Professional Documents
Culture Documents
Rufat Araz
Rufat Araz
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 1/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 2/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Editör : Şe bn em ERCEBECİ
Türk Sanatı Bilim ve U ygulam a K olu Uzm anı
ISBN 975-16-0789-2
ILESAM 96.06.Y.0143.102
Tel 384 01 91
Baskı LEVENT OFSET Matbaacılık ve Yayıncılık Ltd. Şti.
Tel 436 53 77
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 3/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
HARPUT'TA
ESKİ TÜRK İNANÇLARI
VE
HALK HEKİMLİĞİ
Rıfat ARAZ
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 4/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
İÇİNDEKİLER
söZBAşı :.. 7
GİRİŞ 9
A. FİZİKÎ VE TARİHÎ ÇEVRE
1. FİZİKÎ ÇEVRE
a. Ilaıput'un Fizikî Yapısı, Yöredeki Dağlar, Tepeler, Ovalar,
Akarsular
b. Bitki ve -Göller
Örtüsü Ulaşım 109
c. Hayvanlar (Uçar - Koşar - Yüzer ) 11
2. TARİHÎ ÇEVRE
a. Türk Yerleşimi Öncesi • 12
b. Türk Yerleşimi Sonrası 13
B. BEŞERÎ ÇEVRE
1. NÜFUS
a. NüfusYAPISI
Hareketleri 14
b. Boylar, Aşiretler, Etnik Gruplar 15
2. EKONOMİK YAPI
a. Çiftçilik, Hayvancılık, Avcılık, Bağ ve Bahçecilik 16
b. Ticarî Hayat 17
c. Ekonomik Yapı İçinde Kullanılan Maddî Malzeme ~ 17
3. KÜLTÜREL YAPI
a. Gelenekli Eğitim ve Kültür Kurumları 18
b. Çağdaş Eğitim ve Kültür Kuı-umlan 19
c. Haiput'un Günümüzdeki Kültür Durumu 19
C. KONUNU N SEÇİMİ, AMACI VE ARAŞTIRMA YÖNTEMİ
1. Konunun Seçimi 20
2. Amaç 21
3. Araştırma Yöntemi 21
I. BÖLÜ M : TEN GRİ, İYELER , KİŞİOĞL U, KAM
A. TENGRİ/TÜRK TENGRİSİ/BİR TENGRİ /TANRI 24
B. İYELE R.. 28
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 5/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
b. KARA İYELER
1. Alkansı , 31
2. Kamos • 36
C. GÖK V E YER İYELERİ
a. GÖK İYELERİ
1. Gök / Felek İyesi 37
2. Güneş ve Ay İyeleri 41
b. YER İYELERİ
1. Taş, Kaya, Tepe ve Dağ İyeleri 45
2. Yer İyesi 50
3. Su İyesi 54
4. Ağaç / Orman İyesi : 58
Ç. • EV, EŞİK, OCAK, OD/ ATEŞ İYELERİ
a. Ev İyesi • 61
c. Eşik
b. Ocak,İyesi
Od / .,Ateş İyesi 63
65
D. KİŞİOĞLU, ARVAK / ARBAK, ATA RUHU, TIN/RUH
a. Kişioğlu, Arvak / Arbak 70
b. Ata Ruhu, Tın / Ruh 76
E. KAM / OYU N / OZAN, OCAKLI 84
II. BÖLÜM : TÖRENLER VE İNANÇLAR
A. GEÇİŞ TÖRENLERİ
a. DOĞUM
1. Doğum Öncesi İnançlar 90
2. Doğum Sırası İnançlar 96
3. Doğum Sonrası İnançlar 99
b. AD VERME 104
c. EVLENME / DÜĞ ÜN : 110
1. ç.
ÖLÜÖLÜ DEFİNİ
DEFİNİ VE YAS TÖRENLERİ
TÖRENLERİ 118
la. Ölü 118
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 6/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 7/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
BİBLİYOGRAFYA .....187
A. KAYNA K KİŞİLER 188
B. KİTAP VE MAKALELER 191
C. ANSİKLOPEDİLER, SALNAMELER,
DERGİLER, İL YILLIKLARİ 214
DİZİN
1. KİŞİ ADLARI DİZİNİ 217
2. DEVLET, MİLLET, B OY VE AŞİRET ADLARI DİZİNİ 221
3. YER ADLARI DİZİNİ 224
RESİMLER 229
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 8/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
SÖZBAŞI
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 9/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
RıfazARAZ
Ankara-1991
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 10/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
GİRİŞ
1. Fizikî Çevre
a. Harput'un Fizikî Yapısı, Yöredeki Dağlar, Tepeler, Ovalar, Akar
sular ve Göller:
Harput, kuzeyindeki geniş ovaya hâkim yüksek bir dağ üzerine kurulmuş
muazzam bir Ortaçağ şehridir. Dar sokakları, iç içe girmiş toprak damlı, taş
ve kerpiçten yapılmış evleri ile bu özelliğini hâlâ korumaktadır. Su yolu,
kaya mezarları, taşlar üzerine hakkedilmiş kitabeleri ile İslâm öncesi devirle
rin kalıntılarını da taşıyan bu şehir, ata yadigarı olan tarihî abideleri ve
mimarî yapıları ile geçmişin azametini günümüze taşır.' Günümüzde halk
arasında "Yukarı Şehir" olarak da adlandmlan, fakat küçük bir kasaba görü
nümünde olan Harput'un, deniz seviyesinden yüksekliği 1280 m'dir.^
Yöreye ait dağlar, bütünüyle Güneydoğu Torosların kıvrım kuşağı içinde
bulunur. Bu dağ silsilesi güneybatı, kuzeydoğu yönünde yer yer düzenli sıra
lar oluşturarak uzayıp gider.3 Bu kıvrım kuşağı içinde bilinen belli başlı dağ
lar; Mastar Dağı (2137 m.) Çilemelik Dağı, Hazar Baba (2230 m.), Balkaya
Tepesi (1640 m.), güneye doğru Karaoğlan (2200 m.) ve bilahare batıya yö
nelen dağ sırasında Bahtiyar (1850 m.) Çöke ve Karga (1965 m.). Dağları
görülür.
ve tekrarBu dağları.doğru
Harput'a Bulutlu (2010 Naldöken
kıvrılan m.), Haroğlu (2110 Dağları
ile Aslan m.) Kırklar
takip(1340
eder. m.)
Bu
son noktada Seyran Tepesi (1290 m.) en yüksek tepe olarak bilinir.^^dı
geçen Aslan Dağı'nın kuzeyinde Kızıldağ ve Yassıca Dağı (1639 m.) vardır.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 11/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
de Elazığ-Malatya
Peri, il sınırını
Munzur, Çarniçur, çizen Fırat
Çemişgezek veIrmağı'dır. Aladağ'dan
Karasu kolları çıkan Murat;
ile birleştikten sonra
Fırat adını alır.^
Yörede halk arasında Gölcük adı ile adlandırılan Hazar Gölü'nün deniz
seviyesinden yüksekliği, (1225 m.) olup, boyu (22 km.), en geniş yeri (6
km.), en dar yeri ise (3 km.)'dir. Derinliği (100 m.), çevresi (80 km.), olarak
tespit olunmuştur.'-^ Evliya ÇELEBİ, bu gölün suyunun acı olduğunu, Van
Gölü'nün özelliklerini taşıdığından, bu göl ile yer altından birleşmesi ihtima
linin bulunduğunu,
lisinin göleşeğe
Hıristiyan olup, içindeki adada üçyüzbahseder."^
taptıklarından haneli bir köyün
Yöredeolduğunu, aha
Keban Barajı
ile Cip Barajlarının oluşturduğu sunî göller de vardır." Harput yöresinde,
göçebe aşiretler için hayvancılık yapmaya elverişli yaylak ve kışlakların bu
lunduğu XVI. asır tahrir defterlerinden de tespit olunmuştur. Özellikle Hazar
Gölü'nün çevresi yayla hayatı için uygun görülen alanlardır.'2
b. Bitki Örtüsü - Ulaşım:
Güneydoğu Toıosların oluşturduğu dağ silsilesi üzerinde, günümüzden
70-75 yıl öncesine kadar oldukça yoğun ardıç ormanlarının bulunduğu tespit
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 12/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
edilmiştir.'-'' Bugün görebildiğimiz bazı dağ ve tepeler üzerinde yer yer rast
ladığımız ardıç ve alıç ağaçları, söz konusu ormanların günümüzdeki son ka
lıntılarıdır. Bunun yanında, Hazar Baba Dağı ve çevresinde yetiştirilen çam
ormanı dikkatimizi çekmiştir. Yöredeki mevcut akarsuların ve adı geçen göl
lerin çevresinde yetiştirilmiş çam, söğüt, akasya ve kavak ağaçlarının yanın
da, bakımlı bağ ve meyve bahçeleri de vardır. Bu türden bağ ve bahçelere
Harput'un dört bir tarafında rastlanır. Yörede suyun bereket ve çokluğu, çe
şitli tarım ürünleri ile birlikte muhtelif sebzelerin de yetişmesine imkân sağ
lamıştır.Dağlık alanlarda ise hayvancılık yapmaya elverişli geniş odaklar
mevcuttur.'^ Ayrıca ormanların tahrip edilmediği (900 - 950 m.) civarındaki
yüksekliklerde, suya ihtiyaç duymadan kuru orman kuşağına rasUanır.'6
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 13/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
2 . Tarihî Çevre
a. Türk Yerleşimi Öncesi:
Harput, M.Ö. 2000 yıUarmda Hürrilerin hâkimiyeti ahmdaydı.20 Boğaz
köy'de bulunan Hitit İmparatorluğu dönemine ait çivi yazısı ile hazırlanmış
belgelerde, Harput yöresine "İşuva" adının verildiği görüyoruz.^' M.Ö. XIX.
asırda Asur çivi yazısı ile yazılmış bir kitabede "Karpata" adında bir şehir
adının geçtiği ancak, bu şehrin yerinin tespit edilemediği anlaşılmıştır.^^ Bi
zans kaynaklarında Harput'un "Kharpeta" olarak geçtiği tespit olunmuştur ki
yukarıda adı geçen ve fakat yeri tespit olunamayan şehrin Harput olacağı
kuvvetle muhtemeldir. Hititlere ait çivi yazısı ile yazılmış bir belgede, "Har-
putaş" olarak geçen yerin, Harput olduğu hususunda görüşler vardır. ^ 3 Evli
ya ÇELEBİ, bu yöreye "Harbit" yahut "Har-Birid" adlarının verildiğini ileri
sürer. ^ 4 Yabancı kaynaklarda Harput yöresinden "Sofen (Sophene)" olarak
bahsolunduğu tespit edilmiştir. Arap kaynaklarında "Hinzit", Ermenilerde ise
"Handzit" olarak adlandırılan bu yerin, "Ziata Castelum" adı ile İranlılar ta
rafından zaptedildiği bilinir. Araplar ayrıca Harput'a "Hısn-ı Ziyâd" adını
vermişlerdi.25 Hicrî 1.312 Tarihli Mamuretü'I Aziz Salnamesi'nde, Har
put'un adı "Harpurt" ( C^J^JÂ ) olarak geçer.26
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 14/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
37 O. Turan, Sel çuk lul ar Zamanında Tür kiye , İstanbul 1971, s. 152, 153; B. Keleştimur,
"Harput'ta Türk-İslâm Fütuhatı ve Belek Gazi", Hedef, Ağustos 1979, sayı 3, s. 30, 31;
N. Ardıçoğlu, a.g.e., s. 22, 28, 36; î. Kumaş, "Nurud Devle Balak Gazi", Elazığ'ın Sesi
H a r p u t , yıl 1, sayı 1, s. 2, 3, 4.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 15/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
B. BEŞERÎ ÇEVRE
1. Nüfus Yapısı
a. Nüfus Hareketleri: Tarih içinde muhtelif devletlerin eline geçen Har
put, askerî ve siyasî öneminin yanında, ekonomik Önemi ile de doğuyu batı
ya bağlayan ipek ve baharat yolunun kavşak noktası olmuş ve bu özelliğin
den ötürü de nüfus yapısındaki hareketlilik, şehir merkezindeki nüfusun
sürekli olarak
yapılan azalıp
tespitlere çoğalmasına
göre, Müslümansebep olmuştur.
evlerin toplam Nitekim 1518
sayısı 425, tarihinde
1525'de ise
463'dür. Aynı yıllarda Ermeni, Rum ve Süryanilerden oluşan üç âna etnik
38 N. Ardıçoölu, Harput Tarihi, s. 44, 57; 'Artukoğullan'", Tür k Ans ikl ope dis i, cilt 111, s.
419.
39 .N. Ardıçoğlu. a.g.e., s. 56, 64.
40 i. Sunguroğlu, a.g.e., cilt I, s, 122: N. Ardıçoğlu, a.g.e., s. 74.
41 N. Ardıçoğlu. a.g.e., s. 75.76; I. Sunguroğlu, a.g.e., cilt \ , a . 134.
42 1. Sunguroğlu, a.g.e., cilt I, s. 211, 212.
43 R. Yınanç, " X V I . Yüzyılda Doğu Anadolu Şehirlerinin Mahalle Adları", Türk Yer Ad
ları Sempozyumu Bildirileri, Ankara 1984, s. 229; N.G. Kı.saparmak, a.g.e., s. 7.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 16/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
gmbun toplam hane sayısı ise 320 iken 495'e yükselmiştir. XVI. asırda şehir
nüfusunun 10.000'i aştığı anlaşılmaktadır.'^^
Hicrî 1301 ve 1305 tarihli Mamuretü'l-Aziz Salnamelerinde, Harput kasa
basında
ğu, bununHüseynik ve Saray
4303'nün İslâm, dahil olmakise
3850'sinin üzere toplam ahalinin
Hristiyan 8153 nüfusun
teşkil bulundu
ettiği ve
toplam 3297 evin bulunduğu kayıtlıdır.'^'' İ. Sunguroğlu, "Turgie D'asie" adlı
esere dayanarak verdiği malumatta, 1892 yılında Harput'ta toplam nüfusun
27.910 olduğunu, bunun 15.900'nü Müslüman ahalinin oluşturduğunu. Er
meni nüfusunun 7.910, Protestanların 2745, Katoliklerin 705 ve Ortodoksla
rın ise 650 kişiyi teşkil ettiğini görüyoruz.'*^ 1897 tarihli bir belgede, Har-
put'taki toplam nüfusun 15.070. olduğu, bunun 8736'sını Müslümanların,
6334'ünü ise Ermeni, Protestan, Katolik, Süryani ve Latin gibi muhtelif mez
hep ve ırklara mensup etnik zümrenin oluşturduğu tespit olunmuştur.
1955 Nüfus sayımına göre, Harput kasabasının nüfusu, merkez ve bahçe
evleri ile birlikte 1943'dür.'**^ 1965 yılında ise nüfusun 2205 olarak tespit
edildiğini görüyoruz.'*^ 7.7.1990 tarihinde Harput Muhtarlığı'ndan bizzat al
dığımız bilgilere göre, Harput'un bahçe evleri ile birlikte toplam nüfusu 1675
olarak tespit edilmiştir, Çalışmamızın ilgili yerlerinde de işaret ettiğimiz gibi
Harput'un, dağlık ve kayalık bir alanda olması, iklim ve ulaşım zorluklan, ti
caret yollarının
nedenler, nüfusundeğişmesi, alışsebep
azalmasına verişolan
merkezi olmaarasındadır.
faktörler özelliğini kaybetmesi gibi
b. Boylar, Aşiretler, Etnik Gruplar:
Türkler Harput'a geldikleri zaman bu şehirde Süryani, Rum, Latin ve Hı
ristiyan zümrelerin yanında Ermeniler de vardı. Ermeniler, mevcut nüfusun
%10'unu teşkil ediyor ve kendilerine has Sinebut, Şehroz, Gürcübey ve Nor-
ses adındaki mahallelerde otumyorlardL^'-"
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 17/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
XVI. asırda Harput Sancağı'nda bulunan müslüman halkın büyük bir bö
lümünün Türkmen cemaatine mensup olduğunu, diğer bir kısmının ise,
Ekrâd aşireUerinin teşkil ettiğini görüyoruz.^l Günümüzde Harput halkının
tamamı Türk ve Müslümandır.
2 . Ekonomik Yapı :
a. Çiftçilik, Hayvancılık, Avcılık, Bağ ve Bahçecilik : Harput hakkında
ki yazılı kaynaklardan, salnamelerden ve il yıllıklarından elde edilen bilgile
re göre, yörede eskiden beri ekonomik yapıya bağlı olarak çiftçilik, hayvan
cılık, avcılık, bağ ve bahçecilik gibi iş ve mesleklerin yapıldığını görüyo
ruz.^2
Yörede belli başlı tarım ürünleri arasında buğday, arpa, darı, fiy, merci
mek, patates, pancar ve pamuk gibi ürünler dikkat çeker.53
Harput'un ekonomik yapısında hayvancılığın yeri büyüktür. Bu yörede
hayvancılıkla uğraşan göçebe aşiretler için elverişli yaylak ve kışlakların bu
lunduğu, XVI. asır tahrir defterlerinden de tespit olunmuştur .54 Günümüzde
az rastlanan at yetiştiriciliği ve atçılığın, eski Harput'un düğün ve belli başlı
özel günlerinde düzenlenen at yarışları ve cirit oyunlarında, önemli bir yeri
nin olduğunu gösterir .55 Eski dönemlerde yapılan avcılık ve balıkçılık gibi
meslekler, günümüzde oldukça zayıflamıştır .56
Bugün Harput ve çevresinde bağcılık ve meyvecilik üredmi, yöre halkı
nın önemli bir gelir kaynağını teşkil eder. 1566 yılına ait kayıdarda Harput
Sancağı'nda 2.739.240 kök asmanın olduğu 1518 tarihli Tahrir Defterinde
ise 45.302 müd meyvenin elde edildiği tespit olunmuştur.^^ Günümüzde
Harput'un bağ ve bahçelerinde üzüm, elma, armut, kayısı, ceviz, kiraz, dut,
badem, nar ve ayva gibi meyve türlerinin bolluğu dikkat çeker. Bu bağ ve
bahçelerde ayrıca sebzecilik de yapılır. Üzüm, dut, kaysı, ceviz ve badem içi
ile elde edilen bastuk/pestil ve orcik oldukça yaygındır. Harput'ta bilinen
51 M.Aİi Ünal, a.g.e., s. 8 5 - 8 7 ; Hicrî 1305 Tarihli Mamuretü 'l-Aziz Salnamesi, s. 85.
52 Hicrî 1302 Tarihli Mamuretü'l-Aziz Salnamesi, (Haz: Ö. Gülpınar) Fırat
Ünv.Fen,Ed.Fak.,Elazığ 1985, s. 100; Hicrî 1310 Tarihli Mamuretü' l-Aziz Salname si,
Fırat Ünv. Fen.Ed.Fak. (Haz: A.Seyrek), Elazığ 1989, s. 19, 32; Elazığ 1967 İl Yıllığı, s.
152; M.Ali Ünal, a.g.e., s. 1 0 2 - 2 2 5 .
53 M. Ali Ünal, a.g.e., s. 101, 102.
54 M.Ali Ünal, a.g.e., s. 85; Elazığ 1967 İl Yıllığı, s. 168.
55 1. Sunguroğlu, a.g.e., cilt 3, s. 197. .
56 1. Sunguroğlu, a.g.e., cilt 4, s. 30 1.
57 M.AI İ Ünal ,a. g. e. , s. 103.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 18/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 19/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
geniş Örtü), eğiş (demirden yapılmış ocak aracı), carıt (ateş küreği), beroş
(küçük kazan), ve elice (küçük sepet) gibi alet ve araçlardır.
3. Kültüfel Yapr :
a. Gelenekli Eğitim ve Kültür Kurumları : Harput, çalışmamızın tarihi
çevresi içinde de görüleceği gibi, ilk asırlardan başlayan Türk yerleşimi son
rasına kadar geçen tarihî akış içinde devamlı el değiştirmiş, önemli kültür
merkezlerimizden birisidir. Artuk Oğullan döneminde yaptırılan Ulu
Camii'nin ayrı, zamanda bir öğredm kurumu olarak da kullanıldığı tespit
olunmuştur. ^ 3 Aynı dönemde yazılmış "Eltenkihat" adlı bir risaleden, Har
put Beyi Nizameddin İbrahim Oğlu Ahmed'in ilim adamlarını teşvik ve hi
maye ettiği, dolayısıyla bu dönemde şehrin bir ilim ve kültür merkezi olduğu
hususunda görüşler vardır.'^^
Harput'ta Selçuklu döneminde yaptırılan Esediye Camii ile, Akkoyunlular
zamanında inşâ edilen Sara Hatun Camii'nin yanında, yine aynı dönemlerde
birer medresenin de açıldığını görüyoraz.65 Harput'un bir kültür merkezi ha
line gelişi Osmanlılar dönemine rasdar. Bu dönemde toplam 16 medresenin
öğretime açıldığını, bu medreselerde, Sarf ve Nahif, Kelâm, Mantık, Hadis,
Feraiz, Fıkıh gibi dil ve dinî ilimlerin yanında, Tarih, Hendese, Coğrafya,
İlm-i Hey'et ve Hikmet (Fizik) gibi dersler de okutuluyordu. Söz konusu
medreselerin bünyesinde bulunan kütüphanelerin dışında, ayrıca 3 adet kü
tüphane fıalkm hizmedne sunulmuştu.66 Evliya Çelebi, Harput'ta 6 adet med
resenin bulunduğunu, bu kurumlarda vakıf tarafından tayin olunmuş müder
rislerin görev yaptığını, ayrıca 50 adet de okulun öğretime açık olduğunu
beyan eder.^^
(Jsmanlı îınparatorluğu döneminde Haiput'un Ağa, Meydan, Camii-Kebir
Zahriye ve Ahmed Bey adlı mahallelerinde, kız ve erkek öğrencilerin ayn
ayrı okutulduğu toplam II mahalle mektebi bulunuyordu. Bu mektepler-
62 1. Sung uroğl u a.g.e., cilt 3, s. 286, 287, 288, 289; F. Güngör Kısaparmak, Dil Folkloru
Açısından Harput Ağzı, İstanbul 1982, s. 5 0 - 9 3 ; O. Acıpayamlı, Zanaat Terimleri
S ö z l ü ğ ü , Ankara 1976.
63 i. Sunauoalu, Harput Yollarında, İstanbul 1959, cilt 2, s. 1; FJazığ,]967 İl Yıllığı, s.
121.
64 Elazığ 1967 İl Yıllığı, s. 121.
65' A.g.e., s. 121.
66 Hicrî 1301 Tarihli Mamuretü'l -Aziz Salnamesi , s. 144, 145.
67 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, İstanbul 1976, cilt 3, s. 863.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 20/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
6,S i. Su ım uıoğ iu. a.g.e., cilt 2. s. 8; N.G.Kısaparmak. a.g.e., s. 1.3; Elazığ 1967 İl Yıllığı, s.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 21/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
türel yapısına ait önemini de yidrmişdr. Nitekim yukarıda söz konusu edilen
mektep, medrese, kütüphane ve resmî kurum ve kuruluşlardan günümüzde
geriye kalan sadece bir okul, bir Kur'ân Kursu binası ve bir de Harput Müze-
si'dir. 7.7.1990 tarihinde okul idaresinden aldığımız bilgilere göre, ilk ve or
taokul öğrencilerinin müşterek olarak öğrenim gördüğü bu resmî kuruluşu
muzda toplam 221 öğrenci vardır. Üç katlı Kur'ân kursu binasında ise. Millî
Eğitim Bakanlığı'nın denetimine bağlı, toplam 20 öğrenci öğrenimini sürdür
mektedir.
C. KON UNU N SEÇİMİ, AMA CI VE ARA ŞTIRMA YÖN TEM İ
1. Konunun
özelliği Seçimi: bundan
taşıyan Harput, Türk kültürünün araştırılmasında
dolayı birçok araştırmacının önemli birüzeri
dikkatini yöre
ne çekmi.şdr. Çalışmamızın tarihî çevresi içinde de görüleceği gibi, batının
ve doğunun kültür ve medeniyetlerini uzun süre bağrında yaşatan bu tarihî
şehir, Türk yerleşimi sonrasıyla da, Türk-İslâm kültür ve medeniyetinin beşi
ği olmuştur. Nüfus yapısının esasını teşkil eden Türk unsurunun yanında,
Rum, Süryani, Latin ve Ermeni gibi yabancı azınlıklara tanınan serbestlik,
bu etnik grapların kendi kültür yapılarına uygun bir hayat tarzı sürmelerine
imkân tanımıştır.
rihlerden Hâttâ
başlayarak geniş vemisyoner
Harput'ta denetimden uzak olan buveserbestlik,
faaliyetlerinin belli ta
Ermeni isyanları
nın patlak vermesine sebep olmuştu.'^^ yg benzer durumlardan ötürü, Har
put Türkü töresine, adet, gelenek ve inançlarına zarar verebilecek bu tür
yıkıcı faaliyetlere karşı daima temkinli ve dikkatli olmuş, kültür değişmeleri
ne rağmen, kendi geleneklerini, göreneklerini ve inançlarını günümüze kadar
koruınuştur.
Yörenin folklor sahasına inhisar eden malzemesi üzerine dayanan kap
samlı bir çalışma henüz yapılmamıştır. Mevcut çalışmalar, daha ziyâde muh
telif konularla ilgili araştırmalardır. Söz konusu olan bu araştırmalarda folk
loru ilgilendiren bahislere dolaylı olarak temas edilmiştir. Yöre ile ilgili
çalışma konumuzu seçerken, hem söz konusu folklor zenginliğini ve hem de
konu ile ilgili çalışmaların sınırlılığını göz önüne aldık. Tez yönedcisi hoca
mın da teşvikiyle, yörede yaşayan inançların araştırmasını tez konusu seç-
dm .
74 O. Kılıç, "XIX, Yüzy ılda Harput'ta M isyo ner Faaliyetleri", Sosyal Bilimler, Fırat Üni
versitesi Dergisi, sayı I, cilt 3, Elazığ 1989, s. 123.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 22/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
2. Amaç:
Toplumu ve insan hayatını tarih boyunca etkileyen unsurlar arasında
inançlar, önemli bir yer tutar. Türk hayatında, kişinin karakterinin oluşma
sında olduğu gibi, aile ve toplum üyeleri ile olan ilişkilerin düzenlenmesin
de, gelişmesinde ve yürütülmesinde de bu inançların mühiın rol oynadığı gö
rülür.
Harput ve çevresinde yaptığımız çalışmada, yöre halkının hayatında
inançların aynı özellikler için sürdüğünü gözledik. Yöredeki inançlar ve bun
lara bağlı pratiklerin araştırılması sırasında, bunların Orta Asya Türk inanç
ları ile paralellikler taşıdığını tespit etdk. Söz konusu inançlar ile ilgili derle
diğimiz bilgileri sınıflamak ve ilgili her madde ile bağlı malzemeyi
değerlendirmek suredyle doğru biçimde tasvir etmeye çalıştık.
Çalışmanın amacı, eski Türk inançları ile, yörede yaşayan inançlar arasın
da bir benzerlik ve devamlılık
gerçekleştirdiğimizde olup sonucun,
elde ettiğimiz olmadığınıamacımızı
ortaya koymaktı. Çalışmayı
doğralayacak sevi
yede neticelendiğini gördük.
Araştırma Yöntemi:
3.
Konunun seçiminden sonra ön çalışmalara, inançlarla ilgili bilgimizi zen
ginleştirecek kaynak eserlerin okunması ile başladık. Bunu, çalışacağımız
yöre hakkında daha önce yayınlanmış çalışmaların bibliyografyasını hazırla
mak ve bu çalışmaları gözden geçirmek izlemiştir. Bu ön çalışmayı yaptık
tan sonra konuya, kendimizi fikren hazır hale getirmeye ve eksiklerimizi gi
dermeye çalıştık.
Sahada malzemenin derlenmesinde, gözlem, mülakat ve katılım metodla-
rını kullandık. Elde ettiğimiz bilgileri not defterimize, bazen de teyp aracılığı
ile kayda geçirdik. Ayrıca bu bilgilerin açıklanmasında yardımcı olacak
mekânları fotoğraflarıyla tespit ettik.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 23/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 24/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
I. BÖLÜM
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 25/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 26/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
çoğu zaman Gök Tengri adı ile anılıyordu.^ Divanü Lûgat'it Türk'de "kök"
muhtelif anlamlarda geçtiği gibi, "asıl" anlamına da geldiğini görüyoruz.'^
Bunu "Kök Tengri" kavramındaki yerine k o y d u ğ u m u z d a . Asıl Tengri / Esas
Tengri / Hakiki Tengri gibi kavramları b u l u y o i T i z ki, bu hususu üzerinde dü
şünmeğe değer sanıyoruz. Zira semavî dinler de dahil bütün dinlerde, yaban
cı dinlerden karışmış bir takım hurafelerin bulunduğu bilinmektedir. Gök
Tanrı dininde de bulunması muhtemel olan bu tür yabancı inanç unsurlarına
karşı esasın korunması amacıyla "Hakiki Tengri, Esas Tengri" anlamında
"Kök Tengri" kavramının kullanılmış olduğu düşünülebilir. Nitekim, Bengü
Taşlar'da, Tengri'nin bir defa Türk sıfatı ile kullanıldığı ve Türk Tengrisi
şekliyle geçtiği tespit edilmiştir.'^ Y. Kalafat, bunun diğer milletlerin inandı
ğı Tanrı veya Tanrılardan farklılığını göstermek için yapıldığını ifade eder.'2
Yazıtları,
Tanrı Ankara
İna ncı 1987,
, İstanbul s. 34.
1986, (I.D.IO); H. Tanyu, İslâmlıktan Önce Türklerde Tek
s. 29.
12 Y. Kalafat, a.g.e., s. 18.
13 M. Ergin, a.g.e., s. 21-35.
•14 H. Namık Orkun, a.g.e., s. 50- 52;
15 M. Ergin, a.g.e., s. 52.
16 E.Esin, "llteriş Kağan", Er dem , sayı 4, cilt 2, Ocak 1986, s. 176; H.N. Orkun, a.g.e., s.
35(1 D 12).
17 O. Turan, Selçuklular ve İslâmiyet, İstanbul 1971, s. 21; H.N. Orkun, a.g.e., s. 43 (1 D
29).
18 M. Ergin, a.g.e., s. 22 (15-16); O. Turan, a.g.e., ş. 3.
19 1. Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, İstanbul 1988, s. 295.
20 H. Namık Orkun, a.g.e., s. 41 (I D 25).
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 27/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 28/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
32 . \V. Bang - R. Rahmeti Arat, Oğuz Kağan Destanı, İstanbul 1936, s. 32, 33; H . Tanyu,
a.g.e., sr3.5; N.S. Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul 197 1, s, 18.
33 Oğuz'un verdiği bir şölende, çocuklarına şöyle hitap ettiği görülür;
"Düşmanlar-nı ığlagurd um "Düşmanları ağlattım
Dostlarum-nı men kültürdü m Dost lanı nı ben güld ürdüm
Kök Tcngri-gc men ötedim Gök Tan n'y a ben (borcumu) ödedim
Sen-ler-ge bire men yurtt um" Sizlere (de) yurdu mu veriy orum"
B k z . , W. Bang - R. R. Arat, Oğuz Kağan Destanı, İstanbul 1936, s. 33; Ş. Elçin, Halk
Edebiyatına Giri.ş, Ankara 1981, s. 91; F. Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul
1 9 8 1 ; s. 51; B. Ögel, Türk Mitolojisi, Ankara 1971 , cilt 1, s. 127; N. S. Banarlı, a.g.e., s.
20-21.
34 A. Bican Ercilasun, "Oğuz Kağan Destanı Üzerinde Bazı Düşünceler", Türk Dili A r a ş
tırmaları Yıllığı, Belleten 1986, Ankara 1988, s, 15.
35 H. Tanyu, a.g.e., s. 35, 37, 38.
36 İbn Fazlan Seyahatnamesi (Haz; R. Şeşen) İstanbul 1975, s. 31; A. İnan, Tarihte ve
Bugün Şamanizm, Ankara 1986, s. 27.
37 B. Ögcl, Türk Mitolojisi, 1000 Temel E,ser, cilt 2, s. 117; H. Ta ny u, a.g.e., s, 135.
38 B. Ögel, a.g.e., cilt I, s. 437.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 29/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
onun yarattığı "Kiji/Kişi" vardı. Tengri, kişinin aracılığı ile yer'i V e bunun
üzerinde irili ufaklı tepeleri yarattı. Kişiye bu bilgileri veren "Tanrı
Kuday'dır".39 XIX. asrın ortalarında VERBITSKİ tarafından tespit edilen
Altay Türklerinin yaratılış efsanesinde ise Ülgen : "Yer yaratılsın!" dedi, yer
yaratıldı, "Gökler yaratılsın!" dedi, "Gökler yaratıldı. Böylece bütün dünyayı
yarattı",40 ifadelerine rastlanılmıştır.
Semavî dinlerde, Tanrı'nm çevresinde onun emirlerini yerine getiren me
leklere, resullere, kitaplara ve azizlere de kutsal bir gözle bakıldığını görüyo
ruz. Bu inanç benzer şekliyle Türk inanç sisteminde de mevcuttu."^' Nitekim,
Türk Tengri'sinin etrafında Tengri tarafından yaratılan ve onun emriyle hare
ket eden "iye/ige/ıs/tös" gibi muhtelif varlıkların, ayrıca adı geçen sistem
içinde mütaala edilen güneş, ay ve yıldızlar gibi gök cisimleri ile beraber
yer, yer-su ve Umay gibi güçlerin kutsal olarak addedildikleri tespit edilmiş-
tir.42 Bahsolunan bu "koruyucu ve kurtarıcı" fonksiyonlara sahip varlıklarla
ilgili inançların izlerine, yörede hayatın hemen her safhasındaki pratikler
içinde de rastlanılmıştır.
Türk inançlarında Tanrı, başlangıçtan beri hep gökyüzünde tasavvur edil
miş ve bu şekilde inanılmıştır.'^^ jnanç günümüzde yörede de tespit edil
diği gibi. Türkiye Türklerinin halk inançlarında da hâlâ yaşamaktadır. Nite
kim yörede
yapılan duadarahmetin
ellerin de, belânın
havaya da göklerden
kaldırılması, geldiğiberaber
avuçlarla ifade edilir.
yüzünTanrı'ya
havaya
çevrilmesi gibi pratikler, Tanrı'nın gökte bulunduğuna ait inançların bir de
vamı niteliğindedir.
B. İYELER
41 i.1 4.Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, s. 298; O. T uran, Selçuklular ve İslâmiyet, s. 13,
42 Y. Kalafat, a . g .e., s. 19.
43 Y. Kalafat, a .g .e., s. 20 . ' .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 30/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
yardımcı olan ve onu kara iyelerin her türiü kötülüklerinden koruyup gözetd-
ğine inanılan himayeci ruhlar vardı.^^ Orta Asya ve Sibirya Türk kavimleri
arasında Umay , Yakut Türklerinde ise Ayısıt adı verilen bu kom yucu ve
yardımcı iyelere '^^ ait inançlar, yörede "eş" veya "son" adı verilen varlığa
bağlı pratiklerle izlerini sürdürmektedir.
Yörede doğumu müteakip alınan ve "çocuğun eşi" veya "çocuğun sonu"
adı verilen nesne, yıkanıp beze sarıldıktan sonra dışarıda uygun görülen bir
yere çukur açılmak suredyle gömülür. Ayrıca Harput'a yaklaşık 40 km. me
safede bulunan Hal Köyünde N. ERDENTUG tarafından tespit olunan bir
pratikte "son"un yıkanıp tuzlanmasına müteakip bir beze sarılarak ahırın
tavan aralığına yerleştirildiğini de görüyoruz."*^ Yörede, toprağa gömülen
sonun iyice kapatdmasına özellikle dikkat gösterdir. Zira bu nesneye çöp
veya dikenin batması, yahut kedi veya köpeğin parçalayıp yemesi ile çocu
ğun gözlerinin kör olacağına ya da değişik göz hastalıklarına yakalanacağına
dair inançlar mevcuttur. Ayrıca doğum yaptığı halde, çocukları yaşamayan
kadının doğum sırasındaki eşi, doğumun yapıldığı yere bir çukur kazdmak
suretiyle gömülür. Bununla doğan çocuğun yaşayacağına inanılır.
Yörede sonla ilgili ve son derece önem arzeden bir diğer pratik de,
doğum yapmış ineğin eşinin alınarak, tabiî hali ile çevredeki herhangi bir
ağacın dalına aşılmasıdır. Bu pratikle, hayvanın bir sonraki doğumunda yav
rusunun dişi, sütünün bereketli ve damarının ise kuvvetli olacağına inanılır.
Çocuğun veya hayvanın eşi ile ilgili yöreye ait bu inanç ve pratiklerde,
son'un yapısında, "çoğalma ve bereket" unsuriarının bulunduğunu, ayrıca
son'un "himaye etme ve kurtarma" fonksiyonlarına da sahip olduğunu tespit
ediyoruz. Umay ve ayısıdarla ilişkili olduğu görülen bu pratikler, aynı veya
benzer şekilleri ile eski Türk inançlarında da mevcuttu. Divanü Lûgat'it
Türk'de, "Umay; son, kadın doğduktan sonra kamından çıkan sonu" olarak
geçer. "Kadınlar Umay ile tefeül ederler. Umayka tapınsa oğul bolur"48 şek
linde atalar sözü mevcuttur. Altaylı Türk boylarında "Umay iyesi" veya
"Umay" adı ile adlandırılan bu varlık, yörede olduğu gibi çocuklarla beraber
hayvan yavmlarlnın da hamisi sayılan koruyucu bir ruhdu.^^ Kaçların ateş
44 Y. Kalafat, a.g.e., s, 21 .
45 A. İnan, M aka leler ve İnc elem eler, Ankara 1987, s. 397, 398; A. İnan, Şa m an izm , s.
36,37.
46 A. İnan, Şa m an izm , s. 37.
47 N . E r d e n t u ğ , H a I K ö y ü ' n ü n E t n o l o j i k T e d k i k i , A n k a r a l 9 8 3 , s. 8 8,
48 Div an ü Lû gat'it Tü rk, (1,111); Div an ü Lûg at'it Tü rk Dizin i, s. 134.
49 A. İnan, Şa m an izm , s. 34, 35; M ak alele r ve İnc elem eler, s. 398; Esk i Tü rk Din i Tar i
hi, İstanbul 1976, s. 26.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 31/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
dualarında Umay, "Imay ana" adı ile anılmakta ve ateş rahu olarak geçmek-
tedir .50 Yakut Türklerinde bu ruha "Ogu ımıta" (çocuk ımısı) adı verilmiş
ti.-''' Yakutların ayrıca "Ayzıt" adını verdikleri "çoğalma ve bereket" unsurla
rına sahip koruyucu ruhları vardı. Bunlar aynı zamanda kadının namus ve
ismetinin de sahibi idi.52 Yörede tespit edilen hayvan eşinin ağaç dalma asıl
ması ile ilgili inanç, Yakudarda da tespit edilmiştir. Nitekim Yakut Türkleri,
doğum esnasındaki nesneleri ormana götürerek bir ağacın dalına asarlardı.53
Teleütlerde, ata ruhlarından olup "egemender" veya "enekeler" adı ile adlan
dırılan koruyucu ruhların, Umay'm görev ve sorumluluğunu üstlendiğini gö
rüyoruz.54 Kırgızlar ile Kazak-Kırgızlar da çocuğun sonu yörede tespit etti
ğimiz şekilde çukur açılarak toprağa gömülürdü.^5 Umay'la ilgili inançlara,
ti
Göktürklerde de rastlanılmıştır.56
Yörede başa kuşun konması veya kişinin başına kuşun pislemesi- gibi elde
olmadan ortaya çıkan haller uğurlu sayılır. Bu gibi durumlarda "Başına dev
let kuşu kondu" anlamında "Basan dövlet guşu gondu?" temennisiyle ilgili
kişiler sözle de olsa övülerek yüceltilir. Zira bu kişilerin yakın bir tarihte
mal, mülk ve makam sahibi olacaklarına inanılır. Bu inanç Umay iyesi ile
ilişkilidir. Nitekim VII. asırda Avrupa'ya geçerek bu yerleri vatan tutup yer
leşen Avar Türkleri'nde Umay'ın kuş şeklinde tasavvur edildiği, bu kuşun
gölgesi kimin başına düşerse o kişinin kağan olacağı inancı tespit edilmiş
tır. 57
Umay'ın kuş şeklinde tasavvur edilişi ile ilgili benzer inançlara Yakut
Türklerinde de rastlanılmıştır.^^ Dolayısıyla kaynağını başlangıçtaki Türk
inançlarından alarak yörede hayat bulan bu inanç kalıntıları. Doğu Anado
lu'nun hemen her yerleşim biriminde görülmektedir.59
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 32/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
2. Ana Maygıl :
Günümüzde Anadolu'nun her yöresinde yaşayan "anayurt, ana vatan"
kavraiTiları^" yörede de aynı şekHyle yaşamaktadır. Ayrıca evlenerek "baba
ocağından" ayrılan oğul ve kız çocukları için; "ata ocağmdan aynldı" vcy;ı
"ata yurdundan ayrddı", "ana yurdundan ayrıldı" gibi ifadelere rastla
nılmıştır. Bu ifadelerde "ana yurt" kavramının, eski Türk inançlarında, bütün
yurdu ve halkı korumakla görevli olan "Bodun inli" veya "Ana maygıl" iyesi
ile ilişkili olduğu hususunda görüşler nievcuttur.öt İhtiyatla da olsa ileri sü
rülen bu görüşlere biz de katılıyoruz. Zira anayurt kavramına bağlı olarak te
şekkül eden değerler, "Bodun inli" veya "Ana maygıT'ın yapı ve fonksiyon
larına bağlı olarak ortaya çıkan kutsal değerlerle, kısmen de olsa benzeşip
bütünleşmektedir.62
b. Kara İyeler :
1. Aikarısı : Türk zümrelerinde Alkansı, Albastı, Albis, Albıs, Alınis^J,
Abası, A l 6 4 , HaK'-'' Alperisi, Alanası^ö, Ajruh 67 ve Almış68 gibi muhtelif ad
larla bilinen bu şerir ruhun, genellikle lohusa kadınlara ve yeni doğmuş ço-,
cuklara musallat olduğuna inanılır. Taşıdığı yapı ve fonksiyonları ile kara
iyeler zümresinden olan bu varlığın kişiliği gibi, fizikî görünümü de sürekli
değişkenlik gösterir. Eski Türk inançlannda, bu kudretli varlığın ortaya koy
duğu hastalık ve ölüm gibi kötülüklerden ancak, kamların aracılığı ile kurtul
mak mümkündü. Alkansı hakkında başlangıçtan beri devam edip gelen bu
inançlar, yörede hayatın doğuma bağlı önemli bir saflıasmda olduğu gibi,
günlük hayatta görülen bir takım olaylarda da yaşamaktadır.
60 D. Yıldırım. "Coğrafya'dan Vataıı'a Geçiş ve Vatan İle Gö ç Ediş Problemi", Türk Yer
A d l a n Sempozyumu İSildirileri, Ankara 1984, s. 159.
61 Y. Kaial'al, a.s.e.. s. 22,2.3; A. İnan, Eski Türk Dini Tarihi, .s. 6.
62 Y. Kalafal. a.g.e., .s. 23.
63 A. İnan. Şamanizm, s. 169.
64 A. İnan. Makaleler ve İncelemeler, s. 261, 262.
65 E. Ahıındov, Azerbaycan Halk Yazmı Örnekleri, (Düzenlevcıı. S. Te/.can). Ankara.
1 9 7 8 , s . 446, 447.
66 E. Saraçoğlu, "Kıbrıs'ta Doğuml a İlgili Gelenek ve Görenek ve İnanmalar". 111. Millet
lerarası Türk Folkl or Kongresi Bildirileri, Ankara 1987, cilt IV. s. 335.
67 M. CihatH.
veieri", ÖzMilletlerarası
önder, "Türki ye'deki Kazak Göçmenl
Türk Folklor erini
Kongresi n Dinî Yapıları
Bildirileri, Ankaravc İSamanlık
9 8 2 , cill Baki-
IV. s,
425. .
68 Y. Kalafal, a.g.e.. s. 25.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 33/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 34/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede
lu'nun bazı fizikî yapısında
yerleşim bir değişiklik
birimlerinde, göstermeyen
olağanüstü Alkansı'nın,
yeteneği sayesinde, Anado
değişik şe
killere de girdiği tespit edilmiştir. Nitekim. Erzurum efsanelerinde su haline
dönüşerek çeşmeden akıp giden bu şerir ruhun^S , Kars yöresinde kıl şekline
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 35/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
76 Ş. Elçin, Ha lk Edeb iya tı Ara ştır m ala rı, Ankara 1988, cilt II, s. 42 5; "Albastı", Tü rk
Ansiklopedisi, cilt II, s. 12, 13.
77 A. İnan, M ak alele r ve İnc elem eler , s. 26 1; B. Seyidoğ lu, "Gezgin Efsaneler Üzerine
Bir Araştırma - Norveç ve Türkiye (Erzurum) Efsaneleri, "III. Milletlerarası Türk
Fo lklo r K on gre si Bildiriler i, Ankara 1986, cilt II, s. 360.
78 A. İnan, M ak alele r ve İnc elem eler, s. 261 .
79 A. İnan, Şa m an izm , s. 172.
80 A. İnan, Şa m an izm , s. 169.
81 A. İnan, Şa m an izm , s. 171.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 36/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
mek Ahırlara
rak verilen besmelesiz
atlara olarak
ve ineklere bağlanan
de musallat veya,
olur. yemi,yelesini
Adann suyu besmelesiz ola
ve kuynığunu
ördükten sonra üzerine binip, akşamdan sabaha kadar dörtnala koşturarak
onları kan ter içinde bırakır. Yöre halkı atın terli ve yorgun, yelesi ile kuyru
ğunun örülmüş olmasından, veya ineğin terli ve bitkin görünümünden ötürü
bu hayvanların Alkansı tarafından binildiğine hükmeder.
Yöreye ait bütün bu inanç ve pratiklerde Alkansı'nın; doğumu zorlaştıran,
ailenin gelişme ve çoğalmasını engelleyen, bazı hayvanlara eziyet ederek on
ların kuvvet ve bereketlerini azaltan, efsanevî görünümü ile konuşan, duyan,
hisseden, ailesi, yuvası, kabilesi bulunan, yakalanıp gücünden istifade edi
len, demir ve buna ait alederden korkan, yapısında kişioğlu için hastalık,
korku ve ölüm gibi acı ve ızdırap unsurlarını taşıyan şerir bir ruh olduğunu
tespit ediyoruz. Bu inançlar, yukarıda aynı veya benzer örneklerini verdiği
miz gibi eski Türklerde de tespit olunmuştur. Ayrıca Azerbaycan Türklerin
de "Hal" adı verilen bu kara iyenin, yörede tespit ettiğimiz şekliyle lohusala-
ra zarar verdiğini, ahırlara girerek atların yelesini ördükten sonra bunlara
binip dolaştığım
iyetinden görüyoruz.^2
birisi olduğuna AltaylıTuba
inanılır.^3 Türk (Urenha)
boylarındaTürklerinde
bu ruhun, Erlik'in ma
bu varlığın
kayalıklarda ve kumsal yerlerde yaşadığı bilinmektedir.^^ Aynı inançlar
Kazan Türklerinde de tespit edilmişdr.^^ Alkarısı'na ait inançlar, Başkurtlar-
da^6 ve Kara Kırgızlarda da mevcuttur.^^ Kıbrıs Türklerinde "alanası" veya
"alperisi" adı ile bilinen bu ruhun cadı surednde tavsif edildiğini görüyo
ruz.Tarihten önceki dönemlerde Alkansı, yapısında koruyuculuk ve kurta-
ncdık unsurlarını taşıyan ve ateş/od iyeleri ile ilişkili görülen hami ruhlardan
birisi olduğu, zaman ve mekân içinde küstürülen bu ruhun, kara iyeler züm
resine katıldığı hususunda görüşler mevcuttur.^^
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 37/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 38/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 39/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 40/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
nun, yağmaya başlaması ile birlikte, önüne bir demir parçası atılır. Bununla
yağan dolunun dindirilip, durdurulacağına inanılır. Bu pratikte gökten gelen
felâketin, yapısında koruyuculuk ve kurtarıcılık unsurlarını bulunduran
"demir"in, kudredyle kaldırıldığı inancını görüyoruz.
Günümüzde yörede olduğu gibi, Anadolu'nun hemen her yerleşim biri
minde nazardan korunmak için alınan bir tedbir olarak kullanılan nazar bon
cuklarının, maviliği yönüyle, gökle ilişkili olduğu, gök'ün renginin ise eski
Türklerce kutsal sayıldığı bilinmektedir.'00
Tesbit edilen bu pradklerde "felek", her ne kadar "gök" anlamına geliyor
ve bu şekilde tasavvur ediliyorsa da, temas kurduğumuz kişilerin bu konuda
muhtelif inanç ve telakkilerinin olduğunu gördük. Dolayısıyla feleğe, "koru
yucu ve kurtarıcı" olmaktan çok, "Kişinin muradını gözünde koyan",
"onu acı ve ızdıraplar içinde dertten derde düşüren" canlı, kudretli fakat
zalim bir iye olarak inanıldığını tespit ediyoruz. Eski bir Türk şiirinden alı
nan şu dörtlükte:
"Tengri ajun törütti "Tanrı Acun yarattı
.Yulduzları çerkeşib Yıldızlar sıralanır
Çığrt edh tezginür Felek uğurlu döner
Tün kün üze yörgenür" Gece gündüzü örter"'O'
Felek'02 jn dönüşünün uğurlu olarak nitelendirildiğini görüyoruz. Buna
rağmen, efsanevî bir Türk hakanı olarak kabul edilen Alp Er Tonga'nın, Ölü
müne ait sagudan alınan şu dörtlükte ise:
"Alp Er Tonga öldi mü "Alp Er Tonga öldü mü?
İsiz ajun kaldı mu Kötü dünya kaldı mı?
Ödlek öçin aldı mu Felek öcünü aldı mı?
Emdi yürek yırtılur"' 0 3 Şimdi yürekler parçalanıyor. ' 0 4
Feleğin, öc alan korkutucu bir iye olduğu inancı tespit edilmektedir.
Demek oluyor ki felek, "zalim" ve "kahbe" olmasına rağmen yapısında
10 0 H. Tanyu, İsla miyett en Önce Türk lerd e Tek Tan rı İna ncı, s. 134; Y. Kalafat, a.g.e.,
s. 27, 28.
101 B. ög el , Türk Mitolojisi (lOOOTemel Eser), ciltli, s. 131.
10 2 Felek hakkında geniş bilgi için bkz., H. İpekten, Fuzulî (Hayatı, Edebî Kişiliği Eser
leri ve Bazı Şürle rinin Açık lama ları ), Ankara 1973, s. 159, 160; H. Tolasa, Ah me t
103 Paşa'nın
Divan
Şiir Dünyası, Ankara 1973, s. 424 - 426.
üLûg at'it Türk, ciltl , s. 41.
10 4 T.-Tekin, "Karahanlı Dönemi Türk Şiiri", Tü rk Dili, sayı 409/Ocak 1986, s. 105. Fark
lı bir açıklama için bkz., A. Caferoğlu, Türk Dili Tarihi, İstanbul 1974, s. 44.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 41/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
105 B . Ö g e l , T ü r k M i t o l o j i s i , c i l t l i , s. 131.
106 A. inan. M a k a l e l e r ve İ n c e l e m e l e r , s. 414.
107 H. Tanyu, a.g.e., s. 131.
108 H . T a n y u , a.g.e., s. 134.
109 B. Ögel, Türk Mitolojisi, cilt II, s. 140; A. Dilaçar, Kutadgu Bilig İncelemesi, Anka
ra 1972 ,5 .76, 118, 119, 120, 126. 127, 130; H. Tanyu, a.g.e., s, 134.
110 1. Katesoğlu„Türk M illî K ü l t ü r ü , s. 289.
m A. İnan, Eski Türk Dini Tarihi, s. 78.
112 A. İnan, M a k a l e l e r ve İ n c e l e m e l e r , s. 52.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 42/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
da, Orhun ve Volga Nehirleri arasında büyük bir kavimler topluluğu oluştu
ran Kao-çıların, beş büyük gruptan teşekkül ettirdikleri bir merasimde, göğe
kurbanlar sunduklarını görüyoruz.'
Bugün yörede
inançlarının tespit edilenunutulmuş,
esas mahiyetleri inançlar vepratik
pratikler, söz konusu
alanları değişmişeski Türk
biçimle-
riyle yaşayan izleridir.
2. Güneş ve Ay İye leri:
Güneş ve ay ile ilgili inançlar, yöreye ait efsane, tekerleme, masal, deyim,
dua, kargış ve bilmecelere kadar girmiş, hattâ günümüzde kişioğlunun gün
lük hayatta ortaya koyduğu birtakım pratiklerde de yaşama imkânını bulabil
miştir.
Bu inanç ve pratiklerde güneş kız, ay ise erkekdir. Anne ve babasını kay
betmiş bu iki öksüz kardeşten ay, gecenin karanlık, ıssız ve ürkütücü görünü
münden ötürü kardeşi güneşin, kötü kişilerce kaçırılabileceğini veya bu ıssız
atmosferden korkabileceğini ileri sürerek ona gündüz dolaşmasını öğütledi-
ği, güneşin ise bunu kabul ettiği anlatılmaktadır. Eski Türklerde genel olarak
"güneş ana" ve "ay baba" deyimlerine rasdıyoruz."^ Semânın yedinci katın
da "kün ana", altıncı katında ise "ay ada" oturmaktaydı. Türk mitolojisin
de ay erkek, güneş ise dişidir."^ Yakut Türkleri, güneş ve ayı yörede tespit
olunan şekliyle, iki kardeş olarak telakki etmiş ve inanmışlardı."^
Yörede güneşin doğuşu ve batışı esnasında uyumak veya doğan güneş
ışıklarının kişinin üzerine düşmesini beklemek hoş karşılanmaz. Kişinin
güneş doğmadan evvel uyanması ve o günkü işlerine sarılması gerekir. Zira
üstüne güneş doğan kişiden hayır gelmeyeceği, evinden-barkından ve o
günkü işinden "günün bereketinin gideceği" ifâde edilir. Keza, güneşte ısı
nan su ile banyo yapmak, bu su ile çocuğun kirli bezlerini yıkamak, çocuğa
ait çamaşırları
inancından gün (güneş)
kaynaklanan de kurutmak,
uyulması gerekenkişinin veya çocuğun
yasaklardır. hastalanacağı
Görülüyor ki bu pra
tiklerin özünde, kişinin farkında bile olmadan güneşe karşı beslediği sevgi
ve hürmet duyguları yatmaktadır. Nitekim, Hunların güneşe, aya ve gökyü-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 43/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
118 M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik Bektaşîlik, İstanbul 1977, s. 377; B. Ögel, Türk M i t o
lojisi, cilt 11, s. 168.
119 Y.Kalafat, a.g.e., s. 30.
120 T.Tekin, "İslâm Öncesi Türk Şiiri", Türk Dili, (Türk Şiiri Özel Sayısı), sayı 409, cilt l.
Ocak 1986, s. 9.
121 T.Tekin, a.g.m., cilt 1, s. 38, 39 .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 44/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 45/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Bugün yöre halkının ağız özelliklerinde canlı bir şekilde yaşayan; "Gün
görüp murad almıyasm", "Zalim herif yavruma bir gün göstermedi",
"Gözün aydın olsun", "Aydınlık içinde olasın" gibi, söz, dua ve beddua
larda bulunan; acınma, yakınma, kin, nefret, refah, huzur ve mutluluk gibi ta
mamen iyi ve kötü davranışların tesiriyle oluşan duygularda, söylenen sözün
derinliğine nüfuz etmiş olan ışığı, aydınlığı ve onun asıl kaynağını görme-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 46/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 47/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede çakmak taşı ile yüzdeki bulunan yaraların, ağızda çıkan uçukların
tedavi edildiğine inanılmaktadır. Ancak, bu taşı kullanan kişilerin mutlaka
denizi görmeleri ve tedavi işlemine başlarken de üç defa:
"Gara Denizi gördüm
Gara sardan gelim
Gara hisara gidim
Adım gara Ehmet
Yüküm gara sakız"
tekerlemesini söylemeleri şarttır. Bu tekerlemenin her mısrasında bulunan
ayrıca, Türk Halk Edebiyatı'nın muhtelif nazım ve nesir türlerinde olduğu
gibi, folklorumuzda da genellikle acının, gecenin, zulmetin, yoksulluğun,
uğursuzluğun, korkunun, kötülüğün, çirkinliğin, ihtiyacın ve inançsızlığın
sembolü haline gelen "kara" kavramının, eski inançlardaki güneş ve ay tutul
masına sebep olan "kara iyeler"le'36 önemli bir ilişkisinin olduğu kanaatin
deyiz. Zira ocaklının, bu tekerlemeyi söylemekteki esas amacı, tedavi sıra
sında şerir ruhları şaşırtmak, hastalığın asıl sebeplerini uzaklaştırmak,
onların tedaviye engel olmalarını önlemek inancı ile almak istediği bir ted
birdir.
Çalışmamızın ilgili bölümünde ayrıntılı olarak açıklamaları yapılan pra
tiklerde de görüleceği gibi; ölünün kaldırılmasına müteakip yatağına taş ko-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 48/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
nulması, ölü evinden çıkan kişinin bir taşın üzerine oturması, gece vakti içe
riye alınan kazanın içine taş konulması, "belüm demür başım daş" sözü
nün söylenmesi; ulu ve bilge kişilerin türbe ve mezarlarından alınan taşlarla
yağmurun yağdırılması; türbe, mezar ve kutlu su kaynaklarının "müsait du
varlarına taş yapıştırılması gibi yöreye ait inanç ve telakkilerde, başlangıçta
taşın kutsiyeti ile ilgili inançların, muhtelif pratikler içinde hayat bulan deği
şik şekilleridir.
Harput'ta kayalarla ilgili inançlar da mevcuttur. Nitekim, halk tarafından
"eyer kaya" adı ile bilinen ve şekil olarak da gerçekten bir at eyerini andıran
büyük bir kaya parçası vardır. Harput'a yaklaşık 3 km. mesafede bulunan bu
kayanın üzerine belirli günlerde üç veya yedi defa inip-binen çocuksuz ha
nımların çocuklarının olacağına, bahtı bağlı gençlerin ise bahtlarının açılaca
ğına inanılır. Ayrıca Harput'a yaklaşık 6 km. mesafede Ozan bağlan adı ile
bilinen bahçelerden birisinde, oldukça büyük bir kaya parçası vardır ki, yöre
halkınca kutsal addedilmektedir. "Ziyaret taşı" adı verilen bu kaya parçasın
dan belirli günlerde seslerin geldiğini, bazı gecelerde ise ışıkların yandığını
görenler, duyanlar ve buna inananlar vardır.
Yörede ulu dağlar, kutsallaştırılmış tepeler de mevcuttur. Harput'a 6 km.
mesafede "Muzdafır (Muzaffer) Baba Tepesi", Harput'a yaklaşık 7 km. me
safede Ankuzu/Anguzu/Aynu'l-guzat (Gazilerin gözü) adındaki bir ulu-
nun'37 adı ile anılan "Anguzu Baba Dağı", ayrıca Keban'da "Seftil Tepesi",
Aşağıçakmak Köyü'nde "Ziyaret Tepesi", Taşkesen Köyü'nde adı belirsiz
kutsal bir tepe. Bahçeli Köyü'nde "Karcık Tepesi", Nimri Köyü'nde yine adi
belirsiz yüksekçe bir tepe, ile Baskil'in Sanduk Köyü'nde bulunan ulu bir
dağ, yöre halkınca kutsal sayılmakta, ziyaret edilip Tanrı'ya kurbanlar kesil
mektedir.'38 Görülebilen bazı tepelerin başında, bir veya iki ağaçtan başka
herhangi bir türbe, yatır veya mezara rastgelinmemiştir. Ancak, Anguzu
Baba Dağı'nda, çevresi taş duvarla çevrili bir türbe bulunmaktadır. Çevrede
kurban kesildiğini gösteren kan izlerine de rastlanılmıştır.
Türk halk şiirinin hemen her devresinde bazen yakın bir dost, bazen
güçlü bir düşman olarak şahıslandırılan dağlar; kaçışın, sığınmanın, engelin,
hürriyetin, yurdun - yuvanın sembolü haline gelmiştir. M. Karadağ halk şiiri
nin anlam derinliğinde varlığını koruyan bu duyuş ve düşüncelerin sebepleri
137 M. Cıınbur, "Fırat Havzası Etnografyasında Anadolu Gazilerinin Yeri", Fırat Havzası
H. Folltlor ve Etnogr afya S e m p o z y u m u , Elazığ 1989, s, 81.
138 A. l^uraıi, "Fırat Havzasında Eski Türk Gelenek ve Görenekleri", Fırat Ha vz as ı Foiii-
lor ve Etnografya S e m p o z y u m u , Elazığ 1985, s. 36, 37.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 49/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
139 M. Karadağ, "Elazığ Diyarbakır Türkülerinde Bazı Ortak Motifler", Fırat Havzası
Folklor ve Etnogr afya Se mp ozy um u, Elazığ 1985, s. 171, 172, 173.
140 F. Memiş&ğlu, Ha rp ut Ahe ngi, s. 52.
141 H. Tanyu, Türklerde Taşla İlgili İnançlar, Ankara 1987, s. 39.
142 M.F.Köprülü, Türk Edeb iyatı Tarihi, s. 61; B. Ögel, Tür k Mitolojisi, cilt I, s. 77.
143 R. Nur, Resimli Türk Ta rihi, İstanbul 1928, cilt XII, s. 194.
144 Divanü Lûgat'it Türk, (B. Atalay tercümesi) Ankara 1941, cilt 111, s. 3; Divanü
Lûgat'it Türk Dizini, s. 147.
145 H. Tanyu, Tür kle rde Taşla İlgili İn ançl ar s. 80.
146 H. Tanyu, a.g.e., s. 83.
147 İbn Fazlan Seyahatnamesi, (Haz: R. Şeşen) İstanbul 1975, s. 86, 87.
148 A.g.e., s. 88.
149 A.g.e., s. 92.
150 A.g. e., s. 89. ^ .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 50/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Eski Türklere ait taşlar ve kayalarla ilgili bu inançların yanında, ulu dağ
ların, yüksek tepelerin de aynı şekilde kutsallaştırıldığı, atalara ait mezarlann
bu mekânlarda yapıldığı, gökyüzüne yakın kabul edilişi ve uzaktan mavi
renkte görünmelerinden ötürü kutsal mekânlar olarak nitelendirildikleri anla
şılmaktadır. Nitekim Hunlar "Şandin-şan sıra dağlarındaki" "Han-yoan"
Dağı'nın, ayrıca "Gan-tşuan" dağını ululaştırarak Gök Tanrı'ya adanan kanlı
kurbanlarını bu dağlarda keserlerdi.'51 Çin kaynaklarından elde edilen bilgi
lere göre, "Lung-Çınğ" adındaki dağ da Hunlar tarafından mukaddes adde
dilmektedir.'^2 Köktürklerde "Kadir Kan" adı verilen ve dünyanın dayağı
olarak tasavvur edilen ulu dağlar vardı. Ötüken Dağı'nın Köktürklerde oldu
ğu gibi Uy gurlarca da mukaddes addedildiği tespit olunmuştur. ^53 Manihe-
izm'in kabulünden sonra Uygurlar, soylarının gökten mukaddes bir dağın
üzerine inen kuvvetli bir ışık huzmesinden türediğine inanmışlardı.'^4
Bugün yöredeki Muzaffer Baba Tepesi'nde, bazı geceler ışıklann yanıp sön
düğünü, aynı olayın Kurusugözü adı verilen yüksek tepede de vuku bulduğu
nu bizzat görenler, bunu duyanlar mevcuttur. Bu hadisenin değişik biçimde
eski inançlardaki dağ üzerine inen ışık motifi ile bütünleştiğini görüyoruz.
Keza, Altaylı Şor ve Beltirler, dağ tepelerinde "lengere tayıg" adı verilen
ayinler yapar ve kurbanlar keserlerdi.'55 Bu pratiğin Sagraylarda da uygulan
dığı tespit edilmiştir.'56 Bugün yörede çevreye hakim bir dağın tepesinde bu
lunan ve yöre halkınca da sıkça ziyaret edilen Anguzu Baba Türbesi'nde, di
lekleri kabul gören kişilerin Tanrı'ya kurban kestikleri ifade edilmiş,
yukarıda da belirttiğimiz gibi kayalardaki kan izleri de tarafımdan bizzat gö
rülmüştür. İslâmiyetle de uyum gösteren bu inancın, başlangıçtaki Türk
inançlarıyla da bütünleştiğini görüyoruz. Urenha (Tuba)'lar, "Hangay" ve
"Tannan" Dağları'nı'57^ Oğuz destanında ise Oğuzlar'ın "Div Kayası'nı", ef
sanevî biçimde kutsallaştırdıkları anlaşılmaktadır.'58 Hunlar, Göktürkler ve
Uygurlar, dağları "ülu makam" saydıklarından, ölülerini ulu dağlann tepele
rine gömerlerdi.'59 Bu inanç Abakan Tatarları ve Altaylılarda da tespit edil-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 51/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
161
162 A. İnan,
A. İnan, Tarih
Eski Türk
te ve Dini
BugüTarihi,
n Şamas.niz
32.
m, s. 51; Eski Türk Din i Tarihi , s. 34, 35.
16 3 A. İnan, Eski Türk Dini Tarihi, s. 35.
164 Manghol'un Niuça Tobça'an (Yüan Ch'ao Pi-Şhi), MoğoUann Gizli Tarihi, (Yazılışı :
1240), I. Tercüme, Prof. E. Haenisch'in Almanca ve S. Közin'in Rusça tercümesini aslı
il e karşılaştırıp dilimize çeviren Dr. Ahmet Temir, Türk Tarih Kurumu Basımevi, An
kara 1948, s. 103.
165 M. Şerif Fırat, Doğu İlleri ve Varto Tarihi, Ankara 1970, s. 75, 77; M. Rışvanoğlu,
Doğu Aşiretleri ve Emperyalizm, İstanbul 1978, s. 159, 160; A. Yaşar Ocak, Bektaşî
Menakıbnamelerinde islâm Öncesi İnanç Motifleri, İstanbul 1983, s. 75, 76; F.
Sümer, "Eski Türklerde Yağmur ve Kar Yağdırma Adeti", Resimli Tarih Mecmuası,
sayı 44, cilt IV, Ağustos 1953, s. 2533-2535; M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik ve Bek
taşîlik, s. 365.
16 6 B. Ögel, Türk Mitolojisi, cilt I, s. 283.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 52/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ifadesinde, yerlebiçimidir.
alanı değişmiş ilgili duygu, düşünce
Hâttâ ve inanç,
yörede, yöredeki
sinirlenen inancınçocuklara
büyüklerin kullanım
"yere girmiyesin yere" şeklinde beddua ettikleri de sıkça görülüp, duyul
maktadır.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 53/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede konu ile ilgili yapılan sohbeder sırasında "yerin kulağı var",
"yer aldı", "yerin hakkı", "onun da hakkı var", "tü tü destur", "yerler
gökler mühürlenmiştir" gibi nisbeten kalıplaşmış söz ve ifadeler dikkatimi
zi çekmiştir. Kişinin birbirinden farklı hâl ve davranışlar içinde iken sarfetti-
ği bu sözlerin değişik pratikler içinde yaşadığı görülmektedir. Nitekim, söy
lenmesi, konuşulması, açığa çıkması istenmiyen bir sırrın, başkaları
tarafından bilindiği anlaşıldığında; "Anam! Yerin gulağı var, bu söz nere
den nereye gelmiş" denir. Bugün Kars, Van ve Erzurum çevrelerinde de
aynı şekliyle yaşayan bu pratikte yerin, haber taşıma fonksiyonuna sahip ol
duğu anlaşılmaktadır.Keza, ölen kişinin arkasından konuşulduğunda
"torpağa haber getmiye" veya "torpağı heber götürmesin ama o.,." ifâde
lerinde de yerin bu karakteri açıkça görülür.
Yörede kişiyi alan da veren de kainatın mutlak hakimi olan Tanrı'dır.
İnanç böyle iken, bazı hallerde kişinin ölüm sebebi, kişiyi yerin çekerek al
masına bağlanır. Bu inanç yöreye ait bir halk türküsünde;
"Vay ölüm ölüm, har oldu gülüm
Yarim yer aldı, çıran karaldı
Açılın dağlar, gönlüm daraldı"'^3
şekliyle yaşamaktadır. Bu inançta yir/yer, üzerinde bulundurduğu "yer-
sublar" dahil canlı cansız bütün varlıkları barındıran, kişiyi koruma fonksi
yonuna sahip olmasına rağmen, kendisine kusurlu olanları vakitsiz ölümlerle
cezalandırıp yakınlarını acı ve ızdırapla yargılayan ve gizli güçlere sahip tek
bir varlık olarak tasavvur edilmektedir. Nitekim aynı inanç, ilkbaharda
doğum yapmış bir hayvanın "ağuz" adı verilen ilk sütünün; "onun da hakkı
vardır" veya "bu da yerin hakkıdır" telakkisi ile bir miktar yere sağılması
şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Türk hayatında semavî ruhlar zümresinden olup. Bay Ülgen tarafından ki
şioğlunu fenalıklardan korumak ve ona hayat vermek için görevlendirilen,
dolayısıyla yerde yaşayan "Yayık/Kuday", "koruyucu ve bereket verici" bir
ruhdu. Altay Türkleri, baharda kısrakların sağılan ilk sütünden bulamaç
yapıp "yayık çıgarar" (=yayık kaldırma) adı ile bilinen merasimlerinde bu
ruha saçı (libation) saçarlardı.'^4 Kamların dualarında, gökyüzündeki Bay-
Ülgen ve yeraltı ruhu Erlik çağırılırken dağ ruhları ile yer ve su ruhlarının da
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 54/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 55/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
lunduğu ve bundan ötürü de yetin ancak bir bütün olarak ululaştırüdığı tespit
edilmiştir.'79 Ancak, eski Türk inanç ve pratiklerinde de, yer yer iç içe gir
miş şekliyle ortaya çıkan ve .birbirine tamamen tezat teşkil eden bu iki inanç
bu sahada çalışan ilim erbabının da farklı düşüncesine sebep olmuştur. Nite
kim, .BARTHOLD, "yer-sub" ifadesinden yerin bütünü ile tek ruh olduğu gö
rüşünü ileri sürmüştür.'80 ^ THOMSEN bu deyimden bütün yer ruhlarının
anlaşılacağı fikrini savunmuştur.'^' Köktürk kitabelerinde "yer su" deyimi,
"ıduk yir sub" (= kutlu yer su) şekliyle geçmektedir.' ^ 2 jjattâ "ıduk yir şuhla
rın" elden çıkıp sahipsiz kalmamaları için kağanların bizzat Kök Tengri'si ta
rafından uyarıldıkları, yeteneksiz kağanların yerine Türk Tengri'sinin, bilgili
ve korkusuz kağanlar tayin ettiği'^3 ye bu kağanların cihan hakimiyeti ideal
lerini bizzat Türk Tengri'si ve "ıduk yir sub'lardan aldıkları anlaşılmakta-
dır.'84 Benzer
"yer-sub" inançlar
deyimini Moğollar'da
"dağlarda yaşayan yer edilmiştir.'85
da tespit kahramanları"w.şeklinde
RADLOFF,
izah
eder.'^6 A. Î N A N , her birisi ayrı birer koruyucu ruh olarak tasavvur edilen
"yer-sub"ların en önemli mümessillerinin, başta kutsal dağlar olmak üzere,
kutlu göl ve ırmaklar, mukaddes ağaç ve ormanlar olduğuna dikkat çekmiş
tir.'87 Keza, adı geçen bu kutsal varlıkların her birinin ayrı iyesi vardır ki'88^
bizim de görüş ve kanaatimiz budur.
Yukarıda ifade etmeğe çalıştığımız pratiklerin ve inançların söz konusu
iyelerle ilgili yörede yaşayan izleri olduğunu sanıyoruz.
3. Su İyesi:
Türk inanç sisteminde "yer su" iyeleri ıduk/mukaddes idi. Aynı zamanda
hayatın ve canlılığın kaynağı olarak da telakki edilen su, yörede bu özelliğini
değişik biçimleriyfe göstererek çeşitli inanç ve pratiklerde yaşamaktadır.
Yörede, baharda hayvanın sağılan ilk sütünün bir miktarı, nasıl ki yere sa
ğılıyordu, bunun gibi aynı zamanda ve aynı pratik içinde "onun da hakkı var-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 56/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
dır" İnancı ile kaba alınan bu ilk sütten bir miktarı da akarsuya, yoksa muslu
ğun akıldan suyuna dökülür. Bununla sütün yağlı ve berekedi, hayvanın ise
sağlıklı ve kuvvedi olacağına inandır. Aynı pratik içinde görülen bu farklı
davranışlarda "yer sub"ların, THOMSEN'in dediği gibi tek bir ruh olmadığı,
bilakis her birinin ayrı bir ıduk (=izi/sahip) 1ar oldukları açıkça görülmekte
dir. Türk zümrelerinin inançlarında kutsallaştırılan su, aynı zamanda çoluk-
çocuk sahibi ve mahiyetinde bir takım gizli güçleri bulunduran koruyucu bir
iyedir. '^9 Yakudar "ü iççite" veya "ukulan toyun"adını verdikleri su ruhuna
saygı gösterir ve onu memnun etmek için henüz buzağılamış bir inek kurban
eder, saçı olarak da içki sunarlardı. '^O Buryatlar bu ruha "uhun ecen" adını
vermişlerdi.'91 Başlangıçtaki Türk inançlarında genellikle kişioğlunun şek
linde tasavvur edilen yer-su ruhlarının umumi adı "e" (= sahip)dir. Bu rahlar
aynı zamanda bulundukları dağın, gölün veya ırmağın sahibi olarak da telak
ki ediliyor ve kendilerine bu şekilde inanılıyordu. '92
Günümüzde Harput'a yaklaşık 5 km. mesafede, Yedigöze adı verilen ka
yalıklardan çıkan yedi ayrı kaynak suyunun başında, her beş yılda bir defa,
suların bol ve kaynak damarlarının bereketli olması inancı ile kurban kesilir.
İslâm dininde de makbul olan, nezir (adak) kurbanı ile ilgili pratikler '93,
Türklerin İslamiyetten önce de uyguladıkları bir inanç ve düşünce tarzı idi.
Nitekirn Beltirlerde muhtelif vesilelerle düzenlenen ayin ve merasimlerde
kamların;
"Ey Teye nehri
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 57/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
lirli taşları atmak, ölünün ağırlığını kaldırmak inancı ile cenazenin arkasm-
195 "Garip bir hilcmet ; Harput'un kıble tarafında bağlar içindeki yalçın kayalarda büyük
mağaralar vardır. Temmuz ayında oralarda akan sular donup buz olur. O şiddetli sıcak
larda buzlan kullanan halk ciğerierini tazeler. Temmuz günleri gidip şiddetli kış gelin
ce bütün buzlar eriyip suları hamam suyu gibi olur. Mağaraların içi o kadar sıcak olur
ki nice gurbette olan kimseler oralara gidip hamam gibi yıkanıriar.." Bkz., Evliya Çe
lebi Seyahatnamesi, cilt 111, s. 864.
İ96 Y. Kalafat, a.g.e., s. 4 3 , 4 4 .
197 A. İnan, Şamanizm, s. 168.
198 U. Günay, Aşık Tarz ı Şiir Gel eneği ve Rüya Motifi, s. 12 5, 126, 128, 144, 148, 166,
171.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 58/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
199 B. Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, İstanbul 1971, cilt 1, s. 125.
20 0 A. İnan, Maka lel er ve İnce leme ler, s. 49 1; Eski Türk Dini Tari hi, s. 40,41.
201 İbn Fazlan Sey ahatnam esi, s. 31.
202 A. İnan, Mak ale ler ve İnc eleme ler, s. 494.
203 Z. Başar, "Şifalarına İnanılan Kutsal Sular", Türk Halk Hekimliği Sempozyumu Bil
dirileri, 23-25 Kasım 1988, Ankara 1989, s. 49.
204 "Kazanun önüne bir su geldi, Kazan aydur: Su Hak dizarın görmüşdür, ben bu su ile
haberleşeyim, dedi. Görelim Hanum nice haberleşdi. Kazan aydur:
"Çağnam çağnam kayalardan çıkan su
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 59/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
olan cins atların sudan çıkmış olduğunu tespit ediyoruz.^O^ Ayrıca Altaylılar
da " Karlık" ın kamlar tarafından daveti sırasında havaya su serpilmesi^OS ^
Beltirlerde mezarlık dönüşü ölü evinde yıkanma gibi^O^ inanç ve telakkiler,
yöredeki pratiklerde su iyesine ait inançların fonksiyon değişimine uğramış
biçimleriyle birleşip bütünleşmektedir.
4. Ağaç / Orman İyesi:
Türk hayatında "yer-sub"lardan olup, kutsal sayılan koruyucu iyelerden
birisi de ağaç/orman iyesidir. Başlangıçtan bu yana insan hayatında önemini
koruyan ve muhtelif vesilelerle de tesir gücünü gösteren bu kutsal varlık, yö
rede aynı veya benzer özellikleri ile varlığını sürdürme ve yaşama imkânını
bulmuştur.
Günümüzde kışın yaprağım döken ağaçlann bir veya birkaç dalında mev
simin vakitsizliğine rağmen, yeniden yeşermiş yaprak kümecikleri görülür.
Uzaktan yeşil bir topu andıran bu yaprak kümeciklerine sahip olan ağaçlar,
yörede türlerine bakılmaksızın, ziyaret oldukları inancı ile kutsallaştırılır.
Harput'un Hamidi Köyü'nün Fırat Nehrine yakın olan doğu cephesinde,
yaklaşık bir asırlık olduğu ifade edilen ulu bir ardıç ağacı bulunmaktadır. Bu
ağaç köy halkı tarafından kutsallaştırıldığı gibi, civar köylerden gelen vatan
daşlar tarafından da aynı-şekilde ululaştınlıp ziyaret edilmektedir. Umumi
yetle kısır kadınlar tarafından ziyaret edilen bu ağacın dallarına, nezir olarak
renkli bez ve iplik bağlanıp, altına da bir miktar para bırakılır.210 Yörede ay
rıca ardıç ağacı ile ilgili bir inancı da bu şekliyle tespit ettik : Peygamberimi
zin hicreti sırasında sığındığı mağaraya ardıç ağacının dallannı eğerek örüm
ceklerin yuva yapmasına yardımcı olduğu, bir kadının ise gelen düşman
kafilesine. Peygamberimizin bu mağarada saklandığını haber vermesi üzeri
ne. Peygamberin ardıç ağacına dua, kadına ise kargış ederek;
207 B. Seyitoğlu, "Bir Elazığ Masalının Tahlili, Ateşkâr Oğlan", Fırat Havzası H. Folklor
ve Etnografya Sempozyumu, Elazığ 1989, s. 283; U. Günay, Elazığ Masalları, Erzu
rum 1975, s. 302.
208 S. Buluç, "Şaman", İslâm Ansiklopedisi, cilt XI, s. 325.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 60/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
211 O.Ş.Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, s. CCXCV; A. Çay, Türk Millî Kültüründe
Hayvan Motifleri, s. 57.
212 A. İnan, Şamanizm, s. 168; H. Tanyu, Türklerde Taşla İlgili İnançlar, s. 84.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 61/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
larda kutsal ormanların içinde her kabileye ait ayrı birer kutsal ağaç vardı.
Bu ağacın dallarına her kabilenin kendine ait "töz"ü sayılan kutsal bir kuş
konardı ki, bazı araştırıcılar ağaçlara bağlanan renkli iplik ve bez parçalarını
bu inancın bir devamı olarak nitelendirmişlerdir.^!3.Türkistan'da ağaçlara
bağlanan bez parçalarının
alakalı olduğu her birinin
inancını görüyoruz. rengi,
Ayrıca sözgöğün ve renkli
konusu dünyanın yönleri
bezler, ile
kutsal-
laştırılan muhtelif nesnelerin birer sembolü idiler.214 Benzer inançlar Altay
lılarda da tespit edilmiştir.215
Göktürk Kitabelerinde "Ötüken Ormanı" mukaddes bir yer olarak görü-
lür.2)6 Nitekim, Büyük Hun Devleti'nin, Göktürk Devleti'nin, Uygur Kağan
lığım, Çingiz Han İmparatorluğunun, Avar (Juan-Juan) Devleti'nin başkentli
ğini yapmış olan "ötüken yış", "ötüken yeri" stratejik öneminden ziyade
kutsal sayılmasından ötürü tercih edilmişti.^'^
Uygurların Göç Destanında, "Hulin Dağı'ndaki" ağacın, gökten inen ışık
tan gebe kalıp beş çocuğu doğurduğunu görüyoruz.218 Ağacın doğurganlığı
na ait bu inanç. Yöredeki Muzaffer Baba Tepesi'ndeki alıç ağacından çocuk
isteme inancının değişik biçimde yaşıyan izleridir. Türklerin ağaçtan türedik
lerine ait bu efsanevî inancın izlerini. Dede Korkut destanlarında da buluyo
ruz. Nitekim, Basat'ın Tepe Göz'e: "Atam adın sorar olsan kaba ağaç" dedi
ğinizin, ayrıca Beyrek'in, Kazan Bey'e: '"Ağa kavağun budağından
yırgayuban kiçmissin" hitabında bulunduğunu görüyoruz.220
Manas Destanı'nda Kanıkey Hatun, Manas'm altın tabutunun altına, yak
tırdığı ardıç ağacının küllerini döktürmüştür.221 Altaylı, Şor, Sagay, Kaç ve
Televüt boyları ile diğer Türk zümrelerinin ayinlerinde mutlaka kayın ağacı
bulunurdu.222 Türk-Moğol halklarının inançlarında "urman öyesi" adı veri
len bir orman ruhu vardı. Bu ruha Buryatlar "oin ecen", Tunguzlar, "üre
amaka"223 , Yakutlar ise, "boyanay" adını vermişlerdi.224
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 62/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
a. Ev İyesi:
Yörede " ev meleği" adı verilen bir çeşit yılanın, her evde bulunduğuna
dair inançlar vardır. Evi her türlü dış tehlikelerden koruyup gözeteceğine,
eve uğur, bolluk ve bereket getireceğine inanılan bu varlığın, hane halkı tara
fından görülmesi halinde ona dokunulmaması, korkutup evden kaçırılmama
sı büyükler tarafından tavsiye edihr. Zira onu incitmek, korkutmak veya öl
dürmek eve uğursuzluğun getirilmesine sebep olur. Tesir gücü ev dahil bağ
ve bahçelerin hudutlarına kadar yayılan bu yılanın, evin genç kızma, özellik
le de onun sesine ve uzun saçlarına aşık olduğu anlatılır. Harput'ta bu konu
da yaptığımız araştırmada, yılanla ilgili farklı inanç ve telakkilerin mevcut
olduğunu gördük.
"Cenneti görmek istersen öldür yılanı
Didârı görmek istersen incitme canı"
diyen yöre halkı. Cenneti görmek için yılanın öldürülmesini amaçlarken,
diğer taraftan yılanların şahı olarak telakki edilen "Şahmaran"ın elle yapılan
ve yarısı insan diğer yansı ise yılan şeklindeki portresini, evin duvarına asa
rak dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı tedbir alır.
Bu inançlarda yılanın bağ ve bahçenin hudutları dahilinde eve uğur ve be
reket getirmesinin yanında, bu yerleri korayup gözetme fonksiyonuna da
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 63/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Altay Türklerinde hane halkı ile kan bağı olan ve "aruu neme" adı verilen,
koruyucu iyelerin, "kötü körmösleri" kovarak evi şerir ruhlardan temizleyip
kurtardıklannı görüyoruz. Altay Türkleri, ev ile ailenin koruyucusu ve kurta
rıcısı olan bu iyelere "evin muhafızı anlamında "alapçıktmg sakçızı" adını
vermişlerdi.234 Muhtelif Türk zümrelerinde, ev iyesinin özellikle ev tavanı
nın kirişlerinde yaşadığı anlaşılmaktadır.235 Yörede, kapıların üst tarafları ile
tavan kirişlerinin silinip, süpürülmesinin iyi karşılanmadığını tespit ettik ki,
22 8 Y Kalafat, a.g.e ., s. 49 .
22 9 C.Öztelli, "Eski İnançların Bugünk ü İzleri", I. Ulu slar ar ası Tü rk Fo lk lor K on gre si
Bildirileri, cilt IV, s. 246, 247.
23 0 M.K aradağ, "Elazığ Diyarbakır Türkülerindeki Bazı Ortak Motifler", F ır at Ha vz as ı
n. Folklor ve Etnografya Semineri, Elazığ 1985, s. 161.
231 S. Bulu ç, "Şaman", İslâ m An sik lop ed isi, cilt XI, s. 328 ; Y. Kalafat, a.g.e., s. 48 .
23 2 S. Bulu ç, "Şaman", a.g.e., s. 328 .
23 3 Y. Kalafat, a.g.e., s. 48 .
23 4 A. İnan, Esk i Tü rk Din i Ta rihi, s. 104.
235 M. Cihat Özön der, "Türk ve Kore Halk İnançları", H I. M illetler ara sı T ür k F olk lor
Kongresi Bildirileri, Ankara 1987, cilt IV, s. 298.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 64/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ait inançların;
Ağrı, Diyarbakır,
Bayburt, Urfa,236 ve İğdır gibi ilMuş,
Tunceli, Gaziantep, Erzurum,
ve ilçelerimizde Sarıkamış,
bir takım farklılıklar
la yaşadığı tespit edilmiştir.
b. Eşik İyesi:
Yörede evin ilk girişi olan cümle kapısından itibaren, muhtelif amaçlarla
kullanılan odalarla birlikte mutfak, kiler, banyo, tuvalet gibi bölümlerin her
birisine ait kapıların altı, üstü ve her iki yönleri eşik olarak bilinir. Günlük
hayatta fazlasıyla kullanılan bu ilk durak yerlerinin kudsiyetine dair inançlar,
hayatın değişik safhalarında kendisini gösterir. Eşiğin üstüne basmak, otur
mak, eşik aralığında durmak, duvarına yaslanmak, bu yerde çocuğa bağır
mak, onu dövmek gibi hal, hareket ve davranışlar hoş karşılanmaz. Bunların
aksi halinde eve uğursuzluğun geleceğine inanılır. Eve gelen uğursuzluk;
evden bolluk ve bereketin gitmesi, malın mülkün telef oirhası, kişilerin çarpı
larak ağır hastalıklara yakalanması şekliyle kendisini gösterir. Nitekim yöre
de felçli, saralı ve akıl hastahklanna yakalanan kişilerin bu hastalıklarının
sebebi eşiğe yapılan saygısızlığın bir neticesiyle ortaya çıktığı ifade edilir.
Hattâ "filanca böyle değildi, eşikte şere geldi", "Eşikte çok oturdu bu
hastalığa yakalandı", "Anası, eşikte dövdüğü için bu hâlâ düşdü", gibi
ifadelerde eşiğin, dinî-sihrî kudsiyeti açıkça görülür. Zira kişioğlu için evin
ve odaların ilk giriş yeri olan bu durak, aynı zamanda muhtelif ruhlar ile cin
taifesinin de giriş ve çıkış yeri olarak telakki edilir ve bu şekilde inanılır. Do
layısıyla eşikte oturan kişinin göze görünmeyen bu varlıkların yolunu kese
ceği ve onları kızdıracağı bahis konusudur. Ayrıca eşiğin özellikle altında ve
üstünde ikâmet eden bilinmeyen varlıkların da yaşadıklarına inanılmaktadır.
Yörede, karşı kişiye istediğini ısraria kabul ettirmeye çalışan kişinin;
"eşiğine düşdüm, benim bu işimi yapasm" diyerek ricada bulunduğu237
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 65/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
siz "ejikdg
da hücumlarından
kuyagı"korarlardı. Bunun için
adı verilmişti.240 kendilerine
Keza, Eriik'in kapının
oğullan zırhı
olan anlamın
"Karas,
Keray, Kaan, Temir, Kaan, Padış Piy ve Pay Mittir" yeryüzünde yajayan
ruhlar zümresinden olup kapı/eşik bekçiliği yaparlardı.24' Muhtelif Türk
zümrelerinde eşiğin temiz tutulması, özellikle bulaşık suyunun bu yerlere dö
külmemesi davranışına rastlıyoruz ki, bununla şerirr ruhların eşik çevresin
deki çöplüklerde toplanmalarının önüne geçmek ve böylece eşik iyesine yar
dımcı olarak onu memnun etmek inancı açıkça görülmektedir.242
Yapılan ilmî tespitlere göre hayatı uzattığına inanılan ve "on uzun sem
boller" arasında sıralanan geyik boynuzu ile kaplumbağa kabuğu243 ve bu sı-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 66/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ralamanm dışında tutulan at nalı gibi nesnelerin, yörede özellikle cümle ka
pılarının üstüne asılması pratiği, şerir ruhları kaçırmak, şaşırtmak, korkut
mak ve bu yolla eşik iyesini memnun etmek amacına yönelik olan, bu eski
inançlarla bütünleşmektedir.
Kazaklarda evin eşiği "tabu" olarak telakki edildiğinden, gelin eşiğe bas
tırılmaz ve bir halı üzerinde içeriye alınırdı.244 BU inanç bir takım farklılık
larla Kırgızlarda 245, Bulgaristan Türklerinde246 Azerbaycan247 ve Kerkük
Türklerinde248 de tespit edilmiştir.
Eski Türklerde eşikle ilgili inançlar yalnız yeryüzüne münhasır değildi.
Gökyüzünde bulunan muhtelif katların kapılarında Tanrı tarafından gönderil
diğine inanılan eşik iyeleri de bulunmaktaydı. Kamların, gökyüzü yolculuk
larında bu elçilerin yardımları ile ancak katların eşiklerini aşabiliyorlardı. N i
tekim bu inanç Yakut Türklerinde açıkça tasvir edilmiştir.249 Bektaşilsrin bir
işaret olarak telakki ettikleri kulak deldirme pratiğinin, kutsal türbelerin Eşi
ğinde uyguladıkları bilinmektedir.250
Günümüzde Anadolu 'nun hemen her yerinde görülen251 ve yörede de tes
pit ettiğimiz eşikle ilgili inançlar, "eşik iyesi" ile ilgili eski Türk inançlarının
esas mahiyetleri unutulmuş izleridir.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 67/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
suyun geri kalanını "onun da canı çeker" inancı ile alevlerin üzerine doğru
serper. Ayrıca işlerin rast gitmesi ve pişirilen ekmeğin berekedi olması inan
cı ile ateşe bir miktar tuz, bir avuç da un atılır. Bu pratiklerde ateşin canlı ve
fakat mahiyeti meçhul bir varlık gibi telakki edildiğini, yapısında uğur ve be
reket fonksiyonlarını taşıdığını görüyoruz.
Yörede özellikle temizlik malzemelerini bugünkü kadar yaygın olmadığı
20-25 yıl öncesine kadar, her türlü mutfak araç ve gereçleri külle ovulmak
suretiyle yıkanmaktaydı. Bugün bile bağ ve bahçe evlerinde külün temizleyi
ci olduğu inancı ile büyük kaplar, leğenler ve kazanlar kül ile ovulmak sure
tiyle temizlenmektedir. Bu inanç yöreden derlenen manilerin birisinde;
"Sarı kavunu dildim
Pıçağı külle
O ne hoş sildim
günler imiş
. . . . "252
şekliyle yaşamaktadır.
Bu pratiklerin dışında, yörede ocak veya mangaldaki kor (ateş) un söndü
rülmesi veya ocak külünün süpürge ile süpürülüp a l m i T i a s t iyi karşılanmayan
davranışlardır. Aksi halde evden bolluk ve bereketin giderek yerini yoksullu
ğa terkedeceğine, çocukların vücudunda yaraların çıkacağına, çıbanların olu
şacağına, evin büyüğünün öleceğine veya ocağın sönerek yurdun-yuvamn
dağılacağına inanılır. Bu yasak, yöreye ait cevabı "ateş" ve "kül" olan şu bil
mecede; "Ağa yatar , hanm ı örter" şekliyle yaşamaktadır.253
Yörede temas kurduğumuz kişilerin ifadelerinden ocağın aynı zamanda
ev-bark, yurt-yuva anlamlanna da geldiği anlaşılmaktadır. Keza, ocağın de
vamı, ateşin sürekliliği "at, avrat ve yurt'la" kaimdir. Yaptığımız sohbetler
de; "atta, avratta, yurtta yöm vardır" yani uğur ve bereket vardır, denir.
Kimi HanıiTi vardır, gelin olarak geldiği günden yaşadığı zamana kadar eve
uğur, bolluk ve bereket getirmiştir. Bazı ev bark, ocak da vardır ki içinde ba
rındığı kişilere mutluluğu ve huzuru bahsetmiştir. Bunun için mukaddes ola
rak bilinen ocağa-ateşe küfretmek, tükürmek, ateşle oynamak, üzerine soğuk
su dökerek söndürmek, gece vakti ateş vermek, ocağın hararedi olduğu bir
sırada ateş almak gibi hal, hareket ve davranışlar; ocağın batacağı, uğur ve
252 Z.
l , AGül
n k aElbir,
r a l 9 8 6"Elazığ'dan
, s. 83. Derlenen Maniler", Türk F olklorundan Derlemeler, 1986/
253 H. K a r a d a ğ , "Elazığ'dan Derlenen Bilmeceler", Türk Folklorundan Derlemeler, An
kara 1986, s. 146.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 68/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
254 B. Ögel, Türii MitQİoji.si, cilt 1. s. 55; A. İnan, Şamanizm, s. 66 ; ilmi Heyet, Türk
Millî Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s. 88.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 69/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
"ot bezi" (=ateş sahibi), Yakutlar ise "ot iççite"255 veya "eyi out" (mukaddes
a t e ş ) a d ı m v e r m i ş l e r d i . K a ş k a r ve Kırgız Türklerinin inançlarında, evin
ocağında yaşayan, dolayısıyla evi dış tehlikelere karşı komyan od ana "od
ata" adında iki iyenin yaşadığı tespit olunmuştur.257
Türk inançlarında ateşin gökten geldiği ve yapısında "koruyuculuk" ve
"temizleyicilik" unsurlarını taşıdığı, kamlar tarafından muhtelif vesilelerle
icra edilen ayin ve merasimlerde tespit olunmuştur. Nitekim, ateş iyesini
memnun etmek için Altaylılar, Soyatlar, Buryadar, Beldrler, Teleütler ve
Çuvaşlar da koyun ve kısrak gibi hayvanlar kurban edilirdi.258 Kırgız-
Kazakların ilahilerinde od/ateş iyesinin takdis edildiğini259, Manas Desta-
nı'nda gelinin eğilerek ocağa selam verdiğini260 görüyomz. Yakudar and
merasimlerini âteşin ve ocağın önünde yapariardı.261 Türk inanç sisteminde
ateşe bakarak kehanette bulunma inancına da rastlıyoruz. Yakutlarda ocak
külünün kıpırdaması, ailede bir çocuğun daha doğacağına işaretti.262 Manas
Destam 'nda Manas 'ın babası Çakıp Han 'ın, ocaktaki ateşe bakarak gelecek
hakkında yorumlar yaptığını görüyoruz.263 Söz konusu inançlar yörede tes
pit edilen, ocağa bakarak gelecek hakkında yorumlarda bulunma inanç ve
pratikleri ile değişik biçim de birleşip bütünleşm ektedir.
Ateşin temizleyicilik unsumna sahip olduğuna inancı. Batı Göktürklerde
ve Kuman
Hakan Türklerinde
'ı, Bizans tespit olunmuştur.
elçilik hey'etini, yaktırdığı Nitekim, VI. asırda
ateşin alevleri Batı Göktürk
üzerinden adatarak
kötü ruhlardan temizletmişti.264 pjan dö KARPİNİ 'nin elçilik göreviyle gel
diği Kuman sarayında, heyetiyle birlikte iki ateş arasında geçirilmiş, bu vesi-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 70/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 71/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yapılan araştırmalar sonunda tespit olunan bütün eski Türk inanç ve pra
tiklerinde ateş ve ocak, başlangıçtan itibaren konıyuculuk ve kurtarıcılığın,
kuvvet ve kudredn, uğur, bolluk ve bereketin, servet, muduluk ve huzurun,
cezalandırmanın, felaketin, azap ve ızdırabın, her türlü ağır hastalık ile ümit
ve arzunun sembolü olarak tasavvur edilip, canlı bir varlık olduğuna inanıl
mıştır. Kendisine kanlı kurbanlar sunulup, saçılar saçılmıştır.
Günümüzde Anadolu'nun hemen her yerinde görülen^^S ve millî birlik ve
bütünlüğümüzün sağlanmasında önemli unsurlardan birisi olarak bilinen bu
inanç ve pratikler, yöre halkının manilerine, beddualarına, yakarışlarına, ef
sanelerine, acı ve tatlı günlerinde düzenlenen merasimlerine, günlük yaşantı-
sındaki iş ve işlemlerin yerine gedrilmesi sırasında ortaya koyduğu yasaklar
zincirinin içerisinde
yaşama imkânını görünen kişilik ve davranışlarına kadar sirayet ederek,
bulmuştur.
275 M. Ri.jvanoğlu. Doğu Aşiretleri ve Emperyalizm. İstanbul 1 978, s. 1 68; A. Rıza Y al
man (Yalkın), C e n u p t a T ü r k m e n O y m a k l a r ı , (Haz; S. Emir), Ankara 1977, cilt I, s.
6 1 ; S. Sami İşçiler, "Tekirdağ'da Hıdırellez", Türk Folklor Araştırmaları, sayı 47
(Haziran 1953), s. 747; A. Erden, "Burhaniye Köylerinde Konutla İlgili Âdet ve İnan
malar", A n t r o p o l o j i , sayı 8, s. 60-62; A. Duvarcı", Halk Hekimliğinde Ocaklar", Millî
Folklor, sayı 7, cilt I, 1990, s. 34; P.N. Boratay, 1 0 0 S o r u d a T ü r k F o l k l o r u , İstanbul
1 9 8 9 , s . 1 1 3 , 1 1 4 ; 1. Z eki E yüboğlu, A n a d o l u İ n a n ç l a r ı - A n a d o l u M i t o lo g i s i, İstanbul
1 9 8 7 . s. 82; Y. Kalafat, a.g.e., s. 5 1 ; İlmi Hey et, Türk Millî Bütünlüğü İçerisinde
D o ğ u A n a d o l u , s. 89; T. Eroğlu, "Elazığ Halk Oyunları Üzerinde Folklorik İnceleme
ve Karşılaştırma Denemeleri", Türk Folklor Araştırmaları, Ankara 1988, s. 3; A.
Abdulkadiroğlu, "Kastamonu'da Dinî F olklor veya Dinî Manevî Halk İnançları", III.
Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV. s. 9.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 72/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
276 Harput'un yetiştirdiği âlim ve mutas avvıf şairlerinden olan Hacı Muharrem Hilmi
E fendi, (Doğum: H. 1294-M.1878; Ölüm: H. 1384-M.1964) Hacı Ömer Baha'ya inti
sap etmiş ve onun sır katibi olmuştur. Bir ara Harput'un büyük âlimlerinden ve ahalinin
evliyadan kabul ettiği Beyzade Ali Rıza Efendi'ye de müezzinlik yapan Hacı Muhar
rem Hilmi Efendi, Şeyhi Ömer Baba ile ilgili bir hatıpasını Süleyman ATEŞ'e şöyle
nakletmiştir:
"Perşembe günü Hacı Ömer Baha'ya geldim. Hacı Baba:
- Bu gece burada kal, sabahleyin gidersin, dedi. O gece yattım, sabahleyin gitmem için
müsaade istedim.
- Yemeği ye sonra gidersin, dedi. Yemeği de yedim, hâlâ git demiyor. Ben de ille gide
yim demekten utandım. Nihayet cuma namazına iki saat kaldı. Beyzade, yarım saat
önce camiye gelirdi. Camiyi açmam lazımdı. Halbuki Kövenk (=Harput'un köylerinden
birisi), Harput'a altı saat çeker. Artık ümidi kestim. Hacı Baba:
- Gitmiyor musun, dedi.
-Vakit çok geçti, dedim.
- Köyü çık, rabıta et, dedi.
Köyü çıktım, abdest aldım, rabıta ettim. Hacı Baba geldi, elimden tuttu, beni götürü
yordu. Yel gibi uçuyordum. Hele gözlerimi açayım, neredeyim dedim. Bir de baktım ki
Hüseynik'in üstündeyim. Gözlerimi biraz daha açmasaydım, tam caminin önünde ola
caktım. Neyse yirmi dakikalık yol kalmıştı geriye. Onu da yürüdüm, camiyi açtım,
daha vakit erkendi. Minareye çıktım, orada uyumuşum. Güneş vurmuş sırtıma uyan
dım. Baktım namaza yarım saat kalmış. Salât'ü Selâm verdim, cemaat geldi, namazı
kıldık."
ları, Bkz., Hacı
(Notlarla Muharrem
neşreden: Hilmi
S. Ateş) Efendi,
Ankara Kadiri
1976. s. Vll.Yolu Sâliklerinin Zikir Makam
277 H.~ Koksal, "İzmir ve Çevresindeki Yatırlar İle Bunlara Bağlı Olarak Yaşayan i nanç
lar". III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 227.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 73/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
278 A. İnan, Mak ale ler ve İnc elem eler , s. 436; B. Ögel, Türk Mitoloji si, s. 29, 37.
279 A. İnan, Mak ale ler ve İnc elem eler , s. 439.
28 0 Y. Kalafat, a.g.e., s. 55, 56.
281 M.F. Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi, ş. 45; M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik Bek
taşîlik, s. 402. W. Radloff, Si biry a'd an Seçme ler , s. 215.
282 A. inan, Şama nizm , s. 87.
283 B.Ögel, TürkMitol ojisi,ci ltII, s. 327.
28 4 A. Dilaçar, Kutadgu Bilig İncelemesi, Ankara 1972, s. 32; B. Ögel, Türk Mitolojisi,
cilt II, s. 327.
285 A. inan, Şama nizm , s. 87.
286 A. İnan, Şa man izm , s. 89; M.Eröz, Türk iye 'de Alevîlik Bekt aşîl ik, s. 399.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 74/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
287 A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 426 ; Eski Türk Dini Tarihi, s. 101.
288 M. Fuad Köprülü, Türk Edebiyatmda İl k Mutasavvıflar, Ankara 1976, s. 33 .
289 M. Fuad Köprülü, a.g.e., s. 35.
290 M. Fuad Köprülü, a.g.e., s. 38.
291 N. Pekolcay, İslamî Türk Edebiyatı, İstanbul 1975, cilt I, s. 252, 253.
292 A. İnan, Şamanizm, s. 8 3; M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik Bektaşîlik, s. 4 0 1 ; A. Turan,
1990, s.ve35.
"Türk Destan
Ankara Masallarında Şekil Değiştirme Motifi", Millî Folklor, sayı 5, cilt I,
293' A. Gölpınarh, Velâyet-Nâme, Menâkıb-ı Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, İstanbul 1958,
s. 10-13.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 75/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
surları ile tekke ve tarikat muhitine yeni girmiş olanların sözle değil bizzat
hâl ile ısındırılması amacına yönelmişdr .294
Harput'ta kişi yapacağı herhangi bir işe niyedenip başladığı zaman, başka
birinin bu işin üzerine gelmesiyle, gelen kişinin toplum tarafından önceden
değerlendirilfniş hal ve durumuna göre, yapılan bu işin uğurlu veya uğursuz
bir şekilde nedceleneceğine veya o işin bitmesi gereken süreden daha erken
veya daha geç tamamlanacağına inanılmaktadır. Uğursuzluğu özellikle dene
meler neticesinde tespit edilip, toplum içinde bizzat tanınan, bilinen bu kişi
ler, sosyal hayatta sevilmeyen, istenmeyen kişiler olarak değerlendirilirler.
Bazı kişilerde ise tarifi mümkün olmayan bir "ağırlığın" bulunduğuna, dola
yısıyla bu ağırlığın temas kurulan kişi veya kişiler üzerinde etkisi olumsuz
bir şekilde hissetdrdiğine de inanılır. Nitekim bu şekilde bir "ağırlığın bas
ması" inancı, kişinin kuvvetinin kaybolması, insiyatifinin elinden çıkması
ve uyuşuk bir hale gelerek ağırlığı basan kişinin tesiri altına girmesi şeklinde
yorumlanmaktadır. Ayrıca, çocuğunu emzirmek isteyen ancak, sütü o an için
azalmış veya tamamen çekilmiş olan anne; "Sütün dağa otlamaya gitti"
sözünü söylerse, dağa odamaya giden sürünün akşam eve dönüşü gibi, sütü
nün geriye döneceğine inanmaktadır. Emzikli anneye gördüğü yiyecek ve
içeceklerden mudaka tattırılır. Zira anne, görüp canının çektiği nesneyi biz
zat istemese bile sütü onu ummaktadır. Aynı inançla ilişkili olarak, bir kişi
nin iştahla yediği bir yemeğe veya yiyeceğe, orada bulunan diğer bir kişiyi
davet etmemesi halinde, bu kişinin "yılan" veya "kedisî"nin o kişiyi çarpaca
ğına, boğacağına dair inançlar da mevcuttur. Hâttâ aynı inançla "Yediğin
den bahan da ver yoksa pişiğim seni basar" veya " Yed i ğ i n d en b a h a n d a
ver, yoksa gece yılanım seni boğar" gibi ifadelerin yörede yaşadığını biz
zat tespit etdk.
Bu inanç ve telakkilerde, kişilere kuvvet ve kudret veren veya bazı kişile
ri
isediğerlerinden
bizzat kişininfarklı kılan güçlü
bedeninde bir varlığa
yaşayabileceği sahip
gibi, bazıolduklarını,
hallerde isebubedenden
varlığın
ayrılarak başka kişilere zarar verebildiklerini görüyoruz. Eski Türk inançla
nnda, kişioğlunun bizzat varlığında kendisiyle birlikte yaşayan iyeler mev-
294 Öz ellikle İslamiyetten sonra tasavvuf mu hitind e gör ünm eye başlayan ve adları yuk arı
da zikredilen büyük Türk velilerinin kuş suretlerine girerek uçmaları, bir keramet
midir, yoksa değişik misallerini ortaya Icoyarak açıklamaya çalıştığımız eski Türk
inançlarının devam eden izleri midir, hususunu büyük yaratıcı Tann'ya havale ediyo
ruz. Zira, başta Hoca Ahmed Yesevî olmak üzere, adı geçen ulu ve bilge kişilerin söz
konusu suret değiştirmelerinin yanında muhtelif kerametlerinin mevcudiyeti bilinmek
tedir. Bu hususta bkz., M. F. Köprülü, Türk Edebiyatında tik Mutasavvıflar, s. .31-
5 1 , ayrıca 53. (dip notlar).
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 76/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
cuttu. Bu İye bazı zamanlarda Erlik'in emıine uyarak kara iyelerin buyruğu
na girebiliyordu. Dolayısıyla kişinin"uğur" veya "uğursuzluğu" ile "gözünün
ve nefesinin dokunması gibi inançların kaynağında, başlangıçtaki bu tür
inançlar yatmaktadır. Nitekim, kişinin baktığı bir varlığa karşı tükürür gibi
yaparak; üç defa "tü, tü, tü" deyip, böyle bir davranışın içine girmesinde
amaç, içinde yaşayan bu kara iyeyi şaşırtmaktır.295
Eski Türk inançlarında her kamın yaratılışında var olan asıl ruhunun dı
şında, ayrıca özel bir ruhunun da mevcut olduğu bilinmektedir. Bu özel ruha
Altaylı kamlar "tös/töz", Kırgız ve Türkistan baksıları "arvak", Yakut Türk
lerinin oyunları ise "ijâ kil" (=ana hayvan) veya "emeget" adını vermişler
d i . Ö z e l l i k l e Yakutlarda bu eşruhun yalnız "oyun"lara mahsus olmadığı
ve her kişide mevcut olduğu inancı vardı.^^^ Kazak-Kırgızlarda, "arvak"
baksılarda olduğu gibi ünlü kişilerde bulunurdu. Bu inançlar Sagay kamla
rında da görülmektedir.298 "Tös" jja kil" ve "arvak" olarak tesmiye edilen bu
eş ruhlar; tilki, tavşan, kartal299, şahin, doğan, güvercin, geyik^OO, boğa ve
kurt gibi hayvan suretlerinde bulunur^O' ve kişioğlunun vücudunun dışında
yaşamasına rağmen, doğrudan doğruya onun hayatına bağlı olduğuna inanı-
lır.302 Kırgız Türkleri, "Filanla konuşuyordum itirazına bir şey diyemedim.
Çünkü arvağı bastı" derler.303 Bugün yörede; "Ne biçim Icişiymiş ki ağırlığı
beni bastı, fikrini sözünü bahan kabul ettirdi." veya "Ölü evinin ağırlı
ğını üzerimden atamadım" gibi ifadelerde geçen "ağırlık" kavramının,
"arvak" inancının yörede yaşayan bir devamı olduğu kanaadndeyiz. Zira baş
langıçtaki inançlarda da kişilerin arvakları kuvvet ve kudret itibariyle birbir
lerinden tamamen farklı idiler. Bir kişinin arvakı diğer bir kişinin arvakından
daha etkili ve kuvvetli olabiliyordu.304
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 77/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
verdiği kararlara
gelişmesi, ata/babagüvenilirdi.
tarafından Yuvanın kurulması
sağlanırdı.309 ve devamı,
gu görev soyun çoğalıp
ve sorumluluk devlet
hayatında kağanlara yüklenmişti.3'0Atalara gösterilen saygının bir diğer se
bebi de, kişioğlunun beden ve tm/ruh şekliyle iki önemli unsurdan yaratılışı
ve tının, diğer bir ifadeyle atalar ruhunun sonsuza kadar yaşayacağı inancıy
d ı . 3 " Tm'ın kişinin ölümünden sonra muhtelif suretlere bürünerek yeryüzü
ne gelebileceğine ve kişioğluna birtakım fenalıklarda bulunacağına dair
inançlar da vardt.312 Bu sebeple ataya gösterilen saygı ve korku o hayatta
305 Jean-Paul Roux, "Türk Göçebe Sanatının Dinî Bakımdan Anlamı", Türk Kültürü El
Kitabı, İstanbul 1972, cilt 11, Kısım 1 a, s. 75.
306 A. İnan, Şama nizm, s. 83.
307 A. Yaşar Ocak, Türk Halk İnançlarında ve Edebiyatında Evliya Menkabeleri, An
kara 1984, s. 109.
30 8 B. Ögel, Türk Mitolojisi, cilt I, s. 560; H. Koksal, B a t t a l n a me l e r d e Tip ve Motif Ya
pısı, Ankara 1984, s. 143.
30 9 Y. Kalafat, a.g.e., s. 57.
310 M. Ergin, a.g.e., s. 71.
311 Y. Kalafat, Doğ u Ana dolu 'da Eski Türk İ nanç larının İ zleri, Ankara 1990, s. 57.
312 A. Yaşar Ocak, "Bektaşî Menakıbnamelerinde Tenasüh İnancı, H. Mil letlera ras ı
T ü r k Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1982, cilt IV, s. 397.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 78/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
İken devam ettiği gibi, onun ölümünden sonra da devam eder, onların kızdı
rılıp gücendirilmemesine özellikle dikkat gösterilirdi.313 İbrahim Kafesoğlu,
bu durumun "baba hukukunun" inanç sahasındaki bir belirtisi olduğuna işa
ret etmektedir.314 Benzer inançların, günümüzde yörede de hayat bulduğuna
şahit olduk.
Harput'ta, ölmüş bir kişinin günahsız olması halinde ruhunun kuş misâli
her yerde rahatça uçabileceğine, zaman zaman eve geleceğine ve kimseye
her hangi bir zararının dokunmayacağına inanılır. Ancak günahkâr olan kişi
nin ruhu, "kedi", "köpek", "yılan", "çıyan" ve "canavar" surederinde geldiği
gibi, "gölge" halinde de görünecek eve ve mahalleye fenalıklarda bulunabile
ceği inancı da mevcuttur. Ruhların genellikle cuma geceleri ile mübarek ge
celerde evleri ziyaret ettiği, gelen ruhun heybetinden tavanların sarsıldığı ve
değişik seslerin duyulduğuna dair inançlar oldukça yaygındır. Bunun için,
ölü evinde ilk gün öd ağacı ve buhur yakılarak kokusu ve dumanı evin dört
bir yanına sindirilir. Helva pişirilerek ekmek arasında komşu ve akrabalara
dağıtılır. Özellikle cuma günleri güzel kokulu yemeklerin pişirilmesine özen
gösterilir. Zira evi ziyarete gelen ruhun, bu güzel kokuları alıp evden mem
nun ayrılacağına inanılır.
Ruhların kuş haline gelmesi^'S veya günahkâr ruhların yırtıcı hayvan su
retine dönüşmesi
cuttur. Eski Türkinancı^'ö, muhtelif Türk
inanç sisteminde, zümrelerinin
ölen kişilerin akidelerinde
ruhları de mev
karanlık aleminde
yaşayan ve yeraltı dünyasının sahibi Eriik'in zümresine dahil olmakla birlik
tedir, zaman zaman değişik şekil ve suretlerde görünerek insanlara kötülük
lerde bulunabiliyoriardı.318 Kök-Türklerde ölen kişinin ruhunun kuş veya
böcek şekline girdiğini, kitabelerde kişi hakkında "uça barmış" (= uçup git
miş) ifadesinden anlıyoruz.^l^ Batı Türklerinde öldü anlamına gelen "şunkar
boldı" yani "şahin oldu" deyimine rastlıyoruz ki bu ifade İslâmiyet'in kabu
lünden sonra da adı geçen Türkler tarafından kullanılmaktadır.320 Yakutlar-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 79/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 80/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
33 0 A. Yaşar
Türk Folk Ocak, "Bektaşi
lor Kongres Menakıbnamelerinde
i Bildir ileri, cilt IV, s. 399.Tenasüh İnancı", II. Milletlerarası
331 A. Yaşar Ocak, a.g.m., s. 402.
332 • A.Yaşar Ocak, a.g.m., s. 404.
333 Şeyh Bedreddin Menakıbı, (Nşr: A. Gölpınarh), İstanbul 1967, s. 8; A. Y. Ocak,
a.g.m., s. 397.
334 A.Y. Ocak, a.g.m-, s. 397.
335 M. Eröz, Tür kiy e'd e Alevîlik Bektaşîli k, s. 396, 397.
336 B.Ögel, Tür k Mito lojis i, cilt I, s. 488 .
B.Ögel,a.g.e.,s.489,490.
337
338 Alaaddin Ata Melik Cüveynî, Tarih-i Cihan-güşa, s. 120.
339 , A.Yaşar Ocak, "Bektaşi Mekanıbnamelerinde Tenasüh", II. Milletl eraras ı Türk Folk
lor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 397 ,4 05 .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 81/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
landığını sandığımız
ifade edilen inançlar
teşbih, saat, silah,dakılıç,
vardır. Nitekim,
yüzük, tava, atadan dededen
kitap, halı, kaldığı
kilim... gibi
miras eşya ile tarla, bağ, bahçe gibi gayri menkul malların yörede mevcut
imkânlar içinde titizlikle koranduğuna şahit olduk. Hâttâ aile bireyleri tara
fından ihmal edildiği anlaşılan miras eşya^^' veya taşınmaz mallar için bü
yükler: "Bu ata, baba malıdır, kıymetlidir" diyerek ihmâli görülen gençle
ri ikaz ederler. Yörede bu gibi eşya ve mallata saygı ve sevgi ile bakılır.
"Bunu goyup gidene rahmet" denir. Bu hatıra eşyalardan bazılarının yapı
ve fonksiyonlarında dinî-sihrî bir kuvvetin mevcut olduğuna inanılır. Nite
kim yörede, küçük çocukların ishal olması, nefeslerinin kokması halinde ^^S
atadan intikâl etmiş eski miras tavasının içine bırakılan bir miktar su ile üç
defa "parpusu"343 denilerek yıkanır. Bu pratikle çocuğun iyileşeceğine ina
nılmaktadır. Ayrıca ölünün parmağından çıkarılan yüzük, göze sürüldüğü
zaman gözün görme fonksiyonunu kuvvetlendireceğine; davalı veya davacı
kişilerden hangisinin parmağında böyle bir yüzük olursa, o kişinin girdiği
mahkemeyi mutlaka kazanacağına dair inançlar mevcuttur.
340 İşlediğimiz konu ile son derece ilişkili buld uğu mu zdan ötürü, ınerhum İshak SUN -
GUROGLU'na ait şu hadiseyi nakletmeyi uygun bulduk.
Fatih Ahmed Baba'nm türbedarlarından ".. Muharrem Baba öyle bir tiptir ki, kimi bu
zata Bektaşi, kimi de Melâmi derlerdi. Saç sakal birbirine karışmış, surda burda derbe
der bir halde gezer dolaşır, çok kimse ile görüşmezdi, en samimi dostu Saraç Musta
fa'ydı, çünkü o da aynı mezhep ve meşrepteydi. Bir gün dükkanda daraklık (= koyunun
boynundan kesiimiş ve fırında kızartılmış et) yerken kapının önüne bir köpek musallat
olmuş... Ekmek vermişler, kemik atmışlar bir türlü gitmemiş... Saraç kızmış, eline bir
parça ekmek ve kemik de bana atacaksın, ihtimal kızarak beni de dögeceksin. İşte buna
ağlıyorum, Mustafa !.. Sakın beni de koğnıa ve döğme diye yalvarmış. Hakikaten az
zaman sonra Muharrem Baba ölmüş. Ölümünden sonra Mustafa dükkanında ne zaman
yemek yerse, karşısında bir siyah köpek belirir lokmalarını sayarmış.. Mustafa ise her
lokmada dilim dilim ekmekleri, kemikleri köpeğin önüne atar, alkardeşim Muharrem!
Al da ye... der ve kendi kendine kim bilir öldükten sonra ben ne hal kesp edeceğim
diye kederlenirmiş "Bkz., 1. S u n g u r o ğ l u , H a r p u t Y o l l a r ı n d a , İstanbul 19,58, cilt F, s.
329. • •
341 1. S ung uroğlu, H a r p u t Y o l l a r ı n d a , İstanbul 1968, cilt IV, s. 264.
342 Harpu t ve çev resin de bu hastalığa "El-üz" (= el yüz) hastalığı adı verilme kted ir.
343 M ülakat yaptığım ız kişiler yukarıdaki pratiğe benzer davran ışlarda; "üç defa parpusu
denirse bu hastalığın veya gelebilecek bir belanın önüne geçileceğini" ifade ettiler. Bu
kelime yörecje korkutmak, uzaklaştırmak, kaldırmak ve gidermek anlamlarında kulla
nılmaktadır '
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 82/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
344 "Asya Hunları, Tabgaçlar ve Göktürkler, ölmüş büyüklerine tazim ve atalara gösterdik
leri saygmm gereği olan inançla, yılm belli günlerinde kutsal mağaralann önüne gide
rek atalarm ruhlarına kurban sunarlardı. Atalara ait hatıraların kutsal bilinmesinin bir
neticesi olarak, mezariarına yapılan tecavüzleri şiddetle cezaiandınriardı. Bkz., 1. Kafe
34 5
soğlu, a.g.e., s. 291.
A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 2 7 0 - 2 7 3 ; Z. Gökalp, Türk Medeniyeti Tarihi,
İstanbul J 976, s. 335.
346 A. İnan, Mak ale ler ve İnc ele mele r, s. 271 .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 83/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
meleri yahut da Yakut Türklerinde kartala atalar gibi sevgi duyulup saygı
gösterdmesi gibi efsanevî mahiyetteki duyuş ve tasavvurlar, söz konusu olan
inancın bir tezahürüdür.350 Günümüzde yörede "karakuş" adı ile bilinen
kuşun öldürülmesi hoş karşılanmaz. Bu inanç yörede "karakuş" adı ile adlan
dırılan bir halk oyununda görüldüğü gibi, yine bu oyunda söylenen karakuş
adlı halk türküsünde:
"Bir karakuşun yavrusu bu
Avcı yol bekler uğrusu bu
Dön eğri yoldan doğrusu bu
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 84/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
uğursuzluk olarak addedilen karakuşa ait inançlar, ata ruhlarına bağlı eski
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 85/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
E. KA M / OYUN / O Z A N , OCAKLI
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 86/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
kişinin ocaklı olabilmesi veya böyle bir hassaya sahip olabilmesi için öğre
nim görmesine gerek yoktur. Bu yetenek tamamen soydan gelen mistik bir
karakter taşır. Ocaklı kendisinde bulunan bu kaabiliyeti daha hayatta iken,
kendisinde böyle bir kaabiliyetin varlığını hissetdği kendi çocuğuna veya
kendi soyundan uygun gördüğü birisine el vermek suretiyle devreder. Bu
devretme işine "el verme" adı verilir. Bu aday hangi hastalığa yetkili ise bu
işin pratiğini, tedavi sırasında yapılması gerekli olan iş ve işlemleri ocaklının
uygulamalarından öğrenir. Zira ocaklı, hastanın nasıl ve ne şekilde tedavi
edileceğini, tedavi işleminin hangi günlerde ve kaç gün süreceğini, kendisine
de sıçraması muhtemel olan bu hastalığa karşı nasıl tedbir alacağını bilmek
ve bunlara uymak mecburiyetindedir. Bu konuda çalışmamızın Halk Hekim
liği bölümünde yeterli açıklamalar yapılmıştır. Bütün bu pradkleri uygula
malar sırasında
de izinli sayılır. görerek
Yörede öğrenen
erkek veocaklı
kadınadayı, artıkvardır.
ocaklılar ilgili hastalığın
Kadınlar tedavisin
genellikle
kadın ocaklılara giderler.
Yörede boğaz ağrılarını dindirdiğine inanılan bir ocaklının bu mistik ka
raktere yedi ayrı kör sıçan (=kedi yavrusu büyüklüğünde tarla faresi)'ı canlı
hali ile yakalayıp, eli ile boğazından sıkmak suretiyle öldürdükten sonra
ulaştığı, ölmeden önce bu hassasını torununa vererek bu sahada onu izinli
kıldığı ifade edilmiştir. Türkler, eski Türk takviminde her oniki seneye
"cycle" (=Çağ) adını verirlerdi. Bu oniki sene, oniki ayrı hayvanın adı ile
anılırdı ve bu hayvanların kutsal olduğuna inanılırdı. Bu hayvanların adları
arasında sıçanın da adının geçtiğini görüyoruz.366 Ayrıca Divanü Lûgat'it
Türk'de, sıçgan yılı, Türklerin oniki yıllarından birisi olarak geçer.367 Dola
yısıyla yörede yedi ayrı kör sıçanın öldürülmesi ile elde edilen "kuvvet ve
kudret" unsurlarının, eski Türklerde kutsal addedilen yedi sayısı^öS ile kutsal
olduğuna inanılan sıçanın öldürülmesi neticesinde kazanıldığı inancını tespit
ediyoruz. Ayrıca yörede yaşayan ocaklıya ait inanç ve pratikler, eski Türk
inançlarında görülen kamlık hayatının bir devamı niteliğindedir. Nitekim Ba-
lasagun'lu Yusuf Has Hacip, kamları otacılar (=tabipler) ile aynı tutup, bun-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 87/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
lann kişiler için yararlı insanlar olduğuna, her hastalığın tedavisini yapacak
bir kamın bulunduğuna işaret etmiştir.369 gsj^j Türkler hastalarını kamların
aracdığı ile tedavi ederlerdi.370
Türkgeldiğini,
soydan hayatındakamkamlık sanatının
adayının ihtiyaröğrenmekle eldeyetiştiğini,
kamın elinde edilmediğini,
onunkamlığın
nezare
tinde ayinler yaptığını ve bütün bu işlemlerden sonra kamlık sıfatını aldığını
görüyoruz.371 Ayrıca Türk hayatında erkek kamlar gibi kadın kamların da
bulunduğu, kamların merasimler sonunda kendilerine verilen ücrete razı ol
dukları tespit olunmuştur.372 Bu inançlar yörede ocaklıya ait inançlarla kıs-
mende olsa birleşip bütünleşmektedir.
Yörede ayrıca her hangi bir sebeple yerinden çıkmış parmak, bilek, kol ve
bacak kemiklerinin tedavilerini yapan, bunları yerine salan, vücudun incin
miş bölgelerindeki adaleleri ovalayarak iyileştiren veya bazı halk ilaçları
kullanarak muhtelif kemik rahatsızlıklarının tedavisini yapan yetenekli kişi
ler vardır. Bunlara kırıkçı/çıkıkçı adı verilir. Bu kişilerin hayadan, taşıdıkları
yapı ve fonksiyonları da yine eski kamlık hayatının günümüzdeki izleridir.
Yörede eski kamlık inancına bağlı olarak yaşayan bir diğer meslek dalı da
falcılıktır. Yörede bizzat bu mesleği yapan belli başlı kişiler olduğu gibi,
civar yerlerden gelerek mesleğini icra eden falcı kadınlar da vardır. Yöre hal
kının büyük bir kesimi söz konusu kişilerin sözlerini dinler ve inanır. Yörede
falcılığı meslek edinmenin dışında özel bir zevk olarak uygulayan çok sayıda
kişiler de vardır. Genellikle kadınlar arasında oldukça yaygın olan falcılık,
İslâm dininin kesin reddine rağmen varlığını sürdürmektedir. Yörede özellik
le kahve falı oldukça yaygındır. Ters çevrilen fincanda kalan kahve tortusu
nun aldığı muhtelif çizgi ve şekillere bakarak, kişinin geçmişi ve geleceği
hakkında yorumlar yapılıp bilgiler verilir. Ayrıca avuç ayasmdaki damar çiz
gilerine, içilen çayın içindeki çay bitkisinin uzunluk veya kısalığına bakarak,
keza, akasya ağacından koparılan herhangi bir daldaki yaprakları yahut da
papatya yapraklarını tek tek kopanp yere atmak suretiyle yaprağın sayısına
ve yerde aldığı şekle bakarak da fala bakılmaktadır. Çalışmamızın ilgili kıs-
371 ri, Ankara 1989, s. 61; W. Radloff, Sibirya'dan Seçm ele r, İstanbul 1976, s. 229, 300.
A. İnan, Şamanizm, s. 76; W. Radloff, Sibirya'dan Seçmeler, s. 295.
37 2 A. İnan, Şamanizm, s. 7 8 - 8 0 ; M. Eı«z, Türkiye'de Alevîlik Bektaşîlik, istanbul
1977, s. 279.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 88/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
373 F. Mfemişoğlu, Harpu t Ahe ngi , s. 93; 1. Sunguroğlu, a.g.e., cilt III, s. 221.
374 Z.GÜİ Elbir, "Elazığ'dan Derlenen Maniler", Türk Fol kl oru nd an Derlem eler , 1986/1,
Ankara 1986, s. 68.
375 Div anü L ûgat 'it Türk, cilt III, s. 157.
376 Divanü Lûgat'it Türk, cilt I, s. 42; Divanü Lûgat'it Türk Dizini, s. 47.
377 İbn Faz lan Seyahat names i, s. 99.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 89/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
lunduğunu, beşinci katta Yayuçi'nin kamın ağzı ile, olmuş veya olacak bilgi
leri haber verdiğini g ö r ü y o r u z .B e n z e r inançlar Yakut Türklerinde de tes
pit edilmiştir .382 Kırgız-Kazak "baksı"ları, hastalıkların tedavisinde kesilen
kurbanlık koyunun ateşe atılan kürek kemiğine bakarak, hastalığın sebep ve
sonuçlan hakkında bilgiler verirlerdi.Eski Türklerde kamların, sihir ve
büyü yoluyla hastalıklara yakalanmış kişilerin de tedavilerini üstlendiğini
görüyoruz .384 Bugün yörede bu tür hastalıkların tedavilerini "derin hoca",
"cinci hoca" adı verilen kaabiliyetli kişiler üstlenmişdr.
Günümüzde yörede olduğu gibi Anadolu'nun hemen her yerleşim biri-
ıninde ulu ve bilge kişilere ait türbe ve mezarların, dertli kişilere birer ümit
kapısı olması ile ilgili inanç ve pratikler,kamlık inancına bağlı eski Türk
inançlarının İslâmiyetle imdzaç etmiş, fonksiyon değişimine uğramış birer
biçimi olarak yaşamasına devam etmektedir .385
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 90/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
II. B Ö L Ü M
TÖRENLER VE İNANÇLAR
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 91/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
a. DOĞUM
1. Doğum Öncesi İnançlar:
Türk hayatında aile, toplumun en küçük fakat en sağlam çekirdeğini oluş
turmuştur. Özellikle ata ruhlanna ait inançlardan dolayı "baba ocağı" deyimi
ile kutsallaştırılan' bu sosyal kurumun varlığı ve sürekliliği doğum la sağlanı
yordu. Bu münasebetle genellikle kadınlardan kaynaklandığı zannedilen
doğum ve çoğalmaya bağlı bazı olumsuzlukların önüne geçmek için, inanca
dayalı olarak uyulması gereken birtakım yasaklar zinciri ile uygulanması ge
reken bazı
killerini kurallar
yahut mevcuttu.
da değişik Günümüzde
biçimlerde ortayabuçıkarak,
inanç ve pratiklerin
yörede yaşamayaimkânını
aynı şe
bulduğunu görüyoruz.
Yörede vakti geçtiği halde çocuğu olmayan kadınlar, adını çevredeki
Hazar Gölü'nden, dolayısıyla Hazarlardan aldığı sanılan^ "hazarı" adındaki
bir cins elmayı, hocalara okutarak yansını kendileri, diğer yansını ise beyle
rine yedirdikten sonra çocuklannın olacağına inanırlar. Ayrıca, oğlan evine
getirilen gelinde olabilecek böyle bir uğursuzluğun önüne geçmek için de,
damat tarafında gelinin başına bir elma atılır. Bu inanç başlangıçtaki Türk
inançlarında, destan, hikâye, masal gibi Türk Halk Edebiyatı'nın mahsulle
rinde de aynı özellikleri ile tespit edilmiştir. Nitekim, Köroğlu Destanı'nın
Orta Asya versiyonuna bağlı Tacik rivayetinde; Gurguli (= Köroğlu)'nin ba
bası olan Ali'nin, annesi Bibi Hilal'e, kendi hatunu zannı ile bir elma attığını,
Ali'nin bilmeyerek yaptığı bu davranıştan "xicalet" çekmesi ile Bibi Hilal'in
hamile kaldığını, ancak Bibi Hilal'in ölmesi ve çocuğun da mezarda doğması
neticesinde, bu çocuğa Çoban Rüstem tarafından Gurguli (=Köroğlu) adının
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 92/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
A1988,
r a ş t ıs.r m84,
a l a85; S. Sakaoğlu,
r ı , Ankara "Bey Böyrek
1966-1969, s. 169, Hikâyesinin Bayburt
170; Ş. Elçin, Rivayeti", Araştırmaları,
Halk Edebiyatı Türk Kültürü
Ankara 1988, cilt 11, s. 94; Edith Fıschdıck, "Türk Halk Hikâyeleri İle İlgili Bir Araştırma
Elif İle Mahmut", (Çev: F. Türkmen - A. Şenocak), Türk Folklor Araştırmaları, Anka
ra 1984, s. 61 ; A. Yaşar Ocak, İslâm Türk İnançlarında Hızır Yahud Hızır İlyas
K ü l t ü , Ankara 1990, s. 199.
5 A. Öztürk, "Fırat Havzası Anonim Edebiyatında Kudsiyet Kavramı ve Kutsal Tip", Fırat
Havzası Folklor ve Etnografya Sem poz yum u, Elazığ 1985, s. 306.
6 A. Berat Alptekin, "Fırat Havzasında Anlatılmakta Olan Halk Hikâyeleri", Fırat Havzası
Folklor ve Etnografya S emp ozy umu , Elazığ 1985, s. 306.
7 F. Türkmen, "Tahir İle Zühre Hikâyesinin Anadolu ve Özbek Varyantları", Türk Dili
Araştırmaları Yılhğı, Belle ten 1986, Ankara 1988, s. 85.
8 A. İnan, Ma na s Des ta m, Ankara 1985, s. 14; B. Ögel, Türk Mitoloj isi, cilt 1, s. 506; M.
Kaplan, Türk Edebiya tı Üzerin de Araşt ırma lar (3) Tip Tahlille ri, İstanbul 1985, s.
68.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 93/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ait elma mevsimine yakın bir tarihte kulpuna bağlanan bir iplikle ait olduğu
elma ağacının dalma, "uğur, verim ve bereket" getirmesi inancı ile asılması;
keza, bir yıl bekletilen elmanın ikinci yılın mahsulü olan elma ile birleştirile
rek, niyet tutulup akar suya bırakılması ile ilgili inançlarda, yine elmanın
"bereket"le birlikte "çoğalma" unsuruna da sahip olduğunu görüyoruz. Fikret
TÜRKMEN, Dictionnaire des Symboles adlı esere dayanarak verdiği malu
matta elmanın sembolik anlamı ile ilgili; "ebedilik, verimlilik ve gençleştir
me" fonksiyonlarına sahip olduğuna dikkat çekmektedir.^ Ayrıca elma, Bat-
talnâmelerde bir keramet motifi olarak tespit edilmiştir. Nitekim; "Battal,
Şah-ı Merdan Hazretleri'nin rüyasındaki tavsiyesi üzerine su yüzünden gelen
elmayı alıp yer ve bütün dilleri konuşur"."^
m a k " anlamlarına
zamanla değişikliğe gelen "tabalamak"
uğramış kelimesindeki
bir biçimi olarak fiilinin'2
"tabala" "tabe"
kabul edeceğimiz kav,
ramı, yörede aynı anlamını korumaktadır. Nitekim, yukarıda bahsolunan ya
saklara uymayan kadınların, tabe'li olacağına, tabe'li olan kadınların ise ço
cuklarının olmayacağına veya çocukları olduğu halde bunlann yaşamaya-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 94/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
cağına inanılır. Çünkü tabeli olan kadınlar, mensup oldukları toplum tarafın
dan kınanan, ayıplanan yahut da kendilerine acıma duygulan ile bakılan za
vallı insanlardır. Halkın inanç ve düşüncelerine bağlı olumlu veya olumsuz
tezahürlerin bir sonucu olarak teşekkül eden bu toplum psikolojisi, bahsolu
nan kadmlan acımasızca yerip, cezalandırmasına rağmen, aynı özelliklere
sahip olan erkeği,bu derecede yargılamaz. Zira doğuma ve doğan çocuğun
yaşamasına bağlı bir takım eksiklik ve olumsuzluklar kadının üzerinde top
lanmıştır. Ancak hal böyle iken, günlük hayatın akışı içinde ortaya çıkan
muhtelif pratiklerde; "zürriyetsiz", "ocağı batmış", "ocağı körelmiş" gibi
sözlerle erkeklerin de aşağılandığı tespit edilmiştir. Özellikle "demir" ve
"ocağın" kutsiyedne ait başlangıçtaki Türk inançlanndan kaynaklandığı anla
şılan bu pratikteki yasaklardan başka,yörede "mukaddes yuva", "mukaddes
ocak" deyimlerine bağlıailenin, devamı ve sürekliliğinde, çocuğun toplum
psikolojisi içindeki yerini ve önemini tespit ediyoraz. Bu husus eski Türk ha
yatında da bilinen ve uygulanan önemli bir değer yargısıdır. Nitekim D ed e
Korkut Destam'nda; Tanrı Ta'ala'nın kargadığı inancı ile Bayındır Han tara
fından farklı bir şekilde karşılanan Dirse Han'ı, Oğuz Beyleri de kılıcından
ve sofrasından ötürü değil de evlâdının bulunmayışından dolayı yargılamış
l a r d ı . B u inancın aynı ve benzer şekillerine Çora Batır Destam'nda,
Yörede bir kaç defa hamile olduğu halde, her seferinde düşük yaparak ço
cuklarını doğuramayan kadınlar, çocukları yaşayan sağlıklı anneleri vakitli-
vakitsiz ziyaret ederek, hissettirmeden ellerini bu evin kapılarına, eşik duvar
larına sürüp, bir bahane ile ocaklarının başına veya bu kadınların yanma otu
rurlar. Bu davranışlarla, sağhkh annedeki doğuma ait olumlu unsurların ken
dilerine sıçrayacağına, böylece çocuk sahibi olacaklarına inanırlar. Yörede
bir nevi "kıskançlık" "çekememe" veya "gizli hainlik" olarak nitelendirilen
ve halk tarafından da kabul görmeyen bu pratiklerde, asıl mahiyeti unutul
muş, eski Türk inançlarının izlerini görüyoruz. Nitekim, başlangıçtaki Türk
inançlarında önemli bir yer i ş g a l eden "ocak", "kapı", "eşik" gibi ev iyeleri,
mensup oldukları evlerin sınırlan dahilinde tesir gösterebiliyorlardı. Her
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 95/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
(=emmiyor)
nen
ki gut bula" sözleri dikkatimizi çekmiştir. Yeri geldikçe söyle
bu ifadelerde "kut", eski anlam ve önemini değişik bir şekilde yaşatmak
tadır. Nitekim, bereket, çoğalma ve refahı sağlayan, insan ve hayvan yavru
larını himaye eden "ayısıtlar", dağınık haldeki hayat unsurlarını bir araya
toplayarak, "kut" yapar ve bunu ana karnındaki çocuğa üfledikten sonra, ço
cuğun can bulmasına yardımcı o l ur l a r dı . D i v a nü Lûgat'it Türk'de; uğur,
devlet, baht, tahh saadet" anlamlarıyla geçen "kut" kavramı'^ , bu pratikte
canlının hayat bulmasına sebep teşkil eden kuvvet ve kudret anlamına gel
mektedir ki bu anlamını günümüzde yörede de sürdürmektedir. Aynca
Yakut kadınları koruyucu ayısıtlar adına yaptıkları "tangara" adı verilen sem
bolleri, "kuvvet" bulma amaç ve inancı ile yataklarının altında bulundurur
lardı.Dolayısıyla yörede hayat bulan "kut" kavramının, söz konusu olan
inançla ilişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Yörede çocuğu olmayan kadınlar için uygulanan bir diğer pratikde, "Mu
hammed" adı bulunan yedi ayrı evden toplanan mıh (=çivi) 'ların, dayı adayı
tarafından
ne takılmasıdemircide
şeklinde bir adetçıkar.
ortaya bilezik yaptırılarak
Bugün Antalyabahsolunan kadmm
yöresinde de bileği
aynı şekliy
le, tespit olunan^O bu davranıştaki amacın, yedi ayrı evden alman kutsal de
mirlere ait "kuvvet ve koruma" unsurlarının, İslâmiyetteki "Muhammed"
19 A. İnan, Ş a m a n i z m , s. 37.
20 Z. Nahya, "Van'ın Bazı Köylerinde Halk Hekimliği Açısından Çocuğa Kalma ve Çocuk
Düşürme İle İlgili Uygulamalar". Türk Halk Hekimliği Sempozyumu Bildirileri,
Ankara 1989, s. 187.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 96/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede doğum öncesine ait bazı pratikler daha vardır ki onlar da, doğa
cak çocuğun fizikî yapısına, cinsiyetine, huy, kişiHk ve karakterine doğradan
tesir edeceğine inanılan ve bu münasebede yerine getirilen bir takım uygula
ma ve yasaklardır. Nitekim kadın hamileliği döneminde, renkli gözlü, olum
lu ve güzel çocuklara veya huyu, ahlâkı, kişiliği toplum tarafından beğenilen
şahıslara, ayrıca aya bakarsa, ayva yerse, çocuğun bu kişi ve varlıkların özel
liklerine sahip olacağına inanılır. Bahsolunan kadın ekşi yerse kız, tatlı yerse
veya rüyasında salatalık, biber gibi sebzeleri görürse, çocuğun oğlan olacağı-
21 Y. Kalafat, Doğu Ana dolu' da Eski Türk İnanç larının İzleri, s. 75.
22 1. Kafesoğlu, Türk Millî K ü l t ü r ü , İstanbul 1988, s. 289.
23 A. İnan, Eski Türk Dini Tarihi, s. 96.
24 A. İnan, a.g.e., s. 204.
25 Y. Kalafat, a.g.e., s. 72.
26 Y. Kalafat, a.g.e., s. 72.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 97/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 98/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 99/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Eski
sı'na, Türk anında
doğum inançlarında
olduğudoğumu zorlaştırıp,
gibi doğumdan sonraçoğalmayı
da lohusaengelleyen Alkan
ve çocuğunu hi
maye eden Umay ve Ayısıtlara ait yörede yaşayan çok canh inançlar vardır.
Görev ve kişilik olarak birbirlerinin adeta zıttı olarak görülen bu iyelere ait,
çalışmamızın iyeler bölümünde örnekler verilerek açıklamalar yapılmıştır.
Yörede ayrıca lohusanın sağlığını kommak ve doğum olayını kolaylaştırmak
amacı ile birtakım pratiklerin uygulandığı da görülür. Nitekim kırkı çıkma
mış kadınların, herhangi bir yerde karşılaşmaları halinde üstlerinde bulunan
iğneleri; "kırklannın birbirine basmaması" veya "kırklarının birbirine karış
maması" için değiştirmeleri; doğum esnasında zorluk çeken kadına, doğu
mun kolay olması inancı ile beyinin ayakkabısı içinde bir miktar su içirilıne-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 100/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 101/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 102/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
İnanılır. Falın değişik bir .şekli olarak kabul ettiğimiz bu pradğin diğer bir çe
şidi de, vücut organlarının seyirmesi ile ilgilidir. Hayatın tabiî akışı içinde,
ananın gözünün seyirmesi, "gözünün yol çekmesi" (= Belli bir noktaya uzun
uzun bakması), kulağının çınlaması veya sebepsiz bir anda yüzünün ateşlen
diğini his.setmesi gibi istek dışı davranışlar, daima hayra yorulur. Bu tür ref
leks hareketleri yörede; misafirin geleceğine, kişinin aleyhinde konuşulduğu
na, gurbetteki çocuğun geleceğine, veya bu çocuğun sıkıntı içinde
bulunduğuna yahut da anasının hasreUni çekdğine bir işaret sayılır. Bu
inançlarda ve pratiklerde düşünme ve aklını kullanabilme melekesi henüz
tekâmül etmemiş çocuğun gayri ihtiyari davranışına bakılarak veya bazı
organ reflekslerine dayanarak çocuğun gelecekteki mesleğinin belirlenmesi,
yahut gurbetteki
yürütülüp, çocuğun
yorumların psikolojikbaşlangıçtaki
yapılması, durumu hakkında bir takımile
Türk inançları tahminlerin
ilişkilidir.
Nitekim Uygurlara ait olduğu bilinen Altun Yaruk (=Suvarnaprabhasa) adlı
eserden alınan bir dörtlükte:
"Kün tengrining yarukı "Gün Tanrının ışığı
Öngsüz boltı örtmiş teg Renksiz oldu, sönmüşçe;
Közüm emiğim tepreyür Gözüm memem seğiriyor
Öngrekite öngişük "4' Öncekinden farklıca"
Görüleceği gibi beklenmedik bir zamanda göz ve göğüs .seğirmelerinin
hayra alâmet olmadığı anlaşılmaktadır. Aç Pars Hikâyesi'nden aldığımız bu
manzumenin diğer bölümlerinde, Mahasatvi'nin aç pars tarafından parçalan
dığını, annesi Katun'un ise, bu olayı yukarıdaki şekliyle henüz öğrenmeden
hissettiğini anlıyoruz.
Yörede az rastlanan bir inanç da beşik kertme ile ilgilidir. Kalabalık bir
davetli huzurunda yapılan bu ınerasime, "beşik kertme nişanı" adı verilir. Bu
törende en önemli husus, çocukların beşiklerine bıçakla açılan kertiklerdir.
Taraflar arasında and yerine geçen bu.kertme işlemine, eski Türk hayatında
da rastlanılmıştır.42 Yakut Türkleri, dostluklarını pekiştirmek için bir ağacı
kerterek and içerlerdi.43 Dede Korkut Destam'nda Beyrek and içerken; "yer
41 T.Tckin. "İslâm Öncesi Türk Şiiri", Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı I, (E.ski Türk
Şiiri), sayı 409, Ocak 1989, s. 38, 39.
42 M. E röz, Türk Kültürü Araşürmaları, tslanbul 1977, s. \15: M. Tezcan, "Beşik Keri
me Nişanlı Geleneği ve Çayırbağı Köyü Uygulaması", 11. Milletlerarası Türk Folklor
Kongresi Bildirileri, cill İV, s. 499, 500.
43 A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 329.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 103/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
gibi kertileyim" diyor.44 Aynı destanlarda Oğuz Yiğidin kılıcını çıkarıp yeri
kerttiğini görüyoruz.45 Manas Destanı'nda da kertme işlemi ile and içilmesi
inancı tespit edilmiştir.46 Beşik Kertme inancı Oğuzlarda da mevcuttu.^^ Bu
inanç Kazak Türklerinde "halka salma" adı ile biliniyordu.48 Türk inançla
rında demir (bıçak) ve beşik (ağaç) koruyucu ve besleyici ruhların temsil
ediyordu. Yapılan andın bozulması veya yalan yere and içilmesi ile adı
geçen ruhların, ilgililere fenalıklarda bulunacaklarına inanılıyordu. Dolayı
sıyla kişioğlu, yaptığı andı kolay kolay bozma cesaretini gösteremezdi.49
Yörede tespit edilen inanç, bu eski inançların devam eden izleri niteliğinde
dir.
Yörede andla ilgili bir diğer inanç da, sevilen büyüklerin başı, canı, gözü
üzerine yapıldığı gibi, çocuklann da başlarına yapılan yemin şeklidir. Özel
likle kadınlar arasında, bir meselenin halli için söylenen ve işin doğruluğunu,
karşı kişiye inandırma amacı taşıyan and içme pratiğinde, kalıplaşmış ifade
lerin bazen dua, bazı hallerde ise beddua biçimine dönüştüğü görülür. Nite
kim, bir kişiden herhangi bir eşyayı veya onun yardımını ısrarla isteyen kişi;
"baban gardasın başı için" veya "çocuğunun başı için" diyerek onu, o işi
yapmaya mecbur eder. Bazı hallerde ise kişi; "çocuklarımın başı için"
veya "yalanım varsa çocuğumun ölüsünü görem" gibi sözlerle karşısında
kini iknaya çalışır. Keza, "yalanım varsa gözüm kor ola", "iki gözüm
ögü me aha", "yalansa Allah canımı ala" gibi kalıplaşmış ifadelerde de,
yine yöreye ait yaşıyan yemin şekilleri görülür. Ayrıca çocuklar için yapılan
bazı kargışların da küçük farklılıklarla yemin şekline dönüştüğünü anlaşıl
maktadır. Meselâ, komşular arasında muhtelif meselelerden ötürü yapılan
münakaşalarda, yahut çeşitli vesilelerle hayırsız evlâUar için söylenen "ga-
rah haberin gele", "boyun iple ölçüle", "iki gözün kor ola", "canın
çıha", "gözlerin önen aha" gibi beddualar; "benim bu işten haberim varsa
canım çıha", yahut "iki gözüm kor ola ki ben bu sözü söylemedim" şek
liyle and haline dönüşmektedir. Yörede andla iUşkili inançlar adı belirsiz
halk türküsünde:
44 O. Şaik Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, İstanbul 1973, s. 72; A. İnan, Makaleler
ve İnceleme ler s. 323.
45 O. Şaik Gökyay, Ded em Ko rku dun Kitab ı, s. 35.
46 A. İnan, Makalel er ve İncelemel er, s. 329.
47 F. Sümer, Oğuzlar ( T ü r k m e n l e r ) , Ankara 1972, s. 403.
48 O. Şaik Gökyay, Ded em Ko rku dun Kit abı, s. CCCLXXXII.
49 A. İnan, Makale ler ve İn celemeler, s. 328.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 104/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 105/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
b. AD VERME :
Türk hayatında çocuğun korunması, iyi bir insan olması ve sosyal hayatta
başarılı bir vatandaş olması için, doğuma müteakip alman tedbirlerden birisi
Ve
de ad verme
la ilgili ilesosyal
adlara, ilgilidir. Bu inanca
hayatın içindebağlı olarak
sebebi Harput'ta;
görülüp bilinengök, yer ait
hadiselefe atalar
ad
lara, belli gün, vakit ve gecelere ilişkin adlara, kişinin aile içindeki sosyal
statüsünden kaynaklanan adlara rastlanıldığı gibi, çocuğu şerir ruhların fena
lıklarından korumak için takılan adlar ile, yörede halihazırda yaşayan veya
medfun bulunan ulu ve bilge kişilere ait adlara sıkça rasdanır.
Gök, gökyüzündeki cisimler ve burada teşekkül eden hadiselerle ilgili
olarak; sema, güneş, yddız, nur, nursel, nuray, ayten, aynur, ayhan, gökhan,
ve yıldırım adlarına rastlanmıştır. Bu adların yörede hangi amaç ve inançla
çocuklara takıldığı maalesef bilinmemektedir. Bu adlar doğradan doğraya
gök, ışık, gök cisimleri ve burada vukua gelen gök hadiseleri ile ilgilidir.
Eski Türk destanlarında millî bediî bir unsur olarak ışık motifinin mevcudi
yeti bilinmektedir. Bu motifin eski Türk İnanç ve telâkkilerinden ortaya çık
tığı da aşikârdır. Nitekim Yaratılış Destanı'nda tespit olunan inanca göre
Tanrı'ya yaratma ilhamını veren "Ak Ana" ışıktan teşekkül etmiş bir kadının
hayalidir.57 Oğuz Destanı'nda Oğuz'un anasının adı "Ay Kağan'dır''.^^
destanda çocuk doğuran anaların doğum esnasında gözlerinin parlaması^^;
Oğuz'un evlendiği kadının ışıktan ihmesi^O; çocuklarına Gün, Ay ve Yıldız
gibi isimlerin takılması^'; ordulara kılavuzluk yapan gök tüylü, gök yeleli
kurdun ışıktan doğması62 gibi hadiseler, Türk zümrelerinin ıştğı, semayı ve
gök cisimlerinin mukaddes addetmelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca Uy
gur Destanı'nda Buğu Han ve dört kardeşinin gökten inen semavî bir ışık
huzmesinden yaratıldığını görüyoraz.63 Buğu Han'ın evlendiği kız da yine
bir ışık bakiresidir.64 Maniheizm dininin esası ışık ve iyilik tanrısına dayan-
57 N. Sami Banarlı, Res imli Türk Ed eb iyat ı Tarihi, İstanbul 1971, cilt I, s. 30.
58 Ş. Elçin, Halk Ede biya tma Giriş, Ankara 1981, s. 82.
59 B. Ögel, T ürk Mitolojis i, Ankara 1971, cilt I, s. 115; Ş. Elçin, a.g.e., s. 82.
60 B. Ög e l T ürk Mitoloj isi, cilt I, s. 140.
61 M. Kaplan, Tür k Edeb iya tı Üzerine Ara ştı rma lar (3) Tip Tahhlleri, , s. 17; Ş. Elçin,
a.g.e., s. 84; B. Ögel, a.g.e., s. 140.
62 H. Tanyu, İslâmhktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı, s. 38; B. Ögel, Türk M i t o
lojisi, cilt I, s. 42; Ş. Elçin, a.g.e., s. 86.
63 M. Fuad Köprülü, Edebiyat Araştırmaları, Ankara 1966, s. 56 (Dip not); N. Sami Ba
narlı, a.g.e., cilt I, s. 30.
64 N. Sami Banarh, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, cilt I, s. 30.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 106/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 107/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
le oluşuna kadar saklanacak, hamile olunca bele bağlanacak, hamilelik süresince burada
kalacak, doğumu müteakip ise bebeğin yatağının başına konulacaktı. Doğan çocuğun adı
ise oğlan olursa Nadir, kız olursa Nadire takılarak türbe tekrar ziyaret edilecek ve adan
mış olan adaklar yerine getirilecekti.
74 A. Yaşar Ocak, Türk Halk İnan çlarında ve Ed ebiyatınd a Evliya M enk abeler i, An
kara 1984, s. 4.
75 A. Yaşar Ocak , a.g.e., s. 13; M. Do ğru , "Kür Nehri Boy larında Şah ıs ve Aile Adları ile
Lakaplarının Arzettiği Özellikler", IH. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildiri
leri, cilt II, s. 90.
76 P. NailiKültüründe
Japon Boratav, 10 0 So ru
Çocuk da Tü rk Tarzlarının
Yetiştirme Fo lk lo ru , İstanbul 198 4, s.Bir
Karşılaştırmalı 89;İncelemesi",
Z. İlbars, "Türk
H. Mil-ve
let-lerarası T ürk Folk lor K ong resi B ildirileri, cilt IV, s. 251 ; Y. Kalafat, a.g.e., s. 84.
77 A, İnan, Şa m an izm , s. 174.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 108/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ve yine aynı
yemez. Kocası şekilde
için; kayın babasının
"Bizimki", ve kayın
"Kendi", biraderlerin
"Kendüsü", de adlarını
"Efendi Baba" söyle
kayın
biraderlerine ise "Efendi Ağabeg" lakapları ile hitap eder. Hattâ kayın babası
ile ömrü boyunca konuşmayan ancak, kadınlar arasında mevzu olunca;
"Efendi Babam şöyle şöyle dedi" diyerek onun adı yerine lakabını kulla
nan gelinler vardır. Keza, analar evlenme çağına yetişmiş veya evlenmiş
oğulları için, onları adları ile çağırma yerine; "Efendi Oğlum"lakabını kul
lanmayı tercih ederler. Kız çocukları ağabeylerine; "Gakko, Gakkom, Gak-
koş" lakapları
davranışta ile hitap edip,
bulunmanın, kendilerini
bu kişilere buile
adları lakapla
hitap çağırırlar.
etmenin ayıpBunun aksi bir
ve saygısız
lık olacağını beyan eden yöre halkı; "dededen-babadan böyle görüp, böyle
işitip ve bu şekilde inandıklarını" ifade etmişlerdir. Esasen Türk hayatında
ata ruhlarına ait inancın bir bakiyesi olarak devam eden bu inanç; değişik ta
rihlerde Kızıl Çin işgalindeki Doğu Türkistan'dan, Türkiye'ye iltica eden
Kazak Türklerinin "At tergev" adlı inançlannda da tespit edilmiştir.^O
Yörede çocuklara takılan kötü adlara rasdanmamış olmakla beraber, ço
cuğa gerçek adı ile hitap etme yerine; "çirkin çağa", "pis çağa" gibi lakaplar
la hitap edilir. Bununla çocuğun nazardan komnacağına inanılır. Eski Türk-
ler'de çocuğun kötü ruhlardan komnması için kendilerine kötü isimlerin
takıldığını görüyoruz. Kırgızlarda "italmas" (=it almaz), "çoçkabay"
(=domuzbay), "Kabanbay" (= yabani domuz)^' , Altaylılarda "it-kötön" (it
götü), "Palçık ",82 Kıpçak ve Kazaklarda ise çocuklara yine aynı inançla Rus
adlarının verildiği tespit edilmişdr.^3 Dolayısıyla yörede tespit edilen lakap
lar, bu eski Türk inançlarının fonksiyon değişimine uğramış biçimleri olarak
yaşamaktadır.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 109/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Harput'ta; baba, dede, nine veya aile ve yakm akraba çevresinden olup
genç yaşta ölen bir kişinin adları doğan çocuğa takılarak ölen kişinin adının
yaşatılmasına devam ettirilir. Bununla Ölen kişinin ruhunun memnun edile
ceğine inanılır. Ayrıca çok ağlayan veya hastalıklardan bir türlü iflah olma
yan çocuklar ile yürüme çağını geçirdiği halde yürürken sık sık düşen çocuk
ların adlarının ağır geldiği inancı ile adları, ya tamamen değiştirilir ve yeni
bir ad takılır veya mevcut isimleri yöreye has bir ağız özelliği ise Fatma ile
Fatoş, Emine ise Emoş, Mehmet veya Muhammet ise Memoş. İnami ise
İmoş, Selami ise Seloş... olarak çağırılır. Bu pratiklerde kötü ruh veya arva-
km öfkesinin önüne geçmek, onu şaşırtmak, aldatmak, dikkatini başka yerle
re çekmek gibi eski inanç ve düşüncelerin İslâmiyetle imtizaç etmiş yapı ve
fonksiyonlarının izlerini görüyoruz. Nitekim aynı inançla ölüm ruhunu şa
şırtmak, aldatmak gibi pratikler^^ değişik usul ve esaslarla Urenha, Başkurt,
Kırgız, Kıpçak ve Kazak Türklerinde de görülmektedir.^-''
Yörede çocuğu olduğu halde çocuğu yaşamayan anne-baba, kendi adları
nı çocuklarına ad olarak takarlar. Kız ise ananın, oğlan ise babanın adını alır.
Böylece çocuğun korunarak yaşayacağına inanılır. Bu ve benzer inançlara
Anadolu'nun hemen her yerinde rastlanılmıştır.^^ pratiklerde de yine
amaç ve inanç, atalar ruhunu memnun edip rızasını kazanmaktır.
Harput'ta belli gün, ay, mevsim ve gecelerle ilgili adlara rastlanır. Cuma
günü doğan çocuklara. Cuma, Cumali; Ramazan ayında doğan çocuklara.
Oruç, Ramazan; Haç mevsiminde dünyaya gelen çocuklara. Hacı, Hacıali;
ilkbaharda dünyaya gelen çocuklara, Bahar; selâ vaktinde doğan çocuklara
Selma, Saliha, Selami, arafe günü doğan çocuklara Arif, Arife: kadir gece
sinde olan çocuklara Kadir, Kadriye, Abdulkadir; seher vaktinde doğan ço
cuklara ise Seher adları takılmaktadır. Söz konusu bu adların tamamı görül
düğü gibi zamanla
rastlanılmıştır. ilgilidir.
Nitekim, ManasEski Türk hayatında
Destanı'nda da buna
Manas için benzer
"Kaplan adlara
Doğan Er-
Manas" unvanının verilmesi, Almanbet'e yine "Kaplan Doğan" lakabının ta
kılması, bu kahramanların Kaplan Yılı'nda doğmuş olmalarından ötürü ken
dilerine verilmiş unvanlardır.^^ Aynca eski Türk inançlarında çocuklara doğ-
84 o. Ş aik Gökyay. D e d e m K o r k u d u n K i t a b ı , s . C C C L X X X V I I .
83
86 A.
M. İnan,
Şakır Ş Ülk
a m aütaşır, s. 174.
n i z m , "Tü rkiye175.
Tü rkler ind e .-^d V erm e İle İlgili Gele nek ve İnan çlar". I.
Uluslararası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Ank ara 1 986, cill IV. s. 374.
87 B. Ög el, Türk Mitolojisi, cilt 1, s. 504, 528.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 110/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 111/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
esir olarak getirildiğinden ötürü bu olayı yaşatmak ve obaya ilk gelen kişinin
admı vermek inancı ile ona Temucin adı verilmişti. Ayrıca Moğolların Gizli
Tarihi'nde adı geçen "Menggedü-Kıyan'a, vücudundaki çok sayıda benlerin
varlığından ötürü benli anlamında, "Menggedü" adı verilmişti.95 Dolayısıyla
günümüzde yörede tespit ettiğimiz özellik arzeden söz konusu adların her bi
risinin esas kaynaklarının, eski Türk inanç ve düşüncelerine dayandığını sa
nıyoruz.
C. EVLENME/DÜĞÜN :
Eski Türk hayatında evlenmek, yeni bir yuva kurmak, çocuk sahibi olup
neslin devamını sağlamak gibi isteklerin ortaya koyduğu aile hayatı, kişioğ
luna itibar kazandıran bir keyfiyete sahipti. Hayatin evliliğe bağlı bu önemli
safhasında, iyi ve kötü karaktere sahip olan ruhlarla beraber, ev iyeleri ve ata
ruhlarının, kişinin eş bulmasında, yuva kurup çocuk sahibi olmasında olumlu
veya olumsuz yönde tesir ederek, bahsolunan konularda etkili olduklarına
ilişkin inançlar vardı.^6 Günümüzde bu inançlarının evliliğe bağlı bir takım
pratikler içinde yörede de hayat bulduğunu tespit ediyoruz.
Harput ve çevresinde evlenmek istedikleri halde bu isteklerini bir türlü
elde edemeyen genç kız ve erkeklerin bahtlarının bağlı olduğuna inanılır. Bu
durumda olan gençler özellikle Fatih Ahmet Baba, Arap Baba ve Murat
Baha'nın Türbesi'ne götürülür. Bu gençler ulu ve bilge kişilerin "ruhlarının
yüzü suyu hürmetine" Tanrı'dan manevî yardım talebinde bulunurlar. Bugün
Fatih Ahmet Baba Türbesi'nin yanıbaşında inşa edilmiş küçük mescidin
mihrabında, bahtı bağlı olan gençler veya bunların yakınları tarafından kur
şun kalemle yazılan çok sayıdaki cümlelerin içerisinde seçtiğimiz:
"Allah'ım Sultan'la Remziye'nin kaderini aç", "Allah'ım sen Raminaz
a b l a m a sabır ver", "Allah'ım bacıma bir hayırlı kader aç", "Allah'ım
beni iyi, dürüst, dindar bir erkeğe nasip et" gibi yazılı ifadeler, kişide kıs
metin bağlanmasına ait duygu, düşünce, inanç ve tasavvurlardan kaynakla
nan psikolojik tezahürlerin bir sonucudur. Bugün İslâmî kalıplar içine dökül
müş olan bu inançlar ve pratikler, eski Türklerde ata ruhlarına bağlı
inançların fonksiyon değişimine uğramış biçimleridir.
95 T. Gülensoy, "Türk Halk Bilimine Kaynak Olarak MoğoUarm Gizli Tarihi", 11. Millet
lerarası Türk Folklor Kongres i Bildirileri, Ankara 1982, cilt I, s. 122.
96 Y. Kalafat, Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri, s. 87.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 112/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 113/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
oğlan
revlilervedizlerinin
kızın nikâh şahitlerinin
üzerine dışında
oturur ve elleriikimsenin alınmadığı
i de dizlerinin üstünebu odada,
açık gö
bir tarz
da bırakırlar. Bu merasimde özel bir od; ıın ayrdması; görevlilerin özellik
arzeden bir tarzda oturmaları; içeriye ilgililerden başka birisinin alınmaması,
gibi birtakım hareket ve davranışlar, damat veya gelinin sihir yolu ile bağlan
ma ihtimalinin önüne geçmek için alınan ve oldukça önemli olduğu ifade
edilen tedbirlerdir. Aksi halde odaya girebilecek kötü niyetli kişilerin, küçük
bir iplik parçasına düğüm atmaları veya kendilerine has usûl ve esaslarla kol
larını bağlayıp, parmaklarım birbirlerine keneüemeleri sonucunda, damadın
bağlanacağı ifade edilir. Çözülmesi zor olan bu büyünün tedavisi için "derin
hocalara" gidilir. Kişinin büyü yolu ile bağlanmasına ilişkin inançlar diğer
99 l.Sunguroğlu,a.g.e.,ciltlV, s. 26.
100 Y. Kalafat, a.g.e., s. 91.
101 A. Çay, Türk Millî Kültüründe Hayvan Motifleri, I, s. 104, 108; İlmi Heyet, Türk
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 114/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 115/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 116/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
tunun üzerine getirilir. Burada kapının yan duvarına dayalı ve "eğiş" adı ve
rilen demirden yapdmış ocak aracının üzerine basan gelin, aynı yerdeki tahta
kaşığı da ayağı ile kırdıktan sonra kapının eşiğine bastırılmadan içeri alınır.
Bu davranışlarda tahta kaşığın kırılmaması bir uğursuzluk işared olarak te
lakki edilir.' Söz konusu pratiklerde; kurbanın kesilmesi, evin kaza ve be
lalardan korunması; koyun postu gelinin, koyun gibi uslu ve sakin huylu ol
ması; eğiş, gelinin doğru ve demir gibi kuvvedi, sağlam bir yapı ve karaktere
kavuşması; kaşığın kırılması, eve uğur ve bereketin gelmesi; eşikten atlama
ise gelinin çarpılıp hastalıklara yakalanmaması ve sağlıklı olması amaç ve
inancına yönelikdr.
Harput ve çevresinde bugün zayıflamış olmakla beraber devam eden bir
başka inanç kayınatası
Evin gelini, da, eve yeni
ve gelmiş gelin hanımın
kendisinden "gelinlik
yaşça büyük etmesi"
olan kayın ile ilgilidir.
biraderleri ile
konuşması, onların oturduğu sofrada yemek yemesi, hizmedn dışında bunla
rın bulundukları odaya girmesi, burada oturması hiç bir zaman hoş karşdan-
maz. Ayrıca gelinin beyinden evvel yatağa girip uyuması iyi görülmeyen bir
davranış olarak nitelendirilir. Buna.bağlı olarak, kimi ailelerde gelinin hami
lelik durumunun bile adı geçen büyüklerden saklandığı görülür."^ Bu
durum gelinin bir kaç defa doğum yapmasına veya büyüklerin kendisine ko
nuşma ve evyasaklara
söz konusu içinde rahat etmeileiznini
uyması ilgilivermesine kadar
davranışlara eskidevam
Türk eder. Gelinin,
hayatında da
rastlanılmıştır. Zira "ekzogami yasası"na riâyet eden göçebe Türk boyların
da, her ailede mevcut olduğuna inanılan "cedd-i âlâ ruhu", kendi soyuna,
kendi kanından olmayan herhangi bir yabancının sokulmasına kesinlikle razı
olmazdı. Bu ruhun şerefine düzenlenen ayin ve törenlere bir tek yabancı
iştirak edemezdi. Aileye kabul edilen evladık bile, kamlann aracılığı ile
cedd-i âlâ ruhundan izin alındıktan ve bu evladığm da aynı soydan olduğunu
bu ruha inandırdıktan sonra ev halkına dahil olabiliyordu. Keza, adı geçen
bu mhun tutum ve tavrı, öz soyuna yabancı olan yeni gelin için de aynı idi.
Gelinin kocasının mensubu bulunduğu oymağın (cedd-i âlâ) adını ağzına
alıp söylemesi bile yasaktı.Çalışmamızın ilgili bölümünde de görüleceği
gibi yörede, gelinin beyi dahil evin büyüklerinin adını söyleyememesi ile il
gili karşılaştığımız pradk, başlangıçtaki bu inancın yöredeki devamı olarak
varlığını sürdürmektedir.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 117/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede kötü niyedi oldukları ifade edilen bazı gelinler, kapıdan içeriye
girdikten sonra, tekrar geriye dönüp kapının eşiğine gelerek başlarını kapının
tavanına vururlar. Bununla evin büyükleri olan kayınata veya kaynananın bir
an önce öleceğine ve bu itibarla evin tek sahibi olacaklarına inanırlar. Ayrıca
gelin eve getirildiği zaman sağ eli ile sağ ayağı ile leğenin içerisinde yıkanır.
Leğenin içine dökülen su, gelinin uğur, bolluk ve bereket getirmesi inancı ile
evin dört bir tarafına serpilir. Kaynağını ev iyeleri ile yer su ruhlarından alan
bu pratiklerde-aınaç ve inanç, adı geçen njıhların memnuniyetini kazanmak
ve gelebilecek fenalıklarından sakınmaktır. Ayrıca gelinin evin bir üyesi ol
duğunu onlara göstermektedir.
Harput ve çevresinde, eski Türk inançlarındaki "eş ruhlara", "iyi ve kötü
karakterli ruhlara" bağlı bir takım pratikler daha vardır. Nitekim, düğün ge
cesi yakın arkadaşları tarafından arkasından yumruklanarak gelin odasına iti
len damadın, odanın kapısının üstüne önceden asılmış eski bir ayakkabıyı
alarak dama fırlatması gerekir. Heyecan ve şaşkınlık içinde bu ayakkabının
varlığının farkına varamadan içeriye girecek olan damadın, hayatı boyunca
gelinin hükmü altına gireceğine inanıiır.'^O Günümüzde yörede yenisi geldi
eskisinin hükmü yoktur anlamında kullanılan, "postalı dama atıldı" vc
"pabucun dama atıldı" deyiminin böyle bir inançtan kaynaklandığı kanaa
tindeyiz. Aynı sebebe dayanan bir diğer pratik de, resmî nikah esnasında
çiftlerden birinin, diğerinin ayağına basması inancıdır. Bu pratikte gençler
den hangisi erken davranıp diğerlerinin ayağına basarsa o, diğerini hükmü
altına alır inancı oldukça yaygındır. Ayrıca düğün gecesi gençlerden hangisi
çıkardığı elbisesini diğerinin elbisesinin üzerine atarsa, evde artık o kişinin
sözünün geçeceğine inanılmaktadır.
Yörenin eski düğünlerinde damat, gelinin yüzünü düğün gecesine kadar
göremezdi. Damat ve gelinle birlikte bu durumun heyecan ve sıkıntısı ev
halkıBunu
di. da çekerdi. Düğün
bilen yöre gecesindeki
halkı, damadın ilk
gelingörüşme
odasınavegirmesi
ilk iletişim çok önemliy
sırasında; "Allah
şirin melekleriyle göstere", "Gurtsa guzu ola" temennisinde bulunurlar
d ı . ' 2 ' Bu sırada damat, günümüzde de olduğu gibi "yüz görümlüğü" adı ile
adlandırılan hediyeyi geline takardı. Bu hal ve davranışlardan sonra gelin.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 118/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
aralıksız üç gün süren "yüz görümlüğü'^2 veya bugünkü ifadesiyle yüz açım-
lığı törenlerinde evinden dışarıya çıkarılmaz, törene gelen kadın misafirlere
gösterilir ve kendisine getirilen hediyeleri takılırdı. Bu pradklerde dikkatimi
zi çeken iki önemli inanç vardır. Bunlardan birisi; "şirin meleklerinin" bah
solunan gençleri birbirlerine güzel göstermesi inancıdır. Türk inanç sistemin
de kişide mevcut olan asıl ruhun dışında ikinci bir eş ruhun olduğu
bilinmektedir.'23 z i y a GÖKALP, bu eş mhları kişioğlunun perisi olarak
açıklamıştır.'24 Kırgızlar ve Özbek Türklerinde düğün gecesine kadar birbir
lerine yabancı olan damat ve geline ait bu perilerin, birbirlerini sevmelerinin
imkânsız olacağına inanılırdı. Dolayısıyla evlenecek bu gençler, üç gün sü
reyle evin büyükleri dahil diğer kişilerle karşılaşmaları, toplum içine çıkma
ları yasaktı. Gelin bu üç günlük süre içinde çadırın bir köşesine çekilen per
denin arkasında dumr, kimseyle görüşmezdi. Bununla gençlerin, perilerinin
birbirine ısındırılacağına inanırlardı. Belirlenen sürenin dolmasından sonra,
buradan bir törenle çıkarılan gelinin, kendisine yasak olan kişilerle görüşme
sinde, toplum içine çıkmasında artık bir mahsur yoktu. Bu törene Doğu Tür
kistan'da yaşayan Türkler, "yüz açıktır", Kırgızlar ise "Betaçar toy" adını
vermişlerdi.'25 Bugün yörede yüz açımlığı adı verilen ve üç gün süreyle
devam eden törenler, bu inancın bir devamı niteliğindedir. Keza, kişiye ait eş
ruh veya peri inancının yerini "şirin meleklerinin" aldığını görüyoruz. Bu
pratiklerde dikkat çeken ikinci önemli husus ise, gençlerin düğün gecesine
kadar birbirlerinin yüzlerini görememeleri inancıdır. Eski Türk hayatında ka
dının; aile hayatında olduğu gibi iktisadî hayatta ve siyasî meclislerde söz sa
hibi olduğunu, avda, harpte ve her türlü merasimlerde erkeği ile beraber bu
lunduğunu görüyomz. Hattâ bu töre, inançlara kadar girmişti. Nitekim
mukaddes aile ocağında barınan "od ana" kadının, "od ata" ise erkeğin sem
bolü idiler. Göğün altıncı katında olduğuna inanılan "Ay Ata" hakanın, ye
dinci katında barınan "Gün Ana" ise Hatun'un yeryüzündeki timsalleriydi.'26
Dede Korkut
Koca'ya Destanlarında,
evleneceği evlendirilmek
kızın vasıflarını istenen
sayarken: Kanmen
"Baba Turalı, babasıturma-
yirümden Kanlı
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 119/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
din ol turmış ola, men kara koç atuma binmedin ol binmiş ola, men kalu
kafir iline varmadın ol varmış mana baş getirmiş ola" dediğini görüyoruz. '2''
Ayrıca gençlerin aile içinde görücü usulü ile evlenmeleri hususuna, İslâm
dini de ruhsat vermiştir.'28 j-fai böyle iken, araştırma yaptığımız yörede
bugün rastlayamadığımız ancak, yörenin evliliğe bağlı eski törenlerinde ya
şadığı tespit olunan bu inanca bağlı yasağın, millî kültürümüze yabancı din
lerden girdiğini sanıyoruz.'29
zesinin
dan önünde
birisi iki baş
mezarın söğüt dalı diğeri
ucuna, götürülür.
ayakÖlünün defininden
ucuna dikilerek sonraYörede
sulanır. bu dallar
bu
pratiğin yerine getirilmesine sebep, mezarların ve mezarlıkların ağaçlandırıl
ması inancıdır. Eski Türk inançlarında da, cenazenin definine müteakip
mezar başına kayın ağaçlarının dikildiğini ve buralarda zamanla büyük bir
kayın ormanınınrn oluştuğunu biliyoraz.'^O Ancak yörede bugüne kadar bir
tanesinin bile kök salıp yeşerdiği görülmeyen bu söğüt dallannıtı'^', mezar
başına dikilerek mezar ve mezarlıkları ağaçlandırma amacına yönelik inanç
lardan kaynaklanmadığı açıktır. Nitekim yöre halkı tarafından bahar mevsi
minin dışında ağacın kök salıp yeşermeyeceği hususu da bilinmektedir. Bu
itibarla söz konusu pratiğin sebebini, söğüt ağacının Türkler tarafından kut-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 120/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
138 A. İnan, Şam ani zm, s. 83 ; M. Eröz, Türki ye' de Alevîlik Bektaş ilik, s. 407.
139 M. Eröz, a.g.e., s. 406.
140 C. Özönder, "Türk Kore İnançları", III . MiUetlerarası Türk Fol klor Kong res i Bild i
rileri, cilt IV, s. 296.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 121/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 122/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
148 A. Erden, "Burhaniye Köylerinde Konutla İlgili Adet vc İnanmalar", Antropoloji, An
kara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi, savı 8, (197,3-1974), An
kara 1978, s. 62.
149 "Ebû Hüreyrc şöyle vasiyet etmişti: "Ben öldüğümde kabrimin üstüne çadır kurmayı
nız. Cenazemi buhur yakarak ta'kib etmeyiniz, cenazemi götürmeyi tesrî ediniz. Resu-
lullah' (S.A.V)ın (iyi kişi tabuta konulduğunda "Haydi beni götürünüz, beni götürü-
nüz" dediğini, kötü kişi de tabuta konulduğunda "Eyvah! Beni yüklenip nereye
götürüyorsunuz diye haykırdığını) haber verdiğini işittim" Bkz., Sahih-i Buhari Muh
tasarı, cilt IV, s. 452.
150 W. Radloff, Sibirya'dan Seçmeler, s. 221 - 2 3 1 .
151 S. Buluç, "Şaman", İslâm Ansiklopedisi, cilt XI, s. 319, 329.
152 S. Buluç, a.g.e., cilt X, s. 330.
153 "Cenaze", Türk Ansiklopedisi, cilt X, s. 167, 168.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 123/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 124/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
160 W. RadlotT, Sibirya'dan Seçmeler, s. 227; Z, Gökalp , Türk Töresi, Ankara 1976,
s. 78; M. Eröz, a.g.e., s. 393,394.
161 A. İnan, Şamanizm, s. 89,90.
162 M. Eröz Türkiye'de Alevîlik Bektaşîlik, s. 395 .
163 W. Radloff, Sibirya'dan Seçmeler, s. 394.
164 M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik Bektaşîlik, s. 395.
165 M. Eröz, â.g.e., .s. 394.
F. Köprülü, Edebiyat Araştırmalan, Ankara 1966, s. 92; W. Radloff, a.g.e., s. 233,
166 283,285.
167 W. Radloff, Sibirya'dan Seçmeler, s. 285; M. Eröz, a.g.e., s. 338.
168 S. Buluç, "Şaman", İslâm Ansiklopedisi, cilt XI, s. 329.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 125/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
, 177 A. Rah
resi man , "Uygurların
Bildirileri, Defincilt
Ankara 1987, Meras imleri
IV, s. 314.", III. Milletlerarası Türk Folklor Kong
178 A. İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, s. 189, 190; M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik
Bektaşîlik, s. 338, 339.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 126/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
zaman zaman
mişlerdi. da evehastalık
Lebedler, girmeğegetirdiğine
çalışan ölüm veya ölüburuhuna
inandıkları "üzüt"adı
ruhu "aza" adını
ile ver
ad-
landırniardı. Altay ve Telengitlerde ölü ruhları olan "körmözler", insan ruhu
nu kaparak onun hastalanmasına sebebiyet verirlerdi. Yakutlar bu ruha
"abası" veya "yör" adını vermişlerdi.' ^2 Xürk hayatında adı geçen ölüm ruh
larından korunmak için, ölü evinde kırk gün süreyle ışıkların yakıldığı da
tespit edihnişdr. Nitekim, Kırgız-Kazaklarda, ölünün aıhu için ölü evinde
her gün bir adet mum yakılmakta ve bu inanç kırk gün süreyle devam ettiril
mekteydi.'^3 Bu inanç Göktürklerde'^4 , Bulgaristan'^5 ve Azerbaycan
Türklerinde de görülmektedir.'^6 Bugün Kars, Sarıkamış, Ağrı, Van, Erzu
rum, Malatya'^7 ve daha bir çok yerleşim biriminde tespit edilen bu inanç,
ölümünden sonra rahun istediği gibi gezip, dolaşması, Tann katına doğru yol
alması hırsuslarında kendisine yardımcı olunması amaç ve inancına ait telak
kilerde ilişkili olarak, atalar rahuna bağlı inançlar zincirinin bir halkası nite
liğindedir.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 127/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Harput'ta uzun süreli olarak ağlayan veya sebepsiz yere ağlıyormuş gibi
yaparak değişik sesler çıkarıp sızlanan çocuklar için; "Ne ağlisin, niyetin
canan çıha" denir. Bu tür ağlama ve sızlanmaların aileye ölüm getireceğine
inanılır. Yörede uzun uzun uluyan köpeklerin bulunduğu çevreden taşla
uzaklaştırılması da yine aynı sebebe dayandırılır. Ayrıca evin tavanı ile tava
na atılan ve cisir adı verilen ağaçlar da süpürülmez. Bu yasağın uyulmasına
sebep evin büyüğünün öleceği inancıdır. Keza ölen ataların ruhları, ailenin
felaketli günlerinde olduğu gibi, onların zorlandıkları ağır işlerde aile fertle
rine yardımcı olduklarına dair inançlar mevcuttur. Bu inançların yanında,
akşam saatinde ölen bir kişinin yanında, sabaha kadar beklenmesinin gerekli
liğine inanılır. Aksi taktirde "kıyamet pişiği" adı verilen meçhul bir varlığın
gelip ölünün parmaklarını, burnunu ve kulaklarını kemirerek ona zarar vere
bileceği endişesi vardır. Bu ve benzer inançlarda şuur altına yerleşmiş eski
Türk inançlarının izleri görülmektedir. Anlam ve fonksiyonları unutularak
değişik biçimlere bürünmüş bu pratiklerde asıl amaç ve inanç, şerir ruhların
fenalıklarından korunmak'88, ata mhlannı memnun edip rızalığını kazan
mak'89 ve onların yardımlarını sağlamaktir.' 90
Yörede ay ve yıldız gibi gök cisimlerinin insanın talihi, hayatı ve ölümü
ile ilgili önemli bir görev üsdendiğine inanılmaktadır. Bu inanca göre yeryü
zünde yaşayan her kişinin, gökyüzünde bir yıldızı vardır. Günümüzde yöre
halkının ifadelerinde geçen; "yıldızı parladı", "yıldızı söndü", "yıldızları
barıştı", "yıldızlan barışmıyor" gibi deyimlerde yıldız, genellikle iyi ve
kötü talih anlamının karşılığı olarak düşünülürken bile bu inanca rastlanmak
tadır. Meteorların yörüngelerinden kayarak, atmosferde yanarak parçalanma
sını "yıldız düşmesi" olarak nitelendiren yöre halkı, bu hadise karşısında bir
kişinin daha öldüğüne inanır. Bu malumada ilgili olarak Fikret Memişoğlu
eserinde:
"Yanıp
Akan birsönmekte
"faik" bir ışık var Harput ufkunda
ruhmuş, her yıldız ey Fikret inanmazdım"'9'
188 A.İnan, Şamanizm, s. 30; A. Dede, "Batı Trakya Türklerinde Eski Türk Dini Şama-
nizmden Kalıntılar", II. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s.
94; Y. Kalafat, a.g.e., s. 106, 107.
189 A. Çay, Türk Millî Kültüründe Hayvan Motifleri, -1-, s 51.
19 0 A. İnan, Mak ale ler ve İnc eleme ler, s. 474; A. Yaşar Ocak, Türk Halk İn anç lar mda
ve Edeb iyatm da Evliya Menkabeleri , s. 8.
191 F. Memişoğlu, Ha rpu t Ahengi, s. 137.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 128/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
diyerek yöre halkının bu inancım açık bir tarzda ortaya koymuştur. Ayrıca
mübarek gecelerde ay ışığına çıkarak düzgün bir satıhta kendi gölgesini ted-
kik eden kişi, bu bölgesinde başını göremezse o yıl içinde öleceğine inan
maktadır. Eski inanç ve düşüncelere nisbede yapı ve fonksionları değişmiş
olan bu âkidelere, Hun Türklerinde'^2^ Yakut ve Tunguzlarda'93 ayrıca bir
kısım Türk zümrelerinde de rastlanılmıştır.'94 Türk inanç sisteminde yıldız
ve ay kutsal olarak addedilmekteydi.'95 Bu kutsiyet yukarıda tespit ettiğimiz
pratiklerde de görüldüğü gibi yörede değişik biçimlerde varlığını sürdürmek
tedir.
Yörede ölüm olayının önüne geçmek için alınan diğer bir tedbir de, bağ
ve bahçe evlerinde güneş batıp hava kararmağa başladıktan sonra, dışarıdan
içeriye alman boş kazanla ilgilidir. Bu kazan böyle bir vakitte içeriye alınır
ken, içerisine üç adet taş bırakıldıktan sonra eve alınır. Aksi takdirde kişinin
iftiraya mamz kalacağına yahut da aile büyüklerinden birinin öleceğine dair
inançlar vardır.
Yukarıda tespit olunan her iki pratikte taşın dinî-sihrî bir güce sahip oldu
ğunu, yapısında "koruma, kurtarma ve gelebilecek kötülükleri giderme" un
surlarına sahip bulunduğunu; suyun ise bu hususiyetlerinin yanında, "ölü
ağırlığını giderici" bir fonksiyonu üstlendiğini görüyoruz. Eski Türk hayatın
da, "yer-su" iyelerine bağlı bu inançlar ve pratikler, benzer şekilleriyle muh
telif Tuık zümrelerinin inançlarında da vardır. Eski Türklerin Yaratılış Efsa-
193 Z. Gökalp, Türk Töresi, Ankara 1976, s. 108-110; M. Eröz, a.g.e., s. 386.
194 Hoca Saadettin Efendi, Tâcü't T e v a r i h , (Haz: 1. Parmaksızoğlu). İstanbul 1974. cilt I,
s. 258; C. Kurnaz, Haya li Bey Div ani Tahlili, Ankara 1987, s. 437.
195 1. Kafesoğlu, Türk Bozkır K ü l t ü r ü , Ankara 1987, s. 97-99.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 129/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 130/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 131/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede Allah'a yakın olduğu, dolayısıyla Allah dostu olarak kabul edilen
ulu ve bilge kişilerin mezarına türbeler inşâ edilmektedir. Bu türbeler adı
geçen kişilerin adı ile anılır. Fatih Ahmet Baba, Arap Baba, Murat Baba,
Nadir Baba, Ahi Musa, Zahri Baba, Ankuzu Baba, Beşik Baba, Celal
Baba, İbrahim Baba, Mansur Baba, Nazır Baba, Üryan Baba, Şeyh
Hacı Osman Bedrettin Efendi, (=İmam Efendi), Şeyh Şerafettin Efendi,
Tayyar Baba, Mazhar Efendi, Kazım Baba^ 'S gjbi. Halkın nazarında bu
türbeler mahrem ve mukaddes bir yer olarak telâkki edilir. Halk arasında adı
geçen bu ulu ve bilge kişilerin menkabeleri, kerametleri ve yaptıkları yararlı
işleri şevk ve heyecanla anlatılır.2>4 Adı geçen türbelerin bir kısmında, bu
zatların kullandıkları beşik, sancak, cübbe ve teşbih gibi eşyalar da mevcut
tur. Velinin şahsında bulunan kuvvet ve kudret unsurunun söz konusu eşya
lara da sirayet ettiği inancı ile bu eşyalar da yine kutsallaştırılmıştır.^'S Ko
rumak, gizlemek, ululaştırmak ve kutsallaştırmak" gibi tamamen inanca
taalluk eden bu ve benzer pratiklere Hunlarda^'^, Kumanlarda 217^ Göktürk-
I e r d e 2 i 8 , O ğ u z l a r d a 2 ' 9 , Kıpçak ve Kazak-Kırgızlarda220, Türkistan Türkle-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 132/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
sahip
larına olduğuna inanılırdı.
karşı korku ve saygı Bu inanç, yukarıda
223duygularından oluşan da belirtdğimiz
karmaşık gibi ata ruh
bir psikolojik dü
şünceyi ortaya çıkarmıştır .224 Bundan ötürü başlangıçtan beri ata mezarlan-
nın üzerine; "çatma ev"225^ "çatılı mezar"22f\ "kurgan", "tepe", "tüpe",
"kâsanii" ve "höyük" adlan ile adlandırılan yükseklikler inşâ edilmiş227 ve
atalara ait eşyalar kutsal sayılmıştır.228 Bugün kısmen İslâıniyetle de imti
zaç etmiş olan bu pratikler, başlangıçtaki Türk inançlarının bir devamı duru
mundadır.
yiniz, bizimde
niz bizlere, bizgeleceğimiz yer sizlerin
de gavuşacayuh mekânıdır
sizlere" anlamında;
sözü söylenir. 'imrenmeyi
Bunun haricinde,
mübarek addedilen bazı günlerde yine kabir ziyaretleri yapılmaktadır.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 133/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
230 "MiislUm'in Büreyde'den tahriç ettiği bir Hadi.s-i Şerifte Re.sûltıllatı tS.A.V.j'ın; "Aslıa-
bım! Si/i ben, i<abirleri ziyaretten nehyetniiştim. Aıtıl< şimdi kabirlerinizi ziyaret edi
niz" buyurduğunu nakletmektedir. Tirmizi'nin bu konu ile ilgili rivayeti ise .şöyledir:
" A s h a b ı m ! Sizi ben kabirleri ziyaretten nehyetniiştim, Fakat Peygamberimiz Muham
m ed salla"llâhu aleyhi ve sellcme anasının İ<;abrini ziyaret için izin verildi. Siz dc ka
birleri ziyaret ediniz. Çünkü kabir ziyareti âhireli hatırlatmaktadır. "Bkz., Sahîh-i
B uhâr î Muhtasarı
Riyazü's Tecrîd-i1974,
Sa lih in, İstanbul Sarihs.Tercenıesi
41 5, 416 . ve Şerhi, cilt IV, s. 371; İmam Nebevi,
231 Kabirehline selâm verilmesi hakkında Ibn-i Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Peygambe
rimiz Medine'de kabirlere uğradığında onlara karşı yüzünü dönerek şöyle buyurdu":
"E y (bu) kabirlerin ehli, selâm sizin üzerinize olsun. Allah sizi ve bizi yarlığasııı. Sız
bizim öncümu zsünüz biz de izinizdeyiz". İman Nebevi, Riya zü 's Sa lihi n, s. 417.
23 2 A. Yaşar Ocak, a.g.e., s. 5; M. Aydın "Konya'daki Manevî Halk İnançlarının Dinler
Tarihi Açısından "TahliliTürk Halk Edebiyatı ve Folklorunda Yeni Görüşler,
(Haz: F. Halıcı ), Ankara 1985, cilt 1, s. 252.
23 3 1. Kafesoğlu, T ü rk Millî Kü lt ür ü, s. 29 i.
23
23 43
A. İnan, Mak al ele r ve İnceleme ler, s. 422.
A. İnan, Ma ka le le r ve İncele mele r, s. 466.
236 A. Gerçel, "Fırat Havzasında Cenaze Merasimleri ve Mezarlıklar", Fırat Havzası 11.
Folklor ve Etnografya Semineri, Elazığ 1985, s. 88.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 134/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Eski Türk inançlarında ölünün definine müteakip onun adına kesilen at,
koyun, koç ve geyik gibi kanlı kurbanların kafaları bir sırığa takılarak mezar
tümseklerinin baş ucuna dikdirdi. Bu inanç doğrudan doğraya rahü memnun
etmek, evi, obayı hattâ ili kötü ruhların fenalıklarından koramak amaç ve
inancına yönelikti. Yine aynı inançla ilişkili olarak bazı Türk zümrelerinin
mezarlıklarında koyun ve koç heykellerine de rasdanılmıştır.237 Bugün Har
put'un Dua Dağı, Üryan Baba, Fadh Ahmet Baba, Top Top, Mansur Baba,
Meteris ve Akyol mezarlıklarında^SS bu geleneğin izlerine rastlamamış ol
mamıza rağmen, yörede eski eser niteliği taşıyan bu türden hayvan sembolle
rine, Karakoçan-Pamuklu Köyü'nde iki adet239, Merkeze bağlı Sün
Köyü'nde ise "Koç Baba" adıyla bilinen, şifâ ve uğur gedreceği inancıyla da
her gün bir evin önüne nakledilen bir adet mezar taşına rastlanılmıştır.240
237 N. Diyarbekiıii, Hun Sanatı, İstanbul 1972, s. 97; A. Çay, Türk Millî Kültüründe
Hayvan Motifleri - 1 - s. 37, 38.
238 A. Gerçel, "Fırat Havzasında Cenaze Merasimleri ve Mezarlıklar", a.g.e., s. 89, İ. Sun
guroğlu, Harput Yollarında, cilt IV, s. 49, 50.
239 A. Çay, Türk Millî Kültüründe Hayvan Motifleri, s. 47.
240 R. Yıldırım, "Elazığ Yöresinde Halkın Eski Eserler Hakkındaki İnançları", Fırat Hav
zası Folklor ve Etnografya Semineri, s. 387; M. Şakir Ülkütaşır, "Türkiye Türklerin
de Ad Verme İle İlgili Gelenek ve İnançlar", I. Uluslararası Türk Folklor Kongresi
Bildirileri, cilt IV, s. 381.
241 W. Eberhard, Çin'in Şima l komşu ları , s. 93,94.
242 M. Eröz, Türkiye'de Alevîlik Bektaşîlik, s. 339.
243 A. İnan, Şamanizm, s. 178; İlmi Heyet, Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Ana
d o l u , s. 93; A. Çay, Türk Millî Kültüründe Hayvan Motifleri, s. 37; E. Esin, "llteriş
Kağan", Erdem, sayı 4, cilt II, Ankara 1986, s. 179.
244 İbn Fazlan Seyahatnamesi, s. 36.
245 S. Buluç, "Şaman" İslâm An siklope disi , cilt XI, s. 331.
246 E. Esin, "İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi ve İslama Giriş", Türk Kültürü El Ki
tabı, Seri; II, cilt l/b, İstanbul 1978, s. 111.
247 A. Çay, a.g.e., s. 39.
248 Z. Gökalp, Türk Töresi, s. 42; A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 617, 618;M.
Eröz, Türki ye'de Alevîlik ve Bektaşîlik, s; 396, 397.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 135/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede ölen kişinin ruhuna tazim için tutulan yas genellikle kırk gündür.
Ancak, bu sürenin bazı ailelerde bir yıl sürdüğü de olur. Yas süresine "karalı
ay" veya "acılı günler" adı verilir .249 ölüm olayından sonra gelen ilk bayram
adı "karalı bayram"dır. Bu bayramda ölü sahipleri evlerinden dışarıya çık
maz, taziye için gelenleri kabul ederler. Erkekler genellikle ölünün üçüne
veya yedisine, kadınlar ise kırkma kadar dışarıya çıkmazlar. Ölünün elli ikin
ci gecesi etinin kemiklerinden ayrıldığına inanılır. Bu gecede, ailenin maddi
durumuna göre yoksullara yardımda bulunulup, iyilik yapılır. Bu davranışla
ruhun memnun olacağına inanılır. Ölünün kırkı çıktıktan sonra ölü e v i n e en
yakın olan komşular, ölü sahiplerini hamama götürürler ki, bu duruma y ö r e
de "yas kaldırma" adı verilir. Yas süresi içinde gerek ölü evinde ve gerekse
akraba çevresinde eğlence, nişan, düğün gibi merasimler yapılmaz. Televiz
yon, radyo, teyp gibi elektronik araçlar kullanılmaz. Karalı bayram g e ç m e
den kına yakılmaz. Üç, yedi veya kırk gün süreyle kara yazma bağlanır, karalı
elbiseler giyilir. Gurbette ölen bir kişinin "kara haberi" geldiğinde erkekler,
başlarındaki sarık veya şapkalarını "ah, vah" çekerek yere vururlar. Görüldüğü
gibi yas süresi içinde "kara" sıfatının çokça kullanılması, başlangıçtan bugüne
kadar Türk zümrelerinin büyük bir bölümünde yas alâmeti olarak değerlendi
rilmesinden kaynaklanmaktadır, Oğuzların^^O, Göktürklerin, Özbeklerin--'''.
K a z a k l a n n 2 5 2 , Azerilerin^^S, Selçuklu ve Osmanlılaria254 beraber bütün A n a
dolu Türklerinin yas alâmeti karadır. Kazaklara ait: "Karnı acıkan karalı e v e
koşar" atasözü, bu hususta çok anlamlıdır.2-''-'' Beltirlerde, Altayldarda^-^^ _
zaklarda ve Azerbaycan Türklerinde yas süresi bir yıIdır .2 -''7 Kırgız-
Kazakİarda yas alâmeti olarak çadırların üzerinde "ak bayrak" görülmekle be-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 136/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 137/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 138/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
278 A. Rahman, "Uygurların Defin Merasimleri", III. Milletlerarası Türk Folklor Kong
resi Bildirileri, cilt IV, s. 314.
279 M. Eröz, Türkiye'd e Alevîlik Bektaşîlik, s. 334.
280 O. Şaik Gökkay, Dedem Korkudun Kitabı, s. 69.
281 M. Kaplan, Türk Edçbiyaü Üzerine Araştırmalar, İstanbul 1976, s. 61; O. Şaik Gök
yay, a.g.e., s. 128.
282 İbn Batuta Seyahatnâmesi'nden Seçmeler, 1000 Temel Es^r, İstanbul 1 9 7 1 , s. 64-65 .
283 M. Eröz, a.g.e., s. 335, 336.
284 O. Keskinoğlu "Kocabalkan Köyleri Folkloru" Türk Kültürü Araştıt-malan, Ankara
1966 -1 96 9, s. 218.
285 E. Ahundov, Azerbaycan Halk Yazını Örnekleri, s. 450; A. Caferoğlu, "Tüfk Teka
mül Hukukuna Ait Notlar", Atsız Armağanı, İstanbul 1976, s. 68; M. Cihat Özönder,
"Türkiye'deki Kazaklar'da Samanlık Bakiyeleri", II. Milletlerarası Türk Folklor
Kongresi Bildirileri, Ankara 1982, cilt IV, s. 425.
286 M. Turan, "Kars'ta Ölü ile İlgili Gelenekler", II. Milletlerarası Türk Folklor Kong
resi Bildirileri, cilt IV, s. 55 1.
287 A. Rıza Yalman, Cenupta Türkmen Oymakları, cilt II, s. 362 , 402 .
288 M. Üçer "Sivas'ta Yoklatma", I. Uluslararası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt
IV , s. 361-366.
289 O. Şaik Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, s. CCCXC1I.
290 ~ Y. Kalafat, a.g.e., s. 112. '
291 S. Veyis Örnek, Halk Bilimi, Ankara 1977, s. 22 1.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 139/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 140/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 141/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
33 08
09 T. Tekin, "İslâm Öncesi Türk Şiiri", a.g.e., s. 38.
A. Rahman, "Uygurların Defin Merasimleri", III. Milletlerarası Türk Folklor Kong
resi Bildirileri, cilt IV , s. 3 1 4 .
31 0 F. Köprülü, Edebiyat Araştırmaları, s. 9 9 ; O. Ş aik Gökyay, a.g.e., s. C C C X C .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 142/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
311 A. İnan, Maka lele r ve İnceleme ler, s. 121, 134; Şam ani zm, s. 192.
31 2 A. İnan, Ma na s Destanı, s. 61; Makalel er ve İncele meler, s. 121, 122.
313 A. İnan, Mak ale ler ve İn cele meler, s. 155.
314 O. Turan, Selç uklul ar Tarihi ve Türk İslâm Mede niye ti, s. 162.
315 F. Köprülü, Edebiy at Araş tırmal arı, s. 97.
316 F. Köprülü, Edebiyat Araştırmaları, s. 97.
317 Ş. Elçin, Halk E debi yatın a Giriş, s. 287.
318 H. Namık Orkun, Eski Tür k Yaz ıtla rı, s. 30, 52.
319 A. Berat Alptekin, "Fırat Havzasında Tespit Edilen Ağıtların Türk Kültürü İçerisinde
ki Yeri","Fırat Havzas ı H. Folklor ve Etnografy a Sem poz yum u, Elazığ 1989, s. 8.
320 E. Ahundov, Aze rbay can Halk Yazı m Örnek leri, 450 .
321 Ş. Elçin, Halk Ed ebiy atın a Giri ş, s. 287.
322 N. Demirci, Mum Kimin Yanan Kerkük, (Kıraçlı Yayınlan), İstanbul (tarihsiz) s.
19 .
323 F. Köprülü, Ede biyat Araş tırmaları , s. 100; P. Naili Boratav, 100 So ruda Tü rk
F o l k l o r u , İstanbul 1984, s. 197; T. Kutsi Makal, "Anadolu'da Ağıtçı Kadınlar", II I.
Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1986, cilt II, s. 247; Y. Ka
lafat, a.g.e., s. 112,
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 143/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
lerde yakılan ağıtlar, bugün ata ruhlarına bağh inançların bir devamı olarak
yörede varlığını sürdürmektedir.
Türk hayatında, ata mhları ile birlikte göğün muhtelif katlarında bulunan
koruyucu ve.kurtarıcı iyelere, yer sulara ve yeraltı kadarında bulunduğuna
inanılan şerir ruhlara ait, belli belirsiz zamanlarda onların rızasını kazanarak
yardımlarını sağlamak veya kişiliklerinden ortaya çıkan bir takım kötülükle
rinin önün e geçm ek am aç ve inan cı ile ken dilerine kanlı vey a kan sız k urban
lar sunulur, bazı hediyeler takdim edilirdi. Bu kurban ve armağanlar, ınuhte-
lif am açlarla düz enlen en ayin ve m erasim lerde kam lar aracılığı ile
sunulduğu gibi, içinde mütaala edebileceğimiz uğur ve bereket törenleri,
belli bir geleneğe bağlı olarak, belli usul ve esaslar içinde yapılmaktaydı.
Yapısında "korama, kurtarma, sağlık, uğur, bolluk ve bereket" unsurlarını
yaşatan bu merasimlere ait inançlar, günümüzde İslâm dininin de tesiri altın
da değişik şekil ve görünümlere bürünerek yörede de varlığını sürdürmekte
dir. Biz bu inanç ve pratikleri; kurban adak ve saçı, ayrıca yağmur duası ve
berekede ilgili diğer inançlar olmak üzere üç ayrı yan başlık altında toplaya
rak açıklamağa çalıştık.
a. Kurban , Adak ve Saçı :
Yörede Harput (Süt) Kalesi ile ilgili muhtelif efsaneler, inanç ve tasav
vurlar mev cuttur. Ko nu m uzla ilgili olarak dikkatim izi çeken hus us, -eski za
manlarda sihir ve büyü yolu ile gömülmüş ve birtakım gizli güçlere sahip
varlıklarca muhafaza edilen, altın dolusu küplerin mevcudiyetine ve bunların
ele geçirilmesine dair inançlardır. Kalede bununla ilişkili olarak yapılan ara
malarda küplerin ele geçirildiği ancak, kapakları açılınca altınların kömür
haline dönüştüğü ifâde edilmektedir. Bu itibaria böyle bir küpe rastlayan ki
şinin, içindekileri altın olarak ele geçirebilmesi için, onun kapağına dokun-
tnadan üzerini kalınca bir kül tabakası ile kapatması, bir gün bekledikten
sonra kül üzerinde koyun, koç, inek veya keçi türünden hangi hayvanın ayak
izlerine benzer bir şekil görmüşse, o hayvan nevini kurban edip ihtiyaç sa
hiplerine dağıttıktan sonra, gereğini yapması gerekmektedir. Bu efsanevî
inanç ve tasavvurlarda, gizli kuvvet ve kudrete sahip silâhlı muhafızların
memnun edjlerek etkisiz hale getirilmesi ve sihrin "koruyucu" prensibinin
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 144/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
bertaraf edilmesi amacıyla, kurban kesilip kan akıtıldığı inanç ve pratiği tes
pit ediyoruz.
Yörede gelin getirildiği zaman oğlan evinde; ölen kişinin hayrı için veri
türküsünde;
"Hem oynayın hem de gülün
Haftayadır bizim düğün
Tefcilere düğün bayram
Atmalısın para o gün"325
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 145/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 146/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
gızlar yeni kurulan yurta ve kadının ilk doğumunda ateş rahuna tazim eder,
saçı mahiyetinde yağ dökerlerdi.^32 Benzer inançlara Kırgız-Kazaklarda^^^ ,
Beltirlerde334 ve Sagaylarda da rastlanılmıştır.335 Yakudarda ayrıca yeni ya
pılacak evin yer seçimi esnasında düzenlenen merasimlerde, evin kutlu, oca
ğın mukaddes, neslin bol ve sürekli, hayvanların ise bereketli olması inancı
ile ateş yakıldığı, yağ, yoğurt ve at yelesinden koparılan tüylerin saçı olarak
bu ateşe atıldığı tespit edilmiştir.336 Timur'un verdiği bir ziyafette iştirak
edenlerin üzerine doğru serpildiğini görüyoraz.337 Türk zümrelerinde "saçı",
"saçu", "saçılga", "çaçılga" adları ile adlandırılan ve kutsal olduğuna inanı
lan nimetler, toplumun iktisadî ve ekonomik gücünü teşkil eden gelir kayna
ğı ne ise ondan seçilmekteydi. Dolayısıyla çiftçi kavimlerde görülen darı,
buğday, şarap gibi saçıların yerini, göçebe Türk zümrelerinde kımız, süt,
yağmur, tüccar kavimlerinde ise paranın aldığını görüyoruz.338 Çalışmamı
zın ilgili bölümlerinde de görüleceği gibi yörede de saçı mahiyetinde ateşe,
suyun; toprağa ve suya, hayvanın ilk sütünün; Beyzade Efendi'nin mezarına,
buğdayın; gelinin basma ise paranın saçı olarak sunulması, tespit edilen bu
eski Türk inançları ile birleşip bütünleşmektedir. Keza, Göktürklerde ölen
hakanlar için ölü evine getirilen mum ile ilgili pratik339 , Harput'ta ulu ve
bilge kişilerin türbe ve mezarlarında yakılan murri inancı ile varlığını devam
ettirmektedir. Ayrıca yörede olduğu gibi Anadolu'nun hemen her yerleşim
biriminde
sı sizin de deyim haline
başınıza" gibigelmiş "darısı
temenni ifade başıma", "darısı
eden sözlerin başımıza",
kaynağının "darı
bu inançla
ra dayandığı kanaatindeyiz.
b. Yağmur Duası :
Harput ve çevresinde kurak geçen yılların belirli aylarında yağmurun
yağmasını sağlamak için, yöre halkının kültürleme y o l u y l a 3 * 0 dünden bugü
ne taşıyarak yaygın bir şekilde yaşattığı değişik pratikler mevcuttur. Bu pra-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 147/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
tiklerden Molla Podk, tabut veya ölü kafasını suya vermek, kırk bir adet taşa
okumak, kırk adet tomurcuğa okuyup üflemek, ktrktane kelin adını saymak,
yılan yakmak ve diken batırılan akrebi ters çevirmek gibi yöre halkının inanç
ve düşüncelerine dayanan davranışlar canlı bir şekilde varlığım sürdürmekte
dir.
Yörede mevsim itibarıyla kuraklığın başgösterdiği günlerde, mahallenin
çocukları bir araya gelerek Molla Potik adını verdikleri ağaç, ip ve paçavra
lardan hazırlanan insan suretini kapı kapı, mahalle mahalle dolaştırniar. Bu
sırada;
"Molla Potik ne ister
Allah'tan yağmur ister
Tenekeden gavurma
Küpden bulgur ister ister
Çiniden yağ ister^^'
veya;
"Molla Potik ne ister
Allah'dan yağmur ister
Gökten rahınet ister
Yerden
Küpden bereket ister
bulgur ister
Tenekeden gavurma ister
Çiniden yağ ister
tekerlemesini hep bir ağızdan söyleyerek, evlerden bulgur, kavurma ve yağ
toplayarak bir akarsuyun kenarında veya bir havuz başmda toplanırlar. Bura
da topladıkları gıda maddelerini hep birlikte pişirip yedikten sonra Molla
Potik'lerini sulayarak akarsuya veya havuza atarlar. Bilahare birbirlerini su
layan bu çocuklar, yaptıkları hal, hareket ve davranışlarla yağmur bulutları
nın geleceğine ve yağmurun yağacağına inanırlar. Bu inanç büyüklerde de
vardır. Zira ev ev dolaşan çocukların istedikleri erzak verildiği zaman bazı
kadınların Molla Potik denilen sured su serperek ıslattıkları da ifade edil-
ınektedir.
34 1 Tespit ettiğimiz
cı tarafından bu Allah'ım
"Ver tekerlemenin hemen son mısrasma
ver mısralarının ilave olarak
ilâve edilmiş başka
olduğunu bir araştırma-
gördük. Bkz., V.
Tanyildızı, "Molla Potik Ne ister", Elazığ Kültür ve Tanıtma Dergisi, sayı 1, Ocak
1 9 8 9 , s. 27.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 148/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
342 A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 480, 481 ; Şamanizm, s. 165; P. Naili Boratav,
100 Soruda Türk Folkloru, s. 141.
343 İlmi Heyet, Türk Millî Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s. 90, 91 .
344 O. Acıpayamlı, "Türkiye'de Yağmur Duası", Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğraf
ya Fakültesi Dergi-si, sayı 1-2, cilt XXI , Ocak - Haziran 1963. s. 1-2.
345 A. Terzibaşı, "İrak Türkmenleri Arasında Yağmur Duası Törenleri", I. Uluslararası
Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 307.
346 M. Abdülhaluk Çay, Türk Millî Kültüründe Hayvan Moütleri -I-, s. 60, 61; İlmi
Heyet, Türk Millî Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s. 96.
347 A. Buran, "Fıral Havzasında Yağmur Duası ve Yada Taşı" Fırat Havzası 11. Folklor
ve Etnografya Sempozyumu, s, 65; T. Hafız. "Kosova'da Yağmur Duaları", 11. Mil
letlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 245.
348 N. Gözaydın, "Dağıstan, İran ve Türkiye'de Yağmur Duasındaki Bazı Ortak Moiil'lcr
Üzerine", III. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 166.
349 O. Acıpayamlı, "Türk Folklor Ürünü Yağmur Duasıyla İlgili Yapı ve f^onksiyon So
runları", I. Uluslararası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 5.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 149/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
35 0 O. Acıp ayam lı, "Türkiye'de Yağmur Duası", A nk ar a Ün iver sitesi, Dil ve Ta rih Coğ
rafya Fakültesi Dergisi, sayı 1-2, cilt XXII, Ocak-Haziran 1963, s. 232; A. İnan, Şa
manizm, s. 164, 165.
351 T. Te kin , "İslâm Ön cesi Türk Şiiri", Tü rk Dili, sayı 40 9, cilt I, Ocak 1986 , s. 29 , 30 .
352 A. İnan, Şa m an izm , s. 42, 43 - 1 6 3 , 164.
35 3 Bü yük Hacı Ali Efendi 17 84 (H. 1198)'de Harput'ta do ğm uş, 1874 (H. 1291 )'de yine
Harput'ta ölmüştür. Kendisi, Harput'un yetiştirdiği büyük alimlerdendi. Mezarı Har
put'ta Akyol mezarlığmdadır. Ölmeden önce;
"Bana kabir açılırken içerisinden yuvarlak bir taş çıkacak, bu taşı, mezar taşı yerine ba
şımın ucuna korsunuz. Diğer alâmete lüzum yoktur" diye vasiyet etmiş. Merhumun
ölümünde mezarı kazılırken gerçektende böyle bir taş çıkmış ve vasiyeti üzerine bu
taşı mezarının baş ucuna dikmişler." Bkz., 1. Sunguroğlu, Harput Yollarında, istan
bul 1959, cilt II, s. 110.
Bu ulu ve bilge kişi ile ilgili olarak, halk arasında anlatılan aşağıdaki menkabcyi tesbit
ettik; Merhum ölmeden önce "Benim mezarımı kazanlar kabrimin içinden bir taşın çık
tığını görecekler. Bu taşı bir türiü çıkarıp kabrimin kenarına koyamıyacaklar. Buna
güç yetiremiyecekler. Cenazem kabrimin yanına getirildiğinde bu taş kendiliğinden
sıçrayıp kabrimin ba.şucunda duracak. O zaman bu taşa dokunmayın, bu benim mezar
taşımdır Bu taşın varlığından dolayı, mezar toprağımdan alacağınız küçük taşlarla,
kurak geçen günlerinizde yağmur yağdıracaksınız" diye vasiyette bulunmuş. O gün bu
gündür onun mezarından alman taşlaria yağmur yağdırılmaktadır." Bu hatırayı bize
nakledenler bizzat bunu uygulayarak yağmur yağdırdıklannı beyan etmişlerdir.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 150/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Bilindiği gibi Türk inançlarında su, taş ve ata ruhları kutsal addedilmek-
teyti. Suyun, Türk hayatında bugün bile "rahmet" sıfatı ile amlması ^S*, ona
duyulan bu inancın bir neticesi'olsa gerek. Keza taş da yukarıda bahsolunan
pratikte görüldüğü gibi yapısında "koruyuculuk ve kurtarıcılık" unsurlarını
taşımasının yanında, "bolluk, bereket" ve "mutluluk verme" unsurlarını da
üstlendiğini, fonksiyonları ile göstermektedir. Tespit edilen bu pratiklerde,
mezardan alman taşın su ile teması ve mezarın aracı olarak kullanılması,
yağmur yağdırmada ata ruhlarının da yardımcı olduğunu ortaya koymakta
dır. Taş veya taşlarla yağmurun yağdırılması inanç ve pratikleri bütün Türk
zümrelerinde mevcut olduğu gibi, Çin ve Moğol kavimlerinin inançlarında
da tespit olunmuştur .355
Harput ve çevresinde kurak geçen mevsimlerin yağmura şiddetle ihtiyaç
duyulan günlerinde boş bir tabut akarsuya bırakılır veya bir havuza atılır. Bu
pratikle yağmurun yağdınlacağına inanılır. Yörede ayrıca ölmüş bir kişiye
ait kafanın suya atılması ile de yağmurun yağacağına dair inahçlar mevcut
tur. Harput'ta Arap Baba kafasının suya salınması ile ilgili pratik bu inancın
hâlâ yaşamakta olduğunu göstermektedir. Yörede Arap Baba ile ilgili deği
şik varyantlar da aynı fonksiyonu taşımaktadır.356 Tespit ettiğimiz bu inanç
larda, yağmurun dindirilmesi için tabutun veya insan kafasının sudan mutla-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 151/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Yörede yağmur yağdırma ile ilişkili bir diğer pratik de, henüz tomurcuk
halindeki söğüt ağacından kırk tomurcuklu bir dal kesilip, bu tomurcukların
her birine bilinen dualar okunduktan sonra akar suya bırakılmasıdır. Bununla
yağmurun yağacağına inanan yöre halkı, bu pratikte özellikle seçilen söğüt
dilmişdr.-36l Meselâ kamîtk mesleğine yeni giren namzedin eline verilen asa
söğüt ağacındaridı.-*^2 Teleüt boyunun meşhur "tözlerinden" olan "Tilek
Töz" adındaki koruyucu mhun elinde, kendisini şerir ruhlara karşı koruyacak
olan söğüt ağacından kesilmiş bir asa vardı.Kazak-Kırgız baksılannın ko
puzu, Altay kamlarının davulu, kutsal kayın ve çam ağaçlarımdan hazırlandı
ğı gibi, söğüt ağacından da y a p ı l m a k t a y d ı . B ü t ü n bu inançlarda, söğüt
ağacının yapısındaki "korayuculuk, kurtarıcılık" ve "güvenirlilik" unsurları
nın yağmuru yağdırmaya yardımcı olacağı amaç ve inancını tespit ediyoruz.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 152/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Harput'ta yağmur yağdırmak için, kırk tane kelin adları yüksek sesle çağı
rılır. Bu sırada pratiği uygulayan kişi elinde tuttuğu ipliğe, her bir kelin adını
çağırdığında bir düğüm atarak bildiği duayı okur. Bilahare bu iplik, evin
kıble yönünde bulunan yağmur oluğu (=çortun)'na bağlanır. Bu davranışlarla
yağmurun yağacağına inanılır. Yağan yağmurların dindirilmesi için de, bu
365 A. Rıza Yalman (Yalkın), Cenupta Türkmen Oymakları, Ankara 1977, cilt II, s.
361.
366 A. Küçük, "Erzincan ve Çevresinde Halk İnanışları", III. Milletlerarası Türk Folklor
Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 245,
367 "Sultan Mahmut Harezmşah'ın çadırında,, yazın yaşlı bir adamın su dolu bir tas alıp ça
dırın ortasına koyduğu, sağına ve soluna iki adet boru diküği ve üçüncüsünü yükseğe
yerleştirdiği, yağmur taşı renginde bir yılanın bu borudan aşağıya sarküğı, neredeyse
yılanın başının suyun sathına kadar yaklaştığı, sonra iki adet yat taşını tasa daldırıp çı
kardıktan sonra birbirine sürttüğü, bunu müteakip herbirini bir tarafa fırlattığı ve bu
hareketi yedi defa tekrarladığı, nihayet tastan su alıp her tarafa serptiği ve gökyüzünü
koyu tîulutlar kaplayıp yağmur yağdığı anlatılıyor" Bkz., H. Tanyu, Türklerde Taşla
İlgili İnançlar, Ankara 1987, s, 70,
368 O. Şaik Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, s. CDLI.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 153/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
İpliği üzerine bir miktar eritilmiş yağ dökülür yahut söz konusu ipliğe atılan
düğümler yine kırk kelin adları çağırılarak sökülür. Bu pratikte yağmura dur
durmak için ipliğin üzerine dökülen saçı niteliğindeki yağla su iyesinin
memnun edilişi inanç ve düşüncesini görüyoraz. Ayrıca yörede keller ile il
gili yaptığımız araştırmada; "Kel daz, hava ayaz" sözünün yağmura ihtiyaç
duyulduğu günlerde söylendiğini tespit ettik. Bu sözle, kelin kafasında saçın
bulunmayışı ile havanın ayaz yani, bulutsuz oluşu arasında bir ilişki kurul
muştur. Bu ilişki, kelin yağmura yağdırmaması yönünde kendisini göster-
mektedir.Nitekim kırk kelin adlarının söylenerek bir ipliğe bağlanması ile bu
engel ortadan kaldırılmıştır. Pradkte, "sihrin temas ve taklit prensipleri-
nin "372 halk arasında yaşayan değişik bir biçimi görülmektedir.
c. Bereketle İlgili Diğer İnançlar:
Yörede daha önce belirttiğimiz bereketle ilgili belli başlı inançların yanı
sıra bir kaç pradğe daha rastlanmıştır. Bunları topluca aşağıda açıklamağa
çalışacağız.
İslâmiyetle birlikte Türk hayatına giren ve fakat yapısında eski Türk
inançlarının da izlerini taşıyan bazı inanç ve pratikler, genellikle Hıdırellez
kutlamalarında görülür. Mayısın beşini altısına bağlayan gece, çocuğu olma
yan veya olduğu halde çocukları yaşamayan kadınlar, hazırladıkları beşik
sembollerini gül ağacının dalma bağlayarak, çöp ve bezlerden yapılan bebek
leri bu beşiklerin içerisine bırakırlar. Düşünce ve hayallerinde oluşturarak
niyet haline dönüştürdükleri isteklerinin gerçekleşmesini isteyen genç kızlar,
gelinler ve erkekler,bu gece tutulan niyetleri istikâmetinde gül ağacının dibi
ne ev, araba,.tarla, bağ ve bahçe şekillerini toprağın üzerine çizmek veya bu
varlıkların çöpten yapılan sembollerini toprağa bırakmak suredyle niyetleri
nin gerçekleşeceğine inanırlar. Aynı gece gül dalma veya balkon demirine
bağlanan para cüzdanının güneş doğmadan önce alınması ile o yıl cüzdandan
paranın eksilmeyeceğine;
bir top hamurun akşamdan
şafak vakd, yoğralarak
iki küme gül ağacının
haline dönüşmesi dibine
halinde, bırakılan
evden unun
tükenmeyeceğine; o gece kilerdeki bütün yiyecek maddelerinin ağızlarının
açık tutulması ile de bu mahsullerin bereketleneceğine dair inançlar vardır.
Zira Hızır'ın o gece güneş doğmadan yapılan sembollere, kilerdeki gıda mad
delerine bakarak elini süreceğine ve bu sebeple de, niyetlerinin kabul, mah
sullerinin ise bereketleneceğine inanılmaktadır. Nitekim temas kurduğumuz
372 O. Acıpayam lı, a.g.m., .s.,241; "Türkiye'de Yağmur Duası ve Psiko - Sosyal Metod'la
İncelemesi" -I- Ankara Üniversitesi D. T . C . I'akültesi Dergisi , sayı 1-2, cilt XXI,
Ocak - Haziran 1 963, s. 20.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 154/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
37 3 R. Kork maz, "Fırat Havza sı Folklorunda Hıdırellez Şenlikleri ve Bu G elen eğin Türk
Dünyası İçindeki Yeri; "Fırat Havzası H. Follilor ve Etnografya Sempozyumu,
Elazığ 1989, s. 188.
374 A. Yaşar Ocak, İslâm - Tü rk İna nçla rm da Hızır Ya hu t Hızır-İly as Kü ltü, Ankara
1990, s. 112, 113; O. Acıpayamlı, "Türkiye'de Bahar Bayramı Hıdırellez", Antropolo
ji, sayı 8, Ankara 1978, s. 23, 24,
375 - Evliya Çelebi, Se ya ha tn am e, cilt 1, s. 85.
376 A, Yaşar Ocak, İslâm -Tü rk İna nçlar ında Hızır Ya hu t Hızır-İlyas Kü ltü, s. 163.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 155/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
İlişkili göı-LMen su, toprak (yer), gül ağacı (ağaç) gibi tabiat vaıiıklânnın
diğer bir ifadeyle "konıyucu" ve "kurtarıcı" fonksiyonlara sahip yer su iyele
rinin bu pradklerde merkez teşkil eden Hızır'ın çevresinde halkalandıklanm,
onun fonksiyonlarını icra etmesinde kendisine yardımcı olduklarım tespit
ediyoruz. Benzer inançlara Kıhm Türklerinde^ii, Makedonya Türklerin-
d e 3 " ' \ Yugoslavya'nın Kosova bölgesinde yaşayan Türkler arasında-'id ve
Azerbaycan Türklerinde de rasdanılmıştır.380
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 156/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
avla ilgilidir. Ava giden avcının önüne tilkinin çıkması, avcının o günkü avı
nın bereketli olacağına bir işaret sayılır. Bu inanç eski Türklerde ve Moğol
larda tilkinin kutsal addedilmesine ve bu itibarla da, "eş-ruhlar"a ait inanç ve
düşüncelerin bir devamı niteliğindedir.385
Yörede bereketle ilgili son olarak tespit edilen bir diğer inanç da, buğday
başaklarından hazırlanan bir adet buğday demetinin, evin uygun bir duvarına
asılması pratiğidir. Bu pratiğe eski Türklerde de tesadüf edilir. Nitekim
Altay Türklerinde ata ruhlarını, diğer bir ifadeyle "aruu körmösleri" .tasvir
eden "tös"lerin üzerine, buğday ve arpa başaklarından bir demet asılırdı ki,
bu sembol adı geçeri tös'ler için bir nevi kansız kurban veya saçı olarak
kabul edilirdi.386
384 N. Tan,
resi "Türk Folklorunda
Bildirileri, 1 - 4 7 7 . YaSmuru", II. Milletlerarası Türk Folklor K o n g
cilt IV, s. 4 7Nisan
385 A. İnan, Ş a m a n i z m , s. 82; B. Ögel, Türk Mitolo.jisi, cilt I, s. 56ü.
386 ' A. inan, Makaleler ve İncelemeler, s. 434 . -
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 157/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 158/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
III. B O L U M
HALK HEKİMLİĞİ
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 159/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
A. OCAKLAR :
Yörede Allah'dan geldiğine inandan bir belâ, kötü niyedi kişilerin yaptık
ları büyü
eşik sihir, nazar
gibi kutsal gibi karşı
varlıklara usûllerle ortaya bir
gösterilen çıkan bir dert, yahut
saygısızlığın ateş, ocak,
nedcesinde' aile
ye gelen bir felaket olarak değerlendirilen muhtelif hastalıklar vardır. Bu
hastalıkların teşhis ve tedavisinde öteden beri etkisinin olduğuna inanılan,
hastanın şifâ bulacağına mutlak gözüyle bakılan ocaklar mevcuttur.2 Bu
ocaklar, sanlık ocağı, kanncalık ocağı, alazlama ocağı... gibi tedavisi yapılan
hastalıkların adı de anılmaktadır. Keza her ocağın, adı geçen hastalığı telafi
ettiğine inanılan bir ocaklısı vardır. Ancak bazı ocaklarda ocaklı tarafından
kendisine izin veya el verilmiş, aynı soydan gelen birden fazla ocaklı da bu
lunabilir. Ocaklarda muhtelif usûl ve esaslarla hastalarını tedavi eden ocaklı
lar, hastalığın gösterdiği nedceye göre; "Nefesi çok iyi geldi" veya "Eli çok
iyi geliyor" şeklindeki ifadelerle ululaştırılırlar.
Türk hayatında, kamlık inancına bağh eski inanç ve düşüncelerin birer
devamı niteliğinde görülen bu inanışlara ait pradkler; yapı ve fonksiyonları
nı, yaşama biçimlerini, varlıklarını, etkinliklerini, sürekUliklerini ve adlarını
aşağıda açıklayacağımız şekilleriyle muhafaza etmektedirler.
a. Kanncalık ve Kumru Ocağı:
Vücudun herhangi bir yerinin derin ve ince çizikler halinde kızarıp çatla
ması şeklinde ifade edilen kanncalık yahut da burunun belirgin bir tarzda
şişmesi olarak nitelendirilen kumru hastalığında hasta, haftanın birbirini
takip eden üç gününde bu ocağa götürülür. Ocaklı, hastalığın kendisine sıçra
masını önlemek amacıyla herhangi bir ağaç parçasıyla çevresini çizerek,
kendisini bir dairenin içerisine alır. Hastanın getirdiği haşıllı
(=kullanılmamış) iğneyi alarak vücudun yaralı veya hasta olan bölgesini
kendisine has çizgilerle çizer. Kullanılan iğneyi hastaya iade eder ve bunu
toprağa gömmesini öğütler. Bu iğnen,in toprakta çürümesi ve paslanması ne
ticesinde hastalığın da ortadan kalkacağına inanılır. Ayrıca elde bulunan ve
siğil adı verilen şişlikler de aynı ocaklı tarafından tedavi edilir. Bu hastalığın
tedavisinde ise eldeki siğillerin sayısı kadar alınan arpaların her birine bazı
A . Haydar Bayat, "Türk Dünyasında Özellikle Anadolu Tıbbî Folklorunda Akıl Hastalık
larının Tedavi
Ankara 1989, s.Yolları
65. ve Kaynak' u'i", Türk Halk Hekimliği Sempozyumu B i l d i r i l e r i ,
S. Şar, "Halk Hekimliğinin Dünü ve Bugünü", Türk Halk Hekimliği Sempozyumu Bil
dirileri, s. 224; P. Naili Boratav, 100 Soruda Türk F o l k l o r u , İstanbul 1984, s." 122.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 160/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Dağlama hakkında geni.ş bilgi için bkz., C. Ayşenur Çavdar, "Türk Halk Hekimliğinde
D a ğ l a m a " , Tiirli Halk Hekimliği Sempozyumu Bildirileri, Ankara 1989, s. 84, 83.
H. Tanyu, "Türklerde Ateşle İlgili İnançlar", I. Uluslararası Türk Folklor Kongresi
Bildirileri, cilt IV, s. 290; A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 477, 478.
A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 264; A. Duvarcı, "Halk Hekimliğinde Ocaklar",
Millî.Folklor, sayı 7, Ankara 1990, s. 36.
H. Tanyu, "Türklerde Ateşle İlgili İnançlar", a.g.e., cilt IV, s. 291.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 161/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ya çıktığına
dan bir demirinanılır.
parçasıBunun
ile üç için
defaocağa gedrilen
"parpusu" kişinin vumlur
denderek ağzına, veya
ocaklıvurulmuş
taralın
gibi yapılarak tedavi işlemi tamamlanır. Ayrıca göz kapaklarında oluşan kı
zarıklıklara da yörede "uçuk" adı verilmektedir.. Bu tür hastalar, Harput'a
yaklaşık 4 km. mesafedeki Kurusugözü mevkiinde bulunan Elcik Baba yatı
rına götüılilürler. Hasta buradaki ocaklının nezaretinde, "Uçuh puhan"
(Uçuk pınarı) adı verilen kaynak suyundan gözüne damlatır. Ocak olduğuna
inandan bu kutlu pınarın, ilgililerce birbirini takip eden üç sah günü ziyaret
edilmesi, buraya bir miktar para bırakılması veya hastanın çamaşırlarından
bazılarım hediye mukabilinde çevreye atması gibi inanç ve pratikler vardır.
Pratiklerde, demir ve suyun "koruyucu ve kurtarıcılık" fonksiyonlarını görü
yoruz. Ocaklıya yahut da kudu pınara bırakılan ve "çirelik" adı ile.yaşatılan
hediyelerin ise, yer-sulara sunulan kansız kurbanlar ve saçı inancı ile birleşip
bütünleştiğini tespit ediyoruz. Nitekim eski Türk inançlarında, yapılan her
merasimin karşılığı olarak kamlara ücret verilirdi. Kamlar bu ücrete razı olur
ve kimseyle bir pazarlıkta bulunmazdı.Altaylılarda baş ve göz ağrılarından
korunmak, göğüs rahatsızhklartndan, karın ve kaburga sancılarından kurtul
mak için, ak boz ve kır atların "ıdık/iduk" olarak bağışlandığını görüyoruz.^
Prof.Dr. Abdülkadir İNAN, bütün Türk kavimlerinde dudaklarda oluşan ka
barcıklara "uçuk" adınm verildiğine, bunun ruhların darılıp, kızmasından
ileri geldiğine işaret eder.^ Günümüzde yörede yaşayan söz konusu pratikler,
bu eski Türk inançlarının değişik biçimleri olarak varlığını sürdürmektedir.
ç. Sarılık Ocağı:
Harput'un, Zarfanı adındaki yerleşim bölgesinde. Gülmez Tepe
mevkiinde bulunan kaynağa Sarılık puhan (=:pınarı) adı verilir. Sarılık hasta
lığına yakalanan kişilerin götürüldüğü bu kutlu pınarın, ayrıca bir ocaklısı da
vardır. Ocaklı tarafından okunan hastaların bu pınarda yıkanmalarını mütea
kip hastalıklarının geçeceğine inanılır. Ayrıca bu pınarın suyundan bir mik
tar eve getirilerek şifâ niyetiyle kullanılır ve eşe dosta ikram edilir. Yörede
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 162/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
mindeki
Türk "göçürme" kamların,
zümrelerinde inancı ilehastalıkları
varlığını sürdürmektedir.
bazı hayvanlaraNitekim muhtelif
yahut başka bir
varlığa "göçürdükleri" tespit edilrniştir.'4
Türk inançlarında hastaya musallat olan rahun başka bir hayvana nakle
dilmesi şekliyle ifâde edilen "göçürme ve çevirme" törenlerinde diğer bir
davranış tarzı ise, akrabadan birinin hastanın etrafında dönerek kendisini bu
yolda feda etmesi inancıdır.Nitekim XVI. asırda Müslüman Çağataylara
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 163/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
ait "Babür-nâme" adh esferde, Bâbur Şah çok sevdiği oğlu Hümâyûn'un has
talığı sırasında; "Senin bütün ıstıraplarını üzerime alıyomm" diyerek üç defa
oğlunun başında döndüğünü, bu davraşından sonra Hümâyûn'un iyileştiğini,
kendisinin ise oğlunun hastalığına bulaşarak yatağa düştüğünü görüyoruz.
Dede Korkut Destanlarında da bu inancın kısmen İslâmîleşmiş şekliyle yaşa
dığı görülmektedir.'7 Nitekim dördüncü destanda Salur Kazan, oğlu Uruz'u
esaretten kurtardıktan sonra, kırk köle ile kırk cariyeyi oğlunun başına çevi
rerek azat etmiştir.'8 Müslüman Başkurdarda "köçürü / = köçürme)"'^ Mo
ğollarda ise "dzulik gargahu" adları ile bu inancın yaşadığı anlaşılmıştır.^O
Yörede yapı ve fonksiyonları kısmen farklılaşmış olduğu anlaşılan bu inan
cın Dağlar türküsündeki:
"Dağlar taşıma felek
Döner başıma felek
Akibet kuş kondurur
Mezar taşıma felek"2l
dördüğünde, feleğin başa dönerek kişinin ölümüne sebep olması biçimiyle
mevcudiyetini sürdürmektedir. Ayrıca İstanbul'da ve Anadolu'nun muhtelif
yerleşim birimlerinde olduğu gibi22 , yörede de sadaka verildiğinde, sadakası
verilen kişinin başında üç defa çevrilerek; "Başının gözünün sadakası
olsun"
yine aynısözünün söylendikten
inançlardan sonra verildiğini görüyoraz ki, bu pradkler de
kaynaklanmaktdadır.
d. Ahsun / Afsun / Efsun Oc ağı:
Bu ocak, yılan veya zehirli böceklerin sokması nedcesinde hastalanan ki
şilerin götürüldüğü ocaktır. Burada ocaklı, okuyup üflediği bir tasın içindeki
suyu hastanın üzerine doğra serper. Ayrıca okunmuş olan bu sudan evin dört
16 Fernand Grenard, Bâbur, (Haz: Orhan Yük sel), İstanbul 1971 , s. 190, 191; A. İnan, Ma
kaleler ve İncelemeler, s. 478.
17 A. İnan, Makalel er ve İncelemeler, s. 478 .
18 M. Ergin, Dede Korkudun Kitabı, s. 119.
19 O. Şaik Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, s. CCCXV.
20 A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 478; Eski Türk Dini Tarihi, s. 150; "Dede Kor
kut Kitabında Eski İnançlar", Türk Kü ltürü Araştırmaları, Ankara 1966-1969. s. 152.
21 F, Memişoğlu, Harput Ahengi, s. 66.
22 F. Köprülü, "Dede Korkut Kitabına Ait Notlar", Azerbaycan Yurt Bilgisi, İstanbul
193 2, cilt l, sayı 2, s. 84; A. İnan, Makaleler ve İncelemeler, s. 455, 478; A. Haydar
Bayat, "Anadolu'da Sarılık Hastalığı". HI. Milletlerarası Türk Folklor Kong resi Bildi
rileri, cilt IV, s. 48, 62.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 164/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
bir tarafına, bağ ve bahçeye serpihrse söz konusu hayvanların bu yerlere ge
lemeyeceğine inanılır. Yörede bu pratiğin yararına inanan ve uygulayan çok
sayıda aileler mevcuttur. Bu inanç Harput ve çevresinde, uzun hava tarzıyla
okunan adı belirsiz bir halk türküsünde;
"Dedim, gözlerine olmuşum meftun.
Dedi, ne sırdır bu, kâr etmez efsun?
Dedim, kimdir beni eyleyen Mecnun?
Dedi o zâlimin yadigârıdır" ^ 3
şekliyle yaşamaktadır.
Eski Türkçe'de afsuna, "arvıç" veya "arbağ" adı verilmiştir. Bu ad bugün
kü Doğu Türk lehçelerinde "arbış", Kıpçak lehçelerinde ise "arbav" adıyla
adlandırılır. Yakut Türklerinde bu kelime, kötü ruhları aldatmak, şaşırtmak
ve dalkavukluk etmek anlamlarına gelmektedir.^* Başkurtlarda yılan sokma
sıyla zehirlenen kişi, "yılan arbavçı" adı verilen kişilere götürülerek afsunla-
nır.25 Türkistan Türklerinde "arbakcı" adı verilen ocakların, vücudun zehirli
olan noktasını kızgın demirle dağladıktan, okuyup üfledikten sonra hastaları
iyileştirdikleri tespit edilmiştir. Bu ve benzer inançlar, Budizm dinine men
sup eski Uygur Türklerinde ayrıca Kazak-Kırgızlarda görülmüştür.26 Bu iü-
barla yörede tespit ettiğimiz söz konusu inançlar, yapı ve mahiyederi kısmen
fonksiyon değişimine uğrayarak günümüze kadar gelebilen bu eski Türk
inançlarının birer devamı niteliğindedir.
e. Sehil / Sihir, Büyü ve Tılsım Ocağı:
Harput ve çevresinde genellikle kısmed bağlı kızların kısmetini açmak;
birbirini sevmeyen karı-kocayı barıştırmak veya mudu bir yuvayı dağıtmak;
evine bağlı olmayan kocayı yuvasına bağlamak; nikâh esnasında damadı
bağlamak veya bağlı bulunan damadı yahut da gelini eski sıhhatine kavuştur
mak; gelebilecek her türlü dert, belâ ve felâkederden korunmak; hastaları te
davi ettirmek veya kişileri ağır bir hastalığa duçar etmek; kaybolan eşyayı
yahut hırsızı bulmak; ekonomik ve iktisadî hayatta karşı rakibin güç ve kuv
vetini alıp onu etkisiz ve muhtaç duruma gedrmek; define aramak, define
gizlemek; karşı sihri etkisiz hale gedrmek; gibi sosyal hayatta akla gelebilen
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 165/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 166/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
amacıyla
lunmuştur.yapıldığı anlaşılan
Uy gurlara muskalar
ait olduğu bilinenvedin
bununla ilişkili değişik
kitaplarında, değişik levhalar bu
tılsım şekil
lerine rastlanmıştır.30 Değişik Türk zümrelerinin kamları, yapılan ayin ve
merasimlerde büyük bir vecd ve istiğrak halinde iken her türlü hastalıkları,
sihir ve büyü yolu ile tedavi ederlerdi. Bu inanç ve pratiklerde kam, ruhun
kılavuzu, kurtarıcısı, koruyucusu ve tabibi durumundaydı.^l Uygurların, Bu
dizm dinini kabullenmeden evvel "bahşı", "ruhanî", "falcı", "büyücü",
"hekim", "cerrah" anlamlarına geliyordu.32 İslâmiyetin kabulü ile kamlara
atfedilen ruhanilik ve kutsilîk mevhumları kalkmış ve sadece kendilerinden
sakınılan, korkulan bir sihirbaz, şerir rahlarla münasebette bulunabilen bir
büyücü mahiyetini koruyabilmiştir.33 Kutadgu Bilig'de:
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 167/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
rak
lardahastalarını
Altay veiyileştirirlerdi. Benzer inançlara
Yakut Türklerinde Kırgız-Kazaklarda,
de rastlanılmıştır Başkurt
.37 Muhtelif Türk
zümrelerinden tespit olunan sihir, büyü ile ilgili bu inançlar, başlangıçtan
beri Rumlarda, Hindlilerde, Acemlerde, Mısırlarda^^, Eski Romalılarda bazı
Hristiyan kavimleri ile İslâm dininin kesin reddine rağmen Araplarda da^^
tespit edilmiştir.40
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 168/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 169/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
"Çaydayoluna
Çıkın çıralarbakın
yakın
Hak nazardan saklasın
Kem göz değmesin sakın"**
Nazar kudretinin gözle dokunmasına ait inanç ve düşüncelerin şiirimizde ya
şayan canlı belgeleridir. Ayrıca, "Zeki mahlası ile şiirler yazan Harput'lu
divan şairi Sungur-zâde Hacı Abdülkerim Efendi'nin hece ile kaleme aldığı;
"Sevgilikoydu
Yaralı halambizi
kızı
Değdi bize galiba
Şu Fatma'nın kör gözü"45
Dördüğü ile, yöre halkının günlük hayatında konu ile ilişkili olarak sıkça
kullanıldığı; "göz değmesi", "göz gelmiş", "kem göze gelme", gibi söz ve
ifâdeler, söz konusu inancın yörede canlı bir şekilde yaşadığını ortaya koy
maktadır.
I b . Nazarın Sözle (Dille) Dokunması:
Burada nazar kudretinin tesirini göstermede etkili olan unsurun dil, diğer
bir ifadeyle ağızdan çıkan söz olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bakışla bera
ber ağızdan çıkan: "Ana uy ana! Ne güzel çağa" sözü, çocuğun hastalanması
na, hâttâ daha ileri bir derecede, onun ölmesine sebep teşkil etmeğe yetmek
tedir. Yörede konumuzla ilişkili olarak şöyle bir olay nakledilmiştir:
"Çağalarıynan Harput'u yemeğe, yutmağa gelen bir ejdahar (= canavar)
göriler. Buna dabanca, silâh kar etmi... Millet şaşiri... Uy ana! Ne edek nasıl
edek ki bu dertten kurtulah. Yuharı seherin alt terefinde Fetahmet'e giden yol
ayrımında... Deyiler: "Bir gadın var, sözü bıçah kimi kesi. " "Ona heber
verek gele bunu dondura". Cadına heber veriler Gadm geli, bu ejdaharı göri.
43 F. M e m i şo ğ l u , H a r p u t A h e n g i , s. 128.
44 F. M e m i şo ğ l u , H a r p u t A h e n g i , s. 87.
45 N. Onur, Harputlu Dîvân Şairleri, Elazığ 1988, s. 66.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 170/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
deyi ki: "Uy ana!... Nancada böyük bir ejdahar... "Bunu deyi, ejdahar orda
. çağalanynan daş kesi."
Bu olay değişik varyantlarıyla yöreye ait matbu eserlere de geçmiştir.^ö
Harput'a yaklaşık ikibuçuk kilometre mesafede bulunan ve fotoğrafıyla da
tespit ettiğimiz bu kaya parçasına, yöre halkı "Ejdahar Taşı" adını vermiştir.
Yörede ayrıca oynanan, bir Kılıç-Kalkan oyununa ait türküde:
"Kaç, sözlü gelin, ver bize elin
Söze mi geldin. Göze mi geldin?
Yada baş eğdin,, dize mi geldin"47
Mısralarına rastlıyoraz ki, burada gözle beraber sözün de nazar kudretinin
ortaya çıkmasında etkili bir unsur olduğu açıkça görülmektedir.
Ic. Nazarın
Yörede Nefesle
gözünün Dokunması,
ve sözünün Nefese
dışında ayrıcaUğrama:
nefesinin de kuvvetli olduğu
na inanılan kişiler vardır. Nefesin, kişinin sahip olduğu kişilik özelliklerine
göre, olumlu veya olumsuz bir tarzda tesirini göstereceğine inanılmaktadır.
Nitekim Ocak ve Ocaklılar bahsinde; "nefesi iyi geldi", "nefesi güçlü
adam" gibi ifâdelerle ululaştırılan kişilerin bulunmasına rağmen; burada
"nefesi dokundu", nefesine uğradı", "nefesine geldi" gibi ifadeleıle itilen,
horlanan, sakınılan ve kendilerinden korkulan kötü niyetli kişilerin nazar do
kunması hususunda
bulundurdukları etkili olduklarıNefese
anlaşılmaktadır. ve böyle
uğrama güç ve kudred
bir deyimi, yapılarında
yöreye ait olan bir
hoyratta şu şekliyle yaşamaktadır:
"Bülbül koydum kafese
Meftunum güzel sese
Maşaallah deyin dostlar
Uğramasın nefese"48
2. Nazar Değmesinden Korunma Yolları:
Yörede nazar değmesinden korunmak için alınan bir takım koranma çare
lerine rağmen, nazar dokunmasına mani olunamayarak ortaya çıkan muhtelif
hastalıklara karşı halk, çeşitli tedavi metotlarını tadbik ederek veya ocaklara
giderek bu hastalıkların çaresini aramağa, bulmaya çalışmaktadır. Harput ve
çevresinde söz konusu yollar ve metotlar aşağıda t e s p i t ettiğimiz biçimdedir.
46 l. Sungur oğlu, a.g.e., cilt IV, s. 1 5 3 ; Taş Kesilme Motifi İçin, bkz. , S. Sa ka oğlu, A n a d o
Taş ve Bu Tip
lu
1 9 8Türk
0 , 8 . 6Ef
0 ,sanelerinde
78. Kesilme Motifi Ef sanelerin Katalogu, Ankara
47 F. M e m i ş o ğ l u , H a r p u t A h e n g i , s. 92 .
48 F. M e m i ş o ğ l u , a.g.e., s. 63.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 171/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 172/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
sak56 kökü, kurutulmuş bir miktar köpek ve leylek pisliği ile kara çörek otu
bir beze sarılıp ocaklıya okutturalduktan sonra omuza asılır. Ölmüş tosbağa
nın (=kaplumbağanın) kabuğu elbisenin uygun bir yerine dikilir. Bu ve ben
zer inançlarda Totemik unsurların izleri görülmektedir.^^ XVIII. asrın sonu
ile XIX. asrın başında yaşayan ve Divan Edebiyatı'nın ünlü şairlerinden En-
derunlu Osman Vasıf ın bir muhammesinden aldığımız bölümde:
"Dik çocuğun başına çörek otu sarmısak
Sevinsinler uyhu nüshası alup beşiğe tak
Söndür kömür ki kötü nazardan ola uzak
• Gezmek senin nene gerek otur işe bak"58
görülen "çörek otu", "sarmısak" ve "kömürün", nazar için kullanılan malze
56 Geniş bilgi için bkz., E. Akçiçek, "Türk Halk Hekimliğinde Sarmısak", Türk Halk He
kimliği Sempozyumu Bildirileri, s. 9; O. Acıpayamlı, "Anadolu'da Nazarla İlgili Bazı
Adet ve İnanmalar", Ankara Üniversitesi D . T . C . F. Dergi.si, sayı l-ll, cilt XX. 1962, s. 1-
40.
57 M. Aydın, "Konya'daki Manevî İnançlarının Dinler Tarihi Açısından Tahlili", Türk Halk
Edebiyatı ve Folklorunda Yeni Görüşler, Ankara 1985, cilt 1, s. 254.
58 D. Chemielowska, "Enderun'lu Osman Vasıfın İki Muhammesinde Adı geçen Batıl İti
kat ve İnanışlar", Türk Halk Edebiyatı ve Folklorunda Yeni Görüşler, cilt I, s. 501.
59 O. Şaik Gökyay, Dede m Korkudun Kitabı, s. CCXC1V.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 173/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 174/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
"Nüshan
Ey şeyh-i maı^az-i aşka deva
keramet-furûş! Ez eylemedi
de suyunuhiçiç "70
denilerek nazara, nazarın kudret ve etkisine inanmayan kişiler de mevcuttur.
Günümüzde ilim adamını meşgul eden önemli ve fakat son derece girift
meselelerden birisi, kanaatimizce nazar ve onun ortaya koyduğu olumsuz te
sirinin tabiî ve hakikat olup olmayışı meselesidir. Bu nokta işlediğimiz konu
ile son derece ilişkilidir. Zira, yöre halkının nazara, onun kudretine, etkileri
ne ve bundan korunma çareleri ile tedavi usûllerine dair inanç ve düşünceleri
son derece derin ve sağlam görünmektedir. Hal böyle iken bazı bilim adam
larının nazarı ye bunun için alınan bütün tedbir ve tedavi yollarını batıl
inançlar olarak kabul etmelerine rağmen, bir kısmı nazarın ve onun ortaya
koyduğu bütün kudret ve tezahürlerinin hak ve hakikat olduğunu isbata yö-
nelmişlerdir.'^'
Bugün sadece Türk dünyasında değil, bütün dünya milletlerinde de görü
len, bilinen söz konusu inançlar ve pratikler^^, Alman bilim adamı Dr. S.
SELIGMANN'ın ifadesine
salmış batıl bir inançtan göre;
başka bir"Milletlerarasında şu birşey
şey değildir. Bilinen veya bu şekilde
varsa o da kök
na
zarın, bilhassa insana zarar verdiğidir ve bu olsa olsa bir tesadüften başka bir
şey değildir".73 Pjof. Dr. Orhan Acıpayamlı; nazarın doğal olmadığını, onun
kültür gibi sosyal bir üriinün parçası olduğunu ve tamamen mantık dışı bu-
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 175/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
lunduğunu, halkın ise ona bir hakikatmiş gibi sarıldığını, beyan eder7* Prof
Dr. Abdulkadir İNAN, nazardan korunmak veya tedavi maksadıyla üstte ta
şınan muskanın, müslümanlar arasında kök salmış korkunç hurafelerden biri
si olduğunu, menşeinin putperestliğin en ilkel şekli olan fetiş'e dayandığını,
zaman içinde gelişme safhaları göstererek dinî formüller veya garip bir
takım işaretler yazılmış kağıtların eski fetişlerin yerini tuttuğunu beyân et-
mektedir.75
79 tasarı
"Habis Tecrîd-i
Et Tem imi Sarîh(R.ATercemesi
)'deh rivayetve Şerhi, cill XII,
edilmiştir: s. 87. (S.A .V )'in şöyle buyurduğ u
Resülullah
nu işitti: "Baykuşta (uğursuzluk diye) bir şey yoktur. Ve (fakat) göz değmesi haktır".
B k z . , S ü n e n - i T İ R M İ Z İ T e r c e m e s i , cilt 111, s. 446-447.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 176/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
(R.A )80^ gibjı İslâm alimleri ile Ümm-i Seleme^' ve Hz. Aişe^^ g j ^ j H Z. Pey
gamberin yakınmda bulunan hanımlar tarafından, Hz. Peygamber (S.A.V)in
göz değmesi inancının varlığını kabul edip, tedavi usûlleri göstermesi husu
sundaki görüşlerini ileri sürmeleri dikkat çekicidir. Bu itibarla bahis konusu
olan inançların ve pradklerin İslâmî dönemde de hayat bulmasında, yukarıda
adı geçen İslâm alimlerinin ileri sürdüğü düşünce ve görüşlerin de rol oyna
mış olabileceği akla gelebilir.
Yörede uğurlu sayılan ve nazara karşı alınan bir tedbir olarak Ankuzu
Baba Türbesi'nin bulunduğu dağdan getirilerek kullanılan ve hayvan omur
gasını andıran delikli taş, özellikle suyu bol olan bir havuzun başında uygun
görülen bir yere asılır. Bununla havuzun nazardan korunacağına inanılır. Ay
rıca kurtHâttâ
taşınır. derisinin
şansıarka tarafından
yaver gidenlerekesilen
karşı küçük bir parça
söylenen, "Sendekuratularak
kurt tüyüüstte
mü
var" veya "Sende kurt.... mü var" sözü yörede deyim haline gelmiştir. Bu
inanç atarahlarma ait başlangıçtaki Türk inançlarının, esas mahiyederi unu
tulmuş izleridir. Yörede bizzat müşahade ettiğimiz ve Anadolu'nun da muh
telif yerleşim birimlerinde tespit edilen pratiklerdeki; evlerin kapılarına, du
varlarına asılan koç kafası, geyik ve koç boynuzlan gibi semboller de yine,
adı geçen hayvanların kutsal saydınası ile ilgili başlangıçtaki inançların biı-er
devamı niteliğindedir.^^
ttlstm yerine Keza,
kullanıldıkları bu sembollerin
da anlaşılmıştır ipddaî eski
.84 Nitekim, dönemlerde muska-
Türklerde görü
len ve uğurlu addedilerek boyuna asılan bir taş parçası, bir bitki, kurt dişi,
ayı yahut kartal tırnağı gibi nesneler muska ve tılsım olarak kabul edilip, ki
şiyi nazardan korayacağına inandırdı. Prof. Dr. Abdülkadir İNAN, bu inanç-
80 "Seyyid Alizade (R.A) şöyle buyurmuştur: "Nazar dinimizin icabıdu'" Zira Resûlullah
( S . A V . ) ; "Göz değmesi haktır", buyurmuştur. Hakikata ermiş alimler de bunu yaratanın
Allah olduğunu beyan etmişlerdir. Ümm-i Seleme (R.A) Resûlullah evimde yüzü sarar
m ış bir cariye gördü vc "Bunu çarpmışlar, bunda göz değmesi vardır" buyurdu. Bkz.,
Seyyid ALİZ ADE, Şi r' at 'ü l- İsl âm, Berekat Yayınevi, İstanbul 1976, s. 537, 538.
81 "Ümm-i Seleme'n in rivayet ine göre: "Nebi (S.A .V), Ümm-i Seleme' nin odasınd a yüz ün
de sarılık e.seri bulunan bir kız çocuğu görme kle: "Bu kızcağızı okut unuz, buna nazar
değmiştir" buyurmuştur". Bkz., Sahih-i BUH ÂRÎ Mu ht as ar ı, Tecrid-i Sar ih Terc eme -
si ve Ş er hi , cilt XII, s. 91 .
82 "Aişo (R.A)'den rivayete göre: "Resûlullah (S.A.V) göz değ mesi ne okunmas ını bana em
retti, yahut (mutlak olarak) emretti" demiştir". Bkz., Sahih-i BUHÂRî Muhtasarı T e c
r i d - i Sa ri h Terc eme si ve Şer hi , cilt XII, s. 90.
83 F.
sayıSümer, "Eski
44, cilt IV, Türklerde Yağmur
Ağustos 1953, ve Kar Yağdırma
s. 2533-2535; Adeti", Resiml
M . Abduihalûk Çay, iTürk
Ta r ihMillî
Me cm ua sı ,
Kültii-
~ rü nd e Ha yv an Motifleri-I, s. 62.
84 M . Abduihalûk Çay , a.g.e., s. 62.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 177/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
1969,8.22.
88 Y. Kalal'at, Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri, Ankara 1990, s. 78, 79;
M. Abdülhaluk Çay, Türk Millî Kültüründe Hayvan Motifleri-I, Ank ara 1990, ,s. 62 .
63. ,
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 178/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 179/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 180/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
g. Sıtma Ocağı
Sıtma hastalığına yakalanan hastaların götürüldüğü ocaktır. Burada, ocak
lı tarafından parpusulanan ince bir iplik parçası, hastanın beline bağlanır. Bu
ipliğin
ne zaman
inanılır. Bu içinde çürüyüp
inanç ve pradk kendiliğinden düşmesi
Hitaylarda iplik yerine ile
taşhastalığın geçeceği
kullanılarak ve de
ğişik bir yol uygulanarak yapılırdı. Nitekim Ebû DÜLEF, Hitaylar
(Kıtâyânlar) 'ın sıtma hastalıklarında kullandıkları önemli bir taşlarının varlı
ğından bahsederek, bü taşın adı geçen hastalığın dışında tesirini göstermeye
ceğini beyan eder.'02
h. Dalak Ocağı:
Yörede karın şişmesi veya karın büyümesi adı verilen dalak hastalıkları
nın tedavi edildiği ocaktır. Burada ocaklı tarafından hazırlanan dalak büyük
lüğündeki çamura adı geçen organın şekli verilip, çıplak vücutta dalağın bu
lunduğu bölgeye bırakılarak üzeri bıçakla gelişi güzel çizgilerle çizilir.
Bilahare bu çamur parçası güneşte kurumağa ve kendiliğinden çatlayıp dö
külmeye terkedilir. Bu pradkle söz konusu dalak hastalığının geçeceğine ina-
ndır.Burada eski Türklerde tespit olunan "koruyucu ve kurtarıcı" fonksiyon
lara sahip olan mhlann, esas yapıları unutulmuş şekliyle hayat bulduklarını
görüyoruz. Arap gezgini Ebû DÜLEF'in verdiği malumata göre. Oğuzlarda
karın sancılarına karşı kullanılan bir çeşit taşın olduğunu anlıyoruz.'03 Prof.
Dr. Ahmet CAFEROĞLU ise Azerbaycan'da dinî-sihrî kuvveti haiz olan
bazı taşların varlığından bahsederek, bazı hastaların ve ziyaretçilerin bu taş
lara karınlannt sürdüklerini ifade eder.' 0 4
1 . İnme/FelçATel Ocağı:
Harput ve çevresinde özellikle yanan ocağa suyun dökülmesi ile veya kor
halinde ateşin alınarak gelişi güzel yerlere saçılmasıyla yahut da eşik aralı
ğında oturmak suretiyle çarpılıp şere geldiğine inanan hastaların götürüldüğü
ocaktır. Bu ocakta kurbağanın pisliği, zeytin yağı ile karıştırılıp ateş üzerin
de bulamaç haline getirildikten sonra, üç gün süreyle hastanın felçli olan
kol ve bacaklarına tatbik edilir. Ayrıca bugün Elazığ İli'mize bağlı Zerteriç
(Değirmen Önü) Köyü'nde bulunan ve Yel Puhan (=Yel pınarı) adı verilen
kaynak suyunda, hastaiann ayrı günlerde ve üç defa yıkanmaları ile söz
konusu hastalıktan kurtulup şifâ bulacaklarına inandır.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 181/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
i. Diğer Ocaklar:
Yörede ayrıca, dolama, mide, göbek düşmesi, sedef ve boğaz ağrısı gibi
hastalıklar ile konuşmayan ve konuşmakta güçlük çeken kişilerin veya çocuk
ların götürüldüğü ve her birisi söz konusu hastalığın adı ile anılan ocaklar da
vardır. Bu ocaklarda da yine, yukarıdaki ocaklarda uygulanan inanç ve pratik
lere benzer uygulamalarla, hastaların şifaya kavuşturulması yolları aranır.
B. ZİYA RET YERLE Rİ:
Yöredediyebiliriz
önemlisi oldukça ki
yaygın
türbe bulunan
ve yatır halk inançlarından
gibi ziyaret biriilgili
yerleri ile ve inançlar
hâttâ en
dır. Halkın inanç ve telakkilerinde kutsallaştırılan bu mekânlar, belli belir
siz gün v e saatlerde, bilinen usûl ve esaslar dahilinde ilgililerce ziyaret edi
lerek, niyeUerin gerçekleşmesine, taleplerin kabul görmesine, tedavisi
mümkün görünmeyen hastalıkların ise yok olmasına sebep, çözüm ve der
man aranır. Bu ulu mekânlara çalışmamızın ilgili bölümünde de işaret edil
diği gibi saçı mahiyetinde renkli iplikler, çöp bebekler, iplerden kurulan
beşikler bırakır, buğday serper, mum yakar ve taş yapıştırırlar. Ayrıca koç,
koyun gibi hayvanları adak kurbanı olarak keser, ihtiyaç sahiplerine dağı
tırlar. Bu inançlarda ve pratiklerde, türbede yatan ulu kişinin ruhu ile temas
kurup onun şahsıyla bütünleşeceklerine inanan dilek sahipleri, bunların
manevî kudretine teslimiyet göstererek Tanrı'dan, sıkıntılarının sona erme
sini ve hastalıklarının şifa bulmasını ister, duada ve yakarışlarda bulunur
lar. Bu vesile ile kendilerinden manen daha güçlü ve kudret sahibi olarak
telakki etükleri bu ulu şahıslarla ruhî-manevî bir bağ kurduklarına; "bun
ların yüzü suyu hürmetine" her türlü dert, belâ hastalıklarının yok olaca
ğına inanırlar ve bu mekânları birer umut kapısı olarak görürler. Bu ulu ve
bilge kişilerden Beşik baba'O-^, çocuğu olup da yaşamayanların ziyaret yeri
105 Beşik Baba, " ... Harput'un Ağa Ma haliesi'nde ve Kayab aşı denilen büyük nama z me yda
nının baş tarafında, Kanbur Hamdi Efendi'nin konağının bitişiğinde ve yalçın kayalar
üzerinde bulunan bir türbede medfundur.
Türbe taş bir binadır. Üstü kubbelidir, kapısı 70x80 ebadında kesme taşlarla kemerli ola
rak yapılmış ve âdeta ön duvarlarının içerisine gömülmüş gibidir. Bu zatın da, Harput'un
Araplar tarafından istilâsı sırasında ümeradan ve aynı zamanda mazanneden olduğu ve
yanındaki mezarın halayığına ve diğerinin de oğluna ait olduğu ve üçünün de aynı ma
hallede şehit edildikleri ve türbede mevcut olan t)eşiğin de çocuğuna ait bulunduğu ve bu
münasebetle Hazrete Beşik Baba denildiği rivayetleri halk arasında söylenir dururdu".
Bkz., I. S unguroğ lu, Ha rp u t Y oll arın da , cilt 1, s. 324.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 182/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
-1 06 M urat Bab a: Harp ut'un girişind e sağ tarafta medfun olu p, türbesi altıgen bir şekil ar-
zetmektedir. Üzerinde kubbe vardır ve eteği kirpi saçaklıdır.
Türbenin kapısınm üstünde bir kitabe vardır. Ancak bu kitabe hayli yıprandığından oku-
namamı.ştır. Yakın tarihlerde yapılan bir kazı neticesinde türbenin san'at değerini yansı
tan zemin kat ortaya çıkarılmıştır M urat Baha'nın gerçek kimliğin e "Şe mse ddin " di
yenler de vardır. "Bkz., R. Araz, Harput Evliyaları, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi)
Ankara 1 986, s. 41 .
107 Ara p Baba "... başı yok tur, baş tarafına sonrada n bir ölü kafası konm uştu r. Bu başın ce
setle bir benzerliği ve alâkası olmadığı ilk nazarda göze çarpar. Vücudu çürümemiştir ve
açıktadır ma nev î büyük bir kudrete sahiptir. Halk arasında Arap Baba nam ıyla ma
ruftur. Hüviyeti hakkında rivayetler muhteliftir. Bazı rivayetlere göre Selçukî ümerasın
dan mücahit ve muhrip bir zatın mumyasıdu'. Kimi, kitabede adı geçen "Yusuf bin-i
Arabî-şah" dır der,birçok
namayıp sonraları yahut ölü gömülmek
arasındaüzere Körhaneye
vücudunun atılan veolduğu
çürümemiş gömülmesine
görülerekfırsat
halk bulu
tara
lından bu türbeye defnedilen keramet ehli ve mazenneden birisi olduğu.... söylenmekte
dir". Bkz., 1. S unguroğlu, Harput Yollarında, cilt 1, s. 314.
1 08 Üryan Bab a; "Ui^yan Bab a Tü rbe si, Harp ut'un .... (Tilki ka ya lıkla n)n ın önü nd eki taşlık
bir arazi üzerindedir Türbenin yanında bir de mescit ve hücre vardır. Mescitte ceviz bü
yüklüğünde (Binlik) bir teşbih vardır ki murad ve şifa isteyenler bu teşbihin içinden ge
çerlerdi" "Bkz., 1. S u n g u r o ğ l u , Harput Yollarında, cilt 1, s. 38.
109 Seyyid Kasım Baba: "Harput'un güney batısında ve Harput'a bir km. mesafede (Hüscy-
nik)lcdir. Vakfiyesi hakkında resmî kaydı vardır".
"Hüseynik karyesinde Seyyid Kasım kabri ziyâretgâhtır". Bkz., Hicrî 1305 Tarilıli Ma-
murat'ül Aziz Salnamesi, (Haz: Emin Kırkıl) Fırat Üni., Fcn-Edebiyat Fak., Tarih Bl.
Elazığ 1985, s. 68.
11 0 Seyyid Ah me d Kürdî (Çap akçu rlu.Şe yh): "Ulu Cam inin me dha linde ve cam inin büyük taş
kemerli kapısının üst tarafmdadır. Ölü mü nden sonra bu türbe yaranı taraftndan yaptırılmış
tır. Ziyâretgâhtır." Bkz.. İ. Sunguroğlu, H a r p u t Y o l l a r ın d a , cilt 1, s. 32 3 . G en iş bilgi için
bkz., HaUatzade, Muhammed İhsan, İki Gavs-ı Enam (Şeyh Aliyis SeptI, Seyyid
Ahıned-el Kürdî), Necmi İstiklal Matb aası, İstanbul 1 342, s. 22. "Harput Evliya larından
Menkabeler", Nurhak Gazetesi, sayı 26 ! I, Yıl 10, 17 Te m m uz 1 991 , Elazığ, s. 2; R. Ara z,
Harput Evliyaları. (Basılmamış yük,sek lisans tezi) Ankara 1986, s. 88- 94.
I 1 1 Nadir Baba: "Nadir Baba Türbesi, Kayabaşında ve Alacalı C;ınıiin karşısında Karkacığa
giden yolun sağında ve iplik tezgâhlan yapan ve kuran meşhur Mehmet Ali'nin evinin
biti.şiğindeydi.... Türbenin hususiyetlerinden birisi. Ermenilerin büyük bir inanışla türbe
ye bağlanmalarıydı. Bilhassa hasla olan çocuklarını türbenin içerisinde yalnız olarak bı
rakır, alırlardı.
sonra kendileri Pazar
dışarı günleri
çıkarlardı. Hasta
gerek çocuk beş
şehirden, on dakika
gerekse lürbcdc tekgelip
civar köylerden başına kalır
türbenin
önünde sıra bekleyen Ermenilerin haddi hesabı yoktu." Bk/., İ. Sunguroğlu. H a r p u t
Yollarında, cilt I. s. 333.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 183/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
112 Ankuzu I3aba: "E vHyâyı- Kiramdan Mamuratil- azizin merkezi muhtelitlerinde medtun-
hağ olup, öteden beri ve amme tarafından ziyâretgâh ittihaz olunan zevatın esmâileriyle
bulundukları mahaller:
Ankuzu Baba Muşarin uleyh Merkez vilayete 2 saat mesafede ve şark tarafından olan
vehcar-ı kabireden memul olup gibi yekpare heybetinde görünen ve bir cebeli zirvesinde
türbesinde medfundur". Bkz., Hicri 1298 Tarihli Mamuratü'l Aziz Salnamesi, (Haz:
Hamiyet Bican>Fırat IJniversitesi, Fen-Edebiyat Fak., Tarih Bl. Elazığ 1984, s. 88.
"Enkuz Baba Tekkesi de fakirler yeridir" . Bkz., Evliya Çelebi, S e y a h a t n a m e , İstanbul
1 9 7 6 , cilt 111, s. 863; N. Ardıçoğlu, Harput Tarihi, İstanbul 1964, s. 82; I. S u n g u r o ğ l u ,
a.g.e., cilt I, s. 322.
- 1 1 3 M an su r Bab a: "Şehr-i me zkû run civarın da lâtif bah çeler vardır. Ne nıfs-ı .şehirde Na zır
Baba ve bir çâr yek (çeyrek) mesafede a'izzeden Feth Ahmed ve Üryan ve IVIansur Baba
lar ile yine şehrin diğer tarafında a'izze-i kiram esiafmdah Celal ve Şemi ve Es'ad ve
Adil ve Tahir ve Ömer ve Ala'd-din nâm yedi nefer zevatın' a,sr-ı Abdu'l- mecid Han 'da
bâ-irâde üzerine kubbe bina edilmiş kabirleri ve Hüseynik karyesinde Seyyid Kasım
kabri ziyâretgâhdır." Bkz., Hicri 1305 Tarihli Mamuretü'l Aziz Salnamesi (Haz: E
Kırkıl) Fırat Ünv . Fen -Ed b. Fak . Tarih B l. Elaz ığ 198.5, s. 68 ; geniş bilgi için, bkz .. I.
S u n g u r o ğ l u , a.g.e., cilt I, s. 331-333.
114 Nâzir
derunundaBaba:medfû
"Muşarrinuley
n olduğu.,.."derva
Bkz.,kasabasında
Hicri 1298 kendi
Tarihliismine mensup Aziz
Mamuretü'l zaviyeyi mansusas.
Salnamesi,
88; Hicri 1305 Tarihli Mamuretü'l Salnamesi, s. 68.
- 11 5 A hm et Peykcrci (Ahıned-i Peyki: "Harput'un güney doğ usun da vc 16 km. mesafede
Molla Köyü'ndedir". Bkz., t. Sunguroğlu, a.g .e., cilt I, s. 340.
"Ahmed-Piker Hazreli ınüşarin aleyh ricali evliyadan olup Merkez vilayete 3 saat mesa
fede vaka Mollakendi namı gariyede erba mahallesinde medfundur". Bkz., Hicri 1290
Tarihli Mamuret'ül Aziz Salnamesi, s. 89.
Ahmed-i Peyki'nin, yörede anlatılan önemli bir menkabesi vardır. Söz konusu menkabe
D o ç . Dr S aim S AKAOĞL U tarafından da görülmüş vc üzerinde bizzat çalışma yapmış
tır B kz., S. Sakao glu, "Şahsa Bağlı M enkibelerin Ano nimleşm esi ve Bir Elazığ M enk i-
bcsi". Fırat Havzası Folklor ve Etnografya Sempozyumu, E lazığ 1 985, s. 335- 340.
116 Tayyar Baba:
putlu'dur. Ekim"Hacı Muharrem
1972'de Hilmi
Harput'ta vefatEfendi ile Harput
etmiştir. çağdaş Mezarlığına
olan Cafer-i defnedilen
Tayyar Baba Har-
hazrctin,
gittikçe artan bir ziyaretçi kitlesi vardır. Türbesi sevenleri tarafından yaptırılmıştır".
Bkz., R. Araz, Harput Evliyaları, (Gazi Üniversitesi, Sos. Bil Ens., Basılmamış Yüksek
Lisans Tezi) Ankara 1986, s. 173.
11 7 İmam Efendi: "Şeyh Hacı Hafız Osm an Bedrettin Efendi aslen Erzurum lu olup, Süley
man Sükuti Efendi namında bir zatın oğludur, 1858 (1374. R) tarihinde Erzurum'da doğ
muştur... (Gülzar-ı Samini) namiyle Mektubau ve beş ciltten ibaret (Sohbctnamesi) dc
şunun bunun elinde kalarak tabedilemem iştir. 17 Ekim 1 924 (1 340 .R) Çarşam ba gecesi
Hakkın rahmetine kavuştu.... Türbesi Harput'tadır". Bkz., 1. S u n g u r o ğ l u , a.g.e., cilt 11, s.
268.
Söz konusu olan Sohbetnameler Cemaleıtin EMİROGLU tarafından hazırlanarak
1983'den itibaren tabedilmeae başlanmıştır. Bkz., İmam Elendi (Osman Bedrettin Erzu-
rumî, S o h b e t n a m e , Ank ara 1 983-1 984, cilt 1, II).
1 18 M azh ar Efend i: Yakın bir tarihte Harput'ta vefat etmiş ve yine Harpu t mezarlığ ına defnc-
dilmişıir. Halk arasında keramederi söylenmektedir. Mezarının üzerinde türbesi mevcut
tur \e halk tarafından ziyârel edilmektedir.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 184/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 185/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
yedi hafta boyunca Cuma günleri selâ verilirken gidihr. Niyetinin gerçekleş
mesi amaç ve inancıyla eline aldığı bir top ipliği sökerek giden kadınlar, dö
nerken sökülen bu ipliği tekrar sararak evlerine dönerler. Mezarın toprağını
dili ile ağzına alıp yutanlar veya bu toprağı suda eriterek içenler hangi dileği
varsa bunun gerçekleşeceğine hangi derdi, acısı, ıstırabı varsa yok olacağına
inanırlar. Keza, mezarının üzerine kadınlar tarafından serpilen buğday tane
lerini, dillerinin altında saklayan ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerin,
derslerinde ve imtihanlarında başarılı olacaklarına dair inançlar vardır. Çalış
mamızın ilgili bölümünde de açıklandığı gibi Muzaffef Baba ve Çekme
Baba yatırları da, benzer amaç ve inançlarla ilgililer tarafından ziyaret edil
mekte ve adaklar adanmaktadır.
Günümüzde Anadolu'nun hemen her yerinde nice ulu ve bilge kişilerin
mezarlarına, türbelerine'22 ve mezarsız yatırlarına rastlanmaktadır.'23 Ana
dolu'nun Türkleşip İslâmlaşmasında önemli rol oynayan bu şahsiyetlerin, ce
miyetin maaşeri vicdanında silinip gitmesi elbette ki mümkün değildir. Bu
ata mezarları bu türbe ve yatırlar, milletimizin duygusunda, düşüncesinde,
•nancında ve maaşeri vicdanında toprağı vatan yapan önemli tarihî vesikalar-
iır. Keza, bu ulu mekânların ziyaret edilmesi İslâmiyetle de uyum içerisinde
lulunmasma rağmen, yukarıda tespit ettiğimiz pratiklerin, İslâm inançları ile
ılâkalı hiç bir yönleri bulunmamaktadır. Bu itibarla, yörede uygulanan söz
conusu tutum bu
ekir. Nitekim ve konuda
davranışların
yapılanmenşeini, eski Türk
araştırmalar, inançlarında
bahsolunan inanç aramak ge-
ve pratikle-
in Orta Asya Türklüğü'nde görülen uygulamaların bir devamı olduğunu or
aya koymuştur.
22 A. Güzel, "Flacı Bayram-ı Veli'yi Hazırlayan Tarihî ve TasavvutT Zemin", IV. Vakıf
Haftası, 1-7 Aralık 1986, AnKara 1987, s. 155-158; A. Ya.şar Oeak, Türk Halk İnanç
larında ve Edebiya tında Evliya Menkabeleri, s. 24; B. Yedi yild ız, "Ordu Yöres ine Aiı
Bazı Folklor Unsnriannın Tarihî Kökenleri", III. MilUetlerarası Türk F olklo r Kon gre
si Bildirileri, cill IV, s. 439-442; H. Tanyu, "Hacı Bekta.ş'ta Bazı İnanç ve Âdetler", III.
Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 381; H. Koksal, "İzmir'de
Ziyaret ve Adak Yeri Olarak Seçilen Kabirlerle İlgili İnançlar ve Uygulamalar'", Türk
Folklorundan Derlemeler, Ankara 1986, s. 153-156; H. Koksal '"İzmir ve Çevresindeki
Yatırlar İle Bunlara Bağlı Olarak Yaşayan İnançlar", III. Milletlerarası Türk Folklor
Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 227; A. Küçük, "Tercan ve Çevresindeki Adak Yerleri
ve İlgili İnançlar", II. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, cilt IV, s. 315;
N . San, "Halk Hekimliğinde vc Osmanlı Tıp Yazmalarında Akıl ve Sinir Hastalıklarının
Tedavisi", II. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildileri, cilt IV, s. 430; Ş. Beysa-
noğlu, "Diyarbakır ve Çevresi Halk Hekimliğinde Yatırlar", Türk Folkloru Araştırma
ları, Ankara 1982, s. 5; M.,Ay dın, "Ko nya'daki Manevî Halk İnançların ın Dinler Tarihi
Açısından Tahlili", a.g.e., s. 245-252; M. Üçer, "Sivasta Folklorik Tıp", Türk Halk He
kimliğiFolklor
Türk Sempozyumu Bildirileri,
Araştırmaları, Ankara 2 6 0 , 2 6s,1 ;180.
s. 1986, M. Üçer, "Ahi Emir Ahmet Kümbeti",
123 M. Şakir Ülkütaşır. Türkiye Etnografya ve Folklor Sözlüğü Üzerine Bir Kalem Tec
rübesi, 1. Fasi küi. İ.stanbul 1937, s. 26.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 186/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
SÖZ SONU :
Bu araştırmamızda, Harput halkının tarzına ve yaşama biçimine tesir eden
inançlarını ve buna bağlı pratiklerini incelem eye ve bunların özelliklerini orta
ya koymağa
nisbede çalıştık.
karşımıza Araştırmada
çeşitli tespit çıktığını
yapılar içinde ettiğimizgözlemledik.
inançların, yörede geçmişe
Bunların kimi
başlangıçtaki fonksiyonlarını komrken, kimileri de değişik biçimlerde varlık
larını sürdürmektedir. Araştırmamızın ilgili bölümlerinde söz konusu inanç ve
pratiklerin gösterdiği bu duram, değişim ve fonksiyon özellikleri ile, bunların
yöre halkının yaşayış ve ilişkiler düzeni içindeki etkileri üzerinde durulmuştur.
Eski Türk inançlarında Tann'ya yapılan yakarışların en belirgin özellikle
rinden birisi, yüzün ve ellerin göğe çevrilmesi hareketidir. Yörede Tanrı'dan
kastedilerek, rahmet veavuçların
vaya doğm kaldırılıp belânın gökten gelmesi,
ve yüzün göğe yapılan dualarda
çevrilmesi ellerin ha
gibi inançlar ve
pratikler, bu eski Türk inancının anlam değişikliğine uğrayarak varlığını sür
düren farklı bir biçimidir.
Yörede "Umay" adına rasdamamış oitnamıza rağmen, çocuğun ve hayvan
yavmsunun son'u ile ilgili himayecilik görevini yapısında taşıdığı unsurlarla
hâlâ yaşatmaktadır. Gök iyesi, felek kavramı içinde yörenin manilerine, de
yimlerine kadar girmiştir. Güneş ve ay'la ilgili eski Türk inançları, yörede
güneşin kız, ayın ise erkek olarak tasavvur edilmesi biçimiyle, efsanevî
inançlara büılinmüştün Yörede yaşayış biçimine tesir eden çok sayıdaki pra
tiklerin içinde "taş", "kaya", "su" ve "ağaç" gibi "yer-su" iyelerine ait inanç
ların; söz konusu varlıkların bulundukları yerlerin ziyaret edilmesi ile ve
muhtelif vesilelerle kendilerine saçı mahiyetinde sunulan nesnelerle devam
ettiği görülmektedir. "Eşik", "ev", "ocak', "ateş" iyeleri ve "eş ruhlar" ile
"ata ruhlanna" ait inançlar canlı fakat esas yapılan unutulmuş şekliyle yaşa
maktadır. Alkansı; fizikî görünümü, karakteri, yapı ve fonksiyonları ile esas
yapısını
eski korarken,
içtimaî görev veKörmöslerin yerini ise,
sommluluklannt "Kamos" inancı almıştır.
dinî fonksiyon Kamların
değişitnine uğra
mış şekliyle ocaklılar, kınkçı/çtkıkçılar ve falcılar üstlenmiştir.
İnsan hayatında önemli merhaleleri teşkil eden ve yaşayış tarzımızda
mühim yeri olan doğum, ad verme, evlenme, düğün, ölüm-mezar, yas, kur
ban, adak, saçı ve bereketle ilgili törenlerde inançların önemli bir yerinin ol
duğu muhakkakdır. Çalışmamızda, bunların her birini ayrı başhklar altında
ele alarak incelemeye çalıştık. Sonuçta Harput ve çevresinde tespit ettiğimiz
söz konusu törenlere ait inançların, Orta Asya Türk inançlarının benzer veya
değişik şekillerinin bütün canlılığı ile yaşadığını söyleyebiliriz. Nitekim bu
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 187/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 188/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
BIBLIYOGRAFYA
A. K A YN A K KIŞILER
B. KITAP VE M A K ALE LE R
C. ANSIKLOPEDILER, SA LNAM ELER ,
DERGILER VE IL YıLLıKLARı
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 189/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
1. KAYNAK KİŞİLER
12. Müzeyyen
yazar ÖZER, Elazığ'da
değil, ev hanımı, Harput-Güneyçayır
oturar. Köyü doğumlu, 65 yaşında, okur
13. Yüksel ÖZER, Elazığ doğumlu, 45 yaşında, tüccar terzi, Elazığ'da otu
rur, okur-yazar.
14. Seher GÜNERİ, Harput doğumlu, 60 yaşında, okur-yazar, ev hanımı
Elazığ'da oturur.
15. Mehmet ÇELİK, Harput-Hüseynik Köyü doğumlu, 35 yaşında, okur
yazar, fabrikada çalışır, Elazığ'da oturur.
16. Fatma ÇELİK, Elazığ doğumlu, 27 yaşında, okur-yazar, ev hanımı, Ela
zığ'da oturur.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 190/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
17. Rafik TALI, Harput doğumlu, 73 yaşında, okur - yazar. Üryan Baha'nın
türbedarlığını yapar, Harput'ta oturur.
18. Sebahatdn ÖZER, Harput doğumlu, 47 yaşında, Halen Harput Müzesi
26. Harput'ta
Şerafettin oturar.
SERHATLIOĞLU, Harput doğum lu, 66 yaşında, emekli
memur, Harput'ta ve Elazığ'da oturur.
27. Fatma SERHATLIOĞLU, Harput doğumlu, 56 yaşında, okur-yazar
değil, ev hanımı, Harput ve Elazığ'da oturar.
28. İnami SERHATLIOĞLU, Elazığ doğumlu, 35 yaşında, yüksekokul me
zunu, memur, Elazığ'da ikamet eder.
yüksekokul
33. Zehra mezunu,
ÇİFTÇİ, Elazığ'da
Harput doğumluikamet eder. okur-yazar değil, Elazığ'da
80 yaşında,
oturar, ev hanımı.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 191/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 192/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
H A R P U T T A ES K İ T Ü R K İ N A N Ç L A R I V E H A L K H E K İ M L İ Ğ İ
B. KİTAP VE M A K A L E L E R :
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 193/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 194/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
BAN ARLI, Nilıat Sami Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul 1971,
ciltL
BANG, W -ARAT, R. Oğuz Kağan Destanı, İstanbul 1936.
BARKAN, Ö. Lütfü "Bir İslâm Kolonizasyon Metodu Olarak SürgüVı-
1er", İktisat Fakültesi Mecmuası, cilt IX, s. 11-
18.
BARTHOLD, W. Orta Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler,
(Haz: K. Y. KOPRAMAN - İ. A KA ) Ankara 1975.
BAŞAR, Zelci "Şifalarına İnanılan Kutsal Sular", Türk Halk
Hekimliği Sempozyumu Bildirileri, Millî Folk
lor Araştırma Dairesi Yayınları: 110, Ankara
Üniversitesi Basımevi, Ankara 1989, s. 47-58.
BATUTA İbn Batuta Seyahatnamesi'nden Seçmeler,
(Haz: I. PARMAKSIZ) 1000 Temel Eser, Millî
Eğitim Basımevi, İstanbul 1971.
BAYAT, A. Haydar "Halk Tıbbmda Özellikle Anadolu'da Sarılık Has
talığı veKongresi
Folklor Tedavisi", III. Milletlerarası
Bildirileri, Başbakanlık Türk
Bası
mevi, Ankara 1987, cilt IV, s. 47-66.
"Türk Dünyasında Ö zellikle Anadolu Tıbbî Folk
lorunda Akıl Hastalıklarının Tedavi Yolları ve
Kaynakları", Türk Halk Hekimliği Sempozyu
mu Bildirileri, Millî Folklor Araştırma Dairesi
Yayınları: 110, Ankara Üniversitesi Basımevi.
Ankara 1989, s. 61-65.
BEYSANOĞLU, Şevket "Diyarbakır ve Çevresi Halk Hekimliğinde Yatır
lar", Türk Folklor Araştırmaları - 1981/2, Millî
Folklor Araştırma Dairesi Yayınlan: 35, Ankara
Üniversitesi Basımevi, Ankara 1982, s. 5-18.
BiLGiÇ, Emin "Anadolu'nun İlk Yazılı Kaynaklanndaki Yer
Adları ve Yerlerinin
ler", Belleten, Tayini TDK
X/39 (1946), Üzerine İnceleme
Yayınları, s.
402.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 195/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 196/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 197/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Ankara 1942.
"Şato Türkleri'nin Kültür Tarihine Dair", Belle
ten, sayı 41 , Ocak 1947, s. 41.
EFENDİ, H. Muharrem Kadiri Yolu Saliklerinin Zikir Makamları,
Hilmi (NodadaNeş: S. ATEŞ), Ankara 1976.
EFENDİ, İmam Sohbetname (Haz: C. EMİROĞLU), Gelişim
O. Bedrettin Erzummî Matbaası, Ankara 1983, cilt I.
EFENDİ, Hoca Saadettin Başbakanlık
Tacü't Tevârih, (Sad: İ. PARMAKSIZOĞLU),
Kültür Müsteşarlığı, Kültür Yayınla
rı, Millî Eğidm Basım evi, İstanbul 1974, cilt 1.
EKREM, M. Ali "Arız (Arzu) İle Kamber", III. Milletlerarası
Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Millî Folklor
Araştırma Dairesi Yayınları: 78, Ankara 1986,
cilt. II, s. 93-99.
ELBİR, Z. Gül "Elazığ'dan Derlenen Maniler", Türk Folklorun
dan Derlemeler, 1986/1, Millî Folklor Araştırma
Dairesi Yayınlan: 72, Ankara Üniversitesi Bası
mevi, Ankara 1986, s. 67-89.
ELÇİN, Şükrü "Türkiye'de Aşık jDyunu ve Bu Oyunla İlgili
Adet ve Ananeler", Türk Kültürü, 1981, s. 280.
Halk Ed ebiyatm a Giriş, Kültür Bakanlığı Ya
yınlan: 365, Ankara 1986.
Halk Edebiyatı
Turizm Araştırmaları,
Bakanlığı Yayınlan: Kültür
905, Ankara ve
1988,
cilt L
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 198/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 199/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 200/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
"Hazar ve
Folklor Gölü
Et nÜzerinde
o g ra f y a SAnlatılan
em p o zy uEfsaneler", H.
m u , Fırat Üni
versitesi, Elazığ 1989, s. 131-143.
GÖZAYDIN, Nevzat "Dağıstan, İran ve Türkiye'de Yağmur Duasında
ki Bazı Ortak Modfler Üzerine", HI. Milletlera
rası Tiirk Folklor Kongresi Bildirileri, Başba
kanlık Basımevi, Ankara 1987, cilt IV, s. 165-
171.
GRENARD, Femand Bâbur, (Haz: O. YÜKSEL), Millî Eğiüm Bası
mevi, İstanbul 1971.
GUBOĞLU, Mihail "Türk-Romen İlişkileri Hakkında" O SAMA DE
CUVINTE (Bir Takım Söz)'ler Adlı Efsanelerin
Tarihsel Değeri", HI. Milletlerarası Türk Folk
lor Kongresi Bildirileri, Ankara Üniversitesi
Basımevi, Ankara 1986, cilt I, s. 117-129.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 201/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 202/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 203/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 204/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Araştırma
cılık Dairesi
San. ve Yayınları:
Tic. Ltd. 78, Feryal
Şti. Ankara Matbaa
1986, cilt II, s.
245 - 250.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 205/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
İslâm-Türk İnançlarında
İlyas Kültü, Türk KültürünüHızır YahutEnstitüsü
Araştırma Hızır-
Yayınlan: 113, Seri: IV, A. 30, Ankara 1990.
ONUR, Naci Harput'lu Divan Şairleri, İzzetpaşa Vakfı Ya
yınları, Elazığ 1988.
ORKUN, H. Namık Eski Türk Yazıtları, TDK Yayınları, TTK Bası
mevi, Ankara 1986.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 206/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Temel Eser:
1971, cilt 49, Millî
I (Birinci Eğitim Basımevi, İstanbul
Basılış).
Türk Kültürünün Gelişme Çağları, 1000
Temel Eser: 50, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul
1971, cilt II.
ÖGEL, Bahaaddin/
M. ERÖZ,
H. Dursun YILDIZ, Türk Millî Bütünlüğü içerisinde Doğu Anado
Bayram KODAMAN, lu, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları
M.Fahrettin KIRZIOĞLU, 104, Seri IV, S. A.29, Ankara 1989.
M. Abdülhaluk ÇAY
ÖNDER, A. Rıza "Yağmur Duasından Ana Tanrıçaya", Türk Folk
loru Araştırmaları, 1981/2, Millî Folklor Araş
tırma Dairesi Yayınları: 35, Ankara Üniversitesi
Basımevi, Ankara 1982, s. 49-65.
ÖNEY, G. "Tek ve Çift Başh Kartallar", Malazgirt Arma
ğanı, TTK Yayınları, Ankara 1972, s. 139-172.
ÖRNEK, S. Veyis Sivas ve Çevresinde Hayatın Çeşitli Safhala-
rıyla İlgili Batıl İnançların ve Büyüsel İşlemle
rin Etnolojik Tedkiki, Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesi Yayını: 174, Ankara 1966.
ÖZHAN, Mevlüt "Geleneksel Türk Tiyatrosunda Ahilik", Türk
Folklor Araştırmaları, 1988/1, Millî Folklor
Araştırma Dairesi Yayınları: 90, Öztek M atbaacı
lık-Ankara 1988, s. 45-53.
ÖZÖNDER, Cihat "Türkiye'deki Kazak Göçmenlerinin Dinî Yapıla
rı ve Samanlık Bakiyeleri", II. Milletlerarası
Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Millî Folklor
Araştırma
Yayın Dairesi Yayınları:
Yüksekokulu - Basımevi, G.Ü. Basın
40, Ankara 1982,-
cilt IV, s. 4 1 9 - 4 2 8 .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 207/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 208/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 209/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Tarihi
si, (İkinci Devlet Millî
-1- Baskı) Konservatuvarı Yayınlan
Eğitim Basımevi Seri
1969, s.
22-88.
SEYİDOĞLU, Bilge "Gezgin Efsaneler Üzerinde Bir Araştırma : Nor
veç ve Türkiye (Erzuram) Efsaneleri", IIL Mil
letlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri,
Millî Folklor Araştırma Dairesi Yayınları: 78,
Feryal Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Ankara
1986, cilt n , s. 35 9 - 363.
"Bir Elazığ Masalının Tahlili", Ateşkâr Oğlan,
Fırat Havzası H. Folklor ve Etnografya Sem
pozyumu, Fırat Üniversitesi, Elazığ 1989, s. 279-
283.
SİLER, Abdurrahman "Tarihte Harput ve Elazığ", Elazığ'ın Sesi Har
put, yıl 1, sayı 1, s. 23-24.
"Taşeli Yöresi Düğün Gelenekleri ve Geleneği
SOYLU, Sıtkı Oluşturan Sebepler", HL Milletlerarası Türk
Folklor Kongresi Bildirileri, Millî Folklor Araş
tırma Dairesi Yayınlan: 86, Başbakanlık Basıme
vi, Ankara 1987, cilt IV, s. 361-370.
SUNGUROĞLU , İshak Harput Yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma
Vakfı Yayınlan No: 2, İstanbul 1958, cilt I.
Harput Yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma
Vakfı Yayınlan No: 2, İstanbul 1959, cilt II.
Harput Yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma
Vakfı Yaym lan No: 2, İstanbul 1961, cilt III.
Harput Yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma
Vakfı Yaymlan No: 2, İstanbul 1968, cilt IV.
SUMER, Farak "Eski Türklerde Yağmur v e' Kar Yağdırma
Âded", Resimli Tarih Mecmuası, sayı 44, cilt
IV, Ağustos 1953, s. 2533-2535.
Oğuzlar (Türkmenler), Ankara Üniversitesi
DTCF Yayını, (ikinci Baskı), Ankara 1972.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 210/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 211/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
TEKİN, Talat "İslâm Öncesi Türk Şiiri", Türk Dili Şiiri Özel
Sayısı, (1), Eski Türk Şiiri, sayı 409/Ocak 1986,
s. 3-42. •
"Karahanlı Dönemi Türk Şiiri", Türk Dili Türk
Şiiri Özel Sayısı (1), Eski Türk Şiiri, sayı 409 /
Ocak 1986, s. 81-157.
TERZİBAŞI, Ata "Irak Türkmenleri Arasında Yağmur Duası Tö
renleri ve Sosyolojik Değeri", I. Uluslararası
Türk Folklor Kongresi BUdirileri, Millî Folklor
Araştırma Dairesi Yayınları: 21, Seminer, Kong
re Bildirileri Dizisi: 6, DSİ Basım ve Foto-Film
İşletme Müdürlüğü Matbaası, Ankara 1976, cilt
IV, s. 305-314.
TEZCAN, Mahmut "Beşik Kertme Nişanlı Geleneği ve Çayırbağı
Köyü Uygulaması", III. Milletlerarası Türk
Folklor Kongresi Bildirileri, Millî Folklor Araş
tırma Dairesi Yayınları: 40, G.Ü. Basın-Yayın
Yüksekokulu Basımevi, Ankara 1982, cilt IV, s.
497-515.
TİRMİZÎ Sünen-î Tirmizî Tercemesi (Müt: O. Z. MOL-
LAAHMETOĞLU), cilt II, s. 447-466.
TOBÇAAN, M.N. Moğolların Gizli Tarihi, (I. Tercüme Prof. E.
Haenich'in Almanca ve S. KOZİN'in Rusça Ter
cümesini Moğolca Aslı İle Karşılaştırıp Dilimize
Çev: A. TEMİR), TTK Basımevi, Ankara 1948.
TOGAN, Z. Velidi Oğuz Destanı, (Reşideddin öğuznamesi Tercü
me ve Tahlil), Kayı Yayınları:2, Ahmet Sait Mat
baası, İstanbul 1970.
Hâtıralar, (Türkistan ve Diğer Müslüman Doğu
Türklerinin Millî Varlık ve Kültür Mücadeleleri),
Hikmet Gazetecüik Ltd. Şti., Tan Matbaası, İs
tanbul 1969.
Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1970.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 212/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 213/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 214/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 215/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 216/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 217/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
DIZIN
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 218/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Ak Ana : 104.
Alaaddin Keykubat: 14. Bibi Hilal : 90.
Boğaç : 109.
Alan-ho'a : 78.
Buğu Han : 104.
AH (Hz.) : 79.
Buğra Han : 135.
Ah : 90.
Almanbet: 108.
Alp Er Tonga : 140.
Ankuzu Baba : 13, 47, 50, 130, CAFEROĞLU, Ahmet: 179.
182.
Celal Baba: 183.
Arap Baba: 110, 130, 181.
Cüveynî: 78.
Aşık Paşa : 79.
Atilla: 136.
Ay : 104.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 219/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Dede Korkut : 57, 60, 93, 117, Habis Et-Temim (Hz.) : 174.
135, 137, 162. Hacı Bektaş-ı Veli : 73, 76, 78.
Dirse Han : 57, 93. Hacı Doğml: 73.
Doyh Kayı : 109, 136. Hacı Mehmet: 17.
Dubun Bayan : 78. Hacim Sultan : 73.
Hakim Ata : 120.
E Hümayun : 162.
Ebu Dülef : 48, 179.
Ebulgazi Bahadır Han : 135. i
Egrek : 103. İbn Abbas (Hz.) : 174.
Elvan Çelebi : 79. İbn Batuta : 134.
Enes İbn-i Malik (Hz.): 174. İbn Fazlan: 27, 51 ,5 7..
ERCİLASUN, Ahmet Bican : 27. İbn Haldun : 170.
ERDENTUĞ, Nermin : 29. İNAN, Abdülkadir : 54, 140, 160,
ERÖZ, M ehm et: 53, 120. 200.
Joakimov : 147.
Fadh Ahmet Baba : 13, 59, 106,
130, 183. K
Fatma (Hz.) : 122. , KAFESOĞLU, İbrahim : 77, 201.
KALAFAT,
KanTurah : Yaşar
117. : 24, 25, 201.
GABAIN, A. Von : 53. Kanaa : 72.
Geyikli Baba : 76, 120. Kanıkey : 60, 141.
GÖKALP, Ziya: 117. Kanh K oca : 117.
Gün : 104, 117. Kara Abdal : 76.
GÜNAY, Umay: 199. Karasaç : 72.
GÜZEL, Abdurrahman : 199, 200. Kaşkarlı Mahmud : 48.
H Katun:101.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 220/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Kün : 27.
Ö
ÖGEL, Bahaeddin : 27, 79.
Lebid B. A'sam : 113.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 221/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 222/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
B
Baganalı-Nayman : 130. Fransız, -1ar : 19.
Barshan : 57, 124.
Başkurt, -1ar : 32, 44, 48, 87, 124, H
147, 166, 178.
Harezmî, -1er : 151.
Bekir, -1er : 49, 58, 68, 144, 162.
Hazar, -1ar : 88.
Bizans, -lılar: 24.
Hıtay : 76, 179.
Bulgar,-1ar: 51, 137. Hint, -liler: 166.
Bureder : 96. Hitit: 12.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 223/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
N
İlhanlılar: 14.
İran, -lılar: 12. Nogay : 130, 141.
K O
Kaç, -1ar : 29, 60. Oğuzlar : 27, 48, 49, 69, 174.
Kalaç,-1ar: 109. Osmanh : 14, 18, 134.
Kalmık,-1ar: 119. Ö
Kao-çı:41. Özbek,-ler : 32, 34, 134.
Karagas : 55.
Karluk:109.
Kaşkar, -h : 68, 172. Peçenek, -ler: 69.
Kazak,-1ar : 56, 65, 107.
R
Kazan : 35.
Rum, -1ar: 14, 166.
Kıpçak,-1ar : 57, 104, 128. Rus, -1ar: 104.
Kn-gız, -1ar : 30, 32, 34, 35, 48, 75,
87.
Kimâk,-1er : 48, 128. Sagay, -1ar : 40, 49, 60, 75, 145,
Kitanlar (Hitaylar) : 48, 140. Saruhanoğulları: 137.
Kök-Türk, -ler : 24, 49, 77, 130, Sayan : 128.
132, 136, 140.
Selçuklu, -1ar: 13, 18, 134.
Kuman,-1ar: 68, 69, 130. Soy at, -1ar: 67, 121.
L
Laplar : 118. Şor : 49, 60, 144.
Lebed, -ler: 123.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 224/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Y
Tabgaç, -1ar: 132. Yabaku : 128.
Tatar, -1ar: 96, 109, 122, 140. Yakut, -1ar : 29, 30, 41, 51, 55, 68,
Teleüt, -1er : 30, 60, 68, 81, 119, 78, 100, 120, 121, 124, 159,
150. 162, 166.
Telengit,-1er: 123, 125.
Tibetli,-1er: 140.
Tokuz Oğuzlar : 48, 87.
Tu-cüe, -1er : 116.
Tunguzlar:44, 60, 125.
Türgiş : 119, 140.
Türkmen, -1er : 16, 123, 136, 140,
141, 136.
Türk, -1er : 15, 20, 27, 28, 30,
. 32,34,35,37,40,41,43,
48, 49, 50, 52, 53, 57, 59,
60, 61, 62, 63, 64, 65, 68,
72, 75, 76, 77, 81, 82, 84,
85, 86, 88, 99, 100, 101,
102, 107, 108, 109, 110,
118, 121, 122, 124, 127,
130, 136, 144, 147, 154,
155, 159, 171, 176, 178,
179,180,184.
U
Urartular : 13, 129.
Urenha : 34, 35, 49, 72, 94, 96,
126.
Uygur, -1ar : 42 , 48, 53, 60, 78,
100,101,141,165,176.
U
Üç Kurıkan : 140.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 225/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 226/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
H
Hacı Seli Köyü: 129. İdd : 105.
Hal Köyü : 29. Iran : 153.
Hamidi Köyü : 58. İstanbul : 162.
İşuva : 12.
Hangay Dağı : 49.
Han-yoan Dağı : 49.
K
Haroğlu Dağı: 9.
Karakaya : 10.
Harput : 7, 9, 10, 11, 12, 13, 14,
15, 16, 18, 19, 20, 38, 45, Karasu : 10.
55, 56, 58, 75, 78, 80, 83, Karaoğlan Dağı : 9.
84, 103, 104, 105, 115, 119,
120, 122, 124, 125, 128, Karayazı: 10.
131, 135, 138, 141, 145, Karga Dağı : 9.
151,163. Karpata : 12.
Harputaş : 12. Kars : 51.
Hasret Dağı : 10. Kavaklı Köy : 123.
Hazar: 10, 11. Kayseri : 172.
Hazar Baba Dağı : 11. Kazan : 73.
Hoğu: 129. Keban : 10.
Hoş : 10. Kerkük: 65, 138.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 227/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Kıbrıs : 35. N
Kıraç Tepe : 10. Naldöken : 9.
Narman : 92.
Kırım : 154.
Nimrü Köyü :47.
Kırklar : 9.
Nurhak : 62.
Kızıl Dağ : 9.
Kopşu Irmağı : 72. O
Konya: 178. Orta Asya : 24, 43, 50, 67, 72, 90,
147.
Köğenk : 129.
Kurusugözü : 49.
Ö
Kuzova : 10. Ötüken : 49.
P
Lung - Çıng Dağı : 49. Palu : 13.
Perçenç : 129.
Peri : 10.
M
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 228/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Semericand : 72. U
Seyran Tepe : 9. Uluğbey :120.
Sibirya : 24, 43, 67, 83.
Uluova: 10.
Siirt : 176.
Ural : 105.
Silivri : 123.
Urfa : 63, 83.
Sinop : 135.
Sivas : 167.
Siverek : 176. Ü
Sophene: 12.
Sün Köyü ; 133. Ürgüp : 147.
V
wŞan-din-şan : 49.
Van: 13, 52.
Vertedl : 129.
Volga : 61.
Tannan Dağı : 49.
Taşeli : I 13.
Taşkent : 34. Yalavuz Tepe : 10.
Taşkesen Köyü : 47. Yassıca Dağı : 9, 10.
Teke : 76. Yedigöz : 45, 55.
Teye Nehri : 55. Yenisey : 124.
Toroslar : 9, 10.
Yozgat: 172.
Trakya : 69.
Yugoslavya : 143.
Tunceli : 63.
Turfan ; 140.
Tülüntepe : 129. Z
Türkistan : 48, 60, 75. Zarfanı : 156.
Türkiye: 122, 171. Zerteriç :I29, 179.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 229/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 230/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
RESİMLER
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 231/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 232/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 233/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Fatih Ahmet Baba Türbesinden Başka Bir Görüntü. Çok Sayıdaki İplik ve
Bezlerden Ağacın Şeklinin Değiştiği Görülmektedir.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 234/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 235/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 236/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 237/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Şahmaran.
237
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 239/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
Şahmaran.
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 240/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
239
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 241/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
240
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 242/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 243/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 244/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
... . 246 . .
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 248/249
7/28/2019 Rıfat Araz - Harputta Eski Halk İnançları ve Halk Hekimliği
http://slidepdf.com/reader/full/rifat-araz-harputta-eski-halk-inanclari-ve-halk-hekimligi 249/249