You are on page 1of 1

Yera bırakın, bırakın yere şerefli yükünüzü; tabii, şerefi korumaya ne kadar yeterse açık bir

tabut! Ama yere koyun ki, bana düşen matem görevini yerine getireyim; büyük
Lanchester'ın zamansız ölümünün ardından ağıt yakayım.
İşte kutsal bir kralın zavallı bedeni, demir gibi soğuk şimdi; Lanchester sülalesinden soluk
bir kül yığını. Ey kral kanı taşıyan kişiden arta kalan kansız beden! Yasak da olsa, senin
ruhuna sesleniyorum; katledilen oğlun Edward'ın karısı, ben zavallı Anne'in ağıtlarını
duyasın diye. Senin bu yaralarını hangi el açtıysa, Edward'ı hançerleyen de o eldi. Ah, işte
canın uçup gitti pencerelere zavallı gözlerimin şifasız merhemi akıyor şimdi. Ah, lanet olsun
bu yaraları açan ele! Lanet olsun bu kanı akıtan soya! Lanet olsun bu işi yapmaya yüreği
elveren yüreğe! Kahrolsun, seni katledip bizi kahreden o hain, kat kat beterini bulsun
Tanrı'dan. Ona okuduğum belayı başka hiçbir canlıya okuyamam, dilim varmaz ne kurda, ne
örümceğe, ne kurbağaya, ne zehirli sürüngene. Onun da çocuğu olursa bir gün, zamansız,
çarpık doğsun, ucubeden farksız olsun; öyle çirkin, bet suratlı olsun ki, bakar bakmaz ödü
patlasın anasının. Alçaklığının cezasını öyle görsün o cani! Genç efendimin ve senin
ölümünle ben ne kadar bedbaht olduysam, bir gün onun da karısı olursa, o da kocasının
ölümüyle o kadar bedbaht olsun.
Hadi şimdi, Aziz Paul Katedralinden aldığınız kutsal yükü, Chertsey'e götürelim de
gömülsün. Yorulursanız dinlenin. Ben de o arada yine kral Hanry'nin ceseti başında ağıt
yakarım.

You might also like