You are on page 1of 13

Türkçe Yeterlik Sınavı Konuşma Konuları

1. Geri dönüşüm
2. Batıl inanç
3. Kadın hakları
4. Küresel ısınma
5. Sigara
6. Uyuşturucu tıpta
7. Madde bağımlılığı
8. Dinlediğin müzik
9. Deprem
10. Hayvan deneyleri
11. Güvenlik kameraları
12. İsteğe ulaşmak için çalışmak mı, hayal kurmak mı?
13. Yabancı ülkeye giderken kendi kültürünü mü götürürsün, oranın kültürünü mü alırsın?
14. Alternatif tıp
15. Dostluk ve arkadaşlığın farkı
16. Hayırlı kız veya erkek evlat nasıl olmalı?
17. Sigaraya önlem olarak ülkende neler yapılıyor?
18. Giyim tarzına göre insan karakterleri
19. Turizm
20. Aile ilişkileri
21. Yaşlılara saygı
22. İnsanı giyimine göre karşılayıp, aklına göre uğurlarlar
23. Yaltaklık nedir?
24. Doğal afetler Gülnare Aliyeva

25. Çocukların evlatlık edinilmesi


26. Medyanın depremdeki rolü
27. Hayvanlar evde mi beslenmeli, doğada mı?
28. Kızımda veya oğlumda görmek istediğim özellikler
29. Ülkenizde seyahate çıkarken nereleri gezerdiniz? Nedenleri nelerdir?
30. Komşuluk
31. Ticaret
32. Çevre kirliliği ve çözüm yolları
33. Bayramlar(milli bayramlar)
34. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü
35. Okuduğun son kitabı veya izlediğin filmi anlat
36. İdeal eş adayı
37. TV'de ne tür program izlersin?
38. Hangi hayvanı besliyorsun?
39. Medeniyetin gelişiminde bilim mi önemli, sanat mı?
40. Haberleri nerden izlemek iyi: TV, gazete, internet?
41. Teknolojinin hayatımızdaki yeri
42. Ürünün tanıtılmasında reklam mı önemli, kalite mi?
43. Bilgisayarın yararı ve zararı
44. Ne tür işte çalışmak isterdiniz: hep seyahat ederek mi, her gün eve gelerek mi?
45. İnsanla doğanın ilişkisi eskiden nasıldı, şimdi nasıl? Fark nedir?
46. Aile mi, kariyer mi?
47. Başarılı olmak için düzenli hayat geçirmek şart mı?
48. Bazı insanlar yalnız sıcak iklimde yaşamayı sever,bazı insanlarsa dört mevsimli iklimde. Siz hangi
mevsimde yaşamayı isterdiniz? Neden?
50. Yabancı dil öğrenimi nedir? En etkili yöntem hangisidir ? Ne tavsiye edersiniz? Nerede öğrenmek istersiniz?
Kendi ülkenizde mi, o dilin konuşulduğu ülkede mi?
51. Sağlık. Sağlıklı beslenme nedir? Sen sağlıklı besleniyor musun? Alternatif tıp nedir? Ailen doktorlar hakkınnda
ne düşünüyor?
52. Yalan nedir? "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" ne demek?
Beyaz yalan nedir? Çocuğun yalan söylerse ne yaparsın? "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" ne demek?
53. Türkçe öğrenimi.
Neden Türkçe öğrenmek istiyorsun? Nereden öğreniyorsun? Neler yapıyorsun öğrenmek için? Öğrendiğinde hangi
problemlerle karşılaşıyorsun? Türkçe öğrenenlere neleri tavsiye edersin?
54. Trafik sorunları nedir?
Önlemek için ne yaparsınız? Trafik insanı nasıl etkiler? Trafikte kalırken ne yapılmalı? Sen toplu taşıma aracını mı
tercih edersin, özel arabayı mı? Niçin? Toplu taşıma aracında nelere dikkat etmeliyiz?
55. Ailede kaç çocuk olmalı ?Ailenin reisi kimdir? Aile içindeki münakaşaların sebepleri nelerdir?
56. Seyahat nedir? Nereleri gezmek isterdin? Grupla mı yoksa tek başına mı? Seyahate çıkmadan önce neleri
araştırırdın?
57. Eğitim nedir ?Çocuğun eğitiminde aile mi önemli çevresi mi? Başarılı olmak için yüksek öğretim, yüksek lisans
vb. şart mı? Eğitiminizi hangi alanda yapmak istersiniz? Neden? Zorunlu eğitim şart mı?
58. Beslenme düzeninize dikkat ediyor musun? Beslenme düzeninde ailenin rolü var mı? Sağlıklı beslenme nedir?
Organik gıdalar neden pahalı? Okul ve ailenizin beslenmenizde rolü var mı? Zayıf insanlar diyetisyene neden gidiyor?
GDO'lu gıdalar ne demek?
59. Spor. Bilinçli spor nedir? Sen herhangi bir sporla uğraşıyor musun? Kapalı alanda yapılan sporlar mı faydalıdır,
açık alanda yapılan mı? Spor yapmak insanın sağlığını nasıl etkiler? Hangi spor daha faydalıdır?
60. Sosyal ağlar.
Faydaları, zararları nelerdir? Gününüzün kaç saatini sosyal ağlarda geçirirsiniz? Hangi amaçla kullanılırsa daha
faydalı olur? Gülnare Aliyeva

61. Kiracı olmak nedir? Evi merkezde mi kiralamak istersin, şehir dışında mı? Ev sahibinden mi, emlakçıdan mı
kiralarsın? Mobilyalı mı ev kiralamak istersin, mobilyasız mı? Kiracı olacağın evde komşularının nasıl birisi olmasını
istersin?
62. Üniversite Eğitimi şart mı? Herkes üniversite okumalı mı? Beyin göçü nedir?
63. Para.
Tutumlu olmak nedir?Mutlu olmak için para şart mı?
64. Mutluluk nedir? Mutlu olmayı mı seversin, mutlu etmeyi mi? İnsanları nasıl mutlu edersin? İnsanlar nelerden
mutlu olurlar? Seni mutlu etmek kolay mı? Mutlu olmak için para şart mı?
65. Alışverişi hangi aralıkta yaparsın? Tüketici haklarını korumak için ne yapardın? Üretici hakları neler? Nereden
alışveriş yaparsın? Alışveriş yaptığında geri vermek veya değiştirmek isterken problem yaşadın mı? Satıcıların nasıl
olmasını istersiniz?
66. Yaya geçitleri
1. Yaya geçitleri nedir?
2. Yaya geçitleri kaç türlüdür?
3. Onları neden kullanmalıyız?

67. Gelenekler ve görenekler


68. İş aramak için nereyi seçersin memleket mi, yabancı ülke mi?
69. KORONAVİRÜS (COVID 19)
70. ZENGİN VE FAKİR İNSANLARIN ARASINDAKİ UÇURUMU OLUŞTURAN SEBEPLER.
ÇOCUKLARA HAFTALIK HARÇLIK VERMEK DOĞRU BİR ŞEY Mİ? BUNUN
ÇOCUĞUN PARAYLA İLİŞKİSİNE ETKİSİ VAR MI? OLUMLU, OLUMSUZ YÖNLERİ
NELERDİR?
71. Ülkenizde sanayi atıkları sorunu. Sanayi atıklarının cevre kirliliğine erkisi ve buna
karşı alınan önlemler.
72. Dünya nüfusunun artışı.

Çocuların Evlatlık Edinilmesi

Herbir insan belirli bir yaşa geldikten sonra evlat sahibi olmak ister. Bebeğin büyüdüğünü
görmek eşsiz bir duygudur. Onun ilk gülümsemesi, ilk adımı, söylediği ilk kelime. Herkes
bunların sevincini yaşamak ister. Fakat ne yazık ki, herkes evlat sahibi olamıyor . Bunun farklı
nedenleri vardır. İşte böyle insanlar evlat büyütmek, gerçek aile olabilmek için evlatlık edinirler.
Bunun için farklı yollara başvuruyorlar. Evlatlık edinmenin en yasal yolu kimsesiz çocukların
barındığı yuvadaki çocuklardan birini evladı olarak aileye almaktır. Bu süreç pek kolay değil.
Evlatlık edinmek isteyen aile belirli kurumlarca sıkı şekilde denetlenir. Bu kurumlar olumlu
görüşler belirterek onayladıktan sonra aile evlatlık edinebilir. Evlatlık çocuk o ailenin öz
çocuğuymuş gibi büyütülürse, büyüdükten sonra evlatlık olduğunu öğrendiğinde ağır stres yaşar
Gülnare Aliyeva

ve uzun süreli psikoterapiye ihtiyaç duyar. En doğru olan daha küçükken gerçeği bilmesidir.

Başarılı Olmak İçin Düzenli Hayat Geçirmek Şart Mı?

Başarılı olmak için düzenli hayat geçirmek tabii ki şart. Nedir düzenli hayat? Düzenli hayat-
zamanında yatıp kalkmak, zamanında yemek ve sağlıklı beslenmek , sağlığa zararlı olan etken ve
alışkanlıklardan uzak durmaktır. Düzenli hayat geçiren insan kendini iyi hisseder, enerjiyle dolu
olur, sinirleri fazla hassas ve gerilmiş olmaz. Böyle bir insan işine kolaylıkla odaklanabilir ve
başarılı performans sergiler. Düzensiz bir yaşam sürdüren insan düşünelim. Geç saatte yattığı
için uykusunu alamamıştır. Bu yüzden sinirli ve yorgundur. İşine konsantre olamaz, üstelik
herşeye çabuk sinirlenir. Başarı oranı çok düşük olur tabii ki.

Komşuluk

İnsanların heryerde komşusu vardır. Evine yakın oturanlar, iş yerine yakın bir yerde çalışanlar
komşu sayılır. Komşularla iyi geçinmek, onlara saygılı davranmak çok önemlidir. Çünkü bu
insanlar sürekli etrafımızda ve huzurumuzun bir kısmı onlara bağlıdır diyebiliriz. "Yakın komşu
uzak akrabadan yeğdir" demiş atalarımız. Başımız sıkıştığında, herhangi bir ev kazasında, evde
aniden biri hastalandığında yardım için önce komşuya koşarız. Çünkü en yakınımızda olan
insanlar komşulardır. Evimizin anahtarını, bazen çocuğumuzu emanet ettiğimiz insandır komşu.
Kültürümüzde ve dinimizde komşuluk ilişkileri çok önemsenir. "Komşusu açken kendisi tok
yatan bizden değildir" demiş peygamberimiz. Bu nedenledir ki, insanlarımız evde pişirdiğini
komşuyla paylaşır. Ama günümüzde komşuluk ilişkileri eskisi gibi değil artık. Çoğu insan
komşusunu tanımıyor bile.
Ticaret

Ticaret, alış ve satış demektir. Eski insanlar ihtiyaç duydukları ürünleri takas
(değiş tokuş) yoluyla elde ederdi. Kendi ürettiğinden diğerine vererek, karşılığında onun
ürettiğini alırdı. Daha sonra para icat edildi. İnsanlar ticareti parayla yaptı. Ticaret ekonominin
bir hissesidir. Birçok ülke ticaret sayesinde para kazanır. Ülkelerin birbiriyle yaptığı ticaret, Dış
Ticarettir. Malların yurt dışına satılması ihracat, yurt içinde yabancı malların satılması ithalattır.
Ticarette toptan ve perakende ticaret olmak üzere iki tür vardır. Son zamanlarda e-ticaret
(elektron ticaret) gelişmiştir. Müşteriler ürünü internetten bularak sipariş eder, ödeme yapar.
"Online" ticaret olarak da bilinen bu ticaret pek de güvenilir değil. İnternette görüp beğendiğimiz
ürünü alırken, bazen bize ulaşan ürün daha kalitesiz olabiliyor.

Eğitim

Eğitim, insanın davranış değiştirmesidir. Küçük çocuklar kaşıkla yemek yemeyi öğreniyorsa, bu
bir eğitimdir. Birisi yeni türde yemekler yapmayı öğreniyorsa, bunun eğitimini alıyor demektir.
İnsanlar en önemli eğitimi okullarda alıyorlar. Okul eğitimi dünyanın birçok yerinde zorunludur.
Her bir vatandaş okula gitmeli, yazmayı, okumayı öğrenmelidir. Bazı ülkelerde zorunlu eğitim 5
yıl, bazılarında 9 yıldır. Çocukların okula başlama yaşları da ülkeden ülkeye değişmektedir.
Zorunlu eğitim süresini bitirenlerin eğitimlerini devam ettirmesi isteğe bağlıdır. Lise, üniversite,
master, doktora eğitimi aşamaları eğitimin birer bölümüdür. İnsanlar tutmak istedikleri
mevkilere ulaşmak için bazı eğitim süreçlerinden geçmeli ve bunu kanıtlayan belgeleri
Gülnare Aliyeva

sunmalıdır. Artık herkes biliyor ki, iyi ve kaliteli bir yaşamın yolu eğitimden geçer.

Medeniyetin gelişiminde bilim mi önemli, sanat mı?

Hem bilim, hem de sanat ortak şekilde faaliyet gösterirse gelişme daha hızlı, daha kaliteli olur.
Örneğin; bilimin geliştirdiği teknoloji ürününü ortaya koyarken onun güzel görünmesini sanat
sağlar. Ve sonuçta bilim+sanat=mükemmel ürün formülü ortaya çıkar. Bundan başka,
ülkelerden örnek verebiliriz. Japonya teknolojisiyle dünyada bir numaradır. Ama sanat pek
gelişmemiştir. Hindistan ise sanatıyla çok ilerlemiştir. Burdan da anlıyoruz ki, medeniyyetin
gelişiminde hem bilim, hem de sanat önemlidir. Fakat bilimin geliştirdiği tıp, teknoloji, sanayi
ülkeleri daha da ileriye götürür.

Çevre kirliliği ve çözüm yolları

Çevre kirliliği doğanın insan eliyle kirletilmesidir. Hava kirliliği, Su kirliliği, Toprak kirliliği,
Radyoaktif kirlenme, Işık kirliliği, Ses kirliliği olarak sınıflandırılır. Hava kirliliği havada zehirli
gazların olmasıdır. Bu kirlenmenin nedenlerinden biri arabalardan çıkan egzoz gazlarıdır.
Arabalara zamanında bakım yapılırsa bu gazların kirlilik oranı azalır. Su kirliliği kanalizasyon
sularının temizlenmeden sulara karışmasıdır. Toprak kirliliği aşırı gübrelerden kirlendiği gibi su
kirliliğininin etkisinden de kurtulamaz. Su kirliliğini önlemek için kuruluşlarla beraber
vatandaşlar da hassas davranmalı. Yağlı atıkları kanalizasyona akıtmamalı. Bu yağlar suların
yüzeyinde tabaka oluşturur ve oksijenin su dibine geçmesini engeller. Oksijensiz kalan deniz
canlıları mahvolur. Işık kirliliği gece vakti aşırı aydınlatmalardır. Ay ışığına göre hareket eden
göçmen kuşlar parlak projektörle ay ışığını karıştırır ve sıcak ülkeye uçamadan kışın mahvolur.
Ses kirliliğini ise yüksek sesli motorlu araçlar , bazı eğlence türleri, maçlar, inşaat sesleri
oluşturur.
Deprem

Yer kabuğundaki yarıklar (yani faylar) yer değiştirirken yer titrer, sarsılır ve deprem oluşur.
Deprem ağır hasarları olan, can ve mal kaybı yaşanan doğal afettir. Her yıl ortalama 500.000
deprem olur, ama biz yalnız 100.000' ini hissederiz. Hissetmediklerimiz küçük şiddette
olanlardır. En çok deprem olan ülkeler Japonya, İran, Endonezya, Şili, Türkiye, Arjantin ve
ABD'dir. Bu ülkelerde deprem riski çok olduğundan burda bir çok önlem alınmıştır. Şöyle ki,
yüksek katlı yapılar tercih edilmez. Genelde 2-3 katlı evler yapılır ve depreme dayanıklı şekilde
inşa edilir. Depremler genelde Rihter ölçeği ile ölçülür. (0-12 arası şiddette olur) . Bu ölçeğe
göre 0-4 şiddetinde olanlar pek tehlikeli değildir. Küçük sarsıntılar hissedilir. Bu şiddette can
ve mal kaybı yaşanmaz. 4'ten büyük şiddette ise ağır hasarlar oluşur. Büyük felaketler yaşanır.
Enkazların kaldırılması, insanların kurtarılması ağır ve uzun süreli süreçtir.

Kiracı olmak nedir?

Kiracı olmak- bize ait olmayan bir şeyi para karşılığında geçici olarak kullanmaktır. Daha
çok ev, araba, tekne, gelinlik vb. kiralanır. Birçok durumda kiracı olmak iyi bir şeydir. Yabancı
ülkeye gitmiş birisi otelde kalmak, taksiye binmek istemezse, hemen bir ev ve araba kiralar ve
geçici bile olsa, onlara sahip olur. Evde de rahat eder, arabayı da istediği gibi kullanır. Kiracı
olmanın olumsuz yönleri de vardır. Başkasının eşyasını kullandığı için daha titiz davranır ve
rahatsız olur. Örneğin yeni evli çiftlerin ev almaya parası olmayınca mecburen ev kiralar. Her
ay belli miktarda parayı ev sahibine öder. Az maaşlı aileler için bu, çok zor bir durumdur. Bu
yüzden de bazı aileler kiracı olmak yerine taksitle ev alır ve her ay taksit parasını ödeyerek
birkaç yıl içinde kendi evine sahip olur. Gülnare Aliyeva

Sigara

Sigara, ince kağıda sarılmış tütünden ve filtreden oluşmuştur. 18. yy'da Amerika Kıtası'ndan
İspanya yoluyla Avrupa'ya geldiği bilinmektedir. İngilizler sigarayla Osmanlı'yla yaptıkları
Kırım Savaşı'nda tanışmışlar. Onlar sigarayı Osmanlı askerlerinde görmüşler ilk defa. Sigara
bağımlılık yapar. Çünkü insan sigaradan aldığı nikotini ilaç şeklinde alsa bile yine sigara içmek
ister. Yani gerçek sorun nikotine olan bağımlılıktan çok psikolojiktir. Bugün bütün dünya
sigaranın zararlarından haberdardır. Binlerce sigara tiryakisi bundan kurtulmak ister. Fakat
tedavi, uzun süreli ve güçlü irade gerektiren olduğundan çoğu yarıda bırakır. Bir çok kurum
sigaraya önlem olarak kampanyalar başlatır. Bununla ilgili yasalarda değişiklikler edilir.
Örneğin 18 yaşından küçüklere sigara satılmaz.Kapalı alanlarda sigara içmek yasaktır.

Yabancı dil öğrenimi nedir?

Yabancı dil- insanın kendi ana dilinden farklı bir dil öğrenmesidir. Yabancı dil derken
aklımıza önce İnglizce gelir. Çünkü inglizce dünyada en çok kullanılan dildir. Bu nedenle de
okullarda da İnglizce öğretilmektedir. İyi bir kariyer sahibi olmak isteyen mutlaka yabancı dil
öğrenir. Bu dili bildiğine dair sertifika alır. Çünkü iş başvurularında bunu ondan talep ederler.
Yabancı dil öğrenmenin farklı yolları vardır. En iyi yöntem o dilin konuşulduğu ülkeye gidip
orda bir süre kalmaktır. Fakat bu, masraf gerektirdiği için diğer yollara başvurulur. Hergün en az
1 saat yabancı dilde film izlemek, bu dilde kitap okumak, hergün yeni kelimeler ezberlemek
şarttır. Yabancı dil bilmenin büyük avantajları var. Yabancı dil bilen insan tüm dünya ile
iletişime girebilir. Çünkü "Bir lisan bir insandır."

Uyuşturucu tıpta

Tüm uyuşturucu madddeler aslında tıpta kullanılmak için üretilmiş. Aşırı derecede ağrısı olan
hastayı sakinleştirmek, ağrısını dinlendirmek, ameliyat zamanı hastayı uyutmak için
kullanılmış. Etkisi bilindikten sonra ise hasta olmayanlar tarafından kullanılınca kötü alışkanlık
maddesi olarak tanınmış . Bugün narkotik madde olarak tanıdığımız maddelerin %90'ı tıpta
kullanılmaktadır. Ameliyat sonrasındaki 3 gün içinde birçok hastaya uyuşturucu iğne yapılır.
Çünkü bu 3 günde hastanın dayanılmaz ağrıları olur. Buna daha çok ortopedik ameliyatlarda
rastlanır. Bir kısım ağır hastalar vardır ki, tedavisi geciktirilmiş ve hasta ölümcül duruma
gelmiştir. Bu aşamada tıbbın yapabildiği tek şey onun ağrılarını uyuşturucularla gidermektir.

Beslenme

Beslenme-insanların, hayatta kalmak için ağız yoluya gıda almasıdır. Yaşamanın şartlarından
biridir. Beslenme insanların sağlığıyla doğrudan bağlantılıdır. Sağlıklı beslenen insanın
bağışıklık sistemi güçlü olur. Hastalıklara karşı direnebilir. Sağlıklı beslenme, zararsız ve faydalı
besinlerle beslenmektir. Aşırı kalorili, yağlı, tuzlu, şekerli gıdalar, kızartmalar, hazır yiyecekler,
fast food yiyecekleri sağlığı tehlikeye sokar. Bol bol sebze, meyve tüketmek, zamanında yemek,
her öğüne uygun gıdalar almak sağlıklı beslenmedir. Bazı insanlar et yemez. Oysa insan her türlü
gıdayla (bitkisel ve hayvansal) beslenmeli ki, vücudun ihtiyaç duyduğu mineral ve vitaminleri
Gülnare Aliyeva

alabilsin. Bitkisel gıdalar ekmek, meyve, sebze, yeşillik, hayvansal gıdalar et , balık, yumurta,
süt, peynir, yoğurt vb.
İnsan ona yetecek enerjiyi alabildiği mikdarda yemeli. İnsan yemeye başladıktan 20 dakika
sonra mideye ilk ulaşan yemeğin sinyali beyine ulaşır ve insan doyduğunu hisseder. Bu yüzden
çok yemek istemeyenler yemeği yavaş yavaş yemeli ki, 20 dakika süresinde midesini
yüklemesin.

Doğal Afetler
Doğal afet, insanların kontrolü dışında gerçekleşen, mal ve can kaybına neden olan geniş çaplı
olaydır. Özellikleri: aniden başlaması, insanlar tarafından durdurulamaması, ağır hasarlara, acı
kayıplara yol açmasıdır. Deprem, yanardağ(volkan) püskürmesi, tsunami, sel, çığ(qar uçqunu),
kasırga, heyelan(toprak kayması) vb.
Deprem, yer kabuğundaki yarıkların hareketi sonucunda yerin titremesidir. Dünyanın belirli
yerlerinde sürekli depremler olur. Burda oturan insanlar depreme dayanıklı evlerde oturur ve her
an depreme hazırlıklı olurlar.
Tsunami, okyanus ve deniz diplerinde deprem olması sonucunda dev dalgaların oluşması ve
karayı içine almasıdır.
Sel, yağmur miktarının yıllık ortalamadan fazla olması sonucu nehirlerin taşmasıdır. Bu zaman
köyler, tarlalar su altında kalarak kullanılmaz hale gelir.

Yalan
Yalan- doğrunun farklı şekilde söylenmesidir. Yani doğrunun tersidir. Normal insanlar gün
boyunca en az 8 yalan söyler. Örneğin: "Nasılsın?" sorusuna, kendini iyi hissetmese bile
"İyiyim" der. Veya yemek yiyen insanlar: "Siz de buyurmaz mısınız?" dediğinde aç olmasına
rağmen "Teşekkürler, ben tokum" cevabını verir. Bu yalanlar "yalan" sayılmaz aslında. Yalanın
kötü bir şey olduğunu herkes bilir. Yalanla ilgili birçok atasözü vardır ki, gerçekliğini, değerini
asırlarca korumuştur. "Yalanın 40 günlük ömrü var". Bu atasözünde denildiği gibi, yalanlar
birgün mutlaka açığa çıkar ve söyleyeni kötü duruma sokar. Ayrıca, 1 yalan söyleyen insan o
yalanı ispat etmek için farklı yalanlar uydurmak zorunda kalır. "Yalandan yalan doğar" lafı da
buna işaret eder. Bazı insanlarda yalan söylemek eylemi hastalık şeklindedir. Bu insanlar yalan
söylemeden duramaz. Kısa sürede itibarını kaybeder. "Yalancı çoban" misali olurlar. Bu
insanların hastalığı psikolojiktir.

İdeal eş adayı
İdeal, güzel, mükemmel vb. bu gibi kelimeler göreceli anlayışlardır. Yani insandan insana
değişir. Birisi için güzel olan, diğeri için güzel olmayabilir. Birisinin ideal bildiğini bir başkası
ideal olarak görmez. İdeal eş adayı anlayışı da bu kavimdendir. Birisi şen şakrak eş ister, bir
başkası sakin, sessiz birisini yeğler. Birisi onunla fazla ilgilenen eş arar, diğeri "beni rahat
bıraksın" der. Yani herkes için farklı "ideal eş adayı"mevcuttur. Fakat öyle özellikler, nitelikler
vardır ki, herkes eşinde bunların olmasını mutlaka ister. Sadakat, anlayış, özveri, merhamet,
dürüstlük her insanın eşinde arayacağı özelliklerdir. Bana gelince ise .... (kendi ideal eş adayını
anlatırsın)

Giyim tarzına göre insan karakterleri


"İnsanlara dış görünüşüne göre değer verilmez" diye bir düşünce vardır. İnsanların giyim
kuşamı onların karakterine, kişiliğine bağlı olmaz genelde. Ama psikolojide bununla ilgili bazı
araştırmalar yapılmış ve giyim tarzına bakarak birçok insan karakterini çözmenin mümkünlüğü
ispatlanmıştır. Bunlar daha çok renklerle ilgilidir. Şöyle ki, sarı, turuncu, kırmızı rengi sevenler
ve giysilerinde bu renkleri daha çok tercih edenler, genelde, hayatsever, neşeli insanlardır. Gri
rengi seçenler kötümser ve umutsuz karakter sahipleridir. Bundan başka açık saçık giyinen
insanların kompleksi olduğu düşünülmektedir. Eğer bir kadın aşırı derecede açık giyinmişse,
Gülnare Aliyeva

kendini ispatlamaya çalıştığını der psikologlar. Ütüsüz, uyumsuz rastgele giyinmiş insanlar
vurdumduymaz, umursamaz kişilikte olurlar. Başkalarının onların hakkında ne düşündüğünü pek
aldırmaz bu tip insanlar. Düzenli, temiz, uyumlu giyinmiş insanlar ise hayatlarının her alanında
titizdir. Tabii ki, tüm bunlar herkese ait edilemez. Ayrıca, giyim tarzı toplumdan topluma
değişmektedir.

Ürün tanınmasında reklam mı önemli, kalite mi?


Reklamlara hayatımızın her anında rastlarız. Dizi veya program izlerken aniden araya girer
reklamlar. Sokakta yürürken kocaman reklam panolarını seyrederken birisi elinize reklam
broşürü tutuşturur. İnternet sitelerinde aradığımızı bulmamıza engel olur, hatta cep
telefonumuza bile reklam smsleri gelir. Giysi, gıda, araba, ev, ayakkabı, banka, teknoloji
ürünleri, tek sözle akıla gelmeyecek birçok şeyin reklamı yapılabilir. Bu reklamlarda ürün
öylesine övülür ki, ondan iyisi yoktur zannedersiniz. Bir ürün pek kaliteli olmasa bile iyi bir
reklam onun satışını arttırabilir. Peş peşe oynatılan reklam insanın bilinçaltına girer ve orda
kendine yer edinir. Alışverişe çıkarken reklamını izlediği ürünü alır. Çünkü onu artık "tanıyor".
Daha doğrusu tanıdığını zannediyor. Özellikle eğer reklam çok başarılı olmuşsa, mesela
komikse, bizde neşe uyandırmışsa o ürünü seve seve alıyoruz. Ama tüketici çok akıllıdır.
Genelde kaliteli ürün ister. Demek ki, ürünün tanıtımında hem reklam önemli, hem kalite.
Turizm
Turizm ya da gezim , dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler
ve bir ülkeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel , teknik önlemlerin, yapılan
çalışmaların tümüdür. Turistik gezi insanların sadece bir yerden başka bir yere gitmesi değil,
kültürel, ekonomik ve toplumsal olarak da iletişim içinde olmalarıdır. Turizm sayesinde insanlar
hem diğer ülkelerin, hem de kendi ülkelerinde yaşadıkları bölgenin dışındaki güzelliklerin, hem
de geçmişten kalan kültürel mirasın farkına vararak, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir
dünya bırakmanın gerekliliğine inanarak hayata farklı açıdan bakabilirler. Turistler gittikleri
ülke ya da bölgede gördükleri yerler karşılığında o yöre halkına para kazandırırlar. Yani turizm
ziyaret edilen ülke ve bölgenin ekonomisine büyük bir maddi katkı sağlar. Turistik ülkelerde her
taraf imar edilir, güzelleştirilir ve böylece daha çok turistin dikkatini çeker.

Sosyal ağlar(sosyal medya)


Sosyal ağ dediğimizde facebook, twitter , whatsapp, instagram , line vb. hatırlıyoruz. Bunlar
insanların bilgi paylaşması, arkadaşların birbirine kolayca ulaşabilmesi için oluşturulmuş internet
ağlarıdır. Ve insanlara birçok faydalar sağlamaktadır. Örneğin, aynı sınıfta okuyan öğrenciler
facebook'ta bir grup oluşturmuşlar.Tüm sınıfa iletmek istediğimiz bir bilgiyi o grupta paylaşıp,
onu aynı anda herkese ileterek zaman tasarrufu yapıyoruz. Veya ilgilendiğimiz bir konuyla ilgili
soruyu o gruba yazıyoruz ve çok sayıda kişiden cevap alabiliyoruz. Sosyal ağlarda yıllarca
haber alamadığımız eski tanıdıkları, çocukluk arkadaşlarımızı kolayca bulabiliyoruz. Tüm
bunların yanında sosyal ağların zararları da yok değildir. Bazı insanlar sosyal ağlara öylesine
bağlanır ki, telefonu veya bilgisayarı bozulduğunda depresyona girer. Günün büyük kısmını
sosyal ağda geçirir, sonunda sosyal ağ bağımlısı oluyor ve bu bağımlılıktan kurtulmak için
psikiyatrik tedavi alıyorlar.

Sağlık
Sağlık, insan vücudunun hastalıksız olması, ağrımaması,tüm organlarının işlevlerini normal
şekilde yerine getirmesidir. Sağlık insan için çok değerli bir nimettir. Ne yazık ki, insanlar onun
değerini yalnız hastalanınca anlarlar. Sağlıklı insan hem kendine, hem de topluma yararlı
olabilen insandır. Hastalıklı insan ise kimseye yarar veremez, çünkü kendi vücuduyla
Gülnare Aliyeva

uğraşmaktadır. Yararı bırakalım, tam tersi, çevresini rahatsız eder, iyileşmek için herkesten
yardım ister.
Sağlıklı olmanın yolları sağlıklı beslenmeden, spor yapmaktan, mevsime ve havaya uygun
şekilde giyinmekten, vücudunu temiz tutmaktan, hijyen kurallarına uymaktan geçer. Zararlı
gıdalar; sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar insan sağlığını tehdit eder.

Madde bağımlılığı
Madde bağımlılığı- insanın herhangi bir madde olmaksızın yaşayamamasıdır. Bunlar alkol,
sigara, eroin ve başka narkotikler, tiner ve diğerleridir. Bu maddelere bağımlılık uzun bir süreçte
oluşmuştur. İnsanlar, özellikle gençler kötü bir çe
vrede kötü arkadaşların etkisiyle önce bu maddeyi dener. "Öylesine, zevk için yaptım" der. Ya
da " Moralim bozuktu. Eğlenmek, kendimi iyi hissetmek için denedim" bahanesini getirir. Her
defasında kendini iyi hissetmek için dozu arttırmak zorunda kalır ve böylece maddeye alışarak
artık onu kullanmadan yaşayamaz. Madde bağımlısı insanlar hasta insanlardır. Tedavi
olunmaları lazım. Bu insanların tedavisi çok para ve belirli süre ister. Fakat her şeyden önce
madde bağımlısının kendisi bu bağımlılıktan kurtulmayı gerçekten istemezse, hiçbir tedavi işe
yaramaz. Çünkü ağır ve ağrılı tedavidir. Hasta iyileşmek istemeli tüm iradesini ortaya koymalı
ki, iyileşsin. Bağımlılık yapan maddelerin satışını, yaygınlaşmasını, gençlerin buna bulaşmasını
isteyen ve yapan insanlar vardır ki, bu işten büyük paralar kazanmaktadırlar. Bundan başka,
bilgisayar oyunları da bağımlılık yapar. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü dijital oyunları madde,
bu oyun bağımlılarını ise hasta olarak kabul etti

Haberleri nerden izlemek iyi: Tv, internet, gazete


Insanlar çevrelerinde ve uzaklarda olup bitenleri, dünyada nelerin döndüğünü hep merak eder.
Bunun için sürekli haberleri takip eder. Habere ulaşmanın birçok yolu vardır. Gazeteden
okunabilir, radyodan dinlenilir, Tv'den izlenilir ya da ineternetten ulaşılır.Bu yollardan en iyisi,
tabii ki, internettir. Çünkü internetteki haber siteleri haberleri sık sık yeniler ve konuyla ilgili
olayları anbaan takip ederek elde ettikleri yeni bilgileri hemen siteye yerleştirir. Oysa Tv ve
radyolar sadece saat tamamında ya da 2-3 satte bir haber yayınlar. Gazeteler ise yaşanmış bir
olayı ancak ertesi gün yayımlayabilir. İşte tüm bu nedenlerden dolayı haberleri internetten
izlemek en doğrusu , üstelik internette hem yazılı, hem görüntülü hem de video haberler bir
arada sunulur. Bu da olayın daha ayrıntılı şekilde algılanmasını sağlar.
Mutluluk nedir?
Mutluluk, insanın sevinmesi, kendini iyi hissetmesidir. Mutluluk an meselesidir. İnsan uzun
süre mutlu olmaz. Birşey ister, diler, ona ulaşmaya çalışır, eziyetlere katlanır ve isteğine ulaşınca
da mutlu olur. Kısa süre sonra bu mutluluk geçer. Çünkü insanda yeni arzular, yeni istekler
oluşur. Mutluluk göreceli histir. Yani insana göre değişir. Bu değişimi yaş, cins, meslek
faktörleri de etkiler. Küçük bir çocuk için mutluluk, bir oyuncak, ya da bir dondurmadır.
Öğrenciler için iyi not almak mutluluktur. Yaşlı bir nine için torunlarıyla eğlenmek mutluluksa,
benim için bu sınavı geçebilmektir mutluluk. Bu kavram isteğin büyüklüğü ve küçüklüğüne de
bağlıdır. Büyük isteklere kavuşmanın verdiği mutluluklar daha uzun sürelidir. Örneğin, yıllarca
çocuk sahibi olmak isteyen ailenin çocuğu olunca bir ömür boyu mutlu olurlar. Bazı insanlar
küçük şeylerle mutlu olmayı bilir ve sürekli gülümser, etrafına sevinş saçar. Bazı insanlarsa,
istedikleri birçok şeyi elde etmelerine rağmen hiç mutlu olamazlar. Çünkü istekleri bitmez,
tükenmez. Bu tip insanlar hiçbir zaman gerçek mutluluğu yaşayamazlar.

Para

Para, insanların hayatta kalmasını temin eden bir araçtır. İnsanların beslenmesi, gittiği yerler,
Gülnare Aliyeva

eğitimi, oturduğu yer, giyim kuşamı cebindeki paraya bağlıdır. Parası çoksa yapmak istediklerini
daha kaliteli şekilde yapar, daha rahat hayat şartları olur. Az para ise insanı sıkıntıya sokar.
Günümüz insanı- özellikle büyük kentlerde- çok para harcamak zorundadır. Bu yüzden de para,
araç olmaktan çıkmış, artık amaca dönüşmüştür. Gençler bile çok para kazandıran meslekleri
tercih etmekte. Parası olan insan hastalandığında bile parayla en iyi tedavileri alır ve sağlığına
kavuşur. Tüm bunlara rağmen, büyük paralar her zaman mutluluk getirmez. Bazen tam tersine,
insanları yanlış yola sürükler ve onlara acı yaşatır.

İsteğe ulaşmak için çalışmak mı, hayal kurmak mı?

İnsanlar sürekli bir şeylerin hayalini kurar ve bu hayale ulaşmak için çaba sarf ederler. İsteğini
elde etmek için tüm enerjisini harcayan, olanca gücüyle çalışan insanlar mutlaka ona kavuşurlar.
Bazı insanlar da vardır ki, sadece hayal kurar, fakat hiçbir şey yapmaz. Tabii ki, böyle insanların
hayali gerçekleşmez. Aslında isteğe ulaşmak için hem hayal kurmalı, hem de çalışmalı. Önce
hayal kurmak şarttır. Çünkü insan hayal kurunca hedefini belirler. Ne istediğini kesinleştirir.
Amaç edinir ve bu amaca doğru adımlar, bazen de koşar. Büyük hayaller büyük emek ister.
Küçük hayallere ise kolayca ulaşabilinir. Hem insan hayal kurmalı, amaç edinmeli ki, hayatı
anlam kazansın. Hayalsiz, amaçız insanın bitkilerden hiçbir farkı yoktur.

Yabancı ülkeye giderken kendi kültürünü mü götürürsün, oranın kültürünü


mü alırsın?

Her halkın, her milletin kendine özgü kültürü vardır. Yemek kültürü, giyim kuşam kültürü,
davranış kültürü vb. Bu kültürler o kadar farklı, o kadar çeşitlidir ki, hepimize ilginç, bazen de
garip gelmektedir. Yabancı ülkeye giden insanlar bazı kültür öğelerini yanlarına almaz,
bazılarını ise beraberinde götürür. Bunun sebebi gittiği ülkede garip muamele görmesidir.
Örneğin, İskoçyalı erkekler bizim ülkeye kendi geleneksel kareli eteklerini giyip gelseler, herkes
onlara güler. Veya Hintlilerle Araplar kendi memleketinde giydikleri günlük kiyafetlerle
Avrupa'da dikkat çekerler. Bu yüzden bu kültürü yanlarına almazlarsa, daha rahat ederler.
Herkesin beraberinde götürdüğü kültür, daha çok yeme içmeyle bağlıdır. Çünkü insanlar yemek
alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmezler. Örneğin, Azerbaycan Türkleri dünyann neresine
giderse gitsin, çay içme kültürünü de yanında götürür ve çayı şekerle, çikolatayla, reçelle içme
alışkanlığından vazgeçmez.

Teknolojinin hayatımızdaki yeri

Teknoloji, insan hayatını kolaylaştıran ürünler toplusudur. El emeğini ortadan kaldıran büyük
makineler, uzak mesafeleri yakın eden telefonlar, dünyayı ayağımıza kadar getiren bilgisayarlar.
Binlerce davetsiz misafiri evimize sokan televizyonlar, kadınların işini kolaylaştıran çamaşır ve
bulaşık makineleri ve daha da sayabileceğimiz birçok teknoloji ürünü hayatımızın
vazgeçilmezidir. Hayatımızın her anı teknolojiye bağlıdır dersek, yanılmayız. Teknoloji,
hayatımızı o kadar kolaylaştırdı ki, evde koltukta oturup Tv izlerken, bir yandan çayımızı
yudumluyor, diğer yandan da cep telefonundan faturaları yatırıyoruz. Hatta telefonla kredi bile
çekebiliyoruz. Olumlu yönleriyle yanaşı, teknolojik ürünler radyoaktif ışınlamayla sağlığımızı
tehdit etmektedir.

Kadın Hakları

Kadın Hakları, kadınların erkeklere eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasal ve yasal
Gülnare Aliyeva

hakların tamamına verilen isimdir. Bu kavram 18. yy'da Fransa'da ortaya çıkmış , daha sonra tüm
Avrupa'ya yayılmıştır. Kadın haklarını savunanlar kadınlara şiddet uygulamaları, kız
çocuklarının okula gönderilmemesi, kızların erken yaşta evlendirilmesi, istemediği şahısla zorla
evlendirilmesi, iş ve çalışma hayatında kadınlara yönelik negatif ayrımcılık, kadınlara yönelik
fiziki şiddet ve psikolojik baskının en çağdaş ülkelerde bile mevcut olması vb. bunun gibi
sorunlara çözüm ararlar.
Daha çok doğu ülkelerinde ve gelişmemiş ülkelerde kadın hakları çiğnenmektedir. Kızını
okula göndermeyen birçok erkek eşini hastaneye götürür ve : "Karımı bayan doktor muayene
etsin! " talebinde bulunur.
Herbir sorun gibi, bu sorunun da çözümü önce eğitimden geçer. İnsanlar doğru şekilde
eğitilerek kadınların eğitim alma, oy kullanma, çalışabilme vb. haklarının olduğunu bilmeli ve
kabullenmeli.
Spor
Spor, belirli şekilde yapılan beden hareketleridir. Bazı insanlar ise sporu iş olarak yapar ve
bununla da para kazanırlar. Bu insanlar gerçek sporculardır. Onlar sürekli olarak çeşitli
yarışmalara katılır ve kazanmak için mücadele ederler. Sporlar fiziksel ve zihinsel olarak 2'ye
ayrılır. Zihinsel spora satranç, dama, bilardo ( son zamanlarda domino ve tavla) ait edilir.
Fiziksel sporlar daha yaygındır. En çok sevileni ise futboldur. İngiltereden çıkmasına rağmen
bugün tüm dünya futbol oynamaktadır.
Dünya sporcularının yarıştığı en muhteşem yarışmalar olimpiyatlardır. Olimpiyatlar kış ve yaz
sporlarına uygun şekilde kışın ve yazın yapılır. Olimpiyatlara dünyanın en iyi sporcuları
katılır. Her bir sporcunun hayali olimpiyatlara katılmak ve olimpiyat şampiyonu olmaktır.

Alternatif Tıp
Alternatif tıp, geleneksel tıptır. Modern tıbbın çare bulamadığı noktada devreye geçer. Ya da
modern tıp tedavisine destek olarak önerilir( örn, ilaç+bitkisel çay) . Alternatif tıp dediğimizde
akla ilk gelen yöntem bitkisel tedavidir. Fakat, aromaterapi, açlıkla tedavi,
akapunktur(iğnebatırma), ses terapisi vb. da alternatif tıbba ait edilir.
Bitkisel tedavi hemen her halkın geleneklerinde mevcuttur. Son dönemlerde insanlar bu
yönteme sıkça başvurur. Çoğu insan bitkisel tedavinin hiçbir zararının olmadığını düşünür. Oysa
bu, yanlış düşüncedir. Her şeyin fazlası zarar olduğu için bitkisel ilaçlar da kararında ve dozunda
alınmalıdır. Doktorlar bitkisel tedaviye pek sıcak bakmazlar. Çünkü birçok bitkinin faydası
bilinse de, yan etkisi araştırılmamıştır. Bu yüzden de doktorlar yan etkisi belli olan ilaçlarla
tedaviyi önerirler . Alternatif tıbbın diğer bir çeşidi açlıkla tedavidir. Doktor kontrolünde açlık
kürü yapan insan birçok hastalıktan kurtulabilir. Bunun nedeni aç kalan hücrelerin vücuttaki
fazlalıkları, yağları ve hasta hücreleri yemesidir.

Geri dönüşüm
Geri dönüşüm- bazı atıkların tekrar imal edilerek kullanıma sunulmasıdır. Geri dönüşüm
maddeleri kağıt, plastik, bazı metaller, motor yağları, piller, naylon, cam, beton, elektronik
atıklardır.Bu atıklar fizikel ve kimyasal işlemlerden geçerek tekrar insanların kullanımına
sunulur.Geri dönüşümün büyük faydaları vardır. Öncelikle, enerjiye tasarruf olunur. Örneğin,
geri kazanılmış metalden 1 ton alüminyum elde etmek için harcanan enerji,cevherden yapılacak
alüminyum için harcanan enerjinin %4'üdür. Bundan başka, insan nüfusunun hızla artmasıyla
metal kaynakları tükenmektedir. Bu eksikliğin en iyi giderilme yolu geri dönüşüm olacaktır. İyi
bir geri dönüşüm için çöpleri kaynağında ayırmak şarttır(kağıt atıklar ayrı, metaller ayrı, plastik
ve naylon ayrı toplanıp atılmalı, sıradan çöple karıştırımamalı)

Batıl inanç
Gülnare Aliyeva

Batıl inançlar gerçek payı olmayan inançlardır.Çok eski tarihte insanların anlamadıkları doğa
olayları karşısındaki uydurmalarıdır. Bazıları da eski efsanelere dayanmaktadır. Bugün,
binlerce insan batıl inançlara inanmaktadır.Avrupa'da 13 rakamının uğursuzluğu, siyah
kedilerin bela getirmesi inancı geniş yayılmıştır. Bir çok otelde 13. kat yoktur. 12'den sonra 14
gelir. 13 numaralı odalara rastlamazsınız. BMW'nin Münih'teki ofisinin 13. katı kullanılmaz.
Boş olarak kalmaktadır. Olumlu batıl inançlar da vardır. Gelinin düğünde geriye attığı çiçeği
yakalayan insanın yakın zamanda evleneceğine inanılır. Bizim ülkedeki batıl inançlara gelince,
gece çöp atmamak, geceleyin ev süpürmemek, tırnak kesmemek, saç taramamak gerektiğine
inanılır. Gelinin çeyizlik aynası düğün gününde kırılırsa, bela geleceğine emin olanlar var.
Mezarlığa parmak uzatılmaz, mezarlara parmakla işaret edilmez. Bela gelebilir. Sofraya tuz
dökülmesi.

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler yeni çıkan ilaçların etkilerini öğrenmek içindir. Çünkü
insan üzerinde deney yapmak yasaktır. Yeni üretilen ilaçların olumlu ve yan etkilerini öğrenmek
için mutlaka hayvanlar üzerinde denenmesi gerekir. Aksi halde insanlara büyük zararlar
gelebilir bu ilaçlardan. Hayvan deneylerine karşı çıkan birçok hayvansever hastalanırken
kullandıkları ilaçların da bir zamanlar hayvan üzerinde denendiğini, daha sonra satışa
çıkarıldığını unutuyorlar.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler hem de hayvanların yararı içindir. Hayvanların
özelliklerrini daha derinden öğrenmek, onlara uygun koşullar oluşturmak, mahvolmasını
önlemek için deney yapılmaktadır.
Hayvan deneyleri sadece ilaçları öğrenmek için yapılmaz. Transplantasyon amaçlı deneylerde
birçok hayvan organının insana naklinin mümkünlüğü isbatlanmıştır.
Bundan başka, genetik deneyler de yapılır ki, bu deneylerde insan genleriyle hayvan genleri
bir arada denenir ve olumlu sonuçlar alınır (farede insan kulağı). Kozmetik ürünlerin de
birçoğu hayvan üzerinde denenir.
Küresel Isınma

Küresel ısınma, yer yüzünde ortalama sıcaklığın artmasıdır. İnsan nüfusunun artmasıyla
yerden yükselen su buharı, metan gazı ve karbondioksitin miktarı da artmış ve bu gazlar
yerkürenin etrafında "sera" etkisi oluşturmuştur. Şöyle ki bu "sera"yla çevrelenen yerküre güneş
ışınlarını hiçbir engel olmadan almakta, fakat geri göndermemektedir.(Zaten sera gazlarının
etkisi de sıcaklığı içeride tutmasıdır.) Bu nedenle de yerküredeki sıcaklık gittikçe artmaktadır.
Sıcaklığın artmasıyla buzullar erimekte, sel taşkınları artmaktadır. Bunun sonucunda yağmur
miktarında artış olmakla beraber, bazı bölgelerde aşırı kuraklık oluşmakta ve doğanın dengesi
bozulmaktadır. Orman yangınları yeşilliği ve hayvanları mahvetmektedir. Buzulların erimesi
birçok hayvan türünün özellikle fokların yok olmasına sebep olmaktadır.

Trafik sorunları ve giderilmesi yolları


Her yıl binlerce insan trafik kazalarının kurbanı oluyor. Bunun birçok nedeni vardır. Sarhoş halde
araba kullanma, aşırı hız, sağa dönerken sinyal yakmaya üşenme, başka arabanın geçmesine izin vermesi
gerekirken önceliğin kendisinde olduğunu düşünme vb. nedenler trafik kazalarına neden olmaktadır.
Trafik sorunlarından birisi de trafik sıkışıklığıdır. Büyük şehirlerde nüfusun artmasıyla araba sayısının
da artması trafikte sıkışıklık oluşturur.İnsanlar trafik sıkışıklığında zaman kaybeder, gittikleri yere geç
kalır, stres yaşarlar.
Trafik sorunlarının oluşmasının temel sebebi kurallara uymamaktır. İnsanlar bunu ya bilgisizlikten
yapar, ya da bilinçli şekilde kurallara uymaz. Alkollü veya uykulu araç kullanma, aşırı hız yapma, fazla
yük bindirme, emniyet kemeri takmama, yolların bakımsız ve güvensiz olması trafik kazalarına yol açar.
Sorunların giderilmesi için birçok faaliyetler yapılmaktadır. İnsanların araç almasına engel
olunamayacağı için, ehliyet almalarına engel konulabilir. Ehliyeti yalnız sıkı kurallarla vermek gerekir.
Gülnare Aliyeva

Güvenlik Kameraları

Güvenlik kameraları, adından da belli olduğu gibi, insanların, evlerin, işyerlerinin, sokakların
vb. güvenliği için kullanılan kameralardır. Bu kameraların kaydettiği görüntüler sayesinde
birçok cinayet açılmış, birçok suçlu bulunmuştur. Güvenlik kameralarıının çektiği görüntüler
eskiden sadece banda kaydedilirken, günümüzde hem kaydedilir, hem de monitörden izlenebilir.
Hatta teknolojinin gelişmesi sayesinde insanlar evlerine ve işyerlerine yerleştirdikleri güvenlik
kameralarının çektiği görüntüleri online olarak cep telefonlarından rahat rahat izleyebiliyorlar.
Örneğin, bebeğini bakıcıya emanet eden anne, baba gönül rahatlığıyla çalışabiliyor artık.
Çünkü evde kamera vardır ve her an evde nelerin olup bittiğini telefondan izleyebiliyorlar. Veya
şirket rehberi yurtdışındaki iş görüşmelerine rahat şekilde gidiyor. Şirkete yerleştirdiği
kameralar internete bağlandığı için görüntülere en uzak mesafede de ulaşabiliyor.

Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü

Bizim ülkede "Anneler Günü" yok. Ama annelerimizi k.utladığımız 8 Mart Kadınlar Günü
var. 8 Mart'ta sadece anneler değil, tüm kadınlar hediye alır. Uzakta olanlar bir mesaj veya
aramayla sevdiklerini kutlar.
Babalar günü de kutlanmaz bizde. Eskiden, yani Sovyet döneminde 23 Şubat'ta Sovyet Ordusu
günü kutlanırdı. ve herkes babasına, aynı zamanda ailedeki diğer erkeklere hediye alırdı. Fakat
20 Ocak 1990'da bu ordu Bakü'de katliam yapınca, Ordu günü kutlanmaz oldu.
Sevgililer günü son dönemlerde kutlanmaya başladı. Bizde 2 sevgililer günü var. Birisi tüm
dünyanın kutladığı 14 Şubat Valentin günü, diğeri ise 20 Ocak şehitleri olan İlham ve Ferize
isimli çiftin düğün günü 30 Haziran. Aslında tüm bunlar hediye satıcılarının uydurduğu
günlerdir. Çünkü bu günlerde çok sayıda hediye satılır.

Seyahat
Seyahat, yolculuk demektir.Yurt içi ve yurt dışı olabilir. Seyahatlar farklı amaçlarla
yapılmaktadır. İnsanlar farklı yerler, yeni ülkeler, farklı kültürler görmek, yeni insanlarla
tanışmak amacıyla seyahate çıkar. İş adamları iş seyahati yaparak çeşitli ülkeler gezer, iş
görüşmeleri yapar, anlaşmalar imzalar, işini büyütür. Bunlardan başka eğitsel, kültürel
amaçlarla da seyahatler yapılmaktadır. Seyahatlar gemi ile, uçakla, arabayla, bisikletle, hatta
yürüyerek ve bazen de otostop çekerek yapılır. Eskiden insanların seyahati uzun
sürerdi.Teknolojinin gelişmesiyle birlikte uzak yerelere kısa sürede varmak ve seyahati daha
çabuk bitirmek kolaylaştı. Seyahatin kalitesi günümüzde paraya bağlıdır diyebiliriz. Pahalı
otellerde konaklamak, lüks arabalarla ve iyi donatılmış gemilerde yol gitmek, tabii ki, insanların
yorgunluğunu alır ve seyahati daha zevkli kılar.

Üniversite Eğitimi

Üniversite eğitimi zorunlu bir eğitim değildir. Derslerinde başarılı olanlar, sınavda baraj
puanı geçebilenler üniversitede okumaya hak kazanıyorlar. Doktorluk, öğretmenlik,
mühendislik, avukatlık, işletmecilik, savcılık vb. birçok mesleğe sahip olmak için üniversite
okumak şarttır. Günümüzde iyi para kazanmak, yüksek maaşlı bir işte çalışmak için üniversite
eğitimi kaçılmaz olmuştur. Hatta bunun için 4 yıllık lisans eğitimi yetmiyor. Master ve doktora
eğitimi almak gerekir. Evladının rahat yaşamasını isteyen birçok ebeveyn dersanelere, özel
okullara büyük paralar harcayarak onun üniversite eğitimi alması için elinden geleni yapar.
Hatta parasından geçerek çocuğunu yurt dışında bile okutmak ister. Yer yüzünde binlerce
üniversite vardır. Bunlarda verilen eğitimin kalitesi, ücreti farklıdır.
Gülnare Aliyeva

You might also like