Professional Documents
Culture Documents
girevim istiyorsunuz?
- özür dilerim.
- Dilber...! Bunları da arayınca bulamazsın kı.
— Buyurun Hanımım.
- Bana hemen büyük bardak çay, bir de kek ve tarçınlı kura
biyelerden getir, sinirlendim gene.
— Başüstüne efendim.
— Ha öyle iki üç tane olmasın, dolu tabak isterim
— Emredersiniz efendim.
— Yapma anne.
— Mal benim değil mi? İstediğimi yerim.
— Elbette Öyle ama canınıza yazık.
A T F Ş G (H' I 9
pe<' ’
jj.n” ı .n hain °'ay11TI'
”J" .•n>n’|U<1, kJayn11-
Gide,’;vdı?i'uSÖy hep sevildiğini duymak istly
^^^»>^is,iyotumDUW«k«k
a"_BilivorUin-
^.«■X»t»-*eg'”'sev
_ Ben de ncl
. L-i telaş başka türlüydü. Odalar hazırlandı. ()r
Ertesi gÜnu n\ün Leyla dışa» çıkmadı. Bütün hazırl^
tulerdeğiŞtirid' ^ di Hatta Yağmur ve Tunç un sevdik^
kendisi ügi|enn „tırrnayı ihmal etmedi. Bir annenin yapnias|
vemelderhb 2. tek tek yaptırdı- Şimdiye kadar çocuklar ge.
gereken her şey yaptınlmamıştı. Çünkü anneleri
lecekdıye boyl değildi. Onlarınki aileleri tara.
^^‘Jnlmış bir akraba evliliği idi. Orhan Bey bu kadlnla
. /><nltr »me!biber
>z.mbüyük oldu çıkacakgib, s//s
bu tatsızlık %.
takat gidip gitmediği de meçhuldü Zaten ağzım her açışında Hu
/ <• >la Il.ınım .ıbiniz sızıgörmek istivor (/
vaştaıı sonra mı okuyacağım1’ deyip duruyordu Postaneden
emekli olan babasının sırtından geçinmıştı, şimdi de kardeşinin
sırtından ne kadar geçinecekti*' I şını merak edip gelen f atih
Huraıa alsaydın ya Dilber.
' '^ı varmışbatilı Her. Leyla Hanım', /?cz^7/p. karısının salonun ortasında, ayakta, yüzıi sapsarı olmuş durdu
ğunu görünce korkuyla:
Kotu bir şey mi oldu Leyla? Sapsan olmuşsun
■'SI g4'^' ........ Yok, ağabeyimin arkasından dalmışım.
('anını sıkacak bir şey mi söyledi?
duru)rordu- K« Zl^'
Ne söyleyebilir kı.
Peki niye gelmiş o zaman?
lâîl,’d T|e ona doğru yönden - 11ıç, hiç öylesine.
(CİJ^
.Vace I'iki bin liraya ihtiyat"1
görünce var- 1 ladi aşkım gidelim o zaman, yemeğin soğudu.
Zru kadarparayı neyapacaks.nJaha yeni verdin,. — Ben zaten doymuştum.
_ Çok acil dedim-anlamadın mı. — Tatlı ye hiç olmazsa.
-Ama üzerimde o kadar para yok. — Peki sevgilim.
_ Ne varsa onu ver, kalamm da bir ıkı saat sonra ahrını
Leyla bir koşu cüzdanını getirip içinden çikan bin ]irayı Genç adam karısındaki endişeyle karışık değişikliğin farkın
daydı fakat onu daha çok üzüp tedirgin etmemek adına susup,
^nlükbukadar, başka veremem. Hem bugünlerde^ karısına sıkıca sarılarak her ne olursa olsun arkasında olduğunu
demeye başladın, bu adar çok paray. ne yap,^ göstermek istercesine yemek masasına doğru yürüdü. Masadaki
sessizlik yerini çoktan neşeye bırakmıştı. Yağmur ve Tunç ele
abi? Beni zor durumda bırakacaksın.
avuca sığmaz, cıvıl cıvıl gençler olup çıkmışlardı bile. Zaten
- Korkma, kocanın parası bitmez. onların yapılarına ters düşerdi somurtup oturmak. İkisi de ne
—Yapma abi, onların yanında gururum incinsin istemiyorum
şeli, hayat dolu çocuklardı. İki kardeşin arasında birer yaş farkı
_ Laf mı dokunduruyorlar? vardı. Bu yüzden abla kardeş değil iki arkadaş gibiydiler. Çok iyi
- Allah var lafını bile etmiyorlar ama ben utanıyorum.
anlaşıyorlardı. Fatih’le Yağmurun arasında ise dört yaş vardı. İki
— Utanma, utanma. Hadi ben kaçtım. Kimin kardeşisin
kardeş de ağabeylerine karşı derin bir saygı ve sevgi duyuyorlardı.
sen, üzerini birkaç gün sonra alırım. Ağabeyinin bu kıyağım da
Aile bağları sıkı ve kuvvetliydi. Az sonra Yağmurun neşeli hali
unutma. yengesine de geçmiş, ondaki huzursuzluğu alıp götürmüştü.
Leyla abisi Metin gittikten sonra bir müddet onun arkasın - Tekneyle açılalım ne dersin yenge? Çok özlemişim buraları.
dan bakakaldı. Bu gidişin hiç de hayra alamet olmadığı kendim Ben de bugün kendime izin verdim. Hadi hayatım kırma
göstermeye başlıyordu. Ailenin en büyüğü olmasına karşın hala yalım çocukları.
bir baltaya sap olamadığı gibi bundan sonra da olmaya biç niyeti — Ben üzerimi değiştirip geliyorum.
yok gibi görünüyordu. Leyla’nın zoruyla dershaneye sızdırılmıştı — Beni bekle Tunç, birlikte gidelim.
iş
I"" ’ "k 1 k'"' Va8'"ur‘un
..... ... “
“lMl'UI”‘\kll*!lHMjn»dCgldlptaZ1rlanil| **
..................
';7'-»enkalm..,,. g 'nes'^<iğm.
’ ^‘kte^k, . Cng‘derlm
......... m" ,,l'n <, ık ,VOrUn’'^mn.X ‘k''VOruı”
llmarım
g..... .. ........ Be'İrİmb^a S,,'1Uk"',plan,,Vjyet1şirsln
Ba”a bız ,
's4h.’ H,‘guıı '''■ ‘lrc,c«ehnek
^hjbjı k'/,'”'V‘’f<y()gUnu/Hkl'1-y<>rdllk.
lee .ıhla, bizde başımızın çaresine bakalım <» Z>İI)|
s,„ (iinlusi' I’» Çor tıklarını hu k.pcnıe , ? ‘ U 12 ’
beklıvordu genç evlileri. Tahlil ,
. yarananuyorıım. I Irr şeyin sorumlusu benim ‘ hlçb,nne
As.l sürpn’ ıun h-unile okluğunu göstcriy^ vv Bu k.ulm her şeyde beni suclır ı>,, ı
;onU
ınuavene s- tu .nmedik sürpriz haber karşısında önCe w.,r..... ....................... w.ı.i s:; ;™"?"'
Genç evlileı,bU n hit< üzerlerinden attıktan sonra doktot “‘'i,, Ne yapmağın,. P"' >™
aşırmışlar. bu , u,nı unutmuş, sevinçten adeta göklerç
' SÖ),ICrSİ" an” ™"<-™ l>it de arkasın, «ermezsin
muan'nehaneşınd1'''k ^,jeki|ere ulaştırmak istiyorlar]
bilmez mıyım sen annem, çok seversin. Abin, abh,' '
uçmuşlardı ' mutluluklarım izleyen doktor, mutlü'
Odasında.
Bir kenarda onlaıu ^^a hamilelikte yolunda gitmeye
- Sen çağır, belki gelir kahvaltısını eder, zehir oldu zaten
laklarım söylemeye şimdilik çekinmiş, bUnu
__ Tamam anne, ben şimdi alır gelirim.
bır SOI un gornm içinde başka bir parıltı, çok baş.
Leyla içerde abisiyle ne konuştuysa az sonra kol kola gülerek
sonrar a bırakn , _ bozmaya cesaret edemeyip)
odadan çıktılar. Metinin böylesine keyifli olmasının tek nedeni
ka bir mutluluk«g nilemek üzere hastaneye kontrole
cebinin bol paralı olması olabilirdi. Belli ki onu da kardeşi sağ
lamış az önceki kavga da böylece sona ermişti. Metin alacağını
Ley
viaJıak İÇİ” ® a"Y«du' K°“ 'a bu ke
s,nd,n taberi ken*
"disini
almıştı, aceleyle kahvaltısını yapıp kaçtı. Leyla müjdeli haberi
vermek için boşuna fırsat kollayıp durdu. Çünkü annesi birini
nroAe bırakmasını, akçam dönerken de almasını istedi. Akşama
bitirip birine geçiyor, dertleri bir türlü bitmek bilmiyordu. Her
görüşmek üzere ayrıldılar.
fırsatta kocasına laf dokundurup azarladığı halde kocası gene de
Leyla elini kapı ziline uzatacaktı ki annesinin kızgın bağrı-
karısına toz kondurmuyor, sık sık fazlarına:
şını duyup bir an zili çalmakla çalmamak arasında bocaladı ve
— Annenizin kıymetini bilin.
sonunda içeri girerse gerileceğini bile bile, elleri titreyerek zile
— Aşk olsun baba, bilmiyor muyuz?
bastı, kapıyı ablası açtı.
— Biliyorsunuz bilmesine, ben yine de söyleyeyim.
— Ne o abla? Yine neden bağırıyor annem?
— Allah bilsin!
— Sen annemi bilmez misin, her zamanki hali işte, hepimize
— Bu ne şimdi hanım. Elbette Allah bilsin ama bu laf bize mi?
bağırıyor.
— Kime olacak ya?
— Çok mu sinirli?
— Fatih aradı beni almaya geliyor, ineyim ben.
— Geçer birazdan. Sen sinirli olduğunu anladığım belli et
— Çıkıp bir merhaba demeye üşeniyor mu?
tirme.
— Her şeye alınma anneciğim, belki işi vardır. Hep gelmiyor
— Peki.
muyuz, görüşürüz.
— Ben geldim. Nasılsınız bakalım? Ablası kardeşini geçirirken sordu:
— Nasıl olalım. Bıktım artık. Bunlar beni öldürüp rahatla
— Leyla hep aklıma geldi ama bir konuşma araya girdi so
yacaklar!
ramadım. Sen de sanki bir şey vardı, bize bir şey mi diyecektin?
— Hiç öyle şey olur mu anneciğim?
— Yoo... Fatih çıkarken öylesine beni de annemlere bırak
— Allah canımı alsın da kurtulayım, bıktım artık! Yetişemi-
dedim. Belki seninle biraz dolaşırız demiştim ama evi biraz ha
yorum bunlara ben. Her yerim ağrıyor. Bu adam var ya, hepsinin
reketli bulunca söyleyemedim.
....... . ............... ^/c'
u.w uda tanıcı.sın
^.u^n ‘ S
Bilincin ııi
^nnu n^erekvok.sok candan ।
b.rhz.yapmac.ksız,^
|;jk. >ana burada sövlevemediğım bir şeyi de açıklaş
— Hani bilmiyordun?
_ Bu bizim sürprizimiz, sakın bozma karıcığım.
Aaa.. Sen de mi biliyorsun yengecim bu sürprizi? Doğrusu
şimdi daha çok merak ettim. . .
- Biraz sabırlı ol Yağmur, vardır elbet ağabeyinin bir bildiği.
— Ama babacığım bizim de merakımızın bir sınırı vardır.
- Şimdi de sen mi başladın Tunç? Senin hiç sesin çıkmıyor
hanım?
— Ben sabretmesini bilirim de ondan.
- Bu akşam biraz erken yesek mi yemeği baba?
— Olmaz Tunç, .ağabeyinin hazırlattıkları yenilecek bu akşam,
onları beklemek zorundayız.
— Ya abi sen de neden istediklerini geç haber verdin ki?
— Sabırsız olma. Ben üzerimi değiştirip geleyim, sen de geliyor
musun hayatım?
— Evet.
Yemek büyük bir sessizlik içinde ama bir o kadar da büyük
bir merak ve sabırsızlıkla yeniliyordu. Hadi artık sürprizi açıkla
demek istercesine kıpırdanmalar kendini göstermeye başlamıştı
ki Fatih konuşmak için ayağa kalktı, kalkarken eşinin elini tutup
onu da kaldırmayı ihmal etmedi.
— Çocukluğumdan beri mutlu ve huzurlu bir aile ortamın
da büyüdüm. Bunu aileme borçluyum. Babam ve annem bizim
i > ’JJ
Bü^^^
h|tta “e ne^
Kızı çatlatacaksınız.
— Biraz merak iyidir hanım.
— Sizin her şeyiniz merak zaten.
— Kalk hanım biz yatmaya gidelim. İyi geceler çocuklar.
„„™ k“*‘ 13 0“ *
■ 1 Leyla neler oluyoı ■ bir ’
anlatmadın. m bir başkaydım- Sevinçle kokuştum aile^.
_ Doğru, dun bir ba K J bile paylamadan p1Şman
Ağzımı bile açamadan, muttu. g
get!eyS Çıldırtma insanı. Ne bu sır gibi konuşup merak.
-*fcW****,"wl“
— Konuşacak mısın artık? . . , , ,
Hiç değilse ailesiyle paylaşamadığı müjdesini ablasıyla pay]a.
saçak, içindekileri ona anlatıp biraz olsun hafifleyecekti. Biliyordu
ki ablası da derdini kendisinden başka kimseyle paylanmıyordu.
Ama iki kardeş keder ve sevinçlerim paylaşıp, birbirlerine yak
nızlıklannı unutturabiliyorlardı. Hayatta insana en çok acı veren
şey bir ailesinin olup da desteğini arkasında görememesi olsa
gerek diye düşündü Leyla bir an. Yüreğinin ta derinliklerinden
bütün benliğini yavaş yavaş yakıp kavurmakta olan bir sancının
vücudunu örümcek ağı gibi sarmakta olduğunu hissetti. Bütün
gücünü topladı, bu amansız ıstırabın benliğini ele geçirmesine
izin vermedi. Henüz aralarına katılmaya hazırlanan bebeğine bir
zarar gelmesinden çekinerek, içindeki olumsuz düşüncelerden
kurtulmak istercesine elini karnına götürüp bebeğini okşadı. İçi
o ana kadar bilmediği garip duygularla doldu. Bu sefer kalbi daha
değişik bir şekilde sızladı. Bu sızı çok güzel ve tatlı bir sızıydı.
Gülümsedi ve:
— Ben anne olacağım abla.
- Canım kardeşim, çok güzel bir haber bu. Kullarım seni
Dm sem kucaklayıp öpeyim. Neden dün söylemediıp
... d
ATEŞ GÜLÜ | 33
yok. Sanki dünyada tek dertli onlar. Çok şükür dertleri de boş
şeylcL kendilerine dert yaratıp duruyorlar. Niye bizim annemiz
her şeye yakınıp duruyor, dünyayı bize de kendisine de boş yere
zindan ediyor? Bir kez saçımızı okşadı mı? Derdiniz ne dedi mi?
jgiz mutluluğumuzu ailemizle paylaşabildik mi? Paylaşmak için
her onlara koştuğumuzda hep hevesimiz kursağımızda, üzgün
geriye dönmedik mi? Varsa yoksa abim, körü körüne ona tapı
yorlar sanki. Küçüklüğümüzden beri ağabeyimin dayaklarıyla
ikimiz de onların gözleri önünde büyümedik mi? Neden abla,
neden hiç bizi sevmiyorlar?
—- Sen kendini kurtardın, üzülme artık kardeşim. Bundan
sonra bebeğini de düşünmek zorundasın. Hem seni seven çok
iyi bir kocan var.
___ Ne kadar iyi, ne kadar aşık bir kocan olsa da büyüdükçe
anlıyorsun ki, eğer ailen varsa ailenin sevgisine muhtaçsın ve
o sevgiyi arayıp onu istiyorsun. O yoksa bir yerin yarım, hatta
eksik kalıyor, için sızlıyor abla. Benim içim sızladıkça canım çok
yanıyor, hem de çok yanıyor. Ben bunu Fatih’le evlendikten sonra
daha iyi anladım. Onların aile bağlarındaki gücü gördükçe bizim
aile bağımızın zayıflığı içimi eritti. Her geçen gün daha çok anla
dım ki biz ikimiz tıpkı ateşte açan çiçekler gibiydik. Ağabeyimin
zulmü ve dayakları altında, anne ve babamızın bizi ona karşı
korumasızlığı karşısında çok şükür ki biz hayatla mücadelemizde
yenik düşmedik. Hayatın kötülük rüzgarlarında savrulmadık.
Leyla ve ablası hayatta kendi ailelerinden gördükleri bu du
yarsızlık karşısında tepkilerini ancak gözyaşlarına boğulmakla
belirtebiliyorlardı. Şimdi iki kız kardeş birbirine sıkı sıkı sarılmış
hüngür hüngür ağlıyor, belki de yılların içlerine çöreklendirdiği,
pas tutmuş, çocukluklarından beri içlerine oturmuş olan abi
dayağının ezikliğini yüreklerinden tamamıyla söküp atmak
istiyorlardı. Onları ağabeylerinin vurup hırpalamasından çok,
anne babalarının, oğullarının haksız yere yaptıklarını görmez
likten gelmesi, üstelik de suçsuz oldukları halde suçlu duruma
düşmeleri, sığınacak sıcak bir kucak ararken bu kucağın ana ve
baba kucağı olmaması hırpalıyordu. Bu yaşa kadar hep bu sıcak
„ s..-'- , D.ı
• Men g'/|,vC' î-ntutı .rılıklftt vti/t.tulcn vcdj?
pVİe..nin<MH.n<U’ Vafsnnır|||h(f
‘ «kl.u H ,bısıablasıyla ık.SHHÇi/ntesi^
1".l('1s1ldakcJ<'.n>^>'b ı|l|)CSİIUk-ıı gizli sokağa, ya?
fA Bİ„ik|cri
miyim «•«
göl sem/ çok gu/vl bir odası var. Bu akşam küçük bir hoş geldin
davclıylc odasının açılışını yapıp ycnı işine başlatacaklar.
Aşk olsun, bunu bi/den bile sakladınız.
laınamcn sürpriz olsun istediler Yağmur meraklandıkça
ağabeyimle babamın belli etmeden nasıl keyiflendiklerini bir
görsen gülmekten kırılırdın Belli etmemek için kendimi zor
(utuyordum. Annemle Yağmura çaktırmadan akşama hazırlarsın
artık yengelerin en güzeli.
— Tamam, merak etme.
— Siz de gelirseniz memnun oluruz. Ablanızı da getirmeyi
unutmayın yengecim. Ben kaçtım, daha çok işim var, hoşça kalın.
Tunç gittikten sonra bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını sor
maya gelen Dilbere Yağmuru çağırmasını söyledi. Leyla akşamki
davete kendisi için bir değişiklik olur diye gelmesi için ablasını
ikna etmeye çalışıyordu ki Yağmur bahçede göründü. Gülümse
yerek onlara doğru gelirken bir yandan da seslendi:
— Ne çabuk özlediniz beni!
— Özledik valla, ne yalan söyleyelim. Sen de bir gittin pir gittin.
Sıkıldım, kuaförü çağırıp kendimize şöyle güzel bir bakım yap-
tırsak, akşam gecelere aksak, ne dersiniz? Hem de kadın kadına.
— Biz kadın kadına gecelere mi akacağız?
— Neden olmasın?
— Babamla ağabeyim de kadın kadına gecelere akın derler
mi sence?
— Ne varmış, biz de annemi yanımıza alırız. Kimse karışamaz
kadın kadına gecelere akmamıza. Hem ablam da bizimle geliyor.
— Yenge gerçekten sen iyi misin? Beni şaşırtıyorsun.
— Hadi hadi, dört kişiyiz, anca hazırlanırız. Ben kuaförü ça
ğırtıyorum. Kımıldanın bakayım.
— Sen ciddisin.
— Şaka yapar bir halim var mı?
— Yenge her şeyde serbestiz ama hiç gece kulübüne kadın
kadına gitmedik biz. Bunu kendimiz de istemedik. Ağabeyimle
ya da Tunç’la gittik.
.........", hirilkivard1nHadi^^1nayinartlk.l)i
ATEŞ (iül.ü I 37
-Herşeymt>ırl |sin.
iniştim. Kısmette sizin gibi asil ve güzel bir bayana kavalyelik
kuaföre hakrvc'"’ H.ınlI11. yapmak da varmış.
_ Emredersiniz 10
— Biz de tam çıkmak üzereydik. Kız kıza eğlenecektik.
1„ .dvle hanımlar hummalı bir haZlr,
Yahya kuaförün bedenleri hemen hemen ayn,J — Bu devirde kız kıza eğlenmek olur mu hiç. Hem eniştem
i<il’Cgİrf,;Khnâkfazorlanmad1lar.Hazırhklartamanı5- buna izin verir mi sanıyorsun?
— Başımıza iş açmayalım Leyla kızım, ağabeyinle gidelim.
Ablasına knakt . ,Hepsi giyinip suslenm1Ş)Za*
— Olur anne. Çıkalım artık.
d^ında akşam e - aperatif bir şeyler içiyorlardı. Leyla istemeye istemeye çıkmak zorunda kalmıştı. Anlamıştı
abisinin fırsatı kaçırmadığını. Telefon açıp ablasına izin isteyin
bayan da güze fa^laheı vardı ki o da boğazına olan da ce annesine sürprizi anlatmış, o da abisine yetiştirmişti. Abisi
«Sn aldığı kilolanyd,. Reyhan salona a^
de grand tuvalet giyinip gelmişti. Gelmesine bir diyeceği yoktu
Sın ağabeyi ile birlikte girince genç kadının kalbi tabii ama bunun altından bir şeylerin çıkmasından korkuyordu.
verinden kopup içine düştü, rengi sapsarı oldu. Çünkü abisini tanıyordu, eğer o bir şey yapıyorsa boşuna yap
mazdı. Kulübe değil de holdinge yöneldiklerini gören Yağmur
— Abiniz geldiler efendim.
Bir an ne yapacağını şaşırıp bocalayan Leyla çarçabuk kendin, merakla sordu:
toparlayıp abisine doğru yürüdü ve onu öperek: , — Neler oluyor, neden holdinge doğru yol alıyoruz?
olmak istiyorsun.
— Sana yalvarıyorum, sakın böyle bir şey yapma.
— Senin bir elin yağda bir elin balda, ne anlarsın bizim hali,
mizden değil mi? Sen hiç merak etme, yakında bu abin var ya
senin at koşturduğun o zengin evinde içgüveyi olarak yaşayacak
Şimdiden söylüyorum ki şaşırma. Hadi sen git o zengin kocanla
eğlenmene bak, arada da kulağına eniştesi olacağımı fısılda ki
duyunca şoke olmasın.
— Abi yalvarıyorum, bari kardeşinin mutluluğunu yıkma.
— Tepemin tasını attırmadan git yoksa bütün misafirleri
burada bulursun. Hala duruyor musun?
Leyla çaresiz denileni yapmak zorunda kalmıştı. İçi kan ağlar
ken dışı sahte gülücükler dağıtmaya devam ediyordu. Abisinin
maksadı açıkça belli olmuştu. Yağmuru avucunun içine alıp
onu sömürmekti amacı. Buna nasıl dur diyecekti? Derdini kime
açıp kimden yardım isteyecekti? Annesine mi, yoksa babasına
mı anlatacaktı olanları? Annesinin her şeyden haberi olduğu
na emindi. Anlatsa bile biliyordu ki yardım yerine azarlanma,
terslenme görüp geri gönderilecekti. Tedirgin bir halde abisinin
Yağmurun yanında ne yaptığını merak edip dururken, ikisinin
konuşarak davet salonunun kapısından içeri girdiklerini gördü,
Çok çabuk samimiyeti ilerletmişti abisi. Bu işlerde üstüne yoktu.
Avantajlı da sayılırdı çünkü çekici ve yakışıklıydı. Ağzı da güzel laf
yapıyordu. Bir genç kızın gönlüne girmenin, en azından ilk anda
onun ilgisini çekmenin güzel sözlerden geçliğini çok iyi biliyor
ve bu sözleri yerinde kullanabiliyordu. Gecenin bilimine kadar
hep ikisini konuşurken, dans ederken birlikte gördü Leyla. Kaç
A H 5) (,(.| ( ı u
defa araya girip görümcesini kaçırmak istediyse de abisi uyanık
davranıp kardeşini püskürttü. Yağmur saftı, temizdi. Abisinin
süslü sözlerine ve yakışıklılığına kapılmasından korkuyordu. Eğer
böyle bir şey olursa ve kendisi buna engel olamazsa yazık olur
du Yağmura ve kendisini hiç affetmezdi. Bu yükün altından ne
yapıp edip kurtulacaktı. Aklı, mantığı yalnızca bunu tekrarlayıp
duruyordu Leyla’ya....
Yağmur telaşı da bittikten sonra bir akşam yemeğinde Orhan
Bey bebek olayını gelinin ailesiyle de kutlamaları gerektiğini
söyleyip onları yemeğe davet edeceğini, ertesi akşam için gerekli
hazırlıkların yapılmasını istedi. Arabayı gönderip onları evden
kendisinin aldıracağını da sözlerine ekledi. Ertesi gün yalıda koş
turmaca başladı. Çok güzel bir davet yemeği hazırlandı. Orhan
Bey her zamankinden erken eve gelip misafirleri bekledi. Yemek
vaktinden biraz önce şoför misafirleri getirdi. Orhan Bey geli
nine değer verdiği için ailesine de aynı yakınlıkla yaklaşıyordu.
Yemekler yenildi, karşılıklı sohbetler edildi. Leyla ve Fatih’in
mutluluklarını, yani bebekleri konusunu konuşmak için Orhan
Bey ayağa kalktı.
— Çocuklarımızın bu mutluluğunu birlikte paylaşıp birlikte
mutlu olalım istedik. Çünkü hepimiz bir aileyiz artık. Allah daha
nice mutlu günlerde bizleri bir araya getirsin. Çocuklarımızın
hepsinin mutlu mesut günlerini bizlere göstermeyi nasip etsin.
Bizler ana baba olarak çocuklarımızı mutlu görmekten başka
ne isteriz ki. Hepimizin en büyük zenginlikleri çocuklarımızdır.
Allah hepimizin evlatlarını bu dünyada da, öteki dünyada da
güldürsün.
Leyla’nın dikkatinden kaçmayan tek şey vardı ailesi geldi
ğinden beri. Abisi Yağmuru göz hapsine almıştı, bırakmaya
da niyeti yok gibiydi. Oturduğu yerde rahat değildi. Huzursuz
ve tedirgin oluşu kocasının dikkatini çekmiş olacak ki yavaşça
eğilerek karısına:
— Leyla sevgilim iyi misin?
— İyiyim neden sordun?
— Huzursuz gibisin.
...... .. . . Bebeü.duvuıuatMsdsS^sHacakı
k >v Hin' ‘ "
Yalnı/c.ı hcuv’"
d''‘'ın7;,kl'J’^",\lnk->ne1nesı1v>‘'ldu.
\blai"1" ” ' ' ' Uınk vdim
^undı baban ‘ • (j koıuısıın;1, bu haberi açıL
IVkhUina im
S'J.vo. u.nhaba.hoM-ge uğrayaeağun. Soma bir i?
ı »iıvor* l'*,a/ °
kaninn zl’v « i vorsun.ûüldevar.
'trİ'"‘îmlu Leyla bu bir hafta içinde an.
-*•&* k»"uî,u-**"
«»**,. l,mS.lond«»“ra“Sem:HanLm
Bu arada, bir akşan sa Rayıp Sema Hammm Ü2e.
götürürken fincan DHjp k!zan Sema Hanımın üzerini
‘rine dökülmüştü. Bun peçete getirmek için
temizlemek için teıaş merdivenden aşağıya yUVar.
aŞağı inmek isteritay g tehlikeye
Unmışti-Dogumuy Ş gelmişti. Orhan Bey R
*
Leyla’nın sağlam karakteri' attlracaktl- Bunun dışında
mutluettiğiniçOkiyihijjyg’d^81111 bır kız olduğunu, oğlunu
ATEŞ CİÜLÜ | 49
Emanet mi?
ATEŞ GÜLÜ | 51
dedim, uyumuşum.
561»«"Aras rtâÇ1]sınız? . hi?
k>"j“
ATEŞ GÜLÜ | 57
yıldızlara baktı. Ne yapsa boştu, elini karnına götürüp ‘Bebeğim’
demesiyle gözleri karardı, başı döndü, yumuşak ve ıslak bir şey
lerin üzerine düştüğünü fark etti.
Karısını merak edip dışarı çıkan Fatih bahçede Leyla’yı göre-
meyince telaşlanıp seslendi fakat karşılık alamayınca telaşı kor
kuya dönüştü. Bu aralar karısının üzerinde anlam veremediği bir
tedirginlik, her zaman huzur bulduğu gözlerinde bir huzursuzluk
vardı. Çok sevdiği, aşık olduğu sevgili karısını bu duruma getiren
şeyin ne olduğunu bilememek bir anda genç adamın yüreğini
yakıp geçti. Yoksa aşık olduğu karısı artık kendisini sevmiyor
muydu? Başka birine mi aşık olmuştu? İşte buna dayanamazdı.
Bu genç adam için her şeyin bitmesi, dünyasının başına yıkılması
demekti. Çünkü o Leyla’sını gördüğü an hiç tereddüt etmeden,
işte beklediğim hayatımda aşık olacağım tek kadın bu demişti.
Ve bir an bile düşünmeden kendini ona bırakmıştı. Onu çok
ama çok seviyordu. Hayatının onsuz bir amacı, gavesi voktu.
Ona bakarken berrak bir su gibi içinin derinliklerini görüyor
du. Birlikte geçirecekleri aşkı, beraberliklerinin onlara sunacağı
güzellikleri görüyordu. Onsuz hiçbir güzelliği, hatta cenneti bile
istemiyordu. O Leyla’sıyla olduktan sonra cehennem bile ona
cennetti. Peki Leyla’sının bu durgunluğu nedendi? Yoksa, yoksa!
Aklına düşüncesinin bile gelmesi beynini uyuşturuvor, benliğini
karmaşık hale getirip onu delirtiyordu. Hayır, Leyla’sı ile arasında
başkası olamazdı. Bir anlık bir kuşku bile onun kalbini param
parça etmeye yetmiş de artmıştı bile. Bu düşünce içini vakarak
yürürken ayağına takılan bir şevle irkildi, eğilip baktığında daha
da şaşırıp cam yanarak bağırdı:
Leyla!.. Leyla!.. Sevgilim.. Aç gözlerini, ne oldu sana?
Karısını kucakladığı gibi yalıya koştu. Sese dışarı çıkanlar da
şaşırmışlardı Leyla yatağına yatırıldı, hemen doktor çağırıldı.
Yorgunluk ve stres olarak yorumlandı. Hamile olduğu için ilaç
verilemedi İyice dinlenmesi önerildi ancak hastanede detaylı
bir muayeneden geçmesi gerektiği söylendi. Herkes Leyla için
endişeliydi. Dinlenmesi için odalarına çekildiler ama kocası
sabaha kadar başucunda dört dondu. Saçının tellerini öpüp
....in, avunuyordu. l.eyla’nlnh( ATEŞ (İÜLÛ | 59
SUht’T.
_ Sus artık, sus duymak istemiyorum.
— Levla! iyi misin?
-İn değilim abla, ben hiç iyi değilim.
- Bir çaresini bulup annemle babamın gozunu açmaya çal,,
şacağız, sen yeter ki üzülme.
- Onların tek suçu ağabeyimi körü körüne çok sevmeleri.
— Körü körüne sevdikçe o suça daha çok batıyor ama onlar
hala farkında değiller.
— Lütfen abla sen sabırlı ol hiç olmazsa, acele edip bir yanlış
da sen yapma.
— Peki kardeşim, biraz daha bekleyeceğim ama sabrımın
sonuna geldim.
— Bu adam kimdir, neyin nesidir, bilip öğrenmeden evlenilir
mi hiç?
- Eğer kabul edersem gelecek, tanışacağız.
— Buralı mı?
— Sarıkamışlı.
— Ne!.. Ta Türkiye’nin bir ucu.
- Bunlar, sonra konuşahm, şimdi sen iyileşmene bak
ATEŞ Gülü I 61
^SSS**^^"** __ patih oğlum sakin ol. Leyla'nın hayatı bizim için daha
• 1 NfV.rce^115.6. ,.tıray'm-Kanm
bifbır ^aiuk söylemeyecek misin?
X Sasıl söylenir bilmiyorum. Hapisten yeni çıkmış bir ar
ıcın olduğunu öğrenince de arkadaşım diyecek misin bana’
Ra 1 Gel otur yanıma da anlat doğru dürüst. Seni tanıyorum, ı
p dururken hapse düşecek bir insan değilsin, neler oldu?
d _ ^ezun olduktan sonra memleketime, Van a gittim. Kısa bir
onta Selma yı tanıdım. Ama o sözlüydü. Kader sanki inadına
«""“i
..
.*2 Bev.b* b.-n.mk. Je
sÜrC u° 7 karşılaştırıyordu. Birkaç sessiz bakışmadan sonra içten
bizi hep.zce çok sevdik birbirimizi. Ama önümüzdeki engellerin
içe>seSSolduğunu da biliyorduk. Gizliden gizliye içimiz yanı-
çok^dy^i^ Selmayı bekledim, aniden önüne çıkıp benimle
yordu- SOrdum. Hiç beklemediğim bir cevap aldım.
ka<ar 1 nam izdi bu birbirimizle ve ben Selma nm ağzından
1 lalllk C''’Hnnda >•«” ve ‘°^un boy»u’“';h’ İlk kon dökülen bir’Evet' duydum. Dünyalar benim olmuştu.
da ikl ÖÇ lortadan gibi esnu-r.kara titreye c uıtluğum gibi memleketten uzaklara kaçıp evlendik,
l-lınden kalsak bu evliliğe imkân yoktu ve sonu ölümdü.
Haluk-ır nesin>0 ’-‘ml bul şirin. bak>>u ke^
Bıhv°r U. oradan orûVa izimizi kaybettirmek için gezip
d-ndO’^ aUl
........... . b; .açana beoz.vordu İki buçu kaçmak zor olmava başlayınca son gittiğimiz
dulduk karar verdik. Vur ıstık bir yer olduğu için tanıyan
sCVta,rtivc b^lamn» b‘u da 0I1M hdn»a çerde 4 ne t> bulursam yapıyordum. Başka çarem
gU gub.zm»’^’^nmemnun•’ldu'» sıknu> A c komilik yapıyordum idmanın sözlüsüne yetiştir
S.zknunnnakıa. , tllJu.n
H -o de hac*ıbovhdm ınefsi mudataaoluıua
11 v a< alatv-' 1 u—tvk ıkı yıl hapis <c/ası aldım. 1yı hal
„ lîoreu tanıklarının UadcMvtc ıkı yu nap
* * ı... atı av yatıp siklim
dm unumdan al r
c ka
Xtaıınık »ict mwm ^Yİe?
“‘a u. »k.n »nunüe savgı da duvınm
m >vkm>nun'
sessuce kavboldun hl, . jiKacUvm mı
ocaksın'
Orası u/uı» 'n°*‘c jn, ne n < hue uvgun b« ev *«***«"
yım v**
Haklısın, ama m..—■ ftcf%c tabu kkbır ı>
Vvvt görüşelim •* >en .
v „ ««*'. -k “ J"'"k ’“k,
„cu.k. »*•■««
76 I Nevin Araş
kırına dolayıp yere savurması ve tekmelemesi bir oldu sini «asayatakt,.Metin«fese*,. .... .. I „
bir yandan hızlı hızl, M h
genç kız vücudunu elleriyle sarmaktan ve ağlamaktan ba lV^i
şev yapamıyordu. Annesi ve babası ise seyirci kalmışla^/ $ jjDSİce gülümsüyordu. Kafaj
çtrtynrdu. O Seylan gülu " ^ Mir
Metin in huyunu biliyordu. Eğer fazlarını onun elinde^
kalkarlarsa bırakacağı varsa da bırakmaz, inadına döv/j\ çıkacak diye bekleyen anne ve bak? e plan|a
Jana dönerek konuştu. baklp J* ne *
yüzden bu duruma içleri biraz sızlasa da sessiz kaim/ *
' Hadi yine Şans senden v *^>4
doğrusu olduğunu bildiklerinden hep susmuşlar, o da h
deli var, biraz okşadık ama kazanan ' bu§ÜI>- Her s •
diğini okumuştu. Şimdi de aynısını yapıp onun hıncı ge/^
bir boylarını görelim. Ama yağnia SöyieJ^ bir be’
kadar sustular. 1U% kız yok. Yükleri ağır gelsinler Klz,yok’bi*debedj "gelsınler,
— Benim kardeşim sokaklarda sürtüp aşna fişne jje s^d^-^ksa çulsuz birini mibuîdun?gbey'a^biParahsgade/:ek
mi uğraşıyor? Kafanı kırarım senin anladın mı? Bundan verdikten sonra beni ilgilendirmez ’ * ne Can"« kan
Leyla’ya da gitmek yok. Evden dışarı adım atarsan ayak/^ - Neler söylüyorsun, satılık mal m ‘glnı
kırarım! aritlı - Tepemin tasını attırma alırım ben abi?
Öfkesi biraz durulunca tekrar tekmelediği koltuğa uzanc| Filiz ağlayarak odasına koştu Şimdi İ*111 alt«a!
kardeşine bağırdı. Vç kurtulmak istiyordu. Kardeşiyle birblÎ eVden daba çabuk
de genç kızlıklarını doya doya vaŞav Î Ç0Cü^ann n
— Bu eve eşek başı mı geldi, dırlanmayı bırak da yiyecek b'
şeyler getir! Ir de olsa kurtarmıştı kendini, va kendi'bir neb'«
tulabılecek miydi? Bu evden çıkt1&11- Cehenn«*den kur.
Kızının haline acımış görünen annesi araya girdi.
attığı gün olacaktı. Dönüp arkasına bSeZ" adlm
— Ben hazırlarım oğlum.
kadar emindi kı. Her ne pahasına olursa t। o
— Yok, sen şuraya babamın yanına otur da şu meseleyi hel
daha yüzünü buraya döndürmeyecekti A bİle bir
bir doğru dürüst anlat bakalım.
terör estiren Metin şimdi ıslık cılm.v k °,nCe bağlrıP evde
— Filizin bir suçu yok oğlum, boşuna hırpaladın kızı. mırıldanmaya başlannş, alacİ
— Ölmedi ya kızın, suç işleyeceği varsa da işlemez, daha iyi ya lenmişti. Oğullarının sinirli İnlin) ar'n bayallm ku™p keyif-
— Baban anlatsın, o daha iyi anlatır. anllc vv babasının da kentleri V ' R W1 |tSCr ka‘madlglni ^ören
— Uzatmayın, hanginiz anlatacaksa anlatsın. gibi sohbet etnıcve bile b ı I ’ V'T miş’hl^blOeyolmamış
— Filizi beğenip araştırmış. ansını duvınava bas) ıv m een "kı/'l'’ 1)ayaktanezilen Yarinin
— Araştırmış ama bize değil de enişte beve ne hikmetse açmt t . ı' ' 1 KIZ elim yüzünün acıyan yerlerine
S uuck avnamnonunv geçti, Gözleri, yüzü mosmordu. Böyle
konuyu, öyle mi?
S ı a< a 11 m »ı ucu\ e' Acıyan yerlerine dokundukça gözlerinden
Eniştenle haber göndermiş, uygun görürsek isteme»
ue yaşlar boşalıyordu.
geleceklermiş.
ıllar öncesi Leylanın üniversiteyi kazandığı gün geldi göz-
“kim dışıma çıktı, ne oldu bu kahvaltı!
cnnin önüne. Sınav kağıdını alıp sevinçle abisine gösteren kar
e$i şimdiki gibi neve uğradığını şaşırmış, abisinin sevineceğini
v,,.v- .,l)IuInağznu|i’"^caktakdi
■ • f ’*ın ı. । ki
„I .*’/k’,', fcl.n aniden suratına inen tokatJ_lf)'. ıiliyordu. Artık dayak yok abi korkusu yoktu. Kay.nva
‘‘'^"'“'’Mkuhnesin1 i’b'kk ’k j dolmuştu. Üstelik abisini «e aibi <irP' eden F’iüz’in Çeyizlennı alarak gitmiş,eve yerleştirme
1>Sİ Ö oğlnyla gelininin gelmesini bekliyordu. Onlara güzel
vin<,cnl‘ vuikılan;”1’ c , ...,7 artık sem! sesleri Levı 5’ sin1C,İ 'St dası hazırlamıştı. Filiz evim çok merak ediyor, sık sık,
l *if gelin o J an]atsana,” demekten kendini alamıyordu.
<: "fardeSİn>n nasıl gü„,*%
“pan‘1 e küçük bir bahçesi olan evin bahçe kapısını açarken
...... S"'Ka;Xb“>'i"etodis,yHd'Osre,m'"^
Tek k3 ordu. Adım atıp gireceği kapının eşiğinde bir an durup
l,s,zlad>ğ'”a en,y rdar olmasa okuyamazdı en onen^ ’ elleri titriyelini kalbine götürdü. Kocası karısının yüzüne bakıp
evla için top'^1 b bisine rağmen gizliden kayıt yapıJ
k°caS’nldi yumuşak bir sesle:
lir türlü ikna olmaya <b nce birkaç gUn Leyla’nın s'
ğüIÜ H di seV8ilim korkma aÇ kapıyı’ 8öreceksin orası bizim
ve bunun...................... gündeki yaralara bakarken kendisi '
hapsedilmesi; J kıracağına daha çok inandı ve ac)s p yuvamız olacak. Seni çok sevdim ben. Hoş geldin evi-
I11lltlUki kişiük ailemize mutluluk getirdin.
de kardeşi gibi zmcı I yandığını hissedip rahatladı, -y
mize’ *kl.ki kişilik aile benim her şeyim olacak. Seni çok seviyo-
hafiflediğim, yuzun d zıncjrlerini kıracağım. D ‘
"neolur sen de beni çok sev.
t,n.dX» N»ı
az kaldı kılız- nu
«™ton b“™
^rpcek ’ diye geçirdi içinden.
rlin1’ Seni hep çok seveceğim, bundan emin ol. Hadi sevgilim,
mizin kapısını.
eV\ rlerinin yüzüne bakıp gülümsediler ve sıkıca el ele tu-
K > «7,inde Kadir annesini ve abisim alıp sevgilisinin ka.
fiAile..«»»*nişan,^"*n* “h‘" bald“«. u içeri girdiler. Küçük bahçe kırmızı, sarı güllerle doluydu.
tuşUf? ıcırtısını duyan kayınvalide sevinçle evden çıkıp oğluna ve
5 vJ»i g« gû«l M. düğün W* "»»ft,
p ine sarıldı. Artık Filiz bir ömür geçireceği evindeydi.
tendi» karşılayan Fallh. Metinin de suyuna giderek istediklerini $ Orhan Bey üzerinde biraz kırgınlık hissedip her zamankinden
enişte bey veriyormuş gibi karısı aracılığıyla halletmiş, düğünü^
erken eve geldi. Odasına geçip biraz dinleneceğini söyledi, rahat
olaysız geçmesini sağlamıştı. Düğün hediyesi olarak da onlan
sız edilmemesini istedi. Ara sıra kesik kesik, hafif öksürüyordu.
Kıbrıs’a'balayına göndermişlerdi. Filiz hayatında hiç olmad.ğ,
Yorgunluktan olduğunu ya da farkına varmadan üşüttüğünü
kadar mutluydu. Kendisini düğün günü doğmuş sayıyordu. Bu
düşünüp doktora gitmeye gerek görmemişti. Biraz dinlenirse
mutluluğunu eniştesine ve kardeşine borçlu okluğunu biliyordu.
geçer diye düşünüp hemen uyumaya çalıştı. Oysa düşündüğü gibi
Kanat takmış göklerde uçuyor, ayakları yere değince bu mutlu
olmadı. Dinlenmek için uzandığı yataktan bir hafta kalkamadı.
luğun bozulacağından korkuyordu. Bir haftalık balayında eşiyle
el ele Kıbrıs’ın her köşesini gezdikten sonra rüya gibi balayı bitti Muayeneye gelen doktor zatürree olduğunu, iyice iyileşmeden
ve İstanbul’a geri döndüler. işe gitmemesini, ilaçlarını düzenli kullanmasını önerdi. İlaçla
Artık bir an önce evine gidip bir ömür geçireceği yuvasına arası pekiyi olmadığı yetmiyormuş gibi bir de holdinge gitmek
yerleşmek istiyordu. Annesinin evinde kalan ulak telek eşyalarını te diretip işe başlayan Orhan Bey sağlığına hiç dikkat etmeden
alarak ailesiyle vedalaşıp eşiyle birlikte Sarıkamış m yolunu tut- çalışmaya başladı. Bunun ileride başına ne sorunlar açacağını hiç
için kur7ı°r U art1^ dönüşü yoktu. Bu gidiş onun düşünmed i İyileştiğini sanıp kendini eskisi gibi çalışmaya verdi.
tOr1"1"'"” y° üydü' Yem hayat,™ ad.m atarke„ tm.ejl ta Gerçekten de iyi görünüyordu. Eski gücünü kazanmış gibiydi.
Aradan günler geçtikçe Orhan Bey daha da iyi olmaya başladı.
Hu arada büvük bir ihaleye girmeye hazırlanıyorlar^. R
kırındaki rakipler tehlikeli kişilerdi. Kaç kez ihaleden çekil A. t dolu gözlerle bakarken jçi
için tehdit edilmişler, hatta adamlar holdinge kadar gel Illc .......
tini bile göstermişlerdi. Oysa Orhan Bey kendi soyadları. \
Gürtaş Holdingin bu hale gelmesi için çok emek harCa?^
Gürtaş Holdingde gençliği vardı, alın teri vardı, Orhan g
fC*'"da ilk **
dİm geçirdiğini gören Ley)a y^^^nup^’ihbe^
bütün hayatı vardı. Her şeyden önemlisi onun karakte ptI kısa sureli şoktan kurtulan Faul?3 «o-
kuru gürültüye pabuç bırakacak göz yoktu. O, hayatı b0^*H tl Iber’e cesaret vermeye çalıştı. Ancak J babas‘nın °nüft dini
PJ r geride bırakacağ, henüz çokk ^yioln^Jip
doğru bildiğinden hiç şaşmamıştı. Şimdi de doğru bildjğj \
yürüyecek, alın teriyle, doğrulukla bu hale getirdiği işinf ilerinden yanlara doğru aklp Orh Çuk XavfUSünu bil,
(en
çizgi üzerinde yürüyerek devam edecekti. Orhan Bey’ Şiara rağmen zor da olsa konuşmaya 'n dizlerin
adım atmaması rakiplerini çileden çıkarıyor, akıl almaz nl
kadar hiçbir Sey ,stemlyM<|„ 'fe»rKu„; "™*.
kuruyorlardı. Artık Orhan Bey adım adım izleniyor, karşı
-Son bir kez olsun Sedam, gösteri 8“r*
onun attığı her adımdan haberdar oluyordu.
İşe gideceği bir sabah aceleyle evden çıkarken ihale için _ Kendim yorma kızım, daha kl7, a’
olacak- . , ^'«^çak
olan evrak çantasını evde unuttuğunu hatırlayarak geri dö 2anianın
isteyince bahçede Dilberle karşılaştı. Ona çantasını getirip - olmayacağını ikimiz de biliyoru7 n ,
_ Ah be kızım neden, neden kend- ?anBeX-
söyleyip kendisi de dış kapıya doğru yürüdü. Arabası ve
onu kapı önünde bekliyordu. Kapıdaki güvenliği sağlayan Hem de sana ihtiyaç, old„ğunu içi„ w
olduğunu bilerek. § kuçücükbırkl2^
rumalarla konuşmaya başladı. Az sonra Dilber çantayla bi lı°
yanında belirdi. Ne olduğunu anlamalarına zaman kaim h - Siz bana babalık yaptınız. En zor z
hipsiz doğmasına izin vermediniz. Zamanımda kızı^ sa.
yanlarında beliren siyah cipin içinden gelen bir sesle irkildi]
— Orhan Bey inatçılığının yanma kâr kalacağını mı sandr _ Sana ne diyeyim kızım, beni öyle K
ki. Sana can borçluyum. r Vebal altında bıraktın
Korumaların silahlarını çıkarmalarına fırsat kalmadan c •'
içindeki silahlar onların üzerlerine doğrulmuştıı bile H - Bana hiçbir şey borçlu değılsini2 al
şaşkındı. Tam tetiğe basıp Orhan Bey’i vuracaklardı ki Djjk' — Evet yalnız, söyle kızım?
kendini Orhan Bey’in önüne atıp bağırdı: - Sedam size emanet. Onu öz cocnkk □
— Dikkat edin efendim!
İşte olanlar o an oldu. Orhan Bey’i hedef alan silah Dilberin
göğsünde patlamış, onu mutlak bir ölümden kurtarmıştı. He
defini şaşıran kurşunun sahipleri kargaşalıktan faydalanarak
geldikleri gibi fırlayıp yok olmuşlardı. Orhan Bey yere yığılın - taine kahya k„, Seda bebeği a„nesi„c getir
a an Dilber ın başını kaldırıp dizinin üzerine kovdu. 1 liçbirkan
bagl bulunmayan bu kadm bilerek ve isteyerek canım ke.ufc onun sanki bu I l^ı u'" bt’beğİn °daS,nın kapısınl a?,nca
■çın feda etnuşti. Yerde kanlar içinde yatan bu kmisesız kad.nı göremev • -. - ■ . “ ardan haben varmı$> bir daha annesini hiç
. ocegını sezmiş gibi çığlık çığlığa ağladığını gördü. Yaşlı
S (' X< ’ '' ■ ■'
— Kadersiz yavrumun artık hiç kimsesi yok. O.. ,nu sa k katılıyor, onu dinlemekten büyük bit , »illeri»,
çalındığı zaman adeta kendinden gecivj Tyordu- Hele ney
siz bırak...maaaa...
geldiğim söyleyen Derviş Baba Leyla’ma ı gİtme zamanı
Zavallı Dilber son nefesini kızı kollarından kayarken verı^
gün daha misafirliğini UZatmak ZoruJT‘fp uzerınebir kaç
Orhan Bey çocuk gibi hüngür hüngür ağlıyordu. Orada bulunar onu hiç göndermez insanın ruhuna isle Leylaya kalsa
herkes ağlıyordu. Bebekle birlikte ayağa kalkan Orhan Bey,küçül kalmazdı. ney sesinden uzak
Sedayı göğsüne bastırıp, henüz annesinin soğumamış bedeni
önünde söz verdi ve bebeği içeri götürmesi için kahya kadına
uzattı. başma g, meye MM.. Ama küçük Setliyi ne d< „
— Annenin benim için feda ettiği şu kanlı bedeni önündeam hiç ihmal etmediler. Küçük Seda oturuyor, hatta yavaş yavaş
olsun ki seni öz çocuklarımdan hiç ayırmayacak, hep koruyaca emekliyordu. Bebeği aşağıdan alıp, Leyla’nın odasının yanında
ğım. Bebeği evine götür Emine Kahya. bir oda hazırladılar. O ağladığı zaman Leyla uykusunu bölüp
Emine Kahya kucağına aldığı bebeği döndürüp son kez anne ona bakıyor, kendi çocuğuymuş gibi seviyordu. Seda bebek ilk
sini uğurlaması için baktı ve bahçe kapısından içeri girdi. Ambu adımlarını yaşından önce attı. Ağzından çıkan ilk kelimesi “Dede”
lansın acı acı öten sesleri arasında Dilber, kızından temelli aynli oldu. Bunu duyan Orhan Bey hiç olmadığı kadar mutlu oldu.
Ertesi gün gözyaşları arasında henüz anneliğinin baharındaokt Eve geldiğinde onunla oynuyor hatta yerde dizleriyle yürüyüp at
88 | Nevin Araş I
• • ^EŞGÜır,
oluyor, onu sırtına bindiriyordu. Açıkçası Seda bebek evin n , Orhan Bey en iyisi olsun dedi 189
olmuş, herkes onunla vakit geçirmekten zevk duyuyordu ^s’
Bu arada Yağmur ve Metinde hayli sıkı fıkı olmuşlar, kim
belli etmemeye çalışıyorlardı ama bütün bunlar Leyla’nın göz^ 0J^ k söylemek gerekirse öyle,
den kaçmıyordu. Metin Yağmurun karşısında tam bir beyefe " 0 rkma, babam sana güvenir.
oluyordu. Gören sanırdı ki sapma kadar beyefendidir. Ama " gen gene de adayları bir gözden geçir isted
yüzünü kardeşinden para alırken görmeliydi Yağmur. Metin " nenim hiç vak‘ım yok, şu son aldığImız ihal
yapıp edip Yağmuru kafeslemişe benziyordu. Hatta Yağmuf^ rLli son kararları babama anlatmam laj s "‘eshm
bir telefon konuşmasından şüphelenen Leyla onu takip et^ i>> Üe Ait. BaŞ başa verip en iyi sonuca ulaşacağlnı J gmur’Ul'
abisiyle bir kafede buluşurken görmüştü. Yağmur için gerçek/^’ r31" ana kolay gelsin, ben gittim. * g'nızdan eminim.
üzülüyor ama şimdilik elinden bir şey gelmiyordu. Abisinin Ha<J1 Ssâana da kolay gelsin arkadaşım.
harcayacağından emindi. Bu durumlara içi daraldığı zama ıjalıık çaresiz dosyaları kucaklayıp soluğu Yaöm ■
ablasını arıyor, onunla dertleşiyordu. Ablası hayatından ? aldı Birlikte tek tek bütün CV’ler incelet T °da'
olmadığı kadar mutlu olduğunu söylüyordu. Bu durum bi^ Cerçekttn de Haluk haki, .d, ü„k‘k“ d' «*
gJ- iyi g«*üyo,d„; Di„lenmek
olsun Leyla’nın içine su serpiyordu. Yağmurla yalnız kald^
zamanlarda ağzını aramış, fakat o Leyla’nın sorularını cevap]a
maktan kaçmıştı. Yağmur artık eskisi gibi her şeyini yengesiy)ç
paylaşmıyor, hatta onunla yalnız kalmamaya özen gösteriyordu İşte bu. buldum onu Haluk abi.
Leyla görüıncesiyle abisinin arasındaki ilişkinin onarılamayacalç _ Bakayım hangisi?
derecede tehlikeli boyutlara ulaşmasından çok korkuyordu. - Al bak, içlerinde en genci olmasına rağmen diğerleri kadar
Holdinge yıllarını vermiş finans müdürünün emeklili^ mükemmel.
gelmişti. Yakında emekli olacaktı. Orhan Bey holdinge uzman _ i (aklısın, nasd da gözümden kaçu. Zaman
bir finans müdürü alınmasını Haluktan istedi. Verilen ilanlar verimli olacağından emmim. Hem genç, dinamik kalaLhe
üzerine holding taliplilerle dolup taştı. Hepsinin (A lerı alınıp zaman ihtiyat, vardır.
incelendikten sonra haber verileceği söylendi Günlerce Haluk Bayağı kata patlattık seçmceve kadar
bu CV’leri inceleyip durdu. Bir turlu karar veremiyordu Gunkıı teşekkür ederim, işimi hahtlettın.
hepsi çok iyi ve işlerinin uzmanı gibi görünüyorlardı Sonunda O zaman çafcır hemen işe başlasm. Finans müdürü ayrıl
dosyaları alıp l atih’in kapısını saldı madan ışı en ime ayrıntılarına kadar ona anlatsın.
Gel Haluk, elindeki dosyaların kabarıklılıgına bakılma Zaten biz eleman bulmadan mudur ayrılmayacaktı.
içinden çıkamadığın bir şeyler var gibi gorunuyor — Kolav gelsin o zaman
lekrar teşekkür ederim Ha, gelince getirip tanıştırmamı
— Benim arkadaşımın bugüne kadar altından kalkamadı^
nter misin'
hiçbir şey olmadı.
Vok, nasıl olsa tanışırız
— Ama bu farklı, çünkü hepsi birbirinden iyi l ’ogıusu gunkf’
Pek» nasıl isterseniz
ce kala yormama rağmen çok bocaladım, sen de bit . gcMBct
90 [ .\’<ı in Anı s
. eir^k isteyen başka biri daha vardt av G C 'C 9,
Bitesi günü çağrılan Cem Bey hemen gelip işine başlan ifefI ^Yağmur ve Cem flrtlnar>ın hızına anda nterrf-
yecandan eli ayağına dolanıyordu. Böylesine büyük bir h 1 bulamadan içeri girmeye
(t(Sbam °irnüŞ’kendiIerini W bölme S” dönerI‘
finans müdürü olarak alınmak kolay değildi. Hem de o kad
inmesine iki kişi birden ayak uyZ
başvuran arasından seçilmek. Doğrusu pek ümidi yoktu r- P JrkaÇ kez kaP‘lle dönmek zorunda Lı çarpKnJ *a'
başvuranların hepsinin çok iyi olduklarını duymuştu. Bu * inYağmuru dışan çekmesiylem ^dr çZ??Lar~
için piyango gibi bir şeydi. Şimdi ilk gününde heyecanda Cbu^lardL CZ hZen t0Parlay yej
yapacağını bilemiyordu. n
o^nU bdmked‘gl ve güzel k,Z nyZayağa ka'k4
Diğer yandan Yağmur hemen hemen her gün gizlice Met Yağmur kalkmak için elini u "ka,knj«< için Z
buluşuyordu. Metin ise artık Leyla’dan aldığı paranın doz^
nze gelmişlerdi, ikisinin de bir garırı ,J ken bir an L n*
iyice kaçırmış, adeta kardeşinin hayatını zindana çevirny^
JC*. »k konuştu: »'luju
Buna artık dur demenin zamanı gelmiş de geçmişti bile _ Özür dilerim, suç benim, flrtlnad '
nasıl? Leyla mı onu durduracaktı? Buna gücü yeter miydi
ba? Çaresizlikten abisinin her dediğine boyun eğmiyor muyduj - Özür dilemesi gereken varsa o da mü ^madtm
kurbanı olduk. adlr- IkimizdeOn.,'
Dışarıya mutlu görünüp içini kurtların kemirmesinden yOru| — Ben daha dikkatli olmalıydım tek "
muştu. Çoğu zaman ölmeyi o kadar çok istiyordu ki... $Onra
isyankâr olmaktan korkup Allah’tan af diliyordu. Bu durumdan — Susun lütfen, tekrar özür dile '
uğradık diyelim, hoşça kalın. ’ 11 Artmanın azizjp'
kurtulmak için hemen hemen her gün kafa patlatıp bir çıkış yolu Yağmur arkasını donup (,ltt| ( ' 'g‘ne
arıyor ama bulamıyordu. Kocası yattıktan sonra bir türlü uyku
tutmuyor, odanın içinde dolanıp duruyor, sabahları uykusuzluk «i™ Ce,,,;. s„u.„;re" d»"üp hal. ,lrfc,
ve yorgunluktan kemikleri kırılacakmış gibi uyanamıyordu.
........ ...................... . .......... ............................................ .............
Neredeyse hayatından bıkmış, yaşantısı kabusa dönmüştü. İçim
açıp derdini dökecek kimsesi yoktu. Bir ablası vardı, o da ondan okiunnü
('em sessizce kendi kendine fısıldadı:
kilometrelerce uzaklaydı. Şimdi başını annesinin dizlerine koyup
Galiba ben şimdiden fırtınaya tutuldum.
derdini onunla paylaşmayı, içindekileri boşaltmay ı ne kadar çok
o günden sonra adını ve kını olduğunu bilmediği o güzel
isterdi. 11er şeyi içinde toplaya toplaya göğsü patlayan aktı sanki
Bu yükün altında ezilmekten ne zaman kurtulup derin biı nefes kızı hiç aklından çıkaramadı Hayalinde hep elim uzatırken
alacaktı acaba? Herkes sıkıntılarını ailesiyle paylaşırken onun karşıladığı o güzel gözler sardı. İler kapıdan girişinde o gözlerle
bütün sıkıntılarının sebebi ailesiydi Ailesini seviyordu hem dr karşılaşmayı havai edip durdu la kı o toplantı gününe kadar.
bütün bu çektiklerine karşın Ama Keşke onlar da beni birazcık Holdingdeki toplantılardan birine finans müdürü olarak katıl
olsun şevseler,”demekten kendim bir turlu alanm • udu Kını bilir ması gerekiyordu toplantı salonunda yerini almış,yönetim ku
onlar da kızlarını seviyorlardı ama gösterme şekilleri yanlışlı rulundakıierm gelmesini bekliyorlardı. Kapı açılıp Orhan Bey ve
Fatih içeri girdiler I lenuz bir sandalye boş olduğu için toplantıya
belki.
1 Livalar ivice soğumava başlamıştı Çok sert bu car \ard. başlamamı şiardı ( em beklenen kışının kim olduğunu çok merak
Yağmur arabasından inip bir an önce holdingin kapısından içer, ediyordu. Çok geçmeden tekrar kapı açıldı ve Yağmur içen girdi.
girmek için acele ediyordu. Dönerli kapıdan bir an oikv geçip Fal tası gibi açılmıştı genç adamın gözleri, (»ünlerdir havalı bir
an bile okun go/lcıımıı önünden gitmeyen o güzel kız . ın (,'enfin yanına gelnı k
katkısında dm u\ordu Orhan Bey kızma takıldı.
Toplantısı olduğunu unutmuş galiba Yağmur H ı Y'ağmur Hanımdan m, bahsede ?klr^ "lr“"
O/ur dilerim, geciktim. f (J evet, ta kendisi. ’ ,rsunuz>
Bu dahaki setere daha dikkatli olursun umarını
Yağmur verme geçerken Cem’i fark edip hafifçe ona -ı- J Onu tanımıyor musunuz efendj ?
severek selam verdi ve yerine oturdu. Artık toplantı baş^ Yo, tanımam mı gerekir?
başlamasına ama Cem bir türlü kendini toplantıya verem O ho^n^hibi, yani Or.
Yaa, demek öyle, hoşça kalın. ‘ ey’in kızı.
Kendisine hesaplarla ilgili sorular sorulduğunda duymadır11
Orhan Bey neler oluyor anlamında bir an durduktan son Güle güle efendim.
bir sesle konuştu. Fa daha yaşamıştı genç gerekec
adanı ^dl günlerdir
kan şok
bu ateşten uzak durmas,
— Hasta mısınız Cem Bey? Zak olduğum, anladı. Damarlarmda Ü1 ,°n,a k Unü
Oturanlar bıyık altından gülüp birbirlerine baktılar ç sıcakhgın kalbını yakıp kavurduğunu 1,k içinj dar
hemen toparlanıp, kekeleyerek cevap vermeye çalıştı: ei)1 LiZ:
M,m hissetti. işte günlerini Yağmur’lA 8 ne hançerler w । °
— Ö.. özür dilerim, bir daha olmaz. çalışıyordu artık. Ama ne yaz,k ki kade^Ş1Ia^dan ge >n'
tınmaktan vazgeçmiyordu. Fatih’in kend 8ÜZe!kl^kars?i
— Bir daha olmasın zaten. Çalışanlarımın uyanık olmac
bir gün gene karşılaştı o güzel gozlerle y"1 °dasına Çağjî'
veslerım.
4 O kaçırarak İşını bitirip hemen dışarı r . Ya^r’dan sö?ı d gi
— Çok haklısınız efendim.
Fatihin de dikkatini çekmişti. Bunu h d °ndakl bu deâjS?
Yağmur genç adama bakıp gülümsüyordu. O şimdi daha
çok mahcup olmuş, hatta kızarmış, soğuk terler döküyordu. Bjr - Çok garip davranıyor son zam beli««
elindeki mendille terini silerken bir eliyle de sayfaları karıştır^ geldiğinde leb demeden leblebiyi anhvbu ge% Oysa ilt
soruları cevaplamaya çalışıyordu. İnsan halinden anlayan Orhan işte, anlamadım gitti. ıyordu. Bir garip)ik '
Bey onu sakinleştirmek adına konuşma gereği duydu. - insan hali, olur, ben cıVn,^ U
— Rahat ol Cem Bey, olur böyle şeyler.
— Ben çok üzgünüm efendim. Hiç olmamıştı böyle.
Toplantı bitmişti fakat Cem’in akan terleri hala bitmemişti. Yağmur çıkıp doğruca Cemin odasının kapısına geldi.Ne
Masadaki dosyaları toplayıp hızla salonu terk etti. Zaten toplantı dense bu gencin kendisini görür görmez elinin ayağının bir
salonunda ondan başka kimse de kalmamıştı. îş çıkışı tekrar birine dolanması hoşuna gidiyordu. Kapıyı açıp içeri girmekle
kendisine soğuk terler döktüren güzel kızla karşılaştı. Kapıdan girmemek arasında bocaladıktan sonra yavaşça çalıp içeri girdi.
önce onun geçmesi için kenara çekilirken başıyla kibarca selam İçerisi bomboştu, kimsecikler yoktu. Birden kapı rastgele açılıp
verdi. Güzel kız kapıda kendisini bekleyen genci de arabasına Cem içeri girdi. Yağmuru görmesiyle geri çıkmak istemesi bir
bindirerek hızla oradan uzaklaştı. Arkasından hayranlıkla, biraz oldu. Yağmur seslenerek onu durdurdu.
da yanında bir gencin olmasından mahzun gözlerle baktı. Metin — Küs müyüz Cem Bey?
onu holdingden alacak kadar samimi olmuştu. Bunu Leyla bilse — Ne münasebet efendim. Galiba ben odamı şaşırdım.
ne çok üzülecekti kim bilir. Yerinde adeta çivilenmiş gibi durup — Yoo şaşırmadınız, burası sizin odanız, rahat olabilirsiniz.
,rüun^ai?,'v'
’<»,ur,naM,u M,y’<-dı
k ”‘ otur >u™ya.
Neler oluyor abi? Budak;,,,,
emrim/ mı vardı Yağmur Hanım?
İmi
1!ak kızım, bu gördürün Var
tbınmı odasında his yüzüme bakmadınız, yoksa b llertte,çok paraya ihtiyaç,
çarpıp düşürmekten mi korktunuz? l*3*1, [tana çok'yılığı dokundu.
|aZ1^Onun derdinden bana ne?
Ben de acaba küs müyüz diye merak edip gelmiştim „ Doğru konuş, beni en iyi d
Değiliz Yağmur Hanım. ^eye kalkma. Un
Peki öyle olsun, iyi çalışmalar. ctn Reni bu adamla aynı çatl altlna
Şimdi alırım ayaklarımın altlna h'Ç miutan
Lapa lapa kar yağıyordu dışarıda, insanın çocuk olup ka . eyla'nın çantasını çekerek alıp yırt,rLd,n mi? ad"'>
\ uyarlanası geliyordu. Leyla, Seda bebekle biraz ilgilenip dV^
uran abisi istediği kadar parayı icina ^nın,
toplantısına yetişmek için hazırlanmaya gitti. Kardan, arab^ ^n‘di. Kardeşinin beklemediği bir anda
silecekleri zor çalışıyordu. Toplantısını yapıp holdinge gide"1' attı. Arkasından da yumruklaş teki S'n
kocasına sürpriz yapmayı düşünüyordu ki telefonu çaldı bu bitmez tükenmez tşkencenin sona
yan abisiydi, açmak istemedi ama telefonun çalması durduk/ aglayarak hayatında hiçkarşt gelmediği kaİ ^'n Leyla
sonra tekrar çalmaya başladı. Açmasa kocasının da yanında ça/ meye, ağzma gelem söylemeye, içininö& «£wekarşıgel.
duracağını bildiğinden açmak zorunda kaldı. Ne olursa olsun bir kez bitsin istiyordu ^maYaMadı
— Abi. _ Artık seni dinlemeyeceğim, senin kol
— Neden açmıyorsun? Beni atlatacağını mı sanıyorsun? Öldür beni bitsin bu işkence! en obnaYacağım’.
— Yok öyle bir şey. - Demek beni dinlemezsin ha! Bu para b •
vuğunu bile doldurmaz. Arkadaşımın yanınd^^^0’
— O zaman hemen vereceğim adrese gel.
Bunu senin yanma koyacağımı mı sandın? * benl
— Şimdi gelemem, dernek toplantım var.
— Yüklü gel anladın mı? Hem dövüyor hem hakaret ediyordu. Aldığı sille ve tokatlar
— Neden anlamıyorsun, gelemem, dernek toplantım var dan yüzü gözü yaralanmıştı. Abisinden insaflı olan arkadaşı araya
dedim. girmek isteyince onu kolundan tutarak dışarı çıkarıp tekrar geri
— Kafamı kızdırma, ölüm kalım meselesi. Gelmezsen atlar geldi. Allah yarattı demeyip dövüyordu.
ben gelirim senin o muhteşem yalına. — Sözümden bir daha dışarı çıkbakalım ne hale getiririm seni.
— Tamam, adresi ver. — Bundan fena mı olacak, ne yapacaksan şimdiyap! Bir daha
Leyla adresi aldıktan sonra kendini bekleyen tehlikeden ha istediğini yapmayacağım.
bersiz yola koyuldu. Adresi yolda tek tük rastladığı, kardan zor — O çok sevdiğin kocan var ya...
yürüyen birkaç insana sorduktan sonra evi bulup kapıyı çaldı. — Ne yaparsın ona? Öldürür müsün? Senin ancakbana gü
Kapı açılıp içeri girdiğinde abisinden başka bin daha olduğunu cün yeter. Daha vur, bak sen vurdukça canım yanmıyor artık.
j \‘.TİM A'U'
koruyacağım. Ama o güne dek korumam gereken m yjraU132' cundan tutma zamanı geldi desene.
genç kız var. Bunun için sana söz verebilirim yavrucu? k 3 i*"1 türlü göreve hazırım komutanım.
Yalıya geldiğinde biraz sakinlemişti ama yüreğinin " Sunu görüyor musun baba büyümüş de gelmiş,
içini kavuruyordu. Gene de yahdakilere karşı güler yüzlü H -"vlunluğun yoksa holdinge birlikte gidelim de nereden
dü. Artık içindekileri boşaltmak, beynini bir kurt gibi " rina orada karar verelim.
duran düşüncelerden kurtulmak istiyor, yastığa başım ko W • nasıl isterseniz babacığım ama...
beyninin içindeki uğultuları atmak istiyordu. Kocasını îmanda mı var Tunç? _
saran kuvvetli kolları ve sırtına vuran sıcak nefesi içindeki Evet, var ya, ben de Yağmur a yapılan sürprizden isterdim
beynindeki bu olumsuzlukları bir anda silip yok etmişti Yav Sürprizi sen bize yaptın oğlum, ne sürprizi bekliyorsun?
kocasına “İyi ki varsın, seni ölesiye seviyorum,” diye fısılda^ Hep birlikte güldüler. Artık evin en küçüğü de yuvaya dön-
Bunu duyan kocası karısını daha sıkı sardı. İkisinin de yüzün .. tü Bu evdeki sıcaklığa imreniyordu Leyla. Ne olurdu sanki
yansıyan mutlulukla uyudular. O gece rahat bir uyku çekti h? Si ailesinde de böylesine bir sıcaklık rüzgarı esseydi, bu sı-
aklık içlerini kaplasaydı, onları aile bireyleri olarak birbirlerine
ikisi de.
Sabah kahvaltıya indiğinde gözlerine inanamadı. Kayınbira sımsıkı kenetleseydi, bu aile bağı ve sevgisini hiçbir şey bozup
deri umduklarından çabuk dönmüştü. Yarım dönemi olduğunu yıkamasaydı, rüzgarların önünde savrulmadan dimdik ayakta
hepsi ilk defa öğreniyordu. Aileye oğullarının bir sürpriziydi bu. durabilse inadına biz bir aileyiz güçlüyüz diyebilseydi. Bu sıcak
Yaza okulun biteceği beklenirken o çıkıp gelmişti. Tunç masada aile tablosu karşısında gözleri dolu dolu oldu. İçinden bir şeylerin
oturmuş hem kahvaltısını yapıyor,hem de neşeli neşeli bir şeyler kopup düştüğünü hissetti. O gün dışarı hiç çıkmadı Leyla. Bir
anlatıyordu. Evdekilerin hala şaşkın oldukları yüzlerinden belli ara Sema Hanım la şöminenin önünde karşılıklı oturup sohbet
oluyordu. Fatih bile masada yerini çoklan almıştı, l-.ksik olan ederek kahvesini yudumladı. Daha sonra kitaplıktan bir kitap alıp
yalnız kendisiydi. Kocası onu görünce yerinden kalkıp güler karıştırırken kendisini kitaba dalmış buldu. Öğlen yemeğinde
yüzle karşıladı. hafit bir şeyler atişt irip odasına çıktı. Dışarıda yeni yeni yağmaya
— Gel karıcığım, bu sabah hepimizi Tunç sürprizi bekliyordu başlayan karın etrafa uçuşarak serpmelerini, nazlıca uçuşup yere
Şaşırma öyle, bize sürpriz yapmış. düşmelerim seyretti. ()nlar kadar hafif ve tasasız olmayı düşledi.
Leyla şaşkınlığını üzerinden atıp Tunç’a sarıldı Sonra bahçede kartopu oynayan kocasını ve kızını hayal etti,
Hoş geldin, bakıyorum masamız neşesine kavuşmuş. ânların bahçeyi inleten seslerim duyar gibi oldu.‘Bir gün, bir
eylemeyi unuttum Kadir aramıştı, bizi Sankamk
gün bütün bunlar gerçek olacak mı Allah’ım?’ diye Çok güzel kar «ar, kayak yapıp birlz »
den. Yatağının üzerine uzanıp gözlerini tavana dikt’ ; seninle Gebze donu}u ,atl| p|anlayıp bif
bin bir türlü şeyler geçiriyordu. Elleriyle karnını sarı* <air»İeml?<ık.
inanıyorum ki bir gün bu bomboş karnımda kıpırtım j si(,‘ lde?tl
aedin?
İşte o zaman tüm üzüntülerimi bir köşeye itip hiçbj • aCağı natrona sorayım, kabul ederse geliriz dedim.
İşte o za içimi yalnız senin sevginle dolduracağın/*^ ^1/
etmeden / 3üyÜ j sevinçten uçarak kabul ederim. Ablamı çok özle-
günleri görmeyi bana da nasip et. Biliyorum hiçbir
olmaz. Vakti ve saati geldiğinde bana da bu sevgiyi . rezervasyon yaptırayım, en kısa zamanda gidelim
aşkımızın meyvesini görmemizi nasip edeceksin.” di1* OteWe
Neredeyse akşam olmak üzereydi. Yerinden kalk halde- .. içinde hazırlıklar tamamlanıp hediyeler alındıktan
değiştirdi. Aynanın önünde süslendi. Şimdi aşağı inip^^i ° jirkaÇ8U"k’ldl Leyla’nın içi yalnız gitmeye dayanamamış,
gelmesini bekleyebilirdi. İçindeki sıkıntıları atmak, hic opfa yola günier diye anne ve babasını da götürmüştü. Ayrıca
\lasin1 ^rS görümcesini de dahil etmişti. Böylece onunla yalnız
gibi sıkıntı ve dertlerini yok saymak istiyordu. Artık ko
bedelsiz mutluluk istiyordu. Kocasını çok seviyor, onunla^ LuY°lcUİvga abisi ile ilişkisini konuşup uyarmak niyetindeydi.
luluk denizinde boğulmak, dertsiz tasasız bir dünyada ya İcabP-aÇI arkadaşlığın sonunun hiç de iyi sonuçlar doğurma-
arınmak, dışarıdaki karlar kadar hafif olmak istiyordu. Hokf * yoksa bU 3 başından biliyordu. Kimse henüz farkında değilken
den gelenlere hoş geldiniz deyip kocasına candan bir öd '^ yacağm* enJvletin arkadaşlığı sorun olmadan bitmeliydi.
kondurduktan sonra el ele yukarı çıktılar. Fatih üzerine rahat b Yağrtıur vem havaalanında inip Sarıkamış’a gitmek için bir araba
şeyler giyip karısına gününün nasıl geçirdiğini sordu. £rzUrU ola koyuldular. Bir müddet yol aldıktan sonra doğa
— Bugün evde neler yaptı bakalım benim canımın içi? kiralay-„i çam ağaçlarıyla göstermeye başladı. Üzerlerindeki
— Neler mi yaptım, dur bir düşüneyim. Tek bir şey yaptım kendl|induvağım giyinmiş nazlı bir gelin edasıyla hafif esen rüz-
kar ar ak uydurup nazlı nazlı salınıyorlardı. Yamaçlardaki çam
— Gün boyunca tek bir şey mi?
— Evet, tek bir şey. Çünkü hep kocamı düşünüp onu ne çok ^r£1 nlarınm karlarla ağırlaşmış dallarının dans eder gibi oynaş-
sevdiğimi bir kez daha anladım. ^"nıalın havanın soğuk olmasına karşın mis gibi bir havayla
bollaşmaları onları hayran bırakmıştı. Bir ara dayanamayıp
— inanayım mı?
— Sen bilirsin ama doğru. Fatih sevgilim... uabayı durdurarak abı kardeş ve Leyla karların üzerinde yürü
yerek çıkan seslere kulak kabartmış ve çocuklar gibi birbirlerine
— Evet canımın içi?
savurmuşlardı bembeyaz kristal tanelerini. Leyla bir ara başını
— Ben sensiz yaşayamam.
— Beni böyle tatlı sözlerle kandırma, yoksa yemeğe falan kaktırıp anne ve babasına baktı. İkisi de şimdiye kadar Leyla’nın
hiç görmediği şekilde tatlı ve mahzun seyrediyorlardı gençlen.
inemem.
— Aşk olsun, ne zaman kandırdım seni! Belki de bu tatlı ve art m vetsız, hep görmeği istediği sıcak bakışları
— Leylam sen benim kaderimsin, her şeyimsin, bunu bili bir daha ömrünün sonuna kadar göremeyecekti. Bu sıcaklığı doya
yorsun değil mi? doya içine çekmek için olduğu yerden kımıldanmadan onları
— Biliyorum aşkım, babanları bekletmeyelim, hadi yemeğe seyretti Gözlerinden kar taneleri kadar temiz yaşlar süzülüyordu.
inelim.
i
*’*”•5imdi d' d"n,x g<>aW ^azır a^arak resePsiyona indjjU a^ICe dinlen.
iverek onlara yaklaştı. KaSalnizdl
dC b2Tn”XXan sonra her yer aymbenim ,çin. ^<rkes bizde. Ben de sizi bekliyordum , .
[yi , te§inız olur
^>ar Leylanın korktuğu yerde ka]abilecek . 4
“ vftrâ”* hissetmemeye başladım. havariyiyiz
Z Hadi sevgihm hareket edelim, boylere donmaktan k„ deS Aşk olsun sevgilim, ben hiç korkmadım ki
" Tabii tabii, sen hiç korkmasın zaten. Koluma s,F
tuluruz. , . bir >'avrUSU glbl bana “Olduğunu J Ca sar,11P
— Duydun mu? İtiraf et sen de korktun. /«azsak eğer.
— Neyi?
— Dinle bak sanki teleferiğin cızırtısı gibi bir ses çıkıyOr ^Ben bebeğimin donmasından korktum sade
_ yalancı, alacağın olsun! ce'
— Sana öyle gelmiştir ama nasıl olsa gelecekler.
— Dinle bak, gerçekten bu teleferiğin sesi. __ Kızma hemen, şaka yaptım.
İkisi de susup kulak kabarttılar. Sesler gittikçe yaklaşıyor - Şimdi sen Leyle korktu diye hep anl .
Sevinçle birbirlerine sarıldılar. Donmaktan kurtulmuşlardı. Biraz ' L ‘''T’ ₺ir oluyorsun
daha gecikecek olsalardı yavaş yavaş uyuşan elleri ve ayaklarım - Gidelim Kadir, yoksa bunun susacağı yok
artık hissetmeyeceklerdi. Gittikçe yaklaşan sesler belirmeye - Fena mı oldu, unutamayacağımız bir x
başladı. Gelen teleferik onlara yakın bir yerde durdu. İçinden iki -Omda
görürsün sen.hiç * §eç baka™,
görevli ve Kadir indi. Fatih gelenlere seslenerek yerlerini belirtti.
Hemen onların yanlarına giderek teleferiğe binmelerine yardımcı
oldular. Ellerindeki ışıklardan Kadirin yüzünün ne kadar telaşlı ^“^ekldarkorkltol*"'“
ve endişeli olduğu görülebiliyordu. Gece boyu kalmak, kurda
kuşa yem olmak ya da donmak da vardı deyip şükrettiler. Otele
geldiklerinde ummadıkları büyük bir toplulukla karşılaştılar. dalnçok çml” 'i'12 l" klzınca 2,1,1 h,r i'"-'1' oluyorsun, ben de
Herkes onların kaybolduklarını sanıp endişeyle bekliyorlardı. u™Çok aşık oluyorum sana.
Aşağı iner inmez Filiz koşup ağlayarak kardeşine sarıldı. Anne ve ArJuFan?? tr°L U.k K’hisin, bizi bekliyorlar gidelim artık,
babasının rengi onları kaybetme korkusundan sapsarı kesilmişti. lastiklin 't J ,^z*crnı eyinin yolunu tuttular. Kapıya yak-
Gelip kızlarına ve damatlarına sarıldılar. Hemen içeri, doktor kaplsını a ,n,S kahve kokusu onları karşıladı. Kadir evin
kontrolüne alındılar. Elleri ve ayakları ovuşturularak ısıtıldı. ’Çinde * ^u^ur ett,ğjr,de ise kışın soğuğundan evin
Battaniyelere sarılıp sıcak çay içtiler. Ne kadar üşüdüklerini otele ser yoktu. Sobanın gürül gürül yanıp etrafa hoş bir sı-
OOU \ vk7
getiriyordu.
_ Aman! Ölüyorum inanan yok. Kendi Öz kızım bilç
düşmanım.
— Yalvarırım öyle konuşma anne. İnan ben de senin
az senin kadar yüreğimde duyuyorum. Seni çok seviyOruaC1111
anlamak istemiyorsun? Niyç
V S edistxdfe
muayene iki eömliyk
tutanettikten sonra aLö AcHe ca«
”*>•» X,’ «’ *
aradaHanimi
Figen gördükten
Filiz, kocası sonrada
ve ^mnr istanfe.^'^r.
hast Yağ.
kalmasına gerek olmadığInı sö ^ d^dü. BoşunSa
r
124 | Verin Araş
bir €.|i zar zor fark edip arka
— Bakıcı buluncaya kadar ben anneme bıU
'^*^**1*11^1 ,„>» «ne ay"' û’luPla k»"“Sn>aMa devam '
gidersin. Ben bakıcı geldikten sonra dönerini Ann ■ l’" . T'bk sende mi buradasm? İyi görünüyor^,,
düzenim bozmayalım biz. % Zr belli- Yoksa karıp yemlemek içi„ k.darınSa b|r
— Hiç öyle şey olur mu aşkını! Bize gidelim Fi a kompl0 mukurdunuz?
dersin? 8
:ena% 5Üİtten, ne dediğini bilmiyorsun, gel seni yatırayu»
> millet- Ben var yatmak. Uçuyorum be babalık,
— Görmüyor musun karar yüksek hakim tarafmj
bile, bana söz düşmez artık. n Ver^i
j bilmiyordu. Aralık duran kapıdan karısının
— Ben kendi evinde daha rahat edersin diye... % bu inip kalkan omuzlarından Leyla’nın ağladığını
— Yani kızımın evinde rahat etmem öyle mi? f3örünüy°r erinden kalkıp karısının yanma gitti ve elini ona
— Yok anneciğim hem abim var, o yalnız kaim: ad1 yavaŞÇa y tutmasını istedi. Leyla yaşlı gözleriyle utanarak
ıasm diye
— Sanki biz yokken yalnız değildi. ellerinde” titreyen enerini ona uzattı. Fatih onu ellerinde
— Yol boyunca hep ağabeyimi konuşunca.... sUia bakt* VLsüne bastırarak odadan çıkarıp boş bir odaya
— Muhteşem yalınız çook uzaktaydı da abin gelemezi T3 icaldnd1’ g ^yınvalidesi arkalarından sanki kızını kıska-
— Siz Leyla’yı yanlış anladınız, hep birlikte yalıya gid' |llt-ragötürUf k büzdü. Boş odada Leyla’sının yüzünü görmek
— Yok oğlum yok, ben anlayacağımı anladım. Şoför > ' ^ıiıa j tutup başım kaldırmaya çalıştıkça Leyla’sı utanıp
bizi evimize bırak.
TÇe°eS 1 ordu. O yumuşak ve sevgi dolu bir sesle:
Fatih’in şoförü, “Peki efendim,” diyerek direksiyonu on] ^zünü sa^iy°züme bak tek aşkım. Bütün bunlar senin suçun
evine doğru kırdı. Leyla annesini yatağına yatırıp güzel bir - gana> Uyanırlarsa davransınlar sen sorumlu değil-
demledi. Annesine içirirken kapı açılıp sarhoş bir halde abisi' jeğil. O"lar n tek aşkım, tek sevdiğim, ceylan bakışlı Leylamsın.
girdi. Önce salondakileri baştan ayağa alaycı bir tebessümle süz^
sin.Sen be”^an bakışlım beni benden alan o bakışlardan beni
selamlayan Metin, daha sonra annesinin odasına aynı edayla girdi Ne°lursU”ırakına. O bakışların içinde kaybolmayı istediğim
ve asker selamı çaktıktan sonra konuştu.
— Ooo bakıyorum da iki ayakla giden valide sultan tek bacaklı istemediğimi biliyorsun. Hadi sevdiğim, bak
bteK golümde güller aç,ls.o.
karga gibi geri dönmüş.
— Metinim, yavrum bak ananı ne hale koydular. Sen yanımda Le la Yava? yava$ gözyaşlarından ıslanmış saçlarının arasın-
olsan böyle mi olurdum! dan utangaç ve tıpkı ürkek bir ceylan yavrusu gibi Fatih’e bakmaya
— Üzülme bir müddet tek ayak üzerinde zıplayacaksın o kadar. çalıştı,sonra aniden başını yere eğip, yavaşça,“Utanıyorum, çok
— Gel yanıma, anacığın seni öpüp koklasın, çok özledim seni utanıyorum,” diyebildi Tek aşkı, sevdası tekrar çenesinden tutup
evladım. başını kaldırdı, yüzüne \ apışan saçlarını elleriyle yana çekerek,
— Kusura bakma valide sultan çok uykum var, şu öpüşüp “Utanma, hem de hiç utanma,” dedi. Dudaklarındaki tüm sı-
koklaşma işini yarına bıraksak? çaldığıyla karısının yüzünü, gözünü öptü, öptü. Leyla titriyordu,
— Git uyu uykundan olma benim aslan oğlum. Oğul gibisi vücudunun zangırtısını ve kalbinin çarpıntısını kocası duyuyor
var mı şu kısa dünyada! ve onu sakinleştirmek için daha sıkı sarıyordu. Fatih bir yandan
— Anama iyi bak sümüklü Leyla, yoksa külahları değişiriz. aşkını öpüyor, bir yandan da sevgi dolu yumuşak bir sesle onu
.11
kapasitede lx ben dc s.
(»Imadığını
sok ,ınu \»’k sevdiğini kulağına CimMiv ,M,|U
koklaştığını sc.nnış de onlatı inadına .nım,.^ u(1| k.ınmI”'v'rca’ft^ Yar1nb,)|di'M’k!yi
nesinin bağııi)' ınleınesıvle avııldılaı I evla koşar ‘‘'iiı/N ...
X„ I .,111ı/"’ ‘<’rk,rulay,m unutmayın , . ()na
vanınagitti.iitangas bu halivan.lt Minesine ne jM . ,’l,iıvJr| ''X, vr*’nl> ' o bellim en ck-ferrlimdır ' ' • a'S'n
Bit sev mı istedin anne? 1 'H'iij%
suı.kikta olscın kılın kıpırdamaz Bana _ yandan.,k
l İçmen anıux iğim. başka bir şey de ister mis^^
lam takır evde ne olacak ki isteyeyim? Burası
benzemez kuçükhanım. Se,1’n
1 „ *k k * * •“** «
, Aifei"' h'V k^ini yfck g,„ J
rvaP,lll\ çevirmiş- sadece kendini düşünmüştü. ()nun „„
Ben varın çıkar alışveriş yaparım, sen merak > S1 rçeveye sıkışırken kızını hiç anlamamış, onun da
Merak clmevmiş! Ne olurdu sanki o sevgili ko anne i* u d»r Uğunun farkına bile varamamış, adeta kendi öz
de ogulcuma vakışır bir iş verdirseydin, fena mı o^urd^'% Z yJlllarl ° kesilmişti- Figen Hanım’ın en büyük arzusu yerine
alışveriş vapacaksın da ne olacak, ya ondan sonra? U‘ |1''Çdi‘Ş'naIA onUn başka emelleri de vardı. O tümüyle yalıya
- Ben şimdi çayın yanına sana bir şeyler bulup et ''"işti- ‘ ıyla kalan ömrünü orada geçirmek niyetindey-
Çav getirmek için arkasını döndüğünde kocası 1°^’
buruna geldi. y a bl% ‘ tleŞİP ahya yerleşmenin tek vasıtası olarak görüyor, her
AağıZ11 ÜYağmuru yakınlaştırma çabaları gösteriyordu.
— Bana da bir kahve yapar mısın aşkım, ama közd t.atta oğ'1' ,'^hvelerle annesinin yattığı odaya giren Leyla ko-
-Közde mi? e‘S%. ’ TePsidekl /,,nvanında olmadığını görünce sordu.
— Şaka yapmıyorum, közde. Öyle bakma, birkaç kömü ca^CeTede^nne?
oluversin. ^-Fatın (_ıktl Nehazırladıysan getir, açlıktan bayılacağım.
Bu sırada Leyla’nın telefonu çaldı. Leyla, “Ablam,” diyerej.
" uuyur anneciyım. _ ..........
mutfağa girdi. Zaten Fatih’in de istediği karısının mutfakta bira?
" • suratım ekşiterek getirilenleri beğenmediğim goster-
oyalanmasıydı. Fatih kayınvalidesinin Metin hakkında söyledik AnnTS tı Leyla oralı olmamaya özen gösterdiyse de huylu
lerini duymuş, konuşmak için karısını uzaklaştırmak istiyordu. ®eye vazgeçmezdi annesi laf kondurmaya devam etti. Sanki
Filiz annesini soruyordu. Leyla olanları, kocasına karşı nasıl hUyUI1 Tamadıyla hiçbir şey konuşmamış gibiydi.
annesinin onu mahcup ettiğini anlatıp ablasına içini dökerken J aüşmmalıkhrla mı karnımı doyuracağım? Ay kaldır
Fatih de kayınvalidesinin yanma oturmuş, direk konuya girmişti.
-nümden
Z gözüm
de aç görmesin,
yattı- Önüne birolan iştahım
lotana kaçtı. Yavrum
dagötüren
bir Sey n» old»Me-
aç
— Az önce Leyla’yla konuştuklarınıza istemeyerek kulak
misafiri oldum. Anladığım kadarıyla Metinin holdingde iyi bir
işe girmesini Leyla’nın bana bunu söylemesini istiyordunuz fa yatmasın. Nasıl yürüyecek bu ev ben boyleykem
kat o buna yanaşmıyordu, doğru mu? Haklı da. Benim ne tepki - Sen bunları düşünme anne, hele bir sabah olsun y
vereceğimi bilmiyor. Ama ben karımın üzülmemesi için elimden
gelen her şeyi yaparım. Çünkü onu tahmin bile edemeyeceğiniz
oturalım olsun bitsin. Hem sen de sık sık ışını gu
kadar, hatta canımı verecek derecede çok seviyorum. Metine iş
buraya gelmekten kurtulursun.
vereceğim, bu sizin istediğiniz mevkide bir iş olacak. Oğlunu-
JF A I l;S r, .
F . . ? ’[J>G|I29
İH AN> . _jsti olanları- Ya şimdi, annesinin ters a,
• bir r/. mantıklı ol, nasıl söylerin XSbu kısac,k 'a,i' bir|iktdiKİnde FaW„
' A,"’"''",îor bir n>û*wne yal>y» yerleş?»
/ 5ÖZ“ etmişti. Şimd. gururla na„| bl!,n, dik '
tu*Jr"'""K’ , k3l,m ansnto bantta. Sende k >k><,k<,£T” r 7”b”W4
M®'* b'n “ <l“«unu »Mkar,»™
Vj, ” Ç ,du.»i’"'"-'”' " yüaWe” Mdingde
yapnMarma gözünü aç da Z‘a Zfk olur» « kan k7nln ans,n<llki »saygr
- A1 S olmaktan kurtul sana yalvarıyorum k\ />«'“L işte o zaman dünyas, yıkdırö, Leyla'n». An.
gÖVÜ> mi diY°rum slze’yalnlZCa °nUn i'1*1 i »Z" dan çıkt,âın<iarüzuallakl,ullakt|. Salonda oturan
/Z9", .«inin kanS'nı klrpaladıgını anladı fakat
batağa dertleşen de kabahat. El '
Z Kay11,va fazla Leyla’yı rencide etmek istemedi.
" STde bizimkine bak. Var yok bir ağabeyin var, X /’ fıp daha orada kaldılar. Genç adam erkenden karısını
rma bak bir de bilmıyorsun. se» Çce bir*ık ye babası uyanmadan çıkıp epeyce alışveriş
çekiştirmekte" î neden başka aıleler gibi ° çikt>- LeZ ’ de hala uyuyorlardı. Kahvaltıyı hazırlayıp babası
Z pön^^djktan sonra ayrı bir tepsi hazırlayıp annesine
İkisini «Yan fanını hiç konuşmadan kahvaltısını bitirdi. Sa-
yok- j oelenin en iyisini sizin için yapıyorum.^,, Z.uü. Figen nan Metin ağzındaki lokmaları yutmadan, ne
- Elimdevn tnızyok- Sen sanıyor musun ki sizin darl4 J’ C <“,5 kardeşine Mtrdr
şükür bir noksan _ ? Her ihtiyacınızı karşılamıyor^ Miği belh b bin patron oluyor, gel gömlek ver bana.
menize gönlüm ra biz senin evlatlarm değK
0 lZla’a eSİnj çıkarmadan boşalan tepsiyi alıp çıktı. Aynı
Bırak biz de muti söyledim. Son kez tekrarllyor^ Leyla hiÇ Ş bisine takını elbise, gömlek ve kravat ütüleyip
' Ben Sana °t ağabeyinle evlendir, yoksa benim sessidik K111^. sarhoşhığun verdiği sersemliği hala üzerinden
Yağmur’u ne yap ag a£tirdi-Akşa . arınl yamalak giyinmeye çalışsa da tökezleyip
değilsin'- q k)Zin hayatını zindana çeviremenı.^ stal y I Kardeşine çıkışmaya başladı.
_ Bunu yapamam, . |na gerçekten inanıyor musun» duruy°rtlu' ‘ . [ bakıvorsun, genel müdür ağabeyini giy-
ağabeyimin Yağmur a beni yahıız bırak. Haberin olsun
_ Kız ne aıaıa
__ Ağrım var yataeag . _ ().|u scnden iyiymi^ dirsene. )dadan annesinin sesi duyuldu.
Metinim holdingde işe Karşı
\h eOğlum' Gözümün nuru Metinim,annen ayakta olacaktı
— Nece--- jbi()dadanç.ku.İkiaradabirdert hb;k()'/.unan sen. nas.lg.ydinp uğurluyordu.
Leyla kanadı kırık ku? b b k nc|c|. konUşraıl!lü
_ Sen .maların şahısın Hgen Hanım.
. .......... _ Benim kıvmclınu bir sen bilirsin bilmezmıyım?Çıkmadan
ki hemencecik olmuştu u ■ . ev|enjjğj günden ıtıbarer
mahcubiyet hissediyordu t t - kırada kalmasınla.' se| de annen fidan boylu yak.ş.klı oğlunu görsün.
' - İşte yakışıklı oğlun karşmda, nasd.m hgoşçuk-
b«ui« t,.»,,.— — lü tu bin bir kere nıaşallahlar olsun tosunuma. Ker g •
Mç k»,» bir W demete b”1
lere >ı> inşallah’ Hadi uğurlar olsun.
lanwkarş>lamışu.Bmunbu»au »t hılnırmuut
başı dikti. Çünkü ailesiyle arasındaki sc
UO 4’*1'
Tunçün yüzüne yardım et diye bakan ab da karşm Nur sesim çıkaramadı ve sessizce kendı-
- Siz Tunçla dans edin, benim gitmem 1S1: b / eıtıesine bıraktı. Suratı asılmıştı.‘Tam da zamanıydı,
N^Aın k. in ölüyordum sanki,’ dedi içinden. Kocasının
ioö daIıS etme onUn sıkıntısını atması ve etraftan görenlerin
siz bir şey söyleyin, böyle ev
_ s>₺
ReV amca
_ Orhan »ey ^i^ jen Ley dağltmak için kocasıyla dans etmeye başladı.
°lUr ^Doğrm olrt\aZ’-^siz çok tontiş bir amcasınız. hakıŞlarinl ve ne diyeceğini bilemiyordu. Leyla onun bu
Z TeŞekkür e^Jllk amcasıymış gibi laubalileşir ş^'kala terb^°
fütih t(1kddb bahüa dönmüşsün çok mu korktun benden,
Onunhemr m n yüzüne bakmasına sebep oldu.istem N ^su^Csm
«atıpbirbirle u bhikidöndükten sonra oturmakistedi5
dansa k^kan Fatıhb bırakmadl. Her hareketinde gö^S un ördek,glbustu de bana, hiç mı sıkılmadı bu kız?
d mk gibi yaP‘?an Nf ini yüzüne üflüyor, dudaklarım on Btl bir ka demeyeceğim, senin de hoşuna gitti itiraf et.
ona yakla?tır'^0J^eekle sokuyordu. Sıkıntıdan kan ter içjndç^ ^zai*an 8eçm bilmedi, öleceğim sandım. Nefesim kesildi
etmek iÇİn şekJ*» * ktan kurtulamıyordu.Tunç veYa|
lan Fatih bir tarhı£ gülüşüp dururlarken Or^ utangacından mı yoksa başka bir kadına yaklaşmanın verdiği
ahilerinin terden^ordu. Onlar da göz hareketiyle ağabey^
heyecandan mı • konUşması bile beni tiksindiriyor. Herkes
neye güidüklermi ^er. Orhan Bey; n ‘$uS karıcıg
gösterip tekrar gum ? Tonüş demesinden anlamıştım a^
b __ Ne yap>Yor bu gördü mu - onun sana yapıştığını anladı herkes, üzülme.
_ Evet, bdürü (2ern Bey baloda Yağmurla yakınlaşmak için
k.a.na.w* d°»ros'''
— Abimi şimdiye kadar hiç kimsenin bu kadar terlet Fin3115 '^kaçırmadı. Hemen hemen gece boyu hep dans etti
eminini. hiçbir tırsa burnundan soluyor, ters ters şimşek hızında
— Haklısın abla, üniversite sınavında bile bu kad Ya^mUb.ıkışları fırlatıyordu her iki gence de. Ama bu bakışlar
lar Çok ter- tehdlt. de pek korkutmuşa benzemiyordu. Çünkü her dans mü-
İçmemiştir.
iky "îldığmda Cem tüm cesaretini toplayıp sevdiği kadını dansa
— Tunç oğlum bu belayı ağabeyinin başına sen sardın, git
kurtar. Sdırma gücünü kendinde bulmuştu. Yağmur Cem’in kollarında
Bu sırada damadını gören 1 ıgcn Hanını Leyla’yı dürttü.
bir tüy kadar hafit ve kendini hiç olmadığı kadar huzurlu hisse
— Kocan elden gidiyor, sen otur bakalım
diyordu Bu huzurun verdiği rahatlamadan olsa gerek Cem i hiç
geri çevirmemiş ve Metm m tehdıtkar bakışlarını görmemişti bile.
Annesinin gösterdiği tarafa bakan 1 ey la gözlerine inanamadı.
Metin her nedense gece boyunca Yağmura hiç yaklaşmadığı
Kadın kocasının içine düşecekti neredeyse Kocasının rahatsız
gibi kapıdaki karşılama dışında konuşmadı bile. Leyla'Bu ya onun
lığının farkında olan Leyla’nın gözleri kaynını aradı, lunçun
bir taktiği yada gerçekten bıraktı peşini,’diye düşündü. Balo bitip
durumu fark edip onlara doğru vıırikiağanu gorup rahatbi
yalıya geldiklerinde hepsi çok yorulmuştu. Tunç abisine bakıp
gülümsedi sanki herkes bunu bekliyormuş
kahalara boğuldular. Baloda hakim olduklar.
loda sizinle dans eden bayan. * <'°LÜ 1 '«s
Gülmesiyle boşalmış, kendilerini gülmekten a]a
Bey ve karısı bile gülmekten kırılıyordu. Leyi " ^hkorku ve telaşla karışık gayriihtiyari ko„
danan karnını tutmuş ama hala gülmesine ’ ^<9 FatYokum, dur dur İŞİ varmı? de, toplantlda dna^.
Lr ki iÇerl a)ma' ’ derser> de
Fatih bu hataya düştüğü için hem kendisine h oJV
tanıştırdığı için kardeşine kızıyordu. Nihayet y de <>m N' i^pki efendim
halar kesildi ama başını kaldırıp Fatihe baka ^^ N " nrı çıkan sekretenn basından ellerini ov,,,,
dönmeye başlayan Fatih ne yapacağlnı b?£rarak odanm
krizi tutuyordu. Bu sefer Yağmur babasına talTbtelÇrar k X
'dn\1Zın kendisine bulaşmasını istemiyordu s J y°rdu' Bu
— Teşekkür ederim, siz çok tontiş bir am
— Ben zaten hemen samimileşmesinden h* fi*112’’ mayan Nur hızla içeri daldı. peşi sıra odaya a T"" SÖ2üne
İI,SP^Özür dilerim efendim, durduramadım ? an sekreter:
olduğunu anladım. afif^eşrep b.
X Sizde misafire hep böyle mi davranırlar Fatih n
— Bir de babama asıldığını düşünün, çok ko
Misafirine göre. Eğer misafir hiçbir sev n- ı eycığ«n?
— Tunç oğlum sırada sen varsın unutma J.* ' y içeri
— Bana bakmadı bile babacığım. Abim olm
- Ay bu sekreter hala ne bekliyor burada cık r.H
tişim dans edelim diyecekti. asaydı
__ Tülay misafirimize çay ikram et, sonra da vo
— Babama tontiş mi dedi? On‘
hemen toplantıya yetişmem lazım. y cu et- Benim
— Evet yenge, görecektin. _ Ay bu ne kuzum, bari kolumdan tutup dıs™ m a
— Sen nasıl biri olduğunu bilerek dans ettin — Özür dilerim acelem var. H n atsaydın.
- Abim Tunç’a bırakıp kaçmak istedi ama b °
__ Özrünüz kabul edildi, bir dahil-; e
Yorgunluktan ve gülmekten kalkıp vatakk X^arai71ad>. içeriz. Setere Çay™'* birlikte
leri yoktu. Biraz daha koltuğa yapışırcasnıa oiu’h^l W<îk^ Cevap vermeden hemen oradan uzıll
odalarının yolunu tuttular Balodan sonraki bir H t " Haluk’un odasında aldı. ' d$an ^ahh soluğu
geçli ara sıra takılmaların dışında. Herkes <> <,). Iall'darı
- Ne o dostum peşinden kovalayan mı var?
diye düşünürken Nur holdinge geldi. Balod ı ,,1,'v ** - Var ya, hem de ne kovalayan
onu görünce k.skt^ulupşaş.rd.la, I »an.sn.a^ a\Z (iel otur soluklan da anlat bakalım bu t .
sorup doğru oraya gitti Sekretere °daw okluğunu. Betin benzin almış,soluk soluû ı kd t ayanın kim
l atilı Bey i göreceğim bin demek ki. $ aldığına göre önemli
— bekleyin lııtten hlindvn /ot tutuldum (. al ıha başıma anormal bir bela
İçeri gucn sekreter ne dncegım Ink nicdı sarıldı.
bir an sustu
,Xt'var-bir »ev im dnesektııi' Baştan anlat sen bunu, IK-belası?
s'H' .. O Kıvan sızı görmek tstıvoı Hanı baloda
- Hangi batan? 1 iddi mısın?
' s>ey etendim, işte o havan '•^ün^bakt'T, 7ll;,nu>tl ° belan,n ne olduğunu,arkadaşının
■ 'S,rK'lh konus„lasana
Sçn . , M (,&ru anladın anlamında başını salladı.
Sc tvn ciddisin, nasıl oldu, bu yoksa seni....
11 ) ,i, | !
I 17
.■1"l-,y-,rn'K,,|^,dahad<^Usu
|a oU.unu..V . "''Mbl
ddunalvcrmed. söylenenlerin dolulu
V" t dursun bunu btlnuş ol. Kas"’",f;C'C keMnvsı> kızarması
k‘ önüne B.r zaman kocasma bclh etmeden onun
SP
sjiM'b °ir . " memeye başladı Kocasının kendisme karşı olan
sekın"m u3ksın, bu beladan nasıl kurtu[a , 1 foçfir dc^ik,lk rktr,kl ‘Tla kak11 ne W’
VCC1U' nîhsı de karımın beni yanlış anlaın > B hâ'ndl1 bir halde. la kı kendisme gelen isimsiz, telefona
E"‘)aâwodao"“b”1 81”‘8örüp!««s bil^v dın sesiydi ve kendisini bir saat sonra kocasının
;.1pnl Pu bir kd ordu. Söyleyeceğini söyleyip aniden telefonu
'0111111 le,ün?
Ya şınıdı ıu s <- kocasısın> Seven kadın kıskanır. l>’". davet e kine kurt düşmüştü bir kere, çantasını alıp son
kaPatt*' kendini. Kapıdaki korumalar bile ne olduğunu
ilenden de çabuk aramaya başladj NUr Onu y
BC ' h sık sık telefon ediyordu. Her seferinde ouS 'll , dıŞarl babasına binip uzaklaştı. Çok hız yapıyor, trafik
geUy°r 'Ynderilmesine karşılık o inadına inadına üzeri>î >üfa a hlal ediyordu. Arabalar kendilerine çarpmaması
S fanlarda rahatsızlık veriyordu. Hold,n£W •'nl afiar101 bl korna çalıyor, zor kenara kaçıyorlardı. Biraz daha
‘ peş pe?e $onra bir kenara çekip durdurdu arabasını. Öylece
^TB"£“arf»^mnrveTu„çNufUkw^S hL^’^Lrdu. İnanmamıştı abisine, demek ki doğruydu
Lğa hindisini aldattığı. Sonra aynı hızla holdinge doğru
kalmam madllar. Kancayı atmıştı bir kere.BihJ
> son zamanlarda kocasma g*„ ,*bnll’>> kocası11111 1<e örmüyor, kulakları işitmiyordu, yalnızca o ka-
yöneld*- G°z Ranıyordu kulaklarında.“Neden holding? Hem de
ammeden, herkesin gözü önünde nasıl yaptı bunu Fatih!
h evla vı Şüphelendirmiyor değildi ama o kocası^
t
Xdâ’“mmdi H kondurmaya bile utanıyordu. tltih hiç Çekin 111 aşk dolu sözler fısıldarken nasıl alay etti benimle?
ganaböy aşkl)” Deddi kendi kendine ve hızlı bir yumruk
°Xna karşın nedense gerçegı karısına açıp konuşamam,W
t^'^îegüMmsememiştiokadına. Korkuyordu ya ley|a‘ate^ Ne çab?keksiyona,“Kahrolsun! Her şeyi sahteymiş!” Sarsılan di-
salladı ır arladı, az kalsın bir kamyonun altına giriyordu.
Sstalanırsa diye. Çünkü onun ne kadar narın bir yaplya sah
o utnu en çok kendisi biliyordu. Nazlı bir çiçek gibi ^Lnıhızla holdingin kapısından içeri girdi. Sert bir fren yapıp
JuLnun o şekilde içeri girdiğini görenler donup kaldılar.
solmasmdan,boynunun bükmesinden çekiniyordu. Leylası onu
° eülüvdü O yanacaksa ateş gülünün sıcaklığında kavrul, Kocasının odasına doğru giderken ayakları geriye çekmeye,
haberi aldıktan sonra ilk kez kalbi korkarak çarpmaya başladı.
yanmak istiyordu. Cenneti de, cehennemi de tek aşkında gönui
Lordu Işığa koşan pervane gibi o da kendim yakan ateş gulm ‘Ya hayatımı karartacak bir şeyle karşılaşırsam, geri mi dönsem
acaba?’ dedi içinden. Sonra,‘Hayır bu şüpheyle yaşayamam. Neler
doğru uçmalıydı hep, sonsuza kadar. Karısının tertemiz ceyte
oluyorsa gözlerimle görmeliyim. Ya şimdi ya hiç!’ dedi ve kapıyı
bakışlı gözlerinde görmeliydi aşkların en yücesin, ses
açtı. Açmasıyla gözlerini kapaması bir oldu. Balodaki kadınla
sonsuzluğunu. Yaşamı ateş gülünün o yakıcı sıcaklığında anla
kocasını sarılmış halde gördü. Yıkılmış bir halde oradan adeta
kazanıyor,onu aşkların en güzeliyle buluşturuyordu.
kaçtı. Durumun istediği şekilde geliştiğini gören kadın Fatihe zor
Fakat kader kısa da olsa ikisinin arasına kara kedi gıbıgı .
la yapışmaktan vazgeçip kenara çekildi. Kadının pençelerin en
başardı. Sonunda abisi intikam alır gibi olanları ters çevirip
kurtulan I atılı tüm gücüyle hızh bir tokat V
s,u>mtmm hızıyla dağılan saçlarını yüzünde, *' Nür'.,
olmamış gibi: ÇeW I1VI nerede arayacağım bilemeden ,ekrar "
Sana bu savaşı ben kazanacağım dem 1 ördüğü her taksımn içinde karısını ‘'Tabinin
> ’rdu- 1,11 se,‘Cr annes,ne «ümiştir diy* dü *' '««uduyi ,
v.kaksan karından da ayrı kalacaksın! Oys Be
olsa benim olmanı istemiştim. Bunu sen ij >>rnıak istedi, sonra vazgeçti. Gidip
— nefoool!. . edln. dips° .. görmeliydi. Bu sefer de eli boş dö/a, ’Up
^,e£vbetmbt>. hem de bir hiç bir ko t bteU
Leyla ağlayarak çıkarken kapıyı da açık b
ter kız kadının bütün söylediklerini duymuş^ ı P 8%i > , aramıştır, ona yerim söylemiştir diYe //“nden
kalmıştı. Yeni aklı başına gelen genç adam h° SyA .idinin naSl1 oldugunu sorduktan sonra kâra * ?rad,-<)
sından koştu. Ama o çoktan gitmişti bile Fat'h kat|sin ‘••’İSolmadığım anlayıp bir şey sormad! r.la sot'»ca
yalıya gitti. Eve gelmemişti karısı. Deli gibiyi arabaSla'S s«"" h"
g|J 1 „rllıp da içine girmişti sanki. Bakacağı basV ^tu.
evine gitmek geldi aklına. Fatih yalıdan çıktık*’ Very „ çaresizce beklemekten başka ne yLab 1I 2T Y°ktu
girdi yalıya. Kendisine seslenen Sema Han/ ^^onr e
H« neredeysen lü.fe, Selse’S*“‘i .L""'
- Neler oluyor Leyla kızım, Fatih çok telaş/ bv
Leyla da çoktan Sarıkamış’ın yolunu tutmust döner’
Bir robottan farksızdı gelini. Kayınvalid • bSeniatâ' '"er vermemişti, biliyordu ki haber v«Seu,
gözlerle bakıp,“Beni aldattı, beni yaktı!” dedi v/*1*" imadan duramayacaktı. Aklına ilk otobüse K • en^tesini
yürüyüp odasına gitti. Arkasından Sema &yni b°?Röîı Çünkü uçakla değil de otobüsle gideceğini en ^on geWl
cevap veren olmadı. nıln Seslen^ v
da ona bir an önce uzaklaşmak için zaman kazZ’'^’
— Leyla kızım beni korkutuyorsun. önce kaçıp uzaklaşmak istiyordu nnd------ «andırırdı. Bir
Sonra akıl edip oğlunu aradı. Kısa bir süre so Sanıyordu ki uzaklaşmak yarasının sarılmasın! i! T* Y7den-
bir valizle tekrar gelinini gören Sema Hanım te'laV''11'16’4» insan içindeki acıyı da beraberinde götürdü&ö 7§elecek>°ysa
- Bu valiz de ne oluyor, nereye gidiyorsun 1* „ önemi yoktu. Yol boyunca hep o kadının k/L “ mekanın
bekle öyle git bari, aradım, şimdi gelir. gelip durdu gözlerinin önüne. Akıttı boncuk t SMan koüan
Bu sefer arabasına binmedi, belli ki odasındayken k sessiz sessiz. Neredeyse iki gün yol aitti ı aneS1 gozya^annı
geçmedi boğazından. Mol&a
mıştı. Korumaların durdurmalarını dinlemeyip kapıdh ı*
taksiye binip uzaklaştı. Leyla taksiyle uzaklaşırken kocS önüne koyduğu çayı bile görmedi Gördün" Ua'™™n Yava^a
Kapıdakilere: .„a şahit “Sk
"’î"S"“k’e’
(türdiji uğultuydu. Sankam,î’ageld1kl«i„d.„’’”S”,<1’"
- Leyla içeride mi? Çıkmadığını söyleyin bana
I *Z?Ce bİr taksİyle ayrıldl’ hi<? ‘Yi görünmüyordu efendin
eden izin verdiniz, size bırakmayın demedim mi’ inmeyecek misin abla? Son durak, geldik
-Tamam sağ ol.
- Ozur dileriz, engel olamadık.
- Taksinin plakasını aldınız mı? götürsün Ç Umse yoksa gideceğiniz yere servisimiz var
- Hayır, çok acele oldu.
~ ^e?ekkür ederim var.
— Ne işe yararsınız siz!
~ Eh, sız bilirsiniz artık.
Kapnı ar
tinıt lAl a
»si! >asMian
h .
.- ........ ,, Mr)j
jblaMnm ciuuh«m l
setinden kıpırdamadan kendi kendi
"'Los'-" Jl'"V ,-kten
ki .ubennm demesi V.hz
tşme başlamasına m'"'ah
sebepatka
........ ....... .................. . ..........
"Tu Abk' * . lı görünce hem gözlerine ınan?**-
Ycşu" 'bmnuna hızla sarılmasına M; sebe
p'n.ım anlatma, sen istersen biraz
yT Je kardeş" >esine hasretle sarılmışlardı
Tdeş '"lb" 'C'"ianması olanları bile duygulandırıp "ü, k<>nuşurtız-
^■Mpıy,aç.pÇ.k«akl.kİLeyl......
.\bkı es’^ndı
Y eörû"tü I: e doğru
kırdeşinin omzunasaçlarım
döndürerek atle®5
eUerly
akan gözyaşl > t fen<-hm kurticşinı.
İunü ^^nCXLlarını parmaklarıyla sikli.
Ciel yanıma otur, yanında olmak ,
,rkasma ^'Yüzel kardeşim, bak artık beraberiz. yılız kardeşinin yanına oturdu. Leyja u
' _ Ağlama guz ablasının omuzlarına koyup b(ı yavrusu gibi ayaklarım divanın üzerine e?'" kal'^ ı$ hr
bir
M,nı ablasının dizleri üzerine koydu. Ablası k , P kjVri,d< ve
Levla tekrar y
hıİ^^Tkaldırdı. ybu hıçkırıklara bir anlan, Vett?
Leylanm gözlerinden^
önlündeki butun şevgıs.yle okşamaya b saç^m
üzüntülü veya mutlu zamanlarında, basmL Hep bu ^ılde
ve kardeş^^ şaşkın şaşkın kardeşinin gözy^
koyup onun anne sıcaklığmı duyarak kendin • eSln,n dizlerine
^Üereksordu. neÇOk istemişti. Ama bu anı hiç yaşamamıZ^^5^^
nede sonra. Bu anı hiç yaşamayacağını iu^^da
— Bu yaşların ve böylesıne içten hıçkırmanın anla
düşünmek bile onu ürpertti, iki damla yas ? . Iy°rdü' B^u
Sana ne oldu böyle? Gel içen geçelim, olanları bana tek fek ablasının dizlerine düştü. Ürperdiğini hi« ^2İennden süzülüp
Yalnız mı geldin sen? Anne sen yemeğe bakar mısın? ellerinin sıcaklığıyla cesaretvermekt “ ablası beşine
— Tamam kızım, siz rahatınıza bakın. okşadı saçlarını ve eğilip saçlarmdan öST^ daha
— Hadi kardeşim önce elini yüzünü yıka, ferahla. -Ben çok mutsuzum abla. P '
Leyla banyoya geçip elini yüzünü yıkarken hala derinden
hıçkırıyordu. Başını kaldırıp musluğun üstündeki duvara asi — Mutsuz olduğunu görüyorum ama nedenini hala anlama
dım. Abim mi bir şey yaptı?
olan aynada yüzüne baktı. Gözleri kıpkırmızı olmuş ve iki gim
— Kocam beni aldatıyor.
çökmüş gibi duruyordu. "Acaba şimdi Fatih ne yapıyor, sevgilisiyk
Filiz gayriihtiyari ayağa kalktı. Leyla sarsılan başını kaldırıp
beraber olmak için benden kurtulduğuna seviniyor mu, yoksa
gözleriyle doğru söylediğini onaylamasına baktı. Ablası duyduğu
beni arıyor mu?’ diye geçirdi içinden. Yüzünü kuruladıktan sor.-
şokun etkisini üzerinden atamadığı için soru bile soramıyordu.
ra banyodan çıktı. Ablası kolundan tuttu, küçük odaya geçtiler
Nihayet kendinde biraz güç bulmuş olacak ki tekrar kardeşinin
Kapıyı kapatıp kardeşinin yanma oturarak iki elini avuçları içine
yanına kanepeden düşecekmiş gibi oturdu. Ablasının şok oldu
aldı ve sordu.
ğunu gören Leyla anlattı.
T
lrrUldı^m anlayıp bir şey demedi. BeJli ü
Jû Be" F’1"-
inu'Ji '1' . kestire
,1Pvi nasıl soracağını . mi , ,ripl>k olduğunu anladım. e"' etmenil
b''lC r7 ıpta^,n'şU’uında mırıldanır gibi: ıeye çalışsa
ja ‘’^la söylemeyeceksin, bak söz verdin
- rarnam, hadi yoldan gcIdin
8 Hayatta manl d ,anacağım söylesene abla? > Ce nöbette kalacak. hız yemeğimizi bazlrd)r
" Ben bu*1 naJ'e aŞ1kken bunu yapmaz. f'Lıek sessiz geçti. Filiz ln kaymVa)iZy^- K&dlr
' 0 s””vî i' l’“tl BOyUk f'ara ’ birJÜ" '*•₺ ,n soru sormadan ıkı kardeşi bas h. °lr Şeyler .
^tattı Filiz yemekten sonra tavşank ?a b'raknaak için U^Unu
_ Demek kıa? senin anlamadığın bir şey| %
- 8öriüm k Yor ablası ise onu sorularıyla bnö , du?Uncelerle h S-f d,‘
M'tK»«“"m“k°Canla?
₺o
diyecektim? Beni aldattığını gördüm ama görm, ^Abla bak ölümü gör, kim olursa 1
7 devam et mi? eylemeyeceksin. 0,SUn burada oJd
gelİy0TU^i örünce boş gurur yapıp oradan hemen kaçtm. - Anladım Leyla, bırak artık bu w ■ § “
" la, 8 haberleri var mı?
geldiğinden görmek istemiyorum bir Ahizeyi eline alan Filiz ahizenin aö lr§‘nIiSi-
-Kadir,”dedi. Leyla başını söyleme ani elİylekaPat1D ÇPc ■
' pXi sen sen onun yüzünü görmeyince içindeki^
diğer ucundan,“Alo,”sesleri yükselh ^'^sallad! tp1 fS‘ZCe’
__ rciki 0^1*5 cevapverdi. mSehyordU-Nihayet F1İ7T?efonan
atabilecek misin?
Kadir elimde annemin çayı VarH °CaSlna
Leyla sustu, başını önüne eğdi, sonra ağır ağır ba:
kaldırıp ablasının yüzüne ağlayarak baktı. - Neler oluyor Filiz Fatih L Ğ1 ° ^^en cevan,
gelip gelmediğini sordu Sord aÇtlr beni arayıp Levl’ereniedİIn-
__ Ben onu unutamam ki, çünkü çok seviyorum. S« perişandı. Sorth™. sonra an^₺Waya
_ Gördün mü kendi ağzınla unutamayacağını söyledin.^
söylemesen de unutamayacağını, hatta ömür boyu acı çekec^
__ Ben de merak ettim şimdi, sen ne dedin?
ben biliyorum. Sen sanıyor musun ki o da seni unutacak?
— Yok dedim, senin bir şeyden haberin var mı, neler oluyor?
_ O çoktan unutmuş ki başka birim bulmuş. En çokağı®
— Bilmiyorum. Şimdi arayıp öğrenirim. Hadi hoşça kal.
giden de beni tatlı sözlerle kandırıp başka bir kadınınkoyn®
davken benimle alay ediyor olması. — Bir şey öğrenirsen haber ver.
— Filiz teleofonu kapattı. Leyla merakla ablasına:
- Olmaz böyle, karşılıklı oturup konuşmalısınız.BenFi
— Beni mi sormuş?
arayacağım.
— Kızım sen adamı çıldırtacak mısın? Her yerde seni deli gibi
— Burada olduğumu söylersen hiç durmam giderim.
arıyormuş. Gitme ama hiç olmazsa bırak biz yerini bildirelim.
— Eminim ki şimdi o çıldırmak üzeredir.
— Şimdi olmaz.
— Bana söz vermeni istiyorum, burada olduğumu bilmeyi
— Sen bilirsin ama yaptığın doğru değil.
Şimdi anlıyorum, dün beni aradı ama ben senisoruk
— Yatmak istiyorum, yerimi gösterir misin?
Birlikte yatağı ilk geldiğinde oturdukları küçük odaya hazır-
F ,s|||jll ııck'i söylediğin. .llt|.lrni)t) Klm^n
,«k vc.uhk-si b.’kı>.p<lur«lul.»r.ılzXun„|<J1,ll|.,r;
.V Adilen belliydi- Kadir hiçbir şey demeden evden
h'ibah-’ karşı uyudu. Uyand'e
ık’1 1 ‘Yrül’ien ablasmm her şeyi J K1 jk‘1
Vö» h‘l ’ .^ran eniştesi, gelme sebebiv]^ W'» . . Fatih’i aramak oklu, Leyla'nın yanlarında
a ja Uk $ çektiğimi, kendisini aradığından I.eylahın
pış^ Ç°k 'haber vermelerini ısrarla istemediğini anlattı.
ı eyla da •>' ‘ Eylememesini yenid 11
Suıesı aradı, Filize Leyla<^. iJU^O^’^renen Fatih derin bir oh ÇekiP uÇak olursa
'.inolo-o’1-1’1 ,<iniinandıramadı.Leyla’yıtely >HısJİ yeri111 ^eğini, ama karısının bunu bilmemesini söy-
iyi^MayiP ge inden koca bir yük kalkmış gibiydi. İki aşığın
M k;rşı koyamayıp çaresiz telefe^
^^derdemCZanneS'klZIninderdi^^Y jjr’in ÜZeüzüyordu. Fatih şansı varmış ki uçakta Kars’a
[’ji. HfleSİ °nU hit kaybetmeden havaalanının yolunu tuttu.
SLe^her”ehmrmkyeh "" ıK1 ı'dm V cağ! korkusu yerini onu kaybetme korkusuna
" pan3 bizden haber alabilmek için evi suyol^ S, yd b aı bulania^Jiği kadın kendisine inanmaz onu terk ederse?
,kt,e].'KoeanblZ 0 belli ama abın yerinden Ç> SeV azdı. Karısıyla bütünleşmişti o, kendini böyle
bir3^na dayaI1r diğer yarısı olmazsa hayat da, aşk da, sevgi de
olursa be” YY, L ç*®™ hlÇ d"5u"müyo««n> fete .yOrdu- Eger Gözümü Leyla’yla açtım, onunla kapatmalıyım
- A“”e , «idyormus! B‘r din yağda ,bİr elln b*C », „ gÇonun 1Çintü hep. Sadece karısının gözlerinin derinliğinde
' SS*S n ar, nedir bilmiyorsun As,laoşyr „ tocan « e düŞL'I'1I11L1Ş vü], aşkı ve huzuru. Şimdi ondan başka bir kadı-
Se” atarsa biz çekeceğiz. Bunlar, düsündln ’ (,uimu^uerl • ine çekmeyi istemek en son arzusu bile olamazdı.
adan, ağabey” » . d diyorum. nın k^T^larımn uçağa gitmelerini gerektiren anonsla düşün-
peki? Sana son kez çn< g iCarsyok'/1 yerinden kalkıp sıraya girdi, uçaktaki yerini
" Gelm2di2'iyapmazsan, Metinime senin yüzündenz^ çelerinden oturmuştu, uçarken hep bulutların arasından
'Egerİmgda senf kapı önüne koyarsa bil ki benim kap,, ^'^•Tmseyerek kendisine koşan karısını gördü. Havaala-
gelirse, o ada d Seni de evlatlıktan reddedeceği., çdap gu u k;ralayıp Sarıkamış’a gitti. Yoldan arayıp geldiğini
-E1’Sd^». dizesen k,z,m desen ninda” bildirdi. Kadir ve Filiz, Leyla’ya belli etmeden Fatih’i
_ , senin annenim, sen ben. d,nleyeceksm. Kardan K Kapı çalınca Filiz ve kocası heyecanlanıp ikisi birden
biraz ağabeyini düfün, senin birabm,«.eli, Medeg,I.Be„„ ± açmak için ayağa kalktı. Leyla bir gariplik fark edip sordu.
kaprislin için soyumuzun direği tek og umu,, elmegeçenta, C Bugün bir gariplik var sizde, deminden beridir de saate
kaçırmasına göz yummam, bunu böyle bilesin. bakıp duruyorsunuz, birim mı bekliyorsunuz?
Annesi kızının cevap vermesine fırsat bırakmadan tele onu - Yok canım kimi bekleyeceğiz? Kadir sen kapıya bak, ben
yüzüne kapattı. Leyla olduğu yerde kalakaldı. Heı zaman acı an
de mutfağa girip anneme yardım edeyim. Leyla istediğin ır şey
sızlayan kalbi bu sefer öfke ve acı karışımı biı duyguy aça ı
var mı?
yordu sanki. Elini göğsünün üzerine koydu öfkesini bastımı
— Yok abla, sağ ol.
istercesine. Ablası kardeşine yardımcı olup sandalyeye oturttu
Al.ıiinıok>.ulı N<’kadar d., büvH17f. ,
,P laldı ı içen akhkı o|muş yüzünü seyrederken lur^hp,^"
' ' v^-",Mr"lmha'’k'"''V,b^b^"
IU- .ral.ub Kocas. başucu.ula scvg,y|c (ıru Kıkı
""’İb'ğunu goımue şaşın, l.al'11’1 bir şekilde ters yöne çevirirken go/lrrmde,.
'”l" Ln.n k'x-" . cbcklenenko<aslvd..(hkCn ' '''Astığa döküldü I iım kocasının elinden
..'.'."d-’ dmması o korkunç a■ (ar l,‘* jrısmm ne kadar kırgın okluğunu şimdi daha
Je”’" . lallh>''k- ' lınınasma sebep oldu. Box n yJ
"'" i gibi .dunca elim |‘»ah " büyük bir korku ve endişe kapladt 'Ya bana
Âıt'l"'|11ıştı l<“k lVbedersem? Ben nasıl dayanırım omuzluğa.
' da. û'lUlbınde hiç olmadığı kadar derin bir keder ve
al.uv-"a' ,U'. ,1VaN< «'alkt1' ka kmasıyla »r, I,.ıi’l’v^rJl- . buğulandı. Nasıl söze başlayıp karısını nasıl
vL>n-' ultun-,!'\1 vere yığıl'P kaldb Fat,h tela? ve kork''^(1, Jı"-' \ Ju- 6 Hileı-nemenin şaşkınlığı içinde bocaladı. Sonra:
cA-bekk'1"“? ' ylah V. ^ı'rjcağ1111 b\jen yüz çevirecek kadar mı nefret ediyorsun''
.,-1 kiK'a^‘u1 • n Is-^özlerini- n"" [,eylil111’ bCses çıkmadı, Fatih tekrar konuştu.
rlML levla sevgi yutfaktakilere seslendi. ,vla’da° bl<? olmakta haklısın çünkü çok kötü bir manza
levladu'y.U:'e’buk kolonya getirin! Ll 'pöyle kırgl^maben suçsuzum, bir kere bak gözlerime, on-
_ Kadu. Hm v Uz telaştan kolonyanınyerinı, ^karŞ>l^tinsöyıemediğini, seni hep çok sevdiğini göreceksin.
**Jt '"îfibnlup getirdi. Bir türlü kendi» “S
ta^sana^a aIJmene dayanamam. Ben aşkların en güzelini ilk
vordu. Ka'an' 1 hastaneye götürdüler. TansiyOnü Ö1J ,jr’na yüz c'eVirn\enden başka gül koklayamam. Sen benim ateş
Levlan arabj!' . sonra tedbır olsun diye kan alıp tahlikÇ S fiille V^d^iünceye kadar senin ateşinde yanmak istiyorum.
fflUJVenev a üre sonra sonuçlar geldi. Doktor gülüms kanıtıyla geldim sana.
derdiler. Kı*a suı * $uçsuzlu£u kadar soğuktu, yalnız gözlerinden akıp yattığı
’^Kocası hanginiz? İtan gözyaşları yaşadığının kanıtıydı. Fatih’in yüreği-
yastığ11S bklerinden gelen sözler onun daha çok acı çekmesine
' Salacak bir durum yok, karınız hamile, yanibab} nin derın 1 , Fatjh karısının sessiz akan gözyaşlarına daha
sebep oluy° madl
afallayıp kalmışlar, ne diyeceklerini unutrn^ feZİa B^na bağır, kov ama böyle sessiz ağlayıp yüz çevirme. Çok
" ,aâinl görüyorum ama ben de çok acı çekiyorum. Ne
mutlu haberi paylW11 a“ marnı istiyorsun, ölmemi mi? Zaten sen yanımda yoksan ben
de^kum demektir. Bir kuru nefesim dahi kalsın istemiyorsan
attı tekrar geri döndü. Baldızına ve kocasına: ÇdLe^mUdlerini bırakıp hızla ayağa kalkarak kapıya doğru
Leyla ben. affetmeden asla çocuğumuz »>»“8'"“
setmeyeceğim. Bana çocuk için değil bent sevdtgt, .nandW - Eğer böyle ylzüme bakmamaya devam edip
mahkum edeceksen karşıma ç>kan ilk arabama atanda>»ta-
dönmesini isterim. . . r
İkisi de sustular. Fatih kapıyı yavaşça aralayıp içeri gı . daha iyi. Bir ömür ben bu acıyla yaşayamam, eni
rısının soluk yüzüne baktı. Hala ayılmamıştı. banına oturu
icvM nuı >ureğme t.ı» glbi k.,| //jn/yor />« '.m.,, Mr<|(J *
kc|,ıt .ıı.ıb.ouı» .«Ilımı kcmlin‘, . ,nrj ağlayarak oradan t
fif t ılSinl ahp çıkarken P:Uih’ln v<’
JeWu k.ul-0 P’/u kara okll,gunıl bjljHÇ
^1"'fırlanan 'maşız pl;ıtl k s.lr’.
k.K .ıs"»» M”'-' elinde ?‘>r<hj '
u.r>»'i‘’" k,“ ,,, Jume göndermeye yetecek güc Üt,U. V.
.S‘r.;cieb-U<eoln>eliy.z. 8
//* A‘ jaleler yüzünden aldığ,mıx
^ivle tedbİr °IsUn ai'e birevi SIZ ,ef><ht
K r ırısuıı sıkınıl göğsüne bastırdı c- ■^ yerleştirmiştik. Eğer beni cn odaMn^'k,^lar,
, Jtlh l‘l’n verdik acıyı yok ötmek istercesine
d
l,,eı rlgösterecektim sana. Bu üzüm,-i > an di^tn,
M' vil/umİ ÖpÜyOr’Öpüyordu araJ'ksI2c9akb8ö^- ^ktık- Şitndi kalbinde nokta kada'c ^^il
SJ<llllll ‘.vardır , , , ’r*<” l,/Zd^ı söyle bana. b‘k o/Sa bjr y >^amis
Jj kOm Luziuâınnun kanıtıyla geldim sana. Yü 1 Beni affet sevgilim, seni öyle Çok > Phe kal‘ıpt>
.. p^^an^^İy°rUm-Hemen Plh^dZ\
'U .'ssrereteğini- a’°ru
S \>vi Göstereceksin? Ben sem seviyor ve sana inan piliz sevinçle el çırparak: ’ SO^üyoru^
'n birlikte eve doğru yol aldılar. Filiz eniştesinin yjN
hHm5e olduğunu söyledin mi gibilerden. Bunu ani, _ Hadi enişte, söyle.
Leyla neler oluyor anlamında çev
&WW W h'Ç SeS,en.n‘ i <ut«Pgörierinın,ç bakl,
, 5«„ riUDya„,„ en gÛ2eJ Mne a^al/1
unrfvurM.- Birkaç aak.ka sonra aç,la„ aptop *
’ da eto.ylr «özlerini kapamasına sebep oldu. Fatih fa, Anlamdım.
Bunda anlamayacak ne var bebeğim, sen anne ben de baba
ellerini >»«Sça «özlerinden ındirtp ızlemes. ,ç,„ adet,
ilk önce ürkek «özlerle CD yi seyreden Leyla daha
oluyoruz.
Leyla gene anlamamıştı, aval aval kocasının yüzüne baktı.
üaha yaklaşıp hayretten açılan gözleriyle baktı. Baktıkça göz]^
_ Aşkım, sen bayılınca götürdüğümüz doktor söyledi.
inanamıyordu. Nur kapıya başka bir kadınla gelmiş, kendisi içen
Leyla önce bu haberi hazmetmek istercesine yutkundu son
girdikten sonra, tam da kendisinin bir kadın tarafından arandığı
ra kocasının boynuna sarıldı. Anne olacağı için herkes kutladı
Sciâti gösteriyordu kameradaki saat. O kadın telefonla bir yeri
onu. O geceleri ablasının evinde çok güzel geçti. Yıllardır içinde
arayıp kapatıyor. Daha sonra içendeki kameraların görüntüsüne
gizliden büyüttüğü annelik özlemi nihayet son buluyordu. Bu
giren Nur aynı kadınla telefon konuşması yapıp kocasının odası
sefer ne olursa olsun hiçbir şeye üzülmeyecek, çocuğunu sağlıklı
na giriyordu sekretere aldırış etmeden. Fatih onu dışarı çıkarmaya
dünyaya getirecekti. O gece sabaha kadar içindeki minicik be
çalışıyor, kadın inat ediyor. Bir müddet sessiz oturuyorlar. Daha
beğini korumak istercesine elini karnının üzerine koyup uyudu.
sonra kadına dışarıdaki arkadaşından bir telefon daha geliyor,
Sabah kahvaltısından sonra İstanbul’a gitmek için vedalaşıp
aynı anda kendisi de holdingin kapısından girmiş, kocasının evden ayrıldılar. Yalıya geldiklerinde ev halfa sanki çok uzun
odasına yürüyordu. Nur telefon konuşmasından hemen sonra
zamandır evden ayrılmış gibi onu özlemle kucakladı. Çocuk
fatih in bile ne olup bittiğini anlamasına meydan vermede kalbinin Leyla annesini ne kadar çok özlediğini göstermek için
minik Sedanın yapmadığı muzırlıkkalmad( r
kucaüma alıp dakikalarca sevdi. ' Leyla
Frtesigün Fatih karısını doktoruna götü '%■ . ayl’k az buz değildi. Annesi ve k l G0'01 ‘sı
s ^yrıl^1- Leyinin bile haberi olmad ^S'na her ay l .
.-uğunun sağlığının yerinde olduğundan em 7 %,h
K,n tahlilleri yapıldıktan sonra muayeneye a] ° h" ’y «“"“'“P
minik yavrularının kalp atışlarını duyup dah?L% V un büyük bir kısmına el koymuşu t ed,17ord,?
bakınca çok heyecanlandılar. Bebeklerinin ?a Jd'*1 gdliy°rdu'Ho? gelmemesi gelmesinden iyiler ’ İStediğ*
herkes derin bir nefes alıyordu. Zil zurZT kGeInie4
kendilerine veren doktora gülümsediler. DoU °to8rafk V
_ Çok sağlıklı iki bebeğiniz olacak. kt°r onl^"11 ç5 flCLcak geliyor, öğlene kadar uyuyor, sonra kllL°?’Sabaha
İkisi de hayretle birbirlerinin yüzlerine * ^ hergün aynı şekilde tekrarlayıp duruyOrd^or-
yüzüne bakıp aynı anda sordular. ’ S°nra d ju-H Hanini ^la holdınge gidiyor, kısa bir^' K'mi Zaman
7 -ikimi! \ <hanesinin yolunu tutuyordu. Figen Han.m uT^^P
— İkiziniz olacak, ayrı bebekler olmak içi ... " hCohluy°r’ne yaPsa da ona toz burmuyordu Tha? °ğlüna
mışlar bile. İki aylarını doldurmak üzereler D t>01ün,1’ey P^camas»»11 sebebi ise göstermelik de olsa oöı Uyla>a karş,
o sanıyordu ki oğlunun ho^ngd’1"1111 h°ldingde
gelmeyi ihmal etmeyin. Anne de, bebekler de 7enliCS
İkisi de çok mutluydular. Doktora te?ekkürylSa^ itiyor- °ysa °nun ne kadar j?e Yaramaz ow° Wası Metin’i
J Jrebiürdi gözlerindeki perdeyi biraz aralJaî^^ İSteme*e
Hala duyduklarına ınanamıyorlardı. Birine b l d p ayr । ■
kölesi olmuşlardı göz göre göre. Y bllse- Erkek evlat
veremezken Yüce Allah iki evlat birden vermiştim '
rafa canlılık getirmesi gibi iki evladı da Leyla’ya Ipkl bahan a| Bir gün öğleni biraz geçmişti, Fioen Ha „ ,
üstü başı iyi giyimli, fakat konuşması, hal veT k‘?'S1 çallndr
yerinde duramıyor, adeta uçuyordu. Evde bayra7anbbk8etj1.lle|
adeta.Orhan Bey ve Sema Hanım ilk torunlarındı haVasie^‘ b)l|dı bir adam ve yanında aynı kılıklı iki kn kaba’ mafya
günü iple çekiyorlardı. Ucakl,aayac
>- a|(|; 11 kapıyı açan Mesut Bey’in önüne dikildi Mesn^8* Üe birlikte
bu tipleri önce baştan aşağı süzdü sonr X hİÇ aI,?‘k
Gayet normal geçiyordu Leyla’nın hamileli v
__ Kime bakmıştınız beyefendi? merakla sordu:
dönüşü bebeklerinin fotoğrafını ellerine alın il'kr kl
-Aradığım yer burası beybaba
çok evdekileri heyecanlandırır olmuştu. Leyi ı'nn^'^ °nUUf
' uaıı
- Bir yanlışınız olnıasm, ben sizi ■-.t-
karşı biraz daha yumuşamış gibiydi. Met ° 1
- Şimdi niye geldiğimizi anlarsuuz ön'"
devam edip durmaktaydı, i atih l,Kwin; içeri girelim. Sız de gelin çocuklar ' ’lr müsaade edin
lannı görmezden gelmek kevtim k xl’,,nun.'W
Mesut Beye hafitçe dokunarak ücü d,. ■ ■
dernek işlerim yürütüyor ama kemim, .0,1 7 a '',’rdlL
farından bakan yaşh adam kısa bir S1 I . *Çen S^dder. Arka
geid>ğmce dinleniyor, koca.sıvla Imhkte zam
lamasına onları takıp ettı. A.L.ml u" ı8"1 ard,ndan adeta
Ihı arada batan gemivle ilgili kavdı f \ ^s'rı'°rdu butun odaları açıp lck tek baktıktan T SÖylemeden
'"ava başladı. İsimsiz gelmeye b ısl-n , ''‘Z' gdl>n,d"«
M’lana kimin yaptnJLn bil 17 ,,,ckllll’lar bu işi un bakılarına aldırış etmeden ut - ,gen fdanımın Şaş-
?omulurglbi oturdular Başları old. P ?ak’ndaki ko,tuğa adeta
d hareketiyle Mesut Bev’e de < ı d adanı >'alnızca
,nmi?ti ZamanzamanLevİa’df 8*n td'” dlblnek^
na'’Le\ ladan para al>a da bu ona ve«. k°nuştu. ' «iurmasmı işaret ettikten sonra
Uzaman boşaltıyorsunuz evimi?
GÜLÜ I 163
in ArUS
lo- Jjğı batakhanenin yolunu tuttu. MafVa l ,,
Ne boşaltması, ne evi?
Evinü dedim, anlamadınız galiba bey
Evladım kimin evine evim diyorsun sen? ^",ANbizinıevegİtmi'?SİnİZ-
Ohoo be)' amcanın haberi yok galiba ÇOc , gittim-yasakm,?
Gidip başka yerde eğlenin siz, hadi kalkın
. Hop dedik yavaş gel, bey amca dedik sana b’jf^gtilel değili, biraz bekleseydiniz, ben yavaş
bozdurma.
_ Siz derdinizi açıkça anlatın bakayım. hırsla ayağa kalkıp hızlı bit tokat attr Metin’in
_ Ha şöyle, biz de kibar olmasını biliriz. Mer ,
satın aldık. dei1 bur <eb%ian it! şimdiye kadar kumarda kaza . .
_ Bu ev benim adıma, kimseye satmadım b T.Hçin
Lğim! yavaş hallolmasın!
yavaşKimsin beklemedim
sen de karşıma gecmit k Sen— " Iç,n m‘
_ Sen satmadın ama oğlun kumarda kaybettTv ^etip^n bir çukura! k°nu?abiliyorsun?
ödenmezse hiç düşünmeden oğlunun şah daman k r₺or
mu alimallah kimse bizi oradan kaldıramaz. °ir
konuştum sanırım bey baba. 1 yeter'ncf};j' Başüstüne.
Adamlar alıp götürdüler
ufykettiler.sonra da sokakta Metin ’i. Allah
bir kenara yaratt,
bırakıp j
gittilp^^ 1111
Karı kocanın korkudan dilleri tutulmuş, kon gelincekalkıp sallanarak evinin yolunu tuttu. On,, h ',,end‘ne
Adamlar geldikleri gibi çıkıp gittiler. Karı koca anne ve babası deliye döndü. İşte onları kandın U^lde§ören
züne bakıp durdular. Nasıl bir belaya bulaşmışa se -"N- yalan daha geçmişti eline. Ufalanmış haline P UyUtacak bir
acaba? Figen Hanım ‘Ya adam dediğini yapıp bir aldırış etmeden göz ucuyla anne ve babasın ’ L?,aJVaraJarına
bir şey yaparsa?’diye içinden geçirip korku dolu gözlerle^ ; masum olduğuma inandırmanın tam sıras ’'aoafap/lşteonkırı
fan şeytanca gülümsemeyle birlikte, acı y’ §Özlerinde ça-
bakıp konuştu. gibi yaparak konuştu. ’ e aSrıdan ölüyormuş
- Hemen Metini arayalım, buraya gelen maazallahgid;
oğluma da kötü şeyler yapar.
— Ev elden gitti, dışarıda mı kalacağız? -İnanın
Rıyorum evi nasılelime
sarhoşken aldıklarından c, olmadl-Şimdi
hah ■ blle
bir k ımt kal
— Pısırık adam, Metinim tehlikede sen evi düşünüyor» nnrSizi neden rahatsız ettiklerinionh tUtU^rdakla-
Kim bilir ne dalavereler çevirip oğlumu tuzağa düşürdüler. crasormakıçingittiğimde
— Kumarda kaybetmiş, bunun alavere dalaveresi mi var? ne olduğunu anlamadan beni bu hale koydular.
— Her genç gibi o da zaman geçirmek için oynamıştır bdki - Ah yavrum, evladım, elleri kırılsın! Çok acıyor mu?
ama evi almak için onlar da tuzak kurmuş, hile yapmışlardı; - Ölüyorum anne ama benim canım yansın önemli değil,
kim bilir. Oğlan holdingde işe girdi ya, belli ki bunlar da öğrenip size verdikleri üzüntüyü sormam mı ben onlara! Nasıl buraya
harcamışlar oğlumu. Nasıl mafya kılıklı olduklarını görmedinmit gelebilirler?
— Gördüm, haklı olabilirsin, ara hemen Metini. — Aman oğlum onlara bulaşma, ben öyle adamların ne kö
Hemen telefona sarılıp aradılar oğullarını. Metin biri rlükler yapabileceğim bilirim.
yumuşak laf edip yatıştırdı onları. Çok işi olduğunu, akşu- -Sizisokakta bırakamam baba.
etraflıca konuşacaklarını söyleyip kapattı telefonu. Doğruca k
1 -O mala gelsin Metinim, sen bizil). . bozdıık hanım anne kusura bakma ama misa-
Cam1^’ rıhat,lllZI
' b'**"' L.nuS'"’Jirb'r ’«'<₺ ?' ;itiart,k’ mvorsunuz da sabah sabah evime izinsiz dalı-
H'" <•«“rcye
«*?;5i •*X**^*r***, x \ıZ? ■ olcluğumuZU oğlunuz iyi bilir. Hadi çocuklar
N|Sl ^izin1 .
, o» bulutum sen üzülme, ei'icletC1 6 ’ sesine gelen kocası da durduramadı adamları.
" penhh «eylt Metin olmuştu. Bu böyle devJ'S ^'^Ham111111 sonra da eşyalarını sokağa döktüler. Sokağa
Züert “k", dertte» kurtulacak ne de Leyla wtl S XeH(lilerinl’yahrının üzerine oturup beklemeye başladılar
•’S «W. Her sorunun çözümü Uy^, K Ö^edi^i'bakmaya gidiyorum bahanesiyle sıvışıp gitti. İki
IU' ?
Met‘° eVkta bekleyip durdular. Gelip geçen ya ne oldu diye
^ö^^’bakıp geçiy°rdu'Böyle beklemekle olmayacağını
tfl <
m eibi kanıma girmişti bir kere, beni hl^
i.m >"'sl f id,Onun ne pislik b,r, olduğunu atlladl
; kendimi
ıŞ«" Suçluyum kurtaramadım
Çünkü onun
beni öyle birveyola ded>
çekm ^
v.pntn. Aslnuiu ) bürürnüştü. Zengin olma hevesi^'
C ve hergeçen gün beni bitiren bu v,cdan azah
^e^mve kanmm telefonu yüzüme kapatmadan önce
■ai45tüın. Belk» dt vicdan azabı bu kadar çabukya^
<ıSvlfliik!eri sö^e^ yüzünden hzımı ve ademi kaybeilf
aşmayacaktı- üen mektubu size yazmamdaki atnacını
-lt-ak yuvamı dagmtn_ bartndırmış olduğunuzu bilip on„
':-w,mzda nasıl bir ş yf tlar vermemeniz içindir. Beni affedin
sJi üzecek daha başk^sma
İst*-’
-. k
ypK v . |iro -
peki etell‘)larak kaldı. Fatih kayınbiraderiyle karşılaşınca
atı *’li,ySir or onun yağ yapıcı davranışları karşısında bo
nn tiksinl.y°n kendini zor tutuyordu. Oysa Metinin içinde
|^ıatnalc ‘Çrjen ve başına örülecek çoraplardan habersizdi.
^Lşan davranışlarındaki değişikliğin farkına varmıştı,
üd'11 e°İ?*eSI de içinden ‘Hiçbir zaman pek yakın değildin bana
\ugör<1Ü^llIbaşka bakıyorsun yüzüme. Bu hayra alamet değil.
;’>usefer a
Sen aÇlSa ben planımı çabuklaştırmalıyım,’ diyor, kafasında
vUrnnaCİa bir an önce ulaşmak için fırsat kolluyordu.
^ırduğ11 P olup biterken Cem daha fazla aşk acısı çekmeye
Bütün ne olacaksa olsun deyip bütün cesaretini toplayarak
jayana^y1?^ yemegine davet etti. Holdingden birlikte çıktılar.
da üzel bir yemek yediler. Bir türlü açılamıyordu Cem, ne
B°$aZ cegini, söze nasıl başlayacağını bilemiyor, pot üstüne pot
dili sürçüyor, soğuk ter döküyordu. Yağmur onun bu se-
^hhaline gülmemek için kendini zorluyor ama zaman zaman
da kendini gülmekten alamıyordu. Nedense onun yanında tüm
huzursuzluklarının bir anda yok olup gittiğini fark etti. Cem m
yüzüne bakıp gülümseyerek sordu:
— Sen benimle olduğunda hep böyle elin ayağına mı dolaşa
cak? Anlaşılan biz hiç konuşamayacağız.
— Affedersin, elimde değil.
— Nasıl yani, konuşmak mı yoksa böyle terlemek mi?
Onun bu sözleri Cem’i daha da terletmiş, ne söylemesi gerek
tiğini unutturmuştu. Hem genç kızı çok seviyor, hem de belki de
eline geçen hayatının son fırsatını kaçırıyordu. Bunu düşünmek
onu kamçılamış olacak ki son bir gayretle kendini toparlayarak
cebinde dışarı çıkmak için bekleyen kutuyu çıkarıp konuşmadan
§enç kıza uzattı.
~~ Ne bu?
1> •'<•••
( üt(enA-vc cenap verıneden ö.ue IV1Cc
F . ..n at ılıyorsun, çıldırdın mı?
Yainıur kutmıı alıp açmak islerken tekrar I *""• I J1111'
|im'\ . Zllınan çdg-nnn güzelim, daha anlamadın nıP
I’1'" jklik gösterip hala o güzel (enine dokunmamışkcn
bilemem... . .......
sıinf ,,:,"'edirec-eğim?
' 2, W» Csi*' Lye uğradığım anlayamadan yüzüne sert bir tokat
s"'" y' cgcr w™ı d6 l’,l’vlftillb' L onun bu adice söylenen sözüne çok kızmıştı. Bir
s,*»- -'t; 4“ kab“' li ^l,\dam her geçen gün daha da çirkefleşiyordu. Nasıl
'"t okiu^ir Atanmaz adamın kölesi durumuna düşmüştü? Ağ-
bdiği* tükürüğünü içindeki öfkesiyle birlikte Metinin
a"lay,P :'1İ;
ndabirik.tirMü Yüzünü elinin tersiyle silen Metin, Yağmura
k'CTMnibuhh^v ben yokken açtlğımzda zaten
AkŞ Göî kafliaŞ n anda yine içine dik bir şeyleiin >t.
^UI' m iÇİnde' ° v baktı yülüğe, sonra parrnağ^S
du^S^seye^^ aniden yüzünde p^,
‘i»*'5'"' ’“P *
yp'İibuMP’*”™'1"''
.......................
^k,îlmi’
Zöyle' • in İŞ mi bırakılırmış?
X 0unüI1 'd'ğin kız patronun kızıysa bırakılır.
X Ona bakışlarından anlamalıydım.
z V^^^tmekte haklı olduğumu da anlamışsındır.
/ $ilfldi rdeşim- onu anlayamam işte.
^yokka u?
/Nedenlae ^İmadan işi bırakmaya kalkıyorsun, bence bu
jen kıza
tal)ıktır' yüzük bile verdim ama o beni her gördüğünde
AçJ^1 j’rjyOr. Bu reddetmek değil de nedir sence?
yolunu de?lŞ de jyj tanıyorum, bana soracak olursan siz ikiniz
’ " iti tamamlıyorsunuz.
birblîk taraflı olduktan sonra.
" i kadar çabuk mu vazgeçiyorsun aşkından?
" Eserir bile onu kalbimde götüreceğim.
" zanıan gitmenin hiçbir anlamı yok. Kalıyorsun ve aşkın
■ n savaşıyorsurL
Sen gerçekten ciddi misin? Şimdi bana patron kızına aşık
olmak da neyi nesi demek yok mu?
- Elbette yok, sen çok dürüst, çalışkan ve iyi birisin.
- 0 zaman kalmalı mıyım?
- Elbette, sen ve Yağmur çok yakışacaksınız.
- Kaldım gitti arkadaşım Sana teşekkürler.
Cem yazdığı istila dilekçesini yırtıp çöpe altı. İki arkadaş ba
kışıp gülüştüler. Yağmur ise ne yapacağını bilmez bir haldeydi.
Yüzüğü aldıktan sonra etraflıca düşünme fırsatı olmuştu. Her
düşündüğünde kendisini ona \ aklaştıran bir şeyler olduğunu, o
iliksizinin butun vuc udunu kapladığım t ark etti. Çok geçmeden
df aşık olduğunu anladı Ama Metinden korkuyordu. Aşkına
indisi yüzünden kötülük gelmesinden korkuyordu. Cemden
^»nın en büyük nedenin bu olduğunu anladı. Şimdi daha iyi
*’ordu yengesinin kendisini uyarmasını. Oysa ilk zamanlan a
vjpiy<”<,H ()ratla ()l,nayan Metindi, belli ki
\ıstııi|,‘,,l"ıy<’rdl' B,,y,et>ırgıınde Metinin
M"
" '| ı olııf K‘’zc KinncM «<Tckir<iı ledırgin olan
Şıiud' '”w b k tnndd ıtu ışı kimse dm madan s<. ’ ..l"'
ı kö>esHn' '•ckil'P ,clc,on"nl1 -M', karşı tarafa
timnJsll onu henüz bilmiyordu in' ^’Ltlerınden anlaşılıyordu
>. .tı.sk\ekn -n • . .
jjıgı
d etinhiç
,/sell ’rtğelme
h*ncrcdc " k,daha 11,1 Ik;
'klln?iyi ‘hK" ’cı telefon
nımı/m kgcr
İlet ke İd"1
gu.n vundan başladı lat.h haber. holdmgd;\" >ev|(l b"’? Bugününde kardeşinin yanında b Y‘ ^'nesinı luı
hauaneıv g-ttı l es la\. doğum odasma ahm^''• K<)ş >
J"ler? Hemen hır demet çiçek al blıray;ı k.z fn,
bekletkon heı <\ andan s erinde duramıyor, kariS| bi|e S ı\ '^Lunut hayali
o ceknvrdu sanki V sonra butun herkes koşm
Herkeste buvuk bir heyecan vardı. Or|1an kU?,uhast%
‘ü çen vahda
öyle esir kalma hayaline
etmişim devam
ki kendime, et
başka Y“ğrnur
kıuağma almak için sabırsızlanıyordu. <)ğlu llk <oru^
,lfj3vanıaz- ' rc lf>tese de kı
koşup konuştu. 1 <)nVuna
Sen doğarken ben de senin gibi heyecanla -Ben yap,akıllı
oğlumun
dediğimi hemen olduğunu
gel. biliyorum
m ama sen gene de
benim gençliğim gibisin. Şimdi sen baba olacad'11'5'"11 ।
dede olacağım için aynı anda aynı heyecanı dT '
Hemen iş ortağız,
, Bizgeliyorum sen diyeceksin
merak etme. de ben ilmeyecek miyim ■,
mutlunun. İnan bana oğlum, ölsem de artık gani yUy°ruz- U
_ Sen daha Yağmurla Tunç’un da Çocukianm^'1''
baba. Seni bırakmaya hiç niyetimiz yok. Sensiz biz b 8°receksır. B v tek tek torunlarını kucağına alıp sevdi. Daha sonra
— i marım dediğin gibi olur aslan oğlum. a?sız Alırız °rhyan yana uzatıp gelini ve oğluna bakarak.
Baba oğul konuşurken doğumhanenin kapısı açıldı he ^^Ben görevimi yaptım. Şimdi sıra anne ve baba olarak sizde.
dışarı çıktı. Hadi çocuklarınızın adını koyun bakalım.
— İki nur topu gibi kızınız oldu. Anne de, bebekler de İkisi de Orhan Beyin yüzüne baktılar.
sağlıklılar. Ben haber vermek için çıktım. Şimdi doktor beyde _ gee ne bakıyorsunuz öyle, siz isim düşünmediniz mi yoksa?
çıkıp size gerekli bilgiyi verecektir. - Yok düşünmedik, çünkü Leyla’yla karar almıştık çocukla
Hepsi sevinçle birbirlerine sarıldılar. Az sonra doktor çıktı.o rımıza ismini sen koyacaksın diye.
da her üçünün de gayet iyi olduklarını söyledi. Daha sonra be Orhan Beyin gözleri dolu dolu olmuştu. Torunlarına yaklaşıp
bekleri getirip gösterdiler. İkisi de minicikti. Bütün aile aralarına konuştu,
katılan bu yeni aile fertlerine sevgi ve hayranlıkla baktı. Fatih - Biliyor musunuz güzel torunlarım, annenizle babanız bu
adeta göklerde uçuyordu. İkizleri bebek odasına aldılar. Ardından gün beni çok mutlu ettiler. Çünkü ikinize de isminizi ben koya
Leyla’yı sedyede, odasına götürmek için çıkardılar. cağım. Sizler benim hayatımda aldığım en güzel hediyelersiniz.
Fatih karısına yaklaşıp ellerini tuttu. Teşekkür ederim bana bu mutluluğu yaşatan anne ve babanıza.
— Seni çok seviyorum bebeğim, bana dünyanın en güzel iki Allahım şükürler olsun sana.
Oıhan Bey yeniden torunlarını sırasıyla kucağına alıp bir
kızını hediye ettin. Teşekkür ederim. ..
Bu arada Figen Hanım sık sık bir köşeye çekilip birilerıy e âklarına ezan, diğerine de isimlerini okuyarak:
182 | ^ras
bir hamleyle akima gelen numarayı çevirdi. Kasa açılmış,desl( Mıp okuduğu notta şunlar yazıyordu: „
“Yantıeının bedelini kızınla ödeyeceksin.
deste banknotlar önünde duruyordu. Gördüğü para karşısında
B4,eL ve
öylece donup kaldı. Fısıldar gibi kendi kendine: notu uzattı. Fatih notu okuyup başhekime Ooste
- Ulan yaman adamsın Metin. Dört ayak üstüne düştün gene.
konuştuğu doktora bağırarak mlkotuyorsllnuz
Yanında getirdiği çantaya aceleyle kasadaki paralan koW
— Hani kızımız emin ellerd y
kimseye görünmeden hızla uzaklaştı oradan. Fatih M»
emanet edilen V™>“! t
birlikte bebeklerini görmeye gitmişti. Doktor an a ,
sevindiriciydi. Bir iki gün içinde bebeklerini a ip et g _ Buyurun odama gı
s çözüme ulaşılacaktır.
leceklerdi. v 7dandaç^
— Size müjdeli haberim var. Kızınız umduğumu
AH>GC|C ; İMz’
I '
, lkl -eşme, daha doyasıya koklav3
7 gözlerinden akan yaşlarla Nehir bebeğe sessizce
kl’T k.'iı P<1İ,SİC1 dl'gcldileı- Bi>‘ iz bula'm’^iiğ,t )tSina g'r'^.|ır jçinden bebeğine neler söylüyordu. Yağmur
'‘,g Lle İden k''<’nlnıadl- Orada görp' ?4S
utakf" ..h'sanlartek tek sorguya alındL. ! ‘ k'1 Kİ01 mzuna hafifçe dokunup odasına götürdü. Yatağına
v^eSİnlerini örttü. Uyuması için çıkıp yavaşça kapıyı kapattı
SU- T haber Îİi 'j,,rlp Üden sessiz ak'P yastlğını 1Sİatan gözyaşlarıyla birlikte
ulan13 J-11" karak0‘a MdinM1«tai
ööz^^jnın verdiği bitkinliğe daha fazla karşı koyamayıp
en«rakbU - k bitkin düştüğünü görüyor^ k% -
'X*- s,zink e,ra“,ca konu’“p slk gördüğü kâbuslarla sarsıldı.
uyudu döneli Fatih karısının yanına giderek loş ışık altında
pır*** lı/ini.
T* SİZ ”h“ rahat »"»ur ihl five. . bitkin düşen, gördüğü kâbusların etkisiyle sarsılan
avri
iizün t seyretti. Çok seviyordu karısını, onun bu çaresiz hali
Si" yaP“ b“lu" t «i ^^facıtnnŞtı. Saçlarını okşadı ve:
k1111 Sana söz veriyorum yavrumuzun acısını tatmayacaksın.
Emin olun elimizden gelen her şeyi yapacağa
vapan her kimse onu bulacağım. Bize bu acıyı çektirenler
_ Bu yetmez, daha fazlasını yapın.
rÜgeç cezasını bulacak.
Haberi alan Orhan Bey ve çocukları koşmuşlardl h
e ara rüyasında bile hıçkırıkları devam eden Leyla son bir
VnIa Yağmur ve Tunç yengelerine destek olduklarım gÖSt y
Ln onu kucakladılar. Leyla ağlamaktan harap düşmüş gö^ arsıntıyla uyandı. Baş ucunda oturan kocasına sarılıp ağladı.
— Bir haber var mı yavrumdan?
kaldırıp onlara baktı ve:
— Henüz yok ama bulacaklar onu, merak etme.
_ Elimden aldılar, daha bebeğimi koklayıp öpemedim M
. Nasıl merak etmem, ya ona bir şey yaparlarsa?
Ben Nehir’ime ne derim şimdi? Ya onu bir daha hiç göremezsem?
— Kızımıza hiçbir şey olmayacak. Hadi kalk biraz bir şeyler
_ Bunların hiçbiri olmayacak yengem.
ye. Az sonra polisler gelecekler. Komiser kızımızı kaçıranların
— Şuram yanıyor, içim kavruluyor. Bir daha bebeğimi gö mutlaka bizi arayacakların söyledi. Telefonları dinleyip yerlerini
remeyecekmişim gibi bir his var içimde. Ne istediler günahsız tespit edecekler. Hem annen ve baban aşağıda seni bekliyorlar.
yavrumdan? Onlar da çok üzülmüşler.
Orhan Bey gelininin yanına yaklaşıp elini omzuna koydu, Toparlanıp aşağı inen Leyla anne ve babasını görünce tekrar
sakin bir sesle: ağlamaya başlayarak onlara sarıldı. Annesi ve babası kızları
— Şimdi sen Yağmurla git dinlen biraz. Biz buradayız,gereken nı teselli etmeye çalıştılar. Ne de olsa anne ve babaydılar, çok
her neyse yapılacak. Sana söz veriyorum kızım, torunumu hangi üzüldükleri hallerinden belli oluyordu. Filize de annesi haber
taşın altına saklarlarsa saklasınlar onu bulup sağ salim sana ge vermişti Sık sık arayıp duruyordu. Nihayet kardeşiyle konuşup
onu teselli etmeye çalıştı ve kocası işten izin alır almaz İstanbul’a
tireceğim. Verdiğim sözü tutmadığımı hiç gördün mü sen? Hadi
beni dinle, şimdi git. geleceklerim söyledi. Holdingden gelen bir telefon hepsini daha
da allak bullak etti. Evdekilere hiçbir şey söylemeden üç erkek
Leyla yalvarır gibi kayınpederine baktı. O, merak etme der
hızla holdinge koştular. Fatih’in odasındaki kasa ardına kadar
gibi başını salladı. Çaresizlik içinde kıvranan Leyla boran»
açık ve içi bomboştu. Bu kadar tesadüf fazla artık diye söylendiler.
büküp denileni yaptı. Yahya geldiklerinde Yağmur yengesini bi
Orhan Bey kızarak:
çin ennıeye ikna etti. Odasına girmeden önce bebeklerinin
İH
_ I?u ne biçim tedbirsizlik? Kasa boşalt,^
• nvuvor muydun kızım?
İnanın yemek dışında buradan hiçbir v ’S
7M*ç
Ayrılmadıysan bu ne hal?
_ inanın kimse gelmedi. Ben de Fatih Bey ,
'N
ajrmedim. Benim bir suçum yok efendim, ban^ hj
° _ Tamam baba, peki nasıl fark ettin kaSamn natlHı
__ Çıkmadan önce her zamanki gibi etraft k0 aÇlk <<
odanıza girdiğimde masanızın üzerinin dağ"??1
çekti. Düzeltmek için yaklaştığımda gördüm ^'gl dikS
_ Bugün kötü şeyler bizi buluyor. Polise ha<
- Hayır efendim, önce sizin görmenizin dah Verd*hi
düşündüm.
— Ne duruyorsun, gördük, ara şimdi.
Holdinge de polisler geldi. Gene her taraf did t
geçirildi. Parmak izleri alındı. Kızlarının kaçın] ** d‘dii(göy
gun işinin bağlantısı olup olmadığı soruldu E^aS,ylabl1^
çalışanların parmak izleri alınıp sorgulandılar ^1 gün <4
yeğeninin kaçırıldığında kardeşinin yanında ol °lniayaıiı"
Metindi. Belli ki paracılarının sefasını sürüvoH 7”1 tfHsî
sında gizli kamera vardı. CU' a,’bin o<k
Her iki olay da en ince ayrıntılarına kadar lr
geçiriliyordtı. Üç gün olmasına rağmen bebeü'l"PgÖ*
herhangi bir haber çıkmamıştı. Eli kolu |no|, ı' .,ç,ran^
yırtıyordu. Filiz de kardeşine destek olmak n i^?”*
dmgdekı soruşturmayı Haluk ve ( em , ,ı \
gelişmeyi anında aktarıyorlardı mı.- ı' 'P edl>ordu- Herfc
S—KTm ...
*l,y* ; «rek A* hi'b,r 1 k... u .......... .....
£nd» W»"* l|’"b*HjkK''';>ulj'e..
........
Zamanla ağrıları çoğa i .
ağrılara katlanmaya çalıştı-
vesini yaia”aa .. ..
-unlarının yaş gunu yaklaşmışı,. Orhan R ,
ÇoksevdigI badına evde kalabalık olmasın diye
rahatsa etnieI1|letiİlde y P pH i 1
kutlamasın* a pllmasını soy edı. Babalarını kırm^
oüzel bir kutlama y ederek onun lstedlgl gibiU
Luklarıyak*"^ ,1!ar.Yatağından kalkıp kutlamayakatd^
îunü kutlaması yaptı _uklarl koluna girip babalarlnılltl
steyen Orhan Bey n ç Bu anı gördüğü
Janki gib* baş koşey üldügünü gören çocukları mul|tt
babalarının gözlerinin ıç bekliyornıuş gibi ertesi güniyia
.. . ;.
siz|ergibiövunuk'etkt k bu Julıva |.m
Allah yarattıklarını kenetlen>P hiçbir /
vadem doldu. Birbirine ıku anunl/1 .temh *’* -
bırakmayın. Bir de ar hin t- gözlerim'1 ıeniS
aranızdaymışım gibi da ‘ l . kısa. 1 evi-
mavm. İnanın hayat üzülmek içi s ederlm.
sevmeden gitmediğim için sana stk .
k k ATEŞ GÜLÜ I 205
Kendim yorma baba.
XBırakkonuşayımoğlum.BiHyorun>art1kkonUsar!1V ,
cayacak. Anneniz size emanet. Şimdi beni annl >Vaktİm
0lınkın onunla da konuşacağım. nızle yalnız
herkes dışan çıktı. Sema Hanım kocasının yanma çomelm
Jlerini tuttu. E
_ Beni yalnız bırakma Orhan Bey.
__ Sen yalnız değilsin ki hanım. Bak görmedin mi az önce
etrafınuz çocuklarımızla çevriliydi.
— Biliyorum ama senin yerin bambaşka.
— Hakkını helal et. Zaman zaman seni kırıp üzdüm
' Sen beni hep el üstünde tuttun Orhan Bey. Bütün hakkım
helal olsun. Asıl sen hakkını helal et.
— Sana olan bütün haklarım helaldir. Biz görücü usulü evlen
dik ama inan bana sana hep sadık kaldım. Belki aşık olmadım
fakat zamanla sevip bağlandım sana. Bu bakımdan incinmişliğin
olduğunu biliyorum. Senden bana kırgın olmamanı istiyorum.
— Bana aşık olmadığının hep acısını duydum içimde. Bu
sana kırılmama asla sebep olmadı. Şükür ettim hep sana sahip
olduğum için.
— Hep içinde bu acıyı taşıdığını bilip kahroluyordum. Bu
benim kaderim deyip sana sadık kalmaya yemin ettim ve tek bir
gün yeminimden caymadım.
Biliyorum, bunları bana hep hissettirdin. Ama gençlikte
bunlar bana yetmedi. Her şeyi oluruna bırakıp vurdumduymaz
bir kadın gibi davranmaya başlayarak, kendimi yemeğe verip
şişmanlayarak seni cezalandırdığımı düşünüp rahatladığımı
sandım. Zamanla bu yaptığım yanlış davranışlara alışıp öyle
devam ettirdim yaşantımı. Özür dilerim.
Bunların hepsini anlıyor ve çok üzülüyordum inan. Bana
çok iyi evlatlar verdin.
Haklısın, bana sadık olduğunun kanıtıydı onlar. Üzülme ne
olursun. Ben seninle çok mutlu oldum. İtiraf etmeliyim ki seni
gördüğüm ilk andan itibaren sevdim.
— Sağ ol Sema Hanım, artık rahatça dünyamı değiştirebilirim.
ATEŞ GÜLÜ | 207
2o6 I . den versin. Sen iyi olacaksın. r larda ise Leyla’ya ‘bir daha ne gel ne de bizi ara
_ Allah geC'n°nannn kalmadı, artık yolun a Son zair,^işti. Ama kızının onları yalnız bırakmaya gön-
So*un,
^end°enbir isteğim daha var. k'”,1 jjye resti jşje deseler de anne babaydı onlar. Evlatlık görevi
^Söyl^rb^ kal, son nefesimi yanınd. sot^ı ol^°aZ ’rsa onu yapacaktı. Tek üzüldüğü nokta ne kadar
IÜvi gerektirlYnları buna inandıramamasıydı. Abisi yalanlarının
_ Biı gece yan a verj
■ h^^ohıP çıkıvermiş, haksız ve suçluyken en doğrucu o
yorum- ... de oıdu. Orhan Bey sabaha karşı Son Lta1113"' da istemez miydi her baba ocağına gittiğinde sevgiyle
‘ Dediği gibi ° uyurken verdi. Öldüğünde yü2i nefesi ^lıiıuştu-tey her sıkıntıya düştüğünde soluğu annesinin sıcak
i ^‘TZ^rdi- Sabah kocasını ölü bulan Se^
karşJan.S,n?p Lhatlasın. Oysa ne o ne de ablası bu duyguyu hiç
run behren çocuklannl. Babalarım onun isted^K ^SÜ” IrA Düşündükçe derinlere dalıp daha çok uzuluyordu.
Yolculuğuna. Ona verdikleri sözü tutUp^( ana babanın evlatları değiller miydi? Anne babalarının
^ klarma doğru süzülen gozyaşlarmı Parmakl^titt. H^^den hepsine yetecek kadar değildi? Neden tek çocuk
den yanalda kendiIerini zorladılar. Ama dlşar J % sevgi*1' ned kalmıştı bu sevgi? Neden tam anlamıyla mutlu
akmaması IÇ lledik]eri yaşların yüreklerine akrrıas^ üzerinde sık ş p^ neden yetmiyordu? Susuz
/ nI zorla da °.^jndeki derin sızıyla babalarını orada b olamıyord _ dudakları susuzluktan çatlamış, çol gezginleri
çölde suya susamş,e susamıştl? Bu kadar çok sevg.ye
/ evlerme dönerle djyordu Yah sessjz gibı nede isj ne de çOCUklarına olan sevgisi ona
Sallay,P’lSdar babalarına verdikleri sözü tutup ağlamasaiJJ aÇken ”r hep bir yanı yarım kalıyordu mutluluğunun. Ailesinin
HCı den okunuyordu acıları. Kimseden çıt ç)kmiyordu.Bü ^'den artan sevgi kırıntılarım bile kendilerine göstermele-
atasmden ‘ nlar bundan bile nasiplerini alamamışlardı. Bir
........................ rine razıyke c/>v<ri vp şefkatlerini pay etmesi
berinden geldiğince acdanm paylaşmaya 1yOrlardt(
^id k.rk'd'du n acdar /m.ı/ daha Kdülmp
id, Ama bab.d.mım hep aralarında ‘i.p-md.,,, jldlklan seçim yapamazdı, c «r Kalbini yokladı, bütün
onlar. sevgiye susamış bıra^Xh^ bir kez
Zsmdurmeyedevamedmeyı.mbm
durdular. En kısa zamanda babalarmm adma okullar bu olanlara karşın anne m a aM .. . ktlGidip ailesinin
an'at luarN7XrsaTsunndallar gövdesiz yaşayamazdı.
hayır işleri yapmak içm harekete geş t der
k^P'^cfalarca o kaptyt yemden çaldı anıabirdahj abisini işine geri aldıracak. Olmazsa benim kapımı ne açsın ne
musun- _att1agereky°
a „*»»ay,a5 8nd'ğinı '
kbiliyorumkiişgüçsahibi oı; b^^ldardı. Onların bilinçsizce takındıkları tavır oğullarını
luşii °IaCaeI1 dibine düşürüyor ve oradan aydınlığa çıkmasını
;Pt*i^“»'kMdürî‘a ayd,buw ' rju. Kafaları alabilseydi bu davranışlarının oğulları-
tf>d$1 tı üzerinde ne büyük olumsuz etkileri olduğunu anlar
" 0? , başımı ağrıtıyor, kaç kez bizi ata
”117 M böyle davranmazlardı. Eğer görebilselerdi zaten Metinin
m' iftiralar’ntordı baU1We
fJben *ize?^Z1 ae yüzünüze tükürsün.
S bey nîn önünde bitmiş durumda, uçurumun en uç noktasında
S° yor olduğunu anlarlardı. Eğer anlasalardı bunu, oğullarını o
dedim» E| a|em de Y lmeyince başm ağrıyor^
° uma düşmekten çekip kurtarmazlar mıydı ? Eğer anlasalardı
filerini evlatları arasında pay etmezler cniydiler? Eğer gözleri
", sesin' bık çı*ar ,an Flhz gen donup olmasaydı sevgili oğullarını hafif bir dokunuşla en dibe
gömdüklerini görür, kesilen her parmakta kendi canlarının nasıl
^" Lfanra takd^ parasl yaplyor, yandnı^
yanacağım fark edebilirlerdi.
."^ravl da Metin bey
Leyla nın tek dert ortağı ablasının ışı bitince kocasının yanma
Sroi? ıeden ç*^rınadan ' 'hZ
döndü. Ceylan bakışlı Leyla gene yalnızlığı ve içindeki kurtla baş
başa kalmıştı. İkizlerini severken, onlara bakarken bile içindeki
. ..
burukluk onu mutsuz etmeye yetiyordu. Konuşup gülüyordu ama
için için o kurt kalbini kemirip duruyordu. Bazen rüyalarında
bir tırtıl görüyordu. O tırtıl üzerine doğru yürüyor, yürüdük
oldu.
çe büyüyor ve dev bir tırtıla dönüşüp onu yutuyordu. Tırtılın
— Anneciğim inan ağabeyimin iyiliğini d
kanımda bağırıp çağırıyor ama kimseler sesine cevap vermiyor
diyorum ki ağabeyimi tedavi için bu 1 İmiğe «atırıp. orada netessiz kalıp boğuluyordu. İşte o anda haykırarak uyanı
Figen Hanım sert biı ses tonuyla kızının lafını ındabıntaıl yor, uykudan ne oldu diye sıçrayan kocasına sığınıp ağlıyordu.
onu azarladı. Sabah uyandığında ise korkmuş küçük bir kedi gibi kocasının
— Sus hele sen hiç konuşma I lind< bu koz kaldı,onudıdi kollarının arasına nasıl büzülüp yatmışsa öylece kaldığını gö
diye ağabeyini tımarhaneye tıktırmakta ullanacaksınöyierf ruvordıı. Kocasını, sevgili karısı uyanıp korkmasın diye, uyuşan
— Bunu bize yapına anne kollarına aldırış bile etmeden öylece kımıldanmadan durup
- Asıl deli sız ikinizsiniz. tepenim (asını " nadanJdüb I- arısını seyreder halde buluyordu. Fatih karısının bu kabuslarla
evimden! boğuşmasına üzülüyor takat tatmin edici cevap alamıyordu. Kaç
İki kardeş pişman ayrıldılar oradan İkisi d< kez içini kıxasına dökmek istediyse de yapamadı. Daha doğrusu
diler ki ne yaparlarsa yapsınlar anneleri ikna <' çoKdü*’ ne diyeceğim bilemedi. Zaten ne diyebilirdi ki? Üzüntüsünü
ık leüoa dağıtmak için Orhan Bey adına yapılacak olan hayır işlerini yü
,hs^ının ba?in,a Ve dW ■ ATEŞ GÜLÜ I 213
rü«”e ek bir müddet oyalandı. Bu iş]er 0 * Merj
„eciğia1’ sevind*m>
h,ZVerepski neşesine kavuşmasına neden old, yeni A
J«.na ’,eniden ka,U?t“S“n“ görünce P«H A diniden başlamışsın.
Ajjkim söXledi?
<* İdi <‘=M a"ll>"”l“” ki »na bcs d ’ \
Baİa" k“ra'n y"'mdi' d«up . söylemişse söylemiş. Metin yok artık, holdingde yerin
^ari? Huzurun yerinde mi? Hiç mi kardeşinin yokluğu
Trdi" M *mek İS"di®ini •"ikl"»r,;l c ”S Ratmadı?
id1” Anne-’ Ben de sanmıştım ki..
,,pl Öyle bakma bundan sonra holdingde k- " Seni, yaptıklarını affedip pohpohlayacağımı sandın öyle mi?
5neA<,,un>.ne dersi»? «İIK Bir suçumu bilsem.. Biliyorum sizin için ne yapsam boş
, Senden bıkmak mı keşke bin yıl ömrümü ceğim, bunu böyle bil.
gün çoğalan aşkımla sana baksam. Z 0,sa da ₺ __ Alo anne, anne...
Figen Hanım söyleyeceğini söyleyip telefonu kızının yüzüne
_ Seninle çalışmamı hiç teklif etmeyeceksin
- Ben bundan sonra hayatımın kadınıyla he Sanni'?tll>ı kapatmıştı- Gene içindeki zehri hiçbir suçu olmayan kızının
geçireceğim. er anini1 bir^ yüzüne haykırmıştı. Tek suçu varlıklı bir aileye gelin gidip işe
yaramaz abisini onurunu hiçe sayarak baş tacı yapamamasıydı.
— Ve ben de kocamı özleyerek evde bekle
Masaya dirseklerini koyup başını ellerinin arasına aldı. Kanı
özlediğimde yanına koşup boynuna sarılacağım (/ lC<$inı Htr
donmuştu, bu sefer gözlerinden akmıyor aksine kirpiklerinin
boğacağım. nu"Pücti](|fft
dibinde donup kalıyordu yaşlar. Kocaman bir taş gelip yüreğinin
- Hayatımın kadını ateş gülümün atcşıvlc v ortasına oturmuş, gene nefes alamıyordu. Birkaç kez derin nefes
dıkça ona daha çok aşık olacağım anata^,M almayı denedi ama bütün çabaları nafileydi. Kalbi çarpıp başı
— Ömrüm oldukça ben de senin ateşine kı dönüyordu. Yengesini ziyarete gelen Tunçün kapıyı açmasıyla
seviyorum kocacığım toparlanmak isteyen Leyla’nın gözleri karardı, masanın üzerine
Leyla kocasmm boynuna sarıldı I ani, <,nıln kulağa flfiu yığılıp kaldı. Gözlerini açtığında kocası, Yağmur ve nişanlısı, Tunç
yarak defalarca: başıic undaydılar. I iolding doktorunun henüz çıktığını söylediler.
Tansiyonunun düştüğünü söylemişti doktor. Leyla hemen topar
- Seni çok seviyorum Sem çok seviyorum l idiler fh
lanıp ayağa kalkmak istedi. I atili biraz daha dinlenmesi için ısrar
aşığım ateş gülüme, dedi.
etti ve kendisi de başında bekledi.
1 Jjğer tanıtta Sema Hanım kocası öldüğünden beri bir garip
। । ba>bıdıktan birkaç gün sonra <»fisinde çaiırari|| olmuş, derin hır sessizliğe gömülmüştü. Çocuklarının üzülme
1Ç lArayan annesiydi Ne olmuştu I lerim istemediğinden durumunu gizlemeye çalışsa da bunda
Mm h ı arınabırma karşın kızının vu pek başarılı sayılmazdı. Belli ki çok özlüyordu hayat arkadaşını,
Si±PtrUrken^yordu?Henum içinde bir un* * sevgili kocasını. Şişman olmasına karşın süsünden hiç ödün
vermeyen kadın artık makyaj bile yapmıyordu gerekmedikçe.
)irlAföS . oluştu. Zamanın^
ATEŞ GÜLÜ I 215
?»» ' rek bakıyordu kı onun bukP*' jükten sonra alaycı bir sesle konuştu.
_ Gel yanıma otur kız. Hiç mi özlemedin sevgilini? Nişanlı
lık sana pek yaramış, daha da güzelleşmişsin. Bana bugünü iple
ö^eS mn Yürf$'W' h Genç nişanlılarda müthiş»
* yUbaŞ'antafa da yansıtıyor, gittikleriyerlere^ çektirdin-
aft'k'T anW'k'ar'n\ sema Hanım kızının mutlulu^
Çekilip kapının dibine büzülen kızı aynı ses tonuyla tekrar
vardı-.. üyOrlard'- , .,-irnıekten kendmialanuyo^
canh\ık g(’ sık g°k gününde yanlarında olnu^ yanına çağırdı.
' - Hadi naz yapma gel kız. Burası bizi cennete uçuracak yer
olacak az sonra. Neden susuyorsun? Korkma canını hiç yakma
°k»»s“” . İv'1'''' ' L-uteregöslenyaUnkh» 'yacağım. Birlikte birbirimizi sevip okşavacağız.
k'“*’Skl v“'d'k'
Cebinden çıkardığı küçük beyaz naylon poşet içinden küçük
haplar çıkarıp gösterdi.
p Bak güzelim bunları içince ne utangaçlığın kalır ne de
habersizdiler. Gene bir
çarşı gezmesinde ayrı yerlereg^
korkun Beni cennete uçuracağına eminim. Birlikte uçacağız,
gerekince pusuda bekleyen Metin m el n
gibi oklu. Kardeşinin Yağmur un yat ından ayrılıp başfaı Beni bırak. Kardeşinin hatırı için bırak.
gitmesini fırsat bilip hemen sc*> •>/> ' 1 ■ • kısan \k ırdesi o ıstesevdi sem bana yakınlaştırdı. Oysa o
gibi Yağmurun koluna yapıştı bunu hiç istemedi.
Şimdi daha iyi anlıyorum vengemı. Demek ki ne mal oldu
Şükür kavuşturana gu/clm
ğunu bildiği için beni senden uzak tutmaya çalışıyordu.
ayakların yere basmıyor.
Senin gibi ka\ pak değilim ben anladın mı? Ben elimdekini
— Beni rahat bırak ne olursun bırakmam \e sandın, bunca /aman nefsimi içime gömüp kendin
— Hıh.gülcvım barı, ben sem rahat t-:-.ık.u.iğun ' ■ vola gelirsin diye bekledim olmadı. Şimdi seni elin ayılarına mı
Yalvarırım Metin, hemen git \ anımdan yedireceğim? Yok öyle yağma!
— Emredersiniz güzelim, tabu kı gideceğim anu ■ \erinden hırsla kalkıp kızı sarsmaya, silkelemeye başladı,
seninle.
bağırarak:
JF ATEŞ GÜLÜ I 217
!l^|a„be»®2mekS'k°abl<İid'"?Beılo lirken yola iyine baktım. Sanırım vereceğim adres
^5Sr7”abenibı«k.doı, pjnle Se
«eririm, rahat edersm.
celeyle yazan Leyla görümcesinin yardımına koştu.
k<P n«P»"lar,yal,ytk0Mrakyemek«iy„ 4 ^\dNsi sür(jü, nasıl adresi buldu kendi de bilmiyordu. Bu
, ' k bu is^mi yerle b-r «tim y«^
^\>ayx nan de ayları getirmiş sehpanın üzerine koyuyordu ki
kaÇ Sen benimle para için, yalı için mi ü . slrada ^etI^jçbir şeyden şüphelenmeyen Metin arkadaşı geldi
d®«m*rinhepSibiroyunmuydu?Nası, %rS
jc»Pl püfleyerek kapıyı açmaya gitti. Çünkü burası ken-
dlg Benim aşkım paradır kızım, para. X(iş(i
sinlP°b birkaç ipsiz arkadaşla tuttukları barınaklarıydı. Niyeti
I Bana acı, kendine de acı. Yakalanıp hapR| "S
digi f arkadaşını göndermekti. Ama kapıyı açıp da karşısında
mek istiyorsun? İşte sana istediğin kadar par^
Şeşimi görünce şaşırıp afalladı.
anlaştık mı? . k Sen de nereden çıktın?
_ Git başımdan saçmalama. Bu ış artık para
ailene öylebirders vereceğim kı ömürler, boyu^-O^. _ yağmur nerede? Ona kötü bir şey yapmadım de?
_ Çek git, Yağmur yok burada.
yaşayacaklar. Merak etme, sem bırakacağa ama h
Leyla aradan sıvışıp içeri girdiği an görümcesiyle burun
gözümü gönlümü doyurduktan sonra. Görsünler k ,SW'
yaman yoksa Metin mi yaman! Daka|ime] 'f buruna geldi. Çünkü kapıyı çalanın yengesi olduğunu tahmin
edip cesaretlenmişti. Leyla görümcesinin elinden tutup dışarı
- Hayatımı başıma yıkıp dünyamı karartma İ -
çıkarmak isteyince Metin her ikisini de odaya itip kapıyı kapattı.
merhamet kalmışsa... ’
Sert bir tavırla: ı
- Yeter be, az kafa ütüle. Ben ikimi/ i. ,,, ,
1 yıl lıiVVln I — Hemen buradan çıkıp gidiyor ve kimseye de bir şey söyle
demleyip geliyorum. Birlikte içeriz. Seni hoş tutmal
miyorsun. Ben istediğim zaman istediğim saatte onu bırakacağım. ।
likte güzel zaman geçirelim Kaçmaya yeltenip n /,nı^
Tabii onu mutlu bir kadın yaptıktan sonra. Iı
harcama. Bana sakla enerjini anlarsın va ı Hnı
kimse duymaz. ' ' ‘,g,rsdn Eğer buradan yalnız çıkarsam polislerle dönerim bilmiş ol.
Bak sc vgili kardeşim, o pek değerli görümcene çay demle-
ıniştim. Yoklan geldin, sen de içmez misin? Benim çayım tavşan j
Metin kendinden enim mutfağa ı>cjı ı ,l „ kanıdır ha.
2.......■.. . ... i a onunla çıkarım ya da polislerle geri dönerim, karar ver.
His acelemiz yok. daha çaylarımızı içmedik.
çS,Sr f,k"f
Masından telefonunu “(i.vengesm.
çikarıp ..........
.ıI4J, Beni anlamadın galiba abı.
' ^açyenge.çabukol Alo yenge, vurdun dne drt Metin aynı serbestlikle verinden kalkıp hiç beklenmedik bir
Nerdesın. neler oluyor? anda kardeşinin suratına bir tokat indirdi.
HerangelebihrktS'nUİCn d'nle "C o,ur'un su"ku ‘Ana* I ee çok oldun artık sen! İster git ister gitme. Biz de yan
odaya geçer öyle keyfimize bakan/.. Bakalım kulakların duyduğun
Kini? seslen kaldırabilecek mı? Ben sem göndermekle iyilik yapıyorum
Ml"n bcni kaç,rdl Çok kotu şevler sovlüror. »d* anlamıyorsun. Benden günah gitti. Gel bakalım güzel kız, biz
içeriye geçelim.
218 1^"'^ .... , . . ATEŞ GÜLÜ I 219
r’„ tutup sürükleyerek içeri götürn,
nT«»ü“y,egitTAk'ç'n<iire"i’'w.y?%
ne yapacaksın? Elindeki şu demir parçasıyla
genÇ ak için çırpmıyordu. Ama ne yazıkyengç «ı
SüS1jeşeCeksin? Hadi deş o zaman, korkma. Abın gibi
K><Xprllk8Aİ,itreme' , .
S ta» y'"S“ine çares,z b,afaşlar' 7 ’bW
Dû?»emek ‘«in,“"“"«Mu hasada efe "'SîV ait**!1,°elme abi, gelme dedim sana.
ilifti- Eline ahp baktı büyükçe bir ejl>ribX' "" kini kolaylaştırıyorum, hadi vur.
Lakl»*" W“‘,en k“rkt“:,ara bıçag, ye?eek 07 1 ini alaya ahp küçümseyen Metin bıçağın üstüne üstüne
ta» »» çnpınıflam. gördü. Bütün resa^iJ “*A kât , inin bütün yalvarmalarına, gelme demelerine aldırış
N Jen jşte ne olduysa o an oldu. Leyla’nın elindeki bıçak
dinde »kıt içen gitmek üzere olan abisine
-Bırakonu... Bırak onu abi! Ağırdı. b*!e *ı Metinin karnına girdi dibine kadar. Metin bir karnından
kana, bir de kardeşine bakıp “Ah!"diyerek yere yıkıldı. Sanki
Kardeşinin çaresizlik ve öfkeden boğu]an
elindeki bıçağı gören Metin bir an için ŞaJeSİne d°ğ a önce coşup kükreyen, ağzından küfürle karışık alaycı sözler
kardeşinin üzerine doğru yürüdü. * ° geç^- 3 kan, her şeye hükmettiğini sanan o küstah, işe yaramaz adam
- Beni, ağabeyini mi vuracaksın? Hem d ip% değildi- İki elleriyle bıçağın dışarıda kalan kısmını tutarak yere
mayan biri için. de öz yığıldı. Leyla da, Yağmur da donup kalmışlardı. İkisinin de hiç
\e var Yağmur?
Metin in ailesi dıvorum. haberleri var mıdır olaydan?
-Mif^
âğının sen de (
Av..........
^h'mtn
'■‘•'•h A-p,,
bükuöt^^ kurutm, k'l,d"“'1 ıı. Meye om.
U/^nnc e, 7 M
\t m... 1 ulnMı
crtlldebofa
>run<e ^notia
JgU
Mm
çtin^u. Ov: ■ üıvot. but
dn >fc-Üİ3U*!
ATEŞ GÜLÜ I 223
k** düzenli
,,p ber 4ay■" “ k edecekti ki ellerinden akıp gitmekte olan hayalını,
,U ^ini geri nli get*recektî? Annesi haklıydı, kızlarının
slklOt,İİ^ Ak O* derSnmnvorü™’ de
- nü asla göremeyecek, onların saçlarını okşayıp tara-
kuri
% ktı. Ya kızları büyüdüklerinde sabıkalı bir annenin kız
utanmayacaklar mıydı? Ya annesi, nasıl da haykırmıştı
^ımiP hvaltlVa r umudun kaybol^
öl^a ırrıasız sözleri kızının arkasından? Her ne olursa olsun
haZl eceksi0' nece iÇler\ nU tuttular. Dünürleri Çou 4 %
b11 aC. kendisini hiç mi sevmemişti? Vurulan kendisi olsaydı,
gÖtriaZ‘rlalUPhkemenin Y° m ne selamını aldılar ne deu&V
‘qf,peVursaydı ona da bu sözleri söyler miydi annesi? Kızını da
^‘S1 savunduğu gibi savunur muydu? Hayır savunmazdı. O
..............
Fatih geldiğince
elinden özel izinlerkarısına
de alarak sık sık karısını
yanında olduğunu eögö^T gİdİy°r’
onu çok sevdiğini hatırlatmaya çabalıyordu. Çünkü^”1^Ve
nasıl bir yer olduğunu, karısının o hayata d^anam^^"1
tahmin edebiliyordu. Koğuştaki mahkumların azılı olanla381"'
da varlığından haberdar edilmişti karısı söylemese de İlkeüT
koğuşun başı kadın tarafından desteklense de gizliden başkaİ
hiç —
— Kalpkrdekisevgiyiyeşertipbtelan erten lor dudakların-
/ nıTia l'eylam' ATEŞ GÜLÜ 1239
tlirtan kelimelerin kalbime
.. .ç^rn L fici*ö‘'vı J ? l*
İma hu Pa . ûz mü var. vaVrum? Bizim senin
parasın^" 8^aVay mı edlJ°sensiz bırakma. Şimdiye dek
1 _ Annsi lnlZCa bı yeter ki gltme_
f CS o -’dt larınTönümden çek babalık, yoksa
morUK-
"X bizi çok seviyordun, yalan mıydı hepsi>
lte Hani sen b'zl << . .
7abilir«n bizl? ^1 söylemek gerekirse bıçbırımzı sevrnedi
bir8 Aslında dog^ avanaklardınız. Ürkütmek istenç.
"yalnızca iş^1 cünkü kapıları önüme sız açıyOrdunuz
dullki gÖZÜmÜZ yani^
tn. Annesi bap'T < ^smi duyu eVlen ama kızlarımızı kimseye ezdirme. Ben anne sevgisizliği
Lup televizvonu açtı. bu yoktu. Az sonra son An a nin acısını bütün ömrüm boyunca çektim. Senin onlara bunu
geçti. Kadmcağum vüreği ağzına gelerek b « d^\
hissettirmeyeceğini biliyorum.
jı. Ç„„„, dumusıyla yere y,ğ,| '> A
Kendini yorma Leylam, biz çok uzun yallar birlikte olacağız.
■ -Javabilivor ne de bağırıp banyoda olan koca b'r 5 a'
— Zamanım kalmadı artık biliyorum. Ben de seninle uzun
rdu. Her yam tutulmuş, felç geçiriy S'nd^
kıpıfda
sonra <
banvodan çıkan Mesut Bey karıslnı yere aü- Bir 2a S yjlar kalmak isterdim ama olmadı işte. Son bir arzum daha var.
isteyebiliyor Biliyorum bu senin için zor olabilir ama benim için çok önemli.
ne oldıısunu anlayamadı. Hemen taksi çağlrıp k 8‘\ gör>
yetiştirdi. Karısına geçici felç gelmişti. Geçici oim a S,?* Senin kalbinde kötülüğe yer olmadığını bildiğimden söylüyorum.
hastanenin açık olan televizyonunda o da son dal ? Sevinir?e — Seni dinliyorum aşkım.
— Annemle babam, onlara sahip çık lütfen. Cahilce yanlışlar
gördü. Şimdi yıkılma sırası kendisine gelmişti B . • yaptılar ama onların kimsesi yok ve ben bütün olanlara rağmen
sünün üzerindeki ağırlıktan kurtulamıyordu. Etr *ft Ulüy°r.
doktoru çağırdılar. Hastanede olması ve hemen ~n yet‘?en^' onları hiç kalbimden atmadım. Şimdi söz ver bana onları koru-
ması kendisini ölümden döndürdü. Ama geçirde Yt T yacağına, yaptıklarını yüzlerine vurmayacağına dair.
yüzünden kızlarına koşup, ilk defa da olsa ona ke T basW — Söz veriyorum sevgilim.
lerini söyleyip af dileyemediler. nd‘sini seV(^r — Teşekkür ederim.
— Beni bırakma, sensiz yaşayamam.
— Yaşayacaksın sevgilim. Kızlarımızın sana ihtiyacı var.
Ameliyattan bir gün sonra Leyla düzelir gibi oldu. Hattapo. — Sensiz her şey anlamını yitirir. Ne yeniden doğan güneşin
üsler ifade almaya bile girdiler. Şuuru yerinde olan Leyla vUran, ne de açan çiçeklerin bir anlamı kalır. Benim açan çiçeğim de,
görmediğini söyleyerek abisini ele vermedi. Yanma gelen koca. doğan güneşim de sensin. Benim ateş gülümsün sen. Ben gü
sına bütün acı ve ağrılarına karşın gülümseyerek bakıp ondan ; neşlerde değil ateş gülümün ışığında aydınlanmak istiyorum.
Yaşarken senin acınla kavrulmak istemiyorum. Senin yanında
yokluğunda üzülmeyeceğine ve kızlarına iyi bakacağına dair söz
sana hasretken, tamamen yokluğunun hasreti bitirir beni.
almak istedi. Elini tutan kocasının elini sıkmaya çalışarak:
— Sen çok güçlüsün, yavrularımızın kolunu kanadını kır
— Beni bir ömre yetecek kadar çok mesut ettin. Teşekkür
mayacak, dimdik ayakta duracaksın. Şimdi sıcaklığını son kez
ederim bana yaşattığın aşk için. duymak istiyorum, beni öper misin sevgilim?
Fatih konuşamıyor, boyuna gözlerinden yaşlar akılıyor,kan-
sının elini öpüyordu. Fatih eğilip karısını anlından öptü. Başının yavaşça yana kay
— Şimdi bana söz vereceksin. Benim yokluğumda kendini dığını fark edip baktı. Önce karısının uyuduğunu sandı, sonra
bırakmayacak, güçlü olacaksın. avuçlarındaki elin katılaşır gibi olduğunu ve yavaş yavaş sıcak
Fatih parmaklarıyla karısının dudaklarını kapattı, bu acı, lığını yitirdiğini anlayıp Leyla’yı sarsmaya, uyandırmaya çalıştı.
kalbini yarıp geçen sözleri duymamak için. Yaptığı her şeyin boşuna olduğunu anlayıp doktora bağırdı. Sese
AH Ş (,( I (; | 249
ko ^P gelen
masalları, hemşire
vetilen uok
elektro ,
şokların , sıı
luçbir (.,vd|s| ^ip,,.^ t onun sevdiği çiçeği alıp karısına giderken çok geçmeden
gibi çıkıp gı»”'*11 1 cvla Eklerinin |lav>ltln , '"M,, p. ’^^'k'ivuşnıayı diliyordu. Kızlarını anlatıyordu annelerine.
üzülüp bağırması onu gen getirmeye yetme,?’1; HiÇİ??
du ki hüzünlü kalbi artık Leylasız hiç gülmeyecekti. Şimdi
havan söndürmüştü. Hem de kendi canından ı ?' Mcti "1'11 Bİİ1Yyorsa e8er ikizleri İÇİn yaşayacaktL
olan bir havalı. O ne kadar kin ve nefret dolUv C'ldi kah'|'1
' lanın ifadesi üzerine kimse tutuklanmadı ve Metin serbest
kadar artedicı ve hoşgörülüydü. Gönlünde sev ’Leyla da ı
İdi ama ortalarda da görünmedi. Ama gizliden yalıyı izleyip
ver voktu. biter olsavdı zaten çoktan abisini köt-,'10 T yordu, yine bir şeylerin peşindeydi belli ki. Arka duvarda
pahasına da olsa kendince ailesini korudu a t? erirdi. u
kendisine tırmanacak bir yer bulmuş, olup biteni oradan kontrol
bir gün vureğıne sevgi ve pişmanlık tohumla C ,
nuvdi? Acaba havalında tek bir gün olsun vicd^ ediyordu. Annesi bahçede yalnızken seslenip çağırdı.
kalıp onun sesim duyabilecek miydi? Öz k d .nıyla ba — Hey anne, baksana..
menin acısını yüreğinde duyup pişmanlık dm,„ n‘n kaJ?’’ Oğlunu gören kadıncağız felaketi anlayıp arkasını dönüp
nıivdı? Kim bilir, belki de böyle insanlar bu tada£ 8'r kaçmaya çalıştı. Felaket gene kapıyı çalmıştı. Eli ayağı titriyordu.
zavallı mahluklar olarak, bir köşede sinsice Uy8Uİardan yop Felaket gene gelmişti. Oğlu tekrar seslendi.
havadarını en güzel duygulardan yoksun ida^"' Pİanlar kı?” — Sakın kaçayım deme. Leyla da olduğu gibi cezasını sen
eden kişiler olarak kalmayı seçenlerdi e ettir’^>eye d UP' çekersin. Bu sefer de torunlarını kızının yanına postalarım. Bi
evam lirsin yaparım. Paraya ihtiyacım var. Bu attığım kağıdı al sakla,
orada parayı getireceğin yer yazılı. Sana bir hafta müsaade, parayı
Cenazeye katılmaları için karısının ailesinin ortada olmadl getirmezsen planımı uygulamaya koyarım ona göre. Sakın beni
çını gören Fatih, Leyla’nın ailesinin olayın şokuyla hastanede atlatmaya kalkma.
olduklarını öğrendi. Doktordan cenazeye katılmaları için izin Yaşlı kadın oğluna baktı, kendi kendine mırıldanarak arkasını
çıkmavınca hiç olmazsa kızlarına karşı son görevlerini yap dönüp gitti.
sınlar diye mezarlıkta bir doktor bulundurulması emrini verip — Bu canavarı sen yarattın kör olasıca Figen. Keşke oğul diye
karısının anne ve babasını da getirtti. Henüz iyileşmemiş olan seni doğuracağıma taş doğursaydım ve ben de oracıkta çatlasay-
anne ve baba hayatta kıymetini bilmedikleri kızları için gözyaşı dım. O zaman hiç kimse bu acıları çekmezdi.
döküp kahroldular. Leyla yaşadığında göremediği anne babasının Oğlundan kimselere bahsetmedi. Çok korkuyordu, ya torun
gözyaşlarını başını kaldırıp şimdi görebilse belki de biraz huzur
larına bir zarar verirse diye düşünmekten gözüne uyku girmedi
günlerce.
içinde uyuyabilirdi. Karısına verdiği sözü hatırlayıp hasta anne
babayı yanına, yalıya aldırdı Fatih. Bunu çok sevdiği karısına
karşı bir borç biliyordu. Onların tedavisini yaptırtıp iyileştirdi.
Büyük vicdan azabı içinde olan kayınvalidesini ve kayınpederini On yıl sonra Leyla’nın toprağa verildiği gün...
gene suçlarını yüzlerine vurmayacağına dair verdiği sözü tutup,
hoş tuttu. Kendi acısını içine gömüp onlara destek olmaya çalıştı. Aradan upuzun on yıl geçmişti. Leyla’nın ikizleri büyümüş,
Annelerini isteyen ikizlerini avutmak için uğraşırken gizli gizli on altı yaşlarında birer genç kız olmuşlardı. Anneleri kadar alımlı
gözyaşı döktü. Sevgili karısının yokluğu ona en büyük acıları W' ve güzeldiler ikisi de. İkisi de gözlerinin büyüklüğünü ve rengini
ondan alnu.darüı
va>jdı£m.ı IkıKıl.ırı
ııunnordıı kılnı/srvgm Nu||>|i
Ka go/| ct ı,'’ ’1’ °nı’
R"dvrı
rınınf Her hallen, boyları, hareketler ı » h11
güzellisi de anneler ıtKİendı Vı^rnıır' O,,Cn>lu
kuhhavjhn.bnloin.».,,^ J.','b|» O$ju y
Ur ı.ıgınıxstı sanki Katisının vokU“ * atih *’r*f| ı :r,%
UÜy r,
^riha
’kv-'>i--^-hSetnal).1I)Iınd •'»e/, ........
Ja.abMUıui
O0U
—^uı.Se<L
oktan çıkmış adetakızAara annelik yapa,
bebek artık : > .vdı l laluk ve ailesi Gurtaş ailesinde
vkı.’^' n tüm sevenleri her yıl hiç aksatmadan
olmuşu PJ
gibi' 3üer j ■ nk. Utc şv ava onu unutmadıklarını göstermeye
an
ibıltvUyA"\‘bittikten sonra sevenleri vedalaş
geldiklere
ilmisi erdi Kuran okunı k kıx\arı bir müddet daha kalıp
. .ın avrıldılar- ta rında biri daha vardı ki sessiz«
ptrn<^ konuştular. M 1 arkalarına dönünce anne.
inneU du İrmek ve Su koluna girip götürmek
wK.,k,„ w .....
..i'""'-'" ""
.Un'K ' IK