tan gönde­
riyorum. Eğer bu birliğe ihtiyacınız kalmadı İse geri alınması için Çermuk ve Hora­
san' a mesaj çekiniz neticeyi bana bildiriniz. "

lmza Berhman

- 77 -

Levent Şahverdi Arşivi


EK:9
General Berhman tarafından 1 5 Aralık 1914 tarih ve 940 sayıyla General
Baratof' a gönderilen mesaj sureti

"Sarıkamış ' a gelmiş düşmanı geri atıp ulaşımımızı tamamen tesis etmeye yeterli
olacak kadar birliğimiz mevcuttur. Ancak genel durum kuvvetlerimizin yeniden mu­
harebe için tertiplenmesini gerektirdiğinden, konuyla ilgili olarak, General
Mişlayefski tarafından verilmiş olan emrin yapılması bakımından aşağıdaki tertibatın
alınması gerekmişti r

Türkistan Kolordusu ; yancı v e artçılarının himayesi altında Bardız istikametin­


den ve sağ kanattan çekilerek, Karaurgan üzerinden ve şoseyi takip ederek Sarıka­
mış ' a gelecektir.

39 ncu Piyade Tümeni ; ağırlıklarını K arakurt 'a gönderdikten sonra artçının hi­
mayesinde olarak Yukarı Mecingirt ' e çekilecektir.

Sol kanat birlikleri ; koroutanız altında olarak ve 39 ncu Piyade Tümeri'nin çe­
kilmesini soldan himaye etmek suretiyle Karakurt ' a çekilecektir. Çekilme harekatı­
na benden alınacak emirle başlanacaktı r. Horasan köprüsü çekilmenin arkasından
hemen yakılacaktır. K araderbend (Velibaba) müfrezesi yancıdır. K azak Tümeni ise
geniş bir cephe üzerinde harekatı himaye ve düşmanla teması muhafaza edecektir.
Bu Tümen Mecingirt ile irtibatta bulunmak ve Mecingirt ' ten K arakurt ' a giden dağ
yolunu örtrnek üzere A ras Suyu sol sahilinde bir alay gönderecektir. Esasen bir kı­
sım ağırlıklarımız K arakurt ' a git mekte oldukları gibi belki de 39 ncu Tümen tama­
men o raya gönderilir. Çekilme hakkındaki ayrıntılı düşünce ve teklifierinizi bana
bildiriniz. Mevcut bilgilere göre Türkler ; Bardız üzerinden Sarıkamış ' a hemen he­
men hiç topçusu bulunmayan bir kolordu göndermişler, cephemizde bı raktıkları kuv­
vetin 2 tümenden fazla olmadığına bakılırsa, geri kalan bütün kuvvetlerinin Oltu
müfrezemizin karşısında olduğu değerlendi rilebilir. Oltu müfrezemiz ise, Merdenek
(O!tu-Ardahan patika yolu üzerindedir) ' e çekilmiş bulunuyor"

940. İmza Berhman

- 78 -

Levent Şahverdi Arşivi


EK: lO
Albay Termen' in Albay Lastoçkin' e gönderdiği 1 9 Aralık 1914 tarihli yazı sureti

"General görüşme davet edilmemiş olduğundan, görüş ve tekliflerimi size yazıyla


bildirmeye karar verdim

1. Türklerin morali günden güne bozuluyor. Grup grup teslim oluyorlar. Birkaç
gün sonra birlikleri açlık ve soğuktan tamamen eriyip gidecektir.

2. Türk ordusu şimdilik varlığını muhafaza ediyor. Top, makineli tüfek ve tü­
fekleri vardır. Ateşleri de etkilidir.

3. Zayiatımız önemlidir. Birliklerimiz yorgun düşmüşlerdir.

4. Kışın dağlarda taarruz ve özellikle düşman tarafından işgal edilen dağ ve te­
pe zirvelerine doğru aşağıdan yukarıya taarruz etmek çok zordur. Derin karlar için­
de ve devamlı düşman ateşi altında zorluklarla ilerleyebiliyoruz. Mevzi kazmak ise
müm�ün değildir.

S. Dağlarda kış harekatının icrası ancak düşm an birliklerinin bulunmadığı yer­


lerde mümkündür. Türkler bize kadar bu şekilde gelmişlerdir. Fakat onlar tarafın­
dan işgal edilen m evzilere karşı harekat oldukça güçtür. Bukretof ancak şöyle böyle
tutunabiliyor. 3 ncü Plaston taburu oldukça fazla zayiat vermiştir. Bütün bu husus­
lara dayanarak şunları söyleyebilirim

a. Biz sakin sakin Sarıkamış ' ta beklemeliyiz. Bırakın, Türkler erzaksız ve


güç ikmal şartları içinde açlık ve soğuga maruz bir şekilde dağ zirvelerinde otur­
sunlar. Birkaç gün içnide kayıplara karışıp gideceklerdir.

b. Bir perdelerne hattı teşkil edilerek Kars yolu emniyet altına alınmalı.
c. Sarıkamış ' a yeni kuvvetler getirmeye asla gerek yoktur. Mevcut olanlar
bol bol yeterlidir.

d. Türk m evzilerine taarruz m aksatsız olmakla birlikte tehlikelidir. Bu husus


aynı zamanda, bi rliklerimizin dağılmasına ve yüz karası şeklinde bir başarısızlığımıza
da sebep olabilir. Bukretof 'un başarısızlıkları Türkleri cesaretlendi rmeye yaradı.
Türklerin Sarıkamış ' a yaptıkları başarısız taarruz kendilerinin moralinin tamamen
kırılmasına neden olmuştur.

e. Cenabı Hak bizi ganimetierden korusun. Ordumuzu, sabun köpüğü şeklin­


deki şöhretli ve pek çok kanlar pahasına kazanılacak zaferler için değil, Rusya 'nın
menfaatine şerefle hizmet etmek için koruyalım.

Imza A lbay Termen

-79-
EK: ll
Sarıkamış Bölge Komutanlığı ' nın 18 A ralık 1914 tarih ve 1 numaralı günlük em-

Madde 1. Bugün Sarıkamış ' a gelerek kıdemli olmam nedeniyle, Harp Hizmetleri
V önergesi ' nin 161 nci maddesine uygun olarak Sarıkamış Bölge Komutanlığı ' nı üze­
rime aldım.

Madde 2. Türk esirlerinin kalmış oldukları binaları dezenfekte etmek m aksadıyla


2 nci Türkistan Kolordusu kuruluşunda bulunan 32 nci Temizleme Müfrezesi görev­
lendirilmiştir. Esirlerde dizanteri vakaları ve şüpheli bazı hastalıklar görüldüğünden,
temizleme sırasında bunların mahiyeti de tespit edilecektir.

Madde 3. Sarıkamış ' ta bulunan birlik komutanları daire ve mühessese müdürleri


işgal etmekte oldukları binalar ve çevrelerinin, tam bir temizlik ve düzen içinde bu­
lunmalarına ciddi bir önem verecek ve çıkması muhtemel bulaşıcı hastalıkları böyle­
ce önlemiş olacaklardır. Gerek Ordu Karargahı ' nın ve gerekse .Sarıkamış bölgesinin
genel sıhhi durumunu denetlernek üzere, kolordu başhekimlerinin başkanlığında ve
kolordu karargah şube müdürlerinin göstereceği ikişer üyeden ibaret olmak üzere
sılılıiye komisyonları teşkil edilecektir. Bu komisyonlar kendi kolorduları bölgelerin­
de bulunan bütün birliklerin etraflı bir şekilde sıhhi kontrolünü yapacaktır. Bu gibi
kont roller heyet başkanlarının göstereceği lüzum üzerine arada bir tekrar edilecek
ve birliklerce alınması gereken tedbirler hakkında birlik komutaniarına bilgi veri­
lecektir. Komisyon tarafından görüşülecek hususlar gecikmeksizin uygulanacaktır.
Sıhhi denetlemeler sırasında birliklerden de temsilci bulunacaktı r. "

İmza
Sarıkamış Bölge K omutanı
General Berhman

-80-
SARI K A MIŞ'TA BERHMAN MI YOKSA YÜDENİÇ Ml B AŞARILI OLD U ?

Gener �l Maslafski ' nin Türk5 eye çevr�lerek tenkirli ile beraber basılmış olan "Çi­
han Harbı ' nde Kafkas Cephesı" adlı kıtabıncia Rusların büyük harpte A ralık 1914 1
te Sarıkamış ' t a kazandıkları başarının esası olarak Kafkas Ordusu Kurmay Başkanı
iken Sarıkamış m �arebeleri sı rasında 2 nci Türkistan Kolordusu' na komuta etmiş
ve bu muharebelerın hemen arkasından Kafkas Ordusu Komutanlığı ' na tayin
edilmiş olan General Yüdeniç olduğunu ıspata çalışır gibi değerlendi rmelerde bulun­
makta ise de, gerek General Nikolski 'nin bu eseri ve gerek "Revümiliter Fransez"
mecmuasının 1 9 3 5 senesi Şubat ve Mart ayiarına ait 1 64 ve 165 sayılı nüshalarında
"Albay Ch. Menu" imzasıyla yazılmış olan 2 makale, Maslafski 'ye tamamıyla hak ve­
recek bir mahiyette değildir. ( *)

Şöyle ki ; genel durum tartışılınca ; Mişlayefski 'nin, Tiflis 'ten Sarıkamış ' a gelip
Bukretof ' u Türklere karşı Bardız geçiciine göndermesi ve Yüdeniç ' i Türkistan Kolor­
dusu ' nun komutasına geçirmesi ile durumu düzeltmiş ve Berhmana da Kars yolunu
açmak ve Sarıkamış ' ı kurtarmak vazifesini vermekle doğru bir harekette bulunmuş­
tur.

Bununla beraber ; eğer Mişlayefski Sarıkamış grubunu bırakıp, Tiflis'e gideceği


yerde Kars Kalesi 'nde karargahını kurup, harekatı oradan idare etmiş olsaydı, başa­
rı şerefi kendisine kalırdı. Fakat Kars ve A rdahan ' dan aldığı olumsuz haberler üze­
rine durumu karanlık görerek seferberlik planının böyle bir vaziyet karşısında yapıl­
m asını e m reden direktifi gereğince, K afkasya' nın boşaltılması ile yeniden bir ordu
teşkil etmek üzere Tiflis ' e gitmiş ve Sarıkamış ' tan ordunun komuta durumunu kar­
makarışık bir halde bırakmıştı.

Öteden beri bu cepheye komuta eden Berhman aleyhinde, durumu iyi göremerli­
ğine ve tedbirlerde kusur ettiğine dair yaptığı propaganda ile kabahati O ' nun üzeri­
ne at m ak istemiştir. Yüdeniç de bu durumdan istifade ederek, her ikisini de mev­
kiinden uzaklaştırmış ve Kafkas Ordusu'na komutan olmuştur. Fakat Yüdeniç komu­
tan olduktan sonra yaptığı sol kanat (Tortum ) ve sağ kanat (Kop) t aarruzlarında
uğradığı yenilgi üzerine Rus O rdusu büyük bir pasifliğe düşmüş ve taarruz harekatı
ancak Grandük Nikola 'nın K afkas Ordusu Başkomutanlığı 'na tayininden sonra tekrar
başlayabilmiştir.

Bundan sonra Çarın em riyle ·General Paliçin tarafından yerinde yapılan uzun
araştırma sonucunda Berhman ' ın haklı olduğu anlaşılmış ve kendisinin şeref ve mev­
kii geri verilmiştir.

Yüdeniç daima savunmacia kalmak ve cepheyi geri almak hususunda ısrar etmiş
ve bütün başarının bu ısrardan ileri geldiği sanılarak kendisi büyük bir şeref ve
mevkii kazanmıştır.

Berhman' a gelince ; başlangıçta taarruz fikrini ileriye sürüyor ve i craata da ge­


çiyor. Köprüköy ' den Selim 'e kadar geniş bir cephede ve birbirleriyle irtibatı olma­
yan 3 grup halinde hareket eden Türklerin, önce l l nci Kolordusu ' na 10 ve 1 2
A ralık tarihlerinde, 3 misli b i r kuvvetle b i r darbe indirdikten sonra Kuzeydoğuya

(*) Durumun daha kol a y ol arak değerlendirilmesi i ç i n "Revümi l i t er "in Sarı­


kamış böl gesin deki ve i çindeki muharebeye i l i şki n b i r kroki de buraya
konmuştur.
-8 1 -
yönelmiş olsaydı ; bu sıralarda henüz Sarıkamış önüne gelmemiş olan diğer kolordu­
ların (9 ncu ve 10 ncu) durumları çok zor olurdtL 9 ncu ve 10 ncu K olordular geri­
lerinin kuşatılacak olması nedeniyle bütün Rus Ordusu ile ters cephe ile muharebe­
ye mecbur olacaklarından, tamamen imha ve esir olmaları mümkündü. Böyle i rti­
batsız ve geniş bir düşman cephesi karşısında toplu kuvvetlerin yapacakları en uygun
manevra, iç hat manevrasıdır ki, Berhman da bunu yapmak istemiştir. Halbuki
Yüdeniç ' in takip ettiği savunma sistemi ile bir sonuç alınamayacağı tabiidir.

Geri çekilme m anevrasına gelince ; Sarıkamış ' ı savunma ve Kars yolunu açmak
için yapılacak en güzel manevra Azap cephesini geriye alıp, böylece cephenin geniş­
liğini yarıya kadar daraltmak ve buradan tasarruf ' edilecek kuvvetleri Sarıkamış ' a
götürmektir ki, b u d a tek tedbirdir.

Yüdeni ç ' in ısrar ettiği gibi cephe yerinde durursa bu kadar geniş bir cephenin
her yerden yarılmak tehlikesi olacağından Sarıkamış' a büyük bir kuvvet ayırmaya
imkan kalmaz ve nihayet orası da elden çıkardı. Halbuki Berhman 'ın manevrası ile
hem cephe genişliği ve hem de cephe ile Sarıkamış arasındaki mesafe (derinlik) ya­
rı yarıya indiğinden aitçıların savunma i mkanı ortadan kaldırılmadan tasarruf edilen
kuvvetlerle devamlı surette Sarıkamış takviye edilerek, karşı taarruza geçilmiş ve bu
sayede Türklerin 9 ncu Kolordularının esir edilmesine ve 10 ncu Kolordularının da
geri atılmasına imkan vermiştir.

Yüdeniç ' in ; artçı birliklerini iyi bir şekilde idare etmesi ve özellikle Bardız kö­
yünde 32 nci Tümeni sıkıştırarak, onun Sarıkamış ' a yardıma gitmesine engel olması
muharebenin kazanıl m asına yardı m etmişse de asıl başarı indi rilen darbelerle sağ­
lanmıştır.
Bundan dolayı ; Sarıkamış ' ta Yüdeniç savunmadan başka olumlu bir plan ileri
sürememiş buna mukabil Berhman ' ın hazırladığı taarruz planları ise başanya kazan­
mıştır.

Berhman' ın iç hat manevra planı şöyle özetlenebilir

1. Önce güneybatıya yürüyüp, ll . nci Kolordu ' yu geri attıktan sonra, kuzeydo­
ğuya yönelip dağlar arasında dağılmış, i nibatiarını kaybetmiş olan 9 ncu ve 10 ncu
Kolorduları ters cephe ile imha muharebesine mecbur etmek. Bu plana başlanılmış­
ken, Yüdeniç ' in savunma planı ve Mişlayefski ' nin zayıf iradesi Berhm an ' ı iç hat da­
hil olmak üzere ikinci bir plari yapmaya sevk etmiştir.

2. Önce kuzeydoğu ' da 9 ncu ve 10 ncu Kolorduları perişan ettikten sonra, bila­
hare güneybatıya dönerek ll nci Kolordu 'nun üzerine taarruz etmek.

İşte Sarıkamış m uharebesi Ruslarca bu ikinci planın tatbikiyle kazanılmıştır.

-82-
30 / E ylül /914 de Do§ru iki Tarafın Vaztyetl Hudut Mıntıkası
Onk&ır.
At.T.nSir. E.81k.

Atılllıellılı
i1orolı motısuta :

8 P.A.
. .. llt. Korto
1
...1.. •· BL •i
• Polo•hın Tb
...J... . . 81.
i
�hm
... .lh i
- et. Oh"' • \\
rlıı
Ktm*.S't. A.
QY Toppıcı
•• Bl.

:ı ....t.. Hu�t Sv. Bl.


!::: ...ı:. ,, P. "
�, .._"
ııı:: ..1.. lalitık . BI.
U) � 1Wfral Bl.
5!: İ: Telaiz Teıw-ar
• SeyyarHatlani
"" Ncıidip 81.
® KD•ıaklıulu 10
15 � o 15·
ı
Sotro P<ı•tor- ���-'----� Vıiıst
1 Avcı A.
c..: Nokly1 Partıı Diiyi.iın (2+aın. l de T!"viirJifllik�tındodl'.

:::::: fvm-dn:
INilrolor•rl ı ol
.-.�.� o.{uzıuca
.Lo Ko:uttopııron \ (KUip_puaur 1
··� ----., ...L
[rzuruın
..\
i r
ıuır
·
V K.O. Kororolfh
\...� \
SI P. A
• - Tb.
.L •
• Bl.
J ihtiycrt Sv.A
�ı lt Nlmcnly•Sv.A.
:ıı::' A Hudut 81.
-r:.
= '· :t .
J: Telıırof
M Bey)'OI'" ho•hrn•
11 Hııd.Tb. Kanırf·
...ı.. • · aı. ••

'1i'
0

Ercı,
Gnlı.ur. Sarıkamış Harekiltı 1 2 ( 24 ) 1 1 . Kdn./ 330 ( 914) Vaziyatı
As. T.ve Str.E.BJk. Kroki , 2

\ °Corcoro1 1
'
1 ,
--1OLT,U/ '
'L f1f ,/
• ',
ı ;o /Dıırdan ., // Bohctcllı '' "
r.'' , 1 .,..,........,"""\ ''
X
;.�//roprolıtole
Narman
-' / r·-· '
Bardır
'....._.
iZAH , / t'_;
�· Cıtolı
� ll 1 . Safha
ı
� g 2. -�
/
� ll 1 . '
1
� § 2 . 10
� ,� Müfrezenin takip
�---
etti(li islikarnet
_,/ D evlet hududu
1r Gedik
/ D emiryolu Kiçe1or o.- ......... ......
/' Şa s a /
/
,/ Ad i .araba yolu ,- '
M üfraze Kumandanının / "S ınamlr " /

bulunduğu yer ..- ,...


""
( C ) General Prijevalskiy yolu .... .... ....
........Karobıyılı
Zotroll1"
... ,...
(H ) Mra. Dayegart Yancısı
( K 1 General istomin Müfrezesi
(T) Ba ratof kolu
(Ll ll Ardcısı o DorpJıane
(M) Yiidenic Ardcısı
( F l M ra. Fadüskin M iıfrazasi
( Y ) General D e.Vit A rdcısı
(C ) M ütreza K. General Berhmanrı
· bulundugu mevki .
HASANKALE __.....

l
o A agliıı:
10 8 6 4 2. 0 iO
Yönl
-:c, ALE�nURT
2.5 Cm.' de {tO) V3f11l Mikya1ındadır.
Gnkur. Sarıkamış HorekÔtı
As.T. veSir. E. Bşk, t<ro k i: 3

Mikyo s :

2.5 S antimetrade takriben { t J Versta


TL.irk ve Yunan Kuvve�erının
. . ı 3 EY ıüı 1 9 2 ı Günü Durumu
Kroki:4

Ço l ıbcııbo r.

/\ t
oKayc

\
Hcr,mon�

o 2 4 Ei eı 1 0 km.
or'
.ntociri

Levent Şahverdi Arşivi


KI TAPTA ADI G ECEN E SK i YER iSiMLER i
DE� i Şi KLiK LiSTE Si
s.

. .

NO. YERiN ESKi i SM i Y E NI I S M I BAGL ı OLDUGU


1 Abulbart Kurban çayırı Karaurga n
2 Ağvereran Ak dren K öt ek

3 Ak ver a n A k Ör en K ar a k u r t
4 Ala k i lise Yatı k s ırt H orasan

5 Aleksandr opol G ü m rü

6 Ar d i Ardı
1 Ar hi A r havi

8 Ard os A k ba ba Ka r s

9 Ar d o s · D aği r m e n ler H o rasa n

lO Ard os Ç a m l ı bel Ol t u

ı ı A s pu g A s b u g o 1 Ta n s u k S a rıkamış

12 Aşagıhelk/AşaQıhali k Aşağı b a dem özü Horason

13 Asag ı M eci n g ir t I n ka y a K a r a u rgan


14 Aş-ai,'lı S a lut Aşa ğı Salli p ı nar S a r ı ka m ı ş

15 Aza pk ö y A za p k Ö y Hora sa n

1 6 B agb asan Ya� b a s an S a n ko m ı�

1 7 B a rd ı z G a z i l er M erkez

1 8 B ed r e v a n s Yör ük a fl ı Ho ra sa n
ı s Bugaka le Bo ş k a le
20 Ç e ç e �re k Gundeğer Horasan

2 1 Çerm iksu l l ıcasu Co bond ed e

22 c;:er mu k Çerm ik/ Kayn ak Gazi l er

23 Çı t a k Çatak Sanka m ı ş
24 Da rp hane Çoyarası /Zarap ha ne Kag""'zman

25 D i vi k Y ayı k l ı Kağı zm an

26 Eler ek Yonıletaş N a rm a n

Levent Şahverdi Arşivi


s. lh
NO. YERiN ESKi isMi YE Ni isMi BIGll OLOUCU itCE
27 E krek GÖl ç ayırı Çoband e d e
28 Ek rek Sı nd ı ra n Şenkaya
--- -----

29 Ekr ek Dem ircil er To rt u m


- - ---· - - - - - - - - --- - - -- -

30 El g eçmez Yo lgeç m e z Sarı kamış


31 Eşek i l y a s Aşeı g ı Ak t a ? Aras
32 H ars Uz un d er e To r t u m
33 H anp o s ta s ı C i l h o ro z
3 4 Ho peraruH opveran Geci k m ez Kara k u r t
'

3 5 H opik Yap a ğılı Coba n d e d e


3 6 H oşop D ciner t a ş Hora s a n
37 id N arma n

38 I siomeso r Ta şl ı gü ney Kora urgan


'39 is l a m so r Ay d ın a l an Kars
40 Koro ki l i s e Ge l i no l a n Sel im
41 Ka rs ı m Ala çayı r Na r man

4 2 Keçesorlkic;esor Bofabant a � Ka raırgan


43 Kenzen sor Koy u nören Narma-ı

4 4 K etva n Yas tı kt e p e P a sin l e r


45 K e rs G u n in d i Ka ğı z m a n
46 Kızı l k i l i s e GÜn orta GÖ le
4 7 K ı zı l k i l i s e Ki l i m l i Kışla köy
48 Kızı l v a ran Çeperli Kot a k
4 9 Ko masor Kı rkgöze l e r H ara s an
50 Koma s or Yol a ça n Ka rs
51 Kofm a r D e m ir d ağ Na r m a n
52 Ku ş a 1 Koşa Toy g a t l ı Narman

Levent Şahverdi Arşivi


s. IL
N Q YERiN ES K i i SMi YEN i i s M i

BAGU OLDUGU iu;:


E
�3 K u t u mar Ç ar ı m l ı Na r m a n
54 M askıhat M ura tb ağ ı H o ra san

55 Mer d e nek GÖle

5 6 M i �k i Kırk� a l ı

57 N ovase l i m Se li m
58 Pezoçor K u tençar

59 S er g u ri Ser g ül l ü Ho r a s an

60 SLna mir/Sanomer, �1 K u ş b u rn u H o rasan

61 S ı ta v u t B a h ç e köy H or a s an
6 2 so a a nl ı k H a nd ere

63 Ş adı v a n Çata l k öprü Yalnı z ça m

64 ş a tevani'Şadıvan/ ;:
t. Be l a n c i k
n
K arakur t

6 5 Tamr o s Ta mre z

6 6 Va nk Evya p a n K ağız ma n

6 7 V e r i s an GÜ rbÜz ler Selim

6 8 Vla d i kars Karsönü

6 9 Y e d i ki l is e Ye n i gaz i S arı kamıı,

7 0 Yukar ı ha l i k Y u kar ıbodemözü Horasan

71 Yukanmacin g 1 r t ·Çam ya z ı K a rau r g a n

72 Yuk a r ı s a l u t Y u karısa l l ı pı na r Sarı k a m ı �

7 3 Y ÜZ v e ren Y Ü z ö r en H ora s a n

74 Z a n z a k A kcrat a� H orasan

75 Z a rs Da l bo• • H orasa n

76 Z evl r a n K a ra c a vr a 11

7 7 Ziyl n S ÜngÜ t a ıt ı K a r a u rg a n

Levent Şahverdi Arşivi

You might also like