You are on page 1of 6

Sevgili adayımız,

 Mülakat öncesinde ne kadar iyi hazırlanırsanız o kadar iyi hisseder ve kendinize


güvendiğinizi karşı tarafa aktarabilirsiniz.
 Unutmayın, onlarda sizlerle çalışmak için çaba sarf ediyorlar.
 Herkes bakımlı ve hijyeniktir, fakat mülakatta daha da bir özverili hazırlanmamız
gerekmekte. Kıyafetiniz, saçınız ve duruşunuz bu işyerini ne kadar çk ciddiye aldığınızı
gösterir.
 Gülümsemeyi ihmal etmeyin, aralarında Almanca konuşmalar olsa da panik olmayın.
Bazen genel bir konuya değinen oluyor, sizin ile ilgili bir tartışma söz konusu
olmayabiliyor.
 Cümleleri tamamıyla ezberlemek yerine anahtar kelimeleri öğrenmeniz ve anlamanız
önemli.
 Genel olarak zor cümlelerden kaçınmalısınız. Basit cümlelerde anlatmaya çalışın ve
gramere takılmayın.
 Karşı tarafı anladıysanız elinizden geldiğince Almanca cevap vermeye çalışın.
Tercümeye hemen başvurmayın ki onları anladığınızı görsünler. Almancayı anlamanız
büyük artı. Bir dili konuşmak daha zor olduğunu onlarda bilmekte.
 Konuşmakta zorlandığınızda birkaç kelime bile olsa cümleye başlayın. Takıldığınız
noktada tercüme desteğine geçilir.
 Aşağıda verdiğimiz kelime ve cümle kalıpları telaffuz olarak çalışmanızda ayrıca fayda
var. Sizi karşı tarafın anlaması ve sizin onları anlamanız için sesli dinleyin lütfen kelimeyi
(internette birçok sözlük sesli olarak dinleme imkânı sunmakta).
 Birinci önemli kısım ‘sich vorstellen’. Tercümeye başvurmadan anlatmanız çok önemli.
 İkinci kısım ise görevlerinizi anlatabilmeniz. Detaya girdiğimizde tercüme desteği alırız.
 Görevlerinizi, yaptığınız işleri anlatırken ‘assistieren’ yani doktora yardımcımı oldunuz,
kendinizmi uyguladınız ‘durchführen, messen, machen” yada doktor eşliğindemi yaptınız
‘gemeinsam’ gibi kullandığınız kelimelere dikkat edebilirsiniz. Türkiye’de hemşirelerin
hangi işleri yaptıklarını öğrenmek istiyorlar. Konuşurken takılmayın, fakat öğrenirken
doğrusunu çalışmanızda fayda var.
 Çalıştığınız bölümlerin Almancasını araştırın lütfen. Sadece Almanca çeviriden
bakmayın, Google’e ‘Was bedeutet Intensivstation’ yazın mesela ve sonuçlara bakın.
Gerekirse çıkan sonuçlardan textleri çeviriye atıp tekrar okuyun. Anlatmak için bunu
öğrenmeniz gerekmekte.

Mülakat akışı:

1. Giriş:
a. Karşı taraf kendisini tanıtır, birkaç cümle sonrasında size söz hakkı verir.
2. Sich Vorstellen (kendini tanıtma)
a. İsim, yaş,
b. Aile, eşinizin mesleği, çocuk varsa yaşı,
c. Mezuniyetiniz
d. Çalışma hayatınız (kısa özet halinde, görev detayları değil)
e. Şu anki dil seviyeniz ve devam ettiğiniz kurs seviyesi
f. Hobileriniz
3. Soru cevap aşaması
a. Mezuniyetinizle ilgili soru sorabilirler, eğitim hayatınızda gördüğünüz staj veya
derslerle ilgili sorular
b. Yıla değinerek ya da iş yerinin ismini söyleyerek o zamanki işlerinizden
bahsetmenizi isterler
c. Burada dikkat etmeniz gereken söyleyeceklerinizi ezberleseniz dahi,
ezberlediğiniz kelimeleri bilmeniz. Detay sorduklarında bunun ne olduğunu
bilmeniz gerekiyor.
d. Çalıştığınız ve mezun oluğunuz yılları öğrenmiş olun ki soruya o şekilde
başlarlarsa anlayabilin. Tekrar etmek için değil sadece soruyu anlamanız için
önemli.
4. Önemli cümle ya da kelimeler:

İch stelle mich vor Ben kendimi tanıtıyorum


- Als Erstes, İlk önce, ben başlıyorum (karşı tarafın
- Ich fange an, kendinden bahsederken giriş cümlesi)
- Ich starte
- nun, starte bitte du, Size söz hakkı verdikleri an:
- wir können starten, dass Du Dich Sen devam et, start verelim, sen kendini tanıt
bitte vorstellst
Inhalt: Name, Wohnort, ledig/ İçerik: İsim, Yaşadığınız şehir, evlii bekar,
verheiratet, Kinder, Ausbildung, çocuk, eğitiminiz, meslek tecrübeleriniz, dil
Berufserfahrung, Sprachkenntnisse, seviyeniz, hobileriniz
Hobbies

Deine Ausbildung/dein Studium Meslek lisesi eğitiminiz/Üniversite eğitiminiz


Tätigkeiten/Aufgaben/Was hast du Görevleriniz, yaptığınız işler (bir işyerinden
gemacht/was waren deine Aufgaben bahsederken tecrübelerinizi duymak
istediklerinde soruda geçecek kelime)
Welche Tätigkeiten/ Aufgaben Hangi işler/görevler size aitti iç
hatten Sie in Ihrem Job in der z.B. in hastalıklardayken (örnek)?
der Abteilung innere Medizin?
-
- Verbände anlegen
- Wunden versorgen
- Körperhygiene
- Medikamente
verabreichen
- Pflegedokumentation

Vitalzeichen messen: Genel hasta değerlerini ölçmek


- Puls,
- Blutdruck messen
- Atmung
- Blutzucker
- Temperatur messen

Verbände anlegen und Wunden


versorgen
Körperhygiene/Körperpflege:
- Waschen
- Haare kämmen
- Augenreinigen
- Rasieren
- Mundpflege, Zähne
putzen
Blutabnahme
Venöse Zugänge anlegen
Medikamente verabreichen
Medikamente und Infusionen
vorbereiten
Dokumentation von Akten
Dokumentation im System
Umlagern des Patienten
Instrumente/Material vorbereiten
Postoperative Betreuung
Spritzen und Injektionen geben
Aspiration
Herzkatheter Pflegen
Blasensonde
Infusion/Transfusion
EKG (EKAGE olarak okunmakta)
Enterale Ernährung
Künstliche Ernährung
Intubierte Patienten
Intubation
Extubation
Beatmung
Erste Hilfe
Magensonde/Blasensonde legen
Operation (OP olarak kısaltılır ve Ameliyat
OPE olarak okunur)
Was machen Sie aktuell? Şu an ne yapıyorsunuz, yani görevleriniz şu
anki işinizde nelerdir?
Job/ İş/Görev
Davor Öncesinde (bir iş öncesi mesela)
Danach Sonrasında (bir sonraki işinizden
bahsederken mesela kullanabilirler)
Aktuell Şu an (dil kursundan bahsederken)
Sprachschule Dil okulu

Haben Sie ein Sprachzertifikat in Almanca dil sertifikanız varmı? Hangi


deutscher Sprache? seviyede kursa devam ediyorsunuz şu an?
Welchen Sprachkurs besuchen Sie - Nein, ich habe noch kein Zertifikat.
aktuell? Besuche gerade den A2/B1 Kurs.
- Ja, ich habe den B1 Telc Zertifikat.
Welches Niveau Hangi seviye

Stunden pro Woche Haftada kaç saat

Wie viele Patienten Kaç tane hasta

Am Tag/pro Tag Günde

Warum haben sie diesen Beruf Bu mesleği neden seçtiniz? Net örnekle cvp
gewählt/ Warum bist Du vermelisiniz. Genel cevaplarla tatmin olmayıp
Pflegefachkraft geworden? Warum detay soracaklardır.
haben Sie sich entschieden Örnek:
Krankenpfleger zu werden? / Was 1. Ich wollte schon immer Pflegefachkraft
gefällt Ihnen an Ihrem Beruf? werden, weil ich … (nedenini de düşünüp
yazın lütfen).
2. Meine Oma/meine Famile/ Mein Vater/
Meine Mutter hat mich dazu motiviert…
(ailenizden biri teşvik ettiyse)
3. Ich habe meine Tante gepflegt und habe
gesehen, dass es mir Freude macht
jemanden zu helfen. (birine geçmişte
baktıysanız mesala örnek verebilirsiniz).

Warum möchtest Du nach Neden Almanyaya gelmek istiyorsunuz? Net


Deutschland/ warum möchtest Du in örnekle cvp vermelisiniz. Genel cvplarla
Deutschland arbeiten? tatmin olmayıp detay soracaklardır.
Örnek:
Ich möchte in Deutschland arbeiten/leben,
…weil die Gehälter in Deutschland besser
sind.
…, weil die Schulbildung besser ist als in der
Türkei.
…meine Kinder/mein Kind eine bessere
Ausbildung in Deutschland machen
kann/können.
…weil in Deutschland mehr Wohlstand ist.
…weil die Arbeitszeiten regelmäßig sind.
…, weil die Arbeitszeiten weniger sind, wir
arbeiten in der Türkei 45 Std (yada ne
kadarsa eğer haftada onu söyleyebilirsiniz).
…, weil ich Freunde habe, die schon da sind
und mir viel positives/gutes erzählt haben.
- burada ikinci soru gelir: Was haben die
ihnen denn erzählt? Örnek vermeniz
gerekir her zaman.
-
Warum sind die Arbeitsbedingungen Almanyadaki çalışma şartları neden daha iyi?
in Deutschland besser? Net örnekle cvp vermelisiniz. Genel cvplarla
tatmin olmayıp detay soracaklardır.
Örnek:
Yukarıdaki örneklerden verebilirsiniz.
- Die Gehälter sind besser.
- Die Arbeitszeiten sind kürzer als in der
Türkei.
- Die Arbeitsschichten sind besser.

Was ist besser in Deutschland, was Almanyada neler daha iyi, neler daha kötü
ist schlechter in der Türkei? Türkiyede? Net örnekle cvp vermelisiniz.
Genel cvplarla tatmin olmayıp detay
soracaklardır.
Örnek:
- In der Türkei arbeitet man 2 Schichten.
Tag und Nacht.
- In Deutschland arbeitet man 3 Schichten.

Was ist an Deutschland Almanyada neler daha iyi? Avantajlar nedir?


besser? / Was sind die Örnekler yukarıda…
Vorteile für Sie?

Was macht Deine Ehefrau/dein Eşin ne iş yapıyor?


Ehemann für ein Job? Was hat Meine Frau/Mein Mann ist…
er/sie für ein Beruf?
Wer wird sich um die Kinder Çocuklarla kim ilgilenecek? Bu soruya
kümmern? cevabınızı net düşünmelisiniz. Almanyada
bakıcı bulmak hem kolay değil hemde çk
pahalı. Bu nedenle eşlerden biri genelde
parttime çalışmayı tercih ediyor. Ayrıca aileyi
B2 sertifikanızı aldıktan ve eğitiminize orada
dvm ederken almanızı öneriyorlar.
Örnek:
- Meine Frau/Mein Mann wird mit den
Kindern nachkommen.
- Er/sie wird sich um unsere Kinder
kümmern.
- Er/sie will Teilzeit arbeiten oder Halbtags
wegen den Kindern.

Haben Sie Freunde oder Verwandte Arkadaş yada akrabanız varmı Almanyada?
in Deutschland? Wenn ja, in welcher Varsa eğer hangi şehirde?
Stadt? - Nein, ich habe keine Freunde oder
Verwandte in Deutschland.
- Ja, ich habe Freunde in… Sie sind … von
Beruf.
Welchen Job haben ihre Freunde in Arkadaşlarınız ne iş yapıyor Almanyada?
Deutschland? - Er/sie ist … Arbeitet in … (şehir).
Möchtest Du lieber in einer kleinen Büyük bir şehirdemi yaşamak istersin küçük
Stadt wohnen oder in einer großen bir şehirdemi?
Stadt? Hastanemiz büyük bir şehirde olmadığı için
cevabımız küçük şehirde olursa daha

mantıklı olur tabii 😊


Örnek:
1. Ich möchte lieber in einer kleinen Stadt
leben.
2. Ich bin für alles offen.
3. Ich bin flexibel, ich passe mich schnell an.
Haben Sie/Hast Du Fragen an uns? Bize sorunuz varmı? Soru hazırlamanız
hastaneyle ilgilendiğinizi gösterir. Bu nedenle
illaki 1-2 tane sorunuz olsun lütfen.
- Hastane kaç yataklı yada ne kadar büyük
gibi genel sorulardan kaçınalım.
Hastanenin geneliyle ilgili bilgileri
websitesinden edinebilirsiniz. Genel
bilgiler hakkında araştırma yapmanız
hastaneyle çalışmak isteğinizi öne çıkarır.
Örnek:
- Wie viele Patienten hat eine
Pflegefachkraft pro Tag/pro Schicht?
- Wie groß ist die Intensivstation?
- Wie viele Patienten werde ich auf der
Intensivstation haben?
- Gibt es eine Person, die mich bei der
Integration unterstützen wird? (daha
basit: wird es eine Person geben, der mir
in Deutschland bei meiner Ankunft helfen
wird?

Wann hast Du angefangen Deutsch Ne zaman Almanca öğrenmeye başladın. Ne


zu lernen/seit wann lernst Du zamandan beri Almanca öğreniyorsun/ Ne
Deutsch/ Wie lange lernst Du schon kadar süredir Almanca öğreniyorsun?
Deutsch? Kaç ay olduğunu yada ay ve yıl olarak bilgi
verebilirsiniz burada.
Ich habe im Juni angefangen Deutsch zu
lernen / Ich lerne seit Juli Deutsch / Ich lerne
seit 6 Monaten Deutsch
Wie viele Tage war dein Praktikum? Stajınız kaç gündü?
Okul stajı yada yaz ayı için staj olabilir.
Örnek:
- Das Praktikum war 3 Tage in der Woche
und 45 Tage in den Sommerferien.

İyi çalışmalar, başarılar ve bolca şans dileriz…

You might also like