Professional Documents
Culture Documents
Aut 2015
Aut 2015
1. sahne
Büyük, gri bir stadyum kapısının önü. Çiseleyen yağmur ve depresif bir hava. Uzaktan
5 havlayan köpeklerin, polis ve ambulans sirenlerinin sesleri gelmektedir. Sarı simsiyah
giyinmiş, kanyağını yudumlayıp kapıyı beklemektedir. Zehir bol bağlanmış atkısıyla uzaktan
ıslıkla ufak bir sinyal çakarak gelir.
140
2. sahne
Beyaz şahin içerisinde Sarı ve Zehir tesis yolunda. Şöför hiç konuşmaz, sağır gibidir.
3. sahne
Boza tek başına kapıyı beklemektedir.Bildiği duaları okur. Öcü ve Fidel gelirler.
220
BOZA: Hoop!...
ÖCÜ: Hoplama, dingili kırarsın.
FİDEL: Kimse yok mu?
BOZA: Biz adam değill miyiz?
225 ÖCÜ: Çeyrek porsiyon, Senden başka kimse yok mu?
BOZA: Gittiler.
FİDEL: Kapıyı bırakıp? Hadi olum akıllı ol. Nereye zıpladılar?
BOZA: Allah allaah. Yoklar işte. Neyin hesabını vereceğim?
ÖCÜ: Dingil! Anlatacaksın ki, anlayalım.
230 BOZA: Allah allaaaah, allah allah.
FİDEL: Senin suyunu bol vermişler, her hafta büyüyorsun bakıyorum. Dillenmişsin de.
BOZA: Zorunuza mı gitti?
ÖCÜ: Zoruna gidenin borusuna gitsin ulan, çeyrek porsiyon. Manavsın biberin yok,
dalyaraksın haberin yok.
235 BOZA: Doğru konuş mektepli.
ÖCÜ: Konuşmazsam ne olur? Şimdi seni yatılı yaparım...
BOZA: Laf kalabalığı yapmayın oğlum.
FİDEL: Bana bak proleter lümpen. Bırak diklenmeyi de anlat, niye kimse yok?
BOZA: Haberim yok.
240 ÖCÜ: Eeee sen ne sikime buradasın?
BOZA: Kapı bekliyorum.
FİDEL: Tek başına.
BOZA: Siz de varsınız ya.
ÖCÜ: Teyyare. Biz gelmesek ne olacaktı? Eli boş götü yaş mı kalacaktın?
245 BOZA: Ne bileyim sabahlayacaktım.
FİDEL: Kiminle?
BOZA: Amma soru sordunuz. (Heyecanlanmıştır) Sarılar’la.
ÖCÜ: (Fidel’e) Yok, yok. Var bir ibnelik.
FİDEL: Oğlum, kolpa yapmıyorsun değil mi?
250 BOZA: Ne kolpası? Ben pazarcılarla pusadaydım. Aradılar geldim.
ÖCÜ: Bizim niye haberimiz yok? Yemlik miyiz biz?
FİDEL: Biz niye aranmıyoruz?
BOZA: Aranıyorsunuz aslında. Baksana sorgu yapıyorsunuz iki saattir.
ÖCÜ: Keseceğim ben bunun dilini, ötemeyecek.
255 BOZA: Göt ister mektepli.
FİDEL: Ver sen de o zaman.
BOZA: Konuşma ulan geçmişi bozuk.
ÖCÜ: İnsan kocasına karşı gelir mi?
FİDEL: Şimdi sikeceğim seni.
260 BOZA: /Sen git ananı
ÖCÜ: /Bana bak ulan!.. Sana burada gider yaparız.Kim vurduya gidersin haa.
FİDEL: Sabah stad çöplüğünde cesedini bulurlar.
BOZA: Yapmazsanız adam değilsiniz.
ÖCÜ: Bize niye kırmızı kart yapıyorsun oğlum?
265 BOZA: Arayın Zehir’le Sarı’yı anlatsınlar.
FİDEL: Arıyoruz, tel kapalı çıkıyor.
BOZA: Temiz hatları var. O açık.
ÖCÜ: Bana bak şifreli kanal. Her şeyi baştan anlatacaksın. Hemen şimdi.
BOZA: Başüstüne Yalova kaymakamı... Ben pazarcılarla semtte pusudaydım. Tüyo
270 geldi kahveyi basacakmış lavuklar, biz de mevzilendik. Semt gergin. Sonra Zehir aradı kapıyı
tutmam için. Hala haber yok.
FİDEL: İbnenin önde gideni. Zehir sana tek başına kapı emanet etmez.
BOZA: Gelecek dedi senin için. Biliyordu yani.
ÖCÜ: Zehir nerde oğlum?
275 BOZA: Yahu bilmiyorum diyorum. Kapıya gel dedi acil. Bir de seni hızlandırmamı
söyledi.
ÖCÜ: Sen de aramadın. Unuttun tabi. Amına koduğumun kahramanı. Kapı tutup
adam olacaksın tabi.
FİDEL: (Boza’ya aniden kafa atar.)
280 ÖCÜ: Peşin fiyatına 7 taksitte anlatırsan, Fidel abin de basar anında sıfır komisyonu.
BOZA: Burnumu kırdın amına koyiim.
ÖCÜ: Kalpler kırılmasın Bozacığım, kalpler kırılmasın.
FİDEL: Bok vardı, akşam akşam yok yerden vukuat oldu.
BOZA: Kırıldı burnum.
285 FİDEL: Tamam yaygara yapma. (Es) Gel bakayım kırıldı mı?
BOZA: Siktir git.
FİDEL: (Kafasına vurur) Gel dedim mi gel. (inceler) Kırılmış amına koyiim. Salak.
(Es) Salak!
ÖCÜ: Acıyor mu lan?
290 BOZA: İkinizin de allah belasını versin. Amına koduğumun manyakları. Söyleyeceğim
Zehir’a ananızı sikecek sizin. Beyninizi akıtacak. Dalağınız şişecek yalvarmaktan. Dişlerinizi
söktüreceğim. Tırnaklarınızı. Orospu çocukları. Orospu çocuklarııı.
FİDEL: /Küfretme, kırmayayım başka bir yerini.
BOZA: /Orospu çocuğu.
295 FİDEL: (Yumruk atar.)
BOZA: (cebinden kelebek çıkartır) Orospu çocuğu.
FİDEL: Aldık başımıza belayı. Piyangodan mı çıktın lan sen?
ÖCÜ: (Arkadan kollarını tutar, Fidel kelebeği elinden alır, uzağa fırlatır.)
FİDEL: (Seri yumruk atar.)
300 BOZA: Orospu çocuğu.
FİDEL: /(Karnına vurur, Boza düşmez.)
ÖCÜ: /Öldür bari!
BOZA: Orospu çocukları.
ÖCÜ: Ölmüş anneme? Al amına koyiim. (vurur) Götveren piyade.
305 BOZA: Ananızı sikecek Zehir sizin.
FİDEL: Lan sus diyorum sus. (Tekrar seri yumruklar. Boza fena dayak yemektedir.)
ÖCÜ: Öldürelim mi lan seni? Vurayım mı bi tane daha? Ha?
(İleriden koşan bir kaç gölge geçer. Öcü o yöne doğru fırlar. Fidel de peşinden koşarak çıkar.
310 Boza yerde inlemektedir.)
4.sahne
Müzik altı.
315 Kahve önünde bir kaç genç beklemektedir. 15 yaşlarında birisi yoldan geçerken cebinden
sigara çıkartır. Ateş arar bulamaz, Kahvedekilere yaklaşır, ateş ister, çakmağı uzatırlar. Çocuk
bir adım geri çıkar, sigarasını yakar, aniden ceketinin içinden molotof kokteylini çıkartır,
ateşler, kahveye fırlatır. Bir anda bir kaç kamyonet dolusu karşı takım holiganı kahve önünde
belirir. Pusudaki pazarcının adamları saldırır, büyük bir curcuna olur. Cam kırığı, kemik,
320 darbe seslerine yaralanma nidaları, küfür ve Allah sesleri karışır. Pazarcının adamları baskın
yemiştir ve fena dayak yiyorlardır. Molotof kokteyli atan çocuk stad yönüne doğru koşarak
uzaklaşır.
325 5.sahne
Boza yerde inlemektedir. Kelebeğini arar, bulamaz. Ağlar, öksürür. Ağlar... Uzaktan köpek
sesleri, daha uzaktan karmaşa, bağıran insan sesleri, demir ve tahta darbe sesleri, bir kaç el
silah sesi, köpekler, karmaşa, sonlara doğru uzaktan siren sesi. Uzun bir es. Fidel üzeri
330 tertemiz, yorgun. Öcü biraz hırpalanmış, yüzü, elleri kan içerisinde Boza yaşlarında bir genci
(molotof kokteyl atan çocuk) sürükleyerek getirir, Boza’nın önüne atar...
(Bu bitmeyen oyun en büyük kim laaan, siz, biz, aaaah, küfürler ve yumruklarla devam eder.
Fidel ve Öcü çocuğu döven Boza’yı izlerler. fade out.)
375
6.sahne
Araba dönüş yolunda. Arka koltukta Zehir ve Sarı, Oswald’ı aralarına almışlar. Herhangi bir
gerginlik yok. Sarı ve Zehir kendi aralarında konuşuyorlar. Zehir, Sarı’ya çaktırmadan bir hap
380 yutar.
ZEHİR: Bunun da elleri francala küreği gibiymiş maşaallah.
SARI: Harbiden.
ZEHİR: Kaleci diye değil mi?
SARI: Tabi.
385 ZEHİR: Devlet gibi adam valla. Yazık. Severim lavuğu.
SARI: Ben de mına koyiim..
ZEHİR: Kanka Türkçe biliyor musun?
SARI: İki senedir bizde. Öğrenmiştir herhalde.
ZEHİR: Türkçe... Türkçe biliyor musun?
390 OSWALD: Biraz.
SARI: Oğlum herif çok sempatik.
ZEHİR: Mına koyiim bu herifle karşı karşıya kaldığını düşünsene.
SARI: Allah korusun.
OSWALD: Penaltı?
395 ZEHİR: Sen korkudan ossurtursun adamı.
OSWALD: Ostursussun?
ZEHİR: Ossuruğunu kesersin adamın.
SARI: Ulan bırak şu geyiği.
ZEHİR: Dizleri titrer santraforun.
400 SARI: Sadece dizleri mi? Siki kalkmaz adamın.
OSWALD: (Anlamaz)
ZEHİR: Sana uzanan elleri kırarız ulan.
SARI: Yaa iki dakika sakin olsana.
ZEHİR: İçimden geliyor yaaa.
405 SARI: Benim de içim kıpır kıpır ama unutma görevdeyiz.
ZEHİR: Denyo bu çocuğa yanlış yaparsa karşısında beni bulur.
SARI: Çüşşşş!
ZEHİR: Harbi söylüyorum. Sikerim bu adama yanlış gider yapanı.
SARI: Bi sakin ol be oğlum... Sakin...
410 ZEHİR: Bu adam kardeşim bundan böyle.
SARI: Aşık mı oldun lan herife?
ZEHİR: Ben söyledim, bir daha söylüyorum; bu bebe bundan böyle kardeşim benim!
SARI: /Ulan içmeden güzel oldun.
ZEHİR: /Güzel adama içim kaynar benim. Bir kere röportajını okudum bunun. Çok
415 fakirmiş, ailesinde para kazanan tek asker buymuş. Tüm leman’ı ailesine gönderiyormuş.
SARI: Ruhu sağlam. Ailesine bakıyormuş yani.
ZEHİR: (Bağırır) Sikerim ulan bu adama yanlış gider yapanı.
SARI: (Bağırır) Ben de ulan.
ZEHİR: Ruh var adamda ruh. Halk kahramanı. Bildiğin Türk bu adam, Türk.
420 OSWALD: (Korkar, anlamaz.)
ZEHİR: (Tribün bestesini bağırır, yanaklarından öper.) Çooooook seviyoruuuz deli
gibiiiiii. Yoook bu sevdanın bir tarifiiiii... (Nefessiz kalana kadar bağırır, tabiri caizse götü
patlar) Oswald ananın amı be abi.
OSWALD: Ayıp arkadaş.
425 ZEHİR: (Makas alır Oswald’dan) Seviyoruz lan göt. Hemen hava yapma!!!..(Kendini
tutamaz, patlar, gülmeye başlar.) Muahahahhaaa mauahahahaaa...(Es) Bundan sonra
adamımsın! Kimse sana yanlış yapamaz ulan...
SARI: Yaaa sakin olsana sen.
ZEHİR: Sus lan, sana ne mına koyiim... Ara lan Denyo’yu vermiyoruz herifi. Söyle
430 Zehir vermiyor de.
SARI: Çocuk olma.
ZEHİR: Adamım lan ben. Adamdan da, delikanlıdan da anlarım.
SARI: Dalarım şimdi sana.
ZEHİR: Vururum lan seni. Hayatını sikerim.
435 SARI: Allah alaaaah. Akıllı ol Zehir.
ZEHİR: Ara lan Denyo’yu. Başkanı da alsın stadın kapısına gelsin.
SARI: Kafayı mı yedin?
ZEHİR: Arasına ulan. Vermiyorum Oswald’ı korkak ibne.
SARI: Bana gider yapma.
440 ZEHİR: Tel maşa, sabun, yavşak...
SARI: Diline mukayyet ol.
ZEHİR: Oswald kardeşim. Dokunanı yakarım.
SARI: Uçtun sen.
ZEHİR: Hepinizi sikeceğim. İktidar yalakaları, dalkavuklar, yalamalar.!!!
445 SARI: İnat yapma, doğru adam ol.
ZEHİR: Ara ulan Denyo’yu... Ara mına koyiim. Vermiyorum Oswald’ı.
SARI: Yaaaa noolur akıllı ol çocuk olma.
ZEHİR: Oswald’ı alacak adamın cesedimi çiğnemesi lazım.
OSWALD: Ceset?
450 SARI: Ceset değil. Ceket. Ceket.
OSWALD: Jack head?
ZEHİR: (Sarı’yı gösterir) Bu yavşak korkak!!! Korkak!
SARI: Siktir madara etme beni.
ZEHİR: Sus lan karı kılıklı göt... Oswald uçuyoruz Kolombiya’ya... Sen, ben beraber.
455 Tamir yaparız... Boya yaparız... Delikanlı gibi yaşarız...
SARI: Fessupahanallaaaaah!!!
ZEHİR: Adam gibi yaşarız adam... Karı kız yaparız... Gül gibi yaşarız.
OSWALD: (anlamaz)
ZEHİR: Bıktım ulan bu ülkeden... Yeter mına koyiiim... Herkes mi göt bu alemde?
460 (Ağlamaya başlar)
OSWALD: (Şaşkın, dayanamaz sarılır.) Kardeş. Arkadaş.
SARI: Eyvah eyvah, eyvah eyvah.
ZEHİR: Bırak Oswald beni. (Ağlayarak) Ben böyle kaderi sikiim. Bu hayatın amına
koyayım. Hep mi aut olacağız ulan? Ne zaman gol olacağız? Bu seferde mi aut?
465 SARI: (Üzülür) Rahatla moruk rahatla. Bırak, ağla biraz.
ZEHİR: Ben hayatım boyunca hiç maç satmadım.
SARI: Biliyorum kardeşim satmadın.
ZEHİR: Stad tarihini, sabahlayan adamların biografisinden yazarlar değil mi?
SARI: Bazılarımız şartlara şekil veriyor, bazılarımıza da şartlar şekil veriyor.
470 ZEHİR: Bu akşam tarih yazacağım Sarı.
SARI: Tamam kardeşim yazacaksın.
ZEHİR: Yazacağım.
SARI: (Es)
ZEHİR: (Es)
475 SARI: Sen hap map almadın değil mi?
ZEHİR: Oldu... Kendime mi müslümanım ben. Sarı herkesi kendimiz gibi sanmayalım.
SARI: Eyvallah.
ZEHİR: Eyvallah. (Bağırır) Allah allaah! (Zehir, Oswald’la gözgöze gelir, Hayran
hayran bakmaktadır. Eşek şakası, vuracakmış gibi yapar, çok eğlenir.)
480 SARI: Ohoooooooo. Akıllı ol mına koyiim.
ZEHİR: Lan Oswald manitalarla aran nasıl?
(Oswald anlamaz, Zehir tarif eder, güler.)
ZEHİR: Manita... Manita... Hatun... Fıstık.
OSWALD: Haa... Good. Good. Müslim kız. Namus...
485 SARI: Yaa müslim kız namus.
ZEHİR: Kamışa su yürüyor mu kanka?
OSWALD: Hayır sağ ol. İstemiyorum.
ZEHİR: İsteseydin bir de. Rus ayarlardık.
OSWALD: Ben su istemiyorum.
490 SARI: (güler)
ZEHİR: (Oswald’ın kafasına bir şaplak atar.) Kuş kalkıyor mu kuş?
SARI: Oğlum ağır ol yaa.
OSWALD: Hoooppp... Arkadaş!.. de jame!
ZEHİR: Hoooop. (belini dürter) Masada ütü sekreterin götü.(güler)
495 SARI: Sen evli? (Yüzük işareti yapar.)
OSWALD: (Bozuk) No.
ZEHİR: Nasıl no? Eee müslim kız namus. Sen ne yarak yiyon? Çavuşu mu tokatlıyon?
SARI: Lan oğlum gider yapma. Kanka oldun iki dakkada.
ZEHİR: Severim ben zaten bunu.
500 SARI: Belli içine sokasın gelmiş.
ZEHİR: İki dakka geyik yapalım. Limon yapma mevzuya.
SARI: Kafamı açıyorsun ha bire.
ZEHİR: Tamam işte gider yapma...
SARI: Yazık lan herife.
505 ZEHİR: Senin menejer... Menejer... menejer.
OSWALD: (anlamaz)
ZEHİR: Patron... İmza... Para...
OSWALD: Haa menejer. Alex.
ZEHİR: Akıllı olsun akıllı.
510 SARI: Mına koyiim sipsi de yok.
ZEHİR: Başkan onu sikecek... sikecek. (Eliyle gösterir)
OSWALD: Başkan?
SARI: Başkan. Bizim başkan.
OSWALD: Başkan benim baba!... Mi padre.
515 ZEHİR: Hah. Senin padre menajere atlıycak.
OSWALD: Atlı jack?
ZEHİR: Sağlam giydirecek! Bünyeye et sokacak!
OSWALD: /Chico, que bollas.
SARI: /Lemanlar başkandan olunca, başkan baba tabi...
520 ZEHİR: Bizden olmuşsun sen Oswald yahu. Uyanmışsın mevzuya. Kafa kelaj, anten
kukaj olmuşsun Oswald’cığım.
OSWALD: Mira. Başkan no problem. Puedo ablar con Denyo.
SARI: Denyo diyor.
ZEHİR: Oswald, Denyo açtı kucağı seni bekliyor zaten.
525 OSWALD: Por favor.
ZEHİR: Moruk bu iki yılda bir arkadaş, bir de müslim kız namus öğrenmiş. Gerisi
yalan olmuş.
OSWALD: Ben anlıyorum el turco. Denyo istiyorum şimdi.
ZEHİR: Denyo da seni çok istiyormuş, Allah bir yastıkta kocatsın.
530 SARI: Gidiyoruz Oswald zaten Denyo’ya.
OSWALD: Biliyorum gidiyoruz. Ara Denyo . Ben problem bu arkadaş.
SARI: Zehir götünü sikiim iki dakka rahat dur adam kıl oldu sana.
ZEHİR: Allah allaaah, allah alaaaaah.
SARI: Hap mı aldın lan sen?
535 ZEHİR: Oldu...
SARI: Oğlum götün başın bir ayrı oynamaya başladı. Bi dur, bi sus nooluyor yaa?
ZEHİR: Oswald tutku kalpten gelir, beyinde büyür. Bir görkemli başarısızlık da gelir,
elinden alır, gider. (Es) Deplasmandayız, senin ilk maç. Daha Türkçe su demeyi bilmiyorsun.
Hepimiz bekliyoruz amına koyiim Kolombiyalı panter Oswald gelmiş, hastası olmuşuz. Bir
540 gün öncesinden yola çıktık. Sabaha karşı oldu, üşüdük. Tek çare olarak bir camii hocasına 2-3
kişi gittik. Kalacak yerimizin olmadığını, üşüdüğümüzü söyledik, sızlandık, geceyi camii’de
geçirmek için izin istedik. Kopardık izni ama hoca o üç kişinin sonradan 300 kişi olacağını
bilmiyordu tabi. Müslim kız namus ama müslim erkek hovarda. Camiye bayramdaaan
bayrama. Ee millet başladı makara yapmaya.. Tesbih çekenler mi dersin, efendim başına
545 takke geçirenler mi... Derken megafonu açtık ve seninle ilgili dualar etmeye başladık, Tabii
gırgır şamata... Allah penaltıya düşürmesin diyoruz, herkes amin diyor. 90’lık yüzü görmesin
diyoruz herkes amin diyor. Velhasıl Oswaldcığım, meğersem camii hoparlörü sadece içeriye
değil, dışarıya da yayın veriyormuş. Köylü zannetmişler ki çok önemli biri vefat etti. Derken
camii’ye yaklaşık 200 tane polis girdi. Oswaldcığım biz kaçıyoruz polis kovalıyor, biz
550 kaçıyoruz, polis kovalıyor. Bir yandan copluyor, bir yandan sövüyor...Anlayacağın sana çok
dua ettik, ama sayende güzel de dayak yedik. Bizim sermayemiz sevdamız Oswald. Sen şu
hatalı golü yiyip bizi kupadan eledin ya...
7.sahne
580 Lokal. Penceresi olmayan bir oda. Çok eski bir apartmanın bodrum katı. Eski koltuklar, masa
ve sandalyeler. Arka tarafta kapalı rafları olan eski bir dolap. Öcü ve Fidel beklemektedir.
Sarı önde, Zehir arkada girerler.
9.sahne
1145
Zehir, Fidel’in serçe parmağını keser)
FİDEL: Aaaaaaaaaaaaah!
ZEHİR: Amına koduğumun muhbiri.
1150 FİDEL: Aaaaaaaahhhhh!
BOZA: Zehir ne yaptın?
ZEHİR: Otur oturduğun yerde sikmeyeyim tarakanı.
FİDEL: Aaaaaaaaaah! Bırak beni bırak.
ZEHİR: Sus diyorum mektepli sus!
1155 BOZA: Amına koyayım sen ne yaptın? (Fidel’in yanına geçmek ister)
ZEHİR: Bozaaaaa almayayım sağlığını.
BOZA: Fena kanıyor. Birşey bastırayım bari.
FİDEL: Aaaaahhhhhhhh
ZEHİR: Bir şey olmaz keser şimdi. Bakma bu kansız pezevenkte domuz kadar kan
1160 vardır.
BOZA: Sarı da siktirdi gitti...
ZEHİR: (ters ters Boza’ya bakar.)
FİDEL: Öcü’yü öldürdün, Oswald’ı öldürdün, anamı siktin ne olur yeter beni bırak.
ZEHİR: (Es)
1165 FİDEL: (Daha sakin) Konuşmayacağım yemin ederim. Kapıdaydım derim. Gider
yaptılar mevzuda parmağımı kaptırdım derim. Ne olur beni bırak.
ZEHİR: Bütün polis teşkilatı arkadaşım zaten ne desem inanırlar diyorsun yani.
FİDEL: Hayır. Hayır.
ZEHİR: Ah be Fidel be. Ah be Fidel be. Ha bire kendi kalene gol atıyorsun. Mit misin?
1170 FİDEL: Hayır.
ZEHİR: Nesin amına koduğum? Nesin?
FİDEL: Yanlış yapıyorsun. Ahhhhhh.
ZEHİR: Ben yanlış yapmam.
FİDEL: Arkadaşlarını vurdun. Hepimizi yaktın.
1175 ZEHİR: Yordun beni Fidel. Fena yordun.
FİDEL: Aaaaaaaahhhh.
ZEHİR: Sarı da siktirdi gitti...
BOZA: Zehir ne olur bırak. Midem bulanıyor. Kusacağım.
ZEHİR: Sus lan hela maşrapası.
1180 BOZA: (Boza sessiz sadece dudakları oynuyor, dua okuyor)
FİDEL: (Fidel ağlamaya başlar) Allahım ne olur, ne olur, ne olur.
ZEHİR: (Pet şişeden tekrar taş kokain içer)
BOZA: Zehir artık içmesen? Ne olur...
ZEHİR: Aklın götüne mi kaçtı lan senin? Ne diyorsun? NE DİYORSUN?
1185 BOZA: Bize de ver bari amına koyiim.
FİDEL: Hocam ne olursun yapma. İçtikce bana sarıyorsun.
ZEHİR: Ağzınla iç diyorsun yani...
FİDEL: Hayır demiyorum.
ZEHİR: Sarı buradayken dedin ama.
1190 BOZA: Demedi yaaa demedi. Az iç demiş olabilir belki, ama ağzınla iç demedi. Yanlış
duymuşsundur.
ZEHİR: Şirket misiniz lan siz?
BOZA: Değiliz!
ZEHİR: Hadi Fidelciğim molanı aldıysan sorulara geçelim.
1195 FİDEL: Zehir, Zehir, Zehir lütfen, lütfen, lütfen.
ZEHİR: Semt nasıl baskın yedi?
FİDEL: Biz zaten sonradan öğrendik. Bilmiyorum.
ZEHİR: Kimden öğrendiniz?
BOZA: Abi burnumu kırdılar ya.
1200 ZEHİR: Boza anam avradım olsun vururum seni.
BOZA: Sustum, sustum, sustum.
ZEHİR: Zaten sinirliyim, araya kaynak yapma. (Fidel’e) Kimden öğrendiniz?
FİDEL: Elim sızlıyor.
ZEHİR: Amcık. Parmağını kestik sızlayacak tabi.
1205 FİDEL: Aaaaaaaaaah.
ZEHİR: Kimden öğrendiniz?
FİDEL: Boza’nın burnu kanıyordu, semte çıktık hep beraber.
ZEHİR: Evet.
FİDEL: Polisler vardı, kahve yanmıştı.
1210 ZEHİR: Evet.
FİDEL: Elim çok sızlıyor.
ZEHİR: Evet!
FİDEL: Geri kaçtık. Telefonları kapattık, bataryaları çıkarttık.
ZEHİR: Mandıra buzağısı. Kimden öğrendiniz?
1215 FİDEL: Motorcu’ya gittik, Kimse yoktu. Çıkarken Motorcu’nun oğlanlardan biri, adını
bilmiyorum. O anlattı.
ZEHİR: (Boza’ya bakar, Boza evet anlamında başını sallar.) Evet.
FİDEL: Sonra lokal’e geldik işte. Hep beraberdik. Boza’ya batikon sürdük, semte
erketeye gitti o sonra.
1220 ZEHİR: Niye bu kadar mevzu oluyor da sana hiç bir sikim olmuyor?
FİDEL: Ne olur bantları çöz.
ZEHİR: Niye bu kadar mevzu oluyor da sana hiç bir sikim olmuyor?
FİDEL: Daha ne olsun?
ZEHİR: Yaa sen gerçekten anlamadın beni değil mi?
1225 FİDEL: Parmağım gitti.
ZEHİR: Oğlum öleceksin birazdan parmağını siktirtme!
FİDEL: Ne olur bırak beni. Ne olur. Kimseye hiç birşey demem. Yok olurum. Dışarı
çıkarım, bir daha dönmem.
ZEHİR: (Boza’ya) Anlamıyor mu?
1230 BOZA: (Sessiz)
ZEHİR: İşaret parmağının bekaası için son kez soruyorum; Niye bu kadar mevzu
oluyor da sana hiç bir sikim olmuyor?
FİDEL: Tamam, tamam. Aaaaaaaaaahh. Biz neden bu haldeyiz?
ZEHİR: Anamı siksinler bir daha hiç bir yeri işaret edemeyeceksin. Senin yüzünden bu
1235 haldeyiz göt. Senin yüzünden.
FİDEL: Beni yanlış anlama ne olur.
ZEHİR: İspatla o zaman amcık. Çürüt.
FİDEL: Ben bir şey yapmadım. Düşündüğün gibi değil.
ZEHİR: Kocasına yakalanmış orospu gibi yalvarma.
1240 FİDEL: Yeter!
ZEHİR: Dört mermi vardı biri daha gitti kaldı iki.
FİDEL: Yapma. Yapma. Yanlış yapıyorsun. Çok üzüleceksin.
ZEHİR: Hadi.
FİDEL: Ben, ben, ben bittim.
1245 ZEHİR: Daha kabanı aldık, incelere şimdi geçeceğiz.
FİDEL: Yeter. Ne olur yeter.
ZEHİR: Ecele faydası yok mektepli.
FİDEL: Ben hiç böyle olsun istemedim. Kimseye...
ZEHİR: Çözül kardeşim, çözül.
1250 FİDEL: Kimseye zarar gelsin istemedim.
ZEHİR: Ama...
FİDEL: Ben bilsem lavuklara selam bile vermezdim.
ZEHİR: Evet.
FİDEL: Eyleme adam lazım diye...
1255 ZEHİR: Eyleme adam lazım diye?
FİDEL: Arkadaş olduk sadece. Aynı okuldayız sadece.
ZEHİR: Eeeeeee? Her bir bokumuzu anlattın adamlara.
FİDEL: Hayır. Anlatmadım. Aynı dernekteyiz ama o başka, bu başka.
ZEHİR: Gidiyor bak parmak.
1260 FİDEL: Bana gider yapmasınlar diye kendi yerimi söyledim.
ZEHİR: Vay amına koyiim.
FİDEL: Korktum Zehir. Yara almaktan korktum.
ZEHİR: İyi oldu bak almadın yara.
FİDEL: Sadece bu. Kendi yerimi söyledim.
1265 ZEHİR: Başka bir bok söylemedin yani.
ZEHİR: Sadece kendi yerini?
ZEHİR: Onlar da başka yere gider yaptılar.
FİDEL: Evet.
ZEHİR: Sen de arada kaynadın hep.
1270 FİDEL: Evet.
ZEHİR: Ben seni yanımda hiç hatırlamıyorum amcık? Yanımda değilsen bana gider
yaptılar o zaman.
FİDEL: (Es)
ZEHİR: Beynini sikeyim bir de masumum diyor. Ha bire bizi siktirmişsin işte.
1275 FİDEL: Bir sürü baskını önledim ben.
ZEHİR: O kadar dinliyorlar yani seni.
FİDEL: Evet.
ÖCÜ: (Sayıklayarak) Amına koyiim senin.
ZEHİR: Ölmedi mi lan bu?
1280 FİDEL: Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim.
ZEHİR: Arkadaşından özür dile amcık. Bana giren çıkan yok.
FİDEL: Özür dilerim. Çok korktum. Özür dilerim. Özür dilerim.
ZEHİR: Hem erkek, hem kız. Ortamda esip kükrüyor, sikik. Aslında korkudan altına
sıçıyor. Nasıl adamsın lan sen? Her gün türlü türlü huyun çıkıyor.
1285 FİDEL: Özür dilerim.
ZEHİR: Yaaaa Boza. Sen de gidiyordun bak bok yoluna. Bak... Kimseye güvenme. Puşt
az önce seni de siktiriyordu... Merhamet Allah’a mahsustur. Kimseye merhamet
etmeyeceksin.
FİDEL: Özür dilerim.
1290 ZEHİR: Şimdi haklı mıymışım ben? Haksız mı? (Es) HAKLI MIYMIŞIM BEN?
HAKSIZ MI?
BOZA: Haklıymışsın.
ZEHİR: Haklıymışım.
BOZA: Gelmedi Sarı da.
1295 ZEHİR: Evet. Gelemedi. Belki kaçmıştır o da. Bir ben kaldım amına koduğumun
kumpasında.
10.sahne
1300 Sarı hızlı adımlarla lokal’e doğru yürümektedir, telefonu çalar, durur, bakar, açar, kaldırımın
kenarına oturur.
SARI: Efendim.
MANİTA: Özür dilerim. Sesini duymak istedim.
1305 SARI: İyiyim.
MANİTA: Neredesin?
SARI: Acildeyim, yaralıyım.
MANİTA: Gerçekten mi?
SARI: Son konuşmamı yapıyorum, hakkını helal et.
1310 MANİTA: Yaaaaaaaa
SARI: Naber kız?
MANİTA: Aradım diye kızmadın?
SARI: Kızmadım. Bitti mevzu. Yenildik, dağıldık amına koyiim.
MANİTA: Dayak mı yedin?
1315 SARI: Dayak olsa iyi. Semtin anası sikildi.
MANİTA: Yaaaa lütfen öyle konuşma. Çok çirkin.
SARI: Allah Allah ne dedik şimdi?
MANİTA: Moralin yerinde bakıyorum.
SARI: Evet. Eşeğimizi çalıp geri verdiler. Bir ara siki tuttuk dedim ama iyi yırttık.
1320 MANİTA: Ben sana küsüm.
SARI: Sebep?
MANİTA: Bağırdın bana telefonda.
SARI: Kızım mevzuya giderken arama diyorum, laf dinlemiyorsun. Arama sen de.
Madara ettin iki kere.
1325 MANİTA: Bir dövmediğin kaldı.
SARI: Müsait değildim.
MANİTA: Hep bana gelince müsait olmuyorsun.
SARI: Artizlik yapma.
MANİTA: Ben senin maç arkadaşın değilim doğru konuş.
1330 SARI: Allah allaaah, allah alaaaah seviyoruz işte kızım.
MANİTA: Abim yanında mı?
SARI: Lokalde.
MANİTA: Sen neredesin?
SARI: Kalbindeyim.
1335 MANİTA: Yaaaaaaaa
SARI: Yerim ben senin yaaaaaaaaa diyen ağzını. Bir takım, bir sen. Hastanızım ulan.
MANİTA: Sarhoş musun sen?
SARI: İçmedim. Başım sana dönüyor. Dinle. Sana şiir yazdım. (Cebinden bir kağıt
çıkartır, okur.)
1340 Bir tatlı rüya gördüm,
Başı belli, sonu bildik.
Bir tatlı rüya gördüm,
Uyanamadım, uyanmadım.
Bir tatlı hayal kurdum,
1345 İsteyerek, bilerek.
11.sahne
1360
11.sahne
Lokal. Öcü ölmüştür. Boza hemen yanında yerde oturmaktadır. Sahnenin gerisine doğru Zehir
1365 Fidel’i fena halde dövmektedir. Sesleri duymamak için Boza kulaklarını kapatmış
ağlamaktadır. Yumruk sesi, et sesi, kemik sesi, iniltiler, giderek artar ve hızlanır. Zehir elinde
metal bir boru Fidel’e vurmaktadır.İniltiler. Ses kesilir. Bir el silah sesi duyulur. Zehir bir
elinde silah, diğer elinde metal boruyla girer. Boza sessizce ağlamaktadır, gözgöze gelirler.
BOZA: Çok korkuyorum.
1370 ZEHİR: (Zehir Boza’yı da vurur, Boza da ölür. Bir sigara yakar, koltuğa oturur. Sarı
girer)
SARI: (Yerde yatan Öcüye ve Boza’ya bakar, Zehir’ın üzerinde kan vardır.) İyi misin?
ZEHİR: (Es)
SARI: (Öcü ve Boza’yı kontrol eder.) Öldü mü lan bunlar?
1375 ZEHİR: (Es)
SARI: Fidel nerde?
ZEHİR: (Es)
SARI: (İçeriye doğru koşar, içeriden) Amına koyiim. (Gelir) İyimisin. Konuşsana
amına koyiim. Ne oldu lan burada? Oğlum konuşsana.
1380 ZEHİR: İyiyim.
SARI: Sakin. Sakin. Anlat.
ZEHİR: Gambazladı piç.
SARI: Kim vurdu oğlum bunları.
ZEHİR: Satmış bizi pezevenk.
1385 SARI: Sen mi vurdun?
ZEHİR: (Fidel’i gösterir) Lavuklarla anlaşmış, kendi yara almasın diye, hep bizim
üzerimize salmış.
SARI: Salsın amına koyayım bu yüzden adam vurulur mu? (Yaklaşır)
ZEHİR: Yaklaşma Sarı.
1390 SARI: (Durur) Ne içtin lan sen?
ZEHİR: (Ters ters bakar.)
SARI: Öcü’yle Boza?
ZEHİR: Fidel vurdu. Ben de onu vurdum. Satmış bizi ibne.
SARI: Sen mi dağıttın bunu? Tamam sakin olalım. Sakin olalım.
1395 ZEHİR: Silahımı kaptı, dalaştık. Yaklaşma dedi, vurdu.
SARI: Amına koyiim. Sen yaralı mısın?
ZEHİR: Hayır.
SARI: Polis çağıralım.
ZEHİR: (Es)
1400 SARI: (Telefonunu çıkartır)
ZEHİR: (Silahını doğrultur) Yapma.
SARI: Nefsi müdafaya girer. Ceza bile almayız.
ZEHİR: Yapma!
SARI: Denyo’yu arayalım?
1405 ZEHİR: (Es)
SARI: Oswald ölmemiş. Başkan’la Denyo tezgahlamış. Hisse artırımı için kolpadan
haber çıkartmışlar. bir bela yok anlayacağın. Pazarcı bağırtmış tribünleri, başkan da kalemi
kırmış, Denyo bastırtmış semti yani. Sen’le ben zarar görmeyelim diye de Oscar’ı almaya
yollamış anlayacağın. Adamlar seviyor bizi. Denyo halleder. Bak ararız kesin bir çözüm bulur.
1410 Belki adın bile karışmaz.
ZEHİR: Bittim ben Sarı.
SARI: Ben yok biz varız amcık. Beraber girdik, beraber çıkacağız.
ZEHİR: Bittim ben Sarı.
SARI: Hallederiz, hallederiz.
1415 ZEHİR: Adam vurdum oğlum neyi hallederiz.
SARI: Denyoyu arayalım. Vallaha halleder.
ZEHİR: Kimseyi aramıyoruz Sarı.
SARI: Bak öfkeyle kalkan zararla oturur. Sakin olalım.
ZEHİR: Nasıl sakin olayım amcık. Yerde üç tane ceset var. Nasıl sakin olayım?
1420 SARI: Oğlum nefsi mudafaya girer en kötü. Gel Denyoyu arayalım.
ZEHİR: Siktirtme lan Denyonu.
SARI: Tamam kardeşim tamam. Sen bir sakin ol.
ZEHİR: Her yer kan oldu amına koyayım.
SARI: Kurtulacağız kardeşim bundan da kurtulacağız.
1425 ZEHİR: Yaa Sarı sen nane olmasana şu mevzuya.
SARI: Ne yapayım amcık siktirip gideyim mi?
ZEHİR: Gitme.
SARI: Sen bir ayıl da, bir daha anlat şu mevzuyu vardır kesin bir çaresi. Hem biz..
(Zehir keser)
1430 ZEHİR: Ne biz Sarı, ne biz? Sen kimsin? Biz nasıl biz?
SARI: (Es)
ZEHİR: Biz bizsek, aileysek kardeşimi nasıl sikiyorsun amcık?
SARI: (Uzun es)
ZEHİR: Yaaaaaa. Al sana biz. Böylemi biz olduk? Ne ara biz olduk Sarı? İki aydır
1435 akraba ettin bizi? Godoş ettin. Aptalmıyım lan ben?
SARI: (Es)
ZEHİR: Aptalmıyım ben Sarı?
SARI: Hayır kardeşim. Konuşamadık, konuşamadım.
ZEHİR: Beni aptal yerine koydun.
1440 SARI: Biz birbirimizi seviyoruz.
ZEHİR: Yaa Sarı bir git allahaşkına.
SARI: Biz beraber olmadık.
ZEHİR: Haa o zaman hiç problem yok.
SARI: Zamanını bekledim. Sana evleniyoruz diyerek açılmak istedim.
1445 ZEHİR: Sikik. İnsan kardeşiyle evlenirmi?
SARI: Aşık oldum
ZEHİR: Olma amına koyiim. Ben niye olmuyorum? Ha? Ben niye olmuyorum?
SARI: Özür dilerim.
ZEHİR: Özür de dileme, aşık da olma. Sen kimsin ki benim kardeşime aşık oluyorsun?
1450 SARI: Çok direndim ama olmadı Zehir. Çok direndim. Ama aşık oldum. Ne yapayım.
Benim de aklım almıyor ama oldu. Benim de aşık olabileceğimi gördüm. Bu kadar
sevgisizliğin içerisinde onun beyazlığına kapıldım. Tüm gücümle karşı koymaya çalıştım,
ama gölgeleyemedim, bastıramadım. Başıma gelebilecek en güzel şeydi. Yanlış yaşayabilirim
ama doğru hissediyorum. O kadar mutlu oldum ki, onun mutluğu için varsa cezam onu da
1455 çekerim. Ben bunu göze aldım. Bu kadar kirli bir dünyada onun hep parlayabilmesi için
canımı bile veririm. Anlıyor musun?
ZEHİR: Anlamıyorum.
SARI: Ben anlatamıyorum.
ZEHİR: Anlat…
1460 SARI: Çıkalım buradan. Beraber. Kimse senden şüphelenmez. Burada olduğunu bilen
bir ben varım. Bu da bizim kardeş sırrımız olur. İzin verirsen geleyim istiyeyim. Sen yine de
verme, ama bir şans ver. İkimize de, üçümüze de bir şans ver. Hayata karışırız.
ZEHİR: Ben bittim Sarı. Ben her türlü bittim. Sen de bir gol attın, ben iyice yıkıldım.
SARI: Yemin ediyorum ona çok iyi bakacağım.
1465 ZEHİR: Eminim kardeşim.
SARI: Seninle. Hep beraber çok güzel günlerimiz olacak.
ZEHİR: Eminim. Eminim öyle olacak, ama ben çok yoruldum. Bu amına koduğumun
dünyası bana hiç iyi davranmadı. Bir takım aşkım vardı, o da beni götümden sikti kardeşim.
SARI: Olmadı bir şey. Gerçekten. Kafan dumanlı. Bir açıl bak, her şey eskisi gibi
1470 olacak. Her şeyi çözeceğiz beraber. Gerçekten çözeceğiz söz veriyorum.Herşey güzel
olacak.Biz üçümüz çok mutlu olacağız.Her şey güzel olacak.
ZEHİR: 16 filanım, babam o aralar çok zengindi. Kardeşim de,.. hadi senin manitan
diyelim, ben de özel okula gidiyorduk. Benim hep BMW’em olacak, ofisim de gökdelende
olacak sanıyordum. İyiydik yani anlayacağın. Bir kriz patladı, bünyeye odun kadar yarrak
1475 girdi. Evler, arabalar, dükkanlar, her bi sikim bir günde yok oldu. Bir dükkan da amcamın
üzerineydi onu da o ibne vermedi sonra bize. Herkesten kazık yedik sonra… Neyse. Babam
liseden beridir ilk defa otobüsle geldi eve o akşam. Annem kapıda karşıladı, sarıldılar. Annem
belli etmiyordu ama boncuk boncuk ağlıyordu bir yandan. Babam dedemin resmini söktü
duvardan, gazete kağıdına sardı. Bir iki valiz kıyafet alabildik sadece. Eşyalara bile
1480 dokunmadan kaçtık. O kız evden ayrılırken bir tek oyuncak eşeği vardı, içi miflon, kocaman
gözleri olan, böyle yuları filan var sikindirik, bir tek onu alabildi yanına. Ben gördüm ama o
kız bir gün yüzü göremedi Sarı, ufaktı daha. Velhasıl semt değiştirdik, devlet okuluna
yazıldık… Bir yandan tırmalıyoruz…Bir gün bunun öğretmeni herkesten sınıfa en sevdiği
oyuncağını getirmesini istemiş. O da eşeğine tokalar filan taktı, bir ufak sepet buldu, içine bir
1485 mendil yaydı, yoldan kopardığı otlardan eşeğine bir döşek yaptı filan, sevinçle okuluna gitti.
Devlet okulu filan ama durumu en fena biziz. O zaman şimdiki gibi Çin malı oyuncak da yok,
pahalı her şey… velhasıl… Hocası buna başka oyuncağın yok muydu kızım demiş,
arkadaşları da gülmüşler. Herkesin allengirli oyuncakları varmış orada, çok utanmış. Ağlaya
ağlaya eve geldi. Babam sordu, arkadaşlarının oyuncağı eski diye onunla dalga geçtiğini
1490 söyledi. Babamın yüzü değişti birden, ama ne değişme. Sinirlendi sandım ilk başta ama ağzı
kaydı birden. Gözleri büyüdü, konuşması kaydı. Sırtım yanıyor diyordu sanki ama, hayvan
gibi çıkıyordu sesi. Çok korktum. Allah var öldü zannettim. Yere yuvarlanışını izledim.
Kardeşim daha yüksek ağlıyor, annem komşular diye bağırıyor, içeriye bir sürü insan
koşturuyor, ben öylece oturduğum yerden olanları izliyordum. Neyse hocam kalp krizini de
1495 maddi krizi de atlattık çok şükür ama diyeceğim o benim kıymetlim. O benim herşeyim. Ona
bir şey olursa ben ölürüm… Ben bittim Sarı, ben bittim… Benden daha bir sik olmaz. Ben
bittim.
1505 ZEHİR: Eminim. Eminim öyle olacak, ama ben çok yoruldum. Bu amına koduğumun
dünyası bana hiç iyi davranmadı. Bir takım aşkım vardı, o da beni götümden sikti kardeşim.
SARI: Olmadı bir şey. Gerçekten. Kafan dumanlı. Bir açıl bak, her şey eskisi gibi
olacak. Her şeyi çözeceğiz beraber.
1510
ZEHİR: Ona iyi bak Sarı. (Silahı kafasına dayar)
SARI: (Ayağa kalkar, müdahale etmek ister, yavaşca sokulur) Saçma bir şey yapma
kardeşim. Her şey güzel olacak. Ne olur indir onu.
1515
ZEHİR: Hiçbirşey iyi olmayacak Sarı. Siz iyi olun.
SARI: (Mühale etmek için yaklaşır) Haydi kardeşim, gerçekten çözeceğiz. Söz
veriyorum, ne olur indir bak. (bir adım önüne kadar gelmiştir, Zehir ağlamaya başlar) Her şey
1520 güzel olacak. Haydi, haydi… Lütfen (Sarı yaklaşır, Zehir ağlayarak Sarı’ya sarılır) Geçti
kardeşim. (Aniden silahını Sarı’nın şakağına doğrultur ve ateş eder. Sarı yere yığılır.)
ZEHİR: Geçti. (Odayı kontrol eder. Pet şişeyi ve demir çubuğu cebinden çıkardığı bez
ile siler, gelir Sarı’nın cesedi’nin önünde durur. Demir çubuğu Sarı’nın eline tutuşturup
1525 parmak izi alır, çubuğu arkaya fırlatır. Bez ile silahı temizlerken) Sonra Sarı, Ben ertesi gün
okula gittim, herkesin dağılmasını bekledim, o sikik öğretmenin kapıdan çıkmasını bekledim,
takip ettim. Velhasıl sonunda boş bir ara sokağa girdi, yaklaştım, karşıdan gelen birisi vardı
ama tereddüt etmedim, bıçağımı çıkartıp rastgele salladım. Orada öldü. Karşıdan gelen adam
beni o kadar sakin izliyordu ki, zaman durdu sanki. Filmlerdeki ağır çekim sahneler gibi oldu.
1530 Adamla tekrar göz göze geldik, gülüyordu. Sakinleştim, adamdan aldığım cesaretle
öğretmenin kulaklarını kestim. Sonra Sarı adam yaklaştı ve bana bir kart uzattı. Yarın klüpte
bekliyorum, gel dedi, gitti. (Silahı Sarı’nın eline tutuşturur, havaya ateş eder. Silahı Sarı’nın
elinde bırakır. Telefonunu çıkartır, tuşlar) Alo Denyo, Biraz ekstra çıktı ama güzel temizlik
oldu. İşlem tamam. Ben kapıya geri dönüyorum. (Telefonu kapatır, Sarı’ya) Yani Sarı
1535 amcamın dediği gibi, ‘kötülükten gördüğüm iyiliği başka kimseden görmedim’. (Çıkar)
fin
1540 Alper Kul - Ögür Özgülgün