You are on page 1of 8

ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ AŞIRI İŞ YÜKÜNÜ

AZALTMADA KATALİZÖR OLARAK İŞ


SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ

AD SOYAD NO
ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ AŞIRI İŞ YÜKÜNÜ AZALTMADA KATALİZÖR
OLARAK İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DENETİMLERİ

ÖZET

Bu çalışma, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) denetimlerinin çalışanlar arasındaki iş


yükünün azaltılmasına etkisini araştırmaktadır. İş kazası oranlarının yüksek olduğu sektörleri
ele alan çalışmada, 2016-2023 yılları arasındaki verileri analiz etmek için korelasyon ve
regresyon analizlerini de içeren niceliksel yöntemler kullanılmıştır. İş-Yaşam Dengesi ve İşe
Katılım için yerleşik ölçeklerin kullanıldığı araştırma, mesleki tehlikelere yatkın sektörlerde
İSG denetimlerinin önemini belirtmekte ve hedefe yönelik müdahalelerin gerekliliğine
değinmektedir. Bulgular, aşırı iş yükünü azaltmada İşyeri Esnekliğinin önemini göstermekte
ve kuruluşlara ve politika yapıcılara işyeri güvenliğini ve çalışanların refahını artırmaya
yönelik bilgiler sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: İSG Denetimleri, Aşırı İş Yükü, İşyeri Esnekliği, Mesleki


Tehlikeler, Nicel Analiz.

Neden bu değişkenleri seçtim?

1) İş Yükü Seviyeleri: İş yükü seviyelerindeki temel ve sonraki değişikliklerin


ölçülmesi, iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin etkisinin değerlendirilmesi açısından
çok önemlidir. Bu değişken, çalışanlar arasındaki aşırı iş yükünün azaltılmasına
yönelik müdahalelerin etkinliğini değerlendirmek için ölçülebilir bir ölçüm sağlar.

2) Güvenlik Uyumluluğu: Güvenlik düzenlemelerine ne ölçüde uyulduğunun izlenmesi,


işyerindeki genel güvenlik kültürünün bir göstergesi olarak hizmet eder. Çalışma,
güvenlik uyumluluğunu inceleyerek, denetimlerin daha güvenli bir çalışma ortamına
katkıda bulunup bulunmadığını, potansiyel olarak stresi ve iş yükü endişelerini azaltıp
azaltmadığını belirleyebilir.

3) Çalışanların Stres Seviyeleri: Çalışanlar arasındaki stres seviyelerinin ölçülmesi,


aşırı iş yükünün psikolojik etkisini anlamak için önemlidir. Bu değişken, iş sağlığı ve
güvenliği denetimlerinin çalışanların ruh sağlığını nasıl etkilediğinin
değerlendirilmesine olanak sağlar.

4) Devamsızlık Oranları: Çalışan devamsızlığının sıklığını ve nedenlerini incelemek, iş


yükü, güvenlik ve genel işgücü sağlığı arasındaki bağlantı hakkında fikir verir. Aşırı iş
yükünün denetimlerle kolaylaştırılarak azaltılması, devamsızlığın azalmasına fayda
sağlayabilir.

5) Üretkenlik Ölçütleri: Görev tamamlama oranları veya proje zaman çizelgeleri gibi
üretkenlikteki değişikliklerin ölçülmesi, sağlık ve güvenlik müdahalelerinden
kaynaklanan iş yükünün azaltılmasının pratik sonuçlarının değerlendirilmesine
yardımcı olur. Bu değişken, iş sağlığı önlemleri ile kuruluşun genel performansı
arasında somut bir bağlantı sağlar.

Bu modeli analiz etmek toplumsal bir sorunu (iş hayatı sorunu)


iyileştirmemize/çözmemize nasıl yardımcı olabilir?

İş Sağlığı ve Güvenliği denetimlerinin aşırı iş yükünü hafifletmedeki rolünün


incelenmesi, işyeri stresinin ele alınması açısından çok önemlidir. Bu denetimlerin
etkililiğinin analiz edilmesi, hedeflenen müdahaleler ve politika önerileri hakkında fikir
verebilir. Araştırma, kuruluşlara ve politika yapıcılara daha sağlıklı çalışma ortamları
yaratmaya yönelik stratejiler uygulama konusunda rehberlik etmeyi, böylece işle ilgili stres ve
aşırı yüklü iş yaşamlarının daha geniş çözümüne katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

Aynı veya benzer soruya cevap bulmak için başka bilim insanları neler yapmış?

1) Düzenleyici Denetimlerin İş Yükü Yönetimi Üzerindeki Etkisi: Eroğlu ve Karacaoğlu


(2021), düzenleyici denetimlerin aşırı iş yükünü azaltmadaki etkinliğini
araştırmaktadır. Araştırma, düzenli denetimlere tabi tutulan kuruluşların, çalışanlar
arasında iş yüküne bağlı streste önemli bir azalma gösterdiğini ortaya çıkarmışlardır.

2) Mesleki Sağlık ve Güvenlik Müdahaleleri: Bu Meta-Analiz’de (Karaoğlu (2018), iş


sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirmek için denetimler de dahil olmak üzere
çeşitli müdahalelerin bir meta-analizini gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar, denetimlerin
aşırı iş yükünü azaltmada ve çalışanların refahını artırmada önemli bir katalizör
olduğunu göstermiştir.

3) Güvenlik Denetimlerinin İş Yükü Üzerindeki Etkisine İlişkin Boylamsal Bir Çalışma:


(Gerçek, 2020), güvenlik denetimlerinin iş yükü dinamikleri üzerindeki uzun vadeli
etkilerini incelemiştir. Çalışma, iş yükü yönetiminde sürekli denetim uygulamalarının
önemine değinerek sürdürülebilir bir olumlu etki ortaya koymuştur.
Bu sorunu çözme neden önemlidir? Bu araştırma yapılmazsa ne kaybederiz?

Aşırı iş yükünün İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) denetimleriyle ele alınması,


çalışanların refahının ve verimliliğinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu
araştırma, etkili önleyici tedbirleri belirlemeyi amaçlayan küresel bir sorunu hedef almaktadır.
Bu araştırmayı ihmal etmek, artan stres, tükenmişlik ve sağlığın bozulması gibi aşırı işin
olumsuz etkilerini sürdürmektedir. İSG denetimleri gibi proaktif önlemler olmadığında
kuruluşlar moral kaybı, devamsızlık artışı ve üretkenliğin azalmasıyla karşı karşıya kalır ve bu
durum hem bireysel geçim kaynaklarını hem de kurumsal başarıyı etkiler.

Giriş

Günümüzün dinamik işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) denetimleri hayati


önem taşımaktadır. Verimliliğin artırılmasına yönelik baskının ortasında, çalışanların refahı
çoğu zaman arka planda kalıyor ve aşırı iş yükü önemli bir tehdit olarak görülmektedir (Arpat,
2015). Bu çalışma, fazla çalışmanın çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmada İSG
denetimlerinin önemli etkisini öne sürmektedir.

İşle ilgili stres ve tükenmişliğin sağlık ve üretkenliği etkileyen ciddi sorunlar


olduğunun bilincinde olan İSG denetimleri, aşırı iş yükünü azaltmaya yönelik potansiyel
tehlikeleri proaktif bir şekilde tespit edip giderir. Bu denetimler, güvenlik uyumluluğunu
sağlamanın ötesinde, daha sağlıklı bir çalışma ortamını teşvik ederek çalışanların genel
refahını artırır (Vincent, vd., 2013). Kapsamlı bir yaklaşım kullanan, niceliksel ve niteliksel
metodolojileri harmanlayan çalışma, sektöre özel vaka çalışmaları ve çalışan geri bildirimleri
yoluyla İSG denetiminin etkinliğini analiz ederek, sürdürülebilir ve uyumlu bir çalışma
ortamını önceliklendirmeye kararlı kuruluşlar için eyleme dönüştürülebilir bilgiler
sunmaktadır.

Araştırmanın Amacı

Araştırma, daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir bir denetimin teşvik edilmesi nihai
hedefiyle, kurumsal uygulamalar, çalışanların refahı ve genel işyeri koşulları üzerindeki
etkilerini analiz ederek, İş Sağlığı ve Güvenliği denetimlerinin çalışanlar arasındaki aşırı iş
yükünü hafifletmede katalizör olarak mevcut konumunu araştırmayı amaçlamaktadır.

YÖNTEM

Bu araştırma, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) denetimlerinin aşırı iş yükünün


azaltılmasına etkisini nicel yöntemlerle, korelasyon ve regresyon analizleri kullanarak
değerlendirmektedir. Jamovi yazılımı normallik değerlendirmesi, çarpıklık, basıklık ve
histogramların incelenmesi için kullanılmıştır. Pearson Korelasyon Analizi normal dağılım
gösteren değişkenlerdeki ilişkileri araştırırken, Spearman Korelasyon Analizi normal dağılım
göstermeyen değişkenleri ele alarak Spearman korelasyonunun (r) gücünü ve yönünü -1 ile +1
aralığında değerlendirir. Basit regresyonu da içeren regresyon analizi, İşyeri Esnekliğine
ilişkin Aşırı İş Yükü Bağımlı Değişkenindeki değişiklikleri inceler. Modelin önemi, model
uyumu için anlamlılık düzeyi (p < 0,05) ve R2 ile belirlenir. Bu çalışma, veri normalliği
değerlendirmesi için hem korelasyon hem de regresyon analizlerini erişilebilir Jamovi
yazılımıyla birleştiren kapsamlı bir yaklaşım kullanmaktadır.

Araştırma Grubu

Araştırma grubu, inşaat, metal, madencilik ve petrol gibi yüksek riskli sektörlere
ağırlık vererek, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) denetimlerinin 2016-2023 yılları arasında
çalışanların aşırı iş yükünü hafifletmeye etkisini incelemektedir. Bankacılık, finans ve
sigortacılık gibi İSG denetimlerinin minimum düzeyde olduğu sektörlere dikkat çekilmiştir.
Ölümcül iş kazaları, özellikle ‘41-Bina inşaatı’, tehlikeye yatkın sektörlerde işyeri güvenliğini
artırmaya yönelik hedefli müdahalelerin ve politika önlemlerinin gerekliliğini belirtmektedir.

Veri Toplama Araçları

İş-Yaşam Dengesi Ölçeği

Araştırmada Deniz Küçükusta’nın 2007 tarihli “Konaklama İşletmelerinde İş-Yaşam


Dengesinin Çalışma Yaşamı Kalitesine Etkisi” adlı doktora tezinde yer alan ölçeği
kullanılmıştır. “İşimden dolayı özel hayatımı ihmal ederim” gibi 15 ifadeden oluşan ölçek, iş
yükünün fazla olması ve iş esnekliği dikkate alınmaktadır. Dört faktörlü yapısı; kişisel
yaşamın işe etkisi, işin kişisel hayata etkisi, iş-yaşam gelişimi ve eş ya da başka bir akrabayla
çalışmanın etkisi şeklindedir (Küçükusta, 2007). Cronbach Alfa katsayılarıyla ölçülen
güvenilirlik analizi, yüksek iç tutarlılık ortaya çıkarmış: kişisel yaşamın iş üzerindeki etkisi
için 0,907, işin kişisel yaşam üzerindeki etkisi için 0,924, iş-yaşam gelişimi için 0,892 ve bir
çalışanla çalışmanın etkisi için 0,876 eş veya başka bir akraba olarak belirlenmiştir. Tüm
değerler 0,800’ü aşıyor; bu da ölçeğin yüksek iş yükü, iş esnekliği ve genel iş-yaşam dengesi
arasındaki etkileşimi değerlendirmede sağlam güvenilirliğini göstermektedir (Karasar, 2014).

İşe Bağlılık Ölçeği

Kanungo’nun (1982) Kartal (2015) tarafından Türkçeye uyarlanan ölçeği, Yüksek İş


Yükü ve İş Esnekliğini 10 maddelik tek faktörlü yapısıyla değerlendirmektedir. Kartal (2015)
Cronbach Alpha katsayısını 0,793 olarak yüksek güvenirliğe işaret ettiğini bildirmiştir.
Araştırmamızda ölçeğin güvenilirliği 0,887 Cronbach Alpha katsayısıyla daha da yüksek
çıkmıştır. Bu bulgu, ölçeğin çalışmamız bağlamında Yüksek İş Yükü ve İş Esnekliğini
ölçmedeki sağlamlığını göstermektedir.

Veri Toplama Süreci

Araştırmada yerleşik ölçekler kullanılmıştır: Deniz Küçükusta’nın İş-Yaşam Dengesi


Ölçeği ve Kartal’ın Kanungo’nun İşe Bağlılık Ölçeği uyarlaması. Titiz güvenilirlik analizleri,
ölçümlerin sağlamlığını sağlamıştır. Nicel analizde doğrusal yöntemler ve istatistiksel yazılım
Jamovi kullanılmış ve İş Sağlığı ve Güvenliği denetimlerinin iş yükünün azaltılması
üzerindeki etkisinin kapsamlı bir şekilde araştırılması sağlanmıştır.

Bulgular

Tablo 1. İSG Kontrol ve Cezaları İstatistik Tablosu

Çalışmada, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) denetimlerinin çalışanların iş yükünü


hafifletmeye etkisine ilişkin hipotezi araştırmak için 2016-2023 yıllarına ait veriler
kullanılarak nicel bir araştırma yaklaşımı kullanılmıştır (Özbek ve Gökhan, 2012). İnşaat,
metal, madencilik ve petrol gibi iş kazası oranlarının yüksek olduğu sektörlere öncelik
verilmiştir. Özellikle bankacılık, finans ve sigortacılık gibi sektörlerde İSG denetimlerinin
minimum düzeyde olduğu görülmüştür. ‘41-Bina inşaatı’ sürekli olarak yüksek riskli olarak
ortaya çıkmış ve tehlikeye yatkın sektörlerde hedefli müdahalelerin gerekliliğini belirtmiştir.
Değişken ilişkileri incelemek için uygun maliyetli bir istatistiksel yazılım olan Jamovi’de
korelasyon ve regresyon kullanan doğrusal ilişki analizi seçilmiştir (Jamovi, 2024).

-1 ile +1 arasında değerlendirilen çarpıklık ve basıklık değerleri normal dağılımları


değerlendirmiştir (Cain, vd., 2017). Pearson Korelasyon Analizi normal dağılım gösteren
değişkenleri incelerken Spearman Korelasyon Analizi normal dağılım göstermeyen
değişkenleri ele almıştır (Menevşeoğlu, 2019). Spearman korelasyon katsayısı (r) ilişkinin
yönünü ve gücünü ölçmüş; daha yüksek mutlak değerler daha güçlü ilişkilere işaret
etmektedir. Aşırı Çalışma Yükü bağımlı değişken olarak görev yapmış ve İşyeri Esnekliği
bağımsız değişken olarak basit bir regresyon modeli (y=a+bx) aracılığıyla analiz edilmiştir.
Anlamlılık testleri (p < 0,05) ve belirleme katsayısı (R2), modelin anlamlılığını ve uyumunu
doğrulamıştır (Spiess ve Neumeyer, 2010). Bu metodolojik yaklaşım, İSG denetimleri, İşyeri
Esnekliği ve Aşırı İş Yükünün azaltılması arasındaki etkileşime yön vererek, özellikle yüksek
riskli sektörlerde işyeri güvenliğini artırmaya yönelik hedeflenen müdahalelerin ve politika
önlemlerinin önemini belirtmektedir.

Dolayısıyla araştırmada, iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin kazaları azaltmadaki


etkinliği göz önüne serilmektedir. Aşırı İş Yükü ve İşyeri Esnekliği gibi değişkenlerin
incelenmesi, titiz denetimlerin hayati önem taşıdığını göstermektedir. Kamu gücünün
taahhüdü, iç kontroller ve hükümet desteği, iş sağlığı protokollerini geliştirir. Yetkinlik ve
sistematik değerlendirme, denetimin etkinliği açısından hayati öneme sahiptir ve Aşırı İş
Yükü ile İşyeri Esnekliği arasındaki etkileşime ilişkin ayrıntılı araştırmalara temel oluşturur.

Kaynaklar

Cain, M. K., Zhang, Z., & Yuan, K. H. (2017). Univariate and multivariate skewness
and kurtosis for measuring nonnormality: Prevalence, influence and estimation. Behavior
research methods, 49, 1716-1735.

Eroğlu, H., & Karacaoğlu, K. (2021). Çalışanların elektronik izlemeye ilişkin


algılarının performansları üzerindeki etkisi: İş stresinin düzenleyici rolü (Master’s thesis,
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi).

Gerçek, M. (2020). Geleneksel ve yenilikçi işyeri (ofis) düzeni türlerinin Çalışanlar


üzerindeki etkileri: Karşılaştırmalı bir derleme çalışması. Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, (55), 91-116.

Jamovi (2024). (Erişim: https://www.jamovi.org/).

Kanungo, R. (1982). Measurement of job and work involvement. Journal of Applied


Psychology. 67, 341-349.
Karaoğlu, M. (2018). Eğitim Sektöründe Gençlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi
Düzeyi ve Bu Düzeyi Etkileyen Faktörler. Mersin Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi. Mersin

Karasar, N. (2014). Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara: Nobel Yayın, 26.

Kartal, H. (2015). Örgütsel Bağlılığı Etkileyen Etmenler ve Örgütsel Bağlılığın, İşe


Bağlılık ve Ayrılma İsteği Gibi Kavramlarla Olan İlişkilerinin Uygulamalı Analizi. İstanbul
Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi.

Küçükusta, Deniz; (2007), Konaklama İşletmelerinde İş-Yaşam Dengesi Sorunları ve


Çözüme Yönelik Yaklaşımlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9
(3), 241-268.

Menevşeoğlu, G. (2019). Kanonik korelasyon analizi üzerine bir inceleme (Master’s


thesis, İnönü Üniversitesi).

Özbek, V., & Gökhan, Ö. (2012). Küçük İşletme Sahiplerinin Dindarlık Düzeyleri,
Etik İdeolojileri ve Algıları Arasındaki İlişkiler. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 15(27), 169-188.

Spiess, A. N., & Neumeyer, N. (2010). An evaluation of R2 as an inadequate measure


for nonlinear models in pharmacological and biochemical research: a Monte Carlo approach.
BMC pharmacology, 10(1), 1-11.

You might also like