You are on page 1of 12

r

T A N E V I
İstanbul, Ankara Caddesi 102 İç sayfalarda :
TELGRAF ,* TAN, İSTANBUL
Bir dehanın tarihi: 5 incide
TELEFON: 24310, 24318, 24319
Büyük Kemalin hayatından hatıralar: neide
ik in c i t e ş r in DÖRDÜNCÜ YIL — No. 11 8 0
Korku bilmiyen adam: 9 uncuda
1938 Atatürke ait canlı hatıralar: 9 uncudı
GÜNLÜK SİYASÎ HALK GAZETESİ

Büyük Şefimiz Atatürk Dün


Sabah Hayata Gözlerini yumdu
Büyük Matemimiz
Yazan: M. Zekeriya SERTEL

lüm denilen zalim kuvvet nihayet içimizden


Ö en büyüğümüzü, en çok sevdiğimizi de
aldı. Türkiyeye ve Türklere nur saçan ışığı söndür­
dü. Ruhlarımızı ve gönüllerimizi karanlığa boğdu .

Evvelki akşam birdenbire ağırlaşan Ulu Şefi­


miz, 24 saat süren bir mücadeleden sonra, nihayet
aramızdan ayrıldı.

Zaten aylardanberi kalplerimiz endişe ve ıztı -


rap içinde idi. Atatürkün, yatağa değil cihana sığ -
mayan büyük adamın yatağa esir düşüşü ruhumu­
zu eziyor, gözümüze yaş doluyor, içimiz ağlıyordu.

Mekteplerde çocuklar, evlerde analar, hepimiz,


herkes milletçe aylardanberi yas tutuyorduk. Bu
ışığın sönmemesi için bütün ümidimizi bir mucize
ye bağlamıştık. Bir ay evvelki buhrana muvaffakı -
yetle mukavemet etmiş olması, bu ümidimizi kuv-
vetlcfidimıiştL • ' ’ ,
Fakat ölüm, her şeyden kuvvetli ölüm, bu ya -
tağma sığmayan büyük iradenin muazzam bir ener­
jisini kırdı ve hepimizi babasız ve yetim bıraktı.

Dün sokaklarda herkes ağlıyor, mekteplerde


çocuklar, evlerde kadınlar ağlıyordu. İşler durmuş,
memleketin üstüne ağır, karanlık bir matem havası
çökmüştü.

C " akat unutmayalım ki Atatürk dünyanın en


■ bahtiyar dehalarından biridir. Ordularını ta
Hindistana kadar götüren Büyük İskender 32 ya -
şında öldüğü zaman arkasında ne bırakmıştı? Bir
hiç.
Âvrupayı bir kasırga gibi altüst eden, ve Mos-
kovaya kadar uzanan Napolyon ölümünden sonra
arkada ne bıraktı: Yıkık dökük bir Avrupa, Fransa-
ya karşı kinle dolu bir dünya.
Hattâ müstakil bir millet kuran Vaşington bile
arkasında nihayet müstakil bir millet bırakmıştı.
Halbuki Atatürk idealini hayatında hakikat
sahasına çıkaran nadir bahtiyarlardan ve ender de­
halardan biridir. O, eşsiz eserini tamamlamış ve o-
nu bizlere ebedî miras olarak bırakmıştır.
O bize müstakil bir vatan bırakıyor.
Genç ve zinde bir Cumhuriyet bırakıyor.
Hamleli ve atdgan bir inkılâp bırakıyor.
Milletine bu kadar büyük bir miras bırakarak
hayata gözlerini rahatça kapayan pek az adam ye -
tişmiş veya hiç yetişmemiştir.

Atatürkün ikinci bahtiyarlığı gözlerini ebedi -
yen kaparken, hayatı bahasına kurduğu bu büyük
eserin muhafaza edileceğinden emin olmasıdır. Y e ­
tiştirdiği yeni nesil bu eserin bekçisidir. 17 milyon
Türk onun bekçisidir. V e bütün Türk milleti, Türk
gençliği Atatürkün cenazesi arkasında onun büyük
eserini korumağa ve yaşatmağa yemiıı edecektir.
Zaten büyük matemimizi bize unutturacak ye­
gâne kuvvet de bu dur.

Millet Meclisi, Bugün Saat 11 de Bir Toplantı


Yaparak Yeni Reisicumhuru Seçecek
2 TAN 11 - 11 - 938

Bütün Dünyanın Türkiyenin


Hürmet Ettiği Atatürk Türk Milletine Çok Güvendi. Türk Milleti Onun Eserlerini Büyük Adamı
Büyük Türk Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel

Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL


Ve Türk Gençliği Onun Vediası Olan Türkiye Türk milleti tarihinde yetiştirdiği
büyük adamlarn en büyüğünü kay •
arkın büyük adamlarından bi­
Cumhuriyetini Ebediyyen Yaşatacaktır. betti. Atatürke bu “ BÜYÜK,, sıfatı­
Ş ri, dünyanın en büyük adam­
larından birini ebediyete uğurlar­ İstanbul 10 (A.A.) — Türkiye Cumhuriyeti hükümeti­ nuna göre geçecek zatın etrafında hükümetiyle, şanlı ordusi-
nı veren, on beş senelik Cumhuriyet
tarihinden evvel, milleti en müşkül
ken “ bu adam, iki kere ölmiyecek nin resmî tebliğidir: le ve bütün kuvvetile Türk milleti sarsılmaz bir varlık ola - anlarında ölümden kurtaran halâs -
bir adamdır,, demişti. Çünkü her fa­ Müdavi ve müşavir tabiblerinin neşredilen son raporu A- rak toplanacak ve yükselmesine devam edecektir. kâr sıfatıdır.
niye mukadder olan ölümden sonra tatiirkün dünyaya gözlerini kapadığını bildirmektedir. Bugün ayrılığına ağladığımız Büyük Şefimiz Atatürk Cihan Harbinde millî istiklâlini
yine her faninin izini, hatırasını ve Bu acı hâdise ile Türk vatanı büyük yapıcısını. Türk mil­ her vakit Türk milletine güvendi. Eserlerini bu güvenle yap­ kaybeden bu millet, onun rehberliği,
eserini tehdit eden ikinci bir ölüm leti Ulu Şefini, insanlık büyük evlâdını kaybetti. Milletimize tı. İdamesi esbabını da istikmal ederek güvenle büyük mille­ onun iradesi, onun dağlar deviren e-
vardır, ve asıl korkulacak ölüm, bu içimiz yanarak bu tarife sığmayan ziyamdan dolayı en derin timize bıraktı. Ebedî Türk milleti onun eserlerini ebediyetle nerjisi ile, millî istiklâl savaşım ka­
ölümdür. taziyelerimizi sunarız. yaşatacaktır. Türk gençliği onun kıymetli vediası olan Tür­ zandı. Bu kurtuluş Türk milletinin
kiye Cumhuriyetini daima koruyacak ve onun izinde yürü - nesillerden nesillere unutamıyaca -
Devrine erişmek, ve devrinin a- Kederlerimizin tesellisini ancak onun büyük eserine bağ­
yecektir. ğı, beşikteki çocuklarına ninni gibi
sırlara sığan hâdiselerini heyecan­ lılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız Şurasını da her
söyliyeceği bir istiklâl destanıdır.
larını, mücadelelerini ve hamleleri­ şeyden evvel beyan etmeliyiz ki ölmez olan onun büyük eseri Doktorların Raporları Bugün bütün bir milletin, en küçük
ni yaşamakla bahtiyar olduğumuz, Cumhuriyet Türkiyesidir.
İstanbul 10 (A. A.) — Atatürkün müdavi ve müşavir ta- mektep çocuklarının döktükleri göz
sonunda kendisini ebediyete uğur­ Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda bu­
bibleri tarafından verilen rapor suretidir: yaşları bu şükran ve minnetin bir ni­
lamak gibi vazifelerin en acısıyla güne kadar olduğu gibi dikkatle vazife başındadır. Müesses şanesidir.
Reisicumhur Atatürkün umumî hallerindeki vehamet
karşılaştığımız Büyük Atatürk ise, olan nizamı ve vaziyeti idame hususunu, büyük Türk milleti­
dün gece saat 24 te neşredilen tebliğden sonra her an artarak Atatürk Türkiyenin ilk Cumhur -
hiç şüphe yok ki, bu ikinci ölümü, nin hükümeti ile tek vücut olarak teyit ve temin edeceğine reisidir.
bugün, 10 ikinciteşrin 1938 perşembe sabahı saat 9, u 5 geçe
hayatiyle ve eseriyle yenmiş bir mü- şüphe yoktur.
Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. Atatürkün Türk milletine bir kur­
heykel ebediyetti. Teşkilâtı esasiye kanununun 33 üncü maddesi mucibin­ Müdavi tabibler: tuluş hediyesi olarak verdiği Cum -
Eseri, hepimiz, ve bütün bu mil­ ce Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Renda Reisicum­ Pr. Dr. Neşet Ömer îrdelp, Pr. Dr. M. Kemal Öke, Dr. huriyet, dejenere olmuş bir saltana­
lettir. Yeni bir millet yaratıcısı ola­ hur vekâleti vazifesini deruhte etmiş ve ifaya başlamıştır. Nihat Reşat Belger. tın milleti geriliğe, ölüme sürükle -
rak bütün Türk tarihi içinde en yük­ Yine teşkilâtı esasiye kanununun 34 üncü maddesi muci­ Müşavir tabibler: yen mikroplarını öldüren bir eksir-
sek makam; bütün Türk tarihinin bince Büyük Millet Meclisi derhal yeni Reisicumhuru inti­ Pr. Dr. Akil Muhtar Özden, Pr. Dr. Hayrullah Diker, Pr. dir. Bu ilk Cumhur reisinin kurdu -
büyükleri arasında en büyük Türk
hap edcektir. Dr. Süreyya Hidayet Serter, Dr. M. Kâmil Berk, Dr. Abreva- ğu Cumhuriyet, Türk milletinin ha -
olarak yaşamak hakkı, daima ona ait Türkiyenin en büyük makamına teşkilâtı esasiye kanu­ ya MarmaralI. hatim emniyet altına alan, milleti
olacaktır. Hiçbir büyük Türk, Türk ebedi bir hayata kavuşturan, mede­
milletine onun yaşattığı tarihi ya­ ni milletler arasında ileri bir devlet

M e c lis T o p la n ıy o r
şatmadı. Milletin bükük boynu, yı­ olarak yaşamak hakkım veren ze -
kık gövdesi, ve ölüm buhranları ge­ jimdir.
çiren ruhu, onun bir temasiyle. bir Atatürkün cumhuriyeti, mazinin
ikaziyle, bir davetiyle, ve bir hamle­ milletin ayağına bir zincir gibi bağ­
si ile bütün dünyayı hayran eden ladığı gerilikleri kaynağında boğ -
muş, o, enerji hamleleri, İçtimaî

Bugün Saat 77 de Aktîçtimada


bir hayatiyet gösterdi. Milletin ha­
yatiyet kaynaklarını derhal faaliye­ inkılâplarile bu milleti içtimai te -
te geçirecek, derhal seferber edebi­ rakkinin en ileri kademelerine çı *
lecek millîî rehber o idi. Onun bir karmıştır.

Yeni Reisicumhur intihap Olunacak


işaretiyle, milHetlin Büyük Harpte
israf edilen kudreti, birden canla­
nınca, dünya parmak ısırdı.
Onun bu millete bir miras olarak
bıraktığı cumhuriyeti, inkılâbı, ileri
umdeleri korumak, bu milletin ona
karşı göstereceği en büyük minnet
O sırada karşılaştığınız devletler,
borcudur. Cumhuriyet, inkılâb, mil­
Büyük Harbin bütün müttefikleri
idiler. Hepsi de işimizi bitirmek,
son nefesimizi nasl vereceğimizi
Başvekil Ankarada li istiklâl, onun bu millete emanet
ettiği bir vediadır. Bu emaneti hiç
bir gün düşman ellere teslim etme­
görmek için başımıza üşüşmüşler,
yeceğimizin en büyük şahidi, onun
yurdumuza musallat olmuşlardı. A-
tatürkün bütün milleti uyandıran
Celâl Bay arın Muvasalatlarında ölümü karşısında bütün bir milletin
büründüğü yeis ve matemdir.
sesinin Anadoluda gürlediğini, mil­
letin deprendiğini, ayaklandığım gö­ H eyeti Vekile D erhal İçtima Etti Atatürk öldü. Fakat yarattığı e-
ser, Cumhuriyet ve inkılâp yaşadığı
rünce hepsi de bu hayatiyet izlerini müddetçe Türk milleti var olduk -
çiğnemek için birleştiler. Fakat Ata-
Ankara, 10 (A .A .)
ca, o Türk cumhuriyetinin, ilk kuru­
türkün, enerjisi bütün bu husumet Reisicümhur Vekili ve Büyük Millet Meclisi Reisinin tebliği: cusu, Türk milletinin kurtarıcısı o-
âlemini yendi ve muazzam ebedî larak yaşayacaktır.
eserini, dört senelik bir mücade­ Reisicümhur Atatürk’ün milleti mateme garkeyliyen elîm zi­
leye sığdırdı. Neticede ona asî rai dolayısile Teşkilâtı Esasiye Kanununun 34 üncü maddesi mu­
ve bağî diyenler
ler. Onu gelip
yıkılıp gitti­
geçici bir ma­
cibin ce yeni Reisicümhur intihap edilmek üzere Teşrinisanin on
»irinci cuma günü saat 11 de Büyük Millet Meclisini içtimaa da-
Dünya Radyoları
ceracı sananlar, onun zaferini se-
lâmîıyarak çekildiler. Ve bütün
dünya, Türk milletinin tam istiklâ­
ret ederim.
Reisicümhur Vekili ve
Atatürk İçin
lini saygı ile tanıdı. Artık Atatür-
kün şöhreti bütün dünyaya yayıl­
mıştı. Fakat, hâlâ bütün dünya onun
Reisicümhur Vekili
Abdülhalik Renda
Büyük Millet Meclisi Reisi
M. A . Renda
Başvekil
Celâl Bayar
Neşriyat Yaptılar
yalnız bir cephesini tanıyor; onun
"Dünya Büyük Bir
dahî bir asker olduğunu, bu dahî as­
Âlbert Sarraut'nun Makalesi Ankarada Derin Teessür
kerin en ümitsiz bir kurtuluş harbi­
Evvelki gün şehrimize gelen Baş­ Heyeti B. M. Meclisinde bir içti­
Devlet Adan*1
ni en katî zaferle bitirmesini göz
vekil Celâl Bayar dün saat 11,25 de ma akdeylemiştir.
önünde tutarak onun bir mucize ba­
hususî bir trenle Ankaraya hareket
Kaybetti,,
şardığını söylüyordu.

T a k a t yine bütün Avrupa, Tür-


Atatürkün Ölümü Sulh etmiştir.

Başvekil Ankarada
Ankarada derin teessür
Ankara 10 (TAN muhabirinden) —
Dün gece bütün dünya radyo is­
tasyonları Atatürkün ölümünü de­
Büyük Şef Atatürkün ölümü haberi rin teessürle ilân etmiş ve Atatür -
* kün kurtuluş savaşında kazan
dığı muvaffakiyetle kanarak eski
tarzda yaşıyacağmı; köhne an'ane-
Davası İçin Çok Elimdir Ankara, 10 (A .A .) — Başve­ burada yıldırım tesiri yaptı. Bu mü -
kil Celâl Bayar bu akşam saat essif haber ve hükümetin neşrettiği
kün tercümei halini anlatmıştır.
Londra radyosu Atatürkün ölü -
münü haber verdikten ve tercümei
lerin zincirlerine bağlı kalacağını, 23.5 de lstanbuldan şehrimize beyanname halk arasında çarçabuk
yayıldı ve herkeste derin bir teessür halini anlattıktan sonra şu sözleri
Şark medeniyetinin uyuşturucu te­
sirine boyun eğerek hayatiyetini
Atatürkün Kahramanlığı dönmüştür.
uyandırdı .
Başvekil Celâl Bayar istasyon­
söylemiştir:
“ — Türkiye Atatürkü kaybet -
Gerek Ankarada ve gerek mü Iha -
yıpratacağını sanmakta idi. Bütün
dünya, aldanıyordu. Çünkü Atatürk,
Türkiyenin İstiklâlini Yaratmış da Reisicümhur Vekili B. M.
Meclisi Reisi Abdülhalik Renda,
kattaki bütün resmî daireler, elçilik­
mekle, bugünkü refah ve nüfuzunu
temin eden yüksek dirayetli, uzak
ler, konsolosluklar, Parti evleri ve
kurtuluşu tamamlamaya azmetmiş
ve bütün millet kurtuluş savasının
ve Kalkınmasını Başarmıştır Dahiliye Vekili Parti Genel Sek­ Halkevleri bayraklarını yarıya kadar görüşlü şefini, ve dünya büyük bir
devlet adamını kaybetmiştir.
reteri Şükrü Kaya, vekiller, mül­ indirdiler.
birinci safhasında olduğu gibi ikinci Paris, 10 (A.A.) — Havas ajansı dam ile sık sık temas imkânını bul­ kî ve askerî erkân tarafından ★
safhasında da onun irşadiyle hare­ bildiriyor: Eğlence yerleri, içkili gazinolar, bir Paris radyosu ölüm haberinin a-
muştum. Aramızda, sammî ve kalbi karşılanmıştır.
ket ederek hayat mücadelesinde en çok mağazalar, dükkânlar kepenkle - lınır alınmaz Hariciye Nazırı M.
Alber Sarraut, Paris Soir gazete­ bir sevgi hasıl olmuştu. Ona karşı Kendisini karşılamıya gelen rini yarıya indirerek bu mateme işti­ Bonne’nin derhal Türkiye büyük se­
katî zafere kavuşmak istemişti. Mil­
sinde, Atatürkün ölümü dolayısile hayranlık ve sevgi besliyordum. Tür zevat ile ayrı ayrı selâmlaştıktan rak ettiler. firine taziyetlerini bildirdiğini an -
let tam mânasiyle bugünün en ileri
yazdığı bir makalede ezcümle diyor kiyede bulunan bütün dostlarım, sonra garın kabul salonuna giren latmıştır.
milleti olarak yaşıyacak ve daima Türk milletinin bu büyük matem gü Samsunda teessür
ki: ★ \
ilerliyecekti. nünde duyduğum ıstırabın ne kadar Başvekil Celâl Bayar, burada Konya, 10 (TAN muhabirinden)— Roma radyosu ulu önderin tercü­
“ Atatürkün ölümü, herkeste hay­
Kurtuluş savaşının bu ikinci saf­ derin olduğunu takdir ederler.,, büyük matemimiz karşısında i Ulu Önder Atatürkün ölümü haberi mei halini anlattıktan sonra onun
ranlık uyandıran Türkiye için azîm
hası, belki de birnici safhasından -------------o------------- duydukları teessürün bir ifadesi şehirde duyulur duyulmaz bayraklar Türkiyeyi, Abdülhamit Türkiyesi ile
bir ziyadır. Atatürkün kahramanlığı
daha çok fazla bütün dünyayı me­
ve dehâsı, Türkiyenin istikbalini ya­ Bulgar Kabinesi olmak üzere heyet Halinde ken­ yarıya idirildi. Büyük küçük herkes münasebeti kalmıyan bir şekilde de-
raklandırdı ve şaşırttı. Çünkü bunu dilerini beklemekte olan büyük ağlıyor. Teessür sonsuz ve hudutsuz­ ğiştirmiye muvaffak olduğunu ve
ratmış ve kalkınmasını başarmıştı. Müşkül Vaziyette
milleti muasırlaştırmak için yaptığı
“ imkânsız” sayıyorlardı. Şarklı bir
Bu ziya Fransa için de çok acıklıdır. Sofya, 10 (A.A.) — Parlâmento­ ve orta elçilerle, ataşemiliterle- dur. Konyadaki bütün müessese, te­
milletin garpleşmesine, muasır haya­ şekkül ve halk mümessilleri vilâyete bütün İçtimaî inkılâpları âzami mu­
Çünkü, Atatürk, onun sadık ve sa - da makine mübayaalan için hükû - rin taziyetlerini kabul etmiştir.
taziyeye gelmişler ve bu münasebet­ vaffakiyetle başardığım anlatmıştır.
ta kavuşmasına, muasır medenî mil­ mimi bir dostu idi. Bu ziya, sulh ha­ metçe istenilen munzam tahsisat lâ­ Başvekil Celâl Bayar, istas­ le de rejime bağlılıklarım tekrarla - ★
letler gibi yaşamasına imkân mı vası için de çok elimdir. Zira, bu yihasında hükümet hiç beklemediği yondan doğruca Büyük Millet mışlardır. Berlin radyosu büyük Şefin ölü­
vardı? Fakat yanılıyorlardı. devlet şefi yorulmaz bir surette sul­ bir anda iki rey farkla ekalliyette kal müne ait haberleri verdikten sonra
Meclisine gelerek Reisicümhur --------- -— o-------------
Türk milleti Atatürkün her irşa­ hun korunmasına çalışmakta idi. Bu mıştır. onun yabancıların istismar sahası ol­
dını,, her işaretini derhal bir haki­ ölüm şahsan beni de fevkalâde mü- Vekili ve Büyük Millet Meclisi Nobel Fizik Mükâfatı
Bunun neticesinde kabinede bir maktan çıkararak istiklâl ve hürri -
kat yapıyor ve o hakikati yaşıyor ve teellim etmiştir. Ankarada sefir bu­ değişiklik olup olmıyacağı henüz bel Reisi Abdülhalik Rendayı ziya­ Stokholm, 10 (A.A.) — Nobel fi­ yetini kazandığını anlatmıştır ve bü­
yaşatıyordu. lunduğum sırada, o zaman ismi Gazi li değildir. Kralın derhal Sofyaya ret eylemiştir. zik mükâfatı İtalyan âlimi Fermi’ye tün Alman gazetelerinin uzun ma •
(Arkası S incide) Mustafa Kemal olan bu büyük a - dönmesi bekleniyor. Bu ziyareti müteakip Vekiller verilmiştir. kaleler neşrettiklerini söylemiştir.
11 - 11 - 938 TAN
1« *

TÜRK MİLLETİ. MATEM İÇİNDE


Halk, Dün Ebediyete Kavuşan Büyük Ölünün Nâşı Önünde
3 Gün Hürmet V e Tazimle Son Selâm Vazifesini Yapacak

Dün, Büyük Şefin ölüm haberini okuyan her genç hıçktra hıçkıra ağlıyordu Atalarının büyük kayıbınt duyarak, Üniversiteyi ağlıya ağlıya terkeden Atatürk çocukları
Bütün Türklüğün babası, Türkiye-

ATAMIZIN SOH GÜNLERİ nin halâskârı ve dünyanın en büyük


adamı, en kudretli Türk, en kahra­
man kumandam Büyük Şef Atatürk
bütün çocuklarını öksüz bıraktı.
Cenaze, Ankaraya
Büyük Şef, Uzun Günler, Harikulade
Mukaddes emanetini, muazzam ese
rini ordunun kudretli ellerine, çok
Büyük Merasimle
güvendiği gençliğe ve bütün Türk

Bir Enerjiyle, Ölümle Pençeleşti


milletine bırakarak ebediyete gitti.
Bu kara haber duyulur duyulmaz,
Naklolunacak
yalnız Türkiyede değil, bütün dün­
yada çarpan bütün yürekler sızladı
ve hiç mübalâğasız bütün gözler yaş­
Asıl Merasim, Nakilden 10 Gün Sönra
Celâl Baycır, Aziz Kurtarıcının Manevî Huzurunda Son Bir Defa la doldu.
Bu umulmaz hâdiseyi ilk haber
Yapılacak. Atamızın Nereye Defnedileceği
Büyük Bir İhtiramla Eğildi ve Ağlıya Ağlıya Yanından Çıktı veren işaret hâlâ Dolmabahçede dal-
galsnan riyaseticümhur forsunun, ya
Henüz Belli Değil *
Bir senedir Karaciğerlerinden
riya indirilmesi oldu. Ankara 10 (TAN Muhabirin­ caktır. Atatürkün nereye gömü­
muztarip bulunan TJlu Önderimiz
Büyük Şef, dün saat dokuzu beş den) Ebediyete intikal eden ulu leceği henüz belli değildir. Ken
Atatürkün rahatsızlığı normal
dakika geçerken şerefli ve kahraman şefimizin cenazesi tahnit edile­ dişinin bu hususta bir vasiyeti
seyrini takip ederken, 16 Teşrini­
evvelde, resmî tebliğlerle bildiri­ hayatına gözlerini yummuş bulunu - rek bütün halk ve gençlik bü­ olup olmadığı tetkik edilmekte­
nuyordu. yük ölü önünde son yüksek ih­ dir. Bu husustaki umumî arzu
len ilk kriz görüldü. Bu esnada
Büyük matem havası tiram, vazifesini ifa ettikten muhteliftir. Mezarının Çankaya
hastanın vaziyeti ciddî ve endişe­
li bir hal iktisap etmişti. Fakat, sonra muazzam merasimle An­ köşkünün yanında, Ankara kale­
Saraydaki torsun yarıya in -
karaya naklolunac aktır. sinin ortasında, eski meclis bi­
Atatürk, kendisini hiç kaybetme­ dirildiğini görenler anî bir he -
miş ve büyük bir enerji hamlesi- Ankarada yapılacak cenaze nası bahçesinde yahut orman
yecanla sarsıldılar. Zaptedemedik -
le buhranı yenmişti. merasiminin programını tesbit çiftliğinde yapılması fikirleri i-
leri hıçkırıkları ve göz yaşları ile
etmek ve icap eden tertibatı al­ leri sürülmektedir. Bütün bu iş
Hastalık tamamiyle normal sey­ ağlamaya başlad:lar. Bu anda Dol -
mak üzere derhal. Hariciye ve­
rine avdet etmiş vaziyetteydi. mabahçe sarayının içinden hıçkırık­ ler için millet meclisinin karar
kâleti umumî kâtibi Menemen-
Müteakip günlerde birçok ziya­ lar sokaklara taşmış gibiydi. vermesi ve millî yas haklımda
Telâşlş gidiş gelişler, göz yuva­ cioğlunun başkanlığı altında iki
retleri kabul etti, dostları ve ya­ da mukarrerat ittihaz edilmesi
larında toplanan ve zaptına mukte­ komisyon kurulmuştur. Komis­
kınlan ve doktorları ile görüştü, beklenmektedir.
dir olunamıyan yaş birikintileri bu yonlardan biri Protokol işlerile
umumî vaziyetinde iyi bir salâh Reisicümhur vekilinin evin­
kara haberin ve acısı yüreklerde dü­ meşgul olacaktır.
müşahede ediliyordu. de de bir taziye defteri açılmış­
Bu arada, orduya hitap eden ğümlenip kalan elim âkıbetin en ve­ Ankarada yapılacak cenaze
ciz ifadesi oluyordu. merasimi, cenazenin Ankaraya tır. Bugün saat ona kadar tazi­
mesajı ve Başvekil Celâl Bayarın
Çok kısa bir zamanda haber şeh­ naklinden on gün sonra yapıla­ yeler buraya yazılacaktır.
Meclisin açılış gününde okuduğu
re yayılmış, resmî daireler, müesse­
yıllık nutku da bizzat dikte ede­ Ulu Önderin, geçen sene, faal saatlerinde alınmış bir resmi seler, sefarethaneler bayraklarını ya­
rek hazırlatmıştı.
Atatürk, bundan sonra, Cümhu-
riyet Bayramında 16 saat süren
ikinci bir kriz daha geçirdi; bay­
geceyi dalgın bir vaziyette geçir­
diler. Bu defaki buhran, dün saba­
ha kadar devam etti. Ve Büyük
rayda bulunan Başvekili feci ne­
ticeden haberdar ettiler. Celâl Ba­
yar, aziz kurtarıcının manevî hu­
rıya indirmişlerdi.
Istanbulda bulunan sefirler, resmî
kıyafetle saraya gitmeğe ve açılan
Ecnebi D ev letler Dün
Ti aziy elerini Bildirdi
Atamız, sabah saat 9 u 5 geçe ha­ zurlarında son defa büyük bir ih­ defteri mahsusu imzalamaya başla­
ram münasebetiyle, Dolmabahçe ö-
yata gözlerini yumdu. tiramla eğildi ve ağlıya ağlıya ya­ mışlardı. Saat on ikiye doğru sara­
nünde dolaşan vapurlardan yük­
Müdavi ve müşavir tabipler, sa­ nından çıktı. yın Dolmabahçe tramvay caddesine
selen marş seslerinden ve Büyük
bakan büyük merasim kapısı ka­
Şef için yapılan büyük tezahürat­
pandı. Bundan sonra gelen se -
tan fevkalâde mütehassis olmuş­ Şunu Arzetmek İsteriz kî Bu Büyük Dünya
lardı. Bunu takip eden kriz de ha­
fifçe geçiştirilmişti.
Bu buhrandan sonra, geçen Sa­
Atatürk firler, İstanbulds bulunan saylav­
lar ve diğer zevat sarayın hizmet
kapısından girerek açılan defteri
mahsusu imzalamaya ve taziyetleri-
Adamının Zıyaı Sizin Gibi Herbirimizîn
lı gününe kadar, kendisini hiç kay Öyle bir meş'ale yaktın ki bize ey Atatürk ni bildirmeye başlamışlardı. Milletlerini de Son Derece Müteessir Etti
betmeden, Başvekil ve doktorlara Senin evlâdın olan artık izinden dönmez; Saat bire doğru devletin resmî
ile görüştü. Atamızın umumî ah­ Ankara, 10 (A.A.) — Bugün bü­ mek isterim ki, bu büyük dünya
; tebliği ile müdavi ve müşavir dok­
vali, o güne kadar, yakın bir teh­ Ölümün başka ateş yaktı gönüllerde fakat torların raporları öğrenilince şehir­
tün ecnebi devlet mümessilleri Reisi­ adamının ziyaı sizin milletiniz gi­
likeyi işaret etmiyordu. Hattâ, Pa­ Güneşin nuru söner de o ateşler sönmez! cümhur vekili ve B. M. M. Reisi Ab- bi her birimizin milletini de son
deki matem havası büsbütün hazin
zartesi günü Ankaraya dönen Baş­ dülhalik Rendayı ziyaret ederek def­ derece müteessir etmiştir. Bütün
bir şekil almış ve bütün dükkânlar,
Hüseyin Rıfat teri mahsusu imzalamışlardır. kalbimizle bu payansız kederinize
vekil Celâl Bayar, umumî vazi­ müesseseler bayraklarım yarıya in­
yette görülen bu salâh dolayısivle Ankara, 10 (A.A.) — Bugün saat iştirak ediyoruz.,,
direrek asmak suretile büyük ma­
çok ferahlı ve sevinçli ıd-i temlerini ilân etmek istemişlerdi. 17 de Hariciye Vekili Doktor Araş Hariciye Vekili doktor Araş ce­
Fakat bu şekil mevzuata aykırı Ankaradaki ecnebi diplomatlarını
Atamız, geçen Salı günü akşa­ vap olarak demiştir ki:
olduğu ve yalnız resmî günlerde bay heyet halinde kabul etmiştir.
mı bir buhran daha geçirdi. Bu se­ “ Bay Duayen, büyük elçiler, or­
rak çeken resmî ve nimresmî mües- Duayen bulunan Afgan büyük el­
fer, çok ağır rahatsız olmalarma ta elçiler, maslahatgüzarlar,
seselerin bayraklarım yarıya indire­ çisi ekselans Sultan Ahmet Han dip­
rağmen, son dakikaya kadar ken- Mümtaz mümessilleri bulun -
rek asmaları icap ettiği cihetle dük­ lomatlar heyeti namına atideki be­
dm kay’-' inindi. Tam m'-nas'vle, duğunuz dost memleketler namı­
kânlar ve hususî binalar bir müddet yanatta bulunmuştur:
Bay Vekil, na gerek kaybettiğimiz ulu şef’miz
n sonra bayraklarını kaldırdılar.
“ Gerek kendi namıma, gerekse du­ gerek onun ölmez esen ilan rür-
""*dü Ya­ Eğlence yerleri kapandı ayeni bulunduğum diplomatlar heye­ kiye cümhuriyeti hakkında gös -
nında bulunanlar, ondakı yaşama Bütün eğlence * yerleri, içkili- lo­ ti ve temsil ettiğimiz memleketler terdiğiniz derin ve müessir sem -
ceht ve kudretinin fevkalbeşer a- kantalar hattâ bir kısım mağazalar namına zatı devletinize bu büyük pati tezahürü Türk milletinin ve
zametine hayran olmuşlardır. bu kara haberi duyar duymaz ke- mateminizden dolayı derin tees­ cümhuriyet hükümetinin ruhun­
Çarşamba gününden itibaren, penklerini indirmişler, bir kısmı da sürlerimizle samimî taziyeleri­ da menkuş kalacaktır.
umumî ahvaldeki ağırlık ve vaha­ Dün sokaklarda kadın, erkek, çoluk çocuk, büsbütün kapamışlardır. mizi arzederim. Samimî taziyetlerinizden dolayı
met artmıştı. Evvelki günü ve büyük küçük herkes ağlıyordu (Arkası 4 üncüde) Sunu da zati devletinize arzet­ bütün kalbimle teşekkür ederim...
TAN 11 - 11 - 938

GENÇLİK HEM AĞIR BİR MATEM İÇİNDE, T Ü R K MİLLETİ.

HEM KAVİ BİR İMANLA DOLU


•• ~ : ~~~ 1 ““
M ATEM İÇİNDE
Halk, Dün Ebediyete Kavuşan Büyük Ölünün
Üniversitede Hazin Bir Manzara Naşı Önünde 3 Gün Hürmet ve Tazimle Son
Selâm Vazifesini Yapacak
Güftesiz ve Bestesiz Bir Iztırap Marşı Gibi Hıçkıran
Yüzlerce Genç “ ö len Atatürk Bizim ,
idealimiz Olan Atatürk Değildir. O, Diyordu „
Türk Genci! • < -A

Cumhuriyet I: , v v>;
Sana Emanettir!
Atamızın Gençliğe
/-i-:.:?:■
•■ .
',
Hitabesi ‘ : S* •v•,
Bugün vasıl olduğumuz neti­
ce, asırlardanberi çekilen mil­
lî musibetlerin intibahı ve bu a-
ziz vatanın her köşesini sulayan
kanların bedelidir.
Bu neticeyi, Türk gençliği­
ne emanet ediyorum.
Ey Türk gençliği! Birinci va­
zifen Türk istiklâlini, Türk
Cumhuriyetini, ilelebet mu -
hafaza ve müdafaa etmektir.
Ulu Önderin son portrelerinden
Mevcudiyetinin ve istikba -
linin yegâne temeli budur. Bu (Başı 3 üncüde) saat tahnit edilmiş olarak kaldıktan
temel, senin, en kıymetli hazi­ Büsbütün kapananlar sinemalar, sonra teçhiz ve tekfin olunarak hal­
nendir. İstikbalde dahi, seni, bu tiyatrolar ve içkilij sazlı lokantalar­ kın selâmlıyabileceği geniş bir yerde
hâzinenden mahrum etmek ısti- dır. Sinemalar ve tiyatrolar yalnız
Mesut inkılâpların mesut çocukları; münevver Atatürk kızları, dün üzerlerine dünyalar yıkılmış kadar ihtiram mevkiine konulacak, biri bü­
yecek dahilî ve haricî bethahla-
müteessir ve gözleri yaşlıydı kapamakla kalmamışlar, resimlerini, yük, diğeri orta ve üçüncüsü küçük
rın olacaktır. Bir gün istiklâl
ve Cümhuriyeti müdafaa mec - ilânlarım, tenviratlı reklâmlarını da rütbeli üç askerî erkân ve subayın
ençliği koynunda toplıyan Ü- reklerini de canlı birer zindana boynunu çrapıttı: kaldırmışlardır. nöbetçiliği altında bırakılacaktır.
çevirmişti. buriyetiııe düşersen vazifeye a-
niversite konferans sa­ — Bilmme! dedi. Bütün sazlı ve çalgılı yerler saz­ Bu yerin Sarayın muayede salo­
Muallimler ders verecek, ve ta­ tılmak için, içinde bulunacağın
lonunun havası, taştan bir yü - Konuşmalarının şeklinden, bel - vaziyetin imkân ve şeraitini dü- larım ve çalgılarını tatil etmişlerdir. nu olması muhtemeldir. Diğer bir ih­
reği bile sızlatabilecek ka - lebeler ders alacak halde değiller­
di. Fakat çocuklar dün, körpe ve ki yüzlerce insana duyurdukları şünmiyeceksin! Bu imkân ve şe­ Bu gibi yerlerden hiç biri ışıklı ve timalle de Atatürkün kıymettar nâş-
dar heyecanlı idi. Üniversite haberin mahiyetini öğrenmek fır­ rait, çok namüsait bir mahiyet­ renkli reklâmlarını kullanmamış - ları sarayın merasim kapısı önün­
mes’ut hayatlarının en müessir
gençleri, kendilerini, atalarının ha satını ve imkânını henüz bulama­ te tezahür edebilir. İstiklâl ve lardır. deki meydanlığa konulacak ve halk
dersini, ıstırap denilen hocadan al
tıraşına hürmeten bir dakika sükû Cümhuriyetine kastedecek düş­ üç gün caddeden geçerek büyük ö-
dılar: Çünkü dün, ıstırap çekmesi mış oldukları aşikârdı. Dün akşamdan itibaren de hiç bir
ta çağıran bir arkadaşlarının dave­ ni o kadar gün görmemiş nesil bi­ manlar bütün dünyada emsali
Bu haberin mahiyetini, ve ma - içkili lokanta içki satmamış ve hep­ lünün huzurunda eğilmek suretile
tine bile çok güçlükle itaat ede­ le öğrendi! -i I görülmemiş bir galibiyetin mü­
nasını öğrenmenin onların küçü­ si de saat dokuzda kapamışlardır. Bu selâm ve ihtiram vazifesini yapabi ­
bildiler: Çünkü yürekten kopan messili olabilirler. Cebren ve
ün, öğleden biraz sonra: lecektir.
hıçkırık, söz gibi iradeyle zaptolu
namıyordu!
D — İkinci tabı! feryatları i-
cük yüzlerinde uyandıracağı tees­
sürü okumak ihtiyacını yeneme -
hile ile aziz vatanın, bütün ka­
leleri zaptedilmiş, bütün tersa -
dükkânlar, içki satmamak şar -
tile her gece saat yirmi bire kadar Yine ayni mevkide İstanbulda
Bu sükûttan sonra, kürsüye söz le İstanbul sokaklarım dolduran dim. Tramvay sahanlığında yalnız nelerine girilmiş, bütün ordula­ açık kalacaklardır. büyük bir askerî geçit resmi yapıla­
söylemek ihtiyacile çıkan genç bir küçük gazete müvezzilerinden bir bulunmamızı fırsat sayarak:: rı dağıtılmış ve memleketin her Şehirde kahveler ve bakkallar da rak İstanbuldaki askerî kıtaların baş
üniversitelinin hançeresi de hıçkı­ çokları, incecik sesleriyle hangi — Çocuklar, dedim; Atatürk öl­ köşesi bilfiil işgal edilmiş olabi­ dahil olduğu halde bütün dükkân­ kumandanlarının büyük huzurların­
rıkların istilâsile tıkandı: yarayı deştiklerinin, henüz nasır dü! lir. lar gece saat 21 de kapanacaklardır. dan geçerek son rasimei selâm ve ih­
“— Boğuluyorum. Dedi... Eğer bağlamaya başlamış çıplak taban- İkisinin de küçücük avuçlarında­ Bütün bu şeraitten daha e- Şehrimizdeki ecnebiler matemi - tiramı ifa edeceklerdir.
göz yaşlarım size anlatmak istedik lariyle hangi yaraya bastıklarının ki çil kuruşlar, çil onluklar, çil lim ve daha vahim olmak üze­ mize büyük bir samimiyetle iştirak Tahnitten evvel Atatürkün mola-
lerini anlatabilirlerse ne mutlu ba­ farkında bile değillerdi. yirmilikler, bronz ve nikel para - re memleketin dahilinde ikti - etmişler, bütün ecnebi ticaret mü - jı da alınmış bulunacaktır.
na... Ne mutlu bize: Onlardan iki tanesi, Beşiktaştan dara sahip olanlar gaflet, dala­ Askerî merasimi müteakip cenaze
lar sahanlığın döşemesine serpil­ esseseleri kepenklerini yarıya indir­
Ölen Atatürk, bizim idealimiz Dolmabahçeye doğru ilerleyen bir let ve hattâ hiyanet içinde bu­ nin Ankaraya nakli merasimi yapı -
di. İkisinin de küçük elleri, omuz mişler, vitrinlerine siyah tüllerle
olan Atatürk değildir. O ölemez. lunabilirler. Hattâ bu iktidar lacaktır. Defin merasimi Ankarada
tramvayın arka sahanlığında be - mafsalları kırılmış gibi yana sark­ sarılmış siyah çerçiveler içerisinde
Ve o Atatürk, her zaman, emanet­ sahipleri şahsî menfaatlerini,
nim yanıma düşmüştü. Birisi 9, ö- tı. büyük halâskârm resimlerini koy - on gün sonra yapılacaktır.
lerde birlikte, her Türk gencinin müstevlilerin siyasî emellerile
kalbinde yaşıyacaktır.!,, teki on, on bir yaşında görünüyor­ Gözlerime dikilen gözleri ıslan­ tevhit edebilirler. Millet, fakru muşladır. Cenaze merasimi hazırlığı
Bu gençten sonra kürsüde yer a du. Bugün, bir mukavemet şampi­ dı. Sonra ikisi de başlarını önleri­ zaruret içinde harap ve bitap Beyoğlundaki büyük fotoğrafha­ Büyük ölünün ebediyete tevdi e-
lan rektör bile metanetinin bu yı­ yonundan fazla mesafe katettikle- ne eğdiler. Soluk küçük yüzleri düşmüş olabilir. neler vitrinlerini siyah renkle boya­ dileceği nokta henüz tesbit ve tayin
ri, yırtık gömleklerinden hâlâ ıs­ masum bir hicapla kızardı: Biraz Ey Türk istikbelinin evlâdı, mışlar, siyah tüllerle dekorlamışlar edilmiş değildir. Atatürkün bir va -
kıcı ıstıraba yenilmesine mani o-
lamadı. Ve: laklıkları gitmemiş olan terden evvelki neşeleri, hesapları, gaflet­ işte, bu ahval ve şerait içinde ve Atatürkün portreleri ile hayatla­ siyeti olduğu tahmin edilmekle be­
belliydi. Fakat, buna rağmen, iki­ leri ve niyetleri onları büyük bir dahi vazifen, Türk istiklâl ve rına ait muhtelif fotoğraflarını si - raber defnedileceği noktayı tayin et­
— O... Dedi, bir yıldanberi ıstı­
si de, bir bayram günündeymiş gi­ suç gibi utandırmıştı. Büyüğü: Cümhuriyetini kurtarmaktır. yah çerçeveler içerisinde teşhir et - mediğine ihtimal verilmektedir.
rap çekiyordu. Ve sanki ölümle;
bi neşeliydiler. -— Amuca.. dedi, bilseydik, sa - Muhtaç olduğun kudret, damar mişlerdir. Bunun için bu nokta etrafında
milletini kendi acısına alıştırmak
Kazandıklar çeyrekleri, kuruş - tar mıydık o gazeteleri biz?. larındaki asil kanda mevcut - Şehrimizde bulunan ecnebi konso­ muhtelif rivayetler vardır. Dün şeh­
için çarpışıyordu.
tur. loslar saat 16 dan sonra vilâyete gi­ rimizde ağızlarda gezen rivayetler
Onu kurtarmak için, yapılma­ lan, saya saya bir ceplerinden ö- Ben onlan bu vazifenin bir suç
Gazi Mustafa Kemal arasında millî kahramanm Ankara
mış hiçbir şey kalmadı. Eğer kabil bür ceplerine naklediyorlar, ve bu olmadığına iknaa çalışırken, iki derek valiyi ziyaret etmişler ve tazi-
olsaydı, on sekiz milyon insan, arada birbirlerine sualler sorarak, çocuk, tıpkı iki büyük adam gibi yette bulunmuşlardır. kalesinin ortasında hazırlanacak çok
ömürlerinin yarısını, Atatürke terk bu ummadıkları serveti kendileri­ ağlıyorlardı! bütün memlekette büyük adamlar yüksek bir noktada ebediyete tevdi
ederdi. Buna rağmen onu kurta­ Nâş tahnit edilecek olunacağı, Büyük Millet Meclisi bah
ne kazandıran meçhul sebebi kav­ O unları anlatışım, sadece, ben- çocuk gibi, ve küçük çocuklar, bü­
ramadık. Fakat onun bugün ema­ ramaya çabalıyorlardı: yük adam gibi ağladılar. Çünkü Dün akşam bu satırların yazıldı­ çesine, Atatürk parkına, Çankayada-
de çok derin bir teessür ya­
netlerini, her devirde her tehlike­ bu ıztırap, çocukların idraklerini ğı dakikaya kadar İstanbulda cena­ ki köşkünün yanma, Orman çiftliği­
— Neden bu kadar çok satıldı ratmış olmasından mı? Hayır.. Bi­
den kurtaracağız!..,, ze merasimi hakkında hiçbir malû - ne defnedileceği rivayetleri de var­
dersin? lâkis tramvay sahanlığında şahit büyütmüş, ve büyüklerin metanet­
Rektör susunca, cildimin ve içi­ lerini küçültmüştü! mat yoktu. Yalnız Ankara muhabi - dı. Bu noktayı da Büyük Millet Mec­
— Bilmem Ben böyle şey gör - olduğum bu basit sahneyi anlatı­
min her tarafını sesten bir alev ya rimizin verdiği malûmata göre, İs- lisinin tayin edeceği muhtemel gö -
medim. şım, dün İstanbulun her köşesinde Bayraksız kalan Dolmabahçe
ladı. -ıgıCes zjsjbaoz aifjrpeıy jc|npnque; rülmektedir.
— Ben gidip yüz tane daha ala­ karşıma dikilen canlı iztırap tab­ sarayı, koskoca bir türbeye dön­
Yüzlerce gencin, güftesiz, bes­ larını 3 gün huzuruna yüz sürebil - Şehrimizde bulunan bir kısım ec­
cağım! lolarından hangisini tasvir edece­ müştü! Ve halk, bu türbenin etra­
tesiz bir ıstırap marşı okur gibi mek suretile göstermeğe bir kere da­ nebi devletler elçileri cenaze mera­
hmçkırışı, insanı içine gömüldüğü Öteki ümitsiz, dudak büktü: ğimi şaşırışımdandır. fını, canlı, fakat sessiz bir ıztırap
— Kalmamıştır ki! parmaklığı kibi kuşatmıştı. ha fırsat bulacaklardır. siminde bulunmak ve Hariciye Ve­
müz matemin azametinden ürper­ Tasvir diyorum. Fakat bunu ya­
Küçüğü, merakla sordu: Polis, bu kuşağı, koparmaya, Büyü ölünün çok kıymetli nâşı kâletine taziyetlerini bildirmek üze­
tiyordu! zarken, “ tasvir,, kelimesinin ifade
— İçinde neler yazılıydı aca - incitmeye, örselemeye kıyamıya- bugün mütehassıslar tarafından tah - re dünden itibaren Ankaraya gitmi-
Eğer tam o sırada Vali Muhid- ettiği fiili becermekten âciz kala­
ba? rak gevşetmeye çalışırken ağlı­ nit edilecek ve bu kıymettar nâş 24 ye başlamışlardır.
din Üstündağm, rektöre gönderdi cağımdan da eminim:
ği telgrafın ihtiva ettiği şu vaad Büyüğü alt dudağını sarkıttı, Çünkü dün, bütün İstanbulda, yordu!
okunmasaydı, üniversite gençleri, Ve tıpkı babasının mezarını zi­
atalarını bir defa daha görmek ar­ yarete gelmiş binlerce evlât gibi
zusunun heyecanını çok güç yene biribirini teselli eden halkın göz-
bileceklerdi: yaşile ıslanmış dudakları, Atatiir-
“— Devlet, Atatürke ait büyük kün tabutunu öpmek ihtiyacile tit­
matem programım tanzim ederken riyordu!
Türk gençliğine icap eden en bü­

yük yeri ve hakkı verecektir!,,
İnsan, tramvaya binince, otomo­
★ bile binince, her mahallenin her
İstanbul’un her köşesine bir an­ sokağına girince, her rastladığı in­
da koyu ve boğucu bir ses gibi ya­ sanın bükülmüş boynuna, ve göz­
yılan dünkü haber, zehirleyici ha- yaşı tuzile kavrulup kızarmış göz­
vasile bütün mektep dershanele­ lerine bakınca, ve bütün bunları
rini sarmakta da gecikmedi: Göz
yaptıktan sonra gözlerini yumun­
lerini Atatürkün yarattığı dünya­
ca, ağlayan bütün bir millet görü­
da açmış olan küçücük yavrular
yor. Kendiliğinden, ve kendi ken­
doğumlarından beri ilk kara gün­
lerini daha dün gördüler: KendLle dine ağlıyan bir millet. Yani dün­
rine kara gün göstermeyen güne­ Tarihî bir hâtıra: Atatürk, büyük misafiri ya tarihinin henüz görmediği yaz­ Büyük Şefimiz, Cümhuriyetin 10 uncu yıldönümünde
şin sönüşü, onların mini mini yü- tran Şehinşaht ile beraber madığı bir millet! kahraman ordunun resmigeçidini seyrederken
11 - 11 - 938 TAN

B R DEHÂNIN TARİHİ
Bir “ Cihanı Husumet,, Elinden Kurtardığı Harap Vatanı
Bir Mamure ve Türklüğü Dünyanın En K udretli
M illeti Haline G etirerek E bediyete Ç ekildi

Solda kahraman Türk Orduları Başkumandanı Müşir Gazi Mus­


tafa Kemal, sağda geçen seneki manevraları, ismet İnönü ile be­
raber takip ederlerken canlı bir safha, ortada Ulu Şef Atatürk
ve arkasında da Ankara silueti

A tatürk’ün hayatını yazmaya


kalkışmak, her devirde,
“ — Çocukluğuma dair ilk ha­
tırladığım şey, mektebe gitmek J İlk j|
her kalem sahibini utandırabile- meselesine aittir. Bundan dolayı, I g g Ä y i
cek bir cürettir. Fakat bu cüreti, anamla babam arasında şiddetli
hele böyle bir günde göstermeye bir mücadele vardı. Annem, İlâ­
mecbur kalmak, bu meslekte hilerle mektebe başlamamı ve i: .
yüklendiğim ve yükleneceğim va­ mahalle mektebine gitmemi isti­ rkânıharbiyeden mezun ol­ nı ve iktidarını takdir ettiren
zifelerin en ağırıdır.
Vaktile, bu vazifeyi çok daha
yordu. Rüsumatta memur olan
babam, o zaman yeni açılan Şem­ Sv
E duktan sonra da faaliyeti­
ne devam eden Mustafa Kemalin
Mustafa Kemal, ordu erkânıhar-
biyesine yerleşti. Bir yandan da
müsait şartlar, imkânlar ve duy­ si efendinin mektebine devam harekâtı dikkatle takip olunuyor­ “ Vatan ve hürriyet,, cemiyetini
gular içinde başarmaya kalkışmış etmeme, ve yeni usul üzerine o- de içine almış bulunduğunu öğ­
du. Hattâ o günlerde tevkif edile­
olan bir meslekdaş bile: kumama taraftardı. Nihayet ba­ İÎ. V• rendiği (İttihat ve terakki)) eemi-
rek, Abdülhamidin karşısına çı­
“ — Mustafa Kemali yazmak, bam işi mahirane bir surette hal­ karıldı. Ve müstebit hükümdar, yetile çalışmaya başladı.
tarihten bir sayfa kaleme almak letti. Evvelâ merasimi mutade ile kendini emniyet altında tutmak Çok geçmeden meşrutiyet ilân
değil, bizzat koca, ve yüce bir ta­ mahalle mektebine başladım. Bu endişesinden sıyrılmadığı için edildi. (23 Temmuz 1908). Fakat
rihi sayfalar haline koymaktır.,, suretle annemin gönlü yapılmış Mustafa Kemali Şama sürdü!
diyor ve sonra, koca bir sayfayı, oldu. Bir müddet sonra da mahal­ meşrutiyet, Mustafa Kemali tat­
Bu ilk darbe, Mustafa Kemalin
sade bu vazifeyi başarmanın bü­ le mektebinden çıktım. Şemsi e- min edebilmiş değildi. Taşıdığı
mücadeleci dimağında daha tah-
yük güçlüğünü tarife tahsis edi­ fendinin mektebine kaydedildim. rikkâr bir tesir yaptı. ülkü, meşrutî bir idare mefhu­
yordu! Az zaman sonra babam vefat et­ Ve o, kuvvetli, devamlı, mües­ mundan çok genişti. Nitekim, 31
Mustafa Kemalin tarihî rolü; ti. Annemle beraber dayımın ya­ sir, ve cüretli telkinlerde olduk­ mart isyanile, ittihat ve terakki
bir “cihanı husumet,, elinden kur­ nma yerleştik. Dayım köy haya­ ça müsait bir zemin hazırladık­ fırkası da, meşrutiyet rejimi de
tardığı harap vatanı, 20 sene gi­ tı geçiriyordu. Ben de bu hayata tan sonra teşkilâta girişti. 1906
karıştım. Bana vazifeler veriyor, tehlikeye düştü. Bunu gören Mus­
bi kısa bir zaman içinde mamur,
yilmin birine, teşrininde (Vatan tafa Kemal, Rumelide bir ordu
mesut bir memleket ve Türklüğü ben de bunları yapıyordum. Kar­
ve hürriyet cemiyeti) ni kurdu, hazırlamak, ve bu ordu ile hemen
dünyanın en ileri, en kudretli bir deşimle birlikte, bakla tarlasının
ihtilâlcilik gayesini güden bu giz­ İstanbul üzerine yürümek, asîle­
milleti haline getirmiş olmasile ortasında bir kulübede oturduğu­
li cemiyet, “ Yafa,, da ilk şubesini ri, mürtecileri ve sarayı tedip et­
belki hulâsa edilebilir. muzu ve kargaları kovmakla uğ­
açmakta gecikmedi. Bunu kâfi mek fikrini lâzımgelenlere telkin
Güçlüğünün büyüklüğü bile raştığımızı unutmam. Çiftlik ha­
bulmayan Mustafa Kemal, teşki­ etti.
koloy kolay tarif edilepıiyen bu yatının diğer işlerine de karışı­
lâtı genişletmek maksadile ansı­ Atatürk, hazırladığı bu orduya
vazifeyi, dünya tarihinin en nan­ yordum. Böylece biraz vakit ge­
zın Mısıra ve oradan Yunanista- “ Hareket ordusu,, adını bizzat ve­
kör, en hain, ve en insafsız gece­ çince, annem, ben mektepsiz kal­ na geçti. Gizlice Selâniğe geldi.
Hattâ bu yüzden, bir gün riyazi­ ne, bu keşfimizi anlatmak hevesi­ rişinin sebebini, hatıralarında
sinde, yakıcı bir ıztırabm kurut­ dığım için, endişe etmeğe başladı. Ve, vatan ve hürriyet cemiyeti
ye hocası on^: ne düştük. Mektep talebesi ara­ şöyle anlatıyor:
tuğu bir dimağla başarmaya nin bir şubesini de orada açtı.
Nihayet, Selânikte bulunan tey­ sında okunmak üzere de mektep­ “ îstanbula hitaben bir beyan­
mahkûm olmak, ömrümün sonu­ “ — Mustafa... diyor, isimleri­
zemin evine gitmeme, ve mekte­ Mustafa Kemalin Suriyeden u- name yazmak lâzım geldi. Bunu
na kadar acısını duyacağım bir miz yüzünden, bizi birbirimize te el yazısı ile bir gazete tesis et­
zcddaşması, onun keskin zekâsın­ ben yazdım. Sonra sefirlere hita­
cezadır. Ve mesleğimin bana tak­ be devam etmeme karar verildi. karıştırıyorlar. Bu böyle olmaya­ tik. Sınıf halinde ufak teşkilâtı­
dan ve engin talâkatinden kor­ ben ikinci bir beyanname yazdık.
dir ettiği bu ceza;, kalemimin uğ­ Selânik mülkiye rüştiyesine kay­ cak. Arada bir fark bulunmalı. mız va"dı. Ben heyeti idareye da­
kan sarayı telâşa düşürmüştü. Buna ne imza konulması münasip
rayacağı aczi, en insafsız gözlere dolundum!,, Bundan sonra senin adın “ Musta­ hildim. Gazetenin yazılarını ekse­
Fakat Mustafa Kemal, peşinden olduğunu düşündük. Bazı arka­
bile mazur gösterebilecek kadar fa Kemal,, olsun bari!,, riyetle ben yazıyordum. O zaman
bu endişeyle yağdırılan telgraf­ daşlar (Hürriyet ordusu) dediler.
büyüktür! üyük askerî ikbaline doğru Kemalini olduğu gibi, bu ismi­ mektep müfettişi İsmail paşa var­
ların yarattığı büyük tehlikeyi, Halbuki bütün ordu hürriyet or­
Zaten bu büyük işe girişmek i- ilk adımı bu suretle atan dı. Bu harekâtımızı keşfetmiş ta­
ni de hocasından alan “ Mustafa yüksek şahsiyetine meftun olan­ dusu vaziyetindeydi. Hareket ha­
çint içimde bir mecal ve cesaret Mustafa, hitabetteki, riyaziyede­ kip ettiriyormuş. Bir gün, gaze­
Kemal,, , boş vakit buldukça, kü­ ları'- hazırladıkları bir plân saye­ linde bulunan kuvvetlerin vaziye­
kırıntısı bulabilirsem, onu, mazur ki ve edebiyattaki üstünlüğünü tenin icap eden yazılarından biri­
çük sınıflara riyaziye dersleri sinde atlattı. 1907 senesinde, kol tini göstermek için (Hürriyet or­
görülmek ümidinden alıyorum! sınıf arkadaşlarına kabul ettir­ ni yazmakla meşguldük. Baytar
vermeğe bile başlıyor. Ve netice­ ağalığa terfi edince, kendisini dusunun operasyon kuvvetleri)
mekte gecikmiyor. Derhal teba­ dershanelerinden birine girmiş,
■f 881 de Selânikte doğan A- de, dört senelik rüştiye tahsilini Makedonyadaki üçüncü orduya denildi. Ben, bu operasyon keli­
rüz eden bu üstünlükleri sayesin­ kapıyı kapamıştık. Kapı arka­
A tatürk, çocukluk günlerini parlak bir muvaffakiyetle bitiri­ göndertmeye muvaffak oldu. Ü- mesinin türkçeye tercümesini
de, arkadaşlarından bir hoca hür­ sında bir kaç nöbetçi duruyordu.
bizzat ve şu cümlelerle anlatı­ yor. Ve idadi tahsilini yapmak ü- çüncü ordu kumandanına, zekâsı­ (Lütfen sahifeyi çeviriniz)
meti, ve hocalarından bir arka­ Mektep müdürü Rana Paşaya
yor: zere de Manastıra geçiyor.
daş muamelesi görmeğe başlıyor.
Bu hatıralarından, bütün yük­ haber vermişler. O, sınıfı bastı.
sek seciyelerinin daha çocukluk- Yazılar, masa üstünde, ve ön ta­
ğunda tebarüz etiğini anladığımız rafta duruyordu. Görmemezliğe
Mustafa Kemal, 1901 de, yüksek
geldi. Ancak dersten başka şey­
tahsilin o mektepte görülen kıs­
lerle iştigal vesilesile tevkifimizi
mını bitirerek erkânıharbiye sını­
fına ayrılıyor 11 kânnusani 1905 emretti. Çıkarken:
de de erkânıharbiyeden mezun “ — Yalnız izinsizle iktifa olu­
oluyor. Bugünlerinden bahseden nabilir!,, dedi.
hatıralarında: Sonra, hiç bir ceza tatbikine
“— Ben, diyor, erkânıharbiye- lüzum olmadığını söylemiş. Böyle
de, mutad olan derslere iyi çalışı­ hareket etmesinde kendisine at­
yordum. Bunların fevkinde ola­ fedilen kusuru meydana çıkarma­
rak, bende ve bazı arkadaşlarda mak gayretinin dahli olmakla be­
yeni fikirler peyda oldu. raber, hüsnüniyeti de inkâr edi­
Memleketin idaresinde ve siya­ lemezdi..
setinde fenalıklar olduğunu keş­ Erkânıharbiye sınıflarının niha­
fetmeye başladık. Binlerce kişi­ yetine kadar bu işlere devam et­
Atatürk, Balkan devletleri Erkânıharbiye Reislerde birarada den ibaret olan harbiye talebesi­ tik!,, Atatürk geçen sene, Maverayı Şerîa Emiri 'Âptullahla beraber.
TAN 11 - 11 - 938

TARİHİ
muvafık görerek (Hareket ordu­
su: tâbirini kullandım!,,
Bu sözlerle de teeyyüt etmekte-
d r ki, istibdadın geri dönmeme-
danlığına

M
tayin buyuruldunuz.
Hemen İstanbula hareket ediniz!,,
ustafa Kemal, bir müddet
sonra, “ Seddilbahir,, i “ A-
r Ölümü " O ,, da Yenemedi!
Abdülhamidin tahttan atılması,
erin ve mürtecilerin ezilmesi, rıburnu,, nü, “ Anafartalar,, ı, ve
“Ece,, limanım ihtiva eden May- Fakat Mustafa Kemalin yenmeye tenezzül etmediği
ttihat ve terakki cemiyetinin ö-
1¡imden kurtulup Osmanlı İmpa- dos mmtakası kumandanlığına ge­ ölüm, Kemalizme ebediyyen mağlûp olmuştur
tor’ uğunun mukadderatına vaz’ı- tirildi.
Miralaylığa terfiinden itibaren
ve olacaktır.
yed etmesi, hareket ordusu saye-
s ndedir, ve bu ordu, Mustafa Ke­ 1331 tarihine kadar, Bigalı köyün­
de kaldı. Fakat Arıburnuna düş­ Ölümü o da yenemedi fakat ölüm Atatürkün ömrünü dolduran her
malin eseridir. bile onun huzuruna, tıpkı bir uşak zafer, bize bir bayram halinde miras
man kuvvet ihracına başlar baş­
|D u muvaffakiyetten sonra Se- gibi divan durarak girdi. Ve herkes kaldı. Atatürk, bayramlarla doldur­
lamaz, Mustafa Kemal, kendi te­
emindir ki, son otuz yıllık dünya ta­ duğu bu tarihin temeli değil, mima­
lâniğe dönen Mustafa Ke­ şebbüsüyle derhal yetişerek düş­ rihinin hiç bir asil kavgasından sa- rıydı. Hiçbir İktisadî furtuna, hiçbir
mal, 38 inci piyade alayı kuman­ manı sahile tesbit etti. Türk cep­ kınmıyan gazi Mustafa Kemal, ölüm İçtimaî kasırga, veya hiçbir siyasi
danlığına tayin olundu. Bu, bir hesini, Anafartalardan çevirmek kadar sefil bir düşmanla döğüşmeye zelzele, bu mukaddes binadan tek
terfi değil, bir cezaydı. Mustafa için çıkan Kiçner ordusu, karşı­ tenezzül etmediği için öldü ve bu taş düşürmeğe muktedir olamıya-
Kemalin tenkitlerine tahammül sında yine, kendisine Arıburnu- yüzdendir ki, dolma bahçe sarayın­ caktır. Çünkü, buna göğüs germek
edemiyenler onu küçük düşür­ nun yalçın kayalarında tek adım Büyük Başbuğun çok ifadeli bir pozu : Tayyare dan kazandığı şerefsiz zaferin guru- için, icabında, kanını, ve etini Harç
mek emeliyle bu vazifenin başına attırmayan Mustafa Kemali bul­ filolarının manevralarını seyrediyor rile değil, uğradığı ağır hakaretin hi yerine harcamaya azmetmiş tam on
geçirmişlerdi. du: Destanını, heyecanını hâlâ cabile çıkan ölüm; asırların kirini yedi milyon, genç, dinç amele var.
müstakil, büsbütün yeni bir Türk tin her tarafından gelen azalar Bu yüzdendir ki, şu anda yürekle­
Fakat “ Bu tayin, gazap yüzün­ yüreklerimizde taşıdığımız büyük taşıyan hırpanî entârisile, kör ve pas
devleti tesis etmek. Bu programı müşkülâtla iltihak ettiler. Musta­ lı tırpanile aramızda, suratına bile rimizi korkunç zindanına hapseden
den rahmet oldu,,. Bu vazifede de Anafartalar zaferi, yalnız ordu­ tatbik karamı Mustafa Kemal, İs- fa Kemal yine reis intihap olundu. tüklirülmiyecek derecede biçare ve sonsuz ıstırabın mayası, hiçbir endi­
büyük bir muvaffakiyet gösteren muzu değil, merkezi, ve dolayısi- tanbuldan hareketinden evvel ver­ Şark vilâyetleri için Erzurumda a- meczup bir dilenci yüzsüzliğile sürü­ şeyle, hiçbir korkuyla, hiçbir şüphe
Mustafa Kemal, Mahmut Ş*vket le bütün vatanı felâketten kur­ miş ve Samsunda karaya çıkar çık­ lman kararları bütün memleket necek! ile kirlenmiş değildir:
paşa marifetile İstanbula çağırıl­ tardı. maz tatbikine başlamıştı. Vazife için kabul etti. Bununla, itilâf dev­ Ölümü o da yenemedi. Fakat ö- Istırabımız, tarihimiz kadar temiz,
dı. Erkânıharbiyei umumiyede bir Cönk bayır muharebesinde, bir pek mühimdi. Mustafa Kemal he­ letlerine karşı da bir vaziyet alın - lüm, onun büyük huzurunda o kadar ve istikbalimiz kadar engindir.
vazifeye tayin olundu. mermi parçası, hajxtını vatanı i- Gözlerini dünyaya müsterih ola­
defe doğru ilerlerinmiş ve kendisi­ mış oluyordu. Bir kaç gün sonra küçük düştü ki, artık ondan kork­
Tam o sırada, îtalyanlar Tarab- çin her gün tehlikeye koyan Mus­ ni anlamıyan arkadaşları bazı dö­ rak kapıyan adam, gözlerimizi, mes­
yani 12 eylül 1919 da İstanbul hü­ muyoruz.
bulus Garba hücum ettiler. Ve tafa' Kemalin tam kalbinin üzeri­ nüm noktalarında onu takip ede- ut bir dünyaya açmış olan adamdır.
kûmetile her nevi muhaberat ve Evet, ölümden korkmuyoruz. Hat­
Mustafa Kemal, hem adını, hem ne gelmiş, fakat cebindeki saatin Şimdi gözlerimiz yaşlı, fakat açık­
miyerek terketmişlerdi. alâka kesilmişti. Bundan sonra tâ bizi, atamızı elimizle tutmak ümi­
kıyafetini değiştirerek, bazı arka- tır! Yüreklerimiz viran, fakat yur­
parçalanmasile hayatı kurtulmuş­ Mustafa Kemal Meclisi Mebusa- dinden ebediyen mahrum bıraktığı
daşlarile birlikte Mısıra koştu. Çı­ ustafa Kemalin ilk vazifesi dumuz mamurdur. Kalplerimiz ka­
tu! nın toplanması için hazırlıklar ya­ halde, ölüme karşı duyduğumuz his­
radan Bingaziye geçti. Fakat ordu ile irtibat tesis etmek­ ranlık, fakat dimağlarımız aydınlık­
Mustafa Kemal, düşmanm Ça- pıyordu. lerin arasında korkunun yeri kalma tır.
Mustafa Kemalin oradaki kuvvet­ ti. Şarkî ve orta Anadoluda ve
nakkaleden çekilişinden sonra on Trakyaya kadar olan bütün ku­ Diğer taraftan millî hareketler mıştır. Biz, ölümü, Atatürkün kendi Atatürkten şahlanmanın, icabında
lere kumanda ettiği sırada ana va
altıncı kolorduyla bir müddet E- gittikçe genişliyor ve kuvvet bu­ kararile ihtiyar ettiği uzun bir isti­ her çeşit kavgada kazanmanın, ica­
tanda Balkan Harbi başlamıştı. mandanlara vaziyet izah olunarak rahat sayıyoruz. Ve hiç şüphemiz
dirnede bulundu. Kafkas cephe­ luyordu. Eylülün yirmi beşinde İs­ bında yaşamasını, ve icabında ölme­
Düşmanla öz yurdda dövüşmek ikaz edildiler, İzmir önünde yu­ yok ki o, bu uzun istirahati, müste­
sinde bulundu. Diyarbakırda mir­ tanbul hükümeti Sivasla uzlaş - lini bilmenin bütün sırlarını öğren­
üzere geri dönen ve bu harekete nan kıtaatı karşısındaki kıtalarla rih geçireceğinden emin olduğu için
livalığa, yükseldi. Tekrar Trablus- mak mecburiyetini hissetmiştir. ihtiyar etmiştir! dik.
de iltihak eden Mustafa Kemal, yirminci kolordu vasıtasile temas Fakat o, bu on dokuz yıl içinde,
ta bulunduktan sonra Yıldırım or­ P'akat, bu uzlaşma teşebüsü akim Ve eminiz ki Atatürk, Büyük Ke­
Balkan Harbinden sonra Sofyaya olundu. İtilâf plânları aleyhinde bize yalnız bir tek şey öğretmedi:
dusu kumandanlığına tayin olun­ kalmıştır. mali, hayatın bu sonsuz kavgasından
ataşamiliter olarak gönderildi. Ve ve İzmirden karaya çıkan Yunan­ ıstırap çekmek!.. .
du. Falkenhayn vatanı felâkete sü­ 27 kânunuevvelde yollarda aha­ kendi iradesile terhis ederken, Ke-
Umumî Harp, binbaşı Mustafa lılara karşı bir mukavemet teşkil Ve bunu öğrenmemiş bulunduğu­
rükleyen projeleri, Mustafa Kema­ linin samimî tezahüratile heyeti malizmin ebedî paydarlığına güven­
Kemalin bu sonuncu vazifeyi gör­ ve tanzim için millet ikaz olundu. muz içindir ki, onun acısı, yürekleri­
li altedemedi. İstanbula dönen temsiliye Ankaraya naklolundu. menin, inanmanın huzurunu duy­ mizi, hiç alışmadığımız bir zehir gibi
düğü sırada patladı. Ve tam o sı­ Mustafa Kemal Trakyada birinci
Mustafa Kemal, veliaht Vahdetim­ Anadoludan İstanbula gidecek me­ muştur. sızlatıyor!
rada, Mustafa Kemal, kaymakam­ kolordu kumandanlığına hususatı
le Almanyaya gitti. Bu seyahatte buslar 29 kânunuevvelde Ankara- Ölümü o da yenemedi fakat Atatürk... Biz, senin payansız şef­
lığa terfi etmiş bulunuyordu. saire meyanmda: “ Feragati kâmile Mustafa Kemalin yenmeye tenez­
Kayser Vilhelmle, Hindenburgla, da müzakereye davet olundu. katinle şımarmış tam on yedi milyon
Müttefik Alman ordularının ile milletle beraber İstiklâli tamı­ zül etmediği ölüm, Kemalizme ebe­
Lüdendorfla yaptı ^ konuşmalar, Bu tarihi müteakip geçen bir evlâdın: birdenbire babasız kalma­
Paris üzerine muzafferane yürü­ mızı istihsal edinceye kadar çalı­ diyen mağlup olmuştur ve olacak­
Mustafa Kemalin ^ asını ve cesa­ kaç ayda çok karışık ve tehlikeli nın bütün öksüzlüğile ağlıyoruz!
dükleri parlak günlerde bile, U- şacağıma yemin ettim. Anadoiuyu tır. Naci SADULLAH
retini tebarüz ve teyit ettiren sa­ hâdiseler oldu. Ankarada Büyük
mumî Harbe girişimize şiddetle terketmemek azmi katisindeyim.,,
yısız misaller arasındadır. Ondan Millet Meclisinin açılması ve ka­
muhalif bulunan, ve bu muhale­ diyordu.
sonra, tekrar Yedinci ordu kuman­ rarlar alması, Ankaradaki heyeti Lozan sulhünden çok parlak bir bul edildi. Bir teşrinisani 1929 da
fetini açıkça ilândan çekinmeyen Mukavemet teşkili için ilk te­
danlığına geçen, ve Umumî Harp temsiliyenin, Büyük Mil1et Mecli­ netice ile, yani müstakil Türk dev­ millet mektepleri açıldı. 23 mart
Mustafa Kemal, milletinin giriş­ şebbüsler yapıldı. Bu arada, der­ sine dayanan bir icra heyeti halin-
sonuna kadar Yıldırım orduları letinin bütün dünyaya ilân edilme- 1931 de Türk çocuklarının ilk tah­
tiği bu büyük mücadeleye lâkayıt hal İstanbul hükûmetile ihtilâfa de^'çâTişması lâzımdı. Mustafa Ke­ sillerini Türk mekteplerinde yap­
grup kumandanlığında bulunan sile çıktık.
kalamaz, Sofya sefaretinde salon düşeceğini, Mustafa Kemal pekâlâ mal buna karar verdi. 23 nisan
Mustafa Kemal, mütarekede îstan- Atatürkün] yurdu düşman isti­ maları kanunu kabul edildi. 1 ni­
hayatı süremezdi. biliyordu, Bunun için millî hare­ 1920 de Büyük Millet Meclisi An­
bula çağırıldı. lâsından kurtarması onun en bü­ san 1931 de ölçülerde metre ve
Başkumandanlık vekâletine ketin nefi namına harekâtı milli- karada açıldı. Mustafa Kemal Mec kilo sistemi kabul edildi. 15 nisan
yük hizmetidir. Atatürk, Türk
müracaat etti. Ordu içinde rütbe- |l/| ütareke gayet ağırdı. Musta- yeyi münferit bir askerî kuman­ lis riyasetine ve dolayısile hükû - yurdunu istiklâle kavuşturduktan, 1931 de Türk Tarih Kurumu ku­
sile mütenasip bir vazife istedi. fa Kemal bu mütarekeye is­ dan sıfatile idare etmeyip bilâkis metin de riyasetine intihap edil­ büyük, müstakil bir devlet kur­ ruldu. 19 şubat 1932 de Halkevle­
Başkumandan vekilinin kendi­ yan etti. İstanbul hükümetine bu bu idareyi bir kuvvei temsiliye ile di. duktan sonra, inkılâp savaşma gi­ ri açıldı. 12 temuz 1932 de Türk
sine verdiği cevap şu oldu: şeraitin kabulünden mütevellit bü­ teyit etmeği münasip buldu. Bu­ 1920 yılı haziranında Yunanlı­ rişti, medenî ve mamur yurt, me­ Dil Kurumu kuruldu.
“ — Sizin için orduda daima tün tehlikeleri, bütün felâketleri nun için Mustafa Kemal 20— 21 ha­ lar garbi şimalîye, garp ve garbi denî bir Türk cemiyeti kurmağa 5 mayıs 1933 te haricî borç­
bir vazife mevcuttur. Fakat Sof­
ya ataşemiliterliğinde kalmanız
izah etmeğe çalıştı. Fakat hiç bir
şey anlamıyan Babır-'.î, bunu da
ziran 1919 gecesi Amasyada, 10
temmuzda Erzurumda bir Vilâya-
cenubiye doğru altı fırka ile iler­
lemeğe başlamışlardır. Mustafa
savaştı. Sayısız inkılâplar yaptı.
Atatürkün Samsuna ayak bastığı
2 lar meselesi halledildi. 1 a-
daha mühim telâkki edildiği için­ idrak edemiyordu. tı Şarkiye kongresinin içtimai ve Kemal derhal cepheye giderek ye­ ğustos 1933 te eski İstanbul da­
günden bugüne kadar yurda hedi­ rülfünunu yerine Türk Üniversi­
dir ki, sizi orada bırakıyoruz!,, Mustafa Kemal, artık, Ş:şlideki müteakiben her vilâyetin üç aza ni bir cephe kurdu. ye ettiği inkılâp hareketleri sayı­ tesi kuruldu. 29 birinciteşrinde
Mustafa Kemal, bu cevaba, şu tarihî evinde vatanı kurtarmak göndereceği Sivasta bir umumî
8 eylülde şark cephesindeki sızdır. Bunlar, ciltler doldurur.
cümlelerle mukabele etmekte çarelerini arıyordu. kongrenin akdi için bir beyanna­ Cümhuriyetin 10 uncu yılı büyük
mütereddit davranmadı: kıtalarımız ileri harekete D ir teşrinisani 1922 de salta- merasimle kutlandı. 1 kânunusani
Nihayet Mustafa Kemali üçüncü me neşretti. Bu beyanamede mil­
başlamış, 28 teşrinievvelde Kars nat kaldırıldı, 9 ağustos 1934 te Türk inkılâbı dersleri bü­
Vatanın müdafaasına ait ordu müfettişi sıfatile 19 Mayıs letin yüksek vazifeleri ve İstanbul
zaptedilmiş, 8 teşrinisanide Erme- 1923 te Halk Partisi kuruldu. 13 tün yüksek tahsilde başladı. 9 şu­
fiilî vazifelerden daha mühim 1919 da Samsuna çıkmış görüyo­ hükümetinin kifayetsizliği izah o-
lundu. niler mütareke istemişlerdir. 2—3 teşrinievvelde Ankara devlet mer­ bat 1934 te Balkan Anlaşması mi-
ve mübeceel bir vazife olamaz. ruz, bu tarih Türk tarihinin mü­
kânunuevvel gecesi Gümrü mua­ kezi oldu. 29 birinciteşrin 1923 te sakı imza edildi.
Arkadaşlarım muharebe cephe­ him bir dönüm noktasıdır. Samsu­ Mustafa Kemal 3 temmuzda hal hedesi ile Ermeni tehlikesi berta­ Cümhuriyet ilân edildi. Bir kânu­ 21 haziran 1934 te soyadı kanu­
lerinde, ateş hatlarında bulu - na çıkan Mustafa Kemalin emirle­ km tezahüratı arasında Erzuruma raf edilmiştir. 16 mart 921 tarihli nusani 1924 te hafta tatili kanunu
nurken, ben Sof yada Ataşemili- rinde Sivastaki üçüncü ve Erzu- geldi. 8-9 temmuz gecesi Mustafa nu Mecliste kabul edildi. 26 teş­
Moskova, 16 teşrinievvel 921 Kars kabul edildi. 14 kânunusani 1924
terlik yapamam. E y e r birinci rumdaki on beşinci ordular vardı. Kemal, İstanbul hükümetinin ta­ rinisani 1934 te Büyük Öndere
muahedeleri Gümrü muahedena- te askerlik müddeti azaltıldı. 1
sınıf zabit olmak liyakatinden Bundan başka Diyarbakır ve An- kipleri karşısında istifasını verdi. Atatürk soyadı verilmesi kanunu
mesi yerine kaim oldu. mart 1924 te devlet tarafından de­
mahrumsam> kanaatiniz bu ise, karadaki mücavir kolordulara ve Bundan sonra büsbütün serbest Mecliste kabul edildi. 27 teşrini­
22 haziran 1920 de Yunanlılar miryolu inşasına başlanıldı. 2 mart
lütfen açık söyleyiniz!,, mülkî makamlara emir vermeğe kalmıştı. Yalnız kendisine ve vic­
Trakyaya da hücum etmişlerdir. 1924 te Parti Grupu hilâfetin, şe- sani 1934 te lâkap ve ünvanlarm
Kaymakam Mustafa Kemalin ve daha uzaktaki kumanda ma- danına karşı mesuldü. 23 eylülde
bu mukabelesi cevapsız kaldı. İ- 1921 senesi kânunusanisinin altı­ riye ve evkaf vekâletlerinin kal­ kaldırılması kanunu çıktı. 8 kânu­
kamlarile irtibatta bulunmağa sa- Erzurum kongresi açıldı ve Musta­
sında Yunanlılar İznik — Gedis dırılmasını kabul etti. 3 mart 1924 nuevvel 1936 da Türk kadınlarına
cabmda, bir nefer gibi cephede lâhiyettar bulunuyordu. fa Kemal kongrenin riyasetine in­
hattında ilerlemeğe başladılar. te medreseler kaldırıldı. 3 mart
çarpışmak arzusunda ve azminde Fakat, bu ümitsiz vaziyet karşı­ tihap edildi. Kongre on dört gün mebus seçme ve seçilme hakkını
Bu sırada ilk Türk zaferi Birin­ 1924 te Türkiye Büyük Millet
bulunan vatanperver asker, Sof- sında Mustafa Kemal Paşanın fik­ devam etti ve esaslar tesbit etti. veren Teşkilâtıesasiye kanunu ta­
ci İnönü muharebesi idi. İsmet Pa­ Meclisi hilâfetin ilgası, tedrisatın
yadan hareket kararını vermekte ri vatandaş] armkinden büsbütün Bu esaslara göre bilcümle akşamı dilâtı yapıldı.
şa kumandasındaki Garp Cephesi tevhidi, seriye ve evkaf vekâletle­
de tereddüt göstermedi. Fakat başka idi. O, anlamıştı ki şimdiye vatan bir küldür. Herhangi ecne­
kıtalarımız Yunan kuvvetlerini İ- rinin kaldırılması kanununu yap­ 21 temmuz 1936 da Montröde
bütün hazırlıklarını bitirip yola kadar olan Osmanlı imparatorlu­ bi işgal ve hâkimiyeti red ve bun­
nönünde mağlûp etti. İsmet Paşa­ tı. 3 mart 1924 te Osmanlı hane­ boğazlar mukavelesi imza edildi.
çıkmak üzere bulunduğu sırada ğu, saltanat, hilâfet ve istiklâl ar­ lara mukavemet ve müdafaa fikri
nın garp cephesi ordusu ikinci de­ danı hudut haricine çıkarıldı. 8 30 mayıs 1937 de Hataym istiklâ­
“ İsmail Hakkı,, imzasile bir tel­ tık manasız birer mefhum halin­ izhar edilmekte idi. Osmanlı hü­
fa Yunan ordusunu İnönünçle mağ­ nisan 1924 te şeriye mahkemeleri
graf aldı. Telgrafın meali şuydu: de kalmışlardır. Ancak bir şey kümetinin ihaneti halinde bir hü­ li Cenevrede tasdi kedildi. 24 ha­
lûp etti. Sonra Sakarya meydan kaldırıldı. 20 nisan 1924 te Cüm-
“ On dokuzuncu fırka kuman­ mümkündü. Haricen tamamen kümeti muvakkatenin işleri de- ziran 1938 de pazarlıksız satış ka­
muharebesi yapıldı. Yunan ordu­ huriyetin Teşkilâtıesasiye kanunu
ruhde etmesi kongrenin kararları nunu kabul edildi.
su bir daha mağlûp edildi. Bu mu­ yapıldı. 27 şubat 1925 te aşâr kal­
arasında idi. Toplanacak olan Mec­
harebeden sonra Mustafa Kemale dırıldı. 24 ağustos 1925 te şapka Atatürkün yarattığı en mühim
lisi Millî hükümeti mürakabe ede­
cekti. Büyük Millet Meclisi müşürlük giyildi. 30 teşrinisani 1925 te tek­ eser bugünkü genç, kuvvetli ve
rütbesile beraber Gazi ünvanını keler, türbeler, zaviyeler kapatıl­ müreffeh Türkiyedir. Yurdun her
D u kararlarla mühim bir adım verdi. 20 teşrinievvel 1921 de Fran dı. 26 kânunuevvel 1925 te beynel­ tarafında umumî bir imar ve kal­
atılmıştı. Fakat, vaziyet he­ sızlarla Ankarada bir itilâfname milel takvim ve saat kabul edil­
nüz temin edilmemişti. Mustafa aktedildi. kınma hareketi vardır. 15 yıl ev­
di. 17 şubat 1926 da Türk mede­ velki yurt topraklarını, memleke­
Kemalin tevkifini emreden İstan­ Nihayet 26 ağustosta başlıyan bü­ nî kanunu kabul edildi. Bu kanun­
bul hükümetinden başka diğer teh­ tin umumî vaziyetini, milletin se­
yük taarruz, düşman ordusnun la kadın bir çok medenî haklar viye ve kudretini göz önüne geti­
likeler de başgöstermişti. Bir çok­ memleketten tamamen püskürtül­ kazandı. 19 nisan 1926 da kabo­
ları Mustafa Kemalin mümtaz va­ renler, Atatürkün, bu memleketin
mesi gibi muazzam bir netice ver­ taj kanunu kabul edildi. 28 teşrini
ziyetini çekemiyordu. çehresinde ne muazzam bir deği­
di. 30 ağustos Başkumandanlık evvel 1927 de yurdun birinci nü­ şiklik yaptığını anlamakta geçik-
Erzurum kongresi kararları bü­ meydan muharebesi tarihin kay­ fus sayımı yapıldı. 5 nisan 1928 mezler. Bütün vatan topraklarının
tün memlekette tamim ve ecnebi detmediği büyük bir askerî zafer­ de C. H. Partisi grupunda lâiklik her zerresinde Atatürkün yapıcı e-
devletler mümessilerine de tebliğ dir. Bu zaferin ve 30 ağustos zafe­ esası ve Teşkilâtıesasiye kanunu­ linin izleri vardır.
edildi. En kısa zamanda Meclisi rinin yaratıcısı Mustafa Kemaldir. nun dine ait hükümlerinin çıkarıl­ Atatürkün hayatı, hiç durma­
Mebusanın toplanması lâzımdı. Az sonra, Trakya da düşman ması kabul edildi.
dan Türk yurduna hizmetle geç­
Bir çok müşkülât ve tehlikeden kuvvetlerinden temizlendi. 11 teş­ 24 mayıs 1928 de beynelmilel miş, ve yirmi yıl içinde, muzmahil
Selânikte, Büyük Atamızın doğduğu ev önünde sonra Mustafa Kemal 2 eylül 1919 rinievvelde Mudanya mütarekesi rakamlar kabul edildi. 3 teşrini­ bir toprak parçasından kuvvetli,
da Sivasa avdet etti. 4 eylül 1919 imzalandı. 28 teşrinievvelde Lo­ sani 1928 de yeni Türk harfleri ka­
merasim yapılıyor müreffeh ve mesut koca bir vatan
da Sivas kongresi açıldı. Memleke­ zan konferansına davet edildik. nunu Büyük Millet Meclisinde ka- çıkarmıştır.
11 - 11 - 938 TAN

Büyük Kemalin Hayatından Hâtıralar

Millî Mücadele yıllarında Mustafa Kemal, bir köylü çocuğu ile konuşuyor.

Gazi Başkumandan, orduyu teftiş ediyor

Başkumandan, Büyük taarruz günlerinde harekâtı takip ediyor

Harf inkılâbı arefesinde Dolmabahçede yapılan içtimada

Başkumandan ve Garp cephesi ku­


mandam İsmet Paşa bir arada

Gazi Mustafa Kemal Büyük taarru zu idare ettiği Kocatepeye çıkarken


Ulu Şef, Cumhuriyetin 10 uncu yılında sevgili milletine hitap ediyor

Demokrat Büyük Şef ismet İnönü ile beraber Gülhane Parkında bir Erkâmlıarbive yüzbaşısı Mustafa
istirahat dakikası esnasında Atatürk bir gezinti esnasında Kemal bey Muzaffer Başkumandan; Mareşal Fevzi Çakmakla beraber tzmire giriyor
8
TAN 11 - 11 938 ..........................

Bütün Dünyanın />•* •• II «a

Hürmet Ettiği -= = V E C İZE LE R = = - Gunun Harici


Büyük Türk Haberlerinden
(Başt 2 ncide) Büyök Kemalin Nutuklarındaki Yüksek Fikirler Millî Herkes G ibi...
Belki hiçbir devirde garp milletle­ Kısa Hulâsalar Yazan: B . F E L E K
ri, garp muharrirleri Türk milletini,
bu devirde olduğu kadar merak et­
Kudreti Yaratan Umdelerdir Filistin t En büyük adamımızı, zamanın
Türk mileltine yalnız bir kere ba -
memiş, ve onun her hareketini, her Amali milliye, iradei milliye yal
Büyük Şefimiz Mustafa Kemal, istiklâl harbi yıllarında İngiltere müstemlekât nazırı Mı­ ğışladığı en büyük varlığı kaybettik.
ileri adımım en büyük dikkatle ta­ nız bir şahsın düşüncesinden değil sır, Irak, Suudî Arasibtan, Yemen, Acımızı yazmak için edebiyat yap -
kip etmemiştir. ve inkılâp senelerinde sayısız nutuklar söyledi. Milleti uyan­
bilumum efradı milletin arzuları­ ve Maverayişeria hükümetlerinin mağa lüzum yok! Canı yanan “A y !„
Türk milleti yalnız hurafelerden nın, emellerinin muhassalasmdan dırmak ve millî mefküre etrafında toplamak, inkılâplara ha­ Filistin yuvarlak masa konferansı­ diye bağırır.
ve batıl itikatlardan, yalnız köhne ibarettir. zırlamak yolunda her biri dâhiyane birer hitabe olan bu nu­ na davet olunacaklarını Fransa man Elemimizi izhar için göz yaşları -
an’anelerden, yalnız mazinin boyun­ tuklar bugünün ve yarının Türk nesillerine hayat ve iman dası altında bulunan Suriye ve Lüb- mız kelime oyunlarına yer bırakmaz.
Millet işlerinde her ferdin zihni
duruklarından silkinmemiş; bütün umdeleri olacak yüksek fikirlerle doludur. Onlardan size nanın davet olunmamakla beraber Hastalığım hep işitiyorduk. Ara-
başlı başına faaliyette bulunmak
varlığım, varlığının mesnedi olan her şeyden haberdar edileceklerdir. sıra neşredilen tebliğlerin katı iba -
lâzımdır. parçalar veriyoruz. Aziz kariler, bu vecizeleri saklayınız. Or­
bütün müesseselerini, bütün teşkilâ­ Filistin namına davet olunanlar ara­ relerinden ümit manaları çıkarma -
tını yenilemiş, bütün ihtiyaçlarını Kendilerine bir milletin talii tev taya koca bir millet koyan ve ona ebedî istiklâlini ve refahı­
sında Filistin başmüftüsü bulunmı- ya çalışıyorduk
bugünün vasıtalariyle, bugünün fen- di olunan adamlar, milletin kuv­ nı temin eden mübarek Kemalin bu sözleri sîzler için daima
yacaktır. Filistinden gelen haberlere Son gecenin vahim tebliği bile
niyle temine koyulmuş ve muvaffak vet ve kudretini yalnız ve ancak birer kuvvet menbaı olacaktır.
göre Araplar, başmüftü davet okun­ bu büyük adamın hayata veda e-
olmuş; Türk milletinin prestiji yük­ yine milletin hakikî ve kabili istih
Bir memleketin, bir memleket li, en hayırlı, en faziletkâr bir vazi­ madığı takdirde konferansa iştirak deceği ihtimallerini bize zorlukla an­
sal menfaatleri yolunda kullanmak
selmiş, Türk milleti, dünya siyase­ halkının düşmandan zarar görmi- feleri de “ iyi valide,, olmaktır. etmiyeceklerdir. Filistinde çarpışma latıyordu.
la mükellef olduklarını biran hatır
tinde en önlü âmiller, dünya sul - si acıdır. Fakat kendi ırkından bü­ 1923 lar de”' m ediyor. Tulkerimde 19 — Belki! Allah büyüktür. Geçen
larından çıkarmamalıdırlar.
hünün güvendiği en kukvvetli des­ yük tanıdığı insanlardan vefasız­ Arap maktul düşmüştür. Kasaba as­ sefer de böyle olduydu: diye ümitsiz­
Bir heyeti içtimaiyeyi parçala­
tekler arasında en şerefli mevkii al­ Bir heyeti içtimaiyenin müşte­ lık, felâket görmesi ondan daha a- kerler tarafından tahrip olunmuştur. lik gecesinde bit zerre ışık arıyor -
madan, inhilâl ettirmeden, onların
mıştı. Çünkü Türkiye tam mâna- rek ve umumî hisleri, fikirleri cıdır. Bu, kalp ve vicdanlar için o- duk.
kuvvei muhassalasını inhilâl ettir Almanya :
siyle Atatürk Türkiyesi olmuştu! vardır. Heyeti içtimaiyelerin kıy­ nulmaz yaradır. Dün sabah erkenden okuttuğum
menin imkanı tabiisi yoktur 1921
metleri, mertebei temeddünleri ve mektebe giderken her günkü , gibi,
O o sıralarda dünyanın her mem temayülleri ancak bu umumî his Harp zarurî ve hayatî olmalıdır. Hâkimiyeti milliye öyle bir nur­ Paris sefareti üçüncü kâtibi Fon
dur ki cnun karşısında zincirler Dolmabahçe sarayında onun hayra -
8 leketinde, Atatürk ve Atatürk ve fikirlerin tecelli ve tebarüzü Hayatı millet tehlikeye maruz kal­ Rath’m ölümü üzerine bütün Al-
erir, tac ve tahtlar yanar, tacidar- ğını aradım. Göndere tam toka edil­
Türkiyesi hakkında geniş neşriyat derecesile anlaşılır. mayınca harp bir cinayettir. manyadaki Yahudilere karşı şiddetli
lar mahvolur Milletlerin esareti diğini görünce ferahladım.
yapılıyor, medenî dünyanın her Bir millete güzel şeyler düşünen hareketler vuku bulmuş, sinagoglar
Nihayetsiz bir hürriyet kabili üzerine kurulmuş müesseseler her Öğleye kadar, herkes umduğu bir
memleketinde Atatürk hakkında insanlar, fevkalâde işler yapmağa taarruza uğramıştır ve yakılmışrir.
tasavvur değildir, hakların en bü­ tarafta yakılmağa mahkûmdurlar. Yahudilere karşı yeni tedbirler alı­
haberi alamamak ve korktuğunu öğ­
cilt cilt eserler neşrolunuyor, gaze­ kabiliyetli kahramanlar bulunabi­
yüğü olan hakkı hayat bile mut­ 1924 renmek kaygusu ile birbirine bir şey
teler, mecmualar, Atatürkü ve ese­ lir,lâkin öyle kimseler yalnız ba­ nacağı anlaşılıyor. Fon Rath’m ce­
lak değildir. Neticei kat’iye daima taarruzla soramıyordu.
rini anlata anlata bitiremiyorlardı- şına hiçbir şey olamazlar, meğer ki sedi Almanyaya getirilecek ve ken­
alınır. 1924 Geçenlerde bariz bir asabiyet var­
Siyasî, askerî muzafferiyetler bir hissi umuminin, bir iradei u- di şehrinde merasimle gömülecektir.
Bütün dünya, en büyük Türkü tanı­ dı. Söyleneni güç kavrıyor, söyledik­
ne kadar büyük olursa olsunlar ik mumiyenin, amili, ifadesi, mümes­ Benim için en büyük noktai sı- Yahudilerin silâh taşımaları meno -
mış, ve onu sevmişti. Gün geçtikçe yanet ve menbaı şefaat milletimin lerini zorlukla ifade edebiliyorlar -
tisadî muzafferiyetler ile tetviç e- sili olsunlar. lunmuştur. Buna karşı gelen her Ya­
göze çarpan en mühim nc*;ta, eski sinesidir. 1924 dı..
dilmezlerse kazanılan zaferler pa­ hudi yirmi sene hapsolunacaktır
yidar olamaz. Varlığımızı, istiklâlimizi kurta­ Halka yaklaşmak ve halkla kay­ Nazarlarında endişenin derinliği
taassupların, eski husumetlerin, es­ Son hâdiseler sırasında binlerce Ya­
ran bütün ef’al ve harekât, mille­ naşmak daha çok ve daha ziyade seziliyordu.
ki telâkkilerin tesiri altında kalan Mahdut vesaitle büyük işler gör hudi tevkif olunmuştur.
tin müşterek fikrinin, arzusunun, münevverlere teveccüh eden bir Öğleden sonra acı haber duyulun­
Avrupalı muharrirlerin eserlerine menin tecrübe olunan yegâne u- azminin yüksek tecelliyatmdan Ingiltere : ca, bayraklar yarıya inince, Türkle-
vazifedir. Gençlerimiz, münevver­
sokulan hasmane tenkitlerin, gaıezli sulü, kuvvetlerimizi dağıtmamak başka bir şey değildir. lerimiz, ne için yürüdüklerini ve rin büyük nuru söndüğü anlaşıldı .
vesaiti mevcudenin kısmı azanımı ne yapacaklarım evvelâ kendi di­ Avam kamarası kralın nutkunu Ders vermek için sınıfa girdiğim
hislerin yavaş yavaş ve kendi kendi­ Bizim halkımız çok temiz kalpli
gayelerimizden en mühim olanlar mağlarında iyice takarrür «ittirme­ müzakereye devam etmektedir. Loyd zaman gözleri kızarmış gençlerin
ne silinmesi idi. Çünkü yanılanlar çok asîl ruhlu, terakkiye kabili­
üzerinde teksif etmektir. li ve onları halk tarafından iyice Corç, hükümeti, siyasetini izah etme sessiz ve yekpare elemleri karşı -
yanıldıklarını görüyor; anlıyamı- yetli bir halktır. Bu hak eğer bir
Anadolu Zaferi, tarih arasında kabili hazım ve kabili kabul bir mesi yüzünden şiddetle tenkit etmiş sında kendimi pek güç tuttum.
defa muhataplarının samimiyetle hale getirmeli ve ancak ondau son
yanlar gün geçtikçe daha iyi anlı­ bir millet tarafından tamamen be­ ve hükümetin Sovyet Birliği ile teş­ Vaziyetimiz bir dershane havasına
kendilerine hâdim olduklarına ka ra ortaya atmalıdır. 1923
yor, ve hakikat tam ve katı bir za­ nimsenen bir fikrin ne kadar kadir ni olursa her türlü hareketi derhal riki mesai etmemesinin sebebini sor­ uysun diye bir genci derse çağır •
fer kazaanrak yürüyordu. Atatür- ve ne kadar muhyi bir kuvvet ol­ Muharebe, haimî mücadele ha­ muştur. dım:
kabule amadedir. Bunun için genç
duğunun en güzel bir misali ola­ linde bulunan gayri mer’î kuvvet­
kün kudretli şahsiyeti karşısında lerin, her şeyden evvel millete em Ispanya : ,— Mazur görün, hastayım! dedi
lerin göze görünür şekil ve suret
rak kalacaktır. niyet bahşetmesi lâzımdır. ve:
taassuplar, husumetler ve garezler almasıdır. 1925
Serge mmtakasmda cümhurıyetçi — İçinizde başka hasta var mı?
erimetke ve bunlar eridikçe Tiirki- Biz bir şeyi vicdanen iyi yaptı­ Bilelim ki millî benliğini bilmi Herkesin, her ferdi milletin ruh lerle Frankistler arasında şiddetli Sualime-
yenin beynelmilel nüfuzu kuvvet­ ğımıza, sözlerimizin iyi olduğuna yen milletler, başka milletlerin şi ;ye vicdanında şu kanaat sarsılmaz muharebeler vuku bulmuştur iki — Hepimiz* dediler ve hıçkırma «
kani isek onu olduğu gibi açık, va­ kârıdır. 1928 â m e l i d i r ki artık bu
lenmekte idi. En nihayet Türkiye- taraf ta muvaffakiyet iddiasın Uuır. ya başladılar
zıh, tereddüt ve ihamdan arl ola­ Tarihimizi okuyunuz, görür­ millet şunun, bunun hevesat ve ilı-
den bahseden Avrupalı muharrirler Bir kişinin kederini görmek bile
rak bastetmeliyiz. sünüz ki milleti mahveden, esir e
tirasatım, şan ve şerefini, oğ.raz ve Fransa :
Türkiyenin tam bir muazzam devlet menafiini tatmin için değil ancak insanı hırpalamaya kâfi iken bütün
Düşmana merhamet aciz ve za­ den, harap eden fenalıklar hep din bir küme gencin bu müşterek elem­
heybeti ve otoritesini kazanmış oldu kendine ait menfaatleri için, ken­ Fransa matbuatı Her Hitlerin son
aftır. Bu insaniyet göstermek değil kisvesi altındaki küfür ve mel’a disine lüzumlu ve faideli gördüğü leri ne hazindi. Fakat ne samimî ve
nutkile meşgul olmakta devam edi­
ğunu anlatmıya başladılar ve Ata­ insanlık hassasının zevalini ilân netten gelmiştir. 1923 şeyler için yürüyecek ve bu m il'et ne ulvî idi!
etmektir. yor. Eko dö Pari nutku tehdit edi­
türk Türkiyesi beynelmilel âlemde Tatbik eden, icra eden, karar ve artık ancak bu zihniyetle ilerliye- Onlar ki hep Atatürkü görmüşler,
ci mahiyette görüyor. Diğer gazete­
hakikaten bu mevkii tutmuştu. O - renden daima daha kuvvetlidir. cektir. 1923 eline doğmuşlar, elinde büyümüş -
Hakiki zafer, muharebe meydan ler de ayni fikri ileri sürüyor ve Al-
»un bu mevkii tutmakta devam ede­ larında muvaffak ^lmak değil, 1921 Milletin müşterek arzu ve tema­ manyanm müstemleke meselelerini lerdi. Nasıl ağlamazlardı? Ağladılar
asıl zaferdeki muvaffakiyetlerin yülüne temas etmek ve onun ica- ve ağladık
ceği şüphe mi götürür? Hürriyeti matbuattan mütevel­ hal ile kanmıyacağını söylüyorlar.
menabiini kuvvetlendirmek mille­ batma hasrı mevcudiyeti hareket — En büyük adamımızı kaybet -
A tatürk Türkiyesi, bütün dün- lit mahazirin vasıtai izalesi yine düsturu bilmek, hanikî yolda yü­ Japonya :
ti yükseltmektir. memiz bize vazifemizi unutturma -
binnefis hürriyeti matbuattır. rüyebilmek için yegâne esastır.
* * yanın dostluğunu aradığı, malıdır, tavsiyesinde bulunacak ol -
Hürriyetin de, müsavatın da a- 1923 j 1924 Çin — Japon harbi hakkında Şang
dostluğuna güvendiği dostluğunu dum,dinleyecek halde değildiler. Sus
barış namına, insanlığın refahı daletin de noktai istinadı Hakimi Büyük şeyleri yalnız büyük Fikirler cebrü şiddetle, top /e tü­ haydan gelen haberlere göre Japon- mamı rica ettiler.
namına büyük bir kazanç tanı­ yeti milliyedir. milletler yapar. 1923 fekle asla öldürülemez. Hassas bir lar Çança mmtakasmda Yuceo’ya Elemlerimizi sükûtun derinlik -
dığı bir Türkiye idi. Ve bu Türkiye Felâketler, elemler mağlûbiyet Milletlerin kalbinde hissî inti­ millete karşı irtikâp edilen zalima­ yaklaşmışlardır. Çin kuvvetlerinin lerine saldık. Acıdık, ağladık, yan­
daima bu şahikada kalacak, daima ler milletler üzerinde bir takım a- ne muamelelerin onu daha ziyade Çança’yı müdafaaya karar verdikleri dık.
kam olmalı. Bu, alelâde bir inti­
takviye ettiği mücerreptir. j.922 haber veriliyor.
daha yüksek şahikalara varacaktır. miller vücut bulmasına sebebiyet kam değil, hayatına, ikbaline, re­ ★
Atatürkün ebediyete kavuştuğu bu verir. Bu amillerin başı.cası öyle fahına düşman olanların mazarrat Ehveni şer, şerlerin en muzırı- Macaristan : Asrın en büyük adamını kaybet •
sırada dünyanın her memleketinde kara günlerinden sonra milletlerin larıru izaleye matuf kutsi bir in­ dır. 1924 tiğimiz için yaralanan yüreğimiz ko­
ayni ses yükseliyor: intibah ve vekarım bulması, kendi tikamdır. 1923 İstanbul; bizim tarihimizin ve Bütün Macaristan bugün Macar lay kolay kapanmaz.
“ İnsanlık büyük bir devlet adamı­ benliğini duymasıdır medeniyetimizin bir hulâsasıdır. askerlerinin amiral Horti kumandası Bütün hayatında kimseye benze «
Saygısızlığın, tecavüzün küçüğü 1923
nı kaybetti.” altında Kaşan şehrine girmesini te­ meyen o alelâde faniler seviyesinin
Esaslı ve kıymetli bir noktai â- büyüğü yoktur. 1924
Bizim ilham menbaımız doğru­ sit edecektir. çok üstünden baktığı dünyaya gözü­
Büyüklüğünü bütün insanlığa ta­ zimet bulduktan sonra ondan Bende fazla bir teşebbüs göriil- dan doğruya büyük Türk milleti­ nü herkes gibi kapadı ve herkese
nıtmak ve milleti nazarında, tam muazzam gayeye yürümek ve ona nin vicdan? olmuştur ve daima da
dise bu, benim değil, milletin rou-
kurtuluş kahramanı tanınmak, bir vasıl olmak elbette müyesser öyle olacaktır. 1925 bir fert olmak kadar dünyada bah­ benzeyen yegâne tarafı bu oldu.
hassalasmdan çıkan bir teşebbüs­ Sağlığında onun peyinden gitmeyi
faniye nasip olacak en büyük bah­ olacaktır. tiyarlık yoktur. 1923
tür. 1923 Erkeklerimizin teşkil ettiği or­ kendine nimet bilen Türk milleti
tiyarlıktır. Bizim milletimiz yekdiğerinden
Azamî tasarruf, şiarı millimiz Cümhuriyet fazileti ahlâkiyeye dunun hayat menbalarını kadınla­ kendi yaptığı tarihe o intikal ettikten
Onun için Atatürk her fanî gibi çok farklı menafi takip edece« ve
olmalıdır. müstenit bir idaredir, Cümhuriyet rımız işlemiştir. Memleketin esbabı sonra da onun yolunda yürüyecek -
ölebilir, fakat, bütün dünyanın hür­ bu itibarla yekdiğerile mücadele
mevcudiyetini hazırlıyan kadınla­
met ettiği en büyük adam ancak bir
Heyeti içtimaiyemizde Devleti­ fazilettir. 1925
rımız olmuş ve kadınlarımız olmak­ halinde bulunagelen muhtelif sunu tir
mizde hürriyet bipayandır. Ancak fa malik değildir. Mevcut sınıflar Bunu genç neslin ona karşı olan
kere ölür! Benim için bir taraflık vardır; tadır. Kimse inkâr edemez ki bu
onun hududu onu bipayan yapan yekdiğerinin lâzım ve melzumıı sevgisinden gençlerin onun arka -
bir tarafım. O da Cumhuriyet ta­ harpte ve ondan evvelki narplerde
Ömer Rıza DOĞRUL 1923 sından döktükleri ıvassız göz yaşla­
esasın mahfuziyetile kaim ve mah -
raftarlığı, fikrî, İçtimaî inkılâp ta­ milletin kabiliyeti hayatiyesini tu - mahiyetindedirler.
duttur.
raftarlığı 1924 tan hep kadmlarımızdır. 1923 Milletimizin bütün hakayıki an­ rında apaçık gördüm.
YALOVADA: lamakta gösterdiği rüşt ve kabili­ Hayat fanidir Hep bu yolun yol -
Meşkûk tedbirlere tevdii mu­ Cümhuriyetin siyaseti hâriciye­ En yüksek askerlik budur: Muh­ cusuyuz. Tabiat kanunları değişmez..
telif ihtimalleri çok iyi hesap et­ yet şayanı iftihardır. 1923
kadderat etmekten fevkalâde içti­ de veçhesi müstakimane ve hali­ Falan, falan..
Yeni Mektepler nap lâzımdır. sane olarak sulhun, muahedatm
meli, en iyi görüneni cür’et ve kat­ Bütün dünyanın milletlerini ta­
Hepsi doğru! Lâkin yazık oldu.
iyetle tatbik etmelidir. 1924 nırım ve bu muarefem harp saha­
Yalova (TAN) — Buradaki bir ilk Millet mukadderatını kendi ye­ muhafazasına müteveccihtir. Mü- larında olmuştur, ateş altında ol­ Çok ama çok yazık oldu. »
nasebatı tevsi ve halisane hukuka Eğer milletimizin ekseriyeti azi-
mektebin ihtiyaca kâfi gelmediğini di inhisar ve iktidarına almak sa - mesi çiftçi olmasaydı biz bugün muştur, ölüm karşısında olmtşaır
gören İstanbul maarif müdürlüğü, i- yesindedir ki mucizeler halk ve riayet ve hukuka tarzı riayette yemin ile temin ederim «i bizim Ecnebi mümessillerin
dünya yüzünde bulunmayacaktık.
mütekabiliyet hattı hareketimiz - milletimizin kuvvei maneviyesi bü­
kinci bir mektep inşasına karar ver­ ibdama muvaffak oldu. 1923 matem kararları
dir. 1924 tün milletlerin kuvvei maneviye
miştir. Bu maksatla Bursa caddesi Her türlü muvaffakiyetin, her Ankara 10 (A. A.) — Haber alın -
Saltanatı ferdiyeye ve onun tem sinin pek çok fevkindedir. 1920
üzerindeki büyük bir arsa ile civa - Bu güne kadar istihsal eylediği­ nevi kuvvetin, kudretin membaı dığına göre, Duayen bulunan Afgan
sil ettiği meş’um bir şeKİi idareye Benim için dünyada en büyük
rındaki evler istimlâk edilecektir. miz muvaffakiyetler, bize anca« hakikisi milletin kendisi olduğuna büyük elçisi eksel âns Sultan Ahmet
tevcih edilen bir silâh mukaddes­ mükâfat, milletimin en ufak bir
Ayrıca bir köy yatılı okulu yapıl­ terakki ve medeniyete doğru bir kanaatim tamdır. 3923 Hanın riyasetinde toplanan ecnebi
tir. takdir ve iltifatıdır. 1920
ması düşünülüyor. yol açmıştır. Bize ve ahfadımıza Medeniyetin bugünkü vesaitini, devlet mümessilleri bugünden iti -
Elmalık köyü halkı, köylerinde İstikamet, metanet ve nefisten düşen vazife, bu yol üzerinde te- Bilelim ki vâsıl olduğumuz mu­
hattâ bugünkü fikriyatını demir - baren cenaze merasiminin hitamına
yatılı bir okul yapılmasını istemiş­ fedakârlık zafere isal eder. Zira reddüdsüz ilerilemektir. 1923 yolu haricinde intişar ettirebilmek vaffakiyet milletin tevhidi kuva et­
kadar ziyafet vermemeyi, kabul re­
istikbal, arzu ve imanı olana mev Bütün bu muvaffakiyetler yal­ müteessirdir. Demiryolu refah ve mesinden, teşriki faaliyet et nesin­
ler, bu hususta bedenen ve nakten simleri yapmamayı, elçiliklere yarı
uttur. nız benim eserim değildir ve ola­ den ileri gelmiştir. Eğer ayni ır.u-
çalışacaklarını bildirmişlerdir. ümran yoludur. 1924 bayrak çekmeyi ve teessürlerine bir
vaffakiyatı, muzafferiyatı atîde de
Köylülerin bu isteklerinin yerine Vakıfı hakayık olan, kalp ve vic maz. Bütün bu muvaffakiyetler, nişane olmak üzere, bu akşam îstan-
Milletimizin inkişafı dehası -'e kazanmak istiyorsak ayni esasa is­
getirilmesine yakında fiilen başlanı­ danmda manevî ve mukaddes haz- bütün milletin tevhidi mesaisi ne­ buldan avdet etmekte olan Başvekil
bu sayede lâyık olduğu mertebei tinat edelim ve ayni suretle yürü­
lacaktır. lardan başka zevk taşımıyan insan ticesidir. 1923 medeniyete irtikası bittabi âli mes­ yelim. 1923 Celâl Bayan istasyonda heyet halin­
Sivas (TAN) — Görün belediye re­ lar için, ne kadar yüksek olursa ol Kadınlarımızın vezaifi umumi- lekler erbabını yetiştirmekle ve Hiçbir medenî devlet yoktur ki de karşılamayı ve B. M. Meclisinin
isi Fuat Orhanoğlu, ittifakla yerin­ sun maddî makamatm hiç bir kıy­ yede uhdelerine düşen hisselerden millî harsımızı ilâ ile kabildir. ordu ve donanmasından evvel ikti­ yarınki toplantısında da bulunmayı
de ipka olunmuştur. meti yoktur. başka kendileri için en ehemmiyet­ Hakikaten sinei millette serbest sadiyatım düşünmüş olmasın. 1923 kararlaştırmışlardır
~ 11 - 11 - 938 ~ — -—
HT'T.---- --- ---------- ■ ............................ .......... ....— 9 =

Atatürke Ait = = = = = Atatürk İçin Korku Bilmiyen Adam


------ o------ -

Yabancılar Neler A ğır Düşman Ateşlerine Hiç


-■■■ Canlı Hâtıralar Düşündüler, Neler “ Kırpılmadan Bakan „
Sivas Kongresi Toplandığı Söylediler? Kapandı. Buna inanmıyorum
Bizim büyük Atamız, bütün ci­

Günlerde Mustafa Kemal handa dehasını hayranlıkla tak


dir ettirmiş tarihin en büyük
şahsiyetidir. Onun hakkında on
binlerce yazı yazıldı, yazılıyor
"Burası Yüreksiz Adamların Yeri Değildir. Bana Müzaheret ve yazılacak... Muhtelif ecnebi
devlet adamı, fikir adamı ve
Gösterenler Başlarına Ne Gelirse Gelsin Mukaddes filozoflardan ve muharrirlerin -
den aldığımız aşağıdaki parça -
Davayı Bırakmıyacaklarına Azmetmelidirler.,, lar Atatürkün muasır dünya ce­
miyetleri üzerinde yaptığı ge -
niş ve derin tesirleri bariz suret­
te anlatmağa kâfidir.
“ Mustafa Kemal, ruhu, ruhunun
emsalsiz melekeleri dehası, iradesi,
metaneti, hasılı bütün manevî şeca-
atile, büyük Türk milletini şahsında
tecessüm ettirir.,,

“ Güneş kendi âlemine nasıl hâ -
kimse, millet sevgisi de Gazinin en -
gin ruhuna övle hâkimdir Kaynağı Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Erkânıharbiyesile beraber
millet sevgisi olan o hâkim irade,
“ O,, nu, ilk defa siperde gör-
millet sevgisinin mahkûmudur.
djim. Çanakkalede Anafartalar
“ Gazinin büyüklüklerinden biri
grubu Kumandanı idi. Bizim fır­
de millet nabzın, yoklamakta millet
ruhunu tahlildeki eşsiz hassasiyeti - kanın vaziyetini tetkike gelmişti.
dir.„ Kendisi miralaydı, maiyetinde,
★ kolordu kumandanı mirilivalar
“ Tereddütsüz söyliyebiliriz ki. ya­ vardı.
zılı tarih içinde Mustafa Kemal ile “ O,, , “ paşalar,, a kumanda e-
ölçülebilecek tek bir adam yoktur. den bir “ Bey,, di.
Çünkü tarihin tanıvıp insan nesille­ Siperleri ziyarete gelen başka
Q ıvas kongresi toplandığı sı- kumandanlar da görmüştüm. “ En­
ra idi. Kongre müzakere' rine de tanıttığı büyükler birer ve­
ya ikişer cephede deha göstermiş ver paşa,, nın cesareti, ataklığı
lerine devam ediyordu. Arasırs dillerde destandı.
kimselerdir Mustafa Kemal, haya -
heyecan en yüksek dereceye varr Ben, lâpacı padişaha vekâlet e-
yor, arasıra da ortalığı sükûne tın her cephesinde dahidir. Asker -
likte, siyasette idarede, içtimaiyat­ den başkumandan vekilinin gözle­
ve durgunluk kaplıyordu. Mümes rinde, daima; bir komiteci hilekâr­
ta, ruhları kavrayıp sürüklemekte
sillerin biri anlatttı: lığı gördüm.
ihtiyaçları sezip gidermekte, güçlük­
— Fazla ileri gitmiyelim, vt Çanakkalede çarpışan Türk
leri yenip kolaylaştırmakta ve her
gerçekleştiremiyeceğimiz maksa kuvvetlerinin başına hangi sakat
şevde.,,
peşinde koşmayalım. endişelerle musallat edildiğini bir
Bir diğeri şu sözleri söyledi: ★
“Mustafa Kemal, korkunç devlet­ türlü akıl edirmediğim Alman ku­
— Ya hep, ya hiç! mandanının, ateş hattına geldiği
lerin azametlerini kıra kıra kendi Büyiik Başkumandan, bir tarassut
Daha bir başkası: zaman, birdenbire yağmağa başla­
milletini büyüttü.,, mahallinde
— Vaziyetimizden mutlak su­ * yan şarapnel yağmurlarını görün­
rette emin olalım! **
“ İlk umumî tarihi yazan Türkler - ce, yere diz çökerek kendi dilince lıcının hakkı,, olanı almadı, daha
Daha başkası: şahadet eder gibi sallandığını da
di. İlk millî Türk tarihini yazan Mus ihtiyacı olan erkâna, zabitlere, kü­
— Bütün salâhiyeti bir tek a- gördüm.
tafa Kemaldir.. çük zabitlere bağışladı.
damda toplamıyalım. Enver ile “ O,, , sipere, bir salona giren
★ “ O,, nun, hasis menfaatlere bağ­
ittihat ve terakki komitesinden Atatürk, Sivas Kongresinde murahhaslarla birarada bir erkânıharp zabiti gibi girerdi.
“ Mustafa Kemalin daima en ziya­ lı olmayan büyük adam olduğunu
çektiklerimiz yeter!
— Halkın ıztırabı ne zaman di­ ne? Fakat ordu çok kıymetlidir. de tercih ettiği usul fenalıkların Ve sıçanyollarmda, ona yol gös­ da o zaman gördüm.
En nihayet Mustafa Kemal
necek? Ve yeni bir cephe kurmaktadır. kökünden çşkarılması. dertlerin tam terdiğim oldu. “ O,, Anafartalar grup kumanda­
kalktı ve:
— Mesul bir adam lâzım... Bu Bir ay içinde düşmanı yeneceğiz. ve mutlak surette tedavisidir O. bü­ Evet, bu yazıların sonunda, yil- nı idi; düşman, Çanakkaleden, ilk
— Efendiler, dedi, burada si­ kim olabilir? Bir lâhza sonra reye müra­ tün icraat hayatında yarım tedbir lardanberi görmeğe alıştığınız im­ önce Lâlebadan çekilmek istedi.
yasî bir fırka kurmak, yahut bir — Bilmiyoruz. caat edildi. Ve Mustafa Kemal lerrien nefret etmiş ve yalnız günün zanın sahibi, Çanakkale harbinde Bizim fırkamız İsmail oğlu sırtla­
darbei hükümet yapmak için top­ — Reis paşa nerede? Başkumandanlığa seçildi ve dedi­ gailesini atlatmak yolunu hiç bir za­ ihtiyat zabit namzedi Mahmut E- rını tutmuştu, sisli bir geceden is­
lanmadık. Bütün millet, yeniden — Kendisinden hesap soralım.. ğini yaptı! man beğenmemiştir.., sat efendi idi. tifade ederek kaçmak istiyen düş­
doğma hâdisesi geçiriyor. Bizim — Başkumandanlığı ona verme­ ★ Ben, ona yol gösterirken, gün­ manın neyetini anlamıştık, gruba
liyiz.... Ç ıvas toplantılarının birinde “ Bütün dâhilerin Mustafa Kemalle lerden değil, aylardanberi siper
hedefimiz de en yeni tarzda millî ^ herkes söylüyordu: haber verdik ve gruptan alman e-
— Fakat bu yüzden bir takım karşılaştırılması halinde ilk evvel hayatına alışmış olduğum halde
bir devlet vücude getirmektir. Biz, — Ne yapacağız? mirle düşman hatlarına ateş açıl­
başlar tehlikeye girmez mi?? göze çarpan fark, onların hemen hep titriyordum, fakat “ O,, , boyunun
ne bir fırkayız, ne de bir komite­ — Yabancılardan yardım gör­ sinin hazırlanmış, terbiye ve tecrü­ dı. Fakat ordu karargâhından, ya­
— Hayır, bu millete zarar ver- uzunluğuna rağmen, ayaklarının
yiz! Bütün milletin mümessilleri­ medikçe bir şey yapamayız!
miyenlere hiç bir kimse dokuna­ be görmüş ordular başında deha gös­ ucuna basarak doğrulur^ siperlerin ni liman Fon Sandres paşadan ge­
yiz. Mukaddes vazifemiz, bütün — Parasız bir memleket, kanlı termiş olmaları ve Mustafa Kemalin
maz. üstünden, düşman siperlerine ba­ len emirle, bizim düşmana açtığı­
milleti muztarip eden felâketi ber­ muharebelerden çıkan, borçlu bir ise tarih sahnesine tek başına çık - kardı. mız ateş kestirildi ve düşman, te­
taraf etmektir. Biz bir kaç kolor­ — O halde paşayı çağırtalım! millet, •yirminci asırda yaşaya­ mış ve tarihini bizzat kendi azmiyle, “ Düşman siperlerine bakmak!,, reyağından kıl çeker gibi, askerle­
dunun yardımına güvenmiyoruz. Reis paşa girdi ve ilk söz ola­ maz! kendi iradesiyle, kendi dehasiyle ya­ Bu, hiç kolay değildi. Düşman,
Yenilmez olduğuna karşı besledi­ rak: — Yabancı yardımı lpzım! rini çekti, gemilere bindirdi.
ratmış bulunmasıdır.,, ateşten göz açtırmazdı. “ O,, , bu
ği güvenç gün geçtikçe inancı sağ­ — Vaziyet iyidir. Çanakkale harbinin muvaffaki­
— Memleketi Ingiltere himaye­ “ Bu harikulâde adamın dimağın “ Göz açtırmayan ateş,, e, “ Gözle­
lamlanan millet namına dövüş­ Fakat muhalifler itiraz ettiler: yetini, kendilerine mal etmek isti­
sine mi vermek istiyorsunuz? İn­ daki kavrayış kabiliyeti ve bütün rini kırpmadan,, bakardı.
mek salâhiyetini taşıyoruz. Bu i- — Demiryolu bırakılmadı mı? yen Alman kumandanlarının ma­
giltere bizi esir gibi kullanır! memleket işleri üzerindeki çalışma “ O,, nu ben, ilk defa, “ Korku
nancı, her kalbe aşılayacağız. Bu­ Ordu da ricat etmedi mi?. rifetlerini gözümle gördüm. Türk
tarzı tahlil olunduğu zaman akıllara bilmiyen adam,, olarak tanıdım.
rası, yüreksiz adamların yeri de­ Reis paşa (Atatürk) cevap ver­ — O halde ne yapabiliriz? vatanında, yabancı kumandanlar,
durgunluk gelir. Elini dokunduğu Çanakkale harbi bitmişti. Düş­
ğildir. Yapacağımız vazifeler, per­ di: — Amerikanın yardımını temin her işin nasıl canlandığını düşünün­ hiç bir zaman Türk zaferine yar­
manın bıraktığı ganimetler, ordu­
de arakasında başarılacak vazife­ — Ben ordunun Sakaryaya çe­ etmeli. dım etmemiş, bilâkis engel olmuş­
ce şahsiyetinde insanlıktan üstün bir nun o günkü mevziî ihtiyacına
ler olmadığı gibi, ekseriyet kazan­ kilmesi için emir verdim. Fakat — Mükemmel! Âlâ! lardır.
kudret bulunduğuna inanmamak ka­ yetmiş, artmış; erkâna, zabitlere,
mak, parlâmento münakaşalarına “ O,, , bunu da tarihe ispat et­
bu manavranın bugünkü biçimsiz­ — Zaten memleket işgal altın­ bil değildir.,, küçük zabitlere de sandık sandık
girişmekle düşmanlara haklarımı­ miştir.
zı ve davamızı kabul ettirmeğe liğini kazanacağımız zaferle izale da iken yeni bir harp açmağa ★ konserveler, şekerler, marmelât­ ★
“ Kemal Atatürke neden diktatör lar dağıtılmıştı. ★*
imkân yoktur. Biz gayemizi bütün edeceğiz. Vaziyetin müsaadesizli- imkân mı var?.
Göz açtırmayan düşman ateşle­
köylülere, bütün şehirlere anlat­ ği yüzünden ortaya çıkacak her Atatürk bir köşeye oturmuş din­ diye çağrılmaktan hoşlanmadığını Anafartalar grubu kumandanı,
rine “ Kırpılmadan bakan gözler,,
malı, herkesle temas etmeli, her­ hâdiseye karşı geleceğiz. sordum. “ Ben diktatör değilim, de - kendi payına düşen, daha doğrusu
liyor,' herkesin susmasını bekli­ kapandı.
di. Benim küvetim olduğunu söy -
kesin ihtiyacını anlamalı ve her­ Mebuslardan biri ileri atıldı: yordu. Gözleri, söz söyliyenlerin lüyorlar. Evet bu doğrudur Benim ve en yerinde tâbirle kendi “ Kı- Hayır! Buna inanmıyorum!...
kesi uyandırmalıyız. Beni asî ilân — Ordunun başına bir başku­
içine işlemekteydi. Nihayet Ata­ arzu edip te y apamıyacağım hic bm
ettiler. Ele geçersem beni bekliyen mandan geçirmek lâzım. Çünkü
türk ayağa kalktı ve söyledi: şey yoktur Çünkü ben zoraki ve in­
âkıbetin iyi olmadığı malûmdur. mesuliyet bize yükleniyor. Halbu­
— Bu meseleleri sonraya bıra­ safsızca hareket etmek bilmem. Ben­
Benimle beraber açıktan açığa ça­ ki biz bu vaziyetten mesul deği­
lışanların da ayni âkıbete uğraya­ liz. kalım şimdi millî misakı yapalım ce diktatör diğerlerini iradesine
ram edendir Ben, kalpleri kazana­
ca k la rı şüphe götürmez. Bana — Çok doğru ve onunla her şeyden önce Türk
rak hükmetmek isterim.,,
müzaheret gösterenler, başlarına Bir başkası: milletinin tam istiklâlini temin e-
“ Türkiyeyi yaratan Atatürkün
ne gelirse gelsin, milletin mukad­ •— Ordu mağlûp oldu. Ümit delim!...
söylediği sözler siyasî felsefenin çok
des davasını bırakmıyacaklarına kalmadı. itiraz edildi:
kıymetli bir babmı ve yüksek insan
azmetmelidirler.,, Reis paşa gülümsedi. Fakat me­ — Pek ileri gidiyoruz! lık duygularının bir tezahürünü teş­
Bu sözleri dinliyenlerin hepsi busların biri kalkarak Mustafa — Realist olalım... kil eder. Türk milletinin yüksek ön­
de bağırdılar: Kemalin Ordu Başkumandanlığı­ Atatürk tekrar ayağa kalktı. derine karşı duyduğumuz bağlılı­
— Hareketimizin Lideri sensin! na seçilmesini söyledi. Mustafa Yumruğunu masanın üzerine in­ ğın mana ve hikmetini anladım. An
Kemal riyaset kürsüsüne doğru i- dirdi. ladım ki, Atatürk, milletinin mukad­
C nlıarya harbi sırası di. lerledi ve şu sözleri söyledi: : — Ölüm veay hürriyet! Hep deratına daimî bir bekçi olan yaman
K Millet Meclisi azasmın bir — Sakaryanm bu kıyısında yeni veya hiç! bir şahsiyettir ,
çoklan bedbindiler. Ordu ricat e- bir cephenin kurulması için ben Millî misak ittifak ile kabul o- “ Mustafa Kemal, mazlum millet­
diyor ve Sakarya cephesinde si­ emir verdim. Demiryolu, Eskişe­ lunmuştu. Azadan biri bağırdı: lerin önlerindeki zillet ve esaret u-
perler kazılıyordu. Meclis azası hir ve daha başka mühim nokta­ — Yaşasın Mustafa Kemal. çurumunu aydınlatarak kendilerine
konuşuyorlardı: lar düşmana bırakıldı. Fakat de­ Ve Mustafa Kemal bağırdı: istiklâl ve kurtuluş yollarını göste -
— Ordu nerede duracak? miryolu ile Eskişehirin kıymeti — Yaşasın millet! ren âlemşümul bir nurdur.,, Gazi Mustafa Kemal, harp esnasında bir teftişe giderken
10 TAN a, 11 - 11 - 938

I ** * * ****

— A tamızın Millete Vasiye t l e r i ^


Biz İlhamlarımızı, Gökten ve Gaipten Değil, Doğrudan Doğruya
Hayattan Almış Bulunuyoruz. Biz Bütün Türk Milletinin Hadimiyiz.

K u vvet B ird ir Ve O M ille tin d ir


M I v ¡I P U M

ORDUYA ■ m eh w

Dahî Başkumandanın, Emrinde


Zaferlerin Harikasını Yaratan
Kahraman Orduya Son Hitabesi
Bu sene 25 Teşrinievvelde Anka- Bugün, Cümhuriyetin 15 inci yılı­
rada Atatürkün büyük eseri ve ar­ nı mütemadiyen artan büyük bir re­
mağanı Cümhuriyetin 15 inci yıldö­ fah ve kudret içinde idrak eden bü­
nümü kutlulanırken, geçit resmi yük Türk milletinin huzurunda kah­
başlamadan evvel, Ulu Başkuman­ raman ordu, sana kalbi şükranları­
dan Atatürkün orduya gönderdiği mı beyan ve ifade ederken büyük
mesaj gelmiş ve Başvekil tarafından ulusumuzun iftihar hislerine de ter­
okunmuştu. cüman oluyorum.
Gazi Mustafa Kemal, milletini kurtarmak için giriştiği
Tarihin ve Türkün en büyük as­ Türk vatanının ve Türklük camia­ m ücadelede; böyle karlar çinde, birkaç saat
Atatürk, Millet Meclisi kürsüsünde dinlenerek ne aylar, ne seneler gçirdi
kerinin emrinde muazzam zaferler sının şan ve şerefini dahilî ve hari­
1937 yılı ikinci teşrinin birinci “ Küçük, büyük bütün çiftçile­ yaratan kahraman orduya veda, te­ cî her türlü tehlikelere karşı koru­
pazartesi günü, Atatürkün meclis ayyün eden ve daima kuvvetlenme Onu, bu yıl içinde, kısa fasılalar­
rin iş vasıtalarını arttırmak, yeni­ şekkür ve tavsiyelerini ihtiva eden maktan ibaret olan vazifeni her an si gereken müşterek hususiyetle -
te okduğu nutuk, biraz da bugün la iki defa, büyük kütleler halin­
leştirmek ve korumak tedbirleri, bu son hitap şudur: ifaya hazır ve amade olduğuna be­ ri, yalnız denkli oluşları değil, ay­ de, yakından gördüm. Trakya ve
ve yarm i ç i n millete vasiyetler, di vakit geçirilmeden alınmalıdır.,, “ Zaferleri ve mazisi insanlık tari­ nim ve büyük ulusumuzun tam bir ni zamanda, koruyucu, kurucu ve Ege büyük manevralarında.. Di­
rektifler mahiyetinde idi. Millete
bir hatıra levhası olmak üzere mü hi ile başlıyan, her zaman zaferle be­ inan ve itimadımız vardır. Büyük verici işlere,* her defasında daha siplinini, enerjisini, subaylarının
“ Orman servetimizin kurunma- ulusumuzun orduya bahşettiği en fazla pay ayırmakta olmalıdır.,, vukuflu gayretini, büyük komu -
İlim nutuklarını aynen veriyoruz; sı lüzumuna ayrıca işaret etmek is raber medeniyet nurlarım taşıyan
Sayın millet Vekilleri kahraman Türk ordusu! son sistem fabrikalar ve silâhlarla ★ tan ve generallerimizin yüksek
terim.,, Samimî bir bütçeye ve hakikî sevk ve idare kabiliyetlerini gör­
Memnuniyetle görmekteyiz ki Memleketini en buhranlı ve müş­ bir kat daha kuvvetlenerek büyük
★ bir tediye muvazenesine dayanan düm; derin iftihar duydum, tak­
cümhuriyet rejimi, yurdumuzda kül anlarda zulümden, felâket ve bir feragati nefis ve istihkarı hayat
Dış ticarette takip ettiğimiz a- paramızın filî istikrar vazıyetini, dir ettim.
huzur ve sükûnun en iyi yerleşme ile her türlü vazifeyi ifaya müheyya
na prensip, ticaret muvazenemizin musibetlerden v.e düşman istilâsın­ kesin surette muhafaza edeceğiz.,, Ordumuz, Türk birliğinin, Türk
sini temin etmiş bulunuyor. Vatan olduğunuza eminim. Bu kanaatle ka­
aktif karakterini muhafaza etmek dan nasıl korumuş ve kurtarmışsan ★ kudret ve kabiliyetini, Türk vatan­
daşlar ve bu yurdda oturanlar ra, deniz, haya ordularımızın kah­ “ Devlet varidatının inkişafını,
Cümhuriyet kanunlarıma eşit tir. Çünkü Türkiye tediye muva­ Cümhuriyetin bugünkü feyizli dev­ severliğinin çelikleşmiş bir ifade­
zenesinin en mühim esasını, bu raman ve tecrübeli komutanları ile yeni vergiler ihdasından ziyade sidir.,,
şartları altında kendileri için ha - rinde de askerlik tekniğinin bütün devamlı bir programla mevcut ver
teşkil eder.,, subay ve eratını selâmlar ve takdir­ Ordumuz; Türk topraklarının,
zırlanan hmriyet refah ve saadet modern silâh ve vasıtaları ile mü­ gilerin tarh ve cibayet usullerinin
İf
lerimi bütün ulus muvacehesinde ve Türkiye idealini tahakkuk et-
imkânlarından azamî istifade et­ cehhez olduğun halde vazifeni ayni ıslahında aramak lâzımdır.,,
“ Dış ticaret politikamızın hu­ beyan ederim. timek için sarfetmekte olduğumuz
mektedirler.,, bağlılıkla yapacağına hiç şüphem
Atatürk, bu mühim, millet ve susiyeti şudur:îç ve dış vaziyet i- Cümhuriyet bayramının 15 inci sistemli çalışmaların, yenilmesi
yoktur. “ Maliye memurları da, iç işle­ imkânsız teminattır.,,
memleket için birçok esaslı ve ye caplarını daima karşılamak sure- yıldönümü hakkınızda kutlu olsun.,.
ri memurları gibi, halkla daimi te­
ni direktifleri ihtiva eden nutuk­ tile seyirlerine intibak etmek.,, ması olan teşkilâttır. Bunların da, “ Harp sanayii tesisatımızı, da­
larında, muhtelif çalışma branşla­ . ★ halkla temaslarında, halk için ça­ ha ziyade inkişaf ve tevsi için alı­
rına temas ederek müsbet tavsi­ “ iç ticarete gelince, bunda, en lışan bir halk hükümetinin tabiî nan tedbirlere devam edilmeli vc
yelerde bulunmuşlardır. Ata türk­ önde gördüğümüz esas, teşkilâtlan vasfı olan âzamî dikkat ve ihti - endüstrileşme mesaimizde de or­
ün, memleket için son kıymetli dırmak ve muayyen tipler üzerin­ mam göstermek ve âzam' emni - du ihtiyacı ayrıca göz önünde tu­
nasihatları olacak olan bu direk­ de işleme ve rasyonel çalışmadır. yet ve inan vermek şiarlarının in­ tulmalıdır.,,
tifleri, bu nutuktan alıyoruz: Kesin zaruret olmadıkça, piya­ kişafına, bilhassa itina etmeleri lâ­
"Ar
★ salara karvşjlamaz; bunu ila be - zımdır.,, “ Bundan sonrası için, bütün
“ İleri hükûmetçiliğin şiarı, halkı raber, hiçbir piyasada başı boş de -fa tayyarelerimizin ve motörlerinin
kudretine olduğu kadar şefkati­ meği ve üretimi kıymetlendirilmek “ Büyük davamız, en medenî ve memleketimizde yapılması ve
için, eline ve zekâsına emniyet e- er müreffı h millet olarak varlığı­ harp hava sanayiimizin de, bu e-
ne de samimiyetle inandırabilme­
mızı yükseltmektir. Bu, yalnız ku sasa göre inkişaf ettirilmesi ikti­
lidir. Büyük, küçük bütün Cura - dilen ve bu emniyete liyakat gös­
ramlarında değil, düşüncelerinde za eder. Hava kuvvetlerinin aldı­
huriyet memurlarında bu zihniye­ termesi gereken adamdır. temelli bir inkılâp yapmış olan
tin, en geniş ölçüde inkişafına ö- İhracat mallarımızın, hüküme­ ğı ehemmiyeti göz önünde tuta -
büyük Türk milletinin dinamik i- rak, bu mesaiyi plânlaştırmak ve
nem vermek, çok yerinde olur.,, tin yakın kontrolü altında, satışla­ dealidir. Bu ideali en kısa bir za­ bu mevzuu lâyık olduğu ehemmi­
★ rının teşkilâtlandırılması mühim­ manda başarmak için, fikir ve ha yetle milletin nazarında canlı tut
“ Hususi idareler ve beledıyele *vc dir.,, reketi, beraber yürütmek mecbu­ mak lâzımdır.
»üyük kalkınma savaşımızda başa­ ★ riyetindeyiz. Bu teşebbüste başa­ Büyük millî disiplin okulu o -
rı hasılasını arttıracak vazifeler al­ “ Endüstrileşmek, en büyük mil­ rı: ancak, türeli bir plânla ve en lan ordunun; ekonomik, kültürel,
malı ve hususile hayat ucuzluğunu lî davalarımız arasında yer almak rasyonel tarzda çalışmakla müm­ sosyal savaşlarımızda bize ayni
temin edecek, yerine göre tedbir kün olabilir. Bu sebeple, okuyup zamanda en lüzumlu elemanları
tadır. Çalışması ve yaşaması için yazma bilmiyen tek vatandaş bı­
ler bulmalı ve salâhiyetlerini tam da yetiştiren büyük bir okul hali­
ekonomik elemanları memleketi­ rakmamak, memleketin büyük kal ne getirilmesine, ayrıca itina ve
kullanmalıdır. Şehircilik işlerinde
mizde mevcut olan büyük, küçük kınma savaşının ve yeni çatısının himmet edileceğine şüphem yok­
de teknik ve plânlı esaslar dahilin­ istediği teknik elemanları yetiş­
her çeşit sanayii kuracağız ve işle­ tur.,,
de çalışmak lâzımdır.,,
tirmek; meleket davalarının ide -
teceğiz. En başta vatan müdafaa­ "A*
olojisini anlıyacak, anlatacak, ne­ “ Dünyanın her tarafında oldu­
“Kendine, inkılâbın ve inkılâp­ sı olmak üzere, mahsullerimizi kıy silden nen e yaşatacak fert ve ku­ ğu gibi, bizi alâkalandıran saha­
çılığın çeşitli ve hayatî vazifeler metlendirmek ve en kısa yoldan, rumlan yaratmak, işte bu önem­ larda ve bu arada, Akdenizde, sü­
verdiği Türk vatandaşının sağlığı en ileri ve refahlı Türkiye idealine li umdeleri en kısa zamanda te­ kûn ve istikrarın korunması, bizim
ulaşabilmek için, bu bir zaruret­ min etmek, kültür vekâletinin ü-
ve sağlamlığı, her zaman, üzerinde yakından ve alâka ile takip etti­
tir. zerine aldığı büyük ve ağır m ec­ ğimiz bir mevzudur.,,
dikkatle durulacak millî mesele­ Bu kanaatle, beş yıllık ilk sana­ buriyetlerdir.
ic
mizdir.,, yi plânının geri kalan ve bütün İşaret ettiğim umdeleri, Türk “ Dünyaca malûm olmuştur ki,
★ hazırlıkları bitirilmiş olan birkaç gençliğinin dimağında ve Türk bizim devlet idaresindeki ana prog
“ Biz, yurt emniyeti içinde fertle fabrikasını da, sür’atle başarmak milletinin şuurunda daima canlı ramımız, cümhuriyet Halk Parti­
r:n cmniye.ini de lâyık okluğu dere ve yeni plân için hazırlanmak icap bir halde tutmak, üniversitemize si programıdır. Bunun kapsadığı
eder., ve vüksek CKullarımıza düşen baş­ rensipîer, idarede ve siyasette bi­
cede göz önünde tutarız.,,
lıca vazifedir.,, zi aydınlatıcı ana hatlardır. Fa­
★ ★
“ Diğer mühim nokta, daha ev­ ★ kat, bu prensipleri, gökten indiği
“ Emniyet ve hak işlerile alâkalı “ Türk Tarih ve Dil kurumlan­
usullerde ve kanunlarda kolaylık vel de işaret ettiğim gibi, memle­ sanılan kitapuarm dogmalarile as-
ıl.n, Türk mulî varlığım aydınla -
çabukluk açıklık ve keşi niı. esas kette, hususile bazı bölgelerde, göze tan çok kıymetli ve önem d b’ rer lâ bir tutmamalıdır. Biz, ilhamla­
olmalıdır.,, çarpacak ehemmiyet alan lıavaf pa ilim kurumu mahiyetini aldığını rımızı, gökten ve kayıptan değil,
halılığı mevzuu ile uğraşmak.. Bu görmek, heo mizi sevindirici bir lıâ doğrudan doğruya hayattan almış
★ nun için İlmî bir tetkik yaptırıl­ bulunuyoruz.
“ Ben ekonomik hayat denince; dişedir. Tarih kurumu; yantığı kon
malı ve tesbit edilecek sebeplerde gre. kurduğu sergi, yurt »çi ldeki Bizim yolumuzu çizen; içinde
ziraat, ticaret, sanayi faaliyetleri­
radikal ve plânlı şekilde mücadele hafirler, ortaya çıkardığı eserler­ yaşadığımız yurt, bağrından çık­
ni ve bütün nafıa işlerini, birbirin­ Büyük Başkumandan geçen seneki Trakya manevralarında
edilmelidir. le. şimdiden bütün ilim dünyasına tığımız Tür kmilleti ve bir de mil­
den ayrı düşünülmesi doğru olmı-
Küçük esnaf ve küçük sanayi er “ Yeni gemiler inşa ettirmek ve “ Demiryolları bir ülkeyi mede­ «îü’ türel vazrfesini ifaya başlamış letler tarihinin binbir facia ve ıstı­
yan bir kul sayarım.,,
babına muhtaç oldukları kredileri bilhassa eski tersaneyi, ticaret filo niyet ve refah nurlarile aydınla­ bulunuyor. rap kaydeden yapraklarından çı­
★ kardığımız neticelerdir.
kolayca ve ucuzca verecek bir şe­ muz için, hem tamir, hem yeni in­ tan kutsal bir meşaledir.,, “ Her çeşit spor faaliyetlerini,
“ Bir milletin kültür seviyesi, üç
kil vücude getirmek ve kredinin, şaat merkezi olarak faaliyete ge­ Türk gençliğinin millî terbiyesi­ Elimizdeki programın ruhu, bi
sahada; devlet, fikir ve ekonomi ★ zi yalnız bir kısım vatandaşla alâ
normal şartlar altında, ucuzlatıl­ tirmek esbabını temin etmek lâ­ nin ana unsurlarından saymak lâ­
sahalarındaki faaliyet ve başarıla­ kalı kalmaktan meneder. Biz, bü­
masına çalışmak ta çok lâzımdır.,, zımdır.,, “ Demiryol hatlarımızı iç saha­ zımdır Bu işte, hükümetin ş ıa -
rı neticelerinin hasılasile ölçülür.,, lara bağlayacak ve bu hatların diye kadar olduğundan daha çok tün Türk miletinin hadimiyiz. Ge­
★ ★
de bir an evvel millî ekonomik kal­ ciddî ve dikkatli davranması, Türk çen yıl içinde, parti ile hükümet
“ Milli ekonominin temeli zira at- “ Umumî endüstrileşme telâkki­ “ Denizciliği, Türkün büyük mil teşkilâtını birleştirmekle vatan­
kınmaya âzamî hizmetini temin e- gençliğini, spor bakımından da,
tir. Bunun içindir ki ziraatte kal­ mizden başka, maden arama ve iş­ lî ülküsü olarak düşünmeli, ve onu decek olan kara yolu inşaatı, önü­ daşlar arasında ayrılık tanımadı -
millî heyecan içinde itina ile ye­
kınmaya büyük bir önem vermek­ letme işine, herşeyden önce haricî az zamanda başarmalıyız.,, müzdeki devrelerde teksif ve bir tiştirmesi, önemli tutulmalıdır ğımızı filen göstermiş olduk. Bu
teyiz.,, tediye vasıtalarımızı, döviz geliri­ “ Ekonomik kalkınma, Türkîye- plân dahilinde tevsi edilmek lâ - hâdisenin bizim, devlet idaresin­

AC mizi arttırabilmek için, devama ve nin hür, müstakil, daima daha kuv zımdır. “ Ordu, Türk ordusu!.. İşte bü­ de kabul ettiğimiz, “ Kuvvet bir -
“ Memlekette topraksız çiftçi bı­ hususî bir ehemmiyet vermeğe vetli, daima daha refahlı Türkiye tün milletin göğsünü itimat, gu­ dir, ve o milletindir” , hakikatine

rakılmamalıdır.,, mecburuz.,, idealinin belkemiğidir.,, “ Cümhuriyet bütçelerinin ta - rur duygularile kabartan şanlı ad! uygun olduğu meydandadır.,,
11 - 11 - 930
TAN
p «B B M S W

İİSTAI
İSTANBUL VAKIFLAR İLÂNLARI

Semti ve mahallesi
Aksaray, Haseki
Cadde ve sokağı
Bayrampaşa tekkesinin
No. su
1
Cinsi

Harem dairesi
Muhammen
aylığı
Lira Kr.
BLAUPUNKT
1939
12 00
Şehremini, İbrahim çavuş Yayla camii 12 Hane 1 50
Yenikapı, Kâtip Kasım Yenikapı 57— 59 Dükkân 1 50
Çarşıda Kazazlar orta 69 1 50
25 1 50
35 1 50
27 1 00
16 1 00
Alemsah
6 Lâmbalı 6 Devreli
6 1 50 :
Yanmtashan 9 1 50 Süper
Kolancılar 11 1 00

Parçacılar
14
10
1 00
1 00
Bütün Dünyayı Alır
Keseciler 5 1 25
Ressam Basmacılar
Kalcılar
25 1 00 F İY A T I:
30 1 00
Kahvehane
Terlikeiler
Keseciler
11
11
46
1 00
1 00
1 00
13 3
Gelincik 25
Yorgancılar 24
1 00
1 00
LİRA
Cevahir bedestanı 2 inci adada 43 Dolap 1 00
Şerif ağa 124 T E Ş H İ R ve S A T I Ş S A L O N U : G a la t a K a ra k ö y p a la s No. 16
1 00
m r* 54— 55 1 00
Bedestán ikinci adada 28 1 00
Bedestan derununda 21 1 00
Cevahir bedestanı 2 inri adada 27 1 00 Türk Şekerciliğine Milli Çeşniyi Bundan yüz Elli Sene Evvel
w » „ 1 inci adada 38 1 00
Dayahatun
Aksaray
Şehremini, İbrahim Çavuş
Hamam
Çakır ağa Namık Kemal
7—9
12— 34
Depo
Arsa
1
1
00
00
"kVe“ H A C | B E K İ R Olmuştur.
Cami 14— 16 1 50
Topkapı, Bayazıt ağa
Samatya, Hüseyin ağa
Kalburcu Mehmet
Kulluk
1
e 1
75
00
ALI MUHİTTİN HACI BEKİR
iler 18 T Bununla Daima iftihar Eder.
M failf» Bahçekapı - Beyoğlu - Kara köy - KadıköY
kalemine gelmeleri. (8309)

Cinsi Miktarı İstanbul Dördüncü İcra Memurluğundan :


Muhammen bedeli ilk teminat Emlâk ve Eytam Bankası Türk Anonim Şirketine birinci derece ve
Kalem Lr. Kr. Lr. Kr. İhale günü sırada ipotekli olup tamamına üç yeminli ehli vukuf marifetile 17752

SIĞI lülNIZI
Teşrihi marazı malzemesi 100 636'55 47 75 29/11/938 Salı saat 15 te (on yedi bin yedi yüz eli iki lira) kıymet takdir edilen Beyoğlunda Bü­
Gureba Hastanesi Teşrihi Marazı Laboratuarına lüzumu olan yukarda cins ve miktarı yazılı malzeme açık yük Pangaltı mahallesinin Osmanbey sokağında kayden eski 6, 8 10 ve
e sıitmeye konulmuştur, ihalesi hizalarında yazılı gün ve saatte Vakıflar Başmüdürlüğü binasında topla­ yenİ U> 13 ve mahallen yapılan vaziyet raporuna göre
nan omısyonda yapılacaktır. Şartnamesi her gün Levazım Kaleminde görülebilir. (8312) 67, 67/1 kapı No. lı vakıflı bir tarafı Adil hanesi, bir tarafı Kiryako ha­
nesi, arkası Saranyan Karabet hanesi dördüncü tarafı Osmanbey cadde-
sıle mahdut ıcareli ve tevsili maa arsa ve bahçe bir bap apartımanın ev­
KORUYUNUZ:
PUDRALAR
safı: apartimanın yanında arsa cephesi duvarla mahdut olup merdivenle­

Modasında
Türk inkılâbınabakışlar
P E y A. M t S A F A ’nm Cumhuriyet gazetesinde tefrika
ri mermer, sahanlıklar mozayikli çini, ön ve arka çıkma ve balkonu var­
dır. içinde elektrik, havagazı ve terkos tesisatı mevcuttur. Yani ciheti
ayrıca ahşap kaplamalıdır. Bodrum katı: Zemini çini şaplı koridorlar,
dokuz kömürlük, bir kapıcı odası, sıcak su tertibatlı mermer yalaklı ze­
edilen bu değerli etüdü her taraftan vâki olan arzu üzerine k i-i mini karosıman döşeli matbah ve çam aşırlıklardır. Zemin kat: Zemini
Büyük Bir Tebeddül renkli çini döşeli bir antre ve camlı diğer kapı, demir sokak kapısı, ka­
tabevimiz tarafından kitab halinde neşredilmiş ve ehemmiyeti
pıcı odası olup bukatta bir nuanrralı daire vardır. Bir numaralı daire
Mübalâğalı “ Makiyaj” kalmadı
gözönüne alınarak neşrine başladığımız Ankara kütüphanesi bir antre bir koridor, altı oda, bir kiler, bir banyo, bir matbah
------o------ tarih serisinin ilk numarası bu esere verilmiştir. vardır, ikinci kat, iki numaralı daire: Bir antre, bir koridor, altı oda,
CİLDE SÜRÜLECEK GAYET İN­ Eser hakkında bir fikir hâsıl olabilmesi için ihtiva ettiği blr k!ler’ bır matbah> bir banyo vardır. Üçüncü kattaki üç numaralı dör­
CE BİR PUDRA, TABİİ BİR GÜ - bahisleri yazıyoruz: düncü kattaki dört numaralı, beşinci kattaki beş numaralı ve altıncı kat­
ZELLİK VERİR. İnkılâptan evvelki cereyanlar: Türkçüler, Arabcılar, İslâmcılar, taki altı numaralı daireler iki numaralı dairenin ayanıdır. Beş ve altı
Büyük Harb devresi - Büyük Harbden sonra - Millî Mücadelenin ro­ numaralı dairelerin muhtacı tamir görülen ufak tefek bazı akşamı ta-
lü - İnkılâbın iki büyük prensibi - İki kökten gelme inkılâb hareketle­ mir edilmek üzeredir. İki sene evvelki iradı vaz’iyed raporuna göre yüz
elli iki lira ve 392 m2 umum mesahasından 152 m2 bina ve 240 m2 bah­
ri - Türk meselesine girmeden evvel - Eski âlemin an’aneleri - Av­
çeden ibaret bulunan bir bap apartımanın tamamı açık arttırmaya kon­
rupa nedir? - Üç tesir: Yunan, Roma ve hıristiyanlık - Şark nedir?- muştur.
tki şark arasındaki fark - Garbda ve şarkta fatalizm - Türk, Arab
ve Yunan düşünceleri - Müslümanlık ve hıristiyanlık - Roma ile İ-
1 — İşbu gayrimenkulün arttırma şartnamesi 22 - 10 - 1938 tarihin­
den itibaren 934 - 1229 No. ile İstanbul dördüncü İcra dairesinin muay­
KA N ZU K
ran arasında - Step ve site - Riyazileşmek ve siteleşmek - Kema­
lizm hayat ve ideali - Kemalist Türk milliyetçiliği - Avrupa ve
yen numarasında herkesin görebilmesi için açıktır. İlânda yazılı olanlar­
dan fazla malûmat almak istiyenler, işbu şartnameye ve 934 - 1229 dos­
M E Y V A TUZr
Türk milliyetçiliği-Halk Partisi ve altı prensibi - Yeni tarih ve dil En hoş ve tabiî meyva usare­
ya numarasile memuriyetimize müracaat etmelidirler.
anlaşmamızın geniş manası - Hukukî ve İktisadî izahlar. lerinden yapılmıştır.
^ Arttırmaya iştirak için yukarda yazılı kıymetin % 7,5 nisbe­
Ayrıca Profesör Mustafa Şekip Tuncun eser hakkında bir yazısı vardır. Taklit edilmesi kabil olma -
tinde pey veya millî bir bankanın teminat mektubu tevdi edilecektir.
Fiatı 100 kuruştur. (Madde 124) yan bir fen harikasıdır.
3 — İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ |

Parisin şık ve kibar kadınları, ye­


Ingiltere Tarihi sahiplerinin gayrimenkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa
dair olan iddialarını işbu ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evra­
BEYOĞLU - İSTANBUL |

Andre Mauro’s’nm meşhur eseridir. Aslı 153 üncü tab’ıdır. kı müspitelerile birlikte memuriyetimize bildirmeleri icap eder. Aksi hal­
ni bir moda meydana atmışlardır.
Hüseyin Cahid Yalçın tarafından tercüme edilmiştir. iki cild- de hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından İstabul üçüncü icra memurluğun­
Onlar, bütün gün zarfında hiç par -
dir. Büyük Britanya adalarında ilk beşer hayatından XVII nci hariç kalırlar. dan: Bir borçtan dolayı mahcuz ve
laklık izi vermeksizin şeftali çiçeği
asır başlangıcına kadar birinci cildi teşkil eder. 4 — Gösterilen günde arttırmaya iştirak edenler arttırma şartna­ paraya çevrilmesi mukarrer Remik -
bir ten temin eden yeni bir pudra
mesini okumuş ve lüzumlu malûmatı almış ve bunları tamamen kabul ton markalı bir adet yazı makinesi
keşfetmişlerdir. Fiatı 125 kuruştur.
etmiş ad ve itibar olunurlar. ve bir adet dosya dolabı 15-11-938
Bu da; yeni ve hususî bir usul ile Ingiltere tarihinin zamanımıza kadar olan kısmı da eserin
® »Satış Emlâk ve Eytam Bankasının 844 No. lı kaiYunu hükümle­ tarihine müsadif salı günü saat 9
en ince bir pudrayı ipekli elekten üç ikinci cildidir. Basılmaktadır. rine tabi olduğundan mezkûr kanunun 15 inci maddesine tevfikan ikin­ dan 10 a kadar Sultanhamammda
defa geçirilmiş ve hakikaten krem İstanbul Kanaat Kîtabevi ci bir arttırma yapılmaksızın gayrimenkul 12 - 12 938 tarihinde pazar­ Topalyan hanı Önünde açık arttırma
köpüğü ile karştınlmış pudradır. - tesi günü saat 14 den 16 ya kadar İstanbul dördüncü icra dairesinde ya­ suretile satılacaktır Birinci arttır -
Fransız kimyagerleri tarafından u- pılacak açık arttırma neticesinde üç defa bağrıldıktan sonra satış iste­ mada muhammen kıymetin yüzde 75
zun araştırmalar neticesinde elde et­ yene rüchanı olan diğer alacaklıların bu gayrimenkul ile temin edilmiş ini bulmadığı takdirde 2 nci arttır -
tikleri bu en son usul -Tokalon mü- İnhisarlar
v* •
•• :v■
Umum Müdürlüğü İlânları alacakları miktarından fazlaya çıkmak ve muhammen kıymetin yüzde ması 18-11-938 tarihine müsadif cu­
essesesi tarafından imtiyazı alınmış­ yetmiş beşini tutmak şartile en çok arttırana ihale edilir. Böyle bir be­ ma günü mezkûr saatte icra edile­
tır. Tokalon pudrası parlak bir bu - del elde edilemezse ihale yapılmaz ve satış 2280 No. lı kanuna tevfikan ceğinden talip olanların yevmi mez­
runa ve yağlı manzaralı bir cilde ni­ I — İdaremizin Samsun fabrikası için şartnamesinde yazılı eb’ad ve geri bırakılır. kûrda ve mahallinde hazır bulunacak
hayet verecek ve size nefis ve 8 sa­ evsafta olmak üzere 1000 metre mik’abı kereste pazarlık usuliyle satın
6 — Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya veri­ memura müracaat eylemeleri ilân
at zarfında “ Mat., bir ten temin ede­ alınacaktır.
len mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak kendisin­ olunur.
cektir. “ Fini Mat,, Tokalon pudrasını II — Muhammen bedeli beher M 3ı 37.50 lira ve muvakkat temina­
den evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle
kullandığınızda ne rüzgâr, ne yağ - tı 2812.50 liradır.
almağa razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen on beş gün
III — Eksiltme 18/XI/938 tarihine raslıyan Cuma günü saat 14.30 ÖLÜM — Üsküd.ann tanınmış ve
mur, ne de ter cildinizin güzelliğini müddetle arttırmaya çıkarılıp en çok arttırana ihale edilir. İki ihale ara­
bozmaz. Sehhar güzelliğinizi artıran da Kabataşta Levazım ve Mubayaat Şubesindeki Alım Komisyonunda sındaki fark ve geçen günler için yüzde 5 den hesap olunacak faiz ve di­ sevilmiş simalarından, Yenicami kay
yapılacaktır.
bir tazelik ve bn cazibe verir. 8 ca - ğer zararlar ayrıca hükme hacet kalmaksızın memuriyetimizce alandan yum başılığından emekli, Halıcıoğlu
IV — Şartnameler 1.87 lira bedel mukabilinde sözü geçen şubeden tahsil olunur. (Madde 133)
zip ve yeni rengi olan Tokalon pud­ tel ve çivi fabrikası memurlarından
alınabilir.
rasını isteyiniz ve kullanınız. 7 — Alıcı arttırma bedeli haricinde olarak yalnız tapu ferağ harcını Kâmil Çevik vefat etmiştir.
V — İsteklilerin pazarlık için ta yin edilen gün ve saatte % 7,5 güven yirmi senelik vakıf taviz bedelini ve ihale karar pullarını vermeğe mec­
me paralarile birlikte yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olu­ Cenazesi bu günkü cuma günü sa­
burdur.
İLAN nur. (8328)
Müterakim vergiler, tenvirat ve tanzifat ve dellâliye resminden at 11,30 da hanesinden kaldırılacak
Şimdiye kadar hattı destim ve im­
mütevellit Belediye rüsumu ve müterakim vakıf icaresi abcıya ait ol­ ve Üsküdar Yenicamiinde namazı kı
zam ile kimseye bir borç senedi ver­
mayıp arttırma bedelinden tenzil olunur. İşbu gayrimenkul yukarıda lındıktan sonra Bülbülderesindeki a-
mediğim gibi bundan sonrada hattı
destim ve imzamı ihtiva etmivecek
Devlet Demiryolları ve Limanları işletme U. idaresi ilânları gösterilen tarihte İstanbul Dördüncü icra Memurluğu odasında işbu ilân ile makberesine defnedilecektir.
ve gösterilen arttırma şartnamesi dairesinde satılacağı ilân olunur.
herhangi bir bore senedi zuhurunda Muhammen bedeli 1800 lira olan 100 ton çimento açık eksiltme usu­
muteber ve hükmü olmayacağını gör lde 26/11/938 cumartesi günü saat 10 da Sirkecide 9. İşletme binasında Emlâk ve Eytam Bankasından: İşbu gayrimenkulu sa­ Sahibi- Halil Lûtfi Dördüncü, Gaze­
düğüm lüzum üzerine ilân ederim. satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin nizamî vesikalarile % 7,5 tın alanlar arzu ederlerse bankaca takdir edilecek kıy­ tecilik ve Neşriyat T. L. Ş., umumî
Mülga Ayan azalığmdan mütekait nisbetinde teminatlarile komisyona müracaatları lâzımdır. Şartnameler metin % 50 sı kadar kendilerine ikrazatta bulunabilir. neşriyatı idare eden: M. Rasim Öz­
Faik parasız olarak komisyondan verilmektedir. (8302) (8316) gen; basıldığı yer TAN Matbaası
üü
12 TAN 11 - 11 938

T ü r k M ille tin in Derin


M a te m in d e n Levhalar

Bir genç ağlıya ağlıya havadisi okuyor vearkadaşlan ağlıya ağlıya onu dinliyorlar Hakiki bir evlât, hakikî bir babanın ziyama ancak bu kadar ağlıyabilirdi

Dün hiçbir Türk kadınının hıçkırık feveranını zaptetmiye imkân yoktu Mekteplerden dağılan gençler, teessür içinde gazete kapışıyorlar

Şehrimizin Her Tarafında


Matem Alâmetleri

___

Ölüm haberi duyulduktan sonra İs­


Dün millete, ilk matem işareti ve­
tanbul vilâyet konağının bayrağı
ren, Dolmabahçe sarayında Riyase-
Elim haberi duyan halk, bülten almak üzere Anadolu Ajansının önüne toplanıyordu yarıya kadar indirilmiş vaziyette
ticümhur bayrağı

Ta h a Toros Arşivi

* 0 0 1 5 2 0 2 ^ 4 0 0 6 *

You might also like