Professional Documents
Culture Documents
Ramazan 4.hafta
Ramazan 4.hafta
Muzaffer Aktürk
üslümanlar için özel bir zaman olan Ramazan ayı içerisinde daha özel olan bir geceyi Rabbimiz, biz
M
kullarının istifadesine sunmuştur. O gece, Kur’an-ı Kerim’in insanlığa indirilmesiyle değeri yücelen bir
rahmet gecesi olan Kadir Gecesi’dir. Kadri ve önemi büyük olan bu geceyi Rabbimiz Kitab-ı Kerim’inde
bizlere şöyle tanıtmaktadır;
“ Şüphesiz, Kur’an’ı biz Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nerden bilebilirsin?
Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de
iner. O gece, fecrin doğuşuna kadar bir esenliktir.”[4]
u geceye değer katan Kur’an-ı Kerim, tüm insanlık için hak ve batılı birbirinden ayıran hidayet rehberidir.
B
Dolayısıyla biz müminler için bu gecenin kadrini anlayabilmek, geceyi ihya edebilmek Kur’an-ı Kerim ile
olan yakınlığımızı gözden geçirebilmek / halimizi tefekkür edebilmekle mümkün olacaktır. Kur’an-ı
Kerim’e karşı olan sorumluluklarımız şu maddelerde özetleyebiliriz;
“ Günlük, haftalık, aylık zaman takvimimizde Kur’an-ı Kerim okuyabilmeye ne kadar zaman ayırabiliyoruz.
Rabbimizin Kelâmı bize ne derece önceliklidir?” sorusuna bir değerlendirme yapmalıyız. Sevgili
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz hadis-i şeriflerinde buyurur “Kur’an okuyunuz. Çünkü
Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir.”[5]
b. Kur’an-ı Kerim’i ezberleyebilmek
kuyarak amel etmeye çalıştığımız hayat rehberimizin anlamını bilmek en önemli sorumluluklarımızdandır.
O
Anlamını bilmediğimiz şeyin hayatımızda yeri tam olarak idrak edilemez. Okuduğumuzu bilmek bildiğimiz
ile de amel etmek bizi olgun müminlerden kılacaktır. Yüce Rabbimiz Kitab-ı Keriminde buyurur ki:
“ Gerçekten bu Kur'an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü'minler için büyük bir mükâfat
olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler”[6]
üce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim içerisinde bulunan emir ve yasaklara uyarak bir hayat yaşamamızı bize
Y
emreder. Kur’an, yaşanması için indirilmiş bir kitaptır. Sadece güzel baskılarla vitrinlerde yer alması, güzel
ses ve kıraat ile okunması, adına yarışmalar düzenlenmesi için indirilmiş bir kitap değildir. Sevgili
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz, Kur’an-ı Kerim ile amel etmenin önemini bizlere şu
hadis-i şerif ile haber vermektedir;
ur’an-ı Kerim, mümin bir zihin ve mümin bir toplumun inşâ edilmesini bizden ister. Bu çerçevede
K
sorumluluklarımız geniştir. Sadece kendimizin amel edebilmesiyle yetinmeyeceğiz. Ailemiz, akrabalarımız,
mahallemiz, işyerimiz, okulumuz, kurumlarımız, sosyal hayatımız, bize emanettir. Burada bulunan kişilerin
zihinlerine ve kurumların işleyişlerine İslam’ı yerleştirmelerine vesile olmak gibi bir sorumluluğumuzda
bulunmaktadır.
ıymeti üstün olan Kadir Gecesi, bizlere kadri çok yüce olan Kur’an-ı Kerim ile irtibatımızı gözden
K
geçirmeye ve sağlamlaştırmaya yönlendirmektedir. Bu değerlendirmeyi yapabilen kullar için de Rabbimiz
Kadir Gecesini, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı kılmaktadır. Tefekkür, zikir, secde,
tevbe, dua ve gözyaşı ile geçirilecek bir geceyi Rabbimiz, aynı şekilde yaşanılan 84 yıllık bir ömre bedel
kabul etmektedir. Bu gece güneş doğuncaya kadar Rabbimiz, gönlünü Yüce Zât’ına açan kulları için
Melekleri ile kâinatı kuşatmaktadır. Af, merhamet, selamet, inayet, hidayet, rahmet yağmurları gibi
üzerimize yağmaktadır. Bu durum, hata ve günahları olan biz kullar için kaçırılmayacak, duyarsız
kalınmayacak bir manevi fırsattır. Kadir gecesi, kadrini bilenlere rahmet ve bereket vesilesi olacaktır. Sevgili
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz, “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesini
ihya edenin geçmiş günahları affolunur.”[8]buyurmaktadır. Ramazan ayı bütünüyle; kendimizi gözden
geçirme, hata ve günahlarımızdan vazgeçme, bu günleri birer fırsat bilme ve kulluk hassasiyetimizi artırma
d önemidir. Yoksa sadece Ramazan ayına ait bir değişim, Ramazan sonrası şuursuz bir şekilde yaşama devam
etmek demek değildir. Böyle olursa, etkisiz ve boşa geçmiş bir dönem olacaktır. Bu haliyle Hristiyanların
günah çıkarması gibi imanın ve aklın kabul edemeyeceği bir ciddiyetsizliğe benzerlik gösterir. Hiç şüphesiz
Kadir gecesini ihya ederken de buna dikkat etmeliyiz.
adri pek yüce olan bu gecenin tam olarak hangi gece olduğunun bildirilmemesi de Ramazan gecelerini
K
değerlendirmemizde bize sunulan ayrı bir fırsattır. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)
Efendimiz, Kadir Gecesini, Ramazan ayının son on gününün tek geceleri içerisinde aranması gerektiğini
ifade etmektedir.[9]Bu konuda farklı gecelerde de aranabileceğini dair rivayetler bulunmaktadır.
Anadolu’muzda dillere pelesenk olmuş güzel bir nasihat vardır ; “her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil”. Bu
söz bize, insan-ı kâmil olabilmek, rahmete erebilmek için vesilelere sımsıkı sarılmamızı bize öğütler.
z. Aişe (r.a.) validemiz Sevgili Peygamberimize (s.a.v.-), “Yâ Rasulullah! Kadir Gecesi’nin hangi gece
H
olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sorduğunda;“Allah’ım! Sen çok affedicisin,
affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et”[10]buyurdu. Ramazan ayı içerisinde bu duaya sıklıkla
devam etmemiz tavsiye edilmiştir.
Gönül dünyasından dillere dökülen, Hafız Mecit Sesigür’e ait şu dizeler Kadir Gecesini anlamını bizlere
şöyle aktarır:
ulluk görevlerimizdeki hata ve kusurlarımız fark eden, tövbe edip terk eden kullarından
K
eylesin.