You are on page 1of 31

GİRİŞİMCİLİK

Girişimcilik
Girişimci, mal ve hizmet üretimini
gerçekleştirebilmek için risk üstlenerek
doğal kaynak emek sermaye gibi üretim
faktörlerini bir araya getirip faaliyete geçiren
kişi olarak tanımlanabilir.
Başka bir ifade ile girişimci olmak için risk
alarak mal ve hizmet üreterek pazarlamak
üzere bir işletmeyi kurmak ve bu işletmede
faaliyetleri yapmak gerekir.
Girişimcilik ise, yaşadığımız çevrenin
yarattığı fırsatları sezme, o sezgilerden
düşler üretme, düşleri projelere dönüştürme,
projeleri yaşama taşıma ve zenginlik üreterek
insan yaşamını kolaylaştırma becerisine
sahip olmaktır. Başkalarından farklı düşünüp
farklı bakmasını bilebilmektir.
• Girişimcilik kavramı gerek işletme gerekse
iktisat literatüründe öteden beri
kullanılmaktadır.
• Girişimcilik kavramını dördüncü üretim
faktörü olarak ilk kullanan iktisatçı J.B.
Say’dır.
• Girişimcilik J.von Schumpeter’in “dinamik
girişimci” kavramıyla daha büyük bir önem
kazanmıştır.
• Girişimciliğe toplumda değer kazandıran,
girişimcilerin maddi ve manevi statüsünü
yükselten para kazanmak değil, ekonomik
değerlerin yaratılmasıdır.
• Yoksa açıkgözlülük yapmak ya da “köşeyi
dönmek” gibi ilkel bir değer sisteminin
sonucu olarak para kazanmayı tek amaç
haline getirmek, bunun için her yolu meşru
görmek girişimciliğe vurulabilecek en büyük
darbedir.
Girişimcinin esas hedefi kar elde etmektir. Yani
girişimci kar elde etmek için risk altına girmekte
olup, diğer taraftan üretim faktörlerini temin edip
işletmektedir.
Bu nedenle diyebiliriz ki girişimcide aynı
zamanda yönetici özelliklerininde bulunması
gerekir. Profesyonel yöneticiler ve girişimciler
arasındaki fark risk faktörüyle ilgilidir.
Profesyonel yönetici kar ve zarardan kısmen
etkilenmekte olup, kendi adına çalışmadığından
risk altında değildir. Girişimci ise en başından işe
başlarken riski tamamen üstlenmiş durumdadır.
YÖNETİCİ İLE GİRİŞİMCİ
ARASINDAKİ FARKLAR
• Girişimci gelecekte, yönetici geçmişte yaşar.
• Girişimci kontrol eder, yönetici düzen kurar.
• Girişimci değişikliklerle başarı sağlarken,
yönetici statükoya bağlıdır.
• Girişimci fırsatları yakalar, yönetici
problemleri görür.
• Yönetici bir ev yapar ve sonuna kadar orada
yaşar, girişimci evi inşa eder ve anında bir
sonrakini planlamaya başlar.
YÖNETİCİ İLE GİRİŞİMCİ
ARASINDAKİ FARKLAR
• Yöneticinin işleri düzgün ve özenlidir.
Girişimci ise yöneticinin sıraya koyacağı
işleri yapar. Yönetici, girişimcinin
arkasında ortalığı toparlayan kişidir.
• Yönetici olmazsa işler ve toplum yürümez.
Girişimci olmazsa yenilik olmaz.
Girişimci kimdir?

• Pazardaki fırsatları ve gelişmeleri belirleyen


• Pazar fırsatlarını ve gelişmeleri iş fikrine
dönüştüren
• Risk üstlenerek kaynakları bir araya getiren
• Rekabete karşı önlem alarak kendisini ve
işletmesini geliştiren
• Yenilikçi bir kişidir.
Girişimci Kimdir?
• Değerli insan üretebilen ama üretirken
değer yaratabilen, yarattığı değerlerle
insanları mutlu edebilen, insan yaşamına
güzellikler katabilen kişidir.
Girişimci Kimdir?
• O insandan eğer sokakları süpürmesi
istenirse, Michaelangelo’nun resim yaptığı
gibi, Sheakspeare’in şiir yazdığı gibi ve
Koca Sinan’ın mimarlığı işlediği gibi
süpürür sokakları. Herkes o sokağa
bakarken “Burada işini çok iyi yapan bir
çöpçü yaşıyormuş” der ve onu saygı ve
sevgiyle anar.
• İşte girişimci böyle bir insan olmalıdır.
Girişimci Nitelikleri

• Girişkenlik
• Güçlü ikna yeteneği
• Üstüne risk alabilme
• Esneklik
• Yaratıcılık
• Bağımsızlık
• Sorunları ivedilikle çözebilme
• Başarma gereksinimi
Girişimci Nitelikleri
• Hayal gücü
• Başkalarının kaderini yönetebileceğine
dair güçlü bir inanç
• Liderlik yeteneği
• Çok çalışma
Girişimci müşterilerin ihtiyaç duyduğu
mal ve hizmetleri üreterek veya ticaret
yaparak kazanç sağlamayı hedefler.

Girişimci belirli iş fikrine sahip olarak


kendi işini kurma, araştırma, planlama,
organizasyon, motivasyon, koordinasyon
ve denetleme işlemlerini yapar. Onların
beklentilerine cevap vermeye çalışır.
Girişimciliğin tarihsel gelişimi
Serbest piyasa siteminin insanların zihinsel
ve bedensel güçlerinin başarılı bir şekilde
kullanıldığı rekabete dayalı bir sistem olduğu
bilinmektedir.
Günümüzde ise ekonomik sistem içerisinde
girişimciliğin önem kazanması serbest
piyasa sistemine göre rekabetin artmasıyla
birlikte oluşmuştur. Girişimci olan her yaştan
herkes yeni bir buluş ya da düşünceyi iş
fikrine dönüştürerek iş kurmaktadır.
Genel olarak tarihi geçmişini inceleyecek
olursak sanayi toplumundan bilgi toplumuna
geçişle birlikte girişimcilik daha büyük önem
kazanmaya başlamıştır.
İktisat teorisinde girişimcilikle ilgili temel
yaklaşım olarak;

İlki gelir dağılımı üzerinde odaklanır.


İkinci yaklaşım ise rekabette piyasa süreçlerinin önemini vurgular.
Üçüncü yaklaşım ise yenilikçi girişimci vizyonu üzerine odaklanır.
Girişimcilik Amerika da daha hızlı bir
şekilde gelişme göstermiştir. Bunun
nedenleri ise şu şekilde açıklanmıştır:

• Hızlı sanayileşme
• Profesyonel yönetimin önem kazanması
• Kitle üretiminin yaygınlaşması
Girişimciliğin Tarihi
İmparatorluk dönemi girişimcileri
Osmanlı İmparatorluğunun son
dönemlerinde ekonomik girişimciler sanayi
devriminden sonra batıyla daha sıkı ilişkide
olan ve bilgi alışverişinde bulunan Yahudi
Rum İtalyan asıllı Türk vatandaşlar idi.
Bunlar bankerler ithalatçılar ve genellikle
tüccarlardır.
Cumhuriyet dönemi girişimcileri
Türkiye'nin Cumhuriyet Dönemi kurucuları ülke
Kurtuluş savaşıyla siyasal bağımsızlığı
kazanmak için bir de ulusal girişimciler grubu
yaratma çabasına girmişlerdir. İzmir İktisat
Kongresinin aldığı kararlar bu temel ideolojiyi
destekler niteliktedir. 17 Şubat 4 Mart 1923
tarihleri arasında toplanan İzmir İktisat
Kongresi İktisat vekaletinin yani Ekonomi
bakanlığının tertip ve daveti üzerine yapılmış ve
Türkiye’de ki ekonomi ile ilgili bütün grup ve
kişiler burada bir araya getirilmiştir.
1923 yılının Temmuz ayında Lozan da
barış sağlanıp kapitülasyonlar
kaldırıldıktan ve Cumhuriyet ilan edildikten
sonra nüfus olarak büyüyen Türk
Devletinin ekonomik gelişmeye hız
vermesi iki yönden olmuştur:
• Yabancı şirketler elindeki imtiyazları satın
alarak millileştirme
• Endüstrileşmeye gidilirken ulaşım için
memleket yollarını bir plana göre yapmak
Girişimciliğin önemi

Ülkemizde girişimciliğin son yıllarda hızlı bir gelişme


gösterdiğini bunun sebebinin ise Türkiye’de nüfusun
hızlı bir şekilde artması odlunu belirtmiştik. Apaçık
ortadadır ki daha önceleri 15–20 milyon olan
nüfusumuz 77 milyona ulaşmıştır.

Genç ve dinamik bir nüfus sağlık, eğitim,


hizmetler, gıda, ulaşım, bilgisayar ve benzeri
alanlarda büyük bir talep demektir.
Türkiye başta büyük şehirler olmak üzere
bir şantiye görünümündedir. Ayrıca yurt
dışında dahi Türkiye’yi temsil eden
girişimcilerin sayısı her geçen gün
artmaktadır. Bir ülkede girişimcilik
olmaksızın serbest rekabet tam
anlamıyla işlemeyecektir
Girişimciliğin önemini şu şekilde açıklamak
mümkündür:

Artık günümüzde yaygın olan özelleştirme ancak


girişimciliğe bağlı olarak işleyecektir. Devlet kuralları
koyan kurum olduğu için kendisiyle rekabet edilmesi
imkânsızdır. Devlet asli görevlerini yapacağı role
çekildiğinde halen üretmekte olduğu mal ve hizmetleri
tam rekabet kuralları içinde girişimciler üretmeye
başlamıştır.
Özellikle kamu kesiminde aşırı istihdamın
istenen düzeye çekilerek ücretlerinin
arttırılabilmesi yine girişimciliğe bağlıdır.

Kamu personelinin kendi işlerini kurmaları


yönünde teşvik verilmeli, bunun
sonucunda kalitesi ve verimliliği
arttırılmaktadır
Girişimcilerin ülke genelinde teknolojiyi
geliştirdiklerini ve buna bağlı olarak ta
ekonomiyi olumlu yönde etkilediklerini
söylemiştik.

Araştırma kurumları üniversiteler ne kadar


üretken olurlarsa olsun sonuçta oluşan
yeniliklerin uygulanıp hayata geçirilmesi
yine girişimcilere bağlıdır.
Girişimciler bilimsel ve teknolojik bulguları
ve sonuçları başarılı bir şekilde uygulayıp
başarılı oldukça bilim ve teknoloji
ilerlemeye devam ederek ülkemizde artan
rakiplerle kolaylıkla rekabet edebilir hale
gelecektir.
Ülkemizde engellerin yeniden
düzenlemeler yapılarak aşılması ileri
sevilere ulaşabilmemiz için gerekli
olacaktır. Kendini geliştirmiş pek çok iş
fikrine sahip eğitimini tamamlamış pek çok
girişimci sermaye yetersizliği nedeniyle
girişimcilik yapamamaktadır.
Girişimcinin dört temel unsuru
Başarılı bir girişimci olmak için temelde
dört unsur bulunmaktadır. Bunlar:

• a)İnanç
• b)Odaklanmış bilgi
• c)Etkin bir yaklaşım
• d)Azim
Bunlardan bir tanesi olmazsa girişimcilik
başarısı tamamlanamaz. İnanç bir girişimci
olarak yeteneğinize kendinize olan güveninizi
inancınızı ifade eder.

Eğer güvenimiz olmazsa kendimize karşı


inancımızda geçmişteki başarılarımız sonucunda
ortaya çıkar. Yâda başka insanların neler
başardığını görürüz, beklide bu insanlar bizim
sahip olduğumuz kaynaklara ve bilgilere sahip
değildirler. Buna rağmen onların başardıklarını
görünce elimizde olanlarla kendimize daha çok
güvenip inanabiliriz.
İnançtan sonra ise gerekli olan bizim neyi vermeyi
hedeflediğimiz yani odaklanmış bilgilerdir.
Bilgilerimiz ne kadar çok olursa bunlar içinde
kaybolmamalı kendi uygulamalarımıza amacımıza
yönelik bilgilere yönelmeliyiz
Raflar dolusu kitap biz bilgiye nasıl ulaşacağımızı
bilmedikten sonra bir işe yaramaz. Bilgiye çabuk
ulaşabilmeli ve öğrendiklerimizi işimize
uygulayabilmeliyiz.
Bunun ardından tüm bilgilerimizi bir arya getiren iş
planının hazırlanması gerekir. Daha sonrada
teknolojiyi araya sokarak uygulamaya başlamalıyız.
Herkeste bilmektedir ki dünyadaki tüm odaklanmış
bilgiler bir araya gelse kullanmasını bilmedikten
sonra bir işe yaramaz
Bilgileri kullanma konusunda herkes aktif
olmalıdır. Yeni fikir ve buluşlar bulunup
geliştirilmelidir. Ayrıca Pazar şartlarına
karşı tepkili olup pazarın durumuna göre
düzenlemeler,yapmalıyız.
Uygulamalarımız her zaman yolunda
gitmeye bilir o zaman taktik değiştirip yeni
planlar yapmalıyız.
.

You might also like