You are on page 1of 23

Bayrak Devletinin Düzenleyici

Rolü
• Son yıllarda bayrak devleti konusu denizcilik
ekonomisi için çok önemli bir hale geldi zira bu
armatörlerin maliyetlerini azaltmalarını mümkün
kılmaktadır.
• Bir gemi belirli bir ülkeye tescil
edildiginde(registered) gemi ve sahibi o ülkenin
hukuki kurallarına uymak zorundadır. Sektörün ayrı
bir özelliği olarak, gemiler dünyanın her tarafında
sefer yaptığı için tabi olduğu hukuku çok kolay bir
şekilde değiştirebilmektedir.
• Bir armatör için herhangi bir bayrak devleti
seçmenin 4 ana sonucu vardır.
• 1) Vergi , şirket hukuku ve finansal hukuk: Bir ülkeye
tescil edilen gemi o ülkenin ticaret hukukuna tabidir.
Bu hukuk vergi ödemede şirketin mesuliyetini
belirleyecek ve şirket organizasyonu,hesap teftişi,
personel istihdamı ve mesuliyetin sınırlandırılması
gibi alanlarda hukuki düzenlemeleri empoze
edebilir. Bunların hepsi işletme ekonomisini
etkilemektedir.
• 2) Denizde güvenlik konvansiyonlarına uyma:Gemi
devletin gemi inşa ve operasyonu için belirlediği
güvenlik düzenlemelerine tabidir. SOLAS a taraf ve
katı bir şekilde uygulayan bir bayrak devletine tescil
buna uyma anlamına gelir. SOLAS a taraf olmayan
bir devletin bayrağına tescil , armatörün SOLAS
kurallarına bağlı olmadığı anlamına gelir ve bu
durumda armatör kendi bakım ve ekipman ile
alakalı kendi standartlarını oluşturabilir fakat hala
liman devleti kurallarına tabidirler.
• 3)Personel ve istihdam şartları: Şirketler personel
seçimi, istihdam şartları ve çalışma koşulları
açısından bayrak devleti kurallarına tabidir. Bazı
bayrak devletleri örneğin kendi milletinden olan
personelin istihdamından yanadır.
• 4)Askeri koruma ve politik kabul edilebilirlik: Bayrak
devleti seçmede başka bir sebep seçilen bayrak
devletinin koruması altına girmek ve bu ülke
tarafından kabul edilebilirliği sağlamak. Bugün
bunun çok bir önemi kalmamıştır fakat örneğin
1980 lerdeki Irak-İran savaşı sırasında bazı
armatörler Amerika bayrağını seçmişlerdir. Bundaki
gaye Ortadoğu Körfezinde Amerikan deniz
kuvvetlerinin korumasından istifade etmekti.
Tescil Prosedürleri
• Bir gemi kendisini ticari ve hukuki amaçlar
açısından milliyetini tanımlamaya gereksinim
duyar ve bu bir milli bayrak idaresine tescil
yoluyla elde edilir. Tescil ile ilgili şartlar ülkeden
ülkeye değişiklik göstermektedir. Örneğin İngiliz
tesciline bakacak olursak ; 1894 Denizcilik
Kanununa göre İngiliz gemileri Her Majesty’s
Dominions (İngiliz dominyonları) na tescil
edilmelidir fakat günümüzde, pratikte UK
yasalarındaki kısıtlamalardan dolayı bu tescil UK
ye yapılmak zorundadır.
• İngiliz tescilinin tuhaflığı şudur ki; gemi İngiliz
tesciline 64 hisse olarak tescil edilir ve en azından
33 hissesi İngiliz unsuru veyahut şirketi tarafından
sahip olunmalıdır. Burada İngiliz şirketi İngiliz
dominyonlarından birinin hukukuna göre kurulmuş
ve şirket merkezinin bu dominyonlarından birinde
olmasını öngörür. Fakat UK şirketler kanununa göre
herhangi bir milliyetten herhangi bir kimse şirketini
UK ye kayıt ettirebilir ve buna binaen herhangi
milletten biri gemisini İngiliz bayrağına tescil
ettirebilir. Buna paralel olarak herhangi bir İngiliz
unsuru da gemisini başka bir bayrağa tescil
ettirebilir.
• Tescil şartları ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir.
Örneğin bazı bayrak devletleri geminin sahipliğinin
kendi milliyetinden olmasını şart koşar Liberya
örneğinde olduğu gibi. Liberyada bu şart geçerlidir
fakat bu şart Liberyada bir şirket kurarak kolaylıkla
aşılabilir zira Liberyada kurulan şirket tescil için
milliyet gereksinimini kolaylıkla bertaraf eder.
• Panamada milliyet gereksinimi yoktur , Yunanistan
ise tescil husususunda Liberya ile Panama arasında
bir yerdedir. Yunanistanda tescil için sahipliğin %50
sinin Yunan vatandaşı veyahut Yunanistanda
kurulan bir şirketin olması gerekir.
Tescil Çeşitleri (Types of Registry)
Gemi tescilleri ana olarak 3 e ayrılır. Bunlar:
Ulusal tescil, uluslararası tescil ve açık tescil(elverişli
bayrak) dir.
1)Ulusal Tescil: Ulusal tescilde , denizcilik şirketlerine
ülkede operasyon yapan diğer şirketlerle aynı şekilde
muamele yapılır. İstihdam, şirket ve finansal
düzenlemeler ile alakalı olarak ülkede geçerli yasalara
tabidir. 2005 rakamlarına göre toplam tescil edilen
gemilerin %35 ini teşkil etmektedir.
• 2) Uluslararası Tescil: Uluslararası tescil bazı
bayrak devletleri tarafından kendi ulusal
denizcilik şirketlerinin açık tescile kaçmalarını
engellemek için oluşturdukları bir
mekanizmadır. Bu tescile sahip ülkeler tescil
edilen gemilere açık tescil ülkelerinin
davrandığı gibi davranır(yaklaşık olarak) ve
şirket karına dayalı vergilendirmeden ziyade
vergi olarak geminin tonajına bağlı olarak sabit
bir vergi kesintisine gider(tonnage tax). Amaç
ulusal bayrağa sahip armatörlere açık tescilin
sunduğu avantajları sunmak ve kaçmaların
engellemek. 2005 itibarıyla dünyada 8
uluslararası tescil yapan ülke vardır. Bunlardan
Singapur,Norveç,Hong Kong en büyükleridir.
• 3) Açık Tescil(Open Register): Elverişli bayrak (flag of
convenience) olarak da bilinir. Açık tescil
armatörlerin ulusal bayrağına alternatif tescillerdir
ve ticari avantajlar sunarlar ve bu tescil hizmeti için
bir servis ücreti kesintisi yapılır. Tescil ile alakalı
şartlar ve koşullar tescil yapılması düşünülen
ülkenin politikasına göre değişebilir. Açık tescil
ülkelerinin başarısı aynı ayna uluslararası
armatörlerin ilgisini çekme ve uluslararası otoriteler
tarafından kabul edilmedir. 2005 yılında 12 açık
tescil ülkesi vardır. Bunlardan en büyükleri
Panama,Liberia, Bahamas, Malta ve Kıbrısdır.
• Ulusal tescil ülkelerinin çoğu dünyadaki
herhangi bir armatöre açıktır ve armatör tescil
için gerektirdiği şartları yerine getirdiği sürece
istediği ülkeye gemisini tescil ettirebilir fakat
burada armatör tescilin avantajı ve dezavantajı
arasında bir trafe-off yapmalıdır.
• Dünyada Açık tescile kayış 1920 lerde başlamıştır.
Panamanın hem Amerikanın siyasi yörüngesinde
olması hemde vergi oranlarının düşük olması
Amerikan armatörlerini cezbetmiştir. Ayrıca
Amerikan hükümetinin 2.dünya savaşı yıllarında
ürettiği Liberty gemilerini Amerikalı armatörlere
satması ve bu armatörlerin avukatlarının
maliyetlerin yüksekliğinden dolayı tescil için
Amerika değil de düşük bir ücret karşılığı
Liberyaya gitmeleri açık tescilin popülaritesini
arttırmıştır. Sonradan Panama da yabancı
armatörlerin kendi ülkesinde tescil yapmasına
imkan tanımıştır.
• Açık tescili tercih eden bir armatör ilk olarak
bir kayıt ücreti ve akabinde yıllık tonaj vergisi
öder. Bunun karşılığında tescil ülkesi de
uluslararası ticaret yapan armatörün
isteklerine göre şekillenmiş hukuki ve ticari bir
çevre imkanı sağlar. Bu kayıt yapan ülkenin
armatöre kolaylık sağlamaya yaklaşımı
tarzında büyük farklar olabilir fakat genel
olarak bu alanlar vergi , personel ve şirket
hukuku alanlarıdır.
• Vergi: Genellikle kar üzerinden vergi alınmaz ve tek vergi
kayıt edilen geminin net tonaj başına kayıt vergisidir.
• Personel: Denizcilik şirketi uluslararası olarak personel
istihdamında özgürdür ve herhangi bir ülkenin vatandaşını
istihdam etme gibi bir zorunluluk yoktur.
• Şirket Hukuku: Denizcilik şirketine şirketsel aktiviteleri ile
alakalı olarak ciddi bir özgürlük verilir. Örneğin şirketteki
sahiplik durumu ifşa edilmeyebilir , mesuliyet one-ship
company ile sınırlı kalabilir veyahut muhasebe
denetimlerine gerek olmayabilir. Şirketin idaresi ve
direktörlerin atanmasıyla alakalı da çok az düzenleme vardır
yani armatöre yine serbestlik tanınır.
• Her ne kadar açık tescil ülkeleri vergi , personel
istihdamı ve şirket hukuku gibi konularda kolaylık
sağlasa da güvenlik standartları hususunda eskiye
nazaran daha ciddi denetlemeye gidilmiştir. Bunda ki
amaç şudur; Başarılı olmak için açık tescil devletinin
gemileri bütün limanlar tarafından kabul edilebilmelidir
ve ayrıca armatöre mortgage yoluyla finansman
sağlayan bankacıların olası bir mağduriyetinin
giderilebilmesi gerekmektedir. Ayrıca günümüzde
gemilerin liman idareleri ve yükleyiciler tarafından
takibinin yapılması artmıştır. Bu gibi sebeplerden dolayı
açık tescil devletleri konvansiyonlara uyma ve bayrakları
altındaki gemilerin operasyonel ve çevresel güvenliği
hususunda yasaların çalıştırılması için daha ciddi
davranmaktadırlar.
• Günümüzde yaklaşık olarak toplam filonun yarısı
açık tescil ülkelerine kayıtlıdır ve bunun çok çok
azı bu açık tescil ülke vatandaşlarınındır.

• Örneğin Yunanistanın filosunun %67 i dışarıya


tescildir yani flagged out tur ve en yüksek
maliyetli bayraklar olarak adlandırılan USA ve
Japonyada dışa tescil sırasıyla %78 ve % 89 dur.
Alman filosunun ise %80 dışa tescildir. Norveçin
%78 fakat çoğu Norveçli armatör Norveç
Uluslararası Gemi Tescili (NIS) i kullanır. (2006
rakamları)
• Açık tescil ülkelerinin yabancı armatörleri
ülkelerine çekmesi bir başarıdır ve
küçümsenmemelidir ve bazı güçlü denizci
ülkeler kaybettikleri filolarını kendi
bayraklarına getirebilmek için açık tescil ile
benzer imkanları sunan uluslararası tescil i
oluşturmuşlardır ve bu yolla toplam filonun
%17 sini tescillerine çekmişlerdir.
Dual Tescil (Dual Registration)
• Bazı durumlarda armatörün gemisini 2 farklı
bayrağa tescil ettirmesi gerekli olabilir.
Örneğin armatör gemisini mortgage yoluyla
finanse etmiştir ve gemisini kendi ulusal
bayrağına tescil ettirebilir. Fakat bu bayrak
gemiyi finanse eden banka tarafından kabul
edilmeyebilir ve bu mortgage dan dolayı
geminin farklı bir ülkeye ikinci tescili söz
konusu olabilir.
• Bunun çalışma mekanizması: Evvela gemi A
ülkesine tescil edilmiştir ve onun sahibi olduğu
şirket bareboat charter yayınlar ve bu yolla gemi B
ülkesine tescil edilebilir ve bu B ülkesinde diğer
gemilerin sahip olduğu aynı haklara, imtiyazlara
sahiptir ve aynı yükümlülüğü yüklenmek
zorundadır. Burada önemli olan husus şudur : B
ülkesi bareboat charter ile gemiyi tesciline almak
isteyecek midir ? Burada birçok bayrak devletinin
örneğin Malta ve Kıbrısın burada arzulu olduğunu
görmekteyiz .(Tabiki dual tescile başvuran kişi veya
şirket okeylendikten sonra).
Tescil ile ilintili olarak Şirket Yapıları
• Denizcilikte kullanılan açık tescil konsepti
(elverişli bayrak) denizciliğe has özel bir şirket
yapısına ortam sağladı ki bunda gaye
beneficial owner ı yani geminin
operasyonundan para kazanan nihai kişiyi
veyahut şirketi korumaktır.
• Beneficial owner: Geminin çalışmasından istifade eden nihai
kişi veyahut şirket . Beneficial owner kendi ülkesinde yerleşik
olabileceği gibi Cenova veyahut Monaco gibi uluslararası
merkezlerde de yerleşik olabilir.
• One-ship company: Genellikle açık tescil ülkesine kaydedilen
ve sadece tek bir gemiye sahip olma amacıyla kurulan
şirkettir. One-ship company nin başka takip edilebilir
malvarlığı yoktur ve bu beneficial owner ın diğer malvarlığını
kendisine karşı gelişebilecek potansiyel claim lerden
korumasına yardımcı olur.
• Holding company: Holding company gemiye sahip olma ve
operasyon amacı için vergi avantajı olan bir ülkede kurulur. Bu
şirketin üzerine kayıtlı olan tek şey her bir one-ship company
deki hisselerdir. Bu holding company deki hisseler beneficial
owner tarafından tutulur .
• Management Company: Geminin günlük yönetiminden
sorumlu başka bir şirkettir ve bu yönetim şirketleri genellikle
Londra ve Hong Kong ta yerleşiktir.

You might also like